Ekşi Duyuru

Bi kolu boydan boya dövme olan memurlar var artık. Hayata başka bir amaçla başlamış ama sonuçta memur olmuş.

Bordo bereli olmayacaksan sıkıntı olmaz. Dövmeli devlet memuru var zaten bir ton.

Arkadasımın 1 tane vardı, ikinciyi yeni yaptırdı, kendisi ögretmen.

Cok abarti, farkli anlamlara gelebilecek gorunen yerde dovme yoksa sorun yok. Eskidendi onlar. Yavas da olsa insanlar bazi seyleri kabullenmeye basladi is hayatinda.

oh çok sevindim.
fil yutmuş boa yılanı yaptırmayı düşünüyorum bu arada :)

daha geçenlerde, su faturası ödemek için gittiğim binada, işlemlerimi yapan kızın dövmesi vardı sol bileğinde.
böyle, rengarenk bir yıldız yaptırmış. çokta şirin gözüküyordu hani.

öğretmen olacağım, dövmem var ve daha da yaptıracağım. sorun olmaz.

yok ama gbt sorgulamaları falan sıklaşacağı için yakalanma riski artıyor.

Sekerbank odemeleri alicakmis diye yaziyordu haberde.

Pardon filminde bi' sahne vardi. Sattiklari dukkanin parasini eniste bankaya koyuyor, banka batiyor ve devlet bankaya el koyuyor. Eniste bey de erol gunaydin'a devlet hicbir seyi oyle sakir sakir odemez, vadeye bolet sittin senede oder diyordu.

Borclu durumunda bu yasanir devlette. Alacakli durumda ise sakir sakir alir alacagini.

Siteye koymuşlar kredi kartı veya diğer kredilerinizi şu bankaya şu şekilde ödeyiniz diye yazmışlar

Bazı konularda yaptıkça pratiklik kazanılıyor. Mesela örnekteki olayda bir dahaki sefere büyük ihtimal etiket yapıştırmayı düşüneceksin.
Değişik düşünme, başka yönden bakma alıştırmaları yap istersen. mesela sıralı şeyleri tersten tekrar etmek iyi bi alıştırma bence. biri sana rakamları söylüyor sen onun sıralamasının tersini ona söylüyorsun.
ben çocuklara 3 basamaklı rakamlardan başlatıyorum 4, 5 basamak gidiyoruz. sonra harf veya nesnelerle devam ediyoruz.
satranç oynamak da alternatif yollar düşünme alışkanlığı veriyor.

sevdiğim bir soru var, gündem de ağır, sorayım kafamız dağılsın azcık:

4 kişi var, her birinin kafasında şapka var. şapkaların ikisi kırmızı ikisi siyah. 1. kişi bir odada diğer üç kişi başka bir odada. konuşmaları yasak. 3 kişi arka arkaya sıralanmışlar ve herkes önündekini yani şapkasının rengini görebiliyor.

1. kişi siyah
----------- (duvar)
2. kişi kırmızı
3. kişi siyah
4. kişi kırmızı şapkalı.

kendi şapkasının rengini bilebilen ödülü alıyor. Şapkasının rengini hangisi bilebilir?

eedit: 2. kişi hiç birini görmüyor, 3. kişi 2. kişiyi görebiliyor, 4. kişi de önündeki 2. ve 3. kişileri görebiliyor.

çok fazla geliştirebileceğin bir şey değil malesef. anca yaptığın bu tür hatalardan ders çıkarıp bir daha yapmazsın.

ben böyle bahsettiğin gibi şeyler başıma geldikten sonra bütün olası senaryoları yazıp kendi olası cevaplarımız hazırlıyorum, tabi ezberimde durmuyo ama sonra onlar böyle durumlarda yine çıkıveriyo içimden, kendime şaşırıyorum

sorumu bilen olmadı ??

öncelikle bu tip sistemler genelde parayı toplayıp giderler,

bir miktar ufak meblayı Atlant investment ile kaybettim :) Sözde 560 gün açık ve aynı burası gibi registered bir kuruluştu. Parayı forexlediklerini iddaa etmekteydiler ama 1 gün sonra websitesi ulaşılmaz olmuştu.
beta.companieshouse.gov.uk

Burada da sistem aynı hesapta günlük %5 veriyorlar, ama paran içeride kalıyor. Yani 100usd yatırım yaparak 20 gün sonra kapanmaz ise ana parayı kurtarıp kar payı almaya başlıyorsun.

@Northern Mariner sormak istediğim farklı bir şey. Sistemin nasıl işlediğini biliyorum.

@karakteristik cooolu oynama piliiiisss.

ama birinci de karşıdaki açık oynuyor. ikincisi biraz daha kaçak dövüş gibi.

offf mathilda bilemedim yaaa. illa biri olacaksa 2. diyorum ben.

okunmasına rağmen çok uzun süre cevap verilmemesi

modern ilişkiler adı altında insanların birbirine sapkın acılar çektirmesini bir türlü anlayamıyorum

Merhaba falan dediysem oturup da beklemiyorum mavi tik mi, gri tik mi, cevap gelince yazıyorum da konuşmanın ortasında çevrimiçi ve mavi tik olup da dakikalarca cevap gelmeyince de bırakıyorum telefonu elimden.

Ben de okuyup cevap vermiyorum bazen, işim oluyor, metroya biniyorum, o an muhabbet uzayacak diye cevap vermek istemiyorum vs. o yüzden ikisi de sinir etmez beni.

1 daha çok sinir eder.

2 de olanı bazen ben de yapıyorum. sadece o an o kişiye cevap veremeyeceğimi bildiğim için acil durumdaki önemli görüşmemi yapıp o mesajı daha sonraya bırakıyorum.

bunun ne kadar sıklıkla yapıldığı önemli bence. tek tük olan bir şey ise sinirlenmeye hakkımız olmamalı. o kadar önemsememeliyiz kendimizi. mesela benim yazdığım bazı arkadaşlar okuyorlar, mavi tık oluyor ama ertesi gün cevap veriyorlar. buna hiç bir anlam yüklemeden devam ediyorum.

ikincisi daha çok sinir eder. ilkinde girip okumuştur mesajı vakti yoktur olunca yazar diye düşünürüm. ama ikincisi daha sinir bozucu bence

Karşı tarafın genel yaklaşımı ilede belli olur. Her halükarda ikiside beni sinir edebilir.Şu da var, o kişi benim için ne kadar onemli o da var.

acele bir iş değilse ve az ya da orta karar samimiliğimiz varsa ikisi de rahatsız etmez. çok samimi biriyse kişisine göre değişir. sürekli telefonuna bakan kontrol eden biriyse 2 kesinlikle beni çok rahatsız eder, tiksinirim. bu gibi durumlarda 1. şıktaki gibi davransa çok sık böyle davranmadığı sürece hiç rahatsız olmam. eğer telefonuna çok sık bakmayan biriyse yine iki durumda beni rahatsız etmez sürekli olmadığı sürece.

Bazı tipler sohbeti kendi başlattığı halde mesajları guvercinle gönderir gibi aralarda uzun esler veriyorlar, Ben onlara çok gıcık oluyorum. Derdini anlat git işte, ne dikiyorsun beni telefonun başına.

Son görülme, mavi tik (okundu) falan hepsi kapalı bende o yüzden pratikte durumu bilmiyorum fakat açık olsaydı ikinci olurdu bence.

Çalışan insanlar olarak gelen mesajı "önemli mi? ne oldu?" diye o an okuyabiliyoruz ama olay sohbet ise o anki işten/yoğunluktan sonra cevaplamayı tercih edebiliyoruz. Okuyanlar için ya da bir şeyler uğraşanlar için de böyledir. Fakat whatsapp'a girip, birileri ile sohbet edip, beni sallamıyorsa kötü tabii.

Six feet under. Okuz kadar adamim son bolumunde agladim hungur hungur. Micheal c hall de var. Daha ne olsun

ufak bir kötülükle başlayayım :

www.youtube.com

daha sonra da şuradan puanı 8 ve üzeri olan dizileri araştır, kafana yatan bir tane olursa başla.

Benim önerim izlemediyse house'u bir dene.

edit : link eklemeyi unutmuşum

eztv.ag

house...

bitirmek üzereyim, pişmanım. keşke bi bu kadar daha bölüm olsa izleyebileceğim.

six feet under der kaçarım ben de.

bi six feet under da benden. yazarken bile finali aklıma geldi tüylerim diken diken oldu, gözlerim de doldu hafiften :(

hatırlamıyorum bile. ne biçim hayat aq.

dün dolapta buldugum 1 buyuk sise duvel

uzun zamandır mutlu olmamışım düşündüm de.

hatırlamıyorum bile :'(

dün gece uykuya daldığımda, koduğumun ülkesinde mutlu olmak mümkün mü..

*ikinci sınıf bir ülkenin üçüncü sınıf halkı gerçi ne kadar mutlu olabilir ki, benim ki de laf.

montları kaldırırken cebine 20lira filan koyuyorum.
kış tekrar gelene kadar unutmuş oluyorum nasıl olsa, güzel oluyor para :)

onun dışında en son geçen gece maaşı banka hesabında görünce mutlu oldum. neden kimse mutlu değilmiş ya, Allah nazardan saklasın baya mutluymuşum ben

www.google.com.tr

spor salonuna yeni başladım, sıkılacağımdan şüpheliydim ama kendimi enerjik hissettirdi; mutlu odum. bi de tatilimin uçak biletini alınca mutlu oldum, 44 avroya almamın da mutluluğun artmasında katkısı olduğunu kabul etmeliyim ^_^

Az önce (az önce dediysem 1-2 saat önce) harika bir uykunun ardından enfes bir kahvaltı yaptım ve kendimi çok mutlu hissettim. Hayat güzel gerçekten, yaşamak güzel. Belki yarın öleceğiz, içinde bulunduğumuz anın kıymetini bilmek lazım.

Dün maaşım yatınca mutlu oldum.

bu sabah uyandığımda kalkıp fırfırımın (kedim) yanına yattım,suratımı yalarken uyumuşuz bi 5 dakka daha. ♥♥♥ göbüşünü öpüp hazırlanıp musmutlu çıktım evden.

Yüzlerce kilometre öteden bir misafirim gelip gitti, çok mutlu etti.

Bugün de memlekete doğru yola çıkacağım. 6 ay oldu, özledim.

Geçtiğimiz Salı günü pasaport başvurusu yapmıştım, Perşembe günü PTT ile geldi.

Acil olunca bu kadar çabuk gelmesine inanılmaz sevindim tabi :)

Gordugum ruya mutlu etti

İşle ilgili çıkan sıkıntıları çözdüğümde mutlu oluyorum, bu hafta başında olmuştu (kendi işim).

Onun dışında geçen hafta seviştim, ona mutlu olmuştum.

dogalgaz bozuldu saniyordum, kolu indirmisler megerse, ona sevindim.
is yeri cikolata Verdi, o hosuma gitti.
sevgilim mesaj atinca mutlu oluyorum bi de her defasinda :)

Dün kahvede 101 oynarken elden bittim.

Eski kız arkadaşıma doğum günü hediyesini verdiğimde

Dün gece buzluktaki dondurma kabından dondurma çıktı ^^

Yayinlanmasi icin bir dergiye gonderdigim oykumun dergi tarafindan begenilmesi ve yayinlanacak oykuler sirasina alinmasi.

Mutlu olamıyorum aq. Genel bi kasvet söz konusu.

almanyanın turu gecmesıne.

@bryan fury +1

gören de doğma büyüme berlin'li falan sanar beni. o derece sevindim.

Olmadım.

olmaz. bir tane de tahsilat makbuzu düzenleyin.

yanlış düzenlediğinizin üstüne diagonal biçimde iptal yazın.

Olur. İki kaşe mümkün.

olur iki kaşe altta vurduğunuz kaşe üstüne imza atın yeter

(bkz: ransomware)

Virüs! açmadan silin.

Ben de geçenlerde Afrika'da çok iyi niyetli bi banka müdüründen e-posta aldım, fazla şey yapmamak lazım.

Göndericiyi engellenenler listesine alabilirsin, farklı farklı mail adreslerinden, domainlerden geliyorsa onlara özgü engelleme filtresi kullanabilirsin veya direkt içerik odaklı engelleyebilirsin.

ben de görüyorum, sabah geç geliyor
hayırdır neden geç geldin?
Sahura kalktım sabah ondan uyanamadım.

tüm gün masada kollarını birleştirip uyuyor adam
"orucum ondan"

e tutma o zaman arkadaş
normal hayatına devam edip, bunun iradesini gösteremeyeceksen bir manası yok zaten tutmanın, sen aç kalıyorsun sadece, oruç tutmuyorsun.

haklısın.

yani bu kafasını koyup uyuyan adamlar zaten gece kalkıp yiyip yatıyo, sanki yemeği sofrayı kendileri hazırlıyolarmış gibi uykusuzluk numaraları çekiyolar bi de.

ben de tutuyorum. çalışıyorum bi yandan. ofis işi ama bi kere bile kafamı koyup uyuyayım demiyorum. dışarı çıkılacaksa ses etmiyorum. kaldı ki yaş 25, 45 kiloyum bi de :) o adamlar kim bilir kaç yaşında. o yaşa gelmişler orucun düzenine alışamamış mı? bunlarınki tembellik.

bunun bi uyuyan versiyonu bizim şirkette de var. her gün aynı muhabbet. teraviden gelene kadar saat zaten gece yarısı oluyomuş, sonra sahura kalkıyomuş, sonra sabah namazına kalkıyomuş, çok uykusuz kalıyomuş o yüzden. bu düzende yaşayan birinin uykusuz kalması evet doğal, ama bizi ilgilendirmez. ne yapabiliriz ki, aman sen uyu, biz çalışalım mı diyelim? ona göre alıştıracaksın düzenini ve bedenini. kimse sana ayrıcalıklı gibi davranmak zorunda değil.

Haklısın tabii ki. Hadi Ramazan boyunca 2-3 kez sabah geç gelmesini anlarım belki ama karşı odada uyuması ya da normalde yapabildiği işi başkasına yaptırması (dolaylı da olsa) saçmalık.

ben birisinden işini yapmasını istediğimde şaka yollu da olsa oruç tuttuğunu hatırlatsa, karşılığını veriyorum. tutuyorsa bana mı tutuyor, madem ayak uyduramayacak gitsin evinde tutsun ne işi var toplumda.

bizde tutanlarda tutmayanlar kadar sıkı çalışıyor
hatta oruç tutuyorum goy goy yapıyor demesinler diye ekstra efor sarf ediyorlar.

Kişi ile alakalı.
O oruç tutup yatan kişinin yanlışı.

Ha asıl sorunun cevabı insanlar üzerinde baskı ve saygı duyma zorunluuğu psikolojisi var.
Orucum biraz saygı göster modundan dolayı belki bulaşmıyorlardır.

abi haklısın da bu ortamda kime ne anlatacaksın? bir şey desen adamı linç ederler.

üff sıktınız ya. kendi kendinize oruç tutanları nasıl yaftalasam diye saçmalığın dibine vuruyorsunuz artık.

Şahsen ben böyle bir kayırmaya tanık olmadım. Oruç tutan birisi olarak bunda iltimas gösterilmesi gereken birşey göremiyorum

simdi sana en dogru cevabı vereceğim:

çünkü din, allah, kitap, peygamber, musluman, islam, din, din, din, din, selamunaleykum, din, din, din, cocuk sikmek, kafa kesmek.

çünkü onlar ibadet ediyor taam mığğ
benim beraber çalıştığım da oruç tutuyor. işe 10'da geliyor. akşam 4 gibi abi sen git ben hallederim diyip yolluyorum. başka bir şey olsa işgücü kaybı oluyor diye şarlarlar ama bu durumda akan sular duruyor nedense.

@ne nicki be trolleme duyurumu. kimseyi yaftaladığım yok. tutamıyosa, işini engelliyosa tutmayacak bu kadar basit. tutup işini düzgün yapanlara lafım yok. kimse kimseyi idare etmek zorunda değil. kul hakkına giriyor.

biz de tutup, daha sıkı çalışan ve karşı masamda oturup akşama kadar müzik dinleyen bi ateist var. tamamen kişilerin kendi ahlak seviyeleri bence, aldığın maaşı kuruşu kuruşuna hak etmeye çalışmak.

Ben çalıştığım yerlerde oruç tutup daha sık çalışana denk gelmedim. Ya uyuyorlar ya da erken çıkıyorlar. Aslında inşaatta yani fiziksel güç ve dikkat isteyen tehlikeli bir işte çalıştıkları için iş güvenliği uzmanı olarak müdahale etmem gerekiyor ama patronundan işçisine kadar ağır baskı yerim. Neyse ki tutmayan sayısı fazlaydı ve gün geçtikçe arttı, tehlike azaldı.

Tabii sadece fiziksel güç sarfeden işçiler değil çavuşu, teknikeri, mühendisi falan da yatıyor gerçi

Çalışma performansları işverenlerinin sorunu ama ben istemezdim açıkçası. Geciken her gün büyük para kaybı.

tamamen kişilerin ahlak seviyeleriyle alakalı evet ama soru onu demiyor ki. ahlaksızlık yapan oruçluya bişey denmiyor ama aynısını ahlaksız oruçsuz yapsa göze batar diyor; olay oruçlunun ahlakı değil yani.

haklısın.

haksızsın tabi.
kafir misin nesin anlamadım ki?
adam oruç tutuyor, dini bir vecibesini yerine getiriyor.
süper maryonun altınları toplayıp, mantarı kıtladığı gibi bu adamda allah katında sevapları o şekil topluyor.
senin gibi oruç tutmayan dinden bihaber gavur özentileri bizim gibi oruçlu, abdestli, namazlı, huri avcılarına böyle cins cins iftiralar atıyor.
ne biliyorsun belki adam içeride namazını kılıyor?
belki kuran okuyor?
hemen iftirayı yapıştır.
allahtan islam hoşgörü dini de sana bir şey demiycem.
allah akıl fikir versin sana.
dinimizin kıymetini bil.

Bence de izinlerini ramazanda kullabilirler cok zor geciyorsa.

ya nerede çalışıyorsunuz anlamıyorum ki. biz de tutanların hiçbirinde öyle bir durum yok. 6 yıldır tüm plaza hayatının ta ortasındayım, ne denk geldim ne de duydum.

bu sanırım yaşandı. gmail diye hatırlıyorum ama arattım biraz bulamadım. yasal bir sürede geri alındı adama da bir miktar ödeme yaptılar. hatırlayan varsa seslensin. bir iki yılı var maksimum.

bence ağlarda bir sorun olduğundan o sayfa açılmıştır. her işini otomasyon ve yüzlerce test ile yapan bir firma bu ihtimali göz ardı etmez. kaldı ki yakın zamanda google.com a da böyle bir şey olmuştu, bundan ders almışlardır coktan

boşa düştüğünü sanmam. önce onlara haber gidiyor süresi doluyor diye. koskosa google bırakmaz.

Registrar Registration Expiration Date: 2016-08-11T00:00:00-0700

11 ağustosta dene istersen

boşa düşmedi, sen ödeme işlemi yapacağın ya da sepetine attığın zaman hata verecekti o. çünkü çok kez yaşadım bunu :)


@brakgn

senin dediğin google.com için son 1 yıl içinde yaşandı. google'ın kendi domain sorgulama sayfasındaki hatadan dolayı panelinde göründü adamın...

@la rana oh, tam yalancı çıkmadım. teşekkürler.

ben de duymuştum bak adam google.com'u almış :D ama zaten çalışanmış 12bin dolara geri almışlar.

money.cnn.com
kötü niyetli olsan da götünden kan alırlar zaten.

yalnız anlamadığım şu, bizim domainler boşa çıksa bile 2 ay mı ne alınamıyor bizde kalıyor. Bu iş nasıl olmuş ki?

@/roll kısmen haklı.

eğer kendisinin başka alanda dahi olsa aynı isimde markası varsa o domaine zarar gelmez.

mesela; nissan.com

Faturanız, makbuzunuz, ödemeyi yaptığınıza dair bir belgeniz mevcutsa donlarını bile alırsınız. Ama süreç uzun sürer.

anlaşmada yazmıyor ise depoda tutma zorunlulukları filan yok. iyilik ya da kişisel bir şey dendiyse isterse yapar yapmazsa zorlayamazsın.

2014 den itibaren parası ödenen bir şeyi, niye almıyorsunuz saçmalık orada. olay türkiyede, ne olacağı belli değil, yarın gelip o şirketi bulamazsınız bile. yangın çıkar hırsız girer, ne güvence ne sigortası var...

eşyaları satın alıp daha sonra teslim almak çok sık yapılan bir uygulama. zorlayamazsın filan diyenlere kulak asmayın, hakkınızı arayın.

size çok fazla önerecek bir şeyim yok ama bir avukat tanıdık varsa resmi bir bildirim yapsın.

dolandırıldım diye avukata verin. iş daha kısa sürede çözülür. tüketici mahkemesinde iş uzar. bir de bütün harcamalarınız size zarar döner. adamlar sadece tabağı çanağı verirler. ettiğiniz masraflar size kalır. avukata verin avukat parasını da onlar öder...

ahahaha bu ne be? böyle şeyler harbiden var mı? 2 yıl sahip olmadığın eşyaya para ödemek bence bayağı saflık olmuş. geçmiş olsun.

Sozlesme ya da protokol imzalamadiniz ise hicbir hak iddia edemezsiniz. Cok sik yapilan bir sey oldugu icin yasal hakkiniz olmuyor. Elinizde senet var. Odediniz onu. Adamlar cikip ahanda fatura biz bu urunu sattik ve senet yaptik satis aninda teslim ettik derse bitti o is.

Eger boyle bir anlasma vs yoksa olayi aranizda tatliya baglayin. Sonra eliniz bos donebilirsiniz. Ticaret bu sekilde islemiyor.

Edit yapamiyorum yazmayi unutmusum.

Bu tip durumlarda ispat yukumlulugu size ait. Ispatlayamiyorsaniz kaybedersiniz.

"sahip olmadığın eşyaya para ödemek saflık olmuş" diyen saftiriklere bakma sen, millet piyasayı, işleyişini bilmeden ahkam kesiyor.

karaca ve onunla çalışanlarda böyle bi çakallık sık sık görülüyor. şikayetvar.com'a bakman yeterli. zamanında benim bozuk düdüklü tencere kapağını 2 senede değişmişlerdi, hem de kendi mağazaları.

gotic'in dediği gibi avukata gidin, daha doğrusu 3 gün içinde istediğim ürünü vermezseniz bundan sonra avukatımla muhatap olursunuz diyin, muhtemelen yine sallarlar, kafanızı hiç bozmayın, bundan sonra işleri avukat yönetsin.

elinizdeki senetleri iyi saklayın yalnız

elinde faturan, senedin aldığına dair herhangi resmi evrak varsa hiç dert etmene gerek yok. çeyiz seti yazmana rağmen "ekekeke kullanmadığı eşyaya para vermiş xD " diyenler çok biliyorlar.

Hakikaten kaldı mı böyle birşey. Eskiden insanlar birikim yapamaz diye mahalle esnafı elden parayı alır. Ödeme bitince ürünü teslim ederdi. Şimdi kredi kartı var banka aracı oluyor. Ürünü alıp evine götürürsün. Dükkana bırakma nedir

Adam da eminim senetli satış diye 100 liralık ürünü 150 ye saymıştır size. Evkur gibi

Türkiyede kurumsal olsa bile hangi esnafa güvenilir. Ben evde tadilat veya siparişle ürün yaptırırken bile önden para ödemiyorum. İş bitince diyorum. Bi kere parayı önden vermiştim. Adam bi ay salladı ha şu gün ha işçiler yoruldu diye diye. Parayı vermediysen gün aşırı gelip işi bitirme derdine düşüyorlar

Orda sözleşme yoksa işin zor. Adam sana satmış. Een dükkanında bırakmışsın. İş mahkemeye düşerse 1 ay içinde alınmayan üründen sorumluşuk yoktur vs demedin sonra

Insanlar piyasayi, durumu bilmeden cevao yazmis. Pek cok arkadasim bu yontemle ceyiz vs aldi.

Civi civiyi soker. Gidip dagit ortaligi, kuzu kuzu verirler istedigin takimi.

çok çirkinmiş, ayaklı reklam panosu mübarek.

Ben babama sampiyonluk hediyesi olarak siyah formadan aldim. Hem beyaz hem de cubuklu forma gayet cirkin bence de. Fener'in formalari da tirt, adidas bizim kulupleri bastan savmis bu sene.

yani normal forma bence, ayrıca ben formalarda reklam olmasını seviyorum reklamsız formalar çok sıradan. vodefone da beşiktaş'a yakışıyo. ben genel olarak beyaz sevmediğim için bu formayı almazdım ama siyah formalar gayet iyi bence, reklam olayı da beşiktaşa özgü değil her takımın formasındaki reklamlar bu boyutta

sen 150 tl verdiğin şeyde bu kadarına dikkat ediyorsun, adamlar 150 milyon tl veriyor o ismi oraya yazsınlar diye; bikaç punto büyütme istekleri normal.

güzel futbol forması zor bulunan bişey, hele ki bizde. zaten alan da güzel olduğu için değil takımına destek olmak ve bakın ben şu takımlıyım demek için alıyor.

sallamıştım ama yakınmış: www.vodafone.com.tr

evet dandik. siyah forması çok güzel ama.

Yeni sezon formalarında noltalji havası yakalanacakmiş. Bir ay sonra cikar herhalde.

En sevdiğim forması. Geçen sezonun forması ama çok güzel bence. Bu seneki siyah da hoş. İkisini de aldım ben.

arkadasının kınasına gidion. teyzeciö valla yaşın var işte. leblebi de gömdün ömü?

koş. 8:den sonra yeme.

@matilda, buradaki okuzlerin yanitlarina bakma lutfen. su baslikta yazilanlar ne kadar dogrudur bilemeyecegim ama bir goz at:

(bkz: bacakları inceltmek için yapılması gerekenler)

Tatlıyı böreği bırak

pilates

pilates +1
thigh gap yapmak için egzersiz önerileri var nette bi sürü. genel olarak onları yapman lazım

Supersiniz!!

Çok sevindim, güzel haber.

Konuyu bilmiyorum takip edemedim ama gokhan ozene de size de bravo. Gokhan ozen ki tee yillar once magaz8ncileri cagirip jet skiyle kaybolmus nunarasi yapan adamdi galiba helal valla.

Çok sevindim :) gözünuz aydın.

Sahane bir haber bu, emeginizin bosa cikmamasina cok sevindim :)

gökhan özen her ne kadar ucuz popçu gibi görünse de aslında çok iyi adamdır. evet şarkılarını sevmem ama karakteri güzel, bir kez daha görmek bunu mutlu etti.

gökhan özen'i bu işi reklama çevirmediği için takdir ettim.

Ne güzel bir haber, ne mutlu :)

Acil şifalar diliyorum!

Çok sevindim ve duyuru'yu bir kez daha sevdim :)

Aracılık ettiğiniz için sizin de elinize, gönlünüze sağlık!

Helal

çok mutlu oldum, ne güzel :)

Gökhan özen de adammış be.

Tebrik ederim. Allah şifa versin.

Gökhan Özenin bu konularda duyarlı olduğunu biliyordum daha önce de televizyonda ana haber bülteninde hasta bir genç kızla beraber şarkı söylemişti.

Gökhan Özen e bravo,
Ve ben bu habere çık sevindim ya ,
Mutlu oldum valla .

çok güzel haber...

Ulaşılacağını biliyordum, gecikmeli de olsa güzel olmuş.

Sevindim. Sağlık dilerim.

sosyal medyadan ulaşmayı denediniz mi?

@matilda iznin olursa duyuruyu sözlükteki gökhan özen başlığına gireyim?

@elorelia elbette. ancak cevap alamadım.

@duyulmasi gerektigi kadar oraya da mail attım hadi bakalım..

eski aranjorlerinden biri arkadasim, ona yazdim.. eski menejerine yazcak bugun.

instagram dan gokhan ozen ve demet akalin a direct mesaj attim.

bence twitter da etkili olabilir bunun icin.

ben de Ömür Sabuncuoğlu'na mail attım, arkadaşıymış. belki görür.

geçmiş olsun.

Ben bişey yapamıyorum ama inşşallah istediğiniz gerçekleşir.

böyle durumlarda duygulanmak yerine daha güçlü olmak gerekiyor ama gözlerim doldu, izleyemedim.

elimden gelen çabayı gösterip, bir sonuç alırsam size dönüş yapacağım.

Twitter'dan hesabına twit attım belki bir umut geri dönüş yaparlar.

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesinde başlamış bir iyilik hareketi var adı Leyla'dan Sonra. Onlarda bu şekilde insanların- özellikle çocukların istediklerini yapmaya çalışıyorlar. Bende onlardan bir arkadaşıma bu durumu yazacağım, belki websitelerinde vs duyururlar ve bir şekilde ulaşılır.

www.leyladansonra.com , ara sıra takip edip, küçücük dilekleri yerine getirebilirsiniz.

geçmiş olsun

facebook linki paylaşılmış ama inşallah patavatsızın biri bu süprizi ve daha bir çok şeyi berbat etmez..

gökhan özen i severiz. inşallah tatlı kızımıza bir kaç dakikasını ayırıp söyler.

mutlu son a ulasilinca yazin lutfen. ben de mevlut bey adinda birisine ulastim gokhan ozenin yakini. mevlut bey de direk asistanina yazmis bu mesaji. her yerden artik haberleri oldu bence.

durumu editledim. ulaştık arkadaşlar :)))

Çok sevindim, ne mutlu, burada ne güzel insanlar var.

Sonuç hakkında bizi de bilgilendir ama. :) Nasıl sonuçlandı bilmek isteriz. :)

gecmis olsun

kaç para istiyorlar?

@baharat 900 istediler

Mail sunucunuzu siz kurduysanız (yada IT'ciler falan) yani office365, gmail vb. servisleri kullanmıyor iseniz sunucunuz doğru yapılandırılmamış ve onun üzerinden mail atıyordur, veya ilk siz virüsü yediğinizde adres defterinizi şifrelerinizi falan da almıştır ve mail atıyordur. şifrenizi değiştirin, mail sunucunuza antivirüs yükleyin gidip gelen mailleri denetlesin.

nepnet dolandırılmış gibi görünüyor.

dolandırılmış evet.

bu sistemler çok farklı isimlerle piyasaya çıksalar da aslında hepsi aynı şeyi yapıyor.

bu anlattığınız şey (bkz: ponzi scheme), yani ponzi şeması oluyor. sisteme üye olan kişilerin başkalarını üye etmesi işin içine girince saadet zinciri / titan zinciri oluyor adı.

vikipedi sayfası, buyrun : tr.wikipedia.org

gördüğünüz gibi burada herhangi bir yatırım yok, hiçbir şey üretilmiyor, hiçbir şey üretilmediği için de sistem para kazanmıyor, havuzdaki para bitince üyelere para ödeyemeyecekleri için yeni üye katılımı durunca sistemi oluşturan kişiler kayıplara karışıyor.

bu sistemlerde ilginç olan şey şudur, asla yatırdığınız ana parayı çekemezsiniz. örneğin 50bin lira yatırdınız, size her ay 5000 lira ödeyebilirler ancak 50bin lirayı hiçbir zaman geri alamazsınız. buna ek olarak hiçbir zaman vaad edilen aylık getiriyi de çekemezsiniz, "ödemeler 4 ay sonra başlayacak" ya da "3 ay çekim yapmayan üyelere %10 değil %20 faiz ödeyeceğiz" gibi taktikler kullanarak paranızı çekmemenizi sağlarlar. muhtemelen (artık ne aşamada girdiğinize göre değişir) birkaç ay sonra adamlar kayıplara karışacaktır, sistem böyle işler.

yasal değil haliyle, çok büyük bir suç.

bilmem ne mining mi ne diyorlar ona benziyor ve evet, dolandırılmış.

teyzen hep boyle dolandiriliyorsa, benimle tanistirsana, hem sana komisyon da veririm bak :(

isin sakasi bir yana, bereket versin 5 bin tl ile iyi yirtmis teyzeniz. bu para da bosa gitmis olmadi, akillandi. akillanmasi icin odeme yapmasi gereken para 5bin tl imis (bkz: akıl parası)

erkekim.

sevmiyorum. itici geliyor. olmamis.

bu arada dun tanidim.

kim diye baktım yine tanımadım

Bir gece sokakta tek başına yürürken üzerine yanlışlıkla küçük bir meteor falan düşsün. Sadece ona yetecek kadar. Düşüncelerim bu yönde.

Bu adamı nereden, nasıl biliyorum o durum da beni çok rahatsız ediyor.

Ön yargılı yaklaştım başta ama gerçekten çok güldürüyor bazen :)

tanımıyorum

Dj'lik yapması sayesinde gece gidilmeyecek mekanlarımı belirledim.

İtici geliyor epey. Bu adami tanimiyordum, Onedio'da gordum.

Gay olsa da olmasa da yakisikliligin yanindan bile gecemeyecek derecede. Kas, goz, ne varsa hepsi fabrikasyon.
Yakisikliyi gectim, insana benzemiyor. Plastik mağaza mankenleri gibi.

Eglenceli bi ara her sabah uyanmak icin izlerdim.ne zaman acsam gulerim

ben eşcinselim, eşcinselleri şimdi bu çocuk ve tayfası temsil ediyor sanki, yani sosyal medyada bayağı popülerler. hiç hoşuma gitmiyor bu açıdan baktığımda. onun dışında videolarını falan izlerken eğleniyorum tabii.

eşcinselliği yanlış aksettiriyor insanlara. onlar böyle ağzını yamarak konuşmuyor. bu konuşunca ağzına kürekle vurasım geliyor. zaten bi videosunu izledim sonra kapadım. allah belasını vermiş ne diyeyim.

Kendisini şu an tanıdım ve itici buldum. Hakan Kakız daha sempatik bu arkadaştan o derece.

şu ankinden daha iyi bile olur.

sana gitmez bence.

rengi olmaz ama modeli çok güzel olur

Afedersiniz ama dudak estetik mi ?

Ve bence gitmez, siz daha olgun duruyorsunuz.

@scars dont fade hayır, doğal.

olur.

olur, benim sürekli kullandığım model. bence baya herkese olur zaten.

olur. zaten şu anki model onun biraz uzunu.

bana olur gibi geldi.

Böyle iyi.

net olur

sana koyu daha yakısır.

biraz koyultursan gider bence.

olur.

Bu modelin gitmeyeceği bir insan yok ki. Normal bir kesim. Erkeklere de yakışıyor :) Sen daha kısa değişik bir şeyler yaptır. Zaten hergün düzleştiriyorsan daha riskli bir model kestirip her gün yine uğraşırsın.

gidebilir ama senin de saclarin duz ve ince telli. o nedenle sahsi gorusum bence biraz daha kisa ve saclarini dolgun gosteren bi model secersen cok super durur.

katlanma nasıl oluyor anlamadım, 5-6 senedir kullanıyorum ama kaşımadığım sürece kayma, çıkma olmuyor. göz çapı olarak farklı değerler kullandım ve fark hissetmedim ama sağlıklı olan çapına uygun olandır heralde

aynı lensi kullanıyoruz ve bunlar daha önce hiç başıma gelmedi :/ alakası var mıdır bilmem de düzüne tersine dikkat ediyorsunuz değil mi? :S aklıma bunlara sebep olabilecek başka bir şey gelmiyor... kayması için epeyce kaşımak lazım ama katlanmasını aklım almadı...

Yazıları okumak için kör oldum.
SCC tanısı konulmuş.

SCC nedir?: www.medikalakademi.com.tr

(bkz: skuamoz hücreli karsinom)

psikologun zaten ilaç yazma yetkisi yok, onlar psikiyatrist. hastanelerde hastayı psikiyatrist görür psikologa yönlendirmek onun insiyatifindedir. genelde de yönlendirmez. psikologlara test filan yaptırırlar. psikiyatrist ve psikologun işbirliği yaptığı bir yere gitmeniz lazım. genelde al bu ilacı diyorlar, nereye gittiğiniz önemli.

psikologlarin ilac verme yetkisi yoktur zaten. ama sizin derdinizi Devlet hastaneleri cozmez malesef.

genelde üniversite hastanelerinde ikisi de oluyor. Psikyatristten randevu alıyorsunuz, o sizi ihtiyaç görülmesi durumunda psikoloğa yönlendiriyor.

bir de istediğiniz şey psikoterapi, istanbul'daysanız yanlış hatırlamıyorsam çapa'da psikoterapi yapıyorlar.

terim karmaşası yaşamışım :(

teşekkürler..

istanbul ve ankara'daki devlet hastanelerinde psikolog bulunmakta.
çocukluğunuza inilmesini istiyorsanız bir psikanalist bulmanız daha doğru olur. psikalaniz yapabilecek ehliyette uzman sayısı istanbul'da bile oldukça az. çünkü uzun bir eğitim gerektirir.
sözlükte psikoterapi sözcüğünü aratarak kısa bilgiler edinmenizi önerebilirim.

Gördüğünüz her şeyin bir anlamı var aslında. Yabancı sitelerde meditasyonla ilgili yazılar okurken denk gelmiştim işte bir sorunun olduğunu düşenmesen bile aslında içinde o kadar da huzurlu olmayabilirmişsin. Hem dış hem iç farkındalık için rüyalarınızı yazın ve anlamlarına bakın sizin iç dünyanızı yansıtır diyordu. m.dreammoods.com
Ben annemle tartıştıysam o gece de rüya gördüysem anlamı aile ilişlilerine dikkat et gibi bir şey çıkıyodu mesela.

ilaç kullanıyosan olabilir ya da kendini kandırıyosun.

Cevap sorunun içinde sevgili matilda.

''Hayatımda şu an her şey çok düzgün gidiyor. İş, aşk, ailevi düzen vs.'' Bünye alışık değilse demekki.

Not: Allah dahada düzgün götürsün

bence yatmadan en az 2 saat once butun yeme icme islerini kes, sadece yudum yudum su ic. odan cok sicak veya soguk olmasin, misal havalar isinmaya basladi. bir de gun icinde tatli karbohidratli seyler yemeyi abartma. ruyalarin bir anlami yok, anlam arayanlar insanlar ayni zamanda burc yorumlarini da okuyan insanlar, bilmem anlatabiliyor muyum?

faul line partner yazısınız onundeki düz çizgi. son molada ise görsele göre sol tarafa atak yapıyosak layout yazısının altındaki çizgiden başlanıyor.

Karmaya inanıyorum ama Allah'ın bu tür işlere gireceğini sanmıyorum. Onun olayı bu dünya ile ilgili değil sanırım. Yani sen iyi bir şeyler yaptın diye Allah seni bu dünyada ödüllendirmez.

evrenin ya da herhangi güç sahibi bi oluşumun bizi ödül ceza yöntemiyle eğittiğini düşünmüyorum malesef :/ ama bi butterfly effect tabi ki var. hem fiziksel olarak hem de olaylarda nedensellik olarak.(aslında bu fiziksel kısmı da açıklıyor neyse)

Iyilik yaptigin zaman kendi kendini onaylamis oluyorsun ve senin de iyi seylerle karsilasmaya layik oldugunu dusunuyorsun. Yani bir sekilde bunu hakettigini dusundugun icin iyi seylere izin veriyorsun bence.
ayni sekilde bence kotuluk yapan insanlar zamani gelince yaptiklari kotulukler icin kendi kendilerini istemeden de olsa cezalandiriyorlar. Sabote ediyorlar kendilerini.
ben boyle bir aciklama getiriyorum bazen. Ama butun isleyis sadece bundan ibaret degil.

birkaç sene önce arkadaşımla onun arabasında giderken yaşlı bir amca otostop çekmişti. acayip de bir kar yağışı vardı o gün. gideceģi yere kadar bıraktık. amca inerken dua ede ede inmişti arabadan.

2 ay sonra bu arkadaş başka bir arkadaşının arabasında kaza geçirdi. karşıdan gelen arabayla çarpıştılar. içindekilerden biri yola fırlamış, nasıl olduğunu kendisi de hatırlamıyor. çarpışmanın etkisiyle araba takla attı. açılan kapıdan düştüm sanırım diyordu. emniyet kemeri bağlı değilmiş. kendine gelince arabadan duman çıktığını görüyor. arabanin içinden bizim arkadaşı da çıkartıyor. şoförü çıkartacaklerken araba alev almış.

o kazadan kurtulmasını ben hep o yoldan aldığımız amcanın ettiği dualara baglarım.

ödüllendirmesini değil de cezalandırmasını gördüm. abv boyle sistemin asgfdasgda

ne kadar içten iyilik yaparsam yapayım bazen oluyor bazen olmuyor :)

(bkz: algıda seçicilik)

(bkz: loto)

(bkz: causality)

evrenin umrunda değiliz. varız veya yokuz. hareket ediyoruz veya etmiyoruz. şartlar ve sonuçları var. toplumyaşayışı için geliştirdiğimiz etik, ödülledirme vs evrende yok. evrenin benliği falan yok, egosu da yok, kırbacı da yok.

evren kişiliği olan ve bu kişiliği yöneten birşey değil. ayrıca evrene genel olarak baktığın zaman toz zerresinden küçük boktan bir gezegende (yıldızda bile değil) yaşayan, yaşadığı gezegenin dışından görüntüyle seçilmesi imkansız minicik bişeyi evren niye ödüllendirsin?

kendinizi o kadar büyük görmeyin, güneş sisteminin dışından bütün dünyanın görüntüsü penceredeki toz zerresi, o bile çok büyük.

al sana resmi, i.dailymail.co.uk o boktan bokta var ya, işte onun üzerindeyiz.

koca evrenin işi gücü yok, seninle mi uğraşacak?

ağlamak güzeldir, kendinizi rahatlatırsınız :)

belki de kafanızda bir şeyler var sizin haberiniz olmayan, sizi o üzüyordur.

Ekşisözlük beraber ağlanabilecek yazar listesine kaydınızı alıyorum :) bende çok ağlıyorum. Ağladıkça mutlu oluyorum ama. Tuhaf

duygusuz vicdansız odun (ki çokca var etrafta) olmaktan iyidir.

www.youtube.com
:)

30 yıldır ağlıyorum, ölmedim daha.

çoraplara kadar iyiydi de çorap konusu sıkıntılı...

ağlamak anormal değil. ama çıkarılan çorapların yalnızlık çekmemesi için bir araya getirilme çabası anormal. bence uzman görüşü almakta fayda var bu durumda.

ne zamandır, ne kadar sıklıkla olduğu önemli.

sesli güldürdün beni. benim çoraplarımı görsen kahrolursun herhalde :)

ya çorap mevzusu hep olan bişey değil şimdi deli matilda yapmayın beni ama arada olmuyo da değil :D

göz pınarlarından fışkıran şey yaş değil östrojen.

Ben de mesela tişörtü çıkarıyorum diyelim. Tişört tam göbeğimden sıyrılıyor yani göbek ile tişört ayrılmaya başlıyor ya hani, o an hüngür hüngür ağlıyordum. sebebini bilmiyordum, meğer matilda sendromu yaşıyormuşum. teşekkürler matilda...

(bkz: ağlama melis)

Hormones

Sevimli misin nesin?

ya birak agla daha ne istiyorsun, duygularini bosaltiyorsun. asiri guzel bisi bu! ben cok zorlasam da aglayamiyorum ama icime bastirdigim cok sey var. aglayabilsem hafifliycem.

Sevinince de ağlıyorsun, çok ağlıyorsun ve tutamıyorsun. Ben de bir dönem yaşamıştım bunu. Rahatsız olmakta haklısın. İş görüşmesinin orta yerine gözlerimin dolduğunu biliyorum. Dıdının dıdısının nikahında şapır şupur ağladığımı biliyorum. Zeman mekan tanımaması hiç hoş değil, çözmek lazım.

- Önce hormonlarına baktır bi. Çok fazla ağlamanın nedeni hormonal olabilir.
- Duygusal veya düşünsel hassasiyet geliştirince de ağlama olabiliyor veya duygusal tepkilerinde ayarlama yapman gerekiyor olabilir ikinci olarak bi psikolg görse iyi olur.
- Empati yeteneğin fazla gelişmiş olabilir. Nörolojinin konusuna giriyor ama çözüyorlar mı bilmiyorum.
- Alışkanlık edinmiş olabilirsin. Çocukluktan beri böyleysen veya yakın çevrende ağlayan biri varsa...

Duyarlısın bu belli. Birileri içiin üzülüyorsun. Ağlamakla onlara yardımcı olamıyoruz biliyorsun. Bi işin ucundan tutarsan elinden geleni yapmaya çalışırsan hem kendini daha iyi hissedersin hem de üzüldüğün insanlara faydalı olabilirsin.
Mesela; işaret dli öğrenebilirsin, görme engelliler için kitap seslendirebilirsin, barınaklardaki çalışmalara katkıda bulunabilirsin, huzur evlerine gidip yaşlılarla sohpet edebilirsin, zihinsel engelli çocuklarla yapılan çalışmalara katılabilirsin, hastanelerin onkoloji bölümlerinde bazı çalışmalar oluyor çocuklar için katkı sağlayabilirsin, yetişkin okur yazarlığı öğretmeni olabilirsin, derneklerin burs komisyonları oluyor, eğitime katkı çalışmaları oluyor...
Sana hangisi uyuyorsa seç beğen al, yapılabilecek ço şey var :)

hayır. bahar ve güz dönemlerinin dersleri sabit. her dönemde de alabileceğin kredi sınırı var. bu güz döneminde kredi sınırın dolduğundan diğer dersler gelecek sene güz dönemine kalıyor..

Ben refresh goz damlasi kullaniyorum. Eczacilara sor suni gozyasi damlasi diye verirler.

Sevdiceğimi mutlu etmeye çalışıyorum. Zor geçen gününün akşamında yemeğe çıkalım dedim bugün. Yolda insanlara müsade ettim, yayalara ve Araçlara yol verdim, trafikte biri bana insan gibi davranınca ben mutlu oluyorum. O insanlar da mutlu olmuşlardır. Sonrasında eve bıraktım ve Arkadaşlarımla buluştum. Çay ısmarladım. Birini evine bıraktım. Fena değilmiş bugün :)

gece 2'de haramidere durağında indim. benle beraber bi kız daha indi. bizim siteye gidecekseniz taksiye binelim diyecekken baktım o da bana bir şey soracak oldu ama türkçe bilmiyor. paralı asker falan da değil, kızcağızın biri işte. dedim benim yolun üstü, beraber binelim. bir de uyardım, gideceğin mahalle çok tekin değil, taksicilere dikkat et, en fazla 15 yazar, fazla para verme diye. siteye gelince kendime düşeni kıza uzattım taksiciye abi arkadaşı söyleyecek nerede ineceğini, arkadaşıma dikkat et dedim.
herhalde mutlu olmuştur.

salı günü

ne güzel soru :)
dün

dün.

bayram tatili 9 gün diye sevdiceğime haber verdim mutlu oldu(5dk evvel)

Gecen cumartesi metrobuste 2 kiza acikogretime nasil kayit yaptiracaklarini acikladik. Biraz mutlu olmus olabilirler.

Birkac hafta once de gece 11'de tramvaya giferken tam kapi sinyali caldiginda son anda turnikeden gecip kapiya yetistim. O saatte de tramvayi 10-15 dk bekliyorsun en az. Ben yetiştikten sonra atkamdan bur kiz turnikeye geldi ama yetismesi mümkün degil onun. Ben de kizcaaz gelene kadar kapinin arasinda durup kapinin kapabmasini engelledim, kiz binebildi. O da mutlu olmustur biraz.

gecen sabah kapimin onunde cuzdan buldum, ufak bir arastirmayla sahibini buldum, dun de teslim ettim. cocuk da anasi da cok mutlu oldu.

dün. karşı komşumuz yaşlı bi adam sık sık dışarı çıkmıyor. abone olduğu edebiyat dergisi gelmiş posta kutusunda duruyo bikaç gündür. aldım götürdüm ziline bastım, açmadı. kapısının önüne bıraktım. sevinmiştir heralde. akşam da eve çok aç gelen arkadaşıma köfte patates yaptım. epey mutlu oldu.

dun.

255 sayfa sayfa başı 10 kuruş desen 25 lira max.

sayfası 5 kuruşa yapan yerler var üniversite çevresindeki fotokopicilerde. ciltleme için de genelde cilt başı +1, +2 lira alıyorlar.

Bu düşünceyle çok yaşamazsın ama o küçük esnaf fırsatını bulsa kulak arkamızı da alıp götürür diye düşünüyorum

rızkın engellenmesiyle ne alakası olduğunu çözemedim. fazla duygusal bakmışsınız. belki az ilerdeki müşteri de 'dur ilerden alırız' diyordur. koca evrende adamın rızkı size mi kaldı sayın matilda.

Hayir olmuyor.

oy çokluğuyla manyak olduğum kanaatine vardık, teşekkürler.

Küçük esnafın en sevdiği avlardansın.

Son bölüme hala kızgın olsam da devam etse izlerim.

hem de çok. her sezon farklı bir hikaye. her sezonun karakteri de ayrı bir sağlamdı. doomsday killer bölümleri burnumda tüter halen.

hayır, tadında bıraktılar iyi oldu bence. (final boktandi gerçi ama)

Ruh halim dexter'la bağdaşıyor biraz. Olsa da izlesek keske.

prison break ve lost varken herhangi bi şey özlemiyorum. belki heroes in bikaç bölümü de olabilir.

baya özledim ama rita'dan sonrası yalan.

hayatımda bir tek dexterı özledim :(

Cok ozledim be hatta showtime oldurtmedi dexteri belki dexter: harrisonun yolu falan gibi bi spinoff veya film cikar diye umutla bekliyorum. En sevdigim diziydi.

Özlüyorum, ama ilk sezonlarını özlüyorum.

uğruna cosplayini yaptığım karakter. özlüyorum ve hep özleyeceğim.

1-2 çok iyi karakter çok iyi dizi
3-4 çok iyi karakter ortalama bir dizi
5 ve sonrası ortalama karakter boktan dizi

şeklinde gittiği için özlemiyorum. özlersem de açar ilk sezonu tekrar izlerim.

iç sesini özlüyorum reisin.

çok geç. sakın kediniizi sokağa bırakıp geri dönmesini beklemeyin. kedi telef olur dışarda.

bizimki bir kere kayboldu, bulduk sonra, ev kedisiydi şimdi dışarıda takılıyor, kendi halinde, biz harici tüm insanlar ve kedilerden uzak bir halde vakit geçiriyor, bizi görünce eve gelmek istiyor, kapıda bekliyor vs, ilk başlarda çok kısa süreli çıkarttık, sonradan alıştı, siz de öyle deneyin isterseniz.

size ne kadar şanslı olduğunuzu nasıl anlatmalıyım bilemedim...
şehirdeki bir kedi için olabilecek en güvenli şekilde yaşıyor şu anda ve alışmış durumda eve, belli bir düzeni var.
bu yazdıklarımın inanın paranoyaklıkla alakası yok.

benim iki britishimi annem 1 yaşından sonra alıştırdı.

başında beklemen lazım. azar azar artırarak başında bekle alışır zamanla. ilk başta yere basamaz sonra alışır.

Valla hayvan istemiyorsa zorlamamanı tavsiye ederim. Sokaktan çok korkan böyle bir hayvan için travmatik bir deneyim olur ve başına ne geleceğini de bilemezsin o gerginlikle. Sokağa alışkın ya da sokağı merak eden hayvanın dışarı bırakıldığında yaşama/başına bir iş gelmeme şansı çok daha yüksek.
Hiç gerek yok böyle bir atraksiyona girmene.

bizzat yaşadığım deneyimi, gördüklerimi anlatayım da olasılıklar daha net görülsün.
iki yıl önce, on kadar kediyle bahçe katına taşındık, şöyle tarif edeyim, biz gayet yeşil güzel, genişçe bir arka bahçeye doğrudan çıkış olan -4. kattayız. yamaç var, kedilerin ancak o yamacı çıkarak caddeye geçme durumları var.
geldiğimizde apartmanın girişinde de alışmış bakılan 2 kedi vardı, hala duruyorlar.
bizimle gelen kediler bahçeye çabuk alıştılar, çoğu bahçede büyüdü zaten, yemekleri bahçede, ben atlasam yan komşu veriyor, şu an kalan kedi sayısını söyleyeyim:2. trafik kazası, kayıp, kedi kovalamasından korkup kaçma şu an kalan sadece 2 kedi.
karşı komşumuzun kedisi yeni doğum yaptı, el bebek gül bebek 4 aylık oldular, caddeye bakan bir bahçede dışarı çıkmaya başladıktan sonra şu an kalan kedi sayısı 1. o da veterinerde, kalçası dağılmış halde ameliyat olmayı bekliyor.
geçen yine bizim apartmanın ön tarafında yine kedi besleyen komşumuzla konuşuyorduk, bu kaldırıma/caddeye çıkan birkaç seneyi geçmiyor, neden bahçede kalmıyorlar anlamıyorum dedi.
size burada alıştırabileceğiniz yönünde tavsiye verenler yarın elinizde kayıp kedi fotoğrafı dolaşırken ya da acil veterinere koşuşturduğunuzda yanınızda olmayacaklar.
hayvanın madem ev seven bir doğası var, bir adet kedi için, dert etmeyin kumu, tüyü falan (sizin için öyle olmayabilir ama dışarıda bakmanın böyle bir avantajı oluyor, inkar edilemez) evinde kalsın.

@sibertenik umrumda değil kılı tüyü kakası. ben onun kılına tüyüne kurban olurum evlat gibi bakılıyo ama kendi cinslerini de görsün hava alsın falan amaç yoksa gerisi umrumda değil. mutsuz olacaksa zarar gelecek pencereden bakmaya devam etsin :)

@sibertenik +100000 kesinlikle ama kesinlikle dışarı alistirmayin.

bende de var ondan. fazladan lazım olursa dürtün

Lost, lie to me, dexter falan da çok gerçekçi. Haklısın. İşin zor :)

House md. Basligi kilitle.

Fargo
True Detective
Peaky Blinders
Luther

Lost gerçekçi değil zaten. Seneleer önce izlemiştim. Lie to me gayet bilimsel. Dexter'ın da olabilitesi var. Yani doğa üstü şeyleri sevmiyorum demiştim. Laf sokmak yerine dizi tavsiyesi yapsanız daha hoş olur. Konu başlığı hadi çelikşili dizi zevkimi eleştirin değil zira.

sopranos +1

eğer gerçekçilik istiyorsan burada bulacaksın.

The Wire

house of cards
house md
the good wife

true detective
sopranos
battlestar galactica(sci-fi)

the office,
parks and recreations,
community,
newsradio,
that '70s show,

the americans,
rizzoli & isles

futurama,
rick and morty

bu son yazdıklarım bilim kurgu ama yine de süper diziler, mutlaka izle.

house md olabilir veya sherlock izle kısa zaten film tadında çerez gibi. bu izlediklerin doğrultusundaa listende sherlock eksik kalmamalı

levent çarşi'da var bi yer.

grafik tasarım ya da web tasarım kursuna gidip tasarımcı olamazsınız. microsoft word öğrenen herkesin yazar olmadığı gibi.
aşçılık, pasta vs düşünülebilir bence.

muhasebeye gitmen yerine web tasarim tavsiye ederim ama düzgün bi kursa gitmelisin(böyle bir kurs bilmiyorum grafiker de degilim gelci) ve bu iş sadece kurs ile öğrenilecek bir iş değil, trendleri iyi takip etmelisin gözün hep yukarılarda olmalı. kendini geliştirmek ön planda olmalı.

Access point alip TV ile modem arasinda bir yere koyun. Modemden gelen sinyalleri kopyalar, boylece TV de modem yakinindaymis gibi baglanir internete.

Modemi televizyonun oraya götürün, bilgisayara bağlayacağınız kabloyu duvara bitişik yukarıdan yürütün, aklıma başka bir şey gelmedi..
Bir de şey bakın modeme takılan bir cihaz var mı hani daha çok yeri kapsasın gibisinden, sanki böyle bir şey var diye hatırlıyorum..

Ayni durum bende de vardi. Masaustu bilgs kullaniyorum evim de 80 m2. :)

Modemi televizyonun oraya goturuyosun tvye direkt ethernetle bagliyosun. Sonra su linkteki adaptoru alip masaustune bagliyosun, bilgisayarindan wireless olarak baglabiyosun. Ben hicbir sekilde hiz kaybi yasamiyorum.

Yeni link

www.vatanbilgisayar.com

Movies oscar da yayinda şu anda. Eger izleyebilme imkaniniz varsa

imdb top 250 diyenler olacaktır, bence o filmlerin hepsi herkesin ilgisini çekmez.

bence, benim ilgi alanıma göre izlenmesi gereken filmler:

yüzüklerin efendisi üçlemesi
matrix üçlemesi
inception
shawshank redemption
eternal sunshine of the spotless mind
braveheart
mr. nobody
hannibal üçlemesi
25. saat
canım kardeşim (türk filmi)
the way back
little miss sunshine
into the wild
children of men
groundhog day
hachiko: a dog's story
the truman show
yes man
the prestige
requiem for a dream

(ben demeye kalmadan imdb top250 diyen çıkmış, oradaki filmler kült filmerdir. en iyi filmler değil, zamanında teknik açıdan çığır açmış filmler de olabilir, bu yüzden şu an o filmler sana sönük, bayağı veya itici gelebilir)

en çok kişi tarafından oylanan filmler bunlar: www.imdb.com

ilk 50'yi izlersen o lafı pek duyacağını zannetmem.

Citizen Kane için öyle diyorlar. Hatta spoiler'ları her yerde.

yukarıda dendiği gibi aç imdb top 250'yi. siyah beyaz olmayan, özellikle 90 sonrası filmleri izleyerek başla. daha sonra hitchcock'lara, kubrick'lere falan geçer toparlarsın. 60 öncesi ve westernleri pas geç. pek bir şey kaybetmezsin bana göre.

bu arada açlık oyunları öyle kült, "oha nasıl izlemezsin" denecek bir film değil. ne alakası var? kafana bu düşünce nasıl oturdu merak ettim. yanlış anlama ama bunu dahi ayırt edemeyecek düzeyde olduğunu varsayarsak önünde uzun bir yol var sayılır. ama sinema severlerin hiç izlememiş olmak ve ilk defa izleme zevkini tatmak için yalvardığı onlarca filmi görmemişsin. hepsinin heyecanını ilk defa yaşayacaksın. şanslısın bu bakımdan düşünülünce.

Cidden açlık oyunları kitaplarını da filmlerini de çok severim de oha bunu nasıl izlemedin dencek bir film değil kesinlikle. Yani populer kültüre ait filn kast ediyosan harry potter serisi star wars serisi matrix ve lotr serisi izle populer kulturdeki geyikleri anlarsın. Onun dışında ilgini çekerse bi iki marvel filmi ve batman serisini izle. Asıl kült filmleri yukarda yazmışlar

This is from MAthilda.

çok popüler, herkesin izlemesi gereken ve altı boş olmayan filmlerden:

fight club
requiem for a dream
matrix
old boy
godfather serisi

ama izledikten sonra fular takıcam dersen daha başka filmler var tabi.

matilda nickinde olup da leon izlenmezse olmaz.

valla ben cevremde Leon u izlemeyen adını duymayan o neki die soran adam gördügümde acı dolu bakışlarla bakıyorum..

Milletin şartlandırdığı değil senin beğendiğin fimleri izlemen daha önemli. Sonuçta bu bir eğlence. Bu konuda sana şu site ile yardımcı olabilirim. İzlediğin filmlere 1-100 arasında bir puan veriyorsun. Daha sonra bir filmi izlersen kaç puan vereceğini sana söylüyor. Böylece adını duyduğun bir filmi burada aratıp fikir sahibi olabilirsin. Daha önemlisi seninle benzer filmler izleyen kişilerin listesini takip edebilirsin.
www.criticker.com

ya hangi çağda yaşıyoruz hala film tavsiyesi isteyenler var. arkadaşım kendi beğeni kapasiten yok mu mesela adamın biri 60 öncesi filmler dandik demiş iyi kendisi izlemesin. ayrıca yukarda sayılan filmlerden çok daha güzel filmler var imdbdeki çoğu filmin fragmanı var bunlara rağmen kendine izleme listesi oluşturamıyosan zaten izleme.

tecil vb başka durumlar var mı bilmiyorum ama 5 günlük sağlık raporu ile bir sonraki celp dönemine erteletebiliyordun yakın zamana kadar.

şu site işine yarayablir ilgili konuda : www.drtus.com

otomatik değişmiyor ama gidip başvurunca kolayca hallediyorlar..

kağıthane toplum sağlığı merkezine başvurun

ama çoğu aile hekiminin 4binin üzerinde nüfusu olduğu için istediğiniz aile hekimi olmayabilir

XMedia Recode ile istediğin şekilde boyutlandırabilir ve başka formata dönüştürebilirsin.

hemen öğrenmek istiyorum gibi yazmadım..

İngilizceden başkası yalan

imap olarak ekle, aninda duser. yada kontrol suresini pop3 de 1dk'ya cek.

hiç sorun yaşamadım. en az 20 ojeyle bindim şimdiye kadar.

100 ml den büyük sıvıları almıyolar.

kapalı şişe tekilam gitmişti yurtdısında :(

isminivermekistemeyensuser, el bagaji degil normal bagaj demis soruda.

100 ml sivi kisitlamalari sadece el bagaji icin gecerli.

normal bagaja istediginiz her seyi koyabilirsiniz hic bir sorun olmaz. yeter ki silah, uyusturucu vs vs olmasin. bi de agirlik sinirina dikkat etmek lazim. yurt ici ucuslarda cogu zaman 15 kg. bu siniri gecerseniz ekstra para odemek zorunda kalirsiniz. el bagaji icin bu sinir 8 kg.

Bagajda sorun olmaz, ben koca pet şişeyle ev yapımı sirke götürmüştüm.

Eğer şifrelere için wep kullanıyorsanız androidler bağlanamıyor olabilir. Wpa2 yapınca düzelmesi lazım.

online check in yapıp her ihtimale karşı da 1 saat önce havaalanında olursan iyi olur

çağlayan'dan metrobüs, sonra şirinevler'de inip metro. havalimanı son durak zaten.