Ekşi Duyuru

Nedir bu olay?

En son 2008 de iş kaydım vardı, şimdi çalıştığım iş yerim sigortamı ödemeye başladı. Hastanede sigortalı olarak muayene olmak için sigorta açtırma olayı varmış? Nedir? Açtırma tuşu nerededir?


 

Her ne kadar bir ekonomi sitesi olmasa da duyuruyu ekonomik konularda da kullanmak lazım.

Emtia piyasasındaki gümüşü, aracı kurumlar olmadan (bankalar daha gümüş alım satımı yapmıyormuş, en azında yapıkredi) alma imkanı sanırım yok, ondan dolayı bir aracı firmayla çalışmak şart.

Gelelim olaya, aracı kurumlarda bir sürü yatırım seçenekleriyle işlem yapılabiliyor, ben sadece paramı belirli bir araca yatırıp orada bekletmek için (ilerde para lazım olduğunda satmak vs) aracı kurumları kullanabilir miyim, ya da bu mantıklı mı? Yoksa aracı kurumlar daha çok anlık alım satımlar için mi?

Fiziksel olarak gümüşü almak mı daha mantıklı? Böyle bir imkan var mı? Yoksa tek imkan aracı kurumlar mı?

Altın mı gümüş mü demiştim bir de ?

Edit : soruyu baya değiştirdim ama anafikir hep aynı kaldı.

 

Kullandığınız tam çalışan trainer olan var mı? Googledan 11 özelliği olan trainer indirdim çalışmadı bile. Kullandığınız ve işte limitsiz mermi limitsiz enerji vs veren trainer varsa çogzel olur




 

Yediğim yemeğe kadar duyuruya sormaya kararlıyım valla.

Elimde Cardfinans üniversite kartım var 1 milyar limitli, her sene ocak ayında kart ücreti keserler 25 lira falan, sonra ben arayıp kartımı iptal edin dediğimde, ya yok biz o ücreti geri alalım sizin cüzdanınızda 6 ay kalsın o kart, arada belki alışveriş yaparsınız lazım olur tarzı bir muhabbet geçer.

Geçen sene bu şansımı kaçırdım iptal edemedim, şu an 6 ayı doldurdum iptal etmeye kararlı gibiyim (ne demekse), zaten doğru düzgün harcama yapmıyorum bu kartla çünkü etrafımda Finansbank atmsi yok, ya da kart ödeme günü atmden para yatıramıyorum arıza çıktı falan diyor atm, delirtti yani.

Aynı zamanda ykb müşterisiyim, oradan da kartım var, onun limiti de 850 tl falan, çoğu zaman onu kullanıyorum da,

sonuç olarak kararsız kaldım şu ipne bankanın kartını kapattırayım mı yoksa dursun bi köşede ayağında kalsın mı daha?

 

Bağyan kişi ile izlenecek film tavsiyesi istiyorum, alkol, mısır patlağı ve film üçlüsü olacak.

Niptuck serisini gözünü kırpmadan izleyen, romantik filmden haz etmeyen bir bireymiş kendileri.

Yeterli bilgi var mı bilinmez ama siz yine de birşeyler tavsiye edin ey duyurucular.

 

Aramaya üşendim,

1-) almak yasak mı ? Yasaksa her yer nasıl göstere göstere satıyor

2-) kullanmak yasak mı gerektiğinde? Kısaca birinin yüzüne doğrultup sıkmak kendi götünü kurtarmak için ?

3-) Üzerimizde taşımak yasak mı?

 

Şimdi bizim bilgi edinme hakkımız var doğal olarak da bilgiye ulaşma hakkımız olması gerekmiyor mu? Yani istediğim yere girer istediğim bilgiye ulaşırım vs.

İsmi lazım olmayan kişi atıyorum darwinin evrim teorisi ile ilgili siteleri yasaklatınca bu olay benim bilgiye erişme hakkımı engellemez mi ?


 

Malum döviz aldı başını gitti, coştu hala da coşuyor. Her kafadan farklı ses çıkıyor, devletin cari açığı düşük göstermek için dövizin yükselmeesine izin vereceği söyleniyor, aynı şekilde bunun dalgalı kur olduğunu iki gün sonra merkez bankasının müdahele edip tekrar dövizi aşağı çekebileceği söyleniyor.

Fikirleriniz nedir bu konuda ? Döviz şu durumdayken eldeki dövizi tl ye çevirip altın almak mantıklı mı ? Beklersek bu zıkkım daha ne kadar yükselir ya da düşüp eski haline geri döner mi?

Yatırım tavsiyesi amacıyla açılmamıştır sadece fikir alışverişi içindir

 

Nolcak şimdi ? Porn free, 31 free bir memleket mi olacaz? DNS lerin hepsi mi yasaklanacak? google da porno aramak mı engellenecek bi açıklasanız.

En sonra işte filtreli opsiyonel olacak ayağı çekiyorlardı.

Söyleyin ona göre Tor kullanayım ona göre VPN alayım

 

Aş eren biri için guinness bira bulmamız gerekiyor, istanbul il sınırları içinde. Nerede satılır ? Bar olur alışveriş merkezi olur ?

Buldurun duyurucular, sizin yerinize de içeriz !

edit : Kutulu olandanmış, zaten açık olanın tadı güzel değilmiş.

 

Feysbuk sağ tarafa koskoca bir chat kısmı mı koymuş, sayfanın sağ tarafını arkadaş listem kaplıyor, hatta bak biz yeni bişi yaptık deneyin isterseniz diyor. Offline online herkes var, gizleme olayı yok sürekli açık, birinin üstüne tıklayınca chat penceresi açılıyor

yine mi değişti bu chat sistemi, sizde de öyle mi yoksa beni mi kurban seçmişler?


 

Nelerdir ? Casio, Seiko biliyorum, bunun dışında hayvani pahalılıkta ürünleri olmayan markaları sıralasak? Ben de bakınsam saatlere?

hayvani pahalılık tanımı = milyarlık saat

edit : bi de bu markaların saat modellerini nerede görebilirim ? yani türkiye distrübütörlerinin (nası bi kelime lan bu) web sitelerinde ürünlerin fotoları vs yer alıyor mu? Varsa öyle bi site onun adresi de olur

 

Sporla ilgisi olmayan bir insan evladı olaraktan,

Kilom askerden döndükten sonra direk eski haline döndü, aynen göbek de öyle. Kilo 90 olmuştur heralde, döndüğümde 80 dim. Boy 1.79

Amaç, göbeği eritmek, kilo vermek. Öyle 6 pack 12 pack falan gözüm yok. Tek sorun askerde ayaküstü doktora gittiğimde bel fıtığımın olduğunu söyledi. Fizyocu doktor amca (selam ederim kendisine) şınav falan çekmeyecen, mekik de çekersen yarım çekecen dedi.

Spor salonuna verecek param yok mehalesef, maddi durumlar çog iyi değil. Elimde adidasın tenis ayakkabılarından (siyah beyaz olan modelini unuttum) bi de salon futbolu ayakkabısı var. Koşu ayakkabısı alacak param da yok.

Evimden 20 dakika mesafe uzaklıkta sahil var, bütün gün pc başındayım, şu ara işim de yok, oturuyorum bütün gün.

Sonuç olarak, koşu ayakkabım yok sanırım koşamam, zaten koşu bandında 30 dakika zor koşuyorum yüksek tempo, koşu bandım da yok. Aklıma bi yürüyüş geldi, amma velakin. Nasıl yürümek gerekir? Ayakkabılar uygun mu buna? Ne kadar süre yürümek gerekir?

Diyetisyen için para da yok, zaten diyetisyen sevmem. Boğazı tutmak lazım onu biliyorum.

Yol gösterin sporcu duyurucular

 

Hali hazırda uydunet kullanıyorum, çok memnunum. Kablo tv de var ayda 7 lira veriyoruz, toplamda 36 lira kablo tv faturası geliyor.

Evde bildiğiniz tüplü televizyon var, onun yerine ince bi led tv almayı düşünüyoruz. E doğal olarak kablo tv nin sd kanallarının bi havası kalmıyor o tv ile.

Teledünya dedikleri bi meret var, bi sürü kanal, sinema kanalları vs. Şimdi beleş hd kutu verip temel paket ve sinema paketine üye olmanı istiyorlar aylık 20 lira ekstraya geliyor, 7 lirayı düşersek ediyor 13 lira. Yani biz kabaca 50 lira verip bi sürü kanallı ve hd kanalı olan tv izleyecez ve uyduneti kullanacaz.

Buna değer mi? Onun yerine dsmart tarzı bir dijital çözüm almak mantıklı mı? Dijitürk hakkında baya kötü konuşuyorlar d smartı bilmiyorum. Kendi kullandığımız uydu receiverımız vardı, rüzgar yağmur vs derken her gün çatıya çıkıp tamir etmem gerekiyordu, en sonunda töve didik kaldırdık. ondan dolayı dsmarta da güvenemiyorum.

Sonuç olarak teledünya iyi midir? temel paket + hd sinema paket alsak? Bu arada full sinema paket dediği sinema tv aile dedikleri bir ekstra kanal var, o kanalın programlarına baktım çok tırt geldi. 2 lira fazla verip o kanalı almaya değer mi? Bi de genel olarak sinema tv kanallarındaki filmler vs nasıl ?

 

Valla billa bozuldu,

Sürüm : 12.0.742.112, Win 7 64 pit

Gayet güzel çalışıyordu bu meret,

Yutup dan video izlemeye çalışınca video ekranı bi donuyor, sonra çince harflerden oluşan bir title a sahip memory hatası veriyor proğram. Sonra bir iki saniyeliğine videonun sesi gelior sonra "bam" diyip shockwave flash şanzımanı dağıttı diye hata veriyor.

Komple kaldırdım, baştan kurdum, sync etmeden denedim hep hata verdi, eklentilerdendir dedim, porno modunu açtım, eklentisiz ziyaret ettim yine gümbürdedi.

Bir de, about kısmından sürüm güncellemesi kontrol ederken Update server not available Erör -3 diyor, google a sordum, işte registry kaydı var mı bakın bik bik yazmış. Revo ile kaldırdım programı tekrar kurdum ama ııh yine hata veriyor. Fayırvalu da kapattım chromeda sörf yaparkene sorun yok ama update servera da bağlanmıyor.

Başkasının başına böyle şeyler geldi mi ? Yoksa "am i the chosen one ? "


edit : chrome yeni sürümde yeni adobe flash sürümüne geçmiş, o da çoğu kişide göçme sorununa sebep oluyormuş, en azından baya bi sorun yaşayan okudum. Ama update server a neden bağlanamıyorum onu bilmiyorum

 

Sevgili Uganda'lı duyurucular

Androidli telefon istiyorum. Symbian'ın yüzüne tükürdüm, Apple'dan haz etmem, iPhone'u takoz niyetine kullanırım.

Samsung ve HTC dışında aklıma güzel Androidli telefon gelmiyor. Bütçe 1 milyarı çok aşmasın diyorum, fazlası zarar.

Samsung'da Ace iyi diyorlar, Galaxy S 2 iyi de sanırım fiyatı çok pahalı.

HTC'de Desire HD istiyordum deli gibi, kullanan arkadaş, şarjı max 12 saat gidiyor, oynarsan 5 saatte bitiyor pili dedi. Doğruluk payını bilen eden?

Şimdi Incredible S çıktı ama o nasıldır bilmiyorum, mıncıklama şansım olmadı hiç.

Samsung da tasarım olarak iPhone çakması yapıyor bence, ondan çok sıcak bakmıyorum Samsung'a ama sonuç olarak bişi tavsiye edin.

Sürekli internet kullanımı olacak (eposta, chat vs.) artık zamanın olmazsa olmazı olan Android app leri çalıştırabilecek (4sq vb.) bir telefon arıyorum. Kamerası çok möhim değil, kullanmam hiç. Oyun da pek oynamam.

Tavsiye edin bişiler pampişler

 

Duyuruda birini mallar listesine eklemek için illaki o kişiden mesaj almak mı gerekiyor? Yoksa direkt olarak malları mallar listesine ekleyebileceğimiz bir yer var mı




 

Malum yaz ayı geldi, ortada sivri sinekler cirit atıyor. Evde hava akışını sağlamak için balkon kapısı açık sürekli. Akşam da evde ışık açık olunca içeri sivri sinekler geliyor.

Balkon olduğu için kapıya sineklik vs takma şansım da yok. Şu raid in vs. elektrikle çalışan sıvı, kartuşlu vs sinek kovucuları var ama bunların bittikçe yenisinin alınması gerekiyor.

Yeniden doldurulmaya ihtiyaç duyulmayan, balkon kapısının önüne koyabileceğim, içeri sinek girmesini engelleyecek teknolojik alet bilenleriniz var mı acaba?

büdüt : raid dışında bildiğiniz sinek kovucu ürün sunan, tablet vs hangi markalar var peki?

 

Yazsam roman olur,

Özet geç sevgili duyurucu diyenler için : İş yerinden almam gereken bir rakam var ve iş yeri bunu önce ödemek istemedi, sonra da tamam öderiz diyip bir kısmını ödemek istedi.

Azıcık sinirli bir görüşmenin ardından kalan paranın bana elden ödeneceği ve karşılık ibraname imzalanacağı söylendi.

İbraname ise : İşçinin işten ayrılırken ücret,fazla çalışma ,yıllık ücretli izin alacağı ,ihbar ve kıdem tazminatı vb gibi alacaklarını aldığına ,başka bir alacağının kalmadığına ilişkin olarak imzalayarak işverene verdiği belgeye denir imiş.

Bu adamlar sigortamı yatırmama, ya da sigorta konusunda yapmış oldukları çakallıkları ibraname ile örtbas edebilir mi peki ? Sigorta ile ilgili alacak verecek olayını ibranemede gösterip tüm sigorta bilmemnesi ödendi denebilir mi?

 

Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilir. İşçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır.

Buradaki : İşçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır.

lafı ne anlama geliyor ? İşçi çalıştığı günler için ücret ve diğer haklarını "alabilir" mi yoksa "nah alır" mı oluyor ?

 

Harbi baydık be,

İş Kanunu'nda deneme süresi olayı hala var mı ? İş kanunu sanırım 2003 de değişip 4857 nolu iş kanunu olmuş bu da bulduğum link : www.iskanunu.com

İş yerim ile ilgili imzaladığım sözleşmemde 2 ay deneme süresi olduğu yazıyor, ve iş kanunun 15. maddesinde

Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilir. İşçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır.

Yani bu demek mi ki, ben deneme süresi içindeyken, ben çıkmak istiyorum diyip çıkarım ve içerde kalan paramı alırım, çünkü bu hakların saklı olduğunu söylüyor iş kanunu.

Ama 17. maddede de

Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.

İş sözleşmeleri;

a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,

Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.


Benim süresiz iş sözleşmesi imzaladığım firmada, ilk 2 ay deneme süresi kapsamındayken, 1. ayın sonunda ben çıkıyorum diyip işlemlerimi bitirmem sonrasında 15 gün beklemedeğim için tazminat falan öder miyim ? Çünkü deneme süresi için "bildirim süresine gerek kalmaksızın çıkabilir diyor"

 

Duyduğum kadarıyla uydunet de telekomun alt yapısını kullanıyormuş, inanmadım, inanmak istemedim.

peki bu böyle mi ?


 

Şu fırında birşey ısıtmadan / pişirmeden önce, x derecede ayarlayıp ısınmasını bekleme sebebi nedir?

Pizza ısıtılacağı zaman, önce fırını x dereceye getirip ısınma ışığı söndükten sonra içinde bekletmekle, direk pizzayı fırına atıp pizza pişerken x dereceye gelmesinin farkı ne ?

İkisinde de bekliyoruz sonuçta

büdüt : yemekten anlamadığım biri ve fırını sadece pizza ısıtmak için kullanmış olduğum ortaya çıktı abow.

 

Daha önceden (git: 272570) mevzusunu twittera taşıyınca firma kalan paramın yarısını vermeye razı oldu, işte vermesi gereken öbür yarısını da, bizi bir anda bıraktın ihbar bilmemnesi olarak kestik dedi. Ben de hiç para almamaktan iyidir diyip tamam dedim.

Firmanın asgari maaştan sigorta ödeme durumu var, aynı şekilde sözleşme imzalanana kadar çalışanlarını sigortasız çalıştırıyor. (deneme süresi adı altında) Maaş hesaplarına asgari maaşlarını yatırıyor, geri kalan parayı da elden veriyor, prim adı altında da yapılan ufak bir ödeme daha oluyor.

Sanırım yukarda yazılanlar bizim iş kanunlarına aykırı, soracağım şudur ki, bu durumu nereye şikayet / ihbar edebilirim tam olarak ve nasıl yapabilirim? İhbarları sanal ortamdan yapma gibi bir durum var mı? Yoksa ila dilekçe yazmak ya da telefonla mı aramak gerekiyor?

 

Aha bi iş dünyası sorusu daha,

Farklı kişilerden farklı cevaplar aldım, askerden döndükten sonra çalıştığım 1,5 aylık 2 tane iş var. Bunları cv ye yazmak doğru mu ? Birisi yaz tabi, şartlar uymadı çıktım dersin diyor, öbürü ise, yazılmaz olm cv ye diyor. Benzer şekilde yine 2-3 aylık yazın yaptığım bir part time iş vardı,promotörlük üzerine.

Yazmalı mı yazmamalı mı?

 

Ulan hep iş konuları açıyorum buraya, baydım iyice.

11 mayıs tarihinde ajanslardan birinde çalışmaya başladım, bana ay sonunda oturup konuşacaz zaten durumu vs dendi. Ben de 11 mayıstan - 16 hazirana kadar çalıştım bu ajansta. Bana ay sonunda konuşacaz dendiği için evraklarımı da 2 haziranda götürdüm. 2 haziranda sigortam başladı, onların dediğine göre.

Haziran ayı başında, konuşulan x rakamın yarısı hesabıma elden yatırıldı, yani maaş hesabı değil, eft olarak. Ben de bu paranın mayısta çalıştığım sürenin parası olduğuna kanaat getirip teşekkür ettim.

16 haziranda, firmaya çalışmak istemediğim belirttim, başka yapmam gereken bir iş olup olmadığını sordum, bana "hayır yok, teşekkür ederiz bıdı bıdı" dendi. Şimdi, 1 haziran - 16 haziran arası maaşımı almak için firmayı sıkıştırdığımda, firma sahibiyle telefonda hararetli bir tartışma yaşadık.

Kısaca,

11 mayısta ben bu firmada çalışmaya başladım, 16 haziranda çıktım. Bana yarım maaş verildi. Geri kalanını istedim, e zaten deneme süresinde olduğun söyledik ya sana dediler, ben de deneme süresinde bedava çalıştırılmaz ki insan dedim.

Bu sefer, işten çıkmadan 15 gün önce haber vermen lazım maddesini tartıştık telefonda, ben de deneme süresinde, sözleşmenin tek taraflı feshedilebileceği maddesini söyledim. O da bana, yok öyle birşey, ben seni mahkemeye verirsem bana para vermek zorunda bile kalırsın vs ayağı çekti.

11 mayıs 2 haziran tarihleri arasında çalıştığıma dair elimde iş mailleri, yaptığım işler, dosyalar vs var. Fakat 2 haziranda sözleşme imzaladım.

Bu durumda, 15 gün önceden haber vermedim diye firma haklı olabilir mi? Deneme süresinde tek taraflı fesh edilebilir maddesi var dediğim gibi. Ama aynı şekilde 15 gün öncce haber verilmesi gerekir de yazıyor ama sanırım bu olay belirli bir süre çalışanlar için geçerli, ben 1 ay çalıştım.

Patron, sana tek kuruş para ödemem vs ayağı çekti. Bu durumda iş mahkemesinde dava açsam, haklı durumda mı olurum haksız mı ? Bana herhangi bir işlemin kalmadığı söylendi, yani 15 gün beklemen lazım vs denmedi. Ben de gayet iyi niyetli bir şekilde almam gereken parayı konuşmadım işten çıkarken.

Benim elimde, 11 mayıs 2 haziran arası sigortasız çalıştığıma dair iş maillerim vs var. Karşı taraf ise 15 gün önceden haber vermedin, sana para vermem, hatta paranı bile alırım diyor.

 

Sizce ne kadar mantıklı? Çevre itibari ile, sık görüştüğüm 3-5 kişi var. Bunlar da çalışıyor, izin alıp alamayacakları belli değil, alırlarsa paralarının olup olamayacağı belli değil, olsa bile benle tatile çıkıp çıkamayacakları belli değil.

An itibari ile işsizim, işte peder banktan vs. bir miktar para kaldırma durumumun olacağını tahmin ediyorum. En son tatile 2009 yılında çıktım, o da Erasmus stajı bahanesi ileydi, staj bahane gezmece şahane yapmıştım, yurtdışında eski kız arkadaşımla ve arkadaşlarımla vs takılmıştım.

Aradan bi kısa dönem askerlik geçti, üniversiteyi bitirdim, 1 aylık çalışma ile 2 tane iş yeri değiştirdim. Moral olarak da çok ahım şahım durumda değilim, tatile gerçekten ihtiyacım var mı emin değilim, yoksa başka bir tembellik aracı olarak mı kullanırım bilemiyorum.

Neyse, kısaca tek başıma tatile gitmek ne kadar mantıklı? Tek başına takılmayı sevmeyen bir insanım aslında, ondan zevk alır mıyım bilmiyorum. Gidilierse nerelere gidilmeli? Öyle çok gezme tozma meraklıs bir insan değilim aslında, yani öğlene kadar uyuyup sonra deniz, sonra laptop vs yapmayı düşünüyorum aslında tatil olarak. Şu anki halimden tek farkı deniz kum kızlar vs olacak eğer olursa.

Bilemedim, emin olamadım, destan gibi yazarak sorayım dedim.

 

Şimcik başka bir başlıkta aynı konuyu okudum, aklıma takıldı. Firmaların çalışanlarını asgari maaş üzerinden SSK primlerini ödeyerekten düdükleme olayı malumunuz çokca yapılan birşey.

Peki bu emeklilik zamanı ödemelerde nasıl etki ediyor ? Şöyle diyim, etrafımdaki bazı arkadaşlarım, son 10 sene yatıralan prime göre emeklilik maaşın hesaplanıyor, yani son 10 seneye kadar asgari maaştan primin yatsa da birşey değişmeyeceğini söylüyor.

Bu doğru mu? Yoksa ilk günden itibaren ödenen primlere göre mi emeklilik ödemeleri hesaplanıyor?

 

Eğitim, iş dünyası, kariyer, yurtdışı vb. konularda danışmanlık hizmeti veren (ki bu danışmanlık hizmeti nasıl oluyor zerre fikrim yok,onlar mı bana ne yapacağımı söylüyor yoksa birlikte konuşup ortak karar mı veriliyor bilmiyorum) bir yer arıyorum.

Bu işin maliyeti hakkında zerre kadar fikrim yok, para tuzağı olan yerler istemiyorum. Ücretsiz olarak danışmanlık veren var mı onu da bilmiyorum, en azından başlangıç aşamasında.

Kafam öyle bir arap saçı oldu ki, tek başıma bazı kararları sağlıklı veremeyeceğimi düşünüyorum, ve danışmanlık olayı ile birinin bir çıkar yol söyleyeceğini umuyorum.

 

Üniversiteden mezun olup, askerliği de tamamladıktan sonra artıkın başka ortaya sürecek bahanem kalmadı.

Üniversiteden mezun olduktan sonra ne iş yapsam ulan diye düşünürken, etrafımdaki yazılımcıların iknasıyla yazılım kısmına yöneldim, kötü bir ajans deneyimi yaşayıp ajansı bıraktım. Daha önceden yine 1,5 ay kadar bir yerde yazılım öğrenecem diye girmiştim, alakasız iş yapınca da işi bıraktım.

Durumum şu, özel okullarda okuyup, yurtdışında 1 seneye yakın kaldım, değişim öğrencisi olarak. İt gibi İngilizce biliyorum, konuşma, yazma, okuma, hatta ingilizce hatim bile indiririm o derece.

Ajans dünyasının ne kadar boktan olduğunu daha ilk aydan itibaren görmeye başlamamla (aşırı esnek çalışma saatleri, proje deadlineları yetişmezse oluşacak baskılar, sıkıntılar vs.) acaba ben yazılım öğrenmek yerine yol yakınken, hazır İngilizcemi kullanarak yapabileceğim bir iş bulsam mı diye düşünmeye başladım. Veyahut her ne kadar Linux tarafında tecrübem olsa da bilgi işlem tarafına kayıp Windows bilgimi geliştirip bilgi işlem sektöründe mi olsam diye düşünüyorum.

İş arama sitelerine bakıyorum amma velakin, bir sürü iş kategorisi var, ne sektörden iş istiyorum onu bilmiyorum ama İngilizcenin asıl etken olduğu bir sektör olmasını istiyorum. Tercümanlık eğitimim yok, ondan tercümanlık olmaz. Ya da dediğim gibi bir firmada bilgi işlemci olarak işe başlayıp işi öğrenip IT ci olarak takılacam.

Bir yandan da acaba bir de burs bulup yurtdışında master mı yapsam diyorum ama hiç de emin değilim.


Bu konuda bana laflar hazırlayın, fikir söyleyin, yüzüme vurun lafları lütfen.

 

Malum piyasada 3 farklı gsm firması var. Türksel, vodafon ve avea. Avea'dan bir cacık olmaz orası belli.

Peki Türkselden Vodafone'a geçiş yapmak ne kadar mantıklı ? Fiyat performans olarak Vodafone, Türksel kadar tatmin edici mi ?

Türksel artık göstere göstere kazığı sokmaya başladı, bütün operatörler fiyatları ucuzlatırken Türksel aksine daha beter kitlemeye başladı.

Genç tarife diye bir karın ağrısı kullanıyorum, 300 dakika 29 tl, bir sms ten sonra o gün 100 sms bedava. 100 mb lık net paketi de 3 lira mı neyse artık.

Vodafone'un sitesini incelemedim ama genel olarak sormak istediğim şu, 9 senelik Türksel kullanıcısı olaraktan, Vodafone'a numarayı taşımak mantıklı mı değil mi ? Kalite ve fiyat olarak fikirlerinizi alsam?

edit : faturalı hat kullanmaktayım

 

Üniversiteden mezun olup, askerliği de tamamladıktan sonra artıkın başka ortaya sürecek bahanem kalmadı.

Üniversiteden mezun olduktan sonra ne iş yapsam ulan diye düşünürken, yazılım ve tasarım arasında ikilemde kaldım. Etrafımdaki yazılımcıların iknasıyla yazılım kısmına yöneldim, şu an bir dijital ajansta yazılım öğreniyorum, ufak ufak takılıyorum vs.

Çalışmaya başlayalı 1 ay oldu bu ajansta, ilk iş deneyimim diye bilirim, daha önceden yine 1,5 ay kadar bir yerde yazılım öğrenecem diye girmiştim, alakasız iş yapınca da işi bıraktım.

Durumum şu, özel okullarda okuyup, yurtdışında 1 seneye yakın kaldım, değişim öğrencisi olarak. İt gibi İngilizce biliyorum, konuşma, yazma, okuma, hatta ingilizce hatim bile indiririm o derece.

Ajans dünyasının ne kadar boktan olduğunu daha ilk aydan itibaren görmeye başlamamla (aşırı esnek çalışma saatleri, proje deadlineları yetişmezse oluşacak baskılar, sıkıntılar vs.) acaba ben yazılım öğrenmek yerine yol yakınken, hazır İngilizcemi kullanarak yapabileceğim bir iş bulsam mı diye düşünmeye başladım.

İş arama sitelerine bakıyorum amma velakin, bir sürü iş kategorisi var, ne sektörden iş istiyorum onu bilmiyorum ama İngilizcenin asıl etken olduğu bir sektör olmasını istiyorum. Tercümanlık eğitimim yok, ondan tercümanlık olmaz.

Bir yandan da acaba bir de burs bulup yurtdışında master mı yapsam diyorum ama hiç de emin değilim.


Bu konuda bana laflar hazırlayın, fikir söyleyin, yüzüme vurun lafları lütfen.

 

Haziran'ın 4 ünde söylendiğine göre sgk ödemelerim yapılmaya başlanacakmış, bunun kontrolünü ne zaman yapabilirim? 1 ay sonra diye biliyorum ama emin de değilim, sorayım dedim.

e-devlet şifrem de var


 

tekrardan selamlar. Aklımda can brodo olarak kalmış ama sanırım doğru değil.

Klipte, dansöz var ve dansöz masada kıvırıyor gayet güzel, eğlence yeri vs. Şarkı sözünü hatırlamıyorum ama klip hala tv de dönüyor (dream tv), klibin sonunda ise şarkıcı arkadaşımız elinden tuttuğu hatunla uzaklaşıyor.

Şarkıyı bilen eden ? Sözlerini hatırlayamadım şimdi

 

Malum herşeyimiz sosyal medya oldu, iş ilanları bile sosyal medyada geziyor. Sosyal medyada iş ararken cv yi de koymak gerekiyor (muş). Yalnız malum cv lerde ev adresi, telefon vs de var.

Telefon numarası bir nebze diyorum ama, cv yi internete koyarken hangi bilgileri ulu orta yayınlamamak gerekir sorun olmasın diye ?


 

ya bu aralar havalardan falan mı kaynaklanıyor, yoksa sorun bende mi ? aşırı derecede daralma, sıkılma, halsizlik (uykusuzluk her zaman var o ayrı) tarzı vücudu çöküntüye uğratan bir durumdayım.

havalardan mı? bana mı özel ? yoksa sabahtan beri gıy gıy apocalyptica falan dinleyip depresyona falan mı girdim? boktan bir hafta geçirdim, işimde memnun değilim vs vs bir sürü yan sebep de var tabi


 

Heykır geçinen babayiğitlerden biri, bir arkadaşın facebook hesabının şifresini le geçirmiş. Giriş sırasında facebook güvenliğin yolladığı ip adresi var, vodafone 3g modem ip si olarak gözüküyor ve değiştirilmiş e-posta hesabı var.

yasal yollarla uğraşmadan ne yapabilirim acaba? vodafone a abuse için yasal merci mi olması gerekiyor ?

Ya da karşı tarafa tırstırıcı bir mail mi atsam.

Arkadaş antalyada bu arada

 

Madem burada herkes bi sürü ilginç şey soruyor, ben de sorayım, kısaca özetliyim :

Yaş 23, askerlik yeni yapıldı, iş dünyasında full time olarak ilk iş deneyimim. Yazılım firmasında 1.5 ay gibi bir süredir, sözde yazılım öğrenecem diye girdim, photoshopta crop ve copy paste yapıyorum.

2 ortaklı, birisi yazılımcı öbürü para babası tarafından kurulan bir şirket bu. Kendileri e-ticarete atlamak istiyor amma velakin bu konuda bilgileri yok. Sekreter (tanıdık), ben, tasarımcı ve e-ticaretçi elemandan oluşuyor firma. Tanıdık çalıştığı yere soktu, hepimiz başlangıç düzeyi asgari maaş üstü bir maaş alıyoruz.

Yazılımcı ortak bizim müdürümüz, işleri o veriyor, bana da copy paste işleri veriyor, amma velakin yazılım öğrenecektim. Bugün öbür ortak beni odasına çağırıp, bak bonjurkes, senin yapman gereken işler buymuş, sen şu kadar günde bu kadar iş yapmışsın, çok yavaşsın laylaylom iş yapıyorsun dedi. Bana bugün müşteriye ürün demosu sunulduğu ama benim copy paste işlerini tam yapmadığım için demonun amatör gözüktüğünü söyledi. Ben de bana demo olduğu söylenmediği için normal tempoda işimi yaptığımı söyledim.

Zaten 9-18 rahat bir mesainiz var, 1 saat öğle yemeği molanız var, mesai saatlerinde öğlen arası dışında çok acil telefon görüşmesi yapmayacaksın (teknik servis mevzuları vardı), gidip başkasının masasına da konuşmayacaksın dedi. Eğer böyle giderse yollarımızı ayırmak zorunda kalırız gibi bir laf söyledi. Ben de yazılımcı müdürün bana söylediğini yaptığımı söyleyince, öbür adamı çağırıp yaptığım işle ilgili eksikleri sordu, kendi hatası olduğunu söyleyince birşey demedi.

Kısaca, iş ortamı yarrak gibi, 4 kişiyiz, arada muhabbet yasak, telefon görüşmesi yasak, mesai saatlerimiz çok rahatmış, 18.01 de eve gidecem diye birşey yokmuş, asıl patronumuz içerde telefonda son ses birilerine söver sayar bağırış çağırış, kısaca iş ortamından soğudum.

Ufak firmalardan irili ufaklı işler alıyoruz, yazılımcı ortağın sistemini kullanıyoruz hazır olarak, tasarımı da tasarımcı yapıyor. Ama bunlar mart 2011 de efirma olmuş bir firma, yani ilk kez altlarında adam çalıştırıyorlar. Daha önceden hep kendi başlarına home office modunda çalışmışlar. Müdürün müdürlük ile alakası pek yok, kendisi sürekli iş yetiştiriyor. Bana verdiği işlerle ilgili birşey sorunca kendisine, hıı tamam öyle diyip işine geri dönüyor. Asıl patron, senin boş zamanın olmamalı bonjurkes, senin burada çalışmanı ben istedim, öbür ortak deneyimli birini arıyordu aslında dedi, ondan dolayı boş oturacak vaktin olmaması lazım, ki bundan sonra başınızda ben duracam, hiç boş vaktin olmayacak tarzı, tarafıma üstü kapalı tehdit olarak gelen bir cümle söyledi.

Mallık ben de mi? Yoksa bu iş ortamında mı bir sorun var ? Soğumakta haksız mıyım? Bu firmada, 1 sene boyunca çalışırsam, kendime yapmak istediğim yazılım işinde bir bok katamayacağıma inanıyorum, ama tek artıları iş deneyimi olmayan bana maaş verip angarya işleri yaptırıyorlar. Arkadaşımın da dediği, sen kodunu evde öğrenecen hacı, gündüz işte ne verirlerse onu yapacaksın, başka şansın yok.

Acil şekilde iş aramaya da başlıyorum bir yandan ama, ufak bir borcun da altına girdim, yani eeh sikerim ben istifa ediyorum dememem gerektiğini biliyorum.

İyi, kötü birşeyler söylerseniz sevinirim, kafayı toparlamak için buna ihtiyacım var sanırım.

 

Sanırım sözlükte ve civar sitelerde efeste glikoz şurubu kullanıldığını okudum, şişesinde de görmüş olabilirim. Doğru mudur?

Doğruysa, efes alternatifi güzel bira tercihleriniz nelerdir? Tuborg denedim fena değil gibi, bomonti aldım ama daha içme fırsatım olmadı


 

şimcik bu filmin blurayi 6 mayısta hepsiburada da satılacakmış. 45 küsür lira gibi bir fiyattan

amma velakin benzer fiyata amazonda bluray + dvd set şeklinde satılıyor.

şimcik böyle birşey almak daha mantıklı ama, malum bunlarda türkçe altyazı yok.

Türkçe alt yazılı bluray bulabileceğim, tron ya da başka bir bluray, yabancı site nereleri var? tr ye gönderen tabi

amazonu biliyorum sadece.

 

Daha önceden bahsettiğim www.eksiduyuru.com duruma istinaden bugün mallık edip (hala mallık olduğuna inanıyorum) vatana telefon açıp durumumu anlattım. Getirin cihazı dediler, götürdüm. Sonuç olarak belirttiğim fan sorununun tespit edilebilmesi için malı incelemek istediklerini söylediler, ben de doğal olarak başka laptopum olmadığı için bağırmak suretiyle malı hemen değiştirmelerini istedim.

Ürünü alalı 6 gün oldu, fan kafasına göre takır tukur sesler çıkarıyor, ve bu her zaman olmuyor. Bu adamlar bunu inceleyecekmiş ve eğer hata görürlerse değiştireceklermiş.

Bu durumda,

1-)Vatan'ın izlediği prosedür doğru mudur? Yoksa sadece ipneliğine mi böyle birşey yapıyorlar ?

2-)Vatan bahsettiğim sorunu bulamayıp, ya da yine ipneliğine, malı değiştirmeyi redderse ne yapmam gerekir ? 6 günlük cihazı servise göndermek istemiyorum.

3-) Bu durumda cihazımın değişmesi gerekir mi ? Zorla teknik servise gönderin siz bunu derlerse, benim elime dilekçe alıp tüketici mahkemesinde şikayet etme hakkım var mı bu durumu?

4-) Netten alışverişlerde, ürünü 1 hafta süreyle kullanıp, canınızın keyfine göre ürünü iade etme hakkınız var, normal dükkanlardan satışlarda bu yok mu?

edit : ram kısmını hallettim, eski rami cihaza taktım, yenilerini geri aldım bahsi geçmedi

Kiitos

 

Gayet boktan bir durumdayım, 26 Nisanda, 2400 lira gibi hayvani bir para verip bir dell laptop aldım, laptop güzel o ayrı.

1 hafta geçmedi üzerinden, biraz önce oyundan çıktıktan sonra fanın bildiğiniz takırtı tukurtu sesi çıkardığını farkettim, acayip moralim bozuldu, delirmek üzereyim. Hala da o ses çıkıyor.

Şimdi bu durumda napmak gerekir? Vatana gidip, alın lan bu laptopu diyip değişim mi istemek gerekir? Yoksa teknik servisi mi aramak lazım ? Cihazın kutusu, kılıfı, üzerindeki jelatinleri dahil hepsi mevcut, hatta jelatinler hala üstünde, o derece.

Cihazda bir ton datam var, aynı şekilde, cihaza 8 gb ram alıp taktırdım. Bu cihazı servise göndermek zorunda kalırsam (ki göndermek istemiyorum başka laptopum yok) bu üzerindeki ramleri söküp default içinden çıkan 4 gb rami geri mi takmam gerekir, garanti konusu vs? Vatanla konuşmuştum ram alırken, üzerinde etiket olmadığı için sorun olmaz, takılır dediler.

Ya da, daha cihaz 1 haftalık taze olduğu için, direk değişim talebinde bulunabilir miyim?

 

Media librarynin türkçesi medya kütüphanesi oldu kulağıma komik geldi.

Elimde bir tane ipod var, cihaza şarkı atayım, aynı zamanda pc deki şarkılarımı da bir ortamda toparlayayım istiyorum.

songbirdü zamanında denemiştim, pek başarılı bulmadım, mozilla grubu ürünlerini de sevemedim zaten.

Şimdi itunes tek çare gibi duruyor ama, onun dışında, bu da güzeldir diyeceğiniz program var mı?

 

Bu dizinin bir konusu, ya da ifade ettiği birşey var mı? Alıntı yapıldığı bir eser var mıdır ?

Diziye son 1 aydır kulak misafiri oluyorum odamdan ve olaylar benim gözümde şundan ibaret:

kadın bozuk şivesiyle bağırır, adam bağırır, kadın daha çok bağırır, adam daha da çok bağırır, araya keman gıcırtılı bir müzik girer, kadın daha çok bağırır, adam daha çok bağırır.

Jenerik müziği başlar ve bölüm biter.

Dizi kabaca bundan mı ibaret ?

 

Aramanın gücüne inandım, amma velakin, şu son çıkan sunucularda aktif olarak bulunan bir ekşi sözlük ogame ittifakı bulamadım.

Yeni hesap açacam, eğer yeni serverlarda ogame ittifağı varsa, ya da sen gel bizim ittifağa katıl diyenleriniz varsa sunucu bilgisi versin geleyim


 

Efendim şimdi browser tabanlı bir oyun arıyorum, arada oynayayım falan fıstık, önceden travian oynadım, erepublik oynadım, ogame falan oynadım.

Yalnız sorun şu, ben çabuk sıkılan bir adamım, öyle elalemin veleti gelip saldırınca küfrü basarım, oyundan çıkarım.

Vampir, kurt, at, eşşek konsepti olmayan, nezih güzel bir browser based oyun var mı popülerinden ?

Gece yatarken herşey normal, sabah kalktığımda ise ortalığın dağılmış bir şekilde bulmayacağım bir oyun?

Aff link verin, arkadaşınız falan olurum destekleşiriz

 

Ara sor diyecekler çıkacaktır kesin de, unutuyorum iş vakti, ondan belki burada bilen vardır diye sorayım dedim.

4800 lira para aldım, bunun geri ödemesi bugün itibari ile 5932 lira, bildiğin tefecilik. Neyse, bunun daha geri ödeme vakti var, 2012 de başlıyor, 2015 de bitiyor.

Soru şu

1-) Tek seferde tiko parayı ödemek istesek ödeyeceğimiz rakamda azalma olur mu (5932 yerine daha az bir rakam gibi)

 

Giyeceğim donun markasını bile burada soracam gibime geliyor artık. Neyse, 40" lcd tv bakıyorum salona, illa 40" olmasına gerek yok, 100 lira fark verip daha buyugu de olur tabi de neyse.

Şimdi LCD tv lerde hangi markaları tavsiye edersiniz? Samsung iyi diyorlar, tekno markete gidip bütün tv lerin önünden geçip aval aval bakmak istemiyorum. En azından markada karar verirsem bir markaya yoğunlaşabilirim.

LCD Tv, 1500 tl yi aşmayan 40" ya da yukarisi, guzelinden marka tavsiyeleriniz ?

 

İlk önce sorayım, bu kitaplar bi halta yarar mı ? Yararsa yerli yabancı tavsiye edebileceğiniz fiziki ya da ebook şeklinde olan kitaplar nelerdir ?

İş hayatına yeni atıldım, gündüz iş, akşam da eve gelip kendi projelerimi yürütmek istiyorum. Ama son birkaç senedir olduğu gibi, bir işe başlayacam diyip, o işe başlayıp sonra bırakıyorum. Sonra başka bir işe başlıyorum. Maymun iştahlılık yani.

Evde oturduğum zaman bilgisayar başında hiçbir bok yapmıyor, twitter'ı falan mal gibi f5 liyorum, dışarı çıkınca, haftada 1-2 gün akşam, ulan eve gidince şunu şunu yapayım diyorum ama yine eve gelince malak gibi yatıyorum.

Daha önceden yapmış olduğum bir iki web projesi, sunucunun sıçması üzerine komple yalan olmuştu. O günden beri hiçbir işi düzgün yapamiyorum, hep savsaklıyorum. İşte boş olunca, nette geziniyorum, ama kendi işlerimi yapacam diyorum.

Akşam eve dönünce işten, tv bilgisayar vs diyince yine vakit gidiyor. Yapmam gereken, hedefledigim : mesai saati iş, akşam eve gelince, kendi projelerim, veya freelance işler. Ama hiçbirini düzgün yapamıyorum.

Kısaca bu durumdan kurtulacak bir yöntem, kitap mitap bi boklar arıyorum işte. Kendi ayaklarim ustunde durmaya calismaya baslamam lazım, hala yatistayim ama

 

Şimdi konu azıcık saçma ama kafama bayadır takılıyor, dedim acaba sorun ben de mi yoksa kuruntu mu yapıyorum.

Son 1-2 sene dışında hayatıma aşırı derecede insan girip çıktı, arkadaş babında, şimdiye kadar özel okullarda okudum (böyle diyince olmadı) sadece devlet lisesine 3 seneliğine gittim ve üniversitemin 2 senesini devlette okuduktan sonra özele geçtim, sonra 1 sene de yurtdışına erasmusla gittim.

Saçma olacak ama Facebook'umdaki arkadaş sayım 450 civarı, hepsini birebir tanıdığım, %99 unu reelde görüp bir şeyler paylaştığım, veya belli bir süreyi birlikte geçirdiğim insanlar (ilkokul lise arkadaşları, askerlik arkadaşları, internetten tanıştığım ve takıldığım insanlar vs.) Ama gel gör ki, atıyorum cumartesi akşamı dışarı çıkayım dediğim zaman çıkacak birini bulamayan biriyim. O kadar kişi tanıyorsun ama bir tanesi bile arayıp sormaz mı durumu var ya aynen o, telefon listemi güncelledim geçen gün, 85 kişi falan kaldı, ki numaraların büyük bir kısmını uzunca süredir görüşmediğim insanlar oluşturuyor. Facebook vs den mesaj atınca mutlaka cevap alıyorum ama random birini arayıp hadi dışarı çıkalım diyince ya abi x kişisiyle planım var diyor ve o kişiyle de planı oluyor, yani atlatma durumları falan yok bildiğim kadarıyla.

Özel okuldaki öğrenci tiplerine pek uymuyorum, altımda arabam yok, üniversitede tam doğru düzgün ortam yaptım derken erasmusla yurtdışına gittim, krallar gibi 1 sene yaşadım, döndükten sonra 1-2 sene yine üniversitede gezip tozduğum arkadaşlar oldu ama mezun olunca onlarla da artık görüşemiyorum iş güç vs sebeplerden.

Çevremde olan insanlar ise (gerek okul, gerek netten tanışıp konuştuğum insanlar vs) genelde sorunlu tipler oluyor, ya da bana öyle geliyor : Hatun salak olanlar var, benden bir ton şey isteyip, mevzu bahis hatun olunca satışın allahını yapan, abi hatunla görüşemezsek haber veririm senle buluşuruzu açık açık diyen, dediği 2 laftan 3 ü yalan olan (ağzından çıkacak olan kelime de yalan vs.), ya da her konuşmamızda ben böyle böyle yaptım ben öyleyim ben şöyleyim diyip self promotion ın dibine vuran vb. bir sürü tip var. Sorunlu bir insan değilim, asosyal de değilim birisiyle plan yapmak için her zaman fırsat kollarım, eve girmek istemem. Bütn hafta evde oturabilirim malum iş güç mesai sonrası, ama cumartesi akşamı mutlaka dışarı çıkmam gerekir yoksa moralim bozulur filan. Ama nedense etrafımda olan tiplerin bu tip sorunları benim gözüme aşırı derecede batıyor, ve gidip x kişisiyle kahve içmek için buluşursam ya da benzer bir plan yapacaksam ulan yine bir sürü reklamını yapacak, ya da hatun salak moduna girecez diye düşünüp görüşmeye içim el vermiyor ama öbür türlü de evde mal mal oturacağım aklıma geliyor.

Etrafımda bu tip insanlar olması bendeki mallığı mı gösteriyor? Bana daha çok, etrafımda alternatif olmadığı için elim mahkum bu tiplerle takılıyorum gibi geliyor. Askerden 3 ay önce döndüm ve farkettiğim kadarıyla, hayatımda sürekli birşeyler değiştiği için (okul değişikliği, yurtdışı, mezuniyet vs.) sürekli arkadaş sirkülasyonu oluyor ve bu sebeple gelip geçen kişi sayısı fazla oluyor tabi arkadaş dediğin tiplerin hayırsız olup seni aramaması ise ayrı bir olay.

Sonuç olarak geçen ay ilk kez iş dünyasına adım attım ve iş ortamım 4-5 kişiden oluşan ufak sıkıcı bir yer, ama işte ilk iş deneyimi vb. şartlardan dolayı elim mahkum buradayım. Sonuç olarak iş arkadaşım yok, periyodik görüştüğüm arkadaşlar yok, en azından olanlar da sorunlu, ve kız arkadaşım falan da yok. Yani durum direk işe git eve gel, haftasonu da aynı elemanlardan biriyle taksime çık iç eve dön nete gir sonra yat uyu şeklinde olmakta.

Tek başıma takılmayı da sevmiyorum, kısaca bu genel olarak asosyal hayatıma nasıl son verebilirim? Genel olarak fikirler görüşler filan yazarsanız süper olacak, yoksa heralde bunları konuşmak için profesyonel yardım falan almam gerekecek, ciddi bir dinleyiciye karşı anlatmak için

Eklenti: Çözümü sosyal olmak muhtemelen ama bu şartlarda nasıl sosyal olabileceğim konusunda hiç bir fikrim yok