Ekşi Duyuru

Siz kaskoyu nereden yaptırdıysanız, yani acente olarak diyorum firma değil, orayı arayın, onların çalıştıkları avukatlar oluyor, durumu anlatın öyle parasıyla değil, kardeşim sizden yaptırdım yardımcı olun mesajı verin, gerekirse de o avukatın numarasını alıp ona sorun veya sordurun.

%100 kusurlu olsan da, karşı taraf değer kaybını sizin sigortanızdan talep edecek. onlara gerekli belgeleri gönderince sigortanız adama gerekle ödemeyi yapacaktı. avukat tutmasına da gerek yoktu boşa masraf.

siz bir şey vermek zorunda değilsiniz. tebligat gelirse de itiraz edin.

Aynı durumu şirket arabasıyla yaşadım. Bana ayrı, şirkete ayrı dava açmışlar. Araştırdıkça öğrendim ki bu kaza bilgilerine ulaşan(bu bilgi ekranlarına ulaşım pandemide çok genişletilmiş), çantacı dedikleri tipler değer kaybı olan tarafa ulaşıp adınıza dava açalım, kasko şu kadar öder ama biz şu kadarını alırız, komisyonumuz da olur diyorlarmış. Bunun son 3-4 yılda ne kadar yaygınlaştığını görüştüğüm sigortacı ve avukatlardan duyunca şok oldum. Maalesef kasko yaptırdığımız koca koca kurumların avukatları, çağrı merkezleri vb de yalama olmuş bu konuda, salladıkça sallıyorlar.

Ezcümle, avukata vekalet verdiyse zaten dava açacaklar demektir. Hiç bir ödeme yapmayın. Siz de bir avukat edinseniz iyi olur.

Gözünü korkutmasinlar, işleri senin kaskon halledecek. İlle İçim rahat etsin dersen yazıldığı gibi bir avukatla görüş.

Ayrıca değer kaybı aracın daha önce kazası yoksa kabul olur

@mirty, kaskoya da dava açmış oluyorlar zaten. Konunun özü kaskonun karşıladığı rakamın üstünde para koparabilmek.

Daha yeni ofisten arkadaşımızın aracında bir durum oldu, karşı tarafın kaskosu her şeyi karşıladığı halde hiç tanımadığı kişiler cep numarasından ulaşıp hem karşı tarafa hem kaskoya dava açmayı önerdiler. birden fazla kişi aradı, nasıl ulaşıyorlar tüm detaylara diye sormuyoruz artk, alıştık.

vekalet ücretinin yarısını ya da hepsini mahkeme sizin ödemenizi isterse ödersiniz ama birisi "ben avukata para verdim senin yüzünden, yarısını sen ödeyeceksin" diyemez. kaskonuza, sigortanıza haber verin, bu durumda ne yapmanız gerektiğini sorun.

"tebligat gönderirim" -> size ait bazı bilgileri size telefonda okuyup "adınıza olan hesaptan yasadışı örgütlere para gönderilmiş, hemen 10bin lira gönderirseniz meseleyi çözeriz" diyen dolandırıcılara benzemiş.

öncelikle kasko değil trafik sigortası karşılar. kasko da özel olarak ekletilmişse o ayrı. değer kaybından ziyade son yıllarda ikame araç bedeli de isteniyor. o sıkıntı aslında. yani aracın onarımda kaldığı süre boyunca kiralık araç bedeli de talep edilebiliyor. sigorta firması avukatlık ücreti de ödüyor. ama size ikinci kez ödeme yaptırmak mı istiyorlar acaba?

@ground karşı tarafın kaskosu vardı. ikame araç hakkını kullanmıştır sanırım. kiralık araç ücretini neden istiyor.

Öncelikle geçmiş olsun, benzer bir durumla şuan uğraşıyorum. Değer kaybı değil ama yatar parası isteniyor servis aracı tarafından.

1. Kaskonuz değer kaybını karşılamıyordur diye düşünüyorum, bunun için kasko ile görüşüp bu detayı öğrenmeniz lazım. Zamanında yaptırırken bunu da dahil ettirdiniz mi yoksa hariç mi?

2. Kasko kendini değer kaybı konularında uzak tutuyor avukat vs. oradan talep ederseniz alma şansınız pek yok gibi geliyor ama denemekten zarar gelmez.

3. Avukat ücretinin yarısı ya da bilmem neyin yarası tarzı sizden hiç bir para isteyemez. Ortada karara bağlanmış bir mahkeme sonucu yok. Anca şöyle olur aracımın değer kaybı var diyecek (daha önceden aynı alandan kaza yapılmadıysa) örneğin arka tampodan vurduysanız ve karşı aracın arka tampon daha önce değiştiyse zaten değer kaybı daha önce yaşandığı için yeniden bir kayıp yaşanmamış olacak dava açsa bile bir şey kazanamaz. Ama yok ilk kez bu alandan kazaya karıştıysa burada tercih sizin 20 bin TL vereyim mahkeme ile uğraştırma derseniz anlaşmaya gidebilirsiniz ama karşılığında noterde alacak verecek herhangi bir sebepten dolayı kalmamıştır yazısı almanız lazım.

3) Dava açıldıysa; avukat tutmanız faydanıza olacaktır. Kendi haklarınızı koruyamazsınız örneğin; %100 kusurlu olduğunuza dair bilirkişi raporu ya da polis tutanağı vb. var mı? Eğer bu tarz bir tutanak yoksa neye göre %100 kusurlusunuz davada bilirkişi talep edebilirsiniz % kaç karşı taraf suçlu diye. Bilir kişi de gerekli incelemeleri yapar ve kusur oranını belirtip Örneğin %90 kusurlusunuz aracın değer kaybını belirtir. Burada hem bilirkişi parası (sanırım 15.000 TL), hem karşı tarafın avukatlık ücreti, belirlenen değer kaybı, kendi avukatınızın ücreti ödemeniz gerekebilir.

4) Dava süresi yaklaşık 450 gün sonraya atılıyor İstanbul Anadolu Mahkemelerinde. Bulunduğunuz bölgeye göre süre değişebilir.

En doğru bilgileri avukatlardan alacaksınız, burada bizim gözden kaçırdığımız ve hakim olmadığımız çok konu var.

Örneğin; arkadaşlarında belirttiği son zamanlarda ortaya çıkan çantacılar benzetmesi ile bana açılan ilk dava Ankara'dandı. Daha hızlı sonuçlandırmak için sanırım.

Ben İstanbulda oturuyorum, servis aracı İstanbulda ikamet ediyor, kaza İstanbulda oldu.

Avukat tek bir dilekçe attı, bu dava ile alakalı doğru mahkeme siz değilsiniz dedi. O mahkeme düştü. Avukat olmasaydı nasıl gidip kendimi savunacağım diye düşünürdüm.

Kolaylıklar dilerim.

fransa filistin'e destek falan olmuyor onu nereden çıkardınız? iddaacı, iddianızın kaynağını atın önce. hatta u.a. af örgütü fransaya filistinci göstericilere şiddetten vazgeçin uyarısı bile yapmıştı.

muhtemelen 1-2 politikacının açıklamasını okuyup fransaya mal ettiniz

fransa filistin'e aciktan destek olmuyor, ancak ortadogu'da hakim ingiliz-amerikan hegemonyasına karşı ben de masada olayim diyor, benim payima da birseyler düssün diyor.

Anladığım kadarıyla Lübnan üstünde bazı hayalleri var Fransa'nın. Yoksa Gazze bombalanmış hem de aylarca pek umrunda değil

Doğrudan Filistin e destek olmaları zor ama Macron Netenyahu'nun hoşlanmayacağı türden bazı açıklamalar yaptı son zamanlarda

Tarihsel olarak fransa devleti ve halkı Filistin yanlisidir genelde.
En başından beri iki devleti savunuyor eski yillardan beri.
Misal hollande programinda vardı filistin'i tanımak ama sonra iptal oldu vs. Ama Fransız parlementosunda konusulan bir olay uzun yıllardır.

Baseus kullanıyorum memnunum. E3 gibi

enes özen diye bi dayı var. bu kulaklıkların hepsini inceliyor. fiyat skalasına göre alınabilecekleri listeliyor. youtube kanalını incelemenizi tavsiye ederim.

T20

Anker k20i fiyatı 800-900 lira
youtu.be

Düşer

Düşmez. Tam kapalı sistem demek istiyorsunuz.
Uçmak için havayı yere itiyor
Diyorum ben de ')

kaçıncı sınıf fizik sorusu olduğuna göre değişir bence.

ama pratik olarak cevap

tonaj düşer.

kuşlar havada kalıyorsa ağırlık artar çünkü kanatları ile havayı aşağı itiyorlar

kafaları tavana çarpıyor ve hala ölümüne kanat çırpıyorlar ise ağırlık düşer çünkü kasayı kaldırmaya çalışıyorlardır.

Dışarıdan hava giriş çıkışı yoksa düşmez

Kuş kütlesi kadar havayı iter uçmak için

Bilgim yok ama tam kapalı dorsede havayı yukarı aşağı yitiyorlarsa daha çok tonajda da birbirinden farklı bu kadar kanatlardan sebep dalgalanma olur diye düşünüyorum.

“Kuş kütlesi kadar havayı iter”

Kütlesi kadar havayı değil, hacmi kadar havayı iter. Havanın yoğunluğu da görece çok düşük olduğu için itelen havanın kütlesi neredeyse etkisiz olur.

sorun bunun aynisi : masanin uzerine koydugun baskulun uzerine cikip butun gucunle tavani ellerinle itersen baskuldeki deger artar mi?

@summerof69 tam olarak değil gibi sanki. Kuşlar dorsesinin tavanını itmiyor. Ortada bir yerde uçuşuyorlar.

He canım, şunu nasıl yazıyorsun ya

"Kütlesi kadar havayı değil, hacmi kadar havayı iter. Havanın yoğunluğu da görece çok düşük olduğu için itelen havanın kütlesi neredeyse etkisiz olur."

Kuş oturduğu yerde oturuyorsa mg kadar kuvvet uygular tabana

Kanat cirptiginda itelenen havanın kütlesi etkisiz demek nasıl bir yorum? Asıl kaldırma kuvveti buradan gelir

Hava dediğin özetle maddenin gaz hali. Kuvvet uygularsan bunu iletir

Mg kadar yani kütlesi kadar kuvvet uygulamadan nasıl havalansin???

Tam kapalı bir sistemde tonaj aynı kalır.

care momentum,
kus kendi agirligini kaldirmak icin, o kadar kuvveti asagi dogru uyguluyorsa ayni kalir..

Üçe beşe acımayın, Tarcanlar, ferdi gökçe, ümran gibi namı meşnur, işini gayet ciddi yapan birilerine ekspertiz yaptırın.
İlanda tramedsiz, iki parça değişen diyor mesela. Tramer olmadan nasıl değiştirdin diye merak edilor insan.

tarcanlar +1 tarcanları izliyorumda daha önce 2 kere experden geçen araçlar yarıya kesilip eklenmiş araçlar çıkıyor, riske atmam böyle durumda ben olsam

mutlaka expertiz +1

bir de satıcıyı iyi seçmek lazım. ben prensip olarak hayatta gidip esnaftan araba almam. beyaz yaka veya iş güç sahibi, işin ticaretinde olmayan, arabasına binmiş insanlardan almaya çalışırım. hoş tabi onu da bilemezsin ama bence riski daha düşük oluyor. ilanından bile anlaşılıyor. örneğin yetkili servisten başka yerde bakım yaptırmadıysa çok büyük artıdır, üçe beşe bakmamış demektir.

zaten ekspertiz babandan alsan bile yaptır. satıcının bilmediği bir şey de olabilir.

kasko da yazar sigortacınıza sorabilirsiniz en kötü kasko firmanızı arayıp konuşabilirsiniz. ben o şekilde detay bilgi almıştım

Poliçede yazar. Büyük ihtimalle verirler.

Perte verilmez.araç kullanımı sona ermiş ve sözleşme sonlandırılmış.ikame araç aracınız tamir olana kadar verilen bşr hizmet.artık araç kullanılmayacağı için verilmez.

Ücretsiz yok. Ücretsiz yazanda zaten kelime oyunu var. Faturalı hat olarak ücretsiz veriyorlar. Fakat hat ücretini 12 aya bölüyorlardı aslında

bulamazsınız, imkanı yok. özel numara adı altında fahiş fiyatlara satılıyorlar 2 ve üstü ile başlayanlar.

Tam istediğin şey değil ama, okumadıysan diye
iyi ki okumuşum diyeceğin bir kitap

www.iskultur.com.tr

Kazım Karabekir, Hayatım adlı kitabında çocukluğunun geçtiği yerleri ve aile düzenlerini bir çocuk gözüyle anlatmış. Özellikle Mekke'deki yaşantıları çok ilginç gelmişti bana.

Memduh Şevket Esendal'ın Sıdıka Hikayesi Görücü usulüyle yapılan bir evliliği anlatır.

Aynı yazarın ve çağdaşlarının hikaye ve romanlarında Türk, Rum, Ermeni, Yahudi içiçe uyumluğuğunun nasıl güzel resmedildiğini görürsün. Hepsi çok güzel yazmış.

Bence Türk klasiklerinin epey hakkı yenmiş.

Cenap şahabettin'in gezi yazıları.
İçeriğinin ne kadarı sizin aradiginiza tekabül eder bilemiyorum ancak unsurlar vardır diyebilirim. Ama tabii servet-i funun dönemi onunkisi.

Bence kültür tarihinin en güzel örneklerinden biri Reşat Ekrem Koçu'nun İstanbul Ansiklopedisi

Şuradan pdf halini bulabilirsiniz. Basımı maalesef yılan hikayesine döndüğü için basılı olarak mevcut değil.

archive.org

Tam dediğinizi karşılamıyor olabilir ama mikro tarih temalı olmaları ve konu olarak sizin aradığınıza yakın olduğu için şu 2 kitaba bakabilirsiniz:

Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken, Cemal Kafadar
Osmanlı Kültürü ve Gündelik Yaşam, Suraiya Faroqhi

Suraiya Hocanın benzer bağlamda başka kitapları da var. Bazılarını okudum bazılarını okumadım ama büyük bir tarihçidir Suraiya Faroqhi.

Osmanlı'da Kentler Kentliler
Osmanlı Dünyasında Üretmek, Pazarlamak, Yaşamak
Osmanlı İmparatorluğu’nda Yollara Düşenler
Soframız Nur Hanemiz Mamur:Osmanlı Maddi Kültüründe Yemek ve Barınak
Orta Halli Osmanlılar
Osmanlı Şehirleri ve Kırsal Hayatı
Osmanlı Zanaatkarları

Ayrıntıları çok bilmiyorum ama ABD , İsrail'e nasıl destek veriyorsa , Yunan'a da İngiltere destek verdi. 1700ler ve 1800lerdeki devletler arası özellikle diplomasi, uluslararası ilişkiler İngiltere'siz okun(a)maz.

Suudların Arabistan'da bile Osmanlıyı zorlamasında Arabistan'ın elden çıkmasında İngiltere başta gelir.

Dikkat et ki,
Ermenistan, büyük Ermenistan hayali ile Yunanlılar da benzeri şekilde magelo idea ile İsrail de Arz-ı Mevud hayali ile yaşamaktalar.

Bu nedenle bölgemizin sürekli gerilim yaşamasının yanı sıra, bize güvenlik sebebiyle en olumlu etkisi ordumuzun her an hazırda olmasına vesile olmaktadırlar.
Osmanlı Devleti 1500- 1600 lerdeki Osmanlı olsaydı asla alt edilemezdi ve gerileme devri 1700'lerde başlamıştı zaten

O dönemin great powers olarak bilinen devletlerinden Fransa, İngiltere ve Rusya destekli olarak Yunan isyanı başarıya ulaştı. 19 yyda Avrupa'da Greek revival hareketi vardı yani herkes antik yunana hayranlik duyuyordu, ve yunanlara karsi acayip bir sempati birikmisti Osmanlı'nın geri kalmışlığı, despotlugu vb nedeniyle.

Ülke 1800 lerin ilk çeyreğinde kuruluyor ama askeri acidan birinci Balkan Savaşı'na kadar öyle büyük bir zaferleri yok aslında Osmanlıya karşı. Esas balkan harbinde topraklarını neredeyse ikiye katliyorlar. Sizin algiladiginiz gibi bir yetişme durumu yok. Yunanistan kurulduğunda yoksuldu ama Osmanlı gibi geri kafalı yobaz ve despot değildi, yeniliklere açıktı. Osmanlı'nın askeri durumu çok kötülesti 93 harbinden sonra, kendiliğinden Balkan devletleriyle aynı lige kadar düştü.

Osmanlının yıkılmasının bir sebeplerinden biriside nüfusunu artıramamasıdır. Türkiye kurulduğunda nüfusu 13 milyondu. türkiye 13 mülyon değilde 80 milyon olsaydı yunanistan bağımsızlık kazanamzdı.

1881 yılında Osmanlı'nın Donanma Komutanı İngiliz.
1869 yılında Girit Rum isyanını bastıran Osmanlı Komutanı yine İngiliz. 1877-78 yılı Osmanlı Rus savaşında Karadeniz Donanması Komutanı yine İngiliz.
Ama biz tutup İngiltereyi suçluyoruz ve İngiltere olmasa Yunanistan bağımsız olamazdı diyoruz.
Ya bizim düşmana ihtiyacımız yok ki. Biz kendi kendimizi yok etmeyi becerebilen bir milletiz.
1909 yılında Yunanistan'ın İtalyadan aldığı bir gemi var. Averof. Adamlar bi tane gemiyle Osmanlı Donanmasını hallaç pamuğu gibi atmışlar zamanında.
Hafız Hakkı Paşanındı galiba. Bozgun diye bir kitabı vardı. Ufukta bulgar görününce çil yavrusu gibi dağılan ordu anlatılır. Alın okuyun ki ortamlarda nüfusumuz az olduğu için bağımsızlık ilan ettiler falan demeyin.
Bir de Hobart paşanın anılarını okuyun. Amerikan iç savaşını da anlatır. Güzel kitaptır.

Yunanı asker olarak kucumsememek lazım, tarihlerine bakınca onlar da en az Türkler kadar asker bir millettir. Ataturk de kurtuluş savaşında Yunan ordusunu ciddiye almış, savaş sonrası Yunan komutanlarını ve ailelerini korumuş ve Yunanistan'la isbirligine onem vermistir.

Uludağ Kebapçısı Cemal Cemil Usta

Uludağ Kebapçısı Cemal Cemil Usta +1.

Kebapçı Tamer.

çarşı içinde Âbad

Botanik Park içindeki benim favorim. Hem ortam hem de kebap ve yanındaki üzüm şırası beni etkilemişti. Çarşıda yediklerimden aynı tadı alamadım.

kebapçı hüseyin.

Kebapçı Hüseyin +1 mekan olarak yukarıda yazılanlar gibi değildir ama.
Botanik Park'taki yemek yedikten sonra da vakit geçirebileceğiniz bir yer.
Mavi Dükkan çok meşhur ama içerisi çok dar ve özellikle bu aralar çok sıra beklersiniz ayakta.
Mavi Dükkan'ın ilerisindeki Ünlü Cadde'de de var İskender İskenderoğlu orası da meşhurdur.

1- Crocband kullanıyorum, normalde ayağım 40 numara, adidasta 40.5 giyiyorum. Crocs alırken 41-42 aldım, ayağım bunda rahat etti. 39-40’a oturmadı ayağım.

2. soruya malesef yanıtım yok.

Terliklerden biri ile diğerinin güneşi aldığı açı farklı olursa farklı miktarda küçülebiliyorlar. Numara seçerken yani küçülecek diye büyük numara alırsın, sol teki hiç küçülmeyebilir falan. Bunun da farkında ol almadan önce.

iltica hakkı her ülkede var ama abd'nin sınır bağlantısı bu yönden savunmasız kılıyor. işin bir uluslararası hukuk boyutu var.

demokratların seçmen devşirme stratejisi de etkili.

ancak iş gücü ihtiyacına gelirsek bu pek doğru değil. türklerden iltica edenlerden doktor, diş hekimi, mühendis bile var. bunlar ortalama abd vatandaşından çok daha avantajlı. vergi ödemeden direkt sisteme tabii olacaklar.

ancak bu şekilde giriş bedava değil. kartele verilen para ve iltica sonrası iş bulana kadar 1 yıl cepten yenilecek bir süreç. bu kadar parası olanın bu yola girmesi bence baştan sorunlu.

abd'de düzgün bir iş bulmak çok kolay değil. vasıfsız iş çok. bu vasıfsız işlerde çalışan saatlik asgari ücret alıyor. vergi ve sağlık sigortası sonrası eline geçen parayla yaşaması için haftada 7 gün, günde 10 saat çalışması lazım. Uber vb. de aynı şekilde. İltica eden Türklerin çoğu iyi durumda değil.

Hukuk devleti oldukları için sınırdaki görevliler prosedür neyse onu uyguluyorlar.

Genel politika olarak da vasıfsız işçiliğe gerçekten ihtiyaçları var. Sınırdan geçen insanlar kimsenin yapmadığı işleri yapıyorlar

Kendi yasaları sınırı geçip ABD topraklarına adım attıktan sonra yaptırım uygulamayı engelliyor ama mesela okyanustan falan gelmeye çalışan olursa vuruyorlar.

youtube.com

Peter santanello meksika sınırı bölümleri çok iyi, listede 9,9 milyon izlenen videodan başla

ABD çok büyük ülke. Sadece çiftliklerde bile onbinlerce isci ihtiyacı var

Etmeleri için bir sebep yok. Amerika'nın yüz ölçümü Çin'den biraz daha küçük. Çin nüfusu 1,4 milyarken ABD nüfusu 330 milyon. ABD'de NYC, LA ya da Chicago gibi büyük şehirler var ama nüfusun çoğu dengeli şekilde dağılmış hâlde küçük/orta büyüklükteki şehirlerde yaşıyor. ABD'ye yasadışı giren kişi zaten Miamide villada yaşayayım diye girmiyor. Nerde ne iş olsa yaparım kafasında. Wyoming'de kuş uçmaz bir kasabadaki markette, Nebraska'da bir tarlada ya da Montana'da bir inşaatta çalışacak insan lazım ve ABD nüfusu hem yaşlanıyor (Avrupa ve uzak doğu kadar olmasa da), hem de bunları yapacak yeterli insan bulamıyorlar. Bu kadar geniş alanda binlerce ufak şehirde basit işleri yapacak kişiler için yetişmiş ya da yetişebilecek insan gücü kullanmak yerine gelen mültecilere okey diyorlar. Mülteci olmakla suç işlemek arasında bir korelasyon da yok ABD'deki istatistiklere göre. Bu yüzden sınıra duvar inşa etmek falan hep halkın gazını almaya yönelik saçma vaatler. ABD tarihi boyunca olduğu gibi şu an da dışarıdan gelecek hem vasıflı hem vasıfsız göçe muhtaç

iltica edenlerin hiçbiri çiftlikte, yarım işinde ya da ağır işlerde çalışmıyor. bu işler için abd'nin tarım işçisi istihdam vizesi var. 2-3 yıl çalışma izni verip sonra gönderiyor. iltica edenler american born gibi tüm haklara sahip, sadece oy kullanamıyorlar.

turist vizesiyle takılan kekolar ancak restoranlarda saatlik 8-10 dolara paket atıyor.

Tamamen ucuz is gucune adam lazim. Su an ny da tum bisikletle paket dagitanlar ufacik boylu latinolar. Kisin - 10 da bisiklet ustunde paket dagitacak bu adam ve saati 10 15 arasi bir sey kazanacak. Bunu hic bir beyaza yaptiramazsin, siyahiler de yapmiyor ( afrolar haric ) butun ayak isleri kacak gocmenlerin eline kaliyor ve ucuza yaptiklarindan maliyetlerde asagida kaliyor. Ciftlikte domuz pisligini beyaza temizletirsen ( ki yapmaz kendi ciftligi degilse kolay kolay ) saati 30 ister, ayni isi kacak meksikali $9 bile yapar haftada 7 gun gunde 14 saat calistirirsin. Sonra o steak de ny da restoranda sana $45 gelir, kacak isci olmasa $70 yersin ayni steak.

@oscar

onları yapanlar iltica edememiş kişiler. iltica eden en kötü ihtimalle doordash veya uber yapar. hiç olmadı burger king, mcdonalds.

dediğin işleri yapanlar turist vizesiyle ülkeye girmiş kamiller.

küçükkuyu'daki sınır kapısı pandemi döneminde kapatıldı ve hala kapalı. en yakını ayvalık.

İphoneda yazıları/ekranı büyütme olayı var onu açmış olabilirsiniz. aklıma başka bir şey gelmedi.

Aynı olay ekran koruyucu ekranı fazla kapattığından çıktı sizde öyle değildir büyük ihtimal ama yazayım dedim.

Nike koşu modellerine benziyor talepleriniz.
Mesela bu olabilir: www.nike.com

Adidas Ultraboost

asics 1130

illy, julius meinl gibi markalarda var aslında.

www.1001kahve.com

www.tchibo.com.tr

www.tchibo.com.tr

www.tchibo.com.tr

benim bulabldiklerim

Online satış yapan kavurucularda çeşit çeşit single origin kahve var, hiçbiri harman değil. Hangi yörenin kahvesi olduğuna bakarak bulabilirsiniz. Zaten üretilen/tüketilen çekirdeklerin çoğu arabica. Robusta bulmak daha zor.

kahhve.com
aerialresupplycoffee.com
Mesela Colombia supremo bir arábica alt türüymüş.

Nitelikli kahve satan kahvecilerin hemen hemen hepsi yüzde yüz arabica çekirdek satar, fiyat performans için sanal baharat-sezy sitelerine bakabilirsin, daha kaliteli çekirdekler için null-montag-milestones-coffee department-niji vs bakabilirsin.

Ticari kahvelerden uzak durmak iyidir, çünkü bayattırlar ve defect oranları yüksektir.

Ülkede çok iyi kavurucular var ama aramayı-araştırmayı bilmek lazım, kahvelernet ve kahve kulübü forumlarına da bakabilirsin.

İzmirdeysen
www.looffyscoffee.com
İyi esnaflar

single origin kahvelerin tamamına yakını zaten arabica. KAhve aldığım siteyi aşağıya bırakıyorum. Kavrulma tarihi ile sipariş tarihi arasında maksimum 1-2 olduğu için burayı tercih ediyorum.

coffeetropic.com

Kahve.com satılıyor tabi ki. O kadar el altından bulunan birşey değil. Ama kilosu 200 lira görünüyorsa tabi ki o kahve robustadır. Çok ucuzlara bakıyorsun sanırım.

sanalbaharatin cogu kahvesi arabica

petra, coffee department

coffee sapiens, evolution blend

www.ultracoffeeroastery.com

Çok büyük ihtimalle bir sonraki ekstreye gelir.

10'u 23:59'da kesiliyor. Ayın 11'i 00:01 harcaması diğer aya yansır.

bazi kredi kartlari 22:00'de kapatiyor ilgili ayi.

Sadece ikinci soruya cevap verebileceğim.
www.trendyol.com
Şunu kullanıyorum 3 senedir. İki çıkış var, birisi (renkli olan) evin duvarındaki elektrik ile aynı hızda şarj ediyor, muazzam bir aygıt, daha iyisiniz bulabileceğinizi sanmıyorum.

1. şarjlı istiyorsan. amzn.eu
şarjsız amzn.eu
2. adaptör orijinal olmasına gerek yok. amzn.eu bundan al iki girişi de var.
3. kullanabilirsin. 5w bile kullanabilirsin. daha yavaş şarj eder sadece. usb-a type c kablo alcaksın onun için.

varsa aracın usb girişinden kaliteli kablo ile şarj edin. usb girişi yoksa kabloya ek olarak yine kaliteli bir adaptörle 12v soketinden şarj edin. iki senaryoda da hızlı değil yavaş şarj olsun (ona göre adaptör alın yani).

orijinal ya da mfi lisanslı bir kablo ile şarj edebilirsiniz.
çakmak ya da usb girişinden.

3 gün önce toplamda 710 lira ödedim

www.hepsiburada.com

edilir. zarar olmaz.

Benim macbookumun 120 mi 140w mı ne adaptörüyle bile şarj ediyoruz. (ip11 ve 12 leri)

Appleın sitesine bakarsan sorun değil diyor. Akıllı cihazlar oldukları için gerektiği kadar watt çekiyor bildiğim kadarıyla.

Edilir ama sürekli bununla şarj ederseniz pil sağlığı çok hızlı azalacaktır.

Bataryanızın uzun ömürlü olmasını istiyorsanız hızlı şarj aletleri kullanmayın.
Ben 14 pro max'i 5w şarj aleti ile 2,5 saatte full dolduruyorum. 1 seneden uzun süredir kullandığım telefonun pil sağlığı hala %100

aynı soru havuzundan besleniyor ki, sadece ekranda bir şey okumak daha kolay geliyorsa e-yds hoşuna gidebilir.

kolay olan Yökdil derlerdi, hiç girmedim bilmiyorum.

felsefe alanı bana uzak konu ama şöyle fikir verebilirim. felsefe bölümünde adını duyurmuş bir üniversitenin o bölümün websitesine gir, o siteden o bölümde görev yapmakta olan akademisyenlerin daha önceden yazmış olduğu güncel makaleleri okursan felsefede son dönemde neler çalışılıyor görmüş olursun. sonra o makalelerden sana ilham olacak, o makalede eksik olan ya da adı geçmiş ama henüz araştırılmamış bir kavram konu olursa o konu-kavram üzerine bir araştırma yapabilirsin. tabi o alanda yazılmış ingilizce makaleleri de mutlaka incele. makalenin ingilizce özetini deepl uygulamasının içine atıp en azından özeti hakkında fikir edinebilirsin.

bu arada seçeceğin konu ve tez danışmanını bağdaştırman çok önemli. yani seçeceğin konu hakkında tez danışmanının da biraz da olsa fikir sahibi olması gerekir, yoksa tez savunmasında yalnız kalırsın.

Dikişsiz kaztüyü uniqlo'da var. Yurtdışından alma imkanınız varsa memnun olduğum bir mont

www.uniqlo.com

Onur kuzu döner. Etlikte.

Diş ipi ve/veya arayüz fırçası. Gerçi benimkiler gibi ise ne yapsanız yine de sararıyor. Dişçide temizletmek gerekiyor.

Maalesef çözümü yok, aynı sorunu bende yaşıyorum. Tepe'nin minicik yuvarlak fırçaları var, o bölgeye giren tek fırça, onunla bile fırçalasam etki etmiyor.

Tek demet fırça. Buna bi bakım. Gözünüz kesiyorsa alın, gğzel de diş ipi kullanın. Geçtiği kadar , geçmediği durumlarda biz hekimler taş mı yiyelim, gelin:)

yapamazsın

www.imobie.com ile yaparsın

outdoor ayakkabıların tabanı çamur, çakıl, kaya gibi tutunacağı zemine göre malzemeden yapılıyor

kayaya tutunan ayakkabı şehirde hayli hayli tutunur diye düşünsen de ıslak asfalt, kaldırım, merdiven, dükkan önü zeminlerde düz yolda kayabilirsin

outdoor ayakkabılar havalı görünse de şehir zeminlerine uygun değil

şehirde bu zeminlere gerçek kauçuk tabanlı ayakkabı/botlar iyi tutunur

eva tabandır, vibram tabandır uzak dur

outdoor ayakkabılara, botlara ço0k dikkat edin. yıllar önce, istanbul'da kullanmak için adeta tank gibi bir çift northface hiking botu aldım hiking nedir bilmeden. bot ıslak zeminde kesinlikle tutunamıyor. bu nedenle biri ıslak merdivenden uçmak olmak üzere 2 ciddi kaza atlattım.

markaya güvenmeyin, kaydırmama konusuna odaklanın.

Merrell'in Speed GTX modellerine bakmanızı öneririm. Hem çok rahat, hem de su geçirmeme konusunda iyiler...

Decathlon'dan almıştım ben, yıllardır kullanıyorum.

1.evet.
2.youtube muzik uygulamasi indircen.

duty free ve sigara icin konusayim.

sigara Yunanistan'da ucuz degil. 4-4,5 euro ortalama fiyat.

duty free olayi ise soyle:
Atina'da guvenlikten sonra girdiginiz duty free magazasinda 27 euro olan karton sigara (Ome) SAW havalimanina indiginizde 17 euro oluyor.
fakat Sabiha'dan giderken (yine guvenlikten sonraki duty free) ayni sigara 26,5.

gecen istanbul havalimanina indigimde yine ucuz olur sandim 28.9 euro idi ayni sigara. zam geldi diyorlar ama bence sadece zam degil olay, havalimani farki.

hangi ickiyle ilgileniyorsunuz sorun soyleyeyim. hatta kendiniz de bakabilirsiniz burda internetten alkollu icki satisi yasak degil. buyuk marketleri sklavenitis.gr ab.gr gibi yerlerde ingilizce arayabilirsiniz. suradan da bakabilirsiniz. athens.shopdutyfree.com

@supergirl ben İpsala’dan araç girişi yapacağım. Rakı ve marlboro parlament

TR>GR icin konusuyorum. 2 paket sigaraya izin veriyorlar sadece, karton degil. "duty freedekiler diyor biz satariz isterseniz ama izin 2 paket". her zaman aramiyorlar ama ararlarsa ve bulurlarsa 150 euro gibi bi cezasi var :(

ben kendim 1 kartonla gectim TR>GR pandemi oncesi, karton acik ve paketleri hep farkli yerlere koymustum ama arama yapmadilar.

ama arama yapilip ceza odeyen arkadaslarim oldu. hatta acik tutun getiren arkadasima kesmislerdi.

diger yonde nasildi durum hatirlamiyorum acikcasi.

Dedeağaç, İskeçe

Kavala'ya kadar gitmiyorsunuz madem, Dedeağaç bence de.

Dedeağaç

En iyisi Stronghold ve internetten alınmıyor. İnternette satılanlar dandik.

birkaç hafta önce aldık, sizinki gibi cuma (başvuru ile aynı gün) basımı tamamlandı, cumartesi kargoya verildi, pazartesi geldi. muhtemelen sizinki de bugün yarın kargoya verilir diye tahmin ediyorum.

yuksek lisans tez konusu hakkinda o alanda yetkin kisilerden tavsiye almanizi oneririm nacizane. bu yetkinlik de yillarini vermekle kazaniliyor. demem o ki buradan size ekmek cikmaz, gidin bolumdeki hocalarla konusun.

En temizi danışmanla konuşmak. Size en iyi desteği hangi konuda sunabilir. Danışmanın uzmanlık alanından konu seçmek en temizidir.

"O da milyar kez tartışılmış konular" demişsiniz de yapacağınız yüksek lisans tezi en nihayetinde ayrıca felsefe alanında. Yani çok da bu konuda kendinize yüklenmeyin.

Yapmanız gereken doğru bir danışmanla ilginizi çeken ve devamını getirebileceğiniz bir alandan bir şeyler yapmak başka bir şey değil.

Çok özgün ve çığır açan bir şeyler beklerseniz ya da sırf yatırım diye başka alanlara kayarsanız patlarsınız.

o "çerçöp"un de bir fonksiyonu var tezde. bunu yapay zekaya yaptirmak (ki yapabilecegine dair ciddi suphelerim var) makul gelmiyor bana.

Kablolu boya m-1 gibi bişey alıp bağlama çalarken bacağına falan kliplerse bi de gain ayarı yaptıran bi video kayıt cihazı ile bir defalık bi ayar yaparsanız aynı odadan aşağı yukarı aynı vasat üzeri sonucu alabilir.

Kablosu deli uzun mikrofonun bu arada tripod'tan yetişir

condenser mikrofon alırsanız uzaktan da alır sesi.

usb li olanlarına bakacaksınız.

telefon android ise bir tane otg dönüştürücü ihtiyacınız var çok pahalı değil.

bende blue yeti mikrofon var 800 liraya almıştım 8bin olmuş :( daha uygunları vardır belki. ya da sahibindende var 3-4bin e. telefonda da kullanabiliyorum. ama her telefon desteklemeyebiliyor.

bazen telefonun kendi uygulaması da desteklemeyebiliyor. o durumda marketten başka bir camera uygulaması yükleyip onun video ayarlarından ses girişini o takılı olan usb mikrofonu seçmeniz gerekebilir.

kablosu çok uzun bu arada tripoda telefonu koyup, mikrofonu 2-3 metre ileriye konumlandırabilirsiniz.

ikinci soru ile ilgili bilgim yok. araba dışında hayatımda klimam olmadı, klima kullanmadım. arabada da ayarı var, dışarıdan hava al, içerideki havayı çevir diye.

birinci soru için; hayır koyuluk derecesinin uv filtresi ile ilgisi yok. tamamen şeffaf olup uv ışınlarına karşı filtreliyor da olabilir. tamamen kapkara olup hiç uv filtresi de olmayabilir.

kapkara gözlükler şunun için var, çünkü tek derdimiz uv'den korunmak değil. gelen güneş ışınını zayıflatıp gözümüzü kısmadan karşıya bakabilmek. mesela benim taktığım acucue oasys lenslerinde %90 küsur uva uvb koruması var. yani hiç güneş gözlüğü takmadan da uv ışınlarına karşı korunuyorum. ama şeffaf anasını satayım. hafi güneş karşıdayken bi gözünü aç açabiliyorsan. bana hiç uv koruması bile olmayan kapkara bir gözlük yeter bu durumda.

ben gölge istemiyorum kardeşim, uv'den korunayım diyen açık renk kullansın, hem uv'den korusun, hem de gölge etsin başka ihsan istemem diyen uv korumalı koyu camlı kullansın. parlamaları da kessin diyen bi de polarize arasın. benim lenslerim zaten uv'den koruyor, yeter ki güneşin geldiği tarafa gözümü kısmadan dönebileyim diyorsan işportadan alacağın 30 liralık koyu camlı gözlük de iş görür.

1. Güneş gözlüğünde göz koruma seviyesini gösteren camın rengi veya koyuluğu değil, kaplamasıdır. Açık siyah gözlüklere UV koruması yapılabiliyor, kapkara gözlükler ışığa hassasiyeti olanlar için var.

2. Normal klimalar havayı gerçek anlamda temizleyemez, kalitesini arttıramaz. İçindeki modeline göre farklı kalitedeki hava filtresi toz, polen ve diğer alerjenleri filtrelemeye yardımcı olur. Evi kesinlikle havalandırmalısınız. Ancak yeni bazı klimalar içlerinde dahili hava temizleyicilerle gelir. Örnek: www.daikin.com.tr Bu klimalar temizlediğini iddia ediyor ama şahsen araştırmadan-denemeden yorum yapmam doğru olmaz. Kullanan varsa bu sorunun yanıtını da ona bırakalım.

2. Klimaların dışarı iile hava devir daimi yapan bir bağlantısı yok. (Ticari tipli olanlarda olabiliyor)

Koku dediğimiz şey havada asılı kala. Partiküller olduğu için klimanın filtresi bu kokuyu havadan temizleyebilir, ama içerideki havanın oksijenlenmesini falan arttırmayacaktır.

Hava kalitesini arttırdığını vaad eden ozon modlu klimalar da var. Havayı temizlediğini söylüyorlar. Ama ozon gazını da solumamak gerekiyormuş diye duydum. Klimaların ozon modu açıkken odada bulunmamak gerekliymiş falan. Yani klimanın havayı temizleme durumu biraz cacık.

Eğer sürekli klimalı bi ortamdaysan o zaman havanın serin olduğu anlarda camları açıp bi püfür püfür estirmen gerekiyor içerinin havalanması için.

Serin ve kuru bir yerde saklayabilirsin. Ama zaten bunun kutunun üzerinde yazması gerekir. Kesin bilgi için ürünün etiketini inceleyebilirsin.

evet ederler, benzer bir durumda alt katımız sigortadan yaptırmıştı ve biz sigortaya ödemiştik.

Aynısını verecekler. Yakın zamanda bir ipad tamiri tecrübem oldu, sakın ola apple yetkili dışında bir yere götürme. Yetkili servis bile yapamadığından değişim teklif ediyorlar zaten. Götürürsün yapar, ama içinde başka yerini bozar, üzerine bir de para vermiş olursun.

@malheiros ücreti aynı mı oluyor? Bilginiz var mı?

ya sana söylüyorlar değişim ücretini, eğer garantisi varsa ve garanti dahilindeyse para ödemezsin. değilse sıfır ücretine yakın oluyor. %70'i gibi düşün.

Eşim “ahmet mehmet” benim yerime …07.2023 tarihinde başvurmuş bulunduğum istanbul kartımı teslim alabilir diye el yazısı ile imzalı bir dilekçe, eşinizin(akbil sahibinin) kimlik fotokopisi ve evlilik cüzdanı kombosu.
Yine de verebilirler bunlarsız bile burası türkiye ama yasal olarak alamamanız lazım.

anne kartımı benim için eşim benim kimliğimle teslim aldı, bir sorun çıkmadı, zaten öyle bir hak tanıyorlardı diye hatırlıyorum. ama bu anne kart olduğu için miydi bilemiyorum. her halükarda belki eşinizin kimliğini yanınıza almak mantıklı olur.

annem de o yaslarda benzer ameliyati oldu, ustelik retina yirtilmasi gibi bir sey de ve sari noktasi da vardi. kesinlikle yeditepe hastanesi Sinan Tatlipinar'i oneririm. Kendisi aslinda balmumcu yeditepe goz hastenesinde ama cuma gunleri kozyatagina geliyor.
bence direkt balmumcuya gidin, oradaki aletler cok daha kapsamli.

Prof Dr. Melih Ünal

uni ball ları çok severim de dolmakalem denediniz mi hiç? yazma hissini bambaşka bir boyuta taşır. Lamy Safari önerebilirim başlangıç için.

papermate inkjoy gel 0.7 kullaniyorum bu aralar, baya memnunum..
tam olarak $u:

www.trendyol.com

scrikss speed gel (ya da herhangi iyi bi markanın jel kalemi)

yazmalara doyamazsınız, bi bol imzalı resmi işlemde benim kalemi kullanmıştık, her eline alan bu ne ya diye sormuştu.

ben de dolmakalem diyorum, lamy safari m veya faber-castell grip m imza için uygun kalınlıkta kalemler.

Lamy dolma kalem.