[]
hıristiyanların yeni yılını kutlama
bu tabii mezhebe göre değişiyordur ama örneğin bir katoliğin yeni yılı hangi şekilde ve hangi tarihte kutlanır, belli kalıp ifadeler var mıdır?
Yeni yılı herkes 31 Aralık'ta kutluyor. Noel'i soruyorsunuz büyük ihtimalle, yeni yıldan ayrı o, İsa'nın doğum günü olarak kutluyorlar. Çoğunlukla 24 Aralık gecesi (Noel arifesi) kutlamalar yapılır, 25'i Noel günüdür. En düz ve garanti kutlama sözü olarak Merry Christmas kullanabilirsiniz.
Farklı mezheplerin ne zaman kutladığının listesi şurada var: en.wikipedia.org
Farklı mezheplerin ne zaman kutladığının listesi şurada var: en.wikipedia.org
- kobuzchu kiz (22.12.21 10:53:24)
yeni yildan kastin Noel(Christmas) mi? Noel yeni yil degil, isa'nin dogumu(muslumanliktaki mevlid kandili gibi). Yilbasina cok yakin oldugu icin genelde karistiriliyor.
yeni yil dunyanin her yerinde 31Aralik-1 Ocak gecesi kutlanir. Standart "Happy New year"'dan baska birsey pek duymadim.
Noel/Christmas genel olarak 25 Aralik'ta kutlanir. Benim gordugum 24u aksami ailecek bir aksam yemegi ertesi gun de birbirlerine hediye verme seklinde kutluyorlar. Kalip ifade olarak "Merry Christmas"
yeni yil dunyanin her yerinde 31Aralik-1 Ocak gecesi kutlanir. Standart "Happy New year"'dan baska birsey pek duymadim.
Noel/Christmas genel olarak 25 Aralik'ta kutlanir. Benim gordugum 24u aksami ailecek bir aksam yemegi ertesi gun de birbirlerine hediye verme seklinde kutluyorlar. Kalip ifade olarak "Merry Christmas"
- crucio (22.12.21 11:03:48 ~ 11:05:14)
eger gercekten sadece yeni yildan bahsediyorsaniz (noel kutlamasi degil) cevap gayet basit ve mezhebe degil dile göre degisir. Ingilizler happy new year, Almanlar guten Rutsch derler.
- kimi raikkonen (22.12.21 16:01:05)
[]
dosya içeriği arama
everything programını indirdim ama sanırım o dosya ismi üzerinden arama yapıyor. benim içerik üzerinden keywordle aradığım dosyayı bulmam lazım. ne yapmalıyım? sistem windows 8 bu arada.
Windows'un arama araçları menüsünde Gelişmiş seçenekler var. Onun altında 'Dosya içeriği' olur. Onu seçerseniz dosya içindeki metinlere göre de bulur.
- himmet dayi (23.11.21 16:10:35)
[]
ukuleleden klasik gitara geçiş?
1-2 yıllık bir ukulele çalışmasından sonra gitar öğrenmeye geçildiğinde önceki çalışmalar bir avantaj mı yaratır yoksa dezavantaj mı=
gitar bilirken ukulele çalmaya başlamak avantajlı oluyor.
tersi de geçerli olur. akor pozisyonları değişecek sonuçta.
temel mantığı bilmek, hiç bilmemeye göre daha avantajlı bir durum.
tersi de geçerli olur. akor pozisyonları değişecek sonuçta.
temel mantığı bilmek, hiç bilmemeye göre daha avantajlı bir durum.
- d e j i n (29.09.21 14:06:07)
dezavantaj yaratacak, gitarın hacmi sapı birden fazla büyük gelecek akorların şekli değişecek biraz kafa karıştırıcı olacak başta ama 1 seneye alışırsın
- freebird5406_2 (29.09.21 14:50:17)
Ukulele ile gitar akorları tamamen farklı, sap da sizin için ilk etapta zorlayabilir.
- maryjane (30.09.21 13:41:56)
[]
beğenme garantili kitap
garantili demesek de şöyle hediye edilen hemen hemen her kişinin %80-90 olasılıkla beğeneceğini düşündüğünüz kitaplar (roman ya da öykü türünde) hangileri?
Emile Ajar - Onca Yoksulluk Varken
Bu bana hediye edilmişti ve çok beğenmiştim.
Birine kitap hediye edecek olsam ilk tercihlerimden biri olur.
Bu bana hediye edilmişti ve çok beğenmiştim.
Birine kitap hediye edecek olsam ilk tercihlerimden biri olur.
- mutekebbir (20.09.21 09:26:29)
küçük prens
- Bu yol nereye gider bilmem ama yürüyorum işte (20.09.21 09:38:02)
steinbeck - cennet çayırları...
birbiri ile ilintili öyküler var. yormaz, eğlenceliktir.
birbiri ile ilintili öyküler var. yormaz, eğlenceliktir.
- barankovan (20.09.21 10:00:35)
benim sevdiğim arkadaşlarıma hediye ettiğim tek kitap
marcus aurelius
kendime düşünceler (ta eis eauton)
iş bankası yayınlarından ince bir kitap ama bence söylenmesi gereken herşeyin söylendiği bir kitap.
marcus aurelius
kendime düşünceler (ta eis eauton)
iş bankası yayınlarından ince bir kitap ama bence söylenmesi gereken herşeyin söylendiği bir kitap.
- devilone (20.09.21 10:09:21)
N. H. Kleinbaum - Ölü Ozanlar Derneği
John Steinbeck - Fareler ve İnsanlar
Aslında başka kitaplar da geldi aklıma ama herkesin bir şekilde beğeneceğini düşündüğüm en garanti iki kitap bunlar sanırım.
John Steinbeck - Fareler ve İnsanlar
Aslında başka kitaplar da geldi aklıma ama herkesin bir şekilde beğeneceğini düşündüğüm en garanti iki kitap bunlar sanırım.
- ms brownstone (20.09.21 11:17:03)
Bence soz konusu kisinin okumuş oldugu kitaplardan bahsedersen daha isabetli bir atis yapılabilir. Tabii biliyorsan daha once ne okudu falan:)
- stavro (20.09.21 12:55:55)
[]
coin işleri rehberi
ne zamandır ethereum alacağım sürekli erteliyorum. birinci sebebi, nasıl alacağımı bilmemek ve üşengeçlik. ikincisi de elde edilen kardan çok ciddi komisyonlar kesildiği söyleniyor o biraz motivasyonumu kırdı.
ama şu entryyi görünce tekrar gaza geldim: eksisozluk.com benim de amacım bu zaten, al unut. o yüzden tane tane bu iş nasıl yapılır anlatan bir rehber, web sitesi varsa sizden paylaşmanızı rica edecektim.
ama şu entryyi görünce tekrar gaza geldim: eksisozluk.com benim de amacım bu zaten, al unut. o yüzden tane tane bu iş nasıl yapılır anlatan bir rehber, web sitesi varsa sizden paylaşmanızı rica edecektim.
Bence detaya gerek yok. Binance.com dan hesap açın.
Kredi kartınızla ödeme yaparak alım yapın.
Dilediğinizde cepten dilediğinizde bilgisayardan hesabınıza bakabilirsiniz.
Uzun vadeli düşünüyorsanız, alım yapın unutun gitsin. Güvenilir ve kullanımı kolay.
Komisyonlar konusunda da endişe etmeyin. Cüzi miktarda komisyon kesiyor. Etkilenmezsiniz.
Kredi kartınızla ödeme yaparak alım yapın.
Dilediğinizde cepten dilediğinizde bilgisayardan hesabınıza bakabilirsiniz.
Uzun vadeli düşünüyorsanız, alım yapın unutun gitsin. Güvenilir ve kullanımı kolay.
Komisyonlar konusunda da endişe etmeyin. Cüzi miktarda komisyon kesiyor. Etkilenmezsiniz.
- erty_ksk (04.09.21 11:17:15)
binance ve binance tr hesabı açıp banka hesabından binance tr'ye eft/havale yapacaksın. binance tr'den usdt ya da busd alıp binance'e transfer edeceksin. sonra binance üzerinden istediğin coini alırsın. her adım için yüzlerce video vardır youtube'da.
- signore (04.09.21 11:19:21)
[]
yabancı dili günlük hayatın parçası yapmak
farklı bir dili çocuğun dil öğrendiği gibi öğrenmek için ne yapmak lazım? var mı sizin hedef dile sürekli maruz kalmak için uyguladığınız ve memnun kaldığınız yöntemler?
Biz ailece iş gereği sürekli İngilizce kullanıyoruz (ben çeviri ve editörlük yapıyorum, eşim derslerini İngilizce anlatıyor ve yabancı NGO'lardan insanlarla düzenli görüşüyor.) İkimiz de epey rahat konuşuyoruz, okuyup yazıyoruz. İngilizce üzerinden örnek vererek yazıyorum ama bunu ikinci üçüncü yabancı dillere de uyarlayabiliriz.
Bu seviyeye gelene kadar benim konuşamama sıkıntımı aşmamı sağlayan şey Türkçe konuşamayacağım ortamlara girmek oldu, bir AB projesine katıldım, 8 ülkeden insanın tek ortak dili İngilizceydi, mecburen konuştum. MSN zamanlarında Deviantart'tan falan yabancı arkadaşlar edindim, sürekli onlarla yazıştım-konuştum. (Burada bir trick şu, bilmediğiniz sözcüklerin anlamına bakmak için İngilizce-Türkçe sözlük kullanmayın. Ya İngilizce-İngilizce sözlük kullanın ya da karşınızdaki insana dolaylı olarak anlatmayı deneyin. Kalemin İngilizcesini unuttuysanız "kağıda yazı yazdığımız uzun ince şey" diye becerebildiğiniz kadar İngilizce betimleyin, karşınızdaki "haa, pencil" desin.)
Ek olarak telefonumun, bilgisayarımın dili İngilizce, dil seçebildiğim sitelerin hepsi (Google servisleri, Facebook, Linkedin, Instagram...) İngilizce. Yıllardır her şeyi İngilizce altyazıyla izliyorum, dil tercihini değiştirebildiğim tv kanallarını İngilizceye çeviriyorum. Zaten okuyup sevdiğim kitapların İngilizce sesli kitaplarını dinliyorum. Türkiye ile ilgili olmayan haberleri İngilizce haber sitelerinden okuyorum. Olimpiyatları İngiliz spikerle izliyorum.
Hedef diliniz İspanyolcaysa da bunu yapın, telefon dilini değiştirin, dünya haberlerini İspanyolca okuyun, İspanyolca podcast dinleyin. Bütün medya erişiminizi o dil üzerinden yapmaya çalışın. İspanyolca yemek tarifleri arayıp deneyin. Aşinalık kazanmanın en pratik yolu bunlar.
Bu seviyeye gelene kadar benim konuşamama sıkıntımı aşmamı sağlayan şey Türkçe konuşamayacağım ortamlara girmek oldu, bir AB projesine katıldım, 8 ülkeden insanın tek ortak dili İngilizceydi, mecburen konuştum. MSN zamanlarında Deviantart'tan falan yabancı arkadaşlar edindim, sürekli onlarla yazıştım-konuştum. (Burada bir trick şu, bilmediğiniz sözcüklerin anlamına bakmak için İngilizce-Türkçe sözlük kullanmayın. Ya İngilizce-İngilizce sözlük kullanın ya da karşınızdaki insana dolaylı olarak anlatmayı deneyin. Kalemin İngilizcesini unuttuysanız "kağıda yazı yazdığımız uzun ince şey" diye becerebildiğiniz kadar İngilizce betimleyin, karşınızdaki "haa, pencil" desin.)
Ek olarak telefonumun, bilgisayarımın dili İngilizce, dil seçebildiğim sitelerin hepsi (Google servisleri, Facebook, Linkedin, Instagram...) İngilizce. Yıllardır her şeyi İngilizce altyazıyla izliyorum, dil tercihini değiştirebildiğim tv kanallarını İngilizceye çeviriyorum. Zaten okuyup sevdiğim kitapların İngilizce sesli kitaplarını dinliyorum. Türkiye ile ilgili olmayan haberleri İngilizce haber sitelerinden okuyorum. Olimpiyatları İngiliz spikerle izliyorum.
Hedef diliniz İspanyolcaysa da bunu yapın, telefon dilini değiştirin, dünya haberlerini İspanyolca okuyun, İspanyolca podcast dinleyin. Bütün medya erişiminizi o dil üzerinden yapmaya çalışın. İspanyolca yemek tarifleri arayıp deneyin. Aşinalık kazanmanın en pratik yolu bunlar.
- kobuzchu kiz (03.09.21 14:06:24)
"çocuğun öğrendiği gibi öğrenmek" bambaşka bir konsept, bununla yola çıkarsanız üzülürsünüz. gerçek şu ki çocuk gibi öğrenmek mümkün değil. başka bir ülkeye taşınır, sadece o dilde iletişim kurarsanız belki 15-20 sene sonra ona yaklaşırsınız ki o bile şüpheli.
hedef dile sürekli maruz kalmak için de eğer orada yaşamak gibi çok bariz bir seçenek mümkün değilse en iyisi oralardan arkadaşlar edinmeye çalışmak, forum veya o tarz internet ortamlarında bulunmak, haberleri o dilde okumak vs...
ben gece gündüz reddit'te takılıyorum. eski kız arkadaşım da yabancıydı. hal böyle olunca zaman zaman annemle bile ingilizce konuşacak gibi oluyordum. ingilizcem çok mu iyi? değil. ama o kadar sık kullanınca beyin içselleştiriyor, konuşurken daha az yanıyor.
bu açıdan benim hep söylediğim bir şey var: sebebiniz yoksa dil öğrenmekle (ingilizce haricinde) uğraşmayın. bazen buna çok karşı çıkılıyor ama işte sebebini kendinizde görüyorsunuz. aktif olarak kullanamadığınız, kullanmak için bir sebebinizin olmadığı bir dili uzun vadede hem iyi öğrenmeniz hem de öğrendikten sonra canlı tutabilmeniz çok zor.
hedef dile sürekli maruz kalmak için de eğer orada yaşamak gibi çok bariz bir seçenek mümkün değilse en iyisi oralardan arkadaşlar edinmeye çalışmak, forum veya o tarz internet ortamlarında bulunmak, haberleri o dilde okumak vs...
ben gece gündüz reddit'te takılıyorum. eski kız arkadaşım da yabancıydı. hal böyle olunca zaman zaman annemle bile ingilizce konuşacak gibi oluyordum. ingilizcem çok mu iyi? değil. ama o kadar sık kullanınca beyin içselleştiriyor, konuşurken daha az yanıyor.
bu açıdan benim hep söylediğim bir şey var: sebebiniz yoksa dil öğrenmekle (ingilizce haricinde) uğraşmayın. bazen buna çok karşı çıkılıyor ama işte sebebini kendinizde görüyorsunuz. aktif olarak kullanamadığınız, kullanmak için bir sebebinizin olmadığı bir dili uzun vadede hem iyi öğrenmeniz hem de öğrendikten sonra canlı tutabilmeniz çok zor.
- alevli deniz sortu (03.09.21 15:15:39)
[]
kaskoyu acente aracılığıyla yaptırmak şart mı?
acente şart mı yoksa online yoldan direkt şirketten oluyor mu?
bu konuyla ilgili yukarıdakinin dışında bir sorum daha var. acenteyle yaptırmak şartsa farklı şehirdeki bir acenteden yaptırmak kaza vb durumlarda sorun yaratır mı?
bu konuyla ilgili yukarıdakinin dışında bir sorum daha var. acenteyle yaptırmak şartsa farklı şehirdeki bir acenteden yaptırmak kaza vb durumlarda sorun yaratır mı?
Ben İstanbul'da yaşıyorum. 7-8 yıldır sigorta işlerini Ankara'daki bir acenteden yaptırıyorum (tanıdık aracılığı ile). Herhangi bir sorun olmaz. Acente zaten aracı. Sigortayı hangi aracının yaptırdığının bir önemi yok. İyi yanı acente iyi fiyatı buluyor bir şekilde ve sigorta bittiğinde hatırlatıyor hemen.
- himmet dayi (31.08.21 15:30:03)
direkt kendin şirketten (sigortam.net) üzerinden alabilirsin. kendi opsiyonlarını bile ekleyebiliyorsun. kapsamlarını genişletebiliyorsun.
5 farklı sözde "tanıdık" acenteyle görüştüm hiçbiri sigortam.net'in fiyatlarını veremedi. üstelik sınırsız imm'ye yükseltmeme rağmen.
5 farklı sözde "tanıdık" acenteyle görüştüm hiçbiri sigortam.net'in fiyatlarını veremedi. üstelik sınırsız imm'ye yükseltmeme rağmen.
- yazar yazmaz yazan yazar (31.08.21 15:39:17)
Sigortam.net de bir sigorta acentesidir, sigorta şirketi değil. Farklı şirketlerin poliçesini keser.
Online sigorta şirketlerinden de teklif alsan mutlaka bir acenteye yönlendirirler.
Online sigorta şirketlerinden de teklif alsan mutlaka bir acenteye yönlendirirler.
- robin one persie (31.08.21 16:33:39)
farklı şehirden yaptırmak problem olmaz. ama illa ki bir acente olacak arada. başka bir şehirde tanıdık acente varsa, oradan yapın, hem sigorta yapılırken, hem de bir kaza bela sırasında daha iyi hizmet alırsınız.
- co2s2 (31.08.21 16:45:12)
[]
memur zammı hesaplama
%5+ %7'lik zammın yıllık olarak karşılığını 13 küsür diye hesaplayan da var 8 küsür diye hesaplayan da. doğru hesaplama yolu nedir?
anapara 1000 olsun
1000*105/100=1050
1050*107/100=1123.5
yani %12.35 zam eder
1000*105/100=1050
1050*107/100=1123.5
yani %12.35 zam eder
- egokalp (23.08.21 17:32:50)
şu şekilde de hesaplanabilir az önce yanlış yazmışım;
%5 + %7 + (%7 * %5) = %12.35
%5 + %7 + (%7 * %5) = %12.35
- jelly bear (23.08.21 17:35:10)
yıllık olarak nasıl yüzde 12 oluyor anlamadım. ilk 6 ay 12 üzerinden alınmıyor ki sadece 5 üzerinden alınıyor mesela. 12 kısmı ancak ikinci 6 ay için doğru oluyor yani.
- fff02561 (23.08.21 18:45:47)
1000 lira alıyorsun.
İlk 6 ay %5 faizden fazladan 300 lira aldın.
Sonraki aylarda %12.35'ten 123.5*6 = 741 lira fazladan aldın.
Toplam 1041 lira. Yani 12000 lira alacakken 13041 lira almış oldun.
Yıllık %8.6 daha fazla para almış oldun yani.
Bilmiyorum mantıkta bi hata mı var ama hesaplayınca böyle çıkıyor :/
İlk 6 ay %5 faizden fazladan 300 lira aldın.
Sonraki aylarda %12.35'ten 123.5*6 = 741 lira fazladan aldın.
Toplam 1041 lira. Yani 12000 lira alacakken 13041 lira almış oldun.
Yıllık %8.6 daha fazla para almış oldun yani.
Bilmiyorum mantıkta bi hata mı var ama hesaplayınca böyle çıkıyor :/
- plutongezegendegilmi (23.08.21 19:21:34)
@pluton Mantığınız doğru amaaaa şöyle bir güzellik var, vergi dilimleri yıllardır sabit kaldığı için vergi dilimine daha erken giriliyor. Yani net alınan para biraz daha düşmüş oluyor :')
- aguen (23.08.21 22:00:18)
[]
erdekte görülecek yer hiç mi yok?
sözlükteki yorumlara baktım her şeyi kötülenmiş erdek'in. denizi yosun içinde deniyor, ilçe merkezi ve çevresi de çöpten geçilmiyormuş. sanırım tarihi bir yeri falan da yok. e bunca insan niye gidiyor her yaz erdek'e, sırf istanbul'a yakın diye mi?
akdeniz ile kıyaslanamaz ama abartıyorlar. Öncelikle fön makinesi içerisinde tatil yapmıyor olmak süper birşey havası biraz daha yumuşak. Arabayla gideceğinizi varsayarsak oldukça güzel koyları var. Otelden beklentiniz temiz kalacak bir yer, sabah akşam ortalama bir yemek ise, içkimi içtiğim kadar öderim diyorsanız F/p olarak çok iyi butik otelleri var.
En güzelide haftasonu tatili için yakın olması. Cumartesi sabahtan git pazar akşamı dön.
En güzelide haftasonu tatili için yakın olması. Cumartesi sabahtan git pazar akşamı dön.
- srjkvon (20.08.21 19:52:05)
tam karsisina gittim gecensene , canakkaleye bagli sanirim orasi karabiga taraf iste .
Ayagimizi sokamadik deniz anasi tarlasi gibiydi ortam.
Hepsi de mavi olanlardan.
Ayagimizi sokamadik deniz anasi tarlasi gibiydi ortam.
Hepsi de mavi olanlardan.
- divit (20.08.21 21:14:31)
Marmara genelde alım gücü düşük ailelerin ve günübirlikçilerin yazı denize girmeden bitirmeyelim diye gittikleri yer açıkçası. Pahalı değildir, otel, pansiyon, günlük kiralık ev imkanı çoktur, sahiline iyi kötü çadır kuruluyor, yakınlarda çadır alanları da vardı herhalde. Yani buraya gelen kişiler en ekonomik şekilde denize girmek derdinde, gerçekten denizin ne kadar iyi olduğu önemli değil. En son 2 sene önce gittim nispeten sakin bir yerdeydik. Yosun çok fazlaydı ama deniz anasına rastlamamıştık.
Narlı'yı beğenmedim, Turanköy çok açıklık. Ocaklar yine iyi bence.
Açıkçası Antalya'ya Muğla'ya kalkıp doğudan da gelinir ama Erdek'e Marmara halkı gidiyor genelde. Uzak değil, ulaşım rahat. Tam bir f/p. Ben Bursa'dan gidiyorum buranın denizine ayağımı sokmam o kadar kirli. Gerçi müsilaj ne kadar etkiledi bilmiyorum
Narlı'yı beğenmedim, Turanköy çok açıklık. Ocaklar yine iyi bence.
Açıkçası Antalya'ya Muğla'ya kalkıp doğudan da gelinir ama Erdek'e Marmara halkı gidiyor genelde. Uzak değil, ulaşım rahat. Tam bir f/p. Ben Bursa'dan gidiyorum buranın denizine ayağımı sokmam o kadar kirli. Gerçi müsilaj ne kadar etkiledi bilmiyorum
- black holes in the sky (21.08.21 00:54:52)
[]
çabuk etki altına girmek
özellikle tartışmalarda çok yaşıyorum bunu. örneğin haklı olduğum bir konu var, karşımdaki kişi lafı oradan oraya taşıyarak özür dilemeyi geçtim neredeyse haklı çıkacak bir pozisyona dahi geçebiliyor. ben muhabbet bittikten sonra ancak ayırdına varıyorum durumun. alıklık mı iyi niyet mi nedir çözemedim.
bunun çözümü ne olabilir, yani örneğin o an kendimi tartışmaya kaptırmayıp dışarıdan bir gözle bakıyor gibi mi bakmam lazım duruma, ya da başka bir şey mi?
bunun çözümü ne olabilir, yani örneğin o an kendimi tartışmaya kaptırmayıp dışarıdan bir gözle bakıyor gibi mi bakmam lazım duruma, ya da başka bir şey mi?
Fazla dinleyip ciddiye alırsan, hatta fazla empati yaparsan yaşadığın olaydan uzaklaşırsın. Yaptığın şey doğru ama fazla abartma. Hem dinle hem kendi düşüncelerini unutma. Biraz açık gözlü ve biraz hazir cevap olmalısın.
- burty (19.08.21 19:19:40)
hep aynı kişi ile bu duruma düşüyorsan bu durum karşındakinin kişiliği kaynaklı olabilir. bazı insanlar karşıdakini manipüle etmeye çok açık oluyor.
Bir de mesela karşında j r r tolkien gibi biri varsa ve sen haklı olduğun halde kabullenmeyecek. o zaman tartışmaya devam etmek de anlamsız oluyor. Argümanlar değil karakterler kapışmış oluyor.
Bir de mesela karşında j r r tolkien gibi biri varsa ve sen haklı olduğun halde kabullenmeyecek. o zaman tartışmaya devam etmek de anlamsız oluyor. Argümanlar değil karakterler kapışmış oluyor.
- zimbirik (20.08.21 09:29:17)
[]
binance'de hesap açmak
bir ücrete tabi mi? ya da coin alınca komisyon ücreti kesiliyor mu?
bir de, ethereum ve bitcoin'de alt limit var mı? yani örneğin 300-400 liralık da alınabiliyor mu?
bir de, ethereum ve bitcoin'de alt limit var mı? yani örneğin 300-400 liralık da alınabiliyor mu?
1-ücretsiz
2-komisyon evet kesiliyor, referans ile üye olursan daha az komisyon kesiliyor.
3-alt limit yok.
2-komisyon evet kesiliyor, referans ile üye olursan daha az komisyon kesiliyor.
3-alt limit yok.
- liberal (16.08.21 11:56:55)
alt limit 10 dolar.
komisyon, referansla üye olursan ve bnb bulundurursan daha az kesilir.
komisyon, referansla üye olursan ve bnb bulundurursan daha az kesilir.
- xrated (16.08.21 12:03:17)
Komisyon kesiliyor. Mesela en son piyasa emrinden bnb satmıştım. 563.3 dolarlık satıştan 0.56 dolar komisyon kesmiş.
- birmilyonunvarmi (16.08.21 18:42:35)
[]
marquez'in bir kitabı
marquez'in bu kitabının ingilizce, türkçe ya da ispanyolcası lazım ama bulamıyorum. nereden bulabilirim:
www.idefix.com
www.idefix.com
bulmuşsun işte. Çok da matah bir kitap değil zaten.
- habarbey (06.07.21 12:00:00)
e kitap halini arıyorum, onu yazmayı unutmuşum.
- denizzz (06.07.21 12:10:55)
libgen?
- rewlack (06.07.21 12:18:23)
İngilizce çevirisi yokmuş zaten.
www.casadellibro.com şuradan İspanyolca ebook satın alabilirsiniz. İspanyolca korsan ortamlarını bilmediğimden bakamadım.
www.casadellibro.com şuradan İspanyolca ebook satın alabilirsiniz. İspanyolca korsan ortamlarını bilmediğimden bakamadım.
- kobuzchu kiz (06.07.21 13:30:16)
[]
insanlarla sınırlı ilişki kurduğunda daha huzurlu olanlarınız var mı?
yakın zamanda şunu fark ettim ki ne kadar az sayıda insanla ilişki halindeysem kafam o kadar rahat. bunun farkına varmamda covid süreci de etkili oldu, görüşmeler azalınca ruh halim olumsuz etkilenecek diye düşünürken tam tersi oldu. aslında dışarıya çok kapalı bir insan değilim, ambivertim diyebilirim, ama yakın dönemde introvertlüğe geçiş yaptım:)
benimle benzer durumda olanlarınız var mı? sizce bu sağlıklı bir durum mu? açıkçası ben halimden memnunun ama bir yandan da tahammülüm azaldı sanki pek çok şeye. yani örneğin bir iki arkadaşla, eş-dostla bir aradayken hoşuma gitmeyen bir yorum, bir jest vs bile çok batmaya başladı bana. yani böyle böyle iyice asosyal bir bireye dönüşmek de çekiniyorum. ilaveten, az önce örnek verdiğim o batma durumları da beni "sanırım ben çok kompleksli biriyim" diye düşüncelere sokuyor. yani insanlardan uzak durmam belki de benim gerçeklerden/zaaflarımdan kaçma yöntemim. ufak bir soru soracaktım uzattım da uzattım, birkaç seansa da ihtiyacım var belli ki:)
teşekkür ederim.
benimle benzer durumda olanlarınız var mı? sizce bu sağlıklı bir durum mu? açıkçası ben halimden memnunun ama bir yandan da tahammülüm azaldı sanki pek çok şeye. yani örneğin bir iki arkadaşla, eş-dostla bir aradayken hoşuma gitmeyen bir yorum, bir jest vs bile çok batmaya başladı bana. yani böyle böyle iyice asosyal bir bireye dönüşmek de çekiniyorum. ilaveten, az önce örnek verdiğim o batma durumları da beni "sanırım ben çok kompleksli biriyim" diye düşüncelere sokuyor. yani insanlardan uzak durmam belki de benim gerçeklerden/zaaflarımdan kaçma yöntemim. ufak bir soru soracaktım uzattım da uzattım, birkaç seansa da ihtiyacım var belli ki:)
teşekkür ederim.
Zaten çok az olan arkadaş çevrem pandemiden sonra bende de bir tık daha azaldı.
Ben etrafında çok insan isteyen biri değilim zaten, bir de ailemle yaşamaya devam ettiğim için galiba arkadaş sayımı olabildiğince az tutuyorum ki başım fazla ağrımasın.
Bazen var olan arkadaşlarımın bile dertleri beni yorabiliyor.
Bazen dertlerini anlattıkları sırada "görmemezlikten gelirken" buluyorum kendimi.
Hazır hissettiğimde dönüş yapıyorum.
Derde tasaya tahammülüm kalmadı sanırım insandan ziyade. Özellikle de beni hiç ilgilendirmeyen dertleri olduğunda mesela dinlemek bile istemiyorum ama dinliyorum, bazen boş bakışlarımdan yakalıyorlar, bazen bir iki standart teselli cümlesiyle işi geçiştiriyorum.
Bu da bende "acaba kötü bir arkadaş mıyım?" düşüncesini çıkarıyor ortaya, bilmiyorum, değilmişim gibi geliyor.
Daha çok eğlenmeyi, iyi vakit geçirmeyi, filmlerden, dizilerden, kitaplardan böyle "bomboş" şeylerden konuşmak istiyorum.
"Geçim derdi", "eş derdi", "çocuk derdi" dinlemek istemiyorum.
Bunu belli etmemeye çalışmak en zoru.
İnsanın hayatında "bana azıcık müsaade edin, ben bu konulara pek girmek istemiyorum" dediğinde alınıp kırılmayacak insanlar olmalı ya.
Ben etrafında çok insan isteyen biri değilim zaten, bir de ailemle yaşamaya devam ettiğim için galiba arkadaş sayımı olabildiğince az tutuyorum ki başım fazla ağrımasın.
Bazen var olan arkadaşlarımın bile dertleri beni yorabiliyor.
Bazen dertlerini anlattıkları sırada "görmemezlikten gelirken" buluyorum kendimi.
Hazır hissettiğimde dönüş yapıyorum.
Derde tasaya tahammülüm kalmadı sanırım insandan ziyade. Özellikle de beni hiç ilgilendirmeyen dertleri olduğunda mesela dinlemek bile istemiyorum ama dinliyorum, bazen boş bakışlarımdan yakalıyorlar, bazen bir iki standart teselli cümlesiyle işi geçiştiriyorum.
Bu da bende "acaba kötü bir arkadaş mıyım?" düşüncesini çıkarıyor ortaya, bilmiyorum, değilmişim gibi geliyor.
Daha çok eğlenmeyi, iyi vakit geçirmeyi, filmlerden, dizilerden, kitaplardan böyle "bomboş" şeylerden konuşmak istiyorum.
"Geçim derdi", "eş derdi", "çocuk derdi" dinlemek istemiyorum.
Bunu belli etmemeye çalışmak en zoru.
İnsanın hayatında "bana azıcık müsaade edin, ben bu konulara pek girmek istemiyorum" dediğinde alınıp kırılmayacak insanlar olmalı ya.
- mutekebbir (06.07.21 12:21:55)
[]
buzdolabındaki yumurta bozulur mu?
son kullanma tarihinin geçmesinden sonra kaç gün daha dayanır buzdolabındaki yumurta?
Eger dolapta durmussa 1-2 hafta ertsinde yiyorum ama daha fazlasini zorlamiyorum.
- cleric (06.07.21 14:19:37)
[]
yaparken kendinizi unuttuğunuz bir hobi var mı?
vaktin nasıl geçtiğini anlamadığınız, mümkün olduğunca fazla zaman ayırmaya çalıştığınız aktiviteler neler hayatınızda?
yaklaşık üç aydır üç boyutlu modelleme yapıyorum bilgisayarda. vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum gerçekten. iş yerinde ya da dışarıda eve gitsem de başına otursam diye dakika sayıyorum.
- coldegezenkutupayisi (06.07.21 11:31:35)
amigurumi, örgü, panç nakışı ve etamin benim için yıllardır en güzel rehabilitasyon yöntemi
- kakamelsokoban (06.07.21 11:51:35)
Kıyafet örüyorum.
Duvar süsü ile başladım ama ortaya giyilebilecek bir şey çıkarma olayı beni çok tatmin etti.
Hobi olarak kalsın paraya döndürmeyeyim dedim ama sanırım bunun için birkaç adım atmam gerekecek mevcut koşullarda.
Yani yeni bir hobi bulmam gerekecek gibi görünüyor :/
Duvar süsü ile başladım ama ortaya giyilebilecek bir şey çıkarma olayı beni çok tatmin etti.
Hobi olarak kalsın paraya döndürmeyeyim dedim ama sanırım bunun için birkaç adım atmam gerekecek mevcut koşullarda.
Yani yeni bir hobi bulmam gerekecek gibi görünüyor :/
- mutekebbir (06.07.21 12:48:00)
Kanaviçe ve ebru
- jazzabel (06.07.21 13:16:23)
bilgisayarda photoshop ile elimdeki fotoğrafları editlerken (gimp programı ile) arka planda müzik açıyorum. 4-5 saat keyifle otururum zaman nasıl geçiyor anlamam
- pasifik beyaz surmeli yunus (06.07.21 13:18:16)
Spor, resim, seramik.
- ruhen hastayim ben (06.07.21 13:23:35)
Evde eşim ve kedilerle beraber boş beleş vakit geçirirken bira içmek
Koşmak
Fenerbahçe Beko' nun maçını, antremanını, herhangi bi' şeyini izlerken bira içmek
Mutfakta bira içerken arka fonda fado olur, Balkan ezgileri olur, Yunan müziği olur, İtalyanca şarkılar olur yemek hazırlamak.
Bunlar ayin gibi geliyor bana.
Koşmak
Fenerbahçe Beko' nun maçını, antremanını, herhangi bi' şeyini izlerken bira içmek
Mutfakta bira içerken arka fonda fado olur, Balkan ezgileri olur, Yunan müziği olur, İtalyanca şarkılar olur yemek hazırlamak.
Bunlar ayin gibi geliyor bana.
- kumandanim (06.07.21 13:57:38)
[]
sosyalistlerin genelde üst sınıflardan gelmesi
hem türkiye'de hem de dünya genelinde tarihe geçmiş olan pek çok sosyalist/komünistin, maddi durumu oldukça iyi ailelerden geldiğini görüyoruz. çok bilindik olanların dışında ortalama bir sosyalist için de çoğu zaman bu durum geçerli.
bu durum sizce normal mi? nasıl izah edilebilir? maddi refahın eğitim seviyesini, bunun da beraberinde bilinçlenmeyi getirdiğini söyleyenler var. bazıları ise bunun yüksek bir bilinç seviyesi ile değil kimlik/aidiyet arayışı ile ilgili olduğunu iddia ediyor. görüşleriniz dışında bu konularda yapılmış araştırma, belgesel vb öneriniz de varsa çok iyi olur.
bu durum sizce normal mi? nasıl izah edilebilir? maddi refahın eğitim seviyesini, bunun da beraberinde bilinçlenmeyi getirdiğini söyleyenler var. bazıları ise bunun yüksek bir bilinç seviyesi ile değil kimlik/aidiyet arayışı ile ilgili olduğunu iddia ediyor. görüşleriniz dışında bu konularda yapılmış araştırma, belgesel vb öneriniz de varsa çok iyi olur.
Bu dahil tüm genellemeler yanlıştır diyebilirim bu soruya cevaben. Benim özellikle bizim coğrafyamızda takip ettiğim kişiler bu genellemeye uymadığı için destekleyemedim.
- lcha (05.07.21 11:16:44)
yanlis bir genelleme olmus, solculuk ile progressivism'i karistiyor olabilirsin, gramsci'nin organik entelektüel kavramını duymamis olabilirsin.
- spivak (05.07.21 11:19:15)
bu konuda bir araştırma var mı bilmiyorum ama benim tanıdığım sosyalistlerin büyük çoğunluğu alt gelir grubundan.
- cilekli krep (05.07.21 11:34:54)
tanınırlık ile ilgili olabilir, avantajlı bir aileye doğmuş bu sayede iyi eğitim almış akademisyen düşünür vs gerek yayınlarıyla gerek sözleriyle daha göz önünde yer alabiliyor, bir yandan yoksul bir ailede doğmuş kendi mahallesinde örgütlenmiş işçi göz önünde değil
- freebird5406_2 (05.07.21 12:13:23)
Daha kendi cevremde zengin aileden gelen sosyalist görmedim. Bana göre yanlis çoğu genellemede olduğu gibi.
- logisticsmanager (05.07.21 12:56:23)
Hepsi için bir şey diyemem. Ama son 100 yılda sosyalizm/komünizm adına ismi öne çıkanların arkasında büyük sermaye sahipleri var. Öyle ayağında çarıklarıyla okula gitti yurtdışında eğitim gördü büyük mücadele verdi falan gibi şeyler yok.
Ortam/konsept belli zaten Sağ sol ayrımı yapmadan Türkiye'deki bazı isimlerin de öyle olduğu görülür.
Dışarıya giden eğitimini alan artık her ne oluyorsa kesin kurtarıcı olarak öne çıkıyor.
Ortam/konsept belli zaten Sağ sol ayrımı yapmadan Türkiye'deki bazı isimlerin de öyle olduğu görülür.
Dışarıya giden eğitimini alan artık her ne oluyorsa kesin kurtarıcı olarak öne çıkıyor.
- Erva (05.07.21 13:20:13)
Onu bunu bilmem de hem fakir olup hem sosyalist olmak imkansız bence.
- olaylar olaylar (05.07.21 15:01:13)
Valla hocam tarihe geçmiş zengin türk sosyalistleri/komünistleri sayarsan bence daha dolu bir başlık olur. Bu şekilde örneklendirilmemiş argümanlar çok boş oluyor bana göre. Misal benim bildiğim türk devrimcileri genelde köylerde doğanlar, fakirlik çekenler. Atıyorum İbrahim Kaypakkaya, Yusuf aslan, Hüseyin İnan vs bunlar öyle zengin kişiler değil.
Olayın da öyle direkt maddi refah-egitim seviyesiyle falan alakası yok bence. Kişinin yaşadıkları, yaşadığı dönemde gerçekleşen olaylar, çevresi, yaşadığı sorgulamalar vs önemli. Mesela Yusuf aslan direkt anti-komunist bir aileden geliyor ancak adamin yaşadıkları onu tamamen zıt bir yöne çekti.
Olayın da öyle direkt maddi refah-egitim seviyesiyle falan alakası yok bence. Kişinin yaşadıkları, yaşadığı dönemde gerçekleşen olaylar, çevresi, yaşadığı sorgulamalar vs önemli. Mesela Yusuf aslan direkt anti-komunist bir aileden geliyor ancak adamin yaşadıkları onu tamamen zıt bir yöne çekti.
- j r r tolkien hayrani (05.07.21 18:24:50 ~ 18:26:46)
[]
savunma sanayi yatırımları hakkındaki düşünceleriniz
türkiye'de yakın tarihte bildiğiniz gibi bu alana önemli yatırımlar yapılıyor. dışa bağımlılık eskiye kıyasla önemli ölçüde azaltıldı. ancak diğer alanlarda tam aksine dışa bağımlı hale gelinmişken burada farklı bir politika izlenmesi garip değil mi? yani madem amaç daha kendine yeterli hale gelmek, bu neden sanayinin genelinde ya da tarımda yapılmıyor sizce?
savunma sanayisine yapılan yatırım ülkenin bölgedeki etkinliğini doğrudan etkiliyor. ayrıca tarımda dışa bağımlı olmakla savunma sanayiinde dışa bağımlı olmak aynı şey olmasa gerek.
- reanarchy (05.07.21 11:11:31)
merhaba, savunma sanayii'de dışa bağımlılık azalmadı. hammadde başta olmak üzere major parçaların hepsi ithal. zaman zaman devletler bu tür malzemeleri vermiyor bile. bu sebeple uluslararası her kriz bizim savunma sanayimize darbe olarak iniyor. mesela deniz yücel meselesinde tankların zırhlarının yenilenmesi kozunu kullandılar vs. adam uçup gitti.
- giovanne (05.07.21 11:27:23)
İkisi birbirine denk ya da aynı şeyler değil.
Yatırım nedenleri de farklı.
Tarım politikaları zaten doğru yapılmıyor ya da yürütülmüyor.
Tersi düşünülürse tarımda işler
çok iyiyken her an tehlikeli bir coğrafyada bulunan Türkiye'nin askeri alanda etkin olmaması yatırımların yapılmaması düşünülemez. Covid19 salgını süresince yakın komşular ve avrupaya göre dış meselelerde yine en çok fayda sağlayan ülke yaptığı atılımlarla Türkiye oldu.
İnsanların hayatta kalması yeme içmeye bağlı belki günlük hayatta ama temelde askerin gerekli silahlarla ülkeyi koruması ile mümkün.
Yatırım nedenleri de farklı.
Tarım politikaları zaten doğru yapılmıyor ya da yürütülmüyor.
Tersi düşünülürse tarımda işler
çok iyiyken her an tehlikeli bir coğrafyada bulunan Türkiye'nin askeri alanda etkin olmaması yatırımların yapılmaması düşünülemez. Covid19 salgını süresince yakın komşular ve avrupaya göre dış meselelerde yine en çok fayda sağlayan ülke yaptığı atılımlarla Türkiye oldu.
İnsanların hayatta kalması yeme içmeye bağlı belki günlük hayatta ama temelde askerin gerekli silahlarla ülkeyi koruması ile mümkün.
- Erva (05.07.21 11:43:00)
dışa bağımlılık azalmadı. türkiye hala kendi teknolojisini üretemiyor. 90'ların teknolojisini usa'den, canada'dan, isviçre'den devlet parası ile bazı firmalar alıp makyajlayıp havalı post atıyorlar. o kadar.
türkiye'de dünya standartlarında savunma sanayi geliştirebilecek üniversite yok!!!
bu bahsettiğiniz firmalar nereden alıyor mühendislerini? benim gittiğim okullarda eğitimlerde öyle bir eğitim yok!!!
kendinizi kandırmayın. hiç bir koreli usa, isviçre, isveç savunma sanayini bırakıpda doğru düzgün bir pub'ı bile olmayan türkiye'ye gelmez, yerleşmez.
afili fotolara aldanmayın.
sadece ilgili mühendislik bölümlerinin hocalarının yaptıkları aktif çalışmalara bakın.
hepsi fıs.
edit :
o bir tane afili foto paylaşan firmanın çıkardığı patent sayısına bakın sadece.
türkiye'de dünya standartlarında savunma sanayi geliştirebilecek üniversite yok!!!
bu bahsettiğiniz firmalar nereden alıyor mühendislerini? benim gittiğim okullarda eğitimlerde öyle bir eğitim yok!!!
kendinizi kandırmayın. hiç bir koreli usa, isviçre, isveç savunma sanayini bırakıpda doğru düzgün bir pub'ı bile olmayan türkiye'ye gelmez, yerleşmez.
afili fotolara aldanmayın.
sadece ilgili mühendislik bölümlerinin hocalarının yaptıkları aktif çalışmalara bakın.
hepsi fıs.
edit :
o bir tane afili foto paylaşan firmanın çıkardığı patent sayısına bakın sadece.
- duyurukullanıcısı (05.07.21 12:10:03 ~ 12:11:51)
Savunma sanayi birak uretimi kendi muhendislerini bile tutamiyor, yuzlercesi hollanda'ya gitti.
Eskiden odtu ve muadilleri disinda adam almazdi, 7 yil os gorusmesi surerdi. simdi herkesi cagiriyor mecburen.
Herhangi bir aletin wiki sayfasina gir motor x kamera y sensor z ulkesunden diye gidiyor.
Eskiden odtu ve muadilleri disinda adam almazdi, 7 yil os gorusmesi surerdi. simdi herkesi cagiriyor mecburen.
Herhangi bir aletin wiki sayfasina gir motor x kamera y sensor z ulkesunden diye gidiyor.
- divit (05.07.21 12:37:35)
türkiye böyle zaman zaman bir sektöre abanıyor, hurra eldeki kaynak oraya yığılıyor, olan diğer sektörlere oluyor.
örneğin 60'larda mühendislik revaçtaymış. 70'ler 80'lerde büyük inşaatlar, barajlar, günümüze kadar uzanan türk firmalarının inşaatta bölgede öne çıkması sonucu geldi. ancak bunun için eldeki değerli insan kaynağı tamamen buraya yönlendirildi, sermaye buraya gömüldü. sonra 90'lar gibi tıp iş garantisinden ötürü iyice moda oldu. son dönemde doktorlarımız bölgede belirli alanlarda önemli ölçüde öne çıktılar. ancak bu da yine değerli insan kaynağını tıp alanına aktararak yapıldı. günümüzde benzer bir süreç savunma sanayinde oluyor, on yıl önce de bu yazılımdı.
halbuki olması gereken, eldeki sınırlı değerli insan kaynağını tek bir alana yönlendirip bu alanları 20-30 yılda bir değiştirmek değil, genel olarak tüm insan kaynağımızı geliştirmek. ortalama vatandaşın bilgi ve beceri birikimini yükseltmek gerekiyor, bilgisi becerisi yüksek az sayıda kişiyi tek alana yönlendirmek değil. bu da eğitimi güçlendirmek, genel olarak vatandaşı "parayı kıracağı" işlere değil seveceği bir işe yönlendirmeyi mümkün kılmakla olur. bunun için de vatandaşın hayatta kalmak için harcadığı paranın - yani gıda, fatura, kira, ulaşım, giyim gibi giderlerinin - ülke çapında azaltılması lazım. vergilerin azaltılması lazım. gelirler arası uçurumun düzeltilmesi lazım. böylece vatandaş iş bakarken "parayı kıracağı" iş bakmaz (çünkü düzgün yaşamak için illa parayı kırmak lazım türkiyede) ama biraz seveceği iş bakar.
örneğin 60'larda mühendislik revaçtaymış. 70'ler 80'lerde büyük inşaatlar, barajlar, günümüze kadar uzanan türk firmalarının inşaatta bölgede öne çıkması sonucu geldi. ancak bunun için eldeki değerli insan kaynağı tamamen buraya yönlendirildi, sermaye buraya gömüldü. sonra 90'lar gibi tıp iş garantisinden ötürü iyice moda oldu. son dönemde doktorlarımız bölgede belirli alanlarda önemli ölçüde öne çıktılar. ancak bu da yine değerli insan kaynağını tıp alanına aktararak yapıldı. günümüzde benzer bir süreç savunma sanayinde oluyor, on yıl önce de bu yazılımdı.
halbuki olması gereken, eldeki sınırlı değerli insan kaynağını tek bir alana yönlendirip bu alanları 20-30 yılda bir değiştirmek değil, genel olarak tüm insan kaynağımızı geliştirmek. ortalama vatandaşın bilgi ve beceri birikimini yükseltmek gerekiyor, bilgisi becerisi yüksek az sayıda kişiyi tek alana yönlendirmek değil. bu da eğitimi güçlendirmek, genel olarak vatandaşı "parayı kıracağı" işlere değil seveceği bir işe yönlendirmeyi mümkün kılmakla olur. bunun için de vatandaşın hayatta kalmak için harcadığı paranın - yani gıda, fatura, kira, ulaşım, giyim gibi giderlerinin - ülke çapında azaltılması lazım. vergilerin azaltılması lazım. gelirler arası uçurumun düzeltilmesi lazım. böylece vatandaş iş bakarken "parayı kıracağı" iş bakmaz (çünkü düzgün yaşamak için illa parayı kırmak lazım türkiyede) ama biraz seveceği iş bakar.
- bronz böcek (05.07.21 15:01:41)
[]
işletim sistemi nereden güvenli indirilir?
aktive etmeyeceğim. warezturkey'e baktım ama hep turbobit, uploaded linkleri falan var. nereyi önerirsiniz?
windows ise elbet microsoftun sitesinden. linux ise de kendi dağıtımının sitesinden
- fff02561 (15.06.21 10:06:14)
beinconnect'te var. oraya üye olup izleyebilirsin.
- himmet dayi (11.06.21 16:32:57)
bein connect, dsmart go da var.
- mikahakkinen (11.06.21 16:51:58)
Erişim engellenmiş, VPN ya da DNS değiştirerek girebilirsin. Opera'nın Developer sürümünde dahili VPN var. Onu kullanabilirsin.
- himmet dayi (07.06.21 11:26:02)
Ben uzunca bir süre vpn ile giriyordum ama bir süredir vpn'siz erişebiliyorum kolay.
- Avoiding The Puddle (07.06.21 11:45:39)
Alternatif link yolluyorum özelden :)
- kobuzchu kiz (07.06.21 14:16:27)
bana da yollayın link aaa.
- istanbul gecesi (08.06.21 00:01:23)
rarbgmirror.org/
- plastic_angel (08.06.21 09:30:03)
[]
windows aktivasyonu
bunu kms ile yapmak ile n11den vs alınacak bir kodla yapmak arasında nasıl bir fak oluyor?
hiç bir fark olmuyor, biri legalimsi diğeri illegalimsi.
- nahtoderfahrung (06.06.21 19:06:06)
kms sistem tarafından trojan olarak görünür. gerekli izinler verilmezse windows defender tarafından silinir. windows güncellemelerinde kaldırılma ihtimali olabilir.
kanuni açıdan ikisi de illegal.
kanuni açıdan ikisi de illegal.
- himmet dayi (06.06.21 19:31:06)
N11den alınca vicdan azabı duymuyorsun.
- neymis (07.06.21 07:07:32)
[]
marquez eserleri
Gabriel Garcia Marquez'in bir iki romanını okumaya çalışıp bırakmıştım, bir kez daha denemek istiyorum ama kolay okunabilecek bir eseri olsun bari. var mı önereceğiniz bir marquez kitabı?
Albay'a kimseden mektup yok ile Bir kayıp denizci'yi bir solukta okuyabilirsin.
- Mirket (25.05.21 19:46:14)
kırmızı pazartesi
- candide (25.05.21 20:38:48)
bir kayıp denizci.
kırmızı pazartesi.
kırmızı pazartesi.
- filteria (25.05.21 20:58:11)
Yazılan üç kitap da başlamak için çok uygun. Bunları okur, beğenirseniz kolera günlerinde aşk'a geçebilirsiniz yüzyıllık yalnızlık en sona kalsın bence.
- nickimin hakkini veremedim (25.05.21 21:34:17)
Kırmızı pazartesi demeye geldim ama çok betimleme yapıyor
- esinikaybetmiscorap. (25.05.21 23:02:36)
[]
hint ingilizcesinden nefret etmenin sebebi?
evet bende böyle bir durum var. acayip derecede rahatsız oluyorum hintlilerin konuştuğu ingilizceden. bu durumun sebebi ne olabilir? ağır konuşabilirsiniz, gücenmem. gerçekten anlamlandırmaya çalışıyorum çünkü bu konuşma biçimine bu kadar ayar olmamın sebebini.
Algıda seçicilik olabilir. Millet sürekli alay edince ve sürekli de gündemde olunca daha çok dikkat etmeye başlamışsındır. Daha çok dikkat ettikçe de daha çok hata bulmaya, daha da rahatsız olmaya başlamışsındır belki.
- j r r tolkien hayrani (25.05.21 19:50:32)
Adamlarin kendi dillerinden kaynaklanan bir sey, mesela bizim alfabedeki t ile ingiliz alfabesindeki t benzer sesler, Biz biraz daha sansliyiz th, w'yu ogrendin mi yolu yariliyorsun nerdeyse diger cogu ses benzer cunku telaffuz acisindan. ama hint ingilizcesinde oyle degil iste bir suru ses de fakliliklar var. Ingiltere dogumlu Cambridge mezunu su arkadasin How To Speak: INDIAN Accent video serisine bakabilirsiniz. www.youtube.com
- neverletyougodown (25.05.21 20:19:00)
türk insanının mükemmel ingilizce kompleksinden kaynaklanan bir şey bu. bir almandan bu cümleyi duyamazsın çünkü aksanlı konuşmak çok normal bir şey herkes için. adamın da aksanı bu, dili dönmüyor ne yapsın.
- roket adam (25.05.21 20:21:43)
belki sadece kulağınıza kötü geliyor olabilir. bence bunu bir önyargıya dönüştürüp hintlileri alenen küçümsemediğiniz, hintli birine bu sebeple öyargıyla yaklaşmadığınız sürece sorun yok. insan her şeyi katlanılır bulmak zorunda değil neticede, bazı dillerin kendisi de kulağımıza hoş gelmeyebilir bazen.
ben de fransızlarınkine zor katlanıyorum mesela, ağır aksanlı ispanyolların ne dediğini anlamaya çalışırken darlanıyorum falan. hatta bazı ingilizlerin de "bi doğru düzgün konuş" dedirticek bi aksanları oluyor mesela :) hintlilerinkine kulağım daha alışık nedense, batmıyor bana. demek ki size de onlarınki batıyor, uç bir noktada sıkıntı yaratmıyorsa "olur böyle şeyler" denilip geçilebilecek bir konu gibi.
ben de fransızlarınkine zor katlanıyorum mesela, ağır aksanlı ispanyolların ne dediğini anlamaya çalışırken darlanıyorum falan. hatta bazı ingilizlerin de "bi doğru düzgün konuş" dedirticek bi aksanları oluyor mesela :) hintlilerinkine kulağım daha alışık nedense, batmıyor bana. demek ki size de onlarınki batıyor, uç bir noktada sıkıntı yaratmıyorsa "olur böyle şeyler" denilip geçilebilecek bir konu gibi.
- nimberjack (25.05.21 20:39:58)
British English daha komik.
www.instagram.com
British people be like: it’s chewsday innit
Munday, Chewsday, Wensday, Thuhsday, Froiday, Sa-a-day, Sunday.
“Wah uh boh uhl”
Hintli aksanını komik bulmanın İngiliz aksanını komik bulmaktan farkı yok. Irkçı değil, adamlar gerçekten de komik yani ne yapalım.
Asyalı İngilizcesi de ayrı komiktir. R yerine L, L yerine R söylemeleri gibi.
Ayar oluyorsun çünkü adamlar umursamıyor, gülsen de r yerine l telaffuz ediyor.
www.instagram.com
British people be like: it’s chewsday innit
Munday, Chewsday, Wensday, Thuhsday, Froiday, Sa-a-day, Sunday.
“Wah uh boh uhl”
Hintli aksanını komik bulmanın İngiliz aksanını komik bulmaktan farkı yok. Irkçı değil, adamlar gerçekten de komik yani ne yapalım.
Asyalı İngilizcesi de ayrı komiktir. R yerine L, L yerine R söylemeleri gibi.
Ayar oluyorsun çünkü adamlar umursamıyor, gülsen de r yerine l telaffuz ediyor.
- stewie (25.05.21 21:44:46)
belki adamların telaffuza bu kadar az dikkat etmesi seni geriyordur. Ben de dikkat ettiğimde adam nasıl bu kadar yanlış söylüyor o kelimeyi sanki özellikle uğraşıyor diyorum.
- amusan (25.05.21 22:04:27)
Sevdigimiz ve sevmedigimiz seyler bize ogretilmistir. Yillarca irkci bir Ingilizce ogretimine maruz kalip, Ingiliz Ingilizcesini Ingiltere kralicesinden daha cok benimsemis insanlar yetistiriliyor (ya da beyazlarin konustugu bir tur Ingilizceyi iste).
- howfaristhesky (25.05.21 22:38:10)
cevrende bu adamlarin ingilizcelerinden nefret edecek ne kadar hintli var? ben mesela 29000 kisilik bi sirkette calisiyorum, 10bini en az hintlidir ve gunun 8 saatini geciriyorum, gayet normal geliyor. kotu de konusmuyorlar hani (en azindan bizim sirkettekiler) grammerler cok iyi ve cok iyi ifade ediyorlar kendilerini.
- try again fail again fail better (25.05.21 23:10:00)
+1
- mrduck (26.05.21 09:14:26)
[]
yandexten doğrudan başka bir depolama sitesine aktarım?
bu yapılabiliyor mu?
50 gb dosya indirecek olsam, doğrudan başka bir depo hesabına aktarabilir miyim yoksa ilk önce pc'ye indirip oradan tekrar diğer depolama sitesine yükleme yapmam mı gerekir?
50 gb dosya indirecek olsam, doğrudan başka bir depo hesabına aktarabilir miyim yoksa ilk önce pc'ye indirip oradan tekrar diğer depolama sitesine yükleme yapmam mı gerekir?
azıcık linux biliyorsanız, saatlik bir vps kiralayıp, rclone vasıtasıyla bir buluttan diğerine direkt aktarabilirsiniz. her halükarda makinenin birinden indirip, sonra diğerine yüklemesi gerekli. bu durumda indirme ve yükleme işlemini vps yapıyor.
- malheiros (23.05.21 18:39:00)
[]
ucuz ya da ücretsiz yandex gibi siteler
100 gb civarında dosya için mega, yandex gibi depolama siteleri var mı önerebileceğiniz?
degoo
- evimin paspasi (22.05.21 16:05:26)
[]
az bilinen, çok memnun kaldığınız programlar
daum-pot player bende böyle bir etki yaptı mesela, var mı sizin önereceğiniz bu tarz programlar/uygulamalar. çok geniş bir soru oldu farkındayım ama telefon, bilgisayar vs için her türlü öneri olur.
Windows:
- ClickMonitorDDC: Monitör kontrast/parlaklık ayarını yapabilen. Masaüstü bilgisayarların vazgeçilmezi.
Mac OS:
- CleanMyMac: Anlatılmaz yaşanır. Disk temizleme için birebir.
- Airfoil: Ekolayzer ayarı yapabilen ufak bir yazılım.
- Tiles ya da Magnet: Windows'un pencereleri organize eden Tile özelliğini mac'e kazandıran ufak bir yazılım.
Hem Windows hem Mac OS hem de Android:
- Stremio: Tüm dizi ve filmlerin izlenebileceği torrent tabanlı beleş platform.
- ClickMonitorDDC: Monitör kontrast/parlaklık ayarını yapabilen. Masaüstü bilgisayarların vazgeçilmezi.
Mac OS:
- CleanMyMac: Anlatılmaz yaşanır. Disk temizleme için birebir.
- Airfoil: Ekolayzer ayarı yapabilen ufak bir yazılım.
- Tiles ya da Magnet: Windows'un pencereleri organize eden Tile özelliğini mac'e kazandıran ufak bir yazılım.
Hem Windows hem Mac OS hem de Android:
- Stremio: Tüm dizi ve filmlerin izlenebileceği torrent tabanlı beleş platform.
- himmet dayi (13.05.21 20:13:11)
allway sync: hddlere kendi cloudını kurmaya yarıyor.
my life organizer: sınırsız alt kategori açabileceğin reminder.
puretext: formatsız düz copy paste yaptırıyor.
jitbit: yaptığın tekrar işlerini otomatik yapabileceğin program
my life organizer: sınırsız alt kategori açabileceğin reminder.
puretext: formatsız düz copy paste yaptırıyor.
jitbit: yaptığın tekrar işlerini otomatik yapabileceğin program
- buenosdias (13.05.21 20:34:03)
@himmet dayi
laptop'tan masaüstü bilgisayara kesin dönüş yaptım, monitör ayrı perişan oldu ben ayrı perişan oldu sürekli parlaklık ayarını değiştirmekten. vay arkadaş süper programmış (ClickMonitorDDC), amelelikten kurtuldum resmen. teşekkürler.
laptop'tan masaüstü bilgisayara kesin dönüş yaptım, monitör ayrı perişan oldu ben ayrı perişan oldu sürekli parlaklık ayarını değiştirmekten. vay arkadaş süper programmış (ClickMonitorDDC), amelelikten kurtuldum resmen. teşekkürler.
- avianthem (13.05.21 20:41:11 ~ 20:41:39)
Qtext - not almak için kullanıyorum
ditto - yazılımcı olduğum için çok hayatımı kurtarıyor
everything - dosya arama yapmak için muazzam
lightshot - ekran görüntüsü almak için kullanıyorum üstünde düzenleme yaptırıyor,
wox - alternatif bir launcher, klavyede ilgili tuşlara basınca ekranda kutucuk çıkıyor program açma haricinde google search, hesap makinesi ve eklentilerle gelen bir sürü özelliği var,
vysor - android telefonun ekranını bilgisayara yansıtıp kullanabiliyorum mouse klavye ile
ditto - yazılımcı olduğum için çok hayatımı kurtarıyor
everything - dosya arama yapmak için muazzam
lightshot - ekran görüntüsü almak için kullanıyorum üstünde düzenleme yaptırıyor,
wox - alternatif bir launcher, klavyede ilgili tuşlara basınca ekranda kutucuk çıkıyor program açma haricinde google search, hesap makinesi ve eklentilerle gelen bir sürü özelliği var,
vysor - android telefonun ekranını bilgisayara yansıtıp kullanabiliyorum mouse klavye ile
- nahtoderfahrung (13.05.21 21:01:37)
Foxit reader.
Adobe gercekten hamallikmis
Adobe gercekten hamallikmis
- westblack (13.05.21 23:01:19)
ditto: clipboard manager. kopya-pasta yaptiklarini hafizaya aliyor kisaca. eksisozluk.com macos muadili de 1clipboard.
f.lux: ekran renk sicakligini falan ayarlamak icin. hastane beyazi ekranlara son hehe.
everything: windows'ta dosya aramak icin mukemmel otesi ufak yazilim. bunsuz gecen gunlere nalet gelsin hatta.
pdf-xchange viewer: ayni anda 80 tane pdf actigim icin bu da olmazsa olmaz. sekmeli pdf okuyucu.
spectacle: macos icin pencere duzenleyici. cmd+opt+f yapinca tam ekran falan yapiyor, c yapinca ortaliyor, sag yapinca ekrani ikiye bolup saga aliyor vesaire.
f.lux: ekran renk sicakligini falan ayarlamak icin. hastane beyazi ekranlara son hehe.
everything: windows'ta dosya aramak icin mukemmel otesi ufak yazilim. bunsuz gecen gunlere nalet gelsin hatta.
pdf-xchange viewer: ayni anda 80 tane pdf actigim icin bu da olmazsa olmaz. sekmeli pdf okuyucu.
spectacle: macos icin pencere duzenleyici. cmd+opt+f yapinca tam ekran falan yapiyor, c yapinca ortaliyor, sag yapinca ekrani ikiye bolup saga aliyor vesaire.
- chezidek (14.05.21 00:31:02)
aslında çok bilinen programlar ama kullanan pek yok:
opera - her yerde övüyorum çevremde benden başka kullanan görmedim.
irfanview - bunu bir kaç kişiye aşılayabildim.
tera copy - ihtiyaç duyulunca hatırlanan bir program ama üzmedi hiç.
7-zip - bu biliniyor aslında ama winrar halen daha yaygın.
opera - her yerde övüyorum çevremde benden başka kullanan görmedim.
irfanview - bunu bir kaç kişiye aşılayabildim.
tera copy - ihtiyaç duyulunca hatırlanan bir program ama üzmedi hiç.
7-zip - bu biliniyor aslında ama winrar halen daha yaygın.
- late viper (14.05.21 02:35:42 ~ 02:40:13)
qtranslate - sistem genelinde secili metnin cevirisini popup seklinde yapiyor. cok cesitli kambinasyon ve saglayici secenegi var
sumatra pdf - sekmeli pdf reader
qbittorrent - temiz torrent client
wincdemu - iso vb icin asiri duz ve temiz bir program
sumatra pdf - sekmeli pdf reader
qbittorrent - temiz torrent client
wincdemu - iso vb icin asiri duz ve temiz bir program
- dvoynik (14.05.21 03:42:19)
Total Commander
eski pc günlerindeki norton commanderin windows versiyonu. dosya arama kopyalama vs işlerinde çok pratik.
eski pc günlerindeki norton commanderin windows versiyonu. dosya arama kopyalama vs işlerinde çok pratik.
- orpheus (14.05.21 05:18:51 ~ 05:19:57)
Hwinfo64
Her bilgisayarda olması şart bunun. Sıcaklık vs gösteriyor.
Afterburner
Bilmeyen yoktur ama ekran kartı overclock programı. Bununla undervolt da yapılıyor. Mining için vazgeçilmez, gaming için de öyle. Ayrıca oyun içi fps, sıcaklık, güç tüketimi vs gösterme özelliği de var Rivatuner sayesinde.
Cpu-z
Hem stres testi var hem ramler çalışıyor mu, kaç mhz vs her şeyi detaylıca gösteriyor, şart.
Unigine Heaven
Ekran kartını belleklerle beraber kastırıp strese sokmak için ideal program. Böylece her şey yolunda mı görüyorsun.
Donanımcıyım ben o nedenle bu programlar benim vazgeçilmezim.
Her bilgisayarda olması şart bunun. Sıcaklık vs gösteriyor.
Afterburner
Bilmeyen yoktur ama ekran kartı overclock programı. Bununla undervolt da yapılıyor. Mining için vazgeçilmez, gaming için de öyle. Ayrıca oyun içi fps, sıcaklık, güç tüketimi vs gösterme özelliği de var Rivatuner sayesinde.
Cpu-z
Hem stres testi var hem ramler çalışıyor mu, kaç mhz vs her şeyi detaylıca gösteriyor, şart.
Unigine Heaven
Ekran kartını belleklerle beraber kastırıp strese sokmak için ideal program. Böylece her şey yolunda mı görüyorsun.
Donanımcıyım ben o nedenle bu programlar benim vazgeçilmezim.
- bana kedicik derdi (14.05.21 06:50:14)
[]
fiyat düşüşlerinden haberdar olmak
amazon, hepsiburada, n11 vb sitelerde takip ettiğimiz ürünlerin fiyatından mail yoluyla haberdar olmak için illa sepete mi aktarmak gerek yoksa takibe alma vb gibi seçenekler de var mı?
akakce.com
- himmet dayi (13.05.21 20:15:31)
Amazon için chrome eklentisi olan spydrop var.
- armagan abanuz (13.05.21 21:49:10)
n11'de son 1 aylık fiyat bilgisi var.. n11-hepsiburada bu ikisinde fiyat alarmı da mevcut.
- jepa (13.05.21 22:27:02)
[]
filistin meselesinin tarihi
bu konuda bugünkü statü hakkında da bilgi veren, uzun olmayan, konuyu tane tane anlatan bir yazı, makale, entry vb. var mı bildiğiniz?
İsrail Filistin meselesinde Türkiye ermeni soykırımı iddiaları ve kürt sorununa benzer durum var. Türkiye dışında hiçbir müslüman ülkenin de umrunda değil.
- indifferent (11.05.21 13:47:19)
[]
netbook'ların şimdiki muadili ne?
10-15 sene önce bir netbook furyası vardı, taşıması falan kolaydı, ekranları da ufak sayılırdı ama iş görüyordu bu aletler. bunlar bugünkü muadili ne? ultrabooklar var ama sanırım onların ekranları baya büyük netbooklara kıyasla.
Tablet
- freebird5406_2 (10.05.21 19:58:32)
Hala var aslında. Bence tablet netbook'un yerini alacak bir şey değil.
- indifferent (10.05.21 20:07:32)
chromebook
- joelskellington (10.05.21 20:48:29)
netbook'ların özelliği küçük ve ucuz olmalarıydı, küçük olma bakımından 12-13" civarı ultrabooklar eski 10-11" netbookların yerini aldı, çerçevelerin küçülmesi sayesinde. Ama bunlar da netbooklara kıyasla biraz pahalı. Tablet + klavye olabilir ama üretim için kullanışlı olmuyor pek.
- signore (10.05.21 21:02:55)
Surface serisi olabilir. Tablet formunda ama işletim sistemi win10.
- reactionic (10.05.21 21:31:52)
[]
earbud kulaklıkların pil ömrü
bu kulaklıklar ortalama kaç yıl kullanılabiliyor. bildiğim kadarıyla pil ömrü tükendiğinde değiştirilemiyormuş, dolayısıyla çöpe gidecek, doğru mu?
bir de, benim kullandığım kulaklığı şu ana kadar hiç şarj etmem gerekmedi, çok seyrek de kullanmıyorum aslında, normal mi bu durum?
bir de, benim kullandığım kulaklığı şu ana kadar hiç şarj etmem gerekmedi, çok seyrek de kullanmıyorum aslında, normal mi bu durum?
benimki yaklaşık 2 yıl günde 1 saat falan kullanımdan sonra 20 dk falan gitmeye başladı. evet pili değiştirilemiyor, çöp oluyor belli bi süreden sonra.
- roket adam (10.05.21 20:15:24 ~ 20:15:41)
[]
firefox kullanıyor musunuz?
uzunca bir zamandır chrome kullanıyorum ama ara ara firefox'un ve bazı eklentilerinin çok övüldüğünü görüyorum. kullanan ve tavsiye eden var mı firefox'u?
Valla ben kendimi bildim bileli ana tarayıcı olarak Firefox kullanıyorum. Yalniz öyle illa birisi olacak tarzı bişey değil ki browserlar. Yükle, kullan ikisini aynı anda, kurcala biraz sonra kararını ver. Bende şu an 4 browser var misal.
- j r r tolkien hayrani (10.05.21 19:56:48)
gizlilik takıntımdan ötürü kullanıyorum ve memnunum, akarı kokarı yok. arada bir bazı siteler sıkıntı çıkaracak gibi olduğunda edge ya da brave açıyorum. tavsiye ederim ama neticede bu zımbırtıların birini diğerine tercih etmek tamamen neye daha çok önem verdiğinin bir sonucu. o yüzden takıl kafana göre, istersen biraz yükle, kullanmayı dene, sevmezsen google chrome'un yerine chromium tabanlı başka tarayıcılar da denersin.
- xiduyuru (10.05.21 20:14:01)
@tolkien hayranı +1
Firefox kullanıyorum, bilgisayarda opera, edge ve galiba chrome da var.
Firefox kullanıyorum, bilgisayarda opera, edge ve galiba chrome da var.
- kobuzchu kiz (11.05.21 07:51:11)
firefox kullanıyorum genelde, ama ekte başka şeyler için yedek chrome var.
- joepiscopo (11.05.21 13:07:20)
[]
Yurtdışı amazon sitelerinden ne tarz ürünler sipariş ediyorsunuz?
Vergilerden dolayı uzun zamandır yurtdışından sipariş vermiyordum. Sanırım amazon siparişlerde vergi tutarını da baştan yazıyormuş. O yüzden notebook vs alışverişi için bi ara amazon sitelerine bakacağım.
Türkiye'ye göre en fazla hangi ürünler ucuz, bakmışken başka kategorileri de tarayayım diyorum.
Türkiye'ye göre en fazla hangi ürünler ucuz, bakmışken başka kategorileri de tarayayım diyorum.
Ben Xbox alacağım amazon.de'den kargo gümrük vs. Katinca bile trden daha uygun.
- dickens (10.05.21 14:29:19)
3d printer bakıyorum bu ara.
kahve makineleri ucuz. breville/sage nin. delonghinin falan. vergi kargoya rağmen.
bilgisayar aldım.
foto makinesi ve lensler,flaşlar ucuz.
araç kameralarının bazıları daha uygun.
kampanyasına göre robot süpürgeler. gearbest'ten aldım gerçi.
kahve makineleri ucuz. breville/sage nin. delonghinin falan. vergi kargoya rağmen.
bilgisayar aldım.
foto makinesi ve lensler,flaşlar ucuz.
araç kameralarının bazıları daha uygun.
kampanyasına göre robot süpürgeler. gearbest'ten aldım gerçi.
- bir ileti paylastim (10.05.21 15:55:21)
keychron klavye aldim gecenlerde amazon us’den.
- eksi sozlukte eksiyen adam (10.05.21 17:07:21)
bazı elektronikler uygun fiyata geliyor shipping+kargoya rağmen. ama asla teslim edilemeyen ürünler var. mesela süs de olsa araç anteni. içinde alıcı verici olan şeyler. telefon ve türevleri.. iyi alışverişler.
- jeanluc (11.05.21 07:57:25)
[]
yarın pazara otomobille gidilebilecek mi?
yarınki uygulamayla ilgili iki sorum olacak:
1- "en yakın pazar yeri" denmiş, otomobille gidenlere yine ceza kesilebilir mi?
2- pazara gitmişken o civardaki bir markete de uğrasam ikametime en yakın market yerine başka markete gitmekten ceza yer miyim?
1- "en yakın pazar yeri" denmiş, otomobille gidenlere yine ceza kesilebilir mi?
2- pazara gitmişken o civardaki bir markete de uğrasam ikametime en yakın market yerine başka markete gitmekten ceza yer miyim?
Herkes keyfi olarak arabayla istediği yere gidiyor zaten nerdeyse
- jjimyl (07.05.21 21:12:25)
Ben de merak ediyorum. Kesin bilgi bulabilirsiniz edit girerek bizleri sevindirin lütfen.
- baal (08.05.21 00:33:49)
Kesin bilgi bulsan bile aklı evvel bir polis çıkar cezayı alnına yapıştırır.
- robin one persie (08.05.21 11:18:38)
[]
lıkır lıkır giden kırmızı şaraplar
kekremsiliği az olan, tadı buruk olmayan, leziz kırmızı şarap önerileriniz hangileri olabilir?
şarap reyonundaki en pahalı şaraplar.
- diffarentiationation (30.04.21 21:00:19)
egeo merlot ya da cabarnet sauvignon tavsiye ederim. kayra versus serisi de bu kategoride. bunlar pahalıdır yalnız 100-150 tl aralığında.
- theseachange (30.04.21 21:13:42)
metroda arya marka şarap satılıyor, pamukkale'nin ürünü, fiyatı da 42 tl idi.
- MtKrt (30.04.21 22:12:18)
terra shiraz
- ala09 (01.05.21 00:58:21)
Edrine merzifon karası
Umurbey blend cabernet sauvignon
Son 1 yıldır favorilerim oldu.
Umurbey blend cabernet sauvignon
Son 1 yıldır favorilerim oldu.
- solenkol (01.05.21 10:24:57)
Sava'nın içimini kolay buluyorum. Rose deneyebilirsiniz.
- kaset (01.05.21 13:30:12)
Papazkarasi Chamlija.
Genel olarak, yeni fici cok gormemis, alkol orani dusuk ve tanneni az kirmizilar.
Aslinda Kalecik Karasi da bu gruba dahil olur, ama o stil yapanlar az, supermarkette bulunuyor mu, bilmiyorum.
Kuzey Ispanya´nin Mencia´dan yapilan saraplari tam Glou-Glou kategorisinde. Beaujolais saraplari zaten kolay icimleriyle unlu.
Genel olarak, yeni fici cok gormemis, alkol orani dusuk ve tanneni az kirmizilar.
Aslinda Kalecik Karasi da bu gruba dahil olur, ama o stil yapanlar az, supermarkette bulunuyor mu, bilmiyorum.
Kuzey Ispanya´nin Mencia´dan yapilan saraplari tam Glou-Glou kategorisinde. Beaujolais saraplari zaten kolay icimleriyle unlu.
- buf-e kür (01.05.21 13:49:38 ~ 13:50:55)
[]
büyük çevre tahribatı yaratan projeler
türkiye'de yakın tarihte çok ciddi çevresel sorunlara yol açan projelerden önde gelenleri hangileri sizce?
Hasankeyf (İnsanlar çadırda yatıyormuş, tarihi doku ve insanların durumu da çevresel sorunlara bağlı olarak değerlendirilebilir)
Karadeniz HES projeleri
Akkuyu'daki durumu takip etmedim ama bakabilirsiniz. www.dw.com
Kaz Dağları Maden Projesi
Karadeniz HES projeleri
Akkuyu'daki durumu takip etmedim ama bakabilirsiniz. www.dw.com
Kaz Dağları Maden Projesi
- kaset (01.05.21 13:10:50)
[]
tam kapanma örnekleri
tam kapanma konusu ne zaman gündeme gelse "hiçbir ülkede böyle bir uygulama yok" deniyor. bu konuda internetten araştırma yaptığımda genel bilgilere ulaşabiliyorum ama ayrıntıları öğrenmek ancak bunu deneyimleyenlere danışarak mümkün.
yurtdışında yaşayan arkadaşlar örnekler verebilir mi bulundukları ülkelerden. özellikle merak ettiğim konu, buradakinden daha sıkı bir kapanma olup olmadığı.
yurtdışında yaşayan arkadaşlar örnekler verebilir mi bulundukları ülkelerden. özellikle merak ettiğim konu, buradakinden daha sıkı bir kapanma olup olmadığı.
almanya'da temel ihtiyaclar (market, benzin istasyonu, vs.) haric diger magazalara girerken ayni gun icinde yapilmis test sonucu (negatif) gosterilmesi gerekiyor. onun disinda ayni evde yasamayan kisiler en fazla 5 kisilik gruplar halinde toplanabiliyorlar (bu sanirim aksam 9a kadar, 9dan sonra o da yasak). sokaga cikma yasagi salgin basladigindan beri hic olmadi.
- vudin (22.04.21 10:13:37)
Bunun en net uygulayan 2 ülke Yeni Zelanda ve Avustralya. Başlarda Avrupa'dan sonra salgın orada da kontrolden çıktı. Özellikle Victoria eyaletinde.
Arından tam kapanmaya gittiler. Zorunlu iş kolları (Gıda, hastane, güvenlik, eczane vs) dışında herkes evinde kaldı. 1,5-2 ay sanırım. Tabii bu esnada devlet çatır çatır millete para yatırdı. Vakalar hızla azaldı. 0 Vaka oldu yine açmadılar. 2 hafta sonra her yeri açtılar ve 6 aydır yurtdışından gelip otelde karantinada olanlar dışında vaka ve ölüm yok
Her yer açık maske vs zorunlu değil
Tam kapanma işini baya ciddiye aldılar ama. Kuralları baya katı ve net. Vaka şu kadara düşerse 5 kişi bir araya gelebilecek, şu kadar süre vaka olmazsa 30 kişi bir araya gelebilecek kafeler açılacak vs gibi. 10bin evi polis denetlemiş kurallara uyuluyor mu diye
Bir de tam kapanmada aslında kimseyi kendi evine hapsetmediler. Sadece kendi mahallende takılabiliyorsun. 1-2km den uzağa gidemiyorsun. Başka semtteki bir AVM ye gidemiyorsun mesela. Sonuç olarak geçen Temmuz- Ağustos'ta 2 ay dişlerini sıktı adamlar
Arından tam kapanmaya gittiler. Zorunlu iş kolları (Gıda, hastane, güvenlik, eczane vs) dışında herkes evinde kaldı. 1,5-2 ay sanırım. Tabii bu esnada devlet çatır çatır millete para yatırdı. Vakalar hızla azaldı. 0 Vaka oldu yine açmadılar. 2 hafta sonra her yeri açtılar ve 6 aydır yurtdışından gelip otelde karantinada olanlar dışında vaka ve ölüm yok
Her yer açık maske vs zorunlu değil
Tam kapanma işini baya ciddiye aldılar ama. Kuralları baya katı ve net. Vaka şu kadara düşerse 5 kişi bir araya gelebilecek, şu kadar süre vaka olmazsa 30 kişi bir araya gelebilecek kafeler açılacak vs gibi. 10bin evi polis denetlemiş kurallara uyuluyor mu diye
Bir de tam kapanmada aslında kimseyi kendi evine hapsetmediler. Sadece kendi mahallende takılabiliyorsun. 1-2km den uzağa gidemiyorsun. Başka semtteki bir AVM ye gidemiyorsun mesela. Sonuç olarak geçen Temmuz- Ağustos'ta 2 ay dişlerini sıktı adamlar
- asbe (22.04.21 14:56:04)
[]
bir yabancıya türkçedeki şu konuyu anlatmak
"amcanın aşısı var" cümlesindeki "ın" ekini nasıl anlatabiliriz türkçe öğrenmeye çalışan birine.
mesela "arkadaşının paltosu" ifadesindeki "ın" ekini anlıyor iyelik anlamından dolayı ama yukarıdaki örnekte niye "ın" olduğunu anlamıyor.
mesela "arkadaşının paltosu" ifadesindeki "ın" ekini anlıyor iyelik anlamından dolayı ama yukarıdaki örnekte niye "ın" olduğunu anlamıyor.
"amca ve arkadaş" ikisi de öğretilen kişinin yakını gibi mi öğreniyor?
amca'nın / amcan'ın farklı şeyler sonuçta.
uncle has the vaccine / your uncle has the vaccine.
ın eki dediğine göre öğrenen kişinin tanıdıkları ile dersi öğreniyor. ya da muhtemelen birinde "arkadaşım" olarak diğerinde ise "amca" olarak anlamaya çalışıyor
amca'nın / amcan'ın farklı şeyler sonuçta.
uncle has the vaccine / your uncle has the vaccine.
ın eki dediğine göre öğrenen kişinin tanıdıkları ile dersi öğreniyor. ya da muhtemelen birinde "arkadaşım" olarak diğerinde ise "amca" olarak anlamaya çalışıyor
- avatar is back (20.04.21 21:08:07)
cunku turkce dusunmeyi bilmiyor : )
kalip olarak iyelik oldugunu biliyorsa, literal anlamini "amcanin asi olmasi gerekiyor", "amcanin asisi hazir" gibi metnin anlamindan cikarmasi lazim.
mizansen dusunun.
hemsire odaya girdi "amcanin asisi var" dedi ve digerlerine aldirmadan elindeki siringaya ufak siseden renksiz bir sivi cekti.
baska mizansen
eczaci receteye goz ucuyla bakti ve tezgah uzerine birakti. bilgisayardan birkac tusa basip ekrandan teyit ettikten sonra bana donup "amcanin asisi var" dedi.
ikincide amcanin asisi elimizde mevcut manasinda.
birincide amcanin asi olmasi gerekli/asi sirasi geldi manasinda.
burda "amcanin asisi", amca'ya recete edilmis. recete ona ait oldugu icin de amcanin ilaci gibi oluyor.
edit: muhtemelen yabanci arkadas amcanin asisi deyince amcanin asi firmasi sahibi oldugunu falan dusunuyordur.
ornek: pfizer'in asisi
kalip olarak iyelik oldugunu biliyorsa, literal anlamini "amcanin asi olmasi gerekiyor", "amcanin asisi hazir" gibi metnin anlamindan cikarmasi lazim.
mizansen dusunun.
hemsire odaya girdi "amcanin asisi var" dedi ve digerlerine aldirmadan elindeki siringaya ufak siseden renksiz bir sivi cekti.
baska mizansen
eczaci receteye goz ucuyla bakti ve tezgah uzerine birakti. bilgisayardan birkac tusa basip ekrandan teyit ettikten sonra bana donup "amcanin asisi var" dedi.
ikincide amcanin asisi elimizde mevcut manasinda.
birincide amcanin asi olmasi gerekli/asi sirasi geldi manasinda.
burda "amcanin asisi", amca'ya recete edilmis. recete ona ait oldugu icin de amcanin ilaci gibi oluyor.
edit: muhtemelen yabanci arkadas amcanin asisi deyince amcanin asi firmasi sahibi oldugunu falan dusunuyordur.
ornek: pfizer'in asisi
- idexo (20.04.21 21:17:21 ~ 21:19:01)
Ben Turkce ogretmeniyim, ikisi de iyelik eki, ben ogrencilerime oyle gosteriyorum, arada n kaynastirma var o kadar.
- howfaristhesky (20.04.21 21:36:17)
Birebir cevirmede sorun var. amca asi oldu demek daha mantikli.
„Amcanin asisi var o yüzden iceri girebilir“
„Amca asi oldu o yüzden iceri girebilir“
Mesela almancada da „acim“ diyemezsin direkt „acligim var“ diyebilirsin ama „uykum var“ diyemezsin „uyumam lazim“ diyebilirsin.
„Amcanin asisi var o yüzden iceri girebilir“
„Amca asi oldu o yüzden iceri girebilir“
Mesela almancada da „acim“ diyemezsin direkt „acligim var“ diyebilirsin ama „uykum var“ diyemezsin „uyumam lazim“ diyebilirsin.
- c1b2k3 (20.04.21 22:09:52)
amcanın aşısı
arkadaşının paltosu
bu iki tamlama da aynı mantık, arada fark yok ki.
arkadaşının paltosu var
amcanın aşısı var
arkadaşının paltosu
bu iki tamlama da aynı mantık, arada fark yok ki.
arkadaşının paltosu var
amcanın aşısı var
- gezegen olan pluton (20.04.21 22:14:19)
"I have", Türkçede (benim) x+"im var" şeklinde söyleniyor o yüzden.
Yani iyelik eki hem özneye (amca) hem nesneye (aşı) geliyor. O da yetmiyor, bir de "var" ekliyoruz, "there is" ya da "there exists" gibi, acaba kökenlerimizde göçebelik olduğu için mi iyeliği her yerden ayrı ayrı vurguluyoruz, sahip olduğumuz şeyler uçup gitmesin diye, o ayrı bir araştırma konusu.
Ayrıca bir de kaynaştırma eklerini görecek daha.
Gazete-y-i okuyorum versus Hürriyet Gazetesi-n-i okuyorum örneğinde olduğu gibi.
Ya da, Köprüden geçtim versus Boğaz Köprü-sü-n-den geçtim.
Yabancıların aklını çok karıştıran bir durum evet.
Bir gizli kamera şakası izlemiştim. Gazete okuyan bir kadın etrafındakilere işveli bakıyor, baktıkları adamlar kadının yanına gidiyor. Sonra mizansen gereği kadının kocası geliyor.
Buna bir yabancı da düşmüştü, sözüm ona koca olan aktöre, aklısıra açıklama yapıyordu, "Gazetesi istemeye gittim" diye. O örnek hiç çıkmadı sonra aklımdan.
Yani iyelik eki hem özneye (amca) hem nesneye (aşı) geliyor. O da yetmiyor, bir de "var" ekliyoruz, "there is" ya da "there exists" gibi, acaba kökenlerimizde göçebelik olduğu için mi iyeliği her yerden ayrı ayrı vurguluyoruz, sahip olduğumuz şeyler uçup gitmesin diye, o ayrı bir araştırma konusu.
Ayrıca bir de kaynaştırma eklerini görecek daha.
Gazete-y-i okuyorum versus Hürriyet Gazetesi-n-i okuyorum örneğinde olduğu gibi.
Ya da, Köprüden geçtim versus Boğaz Köprü-sü-n-den geçtim.
Yabancıların aklını çok karıştıran bir durum evet.
Bir gizli kamera şakası izlemiştim. Gazete okuyan bir kadın etrafındakilere işveli bakıyor, baktıkları adamlar kadının yanına gidiyor. Sonra mizansen gereği kadının kocası geliyor.
Buna bir yabancı da düşmüştü, sözüm ona koca olan aktöre, aklısıra açıklama yapıyordu, "Gazetesi istemeye gittim" diye. O örnek hiç çıkmadı sonra aklımdan.
- cedilla (20.04.21 22:22:52 ~ 22:24:43)
Çok kolay yahu;
" he has a/an X " .
Bunu Türkçeleştirmek istediğinde, hem 'he' hem de 'X' iyelik alacak, cümle sonuna da "var" gelecek, bu kalıbı ezberle deyin, anlar o.
Ayse has a date = Ayse'NİN randevuSU var.
Amca has a vaccine = AmcaNIN aşıSI var.
Your friend has a coat = ArkadaşınIN paltoSU var.
hatta
I have a headache = (Benim) başağrıM var.
The woman has a charm = KadınIN cazibeSİ var
The woman over there has a newspaper = Oradaki kadınIN gazeteSİ var.
" he has a/an X " .
Bunu Türkçeleştirmek istediğinde, hem 'he' hem de 'X' iyelik alacak, cümle sonuna da "var" gelecek, bu kalıbı ezberle deyin, anlar o.
Ayse has a date = Ayse'NİN randevuSU var.
Amca has a vaccine = AmcaNIN aşıSI var.
Your friend has a coat = ArkadaşınIN paltoSU var.
hatta
I have a headache = (Benim) başağrıM var.
The woman has a charm = KadınIN cazibeSİ var
The woman over there has a newspaper = Oradaki kadınIN gazeteSİ var.
- latchet (20.04.21 23:10:40 ~ 23:18:01)
[]
istanbullular imamoğlu'ndan memnun mu?
haber sitelerinde birbirinden çok farklı yorumlar görüyorum. bazıları "atıp tutuyordu şimdi hizmet yok" diyor bazıları da belediyenin çalışmalarından çok memnun olduğunu söylüyor. sizler nasıl görüyorsunuz istanbul'daki durumu?
Öncekinden de bi fayda görmüyordum
Bundanda görmüyorum
Ama bundan görmemeyi tercih ederim.
Bundanda görmüyorum
Ama bundan görmemeyi tercih ederim.
- paramolacak (17.04.21 22:29:37)
Bir şeyler oluyor ama fark edilir durumda değil. Şahsen çok değişen bir şey yok. Salgın sürecini de iyi yönetiyor gibi. Mansur forever.
- Karmaşıklık (17.04.21 22:30:05)
memnunum. her yerde tek bir adamın fotoğrafları yok. ihaleler vs her şey şeffaf yapılıyor en azından.
edit: kuzenime öğrenci bursu verdi. bu tarz işe alım burs vs işlemlerin de liyakata bağlı kalınarak yapıldıgını söyleyebiliriz eskiye kıyasla.
edit: kuzenime öğrenci bursu verdi. bu tarz işe alım burs vs işlemlerin de liyakata bağlı kalınarak yapıldıgını söyleyebiliriz eskiye kıyasla.
- ayin yazari (17.04.21 22:32:46 ~ 22:33:30)
bir şey yapmadığını düşünen insanları anlamak mümkün; belediyenin kendi sitesi, instagram hesabı ve ulusal 1-2 kanal dışında topluma kendini anlatabildiği bir medya alanı yok.
bu adam ne yapıyor sorusu sorulduğunda bahsettiğim instagram hesabına bi 10-15 dk bakmak yeterli. ancak bir spoiler vereyim, istanbulda her eve gelip 1 kilo kontrfile dağıttığı bir video bulunmuyor, dolayısıyla belediyenin bizzat hissedilmediği videolar içerir.
bu adam ne yapıyor sorusu sorulduğunda bahsettiğim instagram hesabına bi 10-15 dk bakmak yeterli. ancak bir spoiler vereyim, istanbulda her eve gelip 1 kilo kontrfile dağıttığı bir video bulunmuyor, dolayısıyla belediyenin bizzat hissedilmediği videolar içerir.
- tempor (17.04.21 22:36:55)
Reklam ve pr yapmayı bilmiyor. Ak parti pr konusunda abd’li teknoloji şirketleri gibiydi (2018’e kadar falan)
Mesela öğrencilere burs mevzusu ve aynı anda dünyanın en çok metro inşaatı projesini akp yapmış olsaydı reklam panolarında yer kalmazdı.
katma değer yaratamıyor gibi ayrıca. Vakıflara giden paraların öğrencilere ve metroya gittiğini düşünüp buna göre değerlendirebilirsin.
Kusur ve eksiklerinden biride, vizyoner projeler yapabilirdi mesela ama yapmıyor. Tüm ispark elinin altında. Koy her parka elektrikli araçlar için şarj istasyonu mesela. Hükümet daha geçen zam koydu tam bu aralar böyle bişey yapsa hiç bişey demeden gol atmış olacak. Muhtemelen buna ciddi bir para harcaması da gerekmeyecek, niyetini belli etsin 3-5 tane şirket koşarak gelir.
ayrıca şu trafik konusunda çıkıp bişeyler demesi gerekiyor. çözüm getiremez ama bir kaç tweet bir kaç video ile fahrettin koca ve erdoğan'a seslense yasaklar ve saatleri konusunda, hem trafik konusu kendisine patlamayacak hem eleştiri oklarını karşıya yöneltecek.
Mesela öğrencilere burs mevzusu ve aynı anda dünyanın en çok metro inşaatı projesini akp yapmış olsaydı reklam panolarında yer kalmazdı.
katma değer yaratamıyor gibi ayrıca. Vakıflara giden paraların öğrencilere ve metroya gittiğini düşünüp buna göre değerlendirebilirsin.
Kusur ve eksiklerinden biride, vizyoner projeler yapabilirdi mesela ama yapmıyor. Tüm ispark elinin altında. Koy her parka elektrikli araçlar için şarj istasyonu mesela. Hükümet daha geçen zam koydu tam bu aralar böyle bişey yapsa hiç bişey demeden gol atmış olacak. Muhtemelen buna ciddi bir para harcaması da gerekmeyecek, niyetini belli etsin 3-5 tane şirket koşarak gelir.
ayrıca şu trafik konusunda çıkıp bişeyler demesi gerekiyor. çözüm getiremez ama bir kaç tweet bir kaç video ile fahrettin koca ve erdoğan'a seslense yasaklar ve saatleri konusunda, hem trafik konusu kendisine patlamayacak hem eleştiri oklarını karşıya yöneltecek.
- avatar is back (17.04.21 22:40:07 ~ 22:41:36)
İmamoğlu'nun yetkilerini tırpanlandılar, belediyenin gelirlerinin bir kısmını elinden aldılar, belediye meclisi devamlı hareketlerini engellemeye çalışıyor.. yine de Topbaş'tan çok iyi.
- vizivozo (17.04.21 22:46:22)
Ogrenci akbilindeki indirim ozellikle cok hosuma gitti, ayrica yetkilerinin tirpanladiginin da farkindayim.
- howfaristhesky (17.04.21 22:47:28)
Öğrenci akbili +1
Faytonları kaldırdı bana yeter:)
Faytonları kaldırdı bana yeter:)
- suicides underground (17.04.21 22:57:08)
öğrenci akbili
ulaşımın cuma cumartesi 24 saat olması
eminönü alibeyköy metrosu
dışında bir fark görmedim ben.
bir de eskiden eminönü ve karaköyden Kadıköy'e ayrı kalkardı vapurlar.
artık karaköy-eminönü-kadıköy şeklinde ring sefer yapıyorlar.
ulaşımın cuma cumartesi 24 saat olması
eminönü alibeyköy metrosu
dışında bir fark görmedim ben.
bir de eskiden eminönü ve karaköyden Kadıköy'e ayrı kalkardı vapurlar.
artık karaköy-eminönü-kadıköy şeklinde ring sefer yapıyorlar.
- KaraSakall (17.04.21 23:19:38)
imamoğlu'nun birinci seçimde seçilmesinden ve mazbata verilmemesinden sonra belediyeye 1500 kişi alındı 1 günde.
imamoğlu bugün bu vatanın çocuklarını kamera karşısında mülakat yapıp şeffaf değerlendirmeyle işe alıyor.
söyleyeceklerim bu kadar.
imamoğlu bugün bu vatanın çocuklarını kamera karşısında mülakat yapıp şeffaf değerlendirmeyle işe alıyor.
söyleyeceklerim bu kadar.
- iddaaci (17.04.21 23:42:44)
Tamamen objektif bakınca genel olarak memnunum. Daha şeffaf ve adil bir yönetim tarzı olduğunu düşünüyorum. Önceki dönemlerden kalan torpilli boş beleş tayfayı da temizlediğini görüyorum. Onun dışında yarım kalan metro hatlarını da bitirmeye çalışıyor tüm imkansızlıklara rağmen. Gördüğüm bazı örneklerden ötürü rantı da yavaşlattığını görüyorum. Yani destekliyorum evet.
Objektif bakmazsam, imamoğlu'ndan ziyade daha agresif bir kişilik olan mansur yavaş'ı tercih ederim.
Objektif bakmazsam, imamoğlu'ndan ziyade daha agresif bir kişilik olan mansur yavaş'ı tercih ederim.
- roket adam (18.04.21 00:09:14)
Ohhh paralar dolaylı yoldan akplilere gitmiyor oooh.
Vakıflara vurduğu darbe için bile tekrar oy veririm.
Eksikleri elbette var, bazı konularda Mansur olsa böyle olmazdı dediğim de oluyor ama akp'nin ve meclisteki akplilerin amansız çabalarına rağmen "bence" iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor ve yapıyor da.
Kadir Topbaş'a hakkımı helal etmiyorum. İstanbul'u mahvetti galataport, Kabataş projesi vs. ve usulsüz daha birçok işle birlikte.
Vakıflara vurduğu darbe için bile tekrar oy veririm.
Eksikleri elbette var, bazı konularda Mansur olsa böyle olmazdı dediğim de oluyor ama akp'nin ve meclisteki akplilerin amansız çabalarına rağmen "bence" iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor ve yapıyor da.
Kadir Topbaş'a hakkımı helal etmiyorum. İstanbul'u mahvetti galataport, Kabataş projesi vs. ve usulsüz daha birçok işle birlikte.
- chicha_v2 (18.04.21 01:14:37)
Memnun olacak bir icraat göremedim henüz. Sevenler de akp’li değil diye seviyor genelde
- goodyes (18.04.21 01:14:47)
Yaptığı çok güzel şeyler var, 24 saat ulaşım harika bir şey bence ve mesela metro entegre hatlarda ücretsiz aktarma uygulaması var beni etkilemiş olan.
Bir kısım insanın kaçırdığı şey şu, objektif olarak sadece belediyecilik olarak bakılırsa kadir topbaş iyi bir belediye başkanı idi, yani ankarada melihten Mansur yavaşa geçişle olan etkinin olmamasını normal görüyorum.
Bir kısım insanın kaçırdığı şey şu, objektif olarak sadece belediyecilik olarak bakılırsa kadir topbaş iyi bir belediye başkanı idi, yani ankarada melihten Mansur yavaşa geçişle olan etkinin olmamasını normal görüyorum.
- atom karincanin torunu (18.04.21 01:21:28)
işin politik kısmında değilim. ben memnun olacağım ve farkını göreceğim, bana dokunan gerçek bir aksiyon görmedim. ancak aynı evde yaşadığım kız arkadaşıma göre kendisi adeta yeni atatürk. ben arada e tabi bu atatürk'ün müteahhit versiyonu diyerek kızdırıyorum onu ama gerçekten ben imamoğlu'na karşı bir sempati beslemiyorum. sanki takiye yapıyormuş gibi hissediyorum ilk günden beri.
- pardus (18.04.21 01:36:06)
memnun muyum bilmiyorum açıkçası ama icraatlerini gördüm ben. işime yarayanlar da oldu. örneğin iş yerim kabataşta. abartısız her büyük yağışta cadde dereye döner, bütün zemin katları dizlere kadar su basardı. fındıklı civarında olanlar bilecektir. alt yapıyı yeniledi o bölgede. artık doğru dürüst birikinti bile olmuyor. su bastığını bildiğim diğer lokasyonlarda da çalışma yaptı, muhtemelen çözmüştür. son 3-4 yılda nerelerin su bastığı ile alakalı bir rapor hazırlatmış muhtemelen, geçen sene hepsini kazdı yeniledi. pandemi zamanı da olunca trafik açısından en azından normalde olması gerektiği kadar tepki çekmedi. altyapı konusunda başarılı buldum kısacası.
metro hattı açtı ama benimle alakasız lokasyonda. kültürel açıdan ne yapıyor göremedik çünkü pandemi girdi. öğrenci akbili-ilçelerde açılan kreşler-4 yaş altı çocuğu olan annelere bedava ulaşım gibi hizmetleri de konumum gereği beni ıskalayan hizmetler.
velhasıl uçup kaçtı mı emin değilim ama vasat üstü diyebilirim galiba.
metro hattı açtı ama benimle alakasız lokasyonda. kültürel açıdan ne yapıyor göremedik çünkü pandemi girdi. öğrenci akbili-ilçelerde açılan kreşler-4 yaş altı çocuğu olan annelere bedava ulaşım gibi hizmetleri de konumum gereği beni ıskalayan hizmetler.
velhasıl uçup kaçtı mı emin değilim ama vasat üstü diyebilirim galiba.
- syozkn (18.04.21 04:05:49)
ben de öyle düşünüyordum ama geriye dönüp bakınca kadıköy'deki kurbağalı derenin içinde artık balıklar yüzüyor. maça giderken millet burnunu tutuyordu oradan geçerken eskiden.
yani tüm şehri kapsayan marmaray ya da üçüncü köprü gibi bir proje bekliyorsanız o sizin yanlışınız olur. bunlar gibi büyük projeler belediyeler tarafından yapılmıyor zaten.
öğrenci akbili, küçük çocuğu olan kadınların bedava binmesi, faytonlar, 5 kuruşa vapura binmek, metro inşaatlarının yeniden harekete geçirilmesi, kasada kalan 6 milyonu 6 milyar tl'ye çıkarmak falan bir sürü irili ufaklı şey var bakıldığında.
yani tüm şehri kapsayan marmaray ya da üçüncü köprü gibi bir proje bekliyorsanız o sizin yanlışınız olur. bunlar gibi büyük projeler belediyeler tarafından yapılmıyor zaten.
öğrenci akbili, küçük çocuğu olan kadınların bedava binmesi, faytonlar, 5 kuruşa vapura binmek, metro inşaatlarının yeniden harekete geçirilmesi, kasada kalan 6 milyonu 6 milyar tl'ye çıkarmak falan bir sürü irili ufaklı şey var bakıldığında.
- bohr atom modeli (18.04.21 12:19:13)
Benim gözümle yapılanlar;
- Metro ve hafif raylı sistemler -> önceki belediyeler tarafından yarım bırakılan tüm hatların önce finansman sorunu giderildi, sonra hepsi yeniden başlatıldı. İstanbul'un en önemli sorunu olan ulaşım sorununa en akılcı çözüm en etkin şekilde başlatıldı. 8-10 civarı metro açıldığında daha somut olarak göreceğiz. Sabiha Gökçen Havalimanına uzatılacak 4 durak metro istasyonu 6 yıl oldu açılamadı. İnsanlar oradaki taksilere mahkum edildi.
- Altyapı -> Özellikle Beşiktaş, Üsküdar, Zeytinburnu, Esenyurt gibi bölgelerde insanlar farkında değil ama ciddi altyapı çalşmaları yapıldı. E5'in Merter-Davutpaşa civarında nehir gibi aktığı günleri hatırlayın..
- Meydanlar -> Benim en önemli beklentim Taksim, Kadıköy, Üsküdar vb. meydanların gerçekten artık "otobüs durağı" kimliğinden arınıp, o bölgenin kimliğini ön plana çıkaran, halkın buluşup vakit geçirebildiği alanlar haline dönüşmesi. Çalışmalar gördüğüm kadarıyla yürüyor.
- Betonlaşma sorunu -> Gördüğüm kadarıyla gerçekten aktif yeşil alanlar İstanbul'a kazandırılıyor. Yeşil demek otoyolun ortasına ağaç dikmek değil insanlar gerçekten bıktı. Yakuplu, Kemerburgaz tarzı kent ormanlarının sayısı artmalı.
- Kadıköy Kurbağalıdere konusu -> anlatmaya gerek yok.
- Adalarda fayton zulmü, 24 saat ulaşım, Esenler otogarının mezbelelik halinden kurtarılması, öğrencilere ulaşım ve burs konusunda destekler, belediyeye alımların şeffaflaşması vb. konular insanların hayatına doğrudan dokunuyor. Artması lazım.
- Ayrıca garip vakıf ve derneklere aktarılan paranın kesilmesi başlı başına önemli bir olay.
Beklentilerim;
-> Daha çok otopark (zemin altı kapalı/açık), daha çok bisiklet yolu, daha çok aktif yeşil alan, yaya odaklı bir İstanbul (merkez bölgelerde olabildiğince trafiğe kapalı yürünebilir alanlar), taksi sorunu çözülmüş bir İstanbul!!!! Taksilerden memnun olan var mı aranızda?
Ben genel olarak "olumlu" görüyorum. Görev süresinin sonuna doğru İstanbul'un genelini ilgilendiren birçok sorun çözümlenmiş olacak diye düşünüyorum.
- Metro ve hafif raylı sistemler -> önceki belediyeler tarafından yarım bırakılan tüm hatların önce finansman sorunu giderildi, sonra hepsi yeniden başlatıldı. İstanbul'un en önemli sorunu olan ulaşım sorununa en akılcı çözüm en etkin şekilde başlatıldı. 8-10 civarı metro açıldığında daha somut olarak göreceğiz. Sabiha Gökçen Havalimanına uzatılacak 4 durak metro istasyonu 6 yıl oldu açılamadı. İnsanlar oradaki taksilere mahkum edildi.
- Altyapı -> Özellikle Beşiktaş, Üsküdar, Zeytinburnu, Esenyurt gibi bölgelerde insanlar farkında değil ama ciddi altyapı çalşmaları yapıldı. E5'in Merter-Davutpaşa civarında nehir gibi aktığı günleri hatırlayın..
- Meydanlar -> Benim en önemli beklentim Taksim, Kadıköy, Üsküdar vb. meydanların gerçekten artık "otobüs durağı" kimliğinden arınıp, o bölgenin kimliğini ön plana çıkaran, halkın buluşup vakit geçirebildiği alanlar haline dönüşmesi. Çalışmalar gördüğüm kadarıyla yürüyor.
- Betonlaşma sorunu -> Gördüğüm kadarıyla gerçekten aktif yeşil alanlar İstanbul'a kazandırılıyor. Yeşil demek otoyolun ortasına ağaç dikmek değil insanlar gerçekten bıktı. Yakuplu, Kemerburgaz tarzı kent ormanlarının sayısı artmalı.
- Kadıköy Kurbağalıdere konusu -> anlatmaya gerek yok.
- Adalarda fayton zulmü, 24 saat ulaşım, Esenler otogarının mezbelelik halinden kurtarılması, öğrencilere ulaşım ve burs konusunda destekler, belediyeye alımların şeffaflaşması vb. konular insanların hayatına doğrudan dokunuyor. Artması lazım.
- Ayrıca garip vakıf ve derneklere aktarılan paranın kesilmesi başlı başına önemli bir olay.
Beklentilerim;
-> Daha çok otopark (zemin altı kapalı/açık), daha çok bisiklet yolu, daha çok aktif yeşil alan, yaya odaklı bir İstanbul (merkez bölgelerde olabildiğince trafiğe kapalı yürünebilir alanlar), taksi sorunu çözülmüş bir İstanbul!!!! Taksilerden memnun olan var mı aranızda?
Ben genel olarak "olumlu" görüyorum. Görev süresinin sonuna doğru İstanbul'un genelini ilgilendiren birçok sorun çözümlenmiş olacak diye düşünüyorum.
- Lethe (18.04.21 12:56:52)
İstanbulluyum, memnunum. Ama kendini çok yormasın, 2 sene sonra yorucu bir cumhurbaşkanlığı görevi olacak :))
- eazy (18.04.21 13:18:50 ~ 13:19:08)
[]
çalışırken müzik dinlemek
normalde yaptığım bir şey değildi bu, dikkatim dağılırdı ama yakın zamanda bazı müziklerle hiç dikkatim dağılmadan bir şeyler okuyup yazabildiğimi fark ettim. sizin çalışırken tercih ettiğiniz bir tür, online radyo vb var mı?
Çok farklı uçlarda müziklerle çalışabiliyorum ben. Bir kere Spotify'ın study, focus falan gibi listeleriyle asla çalışamıyorum. Hep dinlediğim 70'ler-2000'ler arası rock albümleriyle de genellikle çalışamıyorum, bazen çalışabiliyorum.
Klasik müzikle (Rimsky-Korsakov gibi) ve film müziği, soundtrack albümleriyle (özellikle fantastik-epik filmler) çalışabiliyorum.
Bir de bazı pop listeleriyle çok güzel çalışılıyor (Madonna, RuPaul'un bazı şarkıları, Britney Spears, Spice Girls, Paula Abdul falan... bence de saçma ama Sissy That Walk'la güzel çalışıyorum ahaha.)
Klasik müzikle (Rimsky-Korsakov gibi) ve film müziği, soundtrack albümleriyle (özellikle fantastik-epik filmler) çalışabiliyorum.
Bir de bazı pop listeleriyle çok güzel çalışılıyor (Madonna, RuPaul'un bazı şarkıları, Britney Spears, Spice Girls, Paula Abdul falan... bence de saçma ama Sissy That Walk'la güzel çalışıyorum ahaha.)
- kobuzchu kiz (13.04.21 16:36:03)
study bilmemne playlistleri konusunda kobuzchu kiz'a katılıyorum.
valla ben çalışmaya başladığımdan beri 2000'ler türkçe pop/rock döngüsünden çıkamaz oldum. hem sevdiğim şarkılar oluyor ama bir yandan da kendimi müziğin güzelliğine kaptırıp işten güçten olmayacağım şekilde arkada çalıyor. benim bilgisayarda açık olduğu için başkalarının daha dandik müzikler açması ihtimalini ortadan kaldırıyor. ayrıca kimse de rahatsız olmuyor herkesin zayıf karnı olduğu için :)
valla ben çalışmaya başladığımdan beri 2000'ler türkçe pop/rock döngüsünden çıkamaz oldum. hem sevdiğim şarkılar oluyor ama bir yandan da kendimi müziğin güzelliğine kaptırıp işten güçten olmayacağım şekilde arkada çalıyor. benim bilgisayarda açık olduğu için başkalarının daha dandik müzikler açması ihtimalini ortadan kaldırıyor. ayrıca kimse de rahatsız olmuyor herkesin zayıf karnı olduğu için :)
- amugochi (13.04.21 16:45:10)
study -focus -work vs gibi playlist'lere diğer arkadaşlar gibi karşı değilim, tercih meselesidir. çalışabiliyorum. benim önerilerim şu şekilde:
- mümkünse enstrümantal olsun. vokalli, sözlü bir şey olduğunda insan eşlik ediyor birden.
- mümkünse iyi bildiğiniz müzikler olsun, kafanızı meşgul etmesin. hatta mümkünse bu müzikleri sadece çalışırken dinleyin, koşullu şartlanma olur:D
- mümkünse enstrümantal olsun. vokalli, sözlü bir şey olduğunda insan eşlik ediyor birden.
- mümkünse iyi bildiğiniz müzikler olsun, kafanızı meşgul etmesin. hatta mümkünse bu müzikleri sadece çalışırken dinleyin, koşullu şartlanma olur:D
- co2s2 (13.04.21 17:54:18)
Genel arşivimi dinlerim ben. Hiç bir tarz bana engel olmaz. Ama nts radio’yu da öneririm.
- eksisozlukokuryazari (13.04.21 19:27:13)
[]
politik görüş ve aile
ailenin politik görüşün şekillenmesi üzerinde etkili olduğu söylenir. genelde anne-baba siyasi olarak hangi gelenekten geliyorsa çocuklarının da o görüşü benimsediği kabul edilir. ama benim kendimde ve etrafımda gözlemlediğim şöyle bir şey var, politik kimlik inşa edilirken ailenin sahip olduğu görüşe aykırı yaklaşımlar daha ilginç geliyor ve çoğu zaman da bir süre sonra bunlar benimseniyor. yani ailesi solcu olsa sağcı olabilecek bir kişi tam tersi durumda da sol görüşlü olabiliyor.
buna benzer gözlemleriniz var mı? bu durum aileden bağımsızlaşma, kendini inşa etme çabasının mı bir neticesidir?
buna benzer gözlemleriniz var mı? bu durum aileden bağımsızlaşma, kendini inşa etme çabasının mı bir neticesidir?
baskıcı ailelerde dediğin durum daha fazla gözlemleniyor gibi geliyor bana. aile kendi politik görüşünü çocuğa empoze etmeye çalıştıkça artık bireysel bağımsızlaşma çabası mı dersin, başkaldırı mı dersin bilemem, çocuk farklı görüşlere yönelme eğiliminde oluyor.
bir de tabii artık internet, uluslararası medya gibi kitlesel iletişim araçlarımız var. kimsenin sınırları evinde, mahallesinde, akrabalarında gördüğü fikirler değil şu zamanda. insanın ufku açıldıkça kendi doğrularını daha rahat seçebiliyor. bizim ailelerimizin, onların büyüklerinin falan yetiştiği kültürler daha çok içerisinde bulunmak zorunda kaldıkları ve kendilerini mecburen şekillendiren kalıplardı. belki onların elinde de günümüzdeki gibi araçlar olsa çok daha farklı bir zamanda yaşıyor olabilirdik.
bir de tabii artık internet, uluslararası medya gibi kitlesel iletişim araçlarımız var. kimsenin sınırları evinde, mahallesinde, akrabalarında gördüğü fikirler değil şu zamanda. insanın ufku açıldıkça kendi doğrularını daha rahat seçebiliyor. bizim ailelerimizin, onların büyüklerinin falan yetiştiği kültürler daha çok içerisinde bulunmak zorunda kaldıkları ve kendilerini mecburen şekillendiren kalıplardı. belki onların elinde de günümüzdeki gibi araçlar olsa çok daha farklı bir zamanda yaşıyor olabilirdik.
- knight of cydonia (13.04.21 15:37:58)
evet, kendini inşa etme çabasının bir sonucu olarak bir tür başkaldırma olabiliyor. kendimden biliyorum. baba tarafım, özellikle babaannem ve dedem zamanında aktif bir şekilde siyasetin içinde bulunmuş iki komünist. annem ise apolitik ve bohem bir yaşama sahip biri. baba tarafım özellikle ergenlik dönemimde bana fazlaca karışırdı, annemin beni kötü etkilediğini söylerlerdi, varoluşçu filozofları okurdum mesela, bunların yıkıcı felsefeler olduğunu söylerlerdi. yine lise döneminde fransız sembolist şairlerini çok okurdum. sanat için sanat'ı savunan bir grup bu, babam bir keresinde okuduğum bir kitaba bakıp sonra da sinirlenip yere fırlatmıştı. üniversitede solcu gruplara katılmam gerektiğini söylerdi. bütün bu baskılar bir dönem beni solculuktan ve marksizmden soğuttu.
fakat daha sonra ailemden koptum ve kendi kendime marksizme ilgi duymaya başladım. sorunun marksizmle değil, onların tutumuyla alakalı olduğunu fark ettim. bu tür konuları pek onlarla paylaşmamaya başladım, vs. neticede genel olarak baskıcı ebeveynler ters etki yaratıyor bence.
fakat daha sonra ailemden koptum ve kendi kendime marksizme ilgi duymaya başladım. sorunun marksizmle değil, onların tutumuyla alakalı olduğunu fark ettim. bu tür konuları pek onlarla paylaşmamaya başladım, vs. neticede genel olarak baskıcı ebeveynler ters etki yaratıyor bence.
- isabella was a ginger (13.04.21 15:42:23)
apolitik bir ailenin politik çocuğuyum. Ama şekillenme konusu üniversitede oluştu. Çevremde solcu aileden gelen arkadaşlarım solcular. O nedenle, bence bu durumlarda genelleme yapmak zor.
- lcha (13.04.21 16:16:59)
aykırı yaklaşımlar daha dikkat çekici olduğu için, hep öyleymiş gibi geliyor olabilir size.
neredeyse tüm arkadaşlarımın politik görüşleri, ailelerinin politik görüşlerinin izinden gidiyor. kaldı ki meseleye şöyle bakmak lazım. sağ-sol ayrımından ziyade, ailenin baskıcılığı ya da fanatikliği ya da bağnazlığı çocuğa geçiyor. politik eksen tek boyutlu değildir, politik eksen en azından iki boyutludur.
neredeyse tüm arkadaşlarımın politik görüşleri, ailelerinin politik görüşlerinin izinden gidiyor. kaldı ki meseleye şöyle bakmak lazım. sağ-sol ayrımından ziyade, ailenin baskıcılığı ya da fanatikliği ya da bağnazlığı çocuğa geçiyor. politik eksen tek boyutlu değildir, politik eksen en azından iki boyutludur.
- co2s2 (13.04.21 17:59:08)
Cocuk eninde sonunda aileden +1 ileriye gidiyor. +5 ileriye gitmesi cok zor oluyor. Ornegin babasi belli bir mezhepteki kisilerin idam edilmesini savunuyor, cocugu idam edilmesini barbarca goruyor, sadece is verilmesin, bizim icin calissinlar, kole olsunlar gibi baska bagnazca dusuncelere sahip oluyor. Belki onun cocugu 30 yil sonra iki mezhep de esit diyecek ama deden toruna aradan 60 yil gecmesi gerekli. Az sure degil.
- howfaristhesky (13.04.21 19:59:34)
[]
Flash bellekteki virüsü taramak
bunun için illa combofix şart mı yoksa örneğin malwarebytesla falan da yapılabiliyor mu bu iş?
ben pcdeki antivirüs programıyla tarama yaptığımda flashı görmedi sanırım, o yüzden bir sorayım dedim.
ben pcdeki antivirüs programıyla tarama yaptığımda flashı görmedi sanırım, o yüzden bir sorayım dedim.
usb disk security diye bir program var. Uzun senelerdir kullanıyorum, flash bellek takar takmaz tarıyor belleği. Yalnız usb kalkanı ekranında "tehditleri otomatik olarak sil" işaretini kaldırmak gerekiyor. bazen virüs olmayan dosyaları da virüs gibi görüp siliyor, o sebepten o ayarı yapmak önemli. Manuel silmek daha iyi gibi.
Belki işinizi görebilir.
Belki işinizi görebilir.
- icerden cikan adam (12.04.21 12:32:49)
usb disk security ile ilgili warezturkey'de olumsuz yorumlar var. herhangi bir antivirüs programıyla flashı taramak için ne yapma gerekiyor peki?
- denizzz (13.04.21 15:23:46)
[]
Yatırım işleri cahilinden iki soru
“Ayda 100-150 lira da olsa hisse alın ya da coin alın, 8-10 sene beklerseniz çok karlı çıkarsınız” falan diyorlar, iki sorum olacak:
1- Hisse senedi almak için açılan yatırım hesabından zaten aylık bir komisyon-kesinti olmuyor mu? bir de hisseler sık sık dibe vurmuyor mu? yani uzun vadede karlı olunma olasılığı ne kadar yüksek?
2- Coin moin işleri bildiğim kadarıyla bankalar üzerinden yürümüyor. Dolayısıyla muhataplarımız ne kadar güvenilir?
1- Hisse senedi almak için açılan yatırım hesabından zaten aylık bir komisyon-kesinti olmuyor mu? bir de hisseler sık sık dibe vurmuyor mu? yani uzun vadede karlı olunma olasılığı ne kadar yüksek?
2- Coin moin işleri bildiğim kadarıyla bankalar üzerinden yürümüyor. Dolayısıyla muhataplarımız ne kadar güvenilir?
Eforsuz para kazanmak zor. Yatırım da efor isteyen, kendinizi yetiştirmeniz gereken bir alan.
1-Komisyonlar ve kesintiler çalıştığınız aracı kuruma göre değişebilir. Hisse senedi yatırımının riskleri var elbette. Borsa istanbul'da mesela 5 yıllık periyotta enflasyonun üstünde değerlenen hisse senetleri de var, günden güne eriyen şirketler de. Burada da yatırım yapmayı planladığınız şirketin verilerini, haberlerini inceleyip öngörüde bulunmak lazım. Zaten yaptığınız yatırımın mantığı budur. Bu şirketin zaman içinde değer kazanacağını öngörerek, o şirkete para yatırırsınız. Piyasa koşullarına göre değerlenir ya da değerlenmez. Bu her zaman riskler barındıran bir süreçtir. Orada da sizin takibiniz, finansal okuryazarlığınız, temel ekonomi bilginiz önem kazanıyor.
2-Coin çok ayrı bir piyasa. Şu an Türkiye'de SPK kontrolünde değil. Haliyle muhattap konusu dediğiniz gibi sıkıntılı.
Yani ben olsam, bu piyasalar konusunda mekanizmaların nasıl çalıştığını bilmeden o risklere girmezdim.
bankanızın fon ve yatırım sepetleriyle ilgili de bilgi alabilirsiniz aslında.
1-Komisyonlar ve kesintiler çalıştığınız aracı kuruma göre değişebilir. Hisse senedi yatırımının riskleri var elbette. Borsa istanbul'da mesela 5 yıllık periyotta enflasyonun üstünde değerlenen hisse senetleri de var, günden güne eriyen şirketler de. Burada da yatırım yapmayı planladığınız şirketin verilerini, haberlerini inceleyip öngörüde bulunmak lazım. Zaten yaptığınız yatırımın mantığı budur. Bu şirketin zaman içinde değer kazanacağını öngörerek, o şirkete para yatırırsınız. Piyasa koşullarına göre değerlenir ya da değerlenmez. Bu her zaman riskler barındıran bir süreçtir. Orada da sizin takibiniz, finansal okuryazarlığınız, temel ekonomi bilginiz önem kazanıyor.
2-Coin çok ayrı bir piyasa. Şu an Türkiye'de SPK kontrolünde değil. Haliyle muhattap konusu dediğiniz gibi sıkıntılı.
Yani ben olsam, bu piyasalar konusunda mekanizmaların nasıl çalıştığını bilmeden o risklere girmezdim.
bankanızın fon ve yatırım sepetleriyle ilgili de bilgi alabilirsiniz aslında.
- anten (12.04.21 10:37:07)
BIMAS 70 kuruşmuş 2005 yılında. Şimdi 70 lira. Her sene ve bazen senede 2 defa dağıttığı temettülerden bahsetmiyorum bile.
- Mirket (12.04.21 11:03:30)
[]
fransızca favori parçalarınız
hastası olduğunuz fransızca parçalar hangileri? önerilerinizi bekliyorum, siftahı ben yapayım: www.youtube.com
adolescente pirate - lea paci
- onkiloversemtamamım (06.04.21 12:43:18)
kery james- pense a moi
vendredi sur mer- les filles desir
lara fabian- nos coeurs a la fenetre
joyce jonathan- des fuites d'eau
grand corps malade- derriere le brouillard
Çok bilinmeyenleri seçmeye çalıştım. lara fabian ünlüdür oldukça ama bu şarkısı çok da bilinmiyor. Kery james ise fransız rapinin en başarılı sanatçısı (bence). Grand corps malade ise ayrı dünya, fransız halk ozanı :)
vendredi sur mer- les filles desir
lara fabian- nos coeurs a la fenetre
joyce jonathan- des fuites d'eau
grand corps malade- derriere le brouillard
Çok bilinmeyenleri seçmeye çalıştım. lara fabian ünlüdür oldukça ama bu şarkısı çok da bilinmiyor. Kery james ise fransız rapinin en başarılı sanatçısı (bence). Grand corps malade ise ayrı dünya, fransız halk ozanı :)
- kojonotsuki (06.04.21 12:44:50)
Saez - J’accuse bayılırımm
- koyusiyah (06.04.21 13:08:18)
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
- bir garip melek (06.04.21 14:09:46 ~ 14:29:03)
[]
ip değiştirme hakkında
bir sitede yaptığım işlem için "günlük ücretsiz kullanım hakkınız iki adettir" deniyor. bunu ip değişimi yaparak aşabilir miyim?
bununla ilgili iki sorum daha olacak. ip değişimi nasıl yapılıyor, ayrıca güvenlik açısından bir sakıncası var mı?
teşekkür ederim.
bununla ilgili iki sorum daha olacak. ip değişimi nasıl yapılıyor, ayrıca güvenlik açısından bir sakıncası var mı?
teşekkür ederim.
opera tarayıcısının kendi vpn'i var. bununla aşabilirsiniz.
- rakicandir (06.04.21 10:40:18)
peki chrome üzerinden?
- denizzz (06.04.21 14:00:26)
en kolay yolu modemi kapat aç.
- inheritance (06.04.21 14:58:57)
[]
küçük çocukların çoğu tavrını itici bulmak
var bende böyle bir şey. sizde de var mı? bunu her ortamda dile getirmek mümkün olmuyor, özellikle de ortamda çocuklu aileler mevcutsa. fakat küçük çocukların pek çok hareketi acayip derecede rahatsızlık yaratıyor bende. çocuk şımarıkça bir hareket yap buna büyük anlamlar yüklendiğinde ve etrafında pervane olunduğunda ortamdakilere katılıp gülümsesem de içimden bin türlü düşünce geçiyor, "insanlar bu şımarıklıkları nasıl oluyor da sevimli buluyor" gibisinden. bir de üstüne üstlük suçluluk duygusu bastırıyor arada bir, niye ben 15-20 dakikadan sonra katlanamıyorum çocuklara, niye sıkılıyorum diye.
Çok. Çok sevdiğim bir arkadaşıma "çocuğun çok şımarık" diye bağırasım geliyor, tabii ki gülümseyip geçiyorum. Zaten çocuklu ortamım pek yok, çocuk sahibi olmayı da düşünmüyorum. Suçluluk duymayın, gerizekalılığa dayanamıyorsanız sizin suçunuz değil.
Edit: Ya bir de eklemeden geçmeyeyim, sorun çocukta değil, çocuğun her saçmalığına dediğiniz gibi tepki veren ailede ve bu aileler birbirlerini çok etkiliyorlar. Yoksa çocuk kendi başına bir ayna anca.
Edit: Ya bir de eklemeden geçmeyeyim, sorun çocukta değil, çocuğun her saçmalığına dediğiniz gibi tepki veren ailede ve bu aileler birbirlerini çok etkiliyorlar. Yoksa çocuk kendi başına bir ayna anca.
- whoosie (05.04.21 14:47:31 ~ 14:56:11)
Fazlasıyla var, hem de hiç suçluluk duymuyorum. Bir dk bile katlanamıyorum, ortamdakilere katılıp gülümsemiyorum da. @whoosie +1.
- pati (05.04.21 14:53:52)
aynı fikirdeyim. bence çocukların çoğu yalnızca kendi ailesine sevimli geliyor. kendisi sevimli buluyor diye herkesin aynı gözle bakacağını zannediyorlar. halbuki objektif gözle söyleyebilirim ki büyük kısmı sevimli değil.
- dafuq (05.04.21 15:02:51)
bende sadece baş ağrısı yapıyor, bebekler de dahil. zekası gelişmemiş insanlar işte basitçe, maymundan halliceler gibi yakıştırmalar yapardım da linç edilebilirim. gerizekalı insanlara kim olursa olsun tahammül edemiyorum. nasıl çocuk yapıcam onu da bilmiyorum.
- diffarentiationation (05.04.21 15:21:03)
Benim kendi çocuğum var bazen ben bile kendi çocuğuma dayanamıyorum:) sizin böyle hissetmeniz çok normal.
- sta (05.04.21 15:29:10)
Ben 10-15 dkyı bırakın 1-2 dk bile katlanamıyorum çocuklara. Çok iyi anlıyorum bu yüzden sizi ama asla suçluluk duymuyorum bu konuda. Ben insanların kendi çocuklarını sevimli bulmalarına bile inanamıyorum açıkçası. Başkasının çocuğunu sevimli bulmak hele böyle dokunmak, öpmek falan inanılmaz tuhaf bir şey bu yüzden benim için.
- ms brownstone (05.04.21 16:29:12)
Çocukları sevmiyorum. Sadece konuşamadıkları ama yürüyebildikleri bir evre var, o evre bana sanki kedilermiş gibi geliyor, rahat rahat mıncırabiliyorsun. Onun haricinde sevmiyorum. hiçbir şey bilmiyorlar her konu hakkında fikirleri var konuşuyorlar, yaramazlık yapıyorlar evi dağıtıyorlar.
- Hallegadola (05.04.21 16:37:22)
Ben kendi yeğenime bile tahammül edemiyorum. Kendi çocuğum olunca heralde sabır yüklenecek:) çok haklısınız. Hele ki başkasının çocuğuna hiç tahammül edilmiyor.
- suicides underground (05.04.21 17:05:51)
Nesil farkımız var, dolayısıyla yetiştirilme farklarımız var. Benim 14 yaş küçük kardeşimle bile aramda yetiştirilme farkımız var zira ben evin ilk çocuğuyum o 3. ve son çocuğu. Hayatımda bir tek kardeşimi sevdim çocuk olarak, o da gözümün önünde büyüyen ve cidden muazzam tatlı bir çocuk olduğu için, ama bazen ona verilen tavizler bana verilmedi diye içimde bir çocuk tepiniyor. Dışarıdaki çocuklara karşı her zaman aynen dediğin halde oldum ve ne kadar şımarık olduklarını gördükçe rahatsızlığım arttı, gıcığım arttı, vs. Sonraları anladım ki benim yetiştirilişimle ilgili bu, onlar büyürken ne kadar şartsız seviliyorsa ben büyürken o kadar şartlı sevilmişim. Onların kendileri olmalarına çoğunlukla izin veriliyor ama bana izin verilmedi. Üzerimdeki baskı buymuş. Kim bilir belki ben de öyle yetişseydim çocuklara bayılacaktım bilmiyorum. Ama bu huzursuz oluşumdaki en önemli etkenin yetiştirilme farkı olduğunu keşfettiğimden beri daha sakinim daha sağlıklı bakabiliyorum olaylara. Tabi yine çoluk çocuk ortamlarına balıklama dalmıyorum o ayrı.
- 1bir1bir1 (05.04.21 17:42:37)
Anne babası simartmissa ben de katlanamiyorum. Zeki bir cocuksa da muhabbet etmeyi çok severim. Her zaman anne baba ile ilgili
- howfaristhesky (05.04.21 17:42:47)
genel olarak çocukları günah keçisi ilan edeceğinize anne babalarına pay biçmeniz lazım.
çocuk ne alırsa onu yansıtır. ha çocuk ne yaparlarsa yapsınlar uslanmıyorsa o zaman anne baba çocukla mümkün olduğu kadar sosyalleşmekten kaçınmalı.
5 yaşında kızım var, yeri geliyor ben bile dayanamıyorum ki etraftaki herkes kızımla aramdaki ilişkiye gıpta eder. ama başkalarının yanında, bize yalnızken yaptığı şımarıklığı yapamaz. ben nasıl eşime, anama, babama yaptığım şımarıklığı dışarıda yapmıyorsam o da yapmamalı.
ha şu da var, en nihayetinde çocuk bunlar. bir yere kadar idare edebiliyorsun. algıları, dikkatleri çok kısa süre içerisinde dağılır ve başka yere kayar. ama işte dedim ya anne baba frenlemeli sosyal ortamlarda.
veya benim gibi çocuklu ortamlara girmeyin. ben kuzen buluşmalarında bile maksimum 1 saat kalıyorum. çünkü kafam kaldırmıyor bir yerden sonra.
son olarak da hiç sevmiyorum bu şekilde beylik cümleleri ama çocuğunuz olunca en ufak hareketi bile sizi heyecanlandıracak ve güldürecektir. çünkü hareketlerinin bir çoğunu hayatında ilk kez yapıyor ve onu yetiştiren kişi olarak size enteresan geliyor.
çocuklardan nefret etmeyin, onları sevmiyorum filan demeyin. bu gerçekten çok üzücü. dediğim gibi ben de kendi çocuğum dışında hiçbir çocuğa dayanamam ama "çocuklardan nefret ediyorum, yok maymundan halliceler" filan gerçekten üzücü. kendinizi uzak tutmanız, herkesin güldüğü hareketlerine tepki vermemeniz tabi ki çok normal ama bu tarz ifadeler bana çok can sıkıcı ve üzücü geliyor.
çocuk ne alırsa onu yansıtır. ha çocuk ne yaparlarsa yapsınlar uslanmıyorsa o zaman anne baba çocukla mümkün olduğu kadar sosyalleşmekten kaçınmalı.
5 yaşında kızım var, yeri geliyor ben bile dayanamıyorum ki etraftaki herkes kızımla aramdaki ilişkiye gıpta eder. ama başkalarının yanında, bize yalnızken yaptığı şımarıklığı yapamaz. ben nasıl eşime, anama, babama yaptığım şımarıklığı dışarıda yapmıyorsam o da yapmamalı.
ha şu da var, en nihayetinde çocuk bunlar. bir yere kadar idare edebiliyorsun. algıları, dikkatleri çok kısa süre içerisinde dağılır ve başka yere kayar. ama işte dedim ya anne baba frenlemeli sosyal ortamlarda.
veya benim gibi çocuklu ortamlara girmeyin. ben kuzen buluşmalarında bile maksimum 1 saat kalıyorum. çünkü kafam kaldırmıyor bir yerden sonra.
son olarak da hiç sevmiyorum bu şekilde beylik cümleleri ama çocuğunuz olunca en ufak hareketi bile sizi heyecanlandıracak ve güldürecektir. çünkü hareketlerinin bir çoğunu hayatında ilk kez yapıyor ve onu yetiştiren kişi olarak size enteresan geliyor.
çocuklardan nefret etmeyin, onları sevmiyorum filan demeyin. bu gerçekten çok üzücü. dediğim gibi ben de kendi çocuğum dışında hiçbir çocuğa dayanamam ama "çocuklardan nefret ediyorum, yok maymundan halliceler" filan gerçekten üzücü. kendinizi uzak tutmanız, herkesin güldüğü hareketlerine tepki vermemeniz tabi ki çok normal ama bu tarz ifadeler bana çok can sıkıcı ve üzücü geliyor.
- teritori (05.04.21 18:17:35)
çocukların suçu yok. aile onun içini dolduruyor. misafirlikte ve toplum içinde de aynayı yansıtıyor. otomatikman kimlerle arkadaş olduğunuzun sağlaması yani.
- evimin paspasi (05.04.21 18:20:54)
8-9 yaşlarında bir kuzenim var, annemle ikisi "kanka" olmuşlar. Bize geldiklerinde surekli olarak yasadigi abuk subuk bos olaylari anlatıyor çocuk. Annemde dinliyor yorum falan yapiyor, çocuğun özgüveni zarar gormesin diye. Gerçekten nefrete yakın hislerim olustu cocuga karşı. Suçluluk duyuyorum.
- eksimeksi (07.04.21 05:07:59)
[]
işletim sistemi vb aktivasyonu
warezturkey vb sitelerden indirdiğimiz office programlarını, işletim sistemlerini vb. aktive etmenin mantığı nedir? aktivasyonsuz da çalışıyorlar, aktive etmenin ilave ne gibi bir avantajı oluyor?
aktivasyon olmadan office bir süre sonra kullanılmaz hale geliyor. dosya vs. kaydedemiyorsun. windows'ta da bazı özellikler kısılıyor olmalı. güncelleme almıyor vs. bir süre sonra açılmaz hale geliyor mu bunu hiç denemedim.
- himmet dayi (29.03.21 14:08:21)
office 365 aktivasyon bitti hic bir sey yaptirmiyordu, harf bile silemiyorsun, sadece okuyabiliyorsun belgeni, eski surumler neydi oyle uyari cikinca ok deyip aylarca kullaniyorduk, windows hic cakma kullanmadim onda kisiyordur herhalde
- neverletyougodown (29.03.21 14:43:19 ~ 14:44:09)
[]
sabah kasveti
var mı sizde de böyle bir durum? kastettiğim, yataktan kalkma zorluğu falan değil de, örneğin yatarken düşündüğünüz ve size motive edici gelen şeylerin sabah anlamsız gelmesi falan. özellikle de erken saatlerde. sonradan geçiyor zaten. hormonlarla ilgili olabilir mi, nedir acaba bu durumun sebebi?
ben de daha çok gece yatarken oluyor. olabilecek bütün olumsuzluklar aklıma gelip karamsarlık kaplıyor. Freud un rüya yorumları kitabını okudum, orada bahsediyor bu durumdan. beyin uykuya geçmek üzereyken olumlu ve umut doğuracak bütün sinyalleri kesiyormuş. normalmiş.
- skyangel (25.03.21 10:36:51)
ters yazdin sanirim, asil gece basini yastiga koydugunda tum sorunlar ustune coker, gun icinde sunu soyle yapsaydim, surda sunu deseydim, kariyerim nereye gidiyor, ciddi iliskim yok, birikimim yok bilmemne tum dertler ustune cullanir. Sabahsa bir uyanirsin yeni bir gun, gun aydinlaniyor yeni bir baslangic, cam acarsin temiz hava alirsin, resmen sarj edilmis gibi yeni gune baslarsin
- neverletyougodown (25.03.21 11:09:29)
Valla bende aynen böyle var. Gece yatarken şunu şöyle yapayım bunu böyle yapayım diye düşünüp gaza geliyorum, sabah motivasyon sıfır. Farkedince şaşırmıştım epey.
- plutongezegendegilmi (25.03.21 11:35:22)
Bende de var aynısı. Gece uykusu olması gerekmiyor. İçinden çıkamadığım bir durumdaysam saat kaç olursa yatıp uyuyorum hangi kararı almalıyım diye düşünerek. Düşündüğüm karar anlamsız geliyor uyanınca. Sakin, temiz bir kafayla tekrar düşünmüş oluyorum bu sayede.
- black holes in the sky (25.03.21 12:26:06)
Geceleri duygusal sabahlari mantiksal dusunmeye meyilli insanoglu, bu yuzden gece akliniza gelen parlak bir fikir sabah cok anlamsiz gelebilir. Gece gaza gelirsiniz yeni planlar yaparsiniz sabah sacma gelir vs.
- palmtree (02.04.21 10:23:25)
[]
tel no istemeyen app
signal istemiyor diye biliyordum istiyormuş. var mı bildiğiniz böyle bir app?
skype
- kingcyrax (23.03.21 15:38:32)
[]
açık tenli kişi için iyi bir güneş kremi markası
ciltte leke oluşmasını engelleyecek, güneşten iyi koruyan hangi markayı önerirsiniz?
Missha’ya bakın derim.
- infj. (18.03.21 15:02:30)
www.korendy.com.tr
iki senedir bunu kullanıyorum. temmuzda akdeniz güneşinde çok işe yaramıyor ama günlük kullanım için ideal.
temmuz ve akdeniz güneşi için shiseido'nun stick güneş koruyucusunu öneririm.
iki senedir bunu kullanıyorum. temmuzda akdeniz güneşinde çok işe yaramıyor ama günlük kullanım için ideal.
temmuz ve akdeniz güneşi için shiseido'nun stick güneş koruyucusunu öneririm.
- super kahraman olsaydim baba olurdum (18.03.21 15:03:51)
Misshadan da korendy'den almayın bence daha yeni patladı kore güneş kremleriyle ilgili olaylar.
50+ spf yazan kremlerin aslında 19 spf olması falan.
Güzel güzel eczaneden dermokozmetik her zaman.
50+ spf yazan kremlerin aslında 19 spf olması falan.
Güzel güzel eczaneden dermokozmetik her zaman.
- i-pek (18.03.21 16:00:14)
missha kullanıyordum ben de ama geçtiğimiz yaz 45 faktörlü kremiyle sürekli tazelememe rağmen çok güzel kavruldum :D eski dostum la roche posay'i tavsiye ederim.
- theseachange (18.03.21 16:02:10)
heliocare, araştırın. tek geçerim.
- comeon (18.03.21 16:08:38)
Markayla alkasi yok. Gunes kremlerinde gunesten koruyan aktif maddeler belli ve bunlar tum urunlerde standart. Eczaneden gidip alacaginiz 50 faktorlu her gunes kremi ayni korumayi verecek. Onemli olan 2 saatte bir bol miktarda surmek.
The most common sunscreens contain chemical filters. These products typically include a combination of two to six of the following active ingredients: oxybenzone, avobenzone, octisalate, octocrylene, homosalate and octinoxate. Mineral sunscreens use zinc oxide and/or titanium dioxide.
The most common sunscreens contain chemical filters. These products typically include a combination of two to six of the following active ingredients: oxybenzone, avobenzone, octisalate, octocrylene, homosalate and octinoxate. Mineral sunscreens use zinc oxide and/or titanium dioxide.
- hot potato (18.03.21 16:50:43)
Şöyle söyleyeyim, ben arazide çalışıyorum. Haliyle arazide çalışıp aklı olan her insan gibi düzenli güneş kremi kullanıyorum. kremin etkinliğini de çalışma arkadaşlarımla kendimi kıyaslayarak marjinal düzeyde test etme şansına da sahip oluyorum (Ofis ortamında çok anlaşılmayabilir, ama güneşin altında saatlerce kaldığınız bir çalışma ortamında ister istemez fark ediyorsunuz)
Hergün çok bol miktarda krem kullanmam gerektiği için haliyle yüz kremlerine para yetiştiremem. Onun için sebamed'in tüm vücut için olan eski usül, beyaz, ovuştur ovuştur durlu titanyum temelli kremlerini kullanıyorum.
Gayet de iyi geliyor. Vücut kremini yüzünüzde kullanmanın tek sıkıntısı akneye yatkın cildiniz varsa akne oluşumunu tetikleyebilmesi (bende problem olmadı, ama olanı gördüm) ve yüze uygun kremler kadar rahat emilmemesi.
Demem o ki bence çok detaya inmeyin. Bilinen, güvenilir bir marka olsun adı sanı bilinmeyen ürünlere kaçmayın yeter.
Hergün çok bol miktarda krem kullanmam gerektiği için haliyle yüz kremlerine para yetiştiremem. Onun için sebamed'in tüm vücut için olan eski usül, beyaz, ovuştur ovuştur durlu titanyum temelli kremlerini kullanıyorum.
Gayet de iyi geliyor. Vücut kremini yüzünüzde kullanmanın tek sıkıntısı akneye yatkın cildiniz varsa akne oluşumunu tetikleyebilmesi (bende problem olmadı, ama olanı gördüm) ve yüze uygun kremler kadar rahat emilmemesi.
Demem o ki bence çok detaya inmeyin. Bilinen, güvenilir bir marka olsun adı sanı bilinmeyen ürünlere kaçmayın yeter.
- mentuhotep (18.03.21 20:06:57 ~ 20:18:45)
solante
dermatologumun önerisiydi.
dermatologumun önerisiydi.
- la lykia (18.03.21 22:20:49)
[]
başkalarının yanında telefonla konuşmaktan çekinmek
bu durumun kaynağı ne olabilir? başkalarından kastım sadece tanımadığım ya da samimiyetimin olmadığı kişiler değil, yakınlarımın yanında da eş-dostla telefon görüşmesi yapmak rahatsızlık veriyor bana. benzer bir durumu yaşayan var mı?
var +1 :)
ben zaten genel olarak telefonla konuşmayı sevmeyen biriyim bu arada
ben zaten genel olarak telefonla konuşmayı sevmeyen biriyim bu arada
- taha1907 (18.03.21 11:51:03)
+1, hiç rahat edemem, doğru düzgün konuşamam, oda değiştiririm imkan varsa. ömrü hayatım boyunca böyleydi.
- veritaslibertas (18.03.21 12:12:45)
Var
- Kahir ekseriyet (18.03.21 12:23:11)
herkes sizin gibi olsa +1
çekindiğimden değil, başkasının yanımda uzun uzun konuşmasından hoşlanmadığım için ben de konuşmuyorum.
çekindiğimden değil, başkasının yanımda uzun uzun konuşmasından hoşlanmadığım için ben de konuşmuyorum.
- juliette (18.03.21 12:35:01)
ben de öyleyim. yanımda birileri varsa asla dikkatimi telefondaki kişiye veremiyorum. yanımdaki kişinin ben telefondayken kaşla gözle bir şeyler anlatmaya çalışması aşırı sinirimi bozuyor.
telefonum çaldığında kalkıp boş bir yere geçiyorum o yüzden mümkün olduğunca.
telefonum çaldığında kalkıp boş bir yere geçiyorum o yüzden mümkün olduğunca.
- treize (18.03.21 12:54:35)
Ben de ayrı odaya giderim her zaman, normal bir şey bu.
- roket adam (18.03.21 13:12:40)
Nabza göre şerbet verme durumundan kaynaklı. Herkesle aynı frekansta konuşabiliyor olmak dünyadaki en büyük rahatlık hâlbuki.
- vedatchilipeppers (18.03.21 13:35:15)
işin şöyle bir de cinsliği var, mesela birinin yanında konuşmayıp ileri gidiyorsun, dönüyorsun, benden bir şey mi gizliyorsun diyor, yanında konuşuyorsun, senin telefonunu dinlemek zorunda mıyız diyor, standardını söyleseler de biz de öğrensek.
- ckisc (18.03.21 13:49:01)