Ekşi Duyuru

harleme gidip güvenliğimiz problem olur mu gibi bi soru cehennemde ateş sıcak mı gibi bişeye benzemiş.

ikisinin arasında soyle yerler var:

www.chelseahostel.com

veya

www.chelseacenterhostel.com

internette baktığımda b&bler için reviewler çok iyi oluyor. o yüzden tercih etmeyi düşünüyorum ama tabi çevrenin güvenli olması da önemli

wireless internetin olduğu yerlerde tüm bu istediklerinizi yapabilirsiniz.ancak bildiğim kadarıyla offline bir harita yükleme olanağı yok. bahsettiğiniz app leri denemedim ancak offline haritaları olduğundan şüpheliyim. amerikaya gittiğinize göre wireless bulmak konusunda çok zorlanmazsanız. bence işinizi görür.
pil ömrü gayet iyi. wireless kullansanız bile 4-5 gün götürür en az. bendeki 3 senelik touch 2 gün kullanılıyo.

Gps kullanmakicin harici gps almanlazim yok sadexe harita istiyorsan olur evet. Wifi sarji 4 saat, applerde 5-6 saat gidiyor. Sadece muzik 30 saat. İphone Applerin cogu ipod touchta calisir ben basarsoftun navigasyonunu ipoduma kurmustum mesela. msn facebook ve web icin ideal. Ben sirf push notification icin iphonea terfi ettim mesela.

Baska sorun varsa sorabilirsin.

Sent from my iPhone.

netbook öneririm ben.

2 saat bile dayanmayabilir wifi ile ipod touch. aralıksız kullanımdan söz ediyorum.

sent from my iPod Touch :)

chavezding ve erich teşekküler cevaplar için

iPod'u skype için kullandınız mı? wireless bağlantı ve harici mikrofonla oluyormuş galiba.
4-5 saat pil ömrü çok fena ama laptop taşımaktan daha iyidir herhalde.

@ruroni

zaten 12" laptop benimle gelecek aynı zamanda iş görüşmeleri ve sunumlar yapacağım için ama sokaklarda turist turist gezerken laptop taşımak istemiyorum bel sorunum var o yüzden.

Evet skype kullaniyorum. Konferans yapilmiyor ve mic gerekiyor. İphoneun micli kulakligini kullaniyorum ben. Ayrica cok ufak micler var ipod icin.

herhalde en iyisi iPod touch almak. zaten hediye çekiyle alında TL olarak 60 lira sivarı falan bir fark vermeme gerekiyor cabimden. internette bakındım birkaç tane offline map application'u var, mesela bir tane şunu buldum

itunes.apple.com

gps kullanmama gerek yok. sadece sırtta laptop ve kalın kalın seyahat rehberleriyle gezmekten bıktımğım için böyle birşey istiyorum.

eger kullanmadığım zaman wifi'i kapalı tutarsam herhlde pilden tasarruf ederim. hatta aletin kendisini de kapalı tutabilirim kullanmayınca, tabi her defasında aç kapa yapmak şarj açısından iyi midir kötü müdür bilemiyorum

offline haritalar oluyor, bulabilirsin.

skype yüklü ama wirofon kullanıyorum ben özellikle yurt dışına çıktığımda. harici mikrofona gerek yok, ipodun kulaklığı zaten mikrofon görevi de görüyor.

Google Maps' in offline haritaları yok. (En azından legal olarak yok) Fakat, Open Maps var, onun haritalarını indirip daha sonra kullanabiliyorsun. Fakat, Google Maps kadar iyi değiller ne yazık ki. Bunu verimli kullanabilmek için, bir de elinizde normal harita olmasında fayda var.

amerika'da wifi'yi zor bulabilirsin, türkiye'deki gibi çok yaygın değil. 3g çok önceden vardığı için herkes onu tercih ediyor. el altında gezerken girmeniz zor yani. cafenin önüne geçeyim kesin vardır falan yemiyor. burdaki bulunurluk oranına 8/10 dersek, orda 4,5/10 diyebilirim.

@only

bana amerikada wifi bulmak çok kolay diyorlardı hep aıdm başı var falan diye.

@only e katılıyorum. özellikle ücretsiz wi-fi bulmak neredeyse imkansız.

(git:tanertanyeli.deviantart.com )

(git:h9351.deviantart.com )

imax de izledim ben gayet iyiydi.

SF den LA otobüsle işkence olur caltrain san jose ye kadar gidiyordu ama LA ye kadar gidebilen vardı diye hatırlıyorum bir bakabilirsin ama uçak en iyi çözüm.

SF, LA, için 3 gün yeter ama yorulursun NY için 10 gün bile yetmez ama tadını alırsın

NY de toplu taşıma 1 numara SF de de idare eder ama LA de araba lazım olur.

ABD'de metro olan sehirler ve SF gibi istisnalar haric hicbir yerde toplu tasima kullanma derim. hem beyaz hem kiz... sakatlik cikar. kullanacaksan da sadece gunduzleri kalabalik olanlara bin.

kuzey sehirleri ekimde soguk olur.

ucuz otel sehrine, bolgesine gore degisir. bi de ne kadar ucuz? bence guvenligi de dusunerek days inn gibi bildik zincir otellerin, ulasimi kolay subelerinde kalabilirsin. simdiden o tarihlere yer ayirtirsan ucuz olabilir. tabii manhattan'in gobegindeki subeler icin bu gecerli degil.

sehir basina 3 gun, ulasim zorluklarini dusununce yeterli bence. gerci 9-24 arasinda 15 gunu 3 sehre ayirmissin 15/3=5 gun o kismi anlamadim. washington'da muze, mall vb gezersin; diger sehirlerde gezecek yer cok, baymaz.

araba kullanmayi bilsen isin cok cok cok kolaylasirdi kiralamak da ucuzken... gelecek sefere artik.

@507
evet doğu yakasında 15 gün 3 şehir ama dediğim gibi mülakatlarım olacak, 1 mülakat en az yarım gün sürüyor o kısmı gezme kısmından ayrı tutuyorum. bir de belki new yorkda 5-7 gün civarı kalmayı düşünüyorum. araba kullansam tabi işim çok daha kolay olacaktı, zamanında öğrenmediğim için şimdi kafamı duvara vurma modundayım.

anladim bol sanslar.

ha unutmadan; eger ilk kez ABD'ye gidiyorsan sunu da yazayim: bir kiz olarak valizi cok doldurmadan az sayida giysiyle gel. oradaki cesit ve fiyatlari gorunce zaten alip dolduracaksin. sonra alamadim diye yanma :) alisverisleri sehir merkezinden degil mall'lardan yap

metropcs al bitane iyidir o, hatta telefonla beraber geliyo bazıları, içinde simkart yok falan iyidir ben memnundum

@little miss sunshine

MetroPCS güzel görünüyor yalnız sabit fatura adresi istiyorlar galiba. sen nasıl halletmiştin?

ben 2 yer değiştirdim ama ilk adresi vermiştim sanırım pek emın degilim / bide ben aylık dukkandan para yatırıodum 60usd gibi bişey odemessen hat gidiodu yanı ay sonu fatura olayı diil sabit bi para veriosun aylık oduyosun kontur gibi dusun

yalnızca üsküdardan olduğunu biliyorum.

sadece salacak'tan var biliyorum ben de.

kabataş' tan olduğuna eminim.

eminönü'nden yok ama

p.s: ne lan bu sözlükteki türev entry girme ekolü gibi sdkjhfkjsk

üsküdardan var

kabataştan var

iclerinden bildigim, tanidigim birisi yok

www.turkiyedoktorlari.com

periodontoglar özel muayenehanelerinde; uzman diş hekimi/estetik diş hekimliği mertebesinde oldukları için ücretler konusunda oldukça uçarlar.

sana tavsiyem diş hekimliği fakültelerinden birine başvurman.

şehirfırsatı.com'da oluyor böyle fırsatlar hatta bugün masaj vardı sanırım, bir bakmanı öneririm

kaya ramada hotel in spa merkezi var

aynı sorunu mu yaşadık bilmiyorum da bir ara bende de oluyordu..

bendeki sebebi düzensiz uykuydu.. bayağı ağrı yapıyordu; +diş fırçalarken zarar verme ete..

ben de öncelikle yanlış fırçalama diye düşündüm, o yüzden 4.5 senedir oral b braun elektrikli fırça kullanıyorum, dişetlerini hırpalamadan fırçalamaya çalışıyorum, ama açıkçası bir faydasını görmedim.

onun bi fırçalama tekniği var. fırçanın kalitelisiyle alakalı değil. ama diş fırçası olarak edebileceğin tek müdehale yumuşak uçlu kullanmandır. dişçiler genelde diş eti çekilmesiyle ilgili acele etmezler çünkü 6 ayda 1 senede olacak iş değildir. uzun yıllar gerekir bunun için. birkaç tedavisi var. bunlardan biri, diş etlerini kanatıyolar bi aletle onlar akıyo sonra aşağıya doğru. düzgün fırçalamayla sağlıklı hale geri geliyor 1-2 haftaya kadar.

Erdek olabilir konaklama ücretleri yüksek değil.

fotoanaliz.hurriyet.com.tr

şunu incelemenizi tavsiye ederim.
fiyatlarıda vermişler.

şile-ağva?

(bkz: kıyıköy)
(bkz: kastro)
(bkz: iğneada)

ağva ya gitme bi bok yok yakın olduğu için biraz mecburiyetten tercih edilen bir yerdir. canın sıkılır huzur da bir yere kadar kardeşim.

adam gibi her fotoğrafçı vizeler için özel fotoğrafları bilirler. ülkenin adını söylüyorsun onlar ayarlıyorlar her şeyi.

Konsoloslukların yakınlarındaki fotoğrafçılar biliyor.

"Biyometrik Fotoğraf" diye geçiyor vize için istenen fotolar genelde. Şartları basit yüze objektif tam karşıdan bakcak kafa dik duracak omuzlar hafif görünecek, arkaplan açık gri veya beyaz gibi bir renk olacak felan gibi. Aslında bakma dijital kamerayla kendin bile halledersin ama yine de bir fotoğrafçı bulman mantıklı. Genelde konsolosluklara yakın yerlerde çok sayıda var biyometrik fotoğraf çeken yer. O civarı bilemiyorum ama taksime yolun düşerse gümüşsuyu civarında çok sayıda var.

Holders of certain documents are, regardless of nationality, exempt from the requirement to hold a Direct Airside Transit Visa when transiting the UK.

A transit passenger is not required to hold a transit visa if he holds, or a person with whom he arrives in the United Kingdom holds on his behalf:

a valid visa for entry to Australia, Canada, New Zealand or the United States of America and a valid airline ticket for travel via the United Kingdom as part of a journey from another country or territory to the country for which the visa is held;

kaynak: www.ukvisas.gov.uk

@dahicocuk

ben de okumustum bunu ama tecrubesi olan var mi merak ediyorum? son dakikada cenevrede ucaga alamayiz falan demesinler.

ayni sekilde british airwaysle london heathrow aktarmali gitmistim, abd, kanada, avustralya ve sanirim yeni zelanda yolcusu oldugunuz surece transit vizeye ihtiyaciniz yok. londrada aktarma yaparken yasadigim tek sorun ucagi kacirmamdi:) iciniz rahat bir sekilde gidebilirsiniz yani

ingiltere uzerinden amerikaya gidip gelmisligim var. ingiltere icin ayrica vize almaya gerek yok.

önce notere gidin, o sizi yönlendirir zaten.
uygun fiyatlısı yoktur, zaten hepsinin fiyatı aynıdır. noterin aldığı maktu bir bedel var, çevirmen de 20 veya 30 alır muhtemelen.
aynı günde hallolur hatta 1-2 saati geçmez bile, ama siz gene de akşama kalmayın, hatta mümkünse sabahtan gidin notere, sabahtan giderseniz akşama kadar mutlaka hallolur,

notere gitmenize gerek yok önce. googleda araştırma yapın semt adıyla, çıkan birkaç yerden fiyat alın. bin karakter başına 10 lira civarı ödersiniz yaklaşık.

demek ki kanserden dolayı kaybetmemiş kolunu :)) öyle demişlerdi ama imalıydı önümüzdeki bölümlerde broyles ile nerde nasıl tanıstıklarını gösterirler peterlı bölüm çok acıklıyıcıydı iki evrenın ilk nasıl bulunduğu neden ihlal edildiği daha cok soru var tabi cevaplanacak

walter in beyninden parça çaldıkları için bir çok olayı unutmuş zaten. nina da çaktırmıyor.

pdf formatında olsa da şurada özgün ve ücretsiz ekitaplar mevcut:

www.altkitap.com

E-mail atıp sorabilirsiniz, hemen cevap veriyorlar.

cihangir'de var, atilgan ismi. orada cok veteriner de var, onlar da satar muhtemelen alacagin seyi. hatta yeni yuva sok. ta efendiler market var, orasi da pet shop ama bakkal gorunumlu.
soyle oluyor; siraselviler caddesinden asagiya sallandiktan sonra, carrefour gorceksin. onun tam karsisindaki sokaga gir, 20 mt ilerde efendiler var.
aradigin orda yoksa, ayni sokaktan yurumeye devam et, sagdan 2. sokaga sapinca da atilgan var.
not: efendiler market bugun aciktir sanirim. en gec oglen gibi acmislardir illa.

(bkz: ID3 TagIT) bunu kullanıyorum. ücretsizdir. güzeldir.

(bkz: tag and rename)

mediamonkey

her türlü ihtiyacını giderecektir.

mesajda yazmayı unutmuşum email: vpmel@fly.to

tamamen amatör bir otbilimci olarak, hem de sorununun ne olduğunu tam bilmeden sana
hayıt otu tohumu
ve
evening primrose oil, borage oil veya blackcurrant oil şeklinde GLA kullanmanı öneririm.

balat musevi hastanesi.

Bakırköy Acıbadem'de Özlem Pata'ya gidiyorum ben. Acayip memnunum, tavsiye ederim.

telefondan okumanın pek keyif vereceğini sanmıyorum. neticede en büyük telefon ekranı bile bir kitabın yanında küçücük kalıyor. walkbook diye bir alet vardı, baya güzele benziyordu.

kindle dusunmez misiniz?

kindle ile amazon tekelinde olma durumu oldugu icin dusunmedim

bende ingilizce kitapların(ders vs) kolay bulunamaması dolayısıyla bir çözüm bulmaya çalıştım. PSP üzerinden kitap okumayı denedim ama çok harika olduğunu söyleyemem. Telefonlarda da bu işin daha beter olacağını düşünüyorum. Eğer alabiliyorsanız o aletler daha iyi bir okuma sağlıyor diye biliyorum. PSP'e dönecek olursak belki onu da almak isteyebilirsiniz. Çok iyi olmasada idare eder düzeyde kitap okumayı sağlıyor.

www.canisi.net bu olabilir mi ama bezsiz...

sakın almayın.1 ay sonra dokunmatik bozulacak sonra hoparlörleri sonra imei problemi çıkacak.

Ve bunlarin sadece dis kasalari iphone clone'u, icinde iphone os calismadiktan sonra bir ise yaramaz. ne program yukleyebilirsin ne bisey yapabilirsin, icinde ne varsa o.

Münster muhtesem bir sehir. Konferans uluslararasi bir konferanssa büyük ihtimalle kale yerleskesinde gerceklesir. Merkez kampüsün oldugu schloss’tan baslayarak, altstad icindeki birbirinden güzel tarihi binalari söyle kisacik da olsa bir görün. Münster cok tarihi bir yer. Tarihe merakliysaniz, Osnabrück ve Münster tarihi turlari olur, onlara katilabilirsiziniz. Müze acisindan da cok zengin. Hava yagisli olursa, Naturkunde’deye gidin, mesela planetarium’da show izleyin. Piccaso grafik sanat, arkeoloji müzesi, sehir müzesi ve incil müzesi gayet basarili. Aksam saatlerinde mutlaka Kuhviertel'deki minik barlara gidin. Münster ögrenci sehridir, yeme – icme vb. cok pahalli degildir.

Köln'de illaki Dom'u ve Townhall'u görün. Romanesk tarz ilginizi cekiyorsa, Köln bu acidan cennet. Müze vb. secimi olarak Köln biraz beyin bulandirir, cok fazla resmi ve özel sergi var. Tavsiyem, her zaman etnoloji (Rautenstrauch-Joest) ve Wallraff müzeleri. Wallraff'ta Rubens, Rembrandt, Gellee, Munch, Monet, Van Gogh gibi isimler var. Köln’e varis tarihinize gore, sehirdeki konserlere bakin. Mutlaka o güne bir sey bulunur. Uyumayan ender Alman sehirlerindendir.

Her iki sehir icin de tavsiyem, turist paketi almak. Hem tek biletle sinirsiz ulasimdan faydalanirsiniz (özellikle Köln icin cok gerekli) hem de bazi müzelere ücretsiz, olmadi indirimli girisiniz olur. Münster icin turist paketi almak yerine bisiklet kiralamayi da düsünebilirsiniz.

teşekkürler opaline. evet konferans kalede olacak. münsterde ulaşımı yürüyerek halledebilirim diye düşünüyordum. otelim tren istasyonuna çok yakın ordan merkeze ve kale yerleşkesine yürüyerek gidilebilir mi?

keşke köln için daha uzun vaktim olsa ama sadece 6 saatim var.

Tren istasyonu ve merkez dip dibe. Tren istasyonunundan cikip kuzey batiya dogru 10 dk. Yürüyünce altstad ve prinzipalmarkt’a varirsiniz. Merkez zaten buralar. Otel de buralardadir herhalde. Gene tren istasyonundan kaleye gitmek en fazla 25 - 30 dakikanizi alir. Bunun 5 dakikasi kalenin ön bahcesini gecmek icin kullanirsiniz. Sehir merkezinden kaleye gitmek daha da yakin. Mesela altstad’tan kale'ye yürümek en fazla 10 dk.dir. Kalenin arka tarafinda uni.'ye ait botanik bahcesi var. Halka acik degil ama turlar var, oradaki arastirmalar ilginizi cekerse kale`deyken bir tanesine yazilin. Havalar umarim güzel olur, bozarsa cidden bisiklet kiralayin. Hollanda gibi oralar. Bir de eger müze vb. gezmek istiyorsaniz, Pazartesi gittiginiz sehirde bunu gerceklestirme sansiniz cok az. Ona gore önceden plan yapin.

ben de isviçredeyim, mesela ben buraya gelirken yanımda frank getireceksem 2 gün önceden bankaya haber ediyorum, bölge müdürlüğünden getirtiyorlar. çalıştığım banka iş bankası.

bana kalırsa ellerinde hali hazırda frank olmadığı için o dallama sallamış kafasından, bu arada euro tl derken bankanın uyguladığı kurdan dolayı zarar etmiş olabilirsin.

aslında bütün bankalar diğer dövizleri de verir ancak euro dolar dışındaki dövizler için önceden bildirimde bulunmalısın.

@al andalus

annem ikinci kez gittiginde 1000 frank uzeri olursa getirebiliriz demisler, is bankasinda da bir limit var mi? bir de isvicreden hangi bankadan gonderiyorsunuz? ben UBSdeki hesabimdan gonderiyorum 15 frank civari masraf oluyor, daha ucuzu var mi bilmiyorum.

Herhangi bir limit olduğunu sanmıyorum, yine de sormakta fayda var. ubsle çalışıyorum ben de, ama ben isviçreden türkiyeye göndermedim hiç, tam tersini yapıyorum ancak türkiyeden isviçreye gönderirken de 10-15 chf civarı bir masraf çıkıyor. anlayacağın daha ucuzu yok bu işin, ki oldukça uygun.

bunların da hepsini seyrettim! galiba aradığım türden filmlerin hepsini seyretmiş bulunuyorum.

la fille sur le pont

hayao miyazaki - Gake no ue no Ponyo (mümkünse japonca olanı izleyin, cok güzel sosuke diyor ponyocuk:)
wicker park ve my sasy girl de iyi hissettirmişti bana kendimi

the fall.

umudunu kaybetme. mutlaka izle. will smith.

Dun aksam Changeling'i seyrettim. Izlenesi bir film olmus.

jules et jim

click
you've got mail
serendipity
under the tuscan sun
as good as it gets
forrest gump (bu kendi basina bir kategori tabi)
sleepless in Seattle
high fidelity
the truman show
yes man

50 first kisses

wristcutters a love story

la fille sur le pont ve ponyo'yu bir deneyeyim. diğer tavsiyeleri seyretmiştim

chasing amy

je vais bien, ne t'en fais pas

"konuş onunla"
ispanyol sinemaındandır ve tavsiyemde samimiyim.
iyi seyirler..

the royal tennenbaum ve bilimum wes anderson filmleri...