[]

24 saat devam eden inşaat

Artık delirdik delireceğiz. Fikirtepe'de devam eden TOKİ inşaatlarının 24 saat çalışma izni varmış, çünkü kamu yararına yapılıyorlarmış. Gece gündüz evimizin içinin kirle tozla dolması bi tarafa, gürültüden uyuyabilmek mümkün değil. Bu sıcakta kapı pencere açamıyoruz. Hangi kamunun nasıl yararına oluyor bu işler? Mahallecek toplanıp şikayet etsek bir çare olur mu? Daha önce buna benzer bir durum yaşamış-duymuş olan var mı? En azından geceleri şu inşaat makinelerini, bağıran adamları, korna seslerini durdurmanın bir yolu olmalı!




 
Hocam bunların inşaat çalışma izinleri bakanlık ve hatta cbaşkanlıktan falan geliyor. Ben de uzun yıllar benzeri inşaatlarda çalıştım. Bu kurumlar inşaat en kısa sürede bitsin diye her türlü izni çıkarıp sonra müteahhitlerle sözleşme yapıyor. Yıllardır böyle. Yani belediyenin, odaların falan yapabileceği hiçbir şey yok. Ancak dava açacaksınız ki sonuç alana kadar inşaatlar biter. Ne yazık ki ülkemizdeki düzen böyle. Ben de bir mühendis olarak isterim ki şehir içinde gece çalışma olmasın, pazar çalışma olmasın ama böyle bir sistem kamu işlerinde yok.


  • malheiros  (26.07.22 09:59:47) 
Hocam bazı inşaatlarda kamu yararı gereği gece çalışma izni veriyorlar gerçekten. Yol, toki inşaatları, köprü falan bunlar 7 24 çalışabiliyor. Bizim burada çok büyük bir hastane inşaatı var mesela, akşam duruyorlar mecburen izinleri yok. Yapacak bir şey yok diye düşünüyorum.


  • roket adam  (26.07.22 12:19:54) 
tozu falan bilmem de 2 yildir kulak pamuguyla yatiyorum. cok cok sakin bir yere gitmedigim surece de gittigim heryerde kullaniyorum. baslarda zor oluyordu. ama simdi yan komsu tepemde tepinsin, disarida birbirini yesinler umurumda olmuyor. istanbul gibi bir timarhanede siddetle tavsiye ederim.


  • dokunmakalbime  (26.07.22 16:27:32) 
[]

Apartmana ne kadar elektrik faturası gelir?

Ankara'ya yeni taşındım. Buradaki evler eski, çoğu merkezi ısıtmalı ve yüksek aidatlar ödeniyor. Ama kısaca yaptığım bir araştırma sonucu öğrendim ki mahalledeki en yüksek aidatı ben ödüyorum: 662 TL.

Hadi ev 3+1, doğalgaz da pahalı. Fakat verdikleri dökümde görüyorum ki bu 662 TL'nin 55 TL'si apartman elektrik gideri olarak ayrılmış. Toplamda 1000 TL elektrik faturası ödeniyormuş 18 daireli apartman için. Asansör yok, otopark yok. (Doğalgaz payı 387 TL gözüküyor. Kalanı 196 TL kapıcı, 14 TL su ve 10 TL yönetici huzur hakkı.)

Yöneticiye sorduğumda iki kazan ve iki pompa olduğunu, o yüzden elektriğin fazla geldiğini söyledi ama mevzu bir türlü içime sinmiyor.
Sizce de bu işte bir anormallik yok mu?

 
Benim gördüğüm apartman faturalarının fotokopisi panoya ya da kapıya asılır, apartman sakinleri bakabilsin diye. Siz de görmek istediğinizi belirtin bence.


  • reactionic  (20.12.20 16:35:51 ~ 16:36:33) 
anormal tabi, 8 daire 3 katlı apartmanımıza aylık en fazla 50 lira fatura geldi. faturayı size göstermesini isteyin. benzer durumda olan arkadaşım dava açtı, aslında bedellerin çok daha düşük olduğu ortaya çıktı.

aylık 662 lira aidat inanılmaz fahiş bence. harıl harıl yansa bile en fazla 400 lira doğalgaz faturası geliyor bize.
  • trajikomix  (20.12.20 16:52:24) 
Tunalı'da komple apartmanın sahibi bir kadının (avukat imiş de kendisi) verdiği kiralık ilanına gitmiştik 4 sene önce. Rayiçler 2000 civarındayken bu 1600'e veriyordu, konuşurken aidatın 700 TL olduğunu söyledi. Nedenini sorduğumuzda "her sene demirler boyanıyor, evler boydan boya cam olduğu için kolay ısınmıyor, az bile." gibi bir cevap verdi.

Konuşurken anladık ki, ikisi hariç tüm daireler ona (ikisi de kardeşine) ait olduğu için yönetim kendisi zaten. Kendisi belirliyor, ve kimse de hesap sormuyor/soramıyor. Böylece kiraları da düşük gösterip, vergiden falan da daha temiz yırtıyor apartman giderini yüksek tutup bilmem ne. Belki benzer bir durum söz konusudur diye söyleyeyim dedim.

Her türlü 662 TL çok. Apartman görevlisi ve doğal gaz payının toplamı zaten 600 TL ediyor takriben, o çok değil gerçi. Ama 55 TL anlamsız pahalı.
  • harfitarif  (20.12.20 17:01:54) 
merkezi ısıtma sisteminin pompaları suyla çalışmıyor. iyi elektrik yakar, ama yine de 1000 lira olmaz.

ankara'da iki ayrı apartmanın defterini tutuyorum, bunlardan birinin yöneticisiyim aynı zamanda.

yöneticisi olduğum apartman merkezi sistem bir işyeri. 8 katlı, 32 daire, her biri dört daire büyüklüğünde 2 de dükkan var. asansör var ve işyeri olduğu için sürekli çalışıyor. tek kazan ve iki pompa var, ama pompalar birlikte çalışmıyor. dinlene dinlene sırayla çalışıyor. üç tane sayaç var (biri asansörün, biri kazanın, biri de diğer). üçünün toplamı kasım ayında 400 lira. hadi gece kazan yanmıyor, hafta sonu yanmıyor, bir ev kadar pompa çalışmıyor. bunlara rağmen gelen elektrik parası 400 lira. hadi havalar soğudu diyelim, pompa çok çalıştı, olsun 500 600. aidatımız daireler 250, dükkanlar 1000 lira, her şey içinde. mekan kızılay.

defterini tuttuğum apartman(lar) iki blok 26'şardan 52 daire. ısı pay ölçerli merkezi sistem konut. iki blokta birer asansör var. her bloğun ayrı kazanı var. iki ayrı görevli var. herkes yaktığı kadar ısınma ödüyor. tek sayaçları var. gelen elektrik parası kasım ayında 1000 lira. ısınma, sıcak su ve tüm giderler dahil 350-800 arasında değişiyor. hiç kalorifer yakılmadığı yaz aylarında ise 250 lira. mekan gaziosmanpaşa.

yani 18 daire için 1000 lira elektrik faturası biraz yüksek. ama muhtemelen kapıcı dairesinin elektriği de bağlıdır fakat orada petek yoktur, adam ufoyla, elektrik sobasıyla, yağlı radyatörle falan ısınıyordur.

ankara'nın neresi burası?
  • kibritsuyu  (20.12.20 17:16:51 ~ 25.12.20 17:18:36) 
bizde merkezi sistemde bir kazan/pompa var. apartman elektriğinin en çok 190 lira falan geldiğini gördüm aylık, o da nadir olmuştur, genelde 120-150 civarı takılır kışın soğuk zamanlarında. bir de tabi yazın çok azalır elektrik faturası, 25-30lara düşüyor bizim apartmanda. faturaları görmek istediğinizi belirtebilirsiniz. ayrıca panoya fatura olmasa bile bir gelir-gider tablosu asılması gerekir.

ek: apartmanda 8 daire var.
  • nimberjack  (20.12.20 17:22:16 ~ 17:25:03) 
Bizim apartmanınkine baktım, detaylı açıklıyorlar. Kasım ayının detayları şu şekilde ;

Enerjisa kazan dairesi 240.00
Enerjisa Asansör 166.60
Enerjisa Otomat 362.40

30 Daire, 10 Kat, İstanbul.
  • talasas  (20.12.20 20:24:24) 
cevaplar için çok teşekkürler, mutlaka elektrik faturasını görmek isteyeceğim.

@kibritsuyu ayrancı burası, civarda genel olarak aidatlar fazlaymış ama geçen gün bir facebook grubunda öğrendim ki ayrancı'da bile bu kadar yüksek ödeyen başka kimse yok.
  • saint marla  (25.12.20 14:18:04) 
[]

Facebook şifre dolandırıcılarını ne yapmalı?

Facebook'ta bir sahte hesap kullanan biri, insanlara "fotoğraf yarışmasında fotoğrafımı oylar mısın?" gibi bir mesaj atıp, bir siteye yönlendiriyor.

Daha sonra gmail şifreni bilmediğin yerlere iletmen için bir dizi dolandırıcılık işleri başlıyor.
Daha önce bu kişinin oyununa gelmek üzereyken durumu fark edip hesabı arkadaşlıktan çıkarmıştım, 10'dan fazla ortak arkadaşımız gözüküyor, arkadaşlarımı da uyarmıştım.
Aynı hesap, tekrar arkadaşlık isteği gönderince merak edip kabul ettim. Yine aynı soruyla bir mesaj attı.
Belli ki ortak arkadaşları ekleyip aynı şeyi bir sürü insanda deneyen birisi.

Şimdi, bu hesabı Facebook'a şikayet etmek dışında, ne yapılabilir? Bu yaptığı suç mudur, ihbar edilebilir mi?

 
yarın sabah erkenden cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunun


  • her gece yeminler ediyorum  (25.12.18 19:28:03) 
[]

Gezgine sırt çantası tavsiyesi

Yaklaşık 1 yıl boyunca çeşitli yerlerde gezmeyi planlıyorum.
Belimi rahat ettirecek, maksimum 50-60 litrelik seyahat çantası önerisi olan var mı?



 
selam,

www.decathlon.com.tr
ve
www.kamperest.com

incelemeni önerebilirim.
  • hippokondriyak  (12.06.17 00:39:32) 
Tekerlekli olarak da kullanılabilen bir sırt çantası seçerseniz çok rahat edersiniz.


  • mikro patlama  (12.06.17 00:59:45) 
tekerlekli olarak kullanılan bir sırt çantası alırsanız fazladan 1-2 kiloyu sırtınızda taşırsınız. sırt çantası denemeden alınmamalı. çoğu ayarlı oluyor ama bunun yanında s/m/l gibi bedenleri de oluyor boyunuza ve göğüs genişliğinize göre. bununla birlikte cinsiyete göre farklı ergonomik yapıda çantalar da üretiliyor. imkanınız varsa burada deneyip yurtdışından alın türkiye'de gereksiz pahalı kaliteli çantalar. deuter, lowe alpine ve osprey kaliteli markalardır. sadece çanta üretirler. pahalıdırlar ama ömürlüktürler.


  • argent dawn  (12.06.17 01:23:10) 
decathlona git dene içine sinen bi tanesini al bence çok ince eleyip sık dokumaya gerek yok.

ben bikaç sene önce erasmusa gideceğim için uçak kabinine sığacak bi çanta alayım dedim eminönünde bulduğum boyutları uyan ilk çantayı aldım 50 liraya. hala kullanıyorum 5-6 sene oldu bikaç dikişi patladı ama dikilmeyecek şeyler de değil.
  • yuto  (12.06.17 02:54:15) 
[]

Anadolu Yakası'nda yüzme havuzu

Şöyle haftada iki üç gün gidilecek, bir iki saat yüzülecek..
Kadıköy veya Küçükyalı'ya yakın nereler var? Nasıl yapalım, bi tavsiye edin hele.



 
bostancıda club sporium var. içi nasıl bilmiyorum.


  • inheritance  (15.09.14 17:58:44) 
(bkz: çevre koleji)


  • emininsel  (15.09.14 17:59:18) 
[]

Erkek kedimiz azdı :(

Her kedilinin bir numaralı derdi geldi bizi de buldu a dostlar...
6-7 aylık oğlan "oğuurruu! vorruuuğ!" diye ağlıyor geceleri!
Malum koku püskürtmeler, kucaktan inmemeler de cabası.

Kısırlaştırma konusunda çok ama çok kararsızım. Kimisi hayvana iyilik ettim der kimisi olmaz doğasını bozamam ne haddime der.. iki arada bi deredeyim. Çıkarsak bahçeye, bulsa gönlüne göre bir hanımkız, bu sefer de hanımkızlara yazık değil mi diyorum... hiç bilemiyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz acaba? Azgınlığının geçmesini bekleyip kısırlaştırmalı mı? Yoksa hiç müdahale etmemeli mi? Bahçeye salsak huyu suyu değişir mi, kızları görünce geri dönmek istemez mi? Yoksa gitsin, dönerse bizimdir mi?

Bir akıl verin vallahi çatlayacağım dertten... Her türlü fikir, öneri kabulümdür.

 
Bahçeye falan salmayın, sokaklar kedi dolu zaten, bir 6 tanesine daha sebep olmayın. Kısırlaştırın. Doğasını bozmak falan değildir bu, ev kedisi ve şehirde yaşıyor, Masai Mara'da değil. İnsan ve kedi arasındaki tarihi etkileşimi yok sayamayız, biz evcilleştirdik süreç içinde, biz kısırlaştırıyoruz nüfusunu kontrol etmek için.


  • whoosie  (11.01.14 12:41:35 ~ 12:42:34) 
tüm doğacak yavrulara bakmak gibi birşeyi becerebilecek isen yahut da hepsini sahiplendirmeyi becereksen kısırlaştırmayabilirsin. yok yapamam diyorsan bir zahmet olarak kediyi sokağa salıp da sokakta sürünecek ve büyüdüklerinde daha da fazla sokakta sürünecek yavru kedi ortaya çıkarak yavru kedilere yol açma aymazlığını göstermeyiver.

kedin dişi değil de erkek olunca, ortaya çıkardığı yavrular senin sorumluluğundan düşmüyorlar.
  • kulkke  (11.01.14 12:49:35 ~ 12:50:21) 
Saçmalamayın, kısırlaştırmakla doğasını bozmanın ne alakası var? Doğum kontrolü de kullanmayın siz doğanız bozulmasın diye. Doğacak çocuklara bakan bulunur nasıl olsa... Sinirleniyorum böyle kulaktan dolma bilgilerle hareket edenleri gördükçe. Kediyi kısırlaştırın, başta kedinin kendisi olmak üzere herkes rahatlasın. Hormonal kanser riski de stresi de sıfırlanır. Kilo alımına karşı da kısırlaştırılmış kediler için olan mama vereceksiniz. Bu kadar basit.


  • m e l t e m  (11.01.14 12:50:35) 
kesinlikle kısırlaştırmak lazım.
yavruları sahiplendirmek bile yeterince iyi bir çözüm değil.
hali hazırda yavru kediler var zaten, onun yavrusunu sahiplenecek olanlar çoktan doğmuş olanları sahiplenebilirler.

sahipsiz kedi-köpek sayısı almış başını gidiyor.
yazık yani, sonra onlar sefil oluyor.

şimdi çiftleşse bile, yılda 3-4 kere kızgınlık dönemine girecek.
her seferinde çiftleştirmeniz gerekecek.
bir sonu yok bunun.
bir yılda yüzlerce yavru eder.
yavruların yavruları vsvs.
yazık günah.

kızgınlık dönemi bitince kısırlaştırın hemen.
  • blatta hiberna  (11.01.14 12:53:11) 
kısırlaştırmak da nedir yahu ? sizin kedinin psikolojisini bozmaya ve allahın ona bahsettigi özelligi ondan almaya ne hakkınız var ?

bırakın kedinizi dısarı, rahat rahat ihtiyacını gidersin. hem sokaktaki disi kedi de cinsellikten mahrum kalmasın. yavrulara bakamazsın filan diyenlere de aldırma, allah onların rızkını verir.
  • mftf  (11.01.14 12:58:18) 
bir kere dışarı salarsanız, hem sokaklarda ölecek gayrimeşru çocukları olur, hem çiftleşme oldukça sert bir rekabet ve mücadeledir gözü çıkmış kulağı yırtılmış hastalık kapmış şekilde dönmesi olası.
kısırlaştırma konusunda şüpheliyseniz, az biraz okuyun araştırın bence. hayvanın doğasını bozmak olduğunu düşünmüyorum, şöyle ki kısırlaştırma işlemi hayvanı aseksüel cinsiyetsiz bir garabet haline getirmez. yalnızca hormonları kızgınlığa girecek kadar aşırı salgılanmaz ve çiftleşme halinde yavru doğmaz. onun dışında kediniz bir erkek kedi olmaya devam edicek, bir eksiği olmayacak, eve sonradan bir dişi kedi alırsanız mesela kısır erkek kediniz onunla oynaşacaktır, ama yavru olmaz. üstelik kızgınlık dönemi hayvan açısından oldukça acı verici bir dönemdir, zira aşırı artan hormonları ve doğanın çağrısı hayvanları çıldırtır, sağa sola sürtüp tatmin olamadıkça özel bölgelerini tahriş etmesi sözkonusu olabilir. bahçeye salarsanız da bahçedeki dişilerden çok sizin oğlana yazık olur çünkü her bölgenin dişilerini döllemeyi görev bilmiş erkek kedileri sizin evde büyümüş süt oğlanını haşat eder, dişiler de genelde çiftleşecekleri erkeği bir güzel kavga edip pataklayıp ona göre seçerler.
abimin ve ev arkadaşımın erkek kedileri kısır. ikisi de hala çok hareketli ve filinta gibi, o kızışma dönemindeki huzursuzluk saldırganlık kendini 5. kat camından atma çabaları sürttürüp sürekli yalayarak kendi pipisini incitmesi falan sona erdi. hem de hayvan erkek olduğunu unutmuş değil, yani erkekliği eksilmiyor, dişi kediye hamle yapıyor hala. ama aklını kaybetmiş gibi saldırmadığından dayak yediğini görünce çekiliyor ölümüne dalmıyor.
hayvanın doğasını bozmak olduğunu düşünmüyorum, yani doğuştan kısır bir dolu hayvan da var, hem de hayvanın yaşam kalitesini yükselten, dayak yiyip hastalık kapıp sokaklara kendini atıp ölmesini önleyen bir operasyon. biri size günde 3 öğün viagra verse 3 ay boyunca kendinizi tatmin dahi edemeden sürekli kalkık gezseniz bu iş keyif olmaktan çıkar, ki hayvanlar doğanın bariz çağrısı ve hormonlar nedeniyle cinsellik peşine düşüyor, bu onlar için bir keyif de değil, soyun devamı için vücudun bir çağrısı. bu çağrı olmadan hayatlarını gayet güzel sürdürüyorlar.
  • alice practice  (11.01.14 12:58:53) 
hiç kudurmadan, kudurmanın ne olduğunu bilmeden önce kısırlaştırsaydınız kısırlaştırılmak kötü bi rüya gibi kalırdı aklında, ama hayvanın hormonları azdığı için şu dakikadan sonra kısırlaştırırsanız depresyon, iştahsızlık, biblo taklidi yapmak gibi bi dünya problemle uğraşacaksınız.

sokağa salayım çiftleşsin mantığıyla hareket ederseniz de sokak kedisi popülasyonuna katkıda bulunmuş olacak, sahte hayvanseverlerin kendi topluluklarındaki statülerini yükseltmelerini sağlayacak, annelerinden çalınıp bir sevgi pötürcüğünün ellerine düştüğü için gözlerini devirip, tüylerini meme ucu şekline gelene kadar yalayan, sonra da deli gibi kendini emen hilkat garibeleri yaratacaksınız.

sal kedini dışarı allah onların rızkını verir diyenlere itibar etmeyiniz, arabaların altında asfalta yapıştırılan, üzerine benzin dökülüp ateşe verilen, kafası koparılan bir dünya hayvan gördüm fakat daha 'allah'ın kimseye rızkını verdiğini görmedim.

kedinizi veterinere götürün ve kısırlaştırma için veterinerin bir tarih belirlemesini isteyin, sonra da o tarihte kedinizi kısırlaştırıp veterinerin önerdiği şekilde bakmaya devam edin.
  • Mackinaw  (11.01.14 13:10:11 ~ 13:19:16) 
yıl 2014 hala kedi köpeğin cinsel ihtiyacı ile insanın cinsel ihtiyacının aynı olduğunu zannedenler var. kısırlaştır tabi ki. hayvanlar cinsel ilişkiyi zevk için değil, doğal bir zorunluluktan kızgınlık gelip kafayı yedirdiği için yapıyor. dünyada cinsellikten zevk alan üç canlı vardır: insan, orangutan ve yunus. gerisi tamamen üreme zorunluluğundan yapar bizim gibi zevk için değil. Allah'ın bahşettiği özellik falansa eğer Allah onlara avlanma, kendi beslenme özellikleri de bahşetti o zaman eve hiç almayalım hayvanlara bakmayalım başlarının çaresine baksınlar. O kadar üreme ihtiyacı zaten dışarıda bolca öldüklerinden geliyor. Sen kediyi eve aldın, uzun yaşıyor, bu sürece çoğalmasa da olur.


  • r_u_h  (11.01.14 13:11:13) 
Cevaplar için çok teşekkürler..
Lakin kızmayın yahu, kararsızım dedim, ben de üzülüyorum tabii sokaktaki hayvanlara. Ama bizimki hamile bırakmasa başkasından hamile kalacak yine dişiler, bu başıboş üreme işine çare bulmak mümkün değil ki! En fazla yavru gördüm mü korur kollar beslerim elimden geldiğince..
Ha tabi, biraz daha vicdan yapıp bu hunharca çoğalan kedi nüfusuna mütevazı bir katkım olmasın diyebilirim yine de.

Sokakta dayak yiyebileceği de aklıma gelmemişti bu arada.. Evcilleşerek evrilmiş kedilik halini de göz önüne almam iyi olacak.
  • saint marla  (11.01.14 13:22:49) 
affedersiniz ama yanitinizi düsündügünüzü bile sanmiyorum.

kedi türlerinden evcillestirilebilenler zaman icerisinde bagimliliklari artmis türlerdir. mesela van kedisi disarda tek basina yasayamaz, cunku göz enfeksiyonlarina cok savunmasizlar. mesela iran kedileri de bagisikliklarinin gelismemis olmasindan dolayi yasayamaz. cogu kedi disarida hayatta kalamaz.

cunku hayvanin midesi bulandiginda yemesi gereken otlar vardir. bunlari algilar, bunlarla kendini tedavi etmeyi bilir. düzenli avlandigi zaman icgüdüleri gelisir ve kendi besinini edinebilir.

oysa sokakta birakin otu bahceyi avlanabilecegi alani, yasamaya alani yoktur. sizden önce tarla olan yere binalar otoparklar yapip bir agaca dahi yer vermiyorken sokaktaki kedilere "allah onlarin rizkini verir" diyemezsiniz. eger verildiyse bile de siz onun elinden coktan aldiniz.

bir diger konu bu sekilde yasam kosullari vs dusukken ölüm oranlari hasta ve sakat kalma ihtimali bu kadar yüksekken sokaga erkek hayvaninizi salayim azicvik tepissin rahatlasin mantigi, oglunuzu cikartayim azicik tecavüz etsin rahatlasin demekle estir. benim gözümde böyledir. sorumluluk kabul etmeyecek, birak zevkini tatsin cocuk dogasi böyle diye bir mantik yoktur. cunku onun dogasi burasi degildir. sokak degildir.

sokaktaki hamile hayvanin dogumu icin yer vermiyorken doguran hayvana tekme atip pisletme burayi diyorken sokaktaki disi hayvan da cinsellikten mahrum kalmasin denmez.

hani bastan sona her kelimesine ayri ayri yorumum var ama degisecegine inanmiyorum.

sorunuza gelirse eger evinizde bakmiyorsaniz, yabanil kedilerden olusan bir aileniz ve büyük dogal ormanlik bir alaniniz yoksa kedinizi bahceye (sokaga hic degil) salamazsiniz. erkek olmasi bir sey degistirmez.

ben de kedilerin kisirlastirilmasina karsiyim ama bu ortamindan koparilip kisirlastirilip salinmasi konusunda gecerli. sadece yabanil ve kendi ortamindaki türler icin gecerli. sehir kedilerinde bunun ihtiyac oldugu düsüncesindeyim.

edit:"mikro zihinler vs" demeye basladiysak editleme yapmamkta sorun olmasa gerek. eger dogru anladiysam; lütfen ve lütfen, hastalaninca doktora gitmeyin. valla bakin, sizin yasam süreciniz kaderinizde bu var. öleceginizi hissediyorsaniz lütfen doganizi bozmayin. ilac kullanmayin ameliyat olmayin. doganizda ölmek var. 60 yasina kadar olan ortalama insan ömrü 80i zorluyorsa artik yanlis yapiyoruz demektir. "evrensel işleyişe müdahelede bulunmak işlenebilecek en büyük suçtur." ayiptir günahtir.

ha ama. korunmak sart. onu unutmayalim.
  • wiillii  (11.01.14 13:26:36 ~ 14:07:29) 
@meltem

prezervatif veya hap kullanmak ile testis/rahim alınması olayını aynı seviyede görmek çok zekice.

kısırlaştırmak ile doğasının bozulmasını ilişkilendiremiyorsan zaten yapacak birşey yok.


benim fikrim,
bırakın bir kere çiftleşsin, kızgınlığı geçince de kısırlaştırın.

kısırlaştırmanın doğasını değiştirmek olduğunu düşünüyorum ama doğal yaşam alanını değiştiriyorsanız mecburen doğasını da değiştirmeniz gerekiyor.
  • azizakin  (11.01.14 16:11:49) 
yukarıdaki gibi insanlar oldukça sokak hayvanları sorunu hiç çözülmeyecek bu hayvanların yaşadıkları sıkıntılar da hiç bitmeyecek ne yazık ki. ama malum şartlar belli, zihin, akıl, kültür seviyesi yerlerde. onlara göre bir yavru ölmüş yaşamış pek birşey ifade etmez, doğa kanunudur o yavrunun başına gelen, o hayvan sokakta tekmelendiğinde, arabanın altında kaldığında da doğa kanunudur, bir insanın bir insanı öldürmesi de doğa kanunudur, sonuçta güçlü güçsüzü saf dışı bırakmıştır falan filan. uzatmaya gerek yok mantık ortada zaten. sizin sorumluluğunuz onu kısırlaştırmak, ki bu gariban hayvanların sayısı artmasın. bir de bu hayvan düşmanlarını kısırlaştırmak lazım ki soyları kurusun tabii.


  • faideli bilgiler  (11.01.14 16:41:30) 
ortada doğa diye bir şey kalmamış, insanlar hala kendilerini modern mağaralara adapte etmenin peşinde ömür tüketiyor, ben aylardır arı ve güvercin göremiyorum, burada 'kısırlaştırmak doğasını bozmak mıdır' diye tartışılıyor ya, hakkaten komiksiniz.

evde büyüyen kediyi sokağa bırakırsan 15 dakika sonra elinde kürekle mezarını kazmaya başlarsın, evde süt kuzusu gibi soğuğun ne olduğunu bile öğrenemeden büyüyen hayvanda içgüdü filan aramayın, saçmalamayın.

evcil hayvanların soyunun tükenmemesi için kontrollü bir şekilde üremeleri gerek zira bu hayvanları himayemiz altına alıp beslemezsek 1 hafta içinde itlaf edilirler.

bu demek değil ki hiç bir hayvan kısırlaştırılmamalı, bal gibi de çoğu hayvan kısırlaştırılmalı ki bir dünya hayvan doğduktan sonra 1 yıl içerisinde ölmesin.

soruyu soran arkadaş kedisini salsa sokağa, en az 4 tane yavru doğmasına vesile olacak ve çok çok yüksek bir ihtimal bu 4 yavru da arabaların, ayakkabıların altında daha yavruyken ölecek.

doğa diye bir şey yok arkadaşım, fantezilerde, anılarda kaldı doğa.

melih gökçek yedi doğayı yok size bize yok doğa filan.

bana gelip de allah rızk verir hayır şer inşallah deme ayrıca, sen ne kadar reddedersen reddet, senin inancın dünyanın dönmesini sağlamıyor.

işine gelmezse bakmazsın hayvanı eve hapsetmezsin demişsin fakat ben bu hayvanları koruyup kollamasam senden bi tık gerideki adamları mobese kayıtlarından bu hayvanların üzerine zippo gazı döküp ateşe verirken izleyeceğim.

ben kangal cinsi bir köpeği abim belleyerek hayvanların arasında büyüdüm, 23 yıldır hayvanlarla beraber yaşıyorum, yarasadan tut örümceğe kadar her tür primata bakmışlığım var, en iyisini ben biliyorum, sen ne biliyorsun?
  • Mackinaw  (11.01.14 16:44:46 ~ 16:59:49) 
@azizakin prezervatif veya hap kullanılması kedilerde de mümkün olsa onu önerirdim, elden gelen bu.


  • m e l t e m  (11.01.14 18:15:11) 
kediler ilk evcilleştirilen hayvanlardan biridir, doğal ortam bahsi yalnızca evcilleştirilmemiş yani insan yapısı ortama uyum sağlamamış hayvanlar açısından geçerlidir. bir filin doğal ortamı savannah dır, bir koala nın doğal ortamı tropikal ormandır diyebiliriz. oysa ki bir kedinin doğal ortamı nedir? orman mıdır? bozkır mıdır? dalga mı geçiyorsunuz, evcilleştirilmemiş yaban kedisi türlerinin doğal ortamı ormandır oysa ki şehir hayatında bulunan felis domesticus un, yani 'evcilleştirilmiş kedi' ırkının doğal ortamı bimlerce yıldır insan tarafından bulundurulduğu yerdir.
bir de doğal ortam kavramımıza bakalım, şu anda 'doğal ortam' dediğiniz şehir hayatında sokakta yaşayan kediler, sıçacak bir parça toprağa bile sahip değiller, 'doğal korunak'ları araba içleri bina girişleri, ve doğal beslenmeleri etrafta hiç avlanabilecekleri küçük hayvan olmadığı için insan çöpleri artıkları. he kedilerin doğal ortamı budur, şehirde yollarda araba bina kenarlarında asfalta sıçıp çöp yemektir demiyorsanız, kedilerin günümüzde zaten doğal ortamdan ne anlıyorsanız öyle bir doğal ortamı yoktur.
gönül ister ki bok gibi şehirlerde yaşamayalım bahçeli evlerimiz bahçede avlanacak küçük hayvanlar ve kedilerin sığınabileceği diğer yırtıcılardan köpeklerden korunabilecekleri ağaçlar olsun. ancak şehir kedilerin doğal ortamıdır, siz onları doğal ortamından koparıp sırf yalnız kalmamak için eve alıyorsunuz, halbuki dışarda yaşasa avlanacak doğal ortamı olacak demek tamamen mallık bence.
kediler evcil bir tür olarak binlerce yılda insan bakımına muhtaç ve insanların onlar için gerekli şartları oluşturmasına bağlı olarak hayatta kaldılar.
ailem küçük bir kasabada bahçeli evde yaşıyor, her yer kedilerin sıçması için toprak, avlaması için minik tarla faresi, börtü böcek ve tırmanması için ağaç dolu.yine de bu hayvanlar evcilleştirilmiş bir tür olduklarından özellikle kışları bakıma ihtiyaç duyuyor evin dibinden ayrılmıyor ve özellikle kışın sert zamanlarında hepsi insan çöpü karıştırıyor, insanlara sürünüp mama istiyor. gayet doğal ortamında bile olsa adı üstünde 'vcilleştirilmiş kedi' türün adı, insana bağlı bir hayat sürmek genlerini şekillendiren şey. bu açıdan aman canım doğal seleksiyon doğrurur doğurur fazlalıkları ölür demek, evcil ve insanlarla bağ kuran bir hayvan sözkonusu olunca saçma, zira insan bu hayvanların bakımından bütün katkısını çeker tamamen doğal haline bırakırsa(beslenecek çöp, barınacak insan evleri verandaları yağmur-soğuk almayan bulamadıklarında) yani yüzde yüz doğal ortama-ormana vs. terk edildiklerinde hepsi ölüyor. zira evcilleştirilmiş bir türden birden insan elini çekerseniz olacağı bu.
en basitinden ormana terk edilen köpeklere bakın, bunların sadece insan eliyle büyütülmüş ilk nesli değil, bu 'doğal ortam' da üreyen 2. nesli de aman bizim doğal ortamımız biz hayatta kalırız demiyor, insanların attığı çöpleri bulabilecekleri yerlere gidiyor ya da ölüyor.
  • alice practice  (12.01.14 12:32:02) 
kısırlaştırılmalı. sokaklar bu kadar perişan kediyle dolu iken, sahiplenilmeyi bekleyen binlerce kedi varken bunlara yenilerini eklemek acımasızlık olur. erkek kedinin kısırlaştırılması dişiye göre çok daha kolay hem, iki saat sonra hiçbir şey olmamış gibi hoplayıp zıplıyor. herkes için daha iyi olacaktır, merak etmeyin.


  • linwie  (12.01.14 12:38:25) 
@mftf, üslubun bu kadar saldırganken istersen evinde timsah besle. benim gözümde faydasızsın.
sen hangi ezik yalnızlığını gidermek için aldın o hayvanları evine madem a şaşkın? senin ne haddine benim tercihlerimi sorgulamak!! bu inanç olduğu kadar da bir tercih meselesi, sen insanlara bu kadar saygısızken senin eline bakan hayvanlara bayağı üzüldüm açıkçası.

@meltem, görüşlerimiz yakın ama sen de biraz saldırgansın açıkçası.

@wilii, yanıtımın neresini düşünmediğimi sandığını anlamadım, hatta o kadar yazmışsın, tam olarak ne demek istedin onu bile anlamadım ama yine de sağol zaman ayırdığın için :)

@makcinaw ve matchgrip, eyvallah :)
bu duyuruyu eklemedeki gerçek amacımı anlayıp cevap yazmış diğer tüm arkadaşlara da teşekkürler, cidden uykularımı kaçıracak kadar kararsızdım. ama şimdi eminim ne yapacağıma.
  • saint marla  (15.01.14 18:48:20) 
@saint marla : ezik yalnızlık diyerek seni kastetmedim, verdigim cevaba saldıranları kastettim. dolayısıyla senin tercihlerine karısmak gibi bir durum olmadı. ben yalnızca fikrimi belirttim.

ayrıca ben evimde besledigim hayvanlara en iyi kosulları saglarım. onları sanki dogal ortamlarında yasıyormus gibi hissettiririm. hayvanlarımdan birini almadan önce yurtdısından malzemelerini getirtmek ve ortamını hazırlamak için 6 ay bekledim. ondan sonra hayvanı aldım.

eger 100 m2 lik bir apartman dairesinde oturuyorsanız ve kedi-köpek besliyorsanız bencilsiniz evet. çünkü siz o hayvanın bunalıp bunalmayacagını düsünmüyorsunuz, neyi istedigini-arzuladıgını umursamıyorsunuz. öyle petshop'a gidip ''hadi ben bunu alıooom'' diyip hayvan alınmaz. eger saldırganlıktan kastettiginiz buysa geri adım atmam, kusura bakmayın.

zavallı kedicige de bol sans. umarım gelecek onun icin guzel olur.
  • mftf  (15.01.14 20:52:57) 
[]

deney tüpü ?

Hani şu ucu mantarlı küçük deney tüplerinden nerelerde bulunur bilen var mı?




 
altının düz olması sorun değilse ve deney falan gibi önemli bir yerde kullanılmayacaksa eminönündeki kına, nikah şekeri malzemesi falan satan yerlerde var.


  • kedili madam  (08.10.13 19:36:31) 
onu bilmem ama psödoefedrin içeren ilaçları reçetesiz satmıyorlar artık :))

(bkz: breaking bad)
  • the kene  (08.10.13 20:46:42) 
eminönünde laboratuar malzemesi satan yerlerde bulursun.


  • in vino veritas  (08.10.13 21:19:21) 
[]

Kurgucular, Premiere'ciler bi bakın hele

Ortalama 3-4 dakikalık videoları en iyi hangi formatta kaydedeyim ki hem internete yükleyebilecek kadar küçük olsunlar hem de görüntü kalitesi iyi olsun?

avi olmuyor tabii, flv deniyorum ama belki başka bir format vardır web için en iyi olanlardan...


 
.mov(h264 codec'iyle) gayet iyi olur ama küçükten kastınız ne acaba? full hd bir videoysa 4dklık video 100-150mb olsa uygun mu mesela? 720p video için 3000-5000 arası, fullhd için 7000-10000 arası bir bitrate uygun olur derim.

vimeo.com
  • rodriguez2  (24.09.13 17:03:26) 
MPEG-4 AVC codec kullan
birate vs eksiltip azaltarak dosya boyutunu ayarlayabilirsin.

  • porn star  (24.09.13 17:04:17) 
h264 candır


  • rentts  (24.09.13 17:40:08) 
@rodriguez2 100 150 mb şahane çünkü box'a vimeo'ya falan yüklemem gerekiyor bu videoları. vimeo'daki açıklamalar da yrdımcı oldu sağol

@porn star, birate azaltmanın ne olduğunu tam bilmiyor olabilirim :/

@rentts çok net söyledin deniyorum hemen :)
  • saint marla  (24.09.13 17:49:41) 
[]

fizik tedavi?

Aylardır teşhis edilemeyip hayatı bana zindan etmiş iki adet fitigim var belimde.
Ameliyat onerilmedi, fizik tedaviye gitmeliymisim..
Istanbul-kadikoy civarında her gün gidebileceğim iyi bir fizik tedavi merkezi onerebilecek olan var mi?

Çok çok iyi samanik sifacisi bile var derseniz kadıköy dışı da olur..

 
haydarpaşa numunede gitti erkek arkadaşım.
yataktan kalkamıyordu resmen ağrıdan sancıdan.
üzerinden 2 sene geçti,hiç sorun olmadı tekrar.
  • demoniclewinsky  (22.07.13 12:00:27) 
[]

Müzik Önerisi?

Yemekli bir organizasyon için playlist hazırlamam icap ediyor..
Önerebileceğiniz albümler müzisyenler var mı?
(Akşam yemeği - bir nişan daveti olacak)


 
parov stelar olabilir.


  • sulphur  (24.06.13 23:09:36) 
miles davis. blue in green, mesela.


  • marcelorios  (24.06.13 23:17:01) 
ella fitzgerald, diana krall olur gibi


  • ilkot  (24.06.13 23:23:25) 
[]

wix.com ile websitesi hazırlamak

Gördüğüm kadarıyla epey pratik bir şeye benziyor bu WIX denen nane, en azından oturup kurcalayıp kendi istediğim gibi bir site hazırlayabilirim sanırım.
Ama daha önce burada site hazırlayıp kullanmaya başlamış birileri var mı diye merak ediyorum; kullanımı kolay mı? Çok para döker miyiz? Yoksa "boşver hacı git dayıoğluna yaptır bu işi" mi dersiniz?



 
eğer sitem olsun diyorsan ve teknik bilgin yoksa değerlendirilebilir bir site bence..


  • facebook  (12.04.13 17:07:04) 
[]

Gönüllülük İşleri

Yerel gönüllü işleri nasıl başlatılır?

Mesela Kadıköy'de bazı mahallelerde Gönüllü Evleri var, kadınlar erkekler bir araya gelmiş eğitimler düzenleniyor, ihtiyaç sahipleri tespit ediliyor, çocuklar için etkinlikler düzenleniyor vs.. Bu faaliyetlere başlamak için ne yapmak gerekir?

Yaşadığım şehirde/mahallede bu türden bir organizasyon yok. Belediyemiz de biraz dandik sanırım. Şehirdeki hayvan barınaklarının hali içler acısı, sosyal faaliyet yönünden de solda sıfır sayılırız...

İyice araştırmış, üzerinde aylarca düşünmüş değilim ama muhakkak böyle bir gönüllü işi (dernek, klüp, topluluk-ne olursa) başlatmaya niyetliyim. Her türlü önerinizi deneyiminizi paylaşın lütfen...

not: Sosyalleşme becerilerim dillere destan değildir. Şehirde tanıdığım 3-5 kişi var en fazla, şimdilik. O yüzden "arkadaşlarınla şöyle yap" filan demeyin üzülüyorum :)

 
Bir site vardı(Türkiye kaynaklı). Biri için bir saatini ayırıyordun ve o kazandığın 1 saatle başkasına bir saatlik bir durum için yardım isteyebiliyordun. Adını unuttum. Bu mesajımı okuyan biri söyleyecektir. Aradığınız şey tam olarak bu olmayabilir ama belki ilginizi çeker diye söyledim.


  • otonom  (05.03.13 16:44:16 ~ 16:54:57) 
zumbara. sıkı takipçisiyim :)


  • saint marla  (08.03.13 00:11:51) 
[]

Antidepresan kullanmayı bırakmak

6 aydır kullandığım Secita adlı ilacı (Cipralex türeviymiş) bir hafta önce bıraktım. Doktorun önerdiği üzere iki günde bir ve sonra yarım yarım alarak, azaltarak bıraktım. Bu süreçte yediğime içtiğime de dikkat ettim, iyi uyudum, bol bol yürüdüm, portakal suyu içtim, sigarayı azalttım vs..

Ama tuhaf baş dönmeleri, aşırı duygusal tepkiler gibi etkilerden muzdaribim. ("Senin bütün şekerlerini yedik" biz videosunu izleyip ağlamaya başlamak gibi...)Keyfim yok, agresifim de biraz...

Yakın zamanda doktora danışacağım ama var mı bu süreçlerden geçen? Alternatif çareler bilen?

 
Doktor değilim ama antidepresanlarla çok haşir neşir oldum, normal çekilme etkileri anlattıkların, panikleyecek bir durum olmasa da doktoruna danış mutlaka, son olarak spor yap, yürüdüm demişsin gerçi ama biraz daha disipline şekilde yaparsan mutlaka yararını görürsün.


  • chasingthedragon  (28.02.13 13:49:54) 
Kendini şartlama hocam kötü olacağım diye. Kız arkadaşım cipralex'i bıraktı. İstedikten sonra bırakılıyor. Önceden onsuz nasıl yaşadım; bir dönem destek oldu bana ve bitti ! Artık şimdi hayatı adam gibi yaşamalı, bütün şekerlerini yedik videosuna hüngür hüngür ağlamak mı?
-Evet ağlamak ve o iç çekiş ( ağlama akabi ) zevkini yaşamak.
Durup dururken gülme krizi ?
- eVETTT ve zevkini çıkarmak o anın, zordur zira...
Panik yapmadan keyfini çıkar durağan ve manik beyin kimyanın zamanla dengeye oturacak, sinema, seks, az biraz b*kunu çıkarmadan alkol, kitap, aile ve dostlarla boş boş geyikler, youtube da salak videolar.
Not: Önemli dip not, bol bol ( gülmesen bile çok ) geyik film, video, kitap, muhabbet olayına gir. Biz özellikle bir kaç ay bombardıman yapmıştık böyle aşkımla, en son rüyasında küçük cüceler espiri yapıyordu kendisine ve ben onu defalarca uyuduğu anlarda tebessümle ve hatta sesli gülerken yakaladım. Şimdi mi ?
Benden daha iyi walla...
Sevgiler. ;) :) Bu arada biliyorum boku çıktı, herkes artık nefret ediyo ama ben gülüyorum lan hala,
www.youtube.com
  • neosphere  (28.02.13 13:53:03) 
neosphere, iki dakikada manik doğamla barıştım ve kocamla anıra anıra güldük harlem shake videolarına, çok çok teşekkür ederim! dualarım seninle dostum! kız arkadaşına da sevgilerimi gönderiyorum =)


  • saint marla  (28.02.13 15:00:39) 
cipralex selektif serotonon geri alım inhibitörü (SSRI) familyasından bir ilaç olduğundan bu ilaçlar hiçbir şeyi tedavi etmedikleri gibi beyin kimyasında anormal bir durum yaratırlar. bu durumu yarattıkları gibi uzun süreli kullanımların ardından tıpkı eroin, kokain gibi maddelerde olduğu gibi "bırakma" sendromu görülür. çok standart bir durum yani.


  • esenboga  (28.02.13 15:36:19) 
hiçbir şeyi tedavi etmiyor mu?
belli bir süre kullanıldıktan sonra kişinin baş edemediği ruh hallerine karşı direnç gösterebilmesini sağlıyor dedi doktorum, ikna oldum, kullandım.

neyi tedavi ettiğini bilmiyorum ama ilaç kullanmadığım zamanlarda yaşadığım gerginliklerin hangilerinin doğal hangilerinin aşırı olduğunun farkına vardım. bu bile bir tedavi biçimi bence.

insanlar ömür boyu kullanıp dengelensinler diye mi üretilmiş bu SSRI ilaçları peki?
  • saint marla  (28.02.13 23:39:58) 
doktorun yalan söylemiş bu konuyla ilgili yapılmış bir klinik çalışma gösterebilir misin bana deseydin yüzünün aldığı şekli görüp gülerek tüm dertlerinden sıyrılabilirdin. bahsi geçen ilaçların doktorun dediği şekilde bir etkisi yoktur sadece beyin kimyasında anormal bir durum yaratıp kendini garip hissetmeni sağlar.


  • esenboga  (01.03.13 11:01:15) 
peki bu söylediğinle ilgili bir bilimsel çalışma/açıklama var mı?
varsa hatmedip doktorumla öyle görüşmek istiyorum.

  • saint marla  (01.03.13 18:19:47) 
[]

Grafik Tablet for dummies

Hiç grafik tablet görmemiş ama pek özenmiş, alıp biraz oynamak isteyen birine önereceğiniz başlangıç seviyesinde bir grafik tablet markası-modeli var mıdır acaba?
Hani iyice kaptırırsa kendini püü en dandiğini almışız da demesin...



 
wacom bamboo

modeller sırasıyla (özellik ve fiyat olarak)
1. pen
2. pen & touch
3. fun

senin işini pen bile görecektir ama bütçen varsa fun al
  • loveinaflipbook  (22.01.13 19:17:19 ~ 19:19:11) 
ben wacom fun kullanıyorum, ilk tabletim benim de gayet yeterli. mac kullanmıyorsan tabletin dokunmatik özelliği sayesinde macbookların trackpadi gibi fonksiyonları var, işine yarayabilir.


  • april12th  (22.01.13 19:21:39) 
ben de almaya niyetlenip forumlarda uzun uzun araştırmıştım. hakkında hep olumlu yorumlar vardı:

uc logic lapazz a5 wp8060
  • zihuatanejo  (22.01.13 19:29:36) 
[]

arabada dinlemelik

arabada dinlemek üzere hazırladığımız bir playlist var. böyle eğlenceli, kıpır kıpır, zıplamalık şarkılar hep. misal:
u can't touch this
bruno mars
shantel
madonna bile var aralarında..

bu ayarda listeye eklenebilecek şarkı önerileri istiyorum...

 
david guetta'nin sia ile yaptigi 2 sarki var benim bildigim onlari ekle titanium ve she wolf

edward maya'yi dinle hosuna giderse eklersin.
  • 1917  (03.11.12 17:39:12) 
Knife Party - 'Bonfire' Breaking Bad izleyenlere de yabancı gelmicektir.

Lana Del Rey remixleri de iyi gider arabada misal "Blue Jeans Gesaffelstein Remix"
  • byakuya  (03.11.12 17:50:55 ~ 17:52:16) 
david guetta hiç aklıma gelmemişti, teşekkürler.
edward'ı sevmedim ama :)

  • saint marla  (03.11.12 17:56:10) 
lana del ray'in albümü sıkışmıştı bi ara player'da, o yüzden fenalık geldi :))

knife party süpermiş ama! duymamıştım daha evvel, albümünü indiriyorum!
  • saint marla  (03.11.12 17:58:09) 
the cardigans - my favourite game


abaavvv insan çok pis gaza yükleniyor bunu dinlerken.
  • sister blister  (03.11.12 18:01:37) 
evet onu da ekledim :)


  • saint marla  (03.11.12 18:09:03) 
bu tarzı seviyorsan, o zaman garbage'ın yeni albümünden çok gaz 3 parça söyleyeceğim:

man on a wire
i hate love
automatic systematic habbit

ayrıca karışık türlerden eğlenceli başka şunları tavsiye edebilirim,

the knife - pass this on
la roux - quicksand
amanda palmer - map of tasmania
amy winehouse - valerie
  • sister blister  (03.11.12 18:27:33) 
steve aoki lil jon - turbulence
steve aoki - warp
Sebastian ingrosso tommy trash - reload
kid kudi - pursuit of happiness steve aoki remix

şu anda telefondayım bilgisayara geçince daha fazla yazarım
  • mattiadestro  (03.11.12 19:34:01) 
teşekkürler sister ve mattiadestro
sevdim listeyi :)

  • saint marla  (04.11.12 16:22:25) 
matti gerçi seninkiler biraz fazla geldi sanki :)


  • saint marla  (04.11.12 16:36:16) 
swedish house mafia - don't you worry child
avicii - fade into the darkness
Afrojack, Dimitri Vegas, Like Mike & Nervo - The Way We See The World
example - natural disaster
tiesto - zero 76
  • mattiadestro  (04.11.12 17:13:38) 
[]

dip boya - kuaför işleri

Sevgili hanımlar, kuaför işlerinden anlayanlar,

Saçımı boyamaktan da boyatmaktan da anlamam. Lakin mavi siyaha boyamış bulundum, uzayınca da dipleri rahatsız etti, gittim kuaföre dip boya yaptırdım.

Aradan iki hafta geçti, sanki o dip boya aktı gibi, kendi rengi tekrar parlıyor alttan kahverengimsi.
Gittiğim kuaför çok iyi bi kuaför, herkesin tavsiye ettiği bir yer. 55 tl aldılar dip boyaya da.

Bu durum normal mi, yoksa gidip göstermeli miyim "bi daha boyayın" diye?

 
normal maalesef. yazın güneş, deniz, havuz vs. yüzünden daha çabuk akıyor boyalar.


  • evergreen  (13.07.12 16:04:42) 
ama 2 ay önce boyadığım saçlar hala simsiyah, hem de uyduruk bi boyayla evde boyamıştım.
sadece diplerde yeni boyanan yerler aktı. çok saçma değil mi?

  • saint marla  (13.07.12 16:08:41) 
kaliteli kuaförlerin birçoğu bitkisel içerikli boyalar kullanıyor bildiğim kadarıyla. onların kalıcılığı evde uyguladığın boyanınkinden daha az olabilir.


  • evergreen  (13.07.12 16:19:11) 
4 senedir mavi-siyah kullanıyorum, hiç dip boya yaptırmadım gerçi ama mavi-siyah öyle kızıl gibi filan akan bir renk değil ki. 2 haftada dipten yeni çıkanlar parlıyordur. :) kendi renginiz ne kadar açıksa o kadar çok belli oluyor m<vi-siyahta, aynı sorundan bende muzdaribim ne yazık ki. en güzeli 3-4 hafta bir direk boyamak, dip boyayla hiç uğraşmayın bence.


  • neskafefincanindaturkkahvesi  (13.07.12 16:30:21) 
[]

Klasik bir "Laptop Alacağım" sorusu

Daha önce bir sürü platformda defalarca sorulmuş olsa da cevapların tarafımdan yeterli bulunamamış olması sebebiyle burada tekrar soruyorum:

Grafik ve video düzenleme programları kullanabilmek ve müstakbel bağımlılığımız diablo3 oynayabilmekten başka kaygımız yok.

Tamam i7 işlemcili notebook'lara bakıyorum, birinin max. belleği 8 gb ama sabit disk hızı 5400 rpm, diğeri 4gb ama 7200 rpm, kafam allak bullak oldu. Zaten tam anlamıyorum da kavramlardan. Baktıkça hepsi birbirine benzer oldu. Önceleri 1500 tl idi limitimiz, şimdi 2500'ü de gözden çıkardık ama münasip bir aday bulabilmiş değiliz/ya da emin değiliz.

Mesela şu çok uygun gibi gözüküyor ama max bellek neden 4gb?
www.pcdepo.com

Bu ayarda bilgisayar tavsiye edebilecekler, azıcık da olsa yolumu aydınlatabilecekler için en kapsamlı dualarımı göndereceğimdir!

 
www.bimeks.com.tr şu pc ile yapamayacağın hiç birşey yok. ram olayını pek kafaya takma 4gb ram dediğin şey 50tl zaten. Baktın ihtiyaç duyuyorsun takarsın bir tane olur biter.

ek:linkini verdiğin pc'deki ekran kartı hiçbir işe yaramaz verdiğin paraya yazık.
  • waryemez  (29.03.12 18:21:21 ~ 18:23:05) 
"şu şu özellikler olmazsa olmaz" diye bir listeleme yapılabilir mi peki?
tek bildiğim, i7 olacak, 7200 rpm olacak, ram 4 gb üstü olacak.. ekran kartı için belirleyici özellikler nedir?

waryemez, linkteki gayet uygun gözüküyor ama biraz daha bakınmak istiyorum işte. ya da fiyat olarak da uygun mu bu sence?
  • saint marla  (29.03.12 18:42:44) 
ekran kartı sıralaması var bu sitede. ne kadar doğru, ne kadar değil bilmem. bilgisayar için de şu uygun olur size bence.


  • lemmiwinks  (29.03.12 19:22:04) 
arkadaş sen kendi önerdiğin bilgisayarın ekran boyutuna baktın mı hiç? 12.5 inç mi?? gözünü seveyim. afedersin ama "göt kadar ekran"la diablo mu oynayacaksın?


  • cetoxim  (29.03.12 20:09:44) 
Fiyat/performans olarak mükemmel bir cihaz. Tasarımı, malzeme kalitesi çok iyi. Zaten asus N serisi bu yönüyle de ön plana çıkıyor. Ayrıca çok iyi ses veriyor.


  • waryemez  (29.03.12 20:27:21) 
@cetoxim, bak ona hiç dikkat etmemişim :)

@waryemez, K serisinden belirgin farkı nedir peki? şu mesela fena değil gibi ama bilemiyorum: www.pcdepo.com

@lemmiwinks çok teşekkürler, epey işime yaradı sıralama.
  • saint marla  (29.03.12 21:44:32) 
N serisi, tasarım ve sesi ile ön plana çıkar. K serisi ise normal bir laptop kadar tasarıma ve sese sahiptir.
bu linkeki de iyi ama ekran kartı bilgisi vermemiş. :s

  • waryemez  (29.03.12 22:01:27 ~ 22:07:47) 
NVIDIA® GeForce® 610M with 2GB DDR3 VRAM diyor kendi sitesinde (www.asus.com.tr)

tasarım-ses önemli değil çok, zaten ses sistemine bağlayıp oynayacağım muhtemelen diablomu :) bana video kurgu vs yaparken sorun çıkarmasın yeter.
  • saint marla  (29.03.12 22:09:37 ~ 22:10:58) 
610m çok iyi değil.

2000tl : www.bimeks.com.tr
1875tl : www.bimeks.com.tr
  • waryemez  (29.03.12 22:19:19) 
[]

motor kovalayan köpek

tekirdağ'da sokak başına en az üç köpek düşüyor. bu sebeple, havaların ısınmaya başladığı bu güzel günlerde motorla gönlümce gezemiyorum. çok korkuyorum ben bu hayvanlardan. üstelik daha hiç kovalanmadım. ama hep "ya kovalanırsam" diye kendi mahallemden başka yerde gezemiyorum. herkes pıtır pıtır dolaşmaya başladı motoruyla, ben arkalarından bakıyorum, çok mutsuzum.

tecrübesini paylaşacak olan, "ben kovalandım bişey olmuyor" diyecek olan varsa bi el atsın şu korkuma lütfen. yani herkes öyle diyor zaten ama, hala içimi rahatlatacak olan şeyi söyleyen çıkmadı.
ne yapmalı?

 
kovalamak bi yana kuytuya sinip aniden önüne fırlayabilirler dikkat et. genelde durup da noruyooo diye bağırınca pısıp kaçıyorlar. kaçmamaları halinde cebinde bulundurduğun biber gazını bas gözüne. :)


  • kediebesi  (20.03.12 10:09:38 ~ 10:10:03) 
biber gazı bulundurmak bile daha güvende hissettirebilir. sağol :)


  • saint marla  (20.03.12 10:12:26) 
kovalamasının sebebi sadece daha önce motorlular tarafından rahatsız edildiği için kızgın olmalarından. seni zaten yakalayamaz o ayrı mesele de diyelim ki durdun hayvan havlar havlar hiçbir bok yapmadan gider. öyle yanii dene gör :) ben de bisikletleyken çok dinledim


  • neira  (20.03.12 10:14:35) 
zavallı köpeklere biber gazı falan sıkma. zaten böyle davranıldığı için sevmiyorlardır motorcuları.


  • neira  (20.03.12 10:15:21) 
Yahu ne biber gazı, öldürecek misiniz hayvanları. Yiyebileceği bir şeyler bulundur yanında köpeklerin. Havlarlarsa durup onu ver, sakinleşsinler, sev olmadı. 1-2 kere yapsan korkun kalmaz zaten, kontrollü sürersin bir dahakine. Motor veya araba sesiyle-görünüşüyle filan onların derdi, seninle değil :)


  • pokepoke  (20.03.12 10:16:59) 
sen hiç o zavallı köpekler tarafından köşeye sıkışmamışsın neira belli :D benim öyle çenem yok onları ısıracak valla, birebirde beni geçiyolar maalesef. biber gazı öldürmez. sanki suratına kezzap at dedim siz de hoşsunuz.


  • kediebesi  (20.03.12 10:17:40 ~ 10:19:49) 
havladı diye sıkmam ki zaten, yazık, saldırmaya kalkarsa diye bulundururum en fazla.. yani kaçarsam zaten yakalayamaz ama ya panik yapıp durursam ya da kaçmaya çalışırken birine bişeye çarparsam diye korkuyorum aslında..


  • saint marla  (20.03.12 10:19:24) 
durunca duruyolar ciddi bi kovalama değil o yani. öyle amaçsız hayvanlar :/


  • yuto  (20.03.12 10:21:08) 
kedibebesi, köpekler beni kovalamaz :))) beni severler kihkih
ama bi keresinde baha çok fena hırlayıp diş gösteren bi köpekten korkmuştum. bisikletleyken kovalayan bir kaç köpek oldu onlardan da tırsmadım yoluma devam ettim.

  • neira  (20.03.12 10:21:29) 
@pokepoke, yanımda hayvanın yiyebileceği bişey taşırsam -ki muhtemelen cebimde taşımam gerekecek- diyelim kırmızıda filan durdum, kokuyu alıp atlamasa üzerime? bi kere pişmiş tavuk alıp eve dönmeye çalışırken üç tanesi tarafından feci şekilde taciz edilmişliğim var. tavuğu bırakıp kaçtım tabi mecbur :)

@kediebesi, nası yani, diyelim ki yol bomboş, bassam gitsem kaçamaz mıyım elemandan?
  • saint marla  (20.03.12 10:22:14) 
ya kaçarsın elbet.. ama korkmazsan onlar da senden kaçar, veya ilişmez. dediğim gibi ani durumlar dışında sorun yok zaten, benim yazdığım ekstrem durumlar, ikili kombat :) yere eğilip taş alır gibi yapmak, böğürerek üzerlerine yürümek. çünkü bunlar çete kurmuşsa çok fena zevk alabiliyo insan korkutmaktan. ben sokakta gördüğü her köpeğe kuçuuuu diye yapışan insanım, sanayide insanların yanından geçmeye çekindiği köpekle - ki kendisi faça dolu, kafam kadar çeneli bir pit bulldu - el ense takılırım, hayvanın sahibi bile şaşar. bugüne kadar hiç ısırılmadım, ama korkutuldum bir iki kere. yine de tedbir, bilgi denen bişi var.


  • kediebesi  (20.03.12 10:28:18 ~ 10:30:52) 
Köpek kovalarken en büyük tehlike heyecan yapıp hız yapmak, kontrolü kaybetmek düşmek ya da kaza yapmak yoksa kovalayan köpek seni zaten ısıramaz ama sen aşırı heyecan yapacağın için kaza tehlikesi atlatabilirsin. O köpekler kovalarken durursan onlarda durucak ve mal gibi havlayacak. O hayvanların bi bölgesi var orayı geçince kovalamayı bırakıyorlar zaten. eğer seni köpek kovalarsa hiç istifini bozmadan devam et zaten bir iki defa kovalanırsan artık sallamazsın onları.


  • hizli sperm  (20.03.12 10:30:05) 
bana kalırsa kaçma. yani arabayla uygulanan yöntem motorda olur mu bilmiyorum ama sevgilinin babası köyde her arabayı kovalayan köpüklere anlatıcağım şeyi yapıyor.

köpükler kovalamaya niyetlenince havlamaya başlıyorlar ya o sırada arabayı durduruyor. sonra çok yavaş bir şekilde gitmeye başlıyor. genelde derdi karşıdan gelen o gürültülü, büyük ve belki de daha önce içlerinden birine zarar vermiş olan canavarı korkutmak olan köpükler de bakıyorlar ki ortada bir durum yok. havlamaktan sıkılıp "bas git la!" modu alıyorlar. ha tabi motorda denge önemliyse ve hızla bağlantılıysa denge sağlamak ona bişi diyemicem. ama gene de uzun süre kovalamazlar. sen hiçbirine çarpmamaya çalışarak aralarından geç gi yeter diye düşünüyorum.
  • kedili madam  (20.03.12 10:35:25) 
@saint marla Yahu ben sürekli yanında bir şeyler bulundur ya da but, tavuk filan gibi büyük şeyler taşı anlamında demedim. Sadece ilk korkunu yenersin belki diye biraz köpeklere yakınlaşman için deneyebilirsin dedim. Onun dışında söylendiği gibi zaten sen durunca onlar da durur. Ne yaptıklarını bilmiyorlar sonuçta, refleks olarak koşuyorlar.


  • pokepoke  (20.03.12 10:39:57) 
yani korkmamayı becerebilirsem sorun olmayacak :)

@hizli sperm, doğru aslında, kaza yapmak en fenası..
mesele korkmamayı becerebilmekte yani.
@kedili madam, onlara iyi niyetli olduğumu göstermek işe yarayacaktır elbette.
teşekkürler!
  • saint marla  (20.03.12 10:43:15) 
@pokepoke, o zaman hemen bi kilo mama alıp mahalledeki köpeklerle yakınlaşmaya gidiyorum, çok mantıklı :) teşekkürler!


  • saint marla  (20.03.12 10:44:18) 
kopekler motorcular kendilerini rahatsiz ettikleri icin onlara duyduklari kinden mi saldirmaya calisiyormus motorculara? iyiymis.

uzerine atlama durumuyla hic karsilasmadim, ama aniden ciktiklarinda panikleyip kaza yaptiraiblirler, yapacak cok bisey yok. gaza abanip kacmak en iyisi.
  • nawres  (20.03.12 10:46:44) 
motosikletim var, defalarca kovalanmışlığım var. tavsiyem: iki teker üstünde olduğun için yapacak bişi yok. arkadaşımla motor gezmesine çıktığımız zaman onun arkasından gidiyorum genelde ve köpekler önce ona saldırıyo :) o basıp geçiyo tabi, ben tırsıyorum ama ya mismillah deyip geçiyorum. daha hiç düşmedim, bu içini rahatlatır belki. Bacağımın dibinden koşmasına rağmen ısıran da olmadı. Onların derdi seni bir an önce bölgesinden uzaklaştırmak. Çünkü gürültü yapıyorsun. Motorun üzerindeyken zaten ödün b.kuna karışmış bi vaziyette köpeğe yemek vermeyi başarabilirsen bravo. ama zor. köpekli bölgeleri es geçmek de geçici bi çözüm. bi arkadaşınla yolu geçmen (ayrı motorlarla) sana güven verebilir. köpek yokmuş gibi kontrolunu kaybetmeden devam edersen yırtarsın. ama biraz hızlanmakta fayda var. (çok değil) köpekleri uzaktan gördüysen ve yokuş aşağı ise yol, motoru bisiklet moduna alıp geçmeyi deneyebilirsin. yaptım, oldu. ses etmediler. bi de köpekli bölgelerdeki yol durumunu iyi bil. yani panikleyip basarsan gaza ve yer ıslaksa ya da çukur varsa fln yere yapışabilirsin.


  • jimicik  (20.03.12 11:26:57) 
Sadece motorun cikardigi sesten dolayi kovalamiyorlar. Bisikletle cok defa kovalandim. Hatta bogazin yaninda, denizle aramda bir metre yokken dahi kovalandim. Bir tek o zaman ciddi ciddi korkmustum cunku saga kiramiyorum kopek var, solda zaten deniz :)

Ama atlamazlar veya saldirmazlar. Ben onumde bir engel yoksa gulumseyerek bakiyorum bunlara, bir sure sonra birakiyorlar pesimi.

Bir de benim dikkat ettigim bir sey, durakta otobus beklerken yoldan gecen arabalarin hicbirine saldirmiyorlarken, sadece taksileri kovaliyorlardi. Sanirim renklerinden dolayi.

Kopekleri sevin arkadaslar, onlar kadar sevimli ve dost canlisi cok az hayvan vardir.
  • serkan temiz  (20.03.12 12:29:01) 
[]

Protein Sentezi nedir, ne değildir?

Genel biyoloji bilgisi lise1'den hayal meyal hatırladıklarıyla sınırlı olan, son 10 yıldır fen bilimleriyle herhangi bir şekilde muhattap olmamış birine protein sentezini nasıl açıklarsınız ki? "For Dummies" ayarında bilgi alabileceğim bir kaynak var mıdır acaba?




 
lise1 biyolojisi neydi ki? lise 4 yıl oldu şimdi neyi nerde anlatıyorlar ben bilmez
biyolog olarak diyebileceğim
dna-mrna-ribozom- amino asit -trna sırasıyla anlatılabilir
  • niye ama  (05.12.11 16:57:04) 
[]

ev sinema sistemi

teknolojiden hiç anlamayan çifte yardım a dostlar... forumları kurcalıyorum ama hiç bilmeyenin anlayabileceği çok az şey var.

zor bela bir tv seçip alabildik... şimdi de dvd player almayı düşünüyorduk ama şu medya oynatıcı denilen aletleri görünce kafamız karıştı. bu anlamadığımız aletlerde bir şekilde dvd oynatmak mümkün oluyor mu ki?
ya da güzel bir dvd player alsak usb bağlantılı, onda harici harddiskimizdeki divx filmleri oynatmak mümkün mü?

kısacası hangi aleti tercih etmeliyiz? dvd mi medya oynatıcı mı? en iyisi hangisidir? hangi markalara bakmalı?

ikincisi; her şey sinema için... orta karar bir ses sistemi de düşünüyoruz. 300 watt'lık 5+1'ler gördük mesela ama onu da bilemedik hangisi daha iyidir diye. ne yapsak?

 
şimdi durum şu, o hdd den medya oynatan aletlerde cd okuyucu yok dolayısı ile direk dvd göstermez ama kesinlikle tavsiyem medya player almanızdır


  • kisa  (23.08.11 13:21:32) 
dvd arşivimize kıyamıyoruz.. onları bilgisayarda hdd'ye aktarıp izleme gibi bişey olabilir mi mesela?


  • saint marla  (23.08.11 13:27:26) 
sozlukten mesaj gönderdim,
evet olabilir, zor değil gayet rahat fakat arşiv diyorsanız dvd yerine 720p lik hallerini indirmek çok daha iyi bir fikir bence.
bu arada, bazı media layerlara usb üzerinden external dvd okuyucu bağlanabiliyor (laptoplara olduğu gibi) ancak bence işlevsiz ( hangilerinden yapılabiliyor emin değilim ama bulmak zor değil) hem maliyeti arttırıyor hem de mediaplayer + hdd + dvd okuyucu gibi kabalık bir ortam oluşturuyor
  • kisa  (23.08.11 13:29:39) 
ek: usb li dvd playerlar var divx ynatan evet ama bunlar baya eski ve codec sorunu olabiliyor bunun yanında 720p oynatabilen bildiğim kadarıyla yok. dolayısıyla gene media player :) (tv nin marka modelini de yazar mısınız?)


  • kisa  (23.08.11 13:31:15) 
[]

kaporayı iade etmiyorlar!

özet geçiyorum.
bir mağazaya, seçtiğimiz elbise için 50 tl kapora bıraktık. ancak sonra elbiseyi almaktan vaz geçtik.
şimdi bize o elbiseyi bizim için getirttiklerini, zor durumda kaldıklarını, kaporayı iade edemeyeceklerini söylüyorlar. üstelik, mağazadan başka bir ürün almamızı da kabul etmediler.

50 liramız yandı yani. var mıdır bir çaresi?

 
adamlar haklı.


  • all girls dream  (18.12.10 18:04:15) 
kaporanın amacı odur zaten, niye versinki adam


  • tipimdegilsin  (18.12.10 18:06:02) 
e kapora bunun için değil mi zaten? bence de haklılar


  • xenophobe  (18.12.10 18:06:09) 
kaporanın amacı bu. bunu konu etmeniz bile yanlış.


  • sttc  (18.12.10 18:08:34) 
ürünün fiyatı 380 tl.
ama o kadar kızdım ki, dediğiniz gibi yapıp, gidip elbiseyi alıp, ertesi gün iade edebilirim.

ben şöyle düşünmüştüm; sonuçta ne olursa olsun o mağazaya ödenmiş bir 50 tl var. bunun karşılığını bir şekilde almaya da hakkımız olmalı.
  • saint marla  (18.12.10 18:31:08 ~ 18:32:15) 
elbise üzerinde modifikasyonlar yapıldıysa, orjinali sizin için ölçülerini değiştirdik, artık bunu satamayız deyip iade almayabilirler. bu durumu da göz önünde bulundurun.


  • sttc  (18.12.10 18:39:32 ~ 18:39:50) 
haksızsınız.


  • groove salad  (18.12.10 18:44:27) 
hakkınız yok. sonuç olarak bir anlaşmanın ön koşuludur o kapora. anlaşmayı bozuyorsanız artık o onların hakkı.


  • cedric tweedledee  (18.12.10 23:53:02) 
resmi olarak değil belki ama, yazılı olmayan alış veriş kuralları gereği tamamen haksızsınız. o parayı istemeniz bile bence çok ayıp bir davranış. kaldı ki elbiseyi satın alıp geri iade etmek, bence düşüncesi bile kötü.


  • s e ff a f  (19.12.10 12:26:50) 
[]

hukuki yardım

çaresiz bir ablamız var. ayrıldığı eşi, kızları vasıtasıyla malına mülküne konmanın peşinde.

özet geçmeye çalışayım, akli dengesinin bozuk olduğuna dair rapor almaya çalışıyorlar. böylece mal mülk kızlara, dolaylı olarak eski eşe kalacak. adamın eli kolu her yere uzanıyor, hastanedeki görevlilere kadar. abla adli tıpta, "deli raporu" çıkarabilmek için her şeyi yapabileceklerini söylüyor. bir hafta müşahade altında tutmuşlar, bu hafta yeniden hastaneye gidilecek. hiçbir psikiyatrik sıkıntısı bulunmamasına rağmen abla delirmek üzere. hastanede maruz kaldığı muameleler korkunç çünkü.

kızları evlatlıktan reddedecek, ama bu dava sonlanmadan yapamıyor.
adam da daha evvel kadını öldü göstererek kadının bir arsasını satmış, o derece.

böyle bir acayip dolandırılıyor ablamız. avukatlarından birinin kızlarla işbirliği yaptığını öğrenince - hem abladan, hem kızlardan para alarak çift taraflı ajanlık yapmak suretiyle- avukatlara da güveni kalmamış durumda.

bir de burda soralım dedik, belki konuya hakim birileri çıkar..

 
welcome to the company. ablamiz elini cebine atip durumu parayla cozmek zorunda. guvenilir insanlarla calissin. hukuki yapacak pek bisey yok gibi. akli selim bi avukata durumu anlatip bu isi kesin cozmek icin ne istiyorsun gibi biseyler demek zorunda.


  • insect  (18.09.10 22:24:46) 
Ankara'daysanız yardımcı olurum size. hukuk fakültesinde okuyorum 30 yıllık tecrübesi olan tanıdığım çok sağlam bayan avukat var. Mesaj atabilirsiniz ablamıza yardımcı olalım.


  • 0dy  (19.09.10 17:17:55) 
malesef, istanbul'dayız..


  • saint marla  (22.09.10 23:50:46) 
[]

Gökçeada deneyimi?

tatilde gökçeada'ya gitmeye niyetlendik.. ama vaktin kısıtlı olması, deneyimin olmaması sebebiyle hala kararsız sayılırız.

adamakıllı tavaf etmiş birilerinin tavsiyelerine ihtiyacım var velhasıl. pansiyondu, kamp alanıydı, yeme içme yerleri, denize bakma ve ağaca sarılma muhitleri "görmezsen ayıp" denilen öğeleri var mıdır bu cici adanın?


 
gökçeada'da pansiyon kamp alanı yeme içme konularında hiç sıkıntı çekmeyeceğini garanti edebilirim. geçen yıl arkadaş grubuyla tavaf etmiş ve kaleköy isimli köyüne ve aynı isimdeki koyuna uğramanı şiddetle tavsiye edebilirim.


  • diaspora  (08.09.10 13:00:27) 
[]

kitap sayfasını word'e aktarmak?

internette yazıyor bir şeyler, programlar, dosya formatları falan ama pek anlayamıyorum ben bu işlerden.

şöyle 12 yaş seviyesinde, bu işin nasıl yapılacağını sırasıyla anlatabilecek bir hayırsever var mıdır?


 
sanırım direk kitabn sayfasını nasıl aktaracağını soruyorsun.

malzemeler:
1 adet scanner
1 adet bilgisayar
1 adet fine reader adlı program

sayfayı scannerda tarayıp bilgisayara kaydedelim. aynı dosyayı "fine reader" adlı pogramla açıp pembeleşinceye kadar bekleyelim...

afiyet olsun...
  • anonimyususer  (11.08.10 18:26:19) 
image to text diye arattırın google'dan.


  • cagdassalur  (11.08.10 18:32:03) 
dvr, bildiğin 'kitap' formatında bu.

anonimyususer, ben de öyle tahmin etmiştim zaten :P çok teşekkür ederim, bi dünya ıvırı zıvırı var sanıyodum. yarın deneyeceğim.
  • saint marla  (11.08.10 20:12:11) 
[]

kopyalama işlemi neden 1271892 saat sürer ki?

dijital slr makineden aktarmam gereken yaklaşık 3 GB'lık fotoğraf var. lakin, kopyala yapıştır dememle beraber, bir on dakika kadar "gerekli süre hesaplanıyor" diyor, daha sonra da bu gerekli süre 6 saat falan oluyor.

yarısından daha azını 3 saattir kopyalıyor, öyle diyeyim ya da.
manyaklık değil de ne bu? nerde sorun olabilir? fotoğraflar 'large' modunda çekildi ama her biri 4mb kadar, çok mu büyük oluyor öyle? hiç anlamıyorum ki bayttan kilobayttan..
sabaha yetişmesi lazım, ne yapsak?

 
usb kablosuyla direkt makineden mi atıyorsun? usb driver'larını yeniden kur, olmadı terracopy adlı programı yükle ve onunla kopyala/kes/yapıştır yap.

genel tavsiyem, bir kart okuyucusu edin, ve her kullanımdan sonra kartına format at (virüs ıvır zıvır).
  • disappointment is a feather in your cap  (29.07.10 02:29:53) 
parca parca olduğu icin öyle. 3 gblık tek parca olsa 3 dakikada atar.


  • ayiadam  (29.07.10 02:30:21) 
usb ile atıyorum. terracopy işe yaramıyor, karttaki dosyalara uygulanmıyor niyeyse.
kart okuyucuyla arkadaşın bilgisayarda yapmamıştı zaten sorunu.

  • saint marla  (29.07.10 02:37:10) 
ayiadam, tek parça olması mümkün mü?


  • saint marla  (29.07.10 02:37:39) 
10 ar veya 20 şer şekilde atsan?


  • xenophobe  (29.07.10 03:05:27) 
şimdi denedim, yine olmuyor..


  • saint marla  (29.07.10 03:16:18) 
tek parca olması mümkün değil. bilgisayardan baska yere atacak olsan mümkün de makineden değil.


  • ayiadam  (29.07.10 03:22:46) 
"12182 gün 4 saat kaldı" yazısını görmüş bir adam olarak hiç şaşırmadım. bu tam 33,3749059387 yıl ediyo. ekran görüntüsünü de almıştım.

ben vista kullanıyorum ve kendime "koduumun vistası" şeklinde bir açıklama yapıp tatmin oldum. tavsiye ederim.
  • oz otto  (29.07.10 04:23:07) 
daha sorunsuz we en hızlı şekilde kopyalama ubuntu'da mümkün.
imkanın varsa deneyebilirsin..

4MB boyutu sana kalmış, gayet normal sonuçta istediğin büyüklükte we kalitede çekersin fotolarını..
  • jarlaxle  (29.07.10 09:47:43) 
bir kart okuyucu ve teracopy ile sorun kısmen çözülmüştür. sebebini anlayamadım hala ama:) herkese teşekkürler.


  • saint marla  (29.07.10 20:39:53) 
[]

uçak bileti?

tamam önceden almak mantıklı da.. deneyimli kişilere sesleniyorum; en en mantıklı, en ucuz, en uygun uçak bileti nasıl alınır? posta uçağı gibi bir şeyler duymuştuk, efsane midir? nepal'e gitmesi icap eden birileri var da..




 
şehir içi olarak anadolu jet ve atlas jeti öneririm birde biletleri günü günene değilde baya erken alsan iyi olur ...


  • cryzy  (19.01.10 00:30:58) 
hindistan veya nepal için arap havayolları tarzında bir şey duymuştum ben de. çok kötü bir uçakla oldukça ucuz bir fiyata uçabildiğin yönünde.


  • :/  (19.01.10 02:24:59) 
www.ekobilet.com

travel.yahoo.com

gerçi sen de biliyosun ama en ucuz bilet erken satılanlardır. kolay gelsin
  • juninho de macedo saudade  (19.01.10 10:12:18 ~ 10:16:41) 
@:/, istanbul'dan mı kalkıyor dediğin uçak?


  • saint marla  (22.01.10 12:17:00) 
merhaba;
nepal'e en ucuz uçak air arabia. sabiha gökçen'den kalkıyor. ben temmuz gibi gideceğim, bahsettiğiniz kişi de o aralara gidecekse görüşebiliriz.

  • cedex  (31.01.10 11:00:11) 
[]

Burasi neresi?

Galata kulesini goruyor.. rastgele denk geldik fotograflara ve meraktan catlamak uzereyiz. orada bir cay icemezsek eger cok uzulecegiz.. haydi beyogluseverler!




 
tünel'deki binaların birinin teras katındaydı burası. bi süre önce kapandı.


  • her pakette once kalite  (18.07.09 12:08:12) 
[]

hangi enstürman?

hani şu uzakdoğu müziği denince akla gelen iki enstürman var, biri üflemeli, biri telli, olsa gerek... bu enstürmanların ismini bilen varsa bi zahmet?hayrına?




 
cin enstrumani olarak
yayli en unlu erhu
uflemeli en unlu dizi sanirim...
  • ermanen  (23.04.09 03:23:13 ~ 18:27:45) 
üflemeli olarak capon işi "shakuhachi" gelir benim aklıma.


  • skatheist  (23.04.09 07:27:55) 
erhu yaylı çalgı fakat telli olarak guzheng olabilir.


  • quasiromantic  (23.04.09 11:56:23) 
  • aithra  (23.04.09 13:26:37) 
kotoda var bizim kanunun yandan yemişi :)
cache.virtualtourist.com

  • omer460  (23.04.09 16:45:24) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.