[]
Yurtdışından kargolanan bavul
Merhabalar,
Başıma talihsiz bir olay geldi. Kaldığım hostelde son gün bavulum bir başkası tarafından alınmış. Alan kişi zamanında getirmediği için bavulsuz gitmek zorunda kaldım. Hostel görevlileri bavulu bana kargolayacaklarını söylediler. Ancak şöyle bir sıkıntı var ki bavulda bilgisayarım da vardı. Bilgisayarı kaldığım ülkeden almadım. Yıllar önce satın almıştım ve elimde faturası da var. Ama öğrendiğim kadarıyla gümrükte problem çıkıyormuş. Bu durumda bavulum adresime gelmeden gümrükte takılacak mı? Takıldığında bilgisayarın kişisel olduğunu nasıl kanıtlarım? Bu durumdan dolayı gümrüğe gitmem gerekir mi yoksa faturayı göndermek yeterli olur mu? Konuyla ilgili. Belirli kurallar var mı? Varsa nasıl bir yol izlemeliyim? Bu konuda deneyimi olan birisi olsun lütfen. Teşekkür ederim.
Başıma talihsiz bir olay geldi. Kaldığım hostelde son gün bavulum bir başkası tarafından alınmış. Alan kişi zamanında getirmediği için bavulsuz gitmek zorunda kaldım. Hostel görevlileri bavulu bana kargolayacaklarını söylediler. Ancak şöyle bir sıkıntı var ki bavulda bilgisayarım da vardı. Bilgisayarı kaldığım ülkeden almadım. Yıllar önce satın almıştım ve elimde faturası da var. Ama öğrendiğim kadarıyla gümrükte problem çıkıyormuş. Bu durumda bavulum adresime gelmeden gümrükte takılacak mı? Takıldığında bilgisayarın kişisel olduğunu nasıl kanıtlarım? Bu durumdan dolayı gümrüğe gitmem gerekir mi yoksa faturayı göndermek yeterli olur mu? Konuyla ilgili. Belirli kurallar var mı? Varsa nasıl bir yol izlemeliyim? Bu konuda deneyimi olan birisi olsun lütfen. Teşekkür ederim.
ggm.gtb.gov.tr
burada cep tel için var ama. gümrüğe faturasını ibraz etmeniz gerekecektir büyük ihtimal.
burada cep tel için var ama. gümrüğe faturasını ibraz etmeniz gerekecektir büyük ihtimal.
- oscar (12.01.18 15:01:27)
hocam oncelikle sakin ol sikinti olmuyor.
detaylari bir kac saate yazacagim.
edit budut:
kargon basaksehir posta merkezinden ulkeye girmis oluyor. icinde ulkeye kargoyla sokmasi yasak urunler oldugu icin gumruge takiliyor. gonderim adresine bir tebligat atiyor posta merkezi. 1 hafta icinde gel buraya diye. ben gidemedim cunku baska sehirdeydim. posta merkezine ulasmaya calistim bir kac gun. en sonunda kargonun ankaraya (adresim orasiydi) yollandigi soylendi. ankaraya ulastiginda bana bir teblogat daha geldi. kargonuz buradadir gelin diye.
ben de bavulumu yollattirmistim. icinde kozmetik seyler oldugu icin takilmisti. neyse gittim posta merkezine, orada icini beraber actik. bana teslim edebilmeleri icin bunlara el koymalari gerektigini soylediler. ama bu isin kanunsuz kismi.
ilgili gumruk kanunu diyorki eger bir yurtdisindan gelen birisi yolculugundan 1 ay once ve 3 ay sonrasi zarfinda kisisel esyalarini ulkeye kargo ile yollattiginda gumruk sinirlamalarina maruz kalmaz gibi bir sey. (30 kiloya kadar mi ne izin vardi)
yani icinde telefon da olsa kozmetikte olsa yasakli seyler olmasina ragmen gecmesi lazimdi. o an uzatmadim bir kac kozmetige el koydular ve bavulu teslim ettiler.
giderken pasaport ve fotokopisini de gotur.
gumruk kanununun ilgili maddesini de okumanu tavisye ederim
detaylari bir kac saate yazacagim.
edit budut:
kargon basaksehir posta merkezinden ulkeye girmis oluyor. icinde ulkeye kargoyla sokmasi yasak urunler oldugu icin gumruge takiliyor. gonderim adresine bir tebligat atiyor posta merkezi. 1 hafta icinde gel buraya diye. ben gidemedim cunku baska sehirdeydim. posta merkezine ulasmaya calistim bir kac gun. en sonunda kargonun ankaraya (adresim orasiydi) yollandigi soylendi. ankaraya ulastiginda bana bir teblogat daha geldi. kargonuz buradadir gelin diye.
ben de bavulumu yollattirmistim. icinde kozmetik seyler oldugu icin takilmisti. neyse gittim posta merkezine, orada icini beraber actik. bana teslim edebilmeleri icin bunlara el koymalari gerektigini soylediler. ama bu isin kanunsuz kismi.
ilgili gumruk kanunu diyorki eger bir yurtdisindan gelen birisi yolculugundan 1 ay once ve 3 ay sonrasi zarfinda kisisel esyalarini ulkeye kargo ile yollattiginda gumruk sinirlamalarina maruz kalmaz gibi bir sey. (30 kiloya kadar mi ne izin vardi)
yani icinde telefon da olsa kozmetikte olsa yasakli seyler olmasina ragmen gecmesi lazimdi. o an uzatmadim bir kac kozmetige el koydular ve bavulu teslim ettiler.
giderken pasaport ve fotokopisini de gotur.
gumruk kanununun ilgili maddesini de okumanu tavisye ederim
- jedilance (12.01.18 20:40:13 ~ 13.01.18 14:57:28)
[]
Yurtdışı Okul Başvurusu ve Pasaport Fotokopisi
Merhabalar,
Yurtdışındaki okullara başvuru için gerekli belgeler arasında pasaport fotokopisi de oluyor. Benim pasaportumun süresi dolalı çok oldu ve merak ediyorum acaba pasaportu kabul aldıktan sonra çıkartacağını söyleyerek öteletmek mümkün mü?
ya da şuan öğrenci olduğum için (doktora öğrencisiyim) pasaport muafiyetinden yararlanır mıyım?
Yurtdışındaki okullara başvuru yaparken pasaportu olmayanlar başvuru süresinde pasaport mu çıkartıyorlar? Konuyla ilgili her türlü deneyime açığım. Araştırdım ama pek bir şey bulamadım. Cevaplar için teşekkür ederim.
Yurtdışındaki okullara başvuru için gerekli belgeler arasında pasaport fotokopisi de oluyor. Benim pasaportumun süresi dolalı çok oldu ve merak ediyorum acaba pasaportu kabul aldıktan sonra çıkartacağını söyleyerek öteletmek mümkün mü?
ya da şuan öğrenci olduğum için (doktora öğrencisiyim) pasaport muafiyetinden yararlanır mıyım?
Yurtdışındaki okullara başvuru yaparken pasaportu olmayanlar başvuru süresinde pasaport mu çıkartıyorlar? Konuyla ilgili her türlü deneyime açığım. Araştırdım ama pek bir şey bulamadım. Cevaplar için teşekkür ederim.
pasaport fotokopisi istemelerinin sebebi geçerli bir pasaporta sahip olduğunu görmek. ayrıca pasaportlar da uluslararası kabul gören birer kimliktir. bu yüzden bence geçerli bir pasaportla yap başvurunu, yoksa da çıkart.
öğrenci diyor normalde, hangi aşamada olduğunu yazmıyor ancak en geçerli bilgiyi pasaport polisinden alabilirsin. bir emniyeti ara istersen.
öğrenci diyor normalde, hangi aşamada olduğunu yazmıyor ancak en geçerli bilgiyi pasaport polisinden alabilirsin. bir emniyeti ara istersen.
- klassno (23.12.16 23:12:12)
[]
Müzisyenler, konservatuvar öğrencileri, bir bakıverin.
Merhabalar,
Kafamda bir dolu soru var aslında; ama sizi korkutmamak için biraz biraz soracağım. Gerçekten de her türlü sorumu cevaplamak isteyenleriniz çıkarsa da eh tabi çok bahtiyar olurum.
Enstruman çalanlar, gün içinde nasıl bir çalışma programı yapıyorsunuz? Eh tabi bu enstrumana göre değişir, biliyorum. Ancak diyelim ki sabah başladınız ve akşama kadar da çalışmanız gerekiyor. Gün boyu çalışmanızı sağlayacak motivasyonu nasıl buluyorsunuz? Misal ben normalde kendi kendime vakit geçirebilen ve bir şeylere odaklanabilen, saatlerce de bilgisayar başındaki bir programda çalışabilen biriyimdir. Ancak konu okumalar ya da enstruman olunca çabucak konsantrasyonum bozuluyor ve yeniden başına geçmem zaman alabiliyor. Son zamanlarda çok hevesliyim, eskiye göre de daha çok çalışıyorum, istikrarlıyım da. ama son birkaç gündür yolunda gitmeyen olaylardan dolayı kendimi müziğe veremiyorum.
Viyolonsel çalıyorum bu arada. Entonasyon ile ilgili sıkıntılarım var ve özellikle bunu gidermek için elimden geleni yapıyorum. Kendi kendime çalıştığım için de zaman zaman kendi kendime çırpındığım düşüncesi oluşuyor. O da canımı sıkıyor. Misal entonasyon sorununu gidermenin bir yöntemi var mıdır? Yavaş yavaş ve sürekli gam çalışmak gerekmiş, öyle yapıyorum, ama itiraf edeyim bir yandan da tuner açık çalışıyorum. Bu kötü bir şey mi? Bundan kurtulmak için ne yapmalı?
Parçaları çalışmanın belli bir yolu var mı? Önce komple deşifre yapılıp sonra parça parça mı oturtmalı yoksa tam tersi mi?
Şimdilik bu kadar sorayım. Umayım ki aranızda cevap vermeye hevesli insanlar olsun. Bana bir yol gösterin olmaz mı?
Kafamda bir dolu soru var aslında; ama sizi korkutmamak için biraz biraz soracağım. Gerçekten de her türlü sorumu cevaplamak isteyenleriniz çıkarsa da eh tabi çok bahtiyar olurum.
Enstruman çalanlar, gün içinde nasıl bir çalışma programı yapıyorsunuz? Eh tabi bu enstrumana göre değişir, biliyorum. Ancak diyelim ki sabah başladınız ve akşama kadar da çalışmanız gerekiyor. Gün boyu çalışmanızı sağlayacak motivasyonu nasıl buluyorsunuz? Misal ben normalde kendi kendime vakit geçirebilen ve bir şeylere odaklanabilen, saatlerce de bilgisayar başındaki bir programda çalışabilen biriyimdir. Ancak konu okumalar ya da enstruman olunca çabucak konsantrasyonum bozuluyor ve yeniden başına geçmem zaman alabiliyor. Son zamanlarda çok hevesliyim, eskiye göre de daha çok çalışıyorum, istikrarlıyım da. ama son birkaç gündür yolunda gitmeyen olaylardan dolayı kendimi müziğe veremiyorum.
Viyolonsel çalıyorum bu arada. Entonasyon ile ilgili sıkıntılarım var ve özellikle bunu gidermek için elimden geleni yapıyorum. Kendi kendime çalıştığım için de zaman zaman kendi kendime çırpındığım düşüncesi oluşuyor. O da canımı sıkıyor. Misal entonasyon sorununu gidermenin bir yöntemi var mıdır? Yavaş yavaş ve sürekli gam çalışmak gerekmiş, öyle yapıyorum, ama itiraf edeyim bir yandan da tuner açık çalışıyorum. Bu kötü bir şey mi? Bundan kurtulmak için ne yapmalı?
Parçaları çalışmanın belli bir yolu var mı? Önce komple deşifre yapılıp sonra parça parça mı oturtmalı yoksa tam tersi mi?
Şimdilik bu kadar sorayım. Umayım ki aranızda cevap vermeye hevesli insanlar olsun. Bana bir yol gösterin olmaz mı?
devlet konservatuvarı keman ve kompozsiyon mezunu bir sözlükçü olarak yanıtlıyorum.
o dönemleri geçeli 10küsür yıl oldu ama; evet, her gün bi hayli çalışmak gerekiyor.kendi çocukluğumdan anımsıyorum, çalışmak için değil de, çalışmaktan kaçmak için bahane arardım ve zekamı da bu yönde hayli geliştirdim diyebilirim :)
çalışmak ile çalmak arasında hayli fark var. çalmayı herkes severken, çalışmayı esasen kimse sevmez. çalışmak zorunda olduğu için çalışırız. bunun motivasyonu bir yana dursun, yöntemleri bile vardır o sandalyeden kalkmamak için. misal en basidi, aklına bir şey geldi, veya bir şey yapman gerekiyor (su içmek, wc vs..) o anda yapmak yerine, o andan belirli bir süre sonra yapıyorsun, sonra bu süreyi uzatıyorsun.. ilk susadığın andan 10 dk sonra su içmek seni öldürmüyor.
bunun haricinde günlük çalışma süresini de yavaş yavaş arttırmalısın. 2 saat ile mi başladın diyelim? ertesi hafta 2.5 saat sonraki hafta 3 saat.. bu böyle gider.. eğer bir sınav, konser vs hazırlanıyorsan bu uyku, wc, yemek hariç tüm güne kadar yayılabiliyor. (tecrübeyle sabit)
çalışmanın saatleri de önemli. sabah saatlerinde çalışmaya meğilli değilken, gecenin ilerleyen saatleri daha konsantre olabiliyorum misal ben. onu bilip, çalışma programını komşularının sabır katsayısı ve üzerinde uygulayabilecekleri yaptırım gücünü de göz önündde bulunarak hesaplayabilirsin.
işin motivasyonu hususunda, "bu gün şu pasajı veya parçayı bitirmeden (hatasız çalmak da olabilir bu, ezberlemek de) kalkmayacağım!" da olabilir, "şu konçertoyu çıkartırsam, molada şunu ısmarlayacağım kendime" gibi de olabilir. klasik "x yaparsam y yapıcam" denklemleri.
ötesinde, kişinin kendi karakteri, kişiliği de önemli unsur. tembel adama ne yaparsan yap çalışmak istemez. ama sevdiği durumda da kimse onu çalışmaktan kaldıramaz...
kendini, kişiliğini, karakterini ve tüm bunların enstrumanına olan etkilerini iyice keşfettikten sonra, dışarıdan alacağın birkaç yardımla (önceki paragraflar gibi..) daha başarılı olabilirsin.
ama işin "viyolonseli tek başıma çalışıyorum" kısmına gelince...
işte burada bunu kesinlikle desteklemediğimi, kişinin gitar ve türevleri hariç, ciddi bir enstrumanı tek başına öğrenmesinin çok mantıklı bir girişim olmayacağını belirtmek isterim.
bütün mantık ve zeka dahilinde eğitim kurumlarında ve evet, devlet konservatuvarlarında enstruman eğitimi birebir yapılır. bunun sebebi, okulun çok lüks oluşu değil, enstruman eğitimin ilkelerinin ancak bu şekilde uygulanabilmesindendir.
enstruman, kişiye özel bir eğitim güder. misal, bir keman öğrencisi baş parmağını sıkıyordur, diğeri sağ el tekniğini oturtamamıştır. berisinin boynunda sorun vardır, ötekisi sağ omzunu kaldırır. hocanın bunu sağlıklı tespit edip (hoca kalitesi, yeterliliği ve hocalık yetisi de önemli elbette)zamanında, doğru oranda ve yeterli müdahale etmesi gereklidir. hatta çoğu enstruman hocaları (ben dahil) bu gibi "kas" sorunlarında temas yoluyla tespit ve düzeltme yapmak zorunda kalıyoruz. başka yolu da yok. (yani, internet üzerinde video eğitimin de pek faydası yok)
dolayısıyla tek başına çalışmak, ancak profesyonel müzisyenlerin, işin a'sını b'sini z'sine kadar yemiş yutmuş insanların, normal eğitim süreçleri bittikten sonra, kendilerini geliştirmek veya yeni eserler repertuarlarına katmak için başvurdukları çalışma yoludur. "öğrenci" statüsündeki arkadaşların, mutlaka profesyonel müzisyen bir hoca ile çalışması "elzemdir"
keman hususunda bu sakatlığa kadar giderken, viyolonselde de sakatlık ihtimali olsa da, keman kadar yüzdesi sık karşımıza çıkmayabilir. (çalış pozisyonları ile insan anatomisine aykırılığı göz önünde bulundurulduğunda)
entonasyon kısmına gelince...
tuner, ilk başta faydalı olacaktır evet. ama her perdesiz çalgı gibi viyolonseli de pesini tizini kendin duymalısın. zaten enstruman pes eğilimli bir enstruman, iyi çalabilen zaten çok azken, tek başına çalışarak iyi çalabilen olmak, bence pek imkansız görünüyor...
çalışma yöntemi olarak, her tonda, çeşitli değişik bağlar ile çalışmak faydalıdır. ama onun haricinde parmak egzersizleri ve bazı etüdler entonasyonun düzeltilmesinde yardımcı olacaktır.
parçaların çalışmanın yolu, elbette isteniyorsa baştan sonra bir kez deşifre ettikten sonra, ilk dizek ve ilk ölçüden itibaren tek tek, ölçü ölçü, pasaj pasaj olmayan yerleri çalışmak, parçadan bütüne gitmek (tüme varım) en çok kullandığımız, hatta tek kullandığımız yöntemdir. ama bunun içerisinde bir çok yöntem var ki yazsam sayfalar sürer.
kolay gelsin..
o dönemleri geçeli 10küsür yıl oldu ama; evet, her gün bi hayli çalışmak gerekiyor.kendi çocukluğumdan anımsıyorum, çalışmak için değil de, çalışmaktan kaçmak için bahane arardım ve zekamı da bu yönde hayli geliştirdim diyebilirim :)
çalışmak ile çalmak arasında hayli fark var. çalmayı herkes severken, çalışmayı esasen kimse sevmez. çalışmak zorunda olduğu için çalışırız. bunun motivasyonu bir yana dursun, yöntemleri bile vardır o sandalyeden kalkmamak için. misal en basidi, aklına bir şey geldi, veya bir şey yapman gerekiyor (su içmek, wc vs..) o anda yapmak yerine, o andan belirli bir süre sonra yapıyorsun, sonra bu süreyi uzatıyorsun.. ilk susadığın andan 10 dk sonra su içmek seni öldürmüyor.
bunun haricinde günlük çalışma süresini de yavaş yavaş arttırmalısın. 2 saat ile mi başladın diyelim? ertesi hafta 2.5 saat sonraki hafta 3 saat.. bu böyle gider.. eğer bir sınav, konser vs hazırlanıyorsan bu uyku, wc, yemek hariç tüm güne kadar yayılabiliyor. (tecrübeyle sabit)
çalışmanın saatleri de önemli. sabah saatlerinde çalışmaya meğilli değilken, gecenin ilerleyen saatleri daha konsantre olabiliyorum misal ben. onu bilip, çalışma programını komşularının sabır katsayısı ve üzerinde uygulayabilecekleri yaptırım gücünü de göz önündde bulunarak hesaplayabilirsin.
işin motivasyonu hususunda, "bu gün şu pasajı veya parçayı bitirmeden (hatasız çalmak da olabilir bu, ezberlemek de) kalkmayacağım!" da olabilir, "şu konçertoyu çıkartırsam, molada şunu ısmarlayacağım kendime" gibi de olabilir. klasik "x yaparsam y yapıcam" denklemleri.
ötesinde, kişinin kendi karakteri, kişiliği de önemli unsur. tembel adama ne yaparsan yap çalışmak istemez. ama sevdiği durumda da kimse onu çalışmaktan kaldıramaz...
kendini, kişiliğini, karakterini ve tüm bunların enstrumanına olan etkilerini iyice keşfettikten sonra, dışarıdan alacağın birkaç yardımla (önceki paragraflar gibi..) daha başarılı olabilirsin.
ama işin "viyolonseli tek başıma çalışıyorum" kısmına gelince...
işte burada bunu kesinlikle desteklemediğimi, kişinin gitar ve türevleri hariç, ciddi bir enstrumanı tek başına öğrenmesinin çok mantıklı bir girişim olmayacağını belirtmek isterim.
bütün mantık ve zeka dahilinde eğitim kurumlarında ve evet, devlet konservatuvarlarında enstruman eğitimi birebir yapılır. bunun sebebi, okulun çok lüks oluşu değil, enstruman eğitimin ilkelerinin ancak bu şekilde uygulanabilmesindendir.
enstruman, kişiye özel bir eğitim güder. misal, bir keman öğrencisi baş parmağını sıkıyordur, diğeri sağ el tekniğini oturtamamıştır. berisinin boynunda sorun vardır, ötekisi sağ omzunu kaldırır. hocanın bunu sağlıklı tespit edip (hoca kalitesi, yeterliliği ve hocalık yetisi de önemli elbette)zamanında, doğru oranda ve yeterli müdahale etmesi gereklidir. hatta çoğu enstruman hocaları (ben dahil) bu gibi "kas" sorunlarında temas yoluyla tespit ve düzeltme yapmak zorunda kalıyoruz. başka yolu da yok. (yani, internet üzerinde video eğitimin de pek faydası yok)
dolayısıyla tek başına çalışmak, ancak profesyonel müzisyenlerin, işin a'sını b'sini z'sine kadar yemiş yutmuş insanların, normal eğitim süreçleri bittikten sonra, kendilerini geliştirmek veya yeni eserler repertuarlarına katmak için başvurdukları çalışma yoludur. "öğrenci" statüsündeki arkadaşların, mutlaka profesyonel müzisyen bir hoca ile çalışması "elzemdir"
keman hususunda bu sakatlığa kadar giderken, viyolonselde de sakatlık ihtimali olsa da, keman kadar yüzdesi sık karşımıza çıkmayabilir. (çalış pozisyonları ile insan anatomisine aykırılığı göz önünde bulundurulduğunda)
entonasyon kısmına gelince...
tuner, ilk başta faydalı olacaktır evet. ama her perdesiz çalgı gibi viyolonseli de pesini tizini kendin duymalısın. zaten enstruman pes eğilimli bir enstruman, iyi çalabilen zaten çok azken, tek başına çalışarak iyi çalabilen olmak, bence pek imkansız görünüyor...
çalışma yöntemi olarak, her tonda, çeşitli değişik bağlar ile çalışmak faydalıdır. ama onun haricinde parmak egzersizleri ve bazı etüdler entonasyonun düzeltilmesinde yardımcı olacaktır.
parçaların çalışmanın yolu, elbette isteniyorsa baştan sonra bir kez deşifre ettikten sonra, ilk dizek ve ilk ölçüden itibaren tek tek, ölçü ölçü, pasaj pasaj olmayan yerleri çalışmak, parçadan bütüne gitmek (tüme varım) en çok kullandığımız, hatta tek kullandığımız yöntemdir. ama bunun içerisinde bir çok yöntem var ki yazsam sayfalar sürer.
kolay gelsin..
- jeanluc (01.07.14 03:24:33)
kendi halinde çalan alaylı gitaristim. özellikle egzersizlerde kendime hedef koyardım. "bugün bunu 180 bpm de temiz çalmadan bırakmayacağım" şeklinde. artık hızda falan gözüm yok, blueslara falan sardım, şimdi de doğaçlama çalışıyorum, adam gibi cümleler kurmadan bırakmıyorum. tekrar tekrar kaydedip dinliyorum. çalarken farketmesem de dinlerken bir notadan sonra gelmesi gereken notayı farkediyorum ve çalarken orada saçmalamışsam lick haline getirip düzeltmeye çalışıyorum.
entonasyon işini bilemem ama çalışmalar için hedef koy, keyif almaya bak. birilerini matematiğe yaptığı sıkıcılaştırmayı müziğe yapma. şöyle yapabilirsin. X tekniğine çalışmak için, o tekniğin bol kullanıldığı bir parça seç. Sonra amacın o parçayı çalmak olsun. Ama ilk başta tekniği oturtmak için başka egzersizler yapman gerekecek. Böyle böyle iyi olur gibi.
entonasyon işini bilemem ama çalışmalar için hedef koy, keyif almaya bak. birilerini matematiğe yaptığı sıkıcılaştırmayı müziğe yapma. şöyle yapabilirsin. X tekniğine çalışmak için, o tekniğin bol kullanıldığı bir parça seç. Sonra amacın o parçayı çalmak olsun. Ama ilk başta tekniği oturtmak için başka egzersizler yapman gerekecek. Böyle böyle iyi olur gibi.
- r_u_h (01.07.14 11:15:27)
@cigerdelen arkadaşa saygıyla;
ben batıcıyım. bizzat msüdk'dan yetişmeyim.
eğer çalışman gereken parçayı ezberlersen, ezberci bir eğitim siteminin kendi kendine kölesi olur, daha sonra ezberlemeden o parçayı çalışamaz hale gelirsin.
dolayısıyla burada cigerdelen arkadaşı da uyaralım, yanlış yetiştirmeyelim öğrencilerimizi. mühim olan, notada yazanı çalışarak çıkartmaktır. ezberle herkes enstruman çaldığını sanar...
ayrıca keman, cello çalışırken hiç bir zaman pişyanoya dokunmadım, gerek kalmadı. bu 7 yaşında da böyleydi, 17 yaşında da, 27 yaşında da böyle oldu. 37'de de böyle olacak... piyanoyu ayrı çalışıyorum, daha keyifli oluyor.
ben batıcıyım. bizzat msüdk'dan yetişmeyim.
eğer çalışman gereken parçayı ezberlersen, ezberci bir eğitim siteminin kendi kendine kölesi olur, daha sonra ezberlemeden o parçayı çalışamaz hale gelirsin.
dolayısıyla burada cigerdelen arkadaşı da uyaralım, yanlış yetiştirmeyelim öğrencilerimizi. mühim olan, notada yazanı çalışarak çıkartmaktır. ezberle herkes enstruman çaldığını sanar...
ayrıca keman, cello çalışırken hiç bir zaman pişyanoya dokunmadım, gerek kalmadı. bu 7 yaşında da böyleydi, 17 yaşında da, 27 yaşında da böyle oldu. 37'de de böyle olacak... piyanoyu ayrı çalışıyorum, daha keyifli oluyor.
- jeanluc (02.07.14 00:52:57)
[]
Kek, kurabiye, tatlı?
Merhabalar,
Okulumun kantiniyle konuştum, oraya bir şeyler yapacağım satılacak (eğer ki satılırsa) Öyle 3-5 bir şey elime geçecek (umuyorum)
Onlar kek yapabileceğimi söylediler. Biraz da bana bıraktılar. Ben de ilk kez satılması için bir yere bir şey yaptığım için nasıl başlasam bilemedim. Normalde arkadaşlarıma ya da aileye çok kere yapmışlığım oldu. Hatta en son bir arkadaşıma doğumgününde portakallı doğumgünü pastası bile yapmıştım, çok beğenmişlerdi. Uzatmaya gerek yok aslında. Yarına kek yapacağım, neli yapsam? Üniversite öğrencileri genelde neli kek sever?
Aklımdan havuçlu tarçınlı ya da portakallı tarçınlı yapmak var. Ben seviyorum, ama genel sever mi bilemedim. Ya da tipik anne/ev keki mi yapmalı?
Onun dışında şerbetli kurabiye düşündüm, genelde insanların sevdiği bir şey o da. Aslında ben ne yaparsam yapayım insanlar severek yiyor, ama sonuç olarak ortada bir kantin olayı ve satış var. Olay paraya da bakıyor bir bakıma.
Neyse sonuç olarak fikir verirseniz sevinirim. Bunlar dışında ne yapılabilir? ya da yarın neli kek yapayım?
Elim böyle şeylere yatkındır bir bakıma, ama işte hem çok zaman almayacak hem insanlar tarafından genelde sevilecek bir şeyler olsun dedim kendi kendime, evet.
(ben de böyle bir soru sordum, oluyormuş demek)
Okulumun kantiniyle konuştum, oraya bir şeyler yapacağım satılacak (eğer ki satılırsa) Öyle 3-5 bir şey elime geçecek (umuyorum)
Onlar kek yapabileceğimi söylediler. Biraz da bana bıraktılar. Ben de ilk kez satılması için bir yere bir şey yaptığım için nasıl başlasam bilemedim. Normalde arkadaşlarıma ya da aileye çok kere yapmışlığım oldu. Hatta en son bir arkadaşıma doğumgününde portakallı doğumgünü pastası bile yapmıştım, çok beğenmişlerdi. Uzatmaya gerek yok aslında. Yarına kek yapacağım, neli yapsam? Üniversite öğrencileri genelde neli kek sever?
Aklımdan havuçlu tarçınlı ya da portakallı tarçınlı yapmak var. Ben seviyorum, ama genel sever mi bilemedim. Ya da tipik anne/ev keki mi yapmalı?
Onun dışında şerbetli kurabiye düşündüm, genelde insanların sevdiği bir şey o da. Aslında ben ne yaparsam yapayım insanlar severek yiyor, ama sonuç olarak ortada bir kantin olayı ve satış var. Olay paraya da bakıyor bir bakıma.
Neyse sonuç olarak fikir verirseniz sevinirim. Bunlar dışında ne yapılabilir? ya da yarın neli kek yapayım?
Elim böyle şeylere yatkındır bir bakıma, ama işte hem çok zaman almayacak hem insanlar tarafından genelde sevilecek bir şeyler olsun dedim kendi kendime, evet.
(ben de böyle bir soru sordum, oluyormuş demek)
genel olarak çikolatalı şeyler daha bir rağbet görüyor sanırım kantinlerde. damla çikolatalı kurabiyeler falan iş yapar diye düşünüyorum. tabi süslemeye vakit ayırabilirseniz satışı daha kuvvetli olacaktır.
kek biraz yavan gibi ama siz bilirsiniz.
kek biraz yavan gibi ama siz bilirsiniz.
- angelofdeath (24.02.14 19:22:23)
Küçük küçük kurabiyeler yapabilirsiniz damla çikolatalı. Yine muffinler olabilir damla çikolatalı. cayin yaninda iyi gider. Havuçlu cevizli tarçınlı kek. Elmalı kurabiyeler. Gül böreği vs
- queensalvoo (24.02.14 19:27:22)
Havuçlu tarçınlı iyi gider tam anne power olduğundan, ama içi kakaolu şu tarz kolaypratikyemektarifleri.files.wordpress.com yapıp üzerine damla çikolatalı da gidebilir, ben çok seviyorum mesela ve arkadaşlar da geldikleri zaman istiyorlar yapıyorum falan. Bu arada bizim üniversitenin kantininde ıslak kek satılıyordu kakaolu-çikolatalı falan, günde 1 kere sadece öğlen 1 tepsi geliyordu -işleten aile yapıyordu keki- ve o tepsi geldiğinde av başlıyordu kantinde, o saatlerde kantine gidip bekliyorduk önceden falan, ıslak kek de öneririm kısacası.
- rakunzelll (24.02.14 19:37:43)
mozaik kek : 2.bp.blogspot.com
çikolata topları: 4.bp.blogspot.com
tarçınlı un kurabiyesi: www.yemekkeyfi.com
ilk günden fazla detay olmasın diyorsanız düz bir kakaolu kek de yapabilirsiniz.
aslında poğaça börek gibi tuzlular da gider bence ama siz tatlı sormuşsunuz diye onlara girmedim :)
çikolata topları: 4.bp.blogspot.com
tarçınlı un kurabiyesi: www.yemekkeyfi.com
ilk günden fazla detay olmasın diyorsanız düz bir kakaolu kek de yapabilirsiniz.
aslında poğaça börek gibi tuzlular da gider bence ama siz tatlı sormuşsunuz diye onlara girmedim :)
- icemint (24.02.14 20:30:09)
havuçlu tarçınlı keki güzel yapıyorsan okulunu söyle kantininize gelicem^^
elmalı kurabiye yok satar bence bu arada. ben hep alıyorum kantinden, eğer kaldıysa tabi...
elmalı kurabiye yok satar bence bu arada. ben hep alıyorum kantinden, eğer kaldıysa tabi...
- mutevazi (24.02.14 20:38:48)
Bence kek olarak kabarik muffinler iyi bir secenek tabi cikolatali olacak onun disinda 2 renkli olan kek ve havuclu tarcinli da guzel olur gibi. Ayrica bana gore eger kurabiye yapacaksan su buyuk damla cikolatali olanlardan yap hani boyutu avuc ici kadar olanlardan ismi su an aklima gelmiyor ama anlamissindir bence.
- duzsac (24.02.14 21:17:22)
Damla çikolatalı çok başarılı olur evet. Ama daha önce hiç damla çikolatalı kurabiye denemedim. Bir sürü tarif de var biliyorum, ama yıllardır istediğim gingerman tarifini arayıp da bir türlü bulamayınca, öyle ilk bulduğum tarifi yapmayayım dedim. şimdilik aklımda, ilerleyen zamanlarda olagelecek;)
Muffin de ilk aklıma gelen şeylerden biriydi. üstelik belki cupcake bile denenebilir. ama şuan muffin kalıplarım yok. olunca kekten ona terfi edebilirim. hoş tabi, bana göre ikisi arasında devasa bir fark yok bile, ama hadi muffin daha koyu kıvamlı oluyor diyelim:)
elmalı kurabiye, evet bu da iyi oldu, ben de özlemişim :)
bir de benim genelde yaptığım bir kurabiye var, un kurabiyesi gibi ama çok da değil. tadan pek seviyor ancak ben genelde minik minik yapıyorum onu da kantinde satmak sıkıntı olabilir sanırım, büyük yapmak gerekir belki.
@mutevazi: odtüdeyim ben. güzel yapıyor muyum bilemedim, ama bazen şans eseri güzel olabiliyor diyeyim:)
Muffin de ilk aklıma gelen şeylerden biriydi. üstelik belki cupcake bile denenebilir. ama şuan muffin kalıplarım yok. olunca kekten ona terfi edebilirim. hoş tabi, bana göre ikisi arasında devasa bir fark yok bile, ama hadi muffin daha koyu kıvamlı oluyor diyelim:)
elmalı kurabiye, evet bu da iyi oldu, ben de özlemişim :)
bir de benim genelde yaptığım bir kurabiye var, un kurabiyesi gibi ama çok da değil. tadan pek seviyor ancak ben genelde minik minik yapıyorum onu da kantinde satmak sıkıntı olabilir sanırım, büyük yapmak gerekir belki.
@mutevazi: odtüdeyim ben. güzel yapıyor muyum bilemedim, ama bazen şans eseri güzel olabiliyor diyeyim:)
- kuroi roose (24.02.14 23:49:34)
OHA ODTÜDE Mİ? hangi bölüm? geliy mi yemeye?
- mutevazi (25.02.14 00:45:19)
[]
Küçük Deniz Kızı - O Dünyada
Merhabalar,
www.youtube.com Bu videodaki şarkının ingilizcesi var mıdır? Tabi Şebnem Ferah gibisi olmaz, acaba çeviri mi diye merak ettim, aradım bulamadım da.
www.youtube.com Bu videodaki şarkının ingilizcesi var mıdır? Tabi Şebnem Ferah gibisi olmaz, acaba çeviri mi diye merak ettim, aradım bulamadım da.
[]
Avrupa'da yaşarken Amazon'dan sipariş vermek
Merhabalar,
Avrupa'da yaşarken (misal İtalya) amazon'dan ya da Avrupa'nın herhangi bir internet sitesinden sipariş vereniniz olmuş mudur? Burada gümrük muhabbeti oluyor ya orada da öyle sıkıntılar yaşanıyor mu?
Asıl öğrenmek istediğim Avrupa'dan teknolojik bir alet almak ile (misal fotoğraf makinesi) buradan almanın fiyat farkı çok var mıdır? Daha uygun olur mu oradan almak?
Not: Buna benzer bir soru daha önce de sordum, biliyorum, ama içinde bulunduğum durum acil olduğu için ve paragrafın ilk kısmı yeni bir şey olduğu için yeni bir duyuru açmam gerekti. Modlar, biraz üstte kalabilirse pek sevinirim, teşekkür ederim..
Avrupa'da yaşarken (misal İtalya) amazon'dan ya da Avrupa'nın herhangi bir internet sitesinden sipariş vereniniz olmuş mudur? Burada gümrük muhabbeti oluyor ya orada da öyle sıkıntılar yaşanıyor mu?
Asıl öğrenmek istediğim Avrupa'dan teknolojik bir alet almak ile (misal fotoğraf makinesi) buradan almanın fiyat farkı çok var mıdır? Daha uygun olur mu oradan almak?
Not: Buna benzer bir soru daha önce de sordum, biliyorum, ama içinde bulunduğum durum acil olduğu için ve paragrafın ilk kısmı yeni bir şey olduğu için yeni bir duyuru açmam gerekti. Modlar, biraz üstte kalabilirse pek sevinirim, teşekkür ederim..
selamlar kindle alirken yapayim dedim 90 dolarlik ayni urunu almanya 125 dolara satiyordu vazgectim amerikadan arkadasim getiriyor simdi. almanyadan aisin turkiyeden pahaliya geliyor neredeyse hattta. fakat fotograf makineleri burada trden ucuz. aslina bakarsan her sey tutmuyor bazisi ucuz bazi seyleri ise pahali. yani diyecegim o ki amazon.de den siparis verince boyleydi sen de bi bak amazon.it falan var mi varsa zaten italya icinden gonderiyorlar hemen.
- rubiks cube (24.08.12 10:16:03)
bulundugun ulkenin gumruk kurallarini arastirman gerekiyor. benim soyle mesela(norvec): amazon.co.uk den kitap ve dvd alisverisleri sorunsuz bir haftada geliyor ve gumruk vergisi yok(avrupadaysan uk amazondan alisveris ediyorsun). baska bir siteden bir kez ayakkabi aldim,o da sorunsuz geldi ama gumrukte odenmis vergi faturasiyla beraber. %16 mi unuttum simdi bir odeme yaptim. yani kitap,dvd disinda herseyin gumruk vergisi var. ama en onemlisi turkiye gibi gumrukte kaldi etti problemi yok. bulundigin ulkenin gumruk isleriyle ilgili internet sitesini bulup odeyecegin vergi miktarlarini gorebilirsin.
- freefroglet (24.08.12 10:17:12)
rubiks cube: amazon.it'e bakmak hiç aklıma gelmemişti, söylediğin iyi oldu, görünüşe göre almayı düşündüğüm makine buradaki internet sitelerine göre 200tl fark ediyor, bir yıl orada kalacağımı düşünürsem belki de oradan almak daha bile mantıklı olabilir, garanti olayını düşününce de.. teşekkür ederim:)
freefroglet: amazon.it de varmış, baktım amazon.co.uktaki bazı fiyatlar aynı, bazılarında da amazon.co.uk daha uygun gibi, ama italyan siteleri araştırmak daha mantıklı olabilir sanırım. gümrük kurallarını araştırmak da mantıklı bir şey. açıkçası bu da aklıma gelmemişti, teşekkür ederim cevabın için:)
freefroglet: amazon.it de varmış, baktım amazon.co.uktaki bazı fiyatlar aynı, bazılarında da amazon.co.uk daha uygun gibi, ama italyan siteleri araştırmak daha mantıklı olabilir sanırım. gümrük kurallarını araştırmak da mantıklı bir şey. açıkçası bu da aklıma gelmemişti, teşekkür ederim cevabın için:)
- kuroi roose (24.08.12 10:51:28)
[]
Bisiklet Arka Fren Teli
Merhabalar,
Sanırım apartmandaki çocuklar bisikletimin arka fren telini çıkartmışlar. Kendi kendine duran bisikletime zarar gelmiş olması kısmına girmek istemiyorum bile; ama bunu nasıl takacağımı anlamadım. Telin ucundaki yuvarlak kısmın frenin ucundaki zımbırtıya girmesi gerek; ama taktığımda çok da başarılı olmadı. Bunun bir yolu vardır; ama bilmiyorum. Bilen var mıdır?
Bisiklet fren teli: denizmotortr.com
Sanırım apartmandaki çocuklar bisikletimin arka fren telini çıkartmışlar. Kendi kendine duran bisikletime zarar gelmiş olması kısmına girmek istemiyorum bile; ama bunu nasıl takacağımı anlamadım. Telin ucundaki yuvarlak kısmın frenin ucundaki zımbırtıya girmesi gerek; ama taktığımda çok da başarılı olmadı. Bunun bir yolu vardır; ama bilmiyorum. Bilen var mıdır?
Bisiklet fren teli: denizmotortr.com
nasıl çıkardıklarına aklım ermedi ama belki de tek yol; teli çıkartıp, yeniden ilk o zımbırtıdan geçirerek takmak.. Yeni bir tel aldığımızda öyle yapıyoruz çünkü.
- hiperaktifmanyetik (16.08.12 21:20:03)
www.videojug.com
Böyle bir video bulmuştum. Açıkçası yeni bir tel alındığında nasıl takılacağını da bilmiyordum. Aynı mantıkla teli kancaya geçirdim, diğer ayarlamaları da yapınca oldu gibi sanki, bakalım yarın anlayacağız.
teşekkür ederim cevap için de:)
Böyle bir video bulmuştum. Açıkçası yeni bir tel alındığında nasıl takılacağını da bilmiyordum. Aynı mantıkla teli kancaya geçirdim, diğer ayarlamaları da yapınca oldu gibi sanki, bakalım yarın anlayacağız.
teşekkür ederim cevap için de:)
- kuroi roose (16.08.12 21:51:04)
[]
Çello ve uçak
Merhaba,
Eylülde bir yıllık Erasmus maceram için İtalya'ya gideceğim. Giderken çellomu da yanımda götürmek istiyorum. Bunun için ilk olarak aklıma çello kutusu almak geldi; ama araştırdıklarıma, duyduklarıma göre kutu alıp bagaja vermek çok da sağlıklı bir yöntem değilmiş. Öte yandan bildiğim kadarıyla şirketler de kutusuz kabul etmiyor enstrumanı. Aslında kutu alabilme alternatiflerimi de öğrenmek istiyorum; ama ondan evvel çelloyu uçakta nasıl barındırabileceğimi merak ediyorum. Ankara'dan Milano'ya uçacağım ve direk uçuş olmadığı için İstanbul'dan aktarma olacak. Aktarma sırasında bir sıkıntı olur mu? Dahası asıl çelloyu nasıl uçakta muhafaza edebilirim? Yanına alıp taşıyan olmuş mudur? Açıkçası yan koltuğa verecek param yok; ama belki köprüyü çıkararak kabin bagajına sokabilirim diyorum. Buna izin verirler mi bilemedim. Tecrübeleriniz varsa, bildikleriniz varsa lütfen beni aydınlatın. Bu durum benim için gerçekten önemli.
Eylülde bir yıllık Erasmus maceram için İtalya'ya gideceğim. Giderken çellomu da yanımda götürmek istiyorum. Bunun için ilk olarak aklıma çello kutusu almak geldi; ama araştırdıklarıma, duyduklarıma göre kutu alıp bagaja vermek çok da sağlıklı bir yöntem değilmiş. Öte yandan bildiğim kadarıyla şirketler de kutusuz kabul etmiyor enstrumanı. Aslında kutu alabilme alternatiflerimi de öğrenmek istiyorum; ama ondan evvel çelloyu uçakta nasıl barındırabileceğimi merak ediyorum. Ankara'dan Milano'ya uçacağım ve direk uçuş olmadığı için İstanbul'dan aktarma olacak. Aktarma sırasında bir sıkıntı olur mu? Dahası asıl çelloyu nasıl uçakta muhafaza edebilirim? Yanına alıp taşıyan olmuş mudur? Açıkçası yan koltuğa verecek param yok; ama belki köprüyü çıkararak kabin bagajına sokabilirim diyorum. Buna izin verirler mi bilemedim. Tecrübeleriniz varsa, bildikleriniz varsa lütfen beni aydınlatın. Bu durum benim için gerçekten önemli.
konu hakkında tecrüben yok.
lakin gittiğin yerde almayı düşündün mü? bence bir araştır. götürmekten ucuza gelebilir. hem risksiz. olur.
Edit= ikinci el gibi.
lakin gittiğin yerde almayı düşündün mü? bence bir araştır. götürmekten ucuza gelebilir. hem risksiz. olur.
Edit= ikinci el gibi.
- gostak (05.07.12 13:08:36 ~ 13:11:44)
yan koltuğa verecek param yok diyorsun da bu halk otobüsü değil ki çelloyu yanına koyasın. uçağa almazlar, mecbur kutu ile bagaja vereceksin.
- bilan (05.07.12 13:17:03)
havayolu sirketini ara bence öncelikle , buna benzer ürünler icin degisik ve güvenli tarifeleri olabiliyor.
- serabetan (05.07.12 13:35:48)
- hewit (05.07.12 13:42:05)
@gostak: öyle şeyler düşünmedim değil; ama enstrumanın 2.el i daha pahalıdır. açıkçası kendi çellomu aldığım fiyattan daha ucuz bir şey bulabileceğimi sanmıyorum. yine de fikrini belirttiğin için teşekkür ederim:)
@bilan: normalde bu işler böyle yürüyor. yan koltuğu da satın alıp enstrumanı yanında taşıyan çok insan duydum ben; ama dediğim gibi bu benim gibisi için biraz tuzlu oluyor. dediğin gibi mecbur kutu ile bagaja verecekmişim gibi duruyor, teşekkür ederim..
@serabetan: aslında havayolu şirketlerinin sitelerinde yazanları okumuştum. Muhtemelen Pegasusla gideceğim, nasıl bir sistem uyguladıklarını da az çok anladım; ama orada yazanlardan çok deneyimler daha doğru gibi geldi bana, o yüzden sordum:)
@hewit: teşekkür ederim, orada yazılanları okumuştum, jeanluc a da sorayım, evet:)
@bilan: normalde bu işler böyle yürüyor. yan koltuğu da satın alıp enstrumanı yanında taşıyan çok insan duydum ben; ama dediğim gibi bu benim gibisi için biraz tuzlu oluyor. dediğin gibi mecbur kutu ile bagaja verecekmişim gibi duruyor, teşekkür ederim..
@serabetan: aslında havayolu şirketlerinin sitelerinde yazanları okumuştum. Muhtemelen Pegasusla gideceğim, nasıl bir sistem uyguladıklarını da az çok anladım; ama orada yazanlardan çok deneyimler daha doğru gibi geldi bana, o yüzden sordum:)
@hewit: teşekkür ederim, orada yazılanları okumuştum, jeanluc a da sorayım, evet:)
- kuroi roose (07.07.12 21:59:45)
[]
Yurtdışına en ucuz yoldan para transferi
Merhabalar,
Bu konuyla ilgili pek çok duyuru eklenmiş, bir kısmını okuyup fikir sahibi de oldum; ama güncel bir şeyler var mı merak ediyorum.
Erasmus ile İtalya'ya gideceğim ve şu sıralar da yurt için para göndermem gerekiyor. Yaklaşık 1000euro gibi bir para göndermem gerek sanıyorum. Bunun için de havale ve kredi kartı seçenekleri var. Anladığım kadarıyla internet bankacılığından swift ile göndermek iyi bir yöntem olabilir; ama hangi banka daha iyidir bilemedim.
Bir de ben oradayken para çekme meselesi var. Bu daha sonraki bir durum ama yine de görüş yoklamak gerek. Bir arkadaşımdan öğrendiğim kadarıyla yapıkredi bankasının bir bankayla anlaşması varmış ve haliyle komisyonsuz para çekilebiliyormuş. Böyle başka bir durum söz konusu mudur?
İlginiz için teşekkürler.
Bu konuyla ilgili pek çok duyuru eklenmiş, bir kısmını okuyup fikir sahibi de oldum; ama güncel bir şeyler var mı merak ediyorum.
Erasmus ile İtalya'ya gideceğim ve şu sıralar da yurt için para göndermem gerekiyor. Yaklaşık 1000euro gibi bir para göndermem gerek sanıyorum. Bunun için de havale ve kredi kartı seçenekleri var. Anladığım kadarıyla internet bankacılığından swift ile göndermek iyi bir yöntem olabilir; ama hangi banka daha iyidir bilemedim.
Bir de ben oradayken para çekme meselesi var. Bu daha sonraki bir durum ama yine de görüş yoklamak gerek. Bir arkadaşımdan öğrendiğim kadarıyla yapıkredi bankasının bir bankayla anlaşması varmış ve haliyle komisyonsuz para çekilebiliyormuş. Böyle başka bir durum söz konusu mudur?
İlginiz için teşekkürler.
Ben Vakıfbank kartımla yurtdışındaki bankamatiklerden çekiyordum, 200 euro'dan 4 euro masraf kesiyordu.
- dursunkaptan (21.06.12 14:20:39)
korkunç pahalı oluyor hacı o yüzden western union ile göderebiliyorsan onu dene derim. ben norveç bankasıyla yapı kredi arasında transfer yaptım,gönderdiğimiz 300 liraydı ama 70 liraya yakın haraç almışlar resmen. aslında en temizi kitap arasına koyup kargolamakta ne kadar güvenli bilinmez ^^
- GibsonRules (21.06.12 14:24:50)
oradayken para çekme meselesi için şunu söyleyebilirim; uzun yıllar garanti bankası hesabından para çektim yurt dışında. birkaç türke sormuştum kullandıkları kartları en ucuzu garantiydi. herhangi bir bankanın atmsinden çekebiliyorsun ancak komisyon bankadan bankaya değişiyor. bildiğim kadarıyla da bu işler komisyonsuz olmuyor. avrupada 100 dolara 1-2 dolar gibi masraf alınıyordu.
- ya ti krovat (21.06.12 16:53:15)
Cevaplar için teşekkür ederim:)
Ben de edindiğim başka bilgileri aktarayım. Öğrendiğim kadarıyla, öğrenciyseniz yapıkredinin kartıyla belli başlı bankamatiklerden komisyonsuz para çekebiliyormuşsunuz. (git: www.yapikredi.com.tr) burada da ayrıntılı bilgi veriliyor.
Onun dışında, her türlü bankadan ya da pttden para transferi yapmak çılgın pahalı; ama internet bankacılığı onun yanında bir nimet. Bugün işbankasındaki bayana sordum da %0.5 gibi bir komisyon alınıyormuş, karşı bankadan ne kadar alındığını henüz anlayamadım; ama onun da yaklaşık bu civar bir şey olabileceği düşünülüyor. Henüz denemedim; bakalım:)
Ben de edindiğim başka bilgileri aktarayım. Öğrendiğim kadarıyla, öğrenciyseniz yapıkredinin kartıyla belli başlı bankamatiklerden komisyonsuz para çekebiliyormuşsunuz. (git: www.yapikredi.com.tr) burada da ayrıntılı bilgi veriliyor.
Onun dışında, her türlü bankadan ya da pttden para transferi yapmak çılgın pahalı; ama internet bankacılığı onun yanında bir nimet. Bugün işbankasındaki bayana sordum da %0.5 gibi bir komisyon alınıyormuş, karşı bankadan ne kadar alındığını henüz anlayamadım; ama onun da yaklaşık bu civar bir şey olabileceği düşünülüyor. Henüz denemedim; bakalım:)
- kuroi roose (22.06.12 20:23:08)
[]
Erasmus, sanırım İtalya'da
Bir Mimarlık öğrencisi için İtalya vazgeçilmezdir sanırım. Ben de öyle düşünüp böyle bir yola atıldım; ama kararsızım.
Seçeneklerim şöyle:
Bologna Universitesi [mimarlık kampüsü Cesena şehrindeymiş,Bolonya'da değil]
Politecnico di Milano
Politecnico di Torino
Roma Tre Üniversitesi
Roma Ter Vergata Üniversitesi [bunu istemiyorum sanırım]
İtalya dışında seçebileceğimi düşündüğüm diğer üniversiteler ise:
Viyana Teknik Üniversitesi [Almanca öğrenmeyi istemiyorum pek]
Budapest University of Technology and Economics
Bir dönemdir İtalyanca öğreniyorum ve öğrenmek için canla başla çalışacağımı biliyorum, haliyle gönlüm İtalya'dan yana. Lakin pahalıymış. İçlerinden Milano'nun en pahalı olduğunu ve metropolitan bir şehir olduğunu duydum ki pek hoşlaşmadım bu durumdan. Oysa gönlüm oradan yanaydı. Kafam çok karıştı, fikir veriniz lütfen. Gidenler, görenler izlenimlerini anlatsalar, çok şey söyleseler çok sevineceğim zira seçim yapmam gerek artık..
Seçeneklerim şöyle:
Bologna Universitesi [mimarlık kampüsü Cesena şehrindeymiş,Bolonya'da değil]
Politecnico di Milano
Politecnico di Torino
Roma Tre Üniversitesi
Roma Ter Vergata Üniversitesi [bunu istemiyorum sanırım]
İtalya dışında seçebileceğimi düşündüğüm diğer üniversiteler ise:
Viyana Teknik Üniversitesi [Almanca öğrenmeyi istemiyorum pek]
Budapest University of Technology and Economics
Bir dönemdir İtalyanca öğreniyorum ve öğrenmek için canla başla çalışacağımı biliyorum, haliyle gönlüm İtalya'dan yana. Lakin pahalıymış. İçlerinden Milano'nun en pahalı olduğunu ve metropolitan bir şehir olduğunu duydum ki pek hoşlaşmadım bu durumdan. Oysa gönlüm oradan yanaydı. Kafam çok karıştı, fikir veriniz lütfen. Gidenler, görenler izlenimlerini anlatsalar, çok şey söyleseler çok sevineceğim zira seçim yapmam gerek artık..
italyanın kuzeyi pahalıdır. milano filan ohoo uçuk yani. roma nispeten iyidir, uygundur diğerlerine göre ama başkent sonuçta, oranın da kendine göre bir pahalılığı var tabii. ben olsam ben de italyayı isterdim sanıyorum. yalnız eğer bunları elersen viyana muhteşemdir, aşık olabilirsin şehre, dönmek istemeyebilirsin o derece. pahalılık açısından kıyaslarsak romayla başabaş giderler. tüm bunların yanında budapeştede para birimi euro olmadığından tüm bunlara nazaran daha ucuzdur, daha rahat yaşarsın. ama ben pek sevmemiştim budapeşteyi, ama belki de sevilecek zamanında gitmemişimdir bilemiyorum. ben olsam romaya giderdim sanırım ama bu benim italya aşkımdan kaynaklıdır belki de tarafsız bakamıyorumdur olaya..
- in vino veritas (28.01.12 22:58:57)
ben italyada erasmus yaptım 2 dönem bana bi msj at sözlük üzerinden istersen.
- hizli sperm (28.01.12 23:08:03)
italya çok pahalıdır evet. ben almanyada erasmus yaptığım zamanlar rahat rahat gezip tozarken italyadaki arkadaşlarım geçim sıkıntısıyla boğuşuyorlardı adeta. ayrıca italya bi mimarlık öğrencisi için vazgeçilmezdir başta ama gidip dönenlerin hep söylediğine göre tarihe çok saplantılılar, yeni şeylere hiç açık değiller vs. eğer alacağın eğitimden bi şeyler bekleyerek gideceksen hollanda, almanya ya da ispanya çok daha iyi bi tercih olur.
- minguinho (29.01.12 00:42:48)
1