[]

site güvenliğini uyurken görüyorum

selam,

24 saat güvenliği bulunan kameralı bir sitedeyim, yeni gelen güvenliği gece geç saatlerde eve girip çıkarken iki kez uyurken buldum.

sonuçta güvenlik var diye ona göre aidat ödenen ve güvenliğe güvenerek içi rahat takılan yüzden fazla dairenin olduğu bir sitedeyim, ikisinde de bir şey demedim elemana ama içim de rahat etmedi.

ne yapılmalı sizce? adamı mı uyarmalı? direk yöneticiye söylesem işten atabilirler, bir yandan da adam yapması gereken tek temel şeyi yapmıyor, uyanık kalıp kameraları ve etrafı gözlemiyor.

 
direk iletişime geçmeyin, yöneticiye söyleyin o ilgilensin.


  • fakyoras  (18.04.16 12:49:35) 
Yöneticiye söyle geç. Muhatap olmayın çomarlar ile, işini düzgün yapsın


  • hasmetizm 2046  (18.04.16 13:01:40) 
yönetici değil bu iş ilk baştan (varsa) onların amir ya da şefleri ile olur. ama biraz olsun tanınıyorsanız kendiniz de konuşabilirsiniz uygun bir dille.


  • 1adam  (18.04.16 13:11:05) 
öpüp uyandırmayı dene :)

hehehe senin muhatabın yönetici bence.
  • titiraprap  (18.04.16 13:13:00) 
Bu soruya askerde nöbette uyuyanların da cevap verebilecek olması acıklı.

Güvenlik sektörü askeri disiplin çerçevesinde değerlendirilir. O bekçilerin işten atılmaları lazım. Güvenlik sivil mantıkla değerlendirilemez. Yavşak bekçilerinizden kurtulduktan sonra @want2die'ın da yazdığı gibi birden çok kart okuyucuyu kontrol edilmesini istediğiniz alanlara yerleştirin. Eğer kameralar kart okuyucuları görmüyorsa kart okuyucuların konulacağı bölgelere hareket sensörüyle çalışıp kendi içindeki sd karta süreli kayıt atan müstakil kameralar da yerleştirilebilir.
  • neotunc  (18.04.16 13:19:07) 
Yapması gereken şeyi yapmıyorsa bu işten çıkarılması için yeterli bir sebep.


  • Euxinos007  (18.04.16 13:20:00) 
ne kadar samimi olursanız olun, adamla muhattap olmayın. doğrudan amirini arayın ve durumu anlatın. işinde kalmayı o önemsemiyor, siz niye önemseyeceksiniz ki? önemsese böyle yapmaz. siz ona canınızı ve malınızı emanet ediyorsunuz.


  • air  (18.04.16 13:29:00) 
basligi degistir kardesim, ruyanda guvenlik goruyorsun sandim


  • mrvengeance  (18.04.16 13:41:29) 
İnsanların "çomar" olup olmadığını yaptığı iş mi belirliyor acaba diye düşündürdü bu başlık. Bazı insanlar tek bir cümleden "çomar"lıklarını belli edebiliyor zaten.

Konuya gelirsek, yöneticiye bildirmen gayet doğal. İçin rahat etmeyecekse o yokken bir not bırakabilirsin.
  • six packsiz  (18.04.16 14:16:31) 
[]

hükümet neden suriyeli mültecileri bu kadar istiyor

selam, anlayamadığım bir durum var anlayan lütfen anlatsın.

şimdi ülkede halihazırda zaten işsiz insan çok, zaten zengin bir ülke değiliz, zaten refah düzeyi alım gücü sıkıntılı, zaten suç oranı yüksek, zaten daha iş bulamadığımız, topluma adapte edemediğimiz dünya kadar vatandaşımız varken......

neden suriyelilere bu kadar yeşil ışık yakılıyor, yok bağlanan maaşlar, verilen ayrıcalıklar, vatandaşlığa şipşak geçirmeler...

ben anlayamadım sebep ne? kesin bir strateji vardır arkasında ama ne?

 
araplaştırma?


  • masa penisi  (04.03.16 20:58:18) 
Ucuz işgücü.

Türkiye daha da ucuz işgücü üretmek için politika üreten bir ülke, ekonomisi buna bağlı çünkü.
  • christopher nolan  (04.03.16 21:03:01) 
bu suriye meselesi olmasa ne PKK bu durumda olacaktı ne AKPnin durumu şu andaki gibi olacaktı-bence

suriye ellerine çok müthiş bir koz verdi, cumbabayı duymuyor musun, adam "beni kızdırmayın bindirir otobüslere yollarım edirneden öteye" diyor :) bir sonraki seçimde, "biz gelmezsek bu suriyelilerle kimse baş edemez" demezler mi türk seçmene? aynı zamanda oy da alır bu adamlardan, vallahi yapar.

olay mültecilerin buraya gelmesi değil (ki zaten gelsinler hava hoş, 3 çocuk isteyen bir zihniyet için) olay suriyenin gayya kuyusuna dönmesi, ucunun da giderek dünyaya dokunması sanırsam.
  • niye ama  (04.03.16 21:12:40) 
sen ülkenin çıkarlarına göre yorumluyorsun, o kendi çıkarlarına göre.


  • ucan spagetticanavari  (04.03.16 21:13:59) 
@ucan kendisinjn ne gibi bir cikari olabilir bu durumdan?


  • dahiliye naziri  (04.03.16 21:27:28) 
@christopher nolan

hocam admaların çalıştığı filan yok. %10u filan ancak hayatında çalışma diye bişey görmüş, bilmiş ve aç kalmayalım diye çalışıyor. kalanı ne orada çalışmış, ne burada çalışıyor. ne de gidip avrupada çalışacak. tbi bu dediğim sığınmacı denince anladığımız ortlaama figür için. parası olan zaten çoktan gitti bşka ülkelere.

kız kardeşim AFAD çalışanı, memlekeketimde koca bir suriyeli yerleşkesi var...hele ki kadınları hayatlarında "çalışmak" diye bir kavram görmemişler bu fiilin anlamını bilmiyorlar...dahası biz kadınlar olarak çalışıyoruz diye "enayi" olduğumuzu açık açık yüzümüze söylüyorlar ve hatta ayıplıyorlar...evlenip çocuk yapıyorlar yalnız. bir de türkiyeyi çok pahalı şartları çok zor buluyorlar.

çalışsalar, üretseler ortadoğu bu halde mi olurdu?
  • niye ama  (04.03.16 21:29:21) 
[]

tevazunun bu ülkede kabul görmemesini nasıl aşacağız

selam,

normalde böyle şeyleri kimseyle konuşamıyorum, ancak çok utanmama karşın anonim olmama güvenerek burada rahat konuşuyorum sonuç olarak kimseyi tanımadığım gibi kimse de beni tanımıyor:

meslek ve statü icabı toplumca "kabul gören" ve çalıştığım sektörde benim iki katım yaşındakilerin dahi el pençe divan durmasının gerektiği bir konumda bulunuyorum.

yapım gereği insanlara asla kötü davranamıyorum, kimseye bana saldırılsa da artistlik yapamam. altındaki insanları ezen ve babası yaşındaki insanlara kötü davranan, aşağılayan, emirler veren akranlarımı görünce o kadar utanıyorum ki ortamı terk edesim geliyor. ben ise son derece herkese alabildiğine saygılı, "siz" dolu cümlelerle, ricalarla, arkadaş gibi görerek astlarımla ilişki kuruyorum.

sonuç şöyle oluyor: ezen, hakir gören, aşağılayan, bağıran çağıran akranlarım son derece saygı görüp alabildiğine itibarı kaparken ben ve benim gibiler resmen siklenmiyor. ezen adama türlü yalakalık, arkadaş gibi davranan ben neredeyse adam yerine konmayacağım.

bu problem sizce nereden kaynaklanıyor? asla diğer mevkidaşlarım gibi insanlara kötü davranamam, ama haketmediğim davranışları da görmek istemiyorum. ben de şeytana uyup nefret ettiğim insanlara mı dönüşmeliyim?

 
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim +1

gevşek bireyler gevşek bireyler yetiştiriyor, sonra böyle oluyor.
  • rahip janick  (21.10.15 01:40:14) 
@satgound aslında eğitimlilerin yaptıklarından ziyade eğitimsizlerin böylelerine prim vermesine değinmiş.


  • theos ek mekhanes  (21.10.15 01:48:48) 
Benim de yasadigim bir dilemma oldu bu cokca. Cozum ikisi de degil. Kisiye gore muamele. Yaninizda calisanlari taniyorsunuzdur artik. Insanca davranisi ve inceligi gucsuzluk/eziklik gibi gorenlerle duvar gibi olun. Kotu davranmaya ve bilhassa ezmeye gerek yok kimseyi. Hani bazi insanlar vardir ortama girince buz gibi bir enerji hissettirirler etraflarina etrafinda gorunmez bir cit vardir. Bu tip insanlar icin o kisi olun. Direktiflerinizi verirken ricaci veya azarlayici olmaya gerek yok. Gayet mekanik bur sekilde kisiden gorevini yapmasini isteyin. Bagirip cagirarak degil aba altindan sopa gosteren sekilde disiplin saglamak daha efektif. "Bunu bunu niye yapmadin!?!" yerine sakin bir bicimde "Bunu yapmadiginiz icin su, su aksadi. Bunun tekrarlamasi durumda sizinle performansinizi gozden gecirip seceneklerimiz uzerine konusacagiz" gibi bir cumle karsida soguk dus etkisi yaratiyor. Tabi ozel sektor yonetici jargonu bu devlet dairelerinde ise ona gore uyarlayin. Ornek zaten sadece farki gostermek adina yazdim duruma spesifik seyler kullanirsiniz.


  • w fre  (21.10.15 01:53:54) 
Adamına göre muamele yap sende kardeşim insanlıktan anlamayana ver küsküyü bazısı iyi niyeti eziklik olarak algılıyor çünkü.


  • eksimeksi  (21.10.15 02:14:11) 
sanırım arada cinsiyet ayrimi yapmadan, beklenmedik (duruma uygun, meşru) cezalar, fırçalamalar yapmak gerekiyor ibret olması adına. yavaş yavaş iş yükü ve denetim de artmalı.
aşırı rahatliğın sonu hep rahatsızliktir zaten.

ama esas olarak her şeyin öncesinde ihtar, uyarı lazım.
  • 1adam  (21.10.15 02:17:15) 
bu ancak eğitimle aşılır.
ülkemizde akp tarafından eğitimin içine edildiği için.
uzunca bir süre böyle devam eder.
  • titiraprap  (21.10.15 02:21:46 ~ 02:23:23) 
bunun herkesin bildiği biraz uzun bir cevabı var. üşendim. özetle hayat böyle. bu tercihi iyi/insancıl bir karşılık olmadığını bile bile yapacaksın.


  • godoşu beklerken  (21.10.15 02:31:56) 
godoşu beklerken+1

bu mesele sadece çalışma hayatında değil, evinizde iş yapmaya gelenlerle (kapıları, fayansları, elektrik/su tesisatını yenilerken, ısmarlama mobilya yaptırırken, vb.

burada dert şu ki, karşı tarafa göre tutum almak, zamanla kendinizden son derece uzaklaşmak anlamına gelebilecek demek. yani size yönelecek davranışı elbet bir şekilde yönete-yönelndirebilirsiniz, ama bunu neredeyse sürekli olarak yapmak zorunda kalınca, olağan tutumunuzu (bir anlamda kendinizi) değiştirmeniz gerekecek. sorun da burada: öyle olmaya başladığınızda artık kendiniz olarak kalmamaya razı olacak mısınız? mesele bu.
  • tedirginlik hucresi  (21.10.15 03:23:39) 
(bkz: 4s kuralı)

başka bir şey yazmaya gerek görmüyorum, verdiğim bakınız her şeyi açıklıyor.
  • devilred  (21.10.15 03:36:15) 
insanin dogasi kotu zaten. sadece turkiyede bu daha sik gorulebilen, daha cok kabul goren bir durum.


  • baldur2  (21.10.15 07:39:27) 
Hayır çünkü o insanlar inanılmaz ezik ve itici.


  • selamun aleykum kitty  (21.10.15 11:02:11) 
[]

nostalji takıntısı

selamlar, kendimden bahsedeceğim.

30'lu yaşlarımın başındayım, kendimi bildim bileli nostaljiye ve genel anlamda "eskiye" meraklıyım. 8 yaşındayken babamı zorla şehirdeki kalenin girişi yasak olan iç kısmına sokturtmuştum belediyeden izin almasını sağlayarak, anlamsızca merak ediyordum.

ilkokulda bile yaşadığım mahallenin 30 sene önceki halini merak ederdim, ailenin eski foto albümlerini bakmaktan eskittim.

eski dolapların ya da sandıkların altına konan eski gazeteleri çıkarır okurdum, bunu hala yaparım denk gelirsem.

şimdi de eski bir ev, yıkık bir harabe görsem atlarım hemen incelerim her yerini

param yettiğince vintage-antika eşyalar alıyorum

sözün özü şu, bu bir çeşit sapkınlık olabilir mi? örneğin 60'ları görmemiş biri olarak o günlere özlem duyacağım neredeyse, şu an arkada 60'ların klasikleri çalıyor, bu ne malca bir ruh halidir? aynı durumda olanınız var mı?

 
benimki belki de seninki kadar değil ama bende de var. benimki mekanlardan çok eşyalara ve fotoğraflara yönelik. anneannemin evinden 50 senelik iskambil kağıtlarını, teneke çay kutularını, tek kalmış fincanları alıp duruyorum. artık bişeyi çöpe atmadan önce bana gösteriyor kadıncağız. aldıklarımı kullanmaya da kıyamıyorum hatıra diye, öyle mal gibi tozlanıp duruyolar.


  • littlejack  (19.09.15 16:00:58) 
Bende de var o.
Kentlerin eski yerleşim yerleri, tarihi binalar özellikle demiryolu istasyonları, taş evler bana çok farklı duygular yaşatıyor. Bir yandan yitip gitmekte olanı yakalamak bir yandan "ne hayatlar yaşandı burada kimbilir" merakı ve saygısı, güvende hissetme, ait olma gibi düşünce ve duyguları bir arada yaşayıp karman çorman oluyorum.
Geçenlerde İzmir Bayındır tren istasyonuna gitttim. Koskocaman eski bir kantar ve muhteşem güzellikte eski bir soba gördüm. Kendimi oradan alıp sundurmadan bozma kafeden çıkmak epeyce zorladı. Tek başına olsam sonraki treni beklerdim. belki bir sonrakini de...
İzmir'de romalılardan kalma taş bir yol var Eşrefpaşa'da, pazar günleri o taş yolda pazar kuruluyor. O taş yoldan yürüyüp alışveriş etmek için o kadar yolu göze alır o pazara giderim bazen.
Benim şimdi anlayamayacağım kültürlere ait yaşamların şahidi olan o yolda çocukluğumun rengarenk pazar tezgahlarından israil tohumuyla üretilmiş çekirdeksiz biber alırken İzmir körfezinde demirleyen gemilere bakar, Konak meydanının benim hatırladığım 50 yüzünü düşünürüm. Tarih şeridinin içinde olmak gibi bişey. Bana göre muhteşem.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (19.09.15 16:29:21 ~ 17:35:36) 
ben mesela "demlenmemiş" şarkıcı dinlemem. dinlediğin en genç gruplar ayna, düş sokağı sakinleri gibi gruplar. yabancı müziklerde de benzer bir şekilde eskiyi ararım. mesela ray charles'ın hit the road the jack şarkısını siyah beyazdan dinlemeyi renkliden dinlemeye tercih ederim. yıllar önceden kalan notlarımı bile atmamam. dönem dönem yaptığım düzenlemelerde o senenin veya önceki senenin işlerine hiç acımadan atarken atıyorum 6-7 sene evvelinin bir kağıt parçasını bile atmayı istemem. yine müzikten devam edersek millet biyons miyons dinler ben iranın kanuna benzeyen santur'unu arar bulur ve onu dinlerim. belki de tarihçi olmam bu yüzden :) bilemedim şimdi. ancak her zaman iddia ederim ki gelişen teknoloji sanatı öldürmüş. günümüzde estetik namına kıymet biçebileceğimiz bir şey yok. hem estetikten yoksun herşey. hem de dayanıklılıktan. yine müzikten örnek verecek olursak bugün bir tamirci çırağını bilmeyen tanımayan yokken mesela serdar ortaçın geçen yazki "hit" dediği parçayı acaba ergen olmayan kaç kişi hatırlıyor.

falan filan. yani sende sorun yok. sende varsa bende de vardır ki bunu kabullenmek istemem :)
  • kallesnikof  (19.09.15 16:46:47) 
Ben de eskiyi daha çok seviyorum. Milletin 60 70 yaşında dinleyeceği şarkıları severim mesela. Yabancı ya da türkçe farketmiyor. Yeni dönem şarkıları takip etmem.

Estetik anlayışım, moda zevkim hep eski zamanlara yönelik. Aynen sen gibi yaşamadığım yılların, daha portakalda vitamin bile olmadığım yılların özlemini duyuyorum.

Kendime eskici diyorum.
  • yesilimtrak  (19.09.15 17:30:46) 
[]

10 bin tl maaşın psikolojik etkisi

selamlar, 10 bin tl kazanmadığımı söyleyerek söze başlıyorum:

şimdi genel olarak 10 bin tl kazanmanın insanlar üzerindeki etkisini gözlüyorum, ekşi sözlük ve türevlerinde, forumlarda, insanlar arasında hep bir vaka.

"duydun mu ayşe'nin kocası 12 bin kazanıyormuş" "hulusi'nin oğlan 10 bin tl maaşla işe girmiş" gibi.

10 bin tl iyi para elbette lakin biraz sizce de abartılmıyor mu? çok iyi denen maaşlar 5 bin tl falan oluyor yıllar sonra biliyorum ama 10 bin tl dediğin 1 sene çalışsan yemesen 120 bin tl ancak orta sınıf bir bmw alırsın.

sizin bu miktar hakkındaki görüşünüz nedir?

 
yuh be. gel sen bana ver 10 bin lirayı.


  • vosvos3131  (17.09.15 15:06:18) 
şu an bir yerde çalışmıyorsun değil mi?


  • jeanjack  (17.09.15 15:06:27) 
Ayda 10 bine güzel yaşarım .
Tabi hayat gayesi son model bmw binmekse durum başka

  • eksimeksi  (17.09.15 15:08:21 ~ 19.09.15 03:08:57) 
galiba "her şeyi yapabilirim"lik bir durum oluşuor en hafifinden.
ama adam, harcamalarını gelirine paralel yapacaksa o maaşı bile az buluyor.

  • m e b  (17.09.15 15:10:37) 
Maaşla çalışmak belli bir yatırım disiplinine sahip değilsen zaten zenginliğin kapısı değil. Ama 10 bin TL, ülke şartlarına bakarsan iyi para.


  • arnold schwarzeneger  (17.09.15 15:11:31) 
Kimse yazmamis Hayret. 5 Haneli olmasi fark yaratiyor


  • baldur2  (17.09.15 15:14:52) 
yuh be amma yaptınız 10 bin tl mis gibi para. keşke alabilsek.


  • yue  (17.09.15 15:16:39) 
orta sınıf bmw'yi alabilenlerin yüzdesine bakman lazım. 10 bin bazı sektörlerde çok matah bir para değil, ancak topluma bakıldığında abartılması normal, zira kamuda 30. senesine girecek babamın aldığı maaşın 2.5 katını direkt işe girdiğimde (kamu) alıyorsam, orada bir sıkıntı vardır.


  • mdmfk  (17.09.15 15:18:54) 
1.50'den 3'e çıkan dolara bakarsan dolar bazında 2-3 senede eridi o para.

beyaz yakalı için iyi para, yönetici olmayana vermezler 10k.

ticaretle uğraşan için çerez parası.
  • [silinmiş]  (17.09.15 15:20:01) 
douchebag'in dediği gibi dolara karşı eridi gitti para. bir 5-6 sene önce belki iyi paraydı, şimdi 10 bin lira alıyor olsan elinde birikmiş para olmadan dediğin gibi ne düzgün bir araba ne ev alabiliyorsun. kaldı ki araba fiyatları bile aklında düşük kalmış, 120 bin tl nerdeyse bmw 1 kasalar artık :)

ha bi de türkiye standartlarında iyi para denmiş, o doğru ama bunun sebebi paranın iyi olmasından ziyade türkiye'de maaş standardının yerlerde sürünmesi.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (17.09.15 15:26:52 ~ 15:29:04) 
10 bin liranın türkiye şartlarında iyi bir gelir olduğu kesin. benim için 10bin değil 20bin lira da kazansam, yaşam standardım gelir seviyemdeki değişiklik kadar sert biçimde değişmeyecek. önemli olan bilinçli tüketici olmak bence. kendi çapımda bilinçli olduğumu da düşünüyorum ve şimdiki gelirim bana gıda/gezip tozma açısından bakarsak zaten fazla geliyor. bunun dışındaki harcamalar, yani zaruri olmayan harcamalar da keyfe keder şeyler. daha çok para kazanıyorum diye ihtiyacım olmayan bir elektronik cihaz, araba ya da ev almayacağım.

daha fazla yiyip içemeyeceğimi de düşününce benim açımdan değişen şey ne olur? daha sık farklı şehirler, ülkeler gezerim, daha çok tasarruf ederim. böylece belki daha yakın bir gelecekte kendi işimi kurabilirim ya da farklı bir ülkeye gidebilirim diye düşünüyorum.
  • orient blue  (17.09.15 15:30:15) 
Istanbul'da yasayan birisi icin en az 4-5k bandinda kazanmak gerekiyorkan 10 k artik biraz daha tecrubeli beyaz yakali maasi ama kesinlikle zengin kazanci degil. Yozgatta butun köyü satin alirsin ama. Bir de 10k alan gidip 4000-5000 liralik evde oturuyor pek bir sey degismiyor


  • neferkitty  (17.09.15 15:34:23 ~ 15:48:36) 
10k iyi para. saçmalamayın.

not: daha dün 10k'ya çok yakın iş teklifi aldım, elim ayağım titredi amk.
  • teritori  (17.09.15 15:44:52) 
herkesi becermek istiyorsun. etkisi bu.


  • fleshbloodmore  (17.09.15 15:46:48) 
Çalışan olarak adam bana 10k teklif etse dalga geçiyor diye kafa göz girişirim. baktım hala ciddiyse tımarhaneye kapattırırım. Aga ben kabullenemem yani bu parayı.
He kendi iş yerim olur o zaman 20-30k olsa yine 10k etkisi yaratır bende.

  • six packsiz  (17.09.15 16:09:05) 
iyi para ama çok iyi değil. 10bin'in üzerinde para alan çok fazla insan var. ya da karı koca toplam maaşları 10bin olan bir çok yeni evli çift var. öyle acayip bi fark yaratmaz ama rahat ettirir. harcamaları abartı olmazsa güzel bir ev alıp taksitini zorlanmadan öder, güzel bir araba alır. sosyal yaşantısı güzel olur, ayda birkaç defa güzel bir yerde yemeğe çıkar vs.
büyük firmalarda bilmem ne yöneticisi falan olan adamlar 15-20bin maaş alıyorlar, altlarına araba veriyorlar, telefon faturalarını ödüyorlar bi de üstüne. bu adamlar da gerçi çok kazanmadıklarını iddia edebilirler. aldığın maaş arttıkça giderlerin de ona göre artıyor, sistem biraz buna zorluyor.

  • mesene  (17.09.15 16:25:52) 
[]

windows'dan Mac os x'e adaptasyon nasıl olur

selamlar, sormak istediğim şu:

artık windows temelli pc'lerdeki yavaşlık, çökme, etme işlerinden sıkıldım, bilgisayar başında çok zaman geçiren (internet, office programları)biri olarak macbook alsam mı diyorum

- farklı bir kullanım felsefesi yılların microsoft kullanıcısının hoşuna gitmez mi? ya da becerebilir miyim?

- mac os x benim sandığım gibi sorunsuz ve her daim hızlı mı?

 
Evet sandığın gibi sorunsuz ve daima hızlı. Verdiğin paranın hakkını alacaksın. İlk 5-6 ay windowsta ihtiyaç duyduğun programların denklerini arayacaksın.. Onları bulup alıstıktan sonra bilgisayarın kendisini dusunmeyeceksin. Yapmak istediğin iş ne ise onunla ilgileneceksin..


  • twelfth  (17.09.15 14:01:25) 
- gider, benim gitti
- evet oyle :p

alisirsin ya, benim 1-2 haftami almisti max
  • hjarteblod  (17.09.15 14:04:12) 
macbook almadan once pcne bir ubuntu kur, windows programlarini wine isimli programla acabilirsin.
cokme yavaslama bilmem ne yok, cok da eye-candy bir os, ben cok seviyorum :)
yok ben illa mac isterim dersen de ubuntuya alisip alismadigina gore karar verirsin.
  • chaotic good  (17.09.15 14:04:51) 
windows'ta ne isler yaptigini tam bilmiyorum internet disinda, ama internette sorf olarak bakarsak hic bir fark yok, trackpad'i hatta cok iyi, ki benim gibi fare bagimlisi birisine bile biraktirdi.
kesinlikle her daim hizli -ozellikle ssd'li bir model tercih et.
bana en basta gelen farkliliklar, kapatma/simge durumu gibi tuslarin solda olusuydu ama cok da farkettirmiyor cmd+w yada cmd+q tuslarini kullaniyorum artik direk.
diger farklilik baslat menusuydu. onda da artik cmd+space ile direk istedigim programi aciyorum spotlight'tan, windows'taki win tusuna basip aramaktan hic bir farkli yok temelde.

el aliskanliklari bir iki hafta icerisinde uyum sagliyor, ve bunlar da zorlu bir surec degil.
  • jedilance  (17.09.15 14:06:48) 
mac os x rahatlıktır. mükemmel bir os. geç pişman olmazsın, max 2 günde alışırsın.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (17.09.15 14:13:49) 
Power user denen tipte bir Windows kullanıcısıydım. OSX'e tam olarak alışmak 6 ayımı aldı diyebilirim. Bir daha windows temelli bir bilgisayar almam herhalde.


  • zombi  (17.09.15 20:51:28 ~ 20:51:44) 
mac kullanmadığın her güne küfür edeceksin.


  • lord midnight  (18.09.15 02:18:32) 
[]

alkolizm bu mudur

Merhaba, alkolizm ile ilgili bir sorum var:

- evde geçip pencere kenarına deniz manzarasına bakarken "dur bir bira açayım bu manzara içkisiz izlenmez" diyorsam,

- internette takılırken, film izlerken vs. bir kadeh viski ile daha çok eğleniyorsam,

- iş yaparken biraz alkol alınca daha yaratıcı oluyorsam,

- dışarı çıkmadan evvel evde biraz alkollenip çıkınca günüm daha şen geçiyorsa,

- alkol almadığım bir haftasonu, deniz kenarı oturması, gece gezmesi vs. kolay kolay geçirmiyor ve geçiriyorsam sanki yazık etmiş gibi hissediyorsam,

alkolik miyimdir? deliler gibi alkol almam, kendimi kaybdene kadar içmem, ara sıra çok içerim ama ancak öyle bir ambians var, herkes içiyorsa, onun dışında iki kadeh, birkaç bira vs. tek başımayken tükettiğim.. şimdi alkolik miyim? eğer öyleysem ne yapmam gerekir? alkolsüz yaşamdan zevk almanın yolu nedir? benzer durumda olanınız var mı?

edit: iş icabı içemediğim günler hariç neredeyse hep alkol alırım.

 
Alkolik değilsin.


  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (22.01.14 21:23:15) 
değilsin. eğer sen alkoliksen ben de öyleyim tam anlattığın kişiyim. hele birasız film falan izleyemem veya bir cuma akşamı biraz daha sert bir içki içmezsem yazık ettiğimi düşünürüm, sürekli rakı içmelik ortam yaratmaya çalışırım ayrıca kendime.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (22.01.14 21:23:57) 
senin bahsettiklerinden çok daha fazla bahane buluyorum ama alkolik olduğumu/olduğunu düşünmüyorum.


  • prezarlatif  (22.01.14 21:25:17) 
bence alkoliksin çünkü alkolsüz yaşayamıyorsun belli ki. normalde alkolün ekstra keyif vermesi lazım, sende iş alkolsüz hayatı keyifsiz bulma noktasına gelmiş.

kendini yerlere atmadığın, ciddi psikolojik ve maddi zararlar vermediğin için şimdilik sorun yok gibi görünüyor ama alkole olan bağlılığın göz ardı edilemeyecek derecede yüksek sanki.

"ben alkoliğim" demek için belli bir eşik var mıdır bilmiyorum ama benim için alkolik tanımı şu: hiçbir sebep yokken "dur lan akşam içeyim" deyip tek başına haftada 2'den fazla kez içiyorsan, alkoliksindir.

burada sormamız gereken soru şu: kim siker yalova kaymakamının eşiğini? boşver, yuvarla.
  • der meister  (22.01.14 21:29:06) 
alkolik değilsin. yoksunluğunu hissetmiyosun, ayrıca bi kaç birayla alkolizm zaten olmaz. ha bu şekilde devam edersen bir gün alkolik olabilme ihtimalin yok değil. ama çok uzak bir ihtimal.


  • te moses  (22.01.14 21:36:56) 
Kesin bilgi: Alkolik değilsin.


  • yahveyire  (22.01.14 21:40:19) 
içtiğin gecenin sabahında uyanıp yine içki aramak alkolikliğin en net belirtisi diye biliyorum ben. tamamen uydurma da olabilir, ancak böyle insanlar tanıdım.


  • john lee hooker  (22.01.14 21:44:16) 
Haftada 10 defa içiyorum ama alkolik değilim. Haftada ikiyi aşınca da alkolik olunmaz. Sağlığını ve hayatını sıkıntıya sokmadan içiyorsan alkolik değilsin. İş senin kontrolünden çıktıysa alkoliksin.


  • armagan  (22.01.14 21:46:33) 
aynen senin gibiyim. alkolik olduğumuzu düşünmüyorum. sadece her şey alkolle daha güzel olduğu için dışarı çıkmak olsun, evde film izlemek olsun, iş yapmak olsun hepsi alkolle daha çekilebilir oluyor. yani bizim sürekli içiyor olma sebebimiz diğer şeyleri daha güzel hale getirmek. bu satırları da kafam kıyak yazıyorum çünkü duyuru'da takılmak da alkolle daha güzel:) içmesek her şey daha sıkıcı ve kötü olur o kadar. delirmeyiz yani. değiliz alkolik. değiliz dimi lan:/

değiliz
  • ack3000  (23.01.14 00:55:49) 
alkolik değilsen alkol bağımlısısın.

bu kadar net.
  • aylakadam  (23.01.14 01:07:39) 
daha ne olacak işte alkoliksin. değilsin, ben de aynı senin gibiyim diyen arkadaşlar da alkolik


  • sussipussi  (23.01.14 01:13:24 ~ 01:15:08) 
Ulan bugün iş günü olmayaydı bea! Canım çok içmek istedi! dediğin an alkoliksin.

Ölçüt; işinin, içmene engel olduğunu düşünmen.

Güvenilir ve doğru bilgi.

Sen henüz bu aşamada değilsen bile, o aşamaya doğru yol alıyosun.
  • compadrito  (23.01.14 06:49:17) 
sussipussi +1. kendimizi kandiriyoruz :(


  • modlar bu benim feykim silebilirsiniz  (23.01.14 07:04:36) 
üstün başın pislik içinde, 24 saat sallana sallana, beynini kulaklarından akıtarak gezinmediğin sürece tam anlamıyla alkolik değilsin.

ama işte bunun seviyeleri var, en alt düzeyi misal haftada bir içki içme gereği duymak, fakat bunun hiç bir negatif etkisi olmuyor hayatına o yüzden alkoliklik diyemiyorsun buna.

içki içmeyi bir ihtiyaç olarak görüyorsan, içmek isteyip de içemediğin zaman için burkuluyorsa, içmek istediğinde ne yapıp ne edip o gün içmenin peşine düşüyorsan, alkoliksin.

fakat bu hayatına zarar vermiyorsa alkolik olman çok da önemli değil.
  • Mackinaw  (23.01.14 07:09:11) 
ofiste bira diye kudurdum şu an allahsızlar.


  • usuyoruzreyis  (23.01.14 12:12:26) 
abi ölçüt işinin içmene engel olduğunu düşünmen seni alkolik falan yapmaz.

gerçekten soruyorum, aranızda işini veya okulunu içmeye engel olarak görmeyen var mı? varsa da, 3-5. insan kendisi nasılsa olması gerken ve normali o sanıyor. benim için her gün içmek normal olduğu için alkolik değilsin diyorum. başkası için işi veya okulu içmeye engel görmek ise seni alkolik yapıyor, çünkü onun normali bu. ama böyle şeyleri değerlendirirken kendinizden bağımsız düşünüp objektif olun. yapmayın abi işi-okulu içmeye engel görmek ölçüt falan değil...
  • ack3000  (23.01.14 15:00:02) 
[]

dominos pizza'dan gelen yanlış pizza ve ikram pizza hakkı

dün yemeksepeti üzerinden pizza aldım ince hamur istememe karşın kalın hamur geldi, mısırı çıkarın mantar koyun dedim mısır çıkarılmış mantar konmamış.
kalın hamur pizza hiç sevmem, yemeksepeti ile bağlantı kurdum "sipariş yanlış" diye, onlar da restoranı aradılar, bir sonraki pizzayı ikram vereceklerini söylediler.

gelen pizzayı sevmeden de olsa yedim. bir de ikram pizza hakkım oldu.

o ikram pizzayı alasım gelmiyor, sanki hakkım değil gibi geliyor, ama bir yandan da para verdiğim pizzadan tatmin olmadım. gelip o pizzayı alıp yenisini getirmeye onlar yanaşmadı, onlar teklif etti bu çözümü.

siz olsanız ne yapardınız? o ikram pizzayı alır mıydınız?

 
alırdım tabi. 10 tane verseler yine alırdım.


  • rurouni  (23.03.13 15:32:22) 
alırım tabii ki.
zaten bir pizzadan kaç pizzanın maliyetini çıkarıyorlar. okuduklarını anlamaktan acizlerse batsalar bile benim sorunum olmaz hiçbir şekilde.

  • kayranin kedisi  (23.03.13 15:32:37) 
al o pizzayı seni lanet olası

veya gönder bana ben yerim sende rahat edersin bende
  • zararsızsoy  (23.03.13 15:35:12 ~ 15:35:57) 
aslında dominos bir taşla iki kuş vurmuş, şimdi o pizzayı gelip alsalar yenisini verselerdi, aldıkları pizza heba olacaktı, siz hem o pizzayı yediniz, hem de zaten kasalarından çıkacak bir pizzayı da sonra almak üzere hak kazandınız. adamlar bakımından maliyet anlamında değişen birşey yok, ama size pizza "ısmarlıyor" oldular. bir de bu açıdan düşünün..

edit : yüzsüzlük parayla mı, kankacım eğer almayacaksan bana gönder bari..
  • avkatbey  (23.03.13 15:37:47 ~ 15:38:33) 
İkram pizzayı alırım. Bu kadar basit. Adamlar kusurlarını böyle kapatmak istemişler, bunda garip bir şey yok.


  • ahmetcan44  (23.03.13 15:38:41) 
alınmaz mı yaa :)


  • tsubasa  (23.03.13 15:53:42) 
Aynısı başıma geldi, düşünmeden aldım.


  • mytonn  (23.03.13 16:46:10) 
daha önce birkaç kez aldım.
istemediğim halde kekikli gelmişti.
kenarları yanık gelmişti
dublex hamur istediğimde normal gelmişti
.
.
.


4kere de geç geldiğinde bedava almıştım.

not:ben zor almıştım ilk 2 seferinde. genel merkezi aramaya kadar gitmişti iş...
  • ucan spagetticanavari  (23.03.13 17:09:33 ~ 17:10:42) 
[]

istanbul'a bu üç gün gezmeye gitmek

mallık mı olur? daha önceden planlamıştı biletler kalacak yer vs. ama anladığım kadarıyla hava ve yol durumu baya kötü.

- bir yerden bir yere ulaşmak çok mu kasar?
- her yer kar mı şu an?
- hissedilen sıcaklık durumu nasıl?

iptal edeceğim biletleri duruma göre, evet.

 
doğru bir zamanlama değil bence, kar var. İstanbul'da olmasa bile -ki var- oraya gidiş yolunda kar var. Havalar kötü, dört duvar arasında kısılır kalırsınız.


  • timburton  (20.12.12 11:38:40 ~ 11:39:03) 
sabaha karşı köprü kilitlendi, bir saat kadar önce de E5 kapandı. kısaca aklın varsa gelme bu ara..


  • hosein  (20.12.12 11:39:20) 
soğukta istanbul'da gezilmez. ulaşım cidden kasar.

heryer kar değil, kar henüz yok yazıyordum hassktr her yer bembeyaz olmuş yahu!
  • ykyt  (20.12.12 11:44:07) 
maddi olarak sorun olan bi şey yoksa bence şimdilik gelmeyin. kar henüz her yeri felç etmiş falan değil ama hiç durmadan yağıyor. yarına falan nasıl olur bilmiyorum. meteorolojiye de güven olmuyor. bi de hava cidden çok soğudu. hani karda gezmek zevkli bi şey de olsa istanbul'a turistik geziye gelenler için pek uygun bi hava değil. keyifle dolaşamazsınız.


  • nathanieltroy  (20.12.12 12:13:13) 
tks.ibb.gov.tr

hava durumuna burdan bakabilirsin :)
  • nathanieltroy  (20.12.12 12:15:46) 
[]

taraf gazetesi ile ilgili aklıma takılanlar

selam, şimdi bu taraf gazetesi liberal ve özgürlükçü olduğunu iddia eden bir gazete.

1) hükümetin özgürlük kısıtlamalarına karşı olan tepkisi neden ya hiç olmuyor ya da çok yalandan oluyor?

2) TSK en ufak bir hata yapsa günlerce konuşmasına karşın abd ya da diğer odaklara karşı ağzını bıçak açmıyor?

3) atatürkçülerin her şeyini eleştirirken cemaatçilerin ya da hükümetin yaptıklarına, kendi ideolojisine ters olmasına karşın ses çıkaramıyor?

4) neden akp'nin her adımını destekler bir duruş sergiliyor (aziz yıldırım, suriye, ergenekon vs. vs.)

ben gerçekten anlamıyorum, gerçekten liberal olarak kendini adledenler bu kafada mı yani?

 
liberal olmak başka şey , liboş olmak başka şey ; taraf gazetesinin duruşu liberalden çok liboş tanımına uygun.


  • mortac  (05.07.12 12:12:52) 
bir şey soracağım, taraf gazetesini düzenli bir şekilde takip etmişliğiniz var mı, yani bu yazdıklarınız sizin şahsi tespitleriniz-gözlemleriniz mi?


  • kül  (05.07.12 12:31:31) 
daha geçen ay başbakan ömür biçiyordu bu gazete :-)) şu kadar ömrü kalmış diye.


  • elif gorse mertek sanan ordinaryus  (05.07.12 12:40:39) 
sanırım daha önce hiç okumadınız taraf'ı? vallahi hiç kusura bakmayın ama kulaktan dolma bilgiler bunlar.


  • marido  (05.07.12 13:10:07) 
her gün internetten okuyorum taraf'ı aksine.


  • staghound  (05.07.12 14:25:25) 
Selamlarımla,
Bir Taraf okuru olarak elimden geldiğince, kendimce bu sorulara yanıt vermeye çalışacağım. Hoş yanıt vermek deyince sanki tüm soruların tek bir çözümü var da, ben onların o tek çözümlerini yazacağım gibi bir anlam çıkmasın; kendi gözümden bu sorulara cevap vereceğim diyelim.

1) Bu çok ilginç! Neden ilginç, hem gazeteyi günlük olarak internet üzerinden takip ettiğinizi belirtiyorsunuz (bildiğim kadarıyla ücretli), yani bu gazeteye para vermeyi göze alıyorsunuz ve 1 numaradaki gibi bir soru ya da tespitte bulunuyorsunuz, bu hakikaten ilginç. Her türlü gazeteyi, değişik meşrepten gazeteyi yıllarca takip etmiş biri olarak, misal "Cumhuriyet" okurken şunu sorardım: Neden sürekli eyyamcılık, aman battık bittik, tü kaka, Atatürk elden gidiyor haberleri oluyor burada. Ya da "Zaman" için, neden sürekli Türkiye uçuyor, aman aman müthişiz, köprüler hanlar hamamlar yapılıyor ülkede türünden haberler var diye, neden bunlar sürekli okura pompalanıyor diye merak eder, işkillenirdim. Ki zaten bu ve buna benzer gazeteleri okumayı bırakmamın sebebi budur.

Taraf, hükümetin özgürlük kısıtlamalarına karşı bas bas bağıran, Uludure'yi neredeyse her gün gündemine getiren; hapishanede yatan öğrencileri haberleştiren, Pozantı olayına ışık tutan, kürtaj yasağına karşı türlü türlü şeyler söyleyen, Anayasa, PKK, İşçi ölümleri (Misal dünkü gazetede 6 ayda 361 işçinin kazalarda öldüğünü haberleştirdi) vb. Şimdi başlık başlık sayamayacağım; ama bunlar köşe yazarlarına bağlı gelişmeyen, günlük gazetede bol bol yer alan haberler. Tabii bir de köşe yazarlarının kaleme aldıkları var; ki çeşit çeşit tıynetten olan bu insanlar, güzel güzel görüşlerini dile getiriyor; ki bu gazeteye Başbakan veya onun partisi tarafından açılmış onlarca dava var; bu bile kanıt aramak isteyen için yeterli aslında gazetenin nerede durduğu ile alakalı.

2) TSK bu milletin anasını ağlatan bir kurum. Bunu bilmeyen yok, asker askerlik dışında her yerde yer almış; o kadar ihtilal, o kadar ölüm; açıkçası bir gazetenin TSK'ya karşı, onun yanlış yaptıklarıyla ilgili haber yapması, bana göre doğru bir gazete olduğunu gösteriyor. Ama dediğiniz gibi sürekli vuruyor, kasıtlı bir vurma değil. Yani kötü yaptıklarını yazmaktan çekinmiyor. Ha sorabilirsiniz, neden iyi yaptıklarını yazmıyor diye; evet yazmıyor, doğrudur. Ben görmedim TSK şöyle güzide bir şey yaptı diye. Amerika kısmına da katılıyorum aslında, ben de pek rastlamıyorum Amerika ile ilgili eleştirel haberlere. Hatta şunu bile düşünmekteyim özellikle Obama üzerinden bir ABD özgürlük ülkesi propagandası yapıyor gibi. Başta da dediğim gibi kendimce yazıyorum. Bana böyle gözküyor.

3) Buna da pek katılmıyorum. Wikileaks belgelerinde Cemaatle ilgili, AKP ile ilişkileriyle ilgili şeyleri yazdı, hatta bunlar kanıt niteliği taşımasa da -çoğu yabancı diplomatların görüşleri olmasına rağmen- yayınlamaktan imtina etmedi. Hatta Başbakan'ın danışmanına ajan bile dedi, yazışmaları yayınladı. Cumhuriyet kadar, ya da diğer "ulusal" gazeteler kadar Anticemaatçilik yapmıyor, olabildiğince serin kalmaya çalışıyor. Ama bu gazetenin sayfalarında KCK-Cemaat, AKP-Cemaat vb - Cemaat adına, Cemaat aleyhine onlarca yazı, haber okudum. Ha gün gelmiyor ki Cemaat'in yukarıdaki isimlerine röportaj olarak yer vermesin, bunu da yaptı. Özellikle Wikileaks belgelerinin açıklanmasından sonraki günlerde, patlak veren Başbakan-Oslo Görüşmeleri-Mit olayı zamanında. Herhalde cevap hakkı doğduğunu düşünerek yaptılar, emin değilim. Tam bu noktada akla şu soru gelebilir: Bu gazetede Aksiyon Dergisi'nin, Zaman Gazetesi'nin reklamları oluyor. Evet, çünkü bu gazeteye herkes düşman olduğu için (tipik doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar misali) reklam vermiyorlar. Sanırım böyle bir gazetenin varlığıi, yıllardır tarafsız gazetecelik yapmak istediğini söyleyen Zaman'ın işine geliyor. Bence doğru gazetecelik diyen herkesin işine gelmeli.

Atatürkçü dediğiniz, Anıtkabir'e gidip Atam senin izinden gidip, Cumhuriyet'e sahip çıkıyoruz, "sıkma başları" (Cumhuriyet Gazetesi tabiri) üniversitelere almıyoruz, Alevileri, Ermenileri, Yahudileri (Museviler), Süryanileri, Kürtleri sevmiyoruz; ama her Türküm diyen bizdendir, laik, modern güzide insanlar olarak açtığın yolda ilerliyoruz ise, şahsım adına söylemek isterim ki ben bu insanlarda doğru bir şey göremiyorum; gazete de böyle insanları eleştirmekte hiç beis görmüyor. Bu gazeteden yanlış yapan herkes nasibini alıyor, buna kendileri de dâhil.

4) Aziz Yıldırım ve Şike olayıyla ilgili Mehmet Baransu'nun yazdıklarına şöyle bir göz atabilirsiniz. Federasyon'a, Demirören ve ekibi nasıl getirildi, ne amaçla getirildi, Başbakan'ın akrabası (Eniştesi sanırım) Federasyon'da nasıl bir pozisyonda, ne türlü günahı,şikeyi kaplama eylemi yürütüyorlar orada vs. Bundan aylar öncesinde Taraf'ta şunu okumuştum, Aziz Yıldırım "Mayıs'ta çıkıyoruz" demişti. 2 ayla kaçırdı; ama şu anda şike olduğu mahkemece anlaşılmasına rağmen salıverildi. Her neyse, ha AKP, ha başkası, her zaman iktidara yakın olanlar bir güzel yırtıyor. Suriye olayı biraz karışık bir mevzu, ama AKP'nin yanında durdukları söylenemez, günlerde WSJ'nin "Türk Jeti(Jetin bile ırkı var) Suriye sınır içinde düşürüldü" haberini baz alan yayın yapıyorlar, Başbakan da gürlüyor bunlara. Valla hâlâ Ergenekon Davası kakadır, düzmecedir diyenler varsa, yine ilginç derim. Usulde, tutuklama sürelerinde yanlışlar olmuş olabilir (bilmiyorum son yıllarda özellikle böyle şeyler diyorlar); ama şahsi görüşüm Türklerin unutulmaz destanı olan Ergenekon, zamanı geldiğinde en mühim dönemeçlerden biri olarak anacaktır kitaplar, acizane kanaatim bu yönde. Kimlerin kol kola olduğunu az da olsa bizim gibi halka gösteren bir davadır bu. Böyle bir davaya karşı nerede durmak lazım gelir zaten? Taraf bence durulması gereken yerde duruyor. Misal Zaman Gazetesi'nde bu daha kuvvetli yapılmaktadır; hiç takip ettiniz mi bilmiyorum, ama zamanında sayfa sayfa haber verirlerdi.

Liboş, libidolu vb kafaları bilemem; Hak yanında, haksızlık karşısında durduğu söyleyen insanlar en azından yukarıda yazdığım kafadalar ve bunu şu anda en güzel şekilde ifade eden gazete Taraf. Kendi hesabı olabilir, bazı şeyleri o yüzden atlıyor olabilir, bazılarından nefret ediyor olabilir. Misal son zamanlardaki düşmanlarından biri THY. Çünkü THY artık uçaklarında Taraf'a yer vermiyor, yaptığı yanlış tabii ki. Ama Taraf'ın da yaptığı çok doğru değil, çünkü aynı TSK gibi, THY hakkında da iyi bir haber göremezsiniz. Misal Elif Şafak, iyi yaptıklarıyla değil kötü yaptıklarıyla, intihalleriyle yer alır bu gazetede. Yani demek istediğim böyle ufak tefek kaçamakları yok değil; ama diğer gazetelerin yaptıkları yanında bunlar nasıl desem ufak tefek yalanlar olarak kalıyor. Diğerleri tetikçilik yapmış, katile açık çek yazmış, ırkçılığın biiini bir para vs. Demek istediğim adına yakışanı yapıyor, bazen taraf tarafı Taraf'ın ağır basıyor. Ama çoğunlukla bizden yana, halktan yana tavır alıyor ya, ölen işçiden, hapse atılan öğrenciden yana vs tavır alıyor ya, bu benim için yeterli.
  • kül  (05.07.12 16:54:09) 
[]

yunanistanın durumunu biri özet geçebilir mi

şimdi bu yunanistan battı perişan oldu haberleri dönüp duruyor ya, ekonomik anlamda noldu bu yunanistana nedir bunların derdi? başlarına ne geldi? en kötü ne olabilir bunlara?




 
turizm ve gemicilik dışında yunanistan'da belirli bir değer üreten sektör yok diye biliyorum. avrupalılar bunlara 1700'lerden beri falan hayranlar, üniversitelerde antik yunan dersleri falan gırla. bundan dolayı bu adamlara karşı hep toleranslılar. bunlar da tembel akdeniz insanı, çalışmadılar, devamlı yattılar, avrupa'dan gelen yardımlarla bi bok üretmeden yaşadılar, "çalışın olmaz böyle ama" diyenlere de kızdılar. değirmenin suyu hep aynı hızla akmayınca da böyle ortada kaldılar işte.

bunlara ne olur bilmiyorum da, yunanistan eurozone'dan çıkarsa diğerlerini de kendisiyle batırma ihtimali olduğu söyleniyor. avrupa'da yunanistan krizi manşetlerden inmiyor.
  • mistreated  (06.11.11 19:03:58 ~ 19:05:45) 
aslında durumun kötü olduğu yıllar öncesinde belliydi.
muhasebe hileleri ile bütçe açığı ve kamu borç stoku verilerini uzun süre olduğundan daha iyi gösterdiler.
ta ki goldman sachs ile yedikleri haltlar ortaya çıkıncaya kadar.
  • kostas  (06.11.11 19:08:31) 
bundan 2 yıl kadar önce şöyle bir paragraf yazmışız bu konuda:

Yunanistan ekonomisi dikkate alındığında, son 10 yıl boyunca yıllık ortalama % 4 oranında büyüyen ve genişletici maliye politikalarının hakim olduğu bir yapı gözlemlenmektedir. Son yıllarda iç ve dış makro ekonomik dengesizliklerdeki yükseliş, iç ve dış borç stokunda hızlı bir artışa neden olmuştur. Eurostat verileri bütçe açığının 2008 yılında GSYİH’nin % 7.7’sine ulaştığını göstermektedir. Bu değer Aralık 2007 itibariyle güncellenmiş olan istikrar programındaki % 1.6’lık hedeften küresel kriz nedeniyle ciddi bir sapmayı göstermektedir. Aynı dönemde kamu borç stokunun GSYİH içindeki payı % 99.2’ye ulaşmıştır. Yunanistan’da stok akım uyarlamaları ise 2007 yılına göre iki kattan fazla artarak GSYİH’nin % 3.54’üne ulaşmıştır. Yapılacak bir borç aritmetiği ise Yunanistan’da bütçe açığının 2008’deki değerinin aslında, yaratıcı muhasebe uygulamaları kapsamında stok akım uyarlamaları kullanılarak, daha düşük raporlandığını göstermektedir. Bu bağlamda Eurostat, 22 Ekim 2009 tarihindeki bildiriminde Yunanistan’ın raporladığı verilerde ciddi belirsizlikler olduğunu, bu belirsizliklerin de verilerin geçerliliğini şüpheye düşürdüğünü içeren genel bir ön koşul açıklamıştır. Söz konusu bildirim kapsamında geçmiş yıllara ilişkin bütçe açığı ve kamu borç stoku verilerinde önemli revizyonlar tesis edilmiştir
  • kostas  (06.11.11 19:20:06 ~ 19:21:34) 
Referandum olayi nedir? icin:
www.eksiduyuru.com

  • huseyin riza  (06.11.11 19:22:10 ~ 19:22:43) 
zannedersem yunanistanın eurozone'dan çıkması mümkün değil, referandum olacaksa ab'den çıkmasına yönelik olacak diye bir şeyler duymuştum. zira ab politikaları eninde sonunda her ülkenin euro'ya geçeceği doğrultusunda


  • yuto  (06.11.11 22:03:40) 
@mrtksn halk kendisine pembe hayaller sunan adamları seçti. hiç sorgulamadı bunu yaparken götürüsü ne olur diye. kim daha fazlasını veriyorsa gitti oyunu ona verdi. şimdi de sokaklara döküldüler aynı düzen devam etsin diye. lakin düzeni devam ettirecek para artık yok. kıçından ter akan alman da vergisinin tembel yunanlılara gitmesini istemiyor. bu işin sonunda ab'den önce yunanistan'ı şutlayacaklar sonra da kıbrıs rum kesimini. euro sallanacak dolayısıyla biz de sallanacağız.


  • licorne  (06.11.11 22:31:26) 
[]

futboldan anlamayandan anlayanlara soru (sabri ile ilgili)

harbi merak ettiğimden soruyorum,

şimdi her yerde bir sabri furyası, sabri videoları, sabri skeçleri, dünya kadar, herkeste bir dalga geçme, kazmalığına beceriksizliğine göndermeler, küfürler.

peki bu kadar zamandır bu adam nasıl gs'de ve milli takımda yer buluyor? nasıl gelen hiçbir teknik adam bu adamı göndermiyor madem bu adam böyle kötü?

 
görev adamı !


  • Blueyes  (14.10.11 19:50:45) 
euro 2008'de yari finale ciktigimizda sabri vardi hatta almanya'ya attigimiz skoru 2-2'ye getiren golun pasini sabri vermisti. bazen adam iyi oynuyo bi de yasi cok genc belki o yuzden hala tutunabilmis durumda


  • maresalx  (14.10.11 19:52:00) 
illuminati'nin işi.


  • xenophobe  (14.10.11 19:56:53) 
dostum bazı şeyler ne kadar uğraşırsan uğraş açıklanamıyor ya. işte bu durum da ona benzer bir durum.


  • baldur  (14.10.11 20:06:52 ~ 20:06:59) 
Mücadeleci, hırslı, basıyor, çok koşup takıma örnek oluyor vs... De bunların hepsi Sabri yaşlandıkça gidiyor; yerine yeni bir Mustafa Sarp geliyor.


  • ataturkiye  (14.10.11 20:08:50) 
gs de nıye oynuyo,cunku gs altyapısından cıkma gs cocugu,ayrıca turk ve yerını alacak kapasıtede bır adam yok.
mıllı takımda neden oynuyor, çünkü milli takımı istanbul takımlarındaki oyuncular oluşturuyor, istersen messi ol anadolu takımınıda oynuyosan milli takıma giremezsin.örnek egemen korkmaz,ts'de de ıyı oynuyordu ama mıllı takımda yoktu bjk'ye transfer oldu adam banko takımda

  • anti silence  (14.10.11 20:20:38) 
seni takdir ediyorum kardeşim bunu sorguladığın için çünkü sadece futboldan anlamayanlar kendisiyle dalga geçiyor, futbol sadece isabetli ortadan ibaret değil, bu adamdaki hız, kondüsyon, alan daraltma, pres, hırs ortalamanın üzerinde.


  • hocam fazla egon var mi  (14.10.11 20:39:27) 
[]

öğrenci affı ile ilgili sorum var

dilekçemi vererek af ile geri döndüm ama bu sene gidemeyeceğim y.lisansa,
-şimdi bu güz dönemi kayıt yaptırmaz isem hakkım yanar mı?
-yoksa bu hak kazanıldı ve bundan sonra öğrenciliğim kesinleşti mi?


 
ben artık atılma bitti diye biliyorum


  • sli  (29.09.11 10:05:58) 
dilekçe ile geri dönmek diye bir şey yok. kayıt yaptırman lazım.

kayit yaptirmazsan hakkın yanar. çünkü henüz öğrenci değilsin.

atılma kalktı ama "öğrenci" olanlara. önce öğrenci olmak lazım.

kayıt için hemen başvurun, inşallah geç kalmadınız.
  • mea maxima culpa  (29.09.11 11:37:53 ~ 11:38:41) 
[]

fizikten anlayanlara bi soru

tamam salakça olabilir ama aklıma takılıyor:

top mermisi atıldığında sağa dönerek ilerlerken bildiğimiz üzere saat yönünde döner. pekala bu sırada mermi neye göre sağa dönüyor? üstü sağa dönerken altı da sola dönmekte?

yani neden üstten dönüşü referans alıyoruz?

 
merminin "verimliliğini" artırmak için namlu içinde yivler vardır. yivler soldan sağa doğru olduğu için, mermi, namluya göre sağa doğru gider. aslında sağa yukarı doğru tırmanır.

ama ak-47 ve türevlerinde mermi sola-yukarı gider diye duymuştum.
  • hollowlife  (07.12.10 23:47:46) 
soruyu biraz daha açıyorum:

örneğin burundaki pervaneye arkadan bakıyoruz uçakta, sağa dönüyor ama neye göre sağa dönüyor? üstten sağa dönerken alttan sola dönüyor anlatabiliyor muyum? sağ-sol kavramı neden üst kısma göre yapılıyor?
  • staghound  (08.12.10 00:11:03) 
araba tekerleğini düşün. sağa yuvarlandığında sağa dönüyor olur.


  • sttc  (08.12.10 00:12:15) 
Yani topa profilden/yandan bakınca demek istiyor arkadaşlar sanırım.


  • 3 atli 7 katli  (08.12.10 00:14:46) 
tekerlek yandan bakılırken yere tutunarak döner ve yönünü anlayabiliyorum lakin pervane hava içinde dönerken neye göre sağa-sola dönüyor? aynı şekilde sağa doğru dönen yivli mermi?

sağa dönüyor deniyor örneğin lakin neye göre?
  • staghound  (08.12.10 00:27:57) 
yivlerin yönüne doğru yatay gider, bu da sağ yada sol olur. sen tornada ne tarafa meyil verdiysen artık.

büyük kafalı bir arkadaş der ki; o zaman neden aşağı yada yukarı gitmiyor? orası da bir yerlerin sağı-solu olmuyor mu? ben de derim ki; çünkü magnus etkisiyle mermi yükselir bebeğim.
  • hollowlife  (08.12.10 01:18:21) 
@hollowlife
magnus etkisi bambaşka bişey. tüfek çekirdeğinde gerçekleşmiyor bu olay.

  • sttc  (08.12.10 01:25:30) 
şöyle ki, öncelikle salakça bir soru değil çünkü haklı bir soru. Probleme başlarken öncelikle koordinat sistemini yerleştirmek zorundayız ve problemin geri kalanında çözüm sizin belirlediğiniz bu sisteme uygun devam etmek zorunda. Eger koordinat sisteminizi bu topun üstten görünüşüne göre yerleştirdiyseniz, top saat yönünde döner diyebilirsiniz, fakat koordinat sistemini alttan görünüşe göre yerleştirmiş biri için saat yönünün tersinde döner. Üstten dönüşün referans alınma sebebi (ki bu bir kural değil, genellikle böyle) ise soruyu basit bir sekilde analiz edebilmek icin diye düsünüyorum.


  • letsgogetlost  (08.12.10 01:51:37) 
Toptan emin degilim de, pervanenin kanatlari yamuktur biraz. Dondugunde altindaki havanin bir kismini geriye iter, zaten bu sayede hizlanir. Ustundeki havayi saga, altindakini de sola atmasi gerekir. Bu durumda pervanenin yana uyguladigi itme kuvvetleri birbirine ters yonde oldugu icin pervanenin sola/saga donmesine etki etmez, sadece geriye dogru bir kuvvet uygular.


  • metalik  (08.12.10 03:26:54) 
[]

insanların facebook'da meslekleriyle hava atma durumu

ben anlamıyorum arkadaş bu olayı size de danışmak istiyorum:

- doktor olan doktor önlüğüyle

- pilot olan uçakta (bilhassa bunlar)

profil fotoğrafı koymazlarsa ölürler mi?


bu iki meslek grubu başta olmak üzere, neden yapıyorlar bunu? çok mu bir bok yani? komik olduklarının farkında değiller mi?

 
yahu adamlar bulundukları ortamda çektikleri fotoğrafları koyuyorlar ne var bunda? benim berberim de sanıyorum iş başında çekilen fotoğraflarını koyuyor.

hatta ben kendi alanımdan arkadaşlarımın işle alakalı fotoğraflar koymasını çok seviyorum.

sonuç olarak bunları kafaya takmayın. sonra o doktorlara işiniz düşmesin.
  • darknum  (23.11.10 23:13:51) 
freudyen yaklaşıma göre zaten doktor ya da pilot olmalarının altında yatan sebep daha iyi ve çeşitli insanla çiftleşme ihtimalini arttırma isteği. meslek sahibi olmanın arkasında yatan ilkel sebep seks. fotoğrafta da bunu gösterince alt mesaj şu oluyor: "kızlar dolgun maaş alıyorum ve saygın bir mesleğim var."


  • kayranin kedisi  (23.11.10 23:14:19) 
bak bi de dr. larin icinde dr. yazan mail adresi ve dr rumuzlu plaka alma hevesi vardir. demek ki dr. olunca gerekli bisey. komik mi? evet. ama illa ki bu yaklasim birilerine dogru geliyordur.


  • helenart  (23.11.10 23:15:00) 
İnsanlar mesleklerini, onları yansıtan profil sayfasında sizin veya bizim gözümüze sokacak kadar çok sevebilir, bu da yadırganacak bir şey değildir. Bence siz fazla tepki veriyorsunuz.


  • zgn  (23.11.10 23:17:01) 
@darknum kimin neyi ne için koyduğunu biliyoruz iş ortamında çekildiği fotoyu insan niye profil yapar? ameliyat kostümü ile foto koyan bi insan? o doktorlara işim niye düşmesin onu da anlamadım onun görevi o işi yapmak zaten, onun da berbere işi düşer berber saçını keser bu doktorların kendini tanrı sanmaları da ayrı bi inceleme konusu


  • staghound  (23.11.10 23:19:15) 
feysbukun ne kadar berbat bir fasilite olduğunu hala farketmedin galiba. o meşhur amerikan atasözü gibi .ya sev ya terket dostum. fesybukta işler böyle yürüyor maalesef:)


  • atmosphere  (23.11.10 23:42:26) 
ben staj yaparken baretle bir fotoğrafımı koymuştum. hiç de bu kadar detaylı düşünmemiştim. bence bazı insanlar bu sosyal paylaşım sitelerine fazlaca kafalarını yoruyorlar. kimsenin umrunda değil halbuki.


  • bellbane  (23.11.10 23:51:23) 
@staghound: facebook'un ne bok olduğundan haberdar değilsin herhalde?

@helenart: mail'e bir şey diyemeyeceğim de, dr yazan plaka almaları gayet mantıklı, biraz düşünürsen sonuca ulaşırsın bence.
  • :/  (24.11.10 00:44:59) 
Komik olduklarının farkında değiller ama komikler bence de. Tıp doktorları ve avukatların her ortamda, her fırsatta mesleklerini kişiliklerinin önüne getirmeleri bence de komik.

Bu arada, sırf pilot, doktor, avukat, (hatta asker, polis) kocam olsun, isterse çamurdan olsun diyen bir sürü kız var, onu da eklemek lazım :)
  • sourlemonade  (24.11.10 00:57:08) 
valla kimin ne için fotoğraf koyduğunu biliyorsan neden yapıyorlar diye niye soruyorsun?
o doktorlara işin düşmesin derken böyle kafayı takıp delirme demiştim. yoksa o doktor sana bakmaz demiyorum.

  • darknum  (24.11.10 01:08:46) 
cosmicstring +1
ayrıca evinin kapısında av. ali cıbıl gibi meslek ve isim soyisim yazan bir çok kapı gördüm. belkide eski okul arkadaşları onun profil resmini görünce vay kerata büyümüş okuma yazmayı sökmüş doktor veya avukat olmuş desinler diye koymuştur o resimi oraya.
benim bi tane geri zekalı arkadaşım var elli sefer dedim yaz tıbbı dohtor önlüğü giyer foto çeker facebuka falan profil resmi yaparsın dedim dinlemedi uçak mühendisi oldu iş bulamadı falan. profil resmi nasıl derseniz ellerini iki yana açmış kanat gibi yapmış böyle koşarken çekmişler almış o resmi profil resmi yapmış durum bu yani.
elinde kdv beyannamesi tutan bir muhasebeci profil resmi görmedim.
bi saniye ya şimdi bu durumda çoban, dana ile birlikte bi resimlerini mi prıofil resmi yapmalı.
neyse ne yaa sallama boşver kafa karışıyo
  • seyduna6687  (24.11.10 01:43:40) 
kendini telefonda, bankada, orda burda ben doktor bilmemne, pilot, avukat vs diye tanıtanlar da var. facebook bunun yanında çok masum kalır.


  • sttc  (24.11.10 02:44:59) 
[]

öfke kontrolü ve gergin tartışmalarda sakin olamamak

böyle bir problemim var, hayır karşımdakine kafa kol dalmıyorum ama kontrolümü kaybediyorum tartışmalarda.

örneğin benim hakkım olmasına karşın gerçekleştirilmeyen bir durumu üstümdeki insana arz ederken sakince anlatamıyorum, karşıdaki terslerse tamamen sinirim bozuluyor, ellerim titremeye yüzüm kızarmaya nefes alışverişim değişmeye başlıyor.

anlatmam gerekenleri tam anlatamıyorum, kendimi ifade edemiyor heyecanlanıyorum, daha fazla damarıma basılırsa da kayışı koparmaktan, karşımdakine küfretmekten ya da vurmaktan korktuğumdan ortamı terk ediyorum.

ne mi oluyor? hakkımı savunamamış, mal gibi bir duruma düşmüş oluyorum.

sonra da sürekli kafaya takıyorum ya kendimi adam gibi izah etseydim ya da yumruğu vursaydım, ikisini de yapmayınca içimde kalıyor.

bu durumla nasıl başa çıkılır ne yapmam gerek? nedir benim derdim umarım anlatabilmişimdir.

 
kitap oku bol bol


  • asadas1999  (28.10.10 14:56:02) 
ökfesiz sakin gittiğimde karşıdaki insan bana terslik yaptığında da aynı şey oluyor, tamamen haklıyken kan beynime sıçrıyor


  • staghound  (28.10.10 14:58:27) 
spor spor spor


  • ermanen  (28.10.10 14:59:59) 
Karşınızdakinin kocaman bir gezegende minicik bir nokta olduğunu düşünebilirsiniz.

Ben bunu ufak sorunlarda işe yarar buluyorum.

Büyük sorunlarda ise tartışacağım kişinin yanına mutlaka bir not defteri ve kalemle gidiyorum. Oraya karalamalar, küfürler, vs'ler yapıp karşımdakinin suratına mel mel bakıyorum. Durumun komikliği ve ironikliği keyfimi yerine getiriyor, ve biraz sakinleşiyorum. (özellikle patronla yaptığım görüşmeler için ayrı bir not defteri bile aldım, scan edip eklesem beni polise ihbar edersiniz)
  • endless dream  (28.10.10 16:26:19) 
sorunun farkında olmak güzel bir şey.
psikologa giderdim benzer bir problemim olsaydı.

  • the piano has been drinking  (28.10.10 16:35:05) 
(bkz: psikodrama)


  • african rain  (28.10.10 21:35:46) 
[]

benim kalpte bi sorun mu var

daha önce olmazdı, şimdi bazen kalbim arada daha bi basınçlı atıyor, hani beş kere normal sonra sanki biraz yavaşlayarak ve zınk diye atıyor böyle bi garip his iç boşalması gibi, ritm bozukluğu mu bu? niye olur? önceden yoktu zınk diye çıktı stres vs. yapar mı?

yaşayan var mı aynısını?


 
çarpıntı yaşıyor olabilirsiniz bi kardiyologla görüşün.


  • fayfim  (09.10.10 23:56:26) 
bana da oluyor aynısı uzun yıllardır. ortaokuldayken "bu yaşta olabiliyor, normal" demişlerdi, yaş oldu 25, hala devam =) ama dönemsel olarak sıklaştığını ya da azaldığını farkettiğimde, psikolojik olduğuna iyice kanaat getirdim.. ki yaptığım derin araştırmalar sonucu, panik atak denen şeyin en belirgin semptomlarında imiş.. siz de bir araştırın edin iyice, ya da öncelikle bir doktora görünün, içiniz rahatlasın..


  • vercingetorix  (10.10.10 00:03:12) 
ritm bozukluğu da olabilir. bizim ailede genetik bende de oluyo aynısı ama bi kere hastaneye gittik stresten olabilir. bişeye sıkıldıysan,üzüldüysen o yüzden de olabiir dedi. bi doktora gitmekte fayda var yine de.


  • mentollü şeker  (10.10.10 00:04:27) 
stresli bir dönemimde ortaya çıktığı için stresle ilintiledim, ancak stres altında olmadığım anlarda da olmaya başladı.


  • staghound  (10.10.10 00:11:21) 
depresyon bu şekilde başlar kardeşim.....


  • mcerdem19  (10.10.10 00:35:31) 
@mcerdem19 biraz açar mısın?


  • staghound  (10.10.10 00:47:49) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.