Ekşi Duyuru

İyi geceler ey duyurucular,

Elimde, zamanında İş bankası'ndan almış olduğum kgs kartı var. Otomatik para yatırma talimatı var, kgs içindeki bakiye 20 tl altına düşerse 20 tl yüklüyor kredi kartımdan

İşbankasıyla tövbeleştim, hesaplarımı kapattım. Şu anda hala aynı kgs kartını kullanıyorum fakat kartın bakiyesi bitiyor ve bana kartın içine para yükleyin yoksa geçersiz olacak limiti biterse yazan bir mail geldi işbankasından otomatik olarak.

Şimdi ben bu kartı alıp ziraat gişelerinde falan doldurtabilir miyim? Yoksa bu kartı iş bankası dışında kimse doldurmaz mı? Zaten iş bankası hesabım da kapalı olduğu için bu kartı kendim dolduramayacağım için kart iptal mi olur?

 

Selamlar,

Daha önceden de benzer soru sordum ama yine de sorayım,

Şimdi ayakkabı almam lazım, mağaza mağaza gezmekle uğraşamayacam. barcin den alayım dedim ama adidasın modelleri arasında abartı beden farkları olduğunu duydum. Karşımda oturan arkadaşımın bir çift ayakkabısı 47 iken öbürü 45 falanmış.

Sipariş verecem, ayakkabı gelecek, es kaza ayağıma olmayacak, bir beden büyüğü stoklarda olacak ya da olmayacak falan başımı ağrıtacak gibime geldi.

Ne yapayım ne edeyim? Amacım ucuz olması falan değil ama cumartesi günü, bir ordu insanın içine girip ayakkabım oldu olmadı olayıyla uğraşmak istemiyorum.

 

Alttaki ev sorusunu kıskanıp ben de bir tane sormak istedim.

Yaş olmuş 25, ailemle kalıyorum, durumdan memnun değilim, evde ekstra gibi hissetmeye başladım sayılır kendimi. Tırt bir maaşla çalışıyorum diyelim.

Rahatıma düşkün biriyim o yüzden başkasıyla yaşama olayına pek sıcak bakmıyorum diyebilirim. Daha önceden 1 kere, 1 seneye yakın bir süre yurtdışında yabancıyla yaşamıştım, dert valla. Temizlik, yemek vs.

Neyse, 1+1 ev bulayım, çıkayım diyorum. Lokasyon konusunda feci kararsızım. İnsanlar elindeki paraya göre ev bulur biliyorum ama, ben ne kadar para gerektiğini merak ediyorum.

Kadıköy olabilir, merkezi, karşıya ulaşım kolay. Fakat bir yandan da karşısı olsun istiyorum. Atıyorum Bebek'ten, Taksim'den direk karşıda olan evinize dönmek var, aynı şekilde kadıköy'e dönmek için çekilen bir uğraş olacak.

Şu an oturduğum yer bostancı, aile yanı.

1+1 olarak Kadıköy tarafında bir ev, rıhtım civarlarında, boğa da olur.

ya da yine 1+1 karşı tarafta Osmanbey, ya da taksime yakın, mecidiyeköy'de olur.

Bu iki farklı muhitte 1+1 evde yaşamak için, artı suyu gazı alışverişi vs. karşılayabilmek için ne kadar maaş almak gerekir?

Genelde çevremdekiler, 2000 almadan tek başına eve çıkmayı düşünme maddi olarak göçersin diyor, emin olamadım, sorayım dedim ideal rakam nedir diye

 

Finansbank kartımı iptal için aradım (evet hayırlı olsun) telefondaki kadın kartınız geçici olarak kapatıldı, 1 hafta sonra telefonunuza onay mesajı gönderecez falan dedi. Muhtemelen böyle birşey yapmayacaklar, işte kart iptal edilmesin maksat.

Böyle bir halt yemeye hakları var mı? Diğer bankalarda anlık kart iptal yapılırken, bu banka nasıl kafasına göre 1 hafta bekletiyor kart iptal işlemini?


 

Şimcik lanet Finansbank'ın kredi kartını kullanıyorum, öğrenci kartı. Zamanında vermişlerdi, limiti 500 den 1500 e çıktı. Bu kartı son 6 ayda taksitli alışveriş için kullandım ama, lanet ettim çünkü istediğim şekilde taksit yapamadılar karta.

Doğru düzgün bir yerlerde geçmiyor bu kart, yani taksit vs., kart ücreti 5 tl den 25 tl ye çıktı. Bu sene kavga gürültü kart ücretini geri aldım ama, seneye tekrar alacaklar.

Yani Finansbank'la çalışmaktan zerre mutlu değilim, ama direk kafada, ya ilerde belki taksitli birşey alırım. Ana kartımın limitini kapatmasın diye 2. kart dursun yanımda diyorum. Bir yandan da lanet ediyorum, çünkü ATM lerini bulmak zor, para alma sistemleri çalışmıyor vs.

Bu kartı iptal etsem mi? En kötüsü başka bankadan bir kart alırım diyorum 2. kart olarak (kart ücreti almayan). Ama kararsızım, bilemedim

 

Tekrardan bir sgk sorusu ile karşınızdayım,

Şimdi ben şu anda, çalışan olarak, bir hastanede sgk ile muayene olmak istersem (sgk nın olduğu bir hastanede), devlet benden muayene parası dışında birşey kesiyor mu?

Şöyle diyeyim, emeklilerden, ilaç ve muayene parasını, emekli maaşından kesiyor, benzer durum çalışanlarda var mı? Yani ilerde alacağımız emekli maaşından ya da başka bir şeyden, sgk ile muayene olduğumuzda bir ücret kesiliyor mu?

 

Sgk kullanarak hastaneden randevu almak istediğimde, 2 farklı bölümden aynı güne 2 randevu alabiliyor muyum? Yoksa günde sadece bir kez mi randevu alınabiliyor muayene için?




 

Çok çabuk, aklıma gelen yarım yamalak bir soru sormak istiyorum.

Sağ göz 2 derece miyop, sol göz de 1 derece miyop. Ya iki gözde de ya da gözlerden birinde 0.25 astigmat var.

Bu şartlarda bana lens olabilir mi olabilitesi yok mu? Astigmat olanlar lens takamıyor falan diye duydum da işte sorayım dedim.

Ona göre gözcüye gidecem de, lens reçetesi yazdırmaya, eğer oluru yoksa boşuna para bayılmayayım

 

Selamlar 1 2 3 tıpçı duyurucular,

Elimde, askerlik zamanından kalma bir tomografi sonucu mevcut (sanırım tomografiydi, şu MR ın öbürü olan). Zamanında komutan telefondayken raporuma bakıp he canım sende fıtık var, git fizik tedavi ol diyerek beni geçiştirmişti.

Ulan niye doktora göstermedin diyenler için de, elimde tomografi ya da herneyse onun sonucu olmadığı ve sadece rapor olduğu için doktorun rapora göre yorum yapmak yerine tekrardan görüntüleme isteyeceğini düşündüm.

Sonuç olarak, şu raporda yazanın kabaca bir Türkçe meali, anneye değil de hastaya anlatır gibi anlatabilecek, bir de durumun ciddiyeti (eğer varsa) hakkında bilgi verebilecek olan var mı?

Biliyorum rapor eski, tekrardan doktora gidip gözükmem lazım ama işte yapacam bi ara kafasındayım.

Not: Bi de şu en sonda yazan scmail rookes mı ne demekse o nedir? Onu da anlatsanız? Google'ladım bulamadım, sanırım yanlış okuyorum.


Teşekkür ederim şimdiden

Edit: bu bel bölgesinin tomografisi, ya da adı herneyse

edit 2: sanırım yanda çok büyük gözükmüyor i437.photobucket.com adresinden daha geniş haline de erişebilirsiniz.

 

Bireysel emeklilik konusunda 3. sorum, öncelikle özür diliyorum.

Sorum şu şekilde, dün çalıştığım firmaya gidip Bireysel Emeklilik nanesini anlattılar ve aklıma fikri soktular.

Fakat, 10 sene boyunca birine para ödeyip, sonra onu almak için 20 sene beklemek bana mantıklı gelmedi, daha doğrusu çok akıl karı gelmedi.

Konuyu anlatan kişiye, e ben sana 10 sene boyunca para yatıracağıma (sallıyorum) altına yatırırım, ne esprisi kaldı o zaman dediğimde. İşte altın yatırımı yaparsanız sürekli takip etmeniz laızm, BES de öyle değil falan dedi ama 2 dakika sonra, düzenli olarak fon getirilerini takip etmeniz gerekiyor dedi.

Sonuç olarak, ben her ay köşeye 100 tl atacak kadar disipline sahipsem, BES denen naneye katılmama gerek var mı? Getirileri tabi ki ön görülemez ama uzun vadeli olarak değerli madenlerin daha çok getireceğine inanıyorum.

 

Şimdi Garanti Bankası bizim şirkete özel bi emeklilik planı mı ne birşeyler yapmış, bize mail atmışlar. Verdikleri linki inceledim, normalde şu kadar size şu kadar kafasında.

Ama bu rakamların gerçekten avantajlı olup olmadığını bilemedim. Bilgisi olan, değer ya da değmez derse sevinirim.


 

Askerde attığım 9 merminin dışında herhangi bir silah tecrübem yok, ama silahları sevme beğenme potansiyeline sahibim. 2 tane sorum var

1-) Poligonlarda atış yapmak için silah ruhsatı vs gerekiyor mu? Yoksa ben bir poligona gidip, ücretini verip, oradan alacağım silah ve mermilerle atış yapabiliyor muyum?

2-) Silah almak istersem, bunun için direk silah satan bir dükkana gitmem yeterli mi? Bu sayede silah alıp ruhsat başvurusunda bulunabilir miyim? Ya da ruhsat & silah almak için geçerli bir sebebim mi olması lazım? Sallıyorum, av tüfeği vs değil de bildiğin tabanca. Benim devlete, hacı ben bunun can güvenliğim için alıyorum demem gerekiyor mu? Yoksa direk, ben silah aldım ruhsat istiyorum diye başvurmak yeterli oluyor mu?

 

Heryerde bağırıyorlar şu cv leri kısa tutun, 1 sayfayı geçmesin, kısaca özet geçin lan diyorlar. E 2-3 tane iş yazıp bunların altına o işte ne yaptıklarını yazarsan 1 sayfayı bildiğin aşıyor. 1 sayfayı geçmesi sorun yaratır mı ki?

Çok uzun olup okunmaması açısından soruyorum. Bir de CV de kişisel bilgiler, doğum tarihi, deneyimin vs üstünde oluyordu değil mi?


 

Bunun raconu nedir acaba? Muhtemelen iş yerindeyken iş arama sitelerini açamayız.

Bunun dışında, hangi kıstaslara göre iş aramak gerekiyor? Çünkü bir yerde çalışırken, başka bir yerde iş görüşmesine gidebilmek için izin istemek gerekiyor. E doğal olarak da bir sürü işe başvurmamak gerekiyor diye düşünüyorum, sonuçta belli bir noktadan sonra izin alamazsınız iş yerinizden.

İzin isteme sebepleri de, doktora gidecem vs. tarzı şeyler olacak heralde?

 

Şimdi, malum bütün büyük olan spor merkezleri senelik üyelik istiyor. Ve rakamları genel olarak 1000 den başlıyor ve yukarı doğru tırmanıyor.

Bu rakamları 12 takside de bölüyorlar fakat tabi ki tüm rakamı bir seferde çekiyorlar taksitlendirip.

Bunun yerine, her ay taksit tutarını o ayki karttan çekme imkanı oluyor mu? Yani bir seferde 1000 /12 yerine, 84 lirayı her ay karttan ödeme gibi durumlar.

Bu konularla aram iyi değil, kafamda belirlediğim bir yer de yok, ondan dolayı arayıp sormadım daha.

Kart limitinin yetersiz olması gibi durumlardan dolayı soruyorum.

edit : şehir istanbul, yazmayı unutmuşum. doh!

 

Şimdi TR de olanlar S510 sürümü. Bu telefonların S530 sürümü de mi var? Telefona kılıf bakarken, bu S530 sürümü için yazmışlar da öyle bir sürümü olduğunu bilmiyordum




 

Son zamanlarda sıkça görmeye başladım da, legal olup olmadığını sormak istedim.

x konusunda birşey soracam, bilgisi olanlar mesaj atsın.

x işini yapan var mı burada, özele gelebilir mi?

vb. soru içeriği olmadan özele çağırılan duyurular legal mi?

Burada duyurucular nicklerinin arkasına sığınarak, yeri geldiğinde gayet özel şeyler soruyorlar. Hatta fake hesap açıp soracağını oradan soruyor. Eğer tip olarak duyuru seçip, özele gelsenize bişi sorcam tarzı duyurular legalse bundan sonra ben de öyle duyuru açayım.

 

Blackberry özürlüyüm, işim olduğu için çok araştıramadım da özür diliyorum öncelikle. Elimde şu son model ince blackberry lerden var. Telefonda şifreli tuş kilidi var.

Birisi aradığında tepede kırmızı ışık yanıp sönüyor, bir süre ışık da yanık kalıyor fakat çağrı cevapsıza düştüğü an tepedeki kırmızı ışık yanıp sönmeyi kesiyor. Hele bir de o yanan ekran ve tuş takımı ışığını sönünce telefonu kontrol etmeden cevapsız çağrı gelip gelmediğini göremiyorsunuz.

Cevapsız çağrı geldiğinde, ben bakana kadar tepede kırmızı ışık yanıp sönmesini (yeni mesaj geldiğinde falan olduğu gibi) nasıl ve nereden ayarlarım? Birileri detaylı anlatabilir mi acaba?

 

Malum, linkedin, facebook gibi sosyal medya sitelerinde iş yerindeki title ımızı yazıyoruz. Böylece geçmişte nerede ne çalışılmış gözüküyor.

Şu anda X şirketinde A pozisyonundayım, bana gelip bir sonraki ay seni B pozisyonuna geçiriyoruz dediler.

Sorum şu ki bunu facebook ve linkedin de nasıl yazmak gerek?

X firmasında A pozisyonunda çalışma tarihlerini, pozisyonunuzun değiştiği güne kadar olarak işaretleyip mi yoksa mevcut title ı direk değiştirmek mi daha mantıklı olur? Eğer title ı değiştirirseniz doğal olarak önceki titleınız gözükmeyecek.

Demek istediğim:

X firması A pozisyonu 01.11 - 06.11
X firması B pozisyonu 06.11 - present

şeklinde mi yapmak daha mantıklı yoksa öbür türlü mü?

Anlatamadım lan

 

Selamlar,

Cuma günü barda duyduğum ve sözlerinde turn the page geçen bir metallica şarkısı arıyorum.

Bildiğim ve dinlediğim metallicaya ait turn the page şarkısı değildi (şu hayat kadınının hikayesini anlatan klibe sahip olan şarkısı değildi.

Arkadaşım, turn the page in 3 farklı versiyonu var, bu onlardan biri dedi ama aradım ve bulamadım.

Sonuç olarak, içinde turn the page lafı geçen metallica şarkısı arıyorum?

 

Şu lanet havada interneti giden, daha doğrusu sinyal değerleri düşen tek uydunet kullanıcısı ben miyim?

Ne zaman sağanak yağsa, hop internet gidiyor. Klasik modem arızalı bokunu attıktan sonra, değerler düşük, ekip yollayacaz diyorlar ve o geceyi berbat ediyorlar.

Yağmurlu havada oluyor diyince, işte bu fiberoptik bu yağmurdan etkilenmez falan diyorlar telefonda ama bal gibi bir boklar bozuluyor.

Bağırmanın da anlamı yok, nedir bu bokun sebebi?

 

Atu nun sitesinden ön sipariş adı altında ürün listesine erişebiliyorduk, orada Alkollü ürünleri göremiyorum ben şu anda, önceden görülüyor diye hatırlıyorum.

Yurtdışından gelecek arkadaşa duty free'den sipariş verecem de onun için fiyatları görmem lazım


 

Bu çakallar tüm tarifeleri Ev Avantaj'a bağlamış, şimdi ev telefonu kullanımı azaldığı için paketi düşüreyim diyorum.

Şu an Ev Avantaj 300 kullanıyorum, bunu 200 paketine düşürmeyi düşünüyorum. Yalnız bu değişiklik nasıl oluyor? 2 tarife ücreti aynı aydaki faturaya mı yansıyor, yoksa bir sonraki ay mı tarife değişikliği oluyor?

İş yerinden türk telekom müşteri hizmetlerini aramakla uğraşamadım, buradan sorayım dedim.

 

All in olan bir traş makinesi var mı acaba? Hem koltukaltı, hem vücut kılları hem de malum bölgeyi temiz tutmak için? Muhtemelen farklı başlıklara sahip vs. Bu tarz kullandığınız, tavsiye edebileceğiniz bir makine var mı?

Aynı şekilde o makina farklı bir başlıkla saç da traş edebilir mi? Yoksa onun yerine gidip daha kaliteli saça özel bir şey mi almak gerkeir?


 

Belki bilenler vardır diye sormak istedim, telefonla ararsam kesin ulaşamayacam çünkü.

12.2012 de geri ödemelerim başlıyor, yani Aralıkta. Çıkarılan ödeme planında 3 sene boyunca 3 ayda bir 500 küsür lira para ödemem gerekiyor ziraate.

Sorularıma gelince

1-) Ben yarın gidip ziraate, 2012 Aralık paramı ödemek istiyorum diyebilir miyim? Yoksa, ödeme yapman gerekmiyor (çünkü daha zamanı gelmedi mi derler?)

2-) Eğer Aralık ayının parasını şimdi yatırırsam ödeme planı otomatik olarak geriye kayar mı yoksa bir sonraki ödeme yine Aralık'tan 3 ay sonra mı olur?

3-) 3 ayda bir 500 küsür lira ödeme yapmam gerekiyor demiştim. Ben her ay gidip 500 küsür lira ödeyip borcumu 1 senede bitirebilir miyim? Aralıkta aralık ayının parasını, Ocakta martın parasını ödemek gibi.

 

amacım tartışma yaratmak değil, efendi gibi sorucam. Müslümanlık'ta Hristiyanlara karşı bakış açısı nedir tam olarak? Tü kaka uzak dur kafasında diye hatırlıyorum. Yanlış mıyım?

Nasıl hoşgörü dini bu o zaman onu bilemedim. Bir de alttaki duyurudaki siteye girince tepede şunu okudum

“Yabanci kadina sehvetle bakma şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Kim onu Benim korkumdan dolayı terk ederse, kalbine öyle bir iman neşvesi ve halâveti atarım ki, onun zevkini gönlünün derinliklerinde duyar.”

Nasıl bir manyaklık bu, yabancı kız arkadaşı olanlar şeytan mı oluyor şimdi?

 

Şimdi nasıl oldu bilmiyorum ama eskiden sipariş verdiğim pizzacılardan bir tanesi pizza towers olmuş. Ve adamlar düzenli olarak bana pizza mesajı atıyor. Mesajı gönderen sabit bir numara ve sürekli numara değişiyor.

Aradım, bana mesaj atmayın dedim, tamam atmayız dediler ve hala atıyorlar. Şimdi bu adamları tekrar arayıp insan gibi uyaracam ama bunun dışında bu heriflerin gözünü korkutacak, sözlü olarak (fake atarak) söyleyebileceğim bir şey var mı? Mahkemeye veririm sizi demek yalan ama onun dışında ne denebilir bu heriflere?

Yoksa dükkanlarını basıp kavga edecem, orta boy pizza 38 liraymış bu arada

 

Başıma gelen bir olayı örnek olarak göstereyim,

İş çıkışı arkadaşlarla bara gittik, şu asmalıdaki göt göte olan müzikli dans mekanlarından. İçerisi gayet kalabalık klasik ortam, etrafı kesmece, bir iki ilgilenecek birilerini görmece.

Konuşsam mı konuşmasam mı muhabbetinden sonra, ehh be kim uğraşacak dediğim hatun kişiyi, başkasının kucağında görünce nevrim döndü (tamamen, neden ben konuşmadım lan olayından kaynaklı). Bildiğin kendimi yumruklayasım geldi.

Daraldım, sorayım dedim. Bu tip bar ortamlarında Türkiye'nin durumu nedir?

Klasik olarak kafamdaki imaj, ya senle konuşur ilgilenir, ya seni tersler, ya konuşur ve ilgilenmez, ya da işin rengi tatsızlaşır ve beni rahatsız ediyor diyaloğundan seni dışarı atarlar. Ya da son olarak erkek arkadaşı mekandadır, ve kavga çıkar.

Sırf kafamdaki bu düşüncelerden dolayı, tek duran bir hatun kişisinin yanına gitmekte kararsız kalıyorum. Bu gece, 2 dakika sonra başkasını görünce hatunla, dedim birşeyler yanlış.

edit: hadi oldu diyelim, bunun eve gitme (karşı taraf isterse, ki bütün geceyi dans ederek geçirip, öptüm bay diyen tipler de olabiliyor maalesf) muhabbet var, ki aileyle yaşayınca işler azıcık daha renk değiştiriyor. Her ne kadar ailem sorun etmese de (benim görüşüm) karşı taraf için bu durumun uygun olup olmaması yine beni ikilemde bırakıyor. Karşı taraf tek kalıyor da olabilir, hadi herşey süper eve gidelim deseni kafadan 30 dakika yolda geçiyor, o da ayrı dert

 

Ocak ayı maaşları ödenmedi daha ama cuma günü bize agi ödemesi yapılmış ve onla birlikte ekstra bir rakam daha yatırılmış. 33 lira gibi bir tutar yatırmışlar bana, başka bir arkadaşıma da 44 lira gibi bir rakam.

Bunun ne ödemesi hakkında bilgisi olan var mı? Yılın ilk ayında ekstra ödenen bir ücret mi oluyor acaba?


 

Newegg gibi online elektronik ürün satışı yapan (mp3 player) ve Türkiye'ye gönderen bildiğiniz site var mı acaba? Amerika ve dolayları olur.




 

çok sordum bu soruları kusura bakmayın,

çalıştığım iş yeri kendi hatasından dolayı kaydımı geç yaptı, 26/11 de iş başı olarak girişimi yapmıştı. Şimdi hizmet dökümüme baktığımda 26/11 den 27/12 ye aynı işyeri/hizmet noda çalışırken, 27/12 de çıkışım yapılmış ve 28/12 den itibaren başka bir işyeri/hizmet no da çalışmaya başlamışım. İş arkadaşıma sordum, onda da aynı şekildeymiş. Şirket ofis değiştirdi fakat hizmet no su neden değişmiş onu bilemedim. Bunun sebebini bilen var mıdır? Çakallık amacıyla mı kullanılır vs.?

2011 yılında toplamda 30 gün çalışmadığım için sigorta aktifleştirmesi yapmamıştım, turkiye.gov.tr den baktığımda provizyon bilgisi verilememiştir falan yazıyordu. Ocak başında baktığımda ise, mevcut senede 30 gün çalışmadığınız için provizyon bilgisi yoktur tarzı bir mesaj çıkardı. Şimdi baktığımda ise provizyon bilgisi kısmında benim bilgilerim yazıyor. Bu durumda ben sgk kapsamında hastanelerden birinde (devlet) muayene olabilir miyim sigortalı olarak? Yoksa illa gidip önce aktifleştirme mi yaptırmam lazım?

 

+18 ibaresi koymama gerek yok sanırım, alkol reklamı ile ilgili bir soru.

Ekteki gibi bir reklamını gördüm johnie walker'ın dün maslakta, kocaman bir şekilde. Yalnız ekteki reklamdan farkı ibrenin olduğu yerde birbirine dolanmış bir ip vardı (johnie amcanın üstünde yürüdüğü ip)

bunun internette dijital halini bilen eden var mı?

 

yapacağınız bir iş var, iş derken kafanızda ne zamandır yapmak istediğiniz fakat sürekli ertelediğiniz ya da bir türlü başlayamadığınız / başlamadığınız bir iş var. Hobi de olur, önemli bir konu da olabilir.

E buna oturup başlamak lazım ama hala öteliyorsunuz, titreyip kendinize gelip işe odaklanmak için ne yaparsınız, ya da ne yapmak gerekir?


 

Selamlar,

Arkadaşım sheraton gym'e gitmeye başlamış, yanımda misafir olarak seni de götüreyim gel bir seferlik dedi. Normalde tek gelen günlük misafir için fiyatlar daha pahalı ama üyeyle birlikte gelen misafirlere günlük ücret 30 35 lira gibi bir şey dedi.

Bu ücret bana düşük geldi günlük için, rakam doğru mudur? Yoksa 30 35 diye gidip bir gün için 60 70 ödemiyim ?

 

Posta çeşitleri hakkında çok fazla bilgim yok, o yüzden şöyle sorayım. Amerikadan bana elektronik alet yollayacak birisi (mp3 çalar, fiyat limitini aşmadan) takip kodlu ve en ucuz olarak hangi gönderim çeşidini seçmelidir, adını soruyorum yani o gönderi çeşidinin, usps nin ne çeşidi?

Ürünün acelesi yok fakat o cihaz %1500 kaybolur takipsiz gelirse, o yüzden karşı tarafa çok maliyet yaratmayacak, fakat benim de Türkiye girişini ve Türkiyedeki durumları görebileceğim bir gönderi sistemi gerekiyor.

Sanırım normal zarfın içine koyup, üstüne ürün fiyatını düşük olarak yazıp, hediye olarak işaretlerse ve ürün olarak mp3 çalar yazarsa ürün geçer gümrükten?

edit : Amerika'dan Türkiyeye gönderilecek ürün

 

Emlak vergisi borcu internetten sorgulanabiliyor mu? Sorgulanabiliyorsa nereden ve nasıl?

Teşekkür ettim


 

Yaşım 24, şehir İstanbul. Normal şartlarda gayet gezip tozmayı seven, etrafında doğru düzgün arkadaşım olmadığı için de sıkılan bir insan evladıyım.

Her cumartesi günü için bir plan yapmak için akla karayı seçen, hatta hafta içi iş çıkışlarında bile gidip bişeyler yapalım olum diyen biriyim, insanları zorla bir yerlere götürürüm o derece.

Yılbaşında plan olmayacak falan diye baya tırstım hatta, son dakika partinin tekine takıldım.

Sorun şu ki, özellikle bu aralar haftasonları dışarı çıkma isteğim olmuyor doğru düzgün. Hafta içleri hala, direk işten eve gitmek yerine insanları biraya çağırıyorum fakat özellikle şu aralar haftasonları havayı bahane ederek kendime, dışarı çıkmıyorum.

Geçen hafta eve cuma akşamı girip pazartesi sabahı işe gitmek için evden çıktım. Arkadaşlarıma, olm hava yağmurluydu bu havada dışarı mı çıkılır diyerekten sitem ettim, çıkan çıkmış tabi.

Cuma günü son dakika planı yaptıktan sonra planı yaptığıma pişman oldum, hafif mali sebeplerden hafif de, eve gideyim de yığılayım sandalyeye kafasından dolayı. Sonra plan iptal oldu, sevindim, eve gittim, cumartesi işim olmadığı halde 1 e kadar zor pc başında durdum, sürünerek yattım uyudum, son 1 aydır böyleyim. Bugün zaten kar yağdı, etrafımda dışarı çıkan insanlar bolca var, onları görünce ulan dışarı çıksa mıydım diyorum ama, plan yok, olsa da çıkmaya niyetim yok.

İki haftadır, cumartesi günlerini bilgisayarın karşısında baygın eşşek şeklinde geçiriyorum, bünyede bir yorgunluk hissi var ama sabah 10.30 dedin mi kalkıyorum. Ama tabi hafta içleri 1.30 da yatıp 7.15 de kalkana kadar canım çıkıyor, her seferinde akşam erken yatacam diyorum ama yalan oluyor.

Aynı şekilde artık evde huzur islam modunda takılmak istiyorum, aile ile yaşadığım için evde ufacık bir sese tahammülüm olmuyor. Odama geçip loş ışıkta dinlendirici müzik eşliğinde pcde takılıp yatıyorum. Kafam gürültü kaldırmıyor, evdeki bağırış çağırışı duyunca benim sigortalarım atıyor.

Kış mevsimi yüzünden enerjim mi çekildi, yoksa depresif falan mı oldum bilemiyorum ama halimden tırsmaya başladım.

Artı olarak, cumartesi akşamları taksime gidip de barlarda enayi gibi yer arayıp, ya da insanlarla göt göte oturmaktan haz etmiyorum sanki. Bi sevdicek bulayım da oturup birlikte film izleyeyim, şarap içeyim kafasındayım uzunca bir süredir.

Not olarak: 1 sene gibi bir süre erasmusla yurtdışında yaşadım, haftada 2-3 partiye gidip, ölene kadar içtim. Yine bunları yapasım geliyor ama dediğim gibi taksim falan sıcak gelmiyor bana. Belki de o kafadan çıkamadım bir türlü

 

Selamlar, böyle boktan bir konuyla ilgili soru açtığım için özür dilerim.

Soru şudur ki: kıl dönmesi olup olmadığını anlamak için illa koca bir şişlik ve iltihap mı toplanması gerekiyor? Yoksa bunun daha önceden belirtileri olur mu? Olursa nelerdir ?

Kaba etimin iç taraflarına doğru bir yerde hafif bir şişlik var, sivilce gibi sanki, üzerine oturunca çok acımasa da yürürken falan hafif rahatsız ediyor, ben buradayım diyor, onun dışında birşey yok.

Etrafımdaki örneklerinden dolayı kıl dönmesinden de tırsıyorum, doktora gitmeyi düşünüyorum, ama doktora gidip, bu sadece sivilce la olm çok paranoyak olma tarzı bir yanıt alırsam da heralde garibime gider (öyle derse de gayet mutlu olurum)

Bulunduğu yer itibariyle pek aileye falan gösterilecek bir yerde değil, sivilce ise ya bekleyeyim, 3-5 güne geçerse sorun yoktur diyorum ama, 3-5 gün geciktiğim için konbarayı çizdirmek de istemiyorum.

Tekrardan özür diler, iyi cumartesiler dilerim

 

Çok değerli RTÜK tv de kullanılan dil konusunda yaptırımda bulunmuyor mu?

İçeride televizyon açık, dikkatimi çeken kelimeler, "gerizekalı, allah belanı versin, lan" en basitinden bu üçünün tv de kullanımı uygun mu?

Çok güzel hareketler bunlar var sanırım, dün yine şu yalan dünya dizisinde de benzer kelimeler vardı

 

bu manyağın karikatür kitabı var mı? Yoksa sadece penguende çizdikleri ile mi yetinmem gerekiyor?




 

Eskiden sanki (eskiden dediğim kullanmaya başladığım gün) günlük açılan duyuru sayısı ve cevaplar çok daha fazlaydı.

Şimdi ise günde sanki yeni açılan duyuru sayısı azaldı ve azalıyor, kaliteli duyurular zaten neredeyse kalmadı (bence). Kaliteliden kasıt troll içerikli olmayan, ya da ciddi konularda sorulan sorular gibi.

Bana mı öyle geliyor yoksa genel olarak böyle bir durum mu var?

Eğer öyleyse acaba sebepleri neler olabilir?

 

Bunlarla ilgili internette bir sürü yazı, yönerge vs. buldum, fakat bunların çoğunun tarihi eski, sene 2008'de yazılmış büyük bir çoğunluğu. Hala aynı dilekçe metniyle bankalara itiraz edebiliyor muyuz?

Bu KK aidatı geri alma işlemi ile ilgili daha güncel bilgi içeren (dayanağı daha yeni bir mahkeme kararı vs.) kaynak linki verebilecek olan biri var mı acaba?


 

normalde bu tip konularda çok fazla soru sormayı sevmem ama maksat yardımlaşma olsun.

Bir arkadaş aracılığıyla gittiğim yılbaşı partisinde bir hatun kişisiyle tanıştım. Herkesin kafası gayet güzelken, kendisi çok fazla içmemiş, o durumdayken anlayabildiğim kadarıyla kendisi gayet anaç birisi. Sızan birinin üstünü örtecek kadar sorumlu vs. Normalde çok fazla bu tip insanlar yoktur çevremde.

Kendisiyle konuşurken, alkolün etkisiyle klasik senle daha sonra nasıl görüşebilirim diye sordum. Cep telefonu numarasını istedim, işte bak pazartesi hatırlamayacaksan kaydetme numaramı falan dedi. Ben de olur mu öyle şey diyerekten, hatta kendisine 2 kere de bak böyle böyle dedin rahatsız olacaksan eklemiyim diye sordum, kendisi ekleyebilirsin dedi, o kadar da vatan millet meselesi oldu yani. Yine numarasını istediğimde, normalde benim tabularım var, partide tanıştığım bir erkeğe telefon numaramı vermem falan dedi hatta. Bana verdiği numarayı yanında çaldırdığımda (nasıl bir kafadaysam artık) cevap çıkmayınca kendisine sordum numara doğru mu diye, " ben sana kazayla babamın numarasını verdim falan dedi" (oha lan, ben diyaloğu böyle hatırlıyorum bu arada) Neyse, kendi telefonundan çağrı attım telefonuma, kaydettim kendi telefonumda. Kendisinin telefonuna kaydetmedim numaramı. Bu arada kendisi üstüne basa basa sadece kahve içmek için görüşebiliriz dedi, ben de birşey demedim tabi sesli olarak.

Mutlaka aranızda, bu nasıl özgüven, rahatlık falan diyecek çıkacaktır, alkolün etkisiyle bunları yaptığımı belirtmek istiyorum, muhtemelen haddimi falan aşmış olabilirim bu hareketler esnasında. Neyse, Pazar günü "hangover" durumları ve Pazar günü insanlar rahatsız edilmez diye kendisini aramadım, parti fotoğraflarından vs kendisini bulup FB den ekledim ( bu da ayrı bir öküzlük olabilir tabi ama işte FB ya da cep telefonundan görüşebiliriz demişti)

Özet geçiyorum, Pazartesi günü kendisini iki kere aradım, açmayınca mesaj attım, işte partide tanışmıştık adım şu, Pazartesi günü olduğunda seni hatırladım falan dedim. FB den ekleme talebimi geç de olsa kabul etmiş, hiç bir şekilde FB üzerinden ya da mesajdan sonra birşey yazmadım kendisine, rahatsız edebilirim düşüncesi ile. Mesaj atmayı sevmem ama telefonunda kayıtlı olmadığım birisini 2 kere arayınca sapık damgası yememek için mesaj atmak zorunda kaldım.

Şu durumda FB den birşey demek mantıklı olur mu? Sülük gibi yapışan erkek kafasında olmak istemiyorum, sonuçta olay en azından şimdilik karşılıklı kahve içme şeklinde olacak. Ama işte üniversitede kötü bir ilişki yaşadım diye bana not düşmesi ve bazı konulara çok takılması (Tabularım var olayları) kendisinin acaba klasik bir Türk kızı mı yoksa pimpirikli ya da tutucu biri mi olduğu konusunda beni ikilemde bıraktı. Bu arada yine alkollü kafayla, partiye erkek arkadaşınla gelmişsin falan dedim, dediğim kişi için o benim erkek arkadaşım değil dedi (erkek arkadaşım yok demiş de olabilir belki ama emin değilim)

Çok uzun yazdım, malum daha oynayacak oyun yok elimde, cevap verenlere selam ederim.

 

Şimdi yurtdışındaki bir işe başvuracam, çalıştığım aynı pozisyonda, fakat yurtdışında bu işler nasıl yürür pek bilmiyorum. Ülke USA bu arada.

önceden yapmış olduğum bir tasarım stajı, sonra üniversitede yabancı öğrenci asistanlığı, sonra 4-5 aylık bir yazılım konusunda iş deneyimi ve şu anda da oyun sektöründe çalıştığım firma var iş geçmişi olarak.

3'ü de farklı sektörler de ve doğal olarak iş süreleri çok kısa. CV'de bunları yazmak ne kadar mantıklı? 2011 in ortasında yazılım sektörüne geçtim, staj deneyimim ise 2006 dan falan kalma. Bunların tamamını yazmak gayet kötü bir imaj oluşturacak fakat yazmazsam da, şu an çalıştığım yeri yazabilirim sadece o zaman da cv çok boş durur.

Bir de ön yazıda, işte yazılım tarafıyla uğraştım sarmadı, oyun sektörüne geçtim falan diye belirtmek mantıklı olur mu? en azından, neden sürekli sektörü değiştirdin lan deli diye sorarsa biri cevap olur.

 

Biraz önce sinirlerimi ve ağzımı bozup telefondaki kadınla kavga ettim, bizim kart ücreti iptal etme şansımız yok. Maaş müşterimizsiniz şubenizle konuşun tarzı bir yönlendirmede bulundu.

Önceden yalandan kampanya ile ücreti iptal ediyorduk artık böyle bir imkanımız yokmuş.

Başına benzer bir durum gelen var mı? Pazartesi bizim şirketin bankadaki müşteri temsilcisiyle mi konuşsam yoksa direk dilekçeyi şutlasam mı tüketici hakem heyetine?

Bu arada dilekçe verirsem o parayı peşinen öpe öpe ödüyorum ve onlar bana geri iade ediyorlardı galiba?

 

Önceden sormuştum ne hediye alayım diye ama ailenin kafasına uyup, body works tarzı bir dükkandan el kremi duş jeli ve parfüm seti kafasında 3 lü bir hediye seti aldım. Karşı taraf bağyan.

İş yerinde arkadaşa çıtlattım, hacım gayet erotik hediye almışsın falan diyince, ben aha sıçtık o zaman dedim. O açıdan düşünmemiştim hiç, öyle bir mesaj vermek gibi bir şey de düşünmedim zaten de, içime dert oldu acaba gidip ayak üstü başka bir hediye mi alsam diye.


 

www.iett.gov.tr

şu adresteki kayıp formu çalışıyor mu acaba? daha önce kullanıp da geri dönüş alan oldu mu? Doldurduğum formu bana eposta olarak gönderdi, acaba kodunda hata var da iett ye gideceğine formdaki eposta adresine mi gidiyor yoksa işte formu doldurdun bu da bir kopyası mı diye bana gönderiliyor emin olamadım.

Bilen eden?

mutlu noeller

 

İşyerinde yaptığımız çekiliş sonucunda, bana maalesef bağyan bir arkadaş çıktı. Maaleseften kasıt hediye almak beğendirmek zor ya o açıdan.

Oyun firmasıyız, doğal olarak çalışanlar da oyun konusunda ilgili insanlar, bağyan kişinin WoW ve LoL oynamışlığı var, çalışmıyorken sabah 5 lere kadar oynuyormuş hatta. Kendisi core oyun bölümünde (tarayıcı tabanlı online oyunlar, umaykut, son kral tarzı oyunlar). Game of Thrones kitabını okurken gördüm kendisini.

Kısaca bu şartlarda kendisine tercihen oyun konusunda (genel hediye almak çok sıradan olur gibime geldi, hem de seçmesi daha zor) ne hediye alabilirim? 30 lira sınırı var. Action figure lerden alayım dedim ama muhtemelen onlar 30 lira barajını aşar.

 

Raporun direk sonuç kısmını yazıyorum, raporun tamamını yazarsam muhtemelen kimse okumakla uğraşmaz.

sonuç : Beyin orta hatta sağ parietal lob posterior komşuluğunda tüm sekanslarda BOS ile izointens karakterde yaklaşık 16x11 mm boyutlarında bir adet düzgün sınırlı kitlesel lezyon (araknoid kist ile uyumludur)

Hasta : 95 doğumlu K

Burada ne denmek istenmiş, daha doğrusu ciddi olan bir konu var mı?

Not : Raporu yorumlayacak olan doktor Çarşamba'ya kadar izinliymiş ondan dolayı merakımıza yenik düşüp buradan soruyorum.

 

Şu polisin diskleri inceleme olaylarında diskten silinmiş, saklanmış bilgi kurtarıyorlar ya, onun yerine disk şifreleme programları kullanmak daha mantıklı değil mi?

atıyorum, 10 gb lık bir şifreli alan yaratıp, bilmem kaç basamaklı komplike bir şifre kullanarak, blowfish gibi sağlam bir metodla şifrelediğiniz datayı, sadece siz kullanacağınız zaman decrpyt etseniz ve diğer zamanlarda şifreli kalsa buradaki datayı nasıl bulacaklar? Brute force deneseler bir ömür boyu sürer, e bu durum kimsenin aklına gelmiyor mu?

Yoksa şifreli alanı bulduklarında döve döve şifreyi mi söyletiyorlar? Ya da oldu ki şifreyi unuttun ya da söylemiyorsun / söyleyemiyorsun, bu durumda ne olacak?