Ekşi Duyuru

En zararsızı beyaz şeker

splenda sukraloz bazlı, tatlandırıcılar içinde en zararsızı. yani milyon tane falan kullanınca kanser etkisi var e zaten bunun yerine şeker kullansan da var yani o

splenda.com.tr

savaş zamanı erzurum ve civarında kıtlama şeker bulunamadığı için insanlar kuru dut ile içermiş çaylarını. en sağlıklısı da budur. çayın içine koymuyorsun elbet, dutu yanağının içine alıp çayını içiyorsun.
ben çayımı balla içiyorum ama kalorisi düşük değil tabii.

istersen dene ama bu bir scam.

Bir arkadaşıma aynı şekilde ulaştılar, benim bu işlerle ilgili olduğumu bildiği için bana sordu, peki dedim Opensea'de resimlerini listeledim. Adamın belirttiği fiyata listeyelip al link bu, istiyorsa alsın dedim.

Sonrası klasik scam. "Ben aldım ama işlem takılmış opensea'ye şu mailden ulaş bilgilerinle" diye ekran görüntüsü attı. Orada yazdığı mail "opensea@helpdeskticket.com" gibi saçma bir domain. Ayrıca kriptopara transferinde işlemin takılması diye bir şey yok :) Düşük fee ile yaptıysa bekleyebilir ama sonuç olarak onaylanır veya onaylanmaz. Orada bıraktık ama bence mail atsaydık "size 2 eth gelecek ama işlemi gerçekleştirmemiz için 0.2 eth işlem ücretini bize gönderin" falan diyecek. Böyle böyle kekliyorlar milleti.

Bu video uzun ama tavsiye ederim: youtu.be

Eyüp Sezer, alanında iyidir.

Bülent urman
Faruk abike

Geçmiş olsun

Süleyman Engin Akhan bizzat doktorumdur, çok öneririm.

Geçmiş olsun!

kadir savan bizzat doktorum

Esimde mevcut maalesef, biz de cocuk dusunmuyoruz su an diane kullaniyor doktorumuz insulin direnci olan, kilo fazlasi olan kisilerde kistin daha hizli geliştiğini ve iyilesme surecine girmedigini belirtmisti. O yüzden esim baya kilo verdi ve diane dogum kontrol hapi ile beraber insulin direnci icin de ilac kullaniyor. Son muayenesinde kistlerde küçülme gözlemlendi ve artış görülmedi.

Çok geçmiş olsun. Medikal olarak karşılaşmadım daha önce fakat aralıklı oruç sisteminde beslenerek hormonlarını düzene sokup bu beladan kurtulan arkadaşım vardı.

En büyüğü 7 cm olmak üzere fazlaca kistim vardı. İlk göründüğüm doktor kanda CA değerini yüksek görünce jinekolojik onkolojiye kadar götürdü olayı. Hatta çocuk düşünüyorsan şimdiden tüp bebek merkeziyle görüş dedi.

Doktorumu değiştirdim. Olayı şöyle anlatmıştı. Çikolata kistleri içerisi kan dolu olan kistler. Her regl olduğumuzda da doluyor. CA değerinin yüksek çıkması normal. Bu kan dolumundan kurtulmak için iki seçenek var dedi. Ya doğum kontrol hapını aralıksız olarak kullanarak seni yalancı menopoza sokacağız ya da hamile kalacaksın dedi.

Bir süre ila kullandım ama küçülmedi, büyümedi de. Daha fazla kullanmak istemedim, bir şikayetim de yoktu. Sonra hamile kaldım, doğum yaptım. Hiç kistim yok şu an.

3 cm. 2 kutu visanne yazdı. Başladıktan 2 hafta sonra gecikmeli regl oldum ve yaklaşık 14 gün sürdü. Kontrolde doktor temizlenmiş dedi, garanti olsun diye 1 kutu daha yazdı, 6 ay sonra kontrole gel dedi. Dedim yok mu tekrarlamasını engellemenin yolu? Menopoza girmek dedi. Son kutu bittikten 2 hafta sonra insan gibi regl oldum. Şimdi ağrı sızı yok. İlaç mahvetti+1

ultrasonda uterin fibroidler gözden kaçabilir. over torsiyonunu riski nedeniyle 5 cm üzerinde ise çıkarılmasını laparoskopi öneririm. kist tamamen çıkarılırsa muhtemelen diğer ikinci ameliyat gerekmez.

yakınınızda üniversite hastanesi varsa orayada gidin. üniversite hastanelerinde devlet hastanelerinden daha iyi bir ortam olabiliyor. hem öğrenme hem pratik yapma uğruna her türlü tetkiki, biyopsi isteyebiliyorlar. daha da emin olamadıklarında hocalarına başvuruyorlar.

öncelikle geçmiş olsun. sonralıkla soruya kaynak olucam özür dilreim. bende de fibro kist var. 6 ayda bir kontrol demişlerdi ama son 1 yıldır gidemedim. fibrokist için biyopsi de yapmışlardı. bi şey çıkmamıştı. fibro kist olup takip eden var mı? istanbul'da hangi doktora gidiyorsunuz? tavsiye edebileceğiniz dr önerisi varsa paylaşır mısınız?

Kitlenin büyümesi durumunda kanser durumu oluşmak durumunda mi?

BIRADS 3 de %2-11 arası malign(kötü) %90 bening(iyi) huylu bir hastalık oluşuyormuş. Yani kesin kanser oluşmayacak. Kanser gelişmezse de aşağıdaki çalışmaya göre şu bening(iyi) hastalıklar gelişiyormuş.(Tablo 3 e bakınız.)

BIRADS 3 grubunda; Eksizyonel biopsi alınarak, histopatolojik inceleme sonucu benign olarak değerlendirilen 29 hastanın 18 (%38.3)’i fibroadenom, 5 (%10.6)’i fibrokistik hastalık, 2 (%4.3)’si abse, 2 (%4.3)’si intraduktal papillom, 1 (%2.1)’i duktal ektazi 1 (%2.1)’i lipom olarak değerlendirildi (Tablo 3)


Mesela kuculebilir veya ayni boyda kalıp hayatıma devam edebilirim miyim?

Kitle küçülebilir, büyüyebilir her şey olabilir. İş bu noktada biraz da size düşüyor. Kendinizi sıkı takip etceksiniz. Memede kitlede büyüme, akıntı, şekil değişikliği görürseniz 6 ay beklemeden direk doktorunuza tekrar gidiniz.


Ayrıca aynı çalışmanın devamı niteliğindeki bir başka çalışmada, iki yıl boyunca kategori 3’e ait kadınların 6
ay ile yapılan takip sonuçları yayınlanmıştır. Buna göre
kısa aralıklı takip ile muhtemel benign kitleleri izlemekle, oldukça düşük olan malign değişimin erken safhada yakalanabileceği belirtilmiştir. Çalışmada belirtilen diğer bir ayrıntı da hastaların doğru bilgilendirilip uyumlarının sağlanması gerektiğidir.9,10

Biyopsi konusu?

Ayrıca aynı çalışmanın devamı niteliğindeki bir başka
çalışmada, iki yıl boyunca kategori 3’e ait kadınların 6
ay ile yapılan takip sonuçları yayınlanmıştır. Buna göre
kısa aralıklı takip ile muhtemel benign kitleleri
izlemekle, oldukça düşük olan malign değişimin erken
safhada yakalanabileceği belirtilmiştir. Çalışmada
belirtilen diğer bir ayrıntı da hastaların doğru
bilgilendirilip uyumlarının sağlanması gerektiğidir.9,10



Bu konu 1. Ulusal Meme Cerrahisi Kongresinde tartışılmış ve varılan konsensus kararlarına göre; kategori 3’teki kitleler için 6 aylık izlemde boyut veya
şekilde anlamlı değişiklik olduğunda, takibe gelemeyecek hasta varlığında, hormon replasman tedavisi alacak olan hastalarda ve ileri yaş grubunda ancak biyopsi yapılmasının uygun olacağı bildirilmiştir.14

Kitapta ve çalışmada BIRADS3 6 ay aralıklarla takip edilir diyor. Biyopsinin ise doktordan doktora farketmesi özel hastane faktörü olabilir.

Doktorunuzla iletişiminiz iyi değilse başka bir hastaneye tekrar görünebilirsiniz.


www.google.com.tr

Urla demircili koyu.

kassss
kas camping :)

Eski foca

büyükadaya gitme mesela, diğerlerini dene. Büyükada'da tezek kokusundan hiçbirşeyden tat alamıyorsun.

büyükadaya gitme

Büyükada'ya gitme demek için tekrar geldim.

haftasonu mümkünse hiçbi' adaya gitme. büyükada'ya haftaiçi de olsa bu mevsimde gitme. burgaz'ı ben çok seviyorum misal, sessiz sakin oluyor. kalpazankaya plajı'na git. akşama doğru restorana çıkıp, gün batımı kombosu yaparsın.

www.cancer.org

kanseri önlemiyor ya da geriletmiyor. yukarıdaki linkte de kemoterapinin yan etkilerini hafiflettiği, nöropatik ağrıları azalttığı falan söylenmiş.

bunla ilgili tarafsız makale bulma şansın, cep telefonu zararlarını anlatan makale bulma şansınla aynı. esrar lobisi kanseri önler diyor diğer taraf da tam tersini savunuyor.

aslında olay kanser hastalarının acılarını dindirmek için içmesiyle başladı, sonra kanser hücresi öldürüyor noktasına geldi. kıt biyoloji bilgimle derim ki kanser hücresini öldürecek güçte bir şey normal hücreyi de öldürür.

Kanser hücrelerini öldürmemin bazi yollari vardir evet. Mesela bilimadamlari beyaz hücrelerin ya da benzer sekilde antikorlarin belirli kriterlere karsi egitilmesi üzerine calisiyor, bunu da genelde tagging dedikleri metotla yapiyorlar. Böylece bu tarz biyolojik hücreler ya da organik yapilar bu hücreleri tanir hale geliyor. En son basarili olduguna dair bir seyler okdugum yöntemde, kanser hücreleriyle birlesen bir organik bilesimi vücuda tanitip, kanserli hücrelere saldirilmasindan bahsediliyordu.

Bunun icin bir madde yok direkt. Sunu icersen kanser hücreleri ölür kalanlar saglam kalir diye. Öyle olsa bu yönde senelerdir arastirma yapilirdi ki yapilmiyor.

Ama medical marihuana diye bir mevzu var. Bu da kronik agrilarin, kemoterapi vs ile demoralize olan bireyleri rahatlatmak, acilarindan uzaklastirmak adina baslandi, eger stres yapmaz, hayata olumlu bakarsan cogu ilk derece kanserlerde duraklama ya da gerileme görülebiliyor. Ancak bu isin tamamen yan etkisi. Yani hayatinin askiyla tanisman ya da lotoyu kazanman da sana benzer etkiler yasatabilir.

Bu durumda seks kanseri engelliyor, lotoyu kazanmak kansere care der miyiz? Demeyiz iste.

O yüzden ot ise yarar da dememeliyiz.

Medical ot üzerine bir konferans dinlemistim, ona göre konusuyorum. Yoksa bir tecrübem, tibbi ya da hasta gecmisim yok.

hayır

biliyomuydun.com bu linkte esrarin kanser hücrelerini öldürdüğünü gösteren bi video var. Gerçi ne kadar güvenilirdir tartışılır

Yanılmıyorsam okuduğum "bilimsel" makalede kanserli hücrelerin yayılmasını ve çoğalmasını engelliyordu.

(bkz: Tetrahidrokannabinol)
(bkz: thc)

tesadüfe bak, daha yeni şunu izledim, baya hoştu: www.youtube.com

esrar değil kannabinoidler olarak araştırmanı yapabilirsin

Ayni sitede bonzaiyle alakali bir yazisan alinti yapiyorum.

"...
Bonzai içersen ölürsün. Oldu ya ölmedin sevgili kardeşim, o zaman en kötü damdan atlar bir süre de öyle sürünürsün. Ölmeden önce de bonzai etkisi nedeniyle dişlerin dökülür, çok zayıflarsın, vücudunda kafam kadar sivilceler çıkar. Böyle tipsiz mipsiz bir şey olursun.
...
"

Gelip de bu sitedeki seylerin bilimsel dayanagini falan sorgulamayalim ya.

istanbul dışında nasıl igdaş bayisi oluyor?

istanbul gaz dağıtım A.Ş. = İGDAŞ

Başka şehirdeki gaz işlerine bakmaz.

Aynen oradaki gazdas da ne bilim belki olur diye

Netten iptal edebiliyosun. Hatta güvence bedeli paranı da bankaya yatırıyorlar. Ama elektrik su da aynı kolaylık yok haberin Olsun.

Ha pardon. İGDAŞ için konuştum ben.

boyanmaz o kolay kolay, boyasanızda iki su vursanız akar gider.

Bence gayet şık duruyor.

bir alet çalısıyorsa dokunmayacaksın. Boyamaya kalkarsan tüm ayakkabı boyanır buyuk ıhtımalle...

Çalısıyorsa bırak.

sosyal medya'nın tüketicilerin e-ticaret platformları aracılığıyla satın alma sürecindeki karar mekanizması üzerine etkisi, olur mu?
e-ticaret promosyon modellerine bakabilirsin (bunu offline sales ve promo ile karşılaştırabilirsin)
video reklamları, tv reklamları ile karşılaştırıp (süre, tema, styling... vs), tüketici davranışlarındaki farklılıklar üzerine çıkarımda bulunabilirsin.
geçen yıl birleşmeye çalışan omnicom-publicis'ten yola çıkıp, scale-up etmeye çalışan büyük pazarlama şirketlerinin, reklamcılık alanındaki etkilerinden ve hatta yaratıcılık üzerine yaptıkları baskıdan bahsedebilirsin.
üstteki konuyla alakalı, scale-up etmeye çalışan şirketlerin, aynı reklamı pek çok farklı ülkede kullanmasının, tüketici davranışlarının benzeştirilmesi üzerine etkisini anlatabilirsin.
paketleme üzerine çok yeni trendler var (pazarlamanın 4 p'sindendir diye söylüyorum): mesela tüketiciler, istemsizce yuvarlak köşeli paketler tercih ediyorlar. çünkü çocuklukta sivri şeylerin tehlikeli olduğu öğretisi ile büyütülmüşler. bunu da iyi bilinen ivy college üniversitelerinden birinin eski şirketimle ortak araştırmasından duymuştum. paketleme ilginç bir alan.
koku da yukarıdaki gibi, çok ilginç ve pazarlama ve ürün geliştirmede çok etkisi olan bir alan, bakılabilir.

network marketing olabilir. şu avon, oriflame vb markaların özellikle kadınlar kanalıyla satış yapması. cinsiyetçilik açısından da ele alabilirsin. artıları eksileri ya da diğer ülkelerle karşılaşması da olabilir.

konuyla ilgili olarak henüz okumadıysan martin lindstrom kitaplarını da mutlaka oku.

görmüşsündür bu listeyi ama yine de bulunsun: pazarlamabitanedir.blogspot.com.tr

@buzbebek network marketing ile ilgili ciddi bir sıkıntı var dünyada. avon'a çin ve amerika'da yapılan baskı; herbalife'a pershing square'in başlattığı büyük ponzi şeması kampanyası var. bu açılardan işlemek güzel olabilir. onun dışında iş modeli olarak çok çok sıkıntılı.

Kültürün tüketici davranışlarina etkisi ya da glocalization. Glocalization olayını sağlam örneklerle destekleyebilirsin.

su iç :)

sade kahve + sigara

edit: ne pis insanmışım. herkes sağlıklı şeyler öneriyor, bi de bana bak...

form çaylarından iç. ama dikkatli ol çünkü içtiktne 5-6 saat sonra feci bir karın ağrısıyla tuvalete koşturabiliyor.

Kayısı çayını tek geçerim. Askerdeyken az imdadıma yetişmedi.

Dimes %100 kayısı-üzüm suyu.

Yediğine içtiğine dikkat et. Form çaylarını sürekli tüketeyim deme. Acayip sıçırtsalar da uzun vadede bağırsak tembelliği yapıyorlar ve yine kabız oluyorsun diye biliyorum. Bol lifli meyve ve sebzeler tüket. Sütlü, unlu şeylerden uzak durmak lazım diye okumuştum bir zamanlar. Bende bulgur ve üzüm çok işe yarıyor nedense. Bir de aklıma gelmişken, marketlerde yulaf ezmesi satılıyor. Tatsız tuzsuz bir şey ama lif kaynağı diye geçiyor. Çorbaya, sulu yemeklere vs karıştırıp tüketebilirsin. Tuvalete gidip deliler gibi ıkınayım deme. Kendi kendine çıkmıyorsa zorlama mekanizmayı. Çok sakıncalı.

Gün kurusu kayısı yiyebilirsin. Eczanelerden bikunis diye bir bitkisel ilaç alabilirsin.

zeytinyağı

sus kayısı çayı var. çoğu eczanenin elinde yoktur ama depodan bulabilirler gece yatarken içeceksin sabah işe yarıyor. dulcolax kapsül var gece 2 tane içeceksin sabaha işe yarar. bir de sağlıksız ama glifor diye bir şeker ilacı var sabah al ve tüm gün tuvalette otur:)

en son aşamaya geldiğini hissettiğin anda duphalac bir ölçek. içtikten sonra evde olmaya özen göster :) ama son aşamaya gelene kadar doğal yolları dene.

taksim'den 35c kalkıyor direk önünde inebilirsin tiyatronun. taksime gitmek için de okmeydanından metrobüse binip mecidiyeköy'de inip taksime geçebilirsin ordan.

okmeydanından $i$hane minibüslerine binip son durak olan $i$hane'de inersin. oradan $i$hane otobüs durağına çıkarak 35c'ye binersin.

Sigara kullanıyor musun?

çapada bununla ilgili bir bölüm var. yatırıyorlar seni bir gece bağlıyorlar orana burana elektrotları senin sinirsel sinyallerini falan ölçüyorlar uyku sırasında. ona göre rahatasızlığına daha kesin bir tanı koyabiliyorlar.

bir doktora gorunun lutfen. benzer problemler bende de vardi; noroloji uzmani bir tanidik doktor ile sohbet ederken anlativerdim, modiodal isimli bir ilac recete etti kendisi.

eski halime gore cok daha iyiyim. biraz da hayatimi duzene koyarsam daha da iyi olacaktir sanirim.

sozun kisasi, bir doktora gorunun.

düzen olmalı sanırsam
ben en çok düzen e kafa yormaktayım.
not:benim duyurulara bi bak istersen.

ya ben bu uyanamayanları anlamıyorum.sabah ben de deli gibi uyumak istiyorum ama kalkmaya mecbur olduğum için sabahın 5inde de olsa kalkıyorum.niye kalkamıyosun diye sorduklarım gece uyuyamıyorum uyku problemim var diyo e ben de her gün 8-10 saat uyku uyumuyorum ama kalkmak zorunda olduğum için kalkıyorum.ya bu mazeret bana saçma geliyo kısacası.

cep telefonundan 10 metre uzakta uyu.uyanınca elma ye.

@e1c1emvs adam burda sana mazeret sunmuyor, derdine derman arıyor. madem ki bilmiyosun, halden anlamıyosun, saçma sapan yorumlar yapıp insanı sinirlendirme.

@lazor olur söylerim.

Clash of the Titans ilk olarak aklıma gelen

gercekci bir seyler isterim dersen;
agora
spartacus

fantastik olsun ama eglendirsin dersen;
troy
kingdom of heaven

kapıdaki güvenlikle samimi ol yeter. sabahları günaydın, de; akşamları iyi akşamlar, de. arada halini hatırını sor. ona adam muamelesi yap, o da işin düşünce sana kıyak yapsın. ha sürekli değişiyorsa, yeni kayıt, dgs için, mezun ya da dekanlığa geldi gibi laflarla içeri girmesini talep edin. en olmadı kendi kimliğimi bırakıyorum bak, diyip girmeyi deneyin. hangi yerleşke olduğu da önemli tabi.

''iü arkadaşımızı nasıl sokarız'' dan bişey anlamasam da cevap vereyim. merkez kampüs için. herhangi bir kimlik gösterip girsin, 10 saniya sonra o kimliği bahçe duvarından size geri atsın bu biiiir

bi öğrenci numarası ezberleyip(seninkini mesela) çantam içerde kaldı kimliğim de orda desin bu ikiiii

çabuk bir insansa yoğun bir saatte aradan sıvışabilir bu da üç.

merkez kampüse sadece beyazıt yerleşkesinde olanlar girebiliyor. kimlikteki fotoğrafa bakılmıyor zaten bölüm tutsun yeter, onun yanında deeperdownun dediği gibi arka tarafta araç çıkış kapısından kimlik diğer arkadaşa verilebilir ve o da bu şekilde girebilir. ön kapıda biraz daha sıkıdır kontrol, arkada esnaf hastanesinin ordaki minik kapı daha güvenli.

Kızsa ilgiden sıkılmıştır diyerek sığ bir giriş yaptıktan sonra bir psikoloğa götürmenizi tavsiye ediyorum.

vallah bu yaştaki çocuk tırnaklarını yiyor kısmına takılıyorsanız ben 30 yaşındayım hayatımda hiç el tırnaklarımı tırnak makası ile kesmedim. kendimi bildiğimden beri yiyorum.

bana çok normal geldi kardeşiniz genel olarak da.

çok cevap gibi olmayacak ama ben 4.5 yaşında falan konuşabilmişim. Korkmuşlar hatta bu çocuk konuşamayacak mı diye

şımartmışsınız. ayrıca konuşmasa da çocuk psikiyatristine götürün. otistikler de konuşmuyor ama teşhisi konuluyor.

konusamadığı için sinirli olabilir

anlattığımız verilere göre üç yaş için bir bozukluk teşhisi koyulamaz sanki. bazı çocukalr geç konuşur. bir daha da susmazlar. tırnaklarını yemesi bir sorun, elini ağzına götürdüğünde geri çekin. nasıl olsa her daim yanındasınız. biraz uzaktan izlemekte de yarar var sanki. buldumcuk olmasın. bence kardeşiniz şu yaşı için normal

ukalalıklar için not : hekim değil babayım.

konusamama konusunda cok aceleci olmayın.bazı cocuklar cok erken bazıları epey geç konuşabiliyor.parmak emme konusunda da şöyle bir ornek vericem: bi kaç yıl once bir belgesel gibi bir şey izlemiştim,23-24 yaslarındaolan ve hala parmak emen bir kızdan bahsediliyordu.herhangi bir sorunu olmayan,üniversiteye giden,sosyal ilişkileri gayet normal olan kısaca normal bir kız.boyle gariplikler de olabiliyor.o yuzden o konuya da cok takılmayın derim ben.ben bilmiyorum ama cocuğu parmak emmekten vazgecirecek yontemler mutlaka vardır.bir araştırın.

hanı tophaneyı gecınce gulluoglu baklavacıları var. oranın sırasındakı spor malzemecılerınde var bu tıp ayakkabılardan. süper rahat. yazın basında az daha alcaktım ama, kabaydı işte. :)

şöyle birşey

www.agrigundem.com

@.aylin. yok yahu bu modelleri biliyorumda rahat değilmiş gibi.Daha spor bişeyler arıyorum saol yinede=)

Benim gozumde bu isin iki ustasi var. Sirasiyla: Chaco ve Teva

www.chacousa.com

www.teva.com

Chaco'yu zaten TR'de bulamazsiniz. Teva'da denk geldikce diyeyim. Siz bence gonlunuzce gore Vibram tabanli bir model alabilirsiniz mesela - Columbia, Merell veya Jack Wolfskin olabilir...

EDIT: Tabii ki birde Birkenstock var hani "eski" model deyince oradan settirdim. Onlar da bitabii übermenschlich! ;)

(bkz: hacı şakir)

head & shoulders

(bkz: tresan)

loreal elseve

Herbalife'ın şampuanı ve saç kremi, haftada bir de john frieda, herbalife bulmak zor olursa John Frieda'nın şampuanlarından size uygun olanı deneyebilirsiniz, bende kepek yaptığı için hem john frieda hem kerastas onları pek gönülden öneremiyorum ama sizde işe yarayabilir.

(bkz: organicum)

john frieda şampuan + bakım serumu olabilir. veya organicum + john frieda serum da olur.

h&s'ten çok memnunum

loreal elseve'in arısütü&ballısı.

212.174.75.194

stickylerin arasında var konuyla ilgili bir duyuru oraya yazarsan daha verimli olur.

sogutlucesmeden bılet alabılırsın haydarpasaya gıtmene gerek yok can.

alabilirsin.

tren saatleri için
www.ozgurkocaeli.com.tr

9,30da herekede olmak için s.çeşmeden 8,19 trenine binmen lazım. diğer alternatifler için;

(git: www.tcdd.gov.tr)

bugün ben de aynısını yaşadım gece uyumadım ve biraz önce uyandım çok aç olduğum halde hiçbi şey yiyemedim sadece kahve içtim hala da canım bi şey istemiyo. sanırım uyku düzeninin bozulmasıyla ilgili:S

güneş çarpması olabilir.

uyku düzeninin bozulmasından dolayı oluyo bende senelerdir öyle.erken yatıp erken kalkınca yemek yiyebiliyorum ama diğer türlü kahvaltı yapmanın imkanı yok.

Bahçeşehir Üniversitesi Kütüphanesi'nden herhangi bir kitap istediğinizde getirtiyorlar. Kütüphane Beşiktaş'ta bu arada...

İngilizcesi üniversite yıllarımda elimde vardı; şimdi bulmam pek zor olur. Bu arada katıldığım bir konferansta Zeliha Berksoy konuşmacıydı ve Shaw'ın hemen hemen tüm tiyatro oyunlarını eleştirmişti. Bunu da paylaşmak istedim. Kolay gelsin.

www.nadirkitap.com'da ermiş jeanne olarak var bernard shaw'dan

ve hatta
www.nadirkitap.com