[]

şişli hayvan kısırlaştırma ve rehabilitasyon merkezi

pazar günleri açık mı? bir de haftaiçi kaça kadar açık bilen var mı? asıl telefon numarası edinebilirsem müthiş olacak. internet sitesi yok, araştırdım da bulamadım..




 
nasıl bulamadınız? google ilk sayfada veriyor.

irtibat tel :0212 219 64 67
Yer: Veteriner Hizmetleri Merkezi
Piyalepaşa Bulvarı No:80
Tel: 0212 219 64 50
0212 219 64 67
  • african rain  (30.03.11 21:36:06) 
[]

yaraları iyileştiren yeni buluş

Daha önce internette videosunu görmüştüm, dün de kanald haberde yayınlamışlar, arkadaşlar söyledi. Hacettepe Üniversitesiyle işbirliği halinde bulunmuş, özellikle dolaşıma bağlı yaraları iyileştiriyormuş. Bunun tam olarak ne olduğunu ve nerede bulunabileceğini bilen var mı acaba? Videosu falan da olur ilk etapta.

Bulunabilirse inanılmaz müteşekkir olurum valla.

Teşekkürler.

 
Ozon tedavisi mi ki?

(git: www.medikalozon.com)
  • kotukediserafettinineskikankasi  (29.03.11 12:05:17) 
yok değil. ozon tedavisi uyguluyorum şu an zaten. böyle sünger gibi, yara örtüsü gibi bir şeymiş, yaraya örtüyormuşsun, o iyileştiriyormuş formülüyle.


  • vejeteryan vampir  (29.03.11 12:22:53) 
evet ben de izledim. protein içeren yeni bir bantmış. 2 profesör 15 yıl sonucunda ortaya çıkarmış patentli falanmış. detay bulamadım ama yildiz.tv den dünkü haberler taranıp bulunabilir.


  • tuyra  (29.03.11 12:38:11) 
yok, pıhtılaşma ayrı, yaranın iyileşme süreci ayrı. kanayan bir yara yok ortada çünkü. yine de teşekkürler. sanırım jugador ve tuyranın bahsettikleri olay. bir de keşke nereden bulabileceğimi öğrenebilsem.. o kadar ihtiyacım var ki... :(


  • vejeteryan vampir  (29.03.11 13:36:11) 
adamın biri vardı hatta haberde. dolaşım bozukluğu nedeniyle ayaklarında 15 yıldır yara varmış, kemik görünüyomuş o derece. 5 aydır mı ne kullanıyomuş, yarayı gösterdi bildiğin kapanmış yara, morluklar var sadece. solüsyona batırıyolar ama doktor nemli yaraysa solüsyona gerek yok demişti. kuru yaralarda solüsyona batırıyolar nemlenmesi için. asıl olay solüsyonda değil yani.


  • tuyra  (29.03.11 16:15:09 ~ 16:15:47) 
[]

siyam kedilerini nasıl bilirsiniz?

araştırdım biraz ama bir de varsa siyam kedisi sahiplerine sormakta fayda var. sağlık sorunlarım yüzünden biraz hırçın olan oğlumu ağlaya ağlaya yuvalandırmıştım. ama kedisiz olmuyor hayat, bu süre içinde ona karar verdim. iki tane, kendisini ispat etmiş, uysal kediler olursa sorun olmaz diye umuyordum ki, karşıma yuva arayan 2 tane siyam çıktı, 4 yaşlarında. nasıldır siyamlar? dost canlısı oldukları yazıyor her yerde. öyle hırçınlıkları olur mu? oyun için bile olsa özellikle "ayağa" saldırmaları söz konusu olur mu ki?

not: kendi kedimi gerçekten çaresizlikten yuvalandırmıştım ve bu soruya cevap vermeyip bunu eleştireceklere şimdiden kendilerini çok yormamalarını, beni de daha fazla üzmemelerini tavsiye ve rica ediyorum.

teşekkürler lütfen.

 
hiç kedi niyetim yokken, karşı komşum sokağa attığı için ilk aldığım kedi dişi siyamdı, sonra bir siyamla çiftleştirdik, bebekleri annem aldı. şimdi bizde 2 erkek siyam var,4 yaşındalar. hayatta yaptığım en doğru iş o kediyi eve almak oldu diyebilirim.
ilk söyleyebileceğim çok coollar. insanla fazla muhattap olmuyorlar, sırnaşma, falan yok. bir arkadaşımız "koridorda karşılaştığımızda ceketimi ilikleyesim geliyor" demişti. azgınlık dönemi dışında sessizler, miyavlama falan yok, ama azgınlık döneminde mahalleyi inlettiler ses de feci.
alışkanlıklarına bağlılar, yemek/su kapları aynı yerde olacak, yatakları belli, annemi benim yatağımdan zorla kaldırmıştı biri yadırgayıp.
bakımları kolay, iranlar gibi hergün tüylerini tara, gözlerini sil gibi seremonileri yok.
haşlanmış koyun veya dana kara ciğeri ve kızarmış tavuğu çok seviyorlar, balıkla araları iyi değil. krem peynir ve oynamak için zeytini tercih ediyorlar.
genetik olarak böbrek ve idrar yolları biraz zayıf, bu yüzden düşük proteinli mamaları tercih etmekte fayda var.
ve evet hayat kesinlikle kedisiz olmuyor. bence siz o iki siyamı alın, kendi sağlığınıza da dikkat edin.
bol şans!!!
  • aayucel  (23.03.11 14:46:25) 
"İlk kedinizi neden bıraktınız" gibi polemiklere girmeyeceğim, belli ki çok üzülmüşsünüz. Ancak lütfen bu sefer şundan emin olun; şu an sahiplenmeyi düşündüğünüz pisiciklerin ömür boyu yanlarında olacak mısınız? Cevabınız "evet" ise fazla düşünmeye gerek yok bence :)

Bir de ben huy özelliklerinin cinslerle ilgili olmadığını düşünüyorum. Yani ne bileyim, kimi siyam vardır huysuzdur agresiftir, kimisi vardır kuzu gibidir. Eğer bu soruyu herhangi bir hastalığa yatkın olup olmadıkları açısından yönelttiyseniz, şimdiye kadar siyamlar hakkında öyle bir şey duymadım. Ama mesela İran kedileri böbrek ve akciğer hastalığına yatkın oluyorlar...
  • marcelle  (23.03.11 15:05:55) 
şimdiye kadar ikisi dişi biri erkek üç siyam'ım oldu. kediden kediye değişir tabii ki ama dişiler sakin ve uysal, erkek biraz daha hareketli. genel olarak dendiği gibi cool, biraz soğuk ve kendi hallerinde takılıyorlar daha çok.


  • slackerbitch  (23.03.11 21:57:28 ~ 21:58:59) 
Siyam kedilerini çok seviyorum. Benim kedi Vana ama keşke bi tane de siyamım olsaydı. Duyduğuma göre mırıl mırıl konuşuyorlarmış.


  • felina  (08.01.12 01:39:53) 
[]

küpe

Bu resimdeki küpelerden istiyorum! Var mıdır bunlardan satanlar? Mümkünse memleket içi. :) Gören, duyan, rastlayan?




 
ben de istiyorum!


  • coquette  (02.03.11 10:00:33) 
ben de istiyorum! :)


  • olympossible  (02.03.11 10:35:41) 
oha ben de


  • Her Yer Kara  (02.03.11 10:37:16) 
ben de lan :/


  • zenc  (02.03.11 10:42:24) 
bunlar yapılır ya. mimari maketler için kullanılan o ufak insan figürlerinden alıp, bir de metal çubuk alıp basın silikonu. silikondan daha temiz bir yöntem de vardır muhtemelen ama aklıma gelmedi şimdi.


  • dekila olmeka  (02.03.11 10:48:48) 
şukumu isterim buldum lan!!! www.ritabotelho.com bu ablamız yapıyormuş :)


  • zenc  (02.03.11 10:50:48) 
Biri bana da alsın


  • theodor  (02.03.11 10:57:13) 
tam ergen kız işi yada sivilceli ünide dikkat çekmeye calısan kız modeline uygun seyler.


  • birine bakıp çıkacağım  (02.03.11 10:59:16) 
yahu sanki güzel mi ya da ergen işi mi diye sorduk. :) herkes herşeyi beğenecek olsa tüm ürünler tek tip olurdu zaten, o konuda bir problem yok.

isteyen arkadaşlar, bulur bulmaz size de bilgi vereceğim.

@zenc, dostum bulamadım yaptığını nerde beyan etmiş. :)
@elxa, hatırlasan ne kadar süper olur var ya.. umarım görür bu duyuruyu da, kendisi mesaj atar. :)
  • vejeteryan vampir  (02.03.11 12:21:03 ~ 12:21:45) 
eminönü'de şarkhanı olabilir.
bir de onun arkasında bir dükkan var oraya bak.

  • ForzAras  (02.03.11 14:44:10) 
[]

Abdi İpekçi Arena

Abdi İpekçi Arena'ya Mecidiyeköy'den toplu taşıma ile nasıl gidilir? Uzak mı? Çok trafik olur mu? Kaç saat sürer?




 
93M'ye binersin. abdi ipekçi'ye gideceğim dersen onlar seni indirir zaten. indikten sonra ya yeniden minibüse bineceksin ya da tabana kuvvet. ama yürürsen baya uzun sürer (minimum 20 dakika) haberin olsun. ayrıca uzak ve iş çıkışı saatinde gidersen trafik olur. 1 saatte gidebilirsen iyi derim.


  • lorenzen  (25.02.11 13:42:31) 
mecidiyeköy den 93m ye binilince gidiliyordu diye biliyorum.


  • silver apple  (25.02.11 13:42:36) 
[]

neşe veren klasik müzik parçaları

Liste yapayım, çalışırken dinleyeyim, bir yandan huzur, neşe, rahatlık versin, diğer yandan motive etsin istiyorum.

vivaldi, four seasons'un spring'i gibi.

tavsiyelerinizi rica edebilir miyim?

tişikkirlir.

 
Johann Pachelbel Canon in D Major

goo.gl
  • badiparmagi  (24.02.11 11:45:36) 
ne kadar neşe verirler bilmem ama şunlara bi bak bakalım:

chopin - polonaise, A flat, op.53
bach - concerto for two keyboards, d minor, bwv 1063 (1st movement)
brahms - hungarian dance no.5 (diğer hungarian dance'lerine de bakabilirsin)
ulvi cemal erkin - köçekçe
  • daysleeper  (24.02.11 12:01:56) 
flight of the bumble bee ve polonaise (bunu demişler gerçi)... shine ost versiyonları.. ve tabi ki rach 3, aynı albümden, karanlık olsa da çok gazdır.
rahat, sakin diyorsan ona da shulman diyorum. klasik müzik olmasa da...

  • kediebesi  (24.02.11 12:25:36 ~ 12:28:01) 
ravel-bolero (her klasik müzik duyurusunun vazgeçilmez cevabı)


  • kelimeyounu  (24.02.11 13:50:14) 
vivaldi nin bir aria si var, klasik muzik gecer mi bilmiyorum.
su arkadastan dinlerseniz mutlu olacaginiza garanti veriyorum, direk linki veriyim 1 sn.

www.youtube.com

1. dk dan itibaren süper olur.
  • sage  (24.02.11 14:17:00) 
aria istemezsin diye önermemiştim. önereyim o zaman.

www.youtube.com

die fledermaus opereti çok eğlencelidir, ordan birkaç aria;
-mein herr marquis
-ich lade gern mir gäste ein
-so mub allein ich bleiben (baştan ağır görünür ama hepsi numara :) hızlanıyor, yine duruluyor vs.)
-trinke, liebchen, trinke schnell
-uvertürünü dinle bir de tabi.
  • daysleeper  (24.02.11 16:01:12 ~ 16:08:30) 
thephilterlounge.com
- Tokyo At Night
- The Lounge
müziklerini ilk olarak dinlemeye başlayabilirsin.

ek olarak yanni nin müziklerini tafsiye ederim bunun için, vazgeçilmezdir.
  • kvlknctk  (01.03.11 21:07:40 ~ 21:10:13) 
[]

windows usb'ni tanımadı

Merhaba,

aramaya inandım ama o bana inanmadı sanırım, boş dönüş yaptı. Bir kaç ay önce bir konferans sonrasında konferans materyallerinin içinde olduğu bir flash memory vermişlerdi. Ben bir güzel materyalleri bilgisayara kopyaladım, sonra bütün içeriği sildim. O gün bu gündür tekrar kullanmamıştım. Lakin dün lazım oldu ve bu defa da o kullandırtmadı kendisini. Windows tanımıyormuş bu aleti. Bir çok bilgisayarda denedim, tanıştıramadım bir türlü. Ben silerken içinde olması gereken ama görünmeyen gizli bir dosya da mı sildim acaba? Şimdi ne yapabilirim yeniden tanıtmak için? Tanımadığı için içine bir sürücü falan da yükleyemem. Markası belli değil, sponsorun ismi var üstünde sadece. Alakası olur mu bilmiyorum ama yazmış olayım 4GB.

Bi el atıverseniz?

Çok teşekkürler..

 
şimdi,

sana linux diyeceğim ama ne alaka diyenler olacak :)

şöyle ki
bir tane live cd ile boot edersin. sonra usb'ni takar ve terminale
lsbusb yazarsın
böylece görürüz usb'nin marka modelini.

bu ne işimize yarayacak peki? merak ettim de ondan.
ayrıca yine live session'da iken (ubuntu türevi olduğunu varsayarak) gparted kullanır ve usb'ni bir güzel biçimlendirirsin.
  • homeless  (11.02.11 10:53:46) 
dostum çok teşekkürler cevap için ama hiç bir şey anlamadım. :)
ama anlamaya da çalışmama pek gerek yok sanırım çünkü ofis bilgisayarı, linux falan kuramam :=)

  • vejeteryan vampir  (11.02.11 11:09:15) 
Tamam, o zaman şöyle açıklayayım, erkek değilim ve teknikl pek bir bilgim yok. :) Biraz daha ablaya anlatır gibi anlatabilir misiniz? :)


  • vejeteryan vampir  (11.02.11 11:29:05) 
e kızarım ama :@

cinsiyetçiliğe ne gerek var? :)

hatun olman yapmana engel değil, yaparsın. ha teknik bilgi o zamanla oturur. (Yaşasın Etyemezler Birliği :D )

neyse,

önce www.ubuntu.com adresine gidiyorsun tarayıcınla, oradan download edeceğin iso dosyasını 700 MB civarında. Nero ya da benzeri bir CD yakma programı ile eğer Türkçe kullanıyorsan Kalıp yazma, ingilizce kullanıyorsan image burning seçeneği ile cd'ye yazdırıyorsun.

sonra cd'yi bilgisayarına takıyorsun ve muhtemelen bilgisayarı açarken del tuşu ile bios'a giriyorsun. orada boot seçeneklerine klavye kullanarak gidiyorsun ve CD'yi First Boot Device olarak belirliyorsun. kaydederek çıkıyorsun bios ekranından. (F10 tuşudur kaydetmek genellikle)
bilgisayar yeniden başlarken yeni yazmış olduğun cd optik sürücüde oluyor tabii. sana iki seçenek çıkacak bilgisayarın açılınca Install ubuntu ve Try ubuntu. Try'ı seçecek ve ilk yanıtımda söylediklerimi yapacaksın. hayırlı olsun.
  • homeless  (11.02.11 12:29:16) 
şimdi oraya kadarını anladım, daha doğrusu çıktı alıp, tek tek okuyarak uygulayacağım. :)
peki şu son cümlede anlattığınızı nasıl yapacağım?:

"ayrıca yine live session'da iken (ubuntu türevi olduğunu varsayarak) gparted kullanır ve usb'ni bir güzel biçimlendirirsin."
  • vejeteryan vampir  (11.02.11 12:38:52) 
yukarıda applications Places System diye üç tane buton/yazı göreceksin bunlardan System olanına tıklayıp Administration kısmına geleceksin orada GParted'ı seçeceksin USB'in takılı iken. açılan ekranda sağ üst köşede ( dl.dropbox.com ) cihaz listesini göreceksin oradan usb'yi seçmelisin. sonrasında da (dl.dropbox.com ) burada olduğu gibi fat32'ye formatlaman işe yarayacaktır ama içerisinde dosya varsa (ki yok diyorsun) silinecektir.

KOlay gelsin.
  • homeless  (11.02.11 12:51:51 ~ 12:52:47) 
başka pc de denediniz mi dir acapa?


  • keller  (11.02.11 21:55:55) 
evet, denedim. hiçbiri tanımıyor. en son bir arkadaşıma verdim, windowsu kullanarak biçimlendirme yaptı ama yine olmadı. fiziksel olarak zarar görmüştür diyor. yine de linux'lu yöntemi deneyeyim mi?


  • vejeteryan vampir  (14.02.11 09:42:05) 
[]

bunun mantığı nedir?

www.kotuvepis.com




 
her seferinde tablodaki semboller de değişiyor. o yüzden bi olayı yok.


  • oldtimer  (08.02.11 14:42:49) 
Hangi sayıyı tutarsan tut bu işlemi yaptığında sonuç istisnasız 9 ve 9'un katlarından biri çıkıyor. Sembollere bakarsan 9 ve 9'un katlarının (9,18,27,36,...) simgelerinin aynı olduğunu göreceksin. Düğmeye bastığında da o sembolü karşına getiriyor. Tabii her seferinde 9 ve 9'un katlarının sembolü değişiyor mevzuyu anlayamayasın diye...

not: işlemin sonucu 99 ve 90 çıkamayacağından onların işareti başka. basit bir matematiksel denkleme dayanıyor işin özü..
  • rosebud  (08.02.11 14:43:13) 
cikan sonuc mutlaka 9'un kati oluyor, her defasinda da 9'un katina ayni sembolu koyuyorlar.


  • nawres  (08.02.11 14:45:45) 
@paspasanahtarinustunde, hayır, yeniden dene ile yapınca harf aynı çıkmıyor. ama 9un yanındaki harf ile ynı oldugunu farketmiştim. arkadaşlar da 9 ve 9un katları olarak açıklamış zaten.

teşekkürler hepinize.
  • vejeteryan vampir  (08.02.11 15:00:26) 
(10x + y) -x -y = 9x

x=1 için, yani 10 ile 20 arasindaki hangi sayiyi tutarsan tut sonuç "9" çıkacaktır..
9'un yanına J koymuş..

x=2 için, yani 20 ile 30 arasindaki hangi sayiyi tutarsan tut sonuç "9çarpı2=18" çıkacaktır..
18'in yanına J koymuş..

.
.
.
.
.

"bir daha dene" ye tıklayınca 9 ve 9 un katı olan sayıların yanındaki simgeleri değiştiriyor.. kareye basınca da o simgeyi getiriyor ekrana..
  • appdata  (08.02.11 15:05:29 ~ 15:08:10) 
[]

spora gitmeden önce

ne yemeli? açlığa dayanamıyorum, başım dönüyo hemencecik. Aç yapılan spor da daha çok yağ yakımına neden oluyormuş. Şimdi öyle bir şey söyleyin ki, hem spor salonunda olduğum süre boyunca (toplamda 2,5-3 saat diyelim) açlık hissetmeyeyim, hem de az kalorili olsun ki sporda önce onun kalorisini yakmakla uğraşmayayım.

Teşekkürler. Öptüm.


 
süt iç.
birde muz ye istersen.
tok tutsun ama mideyi doldurmasın.
  • seyduna6687  (14.01.11 16:25:06) 
eti form'un limonlu lifli birşeyi vardı, o epey tok tutuyor..


  • fotrsapka  (14.01.11 16:26:40) 
Al sana Eti Form: www.bodytr.com

Spordan 3 saat önce yulaf ye :))
  • alidesidero  (14.01.11 16:28:47) 
ya bi de ben sana genel olarka protein ağırlıklı beslenmeni ve alacağın proteinin çeşidine göre spordan bir süre önce biraz da protein+azcık basit karbonhidrat almanı ve spordan sonra da özellikle dikkatli beslenerek yi toparlanmanı öneririm


  • alidesidero  (14.01.11 16:53:17) 
bir-iki saat once ufak bir ton balikli sandvic.. hem protein hem karbonhidrat ihtiyacini karsilar. aksam yemeginden kisarsin biraz


  • no avalon  (14.01.11 17:54:56) 
karbonhidrat için mutlaka makarna yenmelidir. Karbonhidratlar kaslar tarafından yağlara oranla 4 kat daha hızlı kullanıldıkları için enerjiye ihtiyaç duyulan anlarda çok önemliler. ayrıca içinde demir, magnezyum, B ile E vitaminleri de var


  • virgo guy  (14.01.11 18:04:25) 
aç yapılan spor nasıl yağ yakımın artırır. tam aksine vücut kıtlık krizine girer, bu şekilde spor yaparsanız ancak vücuttan su kaybedersiniz yağ değil. ve suyu içince de kilo almış gibi görünürsünüz.
Edit. Eğer baş dönmesi ve dilin kuruması gibi durumlar varsa şekerin ani düşmesidir diye biliyorum. Bu durumda sakız şekerlerden cepte bulundurmalı ve yarım saatte bir yarım alınmalı. Tofita bu iş için idealdir.

  • hoot  (14.01.11 18:30:17 ~ 20:56:03) 
öncesinde yarım elma, antrenman sonrası diğer yarısı.


  • terp  (14.01.11 18:32:37) 
kesinlikle muz. Meyveye erişim yoksa yarım çikolata bar(snickers, metro vs. türü)


  • turcopolis  (14.01.11 20:48:34) 
eğer doğrudan kilo vermek amaçlı spor yapmıyorsan lapa pilav da yiyebilirsin. değerleri epey yüksektir ama yaptığın spor ile bağlantılı olarak kas üretimini hızlandırır.


  • semyasa  (14.01.11 23:39:29) 
[]

taksicilerin protestosu ne oldu en son?

Valilik izin vermemiş diye duydum ama söylenti olabilir. Bugün 14:00-24:00 arası çalışıyorlar mı?




 
14-24 çalışmayacaklar. ama hepsi değilmiş.


  • sutlu nescafe  (13.01.11 11:05:47) 
çok uzun değil mi bu süre ya? tamam, tepkilerini belli etsinler, protesto falan etsinler de 12-16 arası yapsınlar mesela ama di mi?


  • vejeteryan vampir  (13.01.11 11:13:57) 
taksici esnafı bu dertlenme o kadar. mutlaka çalışanları olur. hatta büyük bir yüzdeyle olur.


  • ozdek  (13.01.11 11:22:17) 
[]

anneye netbook vol. 2

Dostlar, daha önce sormuştum ve sonrasında anneme exper marka netbook almıştım. Amma valakin eve hırsız girdi ve annemin gözü gibi baktığı cihazı aldı götürdü. Tüm gün oyalandığı oyuncağı olmasından ötürü ona yeniden bir şey bakmaya başladım, lakin karar veremedim:

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

Bunlar alınır mı, hangisi daha iyidir? Yalnızca internet için kullanacak. Bu defa babamın kredi kartı bilgileriyle alacağım, bu nedenle alışverişi iternetten yapmak durumundayım. Bu koşullarda uygun mudur bu? Daha ucuzunu bulabilir miyim güvenilir başka bir şekilde?

EDİT: yanlış link vermişim ilkinde, asus değil, acer karşılaştırmada.

 
ikisi de aynı özellikte, yeterli sizin için

eğer worldcard ınız varsa şunlara da bakabilir siniz kampanya var

www.vatanbilgisayar.com

edit üzerine gelen edit: dell in özellikleri daha iyi almak daha mantıklı, acer biraz kasabilir
  • freebird5406  (12.01.11 15:38:42 ~ 16:08:28) 
biraz bekle, bendalıcam ama bekliyorum. Bu Amd fusion netbooklar çıkacak o zaman alırsın.


  • hoot  (12.01.11 16:32:17) 
dell tabi ki. diğerinin pembe olması dışında başka avantajı yok. anne kullanacak sadece internet için ama almışken 50 lira fazla vermek daha mantıklı. sadece bluetooth bile çok ekstra özellik katıyor. nitekim hard diski daha fazla. ayrıca daha şık duruyor bence. sadece biraz daha ağır.


  • lorenzen  (12.01.11 16:38:16) 
[]

ispiyoncu listesi v. compumaster

istatistiklere bakıyordum da, böyle bir listeyle karşılaştım. sanırım ispiyon olayı sözlük yazarları için geçerli, ben görmedim çünkü böyle bir fasilite. (bkz: adamı zorla ekşi sözlüğe yazar yapmak )

neyse, asıl beni şaşırtan, compumasterın da bu listede yer alıyor olması. o niye ispiyonluyor ki, direk silse ya ispiyonlayacağına? bir de kobuzchu kız var listede, hadi o yeni moderatörlerden, belki mod olmadan önce doruğa ulaşmıştır falan da, compumasterı hiç anlamadım. bir anlatıverseniz?


 
test ederken falan olmuştur. ya da hukuki bir şeydir emin olamamıştır vs.


  • galadnikov  (12.01.11 14:17:25) 
[]

bugün bildiğiniz protesto/eylem var mı mecidiyeköy'de?

sabahtan beri sesler geliyor ama göremiyorum. neyle ilgili merak ettim. :)




 
galatasaraylılardır. stadı yıkmaya başlamışlar demek.


  • gereksiz insan  (11.01.11 15:17:20) 
[]

asprin alerjisi ve alka-seltzer

Asprine alerjisi olan biri bu ilacı(!) kullanabilir mi?

Bir arkadaşım için soruyorum :p


 
bence kullanamaz.

Aspirin'nin etken maddesi asetilsalisik asit mi ne, işte bu maddeden alka-seltzer'de de var, yanında bir iki bir şey daha var hatta, ama işte bu etken maddeye alerjisi varsa arkadaşının alka-seltzer'e de olacaktır gibi.
  • burfak  (04.01.11 15:05:48) 
salisilik asit alerjinin adı, alka-seltzer'de de bu madde var aspirinde de :)

özet geçiyorum: kullanamaz
  • no avalon  (04.01.11 16:43:52) 
aaa, bi tek ben değilmişim koca dünyada :)

@burfak'ın dediği gibi asetilsalisik asit olan ilaçlar kullanılmamalı.
  • sttc  (04.01.11 19:24:56) 
parasetamol kullansın.


  • calendil  (05.01.11 12:17:31) 
[]

baskül/tartı tavsiyesi

Şöyle ofise alabileceğimiz, birden fazla kişi tarafından kullanılacak, yağ, su, kas gibi ölçümleri hassas yapan, iyi ama çok aşırı pahalı olmayan bir baskül arıyorum. Tefal kullanmıştım evde, o sadece "yağın artmış, kasın azalmış, kasın aynı yağın düşmüş" vb şekilde bilgi veriyordu hafızasında tuttuğu kişileri. Öyle istemiyoruz, yağın şu kasın bu, kilon o sen busun gibi kesin bilgiler versin bize.

Ne marka önerirsiniz? Bir de biliyorsanız fiyatını da yazarsanız çok maklube geçer.

Tenş ku.

 
cas turkey
gugıldan bakın

  • Her Yer Siyah  (04.01.11 12:24:43) 
[]

anthon berg var mı acaba?

Duty free ziyaretlerimin favorisi şu ürünü arıyorum: www.anthonberg.com Strawberry in Champaign olanını. İstanbul'da bir yerlerde satılır mı ki, hiç gören/alan oldu mu aciba?




 
müdavimiyim ama tr sınırları içinde satan bir yer görmedim maalesef. düzenli olarak yurt dışı yapan tanıdıklarım sağolsunlar.. =)

not: erik-badem ikilisi daha iyi bence :)
  • angelofdeath  (21.12.10 14:53:53) 
istanbuldaki duty free dekine bakmadım ama kıbrıstakiler de eriklisi de vişnelisi de oluyor bunun ben kendime alıyorum bazen. + bu diil ama hindistancevizli bademli daha az şekerli olanı da çok güzel. 5-6 euro muydu fiyatı anımsamıyorum. istanbuldaysan getirebilirim 2-3 kutu.


  • joepiscopo  (21.12.10 16:58:53) 
[]

"Buffalo buffalo Buffalo buffalo buffalo buffalo Buffalo buffalo."

"Buffalo buffalo Buffalo buffalo buffalo buffalo Buffalo buffalo.", İngilizce'de dilbilgisi açısından geçerli bir cümleymiş. İlgili makale aşağıda:


en.wikipedia.org

Ama ben hiç bir şey anlamadım bu cümleden. Ne demek istiyor allahaşkına ya? Örneklere bakıyorum, o da anlamsız geliyor. Bir açıklar mısınız?

 
geyik yahu
Buffalo: yer ismi
Buffalo: manda hayvanı
buffalo: gözdağı vermek

hepsi aynı şekilde yazıldığı için, fiil çekimi de bizim dilimize göre daha sade olduğundan böyle tren gibi cümle kurabiliyorsun.
  • terp  (14.12.10 10:25:33 ~ 10:30:04) 
müdür müdür müdür? gibi.


  • zenc  (14.12.10 10:28:57) 
illa ki kelime kelime istersen

buffalo mandasının gözdağı verdiği buffalo mandası, buffalo mandasına gözdağı verir.
  • terp  (14.12.10 10:29:44) 
[]

apple bizde neden bu kadar pahalı?

yani bakıyorum da, abd ile fiyat farkı 2000 tl civarında bile olabiliyor yer ye. Neden peki? Niye bizim de herkes gibi diğer markalardan alırmış gibi alma hakkımız yok? bunda yatan politika nedir?




 
Teknoloji urunleri bizde pahali. Bunda vergilerin, Turkiye'ye uygulanan satis fiyatlarinin ve Turkiye'deki firmalarin kar politikasinin etkisi var. Ama sonucta olay Apple urunlerine ozel degil.


  • wpi  (12.11.10 14:04:06) 
Kontratsız iphone'ların dünyadaki fiyatları arasında çok fark yok, onu kafaya yazalım.

Aradaki farkı yaratanlar ise distribütörler ve 25%'e varan vergiler.

Bir de ilk çıktığı zaman hayvan gibi abanan paralı tekno lümpenler ve onları söğüşmeklemekte uzman tüccarlar fiyatları uçuyorlar. Arz-talep dengesi yani. Şu an Türkiye'deki 3gs ikinci el fiyatları dünya standartlarında.
  • ataturkiye  (12.11.10 14:05:24) 
apple'ın politikası amerikadaki fiyatı eur yapmak avrupada. bize de vergisi ekleniyor sonuç ortada. 1.4 kurdan gelse 1.25 ortalama vergiden gelse en az 1.5 katı pahalı alıyoruz. bu lüks vergisine bir de kdv ekleniyor sonra galiba o da 1.18. off kötü oldum.


  • ozdek  (12.11.10 14:06:30) 
macbook falan alacaksaniz, ne yapin ne edin amerika'dan getirin


  • co2s2  (12.11.10 14:47:33) 
  • demented  (12.11.10 21:03:45) 
[]

neşeli tur

hiç duydunuz/kullandınız mı bu turu? olumlu/olumsuz görüş bildirebilecek olan var mı?




 
  • evde yok dedigine degmez  (11.11.10 17:20:54) 
[]

düşünce gücünün gücü

Zamanında bir tv programına bir grup insan çıkarttıkları, onları "birazdan elinizde sigara söndüreceğiz" diyerek inandırdıkları, gözlerini bağladıktan sonra "yanmayan sigarayı" ellerine bastıkları ve ardından hepsinin elinde sigara yanığı izi belirdiği rivayet edilir. Bunun mümkünebilitesi var mı? Varsa videoyu gören/duyan/izleyen/linkini verebilecek vs biri var mı?

Bu ve benzer durumlarla karşılaştınız mı? Böyle inanabileceğimiz video linkleri var mı elinizde?

Teşekkürler.

 
içtiğinin zehir olduğunu düşünerek içip ölen idam mahkumu duymuştum. ama senin dediğin daha farklı tabi.

edit: anlatamamışım tam olarak. zehir içirerek idam edicekler adamı. adam içiyo zehri ölüyo. sonra bakıyolar ki meğerim zehir değilmiş içtiği felan öyle bişey.
  • entropik  (08.11.10 13:43:09 ~ 13:44:23) 
  • sp-qs  (08.11.10 14:07:55) 
beyin hayal gücümüzün ötesinde karmaşık birşeydir evet. zehir içtiğini sanan biri ölebilir.

ama zihnin temel fizik kanunlarını ihlal etmesi söz konusu olamaz. ( alakasız gibi oldu ama çok alakalı.)

edit: hah ağzını yiyeyim sp-qs, evet placebo etkisidir burada sözkonusu olan. ancak bu kadarla sınırlı değil. beyinin karmaşıklığı için nörolojik hikayelere de bir göz atmak lazım: (bkz: oliver sacks).
  • paranoid corpse  (08.11.10 14:10:04 ~ 14:12:18) 
öyle bir video varsa benimde izlemem lazım :D ..
telekinezi ile ilgileniyorum Lucid Dream konusunda ilerleme kaydettim, psi-whell taktiği felan öğrettiğim kişilerde hastalık oldu. Astral yapamadım :( sıra onda :D

Bu aradığın şey, bilinç altı ile ilgili.
  • t3hn0  (08.11.10 14:32:19) 
fringe'de işlendi bu konu. adam kendisine keskin kelebeklerin saldırdığını sanıyordu ve vücudunda kesikler oluşuyordu. bu kadar ileri düzeydeki tepkiler sci-fi dan öteye gidemiyor.


  • kimlanbu  (08.11.10 15:40:07) 
[]

foturaf makinesindeki foturaflar

kayboldu. yani bilgisayarımdan doğrudan içine girince yalnızca "dvr.ico" dosyası görünüyor, o da bomboş. eskiden resimler ve hatta videolar için de ayrı bir klasör olurdu onunla beraber. sanki şimdi biri onları silmiş gibi ama içindeki resimler picassa ile açılıyor.
yalnızca benim bilgisayarımda değil, başka bilgisayarlarda da denedim. olmuyor. picassa yüklü olmasaydı hiç ulaşamayacaktım fotoğraflara. neden olabilir ve nasıl eski hale getirebilirim?

not: bir kaç günlüğüne bir arkadaşa vermiştim, muhtemelen o yaptı bişiler ama ne yaptığını da anlayamadım. yani silinmiş olsa resimler picassayla da görünmezdi di mi? gizlemiş de olamaz, çünkü gizli klasörleri de göster seçeneğim açık. arkadaşıma sorsam da bilmez ne yaptığını, çünkü çok anlamıyor o bu tür şeylerden.

nütfen foturaflarıma yeniden eskisi gibi ulaşabilmem için yardım edin, nütfeeen.
teşekküğleğ.

edit: makine samsung.

 
easeus data recovery wizard professional veya başka bir dosya kurtarma programıyla kurtarmayı deneyin.


  • sanal uyku  (08.11.10 12:26:04) 
ama dosyalar orda? yani picassa programıyla bilgisayardan görülebiliyor. ayrıca makinenin kendi ön izlemesinden de görebiliyorum.


  • vejeteryan vampir  (08.11.10 12:34:06) 
bildiğim kadarıyla picasa fotoların kopyalarını alıyor. o yüzden orada görebilirsin. ama muhtemelen silinmişlerdir. file scavenger da iyi bir kurtarma programı. onunla kurtarmayı dene..

edit: makinanın ön izlemesinden görebilmen ilginç. yine de file scavenger diyorum..
  • sodometal  (08.11.10 13:45:20 ~ 13:46:11) 
eski dosyalar gitti diyelim, ama olay şu ki, yeni çekilenler de aynı duruma maruz kalıyor. yani o fotograflar aslında varlar diğer sonra çekilenler gibi. ama ulaşamıyorum picassa kullanmazsam.


  • vejeteryan vampir  (08.11.10 13:57:09) 
kartı formatlasan?


  • sodometal  (08.11.10 14:15:50) 
formatlayınca oldu. resimleri tamamen kaybettim ama neyse ki picasa ile yedeklerini almıştım. teşekkür ederim.


  • vejeteryan vampir  (08.11.10 14:34:00) 
kurtarma programı ile fotoları kurtarıp sonra formatlasaydın keşke. demek ki karttan sistem dosyası/klasörü silmişsin. geçmiş olsun.


  • sodometal  (08.11.10 16:03:08) 
[]

COMODO denen zırva ve etkisiz hale getirilişi

Merhabalar,

Bir süredir internette gezinirken bazı siteler (özellikle PARKED olarak tanımlanan, henüz bir içerik yerleştirilmemiş ama içinde arama motoru ya da satılık olup olmadığının bilgisini içerebilen alanlar) bu COMODO SECURE DNS tarafından engelleniyor. Hiç bir şey yüklemedim, ki zaten bilgisayarımda ilgili bir program da yok. İşim dolayısıyla bu siteleri görmem de lazım. Bu nedenle Cuma günü adamlara mail attım, kaldırılmasını istediğimi söyledim. Bir link vermişler cevaben: forums.comodo.com


Yani buna göre, DNS ayarlarımı değiştirmem gerekiyormuş, ya da "otomatik olarak ata" seçeneğine getirmem gerekiyormuş. Malum Türkiyede yaşadığımızdan, sansürsüz internet için bunu da yapmam. Zaten host dosyası neyin de yükleyerek ayarlamıştım ben bu DNS'leri.

Bu lanet servisten DNS ayarlarımı değiştirmeden kurtulabilmem için ne yapmam gerektiğini bilen var mı? Bir fikir, tavsiye vesaire, hepsi kabulümdür.

Şimdiden teşekkürler.

 
hem comodo dns'lerini kullan, hem de şikayetçi ol; o da iyiymiş :)

şaka bir yana, dns'lerini 4.2.2.5 ve 4.2.2.6 olarak değiştirirsen sorunun çözülür.
  • ataturkiye  (25.10.10 11:51:39) 
ahaha cidden comodonun dns'lerini mi kullanıyormuşum :))
156 ile falan başlıyor? Burdan bulmuştum valla. Tamam o zaman değiştireyim. :))
Teşekkür ederim valla, hiç onların dnslerini kullanıyor olabileceğim aklıma gelmemişti. Mail döşüyordum ben de tam, DNS mi de değiştirmek istemiyorum, sizin saçma güvenliğinizi de diye, ucundan döndü, iyi ki sormuşum önce burda :))
  • vejeteryan vampir  (25.10.10 12:08:44) 
[]

berlin tegel havaalanından ulaşım

adres şu:

"Ibis Berlin Potsdamer Platz
Adres Anhalter Str. 4
Berlin, 10963
Almanya"

nasıl ulaşırım tegelden?

teşekkürler.

 
ah ah simdi berlin'de olmak vardi...

Bilmiyorum kardes. Ama bu Ibis otelse, kanimca havaalanina cok yakindir.
  • Ms._mystery  (21.10.10 20:17:09) 
[]

bayrampaşa forum'a ulaşım

Toplu taşıma ile nasıl olur taksim-osmanbey ya da mecidiyeköy'den? Metrobüsle falan gidilir mi?




 
merobuse bin. ordanda merterde saray metrosuna aktarma yap. en kolay yol bu kanımca.


  • geldergibiydi  (20.10.10 12:07:46) 
Taksim'den en kolay gidiş:
Taksim - Aksaray (otobüs ya da dolmuşla)- Yusufpaşa tam olarak yani.
Aksaray - Havalimanı metrosuna binip, 5. durakta inilcek. ( Forum İstanbul der zaten durak adı)
  • pyro clustic flow  (20.10.10 12:41:28) 
[]

levent pazarı

annem kısa süreliğine istanbul'da da, leventte pazar olduğunu duymuş. ancak nerede ve hangi gün olduğunu öğrenemediğinden bana sordu. ben de bilemediğimden size soruyoum. :)

levent pazarı hangi gündür ve nerededir tam olarak? anneye anlatılacakmış gibi yol tarif ederseniz de berhudar olurum. :)


 
Salı günleri Yeni Levent diyor: www.istanbulpazarcilarodasi.com

İzzettin Aksular Cad. sinin oralara kurulurmuş.

Bu da adres için yardımcı olabilir:
wowturkey.com

Belediyenin ring seferleri varmış:
www.besiktaspostasi.com
  • kimki  (08.10.10 12:19:08) 
metrodan 4.levent'te incek ve yeni levet'ten çıkcak. çıkışta otobüs durağı var zaten. ordan düz yürüncek, askeriyeden sağa kırcak. ilerde kalabalık görülüyor zaten.


  • pyro clustic flow  (08.10.10 13:23:31) 
[]

ipod touch'tan iphone4'e geçiş

Merhaba "elma" kurtları,

Bugün itibariyle böyle bir geçiş gerçekleştirmiş bulunmaktaım. Ipodtouch'ı da kardeşime vereceğim. Ammavelakin, iphone'a sıfırdan başlamış olmak istemiyorum. Ipoduma yüklediğim tüm uygulamaları (ki mesela sadece oyunlarım 9 klasör) iphone'a aktarabilmem mümkün mü? mümkünse anneye anlatır gibi anlatabilir misiniz rica etsem?

bir de bilmiyorum çok abartmış olur muyum ama, kardeşimin de tüm bu uygulamaları silmeden kendi bilgisayarına yükleyeceği itunes ile kullanması mümkün olur mu ki?

cevaplara şimdiden çok teşekkürler...

 
  • fader  (06.10.10 23:18:11) 
normal appstore'dan satın aldığın uygulamalardan bahsediyorsan hiçbir şeyi yeniden satın almana gerek yok sync ederek kullanabilirsin hepsini. yalnız ikisinde de kullanılırmı bilmiyorum benim eski ipod'dan giriyorum arada uygulamalara ama hiç sync etmedim. sync edince de programların silineceğini sanmam gerçi.


  • cagdassalur  (07.10.10 00:02:48) 
aynı accountla girersen kullanılıyor galiba. benim ipod touchımla babamın iphoneu aynı applicationları kullanabiliyor, vaktiyle babam almıştı.


  • kayranin kedisi  (07.10.10 00:24:25) 
[]

zirve sonrası

Gelmeyenler çok şey kaçırdı elbette, onu biliyorsunuz zaten :p
Çok güzel bir akşam-gece idi. Katılan herkese, ama özellikle fikir ve organizasyonu yapan mahallenindelisine çok çok teşekkürler. sizleri tanımak çok güzeldi.

gelmeyenlere bilgilendirme yapalım: zirve boyunca birbirimize hep sorular sorduk, cevaplar verdik- en güzel online dizi nerde izlenir, efenime söyliyim, izlediğimiz dizilerden sonra hangi diziyi izleyelim, iphone 4 mü blackberry mi, hangi netbooku almalıyız, istanbulda girilebilecek en temiz havuzlar hangileri, sevgililerimize doğumgünlerinde ne hediye almalıyız gibi konular hep açıklığa kavuştu. :) artık hepimiz rahatız. size de tavsiye ederim. :p

şaka bir yana da, sohbet hakikaten çok hoştu. devamını dileriz, mahallenindelisi, seni de istanbula yine bekleriz.. :)

not: caps'i koyayım mı? :)

 
caps isterük


  • tuyra  (03.10.10 02:11:01) 
ben de bi baslik acip zirve ne oldu, nasil oldu diye soracaktim. katilim nasildi bari, kac kisi vardi, tik de koydunuz mu :P


  • nawres  (03.10.10 02:11:34) 
(bkz: #20496626)

@vejeteryan vampir; capsleri önce bana yolla lan! :p
  • mahallenindelisi  (03.10.10 02:12:08 ~ 02:12:45) 
özet geçin pls slm asl!


  • cedric tweedledee  (03.10.10 02:15:41) 
duyuru'da bu akşam kurallar fora oldu sdklfdskljf begin dinlenmediyse bu zirvede, çok şey unutulmuş demektir!


  • dambil  (03.10.10 02:15:42 ~ 02:16:44) 
@mahallenin delisi, mailini atarsan göndereyim, sen koy organizatör olarak :)
bu arada bendeki resim mado ayağında, sayının oldukça az olduğu (6 kişi) resim. asıl sayının belli olacağı bluestakini ben çekmedim :)

@dambıl, begin dinlemedik ama bayağı bir begin muhabbeti yaptık :)
  • vejeteryan vampir  (03.10.10 02:17:42 ~ 02:19:36) 
capslar yok mu arkadaşlar?


  • rain  (03.10.10 02:42:34) 
çatlatmayın adamı beh! :)


  • lavitaebella  (03.10.10 02:47:06) 
zirveye gelmeyene caps yok, çatlayın :p


  • mahallenindelisi  (03.10.10 02:51:47) 
gelmeyenler biraz kıskansın hahaha


  • wessago  (03.10.10 02:53:59) 
güzel oldu güzel...
katılanlara, düzenleyene teşekkürler... :)

  • icemanr  (03.10.10 12:13:58) 
arkadaşlar harbi koysanıza şu capsleri : ))


  • cedric tweedledee  (03.10.10 12:18:38) 
sakin.. capsler bende. paraları göreyim :) zirveden sonra sabah ezanına kadar bisikletle istanbulu altını üstüne getirdiğimden eve uğrama vakti bulamadım geldiğimde de 3 günlük uykusuzluktan bilgisayar başına geçecek enerjiyi kendimde bulamadım, açıkçası capslerin gecikmesinin asıl suçlusu benim evet :) ama velespit tepesinde 120 km çok yoruyor adamı. sonuç, bi iki saat önce mahallenindelisine mail attım, zaten tek bir fotoğraf var. bi iki saate e-posta kutusunu kontrol ettiğinde muhtemel orada olacak caps... gelmeyen sıkı muhabbeti kaçırdı bunuda belirteyim.


  • ceo  (04.10.10 05:17:58) 
ben de daha gönderemedim resmi ya. bir de göndersek bile, acaba resimde olup da yayınlanmasını istemeyen olur mu ki?


  • vejeteryan vampir  (04.10.10 11:37:13) 
isteyen foto göndersin ama kimseyi tag'lemesin...


  • mahallenindelisi  (04.10.10 18:13:57) 
[]

ölünün 7. ve 52. günleri

sanırım islam inancında ruh 7 gün boyunca evini ziyaret eder. 52'nin de bedenin çürümesiyle ilişkisi olabilir. ama bu inançların tam ayrıntısını bilen var mı? hatta mümkünse islamdan önceki ya da diğer alternatif inançları da öğrenmek istiyorum.
bir de 40'ının bişiyi var mı?

EDİTTO: arkadaşlar, amacım dinsel bir tartışma yaratmak değil. bu tarihlerin özel olmasının nedenini merak ediyorum. şamanizmde ve antik mısırda da 7. ve 52. günün özel olduğunu duydum. Bunun nedenini ve bu konudaki inanışları merak ediyorum. Google kardeş (ki 12 yaşındaymış kendisi) pek bir sonuçla gelmedi, size sormak istedim. Ne biliyorsunuz bu günler hakkında, neden 7. ve 52. günler özel bir şeyler yapılır?

 
öyle birşey yok.ruh falan evi ziyaret edemez.sadece 7.gün taziye için yemek verilir. işte insanlar gelir,ziyaret eder ve başsağlığı diler.40.gün de toplanıp dua okurlar.


  • ucamayanadam  (27.09.10 13:12:15) 
ilk 7 gün cenaze evinde yemek pişirtmez kimse komşuları getirir vs.
52. gün et kemikten ayrılır
40. gün ise bazı örf adetlerde karalı bayram olarak geçer... eğer 40 gün dolmadan bir bayrama rastgelirse evinden hiç çıkmaz bayram için... annesi babası bile olsa gitmez eve bayramlaşmaya gelenleri görürler o kadar...

edit: inançsız kafirin birisiyim
  • .aylin.  (27.09.10 13:19:24 ~ 13:20:30) 
islamda yok bunlar sadece ananeler böyle.
ama kırkıncı günün ve 52. günün hepsinin tıbbi birer açıklaması var.
mesela 52. günde et kemikten ayrılmaya başlıyormuş. (40. günde ne oluyodu bilmiyorum ama bişey oluyodu)
  • etna  (27.09.10 13:42:24) 
artık cenazeler daha uzun sürede çürüyormuş.insan bedeninde bulunan kimyasallardan ötürü.


  • fikox  (27.09.10 13:57:45) 
islam inancında ruh ölümle ceset irtibatını kaybeder ve ruhlar alemine yolculuk eder. tekrar dünya ve dünyadaki cesetle ilişkisi olması mümkün değil.

dinden ziyade örfi bir davranış.
  • efruz  (27.09.10 14:06:30) 
tamamen hurafe. dinimize sonradan girmiş bir şey.


  • istanbul beyefendisi  (27.09.10 14:16:46 ~ 14:17:38) 
dinimize sonradan gelmiş bir şey değil, dinimizden çko önce varolan paganik inançlar, iyi ki varlar. dinimize renk katan şeyler bunlar.


  • manfool  (27.09.10 14:26:51) 
yahu et kemikle beraber durup hoop 52 gun doldu bari ayrilayim mi der. Nerden cikariyosunuz boyle seyleri. etin kemikten ayrilmasi, bedenin her yaninda ayni zamanda olacak diye bir kural yok. yahu hic mi diskaviri channel izlemiyosunuz.


  • tezek  (27.09.10 14:43:48) 
insanın 40. gün bedeni çürümeye başlar. burnundan.


  • zenc  (27.09.10 14:45:45) 
(bkz: bidat)


  • guitarman  (27.09.10 15:20:03) 
40. gün burun düşer gibi bir şey duymuştum sanki...


  • sui  (27.09.10 16:27:15) 
O değil de, oğlunu kaybeden bir kadın için bizim yaşlı komşu teyzelerden biri, mezarına annesini götürmeyin, ağlarsa çocuk mezardan kalkar o da ağlamaya başlar, sonra evine gelir demişti. Nasıl bir düşünce yapısıdır! :)

Anneyi mezarlığa götürüp üzmemek için söylenmiş ama korku filmi gibi. Bir de düşündüm de, ben olsam sırf eve gelsin diye bunu duyunca gider ağlardım herhalde.
  • sourlemonade  (27.09.10 16:55:30) 
ölümden sonra bedenin çürümesi süreci kalbin durmasıyla birlikte başlayıp ortam koşullarına bağlı hızlarda ilerliyor. Örneğin açık havadaki bir beden sudaki bir bedene göre çok daha hızlı dekompoze oluyor. Yaz ve kış arasında da çok fark var doğal olarak. Batılılar ölülerini hava ve böcek geçirmeyen tabutlarda gömdüklerinden onlarda bu süreç daha uzun sürüyor tabii (bu süreçte bedene yumurtalarını bırakan sinekler filan da normalde yer aldığı için - CSI'daki gibi). Nette cesedin dekompoze olmasıyla ilgili bir sürü çalışma var (bazılarında domuzlar kullanılıyor) ama bunlar ya açık havada çürüyen cesetlerle (kriminal vakalarda kullanılacak veriler elde etmek için) ya da tabut içinde gömülen cesetlerle ilgili bilgiler. Bildiğim kadarıyla kimse İslama uygun şekilde defnedilmiş bir bedenin çürümesi konusunda bir araştırma yapmamış ve kolay kolay da yapmaz. Yani bu konudaki bilgiler en iyi ihtimalle tahmini en kötü ihtimalle de hurafedir. 7, 52 ve 40'ıncı günler meselesi de dahil olmak üzere. Yani çeşitli günlerdeki gelenekler ile ilgili nedenleri bilimde değil yine âdetlerde aramak lazım.

Anlamlı bir bilgi mi bilmem, ama Simon Beckett'ın "The Chemistry of Death" (İthaki'den Ölümün Kimyası diye çıktı, patoloji odaklı bir cinayet romanı)kitabında pamuklu kumaşın toprakta beş yıl sonra tamamen yok olduğunu okumuştum, bu bizim kefenler için geçerlidir sanırım.
  • aleppod  (27.09.10 17:19:48) 
[]

berlin yolcusu kalmasınnn

merhaba dora the explorer'lar,
merhaba sevgili almancılar,

27-30 ekim arasında iş için berlin'de olacağım. Ne yapılır, nereler gezilir, neresi görülmeden gelinirse allah belamızı verir vs öneri ve görüşlerinize ihtiyacım var. zira daha önceki yolculuklarda da en güzel bilgiyi sizlerden almıştım yine. hadi sevgili berlin kurtları. mesajlarınızı bekliyorum.

öptüm, teşekkürler.

ha, bu arada Ibis Berlin Potsdamer Platz'da kalacağım, yakın çevrede geç saatlere kadar takılabileceği mekan önerilerinizi de beklerim. :)

 
  • superb  (21.09.10 16:17:43) 
@superb, nedir bu? eylül etkinlikleri ayrıca. ama ben onu da kastetmiyorum, 2 günüm var topu topu onda da konser falan bakmayacağım. :) daha çok gezilecek yer, mekan, görülecek eser, müze vs anlamında sormuştum..


  • vejeteryan vampir  (21.09.10 16:47:27) 
ben çok klasiklerden başlayayım, berliner arkadaşlarımız daha detaylı bilgi versin:

potsdamer platz civarında güzel küçük cafe/barlar vardır. ben bayılmıştım . gittiğim dönemde berlin film festivali vardı, o yüzden çok canlıydı oralar. şimdi nasıldır bilemiyorum. ama sony center ve çevresi güzeldir. zaten potsdamer platz eskiden duvarın geçtiği yer. duvarın eski bir parçasıyla fotoğraf çektirin :)

Müze adasına (museuminsel) mutlaka gidin, Bergama Müzesi'ni gezin. Birkaç müze daha var hatta. Alexanderplatz'da televizyon kulesine çıkın, manzarası güzeldir. Ama hatırladığım kadarıyla ücretliydi ve de bana ücreti çok gelmişti. Ne kadar olduğunu hatırlamıyorum valla. Ku'damm'a gidebilirsiniz, alışveriş, eğlence vs. mekanı. Bu arada şehrin her yerinde birçok kültürel aktivite olduğunu unutmayın. Sürekli bir festival ve/veya yürüyüş oluyor. Duvarlardaki posterlerden takip edin. Çok keyifli etkinlikler olabiliyor. Berliner Dom ve Brandenburg Tor'u görmeden gelmeyin.

Bar, kulüp vs. açısından acayip zengin memleket Berlin. Mitte denilen şehir merkezi çevresinde (özellikle Hackescher Markt ve Alexanderplatz civarında) bolca bulabilirsiniz. Bunların dışında aslında bir Türk semti gibi dursa da çok kozmopolit ve bence bohem bir yer olan Kreuzberg'de de birçok bar, kulüp bulup eğlenebilirsiniz. Prenzlauer Berg'i de deneyebilirsiniz. Bu kulüplerin çoğunun techno ağırlıklı olduğunu unutmayın yalnız.

Bir de son olarak, eğer vaktiniz olursa mutlaka ama mutlaka Berlin Filarmoni'yi dinleyin. Bir daha bu şansı yakalayamayabilirsiniz. Dünyanın en iyilerinden... Onu kaçırsan da şunu kaçırma derim, sen oradayken Boxer Rebellion geliyormuş Berlin'e. Fiyatı da uygun:

www.eventim.de

İyi eğlenceler.
  • natura horror vacui  (21.09.10 16:48:45) 
benim ziyaret ettiğim en güzel gece klüplerinden biri


  • superb  (21.09.10 16:56:32) 
[]

2. lisans: aöf

Merhabalar,

2004 yılında üniversiteden mezun oldum. Bu AÖF'ün 2. üniversite olanağı varmış, ona kaydolup bir de felsefe okumak istiyorum. Lakin beceremedim, anlamadım: www.anadolu.edu.tr

1) Nasıl ve ne zaman kayıt yaptıracağım?
2) Felsefe okumak için hangi bölüme kayıt gerekiyor? Burda hiç bilgi yok..

Bilen arkadaşlar yardımcı olabilirse çok sevinirim. Tişikkirlir sipirminlir.

 
Bildiğim en net şeyi yazıyorum direk:
25 ekimden itibaren, aofkayit.anadolu.edu.tr adresinden kayıt yaptırabilirsin..
Daha da ileri bilgi için web sayfası vs. uğraşma, bulunduğun ilin AÖF bürosunu ara ve bilgi iste.. Hemen yardımcı olurlar.. (Nereye para yatırıcam? Hangi tarihte ne yapmak lazım vs diye sırala soruları)

Ek:Bu arada, bende aynen senin yaptığını yapıcam bu sene..
İkinci üniversiteyi okumak istiyorum AÖF'de.. (Hem de felsefe.. Gerçi fikir değiştirebilirim hehe)
Onun için araştırdım..
  • quaker  (15.09.10 14:04:13 ~ 14:08:33) 
[]

medikal masaj

yaptırabileceğim bir yer arıyorum. şişli-beşiktaş-beyoğlu civarında. hadi göztepe de olur ama yeter ki olsun. ben google'dan aradığımda farklı "masaj" türleri önerileri çıkıyor ortaya. :)

bir de fiyat bilgisi verebilirseniz çok şukela olur.

teşekkürler.

(not: (git: 172453))

 
Ben tuzla kaplıcalarına gittim.Süper bir yer. O kadar iyi ki bu kadar zaman boşuna yaşamışım bu ağrıları. Fiyatı da çok uygun bölgesel olarak yarım saat sürüyor 30tl tüm vücud istersen 45 sanırım. Ama bana sorarasan bölgesel çok uygun zaten ayaklardan başlıyor sorunlu olan bölgeye yoğunlaşıyor.

www.tuzlakaplicalari.com
  • pijamaliantigone  (06.09.10 17:14:11) 
[]

ayak şişmesi- masaj yeri tavsiyesi

Merhabalar,

Hikayesi çok uzun bir problemim var ama ben kısaca "dolaşım problemi" demekle yetineyim. Ayaklarım (özellikle bir tanesi) balon gibi oluyor, sonucunda yaralar açılıyor ve yaraların iyileşmesi aylar alıyor.

Bir ayak masaj aleti aldım ama sanırım yetersiz kalıyor. Bu sıcaklarda varis çorabı falan da giyemem (ki aslında damar ultrasonu falan çekildi, bir problem yok o şekilde). Ofiste oldugum sürece ayağımı tabureye uzatıyorum ama o da yetersiz kalıyor.

1) Başka ne yapabilirim?
2) Şişli- Beşiktaş- Beyoğlu civarlarında bildiğiniz dolaşım için masaj yapabilecek bir fizyoterapist, merkez vs var mı? Fiyatları hakkında bir bilgi veya tahmininiz varsa onu da belirtin lütfen. :)

Çok teşekkürler.

Sevgiler.

 
Genelde hamilelerde karşılaşılan bir sorun olduğu için Chicco'nun anne adayları için ürettiği bir krem vardı yada sprey tam net hatırlamıyorum ama ayakları dinlendirdiği ve şişlikleri yok ettiğini duymuştum. Bir araştırın isterseniz


  • esma_sultan  (02.09.10 14:42:04) 
@minel, bilmem, olur mu ki? onu da sormuş olalım madem, bilenler yanıtlayabilirse sevinirim:

images.teamsugar.com yardımcı olur mu, şişmeyi azaltır mı?
  • vejeteryan vampir  (02.09.10 14:51:11) 
gittiğim doktorlar yalnızca havaya uzatacaksın diyor. e maaş verirseniz seve seve yaparım diyorum da, orda ip düğümleniyor işte. Ben de bu nedenle her türlü fikre öğrenmek, mümkünse denemek istiyorum. Çünkü cidden, özellikle açık yaralar çekilmiyor.

Bu aletin adı ne olarak geçiyor tam olarak? Nerden bulabilirim acaba, bir aratma yapayım ismiyle eğer biliyorsanız. Bu arada size de geçmiş olsun...
  • vejeteryan vampir  (02.09.10 18:14:38) 
Öncelikle geçmiş olsun.

Şişli Migros'un arkasında bir fizik tedavi-rehabilitasyon hastanesi var, annem yattı bir süre önce, tıbbi masaj da verdikleri hizmetlerdendi hatırladığım kadarıyla. Ayakta tedavi de yapıyorlar. Çok sosyete bir yer olmamakla birlikte ucuz da değil galiba. Ama anneme iyi geldi, tavsiye ederim. Bir danışmak iyi olabilir.

ÖZEL ÖRNORAM FİZİK TEDAVİ VE REH.MERKEZİ
Millet Cad. Necip Asım Sok. No:22
Tel : 212 588 83 31
  • aleppod  (27.09.10 18:33:14) 
[]

çamaşır makinesi tavsiyesi for dummies

merhabalar,

eve ilk taşınırken masrafıydı, gecici olma olasılığıydı falan, ikinci el bir çamaşır makinesi almıştık. ancak ne yazık ki bizim külüstür, kusa kusa evin içine etti. artık yeni bir çamaşır makinesi alayım diyorum. ama bu konuda o kadar cahilim ki, solo ne ankastre ne onu bile bilmiyorum. bu nedenle yardımlarınıza sığınıyorum:

- yannız yaşayan tek bir bireye yetecek kapasitede
- özellikle hızlı yıkaması kısa sürecek
- öyle zırt pırt problem çıkartmayacak
- çok elektrik-su harcamayacak
- fiyatı 1000 tl civarında ve hatta mümkünse daha az olacak

makine tavsiyelerinizi heyecanla bekliyorum.

tişikkirlir.

 
ya kesin olarak şu markayı al demeyeceğim ama olabildiğince az "özelliği" olan bir makine al. madem tek yaşıyorsun kilo kapasitesinin de çok olmasına gerek yok. 55 programlı çamaşır makinesine dünyada hiç kimsenin ihtiyacı olmaz.

solo dedikleri bildiğin çamaşır makinesi, ankastre olanlar muftakta dolapla aynı renk falan oluyo ya gizli gibi, onlardan. onu boşver.
  • esenboga  (18.08.10 13:12:32) 
çamaşır makinelerinin özellikleri 3 aşağı beş yukarı aynı.
5 yada 7 kg yıkama kapasiteli yaşadığınz yerde servis problemi olmayan bir marka seçmenizi tavsiye eedrim.

  • Rmdy  (18.08.10 13:50:46) 
bende şu var. fiyatı da makul:

www.vestel.gen.tr

bekarken kullanıyordum. evlendim, hala kullanıyorum. uzay üssü gibi bir kontrol paneli yok. kullanımı kolay. hızlı ve ekonomik programları var. 1 buçuk senedir sorun çıkarmadan çalışıyor. a sınıfı, az elektrik tüketiyor. tavsiye ederim.

bir de bu çamaşır makinelerinde tek su girişli/çift su girişli ayrımı var.. halen aralarındaki fark ne bilmiyorum. onu da araştır derim almadan önce.
  • sir gawain  (18.08.10 14:58:06 ~ 15:14:07) 
bizdeki, camasir makinesi hotpoint marka yanilmiyorsam, super birsey degil oyle gorunus olarak, cok fazla programi da yok, ama cok ideal, ekonomik, yari yuk, ve hizli gibi opsiyonlari var. en guzeli de kurutucusu var, kurutucu icin erteleme ve sure ayarlayabiliyorsun. bence yalniz yasan birisi icin bu ozelliklerde bir makine ideal.


  • Labyrinthe  (18.08.10 15:02:57) 
@Labyrinthe, kurutmalılar çok pahalı oluyor sanırım, yani iki gündür araştırmalarımda hep öyle rastladım. hotpoint uygun mudur? model ve fiyat hakkında bilgi verebilir misin?

@all,

çok teşekkürler. bu arada montajı da sağlıyorlar di mi? internetten sipariş veren oldu mu hiç? haftanın 5 günü de çalışıyorum, nasıl olacak bilmiyorum..
  • vejeteryan vampir  (18.08.10 15:30:52) 
internetten almadım gerçi ama makine evinize getirildikten sonra servisten randevu alıyorsunuz. evinize gelip ücretsiz kuruyorlar.


  • sir gawain  (18.08.10 15:39:14) 
[]

çamaşır makinesi

merhabalar,

eve ilk taşınırken masrafıydı, gecici olma olasılığıydı falan, ikinci el bir çamaşır makinesi almıştık. ancak ne yazık ki bizim külüstür, kusa kusa evin içine etti. artık yeni bir çamaşır makinesi alayım diyorum. ama bu konuda o kadar cahilim ki, solo ne ankastre ne onu bile bilmiyorum. bu nedenle yardımlarınıza sığınıyorum:

- yannız yaşayan tek bir bireye yetecek kapasitede
- özellikle hızlı yıkaması kısa sürecek
- öyle zırt pırt problem çıkartmayacak
- çok elektrik-su harcamayacak
- fiyatı 1000 tl civarında ve hatta mümkünse daha az olacak

makine tavsiyelerinizi heyecanla bekliyorum.

tişikkirlir.

 
www.samsungavm.com

kullanması inanılmaz kolay, programlar 20 dk dan başlıyor ve bütün programlar diğer makinelere göre kısa sürüyor. çok memnunuz..
  • 7c  (17.08.10 21:18:51) 
[]

gözümü çizdirticem

de, lensleri kaç gün önceden çıkartmalıyım acaba? doktorum çıkart dedi de, lenslere zaten sıcak bakmayan biri. haftaya bugün (13 agu cuma) cizdirticem, pazar akşam çıkarsam olur mu ki? tecrübe-bilgi cevaplarına şimdiden pek müteşekkirim efenim.




 
1 hafta. Çıkarın şimdiden.


  • secretdorm  (06.08.10 21:41:02) 
[]

karikatür arıyorum-yiğit özgür

syolda yürüyen iki adamdan birinin cüzdanı çalınıyor, superman hemen yakalıyor çantayı teslim ediyor. adam "teşekkürler superman" diyor. superman gittikten sonra yandaki arkadaş onla dalga geçiyor "tişükürler superman" falan diye.

hatırladınız mı? bulabilir misiniz peki? :)

çok teşekkürler.

edit: devamını da yazayım çok salak bir espri olarak kaldı böyle yarım anlatınca. :)
adam "hakkaten mi, öyle demedim ki, düzgün söyledim" falan diyor. ardından "lan işte sizler yüzünden bir super kahraman yetişmiyor artık" diye ekliyor.

nolur buldurun be, lütfen :)

 
güzel karikatür, ben de var da cevaba dosya ekleyemiyorum, nasıl olacak


  • siedorf  (27.07.10 15:11:28) 
  • cuma  (27.07.10 15:16:47) 
[]

the cranberries bileti satan vardı dün 50 tl'ye

Merhabalar,

Dün biri duyuru açmıştı, istanbul biletini 50 tlye satıyorum diye. Aramaya cranberries diye yazınca nedense satılık ilanlarını göstermiyor. bir buldurabilir misiniz?


 
  • fader  (22.07.10 12:38:46) 
evet, arkadaşın yazdığı elemandı. ama mesaj attım, cevap yazmadı. güvenilirliğinden şüpheliyim.


  • black sabahat  (22.07.10 12:44:24) 
maltepeymiş zaten, bana çok ters olurdu. burda ilan verip de satmaya yanaşmayan elemanlar var cidden, ilginç.

bu arada ben birinden buldum, kapıda verecek 60 tl'ye. black sabahat, eğer hala arıyorsan, iki bilet satıyordu, birini ben alıyorum. onunla iletişime geçirebilirim seni de. (duyurudan bulmadım, facebook grubundan buldum)
  • vejeteryan vampir  (22.07.10 12:51:06) 
ben de 60'a buldum, gerek kalmadı :)


  • black sabahat  (22.07.10 12:51:40) 
[]

doğalgaz sayacımı değiştiren iğdaş

benden para talep edecek mi?
Dün gece eve gittiğimde kapıma bişi asmışlar: "3516 sayılı kanunun 9. maddesi bla bla elektrik su doğalgaz sayaçlarının muayeneleri 10 yılda bir yapılır hükmü gereği sayacınız kalibrasyon nedeniyle değiştirilmiştir" diyo. içine fatura sıkıştırmışlar 2 tllik ama fatura ayrıntısında doğalgaz kulanımı yazıyor. Doğru dürüst evde olmadığımdan olabilir aslında 2 tl kullanım ama, sabit ücreti vs yok muydu ki bunun da?

daha önce buna benzer bir şeyle karşılaşan var mı? sonraki aylara yansıyan bir fatura olur mu? ona göre 2 yıldır kiracı oldugum evin sayacının yüksek faturasını ödemeyeyim. :)

 
ucretsiz yapiyorlar. 1 ay once bizim evdeki degisti.


  • demented  (07.07.10 12:31:36) 
enerji piyasası kanununa gore sayac dagıtım şirketi sorumlulugundadır. bakımı kalibrasyonu vs. ancak ve ancak sen mudahale edip bozarsan yine değişimi tamiri igdas/dagıtım şirketi yapar sana fatura eder.


  • bryan fury  (07.07.10 14:38:56) 
[]

motorola milestone

evet, evet! buldum sonunda yıllardır aradığım telefonu! www.motorola.com
çok sevdim ben bunu, eminim o da beni görse çok sevecek! amma velakin, nerden, ne kadara alabilirim bilemiyorum? doğubank yazmışlar sözlükte, güvenilir mi doğubank, orijinal midir? son fiyatını bilen var mı? Taak diye nakit para veremem, dogubankta kredi kartına taksit neyin yaparlar mı?

bir de bunu buldum: urun.gittigidiyor.com
ama pasaporta alıcı kaydettirecekmiş. benim de pasaportuma kayıtlı bir telefon var. 2 yıl başka telefon alınamadığı için başkasına da rica edemem. Ne olacak? Nasıl bulurum ben bu google harikasını?

lütfen kavuşturun bizi birbirimize be duyuru ahalisi. yalvarrım! :)

teşekkürler!

 
eheh piçlik yapayım, droid x çıktı, çıkacak onu al, daha lezizi bunun. milestone 2 olarak cıkacak muhtemelen.

son fiyat usa dan baz alırsak 800 tl gibi bişi, fekat tr de gormedım bunu. oficial satılmıyor sanırım. gecen burda birisi uk den getiriyorum diye ilan vermıstı[1100tl gibi bi fiyata] oyle bişi yapılaiblir.
  • bryan fury  (29.06.10 12:49:11 ~ 12:50:01) 
yok şimdi o geldi, gelecek, fiyat uçuk olur. :) bana bu da yeter valla :)
official satılmasa da doğubanktan alsam kaydettirmek zorunda kalır mıyım?

  • vejeteryan vampir  (29.06.10 13:25:48) 
kayıtlı diye satıyorlar fekat bi sure sonra aynı adam baksa telefon kaydettirip senınkını ortada pic gibi bırakaibliyor.

emekliye ayırdıgın telefonun imei sini klonlayarak sorunsuz cozebilirsin fekat.
  • bryan fury  (29.06.10 14:29:31) 
onu nasıl yaptıracağım? öyleyse hemen su gittigidiyordaki 850lik olanı sipariş edeceğim. :) zor bişi mi? kimler yapar? klonladıktan sonra yine o imeiyi kullanıp başkasına kopyalayıp beni ortada bırakmazlar di mi?


  • vejeteryan vampir  (29.06.10 14:33:23) 
ccc nexus one ccc

arkasinda koskoca google var, update'ler falan ilk nexus one'a geliyor.
  • nawres  (29.06.10 14:52:38) 
imei klon u soyle yabcan, kendı kullandıgın ve de guvenle emekliye ayırdıgın bir imei olacak bi baskasının klonlaması gorece dusuk ihtimal yanı.

imei klon milestone fln aratınca cıkar, cıkması lazım.

milestone da aslen verizon un motorola droid olarak lanze ettiği cihazdır, onun da arkasında google vardır, arkasında da with google yazması lazım yıne aynı sekilde. ha evet ilk guncellemeler nexus a geliyor fakat milestone olsun htc droid/desire olsun ekran performansı daha yuksektir nexus dan.
  • bryan fury  (29.06.10 15:05:38) 
şöyle bişi var sözlükte: sozluk.sourtimes.org

yani anladığım kadarıyla nexus one garanti kapsamında olamıyor ne yapsan ama milestone için öyle bir problem yok.

bu arada, bu imei işini araştırdım ama hiç bişi anlamadım bryan ya. kime götürceğimi falan söylesen bi? :)
  • vejeteryan vampir  (29.06.10 16:33:11) 
motorola droid xtreme daha da super.

www.gsmarena.com
  • fdegir  (29.06.10 17:55:18) 
istersen bi bak bu kayıtlı daha teklifin bitimine 3 gün var ama fiyat iyi gibi...

urun.gittigidiyor.com
  • durselc  (30.06.10 12:05:45) 
[]

hap şeklinde 11 saatlik paris

Merhaba parizyenler,

Normalde Brüksele gidiyorum, ama pazar günü kaçıp trenle Paris'e gideceğim. Sabah 10 ile akşam 9 arası Paris'teyim yani. Louvre'ı gezemem elbette. Eyfel'e çıkayım, nehir turu yapayım, bir de şanzelize (yazılışına bakamadım şimdi idare edin :) )'yi gezeyim diyorum.

1) Bu üçü 11 saate sığar mı?
2) Eyfel asansörüne yer ayırtılıyormuş galiba sırada beklememek için. Nerden ayırtabilirim?
3) Paris Nord garından geliş ve gidiş. Bu durumda en az vakit harcatacak rota nasıl olur? Bir de hangi vasıtalarla gidebilirim? Orda ona da vakit harcamayım.
4) Şunu görmeden Paris'ten gelirsen öl daha iyi dediğiniz bişi var mı? Seçimlerim güzel mi bu hap tur için?

bonjur efenim. mersiboku şimdiden.

 
paris free tour'lar oluyor günde sabah ve akşam olmak üzere iki defa yapılıyor ortalama 1buçuk 2 saat sürüyor görülecek yerleri kabataslak gösteriyor hikayelerini filan anlatıyor kısaca. hap tur için ideal bence. eyfele gündüz gidersen çok sıra beklersin, rezervasyon olayını bilmiyorum ama akşam saatlerinde daha tenha oluyor. ama bunu tekrar araştırabilirsin benim gittiğimde hiç sıra beklemediğim saat 10du çünkü. ve evet bu üçü 11 saate sığar..


  • kedi olmus gidiyorsun  (10.06.10 13:32:32) 
gare du nord'da indiğin yerden bir paris ulaşım ve sokak haritası al. bendekinin adını verirdim ama yanımda diil. böyle mavi kaplı el kadar bişi. her sayfası ayrı bir arondissement. rer b senin dostun ve arkadaşındır bir de.

ben tura saint michel'den başlardım, pantheon, notre-dame falan... ve de sacre-coeur ile bitirirdim. illa müze görmek istersen bir-iki saatte gezebileceğin d'orsay var, bence louvre'a basar ayrıca :) tam da karşısında hehe.
  • no avalon  (10.06.10 13:38:53) 
(bkz: Montmartre)

ahan da bu da Eiffel'in bileti icin:

www.tour-eiffel.fr
  • compadrito  (10.06.10 19:36:23) 
[]

belçika çika çika

merhaba flemenk kelebek,

19'unda brüksele gidiyorum da. 21-24 arası bir kısım seminer dizisi vs var. Onun dışında ben 2 gün erken gideceğim. seminer günlerinde de boş vakitlerim olacak.
Şimdi:

1) Brüksel'de "muhakkak" nerelere, hangi mekanlara gideyim? araştırdığım kadarıyla delirium'da bira içilecek, atomirium muydu, orda atomlar incelenecek, işeyen çocuk heykelinde fotograf çekilinecek, grand palace gezilecek, herhangi bir yerde waffle, midye, çikilat yenecek. başka? nerelere gideyim, ne yapayım?
2) 20'si pazar günü civar bir yere gideyim diyorum. fransa ve brugge seçeneklerim. hangisine gideyim? fransa 50 dakika mı sürüyor, 1 bucuk saat mi? brugge ne kadar sürüyor? fiyatları ortalama ne kadardır?
3) orda yaşayıp da bir bira eşliğinde sohbet edebileceğimiz duyuru sakini olur mu ki? :)

sevgi, saygı, öpücük, gülücük..

editto: hava nasıldır? kalın kaban, ceket falan abartmayayım di mi?
editto 2: amsterdam'a gittim daha önce. aklımda fransa veya brugge var. ve hatta disneyland'a mı gitsem diyorum. tek başına eğlenilir mi ki orda?

 
Zamanında bi Werchter dönüşü,Brükselde sadece 1 gece kaldığım için ilk 3 soruya cevap veremicem..Ama Delirium'a kesin git.Benim çok içimde kaldı gitmemem.. Havalar için bunu söyleyebilirim,daha önce temmuzun ilk haftası gittiğimde hem Brükselde,hem Werchterde yağmur devamlı yağdı,ama kaban ve cekete gerek yok tabi.ince bir yağmurluk vb yeterli olur.
Brugge'uda sadece 'In Bruges'filminde görmüş biri olarak ben Brugge'u tercih ederdim..Yada trenle amsterdamada geçebilirsin..

  • ef  (08.06.10 15:04:12) 
1) hepsini saymissin :)
2) paris 1 saat 22 dakika sürüyor. brugge bana daha sevimli geliyor. oraya gitmek 1 saat falan sürer.
3) olabilir

editto : www.zoover.fr (20-25 derece olacak)
editto 2 : disneyland'da eğlenilmez hacı
  • ismo  (08.06.10 15:16:36 ~ 15:42:56) 
kriek denen kiraz birasindan icmeyi sakin unutmayiniz. hatta bir tane de benim icin iciniz :)


  • pinking of you  (08.06.10 17:44:45) 
günübirlik antwerpen'e (anvers) git bence, garı süperdir (hehhe ne kadar ilgini çeker bilmiyorum) bence brükselden daha güzel bir şehir.


  • merry shelly  (08.06.10 18:29:28) 
ef hakli gerçekten yagmurluk al. bugün 3 kere hava degisti burda. bir yagmur bi günes. ama yagmurlugu ince al.

gelişmeleri aktarmaya devam edicem :)
  • ismo  (08.06.10 18:45:20 ~ 18:46:47) 
[]

fırın gerektirmeyen tatlı-pasta

merhabalar,

çalışan ve fırını olmayan biri olarak her hafta bir yere tatlı götürmem gerekiyor. benimse bu koşullarda yapabildiklerim yalnızca sütlü irmik tatlısı ve bisküvili puding.
ama o da her hafta her hafta baydı. şöyle tarifini bildiğiniz pratik, fırın gerektirmeyen, çok da sulu olmayan (o elimde yol gidiyorum, dökülmesin) lezzetli tatlı var mı acaba?

teşekkürler.

 
kedi dili ya da kek tabanı alıp, ocakta krema hazırlayarak tiramisu yapabilirsiniz.


  • ecece  (19.05.10 16:47:00) 
(bkz: mozaik pasta)


  • sui  (19.05.10 16:50:42) 
un helvasi ve bilimum helva cesitleri

hazir pasta kekinden yas pasta

pancake (hazir bi surupla servis edersin meyve falan dograyip)
  • cairo  (19.05.10 16:54:45) 
-alta biskuvi, uste tavuk gogusu en uste ceviz, borcama do$eyip sogutun, cok lezzetli
-pastaban alip ocakta hazirladginiz pudingi pastabanin altina ustune yayip ortaya meyve dilimleri (muz cilek kivi) keyun, en uste de hindistan cevizi. tipinden beklenmeyecek kadar cok,
-cikolata sosunu hazirlayin, hanimeller biskuviyi elinizle kirip paramparca ettikten sonra borcamin icinde birbirine karistirin, sos sogumadan borcama yayin, ustune de krem $anti hazirlayip dagitin. biraz agir, ama pek lezzetli.
  • chieko  (19.05.10 17:03:18) 
etimek tatlısı ve tavuk göğsü


  • voodoo 007  (19.05.10 17:04:43) 
meyve salatası gibi şeyler düşündüm ben de ama gideceğin yola göre değişir bu biraz sanki.


  • kedi olmus gidiyorsun  (19.05.10 17:29:00) 
düdüklü tencerede kek yapılabiliyor, ilk bakışta soğuk bir şaka gibi görünse de gerçek ve denenmiş:)


  • lule  (19.05.10 17:48:07) 
boşver tatlıyı patates salatası yap ♥


  • yuto  (19.05.10 18:12:06) 
  • lule  (19.05.10 18:28:23) 
1- Özellikle yazın çok iyi giden bir tatlıdır, adını bilmiyorum:

1 paket krem şanti
1 paket jöle
Taze meyve (Jölenin neli olduğuna bağlı olarak değişir. Şeftali, muz, kivi,çilek filan hepsi yakışıyor.)

Krem şantiyi paketin üzerinde yazdığı gibi (sütle) yapın bir kenarda dursun. Jöleyi de aynen yapın (suyla.) Jöle biraz soğuduktan sonra (ama donup da parça parça olmasın, ılısın yeter.) krem şantinin içine karıştırın. Elde ettiğiniz karışıma meyve parçalarını ekleyin. Bir kaba koyun. (kek kalıbı filan güzel olur, içinde bulunduğu kabın şeklini alacağındna bu kısım görüntü açısından önemli.) Kalıba yapışması ihtimali büyüktür, biraz suyla ıslarsanız iyi olur, aklınıza başka çözüm gelirse deneyin. Buzdolabının buzluğunda dondurun. Yazın sıcak havada mis gibi soğuk soğuk yiyin.

2- Mozaik Pasta

Bir apket pötibör bisküviyi iyice kırıklayın. İçine kakao, şeker, margarin ve süt gerekiyor miktarlarını hatırlayamadım (internette vardır -yumurta kıran da var ama pişmediği için tavsiye etmiyorum.) İyice karıştırın hamur olsun. Bir poetin içine elinizle şekil vererek koyun. Buzdolabının buzluğunda dondurun. Pek güzel oluyor, mmm.
  • denizen  (19.05.10 20:27:40) 
Kadayıf ve Kemalpaşa. İkisi de hazır alınıp kalan işlemleri tamamlanabilir.


  • uyuklayankedi  (19.05.10 23:33:35) 
[]

agora filmini izleyenlere spoilerlı bir soru

henüz izlememiş olanlar görmesin diye ilk satırları boş dolduruyorum. ama izlemeyenler de muhakkak izlesin, tavsiye ederim.

...............
...............
...............


ŞİMDİ:

son sahnede, davus, hypatia'yı boğarken ona aynı zamanda tecavüz ediyor mu, etmiyor mu? bu sorunun cevabı insana dair bir sonuç çıkaracak olmamdan ötürü çok önemli. bu nedenle ciddi cevap vermenizi rica ederimm :)

 
bence etmiyor, sevdiği kadının sadece ayağına dokunmaktan bile mutlu olan bi adam vardı orda bana göre. sonrasında olaylar, şartlar, küçük düşürülmüşlük vs. gereği şerefsizin teki olması içindeki insanlığın tamamen öldüğünü de göstermez sanki, çok mu naifim yoksa :)


  • irbat  (14.05.10 15:16:23 ~ 15:17:01) 
ama zaten daha önce teşebbüs etti-sonradan pişman olmuş olsa da. ama o son sahnede sanki tecavüz de ediyor gibiydi... etmiş olmasın ya, lütfen.. :(

(gerçi gerçek hayatta sanırım hypatia derisi istiridye kabuklarıyla soyulmak suretiyle işkence edilerek öldürülmüş..)
  • vejeteryan vampir  (14.05.10 18:00:05) 
sahneyı tekrar izledim, yok ya tecavüzle uzaktan yakından alakası yok bence hala.
sonucta canından cok sevdiğin bi insanı öldürüyosun kendi ellerinle ve kimseye farkettirmeden. çok zordur yani adam için böle bir durum. o esnada bi de uçkur düşünceğini sanmıyorum. hatta bi anlamda adam kendini de öldürüyo orda içten içe. gözlerinin önünden film şeridi geçen anlar kadına olan sevgisini belirtmesinin yanı sıra belki buna da işaret ediyodur. (benim yorumlamam tabi bu) ayrıca kadın son anda eklips görerek son derece mutlu bir kadın olarak öldü kalbinin temizliğiyle, zaten kendisi daha önce bu durumu foreshadow etmişti "bana da böyle nasip olur inşallah" diyerek. bu yüzden o an herhangi bi saldırıya uğramış olsaydı o kadar huzur içinde gözlerini kapayamazdı bence.

önceki tesebbüsü de tecavüz girişimi olarak görülsede sanmıyorum ki yine o kadar aşkla bağlı olduğu kadına gerçekten zarar vermek istesin. muhtemelen yılların ezikliğini falan üstünden atmak istedi bak ben de güçlüyüm artık vs. düşüncesiyle.
  • irbat  (14.05.10 18:46:13 ~ 18:47:47) 
[]

euro sorusu

Güzide para uzmanları,

Uzun zamandır ödenmesi gereken bir borç bugun euro şeklinde ödendi bana. Haftaya gelecek olanla birlikte elimde yaklaşık 1000-1200 euro civarında bir para var. Bundan daha fazla da kredi kartı borçlarım var. Şimdi ben bu parayı olduğu gibi kredi kartlarıma yatırmayı planlıyorum ama malum yunanistanın durumu, euronun düşmesi falan bir size danışayım dedim. Bu euro daha düşer mi? Hemen bozmalı mı yoksa yükselir bre vampir accık bekle mi dersiniz? ya da bu kadar az bir miktarda çok oynama olmaz, ne halin varsa gör mü olur cevabınız?

teşenkkürler şimdiden.
öptüm.

 
kanımca euro'daki 10 kuruşluk bir değişim şu haftalarda dramatik bir değişim olacaktır. dolayısı ile 100-120 lira kazanmanız veya kaybetme ihtimaliniz pek gözükmüyor. kredi kartı borcunuzu ödemeniz sizi daha rahat hissettirir, "şu bikaç günü euro 100 lira getirecek diye bekledim" sorusu ile canınızı sıkmazsınız hem.


  • yurdum insani  (12.05.10 18:22:26) 
kredi kartının faizleri 1000 euroyu bekletip elde edeceğin üç beş liradan daha hızlı büyür.


  • süpermaninkızı  (12.05.10 18:44:36) 
için rahat olsun dahada düşecek , makro hedef 1 dolar 1 euro tadında donmekte piyasada taa parite 1.50 lere tırmanırken bıle soylenen buydu.. kısa vadede pek bisey gelmeyecektır uzun vadede gelısmeler etkılı olacak ama bunda bıle dusecegı tahmını daha agır basmakta..

kredı kartı borcunu ode kurtul
  • kennym  (12.05.10 19:05:05) 
kesinlikle hemen boz. kısa ve orta vadede türk lirasında pozisyon almak en rasyonel hareket olur.

p.s. kredi karti borcuna yatir kalaninida arkadaslarindan borc alip kapa ama mutlaka kapa...
  • male escort  (12.05.10 20:13:42) 
dolar bozdurdum borcu ödedim hala borcum var.

özetle borcu öde bugünün borcunu yarına bırakma.
  • fukka  (13.05.10 11:42:10) 
[]

nasıl giderim sorusu: kozyatağında bi adres

Günaydın Canlar,

Yarın bir görüşmem var da, şu adrese nasıl gidebilirim:

Kozyatagi, Inonu Cad.
NO: 84/5 Kadikoy, Istanbul.

Ben evropa yakasındayım, nişantaşı-osmanbey-mecidiyeköy-beşiktaş-taksim herhangi birinden çıkabilirim.

Ha bi de 11:15te orda olmam için kaçta çıkmam gerekir?

Teşekkürler şimdiden. Şans dileyin aynı zamanda lütfen :)

Öptüm gözlerden.

 
en ideal rota: motorla beşiktaştan üsküdara geçmek. üsküdarda iskeleden 2-3 dakika kadıköye doğru yürüdüğünde (bu marmaray inşaatının orası) kozyatağı minibüslerini göreceksin caminin yanında. birkaç hat var sen inönü caddesinden gideni sor ona bin. inönü caddesine gelince aradığın şirket-bina-dükkan ne varsa onun adını şoföre söyle ya da inersin 84 numaraya manüel olarak bakarsın. beşiktaştan motor sık zaten 15 dk sürer karşıya geçmen. ordan minibüsle 30-40 dakika sürer normal şartlarda. yani varman totalde bjk'den 1 saat bilemedin 75 dk sürer maksimum. bol şans


  • cinematography  (30.04.10 11:03:53) 
sen beni dinlersen erken cik abi. is gorusmesine iki kere gec kalmis, bir kere de son dakikada yetismis biri olarak soyluyorum. mesela cinematography ustadimiz 75 dakika mi diyor? sen onu 100 dakika gibi kabul et. iki gun once gene bi gorusmeye giderken, bi kazaya denk geldik. trafik kilit. yetistim yetismesine ama yuregim agzimda girdim gorusmeye. erken varirsan, cok cok bi yerde bi kahve icersin, zihnini uyarmasi icin. erken varacak olursan, gorusme saatine 10 dakika kaladan daha erken calma kapilarini. o da iyi degil. ideali on dakika.


  • compadrito  (30.04.10 14:41:33) 
mecidiyeköy'den metrobüse binip söğütlüçeşme durağına gidin. 15-20 dakika arası sürecektir. Metrobüs çıkışında durak vardır, oradan birçok seçeneğiz var inönü caddesine gitmek için. Ama İnönü Caddesi çok uzun bir istikamet, acaba gideceğiniz yer Kozyatağı Pizza Hut ve Bahriye Üçok yuvasından önce mi sonra ? Eğer sonra ise 19F ile gidebilirsiniz. Eğer değilse, 19S,19M,19K,19Y,19V otobüslerine de binebilirsiniz.


  • idja  (30.04.10 21:18:13 ~ 21:18:38) 
[]

word 2007

microsoft word'de form hazırlarken tıklanası küçük kare kutucukları nereden/nasıl ekleyebiliriz?

çok teşekkürler şimdiden tüm yardımseverlere..


 
geliştirici/developer tab diye bişey var. ordan ekleyebilirsin. eğer o sekme yoksa özelleştirmeden bakabilirsin.


  • caangreyarrow  (31.03.10 16:31:03) 
ben (ama 2003'te) simge ekleme pencereciğinden kutu simgesi bulup, puntosunu büyütüyordum işime yarayacak hale gelene kadar. bence 2007'de de yapılabilir..


  • kobuzchu kiz  (31.03.10 20:08:36) 
[]

gönüllülük yaşam boyu meslek haline gelebilir mi?

Şimdi (git: 133815) görünce düşündüm. acaba hep bu tür projelerde gönüllülük yaparak geçimimizi sağlayabilir miyiz? yani para biriktiremeyiz elbette belki ama, en azından kendi yağımızda kavrulup güzel şeyler yapmanın huzuruna erişebilir miyiz? yani bu gönüllülük olayı yaşam boyu başka işte çalışmaya ihtiyaç duymadan yapılabilecek bir uğraş haline gelebilir mi?

nedeni hakkında: (git: 129591)
böylelikle hem hep değişik bir şey yapacağım hem de ulvi amaçlar doğrultusunda çalışarak kendi huzurumu sağlayacağım?

 
(git: 102094)


  • uykusuz  (25.03.10 15:54:33) 
[]

sonsuz döngü- değişiklik

Umarım şımarıkça bulmazsınız birazdan dökeceğim içimi..

Çok bunaldım dostlar, çok.. Nefes alamadığımı hissediyorum bazen, içim sıkılıyor resmen.

Hayat hep böyle mi gerçekten? Sabah kalk, işe git, akşama kadar çalış, çık, duruma göre arkadaşlarınla takıl, bişiler ye/iç, eve git (ya da doğrudan eve git, film/dizi izle, kediyle oyna, bilgisayarda takıl, uyu => sabah kalk işe git, akşama kadar çalış...

Çok sıkıldım ben bu döngüden. Farklı bir şeyler yapıyorum, yapmaya çalışıyorum (felsefe seminerleri alıyorum mesela, mitoloji öğreniyorum, sivil toplum derneklerine mümkün mertebe destek olmaya çalışıyorum vs) ama bunların hepsi de hayat döngüsünde yeniden rutinleşiyor her defasında. Şımarıklık olarak demiyorum, gerçekten, ama ciddi anlamda ben çok sıkıldım bu döngüden.

28 yaşındayım. 25 yaşıma kadar küçük bir şehirde ailemle yaşadım. Sonra herşeyi bırakıp yurtdışına master yapmaya gittim, yeni bir hayat kurdum orda. Sonra ülkeye dönüp İstanbul'a taşındım, yeniden yepyeni bir hayat kurdum. 1 yıl sonra çalıştığım işi ve evimi değiştirip yine farklı bir hayat kurdum. Şimdi yaklaşık 1 buçuk yıldır aynı iş, aynı ev, aynı düzen.. şeklinde devam ediyor. Acaba bende "yeni yaşam kurma" bir alışkanlık haline gelmiş olabilir mi? Bu kadar çabuk sıkılmam normal mi?

Danışman avukatım, çalıştığım yerden ve yaptığım işten çok memnunum. Maaşım çok iyi olmasa da çok huzurluyum ve evimle işim yürüme mesafesinde. O nedenle işimi/evimi değiştirmek istemiyorum şimdi. Ama bazı sabahlar o kadar bunalmış hissediyorum ki, yine her şeyi bırakıp bebek bakıcısı olarak da olsa yurt dışına hiç bilmediğim bir yere gitmek, yine farklı bir hayat denemek istiyorum. Ama sonra? Yine o hayattan da sıkılıp bir daha bir daha yeniden başlamak istemeyecek miyim?

Keşke konsolos falan olsaydım, 2-3 yılda bir başka ülkede yaşasaydım.. Ama yok, artık çok geç..


Neden böyleyim, bu rutin(!)lerden zevk alabilmek, ya da zevk almayı da geçtim, bu kadar bunalmamak için ne yapmalıyım?

Ufak bir iki ayrıntı da vereyim: 25 yıl boyunca çok kötü bir yaşam geçirdim. 24 yaşından beri anti-depresan kullanıyorum (majör depresyon teşhisi konmuştu, sanırım intihar öncesi son aşamadaydım). Hayatım boyunca 1 defa aşık oldum, bir tek onunla uzun sayılabilecek bir ilişkim oldu. O kişi şu an başkasıyla evli ve çocuğu var. Benim hayatıma sonrasında başkaları da girmiş olsa da, hiçbirine aşık olamadım, hiç biriyle uzun bir birliktelik yaşayamadım. Bir daha da aşık olabileceğim konusunda hiç umudum yok..

Anti-depresanların kifayetsiz, dostların yetersiz kaldığı bu psikolojiden nasıl kurtulurum? Bu şekilde hissedeniniz var mı? Siz napıyorsunuz hissedince?

Not: "seviş geçer" cevabı gelecektir muhtemelen. söyleyim, geçmedi. :p :)

--------

Okuyamayanlar için özet: Hayatın rutininden çok sıkıldım, ne yapmalıyım?

Hepinize teşekkürler ama hepsini okuyanlara ayrıca teşekkürler.
Hepsini okuyup bir de cevap verenlere artık teşekkür yetersiz, kocaman öpücükler. :p :)

 
cevabım çok tatmin edici olmayabilir ama kendi görüşümü söylemek istiyorum. bir de bunları binlerce yaşamdır yaptığını bir düşün, işte buna samsara diyorlar. samsara'nın dışı da nirvana oluyor. felsefeye merakın varsa bu görüşten haberdar olabilirsin. osho diyo ki her hayatta hep aynı şeyi yaptın. yine yaşasan yine aynını yapacaksın. illa reenkarnasyona inanmaya lüzum yok. binlerce yıldır bu gezegenden gelip geçen tüm insanların, hayatlarının bir noktasında bu şekilde hissettiğini düşünüyorum. konu tümüyle varoluşla ilgili. ve varoluşun yan etkisi olan bilinç. maddeden ayrı düşünmeye bile gerek yok hatta. yıldız tozuyduk, yine yıldız tozu olacağız. birbiriyle çatışan iki fizik kuralına tabiiyiz: herşey geçicidir ve evrende hiçbir madde yok olmaz.
diyeceğim şu ki, bir zen rahibi her gün aynı saatte kalkar, yoga yapar, meditasyon yapar, ortalığı süpürür, bonzaisini budar, elbisesini yıkar, yer, içer, sıçar. fakat tüm bu rutin işleri yaparken bizden tek bir farkı vardır: farkındalık :) dünya üzerinde yaklaşık 70 yıllık bir ömre sahip olan, kompleks ve düşünebilen, hissedebilen, yaklaşık 168 cm, 70 kg, et ve kemikten mamül bir insan evladı olduğunu hiç unutmaz. düşüncelere dalmaz. nehirle akıp gitmez, nehrin tabanını seyreder.
rutinden tek gerçek çıkış budur.

amak-ı hayal kitabını, özellikle zümrüt-ü anka'nın sırtındaki geziyi anlatan öyküyü okumanı tavsiye ederim.
  • kediebesi  (04.03.10 13:48:12 ~ 13:52:05) 
eger ikinci universiteyi okumadıysanız , onu deneyin derim. eglenceli olmaz mı


  • 40karakterlinick  (04.03.10 13:48:26) 
house md izle sıkıntın geçer.


  • 40karakterlinick  (04.03.10 13:50:11) 
değişikliği dışında değil, depresyon odasına, ilaçlarla kapattığın "içinde" aramalısın. içinde oluşacak değişiklikler bakış açını da değiştirecek, bu sayede dışarıyı daha farklı algılayabileceksin. zaman da faydalıdır bu konuda.


  • kediebesi  (04.03.10 14:07:48) 
felsefeye bulaşırsan iyice batabilirsin. diyalektik seni hırpalar.
ben hayatımın seninkine benzer olduğu kendim için rezil bir zaman diliminde tasavvufa sardım. hayatım kurtuldu. sana da tavsiye ederim.

  • onsrav2  (04.03.10 14:10:07) 
Kendinle çok başbaşa kalma bence insan kendini dinleyince herşeyin kötüsünümü düşünüyor ne böyle zamanlarda, ben en azınan öyle yapıyorum ve hemen kendimden uzaklaşıyorum, değişik insanlar değişik mekanlar görmekte motivasyonunuzu arttırabilir.

Evini işini seviyorsan bırakıp gitme bence zaten İstanbul gibisi varmı
  • ignesiz bal bocegi  (04.03.10 14:12:04) 
kediebesini dinle, söyledikleri ruhuna işlesin. felsefeyle ilgilisin madem osho yu da okumanı tavsiye ederim.


  • wise  (04.03.10 14:55:15) 
ikinci üniversiteyi hiç düşünemem sanırım. 26 yaşına kadar hayatım sınavlarla, ödevlerle, sunumlarla geçti, en son yüksek lisansın son finallerinde "öğrencilik benim için burda kapanmıştır" dedim. okuyabilecek olsam doktora yapabilirim aslında ama işte yemiyor gözüm....

house md değil ama sfu, dexter, lost room, true blood.. bi çok dizi izledim, izliyorum da. ama "dizi izlemek" başlığı altında o da rutine bağladı işte.. anlık sıkıntı dağıtmak değil istediğim, genel sıkıntının dağıtılması..

tasavvuf da bir felsefe değil midir? özellikle karşılaştırmalı inceliyorum bu aralar, hint felsefesinden doğu felsefesine, kızılderili felsefesine ve tüm dinlere aslında hepsinin temelleri aynı.
ve hatta kediebesinin de dediği gibi, onlar da "yaşamsal döngü"den bahsediyorlar. insan doğar büyür ölür yeniden doğar... vs. ama henüz bunun kendi sıkıntımı yok edecek bir etkisini görmedim.. dediğiniz kitapları okuyacağım. teşekkür ederim..

bir de şey düşünüyorum.. mesela adrenalin bağımlıları falan var ya.. acaba ben de değişim bağımlısı falan olmuş olabilir miyim? var mı böyle bir şey? hani üst üste devamlı yeni sayfalar açınca, şimdi bir sayfada uzun yazmak beni korkutuyor, sıkıyor olabilir mi ki?
  • vejeteryan vampir  (04.03.10 15:14:22) 
geçenlerde bir siteye denk geldim. adı reality creators. siteyi oluşturan da kendine life coach diyen bir kişi. insanlara balık tutmayı öğretiyormuş. şimdi bu adam olayı çözmüş durumda. felsefedeki gibi herşeyin bir yanılsama olduğunu keşfetmiş ve insanlara kendilerini mutlu edecek yanılsamalar (gerçeklikler) yaratmaları konusunda yardım ediyor. sizin de yaptığınız bunun gibi birşey. yanılsamaları değiştiriyorsunuz yalnızca. şartlar hep aynı kalıyor. aklınıza gelebilecek en acaip, değişik işleri de yapsanız sıkılırsınız.
ben de bir zamanlar çok sıkılıyordum, bir gün sıkılmaktan sıkıldım ve geçti. :)

  • kediebesi  (04.03.10 15:21:14 ~ 15:22:07) 
kısa vadeli öneri: seyrettiğin diziler ya da felsefe hakkında konuşacak farklı arkadaşların olsun. seyretmek yerine konuşmak çok daha faydalı olacaktır. mesai saatlerinde değil ama mesai sonrası hayattan keyif almanı sağlayacak arkadaşların.
(bkz: duyuru bana arkadaş bul lan allahsız)

uzun vadeli öneri:muhtemelen 35 yaşından sonra "amaniin hayat ne hızlı akıyo" demeye başlayınca işler senin için kolaylaşacaktır.
(bkz: nefes almak bile güzel)
  • kabablanka  (04.03.10 15:33:12) 
carlos castaneda'nın kitaplarını tavsiye ederim. ama sadece okuma orda yazanları, uygula aynı zamanda.


  • migelo  (04.03.10 15:53:28) 
bu kadar entel arasında çözüm aramak çok akıllıca değil hani. biri mevlana derken, diğeri nirvana diyor. ben ise hepsi yalan bunların diyorum.

acı çekmek, depresan kullanmak, iyi bir çocukluk geçirememek.. hepsini yaşadım bunların. ama hayatınızdaki götlüklerin hepsinden siz sorumlu olamıyorsunuz, yönetemiyorsunuz. bazen kader denen o yazılmış hayatı sürdürmeniz, ayak uydurmanız gerekiyor. kendinizi boğmayın bu yüzden. çok sorgulamayın.

gidin bir havuza yazılın, hayatın tüm götlüklerine kulaç atın. tüm yargıları boşverip biraz serseri olun, gidin deniz kenarına biranızı alıp takılın. başkalarının ne diyeceğini sallamadan. alabiliyorsanız bir araba alın, gecenin bir yarısı uyanıp ankaraya gidin. sadece kahvaltı yapmak için.

söylediklerimin hepsini yaptım, zaman zaman kurtardı beni boşluktan, bazen bir boka yaramadı. ama hala nefes alıyorum... gerisi için koy ..tüne rahvan gitsin.
  • pisekar  (04.03.10 16:13:45) 
(bkz: montla sıç)


  • crzytrk  (04.03.10 17:03:34) 
rutine girmek insanın yaptığı en iyi, en hayırlı, en yüce işleri dahi bir süre sonra dibe çöktürür. bu yüzden insan sık sık kendini kontrol etmeli, sorgulamalı, neden yaşadığını gözden geçirmeli, hayatında bahar temizlikleri yapmalıdır. aksi halde yaşam çok anlamsız olur ama biz yaşamın anlamsız olmadığını, aksine bir amacımız olduğunu biliyoruz. hatta belki birden çok amacımız var.

umarım yakında bununla ilgili seminer olur ve sorularının yanıtlarını bulabilirsin.

imza: bir dost
  • kahvegibi  (04.03.10 17:30:29) 
okudum anasını satim:)
kendine bi gaye belirle, onun için bi taraflarını yırt.
misal: konsolos olsaydım, ülke ülke gezseydim diyorsun; o zaman öyle bir iş bul ki kendine böyle konsolos gibi gezmek 'zorunda' kal. yani bu işin ile ilgili olabilir, işinin yan dalı olabilir vs.
montla sıçmak için kakan gelmiş ama montu giymicem diyorsun sanki :)
sonra neden yaşadığını, ölümü; ölünce ne halt yiceni, ya da ailenin, arkandaki sevdiklerinin ne düşüneceğini vs. düşün.
  • dieselsingle2  (04.03.10 18:57:37) 
duyuruda geçenlerde tartışılmıştı ya, duyuru sahipleri açtıkları duyurulardan haberdar etsin bizleri vs diye, o yüzden eskimiş de olsa bu konuya bir şeyler yazıp güncelleme yapmak istedim. yeni okuyan bir arkadaşımızın da nasıl oldun diye sorması ön ayak oldu aslında, kendisine ilgisi için buradan da teşekkür ederim.

mutlulukla bildirmek isterim ki, bu sonsuz görünen döngüyü kırmamış olsam da bu durumdan dolayı nefes alamaz hale gelmiş olan halimi kırdım, kurtuldum o psikolojiden. inanmayacaksınız belki ama 6 yıldır en yüksek dozda kullandığım anti depresanları da sancılı bir şekilde de olsa bıraktım.
ne değişti de sen bu psikolojiden çıktın diyeceksiniz muhtemelen: aslında hiç bir şey ama içeride çok şey değişti. hala aynı işyerindeyim, yine aynı düzenim devam ediyor, aynı rutin hayata sahibim, ilişkilerim yine kısa süreli ve o deli aşkın noktasına hala herhangi bir kimse için ulaşamadım, izlediğim dizi bile aynı (dexter:) )ama ben eski vp değilim artık...
yukarıdaki duyurumdan bir kaç ay sonra abd'den bir şirketten teklif geldi, neredeyse her şeyi bırakıp bu duyuruda istediğim gibi yeni bir sayfa açarak teksasa yerleşiyordum. ama ne yaptım biliyor musunuz? görüşmeye dahi gitmedim...

sanırım felsefe etkili oldu bendeki görünmez iç değişikliğe. genel kanının aksine kafayı yedirtmiyormuş felsefe, bazen kafayı yemiş olanların da düzelmesini sağlıyormuş... bu deniz-i deryanın içine girdikçe girmek iyi gelebiliyormuş ruha. insanın amacını bilmesi, bağlı olduğu bir idealin mevcut olması, kendini bir şekilde geliştirebilmesi, en rutin denilen olayın bile kişinin kendisine bir katkısının olduğunu farketmesi vs gerçekten güzel... bir zen rahibi kadar olmasa da çok daha farkında yaşıyorum hayatı, zevk alıyorum ama şu an bırakıp gitmelisin deseler bu da sorun değil benim için.

öyle işte... ilginize tekrar teşekkürler. varsa benzer durumda kimse, onların da bir an önce toparlanabilmesini dilerim. ancak şunu bilmeliler ki bu iç döngüyü kırabilmek için farkındalık yetmiyor, biraz çaba da göstermek gerekiyor.

sevgiler herkese...
  • vejeteryan vampir  (16.11.11 16:12:27 ~ 16:16:08) 
türkiyeyi gez, gezebildiğin kadar, nefesine kesene kadar gez hızlı yaşa genç öl
paran bitene aç kalana dek gez
gez gör

sen hiç christoper mccandles in hikayesini okudunmu?
  • ishak77  (16.11.11 16:58:53) 
@ishak77, sizden bir önceki mesajı okumanızı rica ederim. :)


  • vejeteryan vampir  (16.11.11 17:11:53) 
[]

ortak kullanabileceğimiz takvim

Merhaba Dostlar,

İş yerinde her birimiz ayrı çeşit outlook kullanıyoruz(ben microsoft outlook 07 kulllanırken, patron live outlook, diğer bir arkadaş outlook express kullanıyor). Şimdi biz ortak erişebileceğimiz, kim ne girdi görebileceğimiz ve deadlineları takip edebileceğimiz, davet usulüyle çalışan senkronize bir takvim arıyoruz.

Outlooklarımız farklı olduğu için takvimlerimiz senkronize olmuyor. Google takvimi düşündük ama onun için de gmail hesabı gerek malum, onla da herkesi uğraştırmayalım şimdi.

Sorum o ki, böyle ortak erişilen network dosyasına yükleyebileceğimiz, herkesin giriş ve değişiklik yapabileceği, davet usulünün ve isimle girdinin de bonus olduğu (ki şart değil, ama olursa bal kaymak olur) bir takvim programı var mı bildiğiniz?

Siz napıyorsunuz ofiste? Hadi canlar, akıl akıldan üstündür, bilgi bilgiyi döver vs :)
Bir yol gösterin be ya. :)

Teşekkürler şimdiden.

 
valla en mantıklısı google yine sanki.. artık google hesabı olmayan kaldı mı yahu?


  • buzzlightyear  (03.03.10 16:43:00) 
google'ın takvimi tam size göre. takvime eklenen herhangi birşey, anında mail atılabiliyor filan.


  • togi  (03.03.10 17:44:31) 
[]

wiro vs wirofon

Merhabalar,

10 güne yurt dışına çıkacağım da, ipodtouch'tan şu wiro olaylarına gireyim dedim. Amma velakin bu ikisi arasında ne fark olduğunu anlayamadığım gibi, nasıl aktivite edeceğimi de bulamadım.

itunes'ta da ikisi için ayrı ayrı application var. Şimdi ben yurt dışında free wi-fi bulduğum yerde Türkiyeyi hangisiyle arayacağım bre duyurudaşlar? Neyi gözden kaçırıyorum ben? Bi el atıverseniz?

www.wirofon.com

www.ttwiro.com

not: jail breaksizim.

 
wiro'da bir program indirmekten bahsedilmekte. wirofon ise web client yani bir şey kurmaya gerek yok. ilk göze çarpan farkları bu gibi.
hatta wirofon'da 5 dakikalık ücretsiz deneme diye bir şey var, imkanın varsa oradan bir dene derim(ie gerekli diyor ama belki olur).

  • late viper  (02.03.10 13:56:33 ~ 13:57:14) 
yo ikisi için de applikasyon var itunesta. ikisini de kurdum ben ama hangisine başvurmam gerektiğini anlayamadım hala.. :S


  • vejeteryan vampir  (02.03.10 14:03:34 ~ 14:04:04) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.