Ekşi Duyuru

merhaba, erkek arkadaşım geçtiğimiz ay avcılar hospital'de mikrocerrahi (mikrodiskektomi) yöntemiyle fıtık ameliyatı oldu. hastanede bu ameliyatı yapan tek bir doktor var zaten. erkek arkadaşımın da l4-l5 idi ve kocaman bir fıtıktı, doğru dürüst yürüyemiyordu artık. ameliyattan 3 saat sonra ayağa kalktı, şimdi 40 gün oldu operasyon olalı, her şey yolunda, hiçbir ağrı sızı yok. geçmiş olsun.

benim 2 tane bel fıtığı ameliyatım oldu, sene 2011 civarı falan.

devlet hastanesinde oldum, durum biraz acildi, doktorun kapısından girmemle ameliyat olmam bir oldu yani.

o halde bile mikrocerrahi ile yapmışlardı açılan kesik 3cm civarıydı. benim de l4 l5

mikro cerrahisiz bel fıtığı ameliyatı ne bileyim, çok özel bir durum vardır, platin falan takılır ancak öyle olur sanırım.

tabi 2011 den günümüze çok şey değişti, belki mikro cerrahi de değişmiştir sadece delik açıp giriyolardır onu bilmiyorum ama o zaman bile mikrocerrahiydi yani.

bunu ayrı bir duyuru olarak yazıyorum.

evet ameliyatla tüm ağrılardan anında kurtuluyorsun ama;

fıtığa sebep olan etkenleri değiştirmeden, mesela aşırı kilo, yanlış oturma, çok oturma, aşırı yük kaldırma, yanlış kaldırma, hatalı yapılan spor, aşırı tuz kullanımı, sigara içmek, bel kaslarının aşırı zayıf olması ve geliştirmemen(merdiven inip çıkma, yürüme, yüzme)

evet aşırı tuz kullanımı ve sigara içmek diskleri sertleştiriyor.

neyse bu yazdığım etkenleri düzletmeden kesinlikle rahat bir hayat süremezsin. oh bitti kurtuldum dersin tekrarlar, yine tekrarlar yine tekrarlar.

bir defa ameliyat olup tamamiyle kurtulan görmedim, genelde de ikinci ve üçüncüyü oluyor insanlar.

eskiden fıtık için eğer benim durumum gibi ağır bi vakaysan anında ameliyata alırlardı riskli, felç riski var diye. günümüzde artık pek ameliyat taraftarı olmuyor doktorlar.

edit: bazı doktorların performans sisteminden dolayı her gelen hastayı ameliyat etme eğilimi gibi durumlar olmuyor değil. bu yüzden tek doktor yerine bir kaç doktora gitmek şart.

bana 4 doktor ameliyat olacaksın platin takılacak 4 omuru bağlayacağız dedi. oturup kaç gün ağladım evde. platin takılması demek, kılçığı çıkarılmış balık gibi olmak demek, 1 platin 5 derece eğilmeni engelliyor 4 tanesi 20 derece. insan ayakkabısını bile bağlayamaz.(bu teşhisin de sebebi istatistlik, 3. defa bel fıtığı olacak insanlara platin takılıyormuş vb.)

neyse sonra cerrahpaşada bi profesöre gittim. iyice fiziki muayene etti ki bu gitmiş olduğum 4 doktorun hiç birisi yapmamıştı.

mr inceledi, rontgen inceledi, dedi ki platin takılması için hiç bişey yok bu cinayet olur. disklerde veya omurlarda deformasyon yok, kayma yok, neden platin takılsın ki.

bu bildiğimiz basit fıtık, ameliyat olmak istersen olabilirsin ama ben önermiyorum dedi. 1 ay kadar daha dinlen kendini dinle çok büyük oranda düzeleceksin dedi.

ve hakkaten öyle de oldu. ilk ameliyat olduktan sonraki hale yakın yaşamım.

şu an da annem bel fıtığı oldu, mr sonuçlarını bekliyoruz, ameliyat olmam etmem diye kıyameti koparan kadın, ben ameliyat olcam diye tutturdu(tıp doktoru üstelik.)

25 sene sigara içtim. 6 aydır içmiyorum ve tekrar da içmek istemiyorum. Her gün yürümeye çalışıyorum yine 6 aydır. Tuz/Şeker de hayatımda yok artık ancak yazılımcıyım o yüzden günün büyük kısmı oturarak geçiyor ve sanırım kaykılarak oturuyorum o da olumsuz etkiliyor olabilir. Majör bir sorun yok gerçi. 5 yıldır falan sadece belimde hep hafif bir ağrı var. Orada olduğunu hiç unutturmuyor ama yatağa da düşürmüyor bayadır.

belki de ameliyat denemeden önce kayropraktik tedavi deneyip sizin de bahsettiğiniz semptoma neden olan sebepleri düzeltmem daha iyi olabilir.

yapabileceğin en kötü şey kaykılarak oturmak.

45 dakka oturuyorsan 15 dakka ayakta durman gerekir.

benim de ömrüm bilgisayar başında geçiyor.

abi bildiğin bi taburem var benim, arkalığı falan yok. ona oturuyorum, arkama da yaslanmadığım için dik oturuyorum, inanırmısın bilmem 2 3 kat fark etti fıtık olayında, bu kadar basit bişey yani.

yürüyüş de öyle, tempolu olması, seni zorlaması gerekmez düz yürüyüş, ne kadar yürürsen o kadar iyi.

yüzme çok etkili ama benim ağrı durumum hafif seyrederken 3 4 gün denize gideyim dedim, bütün ağrılarım tavan yaptı, suyu da çok seviyorum, girince de iyice çalışmış oradaki kaslar, fena yamulttu beni yani :)

fıtık ağrısından ilk seferinde 15 gün gram uyumadım.

ikincisinde 3 ay uyuyamadım. o kadar kötü durumdaydım ki ölmek istedim yani.

böyle durumlarda insan ameliyathane hayalleri kuruyor, cidden böyle ameliyathanede ameliyat olduğum hiç ağrımın sızımın olmadığı hayalini kuruyordum.

o kadar çok ağrı kesici kullandım ki, karaciğer, safra kesesi hepsinin canını okudum, bu geçirdiğim son bel fıtığı atağının üstünden 4 sene geçti ama 2 senesi hayatımı çok kötü etkiledi, evden çıkamadım, yürürken ayağımı sürüdüm, sağ bacakta ayakta hiç his yok falan. sonra ufak ufak yürüyüşe başlayınca açılır gibi oldum, ondan sonra deli gibi yürümeye bşaladım 40 km yürüdüğüm oldu günde, bu dediğim süreçte kilo vermeye çalışıyordum, sigharayı bırakmıştım. derken 2 ayda 23 kilo verdim basit bi diyet ve yürüyüşle.

yani ameliyat olmak senin seçimin ama sonrasında mutlaka dikkat et.

evet sandalyenin arkalığı varsa popoyu oraya dayamak lazımmış. ama dediğin gibi arkalıksız bir oturak hatta yoga topu iyi gelebiliyormuş ben de bugün öğrendim şuraya bakarken: www.instagram.com

tesadüf yüzmeye bugün başlıyorum :)

fıtık ağrısının benim en çok çektiğim kısmının sebebi içerideki ödem.

vücut bir sıvı salgılıyor orasını korumaya alıyor ve tamir etmeye çalışıyor. içerideki basınç bazen o kadar çok yükseliyor ki, fıtığın ağrısını kat kat arttırıyor.

bunun için oraya ultrason seansı uyguluyolar, ultrason seansının amacı da oradaki ödemi dağıtmak. böyle bir şey de var aklında olsun.

Bu bel fitiginin en boktan yani etrafinda acaip hurafe dolasmasi, bende de var, uzundur arastiriyorum ve bu kadar bilgi kirliliginin baska hicbir hastaligin etrafinda dolastigini zannetmiyorum. Resmen bir lagim cukuru.

Benim arastirmalarim sonucunda ulastigim sonuc su:

1- en az 3 tane operator doktor ile konus, mrlara baksinlar. Eger hepsi ameliyat demezse acele etme.Eger hepsi ameliyat diyorsa o zaman yapacak birsey yok, actiracaksin.

2- Ameliyat sonucu cikana kadar belini sakin oynatma, sacma sapan igneler falan yaptirma. Ben yaptirdim, her mudahalede daha da kotulestim, hicbir ise yaramiyor.

3- Ameliyatinda bence korkulacak birsey yok, girdisi ciktisi 1 saat. 6-7 saatlik ciddi riskli ameliyatlara girenler var.

4 - Ameliyat olup tamamen agridan kurtuldum diyeni duymadim, ama ameliyat olduguma pismanim diyeni de. Gecen sene bir yakinimiz oldu, yuruyemeyecek durumdaydi, hala hafif agri var ama eskiye gore cok daha iyiyim diyor. O yuzden tek secenek ameliyat ise ol gitsin, surekli agri ile yasanmaz..

Çok deneyimli arkadaşlar yazmmış, özellikle @killerbee nin dediklerine katılıyorum.
Bence 2 fizik tedavi uzmanı bu kesin ameliyatlık demezse olmayın. Cerraha gidersen işi o olduğu için ol geç der. Fizik tedavi daha iyi yönlendirir.

Ben ameliyat oldum sorunum devam etti, meğer bendeki sorun enflamasyonmu, çok güçlü anti-inflamatuar ilaçlar kullandım, daha sonra da paleo diyeti yaptım. Her gün üç damla kekik yağı kullanıyorum fibromiyalji için. fibromiyalji ağrıları daha yoğun hissetmeye sebep oluyor çünkü.

bi baktim haritaya, turk telekom arenaya yakin olan metro istasyonuna taksiyle gidip oradan metroya binebilirsiniz, 6da aciliyodu bildigim kadariyla metro.

Söğütlüçeşmeden metrobüs, yenibosnada inip taksi. Taksi maksimum 20 tl tutar. Benim için en makulu bu. Minibüs de var yenibosnadan ama çok uzun sürüyor.

Hangi yakadasın
Nerede ev
Avp. Yakasında perpa da bedas var çok uzak değilse oradan diğer taraf yani anadolu ayedas dan internet sitelerinde gerekli bilgi car

online.clkbogazici.com.tr buradan tüm işlemlerinizi online halledebiliyorsunuz.

kadıköy

enerjiSA şubesine gittim,
kira sözleşmesi, kimlik ve DASK belgesi istediler,
imza attım, oldu.

120 TL civarı da bir depozito vardı,

evet bu. bir de kırmızı kantaron var.ama bu sarı.

tamam o zaman. sarı istiyordum.

tamamen mantık temelli sallıyorum, bence kurbağalama daha fazla işe yarar.

3 hafta yüzmeyle göbek mi erir abi ya? Adam gibi koş birkaç ay. İlle yüzücem diyorsan serbest stil en iyisi. Sırt üstü biraz keyfe kaçıyor.

milyonuncu kere yazılan cümle; bölgesel zayıflama diye bir şey yoktur.

yüzdükçe erir yağlar. ama karın kaslarına en çok etki eden stil dersen sanırım kelebek derim. dolphin kick vururken karın kasları da sıkışıyor nispeten

serbest stil yüz.

Apocalypse +1 istediğin kadar tik atma. acı gerçek bu.

bölgesel zayıflama yoktur ancak karın kaslarınızı çalıştırmak istiyorsanız kurbağalama yüzün. her kulaçta bacaklarınızı vücudunuza çektiğiniz için özellikle alt karın bölgesine çok faydalıdır. eğer beyaz un, şeker ve kızartmaları da hayatınızdan çıkarırsanız gerçek anlamda faydasını görürsünüz :)

Adam zaten bölgesel eriteceğim, sadece göbeğim gitsin dememiş ki. Göbek eritmek halk dilinde zayıflamakla aynı anlamdadır.

Kaç kilo verdin ? 3 haftada mucizeler gerçekleşmez. Sağlıklı kilo vermek istersen haftada 0.5kg hedefin olsun.

elbette kelebek. hayvan gibi yorar ve kalori yaktirir. ama dayanabilirsen...

@turkuaz nereden çıkarıyorsun bunu, nereden anladın çok merak ediyorum doğrusu.

diğerleri de biliyor konuyu ama insanları yanlış yönlendirmekten mi hoşlanıyorlar bilmiyorum, nedir yani sırtüstü yüzünce göbek mi eriyor sadece, serbest stil yüzünce göbek eriyor da kalçalara bir şey olmuyor mu? neyse

istersen amuda yüz o göbek ancak mutfakta erir. yediklerine dikkat etmeden eritemezsin.

@Apocalypse,

Sen adamın bölgesel zayıflamak istediğini nereden anladıysan ben de oradan anladım.

3 haftada yaklaşık 10 kilo verdim. boy 1.69. kilo şu an 60. 3 haftada verdim diyorum da yanlış anlaşılmasın. iyi bir yüzücü değilim. günde max 700m yüzebiliyorum ve ortama 3km yürüyorum. kilo vermemin sebebi iştahımı acaip açan ve sürekli doyumsuz hissettiren bir ilacı bırakmamla gerçekleşti. sadece, bu ilacı bırakmam yüzmeye başlamamla aynı döneme denk geldi. 65 kiloda kalmak isterdim ama günden güne kilo kaybediyorum. göbek inatçı, olduğu yerde duruyor :)

işim dolayısıyla günün büyük kısmını pc başında oturarak geçiriyorum. yaş da 33 oldu olacak. haliyle bu göbek kaçınılmaz oldu. yani evet bölgesel bir zayıflama istiyorum tahminler doğru. tik atmamamın sebebi, bölgesel zayıflamanın mümkün olmadığını gerçekçi bulmadığımdan değil. cevaplar doğru olabilir. sadece bu acı gerçek hoşuma gitmedi o yüzden.

sırtüstü yüzmemin sebebi de başka türlü yüzemiyor oluşumdan başka bir şey değil. ama bacaklarımda bir güçlenme hissediyorum. öyle ki bazen sadece bacaklarımla yüzüyorum. kulaç atma konusunda biraz tembelim ve bu konuda bir şeyler yapmam lazım.

sanırım öncelikli tercihim serbest olacak. speedo videoları ve salondaki tecrübeli yüzücüleri izlemek bu konuda epey faydalı olacak gibi.

Kuyumcular falan yapar onu ama komisyon cikar,gereksiz olur.

can mocamp, son derece güvenilir. çok iyi biri tarafından işletiliyor. gidin kalın.

kaş kamping

iddaa bayiinde her maça tek maç oynayamazsınız. iddaanın belirlediği maçlarda geçerli sadece tek maç olayı. onun harici limit ben bayilerde 2500 diye biliyorum.

oynarsın ama oran çok düşer piç olur.
aynı maçın hem altını hem üstünü koyarak yapabilirsin. bilyonerde yaparken dikkat et, aynısını kuponla da yapabilirsin.
tavsiyem iddaa'dan uzak durmak. neresinden tutarsan tut iddaa pişmanlıktır.
yüksek stake oynatan güvenilir online siteler var.

hakkaten her maç tek maç yapınca zaten düşük olan oran iyice dibe vuruyormuş.
yüksek stake oynatan güvenilir siteler hangileri?
ben şimdiye kadar hep rivalo'dan oynadım.
şimdilerde ise bir acenta aracılığıyla betfair'de oynuyorum.
ama acentaya güvenmiyorum o yüzden alternatif arayışındayım.

tempobet ve marsbet
bonus olayına bulaşmazsan -ki hiç bulaşma- paranı son kuruşuna kadar alırsın.

iddaa bayine sordum tek seferde yatırılabilecek en yüksek tutar 3918 liraymış.

niye 3918'miş hocam niye 3920 ya da 4000 değilmiş? alala ne garip işler. katsayıya göre gidiyor heralde.

pek sevilmez de ben bi ara marmara gold'a sarmıştım. tuborg 5 lirayken marmaranın litresi 7.5'tu. şimdiki fiyatını bilmiyorum

edit: tik hastası değilim de neyi eksik gördün arkadaş cevabımda?

Efes Malt bu yaz normal biralardan daha ucuzdu baya içmiştim, tadı da gayet güzeldi ama son zamlardan sonra ne oldu bilmiyorum.

efes malt 4.25-5.00 arası salınıyor migroslar'da. tutturabiliyor çokçası.

ama tabii ki evde bira yapımı!!

Ben kozel beğeniyorum :p kimse kusura bakmasın, yerli biralarda fiyat/performans diye bi şey yok. Hangi performans. Burada içtiğim bir bira parasına üç bira içtiğim ve bunların hakikaten güzel biralar olduğu günlerden sonra Türkiye'ye döndüğümden beri bira içmiyorum. Dışarı çıkınca da biraz fark ödeyip kokteylleri falan deniyorum. Marketten alıcaksan da alman, çek biralarına falan bakıp ucuz olanı al bence. Güzel yapsalarmış yerli birayı xd

Amsterdam. Hem tadı güzel, hem içimi yumuşak, hem de alkol oranı yüksek. Efes nedir allasen? Tuborg ve Bomonti'nin gideri var da Efes asit banyosu gibi.

amsterdam navigator

apostel brau
kafa yapma açısından amsterdam

edit: iyi 3 kişi daha amsterdam yazmış. deli bira ya

budur herhalde

www.cnnturk.com

şirket kurmana da gerek yok ki :/ kazandığının vergisini vermelisin her türlü. yıllarca yasadışı çalışmışsın bence. büyük ihtimalle açmaz ama açtığında da tam açar. sağlam ceza ödersin.

vergi vermediğin için devlet nezdinde vergi kaçakçıcısın evet. şikayet olursa kapını çalabilir, bulabileceği tüm gelirlerini vergileyip ceza kesebilir.

dediğin doğru, ha evdesin ha dükkandasın, yaptığın iş aynı neticede. ama evine maliye bakanlığından denetime gelmezler. dükkan ise dikkat çeker. bulunduğun yerdeki herhangi birisi "ya bu adam ne iş fatura kesmiyo sanki, biz enayi miyiz vergi veriyoruz" diyebilir, şikayet edebilir. ki dediği doğru. hatta bi ara bu gibi şikayetlerde şikayetçi ödül alıyordu diye bi şey duymuştum, doğruluğu var mı bilmiyorum.

bu işi bir muhasebeci ile konuşman doğru olur. fakat şirket kurmak zorunda değilsin. maliye bakanlığından alacağın fatura koçanını kullanarak şahıs olarak da hizmet faturası kesebilir, vergini ödeyebilirsin.

imza: yıllarca freelance olarak iş yapmış bir yazılım geliştirici.

iyi de ülkede/dünyada hatırı sayılır miktarda freelance çalışan insan var. bu insanların hepsi suçlu mu şimdi?

Belli bir limitin altında kazanıyorsan vergiden muaf olursun ama o limitin üstünde kazanıp da vergi vermiyorsan vergi kaçırıyorsun demektir hukuki anlamda. O limit nedir ben bilmiyorum ama.

Belli bir limitin altında kazanıyorsan vergiden muaf olursun diye bişey yok
o SGK lı olarak çalışıp da ek iş yaparak gelir elde edenler için. sınır da 20 binlerde bişey. freelance çalışan her türlü fatura kesmek zorunda bu arada. sene sonunda zarar da etsen, şirketsen en kötü muhasebe vs. yine ödüyorsun.
@woe
1- türkiyedeki vergi/iş kanununa göre freelance çalışmak diye bişey yok. siz bir işi ticari amaçlı/ düzenli olarak yapıp gelir elde eden bir kimsesiniz. ister şirket olarak ister "serbest meslek erbabı" olarak kendi adınıza maliyede bir kayıt yaptırmak ve vergi numarası almak zorundasınız. bunun tek istisnası evde tarhana filan yapıp satan teyzeler onlar zorunlu değil. onun dışında home office çalışan herkes vergi kaçakçısı, yasal değil.
2- yukarıda denilmiş evde yaparken hadi belki kimse uyanmaz da şu anda bi uyanan olursa başınız derde girebilir. illa şikayet olması da gerekmez zabıta gelse vergi levhası sorar.

bu ara dediğin bu işlerle başım dertte gibi. bir şikayet sonucu maliye takibe aldı beni.
detayına inmeyeyim ama, genel olarak maliye kapına dayanırsa ve banka ile aldıysan paranı hep, çok fena sıçabilirsin. öyle böyle değil hem de.
bir de ofis işine girmişsin, daha tehlikeli hale gelmiş.
tavsiyem, git mükellefliğini başlat ve ufaktan da olsa vergini ver. hiç vergi vermemen bu durumda çok tehlikeli.

*belli bir limiti altı muhabbetine inanma, yok öyle şeyler. bizzat yaşadığım olay çünkü

için rahat olsun. stopaj vergisi diye bir şey var. sana iş yaptıran kurum sen fatura kesmediğinden senin yerine ödüyor. piyasada senin gibi bir sürü adam var. mesela terziler. devlet parasını alır yani her türlü.

www.stopajvergisi.com

www.parasut.com

@ kocakum o stopajın ödenebilmesi için serbest meslek makbuzunun kesilmesi gerekiyor işte, şıkıntı orada müşterisi fatura almazsa stopajı neye binaen ödeyecek?
fatura kesmeyen her serbest meslek erbabı vergi kaçırıyor, terzi ya da web tasarımcı olması fatura bakımından fark etmez. (dükkan açılışı, meslek odası, vergilendirme usul farkları filan var onları ben de bilmiyorum)

@niye ama ikinci link'i ekledim. serbest meslek makbuzu(SMM) kesecek. şirket kurmasına gerek yok anlamında dedim.

SMM nasıl düzenlenir?

Vergi Dairesinden serbest meslek mükellefiyeti açtırdınız, anlaşmalı matbaada serbest meslek makbuzları (SMM) bastırdınız. Hizmetinizi verdikten sonra bu SMM’leri doldurup müşterinize vermeli ve karşılığında hizmet bedelinizi tahsil etmelisiniz.

@kocakum
aynısını ben de dedim
ister şirket olarak ister "serbest meslek erbabı" olarak kendi adınıza maliyede bir kayıt yaptırmak...

ancak "şirket" kurmak daha teferruatlı gibi gelse de şirket faturasında, serbest meslek erbabının kestiği makbuzda olan stopaj yok. faturada sadece KDV oluyor.

yani 100 liralık makbuz kesse müşteri toplamda 100+20 (stopaj, devlete)= 120 lira öder --ki bu nedenle pek sevmezler bu düzeni, firmalar fatura ya da gider pusulası ister genelde-- kendisine 100 -18 (KDV, devlete) 82 lira kalır. 100 liralık fatura kesse müşteri 100 lira öder. kazancına göre kendisi ayrıca vergi öder kendine kalacak miktarı bilemiyorum.--burayı yanlış biliyorsam biri beni düzeltsin.

öte yandan şirketin giderleri var tabi.
ayrıca vergi daireleri farklı uygulamalar yapabiliyor. bazı mesleklere X vergi dairesi başka şey derken Y başka şey diyebiliyor (özellikle serbest mesleğe mi giriyor ticari bir faaliyete mi giriyor kısmında yorum muhtelif şirket olsa tek kişi olarak şahıs şirketi olabilir ltd olabilir gibi gibi). üstüne bir de senede ne kadar kazandığınız da neyin daha mantıklı olduğu konusunda belirleyici olabilir.

anlaşılacağı üzere konuyu epey araştırmıştım ve cidden çetrefilli bir konu.

bir de vuk'da arızi kazanç diye bir durum var sanırım 2015 yılı için 23.000 TL altında gelir elde edilmesi durumunda vergiden muaf olunabiliyor. hizmeti alan gider pusulası düzenleyip stopajını ödüyor. ama bunun yılda bir kaç kez yapılması lazım. sürekli gider pusulası düzenlersen yine serbest meslek kazancı olarak vergilendiriliyor.

yani vergiden kaçmak mümkün değil orası kesin. yapılması gereken yıllık gelir/gidere göre ne tür mükellef olmak gerektiğini saptamak.

www.parasut.com

İşte sorun şu ki düzenli bir gelirim yok. Bazen iki iş birden geliyor, bazen ise üç-dört ay gelmediği oluyor. Freelance böyle malesef aynı deniz gibi, bazen dalgalı, bazen durgun. Tahminen yıllık gelirim bu başlangıç aşamasında en iyi ihtimalle 25.000TL civarında olabilir. Ama bunu bilemeyiz, az da olabilir çok da. Her halukarda vergi ödeyeceğim gibi görünüyor eyvallah ama benim için en doğru olan mükellefiyeti seçmek durumundayım.

Müşteriye gider pusulası düzenletmek sanırım bu durumda bana uygun değil. Çünkü yılda iki-üç kezden fazla gider pusulası yapıldığında dediğiniz gibi başım ağrıyabilir diye düşünüyorum.

Şahıs şirketi kurmak ve devamını sağlamak için muhasebeci başta olmak üzere bir sürü masraf yapmak gerekiyor. Bu durumda benim için en iyi ve en masrafsız seçeneğin serbest meslek erbabı olarak makbuz kesmek olduğunu söyleyebilir miyiz? Sanırım tek dezavantajı stopaj. Şahıs şirketinde de stopaj yok sadece kdv ödüyoruz ama diğer masrafları çok. (gerçekten çok mu?)

Serbest meslek erbabı olmanın başlangıç ve aylık masrafını biliyor musunuz? Yine mecburen bir muhasebeci ile çalışmak zorunda mı kalıyoruz yoksa parasut.com bu ihtiyacı tamamen karşılıyor mu? Biraz şahıs şirketi kurmak ve devam ettirmek ile serbest meslek erbabı olarak başlayıp devam etmeyi giderler bakımından karşılaştırabilir miyiz?

Soru soruyu doğuruyor. Benim gibi bu konularda bilgisiz biri için arap saçı resmen.

parasut.com sanırım web tabanlı bir finansal yönetim aracı. vergi beyanı gibi konularda verdikleri bir hizmet göremedim.

bence size her halükarda mali müşavir gerekiyor. çünkü serbest meslek erbabı olunca da işiniz makbuz kesmekle bitmeyecek. kazanç defteri tutmanız gerekiyor. üçer aylık dönemlerde geçici beyan vermeniz gerekiyor vs. çevrenizden güvenilir bir mali müşavir bulup danışırsanız zaten size yapılması gerekeni izah edecektir.

ön bilgi olarak:

www.gib.gov.tr

ben de senelerdir freelance olarak evden işler yaptım. yapmaya da devam ediyorum.
fatura kesemediğim için kaybettiğim işler oldu. sen evden freelance olarak çalışırsın fatura istemedikleri sürece de sıkıntı olmaz. fatura isteyenlerden iş alamazsın kaybın bu olur.

ama dükkan açarsan dikkat çekeceksin. çat kapı gelirler bir gün, iş yapmıyorum hobi olsun diye burayı açtım da diyemezsin.

merkez bankası günlük döviz alış kuru

merkez bankasi gunluk doviz satis kuru.

yani 100 dolar karsiligi gonderdiginiz para ile karsidaki kisi gidip ayni meblagda dolar alabilmeli. alis olursa daha az dolar alir.

alış mı satış mı karar verin yav (:
kaynak merkez bankası olacak demek ki. adresi de şurasıymış: www.tcmb.gov.tr
alış ve satış'a ek olarak bir de efektif alış ve efektif satış var. kafalar karışık.

Sen dolar alacaksın. Yani satış fiyatına bakacaksın. Piyasanın sana uygulayacağı satışın fiyatına.

yüksek olan güzel kardeşim. sana daha fazla koyacak olan. adam gidip yüksek olandan dolar alabilecek çünkü.

mantıklı olan satış ama resmi olarak kabul edilen alış kuru. borcun resmiyeti önemli.

tutar.

firma zaten şurada kayıtlıdır: www.efatura.gov.tr

sevk irsaliyesi olabilir mi?

hay yaşa, evet öyleymiş.
fatura üründen ayrı olarak gönderiliyormuş.
teşekkür ederim.

:) rica ederim.

(bkz: ara seçim)

belli sayıda milletvekili koltuğu boşalınca yapılıyor. sadece o koltuklar için yapılıyor.

soundcloud.com

saatini istemiyorum

soundcloud.com

buldum galiba
Alif Tree - Clockwork
güzel albüm