Ekşi Duyuru

ipadde mi yapacaksın? biraz fantezi gibi durmuş

Web sitesi kurmak için pahalı yazılımlara ihtiyacın yok. Aslında doğrudan yok.

Bazı tool'lar ve grafik programlarına ihtiyacın var. Tool'lar genelde ücretsizdir. Grafik tasarım programları pahalı olabilir ama Türkiye'de parayı bastırıp kimse orjinal program satın almıyor, daha doğrusu büyük çoğunluk crackli kullanıyor.

Web sitesi kurmanız için tabii ki bilgi gerekli. Kod ve tasarım diye ikiye ayrılıyor sektör. Tabii bu kod ve tasarım da kendi içinde ayrılıyor, farklı dalları var diyebilirim.

Anlayabileceğiniz bir biçimde açıklayayım; HTML(5), Css, Javascript-jQuery, PHP, Asp.Net bunlar işin yazılım kısmı diyebilirim. İçlerinde ayrılıyor dediğim; HTML(5), Css, Javascript-jQuery bunlar daha çok kod tasarımı olarak düşünün ya da kodun süslemesi diyebiliriz.

PHP, Asp.Net ise yazılım olarak düşünün. Arkaplanda sitenin bütün işlemlerini bu diller yapıyor. Veritabanı, veri işlemleri vs her şey bunlarla yapılıyor. Tabii PHP, Asp.Net'den başka web dilleri de var.

Grafik dizayn bölümü ise; Photoshop,Fireworks, Illustrator, Flash tarzı programlar kullanılıyor.

Son olarak şunu söyleyeyim; HTML 5'in çıkmasıyla beraber grafik programları daha az kullanılır oldu.

500$ olayına gelince emek meselesi, ama genelde piyasa ölücüler hariç ucuz değildir.

baskan bir de nasil bir websitesi yapacaksin?
kisisel kucuk bir seyse frontpage den ya da blog tarzi sitelerden yuruyebilirsin.
firma sitesi ise iş değişir tabi fakat megaholdings falansa sakın verme o parayı.

wix denen bisey var o nedir?

wix de online web sayfası yapıcı.
ama sen ne yapmak istegini bi soylersen ona göre tavsiye verebiliriz.
blog mu yazıcaksın, üretici firmaya websitesi mi yapıcaksin vs.

pahalı yazılımdan ziyade bilgiye ihtiyaç var. sonuçta tamamen ücretsiz yazılımlarla üst düzey web sitesi hazırlayan binlerce kişi var. wordpress sistemini araştırabilirsiniz. ama sadece bir site için bu kadar çok şeyi öğrenmeye gerek yok. bütçeniz yeterli değilse bilen bir tanıdığınız muhakkak vardır, yardım alın.

tek seans ya da iki seans seklinde olabilir. tek seansta bir seferde yapilir tahmin edecegi uzere ama cok buyuk bir sey olunca ikiye boluyorlar. ilki yapilinca yaralar gecsin diye bekliyorsun falan.

iyi dovmeci istanbulda da var. bence kasma pek.

dövmeye ve dövmecisine göre değişiyor, benimkini beş seans/on saatte yaptı adam, diğer dövmecilere kalsa belki iki seansta halledeceklerdi; siz yaptırmadan sorarsınız.
dövmeci seçimi tamamen şans bence, istanbul'da meşhur bir dövmeciye yaptırdığınız dövme sizi tatmin etmezken, küçük bir kentteki bi' dövmeci tam da istediğiniz gibi bir iş çıkarabilir.

(bkz: cennetten kovulan) ile bir konuş derim, ekşi tattoo'nun sahibi kendisi. bana da bir rocky dövmesi yaptı ki hala bakıp adamı minnetle anarım.

benim 30cm kadar dövmem bir günde tamamlanmıştı. 5-6 saat sürdü.
fazla detaylı bir figür değilse, dövmeci de müsaitse bir günde bitirir.

Gerek yok...

ilk başlarda basit enstantane, diyafram ayarları, 1/3 gibi temel kompozisyon teknikleri falan gösterecekler. Giriş kursu böyle oluyor genelde, bunları internette bol bol bulabilirsin. Daha ileri konular için kurs gerekebilir. Iphone'la fotoğrafçı olunmaz diyenlere de Jason Peterson, Gabriel Flores gibi fotoğrafçıları gösterebilirsin. Ama bir fotoğraf makinesi alıp ayarları öğrenmen yararına olur tabi. Bir de öğe net olsun, arkası bulanık olsun gibi şeyler ve çok daha fazla seçenek istiyorsan telefon ile olmaz, lenslere bağlı şeyler onlar, o durumda makineye ihtiyacın olur.

telefonla fotoğraf çekmek için eğitim almak çok mantıklı değil. ilgin varsa giriş seviyesi bir dslr makine al, internette zibil gibi eğitim videoları var. onları izle, çık bol bol çekim yap. öyle daha iyi öğrenirsin. fotoğraf eğitimini belli bir konu üzerinde (düğün fotoğrafçılığı, bebek/doğum fotoğrafçılığı vs) uzmanlaşacağın zaman düşün.

teknik anlamda fotografciligin mantigini, isik, kompozisyon vb konulari anlatacaklar. fotograf okumalariyla ilgili pratikler yapacaklar. ilk basta makina almana gerek yok. henuz ne oldugunu ve neye ihtiyacin oldugunu bilmiyorsun. egitim sonuna dogru tum ogrendiklerini pratige dokmeniz icin bir ortam yaratilacak. o zamana kadar da kafanizda birseyler netlesmis olur, o zaman alirsiniz.

internetteki dokumanlar bundan sonra daha cok isinize yarar.

Gecici bir heves bile olsa bir egitime gitmenizi tavsiye ederim. fotograf cekmeseniz bile bakis aciniz degisecektir.

Bulundugunuz ildeki fotografcilik derneklerinin egitim programlarina katilmanizi tavsiye ederim.

Yedigöller, Abant olabilir.

Harika bir fikir.

pazartesi gece iğneada'da kamp yaptım, gayet güzeldi. destinasyon olarak demirköy- iğneada çevrelerini tavsiye ederim. istanbul'dan 250 km falan çekiyor.

kamp yapmayı cok sevıyorum. guvenlıgınden degıl ama bırını ıstıyor o anı paylasmak ıcın ınsan enazından ben :) ıyı tatıller.

etrafta baska insanlar da olsun isterseniz hala sezon kapanmadigi icin deniz kiyilari uygun olur. kampingleri tercih ederseniz guvenlik sorun olmaz. (saroz, igneada, kiyikoy kastro, sile-agva kiyi seridi, ucmakdere vs.)

yok tek basima olmak istiyorum derseniz izmit-sakarya yaylalari guzel. inonu, delmece, menekse yaylalari, igneadaya yakin demirkoy civari ormanlar, hacilli koyu, terkos golu civari, suluklugol vs.

Er kişiysen istersen tem kenarında yat sıkıntı yok, hatunsan illa bir kişi olsun yanında kapalı kampinglerde bile tuhaf tipler oluyor, bir şey olmaz da önlem olsun yine

metro direkt var diye oluyor demişti bir tane çalışan arkadaş.

aynen havalimanından ve aksaraydan direkt metro var neden olmasın ki. araplar bayılıyor ışıltılı mağazalara, görmemiş oldukları içün.

bulgaristan'dan otobüs kaldırıldığını duydum ben de. avm turu :)

hı görmemişler peaceon. cahilliğin diz boyu. araplarda deli avmler var. olmadı yakında uae var.

metro > aksaray

hiit yap biraz.
germe esneme yaptıktan sonra tabi.

hit derken 12 10 8 gibi mi?

youtube da arat ben ilk bakşta şunu buldum
www.youtube.com

Ağırlık çalışacaksan ağırlık çalışarak ısındırırsın kaslarını. Nispeten daha düşük ağırlıklarla 2 set yapmak yeter senin için. Hiit ve benzeri teknikler antrenman için kullanacağın ATP-PC tipi enerji kaynağını tüketeceği için ağırlık antrenmanın daha verimsiz geçmesine neden olacaktır.

Biraz dinamik esneme ve boş bar.

M, daha sıkı manevralar yapabilirsiniz böylece

L alman daha dogru gibi. Tam sinirdasin cunku. Ben de sinirdaydim xl aldirdi satici.

Evde yoga yapmayı istersen, aşağıdaki siteye üye olarak çeşitli seviyelerde ve uzunluklardaki dersleri izleyebilirsin.

www.myyogaonline.com

Bir de burası var:

herkeseyoga.web.tv

İktidardaki değişim

modemi kapatıp açın sonra bi deneyin

Binbir türlü nedeni olabilir nerden bilelim. Açıklama yok mu başka?

www.idefix.com

dönemin burjuva çevresini ve cinsel hayatını anlatıyor, okudum ama beğenmedim, açıkçası yatmadan önce yüz fırça darbesi gibi kitap

Marguerite Duras - L'amant (Sevgili) ?

Marquis de Sade'ın bütün eserleri.

gözün öyküsü, georges bataille.

itaatkar - karolin fişekçi.

çirkinin aşığı-yazarını hatırlamıyorum. adamin seyini bile 3 sayfa tasvirlemislerdi o derece bir kitap.

kürklü venüs - leopold von sacher masoch
tehlikeli masallar - ahmet altan

Bir kişi bile yazmamış:

(bkz: Henry Miller) - (bkz: Yengeç Dönencesi)/(bkz: Oğlak Dönencesi)
(bkz: Erica Jong) - (bkz: Uçuş Korkusu)
(bkz: Anais Nin) - (bkz: venüs deltası)

Edebiyat dedigin bunlar azizim.

(bkz: guillaume apollinaire)
(bkz: genç bir don juan'ın maceraları)

Kemik, Yatak Odasında Felsefe

pimsleur dediğin bildiğimiz mp3 ses dosyaları işte, app lik bi olay yok, torrentten indir sonra da iphone at

*eşitleme yapmanız gerektiğinde yapmayıp kaçırmış olabilirsiniz. direkt -örneğin- 5metreye inip kulak eşitlemeye çalışırsanız yapamaz veya kulak zarına zarar verirsiniz. çünkü iki eşitleme arasındaki derinlik arttıkça eşitlemek zorunda olduğunuz basınç da artar.

*girp, nezle, sinüzit gibi üst solunum yolu hastalığınız varsa, östaki borunuz tıkalı olabilir, bu yüzden eşitleyemiyor olabilirsiniz.

*bazı kişilerde kulak zarı hassasiyeti az olabiliyor ve basınç artışlarını hemen farkedemiyebiliyorlar, eşitleme ihtiyacı duyduğunuzda ilk başta belirttiğim gibi eşitleyememiş olabilirsiniz.

önerim kesinlikle zorlamayın, vereceğiniz bir zarar uzun süre sizi dalıştan alıkoyabilir. çözüm olarak da önce bir kbb doktoruna gösterin.

Öncelikle doktorunuza danışınız.

Öksürüyorsanız, boğazınız veya burnunuz tıkalıysa yine olmayabilir.

Daha dalışa başlamadan tekneye bindiğinizden dalış noktasına gidene kadar sık sık karada eşitleyiniz.

Suya girdiniz, bc'nizi boşalttınız dalmaya başladınız, kafanız suyun altına girer girmez ilk eşitlemenizi yapın. Daha sonra eşitleme ihtiyacı duymadan sürekli yapınız. Tik gibi olsun, sürekli eşitleyin kulağınızı,ü hissetmeye beklemeyin.

Ama öncelikle bir kbb doktoruna danışın, gösterin kulağınızı. Ayrıca deneyimli sizle süreklki uğraşan, her probleminizde yanınızda olacak bir eğitmenle dalış eğitimi alın.

şöyle bir varsayımım var: artık sigaranın zararları saklanamaz hale geldi.. ve savaş açtılar, bu seferde sigarayı bıraktırma haplarıyla parayı kırıyorlar.

90larda da vardi. Turkiyenin 90larinda geceleri televizyonlara kabus gibi coken duman avcilari spotu, igrenc sarkilari ve yesilay haftasinda esrar, oroyin, kokoyin hepsi hain temali resimlerin en basinda sigara vardi dostum. Hatirlamaya calis.

esasinda bilim 80-90 senelerinde yapilan arastirmalarda sigaranin ciddi kanser riskine sebep olduguna dair bulgulara ulasti (daha da erken de neyse). Asagi yukari bilimsel arastirmalarla bulunan bilgilerin kamu politikasina olan etkisi uzun zaman suruyor. Bunda oncelikler (sigarayi yetistiren tarimcilarin fakirlesmesi, ama karsiliginda birey basina dusecek kanser tedavi maliyetinin azalmasi gibin), lobicilik filan da var.

jinemed de erkege uygulama yapilmiyordur sanirim:)

yasam hastanesi var bahcelievlerde 350 liraydi en son.

Abi ben Su an tam benzerini geciriyorum. Aylardir suren bi durum. Cozumunu bilsem ah Sana soylemem mi. Of lan. Ne sacma.

annem de panik atak hastası(ymış)
neyse efendim bir gün çalıştığı şirketin doktora anneme dönüp "koskoca kadınsın utanmıyor musun böyle hallere girmeye? psikolojik işte üstesinden gelmen lazım noluyo lan" gbii bir şey demiş. sonra annem düzelmiş. ben hayatımda 1 kez gördüm ölücem dediğini onda da tatildeydik otelin içinde durup böyle bir şey dedi acayip korkmuştum tabi bu durumunu bilmiyordum annemin. neyse hikayeyi boşuna anlattım da yani sakin olmaya çalış doktora git hayatını renklendir vs vs
tavsiye almak vermek kadar kolay olsaymış keşke

ben bir iki gün yaşadım, öncelikle bunu yaşamaya başladığın anda başka şeyler düşüneceksin, sanki çok iyiymişsin gibi, beynim uyuşuyor, terliyorum, bunalıyorum triplerine kesinlikle girmeyeceksin, kısa sürede geçiyor, böyle böyle yap her olduğunda, eğer üzerinde durursan ve vücudunu dinlersen geri dönüşü olmayan yola girmiş olursun, dediğimi yap, umursama, normalmiş gibi davran, kısa sürede atlatırsın bir daha da karşına çıkmaz.

önce kazası olup olmadığını şase numarasını turkcelle göndererek kontrol et. ilk sahibinin adını soyadını öğrenip bir sor soruştur. ayrıca 150 tl civarı bir paraya ekspertize görünün. galericiye deyinki bahasetmediğiniz bir sorun çıkarsa ekspertiz parasını siz verirsiniz...

vallahi galeriler yarı mafya gibi. size tavsiyem otomobil markalarının plazalarındaki ikinci el bölümleri. en azından kurumsal bir muhatabınız olur

Kaputu açıp çamurluk vidalarına bakın, fabrikadan orijinal gövde rengi boyalı çıkar. Üzerinde oynama / çizik varsa çamurluk değişmiş olabilir. Aynı şekilde kapıları açıp gövde ile birleşim vidalarına bakın. bu, size parça değişimi olup olmadığını gösterir.

modern otomobillerde, her sac parçasının birleşim aralığı aynıdır. kapılar arası, kapılar ile çamurluklar arası, kaput ile çamurluklar arası vs. parmağınızı bu aralıklardan yukarıdan aşağı kaydırın, genişleyip daralma varsa parça çekiçlenmiştir. bu, parçanın düzeltilip düzeltilmediğini gösterir.

arabanın arkasına veya önüne geçip boyalara yandan bakın, patern ya da renk değişimi varsa boyanmıştır.

kilometreyi de direksiyon, vites topuzu, iç kapı tutamağı, koltuk kenarı gibi yerlerin aşınmasından anlarsınız. genelde 100.000 e kadar çok büyük bir problem olmaz, 150.000 civarı defektler görülmeye başlar, 200.000 e geldiğinde parça ciddi aşınmış durur. tabi bu biraz farazi bir konuşma, örneğin golf' lerin kapı tutamakları 70-80.000 civarı aşınmaya başlar. vw gibi iç mekanı dayanıksız malzemeden yapılan otomobillerde değerlendirme buna göre yapılmalıdır. (bunu bilinçli olarak söylüyorum, kaliteli malzeme her zaman dayanıklı malzeme demek değildir.)

arabayı ilk değerlendirme için bir servise götürdüğünüzde mutlaka lifte kaldırıp altına bakın. körüklerde, karter altında, opsiyonel olarak arka diferansiyelde falan yağ kaçağı varsa bunları sorun.

arabayı almadan önce mutlaka bir tur atın; çukurlara özellikle girin ve ses olup olmadığına bakın. abartmamak kaydıyla bir viraja sert girin, sert fren yapın. test edip öyle alın, sonra elinizde kalmasın.

edit: ekspertiz de bir yol ama çok defa yanıldıklarını gördüm. sadece fikir verici olarak kullanılabilir. önemli olan alıcı/kullanıcının bu kriterleri gözeterek yapacağı testtir.

arada bir tanıdık vs. yoksa galericiden araba alma.

Motorla uskudara gotursen ordan taksi yapsan olur mu

olmaz evden eve gidecek merdiven vs ben tasıyamam fıtık var bende:)

hangi marka ise. teknik servislerine ücretle yaptırsan?

teknik servis tasıma islemi yapmiyor marka anlasmali kargoya tasıtıp daha sonra montaj icin servis geliyor. buda olmadi yani. kargo ortalama ne tutar bilen var mi?

fillo kargo veya horoz lojistikten fiyat al.

firmaların kargo anlaşmaları olunca, gayet uygun taşıyorlar. nakliyeden ucuzdur. tahminim 50TL. civarıdır.

Evet.

kira sözleşmesini nüfus müdürlüğüne götürünce genelde işe yarıyor. ama bazen noter onaylı kontrat isteyebiliyorlar. denemeye değer, internet faturası olmaz. su ve elektrik seviyorlar genelde.

hafızam beni yanıltmıyorsa fatura sahibi kişi ile birlikte gitmen gerekiyor değiştirmek için.

benden hiçbir şey istemediler, ben kontratı götürmüştüm gerçi, eve bakıyorlar, içinde yaşayan hiç kimse gözükmüyorsa alıyorlar kaydını oraya.

aynen bu dediklerin vardı, yaklaşık 3 ay önce gittim, denedim, kabul etmediler. elektrik veya su faturası -ki bunlardan ibraz ettiğin senin üzerine olacak- veya evden birisi olsun dediler. bizimkiler de yurt dışında, komşuyu çağırdım bende, ikametgahı komşuya aldırdık.


ayrıca kabul etmemeleri son derece doğal, kira sözleşmesi şekle tabi değil, olur deseler o an orda oturup kendi kendime sözleşme yapacaktım mesela. internet bağlatmak da ha keza öyle, 2 dakikada bağlanıyor artık.

sipairşi iptal et
7 gün iadde hakkın var sorgusuz sualsiz.
hatata paran varsa 2.ciyi sipairiş et.
öteksinin iptal olmasını bekleme

internetten aldığın ürünü 14 gün mazeretsiz iade hakkın var. müşteri hizmetlerine, gelen kargoyu teslim almazsam iade prosedürü direkt başlar mı diye arayıp bi sor bence.

sorgusuz sualsiz iade +1

musteri hizmetlerine ulasabilirsem sorucam

kargoyu teslim alma, geri gönder. sonra da paranı al işte.

simdi musteri hizmetlerini aradım iptal islemini baslattım ama urun teknosa deposuna geri dondugunde para iadesi yapılacaktır ve tarafınıza konuyla ilgili geri donus saglanıcaktır dedi. simdi urunun ucuz olanını siparis etsem isler iyice karısır mi? yada kesin paranız iade edilmistir bilgisini beklemeli miyim?

karışmaz niye karışsın. o ayrı sipariş o ayrı sipariş. paranın iade edilmemesi gibi bir durum olmaz.

geri göndermeyle uğraşmadan önce müşteri hizmetlerini ara, "fiyatı düştü, indirim yapmazsanız iade edip tekrar alacağım, siz bilirsiniz" de. Yani durum nasılsa söyle daha doğrusu. Onlar da eşek değilse en azından hediye çeki yollar.
Bir harekette bulunmazlarsa süre dolmadan iade et. Bu arada kutusunu da açmadan bekleyin mümkünse.

eğer kredi kartı limiti ile ilgili sorun yoksa direkt aldığını iade et, yenisini sipariş ver. Yalnız şunu unutma, eğer taksitle aldıysan kredi kartına da taskitle iade edilir.

Bu arada başlığı teknosa'dan alınan uranyumun fiyatının düşmesi diye okuyunca anladım ki bu cuma günlerinin sonuna yaklaştıkça zihin bayram yerine dönüyor.

şehir?

ıkea da çok var :) git bak hepsine otur tek tek al birini.

istanbuldayım.
ikea olabilir ama pahalı gibi sanki bide nakliye parası alıyorlarmıs ayrıca.

www.sahibinden.com

al böle bişi bitsin (öğrenciysen)

(bkz: in cold blood)
(bkz: to kill a mocking bird)

(bkz: to kill a mocking bird) +1

a time to kill

john grisham kitapları. yağmurcu misal. ama tam istediğin gibi değil.
şu filme uyarlanan bir kitap, film iyi epey:
books.google.ge
türkçesi var mı araştıramadım.

evde bu tip aletlerle kardiyo yapmaktansa tabata ve evde yapılabilecek hiit antrenmanlarını araştırmanı tavsiye ederim ben. youtube'a home hiit excercise yaz. hem paranı harcama, hem daha keyifli ve de daha etkili antrenmanlar yap. kolay gelsin.

kürek aleti komple çalıştırır vücudunu, bisiklet lokal bir çalıştırma sağlar. ama kürek aleti derken hangisini düşünüyorsun?

bu mu:
www.google.com.tr

yoksa bu mu:
www.google.com.tr

birincisi için fazla bir tekniğe gerek yok ama ikincisinden düşünüyorsan biraz kürek çekme tekniğini bilmen lazım efektif kullanabilmek için. ama her durumda bisiklet aletinden daha iyidir. ben ikincisini kullanıyorum evde, çok memnunum.

kurek bence. ayni zamanda daha cok calistirir vucudunu, daha cok kalori yakarsin. hem bel/core, hem kol, hem bacak calistirir.

ama teknigini ogren de cek yoksa belini ve sirtini cok feci sakatlarsin.

Bence boşuna bu aletlere para bayılma. Eve alırsan maksimum bir bilemedin iki hafta sonra hevesin geçecek. Bir daha kullanmayacaksın. Eğer kardiyo yapma niyetin varsa bir spor salonuna yazıl veya evin civarında bir parkta hergün yarım saat yürü.

maxim aynı hevessizlik durumu spor salonuna yazılıncada olabilir, heryer salona parayı pesin verip gitmeyenlerle dolu. biraz irade meselesi sanırım.

"yarım saat yürüyerek" kardiyo yapmana imkan olanak yok bu arada.

evde calisma istasyonum var ondan once ısınmak adina yapıcam. arkadaslar iki tane tercihimi soyledim yanlizca bir tane ise yarar cevap var. havluyla calıs diyenden salona git diyene kadar. biliyorum cevap vermek zorunda degilldiniz ama eyvallah zahmet edip cevap yazmısssınız.bana. diyeceginiz su bisiklet alsan daha iyi cunku boyle boyle yada kurek aleti al cunku su su avantajları var. su yazdiklarınız moral bozmaktan baska ise yaramaz kusura bakmayın..

bana kalırsa kürek al, bisiklet aleti değil de gerçek bisiklet ile dışarı çık.
koşu bandının gerek çok sağlıklı olmaması gerekse de çok ses çıkarması nedeniye elenmesi doğru.

Sırf ısınma amacıyla yapacaksanız en ucuzunu alın. Yok eğer haftada birkaç defa uzun süreli kardiyo yapacaksanız koşu bandı derim. Ses çıkarmasını önleyen pedler var, bir tane de ondan alırsınız ses çıkarmaz.

İkisinden de sıkılma riskin var. Evde bir kaç round tabata döndürmek daha pratik ve ucuz olur senin için.

concept 2'nun kurekleri diyorum. cunku kurek bisiklete kiyasla butun vucudu calistiriyor.
yani kardiyolu vucut calisma gibi garip bisi oluyor, cok guzel oluyor.

nadirkitap.com

yer altından gelen şeyin adı sanırım radon gazı. doğal süreçlerle oluşan bir şey. bizim hoca da bahsetmişti ama hangi hallerde tehlikelidir, hangi hallerde tehlikeli değildir bilemiyorum. belki radon, toprak, ev gibi araştırırsanız mantıklı bir şey çıkabilir google'da.

radon gazı radyoaktif bir madde ve yeraltından geliyor. genelde bodrum katlarında birikir. Solunduğu durumlarda uzun vadede akciğer kanserine yol açar. ciddi bir tehlikedir.

hatırladığım kadarıyla söyleyeyim, arkadaşların dediği gibi topraktan gelen bişey radon gazı, ancak her yerde aynı ölçüde değil. Amerika'da falan bunun ölçümünü yapıyorlar, belki Türkiye'de de bunu ölçen aletler vardır. Ancak öyle anlarsın zararlı boyutta mu değil mi diye. Ayrıca bazı öneriler var, devamlı havalandırın falan gibi, epa'ya bakabilirsin.

22 sene bodrum katta bahçeli evde yaşadm bir sıkıntısını görmedim ya da farkında değilim şuan 4 katta dairem var burda da mutluyum :)

www.notabeneyayinlari.com
www.notabeneyayinlari.com
www.notabeneyayinlari.com

Bunları öneririm...

Kalkedon Yayınları'ndan çıkan, toplumsol.org yazarları tarafından yazılmış bir kitap da mevcut.

www.idefix.com

Zetahead kofta olsa pofta olsa bir sosyolojik nedeni vardir, hatta yeterince arastirabilirsek neden kof oldugunu ogrenebiliriz belki.

www.youtube.com

Hayir, bir filmi 1 kere izlerim.

kült filmlerim vardır canım sıkıldıkça izlerim.

bollywood filmlerini tekrar tekrar izlediğim doğrudur. Ayrıca My Sassy Girl, Fountain, Requiem for a Dream de bu filmler arasında

Bir sene Star Wars, ardısı sene The Lord of the Rings şeklinde düzenli olarak iki yılda bir Star Wars ve The Lord of The Rings izleriz arkadaşlarla. Arada The Godfather, Back to the Future falan da atarız bazı seneler, onlara ek olarak.

Biz düzene bindirdik yani o hareketleri. :)

vizontele için evet. yeri farklı çünkü.

la vita e bella filmine duyarsızlaşmamak için kendimi tutsam da 3 kere izledim. başka da birden fazla izlediğim film yok.

spirited away, monsters inc ve shrek 2 yi yüz sefer izledim herhalde. yine izlerim.

Film değil ama community dizisinin tüm sezonlarını abartısız 10'ar defa izledim. Lotr serisini de her yıl izlerim 1-2 defa.

yapmamak lazim belki ama ben olsam coktan cimbizla dalardim kabuga

aciyo gardas cimbizlik mevzu degil. bi topuk dedigin galin deri...

Icınde cam kalmasa da bastikca aci verir ama git film cektir derim. Birde iceride parca kalmissa iceride ilerleme ihtimali var diye biliyorum, film cektir en iyisi.

mesaj attım.

cok tesekkur.

merhaba burdayim, yardimci olayim:)

tamamdir arkadasina ulastim ozelden, soprularini cevapliycam

ülen biz de merak ettik

belli bir süre geçince zaten özel mesajlar siliniyor. yeni bişey değil ki. benimkiler mailime geliyor. bu mesajlarınız silinecektir diye. ben de onları silmiyorum.

ama açıkçası özel mesajların silinmesi bir sorun.

benım haberım yoktu bundan. bır suru adres tel vs vardı. cok sacma oldugunu dusunuyorum.

maile gelecek şekilde ayarı var onun. ama gelenler içinde ayrıntı bulmak gerçekten zor iş. ben geçen 2 sene önceden bi şeyler aradım bulamadım mesela. arşivcinin dert yanması da cuk oturmuş :D

bununla ılgılı bır ıbare var mı ? yoksa olmalı ,msjlarınız kalıcı degıldır sukadar gun sonra sılınecektır dıye. bedavadan ar-te yapıyorum sıze. bu arada yonetımden kımsenın cvp vermemesı guldururken dusundurdu

evet var, "asagidaki mesajlar eskidigi icin silinecektir" diye tarihi gececek olanlari o kirmizi ibarenin altinda listeliyorlar(di) gerci ben mesaj saklamiyorum, tam emin olamadim simdi.

silinmeden sanırım bi 10 gün önce mesaj kutusuna girince üstte bir uyarı çıkıyor, belli süreden eskiler silicek deyu.

bı arkadasın yaptıgı "guzellık" ıcın ona cok spontane bır sekılde plak gonderıcektım hedıye olarak. msj kutumda enfazla 3-5 msj vardı. +50 msj olsa tamam ama benım kus kadar msjlarımın sılınmesı nedr, suya yazı mı yazıyoruz hıhammına

Mesajlariniz her ayin 1'inde temizleniyor. Ama bunun icin en az 30 gunden eski olmasi gerekiyor. Yani ayin 2'sinde aldiginiz mesaj nerdeyse 2 ay sonra siliniyor. 30'unda aldiginiz mesaj 1 ay sonra siliniyor.

Aşağıdaki mesajlar 1 aydan eski olduğu için kısa süre sonra silinecek, saklamak istiyorsanız mesajları bilgisayarınıza kopyalayınız.

seklinde bir uyari cikiyor. Ayarlarda silinen mesajlari emaille gonder secenegi var.

ıpad yada mobıl araclarda bu secenek yok sanırım. yada ben gormedım

uzatmayalım her sekılde kotu bır ozellık bu. +30-40-50 msj sınırlaması getırılebılır. anlatmak ıstedıgım bu

cunku mandela ırkcı ve teroristti.
bakmayin onun simdi el ustunde tutulduguna, bir cok silahli eylemin planlayicisi ve aktif olarak icinde yer almis bir kisilikti.

Yani bu arada olayı bozmak gibi olmasın ama bu affın faize gelmesi gerekiyor normalde.

Üstteki mesajda söylendiği gibi , vergi affı genelde borcun üstüne binen faize uygulanır. Geriye asıl borç kalır

olmaz 3. duraktan sonrası sıkıntılı.
ilk 2 durak biraz daha güvenli ama biraz.
Hırsızlık olayları oralarda yoğun maalesef.

son durak cıs!
popülasyon kötü.
yalnız kadın için güvenli değil.
kurtuluş caddesi ve çevresi düşünüyorsanız ilk iki adadan aşağıyı düşünmeyin.
pangaltı daha güvenlidir. hem merkezi de.
bi de bayan demeyeymişin iyiymiş...

soğuk algınlığı ilaçları yapar öyle ki tylol hot en ağırı.. bir daha sadece birini kullanın. çok kötüyseniz hastaneye gidin nolur nolmaz.

Daha biri kandan temizlenmeden ötekini almışsın üstüne bir de sigara içmişsin. Tabi ki etkileşim olmuş. 5-6 saate kendiliğinden geçmesi lazım.

tylol hot'un ötle bir yan etkisi var diye duymuştum. doğruymuş demek ki.

bol bol wikipedia oku ben öyle hazırlandım ve güzel bir puan aldım. Vikideki makaleler ve toefl makaleleri bir çok yonden benzer.

çok yakın arkadaşım iguana besledi bir sene. ben de kaldım aynı evde bir süre hayvanla. enteresan bişey valla ama zararı yok kimseye. hapşuruyor arada o kadar. çok güzel yüzüyor bi de.

balık beslemek neyse sürüngen beslemekte odur benim için, merak ettiğin birşey varsa cevaplayabilirim sanırım

ben iki ay kadar iguana beslemiştim, sahibi yokken göz kulak olma amacıyla. ilk başta yadırgayan annem sonra onunla aynı odada yatmaya başladı (kakası geldıgınde ve yemek yeme amacıyla kafese giriyordu, geri kalan zamanda ya guneste yatıyordu ya da perdenin en tepesinden odaya bakıyordu.)
kızınca kuyruk atıyor serseri, ama kıyamıyor insan, derdini anlatamıyor.

Nazan bekiroglu <3

efsane olur mu bilmem ama
tugba dogan i tavsiye ederim
musa'nin uykusu adiyla subatta ilk kitabi cikti.
tek kelimeyle muhtesem.

aslında yazar tavsiyesi degilde yukarıda bahsettigim yıllar evvel olmus yazarlar ayarında gunumuzde yasayan ve yetenegi kabul edilmis yazar var mı demek istedim.bu arada kadın yazarlar tavsiye edilmis ama kadın yazarların bukonuda erkekler(gaylerde erkekler grubuna dahıl) kadar basarılı olamıyacagını dusunuyorum..

yazar algısı çok değişti çünkü. twitter fenomenlerinin yazar sanıldığı bir dünyada yaşıyoruz. türkiyede yaşıyoruz diyeyim. iki cümleyi bir araya getirip arabesk katınca içine herkes kendini yazar sanıyor. sananlar da destekleniyor.

Koçtaşa gidin böyle bir hizmetlerini kullandım. Fiyatları insaflıydı. Bir teklif alın sıkıntı olmaz.

Bi yakinim adi bilmem ne dekorasyon olan bi yere evlerini 23 bin tlye bastan asagi yeniletti.kapi,dolaplar,boya, badana,fayans vs.tek tek kendileri ugrasmadilar.pazarlik da etmisler.1 ayda gicir gicir oldu ev.

Bu tarz işlerde ödeyeceğin fiyat verebileceğin kadardır. İç mimar dediğin müessesenin ucu bucağı yok. Çok pahalı çalışan mimarlar da var. Biraz ararsan usta fiyatına yakın çalışan birilerini de bulabilirsin. Ne istediğini biliyorsan iç mimarı pas geçip direk ustayla anlaşabilirsin. Çok daha ekonomik olur. Koçtaş gibi yerlerden fikir edinmek de mümkün. Ama ustaları biraz sıkıntılı olabiliyor. (Gerçi ustayla çalışmak hep sıkıntılıdır.) Neler yapılabileceğini görmek için yeni yapılan evlerin örnek dairelerini görmeni tavsiye ederim.

kesinlikle

ben zararları ile ilgili çok bir şey diyemem ama fabrikasyon kesinlikle çok kötü kokuyor, sarmanın kokusu o kadar rahatsız edici değil..

sarma tutun daha az kanserojen diye biliyorum.

digerinde tutkal ot bok bi ton sey var.

ikisi de zararli ama.

Valla bi kadeh rakı ya da şarap içerbilirsin belki. Gevşetir, iyi olabilir.

Ben kas gevşetici alıyorum bazen. Çok tedirgin olduğumda iyi geliyo. İçince uyuyamıyorum. Çişe kalkıyorum sıklıkla.

ılık bir süt de iş görür...

Acıbadem metro durağına ve Acıbadem Caddesine yakın gözüküyor haritadan.
www.haritamap.com

gothic karakterlerle sırta, "hayatı desbih yabmışım çekiyormuşum" yazılabilir mesela

cekiyorum desek hem daha delihanli olur hemde "musum" sirttan koltuk arasina girmemis olur..

bakıp bakıp motive olmak niyetindeysen sadece '' ya sabır ''yazdırtabilirsin

fil

edit: ben soruyu yanlis mi anladim acaba? herkes sacmasapan seyler onermis.

bileğe tesbih yapılabilir yada boyuna.

japonca veya çince sabır yazılabilir. çok mu klişe oldu ne?

bu da geçer ya hu. gotik 'hat' sanatı diye bir şey varsa onla yazılsın

meditasyon yapan keşiş.

esrar çeken bob marleyng

biber gazı yiyen kırmızı elbieseli kadın

bunlar hep sabır bah.

taş olur. bildiğin taş. çok mu dolaylı oldu ?

kredi eğer ev kredisiyse borçları bitmeden tapunun sahibi olamiyorsunuz diye biliyorum.

evet yoldaş verilir, aynısını 6 ay evvel gerçekleştirdim, sorun olmuyor kredi borçlusu olduğun bankaya git seni yönlendirirler.

Evi alan kişi ipotekli alacak ama banka da diyecek ki x kişisi bana şu kadar para verirse ipoteği kaldırırm. Sen de bu yazıyı alıcıya vereceksin. Alıcı satış bedelini sana verecek sen krediyi kapatıp ipoteği kaldıracaksın.

kgs'den gecersin, 1 hafta icinde kgs alirsin, sikinti olmaz.

saatler sonra edit: kgs ne lan, hgs olcak o :)

Sirkeciden arabali vapurla gec. Donerken normal kopruden dön

baska yolu yok mu kgs almıycam.. bi seferlik olucak.

efruzun yazdığı kgs'siz versiyon.

efruz +1

anadoludan avrupaya geçerken köprüyü kullan, avrupadan anadoluya geçerken sirkeci harem arabalı vapur.

ben de 4 sene önce lcdsini almıştım philipsin. amblight deniyor o ışık olayına . yani ben çok bi esprisi olduğunu düşünmüyorum. hele hele fazladan para verilecek bir özellik hiç değil. bi de elektrik sarfiyatını da arttırıyor o ışıklar.

valla aksamları film izlerken falan çok güzel oluyor ama çok da gerekli bir özellik değil. bir tek film izlerken kullanıyoruz.

özellikle çerçevesiz tvlerde çok iyi oluyor. izlediğiniz şey havada uçuyormuş gibi oluyor. ama kendinde yapabilirsin buunu. elektrikçiden bir metre iç mekan için sarı led al adaptöre bağlat. tvnin arkasına dört kenarına yaapıştır. tabi bu tvnin arkasında bir duvar varsa geçerli.

yalnız yeni nesil tvlerde ekrandaki görüntüye göre renk değiştiriyor bu ledler ona dikkat etmek lazım yani elektrikçi camı gibi tek renk yanmıyor.

Bu olaya ambilight deniyor. eğer çok film,dizi izliyorsanız izlediğiniz şeye bir bütünlük katıyor. Tv özellikle duvara monte edilirse ya da duvara çok yakın bir yerde tv standında durursa, ışıklar duvara tam yansıdığından inanılmaz keyif verici oluyor bir şeyler izlemek. Ekrandaki görüntüde kenarlardaki renk neyse onu duvara yansıtıyor. İki ve üç taraflı olanları var. iki taraflıda sağ ve sol kenarda, üç taraflıda birde tv nin üst kısmında var. Geceleri tv'de ambligth açıp ışık kullanmıyoruz biz. O yüzden fazla elektrik tasarrufu olayını da bizim için artırmıyor çünkü sayesinde ampül yanmıyor evde.

Yaşama elverişli güzel bir yer. Kadıköy 1 otobüsle 30-35 dk felan sürüyor.

esatpasa, bulgurluya göre daha aşağıda kalıyo..
ümraniye ye sınırdadır üsküdar merkeze uzak bir mevkidedir.
ama ulaşım olarak ümraniye-kadıkoy ve ümraniye-üsküdar için yollar buradan geçer o yüzden sabahları kalabalık oluyor. gerçi son zamanlarda metro çalışması için ulaşım olarak sıkıntılı.

Trafiği bırakırsak sessiz sakin bir yer. yakında küçük çamlıca filan var.yazın güzel oluyo. Ümraniye kadar olmasada muhafazzakar bir yapısı var. Son on onbeş yılda baya bir bina yapılmış buralara evlerin coğu yeni ve sağlam.

Metro bittikten sonra on beş dk da üsküdar merkeze gidilir. Kadıköye genelde yarın saatte gidiliyo minibüs ya da otobüsle.

Diş firçalamaktan farkı yok: ona göre zamanını ayarlıyorsun. ben örneğin sabah-akşam 7.45-19.45'te birer kez gezdiriyorum.

tamamen sana kalmış. köpeğini nasıl yetiştirirsen o şekilde davranıyor.

üsküdar tutucu sayılır, en azından merkezi öyle. altunizade ve acıbadem düzgün yerler ama ev fiyatları nasıldır bilemiyorum, yüksek olabilir.. bence daha çok maltepe tarafına bakabilirsiniz. bostancıdan sonra fiyatlar ucuzlar biraz daha. idealtepe çok güzel bi yer mesela. sahil tarafı hele.. küçükyalı, adatepe falan sakin yerler. hani öyle genç insanlarıyla ön plana çıkmaz ama güvenlidir ve nispeten daha uygundur en azından.

doğancılar

bostancı (maddi açıdan kadıköyden farksız hatta daha yüksek olabilir)
biraz daha doğuya doğru gidebilir; süreyyapaşayı tercih edebilirsin.

ne kadar bütçe var?
yeni ev mi isteniyor?
proje mi olmalı yoksa tek başına bir apt da olur mu?
yatırımlık mı oturumluk mu?
kaç artı kaç?
daha bir sürü kıstas var. biraz daha spesifik bilgi verirsen yardımcı olmaya çalışırız elbette.

şimdiden hayırlı olsun diyim bir de =)

süreyyapaşa +1

dogancilar +1, salacak, moda

Bostancı, Suadiye, Kazasker, Kozyatağı bence en uygun yerler.

küçükyalı'dan kadıköy'e kadar (kadıköy ve moda dahil, acıbadem-koşuyolu hariç), minibüs caddesi, bağdat caddesi ve sahil tarafları.

minibüs caddesinin üst kısımları e-5'e yaklaştıkça fiyat düşer.
bağdat caddesi-sahil yoluna indikçe fiyat artar.

bunun dışında bu aralıkta bostancı, şenesenevler, kozyatağı, sahrayıcedid taraflarında fiyatlar biraz daha düşüktür.
şahsen bostancı yerine kozyatağı daha iyi diye düşünüyorum.

sahrayıcedid'de mezarlığın olduğu taraflarda, yukarıda 300 bin liralık evlerin çok benzerleri 200-250 bindir.

yalnız göztepe'nin merdivenköy'e ya da fikirtepe'ye doğru olan taraflarını tavsiye etmem.
yani "ssk'nın üst kısımları" diye geçer ev ilanlarında.
tabii bunlar benim görüşlerim.

çok net moda diyorum,hernekadar kadıköy hariç desen de. :)

moda sacmalamis durumda fiyatlar acısından yani;)

kadıköy'e en yakın "kuyubaşı", minibüs caddesindedir kadıköy'e bir iki duraktır. zorlasan yürüyerek bile gidilir.

kızıltoprak'ta da bazen çok uygun kiralar çıkıyor şansa, o da kadıköye bir iki durak ama cadde kısmında.

göztepe'liyim. bizim orada 1000 civarı bulunuyor, apartmanlar eski çünkü. hafif "merdivenköy" kısmına gidersen de kiralar biraz düşer.

Doğancılar diyenlere katılıyorum ben de, ilk tercihin bu olsun .. Kardeşim 2 senedir yaşıyor orda, Kadıköy ne kadar tutucuysa Doğancılar da o kadar tutucu diyeyim. Sıkıntı olmaz yani.. Üsküdar'ın daha iç taraflarını pek bilmiyorum tabii. Valla Kadıköy'de(10 dakika mesafede ) aynı büyüklükteki ev için tam 2 katı kira istemişlerdi, öyle saçma işler..
Şenesenevler de güzel tavsiye olmuş. Nispeten ucuz sayılabilecek, rahat bir yerdir..

kadıköy rıhtıma yakın satmayı düşündüğüm bir ev var ( rasimpaşa tarafı). komşuların büyük çoğunluğu genç. iletişime geçebilirseniz yardımcı olmaya çalışırım