Ekşi Duyuru

Elimizde bir teyze (anne kardeşi) var, 40 yaşlarında. Zeka geriliği var, zar zor ilkokulu bitirmiş, sonra ne okuyabilmiş ne de çalışmış. Eli ayağı tutuyor, fiziksel bir eksiği yok, bence kafası da fena işlemiyor (aşağıda açıklayacağım).

Bu teyze ev hanımı olan anneannem tarafından biraz da el üstünde büyütülmüş. 2 ablası var, onlar da ellerinden geldiğince destek-arkadaş olmaya çalışıyorlar. Gelgelelim ki ablaların kendi hayatları var, anneannem artık ileri derece demans hastası, dedem de ileri derece alzheimer.. Evde bakıcı var, ve evden günlük yürüyüşler dışında pek dışarı çıkılmıyor. 2 hasta olunca evde, gelen gidenleri de azaldı.

Teyzem bu noktada kötüleşti: "ben de bu evde onlarla öleceğim, ölmek istemiyorum." diyor, dışarı çıkıp "gezmek" istiyor ama zeka geriliği yüzünden bizimkiler izin vermiyor/korkuyorlar.. Anneannemle dedemin hastalıklarının ilk devrelerinde bizim işimiz olduğu zamanlarda anneannemle dedemin bakımını (yemeği falan yapıp bırakarak) ondan rica ediyorduk, sonra ben dedemin ilaçlarını vermediğini yakaladım; sanırım artık misafirliğe gelenlerin az olmasını "evde erkek olduğuna" bağlıyor, ve dedemin bir an önce "devreden çıkmasını" istiyor. Anneannemle dedemin durumu da ağırlaşınca bakıcı tutuldu, fakat bakıcılara yardımcı olmak bir yana, onlarla savaşıyor resmen! Zeka geriliği sebebiyle cinsel yöneliminden emin olamıyoruz ama bazı bakıcılar kendilerini taciz ettiğinden şikayetçi oldular. Ve çok yalan söylüyor. (Annemler iyi niyetine inandıkları için çoğunlukla ona inanıyorlardı, fakat yalanları ortaya çıktıkça, artık daha temkinli yaklaşıyorlar.) Geceleri uyumuyor, evdekileri de uyutmuyor.

Teyzemi sosyal hayata kazandırmak istiyoruz, evde hapis olduğunu hissettiği için hırçınlaştığını, bunu hissetmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Annem bir süre yanında çalıştırmaya çalıştı, fakat birkaç günden sonra sabah erken kalkmak istememiş, işe gelince diğer çalışanları oyalamış, dikkat dağıtmış vs. Daha sonra ben mahalledeki tsm korosuna gitmesini sağladım, fakat birkaç aydan sonra, onu da istemedi. Yakında konser vs olursa annem onu da götürüyor. Ara sıra annemle komşu gezmesine, alışverişe, gezmeye gidiyorlar. Ara sıra sevdiği akrabalar/tanıdıklar çağırılıyor, para karşılığında (kendisinin bundan haberi yok) onlarla dolaşmaya çıkıyor.

Soru şu: Başka ne yapabiliriz?
(El becerisi yok, örgü, resim vb kurslara gidemez.)
(Ablalardan biri psikiyatrist, gerektiği zaman müdahale ediyor. Bir nevi doktor kontrolünde.)
(Bilgisayar/internet dünyasına yabancı)

 

Günaydın!

..vardı bir tane. "Şimdi ayrıyız ama gözümü kapatınca yanımdasın" temalı. Içinden net hatırladığım "ben hep böyle seyahat etmeyeceğim" cümlesi var (travel kelimesi geçiyordu). Erkek, tenor, ingilizce.. Joy fmlik. Çiftimiz birlikte ama adam gezdiği için geçici olarak ayrılar.

Adı neydi işte onun?

 

Merhaba,

Ben bir mal anımda defalarca şifremi yanlış girdiğimden dolayı (en azından öyle söyledi bana application), şu an parolamı unuttum desem de, bin takla atsam da hesabıma erişemiyorum. Arayıp operatöre bağlandım, şubeye gitmem gerektiğini söyledi. Fakat ben yurtdışındayım, ve bir süre daha buradayım (en az bir ay daha). Adama bunu söyledim ama adam "Ben birşey yapamam, şubenin bunu düzeltme hakkı var, onları ikna edin." dedi. Ben de sinirlendim gece gece, hem de gerildim, kart bilgilerinin birinin eline düşme ihtimali beni geren.. Aylardır sorunsuz kullanıyordum internet bankacılığını, neden bi anda şifremi yanlış giriyor olayım? Bir de kredi kartı borcumu ödemem gerek hesabıma girip, iki dakikada halledeceğim şey uzadıkça uzadı..

1. Sizin başınıza böyle bir şey geldi mi, bundan sonraki süreç ne? Şube hemen düzeltiyor mu durumu?
2. Kart bilgilerinin başına bir şey gelmemiştir değil mi? Bi sakinleştirseniz ya beni..

Not: önemi var mı bilmiyorum ama banka garanti.

 

Merhaba,

Anketimize hoşgeldiniz.

Ben bayram dönüşü yurda iphone getirmeye niyetlendim, 5sler şu an stokta olmadığı, ve o zamana çıkar mı bilmediğim için, 5c getireceğimi düşünüyorum. Fakat hangi renge talep çok olur bilemedim. Toplamda 5 tane renk var, 2 tanesini seçeceğiz. Siz olsanız hangisini alırdınız?

Peki aynı soruyu 5s için sorsam? (stoklara gelirse, 5s getireceğim çünkü..)

Şimdiden teşekkürler.

 

Bundan kullanan var mı? Varsa memnun mu?

www.dr.com.tr

Başka kablosuz kulaküstü kulaklık önerilerinize de açığım. Tabii mümkünse fiyatı 600 tl civarı olmasın..

 

Sevgili duyuru,

Elimizde bir sevgili var. Kendisiyle 1,5 aydır okyanus üzerinden iletişmeye çalışıyoruz, ve bu sancılı süreçte elinden geleni yaptı, bütün kaprislerime katlandı, benim bütün alışma, yerleşme sıkıntımı benimle birlikte çekti.. Ve en yakın görüşmemize daha 3 ay kadar var. Önümüzdeki hafta bilmemkaçıncı yıldönümümüzü kutlamamız gerek, haliyle bu mesafeden biraz zor. Hem ona teşekkür etmek, hem yokluğumu hissettirmemek, hem de bu "bilmemkaçıncı yıldönümümüz" havasından biraz çıkmak adına bir sürpriz yapayım diyorum, ama bulamadım :/

-Kart/mektup gönderecektim ama geçen hafta tatsız gelişmeler yüzünden, tamamen kendi salaklığımdan, atladım yazdıklarımı göndermeyi :/ Haftaiçi gidip, hızlı gönderme seçeneklerini sorgulayacağım.

-Evine/işyerine kurabiye sepeti gibi şeyler gönderebilirim diye düşünüyordum, ama o erkek tarafı, ve iş yerine kalpli kurabiyeler göndermek hoşuna gitmeyebilir :/ Benzer klasmanda ne gönderebilirim? (Çiçek olmaz, yiyecek olur, ama çok allı pullu olmaz.)

-Ve bir de, bir hediye göndermek istiyorum, ama zaman sıkıntısı yüzünden bu işi Türk siteleri aracılığıyla halletmek zorundayım. Aklımdaki, bir konser bileti almak onun adına ama yapabiliyor muyum öyle bir şey? Ya da daha iyi bir fikri olan? (parfüm, saat gibi şeyler olmaz, elimizde 30una yaklaşan, çalışan mühendis erkek kişisi var ve müzikle ilgileniyor, piyano çalıyor..)

Valla zaman ve uzaklık yüzünden biraz çaresizim, hadi bana bi yardım edin.

Şimdiden çok teşekkürler..

 

Sevgili duyuru,

Biraz önce aynaya baktım, burnumun üzerinde yeni bir benin çıkmakta olduğunu gördüm. Kendisine "Merhaba." dedim. Sonra koluma baktım, dirsekten aşağısında bundan 5-6 sene önce tek bir ben varken, şu an tam 8 adet ben olduğunu gördüm. Annem gözümün önüne geldi, cildi çil ve ben dolu. Ürktüm.

Sorular:

1. Artık başka ben çıkmasın diye ne yapabilirim? Her gün evden çıkmadan yarım saat önce kremlenmekten daha pratik yöntemler var mı? (ki yüzümü kremliyorum üşenmeden, yine de çıkıyor :/)

2. Bu ben popülasyonunun bana bir zararı var mı/olur mu?

3. Yüzümde kendimi bildim bileli orada olan bir et beni haricinde iki et beni daha var (sonradan çıktılar). Bunlardan kurtulsam ne güzel olur diye düşünmüyor değilim. Biraz googleladım, bu işin çok kolay olduğunu söyleyip yaptıran 100lerce kişi, ve bu işin zararlı olduğunu söyleyen bir o kadar da yazı var. Kime inanayım bilemedim. Size inandım, size güvendim.

Bol güneşli günler dilerim.

 

Hediye alınacak bir basit dijital fotoğraf makinası için elimde iki seçenek var:

1. Canon, kalem pille çalışıyor.
2. Olympus, kendi pili var, yanında hafıza kartı ve çantası hediye.

Modeller arasında çok fark yok. Olympus'a markası nedeniyle güvenememekteyim, ama hem yanında verilenler, hem de pili daha cazip geliyor. Aralarında fiyat farkı da yok.

Sizce hangisini alayım? Olympusu nasıl bilirsiniz?

 

Elimizde peynir delisi bir arkadaş var. Kendisinin doğum gününde güzel bir kahvaltıya gidelim diyorum ben. Nereye gidelim?

Tekrarlıyorum, önemli olan: peynir. Eğer "Kahvaltıya gitmeyin, şu şarap evinde muhteşem peynirler var." dediğiniz bir yer varsa, o da olur.

Yer: İstanbul Avrupa. Beşiktaş civarı.

 

Merhaba,

Temel bilimlere gönül vermiş bir kardeşiniz olarak doktora için Amerika'dan, iyi bir okuldan kabul almış durumdayım (ilk 10 değil tabi ama ilk 30'da bir okul). Teklif de gayet iyi (teklif=maaş:)) Şehir nispeten ucuz olduğu için para biriktirme şansım bile var. Fakat Avrupa'da yaşama sevdam beni bu teklifi reddetmeye itiyor. Karar vermek için önümde 5 gün kalmışken üniversitenin Türk öğrenci birliği sayfasına baktım biraz, oradaki yaşamı okudum ettim. Gidesim iyice kaçtı. Gidenler neden gitmişler akıl sır erdiremedim. Doğru kararı verdiğime bir kez daha inandım.

Gelin görün ki ailem ve hocalarım başta olmak üzere herkes beni topun ağzına koydu. Büyük bir fırsat kaçırıyormuşum, kariyerim için büyük bir adımmış, şehir kötü de olsa sayılı zaman geçermiş, sırf native İngilizce konuşabilmek için gitmeliymişim.. Millet Amerika'ya gidebilmek için neler yapıyormuş..

Ben hayatın kısa olduğunu düşünüyorum, kariyer yapacağım diye hayatımın 5 yılını riske atmak istemiyorum. (bkz. soğuk, yalnızlık vs.) Gidip çok mutlu da olabilirim belki, evet, ama risk almak istemiyorum bu konuda.

Soru: Korkak mı davranıyorum, mantıklı mı?
Ve tabi ki soru 2: Siz olsaydınız..?

 

Anneme doğum gününde nexus 7 (8 gb) almaya karar verdim gibi gibi.. Fakat sorularım var:

1. Google'a inandım ama yorumlara inanamadım: Bazı insanlar vınn çalıştırabildiklerini söylerken, bazıları da çalışmadığını söylemiş. Bu onların mı yoksa aletin mi başarısızlığı?

2. Anne ve tablet eşleştirmesini daha önce yapmış birileri var mı? Nasıl annenizin tabletiyle arası?

Annenizin ellerinden öper, sizi sevgiyle selamlarım.

 

Sevgili masa başı çalışanlar,

Otur otur canınız sıkılıyor ve birşeyler yemek ya da içmek istiyorsunuz değil mi? Ben de size katılıyorum. Fakat bahar da kapıdayken kilo almak da istemiyorum. İçecek olayını çeşit çeşit bitki çayıyla çözebiliyorum ama yiyecek olayını çözemedim gitti..

Sağlıklı ve az kalorili ne yesek? (10 badem iyi bir öneri değil, hemen bitiyor.) Eti formun mısır patlağı gibi olanı ile elma tüketiyorum, başka ne olabilir?

 

Hakkında hatırladıklarım:
-Fransız olduğu ya da göçmen olup Fransa'da yaşadığı
-Albümünde İspanyolca, Fransızca, İngilizce şarkılar olduğu
-Kalın, buğulu bir sesi olduğu
-Sakin, dingin şarkıları olduğu
-20li yaşlarda vefat ettiği
-Bilinir adının tam adı değil de ya sadece ismi, ya da lakabı olduğu
-Albümün kartonetinde İngilizce olmayan şarkıların, sözlerinin yanı sıra çevirilerinin de olduğu
-Çok eskiden kalma biri olmadığı, 2000lerden aklımda kaldığı

Tanıyan var mı?

 

Merhabalar,

Yurtdışı doktora başvurularının cevaplarının netleşmeye başladığı şu günlerde, güzel haberlerle sevinmekteyim. (Burada hep birlikte "Maşallah" diyoruz!) Erkek arkadaş vetosuyla ABD kabullerini gözardı ediyorum, Avrupa'da bir yerlere yerleşmek amacındayım. Hala cevap beklediğim okullar olmakla birlikte, İngiltere'den beni bile şaşırtan, oldukça iyi bir okuldan kabul aldım; tez konumu, danışmanımı, her şeyi ayarlamışlar; fakat parayı ayarlayamamışlar :/ Şimdi sizlere soruyorum:

1. Nerelere gitsem, kimlere başvursam da en azından okulun ücretini karşılasalar? İngiltere'deki okullar için burs veren bildiğiniz kurum kuruluş var mı? (DAAD'ın İngiliz versiyonu mesela?)

2. Ortalamanın üzerinde bir CV'ye sahip bir bilgisayar mühendisi (erkek arkadaşım) için Londra'da iş bulmak ne kadar zor? Eğer imkansıza yakınsa burs bulmak için koşturacağıma birlikte gidebileceğimiz yerlerdeki okulları zorlayacağım. ("Fedakarlık yapıyorsun" demeyin, o da daha önce hiç düşünmezken ülke değiştirmeyi kabul ederek oldukça büyük fedakarlık yapıyor.)

Thank you in advance.

Not: Temel bilimle uğraşıyorum, o yüzden şirketlerin işine yaramam..

 

Merhaba,

Ben artık nefes almak istediğime karar verdim ve ocakta gidip ameliyat olmak istiyorum: deviasyon. Hazır yatmışken, sinüzitten de kurtulmak ve kocaman burnumu da biraz şekle sokturmak istiyorum (evet, estetik). İşinin ehli bir kbbci arayışındayım, gerekirse bir plastik cerrah da ikinci doktor olarak girebilir. Para sıkıntısı yok, özel sigorta ve SGK'm var. Elimde birkaç isim var ve önümüzdeki haftalarda gidip görüneceğim seçtiğim kişiye/kişilere.

Eğer bildiğiniz, sevdiğiniz bir kbb uzmanı varsa çekinmeyin, söyleyin..

Bonus soru: Alerjik bir yapıya sahibim, Cleratine hep yanımda, hapşırmadığım gün neredeyse yok (kedi, köpek, çiçek, kuş.. yiyecek alerjisi hapşırtmadığı için önemli değil, ona girmiyorum bile.) Bu, ameliyatı ve sonrasındaki süreci, ya da alınan verimi negatif etkiler mi?

edit: şehir istanbul. avrupa yakası tercih sebebi.

 

Sevgili askerler,

Erkek arkadaşım halihazırda bir master programına kayıtlı, eylüle kadar tecili var. Fakat Eylül'de tam 3 yılı doluyor programda. Yönetmelikte şöyle maddeler bulduk:

MADDE 21 – (1) Tezli yüksek lisans programını tamamlama süresi, bilimsel hazırlık süresi hariç azami üç yıldır.
(6) Azami süre sonunda yüksek lisans diploması almaya hak kazanamayan öğrencilerden, ilgili anabilim dalı önerisi ve ilgili enstitü yönetim kurulu kararıyla gerekirse yeni ders almaları istenebilir ve yeniden teze kaydolurlar. Anabilim dalı önerisiyle ilgili enstitü yönetim kurulu öğrencinin tez konusunu, tez danışmanını veya jürisini değiştirebilir.

Fakat öğrencilik durumunun devam edip etmemesine dair bir şey anlayamadık bu maddelerden. (Anlayacağınız üzere niyetimiz askere gitmemeye çalışmak)

Ne olur ne olmaz diyerek, özel bir üniversitenin doktora programıyla da flörtleşiyor. A planı, masterı bitirip orada doktora yapmaktı/yapıyor gibi görünmekti. Fakat şimdi tezin yetişmeme durumu var. Sadece tez kalmışken, içinde bulunduğu devlet üniversitesinde masterı bitirmek de istiyor, ama doktoraya başlamayı geciktirdiği için o karışıklıkta askere gitmek de istemiyor.

Şimdi,

1) Siz bu maddelerden tekrar kayıt durumunda öğrencilik statüsünün devamıyla ilgili bir şey anlıyor musunuz? Anlıyorsanız anlamayanlara anlatır mısınız?

2) Tezi bitiremedi, ve tekrar kayıt yaptırdı diyelim şu anki üniversitesine. Aynı anda doktoraya da başlayabilir mi? (lisans mezunu statüsünde başvuracak, şartlar açısından sorun yok) Yoksa masterını yakıp direk doktoraya mı başlamalı?

Spesifik bilgi vermek ya da tecrübelerinden bahsetmek isteyen olursa, şu anki okulu Boğaziçi. Özel üniversitenin adını vermeyeyim ama yeni açılanlardan, standart paralı bir yer..

Şimdiden teşekkürler..

 

Unuttum ve haliyle sınava giriş belgemin çıktısını alamıyorum.. Üsküdar demiş herkes ama 4. leventteki binasına gidip giriş belgesi edinemez miyim? Edinmiş olan var mı 4. leventten?