[]
Sürekli tuzlu şeyler yemek istemek?
Neden olur?
Kanda bakılması gereken bir değer falan var mı?
Özellikle turşu, cips gibi çok tuzlu şeyler çekiyor canım sürekli.
(Evden çalışıyorum, yoğun terleme, su kaybı, haftada birkaç kez yürüyüş haricinde bir spor aktivitem yok.)
Kanda bakılması gereken bir değer falan var mı?
Özellikle turşu, cips gibi çok tuzlu şeyler çekiyor canım sürekli.
(Evden çalışıyorum, yoğun terleme, su kaybı, haftada birkaç kez yürüyüş haricinde bir spor aktivitem yok.)
www.doktoramcam.com
Belli ki su kaybından. Soğuk su iç derim. Hem vücudun serinlesin hem ısınmak için kalori yajsın hem su girsin vücuduna. Soğuk içemem dersen serin iç, ılıştırıp öyle iç.
Belli ki su kaybından. Soğuk su iç derim. Hem vücudun serinlesin hem ısınmak için kalori yajsın hem su girsin vücuduna. Soğuk içemem dersen serin iç, ılıştırıp öyle iç.
- 1bir1bir1 (15.07.21 16:45:32)
Benim regl oncesi genelde tuzlu ve eksi seyler ister canim, cinsiyetinizi bilemiyorum ama...
- Gı (15.07.21 20:38:58)
[]
bu mutfak dolaplarını hangi boya ile nasıl boyamalı?
cadence marka boya ile
- grimavi (11.07.21 00:24:35)
Ben olsam tüm kapakları yerinden çıkarır, üzerindeki bütün vida ve kulpları söker, önce bir güzel zımpara çeker, sonra rulo ile sentetik beyaz boya ile boyardım.
Boya marka ve miktar seçimi için Bahouse, Koçtaş vb kurumsal bir firmanın müşteri temsilcisinden yardım alırdım.
Piyasadaki ucuz 'sekiz kat boyadım hala kapamadı abi' markalı boyalardan uzak dururdum.
Sprey boyada bir yere ikinci pısssss'ı yaptığın taktirde daha önce bir pıssss yaptığın her yere ikinci pısssss ı yapmazsan ton farkı olur. Çok iyi el becerisi gerektirir onun için sprey boyadan uzak dururdum.
Boya marka ve miktar seçimi için Bahouse, Koçtaş vb kurumsal bir firmanın müşteri temsilcisinden yardım alırdım.
Piyasadaki ucuz 'sekiz kat boyadım hala kapamadı abi' markalı boyalardan uzak dururdum.
Sprey boyada bir yere ikinci pısssss'ı yaptığın taktirde daha önce bir pıssss yaptığın her yere ikinci pısssss ı yapmazsan ton farkı olur. Çok iyi el becerisi gerektirir onun için sprey boyadan uzak dururdum.
- Mirket (11.07.21 00:55:50)
mutfak dolabı boyanmaz.
boyamayı deneyeni ilk defa duyuyorum.
dolap mdf olduğundan aslında kağıt kaplamadır.
kağıdıda duvar gibi düzgün boyayamazsınız.
ben illla beyaz yapacam derseniz kapakları söküp marangozda beyaz mdf ile yni kapak yaptırın.
boyamayı deneyeni ilk defa duyuyorum.
dolap mdf olduğundan aslında kağıt kaplamadır.
kağıdıda duvar gibi düzgün boyayamazsınız.
ben illla beyaz yapacam derseniz kapakları söküp marangozda beyaz mdf ile yni kapak yaptırın.
- aslindasorunumpsikolojik (11.07.21 01:11:02)
biz cadence ile mobilya(sunta kitaplik) boyadik, bir *oka benzemedi.
Uzaktan bakinca beyaz oldu evet ama yakindan tirt.
Beklentiyi dusuk tut.
Uzaktan bakinca beyaz oldu evet ama yakindan tirt.
Beklentiyi dusuk tut.
- divit (11.07.21 01:24:37)
Bianca'nın Stella boyası ve rulo fırça ile. Çok başarılı bir boya, cadence filan hikaye kalıyor yanında. Vernik istemiyor. Fakat beyaz olsun istiyorsanız, tam kapatıcılık için 2 veya 3 kat gerekebilir.
- gmzo (11.07.21 08:21:17)
Bizim mutfak da kahverengi milli mutfaktı cadence nin antik beyaz rengibe boyadık üzerine de bir kat vernik sürdük çok çok iyi oldu.
İnstagramda dekotrend diye bir sayfa var oradan bakıp boyaları vs de oradan temin edebilirsiniz.
Biz bir buçuk yıldır kullanıyoruz hiçbir sorun olmadı.
Yağ çözücü de döküyorum, çamaşır suyuyla da siliyorum.
İnstagramda dekotrend diye bir sayfa var oradan bakıp boyaları vs de oradan temin edebilirsiniz.
Biz bir buçuk yıldır kullanıyoruz hiçbir sorun olmadı.
Yağ çözücü de döküyorum, çamaşır suyuyla da siliyorum.
- kirmizipilotkalem (11.07.21 11:23:13)
neyle boyarsaniz boyayin, primeri unutmayin. ozellikle beyaza cevirecekseniz daha elzem.
- yoggi (11.07.21 22:20:47)
2 ay once evdeki mutfak dolabi, vestiyer, kitaplik ne bulduysam boyadim. Cincik gibi oldu. Cok zevkli bir sey. Tavsiyelerim:
-Sentetik boya sakin kullanmayin. 1 ay kokusu cikmaz. Tinerle ugrasmanun da anlami yok.
-Polisanin akrilik boyasini kullandim ama cadence daha iyi.
- tum kapaklari, kulplari cikarip oyle boyayin.
- ilk once ince bir zimpara ile mutlaka zimparalayin. Zimparadan sonra bi kat astar vursaniz iyi olur. En az iki, hatta zamaniniz ve enerjiniz varsa 3 kat boya atin. Her kat arasi en 24 saat bekleyin.
-En son mutlaka vernik atin.
-Bagimlilik yapmamasina dikkat edin. Boyuyacak bir sey kalmayinca elinizde rulo ile mal gibi kalmak kotu oluyor.
Yakinsan sigarami karsilarsan bi de molalarda kokakola verirsen gelip boyayim. Bugune kadar gordugum butun isciler molada kola icmeden is yapmiyorlar.
-Sentetik boya sakin kullanmayin. 1 ay kokusu cikmaz. Tinerle ugrasmanun da anlami yok.
-Polisanin akrilik boyasini kullandim ama cadence daha iyi.
- tum kapaklari, kulplari cikarip oyle boyayin.
- ilk once ince bir zimpara ile mutlaka zimparalayin. Zimparadan sonra bi kat astar vursaniz iyi olur. En az iki, hatta zamaniniz ve enerjiniz varsa 3 kat boya atin. Her kat arasi en 24 saat bekleyin.
-En son mutlaka vernik atin.
-Bagimlilik yapmamasina dikkat edin. Boyuyacak bir sey kalmayinca elinizde rulo ile mal gibi kalmak kotu oluyor.
Yakinsan sigarami karsilarsan bi de molalarda kokakola verirsen gelip boyayim. Bugune kadar gordugum butun isciler molada kola icmeden is yapmiyorlar.
- Kirmizibavul (12.07.21 17:40:29)
melamin kaplamaya zımpara yapamazsın.
alacaksın boyayı çat çut vuracaksın ama divit'in dediği gibi yakından baktığında dalgalanma görme ihtimalin çok yüksek.
alacaksın boyayı çat çut vuracaksın ama divit'in dediği gibi yakından baktığında dalgalanma görme ihtimalin çok yüksek.
- proletarier aller lander vereinigt euch (12.07.21 17:55:05)
[]
şehirde yürüyüş icin ayakkabı markası ve modeli tavsiyesi
günlük, şehirde 1-2 saatlik bir yürüyüş için tabanı rahat, hemen eskimeyecek bir ayakkabı modeli arıyorum.
bacaklarımda varis başlangıçları var.
salgın döneminde de özellikle son 6 ayda çok hareketsiz kaldım ve biraz kilo aldım.
şimdi yürüyüşe çıkınca özellikle ayak tabanlarımda ve alt bacakta çok ağrı oluyor.
evde birkaç yıllık nike, new balance, skechers, under armour ayakkabı var, hepsi de ağrı yaptı. büyük ihtimalle model ile ilgili.
tavsiyeleri olanlar varsa çok sevinirim, şimdiden çok teşekkürler.
bacaklarımda varis başlangıçları var.
salgın döneminde de özellikle son 6 ayda çok hareketsiz kaldım ve biraz kilo aldım.
şimdi yürüyüşe çıkınca özellikle ayak tabanlarımda ve alt bacakta çok ağrı oluyor.
evde birkaç yıllık nike, new balance, skechers, under armour ayakkabı var, hepsi de ağrı yaptı. büyük ihtimalle model ile ilgili.
tavsiyeleri olanlar varsa çok sevinirim, şimdiden çok teşekkürler.
Asics gel kayano kullaniyorum 3 yildir, oldukca memnunum.
İce basma problemim var, uzun yürüyüşlerde taban ve bacak agrim da oluyordu. Ben memnun kaldim, ilk kullandigimda verdigim paraya helal olsun demistim hatta :)
Ama ayakkabi, yatak, yastik gibi seyler bence kisiseldir. Bu nedenle once bir deneyin magazada hatta bir yarim saat dolanin magaza icerisinde. Ben oyle almistim, iyi ki de oyle yaptim. (Boyner gibi buyuk magazadan degil, calisanin konu ve urun hakkinda bilgisi oldugu, urunu denememe izin verdigi bir yerden aldim.)
İce basma problemim var, uzun yürüyüşlerde taban ve bacak agrim da oluyordu. Ben memnun kaldim, ilk kullandigimda verdigim paraya helal olsun demistim hatta :)
Ama ayakkabi, yatak, yastik gibi seyler bence kisiseldir. Bu nedenle once bir deneyin magazada hatta bir yarim saat dolanin magaza icerisinde. Ben oyle almistim, iyi ki de oyle yaptim. (Boyner gibi buyuk magazadan degil, calisanin konu ve urun hakkinda bilgisi oldugu, urunu denememe izin verdigi bir yerden aldim.)
- 65 derece (27.06.21 12:45:04)
ayak tabanlarındaki ağrı ortopedik sorun da olabilir, bilginiz olsun. düztabanlık varsa zaten tabanlıksız spor ayakkabı giymek, leğen kemiğine kadar bacaklarda deformasyona sebep oluyor. özellikle de kadınsanız.
- evimin paspasi (27.06.21 12:50:57)
[]
robot süpürgede fırçaya saç dolanması - pratik temizleme yöntemi?
evdeki tüm saçlar baya tekerleklerin oradaki fırçaya dolaşıyor ve öyle kalıyor.
anladığım kadarıyla bunun bir çözümü yok ama kolay temizlemenin bir yolu da mı yok acaba?
kendi temizleme aparatı hiçbir işe yaramadı, makas alıp baya çekiştire çekiştire kestim saçları :(
anladığım kadarıyla bunun bir çözümü yok ama kolay temizlemenin bir yolu da mı yok acaba?
kendi temizleme aparatı hiçbir işe yaramadı, makas alıp baya çekiştire çekiştire kestim saçları :(
Kendi temizleme fırçasının bir tarafında bıçağımsı bir bölüm var. Aslında o bölüm tam olarak bu iş için. Eğer onla olmazsa makasla yapman lazım, evet.
- himmet dayi (17.06.21 14:30:51)
valla benim de bulduğum en pratik yöntem, makas ile kesip çekiştirmek
- cursor (17.06.21 14:37:52)
Cursor+1
- kleider (17.06.21 16:13:36)
[]
Hangi yazlık evi alırdınız, neden? Başka nelere dikkat ederdiniz?
Alternatif 1: 1.550.000, Emlakçıdan
www.sahibinden.com
Denize girdiğimiz plaja araba 10 dakika.
Site içinde
İkiz villa
Komşu evler ile yani yanındaki ikiz villa ile çok iç içe, verandalar birbirine bakıyor. Büyük ihtimal ile her konuştuğun duyulur, sofrana koyduğun tabaktaki lokmaya kadar görülür.
Manzarası bir taraftan sitenin yeşillik alanına ve diğer evlere bakıyor, diğer taraftan direkt diğer eve bakıyor.
Yürüyüş mesafesinde market yok ama araba ile çok yakın.
Site küçük bir site, sitenin dışı ana yol. Yürüyüş yapayım desen anayola çıkmak gerekir, çevresi biraz ıssız.
Odalar çok küçük, dolap koymaya dahi yer yok. Bir de ikiz evleri yıldız gibi yapmışlar şekil olarak, bu nedenle tüm odalar yamuk. Tam olmasa da odalar biraz beşgene benziyor.
Bahçesi çok küçük.
Keyfekeder tadilat yapılabilir.
İçinde Ağustos başına kadar kiracı var.
Alternatif 2: 1.620.000, Emlakçıdan
www.sahibinden.com
Denize girdiğimiz plaja araba ile 20 dakika.
Site içinde değil.
İkiz villa.
3 tarafı da şimdilik boş arazi, yandaki ev ile de hiç alakası yok gibi, arada bitkiler, duvar vs. var.
Önü kapanmaz ve deniz manzaralı.
Yürüyüş mesafesinde market yok ama araba ile çok yakın.
Evin olduğu muhit hep evlerin olduğu düzgün bir muhit, evden çıkıp rahatlıkla yürüyüş yapılır.
Odalar büyük ve düzgün.
Bahçesi orta büyüklükte. Özellikle arka bahçesi güzel ve yeterli büyüklükte.
Keyfekeder tadilat yapılabilir.
Ev boş, hemen oturulabilir.
www.sahibinden.com
Denize girdiğimiz plaja araba 10 dakika.
Site içinde
İkiz villa
Komşu evler ile yani yanındaki ikiz villa ile çok iç içe, verandalar birbirine bakıyor. Büyük ihtimal ile her konuştuğun duyulur, sofrana koyduğun tabaktaki lokmaya kadar görülür.
Manzarası bir taraftan sitenin yeşillik alanına ve diğer evlere bakıyor, diğer taraftan direkt diğer eve bakıyor.
Yürüyüş mesafesinde market yok ama araba ile çok yakın.
Site küçük bir site, sitenin dışı ana yol. Yürüyüş yapayım desen anayola çıkmak gerekir, çevresi biraz ıssız.
Odalar çok küçük, dolap koymaya dahi yer yok. Bir de ikiz evleri yıldız gibi yapmışlar şekil olarak, bu nedenle tüm odalar yamuk. Tam olmasa da odalar biraz beşgene benziyor.
Bahçesi çok küçük.
Keyfekeder tadilat yapılabilir.
İçinde Ağustos başına kadar kiracı var.
Alternatif 2: 1.620.000, Emlakçıdan
www.sahibinden.com
Denize girdiğimiz plaja araba ile 20 dakika.
Site içinde değil.
İkiz villa.
3 tarafı da şimdilik boş arazi, yandaki ev ile de hiç alakası yok gibi, arada bitkiler, duvar vs. var.
Önü kapanmaz ve deniz manzaralı.
Yürüyüş mesafesinde market yok ama araba ile çok yakın.
Evin olduğu muhit hep evlerin olduğu düzgün bir muhit, evden çıkıp rahatlıkla yürüyüş yapılır.
Odalar büyük ve düzgün.
Bahçesi orta büyüklükte. Özellikle arka bahçesi güzel ve yeterli büyüklükte.
Keyfekeder tadilat yapılabilir.
Ev boş, hemen oturulabilir.
Nerede bu evler? Yürüyerek plaja gidemeyeceğiniz evlere bu kadar para vermeyin bence.
İlla ikisinden biri olacaksa 2 numara çok daha avantajlı gibi, ama bence bu paralar verilmez ya.
İlla ikisinden biri olacaksa 2 numara çok daha avantajlı gibi, ama bence bu paralar verilmez ya.
- auroraaurora (28.05.21 20:02:13)
İkisi de o paraları etmez, ilki ayrıca çok kötü.
- alfred (28.05.21 20:11:02)
cidden ikisine de bu paralar verilmez bence madem araç kullancaksınız dağ-orman-deniz herhangi birine manzarası olan köy içinde bi araziye kendiniz ahşap ev falan yaptırın.
hele yazlık olarak ikiz villa veya ortak kullanım alanı olanlardan uzak durun hele siteyse iki kere uzak durun cidden yönetimi vs her şeyi ayrı dert.
illa ki bu ikisi ise seçeneğiniz bence önce imkanınız varsa sezonluk kiralayın memnun kalırsanız öyle alın.
hele yazlık olarak ikiz villa veya ortak kullanım alanı olanlardan uzak durun hele siteyse iki kere uzak durun cidden yönetimi vs her şeyi ayrı dert.
illa ki bu ikisi ise seçeneğiniz bence önce imkanınız varsa sezonluk kiralayın memnun kalırsanız öyle alın.
- windymimas (28.05.21 20:13:25)
Görsellere bakana kadar "villa" kelimesi Amerikan tarzı ev olarak geldi aklıma. Kötünün iyisi ikincisini seçerdim. Birinci ev çirkin, eşya koyacak yer yokmuş zaten almamak için bu yeterli.
Daha az bilinen ama insanın olduğu yerlere bakardım. Daha ucuza bulunur. Varsın 20 dk olsun denize, her gün girmeyeceksiniz ya?
Daha az bilinen ama insanın olduğu yerlere bakardım. Daha ucuza bulunur. Varsın 20 dk olsun denize, her gün girmeyeceksiniz ya?
- ryhmer (28.05.21 20:15:40)
1'i kesinlikle almam. o ne öyle dip dibe. insan tatilde kafa rahatlığı ister. odaları da küçücükmüş. bu iki seçenek arasında kesinlikle 2. üstelik birinci evin manzarası da yok.
- anais (28.05.21 20:16:26 ~ 20:16:45)
ek not: uzun süredir izmir'in güney tarafında yazlık arıyoruz. pandemi ve deprem nedeniyle fiyatlar çok arttı ama satılık ev de çok çok az.
(ailemin işi nedeniyle kuzey tarafı çok uzak kalıyor.)
bu evler çeşme'de.
özellikle seferihisar bölgesi fay hattı bölgesi olduğu için ve birçok hasarlı evin sıvanıp satılmaya çalışıldığını da bildiğimizden çeşme daha güvenli bir bölge gibi geliyor.
zaten güney tarafta denize girilebilecek ya çeşme bölgesi kalıyor ya da mordoğan. mordoğan tarafında da bu tipte ama denize yürüyüş mesafesindeki evlerin fiyatları bu civarda.
çeşme'de yıllardır kiracıydık aslında ama düzgün ve denize yakın evler için sezonluk kira fiyatları 60.000 TL'leri geçti.
plaja yakın olanların satış fiyatları 2.500.000 TL civarından başlıyor :(
aslında aradığımız biraz daha şöyle bir şey; haftasonu denize girelim ama daha önemlisi, annem babam yazın bahçeli serin bir yerde oturabilsinler.
çevrede market, restoran alternatifleri olsun. yakında eczane, veteriner, petshop falan olsun. yazın gidince artık alışveriş için izmir'e dönmeye gerek kalmasın vb.
(ailemin işi nedeniyle kuzey tarafı çok uzak kalıyor.)
bu evler çeşme'de.
özellikle seferihisar bölgesi fay hattı bölgesi olduğu için ve birçok hasarlı evin sıvanıp satılmaya çalışıldığını da bildiğimizden çeşme daha güvenli bir bölge gibi geliyor.
zaten güney tarafta denize girilebilecek ya çeşme bölgesi kalıyor ya da mordoğan. mordoğan tarafında da bu tipte ama denize yürüyüş mesafesindeki evlerin fiyatları bu civarda.
çeşme'de yıllardır kiracıydık aslında ama düzgün ve denize yakın evler için sezonluk kira fiyatları 60.000 TL'leri geçti.
plaja yakın olanların satış fiyatları 2.500.000 TL civarından başlıyor :(
aslında aradığımız biraz daha şöyle bir şey; haftasonu denize girelim ama daha önemlisi, annem babam yazın bahçeli serin bir yerde oturabilsinler.
çevrede market, restoran alternatifleri olsun. yakında eczane, veteriner, petshop falan olsun. yazın gidince artık alışveriş için izmir'e dönmeye gerek kalmasın vb.
- la lykia (28.05.21 20:20:38 ~ 20:25:34)
deprem her yerde sıkıntı özellikle izmir için söylüyorum. seferihisar-karaburun-gülbahçe taraflarında yeni evleri o fiyata bulabilirsiniz bence.
bir de tek katlı villa tipi evlerde depremden yana sıkıntı olmaz çok da sıkıntı yapmayın fırsatçıların sizi kötü yönlendirmesine izin vermeyin deprem bölgelerinde en büyük sorun çok katlı yapılardır.
eğer deprem konusunda ciddi endişeleriniz varsa ahşap hafif yapıları tercih edin hatta kendiniz yaptırın daha iyi olur =)
bir de tek katlı villa tipi evlerde depremden yana sıkıntı olmaz çok da sıkıntı yapmayın fırsatçıların sizi kötü yönlendirmesine izin vermeyin deprem bölgelerinde en büyük sorun çok katlı yapılardır.
eğer deprem konusunda ciddi endişeleriniz varsa ahşap hafif yapıları tercih edin hatta kendiniz yaptırın daha iyi olur =)
- windymimas (28.05.21 20:54:23)
villa olduğuna emin misiniz? kümesten hallice bu evler çünkü.
- ehti (28.05.21 21:01:42)
İkisi de baya kötü. Özellikle site içinde olmayan çok kötü görünüyor. Bu evlere bu paraları versem üzülürdüm şahsen.
- mg3929 (28.05.21 21:19:24)
Ay ikiside değil ya. Biraz daha bakın bakalım,
- Hallegadola (28.05.21 21:23:53)
ilk evi kesinlikle almazdim, yazlik demek mangal, okey, cocuk gürültüsü demek. ya ben rahatsiz olurum ya da insanlar benden rahatsiz olur. tek artisi yazlikta hirsizlik, kötü bir durum olursa yardim eden olur.
- wishmaythşngs (28.05.21 21:40:58)
Bence de ikisi de kötü, + olarak eski görünüyorlar bir de. Ciddi masraf çıkma riski ve tadilat gereksinimi olabilir aldıktan sonra.
- roket adam (28.05.21 22:03:04)
İzmir dışından gelecekseniz ikisi de kötü.
- kanlakarisikyagmur (28.05.21 22:19:11)
@kanlakarisikyagmur
izmir'deyiz.
izmir'deyiz.
- la lykia (28.05.21 22:29:50)
İkiz villada oturuyorum. Yan komşuyla bi apartmandakinden bile fazla muhattap oluyorsunuz, özellikle yazın bahçede takılırken. Apartmanda en azından dışarısı yok, eve girince komşuyu görmüyorsun. Ses konusunda çok parametre var ona bir şey diyemiyorum o yüzden.
İzmir'i bilmiyorum ama ben Yalovadan 20x40 arsa aldım, üzerine ev yapıcam. 1,5 milyon bütçeye çok rahat siz de bunu yaptırabilirsiniz diye düşünüyorum. Özellikle aceleniz yoksa bana daha mantıklı geliyor.
Koyduklarınızdan ikincisi daha iyi görünüyor bu arada. Yani site içerisinde olması güvenlik + toplu işler (yol tamiri vs. gibi) açısından daha iyi. Site içerisinde olmayınca muhattap bulmak zor oluyor, ayrıca kışın evde olmayacaksınız, evde değerli bir şey de olmaz muhtemelen ama yine de sitede bi güvenlik durması iyi bir şey.
İzmir'i bilmiyorum ama ben Yalovadan 20x40 arsa aldım, üzerine ev yapıcam. 1,5 milyon bütçeye çok rahat siz de bunu yaptırabilirsiniz diye düşünüyorum. Özellikle aceleniz yoksa bana daha mantıklı geliyor.
Koyduklarınızdan ikincisi daha iyi görünüyor bu arada. Yani site içerisinde olması güvenlik + toplu işler (yol tamiri vs. gibi) açısından daha iyi. Site içerisinde olmayınca muhattap bulmak zor oluyor, ayrıca kışın evde olmayacaksınız, evde değerli bir şey de olmaz muhtemelen ama yine de sitede bi güvenlik durması iyi bir şey.
- plutongezegendegilmi (28.05.21 22:31:37)
İkisini de almam onun yerine Kalkan civarından villa alırım. Gelmediğim seneler de kiraya veririm; yıllık ortalama 150 bin tl kira getirisi var 6 aylık sezonda. Parasını yıllar içinde amorti eder.
Misal olarak; İlan No: 918980882
Misal olarak; İlan No: 918980882
- jamiro (28.05.21 22:54:55)
Ikisi arasimda kaldiysam eger 2.yi secerdim.
Birinci ev
-cok dip dibe, ozel kullanim acik alani yok gibi.
-odalar kucuk, dolap bile koyulmaz.
-daha eski
İkinci ev
-daha yeni
-odalar daha genis
-manzarasi ve yurume alani var
-ozel acik alan var
Birinci ev
-cok dip dibe, ozel kullanim acik alani yok gibi.
-odalar kucuk, dolap bile koyulmaz.
-daha eski
İkinci ev
-daha yeni
-odalar daha genis
-manzarasi ve yurume alani var
-ozel acik alan var
- 65 derece (28.05.21 23:43:48)
çeşmede yalı mahallesinde bahçelievler tarafındaki siteleri beğenmiştim ben. eğer satılık varsa bakabilirsiniz.. çok güzel küçük plajı da var sitelere ait...
- omonia (29.05.21 00:20:46)
Kuşadasında davutlar tarafında 1.5 milyona denize yürüyerek 5 dk evler bulabilirsin, daha bugün baktım.
- sta (29.05.21 00:47:11)
Çeşme olmak zorunda mı ? Çöp bunlar.
- alicandan (29.05.21 00:53:25)
pandemi meselesi bitene kadar yazlik falan almazdim. gecici olarak en dandik yerlerde fiyatlar 2 katina cikti talep artisindan oturu. hayat normale dondugunde bu sefer yavas yavas geriye goc baslayacak. o parayi o arada en kotu dolara faiza koyar daha fazla getiri ile daha ucuza alirdim. fiyatlar tl bazinda cok asiri dusmeyebilir (enflasyondan dolayi) ama parayi o arada daha iyi degerlendirip daha iyi bir yerden daha iyi bir seyler alinir yani.
- robokot (29.05.21 02:02:17)
[]
orijinal sıfır tuşlu telefon artık hiç kalmadı mı?
annem asla dokunmatik telefon kullanamıyor.
kullanılmamış, orijinal, garantili, güvenilir tuşlu telefon bulmak tamamen imkansız mı artık?
üreten marka hiç mi yok?
internetteki tuşlu nokia'ların genelde sahte ürün olduğunu duyuyorum, okuyorum hep.
kullanılmamış, orijinal, garantili, güvenilir tuşlu telefon bulmak tamamen imkansız mı artık?
üreten marka hiç mi yok?
internetteki tuşlu nokia'ların genelde sahte ürün olduğunu duyuyorum, okuyorum hep.
Olmaz olur mu, cogu telefoncuda var.
Hatta hepsiburada'dan da link birakayim ornek olarak. www.hepsiburada.com
Ben de anneanneme boyle aldigim icin biliyorum, bizimki bu modeli kullaniyor :)
Hatta hepsiburada'dan da link birakayim ornek olarak. www.hepsiburada.com
Ben de anneanneme boyle aldigim icin biliyorum, bizimki bu modeli kullaniyor :)
- invictae (16.05.21 23:17:29)
bazı şirketler bankaya girerken gelen sms'leri eski aptal telefonlarla alıyorlar.
tuşlu telefonlar asla piyasadan kalkmaz güvenlik endişesi sebebiyle.
tuşlu telefonlar asla piyasadan kalkmaz güvenlik endişesi sebebiyle.
- aslindasorunumpsikolojik (17.05.21 00:29:07)
ben de aynı endişeyi taşıyorum. internette satılan neredeyse bütün tuşlu telefonların değerlendirmelerini/soru-cevap kısımlarını okudum sayılır. bir adet yaşlı için bir adet de çocuk için alacağız.
satıcılar hep "garantisi biziz aağbii" tarzında konuşmuşlar. çok belli imei'nin patlayacağı. imei patlarsa bize yazın diyorlar. :d siz kimsiniz lan teröristler, imei patladıkça arkadaşla akraba olacağız çok belli. bir türlü içime sinen bir satıcı/telefon ikilisi bulamadım. parası neyse verip huzurlu alışveriş de yapamaz olduk.
ananeme aldım diyen arkadaş yorumları hiç okumamış sanırım. satıcılar ürüne çakma imei yapıp piyasaya salıyorlar. sürekli bir kelime oyunu dönüyor ortada. imei kayıtlı ama patlarsa arayın hallederiz :D e bu kayıtlı demek değil ki? sen bir dalavere yapmışsın, oltayı salmışsın. sazan avlıyorsun.
satıcılar hep "garantisi biziz aağbii" tarzında konuşmuşlar. çok belli imei'nin patlayacağı. imei patlarsa bize yazın diyorlar. :d siz kimsiniz lan teröristler, imei patladıkça arkadaşla akraba olacağız çok belli. bir türlü içime sinen bir satıcı/telefon ikilisi bulamadım. parası neyse verip huzurlu alışveriş de yapamaz olduk.
ananeme aldım diyen arkadaş yorumları hiç okumamış sanırım. satıcılar ürüne çakma imei yapıp piyasaya salıyorlar. sürekli bir kelime oyunu dönüyor ortada. imei kayıtlı ama patlarsa arayın hallederiz :D e bu kayıtlı demek değil ki? sen bir dalavere yapmışsın, oltayı salmışsın. sazan avlıyorsun.
- esmer (20.05.21 08:04:04)
Bence endişelerinizde haklısınız. Telefonculardan alınmaz. Teknosa gibi mağazalarda tek tük olabiliyor. www.teknosa.com
- jazzabel (20.05.21 09:40:00)
[]
unuttuğum ingilizceyi nasıl hatırlayabilirim?
üniversiteyi %100 ingilizce okudum sözel bir bölümde.
hazırlık da okumuştum.
mezun olalı 10 yıl oldu, iş hayatında neredeyse hiç kullanmadım, kullanmıyorum.
bu ara ileri seviye ingilizcenin zorunlu olduğu bazı iş ilanları ilgimi çekiyor ama sürece girsem ne mülakatta konuşabilirim ne de oturup doğru düzgün bir şeyler yazabilirim.
herhangi bir acelem yok, belirli bir bütçe de ayırabilirim.
özellikle online olması tabi salgın nedeniyle önemli olacak.
(örneğin cambly için araştırdım ama çok kötüleyen de var, öven de, anlayamadım)
nasıl bir yol izlememi önerirsiniz? benzer bir deneyim yaşayan var mıdır?
şimdiden çok teşekkür ederim.
hazırlık da okumuştum.
mezun olalı 10 yıl oldu, iş hayatında neredeyse hiç kullanmadım, kullanmıyorum.
bu ara ileri seviye ingilizcenin zorunlu olduğu bazı iş ilanları ilgimi çekiyor ama sürece girsem ne mülakatta konuşabilirim ne de oturup doğru düzgün bir şeyler yazabilirim.
herhangi bir acelem yok, belirli bir bütçe de ayırabilirim.
özellikle online olması tabi salgın nedeniyle önemli olacak.
(örneğin cambly için araştırdım ama çok kötüleyen de var, öven de, anlayamadım)
nasıl bir yol izlememi önerirsiniz? benzer bir deneyim yaşayan var mıdır?
şimdiden çok teşekkür ederim.
camblyde kötüleyen neyi kötülemiş ki hocayla anlaşıyorsun belirlenen saatte pratik yapıyorsun hoca kötüdür en fazla
- nahtoderfahrung (15.05.21 22:23:06)
ben ingilizcenin öyle kursla filan sağlıklı bir şekilde öğrenilemeyeceğini düşünüyorum.
şimdi sizin temeliniz var zaten, üniversiteyi tamamen ingilizce okumak kolay bir şey değil. kolay kolay unutmazsınız da, sadece pratik gerekli. bence ingilizceyi hayatınızdan çıkarmakla hata etmişsiniz. kullanmayınca paslanır elbet.
ingilizce kitaplar okumalısınız öncelikle. artık hangi konu ilginizi çekiyorsa, bir şeyler bulup okuyun. ingilizce dizi-film seyredin. bunun sadece duyduğunu anlamaya faydası olmuyor, kelimelerin telaffuzunu da öğrenmiş oluyorsunuz, beyninize işliyor sürekli duya duya. konuşma için oldukça yararlı. sürekli ingilizce konuşmasanız bile duyduklarınız beyninize yerleşiyor ve konuşacağınız zaman beyninizdeki kayıtları referans alarak konuşuyorsunuz.
reddit gibi yerlerde takılıp bir şeyler yazabilirsiniz. aklınıza gelebilecek her konu için bir subreddit var neredeyse, ilginizi çeken şeyler bulup oralarda paylaşım/yorum yapabilirsiniz. ordan insanlarla tanışırsınız, yazışırsınız, yolu belki sesli konuşmaya kadar gider. onun dışında belki ingilizce günlük tutabilirsiniz. ses kaydını açıp rastgele ingilizce bir şeyler anlatmak ya da metin okumak da yararlı olabilir, ben yapıyordum eskiden.
şimdi sizin temeliniz var zaten, üniversiteyi tamamen ingilizce okumak kolay bir şey değil. kolay kolay unutmazsınız da, sadece pratik gerekli. bence ingilizceyi hayatınızdan çıkarmakla hata etmişsiniz. kullanmayınca paslanır elbet.
ingilizce kitaplar okumalısınız öncelikle. artık hangi konu ilginizi çekiyorsa, bir şeyler bulup okuyun. ingilizce dizi-film seyredin. bunun sadece duyduğunu anlamaya faydası olmuyor, kelimelerin telaffuzunu da öğrenmiş oluyorsunuz, beyninize işliyor sürekli duya duya. konuşma için oldukça yararlı. sürekli ingilizce konuşmasanız bile duyduklarınız beyninize yerleşiyor ve konuşacağınız zaman beyninizdeki kayıtları referans alarak konuşuyorsunuz.
reddit gibi yerlerde takılıp bir şeyler yazabilirsiniz. aklınıza gelebilecek her konu için bir subreddit var neredeyse, ilginizi çeken şeyler bulup oralarda paylaşım/yorum yapabilirsiniz. ordan insanlarla tanışırsınız, yazışırsınız, yolu belki sesli konuşmaya kadar gider. onun dışında belki ingilizce günlük tutabilirsiniz. ses kaydını açıp rastgele ingilizce bir şeyler anlatmak ya da metin okumak da yararlı olabilir, ben yapıyordum eskiden.
- isabella was a ginger (16.05.21 00:27:58)
[]
eski sevgilinize iletisimi tumden kesmek istediginizi nasil soylersiniz?
insan gibi konusup anlasarak bitirdiginiz bir iliski sonrasi aramaya devam ediyorsa ama hatrini sormak icin aradim deyip, konusmayi uzatip iliskideki defterleri aciyorsa ve konusma sizi suclamaya donuyorsa
iletisimde kalmak istemediginizi de soylediyseniz, aramalarini acmamanizdan, donmememizden de anlamiyorsa, ulasmaya calismaya devam ediyorsa
bir de bu kisiyle komsuysaniz, sık sık ev cevresinde karsilasiyorsaniz
artik anlasin, aramaktan vazgecsin diye kesin bir dil ile son kez ne dersiniz?
iletisimde kalmak istemediginizi de soylediyseniz, aramalarini acmamanizdan, donmememizden de anlamiyorsa, ulasmaya calismaya devam ediyorsa
bir de bu kisiyle komsuysaniz, sık sık ev cevresinde karsilasiyorsaniz
artik anlasin, aramaktan vazgecsin diye kesin bir dil ile son kez ne dersiniz?
Soğutmaya devam. Bu kadar ısrarcı birinin laftan anlayacağını sanmıyorum.
- vizivozo (13.05.21 12:27:21)
Kesin bir dille son kez istemediğinizi söylemek?
- Mossy (13.05.21 12:33:25)
Son bir kez açık ve sert bir şekilde istemediğimi tekrar söylerdim, rahatsız edici tavırlarına hala devam ediyorsa da her yerden engelleyip karşılaştığımda da görmemiş gibi yaparak elimden geldiğince kendimi ondan uzak tutmaya çalışırdım.
- kedimedi (13.05.21 12:43:30)
Komşu olmaya kadar aynısını yaşamıştım geçen yıl. Net bir dille ifade etmenize rağmen anlamamışsa görmezden gelin. Sizden bir tepki alamasın. Zamanla vazgeçecek.
Edit: @conanmaverick +1 arayı bozmadan, kötüleşmeden bitirmenize müsaade eden bir erkek tanımadım şimdiye kadar. Ayrılırken hepsi pisleşiyor.
Edit 2: Hayatımda ilk defa genelleme yaptım an itibariyle. Bu yüzden üzgün ve sığ hissediyorum. Düşündüm düşündüm, ben denk gelmedim en azından. Bir yerlerde gururlu ve dört dörtlük erkekler olduğuna eminim ama.
Edit: @conanmaverick +1 arayı bozmadan, kötüleşmeden bitirmenize müsaade eden bir erkek tanımadım şimdiye kadar. Ayrılırken hepsi pisleşiyor.
Edit 2: Hayatımda ilk defa genelleme yaptım an itibariyle. Bu yüzden üzgün ve sığ hissediyorum. Düşündüm düşündüm, ben denk gelmedim en azından. Bir yerlerde gururlu ve dört dörtlük erkekler olduğuna eminim ama.
- ruhen hastayim ben (13.05.21 12:54:08 ~ 13:12:00)
demek ki anlaşarak bitmiyormuş. anlaşmayarak, arayı bozarak, kötü bitirin. yüksek yüzdeyle işe yarayan bir yöntem bu. naçizane.
- conanmaverick (13.05.21 12:54:30 ~ 12:55:49)
Açık ve kısaca onunla artık iletişimde olmak istemediğimi, konuşmak istemediğimi söylerim. Sen de söylemişsin galiba bazıları anlamıyor. Anlamazsa her yerden engellerim sokakta görünce de yüzüne bakmam.
Bir eski sevgili bana baya çektirmişti. Bilmiyorum kadın mısın kadınlar için daha zor olabiliyor bazı şeyler. Laftan falan anlamıyordu yani kesin bir şekilde iletişime geçmediğimde daha iyi anladı. Olayı ne kadar büyütse de hiçbir şekilde iletişim kurmadım. Kesin bir dil diyorsun ya o bile iletişimi sürdürüyor. Yani benim için böyleydi seninki böyle mi bilemiyorum ama bence en iyisi bir kere artık seninle konuşmak istemiyorum diyip bir daha asla konuşmamak.
Bir eski sevgili bana baya çektirmişti. Bilmiyorum kadın mısın kadınlar için daha zor olabiliyor bazı şeyler. Laftan falan anlamıyordu yani kesin bir şekilde iletişime geçmediğimde daha iyi anladı. Olayı ne kadar büyütse de hiçbir şekilde iletişim kurmadım. Kesin bir dil diyorsun ya o bile iletişimi sürdürüyor. Yani benim için böyleydi seninki böyle mi bilemiyorum ama bence en iyisi bir kere artık seninle konuşmak istemiyorum diyip bir daha asla konuşmamak.
- turkce konusan uzayli (13.05.21 13:16:09)
"sevgilim rahatsiz oluyor artik arama ve karsima cikmaya calisma lutfen."
- in vino veritas (13.05.21 14:04:13)
Engelle geç
- suicides underground (13.05.21 14:53:10)
[]
pişmeden derin dondurucuya atılan sarmaya bir şey olur mu?
dün sarma sardık ama çok oldu biraz.
bir kısmını pişmeden derin dondurucuya attık.
ne zamana kadar tüketmek gerekir? bir şey olmaz değil mi?
çok teşekkürler.
bir kısmını pişmeden derin dondurucuya attık.
ne zamana kadar tüketmek gerekir? bir şey olmaz değil mi?
çok teşekkürler.
Bir şey olmaz ama pişerken pirinçler kırılacak, tadı değişecek. Ben mesela hiç sevmem o şekilde. Keşke pişirip dondursaydınız.
- irene (13.05.21 11:54:41)
Pişirip dondurunca da pek güzel olmuyor ya. Kesinlikle taze sarilmis tadı vermiyor iki türlü de. Ama buzlukta uzuuuuun süre saklayabilirsiniz. Emin değilim ama dört aylık filan sarma var bende şu an.
- elorelia (13.05.21 12:20:30 ~ 12:21:13)
Ben pisirmeden koyuyorum gayet guzel oluyor. Porsiyonlayip buzdolabina posetinde buzluga atiyorum. Kucucuk de bi celik tencerem var onda pisiriyorum. Gurme degilim ama benim icin tat farki yok. Zamanini bilmiyorum ama 3 4 ay sonra tuketmisligim vardir sanirim bisey olmuyor.
- dedim ben sana (13.05.21 12:52:16)
pişirmeden koyar hep annem. güzel oluyor sıkıntı olmaz. 1 yıl kadar kalabilir hatta buzlukta.
- jelly bear (13.05.21 13:13:24)
Aldım. Kozyatağı semt pazarı. Kilosu 20 TL.
- himmet dayi (13.05.21 11:46:16)
Alıyorum sık sık. Yeni açılan manavdan; kilosu 20 lira.
- fraise (13.05.21 11:52:02)
Gecen cumartesi pazardan aldim. Kilosu 15lira. Bursa.
- dedim ben sana (13.05.21 12:47:54)
Kırklareli, kilosu 20 lira.
- hayirsiz (13.05.21 14:03:14)
Çanakkale Kepez Manav kilosu 50 tl. Kazıklanmışız burdan görünce anladım:)
- suicides underground (13.05.21 14:54:23)
bizim de manav (izmir) kilosu 44 TL'ye satmaya çalıştı, almadık, kazıklamaya çalıştığı tescillenmiş oldu :)
- la lykia (13.05.21 15:00:57)
çanakkale de manada 30 liraydi pazar da 25
- all girls dream (13.05.21 22:22:19)
[]
formal ingilizce mail içeriğinde şu nasıl denir?
"Fiyat teklifimizi inceleme şansınız oldu mu?"
Şöyle diyeyim dedim ama google'ladığımda daha önce hiç böyle cümleler kurulmamış :)
Have you had a chance to consider our quotation?
Have you had a chance to view our price offer our?
I would like to kindly ask you if you have had a chance to view our price offer?
Şöyle diyeyim dedim ama google'ladığımda daha önce hiç böyle cümleler kurulmamış :)
Have you had a chance to consider our quotation?
Have you had a chance to view our price offer our?
I would like to kindly ask you if you have had a chance to view our price offer?
I was wondering if you have had a chance to look at the offer yet? please let me know if it requires any further clarification, happy to set up a quick walkthrough session. thanks
(2,cumle optional)
(2,cumle optional)
- camussar (10.05.21 15:29:36)
Did you have an opportunity to-
Have you found time to-
Have you had a moment to-
Have you been able to-
Istersen baslarina I was wondering getirip if ile devam ettirebilirsin. Daha kibar olur.
Have you found time to-
Have you had a moment to-
Have you been able to-
Istersen baslarina I was wondering getirip if ile devam ettirebilirsin. Daha kibar olur.
- dimanche (10.05.21 17:28:42)
view degil review demelisiniz.
- hot potato (10.05.21 17:51:21)
sanırım google translate'ten çevirmişsiniz. "quotation" sözcüğü "teklif edilen fiyat" anlamında kullanılıyormuş ama ben pek rastlamadım, belki olaya yabancı olduğum içindir.
ikinci cümle ise hepten yanlış. sondaki "our" sözcüğü oraya nasıl gelmiş bilmiyorum. ancak o sözcüğü kaldırdığınız zaman manası olan bir cümle ortaya çıkıyor.
üçüncü cümledeki "I would like to kindly ask you" kısmı bence biraz abartı derecesinde kibar olmuş.
"have you had a chance to consider our price offer?" gibi bir cümle kurulabilir belki. ama biraz kaba kaçıyor galiba, dimanche'nin dediği gibi eklemeler yapılsa daha iyi olur.
ikinci cümle ise hepten yanlış. sondaki "our" sözcüğü oraya nasıl gelmiş bilmiyorum. ancak o sözcüğü kaldırdığınız zaman manası olan bir cümle ortaya çıkıyor.
üçüncü cümledeki "I would like to kindly ask you" kısmı bence biraz abartı derecesinde kibar olmuş.
"have you had a chance to consider our price offer?" gibi bir cümle kurulabilir belki. ama biraz kaba kaçıyor galiba, dimanche'nin dediği gibi eklemeler yapılsa daha iyi olur.
- isabella was a ginger (10.05.21 18:05:01 ~ 18:07:50)
[]
covid19 geçirenlerde akciğer hasarı kalıcı mı?
yani örneğin diyelim ki mart 2020'de hastalığı geçirmiş birinde şu an tomografi çekilse o dönemde oluşmuş bir hasar olduysa çıkar mı?
yoksa oluşan hasar aylar içinde geçiyor ve akciğer eski haline dönüyor mu?
yoksa oluşan hasar aylar içinde geçiyor ve akciğer eski haline dönüyor mu?
Doktorum zaman içinde akciğerlerin kendini onaracağını söylemişti.
- ruhen hastayim ben (09.05.21 18:19:15)
24 kasım 2020'de hastaneye yattım 1 aralık 2020'de taburcu oldum, hâlâ ara ara nefes darlığı, fazla yorgunluk ve sıkça unutkanlık, kopukluk yaşıyorum.
- 1bir1bir1 (09.05.21 18:21:32)
arkadaşım 7 sene önce sigarayı bırakmış.
doktor tomografi yada röntgene bakıp 7 sene önce sigarayı bırakmışın dedi.
sigaranın hasarı bile kısa sürede gitmiyor,
kovid hasarının kolayca slineceğini sanmam. bekleyip göreceğiz.
zaten önceliğim hasar kaç senede geçerden ziyade kovidden ölmemek.
doktor tomografi yada röntgene bakıp 7 sene önce sigarayı bırakmışın dedi.
sigaranın hasarı bile kısa sürede gitmiyor,
kovid hasarının kolayca slineceğini sanmam. bekleyip göreceğiz.
zaten önceliğim hasar kaç senede geçerden ziyade kovidden ölmemek.
- aslindasorunumpsikolojik (10.05.21 00:29:33)
Loading the goods on the truck.
- himmet dayi (02.05.21 15:46:03)
[]
ingilizce fiyat teklifi mektubu nasıl denir?
google'da cok arastirdim ama en formal ve dogru olani hangisidir emin olamadim.
(bir makine icin makinenin fiyatini ve teknik detaylarini, garanti ve teslimat sartlarini vb iceren resmi teklif formati iletecegim.?
(bir makine icin makinenin fiyatini ve teknik detaylarini, garanti ve teslimat sartlarini vb iceren resmi teklif formati iletecegim.?
Quote ya da Price Offer
- himmet dayi (02.05.21 14:47:49 ~ 14:49:01)
İhalelerde Request for Quotation diyorlar.
Quotation da kullanılabilir
Quotation da kullanılabilir
- cuma (02.05.21 21:50:48)
[]
tam kapanmada 65 yaş 10-14 arası market için sokağa çıkabiliyor mu?
s.b.
genelgede 65 yaş ile ilgili madde bulamadım bir türlü.
varsa, paylaşabilirseniz çok sevinirim, çok teşekkürler.
genelgede 65 yaş ile ilgili madde bulamadım bir türlü.
varsa, paylaşabilirseniz çok sevinirim, çok teşekkürler.
Az önce markete gittim, ortalık 70-80 yaş doluydu. Polis, zabıta, bekçi falan da yoktu. Bu konuda bir kısıtlama okumadım. Markete gitmede bir yaş kısıtı yok diye biliyorum.
- prole (01.05.21 13:59:25)
[]
emekli işverenin sgk girişi zorunlu mu?
bir limited şirketinin işvereni için, bağkurdan emekli olduktan sonra tekrar sgk girişi yapılmalı mıdır?
sgk girişi yoksa e-devletten yasakta çalışma izni nasıl alınacak bilen var mı acaba? (üretim sektörü)
çok teşekkür ederim.
sgk girişi yoksa e-devletten yasakta çalışma izni nasıl alınacak bilen var mı acaba? (üretim sektörü)
çok teşekkür ederim.
evet, sgdp, sosyal güvenlik desteleme primi olarak prim ödeyeceksiniz.
- liberal (29.04.21 21:12:00)
Emekli olsun veya olmasın, şirket ortağı kendi şirketinde sgk'lı olamaz.
Ortaklığını kanıtlayan herhangi bir belge ile izin alabilir.
Ortaklığını kanıtlayan herhangi bir belge ile izin alabilir.
- kibritsuyu (29.04.21 22:57:56)
[]
çeşme'yi iyi bilenler pırlanta plajı nasıldır?
deniz genelde dalgalı mıdır?
temiz midir?
iğne atsan yere düşmez diyecek kadar çok kalabalık olur mu?
araba koyacak yer var mıdır?
ailem pırlanta plajına yakın bir ev bakıyor, serakent sitesindeymiş, nasıl bir yer bilen var mıdır acaba?
çok teşekkür ederim.
temiz midir?
iğne atsan yere düşmez diyecek kadar çok kalabalık olur mu?
araba koyacak yer var mıdır?
ailem pırlanta plajına yakın bir ev bakıyor, serakent sitesindeymiş, nasıl bir yer bilen var mıdır acaba?
çok teşekkür ederim.
Pırlanta Kitesurf ve Windsurf'un yapıldığı yerlerden biri, sakin havası da oluyor ama geneli rüzgarlı. Geçen yaz Bayram tatilleri hariç çok bir kalabalık olmadı.
Arabayı yol kenarına park ediyorsun. Özel bir park yeri yok.
Arabayı yol kenarına park ediyorsun. Özel bir park yeri yok.
- Northern Mariner (26.04.21 22:19:49)
cok güzel bir yer ama yazin cok kalabalik olur.
- spivak (26.04.21 22:20:28)
Ben gittiğimde bomboştu. Çok güzel denizi var ama ıssız. Gerçi bakanlık plaj falan yapmış diyorlar 2019'da gittim ben.
- biravekahve (26.04.21 22:43:37)
[]
ev temizliği için kablosuz dikey süpürge önerisi olan var mı?
şarjı en az 45 dakika rahat yeten,
toz haznesi pratik temizlenebilen,
max 3000 TL civarlarında
kablosuz dikey süpürge arayışındayım.
en önemlisi, süpürgeyi "şuraya bir şeyler döküldü bir geçivereyim" diye el süpürgesi olarak kullanmayacağım, normal ev temizliğinde kullanacağım.
şimdiden çok teşekkür ederim.
toz haznesi pratik temizlenebilen,
max 3000 TL civarlarında
kablosuz dikey süpürge arayışındayım.
en önemlisi, süpürgeyi "şuraya bir şeyler döküldü bir geçivereyim" diye el süpürgesi olarak kullanmayacağım, normal ev temizliğinde kullanacağım.
şimdiden çok teşekkür ederim.
dediklerinize Dyson v11 uyuyor fakat fiyattan dolayı sizin kriterleri karşılamıyor
- sunriseee (24.04.21 18:08:17)
6 sene dyson v6 kullandıktan sonra şuna geçtim, bu daha kullanışlı geldi bana.
Başlığı sağa sola katı şeyleri fırlatmıyor. Işığı da güzel. Doldurması boşaltması da güzel.
www.hepsiburada.com
Düşük modda 1 saat çalışıyor. Bizim evde halı olmadığı için düşük mod gayet yeterli. Çok nadir orta veya en yükseğe alıyorum. Bu şekilde 45dk gidiyordur herhalde hiç süre sıkıntısı yaşamadım 2 katlı evde.
Başlığı sağa sola katı şeyleri fırlatmıyor. Işığı da güzel. Doldurması boşaltması da güzel.
www.hepsiburada.com
Düşük modda 1 saat çalışıyor. Bizim evde halı olmadığı için düşük mod gayet yeterli. Çok nadir orta veya en yükseğe alıyorum. Bu şekilde 45dk gidiyordur herhalde hiç süre sıkıntısı yaşamadım 2 katlı evde.
- ananiyimioguz (24.04.21 18:20:35 ~ 18:22:13)
v11 olmak zorunda değil, v8 de gayet yeterli ama fiyatı 3500 civarında.
şarjı kullanım gücüne göre 45-60 dk gidiyor.
iki yıl oldu alalı sanırım, performans kaybı, çekiş gücünde azalma yaşamadım.
şarjı kullanım gücüne göre 45-60 dk gidiyor.
iki yıl oldu alalı sanırım, performans kaybı, çekiş gücünde azalma yaşamadım.
- blatta hiberna (24.04.21 20:22:09)
www.hepsiburada.com
Aynısını değil ama benzer bir modelini kullanıyorum, çok memnunum. Dyson’a o kadar para vermeye gerek yok bana kalırsa. Hiçbir eksiği yok zira.
Aynısını değil ama benzer bir modelini kullanıyorum, çok memnunum. Dyson’a o kadar para vermeye gerek yok bana kalırsa. Hiçbir eksiği yok zira.
- orient blue (24.04.21 20:33:59)
Dyson v7 motorhead kullanıyoruz çok memnunuz.
- monkey (24.04.21 21:30:15)
Malesef ben de dyson demeye geldim. Bütçeyi biraz açabilirseniz dyson alın rahat edin.
- suicides underground (24.04.21 22:14:47)
Evet
- pispinti (24.04.21 12:56:25)
Benim kendi hesabıma geçti önce ben gönderdim. Hatta eft limitimi arttırmam gerekmişti.
- ekaterina (24.04.21 13:17:28)
direkt satıcıya geçti geçen sene çektiğimde
- oekuklu (24.04.21 13:47:27)
Bankacı satıcıya gider demişti ama bizim hesaba geçti para. Biz çekip elden verdik.
- baal (24.04.21 13:50:41)
benim aldığım evin üzerinde ipotek vardı para direkt ipotek hesabına gitti , ama benım kredi çekitğim banka ile ipotek sahibi banka aynıydı.
- Diskirminant (24.04.21 16:44:59)
Benim bankamda alıcı hesabına geçiyor. Ordan eft yapılması gerekiyor.
- hrvl (25.04.21 01:41:38)
[]
şirketteki "evden çalışma mesaisi" çılgınlığından çıldırmak üzereyim :(
nispeten kurumsal denebilecek bir şirkette çalışıyorum ve memnunum aslında. bu zamana kadar birkaç olay dışında ayrılmayı düşündürecek kadar çok ciddi bir sıkıntım olmadı.
aslında bu zamana kadar nispeten daha insanca bir çalışma ortamı vardı ama son 6 ayda şirket her geçen gün saçmalamaya başladı. "madem evdeler, 7/24 çalışsınlar, evden de asla çıkmasınlar" salgını bizim şirkete de sirayet etti.
bişini en düzgün şekilde yapmaya gayret eden, yeri geldi mi mesai de yapan, hafta sonları da çalışan biriyim. işimi seviyorum, ortamdan memnunum düşüncesi ile kariyer de hedeflediğim için çok çalışmaktan hiç şikayet etmedim ama ben bile artık isyan noktasına geldim.
son birkaç aydır özellikle yöneticilere bir haller oldu. herkes 7/24 çalışıyor vaziyette, kimse de şikayet etmiyor. hadi özel hayatı geçtim, kimsenin evinde işi gücü yok mu anlamıyorum. görüntülü görüşmeler ancak 7'de bitiyor, akşamları sabaha yetişecek işler isteniyor. bu insanlar ne zaman yemek yapıyor, evdeki diğer işlerini hallediyor?
öğle yemeği zaten kalmadı. gün içinde 15 dakika tuvalete gidince telefonu açmadığımız süre bile dikkat çekip espri ile karışık laf konusu oluyor.
08:00 - 18:00 çalışıyoruz. şu anda evden çalışanların mesai saatleri içinde evinden çıkması izne tabii. ofisteyken olan 1 saatlik öğle arası da yalan oldu. ofisten çalışanlar zaten servis ile gidip geliyor, ofis şehir merkezine uzak. yani kimsenin markete, eczaneye vs gitmesine imkan yok.
geceleri, haftasonları mail trafiğini anlatmıyorum bile zaten.
benim anlamadığım bizim şirket örneğin böyle bir şirket pek değildi. tamam yoğunuz ama 7/24 çalışacak kadar değiliz. bazı insanlara ya kendinize gelin pandeminin ortasındayız, neden tek derdiniz 5 günlük işi 5 saatte bitirmekmiş gibi davranıyorsunuz diye sorasım geliyor.
herkesin ekonomik kaygıları var, geçim sıkıntısı, işi kaybetme korkusu var, onu da çok iyi anlıyorum çünkü benim de var. ailemin işleri çok bozuldu, 1 senedir neredeyse aileme ben baktım. işimi kaybetmemek benim için de çok önemli ama bu kadarı da insanlıktan çıkmak değil mi?
derdim de keyif değil hiçbir şekilde. tek derdim evde aileme karşı yemektir, temizliktir, doğru düzgün yardımcı olamamak. insanlara soruyorum, bekarlar dışarıdan söylüyor, çocuklu ailelerde anneanne, babaanne varsa, yakındalarsa, haftada 1-2 onlardan destek alınıyor. yakında değillerse çocuklu anneler de bu şekilde çıldırmış durumda zaten. çocuk yoksa öğünler geçiştiriliyor...
çok uzun oldu ama sözün özü salgında özellikle evden çalışanlar için, mesai saatleri haricinde yapmamız gereken işlerin olduğu gerçeğine bozulan yöneticilere artık dayanamıyorum.
benzer hisleri, durumları yaşayan var mı, nasıl başa çıkıyorsunuz, idare ediyorsunuz?
sizin şirkette bu durumlar nasıl gidiyor?
aslında bu zamana kadar nispeten daha insanca bir çalışma ortamı vardı ama son 6 ayda şirket her geçen gün saçmalamaya başladı. "madem evdeler, 7/24 çalışsınlar, evden de asla çıkmasınlar" salgını bizim şirkete de sirayet etti.
bişini en düzgün şekilde yapmaya gayret eden, yeri geldi mi mesai de yapan, hafta sonları da çalışan biriyim. işimi seviyorum, ortamdan memnunum düşüncesi ile kariyer de hedeflediğim için çok çalışmaktan hiç şikayet etmedim ama ben bile artık isyan noktasına geldim.
son birkaç aydır özellikle yöneticilere bir haller oldu. herkes 7/24 çalışıyor vaziyette, kimse de şikayet etmiyor. hadi özel hayatı geçtim, kimsenin evinde işi gücü yok mu anlamıyorum. görüntülü görüşmeler ancak 7'de bitiyor, akşamları sabaha yetişecek işler isteniyor. bu insanlar ne zaman yemek yapıyor, evdeki diğer işlerini hallediyor?
öğle yemeği zaten kalmadı. gün içinde 15 dakika tuvalete gidince telefonu açmadığımız süre bile dikkat çekip espri ile karışık laf konusu oluyor.
08:00 - 18:00 çalışıyoruz. şu anda evden çalışanların mesai saatleri içinde evinden çıkması izne tabii. ofisteyken olan 1 saatlik öğle arası da yalan oldu. ofisten çalışanlar zaten servis ile gidip geliyor, ofis şehir merkezine uzak. yani kimsenin markete, eczaneye vs gitmesine imkan yok.
geceleri, haftasonları mail trafiğini anlatmıyorum bile zaten.
benim anlamadığım bizim şirket örneğin böyle bir şirket pek değildi. tamam yoğunuz ama 7/24 çalışacak kadar değiliz. bazı insanlara ya kendinize gelin pandeminin ortasındayız, neden tek derdiniz 5 günlük işi 5 saatte bitirmekmiş gibi davranıyorsunuz diye sorasım geliyor.
herkesin ekonomik kaygıları var, geçim sıkıntısı, işi kaybetme korkusu var, onu da çok iyi anlıyorum çünkü benim de var. ailemin işleri çok bozuldu, 1 senedir neredeyse aileme ben baktım. işimi kaybetmemek benim için de çok önemli ama bu kadarı da insanlıktan çıkmak değil mi?
derdim de keyif değil hiçbir şekilde. tek derdim evde aileme karşı yemektir, temizliktir, doğru düzgün yardımcı olamamak. insanlara soruyorum, bekarlar dışarıdan söylüyor, çocuklu ailelerde anneanne, babaanne varsa, yakındalarsa, haftada 1-2 onlardan destek alınıyor. yakında değillerse çocuklu anneler de bu şekilde çıldırmış durumda zaten. çocuk yoksa öğünler geçiştiriliyor...
çok uzun oldu ama sözün özü salgında özellikle evden çalışanlar için, mesai saatleri haricinde yapmamız gereken işlerin olduğu gerçeğine bozulan yöneticilere artık dayanamıyorum.
benzer hisleri, durumları yaşayan var mı, nasıl başa çıkıyorsunuz, idare ediyorsunuz?
sizin şirkette bu durumlar nasıl gidiyor?
"...yeri geldi mi mesai de yapan, hafta sonları da çalışan biriyim."
üzgünüm, kendin alıştırmışsın. Patron-müdür tayfası olaya senin baktığın gibi bakmıyor.
"benim anlamadığım bizim şirket örneğin böyle bir şirket pek değildi."
Çalıştığın yere etten kemikten bir insan muamelesi yapmamanı öneririm. Hayır öyleydi, sen yeni anlıyorsun. Yapman gerektiği kadarını yapıp hakkını talep et, bu kadar.
üzgünüm, kendin alıştırmışsın. Patron-müdür tayfası olaya senin baktığın gibi bakmıyor.
"benim anlamadığım bizim şirket örneğin böyle bir şirket pek değildi."
Çalıştığın yere etten kemikten bir insan muamelesi yapmamanı öneririm. Hayır öyleydi, sen yeni anlıyorsun. Yapman gerektiği kadarını yapıp hakkını talep et, bu kadar.
- temasettin (20.04.21 01:12:23)
ilginç bir şekilde uzaktan çalışmaya geçildiğinden beri kafam hiç olmadığı kadar rahat. şirkete giderken sürekli mesai yapmam gerekiyordu, yöneticiler de dediğiniz gibi işkolik. ekibin zaten eve gitme huyu yok, ortalama çıkış saati 8 civarıydı.
uzaktan çalışmayla beraber zamanı yönetebilir hale geldim. işe odaklanacağım zaman mesajlaşmayı kapatıyorum, 30-40 dk açmadığım oluyor. yeni mesaj geldiyse cevap vermek için ara ara açıp sonra yine kapatıyorum.
9-10 saatlik mesaim 4-5 saat net çalışmaya düştü. hafta sonu yazılanlara yine çok acil değilse hafta içi cevap veriyorum. öğle araları yazılanlara cevap vermiyorum mesela, 1 saat boyunca. o saatlerde kahvaltıyı hazırlıyorum genelde.
siz de bu yaklaşımı deneyebilirsiniz. kendi saatlerinizi kabul ettirin. şirket alev almadıysa sizden kaynaklı bir durumdan dolayı, cevap vermeyin. mobil bildirim varsa kapatın, ara ara kendiniz bakın mesela. işleri aksatmadığınız sürece sorun olacağını düşünmüyorum.
uzaktan çalışmayla beraber zamanı yönetebilir hale geldim. işe odaklanacağım zaman mesajlaşmayı kapatıyorum, 30-40 dk açmadığım oluyor. yeni mesaj geldiyse cevap vermek için ara ara açıp sonra yine kapatıyorum.
9-10 saatlik mesaim 4-5 saat net çalışmaya düştü. hafta sonu yazılanlara yine çok acil değilse hafta içi cevap veriyorum. öğle araları yazılanlara cevap vermiyorum mesela, 1 saat boyunca. o saatlerde kahvaltıyı hazırlıyorum genelde.
siz de bu yaklaşımı deneyebilirsiniz. kendi saatlerinizi kabul ettirin. şirket alev almadıysa sizden kaynaklı bir durumdan dolayı, cevap vermeyin. mobil bildirim varsa kapatın, ara ara kendiniz bakın mesela. işleri aksatmadığınız sürece sorun olacağını düşünmüyorum.
- nehara (20.04.21 01:36:04 ~ 01:36:34)
Aynııı durumdayız hele yöneticiler hiç çıkmıyor bir de skype olduğu için sürekli online olma durumu söz konusu, o yöneticilerin hepsinin evinde yardımcısı var o yüzden yok yemekmiş felan anlaması çok zor ama ben bazen diyorum yemek yapıcam temizlik yapıcam geç açarım açamıcam diye belli ediyorum yoksa canımızı alıcaklar
- esinikaybetmiscorap. (20.04.21 08:29:54)
yani tabii ki kabili kıyas değil ama ben öğretmenim ve haftalık 20 saat derse girerken şu an zorla etüt metüt diye öğrencilere resmen bedava özel ders verme ayağına tamı tamına 30 saat derse giriyorum.
kaldırabilecek noktayı çoktan geçtim. günde 6 saat non stop konuşup, ilkokul öğrencilerini kameranı aç, mikrofonunu kapat demek kadar yorucu bir şey yok. artık cidden okuldan sonra konuşasım hatta nefes alasım gelmiyor. cumartesi pazarları, nasılsa evde olduğumuz için sürekli toplantı geliyor. en son cuma günü bilgisayarı akşam 8'de kapattım ertesi gün sabah 9'da sınav gözetmeniydim.
delirmemek elde değil cidden.
kaldırabilecek noktayı çoktan geçtim. günde 6 saat non stop konuşup, ilkokul öğrencilerini kameranı aç, mikrofonunu kapat demek kadar yorucu bir şey yok. artık cidden okuldan sonra konuşasım hatta nefes alasım gelmiyor. cumartesi pazarları, nasılsa evde olduğumuz için sürekli toplantı geliyor. en son cuma günü bilgisayarı akşam 8'de kapattım ertesi gün sabah 9'da sınav gözetmeniydim.
delirmemek elde değil cidden.
- wild honey suckle (20.04.21 08:49:57)
Sizi çok iyi anlıyorum. Eşim böyle çalışıyor. Şimdi bir de ramazanda ne de olsa sahura kalkıyorlar diye sahur mesaisi çıktı. Yöneticiler sürekli online bu adamlar ne yiyor ne içiyor çoluk çocukları ne yapıyor merak ediyorum.
Marketler 6da kapanıyor mesela. Ben evden çıkamıyorum, eşimin de mesaisi bitmediği için alışveriş yapamıyoruz. Saçma sapan bir hal aldı. Gece 1de aramayı gayet normal görüyorlar mesela. Uyuyorken biri arayıp bir şey soruyor falan. Daha ne kadar dayanıcaz bilmiyorum iyice abarttılar. Sektör yazılım.
Marketler 6da kapanıyor mesela. Ben evden çıkamıyorum, eşimin de mesaisi bitmediği için alışveriş yapamıyoruz. Saçma sapan bir hal aldı. Gece 1de aramayı gayet normal görüyorlar mesela. Uyuyorken biri arayıp bir şey soruyor falan. Daha ne kadar dayanıcaz bilmiyorum iyice abarttılar. Sektör yazılım.
- suicides underground (20.04.21 09:11:24)
**kimse şikayet etmiyor**
**mesai yaparım, haftasonu da çalışırım**
**geçim sıkıntısı, iş kaybetme korkusu**
işte bu üçünü birleştirince böyle bir sıkıntı yaşanması çok doğal. "benim bir özel hayatım, bakmam gereken bir ailem var, kusura bakmayın bu iş burada yetişmez" deyip ara ara net bir çizgi çekmediğin sürece bunu yaşamaya devam edeceksin. iş hiç bir zaman bitmez, biten bir şey değil, sadece akşam değil gece de çalışsan iş zaten bitmeyecek. çizgi çizmek zorundasınız, espriyle karışık falan değil net bir çizgi.
**mesai yaparım, haftasonu da çalışırım**
**geçim sıkıntısı, iş kaybetme korkusu**
işte bu üçünü birleştirince böyle bir sıkıntı yaşanması çok doğal. "benim bir özel hayatım, bakmam gereken bir ailem var, kusura bakmayın bu iş burada yetişmez" deyip ara ara net bir çizgi çekmediğin sürece bunu yaşamaya devam edeceksin. iş hiç bir zaman bitmez, biten bir şey değil, sadece akşam değil gece de çalışsan iş zaten bitmeyecek. çizgi çizmek zorundasınız, espriyle karışık falan değil net bir çizgi.
- roket adam (20.04.21 09:44:20)
Maalesef bizde de benzer bir durum var. Bir de uluslararası bir şirket olduğumuz için saat farkı konusu ekleniyor. Normalde 08:00-18:00 gibi olan mesai 19,20 lere kadar sarkıyor. Toplantı yapmaktan iş yapamaz hale geldiğimi görüyorum. Pandemi öncesi de organize biriydim ama pandemi benim organize ettiğim pek çok şeyi altüst etti. Normalde haftada bir gelen temizlikçiyi bir süre (korkudan) çağıramayınca kadıncağız haliyle başkasını buldu (benim hatam). Şimdi bana ancak iki haftada bir geliyor. O geldiği günler ofiste çalışıyorum, çocukları dedenin yanına gönderiyorum. Akşam yemeği çocukların ve benim öğle yemeğimiz oluyor. Ama akşama sarkan toplantı varsa fena, akşamın 9'unda ben salondaki masada toplantı yaparken eşim-çocuklarım masanın öbür ucunda yemek yiyorlar. Rezalet.
Bu arada şirkette sürü sepet "midfullness, resilience" eğitimleri veriliyor. "Kendinizi depresif hissetmeniz normal. Biraz yavaşlayın vs" deyip akabinde gerçek hayat koşullarıyla başbaşa kalıyoruz.
Ben haftamı planlarken araya yemek, kendi kendime çalışmak gibi toplantılar koymaya başladım. Bu arada arayan olursa da reddedip sonra geri arıyorum. Ama globalin akşam toplantılarına maalesef bir çözüm bulamadım.
Bu arada şirkette sürü sepet "midfullness, resilience" eğitimleri veriliyor. "Kendinizi depresif hissetmeniz normal. Biraz yavaşlayın vs" deyip akabinde gerçek hayat koşullarıyla başbaşa kalıyoruz.
Ben haftamı planlarken araya yemek, kendi kendime çalışmak gibi toplantılar koymaya başladım. Bu arada arayan olursa da reddedip sonra geri arıyorum. Ama globalin akşam toplantılarına maalesef bir çözüm bulamadım.
- SiyamkedisiZorro (20.04.21 09:57:51)
işlerin bu noktaya gelmesine biraz da sen izin vermişsin. tepkini göstermeliydin. ben de mesai yaparım, içimden geliyorsa veya o işin yetişmesi benim sorumluluğumdaysa sabaha kadar da bilgisayar başında oturduğum olur. ama bunu ben öyle istediğim için yaparım ve kimse de bana neden mesai saatleri dışında çalışmıyorsun/maile cevap vermiyorsun gibi şeyler soramaz.
ama bizim şirkette de bazıları tam olarak senin temponda 7/24 online çalışıp/çalıştırılıp sonra gelip ağlıyorlar.
ben iki seçenek görüyorum, ya sizler de içten içe işkoliksiniz. 7/24 çalışmaktan gerçekten hoşlanıyorsunuz. ya da sesinizi çıkartıp hakkınız savunmuyorsunuz.
mesai saatleri dışında ve hele ki haftasonları çalışmayacaksın. içinden geliyorsa mesai saatleri dışında da çalışsan bile, mail atmayacaksın. online olmayacaksın. kimseye mesai saatleri dışında çalıştığını çaktırmayacaksın. mesai saatleri dışında telefonları açmayacaksın. öğle aralarında ulaşılabilir olmayacaksın, aradık ulaşamadık derlerse de "öğle arasında alışveriş yapayım dedim/yemek yapıyordum/biraz hava almaya çıkmıştım" vs gibi, hatta "öğle arasına çıkmıştım" kadar bile basit cevaplar verip işe geri döneceksin.
demek istediğim, madem onlar mesai saatleri dışında çalışmanızı sizlerin kafasında bu derece normalleştirdiler, sen de mesai saatleri dışında çalışmamayı normalleştireceksin. zira, olması gereken ve normal olan da asıl bu. şu an öyle bir alıştırmışlar ki sizi, bunu göremiyorsun.
bu yüzden seni işten çıkaracaklarını mı düşünüyorsun? anladığım kadarıyla beyaz yaka kalifiye bir elemansın. işi bilen yetişmiş elemanı çıkarmak o kadar kolay değil. şirkete bir sürü masraf.
"derdim de keyif değil hiçbir şekilde. tek derdim evde aileme karşı yemektir, temizliktir, doğru düzgün yardımcı olamamak."
bunu asla ofiste kimseye bu şekilde aktarma. senin hiçbir sorumluluğun olmasa da, tek derdin mesai saatleri dışında yatıp çizgifilm izlemek olsa da bu da senin hakkın ve konuyu saptırmadan mesai saatleri dışında çalışmak zorunda olmamandan yürü. hem kendine keyif için zamanlar yaratmaz ve böylesine kaygıyla çalışırsan çok yakın zamanda ruh sağlığından olursun. kendi kendine şunu sor, şirketin senin bozulan psikolojini düzeltmek için psikolog masraflarını ödeyecek mi? hadi diyelim ödedi, psikolog seni sağlığına kavuşturabilecek mi?
ama bizim şirkette de bazıları tam olarak senin temponda 7/24 online çalışıp/çalıştırılıp sonra gelip ağlıyorlar.
ben iki seçenek görüyorum, ya sizler de içten içe işkoliksiniz. 7/24 çalışmaktan gerçekten hoşlanıyorsunuz. ya da sesinizi çıkartıp hakkınız savunmuyorsunuz.
mesai saatleri dışında ve hele ki haftasonları çalışmayacaksın. içinden geliyorsa mesai saatleri dışında da çalışsan bile, mail atmayacaksın. online olmayacaksın. kimseye mesai saatleri dışında çalıştığını çaktırmayacaksın. mesai saatleri dışında telefonları açmayacaksın. öğle aralarında ulaşılabilir olmayacaksın, aradık ulaşamadık derlerse de "öğle arasında alışveriş yapayım dedim/yemek yapıyordum/biraz hava almaya çıkmıştım" vs gibi, hatta "öğle arasına çıkmıştım" kadar bile basit cevaplar verip işe geri döneceksin.
demek istediğim, madem onlar mesai saatleri dışında çalışmanızı sizlerin kafasında bu derece normalleştirdiler, sen de mesai saatleri dışında çalışmamayı normalleştireceksin. zira, olması gereken ve normal olan da asıl bu. şu an öyle bir alıştırmışlar ki sizi, bunu göremiyorsun.
bu yüzden seni işten çıkaracaklarını mı düşünüyorsun? anladığım kadarıyla beyaz yaka kalifiye bir elemansın. işi bilen yetişmiş elemanı çıkarmak o kadar kolay değil. şirkete bir sürü masraf.
"derdim de keyif değil hiçbir şekilde. tek derdim evde aileme karşı yemektir, temizliktir, doğru düzgün yardımcı olamamak."
bunu asla ofiste kimseye bu şekilde aktarma. senin hiçbir sorumluluğun olmasa da, tek derdin mesai saatleri dışında yatıp çizgifilm izlemek olsa da bu da senin hakkın ve konuyu saptırmadan mesai saatleri dışında çalışmak zorunda olmamandan yürü. hem kendine keyif için zamanlar yaratmaz ve böylesine kaygıyla çalışırsan çok yakın zamanda ruh sağlığından olursun. kendi kendine şunu sor, şirketin senin bozulan psikolojini düzeltmek için psikolog masraflarını ödeyecek mi? hadi diyelim ödedi, psikolog seni sağlığına kavuşturabilecek mi?
- istanbul kanatlarimin altinda (20.04.21 10:22:51)
işler yavaşladı ve karlılık çok düştü. yönetim kurulu ciddi şekilde küçülmeye karar vermek istedi. küçülmemize gerek yok diyebilmek için daha çok çalışıyoruz.
yepyeni mecralara açılmaya çalışıyoruz çünkü işbirliği yaptığımız bazı kurumlar dayanamadı, bazı alanlardan da umudumuz kalmadı. Bu nedenle de daha çok çalışıyoruz.
Tek bir kişi bile maaşını ikramiyesini eksik almadı, tek bir kişi ücretsiz izne çıkarılmadı. Yıl sonu, yöneticiler hem zamdan hem ikramiyelerinden feragat ettiler, yönetim kurulu ne huzur hakkı ne kar payı ne ikramiye aldı, buna karşılık şirket herkes uzaktan çalışabilsin diye teknoloji yatırımına gitti.Yani herkes bir şekilde taşın altına elini koydu. Direnebilmeye devam etmek için daha çok çalışıyoruz.
Hafta içi saatler herkes için hayli uzadı. Hafta sonu ise sadece yöneticiler çalışıyor.
yepyeni mecralara açılmaya çalışıyoruz çünkü işbirliği yaptığımız bazı kurumlar dayanamadı, bazı alanlardan da umudumuz kalmadı. Bu nedenle de daha çok çalışıyoruz.
Tek bir kişi bile maaşını ikramiyesini eksik almadı, tek bir kişi ücretsiz izne çıkarılmadı. Yıl sonu, yöneticiler hem zamdan hem ikramiyelerinden feragat ettiler, yönetim kurulu ne huzur hakkı ne kar payı ne ikramiye aldı, buna karşılık şirket herkes uzaktan çalışabilsin diye teknoloji yatırımına gitti.Yani herkes bir şekilde taşın altına elini koydu. Direnebilmeye devam etmek için daha çok çalışıyoruz.
Hafta içi saatler herkes için hayli uzadı. Hafta sonu ise sadece yöneticiler çalışıyor.
- latchet (20.04.21 11:36:25 ~ 11:41:35)
Beyaz yakalılılar sendikalaşmayı hep es geçti çünkü kendini "işçi"den saymadı.
Şimdi acısı çıkıyor. Benim çalıştığım sektörde sendikalı "işçi" saati doldu mu şalteri kapatıp gidiyor. O havalı beyaz yakalılar yani biz uyumadığımız her saat çalışıyoruz.
Şimdi acısı çıkıyor. Benim çalıştığım sektörde sendikalı "işçi" saati doldu mu şalteri kapatıp gidiyor. O havalı beyaz yakalılar yani biz uyumadığımız her saat çalışıyoruz.
- anten (20.04.21 15:09:27)
[]
evde çok basit işler için renksiz arızalanmayacak ucuz yazıcı önerisi?
olan var mıdır?
haftada belki maksimum 20 sayfa renksiz word çıktısı alacağım o kadar.
salgın nedeniyle kırtasiyelerde uğraşmak istemiyorum, evden çıkmaya da vakit olmuyor zaten.
ucuz olsun, kronik sorunu olmayan bir model olsun, uzun süre kullanabileyim, bir de mümkün olursa çok yer kaplamayan bir model olsa yeter.
şimdiden çok teşekkürler.
haftada belki maksimum 20 sayfa renksiz word çıktısı alacağım o kadar.
salgın nedeniyle kırtasiyelerde uğraşmak istemiyorum, evden çıkmaya da vakit olmuyor zaten.
ucuz olsun, kronik sorunu olmayan bir model olsun, uzun süre kullanabileyim, bir de mümkün olursa çok yer kaplamayan bir model olsa yeter.
şimdiden çok teşekkürler.
- Techsavvy (19.04.21 12:48:24 ~ 12:50:52)
Lazer olmasına dikkat edin.
- mahsus mahal (19.04.21 12:49:00)
artı bir ile @Techsavvy
şiddetle öneririm.
şiddetle öneririm.
- evimin paspasi (19.04.21 13:09:54)
Brother demeye geldim. Wifi olmasına dikkat edin. Kablo falan olmayınca çok rahat oluyor.
- ykyt (19.04.21 14:08:33)
Ricoh sp-111 var bende,yıllardır sorunsuz kullanıyorum,ilk toneri bile daha bitmedi.Vakti zamanında 50₺ ya bimden almıştım.Renkszi,lazer ancak wifisi yok.
- arenas (19.04.21 18:59:19)
[]
alım, satım, emlakçı süreçlerinden anlayanlar, ne olur bir yardım :(
İzmir'de bir ev alma niyetimiz var. Emlakçı aracılığı ile bir ev gördük.
Ama biraz karışık bir durum, bu işlerden hiç anlamadığım için internette araştırdıkça kafam çok karıştı. Yardımcı olabileceklere şimdiden çok teşekkür ederim.
İstediğimiz muhitte ve özelliklerde şu an için tek ev. Satılık evin çok az olduğu, fiyatların hızlı arttığı bir yer. Onun için de ciddi alıcıyız, kaçırmak istemiyoruz.
Ev sahibi İngiltere'deymiş. satış için gelmeyecekmiş. İstanbul'da ablası varmış, ablasına vekalet vermiş.
Emlakçı kadın da ev göstermeye Balıkesir'den geldi, ev sahibinin yakın arkadaşıymış, onun için yardım ediyormuş, normalde artık emlakçılık yapmıyormuş.
Bizim şimdi bu süreçte kontrol etmemiz gereken evraklar nelerdir? (ablanın vekalet örneği, abla ile emlakçı arasındaki sözleşme, tapu kaydı vb. gibi)
Bir de kaporayı kime vereceğiz? Ev sahibine mi, ablaya mı, emlakçı kadına mı?
Ama biraz karışık bir durum, bu işlerden hiç anlamadığım için internette araştırdıkça kafam çok karıştı. Yardımcı olabileceklere şimdiden çok teşekkür ederim.
İstediğimiz muhitte ve özelliklerde şu an için tek ev. Satılık evin çok az olduğu, fiyatların hızlı arttığı bir yer. Onun için de ciddi alıcıyız, kaçırmak istemiyoruz.
Ev sahibi İngiltere'deymiş. satış için gelmeyecekmiş. İstanbul'da ablası varmış, ablasına vekalet vermiş.
Emlakçı kadın da ev göstermeye Balıkesir'den geldi, ev sahibinin yakın arkadaşıymış, onun için yardım ediyormuş, normalde artık emlakçılık yapmıyormuş.
Bizim şimdi bu süreçte kontrol etmemiz gereken evraklar nelerdir? (ablanın vekalet örneği, abla ile emlakçı arasındaki sözleşme, tapu kaydı vb. gibi)
Bir de kaporayı kime vereceğiz? Ev sahibine mi, ablaya mı, emlakçı kadına mı?
Hocam çok büyük paraların döndüğü bu durumlarda işi sağlam yapmak gerekir bence. Bu aşamada avukata verilen paraya acımamak gerekir.
- armagan abanuz (17.04.21 17:30:23)
kural bir. elden vermeyin. banka ustunden aciklamaya kapora yazin.
- camussar (17.04.21 17:42:23)
Tapuyu gördükten ve noter onaylı vekaletnameden bir asıl nüsha aldıktan sonra vekile, kaporayı banka ile gönderin ve dekontun açıklama hanesine adres belirterek evin satışı için kapora olarak gönderilmiştir yazın.
- Mirket (17.04.21 17:45:17)
Kaporayı göndermeden önce alıcı, satıcı vekili ve emlakçının imzaları bulunan, kapora miktarı, evin fiyatı, evin açık adresi tapu fotokopisi, alım satım vergilerinin taraflarca ödeneceği ibaresinin olduğu, emlak komisyonunun miktarı, evin hangi aşamada boş olarak teslim edileceği bilgilerinin olduğu sözleşme imzalayın. gerekirse birkaç kez istanbula gidin. bunları sonraya bırakmayın.
- Mirket (17.04.21 17:51:18)
Bence de kesinlikle acele etmeyin. "ev sahibi yurtdışında" muhabbeti en klasik dolandırıcılık yöntemlerinden biri. gerekirse bir avukattan yardım alın, a'dan z'ye süreci yönetsin sizin için. alacağı para 2-3 bin tl para.
- roket adam (17.04.21 19:13:21)
[]
4-5 gündür geçmeyen boğaz ve eklem ağrısı için test yaptırsak mı?
annemde de bende de 4-5 gündür müzmin bir boğaz ve eklem ağrıs, halsizlik var.
bunlar dışında hiçbir şey yok.
ateş hiç çıkmadı, tat koku duyuları yerinde, durumda kötüleşme yok.
kalabalık ortama girmek gibi riskli bir durumumuz yok.
bir de ikimizde de kronik farenjit var, boğazımız ara ara hep ağrır, sadece bu sefer uzun sürdü.
düşünüyorum; bu ara sıcaklıklar bir indi, bir çıktı, özellikle birkaç gündür havadaki nem oranı da rüzgar ile çok düştü. önce ona bağladık ama bu tablo covid olabilir mi acaba?
(annem 67 yaşında ve kronik hastalıklarından dolayı risk grubunda, evden çıkarıp teste götürmek de risk, test yaptırmamak da bir risk.)
bunlar dışında hiçbir şey yok.
ateş hiç çıkmadı, tat koku duyuları yerinde, durumda kötüleşme yok.
kalabalık ortama girmek gibi riskli bir durumumuz yok.
bir de ikimizde de kronik farenjit var, boğazımız ara ara hep ağrır, sadece bu sefer uzun sürdü.
düşünüyorum; bu ara sıcaklıklar bir indi, bir çıktı, özellikle birkaç gündür havadaki nem oranı da rüzgar ile çok düştü. önce ona bağladık ama bu tablo covid olabilir mi acaba?
(annem 67 yaşında ve kronik hastalıklarından dolayı risk grubunda, evden çıkarıp teste götürmek de risk, test yaptırmamak da bir risk.)
öncesinde şüpheli temasınız oldu mu ki?
- hayal fazlasi (12.04.21 01:19:16)
Anne risk grubunda, aşı olmadı mı?
Testi sen yaptır, pozitif çıkınca eve annene de test yapmaya geliyorlar. Aradıklarında söylersin annemde de belirti var diye.
Testi sen yaptır, pozitif çıkınca eve annene de test yapmaya geliyorlar. Aradıklarında söylersin annemde de belirti var diye.
- Jux (12.04.21 01:32:21)
Cuma günü bana da pozitif teşhisi kondu öncesinde sadece cok hafif öksürük şikayetim vardı. Teşhis tomografi ile koyuldu. Perşembe ve tomografinin çekildigi cuma günü yapılan pcr testleri negatif cıktı.
Ciddiye almak lazım annenizdeki belirtileri, çünkü ben de hafif bir öksürük vardı bu corona değildir heralde diye düşünüyordum ama öyleymiş malesef.
hastalık herkeste ayrı belirtiler ve sonucları cıkarıyor. Ateş, tat koku kaybı vs. hiç olmadı suanda da öksürük dısında hersey normal
Ciddiye almak lazım annenizdeki belirtileri, çünkü ben de hafif bir öksürük vardı bu corona değildir heralde diye düşünüyordum ama öyleymiş malesef.
hastalık herkeste ayrı belirtiler ve sonucları cıkarıyor. Ateş, tat koku kaybı vs. hiç olmadı suanda da öksürük dısında hersey normal
- skoylu (12.04.21 01:45:28)
Çok geçmiş olsun. Bir an önce test isteyin.
1 nisanda valide ameliyat oldu, 3 nisanda çıktı hastaneden ve eve getirdik.
7-8 nisan öksürük başladı, ardından nezle gibi burun akıntısı ve hapşırık. Aradık covid hattını, ameliyatlı ve 65 yaş üstü eve gelip test yapar mısınız dedik bugüne kadar gelen gideni bırakın arayan bile olmadı. bu sabah özel hastaneden evde test talep ettik sabah eve gelip test yaptılar, akşamına POZITIF sonuç geldi.
filyasyon ekipleri geldi eşim ve bana da test yaptılar, sonuç bekliyoruz şimdi.
kısacası devleti beklerseniz çok beklersiniz, zaten bekleyeceğiniz için biran önce başvurun.
1 nisanda valide ameliyat oldu, 3 nisanda çıktı hastaneden ve eve getirdik.
7-8 nisan öksürük başladı, ardından nezle gibi burun akıntısı ve hapşırık. Aradık covid hattını, ameliyatlı ve 65 yaş üstü eve gelip test yapar mısınız dedik bugüne kadar gelen gideni bırakın arayan bile olmadı. bu sabah özel hastaneden evde test talep ettik sabah eve gelip test yaptılar, akşamına POZITIF sonuç geldi.
filyasyon ekipleri geldi eşim ve bana da test yaptılar, sonuç bekliyoruz şimdi.
kısacası devleti beklerseniz çok beklersiniz, zaten bekleyeceğiniz için biran önce başvurun.
- erty_ksk (12.04.21 01:56:14)
@erty_ksk hangi hastaneyi aradiniz
- tunaktunaktun (12.04.21 08:19:30)
annem ikinci doz aşısını tam 1 hafta önce pazartesi günü oldu.
acaba aşı yan etkisi olabilir mi o da aklıma geldi ama bu kadar uzun sürer mi?
hafta içi çarşamba günü sadece 1 kişi ile görüştü. bugün sabah az önce o kişinin eşinin pozitif olduğunu öğrendik. (eşiyle bir teması olmadı, görüştüğü kişide birşey yokmuş)
bende de boğaz ağrısı geçti gibi, halsizlik dışında bir şey yok ama annem için endişe ettim, bugün test yaptıralım, çok teşekkürler yanıtlarıniza.
acaba aşı yan etkisi olabilir mi o da aklıma geldi ama bu kadar uzun sürer mi?
hafta içi çarşamba günü sadece 1 kişi ile görüştü. bugün sabah az önce o kişinin eşinin pozitif olduğunu öğrendik. (eşiyle bir teması olmadı, görüştüğü kişide birşey yokmuş)
bende de boğaz ağrısı geçti gibi, halsizlik dışında bir şey yok ama annem için endişe ettim, bugün test yaptıralım, çok teşekkürler yanıtlarıniza.
- la lykia (12.04.21 08:53:19)
[]
grade 3/4 karaciğer yağlanması yaşayan var mı?
alkol almamak haricinde
nelere dikkat ettiniz/ediyorsunuz?
aldığınız ilaç/takviye var mı?
karaciğer enzimleriniz ne kadar yükselmişti?
sağ üst batın ağrısı yaşadınız mı?
nelere dikkat ettiniz/ediyorsunuz?
aldığınız ilaç/takviye var mı?
karaciğer enzimleriniz ne kadar yükselmişti?
sağ üst batın ağrısı yaşadınız mı?
Düzenli olarak alkol kullanıyorum. Karaciğer yağlanması yaşadım mı henüz bilmiyorum ama yakın zamanda bi kontole gideceğim. Enginar içerikli besin desteklerinin değerler üzerinde olumlu sonuçlar verdiğini pekçok yerde okumuştum. Alkol ertesi limon+enginar sirkesi alıyorum, siz de bi araştırın isterseniz.
- msb (10.04.21 23:06:29)
Bu karışımı aç karnına alacaksam da öncesinde mutlaka 1 kaşık tahin yutuyorum.
- msb (10.04.21 23:07:31)
biraz soruya kuyruk olmak için yazıyorum. bana da çok nadir alkol kullanmama rağmen orta ileri seviye yağlanma teşhisi koyuldu. ağrım hiç olmadı. ilaç falan verilmedi, kilo verme ve daha fazla hareket tavsiyesi verildi yalnızca. IF yaparak 4 ayda 11 kilo verip normal kilo aralığıma indim. takviye olarak deve dikeni içindeki silymarin'in buna karşı etkili olabileceğini dair çalışmalar var. deve dikeni tohumunu çekip, yutuyorum. bunların bir faydası oldu mu birkaç ay daha geçtikten ve 5-6 kilo daha verdikten sonra gidip göreceğim.
- kakam gelmis olamaz mi (10.04.21 23:36:49 ~ 23:37:34)
Bir hekimin youtube videosundan deve dikeni tohumundaki bir maddenin karaciğer için çok faydalı olduğu yorumunu gördüm. İnternetten arayıp buldum. Çayı yapılırmış. Gelen ürün inanılmaz kötüydü. Birkaç kez çayını demleyip içtim, güvelenince attım. Temiz bir ürün linki veren olursa minnettar kalırım.
Birçok yerde günde bir adet olacak şekilde 40 gün enginar yemenin çok faydasının olduğunu değerleri anında normale çevirdiğini gördüm, izledim, okudum. Metro marketlerde 25 tane dondurulmuş ithal enginar 75 TL. Günde 1 tane buharlı pişiricide haşlayıp limon sirke eşliğinde yiyorum.
Fazla alkol tüketimi dışında ve teşhisi konmuş bir sorunum olmadığını da belirteyim bu arada :)
Birçok yerde günde bir adet olacak şekilde 40 gün enginar yemenin çok faydasının olduğunu değerleri anında normale çevirdiğini gördüm, izledim, okudum. Metro marketlerde 25 tane dondurulmuş ithal enginar 75 TL. Günde 1 tane buharlı pişiricide haşlayıp limon sirke eşliğinde yiyorum.
Fazla alkol tüketimi dışında ve teşhisi konmuş bir sorunum olmadığını da belirteyim bu arada :)
- Mirket (11.04.21 00:15:15)
[]
Teams toplantı katılımcı sayısı max 250 mi 300 mü?
kimi yerlerde hala 250 diye geçiyor, kimi yerlerde 300'e çıkarıldı deniyor.
bilgisi olan varsa şimdiden çok teşekkürler.
bilgisi olan varsa şimdiden çok teşekkürler.
250
- e mice (05.03.21 15:24:41)
docs.microsoft.com
burda meetings and calls başlığı altında 300 diyor. ama sadece görüntülemeyse (view-only) daha çok kişi olabiliyormuş. ayrıca Teams for Government için limit hala 250 diyor.
balık tutmayı öğret: google'da ara: teams maximum participants
burda meetings and calls başlığı altında 300 diyor. ama sadece görüntülemeyse (view-only) daha çok kişi olabiliyormuş. ayrıca Teams for Government için limit hala 250 diyor.
balık tutmayı öğret: google'da ara: teams maximum participants
- curious mind (05.03.21 15:42:16)
[]
Avukatlık danışmanlık ücretleri hangi rakam aralığında?
Konu hakkında hiç bilgim yok, bir taban - tavan fiyat var mı?
Alanında çok meşhur iyi avukatların danışmanlık fiyatı nereye kadar çıkıyor?
Yani örneğin şu anda prof doktorların muayene ücreti 500-600'den başlıyor, 1500'e kadar çıkabiliyor gibi bir şey demek mümkün müdür?
Alanında çok meşhur iyi avukatların danışmanlık fiyatı nereye kadar çıkıyor?
Yani örneğin şu anda prof doktorların muayene ücreti 500-600'den başlıyor, 1500'e kadar çıkabiliyor gibi bir şey demek mümkün müdür?
www.barobirlik.org.tr
1 saat; 540 lira; birliğin belirlediği fiyat. üstü olur altı olmaz. tarifede diğer detaylar var.
elbette tanıdık ya da tanıdığın tanıdığı bulmak iyidir.
edit: saatine 5bin isteyen de olur adamın popülerliğine bağlı.
1 saat; 540 lira; birliğin belirlediği fiyat. üstü olur altı olmaz. tarifede diğer detaylar var.
elbette tanıdık ya da tanıdığın tanıdığı bulmak iyidir.
edit: saatine 5bin isteyen de olur adamın popülerliğine bağlı.
- phonex (04.03.21 16:56:15 ~ 16:58:26)
hiç
- papuayenigine02561 (28.02.21 15:02:57)
Hiç +1
Kaç kat koruması var
Kaç kat koruması var
- yarey (28.02.21 15:11:34)
Valla senede 1 :/ hafif nemli bir bezle silip bekletiyorum.
- invictae (28.02.21 15:15:50)
hiç +1
alez var, onu çamaşır makinesinde yıkıyorum.
alez var, onu çamaşır makinesinde yıkıyorum.
- pati (28.02.21 15:24:12)
Ayda 1. Fakat bunu sulandırılmış çamaşır suyu püskürtüp silerek yapıyorum.
2 ay önce mayt alerjisi olduğumdan beri korkuyorum. Önceden ben de hiç temizlemezdim.
2 ay önce mayt alerjisi olduğumdan beri korkuyorum. Önceden ben de hiç temizlemezdim.
- Unde bach canim (28.02.21 15:31:19)
alezi düzenli olarak yıkasam da, yatağın kendisini ancak yılda 3-4 kere elektrikli süpürgenin kumaş/koltuk süpürme aparatını yıkadıktan hemen sonra, başka hiçbir yere değdirmemişken, bir üstünden geçiyorum.
çok fazla toz da çıkmıyor aslında ama işte aklıma geldikçe, nevresimi değiştirmeden koltuk aparatını yıkamama denk gelirse yapıyorum.
çok fazla toz da çıkmıyor aslında ama işte aklıma geldikçe, nevresimi değiştirmeden koltuk aparatını yıkamama denk gelirse yapıyorum.
- blatta hiberna (28.02.21 15:31:26 ~ 15:32:28)
koruyucu kullaniyorum. onun haricinde hic.
- baldur2 (28.02.21 15:34:34)
bende hiç temizlememiştim ama temizlemek lazımmış uzun bir süre her sabah kalktığımda devamlı hapşırıyorumdum daha sonra güzelce karbonat döküp iyice temizledim o günden beri hapşurmuyorum. bu mayt olayları ciddi alerjik reaksiyonlar yapa biliyormuş.
- astronom bey (28.02.21 21:00:16)
[]
decathlon forclaz markasını / montu nasıl bilirsiniz?
soğuk havada yürüyüş yaparken giyebileceğim, terlediğimde rahatsız etmeyecek bir mont arıyordum, bütçem de max 500 TL civarı olduğu için pahalı markalar zaten direkt saf dışı kaldı.
Şu montu buldum: www.decathlon.com.tr
denediğimde de çok beğendim ama olumlu/olumsuz deneyimi, duyumu olan var mıdır sormak istedim.
Şu montu buldum: www.decathlon.com.tr
denediğimde de çok beğendim ama olumlu/olumsuz deneyimi, duyumu olan var mıdır sormak istedim.
Bu mont için değil ama genel olarak decathlon montlarımdan çok memnunum. Hepsi tam fiyat/performans ürünü. Üstüne müşteri memnuniyetleri de cabası, 1 yıl deli gibi giydiğim kaz tüyü montun içi boşalmaya başladı, tüy vs. kalmadı. Götürdüm, anında yenisi ile değiştirdiler. O yüzden pişman olmazsınız diye düşünüyorum.
- tss (27.02.21 13:46:21)
bende de bir wedze var. ömrü hayatımda satın alıp da fiyat/performans anlamında en tatmin olduğum şeylerden biri oldu mont.
decathlon'dan aldığım şeylerin haddi hesabı yok. bir kere bile pişman olmadım.
20 liraya sattıkları tişörtler filan süper dandik ama belirli bir standardın üzerindeki ürünleri alınır.
decathlon'dan aldığım şeylerin haddi hesabı yok. bir kere bile pişman olmadım.
20 liraya sattıkları tişörtler filan süper dandik ama belirli bir standardın üzerindeki ürünleri alınır.
- filteria (27.02.21 17:39:18)
[]
tereyağında kavrulmuş mantar buzdolabında saklanır mı, kaç gün?
tekrar ısıtsak örneğin omlete falan koyup bir şey olur mu?
(migrostan alınmış dilimli kültür mantarı)
(migrostan alınmış dilimli kültür mantarı)
saklanır tabii ki.
2-3 gün idare eder.
2-3 gün idare eder.
- blatta hiberna (21.02.21 20:23:49)
[]
pour over/v60 kettle'ı yerine...
bu kaz boyunlu denilen pour over/v60 kettle'ları maalesef çok pahalı :(
bir ikamesi veya ucuz versiyonlarını aradım, bulamadım.
bilen var mıdır veya böyle bir şey var mıdır?
bir ikamesi veya ucuz versiyonlarını aradım, bulamadım.
bilen var mıdır veya böyle bir şey var mıdır?
Eğer pro bir damak tadına sahipseniz bence gooseneck kettle’ı alabilirsiniz. Ancak günlük kullanımda normal bir çaydanlık da kontrollü bir döküşle benzer tadı veriyor. Forumlarda illa alın diyenler de var gerek yok diyenler de. Kısacası bu işr ne kadar ciddi yaklaştığınız ve damakla alakalı. 150 tl altında ürün görmedim yükselen trendlerden dolayı.
- ned flanders (13.02.21 22:40:29)
Ahmet Mergen'i takip ediyorum. Her hafta Pazartesi, Çarşamba, Cuma günleri 16:00'da EkoTürk'te program yapıyor. Birkaç saat sonra da youtube'a düşüyor. EkoTürk youtube kanalı.
- himmet dayi (13.02.21 20:17:11)
[]
kişisel tahmininiz: 6 ve 12 aylık dönemde dolar sizce kaç olur ve neden?
sorma nedenim sadece kişisel yorum ve tahminleri merak etmem.
bu dönemde bilen bilmeyen tarafından çok farklı ve birbirine tam ters yorumlar dolaşıyor.
siz ne düşünüyorsunuz?
yatırım tavsiyesi amaçlı sorulmamaktadır:)
bu dönemde bilen bilmeyen tarafından çok farklı ve birbirine tam ters yorumlar dolaşıyor.
siz ne düşünüyorsunuz?
yatırım tavsiyesi amaçlı sorulmamaktadır:)
1 yıl sonra 2 lira artar bence.
- indifferent (30.01.21 17:06:43)
temmuz 8.5 aralık 9.5
- papuayenigine02561 (30.01.21 17:14:05)
Kişisel tahmin 6 ay içinde 7.20
12 ay içinde 8
12 ay içinde 8
- himmet dayi (30.01.21 17:44:57 ~ 17:45:22)
teknik analize göre yılda aşağı yukarı yüzde 20 artıyor. O da bugüne göre 6 ay sonra 8,25, 1 yıl sonra 9 tl yapıyor. temel analiz işin içine girdiği zaman yılda bir iki kere direnci hızlıca kırdığı görülüyor. yani altı ay sonra 8,25 teyken birden pandemi, siyasi vb... olay yüzünden 10 tl ye gelip sonra tekrar yavaş yavaş 9 lira bandına yaklaşır ve bir süre orada kaldıktan sonra, tekrar yüzde 20 lik mesaisine başlar.
- silver apple (30.01.21 17:48:29)
2018 yilinda da dolar 6.6 civarina kadar cikmisti (forexde 7.2 sanirim), sonrasinda merkez bankasi faiz arttirdi ve 5.15'e kadar geri indi.
Simdi gene merkez bankasi 8.60 civarindayken faiz arttiracagini belli etti ve 7.30'a kadar dustu.Tahminim 7-7.15 arasi bir yerde anlik olarak dibi gorecek sonrasinda da faizler inene kadar (tahmini 1 sene) dolar fazla artmayacak.Fazla artmayacak derken vadeli mevduattan az getirecek diyorum.
Merkez bankasi faizleri %20'ler seviyesinde iken inatlasmayin derim.2019 yilinda da hatirlarsaniz vadeli mevduat dolari yenmisti.2021'de de aynisini beklerim.
ABD-TR iliskilerinde baz senaryom iki tarafin da isbirligi/cozum arayislarina girismesi. ABD gemileri yakarsa ustteki analizim gecersizdir. RTE'nin gemileri yakma luksu yok
Edit: yazdiktan sonra farkettim. Himmet dayi'nin ustte yazdigi rakamlar benim analizimle birebir uyumlu
Simdi gene merkez bankasi 8.60 civarindayken faiz arttiracagini belli etti ve 7.30'a kadar dustu.Tahminim 7-7.15 arasi bir yerde anlik olarak dibi gorecek sonrasinda da faizler inene kadar (tahmini 1 sene) dolar fazla artmayacak.Fazla artmayacak derken vadeli mevduattan az getirecek diyorum.
Merkez bankasi faizleri %20'ler seviyesinde iken inatlasmayin derim.2019 yilinda da hatirlarsaniz vadeli mevduat dolari yenmisti.2021'de de aynisini beklerim.
ABD-TR iliskilerinde baz senaryom iki tarafin da isbirligi/cozum arayislarina girismesi. ABD gemileri yakarsa ustteki analizim gecersizdir. RTE'nin gemileri yakma luksu yok
Edit: yazdiktan sonra farkettim. Himmet dayi'nin ustte yazdigi rakamlar benim analizimle birebir uyumlu
- turkuaz (30.01.21 18:08:37 ~ 18:10:30)
eğer ABD para basıp halkına dağıtmaya devam ederse düşebilir. Fakat Türkiye kendi başına aldığı yanlış kararlarla dolardan daha hızlı değer kaybedip yani "doların yükselmesini" sağlayabilir. :D
6 ay içinde 7 - 7.20 lira arası, 12 ay sonra 8 küsur.(Dünya toparlamaya başlarsa ve biz toparlayamazsak)
6 ay içinde 7 - 7.20 lira arası, 12 ay sonra 8 küsur.(Dünya toparlamaya başlarsa ve biz toparlayamazsak)
- nhk ni youkosu (30.01.21 18:40:02)
Büyük ihtimal düşecek zaten şu an pandemi vs. gibi olağandışı sebeplerle gerçek değerini çok üzerinde. MB ve uluslararası kuruluşlarında tahminleri USD'nin düşeceği yönünde. USD'nin yükseleceğini iddia edenlerin dayanağı nedir acaba?
- acebi (30.01.21 19:26:15)
ocak enflasyonu yüksek gelir. şubat ppk'da 1 kez daha faiz arttırırlar. dolar gelirse 7-7,10lara gelir. temmuz toplantısına kadar faiz sabit kalır sonra indirmeye başlarlar. dolar sonbahar gibi hareketlenir. 2018 v2
doların güçsüz olacağı bir sene. pandemi gerginliği azaldıkça bir süre boşta uçuşacak trilyon dolarlar olacak. yazın fazlaca turist gelebilir. bunlar 2018'e göre olumlu
olumsuz olan mb'nın boş kasasını doldurması gerekliliği
6 ay sonra 7,50 yıl sonu 8,20 diyorum. arada dalgalanabilir tabii. 2022'de fed faiz arttırır 10'a gider
ileride açıp bakarım kehanetlerime. buradan kimse yatırım tavsiyesi çıkartmasın
doların güçsüz olacağı bir sene. pandemi gerginliği azaldıkça bir süre boşta uçuşacak trilyon dolarlar olacak. yazın fazlaca turist gelebilir. bunlar 2018'e göre olumlu
olumsuz olan mb'nın boş kasasını doldurması gerekliliği
6 ay sonra 7,50 yıl sonu 8,20 diyorum. arada dalgalanabilir tabii. 2022'de fed faiz arttırır 10'a gider
ileride açıp bakarım kehanetlerime. buradan kimse yatırım tavsiyesi çıkartmasın
- asbe (30.01.21 20:21:35)
[]
muhit mi ev mi?
hangi evi satın alırdınız, neden?
aradığınız kriterler açısından kötü olarak nitelendireceğiniz ve hiç taşınmak istemediğiniz bir muhitte ama aradığınız tüm kriterleri olmasa bile kriterlerin %90'ını karşılayan çok güzel bir ev.
muhit olarak tüm kriterlerinizi karşılayacak, bildiğiniz, sevdiğiniz, konut fiyatlarının çok hızlı yükseldiği bir muhitte neredeyse hiçbir kriterinizi karşılamayacak kötü bir ev mi?
(evi alıp sonradan tadilat yaptırma şansınız yok orta-uzun vadede, aldığınız gibi kullanacaksınız, ayrıca tadilat ile de değiştiremeyeceğiniz dezavantajları var, sadece bunlar değil ama çok basit bir örnek ile ev arka eve bakıyor, gördüğünüz tek şey diğer evin odaları, balkonu, mutlaka çift tuvalete ihtiyaç var ama tek tuvaletli gibi gibi, değiştirilemeyecek yapısal dezavantajlar biraz)
fiyatlar aynı.
edit: deprem ile ilgili; kötü muhitteki ev deprem bölgesinde, hatta bölgedeki büyük faya çok yakın ama bu yıl yapıldı, 0 ev ve en üst standartları karşılayan bir inşaat kalitesi var.
iyi muhitteki ev deprem açısından güvenli bir bölge, zemin iyi ama inşaat kalitesi bilinmiyor, ev eski baya.
aradığınız kriterler açısından kötü olarak nitelendireceğiniz ve hiç taşınmak istemediğiniz bir muhitte ama aradığınız tüm kriterleri olmasa bile kriterlerin %90'ını karşılayan çok güzel bir ev.
muhit olarak tüm kriterlerinizi karşılayacak, bildiğiniz, sevdiğiniz, konut fiyatlarının çok hızlı yükseldiği bir muhitte neredeyse hiçbir kriterinizi karşılamayacak kötü bir ev mi?
(evi alıp sonradan tadilat yaptırma şansınız yok orta-uzun vadede, aldığınız gibi kullanacaksınız, ayrıca tadilat ile de değiştiremeyeceğiniz dezavantajları var, sadece bunlar değil ama çok basit bir örnek ile ev arka eve bakıyor, gördüğünüz tek şey diğer evin odaları, balkonu, mutlaka çift tuvalete ihtiyaç var ama tek tuvaletli gibi gibi, değiştirilemeyecek yapısal dezavantajlar biraz)
fiyatlar aynı.
edit: deprem ile ilgili; kötü muhitteki ev deprem bölgesinde, hatta bölgedeki büyük faya çok yakın ama bu yıl yapıldı, 0 ev ve en üst standartları karşılayan bir inşaat kalitesi var.
iyi muhitteki ev deprem açısından güvenli bir bölge, zemin iyi ama inşaat kalitesi bilinmiyor, ev eski baya.
kötü bir evdense dandik bir muhiti tercih ederim. kötü bir evin derdi kesinlikle bitmiyor, evin özellikle altyapısının yeni ve bakımlı olması çok önemli.
- roket adam (27.01.21 12:50:29)
2 yıl beylikdüzü'nde yaşadım, 2 yıldır Kozyatağı'nda yaşıyorum.
Beylikdüzü'ndeki ev efsaneydi. Ama Beylikdüzü :/
Şimdiki ev güzel ama bina eski. Daha kötü olsaydı da Kozyatağı derdim. Yakın arkadaşım Acıbadem'de yaşıyor. Evin içi 'yapılı' değil. Ama muhit olarak çok iyi olduğu için görmezden gelirdim evdeki olumsuzlukları. Komple tadilat olmasa bile ufak ufak (lavobo, klozet, mutfak vs.) yaptırılır.
Beylikdüzü'ndeki ev efsaneydi. Ama Beylikdüzü :/
Şimdiki ev güzel ama bina eski. Daha kötü olsaydı da Kozyatağı derdim. Yakın arkadaşım Acıbadem'de yaşıyor. Evin içi 'yapılı' değil. Ama muhit olarak çok iyi olduğu için görmezden gelirdim evdeki olumsuzlukları. Komple tadilat olmasa bile ufak ufak (lavobo, klozet, mutfak vs.) yaptırılır.
- himmet dayi (27.01.21 12:55:09)
Ben ikinciyi tercih ederim, ediyorum, ettim.
- pati (27.01.21 12:57:43)
Öncelikle 2 eve de deprem ve rutubet açısından bakmak lazım, kriter karşılamama durumu binanın allaha emanet olması veya evde rutubet lekeleri olması ise baştan yatar muhit işi. Ki bunu muhitinden ayrılmamak için fahiş kira ödeyen biri olarak söylüyorum.
- whoosie (27.01.21 13:01:46)
Muhit! Bu sonuca kotu seyler yasayarak ulastim.
- buf-e kür (27.01.21 13:08:23)
deprem ile ilgili; kötü muhitteki ev deprem bölgesinde, hatta bölgedeki büyük faya çok yakın ama bu yıl yapıldı, 0 ev ve en üst standartları karşılayan bir inşaat kalitesi var.
iyi muhitteki ev deprem açısından güvenli bir bölge, zemin iyi ama inşaat kalitesi bilinmiyor, ev eski baya.
iyi muhitteki ev deprem açısından güvenli bir bölge, zemin iyi ama inşaat kalitesi bilinmiyor, ev eski baya.
- la lykia (27.01.21 13:10:52)
muhit demişken biraz daha bilgi vermek lazım hocam. sarıgöl ile suadiye'yi mi karşılaştırıyoruz yoksa atıyorum maltepe ile suadiye'yi mi karşılaştırıyoruz? arada ciddi fark var.
bu arada deprem konusu da yabana atılmamalı. "baya eski ev"in depremde yıkılma riski çok daha yüksek. 2000 öncesi evlerde bu risk her zaman var.
bu arada deprem konusu da yabana atılmamalı. "baya eski ev"in depremde yıkılma riski çok daha yüksek. 2000 öncesi evlerde bu risk her zaman var.
- roket adam (27.01.21 13:17:54)
Tecrübeyle sabit
Muhit tercih edilmeli.
İnsan her zaman ev dışında vakit geçirmek için imkan yaratmaya çalışır. Kötü bir muhitte eve tıkılır kalırsın.
Kadıköy moda’da en yeni ev 50 yıllık.
Ama kiralar 3.000’den başlıyor ve genel olarak ev bulmak zor.
Fındıklı’da en eski ev 15 -20 yıllık. Kiralar 1.000’den başlıyor.
İnsan doğası her zaman iyi konum ister
Muhit tercih edilmeli.
İnsan her zaman ev dışında vakit geçirmek için imkan yaratmaya çalışır. Kötü bir muhitte eve tıkılır kalırsın.
Kadıköy moda’da en yeni ev 50 yıllık.
Ama kiralar 3.000’den başlıyor ve genel olarak ev bulmak zor.
Fındıklı’da en eski ev 15 -20 yıllık. Kiralar 1.000’den başlıyor.
İnsan doğası her zaman iyi konum ister
- otopsicocugu (27.01.21 13:19:56)
Çevrenin değeri evin değerinden daha yüksek. Kötü ev, kötü semt kadar çekilmez bir şey olsa da evin kötülüğünü bilirsin ama çevrenin kötülüğünü bilemezsin. Evi öyle yada böyle düzeltme şansın var, çevreyi düzeltemezsin.
- alfred (27.01.21 14:07:14)
Evin icini degistirebilirsin ama muhitini degistiremezsin
- fakyoras (27.01.21 14:10:29)
Kötü muhitten ev alınmaz, iyi muhitteki evde olmazsa olmazlarınız tadşlatla giderilemeyecekse, evin 5 sene içinde kentsel dönüşüm şansı da yoksa o ev de alınmaz. Demek ki bu evler alınmayacak. İyi muhitte başka evleri kovalayın.
- SiyamkedisiZorro (27.01.21 14:20:32)
Evin içi ne kadar iyi olursa olsun, bulunduğu muhitin kalitesi de yaşam standardınızı o kadar yükseltir. Sadece 4 duvar içinde değil o çevrede yaşam süreceksiniz. Bu şartlarda ikisini de almaz, iyi muhitte ev bakınmaya devam ederdim.
- onune3012 (27.01.21 15:54:14)
eğer muhit ciddi kötü değilse yeni ev derdim. ben de yeni ev almış biri olarak istediğim semtte deprem sonrası ev bulamadığım için hiç aklımda yokken Maltepe'ye taşındım ama çok kötü değil, memnunum. tabii ki bu paraya maks 10 yıllık suadiye erenköy hatta bostancı'da bulsaydım oraya giderdim ama olmayınca olmuyor.
- Flaneur (27.01.21 16:13:28)
aa ben bu soruyu biliyorum, cevabı da belli: denize annen mi düşse kurtarırsın yoksa annen mi düşşe kurtarırsın
- esref (27.01.21 16:37:13)
pandemi olduğu için kötü muhit iyi ev. çünkü çoğu zaman eve geçiyor.
- mikahakkinen (27.01.21 16:53:24)
tabi ki muhit tartışmaya bile girmem.
- jamswety (27.01.21 17:43:42)
muhit +1
cunku etrafindaki insan kalitesi binanin yeni olmasindan daha degerli.
cunku etrafindaki insan kalitesi binanin yeni olmasindan daha degerli.
- cooperr (27.01.21 18:04:56)
[]
bir bankadan ne kadar kredi çekebileceğimizi öğrenme süreci?
aslında tam olarak şunları araştırıyorum:
örnek bir durum vermeye çalışacağım:
diyelim ki 800.000 TL civarında bir ev almak istiyorum.
600.000 TL nakdim var, 200.000 TL civarında da konut kredi kullanmak istiyorum.
sürekli çalıştığım x, y, z bankaları bana 200.000 TL civarında bir konut kredisi verir mi vermez mi bu bilgiyi ögrenip ev arama sürecine o şekilde başlamak istiyorum.
bankalara sanırım bu şekilde bir ön kredi başvurusu yapılıyordu bir ara ama şu anda bu sürecin detayları nelerdir? sıfırdan basitçe anlatabilecek varsa harika olur.
bir de bankaya böyle bir soru sormanın dezavantajları var mıdır?
sanki bir ara dezavantaj yaratabilecek bazı kurallar vardı,
6 ay içinde bir kez önbaşvuru yapabilirsin
veya önbaşvuru yapıp 1 yıl içinde kredi kullanmazsan kredi puanın düşer,
veya şimdi bir önbaşvuru yapıp olumsuz cevap alırsan daha düşük bir tutar için 6 ay sonra önbaşvuru yaptığında olumsuz yanıt alma riskin artar gibi gibi.
böyle bir şeyler var mı veya geçmişte bir ara var mıydı yoksa ben mi karıştırıyorum?
örnek bir durum vermeye çalışacağım:
diyelim ki 800.000 TL civarında bir ev almak istiyorum.
600.000 TL nakdim var, 200.000 TL civarında da konut kredi kullanmak istiyorum.
sürekli çalıştığım x, y, z bankaları bana 200.000 TL civarında bir konut kredisi verir mi vermez mi bu bilgiyi ögrenip ev arama sürecine o şekilde başlamak istiyorum.
bankalara sanırım bu şekilde bir ön kredi başvurusu yapılıyordu bir ara ama şu anda bu sürecin detayları nelerdir? sıfırdan basitçe anlatabilecek varsa harika olur.
bir de bankaya böyle bir soru sormanın dezavantajları var mıdır?
sanki bir ara dezavantaj yaratabilecek bazı kurallar vardı,
6 ay içinde bir kez önbaşvuru yapabilirsin
veya önbaşvuru yapıp 1 yıl içinde kredi kullanmazsan kredi puanın düşer,
veya şimdi bir önbaşvuru yapıp olumsuz cevap alırsan daha düşük bir tutar için 6 ay sonra önbaşvuru yaptığında olumsuz yanıt alma riskin artar gibi gibi.
böyle bir şeyler var mı veya geçmişte bir ara var mıydı yoksa ben mi karıştırıyorum?
Her bankaya hatta bir bankanın çalıştığınız şubesine göre bile değişir. Bankacınıza sorarsanız söyleyebilir size kredi limitlerinizi. Finansal geçmişiniz, gelir belgeleri, ipotek edebileceğiniz mallar ve kefil durumlarına göre çekeceğiniz kredinin miktarı değişebilir.
- pass (23.01.21 16:59:51 ~ 17:01:11)
Kredi puanı önemlidir. Maaş aldığın bankadan kredinin çıkması daha kolaydır. Kredi limiti diye bir şey vardır. Mevcut maaşın, bankacılık sistemindeki toplam borcun ve limitin.. hepsi birbiriyle bağlantılı zaten. Zırt pırt istihbarat yapmana gerek yok. En doğru bilgiyi şubeye gidip alabilirsin..
- silah taciri (23.01.21 17:30:41)
Her bankaya tek tek sorarsan yaptıkları kredi notu sorgusu yüzünden kredi notun bir miktar düşebilir. Bir dönem maasının/gelirinin %70i taksit tutarı olabilir(tüm taksitlerin toplamı tabii) gibi bir rasyo vardı ama o değişmiş olabilir şimdi. Bankadan öğrenebilirsiniz günceli.
- primetime (24.01.21 03:14:57)
[]
biri size "geline oyna demişler, yerim dar demiş, seninki de o hesap" dese
gerçekten iyi niyet ile çaba gösterdiğiniz, iş yaptığınız ortak bir proje grubu diyelim ki.
üzerinize düşen her şeyi yerine getiriyorsunuz.
sizin sorumluluğunuzda olan işlerden birinde sizin kontrolünüz dışında bir pürüz çıktı, daha önce konuşulduğu gibi yapılamayacak çünkü öyle yapılırsa yasal olarak bir miktar riskli olduğunu öğrendiniz.
başka bir yol bulmak gerekti, o yolu da buldunuz paylaştınız.
öyle yaparsak yasal olarak riskli olacak, bunu böyle yapalım diye önerinizi paylaştınız.
yeni önerinizi grubun onaylaması gerekiyor.
gruptan biri de çıktı dedi ki:
"geline oyna demişler, yerim dar demiş, seninki de o hesap, bu konu daha önce konuşulmuştu zaten."
bu lafı google'layıp anlamına bakıyorum: "Kendisinden beklenen işi beceremeyen kişi, türlü nedenler ileri sürer. Çıkan engellerin işini güçleştirdiğini söyler. Böylece, yeteneksizliğini belli etmemeye çalışır."
tepkiniz ne olur?
(diyen kişi sizinle eş seviyede, ortada zaten bir ast üst ilişkisi de yok, iş yeri değil, gruptan çıkma durumunuz da yok)
üzerinize düşen her şeyi yerine getiriyorsunuz.
sizin sorumluluğunuzda olan işlerden birinde sizin kontrolünüz dışında bir pürüz çıktı, daha önce konuşulduğu gibi yapılamayacak çünkü öyle yapılırsa yasal olarak bir miktar riskli olduğunu öğrendiniz.
başka bir yol bulmak gerekti, o yolu da buldunuz paylaştınız.
öyle yaparsak yasal olarak riskli olacak, bunu böyle yapalım diye önerinizi paylaştınız.
yeni önerinizi grubun onaylaması gerekiyor.
gruptan biri de çıktı dedi ki:
"geline oyna demişler, yerim dar demiş, seninki de o hesap, bu konu daha önce konuşulmuştu zaten."
bu lafı google'layıp anlamına bakıyorum: "Kendisinden beklenen işi beceremeyen kişi, türlü nedenler ileri sürer. Çıkan engellerin işini güçleştirdiğini söyler. Böylece, yeteneksizliğini belli etmemeye çalışır."
tepkiniz ne olur?
(diyen kişi sizinle eş seviyede, ortada zaten bir ast üst ilişkisi de yok, iş yeri değil, gruptan çıkma durumunuz da yok)
Bu kişi, o lafı ederken, sizin sonrasında o lafı düşünmede harcadığınız zamanının yüzde birini harcamamıştır. Çok ciddiye almamanızı öneririm.
- the coon (17.01.21 19:34:26)
Ben bu uslubu takinmiyorsam karsimdakinden de aynisini beklerim diyerek haddini uygun dille bildiririm.
İsi yapamadiginizi dusunseydi ve iyi niyetli olsaydi ucuz imalara da girmezdi zaten.
İsi yapamadiginizi dusunseydi ve iyi niyetli olsaydi ucuz imalara da girmezdi zaten.
- oksijensiznefes (17.01.21 19:46:21)
insanların deyimleri ve atasözlerini gerçek anlamlarını bilerek doğru zamanda doğru yerde kullandığını mı düşünüyorsunuz. arkasından ettiği "bu konu daha önce konuşulmuştu zaten." lafı ile birlikte düşünülünce bence bu deyimin anlamını bile bilmiyor. boşuna kafaya takmışsınız. dimyata pirince giderken elinizdeki bulgurdan olmayın bence ;)
- halanne (17.01.21 20:14:45)
Birak ya boyle gelinli deyimi cok samimi olunmayan kisiye karsi herkesin icinde kullanan insandan hayir gelmez zaten. Atiyorum evde annen musakka yap aksama der sen sinavim var dersin o sana bunu soyler falan. Ki cok riskli bir deyim asli: Oynamasını bilmeyen gelin "yerim dar" yani beceriksizlik ustune mazeret bulma anlami varmis deyimin. Ben ilk duydugumda sadece mazeret, bahane bulma sanmistim.
- neverletyougodown (17.01.21 21:02:22 ~ 21:06:43)
Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı seninki de o hesap...
Derdim.
Derdim.
- benim bir gizli bildiğim var (18.01.21 00:33:42)
hiç tepki vermezdim, zaten laf olsun diye söylemiş. ayrıca grubun diğer üyeleri de tuhaflığı görmüşlerdir, sizin açınızdan negatif bir durum yok. unutulur gider, boşverin..
- evanka (18.01.21 00:53:43)
uygun ortami buldugunda, ben bu sorunun cözümünü ifade ettim ama böyle bir karsilik aldim bu ucuz imalari hic yakistiramadim gelinli melinli diye yapistir gitsin. muattap olma, üstlere söyle.
ama daha iyisini biliyosa gelsin kendi yapsina hic girme, cözümünüz varsa söyleyin de gec.
ama daha iyisini biliyosa gelsin kendi yapsina hic girme, cözümünüz varsa söyleyin de gec.
- wishmaythşngs (18.01.21 01:20:30)
[]
gayrimenkul satışında kaparo ve emlakçı süreci nasıl yürüyor?
internette her yerde kaparo sözleşmesi yapılmadan kaparo verilmemelidir uyarısını okuyorum, bu tamam, çok anlaşılır.
peki ev sahibinin farklı lokasyonda olması, satışın yapılacağı lokasyona gelmemek için emlakçı ile çalışması durumunda kaparo sözleşmesi kimle yapılır, kaparo kime verilir?
bazı yerlerde kaparo sözleşmesi kesinlikle satıcı ile veya satıcı vekili ile alıcı arasında yapılır, emlakçı ile yapılmaz yazıyor. (yani emlakçı ile de yapılacaksa satıcının noterden emlakçıya vekalet vermiş olması lazım) hatta bir de şahit olmalıymış.
bazı yerlerde ise hiç böyle bir şey yazmıyor, emlakçı kaparo alabilir, satıcının ve alıcının emlakçı ile sözleşme yapması yeterlidir yazıyor.
ve araştırırken bu konuda bir sürü dolandırıcılık hikayesine denk geldim, sözleşme ile emlakçıya kaparo verme işi çok aklıma yatmadı.
alım satım süreci ile ilgili detaylı bilgisi olanlar varsa minnettar kalırım.
peki ev sahibinin farklı lokasyonda olması, satışın yapılacağı lokasyona gelmemek için emlakçı ile çalışması durumunda kaparo sözleşmesi kimle yapılır, kaparo kime verilir?
bazı yerlerde kaparo sözleşmesi kesinlikle satıcı ile veya satıcı vekili ile alıcı arasında yapılır, emlakçı ile yapılmaz yazıyor. (yani emlakçı ile de yapılacaksa satıcının noterden emlakçıya vekalet vermiş olması lazım) hatta bir de şahit olmalıymış.
bazı yerlerde ise hiç böyle bir şey yazmıyor, emlakçı kaparo alabilir, satıcının ve alıcının emlakçı ile sözleşme yapması yeterlidir yazıyor.
ve araştırırken bu konuda bir sürü dolandırıcılık hikayesine denk geldim, sözleşme ile emlakçıya kaparo verme işi çok aklıma yatmadı.
alım satım süreci ile ilgili detaylı bilgisi olanlar varsa minnettar kalırım.
kapora ne kadar istiyorlar? yani bugün alacağınız evin fiyatı ne olursa olsun 10bin üzeri kapora vermeyin. hatta normal bir ev için 5bin sınır olmalıdır.
remax, coldwell vb. emlakçıları zaten size sözleşme imzalatırlar. orada içiniz rahat olsun.
fakat, normal bir emlakçı ise, siz bir a4 kağıda:
- gayrimenkulun mahalle/ada/parsel bilgisi ve bağımsız bölüm numarası
- sahibinin ismi, adresi ve TCsi
- gayrimenkul satış tutarı için mal sahibinin EFT/havale iban bilgileri
- vekil (sizin durumunuzda bu emlakçıya vekalet vermiş diyorsunuz) ismi, adresi ve TCsi
- vergiler, komisyonlar dahil satış tutarı
- ve satış tutarının içinden düşülmek üzere verilecek kapora
diye basit bir sözleşmeyi emlakçı ile imzalayın. arkasına emlakçının vekaletnamesini iliştirin ve sonra kapora gönderin.
zaten sizin gönderdiğiniz kaporayı o komisyon yapacak. eğer eksik kalıyorsa da üzerini ev sahibinden alacak. (veya ev sahibine eft yapılırken, içinden şu kadar daha bana gönder diyecek) o yüzden kapora 5bin'i geçmemeli. onlar da zaten razı olurlar buna. dikkat etmeniz gereken, satış tutarını ev sahibinin hesabına yollamanız. emlakçıya giderse o para belki sonra davalık olursunuz.
emlakçıyı tanıyorsanız veya referansı varsa bunları da yapmanıza gerek yok, ama eve dediğiniz gibi dolandırıcılıklar yapmak isteyenler olabilir.
remax, coldwell vb. emlakçıları zaten size sözleşme imzalatırlar. orada içiniz rahat olsun.
fakat, normal bir emlakçı ise, siz bir a4 kağıda:
- gayrimenkulun mahalle/ada/parsel bilgisi ve bağımsız bölüm numarası
- sahibinin ismi, adresi ve TCsi
- gayrimenkul satış tutarı için mal sahibinin EFT/havale iban bilgileri
- vekil (sizin durumunuzda bu emlakçıya vekalet vermiş diyorsunuz) ismi, adresi ve TCsi
- vergiler, komisyonlar dahil satış tutarı
- ve satış tutarının içinden düşülmek üzere verilecek kapora
diye basit bir sözleşmeyi emlakçı ile imzalayın. arkasına emlakçının vekaletnamesini iliştirin ve sonra kapora gönderin.
zaten sizin gönderdiğiniz kaporayı o komisyon yapacak. eğer eksik kalıyorsa da üzerini ev sahibinden alacak. (veya ev sahibine eft yapılırken, içinden şu kadar daha bana gönder diyecek) o yüzden kapora 5bin'i geçmemeli. onlar da zaten razı olurlar buna. dikkat etmeniz gereken, satış tutarını ev sahibinin hesabına yollamanız. emlakçıya giderse o para belki sonra davalık olursunuz.
emlakçıyı tanıyorsanız veya referansı varsa bunları da yapmanıza gerek yok, ama eve dediğiniz gibi dolandırıcılıklar yapmak isteyenler olabilir.
- malheiros (12.01.21 22:12:11 ~ 22:14:15)
Son 10 yılda onlarca daire aldım sattım, 20 yıldır aldığım sattığım araç ve motosiklet sayısını bilmem.
Hiç kimseden kapora almam, kimseye de kapora vermem.
Ben Satıcıyken;
- Abi biz bi miktar kapora verelim, x günü gidelim notere/tapuya satışı yapalım.
+ Gerek yok kardeşim, x gününe kadar beklerim sizi.
Ben Alıcıyken;
- Siz bi miktar kapora verin, bağlayalım evi/aracı.
+ Gerek yok, x günü gelirim direkt satışı yaparız. Ben alana kadar başka müşteri çıkarsa da kısmet artık.
Peki neden? Çünkü siz kapora verseniz de sizden iyi bir fiyata alıcı çıkarsa zaten ona satarlar, sizin de kaporanızı geri verirler. Bir anlamı yok bizim toplumda, kaporanızı geri alamamak da var.
Hele ki emlakcıya kapora vermek, emlakcı aldı kaporayı bir yerlere kullandı diyelim. Oldu da ev sahibi evi başkasına sattı ya da başka bir emlakcı daha iyi bir müşteri buldu.
Siz kaporanızı geri alana kadar sinir stress sahibi olursunuz.
Hiç kimseden kapora almam, kimseye de kapora vermem.
Ben Satıcıyken;
- Abi biz bi miktar kapora verelim, x günü gidelim notere/tapuya satışı yapalım.
+ Gerek yok kardeşim, x gününe kadar beklerim sizi.
Ben Alıcıyken;
- Siz bi miktar kapora verin, bağlayalım evi/aracı.
+ Gerek yok, x günü gelirim direkt satışı yaparız. Ben alana kadar başka müşteri çıkarsa da kısmet artık.
Peki neden? Çünkü siz kapora verseniz de sizden iyi bir fiyata alıcı çıkarsa zaten ona satarlar, sizin de kaporanızı geri verirler. Bir anlamı yok bizim toplumda, kaporanızı geri alamamak da var.
Hele ki emlakcıya kapora vermek, emlakcı aldı kaporayı bir yerlere kullandı diyelim. Oldu da ev sahibi evi başkasına sattı ya da başka bir emlakcı daha iyi bir müşteri buldu.
Siz kaporanızı geri alana kadar sinir stress sahibi olursunuz.
- John Bloor (13.01.21 11:09:50)
[]
gayrimenkul alırken şu detayları nereden nasıl kontrol ediyoruz?
tapu dairesine gidip ben şu adresteki gayrimenkulu almaya niyetliyim deyince bu bilgileri veriyorlar mı?
ya da ne yapmak gerekiyor?
Tapuda kaydı
Gayrimenkulün kime ya da kimlere ait olduğu
Gayrimenkule ilişkin hisse oranları
Üzerinde irtifak (kullanım) hakkı olup olmadığı
İpotekli olup olmadığı
Satışa engel bir tedbir kararı bulunup bulunmadığı
Kat mülkiyetinin olup olmadığı
Yüzölçümü
Gayrimenkulün yönetim planı ve arsa sahibinin müteahhide uyguladığı tapu şerhleri
İmar durumu
Gayrimenkulün son imar durumu, 1/1.000, 1/5.000 ölçekli imar planları ile daha üst ölçekli imar planlarının bulunup bulunmadığı
İnşaat ruhsatı
Ana gayrimenkulün ve satın alınmak istenen bağımsız bölümün mevcut imar durumu ve projeye uygunluğu
Gayrimenkulün birikmiş vergi borcu olup olmadığı
Gayrimenkulün son emlak beyanname değeri (Emlak beyanname değeri, tapu alım satımı sırasında ödenecek en az harç miktarının belirlenmesinde önemli olacaktır.)
Gayrimenkulün Anıtlar Kurulu Kararı'nı ilgilendirecek bir hususun olup olmadığı
Gayrimenkul üzerinde doğrudan ya da dolaylı olarak İSKİ, Çevre ve Orman Bakanlığı gibi herhangi bir resmi merciin tasarrufunun bulunup bulunmadığı
Konutun iskânının bulunup bulunmadığı ya da iskân alımını engelleyen bir husus
ya da ne yapmak gerekiyor?
Tapuda kaydı
Gayrimenkulün kime ya da kimlere ait olduğu
Gayrimenkule ilişkin hisse oranları
Üzerinde irtifak (kullanım) hakkı olup olmadığı
İpotekli olup olmadığı
Satışa engel bir tedbir kararı bulunup bulunmadığı
Kat mülkiyetinin olup olmadığı
Yüzölçümü
Gayrimenkulün yönetim planı ve arsa sahibinin müteahhide uyguladığı tapu şerhleri
İmar durumu
Gayrimenkulün son imar durumu, 1/1.000, 1/5.000 ölçekli imar planları ile daha üst ölçekli imar planlarının bulunup bulunmadığı
İnşaat ruhsatı
Ana gayrimenkulün ve satın alınmak istenen bağımsız bölümün mevcut imar durumu ve projeye uygunluğu
Gayrimenkulün birikmiş vergi borcu olup olmadığı
Gayrimenkulün son emlak beyanname değeri (Emlak beyanname değeri, tapu alım satımı sırasında ödenecek en az harç miktarının belirlenmesinde önemli olacaktır.)
Gayrimenkulün Anıtlar Kurulu Kararı'nı ilgilendirecek bir hususun olup olmadığı
Gayrimenkul üzerinde doğrudan ya da dolaylı olarak İSKİ, Çevre ve Orman Bakanlığı gibi herhangi bir resmi merciin tasarrufunun bulunup bulunmadığı
Konutun iskânının bulunup bulunmadığı ya da iskân alımını engelleyen bir husus
şimdi tek tek ayıramayacağım, bu bilgilerin bir çoğu tapuda var, gidip öğrenebilirsiniz. tapu kayıtları alenidir. randevu olayı var, onu bir araştırın, randevunuz olmadığı için sıkıntı çıkartabilirler.
tapuda olmayan iskan vb. durumları belediyeden öğrenebilirsiniz. tapu bilmez taşınmazın iskanının olup olmadığını.
tapuda olmayan iskan vb. durumları belediyeden öğrenebilirsiniz. tapu bilmez taşınmazın iskanının olup olmadığını.
- trajikomix (11.01.21 23:30:39)
Tapu gitmeden de öğreniliyor. Sanırım tapu bilgileri ile tapu ve kadastro sayfasından ulaşabiliyorsunuz.
- makarnacanavari (11.01.21 23:43:36)
siz kendiniz giderseniz bu bilgilerin birçoğunu gizlilik nedeniyle size vereceklerini zannetmiyorum. zaten hepsini tapudan da alamazsınız, bir kısmı belediyeden alınacak bilgiler bunlar. ancak bu kadar araştırmaya değecek pahalı bir gayrimenkul alacaksanız, satıcı (mal sahibi) ile birlikte tapu ve belediyeye gidip kafanızdaki soruların cevaplarını alacaksınız.
ama sorularınız bir kısmının cevaplarını zaten mevcut tapu senedinde göreceksiniz. mülkiyet mi, şerh var mı, yüzölçümü, hissesi, kime ait falan... tapu eğer mülkiyet ise ve buna ek olarak yapı kullanma izin belgesini de size verirse zaten geriye önemli bir tek yönetim planı kalıyor, onu da müteahhit veya yöneticiden görebilirsiniz.
ama sorularınız bir kısmının cevaplarını zaten mevcut tapu senedinde göreceksiniz. mülkiyet mi, şerh var mı, yüzölçümü, hissesi, kime ait falan... tapu eğer mülkiyet ise ve buna ek olarak yapı kullanma izin belgesini de size verirse zaten geriye önemli bir tek yönetim planı kalıyor, onu da müteahhit veya yöneticiden görebilirsiniz.
- malheiros (11.01.21 23:44:28 ~ 23:45:48)
ben de internette araştırdığımda artık tapuda 3. kişilere bu bilgileri vermediklerini gördüm ama net bir bilgi de bulamadım.
mülk sahibi şehirdışında, bu durumda vekalet verdiği emlakçı ile tapuya gitmek gerekir diye anlıyorum.
öncesinde de emlakçı ile mülk sahibi arasındaki sözleşmeyi ve vekaleti görmek lazım sanırım.
doğru mu düşünüyorum acaba?
mülk sahibi şehirdışında, bu durumda vekalet verdiği emlakçı ile tapuya gitmek gerekir diye anlıyorum.
öncesinde de emlakçı ile mülk sahibi arasındaki sözleşmeyi ve vekaleti görmek lazım sanırım.
doğru mu düşünüyorum acaba?
- la lykia (11.01.21 23:53:05)
benim tanıdığım emlakçılar size kendi sözleşmelerini veya vekaletnamelerini göstermezler. sizin yerinizde olsam hiç yorulmam. eğer ciddi iseniz, emlakçıya bu bilgileri size getirmesini isteyin. zaten onun için komisyon alacak. ama siz ciddi değilseniz zaten gidelim deseniz de gelmez onlar...
- malheiros (11.01.21 23:58:50)
[]
babamın bu durumu nörolojik bir hastalık başlangıcı olabilir mi?
babam 65 yaşında, hala kendi işinde çalışan bir mühendis.
herhangi bir sağlık sorunu yok çok şükür ve dinç.
ancak son aylarda maalesef ciddi bir sorun yaşamaya başladık kendisiyle.
birkaç örnek üzerinden anlatmaya çalışacağım ama bunları evlat şikayeti olarak düşünmemenizi rica ederim.
sadece tuhaf bulduğum ve endişe ettiğim için aklıma takılıyor.
bu örnekler kendi başına çok küçük ve önemsiz şeyler, sürekli olarak tekrarlanmaları beni düşündürüyor.
örnek 1- babam ile bir konuda bir detay konuşuyoruz. hatta 2-3 kez tekrarlanıyor bu konuşma. diyelim ki pazartesi saat 5'de x'e gidelim dedik. ve bir hafta öncesinden defalarca konuşuldu bu program. pazar günü 1 gün kala konusu açıldığında babam ilk kez duymuş gibi benim işim var yarın saat 5'de gidemem diyor. baba kaç kez konuştuk, tamam dedin, herşeyi ona göre ayarladık diyoruz diyoruz. hayır pazartesi gideriz dedik, saat konuşmadık diyor. hatırlatmaya çalışıyoruz hani şöyle şöyle konuşmuştuk ya diye, hayır öyle konuşulmadı diye kestirip atıyor.
bu birçok konuda defalarca tekrarlandı.
örnek 2- yazlıkta mutfakta birşeyler yiyor, yere, tezgaha kırıntılar dökülüyor, bahçe katı olduğu için kimse görmezse de birkaç saat öyle kalırsa anında karıncalar sinekler üşüşmeye başlıyor. annem babamdan rica ediyor, birşey yerken ayakta yeme lütfen, tabak al, bak kırıntı dökülmüş diye. babam hayır o kırıntıları ben dökmedim valla billa diye yemin ediyor. ama ondan sonra mutfağa kimse girmedi gerçekten.
bu olay neredeyse her hafta yaşandı. ben birkaç kez babamı çağırıp gösterdim, bak buraya ne kadar çok dökülmüş diye. hayır bunları ben dökmedim dedi. ama o saatlerde evde ondan başka kimse bir şey yemedi ya da mutfağa girmedi.
örnek 3- eve çikolata alınıyor, konulduğu bir kutu var. mutfakta tezgahın bir tarafında tezgah altı buzdolabı var, üzeri de baya ısınıyor haliyle, oraya çikolataların içinde durduğu kutu konulursa direkt eriyor. o abur cubur kutusunu da oradan uzakta tutuyoruz.
babam o kutudan her bir şey aldığında kutuyu buzdolabının üstüne koyuyor ve herşey eriyor. defalarca söyledik ve rica ettik, bak kutuyu aldığın yere koy, burada bırakma diye. az önce fark ettim yine oraya koymuş. dün alınanlar yine erimiş.
örnek 4- mutfak dolabından bir şey aldığında dolap kapaklarını hep açık bırakmaya başladı. ya da bazen bulaşık makinesini o boşaltıyor, bir bakıyoruz sonra mutfakta ne kadar dolap, çekmece varsa açık bırakıp salona gitmiş. aa unutmuşum kapatmayı diyor, birşey demiyoruz.
böyle anlatınca çok saçma durduğunun farkındayım ama konu burada kırıntı, karınca, çikolata, dolap kapağı değil, sonuçta babamdan kıymetli değil, kırıntı olsa ne olacak, sileriz geçer.
konuyu böyle anlayacak olan, amaaan bu kadar ufak şeylere mi takılıyorsunuz, dert ettiğiniz şeye bak diyecek olan varsa en baştan söyleyeyim, konu o değil.
konu bu davranışların sürekliliği ve sıklığının tuhaflığı.
artık babamla iletişim kuramamaya başladığımızı hissediyoruz. babamla yalnız yaşasam ben gerçekten akıl sağlığımdan şüphe ederdim. o kadar inanarak gerçekçi bir şekilde inkar ediyor ki olan veya konuşulan birşeyi, insan ne yapacağını şaşırıyor o an.
ilkinde unutmuştur diyorsunuz, ikincisinde adamın kafası kaç yerde birden, olur böyle dalgınlık diyorsunuz, üçüncüsünde ben ondan kaç yaş gencim ben bile herşeyi unutuyorum diyorsunuz. ama aylarca sürünce ve birbirinden çok farklı konularda defalarca başınıza gelince artık bu normal mi demeye başlıyorsunuz.
bu arada babam işini ve mesleğini çok seven bir insan. emekli ama şu an işini kapatıp evde oturmaya başlasa çöker gerçekten, işi onu hayata bağlıyor.
ticaretle uğraşıyor, alacak, verecek, çek senetle uğraşıyor, her gün git gel 100 km araba kullanıyor, sanayi işi ve dalgınlığın ciddi tehlike, risk yaratabileceği bir iş. bu nedenle de endişeleniyorum.
konu belirli bir dalgınlık, unutkanlık hali, bir de inkar ve inatlaşma.
ve bunların birçok nörolojik hastalığın ilk belirtileri olduğunu daha önce okumuş, duymuştum. bu nedenle bu konuda bilgisi, deneyimi olan varsa anlatmak ve danışmak istedim.
herhangi bir sağlık sorunu yok çok şükür ve dinç.
ancak son aylarda maalesef ciddi bir sorun yaşamaya başladık kendisiyle.
birkaç örnek üzerinden anlatmaya çalışacağım ama bunları evlat şikayeti olarak düşünmemenizi rica ederim.
sadece tuhaf bulduğum ve endişe ettiğim için aklıma takılıyor.
bu örnekler kendi başına çok küçük ve önemsiz şeyler, sürekli olarak tekrarlanmaları beni düşündürüyor.
örnek 1- babam ile bir konuda bir detay konuşuyoruz. hatta 2-3 kez tekrarlanıyor bu konuşma. diyelim ki pazartesi saat 5'de x'e gidelim dedik. ve bir hafta öncesinden defalarca konuşuldu bu program. pazar günü 1 gün kala konusu açıldığında babam ilk kez duymuş gibi benim işim var yarın saat 5'de gidemem diyor. baba kaç kez konuştuk, tamam dedin, herşeyi ona göre ayarladık diyoruz diyoruz. hayır pazartesi gideriz dedik, saat konuşmadık diyor. hatırlatmaya çalışıyoruz hani şöyle şöyle konuşmuştuk ya diye, hayır öyle konuşulmadı diye kestirip atıyor.
bu birçok konuda defalarca tekrarlandı.
örnek 2- yazlıkta mutfakta birşeyler yiyor, yere, tezgaha kırıntılar dökülüyor, bahçe katı olduğu için kimse görmezse de birkaç saat öyle kalırsa anında karıncalar sinekler üşüşmeye başlıyor. annem babamdan rica ediyor, birşey yerken ayakta yeme lütfen, tabak al, bak kırıntı dökülmüş diye. babam hayır o kırıntıları ben dökmedim valla billa diye yemin ediyor. ama ondan sonra mutfağa kimse girmedi gerçekten.
bu olay neredeyse her hafta yaşandı. ben birkaç kez babamı çağırıp gösterdim, bak buraya ne kadar çok dökülmüş diye. hayır bunları ben dökmedim dedi. ama o saatlerde evde ondan başka kimse bir şey yemedi ya da mutfağa girmedi.
örnek 3- eve çikolata alınıyor, konulduğu bir kutu var. mutfakta tezgahın bir tarafında tezgah altı buzdolabı var, üzeri de baya ısınıyor haliyle, oraya çikolataların içinde durduğu kutu konulursa direkt eriyor. o abur cubur kutusunu da oradan uzakta tutuyoruz.
babam o kutudan her bir şey aldığında kutuyu buzdolabının üstüne koyuyor ve herşey eriyor. defalarca söyledik ve rica ettik, bak kutuyu aldığın yere koy, burada bırakma diye. az önce fark ettim yine oraya koymuş. dün alınanlar yine erimiş.
örnek 4- mutfak dolabından bir şey aldığında dolap kapaklarını hep açık bırakmaya başladı. ya da bazen bulaşık makinesini o boşaltıyor, bir bakıyoruz sonra mutfakta ne kadar dolap, çekmece varsa açık bırakıp salona gitmiş. aa unutmuşum kapatmayı diyor, birşey demiyoruz.
böyle anlatınca çok saçma durduğunun farkındayım ama konu burada kırıntı, karınca, çikolata, dolap kapağı değil, sonuçta babamdan kıymetli değil, kırıntı olsa ne olacak, sileriz geçer.
konuyu böyle anlayacak olan, amaaan bu kadar ufak şeylere mi takılıyorsunuz, dert ettiğiniz şeye bak diyecek olan varsa en baştan söyleyeyim, konu o değil.
konu bu davranışların sürekliliği ve sıklığının tuhaflığı.
artık babamla iletişim kuramamaya başladığımızı hissediyoruz. babamla yalnız yaşasam ben gerçekten akıl sağlığımdan şüphe ederdim. o kadar inanarak gerçekçi bir şekilde inkar ediyor ki olan veya konuşulan birşeyi, insan ne yapacağını şaşırıyor o an.
ilkinde unutmuştur diyorsunuz, ikincisinde adamın kafası kaç yerde birden, olur böyle dalgınlık diyorsunuz, üçüncüsünde ben ondan kaç yaş gencim ben bile herşeyi unutuyorum diyorsunuz. ama aylarca sürünce ve birbirinden çok farklı konularda defalarca başınıza gelince artık bu normal mi demeye başlıyorsunuz.
bu arada babam işini ve mesleğini çok seven bir insan. emekli ama şu an işini kapatıp evde oturmaya başlasa çöker gerçekten, işi onu hayata bağlıyor.
ticaretle uğraşıyor, alacak, verecek, çek senetle uğraşıyor, her gün git gel 100 km araba kullanıyor, sanayi işi ve dalgınlığın ciddi tehlike, risk yaratabileceği bir iş. bu nedenle de endişeleniyorum.
konu belirli bir dalgınlık, unutkanlık hali, bir de inkar ve inatlaşma.
ve bunların birçok nörolojik hastalığın ilk belirtileri olduğunu daha önce okumuş, duymuştum. bu nedenle bu konuda bilgisi, deneyimi olan varsa anlatmak ve danışmak istedim.
üzülmeyin diye size söylemediği başka bir problem de olabilir. işiyle alakalı falan bence. öyle durumlarda genç insanın bile kafa gider. babanızı oturtun ve böyle böyle yapıyorsun, endişeleniyoruz diye konuşun.
mesela evden ayakkabılarını giymeden çıkıyor falan deseniz acilen götürün doktora derim ama yaptıkları biraz "ben nelerle uğraşıyorum, bunlar dert edilecek şeyler mi" kafası gibi geldi bana...
mesela evden ayakkabılarını giymeden çıkıyor falan deseniz acilen götürün doktora derim ama yaptıkları biraz "ben nelerle uğraşıyorum, bunlar dert edilecek şeyler mi" kafası gibi geldi bana...
- malheiros (08.01.21 15:43:56)
@malheiros onu da yaptım
birkaç kez, baba son zamanlarda ne konuşsak unutup inkar ediyorsun, çok dalgın oldun, aklın burada değil gibi, bilmediğimiz bir şey mi var vs vs konuşmaya çalıştım.
onu da inkar etti. yooo sana öyle gelmiş, ben öyle bir şey yapmıyorum diyor.
bu arada işinde ne olup bittiğini biliyoruz çünkü idari işlere annem de yardımcı oluyor. iş yerinde ne oldu ne bitti, kaç para girdi çıktı bazı konularda babamdan daha hakim hatta.
dediğim gibi konu asla anlattığım detaylar değil. sürekli, periyodik olarak aynı şeylerin tekrarlanması gerçekten çok tuhaf duruyor.
birkaç kez, baba son zamanlarda ne konuşsak unutup inkar ediyorsun, çok dalgın oldun, aklın burada değil gibi, bilmediğimiz bir şey mi var vs vs konuşmaya çalıştım.
onu da inkar etti. yooo sana öyle gelmiş, ben öyle bir şey yapmıyorum diyor.
bu arada işinde ne olup bittiğini biliyoruz çünkü idari işlere annem de yardımcı oluyor. iş yerinde ne oldu ne bitti, kaç para girdi çıktı bazı konularda babamdan daha hakim hatta.
dediğim gibi konu asla anlattığım detaylar değil. sürekli, periyodik olarak aynı şeylerin tekrarlanması gerçekten çok tuhaf duruyor.
- la lykia (08.01.21 15:54:56)
özellikle 3. ve 4. maddeler bir nöropsikiyatrik bzk başlangıcı "ihtimaline" işaret ediyor "olabilir".
mümkünse çalışma ortamı ve varsa iş arkadaşarıyla ilgili de gözlem yaparak doğrudan/dolaylı bilgi toplamanızda fayda var. iş alanında da zamansal olarak örtüşen değişiklikler farkediliyorsa "ihtimal"in anlamlı hale geleceğini söyleyebilirim.
mümkünse çalışma ortamı ve varsa iş arkadaşarıyla ilgili de gözlem yaparak doğrudan/dolaylı bilgi toplamanızda fayda var. iş alanında da zamansal olarak örtüşen değişiklikler farkediliyorsa "ihtimal"in anlamlı hale geleceğini söyleyebilirim.
- qaram (08.01.21 16:09:17 ~ 16:11:54)
Eğer buna benzer davranışları hep varsa, sorun olduğunu sanmıyorum. Bazı insanların yapıları, karakterleri böyle. Bu verdiğiniz örnekleri okurken ilk aklıma babam geldi. Benim babamda böyle birisi ama hep böyleydi. Bazen üşengeç, huysuz, tembel yanları böyle ağır basıyor.
Nörolojik değil ama psikolojik olarak zor bir süreç geçiriyor olabilir. İş yerinde bir sorun olmasına, evinde sorun olmasına gerek yok. Karşınızdaki insan yaşlanıyor, yapacakları, anlayacaklar şeyler zamanla azalıyor. Belki bulaşık makinesini boşalttıktan sonra dolap kapaklarını kapatmak onun gözünde sadece ağır geliyordur.
Birde lütfen yanlış anlamayın, ama belki üzerine gittiğinzi için böyle davranıyor olabilir. Yani babanızı, çocuk gibi mutfağa çağırıp azarlar gibi bak buraya kırıntılar ne kadar dökülmüş demeniz pek hoş değil. Sürekli olarak duyuruda babanızı defalarca uyardığınızı yazmışsınız. Belki bu yaşta birine bu şekilde defalarca uyarılmak ağır geliyor, o da tepkisini bu şekilde gösteriyor. Sonuçta bu uyarmalarla kendisini ister istemez yetersiz, azarlanmış hissediyordur.
Nörolojik değil ama psikolojik olarak zor bir süreç geçiriyor olabilir. İş yerinde bir sorun olmasına, evinde sorun olmasına gerek yok. Karşınızdaki insan yaşlanıyor, yapacakları, anlayacaklar şeyler zamanla azalıyor. Belki bulaşık makinesini boşalttıktan sonra dolap kapaklarını kapatmak onun gözünde sadece ağır geliyordur.
Birde lütfen yanlış anlamayın, ama belki üzerine gittiğinzi için böyle davranıyor olabilir. Yani babanızı, çocuk gibi mutfağa çağırıp azarlar gibi bak buraya kırıntılar ne kadar dökülmüş demeniz pek hoş değil. Sürekli olarak duyuruda babanızı defalarca uyardığınızı yazmışsınız. Belki bu yaşta birine bu şekilde defalarca uyarılmak ağır geliyor, o da tepkisini bu şekilde gösteriyor. Sonuçta bu uyarmalarla kendisini ister istemez yetersiz, azarlanmış hissediyordur.
- GoodMorningTeacher (08.01.21 19:05:51)
1 ve 2 ayni sorun. Ne zaman ciktigi onemli. Son zamanlarda ciktiysa unutkanlik falan baslangici dersiniz ama huyu suyu hep boyle idiyse gaslighting bu.
- 2oda1salon (08.01.21 19:15:40)
Ailede nörodejeneratif hastalık öyküsü varsa bir hastalık belirtisi olma ihtimali yükselir. Ama en iyisi nörolog ile görüşmek. Yine de size söylemediği bi stres faktörü olabilir hayatında.
- benim bir gizli bildiğim var (08.01.21 23:11:40)
[]
yürüyüş için mont önerisi
yürüdüğüm yer rüzgarlı, tepe denilebilecek bir bölge.
akşamları ortalama 10-15 derece sıcaklıkta yürüyorum.
üşümeye, terlemeye uygun özellikte, tercihen kapüşonlu mont arıyorum.
bütçe: mümkün mü emin değiim ama 500 TL civarı
33, kadın
şimdiden teşekkürler.
akşamları ortalama 10-15 derece sıcaklıkta yürüyorum.
üşümeye, terlemeye uygun özellikte, tercihen kapüşonlu mont arıyorum.
bütçe: mümkün mü emin değiim ama 500 TL civarı
33, kadın
şimdiden teşekkürler.
İnsanı bulunduğu iklimin olumsuz etkisinden koruyan şey mont değil içine giydikleri, boynunu göğsünü sırtını yeterince koruyup korumadığı, ne kadar hareket ettiği ve terini soğutmadan üstünü değişip değişmediğidir bence. Yoksa mont tek başına sportif veya gezmelik hareketten veya iklimden korumaz insanı. Kafana göre kendini kouyacak şekilde giyin, gönlüne göre bir mont giy ve çık bence. O 500 lirayı da spor ayakkabısına harca derim.
- 1bir1bir1 (03.01.21 20:30:59)
Sürekli hareket halinde olacağınız için ‘gönlünüze göre bir mont’ ya da kalın mont giymemelisiniz. Outdoor mağazalarında satılan ince rüzgar ve su geçirmez montlar var. Softshell mont diye arama yapabilirsiniz. İçinize giyeceğiniz kıyafeti de yine hareket edeceğinizi göz önünde bulundurarak doğru tercih etmelisiniz. İçlik ve üzerine ince bir polar yeterli olur.
- hepbiarayisicinde (04.01.21 03:35:27)
[]
cam masada mouse ile çalışmak için ne yapayım?
mouse pad kullanmayı tercih etmiyorum, sevmiyorum.
bir tür kaplama veya gerçekten asla takılmayacak mouse tavsiyesi veya farklı bir önerisi olan var mı?
çok teşekkürler.
bir tür kaplama veya gerçekten asla takılmayacak mouse tavsiyesi veya farklı bir önerisi olan var mı?
çok teşekkürler.
Camda çalışan mouse modelleri olmakla birlikte. Mobilya kaplama için mat filmler var. onlardan alıp kullanacağınız kısma yapıştırırsanız elinizdeki de çalışacaktır, en ince şekilde halletmiş olursunuz.
- hedep (02.01.21 17:34:19)
logitech'in darkfield lazerli modelleri camda calisiyor. simdiye kadar bir sikinti yasamadim
- crucio (02.01.21 19:22:30)
Mouse Pad kullanmak en iyisi
- gray walker (02.01.21 19:45:47)
[]
laptop'ın şarjı bitip kapandığında laptop'u kaldığı yerden nasıl açıyoruz?!
Başlık sanırım pek anlaşılır olmadı, nasıl ifade edeceğimi bilemedim :(
Eski laptop'umda şöyle bir şey vardı: şarjı bitiyordu, kapanıyordu, şarja takıp tekrar açtığımda hiçbir dosya kapanmamış oluyordu. Örneğin excel dosyaları, outlook, outlook'tan açtığım e-maillar. yani laptop tam kapanmadan önce ne açıksa tekrar başlattığımda aynen oradan devam ediyordu, dosyalar açık geliyordu.
eski laptop'da sanki tesadüfen böyle bir ayar yapmıştım ama net hatırlayamıyorum. yeni laptop'da böyle bir ayar bulamadım.
bir fikri olan var mı acaba?
(lenovo thinkpad X270 windows 10 enterprise)
Eski laptop'umda şöyle bir şey vardı: şarjı bitiyordu, kapanıyordu, şarja takıp tekrar açtığımda hiçbir dosya kapanmamış oluyordu. Örneğin excel dosyaları, outlook, outlook'tan açtığım e-maillar. yani laptop tam kapanmadan önce ne açıksa tekrar başlattığımda aynen oradan devam ediyordu, dosyalar açık geliyordu.
eski laptop'da sanki tesadüfen böyle bir ayar yapmıştım ama net hatırlayamıyorum. yeni laptop'da böyle bir ayar bulamadım.
bir fikri olan var mı acaba?
(lenovo thinkpad X270 windows 10 enterprise)
türkçesi "hazırda beklet", ingilizcesi "hibernate".
güç ayarlarından "pil bitince ne olsun" seçeneğine bunu ayarla.
güç ayarlarından "pil bitince ne olsun" seçeneğine bunu ayarla.
- kibritsuyu (28.12.20 00:10:32)
Pil belli bir seviyenin altına inince bilgisayar otomatik olarak uykuya dalar. Kapanmaz. Eğer bilgisayarın uykuya dalma özelliği kapalı değilse sonradan ayarlamana gerek yok. Varsayılan olarak zaten bu istediğini yapıyor olması lazım.
- himmet dayi (28.12.20 00:11:32)
[]
sevgili adayı/sevgili/flört vb ile ilk buluşmada...
bu konuda insanların çok farklı bakış açıları olabiliyor malum;
yakından tanımak için neler sorarsınız?
neleri ilk buluşmada sormazsınız?
hangi konulara girersiniz, kendiniz ile ilgili nelerden bahsedersiniz?
ilk buluşmadan şu şu konulara girilmesi, şu soruların sorulması beni rahatsız eder dediğiniz şeyler var mı?
yaş/cinsiyet ile bahsederseniz ne güzel olur hatta.
yakından tanımak için neler sorarsınız?
neleri ilk buluşmada sormazsınız?
hangi konulara girersiniz, kendiniz ile ilgili nelerden bahsedersiniz?
ilk buluşmadan şu şu konulara girilmesi, şu soruların sorulması beni rahatsız eder dediğiniz şeyler var mı?
yaş/cinsiyet ile bahsederseniz ne güzel olur hatta.
flört buluşmasına iş mülakatına girer gibi gitmek hiç hoş değil, muhabbet nereye giderse onun üstüne merak ettiğimi sorarım. bunca yıllık insanım, bir gün bir flört buluşmasına giderken "şunu sorayım" demedim. böyle hesaplı kontrollü olunca samimiyeti kaçıyor işin.
sorulmasından hoşlanmayacağım sorular tam da böyle, gelmeden önce hesaplanmış sorulardır.
sorulmasından hoşlanmayacağım sorular tam da böyle, gelmeden önce hesaplanmış sorulardır.
- Jux (06.12.20 22:34:14)
ilk buluşmada yüzeysellik normal. derinlere girmeden zaman geçirip geçirmediğini keşfetmek önemli. dolayısıyla anlam aramadan/vermeye çalışmadan akışa göre ilerlemek daha doğru bence.
- sanzelize canavari (06.12.20 22:40:22)
playing star again +1
- himmet dayi (07.12.20 16:46:53)
kazançla ilgili herhangi bir şeyi ne ilk konuşmada ne de sonraki konuşmalarda sirmam. Bana sorulursa, ima edilirse, herhangi bir şekilde bahsi geçirilirse rahatsız olurum. Mesela bir malla ilgili bile pahalı, ucuz yorumu yapmam. Çünkü onu pahalı, uygun, ucuz bulmam benim kazancım ile ilgili birazdan. Belli edecek herhangi bir şeyden kaçınırım. Evimin büyüklüğü, arabanın modeli, bilmem ne. Bunlardan bahsetmem gerekirse tamamen genel, niteleme olmadan bahsederim. Bazen bunun ucunu o kadar kacırıyorum ki ailem çiftlikte yasıyordu bir ara. Onun yerine sürekli bahçe diyordum, büyüklüğünden hic bahsetmedim. ve ziyarete gelen birinin yaşadıgı şaşkınlığı hala unutamıyorum. Insanları yanıltabiliyorum. Kısaca para mal mülk konuşmam.
- velvetmorning (07.12.20 17:04:29)
Akışına bırakıyoruz. Laf lafı açıyor, açmazsa çevrede görülen şeylere yorum yapılıyor. Geçen böyle böyle oldu veya tee ben çocukken şunu bunu yaptım. İşinle alakalı tespitler, özellikle insanlar üzerine tespitler çok konuşturan konular.
Girilmeyecek bölgeler; para, geçmiş aşk hayatının ayrıntıları.
Girilmeyecek bölgeler; para, geçmiş aşk hayatının ayrıntıları.
- Amory Lorch (07.12.20 17:58:06)
[]
beyaz eşya vb kurulumu için gelen servis elemanlarına bahşiş verir misiniz?
evet ise ne kadar verirsiniz?
50
- duptıs (06.12.20 20:00:18)
tek parca ise 20 lira yeterli, ama buzdolabi, cam. bul. mak. birlikteyse 50 tl atesleyebilirsin
- exlibris (06.12.20 20:03:32)
Beyaz eşyaya vermem ama mobilya kurulumu için olana verilebilir. En kotu yemek ismarlanir.
- elorelia (06.12.20 20:03:39)
genelde 2 kisi gelirler 20'ser tl veririm. urun pahali bir seyse 50'ser de olabilir.
- msb (06.12.20 20:06:55)
daha önce hiç vermemekle beraber ilk defa böyle bişey duydum. ancak mobilya için kuruluma vs gelen kişiler yorulup ağır iş yapıyorsa vermek gerekir bence de.
geçenler de buzdolabı geldi 4-5 kişi geldiler mesela, bunu bilseydim de veremezdim ki bilemedim şimdi.
geçenler de buzdolabı geldi 4-5 kişi geldiler mesela, bunu bilseydim de veremezdim ki bilemedim şimdi.
- avatar is back (06.12.20 20:13:47)
hiçbirine vermem. sen verirsin 2 gün sonra vermeyen veya "vermeyeceğini" düşündüğü daha fakir görünen bir insanın evinde baştan savma iş yapmaya başlar.
- proletarier aller lander vereinigt euch (06.12.20 20:22:51)
Fişini takıp çalıştırıyorlar. Niye para vereyim ki?
- fikox (06.12.20 21:08:00)
tek parçada sadece kurulumsa 10 TL.
taşıma işin içine giriyorsa 20.
ama mesela setüstü ocak için bir boru bağlayıp giden yetkiliye 5 TL verdim geçen.
harcanan efora göre rakam değişiyor benim gözümde.
taşıma işin içine giriyorsa 20.
ama mesela setüstü ocak için bir boru bağlayıp giden yetkiliye 5 TL verdim geçen.
harcanan efora göre rakam değişiyor benim gözümde.
- filteria (06.12.20 23:38:26)
evet. miktar bilemedim. 50 iyi gibi. büyük cihazlar için.
- kitap arasında kalmış silgi tozu (06.12.20 23:39:20 ~ 23:39:51)
20-30-50 lira veriyorum, ya da bazen ıvır zıvır bir şeyler satıyorlar para mı vereyim bunu mu alayım diyorum, onlar karar veriyor.
- roket adam (07.12.20 11:03:58)
İlk defa duydum.
- yineiyisinoxford (07.12.20 11:07:56)
www.hepsiburada.com
Bu ürünü yorumlarına bakarak sipariş verdim dün. Daha teslim edilmedi ama en azından yorumlar kısmı sizinde işinize yarayabilir.
Bu ürünü yorumlarına bakarak sipariş verdim dün. Daha teslim edilmedi ama en azından yorumlar kısmı sizinde işinize yarayabilir.
- synax (25.11.20 20:17:12)
ben synax'ın link verdiğinden aldım, bir de onun biraz daha pahalısından da alayım deneyeyim, karşılaştırırım diye şundan aldım:
www.hepsiburada.com
aynı ölçümü veriyorlar. ölçümlerin doğruluğu hakkında hiçbir fikrim yok.
bazılarının yorumlarında ölçümleri tıbbi cihazların verileriyle falan karşılaştırdığını söyleyenler oluyor. ama doğruluk payını bilemiyorum.
www.hepsiburada.com
aynı ölçümü veriyorlar. ölçümlerin doğruluğu hakkında hiçbir fikrim yok.
bazılarının yorumlarında ölçümleri tıbbi cihazların verileriyle falan karşılaştırdığını söyleyenler oluyor. ama doğruluk payını bilemiyorum.
- nimberjack (25.11.20 21:26:23)
Biz bunu kullanıyoruz.
www.hepsiburada.com
Evde profesyonel hasta monitörü de var, ikisi de aynı sonucu veriyor.
www.hepsiburada.com
Evde profesyonel hasta monitörü de var, ikisi de aynı sonucu veriyor.
- PhoenixRising (25.11.20 22:57:14)
[]
Amazon Türkiye'den telefon alınır mı? Deneyimi olan?
Daha önce Amazon'dan hiç alışveriş yapmadım.
Genelde yorumlar çok iyi ama MNG kargo ile çalışıyor olması beni korkutuyor, sanırım kargo işi biraz şans işi :(
Pahalı elektronik ürün alıp olumlu deneyimi olan veya sorun yaşayan var mı?
Genelde yorumlar çok iyi ama MNG kargo ile çalışıyor olması beni korkutuyor, sanırım kargo işi biraz şans işi :(
Pahalı elektronik ürün alıp olumlu deneyimi olan veya sorun yaşayan var mı?
hangi ildesin? mng, agt ve kolay gelsin olmayan yerlerde var sadece. bir sorun yaşamazsın, yaşasan bile güzelce seçerler. ben sırf bu yüzden daha pahalı olmasına rağmen amazondan aldım.
- jelly bear (23.11.20 10:42:43)
iki kere amazon.com.tr üzerinden satıcısı amazon olan telefon aldım. ikisi de "kolay gelsin" kargo firması tarafından 1 günden kısa süre içerisinde elime ulaştı. şimdiye kadar telefonlarla ilgili bir sorun olmadı.
- kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili (23.11.20 10:43:54)
iphone 11 aldım herhangi bir sorun yaşamadım. büyük şehirlerde kargo işi zor tabi. küçük şehirlerde daha sakin olduğundan kargolar daha iyi çalışıyor
- avatar is back (23.11.20 10:47:56)
Satıcı amazon ise alınır. Verdiğim siparişlerin hepsi kolay gelsin ile geldi.
Değil ise, kargo şirketi değişikliği talep edilir bence satıcıdan. Bir de ürünün amazon garantisi altında olup olmadığına bakın. Satıcı ve gönderici bilgisinin altında yazıyor garanti altında diye.
Bu garanti ürünün sağlam gelmesini falan garanti ediyor, yoksa 2-3 senelik ürün garantisi değil diye biliyorum.
Değil ise, kargo şirketi değişikliği talep edilir bence satıcıdan. Bir de ürünün amazon garantisi altında olup olmadığına bakın. Satıcı ve gönderici bilgisinin altında yazıyor garanti altında diye.
Bu garanti ürünün sağlam gelmesini falan garanti ediyor, yoksa 2-3 senelik ürün garantisi değil diye biliyorum.
- Novice (23.11.20 10:55:29)
1 ay önce sipariş etmiştim ertesi gün iptal etmislerdi. Paramı hemen yatirmislardi.
- bepicolombo (23.11.20 10:55:58)
Çok teşekkürler öncelikle.
@Jelly bear, İzmir'deyim, şurada gördüğüm kadarıyla İzmir'de varmış kolaygelsin ve agt.
www.amazon.com.tr
ikisinden (kolaygelsin ve agt) birini seçebiliyor muyuz, hangisi daha iyi acaba?
Şu telefona bakıyorum:
www.amazon.com.tr
"Amazon tarafından satılır ve gönderilir." ibaresi var.
@Novice, dediğiniz ibare bu mu acaba?
@bepicolombo, neden iptal etmişlerdi?
@Jelly bear, İzmir'deyim, şurada gördüğüm kadarıyla İzmir'de varmış kolaygelsin ve agt.
www.amazon.com.tr
ikisinden (kolaygelsin ve agt) birini seçebiliyor muyuz, hangisi daha iyi acaba?
Şu telefona bakıyorum:
www.amazon.com.tr
"Amazon tarafından satılır ve gönderilir." ibaresi var.
@Novice, dediğiniz ibare bu mu acaba?
@bepicolombo, neden iptal etmişlerdi?
- la lykia (23.11.20 11:25:24)
ben geçen aldım bir sorun olmadı
- duyurukullanıcısı (23.11.20 11:29:12)
iPhone XS aldım. Çok memnunum.
Sadece alışveriş yaparken kredi kartını kabul etmedi güvenlik için. 2 tane birden alacaktım. Sonra hesabı kapattı. Sonra açmaya çalıştım müşteri temsilcisiyle. Açıldı. Sinir bozucu bir deneyimdi ancak fiyatı çok uygundu. Razı oldum. Teslimat çok hızlıydı.
Sadece alışveriş yaparken kredi kartını kabul etmedi güvenlik için. 2 tane birden alacaktım. Sonra hesabı kapattı. Sonra açmaya çalıştım müşteri temsilcisiyle. Açıldı. Sinir bozucu bir deneyimdi ancak fiyatı çok uygundu. Razı oldum. Teslimat çok hızlıydı.
- cliquot (23.11.20 12:25:30)
Bana bir kere agt geldi. İzlenimim, kolay gelsin daha iyi fakat agt ile de sorun yaşamadım.
Evet, bahsettiğim buydu. Amazon kendisi satıyorsa muhatap belli olur.
Evet, bahsettiğim buydu. Amazon kendisi satıyorsa muhatap belli olur.
- Novice (23.11.20 13:16:52)
Satıcısı Amazon olan pahalı elektronik eşya aldım. Kargo da zaten Kolaygelsin
- nhtzmc (23.11.20 13:31:55)
[]
samsung'un online mağazasından telefon alınır mı? deneyimi olan var mı?
galaxy s10 plus almayı düşünüyorum, şu an online mağazasında indirim var.
öte yandan bulunduğum yerde sorduğum birçok mağazada ya indirimli değil, ya stokta yok.
samsung'un online mağazası güvenilir midir? olumlu/olumsuz bir deneyimi, duyumu olan var mı?
öte yandan bulunduğum yerde sorduğum birçok mağazada ya indirimli değil, ya stokta yok.
samsung'un online mağazası güvenilir midir? olumlu/olumsuz bir deneyimi, duyumu olan var mı?
Ben aldım problem olmadı
- Mistyimage (22.11.20 20:07:40)
ben de aldım m51 1 ay kadar önce, özel kargo ile geldi normal bir şekilde.
- The_Lollok (22.11.20 20:14:33)
İkinciyi sipariş ettim sürünüyoruz. Aman sakın no no no
- Mistyimage (05.12.20 00:03:06)
[]
ikisinden birini seçecek olsanız: samsung note 10 lite vs s10 plus
hangisini seçerdiniz ve neden?
s10 plus
- infernalcadre (21.11.20 21:11:57)
s10 plus elbette. ip68 bile yeter.
- signore (21.11.20 21:52:12)
S10+
- freebird5406_2 (21.11.20 22:33:14)
s10+ , note10+ kullanıyoruz hanımla. Çok fazla teknik detaydan anlamam teknolojide , o kalemle işlem yapmaktan memnun , ben onun eski telefonunu kullandığım için mecbur memnun :)
Bana göre s10+ daha güzel fotoğraf çekiyor geri kalan özellikler aynıdır herhalde.
@signore'nin dediği zıkkım müthiş işe yarar bir şey; ben 2,3 kez komple dolu çay döktüm üzerine , 2 kerede su. Kağıt havlu ile silip devam ettim , note'da 2 kere sıvı teması oldu onda da en ufak sorun çıkmadı.
Bana göre s10+ daha güzel fotoğraf çekiyor geri kalan özellikler aynıdır herhalde.
@signore'nin dediği zıkkım müthiş işe yarar bir şey; ben 2,3 kez komple dolu çay döktüm üzerine , 2 kerede su. Kağıt havlu ile silip devam ettim , note'da 2 kere sıvı teması oldu onda da en ufak sorun çıkmadı.
- synax (21.11.20 23:00:22)
S10+
- Topalordek (21.11.20 23:07:44)
[]
samsung note 5 dengi telefon öneriniz var mı?
2016 yılından beri sorunsuz ve çok severek kullandığım telefonum ömrünü tamamlıyor yavaş yavaş.
5000 TL civarı bütçe ile bu telefona benzer (android, google destekli) telefon öneriniz var mıdır acaba?
en önemli detay pil ömrü: hiç oyun oynamıyorum ama arama, whatsapp, sosyal medya, internet vb. gün içinde yoğun kullanıyorum. birkaç ay sonra günde 2-3 kez şarj etmek zorunda kalmak istemiyorum.
note 5'den daha kötü bir kamerası olmasını istemem tabii, çok çok üstün olmasa bile en azından dengi olsa ne iyi olur.
spen kullanmayı sevdiğim için samsung note 10 lite'a bakmıştım, bir de s10 plus'ı inceledim ama ikisi için de pil ömrü ile ilgili kötü yorumlar okuyunca çok tereddüt ettim.
önerileriniz için şimdiden çok teşekkürler.
5000 TL civarı bütçe ile bu telefona benzer (android, google destekli) telefon öneriniz var mıdır acaba?
en önemli detay pil ömrü: hiç oyun oynamıyorum ama arama, whatsapp, sosyal medya, internet vb. gün içinde yoğun kullanıyorum. birkaç ay sonra günde 2-3 kez şarj etmek zorunda kalmak istemiyorum.
note 5'den daha kötü bir kamerası olmasını istemem tabii, çok çok üstün olmasa bile en azından dengi olsa ne iyi olur.
spen kullanmayı sevdiğim için samsung note 10 lite'a bakmıştım, bir de s10 plus'ı inceledim ama ikisi için de pil ömrü ile ilgili kötü yorumlar okuyunca çok tereddüt ettim.
önerileriniz için şimdiden çok teşekkürler.
Telefonculardan temiz bir mi note 10 alınır.8 ay kullandıktan sonra Üzerine imei repair yapılır. Kalan 1500-2000 lira cebe atılır.
- soru icin geldim (21.11.20 01:32:44)
başka önerisi olan var mıdır?
- la lykia (21.11.20 11:26:27)
[]
ekonomik bir adım sayar&nabız ölçer bileklik tavsiyesi olan var mı?
ve tabii mümkün mertebe gerçeğe yakın ölçüm yapan.
şimdiden çok teşekkürler.
şimdiden çok teşekkürler.
Ben honor band 5 kullanıyorum Huawei'nin, bayağı da memnunum, tavsiye ederim.
- Psykhês iatreîon. (15.11.20 12:11:12)
mi band 1
- alperz (15.11.20 12:33:11)
mi band 3 kullanıyorum
çok memnunum
çok memnunum
- megacracker (15.11.20 14:03:45)
[]
Satıcı olarak satış aracılığı (emlakçı) sözleşmesini nasıl feshedebilirim?
Satılacak mal özel nitelikli bir taşıt.
Haziran ayında imzalandı.
İptal etmek isteme sebebimiz kendimiz satmaya karar verdik.
Bu süre zarfında hiç ciddi alıcı çıkmadığı gibi malı görmek isteyen alıcılara da aracının hiçbir şey anlatmamış olduğunu fark ettik. İşlerin yoğunluğundan telefon görüşmelerine vakit ayıramayız demiştik ama şimdi de telefonda biz anlatıyoruz her şeyi. Aracı şöyle şöyle bir alıcı var diyor bize. Alıcıya da benim numaramı veriyor. Alıcı beni arıyor ve aradıklarında hiçbir bilgileri olmuyor ilgili mal hakkında. Yani aracı düşündüğümüz işe yaramadı.
Sözleşmede hiçbir cezai şart yer almıyor.
Sadece aşağıdaki madde var:
İşbu sözleşme imza tarihinden itibaren 6 ay süreyle geçerlidir. Bu süre sona ermeden en geç 1 ay önce taraflardan uzatılmayacağına ilişkin yazılı ihbar yollanmadığı sürece 6 aylık dönemler halinde uzayacaktır.
Haziran ayında imzalandı.
İptal etmek isteme sebebimiz kendimiz satmaya karar verdik.
Bu süre zarfında hiç ciddi alıcı çıkmadığı gibi malı görmek isteyen alıcılara da aracının hiçbir şey anlatmamış olduğunu fark ettik. İşlerin yoğunluğundan telefon görüşmelerine vakit ayıramayız demiştik ama şimdi de telefonda biz anlatıyoruz her şeyi. Aracı şöyle şöyle bir alıcı var diyor bize. Alıcıya da benim numaramı veriyor. Alıcı beni arıyor ve aradıklarında hiçbir bilgileri olmuyor ilgili mal hakkında. Yani aracı düşündüğümüz işe yaramadı.
Sözleşmede hiçbir cezai şart yer almıyor.
Sadece aşağıdaki madde var:
İşbu sözleşme imza tarihinden itibaren 6 ay süreyle geçerlidir. Bu süre sona ermeden en geç 1 ay önce taraflardan uzatılmayacağına ilişkin yazılı ihbar yollanmadığı sürece 6 aylık dönemler halinde uzayacaktır.
Mantık 5..ayda ihtar çekmeyi söylüyor.
Çakallik ise, evi kiraya verip kiracı ile konuşup kirayı bir süre elden alıp sonra ihtar çekip sözleşmeyi bitirip kira kontratıni o zaman Yapmayı söylüyor. (bu durumda şu dogalgaz vs ev sahibinin üzerine olmalıdır)
Cezai şart olmayabilir ama anlaşma kira bedeli üzerinden komisyon ise siz kiraladiginizda zararı tazmin yoluna gidebilir diye düşünüyorum. Bu ceza değildir.
Çakallik ise, evi kiraya verip kiracı ile konuşup kirayı bir süre elden alıp sonra ihtar çekip sözleşmeyi bitirip kira kontratıni o zaman Yapmayı söylüyor. (bu durumda şu dogalgaz vs ev sahibinin üzerine olmalıdır)
Cezai şart olmayabilir ama anlaşma kira bedeli üzerinden komisyon ise siz kiraladiginizda zararı tazmin yoluna gidebilir diye düşünüyorum. Bu ceza değildir.
- kisa (17.08.20 09:53:35)
@kisa Merhaba, yanıt için çok teşekkürler.
Ancak bizim sözleşmemiz kirayla ilgili değil. Satış ile ilgili.
Ev değil, özel nitelikli bir taşıt, örneğin karavan gibi.
Satmak istiyoruz, satışı için bir firma ile sözleşme imzalamıştık, öncelikle alıcılarla onlar konuşsun diye.
Ancak bizim sözleşmemiz kirayla ilgili değil. Satış ile ilgili.
Ev değil, özel nitelikli bir taşıt, örneğin karavan gibi.
Satmak istiyoruz, satışı için bir firma ile sözleşme imzalamıştık, öncelikle alıcılarla onlar konuşsun diye.
- la lykia (17.08.20 11:01:29)
Merhaba,
Sabah sabah dikkatli okumamışım.
Alıcı razı gelirse aranızda anlaşma vs yapabilirsiniz ama pek kolay olmayabilir.
En temizi 5. Ay da ihtari çekmek.
Daha önce yaparsanız dediğim gibi kaybettiği zarari tazmin yoluna gidebilir.
Bir de haklı fesih imkanı olabilir bunun için sözleşmeler hukuku bilen bir avukat yardımcı Olabilir.
Sonuçta sözleşmenin bir de ruhu var, burada firma gerekli desteği, yükümlülüğü sağlamıyorsa bu da fesih konusu olabilir diye düşünüyorum. (hukukçu değilim)
Sözleşmede aracı yükümlülükleri yazıyor mu?
Çok uzun bir sözleşme değilse amatör gözüyle bir bakabilirim isterseniz. (Guzel.mail@gmail.com)
Sabah sabah dikkatli okumamışım.
Alıcı razı gelirse aranızda anlaşma vs yapabilirsiniz ama pek kolay olmayabilir.
En temizi 5. Ay da ihtari çekmek.
Daha önce yaparsanız dediğim gibi kaybettiği zarari tazmin yoluna gidebilir.
Bir de haklı fesih imkanı olabilir bunun için sözleşmeler hukuku bilen bir avukat yardımcı Olabilir.
Sonuçta sözleşmenin bir de ruhu var, burada firma gerekli desteği, yükümlülüğü sağlamıyorsa bu da fesih konusu olabilir diye düşünüyorum. (hukukçu değilim)
Sözleşmede aracı yükümlülükleri yazıyor mu?
Çok uzun bir sözleşme değilse amatör gözüyle bir bakabilirim isterseniz. (Guzel.mail@gmail.com)
- kisa (17.08.20 11:12:36)
Sözleşmenin diğer maddeleri de önemli, belki kendi bulduğunuz müşteriye kendinizin satmanızda bir sakıncanın olmayacağı bir madde görürüz.
- John Bloor (17.08.20 12:47:30)