[]

denizli havaalanından merkeze ulaşım

merhaba,

denizli havaalanından merkeze uzaklık nedir ve merkeze en rahat ulaşım yolu hangisir ve şehir içinde kalınabilecek otel tavsiyeleriniz de varsa yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.

şimdiden teşekkürler,

herkese mutlu pazarlar :)

 
Tek ulaşım havaş otobüsleri diye biliyorum. yaklasik 1 saat sürer denizli merkeze.
Merkezde dedeman otel var benim bir iki satışçı arkadaşın kaldığı ama nereye gidiceksin, nasıl vakit geçirmek istiyorsun bunları da detaylandırırsan ona göre bir öneri de bulunabilirim.

  • kismisolungac  (12.11.17 15:05:08) 
denizli'de havaalanı tasimaciligini baytur diye bir firma yapiyor. havaalanindan sehir merkezine 1 saatte gelir. taksiye bulaşma, ucak parasi kadar taksiye verirsin.

otel olarak anemon ve dedeman gibi oteller sehir merkezine uzak.

north point ve şiir otel gibi oteller antalya yolu üzerinde olup nispeten sehir merkezine daha yakın ama yine de taksi şart.

leman otel geçen sene açıldı; ulaşım daha kolay. üniversiteye yakın. altında leman kültür var.
  • montauq  (12.11.17 17:24:32) 
[]

telefonumun sim kart hatası !

normalde hiçbir sorun görünmüyorken, telefonum durduk yere sim kart hatası veriyor ve üst sol tarafta sim yok yazıyor.

açıp kapamayı deniyorum, bazen hemen bazen de bir kaç deneme sonrasında düzeliyor. bir süre böyle devam ediyor, sonra tekrar aynı şey oluyor.

hep bu şekilde mi devam edecek, neden böyle oluyor, nasıl düzelir sizin bir fikriniz var mı ?

iphone 5 kullanıyorum buarada, bilmiyorum bir ilgisi var mıdır, dört yıldır kullanıyorum, artık eskidi mi yoksa :/

şimdiden okuyup ilgilenen herkese teşekkürler :)

 
bende de var o sorun, büyük ihtimalle sim kartı taktığın slot bozuktur, onun değişmesi gerekiyor. benim telefon için böyle. sendeki yazılımsal da olabilir, araştırman lazım.


  • diffarentiationation  (06.11.17 16:11:12) 
sim kartı çıkart kartı ve o kısmı temizle geri tak.


  • washe  (06.11.17 16:11:35) 
Kronik hata. Ag ayarlarini sifirla.


  • imelih  (06.11.17 18:41:46) 
sim kartin eski mi? kontak alanlari asinmis olabilir, sim cikarip takinca duzelir o anlik ac kapaya gerek yok. simi bir sil, telefonun icine de bir ufle.


  • robokot  (06.11.17 21:05:22) 
[]

televizyon üstü anteni

merhaba,

şimdi bende bir tane anten var, şu hani basit çubuklu antenlerden, çok sınırlı sayıda ve kalitesiz kanal çekiyor. zaten 5tl filan.

biraz araştırınca daha çanak tipi antenler gördüm, fiyatları da 30 tl civarı, bunlardan kullansam yayın kalitesi artıp, izlenebilir kanal sayısı çoğalır mı ?

bir süre bu antenlerden idare etmem gerekiyor ona göre almayı düşünüyorum.

teşekkürler.

 
çok bişey değişmez. uhf-vhf antende çanak olayı sadece göz boyama. bazısında yükseltici falan oluyor belki oradan biraz fark eder diyeceğim ama aslında etmiyor. yükseltici dediğin alet sinyal ile aynı oranda gürültüyü de yükselttiği için kalitede büyük artış olmaz. aslında en sağlıklısı eski babane tipi yönlü çatı anteni.


  • orpheus  (15.10.17 23:50:43 ~ 23:52:22) 
[]

iphone telefon şarj olmuyor !

ne kadar ilgili bilmiyorum ama iphone 5 kullanıyorum. şarj ediliyor işareti görünse de telefonum şarj olmuyor.
dün gece telefonum kendiliğinden kapanmış, şarja takıyım dediğimde arada temassızlık gibi şeyler olsa da şarjı görüyor. şimdi telim kapalı halde bir süredir bekliyorum ama açılmıyor, kapalı haldeyken şarj işareti çıkıyor sadece.

farklı şarj aletleri de denedim yine aynı şeyler oldu.

biraz daha şarjda tutup açılmasını bekleyeyim mi?

ne olmuş olabilir sizce

 
tamamen bittiyse biraz takılı beklemek lazım.


  • passion rules the game  (01.10.17 11:52:31) 
Genelde telefonun altindaki sarj soketine pamuk, toz vb girdiginden temasi bozuyor. iPhone 5'lerde genel bir problem bu. Mesela 5 pinden 2 tanesinde temas sorunu varsa sarj simgesi gosterse de sarj etmeyebiliyor.

Soketin icin bir cimbizla dikkatli sekilde temizleyin. Sonra sarja takin, takar takmaz degil ama belli bir seviyede sarj olunca otomatik olarak acilir.
  • crown  (01.10.17 11:52:42) 
[]

makarna sorunu :)

markette bir paket makaranın 2 tl, dışarıda yemeye kalkınca 20 tl olduğunu düşününce aklıma geldi.

dışarıda makarna yemeyi tercih ediyor musunuz? yoksa o kadar parayı neden makarnaya vereyim ben evde aynısından zaten yaparım mı diyorsunuz :)


 
ikincisi tabii.


  • secrexv2  (29.09.17 19:57:30) 
Valla ben yiyorum çünkü evde yaptığım dışarıdaki kadar güzel olmuyor.

Aynı mantıkla dışarıda çay kahve de içmemek lazım o zaman.
  • dodo slayer  (29.09.17 19:59:32) 
tavuk dünyası dışında hayatımda dışarıda makarna yemedim sanıyorum. fakirim.


  • anon1m  (29.09.17 20:01:28 ~ 20:03:58) 
Genelde evde yemek yaparken sıkılıyorum ama salata ve makarnaya o parayi vereceğime evde yaparim diyorum hep. Dışarda yediğim nadirdir.


  • pamuk helvalar cebe  (29.09.17 20:05:12) 
Guzel soslu somonlu deniz ürünlü makarnaya verilebikir bence ama bolonez soslu 4 peynirli makarnaya para vermek saçma.


  • fosforlu cevriye  (29.09.17 20:10:49) 
Dışarda yemek yiyeceksem ve canım o an makarna istiyorsa yiyorum valla


  • pastörizesüt  (29.09.17 20:11:02) 
taze makarnaysa yerim, ama hazirdan yapilan bir yerse yemem.


  • evde liyakat kalmamis  (29.09.17 20:19:50) 
oricciette gibi evde hazırlayamacağım makarnaları yerim ama tutup da fussili yemem örneğin.


  • giovanne  (29.09.17 20:36:03) 
dışarıda özellikle makarna yerim. çünkü benim evde yaptığım kadar güzel olmuyor. sizin yazdığınız hesapla düşünecek olursak dışarıda hiçbir şey yemememiz lazım. güzel bir makarnaya dev para bayılabilirim, hiç de içime oturmaz. :D


  • nice tnetennba  (29.09.17 20:39:18) 
Yahu "o zaman dışarda hicbir şey yemeyelim" meselesi değil bu, yani et pahalı zaten evde de disarda da ya da ne bileyim diğer şeyleri yapmak zahmetli falan ama makarna hem dünyanın en ucuz hem de en kolay yemeği, 2 liralık seyi 20 liraya çıkarmanın saçma bir şey olduğunu söylemeye çalışmış arkadaş.


  • pamuk helvalar cebe  (29.09.17 21:02:04) 
Maşallah bir kişi bile dışarda yemiyor. O yüzden sibella tıklım tıklım :)


  • goodz  (29.09.17 21:02:44) 
Evde dışardaki kadar güzel yapamadığım ve et yemediğim için çoğu mekanda makarnadan başka pek alternatifim olmadığı için dışarda yiyorum sık sık.


  • ms brownstone  (29.09.17 21:25:01) 
makarna dünyanın en kolay yemeği değil? gidip de domatesli makarna yemiyoruz elbette dışarıda. kaç çeşit makarna sosu biliyorsunuz da makarnaya dünyanın en kolay yemeği diyorsunuz anlamadım.

jamie oliver görmesin buraları :(
  • nice tnetennba  (29.09.17 21:32:18) 
çok çeşit makarna sosu biliyorum, zaten makarna sosu yapmanın ciddi kuralları yok sevdiğin malzemelerle denersen tadını seversen o güzel bir sos olabilir bu yüzden de dünyanın en kolay yemeği makarna evet.


  • pamuk helvalar cebe  (29.09.17 21:37:08) 
Evde yemek yapmadığın veya yapamadığın için dışarıda yiyorsun zaten. Dışarıda yiyen biri yemekler arasında böyle bir ayrım yapmaz o yüzden. Yani genel olarak evde mutfağı kullanmayan kesimden bahsediyorum.


  • kendi kendine yasayan yavrucak  (30.09.17 00:17:17) 
[]

küfür ederek yürüyen insanlar !

sadece benim mi dikkatimi çekiyor yoksa bu çok olağan bir şey mi olmaya başladı anlamıyorum. yolda mesela hiç çekinmeden yanındakiyle baya açık seçik küfürlü konuşan insanlar görüyorum.

kendini bilmez ya da yolda görsen yolunu değiştireceğin insanlar da değil bunlar. bakıyorsun güzel giyimli eli yüzü düzgün yaşı başı olgun kişiler bile herkesin duyabileceği şekilde çekinmeden baya küfürlü konuşuyor. duymamak mümkün değil.

bu durum çok mu olağanlaştı yoksa ben mi biraz hassas davranıyorum anlamadım ! ve açıkcası rahatsız edici buluyorum.

sizin dikkatinizi çektiği oldu mu hiç ?

 
bunun bir görgü kuralı olduğunu düşünüyorum, hararetli anlık tartışmalar konuşmalar haricinde ben de duyunca yadırgıyorum ama bahsettiğin kadar gözüme batmadı. ortamla da ilgisi var, cumartesi gecesi vakti kadıköy sokaklarında duymak tuhaf gelmez mesela, ya da sosyo-kültürel olarak daha az medeni adlandırılan ilçelerde.


  • Bruce  (29.09.17 00:27:22) 
bence sen biraz hassas davranıyorsun.


  • sta  (29.09.17 00:55:12) 
Oluyor. Kamuya açık alanda yüksek sesle küfürlü konuşanları duyduğumda, elimde bi balta olsa da oracıkta kafalarına indiriversem keşke diye geçiriyorum içimden. İşte böyle düşünüyorum.


  • manuel mandalina  (29.09.17 01:47:48) 
asıl küfür, bir küfür duyunca hayatlarında hiç küfür duymamış gibi nezaket kurallarından bahsedenlerdir.


  • regardless of what they say  (29.09.17 03:00:25) 
dikkatimi çekiyor ve rahatsız oluyorum.
isteyen küfür etsin, banane. ama sokakta yürürken ya da kafede otururken de dediğine dikkat etsin. küfür dediğimiz kaba sözler cinsellikle ve aşağılamakla ilgili. o kadar kanıksanmış ki bu durum, normal geliyor.

regardless of what they say -1
  • dahinnotha  (29.09.17 03:37:14) 
@dahinnotha dusunbil.com


  • regardless of what they say  (29.09.17 03:43:32) 
yasadigi ortamla alakali. kalitesiz bir ortamda yasiyordur. kendisi de kalitesiz olmustur.


  • mayeskuel  (29.09.17 10:02:27) 
insanların bunlarda bile duyar kasması çok ilginç.

kusura bakmayın ama biz de arkadaşlar arasında küfürlü konuşsak bile yoldan geçerken bağıra bağıra amlarına koyayım onların demiyoruz, diyenleri duymak da istemiyoruz.

bu bakış açısı ile ay sanki siz hiç evde yapmıyosunuz diyerek hastaneye sıçan teyzeyi de normalleştirmeye çalışabiliriz.
  • elorelia  (29.09.17 10:08:47) 
varoşun allahında yaşadığım için sürekli karşılaşıyorum. inanılmaz rahatsız edici:/


  • esesdopiyespiyes  (29.09.17 10:21:41) 
Ben öküz gibi bakan biri olunca ve ağzımın içine girerek yanımdan geçince bok parçası diyorum.
5 kişi yanyana yürüyüp yol vermeyince ne güzel mandaları salmışlar geniş geniş yürüyorlar diyorum :)
Bu tarz şeyleri hususi duyulsun diye söylüyorum zaten rahatsız olsunlar.
Sadece maç çıkışı metroda toplu küfürlü bağıra bağıra edilen tezahüratlar garip geliyor bana bireysel olana zaten üç dört sn maruz kalıyorsun.
  • fasulyek  (29.09.17 10:37:09) 
ben de çok rahatsız edici buluyorum. Dün bir taksi sırasında bekliyordum, arkamda üç tane genç adam vardı yine sıra bekleyen. Bir ara sırf eğlenmek için saysam mı acaba diye bile düşündüm, o kadar kaba sabalardı. Her şey küfürle bitiyor ve başlıyor, kelime dağarcıkları iki üç harfli kelimelerden ibaret. Cahillik olarak düşünüyorum ben bunu, başka bir açıklama bulamıyorum. Kendi öğrencilerimin küfür ettiğini duyunca da çok aşırı tepki vermeden, aynı cümleyi/duyguyu küfürsüz olarak söyleyebileceği alternatifler üretmesini istiyorum. Üç beş örnek buluyorlar, öyle gidiyorlar. Onlar mahçup oluyor da sokaktaki adam mahçup olmuyor maalesef.

Üniversitede hocamız murat seçkin "ağzınız dolu dolu pezevenk diyemedikten sonra ne önemi var konuşmanın" demişti, buna da katılıyorum. Türkçe'de çeşitli küfürler var, garip şekilde hakaret gibi olmayan ama ağır sözler. O tarz şeyleri duruma göre kullanılabilir buluyorum arkadaş ortamında belki (ben kullanmam da).

Diğer türlü, fazla küfür eden insanların cahil olduğunu düşünürüm, istediği okulda okumuş olsun, istediği işi yapsın.
  • sopiro  (29.09.17 10:47:21) 
[]

isminizi seviyor musunuz ?

evet soru başlıkta :)

mesela eski isimleri seviyorum ya da sevmiyorum gibi kriterleriniz var mı
isminden dolayı antipatik bulduğunuz kişiler oluyor mu, bir ismin hastalık ya da kötü bir olay çağrıştırması gibi şeyleri dikkate alıyor ve olumsuz düşünüyor musunuz ?
sizce güzel isim nedir ?

cevaplarken bir de yanına beğendiniz isimleri yazarsanız sevinirim..

sorularım bu kadar, teşekkür ederim :))

 
Ismimi seviyorum. Bazi isimlerle o kadar kotu anilarim var ki biraz on yargi olusuyor tabii ama kalici olmuyor. Eski isim yeni isim gibi ayrimlara girmiyorum pek acikcasi ama fonetik ve anlam benim icin onemli isimde. Ayrica mesela ilk kez duydugum bir isimse boyle aninda bir ilgimi cekiyor ne olursa olsun bir hos geliyor.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (02.09.17 14:25:15) 
ismimden nefret ediyorum.

osman'lar şişman oluyor diye genelleme yapılabilir.
meriç'ler de malum :D

güzel isim bulsam ismimi değiştirirdim ama öyle süper isim diyebileceğim bi isim yok.
  • funl  (02.09.17 14:25:43) 
Eski isimleri pek sevmem. Kendi ismimi begeniyorum. İtici gelen isimler çokca var tabi :) destina tuana türkü umut isimlerini beğeniyorum


  • hernezıkkımsa  (02.09.17 14:26:00) 
Seviyorum. Nadir bir isim. Kutsallık, tarihsel önem atfedilen isimleri sevmem. İnsanlar hiç orijinal olamıyorlar. Sevmediğim isimli insanlarla fazla konuşmam. (Ciddiyim.) Güzel isim kişiyi özgür kılmalı. Belli bir sınıfa sokmamalı.


  • dissendium  (02.09.17 14:29:17 ~ 14:29:45) 
Arapca kokenli bir adim olmadigi icin mutluyum, soyadim da birseyoglu ya da birseyyapan degil.


  • Traveller  (02.09.17 14:34:34) 
ismimi cok seviyorum. eski isimlere karsi notrum, kisiyi seversem ismini de severim. sevdiklerimin isimlerine sahip olan kisilere daha kolay isiniyorum. kotu tecrubeler yasadigim isimleri sevmiyorum, bu isimlere sahip insanlara onyargiyla yaklasiyorum. begendigim ve sempatiyle yaklastigim isimler duru, leyla, tolga, elif, deniz.


  • evde liyakat kalmamis  (02.09.17 14:36:00) 
Ismime karsi notrum. Turkce karakter barindirmadigi icin, dini bir seyleri cagristirmadigi icin ve cok eski olmadigi icin memnunum ama. Cok eski isimleri ve cok yaygin olan isimleri sevmiyorum. Elif, fatma, osman, muhammed gibi. Ama bu ismi tasiyanlari sirf ismi bu diye antipatik bulmam. Kendimiz secmiyoruz sonucta. Sevdigim isimler; hanzade, agâh ve devin.


  • yuzır  (02.09.17 14:48:07) 
evet, türkçe çünkü. hatta soyadım da timurun soyundan geldiğimi iddia etse de öyle bir şey yok, nerden bilecekler 1934te. türkçe isimlere sempatiyle yaklaşıyorum. traveller gibi mutluyum.


  • ron dennis  (02.09.17 14:48:20) 
ismimi seviyorum. ismim fatih.


  • dafuq  (02.09.17 14:52:30) 
Adım soyadım bir devlet büyüğününki gibi, ünlü bir sanatçı kişiliğinki gibi uyumlu, jenerik. Türkiye'de tek. O yüzden çok seviyorum.

Tek tek incelendiğinde de anlamları çok güzel, ikisi de öz Türkçe. Daha iyi olamazdı yani.
  • yirmisantim  (02.09.17 14:56:53) 
İsmimi seviyorum; çok yaygın bir kadın ismi olmasına rağmen ismin bana veriliş hikayesini çok hoş buluyorum.

Modern ebeveynlerin çocuklarına sürekli koydukları "aleyna, alina, alara, almira, lina, leya" vs gibi isimleri çok beğenmiyorum. Bunun erkek dengi de "baran, yağız, eren, boran, enes" vs olabilir. Antipafi duymamın sebebi hayatımın büyük bir kısmının bu alinalara ve yağız baranlara laf anlatmaya çalışarak geçmesi, başka sebebi yok. :)
  • sopiro  (02.09.17 14:58:05) 
Çocukken ismimi hiç sevmezdim. Annemlere çatıp dururdum benim adımı niye Şule / buket (öğğğ) koymadınız niye bilmem ne koymadınız diye. Büyüdükçe anlamlı ve güzel gelmeye başladı. Bir de insanların isimleriyle uyumlu karakterlere sahip olduklarına inanıyorum. Bir canlıya isim vermek onun bir nevi geleceğini tayin etmek gibi. Değerli ve dikkat edilesi. Sevdiğim isimler listesi gibi bir şeyim yok ama oğlum olursa adını rüzgar koymak konusunda çok ciddi ve ısrarcıyım :) kız da rüya olsa fena olmaz. Beyle.


  • apartman teyze  (02.09.17 14:58:49) 
İsmimi çok seviyorum. Kendi ismim olmasa oğluma da bu ismi koyardım.

Bu arada bora ben.
  • kibritsuyu  (02.09.17 15:02:51) 
önceden sevmezdim, söylenişi kötü gelirdi bir anlamı da yok neticede derdim.
şimdi seviyorum, isim soyisim olarak düşününce bütün oluyor gibi.

eski isimleri sevmiyorum ama iki isimli olup da biri eskilerden bir şey olurca değişik bir havası oluyor sanki. ama bazı isimlere karşı olumsuz bir tutum sergilediğim oluyor, çok saçma olsa da.
  • yaraticinick  (02.09.17 15:04:06) 
İsmime bayılıyorum, 100 kere doğsam hep aynı adı isterdim, isim ve anlamı çok önemli, komik değil de yeni isimler çok eğreti geliyor bana. Çocuğuma modern isim koymam, eskiler daha güzel.


  • elikası  (02.09.17 15:07:21) 
Ben sevmiyorum utaniyodum kucukken belli tarihlerde okula gitmiyodum. Bilincltimda kaldi hala sevmem hfif utanirim.


  • brad pitt  (02.09.17 15:26:12) 
Maalesef, hikayesi ve buna bağlı olarak bir anlamı olsa da sevmiyorum ne yazık ki. Yani buna bağlı bir anlamı mevcut, kendi başına ne bir manası var ne de fonetik bir söylenişi, bir sürü Türkçe karakter bulunuyor; gerçekten berbat. Eğer bir çocuğum olsaydı, kendisine vermek isteyeceğim son isim olabilirdi.

Hem ad hem de soyad anlamında istediğim şeyler olmadığı için değiştirmek adına bir alternatif belirledim hatta, müsait olduğum bir zamanda tamamen değiştirmeyi düşünüyorum.
  • tel tokasini duzelten samuray  (02.09.17 15:37:53) 
İsmimi severdim. Bir gün ekşi sözlük'te ismimin başlığına girilenleri okudum, Fransızca anan demek yazıyordu. Gülmüştüm, nasılsa hayatım boyu bir fransız ile huhatam olmam diyordum, sonra Fransız bir sevgilim oldu. Şimdi ismime hatırladıkça uyuz oluyorum.


  • taktikmaktikyokbambambam  (02.09.17 15:39:20) 
İsmimden nefret ediyorum. Eskiden çok takardım kafama bu isim konusunu ama hala nefret etsem de çok umursamamaya çalışıyorum artık.

İsminden dolayı antipatik ya da sempatik gelmiyor kimse ama böyle birkaç isim var sinir olduğum insanların isimleri olduğu için sevmediğim.

Deniz ve Nehir de en beğendiğim iki isim.
  • ms brownstone  (02.09.17 16:17:25) 
Çok yaygın bir isim olmasına rağmen seviyorum. Herkesçe bilinen anlamının yanında sadece edebi eserlerde kullanılan ve çoğu kişinin bilmediği ikinci anlamı da hoşuma gidiyor.
Bir ismi sadece isim olduğu için sevmeme gibi bir durumum yok ama hatırlattığı olaylardan ve kişilerden dolayı sevmediğim isimler mevcut.
En sevdiğim kadın ismi İpek, ikinci olarak da Çerkesçe yine ipek anlamına gelen Denef. Erkek ismi olarak da Mustafa ismini severim.
  • pike  (02.09.17 16:18:31) 
2 ad ve soyadım Türkiye'de tek olan bir kombinasyon. Bu özelliği hoşuma gidiyor.

Çocuğuma klasik isimler koymak isterim. Daha ağır duruyor. Ayşe, ahmet tarzı
  • fallopian  (02.09.17 16:18:36) 
lanet olsun ki benim ismim "xcan" şeklinde fakat kadın anam müthiş bir vizyon örneği göstererek can'ı ayrı yazdırmış, ileride kullanmak istemezsem diye. "e anne madem öyle niye en başta koydun, ne gerek vardı?" dediğimde de "adi babana kalsa avseq01.dat olacaktın oğlum, 15 gün isimsiz gezdin umrunda mıydı adamın, ne bileyim ben öyle hoşuma gitti öyle koydum" der her seferinde.

can kısmını atarsak, fazlasıyla klasik ve 5 erkeğin 6'sında olan bir isim olmasına rağmen şahsen ismimi seviyorum. hatta "isim karakter uyumu" konusunda cuk oturuyor sanki. yabancı karakter içermediği veya ortadoğu-türk esintisi taşımadığı için kimsenin önyargıyla bakacağı bir isim değil. ad-soyad kombinasyonuyla yabancı arkadaşlarımdan birisi macar, diğeri sırp zannetmişti. yanlış anlaşılmasın, "beni tatilde italyanlara benzettiler" kezoluğu yapacak biri değilim, türk olmaktan da utanmıyorum ama malum kültürümüz araplar tarafından istila edildiği ve örneğin ismi "abdullah" olan biri önyargıya maruz kalabildiği için bu konuda şanslı olduğumu düşünüyorum. gerçi benim ismim de köken olarak arapça galiba ama dinli imanlı bi' şey değil en azından.

çocukken insanları isminden dolayı itici bulduğum olurdu ama ortaokulda tanışıp çok iyi arkadaş olduğum "hörü"den sonra bu tamamen değişti. daha sonra bir tane rahime vardı. ikisini de çok seviyordum, hem güzel hem kuul kızlardı açıkçası. ondan sonra isme hiç takılmamaya başladım. hatta ilk bakışta "kötü" ismi olan insanları sevmeyi daha çok sevdiğimi bile söyleyebilirim. çünkü düşünsene yani, rahime desen başkaları gülecek ama sen rahime dediğinde aklında çok güzel bir şey canlanıyor. hoş bi' şey bence bu. hörü'yle böyle bir bağlantı kuramadım çünkü daha ziyade höşmerim diyordum. bir insan 92-93 doğumlu kızına niye hörü ismini koyar, onu da hiç anlamadım ama neyse. bu vesileyle onları da anmış olayım, yıllardır hiç görüşmüyom iletişimi tamamen kaybettim, umarım iyilerdir.

beğendiğim, güzel olduğunu düşündüğüm çok isim var aslında. türkçe olarak, türk isimlerini seviyorum. etimolojik köken olarak çok kasmadım ama hem modern hem de eski türkçe sayılabilecek isimler. ne bileyim hakan, kaan (ya da kağan?), mete vs... bunun yanında oğuz, ozan gibi isimleri de severim. kız isimleri konusunda çok düz biriyim. ezgi ve aslı aklıma gelen ilk iki isim. bunlar hoşuma gidiyo ama kızıma vermezdim galiba. leyla'yı seviyorum, neden bilmem.

yabancı isim olarak rus ve ruh hastası olduğum için genelde bu soruyu rusça özelinde değerlendiriyorum. bir rusla evlenirsem çocuğumun adının kesinlikle anastasya olmasını isterim. çok seviyorum bu ismi. türkiye'de yaşıyorsak direkt nastya olarak yazdırırım, anastasya çok uzun. erkeklerde vyaçeslav hoşuma gidiyor ama oğlum olursa ve orada yaşıyorsak sergey isterim. çünkü sergey mozyakin gibi olmasını istiyom: müthiş istikrarlı, yaptığı işte başarılı, anasına babasına el kaldırmayan iyi ve yetenekli biri. maykıl jordın falan hikaye, benim sporcu olarak idolüm mozyakin. özel hayatında da çok düzgün bir insan olduğunu biliyorum. o yüzden sergey olur.
  • der meister  (02.09.17 16:29:51 ~ 16:31:37) 
Ben de ismimi çok seviyorum, şebnem..böyle kadın kadın bir isim...kız isimlerinin gerçekten dişi olması hoşuma gidiyor, çok nötr olunca erkeksi geliyor, ulaş vs. gibi. Ya da her iki cinse de uygun olan isimler zorlayabiliyor beni, bir erkek ismi olarak Derya falan ile karsılastıgımda zihnimde cinsiyeti tam oturmuyor.


  • cedilla  (02.09.17 16:38:44) 
İki ismim var, aramız iyi. Birini diğerinden daha çok seviyorum sadece.


  • cay koy geliyorum  (02.09.17 16:48:46) 
Adımı çok seviyorum. Cennetten düşen ilk X tanesi şeklinde bir ismim olmadığı için çok memnunum. Türkçe, modern ve yaygın bir isim. Henüz benim adımı taşıyıp anneanne babaanne olan bir olduğunu zannetmiyorum.

Adını sevmediğim insanlar oluyor. Fadime, Şükriye, Sümeyye, Fatma, Kadriye, Rabia, Züleyha gibi isimleri sevmem. Eskiledrn Belkıs, Necla, Ayla, Lale, Leyla, İnci; yenilerden Ece, Ezgi, Deniz, Nehir gibi isimleri severim. Aleyna, Tuana, Ecrin filan gibi isimleri de sevmem.

Erkek isimlerinden de dini referans içeren isimleri sevmem. Abdullah, Muhammet, Samet, Bekir, Ahmet, İsa, Musa, İshak gibi... Diziler için uydurulan isimleri de sevmem. Benzer isimlerden Mehmet ve Mustafa isimlerine ve Arapça kökenli isimlere o kadar sinir olmuyorum. Selim ve Murat buna rağmen beğendiğim isimler. Modern olanlardan Deniz, Eren ve büyük ünlü uyumuna uyan diğer bütün isimler uygundur.

Amma takıntılıymışım.
  • Lim5  (02.09.17 17:08:13) 
Eskiden nefret ederdim. Z harfiyle ilgili bi sıkıntım var, bana kelimenin ortasında z varsa telaffuz etmek zor geliyor ve kaba olduğunu düşünüyorum.
Ama kısaltıyorum, z sona kaldığı için daha naif geliyor kulağıma. Uzun haline de kısa haline de alışkınım tepki veriyorum sokakta akkdkdksl.

  • bir nick var benden iceri  (02.09.17 17:14:40) 
İsmim bence süper. Ayhan. Bir eksiğini görmedim ama fark yarattığını da düşünmüyorum. Sadece Ahmet Mehmet Hasan vb isimlere nazaran daha niche. Soyadım ise ülkede tek.

Sevdiğim isimlerin başında deniz geliyor unisex olarak. Sonra kadın için sena ve seda bana hoş geliyor. Erkek ismi olaraksa bora, alp ve ejder iyi. Bir de ayhan tabi.
  • Tears of Devil  (02.09.17 17:48:10) 
Sevmiyorum çünkü çok kişide var.


  • kediyiyenpiskopatfareyimben  (02.09.17 21:33:26) 
ismime bayılıyorum. alaşımlardan oluşan bir çağ ismi. yazması 4 harf. soyadım da dört harf. tek kötü yanı türkçe karakter içermesi sorun yaratabiliyor yabancı resmi evraklarda.


  • rain when i die  (02.09.17 22:12:53) 
Adımdan memnunum ama soyadımdan değilim. Uzun isimlerden hoşlanmıyorum. Kısa, net ve anlaşılır olmalı. Ayrıca j ve ş harflerini bulundurmazsa iyi olur.


  • harvey  (02.09.17 22:15:29) 
ismim güzel ama bana olmuyor bence


  • shotgunwoman  (02.09.17 22:17:27) 
hastasıyım. ölürüm.


  • luchetti  (02.09.17 22:21:04) 
Pis pis kelimelerle kafiyeli olsa da alistim, seviyorum. Super modern isimlerden nefret ediyorum (bilmem ne su filan), eski isimler daha guzel.


  • aferin cok iyi dusunmussun  (03.09.17 02:45:49) 
Bayağı seviyorum yahu. Arap ismi falan değil, tam laikci kafada bir isim. Babamın benim için yaptığı en iyi tercih olabilir.


  • doxanikee  (03.09.17 03:31:30) 
Ben de seviyorum. Arapça değil, türkçe bir kere. Ayrıca çok kişide bulunan bir isim de değil. Ahmet mehmet gibi dayı dede ismi de değil, dinamik geliyor bana. Ad-soyad kombinasyonumda Türkiye'de 3-4 tane var. O yüzden kullanıcı adı alırken sadece soyadım olmazsa ad soyad kesin boş oluyor. İsim tolga bu arada.


  • kutukcu  (03.09.17 05:57:09) 
ismim emirhan ama bildim bileli emirhan diyen yok. daha kısa olduğu için emir kullanıyorum.


  • kaledekiyalnizlik  (03.09.17 10:20:38) 
[]

aile ve evlilik

selamlar,

genelde aileler çocuklarına vakti gelince evlenmeleri konusunda baskı yaparlar ya da imada bulunurlar. çocuklarının evlenmemeleri hakkında endişelenen aileler de görüyorum mesela, bir düzeni olsun, yarın bir gün biz yokken yalnız kalmasın, çoluk çocuğa karışsın, yuvası olsun vs.. gibi teşvik ediyorlar.

peki bunun tam aksini yaşayanlar var mı merak ediyorum.. yani bazen doğrudan bazen de dolaylı olarak evliliğin çok da iyi bir şey olmadığını, sorumluluk almaktansa kendi başına yaşamanın güzelliğini, tek başına da gayet iyisin ve güçlüsün birine ihtiyacın yok imasını ya da sohbet esnasında sürekli evlilikleri çok da iyi gitmeyen kişilerin olumsuz tecrübelerinden bahsederek evlilik ile ilgili olumsuz imaj oluşturulmaya yardımcı konuların açılması gibi şeyler duyuyor musunuz..

yoksa bu sadece bizim aileye özgü bir durum mu merak ettim açıkcası :))

 
Benim halam böyle. Boşandı ve şu an çok mutlu. Satranç turnuvaları aracılığıyla ve kuzenimin Fransa'da yaşaması nedeniyle sürekli geziyor. İstediği saatte arkadaşlarıyla buluşuyor vs, epey eğleniyor. Doğrudan evlilik kötü imasında bulunmasa da, bekarlığa övgüler yağdırıyor =)


  • anumegha  (25.08.17 14:55:15) 
Ay bir dakika benim babamın bir arkadaşı da böyle. Ama o da evlenip boşanmışlardan. Şu yaşına rağmen (60'a yakın) saçlarının kırlaşmamasını evli ve çocuklu olmayışına bağlıyor.
Edit: Dayım da böyle benim ya. Evde rakı yapıp, kuş besliyor, tekneyle açılıp dağlara tırmanıyor ve hep bekarlığın ne rahat olduğundan bahsediyor. Artı ailemin aile dostu olan biri var psikolog. O da hep evli olmaktan ne kadar nefret ettiğinden bahseder. Şimdiki bekar haline sevinir.

  • anumegha  (25.08.17 14:58:13 ~ 15:00:35) 
Kotu bir evliliktense bekarlik daha iyi.

Ustelik erken evliliklerin cogu da kotu. Bir de evlenip iyi anne baba olamayanlar var. Bu nedenle bu kisilerin bekar kalmasi daha iyi olur.
  • Traveller  (25.08.17 15:24:29) 
Ben evlenmeye karar verdiğimde babam çok kızmıştı. Sana evlen diye baskı yapan mı var, zaten kafana göre yaşıyorsun, aynı eve çıksana neden evleniyorsun, dedi. Bayağı kavga etmiştik. "Abin ablam evlendi, en akıllısı sensin diye senden umutluydum. Yazıklar olsun" falan dedi. Sonra barıştık, geldi nikaha.

Neyse işte, iki sene olmadan boşandım. :)
  • sopiro  (25.08.17 15:44:04) 
benimkiler ikisinden de kararında söz ediyor. yaş ilerleyip de ümitleri tükenmeye başlayınca ikinci muhabbet daha ağır basmaya başladı :) laf açılınca evliliğe saydırıp rahatlıyoruz hepimiz :D


  • manuel mandalina  (25.08.17 16:07:15) 
26 yaşında evlendim. Genel olarak aile kurumuna karşı değillerdi "niye erken evleniyorsun, derdin ne, rahat mı battı, yurtdışına git-gez, oku doktora yap" vb. yorumları olmuştu.
Bizimkiler evlenmeden aynı evde kalmak, seks ilişki vb. şeyleri hayal bile etmediğinden o yönde bir yönlendirmeleri olmadı.

  • Sulfoxaflor  (25.08.17 19:15:01) 
[]

gamsız tasasız olma

evet gamsız ve tasasız olmanın bir formülü var mı sizce ?

yani önceden çok stresli ve kaygılıydım fakat şunları denedim şimdi daha rahat bir insana dönüştüm ya da şunları tecrübe ettim, okudum, yazdım, gezdim, dinledim dolaştım vb gibi şeyleri yaşayarak bakış açımı, yaşam şeklimi değiştirdim diyebiliyor musunuz..

yoksa bu tamamen karakter meselesi mi, bir insan kaygılı, sürekli bir şeyleri dert eden, stresli ve kontrollü biriyse bu hep böyle mi devam eder, değiştirilebilir mi ?

 
gamsız, tasasız olmanın sosyopat olmaya oldukça yakın şeyler olduğunu bir sosyopat olarak söyleyebilirim. her ne kadar duygulardan arınmak olumlu gibi gözükse de durumun içinden bildiriyorum; kesinlikle önermiyorum.


  • i drive the hearse  (21.08.17 23:51:08) 
stresi çok yoğun bir şekilde uzun süre boyunca yaşadıktan sonra bir noktadan itibaren "eeeh sikerler" noktasına geliyorsunuz. ben o noktaya gelmek üzereyim. hissediyorum, daha gelmedim ama yakındır. o çekilen çilelerden sonra bir rahatlama evresi geliyor sanırım, gamsız olma noktası da tam da orada beliriyor.


  • dedimmidemedimmi  (22.08.17 00:06:35) 
ozel bir sey yapmadim, zamanla boyle oldu sanirim. bunu da asamam artik diye debelendigim her sefer daha guclu kalktigimi gordum, sanirim bu noktadan sonra her sey olur, her sey gecer noktasina ulasiliyor. hala bir seyleri dert etmeye devam ediyorsan biraz daha zamanin var demektir.


  • in vino veritas  (22.08.17 00:17:45) 
ben tam da bu neden icin psikologla gorusmeye gittim, ilac yazma yetkisi yok ama tecrubesinden dolayi bana lustral tavsiye etti.
Hayatimda kullandigim en iyi ilac olabilir. Kendimi o kadar iyi hissediyorum ki zerre kalmadi artik gerginlik falan.

  • safepassage  (22.08.17 10:40:21) 
[]

çamaşır makinesinin kapağı açılmıyor !

Merhaba;

makineye çamaşırları attıktan sonra, her zaman kullandığım programda, derecede ve hep kullandığım deterjanla makineyi çalıştırdım, her şeyin normal ilerleyip bittiğini sanarken, makinenin kapağını açamaya çalıştım açılmadı :/ biraz daha bekleyip tekrar açmaya çalıştım yine açılmadı, az daha bekledim yine açılmadı, neredeyse bir saat oldu, bu kapak neden açılmıyor !!

Ne yapmam lazım, her şeyim makinenin içinde kilitli kaldı..

 
alttak su boşaltma zımbırtısını açın, belki içinde su kalmıştır ondan açılmıyordur.


  • red g  (21.08.17 13:33:44) 
eğer makinenin yıkayıp bitirdiğine eminsen türk usulü işe yarar.

kilit kısmına elinin ayasıyla tatlı sert bi zumzuk oturtmayı deneyebilirsin.
  • kibritsuyu  (21.08.17 13:38:01) 
en kısa programda tekrar çalıştırın. bitince büyük ihtimalle açılmıştır. bu sırada elektrik, su vs gidip geldiyse program tam olarak bitmediği için kendini kitlemiş olabilir.


  • super kahraman olsaydim baba olurdum  (21.08.17 13:55:09) 
makineyi tekrar çalıştırıp direkt durulama programını seçtim, kısa bir döndükten sonra bitirdi. sonradan kapak açıldı :)

ilgilenenlere teşekkürler,

şimdi çamaşırları asmaya gidebilirim :))
  • elma  (21.08.17 14:18:48) 
[]

sürprizlerden hoşlanır mısınız ?

ben sürpriz kelimesini duyunca bile huzursuz oluyorum.. kontrolüm dışında ya da aniden gelişen olaylara karşı biraz tepkiliyim.. planlı ve programlı olmayan şeyler canımı sıkıyor.. belki de biraz can sıkıcı tiplerdenim bu konuda bilemiyorum..

siz sürprizler konusunda ne düşünüyorsunuz, sever misiniz ya da benimle benzer şeyleri hisseden var mı merak ettim :))


 
bayilirim surprizlere ^^ olsa da heyecanlansam.


  • jimicik  (18.08.17 12:45:41) 
Evet ben de sevmiyorum. Senin gibi düşünüyorum. Gelişigüzel olan şeyleri sevmiyorum genelde.


  • arockm  (18.08.17 12:46:16) 
Hayır. Tamamen yoksun işi.


  • secrex  (18.08.17 12:50:12) 
ya ben daha ziyade sürpriz yapan insanın beklentisini karşılayamamaktan korktuğum için sürprizlerden hoşlanmıyorum.

çünkü günümüzde sürprizler aslında sürpriz yapanının kendisini tatmin etmek için yaptığı ya da bir yerlerden gördüğü birilerine anlatmak için yaptığı şeyler oluyor. geçekten karşımdakini ne mutlu eder, karşımdaki ne ister diye düşünülmüyor.
  • fosforlu cevriye  (18.08.17 12:54:10) 
çok hoşlanırım, deli gibi hoşlanırım. keşke her gün süpriz yapılsa bana.


  • sta  (18.08.17 12:58:28) 
ben de sevmiyorum, aynı şeyleri hissediyorum seninle. genel olarak fazla kontrolcüyüm, bilmemek-plansızlık hiç hoşuma gitmiyor.


  • olabilir ya da olmayabilir  (18.08.17 13:01:50) 
İyiyse elbette


  • nihilanth  (18.08.17 13:18:37) 
Sevmem.
Güzel bir şeyse huzursuzluğumu belli etmemeye çalışırım ama genel olarak hiç hoşlanmam.

  • mutekebbir  (18.08.17 13:20:45) 
Sürprize göre değişir. Güzel bir sürprizse severim tabi. Aniden gelişen planlanmamış olaylara karşı negatif bir tutumum yok. Güzel bir olaysa aniden gelişse de olur. Neden olmasin


  • aquarium  (18.08.17 13:32:45) 
Sevmiyorum, kontrolüm dışında gelişen şeyler beni tedirgin ediyor +1
Gerçi sürpriz var sürpriz var, ufacık bir hediye vs. ise sorun yok ama büyük bir organizasyon falansa çok huzursuz olurum, hoşuma gitmez.

  • i m cool with that  (18.08.17 13:39:54) 
Severim ama hiç yapılmaz. Kendi kendime de yapamıyorum.


  • clones  (18.08.17 13:41:15) 
Sevmem gerek yok.


  • catch the arrow  (18.08.17 13:49:51) 
İyi bir süprizse bayılırım ama beni tanımayan nelerden hoşlandıüımı bilmeyen bir insan saçma bir süpriz yaparsa baya gerilirim ve hiç hoşuma gitmez.


  • powerpufgirl  (18.08.17 13:49:55) 
Eğer iyi yapılmış, hoşuma gidecek bir sürprizse bayılırım. Mesela sürpriz paketler, sürpriz toplantılar...


  • kismisolungac  (18.08.17 13:56:08) 
Çat kapı gelen misafirli sürprizleri sevmem ancak erkek arkadaşımın sürpriz yapması filan hoşuma gider. Onun dışımda samimi olmadığım insanların da bana süpriz yapmasından hoşlanmayabilirim çünkü absürd kaçacak bir ortam oluşabilir. Sadece yakınımdaki insanların süprizleri mutlu eder. Dolasıyla büyük oranda haklısın bence de.


  • neferkitty  (18.08.17 14:01:30) 
sürpriz yapanım yok. arkadaşlarımın yapılacağı sürprizleri de önceden tahmin etmiş oluyorum, sürpriz olmuyor bana :/


  • boyalı kuş  (18.08.17 14:19:57) 
Alakasız bir grup insan (ilgilenmedigim akrabalar vs dahil) kendi zevk/isteklerine göre düşünüp süpriz kisvesi altında zorla bir aktiviteler yaptırmaya çalışıp adına süpriz diyorsa hoslanmam.
Ama eşim, yakın dostlarım süpriz yaparsa sevinirim. Özellikle eşi süpriz yapanları imrenerek izliyorum, tabii ki burada zikredilen süpriz kavramı görümcelere gitmek veya yıldönümünü kaynanayla kutlamak vs değil.

  • Sulfoxaflor  (18.08.17 14:25:52) 
Bayılırım


  • beyaztenlikiz  (18.08.17 16:13:37) 
tam olarak kobuzchu kiz +1, esaslı bir control freak olarak normal şartlarda kendim için yapacağım bir plan dahi olsa habersiz ve kontrolüm dışında gelişmesi beni ürkütür.
hastalık işte ¯\_(ツ)_/¯

  • Bruce  (18.08.17 16:17:32) 
ben de aynı senin gibiyim. kontrolüm dışında gelişen şeyler beni gerginleştiriyor.


  • theseachange  (18.08.17 16:24:23) 
hayır.nefret ederim.


  • regardless of what they say  (18.08.17 16:28:39) 
Genel olarak katılıyorum fakat sürprizi kimin yaptığına ve içeriğine bağlı olarak hoşlanacağım sürprizler de olabilir.


  • harvey  (18.08.17 16:35:52) 
[]

mekanlarda çalan müzikler

bazı mekanlarda çalan müzikler sizce de çok rahatsız edici değil mi ?

mesela bir şeyler içip, yemek yiyeceğiniz bir yerdesiniz, arkadaşınız da var sohbet de ediyorsunuz ama müzik o kadar gürültülü ki ne konuştuğunuzdan anlıyorsunuz, ne sakince yemeğinizi yiyebiliyorsunuz.. bazen oluyor ki nazikçe müziğin sesini biraz kısmalarını rica ediyorum.

bunu gayet özenli dekorasyonu olan deniz kenarında ya da doğanın içindeki çok güzel bir mekan da yapabiliyor, bir bakıyorsun arkadan bangır bangır demet akalın, hande yener ya da türevleri çalıyor.. ben oradaysam kuş seslerini ya da dalga seslerini bastırmayacak kadar hafif bir müzik duymayı tercih ederim.

bilmiyorum ben mi farkı düşünüyorum, sizlerin fikirleri nelerdir bu konuda ?

 
cafe/restoran tarzı yerlerde bence de yüksek olmamalı. şöyle de bişey var.

www.facebook.com

gerçi siteleri var aslında ve orda bi liste vardı ama şu anda bende açılmıyor bu site.

muziksizmekanlar.com

edit: bu arada explorer'da açıldı bende site merak eden varsa.
  • tepedeki psychedelic adam  (29.06.17 15:02:04 ~ 16:43:58) 
Ben de rahatsız oluyorum.

İlk kez gidiyorsam şöyle bir dışarıdan yokluyorum oturduğumda yanılmış ve yine rahatsız oluyorsam hiç üşenmeden kalkıp başka bir yere gidiyorum.
  • chicha  (29.06.17 15:16:16) 
[]

tatil anlayışınız..

merhaba,

sizin tatil anlayışınız nasıl..

mesela ultra her şey dahil sadece otelin içinde başlayıp biten ve otelin tüm imkanlarından faydalanılarak geçirilen bir tatil mi yoksa daha küçük ve ekonomik bir otelde kahvaltı dahil kalıp günün geri kalan kısmını gezerek dolaşarak yeni yerler görerek farklı yerlerde denize girerek gittiğiniz yerin doğasını, havasını hissederek geçirilen bir tatil mi..

yaşınızı ve tercihlerinizi sebepleriyle birlikte belirtirseniz çok sevinirim.

teşekkürler :)

 
Ben şıkkı diyorum. 26 yaşındayım ve hep böyle tatillerden zevk aldım. Otele kapanmali tek bir tatilim oldu onda da 2. Gün sıkıntıdan patlamiştim.


  • eylul  (29.06.17 13:58:13) 
kesinlikle deniz-kum-güneş tatili değil..sevmiyorum, çok sıcak oluyor, denizi çok arayan biri değilim, kum zaten nalet bir şey..Tatil yerlerindeki fahiş fiyatlar ve o ortamları da çok sevmiyorum..

Benim için tatil illa denize gitmek değil de zaman bulamayıpta ertelediğim beni rahatlatacak mutlu edecek şeylere vakit ayırmak..Bu yeni bir yer keşfetmek olur ya da tüm tatil sadece uyuyup kitap okumak olur vb.

Tatile gidipte tatilde yapılacakları görev kafasıyla yapmaı sevmiyorum..En olmadı yazdıklarından ikincisini tercih ederim.
  • qazaqwsx  (29.06.17 13:59:52) 
tatili nicin tek bir kefeye koyuyorsunuz ki? kimi zaman sadece dinlenmeye ihtiyaci vardir insanin, kimi zaman gezmek dolasmak ister, kimi zaman deniz tatili isterken, kimi zaman daga tirmanmak ister.


  • kurnaz  (29.06.17 13:59:58) 
2.sini tercih ederim. her şey dahil sistemin sadece o otele faydası var.aslında ne o otel müşterisi kaliteli hizmet alıyor ne de çevredeki esnaf(varsa tabi).
tatile gitmişsem o yerin yerlisi gibi olana kadar gezip görmem lazım, lezzetlerini tatmam lazım.
24/e
  • MtKrt  (29.06.17 14:01:03) 
Kesinlikle deniz kum güneş değil +1

Denizi severim ama yüzmeyi hiç sevmem, güneşe de alerjim var o yüzden böyle bir tatili aklımın ucundan bile geçirmiyorum yıllardır. Ben kültür turlarını seviyorum. Orta karar otellerde kalıp görebildiğim kadar çok yer görüp diyar diyar gezmek isterim. Benim için ideal tatil budur.

Yaş: 29
  • i m cool with that  (29.06.17 14:03:26 ~ 14:17:57) 
yazlıkçıyım, tatilde en öncelik verdiğim şey mangal


  • yuto  (29.06.17 14:03:45) 
tatil sadece bir yere gidilerek yapılmıyor.

"Eğlenmek, dinlenmek amacıyla çalışmadan geçirilen süre"

ben boş boş takılmayı, kendimi oradan oraya atmayı, arkadaşlarla görüşüp saatlerce sohbet etmeyi seviyorum.

deniz sevmiyorum ben, aman götüm.

24
  • Apocalypse  (29.06.17 14:06:21) 
Dönem dönem değişiyor.
Ama ilk tercihte yapamam pek benlik değil, çabuk sıkılırım.
Gezip dolaşmalı tatil severim.
Denize girmeyi değil bakmayı severim asla güneşlenmem.

Evdekileri tatile yollayıp evde bi başıma tatil yaptığım zamanlar da oldu maksat kafa dinleyip dinlenmekse o bile on numara oluyor.

Yaş: 29
  • mutekebbir  (29.06.17 14:07:55) 
Denizden, kumdan ve güneşten nefret ederim. Güneşi sadece yaşamı sürdürebilecek kadar almayı tercih ediyorum. Yüzlerce insanla karaya vurmuş balık sürüsü gibi aynı kıyıda çırpınanları gördükçe dehşete kapılıyorum :)

Tatil anlayışım dağ, taş, toprak ve orman ile etkileşimde olmak. Doğal güzellikleri görmek, kanyon gezmek, trekking diye gidiyor. Fazlasıyla yetiyor tüm bunlar. Ekme, biçme ile de uğraşıyorum. İçerisinde toprağın olduğu her gün benim için bir tatil değeri taşıyor. Fiyat ve performans açısından insanı en çok tatmin edecek aktivite aynı zamanda ama sebebi bu değil elbette.

Tüm bunlar emekli sözleri gibi gelebilir ama 25 yaşındayım.
  • desdenova34  (29.06.17 14:11:46) 
benim de ihtiyacım dönem dönem değişiyor ama deniz-kum-güneş benlik de değil açıkçası.

şartlar müsaitse yurtdışı gezisini tercih ederim; başka bir şehrin sokaklarında kaybolmak bile çok hoşuma gidiyor.

ama mesela geçen ay böyle bir gezide 3 ülke gezince aşırı yoruldum, bu yüzden bir de yaz sonuna doğru kısa ve sadece yatıp dinlenmeli yakın bir yere kaçacağım.
  • piremses  (29.06.17 14:13:46 ~ 14:14:11) 
küçük ekonomik bir otelde kalarak, etrafı dolaşmak. denize max 2 3 gün girerim, onda da tüm gün girmem. birkaç saat yeterli.

nedeni de şu, yeni şeyler görmeyi ve hareketi seviyorum. eğer yıllık iznimi kullanıp gideceksem sadece yatıp uyuduğum bir tatil olmamalı.


yaş 26.
  • cabiday  (29.06.17 14:40:52) 
yuto +1500

yazlık en güzeli. arkadaşlarım olacak, sevgilim olacak, bir de kardeşim. abuk subuk şeyler de yapsak eğleniriz.

çok yorulduysam ve yunanistan vizesi almaya halim yoksa belki her şey dahil tatiline giderim. o da 3-4 gün. ne yesek diye düşünmeyeyim, telefonu cüzdanı bir kenara koyayım, spa, havuz derken kafam dinlensin. deniz şart değil. hatta özel kumsalı olan yerlere gıcık oluyorum.

kahvaltı dahil gerisini gezerek geçirince daha masraflı oluyor. madem oteli kalmak için kullanıcam, daire tutarım. yurtdışı gezilerinde hep ev kiralıyorum bu sebeple. canım dışarda yemek istemezse rahat rahat mutfakta bir şeyler hazırlayıp çıkıyorum. böylece oranın insanı gibi yaşamış hissediyorum. gittiğim yerlere bokunu çıkarana kadar gitmek gibi kötü bir alışkanlığım olduğundan sakız adası ve londra'da minimum para ile gezme konusunda ihtisas yapmış sayılırım.

bir tarihi eser manyağı olarak "kültür tatili" anlayışı bana garip geliyor. tatil = dinlenmek benim için. kültür gezisi desek tamam. bir de bunun dışında yemek gezisi var ki, şüşkoluğumun top10 sorumlularındandır :D

edit: yaş 28
  • pokerface  (29.06.17 14:45:21 ~ 16:35:58) 
yaş 27

eğer yaz tatiliyse ve türkiye'de geçireceksek; arkadaşlarla çadırlarımızı alıp arabalara doluşup 3-4 farklı sahilde kamp yapmak, her sahilde 2-3 gün kalmak.

gündüz gezesin varsa gez, yüzeceksen yüz. akşamüstü marketten etleri al, mangalını yak, rakını koy. uykun gelince 2 adım öteye git çadırında uyu. sabaha karşı biraz ürper hatta, üstüne birşeyler ört. sabahın ilk ışıklarıyla da denize gir mis gibi.

neden mi çadır? çünkü kimseye laf anlatma derdi yok, biz bizeyiz. yemekler kötüydü, çarşaflar kirliydi, servis yavaştı gibi dertler yok. ön ödeme yok, rezervasyon yok, yer bulamamak yok, beğenmediğin yerde kalmak yok, bir sonraki koya devam edersin en kötü. bugün ne giysem derdi yok, çişli havuzlardan mikrop kapma ve en iyi ihtimalle bikini lastiklerini eskitme derdi yok. bin tane insana çarpa çarpa yüzme derdi yok. bir bluetooth hoparlör götürürsen müziğini de kendin seçiyorsun, saçma pop dinlemek zorunda kalmıyorsun. en önemlisi de; bildiğin huzur doluyorsun.

söylemeye gerek var mı bilmiyorum ama, hiç para harcamıyorsun.

3 tarafı denizlerle çevrili güzel ülkemizin özellikle ege bölgesinde hepimizin de bildiği üzere dağların denize dik uzanması sonucu 3842105 adet koy bulunması bu dediğim tatil şeklini çok kolaylaştırıyor. neyse ki daha her koya otel yapamadılar.

ikinci bir alternatif olarak da anne-babanın yanına yazlığa gitmek, bütün gün yatmak, anne yemeği yemek, üstüne buz gibi karpuzları götürmek, akşam mangal yapmak, sonra biraz daha yatmak.

yurtdışı tatiline gittiysek de genellikle şehir merkezlerinde kaldığımız için kamp yapamıyoruz haliyle. o zaman da airbnb ya da hostel tercih ediyoruz; hangisi ucuzsa.

bir aylık maaşını; hatta belki fazlasını 5 yıldızlı otellere veren insanlarla da arkadaş bile olmamın imkanı yok sanırım. o derece farklı kafalardayız kendileriyle. hiç anlam veremiyorum.
  • istanbul kanatlarimin altinda  (29.06.17 15:04:02 ~ 15:05:49) 
valla benim her türlüsünü canım çekiyor. çünkü bu gittiğim yere, beraber gideceğim kişiye/kişilere, mevsime, para durumuma, psikolojime göre falan bir sürü kriterle değişebiliyor. bu konuda mutlaka tatilim böyle böyle olur bıkbıklarım yok. güzel zaman geçirmek değil mi tatilin amacı? ben günlerden hangi gün olduğunu unutabiliyorsam başarılıdır benim için.


  • baharat  (29.06.17 15:11:33) 
ultra her şey dahil sistemi benden uzak olsun. açık büfe gördüğü zaman çıldırıyor millet, bence komple zarar ziyan. bir sürü hile giriyor işin içine.

tatile otelde takılmaya, plajda yanmaya gitmiyorum. bir haftam varsa iki lokasyon belirler, üç gece birinde, üç gece birinde kalır, uyumak ve kahvaltı dışında otelde bir saniye durmam. çevredeki görülecek yerleri keşfe çıkarım, farklı yerlerde denize girerim, mangal yakarım, yöresel lezzetleri keşfederim.

benim için tatil bedenen dinlenmek değil, ruhen dinlenmek. vallahi dalyan'ı özledim :)
  • soft  (29.06.17 15:14:44) 
İkisinin de zevki farklı bence. Yaşım 22, genelde yeni bir yere gidip kültür tatili yapma fikri beni daha çok cezbediyor ama bazen psikolojik ve fiziksel olarak çok yorulduysam canım deniz-kum-güneş ve her şey dahil otelin rahatlığında gebeşçe bir hafta geçirmek istiyor. Mesela şu an biten dönemin gerginliğini güzel denizli bir yerde gün boyu güneşlenip denize gireceğim, şimdi ne yesem diye düşünmeyeceğim, istediğim saatte eğlenip istediğim saatte dinleneceğim bir haftalık bir tatille atmayı çok isterim. O sinir stres gidince de daha yüksek tempolu, planlı programlı, şunu şunu görmeden dönmeyeyim diyerek hareket edeceğim bir kültür turu cilası olur. Hayaller bunlar. Hayatlar bir tatil beldesindeki hala evi, ashghjd. Neyse en azından denize gireceğim. :(


  • love my way  (29.06.17 15:19:32) 
baharat +1000

her seyin yeri ve zamani var. birlikte gittigim kisilere gore mutlaka degisiyor. pasa gonlum ne istiyorsa ve karsilayabiliyorsam onu yapiyorum.
  • kassiopeia  (29.06.17 15:25:48) 
ikinci belirttiğin gibi seviyorum ben. Küçük ve ekonomik konaklama ile bol alkol/eğlence - ve görülmeyen doğa harikalarını görme şeklinde seviyorum. saatlerce güneşin altında kalmalı tatile gidecek kadar vaktim yok olsa da sıkılırım. yaş 26.


  • eksi sozlugun tatli insani  (29.06.17 15:30:14) 
Duruma koşullara göre degisir benim için de. 24 yasindayim. Insanların akın akın tatile geldigi bir yerde yasadigim icin deniz tatili cok cezbetmiyor ama yine de olabildigince gittim bu zamana kadar. Farklilik olsun diye.

Onun dışında kültür gezisi tabi ki daha cazip. Tatillerde genelde oteli çok önemsemem, ögrencilik zamanimda ve simdi de otele para harcamaktansa ucuza halledip civarı gezme yoluna gittim hep.

Ama düşünüyorum şartlar uygunsa sevgilimle/eşimle lüks şık bir otelde otel keyfi yapmak da isterim tabi onun da tadı ayrı. Calismaktan bunaldigim bir zamanda da 1 hafta evde oturmanın dünyanin en guzel tatili gibi geldigi donemler de oldu. Tamamen o anki isteklere göre degisir yani.
  • aquarium  (29.06.17 15:31:50) 
Ben de baharat +1 diyeceğim.

Oncelikle yaz ise kesinlikle tatilimin icinde deniz oluyor, tum günümü sahilde gecirmesem de birkac saat mutlaka denize girmeliyim. Denize girip girip cikmayi, kumda kitabimi okuyup, soğuk icecegimi icmeyi seviyorum. Resmen desarj oluyorum o anlarda. O yüzden tum yazi denizsiz gecirdigimi dusunemem, illa ki gideceğim. Tabii ki gittigim yerde gezip, gormeyi seviyorum.

Geçen sene bir tatilimizde ultra her sey dahil otele gittik. Bizim icin yogun ve stresli bir donemdi, 4 gün malak gibi yattik desem yeridir. Mutlu döndük. Ondan bir sonraki tatilimizde orta karar butik bir otelde kaldik, 4 gun boyunca her gun gezdik zira enerjimiz vardi. O da güzeldi.

Yurtdışında hostel bize gore degil ama gidip de ultra luks otellerde kalmiyoruz; temiz, uygun fiyatli yerlere bakiyoruz. Zaten genelde uyumadan uyumaya ve dus almak için kullanılıyor otel. Arkadaslarla gideceksek ev kiraliyoruz, o daha rahat oluyor.

Dogayla icice tatilleri de seviyorum. En son lisede kamp yapmistim, simdi bir iki günlük kamp yapmak icin plan yapıyoruz. Umarim guzel gecer.

Yazlikta kalmak da cok rahat oluyor. Tam dinlenmelik tatil.

Velhasil ruh haline, yanındaki kisilere gore degisir bence tatil. Hepsi de guzeldir.
  • fraise  (29.06.17 15:44:57) 
23 yaşında erkeğim. hem asosyal hem fakir olduğum için gittiğim yerde yaşayan insanlarla yaşamak ve onların hayatlarına misafir olmak hoşuma gidiyor. benim için en güzel tatil böyle olur. o yüzden couchsurfing yahut workaway tarzı sitelerden şeyapmaya çalışıyorum eğer yalnızsam. arkadaşlarımla gideceksem de klasik genç adam gezmesi oluyor işte.

ama ben hep diyom bunu, ben rusya'ya gideceksem rus bi ailesiyle akşam yemeğine oturmak, sarı pipili veletle parkta oynamak, onların gittiği markete gidip onlarla alışveriş yapmak vs. istiyorum. başka kültürlerin, başka insanların hayatına ortak olmak o kadar özel ve güzel bi şey ki. hele de bunu karşılığında onlara yardımcı olduğun için neredeyse ücretsiz olarak yapıp güzel arkadaşlar edinebiliyorsan. ünlü filozof meister'in de ifade ettiği gibi: yav moskova dediğin orada duruyor, parasını verip gidersin, şehirde ne varsa gidip görürsün. amma moskovalı bir aileyle akşam yemeği yemek yahut onların yaşamına misafir olmak... aha işte bu parayla alınabilecek bir deneyim değil. istediğin kadar para ver, "bu kadar mı yiyon weak ass" deyip de tabağı tepeleme dolduran babuşka bulaman.
  • der meister  (29.06.17 15:46:51) 
İkinci dediğin. Deniz kum güneş en fazla 2 3 saat. Bi yerleri gezip dolaşıp görmek daha çok ilgimi çekiyor.

23 kadın
  • mutlusismankedi2015  (29.06.17 20:37:11) 
Her ikiside farklı zamanlarda olabilir çünkü ruh hali sürekli değişen bir insanım. İlla birini seç diyorsan eğer 2 daha cazip geldi.

19/k
  • powerpufgirl  (29.06.17 20:47:34 ~ 20:48:02) 
Hiç gitmediğin bir yere gidip gezmek


  • basond  (29.06.17 20:53:42) 
görmediğim yerlere gitmek her zaman önceliğim, çadır-motosiklet. Deniz sevmiyorum orman içine bıraksan beni hiç çıkmam heralde

yaş:30
  • mirty  (29.06.17 20:53:46) 
[]

film önerisi..

Merhaba sinemasever duyuru sakinleri,

malum neredeyse tüm türkiye genelinde hava kapalı, yağmurlu ve serin, dolayısıyla yapılacak en güzel şeylerden biri battaniyeyi üzerime alıp, güzel bir film açıp izlemek..

işte bu noktada yardımınıza ihtiyacım var, bana önerebileceğiniz, çok aksiyon barındırmayan, konusu itibariyle sakin -belki ilişkiler üzerine olabilir- amerikan sinemasından olmayan film önerilerinizi rica ediyorum.

şimdiden teşekkürler :)

 
a man called ove


  • passion rules the game  (19.06.17 15:53:02) 
geçenlerde izlemiştim, çok beğendim.

(bkz: teströl es lelekröl)
  • tepedeki psychedelic adam  (19.06.17 15:54:36) 
Gecen yine soylemistim

Bizim buyuk caresizligimiz

Cok tatlidir.
  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine  (19.06.17 15:58:44) 
Son Ders


  • since1907  (19.06.17 16:03:57) 
  • for the record  (19.06.17 16:40:31) 
Kieslowski'nin 'A Short Film About Love' ı güzel gider.


  • lüzumsuz adam  (19.06.17 16:54:58) 
[]

iğne yapmak

Merhaba

daha önce hiç iğne yapmamış ve iğne yapmayı bilmeyen biri kalçadan iğne yapabilir mi ? çok riskli bir şey midir ?


 
Riskli bir şey. Kendi basit iğnem için sormuştum hemşireye, tıbbi eğitimin yoksa deneme bile dedi. Felç kalmaya kadar gidermiş.


  • devilred  (03.06.17 23:11:05) 
ne yalan söyleyeyim, bence değil. bilim dünyası tabii ki riskli oldugunu düşünüyordur.

youtube' da falan kesin vardır videosu. hangi sınırlar içinde vurulmalı, nasıl vurulmalı, napılmalı vs.
  • yuvarlanantencereninkapagi  (03.06.17 23:13:07) 
yapma.


  • doxanikee  (03.06.17 23:15:36) 
sinire denk gelirse ömür boyu sakatlık olabilir. yapmayın.


  • zgrydn  (03.06.17 23:17:38) 
eski sevgilime iki günde bir demir iğnesi yapılması gerekiyordu. sürekli kalk hastaneye git falan meşakatli geldiği için ben yapıyordum. şey demişti, zaten hastanede yapılsa bile risk var, bir de eve yakın hastane var zaten, bir şey olursa direkt götürürüm diye rahattım açıkçası. yer olarak da, kalçasında zaten morluklar vardı önceki iğnelerden dolayı, onların yakınına yapıyordum. çok zor değil, ama siz yine önce bilen birisinden öğrenseniz daha iyi olur.


  • embermane  (03.06.17 23:20:30) 
enistem tek ayagi sekerek yuruyor. kucukken hasta olunca babasi yapmis ignesini ve sinire denk geldiginden tek ayagi sakat kaldih


  • oscar  (03.06.17 23:36:37) 
Risk var. Hele ki tozlu iğneler falan daha riskli.


  • uzunuzunilgi  (03.06.17 23:55:01) 
Yok yapma. Benim att arkadaşım kalçama iğne yapmıştı yıllarca acısını yaşadım, kendisi sağlık meslek lisesi mezunu, 2 yıllık yüksek okul okumuştu buna rağmen baya kötüydü.


  • sakar in san  (04.06.17 00:14:46) 
Ben de evde defalarca iğne olmuş biriyim, şimdi başkasına yapmam. Sakat kalmasını geçtim ölme ihtimali var. Bizzat doktor tarafından yapılsa bile birisi ciddi alerjik reaksiyon yaşarsa gelip o ortamda buna müdahale edecek malzemeniz var mı diye bakılıyor.

@embermane Özellikle demir ilaçları aşırı alerjiktir asla evde yapılmaması gerekir. Kasa da yapılmıyor artık, sarkom adında bir tümör oluşumuna sebep olduğu söyleniyor. Gerekirse hastanede damardan verilir. Bir daha kimseye yapmayın. Hastanede yapılsa bile risk var, evinizde ölün diyen için ne desem gg.
  • Lim5  (04.06.17 00:26:28) 
Yapma, benim dayım çocukluğunda vurulan yanlış iğneden dolayı şuan yıllardır topallayarak yürüyor. Şaka yapmıyorum.


  • ruh i tibbiye  (04.06.17 00:32:31) 
(bkz: enjeksiyon nöropatisi)
(bkz: düşük ayak)

iğne yapmak bilene basit bir olay ya hani, ben yapardım. Hatta beraber çalıştığım hemşirenin başka işi varsa ya da yemeğini yiyorsa ona seslenmezdim. Gider hastanın iğnesini yapardım. Hatta evde de arkadaşlarla birbirimize B12 iğnesi yapardık. ( yazınca çok komik durdu, doktorların ev tipi eğlencesi :)

Ortalama üstü bir yiğitlikmiş. Allahtan kötü bir durum yaşanmadı. Yapan kişi doğru yöntemle iğneyi yapsa bile hastanın sinir seyri çoğunluktan farklı olabilir. Bu kadar bilinmezlik içinde ben de artık eşe dosta yapmıyorum. Geçen haftalarda da bu konu kafamı epey kurcaladı hatta bir cihaz tasarladım kafamda. Muhtemelen kafamda kalmaya devam eder.

Alerjiden bahsetmedim yukarıda zaten söylenmiş. Hastanede yaptırın
  • fallopian  (04.06.17 05:34:03) 
[]

blink so adlı site nedir, necidir

merhaba,

google'da isim ve soyisim arattığımda facebook fotoğrafımla birlikte blinkso adlı sitede bir hesap görünüyor. ben herhangi bir hesap açmadım, anladığım kadarıyla kişilerden habersiz kullanıcı hesabı açıyor, sanıyorum bir çok kişi farkında değil ama facebook paylaşımları bu sitede de görünüyor.

biraz araştırdım fakat kimdir bu site, habersiz bilgilerimize ulaşıp nasıl hesap açabiliyor ben anlamadım.. hesabı silme seçeneği bulunmuyor, kapamayı denedim ama yine aramalarda görünmeye devam ediyor.

benzer durum yaşayıp fikri olanlardan yardım almayı isterim

şimdiden teşekkürler

 
Profil acmiyor bildigim kadariyla. Ulasilabilir verilerinizi facebook profilinden cekip yayinliyor. Instagram icin de ayni isi yapan siteler mevcut. Yapilabilecek pek bir sey yok gibi. Bundan sonraki gonderilerinizi sadece arkadaslariniza paylasark engelleyebilirsiniz bir nebze


  • anil  (05.07.15 03:33:05) 
[]

Facebook messenger diğer klasör

Merhaba,
Facebook messenger'da diğer kladöre düşen mesajlara
nereden ulaşabiliyoruz, biraz önce ulaşmıştım fakat, şimdi
bir türlü bulamıyorum ya da telefondan diğer mesajlar
bölümüne ulaşmak için başka hangi yollar bulunmakta..
Şimdiden teşekkürler!

 
Mesajlar > Diger(altında)


  • pavlis  (20.04.14 01:52:56) 
Tarayıcıdan açabiliyorum ben ancak. Messengerda bulamadım.


  • sanal cicek  (20.04.14 03:26:31) 
[]

exir ve benzeri ürünler

merhabalar herkese,


belki hatırlarsınız yakın bir zamana kadar exir adında sebze meyve dezenfekte eden bir ürün vardı. bu ürünü bir süredir hiç bir yerde bulamıyorum. artık yok galiba hiç bir yerde gözüme çarpmıyor.

sormak istedim siz yakın bir zamanda bu ürünü gördünüz mü ya da bu ürüne alternatif tavsiye edeceğiniz ya da bildiğiniz başka ürünler var mı ?

çok teşekkür ederim şimdiden.

 
selam hocam, exiri biliyorum ama hiç kullanmadım. salata yaparken yıkadığın suya sirke de koy beklet biraz sonra yıka ve ye. ben öyle yapıyorum


  • condom kurşunu  (07.08.13 23:50:42) 
[]

bilinmeyen numaralar

kullandığımız telefon numarasının bütün sorgulamalara kapamak için ne yapmak gerekiyor. yani adımız ya da telefon numaramız verilerek kime ait olduğu ya da telefon numarası öğrenilmesin istiyorsak ne yapmalıyız.

teşekkürler.


 
örneğin turkcell de online işlemlerde numaranızı rehberden çıkarabiliyorsunuz.


  • irbat  (07.03.13 22:03:15) 
[]

yürüyüş alternatifi egzersizler

merhaba,

her gün diyetisyenimin önerisiyle yarım saat yürüyüş yapmam gerekiyor. ben bir yarım saat daha katarak toplamda 1 saat belki biraz daha fazla yürüdüm hep.

bugün hiç yürüyüş havamda değilim ama öylece de boş durmak istemiyorum.
evde yürüyüş yerine geçebilecek egzersiz tipi neler yapabilirim ?

teşekkürler.

 
pilates...


  • yirtik foto  (22.02.13 12:59:55) 
İp atlayabilirsin yapabilirsen.


  • Mikail bey  (22.02.13 13:08:32) 
youtube'da cardio at home gibi kelimelerle arama yaparsan bir şeyler çıkar bence.


  • kayranin kedisi  (22.02.13 14:16:29) 
ip atlamak, kosmaktan cok daha faydali. kardio icin de uygun. bir ara buralarda bir link verilmisti. aratirsaniz bulurrsaniz.


  • atmacaged  (22.02.13 18:47:45) 
[]

siz de aranıyor musunuz ?

merhaba,

biraz önce digiturk internet hakkında bilgi verilmek için ev telefonundan arandım. daha önce de başka bir yerden medikal şeyler satışı için aranmıştım. böyle bir iki şey için daha arandığımı hatırlıyorum.

ilgilenmediğim için çok üzerinde durmuyorum ama ev telefonlarımız, adımız soyadımız filan nereden bulunuyor da böyle aranıyoruz merak ediyorum.
böyle aranıp bilgilerimizin çıktığı bir sistem filan mı var nedir, evde digiturk var mesela ama benim adıma değil ne alaka arandım anlamadım.

benim bilmediğim ne var bu konu hakkında ? siz bir şeyler biliyor musunuz ?

 
sağlık bakanlığı sigara bıraktırma hattına telefon numaramı ve ismimi "operatörden" aldıklarını itiraf ettirdim. açık açık "operatörden" demese de biraz sıkıştırınca onu demeye getirdi.


  • kibritsuyu  (16.01.13 12:30:38) 
siz yine iyiymişsiniz, sizin söyledikleriniz arıyor bir de üstüne kuran satmak için arıyolar, elektrik kutusu satmak için arıyolar. ben yıldım. bi de telefon benim üstüme kayıtlı değil, ailemden bağımsız birinin adına kayıtlı, babamın adıyla benim telefonumu arıyorlar. adam da deli mi herhangi bir yere benim telefonumu vermiş olsun, verecekse kendi telefonunu verir. nasıl iş ben çözemedim.


  • golgem var iyi ki golgem var  (16.01.13 12:34:32) 
fırsat kartları, web siteleri, bankalar, türk telekom gibi hizmet sağlayıcılar okumadığınız minik yazılı sözleşmede bu hakkı edinip kişisel bilgilerinizi satmış olabiliyor.


  • kayranin kedisi  (16.01.13 12:37:17) 
digital uydu platformlarına üye olduğunuz zaman verdiğiniz kişisel bilgiler firmalara uçuk paralara satılıyor.


  • aliyoni  (16.01.13 12:41:14) 
bu tarz bilgiler satın alınıyor artık. ben de aranıyorum d-smart ve digiturk'ten, en son twitter'dan şikayet edince d-smart bıraktı aramayı..


  • hosein  (16.01.13 12:42:49) 
Mesela geçen darty mağazasından televizyon aldık. Numaramızı vermiştik, ertesi gün digitürk'ten mesaj gelmeye başladı


  • clones  (16.01.13 13:05:26) 
sahibinden.com ilanlarından çalıyorlar bazıları da.


  • godless frog  (16.01.13 13:24:09) 
[]

tiroid nodülü biraz korktum

merhaba,

bugün doktora gittim ve ailemde tiroid hastalığının bulunduğunu doktora belirttim, kan tahlili yaptırdım. tahlillerimde hormon değerlerim normal çıktı.
doktor elle muayene yaparken boğazımda küçük bir nodül bulunabileceğini belirtip ultrason verdi. haftaya pazartesi ultrasonum çekilecek.
tabii hemen eve gelince kendime engel olamayıp durumu nette araştırmaya başladım. internette araştırılan hastalığın kanser çıkması benim de başıma geldi ve biraz korktum açıkcası.

diyelim ki nodül çıktı bu hayatımı nasıl etkileyecek ? başıma neler gelicek ?
hormonlarım normalken, nodül olması ne demek ?

bir fikir verin lütfen...

hepinize teşekkür ederim çok.

 
yok be bişey sakin ol... her hastalığın ucunu kansere bağlamasalar olmaz sanki lan :)
nodül dediğin şey öyle pek gözde büyütülecek bişey değil. tedavi edilebilir bişey. çok boşlama tabi. kontrolleri yaptır, gereken ilaçları al, doktorun dediklerini uygula başka bişey yok.
abartılacak bişey değil ;)
  • alikavazinmahmut  (08.01.13 20:49:07) 
bende de var. 3.5 mm. büyümüyor sabit. yılda bir kez kontrol ettriyorum.


  • trocero  (08.01.13 21:29:01) 
bende de vardı. stresten uzak durdum, dengeli beslendim, spor yaptım geçti.


  • makel  (08.01.13 21:46:13) 
Nodül sıkıntı bişi değil. Benim annemde vardı. Eğer iyi huyluysa öyle yaşıyorsun takılıyorsun keyfine bakıyorsun. Bazen kötü huylu çıkabiliyor, hemen operasyon yapıyorlar, alıyorlar. Bazen tiroidin tamamını alıyorlar, hayatın boyunca tiroid hormonu ilacı kullanıyorsun. Bu senaryoların hiç biri korkunç bir senaryo değil. Üzülme.

Annemin tiroidinin tamamı alındı. Yaşıyor yani çok şükür :)
  • roket adam  (08.01.13 23:08:42) 
[]

anket gibi..

geçenlerde konusu olmuştu kendi aramızda, size de sormak istedim.

gençliklerini düşününce sizce gülşen bubikoğlu mu yoksa türkan şoray mı daha güzel ?

evet soru bu kadar :)

teşekkürler.

 
Gülşen Bubikoğlu. Ama Türkan Şoray da ayrı bir güzel ya.


  • Hallerlale  (02.01.13 20:58:08) 
farklı tatları var, ama ben bubigimi tercih ederim.


  • heyamo  (02.01.13 21:01:29) 
gülşen tabii ki. türkanla karşılaştırılamaz bile.


  • sutlu nescafe  (02.01.13 21:01:47) 
gülşen bubikoğlu.


  • lionel andres  (02.01.13 21:11:40) 
Türkan Şoray


  • jacque  (02.01.13 21:24:26) 
Kesinlikle Gülşen Bubikoğlu..


  • teodosic  (02.01.13 21:29:12) 
gülşen geçer, ama güzel olduğu için değil türkan yetersiz kaldığı için.


  • delarue  (02.01.13 21:55:00) 
gülşen bubikoğlu


  • allanpoe  (02.01.13 22:25:15) 
GÜLŞEN


  • portali  (02.01.13 22:36:58) 
kesinlikle Gülşen Bubikoğlu.


  • k  (02.01.13 22:57:44) 
[]

bir fikir lütfen...

biraz önce facebook'ta bir arkadaşımla sohbet ederken, aniden "çıkmam gerek dedem hastanede" diyerek ayrıldı. benim bir şey söylemeye fırsatım bile olmadı.

haliyle merak edip endişelendim ama arasam mı bilemedim.
şimdi belki kendi de meşguldür telaş halindedir diye bekleyip yarın mı arasam daha sakin bir zamanda.

çok sık görüştüğüm biri değil ama yine de iletişimim olan bir arkadaşım.
bu tip durumlarda bazen kilitlenip kalırım bir de böyle aniden olunca ne yapsam bilemedim.

ne yapsam sizce ?

 
şimdi değil de yarın veya daha sonra sorarsın hatrını. veya bi mesaj at, ben de meraklandım, bi haber edersen sevinirim diye, döndüğünde bakar.


  • kediebesi  (08.12.12 22:05:52) 
cebine mesaj at, de ki; umarım kötü bir şeyi yoktur, telaşın vardır diye arayıp meşgul etmek istemedim, habersiz bırakma, çok geçmiş olsun.


  • neira  (08.12.12 22:12:57) 
[]

şarkı adı sormaya geldim

öncelikle merhaba,

şarkı sanırım yanlış hatırlamıyorsam 90'lı yıllara aitti. bir arabanın arka koltuğunda oturan bir çocuk, yağmurlu bir havada şehri izleyerek gidiyordu. güzel bir şarkıydı. trt 3'de izdüşüm programı vardı orada sıkça çalardı. klip siyah beyazdı, yıllardır dinlemiyorum bu şarkıyı, bir an tereddüt de yaşadım acaba sadece enstrümantal bir şarkı mıydı diye, emin olamıyorum :/

hatırladıklarım şimdilik bu kadar maalesef.
bu ipuçlarından hatırlayan birileri çıkar mı ?

 
hiç hatırlayabilen yok mu, ipuçları da mı işe yaramadı :(


  • elma  (07.12.12 09:34:16) 
Oasis tir belki.


  • işteöylebirşey  (07.12.12 09:43:59) 
oasis değil.


  • elma  (07.12.12 09:49:09) 
[]

soslu patates tarifi

merhaba, elimde hazır dondurulmuş elma dilimli patates var ama bu kez soslu filan farklı bir şey olsun istiyorum. biraz internette tariflere baktım ama ne biliyim içime sinen bir tarif bulamadım.

var mı sizin bildiğiniz ya da deneyip sevdiğiniz, bak şöyle yapsan güzel oluyor diyebileceğiniz ve de benimle paylaşabileceğiniz tarifler tarifler?

1 saat içinde hazırlamam gerekiyor.

 
zeytinyağı tuz sirke ile karıştırıp, fırında yarım saat, bir saat kadar pişiriyorum. fırının altı da üstü de yanıyor.


  • inheritance  (30.11.12 12:06:20) 
12   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.