[]

Sosyalleşmek konusundaki tavsiyelerinizi almak istiyorum!

İyi akşamlar,

İstanbul'da yaşıyorum, liseyi yine burada yatılı bir okulda okuduktan sonra üniversite için (Gsü) eve çıktım. Açıkçası çok hevesliydim üniversiteye başladığımda, fakat baya hayal kırıklığına uğradım. Gerek genel öğrenci profilinin biraz burnu havada oluşu, gerek hiçbir sosyal faaliyetin adam akıllı gerçekleşmeyeşi ve bir sürü başka sorun sebebiyle. Hele bi de eve çıktıktan sonra iyice yalnız hisseder gibi oldum. Liseden görüştüğüm birkaç kişi kalmış, üniversiteden -ki o kadar çabalamama rağmen- hiç kimseyle dışarı çıkıp bir kahve içebilecek kadar bile yakın değilim. Siz neler yapıyorsunuz mesela, İstanbul'da, okul/iş bittikten sonra, ya da hafta sonları? Nerelere takılıyorsunuz, kimlerle görüşüyorsunuz?

Kafamın uyuştuğu, arada bir dışarı çıkıp vakit geçirebileceğim kimselerle tanışmak istiyorum, fakat bu nasıl olacak bilmiyorum. Mesela, okulda edebiyat kulübünün toplantısına gitmiştim bir defa, herkesin kendi bilgisini göstermek için öne atıldığı, kimsenin birbirini dinlemediği, bir tür rekabet ortamının baş gösterdiği bir toplantı olduğundan bir daha gitmedim, zaten iki-üç defa daha toplanıp bitirdiler sanırım. Ya da lisede festival organizasyonu gruplarına katılırdım. Orada da görev paylaşımında hep birilerinin projeyi sahiplenmek, ben yaptım demek adına, adil davranmadığı olurdu; gizli saklı işler dönerdi ve keyif alınacak bir olay olmaktan çıkıp can sıkardı. Vallahi anlamıyorum bu işleri hiç. Ne yapayım da şöyle güzel işlerin bir parçası olup, yeni insanlar tanıyayım?

Teşekkürler!

 
Burada birilerinde tanışıp, konuşup muhabbet açarsa dışarda vakit geçirebilirsin.

gönüllülük üzerine kurulmuş gruplara üye olup etkinliklerine katılabilirsin.

bisiklet alıp bisiklet gruplarına katılabilirsin, gezi yapabilirsin.

vs. vs.
  • mr.goodcat  (24.08.15 21:00:36) 
Ne okuyorsan onun meslek odasına, sivil kuruluşuna git, illa ki bi organizasyonları olur, parçası olmak istiyorum de. Unutturma kendini.


  • bigbadabum  (24.08.15 21:04:16) 
kilo ver, kendine bak, güzel güzel giyin, makyaj yap.. o zaman yalnız kalmazsın


  • Sskywalkeremre  (24.08.15 21:09:08) 
sskywalkeremre

adam sevgili aramıyor
sadece sosyalleşmek istiyor
  • kosun lan mevzu var  (24.08.15 21:10:39) 
İlgi alanlarınız veya öğrenmek istediğiniz şeylerle alakalı atölyelere gidebilirsiniz..

Gönüllük işlerinde aktif olabilirsiniz söylenmiş zaten.
  • qazaqwsx  (24.08.15 21:13:59) 
@kosunlamevzuvar

adam değil madam... lolita diye adam mı olur la
  • Sskywalkeremre  (24.08.15 21:26:31) 
ya işte erkek kadın neyse

gadın sevgili aramıyor sosyalleşeyim diyor sen kadına giyin süslen peşine erkek tak diyorsun?
  • kosun lan mevzu var  (24.08.15 21:28:21) 
@kosunlamevzuvar

mantıklı düşün, standart bi hatunun bizim toplumumuzda asosyal olması çok muhtemel bir şey değil. demek ki bir sorunu var. bu sorunlar da büyük ihtimal fiziksel. şekilci millettiz aga biz. karı kızlı ortamada girse, peşinde erkekleri köpekte etmek istese şekil şukul kasmak zorunda. yazdıklarından iki sonuç çıkıyor, ablamız ya ağır sıkıcı ve itici bi insan, her girdiği ortamda ukalalık cart curt yapıyor, doğal olarakta millet bunu dışlıyor ya da lisede ki güzel mervenin 100 kiloluk yancısı kategorisinde birisi. ve ben erkek tak peşine demedim.

dedim mi?

demedim...

demek ki neymiş... önce okuduğumuzu anlıyor, sonra eyyorluyormuşuz...

best regards,
skywalkietalkie
  • Sskywalkeremre  (24.08.15 21:57:31) 
katılmıyorum.

aşırı çirkin kadınların mükemmel derecede sosyal olabildiğini çok farklı ortamlarda defalarca gördüm. (hatta onların da problemi o kadar sosyal olabilmelerine rağmen sevgili bulmakta zorlanmalarıydı.)

güzel kızlar ise kolayca sevgili bulduğu halde çeşitli sebeplerden normal arkadaşlık ilişkilerine sahip olamıyor.

kaldı ki normal sosyalleşmenin fiziksel özelliklerle alakası yok.
  • kosun lan mevzu var  (24.08.15 22:00:52) 
Sskywalkeremre

abi ne biçim bi mantık seninki anlamadım. gayet kendine bakan, kilosu zartı zurtu yerinde bir insanım. fakat bunun konuyla ne alakası var? bir-iki hoş sohbet etmek, arada dışarı çıkmak için illa güzel mi olmak lazım? yalnızca dış görünüşüme göre yargılayacak kadar sığ bi insansa zaten arkadaşım olmasın daha iyi lan.
  • lolita  (24.08.15 22:02:49) 
o zaman aşırı sıkıcı bi insansın, girdiğin ortamlarda muhabetti baltalayacak çıkışlar yapıyorsun. karakter meselesi tabi. ha ama yok ben on numara muhabbet ederim, aşırı eğlenceliyim cart curt diyorsan, bahsettiğin rekabet ortamlarında da kendini öne atmaktan, aralarda milletle sohbet etmekten çekinmemelisin. kimsenin kimseyi dinlemediği bi ortamda, sen susup herkesi dinlemeye kalkarsan günün sonunda sana kalan sadece baş ağrısı olur.

ve eğer erkeksen intihar falan edeceğim nickinden ötürü...
  • Sskywalkeremre  (24.08.15 22:13:52) 
@skywalker, olay sosyalleşmek değil ki, kaliteli sosyalleşmek. bak postta ne demiş " Mesela, okulda edebiyat kulübünün toplantısına gitmiştim bir defa, herkesin kendi bilgisini göstermek için öne atıldığı, kimsenin birbirini dinlemediği, bir tür rekabet ortamının baş gösterdiği bir toplantı olduğundan bir daha gitmedim," yani adamın/kadının derdi sadece çevremde birileri olsun değil. düzgün birileri olsun. şuan çirkin bile olsa kendini güzelleştirerek kurcağı çevre zaten istediği şey değil. zaten hedef seviyeyi düşürürsen türkiye'de çevrenin olmaması pekmümkün dğil seviye baya yerlerde sosyal açıdan.

neyse maalesef tavsiye verebilcek durumda değilim ben de 10 gün sonra istanbul'a geçiyorum(üniversite dolayısıyla), napıcam ne edicem diye ben de düşünüyorum açıkçası.

edit: sonraki mesajları şimdi okudum. kendini atmaktan çekinmemek falan değil olay. yanında rahat olabilceğin insanlar olması önemli. o insanların yanındayken, sanki strateji oyunu oynuyomuş gibi her hareketinidüşünerek yapmak yerine cidden rahat olup akışına bırakabilmen güvenebilmen lazım. diğer türlü arkadaşı/dostu neyleyeyim.
  • ghilleinthemist  (24.08.15 22:20:31 ~ 22:25:56) 
Çözüm basit Misantropizm


  • bartholomew87  (24.08.15 23:05:07) 
Toplanzi.com da var


  • bartholomew87  (24.08.15 23:35:40) 
@ j r r tolkien
bahsettigin site zumbara

  • jam  (24.08.15 23:58:41) 
yani yapman gerekenleri sen de biliyorsun aslında kursa gitmek, çeşitli organizasyona üye olmak vs.
tam olarak ne duymak istiyorsun anlamadım?
neye katılacağını mı söyleyelim?
katıldığın ortamlarda katlanmak zorunda olduğun durumlar olacaktır, insanlarla görüşürken katlanmak zorunda olduğun davranışları gibi fakat her seyin bir sınırı var ve bu sınırı da insan kendisi bellirliyor.
biraz bi düşün; sınırlarım neler ben mi çok keskinim vs..
yani sorunu insanlarla konuşup görüşememe veya sosyalleşememe diye arama, önce bir kendini sorgula sonra çözümünü bul devamı gelir.
yoksa
sosyalleşmek işte, biraz maddiyatın yerindeyse yapılmayacak bir şey değil.


edit: yorumu önceden sosyal bir varlık olduğunu bellirttiğin için bu şekilde yazdım. demek ki senin sosyalleşmekten yana bir problemin var, sen sosyalleşme nasıl olur diye sormuyorsun aslında fakat başlığın ve anlatımın "nasıl sosyal bir insan olunur" niteliğinde..
  • c p  (25.08.15 00:19:03 ~ 00:25:08) 
Senin daha küçük gruplarda rahat hissedeceğini tahmin ediyorum. Çok popüler olanları değil de, daha dar bir kesime hitap eden aktiviteleri takip et bence.


  • arnold schwarzeneger  (25.08.15 08:55:15) 
[]

İnternetten ev yapımı reçel satmak.

Merhaba,

Uzun zamandır aklımızı kurcalayan bir fikir var: Annem ev hanımı; yemek yapmayı, yeni tarifler, ürünler keşfetmeyi seven, kendini sağlıklı yaşam ve organik beslenme konusuna adamış biri. Yıllardır annemin bir işletme açması, güzel yemeklerini satması konusu konuşulur evde, fakat hiçbir somut adım atılmadı bu konuda. Gerek nasıl yapılacağını tam bilmediğimizden, gerek yeterli sermayemiz vs. olmadığından. Fakat şu son zamanlarda annem, internetten talep üzerine satış yapmanın nasıl bir fikir olduğunu merak ediyor, sorup soruşturuyor. Yapmak istediği şey özellikle reçel satmak. Gerçekten de hijyen konusunda asla fire vermeyen, fazla emek harcayan biri annem; arkadaşlarım, komşular, akrabalar dahil bir sürü insanın tadına baktıktan sonra çok sevdiği tatlılar reçelleri de. Eğer satmak istesek bu reçellerden, nasıl bir yol izlememiz gerekir? Aranızda daha önce böyle ufak çapta ürün pazarlamış olan var mı internetten? Hangi sitelere koymalıyız, kendimiz blog mu açmalıyız? Daha çok insana hitap etmek için yapılabilecek neler var? Bir de, bu yolla birazcık olsun ek gelir elde edilinebilir mi sizce?

Teşekkürler.

 
Internetten satışın en popüler ortamı Instagram. Oraya yönelin.


  • cakabo  (17.08.15 21:34:01) 
en pratik gittigidiyor, n11 tarzı yerlerdir ama kendiniz site kurup buradan yürümeniz baya zaman alır profosyonel olarak yapacaksanız süreklilik ve ciddiyet ister. diğer sitelerde keyfe kader takılırsınız.


  • qobel  (17.08.15 21:35:21) 
instagram +1, öncelikle aydınlık ve güzel fotoğraflar, bilgilendirici açıklamalar ile yüksek takipçi sayısına ulaşmak, instagramdaki bu tip profilleri inceleyerek başlayın derim.


  • elbar  (17.08.15 21:44:14) 
arkadaşların dediği gibi instagram başlangıç için ideal. profilini de kısa sürede büyütmek ve insanlara ulaşmak için instagress.com u incelemeni öneririm. parasına değiyor gerçekten.

gelir olarakta işi öğrenirseniz iyi paralar kazanabilirsiniz ama bu da zaman alır.

ve bir de ek olarak elbar'ın dediği gibi ürün ne olursa olsun fotoğraf sattırır. örneğin yemek bloglarını incelerseniz kavanozun agzına puantiyeli bir ribbon sarmak beyaz fonda çekmek ve yanına tamamlayıcı olan ürünleri koymanız daha cazip kılar. bkz: iki dilim ekmek ve üstüne yağ dökülmüş beyaz peyniri yanına taze nane vs.
  • inannas jofn  (17.08.15 22:01:39) 
instagram +1

bikaç gün önce bu konseptte bi hesap görmüştüm sizin için aradım buldum. link veremiyorum ama kullanici adi: yesillimonata.

görselliğe önem verildiği sürece satılır diye düşünüyorum.
  • littlejack  (18.08.15 01:26:11) 
[]

Bilgisayarın sürekli internetten kopması.

Merhaba,

Bilgisayarım ne zaman internete bağlansam, neredeyse her beş dakikada bir internetten kopuyor. Yarım dakika sonra tekrar kendi kendine bağlanıyor. Sonraki yarım dakika boyunca da çok yavaş açılıyor siteler. Fakat bunun bulunduğum yerin ağıyla hiç alakası yok, çünkü mesela evdeki diğer bilgisayardan gayet hızlı ve kesintisiz bir şekilde internete bağlanılabiliyor. Gittiğim her yerde hep böyle oluyor benim bilgisayara. Kendisi Casper marka, çok da iyi bir model sayılmaz, bir buçuk yıl falan oluyor alalı. Ama ne kadar dandik bir bilgisayar olursa olsun, en azından internette birkaç basit işi yapabilmesi gerekmez mi? Zaten bilgisayarı yalnızca bir şeyler izlemek, okumak ya da ara sıra mailime, facebookuma falan bakmak için kullanıyorum, değişik programlar indirdiğim falan da yok. Şimdi game of thrones izleyecektim mesela, yine takıla takıla ilerliyor video bütün dizi sitelerinde. Bu düzeltilebilir bir sorun mudur sizce, ne yapılabilir?

Teşekkürler.

 
Ağ simgesine sağ tıklayıp sorunları gider diyip, windows'un cihazı sıfırlamasını deneyebilirsiniz birinci olarak, yine dns ve benzeri ayarları otomatik-varsayılana alın.
Ama bir ihtimal daha var o da wifi anteninin yerinden oynaması veya arızalanması. Benzer bir sorunu eski bir laptopda yaşamıştım, 30 liraya tp-link usb wifi alarak çözmüştüm.

  • atom karincanin torunu  (18.07.15 18:36:46) 
dhcp problemi olabilir mi? kendin ip vermeyi dene birde.


  • paulie walnuts  (18.07.15 18:46:57) 
Guc ayarlarindan veya wifi kartinin ayarlarindan windows'un guc tasarrufu icin cihazi kapatma iznini kaldir. Cogu kisinin sorunu bu oluyor sanirim.

Bende benzer sorun oldu. Cihaz yoneticisinden Windows sanal wifi kartini engelleyerek cozdum.
  • wpi  (18.07.15 19:50:42) 
[]

Pazarda kıyafet satmak.

Merhaba,

Geçen gün birkaç arkadaşla konuşuyorduk; konusu açılınca gördük ki, herkesin alıp birkaç kere giydiği, ya da hiç giymediği, bir zamanlar çok sevdiği, ama artık tercih etmediği ve yine de iyi durumda olan birçok kıyafeti varmış. Şahsen daha önce bu kıyafetleri gardrops gibi birkaç platformda satmaya çalışıp başarılı olamamıştım. Dolayısıyla aklımıza, eğer böyle bir şey mümkünse, pazara gidip küçük bir yer kiralayıp hep beraber elimizdekileri çıkarmak geldi. Yurtdışında birkaç arkadaşım yapmıştı daha önce, belki burada da olur diye umutlandım.

Amacımız öyle para kırmak falan değil elbette; sadece bir anlık gaza gelip para bayılıp aldığımız kıyafetleri üçe beşe satmak, sonucunda ne çıkarsa kardır.

Böyle bir şey mümkün müdür, nasıl yapılabilir?

Teşekkürler.

 
Pazarda tezgah kiralamanız lazım, boş yer varsa tabi. Belediye ilgileniyordur diye düşünüyorum


  • animalman  (05.06.15 12:01:55) 
Selam.

Tezgah kirası biraz yüksek diye biliyorum. Pazarda gezip sorarsanız illa bilen birisi çıkar.
Beştaş cumartesi pazarında zabıta gezer sabah, o gittikten sonra sizin gibi ufak tezgahlar pazar yoluna kurulur.
Bi de diğer pazarlar var. vs.
  • aithra  (05.06.15 12:04:31) 
semt pazarlarında belediyenin kiralayacağı boş yer bulunmaz genelde. yer sahiplerinin kiraladığı yerlerden bulabilirseniz olabilir. bunların düzeni de bellidir gerçi, ev kiralama gibi düşünün. tezgah açmak istediğiniz pazara bir önceki hafta gidip pazarcılardan soruşturun, onlar size yol gösterir. yaz dönemi birkaç haftalığına memleketine gidecek bir pazarcının yerini falan ayarlarsınız belki.


  • manuel mandalina  (05.06.15 12:13:25 ~ 12:14:14) 
[]

Saç bakım sorusu.

Merhaba,

Saçlarım çok sık, kalın telli ve kuru; her ne kadar kontrol altında tutmaya çalışsam da bazen başarılı olamıyorum ve bunun sebebini artık bilmek istiyorum.

Hayatımda daha önce hiç maşa, saç düzleştirici vs. kullanmadım, çok kırıyor diye. Çoğu zaman saçlarımı bile kurutmuyorum, kendi haline bırakıyorum kuruması için. Hiç boyatmadım da. 1-2 ayda bir kuaföre gidip üç dört parmak kadar kestiriyorum uçlarından. Uzatmaya da kalkışmıyorum hani sağlıksız uzamasın, kırıklar olmasın çok diye, küt saçtan ötesine geçmedim yıllardır. Hatta onlarca kısa saç kesimi denedim saç türüme daha çok uyacak, kâr etmedi. Duş alırken kuru saçlar için olan bir şampuan, argan yağlı saç kremi, duştan çıktıktan sonra elseve'in mucizevi yağını kullanıyorum. Yine de saçım kuru, mat, elektriklenmiş, kabarık ve yoluk yoluk görünüyor. Ben niçin o yumuşak, güzel, bakımlı saçlı insanlardan olamıyorum?

Belki birkaç öneriniz vardır?

Teşekkürler.

 
2 defa şampuan sürüyorum, onda da az kullanmaya gayret ediyorum. zaten 3 günde bir falan yıkıyorum saçlarımı kurumasın diye. Hangi şampuan iyidir o zaman?


  • lolita  (17.05.15 19:14:16) 
ben argan yagi kullaniyorum. ayda bir filan butun sacima yedirip masaj yapip basima tulbent gibi bir sey sarip uyuyorum. sonra sabah yikiyorum. ilk yikamada cikmiyor ama bir kez sampuanliyorum. sonra ilerleyen gunlerde yikandikca temizleniyor ama haftalarca yumusacik ve parlak kaliyo sacim. sac kremi de kullanmiyorum.


  • shotgunwoman  (17.05.15 20:13:35) 
Kuaförlerin nem kaybına uğramış kuru saçlar için bakımları oluyor. Güvenilir kuaför tavsiyesi verebilirim.

Şampuan olarak da argan Yağlı ve sülfatsız şampuan kullanıyorum. Onu da öneririm. Baya toparlanıyor, hele de boya yoksa daha iyi sonuç alırsınız.
  • amelie poulain  (17.05.15 21:32:16) 
su içmiyorsun belki de. Protein almıyorsan da etkiliyor. Phytokeratin diye bir marka keşfettim. Ürünlerini incele istersen.
Bir de Braun'un iyon veren tarağı var, elektirklenme için cidden işe yarıyor. Büyük teknoloji marketlerine gidip deneyebilirsin.

  • fiber  (17.05.15 21:43:04 ~ 21:43:38) 
Saçın hafif dalgalıdır da sen dümdüz tarayıp çıkıyor olabilir misin? Kabarır öyle. Nemliyken kafanı eğip köpükle, şekil vermeyi dene. kolayca kıvrılıyorsa saçı yanlış kullanıyorsundur.

Doa kozmetiğin bakım kremi güzel gibiydi bu arada, dene istersen.
  • zihuatanejo  (17.05.15 22:15:18) 
[]

Pazarlık yapma konusunda taktikler?

Günaydın herkese,

Bir kiralık ev bulduk geçen gün, vaktimiz de olduğundan emlakçı gezdirdi. Evi baya beğendik; fiyat, yer, bakım vs. olarak tam aradığımız gibi bir daire. Bugün tekrar görmeye gideceğiz, yalnız pazarlık yapmak konusunda bazı taktiklere ihtiyacımız olacak öncesinde.

- Öncelikle emlakçı bu evi bize gezdirmeden önce fiyatının 2000 tl olduğunu söyledi. Evi gezdikten sonra çıkışta ev sahibinin 1900'e kadar düşebileceğini söyledi. Baya sevindik başta, yalnız eve gelip de emlakçının kendi sitesine, hurriyetemlak'a falan koyduğu ilanlara bakınca, evin gerçek fiyatının zaten 1900 olduğunu gördük. Bu durumda hala pazarlık yapma şansımız var, değil mi?

- Evin içinde hala birileri oturuyor, haziran başında çıkacaklarmış. Acaba bugün gittiğimizde çaktırmadan sorsak bi ne kadar ödediklerini ayıp olur mu sizce?

- Emlakçıyı ev sahibiyle aracı olarak mı kullanmalı? Direk iletişme geçmeye mi çalışılmalı?

- Tahminen, en fazla kaç lira düşürülebilir olası bir pazarlık sonucunda?

- Bazıları pek beğenmemiş gibi görünün falan demiş pazarlık ederken. Şimdi emin de olamıyorum, biz beğenmesek de orayı kısa zamanda tutacak birçok talip çıkabilir. Ne yapmalı bu durumda, nasıl davranmalı?

Teşekkürler!

 
Emlakçı evi biran önce kiraya verip komisyonu cebe indirme derdinde, o yüzden evsahibi babası bile olsa evsahibini kazıklar. Evi tutmaya niyetin olduğunu belli et, kendinden emin yap pazarlığını. 1750 ver. En son 6 sene önce kiralamıştım ev, 750 diyordu emlakçı+evsahibi, ben 600 indirttim 5 sene de zam yapmadım. Ölücüyüm amk


  • hopkins  (11.05.15 09:53:42) 
[]

Beşiktaş'ta kiralık daire aranıyor!

iyi akşamlar,

Aranızda Beşiktaş'ta oturup haziran sonu, temmuz başı gibi evini boşaltmayı düşünen var mı? (Tarihler biraz esneyebilir.) Bütçemiz kısıtlı olduğu için ve emlakçılara para yedirmek istemediğimizden, taşınacak kişinin yerine, ev sahibiyle direk iletişim kurarak, daha kolayca geçebiliriz diye düşünüyoruz, umut ediyoruz.

Üç kız arkadaşız; 2+1 (maksimum 1300-1400 tl), 3+1 (maksimum 1600-1700 tl) ya da 4+1 (maksimum 1900-2000 tl) arıyoruz. Biliyorum belirttiğim rakamlar biraz komik kaçabilir Beşiktaş ev piyasasını göz önünde bulundurursak. Fakat olur a, uzun zamandır o evde oturuyorsunuzdur, o yüzden kirası nispeten uygundur falan, bize haber verebilirsiniz.

Şöyle kombili, duşa kabinli, geniş ve temiz bir mutfaklı, balkonlu, eşit büyüklükte odalı ve ara kat olan bir daire ise hele ne mutlu bize! (Yıllardır hasretini çekiyorum şöyle bir evin, ah!)

Haberlerinizi bekliyoruz, teşekkkürler!

 
zor rakamlar
bu aralar 1200 1300 civarında kiralık ev ilanı verip dolandırıcık yapanlar varmış haberiniz olsun.

  • fasulyek  (07.05.15 02:48:14) 
[]

Yayınevinde staj.

İyi akşamlar,

Bu yaz 1-2 aylık bir staj yapabileceğim, bilinen ve kaliteli bir yayınevi arıyorum. İki yere mail attım, metis ve yapı kredi; yalnız yapı krediden cevap gelmedi, metis'ten gelen de olumsuz. Biliyorum ki birçok kişi mail atıyor ve stajyer sayısı, eğer alınacaksa tabii, çok az; yani seçilmek zor bu durumda. Acaba aranızda bir yayınevinde çalışan, ya da bir tanıdığı, amcası, yengesi, dayısı olan var mı aracılık yapabilecek? Ayrıca, zorunlu staj değil bu; okuduğum bölüm de dolayısıyla edebiyat, yayıncılık vs. ilgimi çekiyor ve işleyiş hakkında daha fazla öğrenmek istiyorum.

Şimdiden teşekkür ederim.

 
Can'ı denemeyi düşünür müsünüz? O da olmazsa Cumhuriyet, 6,45 gibi nispeten daha az satış yapan, elemana ihtiyacı olan yerlere gidebilirsiniz belki, cüzi miktarlar vermek zorunda kalırlar ama çalışmış olursunuz.


  • sevgikusunkanadinda  (25.04.15 22:02:53) 
[]

Anime aranıyor!

iyi akşamlar,

Anime tavsiyelerinize ihtiyacım var yine. Şöyle biraz yetişkin karakterlerin yer aldığı (üniversite gibi), bilim kurgulu, vampirli vs.'nin geçmediği, slice of life ya da shoujo tadında, çok fazla karakter üzerine kurulmuşsa da esas olarak bir çiftin ilişkisine yoğunlaşan, erkek veya kız karakterinin utangaçlıktan/eziklikten ölmediği, en az bir sezonu olan bir anime önerebilir misiniz? Çok şey istiyorum biliyorum, ama aklınıza gelen varsa esirgemeyin lütfen. En sevdiğim anime Nodame Cantabile mesela, tam onun tadında bir şey arıyorum aslında. Honey and Clover diyecekler için de öncesinde söyleyeyim, iki kere denedim izlemeyi, ama bir türlü giremedim içine.

Teşekkürler, teşekkürler.

 
anime sormak için yanlış yer :D death note !11birciler gelebilir. ilginç kriterler arıyorsun. aradığın özelliklere hiç uymasa da en sevdiğim slice of life usagi drop. izlemiş olma olasılığın yüksek gerçi.

myanimelist.net bunlara da baktığını düşünüyorum :/
  • glamdr1ng  (19.04.15 21:13:29 ~ 21:15:05) 
One piece , dragon Ball, Naruto shippuden, attack on titan, ergo proxy, belki Elfen lied

Bunlar iyidir.
  • nucleon  (19.04.15 21:36:44) 
[]

Çay demlemek.

İyi günler,

En güzel siyah çayı demleyebilmek için ne kadar çay koymak gerekir? Şöyle ne çok acı, ne de imamın abdest suyu gibi olmaması için güzel bir oran var mıdır? İki kişi için mesela?

Teşekkürler.

 
ben 3 yemek kaşığı çay atıyorum. eşimle birlikte içiyoruz.
bu size fazla gelebilir, o nedenle 2-2,5 kaşık atmanızı öneririm.

  • teknikekip  (21.02.15 11:30:23) 
[]

Ipod eşzamanlama sorusu.

Merhaba,

Ipodumdaki müzikleri şöyle bir düzenleme kararı aldım. Fakat itunes'u açıp hiç müzik olmadığını görünce aslında bu tür güncelleme işlerini erkek arkadaşımın bilgisayarından yaptığımı hatırladım. Şu anda bilgisayarı bozuk, açılmıyor. Ben de bu işi halletmek istiyorum. Eşzamanlama yaparsam, şu an Ipod'da bulunan müzikler itunes'ta olmadığı için silinir mi, yoksa bilgisayara da aktarılır mı şarkılar?

Teşekkürler.

 
ipod da şu an bulunan müzikler silinir. yeni atacaklarını atabilirsin.


  • westblack  (19.02.15 15:35:08) 
Hayir dogru adimlari izlersen gitmez. Buradan bakabilirsin.
support.apple.com

  • onuncu deneme  (19.02.15 16:23:20) 
mediamonkey kullanın


  • argent dawn  (19.02.15 16:41:03) 
[]

Erasmus sorusu.

İyi akşamlar,

Erasmus hakkında bazı merak ettiklerim var. Sizce bu, insanın üniversite hayatında olmazsa olmaz deneyimlerden biri mi? Yoksa gitmesek hangi kazanımlarımız olabilir?

Olayı şöyle açıklayarak soracağım: Bir arkadaşım var mesela, bu senenin başına kadar hiç yurt dışına çıkmamıştı. Erasmus yapmak, Avrupa'da olma fikri çok heyecanlandırıyordu onu, çok hevesliydi. Benimse yeşil pasaportum olduğu için daima Avrupa'da bol seyahat etme imkanım oldu; ablamın yurt dışında yaşaması da bunu kolaylaştırdı tabii. Bu yüzden azıcık da olsa Avrupa'da yaşam tarzı, dil, kültür, vs. konularına aşinayım. Zaten 3 yıldır da Erasmuslu öğrencilerle yaşıyorum. Bu yüzden yabancı biriyle tanışmak, arkadaş olmak, sosyalleşmek gibi olaylara da alıştım. Bunun dışında Erasmus'un eğlence, boş boş takılma senesi olarak görülmesi üzüyor beni. Gerçekten de böyle mi? Zaten party animal falan değilimdir hiç, gayet sakin, rahat bir hayatım var. Ayrıca bölümü, burada aldığım dersleri çok seviyorum. Ve seneye yoğun bir şekilde İspanyolca öğrenmeye başlayacağız, sonraki sene de İspanyol edebiyatı dersleri. Bölümde çok önemli bir yeri var İspanyolca'nın. Dolayısıyla eğer Erasmusla gider de bu dersleri kaçırırsam çok üzüleceğim. Öte yandan, gidip gelen öğrencilerden duyduğum kadarıyla iki dönem yapmak pek mümkün olmuyormuş; yarım dönem yapılıyormuş çoğunlukla. O da yerleştim, alıştım, birileriyle tanıştım, Türkiye'den gelen birkaç arkadaşı ağırladım, sınavlar vs diyene kadar çabucak bitiyor sanki?

Benim için en büyük avantajı, gittiğim yerde belli bir süre kalıp Fransızca konuşarak pratik yapabilmek olacak gidersem. Ama sırf bunun için de diğer endişelerimi bir kenara atıp gidemem gibi hissediyorum. Arkadaşlarımla konuşup onların hiç şüphesiz, düşünmeksizin, büyük bir istekle Erasmus yapmak istediklerini görüyorum ve acaba Erasmus deneyimini hafife mi alıyorum diye kendime soruyorum.

Siz ne diyorsunuz? Şu durumda gitmek veya gitmemek eylemlerinden hangisi daha mantıklı görünüyor?

Teşekkürler.

 
Bence gidin. Gelecek senelerde o sevdiğiniz derslere almasanız da katılırsınız.


  • bengi tonyukuk  (29.01.15 20:41:55) 
Sizin yerinizde olsaydım giderdim. Erasmus kaçırılmayacak bir fırsat. Gerekirse bir yıl uzatın yine de gidin. Size katacağı şeylere daha makro bir çerçeveden bakarsanız anlarsınız.


  • elitist  (29.01.15 21:37:34) 
Ya git aq git. GİT. Allaaam bi de düşünüyorsunuz ya. Yap bir dönem yap. Sorun değil. Git.


  • roket adam  (30.01.15 07:47:09) 
okumaya üşendim, ama erasmus görünce cevap vermek istedim. Kesinlikle gitmelisin.


  • piotr  (30.01.15 08:39:45) 
fırsat varsa gidin. küçük şehir/ülke olursa olsun kaçırmayın.


  • tirt star  (30.01.15 08:46:50) 
[]

Arkadaş meselesi.

Merhaba,

Sorum erkek arkadaş kişisi ile ilgili. Neredeyse 4 yıldır beraberiz, çok iyi anlaşırız, çok mutluyuz falan. Yalnız onu ne zaman bir arkadaşımla tanıştırsam, ortamda yokmuş gibi davranır. İlk tanıştırdığımda sadece bir merhaba der ve çok nadiren katılır konuşmaya. Sonrasında, niçin arkadaşlarımla bir iki çift laf etmiyorsun yahu, diye sorduğumdaysa; ne bileyim, siz konuşuyordunuz, araya girmek istemedim, hem ne söyleseydim ki falan der. Bu durum beni kızdırsa da, kimi zamanlarda çekingen davrandığını bildiğimden bir şey demiyorum.
Fakat, ne zaman ki kendisi içinde benim bulunmadığım yeni bir ortama katılsa, o insanlarla gayet iyi anlaştığını, bir süre sonra hatta beraber dışarı çıktıklarını vs. görüyorum.
Bu çelişki şaşırtıyor beni. Sizce sorun zaman meselesi mi? Hani bir arkadaşımla, kısa bir tanıştırma anında sohbet etmiyor belki, ama o kişiyi daha iyi tanıyacağı bir yerde, atıyorum tatile gitsek beraber daha çok muhabbet edebilecek.
Ya da bu tür sohbetlerde daha baskın olduğumu falan düşündüğünden böyle yapıyor olabilir mi? Çünkü ben ona göre daha konuşkan, girişken bir insanımdır.
Başka sebepleri neler olabilir?

Teşekkürler.

 
senin girişken olmanla onun yokmus gibi davranması arasında bir bag olamaz ki, o da konuskan biri olsa o da konusur kendisini ezik hissedip sustugunu dusunmuyorum. bazen erkek tarafı daha cok sessiz kalmayı tercih eder kız arkadasının bir arkadasıyla tanısınca, ozellikle erkekse ben oyle olurum yani. daha iyi tanıması gerektigini dusunup oyle rahat bir ortam oldugunda daha rahat konusacaktır cok strese sokma cocugu bence.


  • cokponcik  (22.01.15 19:57:12) 
Tanistirdigin kisilerin disi olmasi durumu olabilir mi?

Yani disi oldugu icin uzak duruyordur belki ilerde bir yanlis anlasilmaya mahal vermemek icin.
  • selam  (22.01.15 20:27:50) 
Buram buram terkedilme arefesi kokuyor. Agir sinyaller. Temkini elden birakmayin


  • joy luck club  (22.01.15 20:29:07) 
@selam, aslında kadın erkek olayı değil, genel olarak benim tanıştırdığım insanlara karşı böyle.

@joy luck club, ilahi, çok güldüm. 4 yıldır terk edememiş adam beni demek ki.
  • lolita  (22.01.15 20:35:41) 
bir tarafta kendi iradesiyle tanıştığı insanlar var, diğer tarafta da tanıştırıldığı insanlar var. bazen ben de benzer durumu yaşıyorum, kız arkadaşım arkadaşıyla tanıştırdığı zaman sus pus değilim ama zorunda olduğum için muhabbet etmeye çalışıyorum. ortamda kendi iradesi dışında bulunduğundan olabilir.


  • f atih  (22.01.15 20:40:01) 
Bende de bu durum var, başkası tanışın konuşun diye birini getirdiğinde, hani annelerin arkadaş getirdim diye misafir çocuğu getirmesi gibi geliyor, geriliyorum.


  • urasil  (22.01.15 20:45:53) 
çok takılmayın böyle mevzulara. kişilik özelliği böyledir adamın. ben de 4 sene üniversite okuduğum arkadaşlarla son sene çok samimi oldum. lisede de durum böyleydi.


  • defansif orta saha  (22.01.15 22:00:38) 
[]

Geri kafalılığa karşı.

Merhaba,

Geri kafalı olduğunu düşündüğünüz bir kişinin bunu fark etmesini, ya da en azından oturup birazcık bunun üzerine düşünmesini sağlamak için ne yapabilirdiniz?

Teşekkürler.

 
deneyimlerimden söylüyorum: imkansız.

birazcık sorgularsan hemen "hakaret ediyorsun saygı duymuyorsun" moduna giriyorlar. ne konuda olursa olsun. sadece inanç değil.

geri kafalılık bilmemek ya da cahillik değil, bildiği şeyin tam doğru olduğuna inanmaktır.
  • thracian  (18.01.15 18:46:34) 
topuklarımı götüme vura vura kaçarım.


  • Sarix  (18.01.15 18:48:45) 
Sifatina ne geri kafali adamsin lan sen desen de ise yaramaz, kasma.


  • sckxyss  (18.01.15 18:55:34) 
Zaten geride kaldigi icin gorme anlama idrak etme kabullenme sansi yok. Tecrubeyle sabit.


  • photo85  (18.01.15 18:56:28) 
geri kafalı olduğu konusunda düşünebilecek biri olsaydı geri kafalı olmaz, çoktan dank ederdi zaten.

tecrübeyle sabit, hiçbir şey işe yaramaz.

çok sevdiğiniz biri değilse çekmeye, uğraşmaya değmez.
  • suicidal ronin  (18.01.15 18:58:39) 
bir masaya bağlayıp, milyonlarca görüntü gösterin. geri kafalı bir olaya ait kelime veya vaka ekrana geldikçe meme uçlarından elektrik verin, şartlansın. aksi halde im-kan-sız.


  • nawar  (18.01.15 19:00:27) 
kaçıcaksın. uğraşmıcaksın. ben sinir hastası oldum. düşünmez bile. senin için "ne gevşek adam bunun gibilerin kafasını ezeceksin"den daha iyi bişiy düşünmüyodur muhtemelen.


  • justinho26  (18.01.15 19:13:45) 
ikna etmeye çalışmak, onunla fikirleri üzerine tartışmak, aksi argümanları-kanıtları öne sürmek falan boş bi çaba bana kalırsa. bu tarz insanlar 2'ye ayrılıyor benim gördüğüm:

1. geri kafalı, çünkü geri zekalı
2. geri kafalı, yeterli bilgiye erişimi olmamış, sağlıklı düşünme potansiyeli olan insanlar

1. grupla hiçbir şey yapılmaz. 2. grupla sorular sorarak tartışma denenebilir. herhangi bir sav öne sürdüğünüzde bu grup ters tepecektir, o yüzden fikirleri üzerinden fikirlerinin saçmalığını fark edebilecek şekilde sorular sorarak içgörü oluşturma çabası içine girilebilir.

örnek de vereyim. mesela bi insan depremlerin tanrı tarafından insanları cezalandırmak amacıyla gönderildiğini düşünüyor olsun. hatta 99 depremi hakkında da bu şekilde bir söylenti çıkmıştı zamanında, yanlış hatırlamıyorsam cübbeli ahmet tarafından. (oralarda çok fuhuş oluyormuş, o yüzden deprem olmuş) bu mantığı desteklemeyen örnekler üzerinden sorular sorarak "cevab veremedi" durumu oluşturulabilirse başarıya ulaşılmış olur. ("amerika'da neden bu şiddette bir deprem olmuyor sence", uygun bir soru olabilir örneğin) kişinin verdiği cevaba göre de yukarıdaki gruplardan hangisine ait olduğuna dair fikir edinilebilir. 1. grup allahın işine karışılmaz gibi kestirip atan bir cevap verecektir olasılıkla, 2. grup büyük olasılıkla cevab veremeyecektir.

ha pratikte ne yapıyorsun dersen, geri kafalı olduğunu düşündüğüm bir insanı hayatıma sokmam, dolayısıyla hiç tartışma çabasına da girmem, hehe.
  • gibicibicis  (18.01.15 19:18:20) 
Ugrasmayacaksin, he diyip gec. Ugrasmaya degmez.


  • ruhi mucerret  (18.01.15 20:04:49) 
  • emirkulu2  (18.01.15 20:07:38) 
Cahil ile muhabbet etmeyin diye hadis vardi sanki oyle.hatirliyorum eger dogru hatirliyorsam hz. Muhammed bile bas edememis sen dusun gerisini.


  • selam  (18.01.15 21:32:35) 
onun empati kurabileceği durumlardan örnekler veriyorum. tabi hangi konu üzerine geri kafalı olunduğu çok önemli. dogmatik bir konuysa yapacak hiçbir şey olmayabiliyor. ahlaki bir konuysa empati kurabileceği örnekler işe yarıyor.


  • m e l t e m  (18.01.15 21:36:07 ~ 21:36:59) 
[]

Şu tip çoraplar nerede satılır?

İyi akşamlar,

Acaba bu fotoğraflarda gördüğünüz, topuklu ayakkabıların içine giyilmiş olan çoraplardan nerede bulabilirim? Yani desenli külotlu çorap görüyorum mağazalarda ama böyle kısa olanlara rastlamadım.

Teşekkürler.

 
h&m de falan olabilir belki?


  • Sskywalkeremre  (17.01.15 20:00:17) 
gelmesini beklerim ben dersen ebay'de var


  • antihistaminik  (17.01.15 20:10:13) 
doksanlarda doluydu pazarlar bunlardan. normal beyaz çoraba tül dikiver. tee ebaydan gelene kadar.


  • bal dok yala  (17.01.15 20:23:53) 
[]

Bir kitabın çevirisinin birden fazla çevirmen tarafından yapılması.

İyi akşamlar,

Şunu merak ediyorum: Bazen kimi kitapların çevirisi birden fazla çevirmen tarafından yapılıyor. Peki nasıl yapıyorlar bunu? Yani bölümler paylaşılsa ve her çevirmen kendine düşen kısmı yapsa sonuçta ortaya çıkan çeviride dilsel bir bütünlük olmayabilir diye düşünüyorum. Ama tüm çevirmenler bir araya gelip aynı anda aynı metni çevirse? Bu da çok karmaşa çıkarır gibi görünüyor. Bilemedim.

Cevaplarınız için teşekkür ederim.

 
Trados tek kitap üzerinde grup çalışmasına izin veriyor. Ayrıca çeviri yaptıktan sonra bir de redaksiyon yapılıyor. Asıl çeviriyi düzgün hale getiren o.


  • onexey  (16.01.15 21:15:19) 
edebi kitap değil ama koca metinlerde birkaç çevirmen çalıştığımız oluyor. bizim işimiz daha kolay zaten baştan cümle yapıları, terimleri filan konuşuyoruz kılavuzları ben hazırlıyorum son okumaları da ben yapıyorum bir de seneler içinde birbirimizin diline zaten alışmış oluyoruz ben çalıştığım arkadaşların hepsinin kelime seçimlerini cümle kurgularını bilirim mesela. bir metinde birlikte çalışacaksak ya ben ona uyarım ya o bana uyar. (genelde ilki)
trados iyi güzel de kitap çeviride ne kadar gerekli bilmiyorum ne repeat olur ne consistency aranır vs. belki redaktörün işini kolaylaştırır o olabilir.
zaten edebi metinlerde bu nasıl oluyor iyi bilmiyorum ben kitap çevirsem zevkine çeviririm uğraşmam böyle şeylerle açıkçası
  • niye ama  (16.01.15 21:26:06) 
onexey'in dediği gibi çevirilerden sonra yapılan redaksiyonun yanı sıra çeviriye başlarken/çeviri esnasında bazı terimler üzerinde de anlaşıyorlar. özellikle felsefi ya da kuramsal derinliği olan metinlerde belli sözcükleri yazar belli bir kavramsal bağlamda kullanmış olabiliyor. bu tip şeyler için çeviri sürecinde zaten çevirmenler iletişim halinde oluyor.


  • microfiction  (16.01.15 21:28:22) 
[]

İstanbul, evler, kiralar sorusu.

Merhaba,

Mutlu yıllar herkese öncelikle, umarım dilediğiniz gibi geçer.
Sorum şu: İstanbul'daki ev kiralarını ne yapacağız? Üçüncü senem oluyor Beşiktaş'ta oturuyorum, nisana doğru falan da taşınmaya karar verdim gibi. Sahibinden'den şöyle bakayım dedim biraz; ama o ne, nasıl da pahalanmış kiralar! Tamam, Beşiktaş zaten hep pahalıydı, onu biliyoruz. Ama şu anki fiyatlar fazlasıyla abartılmış gibi geliyor. Sonuçta depozitosudur, sahibinden değilse emlakçı parasıdır, kirasıdır derken..Öğrenciyiz diye taşınmayacak da değiliz herhalde, değil mi? Sizce nasıl ev aramalı bu durumda, Beşiktaş, Ortaköy'e yakın, düzgün, güzel mahallelerde nispeten ucuzlu ev nasıl bulunur?

Teşekkürler.

 
fiyatlar uçuk sebebi için insanların farklı yorumları var dışarıdan gelip piyasayı yükselten insanlar diyenler var, enflasyon diyen var, normaldir ederi zaten bu diyen insanlar var.

O muhitlerde ucuza ev bulmak zor ucuza iyi ev bulmak imkansız,
Ha ev sahibi yurtdışındadır parayı istemez sadece ev temiz olsun ister parasını aramaz öyle olursa bulabilirsin ama onlarda emlakçılara düşmez.
  • duyond  (01.01.15 11:28:34) 
Olay tamamen arz ve talep meselesi, arz az ama talep çoksa malın fiyatı artar.

Az olan şey değerlidir.

atıyorum ortaköy'de 5.000 tane kiralık ev olsun, bu evleri talep eden sayısı 5 binden fazla olduğu sürece fiyatlar sürekli yukarı doğru tırmanır.

ucuz kira için şehir merkezinden uzaklaşmak zorundasınız, ulaşım giderlerini hesaba katıp uygun bir güzergahta ev tutarsanız barınma giderleriniz düşebilir. hadi düşmese, aynı fiyata denk gelse bile yeni, temiz, depreme dayanıklı bir evde yaşarsınız.
  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (01.01.15 11:41:30) 
fiyetlar gerçekten uçuk ayrı mesele ama internette de biraz şişirme rakamlar olduğu da gerçek. sokağa çıkıp aramaya başladığında göreceksin 100-150 civarında bir düşüş olabiliyor.


  • cilekli krep  (01.01.15 11:43:04) 
[]

Pilatesin etkisi.

İyi günler herkese,

Spor yapmaya başlamak istiyorum; özellikle kalça ve bacak sıkılaştırma hareketlerinin ağırlıklı olduğu ve nispeten kısa sürede etki gösterebilecek bir hareketler dizisine ihtiyacım var. Pilates belki işe yarar diye düşündüm. Fakat merak ettim, bu hareketler zayıflatır mı? Spor yapmak istememdeki amaç kilo vermek değil zira, yalnızca sıkılaşmak. Eğer zayıflatıcı etkisi ağır basıyorsa başka hangi sporu önerebilirsiniz?

Bir de, ne sıklıkta yapmak daha faydalı olur?

Teşekkür ederim.

 
Vucudu bicimlendiriyor, esneklik katiyor. Sikilasmak istiyorsan pilates dogru tercih.


  • sayns  (13.12.14 12:12:05) 
pilates doğru tercih evet. haftada 3 gün iyidir.


  • bxgx  (13.12.14 12:32:32) 
Eğer fazla kilon yoksa pilates iyi olabilir. Evde alıp çalışabilirsin, yönlendirici çok şeyler var. Vücut hatlarını belirginleştirmek ve özellikle bacakları toplamak için iyi. Zayıflatmaz pilaets normalde.


  • Cursed Chico  (13.12.14 12:37:58) 
Tembel sporu, çok faydası yok. Vücudu şekillendirmek/biçimlendirmek için ağırlık çalışmalısınız.


  • angelus  (13.12.14 12:38:26) 
Zayıflatmıyor, sıkılaştırıyor.. Haftada üç gün düzenli gitmek gerek.


  • 412  (13.12.14 12:45:06) 
[]

Piyano.

Merhaba,

Piyano çalmayı öğrenmek istiyorum. Fakat herhangi bir kursa yazılmak istemiyorum, çünkü oldukça pahalılar ve şimdilik profesyonel planlarım yok gelecekle ilgili olarak. Hani zevk için öğrenmek istiyorum, şöyle üç-beş klasik müzik parçası çalabilsem ne güzel olur. Düşündüm ki eve bir tane piyano alsam, kendi kendime internetten mesela ders veren videoları izleyerek nereye kadar gidebilirim? Bugün baktım da, baya vardı Youtube'ta İngilizce sonuçlarda özellikle. Gerçi temel müzik bilgim dahi yoktur, başka bir müzik aleti çalmayı da bilmiyorum. Sorun olur mu dersiniz bunlar?
Bir diğer konu da piyano seçimi. Nasıl bir şey alınmalı? Tabii çok da pahalıya kaçmadan elbette. Nelere dikkat edilmeli?

Teşekkürler.

 
ilk başta piyano alıp dünya masrafa girmektense tavsiyem tuşe hassasiyeti yüksek bi midi klavye alman. tabi onun yanında onu bilgisayara bağlayacağın bir ses kartı alman lazım. sonrası youtubedan tutorial izlemene ve pratik yapmana bağlı. nota ve armoni öğrenmek için ama muhakkak eğitim alman lazım.


  • bruceandwayne  (06.12.14 00:16:55) 
[]

Fransızca-Türkçe çeviri için bir yardım

Merhaba sevgili biraz vakti olan frankofonlar,

Aşağıdaki paragrafta yazarın ne demek istediğini anlasam da bir türlü cümleye dökemediğim bir bölüm oldu; siz de bir bakar mısınız? Bütün paragrafı bağlam daha net anlaşılsın diye yazdım; sorum tırnak içine aldığım préparation kelimesinin (3.satırda) neyi kastettiği ile yine tırnak içindeki diğer iki üç cümlelik bölümün (neredeyse paragrafın sonunda) Türkçeye çeviri önerisi ricası olacak.

Rapidement comme la veille, le chat s'approcha, ouvrit sur elle des yeux de métal bleu et disparut. Il faisait chaud. Les toiles étaient plongées dans la torpeur. Elle ne les regardait pas. Elle imaginait les premières lueurs du matin posées sur les "préparations". Les fluides, les vernis, le brillant des résines fondues, les pâtes malaxées dans les vapeurs enivrantes de térébenthine. Il lui semblait, en avançant, entendre des soupirs, des murmures. Elle comprenait qu'il lui fallait marcher avec précaution pour ne pas rompre le faux silence de l'atelier. "Elle sentit qu'elle aurait pu juste saisir un fil invisible et provoquer une cacophonie à en ébranler la maison. Mais il ne fallait pas encore tirer sur ce fil. C'était bien que d'être là à contempler, sans oser y poser la main, les pots, les boîtes, les bouteilles, le portefeuille d'estampes grand ouvert." Il fallait s'en contenter. Le reste viendrait plus tard.

Çok teşekkür eder, iyi akşamlar dilerim.

 
sabahın ilk ışıkları hazırlıklar üzerine yansırken hayal ediyordu. gibi olmadı lan çok sanatsalmış. hazırlıklar dediği tual vernik boyalar falan anlamışındır gerçi onu.


  • divit  (30.11.14 22:06:25) 
[]

Kasılma nöbetleri

Merhaba,

1-1,5 ay önce bir duyuru açmıştım; şikayetim belirli aralıklarla 4-5 kez başıma gelmiş kasılma nöbetleriydi. Bu nöbetler önceleri yalnızca gece, uyurken oluyordu. 20-30 saniye süren kasılmalar sırasında baya da bir salyam akıyordu, böyle biraz daha kırmızımsı bir renkte. Bir de dilimde tuhaf bir yara oluşuyordu, kasılma sırasında ısırıyor olabilirim diye düşünüyordum. Derken bir gün sokağın ortasında bayılmışım, kendime geldiğimde hiçbir şey hatırlamıyordum olayla ilgili, diğer seferlerde olduğu gibi. Ve yine diğerlerinde olduğu gibi, olayın ardından kolumu kıpırdatamayacak kadar yorgundum. Mutlaka 1 gün yatarak dinlenmem gerekiyordu. Doktorlara gittik, önce dahiliyede kan değerlerime baktılar, bir sorun çıkmadı. Emar çektirdik, eeg çektirdik, hepsi temiz çıktı. En son psikiyatriye yönlendirdiler, doktor da cymbalta diye bir antidepresan yazdı. Kullanmak istemedim açıkçası, daha farklı bir çözümü olabileceğine inandığımdan. Bu sırada yurt dışında bir seyahate gittim geldim. Çok eğlendim, çok güzel geçti, başıma da hiç böyle bir sıkıntı gelmedi tekrar. Fakat dün gece, uzun aradan sonra yine oldu bu rahatsızlık. Sizce sebebi gerçekten psikolojik midir bu durumun? Yani anti depresan kullanmak gerekir mi? Ya da bu durumdan tamamen kurtulmanın bir yolu var mı? Olayın tekrarlayacağından endişe etme durumu belki daha stres yaptırıyordur. O yüzden söyleyin arkadaşlar, bir şey yapayım ya kurtulayım şu sıkıntıdan.

Şimdiden teşekkür ederim.

 
Olay anını hatırlıyor musun gece olan nöbetleri? Sonrasında uyku bastırıyor mu? Bu anlattıkların epilepsiye benziyor ve epilepsi testlerde cikmayabilir. Tekrar olduğunda birinin anlayıp videoya alması faydalı olur, iyi gözlemci biri lazım absans nöbeti de oluyor ve kimse yakalayamıyor olabilir. Cymbalta'nin kendisi nöbete sebep olabileceği gibi depresyondan kurtulmak nobetlerin geçmesini sağlayabilir, hatta epilepsinin kendisi depresyon yapıyor bile olabilir. Belli olmaz bu işler pek. Deneme yanilmadan başka yöntem yok.


  • Lim5  (19.09.14 20:26:18) 
cevap vereyim: psikolojiktir. kullanmalısın. bu kadar tetkiğe rağmen bir şey çıkmadıysa %99 olasılık psikolojiktir. %1 için tekrar araştırılmak üzere başka bir hastaneye başvurabilirsin.


  • siradisi00  (20.09.14 00:04:55) 
[]

epilepsi olabilir mi?

İyi günler,

Çok korkuyorum arkadaşlar. Dün bir nöbet/kasılma ne diyorsanız artık ondan geçirdim tekrar. Bu kasılma 2. ya da 3. kez oluyor, diğer seferler geceleyin olmuştu. Arkadaşım fark etmiş, nefes alamayacak gibi oluyormuşum. 20-30 saniye boyunca kasılıyormuşum. O sırada olmasa bile gece boyunca çok salyam akıyormuş. İşte ama bu sefer gün ortasında, hiçbir sinyal vermeden küt diye geliverdi. Sokağa inmiştik, bayılmışım. Bir de uyanışımı hatırlıyorum. Yere düşünce kafamı çarpmışım zaten hala acıyor. Neyse kendime geldiğimde hareket edemeyecek kadar yorgundum, ayakta falan duramıyordum. Babam eve kadar taşıdı, biraz dinlendim neyse hastaneye gittik. Doktor epilepsiden şüpheleniyor. Bugün emar falan çektiricez işte bakacaklar. Sorum şu, 2-3 hafta sonra yurt dışında bir seyahate çıkacağım. Çoğunlukla da yalnız olacağım. Sizce sorun olur mu? Yani doktorun vereceği ilaçlar, kısa sürede hemen etkisini gösterir de olası bir nöbeti falan engelleyebilir mi?


 
bence nörolojiye bi git derim. Orada sana ne olduğunu söylerler, şimdi sonuç yokken ortada yanlış bir şey söylemeyelim.


  • basond  (02.08.14 13:31:06) 
hastanede nörolojiye gittik aslında, o istedi emar, tomografi falan. bakalım artık sonuçlara..


  • lolita  (02.08.14 13:32:13 ~ 13:32:43) 
bende bu tip bir tanı ile gittim hastaneye benimkisi baş dönmesiydi kulak burun boğaz nörolojiye sevk etti orada bana bir senaryo çıkardı dedim ben akşama çıkmam heralde, MS olabilirsin sara olabilirsin beyninde tümör olabilir beyin kanaması olabilir kan pıhtısı olabilir falan bir saydı ben şok oldum(o doktorunda ta ... afedersin) sonra tahlil yaptılar tahliller 1200 tl tuttu tabi ben sonrandan uyandım para tuzağıymış, neyse baktı sonuçlara bişiyin yok soğuk algınlığı olmuşsun dediler.

Kısaca sonuçlar çıksın ondan sonra daha doğru şeyler söylenebilir.
Hastanede bahçelievler medical park idi.
  • basond  (02.08.14 13:36:34) 
Epilepsi ilaçları devami kullsnılır zaten. Sen ilaçlarını aksatmazsan ve doktor doğru ilacı verirse bir sorun olmaz. Ama doğru ilacın bulunabilmesi gibi sıkıntılı bur süreç var maalesef bu hastalıkta. doktoruna sor bu konuyu.


  • sevgili sen masada değil yatakta güzelsin  (02.08.14 13:40:55) 
Belirtiler epilepsi gibi duruyor. Ama bizim buradan bir şey söylememizle olmaz tabi ki. İlaç tedavisi ile nöbetlerin önüne geçiliyor. İlaçlar biraz ağır, sinirlerini alt üst edebiliyor adamın. Doktor genelde bu ilacın yanında sakinleştirici ilaçlar da veriyor. Bunlar da insanın yaşam enerjisini alıyor resmen. sürekli uykulu gibi oluyorsun. Ancak düşündüğün kadar kötü bir durum değil. Ben annem ve babamdan biliyorum. Annem ilaç tedavisine başlamadan önce neredeyse 3 dakikada bir nöbet geçiriyordu. Nöbetleri şiddetli değildi, bayılmıtyordu ama 20-30 saniyeliğine bilinci kapanıyordu. Babamın ise çok şiddetli nöbetleri oldu. Ancak şu an ikisi de nöbet falan geçirmiyor.

İlaç tedavisine şimdi başlarsan 2-3 haftaya kadar çoktan etkisini göstermiş olur diye düşünüyorum. Ama sadece düşünüyorum. En iyisini doktor bilir.
  • himmet dayi  (02.08.14 13:48:51) 
hiç beklemeden doktora git. arkadaşlar çıkabilecek rahatsızlıkları yazmışlar zaten.

eğer epilepsi teşhisi konulur ve ilaç verilirse yavaş yavaş etkisini gösteriyor. ufak bir miktarla başlayıp sonra dozu yükseltiyorlar ve 2-3 haftada ancak tam etkisini gösteriyor.
  • mea maxima culpa  (02.08.14 13:56:45) 
Bayılmaların esnasında idrar kaçırma da var mı ? En bariz özelliklerinden birisi de o, ilaçlar çok kısa sürede etki etmezler. Uzun vadede hastalığı tedavi edici değil, nöbetleri kontrol edici etkileri var. İlaçlar ilk kullanılmaya başlandığında da yan etkileri maalesef biraz fazla, çok fazla uyku, halsizlik, baş dönmesi yapabiliyorlar. Alışma evresi 3-4 hafta sürüyor. Çok iyi bir nöroloji uzmanı bulup ona gidin.


  • elikası  (02.08.14 15:58:08) 
şekerim geçmiş olsun tam olarak epilepsi olduğunu düşünmüyorum içini ferah tut epilepsi teşhisi bu bulgularla uzun bir süreç beyinde tabi ki de bir ileti sorunu var ama umarım epilepsi değildir tv veya pc ışıkları karışık bir anda aşırı karanlık ortam hareketli nesneler gibi uyaranlar seni hiç tetikledi mi veya yoğun kafein aldığında veya heyecan ve üzüntü hallerinde bu tip baş dönmelerin bilinç kayıpların olur gibi oldu mu


  • esmeralda  (02.08.14 18:48:07) 
[]

anime önerileri.

Merhaba,
Yine bir anime arayışına girdim, lütfen yardım ediniz, güzel shoujo önerilerinizi esirgemeyiniz, teşekkürler.
En son Nodame Cantabile'yi izledim, keşke onun gibi bir tane daha çıksa. Vardır değil mi? Yani ana karakterlerin mümkünse havalı olduğu, aşk üçgenlerinin insanı darlamadığı, şöyle en azından 1 sezon devam eden bir anime arıyorum. Diğer izlediklerimi de yazayım:

-kaichou wa maid sama
-itazura na kiss
-special a
-bokura ga ita
-ginban kaleidoscope
-la corda d'oro
-kimi ni todoke
-skip beat
-marmalade boy
-yamada's first time

 
death note
elfen lied

  • Sskywalkeremre  (26.06.14 00:00:07) 
Sskywalkeremre, shoujo önerisi istenmiş. Kızcağız ciddiye alıp izler falan, yapmayın böyle şeyler. Şok geçirecek sonra.

Toradora, inu-boku ss falan izleyin siz. Manga okuma imkanınız varsa hana to akuma okuyun.
  • stormborn  (26.06.14 00:10:21) 
@stormborn izlediğim 2 anime bu her anime başlığının altına bunları yazıyorum ben dostum vatkenay du? japonca bildikte düzgün animemi önermedik. aşkolsun


  • Sskywalkeremre  (26.06.14 00:19:46) 
kamisama hajimemashita'ya bakın derim. animesi kesmez ama mangası çok daha güzeldir onun.
tonari no kaibutsu-kun var bir de izlediklerimden. fruits basket hakkında da çok güzel şeyler duydum. inu boku ss de güzeldir aynen ama mangası çok üzer haberin olsun

  • otaku olacakken fangirl olan kiz  (26.06.14 02:06:08) 
Toki wo kakeru shoujo
Seversin

  • daemonville  (26.06.14 06:25:51) 
Kategoriden falan anlamam ama Steins Gate adlı bi anime var herkese öneriyorum. İlk beş altı bölümü sıkıcı olabilir ama efsanevi bir anime benim gözümde. Bi bak derim


  • krmyls  (26.06.14 19:09:59) 
Toki wo kakeru shojo film şeklinde, eğlencelidir ama tür olarak istediğinize yakın değil. Film bakıyorsanız Howl's moving castle, Ookami kodomo Ame to Yuki daha biraz daha sizin tarzınız.

Steins Gate de iyidir, ama yine sizin tarzınız değil. Benim önerdiklerim dışında otaku olacakken fangirl olan kız' ın önerdiklerini beğenirsiniz. Özellikle Kamisama hakkında haklı, animesi de güzel ama mangası daha iyi. Manga okuyacaksanız hala Hana to Akuma konusunda ısrarcıyım, shojo pek benim tarzım olmadığı halde bayılmıştım kendisine.

Fruits basket hayatımda izlediğim en sevimli, en masum, en sıcak animedir. Ama romantizm bekleyen biri için tatmin edici olmaz. Sukitte ii na yo var sonra. Shojo olmayan, ama 3.-4. bölümden 16. bölüme kadar bayağı iyi bir romantik animeye dönüşen Sword Art Online var. Vampire Knight var, ki kendisinin anlatamayacağım kadar farklı/güzel bir havası vardır. Lovely Complex var, ben sevmemiştim ama, yarım kalmasın diye zar zor izlediğim animelerden. Princess Tutu var, romantizmi bayağı masumdur ama, sever misiniz bilmem.

Nana var, shojo değil, hatta josei, oldukça karanlık bir yapısı var. Bambaşka bir şey bu aslında. Yine de romantik sayılır ve ilişkileri/aşk üçgen-dörtgen-beşgenlerini esas alıyor. Yıllar boyunca izlemeseniz bile aklınızda bir ses "Nee Nana..." diyor durup dururken ve içiniz bir garip oluyor. Güzel yani.

Bunların hepsi shojo değildir muhtemelen ama aklıma gelen romantik animeler bunlar. Sorunuzun altındaki öneriler az ve iyi değil, bu yüzden ihtiyacınız olduğunu düşünüp uzun uzun yazdım. Hatırlarsam eklerim sizin için. Yine de, tekrar söylüyorum, hana to akuma' nın mangası.
  • stormborn  (26.06.14 19:35:09) 
[]

Japonca öğrenmek.

İyi akşamlar,

Son zamanlarda (şöyle bir 1 yıldır falan) Japon dili, kültürüne karşı oldukça ilgiliyim. Japonca öğrenmeyi de baya istiyorum. Konuşma klavuzu almıştım bir ara, öyle arada bakar birkaç şey öğrenirim diye; ama pek olmadı. Memrise'den başladım şimdi, çok eğlenceli bir siteymiş bu arada, gayet güzel takip ediyorum. Zaten bir hayli de anime izliyorum. Ama en azından biraz daha ciddileşmek için bir kursa, derse falan gitmek istiyorum. Kurs yeri önerileriniz var mı? Galatasaray üniversitesi'nde var, kendi öğrencilerine indirim yapıyordur herhalde? Ama eğitim nasıl? Bir de Bilgi Üniveritesi'nde var Japonca dersleri, şimdi düşündüm, dışarıdan misafir öğrenci olarak katılım mümkün müdür? Bir öğrencinin kime ne zararı olur, değil mi?


 
japon konsolosluğuyla ya da kültür merkezi varsa orayla konuşabilirsin. kore dili için ankarada kore kültür merkezi eğitim veriyor mesela(konsoloslukla bir çalışıyorlar). konsolosluğa gidip ben size hayranım dilinizi öğrenmek istiyorum dediğinde sevgi ve şefkatle yardımcı olduklarını yönlendirdiklerini duydum. internet sitesi varsa oradan da bakabilirsin.


  • biyik  (24.06.14 22:29:29) 
Taksim'deki Japon kültür merkezi'ne gidin. Muharrem-san çok konuşur, tek sıkıntısı o.


  • hiko seijuro  (24.06.14 23:10:33) 
ben de sizinle aynı durumdayım. Anime ve japon-kore filmleri izlemeyi çok seviyorum. üniversite yıllarında ben de araştırmıştım. Arkadaşların söyledikleri yerler var. Sanırım İTÜ'de de vardı galiba. son senemde açmışlardı galiba yanlış hatırlamıyorsam.

Abim geçen sene 1 ay kaldı japonya'da. kendisinin bir ilgisi alakası yoktu. ama dönünce öve öve bitiremedi. şimdi o'da benim kadar hayran kendilerine. Ailecek seviyoruz yani :D

ben zamanında netten Japonca dersleri bulmuştum. Oradan çalışmıştım biraz. tek sıkıntısı japonca-ingilizce olması. araştırırsanız bulabilirsiniz.

ama dili tam olarak öğrenmek ve kanji olarak yazmak istiyorsanız kursa gitmek şart gibi.
  • arşivci  (24.06.14 23:41:52) 
[]

tatil için tavsiyeler.

İyi akşamlar!

Tatil için erkek arkadaşımla güneyde bir yerlere gitmeyi düşünüyoruz. Şimdi gideceğiz fakat pek de bir yer bilmiyoruz güneyde, neresi güzeldir, neresi ucuzdur. Mesela 1 hafta kadar kalacağız. Hangi illeri, ilçelerini ve hostellerini tavsiye edersiniz? Yani denize yakın, ucuz olması ve/veya gezip görülebilecek yerlerin bulunması, bizim için bu tatili daha güzel kılar tabii. Tavsiyelerinize açığız, teşekkürler!
Not: Uçakla gideceğimiz için çok farklı yerlere seyahat etme şansımız olmayacak sanırım.

 
Arabayla mı uçak/otobüsle mi gideceksiniz?
Arabaylaysa tatili bölün derim.dalyan akyaka marmaris gibi

  • sapkasiz cikmam abi  (15.06.14 20:23:13) 
[]

dikiş makinesi.

İyi akşamlar,

Uzun zamandır bir dikiş makinesi almayı düşünüyordum. Son günlerde iyice aklıma yattı, tamam alayım dedim. Ama singer dışında hangi marka iyidir açıkçası pek bilmiyorum. Bir de ucuz bir şey olmalı tabi ki, internetten baktım mesela, 100 liraya falan buldum birkaç şey. Kullanışlı mıdır ama hani, idare eder mi beni? Sonuçta terzi dükkanı açmıyorum, öyle kendi çapımda hobi olarak deneyeceğim.

Teşekkürler.

 
paran varsa azıcık sağlam bişi olsun tabi.
ben de anneler günü için düşünüyorum. Öğrenciyim ucuz bişey istiyorum. Bulursan banada haber ver.

  • yün prenses  (22.04.14 21:31:46) 
janome'yi de düşünebilirsiniz. bir yıldır kullanıyorum ve memnunum gayet. hayat aklini konusacak bir filozof uret'in de dediği gibi artık makinelerde plastik malzeme kullanılıyor fazlasıyla ve janome bir nebze olsun daha iyi bu konuda. 250-350 lira arasında giriş seviyesi bir model bulabilirsiniz sanırım.


  • ziwona  (22.04.14 23:13:23) 
[]

Çamaşır Makinesi.

Merhaba,

Şimdi çamaşır yıkayacaktım da ufak bir sorun var. Hani normalde makinelerin sağ üst kısmında dereceyi ayarlayabildiğimiz ufak bir buton vardır ya, çevirmeli. Hah, şimdi benim makine biraz eski, o çevirmeli yerde numaralar yazıyor, mesela 5 numara 30 dereceye tekamül ediyor. fakat bu sefer 60 derecede yıkamak istiyorum. acaba kaç numaradır yahu? bir mantığı var mıdır bunun, ya da evinde öyle makinesi olan? (numaralar 1den 9a kadar devam ediyor bu arada)
Normalde sol tarafta deterjanı falan koyduğumuz kapağın üzerinde yazıyordu, fakat bizimki kırıldığı için tamirci yerine farklı bir şey taktı. dolayısıyla bilemedim yani.
Bir fikri olan? Teşekkürler.

 
genelde isi ayari max.85 derece diye sallayarak baslayim

bu durumda dugmeyi 2/3 oraninda cevir. sona dayama da yarisini da biraz gec iste

gunluk yikama yapiyorsan 60 cok gereksz bu arada. beyazsa sorun yok.
  • exlibris  (22.04.14 20:28:56 ~ 20:29:08) 
Çamaşır makinesinin modeli googlelayıp kullanım kılavuzunu bulun bence. Ben 7 numara diyorum.


  • atom karincanin torunu  (22.04.14 20:55:59) 
[]

ezanın sesi.

İyi akşamlar.

Ya evimde ciddi bir sıkıntı var. Cami her ne kadar oturduğum yere çok yakın olmasa da, penceremin dibine konulmuş olduğunu düşündüğüm hoparlör baya üzüyor beni. Ezanın sesi o kadar yüksek ki ciddi söylüyorum başımı ağrıtıyor, kulaklarımın içine sıçıyor. (Şu an olduğu gibi) Nereye şikayet etmeli bunu, kimi uyarmalı? Hakikaten geçen seneden beri ha gayret, dayan, iki dakika üç dakika, geçer, der oldum kendi kendime. Kısa sürüyor diye akşam ezanlarını sever oldum. Yani, ne diyeyim, çok teşekkürler.


 
zor bir durum, camiye gidip danışmak lazım, hoparlör yeri değişebilir (yanlış anlamadıysam)geçmiş olsun..


  • redeath  (20.04.14 21:41:51) 
bizim burası da varoş bir semt. halk, belediye, kaymakam vs..herkes aşırı dindar. ama adamın teki arka sokaktaki camii'nin sesini neredeyse buradan duyulmayacak şekilde kıstırdı. diyanet'e yazın. diyanet bu tarz şeylere karşı. bunu yapanlar "ne kadar ses o kadar sevap" anlayışına sahip olan cahil cühela hoca ve cemaat. ama inan bana bizim diyanet gayet anlayışlı.


  • mayeskuel  (20.04.14 21:48:48 ~ 21:49:23) 
müftülüğü telefonla bi arasanız, olmadı yüzyüze.


  • dafaiss  (20.04.14 21:54:19) 
beyaz masa da ilgileniyor, bizim üst sokaktaki icin de aramıştık. Kimse de yanlış anlamaz, migreni olan var, bebeği olan var, hastası var vs.. arayın mesai saatleri icinde.


  • salem330  (20.04.14 22:26:14) 
eksisozluk.com @hepiniz öleceksiniz

@lolita rahatsızlığınızı dillendirin, kimseden çekinmeyin. karşılıklı saygı esas olmalı
  • kaymaktutmayansicaksut  (20.04.14 22:45:30 ~ 22:47:22) 
müftülük bu konuda araman gereken yer. ama rica şeklinde konuş. malum durumları biliyorsun. dine imana ezana niyaza karşı bu diye damga yiyebilirsin. cevaplarda olduğu gibi.

benzer durumu gazetelerde okumuştum. ezanların belli bir seviyede olması gerekiyor ama çoğu camide bu seviyenin üstünde yayın yapılıyor. malum örnekte olduğu gibi "at gözlüğüyle" gezen insanlarla karşılaşmadan sorununu çözebilmeni umarım.
  • washe  (20.04.14 23:18:05) 
önce cami imamına rica et olmazsa 153 ve diyaneti ara nazikçe rica et çözüm bulunacaktır.

kavga dövüş yasak malum, komple silinmiş cevaplar.
  • azizakin  (20.04.14 23:22:30 ~ 23:24:07) 
hemen namaza başla. böylelikle ezan kulağına daha hoş gelecektir. :))


  • hepiniz oleceksiniz  (21.04.14 00:03:59) 
ezan sesi iyidir hoştur ama insanın kulağının dibinde böyle bangır bangır da rahatsız eder tabi. bence camiyle alakalı bir şey hoparlörün konumu, siz bir camiyle görüşün önce. baktınız ilgilenmediler diyanet'e falan müracaat edin. bir kaç kişi olsanız daha ilgili olabilir cami bence.


  • duma duma dum  (21.04.14 00:30:51) 
[]

Şu konularda birkaç öneri?

İyi akşamlar!

Birkaç şey soracaktım: Bir altyazı çeviriyorum İngilizceden Türkçeye. "Piha Rescue" diye bir dizi. Türkçe'ye nasıl çevrildiğini bilen var mı? Daha önce kullanılmış olan çeviriyi seçelim ki farklı farklı isimleri olmasın aynı programın.
Diğer sorular: şimdi, programda cankurtaranlar denizdekilere yardım ediyor. Bu sırada, IRB (inflatable rescue boat) dedikleri bir bot kullanıyorlar. (yardım botu, kurtarma botu, tam olarak ne karşılar bunu Türkçede) Bir de, şu "swimming tube" için öneri almak istiyorum. Bahsedilen, can yeleği değil, can simidi değil, böyle kırılabilir yapıda bir nesne. Hani bizde, şu imajda görebileceğimiz, çok farklı isimlerle seslenildiğini duyduğum şeylere benziyor, ama daha sert ve profesyonel:

Teşekkürler, iyi geceler!

 
Piha Sahil Guvenlik ya da Piha Cankurtaran iste, wikiden baktim sahilde bogulanlari kurtariyorlar
oburleri icin hic bir fikrim yok, can kurtaranla, sahil guvenlikle alakam yok cunku.

  • beriberi  (06.04.14 00:06:25) 
$i$irilebilir kurtarma botu
yüzer tüp

  • asa  (06.04.14 01:46:23) 
görseldekinin adı kilitli makarna.


  • seksen9  (06.04.14 03:30:06) 
[]

Latince bir soru.

İyi akşamlar herkese!
Bir arkadaşım rica etti de: Türkçe'den Latince'ye, şu cümleyi çevirebilecek biri varsa aranızda, ne güzel bir yardım olur akşam akşam.

"Yaşamak için çözüm üret"

Teşekkürler!!

 
"pro vivere solutio produces" gibi olabilir sanki ama tarzanca oldu biraz.


  • lallala  (24.03.14 21:31:37) 
[]

staj aramakla ilgili fikir alışverişi

İyi günler herkese,

Ben staj yapmak istiyorum. Evet ama aramaya nereden başlamalı bilmiyorum. Karşılaştırmalı dilbilim, hazırlık 2.sınıfta okuyorum. (Yani normal bir insanın lisans 2. sınıfta olması gibi düşünelim lütfen, küçümsemeyelim.) Yani yayınevleri ve tercüme büroları dışında aklıma pek de bir yer gelmiyor açıkçası. Başka ne gibi seçenekler olabilir? Sonra, sizce, bir şeyler bilen bir stajyer mi tercih edilir genelde, yoksa pek bilmeyen ama yine de öğrenmek isteyen mi? Ya gönüllü staj bu arada bahsettiğim, paralı bile değil niçin almazlar? Neyse, bir fikriniz varsa, yazınız, paylaşınız..
Şehir, İstanbul.

Teşekkürler!

 
bildiğim kadarıyla zorunlu olsun olmasın staj sigortalarını üniversite yapıyor, en azından benim üniversitemde böyle oluyor. Onun dışında dediğiniz gibi yayın evleri ve tercüme büroları güzel bir staj sağlayabilir. Ama staj yapmak yerine ücretli çeviri yaparak tecrübe kazanabilirsin ve her ikisi de aynı şekilde cv'de hoş duran şeyler. Stajda para alamazsın, ama cv'ne yazdığında hoş durur


  • zeytinyaglicinseddi  (09.01.14 16:14:48) 
[]

tefe tüfe oranı.

Merhaba,

Ben 2013 yılı ocak ayında bir ev kiraladım, kontrat yaptık felan. Şimdi orada, kira artış oranında tefe tüfe baz alınarak yapılacağı yazıyor, ama bana ev sahibi vekilim yüzde 10 oranında artış olacağını söyledi. İmkansız sanırım bu, çünkü tefe tüfenin üzerinde artış yapamıyormuş ev sahipleri. Tam doğru artış oranını nasıl öğrenebilirim? İnternetten baktım biraz ama farklı şeyler söyleyenler var. Doğrusunu bulsam bi. Şimdiden teşekkürler!


 
üfe'ye göre belirlenir kira artışı. o da %4 civarında sanırım.

edit: mevzuat da belirteyim;

borçlar kanunu

MADDE 344 - Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır.
  • arma aski  (16.11.13 14:33:10 ~ 14:36:21) 
@1tam1ayranın ifadesi yanlış. eğer belirlenmemişse kiralayan yeni kira dönemi başlangıcına en az 1 ay kala artış yapacağını yazılı olarak bildirmeli yahut o süre içerisinde dava açmalıdır. tbk m.345,2

artış üretici fiyat endeksini geçmemek koşuluyla, hakkaniyete uygun bir şekilde hakim tarafından belirlenir. tbk m. 344,2
  • slm  (16.11.13 19:26:08) 
[]

anime tavsiyesi.

Merhaba.

Gerçek bir anime severden, anime tavsiyesine ihtiyacım var. (Anime dizileri yani.) Şimdiden çook teşekkürler.

İzlediklerimi yazayım:
-kaichou wa maid sama
-itazura na kiss
-special a
-bokura ga ita
-ginban kaleidoscope
-la corda d'oro
-kimi ni todoke

 
  • vejeteryanvampir  (12.11.13 20:32:30) 
lovely complex


  • mavibalık  (12.11.13 20:35:31) 
shoujocu birine death note önermek.


  • buckminster  (12.11.13 20:42:54) 
attack on titan


  • fortisvita  (12.11.13 21:07:13) 
marmalade boy, boys over flowers klasik itazura na kiss stili


  • beriberi  (12.11.13 21:08:13) 
bir de benim cok cok sevdigim princess jellyfish, hos bir romantik komedi.

school rumble tabii ki de. sakin school days izleme bu arada. eger dram tipi olsun istersen rumbling hearts daha iyi.
  • beriberi  (12.11.13 21:08:57 ~ 21:10:22) 
izlediklerini bilmiyorum da full metal alchemist candır canandır.


  • asm  (12.11.13 21:15:14) 
to love ru da cok eglenceli, harem stili bir anime. ouran high school host club tabii kaichou wa maid sama'dan once kalpleri fetheden. aklima geldikce yazacagim.


  • beriberi  (12.11.13 21:22:47) 
pervert prince and the stony cat...
yamada's first time da cok guzel.

  • beriberi  (12.11.13 21:24:24 ~ 21:35:03) 
cowboy bebop
serial experiments lain
samurai champloo
hallsing ultimate
mushishi
  • ornithorhynchus anatinus  (14.11.13 19:55:10) 
[]

yurt.

Merhaba!

Galatasaray Üniversitesi'ni kazanan bir arkadaşım, yakın çevrede, yani Beşiktaş, Ortaköy, Mecidiyeköy civarlarında, özel kız yurdu arıyor. Acaba ucuz ve güvenilir bir yer biliyor musunuz?

Teşekkürler.

 
özel yurt deyince kızların başına binbir dert çıkaran fahiş yerler geliyor hep aklıma. buralarda cihannüma sokağında pembe bir ev var orası kız yurdu sanırım. bi de çarşıda ilhan sokak civarında bir adet var, mis nargilenin üst katında olması lazım. beşiktaş belediyesinin de bi tane var o da çitlenbik sokak'ta çırağan'da olmalı. cinsiyetim itibariyla kaliteleri ve fiyatları hakkında malumatım yok. gidip dolaşın konuşun.

ya kızı zora sokmak yerine anası babası güzel yerden bir ev alsın paraları varsa. kız kira ödemeden güzel güzel yaşasın insan gibi. kiracı alsın harçlık çıkarsın. işleri bitince de satarlar ya da elde tutarlar paşa gönülleri bilir. bu ne ya hayatım yurtlarda evlerde astronomik paraları saçarak geçti ve geçiyor. benim tavsiyem budur
  • mistreated  (26.07.13 20:22:32 ~ 20:46:49) 
cihannüma'dakinin adı pembe köşk.
abbasağa parkı'na yakın "nuvola" var. esma sultan ilkokulu mu ne var onun orası.
hemen çarşı içinde balık pazarının yanında "çiçek" var.
  • kahin ahtapot paul  (26.07.13 20:32:50 ~ 20:33:00) 
hehe mistreated çok dolmuş, o civarlarda 40 senelik binalarda bile ev fiyatları 400-500 bin lira. aile çok zenginse bilemem ama gereksiz pahalı. neymiş merkeziymiş. gelsin çapa'ya, fındıkzade'ye burası da merkezi. tek vesaitle gsü'desin. beylikdüzü, avcılar'a kadar gitmedikçe istanbul'da her yer yakın. mis gibi anadolu yakası da var. her sabah vapur havası alır. diyeceğim o ki, maddi durumlarını orta olarak kabul ediyorum, çok sınırlamasınlar kendilerini ilçe konusunda. benim tavsiyem de budur.


  • juninho77  (26.07.13 21:30:03 ~ 21:30:38) 
sıkış tepiş metrobüse binmeyi ya da her sabah 30 40 dakikayı trafikte kaybetmeyi göze alabiliyorsa her yer yakın tabii. sefaköy civarında e-5 üniversitelerine hizmet veren bir sürü yurt var oraları da değerlendirin :) şehir merkezine verilen ekstra para hayattan kazanılan yaklaşık 2 saate, daha az apaçi, daha az delikanlı-kezban-varoş, daha az mahalle baskısına falan gidiyor. 2 saat ve sokakta rahat dolaşmak önemli bence.


  • mistreated  (26.07.13 22:17:13 ~ 22:18:42) 
30-40 dakkadan bişi olmaz, dünyayı mı kurtaracak bu kız da dakikaları sayıyoruz. müzik açar, kitap açar öyle her saniyeyi hayatından giden zaman olarak hesaplarsak ohooo geçmez ömür. mahalle baskısı da yok öyle her yerde, gayet nezih insanların olduğu bir sürü semt var elbette gitsin fatih çarşamba'da ev tutsun demiyoruz. eve erkek atmak istiyorsa atar rahat rahat :)

tabii tüm bu tartışmayı maddi durum zorlarsa diye yapıyoruz. yoksa bassın parayı otursun en kral yerde. ben yine de iyi bildiğim şu yerleri sayayım bi baksın: kadıköy'ün iç tarafları nispeten ucuzdur beşiktaş'a göre, çok uçuk bir hayatı yoksa üsküdar'da da sıkıntı yaşamaz, fındıkzade ve çapa'da çok öğrenci evi var, yurtlar da var. daha da vardır, bilen arkadaşlar söylesin. bir de son tavsiye acele etsinler, millet harıl harıl geliyor ilk kapan kazanır.
  • juninho77  (26.07.13 23:41:53 ~ 23:42:53) 
[]

fotoğraf sorusu.

Herkese merhaba!

Analog makinemle çektiğim fotoğrafları kendim tab etmeyi, filmleri yıkamayı vs. öğrenmek istiyorum. Nereden öğrenebilirim? Öğrenebilirsem, bir de karanlık odaya ihtiyacım olacak tabi. Nerede bulabilirim böyle bir imkanı sağlayabilecek yeri?


 
sadece film yıkamak için yıkama tankı ve spiral gibi 1-2 ufak malzemeyi ve kimyasalları edinirseniz evde bile yapabilirsiniz (tam karanlık bir ortam yaratmanız gerekir.)

baskı için agrandizör, tekneler vb... daha çok yer ve daha çok para lazım. karanlık oda tekniklerini düzgün anlatan kitaplar var, pdf ya da web sitesi de bulunur eminim. en kötü ihtimal, ben elimden geldiğince anlatırım online =)
  • kobuzchu kiz  (24.07.13 13:02:35) 
bir seçenek olarak; bulunduğunuz yere yakın bir üniversitenin fotoğraf kulübü ile iletişime geçin, muhtemelen karanlık odaları ve eğitimleri vardır.


  • kronik  (24.07.13 13:30:36) 
[]

baza sorusu.

Merhaba,

Ya 1,5 kişilik baza satan bir yer var mı, internette pek bir sonuca ulaşamadım da.


 
1,5 dediğiniz 120x90 mı ya da ölçüsü ne?


  • whoosie  (19.07.13 11:58:18) 
1.5 ne, iskender mi bu ya?


  • sendelemeden  (19.07.13 12:01:53) 
modakoda (modoko?) bir dükkan istediğiniz ebatlarda ve malzemede yapıyor, biz yaptırdık, memnun kaldık. istersen telefonunu bulabilirim.


  • innerbliss  (19.07.13 12:01:57) 
tek kişilik ya da çift kişiliklerin standart ölçüsünü bilmiyorum, keza 1,5 kişiliğin de. bazı mobilya satan yerlerin sitesine baktım, ya tek kişilik, ya çift kişilik var satışta. ortası yok mu ki bunun, onu arıyorum aslında.


  • lolita  (19.07.13 12:02:32) 
Şimdi normal tek kişilik 90 cm'dir. Normal çift kişilik de genelde 140-160 cm gibidir. 1.5 kişilik baza diye aramaktansa 110x190 ya da 120x190 ölçülerinde aratırsanız bulma ihtimaliniz artar.


  • whoosie  (19.07.13 12:14:25 ~ 12:20:40) 
[]

Dağcı çantası

Merhabalar,
Temmuz ayının sonunda bir aylık bir seyahate çıkacağım, bir dağcı çantası almayı düşünüyorum. Ama biraz pahalı geldi fiyatları, bir de, bir ay için alsam mı almasam mı bilemedim. Ödünç verebilecek biri var mıdır? Yani söz geri getiririm.
İyi günler.


 
aslında önemli olan yanında ne götüreceğin. şöyle bir dök hepsini ortaya, bak bakalım, bunları nasıl bir çantaya sığdırırsam daha mantıklı olur de. yani büyük olması avantaj yaratabilirken dezavantaj da yaratabilir. o yüzden götüreceğin şeylere göre bir seçim yapman daha mantıklı olur.


  • nohut kokusu sacan duduklu tencere  (27.06.13 11:59:32) 
yani kamp da değil, tur da değil. önce Lyon'a gideceğim, bir süre kalacağım, sonra da otostop çekerek Marsilya, Toulouse gibi yakın şehirlere gideceğim. bu yüzden çok büyük bir dağcı çantası olmasa da, pratik bir çanta olması gerekiyor. çok fazla şey götürmem zaten ama, 1 ay için ne gerekecekse.


  • lolita  (27.06.13 12:14:57) 
otostop motostopsa ağır bir çanta alma bence de.
bir de pratik diyorsun ama altta kalan bir eşyaya ulaşmak hiç kolay olmuyor.
izmir'deysen ben kemeraltında kızlar ağası'na yakın çantacılardan uygun fiyata almıştım.
  • pinkket  (27.06.13 12:31:15) 
çantayı sırtında çok taşımayacaksın ve de kullanmayacaksın anladığım kadarıyla. o yüzden iyi bir şey almana gerek yok. 70 litre çantayı 80 liraya bulursun. türk malı çantalar olur. işini görür. ben de 80 litrelik bir çanta var yedekte ama şu an başka bir arkadaşta. ne zamana geri gelir belli değil. yine de dediğim gibi almak en mantıklısı. valiz taşımaktan yine iyidir. sağa sola rahatça atabilirsin, otostop çekerken falan sırt çantasını görenler durur.


  • kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci  (27.06.13 12:49:56) 
[]

Beşiktaş'ta ev arkadaşı aranıyor!

Merhabalar!

Beşiktaş Barbaros Bulvarı durağı üzerindeki evimizin bir odasına, 1 ay süresince kalacak bir arkadaş arıyoruz. (Ağustos ayı) Bahsettiğim oda, kendi odam. 1 ay boyunca İstanbul'da olamayacağım için, böyle bir arayışa girdim. Yer olarak belirttiğim üzere, gayet merkezi. Oda ise büyük ve aydınlık. Fotoğraf isteyen olursa atabilirim. Detaylar için de mesaj atabilir, sorularınızı sorabilirsiniz. Kira her şey dahil 550 tl'dir.

Sevgi ve dayanışmayla.

 
couchsurfing'e falan yaz bacım. bir aylık arıyorsan ecnebi bulursun oraya.


  • schopenowski  (16.06.13 16:37:07) 
[]

Buzdolabındaki arıza.

Merhabalar,
Son 2 haftadır buzdolabımızda bir problem var. Yeteri kadar soğutmamaya başladı. Biz geçici bir problem olduğunu düşünmüştük ama değilmiş. Normalde göstergesinde -19 dereceleri gördüğümüz buzdolabı (tabi üst bölgesinde), şimdi -1 derece bile değil. Sürekli sinyal veriyor, çalışıyor, ama soğutmuyor. Anlayamadık valla. Ne yapsak bilemedik, bir tamirci çağırsak kaç para alır aşağı yukarı? Ara sıra yolda tamirci muslukçu diye bağıran bir amca geçiyor, böyle insanlar daha mı ucuza yapar yoksa markanın servisini çağırmak daha mı mantıklı? Semt Beşiktaş bu arada, ucuza yapan tanıdığı olan varsa hemen ulaşayım.

Dipnot: balık vardı bir de, bu süreç içinde bozulunca attık biz de ama bıraktığı koku geçmiyor. Yahu evin içi leş kokuyor, inanılmaz bir şekilde. Buzdolabının kapağını açmaya dayanamaz oldum, bir şeyler yiyesim de gelmiyor. Bu konuda da önerilerinize açığım. Teşekkürler, teşekkürler.

 
Kapağı kapattığınızda gövdeye yapışıp içindeki soğukluğun dışarı çıkmamasını sağlayan lastiklerde delinme, yırtılma gibi bir problem olabilir mi? Kapak kapalıyken kapağın etrafında elinizi gezdirin, çıkan havayı hissedebilecek misiniz? Sonra ayarlarını kontrol edin ve son ayarda çalıştırın. Bu kontrollerden sonra sizin yapabileceğiniz birşey yok, tamirci çağırın.

İçi koktuysa buzdolabınız bakteri yuvasına dönüşmüş olabilir, içini boşaltın, kapakları açıp, kapı pencereyi açıp evden bir günlüğüne ayrılın, içindeki koku çıksın, sonra bir güzel çamaşır suyuyla silin bence.
  • Tutkun  (10.06.13 15:36:48) 
öncelikle içindekileri boşaltıp temizleyin. fişini çekin. ardından tamirci çağırın.muhtemelen gaz kaçağı falan vardır. tamir etmesi gerekecek. (kaynak)


  • sttc  (10.06.13 20:46:39) 
[]

tablet sorusu.

Merhaba!
Bilgisayarım bir süre önce çalındığı için yeni bir bilgisayar bakıyorum ama çok da fazla para veremeyeceğim. bu durumda aklıma son zamanlarda rastladığım 300-400 tl arasındaki tabletler geliyor. ne dersiniz, bilgisayar alana kadar idareten kullanabileceğim şeyler mi, kullanışlı mı, verdiğim paraya değer mi? yani telefonum felan da öyle baya eski bir şey. ne yapsam bilemedim. teknolojiden anlamam pek, o yüzden tavsiyelerinize, farklı fikirlerinize açığım. teşekkürler!



 
kesinlikle değmez diyorum. tabletler henüz bilgisayarların yerini alacak kadar gelişmediler bence.


  • shyz0re  (21.05.13 12:26:12) 
netbook düşünebilirsin.


  • armatür  (21.05.13 12:40:12) 
tamamen senin amacına bağlı. tablet kesinlikle ve kesinlikle bilgisayarın yerini tutan bir araç değil. kaldı ki ben bunu ipad için söylüyorum, 300 400 tl arası tabletler nasıldır sen düşün.

tablet bir lüks aracıdır. yani tablette kitap okursun, film izlersin, internette gezinirsin falan... ama profesyonel bir sunum hazırlayamazsın, keyifli bir film izleyemezsin, kaliteli download yapamazsın vs. sadece basit işler.

yani tablet, bilgisayar yerine geçecek bir alet değil. o yüzden parana yazık etmiş olursun. ama eğer seninde ihtiyacların bunlarsa; yani wifi olan yerden internete gireyim, otobuste kitap okuyayım, gece yaterken kucağımda bi' dizi ileryim falansa al gitsin :)
  • jihat  (21.05.13 12:40:26) 
Tablet için konuşuyorum, verdiğin paraya değmez, bana hediye gelmesine rağmen verilen paraya acıyorum, he öyle ipad falan değil dandik bir şey ama şimdiye kadar en keyif alarak kullandığım an manuganu oynamaktı, idareten bir bilgisayar istiyorsan 2. el ucuza satan yerler varmış oralara bir bak bence..


  • mutekebbir  (21.05.13 12:58:53) 
valla hocam şimdi dost meclisindeyiz, eğri oturup doğru konuşmak gerekirse sen bilgisayara oturunca ne yapıyosun? eğer bütün gün sunum yazıp, oyun falan oynuyorsan tablet alma çünkü daha o kadar gelişmediler. Ben bilgisayara oturunca sosyal ağlarda takılıp internetten veya bilgisayardan film/dizi falan izliyorum diyorsan tablet al. Bu arada concord gibi markalar bu dünyanın biraz içine ettiler. ama cube, ainol, onda gibi sağlam markalarda var bu piyasada.

ilgilenicek olursan; eksiduyu.ru (sanada bi eksiduyuru indirimi yaparım. :) )
  • sivil admin  (21.05.13 13:47:47) 
[]

iletilecek bir mesaj!

Merhaba! Bir ekşi sözlük yazarına ulaşabilir misiniz? İsli lamba.




 
gönderildi...


  • bilmemkacincinick  (21.01.13 17:42:10) 
[]

beşiktaş-ev.

merhaba! 1-2 ay gibi bir süre kalabileceğim ucuz bir odanız var mı? beşiktaş olabilir pekala. ev arkadaşı arayan var mıdır? vardır bence. bir diğer soru da, eve çıkmak için ev araştırması nasıl yapılmalıdır? 1+1 ya da bir stüdyo daire kiralamak istiyorum ilerleyen vakitlerde. fakat internette sahibinden.com, hürriyet emlak vs'den baktığım evler çok pahalı. ve hiç seçenek yok neredeyse. ne yapılmalıdır, nasıl araştırılmalıdır? teşekkürler.




 
bizde bir oda boş ama ev arkadaşım düşünmüyor birini almayı bu taraflarda gözüme ilişen olursa sana haber veririm fakat,beşiktaş genel olarak pahalı. abbasağada biraz daha uygundur. sinanpaşada bir ara 650ye stüdyo daire vardı yeride enfesti


  • visha  (20.11.12 16:07:05) 
beşiktaş merkezde (çarşı ya 30 sn.) bi odamız boş. gayet büyük. şimdilik kimse olmadıgı için depo gibi kullanıyoruz. bi sürü cekyat falan var. odanın tek handikapı penceresi yok,iç tarafta. sıkıntı olmaz diyenler,ilgilenenler tombalacipascal@gmail.com a mail atabilir.


  • frenchkiss666  (25.11.12 00:19:47) 
[]

the rip tide.

hala dinmemiş bir iddia sonucu:
abi aranızda beirut'un the rip tide albümü olan varsa ulaşsın. yoksa gidip almak zorunda kalıcam.



 
soru neydi acaba?


  • tepedeki psychedelic adam  (10.11.12 22:02:38) 
vagabond isimli şarkının başlangıç sözlerini bakmasını rica edicektim de. left the vagabonds mu, left a bag of bones mu? şeklinde bir soru.


  • lolita  (10.11.12 22:03:52) 
albümün içinde sözler yazmıyordu sanırım.


  • tepedeki psychedelic adam  (10.11.12 22:06:41 ~ 22:06:49) 
[]

beirut.

selamlar. şimdi soracağım soru, beirut sever arkadaşlar için. beirut'un son albümündeki vagabond isimli şarkının, sözlerine baktığımız zaman şu sitede: www.lyricsmode.com şarkının "left the vagabonds" olarak, bu siteye: www.metrolyrics.com baktığımızda ise "left a bag of bones" olarak başladığını görüyoruz. bir arkadaşımla ciddi bir iddia içindeyiz. ben left the vagabonds olarak başlıyor diyorum. bu albümü olan bir arkadaş, ya da doğru kaynaktan edinilmiş bir bilgi, bu iddiamı doğrulayabilir mi? teşekkürler, iyi günler.




 
şarkının adı vagabond zaten lan.


  • styx  (10.11.12 21:05:51) 
tamam zaten ben de öyle diyorum ama o sitede farklı yazıyor baktıysan.


  • lolita  (10.11.12 21:06:38) 
hayır, arkadaşın nasıl aksini düşünebilmiş onu anlamadım zaten. selamlar kendisine.

lyricsmode'da "© EMI Music Publishing" imzası var sözlerin altında. gayet geçerli bence, arkadaşın inadı bıraksın.
  • styx  (10.11.12 21:10:34) 
gayet geçerli bi kanıt ama çocuğu inandıramadık gitti yahu, illa da albüm görücekmiş.


  • lolita  (10.11.12 21:19:16) 
[]

word sorusu.

merhabalar. word 2007'de oluşturduğum metin, karşı tarafın word 2003'ünde açıldığında tablo içerisinde gözüküyor. bu durumu nasıl ortadan kaldırabilirim? word 2003 ya da word 2007'de bunun için bir yöntem var mı?




 
kaydederken farklı kaydet'ten doc yani word 2003 uyumlu olarak kaydedin. sanırım docx olarak kaydettiniz daha önce.


  • 9kuyruklukedi  (08.11.12 21:11:14 ~ 21:16:31) 
[]

vakıflar genel müdürlüğü.

selamlar. bir şey soracağım, bu vakıflar genel müdürlüğünün üniversite bursu yok mu? sitesinde göremiyorum çünkü. nereden başvuracağım bu bursa? bir de, kyk'ye başvurdum. devlete bağlı herhangi iki kurumdan, aynı anda burs alamıyoruz değil mi?




 
ikisi de aynı burs diye biliyorum, başbakanlık bursu.


  • yeni dunya duzeni  (20.08.12 22:53:55) 
[]

burs.

merhabalar! malum lys sonuçları belli oldu, bir kargaşadır gidiyor. benim sorum üniversite tercihinden çok burslarla ilgili olacak. yabancı dilde ilk 1000deyim. acaba burs bulmak için nerelere başvurabilirim, devlet bursu var mıdır ya da ilk 1000e, sanki öyle bir şeyler duymuştum gibi. özel kuruluşlardan bir şey çıkar mı burs konusunda? denemek yersiz midir yoksa? bağlı bulunduğumuz ilin belediyesi de burs verebiliyormuş, az miktarda da olsa. doğru mudur? eğer ayrıntılı açıklayabilirseniz çok sevinirim. teşekkürler.




 
ilk 1000 olduğuna göre büyük ihtimalle and ört lisesi mezunusun benim gibi, ilk 5 tercihinden bir öğretmenliğe yerleşirsen başbakanlık bursu çıkıyor doğrudan, geri ödemesiz. (280 - 300 arası olacak bu yıl)


  • adriana go go go diyen adam  (21.07.12 15:04:34) 
kendi okulunun burs ofisi aracılığıyla başvuruda bulunabilirsin. bunun dışında tev, çydd, add gibi yerler de burs verir. rotary kulüpleri burs verir, bazı özel vakıflar burs verir, verir allah verir. ama mühim olan senin bunları alabilmen.


  • klassno  (21.07.12 15:05:06) 
belli dilimdeki öğrencilere bazı okulların sağladığı imkanlar var. yurt, burs, bilgisayar vb. gibi. hepsi kılavuzda var.


  • zgrydn  (21.07.12 15:06:58) 
Dilden ilk 1000 için bir burs alabileceğini sanmıyorum. İlk 1000 derece sayılmaz çünkü,dilde.
Sayısal veya eşit ağırlık değil bu.

Ama işte öğretmenlere verilen burs, kyk nın bursu-kredisi falan. Özelde de her yere başvur. Bakarsın düşer biyerlerden.
  • Saat1  (21.07.12 18:59:40 ~ 19:00:05) 
[]

üniversite.

mereba. üniversite tercihim hakkında bana yardımcı olabilecek ablalar, ağbiler arıyorum. bu sene sınava girdim, dilden. aslında istediğim ingiliz dili ve edebiyatı idi ama boğaziçi olmayacak gibi görünüyor. bu durumda sizce fransız dili ve edebiyatını, galatasaray'da düşünmek mantıklı mıdır? bu bölümlerde okuyanlar varsa bitakım sorularım olacaktır kendilerine.




 
bende dil mezunuyum ama farklı alanda ilerledim neyse burayı salla. ben olsam 2. tercihim fransız dili ve edebiyatı olurdu. arkadaşım var orada mezun inanılmaz mutluydu. üniversite zaten muhteşem fransız dilinde.


  • nasilya  (19.06.12 21:44:43) 
yüzde yüz emin değilim ama galatasaray fransız dili ve edb. fransızca dil puanı istiyor olabilir. bir araştırın. eğer çeviri bana çok ters demiyorsanız çift dilli tercümanlık bölümlerini düşünebilirsiniz.


  • marikaki  (19.06.12 21:49:44) 
@marikaki, ingilizce'den de girilip seçilebiliyor. ama burdan da başka bi sorun doğuyor. iki yıl hazırlık olması. 6 yıl üniversite, söylenilen bütün avantajlara rağmen biraz korkutucu geliyor.


  • lolita  (19.06.12 21:52:16) 
ileride hangi meslek dalında çalışmak istiyorsun, ona göre tavsiye vereyim. marmara ingilizce tercümanlık mezunuyum. marmara'ya gitme, net.

edit: şaka şaka henüz mezun olamadım, uzattım okulu. ama en azından cümle içinde kullanmış oldum. güzel bir his.
  • henrychinaski  (19.06.12 22:40:13 ~ 22:41:06) 
@henrychinaski, çeviri yapmayı düşünüyorum. marmara zaten pek yok gibi aklımda ama başka nereyi önerebilirsin?


  • lolita  (19.06.12 22:42:30) 
2 yıl hazırlık 1 yıla düşürülmedi mi ya? ben de giricem bu sene gsü'ye sakata gelmeyelim :)


  • vedatchilipeppers  (19.06.12 22:47:58) 
fransız dili ve edebiyatı 2, onun haricindeki bölümlere 1 yıl hazırlık var.


  • lolita  (19.06.12 22:51:34) 
@lolita

çevirmenlik insanı çok asosyalleştiren bir iş. karar verirken bunu göz önünde bulundur, mutlaka. şahsen ben çevirmen olmanı önermem. çevirmenlik bir yan meslek olarak icra edilebilir. ana meslek olarak yaparsan pek karın doyurmaz, beynindeki nöronlar erir, gözün seyrer, belinden türlü türlü sorunların olur. tek iyi yanı, freelance olarak evinde baksırla otururken yapabiliyor olman. o da sürekli bir hal alınca, bahsettiğim gibi evden çıkmak istemeyen asosyal bir mahlukat olur, çıkarsın.

çeviri türleri arasında en çok altyazı çevirmenliğinden zevk aldım. mtv türkiye ve nbc için çalışmıştım. yanında bilgisayarın olduğu müddetçe her yerde yapabiliyordun ama istanbul gibi bir yerde yaşadığım için oradan kazandığım para yetmedi, ayrıca ilerisi için yükselbileceğin bir iş de değil. ama tutturabilirsen, öğrenciyken yapılabilecek en şukela iş, altyazı çevirmenliği.

öneriye gelicek olursak, çevirmenlik düşündüğün için pek bir şey öneremiicem. okuduğun bölümde gelip akademisyenlik için kasabilirsin. zaten çeviribilim alanında akademisyen kıtlığı var. daha rahat akademisyen olursun. ama ben dış ticaret alanına girdim. keşke rus dili edebiyatı falan okusaymışım dedim, sektöre girince.

çevirmenlikten yeterince soğuduysan :) ve başka meslek alanlarına yönelmek istersen ileride, ingilizce tercümanlık okumaktansa rusça veya fransızca tercümanlık okumak daha mantıklı.
  • henrychinaski  (19.06.12 22:57:21) 
biz dershane arkadaş grubumla 2 koç isteyen, 10 kişi kadar da boğaziçi isteyen şeklindeydik. ben 2 koç isteyenden biriydim. sonra ben koç'a girmekten vazgeçtim son anda, boğaziçi yazdım, 6 7 kişi boğaziçi'ne girdik, diğer arkadaşlarımız biraz şanssızlık kurbanı oldular ve akıllarına koydukları boğaziçi fikrini bir anda değiştirmek zorunda kaldılar. 2'si galatasaray'a biri hacettepe'ye gitti. şu an onlar benden çok daha mutlu. okullarına bayılıyorlar. fanatizm derecesinde bağlılar okullarına. hatta hacettepe'de okuyan arkadaşım boğaziçi'ne geçme şansı olmasına rağmen geçmek istemiyor şu an. bence galatasaray çok güzel bir yer, keza fransız dili ve edebiyatı da öyle, fransızca'dan nefret ederim öğg demiyorsan oraya gir. hem 4 yıl okusan ne olacak, ne güzel işte okursun 6 yıl. istiyorsan o bölümden arkadaşlarımla da konuşturabilirim.


  • lucy in the sky  (20.06.12 10:22:16) 
ingilizce'den girilebiliyorsa değer 6 yıla. galatasaray'ın yurtdışı bağlantıları güçlü diye biliyorum, gerek erasmus'la gerek başka programlarla okurken belli dönemlerde frankofon ülkelere gidip oralarda kısa süreli eğitim alma şansınız olabilir. hatta bu süreçler içerisinde kariyeriniz adına kararlarınız şekillenebilir. çeşitli bağlantılar da edinmek yoluyla yurt dışında iş bulma şansınız artabilir.

ayrıca ille istanbul demiyorsanız ve puanınız da yeterliyse bilkent'in ingilizce - fransızca mütercim tercümanlık bölümünü tavsiye ederim.
  • marikaki  (20.06.12 19:49:01 ~ 19:52:14) 
[]

saç ve kına.

merhaba. sorum saçımla ilgili olacak. artık deli gibi sıkıldım renginden, öyle böyle değil ve bi değişiklik yapmak istiyorum. boya biraz korkutucu geliyor, zaten saçlarım da öyle yumuşacık ve bakımlı olmadıklarından, boya iyice batırır sanırım. o yüzden kına nasıldır diye düşündüm ben de. biraz kezban işi ama çok güzel örnekleri de var. nasıl yakılır bu kına, nasıl olur saç rengi, tutar mı, bi anlatsanız. saç rengim de koyu kestane. olursa hemen alıp deneyeceğim valla.




 
kına saç diplerini tıkar, saç derisine ve saçlara zarar verir (diye okumuştum).


  • sindy vs barbie  (06.06.12 21:30:54) 
Ben de yapan bir tanıdığımdan ''Saçımı besletiyor, canlandırıyor.'' diye duymuştum. Gerçekten de saçları parlak ve gür görünüyordu. Koyu kahve olan saçı siyah olmuştu.


  • tanterosa  (06.06.12 21:32:43) 
kına iyidir hoştur da, gerçek kına nereden bulacaksın, bu bir. ikincisi de kınadan dönüş zordur. üzerine boya yaptıramazsın, falan. bitkisel boya deneyebilirsin sanki.


  • african rain  (06.06.12 21:36:16) 
google a "kına saça zarar verir mi" yazınca, karşıma ilk çıkan şey "kına saça zarar verir boya ise besler" yazısı çıktı. hakikaten kafanı tıkıyorsa kötü çünkü saç diplerine hava ulaşmazsa kel bile kalırsın. tabi kınadan kel kalanı görmedim hiç o ayrı.


  • neira  (06.06.12 21:39:43) 
en iyisi saçına boya ya da benzeri maddeler sürme.
ben pek pişmanım.

  • sekilci zihniyet  (06.06.12 22:35:29) 
bakımını güzel yaptıktan sonra boya hiç de bir şey yapmıyor saça. tabi kalkıp sapsarı boyatmayacaksan. şu an saçlarım koyu bir bakır renkte, daha dün boyadım ve herkes "saçların nasıl bu kadar düzgün o zaman" diye şaşırıyor. yapmayı bilmediğimiz en önemli şey saç kremi veya durulanmayan kremleri saç diplerine de sürmek. aynı kınanın yaptığı iddia edildiği gibi saç diplerini tıkıyor o kremler. sadece saç uçlarına sürmek gerek. ayrıca saçlarını açınca fazla ellememek lazım ki zırt pırt yağlanmasın, her gün yıkamamak lazım ki kuruyup daha da fazla yağlanmasın. arada maske yapmak lazım beslensin (bu eğer mıymıntı bir tipseniz ve yemek seçiyorsanız önemli), ama yemek seçen bir insan değilseniz, vitaminlerinizi minerallerinizi yeterli derecede alıyorsanız zaten saç kendi kendini düzeltiyor.

saç boyası olarak bitkisel falan değil, gayet ucuza satılan selective'i kullanıyorum. loreal'e göre daha memnunum bundan. kınanın değişik renkli olanları doğal kına değil bildiğim kadarıyla, standart kına rengini ise isteyeceğinizi zannetmiyorum. beğenmezseniz üstüne boya genelde tutmuyor bir de.
  • pokerface  (07.06.12 16:54:56) 
[]

saat.

mereba. sorun saatim. camı böyle buharlı gibi gibi. su felan kaçmadı oysa ki. aslında daha kötüsü her şey bu sabah kolonyayla biraz fazla oynamamla başladı. muhtemelen saate de geldi, camına felan, ki hatta bi şey olmaz diyerek camını da azıcık sildim kolonyayla. deli miyim neyim. sabahtan beri düzelmedi. ağlayacağım, canım saatim. ne yapmalı ya da ne olmuş olabilir?




 
düzelir bir süre sonra. hafif nemlenmiş. azıcık güneş altında tutun isterseniz.


  • cro.magnon  (05.06.12 17:15:58) 
saç kurutma makinesi tutabilirsiniz.


  • clementine the tangerine  (05.06.12 17:16:48) 
su kaçmış.
alkolle temizlemeyin ayrıca
sızdırmazlık fitillerini bozarsınız ki nitekim öyle olmuş.
  • dessy nin platoniği  (05.06.12 17:21:20) 
123   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.