Ekşi Duyuru

2 gün içerisinde kapadokyanın her noktasını gezebileceğinizi düşünmüyorum. pamukkale sıkıştırılırsa bir günde biter. travertenlerin arka tarafındaki antik havuz yaz kış 36 derece oluyor, ona da girebilirsiniz. ama kış turizmi açısından kapadokya bence daha ideal.

Kapadokya'da balona binmeniz gayet mumkun. Nasil olur derseniz cok soguk olur, onu soyleyebilrim. Ben de bu mevsimde gitmistim zamaninda, soguk moguk ama cok iyidi. Zaten gezerken pek rahatima duskun degilim.

Sigorta'sı burada geçerli değil miymiş ki? Almanya'dan gelenler bişey ödemiyor.

Özel düşünüyorsa Dünya Göz'de 85 euro idi son olarak. Lensler uygun, 60-90 tl arası standart lensler alınabiliyor 3-6 aylık.

@fayfim, sigortasi burada gecerli degil sanirim..

lensler burada abd'den daha pahalı olur(amazon.com'a göre konuşursak), gözlük ve cam için de aynı şey geçerli, özellikle TR'de camlar yurt dışına göre fahiş şekilde pahalı; muayene ise sigorta kapsamına göre değişir ücreti ama özel hastanelerde her şekilde muayene olabilir, ücretini ödediği sürece.

pop 3 adresi yanlışmış işte. sunucu adresi yanlış yani. onu düzeltirseniz sorun çözülür. "pop3.live.com" yazıyor google sonuçlarına göre. pop ve 3 arasında boşluk yok.

Sunucu adresi yanlissa bunu nasil duzeltebilirim. Dedigim gibi diger hesaplar icin boyle bi sorun yok. Sadece bir hesabimin boyle bi sorunla karsilasmasina anlam veremiyorum..

Diğer mail adresleriniz de Hotmail ise onların sunucu ayarlarıyla aynı yapın.

(bkz: ergin inan) olabilir

Evet ta kendisiymis, tesekkurler..

yan sütuna geç ve aşağıdaki formülü yaz bu değerler çıkıyor ya onların hepsini kopyala ve sayı olarak yapıştır. sayı olarak yapıştırınca toplanmamış hallerini sildiğine bişe olmuyo

=A1+0,5

bunu yazdktan sonra kutuyu aşağı çek hepsine eklenir.

@rubiks cube, cevap icin tesekkurler, dedigin gibi yaptim fakat olmadi, sanirim bir yerde yanlis yapiyorum.. bir de soru da a stununun degerlerin uzerinde olmasi lazim fakat nedense satir rakamlarinin ustune kaymis..

basit

üçlü sütun olarak seç ve öylece aşağıya doğru çek. şimdi anlatmak zor ama şöyle.

fare ile üçünü birden seç, sonra en alttaki hücrenin sağ alt kısmına sağ tıklayarak aşağı doğru çek. olacağını göreceksin.

bu arada "doldurma serisi" diyeceksin, sağ çekerken soracak. şimdi yaptım oldu burada.

ben amerikada bulunurken bana da boyle teklifler geliyordu, yok kilimimizi sat yok zeytinyagimizi sat diye ama abd ithalat kosullari biraz karisik. profesyonel hizmet almazsaniz, basiniz vergi daireleriyle gumrukle filan belaya girebilir.
cevap olmadi belki ama tavsiyem bu isten anlayan bir danisman vs bulup onunla anlasin. ya da en kotu ihtimalle, turk marketleri var, onun sahiplerine filan sorun.

ankaradaki fiyatlari soyleyeyim 1250 liradan basliyor, iyileri 2000-2500 civari.

Gidiş dönüş uçak biletlerinde listelenen uçuşlar gidiş ve dönüş olarak ayrı gösteriliyor. Örneğin gidiş bugün, dönüş yarın olsun. Bugünün uçuşları üstte, yarının uçuşları altta yer alacak şekilde iki ayrı liste görünür ve her yazılı fiyat o uçuşa ait fiyattır. Sayfanın en altına inecek olursanız toplam fiyatı da yazıyordur.

gidis dönüs daha ucuzdur.. normaldir.. pegasus sunexpress gibi firmalarda böyle degildir ama lufthansa gibi firmalarda tek yön bilet, gidis gelis biletinin 2-3 kati olabiliyor..

gidis donus tek yonden az ucuz ya da ayni olabiliyor, oluyor, ozellukle uzun parkur ucuslarinda insanlari cift tarafli bilet satin almaya sevk icin-geregi yokken, ne yapsaniz o fiyata mahkumsunuz, tek yon bilete ihtiyaci olani cezalandirmak icin. ama sizin kadar buyuk fark varsa ve thy sayfasi ise, muhtemelen himmet dayi nin soyledigi hal.

işin mantığı şöyle. şu anda eylüldeyiz mesela. avrupa'daki gurbetçiler türkiye tatillerinden geri dönüyor. istanbul'dan avrupa'ya inanılmaz bir yoğunluk var ama avrupa-istanbul yönünde uçaklar boş gidiyor. çift yönlü bilet satmak için bu tarz işler yapılıyor bazen. tek yön 1000'ken gidiş dönüşün 1200 olması gibi ama senin dediğin durum biraz da dönüş uçuşunda yolcuyu kaçırmamak için yapılıyor. rakibe gideceğine bende kalsın diye. 1000 dolardan 600 dolara düşmesi biraz abartı geldi bana ama 100-200 dolarlık fark olur dediğim sebeplerden.

gidiş-dönül alıp belli bi süre sonra tek yönün iptalini isteyin bence. daha avantajlı olur.

Valla new york istanbul ucuslarina bakiyorum. Gidis donus toplam fiyat 600$ civari bir sey oluyor.

proseduru bilmiyorum ama f1 den b1 e cevirmek kesinlikle daha rahat.tam tersi turisti ogrenciye cevirmek zordur ama ogrenciden turiste cok rahat cevirmen lazim benim etrafimdan gordugum bu sekilde.bende her ikiside var ama ayri zamanlarda almistim gerci turist vizem var diye ogrenci vizesini de cok rahat almistim.

Turkiye'ye donup turist vizesine basvurmaniz gerekiyor.

bu islemi amerika'da yapan insanlar var, turkiye'ye donmeden halletmisler ama onlara ulasamiyorum. bu konuda bilgisi olan, yonlendirebilecek olan kimse yok mu?

Kusura bakmazsan sadece yorum yazacagim.
Cevap baslikta gizli. "Amerikada ehliyetsiz araba kullanmak"
İsler bundan daha da boka saramaz sanirim. O yuzden savunmani yapar, arkana yaslanir neler olacagina bakarsin. Bol sans.

öncelikle okulda sana 6 ay turk ehliyetini kullanabilirsin diyen kisiden belge alarak herhangi bir karakola git ve konus,sonra bunun böyle oldugunu bildigim için kullanmaya devam ettim diye ekle...ve bunları bir dilekçe ile mahkemeye sun,ayrıca ögrenci oldugunu ve yasaların hepsini tam olarak bilemedigini maduriyetimin böyle cezalandırılmasına karsılık ögrenci oldugum için bu para cezasının sosyal hizmet cezasına cevirilmesini iste...ayrıca sana yardım eden polis memurunun yanına git anlat durumununu tekrar mahkemede isine yarayabilir

@labirent, aga ehliyetsiz derken ehliyet var ama türk ehliyeti. durumu da yukarda kisaca anlattim. simdi is durusmalik olursa ve hakim beni haksiz bulursa bi de durusma masraflarini odemek zorunda kaliyormusum sanirim, ki bu da epey bi masraf tutar diye düsünüyorum..

@hamsi, sagolasin cevap icin, verdigin linkleri inceliyorum. evet, su an hala pa'dayim. valla okudum section 1502'yi de, ne yalan soyleyeyim tam anlayamadim.

ehliyet gostermesem polis beni yine tutacakti, zorluk cikaracakti. ceza aciklamasinda gecersiz ehliyetle araba kullanmak yaziyor. isin ilginci eger turist vizem olsaydi ceza almayacaktim, f-1 vizem oldugu icin ceza aldim. turistlerin gezmesi gerekiyormus ve bunun icin ehliyet almalarina gerek yokmus. ogrenciler ise ehliyet almaliymis polisin bana dedigi buydu. itiraz mı etsem, yoksa cezayi odesem mi bilemedim. cok kotu bir zamanda oldu bu yav..

@hamsi, sagolasin tekrardan cevap icin. yok yav 6 ay falan oldu ben buraya geleli. f-1 vizeliyim, non- resident alien oluyorum sanirim. bu durumda cezayi bosuna mi yemis oldum, kafam karisti yav..

Dun eski okuluma gittim, ehliyeti kullanip kullanamadigimi tekrar sordum, yine bir sene dediler. Yazili kanit verebilir misiniz dedim baska bir kuruma yonlendirdiler. Neyse gittim oraya dedim boyle boyle. Polisler epey yardimci oldu, sorusturdu hakikaten de ehliyet f-1 vizesiyle gecerli degilmis. Ama yine de sen bu cezaya itiraz et dediler, ceza veren polisin uyari vermesi gerekirmis once, sen sonucta kanunlari bilmiyorsun, itiraz et hakim de muhtemeln ceza vermez dediler. Zaten hakimi de taniyorlarmis bana yardim eden polisler. Ben de itiraz edicem artik..

Aklıma şey geldi, sanal karakterleri de kabul ediyorsan: Mario Vargas Llosa' nın Don Rigoberto'nun Not Defterleri adlı kitabında bahsi geçen Don Rigoberto sigorta şirketinde çalışıyordu. Ama kitap onun fantezi ve düşünce dünyası üzerine kurulu.
'' Bu boktan mesleği seçmiş olmasam sanatla bu kadar rahat uğraşamaz, kendimi geliştirecek mecralara bu kadar kolay giremezdim.'' diyordu.

Cezanne, hukuk okurken resime merak salıyor ve sonra güzel sanatlar akademisi'nin sınavını fln kazanamıyor..ama buna rağmen resim yapmayı bırakmıyor...sonunda da kübizmi buluyor bu da akademiye kapak oluyor..

bi de Tori Amos'un konservatuardan atıldığını duymuştum onların istediğini piyanoda çalmadığı için...ama gel gör ki bugün Tori Amos oldu...bu da konservatuara kapak olsun...

Türklerden İbrahim Balaban var. Yanlış hatırlamıyorsam hapisteyken Nazım Hikmet'le arkadaş oluyorlar, Nazım Hikmet onu resim yapması konusund teşvik ediyor.

tr.wikipedia.org

Bunun dışında Paul Gauguin var. Sanırım kendisi borsacı, sonra bırakıyor her şeyi resme veriyor kendini. Hatta bırakmanın bokunu çıkartıyor, Fransa'yı bırakıp Tahiti'ye gidiyor.

tr.wikipedia.org

Baltus var fakat o bir şeyi bırakmıyor, sadece alaylı ressam. Gerçi geldiği çevre entellektüel açıdna çok geniş bir çevre. Annesinin takıldığı herifler vs...

en.wikipedia.org

Hüseyin Avni Lifij var, bu amca da alaylı olup sonradan Akademiye alınıyor.

tr.wikipedia.org

teskkurler bu guzel ornekler icin. daha akliniza isimler geldikce ekleyin. kendimi motive etmeye calisiyorum acikcasi, boyle isimler guzel birer ornek oluyor..

o kadar zor değil yaparsın. internetti vidyoları falan izleyerek o ilk karışımı elde edersin zaten. gerisi kolay.

elhan ebru ucuza yollar kargoyla. yani bana fiyatları makul gelmişti.
bence temel şeyleri bir hocanın öğretmesinde fayda var. çok kolay olmadığını düşünüyorum. sonrası kendi kendine de gider.

onceki calismalarin ornekleri yok su an yanimda, koyma sansim yok. cok sahane isler olmasa da fena olmayan soyut calismalar..

bulundugun sehirdeki muzelerin etrafinda veya pazar gunleri filan kurulan panayir turu yerlerde, o dedigin isi yapanlar vardir. onlarla konus, yaptiklarina bak, ne kazandiklarini sor.

@compadrito, ev biraz sehirden uzak. evin oldugu kasabada eskiciler, antikacilar falan var epey. gecen hafta soyle bir dolasmistim bunlari, 25$ ile 200$ arasi satiyorlar resimleri. iclerinde cok iyi resimler olmasina karsin ustundeki etiketi haketmeyen resimler de vardi, epey bir amator.. biraz da aklima ordan geldi boyle bir seyi yapmak. olmadi bi iki bi sey yapar sansimi deneri
.. daha once bu sekilde para kazanan var mi peki aranizda? aklinizda herhangi bir tavsiye varsa yazin efenim..

Cep bütçem var akbankin uygulamasi tam istedigin gibi ,bence bi bak.

home budget
money

bunlar paralı ama çok detaylı ve kullanışlı

karşıdaki kişi hangi listede olduğunu göremez. arkadaş listesini açın oradan yapın. zaman tüneli öncesi halini hatırlamıyorum ama şimdi arkadaşın isminin üstüne gelince bilgileri falan çıkıyor, bir de friends yazıyor. onun üstüne gelince de liste ayarları yapılabiliyor.

Ana sayfanızda Arkadaşlar sekmesinin yanında Diğerleri var, oraya tıklayarak önce bi listeleri karşınıza alın. Ondan sonra ya oradakilere tek tek tıklayıp girip, sonra da en sağda Bu listeye arkadaş ekleme yerinden arkadaşlarınızı bulup ekleyin ya da tepedeki yeni liste oluştur butonuna tıklayıp yeni liste yapıp aynı şekilde içini doldurun. Bir tek Aile listesi için karşıya talep gidiyor galiba, diğerleri gizli kalıyor.

2000 öncesi, benzini içer, dizel yok diye biliyorum o yıllarda türkiyeye gelenlerde. lpg taktırısan bi nebze ama performans çok oynar. wranglere de tüp taktıracaksan hiç binme zaten. özet olarak: çok yakar ama problem değilse çok eğlenirsin.

burada 1.5 yıl önce sormuştu aynı soruyu;

kesinlikle alma kararı çıkmıştı.

su an amerika'dayim, bunu belirtmeyi unuttum. burda yakit malum turkiye'ye gore ucuz, duzenli bir gelirim olacak onumuzdeki aylarda. uygun fiyatli jeep wrangler'lar var burada, onun icin bi sorayim dedim.. 4 silindir olmasi 6 silindire gore cok farkettirir mi peki?

kirli sakal'ı duyan kızlar "ay 3 numara, behlül saçı olsn :d :d" dicekler hacı.

boy önemli. zamanında 2,5 sene saç uzatmış 170cm boyunda erkeğim. uzun boyda daha iyi olduğunu söyleyebilirim izlenimlerimden.

Yüz boyu kadar beden uzunluğun da önemli..Böyle 160 civarında isen uzun saçtan uzak dur derim..

bence ne olursa olsun kisa sac.erkeklerin uzun sacli olmasi bana tarzan izlenimini vermistir hep nedense.sakali zaten hic sevmem.

ne kısa ne uzun kararında. bardem değilsen gitmeyebilir ama www.pickhop.com

erkeğe, erkek saçı her daim en yakışan sanki

valla kızlara belli olmaz.

ben sağlıklı ve temiz uzun saçı çok beğeniyorum şahsen. amma yağlıysa tam tersi iğrenç duruyor. bıyıktan nefret ederim. kirli sakal olabilir.

hemen yanımda oturmakta olan ev arkadaşımsa bıyık-sakal tüm erkeklere yakışıyor diyor mesela şu an, bir de 3-4 numara saç klasiktir kurtarıcıdır diyor.

bizim evden bildirdim.

bu soruda yaş grubu çok önemli, erken dönem popüler ikona göre değişken belli bir olgunluksa kendi çevre ve beğenilerine göre sabit fikirli olur bu konularda.
18-25 yaş arası uzun saçlı idim sonrası kısa pek bir hayrını veya zararını görmedim belirteyim.

boyun 1.75'in altındaysa uzun saçı düşünme. erkeğim.

temiz olduğu sürece uzun saç da, kısa saç da iyidir ama özellikle saçını uzatıp onları günlerce yıkamadan yağlı yağlı gezen erkeklerden nefret ederim. Önce temizlik bence.

daha once uzatmistim saclari, keseli bi 2 sene falan oldu. kestikten sonra biraz koydu ama sonra alistim. arkadaslarim saclarim uzunken kestir kisa sac daha iyi olur derdi ama kestirdikten sonra pisman oldum. en basidinden saclar uzunken hatunlar acisindan sansim daha iyiydi :) bu arada boyum 1.68 sanirim.. tekrar uzatsam mi diye dusunuyorum ama useniyorum da uzatmaya.

şurası var dediğin gibi gidip deneyebileceğin, bir sürü çeşit olan, günün her saati nyc hipsterlarını bulabileceğin :

www.guitarcenter.com

baska baska? haydi gencler onerin..

yıkarım orayı. hehe. 150 dolar için değmez bence.

150 dolar için bağışlarım

Türkiye'de sperm bankası yok ki, nereye gidecek bu spermler? Oktar babuna olayı gibi olmasın sonra

istedikleri genlere sahip spermden varsa daha fazla para da eder
edit: ben yapmam para için öyle birşey benden gizli bi yerlerde milyonlarla çocuğum olucak
milyonlarca lafın gelişi kaç kişi alırsa benim spermden işte :)

yapmayın ağalar.

erkek olsam yapmazdım.

ben bağışlardım güzel para
ama bahsedilen 150$ elbette her bağışçıya değil testleri geçebilen ve belli özellikleri olan kişilere veriliyor. ayrıca extra özelliklerin olması bi avantaj(iyi bi üniversite bitirmiş olmak, uzun boy gibi sperm kalitesini etkileyen şeyler extra katkı sağlar donör olarak seçilmeye)

ama çoğu sperm bankası donör olarak düzenli sperm bağışlayan kişilerle çalışır sadece "paraya sıkıştım sperm bağışlıyım" gibi bi imkanin olmuyo çoğu bankada 3-4 haftada bir sperm bağışladığın takdirde paranı alıyosun ki genelde ödeme arkadan takip eder. 3. bağışında hesabına 2.ninki yatar yani

not: evet bi ara ciddi ciddi niyetlenmiştim ama bu sürekli bağışlama durumu beni bitirdi :(

bence bağışlama, genetik kodunu öyle herkesle paylaşma.

oradan çocuğun olsa, sonra evlenerek çocuk sahibi olsan ve bu ikisi evlense?

1-2 örneği de varmış bunun sanırım falan da fıstık. bir de böyle bakmak lazım.

shippingi ödesinler yollayayım burdan.

bağışla gitsin, yok canımdan yok kanımdan gibi saçmasapan şeylere girme. zaten spermini alıyorlarsa sağlıklı ve avantajlı durumdasın demektir, en azından dünyaya doğru düzgün olma şansı biraz daha fazla olan bir çocuk gelmiş olur. dinen de çocuk hayırlı olursa sana sevap olarak döner belki pek bilmem ama :)

@sinematematikci, sakin hocam. aslinda entrapmen'in yazisindan sonra editledim. yurtdisinda oldugumu belirtmeyi unutmusum, gerci son soruyla da anlasiliyormus..

dedigim gibi ben bagislamayi dusunmuyorum, bagisla falan demeyin. soruyu bagislayayim mi diye sormadim. sadece bu isin sistemini ve insanlarin tutumunu merak ettim..

kirayı ödiyemedik daha ilaç gibi gelir walla o para :)

1000'e bırakırım ben spermim değerli

Hayyyatta bağışlamam. Benim aynı modelimden üretecekler fakat başkaları yetiştirecek onu, başkalarının çocuğu olacak öyle mi? Yoookk öyle iş arkadaş. Allah ellerine düşürmesin. Umarım aklıma gelecek en son şey bile olmaz..

Sidik değil, bok değil bu. Bir hayatın başlamasını sağlayan mucizevi bir salgı.

Peçeteye silip atıyor olabiliriz. Altın yere düşmekle pul olmaz. :)

butcem sinirli malesef, maksimum 2000$ verebiliyorum. baska onerisi olan var mi?

hormonal dengesizlik veya psikolojik dalgalanmalar olabilir. evet daha dağınık manik depresyon belirtileri de var. şehir yaşantısına göre normal bunlar valla. mesela çözüm olarak düzenli bir aktivite iyi gelebilir. spor gibi, hobi gibi.. sporu aksatınca bende de dalgalanmalar oluyor. bir duyuru klişesi olarak psikoloji uzmanına da danışma önerisini de ekleyelim :)

Bu kadar kolay manik depresyon dememek lazim. Sanki gayet notmalherkeste olan bir sey. Yasam kaliteni dusurmuuorsa hayatini vok etkilemiyorsa doktora gorunmeye gerek yok direk ilaci dayar sana.

manik depresif dememek gerek,

distimik bozukluk diyorum.

yengeç burcuysan dolunay zamanı oluyor öyle.

yasam kalitemi etkilemiyor, hatta hep enerjik modda olmak guzel olurdu. belirgin bir farklilik oluyor cunku.. yengec degil balik burcuyum..

bi ara bunu düşündüm. dedim hep karamsar filmler izliyorum insan çözümlemesi ayağına, sanat ayağına. dinlediğim müziklere bak dedim. bu ne amına koyum yok 9 crimes, yok parisienne moonlight dedim. yok tezer özlüymüş dedim, murat uyurkulakmış dedim, oya baydarmış dedim. yok beat kuşağıymış da. yok kafkaymış da. camusmuş da. aylak adammış da. avrupa sinemasıymış da.

sorna geçti.

bulandırmak demeyelim de düşüncelerimizi şekillendirebilir ve bizi etkileyebilir. akıl bulanıklaşması psikolojiyle de alakalı ama tabi izlediğimiz, okuduğumuz vs. şeyler hayata daha farklı bakmamızı sağlayabiliyor. duygusallık ile akıl bulanıklığı farklı durumlar olabilir yani, onları bağdaştırmamak gerekir. duygusallık da iyidir ama hep melankoliye de sarmamak lazım. evet her zaman da sinema, kitap olmaz. ya da hep aynı tür şeyleri izlemek, okumak.. arada çeşitlilik lazım.. spor da iyidir mesela veya sevdiğin kişi veya kişilerle beraber olmak vs.

evet bunları yazmamla beraber bunları hissetmek normal, bana da olur. bazen herşeyi bırakıp gitme isteği. şehir hayatında çok sıkılıyorum mesela bazen...

EVET. seni melankolik yapabilecek HER ŞEYDEN uzaklaşman lazım eğer duygusal olmaktan sıkıldıysan. ben de öyleydim, hala öyleyim, ama ciddi ciddi kendimi sakınıyorum, hatta mesela minibüse biniyorum orhan gencebay falan çalıyo yok çocuğum öldü karım terk etti falan diye, onlardan da etkilenmemek için hep kulaklıkla geziyorum. tekken sorun yok, ama duygusal olmaman gerekiyorsa çok tatsız oluyo. kendine 2 haftada bi keyif günü yap ve o günler isteidğin gibi takıl, gerisinde kendini sakın.

bu arada jean'in dediği şeyleri birebir yaşadım. kendini biliyorsun işte, şu şu seni duygusal yapıyo, bu moralini bozuyo, şu keyfini kaçırıyo, bu nostalji yapıyo. onlardan KAÇ.

bi hayvan olacaksın hangisi olursun?

awkard question. hastayım dedim dedim inanmadınız, bak noldu şimdi?

dilemma. ikilem.

veya onun bi çeşidi..

ismi nedir bilemedim ama örnek vermem gerekirse ben webcamle konuşurken bir arkadaşıma şu an içeri bir psikopat girse beni kameranın önünde canlı canlı kesse naparsın diye sormuştum. arkadaş bir süre bana şüpheyle yaklaştı :) halbuki sadece geyik yapmak istemiştim :)

ergen soruları :)

How I Met Your Mother'da bunun gibi sorular çıkıyor bazen, ama hep aklı uçkurunda erkeklerin soracağı türden sorular...örnek vermek gerekirse, bir bölümünde şuna benzer bir soru vardı:

"kapını aniden Jessica Alba çalıyor, ama deniz kızı formunda...belden yukarısı mı balık olsun istersin yoksa belden aşağısı mı?"

ben de çok merak salmıştım ama gerçekte fasa fiso diyolla.

67 impala da benim hayalim. supernatural'da görünce çok özeniyorum

ahali, yok mu duyuruda kullanmis olan kimse?

Ne sos bulursam dökerim, affetmem.

dökmem. kötü oluyor. pizza soslarıyla yiyorum onun yerine. sos yoksa kuru kuru yerim.

asla dökmem. bu arada eğer bilinçli yazmadıysanız; piza değil, pizza.

dökmem, dökeni de sevmem.

mayonez ve ketçabı bol dökerim.

izmir'de cok normal birsey , nasil olusmus bilmiyorum ama pizza kulturu boyle olusmus izmir'de.ben de her pizza yedigimde ustunu ketcap mayonez doldururum. muhakkak ki diger sehirlerde de oyle yiyenler vardir ama genelde garip karsiliyorlar. sonucta fil pizza'da buyumus bir neslin aliskanlikalrini degistirmek zor:D

dökmem. hardalın ne oldugunu bile bilmiyorum zaten. 1 kez tadına baktım kötüydü.

sadece ketçap değil mayonez de dökerim ben. pilavi da ketçağla yerim.

dökmem ama döken bi arkadaşım var izmirli kendisi tesadüfmü bilemedim

bin ada sosu orjinal adıyla thousand island sos baya yakışıyor

pizzasına bağlı. bazısı hakikaten ketçap mayonezsiz çekilmiyor ama adam gibi bir pizza oldu mu önümde, bence bunu yapmak saçmalık.

bir de izmir, evet :)

konuyla alakasız ama izmir olayı, pizza pizzanın izmirde mantar gibi türediği zamanlarda masalara bi de ketçap mayonez şişesi koyması ve o zamanın çocukları-genç ergenleri olan jenerasyonun "ohaaa ketçap mayonez beleşmiş istediğin kadar" gazıla pizzalarıı sıvalamalarıyla başlar. Ben şahidim.

www.eksisozluk.com

pizzanın ingredients ine göre değişir. tadını bozabilir.

dökmem, dökeni de kınarım.

ben azıcık dökerim, ama italya'da pizzanın üzerine sos,tuz,baharat falan eklemek şefe hakaret sayılırmış, tadını beğenmedim demek gibi oluyormuş.

ipod'u olan arkadaşlarımla konuştum ben viber'den. olması lazım yani.

allah allah ya. neyse bi kac kere daha deneyeyim ben o zaman..

viber'i ben de kullandım ipod touch ımda. ama whatsapp ipod touch'ta olmuyor.

su an abd'deyim de sanirim burda jailbreak yapmak sikinti oluyormus, onun icin jailbreak yapmadim henuz ama yapmayi dusunuyorum..

store da var ve bende yüklü. bir sorun olmadan jb.siz de çalışıyor.

imessage yerine whatsapp kullanın hiç sorun çıkartmaz

whatsapp'i indireyim demistim ama ipod'ta calismiyormus sanirim. yurtdisindayim su an, jailbreak yapma sansim da yok. iphone'u olan arkadaslarima imessage ile digerlerine de textfree ile mesaj atiyorum.

ipod'u acip kapayinca duzeldi..

ciğerlerinizi üşütmüşsünüz diyeceğim komik bir dil olacak :) Balgam rengi ne renkti? sigara içiyor musunuz? Büyük ihtimal akut bir bronşit geçirdinizdi, şu anda da geçiyor. balgamlar bittiyse öksürük de azalarak kesilecektir. öksürük balgamları çıkarmak çin bir refleks gibi düşünün. Yine de bir sırtınızı dinlemek lazımdı. ayrıca ateş var mı? Varsa kaç gün oldu da geçti? burun akıntısı var mıydı? böyle şeyler... cevap vermek lazım bunlara...

Neyse bugun gittim bi doktora, ilac verdi. Usutmussun, bronsitin tekrar ediyor olabilir falan dedi. ilaclar bittikten sonra tekrar bi kontrole gidicem. sigara kullanmiyorum bu arada..

bu mu?
shellshocklive.com

Bu da aynı bilgisayar üzerinden oynamalık.

www.getgameshere.com

aha iste bu oyunlar.. iphone/ ipod icin olani var midir peki?

whatsapp uygulaması symbian için var mı bilmiyorum. ama bu ya da buna benzer bir şey kullanmanız gerekiyor sanırım.

whatsapp? 5800 için var biliyorum, ipod için zaten vardır heralde.

allah allah, whatsapp benim istedigim gibi bi sey ama appstore'da bulamadim bu programi. bende mi sorun var? siz yazdiginizda cikiyor mu?

bulamazsın. whatsapp telefonlar için olan bir program, numaranla doğruluyorsun giriş yapmadan önce, skypeı falan dene istersen ipod için

(bkz: skype)
(bkz: viber)
(bkz: whatsapp)

ipod'a jailbreak yaptıysan whatsapp kurulabiliyor. trickleri var.

edit: aşağıdaki ilk link jailbreaksiz de yapılabildiğini söylüyor:

igeekstore.com
birhelkedolusubilgi.blogspot.com

hmm.. peki skype 5800'da da kullaniliyor mudur?

evet: www.skype.com

bi kere aldığın her belgeyi mecburen tercüme ettirmen gerekir. yoksa adam onun nasıl bi belge oluğunu anlayamaz.

bildiğim kadarı ile belediyeler böyle bir belge veriyor. (yanlış anlaşılmasın ama fakirlik belgesi adında) kaldı ki anne baba emekliyse zaten aldıkları maaş bellidir. alsın emekli sandığından ne kadar maaş aldığına dair bi belge, çevirttir bir tercümana, sonra o parayı $'a çevir adam direkt iş bulur. çünkü $ a çevirince adam da anlar emeklinin halini..

genelde sözlü olarak halledilirdi bu işler, kanıt istemeleri garip. ben senin yerinde olsam banka hesap defterimi gösterirdim. mesela annenlerden sana ayda 300 dolar geliyormuş gibi.

@sutyen kullanmayan memeli hayvan, o benim de akliam geldi ama boyle bir belgeyi kaale alirlar mi emin olamadim. bi de bildigim kadari ile bu belgeyi alabilmek icin ev sahibi olmamak gerekiyor, bizim de ev oldugu icin sikinti olabilir. emekli sandigindan verdikleri maas bordrosu o kadar karisik ki bizimkiler bile anlayamiyor.

@terp, pek sozlu olacak gibi degil bence. cunku benim gibi calismak isteyen epey bi ogrenci var.

baska onerisi olan, bu isin prosedurunu bilen var mi?

maaş bordrosunun tercümesi (tabii Amerikan dolarına çevrilmiş olarak).

bunun yeterli olması gerekir. bordro karışık olabilir ama sonunda bir toplam rakam yok mu?

en.wikipedia.org

soguk olur.
kiralar ny dan daha ucuzdur, yemek icmek de ayni sekilde.
iş bulup calismak istiyorsan en iyi is delivery yapman, pizza satan bir dukkanda is bulabilirsen siparisleri getir gotur yaparsin yalniz araba lazim bir de ehliyet cikartman belki bakkal cakkal gibi yada lokantada is bulabilirsin.
dil okuluna degil de universitelerin dil bolumlerine gitmen daha iyi olur yalniz o programlar kurslardan daha uzun oluyor.hani sen ne kadar kalacaksin o onemli sifir ingilizce var yada toefl dan 30 aldim diyorsan uzun kalman lazim mutlaka universite programlarini dene iki yilda bayagi bir ilerlersin.
hangi sehre gideceksin bilmiyorum ama universite sehirlerini tercih et derim.

Su an philadelphia'dayim. ilersi icin new york veya connecticut'a gecme dusuncem var.. wikipedia, eksi sozluk vb kaynaklari incelemistim. buraya gitmis olan, bilen varsa cekinmesin. bilgi paylastikca guzeldir..

turist olarak yapılan seyahatler hariç vergi iadesi hakkı hiçbir ülkede yok sanıyorum.

j1 vizesiyle gittim, vergi iademi aldım. dolasıyısla cakabo argümanı geçersiz kalıyor. ben de öğrenciydim.

benim vizem f1, bu durumda ne olacak o zaman? alisveris fislerini saklamak falan mi gerrkiyor? bunu nereden ogrenebilirim, kim bilir?

bu arada, benden kesilen vergiler, benim ücretlerimdi yanlış olmasın. alışveriş filan, sadece sanırım elektronikte vardı öyle bir şey. ücret konusundan basediyosun sandım.

hocam ayni soruyu ben de kendime sorup duruyorum ama okuldan istediler. okulda boyle bir etkinlik planlaniyor ve bu is icin de talihsiz bir sekilde ben gorevlendirildim.. bunun icin bir formul bulmam lazim.

ya aslinda butce veriliyor ama o butceyi sonraki projelerde kullanacaklarmis. onun icin degisik cozumlere ihtiyacim var. nasil bir sistem kurulur ki? hangi sarkilari kullansam acaba?

baska onerisi olan yok mu?

hatun matun diyince...

las vegasta dikkat et diyorum dostum,aman aman.haberlere cikarsin sonra yazik...

alkislarlayasiyorum.com

haha, haberim var bu olaydan serabetan, sağolasın :) fuhuşla falan işim yok zaten, doğal yollardan olan olayları sormuştum ben. o değil de elemanlar harbiden bildiğin madara oldu, gazetede falan da çıkmışlar :)

delta'dan uzak dur. caaaanım THY'den şaşma. aradaki fiyat farkına tamah etme.
yanına flash disk'te müzik al. bunu yapamasan bile sıkıntıdan patlayacağını hiç sanmıyorum gene caaaanım THY sayesinde. gurur duyuyorum lan, THY gibi bi havayolumuz olduğu için!!!
o ingilizcenle ve o aksanınla (evet seni tanımadan ve ingilizce seviyeni bilmeden yazıyorum bunu) hatun düşürebilirsen, "helal olsun, sen aşmışsın abi!!!" der, şapka çıkartırım. hatun mevzularında bizde suç olmayan şeyler, ABD'de suç olabilir. sexual harrasmenttan kelepçeyi takar, direnirsen de kafana postalla basıp, suratını kaldırıma bastırırlar. nelerin kur, kompliman, nelerin suç olduğu konusunu çok iyi araştır, eğer ciddi ciddi bu faaliyete gireceksen. ama şansın yaver gider, oraya senin gibi eğlenme amacıyla gelmiş Avrupalı bi köylü kızı bulursan, ona da bi şey diyemem. Özellikle 2001 yılındaki malum hadiseden sonra, o işler çok zorlaştı, bizim gibiler için.
zencilerle başın belaya girerse, sana musallat olur ve dövmeye falan kalkarlarsa, "weydeminit bro, aym mazlım" demeyi ihmal etme. bakarsın hayat kurtarır. philadelphia maddesine en ayrıntılı yazmış sözlükçüye mesaj at ve şehrin sakat yerlerini öğren önce. her şehrin "şu saatten sonra yakınından bile geçme" denen yerleri vardır. eğlenceye sıra gelmeden önce götü kollamayı öğren yani. gerçekçi olabilmek için, pasaport kontrolden geçerken, 6 ay kalış izni alabileceğini hiç sanmıyorum. kendini 3 ay alabilecekmişsin gibi hazırla da, iyi birinin, iyi bi saatine denk gelirsen ve 6 ay alırsan da, bonus olsun.
philadelphia'da bizim döner ekmeğe benzer bi zımbırtı var, philly cheese steak diyolla. onu yapan çok çok meşhur bi yer var ama bana bi philly'li herif, aslında en iyi yerin orası olmadığını söyleyip asıl iyi yeri söylemişti, herkesin bilmediği. tabii ben orayı unuttum, şu anda sana söyleyemiyorum ama böyle de bi gerçek var.
new york'ta en son kontrol ettiğimde yirmi bin restoran vardı. tavsiye edeceğim yerlere paran yetecek mi? sen paradan haber ver. KFC, Burger King, McDonald's, Wendy's gibi yerlerden uzak dur. bünyen çok sağlam değilse, ve meteliğe kurşun atar durumda değilsen, seyyar sosis, "shish kabob" satanlardan da uzak dur. ya da şöyle özetleyeyim, adam başı en az elli kâat verdiğin lokantada iyi şeyler yersin.
Paran çoksa, bir NBA maçına git mesela. Götün yiyosa, futbol maçına da gidebilirsin mesela.
iflah olmaz bir çay tiryakisiysen, yanına minik bir porselen demlik alabilirsin. orada en çok özleyeceğin şey o olur. Avrupa tipi elektrik fişini, Amerikan tipine çeviren adaptör almayı sakın unutma. ABD'ye yiyecek sokmak beyana tabi ve bagajları gümrük polisinin köpekleri kokluyor. Pastırma, sucuk mucuk gibi maceralara girersen, madara ve rezil olursun. Philly'de kesin Türk bakkalı vardır. Yakınında var, ben alışveriş ettim de içinde de kesin vardır. Netten bi bak. Dolayısıyla, bi bok özlemezsin, kekik suyuna kadar satar herifler.
New York'ta Times Square'den DOWNTOWN istikametine giden 1 no'lu trene atla ve son istasyondaki kızılderili müzesine git. beleş olduğu için söylüyorum. Orası, Özgürlük Anıtı'na giden teknelerin kalktığı yer aynı zamanda. Kırk kâadın ve video kameran varsa, güzel bi havada NYC sightseeing otbizlerine bin. video kameran yoksa da fotoğraf makinenle idare edersin.
Müze merakın varsa, City Pass almanı tavsiye ederim. Seksen kâat. Vakit ayırabileceksen al. Yoksa paran ziyan olur. Domuz yemeyen biriysen, Yunanların sattığı ve adına Gyro dedikleri döner taklidi şeyden yeme. Çünkü domuzdan yapıyolar.
Uçak yolculuğun sırasında iki tane form dolduracaksın. Bunun için yanında bir tükenmez olsun, sağdan soldan dilenme. Pasaport numaran kolayda bir yerde olsun, kalacağın yerin adresi kolayda bir yerde olsun, JFK'e uçacaksan uçuş numaran TK 001 olacak. onu da yazman gerekecek.
Polisle bir şekilde bir iletişimin olursa, son derece efendi ol. Soru soracağında ekskiyuzmi sör, diye başla cümlene. Zencilere bir şey soracak olursan da yol mol, yani, böyle başa cümlene. Bi zararı olmaz, ama faydası olur. Başın ağrımasın istiyosan, efendi ol, dürüst ol, cici çocuk ol. Yoksa, hayatın boyunca hatırlamak istemeyeceğin hatıraların olur. Türklerle ne kadar az takılırsan, İngilizcen o kadar çok gelişir.
haaa, az daha unutuyodum, yanına çok kuvvetli ağrı kesici, iyi bir antibiyotik al ama bunlar için doktordan reçete de al. gümrükte valizlerini açtıracak olurlarsa, reçete isterler ilaçlar için. ABD içinde uçacak olursan, uçağa binerken boş bulunup silahlı, bombalı espri yapmaya kalkma, kendini hapiste bulursun. boş boş konuşup, salak espriler yapıp yavşama yani. akıllı ol.
yanına prezervatif alabilrsin, muhtemelen Türkiye'de daha ucuzdur. Bakarsın lazım olur. tabii ki en rahat ayakkabılarını al. en çok iş ayaklarına düşecek. sen de Türklerin ezici çoğunluğu gibi alışveriş çılgınlığına kapılıp, sonunda iflas edeceksin. bunun için gerekli mâlî planlarını şimdiden yap. yurda döndüğünde veya ABD'deyken kimlere el açacağının listesini yap. eğer o tip birisiysen, yanında iki boş valizle gelmende fayda var. yoksa, aldıklarını ya geri götüremezsin, ya da 150 kâat ekstra valiz parası ödersin. bu şekilde bir alışveriş çılgınlığına kapılmanı tavsiye etmem. ileride "ne salakmışım lan! bütün bu ıvır zıvıra o kadar para vereceğime, tek kalem .... alsaymışım keşke" deme ihtimalin çok büyük.

iyi eğlenceler dilerim

@compadrito, eyvallah çok sağolasın cevap için :) abd'de 6 ay kalırım dedim ama turist vizesi ile gitmiyorum. öğrenci vizesi aldım, kurs bi 3 ay sürüyor. ilk kurdan sonra diğer kurlara da devam etmeyi düşünüyorum. böyle böyle uzatabildiğim kadar uzatıcam kalış süremi. ingilizcem de havadan sudan sohbet edecek kadar işte. daha önce yabancı arkadaşlarım, ingilizce konuşulan ortamlarım olmuştu. bütçem için de normal diyelim, orada da belli bir öğrenci hayatı yaşayacağım için harcamalarımda aşırıya kaçmamaya özen göstericem. kalacağım yer belli, yakın bi arkadaşımın evinde kalıcam. ilaç meselesini de öğrendiğim iyi oldu.. bu arada vize görüşmesi için de daha önceki sorumda taktik vermiştin, onlar için de tekrardan teşekkürler :)

daha bir şeyler eklemek isteyen olursa eklesin efenim..

www.nivea.com.tr

büyük oranda azaltıyor.

ısırgan otlu maske denesen bu ot kepeğe filan da çare çünkü...

fakat kesin bir tedavisi yok hormonel bir olay hafifletmek için b vitamini ağırlıklı beslensen bira mayası alkölsüz mesela.alköl b vitamini ölduruyor.

sürekli yikaman lazim.

cok takilma,bu kremle,cilt paratlariyla cözülcek bisey degil bence.illaki azalir ama bunla yasamayi ögrenmek lazim.

bende de biraz var galiba bazen dikkatimi cekiyo bazen,önemsememek lazim cok:)

yağlı beslenme, et eğırlıklı beslenme direk etkiliyor. direk! kızartılmış şeyler yememeye çalış.

geçici bir çözüm istiyorsan, alkol bazlı makyaj temizleme suları var. suratında yağdan eser bırakmıyor fakat bi o kadar kurutup daha fazla yağlanmaya neden oluyor.

rezervasyonu internetten yapabilirsin. işlemlerini internetten yaptığın sürece kimin kredi kartıyla aldığının bir önemi yok. acente pahalı satar en az %10 koyar.
thy yi ara sor, en garantisi bu.

Biletin uzerinde senin ismin olduktan sonra kartin sahibinin kim oldugunun onemi yok. Bazen acentalar daha ucuz olabilir. Gozune kestirdigin bir ikisine telefon acip sor, sonra gidip thy'nin sitesinden bak karsilstir ona gore al.

Rezervasyon sonrasi mail atarlar veya bir rezervasyon kodu verirler. Bu kod ile thy'nin sitesinden kontrol edebilirsin alip almadigini. Havaalanina giderken de bu numarayi veya acentanin attigi maili bastirip yaninda gotur. Asil bileti bu numarayi/ciktiyi ve pasaportunu gostererek hava alaninda alacaksin.

bu işin psikolojik yönüne iyi odaklan. vize alamazsan dünyanın sonu gelecekmiş gibi endişeli bir yüz ifadesiyle, kan ter içinde çıkma soru soracak kişinin karşısına. sakin, mantıklı, tutarlı ve kendinden emin cevaplar ver. arkadaşının sürücü ehliyeti varsa ve fotokopisini yanına alırsan iyi olur. (fazla mal göz çıkarmaz hesabı). yeşil pasaportun bir farkı yok, dediğin gibi. orijinallerle fotokopileri beraber götür. konuşacağın kişi Amerikalı ise, daha fazla gülümsemeyi ihmal etme. orada nasıl geçineceğine dair sorular gelecek. arkadaşının mali durumuna dair gösterebileceğin bir belge olsa, bir zararı olmaz. misal, kalacağın adresten, kursa nasıl gideceğini sorabilirler. bu tür spesifik sorulara hazırlıklı ol. hiç beklemediğin yerden kontra bir soru gelirse, gak guk etme, heyecanlanıp kekeleme. makul, mantıklı, sakin ve DÜRÜST bir cevap ver. ayak üstü yalanlar atmaya kalkma, yemezler, çünkü artık insan sarrafı olmuşlardır. sorulan kadarına cevap ver, dolambaçlı hikayeler anlatma. kafaları bulandırma. neden gitmek istiyosun? dil öğrenmek istiyorum. bitti, nokta, o kadar, full stop, period. ingilizce öğrenirsem, kariyerim için çok iyi olacak, gibi. pozitif düşün, pozitif gir görüşmeye. etrafına negatif elektrikler saçma. efendi bir kılıkla git. kravat takman şart değil ama temiz ve ütülü bir gömlek olsun üstünde. hırpani görünme. kirli sakal filan gibi gereksiz şeylere prim verme. temiz, dürüst, cici çocuk ol.

@compadrito, çok sağolsın cevap için. valla aynen dediğin gibiyim. dünyanın sonu olarak görmüyorum. vize reddi verirlerse de kendimce bi b planım, c planım var. işte bu iş için çok zaman kaybettim, tek üzüntüm o olur heralde. dediğin gibi ütülü gömlek, tıraşlı, efendi çocuk modunda gitmeyi düşünüyordum ben de. arkadaş şirketlerinin sponsorluğunda gitmişti, kaldığı ev de kendilerinin zaten. arkadaşın mali durumunu belgeleyemem sanırım. hatta arkadaştan bahsetsem mi ondan bile emin değilim. kimisi söyleme diyor, kimisi de söyle iyi olur diyor. ingilizce seviyem akıcı konuşmaya elverişli değil , görüşmede türkçe veya ingilizce konuşmanın etkisi nasıl olur peki?

ingilizce veya türkçe'nin bir etkisi olduğunu sanmıyorum. mesele, senin orada, "ulan bu herif bi girerse, kalır, bir daha da çıkmaz" gibi bir görüntü vermemen. bir de şunu unutma: şu anda tartıştığımız şey, oradaki görevlinin ruh hâline, iyi tarafına denk gelmene de bağlı. dolayısıyla 50/50 olan ihtimali, senin lehine 51/49 yapmaya uğraşıyoruz, öyle bak bu işe. ama pozitif görünür, pozitif düşünürsen de, hiç bi zararı olmaz yani.

yalnız görüşmeye gittiğin adamın hiç bir önemi yok, o adamlar bir aracı şirket, sizin pasaportunuzu, belgelerinizi US'e göndermekle yükümlüler, yani vizeyi verecek kurum Amerikada bulunuyor. Yalnız o adamlar formlara, bu adam sakat vermeyin vize tarzı şeyler yazıyorlarsa bilemeyeceğim.

İngiltere vizesi alırken böyleydi en azından.

www.youtube.com

@compadrito, sağolasın tekrardan. valla elimden geldiğince pozitif olmaya çalışıcam. göçmenlik gibi bir niyetim de yok ama bakalım..

@sabac, abd ile ingiltere'nin sistemi farklı diye biliyordum ben. ingiltere vizesi almak daha zor sanırım. abd'de aynı sistemimi kullanıyor kesin bi fikrim yok.

@muslimovic, eyvallah :)


bir de bugün ds-160 formunu doldurttum. formdaki sorulardan bir tanesi abd'de ne kadar kalacaksınız idi. kursun süresi olan "14 haftayı" yazdılar ama benim de içime kurt düştü. şimdi ben bu kurdan sonra diğer kurlara da devam etmek istiyordum. e forma "14 hafta" yazdılar, ya ona göre 3 aylık falan vize verirlerse? formu doldurmaya yardımcı olan eleman 14 haftadan sonra tekrar kursa yazılmak istersen türkiye'ye gelip bi daha vize başvurusunda bulunman lazım dedi ama bana saçma geldi. gayet abd'deyken diğer kurlara devam eden, okul değiştiren insanlar var çünkü. bunun doğrusunu bilen var mı?

Amerika vizesi 10 veya 5 senelik veriliyor genelde.asil sizin icin baglayici olan vize suresini amerikaya giriste pasaporta yazilan suredir.kendi deneyimime dayanirsak her girisim de 6 aylik verdiler, halbukii vizem 10 senelik. Hep tatil amacli gittigimden, uzatma geregini duymadim ama eminim bu surede uzatiliyordur.

çeket gömlek ayakkabı herşey çok sağlamdı çok sıktım traslı fılan saçlar düzgün kesilmiş filan ogün kız istemeye gitsem kızı alırdım vizeyi vermediler kıyafetı pek kasma günlük kot ve bir gömlek kazak neyse artık kafıdır.

@sabac dediğin olayı worldbrigde ingiltere vizesi için yapıyor..abd ye vizeyi istanbulda 3 kişi veriyor..

1 i kel kısa çekik gözlü
1 sarısın bayan
1 i de yapılı bır abı kelmıydı değilmiydi hayal meyal

bu üçünün ruh hali önemli ..aq usama bın ladının öldüğü gün vermedi ibneler nasıl sıkıntıları varsa

bugün görüşmeye gittim ve vizeyi aldım :) genç uzun boylu bir elemana denk geldim. 7-8 dakikalık bi görüşme oldu sanırım. biraz türkçe biraz ingilizce konuştuk sonra vizenizi onaylıyorum dedi ve ups masasasına gönderdi beni :)

çok da farklı olmayan bir tipin var demektir.

Yüzün gözün pek bi düzgünse o sebeple olabilir.

bende de öyle toshiro

genel bir yüz olabilir gibi

özellikle suna cok benzetiyolar

www.google.at

aynı şey bende de mevcut. sizi diğerlerinden ayırt edicek çok belirleyici bir fiziksel şey (bu bir gülümsemeden tutun da bir yara izine kadar gidebilir. ) yoktur. :)

@kimilolo, bu saldırganlık neden ?

@gaborit, ya öyle bile olsa elin avrupalısı niye benzetsin. adam hiç şu şehirde, şu otelde kaldın mı? şu ülkede bulundun mu diye sorup durmuştu. bi kaç yabancıda daha olmuştu böyle.

@uykuyastığı, düzgün ama arkadaşlardan böyle yakışıklı manken gibi adamlar var. beraber gezerken onlara değil bana soruyorlar. garip yani..

@kimilolo, sesli güldüm. alakası bile yok..

@serabetan, yine iyi kime benzetildiğini biliyorsun. benim için ise kime benzediğim muallak. bugüne kadar sadece bi kişi birine benzetmişti, benzetildiğim kişi de şu idi; www.resimkolik.net

@ surlefil, belki kendisi hiç böyle bir durum yaşamayıp onun eksikliğini duymuştur.

Belkide çok sıradan bir yüzün, ifaden vardır, bu sebeple de sana benzer kişileri önceden görmüş olup, sana böyle sorular yöneltilmiş olabilirler.

resim koyar mısınız? sonra hemen kaldırın. cast ajanslara başvurabilirsiniz.

üzerine fazla düşünme bence zira beni de çok sık benzetirler. benzettikleri birkaç kişiyi listeliyorum hiçbirinin diğeriyle alakası yok.

1. www.willywrestlefest.fr
2. www.dipcik.com
3. www.muratboz.org
4. 1.bp.blogspot.com

@bilalbaryakrat, koyamam malesef. zaten pc'de de resmim yok şu an. istesem de koyamam..

@gaddar kerim, senin olay da iyiymiş :)

alp kırşan'a sürekli benzetilen birisi olarak ben alıştım artık.. çok alakasız ortamlarda, farklı kişiler tarafından benzetildim. takmıyorum. sen de takma salla:D

toshiro, buna benzetiliyorum dediğin adamı tanımıyorum ama baya benzettim bikaç kişiye
demek ki benzetilebilinetisi yüksek bi tipmiş
beni de hep benztirler birine halasının kızına ya da sivaslı bi arkadaşına :) genel bi tipimiz var demek ki

"x ünlüsü"ne benzetilmek de güzel bi şey değil ki. yıllardır "x ünlüsü"ne benzetiliyorum ve bu sadece sinir bozucu. hele bir de bu benzerlikten faydalanmaya çalıştığını düşününenleri kat hesaba, al sana bir cinayet sebebi.

bunun yanında o "x ünlüsü"ne benzeyen bir "xx ünlüsü"ne daha benzetilme durumu da var. oluyor böyle şeyler hayatta yani. hele bir de çok fazla ayırt edici özelliği olmayan bir yüze ve fiziğe sahipsen -insanların zaten canı çok sıkılıyor- mutlaka birine benzeteceklerdir.

bunu takıntı yaptığım falan yok, bu konu hakkında bir sıkıntı da çekmiyorum. merak ettiğim şey bunun nedeninin ne olduğu ve başkalarının başına ne sıklıkta geldiğiydi. cevap veren herkese teşekkürler..

bilgi alma hakkınız kapsamında belediyeye sorabilirsiniz. imar planında ilgili konumu belirterek tabii.

ilgili belediyeye istediğiniz zaman gidip sorabilirsiniz. parsel bilgisinide belirtip ayrıntılı bilgi alırsınız.

Kinyas ve kayra.

aslı erdoğan- kırmızı pelerinli kent

hakan günday - az

elif şafak-araf

her ne kadar kendisini sevmesem de bu kitabını beğenmiştim.

hakan günday - zargana mekan: berlin

ahmet ümit - kar kokusu (rusya)

tezer özlü - yaşamın ucuna yolculuk

yazın yazın daha, haydi devam :) tikleri sonra atıcam..

fikir ve sanat eserleri kanunu'na göre yasak yok.
astsubay, öğretmen arkadaşların basılı şiir ve öyküleri vardı haylice. ismail doruk bu model yazarlardandı.. memuriyetten emekli şimdilerde..
şu da numune karar.memurlar.net

elbette yok. neticede direk sermaye üzerinden para kazanma girişimi yok ortada. bir ticaret dönmüyor.

örnek olarak da aklıma bir isim gelmiyor; ama elime aldığım kitaplardan "aynı zamanda bilmem nerede bilmem ne öğretmenliği yapan bilmem kim" ibaresine çok rastladım.

ha bak aklıma geldi. ilkokul öğretmenlerimden birinin çocuklar için masal/hikaye tarzı denemeleri vardı yayınlanmış.

hasan ali toptaş var.

memurlar başka bir iş yapamaz, ticarethane açamaz ama bu tür fikir eserleri üretebilirler. yani kitap, şiir yazabilirler, resim yapabilirler. (mevzuatı, maddesi de var ama şimdi çıkaramadım).

yok.

ama sen bir sor bakalım, herkez anasının karnından le cordon bleulu doğmuyor.
az cok iki yumurta kırarız sor bakayım :)

gittim, aşçılık sertifikası bile aldım. ayrıca hem lise hem üni turizm okudum, her ne kadar bölümüm servis-bar olmasa da, istemediğiniz kadar yiyecek-içecek yönetimi, mutfak dersi aldım. yardımcı olabilirim belki?

@kulustur, sorularım kurslarla ilgili.
@Phoebe, mesaj attım..

km player da ayarlar sekmesinde altyazının her ozelligi degistiriliyor.

hatta ustte Turkce alt tarafta ingilizce bile izleyebilirsiniz.

km player ile de değiştirip farklı kaydetmeye çalışmıştım fakat olmadı, nasıl oluyor o dediğiniz?

toshiro selam

senin gibi filmci adam sorarmı böyle soru ayıp :)

f2 yap ekrandayken ayarlar sekmesinde subtitles ayarlarına gir en alttan üçüncü kutucuk sanırım orada yazı karakteri boyu herşeyi değiştirebilirsin.

yeterki altyazı gömülü olmasın ona çare yok.

film on numaradır ilkinden kat kat iyi :)

altyazı dosyasını sağ tıkla birlikte aç notepad. sonra önünde zaman dışında #34345 vb. hex olanların hexlerini sil kaydet iyi seyirler.

oo kulustur, selam

işin teknik kısımlarını kurcalamıyorum :) dediğin kısımlardan ayarlar yapılıyor tamam ama bu altyazıyı değştirdiğim haliyle farklı kaydedemiyorum. filmi km player'de izlemiycem. splash player için uygun hale getirmeye çalışıyorum..

@wallcan, altyazının büyük bir kısımında renkli diyaloglar var. subtitle workshop ile de yapılıyor ama tek tek uğraşmak istemedim.

daha pratik bir metodu yok mu bunun, altyazıyı yükleyeyim renk kodlarını kopmle silsin falan, bunun gibi bir şey..

splash ozellikler cok zayıf subla oynayamazsın sw kulanıcan uzun iş...

yarın akşam.

Şu anda yayinlaniyor

@almanyayenilincebizdeyeniksayildik, evet izledim. sağol cevap için..

pilav ile üzüm derler ama hiç denemedim.

helva+peynir ikilisi

kaşar peyniri + bal..Belki duymuşsundur ama çok güzel oluyor.

taze fasülye üzerine kırmızı pul biber güzel olur mesela.

çilek - karabiber şahane oluyor

karpuzu tuzlayarak yemek

ananas ustune aci kirmizi biber

pilav üstü tulumba tatlısı. ben denemedim ama güzel diyorlar.

ekmek arası mayonez diyebilirim kendi adıma.

mercimek pilavı üzerine taze fasulye

pilav ketçap mayonez çoban salata helva ekmek. ahtapot, kalamar,midye, deniz kestanesi, kurbağa bacağı, koç taşşağı vs.

ekmek arası pötibör bisküvi harika oluyor yav..bir de barbunya yemeğinin içine tarçın ve nane ekliyorum, ennnfeesss..denedim %100 çalışıyor..

tavuk eti+pilav+yoğurt, bunların hepsi bulamaç gibi karışınca en kral yemek halt ediyor.

mangalda muz, alınca arasına bitter.

ekmeğin üzerine bildiğin margarin sürüp, üzerine de tuz döküp yerdik küçükken. baya lezzetli olurdu.

taze fasulyeyi peynirsiz düşünemiyorum bile.

zeytinyağlı dolma ve baklava

içinde şerbet olan tatlılar + ayran

tereyağı üzerine çikolata. kahvaltımın vazgeçilmezi.
çikolata beyaz peynir
sonra çikolata üstüne reçel

her tür çorbanın içine beyaz peynir atarım. bir de paskalya çöreğini ekmek olarak kullanmayı severim tatlı olduğu için.

zeytinyağlı incir. fransız bir arkadaşım böyle bir sunum yapmıştı, tattıktan sonra hoşuma da gitti.

Yatırılan her ücret iki aramayı kapsıyordu sanki. Ben tekrar aramıştım, yoğunluktan randevumu öne çekemediler ama pin ücreti de istemediler.

hayir acil randevu icin yatirilmaz ikinci pin. en azindan oyleydi

alınıyormuş, öğrendim..

@fadetoreality, ilk aradığım zaman görevliye durumumu anlatmıştım. acil randevu talebinde bulunacağımdan bahsetmiştim ama onun için de pin numarası alacağımdan bahstmemişlerdi. hem yönlendirebilirlerdi de direk acil randevu alın diye, boşuna 20$ yatırmak zorunda kalıcam şimdi..

@yetersiz veri, siz ne zaman randevu almıştınız. önce normal randevu alıp sonradan acil ramdevu mu aldınız yoksa direk acil randevu mu aldınız?

aynen öyle.

yunan ,ispanyol olmak geyigini bizim millet abartip,bokunu cikarsada,türk olmak sevilen birsey degil.

tabii bu duruma göre degisiyo,salliyorum kaliteli bi kokteyldeyseniz cok takilmazlar,bilirler sizin nasil biri olduklarinizi ya da bu tarz background seyler cok ilgilendirmez .

ama eger normal yerlerden söy ediyorsak %100 e yakinsar önermenin dogrulugu:))

cok oldu denk geldigim:))

"türküm" deyince ayrıca ilgi duymayacakları kesin ama kaçan hatun sayısının da fazla olacağını sanmıyorum ben. benim bir tanıdığım var, detaylarını vermeyeyim okur mokur, adam bildiğin türk ve götürdüğü hatunun haddi hesabı yok.

polonya'da türk olmak hava atmayı sağlıyor olsa da ukrayna'da tam tersi işliyor, nedenini tahmin etmek güç değil. polonya'nın tarihinden kaynaklanan durumlar da var tabi.
almanlarsa türkün 72 çeşidini gördüğünden adamlar zaten bizden daa iyi tanıyorlar nerdeyse bizi. sen türk değilim desen de anlar türk olduğunu her türlü.
estonya'da türküm deyince insanlar bana saygı gösteriyordu mesela.
yalnızca türk olduğumu öğrendiği için benle ilgilenen bir çek kız da olmuştu ya da. slovenler de seviyo gördüğüm kadarıyla türkleri.

kısacası her ülkede değişir bu durum. belli ülkelerde türk olmak sıkıntıyken belli ülkelerde tam tersidir.

Scandinavia da yasiyorum.. fakat soyle bisey diyim inanmicaksiniz belki Buradaki yabanci erkeklerin % 70 i bir bayanla tanistiginda turkum diyor cok denk geldim.. o dediginiz sadece orta avrupa ingiltere cevrelerinde bence oda 70 80 li yillarda oraya giden ailelerin egitim duzeyinin biraz alt seviyede olmasina bagliyorum..

@der meister, arkadaşlar sürekli tabi italyanım, yunanistan'dan geliyorum modunda gezmemişler ama türk olunca bir adım geriden başlıyorsun falan demişlerdi. türkiye'nin nerde olduğunu bilmeyen hatunlara de denk geldiklerinde kurcalamadan avrupa'da deyip geçiştiriyorlarmış :)

@siradisi00, evet o dediğin olay da var. almanya zaten ayrı bir olay, oraya hiç girmiyorum bile :) estonya ve slovenya olayı da ilginçmiş, tam tersi olur diye düşünürdüm..

@horror, haha aklıma hiç gelmezdi bu. demek italyan erkeği etkisi yaptığımız yerler varmış..

abd'de peki. abd'de daha türkiye'nin nerde olduğunu bilmeyen hatunlar var mesela, onlar da aynı tepkiyi veriyormuş. hadi müslüman bir ülke olduğumuzdan dolayı desem o da değil, başka müslüman erkeklerle gayet samimi olan hatunlar varmış.

Kisaca soyle soyliyim Turklerin az oldugu ulkelerde genelde turk erkeklerine Raaber cok :))

Abi dunyadaki en cok erkek homosexuel Yunanistan italya ve ispanyadadir bide abest kacicak ama hatun (kabuksuzunu) test ettimmi daha italyan cart curt pek sallammiyolar ... :)

o arkadaşlar burada da hatunlar parası arabası olana veriyor diye dolanıyorlar.

önyargı var ama bence abartılıyor. kimsenin kimseden kaçtığı yok benim gördüğüm.

abd liler bizi ıraklı olarak biliyor. incirlik üssünden olsa gerek. yani terörist. ondan dolayı imajımız abdde iyi değil

Türk'ü seviyorlar be. Tipine ve karakterine de bağlı.

Olayi sadece kiz arkadas acisindan degerlendirmeyecegim, sosyal iliski baglaminda bakacagim mevzuya. Oncelikle sunu belirteyim hic kimseden saklamadim Turk oldugumu. Irkimla gurur duydugum ya da milli duygularim cok kuvvetli oldugu icin fln degil, sikimde olmaz afedersin :) Bu ve buna benzer konularda (hatun kaldiricam diye) din, irk, cinsel tercih, meslek, maddi durum, aletin boyu/eni, vs. her neyse yalan soylemek amsalaklik bence.

9 ay kadar New York da yasadim gecen yil, Turk olmanin sosyal cevrede cok fazla sikinti yarattigini soyleyemem. Ama calistigim sirkette yanimda oturan kisi hollandaliydi mesela agir tasak geciyordu Turk olmamla ilgili :) Biraz samimiyetimizden de kaynaklaniyor olabilir.

6 ay once Hollanda'ya yerlestim. Burda Turk olmanin dez avantajlarini yasadigimi soyleyebilirim. Cesitli sitelerden ev/oda arkadasi aradim bir ara yaklasik 40 yere basvurdum. Birak evi gormek icin cagirmayi cevap veren 1 ya da 2 kisi oldu (Birinin erkek arkadasi Turkmus, ona yonlendirdi). Rotterdam'daki Turk konsolosluguna yolum dustu bir seferinde neden milletin cevap vermedigini oradaki kitleyi gorunce anladim :) Is yerinde direkt benimle alakali degil ama baskalariyla ilgili Turk ya da Fasli misin diye tasak gecildigine rastladim.

Hatun meselesine gelirsek. Kiz arkadasim Finlandiya'li, 4 yildir Hollanda'da yasiyor. Turklugumle ilgili hic bir sorun yasamadim. Yakin arkadaslarindan biri Asyali, belki onyargilarindan arinmasinda bunun bir etkisi olabilir.

abd icin izlenimlerim;
- tip ve karakterle alakasi kesin olmakla birlikte turklere karsi avrupa'daki gibi kesin bir onyargi olmasa dahi herhangi bir sempati de yok. o yuzden bi italyanim, fransizim demek kesinlikle daha cok prim yapiyor. ozellikle buyuksehir yerine tasra da buyumus tipler daha bi cekingen oluyorlar. gerci bir kere greek'im diyen bir turk arkadas olmustu, hatun bunu duyunca basip gitmisti. sans meselesi de yani. hehe. bide daha once turklerle iliskisi (sevgili, arkadas, komsu vs.) olmus, turkiye'de bulunmus insanlar genelde olumlu izlenim sahibiler, epey yakin davraniyorlar.
- bence bunaltma olarak arap ulkelerinden gelen vatandaslarla yarasmamiz mumkun bile degil. adamlar neler neler yapiyorlar, bizimkiler valla eline su dokemez.
- ama kesin olarak bi durum var ki pr'imiz cok zayif. hic iyi tanitamamisiz kendimizi arkadas.

Kadınım. İlk kez Avrupa'ya gittim bu sene bir kadınla... O tecrübeliydi, aman söyleme sakın dedi. Ben o hatayı yaptım birkaç kez. Sonuç olarak Türk kızlarının da Avrupa'da Türk erkeği kadar ünlü olduğu öğrendim. Hiç zaman kaybetmeden yazıyorlar. Sorun biz de değil herhalde.

Türkiye'den gelmiş olmak o kadar kötü değil. Hala bizi peçeli Osmanlı zannedenler var tabi. Cahil her yerde. Zira A. Comte'nin mezarı nerede dedik, o kim şarkıcı mı dedi bir Fransız yiğidi.

@ buf-e kür bana kürt/türk müsün bakireysen sorun değil burda da diktiriyoruz son kız arkadaşıma böyle yaptırdık diyeni gördüm. -bunu da yatak odasında filan değil yanlış anlaşılmasın daha tanışmaya çalışırken yumurtlamıştı- daha da üstüne bişey göreceğimi sanmıyorum.
matmazel nerelisiniz diyen taksi şöförüne hadi tahmin edin deyip (yer orta avrupa) fastan gürcistana kadar sayılıp türkiyenin sayılmaması da var ki istisnai bir durum değildir -tamam ben esmerim de- gerçekten esamemiz de okunmuyor arkadaş

1 hafta ile 15 gün arasında değişir diye tahmin ediyorum.

normal postayla 1 ayda elime ulaşıyor

En az 2 hafta.

max 2 hafta

@kocayusuf, @metalik o kadar sürüyor mu yav gerçekten. vize için belge bekliyorum, eğer dediğiniz gibiyse her türlü geç kalıyorum. bugün tam 9 gün oldu postaya verileli, herhangi bir takip numarası da vermediler..

ABD'de üniversitelere başvurmuştum, aldığım bütün cevaplar mektupta yazan tarihten en az 2 hafta sonrasında geldi, hatta bazılarının gelmesi 1 ayı bile geçti. Belki de yoğun bir döneme denk gelmiştir ama.