Ekşi Duyuru

baska yere soramadim, cunku yurtdisindan geldigim ve ustune ayagi kirdigim icin evden cikamiyorum ve kucuk bir sahil kasabindayim. dort gundur kendi kendine kurumadaydi zaten.

Anakart kolay üretilip satılan bişey olmadığı için (ekran, pil gibi) genelde eski telefonlardan çıkma oluyor. Herhalde test edip verir sana, yani çalışmama, çalınmış olup kilitlenmiş olma gibi durumu adamın taktığında olmaz. Anakart aldığında 2. el telefon almış oluyorsun bir nebze o yüzden zaten 50-60$'lık en az bir parça ,türkiye'de telefon fiyatlarını düşündüğünde 500 liradan az olmaması normal. Çalışan sıkıntısız bir anakart olsa bile telefonun bazı özellikleri çalışmayabilir, touch id gibi. Öte yandan, tuvalete düşürdüğün için çalışmayan tek parça anakart olmayabilir, başka masraflar çıkabilir başına. İşçilik falan düşünüldü mü heralde küçük kasaba için normal fiyat. 700-750 normalidir diye düşünüyorum.

Ben olsam emekliye ayırırdım telefonu, çalışan 2. el iphone 7 falan daha garanti.

@mirafiori cok tesekkurler, evet bana da 850 lira ile kalmayacak bu masraf gibi geliyor. peki bir sey daha sorsam vaktin varsa... benim hasarli telefonu, tamirci kaca alir?

değmez. 1500e falan xiaomi al geç.

Cok para verecegini sanmam. Ekranı çalışıyorsa(başka telefona takınca) belki 300

youtu.be

Concerning hobbits

Detay alabilir miyim

off detay alabilir miyim diye cevap yaziyorsunuz, mesajlara cevap gelmiyor ikidir :(

soyle ozetleyeyim, dosyayi size atip telefonda/skype'ta anlatmam gereken bir olay. bir jumping motion'i istedigim kadar smooth olmuyor olay bu

ayvalık-midilli arası var
kesin bilgi

Geçmiş olsun .bn ist deyim ..ama izmirde arkadaşlrm var onlarla bağlantı kurabilirim.ücret ve saatler nasil olacak ?

tesekkurler. aksam 8 sabah 8, ucreti konusuruz birini bulabilirseniz

Bana ozelden numarananizi atabilirseniz daha ıyi iletişim kurabiliriz..mobildn giriyorum

hemşirelik mezunu bir tanıdığıma ilettim, henüz ataması falan olmadı. muhtemelen ilgilenir veya ilgilenecek birini bulur. sanırım hala bulamadınız zira izmirkadıniletişim mail grubunda da yayınlandı aynı duyurunuz.

Çok geçmiş olsun demek istiyorum :( bilgim yok bu arada.

yer kalmamış olabilir. reanimasyon olabilir.

bence fazla bile yatırmışlar. entube hasta 3 hafta niye dursun cerrahide? fazla bile yatırmışlar. ben olsam stabil hale getirir salardım anesteziye.

3 haftadır reanimasyonda boş yatak yoktur, boş yatak açılınca oraya almışlardır hastayı.

peki soyle bir sey sorsam: reanimasyon yogun bakiminda yatan hastalar, ameliyattan cikmis hastalar mi oluyor? enfeksiyon orani daha yuksektir burada diyebilir miyiz?

gordugu hizmet kalitesinde, ilgilenen personalde dusus yasanir mi?

devlet hastanesi.

hayır. reanimasyon, etimolojisinden anladığım "tekrar hayata döndürmek". koma veya çok ağır travma geçirmiş (ama bitkisel hayatta olmayan) hastaların kaldığı yoğun bakım ünitesi. ege üniversitesi'nde burada yatan hastaların çoğunun yakınları kapıda minibüslerde yaşıyordu (sene 2004), aylarca kalan hastalar oluyor.

www.jazzradio.com
buradan bu tarz sarkıla bulursun.

carla bruni
jill barber'a bak.

www.youtube.com

Amélie les crayons - ta p'tite flamme

paris combo şarkıları

Sympathic +1

hasta hakları birimi var, oraya bildirmeyi dene bakalım.

Sadece el yıkama, hemşireler dahil. Pencere sıkıntılı.

uhes.saglik.gov.tr

Hasta hakları bi iş yapmıyor yani ben şikayet ettim Öyle de kaldı eminim. :( usulüne uygun söyle olmazsa duruma göre hareket edelim ya şimdi yak orayı demeyelim

mail attim sikayet oneri bilmem ne sayfasindan simdi hastanenin. yarin da hasta haklari bolumune gidip bire bir soyleyecegim, hemsireleri de doktorunu da pencere konusunda uyaracagim.

aklim cikiyor.

sorumlu hemşire ve babanıza bakan hekimle görüşün. babanız enfeksiyon nedeniyle mi yoğun bakımda? ya da enfeksiyonlara karşı hassasiyetini arttıran bir durumu mu var? misal:kanser gibi?

subdural hematom, pazar gunu de entube olusuna bagli akciger enfeksiyonu haberini aldim.

şimdi merkezi havalandırma sistemi yoksa veya bozuksa pencerelerin açılması enfeksiyon riskini azaltmak açısından olumlu bir şey. normal şartlar altında tıbbi açıdan yoğun bakıma hasta yakını almak yasaktır, doğrusu da budur. ancak ihtisas hastaneleri kvc ve reanimasyon üniteleri harici bunu yapabilen babayiğit görmedim. hiç olmadı bir siyasiye başhekim aratılır ve o kapı bir şekilde açtırılır.

neyse gelelim babanızın durumuna entübasyon sonrası akciğer enfeksiyonları dünya ortalamasında en sık görülen 2. yb enfeksiyonlarıdır. gerekirse enfeksiyon birimiyle görüşülür bir antibiyotik başlanır. burada asıl önemli olan subdural hematom. kontrol bt sonrası ilk çekile tomo ile kıyaslanıp odağın küçülme eğiliminde olup-olmadığı tespit edilir. eğer küçülme yok ve/veya büyüme varsa odak cerrahi yoldan boşaltılabilir.

çok geçmiş olsun zor bir durum. umarım babanız sağlığına en yakın zamanda kavuşur.

hatasizcoololmaz, pencere tam babamin yataginin basinda oldugu icin cok tedirgin olmustum bugun. boyle soyledigin iyi oldu, tesekkurler.

ilk yatistan sonraki bt gecen hafta 26sinda cekildi, simdi bir kez daha cekilmesine gerek duymuyoruz dedi bugun konustugum doktor. enfeksiyondan kurtulup solunumu duzeltmek su an icin onceligimiz diyorlar.

komadaki sure uzadikca da insan neye takacagini, ne dusunecegini sasiriyor.

öncelikle geçmiş olsun diyorum babanıza. en kısa sürede sağlığına kavuşur umarım.

www.bimer.gov.tr buradan da ihbarda bulunabilirsiniz. başbakanlık birimi ne kadar hızlı ve güvenilir çalışıyor bir bilgim yok ancak sürekli bimer ismini de duyuyoruz.

şimdi hocam koma dediğimiz durum bazen yoğun bakımcıların özellikle yarattıkları bir durum da olabilir. mesela beyin hasarını azaltmak için beyin travmalarında ya da solunum yetmezliğindeki hastaları solunum destek cihazına uyumlandırabilmek için anestezik ilaçlar marifetiyle yapay bir koma hali yaratılır ve hasta korunur. babanız entübasyon öncesi bilinç belirtisi gösteriyor muydu? konuşma-bakış-el sıkma vs. yapayda olsa bu koma haline hastların verdiği tepkiler farklı farklıdır. yaş ilerledikçe hastanın dönüşü güçleşir, ölüm oranı artar. babanızın yaşı kaçtır acaba?

eğitim araştırma hastaneleri 3. basamak hastanelerdir. konumu dolayısıyla asistanlar tarafından tercih edilmediği söylenebilir ama "kötü"den kasıt ne tam olarak bilmiyorum. çok yakın bi arkadaşım 3 senedir asistan orada, hastane şartları ile ilgili bi yorum yapmadı hiç.

hastaneyi değiştirmek isterseniz kendiniz yer bulmak durumundasınız. ayrıca "hastamın başına gelebilecek her türlü şeyde sorumluluğu alıyorum" diye bir kağıt imzalamanız gerekir.

www.freesound.org

benim bildiğim şöyle bi site var: www.wavsource.com

www.soundsnap.com

sony vegas pro olabilir gibi geldi ama sadece crop ve basit ses efekti için biraz fazla kapsamlı sanki. ben zamanında bu tip basit işleri dvd yazıcıyla birlikte gelen nero cd'sinin içindeki video editleyici ile yapıyordum, gayet de oluyordu.

+1 Unorthodox diyorum. Bahsettiğiniz işlemleri kolayca yapabileceğiniz en akla yatkın yazılım Sony Vegas Pro'dur.

adobe premiere

Geri öderler raad ol

Hergün kim bilir kaç iptal geri ödeme yapıyorlardır

audacity.sourceforge.net

tarayicinin arayuz motoru, flash/java playeri vs.. patlamis olabilir. baska tarayicidan dene.

uc ayrı browserdan denedım. sınır hastası oldum

İsim yazan kısmın aşağı scrool edilebiliyor olması lazım.

Webden ben de yapamadım, mobilden yaptım.

ön belleği temizleyip tekrar gir siteye.

belki sana ozel cikarmiyordur. ne bileyim pegasus deyince hersey beklenebilir. bi de hidemyass, spotflux vs..den baglanmayi dene. o'da olmadi ctrl+u daha sonra ctrl+f yapip arama kutusuna devam yaz. belki nerelerde oldugunu gorebilirsin.

gecen bende de ayni sorun oldu. on-line destek hattindan yardim istedim. on bellek cookie falan temizleyin dedi. zaten cevap vermeleri de yarim saati buldu. ugrastim ugrastim olmadi. en sonunda baska bilgisayardan aldim bileti.

scroll edılemıyor valla ne gerzekler ya, ac kapa yaptım cookie temizledim. bır sey degısmedı mk sınır hastası oldum

bazen adblock yüklü ise göstermiyor. onları iptal eidp açmak lazım oluyor.

PS: müşteri hizmetleri hiçbir şeyden anlamıyor. Ne sorsanız ' kapatıp acmayı deneyin ' diyorlar. Ulan kapatıp açınca da bilet fiyatı değişiyor işte, anlasana Pegasus.

hıcbır sey degısmıyor ya.

ben birçok farklı browserdan deneyip başarılı olamayınca üye olup öyle alabildim. çat diye çözülüverdi problem.

obje derken 3 boyutlu tasarım mı? obje nedir?

örnek bir görsel bulabilirseniz yardımlar da ona göre netleşir.

ornek bır gorsel bulamıyorum cunku bu obje (bır kutu gıbı dusunun) daha once gordugumuz herhangı bır objeye benzemeyecek. eskiz olabılır, uc boyutlu tasarım olabılır. bu objeyı gercekten yaptırmak ıstedıgım ıcın once cızılmesı ve tasarlanırken ustunde dusunulmesı lazım cızen arkadasla bırlıkte.

siz direk endüstriyel tasarım istiyorsunuz. bu yardımı aşacak bir iş.

zaten babasının hayrına yapsın demedım.

Ben 3 boyutlu katı modelleme programı kullanarak çizebilirim. Özelden mesaj atabilirsen yardımcı olurum.

olmuyor.

kredı kartı gostermenı ıstemıyorlar yanı?

Ne olur ne olmaz 3d secure ile ödeyin derim.

hayır, kartı görmek istemiyorlar.

bu haftasonu pegasusla gidip geldim, hiç kredi kartı sormadılar.

10 kere kadar uçtum pegasusla başkasının kartını kullanarak, hiç istemediler.

VGA

var tek tük. 2010da benim arkadaş almıştı 1645

edit : bilgisayarcıdan ikinci el aldı

nereden almıstı

mormani de tum deller var.

14 ve 14z arıyorum madafaka.

mayeskuel stokta cogu yok :(

thunderbird kur. ayarlarını yap. hepsini al ver. sonra tbirdin import export tools eklenisini kur. kalanı sana kalmış.

masaüstü: inventus

laptop: sadece notebook

Sadecenotebook.comdan almıştık sorun yaşamadık ve gayet hızlı geldi

vatan bilgisayara ne dıyorsunuz?

bir haftadir bende bakiyorum toplamak icin. vatan cumartesi uygundu. su an pahali. ama hizlial.com dan alacagim galiba. hem az daha uygun hemde catdfinansa % 10 puan veriyor. fredos al kendin kur. yada parca al kendin topla. bilmiyorsan eger cok kolaydir korkma.

akmerkez'dekı eczanede delıyorlar. kupe secenegı bol. 7 lira.

b12 eksikliği uykusuzluk hisssi yaratabiliyor. belkide yorgunluğa yol açtığındna öyle hissettiriyordur. e uykusuz hissedince de daha çok uyumak isteyebilirsin.

demir

hoyur,@ontheroad'ın dediği gibi kağıt yanar.

bir ihtimal fırında pişirebilirsin ama

denesene birazını ben de merak ettim şimdi ne kaybedersin ki?
paketi açıp tabi

kağıt yanar bence.

tenceren varsa poseti acip tencerede cevirerek yap

imkan varsa twitter dene, daha etkili diye biliyorum.

yaptım onu da, tesekkurler

üşenmedim aradım. daha önce şu adresten kendileriyle iletişim kurmuşum.

musteri.hizmetleri@turkcell.com.tr

tamamen suyun icine girdiyse kaldirip gonul rahatligiyla atabilirsin.

sac kurutma makinesini dene. ise yaramazsa arkadasin dedigi gibi cop.

sac kurutma makinasi benim bildigim kadariyla en son denenmesi gereken sey. bir kap pirincin icinde bikac gun bekletin. pirinc suyu iyice emer, baya derinlerine kadar girmediyse kurtarmak icin en etkili yontem diye biliyorum ben. yaniliyo olabilirim, bilen biri duzeltebilir.

- tuzlu suya düştüyse at çöpe gitsin
- tatlı suya düştüyse saç kurutma makinesi ile kurutursan telefonun içindeki elektronik aksamları eritirsin.
- pirincin, bulgur kabının içine koy 1-2 gün beklet

pirincin içine göm, beklet, nemi emer. (tuzlukların içine de pirinç atarlar bu yüzden nemi emsin, tuz topaklanmasın diye)

iphone üzerine bir bardak sıcak çayı dökmüş biri olarak. herkesi dediği gibi pirince koy ve telefonu kapat açık kalmasın.

pirinc olayi uluslar arasi gecerlilikte bir efsane herhalde. amerikada da herkes pirincin icine koyuyor suya dusen telefonunu. ben de telefonumu havuza dusurdum sonra pirincin icine koydum ama hicbi degisiklik olmadi.

pirinç bulgur efsane değil orda anlaşalım. sorununuz şu: düşer düşmez açmaya çalışmanız. içerdeki su hele de tuzluysa çok ufak atlamalar yapacak hassas devreyi parçalayacaktır böyle bir durumda telefonu direkt kapatmanız ya da açmamanız, dokunmamanız halinde pirinç bulgur içinde bir şansı olur.

muhtemelen sizin için çok geç. Ha 3310 kullanıyor olsaydınız sallayın kullanmaya devam edein derdim ama yeni telefonlarda (akıllı) böyle bir şey yok.

ısıtıyım (saç kruutma makinesi kalorifer klime önü vs.) derseniz devreyi falan yakmadan önce dokunmatik ekran içindeki silikonu eritirsiniz, ondan da hayır gelmez. değiştirmeniz gerekir.

Sadece ilker aksum serbest. Diğerleri hâlâ gözaltında. Adli tıp sonucu bekleniyor muhtemelen.

ilker aksum'u nıye bırakmıslar acaba? fıkrın var mı?

merakımdan soruyorum

çocuklar ünlüler işte.
nehir erdo
sarp apak
kenan imiz falan

Hangi ortamda hoyrat kullanıyorsunuz? Hoyrattan kastınız nedir? Şantiyede toz toprak içinde misiniz?

asus n56vm diyorum.
birkaç kez yataktan düşürdüm, korumasız bez çantada taşıyorum, doğru düzgün temizlik yapmıyorum. ne kasılıyor ne bir şey oluyor.
şarj ortalama 4 saat gidiyor bir yıldır.
sesi laptoplar içinde bulabileceğinizin en kalitelisi.
hem de canavar gibi özellikleri.
çözünürlüğün 1920*1080 olduğunu söylemiş miydim?

f/p olarak 1200 civarı lenovo z580(bunu kullanıyorum ses kalitesi çok iyi ama wireless kartı çöp)
1400-1500 civarı gt645 li lenovo z500 bunlar full hd değil bu ara
2k civarı msi ge60 ya da lenovo y500.

arkadaşın dediği de olabilir ama fiyat-perf da o kadar iyi değil.vatan bimeksten modeline tipine bakarsın.netten alırsın ya da direkt vatandan al win8 seviyorsan

z580 kullanıyorum performansı çok iyi fakat wirelesste sıkıntı var bazı modellerde. örneğin ben windows 8ve 8.1de sıkıntı yaşıyorum 7de gayet güzel kablosuz ağ. bazıları 7de sıkıntı yaşıyor.

bence sen ultrabooklara yönel. hoyrat kullanmaya pek gelmez ama sarjı normal notebook'a göre çok daha uzun gider. ortalam bir kartlısını alırsan lol falan oynatır zaten.

lenovo z580in wireless kartı broadcom olmayan bir modelini bulabilirsen güzel olur aslında.benim günde 20 saat açık neredeyse herhangi bir yavaşlama vb. sorun yaratmıyor.ses kalitesi çok iyi görüntü kalitesi için aynı şeyi söyliyemem

anonsçu.

"random tears" şeklinde de olabilir ama bu da doğru.

"random tearings" de olabilir gibi geliyor bana yoks...

Bilgisayar bayağı değişken zira kullanım ömründen ziyade güncelliği önemli, programlar ve oyun için devamlı yeni donanımlar çıkıyor. Bir kasayı güncelleyerek pek çok yıl kullanabiliyorsunuz. Laptopta güncellemek daha zor olduğu için 3-5 yıl arası diyebilirim.
Telefonda da aynı durum var genelde, ömrü dolmadan yeni modeller çıkıyor. Ama akıllı telefonların ömrü bir 3310 kadar uzun değil tabii.

cok fazla param olsa sanirim her yil degistirirdim. cunku teknoloji surekli ilerliyor ve surekli geri kaliyorsun.

cok fazla param yok, 2007'den beri ucuncu telefonum. digerleri bozuldugundan degistirmek zorunda kaldim.
bilgisayar da 3 yil falan gidiyor sanirim. ben biraz oyun falan oynadigimdan 3 yildan sonra pek kaldirmiyor.

aramıza hoşgeldin, ben de 3gs le kalanlardanım 5s'i bekle bence de annemde 5 var, aradığım gibi değil ya biraz daha iyisi olabilir bi de çıkar çıkmaz almamışsın beklemişsin eylül gibi falan çıkar heralde.

paran varsa bekle. yoksa 5 yerine 4s al, kalan parayla insanlara bira ismarla.

not: yeni iphone cikinca fiyatlari pek dusmuyor bunlarin.

iphonelar konusunda uzman değilim ancak elinde tuttuğun 3gs'nin s'siz olanı neredeyse birçok appi desteklemiyor, bu mantıkla 2 seneden sonra alacağın telefon da desteklemeyecek (satarken sıkıntı yaratacak)

olmuyo bana, taksim ve istiklal taraflarını pek sevmem ve önceleri dolaşırken tedirgin olurdum kendimi rahat hissetmezdim ama şu zamanlar çok rahat hissediyorum kendimi

hepimiz gezi içi sokaklara çıkmasak sadece internet ve tv başından izlesek bile bir travma geçiriyoruz bu bi gerçek

ben tam tersine oraya gittikçe özgüven patlaması yaşıyorum, ekstra da cesaretli oluyorum bu süreçte.

Tam tersi. Biriyle buluşacaksam önceden gidip bir dolanasım geliyor. İyi hissediyorum kendimi resmen..

korkunuzun sebebi nedir?

mesela ben biber gazı yiyip ölüm tehlikesi vs atlattıktan sonra açıkçası it gibi korkuyorum ama yine de gidiyorum. sonuçta tehlikeyi göz aldık da gittik.

ama normal zamanda arkadaşla takılmaya giderken korkmam tabii niye korkim?

aksine oralar daha bi güzel daha bi iyi geliyor bana.

soruyu anlamadım, macaristan konsolosluğunun sitesini mi bulamadınız? Google'a yazınca hemen çıkıyor zaten?
Bu da vize sayfası, atta türkçe kısmı var.
www.mfa.gov.hu

eriği fazla kaçırdıysa ondan ağrıyodur karnı, bi şey olmaz çekirdekten.

pompa lazım olabilir.

o asit cekırdegın kabasını bi alır. totoşa uygun hale getırır arkadasında onu sıçar.

dua etsin de dik çıksın..

sebeplerını de acıklarsanız cok sevınırım

Kışın bok gibi soğuk oluyor. İnanılmaz soğuk. Çok soğuk.

Yaşanmaz. 6-7 aydır Budapeşte'deyim, artık gün sayıyorum döneyim diye. Ekim ayı 2. haftası gibi kış bir geldi, o zamandan bu zamana kış şartları devam ediyor gibi. Sen de benim gibi güneş enerjisiyle yaşayan biriysen çok zor olacaktır çünkü 2 ay boyunca hiç güneş görmedim sanırım, sürekli donuk, kasvetli bir grilik. Çoğu doğu avrupa şehri gibi yani.
Bunun yanında iyi yönleri var. Nüfusu az ve şahane bir toplu taşıma sistemi var. İstanbul'dan geliyorsan derin bir nefes alıyorsun. Eğlence hayatı canlı ve ucuz, bu da bir başka güzelliği. İnsanları eğitimli, kibarlar. Bir klişe olarak yaya geçitlerinde bir kere bile yol vermeyenine de denk gelmedim.
Ekonomik olarak cidden kötü durumdalar ve daha da kötü olacağa benziyor gidişat. Çoğu kişi tam zamanlı tek iş yerine 2 tane part time işte çalışıyor daha çok kazanabilmek için.
Politik olarak durumları Türkiye'ye benziyor az çok, köklü değişimler oluyor ve halkın yarısı kendinden geçerken diğer yarısı nefret ediyor. Yapılan son değişikliklerle üniversite bitiren gençlerin belirli bir süre yurtdışına çıkışı yasaklanacak ya da yasaklandı, amaç beyin göçünün önüne geçmek deseler de kimse inanmıyor.
Son olarak Macarca. Zor bir dil, farklı dil grubundan olması sebebiyle ingilizce ya da türkçeyle çok fazla benzer kelimeleri de yok. Sıkıntı yaratabiliyor.
Benim için en önemli sıkıntı hava. Nisan ortasından eylül ortasına kadar yaşanabilir bir şehir, sonra kaçmak lazım.

4sene macaristanda yaşadim, dili için zor demişler ama gramer yapisi Türkçe ile ayni sayilir sondan eklemeli bir dil , bir kaç istisna dişinda yazildiği gibi okunabilir,100 fiil-100 kelime ezberlersen ilk başta ve bir kaç gramer kurali , zorluk çekeceğini düşünmüyorum , günümüzde her avrupa ülkesinde işsizlik sorunu var,fakat iş bulursan eğer normal bir maaşla normal bir hayat sürebilirsin,orada en fakir sayilabilecek kişiler bile isim günlerinde ve dini bayramlarinda birbirlerine hediye alip,sofralarina en iiyi şarap ve likörlerini koyabiliyorlar.her yerde zorluk var maalesef. eğleneli bir ülke olduğunu düşünüyorum sosyal ve sanatsal etkinlikleri çok fazla, ülkede yaşayan bir çok etnik azinlik var ve bunlarin balolari,sergileri,konserleri,gösterileri vs.. oluyor oralardan bir kaç kişi iletişime geçersen eğer güzel bir çevreye sahip olabilirsin..

chrome uygulamalarını kontrol ettiniz mi? sonrasında da "program ekle kaldır"ı?

malwabare anti ile tarattır yada spybot ile de olur sanırım, öyle reklamcı zararlıları yakaladıkları oluyor

google drive

Storage Monthly Rate
25 GB $2.49
100 GB $4.99
200 GB $9.99
400 GB $19.99
1 TB $49.99
2 TB $99.99
4 TB $199.99
8 TB $399.99
16 TB $799.99

bir yere koyup 10 sene orda sapasağlam durması imkansız bence. HDD'ler ufak sarsıntılardan hasar görüp kolayca kullanılmaz hale gelebiliyor. SSD'ler HDD'lere nazaran daha dayanıklı ama şu anda yeni yeni yaygınlaşıyorlar, biraz yüksek ücretleri.
DVD-Blueray disk'lere depolamak da bana göre riskli, onların çizilmesi falan söz konusu. elinin altında olmuyor sonuçta kabına koyup bekletiyorsun. her canın istediğinde açıp bakmak istesen de çizilebilir, başına bi' şey gelebilir.

bulut bilişim bu noktada en ideal seçenek sanırım. Dropbox ve/veya Yandex.Disk'e yüklersiniz, en azından önümüzdeki 1-2 yıl oralarda durur. Dropbox batar, ne bileyim Yandex sunucuları yanar; böyle şeyler olabilir. Bu yüzden 10 yıl sizi idare edemez dedim hiçbir seçenek. Ama hem dropbox hem yandex'te durursa en azından birinde bi sorun olunca başka bi yerde yedeğiniz olmuş olur, başka bi hizmet bulup ona yüklersiniz. Daima 2 bulut bilişim kanalıyla çalışmanızı öneriyorum yani. 2-3 yılda bir hizmet değiştirirsiniz piyasada kim liderse. Şu anki Dropbox ama 10 yıl sonrasını öngöremediğimizden 10 yıl orda dayanır diyemiyoruz yani.

Bulut bilişim iyi bir tercih ama koskoca megaupload'ın 1 günde uçup bütün verilerini götürdüğünden ötürü insan yine de emin olamıyor.
Bence bu nedenle google drive'ı deneyin. Büyük şirket bana güven veriyor. Dropbox'a o kadar güvenmiyorum.

kontrolü ne kadar senin dışında olursa güvenilirliği o kadar azalacaktır. okulu filan unut zaten de cloud olayları da bana yeterince güvenli gelmiyor.

verilerin çok önemli belli ki: o zaman en az iki harddisk + birkaç kopya dvd'de tutardım senin yerinde olsam. birkaç yılda bir de bu diksleri yenilerdim. yeniden kopyalardım. mutlaka 2-3'ten fazla değişik ortamda (yani harddsik, dvd, başka bilgisayar, cloud) olmasına ve her ortamın da bir kaç kopyasının olması ideal olurdu herhalde.

aslında bende de aynı durum var, bahsettiğin durum benim aklıma gelmedi biliyor musun. sanıyorum ki harici harddsikte ilelebet duracaklar. en yakın zamanda paranoyak önerilerimi kendimde deniyeyim :)

Eğer kullanmayacaksanız, yalnızca 'ulan yangın mangın olur yedeğin de yedeği dursun' diye düşünüyorsanız, Amazon Glacier'a yükleyebilirsiniz. Amazon da onların birkaç yedeğini alıyor zaten. GB başına 0.01 dolar, ayda 10 dolara geliyor sizin ihtiyaca.

İleride bir felaket olur da datalara erişmek isterseniz o zaman 80-90 dolar bişi ödüyorsunuz, onu hesaplaması biraz meşakkatli. Acil değilse, birkaç güne yayarsanız verileri çekmeyi bedavaya bile çekebilirsiniz.

Bunla ilgili bi yazı yazayım ben müsait bi zamanda, güzel hatırlattın :) Amazon iyidir, tavsiye ediyorum şiddetle.

Ben de bir kaç noktayı aydınlatmak isterim.

1) Eğer lisans/patent kaygıları oluşturabilecek veriler ise hiçbir Cloud / Online Disk vs. sağlayıcısına güvenemezsiniz.

2) Lokal veya Online sağlayıcı (Cloud vs) farketmez Harddisk üzerinde duracak olan verilerin hangi dosya sisteminde duracağı da kritik öneme haizdir ki ZFS hariç hiçbir dosya sistemi kayıpsız değildir. Hangi donanım hangi kopyalama / aynalama (raid vs) olursa olsun yıllar içersinde verileriniz kaybolur. Solaris olsun (pahalı) FreeBSDgiller olsun (bedava) kritik öneme haiz bilgilerinizi başka bir dosya sistemi üzerinde tutmanızı tavsiye etmem. Her halükarda ilave yönetimsel maliyet getireceği aşikar. Linux için henüz doğal bir desteği yoktur / olmayacaktır (lisanslar vs).

Just wondering'in dediklerinin aksine, Amazon Glacier yıllık 99.999999999% güvenilirlik sunuyor, bunun için de veriyi farklı datacenter'lar içerisinde farklı üniteler içerisine yedekliyor. Ayrıca AES 256bit şifreleme var güvenlik için, keza zaten kimse açıp bakamaz trilyonlarca tb veri içinde sizinkilere, çok büyük bir suç bu. Sizin kendi çapınızda oluşturacağinız hiç bir sistemin bundan güvenli olabileceğini sanmıyorum :)

Dropbox ve Google Drive biraz daha farklı o konuda, onlar daha transparan. Dolayısıyla üstte yazanlar onlar için geçerli olmayabilir.

@roket adam; Benim aksime demişsiniz de; ben sunmuyor demedim. O küsüratlı rakamın 100 olmamasının nedenini açıkladım sadece. Keza olayın şifreleme ile alakası da yok; Bir ağ LAN'dan WAN'a dönüştüğü anda yine ancak virgüllü rakamlar konuşabilirler. Her ne kadar aksimi iddia etmiş olmasanız da sözkonusu olan Uzun yıllar, Güvenilebilirlik gibi kavramlarsa günümüz teknolojisinin sunabildiklerini hatırlatmak istedim ben sadece referans veya şirket tavsiye etmedim, etmem. Detay ve Araştırmalar için muhattab adresi; www.google.com

PS: Bir de kendi yapabilecekleriniz çoğu zaman size satılmak istenenden daha kararlı ve güvenilir olacaktır. Zahmetli olabilir tabi ama ödeyeceğiniz parayı zahmetle kazandığınızı varsayıyorum.

Hiç bir zaman %100 olmayacağı gerçek elbette, ikimiz de benzer söylüyoruz aslında. Ben sadece şahsen en güvenilir olduğunu düşündüğüm hizmeti paylaşmak istedim. Kolay gelsin diyelim :)

garip olmaz, tam tersini dusunursen sinava girmeden once wish me a luck. yani bana sans dileyin denir.. tam birebir anlami vermiyor ama garip kacmayacagi kesin.. -zor bi donem olacak, - bol sans hatta then good luck diyebilirsin. o zaman sana bol sans.

good luck demek istemiyorsan, take care de itele bence.

normalde kolay gelsin kalıbı "take it easy"dir. ama buraya bu kalıp tam oturmuyor bence.

may it be easy on you en yakın anlam bildiğim kadarıyla.

"May the force be with you" de hem de espri olur.

take it easy

Yarın öğrenirim birini annemden 15 sene orda oturduk simdi es dost orda elbet vardır biri.

eureka, bıraz acıl aslında - amelıyat oncesı evın temızlenmesı gerekıyor da. aklında olursa cok sevınırım.

incirli durağında inin. carouselin karşısında bilge adam var oraya gidecekseniz karşıya geçip meydan minibüsüne binin.

içindeki hoparlörlerin bağlantısı falan kopmuş olabilir. servis çağırsanız?

eminönü deki ticaret odası üniversitesi miydi neydi. orda girmiştim. misti.
tek sorun arada antivirüs programının zart diye ekranı yarması, bi kaç sn bekleyince gitmesiydi.

bilgeadam ın salonu da iyi diyolar.

Zirve Academy

ITTS Istanbul Kadiköy

iki yer cıkıyor. fıkrı olan?

Sana verdikleri simkart çalışmıyordur. Bayi senin numaranı o boş simkartlara tanımlarken bir hata olmuştur farketmemiştir. Bu hattın taşınmasına engel değil. Yarın o bayiye git yeni simkart versinler. (Kartı kırdığın için tekrar yazma şansları yok).

arafta kalmışsın.

turkcell'e geçtiğine göre turkcell'i araman lazım. etrafında başka bir hat yahut sabit hat yok mu?

bir de klasik türk mantığı, aç-kapa yaptın mı?

turkcell musterı hızmetlerını arayınca sorun cozuldu. aynı problemden muzdarıp olabıleceklerın bılgısıne.

avea'da bal 250 ve bal 500 var bu dediğine çok uygun. tcell ya da vodaf da bunun muadili de yok. o yüzden genelde tcell den kaçmış tonla hattı bilen ben şaşırmış durumdayım.

(git:www.turkcell.com.tr )
Bu paket işini görür. Tek sıkıntısı 3 aylık olması.

avea cekmıyor bu gercekle yuzleselım

benim hikayemde de avea tcell in çekmediği yerde bile çekiyor ki yer levent :) bu gerçekle yüzleşelim ;)

omuz ağrısı = kalp sorunu gibi bir geyik var da yani alakası yok bu durumla.

ağrı kesici alın jel sürün geçer.

Size doktor yolu göründü. Bende de benzer sorunlar olmuştu. Bu tür ağrıların benim bildiğim 3 sebebi oluyor:
1- Boyun fıtığı
2- Kas tutulması (bilgisayarda çalışmak, yoğun excel kullanımı, rüzgarda kalmak)
3- Boyuna yakın yerlerde lenf bezlerinin büyümesi sonucu yaptığı baskı (boğaz enfeksiyonlarında "geçer canım" deyip uzun süre tedavi ettirmemek)
Doktora gidene kadar sıcak tutun, voltaren gibi bir kas gevşetici kullanın. Eğer sebep 2. ise zaten geçer, ama 1 ve 3 için doktor MR filan gerekiyor.

olur, ama gelecekte sorun cikmamasi icin hollanda'ya da gidin mutlaka.

hiç durma. bas git..

danımarka'dan sonra veya once hollanda'ya gececek halim/vaktim/param yok. ne gibi bir sorun cikabilir ki gelecekte?

gelecekte bir problem olmaz. sen illa ki uçak kullanmak zorunda değilsin. karayolu ile de schengen ülkelerine gidebilirsin. bu yüzden de gümrük görmezsin. bundan sonraki başvurular için dedi sanırım arkadaş. eğer öyle bir durum olursa kara yolu ile geçtim dersin. kimse sana neden gitmedin diyemez..

tesekkurler sutyensiz memeli. dogru dedin valla. aklıma yattı.

e ben gidiyom o zaman. hosca kalın.

iki schengen de olur,bende oldu mesela,3 de 5 de sorun degil.

hollandadan alinmis schengen ile ilk danirmarkaya giderseniz killik yapabilirler ama %99 bisey olmaz.ilk giris nispeten önemli ama tolere edilir cok kil birine denk gelmezseniz.

hee ama daha önce giris yaptiysaniz zaten hic bisey olmaz,rahat rahat fink atin oyropalarda.

hiçbir sorun olmaz, içiniz rahat olsun.

bu konuda dertlı olup da bu duyuruya denk gelenler: giriste gumrukte dan amca, yalnız senın vızen yok dedi. bıraz gıcık davrandı. haberınız olsun.

ya valla zor durumdayım, persembe gecesıne kadar ustte kalabılır mı?

en güzel yöntem rumeli fenerinden metrobüse inmeye çalış. mtrobüs zincirlikuyu'dan esenler otogar, sabah kalabalık olur da yine de 45-50 dakika sürer rahatlıkla.


çerkezköy için kale turizmie gideceksin ve 1,5 saat gibi düşün yolu.

en erken 08.30 gibi esenlerde olamn gerek ve 07.30 gibi hatta 07.15 gibi düşün zincirlikuda olman gerek.

yani evden kaçta çıkacağına sne karar ver:)

kardeş,ben çerkezköyü felan iyi bilirim ayrıca sarıyerliyim.oraya gitmek okadar zor değil.sen en iyi şekilde sarıyer'den 25 t'ye binip,beşiktaşta in.Kale seyahatin 8 servisine bin(ücretsiz).esenlerden 9 otobüsüne binip en geç 10.30 da çerkezdesin.çorlu otobüsüne niye biniyosun.farklı o, güzargahları farklı.çerkezköy otobüsüne bineceksin.anlamadığın yada sormak istediğin bişey olursa mesaj atabilirsin.