Ekşi Duyuru

tek tek elle hesaplayabilirsin.

6 x 2 = 12 + 44 x 3 = 12 + 132 = 144 kredi

(ders kredisi x notun) + (ders kredisi x notun) ... seklinde devam edip 144'e boleceksin. agno'n elinde.

teşekkür ederim birşey daha sormak istiyorum ff'lerde eklenecek mi ?

ff'leri de +0 olarak ekleyeceksin. kredi sayısı sabit kalacak. böylelikle düşecek ortalama.

ff 0 etkiyeceginden eklemene gerek yok. 50 dersi de aldigindan toplam kredisine bolmen gerekiyor. ff'ler bu noktada etkiyor. yani kredileri etkirken notun etkilememis oluyor.

önce ff gelen ama sonradan alıp yükseltiğin dersler farklı yansıyor hesaba. sistem hesaplıyor sen ne yaparsan yap tam çıkmaz o hesap.

FF gelen dersi tekrar aldığında ne gelirse o yansır direkt. Sistem hesaplıyor sen yapamazsın diye bir şey yok. entrapmen'in dediği gibi olacak aynen.

İos u birak android tabletlerin pazar payina app market genisligine ve kalitesine erismesi bile.yillar.alir, piyasaya bi anda.girip domine edebilecek bi alet degil. Gonul rahatligiyla alin ipad inizi.

appstore gibi genişlemese bile tam kullanabileceğimiz bir windows 8 sunuyor ama. ipad'e osx kuramadığımız sürece appstore genişliğini rahat domine eder :) Çok kullanışlı olur mu olmaz mı bilemiyorum ama başka bilmediğim özellikleri var mı ? tanıtım videosu 50dk. ingilizce anlayamadım çoğu yeri

windows 8 hakkında çok az şey biliyoruz. ipad kalitesini konuşturmuş ve güvenilirlik kazanmışken piyasada bu kadar yeni olan bir alet, eğer elinizde halihazırda bir ipad yoksa tercih edilebilir durmuyor bana göre.

sosyalmedya.co şu ve sosyalmedya.co şu yazıları inceleyebilirsiniz türkçe tanıtım için.

Surface bildiğiniz Windows kullanıyor. Şu an PC'de çalıştırabildiğiniz programlar bunda da rahatlıkla çalışabilecek. Ayrıca donanım da çok güçlü (i5). Bence beklemeye değer.

Bildiğin windows kullandığı için virüsüydü, programların uyuşmamasıydı, mavi ekranıydı bir sürü derdi olacaktır ama ipad gibi app store'a bağımlı kalmadan istediğiniz programı indirebilecek. hatta eve gidince bir klavye ve monitöre bağlayıp pc olarak kullanabileceksiniz.
amaca yönelik almak gerek derim. stabil olsun, beni uğraştırmasın diyorsan ipad iyidir ama her şeyim her zaman yanımda olsun dersen bence surface iyidir.
bir tablet alacak olsam surface'i tercih ederdim.

realtek hd audio bence. onboard ses kartı, hele realtek gibi boktan bir tanesi ile iş mi yapılır, en önemli parçayı atlamışsın.

ses kartı evet, external bir ses kartı almalısın bütçene ve ihtiyacına göre line-6, m-audio, edirol vs.

haklısınız ama sorun başka birşeyden olabilir gibi geliyor latency ses kartından çok işlemciye yük bindiriyor çok fazla efekt kullanıldığında. bir de başka programlarda yoktu sorun ?

16 tons'u tavsiye ediyorum ele güne

stokta bulursan (bkz: dell ultrasharp u2412m) (bkz: hp zr24w)

www.eksisozluk.com

para biriktirip piyano al
ne yap ne et al, onun verdiği zevk başka hiçbir şeyde yok
ve piyanon öyle dandirik elektronik piyanolar olmasın, götümle gülüyorum onlara

gümrük malları satan bir yerden 1250'ye nakliye dahil piyano almıştım.
ne güzel kulağın varsa yeteneklisindir, heba etme kendini klavyelerde :)

edit: klasik piyano bildiğim tek piyanodur

Bende piyanonun sesiyle yarışamayacağının farkındayım ama dediğim gibi imkanım yok. O yüzden işin nota kısmını öğrenirsem benim için iyi olacak çünkü ableton vs programları kullanıyorum piyano çalmasam bile nota bilgisi oldukça işime yarayacak.

Beşiktaş-Adeks'de vardı sanki Razer Naga. Diğer ürünleri bilemeyeceğim.

1920x1080 desteklemiyodur, native res değildir ondan. bi manualleri kurcala bakalım.

native çözünürlüğü 1360x768 dir.

aynen full hd sanıyorduk ama hd readymis olmadı malesef yanlıs gormusuz :(

Boynuna o yeşil fuları sarma çocuk
Gece trenlerine binme, kaybolursun
Sokaklarda mızıka çalma çocuk
Vurulursun..

Attila İlhan

Logitech den vazgeçmek olmaz başaşağ inersin.lazersiz olanında sekme olmaz rahat ol,herhangi biyere gittiğinde ekonomik ve kaliteli olsun diince logitecten baskasını söylemezler

oyun içinde ayrı bitane farklı markaal ama onu söylemeyi u nutmuşum ek özellik istiyosan tabi,yandan tuşlu fln gibisinden

logitech g3 lazer zaten.

kıbrıs konusunda bir fikrim yok.

türkiye'ye genelde air mail ile gönderiyorlar türkiye içerisinde dağıtımı ptt yapıyor. bazı durumlarda mng de yapıyor sanırım. kargo çeşidine bağlı olabilir(royal class, vs.).

gümrüğe takılma şu aralar ne durumda bilmiyorum ama resmi olarak 75 euro üstü her bok takılma riskine sahip. büyük ihtimal de takılır. telefonlar direk dönüyor. kozmetik fiyata bakmaksızın takılıyor. aynı üründen birden fazla aldığında ticari amaç görüp gene vergi isteyebiliyorlar.

paypal ile ödüyorsun. ürün sana ulaşmadığı sürece her halükarda para iadesi alırsın. gümrükten dönerse satıcıya geri gidiyor zaten ürün.

kargo bilgilerini girdigin yerde kktc yok amazon ve ebay'de. o yuzden problem olacaktir.

amazon kitap dışında pek birşey türkiye'ye göndermiyor. amerika amazon'dan alacaksam amerikadaniste.com, ingiltere amazon'dan alacaksam ingilteredenal.com'u kullanıyorum.

Ebay'de gönderim satıcıya göre değişiyor, baktığınız ilandaki shipping kısmında Türkiye'nin olup olmadığına bakın. Genellikle kayıtsız ve takipsiz posta ile gönderiyorlar.

Kısırlaştırdınız ama beynini aldırmadınız ki. Beynini de aldırırsanız belki o zaman duygularını tamamen öldürebilirsiniz. Evet.

heryerde bas bas kısırlaştırılması gerektiği, çiftleşememesinin ona daha çok zarar verdiği yazıyor siz neyin derdindesiniz niye duygularını öldürelim. hayır yani verecek bir cevabınız yoksa niye laf sokma telaşındasınız

Laf sokmuyorum. Doğruları söylüyorum. Sen onun topişlerini de kestirsen o yine koku bırakacak. Tamamen ve hakikaten duygusal çünkü bu yaptığı.Bunu anlayamıyorsan... Anlayıp da kabullenemiyorsan...

grenish haklı. siz sonuçta içgüdüsel davranışlarını aldırmadınız sadece üreme yeteneğini elinden aldınız. o hala normal bir kediymiş gibi davranıyor, davranacaktır.

yazılanları gülerenk okuyorum. duyguları varmış. seks filan istermiş kediler. :)) insan mı bu?

duygu filan yok arkadaşlar. 2 yaşına kadar kısırlaştırılmamış olan bu kedi oraya buraya çiş yapma "davranışını öğrendi". bir kedi öğrendiği davranıştan zor vazgeçer.

bu davranışından vazgeçirmek için bişiler yapın. yalnız şanslısınız ki artık çişi kokmayacak. kokar da eskisi gibi kötü kokmayacak.

hayvanların duyguları yok evet. biblo çünkü onlar. çiftleşemezler çünkü evimize kapatıyoruz ve kendimize bağlamak için de kısırlaştırıyoruz. evimize neden alıyoruz? çünkü sokak tehlikeli, perişan oluyorlar, onlara iyilik yapıyoruz. sokağı onlar için yaşanmaz hale getiren de uzaylılar bu arada, biz onları bu durumdan kurtarıyoruz. bir de çoğalma sorunu var tabii, onlar çoğalmasınlar ama biz tavşan gibi çoğalalım, bizi kimse kısırlaştırmıyor nasıl olsa. dünyanın hakimi biziz evet. yaşasın insanoğlu.

evet işte kedi besleyenler ile uzaktan ahkam kesen diğerleri arasındaki fark da böyle birşey işte :)

herkesin aklı fikri kedileri seviştirmekte. ben sevişemiyorum bari kediler sevişsin. ben sevişmek istiyorum o zaman kedi de ister :)

bu konu duyuruda ve çeşitli ortamlarda belki 100lerce defa tartışıldı. ne yazayım ben şimdi buraya?

evet haklısınız kediler de sevişsin, şeker de yiyebilsinler. benim yazdıklarımı okumadınız bile. ne gerek var. sevişmek daha önemli :) sevişelim. herkes sevişsin.

evet işte kedileri kendi malı haline getirenlerle onları özgür bırakanlar arasındaki fark da böyle bir şey işte.

7 yaşından beri kedi besliyorum. hiç bir zaman da beslediğim kedileri kısırlaştırmadım. büyüdüklerinde onları bahçeye-sokağa salıp orada ilgilenmeye devam ettim. şimdiye kadar hiç birinin başına kötü bir şey gelmedi. yaşadığımız yerin de bunda etkisi var tabii, bir trafik akışı vs. yok. şu andaki kedim de sokakta yaşıyor gayet mutlu, özgür. istediği zaman geliyor gidiyor. benim anlatmaya çalıştığım buydu. sokağı onlar için yaşanmaz hale getirdikten sonra onları da kendi yaşamımıza uygun bir hale sokuyoruz ve doğalarını bozuyoruz.

@mea maxima culpa burada defalarca tartışıldığı için sonunda patladım zaten. hiç bir şey anlamamışsınız demek istediklerimden, neyse. siz onlar insan mı diye dalga geçin. buraya bir şey yazamadığınız zaman kişiliğe saldırarak işin içinden çıkıyorsunuz. cevabınızda 8 kere sevişmek sözü geçiyor, kimin sevişmekle kafayı bozduğu ortada :)
ben sevişemiyorum o zaman kediler de sevişmesin diye düşünüyor olabilirsiniz tabii, sizin mantığınızla yola çıkarsak...

sayın @demet ve diğer arkadaşlar yazdıklarımı üzerinize alınmanıza gerek yok. kaç senedir duyuruya giriyorum ve durmadan kedili duyuruları okuyor-elimden gelirse yardımcı olmaya çalışıyorum. hep aynı konular, defalarca konuşuldu. herkesin derdi aman kediler sevişsin. sanki kediler insanlar gibi bilinçli ve seksten zevk alıyor falan filan. defalarca yazıldı.

istanbulun göbeğinde, en kalabalık semtlerden birinde cadde üzerinde oturuyorum. etrafın yeşillik, çiftlik cennet gibi olduğu bir ortamda kedilerimin, köpeklerimi özgürce koşup oynayacakları, istedikleri zaman eve girecekleri ütopik bir ortamda ben de yaşamak isterdim. ama olmuyor, olamıyor.

ama bu şartlarda kedilerimi sokağa bırakmam cinayet olur. idealleriniz uğruna kedilerimi mi öldüreyim, sakatlayayım ve de her sene onlarca yavru yapıp sokağa salayım anlamıyorum ki derdiniz nedir? bunları söylüyoruz sonra nedense bir de biz kötü oluyoruz. siz mükemmel insanlar, humanist hayvanseverlersiniz, biz naziler gibiyiz kedileri kısırlaştırıp kötü emellerimize alet ediyoruz.

ayrıca evdeki kedilerimi doğurtup çoğaltıp sonra da bir de onları yuvalandırma derdine düşmektense yine sokakta aç bilaç evsiz olan başka kedilere yuva bulmayı tercih ederim.

bunları da yaz yaz bıktım artık. zihniyetler hep aynı. kedilerin bilmem nesine engel oluyorsunuz. buyrun sokakta bilmem nelerine engel olmadığım binlerce perişan yavru var. onlar için sevinin yeter.

bu ucuz laflar gerçekten beni artık kötü yapıyor.

@mea maxima culpa haklısınız, siz elinizden geleni yapıyorsunuz ama bu çözüm değil. ve onlara yardım edelim derken doğalarını bozduğumuz da bir gerçek, ne kadar kabul etmesek de. çiftleşmek içgüdüsel bir şey olabilir ki insanlarda da durum aynı öyleyse, bizim anladığımız anlamda bir duygu değil belki ama bunun dışında o hayvanlar için doğal ortamda yaşayamamak büyük bir eksiklik. hayatı boyunca başka bir kedi görmeyen, eve kapatılmış, evden dışarı çıkarıldığında travma geçiren hayvanlar bunlar.

meselenin temelinde şehirleşme sorunu var. özellikle metropollerde biz bile zor hayatta kalırken, hayvanların yaşaması mümkün değil. sokağı yaşanmaz hale getiriyoruz derken de bunu kastediyordum. eve kedi alıp kısırlaştırmak bunun çözümü değil, sonuçta en fazla kaç kedi alabilirsiniz ki evinize? bu kapitalist sistemde yoksullara yardım dağıtmaya benzer, bu meseleyi çözmez, yoksullar yoksul olmaya devam ederler ama siz vicdanınızı rahatlatırsınız. (bir bakıma bu kısırlaştırma mevzusu malthus'un yoksul nüfusu azaltmak için önerdiği faşist yöntemlere de benzer, oysa ki o iyilik yaptığını düşünüyordu) belki bir-iki kediye bakmaya, beslemeye harcadığınız emeği ve zamanı bu saçma şehirleşme politikalarına karşı mücadele etmeye harcasanız daha çok insanın ve hayvanın yaşamını mümkün kılarsınız.

evet naçizane ucuz çözüm önerilerim bunlar.

Sonralardan gelen edit: Birincisi kedim british shorthair cins bir kedi yaşam ortamının ev olduğu sokağa salınmaması gerektiği yaşayamadığı biliniyor. ikincisi kediyi durduk yere keyfimden kısırlaştırmak gibi bir niyetim de yok onun için üzülüyoruz çiftleşmesi için bir ortamı yok böyle daha mutlu olacağı inancındayız
ve son olarakta kedinin kızgınlık döneminde koku bırakma sebebi çiftleşme içgüdüleri ve etraftaki dişi kedileri çekmek, kendi bölgelerini işaretlemektir. Testosteron salgılamayan bir hayvanda neden bu tür birşeyin devam ettiğini sormuştum lakin konuyu öyle yerlere çektiniz ki bravo diyorum. Bu gün görüştüğüm bir veteriner buna sebep olan şeyin kedinin vücudundan henüz tüm testosteronun atılmadığını bunun zamanla azalacağını söylüyor. Gayet açık ve net sanırım

konu başka yerlere çekildi ama ben cevap vermiştim.

kediniz oraya buraya çiş yapma alışkanlığını kazandı ben o sebepten olduğunu düşünüyorum. kediler kazandıkları alışkanlıklardan zor vaz geçerler.

elbette ondan önce veterinerinize danışın, bir muayene etsin. bir terslik olmasın operasyondan sonra.

monosplitter aparatınız var mı ya da usb 5.1 aparatı? ben sesin birini klasik ses çıkışından diğerini de usb'den alıyorum. en iyisi bu. mono ile kalite düşüyor. aparatsız sesi bölemezsiniz.

Bf3 piyasada kartları en çok zorlayan oyun olsa gerek. Sisteminiz eski ama işlemciye overclock yaparak darboğazı aşabilirsiniz sanırım. Hangi çözünürlüğü kullandığınızı bilmiyorum ama full hd monitör kullanıyorsanız www.anandtech.com testinde gördüğünüz üzere 60 fps sınırını aşabilmeniz için çok para harcamanız gerekiyor. Çözünürlüğünüzü ve hangi kalitede oynamak istediğinizi belirtirseniz daha nokta atışı yapabiliriz.

monitorum samsung 19 inch kare bir monitor ve vga çıkışlı müzik ve kurgu programları kullandığım için 2adet kare monitor aldım ama alacağım ekran kartına göre ilerde 1080p bir wide'a geçiş yaparım. dolayısıyla oyunları 1280x1024 oynuyorum bf3 highda yada lowda birşey fakettirmiyor aynı performans iki ayarda da.

o çözünürlük için çok uçmanıza gerek yok, AMD 6850 yeterli olur herhalde. Vatan bilgisayarın %25 indirimlerinde 250-300 civarı bir fiyata alınabiliyor. Ama overclock işini bir yapın sırf ne kadar fark oluşturuyor görebilmek için.

hımm fiyatı uygun 6850 ama yeni monitor aldığımda da beni bf3de idare edebilirmi ? birde nekadar overlock yapayım sizce riskli olmayacak derecede denemek isterim. birde powersupply gerekecek sanırım şu an kullandığım ps 430watt raidmax kasanın kendi soğutucusu

Forumlarda hep 3.5GHz'ye çekilmesi öneriliyor ama zorlayacaksa 3'ün biraz üstü de fark oluşturur herhalde. 6850 Full HD Ultra ayar için yetmiyor ama daha düşük ayarlarda yetecek gibi duruyor. İlk verdiğim sitede Full HD için sonuçlar mevcut.

PSU yetebilir, extreme.outervision.com adresinden maksimum ne kadar tüketeceğini hesaplayabilirsiniz.

Hatta hesapladım,

Minimum PSU Wattage: 277 W
Recommended: 327 W
çıktı, ekran kartına göre büyük değişiklik gösterir tabi bu.

çok teşekkür ederim yardımlar için. son birşey sormak istiyorum. sistemim win7 32bit. 4gb rami 3,25 görüyor. ve işlemcide çalışma açısından bir fark oluştururmu bf3 için sence?

Bf3 ekran kartı belleğini çok sömürüyor full hd maksimum ayarlarda, 1.5 GB ekran kartı belleği kullanıyor ama sistem belleğinde 3.25 yeter herhalde sorun yaratmaz. Yine de fırsat bulup 64 bite geçerseniz daha iyi olur, oyun açısından olmasa dahi ram'i tam kullanabilmek açısından.

Edit: Bir de işinize yaradıysa tik atarsanız süper olur.

4gb rami görmesini sağlayan programlar vardı onlara bir bakın isterseniz.

edit: forum.shiftdelete.net

ramden ziyade işlemci için aslıdna :(

tinyurl.com tıkla şu dosyayı indir... ariza tv diye bi program. iyi çalışıyor.

exe ama bu macte çalışanı varmıdır?

hocam ben işin uzmanı değilim, kardeşim kendi odasında bx8a kullanıyor iki tane fakat bana sorarsan fazla. ben de kurzweil'in bi modelini kullanıyorum bana yetiyor, çok fazla büyük şeyler alma eğer odadan dışarı kaçmayacaksan.

teşekkür ederim cevap için. bende şimdi şöyle bir ikilemde kaldım. Bana da fazla olur gibi geliyor ya bx5a alıp çıkayım işin içinden diyorum lakin bu seferde ses tatmin etmezse diye pişman olmak istemiyorum. napsam hiç bilemedim ya

not: birde bu tekli kullanma çiftli kullanma açısından değerlendirebilirmisiniz? Tek bir bx8a nasıl olur?

tek konusunda bir şey diyemeyeceğim gerçekten anlamadığım bir konu. bana ufakları yetti, bir de üstüne üstlük onboard ses kartı ile kullanıyorum. ses tatmin eder, ben 230 liraya mı ne almıştım çiftini bilgisayar konusunda yaptığım en iyi yatırımlardan biri diyebilirim.

panning ve stereo gibi olaylarla işin yoksa tek yeter gibi. Ama çift her zaman iyidir, "sweet spot" olayıyla daha iyi duyarsın.

bx5a çiftini aldım ama memnun değilim arkadaşlar. Gerçi ne amaçla kullanacağınız önemli ama çoğu zaman ses patlıyor yani almadan önce kullandığım creative ses sistemimden büyük bir fark yaratmadı madem monitor alıyorsun biraz kaliteli almak lazım. pişmanım ben tavsiye etmiyorum okuyanlara duyrulur

Merhabalar. Ses kartı, hem ses kalitesi için, hem de ses işleme yükünü işlemcinin üzerinden aldığı için müzik üretiminde oldukça önemlidir. Örneğin ASIO kullanıyorsanız on-board bir ses kartından bile çok küçük latency değeri ile ses alabilirsiniz. Ancak zaman geçtikçe ve projelerinizde kanallar, samplelar, efektler arttıkça hissedilir ölçüde sıkıntı çekersiniz. Çok kanaldan kayıt için bir mikser edinmeniz gerekli. Bazı ses kartlarında iki gitar girişidir vs. birkaç ek giriş daha oluyor ama, daha rahat bir çalışma ortamı için uygun bir mikser edinebilirsiniz.

Bir de güç bela kasa kasa projeyi bitirdiniz diyelim, render alıp dinleyince belki bozulma olmayabilir ama çalışırken, örneğin bir vst ile denemeler yapıyorsunuz filan, o zaman cızırtılar kasılmalar takılmalar atlamalar olabilir.

Özetle ne kaa iyi ses kartı, yoğun projelerde o kaa az latency + o kadar az ses deformasyonu.

Aa bir de enstrüman girişlerinde dip gürültüsü faktörü var tabii ki.

Deneyerek alma imkanınız varsa mutlaka deneyin almadan önce.
Model önerilerine gelince, bütçeniz ne kadar? Bu çok önemli bir parametre.

ben enstruman bağlamıyorum istediğim şey studyo kalitesine yakın sesler duymak.
bu ürün sizce nasıl ?
www.compel.com.tr

M-Audio ses kartlarından herhangi birini deneme fırsatım olmadı. Hatta aslına bakarsanız bu kasaya takılanlar konusunda hiç fikrim yok.
Fakat sözlükte yazılanlardan ve çevremde daha önce kullanmış olanlardan bildiğim kadarıyla fiyat/performans oranı iyi. Üretiminiz de hobi düzeyindeyse bu kart yeterli gelecektir.
Çalıştığım radyoda Tascam ses kartları kullanıyorduk, gayet iyiydi ama çook yüksek sesle çalışmak istediğimiz zamanlarda ince bir dip gürültüsü olabiliyordu. Çalışacağınız yerin yalıtımı, topraklaması filan da önemli.
Ev ortamında çalışıyorsanız işinizi görecektir diye tahmin ediyorum.
Firewire arabiriminiz varsa M-Audio'nun harici kartlarına da bir bakın.
Kesenin ağzını açabildiğiniz müddetçe her daim daha iyi performans alacağınız cihazlar bulabilirsiniz ama bilgisayarınızın, hoparlörünüzün, monitörünüzün performansını da düşünerek tam manasıyla sömüremeyeceğiniz bir karta para yatırmayın derim.

Ses kartını değiştirmene gerek yok. Hiçbir fark yaratmayacak. Ses kartı ile gelen dsp'ye ihtiyaç duymayacak kadar güçlü bir bilgisayarın da var zaten.

Yoğun projeleri rahatlatma gibi bir etkisi de yok ses kartının.

Kulaklıktan önce referans monitörü edinin. Tek başına kulaklıkla miks yapmak hem yorucu, hem yanlış bir iş.

@skatheist çok teşekkür ediyorum aradığım cevap tam olarak buydu sanıyorum. şimdi güzel bir referans monitoru arıyorum. o konuda da bir duyuru açayım :)

oynama var mı, gerçek mi bu foto ?

susamış lan adam işte. müslümanlar bile mecbur kalınca domuz yiyiii

deneme yazmak ne demek?

makale bile yazarım böyle fotoğraflarla che guevera'yı, sosyalizmi eleştiren şakirtlerin ruh sağlıkları üzerine. elmada, armutta, hurmada allah yazıyor, allah diye kükreyen aslan var işte bunlar hep islamın ıspatları diyen insanlar işte bu zihniyettekiler. bide ayağında converse olsa diğer elinde de mc donalds olsa ne kadar aptalca olurdu değil mi? işte o an çökerdi bütün sistem, marx sakallarını yolardı. bizde bu nasıl solculuk lan yaşasın kapitalizm derdik ahah. bi bitin, azalın, tükenin lan. hiç yoksa değişin.

size solculuğu, devrimi, devcimliği çok yanlış öğretmişler...

ufak bir gugıllamayla, sadece anti-komünist sayfalarda ve türk "bakın cokkomik fotraf :D::DD" sitelerinde oldugunu gordugum ıcın dırekt fake diyorum.

edit: wertyu'ya da +1 demeden geçemeyeceğim

bu fotoğrafın daha güzel çalışılmış hali var:
30.media.tumblr.com

benim için artık komünizm bitmiştir. oylarımıda artık hak yoluna ak partiye vericem.

elinde puro mu vardı gerçekte acep yoksa şişeyle mi oynamışlar.

Ne kadar anlamsız.Bide yazmış deneme yazabilirmisiniz adam tarih yazdı.

system preferences->language&text. oradaki "correct spelling automatically" secenegini kaldirirsan sorunun cözulur sanirim.

o seçeneği kaldırıp yerine bir dil seçmemi istiyor orada da türkçe yok U.S english dedim ama düzelmedi :(

ilgili uygulamanin edit menusunde spelling seceneginde "check spelling as you type" 'i kapatirsan duzelir.

openoffice zor geliyorsa hepsi gelir.

(bkz: staroffice)

(bkz: Office for mac)

libreoffice, www.libreoffice.org

www.dizihd.com'da bulabilirsin

ben olsam fazla zorlamazdım..tepsi olabilir anakart.

hackintosh olayına gireceğim içün bios update şart. hem korkanın çocuğu olmazmış :)

windows üzerinden güncelleyemez misin ?

yaptım su an güncel sorun cozuldu saolun asus flash diye 2001'den kalma bi programla yukledi restart attı nope.

başka bir boş dvd ile denediniz mi? ya da başka bir programla?

nero yükleyip 8xde yazdım oldu bu sefer problem çözüldü

imgburn kullanmayı deneyin. hızı da düşürün mümkün olduğunca.

çok aşırı olacak ama pürmüz kullanın en kötü. zahmetsiz, iki dakikada yakar muhtemelen.

teşekkür ederim dostum yardım için lakin o kağıt havluların üstüne yerleştirecek ince dallar yok işte. bildiğin koca koca odunlar.

pürmüzü nerden bulayım be abi nereye takayım onu

zeytin dalları fena yanar haberin olsun. yandı mı sönmez kolay kolay yağlı olduğu için.

kolay yanıyorlar mıydı hatırlamıyorum.

valla güzel yanıyormuş bende tuttum bu odunu biraz zor yanıyor ama çok ısınması lazım. çam odunundan sonra ızdırab gibi geldi yakması

manuel lens derken. m42 lens adı olmayıp... neyse.

ne tür lens lazım ki? bende f2 50 mm var bi tane. satılık değil de. yani nasıl lensi istiyorsunuz onu bilelim istedim :)

m42 çeviricisi sanıyorum ? her manual lens uymuyormuş ya o bakımdan 35mm 1.4 yada 50mm f1.4 istiyordum. ama şu an bulamadık 50mm f1.8 dijital lens almış bulunuyorum an itibariyle. ama bildiginiz biryer varsa hemen yönlendiricem arkadası

vıdeo ıcın daha cok lensinizin f değeri önemli diye düşünüyorum. uzun lensler fotograf için daha bir doygunluk sağlar örneğin, portre cekeceksenız uzun odaklılarla daha verımlı sonuc alırsınız. vıdeoya gelınce merceğin ışığı önemlidir, f değeri hangisinin daha kücükse o daha ıyı sonuc verır. bır de manuel netlık yapacaksınız halıyle, zoom ın ve outunuz sonuna kadar gıdecekse oldukca zorlu bı ıs olacaktır. 18-55 gıbı bı lensı onerırım. daha da acıgı, eger cok hareketlı cekımlerınız yoksa sabıt lense yakın olmak ıyıdır.

1,4 manuel lens. m42 100-120 civarı
başkasını alma. netlemeyi mecburen elle yapacağın için kesinlikle diyorum

birtane 35mm yada 55mm sabit bir lens. yanında 55-250 bir kit lens olsa sizce nasıl olur. diyelimki ben kamerayla sabit duruyorum görüntüdeki kişi ileri doğru uzaklaşıyor böyle bir görüntüde manuel olarak netliği zoomlamı sağlayacağım?

netliği netlikle sağlayacaksınız. netlık ayarı halkasıyla. sadece şu: eger hem zoom hem netlıkle ugrasmaya kalkısırsanız cok zor olur bu, demek ıstedık.

anlıyorum. birde şunu merak ettim 35mm sabir bir lens 18-55mm göre daha keskinmi sonuçlar netlik aldığımda? hareketli görüntülerde 35mm sabit bir lens pek kullanılmayacak anlamı çıkarabilirmiyiz ?

35 mm'de de, 18-55 ya da diğer zoomlu ve sabit lenslerde de hareketli herseyı netlık ayarıyla netlersınız. hareketle netlık aynı anda baslamalıdır. yakalamak ıcın hareketı tabıı. zoom, dslr makınalarımızda, netlikle otomatık olarak giden bi ayar değil malesef. autofocus, fotograf ıcın varsa da vıdeo ıcın yok 550d'de. bu yuzden dee, hem zoom hem netlık yapılır yapılmaz degıl, ama ugrastırır. keskınlık sabıt lenslerde en ıyısıdır. f degerı bunu belırler dıyerek tekrar edeyım ama soyledıgınız ıkı lensın arasından elbette 35 mm cok daha keskındır. fakat 2.8'lik bi 18-55 kötü bi lens değildir.

eski lensler odaklarken daha iyiymiş, zira odak kısmınde mesafe yazdığından hareket alanına göre rahatça odaklayabiliyormuşsunuz

hepinize çok teşekkür ederim yardımcı oldunuz. uzun bir araştırmadan sonra bende manual lenslerde karar kıldım. hem çok ucuzlar ve çok daha profesyoneller arkadaşımın canon 400dsini kullanırken bile manual çalışıyorum mf lenslerin bana daha uygun olacağına karar verdim. fiyat uygun olduğu için çeşit çeşit lens almayı düşünüyorum. çok hızlı çekimlerde yine 550d'nin kendi üzerindeki lensle af açıp idare ederim en kötü.

şu vşdeoyu da bir izle faydası olur diye düşünüyorum
www.teknoseyir.com

merhaba,

lenslerin üzerindeki f ile ifade edilenler, diyafram değerleridir. bu sayı küçüldükçe diyafram daha çok açılır ve makineye daha çok ışık girar, dolayısı ile görece karanlık ortamlarda bu lensler kullanışlıdır. bir de yine bu sayı küçüldükçe alan derinliri daha belirgin olur, yani arka plan belirgin şekilde bulanıklaşmaya başlar. bu lenslerin pahalı olmaları haricinde bir eksikleri yoktur. 18-55 ve 55-200 dediğiniz lenslerrin f değerleri 3,5-5,6 gibi değerlerdir. bunlara zoom lensler denir ve bu f değerleri normaldir. f değeri küçük olan zoom lensler çok pahalı olabiliyor. bu sebeb ile geniş aralıklı bir zoom lens seçilip f değeri küçülenlerde ise prime lens tercih etmek biraz daha ekonomik olabiliyor. (geniş zoomdan kastım 18-200). selamlar.

not: unutmuşum, 5d mark2 full frame, 550d croplu makinedir. aynı şey değil, belki biliyorsnuzdur ancak aklınızda olsun :)

cknvisual.wordpress.com

cknvisual.wordpress.com

cknvisual.wordpress.com

64 bitte calisacak sekilde dizayn edilmemis elindeki dil paketi.. 64 bit versiyonunu bulamazsan kuramazsin..

dil paketinin 64 32bit diye ayrılmış versiyonları bulunmuyor ama. win 7 x64 çalışanlarda var. yani yarı yarıya kiminde bu sorun var kiminde yok. ben şanssız kısımda kaldım ama bir çözüm olmalı diye düşünüyorum :(

british shorthair'ı bana verebilirsin.
ciddiyim.

vermek istemiyorum ki

alerjin varsa ver işte yav. zararlıymış sana. istediğin zaman ziyaret edersin. gelince yemek yaparım vs.?

çocukluğumdan beri bronşiyal astımla sayısız kedi besledim, şu an da 2 kedim var. sabahları nefes darlığı, göz ve burun kaşıntısı, boğaz yanması gibi belirtiler bende de var. bırak kediyi evdeki halıları bile kaldırmamı istemişti doktor. ama alıştım ben böyle yaşamaya. bir iki ilaç takviyesiyle alerji sorun olmuyor.

2gecedir çok zorlanıyorum nefes alırken biryandan da durmadan öksürüyorum. uyku falan kalmıyor. göz kaşıntısı falan olsa sadece bende problem etmem aslına bakarsan.

o zaman solunum fonksiyon testi yaptırmanı öneririm. gerçi 2 gece kısa bir süre ama alerjik astım başlangıcı olabilir. eğer öyleyse -ki umarım değildir- iki seçeneğin var ya kedilerden ve bilumum tüylü hayvandan sonsuza kadar uzak duracaksın ya da benim gibi günde 3 kere ilaç kullanarak koy götüne rahvan gitsin diye yaşayacaksın. geçmiş olsun şimdiden.

solunum testide yaptık. bunun bi aşı tedavisi varmış ama %50-60 başarılı olabiliyormuş 2hafta arayla sürekli iğne olmak lazım 3yıl boyunca ve bir o kadar da para gidecek bu işe.

başlangıç olarak yatak odanızı kedilere kapatarak başlayabilirsiniz. ve kedilerin yaşam alanlarını biraz küçültün. belli yerlerde otursunlar.

temizliğe de dikkat edeceksiniz.

ben çok alerj aşısı oldum. bir işe yaramadı.

para gitmez o işe. size özel bir aşı hazırlayacaklar şişe içinde, onu kullanacaksınız.

belki birincisi shorthair cins olduğu için çok rahatsız etmedi sizi. ikincisi uzun tüylüyse o tetiklemiş olabilir. belki ikinciyi sahiplendirseniz? buraya ilan verin bir talip çıkar belki aşılı yavru kediye.

furminator deneyin bir de, baya tüy çeker alttan. yapışkanlı rulo edinin günde 1-2 kere üzerinden geçirin kerataların (furminator'a rağmen ne kadar tüy yapıştığına inanamayacaksınız). son çare olarak paraya kıyıp dyson gibi alerjik bünyeler ve hayvan besleyenler için özel üretim elektrik süpürgelerinden alabilirsiniz. ve evet yatak odanıza yatağınıza sokmayın artık.

@quasiromantic + 1

alerjik astım hastasıyım, kedilere alerjim var, 2 kedim var :D
ilk başlarda bir sıkıntım yoktu, sonradan oldu...kedilerimi veremedim. ama ev hayatında epey değişiklik yaptık biz.

ilk olarak; ağlasalar da sızlasalar da kediler o yatak odasından çıkacak! ben kedilerimin temiz havlu üzerinde yatmayı çok sevdiğini keşfettim bir şekilde. gece gelip kapıyı tırmalamasınlar diye onlara kocaman havlular alıp, misler gibi yıkayıp salonda koltuk üzerine serdim. bu rüşvete karşılık yatak odamdan vazgeçtiler :D


ikinci olarak dyson süpürge, animal pro. evdeki buzdolabıma bile onun yarısı kadar para ödemedim ama işin içine sağlık girince mecburen aldım. evin bütün havası temizleniyor, pişman değilim. hatta gidip bir de dyson'ın el süpürgesini almıştım.(ama sonradan el süpürgesi olarak fakir'in animal modelini buldum bir arkadaşıma, üçte biri fiyatına, o da iş görüyor)sürekli süpürün, süpürün, süpürün!


ve çamaşır kurutma makinası, gelmiş geçmiş en iyi icat. çamaşırlardaki bütün kumaş tozlarını ve kedi tüylerini topluyor. ben kurutma makinası aldıktan sonra ilaç bile kullanmamaya başlamıştım.

ve çok zor durumlarda günde 1 ilaç. bağışıklığı güçlendirmek için de bol bol kefir için, iyi geliyor.

kedilerinize ve size mutlu günler :)

edit:furminatör'ü ekleyeyim. ben de kullanıyordum haftada 1.

valla bilmiyorum ama öyle kedi bakanlar alerji testine girince kesin kedi alerjisi diyorlar. çok insan var internette biraz bakarsan özellikle pet arkadaş'da göreceksin onlarca insan var alerji olmasına ragmen kedi köpek hamster v.s v.s bakan.

hemen bilgisayarını kapat ve güç kaynağını değiştir bence.

dünyanın parası şimdi bir power supply birde kıbrıstayım ben ya. sorun neyden kaynaklanıyor tamir edilme şansı yokmudur arkadasım hic ?

sesin fandan gelmediğinden emin olun. fanı çok kısa süreliğine durdurup sesin kesilip kesilmediğine bakın. ayrıca güç kablosunu iyice oturtun. iyi oturmadıysa ark yapıyor olabilir. ses kesilmiyorsa fazla ömrü kalmamış demektir. genelde trafolar ses yapar vızıltı gibi.

fan sesine pek benzemiyor ama deneyim yine de nasıl durdurucam powersupply fanını bilmiyorum ama? Birde yaklaşık 1 saattir nette takılıyorum öyle bilgisayarı yoracak birşey yapmadan ses kesildi. ama oyuna girsem yarım saat oynasam yine artacak ses. Isı sorunu var yani bariz bir şekilde. bunla ilgili bi tamir falan göremezmi sizce

Kasaya vurunca geçiyor mu?

ekran kartından gelmiyor direk supply içinden geliyor ses. Kasaya vurdum valla direk türk mantığı kardeş ama geçmedi :D

Behringer'in guzel oporlorleri var boyle uygun fiyatli... :P

EDIT: ahha... niye kine?! :)

behringer'de alınmaz ki arkadaş ya :))

Paranın yettiği en iyi monitörleri al. Düzenlemesiz ve geometrisi idealden uzak bir odada çalışacaksan çifti için 1000 doların üstüne çıkma, yazık olur. 60hz'in altıyla çok haşır neşir olacağın müzikler ile uğraşıyorsan ( dasn müziği vs. ) 8 inch ve üzeri boyutta bass driver'ı olan modellere bak. Kişisel fikirlerim bu yönde. Kulaklıkla da miks yapmayı pek tavsiye etmiyorum ama mecbur kaldığım durumlarda ben beyerdynamics dt770 kullanıyorum, iş okul ve evde kullandığım dinleme sistemlerine en yakın cevabı veren alet bu.


Compel, BL Muzik, akalın vs.. hepsinin internet siteleri mevcut,fiyatlarıyla ineceleyebilirsin monitörleri.

Referans monitörlerini aldıktan sonra da bambaşka sonuçlar ortaya çıkmaya devam edecek. Evdeki referans sistemine alıştıkça dışarıda değişik yerlerde nasıl tınlayacağını bilir hale geliceksin. Anlık sihirli bir değişim de bekleme yaptığın mikslerde :) Kesinlikle edinmelisin ama bir çift düzgün monitör, en önemli enstruman bu işte.

www.mydukkan.com ya da compel.com.tr'ye bakıver kardes.

tesekkür ederim yardımcı oldunuz en yakın zamanda alıyorum monitörleri o halde.