Ekşi Duyuru

film teorileri işte

www.eksisozluk.com

bu entrynin içerdiği konuları anlatan bir kitap arıyorum diyeyim.
sinema terimleri konusunda biraz cahil olduğumdan mazur görünüz.

ben ehliyet aldığım dönemde sadece 1 gün 1 saat görmüştüm...

ama bunun sebebi adamın beni denemesi ve sonucunda iyi kullandığıma kanaat getirmesiydi.
diğerleri ise öğrenene kadar çağrılıyorlar direksiyon derdsine diye biliyorum.

onun dışında kanunen nedir bilemedim...

(bkz: bali)

japonla parçalanır. bally iyi yapıştırır. esnektir de. onlar da bally kullanıyordur büyük ihtimal.

bali evet.

diktir

oceandivers dalış okulu. yerleri barbaros bulvarında Akdoğan Sok. No:25 Kat:1.

tek ülke pass'ı ile sadece o ülke içerisinde gezebilirsiniz, yani eğer hırvatistan pass'ı aldıysanız kendi imkanlarınızla oraya gider orada interrail sistemine dahil olursunuz. ayrıca hırvatistan vizesi ile buradan hırvatistan'a trenle gidemezsiniz, şengen almanız lazım.

gençtur zamanında bizi yemediyse böyle. bir değişiklik varsa güncel bilgileri birisi aktarır herhalde.

kafanız çok karışmış sizin.

1. Hırvatistan, Türkiye'den vize istemiyor.

2. Dubrovnik'e trenle ulaşamazsınız, ne tren yolu ne de gar var zira. Ulaşım otobüsle yapılıyor oraya Zagrep'ten. Ekstra para demek bu da. Ya da otostop falan çekersin. Olmadı uçak.

3. Hırvatistan'a trenle ulaşacağın bölgeler, interrail bileti için 4. ve 5. bölgeler. Tek bir ülke pass'iyle geçemezsin.

4. Bilimum balkan ülkesi Türkiye'den vize istemiyor. AB üyesi olanlar ise istemekte. Yunanistan'dan geçecekseniz, Schengen almak zorundasınız.

5. Daha önce yurtdışı çıkışınız yoksa, yurtdışına ilk çıkış yapacağınız ülkeden şengen vizenizi çıkartın. Diğer türlü sorun çıkartıyorlar.

6. Schengen vizesi almak için interrail biletinizi/biletlerinizi alın öncelikle. Sonra gideceğiniz ülkelerde hostellerden göstermelik de olsa yer ayırtın. Banka hesabınızda da (vizeyi alana kadar) yurtdışında geçireceğiniz gün çarpı 50 avro bulundurun minimum. Vizeyi aldıktan sonra isterseniz boşaltın hesabı fark etmiyor.

faydalı linkler:

bu interrail şeysi için: www.genctur.com
kim vize ister/istemez şeysi için: www.egm.gov.tr
bu sayfada C ve D grubuyla ilgili yerleri okuyun.

kalacak yer ayarlamak için: www.hostelworld.com

bu rota planlamak için: plannerint.b-rail.be

ekstra bişi isterseniz sorun.

ayrıca dubrovnik şahane bir kent. yazlık prag gibi. gidiniz. tavsiye ederim. şahane seçim.

450D KIT 1050 TL
25.06.2010 Odak Foto.

kit lensi almasak da body alsak ne olur fiyat acaba

bir şey yaptırılmıyor olması lazım. en azından singapur için konuşayım, girerken ayaküstü küçücük bir form doldurtmuşlardı o kadar. sonra 30 gün rahatça takılıyorsunuz.

ben malezya ya gittim 1 ay once hic bir sey yok elini kolunu sallaya sallay giriyosun

geçerli (süresi dolmamış) pasaportla giriyorsunuz. işlemler (giriş-çıkış) ülkeye girişte-çıkışta pasaport üzerine işleniyor.

Aynı durumda ben çok sorun yaşamıştım, çıktı kabul etmemişlerdi başvuru esnasında, hatta sırf bu yüzden daha düşük not aldığım bir önceki sınavın sonuç belgesini teslim etmek zorunda kalmıştım..Hatta bu yüzden yüksek lisansı kazanamamıştım.. Sen bir an önce ara osym'yi, belgeni tekrar iste bence..

KPDS bana da gelmedi (İstanbul - Şişli)

internetten aldığın çıktıyı götürüp noterden aslı gibidir şeklinde onaylattırırsan kimse sorun çıkaramaz. en azından ben öyle yaptım, kimse de sorun çıkaramamıştı.

en yakın ösym bürosuna gidip yeni bir sonuç belgesi alabiliyor olmanız lazım.

valla aynısı başıma geldi, çıktıyı onaylatsanız işe yarar mı bilmiyorum ama, ankara'dan almak zorunda kalmıştım ben. 1. derece akrabanız dışında biri gidicekse almaya da, netten referans no su alıp yollayın, çok boktan işler.

Apartmandaki balkonların giderlerinin bağlı olduğu borularda bir çatlama olmuş olabilir ya da üst katlardakilerden birilerinin (üst katınızın olduğunu , apartmanda falan yaşadığınızı varsayarak söylüyorum tabii bunları) su tesisatında abukluk oluşmuştur, çatı problemli olabilir...

O yüzden kendi yaşadığınız mekan dışında problemli bölge var mı diye araştırın derim. Zira problemi kökten çözmeden kurtulunmuyor bu durumdan.

"gel gelelim 8 aydır burada oturuyoruz ve 1.5 hafta öncesine kadar hiçbir şey yoktu. buna ne sebep olmuş olabilir?"
mevsim değişti bununla alakalı olabilir. ben de böyle bir evde yaşamıştım zamanında nem alma cihazıyla gün 6-7 litre su çıkıyodu havadan. mümkünse evinizi değiştirin. mümkün değilse yapabileceğiniz en iyi şey nem cihazı koymak. ben 1 yıl yaşadım şimdi hala yağmurlu havalarda hafiften sızlıyor dizlerim.
bu arada benim önceki evimden kalma bir nem alma cihazım duruyor istanbuldaysanız ve ilgileniyosanız.
bir de evin durumunu anlatmamışsınız pek. giriş altı mı yaşadığınız yer? rutubetli odanın arkası toprak mı? yoksa bir tesisat problemi falan da olabilir. bir de, odaya pencere açma imkanı var mı?

@chavezding

dediğim oda giriş altı katında evet. arkası büyük ihtimalle toprak. şu son yağmurlardan sonra oldu tam olarak biz de yağmura yorduk. ama kışın da çok yağmur yağdı böyle bir problem yoktu.
oda aslında havalandırmaya açılıyor. kapısı var yani. fakat dün gördüm üst kattaki komşu havalandırmanın tepesine koca bir cam koymuş sadece köşelerden boşluk var. bugün çıktım apar topar söyledim. kaldıracak camı.
belki de havalandırmanın o şekilde kapatılması zaten az olan hava akışını kestiği için oldu.

nem alma cihazı hakkında görüşebiliriz.

hocam kesin sızıntı vardır. ve oda eğer kuzey cephede ise bu rutubet olayı daha kolay olur. sızıntı vardır bir dikkat edin sağa sola. umarım tez zamanda kurtulursunuz.

hiçbir sıkıntı olmuyor. sertab erener konserini izlemiştim merdivenlerde. merdiven dedikleri, oturma yerlerine rahat ulaşım için inip çıktığımız aradaki merdivenler işte. diğer insanlar nasıl görüyorsa sen de öyle görüyorsun. sadece betona oturma sorunu var. onu da yanınızda getireceğiniz ufak bir yastıkla halledebilirsiniz. ya da en son avea kiralıyordu yastık, girişte alır çıkışta bırakırsınız..

bu arada bu bilgiyi nereden aldınız? sırf bunun için hergün biletixin sitesine giriyorum hiç yazmadılar..

soyle bir sey var belki isinize yarar.

www.taksimetrik.com

prenses store.

valla ben okuldan toplu alımla istedim henüz gelmedi. o yüzden bu bahaneyle kullanmaya devam edebilirsin. sonuçta daha okulara gönderilmeyen bi şey için şoförler yeni kart talep edemez.

ben bi örtmen olarak daha geçen hafta 2009 kartını aldım. 2010 kartları nisan-mayıs gibi çıkacak dediler... bir iki ay daha kullanırsınız yani.

yenisi gelene kadar eskisini kullanabilirsin. daha kimsede yok sanıyorum 2010 kartları. yeni pasoları vermden "hop birader, sen binemezsin bu kartla." deseler öğrenciye bildiğin kan çıkar :)

iett'nin sitesinde gecikmeyle ilgili haber metni şu şekilde:

"2010 yılında Akbil’in yerini alması planlanan İstanbulkart’ın dağıtımı bir süreliğine ertelendiğinden 2009 yılında düzenlenmiş indirimli ve ücretsiz seyahat kartlarının geçerlilik süresi ikinci bir emre kadar uzatılmıştır. Sistemin tamamlanmasının ardından 2010 yılı için kart başvurusunda bulunmuş eğitim kurumu ve şahıslar çeşitli duyuru araçlarıyla bilgilendirilecektir. Araç takip, filo yönetimi ve yolcu bilgilendirme sisteminden oluşan Akyolbil projesinin eksiksiz hayata geçirilmesinde büyük önem taşıyan ve banka kartı şeklinde tasarlanan İstanbulkart, toplu taşıma araçlarına yerleştirilecek geçiş cihazlarına gösterilerek kullanılacak. İlk aşamada Akbil ile paralel uygulanacak sistem, daha sonra tek başına yaygınlaştırılacak. İstanbulkart’a yerleştirilecek çipler sayesinde yolcu yoğunluğunun yaşandığı hat ve güzergahlar takip edilecek. Böylece hatlar gerçek zamanlı verilere dayalı olarak yönetilerek verimli hale getirilecek. İstanbulkart’ta geçerlilikle ilgili süre uzatımları çip sayesinde elektronik ortamda yapılacağından her yıl yenilenmesi ihtiyacı ortadan kalkacak."

fiyatı çok uygun yerlere bakmayın bence. sınavlardan bırakarak bi şekilde çok para alıyorlarmış.

o parayı, baz istasyonunun vereceği olası zararı tazmin etmek için değil, apartmanın çatısını kiralamak için veriyorlar. bildiğiniz kira parası yani. o yüzden "bize de zarar veriyor, bize de para verin" diyemezsiniz yani. baz istasyonu değil, tenekeden mamul reklam panosu için de para veriyorlar mesela.

baz istasyonunun yanına giderseniz muhtemelen kapısında asılı ya da içerlerde bir yerlerde btk dan alınmış, yatayda ve dikeyde dediğiniz çapları tanımlayan güvenlik sertifikası bulunur. ama kabaca soylemek gerekirse 20m. bu sınırların dışında kalır. zaten muhtemelen belirtilen menzilde kalıcı olarak yaşayan yoktur.

kullanabileceğin bir hesaba göstermelik 30-50 milyar atarsan sorun olmaz sanırım.diğer türlü çok zor.sonuçta çalışmıyor ve okumuyorsan orada kaçak yaşama ihtimalin daha yüksek.ama burda 50 milyarın varsa o zaman isveç'de kaçak yaşamaya yeltenmeyeceğini düşünürler.

amerikan konsolosluğu hesabında 450 000 tl olan hatun kişiye bu parayı nerden buldun diye sormuş ve tatmin edici bir açıklama istemiş izahatı dinlemiş ve sonrasında vize vermemiştir. orada da böyle bir durumla karşılaşmayın sonra. bilginize

ikametin bulundugu ilden laınıyor.

ikametgahım farklı bir şehirdeyken sürücü kursuna yazıldım ehliyetimi de aldım. değiştiyse bilemem. arayıp bir sorun sürücü kursunu emin olmak için.

İkametinin bulunmadığı ilden, senin durumunda İstanbul'dan, ehliyet kursuna yazılmak için, İstanbul'da ikamet eden biriyle birlikte ikamet ettiği mahallenin muhtarına gidin, muhtara desin ki "Bu kişi şehirdışından geldi, uzun süreli misafirim olarak kalacak, burada kursa gidecek. Form 5 diye bişey varmış, bunu alıp kursa ikamet yerine verebilirmiş". Muhtarların böyle bi belge vermeye hakları vardı, eğer kanunlarda değişiklik olduysa zaten nüfus müdürlüğüne gitmenizi söyleyecektir. Bu şekilde o kişinin evinde uzun süreli misafir olarak kaydolmuş olacaksın ve ikamet yerine "form 5" adlı belgeyi ikametini taşımadan gereken yerde kullanabileceksin.

Açığa alamazsınız. Vergileri iade ederler 25 lira civarı.

ben gece 2 gibi alışveriş yapmıştım, sanırım sabaha kadar açık.

ben ankara'daki havalimanında çalışıyorum ve sürekli açık.saat fark etmeksizin uçaklar iniyor haliyle.

tapu sicil müdürlüğünden en azından senden önceki sahiplerini öğrenebilirsin. bir ihtimal de emlak vergisi kayıtları ama belediyeden çıkartamayabilirler. en sağlamı tapu ve çevre komşular.

eskisinin yanına yaptılar hemen, önüne bırakmasa bile çok uzağa bırakamaz zaten.

ikea bayrampaşa veya topkapı tim iş merkezi

eminonu de cok yukarilara cikmadan otobus duraklarinin arkasinda bu tip ahsap urunler yapan yerlerde var. onlara da bakabilirsin.

bende kullanıyorum bu paketi.aynen dediğin gibi kontörün bitince paket durdurluyor yükleyince kendiliğinden geri açılıyor.3g hizmetine gelince bence fena değil.

konak vapuruna bin, ordan metroya, hilal'de in. askerlik şubesinin arkasında kalır hilal durağı.

laptop el bagajı sınırlaması içerisinde değil bildiğim kadarıyla. rahatça sokabilirsiniz.

normal şartlarda havayolları (örn:THY, LH vs...) 8 kg lık el bagajlarına izin veriyorlar. Birde tabii boyutu önemli çantanın. Verilen ölçüler oturma yerlerin üstünde bulunan raflara sığacak şekilde verilmiştir. ölçülerin uyuyorsa bence sorun yaşamazsın kilo bakımından, hem check in yaparken, bagajınız var mı sorusuna hayır yok deyip gülümse. hatta tek elinle de şöyle yukarıya memurun görebileceği şekilde kaldır. Tabii ölçülere uyuyorsa.
zaten ondan sonrasında da sorun olmaz zira artık çok geç olur... :)

ya ben sun express'le almanya'dan dönerken tek el bagajı hakkım varken, bi bavul ve 2 büyük çanta soktum. ama yurtiçinde daha dikkatli olurlar mı bilemem. yine de el bagajında çok kontrol görmedim ben. genelde bagaja verdiğin bavulun kg limitine karışıyorlar.

aslında bakarsan yurtiçinde boyutu önemli, ağırlığı değil.

hjsplit ile bolunen hjsplit ile birlesir ?. winrar'in destekledigi bir arsivleme methodu degil de ondan.

www.binaries4all.com

tamam da ilk önce birleştiriyorum iki parçayı. bi rar dosyası çıkıyor meydana. ama onu extract edemiyorum. indiridğim yerde de hjsplit ile birleştirdikten sonra winrar ile extract edin diyordu.

hocam once winrar'i calistirip, program menusunden, ac komutuyla .001 uzantili dosyayi gostereceksin.

acildigi zaman da istedigin yere extract edeceksin.

benim de basima gelmisti. ugrasip durdum. sonra boyle yapmak geldi aklima.

diplomayı 6 ay dolmadan nasıl aldınız ki? geçici mezuniyet belgesi olmasın o?

normalde üniversite bittikten sonra 6 ay boyunca okuldan ilişiğiniz kesilmiyor. diplomada bu 6 aylık süreç bitince veriliyor. dolayısıyla notu düzeltmek bir kenara, örgün eğitim sisteminden men bile edilebilirsiniz diploma beklerken. yani bizim üniversitede böyle. her yerde aynı biliyordum...

yok bizde direkt finaller ve notların açıklanmasının ardından iki hafta sonra ilişik kesildi. bir ay sonra da mezuniyet töreniyle birlikte diplomalar teslim edildi. izmir ekonomi üniversitesi bu arada söz konusu üniversite.

diploma alındıysa işler değişir. geriye düşünülmesi gereken tek şey yapacağınız eylemlerin hukuki getirisi o vakit.

değmez hocu bence. boşver yahu.

delinin birine çatmadığın sürece sorun olmaz. ama elindeki diplomanın mahkeme yolu ile iptali gibi bir şey söz konusu her zaman. o durumda sen de temyiz e gidersin, olur biter. dimi.

bence git dikine.

senin içinde kalacağına hocanın içinde kalsın. dövme küfür etme fakat odun gibi laf sokabilirsin.

@bore

normalde işgüzar ve beceriksiz okullar bildiğim kadarıyla geçici mezuniyet belgesi verip diplomayı ancak sonra hazırlıyor. ciddi okullar mezuniyet töreninde opat diye elinize diplomayı verirler.

hocanın öyle bir saçmalıkla uğraşacağını zannetmiyorum. ama açıkçası laf sokmak için de mezun olmayı beklediyseniz ne diyim.

@manfool

bizim mezuniyet törenimiz finallerden 1 hafta önce idi. + yaz okulusu ve tek ders sınavları var. sanırım bizim okul tersten alıyor işleri (paü).

Uzakdoğu sineması seviyorsan Tokyo Zombie
Bambaşka bir açıdan bakmak için American Zombie
Bu üsttekilerin Türkçe altyazısı yok ama İngilizce var.
Sanatsal Zombi filmi Cemetery Man, mutlaka seyredilmeli -içinde bir de bizden sürpriz var ama bozmayayım şimdi.
Benim eğlendiğim yeni dönem zombi filmlerinden biri: "Dance of the Dead" (gençlik zombisi diyelim...)
Sonracığıma yine Zombi filmi sayılabilecek (ölüler geri dönüyor) ve gerilim dozu yüksek bir film: Trailerpark of Terror
Gerilim, zombiler, kan, iğrençlik, heyecan, terör hepsi bu filmde: Braindead ya da Dead Alive ikisi aynı film oluyo...
Gerilim, kahkaha, kan, dostluk, aşk, kan daha fazla tekrara girmeden iki nokta üst üste: "Shaun of the Dead"
"Resident Evil" serisinden bahsetmeme gerek var mı? (varsa tam istediğin gibi olabilirler diyeceğim de...)
Biraz eskilere dönersek "Return of the Living Dead"i izlemediysen mutlaka izle mezarlıkta strip tease yapan punk hatuna da benden selam söyle...
Bak çağrışım yaptı, adına bakma film süper, kadro süper: "Zombie Strippers"
Romero'nun seyretmediğin filmi varsa onları da mutlaka seyret...
Muhteşem bir kara komedi, toplumsal eleştiri, nereye gidiyoruz zombi filmi "Fido" ailecek seyredebilirsiniz...
Ciddi, zombileri de çok ciddiye alan bir zombi filmi "Flight of the Living Dead", bu yaşayan ölüler daha ne yapacaklar diye merak ediyor insan.

Şimdilik aklıma gelen olmazsa olmazlar bu kadar. İngilizce biliyorsan "Walking Dead" diye bir de çizgi roman yayınlanıyor, 60 küsürüncü sayısı çıktı, eski moda süper bir zombi çizgi romanı, onu da okuyabilirsin. Rob Zombie'nin müziğiyle ilgili kötü bir espiri yapmadan bu cevabı kapatıyorum.

Z b.

outpost

en.wikipedia.org

tam zombi değil ama survival: i am legend

bkz : Shaun of the Dead ^^ şimdiden söyliyim zombili ama pek gerilim bekleme , ama izlemeni tavsiye ederim (:

barada0 güzel yazmış.

şöyle bir özet geçelim:

george romero'nun tüm filmleri (Klasik üçleme ve son dönemde çektikleri Land OtD, Diary OtD) ve romero filmlerinin remake'leri (Remake'lerden 2004 yapımı Dawn Of The Dead ve 2008 yapımı Mena Suvari'nin oynadığı Day Of The Dead fena değil), return of the living dead serileri. flight of the living dead, dance of the dead gibi yan sanayii filmler/living dead serilerinin remake'leri (bunlardan hakkaten çok var). resident evil üçlemesi ve 28 gün sonra/28 hafta sonra. Ek olarak shaun of the dead gibi enfes bir ingiliz zombi parodisi.

bu çemberde izlemediğin film varsa temin edip izle. Romero'nun yeni filmi x of the dead (x daha belli değil) lafta bu sene çıkacaktı.

dod sno
30 days of night (bu vampir filmi daha cok ama zombiye de benziyorlar)

(bkz: real alternative)

www.free-codecs.com

desenli değil ama silikon kayışların ömürleri saatin ömrüyle aynı sanırım. yaklaşık 5 yıldır kullanıyorum ama hiç bir deformasyon belirtisi göstermedi

bildiğim kadarıyla oluyor. arkadaşımda vardı bi tane, 1-2 sene falan kullandı, yer yer deformasyonlar olmuştu hatırladığım kadarıyla..

silinmemişti benimki ama sonunda ben saatten sıkılmıştım. swatchlarda aynı kordondan taktırabiliyorsun zaten silinse bile 30-40 lira bir seydi en son..

2 yıldır kullanıyorum henüz bir silinme olmadı yakın zamanda olacak gibi de görünmüyor.

oluyor. özellikle plastikse üstündeki desenli katman ayrılıyor. ben kullandığım süre içinde iki kere değiştirmiştim. bir diğer saatimin kayışı şu lastikli olanlardandı. ona bir şey olmamıştı ama desensizdi.

ali ağaoğlu ile habertürk arasındaki olaya bi el at derim. 2 si de birbirlerine o kadar bel altından vuruyolar ki.. kimbilir hangi çıkarları çatıştı yine.

Zaman gazetesi al, manipülasyon örnekleriyle dolu. İddia edildi tarzı habercilik kesinlikle yalan haberdir.

vakit gazetesinin her manşeti örnek olabilir. google görsellerde vakit gazetesi diye aratınca çıkıyor maşallah.

edüt: sanırsam tarafsız bilinip de taraflı haber yapanları sormuşsun, ossun bu cevap da dursun işe yarar belkim.

bana görede cumhuriyet, milliyet, hürriyet, radikal gibi gazetleri al doğan grubunu komple al, bak bakalım taraflı mı tarafsız mı, hele bir de kısa bir arşiv taraması ile kim taraflı görürsün.

ayrıca türkiye'de tarafsız gazetecilik yok, ama halkın tarafında olan ile çıkarcı grubun/zenginlerin/memleketi sömürenlerin tarafında olan var.

yerel basından bir örnek:

kanal a ve ses tv deki sokak roportajlarında, spikerin i.melih gökçek'i eleştiren vatandaşların üzerine gitmesi: "ama neden böyle düşünüyorsunuz", "haksızlık etmiyor musunuz", "ama ankaralılar sizin gibi düşünmüyor" gibi sözlerle, sorunun vatandaşın kendisinde olduğuna inandırmaya çalışmaları.

tarafsızlıklarını göstermek için olumsuz yorumlara da yer verirken, adamları konuştuklarına pişman etmekten geri kalmıyorlardı. o denli gerizekalıydılar yani.

youtube da ararsan belki bulursun.

nasıl unuturum:

ergenekon soruşturması kapsamında trt muhabirlerinin polislerden önce baskın mekanından canlı yayına başlaması :)

n inci dalgada tutuklanacak/evi aranacak kişilerin mevzuyu sabah trt den öğrenmeleri, polislerin öğleden sonra baskına gelmesi.

odaklanmani onerecegim iki olay var:

1-hilton arsasi konusu,
2-ciner grubu basin-yayin organlarina tmsf tarafindan el konulmasi, ve bunlarin daha sonra calik holding'e gitmesi.

her sey bunlarla basladi desem..

tarafli haber ornegine gelince: "ana haber sunucusunun haber bulteninden sonra gunun yorumunu yapmasi"

eger türkiye disindan örnekler uygun ise bir abd'de bir fox news vardir dillere destan.

m.ali birandın son yerel seçimlerden önce, kemal kılıçdaroğluyla röpörtaj yaparken "kazanacağız inallah" demesi.
videosuda burda;
www.8sutun.com

yazılım: stellarium
web sitesi: www.neave.com

ayın evreleri için de: www.calculatorcat.com

edit: üyelik istiyor burası. eğer interaktif bir şey olmasına gerek yok diyorsan yıllık gökyüzü rehberinden takip etmeni öneririm. bizim hocalarımız hazırladı rehberi. gayet pratiktir.

www.istanbul.edu.tr

tavada tereyağ eritilir, dilimlenmiş birkaç baş sarımsak (dikkat sarımsağı dövmeyiniz, dilimleyiniz) ve toz kırmızı biber biraz kavrulduktan sonra karidesler eklenir, şööle bir rengini bulana kadar çevirdikten soona afiyetle yenir. (dikkat et tavaya ekmek banarken parmaklarını da yeme.)

ya da bööle kabuklu kabuklu galeta ununa bulayıp at fritöze direkt. bacakları filan da yeniyo, mis...

o dediğin şekilde yapıyorum da bu sefer çıtır bişiler ekleyeyim dedim. ikinci seçenek denenebilir.

yemek yapmaktan hiç anlamam, ama kalamarı şöyle yapıyorum, karideste de olabilir belki?

1 çay kaşığı şeker
1 çay kaşığı toz karbonat
1 su bardağı bira
un
tuz
karabiber

karıştır, batır karidesleri, kızgın yağda kızart.

ben yaptım,yapıyorum yapacamda süper meze oluyo benden söylemesi, birayla deli oluyo, bide hardalla yersen ohh kütür kütür ,
marketten dondurulmusunu alıp ,fritözde yapıyom ben

Google'da diploma ücreti diye arattım, var öyle şeyler. Gördüğüm en pahalısı Balıkesir'di, 70 YTL. Sabancı 50'ymiş mesela.

gercekten odeyecek durumunuz yoksa, ogrenci islerine gidip durumu anlativerin. zorla almiyorlar o parayi. Durumu olmayan birkac arkadasi idare ettiklerini biliyorum.

büyük ihtimal kartı kapatmanızı önlemek için atıyorlar. kullanırsanız kart falan göndermezler yeni ama arayıp şöyle yapalım böyle yapalım diyebilirler.

bir banka için herhangi bir dönemde kullanılsın kullanılmasın, para kazandırsın kazandırmasın, açık olan kart sayısı çok değerli bir sayıdır.

yani sadece kartı kapattırmamaya çalışıyorlar.

örneğin kredi kartlarının x kartında peşin fiyatına 10 taksit gibi uygulamalarının altında bu vardır. kalkıp ya 10 taksit istemiyorum 3 taksit yeter demeni o kampanyalarda kabul etmezler asla. tüm dert kart sahibini o kadar taksit süresince bağlamaktır.

o parapuan meselesi de rüşvet gibi bir şey kartı kapatma diye. mesela kartı kapatacam diye ısrar et, direk 10 lira 20 lira yükleyelim iptal etme falan bile diyorlar açık açık. :)

benim cardfinans gold'um vardı kapattırmak için aradım 50den başlayıp 150 liraya kadar para teklif ettiler, az daha aklımı çeliyorlardı ama ne lanet bi kart olduğunu bildiğimden son bi dirençle tekliflerini kabul etmeyip kartı kapattırabildim.

tahminimce freelance bir is olacak; tavsiyem bu tarz isleri yaparken piyasaya gore degil, haryacagin zamana gore fiyatlandirmandir...

kendi maasini ver de ki mesela "-10 saatlik bir i$ x lira, bu benim 1 haftami alir 7x" gibi..

atlas pasajında görmüştüm galiba, ortadaki dükkanlardan birinin kapısının üzerinde, satılık yani.

tahminen 25-30 tl'dir.

bir de bir yerde daha görmüştüm ama hatırlamıyorum. onun için fiyatı hakkında bilgi veremiyorum özür dilerim.

aynısının metali var mudo conceptte.fiyatı 100 küsürdü.ama resimdekini istiyosan eğer çok daha ciddi bir rakamı gözden çıkarmalısın bence.

mezbaha çöplüklerinden bedavaya bulup vernikleyebilirsiniz.

türkiyede bulabilecekleride o kadar şekilli boynuz olmaz.. boynuzu kalından inceye doğru ve kısa olan bişeyler bulabilirsin

html destekleyen bir mail servisinde, maili yazdığınız kısıma <img src="resim adresi" width="x boyut" Height="y boyut" alt="üzerine gelince açıklama satırı"> kodunu ekleyerek dediğin şekilde yapabilirsin.

Kullandiginiz mail pop3 mü yoksa smtp mi?
Yani maili nereden gönderiyorsunuz?

Outlook ile gönderiyorsaniz; Mesaj yazdiginiz kisimdan "Ekle::Resim::Dosyadan" derseniz mesaj yazi içerigine ekleyip gönderebilirsiniz.

harhur çarçur paraları saçma.

avivasa reklamı.

vakko / bir ask yetmez.

saray sorf / gol yemem ama sorf tabii ki yerim

aroma / aromadan başkasını arama

artema / aç kapa aç kapa

eti wanted / baskasini dinleme kendin dene

goodyear / çünkü tüm lastikler ayni degildir

ipek sampuan / sampuaniniza servet ödemeyin

pimapen / başka penle karıştırmayın lütfen

pirelli / kontrolsüz güç, güç değildir

sabah / sabah olmadan sabah olmaz

ülker çikolata / kaliteyi uzaklarda aramayın

algida vienetta / bir dilim asla yetmez

alfa romeo / güzellik yetmez

digerlerini de burdan bulabilirsiniz:
(bkz: turkiye reklam sloganlari arsivi)

ülker bravo/dondurma hayatı (biraz kelime oyunlu filan)

Hem yüklemi hem kendisi olumsuz, ve bence oldukça da talihsiz bir slogan:

(bkz: şu hayatta tatmadığınız acı kalmasın)

profilo'nun "lüzumu yok" reklamları vardı. yapma etme boşver onun yerine böyle böyle yap falan gibisinden gidiyordu, hem de komik...

bahsedilen luzum yok reklamlari: www.youtube.com

kargo degil de kurye bulursunuz pazar gunu icin. fiyatlari biraz daha tuzlu ama...

pazar günleri hepsi kapalıdır.

Bazi kullanimlar icin 10-15 saniyelik kisimlari almak serbest. Bunlarin ne oldugu simdi aklimda degil ama 1-1.5 dakika aldigin zaman hak ihlaline girdigini tahmin ediyorum.

çalışmanız ile jpg export'unuzun renk modelleri farklı olabilir.(cmyk ve rgb farkı). öncelikle onlara bakmanızı tavsiye ederim. çalışmanızınkini file/document color mode ile jpg export'u da export ederken color model'den değiştirebilirsiniz. eğer çalışmanız basılmayacaksa rgb çalışmanızı öneririm.

Modemi USB'den değil ethernetten bağlayın, IP için de otomatik al demek yerine elle yapılandırın...

"masaüstünde bir dosya açmaya çalıştığım zaman "windows istenilen öğeye erişmenize izin vermedi" tarzı bi uyarı mesajı alıyorum." bunun usb modemle bir alakası yok galiba, virus olablir. intenete girer girmez aktif oluyor ve sizi kitliyordur belki, 4 sene usb modem kullandim hic boyle bir olay yasamadim cunku.

only'nin dedigine katiliyorum ve ekliyorum: casus dialer a kesin cozum

başlangıç öğelerinizi de kontrol etmenizin faydalı olacağı kanaatindeyim.

can fotokopi'yi tavsiye ederim kalite açısında ancak biraz pahalıdır genelde. merkezi basmanede.
www.canfotokopi.com.tr

izmir'in her tarafına baktım istanbul'daki kalite/ücret oranı hiçbir yerde yok. hatta istanbul'a yaptırıp kargoyla gönderseler daha ucuza bile gelebiliyor bazen. istanbul taksim'e yakın bir yerde hedef copy center vardı yaparız falan demişlerdi.

arkadaş matbaa var kaliteli baskı yapıyorlar

www.arkadasmatbaacilik.com

kıbrıs şihiterinin sonunda sol tarafta, (liman tarafında) çok büyük bi dükkan vardı fotopi baskı merkezi ama yıllardır görmedim geçmedim önünden. o duruyorsa gayet kaliteli işler çıkarırlar ama ucuz mu bilemem.

bim'lerde satılan bi marka var adını hatırlayamadım ancak barbunya ve yaprak sarması gayet iyi oluyor. ayrıca tat'ın közlenmiş domatesleri de çok leziz.

nihilanth'in dedigine katiliyorum. bim'de ne yazik ki ama cok iyi. ayrica kampa konserve götürmek ne kadar iyi bilemiyorum. hem yük bakimindan hem de cevre kirliligi bakimindan. tabii orasina ben karisamam.

ayrica; hazir soslu makarna ve zeytin ezmesini unutmayin :)

yurdum konservesini tek geçerim.

edit: kamp için konserve çok iyi fikir tabii ki. ağustos başında antalya'da çadırda kaldığımızda bizi kurtaran şey konservelerdi. tavsiyem mısır konservesi + ton balığı. bunun dışında yaprak sarması da alın mutlaka.

yurt konserve. kapaklı filan, özellikle barbunyası kaliteli. ayrıca böyle etli tas kebabı, rosto gibi lezzetli konserveleri dahi var.

onun dışında dardanel'in çeşnili ton balıkları var. mısırlı, fasülyeli, nohutlu ton balıklar var. bunlar da güzel.

valla yaprak dolma konservelerinden hep iğrenmişimdir, ama geçen gün tat'ınkini denedim, kalınlıkları iki başparmak kadar olsa da tadı gayet güzeldi. yormermeri.

yurttu konservenin adı dogru.

bir de kurukafa'nın dediği tat konservesindeki dolmalarda kuş üzümü bulunur. onu seviyorsanız onu alın, sevmiyorsanız diğer markada yok kuş üzümü.

Ödüllü reklamları seyredebildiğin yerler bile genelde ücretlidir. Toplu indirmenin olacağını sanmıyorum. Ama teker teker de olur dersen (ki dersin heralde) www.visit4info.com u öneriyorum.

xp kullanıyorsanız, sağ tıklayın, web öğeleri ile ilgili bi seçenek olması lazım bi yerlerde tiki kladırın işaretliyse.

lozan meydanının karşısındaki sokakta bir mağaza vardı.
birde şöyle bir yer var:
www.dagevi.com

deriden ; timberland in cok guzel trekking ayakkabıları var , cok saglam degiller fakat pek rahatlar.

(bkz: lonely planet) eğer orta düzeyde ingilizceniz varsa "lonely planet turkey" adlı rehberi edinmenizi kesinlikle öneririm.
tam da aradığınız türden tatiller ve geziler için muhteşem bir kaynak.

bursada trilye diye bir yer
pansiyon ucreti gecelik 15 ytl 10 ytl de olabilyo bazen
bira ucreti deniz kenarinda 2.5 ytl
lokantada bir yemek de 2.5 ytl-3ytl falan
domat falan alabilrsin yada amcamlardan dayimlardan
sessiz sedasiz bir yer
bu bir ar melekler adasi diye bir dizi cekilmis ya hah burda cekilmis...

insanlari da gayet iyi kimse bakmiyor size oyle takiliyorsunuz

direk bursadan organize sanayiyie gidiyorsunuz : 1.10 kuruşa ordan trilyeye 3.5ytl ye toplam 4.60 ytlye ordasin...
ama ben kopcam dagitcam ortam istiyom diyosan gitme zira emekli yeri tabir edilen yerlerdendir...
sakin sessiz kafa dinlenen bir yer ....

ne reklamini yaptim ha ozendim ya cumartesi gideyim ...

tatil tarihi konusunda esnek olabiliyorsaniz ve her sey dahil otel tipi bir tatil ilginizi çekiyorsa böyle bir şey var:
(bkz: )
www.hot-holiday.com

www.birdolutatil.com diye bir site keşfettim; yurtdışından tatili ayarlıyor; ucuz fiyatlar..

IMAX derinlik hissi yaşatıyor, filmin içindeymişiniz gibi.
www.flixray.com
ama gözlük takılması gerekli. gözlük yoksa normal sinema filminden zerre farkı yoktur.
(bkz: 3d gözlüğü) şuradan gözlük hakkında bilgi edinebilirsiniz.

ama herşey gözlük ile bitmiyor. çünkü istanbulda bir iki sinema salonunda imax cihazı bulunmakta diyebiliyorum. afm, cevahir filan misal.. filmin posterinde "3d / imax film"
yazısına kanmayın hiç.

imax denilen altyapıya sahip olmayan sinemalarda ise o filmi normal sinema kalitesinde izlersiniz. isterseniz üstüste 2 tane gözlük takın. tırıvırı.

www.imaxtr.com.tr şuradan türkçe bilgi edinebilirsiniz.
www.movie-info.com şöyle de birşey var.

istinye park imax'den aldık bileti. zaten sanırım başka da yok istanbulda.

www.afm.com.tr şurada diyor ki

The Dark Knight: The IMAX Experience
Vizyon Tarihi: 25.07.2008

bugün 22 temmuz olduğuna göre eğer gidip izlediyseniz normal bir ön gösterimi olabilir.
çünkü websitesinde açıkca bahsediliyor filmin IMAX versiyondur diye. görevli bi haberde olabilir.

benim bildigim 3d degil the dark night, olay buyuk perde ve ses sistemi, ki bence deger.

biletix'ten gelen etkinlik mailinde the dark knight icin imax olayindan bahsediyordu. bilmemkac sahnesi imax iviriyla cekilmi$tir, bu keyfi ya$ayin falan gibisinden.

imax olan her film 3d değildir, sinemada oynanan film formati 35mm iken imax'de 70mm dir, yani daha büyük bir alan var her frame için, çok daha detay mevcut yani, o yuzden imax de izlemek daha güzel olur.