Ekşi Duyuru

kadı lokantası var. 2 şubesi var. havaşa da yakın.

Muhtemelen tercih etmezsiniz ama biz eşimle Kaya Kamping'de çadırda kalmıştık. Sabahın ilk ışıklarında o güzellikleri görmenizi dilerim.

www.facebook.com

@teknikekip Ben tercih edebilirdim ama yanımda arkadaşım asla kalmaz:)

Iphone ile olacağını sanmıyorum.
Androidde dosyların tamamını kopyalayınca oluyordu.

hocam
iphone dan iphone a yedek tasinir ama yeni telefonda konfirmasyon sms i alması lazım
yani hat iptalse olmaz

Baya buğday tenliyim, açıkcası niyetim hem Ramazan öncesi biraz kafa dinlemek, hazır sezon açılmamışken bir de biraz bronzlaşmak ve yüzmek:)

çeşme 19, antalya 21 gösteriyor deniz suyu sıcaklığı. ancak ılıca taraflarında sıcak su akıntıları var. ben olsam girerim açıkçası. bir de benim arkadaşların bir bölümü taa nisan'da girdiler.

sim kilidiniz açılmış ancak pasaport kaydı yapmanız lazım.

130 km veya uzeri goruntulerde sorun olmaz fakat gece cekimlerinde bir sey bekleme cunku isik kaynagi olmadigi icin leş bir goruntu alirsin. GoPro araba icin vakumlu yapisan aksesuarlardan alirsin. Arac cok titreyecekse gopro'da titresim absorbe edici ozellik yok. Sony'nin action cam'a de bakabilirsin. GoPro'yu biraz gizli kamera gostermek zor gibi geldi.

edit: Bazi seyleri tecrube oldusundan soyledim.

Şu ülkede sponsor bulmak kadar zor bir şey yok.Tecrübeyle sabittir.Bildiğin ne kadar dernek , vakıf varsa ara , mail at.Belediyelerden bir şey çıkmaz ama mail atarak şansını deneyebilirsin.Çektiğim son tv programı için bir sanayi sitesinden küçük bir atölyeyi sponsor yapmıştık kendimize.

Bu çapta bi işe giriyorsan yanında teknik anlamda yetkin bir yoldaşın olmalı. Bi ışık patlatırsın, tüm görüntü gider vs. ya da o an ayar yapman zaman alır... Roland Barthes'ın bahsettiği punctum'u kaçırırsın, tad vermez. Gopro'nun ışık konusunda yeterli olup olmadığını sorduğun için o konuda yeterli olmadığını düşünerek yazdım.

Ertuğrul Karslıoğlu, Süha Arın falan anca sponsor bulabiliyorlarmış, amatöre sıra gelmez. En iyi desteği kültürünü vs. tanıttığın bölgelerdeki belediyelerden ve idari amirliklerden alabiliyor yapımda çalışan arkadaşlarım.

Tüm bunlara ek olarak uluslararası film fonlarına da başvuru yaparım diyorsan 100'den fazla fonun bulunduğu bi liste vardı elimde. Onu atabilirim mail olarak.

Bu aslında teknik anlamda ancak orta ama yapılan amaç ve gösterilmeye çalışılan kısmıyla epey ses getirebilecek bir iş. Zaten görüntülerin büyük bir kısmı da gizli alındı (bahsettiğim kampta her gün gazeteciler dövülüyor, uyuşturucu, silah çeteler var, hukuk yada polis yok)

Dolayısıyla kamp görüntülerinin büyük bir kısmını stabilizer kullanarak iphone 6s plusla gizlice aldık. Bir şekilde stabilizerı gizlemeyi ve üzerimde sabitlemeyi başardım.

Görüntüler 4K, ortam sesini de gayet iyi almış. Titreme ve sallama da çok az ki sonrasında üzerine stabilizer attığında gayet işe yarar bir görüntü ortaya çıkıyor.

Kamp şartları, profesyonel çekim yapmayı neredeyse imkansız kılıyor. Zaten burada dikkat edilecek konu görüntü kalitesi değil de içeride neler olup bittiği ve insanların anlattıkları, hikayeleri. Tamamen gerçek, kurgusuz bir hikaye göstermek istiyorum.

Bir de herşey çok spontane gelişeceği için burada ışık ayarı yapalım, kamerayı şöyle tutalım deme zamanımız yok.
Herşey 10 saniye içinde yaşanıp bitiyor ve bunlar yaşanırken polisin benim görüntü aldığımı anlamaması gerek.

Polis, otobanda, kamptan kaçmaya çalışan sığınmacıları yakalayıp dövüyor, plastik mermi ve biber gazı kullanıyor. Böyle bir ortamda benim ancak 10-15 saniye duraklama şansım olabilir. Arabaya sabitleyeceğim ve göze batmayacak bir kameraya ihtiyacım bundan. Yada tam aksi mültecilerin otobanda kaçışını da çekmem gerek. Otobanda bir şekilde durdurdukları kamyonlara, tırlara tutunarak kaçmaya çalışıyorlar.

Kısacası bana olabildiğince kamufle edilebilir, orta düzey kalite görüntü almamı sağlayabilecek küçük bir cihaz.

Ben de belgeselci değil, gazeteciyim. Ama etrafımda bu işi yaptıracak kadar cesur adam bulamadığım için mecburen ben kendi elimdekilerle bir şekilde yapmaya karar verdim.
Yine de yarışmalara yollamayı planlıyorum ama zaten içerisindeki bu kadar sert Avrupa eleştirisi olan bir yapımın şansı neredeyse sıfır.
Ama amacım birilerine iyi kötü orada neler olup bittiğini göstermek, gösterebilmek.

hatırladığım kadarıyla türkiye'de bir kez orange kartınızı takıp aktive ederseniz, daha sonra turkcell ile çalışmaya başlayacaktır. böyle bir şey okumuştum ve işe yarıyordu. yani roaming i aktif ederek bir kez orange ile kullanın önce. aramazsanız internete bağlanmazsanız bir şey yazmaz roaming zaten.

www.apple.com

su makinalardan biriyse makinani servise gotur, garantisi bitse bile tamir programi actilar.

Benimki Macbook Air 13 inch. 3 yıldır kullanıyorum hiçbir sorun yoktu bir anda gelişti, anlamadım

Bulvardan Çankaya yönünde ilerlerken, Rixos un karşısından ayrancıya dönüyorsun, biraz gidiyorsun, taksi durağı kalır sağında, orada minibüsle köfte ekmek satan bir abi var, her gece çıkar.

ziaurrahman kavşağından köroğlu caddesine girince cadde üzerinde görürsünüz, akşam çıkıyor ama, led ışıklı bir arabada satıyor...

esat yönüne doğru devam edin, nurol residance tan sağ dönün, yokuş aşağı inin solda kaldırım üzerinde parketmiş bir minibüste satıyor, bu da akşam çıkıyor,

oradan inin türközüne doğru, yokuşun bittiği yerden sola dönün incesu tarafına, kolej kavşağının kızılay yönünde seyyar köfteci, sucukcu var o da akşam cıkıyor


kolej kavşağından sağa dönün kurtuluş yönüne, cemal gürsel caddesi yani, geldiğiniz ilk kavşakta tam köşede bir köfteci daha var, bu da akşam çıkıyor,

o kavşaktan sola dönün, sıhhıye yönüne doğru, köprü üzerine cıkmayın, hastaneler tarafına doğru yokuş yukarı çıkın, köprünün altından geçin ilk ışıklardan sola döner dönmez karşı köşede var, bu her daim orada
oradan düz devam edince itfaiye meydanına doğru envai çeşit seyyar köfteci bulursunuz ama oraya girmeyin kameranızı çalarlar, gerci bir alt sokakta kendi kameranızı uygun fiyata geri satın alabilirsiniz o ayrı.



Ayrıca ;

ciğerci naci var, telefonunu internette bulabilirsiniz, cankaya bölgesinde aracı ile gezer, ararsınız bulundugu yere gidersiniz.

Ayrıca
Cigerci Bayram amca var, hamamönü meydanına öğlen saat 12:00 de gelirseniz kendisine rastlarsınız, kalabalığın oldugu yere bakın,bayram amcada hacettepeden emekli bi zat, tam istediğiniz gibi


bence bunların hiçbiri kameradan kaçmaz

(ne kadar seyyar tanıyormuşum yahu)

turan güneş bulvarı'nın en aşağısının çaprazında (çankaya polikiliniğinin karşısı) minibüs içinde köftesi güzel olan bir yer var. adamın mezuniyetini ve konuşup-konuşmayacağını falan bilmiyorum ama istediğin diğer özelliklere uyması muhtemel.

Turan güneş bulvarında msb lojmanları karşısında çağdaşın ön tarafında var bir köfteci özelliklerini bilmiyorum tabi,

Yine oran da yüce koleji kavşağında sosyete köftecisi (adı böyleydi) var.

2 tane çok kral muhebbeti olan adam biliyorum;

* Amerikan Büyükelçiliği ile Güvenlik Caddesi arasında bir seyyar köfteci var. Bildiğin üzere orası Ankara'nın en güvenli yeri (büyükelçilikler, polis lojmanı, meclis ve askeriye'nin tam kesişim noktasında) dolayısıyla zabıtası, polisi eksik olmuyor oralardan. Ama adam o kadar şahane yapıyor ki köfteyi, kimse adamı kovmuyor oradan. İşte o adamla başarı hikayesi hakkında ilginç bir konuşma yapabilirsin mesela.

* Yıldız'da Turan Güneş Bulvarı'nın başında minibüslü bir antikrotçu var. aslında antikrotu adamın çenesi gibi oldukça bayağı. ama madem sen mükemmel sokak yemeği yapan birisini aramıyorsun, o zaman bu adamı görmelisin. sırf susup ocağın başına gitsin diye ekstra söylemişliğimiz var, o derece yani.

Pek Emek sayılmaz ama Bahçeli 3. caddede LİVA var.

7. caddede güzel mekanlar var.

hangi anadolu lisesinde okuyor olması da önemli, ona göre öneren önerir. kabataş, kadıköy anadolu vb. ile yeni açılan anadolu liseleri arasında kalite farkı vardır..

eliptik bisiklet ve spinning bisikletleri farklı şeyler. spinning bisikleti şu: www.youtube.com

bence spinning işinden uzak durun. tek başına, evde yapılacak bir spor değil.



eliptik bisikletler standart ve manyetik olmak üzere ikiye ayrılıyor. manyetik olanları daha pahalı ve daha sessiz. mantığı şu, pedal direnci manyetizma sayesinde ayarlanıyor. standart olanlarında gerginlik bandı (tension belt) denen bir zımbırtı var. şöyle bir şey:
www.fitnessrepairparts.com

bu bandın ucu, üzerinde +/- olan bir aparata bağlı. bu aparatı + yönünde çevirince bant geriliyor ve pedal direnci artıyor. bisiklete ilk başladığınızda minimum gerginlikte başlayacaksınız, bacaklar kuvvet kazandıkça direnci artıracaksınız. gerginlik bantlarının problemi, çabuk eskimesi. sürtünmeye bağlı olarak çabuk kopuyorlar. daha önce normal bir kondüsyon bisikletim vardı, 1 yılın sonunda bant koptu. şu anda voit'in bir eliptik bisikletini kullanıyorum, 8-9 ay oldu alalı, sağından solundan eprimeye başladı bant. birkaç aya kadar kopacak gibi ama ben her gün 45 dk kullanıyor, yoğun kullanım bandın ömrünü kısaltıyordur. bant koptuğunda tamir ediliyor mu veya yedek bant gibi bir şey satılıyor mu bilmiyorum.

eliptik bisikletler, koşu bandı kadar olmasa da, fazla yer kaplarlar ve eşek ölüsü gibi ağırdırlar. akşamları odamdan salona taşıdığım için biliyorum, 35-40 kilo vardır. yerlerdeki halıları kaldırırsanız, sürüklemek suretiyle odadan odaya taşıyabilirsiniz. (sürüklerken de ses yapar)


200-250 liraya alacağınız bir eliptik bisiklet, gerginlik bantlı modellerden olacaktır. bu durumda -kullanım sıklığına bağlı olarak- birkaç ay içinde aletin sağından solundan sesler gelecek, kollar gevşemeye başlayacak, zincirden gıcırtılar gelecek. mesela benim bisikletten o kadar ses geliyor ki, komşular rahatsız olur diye, belli bir saatten sonra kullanamıyorum. o kadar gürültü yapıyor. özellikle zincirden inanılmaz ses geliyor.

sonuç olarak: koşu bandı, normal bisiklet ve eliptik bisikleti terletme ve kondüsyon kazandırma açısından değerlendirirsek, 1 numaraya eliptik bisikleti koyarım. ancak bahsettiğim gibi, çok ses yapıyor, ağır ve evde büyük yer kaplıyor. ben sizin yerinizde olsam 100 liraya bir kondüsyon bisikleti alırım. sessiz, az yer kaplar, istediğiniz saatte binebilirsiniz. (200-250 liraya manyetik kondüsyon bisikletleri de var. onlara da bir bakın isterseniz.)

istanbuldaysanız sirkecideki hayyam çarşısından alın. amerika ile aynı fiyattır ve 1 yıllık dukkan garantisi verir çarsıdaki her dukkan. 550d ye karar vermişsiniz fakat neden 500d değil? belli bi sebebi yoksa 500d daha uygundur sizin için. gövde alıp lens almazsanız fotograf cekemezsiniz.

orta halli bir gövde aldıktan sonra asıl işi lens yapar. yaptığınız tanıma göre şahsi görüşüm makineyi kit lensi ile birlikte almanız, size yetecektir. ve abd illa ki tr'den daha ucuzdur, ayrıca garanti mevzusunda da; bu aletler düşme çarpma haricinde öyle çok bozulan şeyler değil. onlar da garanti kapsamında değil zaten. sorun olacağını düşünmüyorum.

unutmadan, sadece fotoğraf çekimi için bir makine arıyorsanız 450d gibi video çekim özelliği olmayan gövdeler de fazlasıyla işinizi görecektir, hem fiyat olarak daha uygundur.

Ankara'dayim maalesef. Aslinda d500 daha mantikli sanirim benim icin. Starter seviyesindeyim cunku. Ama video cekmesi de gerekiyor. Peki pentax k-r serisi sizce uygun olur mu? yoksa dslr konusunda illa nikon yada canon mu?

video da önemliyse pentax ve nikona bulaşmayın bence canon 550d tam sizlik. bir de amerikadan getirtme şansınız varsa kesinlikle öyle yapın.

lens olarak da kit lens işinizi görür. anladıgım kadarıyla özel bir amaç için almıyorsunuz çünkü.

500d de full hdye kadar video ceker. ben kurumsal filmler cekıp satmıstım bile onunla yaptıgım ıslerden

Yaptırabilir. Almış Türkiyeye gelmiş ama telefonu henüz açmamış olabilirsin. Kimse sana daha bu telefon hiç açılmamış demez.

apaçi teyipçilerine götür.bi yerde temassızlık vardır.en fazla 20 tl.

elini atsan bulursun onlardan

daha ne kadar zayıflamayı düşünüyorsun. bence gayet idealsin. boyunu uzatmanın yollarını ararsan daha sağlıklı olur. : )

e belanı mı arıyorsun daha?

boy kısa olduğu için sıkıntı oluyor bence. çok fazla yormayın vücudunuzu.

Minyon olduğum için ideal kilom 47-48 civarında olmalı diye düşünüyorum. Boyu uzatmanın bir yolu olsaydı keşke ama işte minik olmak kaderim:)

Asıl sormak istediğim o kadar spora rağmen nasıl kilomda gram oynama olmaz? Diyet yapıyorum diyemem ama dikkat ediyorum diyebilirim. Buna rağmen hiçbir değişiklik yok.

valla uzman degilim ama bildigim kadariyla kardiyo yaparken kendini ne kadar zorladiginda onemli.. misal yağ yakmak istiyorsan kalbini cok zorlamaman lazim, yağ oranim iyi diyorsan yakacak bir seyin olmayadabilir ama.

easyweightlosstips101.com

Yıllardır spor yapıyorum, benim de ağırlıkta bir oynama yok. Sadece 1 saat falan yüzersem en fazla bir kaç yüz gram oynuyor. Artmadığı sürece takılmamak lazim.

PS: Kas yağdan ağır çeker derler.

değişmesin zaten kalsın öyle. abartma.

bence de 51 kilo iyi, bir de üstüne sıkılaştın mı... fiyuuv

Spora bir süre ara ver. Kasların da dinlenmesi lazım. Ayrıca kilo vermek istiyorsan bu iş sofrada olur, sadece salonda değil. Düzgün ve sağlıklı bir listeyle gayette kilo verebilirsin.

bence taş gibisindir de işte kuruntu yapıon kendini daha iyi hissetmek için.

çünkü yağlar kaslardan çok daha hafiftir. spora başladığınızdan itibaren kas, yağ ve su ölçümü yaptırıyor musunuz ?

vucudunuzdaki yağlar azaldığı halde yerine eklenen kas kütlesi ve biriken bir miktar ekstra su nedeniyle görünüşünüz incelirken kilonuz aynı kalabilir.

gsm şirketleri sırasına girerseniz 1 ay kadar sürede geliyor. genpa sırasına girerseniz 1 hafta. gittigidiyor, sahibinden.com sitelerinde zaman daha da düşebilir.

her semtteki shop'ları kontrol ederseniz daha iyi olur. bi tanıdık halkalıda buldu.

muhtemelen vardır, biraz ararsanız bulursunuz. fakat sizi kınamadan da geçemeyeceğim.

Spor yaparken, hemcinslerim arasında daha rahat hissetmem neden kınanacak bir durum haline dönüşüyor?

bir bayan arkadaşım ankyra diye bi yere gidiyor bi sorun derim

Ankyra'yı biliyorum. Maalesef orası da unisex hem spinning yok galiba.

valla bi de konrad adenör caddesinde sırf bayanlara yönelik bi salon var fekat spinning denen mevzu varmıdır bilmem

oranium-tivolino-renewa club da bayan hoca yok. sadece bayanlara dersi de zor bulursunuz. anca gökçek in hanımlar lokali tadındaki yerlerde belki?

Mesele hemcinslerinizin yanında rahat etmeniz değil, hemcinsiniz olmayanların yanında rahatsız hissetmeniz. Benim kadın değil de erkek olmam sizi neden rahatsız etsin? Nedir bu yabanilik?

1-2 ; limit 150 eu, capraz kurdan bakın bi.

3- sahsi olsun ya da olmasın gumruk kanunu boyle diyor.

@hepburn Ben de o soruyu soracaktım:)
Aslında limit bazında düşünülürse kalmaması gerekir. Sonuçta 150 euro hemen hemen 200 dolara denk geliyor.

1.Sorun çıkıp çıkmaması biraz da gümrükçülerin o anki ruh haline bağlı olarak değişiyor.
2.Normal şartlarda 200 dolar için sorun çıkmaması gerekiyor.
3.Bunu problem edebilirler.

Gümrükte kalanları alabilmek; daha önce yaşadığım bir örnekte shippingle beraber 300$ olan siparişim için ; konşimento,ordino,vergi,vekalet.. vb. bisürü gümrükle alakalı belge için 500$ fln vermem gerekiyordu,böyle bir kıyaslama yapabilirsin belki.(fedexle amerikadan gelen sipariş için yaşadığım olay için geçerli)..

%20 olması lazım vergi, + ordıno fln gibi kalemler de var baya cıkıyor.

siz sorunca yazmadan edemedim. tee 4-5 yil once siparis vermistim ben de. oyle gumrukten birseyden de haberim olmadigi icin hic bir zaman elime gecmedi urunler. bir baktim ulasmis gozukuyor urunler, nerde nasil alinir belli degil. sonra da geri gitmis zaten. shipping bedeli disindaki urun bedellerini kredi kartina geri yatirmislardi. aman bi daha da bulasmam dedim. iste boyle.

Nintendo konsolları ile Ps ve xboxlar arasında önemli farklar var. Nintendo,donanım olarak güçsüz olur ancak kendine has oyunları vardır. Yani,fifa 11 siz mezun olunca 12 filan muazzam grafikleriyle xbox ve ps3 de olur,nintendo o oyunu o şekilde destekleyemez. Ancak zelda,mario kart gibi oyunlarla nintendo konsol yarışına katılır. konsolun rengi dışında bir farkı yok. kutu içeriğinde mario oyunu var hediye olarak. farklı kutu içeriği olan modeller bulabilirsin piyasada. kadınsan wii yi ps3 den daha çok seveceğini düşünüyorum.

şimdi bu aletin beğeneni de var beğenmeyeni de, ama ben şahsen beğenenlerdenim =) kırmızı olmasının renginden başka bir farkı yok sanıyorum ki. bir de işte mario olayı var ekstradan. aslında wii fit içeren bir paket alsanız hem evde egzersiz yaparsınız, hem de daha farklı oyun seçenekleriniz de olur, ama siz bilirsiniz yine de. oldukça eğlenceli oyunlar var bu wii'de, onun dışında internete de girebiliyorsunuz bir browser yükleyerek. wiidewii.com -> bu siteye üye olmanızı da tavsiye ederim, birçok konuda görüş ve yardım almanız mümkün.

Evet bayanım:)Benim için daha çok arcade oyunları önemli:)Fiyatı da çok uygun geldi.Özellikle fit bundle setini de almayı düşününce wii daha ağır basıyor.Bir de oyunları pahalımıdır?Piyasada rahatlıkla bulabilir miyim?Mesela tetris,worms filan gördüm tahmini fiyatları ne kadardır?

doktorun yazdığı şey mi? oysa benim oğlumdan kalma bir tane var, 2003 tarihli. bi şekilde fakslarım? scanner yok ama.

böyle dedim, ama evlilik cüzdanımın içinde o form, evlilik cüzdanımı da bulamadım. teah. aramaya devam ederim, ama hastanelere sorarsanız onlar size bir nüsha yollarlar.

benim de bu tarz bi sorunum vardı. hatta yurt dışına çıktım yeni ve 1-1,5 numara büyük botlarımla ve bana resmen ızdırap olmuştu o gezi. gelince halıflex tarzı tabanlık aldım ayakkabıcıdan 1-2 tl bişey. bi de üstüne daha yumuşak tabanlık koydum. onları da bi ayakkabı mağzasından beleş aldım. süper rahatım şu anda...

aynı sorun bende de var. aldığın çizme topuklu ise taban koydursan bile ayağın öne kayıyor.

içinw el örgüsü kalın yün çoraplardan giyebilirsiniz. hem sıcacık tutar.

küçültülebilir.

ayakkabıcı şahane küçültür.. yün çoraba hacet yok

hee kıvırcık saç yakışır.. ama permadan ziyade su dalgası daha modern.
uğraşırım yaparım diyorsan al bi maşa (iyisinden al ama dandik diil..) ben banyodan sonra maşalıyorum.. öyle düğüne gider gibi de yapmıyorum.. herkes saçım doğal dalgalı sanıyor
ama azcık bi kestir be.. uğraştırır...
su dalgası da perma gibi yıpratır.. dökülme yapabilir... lakin maşa fön de yapar aynı etkiyi be bacım..

yıpranır, hem de çok. önce permasız kıvırcık yaptır saçını, bir dene yakışıyor mu kullanabiliyor musun saçı. yakışmazsa bir de 3 ay 5 ay artık ne kadar sürüyorsa, kıvırcık dolaşmak var. ayrıca ilk yapıldığı gibi durmuyor perma. gün geçtikçe böyle acayip bir şeye dönüşüyor. hem yumuşaklığını kaybediyor hem de dalgalı mı bakımsız mı belli olmayan bir şeye dönüşüyor.

Remington maşa bile fayda etmiyor saçlarıma.En fazla 10dk, sonrasında yine dümdüz.Saçlarım aslında çok sağlıklı ama nihayetinde ince telli olması düşündürüyor beni.
@photo85,ben de su dalgası düşünüyorum aslında.Bu boy saç için su dalgası ne kadar olur acaba fiyat?

saçı ısıdan koruyan kremlerden al. schwarzkopf'unki gayet güzel mesela, hem ucuz. fındık kadar bi miktarda kulak hizasının altından itibaren yedir saça. kalın bir saç maşası edin. (iyonlu seramikli vs. şeyler var, ben braun kullanıyorum çok memnunum.)o kalın saç maşasını en sıcak kademenin bir altında falan kullanarak saçına dalga ver. ama saç tutamlarını kalın kalın alman lazım ki hediye paketi modeli olmasın. sonra geniş bir fırçayla hafifçe bir tara, bukleler açılıp dalga halini alsın, doğal dursun. kafanı eğ biraz karıştır saçlarını ve geriye at. eğer saçının kafana yapışmasından şikayetçiysen çok hafif krepe yapabilirsin saçının tepesine ama doğal duracak kadar olmalı kabarıklığı.

benim saçlarım da boyasız ve düz. ısıdan koruyan kremi ihmal etmez ve iyi şampuan kullanırsan fön de maşa da yıpratmıyor saçı. permayla karşılaştırılamaz bile. bakımı iyi yap yeter.

yıpratır ve çok saç döker. bi de ince telli saç perma/su dalgası tutmayabilir. zamanla eski haline yaklaşır.en güzeli ara sıra maşa veya maşa da yıpratıyo derseniz bigudi:)

hiç tavsiye etmem. yıllar önce yaptırmıştım ve kulladıkları şu adını bilmediğim kimyasaldan dolayı saçlarım yanmıştı, turuncuya çalan bir renge dönüşmüştü. 2 sene boyunca saçımın kendine gelmesini bekledim. habire kestirdim durdum. ille yaptırıcam diyorsanız da güvendiğiniz ve çok iyi bir yere yaptırın derim.

ne güzel düz işte saçlarınız, ben düzleştirmek için günaşırı kuaföre gidiyorum.
hareketli bir kesim yaptırın, arada sırada da maşa yaptırırsınız.

Zaten kilo gibi bir probleminiz yok... 4 kilo size uyacaktır... o da max.

*ayarlanabilir olanlardan alın 3-4 kg dambıllar 2 ay sonra hafif gelmeye başlar,
kas kütlesi veya sıkı bir görüntü kazanmanız çok zor.
*ayrica barfiks çekmekte(avuçlar içe dönük,omuz hizasında tutuş) ön kol'a oldukça etki eder.

2 kg yeter

Walla sealth aştın kendini :) arkadaş toparlamak istiyor vücudunu senin gibi uluslararası yarışmalara katılmak değilmiş amacı...

biraz daha para verip takıp cıkarılabilenlerden alın. 2-3 kiloluk dambıl bi süre sonra hafif gelicek ve istediginiz goruntuye kavuşamazsınız hem

2 ile başlayıp memnun kalmazsan 3'e dönersin. 4kg la devam edersen madonna nınki gibi iğrenç kollara sahip olman kuvvetle muhtemel.

kadında kollarda kasların parçalanıp öbek öbek görünmesi hiç hoş durmuyor.

edit : madonna kolu

tinyurl.com

Aman allahım böyle kollara sahip olmaktansa obez olmayı gerçekten tercih ederim:) Ama asıl istediğim daha fit görünmek daha sıkı kollara sahip olmak. En iyisi 3 kg ile bir süre denemek galiba.

2 kglik 2 dumbell yeterli. ağırlığı zamanla arttırman şart değil. zamana karşı uygulanan programlar kadınlar için gayet yeterli. bodyrock.tv diye youtube'da ararsan, kastettiğim antrenman tarzını bulursun.

download için linklerin bulunduğu sayfadaki yorumlara bakın.mutlaka birisi sormuştur şifreyi.oradan çıkar büyük ihtimal.

dosya.ismi.surum.adi.rar 'sa googleda arat mutlaka bulursun. bir ihtimalde ana .rar 'ı açtığında sağda infosu gözükür

patriot ve efendy'nin dedikleri olmazsa o dosyaları silebilirsin bence.

öyleyse üzgünüm ama;

(bkz: shift del)

Your search - "tyasoloths_zwhs_sas.part01.rar" "tyasoloths_zwhs_sas.part02.rar" - did not match any documents.

verdiğin linkte \...\ yerde başka bişey yazması lazım nokta yerine, onu bilirsen google aramasında çıkması olasılığı artar, bu benim başıma da gelmişti bi kaç kere tek çözümo linki google'da aratıp kaynağa dönmek. ha ama google'ın indexlemediği siteler var mı o kadarını bilmiyorum ben her defasında buldum....

edit: şöyle bir durum da var, verdiğin linkin son yerinden arama yapınca garip bir site çıkıyor, orayı sen de bulmuşsundur muhtemelen /dead-rock-machine yazan kısmı diyorum, sen bu "dead rock machine" kombinasyonlarını falan denesen, veya "www.rapidshare1.com" varyasyonlarını...

önce
tyasoloths
zwhs
sassilin
tek tek deneyin olmuyorsa hiç kasmayın silin.

internet geçmişinize bakın bir belki orda indirdiğiniz adresi bulabilirsiniz.
yada hangi download manager i kullanıyorsunuz ?
mesela flashget ve idm de indirilenlerde dosyaya sağ tıklayıp özellikler diyince nerden indirdiğinizi gösteriyor.