Ekşi Duyuru

aslında ben bulmadım da arkadaş bulmuş. nasıl iyi değil mi baykuş seferleri?

www.electroworld.com.tr

ekleme: o freedos'lu dell 5110 için 1.206 diyor mormani ama stok mafiş.

 

kühne'yi kipa'da 2 liraya görünce atladım hemen, lakin son kullanma tarihine sayılı günler kalmış da ondan böyleymiş meğersem. iyi de şimdi her gün biftektir, ızgaradır yapacak halimiz yok. daha başka neyle yenir ki bu meret? neye katsam bir farklılık yaratır? var mı böyle saklı minik küçük özel tarifleriniz?




 

şu elemanlar nerenin müridi sizce? türkiye dışından? kıbrıs?

inciswf.com

ek: die motherfucker'lı elemanları da merak ediyorum gerçi ama onlar da bunlara benziyordu.

 

ne zaman büyük abdeste gideyim, ardından kısa süre içerisinde tekrar küçük abdeste çıkmak zorunda kalıyorum. havalardan mıdır nedir... bak gene geldi, gerçi bu sefer bekletti biraz.

size de oluyor mu? ya da çiş döngünüzde bir artış tecrübe ediyor musunuz? ben mi algıda seçiyorum? gece çıka çıka anca bunlar çıktı, mazur görün.

çok mühim ek bilgiler: ha evet, çaydır koladır gidiyor akşamdan beri. su içmiyoruz bunları içiyoruz. kötü.

 

[spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler]


şu anda 4. sezonun başındayım.

3. sezonda oluyor bunlar sanırım. olm bu t. çok kolay affetmedi mi amcasını? daha 1-2 sene önce annesinin direktifiyle öldürtmeye çalışmadı mı elemanı? hadi süreç içinde unutuldu, gitti diyelim, bir de "ben olmasaydım o sokakta sana şöyle böyle edeceklerdi" diyor jun t'ye, "doğru haklısın, minnettarım" dedi hatta tony de emmisine. zaten kendisi öldürtecek, ne zaman, niye uyarsın adamı? o sırada ralphie'ye karşı dikkat et diyordu, o mu kast edildi minnettar olmakla acaba?

ha bak, emmisi tony'yi uyardıktan sonra ralphie'ye karşı ne gibi bir önlem alınmıştı, onu da unuttum. eleman capo olduydu en son, bakarım şimdi wikipedia'dan ama bölüm adı bulmam lazım, hatırlayan yazıversin.

düzeltme: lan tamam tamam, son söylediğimi çözdük. ralphie değil richie'ye karşı uyarıyormuş. hay kafama bak.

[spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler][spoiler]

 

karar verdim şimdi gidip rakı alacağım, önce nasıl gideceğime karar vermem gerek.

gerekli bir diğer şeyse tabii ki mezeler. rakı yanında olmazsa olmazlarınızı söyleyin. et olarak özellikle ne gider bu meretin yanına? antrikot demişlerdi ama uğraştırır şimdi o. meret... ehehe.

ek: kafamda varsayılan meze olarak haydari, çiğ köfte, fava gibi klasik şeyler var. hah peynir tabii ki bir de.

 

kmplayer yeni sürüm yüklettirdi, onca malware aşamasını atlattıktan sonra yükledim ve bir de baktım 3d denen bir nane var. bunun işe yaraması için diyorum ki çakma bir 3d gözlüğüm olsa. hani eskiden türkiye çocuk dergisinin verdiği gibi, karton marton. nerede bulunur ki? el işi kağıdıyla, renkli jelatinle yapılır mı?




 

psikopat bir seri katilimiz var, öldürdükleri insanların gözlerini çıkartıyor. sonra da ortasından bir tel geçirip anahtarlık yapıyor. hatta bir ara lolipop gibi yalıyor, ağzına sokup çıkarıyor olması bile ihtimal. çok uzak bir anı, film bile değildir belki. hatırlıyor musunuz böyle bir şey?




 

kaç yakar? nasıl yakar?




 

hani dün sol frame'de kalan film izleme sitesiyle ilgili? ne oldu arkadaş aldı mı yanıtını?

olmadı gene soralım çünkü ben de merak ettim. başlıktan hatıradıklarım hakkında genelde olumlu yorumlar yapılmış, html 5 destekleyen bir online film izleme sitesi olduğu.


 

arası yürüyerek ne kadar çeker? hızlı tempoda 20 dakikada varılabilir mi?

ek: cinemaximum'dan yürünecek.


 

anaakım sinemaya yakın olmakla birlikte bilimkurgu nitelikleri taşıyan filmler olabilir. örneğin in time, source code... prometheus için alien serisini baştan hatmedeceğimden henüz beklemedeyim.

başka türden film de olur, çekinmeyin.

teşekkürler.

edit: eser miktarda harala gürele aksiyon ihtiva edebilir.

 

bu ispiyon gerektiren sazan.avi durum için sözlükten referans verebileceğim bir mod vesair yetkili abi entry'si arıyorum.

kastettiğim olayın örneği:

başlık: gökten am yağsa
entry: bize sik düşer.

 

tecrübelerinizi merak ediyorum. olabildiğince ekstrem olabilir. buyrun.

dediğim gibi bir şeyi deneyimlemek zorunda kalmıştım zamanında. bu eylemle amacım suç ortaklarımı bulmak.


 

kadınlar açısından soruyorum; yaklaşık bir sene tanışıp evlenmek için nasıl bir süre? çok mu erken bulursunuz, ya da karşılıklı minimum gereklilikler sağlanır olur mu dersiniz? işin içinde görücü usulü de olabilir, hatta bu süreyi kısaltmış bile olabilir.




 

açılıyor mu? bir açılıyor, bir açılmıyor bende. cepten de verim alamadım.

girebilen varsa bornova park'ta sinema bileti fiyatlarına bir bakabilir mi?

ek soru: downforeveryoneorjustme.com da siteye up demesine rağmen uzun süre beklettikten sonra nihayetinde giremiyorum, no data received diyor en sonunda. neden olur ki bu? comodo dns? uydunet?

 

1-2 aylık yumurtalar var buzdolabında. yiyeyim mi, yemeyip de yanında mı yatayım, bakkaldan yenisini mi alayım?

bazen için mi geçiyor, üşütüyor musun.. bir şeyler oluyor ve o anlarda ağzından gelen tat bana çürük tahtalar üzerine kırılmış bozuk yumurtaları hatırlatıyor.

atıyorum ben bunları, dayanamayacağım.

 

bir şeyler döndüğü belliydi...

ya başlıklar görünmüyor sözlükte. sözlükten çıkış yapınca görünüyor ama, temayla mı ilgisi var ki? adblock'tan değil, disable dedim gene görünmedi başlıklar. yağmurdan mı yoksa aşktan mı?


 

1-2 saat önceydi. ağrısı anlıktır, az sonra geçer gider diye düşündüm. geçmedi. az önce yine aynı ayağı sandalyenin ayağına çarptım, bu sefer küfür ettirecek kadar ağrıdı. şimdi baktım, soldan ikinci, serçenin yanındaki parmak hafif şişmiş. ne oluyor? geçmez mi hemen? şimdilik ne yapabilirim? buz koyayım mı?

ekleme: sadece bahsettiğim parmakta problem var gibi.


 

makarna ısmarlıyorum, hangisi olsun? en süperi hangisi? ulaşabilirsek eğer 5'te biter.


Kaşarlı Makarna (Krema, kaşar peyniri)
Napolitan Soslu Makarna (Domates sosu, kaşar peyniri)
Mantar Soslu Makarna (Krema, mantar sosu, kaşar peyniri)
Sebzeli Makarna (Kırmızı biber, yeşil biber, havuç, mantyar, kabak, soya sosu, kaşar peyniri)
Acılı Akdeniz Makarna (Kırmızı biber, mantar, acı domates sosu, kaşar peyniri)
Bolognese Soslu Makarna (Bolognese sos, kaşar peyniri)
İtalyan Makarna (Fesleğen sosu, krema, kaşar peyniri)
Sebzeli Noodle (Kırmızı biber, yeşil biber, soya filizi, mantar, baby mısır, soya sosu, kaşar peyniri)
Tavuklu Noodle (Kırmızı biber, yeşil biber, soya filizi, kabak, tavuk, mantar, soya sosu, kaşar peyniri)
Arabiatta Soslu Makarna (Acılı domates sosu, kaşar peyniri)
Yoğurtlu Penne (Soya sosu, yoğurt)
Tavuklu Penne (Tavuk, köri baharatı, krema, kaşar peyniri)
Ton Balıklı Makarna (Krema, ton balığı, kaşar peyniri)
Çin Tavuklu Makarna (Kırmıız biber, yeşil biber, havuç, mantar, tavuk, kabak, soua sosu, kaşar peyniri)

 

kupon çıktı da cipsten. bu menüyle doyulmaz di mi?

fiyatlı edit: 4,75 lira.

edit: yedim.

 

ekran çizilmesin diye nicedir kendi jelatiniyle geziyorum saf saf, üzerinde yazı falan var. artık tutmuyor zaten, ekran koruyucusu kaçınılmaz. gittigidiyor'dan bakacağım ama bu konuda bazı sorularım var.

1- bu mat denen nane güneş ışığını geçirmiyormuş? anti-glare denen bu oluyor değil mi? peki dokunmatiği etkileniyor diyenler var bunu takınca, ne iş?
2- internetten alsam kendim takabilirim değil mi? zor mu takması?
3- siz mat mı yoksa şeffaf mı önerirsiniz?
4- ipg denen bir şey var, 40 lira. çok mu süper bu? "şunu al, şuradan al, iyidir" diyebileceğiniz bir mekan, yer, site?

teşekkürler.

 

şimdi bu işin içinden çıkabilmem için plan yapıyorum, yardımcı olursanız sevinirim.

işler şunlar: bulaşık temizliği, çamaşır temizliği, genel temizlik. en zoru bulaşık temizliği gibi, en kolayı da çamaşır. hangisini öne alayım bunların? nereden geleyim nerelere gideyim?


 

kız geldi ufak süs köpeğini sevdi de sevdi, hayvanın gıkı çıkmadı. hatta kızın bacaklarına bile sarıldı sevgi sarhoşluğundan. ben de iki okşayayım dedim ısıracak gibi oldu it. hem de iki kere. eleman "o ısırır aman" dedi "ben bile sevmiyorum", "ya hu" dedim "kıza karşı hiç böyle değildi bu". sonra da kalktı gitti zaten ama sinir oldu, diş biledi bana resmen. uyukluyor gibiydi, ve kafasını elledim. bundan da olabilir. hatam varsa köpek kardeş buradan özür diliyorum sana karşı mahcup olurum.

bir ara sevimli dostlarımız kuşağında izlemiştim, ördek mi kaz mı ne vardı, kızları kıskanıyordu erkekleri kovalıyordu. ya da kızları kovalıyordu, bilemedim şimdi.

edit: köpek arkadaş tekrar kusura bakma sana süs köpeği dediğim için. belki de bundan ısınamadın bana. ufak eciş büçüş bir köpektin sen.

 

komplo mu nedir bu? yiyorum yiyorum bir şeye benzetemiyorum (2 kere yedim son zamanlarda, çaktırmayın). sigaradan mı acaba. yani tamam bu subjektif bir konu da, son zamanlarda böyle midyeleri hopur hopur götürüp de midyeciden memnun ayrıldığınız oldu mu?




 

bir yetmişlik bir şişe tuborg 15 lira. çok değil mi? yazık değil mi? sevdiğim de bir mekandı halbuki, ne güzel sap sap giderdim. gerçi gene giderim ama.

edit: yazamamışım mı ne. bir yetmişlik + bir şişe tuborg.


 

gıcık oluyor musunuz? o birkaç saniye içerisinde lan "gene nerden çıktı bu, elini at cebe de cepten çakmağı çıkar da..." diyor musunuz?

kafam iyi duyurusu bu.


 

daha önce de başıma gelmişti, kendi kendine hallolmuştu.

mesaj ışığı sönmek bilmiyor, kullanıcı aratamıyorum, bildirimler sekmesi default kapalı geliyor. bu site kurcalanmasından sonra baş gösterdi bu sorun. compumaster herhangi bir durum olursa haber edin demiş ama şimdi yeni mesaj da atamıyorum adam aratamadığımdan, bir duyurusuna, cevabını bulmak lazım sanırım. geçen aynı sorunu yaşayan bir arkadaş vardı, ama o da silmiş duyurusunu. ne yaptı ki acep?

sorun javascript sorunu da, nasıl çözülecek bir fikrim yok. çerezleri sildim, ctrl f5 yaptım ama nafile. gariptir ki sözlük hesabıyla girdiğimde de herhangi bir sorun olmuyor.

 

var mı alabilen?

e bu adamların sorgu sayfası çalışmıyor ki artık? ne oldu, son tarihi mi vardı acaba bunun?

www.ttnet.com.tr
www.ttnet.com.tr

 

gece gece hala aklımda, ve belki buradan biraz da olsa yardım alabilirim.

1-2 gün önce bir arkadaşımı ziyarete gittim küçük bir ilçeye. evlerinin önü dar. ve bu dar yolda iki araba yanyana park etmişti. bu bir mazeret değil de tabii. ne bokuma ben işte o dar yola gireyim derken sağdaki arabanın dikiz aynasını çatlatmışım. eleman etrafta yoktu, bir süre sonra da gitmişti araba. yolda başka bir yerde, bir evin önünde park halinde rastladık ama inip konuşmadım, buna yanıyorum.

şimdi benim o arkadaşı yollayayım, parasını masrafını şey etsin diyorum da. az önce bir arkadaş yardımcı oldu sağolsun buradan, bu arabanın sahibi fazladan para kaktırmaya çalışırsa (orijinal olmayan dikiz aynasına orijinal deme vs.) diyebileceğim bir şey yok. telefonumu ver bir sorun olursa konuşayım dedim de, arkadaş da pek gönüllü değil gibi. arada kalacağından çekiniyor sanırım. benim tekrar gidip ilgilenme şansım da yok. artı arabanın kapısında göçük varmış, yine arkadaş fark etti. benimle alakası olmadığından eminim, ve fiziken de imkansız o açıdan orada benden kaynaklı bir göçük olması. ama işte elemanın çekincesi için bir neden daha, "ya onu da ortaya atarsa ne olacak" diyor. durumu anlattığım başkaları da dedi.

araba şahindi. ne bileyim masrafı karşılamak için elimden geleni yapayım diyorum ama ekstra bir sorun çıkmasından endişe ediyorum. yine de son olarak arkadaşa "git, konuş" dedim ama... ne yapayım sizce? gitsin konuşsun eleman değil mi?

 

gri renkli arabamızı başka bir arabanın dikiz aynasına sürttürdük. şimdi baktım siyah bir iz kalmış, kolonyalı mendille biraz bastırınca çıkar gibi oldu ama çok da çıkmadı. anlayabildiğimiz kadarıyla, ve ümidimiz de bu yönde, diğer arabanın arabanın izi geçmiş sadece bizimkine. yoksa bizimkinin boyası mı gitmiştir? ama silince geçer gibi olmazdı öyle olsa değil mi? değil mi?

sadece iz geçmiş olduğunu düşünürsek nasıl gider peki bu iz? benzincilerde vs. bunun için özel sprey gibi bir mamul var mıdır?


 

acele yok, acele yok dedik, okulların açılmasını akla getirmeyince böyle oldu işte. nilüfer'in aynı gün tüm koltuklar dolu. kamil koç'un daha pahalı sattığı tekli koltuklar da varmış nilüfer'de. kaçtı.

neyse elimizdeki seçenekler şunlar;

1- kamil koç (normal hat olacak, geçen bindim fena değildi)
2- pamukkale (hiç binmedim, şüphelerim var)
3- anadolu ulaşım (hiç binmedim, şüphelerim var. otobüsleri bomboş neredeyse)
4- mavi tren (buna binersem geç kalırım gibi. neyse bunu da farklı duyuruda sorayım)

edit: izmir'den. bu yüzden yetişemiyorum gibi.

 

larvamsı kımıl zararları... ne ki bunların adı? büyüyünce ne oluyorlar? büyüyorlar mı?




 

uykudan tatlı önerileriniz?

büyük ihtimalle uyuyacağım ama işte belki...


 

nasıl güzel mi?

media10.limango.com.tr

edit: saat 50 milyon.

 

evet, son güne bıraktım. cebimde bulunsun diyorum. şimdi planım atm'den yatırıp netten başvuru yapmak. geçen sene fotoğrafım yenilendi, bu sene de başka sınavlara netten başvurmuştum.

sözlükte bu sınava net üzerinden başvurulmadığını söyleyen bir entry hatırlıyorum. şimdi buna benzerini gördüm. var mı başka sorun yaşayan? yoksa para öde de oradan okul bul da...


 

diyelim size hediye edilmiş bir nesne var. söz gelimi, örneğin, mesela, atıyorum angry birds kuşlarını çok seviyorsunuz ve size de angry birds kuşlarının kocaman sevimli peluş oyuncakları hediye edilmiş. ve daha sonra bu hediyeyi veren kişinin/kişilerin katışıksız bir orospu çocuğu/orospu çocukları olduğunun farkına acı ile varıyorsunuz. bu durum oyuncağa karşı olan tutumunuzu nasıl etkiler? "lan ne güzel işte köşede dursun hehe" mi dersiniz, yoksa bıçaklayıp yakar mısınız?

bu soruyu sormama vesile olan olayda katalizör görevi gören orospu çocuğu/çocukları öyle eski sevgili falan değil. ama cevap verirken empati kurabilmeniz açısından öyle de düşünebilirsiniz tabii.

edit: pahalı bir şey değil. ama sevdiğim ve sahip olmak istediğim bir şeydi. elemanlarla öyle hatırlanacak yadedilecek bir durumum da yok ki...

 

pek de bulamıyorum. yok mu bu taraflarda satan site vs.? ebay'den söylesek gelir mi ki?




 

bu notifications neden böyle boş boş çıkıyor? share butonuna bastığımda da aynı durum. ne bozuk olabilir?

browser'ı güncelleyeceğim de işte, chromium olunca üşeniyorum.


 

baktım herkes yapıyor, dedim ben de yapayım. ilk defa yapacağım bu tatili. izmirlerden nerelere gideyim ege taraflarında? adres verin. biraz güneyde olabilir. denizle işim olmayacak. birkaç gün ara sokaklarda gezineceğim, bir de bol bol yeme içme... sakinliğiyle ön plana çıksın mümkünse.

teşekkürler.

edit: içinde rahat rahat iyisinden pansiyonlar da bulabilelim mesela. yeri kararlaştırdıktan sonra pansiyonları da soracağım.

 

evet bu iki mekan arasında seyahat etmenin en tavsiye edilesi yolu ne olabilir? saat 8:30'a randevu alınmış vize görüşmesi için.

ben zamanında vapur, ardından da beşiktaş'tan dolmuş ile gidebildiğimi hatırlıyorum. iett'nin sitesinden bulabildiğim çözüm metrobüsle mecidiyeköy, oradan da 29ş'ye binip kaplıcalar durağında inmek oldu. var mı öyle olmaz, böyle olur diyen?

teşekkürler.

 

yeni telefon alındı, dokunmatikli. dokun hallolsun. ama daha üzerindeki jelatini sökülmedi ekran çizilir korkusuyla. sonra da bir telefoncundan "o orijinal jelatini çıkarın, dokunmatiği etkilenir" yorumu gelmiş. doğru mu bu şimdi?

ha bu alete ayrıca bir jelatin taktırılması gerekiyormuş. ve öyle hazır jelatin değil de, alete özel kestirilecekmiş. herhangi salaş, minik bir telefoncuya gitsek yapar mı ki bunu? ya da kodamanlara mı gidilmeli?

edit: telefon samsung galaxy w.

 

bu saate kalmış mıdır? "servisimiz yok" derler mi? sorgulayan gözlerle bakarlar mı bana?




 

var mı önceden kullanan eden? kısaca yorumlar alsak?

önceden bir piranha vardı 200 liraya alınmış. iyi kötü iş görüyordu ama teknik aksamda çıkan sorunlar nedeniyle cortlamış.

dediğim alet tam olarak şu;

www.hizlial.com

 

% 50 bilet ücreti iade ediyormuş. tam işime yaramayacak gibi ama buradan da bir sorayım. bu kampanyadan yararlanan oldu mu yakın tarihte? iyi duygularla ayrılabildi mi?

mesela sözlükten okuduğuma göre ücretsiz bilet sadece belirli koltuklarda geçerliymiş. bunun gibi şeyler işte.

ayrıca şu anda buna benzer bir kampanyası olan başka bir seyahat şirketi biliyorsanız o da kabulümdür.

teşekkürler.

 

www.indirdik.com

yurtdışına hediye gidecek galiba. siz alır mıydınız bu fiyata bunu?

edit: bir alternatif de şu www.indirdik.com

mehehe bu arada hediye değilmiş lan oraya götürülüp satılacakmış.

 

bir kaç gün önce yapılıp dolaba kaldırılmış hazır domates çorbası,

ve bir kaç gün önce açılıp buzluğa bırakılmış kocaman kaymaklı dondurma. hafif erimiş.

dondurma az önce tekrar yendi, pek hoşa gitmedi.

 

kendi başma gelen ufak bir hadiseden ötürü nicedir aklımdaydı aslında, gecenin şu ilerleyen vakitlerinden ve dell duyurumdan aldığım gazla aradan çıkartayım.

başınıza bir aksaklık geldiğini düşünün, ve bu aksaklığın utanmanıza sebebiyet verebilecek, aynı zamanda da sağlığınızı ufak da olsa kötü etkileyebilecek sonuçları olsun. basitçe örneklendirmek gerekirse; adımınızı doğru atamadığınız için merdivenden düştünüz, düştünüz, düştünüz. eteğiniz açıldı, taytınız yırtıldı, veya pantolonuzun ağarmış uçkuru patlak verdi. bu durumda ilk aklınıza gelen ve endişelendiğiniz şey "siktik attık karizmayı, gachayım heheh hafifçe gülümseyip bir şeyim yok diyeyim hemen" mu oluyor, yoksa "kafamı yardım galiba" mı?


 

bir dizüstü bilgisayar markası olarak dell'i nasıl bilirsiniz?

hatta inspiron serisini nasıl bilirsiniz?

hatta ve hatta tam da şu bilgisayarı almayı düşünüyoruz, uygun gibi. amaç günlük kişisel kullanım. fazlası değil.

www.mormani.com

edit: evet işletim sistemi yok, freedos. manüel olarak halledeceğiz aldıktan sonra.

 

var mı böyle yerler? varsa neredeler?