Ekşi Duyuru

tc vatandaşıysan çıkıp kızıl meydanı gezebilirsin o 17 saatte zira vize yok

onu bilmem de ekonomi bileti ise değiştiremen.

booking.com

ama rezervasyonu yaptırırken kart numarası veriyorsun, karttan çekmediklerinden emin ol. rezervasyonu yaparken yazıyor otel bilgilerinde ücretsiz iptal diye.

arkadasimda kalicam desene. vize icin illa otel rezervasyonuna gerek yok.

Arkadaşımda kalıcam dersen arkadaşından davetiye isterler. Rezervasyon yap sen. Rezervasyonların bazıları son gün, bazıları 1 hafta falan öncesine kadar ücretsiz iptal edilebiliyor, iyi oku. Çıktılarını al, iptal etsen de ülkeye girişte yanında olsun, sorabilirler.

istanbul ve ankarada var sadece diye biliyorum yenisini açmadılarsa yoktur. başvuracağın şirket sana davet mektubu göndersin, turistik vizeye başvuracaksın onunla bildiğim kadarıyla.

izmir'de yok ama schengen olduğu için eğer başka bir schengen ülkesinden vize alabilmen mümkünse izmir'den yapabilirsin. tabii bu durumda şirketin davet mektubunu kullanamazsın.

Muğla'dan bir arkadaşım Çek'e gitmek için Ankara'ya gelmek zorunda kalmıştı. Ben de sadece İstanbul ve Ankara'da var diye bilyiorum. Ankara'daki Gaziosmanpaşa'da.

Konsolosluğun anlaşmalı olduğu acentelere de sorun bence, Ankara'ya / İstanbul'a gidiş-dönüş parasından ucuza hallolsa gerek. Hem vakit de kaybetmemiş olursunuz.

çek cumhuriyeti çok sıkıntılı. ben erasmus öğrencisi olduğum halde -yani hem üniversite davet ediyor, hem de hibem falan var- çok uğraşmıştım neredeyse vazgeçmeme sebep olacak kadar. ve vize sürecinde edindiğim en önemli tecrübe konsolosluk dışında alacağın hiçbir bilgiye inanmaman gerektiğiydi. konsolosluğun sitesinde hangi saatlerde arayabileceğin ve araman gereken numara yazıyor. konsolosluğa anlatıp en doğru bilgiyi alın ve onun dışında hiçbir bilgiye inanmayın.

ben yaklasik 2 sene once calismaya basladim cek cumhuriyetinde, ben sirketten bir yazi istemistim mulakat bilgileri sirket bilgileri iceren, posta ile gonderdiler, diger evraklarla birlikte vize basvuru yaptim, 2 gunluk vize vermislerdi, ancak 15gun 1 ay icerisinde kullanilabiliyordu.

mülakat amaciyla vize almalisiniz.

sirketin size davetiye yollamasi gerek sizde onunla vizeye basvurucaksiniz.

El bagajı dediğin şey kabinin içine aldığın her türlü çantayı ifade ediyor. Sırt çantası da bir el bagajı yani. Kriterler aynı.

kamera laptop'da sorun yok.. sıvı alamıyordunuz diye biliyorum onun haricinde.. yanıcı vb şeyler yok.. silah çakı vb olmaz.

diğerlerini taşırsın işte

kamera ve laptop ını çantana koyarsın sıkıntı olmaz. tam anlayamadım sorunuzu, daha başka ne taşıyabiliyoruz derken neyi sormak istediniz?(alkol,yemek, elektronik )

soru aslında kısaca şuydu: el bagajı sayılacak çantanın dışında, kamera ve laptop çantası taşıma hakkımız var mı? onları el bagajı olacak çantama koymam imkansız, kilo limitini geçiyor çünkü.

mesela sırt çantası + laptop çantası + dslr çantası olursa buna bişey denmiyor. taşıdıkların kalabalık gözükmedikçe dışardan genelde sorunla karşılaşmazsın. mesela elinde poşetle gitme çantada olsun.

var, hatta oy kullanacaklarına, o vakte değin ayarlanmaya çalışıldığına dair spekülasyonlar var. Haber kaynaklarının çoğu yazıyor, herhalde ağız birliğiyle yalan söylemiyorlardır.
Bununla birlikte şöyle bişey de var:(4500 ahıska türkünü vatandaşlığa geçiremem)
Üvey evlat muamelesi bir nevi, oy kaynağı olmasa onlara da aynısı olurdu.

yapılmazlarsa da bu haldeler, 2011 yılında öyleymiş:
bianet.org

tanıştığım tekstil firması bir kadın manisa da bir sürü suriyeli olduğunu Türkiye girişte çalışma izinleri verildiği hatta kendisi de çalıştırdığını söyleyince çok şaşırmıştım.

8tracks?

deezer olur mu? we are hunted vardı eskiden ne güzeldi :( twitter satın alıp kapattı henüz yerini dolrudacak servisi de açmadı puşt.

edit: 8trakcs olabilir bir de ama çalma listeli o, sanatçının tüm şarkısını falan dinleyemiyorsun.

bir de yakında music.twitter.com

soundcloud, hypem?

izmir yeni bi başlangıç için en iyi şehir. izmir milliyetçiliği yapanları sevmem ancak ben de burda yeni bi başlangıç yaptığım için adaptaston sürecinin sıkıntılı geçmeyeceğini söyleyebilirim. bir istanbul değil, ankaradan da çok farklı ama yine de sıkıntı çekmessin bence.

türkiye'ye dönmemeye çalışmanın nedenini ve nereden döneceğini bilmiyorum ve ankara'yı da bilmem ama yurtdışından geldikten sonra en rahat edeceğin yerlerden biri herhalde izmir olur. ama duruma göre biraz sakin ya da boş gibi gelebilir. hele şimdi yaz olduğu için daha ölüdür. ama yine de bence geri dönüş için ankara'dan daha iyi bi seçenektir gibi geliyor bana.

insanlarla da bi şekilde tanışılır ne biliyim. yurt dışına gittiğinde orda tanıyor muydun ki insanları?

Aynı şekilde hiç kimseyi tanımadan ve 6 ay çalışmamak üzere ankaradan izmire taşındım. ve 6 ay gayet güzel geçti. çok net söylüyorum, hem de çok sevilir.

deutsche post

şurdan kontrol edebilirsin. açıldı bende de.
www.downforeveryoneorjustme.com

girilebiliyor. bu gibi denemeler için şurayı da kullanabilirsiniz; www.downforeveryoneorjustme.com

edik:adamla hivemindımız varmış meğer.

çıkarken bir sorun olmaz ama tekrar almaya için vize/oturum başvurusu yaparsan -bir ihtimal- sorun olabilir. 1 hafta gecikme çok kritik değil gerçi ama belli olmaz.

olur tabii ki, ülkeden cikarken bu yakalandiginizda, önce polis islem yapar, bu direk 5 sene vize alamayacaginiz anlamina gelir, duruma göre sizi tr ye gönderir o ucakla ve islem almanyada devam eder, duruma göre ali koyar, ve islem devam eder, ali koyarsa nezarethane, mahkeme etc olur. ek olarak 10 bin € civari mahkeme, ceza, tercüman masrafiniz olur.

her halukarda minimum 5 sene schengeni unutursunuz.

"pazarlama ve iletişim" olabilir ama çağrı merkezi nasıl bir çağrı merkezi o önemli. yani müşteri hizmetleri gibiyse "other" seçmeniz sanırım doğru olacak.

evet müşteri hizmetleri daha doğru aslında.

bir de "Years of experience in analytical skills as an asset" gibi şeyler var ki bunun ne olduğu hakkında hiç fikrim yok. beni almazlar zaten bence :D

:)) orada denilmek istenilen "çözüm odaklı yetenekleriyle deneyimi olan tercihimizdir" gibi bişey. bence alırlar, heveslisiniz en azından :)

peki onun seçeneklerinde de "no experience" ve basic knowledge, less than 6 months, 1 yıl vs gibi maddeler var. hangisini seçmeliyim? 3 ay basit bi staj deneyimim var. o fasülyeden mi kalır, yoksa bunda sayılır mı? "çözüm odaklı yetenek" nedir tam olarak? ne olduğunu bilsem bende var mı yok mu bilirim en azından :D

abi sen "basic knowledge" de,geç orayı bence :)

çözüm odaklı yetenek yani şöyle işte sinirli bir müşteriyim arıyorum kaynıyorum sana, sakinleştiriyorsun beni sorunumu anlıyorsun hallediyorsun falan. böyle bişey olsa gerek çağrı merkezlerinde.

Tunnelbear programı yardımıyla bu sorunu çözebilirsiniz.
seoyorum.com

yok.

dans ederken rahat edebilecegin bi sey giyin. kimsenin ustune basina bakacagini sanmiyorum.

www.google.com.tr diyor google.kısacası şık elbise ve topuklu giymetin, fosforlu /beyaz giyin, sneaker ayakkabı giyin tercihen.

alakasını siz kurun ama uk kökenli underground partylere deniyor. genelde electro tarzı uzun süredir dubsteple özdeşleşmiş durumda. eskiden terk edilmiş binalar basılıp yapılıp kaçılıyordu diye denmiş. uk ekranlarında genelde uyuşturucu ve cinsellikle özdeşleşmiş durumda. kıyafet şu bu bilemem de ismin açıklaması bu. genç kesimde davetiye olmaz alınmaz. bireyden bireye iletilerek yayılır toplanılır diye söylenir.

abi o kadar kısarsan 50 € falan harcarsın:D
porto zaten epey ucuz bi yer.

porto gördüğüm en ucuz şehirlerden, 50 euroyu zar zor harcarsın bence de.

açıklayayım.
başlangıç noktası çok güzeldi ancak bir anda sabaha karşı polisle parka baskın yapıldı. insanlarda haliyle böyle bir şeyi kabul etmedi ve ne istediklerini söylediler. ancak polis devam etti ve sürekli olarak orada sessiz sakin eylem yapanlara karşı kuvvet uyguladı. bunun üzerine türkiyede de sesler yükselmeye başladı. ancak tayyip bunun üzerine körükle gitti ve istediğimi yaparım havasında konuştu. elbette ki tepkiler arttı bunun üzerine. ve olay şu anda polis faşizmine kadar geldi.
şu an hala protestolar direniş devam insanlar gündüz işine gittiyse akşamda direnişe katılıyor.

ne zaman bitecek dersen?
tayyip o kanlı elini ve faşist polisini üzerinden çekene kadar direniş sürecek.

bir oku istersen!

taksimdirenishareket.blogspot.com

dom u gordunuz mu ? gormediyseniz koln de mutlaka durun 1 saatligine de olsa
hauptbahnhof tan cikar cikmaz zaten gormemeniz icin kor olmaniz lazim
icini gezebilirsiniz buyuklugunu hazmettikten sonra.. kulesine cikabilirsiniz..

önce dom görülebilir sonrasında yürüme mesafesinde lindt çikolata müzesi vardır, hem gezilir hem bol bol tüketilir - yaklaşık 2 saat keyifle geçirilir

3-4 saatiniz varsa, istasyondan cikin, ren kenarinda az dolasin, eski sehre bi girin, dolasin az, dom icin girin cikin bi ama kulesine illa cikmaya gerek yok, cikolata müzesi icinde aynisi gecerli cok zrunlu degil bence. bonn kölnden daha güzel eger aktarma yapicakssaniz bonnda durmaniz daha mantikli.

ateşlenen insanın üzerine iyice kalın şeyler örtmek, iyice terletmeye çalışmak. kalıcı hasarlar açıyor insanlarda.

asiti ödem diye değerlendirip kardeşine kiraz çöpünü kaynatıp içiren tanıyorum. gerçi son evre karaciğer ca'ydı ama bunu 3 gün arka arkaya yaptıktan 2 gün sonra vefat etti.

O yazılanları ben de bulamadım, sanırım kimse doğru olup olmadığına bakmıyor paylaştıklarının. Ama Hatay'da bulunan birçok kişiden ölü sayısının 100'ün üzerinde olduğuna dair bilgiler geliyor.

O sitelerde yazmıyor öyle bir şey evet. Ben de kontrol etmiştim.

söylenenden fazla ölü olduğu gerçek bunu yandaş basın değil hatay halkı anlatıyor. bu saatten sonra yemişim cnn, bbc, ntv, habertürk'ü inanmıyorum hiç birine. tayyip neden hatay'a gitmiyor? hatay insanı hükumet istifa diye bağırıyor saldırının olduğu günden beri. bölgede suriye vatandaşları dokunulmaz ilan edildi. sınırda güvenlik denen şeyden eser yok. giren çıkan belli değil. üstüne birde basın / yayın yasağı geldi. sanki patlama papua yeni gine'de oldu. özel televizyonların tamamında eğlence programı var. kısaca biri sayıyı belirliyor, şu kadar diyeceksin diyor...

Reyhanlı'da yaşıyorum.

dediğine bakmadım, belki doğrudur, gelişigüzel haberler yapılıp gene gelişigüzel şekilde paylaşılıyor olabilir.

dediğim gibi ben reyhanlı'da yaşıyorum, ölenlerin çoğunu tanıyorum hatta. ölü sayısı şu an aldığımız bilgilere göre 120-150 civarında. ağır yaralı olanlarda çok.

ama 46 kesinlikle yanlış. sadece bir hastanenin morgunda 50 tane ölü var insaf yani. ki 7-8 hastane seferber oldu bu olaya.

reyhanlı da tanıdıklar var 100 ün kesinlikle üzerinde 43-46 uydurma ,halkı kandırma,yalan ..ne derseniz yani

suriyeli bir adam size laf atsın,kızınıza laf atsın o suriyeliye karşı çıkamıyorsunuz.yaşanmış bir şey bu uydurma değil.suriyeli bir grup yoldan geçen kıza laf atıyor çevredeki türkler suriyelilerin üstüne gidiyor.polis efendilerimiz gelip türkleri tutukluyor.suriyeliler ise misafir,dokunulmazlıkları var.

yayın yasağı haberine uydurma diyenler var.her şey yalansa bugünkü fatih portakal açıklıyor zaten.yayın yasağımız var o yüzden haberleri veremiyoruz diye.mesaj gönderiyorlar ne 43 ü 200 e yakın ölü var diye,biz bir şey yapamıyoruz ki devletin bize verdiği resmi rakam bunlar diyor.açıklayanlar tutuklanıyor gibi bir söz ediyor..

öyle bir haldeyiz ki sinirleniyorum,hala kraldan çok kralcı olanları görüyorum tahammül edemiyorum.bazen kendimi bela okumak üzereyken buluyorum.dinden imandan bahsediliyor günah değil mi bu.hiç vicdan yok mu,insanlık ?

bu çevredeyim de bu kadar etkileniyorum(direkt reyhanlıda olanlar ne halde düşünemiyorum bile ben böyleysem). izmir de istanbul da ne bileyim reyhanlı çevresinden olmayanlar bilincinde mi acaba bu işlerin diyorum hatta öyle umuyorum.ama madem öyle niye kimse bir şey yapmıyor ki gibi bir soru geliyor aklıma.

mesela düşünüyorum 200 e yakın insan değil de bırak 200 ü 100 tane hayvan ölse hayvanseverler kıyameti koparmaz mı ? şimdi bu tepkisizlik niye ? o kadar mı değersiz ? (şimdi burda bana tepki gösterenler olmasın,demek istedğimin anlaşıldığını düşünüyorum.art niyetim olmadığı bilinsin yani)

daha ne yazılır ki midem bulanıyor artık bazı şeylerden.iki gün sonra çıkıp birileri yine bizleri kandırabilecek çünkü.yine unutabileceğizz her zamanki gibi çünkü.olan o ailelere olacak oldu oluyor.bugün benim de başımda bir bomba patlamayacağına emin olmayarak yaşıyorum.yolda suriyelilerden korkarak yürüyorum(bolca kaçırılma tecavüz haberleri var çevremde çünkü)

allah sonumuzu hayır etsin den başka bir şeye bağlayamıyorum en sonunda da şimdi olduğu gibi.

almanca sanırım sözleri şurada.

yok kesinlikle almanca değil, google translate'in hatası yine. sanırım nordic dillerden biri. ama teşekkürler sözler için.

çekce dedim ama sanırım Yiddish denilen dil.

yiddish ile ibranice aynı ise ibranice diyeceğim. ve/veya en azından o bölgenin (israil) dillerinden biri olduğu %97.63

var var.
bağlı olan bilgisayarın ağ özelliklerine gir.
sağ tıkla orada özellikler kısmında wi-fi şifresi gözüküyor.

"kablosuz özellikleri" yazıyor. oradan güvenlik sekmesinde.

listedeki "bağlandı" diye görünen bağlantı adına sağ tık -> özellikler -> ağ güvenlik anahtarı -> karakterleri göster

bagli pcden interneti paylasima ac. diger pc senden baglansin

www.deutschstudent.de

Almanyada masterde burs veren yer azdır -ben almıştım ama geneli cebinden ödüyor-
e haliyle de bursun yoksa veya -- burs var ama aylık gerekli miktarı karşılamıyorsa-- kalan miktarı için her ay belli bi parayı garanti eden bir blok hesap lazım (aylık 500 euro civari bişeydi net rakamlar nette vardır) ya da verplichtungserklaerung denilen almanyada yaşayan, (tabi işsizlik parasıyla geçinen türklerden olmayacak maaşlı bi adam olması lazım, emekli de olmaz) birisinden garantör belgesi gerekir, giderken bordro türü bişey götürmeli. yaşadığı yerdeki Landratsamt'a gidip alabilir 2 günde verdikleri 25 euro filan harcı olan bir kağıt.
benim bildiğim garantör değil de bloke hesapla yapılırsa daha hızlı çıkıyormuş, incelemeleri 3-4 hafta sürüyormuş.

arkadaşın anlattıgı gibi ya bloke hesap;
ya da alman konsoloslugunun onayladıgı/testik ettiği belge ama bunun için türkiyede de hesaplarınızda güzel bir para olması gerek. yoksa konsoloslukta ikna olmuyor.
garantör tavsiye etmem.

genellikle dil eğitimi, yüksek lisans için gidip yerleşiyorlar.

himmm isi TR den bulursan sana kontrati yollarlar, onu gosterdiginde 3 aylik bir vize verilir. sonra yerlesince yabancilar dairesinden oturma izni alirsin. orda is bulmana, okula gitmene vs bakar. diger turlusunu bilmem.

eger kabul edilirsen, sirket senin adina calisma iznine basvuruyo, kabul edilirse belge yolluyo o belge ile oturuma basvurup gerekli belgeleri veriyosun, vizen cikarsa gidiyosun.

meslekten bagimsiz bu olay. standardi bu. sürec standart degil 1 haftada da bitebilir 4 aydada ortalama ama 2 ay kadar denebilir.

ama söyle bir sorun olur görüsmeyi yapmak icin seni davet ettiklerinde vize problemi dogacagindan vazgecme durumu yüksek ama eger ayni sirketin baska ofisine transfer olacaksan daha rahat hersey.

o işler artık çok zor.
çalışma izni alabilmen için kalifiye olman lazım ve vize talebi geri dönmeyecek sağlam bir firma olması gerek.
bunun dışında zaten evlilik ve eğitim için değilse şahsi vize başvuruları %90 reddediliyor.
turizm gezisi için bile vize almak çok zor artık almanya için.

yazılan inch değeri tekerlek çapı.

www.mersinbisikletdernegi.com şuna bir göz at .. uzun olsa da yardımı olur.

Şu siteyi ve tabloyu incelemeniz cevap için yeterli olacaktır sanırım.(git:cyclingtr.com )

Denemeden alma.

Gaza gelip alma, bisikletin kadro boyu mühimdir, teker çapı uygun ols

A da bisiklet kişiye uymayabilir

kargn zamanlaman mukemmel. 3 sene onceki soruya simdi cevap vermis olman? asdadf

kabakulak geçiriyor olabilir misin? her ikisini de geçirmiş tecrübeli biri olarak belirtilerin, özellikle de ağrıların çok benzediğini söyleyebilirim.

benim bir kulağım duymuyor orta kulak iltihabı yüzünden. ne olursa olsun doktora git. çok tehlikeli.
moralini bozmak istemezdim ama şu noktada kafadan kullanacağın bir antibiyotik zararlı olabilir.

acile gitsen bakmazlar mı?kulak ağrısı çok fena bişey.orta kulak iltihabı ben de geçirdim,ağrıdan ağlamıştım.evreka haklı,kafana göre ilaç alma,antibiyotik çok ciddi bi ilaç.acile git,kulağım çok ağrıyo de,belki bakarlar.

kabakulak geçirmiştim çocukken, o yüzden onun olmadığına eminim. sanırım acile gidebilmek için bile en iyi ihtimalle yarın sabahı beklemem gerekecek.

augmentin etkilidir orta kulak iltihabına, hemen 2x1 dozunda başla ve zaman kaybetmeden doktora görün yine de. arveles veya etol gibi bir ağrı kesici ile de enflamasyonu engellersin kullan derim.

geçmiş olsun.

biraz araştırdım ne yapılabilir diye ağrıyı kesmenin basit yolları var,seni yarına kadar belki idare eder.sakız çiğne,soğanı sık suyunu sadece 1 damla fazla değil,kulak kepçene süreceksin,ılık tuzlu su damlat.saç kurutma makinesi ılık şekilde düşük ayarda 10 cm uzaklıktan kulağa tut.kulak kepçesini sallayacaksın.bunlar ayrı ayrı tabi.bir dene istersen belki biraz rahatlatır,yarın da mutlaka doktora git ama.geçti diye boşverme.bu arada tuzlu suyu da abartma.

Brugge.

gitmedim ama ben de brugge'ü tercih ederdim imkanım olsa.

(bkz: in bruges)

kesinlikle Liège

kesinlikle Brugge

brugge'a git. bir taşla iki kuş vurmuş olursun. gent brugge'a 15 dakika bir mesafede. günübirlik gezip dönebilirsin.

ekleme: gent en az brugge kadar güzeldir.

gent'te kal, günübirlik brugge'a gidersin. çok küçük bi yer zaten, tatilini orada öldürme.

brugge, fırsat olursa bir de gent

gazı kaçınca tadı kaçar diye tahmin ediyorum. dolayısıyla aynı gün içinde.

gazı kaçınca içilmez zaar.

ozel sarap tipalarindan yoksa, baska kapakli siseye al at buzdolabina icersin bir kac gun birsey olmuyor, ayni kola gibi.

E fark etmemiş de olabilirler bence geri dönüş yap.

E al tabi, yapmaz bir şey.

Not: Bende alkol ne kadar içersem içeyim başağrısı veya mide bulantısı yapmıyor, çatla patla. Eheh.

önce banyo, sonra bi kaba yoğurt ve azıcık zeytin yağı kekik, kızarmış ekmek ile yenecek. Sonrasında bi ağrı kesici içip ışıkları kapatıp uzanmaca.

(bilgisayarı da hemen kapat :))

çık dışarı git bi çorbacıya.şöyle bol sarımsaklı bi işkembe iç.sonra gel eve duşunu al dişini fırçala yat uyu.

dediklerinizin hiçbirisini yapamam, moral bozukluğundan yataktan çıkamıyorum. banyoya dahi giremem yaşam belirtisi gösteremiyorum. yemek yemeye çalıştım, içim almadı. sadece ağrımı geçirmek için ilaç alabilirim eğer zararı yoksa.

bir de baş ağrımın esas sebebi alkol değil, sinir stres üzüntü. şakaklarımdan enseme omuzlarıma sırtıma inen kasılma gibi bi ağrı var. mide bulantısı da ondan.

bol bol sıvı al abi o zaman.

çorba iç vitamin al bana dua et (:

tencerenin içine biraz su, içinde de biraz sirke koyup bir limon sıkın ve kaynatın.

çamaşır suyuyla ve sıcak suyla biraz bekletin. Sonra bulaşık deterjanıyla yıkayın. Evet çok kimyasal ama işe yarıyor.

sirke veya çok az yumuşatıcıyı suyla kaynasın hem evin içide mis gibi kokar.

örgün eğitim diplomasından hiçbir farkı olmaz, sonuçta açıköğretim falan yazmıyor lisans bölümlerinde. eğer çevre de akademik değilse zaten boğaziçiyle açıköğretimin hiçbir farkı yoktur.

ama boşverin boşa üzmeyin kendinizi umarım alanınınzda da iş bulursunuz yakın zamanda.

bbc türkçeyi tavsiye ederim.

haberekseni.net

www.habervesaire.com

Ana haber kanallarının siteleri gibi sık güncellenmese de www.baskahaber.org

haber.sol.org.tr
www.bbc.co.uk

www.dw.de

bu yaşta yapabileceğin en iyi şey yaşına ve cilt tipine uygun gece ve gündüz nemlendiricisi + göz kremi alıp bunları mutlaka sabah-akşam kullanman. cildini düzenli nemlendirmek en iyi önlem.

kullanacağın kremler losyon kıvamında olsun, kalın kremler kullanma, cildini doldurur! iyi bir dermokozmetik nemlendirici al, ekstra göz çevresi kremine para vermeni tavsiye etmem, vakti gelince (30'lu yaşların ilk yarısı gibi) botoks yaptırırsın :)

yağlı cilt ileri yaş için bir lütuf.
hayatta kırışmaz.

ama içinizi şöyle rahatlatabilirim, benim cildim kurunun da kurusu, nereye elimi atsam pul pul dökülecek utanmasa ve ben bile daha kırışmadım ki, 43'e beş ay kaldı şurada..içinizi rahat tutun, bol su için, botoksu 50+'den önce pek düşünmeyin derim, naçizane..

bir gün sonra gelen not: kadifepanter galiba beni de ikna etti, onu dinleyin derim, ben de kendisinden bilgi istedim.

ortalama 2100 km desek, otoban ücretleri hariç, kullanılacak arabaya göre de değişir tabi aşağı yukarı 700-1000 tl civarı yakar araba.

Sezona göre değişir. Mesela yazın (yüksek sezonda) uçak biletleri pahalıyken 2 kişiden fazlası için arabayla gelmek daha makul olabiliyor.

Maliyet hesabı için şu bilgilere bakılmalı:
Almanya'nın neresinden Türkiye'nin neresine gelinecek?
Araba'nın yakıt sarfiyatı ne durumda ?(VW Polo Bluemotion vs Porsche Cayenne)
Kaç kişi seyahat edecek (konaklama, yeme/içme)
Güzergah? (Paralı yollar vs. devlet yolları)

Daha önce bir kaç defa arabayla gelmiş/gitmiş birisi olarak çok ortalama olarak 1500 TL'ye mal olur diyebilirim.

Arabayla uzun yolculuktan kaynaklı yorgunluk, güvenlik riski vs derken %90 durumda uçak daha mantıklı oluyor.

türkiyeye gelince 2-3 hafta da arabayla bir yerlere gidebilmek var. bir de türkiye içi masrafları düşünürsen arabayla gelmek daha uygun. sizin eğer vakit probleminiz yoksa arabayla sakince gelmeniz daha mantıklı olur.

Dear Sir or Madam,
My name is .............. and I would like to explain why I am a well-suited candidate for the ............ position at your company.

böyle başla gerisi gelir bence :)

çok bilimsel bir yaklaşım olmayacak ama peeling al, haftada 3 gün kazı suratını peelingle, yüzeydeki rengi değişmiş ölü deri gittikçe alttan taptaze normal renkli deri gelir normal şartlarda.peeling yaptıktan sonra bir ampul e vitamini kırıp yüzüne sivilce izleri olan yerlere sürersen o da derinin kendini yenilemesini hızlandırır. bir de eczanelerde falan, her türlü yara izine, çatlak izine, yanık izine falan iyi gelen e vitamini içeren bir şey satılıyor 40 liraya, direk ondan da kullanabilirsin aynı mantık.bir tür yara izi sonuçta, ben cildim çok yağlı olmadığı için basıyorum bepantolü izlere ama yağlı yüze iyi gelmeyebilir.

"Doktora gittim bir işe yaramadı" pek akıllıca bir yaklaşım olmaz ^^

Özellikle sivilcelerin tedavi süresi uzundur ama kalıcı sonuçlar verir. Kendini kanıtlamış bir deri ve zührevi hastalıklar (dermatoloji & cildiye) doktoruna giderseniz size doğru yolu gösterecektir.

evet cildim akneye meyilli olduğu için peelingden uzak duruyorum her zaman. sivilce tedavisinin de uzun süreli olduğunu biliyorum, yaklaşık 17 yaşımdan beri ki bu 7 sene oluyor, her türlü doktora gittim. öncelikle tabii ki sivilcelerin körelmesi için tedavi uyguladık, sonra izler için ama dediğim gibi, sonuç alamadım hiç.

onlar standart, onları çevirmene gerek yok

ıyy ne sıkıcısın ya yapın eğlenin işte. herşeye kahkalarla gülen biri bunu nasıl takmış kafaya belli değil.
aç netten bak tarife, bu kadar mı zor!!
gece gece sinir oldum.

he he ilk mantı deneyimim benim de benzer bi şekilde olmuştu
gurbette anne mantısını özleyen bi arkdaşa gel ben yaparım demiştim -hiç yapmışlığım yoktu, sevmem ki- yaptım da netekim bişey olmaz yavv aç bi tarife bak yap. Ha tabi bi merdane ya da oklava edin önce :)

mantı da çeşit çeşit az uyanık ol ;)

yağ mantısı dediğimiz bir mantı var, en beceriksizi bile yapabilir. bunu araştır. öbürü çok uğraştırır zaten.

almanyada dondurulmuş mantı bulabilirsiniz

hamur yekpare açmaktansa parça parça açarsanız çok daha rahat edersiniz. Ama oklava benzeri bir şey lazım gerçekten.

heryer kapali degil, muzeler, gezilip gorelecek yerler acik olabiliyor, internetten bi kontrol etmek lazim, avmler acik genelde, merkezdeki yemek yenilecek yerler acik, turist bitmiyor pek...

kimi yerler de pazartesi kapali misal:

www.strahovskyklaster.cz

1 gunluk gelinecekse en iyisi ufak bi plan yapmak.

Meze yapsan olmaz mı? Çeşit çeşit. Yanına da daya paçanga böreğini pastırma koksunlar dfhjhj

böyle bir durum 2 defa başıma geldi. birinde kısır, diğerinde irmik helvası yaptım. çok güzel yapamamış olmama rağmen hala efsanedir, hala hepsi hatırlar ve bir gün yeniden yemek istediklerini dile getirirler. irmik helvasını daha çok sevmişlerdi ama.

(bkz: meze)

mücver
pilaki
çakma çerkes tavuğu
ana yemek lazımsa hünkar beğendi. sadece patlıcanlı kısmı yapıp meze olarak da kullanabilirsiniz ya da közlenmiş patlıcan.

caipirinha hakkında bi bilgim yok ama atıştırmalık, mezelik vs yiyecek için mercimek köftesini önerebilirim.

sigara boregi yap , kiymali, peynirli, patatesli, kasarli sucuklu cesit cesit yesinler

İrmik helvası biçilmiş kaftan. Hatta bizim kız arkadaşlar yakmıştı biraz, yiyenler hep kahve de var mı içinde diye soruyorlardı. Biz de tabi canım, olmaz mı diye geçiştiriyorduk.

Caipirinha yanında yemek veya meze yenecek cinsten bir içki değil. Toz şekerle hazırlanıyor, epey tatlı yani. O yüzden içkiye eşlik edecek birşeyi düşünme, elinden gelen bir meze veya tatlıyı yap.

basvuru amacina göre degisiyo.

oturum, evlilik, uzun süreli vize, turistik vize gibi farkli vize türleri var ve hepsinin prosedürü farkli.

100

95-150 arasında değiştiğini gördüm.

genelde 100. 100 tl'de btk'ya ödeniyor toplam 200 tl'ye mal oluyor.

benim bildiğim; görünmezken zaten yok diye göndermez kimse arama, ama gönderirse de çakıyor işte senin çakallığı

makarna haşla. domatesi rendele az sıvıyag ve sarımsak ile sotele. makarnayla karıstır mis gibi domatesli makarna yersin.

mercimek çorbası yap, karnıyarık yap birde yaprak sarma

garnitür al markettten, bezelyeli falan karışık.

kuşbaşı eti düdüklüde haşla 10 dk, sonra tencerede kıydığın soğanı yağda kavur, salça ya da domates püresi koy, domates de doğra, eti kavur beş dk pişsin, garnitürü süz ve tencereye koy, bir dakika karıştır, üstünü kapatacak kadar kaynar su ekle, 20 dk orta ateşte pişsin, son bir kaç dk da tuz, nane, kekik, kimyon, karabiber, pul biber ekle.

afiyet olsun.

tek kişilik porsiyonların uzmanı olduğumu söylemem gerek öncelikle.
evde daima bulunması gerekenler
tarhana
makarna (erişte vb hepsi dahil)
buzlukta : donmuş ekmek, donmuş kıyma, donmuş et
salça
zeytın yagı

şimdi bu demirbaşlar olduktan sonra aniden acıkan karın, aniden gelen misafir , baskın yapan anne hayatta aç kalmaz. bunlar bitmeden her zaman yenisi yerine konulmalı.

yemek yapmayı zevkli hale getiren şeyler baharatlar bunda önceliklerimiz ise : karabiber, pul biber, fesleğen.

makarna için örnek vermek gerekirse:
makarnayı haşlıyoruz. suzuyoruz. makarna suzgudeyken. tencereye zeytın yagı ve salcayı alıp kavuruyoruz. kucuk bır dıs sarımsak rendelıyoruz. mutlaka feslegen koyuyoruz. sonra makarnayla bırlestırıyoruz. tuz ve dıger baharatlar ıstege baglı, ben hıc tuz kullanmam.

tarhana için
1 kişilik anlatıyorum.
minicik zeytin yağını tencereye alıyoruz. 1 tatlı kaşığı salça. piştikten sonra 2 su bardağı soguk su ekliyoruz. ve 1 tam dolu tatlı kaşığı taranayı eklıyoruz. kaynayana kadar asla karıstırmayı bırakmıyoruz.

olur da o pahalı tavuklardan almak istersek. oyle gıdıp koca paket almıyoruz. tavuğun istediğimiz kısmından iki üç parça alıyoruz. onları evdeki büyün baharatlar ve zeytin yağı ile ovup ister fırında ister tavada pişiriyoruz.

evimize un ve süt almak istersek (demirbaşlar arasına) sabahları krep yapabiliriz.

eğer tavukları kemikli alırsak ve kemiklerini ayırır pişirirsek ertesi gün tavuk suyu çorba yapabiliriz. bu biraz kemik suyu oluyor ama bir şey olmak annem beni öyle büyütmüş.
2 su bardağı suda kemikleri haşlıyoruz. kemikleri çıkarıp içine 1 silme çorba kaşığı şehriye atıyoruz. şehriyeler piştiğinde ayrı bir kapta terbiyesini hazırlıyoruz. terbiye tercihinize kalmış, yumurt yoğurt olur, limonlu terbiye olur. onu da ılıştırarak ekliyoruz ki kesilmesin. bu da tamam.

başlangıç için fena olmadı sanırım.

maddi durumunuzu bilmiyorum ama size önerim köfte patates.

yarım kilo köftelik kıyma bir paket köfte harcı alıyorsunuz. köfte harcı paketinin içinde uygulama şekli mevcut o şekilde kıyma ile harcı karıştırıp bekleme süresi sonunda zevkinize kore yassı ya da çubuk şekil verebilirsiniz. birkaç patateside soyup iyice yıkayıp tuzlayın ve suyunu bırakması için bekleyin. köfteleri teflon tavada yağsız, patatesleri de her zamanki gibi kızartın.

daha sağlıklı bir yemek istiyorsanız sizenohut için tam mevsimi. 3,5 tl civarı fiyatı olan konserve nohutu yıkayın. küçük bir soğanı küp küp doğrayıp az kavurun, bir yemek kaşığı salçayı da beraberinde kavurun. nohutu atın. üstünü bir parmak geçene kadar sıcak su ilave edip pişmeye bırakın.

www.yvesrocher.com.tr

www.thebodyshop.fr süper koku ama buralarda var mı bilmiyorum.

lanvin rumeur kullanıyorum ben onda var ama sırf yasemin kokusu değil tabi, zarada var bir de bildiğim white jasmine.

kırmızıkaşekaban+1
yves rocher tendre yasmin gayet güzeldir.

zara'nın var yaseminli olması gerekç ucuz da hem. yoksa bile zara2nın bütün kadın parfümleri ya şekerçi ya çiçekçi gibi kokuyor zaten.

bildiğim en kalıcı ve buram buram yasemin kokan, unutulmaz klasiklerden : 3.bp.blogspot.com

dior - diorissimo derim. net.

www.derinmor.com

bence alien deneyin.

almanya'ya göre pahalı, hollanda'ya göre ucuz.

almanya muniche göre ucuz, hollanda utrecht, rotterdam ile denk, berline göre pahalı.
hangi şehir yani? kısacası.

@botamaniaensis doğru dedin, genel olarak almanya bayern - spesifik olarak nürnberg'de göre diyim o zaman?

mr.t'nin meşhur lafı "i pity the fool"

olm öyle cart diye rüya mı anlatılır. bu senin çok zengin olacağına delalet diyeyim de bari.

rüyayı yaratan senin bilinçaltın, onu sembolik bulan sensin, anlamını da en iyi sen bilirsin. SENCE yırtılması neyi sembolize ediyor? yırtılan sayfalarda ne vardı? hangi sayfayı yırttın da karşısındaki de yırtıldı? neden? sayfaların kopmuş olması sana ne hissettirdi? neyi kaybetmekten korkuyorsun? aklına ilk gelen cevap aradığın cevap olabilir. ama olmayabilir de.

ne olmazsa, gıderse -eksık kalacagını dusunuyorsun bu gunlerde? Belkı bunu dusunmelısın. senı tamamlayan bır seyı kaybetme korkusu sanki...

O anda neler hissettiğin veya yanında biri var mıydı veya bir yere mi gidiyordun gibi soruların etrafında dönerek bulabilirsin, kağıt kalem koy yatağın ucuna :)

eline para geçecek ama hayırlı işlerde kullanamadan çar çur edeceksin.