Ekşi Duyuru

havası sönen facebook'u, diğer sosyal medya platformlarına göre daha da canlandırma stratejisi işte. bildirim yoluyla haberdar ediyor ki facebook'ta etkin oluşun seyrelmesin. bence sebebi bu. bana da aptal saptal zamanlarda bildirim atıp duruyor.

Satıcının amazon olduğu konularda arızalı veya sorunlu ürün geldiği takdirde iade sürecin çok daha sorunsuz işler. Satıcı başka biri olduğunda karşı taraf sorun çıkarabilir ki eksi'de okuduğum kadarıyla amazon türkiye de bu durumda müşteriyi pek kollamıyormuş. dolayısıyla fiyat farkı azsa ben amazon'un sattığı ürünü alırdım.

Buzdolabı satın alırsınız,
tarafınıza tost makinesi gönderilir.
Amazon sorunu kendi aranızda çözün diyebilir.

Kısacası alacağınız ürün için en uygun fiyatı amazon vermiyorsa,
sorun çıkma ihtimali çok yüksek diyebilirim.

dask size ait değil.
demirbaş size ait değil.
fakat size ait olan eşyaları sigortalayabilirsiniz. kıyafetler dahil.
ben kiracıyken hep kendi eşyalarımı sigortalattım çünkü başına bir iş gelirse yenisini ev sahibinden isteyeceğinize adamın canını alın daha iyi. iplemezler.

@ozdek, peki kendi esyalarimi sigortalattim diyelim ama evi su basti ya da yangin cikti (yine kiracidan kaynaklanmayan bir sebepten), komsu(lar) da zarar gordu, bu durumda ne oluyor? sorumluluk kimin?

Kiracıların da yaptırabileceği sigorta çeşidi var. İçinde yangın, sel baskını vb durumlar için de belirli teminatları oluyor. Biz hırsız girdikten sonra yaptırdık, bileydik daha önce yaptırırdık...

sigorta rücü bazlı işler. evi siz su bastırdıysanız siz ödersiniz. tesisat kendi kendine patladıysa ev sahibi öder. yangını siz çıkardıysanız siz ödersiniz. yangın tesisattan kendi kendine çıktıysa ev sahibi öder.
komşuların zararı da aynı kim ödeyecekse onun tarafından karşılanır. onların sigortası gelir sizden tahsil eder ya da sizin sigortanızdan.
o yüzden sigorta iyidir.

@ozdek, peki hangi sirket en uygun yapiyor bu isleri? kimden fiyat soralim? (mobildeyim mesaj atamiyorum, mazur gorun :)

Ev sigortaları araçlar gibi çok pahalı değiller, bu yüzden zaten çalıştığınız bir banka veya kredi kartınız varsa onunla alakalı olan sigorta firmasından yaptırmanız daha kolay olabilir. Ödeme kolaylığı olacağı gibi indirim almanız da söz konusu.

Düşük fiyat için en doğru olan bir sigortacının sizin bilgileriniz ile her firmadan fiyat almasıdır. Yardımcı olabilirim isterseniz.

Telefonumu açtığımda bilgilerimin gitmesini istemiyorum. Engelleyebilir miyim?
Evet, iznin kaldırılması için, CEPACIK IZIN KALDIR yazıp 2200’a gönderebilirsiniz.

İzni tekrar vermek için CEPACIK IZIN yazıp 2200’a gönderebilirsiniz

IPTAL CEPACIK yazıp 2200’a göndererek veya Hesabım uygulaması "Ayarlarım"-"Çağrı Ayarlarım" bölümünden servisi iptal edebilirsiniz. Yapacağınız iptaller dönem sonunda gerçekleşir.
Hayatım Kolay kampanyası ile tarifenizin hediyesi Cep Açık Servisi'nden ücretsiz yararlanıyorsanız, ücretsiz Cep Açık Servisinizi iptal etmek için IPTAL CEPACIK yazıp 7080'e ya da 2200'a gönderebilirsiniz.

Eğer telefon rehberinizi “Turkcell Telefon Yedekleme Servisi" ile yedeklediyseniz, gelen bilgilendirme mesajlarında, telefon rehberinize kayıtlı olan kişilerin isimlerini görebilirsiniz.
Ulaşılabilir olduğunuz bilgisinin paylaşılmasını istemediğiniz zaman yapmanız gereken;
İznin kaldırılması için, CEPACIK IZIN KALDIR yazıp 2200’a göndermek.
İzni tekrar vermek için CEPACIK IZIN yazıp 2200’a göndermek.
Turkcell'e yeni gelen müşterilerimiz, Cep Açık servisini ücretsiz deneyimliyor.Ücretsiz CepAçık servisi 15. günde tanımlanıyor. 30 gün boyunca arayıp ulaşılamayan kişilerin ne zaman ulaşılabilir olduğunu size gelen SMS ile ücretsiz öğrenebilirsiniz. 30. günün bitiminde ücretsiz CepAçık servisi kendiliğinden iptal oluyor, ek bir işlem yapmanıza gerek yok. Dilerseniz, 30 günlük ücretsiz deneme süresi içinde servisi IPTAL CEPACIK yazıp 2200'a göndererek kendiniz iptal edebilirsiniz. Ücretsiz kullanım süreniz bittiğinde, CepAçık servisinden ayda 1,94 TL'ye ücretli yararlanmak isterseniz CEPACIK yazıp 2200'a gönderebilirsiniz

Ben saklamıyorum. Materyal şeylere bağlanmadan yaşamaya çalışıyorum.
Fotoğraflarını çekip bilgisayarınızda saklayın diyorlar yeni dönemin popüler minimalizm guruları.

ben saklıyorum. hatta bizim evde herkesin ki saklanıyor. benim şahsi kutumda karnelerim, barbie bebeklerim ve aksesurları (aksesuar dediğim de kocaman bir ev, araba havuz falan), bir kaç oyuncağım, içinde adım geçen her türlü belge, evrak, günlük ve anı defteri, bir kaç mektup ve kart postal var.
abim sadece karne ve evraklarını saklıyor.
yeğenimin çeşitli yaş dönemlerine ait kıyafetleri, bazı oyuncakları, karneleri, çizdiği resimler, bir kaç defteri falan saklanıyor.
eskiden çocuğum olursa ona veririm diye saklıyordum ama şimdi vermeye kıyamadığım için saklıyorum. bundan sonra da, atmam da vermem de. ben ölünce mirasçılarım düşünsün.

@halanne, benimkiler de tam olarak oyle. peki asil sorun, bunca esyayi nerde sakliyorsunuz? evim o kadar buyul degil buncacik sey icin depo da tutulmaz ;( bir de saklayip ne olacak onu bilemiyorum ama dedigin gibi kiyamiyorum da.

babaevinde saklayamazmısın?

oyuncaklarımın tamamını verdim, annem benim kızım olursa diye bana ait bir eteği saklıyor, ekoseli. günlüklerim,karnelerim,belgelerim hatta peçete,pul koleksiyonlarım falan duruyor sadece. kıyafet ve oyuncakları vermenizi öneririm. çünkü ileride kullanılma vakti geldiğinde çok olacakları için değersizleşecekler,üzülürsünüz. o günleri yansıtan bir parça ayırıp,kalanını elden çıkarmak hafifletici olur. Hem tek bir şeye anlam yüklemek daha kolay.

@sarlatan, maalesef o secenek mumkun degil :(

@denef, ben de o sekilde yaptim, kiyafetlerden kasit giyilebilecek seyler degil cogunlukla ilkokul onlugu, forma gibi kiyafetler, baska kiyafet yok. oyuncak da ufacik bir iki tane sey oynanabileceginden cok kucuk ve saklamaya musait oldugundan saklaniyor. eleye eleye bir kutuya sigacak hale getirdim ama kutuyu napacagim bilemiyorum.

Bence o kadarcık şeyi saklayabilirsiniz. Ahşap bir sandık alıp, üstüne 2 minder atıp, cam kenarına koyabilirsiniz. Hem koltuk, hem de kutu görevi görür.

valla 3 ayrı evde parça parça duruyorlar. evrak, kağıt kısmı kendi evimde, oyuncaklar yazlıkta, diğerleri annemin evinde. gerçi hepsini bir araya getirmeye çalışsam ki üşeniyorum ne zaman var ne de enerjim, güzelce paketleyip kutulayıp bir yatak altına, bazaya falan koyardım kendi evimde. öyle devasa yer kaplayacak boyutta değiller. evde de yer var allahtan.
kıyafet ve ezilmeyecek, buruşmayacak tarzdaki şeyleri, vakumlu hurçlara koyup yatak altına, dekoratif sandıklara falan atabilirsiniz. evrak kağıt tarzı şeyleri de güzelce dosyalayarak kitaplıkta hatta işyerinde bile muhafaza edebilirsiniz.

boş yer yoksa at. benim annem de istifçigillerden olduğu için kendi evindeki bodrumda bir sürü ıvır zıvır var. 40 sene önceki çeyiz sandığı bile duruyor, içinde benim ablamların bebeklik kıyafetleri falan filan var. benim eskilerim de orada duruyor, arada gittikçe bakıyorum, istediğim bir oyuncak bişey olursa alıyorum.

yaşadığım evde koyacak yerim olsa getirirdim ama koyacak yerim yok. senin de yoksa benim gibi baba evinde bırakabilir ya da 1-2 bişey seçip kalanı atabilirsin.
edit: baba evi seçeneği yokmuş, o halde kutudan çıkart ve dekor olarak kullanabilecekleri eve serpiştir. kağıt vs olanları da koyarsın elbet bir klasöre bir yere.

hepsi evle beraber yandı :)

dik süpürge almayın.

shop.miele.com.tr

dyson kullanıyorum. gayet memnunum.

dyson için para biriktiriyorum :)

dyson +1

@hicunutmam, evde normal supurge var, gunluk isler icin dik supurge istiyorum.
@naksidil, bunlardan hangisi?
@dyson diyenler, digerlerinde olmayip bunda olan sevdiginiz ozellikler nelerdir?

bu işin vw siemens bosch grubu. audisi rowenta. parça yedek parça anlamında seni mutlu eder. siemens grubu süpürgelerin alayını almanyada yaptırıyor.

philips kesinlikle önermem. parçaları bulunmaz ve pahalı.

bizde bosch var, annem pek memnun değil. kardeşime rowenta aldırdı(daha iyiymiş).

2 seneden fazla süredir Dyson total animal kullanıyorum ama hep söylediğim şey "overrated" olduğu. O kadar para verdiğimiz için uff süper bir şey sanıyoruz veya öyle olmasını istiyoruz bence.

Dyson'ın olayı verdiği havanın çok temiz olması. Elektrik süpürgelerinde asıl sorun çekişten ziyade geri verilen havanın ne derece temiz olduğu. Dyson bu konuda gayet iyi, zaten evimiz de öyle aman aman tozlu olmuyor, ama kimi süpürgeler çalıştığında gelen o beklemiş toz kokusunu almadım hiçbir zaman.

Ama aynı şeyi yapan daha uygun makineler de var. Misal ofiste electrolux'un bir modelini kullanıyor yardımcımız, dyson'ın yarısından daha az fiyata alındı ve daha çok çalışmasına rağmen aynı performans diyebilirim. Fazla para vermeye gerek yok. Tekrar almaya kalksam Electolux alırım.

@peggy, electroluxun hangi modeli acaba?

Xiaomi mi robot süpürge kullanıyorum birkaç aydır. Hani şu tepesinde radarı olup evin haritasını çıkaran akıllı süpürge. Acayip memnunum, standart süpürgeyi emekli ettik. 300 dolar + kargo + vergi ile alınabilir (gearbest). Fakat benim evim düz ayak, hiçbir eşik yok, halı da bir tane var (bambu lifinden mamul, incecik). Gerçi alet gayet akıllı, girebileceği her yere giriyor, takılıp kalmıyor bir yerlerde.

rowenta almayın. animal care pro mu öyle bir şey aldık biz iki sene kadar önce, hiç memnun değilim. temizlemesi dert. dışarı çok toz veriyor ve çekmiyor. halı süpürmek ölüm. yerdeki saçı bile çekerken zorlandığı oluyor.

şimdilik idare ediyor ama ilk fırsatta bir miele + xiaomi nin robotundan alıcam.

ps. kedili ev sahibi

Kablonet

Türknet

Dopingnet

Netspeed

netspeed artıbir

PDF indirebiliyorun kitaplari. Ben kitabi acip konulara bakarak, unite sonundaki testleri de cozerek calisiyordum.

kitaplar pdf olarak var indirebilirsiniz. ben kitabını okuyarak çalıştığım iki dersten kaldım. diğerlerine sadece çıkmış soruları çözerek çalıştım ve gayet güzel notlarla geçtim.
ayrıca, iOS kullanıyorsanız güzel app'ler var deneme sınavlarının olduğu. yollarda gidip gelirken çalıştım o app'lerden.

Öncelikle hayırlı olsun
Derslere AÖF nin öğrenme portalından çalışabilirsiniz ismi kampüs olmalı
Kitaplarda PDF olarak orada. Bu sene basılı kitap yok
Bazı bölümler için yayınevleri özet Kitaplar hazırlıyor onlarda alabilirsiniz.
Çıkmış aorulardan çıkıyor mutlaka Sınav Öncesi çalışın
Öğrenci kimliği kayıttan birkaç hafta sonra geliyor ama artık bi işe yaramıyor sınavlar kimlik ve giriş belgesi ile giriliyor ben 2 senedir almıyor o yüzden
Başka soru olursa sorabilirsiniz epey bi tecrübeliyim AÖF de :)

canlı ders anlatımları oluyor, ortalama 50-60dk sürerdi eskiden. orada dersi dinleyip biraz tekrar yapman sınavları geçmene yetecektir. fazlası için pdf indirip çalışabilirsin. derslerin gün ve saatleri sitede açıklanacaktır.

peki yukaridaki tum deneyimli arkadaslara soruyorum, acaba bu bilgilendirmeler (yani aciklanan dersler, hazir olan ogrenci karti vs.) bize mail veya sms olarak mi gelecek yoksa surekli siteye girip kontrol mu etmemiz gerekiyor?

dün gömdüm valla.

her gün yarım kilo. emin olamıyorum.

Dışarıdan, marka olan bilindik yerlerde iki kez yedik ama aybaşında migrostan aldığım kırmızı eti ellemeye korkuyorum. Lokasyon istanbul. Fakat bitliste de çıkınca bir süre dışarıdan da yememeye karar verdik.

Ne zamana kadar önlem almamız gerektiği konusunda bilgim yok ben haberi ilk gördüğüm günden beri yemiyorum.

dışarıda yemek yemiyorum. yersem de tavuk ya da sebze, bakliyat ürünlerini tercih ediyorum bayramdan bu yana.

dün bir haber okudum trakya'da ölen şarbonlu hayvanları dereye atmış çiftçiler. şarbon mikrobu da suda milyonlarca yıl varlığını sürdürebiliyormuş. yani trakya bölgesi ve istanbul çevresinde yaşayıp da et yemiyorum demek tek başına yeterli değilmiş şarbon riski için.

Genelde et ağırlıklı beslenirim. Beslenme alışkanlığımda bir değişiklik yapmadım. Şarbon vakalarının neredeyse hepsi hastalıklı kurban hayvanlarına temas ederek virüsü kapmışlar. Önlem olarak güvenmediğiniz yerlerde yemeyin ve çiğ köfte/et,vs yemeyin yeter.

Bu tip salgın haberleri çok çıktı daha önce ve medya bir çoğunda lüzumsuz korku pompaladı, bu yüzden insanlar neyi ciddiye alacağını bilmiyor. Misak domuz gribi çıktığı zaman haberler öyle bir korku pompalıyordu ki bir ana haber bülteni izleyen dünya nüfusunun yarısı ölecek falan sanardı, noldu bir bok olmadı. Kuş gribi, domuz gribi, sars, kırım kongo, ebola vs. Böyle böyle salgın haberleri çok itibarsızlaştırıldı. Hangisi ciddi hangisi medyanın şarlatanlığı bilmek imkansız.

Aklımın ucundan bile geçmedi. Şekilcilik yapıp az pişmiş et yemeyin bir şey olmaz.

gec kopruden ya

@acemi, eskihisar feribotunda misin yenikapi'dan mi bindin? donus lazim degil tek gidis lazim bize. @blue serenity'nin dedigi feribota baktim o da tek gidis aracla 3 kisi 159 gosteriyor. bilemedim ne yapmali.

Ortalama 100km/7lt tüketen bir dizel araç olduğunu varsayıyorum :
Mazot litresi 6.30
km başına 0.441kr

Osmangazi Köprüsü 6saat

459km yol = 202TL
Tahmini 90TL + 30 küsur tl otoyol ücreti = 120TL
Toplam = 322TL

Körfezi dolanırsan 8saat 15dk
551km yol = 242TL

Kopru rahat fiyatina ragmen. Pat diye izmirdesin valla.

3 kişiyseniz kesin geç köprüden dolaşmaya değmez o yolu. Yukarıdaki arkadaşın hesaba ek olarak Körfez yolunda daha fazla benzin yakarsın trafik oluyo yollar kötü vs.

yol kenarında bekleme.hem sana hem baskalarina tehlike yaratiyor.genel mudurluk,kargo tarafına gec orada musait bir yerde bekle.dhmi kalkis varistan takip et ucak indikten 20-30 dakika sonra git yolcunu al.

İlk saat 14 tl. Para vermem diyorsanız da nizamiyeye gelmeden yol kenarında bekleyen araçlar oluyor siz de aralarına katılın.

uno restoran'ta pizza+şarap yapın (rezv.)

Denize girin

Rakı-balık/meze için semali (küçük yer), hatta üstüne süryani şarabıyla cila yapın.
Kent kütüphanesi'ne gidin.
Bir tane kilise-müze vardı, taksiyarhis olabilir, oraya gidin.

gemi turları var

gecen biri yine sormustu sanki. yine yazayim; ben mideyi mutlu etme taraftariyim:) deniz kenarindaki balikcilardan herhangi birinde balik, midye dolma vs. sakizli dondurma, lokma, tas kahve'de kahve.

dondurma olarak kızarmış dondurma, sakızlı dondurma ve kavunda dondurmadan favorim kavunda dondurma. yarım kavunun içine bazen diklemesine bazen yanlamasına 4-5 top koyuyorlar ve kavunlar dondurmadan tatlı, bitiremiyorsun bile, dondurmaya doymayı ilk burda gördüm. taş kahvede var bundan. üstüne de kahve içersiniz zaten. taş kahvede mümkünse içerde oturun, tarihi kendileri.

denizde cunda meze dünyasının çaprazında tekneler var.O teknelerden birine gir balık ekmek söyle yanında birayla esintinin tadına vara vara iç

hikayelerinden anladığımız kadarıyla şu anda dubai'de.

istanbul'da sürekli geziyor adam şubelerinde. geçende arkadaşımın masasına yeni açtığı kapalı çarşı şubesinde şov yapmış. nerede olduğunu bilmek için aramak mı lazım ne bilemedim artık. şubelerini arayın olmadı.

amerika-dubai-türkiye sürekli dolaşıyor. türkiye'de olsa da eskisi gibi tek şubesi yok 4-5 şube var ve sürekli birinde. denk gelme ihtimaliniz düşük.

hocam arayın durumu anlatın, zaten çağrı merkezi gibi bir hatları var.

almancı akrabalar tutturdu gidelim görelim diye. etiler şube'ye telefon açıp durumu anlattık. akşama doğru kapalıçarşı'da olacağını söyledi telefondaki abla.

gittik oraya, deli gibi bir kalabalık vardı fotoğraf çektirmek isteyenler yüzünden. eskisi gibi masalara gitmiyor. sadece ortada fotoğraf çektirebilirsiniz.

Bir parantez, kız yurtdışından geliyorsa ve oraya gitmek istiyorsa hesabı ona ödet.

Sosyal medya hesabından DM atın cevap veriyor kendisi. Etiler e ne zaman uğrarsın diye sorun ona göre ayarlar buluşursunuz.

Sadece 1 gece rez gosterirsen uzun sureli vereceklerini hic zannetmiyorum.

@kuehles blondes; peki cakma rezervasyon mu eklesem 1-2 ay sonrasina? son vizem 1 senelik yine de mi kisa sureli verirler ya :( nasil yapsam yine 1 senelik alirim? 1 seneligi verdikleri zaman da 1 haftalik rezervasyon vardi.

Sadece 1 gece samos için 15 gün önce vize başvurusu yaptım. 3 günde çıktı. 2 ay verdiler. Daha önce yıllık schengen ve amerikan vizelerim vardı.

Tüm sorularına cevap olur umarım.

Cmt sabah feribot gidiş akşam yatış pazar akşam dönüş idi. İzmirden vfs aracılığyla aldım.

Yunan vizem yok yunanistan girişim vardı benim de.

@bir ileti paylastim; hepsine cevap olmus sagol :)

Geçen başvurdum sahte rezervasyonlar ile Atina için.(herkes öyle yap kesin olur hiç merak etme dedi.) 2. Maddeden reddettiler kocaman kaşe bastılar pasaportuma red diye :) neymiş seyahatimin sebebini anlamamışlar. Bende pasaportumu parçalarına ayırıp Yunanistan İzmir konsolosluğuna posta yolu ile gönderdim. Münasip yerlerine soksunlar.

google’da biraz baktim anladigimi yaziyorum:
ortodoks kiliselerinde normalde sandalye olmaz, oturma duzeni protestanlik ile hristiyanliga girmistir.
sonralari ortodokslar yaslilar ve hastalar icin duvar kenarina olmak uzere bu tarz sandalyeler koymuslar. rahatsiz yapilma sebebi muhtemelen sandalye kulturunu zoraki almalari ve protestanlik ile bu konuda ayrismak istemeleri.

Osmanlı döneminde Anadolu'ya ve İstanbul'a gelen misyonerlerin hatıratlarında ortodoks kiliselerinde sandalye olmadığı yazar. Kültüre sonradan girmiş bir uygulama olduğu için böyle olabilir diyerek cedex'e katılıyorum.

tamam, oyle olabilir belki ama o seklin ozel bir sebebi vardi. tamamen atiyorum, "boyle oturunca dua edenler isa'nin cilesini anliyor" filan gibi bir sebep, onu ariyordum aslinda. ben de biraz bakindim da bulamadim :(

bu sizin geziden beklentinize bağlı. denize girmeyecekseniz, değişiklik olsun farklı bir yer görelim diyorsanız, hızlıca belli başlı yerleri gezip dönebilirsiniz. gitmişken rahat rahat her yeri görelim, molivos'ta güneşi batıralım derseniz, ikinci kez gitme planınız da yoksa bir gece kalın.
günübirlik giderseniz merkezde sahilde ve ermou caddesinde yürüerek gezebilirsiniz, meşhur bir kilise var, Agios Therapon, oraya gidesiniz (yine merkezde). Agiasos köyü var, ahşap ve seramik işleri meşhur, güzel bir köy, oraya gidebilirsiniz. Mantamandos'a gidip kiliseyi gezip meşhur ballı cevizli manda yoğurdunu yiyebilirsiniz. aklıma gelenler bunlar. günübirlik için fazla olur belki ama molivos, agia paraskevi, kalloni, limonos manastırı da görülebilir.
pazar günleri açık market vb. bulamayabilirsiniz.

denize girme planimiz yok, muhtemelen tekrar gideriz. bu biraz yunan adasina gidelim diye israr eden yabanci arkadasi eglemek icin planlanan bir mifilli gezisi aslinda :) cok heves etti turkiye'ye kadar gelmisken orayi da gorsun dedim. peki bu bahsettigin yerleri gunubirlik gezebilmek icin bi araca ihtiyac var mi yoksa ayvalik'tan gelip feribottan inince hepsi civarda mi?

araç lazım. araçsız bütün gün sadece merkezde takılırsanız sıkılırsınız. çok seyrek olsa da otobüs seferleri var, www.ktel-lesvou.gr

Ek bilgi,midillide eski ehliyetler kabul edilmiyor araç kiralamada. İllaki yeni çiplilerden istiyorlar.

(bkz: şile)

son zamanlarda temiz ve sakin.

şile - akçakese. dalgasız ve tertemiz ayrıca tenha.

silivri var. bayramda da girilecek tenha yerler arayınca bulunuyor.

kanlıca ikincibahar'da bir akşam yemeği yiyin.
burgazada'da rakı için.
yeniköy'de kahvaltı yapın.
tarabya sahilde yürüyüş yapın.
anadolu kavağında midye bira yiyin.


planlarım YEMEK üzerine

@suicides underground; super oneriler hep yemeklik :) tesekkurler

rica ederim. nerede yemek orada ben.

O hastaya özel bir nottan ziyade genel bir not, bilgi notu gibi duruyor. Yani idrarın biyokimyasında lökosit x çıktı, mikroskopta bakıp saydık y çıktı. x ile y birbirinden anlamlı şekilde farklı çıkarsa bu durum çeşitli ilaçlara bağlı olabilir, çok takılmayın anlamında. İlaç değilse de biyokimya ve/veya mikroskopi tekrarlanır. Ki zaten biyokimyasal ve mikroskopik lökosit sayıları farklı değilse bu uyarıyı hiç ötesi umursamayabilirsiniz (umursamayın).

patlamaz.

Ben çok taşıdım prosecco. Etrafını sar güzel güzel giysilerle kırılmasın

Turda ne harcayacağınız belli en azından. Ben normalde turla gezmeye karşıyım fakat İskandinavya'da hele hele Norveç'te her şey ateş pahası. Bende para gani bana dokunmaz demiyorsanız her şey içinde turla gidin derim.

Tursuz gittik, şanslı döneme denk geldik ve 3 gecenin 3ünde de muhteşem aktivite gördük.

Turşusuz okuyorum ya.

(bkz: yanlış okunan başlıklar)

eğirdir minibüsüne atlayın göl kenarında kiremitte pişmiş balık yersiniz, yürüyüş yaparsınız, dondurma çekirdek falan.

not: 40 dk mesafede.

Kebapçı Kadir'e sakın gidip yemek yeme. 2-3 kere at eti kullandığı için mühürlenmişti.

bence de eğirdir. seyir tepesine de çıkabilirsin, manzarası efsanedir. merkezde hiçbir şey yok.

cevaplar icin cok tesekkurler, aksam yemegini otelde yiyecegiz, kebapci kadir bize cok yakinmis, aklimizda olsun yine de cok tesekkurler. yalniz aksam yemegi de yedikten sonra aktivite icin vakit olacak. egirdir'e o saatten (atiyorum 8 bucuk -9dan) sonra ulasim var mi? hadi ulastik, donus var mi sonrasinda? o saatlerde egirdir'e gitmek anlamli olur mu yoksa sapa ve karanlik bir yer midir?

bir de isparta'dan gul suyu filan disinda alinacak yoresel bir seyler var midir? varsa nerden alinmalidir?

Eğirdir e gidiş geliş mutlaka vardır. Adaya gidebilirsiniz
Eğirdir Mümkün olmazsa okuzbatti alternatif olabilir

Kadir e alternatif, hemen karşısında ferah pidede de kebap yasa Isparta usulü kıymalı pide yiyip şerbet içebilirsiniz.

Heryer gül mamulu satar ama asıl olan gulbirlik markasına ait rosense ürünleridir Herseyi ileri kalitelidir. Hemen ferah pidenin 15 metre altında bir şubelerini göreceksiniz.

bu arada lavanta olayı da var. Eğer ertesi gün hemen ayrılmayacaksanız lavanta bahçelerini ziyarete gidebilirsiniz

Çarşı izninde Merkezden Eğirdir'e akşam 9'daki içtima için yetişebilmek adına son minibüsün/otobüsün (otobüs de var evet) 8'de mi ne kalktığını hatırlıyorum hayal meyal, birkaç kere kaçırıp taksi tuttuğumuzu hatırlıyorum. Kaldı ki geri dönüş daha da sıkıntıdır. Köy/kasaba gibi bir oluşum, o saatten sonra şehre gidecek olmadığı için araç kalkmıyordu. Bunların hepsi 7 yıl önce oluyordu, şimdi nasıldır sormak lazım.

Ama gece hayat yok, karanlık, orası doğru.

Orta Avrupa Turu olabilir.

Küba ya da Tayland sanırım. Ya da Vietnam. Ama ilk tercihim her zaman Küba.

Ben olsam Avrupa dışında bir yere giderdim. Avrupa'ya kendiniz de gidersiniz her türlü.

Uzakdoğu forever. Olmadı Güney Amerika. İlla Avrupa isterseniz İskandinavya.

Para benim hesabımda değil, hiçbir zaman olmayacak ve harcama limitim 100 bin tl diye düşünüyorum. 20 bin dolares ediyor.

2 çift olunduğuna göre 2 odalı bir yer lazım en azından. Ben Manhattan'da geceliği $200 civarı bi yer totarım, o zaten 2800 dolar ediyor, business class uçarım kişi başı git gel $2000 da o tutsa gerek. Gerisini de orada rahatça gezmeye, yemeye içmeye harcarım.

katmandu, bangkok, phnom penh, ho chi minh yapardım ben.

100 bin tl ye ne avrupası yav. uzakdoğuya veya guney amerikaya giderim

nepal - çin - mogolistanı iceren cok genis bir tur da olabilir

koh samui

benim de ilk tercihim küba olurdu. yeni zelanda da gitmek istediğim yerlerden. ama henüz gitmediyseniz avrupa turu da güzel bir tercih olur.

Antarktika turu yapardım. Ya ya kuzey kutbu. Bir daha gitmemin zor olacağı yerlere giderdim bu kadar para bulmuşken:)

Kolay gidilemeyecek bir yer olmalı uzak doğuya ilgi varsa Nepal, Tayland ya da Japonya olabilir. Diğer türlü Hawaii, Küba da olabilir.

abd ya da japonya yaparım. ya da gözümü karartıp ikisi birden.

Ben henüz görmedigim icin Avrupa turu yapardim ama konaklamayi ve yeme icmeyi en güzel sekilde yapardim param cok olacagi icin.

Konu disi soru: parayi ezmek de nedir? Ilk kez duydum.

Ayrica yurt disina bolca giderdim ve bunu egitim harcamasi olarak gorurdum. Para 100 bin dolarsa da en iyisi ucuza ev almak ve oturum izni almak.

Evet evet. Kefir buyuyup cogaliyor. Biz bayagi bir kefir verecek insan aradik; bir sure sonra dagittigimizda bile elimizde cok bir kefir kaliyordu. Dunyayi ele bile gecirir onlar bence. Kefire iyi bakmissin :)

evet kefir yaptıkça çoğalıyor, etrafınızda isteyenlere verebilirsiniz. hatta ben bile alabilirim :)

kefir mafyası diye okudum =)

@olric biraz daha cogalsin dagitilabilecek hale gelsin hala lazimsa verebilirim tabi.
@füt bu hizla giderse evi haraca baglayabilir zaten :)

Başladığın zamanın iki katı olunca ikiye böl dönüşümlü olarak kullan.

Başlarına bir hal gelir ise yedeğin olmuş olur.

senin kefirin keyfi yerinde belli ki. fazlasını streçleyip buzluğa at. isteyen olursa hemen paylaşırsın.

bekar evinde kullandığım eşyaların %90ını kullanmaya devam ettik.

Yalnız yaşarken yengen direkt bana taşındı.

Yani eşya falan almadım, buzdolabı ve çamaşır makinesi ikinci eldi hatta.

Koltuk takımı (enişten beğenmiyor) ve belki yatak (tek kişilikten büyük ama çift kişilikten küçük) yenilenecek, bulaşık makinesi alınacak (şimdi yok), diğer her şeyi aynen kullanmayı düşünüyorum

Önce yenilemedik. Altı ay kadar çekyatta ayrı ayrı yattık. Bekarlıktan kalan eşyaları kullandık.(Zaten buzdolabı ve bulaşık makinesi bir buçuk yıllıktı daha) Ama evliliğin altıncı ayında sonra çekyatları gitti, yerine oturma grubu, sadece salon için avangard salon takımı, salon için yemek masası, salon için büfe ve aynalı çekmece filan alındı. Halı, çift kişilik yatak, sonrasında yeni tabak çanak takımı.
Bir haftadır da eski eşyaları veriyoruz ihtiyacı olanlara. Tek dediği "bu kadar eşya aldığım için pişmanım." oldu. Ev de hep görülen yeni gelin evlerinden değil. Sade bir ev.
Bana kalırsa almayın eşya filan. Bu ortamda ev almak bile lüks iken taşınırken dikkatsizlik sonucu kırılacak eşyanın yasını tutmak sizi maddi olarak ve manevi olarak zorlar. Onun yerine gezilecek ülke, yatırım yapılıp işler güzel giderse 3 ev alınacak parayı görmek var. Ben alma demiştim eşime. Ama dört sene sonra pişman oldu. Bu parasızlık ortamında da para harcamak, sonrası için iyi değil.

henüz evlenmedim ama bence de kullanılabilecek her şey kullanılmalı. yeni olsun diye bir şartım yok. sadece olmayan ya da eksik olan bir şey varsa alınmalı ya da kullanılmayacak kadar eski bir şeyse yenilenmeli görüşündeyim.

oxxo'da vardır belki?

başka biri uber'e üye olmaya çalışıyor ve sizin telefon numaranızı yazıyor

peki bunun icin yapabilecegim bir sey var midir acaba?

Yarın için en mantıklısı karayolundan olabildiğince uzak durmak.Ben olsam idoyla yalova-pendik,pendikten tavşantepe-kadıköy metrosuna dolmuş ya da otobüs,metroyla kadıköy,kadıköyden şehirhatlarıyla beşiktaş yapardım.

Göndereni engelle. iPhone kullanıyorsan ismi aramaya çalış. Bir numara çıkacak. O numarayı engelle.

yok samsung var bende engelleme secenegi cikmiyor :(

ya bu tam benim duyurum olmuş.
adam sürekli mesaj atıyor.
önce gülümsedim.
sonra sabrettim.
bugün ise bildiğin sinirlendim. yeter ya.

evet nerden buldularsa numarami istemiyorum kardesim zorla mi? yasa cikardilar bi de izinsiz gonderim olmayacakti hani, bu ne? pfff -_-

Android için söylüyorum :

Mesajların sonunda B ile başlayan akabinde 3 basamaklı sayının olduğu bir kod var. O kodu sırasıyla mesajlar/ayarlar/spam filtresi/spam ifadelerine ekle kısmına yazarsanız eğer gelen kutusunuza düşmüyor engellemiş oluyorsunuz.

Mutlu bayramlar dilerim.

ah super bu cok ise yaradi sagolasin :)

Aynı kodu kullanan bir çok kurum var onları da engellemiş olursunuz kelime bazlı engelleme yapmaya çalışın

hmm evet baktim simdi b002'yi kamil koc isbankasi filan da kullaniyormus :( ssoylu ve soylu ifadelerini engelledim ben de. kurtulmusumdur umarim artik -_-

ayrıca androidde default sms app i google hangouts yaparsanız smsleri engelleyebiliyorsunuz. ben de buradan öğrenmiştim bunu. özellikle bahis sitelerinden yüzlerce msj geliyor yoksa.

A101’e geliyor arada oraya bakabilirsin

Suleyman Demirel Universitesi'nin Kefirzadem markasinin mayalari var. Tek yapimlik icin Sevdanem, surekli mayalamak icin de Endanem. Ben iki senedir kullaniyorum cok memnunum. Laboratuar ortaminda olcumleri yapilmis guvenilir probiyotik bakteriler icerdigi kanitlanmis. Ayni markanin probiyotik yogurt mayasi da var. Migroslarda kolayca bulabilirsiniz.

macro centerlarda birden fazla kez kullanılabilen kefir mayaları satılıyodu. paketi 20 küsür lira 30'a yakındı yanlış hatırlamıyosam.

İzmirde olsan ben vereyim derdim.

Şuradan alabilirsin.

urun.gittigidiyor.com

@yukardakiler, markette satilandan istemiyorum aslinda. markettekileri ben de gordum de doktor onlar da saglikli degil dedi bilemiyorum.

@oguz altun cok tesekkurler bi bakayim.

kefirdanem.com

Kadınlar Kulübü'nde bu test hakkında konuşmuşlar. Oradaki konuşmalardan çıkardığım sonuç, üniversite hastanelerinde yapıldığı yönünde. Telefon açıp sorabilirsiniz. Bİr de, sgk geçen özel hastaeler var. Oralarda da Acıbadem'den daha uygun fiyatlıdır sanırım.

www.kadinlarkulubu.com

ben 2 sene önce o fiyata yaptırmıştım özel hastaneye.

synevo’ ya bir sorun isterseniz

nisantasinda bir poliklinigi aradi arkadasim, 190 tl dediler sonucu da 2 gun sonra veriyorlarmis. cok buyuk fark degil mi? orada yapilan ile acibademdeki arasinda bir fark olur mu?

kadinlar kulubune baktik ama orada bazilari devlet hastaneleri cok verimli sonuc vermiyor filan demisler guvenemedi kiz.

acıbadem de yaptırmuştık bizde amh testini. bu test baya önemli, çocuk fln düşünülüyor ya da erken menapoz tehlikesi varsa. öyle ucuz olacak diye her yerde yaptırmayın derim ben. o zaman labarstuvarlar acıbademın yarısı fiyatı vermişti ama biz acıbadem de yaptırmıştık

gelişim tıp laboratuvarı kesinlikle
kitleri piyasaya veren kendileri zaten
bence uygun olur fiyatı

twitter.com
twitter.com

hesap kitap yap 3 milyondan fazla dondurma satmışlar. tanesi 3.5liradan 10milyondan fazla para yapar. hatta bu sadece çekilişe girenlerin sayısıydı galiba. 20tane araba vercek kadar para kazanıyolar nolcak. ayrıca tv reklamlarında kaç araba parası gidiyo tahmin bile edemeyiz.

bu youtube linkindeki bi arkadaşın kuzeni. Yani gerçek. eskiden doldurazdım çekiliş formu şimdi dolduruyorum.

Allahaskina adamlar icin para mi o? Turkiye capinda adim basi satiliyor bu adamlarin urunu. Donen parayi hayal edebiliyor musun? Catir catir veriyorlar bu tarz sekilis yapan firmalar.
Ayrica vergisini veremedigin icin alamiyorsun arabayi falan bunlar da efsane, bir kisi de acip kampanya sartlarini okumuyor. Okusan gorursun kim oduyor KDV OTV arkadas.

Bildin bilesiye total kaç araba eder? Yani 20 senedir araç veriyor olsalar 40 tane araba eder, duymaman normal değil mi?
İrili ufaklı hediye çok kazanmışımdır, çekilişli-çekilişsiz. Mesela bir kuzenim haftalık dondurma çekilişinden 2 tane bisiklet kazanmıştı bir yazda. Yani tanıdıklarına veriyorlardır falan fişman diye çok düşünmeyin.
Bir avm'de her 100 tl harcamaya 1 çekiliş hakkı veriliyordu, çekiliş günü gittim izledim, toplam çekiliş hakkı sayısı 140000 küsürdü, verdikleri araba 130 bin lira idi, yani çekiliş hakkı başına 1 tl maliyet var.

midilliye gittim 3 sene önce filan en son.
kapı vizesi sanırım 15 günlüktü.
midillide deniz dışında görülecek pek de bir şey yok.

Sakız adasına bir gün yetmez, zorlarsan olabilir. Görülmesi gereken yerler mevcut. Tavsiye ederim.

@teknikekip; sakiz'a daha once gittim 2 kez sanirim en onemli yerlerini gormusumdur hep. ama diger adalarda cok bi numara yoksa yine sakiz'a gidicez sanirim.

E Euro 5 TL olmusken bi zahmet gelsinler ya.

Ben de görüyorum. Avrupalı turist görmek sahiden memnun ediyo.

Terör olaylarının turizmi uzun zamandır baltaladığı açık. Son dönemlerde terör olaylarının olmaması, İstiklal özelinde konuşursak caddenin ve meydanın inşaat halinden sıyrılmış olması turist sayısına katkıda bulunmuştur.

3 hafta önce tatile çıkıp geldim, Atatürk Havalimanı'na girmek de çıkmak da neredeyse imkansız hale gelmiş, giriş-çıkış ve yabancılar için pasaport kuyruklarını hiç bu kadar kalabalık görmemiştim. Araplar dışında milletlerin de fazla fazla olduğu kesin.

Son olarak da TL'deki değer kaybı da özellikle batılı turistin işine fazla fazla gelmiştir.

turist sayıca artmış ama dolar bazında bıraktıkları para azalmış
diye duydum.

@herhaltibiliyoring son derece normal. Geçen sene bu zamanda 4 TL olan Euro, şu an 5.29 TL yani %30 değer kaybı var TL'nin sadece 1 senede. Bir başka deyişle Euro geliri olan kişiye Türkiye şu an %20-%30 civarında daha ucuz. :(

@Lethe ben şöyle düşünüyorum. dolar yüzde 30 arttıysa, fiyatların da aşağı yukarı %30 artması ve gelen turistin dolar bazında aynı parayı bırakması lazım.ama öyle olmuyor.
yani daha ucuzcu turistler geliyor. zaten arap'ın ve rus'un bol geldiği yeri avrupalı zengin turistler pek tercih etmiyor. rusya'da krizde sayılır ordan gelen de iyice ucuzcu turist.

şu an aday adaylık mevzusu var. tüm gözleri orada, belirlendikten sonra başlayacaklar trollüğe.

the guardian meral akşenerle röportaj yapmıştı geçenlerde, haber başlığını gördüm ama okumadım. ince'yi bilmiyorum.

CHP´den saglam, sosyal medyada bir taninir aday ama sonuc olarak da sansi Erdogan´a karsi az deniyor. Mayis basinda "Chp´nin adayi su, isi gücü de sudur." tadinda tanittilar, cok yogun yorum yapilmadi. BBC´de de sansi az denmisti.

"Kemalist, milliyetci, dindarlardan ya da Kürtlerden oy almaya bakacak ama basaramayacak." menvalinde yorumlari da Alman medyasinda (ntv ya da stern olmasi gerek) okudum. Yorumlar Spiegel ve Süddeutsche gibi saglam basin organlarinda muhtemelen Haziran´da cok daha artar.

umut var ama sadece onsuz yaşayamayacağım ve kötü ihtimalleri düşünmek istemediğim için var. mesela yüksek lisans için almanya'ya gitmek istiyorum ve euro 5.30 ahjasfjajks ben gidene kadar 10'u bulur muhtemelen. şimdi bunu düşünürsem bırak yüksek lisansa gitmeyi, bu moral bozukluğu ve yıkıklıkla lisansı dahi bitiremem. o yüzden ülke adına önemli şeyleri takip etmekle birlikte bunlara takılmamaya, işime bakmaya çalışıyorum. param bugün üç ekmek almaya yetmedi mi? iki ekmek alıp dönüyorum eve. "yarın bir ekmeğe bile yetmezse ne yaparım?" diye düşünüyorum ama bunu aç kalmamak, çözüm üretebilmek için düşünüyorum; dertlenip moralimi bozmak için değil.

aksi takdirde kafayı yememek imkânsız çünkü. ve şu an kafama ihtiyacım var.

birileri anlaşmaları yapmış, tavizleri vermiş sanırım
ölmeyeceğiz ama sürüneceğiz demektir.


"Erdoğan İngiltere'ye mantıklı bir teklifte bulundu"

www.bbc.com

Çok saçma.
Burası 200 kişilik bir şirket. En azından üst yönetimde, böyle şeyler hiç olmuyor.

Karşısındakileri umursamayan ya da kendini üstün gören insan olduklarını düşünmem, özensiz insan derim sadece. Özensiz insan, özensiz insandır. Bazılarının da yapısı öyle işte.

Bizde olmuyor. Olsa çok garipser miyim bilmiyorum, ama ben dikkat ederim her zaman. Çok yoğun olduklarından ya da telefondan yazdıklarından öyle oluyordur diye düşünürüm sanırım. Ama tabi bunu şuan yazım yanlışı yapmadıkları için düşünüyorum, belki sizinki gibi bir durumda rahatsız edici olabilir tabi.

devilred gibi dusunurum aynen.

bizim ceo yapıyor arada o da telefondan mail yazdığı zaman. telefondan mail yazan her insan evladının başına gelir ama bence, olayı saygıya bağlayıp abartmaya gerek yok.

Eminonu Tahtakale civarinda bulursun bence. Tam nokta veremeyecegim.

Geçen ay e-bebek mağazasından 600 liralık bebek izlemeye yaran oda kamerasını çalanları yakalattı kuzenlerim adamların zaten sabıkası da varmış. Suçlarını inkar etti çalanlar. İfadelerini aldıktan sonra serbest bırakmışlar davaları devam ediyor.

anlamak için uğraşmadım açıkçası.

erkeğin akrabalarının çoğunluğunun gelebileceği yerde düğün
kadının akrabalarının çoğunluğunun gelebileceği yerde büyük nişan ya da düğünün hemen öncesi büyük kına

@ zor olur ama genelde hep böyledir.

@elorelia; cok zor olmaz mi peki sehirler arasi vs. ustelik nisan, dugun yeri ayarlama isleri icin de gelin damat hep baska bir sehre gitmek zorunda kalacak filan?

düğünü erkek tarafı yaptığı için onlar karar verir. onların orda olur. diğer ilde yaşayan kız tarafı için de otobüs tutulur.

Nereden daha çok altın gelecekse orada yapılması makul olur.

bilekte yok sadece yuzde. yorumlar muthis bugune kadar nasil duymadigima sasiriyorum bu kremi. herkese her deri problemine iyi gelmis ama tabi iste konu ilac olunca 99 kisiye iyi gelir bir kisiye gelmez bilemiyoruz ki.

Krem neymiş?
Doktorun önermediği bir şeyi yüze sürmek tehlikeli değil mi?
Ben cayır cayır yanıyorum. Çok önerilse bile zor sürersim.
Doktorun verdiği kremler etki etmedi mi?

@fasulyek; kremin ismi sudocrem. doktorun verdigi kremler hicbir ise yaramadi. bu kremden %90 memnun kalmis insanlar. denemek istiyoruz belki ise yarar.

Takipli gönderi değilse ilk dediğiniz gibi oluyor, takipli olursa aşama aşama yazıyor. Gümrükte kalırsa haber geliyor, en yakın PTT ye gidip ödüyorsunuz. Yüzde 20 den fazlası çıkmaz muhtemelen.

takipli gonderi degil aslinda yani ben oyle bi secenek isaretlememistim ama gonderici nasil gonderdi bilmiyorum. gumrukte takilirsa postayla yazi mi geliyor peki?

öncelikle gümrüğe takılma yok, 22 avrodan fazlaysa kapıya gelme, %20 kadar vergiyi kargocuya ödeme var. gümrüğe takılması için ihracı yasak madde olması gerekiyor, çok istisna durumlar haricinde.

10 dolarlık ürüne vergi çıkmaz, çıktıysa buna ptt'nin kendi takip sisteminden ulaşabilirsin; ücreti orada yazacaktır.
gonderitakip.ptt.gov.tr

gönderilen taşıma tipine göre taşıma sırasında yapılan işlemlerin bildirimi değişebiliyor. hepsinde aynı şey yazmaz, o yüzden bunda custom cleared demesi çok bir şey ifade etmiyor. vergi çıktı mı, gümrüğe takıldı mı; bunlara ptt'nin sitesinden bakmak lazım, diğerleri çok güvenilir değil.

bazı kargo takip numaraları ptt'de çıkmıyor, bu durumda gelmesini beklemekten başka çare yok. takipliyse büyük ihtimalle gelecektir ancak ülkeye girdikten sonrası görünmeyebiliyor. böyle olsa bile eğer veriye tabiiyse getirdiklerinde alırlar, ülkeye girişi yasaksa arayıp gümrüğe çağırırlar.

edit: tracking number yazıyorsa sipariş bölümünde o takip numarası oluyor.

bazen o bilgi güncelleniyor bazen güncellenmiyor bekle gelir. takipsiz için diyorum bunu bu arada takipli her türlü güncelleniyor.

cok tesekkurler cevaplar icin, bu yurt disindan siparis islerini iyice sacmalastirdilar insan merak ediyor basima ne gelecek diye. bu arada siparisimin gonderi sekline diklat ettim registered posta olarak gondermis, bu takipli oluyor sanirim. diger siparislerimde hep ordinary small pack filan diyor cunku. hepsinde var tracking number ama sadece bu takipliymis anladigim kadariyla.

gerekirse 1-2 dolar ver her zaman takipli posta seç. çok rahat ediyorsun nerede napmış diye takip ederken. ali express sana ara ara mail atıyor ama en doğrusunu gönderilen ülkeden çıkana kadar o ülkenin posta sistemi ondan sonra da ptt üzerinden takip edebilirsin. ikisinin kombinasyonu olan 17track gibi siteler de var.

bu arada gümrük çıktı ve para vermek istemedin o zaman ptt ya geri yolluyor postayı ya da gümrüğe iade ediyor. ikincisi olursa gümrük ihalelerinde açık arttırma ile satışa çıkıyor.

Onca yoksulluk varken.

otostopçunun galaksi rehberinde sesli güldüğüm kısımlar vardı.

Aziz Nesin kitaplarında kitabı bırakıp uzun süre güldüğüm anları hatırlıyorum.

umut sarikaya kitapları

mahalleden arkadaşlar

Çavdar Tarlasında Çocuklar

arkadaslar umut sarikaya degil diyorum onu oneriyorsunuz pes :)

otostopcuyu cok severim ama okudum onu. aziz nesin'in de tum kitaplarini okumus olmaliyim, baska baska?

Alıklar Birliği
Portnoy’un feryadı

Çavdar Tarlasında Çocuklar - J. D. Salinger

(bkz: parfümün dansı)
(bkz: tom robbins)

hayatımda okuduğum en "witty" kitaplardan bir tanesi. çok muzır ve eğlenceli, hem de bunu yaparken mesajını veriyor. witty işte, nüktedan diyeyim tam karşılamasa da.
yalnız okuması çok kolay değil, ağdalı betimlemeler var ama ağdalı witty cümleleri okuması daha keyifli oluyor. witty demiş miydim?

marslı komikti, yeni çıkan artemis de komik. bunlar biraz daha basit ve günümüze yakın komiklikler tabii...

Ne kadar tarzınıza uyar bilemiyorum ama Otostopçu'ya güldüyseniz, İngiliz bir yazar var Christopher Shevlin idi ismi yanılmıyorsam. Onun iki kitabı var The Perpetual Astonishment of Jonathon Fairfax ve Jonathon Fairfax Must Be Destroyed diye. Ben onları okurken bayağı gülmüştüm, ama kitabın komikliğini koruyabilmesi için ingilizce okumanız gerekir zira yazarın dil kullanımı en çok güldüren şey.

Bir de Aziz Ansari'nin Modern Romance'i, roman değil ama, okurken yüksek sesle güldürmüştü bazı yerlerde.

Otostopçu'yu okuduysanız Kutsal Dedektiflik Bürosu-Dirk Gently's Holistic Detective Agency (ama Türkçe çevirisi işkence gibi, orijinalini okuyun daha iyi)
Madde 22-Catch 22
Bir Yerde-Being There

Saatleri ayarlama enstitüsü

Çavdar tarlasında çocuklar

malum kitap. buraya yazarsam sıkıntı olabilir.

Murat Menteş'in kitaplarında gülmüştüm ben.

Fedor Amca :)

Büdüt: Alper Canıgüz tüm kitapları +1

jerzy kosinski bir yerde

Alper canıgüz romanları

mark twain huckleberry finn'in maceraları

diskdünya serisi, özellikle Mort.

Mobilde olduğum için editleyemedim ama nasıl unuttuğumu anlamamakla birlikte en çok güldüğüm ve en sevdiğim kitap geldi birden aklıma: Alice in Wonderland.

Çavdar tarlasında çocukları alacaksan yapı kredi yayınlarınınkini alma bence, o kaar kötü yazım hataları cümle düşüklükleri vardı ki kitapta, bu kadar insan onun adını vermiş ama o kitapta komik diyebileceğim bir kısım gelmiyor benim aklıma.

Kessinlikle mahalleden arkadaşların devamı olan liseden arkadaşları tavsiye ederim ikisi de komik ama liseden arkadaşlarda höykürerek güldüğüm o kadar çok yer vardı ki. Selçuk aydemir çok güzel yazıyor kerata.
Not: bu selçük bi ara onay durgun'un bi milyoncu kitabını önerdiydi güzeldir dedim aldım. Allah affetsin de onay abi sadece senaryo yazsın ya dış gün ekrem girer falan desin.. Romana gitmemiş o tarz
Özet: liseden arkadaşlar'ı kesin oku, bi milyoncuyu bence okuma

sıcak ülkelerden dönen vahşi sakatlar - tom robbins

Yahu ucaktan iner inmez sana gelmiyor:) UCaktan indiriliyor, indigi yerde bekliyor. Tr'yer girdikten sonra takibi zatebn yok, gumrukte bekler mesela.
PRoblem yok kisacasi rahat ol.

normal

Birkaç aydır takipli kargoların geliş süresi biraz uzadı. Normal şartlarda takipli gönderilerin büyük bir çoğunluğu 15-20 gün içinde Türkiyeye ulaşmış oluyordu fakat son birkaç aydır 1 ayı geçiyor ve hala TR'ye girmemiş. İlginç şekilde takipsiz zarf şeklindeki küçük gönderiler çok çabuk geliyor.

@stavro, sikinti o zaten. ucaktan indigine dair hicbir ibare yok sanirsin 15 gundur havada ucak :) gumrukte bekliyor olsa takip durumunda gumrukte oldugunu belirtmez mi?

Normal, benim de oyleydi, geldi siparisim.

Rekin Teksoy çevirisiyle Oğlak Yayınları.

benim elimde de oğlak yayınları var. başka bir çeviri okumadım ama rekin teksoy un çevirisi anlaşılır, dipnotlarla zaten dizelerde atıf yapılan olayların açıklamalarını yada dante nin yaptığı benzetmelerin neye işaret ettiğini açıklıyor. tabi şunu unutmamak lazım her şiir çevirinde olduğu gibi bu çeviride de şiirsellik azalıyor. sanırım gerçekten tat almak için orjinalini okumak lazım.

oğlak yayınları+1

3-4 yıl önce duyurudan biri okumak istediğini söylemişti, ona göndermiştim bendekini. eğer buradaysa belki size gönderir, güzel bir zincir başlar belki kim bilir?

evet, nicki hatırlamıyorum.

@issiz karga; keske onu anlayabilecek kadar bilseydim italyancayi ama maalesef elimizdeki kisitli :)

@111111; cok kucuk bir ihtimal o kisinin bu duyuruyu gormesi. guzel bir tesaduf olurdu ama gorseydi. yine de cok tesekkur ederim ama.

@herkes; bu durumda oglak yayinlari 3 evetle secilmis oldu onu alayim bakalim. bir de piyasada manga versiyonu varmis internette gordum. inceleme firsatim hic olmadi kitapcida. onu okuyan var mi? asli gibi degildir suphesiz ama o da iyi midir alayim mi?

Kişi başı ortalama ne kadar masraf olur onu da belirtirseniz başkaları için de örnek olabilir.

podgorica
budva


Çöp.

Kotor
Tivat şeklinde devam et.

Ayrıca listelediğin bölgelerin hepsini arabayla gezdim cidden iyi şoförlük lazım yollar bok gibi, ışık tabela hiçbir şey yok söyleyeyim.

@konusma; 11 degil aslinda toplamda 10 sehir (podgorica x2). bunlarin hepsi farkli gunler olmayacak mesela kotor budva ayni gun, saraybosna mostar ayni gun vs vs. benzer sekilde enduluste gezmisligimiz var, cok guzel ve az yorulmali bi gezi olmustu. o yuzden cok mantiksiz gelmedi bana aslinda. bilemiyorum tabi dedigim gibi bu cok kabataslak hali su anda, sekillendikce degisecektir mutlaka.

@perfectim; podgoricayi atamiyorum biletler oraya olacak o yuzden listede, gezilmesi sart olmamakla birlikte gitmisken merkezde biraz takiliriz diye dusunuyorum. kucuk bir yer nasilsa. soforumuz cok iyi sagolsun ustalik konusunda sikintimiz olmaz. ama otoban yok galiba aralarda?

Evet zaten el mahkum Podgorica'ya gideceksin çünkü Türkiye'den başka havalimanına uçuş yok. Podgorica Kotor arası iyi bir hızla 2 saat. Otoban sadece şehir merkezinde var, kalan yollar facia, tüneller var biraz. O 2 saatlik yolun 15 dakikası hariç WC'ye bile gidecek yer bulamayacaksın. Filmlerde kamyoncuların takıldığı yerler olur yol kenarlarında, öyle korkunç yerler var :D Ve çok izbe. Tivat, Kotor güzel. Eğer geri dönücem deseydiniz 10 dk da arabalı vapurla 2 saatte gittiğin yolu geri dönebilirsiniz belli bir yere kadar. Öyle bir çakallık yapmıştım. Ama ertesi gün tekrar belli bir güzergahtan ilerlemeye karar vererek dinlenmiştim yakın bölgelerde.

@perfectum; uzun sureli arac kullanma durumu olmayacak en az 2 sofor olacak gibi gorunuyor simdilik, en kotu nobet degisimi yapilir :) senin rotanda da hirvatistan var miydi? kiralik aracla girerken herhangi bir durum oldu mu? (aracinin kiralik oldugunu varsaydim) arac kiralarken kiralanan ulkeden (benim durumumda karadag) cikmakla ilgili kisitlamalar var midir ya da ekstraya filan mi giriyordur?

@blacksky; sabahtan ucaktan inip kotor, budva ve konaklama dubrovnik olacak sekilde planlayacagim sanirim. ya da bir ihtimal o gece kotor'da kalip ertesi gun dubrovnik'e gecip o gece de dubrovnik'te kalabiliriz de.

mostari bosna'da kaldigimiz gecenin sabahi bosna'da oglene kadar vakit gecirdikten sonraki yarim gune biraktim orasi icin yeterli sanirim.

arac kullanim suresini gunluk yaklasik 4,5 - 5 saat sinirinda tutmaya calistigim icin zagreb ve belgrad 1er geceye indi. bu duraklardan herhangi birini iptal etsem uzun sureli arac kullanma durumu ortaya cikiyor mecburen, onu pek istemiyorum. zaten dedigin gibi surasi, onizleme gibi olur begendigimize tekrar gideriz diye dusunuyorum (genelde bu sekilde geziyorum :) )

sirbistan'a gecerken polis neden zorluk cikardi ki size? yoksa rasgele mi zorluk cikariyorlar? vize filan da yok ne istiyorlar ki? digerlerinin ikna etmesi nasil oldu? ne zaman gitmistiniz? onceden baska giris cikislariniz var miydi? (cok sordum pardon :) )

Vardi ama farkli yerlere agirlik vermistim. Hayir hicbir kisitlama yok sadece manuel olmamasini istemistim. Bir form doldurdum, ucreti odedim, o kadar. Bu arada benzini cok ucuz bulmustum. Fullemek 20 euro mu neydi saka gibi bir rakam.

yurt dışında da güzel kartpostallar pahalı. türkiye'deki kitabevlerinde gayet güzel kartpostallar var; çoğu, yurt dışındakilerden daha güzel. abd'de uyduruk kartpostalları 50 cent'e alırken kaliteliler 4-5 dolardan başlıyor. kuzey avrupa'da biraz daha farklıydı; ama hemen hemen aynı fiyatlardaydı.

D&R'a baktın mı? ya da diğer büyük kitabevlerine?

zaten aldigimi d&rdan aliyordum. istanbul temali illustrasyonlu kartlari var onlar epey guzel. ama sadece 2 veya 3 cesidi var o kartlarin. diger kitabevlerinde gorduklerim nispeten kaliteli ve guzel olanlar da dedigim gibi 4 tl. anlamsiz bir fiyat bence bir kartpostal icin. bir de kalin kartlar onlar hep. kartpostal kagidina basilmis olarak bulamiyorum zaten hic.

send2card, 2girls1card, postcard_kartpostal instagram hesaplarına yönlendirebilirim sizi. Kartpostal grubumuzdan birkaç arkadaşın kendi ve arkadaşlarının tasarımlarına yönelikler. Birkaç tane daha olacaktı. Bulursam yazarım.

www.hepsiburada.com

Şunu deneyebilirsiniz. Bariz lekeleri çıkartır, fakat derzlerdeki ve seramiğin üzerindeki alçı yüzünden oluşan beyazlaşmayı gidermez.

Aynısı benim yaptırdığım yerde başıma geldi. Linkteki ürünü ve 2 tane daha değişik ürünü kullandım, biraz düzeldi ama istediğim gibi olmadı.

Boyadan önce seramiklerin üzerini branda ile kaplamak gerekli. Boya için zımpara yaptıklarında çıkan tozdan oluyor o pislik...

Sanırım seramiğinizin dokusuna işlemiş o lekeler. Yani yüzeye yapışmış değil, gözeneklerin içine girdiği için çıkmıyor.

Siz istediğiniz kadar ovalayın silin, gözeneklerin içine ulaşamıyorsunuz. Eğer sadece alçı ise alçı suya dayanıksızdır, sürekli ıslak tutarak çözülmesi sağlanabilir.

Alçı değil de boya yada derz dolgu ise daha da zor işiniz, yakından bir büyüteç ile bakın. Dediğim gözenek olayını anlarsınız.

Bunlara değil ama bundan sonraki yüzyıllarda astronomide olacak gelişmeleri bilemeyeceğim için üzülüyorum...

komplo kurması çok zevkli olsa da bence hiçbirinde öyle fantastik inanılmaz gizemler falan yok. dünya sıkıcı bir yer. hepsinin çok da ilgi çekmeyecek mühendislik, astronomi vs. ile ilgili mantıklı bir açıklaması vardır, o yüzden çok da merak etmiyorum.

makul gizemler çözülecektir, hala daha yapılan arkeolojik keşifler sonucunda yeni yeni şeyler öğreniyoruz geçmişe dair. piramitlerin nasıl yapıldığı biliniyor, kafa karıştıran şey o zamanlarda bu kadar teknik bilgiye nasıl sahip oldukları. bu bilgileri içeren bir parşömendir, bir şeydir, ileride bulunabilir elbet.

ama kayıp kıta mu'dur, atlantis'tir; bu gibi hayli fantastik konularda bir şey çıkacağını sanmıyorum. mitolojik olsalar bile elbet dayandıkları gerçek bir temel vardır, belki onlara dair bir şeyler bulunabilir ama bahsedilen ölçüde fantastik olacaklarını düşünmüyorum.

tabii bunlar gerçekler, bana çok isterim fantastik bişeyler çıksın ortaya. mesela piramitlerin formülünü gelecekten gelen bi çılgın bilim adamı vermiş olsun, 2700'lerden gelmiş olsun, o tarihli bir dergidir bişeydir bulunmuş olsun bir mumyanın yanında.

"Bunlara değil de..." diye girişiyordum ki aksach+1
Başka gezegenlere yerleşecek miyiz, başka bir yıldız sistemine ulaşılacak mı, bakteriden daha büyük uzaylılar görecek miyiz, onlar da bizi görecek mi? Bunları göremeyeceğime cidden üzülüyorum.

@want2die; demiştim gündüz sorusu değil diye işte böyle oluyor o zaman :) nerdeymiş künefeci ben de gideyim bursaya gidince.

Malezya Uçağı ile ilgili güzel bir yazı okudum geçen.

seyler.eksisozluk.com

Aslında bilmek istiyorum da insanların o anki korkularını, hayatlarını düşününce iyi ki bilmiyorum diyorum. Dyatlov Geçidi Vakası'nı bayağı merak ediyorum ama adamlar donarak ölmüşler, korkmuşlar vs. o anların canlı görüntüleri bile olsa izlemek istemeyebilirim.

"aslında pek de gizemli birşey yok" diyenlere bakma.

şuan burda şu satırları yazmamız ve var olmamız bile bir gizem.