Ekşi Duyuru

aynısı olma şartı mı var? nihale bu. ayaklı nihale diye de aratabilirsin. örnek.

www.hepsiburada.com

airfryer aparatı sanırım, amazon'a bakabilirsiniz. birçok airfryer için değişik kitler satılıyor.

yiyecek pisirirken kullanilacak o yuzden araliklarinin daha sık olmaso gerekiyor, mantik ayni ama islev farkli. o yuzden benim gorseldeki gibi bir seye ihtiyacim var. tabii malzemesi de onemli. gidayla temasa uygun celik olmali.

@evimin paspasi, evet airfryer icin gerekiyor amazonda var ama amazon.uk'de buldum o da hem pound hem de gonderim ucreti ve gumrukle urunden pahaliya geliyor :/

Bazı kenarda köşede sobacılar olur. Mangalı için tel yapar. Aklıma onlar geldi

Demirciler çarşısına git. Tel punto makinesi olan herhangi bir demirci yapar bunu.

hocam suna bir bakin,

www.amazon.com.tr

www.hepsiburada.com

@evimin paspasi; bunlari gordum ama amazondaki benim icin gereksiz bana bir tek bu izgara lazim diger seylere ihtiyacim yok. hepsiburada'daki de ederinden cok daha pahali gibi bir de onda da sis vs. var bana o da lazim degil tek parca bu koydugum resimdeki gibi bir seye ihtiyacim var sadece.

bu firma ile irtibata geç yaparlar.
www.akturklerisi.com.tr

e-devlet'te uzun dokum var bir de normal doküm. baktınız mı? bazi yerlerde isteniyor evet.

net maaş alacaksanız kümülatif hesaplanması için gerekli oluyo hizmet dökümü, onun dışında yani brüt maaş anlaşıldıysa çok elzem değil. ama edevletten alınıyo.
başka belge olarak onun bi kısa versiyonu da var son 6 ay sanırım. bir de son işyerinizden-o arada bir gelir olmadıysa- kümülatifli maaş bilgisi olan bi yazı da isteyebilirsiniz.

Baska cocuklarla bulusturmak. Baska bi seye gerek yok. Cocuk akran istiyor sadece.

Çocuklar için resim, heykel, yemek atölyeleri var. Çok mutlu oluyorlar. Hem de akranları ile birlikte olmuş oluyorlar.

Gayrettepe'de La Atölye de Silvia var, bebekler için atölye programları düzenliyor. Öneririm.

@halk, hafta ici bulusuyor akranlariyla.

merhaba ben edirneliyim,

konaklama için bütçe düşükse balkan otel kıyık (otoparkı mevcut olan ortalama bir otel)

eğer bütçeniz daha iyi ise margi otel (önünde otopark var. lüks bir otel)

gezmek için selimiye cami, altında arasta çarşısı, oradan aşağı inince ali paşa çarşısı, saraçlar caddesi, saraçlar caddesinden sonra tarihi sinagog

oradan sonra araç ile karaağaç (nehir kenarı lalezar yada nehir kenarı bir yerde yemek veya kahvaltı)

emirgan çay bahçesi yada ünsalın yerinde nehir kenarına karşı çay yada bira

karağaç tren istasyonu ve lozan anıtı gezisi (karağaçda sisler bulvarı yada ceviz kafe)

çarşıda ciğer yada köfte yerseniz. (akgünler veya niyazi olabilir.)


gece hayatı derseniz öğrenci işi gece hayatı genelde escape bar canlı müzik oradan çıkınca fly veya pena gece klubü

lalezarda gömlek kebabı yapıyorlardı devam ediyorlarsa yenebilir.

sorularınız için ulaşabilirsiniz

Edirneli arkadaşa ek olarak merkezden belediye gezi otobüsü kaldırıyordu. Tüm Edirne’yi rehber eşliğinde geziyorsunuz. Devam ediyor mu bilmiyorum.

*selimiye camii’nde tadilat var nerdeyse her yeri kapalı

alerjik rinit ve diğer bahsettiğin sorunlardan dolayı ( nazal septum deviasyonu, konka hipertrofisi vs. ) artık nefes alamama şikayetiyle ameliyat oldum. yaklaşık 1 yıl sonra sıkıntılar tekrar başladı. ameliyat sonrası 2 hafta çok sıkıntılı bir dönem yaşadığım için çekilen acı yaşanan rahatlıktan daha ağır bastı bende, beni tatmin etmemişti o yüzden.

benim de en az 15 yıldır kemik eğriliğim vardı ve iliadin bağımlısıydım. 4 sene önce de alerjik rinit başladı ve iyice eziyete dönüştü. 4 sene önce gittiğim doktor sen bu şekilde nasıl yaşıyorsun, gel ameliyat edeyim seni dedi ama bir düşüneyim dedim 3 sene bekledim boşu boşuna. geçen yıl oldum ameliyatı, iyi ki de olmuşum. daha önce olmadığıma pişmanım. iliadin bağımlılığından kurtuldum ama alerjik rinit devam ediyor tabi. arada alerji spreyleri kullanıyorum sadece. yarım saatlik iş, korkmanı gerektirecek bir şey yok.

@dr doofenshmirtz, iste benim korktugum da bu ama doktor bana burnunu kirmayacagiz o yuzden estetik ameliyattaki o iyilesme surecinin eziyetini cekmeyeceksin demisti. sizde yapilan islemler nelerdi?


@nothing in my way, muhtemelen doktor bana da boyle diyecek cunku diyorum ya 2 yildir koku alamiyorum gercek anlamda hem de. hayattan tat alamiyorum resmen koku yok, tat yok rahatca nefes alabilmek yok ve surekli bir caba, surekli bir savas hali. biktim artik gercekten. ben de bagimli olmamak icin direniyordum illiadin'e. simdi zaten ilac kullanamiyorum iyice artti alerjiler vs. kemik egriligi de duzeltildi mi sizde? doktor egri kismi biraz tirasliycaz demisti bana size de bu mu yapilmisti? nekahet donemi ne kadar surdu? nerede yaptirdiniz bir de? hastane ve doktor tavsiyenizi alabilir miyim?

ben de sadece kemik eğriliği vardı, onu düzeltti. 1-2 haftada iyileşiyorsun. tampon olayı kötü sadece. alerjiyle kemik eğriliği birleşince ne kadar kötü olduğunu biliyorum maalesef. burnum o kadar tıkanıyordu ki çekemiyordum bile. ben özel rami hastanesi'nde oldum ameliyatı, doktorum aytekin parmak. avrupa yakasında yaşıyorsan tavsiye ederim. doktor çok iyi gerçekten.

O ameliyat öncesine göre farkı kalmadı diyenler burun etleri tekrar şişenler oluyor. Septum eğriliği varsa o düzeltilir. Darbe almadığı sürece tekrar eğrilecek değil. Burun etlerine yapacak bir şey yok, tekrar şişerse tekrar yakılması gerek. Sıkıntı yaşıyorsanız ameliyatınızı olun o kadar atla deve bir operasyon değil. Üç gün acır sonra bir şeyi kalmaz.

yapılır ama çok uğraştırır gidip bi teflon tava edin bunun için bence :)

döküm tavanın yapışmaması için her tarafının iyice ısınması gerekli bunun için ön ısıtma yapman gerek yani bu kısım zaman alıyor

ikincisi de tava ısınınca önce tabanını iyice yağlaman gerek, üzerine de yumurtayı eklemelisin

tava ısınıp yumurtayı ekledikten sonra ocağı kısık hale getirip pişirmen gerek

yağlayarak denenebilir. ızgarası olmayan tavaysa.

düz tavada misler gibi de oluyor. ızgarası yoksa sıkıntı yok.

yapmışlar burada:

www.reddit.com

howl' moving castle da da döküm tavada yapılıyordu. hatta yanlış hatırlamıyorsam binging with babish te de döküm tavada yapmışlardı bunu.

@babilfish, ozellikle dikkat ettiginiz puf noktalari var mi peki yaparken?

@in vitro: yok. dümdüz tereyağı üzerine kırınca mis gibi oluyor.

Tek başına mobbing oluşturmaz. Ama mobbing’e konu olaylar bütününün bir parçasını oluşturabilir. Sadece verilmeme nedenini bilmek lazım. Örneğin herkese kesin veriliyor mu, yoksa şirketin takdirinde mi? Önceden verilmediği olmuş mu? vs.

Çizilmeyen diye bir şey yok sadece titanyumla güçlendirilmiş olanlar var onlar bile çiziliyor. Çizilmemesi için kullanım talimatlarına uymanız, silikon başlık ile karıştırmanız ve aşındırıcı işlem uygulamamanız gerekiyor.aksi takdirde kanserojen hale gelebiliyor.

@titanic kemancısı, dedigim gibi biz zaten metal kullanmiyoruz ama bulasik makinesinde mutlaka asiniyor bir sekilde. benim sordugum bu aslinda biraz da. bir de masterchef'te filan goruyorum daliyorlar tavalara tencerelere metal karistirma aletleriyle. zaten mesela karaca'nin filan reklamlari hep oyle, metalle cizilmiyor seklinde. onu anlamaya calisiyorum.

onlar metal üstü 100 mikron teflon kaplama, illa çizilir
tamamen granit tavalar var amerikada

Yukarı bakacak şekilde çünkü alt katta duruyorlar, üstten gelen yıkama efekti daha iyi temizler diye.

ben de uste getiriyorum umrumda degil ama bicaklar bize batarmis oyle diyorlar

alt taraftan da su vurduğu için ben baş aşağı koyuyorum.

Bıçakları ne makinada ne de normal bulaşıklıkta asla yukarı bakacak şekilde koymam. Çünkü elimi uzattığımda kesme ihtimalim baya artıyor o şekilde. Çatal ve kaşıkları yukarı bakacak şekilde koyarım

Çatal ve kaşıkları yukarı bakacak şekilde koyuyorum, yoksa geniş kısımları altta kalıyor mantıksız geliyor. Bıçaklarda fark etmiyor.

nasıl denk gelirse

Yan koymak gerekir, plastik üzerinde yan koyulması için ayrım bölgeleri var düşünsen iki dudağınınla emdiği pasta kalıtısı çatalalın üzerinde kalmaası kabul edilemez.

Kısaca

Be water my friend

bıçaklar aşağı, çatal kaşık yukarı bakıyor.

kaşıkta önem vermiyorum ama çatal bıçağı yukarı bakacak şekilde koyuyorum öbür türlü sepetin ızgaralarına falan takılıyor sonra çıkarırken bikaç milisaniye kaybediyorum

Keyfi iade edenler için çok iyi hatta düğünde dışarda giyip iade edenler için altın vuruş, arızalı kullanılmış vs için iyi düzenlenmesi gereken bir uygulama şuan için hazırlık yok ama yakıt fiyatları bu şekilde devam ederse yakında bu uygulama çıkar.

@kaplumbaga, bu uygulama cikacakti zaten 1 ekimde, o ne oldu diye soruyorum.

Hazırlık var daha yasallaşmadı, bastıran yok ama bu şekilde iadeler mantıksız ve keyfi olmaya devam ederse ortaya çıkacaktır. Satıcılarda korkuyor biraz e-ticaret biter diye onun için çözüm arıyorlardır. Baskının asıl sebebi uluslararası konteyner ticaretindeki inanılmaz düzeydeki artış bunun yansıması iç lojistiğede yansıdı iade ücretleri eskisi gibi düşük değil onunda zaman kaybı olduğu sayılıp gönderi yerine koyuluyor ve ücreti arttırıyor

Tekrar ediyorum yasallaşmadı, ama deli kuyuya taşı attı.

1 ocak 2023'e ertelendi. Kesin değil yine.

Parayı tr'deki banka aracılığıyla alacaksan Türkiye'de şirket kurup gelir vergisi ödüyorsun, sigorta yatırıyorsun.

peki ortalama gider ne oluyor tahmini?

@Omelas'ı Terk Eden Köylü, öyle olması şart değil.

Çalıştığınız şirketin Türkiye'de hiç tüzel varlığı yoksa, Türkiye'ye iş yapmıyor ve Türkiye üzerinden para kazanmıyorsa, son olarak siz maaşınızı TL değil de döviz olarak alıyorsanız gelir vergisi muafiyeti var. Ama detaylarını öğrenmek için bir muhasebeciye danışmakta fayda var.

Gelir vergisinden muaf olursanız kendi kendinize GSS ve isteğinize bağlı emeklilik primi ödüyorsunuz sadece.

Edit: t24.com.tr şurada biraz daha detaylı anlatıyor.

OTEK'in yazdıgı gibi yaparsan kimse sana neden gereksiz vergi ödüyorsun demez ama gereksiz vergi ödemiş olursun.

sıfır tl vergisi var ama ben bunu bir kaç kere yazdım bulabilirsem link atarım yoksa araştır, vergi vermeyeceksin.

Acip bakin sirke gibi kokmuyorsa bi yudum alin tadi da garip degilse icilir.

Dibe çökmüş tortu olabilir ama üzerinde herhangi bir tabaka oluşmamalı. Duru olmalı, bulanıklığı olmamalı.

Şişenin boynuna kadar doldurulmuş olmalı. Omza kadar doldurulmuş hatta daha az ise oksijen tadını olumsuz etkilemiştir.

Şarabın bekledikçe asiditesi arttığı ve pet şişelerin de çözünülürlüğü olduğu için şarap yapımında ve özellikle muhafazasında pet şişe kullanılması uygun değil.

@Mirket, plastik kesin gecmistir saraba dimi? icmeyelim en iyisi.

Tadı güzelse kıyamam ben de, sen ne yaparsın bilemeyeceğim. Ben kuralları söyledim :)


Ama yüzeyde tabaka veya herhangi bir şey varsa, kesin dök. İçersen, oluşmuşsa dipteki tortunun şarabı bulandırmamasını sağla. Çalkalamadan, yavaş yavaş koy kadehe.

@Mirket, valla ben de dokerim normal sartlarda ama kiyamadim buna. yuzeyde de dipte de bir tortu yok, su kadar berrak gorunuyor. kararsiz kaldim resmen.

nemlendiricinin mutlaka faydası olur. ben nevşehirde yaşıyorum, yaz boyunca perişandım. 4-5 günlüğüne istanbula gittim, nefes almanın tadına vardım resmen. kuru hava alerji için çok fena. ben de nemlendirici alacağım ilk fırsatta.
nebulizator konusunda bilgim ve fikrim yok malesef.

@mustafakesekci, ben istanbul'da yasiyorum hava yaz kis nemli. yazin %95leri gordugumuz bile oluyor ama benim nefese pek bi etkisi olmuyor :( yine de nemlendirici ise yarar mi acaba?

Şunu bir inceler misin? Kampta çadır için iyi oluyor da akarlar için de etkili diyor.

Bir de evlere gelip koltuk yıkayan firmalar var. Onlar yatakları da yıkıyor.

Yastıkların elyafsa çamaşır makinesinde yıkayabilirsin. Elyafın yastık içindeki şekli bozulmasın diye yıkama esnasında makinenin içine 3 tane de tenis topu koymayı unutma.

www.chrysamed.com

Anti-mite spreyler var. Yatağa sıkılabiliyor.

Anti-Mite spreyler insanın yüzünü gözünü şişiriyor.
Nevresim altına alez ve şilte kullanın kullanmıyorsanız şayet. Onları da düzenli değiştirin. Bir de buharlı bir silme makinesi alın. Ben Kaercher kullanıyorum. Önce yatağı iyice süpürün (mesela dyson makinelerin döşekler için özel aparatları oluyor ya d aHoover'ın direkt döşek süpürme cihazı var. o tarz iyi bir makine ile süpürün), sonra da yatağı buharlı makine ile düzenli aralıklarla silin.
akarlar tekrar tekrar gelen canlılar, düzenli olarak yatağı silmediğniz takdirde yapabileceğiniz pek bir şey yok.

@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim, bu arada yatak visco yatak, yastiklar da visco ozelligine sahip. bu urun bildigim kadariyla antialerjenikti ama acaba yillar icinde bu ozelligini kaybetme durumu oluyor mu ki? yatak esko cunku bi 10 yili rahat var.

Fare kaliteli ama fiyatları ne oldu bilmiyorum, her şey gibi onlar da yükseldiyse 200ü biraz geçebilir.

Rossman'dan almıştım bir tane, ters katlanmaya dayanıklıydı rüzgarda ama mekanizması bozuldu.

tchibo' nun şemsiyeleri süper. yıllardır kullanıyorum, rüzgara da dayanıklı. kesinlikle tavsiye ederim.

Denildiği gibi tchibo şemsiyeleri iyidir.
Decathlonun da şemsiyesi sağlam hissiyatı verdi bana.

1- evet

2- evet ama vergiler düşüldükten sonra

3- vergiler düşülür

1 ve 2 no lu sorulara yanıtım kısaca evet.

istersen 100 bin lira maaş al kıdem tazminatın belirlenmiş tavandan hesaplanır.

@okumakserbestbegenmeksart vergi neye gore hesaplanir peki? belli bir yuzdesi var mi onun da? bir de bu tavan tutar yil basinda mi belirleniyor?

kıdem tazminatından gelir vergisi kesilmez. sadece binde 7,59 damga vergisi kesilir.

@kibritsuyu haklıymış. 2018’den sonra değişmiş :) öncesinde gelir vergisi kesintisi yapılıyordu

Hayır 2018 değil, hiçbir zaman kesilmiyordu. 20 yıllık meslek hayatımda yok, öncesini bilmiyorum.

Şu siteden kolayca hesaplayabilirsiniz.
www.verginet.net

Tavan tutar yeni yılda belirleniyor diye biliyorum ama sanırım bu yıl ortasında asgari ücret artışı ile aynı zamanda o da yükseldi.

Otelin nerede?alanya ya kadar olan alandaysa havas yeterli,alanya,manavgat arasıysa otelin çalıştığı firmalar olabilir bunun dışında standart bir kaç tame acenta var zaten birbirlerinden farkları yok.

Www.gettransfer.com’dan ilan verip adayları değerlendirin bence.

otel avsallarda. havasin gecip gecmedigini gorebilecegim bir yer var midir ki?

Ben kullanmadım ama alanyada yaşayan birisi vermişti bana da ismini. Bi bakabilirsiniz.
www.724transfer.com

Gazipaşa havaalanından kalkan otobüs avsallar'a gitmiyordu, son durak alanya otogarıdır. Ya otogara gelip oradan bineceksiniz ya da üstteki linkten transfer ayarlayacaksınız.

Avsallar şehir merkezinden sonra,havaş oraya kadar gitmiyor.aktarmayla uğraşmaktansa arkadaşlar link vermiş 724 uzun zamandır çalışan bir servis onu kullanabilirsin.

yüzey balığı değil ama kalkan iyidir.

Kilic baligi

yüzey balığı ya da büyük kriterlerinizi karşılıyorsa:
1. kılçığı kolay ayıklanan mezgit var, zaten çok az kılçığı var, olanları da kolay temizlenebildiği için tavuk balığı da deniyor.
2. bence dil balığı da kolay temizlenir.

Serbest bırakılmak ile beraat etmek arasında fark var. Bu kişi serbest bırakılmış, beraat etmemiş. Muhtemelen hakkında dava açılacak. 70 yaşındaki dedenin kaçma ya da delilleri karartma şüphesi olmadığı için tutuklanmasına gerek görülmemiş. Tutuklanma ile hapis cezası alma arasında da fark var. Bu kişi suçu sabit görülürse hapis cezası alabilir. Daha sonra infaz kanununa göre cezasını çeker. Ne kadar ceza alır, bunun ne kadarını yatar, yaş haddinden dolayı ev hapsi mi olur buna mahkeme karar verir.

Burada aslında absürt olan (güncel olduğu için bu örneği veriyorum) Gülşen'in jet hızıyla tutuklanması ve sonrasında ev hapsine çevrilmesi. Gülşen bu 'suçtan' ceza alsa bile yatarı yok. O yüzden tutuklu yargılanması zaten komedi. Ama burada asıl olay Gülşen'in kaçma ya da delilleri karartma şüphesinin olması değil. İktidarın 'imam hatiplere dil uzatanı jet hızıyla içeri tıkarız' sopasını tekrar göstermesi.

E peki ne oldu? Kendilerini bir kez daha dünyaya rezil ettiler. Bütün yabancı basın bu saçma olayı haberleştirdi.

Birini dikizlemek özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna giriyor sanırım. Tutuklama gerektirmeyen bir suç

@beemaker sadece dikizlemiyor ki ne yaptigi acik. ustelik pedofili, gerci bilmiyorum pedofilinin bir cezasi var mi bizim kanunlarimizda. amerikan filmlerinden asinayiz tabii ters kelepcelere bizde de oyledir, oyle olmasi gerekiyor diye dusunurdum hep, hayret vallahi.

Şu anda ancak adam öldürenler ve muhalifler içeri giriyor. Bunun dışındakiler çok zor. Dışarda yanınızdan geçen birinin birden fazla sabıkasının olma ihtimali çok yüksek. Pandemi affı sonrası salınan bir güruh da var.

in vino veritas, bu hangi suça girer bilmiyorum ama tutuklama gerektirecek bir durum yok ortada. Ayrıca bu durum pedofili değil pedofili çok farklı bir şey ve nadir görülen bir durum burada temas söz konusu değil durumdan çocukların haberi olduğunuda bilmiyor. Ters kelepçe her suça uygulanan bir durum değil.

jazzabel, yanlışınız var iftira ile, delilsiz kanaatle içeride olan binlerce insan var hatta Türkiye'de bireysel uyuşturucu kullanımına bile 10 yıl üzeri mahkumiyet veriliyor cezalar çok ağır ayrıca daha yeni AYM başkanı yargılamaların %52 sinde hak ihlali olduğunu açıkladı yani bu devletin adaleti sağlayamadığını içeride binlerce masum mahkumun olduğu anlamına gelir. Türkiye mahkum ve tutuklu sayısında dünya birincisi sistem herkesi içeri atmak ucerine kurulu bir de siz işin iç yüzünü bilmeden tam tersi olduğunu düşünüyorsunuz. Kimse muhalif olduğu için turuklanmıyor

@beemaker, isin hukuki kismini bilmiyorum ama cocuklara bakarak kendini tatmin etmek pedofili sayilmiyor mu gercekten? bir de muhalif oldugu icin tutuklanmiyorsa gulsenin tutuklanma gerekcesi tam olarak neydi? ya da atiyorum umitcan uygunun tutuklanmasi icin 2 kadini daha öldürmesi gerekti mesela, oradaki tutuklanmama (en azindan gozaltina alinmama) gerekcesi neydi?

sinirli sekilde duyuluyor okununca yazdiklarim ama kör muhalefet gozluguyle degil degil, gercekten merakimdan soruyorum. bunlara en basindan beri isin ic yuzunu bilen birinin yorumunu merak ediyordum siz yazinca sormak istedim.

amerikan filminden aşinasınız?
pedofili: psikoseksüel bozukluk(dsm-5)
amerikadaki şey: sex offender
tc kanunlarında: cinsel taciz ve cinsel istismar
bu olayda vücut dokunulmazlığının ihlali yok denmiş: cinsel istismar değil.
cinsel tacizin tarifi de şu,

"Örneğin, mağdur çocuğa cinsel amaçla “bacaklarına dokunayım mı” demek cinsel taciz, herhangi bir şekilde dokunmak ise sarkıntılık suretiyle cinsel istismar olarak kabul edilir." - barandogan.av.tr

"Cinsel taciz, kişinin vücut dokunulmazlığı ihlal edilmeden, cinsel yönden rahatsız edici söz ve davranışlardan ibarettir. Mağdurun, fail tarafından rahatsız edilmesi bu suçun maddi anlamda gerçekleşmesi için yeterli olacaktır." - agahhukuk.com

@comp, bu aciklamalara gore yapilan sey cinsel taciz olmuyor mu peki?

bilmiyorum
c. taciz için, olay esnasında o kişiye seslenmek, onun görüş alanına girmek vs gerekiyor üssteki tanımlara bakılınca
mahkeme bu olayı taciz'e dahil edebilir, bilmiyorum
vidyoyu da izlemedim, izlemek istemiyorum, anlattığınız kadarıyla konuştum

@comp, cocuklar sapik herifi videoya cekmis hemen yan kabindeki tuvaletten delikten bakiyor adam cocuklara, ne yaptigini tahmin ediyorsunuzdur. %100 taciz olmali bu.

var. here i am. hem de almanya'dan red yedik. ilk pasaportum değildi ama yeni pasaporttu. gidiş geliş uçak biletleri ödenmiş, kalacak yer ödenmiş, fuar tarafından davet mektubu iletildi konsolosluğa, oradaki tüm masraflarımızın şirketçe ödeneceğine ve fuar sonrası geri döneceğimize dair şirket tarafından yazılan teminat mektubu var, fuar alanındaki stand bilgilerimizi gösteren belge var, şirketin gerekli belgeleri de iletildi.

"ziyaret sebebi şüpheli bulundu","belgelerden şüpheliyiz", ve "alman topraklarını terk etmeyeceğinizi düşünüyoruz" diyerek red verdiler şirketten 4 kişiye.

Schengen değil ama fuar vizesine başvurdum, 1,5 hafta geçti büyük bir gerginlik ile bekliyorum.

Biraz önce bir oyun şirketinin gamescom için vize alamadığını okudum. Arkadaşlarım gezi için ileri tarihlere randevu alabiliyordu. Randevu bile zordu fakat şirket üzerinden yakın zamanda konferans, eğitim ve iş gezisi/fuar için çok kısa sürede aldılar. Şirketin bir repütasyonu varsa kolay fakat aksi halde durum ciddi gibi duruyor.

Bugün 20 günlük schengen ile pasaportumu teslim aldım. Kime neye göre verip neye göre vermediklerini anlayamadım açıkçası

Bizimki 2-3 yaş döneminde alıştırma bardakları haricinde herhangi bir şey kullanmamıştı. O yüzden şu ürünlerden biri bence harika bir seçim olur:

www.amazon.com.tr
www.amazon.com.tr

ağırlık ne kadar önemli bilemiyorum tabi ama yaklaşık 5 yıldır çelik kullanıyorum plastiğe asla dönemem. termos özellikli soğuk tutan bi model kullanıyorum contigo ashland autospout
www.amazon.com.tr

tam dolu hali 1kg filan oluyor. çok ağır dersen sen bilirsin, ama istersen al dene baktın taşıyamıyor kendin kullanırsın ^^ büyük rahatlık çünkü soğuk su taşıyabilmek. şimdi olmasa da biraz daha büyüdüğünde yine bu tarz bişey öneririm.

bunlar iş görür.

www.amazon.com.tr
www.amazon.com.tr

Çelikler ağır. Üstelik çocuklar fırlatıp atıyorlar genelde. Tehlikeli. Suyu soğuk da içmiyor zaten.

2,5 civarına dek philips avent kullandık. Sonra uzspace e geçtik

passo’dan saatleri belli bilet alabiliyorsunuz. sanırım o sıra bilet sırasıymış. passo bileti ile gidince saatinizde sıra beklemeden girebiliyormuşsunuz. bunu açıldığı ilk hafta duymuştum. hala böyle mi teyit eden olursa iyi olur.

Gecenlerde pazar gunu gittim. Onunde cok uzun bi kuyruk vardi. Gorevli 15 dk suruyor dedi. Gercekten de 15 dk'da icerideydik. Internetten bilet alanlar siraya girmiyor.

Bebeginizle bu kadar yakin temas kurmasini engelleyin bence. 10 yasindaki simarik bi ergen her turlu aptalligi yapabilir (kotu niyetli olmasa bile sirf ilgi cekmek icin). E cocuga da kucucuk bir zarar bile gelse bunu simariklikla izah edemez kimse.

Ben olsam cocuga karsi sert bir duvar orerdim (istedigi kadar simarik olsun, 10 yasinda, iki hot dedin mi ucuncuye gotu yemez. Kendi ana babasini dinlemez ama sizi dinlemer bence)

Ha siz ona sert yapinca anne babasi alinacaksa hic tatil matil isine girmeyin derim. O sinir stresle gun gecmez. (Bi ihtimal tatil de havuzdu denizdi sizi gozu gormez ama sans tabi :))

Valla ben olsam çocuğun anne babasına açık açık bu sebepten istemiyoruz derdim kibarca.

@Amaranta ursula, bunu demenin kibar bi yolu yok :) nasil dersek diyelim kaba oluyor ve arkadasligimizi bitirir sanirim boyle bir seyi istemiyoruz. cocuk muhtemelen birkac seneye zaten ergenlige girip rahat birakacak anne babasini yani birkac sene daha disimizi sıkıp tatil konusunu oldu bittiye getirebilsek sonrasi dert degil de iste :)

Hocam geçiştirmenin bi yolu yoksa bu tatilinizi feda edin birlikte çıkın, muhtemelen ilişkiniz bozulacağı için ya dostluğunuz tamamen biter ya da yolda görsem merhaba merhaba seviyesine iner her şekilde size yarar, bunu da değerlendirebilirsiniz. Bakarsınız 2. günde tatili ayırırsınız, olabilir yani kendiliğinden çözülmüş olur problem.

O vakit aileden başka birileri ile (anne baba, kardeş görümce vs) ile gittiğinizi deseniz? Söz gelimi kardeşiniz başkaları ile rahat edemesin.

Bebekle tatil zor oluyor deyin. Tatile annenizin de geldiğini ve bebeğe baktığını söyleyebilirsiniz.

@dissendium, zaten bu zamana kadarki kacisimiz buna benzer bahaneler oldu hep. annemi de taniyorlar, ogrenir yani birlikte gitmedigimizi :) ama sanirim baska bir arkadas grubuyla gidecegimizi soylemek mantikli bu sefer de. 1 seneyi daha kurtarmis oluruz hic degilse :)

"Sizle tatile gelince biz de cocuklu tatil yapmis oluyoruz, senede iki haftamiz var onda da istedigimiz kadar dinlenemiyoruz uzgunum"

Deseniz anlayis gosterecek insanlarsa boyle deneyebilirsiniz.

bu işler öncesinde çocukla ilgili sohbet açıp iyice şikayet ettikleri bir noktada "berke için terapi düşündünüz mü?" deyin. belki gerçekten düşünürler ve herkes yarar görür veya en kötü ihtimal iyice rahatsız olduğunuzu anlayıp daha proaktif olurlar. bence anlayışlı insanlarsa bu noktada bir çok şeyi kendileri çözüp birlikte tatil yapalım diye de ısrar etmezler.

Bebek bir iki yaş daha alsın birlikte bir tatil planı yaparız, şimdilik çekirdek aile gitmek bize daha rahat oluyor, tatili idare etmek hala 20 aylıkken zor gibi bir açıklama yapabilirsiniz rahatlıkla. Sizin kalabalık tatil için zamana ihtiyacını olabilir.

Bi kere sizin bu insanlarla bu çocuk davranışları konusunu açık ve net konuşmanız lazım.

Çocuğa baktığınızda annesinin de babasının da ne kadar düşüncesiz olduklarını görebilirsiniz aslında. Bir çocuğa istediği her şeyi vermek, otorite kurmamak, disiplin oluşturmamak, ona sınırlarını öğretmemek o çocuğa açıkça zulümdür, bunu umarım siz biliyorsunuzdur.

Önce arkadaşlarınızla bu konuyu oturun konuşun. Siz bizden önce anne baba oldunuz, evladınız gibi bir çocğun bebeğinize böyle davranması hoşunuza gider miydi diye sorun. Siz bunu nasıl soramadınız hayretler içindeyim, insanları hoş görmek idare etmek iyi yönlerine odaklanmak tamam ama, bir çocuğun keyfi için bir bebek belki travma yaşıyor ve sizin sabrınız aşırı fazla bence. Siz neden bu kadar çok sabır gösteriyorsunuz onu da anlayamadım.

Çocuk konusunu konuşurken de, çok samimi söylüyorum, onlara "çocuğunuzun bu davranışları sebebiyle sizinle tatil yapamayız" demeniz gerekiyor. Açık ve net konuşmazsanız bu çok sevdiğiniz karı koca sizi kesinlikle anlamayacak. Çünkü şimdiye kadar zaten anlamamış, anne olan arkadaşınızın annelik içgüdüleri devreye girmemiş bebeğiniz için, baba olan kişinin kafası basmamış...

Çok fazla, çok aşırı sabırlısınız, bebeğiniz sizin bu sabrınızdan dolayı saha çooook zarar görebilir haberiniz olsun. Bırakın aile size kırılırsa kırılsın küserse küssün. Sizin çocuğunuz için endişelenmeyen, kendi çocuğunu eğitmeyen insanları çok sevmeniz size fayda sağlamaz...

Çok tuhaf buluyorum bu olanları.

benim anlamadığım bir şey var.
bu çocuk uyuyan bebeği uyandırmaya çalışırken ve siz engel olmak için debelenirken, anası babası ne yapıyor o sırada?

bence açıkça "çocuklu tatil istemiyoruz, bizim de dinlenmeye ihtiyacımız var" deyin.
sonradan yakalanmayacaksanız kendi bebeğinizi de bırakıp tatile gitmiş gibi davranın ya da sadece kendi çocuğunuza katlanabileceğinizi uygun bir dille söyleyin.

ayrıca yani çekirdek aile olarak tatile gitmek isteyebilirsiniz, illa grup hâlinde tatile çıkmak istemek zorunda değilsiniz ki.
dostluklarda böyle hesap vermek zorunda olmadığım konularda sıkıştırılmalar beni rahatsız eder mesela.
"biz bu sefer çekirdek aile olarak gidelim dedik" deme özgürlüğünüz olmalı.

bunun dışında bence çocuğa verdikleri terbiye veya çocuğun direkt durumuyla ilgili yorum yapmamalısınız ama çocuğun sınırı aştığı bir anda müdahale etmelerini isteyebilirsiniz.
çocuğa karşı bu kadar sabırlı olmanız bence gereksiz.
yani bu konuda açık olabilmelisiniz bence ama eleştirmeden.
eleştirirseniz dostluğunuz bozulur.

gerçi çocuğa müdahale etmelerini istediğinizde de bozulacaklar, o ayrı.
bana kalırsa bozulsunlar zaten ama siz dostluğunuzu korumak istediğiniz için pek bir şey diyemiyorum.
anlattıklarınız çok saçma ve "çocuğunuzun davranışları nedeniyle sizle çocuklu tatile çıkmak istemiyoruz" demeyi hak ediyor.
ama bu tarz bir yorum yaparsanız dostluk biter, görüşmezler sizle muhtemelen.

@muhayyer divan, biz bunlari konusmaya gerek duymadik cunku bebekle cocuk toplamda 2 kere kisa sureli ayni ortamda bulundu. ucuncusu olmasin diye bebekle gorusmedik o zamandan beri, soyledigim gibi cocuklari yanlarinda oldugu zaman onlarla gorusmekten zaten oldukca kaciniyoruz. cocugumuzun neyden nasil zarar gorebilecegini hesap edebiliyoruz herhalde. gerekli gordugumuz yerde tabii ki mudahale edip cocuga zarar vermesini engelliyoruz. bizim istemedigimiz sey surekli bu sekilde tetikte olmak zorunda olmak ve bu cocukla yapacagimiz bir tatilde surekli bu olacagi icin istemiyoruz zaten. sozleriniz kaba ve dusuncesizce, cocugumuzu baska bir cocugun eline birakiyor ve hic mudahale etmeden zarar vermesini izliyor oldugumuzu dusunmediniz herhalde?

@blatta hiberna, "bu çocuk uyuyan bebeği uyandırmaya çalışırken ve siz engel olmak için debelenirken, anası babası ne yapıyor o sırada?" surekli yapma kizim uyuyor bebek uyaninca oynarsin simdi uyusun vs. diyorlar ama dedigim gibi cocuk zaten bunlari dinlemedigi icin o an yapmayi biraksa bile 10 dakika sonra tekrar belli girisimlerde bulunuyor. o 10 dakika boyunca da bebek ne zaman uyanacak diye soruyor. yani surekli bir rahatsizlik verme halinde. yorucu oluyor yani surekli tetikte olmak veya aciklama yapmak hali. cocukla bebek ayni anda 2 kere bir arada bulundu, birinde bebegin uyku saatiydi tamamen uyudu ve o uyudugu sure boyunca cocuk surekli ne zaman uyanacak diye sordu mesela, yani surekli bir aciklama yapma zorunlulugu, surekli bir mudahale etmek icin tetikte bekleme hali. annesini babasini zaten dinlemiyor biz mudahale ediyoruz ama onu bile cok ciddiye almiyor. oyle olunca zor yani bir arada birkac saatten fazla bulunmak, gozumuz kesmiyor.

boyle konularda sıkıştırılmak gercekten beni de rahatsiz eder ama bu kisilerle olan arkadasligimiz cok samimi 25 yil onceye dayaniyor, haliyle bu israrlarinda bizi sıkıştırdıklarını bile dusunmuyorlardir eminim. ama iste baskasinin cocugu, cocugu yetistirememissiniz denmiyor arkadasliklari bozmadan. ve birkac sene icinde bitecek bu sacma durum icin de bunca yillik arkadasligimizi bitirmek cok yazik olur, gercekten seviyoruz cunku bu insanlari. bu zamana kadarki tatillerimizde hep cekirdek aile olmak istedik vs. gibi seyler soyledik ya da cocuk cok kucuk biraz buyusun laf anlayacak kafaya ulassin eziyet olmasin size filan dedik ama bizim de cocugumuz var sonucta halden anliyoruz ne olacak diyorlar :)

Valla sizin durumunuzda çoktan kavga etmiştim ama çocuğumuz küçük, onun ve kendimiz için özel bir tatil düşünüyoruz diyin. Ya da başka bir şey uydurun işte.

Aslında doğruyu söyleyip toplum sağlığını düşünmek en iyisi. Şımarık çocuk kadar kötü bir şey yok. Geçen parkta çocuklar çiçekleri yoluyordu en sonunda bağırdık kızdık, çocukların anası babası bir şey demiyor hala. Özgüvenli çocuk yetiştirmek bu mu? Çoğu da okumuş tipler ha.

Arkadaslariniz cocuksuz veya dunyanin en uslu cocuguna sahip olsa bile onlarla tatil yapmak istemeyebilirsiniz. Bir neden sunmaniza gerek yok. Biz ailece bir tatil yapmak istiyoruz bu sene dediginizde anlayisla karsilamiyorlarsa da onlarin problemi, ki cift ya da cekirdek aile olarak tatil planlamak cok makul bir istek. Cocugun davranislarina bile deginmeye gerek yok boyle bir plana onlari dahil etmemek icin.

@in vino veritas

Duyurunuzda toplamda 2 kez aynı ortamda bulundukları verisi yok. Fakat bu veri bana sizin çok hassaslaştığınızı, o ailenin de son derece bencil olduklarını düşündürdü. Sizin o aileye olan sevginiz, maalesef kendinizi kısıtlamanıza sebep oluyor, halbuki olması gereken onlara bir sınır çizmeniz, gerekli ayarı uygun şekilde vermeniz, buna karşılık nasıl davranıyorlarsa da önce onlara verdiğiniz değerin altını çizmeniz sonra da ne halleri varsa görmeleri için bırakmanızdı. Siz kendinizi sıkıntıya sokuyorsunuz ben buna şaşırıyorum. Çocuk hakkında sadece 2 defa görmekle koyduğunuz teşhis doğruysa yani, ki neden doğru olmasın, ben hâlâ o ailenin gayet düşüncesiz, bencil insanlar olduklarını düşünüyorum. Çünkü ne olursa olsun bir anne bir bebeğe zarar gelmesini istemez, kendi çocuğuna bile höt zöt eder. Si kendinizden pay biçin, ama o hiç umursamamış demek ki. Sizin bu kadar kendi içinize doğru kasılmanıza, yalana filan başvurmaya kalkışmanıza sebep olacak kadar ben merkezci davranıyorlar siz de bunu görmemiş kabul etmişsiniz. Vurgulamaya çalıştığım şey bu.

Şunu eklemek istiyorum:

Ben müzisyenim, enstrüman çalıyorum ve isteyenlere öğretiyorum da. Bir öğrencim oldu, 7 yaşlarında bir kızı var ve hayatta sadece birbirleri var. Dolayısıyla çocuk annesini kimseyle kolay kolay paylaşamıyor, annesinin her türlü konuşmasını muhakkak sabote ediyor, sürekli ilgi üzerinde olsun istiyor.

Toplamda 3 veya 4 ders yaptık. Her derste çocuk sürekli annesine bir şeyler sordu, oyuncak fırlattı, ben de çalıcam ben de söyleyecem triplerine girdi. İlkinde tepkimi öğrencime söyledim, dedim ki bak bu şekilde ders yapamam, gerçekten ders yapacaksak benim seni doğru düzgün takip edebilmem lazım, yani senin gözümün önünde çalman lazım ki ne yapıyorsun anlayayım. Bu şekilde olmaz. İkinci derste azaldı sandım, önce azaldı sonra abardı, öğrencimi tekrar ikaz ettim. Üçüncü derste çocuk içeriye gitti anneannesiyle içeriden çıkmadı oldu, en fazla yarım saat sürdü. Benim dersim en az 1 saat sürer, genelde 1 saat 15 dk veya 30 dk arasına uzar çünkü arada dinlendiririm kafayı dağıtmasını isterim. Yarım saatten sonra daha da ilgi açlığıyla daldı derse, benim tepem attı, anne anneanne dinlemedim çocuğa söz söyledim. Dedim ki bak sen sürekli annene bir şeyler sorarsan ben annene ders veremem. Hiçbir şey öğretemem, o da hiçbir şey öğrenemez. Bize müsaade et biz dersimizi yapalım, annen sonra sana öğretir, hatta ben de sana çalarım sen de söylersin.

Bu sözümün ilk kısmını duymayıp ikinci kısmını kullanmaya çok çalıştı ve annesi de hani ortalığı idare etmek adına kızın istediklerini yapmaya çalıştı. Sonunda çocuğa sert çıktım, öğrencime bu şekilde olmaz ya yalnız ders yapıcaz ya da dersi bırakıyorum dedim. Dersi hiç bırakmak istemeyen öğrencim tabii ki derslere devam edemedi, çok çok yetenekli ve enstrümana âşık bir insan olduğu halde.

Çocuğu eğitmediği için çileyi kendisi çekiyor. Ben çekmek zorunda değilim, ömür benim, emek benim, sırf para kazanayım diye bu kadar saçmalığa tahammül etme mecburiyetim de ahlaksızlığım da yok. Bunlar benim ölçülerim.

Sizin mevzu bebek. Bir çocuğun sürekli olarak bir bebeğe yönelmesi, söylenen sözleri dinlememesi ciddiye almaması, bir araya gelince de şimdiye kadar çoktaaan annesi tarafından öğretilmiş olması gereken şeylerin hâlâ öğretilmemesi, çocuk odaklı ebeveyn iletişimleri. Ve buna siz maruz kalıyorsunuz, bunu onlar farkında olmasalar da kendileri oluşturuyorlar. Sizin bu olayı yönetmeniz gerekiyor, çünkü söz konusu olan sizsiniz ve sizin çocuğunuz. O bir bebek. Yani eğitim kabul edecek durumda değil qma öbürü 10 yaşında, insaf. Üstelik kız çocuk, hiç mi şefkat duygusu yüklememişler merak ettim. Resmen ben merkezcilik öğretiliyor dehşet içindeyim yani. Bu insanların tek arkadaşları siz değilsinizdir, o çocuğun mutlaka başka arkadaşları da vardır diye düşünüyorum ve 10 yaşında hâlâ bir bebeğin uyurken oyun oynayamayacağını öğrenememiş olmasını da anne babasına fatura ediyorum. Lütfen tekrar düşünün, sınırlarınızı iyi belirleyin. Bu kadar gerilmek zorunda hiç değilsiniz. Ve bu dostluk sürdükçe çocuklar illa ki bir araya gelecek, hatta gelmeli, ama bunu bugün onlara siz söylemezseniz kim söyleyecek? Dostluk illa iyi olmak demek midir, hatasını problemini söylemeyecekseniz dostluk diye düşünmeyin onu.

@muhayyer divan, aslinda bencil ve kotu insanlar degiller, bilakis tanidigim en minnos insanlardir ama sadece cocuk yetistirme ve sinirlama konusunda basarili olmadiklarini dusunuyorum ben ve bence baskasinin cocugu hakkinda sen bunu yapamamissin demek dogru degil arada ne kadar buyuk bir samimiyet olursa olsun. cocugu bu hale getiren de anneanne ve babaannesi aslinda cunku cocuk kendi anne babasindan cok onlarla buyudu ve ilk torun olmasi sebebiyle de fazlaca simartildi maalesef. cocugu 2 defa gordugumu soylemedim, bebegimle 2 defa birlikte bulundular dedim. ben cocugu dogdugundan beri belli araliklarla goruyor ve her seferinde de bulusma sonrasinda yorgun ayriliyorum cunku cocuk yorucu bir cocuk, simartilmis ve her istedigi yapilmis cocuklar nasildir bilirsiniz. anne babasi cocuga zarar vermesin diye mudahale etmeye calistiklarinda onlari dinlemiyor dedigim gibi. yani en basitinden hicbir fiziksel girisimde bulunmasa bile konusarak yoruyor :) zor bir cocuk.anne babasi da cocuklarinin baskalari icin yorucu oldugunu dusunmuyor gozlemledigim kadariyla cocuk bu yapar normaldir dusuncesi hakim onlarda da. ama dedigim gibi birkac seneye zaten ergenlige girip vazgececek bu hallerinden, muhtemelen eskisi gibi anne babasina yapismayacak bulusmalara gelmek istemeyecek. 25 yillik arkadasligimizi bitirmek icin dogru bir sebep degil yani cocugun cok simarik o yuzden ona bi cekiduzen ver demek, zaten birkac yila otomatik olarak duzelecek isler. o yuzden gecistirmeye, bahane bulmaya calisiyorum zaten.

eklemenizi simdi gordum, sizin ogretmen olarak siniri belirleyip belli bir noktada da devam etmiyorum demeniz cok daha kolay, bu maalesef benim durumumda biraz zor. arkadasim dunya uzerinde gercekten dostum olan birkac kisiden biri, belki de bu kisim beni alikoyuyor cocugu hakkinda mudahale etmek ve elestirmekten, gercekten sevdigim biri cunku, cocugu hakkinda ne kadar yumusatmaya calisarak soylenmis olursa olsun bu tarz bir elestiri kendi hareketlerini sorgulamasini hicbir sekilde saglamayacagi gibi aramizi da belki geri donulmez sekilde acacak, ben de bunu istemiyorum. bu arada dedigim gibi cocugu belli araliklarla hep gordum dogdugundan beri ve hep yorucu bir cocuktu ama her gordugumde bir oncekine gore daha makul biri olmaya basladiginin da farkindayim. o yuzden ergenlik ve sonrasi icin umutluyum :) o yuzden bos yere arkadasligimizi bitirmeyi istemiyorum. bebegimizi tabii ki her kosulda herkese karsi koruruz ama surekli tetikte olmak zaten bizi asil yoran ve dusunduren kisim, yoksa biz yaninda oldugumuz sure cecocuk zaten bebegimize zarar veremeyecektir o acidan endisem yok.

Eger arkadasiniza "ya sizin cocuk soyle boyle" demeyi bir secenek olarak gormuyorsaniz, ki cok kolay bir sey degil, hic ama hic kimse cocugu hakkinda olumsuz bir sey duymak istemiyor- benim aklima gelen alternatifler sunlar:

- eger arkadaslarinizla gorusmekten vazgecmek istemiyorsaniz, aktivitelerinizi yetiskin aktiviteleriyle sinirlayin. Raki balik yapmaya gidin, konsere gidin, tiyatroya gidin vs, bunu da 'X aksam cocuklari birakip soyle bir y yapalim' seklinde sunarsiniz. Bu durumda sizin de bebegi birakmanin bir yolunu bulmaniz gerek, ama uzlasmak boyle bir sey.

- evinizde bulusmayin, evlerine gitmeyin. Cocuk oyun alani olan, parkli, aktiviteli vs yerlere gidin. Cocuk kossun, oynasin, takip etmek de anne babasina dussun. Arada sirada belki siz de cocukla futbol, ip atlama, top atma vs bir sey yaparsiniz cok istiyorsaniz, boylece cocugu disliyormussunuz gibi de olmaz. Ama sonucta bir cocugun hareketinden ve guvenliginden once beveynleri sorumlu oldugundan cocugu dogaya veya oyun alanina saldiklarinda ilgilenmek arkadaslariniza duser sonucta. Siz de kendi bebeginizi istediginiz kadar uzak tutabilirsiniz.

- Eger bir adim daha ileri goturmek isterseniz, cocugun yaptigi spesifik bir davranis olursa dikkat ceken, onunla ilgili bir habere veya makaleye denk gelirseniz arkadasiniza gonderebilirsiniz. "Cocugunuz tirmanmayi cok mu seviyor? Neler yapmalisiniz?" - "Yetiskinlerin sozunu kesen cocuklar" falan gibi bir haber gorurseniz mesela, "ay gecen gun Berke/Berkesu ile yasadigimiz durumu hatirlatti bu yazi" gibi biraz dikkatlerini cekmeye calisabilirsiniz.

- Mumkun oldugu zamanlarda cocuga siz de insancil davranmayi deneyin, sabriniz yetiyorsa yani, yoksa sizin isiniz degil ama iste dedikleri gibi 'it takes a village' cocuk yetistirme soz konusu oldugunda. Mesela soz kestiginde ve susturuldugunda vs sessizlik olunca, 'canim sen ne demeye calisiyordun az once?' diye sorabilirsiniz. Bebekten uzak olan sekilde ayarlayip gosterip 'annenin yanina mi babanin yanina mi oturacaksin?" diye sinirli secenekler vermeyi deneyebilirsiniz.

- Cocuk simarik vs demek biraz kopruleri yikmak olur ama benzer bir durum yasayinca bir sonraki seferde, 'ya gecen sefer hareketli dostumuzun enerjisi bizi cok yordu, bebege gece kalkmaya zorlandik. Bizi bu sefer pas gecin." falan diyebilirsiniz.

Benim aklima bu secenekler geliyor.

@in vino veritas

Köklü ve çok sevdiğiniz bir arkadaşlığınız olmasından ötürü hassaslaşmanızı çok iyi anlıyorum, ayrıca çocukla muhatap olurken sert veya ilgisiz veya olumsuz yaklaştığınızı hiç sanmıyorum aksine onunla çok da iyi iletişim kurduğunuzu düşünüyorum. Fakat burada mesele sizin bu kadar değer verdiğiniz ve size değer verdiğini söyleyen dostluğunuzun, bir problemi dile getirmeye müsaade etmemesi... evet onun çocuğu olması da ayrı hassas bir durum ama bu sefer sizin çocuğunuz gümbürtüye gidebilir. Unutmayın ki sizinki de büyüyor ve şu anda beyni theta dalgaları ile çalışıyor, yani her şeyi dünyadaki en çabuk şekilde ve en köklü şekilde kaydediyor. Bu olup bitenler onun bilinçaltına kaydediliyor yani. Eğer o çocuktan bir şekilde acı duyarsa ve kendi anne babasının olaya müdahale etmediğine inanırsa bu tamamen sizin probleminiz olur, arkadaşlarınızın da değil. Arkadaşlarınızın problemi, sizin çocuğunuzun iç dünyasında sizin probleminiz haline gelir "beni korumadılar, ben korunacak kadar değerli değilim" kodu oluşabilir. Bunların hepsi tamemen ihtimaldir ve bilinçsizce olur elbette.

@sopiro'nun dediği gibi çeşitli yumuşak temaslar çok faydalı olabilir. Ama samimiyetinizi bence "gerektiğinde açıkça söylemek" şeklinde de ortaya koymalısınız. Eğer aranızda hiçbir problem oluşmuyorsa veya oluşsa da bunların hiçbiri hakkında konuşarak anlaşmıyorsanız bu iletişim çok problemlidir, dikkatinizi çekmek istiyorum. Buradan görünen, bu arkadaşların sürekli alan, sizin sürekli veren taraf olduğunuz. Yani siz tahammül ettikçe iyisiniz, konuşmaya da hakkınız yok gibi. Halbuki bana göre şu an bununla sınıyor hayat sizi, ileride çocuğunuza bunu öğretmeniz gerekecek. Hayır demeyi, sınır çizmeyi, istemediği şeyi yapmamak zarar vermediği müddetçe yapmamayı öğrenmemişsiniz gibi ağır bir şekilde sınanıyorsunuz. Öyle görünüyor bu bilgiler ışığında.

siz tatil yapmaya mı gidiyorsunuz yoksa başkasının cocuguyla stres olmaya mı. ben olsam hayatta gitmem.

@shadowfollower, ama rapor sisteme otomatik dusmuyor mu ki? isyerinin mi islemesi lazim? daha once calistigim baska bir yerde de boyle bir rapor durumunda maasim tam yatmisti ama o raporumu bile hala goruyorum sistemde. tercihe bagli bir sey mi ki?

ben pazarlık yaparak. 162,50 tl ye tanesini letgodan bulduğum birinden aldım. intwernetten benzerlerine baktım. 270 tl civarıydı. isterseniz iletişim bilgilerini verebilirim. elimde çok az kaldı demişti.

Her hafta sonu kamp olsun, piknik olsun, sahilde oturmak olsun, sürekli kullanacaksanız kaliteli bir şey alın.

Yok arada sırada lazım olacaksa ekonomik model her türlü iş görür, ben ne zaman aldığımı bile hatırlamadığım yıllar önce aldığım en ekonomik modellerden kullanıyorum. Senede 3-4 kere ya lazım olur ya olmaz.

Daha geçen gün iri cüsseli bir arkadaşım 3 tane migros sandalyesini pert ettikten sonra dechatlon'dan aldığını ve uzun süredir kullandığını söyledi. Bende hem dechatlon'un hem de migros'un bu sene çıkan desenli olanından var. Görüntüde migros sağlam gibi duruyor ama dechatlonla cidden çok fark var. dechatlonu taşımak da daha kolay.

decathlon'dakiler ucuzlara gore daha rahatlar. ucuz olanlar sekilsiz ve rahatsiz oluyor.

bahsettiğim sandalyelerin markası "touch me" bu arada

Ayda yılda bir kullanan birisi olarak ucuz yollu olanları iki senede pert ettim. Decathlon'dan yeşil olanları aldım. Epey sağlam duruyorlar. Değer bence parasına.

@himmet dayi, yok ya biz sandalye kiramayacak minnosluktaki insanlariz muthis bi tasima kapasitesi olmasina gerek yok. cok sık da kullanmayiz gibi geliyor belki yazin ayda 1 veya 2 kere. migros'un bu sene cikan dediginizi kaca almistiniz acaba?

cok sık kullanmayacagimizi dusununce decathlon biraz pahali kaliyor gibi geliyor ama iste acaba digerleri mi cok dandik diye dusunmeden edemiyorum :)

şunun açık yeşil renginden almıştım aşağı yukarı yine bu fiyatlardaydı. belki biraz daha pahalıydı. şu an indirim var, 99 lira olmuş. Bence kaçırma: www.migros.com.tr

yani evet, dechatlon iyi ama 3 kat pahalı olacak kadar da fark yok. bu iş görür. ben üstteki cevabı bunun fiyatının 160-170 civarı olduğunu düşünerek vermiştim. Aldığımdan beri illa ki artmıştır dedim ama yaz sonuna yaklaşınca indirim yaptılar herhalde.

ben 3 sene önce migrostan 40 liraya falan almıştım. hala kullanıyorum. çok sık ve uzun taşıyıp sürekli kullanmayacaksanız migros ideal.

Hangisini alacak olursan al , ama önce muhakkak kurup otur ve yayıl. Ben migros'takini aldım ve hiç rahat olmadığını fark etmiş bulundum :D koltukta yayılamıyorsun. kız isteme evine gidip sopa yutmuş damat adayı gibi oturuyorsun

praseat öneririm. rejisör tipi sandalyeler özellikle kumda hemen yamuluyor.

ben teknolojik tafaını açıklayayım: dlp adı verilen bir yazılım var, kvkk kapsamında kullanılması önerilen ve yerine göre mecbur tutulan bir ürün. bu yazılım tüm mail, teams vs iletişimini izliyor. tüm dlp ürünlerinde de özellikle kendi şahsi mailine gönderme, gmail gibi public mail sistemlerine mail gönderme, şirket içi yazışmayı external adreslere forward etme noktasında uyarı verecek default kurallar var. eğer şirketinde bu tarz bir sistem varsa (bunu sen anlayamazsın, it bilgi verebilir sadece) kesinlikle yakalanırsın. o bilgisayardan çıktısını alman durumunda da alarm verebilir.

tavsiyem --> ekranın fotoğrafını çek. en temiz yöntem bu.

Avukatıma bu soruyu sorduğumda "email'lerde şirketin gizli ticari bilgileri yoksa zaten sorun olmaz. Ama varsa bile sizin amacınızın ticari sır değil, kanıt toplamak olduğu açıkça belli. O yüzden sorun olmaz, rahatça gönderin." demişti.

Aktardığım bilgiyle ilgili bir yorum yapmanız talebim yoktur, bilginize.

@roket adam, bu sahsi mailime sorunlu konularin maillerini iletme isini neredeyse 2 senedir yapiyorum, bahsettiginiz gibi bir program olsa simdiye kadar bir sekilde basima bir is gelirdi herhalde dimi, yoksa pusuya yatmis bekliyorlar midir?

“Sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikâyet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.“

@mevsimler, cok tesekkurler, bu durumda michael_knight'in da dedigi gibi maillerde bir ticari sir vs. olmadigina gore basima bir sey gelmeyecegini anliyorum.

bu işin en yasal yöntemi e-tespit. Tabi biraz külfetli oluyor diğer seçeneklere göre.

e-hizmet.tnb.org.tr?

bazı firmalar sürekli olarak izliyor (mesela bankalar bu konuda aşırı katı), bazı firmalar legal bir sorun olmadığı sürece hiç bakmıyor bile. dediğin gibi de olabilir, bir mahkeme vs durumu olunca masaya koyuyor da olabilirler.

aksam saatinr mi buldunuz? benim gordugum en gec randevu saat 5'te. daha once aksam 9da asi olabilmistim simdi saat 4-5ten sonraya randevu bile gormuyorum yani dolu degil direkt cikmiyor.

feriha öz hastanesi için bakmıştım dün. saat 18:00 son saat olarak yazıyordu.

oncesinde panik havasi vardi herkes hizlica olsun diye tum kaynaklari sonuna kadar kullanildi. simdi o aciliyet kalmadigi icin normal hizmete donuldu benceeeee.

@bueonosdias ben de ayni seyi dusundum aslinda ama vakalar bu kadar belirgin sekilde artarken bu rahatliga anlam veremedigimden belki baska bir seydir diye dusunmustum acikcasi :/

biz yeğenim için my mini baby kolluk kullanıyoruz. sanırım pahalı dediğiniz bu kolluk ama bence kesinlikle değer. Asla patlamıyor/batmıyor çünkü içinde süngerimsi bir malzeme var çocuğun kafasının suya batması imkansız. ve dandik kolluklardan çok daha dayanıklı, ben öneririm.

edit: simit asla önermem çok ama çok tehlikeli. Çocuk ters dönebiliyor. Kolluk her koşulda daha iyi.

zaten başında durmayacak mısınız patlasa ne olur? ben olsam asla 600 lira vermem. 2 aylık yeğenimi 40 liralık simiti boynuna takıp suya yatırdık biz.

küçük çocukta simit kolluğa göre daha işlevsel oluyor bu arada su yutmuyor vs. kolluğu zırt pırt çıkarıp takamazsın.

@tizz, evet beni de dusunduren bu, nasilsa cocugu basibos birakmayacagiz yine de gerek var mi bu paraya diyorum. bir de kendi cocuklugumdan hatirliyorum kolluklari pek sevmezdim hem plastiginin kenarlari kollarimi belimi filan keserdi hem de kollarim hep havada kalirdi :) nasilsa suya bizimle girecek gozetimimizde olacak, simit o yuzden daha mantikli geliyor ama atladigim bir sey olup olmadigini anlamaya calisiyorum.

geçen sene kızıma bununla yüzme öğrettik.
bunla başladı, sonra makarnaya tutunarak yüzdü. sonra da hiçbiri olmadan :)
kolluktan çok daha rahat çocuk için.

www.decathlon.com.tr

@teritori, aa bu da mantikli gibi ama kac yasindaydi ve kac kiloydu ilk kullandiginizda? bizimki su an 11.5 kilo bu urunun baslangic limiti 15 kilo imis sorun yasar miyiz ki?

Yelek ve kolluk hareket kısıtlaması demek, en güzeli simittir. Takın simidi, elini kolunu suya çırpsın rahat rahat. Hem kendi, hem de sizin yüzünüze su sıçratsın de eğlensin yavrucak. Zaten en fazla 15 cm mesafede olacaksınız, bırakıp gitmeyeceksiniz ya.

benim kız 20 kiloydu.
eğer giydiğinde oluyorsa kullanabilirsiniz, kilo olayına takılmayınn.
üzerinden çıkmasın yeter.

bence devam et, gittikçe iyileşiyor. community benim en sevdiğim komedi dizilerinden.

ilerleyince de aman aman akmıyor. süper komik de değil bence zaten ama dizidekilerin salaklığı sayesinde çerezlik izleniyor.

birbirlerinden çok farklılar ama kriterlerinize uygun olarak the good place çok daha iyiydi bence, izlemediyseniz önerebilirim.

@south park, good place benim en sevdigim dizilerden biridir, keske azicik benzerini bulsam keske good place'i hic izlememis olsam da bastan baslasam :) ona benzer oneri varsa alabilirim :)

trailer park boys izlemeye geç hemen

Community'i yapan kişi Dan Harmon, aynı zamanda Rick & Morty'i yapan eleman. Devamı için oradan bi çıkarım yapabilirsiniz belki, R&M sevmediyseniz bunu da sevmezsiniz gibi gibi.

Monty Python'ın filmleri ve sketch'leri vardı netflix'te yanlış hatırlamıyorsam. Dizi değiller gerçi ama izlediğim en komik şeyler.

Community çok çerez bi dizi. Bazıları abartıyor bence bu diziyi. Ben 2 sezon falan izledim artık baydı bıraktım.

ilerlemiyor 4. 5. sezondan sonra sarmamaya başladı.

netflix'te şu an the office'ten daha komik bir dizi yok bana kalırsa. ona da karakterlerle bağ kurana kadar 5-6 bölüm sabretmeniz gerekiyor.

ilk bölümü izleyip "bu ne lan" diye bırakmıştım, bir süre sonra tekrar şans verdim ve zerre pişman olmadım. niyetiniz eğlenceli bir şeyler izlemekse dik âlâsı var community'de. hele üçüncü sezona geçmeden bırakanlar kendilerine yazık ettiklerinin farkında değil. bir de haddim olmadan söylemek zorundayım, south park'ta da pek bir şey "akmıyor", ama yine de her yıl oturup izliyoruz. yani mesele akmama meselesinden ziyade karakterleri izlemekten keyif alma meselesi, o da evet tamamen öznel ve bırakmak için benim gözümde tek geçerli gerekçe.

bununla birlikte rick & morty karşılaştırması yapma önerisine katılıyorum. birini sevmeyenin diğerini seveceğinden ben de şüphe duyarım.

community'yi kusurlarıyla bile seven biri olarak pek tarafsız değilim doğru, ama community'nin üçüncü sezonunu izlememek de ajksgdagf, "dizinin tek bir sezonunu bileceksin, kalanını beyninden siliyoruz" deseler diğer sezonları üçüncüsüne feda ederdim.

Çok standart Amerikan komedisi o. Genelde popcorn işler sevenler bunu sever (ve good place, brooklyn99 vs)

The Office ve Trailer Park Boys muhteşem ama çok ayrı işler, genelde üsttekileri sevenler bunları sevmez.

kesinlikle devam edin, 3. sezonu bitirmeden bırakmayın. daha çok başındasınız diziye alışmak için yeterli değil 4-5 bölüm. okulda yapılacak toplu etkinlikler yarışmalar olacak, sırf o bölümler için bile baştan sona bir kez daha izlerdim community'i.

Evet ilgilenir.

Bir mal satın alındıktan sonraki 6 ay süreçte arıza yaparsa, fabrikadan ayıplı çıkmış gibi muamele görür.

Bu durumda 4 seçimlik hakkınız var.

a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme (Sözleşmeden dönme bedelin iadesini de içerir),

b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,

c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,

ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,



Herhangi bir belge isteme hakları yok. Herhangi bir şey sunmak zorunda değilsiniz. Ayrıca servis süresi 20 iş gününü geçtiyse arızalı olduğunu söylemeseler bile üstteki seçimlik haklara sahip olursunuz otomatikman.

Bu arada ürün bedeli 15.430 ₺ altında ise mahkemeye gitmeye gerek yok her ilçede bulunan tüketici hakem heyetine dilekçe ile başvuru yapabilirsiniz

Mobilden yazdığım için taksit taksit oldu kusura bakmayın ama bir şey daha var: E-Devlet üzerinden başvuru da yapabilirsiniz.
www.turkiye.gov.tr

Noter onaylı istedikleri evraklar nedir

@jamiro, harika bilgiler cok tesekkur ederim cok isime yarayacak.

@zidan, fatura sahibinin noter onayli kimligi, faturanin asli yoksa (ki aslini zaten iade sureci sebebiyle teknik servise gonderdim, kendilerinde fatura) asli gibidir onayli fatura ornegi. bir de hicbir yerde ornegini koymadiklari bir ibraname istemisler.

@jamiro, bir soru, sikayeti benden bu evraklari isteyen teknik servis adina mi yapmaliyim yoksa urunu satan satici adina mi?

teknik servis iadeyi kendisinin yapacagini soyluyor (ve zaten anladigim kadariyla isi bu yuzden yokusa suruyor) satici ise servis analiz raporunu istiyor ama muhtemelen servisin bunu yapmadigini bildiginden bu yola gidiyor. ben sikayeti kim adina acmaliyim?

Aslında hepsi olur. Ben daha önce iksiini de denedim, ikisi de oldu. Ama işin doğrusu sözleşmede adı geçen kişiyi yani satıcıyı şikayet etmek. Servis ile aralarındaki diyalogu onlara bırakmak lazım.

İkisini dedim ama 3’ü de olur. İster markayı (XX bileklik ltd sti vb.) ister satıcıyı (ZZ teknoloji market veya zz. com) isterseniz de servisi (YY teknik servis gibi) şikayet edebilirsiniz ama en doğrusu satıcıyı şikayet etmek. Sözleşmeniz onunla.

@jamiro, cok tesekkur ederim, umarim hizlica sonuc alabilirim :)

Rubi Platinum 3 4 sene öncesine kadar iyiydi kaliteyi bozmadıysa iyidir güzeldir önerilir. Bildiğim kadarıyla bu sene Setur ile çalışıyor.

Arkadaşım eşiyle 2015'te gidip çok çok memnun kalmıştı. Bebekli tatil kısmını bilmiyorum.

İlk açıldığı sene gitmiştim. Denizi yapay olarak çevrelemişler ama Antalya koşullarına göre iyiydi. Yemekleri ve odalar da iyiydi. Müşteriyi memnun etmek için uğraşıyorlardı.

3 sene önce gittik. PErsonel rus ağırlıklıydı hatta siparişlerimizi çat pat ingilizcemizle söylüyorduk. Birde Otelde ben ve hanım çok fena ishal olmuştuk artık içeceklerin buzları mı yoksa bazı yemekler mi yaptı bilmiyorum. Giderseniz yediklerinize, içtiklerinize dikkat etmeye çalışın. Bütün bunlara rağmen yine gider misin dersen evet giderim. Havuzları çok iyiydi, sahili de bi nevi koy gibiydi dalgasızdı param olaydı da gideydim keşke yine :(

Mevcut aşıları olmayacaksın, yeni bi mutasyon olursa ona uygun bi aşı üretilirse onu lacaksın.

@forvet; toplamda 3 doz biontech olduk mesela, hala koruyuculugu devam ediyor mu bu durumda?

Hocam işte aşıların koruyuculuğu belirli bir süreyi kapsıyor onu geçince bir koruyuculuğğu kalmıyor, tekrar aktif hale gelsin diye hatırlatma dozu oluyorduk ama mevcut sistem şu an covid virüsünü tehlike olarak görmediği için aşı yapmıyor; dediğim gibi ancak yeni bir mutasyon olursa ve mevcut aşılar ona göre modifiye edilirse o aşılar uygulanacak.

Yenisini yapmadi ugur sahin.
2020 mart ayi modeli var elinde hala.
1 sene icinde cikaririz diyordu ama cikarmadi.

3 biontech olduysan artık gerek yok. fakat önümüzdeki dönemde omicrona özel yeni dozlar geleceği söyleniyor.

şirketine göre çok değişiyor hocam. uluslararası bi firmanın tr şubesindeyim, normalde yılda 1 zam dışında asla zam yokken, bu sene 3 kere zam oldu. etrafımdaki arkadaşlardan da 3 ayda bir zam alanlar var ciddi ciddi bu ara. şu an zam istemek için tüm şartlar müsait, mutlaka talebinizi yapın açık açık ona göre hazırlayın kendinizi derim.

Roket adam +1, biz de enternasyoneliz ve senede 1den fazla zam meselesine zar zor da olsa ikna oldular. Birime göre değişiyor tabii ama sene başı %35 oldu, %70 enflasyona göre bi 35 daha olucak.

Asgariye ilk kez ara zam olacak. O yuzden bu sefer asgari ucretli disindaki ozel sektor calisnanina da ara zam farz oldu gözüyle bakılıyor ondan bu heyecan. Bu sefer durum fakrli yani.

TR de yaşamıyorum artık ama demirören medya'da çalışırken
senede 1 - %8 zam alıyorduk
Bu sene %30 zam aldı insanlar.
Ara zam'ın lafı bile yokmuş.
(Yayın teknik, yazılım ve arge bölümü)

Şahsen ben de ara zam olmazsa is degistirecegim durum o kadar ciddi.

Bu ay ara zam yaptilar tarihinde ilk kez.
ama brut olayindan taklaya geldi alim gucumu etkilemeyecek.
icerde eleman kalmadi ama isler yuruyor bir sekilde.

iş veren gözüyle cevaplayayım, ben çalıştığım firmalara verdiğim hizmetten dolayı maalesef hizmet bedelinde ücret artışı yapamıyorum, bu sebeplere çalışanlara da bu şartlar altında ara zam pek mümkün görülmüyor. ancak bir personel işten ayrıldı, işten çıkan elemanın iş yükünü üstlenebilirlerse onun maaşını paylaştırmayı teklif edebildik. perakende sektöründe olsaydık, yani sürekli fiyat güncelleyebilseydik belki zam söz konusu olabilirdi fakat biz yıllık sözleşmelerle iş yapıyoruz.

yarın belli olacak. özel bi bankanın yazılım kısmındayım. geçen aydan enflasyon zammı yapılacağını iletmişlerdi. bi 30-40 civarı bekliyorum bakalım. sene başında da 40 yapmışlardı.

edit: %65 yaptılar.

Bizde nete %30 olacak. Ama sanki asgarinin neti daha cok artacak bizim zamlar yattığı anda çöp olacak.

sene başında %36 yapmışlardı, temmuzdan geçerli olmak üzere %25 daha yapılacak diye açıklama yaptılar.(Yabancı sermayeli Türkiyenin en büyüklerinden bir gıda firması)

Hatta geçen Nebati %40 falan deyince yönetim toplantısında %40 konuşuldu ama kesinleşmedi, şimdilik %25 kesin olarak yapılacak rakam, belki güncelleme gelir.

3 ayda 1 yapıyoruz.
15-80-10-10-15 oranlar (gerçekleşen ve planlanan, ilki Kasım 2021)
Ben 80 yerine 95 ve ayrıca bir de %25 aldım.

sene başında %60 yapılmıştı şimdi en az %30 bekliyorum

tr'de oturup, tr icine dogrudan rezervasyon yapamazsınız. vpn ile baska ülkeden girip fiyatı tl olarak ayarlayıp yapabilirsiniz. tr dışındna booking'e bağlanırken bir sorun yok zaten.

Yapılan araştırmalar bir direnç egzersizi yapmadan yapılan diyetlerin çok fazla kas kaybı yaşanmasına neden olduğunu söylüyor.

yani aslinda amac diyet degil de saglikli beslenmek diyelim. yagdan az proteinden fazla yiyerek kas kaybini onleyip yag yakimini saglamak. ama hareket olmadan bi faydasi olur mu noktasinda kararsizim.

daha da onemlisi zararli olur mu kismi.

Hocam ketojenik diyet yaparken proteini fazla alamazsın ki proteini toplam kalorinin %20'si kadar alırsın, fazla alırsan karbonhidrat düşük olduğu için aminoasitleri şekere çevirebiliyor vücut bu da ketosisten çıkarabiliyor, o zaman ketojenik diyet yapmanın bir anlamı yok çünkü ketojenik diyet yapmamış oluyorsun. Amacın sağlıklı beslenmek yanında da yağ yakmaksa klasik olarak düşük karb. yüksek protein diyetler daha garanti daha sürdürülebilir daha az zararlı. Ha ama yine zarar nedir diyorsan birçok mikro besini alamadığın için buna bağlı problemler yaşayabilirsin misal çinkoyu az alırsın saçın dökülür gibi. IF zaten bi diyet değil biliyorsun yemek yeme aralığını belirleyen bi yöntem, hangi diyete entegre edersen et illa ki olumlu çalışır herhangi bir metabolik rahatsızlığın yoksa.

Son 11 aydır if yapıyorum.bunu yapıyorum derken çok özel bir çaba sarfetmiyorum hayatımın bir parçası haline getirdim.

Bir sürü saçma hareketin üzerine pandemi döneminde evde kalınca kilom zirveye vurdu.tartıda 150 yi gördüm.standartım olan 105 kilodan oldukça uzaklaşmıştım.özel bir destek almadan sadece youtube da Yavuz Yörükoğlu nun videolarını seyredip onun anlatımlarından okuma yaptım ve if in bana uygun olduğuna karar verip bu yola çıktım.

İlk başta hardcore bir şekilde 3-4 aylık dönemde 20-4 if yaptım.burada bir kalori sayımına girmedim.özellikle seçtiğim menüler oluyordu ama bazı günlerde doyana kadar pizza da yiyordum,baklava da.o dört saatin içinde güzelce doyuyor,kalan sürelerde bolca su içiyordum.bu şekilde 30 kilo verdim.

Burada bana ilginç gelen kas kaybım olacağını düşünürken 120 kilolara geldiğimde alttaki kaslarım yerinde olduğunu gördüm.ilave spor yapmadım sadece pandemi dönemi gibi eve tıkılmadım,

Aksam 8 den sonra bir sey yiyip içemediğim için dışarıda akşam yemeği-içki olayımda azaldı.içki içeceksem bunu akşam 7-8 arasında yaptım,sonrasında soda ile devam ettim.

30 kilodan sonra kışta gelince ilk hardcore halini bırakıp 16-8 uygulamasına geçtim.bunu askeri disiplinle yapmıyorum.aklına gelebilecek herşeyi yiyorum.yaklaşık 6 aydır bu durumdayım ve 120 kiloyu koruyorum.bir ara 125 gördü ama özel bir şey yapmadan yeniden 120 ye döndüm.

Şimdi temmuz ağustos arası ikinci hardcore atağı yapmayı planlıyorum.hedef 105 kilo.öğlen 4 akşam 8 arası yemek,bolca soğuk su..

benim olayım bu,becerebildiğim için mutluyum.sana gelince ,örneği kendimden verdim.bunu yapabilmek senin elinde.buraya yazdıysan demek ki ihtiyaç var ve aksiyon almalısın.ketojenik diyet uygulaması çok zor.lüks bir diyet.lüksten kastım beslenmenin pahalıya gelmesi değil özel bir çaba gerektirmesi.her gün ona uygun yemek hazırlaman,bulman gerekiyor.sistemi bozmadan yürümelisin.ben çok seyahat ettiğim için böyle bir şansım yoktu ama yemek olarak bana çok uygundu ki zaten carnivor bir adamım her türlü yürürdüm ama düzenini kurması zor .benim patlak vermem büyük olasılık.bu yüzden if 10 numara bir sistem.

Bir şeyler yapmak hiçbirşey yapmamaktan iyidir.önce bir yeme düzeniyle başla sonra zamanla herşey düzelir.

Side size göre diyorum.
Hele ki küçük plaj tarafları tam bebeler için.

@ankarakecisi, cok tesekkur ederim. sideye belki 30 yil once 6-7 yaslarindayken gitmisimdir hic hatirlamiyorum desem yeridir :) hic o taraf aklima gelmemisti sakin denince ege taraflari geliyor nedense aklima. sideye bir bakayim. arac olmasi gerekir mi peki yoksa arabasiz sekilde tatile elverisli mi? bazi yerler arabasiz olmuyor deniz uzak, carsi uzak vs. diye.

otobüsle terminale iniyorsunuz. terminal, küçük plaja 1,5 km filan. taksiyle halledersiniz.
Side küçük yer yürüyerek her yeri dolaşmanız 2 - 3 saat.
deniz kenarında güzel pansiyonlar, butik oteller mevcut.
denizi hala çok temiz.
çevre ilçeleri, güzel mekanları gezmek isterseniz turlar var, minibüsler var.
araçsız da gezilir yani.

kullanılamaz, çok köpürür.
ama zor durumda kalındıysa risk yatırımdır diyip döndürmesi az programlarda örneğin yünlü ya da hassas, eser miktarda deterjanla, gözetim altında deneme yapılabilir.

Makinaya hasar verebilir, çok köpürür çünkü +1

İlk çıktığı zamanlar bununla ilgili çok skeç, şaka yapılmıştı TV ve filmlerde vs. Efsane değil yani.

hayır

Hayır. Parasını verip kalıyorsun, adam seni misafir etmiyor ki. Couchsurfing olsa neyse.

hayir. kaldigim hicbir airbnb'de ev sahibini gormedim. zaten bazilarinin gercek bir ev sahibi bile yok isletmecisi var.
bir de evet yani zaten dunyanin parasini oduyorum, ne goturucem.

hayır. götürmemek için airbnb yapıyorum, götürmek istesem couchsurfing yaparım.

Bu çılgın fikir nerden aklına geldi? Tabii ki götürmüyorum, götürmek aklıma bile gelmiyor. Sağa sola iki boncuk iki resim koyduğu için parasını zaten fazlasıyla verdiğim bir evin sahibine ne borçluyum ki ne götüreyim.

ben hepsine lokum götürdüm, özellikle bir tanesi epey sevinmişti. ev sahibini göreceğimi bildiğim ve ortak alan paylaşacağımız için götürdüm. evinde para verip kalıyorum evet ama geriye kalan sohbeti, yardımı, hizmeti vs sosyal ilişki neticede. karşılığında onlar da genelde bir şeyler ısmarlamışlardı.

otele giderken otelin resepsiyonuna pişmaniye, lokum götürmüyorsan airbnb sahibine hediye vermek de saçma. ilk kez senden duydum.

ha gerçi ev değil oda tutarsın, ev sahibiyle haftalarca ev arkadaşı gibi yaşarsın, sana yakınlık gösterir. belki o zaman olabilir.

bilakis birkaç kere ev sahipleri bana hediye verdi. uzo, çikolata vb

booking'ten yunanistanda kiraladığım ev sahibine lokum götürmüştüm. (kendisi de üst katta kalıyordu)

dönüşte kendisi bize oranın ballarından bir kavanoz hediye vermişti.

yurtdışına giderken yanımda türk kahvesi veya nazar boncuğu götürüyorum tanıştığım insanlara veriyorum. ikisi de hikayesi olan şeyler.
sıcak kanlılarsa airbnb ev sahiplerine de veriyorum.
yani öyle yuh oha delirme diyecek kadar bir şey yok bence :)

ben hep ufak tefek bir seyler goturdum ev sahiplerine bu zamana kadar. yani zaten konaklamaya para oduyorum bi de ona masraf ettim gibi dusunerek degil de sonucta iletisim kurdugum bir insan ne bileyim bana cok mantiksiz gelmiyordu. otel baska bir nokta, bilmiyorum belki ben farkli dusunuyorum. cevaplar icin tesekkurler herkese.

Ben ikisini birden kullanmadım ama miband 6dan çok çok memnunum. Zaten öncesinde de senelerce kolumdan hiç çıkarmadan miband 2 kullanmıştım; hala çalışır vaziyette olması bile benim için marka memnuniyetini ilk sıraya koyuyor.

Miband 6'nin özellikleri de normal bir kullanıcı için gayet yeterli seviyede. Spor yaparken de, günlük hayatımda da bana yetiyor.

reklam göstermek, gittiğin yerleri görüp ona göre karşına otel, tatil, tur vb. gibi aklına gelebilecek her türlü şeyi çıkarmak için veri topluyorlar. onun için bu çerezler. ayrıca yasa gereği tüm siteler sormak zorunda sanırım.

her siteye bir kere girişte "sadece zorunlu çerezleri kabul et" diyebilirsin.
tarayıcı çerezlerini temizlersen tüm siteler için tekrardan çerez ayarı yapman gerekebilir.
nereye gittiğim, ne alıp sattığım, tercihlerimin ne olduğu çok önemli değil, izleyen izlesin diyorsan tüm çerezleri kabul edip geçebilirsin.

Çerezlerin özel verilerle alakası yok.
Kullanıcıyı web sitesine tanıtmak için çerez kullanılır. Kişisel bilgileri ifşa etmez (çünkü çerezdeki veriler en başta web sitesinin sunucusundan gelir) - sadece sizi daha önce ziyaret ettiğiniz tarayıcı olarak tanımlar.

Çerezler oturum yönetimi (tek bir kullanıcı oturumu boyunca oturumunuzun açık kalmasını sağlar), oturum açıp sayfayı kapatsan da bunu hatırlama (birçok web sitesinde gördüğün "Beni Hatırla" veya "Oturum Açık Kal" özelliği) için kullanılır.

edit: bu arada lesmiserables'ın söylediği reklam ve hedef çerezleri için geçerli. benim söylediğim oturum çerezleri. reklam çerezleri bilgi alabilir, onları reddetmek mantıklı. oturum çerezlerinin bir zararlı ya da kişisel verileri ifşa etmesi gibi bir durum yok.

@lesmiserables zaten o sitede biraz isim varsa girip zorunlu cerezleri seciyorum ama her sitede bu secimi yapmaya ugrasmak vakit kaybi oluyor. ki kimisi zaten mecbur kalinsin diye neredeyse sayfanin tamamini kaplayan bildirim kutucuklari koyuyor yani kabul ettirmeye yonelik bir davranis oldugunu dusundugumden otomatik olarak reddetmek istiyorum ama her seferinde ugrasamktansa kabul et diyip gecmenin bana ne kadar zarari olur kismini tam bi anlamak istedim :)

@in vino veritas

zarar derken nereden baktığına bağlı. bana sorarsan, interneti kullanmayı ve nasıl işlediğini bilen insanlar için bir zararı var denemez. ama reklam, konum vb. çerezlerinin asıl olayı şu:

ayakkabı bakıyorsun. tür olarak koşu ayakkabısı alıyorsun. sistem seni koşu yapacak birisi olarak etiketliyor ve ona göre diğer koşu malzemeleri (akıllı saat falan gibi) önerilerinde bulunuyor. ya da güneydoğu turuna çıkıyorsun, sana özel bir teklif gösteriyor, bir bakıyorsun 3 bin harcayacak yerde 10 bin harcamışsın.

ya da kalkıp bir arkadaşınla yarım saat oturuyorsun. telefonun konum özelliği kullanıldığından ve telefon arkadaşının telefonu ile yanyana bulunduğundan arkadaşının ilgi alanları ile ilgili ürünler de sende görülmeye başlıyor. çünkü ortak bir aktivite yapıyor olma ihtimalin var.

bunun gibi çok karmaşık sistemler işliyor. tehlikesi burada: algılarını, yaşamını, hobilerini, tercihlerini bir nevi alttan alta sana önerilerde bulunarak, seni güdüleyerek değiştiriyor. çok tehlikeli bir durum bence.

bu dediklerim @himmet dayının dediği gibi reklam ve hedef çerezleri için geçerli.

tarayıcına ublock eklentisi kur, rutin girdiğin sitelerin uyarılarını bannerlarını ublock ile seçip engelle

Satıcının veya gondericinin(fulfilled by) amazon olduğu durumlarda dediğiniz şekilde depozito sipariş aşamasında alınıyor ve amazon gümrük işlemlerini sizin adınıza hallediyor. Ancak satıcının ve göndericinin 3. parti olması durumunda gümrük işlemlerini sizin halletmeniz gerekiyor.

anladim peki bizim durumda verginin tutarini urun ulkeye gelmeden ogrenemiyor muyuz?

amazon uzerinden "topocentras eu" saticisindan alisveris yapilmis. amazon'un satici olmadigi bu gibi durumlarda otomatik gumruk vergisi tahsil edilmez. urun takilirsa cok basiniz agriyacak malesef. satici devlet postasina verdiyse ptt ile gelir, kapida odersiniz.

edit: hayir ogrenemezsin. zaten gumruk memurlari bile neye gore vergi koydugunu bilmiyor. :)) dusuk yuksek olmasi onlarin elinde artik bahtinda ne varsa

@nibba, peki gumruge takilirsa istemiyorum geri gitsin deme sansimiz oluyor mu?

hocam olmasi gerek yillar once boyle bir sey yasadim diye hatirliyorum ama aliexpress'tendi

abi %18 abi dışı %30 vergi var hesaplarsın nereden geldiğine göre.

Galaxy watch 4 çıktığında almıştım vardı

@aguen, benimki galaxy watch 2 acaba bunda da var midir nasil ogrenebilirim ozelligin iami ne diye geciyor? saat yanimda degil o yuzden kurcalayamiyorum da.

Doğrudan uygulamalar arasında kamera simgesi var, tıklayınca telefonda kamerayı açıyor ekranı da saatte gösteriyor.

bende de iki adet var umarım geçerlidir.

üstlerinde geçerlilik tarihleri vardı gibi hatırlıyorum yanlış da olabilir

15 gün önce arkadaşım eski pulu kullanarak yanıma geldi. ama memurun dikkatsizliği mi yoksa hala geçerli mi emin değilim.

@gottacatchemall, biz aile olarak gececegiz esimle birlikte verecegimizden pasaportlari biri yeni biri eski olacak anlasilir oyle bile olsa sanirim :/

2018'de merkeze uzakça bir otelde kalmıştık. Fiyatı hatırlamıyorum, turla geldiğimiz için biz bulmadık o oteli, ama çok iyi değildi. Bosna Hersek'de otelcilik pek parlak değil zaten, illaki sıknıtılar sizi bulur, o açıdan çok beklentiniz olmasın.

Başçarşı çevresi, Aliya'nın mezarının oraları dışında nispeten düzayaktı diye hatırlıyorum. Ama downtown dışındaki semtleri bilemem.

Sehir cok yokuslu degil, merkezdeki cesmenin etrafinda birkac otel vardi, biz orda kalmistik 2018'de memnun kalmistik. Yuruyerek merkezdeki her yere gidilebiliyor