[]

türkçe sesli kitaplar

ne saçmalıksa, sesli kitaplar sadece körler için üretiliyor. mesela milli kütüphaneden ya da kültür bakanlığından online sesli kitap indirmek istiyorsanız kör olduğunuzu faxla/mektupla ısbatlamanız lazım. ayrıca yüzlerce gönüllünün okuduğu 4000 kadar kitap internet ortamına bile girmiyor. ancak cd/kaset'e kaydedilip körlere yollanıyor. belki bir paylaşımcı kendi sitesine falan upload etmiştir diye google'u talan ettim. bulabildiklerim bunlar:
(kitapların bazılarının parçaları eksik, bazıları tamamen eksik. inceleyin işte. ben sağlamından 4 kitap indirdim.)
korler.bilkent.edu.tr
groups.google.com.tr
karakitap.net
www.forumkapsam.com (bu üyelik istiyor)

 
durum şöyle,
bir kitap yazdığınızda, o kitabın eser sahibi olarak bir takım mali ve manevi haklara da sahip olursunuz. Bu haklar telif hakkı olarak adlandırılır ve bir başkası, sizin izniniz olmadan bu kitabı çoğaltamaz, başka bir forma (örneğin audio format vs) aktaramaz. ancak Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda, engelliler için yapılacak çoğaltmaların ve format değişikliğinin telif hakkı kapsamına girmeyeceği yazılı. Bu nedenle de, Milli Kütüphane'deki kitapları kullanabilmeniz için engelli olmanız gerekir.

Ama şu olur, bir yayınevi, kitabın audio formata çevrilmesi hakkını da yazardan satın alır, sonra o kitabı sesli kitap haline getirir parayla satarsa o zaman onu alabilmek için engelli olmanız gerekmez. Ama ücretsiz veriliyorsa engelli olmanız gerekir.
  • kahvegibi  (16.09.08 09:51:50) 
[]

felsefik filmler

ana teması felsefe olan filmleri arıyorum. istiyorum ki filmi izledikten sonra bir kaç gün kafam boş durmasın. aksiyon/drama/gerilim filmleri gibi ne kadar güzel olsa da etkisi iki saat sürenlerden olmasın. toplumu, aileyi, aşkı, meşki değil doğrudan hayatı/varlığı sorgulasın. dine-kitaba girmesin. özgür olsun.

düşündüm düşündüm verecek örnek bir film bulamadım. var mıdır aradığım gibi film(ler)? olmaz öyle film derseniz çerçeveyi kendinize göre genişletiniz.


 
(bkz: waking life). senaryosu filan da dolanıyo ortalarda. çıktısını al oku, çözümle. öyle bişey.


  • peki  (15.09.08 00:32:27) 
benim için, magnolia. herkeste aynı etkiyi yaratmayabilir.


  • cedilla  (15.09.08 00:35:45) 
bu istediğin tarzda filmlerin başta gelen yönetmeni ingmar bergmandır. hatta en önde gelen film de the seventh sealdir bana kalırsa. hatta orijinal adıyla det sjunde inseglet. eski bi filmdir ve sıkılabilirsin belki ama böyle bi film istiyorsan bence kesin denemelisin.

ayrıca bu konuda bence kitap okumak film izlemekten daha faydalı olacaktır.
  • psyche  (15.09.08 00:44:16 ~ 00:53:50) 
valla benim de aklıma direkt dekaloglar geldi ama, dine kitaba girmesin demişsin, o biraz problem yaratıyor.


  • cutterfly  (15.09.08 00:47:31) 
@cutterfly: evet din-kitap işleri ister yersin, ister yeğsin ilgimi çekmiyor.
bunun dışında waking life'dan indirmeye başladım. bu türde hiç film izlemediğim için hepsini sömüreceğim.

  • insanimsi  (15.09.08 00:57:27) 
orson welles - the lady from shanghai
alain resnais - hiroshima mon amour
goddard - a bout de souffle
antonioni - la notte
  • broken  (15.09.08 01:03:59) 
a bout de souffle de giriyorsa buraya -ki ben pek emin değilim- 2001: a space odyssey çok rahat girer buraya diyerek bunu da yazmış oluyorum.


  • psyche  (15.09.08 01:17:31 ~ 01:17:48) 
vanilla sky ?


  • okuryazar  (15.09.08 01:24:23) 
(bkz: contact)


  • thinkbeforedoing  (15.09.08 01:27:45) 
contact ve vanilla sky'ı izlemiştim. contact biraz din temelliydi sanki, vanilla sky'da daha çok psikolojiye odaklıydı hatırladığım kadarıyla. e madem yazılacak donnie darko'yu da ekleyelim.


  • insanimsi  (15.09.08 01:43:51) 
Surdan da ilginc seyler bulursun belki:
www.imdb.com

david lynch filmleri bir de
  • ermanen  (15.09.08 01:54:48 ~ 01:59:13) 
@psyche. a bout de souffle sinemada varoluşçuluğun örneklerinde bir tanesi olduğu için tavsiye ettim.


  • broken  (15.09.08 02:25:09) 
bu arada "felsefik" değil, "felsefî" :)


  • actionary  (15.09.08 03:13:43) 
felsefi hatta psikolojik açıdan kafanı yormak için david lynch'in lost highway ve mulholland drive'ından ötesi yok sanırım.

ayrıca marc caro ve jean pierre jeunet'in la cite des enfants perdus ve delicatessen'ini önerebilirim.

bir de terry gilliam'ın brazil ve david cronenberg'ün eXistenZ filmlerini tavsiye edebilirim.

bilmem aradığınızı karşılar mı bunlar ama?
  • bodom  (15.09.08 04:51:19) 
a bout de souffle'ye kuşkuyla yaklaşmam gibi lynch ve caro filmlerine de aynı şekilde yaklaşıyorum bana sorarsan. evet bu yönetmenlerin kafa bulandıran, garip, psikolojik filmleri(o da ne demekse) var ama gerçekten istediğin hayatı sorgulayan film filansa bence bu yönetmenlerin filmlerinde onlardan yok. kötü demiyorum ama yanlış anlaşılmasın. bence bunları da izlemelisin kesinlikle. gayet severek izlediğim filmlerdi. ama ben ısrarla sana bergman diyorum. ben de senelerin yönetmeni sinema eleştirmeniymiş gibi konuşuyorum da bunların çoğunu izlediğim için ve film konsunda hassas olduğum için ve bu aradığın tarzda filmleri sevdiğim için ve seni yanlış yönlendirmemek için yazıyorum bunları. valla bak:p

ama kafam boş durmasınsa amaç bahsedilen lynch filmleri uygundur evet:)
  • psyche  (15.09.08 05:15:26 ~ 05:29:46) 
man from earth var yenilerden. waking life'ın yönetmeninin "a scanner darkly" diye filmi var daha akıcı senaryosu olan.


  • geldiler  (15.09.08 05:55:32) 
jack london un deniz kurdu romanının michael curtiz li uyarlamasını izle derim. aslında kitabını oku derim ama illa film olsun diyorsan ona bişey demem.
eski bir film ama sanırım nette bulabilirsin.

movies.nytimes.com
  • volgar  (15.09.08 10:22:09) 
  • thelepermessiah  (15.09.08 11:29:43) 
contact din temelli değil.


  • thinkbeforedoing  (24.09.08 22:50:03) 
[]

bu kız kim?

feci şekilde sinema dünyasından tanıdık geliyor ama tanıdık gelmemesi gereken bir yerden capture ettim bu fotoları (anladın sen onu). kimdir, necidir?




 
olsen sisters olabilir mi?
english.pravda.ru

@late viper
ben tanıdık gelmesi olası aktrislerden örnek verdim. yoksa elbette olsen'lerden biri değil.
  • henry gale  (14.09.08 12:39:58 ~ 18:48:18) 
aslında benziyorlar biraz.


  • insanimsi  (14.09.08 13:35:43) 
yahu hiç emin olmamakla beraber arkadaki pembe bana bollywood u anımsattı. sitesine girdim bir heyecanla actresses a tıkladım. fakat 3-5 tane yokmuş efendim. incelemek istersiniz belki:

www.bollywoodworld.ca
  • dambil  (14.09.08 13:54:35) 
@dambil: bunlar web-cam görüntüleri:)


  • insanimsi  (14.09.08 14:27:59) 
Bana
Amanda Bynes 'i hatırlattı.
www.imdb.com
  • cruseo  (14.09.08 17:21:16) 
bence hatirla sevgilide oynayan kizi animsatiyor, o yuzden takilmis olabilirsin. kizin adi beren saat idi sanirim.

www.guzelresimler.net

www.dizifilmblog.com

birebir benzemiyor ama gibi gibi yahu :)
  • wish i could fly  (14.09.08 19:10:08 ~ 19:15:11) 
en yaklaşan(lar)ı olsen sister gibi. ama eminim ben bunu büyük bir filmde gördüm.


  • insanimsi  (14.09.08 20:36:10) 
ikinci foto da Rosie Perez'i hatırlattı ama genç halini tabi
www.imdb.com

  • rare  (15.09.08 00:12:01) 
[]

mp3 player için ingilizce öğrenim zamazingosu

mp3 player'ımı bir eğitim-öğretim aracı olarak kullanmak istiyorum. geçenler de sesli kitap bakmıştım ama bir şey çıkmadı. şimdi de kulağıma taktığım zaman defterle kalemle uğraştırmadan bana ingilizce öğretebilecek ses kayıtları arıyorum. elbette beleş download edebilmem gerekiyor.
ingilizcemin seviyesini tam olarak söyleyemiyorum. dinlediğim müziklerin ve izlediğim filmlerin çoğu ingilizcedir. bunlardan gelen alışkanlık sayesinde 300 kelime kadar bildiğimi ve çok karışık olmayan cümleler kurabildiğimi söyleyebilirim. misal 'exit music'i hemen hemen hiç zorlanmadan çevirdim. böyle basit ve bir kaç kalıplı şeyleri anlayabiliyorum.
nereden, nasıl?


 
www.palabea.net

podcast dolu burası. indirip dinleyebilirsin istediğin kadar. yine tabii "english lessons podcast" gibi aramalar ihtiyacı karşılayacaktır diye düşünüyorum..
  • forgotten hopes  (14.09.08 04:50:24) 
@forgotten hopes: güzelmiş fakat hiç türkçe destek yok.


  • insanimsi  (14.09.08 05:51:53) 
[]

vitamin hapı tavsiyesi

dengeli ve sağlıklı beslenmiyorum. bu açığı kapatmak için supradyn kullanıyorum ama pek yaramıyor sanki. durumum için en iyi vitamin hapı hangisidir?




 
(bkz: pharmaton)


  • trimpot  (13.09.08 01:52:00) 
(git: 19846)


  • ermanen  (13.09.08 02:10:53) 
@want2die: malesef öğrenci değilim ve çoğu zaman fiziksel güce ihitacım oluyor.
solgar vm 2000 deneyeceğim bakalım.

  • insanimsi  (13.09.08 05:08:37) 
bu tarz sorulara otomatik olarak solgar vm2000 cevabını veriyorum. ben çok faydasını gördüm, dene derim.


  • dalamar  (13.09.08 10:00:50) 
@want2die bunlar vücutta falan birikmez ehehe. yok öyle bişey.

vitaminleri karşılaştırın, içeriklerinin büyük bir kısmının aynı olduğunu görürsünüz zaten. bir de vitamin hapları için "bu hap bana yarıyodu, diğeri hiç yaramadı" demek birazcık psikolojik.

mesela centrum'da lutein var ekstradan (göze iyi geliyor), one a day'de değerler çoğunlukla günlük alınması gereken miktarın da üstünde falan filan ama genel olarak aynı maddeler var hepsinde.

ama solgar'ın vm2000'i bunlara göre çok daha aşmış bir ürün içerdikleri itibariyle. bütçenizi sarsmıyorsa onu alın.
  • moroff  (13.09.08 11:05:59) 
abi 30'luk kavanoz 24 lira mı ne. alınır heralde. strese girdim ya. üstüme gelmeyin.


  • insanimsi  (13.09.08 11:30:07) 
(bkz: animal pak)
yuh evet:)

  • arnold schwarzeneger  (13.09.08 12:04:56) 
[]

yazma korumalı usb portu

başlıktan tam anlaşılıyor mu bilmiyorum. bazı bilgiayarların usb portunda yazma koruması oluyor. flash disc falan takınca okuma/kopyalama yapıyor fakat yazma/silme yapmıyor. flash disc hiç bir şekilde korumalı değil. dediğim gibi bazı bilgisayarlarda böyle. bu bir sorun mu yoksa özellikle yapılan bir tür işlem mi? yani ben istesem bilgisayarın usb portuna yazma koruması koyabilir miyim ya da varolan korumayı kaldırabilir miyim? evet ise nasıl yaparım?




 
harikaymış yaw:) tşk.


  • insanimsi  (08.09.08 19:00:13) 
[]

iett şöförlerinin maaşı hakkında.

duydum ki 2000 lira alıyorlarmış. alsınlar. artık beyaz yaka ile mavi yaka arasında maddi açıdan pek bir fark yok. kendi nacizane bilgilerimle ünevsiteye gitmeden üniversite mezunlarından daha güzel para kazanan bir kaç meslek kolunu ve almaları gereken eğitimi yazayım:

öncelikle kendi hayatını ve sağlığını ne kadar riske atıyorsa, başka hayatların veya malların sorumluluğunu ne kadar üstleniyorsa maaşının o denli yükseleceğini bilin.

200 tonluk vinç operatörü: en az 3000. lise. 2 yıl yağcılık.
tekstil kesimci: en az 2000. ilkokul. 2-3 yıl ortacılık ve çeşitli makinalarda ustalaşmak.
inşaat demirci/kalıpcı: yevmiye hesabından günlük 40-80 arası. okul gereksiz. 1-2 yıl ilgili işte amelelik yapmak.
uluslar arası tır şöförü: en az 2000. lise. 5 yıllık tecrübe.
tandem paraşüt pilotu: yevmiye en az 100. ilkokul ve bir kaç sertifika. 2 yıllık single uçuş tecrübesi.

şimdi anlamanız gereken iş ne kadar basit görünürse görünsün herkesin her işi yapamayacağıdır. örneğin herkes berber olamayacağı gibi, herkes rehber de olamaz. şahsen ben değil 2000, 5000 dahi alsam iett şöförlüğü yapamam. o stres o sinir iki ayda ya yatağa ya hapise düşürür.
ayrıca iett'ye girmek her babayiğidin harcı değil malesef. cidden sonuna kadar hak ediyorlar o parayı.

(şimdi birileri ''ne diyo bu'' diyeceğinden bir açıklama yapalım: nickini hatırlamadığım bir ekşi sözlük yazarının, ekşi duyuru kullanıcılarına açık olan ilgili sorusunu cevaplamak isterken, sorunun 'ortam gerildi' gerekçesiyle dışarıya kapanması sonucu içte kalıp dert olur endişesiyle düşüncelerimi bu yolla aktarmak istedim.)

muck.

 
@mrtksn: ben de ölüdenizde tandem öğrenmeye çalıştım. o çekirdekten yetişme olayında acentaların katlayıcıları sömürdüğünü görüp vazgeçtim. ama pilotların geneli çekirdekten yetişme ve garsonluk yapmaya gelmiş olsa da, çoğu bölgenin yerlisi veya profesyoneldir. uçus başına en az 60 lira alırlar. günde en fazla 8 sorti yaparlar.


  • insanimsi  (06.09.08 19:18:35) 
geçen gün bunu tartışıyorduk ama özel sektörde 75 doğumlu olup 9000 ytl maaş alan arkadaşım mevcut(telefon araba vs saymıyorum). bu saydığın arkadaşlar hayatları boyunca 2000 ytl bariyerini geçemeyecekler belki ama okuyup işini iyi yaparsan ve şansın da varsa bugünün parasıyla 9-10 bin ytl ya da daha büyük rakamları alma şansın olacaktır. okumanın farkı budur.
aynı şekilde bir hostes belki 4-5 bin ytl alabilecektir bugünün parasıyla ama onun pilotu 15-20 bin dolar gibi rakamları çok rahat kazanabiliyor. ha değer mi desen benim aklım almıyor pilot olmayı. yoksa parayı bastırır sertifikayı alırım 10 sene sonra iyi bir yerde olurum diye düşünüyorum. ama masa başında daha risksiz para kazanmak varken nedir bu stres..

  • ozdek  (06.09.08 19:29:03 ~ 19:31:40) 
okumak iyidir.


  • insanimsi  (06.09.08 19:40:37) 
soruyu soran bendim en son insanimsi mesaj yazmis silinmeden once sozlukten daha yeni mesaj geldi.. 14-15 cevap verildi en sonuncusunda sordugum sorunun cevabini alabildim:) amacim tartisma yaratmak falan degildi bu arada, sadece neden yuksek maas aldiklarini sordum..
egitimli&egitimsiz ayrimida yapmadim yanlis anlasilmasin uni mezununu sadece ornek olarak verdim sanirim yanlis verdim ornegide.. ben iett soforunu devlet memuru olarak biliyordum yanlis biliyormusum..

  • orange coffee  (06.09.08 20:23:54 ~ 20:29:07) 
hayır ben zaten o amaçla sormadığını biliyorum. dedimya sadece içimde kalmasın diye açtım.


  • insanimsi  (06.09.08 20:39:02) 
esasinda bazi mesleklerde diploma degil ama gerekli yetenek ve bazi sertifikasyonlara dahil olmak araniyor. mesela i$im geregi kaynak ustalari ile goru$uyorum. bu insanlar oyle balkon demiri kaynatan insanlar degil. tecrubesine gore kimileri 6000-7000 ytl maa$ aliyor. paslanmaz kaynakcilari ayridir, dogalgaz hat borulari kaynakcilari ayridir, celikciler ayridir vs. hatta su alti dalgic kaynakcilar aylik 10.000 euro gibi bir para bile alabilirler ve bunu gunde sadece 1 saat cali$arak alirlar. 10.000 euro muthi$ bir para bana gore ama o i$in riskine gore az bile bence, her an vurgun yeme tehlikesi soz konusu, herhangi bir durumda di$aridan mudahale etmek bile kisitli $artlarda.

cali$tigim i$ yerinde diplomalilar olarak alabilecegimiz maksimum para 2.500 ytl (en fazla alanimiz bunu aliyor, bursa'da ya$iyorum). lakin lise mezunu, amerika'da standartlari belirleyen bir kurulu$tan sertifikali ve cidden tecrubeli birisi aylik 6.000 ytl maa$ aliyor ve bazi firmalarda verdigi egitimlerde katilimcilardan gelen ucretin yarisini aliyor (en az 10 ki$i ve adam ba$i 1.000 dolar, 5.000 dolarlik bir ek gelir soz konusu).
  • dengesiz pamuk  (06.09.08 23:27:22 ~ 23:28:07) 
mesleğe(jeoloji müh) ilk başladığımda şans(sızlık) eseri ocaktaki diğer elemanların maaş bordrolarını görmüştüm. inan bana ayda 28 gün çalışıp bir aşçı yamağı kadar ücret almak insandaki her türlü motivasyonu öldürür. ya da bir deneyimli kepçe operatörünün 2000+ lira almasını garip karşılayabilir insan ama cidden yapılan işin istediği uzmanlığa ve zorluğuna göre hakedilen paralardır bunlar. okumuş insan olarak belki başlangıçta düşük maaşlar alabilirsin ama kalifiye elemanın alacağı ücret her zaman bir tavan değere sahiptir. kimse aşırı deneyimli bir kepçeciyi oturup yönetici ya da mühendis kadrosuna geçirmez, o bakımdan özellikle türkiyede biraz(baya) sabır işi ama eninde sonunda akıllı ve çalışkan insanlar imrendikleri paraları alabilir(bakmayın bana çoktan elli farklı yurtdışı şirketine başvuru yaptım kabul edilirsem saniye durmam ama dayanan olabilir sanırım).


  • sesshoumaru  (07.09.08 01:53:52) 
tandem paraşütü pilotları demişsiniz de mesela turistik yerlerde su sporları işleten mafya bozması cahil köylü çocuklar var. bu tipler yüzünden her sene ne kazalar oluyor. en basiti marmariste tekneyle fırtına yemiş limana dönerken bu manyaklar o rüzgarda parasailing yaptırıyor. ondan sonra dağdan taştan cesetlerini topluyorlar insanların. o yüzden o parayı hak mak etmiyor onlar açık ve net söylüyorum. orada olmalarının tek sebebi de mafya olmaları ve belediye başkanını vs'yi kafalamaları.


  • darknum  (07.09.08 12:53:12) 
[]

türkçe sesli kitap

otobüste, yolda, belde müzik dinlemektense kitap dinleyeyim istiyorum. google üzerinden yaptığım araştırmalar sonucunda bu işin genel olarak görme özürlüler için yapıldığını gördüm. serbest olarak indirip dinleyebileceğim, çeşitliliği bol bir site bileniniz, edeniniz?




 
Bildiğim en geniş sesli kitap arşivi Milli Kütüphane'nin arşivi.

www.mkutup.gov.tr adresinden T.C. Kimlik No.'nuz ile üye olduktan sonra istediğiniz kitapları indirebilirsiniz.
  • der steppenwolf  (05.09.08 23:30:01) 
@der steppenwolf: evet oraya üye oldum ama yöneticinin onaylaması falan gerekiyormuş sanırsam. bilmiyorum ne olur akibeti.


  • insanimsi  (05.09.08 23:33:44) 
[]

opera'da çalışmayan gmail talk

bütün işlevleri çalışıyor ama gmail talk çalışmıyor. neden acaba?




 
cevap değil ama bende çalışmakla birlikle sürekli düşüyor, explorerla denedim düşmüyor.


  • red g  (31.08.08 16:19:53) 
mask as firefox demeyi denedin mi? ben çalışıyor diye hatırlıyorum.
ha ben pop ile kullanıyorum gmaili o ayrı.

  • kofteburger  (31.08.08 16:24:39) 
operawatch.com

vallaha şöyle bi şey var ama.. siz yine google'dan kastırmaya devam edin..
  • forgotten hopes  (08.09.08 00:26:15) 
[]

1 dakikalık ingilizce->türkçe çevirisi

az önce tideland filmini izledim. filmin altyazısı falan tamam. her şey gayet yolunda. sonra bir de baktım benim indirdiğim özel versiyonmuş; bir silinen sahneleri, bir de yönetmenin açıklamasını gösteren iki video varmış. hadi silinen sahnelere kafamı takmıyorum ama film hakkında bir iki açıklamaya ihtiyacım var (tamam çat pat ingilizcemle bir şeyler anladım ama tamamen anlamak istiyorum).
iki link'te de aynı video var. hangisi işinize gelirse artık.

video.google.com

www.youtube.com

ilgilenen herkese şimdiden teşekkürler.

 
sanırsam şöyle bir şeyler, iddialı değilim baştan söyleyeyim, daha önce hiç dinleyerek çeviri yapmamıştım.

"merhaba
pek çoğunuz bu filmi sevmeyeceksiniz
pek çoğunuz da seveceksiniz
ve pek çoğunuz da film bittiğinde ne düşüneceğinizi bilemeyeceksiniz
ancak düşüneceksiniz
bu film bir çocuğun gözlerinden, eğer şok edici bir yanı varsa masumiyetinden kaynaklanır.
sizlere bir yetişkin olarak öğrendiğiniz her şeyi unutmanızı öneririm.
dünya görüşünüzü karartan şeyleri, korkularınızı, önyargılarınızı,
bir çocuk olmanın neye benzediğini yeniden keşfetmeye çalışın; hayret etme duygunuzu, masumiyetinizi ve gülmeyi unutmayın.
unutmayın; çocuklar güçlüdür (anlamadım), onlar hayatta kalmak için tasarlanmışlardır. onları aşağı bıraktığınızda -lastik top gibi- zıplarlar. (don lastiği gibidirler, çekersin çekersin, bıraktığında aynı şekli alırlar diyor)
bu filmi çektiğimde 64 yaşındaydım, içimdeki çocuğu bulabildiğimi sanıyorum. bana küçük bir kız çocuğu gibi geldi.
teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler."
  • tannhauser  (30.08.08 22:53:38) 
anlaşılmayan kısım:
"...children are strong, they're resilient..."

  • late viper  (31.08.08 00:36:38 ~ 00:38:11) 
resilience metanet demektir. Yani bir sarsıntı, çöküş veya darbeden sonra tekrar toparlanabilme anlamına gelir. Bu durumda "Çocuklar güçlüdür, kolay toparlanırlar" diyebiliriz.


  • arche  (31.08.08 01:52:10) 
[]

öğrencilerinin 'abi' olayı nedir?

yurtları falan anlıyorum ama bekar evlerinde bile var bu abilik. hatta geçen polislik sınavlarına hazırlanan bir kaç gencin bile sorumluluk duydukları bir abileri olduğunu öğrendim. ve merak ettim:
ne ayaktır bu abiler? nasıl öğrencileri kendilerine bağlarlar? maddi desdek yeterli bir cevap mıdır? başka neler vardır?



 
onların istediklerini yapman koşuluyla ders çalıştırıyorlar.maddi deestek derken o kadar fazla bi destek verdiklerini sanmıyorum.


  • szqnn  (29.08.08 21:08:21) 
feto cemaatinin var böyle abilik mevzuları. genelde dini duyguları güçlü olan insanları bir takım maddi manevi destek sağlamak suretiyle himayelerine(!) alıyorlar. bir "abi" tuuttuğu bir eve şakirt dediğimiz üç beş kişi alabiliyor. evde de genelde dini muhabbet döner, herkes namazında niyazındadır. bu abiler, şakirtlerinin her türlü dersini filan takip eder, çalıştırır vs.. üç gün kalmıştım kabustu, kabus.


  • ali87  (29.08.08 21:10:18 ~ 21:11:10) 
@szqnn: ders çalıştırmak derken? öğretmen mi bunlar? kafam karıştı.


  • insanimsi  (29.08.08 21:14:18) 
geneli üniversite öğrencisi ya da yeni mezun olmuşlar falan.ben hiç gitmedim ama giden çok arkadaşım oldu ve söylediklerine göre gerçekten çok iyi ders çalışıtırıyorlarmış.


  • szqnn  (29.08.08 21:15:21) 
ortaokul yıllarımdayken böyle bir "abi" ile tanışmıştım ben. okulda arkadaşlarla
benim şöyle bir "abi" olayım var:

basketbol oynarken yanımıza gelmişti. üniversite öğrencisiymiş. basketbol oynadı bizimle. kendisinden ve ev ortamından bahsetmişti. sonra bizi ders çalıştırabileceğini söyledi. bizlerden izin isteyip ailelerimizle görüşmeye geldiler. evlerine filan gittik bizim gibi öğrenciler gelip gidiyorlardı. ders çalışır etli pilav yerdik. sonra cemaatten olduğunu filan anlatti bize. namaz filan kılmaya başladık sarmayınca ayrıldım.

cemaat evlerinde erkek gruplarında "abi" kız gruplarında da "abla" denilen insanlar oluyor. bu evlerin ihtiyaçları esnaflar ve cemaat yurtları tarafından karşılanıyor. her hangi bir maddi destek söz konusu değil sadece kendilerini güdecek birisine ihtiyaç duyuyorlar o da "abi" oluyor işte.
  • rimednac  (29.08.08 21:21:46) 
bence cuvaldizi biraz da kendimize batirmak lazim bu durumda; genclerin kitap okumanin yaygin olmadigi ulkemizde kendilerine yol yordam gosterecek abi/ablalara ihtiyaci var. siz de bu durumdan yakinmak yerine karanliga bir mum yakmak istiyorsaniz, buyurun buradan yakin:
(bkz: kardesinisec)

reklam gibi cevap yazdigim icin ayrica ozur dilerim :D
  • egotm  (29.08.08 22:43:01 ~ 22:43:52) 
Bizim bir arkadas var. Liseden, Halil diye bir arkadas.

Bildigin nurcu bu. Fethullah icin kendini parcalar, olume gider yani o derece.

Bunu gecen gun abi yapmislar. Kirikkale'de okuyor, universite ogrencisi. Bildigin isik evlerinde kaliyorlar. Yanlarina okuldan ogrenci cekip "gel baba bizde kal ya birak yurdu filan" diyip adam topluyorlar ve bu adamlari degistirmeye kastiriyorlar. Bunlarin amaci ogrenci egitmek degil, ogrenci evriltmek.

Gecen gun geldi, ballandira ballandira anlatti. Kupeli, siyah tisort giyen, metal muzik dinleyen uzun sacli bir cocugu evine almis. 2 ay icinde cocukla birlikte namaz kilmaya baslamislar falan.

Ulan esek herif sigigit diyerek kovacaktim bunu cay bahcesinden ama ortam musait degildi, yarrak gibi bir adam olmussun dedim gectim.

Sevgiler efem.
  • vita vinum est  (29.08.08 22:56:45) 
  • amarat  (29.08.08 23:50:23) 
ortaokulda yasadim bu olayi.

kolejde okuyordum, gittikce agirlasmisti derslerim ve ozel ders almak istiyordum. bu sirada arkadaslarimdan birisinin bu buyuk abilerden yardim aldigini ve cok yararli oldugunu duymustum. bu abiler arkadasim vasitasiyla beni de davet etmislerdi.

etli pilav olaylari ve diger seyler bire bir ayni ali87nin dedikleri ile (yoksa ayni ev mi : )

bilgisayar oyunlariydi, yemeklerdi, topluca iste maclara vs. lere gitmeklerdi derken onceleri cok guzeldi her sey. sonradan baktim garip muhabbetler donmeye basladi. namaz kilmak, oruc tutmak, dersler oncesi sonrasi dini sohbetler vs. bir "zorunluluk" halini almaya baslamisti. aslinda tam olarak zorunluluk degildi ama bir sekilde kendinizi kotu hissedeceginiz bir ortam oluyordu ters davranirsaniz.

yine de tanri sahidimdir ki o kisa donem icin ders anlamidna cok faydasini gordum fakat uzun sureli tamamen farkli bir "siz" olarak gelismenize neden olabilecek dolayisiyla uzak durmaniz gereken yerler ve kisiler.

tabii bunda sizin karakteriniz + yaşınız da cok onemli. universitede okurken "abi"lerin yaklasimlarini degerlendirmek, ortaokulda degerlendirmekten daha saglikli ve kolay.

son laf:
ebeveynlerin cok ciddi anlamda cocuklarinin girdigi ortamlari bilmesi ve onlari kollamasi gerekiyor.
  • la traviata  (30.08.08 00:38:39) 
(bkz: abiler)


  • yorkasef  (30.08.08 04:45:00) 
@mrtksn: kimseyi bir tarafa çekmek istediğim yok. herkes kendi hayatından sorumludur. ama rimednac'in dediği gibi insanların ne olursa olsun 'güdülme' ihtiyaçlarını anlamıyorum.


  • insanimsi  (30.08.08 13:07:53) 
vicdanına, iradesine, benliğine sahip bir birey olsunda ne olursa olsun.
hey gidi günler.

  • insanimsi  (30.08.08 15:08:21) 
[]

ankara'da doğru düzgün internet kafe arıyorum

öncelikle ekşi duyurumuza hoşgeldi diyor ve acilen ekşi şözlükte ekşi duyuru olmasa olabilecekler başlığının açılarak gerekli teorilerin üretilmesini istirham ediyorum.

efendim bildiğiniz üzere artık her sokakta bir internet kafe açılır oldu. fakat gene bildiğiniz gibi çok azı hakkıyla internet kafe işletiyor. kimisi duvarlara 'zevkin veresiyesi olmaz yazar, kimisi sikindirik bir filtre programına allaha tapar gibi tapar, kimisi daha neyin ne olduğunu bilmeden nereden ne indirdiğinize burnunu sokar...
anlayacağınız haylice doluyum bu konuda. en iyisi uzatmadan soruma geçeyim:
rahat koltuklarında elimde sıgaram yayılarak oturup bilumum download, araştırma, oyun işlemlerimi zorlanmadan ve kısıtlanmadan halledebileceğim, anlayışlı ve bilgili elemanları olan bir internet kafe arıyorum.

 
sigara işi sakat sanırım.


  • soufigay  (27.08.08 13:58:48) 
[]

liderlerin yazdıkları kitaplar

misal atatürk'ün nutuk'u, hitler'in kavgam'ı yani toplumları kökten değiştiren liderlerin ideolojilerini yazdıkları kitapları soruyorum.
ilgili kitapların türkçe çevirisi bulunması ve maruz kaldıkları sansürden ya da özensizlikten etkilenmemek adına yayınevi ve/veya çeviren ve hatta basımını bildirmenizi rica ediyorum.



 
Lenin, stalin ve mao gibi komünist liderlerin kitapları genellikle "bütün eserleri" ismi ile kitaplaştırılmıştır.

okuyup komünist olma tehlikesi sizi rahatsız ederse John F. Kennedy'nin Cesaret ve Fazilet Mücadelesi isimli kitabını önerebilirim.
  • bull  (24.08.08 11:06:44) 
(bkz: mein kampf) (bkz: adolf hitler)


  • imparatorolmayikolaymisandin  (24.08.08 14:05:17) 
[]

clubbed to death'daki piyano solonun orijinali

kim ne derse desin bu solo rob dougan'a ait değil. çünkü daha matrix yayınlanmadan evvel ben bunu kanal d'de kobra takibi adlı dizide duymuştum. ama biraz daha değişik bir versiyonuydu tabii. şimdi yana yana bu soloyu arıyorum. hafızası kuvvetli, klasik müzik bilgisi geniş ya da sadece bilenlerin yardımlarını bekliyorum.




 
sir edward elgar enigma variations Opus 36


  • chrome  (22.08.08 21:07:31) 
@chrome: enigma variations op 36'yı araştırdığımda karşıma 15 parçalık bir albüm çıktı. hiç birisinde piyano solosu yok. acaba yanlış mı araştırdım?


  • insanimsi  (23.08.08 23:28:22) 
[]

yamaç paraşütü???

yamaç paraşütüyle ilgili teknik olarak; grafik, yazı, resim vb. ne olursa bulabileceğim sitelere ihtiyacım var. türkçe olursa iyi olur ama olmasa da olur.
not: heves değildir. şu anda ölüdenizde katlamacı olarak çalışıyorum.
not2: acilen çıkmam gerekmese kendim de araştırabilirdim elbette.
ekşiduyuru sen bizim her şeyimizsin!

 
  • tom riddle  (19.08.08 03:14:31) 
Türkçe sayfalar yazılmış, fakat asıl kaynak şuradadır:

www.para2000.org
www.paraglidingforum.com
www.justacro.com
  • paranormal  (19.08.08 09:21:27) 
[]

ıslık sesinden parça analizi

çoğu kimsenin bileceği yıllardır aradığım bir parça.
bir zahmet:
rapidshare.com
ses biraz kısık olmuş ama anlaşılıyor.
şimdiden teşekkürler.
edit: alın bir link daha www.speedyshare.com

 
parçanın tarzı nedir? yani nasıl desem, o ıslıkla çaldığınız kısım hangi enstrumanla çalınıyor mu desem.. hani yabancı gelmiyor ama biraz daha ipucu olsa çıkabilir yani..


  • metox  (13.08.08 16:31:53) 
saksafon. bir ara power fm'de popülerdi (2003-2004)


  • insanimsi  (14.08.08 00:29:16 ~ 00:38:36) 
deminde yazdım ama çıkmadı herhalde touch & go - would you şarkının adı diye düşünüyorum hatta bende ıslıkla çalınca emin olur gibi oldum :D


  • deniss 140  (14.08.08 02:53:53) 
@vorga: uzaktan yakından milim alakası yok.
@dennis 140: seni seviyorum!

  • insanimsi  (14.08.08 20:17:06 ~ 20:20:17) 
rica ederim insanımsı.. maksat yardımlaşmak ilk defa bu kadar faydalı olmuş olabilirim:D


  • deniss 140  (14.08.08 23:58:48) 
[]

basit bir ingilizce sorusu

cinsiyeti belirsiz olan insan nasıl yazılır? mesela ''-?- sadece eli görülüyordu'' gibi bir cümlede soru işaretinin yerine ne yazılır? it?




 
cinsiyeti belirsiz bebekler icin "it" diyor ama?

www.ingilizcechat.net

I - BEN
YOU - SEN

HE - O (erkekler için kullanılır)

SHE - O (bayanlar için kullanılır)

IT - O (cansız nesneler ve cinsiyeti belirsiz varlıklar için kullanılır)

WE - BİZ

YOU - SİZ

THEY - ONLAR


sitenin yalancisiyim : )
  • la traviata  (06.08.08 02:08:39) 
benim aklımda sanki he kullanılabiliyordu gibi kalmış ama emin değilim.


  • kendicoplugundeotenhoroz  (06.08.08 02:28:27) 
he veya they.

ve hatta (bkz: politically correct zamir)
  • arwear  (06.08.08 02:30:04 ~ 02:32:25) 
yazi dilinde "he or she" denir genelde. verdigin ornegi cevirirsek soyle bir sey olur: "only his or her hand could be seen."


  • layouter  (06.08.08 02:38:13) 
it kullanilir genelde, ama he or she de yanlis sayilmaz. yine de it derim ben.


  • wish i could fly  (06.08.08 03:12:05) 
o karışıklığa son vermek için bir zamanlar "e" şeklinde bir zamir türettilerdi lakin pek tutulmadı sonra, vazgeçti heralde dilbilimciler. sorunun cevabı ise context'e göre değişir. yazının öncesine, sonrasına bakılmalı.


  • theripperknownasjack  (06.08.08 03:39:08) 
ben direkt passive denerim o durumlarda.
only the arm could be seen,
just the arm was visible

falan gibi.
  • cedilla  (06.08.08 07:49:15) 
Sanırım centilmenlik olsun diye son zamanlarda she kullanımı da yaygınlaştı eğer cinsiyet belirsizse...


  • crown  (06.08.08 09:15:19) 
Ders kitaplari gibi yerlerde cinsiyetin onemsiz oldugu durumlarda (yani ornek veriyorsun, Ahmet/Ayse farketmiyor), he ya da she, birini secip kullaniyorsun. Eskiden hep he kullanildigi icin simdi bircogu tarafindan she kullaniliyor.

Onceden bahsedilenin tek kisi oldugu belirtildiyse bir sekilde, they de kullaniliyor. Ama "they cogul, grameri bozuyorsun" diyenler de var.

It sozcugunun bir kisiden bahsetmek icin kullanildigini hic duymadim. Bebek icin falan kullaniliyor olabilir ama yine ozel durumlardir. Onermiyorum.

Bu durumda ya Cedilla'nin pasif onerisini dinle, ya da Layouter'in dedigi gibi "his or her hand" seklinde yaz.
  • wpi  (06.08.08 09:42:59) 
eger edebi bir metin ise yazdiginiz s/he kullanimi pek uygun dusmez. cedilla nin dedigi gibi en iyisi passive kullanmak. only the hand can be seen, ya da all i can see is the hand gibi.


  • atmacaged  (06.08.08 09:44:12) 
ha, hand miymiş o?
ben arm yapmışım, neyse.

  • cedilla  (06.08.08 13:33:28) 
en.wikipedia.org
New pronouns in English

that kullanılabiliyormuş
  • ermanen  (06.08.08 21:52:37) 
s/he demistim ama, evet, bence de en guzel cozum cedilla'nin dedigi gibi passive kullanmak.

bu arada s/he ile ilgili bir not duseyim: teknik metinlerde "/" kullanmak uygun olmuyor. o yuzden "s/he" degil, ille de "he or she" ya da "she or he" demek gerekiyor. o da gereksiz yere uzatiyor. bu durumda ille de pronoun kullanmam lazim diyorsan en kestirmesi he veya she'den birini secip kullanmak. crown ve wpi'nin de dedikleri gibi son zamanlarda cogu kisi she'yi tercih ediyor bu durumlar icin.
  • layouter  (07.08.08 01:48:56) 
[]

gmail drive

google gdrive'ı blocklamış doğru mudur?




 
olabilir, gspace eklentisi de çalışmıyormuş şurda yapılan yorumlara göre:
addons.mozilla.org

  • edge_nabby  (04.08.08 21:12:24) 
gmail direk tool u blocklamasa bile sizin accountu bloklayabilir. Bende eskiden futursuzca kullanıyordum. şimdi 1 gb mailime soğuk su içmemek için filtre yazdım kendi kendime attiğim mailleri bir klasörde topluyorum. Aynı mantık...dimi ama? yoksa değil mi?


  • ned flanders  (05.08.08 01:32:13) 
[]

son zamanlarda antalya'da bulunmuş olan/hala bulunanlar, sorum size:

bundan bir kaç yıl önce beach park'ta tek kişilik, küçük çaplı bir balon vardı. turistleri 15-20 metre yükseklikte bir süre bekletip tekrar aşağı çekiyorlardı. bu yıl bu balon gene var mı?




 
daha dün lara beach'te gördüm.


  • deckard  (04.08.08 19:48:31) 
dün oralardaydım, beach park'ta görmedim öyle bir şey.


  • kobuzchu kiz  (04.08.08 22:45:23) 
[]

kızlar ve mide gurultusu

bu sorunu fazla kafama taktığımı söyleyemesem de, belki basit bir açıklaması vardır diyerekten sizlerle paylaşmak istedim:
yakın gelecekte cinsel münasebet ihtimalim bulunan bir kızla yalnız kalıp konuşmaya başladığımda -özellikle derin kişisel konularda- midemde bir gurultudur başlıyor. bu böyle bir kaç kez başıma geldi. lavaboya gidiyorum, bir şeyler atıştırıyorum çare yok. ama kız sadece bir arkadaş olunca herhangi bir tepki olmuyor.
?


 
pek bilimsel bi açıklama olmayacak ama, heyecan yapıyosundur kızın yanında, mide asitleri coşuyodur.


  • karapolisnas  (03.08.08 10:35:18) 
cinsel münasebete girdikten sonra, sorunun düzelir sanıyorum.


  • sql  (03.08.08 11:54:40) 
aynı olay bende de öss muhabbeti ile başladı maalesef. 5 ay kadar çektim bu sesleri. hatta deneme sınavlarından çıkmak zorunda kalıyordum; başkası duymasada kendim duyduğum için feci sıkıntı yaratıyordu. sonra doktora gittim, stresten olduğunu söyledi ve iki ilaç verdi;bunları sınava girene kadar kullan diye de tembihledi ^^ puanlarım yükselmeye başlayınca yavaş yavaş geçmeye başladı sesler, sınava girdiğim de hiç bi sorun olmadı. Lakin tercih döneminin baş göstermesi ile tekrar başladı sanki...

Yani stresten bu olaylar tamam da her sıkıntı da böyle mide gurultusu mu çekeceğiz anlamadım ben.

Yine de bi doktora görünün bence ^^
  • Desqpio  (03.08.08 14:11:13) 
bende de hep kızın yanında afedersiniz osuruğum gelince olur.sıkarım kendımı gurultular baslar..belki sende de boyle bir sorun vardır.hemen wc ye gidip özgürce osurmak gerekmektedir.


  • isott  (03.08.08 16:03:10) 
adrenalinin midenin gastrokinetik hareketlerini arttırması sonucudur. sakin olun ;-)


  • hlathguth  (04.08.08 17:45:24) 
[]

torrent chat?

torrent clientleri aracılığıyla paylaşımda bulunan kişilerle iletişime geçmek mümkün mü?




 
Ben utorrent kullanıyorum, yok öyle bir fonksiyonu. Fakat torrent programından ziyade, tracker'in sitesinden sesini duyurabilirsin. En kötü demonoid ve mininova'da comment yazabilirsin. demonoid'de mesaj da atabiliyorsun.


  • sheba and the albino girls  (01.08.08 22:52:47) 
ama olabilir değil mi?


  • insanimsi  (01.08.08 23:04:32) 
Olabilir, örneğin Kazaada vardı. Soulseek'de var. Ama o programdan atacağın mesaj her zaman yerine gitmiyor. Adam programı açıp gidiyor, haftada bir kontrol ediyor mesela. Ama trackerdan attığın özel mesaj adama mail olarak da bilgi gidiyor. Siteden daha çabuk ve kolay ulaşırsın.


  • sheba and the albino girls  (01.08.08 23:07:02) 
zaten ben de soulseek'ten özenmiştim.


  • insanimsi  (01.08.08 23:31:21) 
valla eskiden bitcomet banlanmadan ve ben utorrente geçmeden önce(ki bunların hepsi ben pardusa geçmeden önceydi) bittorentte indirdiğiniz dosyayı paylaştığınız insanların eğer o seçeneği aktif ise chat yapılabilmekteydi ancak daha sonra bitcometin he fake uploaderlı versiyonalrı çıktı trackerlar falan banladi diğer programlarda fekat rastlamadım böyle bir özelliğe


  • winniethepooh  (02.08.08 01:28:45) 
[]

imdb my movies sorusu

yapmak istediğim filmlerimi liste halinde not defterine kaydedip ayrıca yedek bulundurmak. fakat bilindiği gibi my movies listesi her sayfada sadece 10 adet filmi gösteriyor (pro farklı mı bilmiyorum). şimdi ben 300 kadar filmi onar onar kopyalamaktansa tek bir liste halinde görmek istiyorum. ayarlarda nasıl yapılır bulamadım. size sorayım, nasıl yapılır?




 
en altta; change display options > show:all titles.


  • coldbound  (31.07.08 18:02:23) 
ekstra soru açıpta rezil olmayayım diye buradan soruyorum: listedeki bazı filmler iki tane neden?


  • insanimsi  (31.07.08 18:11:41) 
2 kere "add to my movies"e basmış olmalısın. birini silmen yeterli.


  • propontis  (31.07.08 22:50:38 ~ 22:51:04) 
[]

hayvani hdd

google, rapidshare, youtube ve benzeri sitelerin kullandığı hard disk drive'ın görünümü nasıldır? (hayal etmeye çalıştığımda gözümün önüne kamyon tekeri gibi bir şey geliyor)
standart bilgisayar hdd'lerindan çalışma farkı var mıdır? varsa nasıldır, nedir?
almaya kalksam kaça patlar? kimler satar? kime satar? nasıl satar?


 
tek bir sabit disk kullanmıyor bahsettiğiniz siteler. bir server tarlası düşününüz ve bu server'ların içerisindeki pek çok sabit diski tahayyül ediniz.

bildiğimiz sabit disklerdir yani bunlar.
  • kriker  (30.07.08 23:12:29) 
boyle buyuk capli sistemler icin Storage Server kullanilir genelde.

ornek resim: www.b2net.co.uk
  • trimpot  (30.07.08 23:26:35) 
google'ın bir çok server farm'ından birisi:
blog.ted.com

burası alakasız bir yer ama içeride böyle dizi dizi aletler düşün:
ui03.gamespot.com

bu da 1999 senesinde google'ın ilk hali:
www.favvas.com

yani düşündüğün gibi te bir cihaz değil, dünyanın farklı yerlerindeki mekanlarda bulunan birbirine bağlı binlerce ayrı cihaz, ve bu dev yapıların kendi aralarındaki iletişim söz konusu.
  • kurukafa  (30.07.08 23:42:16) 
çok önemli verileri de sadece harddisk'te değil böyle dijital kaset bandı gibi kartuşlarda saklıyorlar.


  • darknum  (31.07.08 00:03:24) 
Bir yerde okuduğuma göre Google bizim evlerde kullandığımız HDD'leri kullanıyor. Tabi binlercesini birden...


  • crown  (31.07.08 01:37:18) 
bazı yerlerde de taşınabilir bilgisayar kullanıyorlar.

(bkz: project blackbox)
  • loststone  (31.07.08 11:55:51) 
[]

yaz nezlesi!?

burnumdan resmen sel akıyor! iki günde 7 paket peçete bitirdim. ne yapsam kurtulurum bundan?




 
tuzlu su ev içi bir çözümdür (tuzlu suyu burna çekmek şeklinde). onun haricinde yapabilecekleriniz:

- antihistaminik kullanın (önerim: setirizin veya levosetirizin gibi kuvvetli bir türev [3. jenerasyon])
- inanılmaz boyutta rahatsızsanız steroid kullanabilirsiniz. eğer daha önce kullanmadıysanız nazal sprey formu yetecektir. ancak daha önce kullandım ama şimdi kar etmiyor diyorsanız tablet formuna geçin (fazla uzun süre kullanmayın, şahsen 4 haftadan uzun süre kullanmam ben bile)
- sigara içiyorsanız, sigara kuvvetli bir uyarandır ve hapşırığı tetikler. bırakın veya en azından azaltın.

pratik çözümlerden ise;
- burnunuzu sildikten hemen sonra burnunuzu çekmemeye çalışın. bayağı faydasını görürsünüz.
- yüzünüzü soğuk suyla yıkamanız anında ferahlık getirecektir, bunu deneyebilirsiniz.

not: ilaç önerileri konusunda kesinlikle etik davranmadığımı, öncelikle bir doktora görünmeniz gerektiğini söylemediğimin farkındayım. ancak bu önerileri bir tıpçı olarak değil rahatsızlıktan çeken biri olarak yazdım. eğer yarına kadar sabredebilirim diyorsanız bir doktora görünün. yok sabredemem diyorsanız bu geceliğine antihistaminik ile sınırlı kalın..
  • gxix  (27.07.08 22:58:16) 
@gxix: önerdiğin ilaçlar -özellikle antihistaminikleri kastediyorum- ağır böbrek yetmezliği olmadığı sürece gayet işe yarar ilaçlar. ;-) bu nedenle çekinmene gerek yok :)


  • hlathguth  (27.07.08 23:52:57) 
aman abi, ben yine etiğin dışına çıkmayayım da, olur belki aynı zamanda bakteriyel bir hastalığı falan da vardır, steroid yamultabilir adamı :)


  • gxix  (28.07.08 02:59:24) 
xyzal


  • kuşkucuokur  (28.07.08 22:21:28) 
bende de 5-6 senedir var bu hastalık. bir kaç sprey kullandım internetten bulduğum isimlerde ama pek işe yaramadı. En sonunda randevu alıp gittim doktora, doktor bir aşı yaptı 2 tanede sprey yazdı. Neyse spreyi daha ilk kullandığımdaki etkisi bile çok etkiliydi. Yaza doğru tekrar o aşıdan olup aynı spreyleri alıcam. Spreylerin adlarını da yazıyorum alta, geçmiş olsun
Rinoclenil Nasal Sprey
Allergodil Nazal Sprey
  • daglien  (23.12.08 16:59:52) 
[]

psikolojik yöntem sorusu

a clockwork orange'da alex ve lost 3 sezonda karl'ı bir ekranın karşısına bağladıktan sonra gözlerini iç kırpmadan sürekli ekrana bakacak şekilde açarak hızla akan görüntüler ve müzik eşliğinde beyin yıkama yönteminin ismi nedir?




 
  • egotm  (14.07.08 23:53:05) 
egotm: keşke türkçe olsa...


  • insanimsi  (15.07.08 00:00:55) 
ludovico


  • radikalherif  (15.07.08 00:11:56) 
street fighter'da da blanca(böyle mi yazılıyordu)ya da yapıyorlardı :)


  • natnan  (15.07.08 10:04:56) 
[]

[hukuk] aileyi reddetmek?

görüyoruz filmlerde; baba çıkıyor, ''o kızla evlenirsen seni evlatlıktan reddederim'' diyor. peki bu durumun tersi olamaz mı? evlat çıkıp, ''o kadınla evlenirsen seni babalıktan reddederim'' diyebilir mi? var mı böyle şeyler?




 
"...Ayrıca yasalar çerçevesinde baba evlatlıktan, çocuk da reşit olduktan sonra babalıktan red için dava açabilir."

Kaynak: tr.wikipedia.org
  • shangrilla  (13.07.08 18:01:16) 
  • coldbound  (13.07.08 18:13:12) 
hmm, tümden aileyi reddetmek nasıl olur?


  • insanimsi  (13.07.08 18:23:02) 
soyisim değiştirmek soruma cevap olabilir mi?


  • insanimsi  (13.07.08 18:36:57) 
Sevilmiyorsa bir daha görüşülmez olur biter.
Bu tip kanuni red etmeler miras, borç, ölüm gibi durumlarda da bir paylaşım olmasını engelliyor.

  • cruseo  (13.07.08 18:52:37) 
var tabi reddetmek..
bir avukata gidiyorsun gerekli davayı açıyor her türlü bireyi her şekilde reddediyorsun
yani kanuni haklarından vazgeçiyorsun..
babadan kalan miras yerine çok borç varsa da yapıyorlar bu yöntemi
  • demlikposet  (13.07.08 18:53:40) 
miras-borç denklemi için reddi aile gerekmiyor. reddi miras yaparsan, o kişinin tüm borçları ve varlıklarından vazgeçmiş olabiliyorsun. prosedürü nedir bilmem.


  • gerrain  (13.07.08 19:00:21) 
kan bagi oldugu sürece mümkün degildir yasalarimiza göre.

mirastan pay da alinir, soyadi da kullanilir, nufüs kütügünde de öyle kalir.

bizim mevzuatimiz anglosaksonlardan farkli oldugu icin "evlatliktan reddetmek, vs vs." mümkün degildir.

ancak babalik davasi acilmasi ile genetik olarak o babadan olmadigin ispatlanir veya evlatlik alinmis isen, "nesebin reddi" davasi acilabilir.
  • the man who hears deepest inquisitions  (13.07.08 19:38:12) 
tam emin olmamakla birlikte iki taraftab biri yüz kızartıcı suç veya şerefli lekeleyecek bir olay yapmazsa olmuyor diye biliyorum. genede araştırmanızı tavsiye ederim.


  • kendicoplugundeotenhoroz  (13.07.08 21:22:17) 
coldbound'in verdiği link gayet açıklayıcı. teşekkürler.


  • insanimsi  (13.07.08 21:27:58) 
[]

eğlencelik bir parça adı

2003/2004 yılında power fm'de sıkça dönen bu -sanırım- hindistan ya da arap kökenli parçanın aklımda kalan sözleri şöyle: çori çori - ya kalender - çıpgel çıpgel belki barte




 
sözler pek benzemese de bandare mi acaba? diyesim geliyor.


  • supergirl  (12.07.08 21:25:23) 
yok. ingilizce söz yoktu diye hatırlıyorum.


  • insanimsi  (12.07.08 21:31:49) 
aren maren -ıslık ıslık- aren çoki -ıslık ıslık- çori çori.. aça aça aça aça aça yaaaah çori çori...şarkıyı hatırladım ama çıkartamadım be. aklıma takıldı bak.


  • only  (12.07.08 21:45:47) 
the guru- chori chori hum gori se olabilir mi???


  • think martini  (12.07.08 21:57:32) 
Mela - Chori Chori Gori Se


  • neronas  (12.07.08 23:51:17) 
ay evet aynısını bende arıyorum hatta sezen aksu son kuruçeşme konserinde bi adamla o şarkının taklidini yapmıştı. ?


  • nomukasonduka  (13.07.08 01:19:27) 
aklımda kalan kadar güzel değilmiş.


  • insanimsi  (13.07.08 17:09:28) 
[]

otomobil özelliklerini kullanma kılavuzu

duygu ve tat olmadıktan sonra bir ürün hakkında derinlemesine bilgili olunca kendini o şeye sahip olmuş sananlardanım. bu düşünce çerçevesinde; bmw, mercedes, chevrolet, saab, vw, volvo, ferrari gibi yenilikçi markaların ürettiği arabalara konan kullanım kılavuzlarından bulabilir miyim?




 
ebay'de bolca satılmakta..


  • ayanux  (10.07.08 23:20:37) 
Sadece araba değil hemen her şey için (bkz: safemanuals.com)


  • crown  (10.07.08 23:43:40) 
[]

tekne yapmak için maliyet ve mümküniyet hesaplaması

resimdeki gibi bir tekne yapmak ne kadara patlar? türkiye'de böyle bir tekne üretebilecek yer var mı? adam gibi yapar mı? olmadı dışarıdan almak kaça malolur?
ne olur? nasıl olur?
incelemek isteyenler için kaynak: www.micronautical.com


 
Hmm katamaran yelkenli, fiberden dökmek akıllıca olur, incelemeye üşendim boyu önemli ama yaklaşık 3 m gibi bir şey döktürmek 5 - 6 bin gibi bir şeye mal olur yelken ve direkler hariç. Çok uğraşman lazım, çizimlerini yaptırman, canı sıkılan fiber dökümcü bulman falan lazım falan falan hazır almak daha mantıklı.


  • thefin  (10.07.08 19:34:35) 
[]

kano ile devr-i ege akdeniz?

çanakkale'den başlayıp mersine kadar sahil kasabalarına adalara falan uğrayaraktan gezmeyi düşünüyorum. aklıma gelen tek kişilik sağlam bir kano alıp suya indirmek.

önüme fiziksel/yasal ne gibi engeller çıkabilir? neler önerirsiniz?


 
annen büyük bir engeldir kanımca izin vermez yüreği parçalanır.


  • taylor durden  (08.07.08 00:14:00) 
Aklima gelen tek yasal sorun milli parklari gecerken cikar gibime geliyor. bazilarinni sahillerine giris yasak olabilir. askeri kamp sahilleriyle de bolca karsilasicaksiniz onlardada benzer problemler cikabilir. en azindan biraz daha acilmaniz gerekebilir.

Fiziksel olarak; kanoyla dalgaya karsi gitmek ve dalgayi arkaya alip gitmek kolaydir ama sizin gibi dalgaya paralel gitmek en kasicisidir.

Yaniniza mecburen cuzdan ve cep telefonu alicaksiniz. bunlari kanoda sudan korumak zor iş. kaldiki siz canakkale - mersin arasi diyorsunuz. bu da benim tahminime gore 2010 yilbasinda allahin izniyle mersine ulasmis olmaniz demek (ege haritasina bakin, ne kadar girintili cikintili oldugunu gorun, ne demek istedigimi anlayacaksiniz). o kadar yetecek kiyafet, havlu v.s. kano ile tasinmaz gibime geldi.

Baktiniz olmadi, kanoyu hangi otobuse / minibuse bindirip geri donceksiniz?

Sizinki bir nevi "ölmeyi bayilmak sanmak" bence.. hedeflerinizi kucultmenizi oneririm. mesela bodrum - marmaris arasini deneyin, en azindan yaz mevsimi icinde bitirebileceginiz bi parkur..

edit: fikrinizi takdir etmedim degil..
  • theli  (08.07.08 00:15:44 ~ 00:17:41) 
önünüze açlık, susuzluk, güneş çarpması, mide bulantısı, halsizlik, beden ağrıları, özellikle eklem ağrıları, güneş yanıkları gibi engeller çıkar.

önerim, böyle bir geziye çıkmamanızdır. kano ile ne kadar uzun süre seyahat edebiliyorsunuz bunu görebilmek için çanakkaleden çıkıp birkaç km gitmek size fikir verecektir.
  • bu nick kullanimda  (08.07.08 00:32:03) 
into the wild mı izlediniz? :)
kano ile o kadar yol giderseniz bir kızılderilinin toplam ömründe yaptığı yolu yapmış olursunuz, kol kaslarınızın iflas etmesi çok mümkün.

  • chewy  (08.07.08 01:43:10) 
Mümkün değil böyle bir aktivite ama güzel fikir,sponsor bulursanız yani birileri sürekli sizin arkanızı kollarsa sahilden eşyalarınızı taşır telefonlarınıza bakar, yemek,su bilumum ihtiyaç giderirse belki...


  • mikelarteta  (08.07.08 09:41:06) 
kano'dan kastınız sea kayak (deniz kanosu) olmalı öncelikle. bahsettiğiniz çok ciddi bir mesafe ve mevsimlik rüzgarlar hatta fırtınalar denk gelebilir. bunun için stabil ve korunaklı bir kanoya ihtiyacınız olduğu kesin.

Sea kayaklarda özel eşyaların korunabildiği su geçirmez özel bölümler zaten var bir çok malzemeyi de içine yerleştirebiliyorsunuz, cüzdan telefon tabii ki önemli ama bu rotada elinizden düşürmemeniz gereken cihaz gps'dir.

gelelim gerçeklere theli'nin dediği gibi girinti çıkıntılar ile birlikte rota kabaca herhalde 1000-1250 mil belki daha fazla. yani bu rotayı yaparsanız herhalde baya bir ünlü olursunuz bizde ahanda bu arkadaşı tanıyoruz der çıkarız ortaya.

bu iş için ilham almanız gereken kişi gökhan türedir, kendisi trans avrupa tuna kano yolculugu yapmış 1998 yılında avrupa nehirlerinde 87 günde 3216 km yol almış. yani neymiş bu iş hakikaten zor.

tavsiye: gidin kaş'a veya gitmeden dragoman doga sporlari merkezine bir telefon açın gökhan türe üç dört günlük hatta bir iki haftalık sea kayak rotaları yapıyor kaş, üçağız kekova taraflarında katılın onlara bu işin ne menem birşey olduğunu görün ondan sonra içinize sinerse gidersiniz mersine kadar.

şimdiden iyi eğlenceler
  • salt bath  (08.07.08 09:41:10) 
[]

suyu donduran damla?

saçma bir soruyla daha karşınızdayım!
lütfen anlatım bozukluklarına aldırmayınız.
gelecekte geçen bir van damme filmi diye hatırlıyorum. bilim adamları bir şey üretiyorlar; böyle bir damlası suya düşünce, suyun hacmi ne kadar büyük olursa olsun hemen buz yapıyordu. yani bu damla bir benzin deposuna atılan kibrit misali (örneğe bak) suyun başka bir şekle geçmesini sağlıyordu.
bunun bilimsel bir temeli var mı?
ha?

 
hacim ne kadar buyuk olursa islem hizinin o kadar dusmesi lazim. demolition man'deki metal tupu kirinca yere dusen damlanin etkisi daha bir bilimsel sanki. oyle standard bir madde degil de yuksek basinc altindaki sivi nitrojen olma ihtimali vardir bilimsel aciklama olarak. ama etki alani sonsuza kadar gitmez belli noktaya kadar dondurur ve soner diye dusunmekteyim.

hacimden bagimsiz olarak bir damla istenildigi kadar buzu verecek olsaydi; dunya buzdolabi ureticileri e5'te eylem yapardi acikcasi. su anki yuzyilda sivi iyonlarindan hic enerji cekmeden kendi kendilerini katilastirmalarini saglayacak teknoloji mevcut degil.
  • 507  (24.06.08 15:22:54 ~ 15:26:00) 
şöyle birşey var:

(bkz: supercooling)
digg.com:_watch_as_bottled_water_turns_into_ice_in_seconds
  • ermanen  (24.06.08 15:25:12 ~ 15:25:52) 
film van damme değil de stallone filmi olabilir mi?
www.imdb.com

orda son sahnede kötü adam o tip bişiyle donuyordu ve stallone amcama sadece dokunmak kalıyordu. sıvılaştırılmış çok yğun bi gaz çeşidi diye hatırlıyorum. o kadar yoğunki dokunduğunu donduruyo falan??
  • hayo  (24.06.08 15:30:34) 
Hehe bu konsepti ben ilk bir Kurt Vonnegut romaninda okumustum. Hatta (bkz: ice nine)

Ondan daha iyisi surada: en.wikipedia.org
  • wpi  (24.06.08 15:41:36) 
çok teşekkürler. zaten filmi hayal meyal hatırlıyordum.


  • insanimsi  (24.06.08 15:51:19) 
donma (faz değişimi) değil de, katılaşma olabilir belki. çünkü örneğin bir okyanusun birden bire donması demek, tüm dünyanın hayvani derecede ısınması demek :)

bir de, su değil de başka bir madde olabilir o donan. var öyle maddeler (hiçbirini hatırlamasam da), aniden donan.
  • actionary  (24.06.08 17:08:22) 
termodinamik yasası derki akış yüksekten alçağa doğru olur, durup dururken tersine olmaz (tabii böyle demiyor da kısaca böyle) o yüzden sıcak su soğur etrafın seviyesine iner ama ortamdaki su durup duruken ortamdan enerji alıp ısınamaz.


çok düşük sıcaklıkta x gram maddeyi (atıyorum sıvı nitrojen hatta var olduğundan şüpheliim ama abartalım katı nitrojen) bir havuza atsak, ilk olarak temas ettiği su moleküllerini katılaştırır, sonra onları soğutmaya başlar, soğuyanlar etrafındakileri katılaştırır ve soğutmaya devam eder vs vs vs bu durum atılan x maddesinin çevreyle dengeye gelene kadar sürer, yani sonsuza kadar sürmez ki bu genelde son derece az bir miktar katılaşma sağlar, yani öyle gölleri donduralım olayı olmaz.

belki ilerde bulurlar 12 K filan bir madde, onunla yaparlar bilemiyorum. herşey gidip gelip q=mcdeltaT 'ye geliyor.



not bi de supercooling denmiş türkçe'si aşırı soğumadır ve metalurji'de döküm konusunda, faz değişimleri konusunda acaip yer tutar, deli gibi örneği vardır.
  • darknum  (24.06.08 23:20:49 ~ 23:23:10) 
[]

orijinal cep telefonu melodileri?

cep telefonu üreticileri hemen hemen her yeni model için melodi besteleri yaptırıyorlar. işte bunların toplandığı bir site falan var mıdır?
(özellikle vertu'nun melodileri lazım)



 
ne küfürü canım, sonuçta uğraşmışsın. down oluyo bakalım.


  • insanimsi  (20.06.08 18:20:54) 
noldu yaw ise yaradi mi? guzelse ben de indireyim diye sorayim dedim eger vertu melodileri o kadar iyiyse:)


  • 2pac  (20.06.08 20:28:00) 
ilkini indirdim ben. fena şeyler yok hani, iphone özellikle çok başarılı :)


  • oceano  (20.06.08 22:49:05) 
gayet güzel. çok teşekkürler @2pac.


  • insanimsi  (22.06.08 16:21:28) 
[]

vitamin hapı ve su ile yaşamak?

hani hapishanelerde ölüm orucu falan tutarlarken vitamin hapı yutarlarya, evet sorduğum bu: sadece hap ve su ile bir insan yaşayabilir mi? yaşasa bile sağlıksal açıdan ne durumda olur? ne kadar yaşar? haplar sıcak ve sulu ve taze yemeklerin yerini ne kadar tutar? tutsa bile yan etkileri neler olur?
ve bu hapların isimleri nedir? nasıldır?



 
böyle bir diyet yapmayı düşünüyor olamazsın değil mi?


  • kayranin kedisi  (19.06.08 16:25:43) 
yaşamaz. sırasıyla protein, yağ ve karbonhidrat (sonuncusu çok şart olmayabilir) lazım yaşamak için. vitamin de lazım bunlardan sonra tabi.


  • gerrain  (19.06.08 16:32:15) 
Şöyle birşey varmış ama denemeyin sakın:

(bkz: breatharianizm)

recipes.howstuffworks.com
  • ermanen  (19.06.08 16:44:45) 
vitaminler enerji vermezler ve vücutta depolanmazlar. o yüzden yemeklerin yerini hiç tutmazlar.


  • desdinova  (19.06.08 17:14:49) 
düzeltme: suda çözünen vitaminler depolanmazlar, yağda çözünenler depolanır.

en basitinden de insanın sentezleyemediği bir sürü protein var. bunları almazsak ölürüz hemde vücudumuz kendi hücrelerini yakarak ölürüz, acı bir ölüm.
  • darknum  (19.06.08 18:53:30) 
ben de sunu soracagim. madem olum orucu yapiyorlar, neden vitamin ya da sekerli su destegi duyuyorlar ki? acilarini mi hafifletiyor ? sonucta olmeye yatiyorlarsa hic bir sey almasinlar ?


  • no christ requiress  (19.06.08 18:57:43) 
şeker karbonhidrattır enerji verir


  • desdinova  (19.06.08 19:32:54) 
:nochristrequiress, aslında örüm orucundaki ana amaç ölmek değil. Bir nevi kendi kendini rehin alma durumu, istediğim olmazsa kendimi öldürürü gibi (yersen).

:insanimsi, vitaminlerin genel görevi çeşitli: enzimlerin doğru çalışması(çeşitli B vitaminleri gibi), bağ dokusunun düzgün meydana gelmesi (C vitamini mesela),pıhtılaşmanın düzgün olması(K vitamini) vs.

Fazla vitamin almanın yararı yok, zararı çok. Vitamin eksikliği çekmenin de yararı yok tahmin edersin ki:) Eğer böyle bir diyet yapmayı planlıyorsan sadece yağ dokunu değil aynı zamanada kas dokunu (protein) da kaybedeceğini, zamanla protein eksikliinden dolayı vücudunda ödem(şişme) olacağını hatırlatayım, hani şu göbeği şişik ama geri kalan kısımları bir deri bir kemik olan afrikalı çocuklar gibi. Ayrıca, böyle bir diyetle muhtemelen hızlı bir kilokaybı yaşayacağın için çeşitli başka problemler de kapıda bekleyecek (safra kesesi taşı gibi).
Bu arada ölüm orucu tutanlar ayrıca şekerli su vs de içiyorlar. Biraz ilginç bir oruç anlayacağınb:)
  • efx  (19.06.08 22:54:58) 
arkadaşlar soruyu açarken aklımın ucundan diyetin d'si geçtiyse ne olayım siz karar verin.
amacım: misal dağda,çölde,okyanusta mahsur kalma durumunda falan bu haplarla ne kadar idare edebileceğimi öğrenmekti.
ama gene de verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.
  • insanimsi  (20.06.08 17:35:51) 
[]

Ay ne işe yarar?

dünyaya bildiğim tek etkisi med-cezir davaları. başka ne gibi faydaları/zararları var bu cismin?




 
Gece güneşten gelen ışığı ayna gibi yansıttğı için az da olsa aydınlık veriyor. Ama dolunay zamanı nasıl olduğu tam olarak bilinmese de hormonların çalışmasını etkiliyormuş, dolunayda insanlar daha sinirli oluyor ve suç oranı artıyor...


  • crown  (18.06.08 13:47:54) 
dünyanın gece olan tarafı tamamen kararmıyor. tabi bunda atmosferin de etkisi var.


  • wampex  (18.06.08 13:48:03) 
100-200 yıl içerisinde Ay'a bir tür üs kurulması planlanıyor. Mars'a insanlı yolculuk başladığında (tabii proje bu) mekikler Dünya'dan değil, Ay'dan fırlatılacak. Ay'ın insanlık tarihine sağlayacağı en büyük katkı bu olacak.

bunla ilgili araştırma yapmak isteyenler google'da "terraforming mars" diye aratsın.

yine ilerideki projelerin birinden bahsedeyim: "Ay aracılığıyla elektrik üretmek". Ay ile aramızdaki çekim etkisinden yararlanarak elektrik üretimi ile ilgili çalışmalar mevcut.

meraklılarına link: science.howstuffworks.com
  • deckard  (18.06.08 14:02:40 ~ 14:07:22) 
www.bilim.biz

google - ay olmasaydı
  • ermanen  (18.06.08 14:16:30 ~ 14:17:09) 
dünyaya çarpması muhtemel bir çok gök taşını engellip kalkan görevi görmesine ne demeli


  • demlikposet  (18.06.08 14:57:17) 
dizi jeneriginde kullaniliyor bir de bildigim kadariyla. oturup izlemisligim olmadi bugune kadar ama zap sirasinda kurtlar vadisi dizisinde bulutlarin arasindan goruyordu diye biliyorum.


  • n tee  (18.06.08 15:23:27) 
heybeli'de her gece mehtaba çıkamazdık.


  • eleventh american esme has met  (18.06.08 15:53:45) 
@demlikposet

Ay sanıldığı kadar da kalkan görevi görmüyor. sonuçta Ay'a çarpan asteroid'ler, atmosferimize girdiğinde alev alarak yok olamayacak kadar büyük olsaydı o zaman Ay'ın kendisi bugüne dek bu kadar sağlam kalmazdı.
  • deckard  (18.06.08 16:27:10) 
inönü stadındaki maçlarda saat kulesiyle beraber iyi gider.


  • dumur  (18.06.08 18:13:29) 
ay sanıyorum ilk takvim hesaplama yöntemlerinden biri. mayalar mı ne kullanmıştı.


  • darknum  (18.06.08 19:16:05) 
dünyayı işgale gelen uzay gemileri bunun yanında hyperspace/warp/quantum slipstream den çıkar seyirciye bak dünyayı işgale geldik izlenimi verir
misal www.gateworld.net

  • kofteburger  (18.06.08 21:34:44) 
koruyucu etkisi yok değil sonuçta. sanıldığı kadar fazla değil demek istedim. Ay'ın ilk oluşum zamanında büyük meteor'lar çarpmıştı yüzeyine. Bunlar Dünya'ya ulaşsa meteorit olacaktı ve büyük zarara yol açacaktı elbette fakat daha uzuuun bir süre Ay bize böyle bir koruyuculuk yapmayacak.


  • deckard  (19.06.08 20:40:34) 
[]

gariban homeless sorusu

kimi, kimsesi, parası, evi, barkı ve herhangi bir sağlık güvencesi olmayan bir t.c. vatandaşı ciddi bir hastalığa yakalandığında ya da sakatlandığında nereye başvurmalıdır? nasıl yapmalıdır?




 
herhangi bir hastaneye başvurarsa, oradan yönlendirilir başka hastanaler. sevk edile edile, tedavi görmeden de ölme ihtimali var tabii.


  • baldur  (10.06.08 21:45:02) 
herhangi bir saglik kurumuna basvurdugunda tedavisi ücretsiz yapilir, eger sürekli tedavi ya da operasyon gibi ciddi (ve masrafli) durumlarda yeşil kart cikartilir(di). hastane de ücretini devletten tahsil eder. buraya kadar işin olmasi gereken kısmı. ama bu tahsil süreci sıkıntılı oldugu icin mesela üniversite hastaneleri kapıdan cevirebilir hastayı (kac kere sahit olduk intern lerin kapida bekcilik yaptigina/yaptirildigina). özel kurumlar hic ugrasmaz, genelde bu tür vatandaslarin kisisel bakimi/akil sagligi yerinde olmadigi icin doktor hemsire ugrasmak istemez başından savabilir.
söyle bir örnek ile tadlandıralim bu güzel yaz aksamini. bir gece 50 yaslarinda dogulu bir amca ile 15 yaslarindaki kizi bayrakli semtinde yolda yürürken bir grup it ugursuz kiza laf atarlar. amca da ayip olmuyor mu sizin ananiz baciniz yok mu diyerek genclere çıkışır. gencler de sen kimsin uleeen diyerek amca ya girerler ve kafaya göze girisirler. amcanin kafasinda 3-4 cm lik ufak bir kesi oluşur. yakin diyerek minibus e atlar ve karsiyaka devlet hastanesi ne gider. orada daha görür görmez kesi yi saglik memuru "oooo hemen tomografi cekilmesi lazim dogru üniversiteye" diyerek kuru (batikon bile sürmeden) bir tamponu bant ile amcanin kafaya koyarak amcayi gönderir. kizi ile minibus e binen amca üniversite kapisinda 3 saat bekledikten sonra güvencesi olmadigi icin yesilyurt taki devlet hastanesine gönderilir. amca cebindeki son parayi yine minibus e vererek hastaneye gelir, gece 12 yi gecmistir, amca 6 saatten beri yollardadir, açtır, üzgündür, kızı ile perisan olmustur, yesilyurt vardiginda birseyi olmadigi anlasilir, bes dakika süren bir dikiş ile işi halledilir. kızı ile sandalye üzerinde sabahlar amca, sabah da acil servis calisanlarinin verdigi otobus parasi ile bayrakli daki evine varir.
umarim aciklayici olmustur.
  • atmacaged  (10.06.08 21:59:06) 
peki bu senet yapma olayı nedir?


  • insanimsi  (10.06.08 22:42:06) 
sayet herhangi bir sosyal guvencesi yoksa ( ssk, yesil kart vs), trafik kazalari disinda parasiz bakilmiyor diye biliyorum. hatta gecenlerde okudum, keneden olen sigortasiz bir ciftcinin aliesinden 7,5 milyon ytl para istemis hastane. senet yapip vermisler naasini. devlet az biraz ilac parasi karsilamis sadece, o da kene olayi diye sanirim. Neyse, sevgili insanimsi; bu tanima uyan birini mi taniyorsun yoksa genel bilgi edinmek icin mi soruyorsun? benzer bi durum yasadigim icin genel hatlariyla yazcam ama iste yol yordam bilen birilerinin elinden tutmasi iyi olabiliyor.
1. sosyalhizmetler mudurlugu aslinda bu tip durumlarda yardimci olmayi amac edinmis bir kurum. akil sagligi yerindeyse ve de sanirim madde bagimlisi vs degilse yardimci oluyorlar. bunun icin oraya gidip yuzyuze gorusme istiyorlar.
2. istanbul'daysan. ist. buyuksehir belediyesinin de benzer bir kurumu var ve saglik giderini karsilayabilirler.
3. valiye gidip yardim isteyebilirsin, daha dogrusu vali yardimcilardan birisinin halk gunu var, sosyal hizmetlerden sorumlu olani. istanbul'daki epey yardimci oluyormus.
  • pyro clustic flow  (11.06.08 00:15:14) 
ilçelerde kaymakam illerde vali yardımcısı (sosyal yardımlaşma dayanışma vakfından sorumlu) ve yine sosyal hizmetler il müdürlükleri bu işleri yürütürler.
bahsini ettiğiniz vatandaş sosyal güvencesi olmadan tedavi olabilir de olmayabilir de. şöyle ki; eğer vicdani kanaatleri yerinde bir hekime denk gelirse -bu sözün zıddı ülkemizdeki herhangi bir hekimi işaret edici değildir- bila ücret tedavi edilebilir. değilse edilmeden kapı dışarı da edilebilir.
bu nedenle tedavi için tek geçerli araç 'yeşik karttır' ve bunu almak için bulunduğunuz yere göre kaymakamlığa valiliğe başvurmalısınız. sosyal hizmetler il müdürlüğü tedavi ile ilgilenmeyebilir (tam emin değilim bu fonksiyondan). kaymakamlık veya valilik kesinlikle çözüm üretebilir. tedavi giderleri fazla olmayacaksa o halde prosedürlerle boğulmak yerine, herhangi bir hayır kurumuna veya sivil toplum örgütüne müracaat da etmeniz olası.
başkaca bir şeyler soracak olursanız fempusay@gmail.com 'dan maillere cevap veririm. kolaylıklar dilerim.
  • fempusay  (11.06.08 00:34:23 ~ 00:40:10) 
yeşil kartı kaldırıp nüfus cüzdanıyla tedavi olayını getireceklerdi. o gelince biter herhalde bu çile ama şu an yeşil kart veriyorlarsa ondan almalıdır. sakatlanma olunca belediye bir engelli maaşı gibi birşey bağlıyor olabilir.


  • ozdek  (11.06.08 09:08:33) 
[]

bacak arasındaki sertlik/şişlik/yumru (muhtemel yağ bezi/lipom) cevap bekliyorum?

öncelikle şu önümüzdeki 1 hafta boyunca doktora gitme gibi bir olasılığım olmadığını belirterekten durumu anlatıyorum:
aşağı yukarı üç yıl önce de aynı yerden (tam iki bacağımın birleştiği yerden sol kalçama doğru 4-5 santimlik alan) başlamıştı böyle bir şey(?) yalnız o zamanlar sanki yumuşak bir limon'un üzerine oturmuşum gibi hissederdim. acı falan yoktu yani. zaten bir-iki hafta sonra kendiliğinden iyice küçülmüş (ya da içeri içeri kaçmış) ve o bölgeyi yoklamadan hissedemediğim bir hale gelmişti.
bir hafta kadar önce yeniden kendini gösterdi. gene geçer gider dedim ama hem büyüdü hem de sertleşti bu meret. acı ve ağrı duymadan ne yürüyebiliyorum ne de oturup kalkabiliyorum, uyumak bile işkence oldu.

nedir? ne değildir? nedendir? ne yapmak lazımdır? nasıl yapmak lazımdır?

 
lenf bezleriyle ilgili bir sorun olabilir, geçmiş olsun.


  • babatema  (09.06.08 16:10:36) 
Buradan bir tavsiye almak yerine, en kısa zamanda doktora gitmeniz gerekir bence. Uzun süreli tekrar etmiş bir şey. Muhtemelen yağ bezesi falandır diyeceğim ama, ağrı yapması yağ bezesi olma ihtimalini azaltıyor gibi. Yağ bezeleri genelde ağrı yapmıyor bildiğim kadarıyla.

En kısa zamanda doktora gidin bence.

** Bu mesajı hiçbir tıp bilgim olmadan yazdım. **
  • nuage  (09.06.08 19:33:11) 
ee sakın oynama ben oynadım bir baş verdirdim sonra acile gidip drene ettirmek zorunda kaldım ki çeken bilir o acıyı. o tip yaralarda ağrı kesici beş para etmiyor onu da söylemiş olayım. drene etme nedir? yarayı kesip pötürt diye bastırıp uzaklaştırma işlemi. çok acır çok. oynama yani.


  • ozdek  (09.06.08 22:24:22) 
bepanthen vardır evde mutlaka, yararlı oluyor.


  • colg fusion  (09.06.08 22:47:08) 
kıl donmesi olabilir.


  • sourlemonade  (10.06.08 01:07:27) 
yag bezesi degildir. eger kesinlikle yanma seklinde agri varsa, bas verdiyse, ates yapiyorsa, ortasi yumusak kenarlari sertse emin ol o kisim apseden baska bisiy degildir. benim yüzümde de ayni sey oldu. bastan sivilce sandim ama suratimi sisirince dun agriya dayanamadim ve solugu hastanede aldim. doktor bir bakti, baya baya mikrop kapmissin bunu acmamiz gerekiyor dedi. lokal anesteziyle yuzumun neredeyse sol tarafini da ayni lezizlikte sisiren igrenc bakteri yuvasini cikardi. cikardiktan sonra kendimi kus gibi hissettim ne yalan soyleyeyim. uzerimden sanki buyuk bir yuk kalkti. kesinlikle bir doktora gorunmeni tavsiye ederim. cunku sen farketmeden icerideki dokulara zarar vermeye baslamistir bile. 2 gun istirahat verdi. valla is yuzunden programim cok yogun ama evdeyim su anda. bazen onemsiz gibi gordugumuz seyler insanin basina hakikaten dert acabiliyormus bunu anladim ben. o yuzden ihmal etme.


  • n tee  (10.06.08 21:06:10) 
[]

geç gelen lost sezon finali sorusu

4x13 ve 14'ü her yerde 2 saat diye duydum/okudum ama benim izlediğim bölüm 1 saat 23 dakika ve 1 saniye. okuduğum teoilerden falan bir şey kaçırmış gibi hissetmedim. genede emin olmak için soruyorum: 2 saat diye açıklanan reklamlı haliydi değil mi?




 
aynen oyle.


  • cisimi yapiyom popom kuru kaliyo  (02.06.08 17:40:46) 
bir bölüm 00:40 civarı. iki bölüm 01:20 yapıyor haliyle yanlışlık yok rahat olunuz.


  • babatema  (02.06.08 19:39:58) 
yapımcılar 2 saatlik şov diye duyurdular da o yüzden. net 80dklik bölümü iki saate reklamla falan çıkardılar demekki


  • manfool  (03.06.08 10:02:25) 
[]

hemoroid (basur işte) için yiyecek içecek vb tavsiyeleri

başım dik, alnım ak! basur oldum. kendimce yaptığım araştırmalarda çok dağınık bilgilere ulaştım. sizden ricam tecrübelerinize dayanaraktan bana tavsiyede bulunmanız.
not: doktora gittim. 4-5 çeşit ilaç yazdı ama sorduğum sorulara pek cevap vermedi (acil servis doktoru)



 
bir arkadaşımdan duyduguma göre acı, baharatlı yiyeceklerden uzak durman gerekiyor. bunun yanında ayağını sıcak tutacaksın. cıbıldak ayaklarınla betona neyim basma. sonraa ne demişti arkadaşım.... ha şey çok fazla da oturma dötünün üzerinde. saatlerce yani. bu kadarı hatırımda kalmış.


  • yetersiz veri  (28.05.08 21:47:24) 
Mayalı olan herşey , baharatlı şeyler bunlar söylenmiş.

turşu vb. de oldukça zor duruma sokar seni,

çok fazla oturmayacaksın ya da çok fazla ayakta durmayacaksın, sürekli kollayacaksın ( kollamayan var mıdır acaba? )

ondan sonracığıma en önemlisi asla ve nasla KABIZ olmayacaksın :(
kola falan içme pek mecbur kalmadıkça.

ceviz ye bol bol, kuşburnu marmelatı ye onun da faydası oluyor.

proctolog diye bi krem var, uygulaniş tarzını prospektüse göre yapmak zor ama gvntgwedsaf, dilerim o durumlara düşmezsin. daflon'dur sanırım verdiği ilaçlardan biri de, o da iyi gelir ilaç olarak. anestol ara ara iyi gelir, alevi alır :)

söylememe gerek var mı bilmiyorum ama şu sıcak günlerde malum bölgenin temizliğine de oldukça dikkat etmelisin. bu sebeple büyüğümüzü evimizde yapalım. kimi kimi kanamayla da karşılaşabilirsin, panik yok.

not: tecrübe konuştu.
not2: bi arkadaşım dediki ben bunlari söylüyorum ama sakın benim basur olduğumu söyleme utanırım falan dedi fj4nerıwdgsfk
  • os  (28.05.08 22:24:44 ~ 22:26:15) 
abi yıllardır bağsur memem var kıçımda. sana tek söyleyeceğim şey şu: soğuğa oturma. memen soğuk alırsa tarifsiz acılarla başbaşa kalıp tuvaletin fayanslarının sayısını ezberleyebilirsin. onun dışında ye istediğini. soğuğa oturma ama. o kötü.


  • s e ff a f  (29.05.08 00:01:04) 
fast food'dan uzak dur, kebap olayından da


  • kimi raikkonen  (29.05.08 00:05:22) 
doktor bir arkadaş " kıçını muhakkak yıka, ama ıslak bırakma, tahriş olacak kadarda kurutma" demiş yani önce yıka bi defa sil nemli bırak hesabı, uyguladı mı bilmiyorum ama doktor arap asıllıydı burasınıda söylim (yurtdışında).


  • akcelik  (29.05.08 00:25:48) 
domates yasak. şartlar ne olursa olsun. kola da. alkol de. baharat da. gidip gelip su iç. ayaklarını sıcak tut. gidip eczaneden "daflon" adında bir ilaç al, hap. günde 6 tane (2+2+2) olacak şekilde kullan. bir ayda bi şeyin kalmaz.


  • lepidodendron  (29.05.08 04:39:37) 
yiyecek içecek önerilerini pek sallama (üzgünüm arkadaşlar:)) sadece acayip baharatlı şeylerden uzak dur, insani ölçülerde acı filan yiyebilirsin, sınır arnavut biberi diyeyim:)

problem bu noktada kabızlık ve ıkınmadır, basuru bunlar yapar. lifli beslen, olmazsa benefiber diye eczaneden alınabilinecek lif katkıları vardır, onlardan kullan, bol sebze, az rafine(işlenmiş) gıda, bol su, düzenli egzersiz, 2 durak önce in de yürü filan. bi de sıcak oturma banyosu diye bişi var, hastalara tavsiye edip duruyoruz gerçi içim içimi yiyyor sonra" amca pek çevik görünmedi bana, kafasını kırmaya bu" diye..

bir de kronik kabızlığa yol açacak başka problemler olabilir, hipotiroidi gibi, sürekli uyuma, olmadık yere kilo alma gibi problemlerin varsa git bir 5000 bakımı ol dahiliyecinde derim:)

geçmiş olsun
  • kara kadife  (29.05.08 11:13:34) 
hepinize teşekkürler.


  • insanimsi  (30.05.08 21:17:44) 
ilaçları kullandım, sizin tavsiyelerinize de uydum, bir arkadaşımın tavsiyesi (dediğine göre bu yöntem barsakları geriyormuş) üzerine de patlıcanın kesip atılan kafa kısmınından 10-15 tanesini 1 litrelik suyun içinde burah kaçırmamaya özen göstererek kaynattım ve her sabah aç karnına bir su bardağı ölçüsünde içtim; tamamen geçti sayılır. her gün biraz daha küçülüyor.
tekrar teşekkürler.

  • insanimsi  (10.06.08 14:58:05) 
[]

kolormatik gözlük almak

gözlerimde herhangi bir bozukluk olmamasına karşın (0) hem rahatsız edici güneş ışıklarından korunmak, hem de az biraz karizma yapmak için kolormatik gözlük almaya karar verdim.
fakat siz sevgili ekşi duyuru büyüklerime sormadan bir şey almama gibi bir huyum olduğundan, düşüncelerinizi, önerilerinizi ve eleştirilerinizi duymak istedim.
kendi başıma yaptığım araştırmalar sonucunda sadece iki renk (siyah ve kahverengi) alternatifim olduğunu, çerçevesi camı derken 300 ile 500 lira arasında bir fiyata patladığını öğrenmiş bulunmaktayım.


 
kolormatik gözlükle karizma yapma isteği bence başlı başına bir skandal. hiç girişmeyin derim ben.


  • teritori  (23.05.08 20:15:30) 
onumuz yaz, ortamda isik cok. o parayla bence iyi bir polarize gunes gozlugu alabilirsiniz, su acik renkliler var ya, onlardan mesela. gunes gozlugu karizmaya katki yapabilir belki ama digerleri i- ih. illa normal gozluk diyorsaniz da dinlendirici dene gozluklerden doktora danisarak alin derim. hani kenarinda tel olmayanlar var ya, bi tek onlari karizmatik buluyorum.. gonul ve zevk tabii.


  • pyro clustic flow  (23.05.08 20:35:03) 
size kolormatik değil fakat renkli camlı gözlük tavsiye ederim. harika karizma yaparsınız (kendimden biliyorum ehe)
örneğin yüzde otuz civarında füme attırırsanız gözlüğe hem renkli camlı bir gözlüğünüz olur hem de neredeyse hiçbir gözlükte bulunmayan fakat çok süper görünen füme camlı bir gözlüğünüz olur.
güneş gömzlüğü ayrı bir kulvarda o yüzden ona değinmiyorum.
  • haggi bulut  (23.05.08 21:01:49) 
[]

-i believe in me, i believe in you- kim/ne?

geçenlerde gece sabaha dönerken çaldı radyo eksende. ancak bir kaç saniyesini yakalayabildim. sonra aletin pili bitti.
rapidshare.com
bi el atın...


 
simdi acelem olduğu icin dinleyemedim ama basliktan jay jay johanson gibi duruyor.
i belive in u
you believe in me
how come that you dont believe in us.

adi da believe in us.
yanlissa kusura bakma.
  • guiltyconsciencegrows  (20.05.08 10:34:50) 
ı-ıh :( ama bu da fena parça değilmiş hani.


  • insanimsi  (20.05.08 10:45:01) 
inner- my philosophy


  • mentirosa  (20.05.08 15:14:34) 
[]

jansport sırt çanatasını çamaşır makinasında yıkamak

airlift modeli bir sırt çantam var. aşırı kirlendi. ama kullanma kılavuzunda sadece hafif sabunlu bezle siliniz falan diyor. sorum şu ki: ben bunu çamaşır makinasına atsam, omuzluklarındaki madde bozulur mu? ya da şu ayarda yıkarsan bir şey olmaz diyebileniniz var mı? çantamdan çok memnunum ve otuz yıllık garantinin 1 yılda bitmesini istemiyorum.
hepinizi seviyorum.



 
uyarı: sadece fikir yürütüyorum, belli bir deneyimim bulunmamaktadır.

çamaşır makinesinde hassas kumaşlar için (saten, ipek vs.) olan programda yıkayabilirsiniz. deterjanın kimyasal olarak çantanıza zarar vereceğini sanmıyorum. sıkma programını iptal ederseniz fiziksel olarak da zarar verme olasılığınız sıfıra yaklaşır -diye tahmin ediyorum-.
  • ref  (05.05.08 11:30:25) 
elde yikayin


  • trimpot  (05.05.08 12:35:41) 
diş fırçasıyla yıkayın. bulaşık deterjanı kullanın. ben şapkalarımda bu ikiliyi kullanıyorum henüz hiçbiri deforme olmuş değil. yeni gibi duruyorlar yıllardır.


  • neronas  (05.05.08 13:25:47) 
Bence perdeden daha fazla hassas değildirler. Bir yastık kılıfının içine koyup ağzını bağlayın ve makinede fazla sıkmalı haşat etmeli olmayan bir programda yıkayın.


  • sui  (05.05.08 14:09:16) 
ben olsam çamasır makinesinin elde yıkama şeysinde yıkarım. ne zaman makinede yıkanmaz denen bişey görsem öyle yaparım


  • merope  (05.05.08 15:21:36) 
benim eastpackleri annem lisede camasir makinasinda yikardi. hicbisi de olmamisti..


  • terp  (05.05.08 20:00:05) 
[]

family guy bölüm sorusu

geçen yıl izledim sanırım. the passion of the christ filmi ile dalga geçtikleri bölümü arıyorum. var mı hafızası kuvvetli?




 
gugıl hafızadan bile etkili :)
4.sezon 1.bölüm; North by North Quahog
familyguy.wikia.com
  • frant1c  (30.04.08 01:11:24) 
@frant1c: teşekkürler. ama şansıma bak ki mininova offline anasını satayım.


  • insanimsi  (30.04.08 01:15:59) 
[]

kafka. hangisini önce okumalı: aforizmalar? dönüşüm?

ilk defa kafka okuyacağım. sahaf'ta ucuza buldum diye aç gözlülük edip aforizmalar'ı ve dönüşüm'ü almış bulundum. kitapları öylesine okunup geçilecek bir yazar olmadığını bildiğimden kararsız kaldım. hangisini önce okusam, sonra okuduğumdan en fazla verimi alırım? (soru bana da biraz saçma geldi evet)




 
metamorfoz tabiki.


  • nomukasonduka  (28.04.08 12:23:43) 
@nomukasonduka: metamorfoz, dönüşüm'ün diğer adı mı oluyor?


  • insanimsi  (28.04.08 12:37:50) 
evet. bunların dışında "başkalaşım" diyenler de var.


  • nomukasonduka  (28.04.08 12:42:35) 
önce kafka'nın öykülerini okumanızı tavsiye ederim. öykülerinden az çok varoluşçuluklşa alakalı birtakım bilgiler edineceksinizdir. Yalnız Dönüşüm misal Cem Yayınlarında sadece o öyküyü içeren bir kitapken, bazı yayınevlerinin kitaplarında içinde diğer kafka eserleriyle beraber yer almaktadır. Ben de bir de Epsilon'un öyküleri var. Hepsi Kafka öyküsü ama Dönüşüm en tepededir tabi.

Sonra Dava gelir. Dava biraz sıkar ama sabrederseniz Kafka'yla alakalı taşlar yerine oturur. Ondan sonra Şato gelir. Bu arada Dava tam bitmiş bir eser değildir.

Sonra Amerika'yı okuyabilirsiniz. Bunları okuduktan sonra zaten siz kitaplardaki aforizma adayı cümleleri çoktan tespit etmiş olursunuz. Bir yazarın eserlerini okumadan sadece büyük lafları aklınıuzda tutmak mantıklı değildir. ( Açıkçası hava atma niyeti de olabilir)

Kamuran Şipal çevirisini bazı kimseler sevmese de ondan okumak daha faydalıdır.
  • haggi bulut  (28.04.08 15:01:03) 
"kitapları öylesine okunup geçilecek bir yazar olmadığını bildiğimden"
bir kere böyle önyargıları bırakın, onun bunun lafıyla önkabulleriyle yola çıkmak zaten baştan hata. okumaktan o tarz bir "verim" alınmaz ayrıca,sadece okurusunuz misler gibi, ne verimi yahu? tarla mı bu?
kafanızı vura vura kıra kıra okuyun, 17- 25 yaş grubunun "kafka okuyorum" tavrının dışında pırıl pırıl kendinize özgü bir şekilde okuyun. her türlü önyargının da geçmişini s.keyim, her boka set çekmeyin lan.( artık her kimse o set çekenler...)

selamlar, sevgiler, sevgiler, selamlar...
  • arif  (28.04.08 22:59:04) 
saçma olduğunu biliyordum zaten. ühü...


  • insanimsi  (29.04.08 00:22:54) 
[]

gizli saklı mp3 bilgilerini ortaya çıkartmak?

örneğin bir parça var. orijinal albümünden koparılmış tek bir parça. itunes, winamp5, wmp. falan bunun albüm kapağını gösteriyor. parçanın özelliklerini inceliyorum, bulamıyorum kapağı. aynı şekilde parçanın içine gömülü ve şarkı süresine senkronlu şarkı sözlerini de bulamıyorum. bu gizli bilgileri kabak gibi gösterecek ve değiştirmemi mümkün kılacak bir program var mıdır? ya da daha basiti bir programa gerek duymadan nereden/nasıl görürüm bu bilgileri?
sevgiler.



 
klasör seçeneklerinden gizli dosyaları göster seçeneğini işaretlemen yeterli olacaktır kanımca.


  • axijazz  (25.04.08 20:34:25) 
@axijazz: zaten dosyanın içinde bulmak istediğim bilgiler. bildiğin salt okunur .mp3 dosyası işte. onun özelliklerindeki benim göremediğim ama programların gördüğü bilgiler.


  • insanimsi  (25.04.08 20:52:41) 
tag rename.


  • bryan fury  (25.04.08 21:36:49) 
[]

rapidshare sorunu

üyeliğim yok. dosya indirmeden önce karakter girilen yere en fazla 4 karakter girebiliyorum. ama girmem karakter 5-6-7 tane. sorun bende mi?




 
karakterlerden kedili olanları girmen gerekiyor


  • yorkasef  (25.04.08 19:24:55) 
sadece 4 tane girmen gerekiyor zaten. kedili olanlar girilecek sadece.


  • katafalk  (25.04.08 19:25:27 ~ 19:25:50) 
6 harf veriyor sana. 2 si köpekli, 4 ü kedili. Senden kedilileri istiyor.

3200 [ek$i sözlük yazari] (25.04.08 00:17:15)

bir ba$ka duyurudan alinti.
  • sourlemonade  (25.04.08 19:25:30) 
hmm, teşekkürler.


  • insanimsi  (25.04.08 19:38:48) 
[]

800+ ytl kulakiçi kulaklık gördüm!

geçenlerde kanyon troy mağazasında gezerken kulaklıklara bakayım dedim. daha önce hiç duymadığım markalara ait (şimdi hatırlamıyorum bile) 800 ytl üstü kulakiçi kulaklıklar görünce gerildim biraz. hayır öyle özel bir şey gibi durmuyordu, normal kabloları falan vardı, mp3 player'a bağlamak için sadece. hadi 200-300 liralık geniş bandlı kulaklıklara aşinayım ama bu nedir?

edit: ahanda bir tanesini buldum: www.hepsiburada.com


 
bu adam sikmektir.


  • darknum  (22.04.08 02:40:11) 
westone ve shure modelleri var bu fiyatlara. westone um2 kullanmistim bir kere gercekten inanilmaz kaliteli ses veriyordu. tabi her muzikte ve her kulakta anlasilmaz fark. ayrica belirtmekte yarar var bu kulakliklar daha cok disaridan iceriye ses gecirmeme ozellikleriyle on plandalar. fiyatlarin ucuklugu buradan kaynaklaniyor.


  • mandayuvasi  (22.04.08 02:48:40) 
lüksün boku çıkmıyor. bunu anladım.


  • insanimsi  (22.04.08 02:57:22) 
snobizm diye biş vardı. bi şeyin fiyatı arttıkça ona talebin artması. yani olacaktır buna para verip de kendini iyi hissedecek kamiller ama kalkıp da kimse bana fındık kadar kuluklığın anam ses kalitesi böle demesin kınarım.
tamam shure olsun sennheiser olsun önemli markalar ama mantık dışı bu.
ayni paraya 2 tane yaratık gibi jbl hoparlör al dinle evde nedir bu.
sinirlendim.
  • dorian greyfurt  (22.04.08 03:20:12) 
turkiyede malesef elektronikte herkes tuttugunu opmeye calisiyor... www.audiolines.com linki incelerseniz bu alet 250 dolar civarinda...


  • outshined  (22.04.08 05:04:16) 
dorian greyfurt haklısın fakat profesyonel amaçlı kullanım olunca o tarz aletler hayat kurtarıyo.
herkeze tavsiyem türkiyeden bişey almayın abicim.biz böyle kazık yiyeceksek girmesin abi tr ye para falan.türkiyedeki satan adam da kazanmasın.
mesela abi şöyle bir hadise daha var fitil olduğum.amerikaya mail atıyosun abi ben bu aleti istiyorum nasıl olru diye.adam diyo bizim türkiye bayiliğimiz var .git ordan al
bakıyon fiyatlara 2 katından daha fazla
  • omer460  (22.04.08 07:49:33) 
o alet 250$ ama kanyon da dolaşan fiyatınamı bakar ihtiyacı varsa alır bizim gibi bir ürün içi interneti talan etmez-lanet olsun içimdeki insan sevgisine-


  • imparatorolmayikolaymisandin  (22.04.08 08:37:26) 
darknum'a $iddet ve hiddetle katiliyorum. soyledigi gibi bu adam sikmektir. hadi dj kulakligi falan olsa bi yere kadar "he canim olabilir" diyecegiz de lan bildigin kulakici kulaklik i$te hatta sennheiser cx300 (electroworldde 47 lira) ile de cok benziyor. bunu alan neyle kullancak peki? 4000-5000 liraya satilan mp3 playerdan a$agisinda at skine konmu$ kelebek havasi yaratir ama onun da bi hal caresine bakmi$tir elektronik devleri.


  • dengesiz pamuk  (22.04.08 09:30:26) 
(bkz: giffen goods)


  • jack o lantern  (22.04.08 13:57:08) 
profesyonel kullanım için dizayn edilen araçlar herzaman pahalı olur. şimdi ferrari de çok pahalı ama ben binmem diyen olmaz heralde dimi. parası olmayan adam alıyorsa kendini sikiyordur esas. yoksa kimsenin kimseyi siktiği yok.


  • faideli bilgiler  (22.04.08 19:01:57) 
[]

çukur sorusu

bu fotoğraftaki inşaat alanıyla ilgili bilgisi olan var mı? neden açmışlar bu çukuru?

edit: 1. fotoğraftaki çukurun devamı 2. fotoğraf mı oluyor?


 
inşaat alanı değil, ilk fotoğraftaki çukur elmas madeni. çapı 1.2 km, derinliği de 550 metre civarında (diye biliyorum, ama fotoğrafa bakınca yarım küre gibi geldi bana.. neyse). sibirya'da. ek olarak hava boşluğu yarattığı için üstünden geçecek uçakların güzergah değiştirip bir kilometre etrafından dolaştığını duymuştum, ne kadar doğrudur bilmiyorum.
ikinci fotoğraf farklı bir yer, neresi olduğunu bilmiyorum.

edit: ilk fotoğrafın google earth koordinatlarını vermeyi unutmuşum, 62°31'44.32"n, 113°59'40.41"e
  • lepidodendron  (18.04.08 04:03:08) 
buyrun burdan daha bir suru baska buyuk cukur gorebilirsiniz. gercekten ilgincler

fotoanaliz.hurriyet.com.tr
  • no christ requiress  (18.04.08 05:32:10) 
geçen stumble'da böyle bi' sayfa geldi bi' sürü çukur vardı keşke ekleseymişim yer imlerine. yapay olabileceği gibi bi' de sink effect(lavabo etkisi(?)) diye bi' durumla muazzam toprak kaymaları olup delikler oluşabiliyormuş. sayfaya denk gelirsem link atarım.


  • yazardimulanben  (18.04.08 12:52:15) 
[]

iki soru: 1> mp3 player-usb-pil, 2> şarkı/grup ismi

1: geçenlerde iriver t60 aldım. herşeyiyle tam istediğim gibi. yalnız bu cihaz usb'ye bağlıyken pil tüketiyor. yani bilgisayarın görmesi için önce normal düğmesinden açmak, sonra usb'ye bağlamak gerekiyor. öyle normal tüketse ses etmem ama full dolu bir lro3 alkalin pili 5 dakika içinde emiyor resmen. bu sorunu nasıl çözerim? ya da pil tüketimini nasıl azaltabilirim?

2: doğan, star tv'yi almadan önce uyduda bir yan kanalı vardı. devamlı yabancı klip yayını yapıyordu. sene 2006 da bir klip başladı: 3 (4 olabilir) oryantal kıyafetli kız bir parça söylüyor. çiftlerin öpüşmesini, insanların yürürken erojen bölgelerini falan sansürlüyorlar. ihtiyar bir adamın etrafında dans ediyorlar. nedir bu grubun/parçanın ismi?


 
2-Nu virgos - stop!stop!stop!


  • mandayuvasi  (18.04.08 02:10:33) 
1. Pili çıkartıp bağlamayı deneyin.


  • paranormal  (18.04.08 10:37:34) 
[]

.nrg formatındaki filmi oynatmaca

durum biraz karışık dostlar: şimdi bir internet kafedeyim. kasada duran eleman bir şeyden anlamıyor ya da anlamıyor gibi yapıyor bilmiyorum; deamon tools kurdum lakin etkin olması için yeniden başlatmam lazım ama deepfreeze olduğundan onu da yapamıyorum (elemana bir seferlik kapat dedim, şifresini bilmiyormuş).
gom player açmıyor, k-lite açmıyor ne yapsam?



 
(git: 24761)


  • sourlemonade  (14.04.08 02:10:23) 
nero ile cd'ye yazın, öyle izleyin. nrg bildiğim kadarıyla nero'nun image dosyası.


  • karapolisnas  (14.04.08 02:17:13) 
alchol denedim gene restart istiyor.


  • insanimsi  (14.04.08 02:26:24) 
nero kullanmalısın dendiği gibi, neronun disk imageıdır çünkü. restart istemeden halledebilirsin sanırım.


  • kurukafa  (14.04.08 03:02:08) 
deepburner kullanabilirsin.


  • rimednac  (14.04.08 03:13:15) 
7-zip ile açmayı deneyebilirsin, olmadı "*.iso"ya çevir o zaman kesin açıyor 7zip.
iso yapmak için:
www.google.com

"Kurma ve yeniden başlatma derdi olmayan programlar(misal 7-zip) gerekli" dersen, şu iki siteye göz at:
portableapps.com
www.portablefreeware.com
  • late viper  (14.04.08 03:53:39) 
late viper: iso yaptım, 7-zip indirdim. olmadı: arşiv hasarlı ya da tanınmıyor.


  • insanimsi  (14.04.08 04:10:38) 
e dosya sağlam mı peki? Ben isoları açıyorum 7-zip ile.
Emin olmak için, hazır da "*.iso" yapmışken, deamon tools dene, onunla da açamazsan ya senin dosya bozuk ya da "*iso"ya çevirme işlemin başarısız.

  • late viper  (14.04.08 13:10:55) 
dosya bozuk olmadigi surece winrar, 7-zip nrg uzantilari acar. uzantisini rar yapmaniz ve buryaa cikart demeniz yeterlidir.


  • entrapmen  (14.04.08 14:11:27) 
[]

.m3u alternatifi arıyorum.

var mıdır başka playlist uzantısı? ya da ne yaparak bu uzantıyı mp3 player'ımla tanıştırabilirim?




 
.pls, .plc, .lst


  • kimlanbu  (11.04.08 20:35:37) 
flp
m3u8

  • bryan fury  (11.04.08 20:41:16) 
mp3 player la tanıstıramazsın sanırım soyle bi olay var dizin olarak adresliyor sarkıları. mğ3 playerin uzantısı yok bi kere. ya da kendi yazılımının olması gerek bunun için fln. unut sen onu.


  • bryan fury  (11.04.08 20:42:07) 
mp3 player'inizin marka/model bilgilerini de yazsaydiniz ke$ke.


  • can itin  (11.04.08 20:46:45) 
sony ise mp3 çalarınız, şarkıları attığınız program (sonicstage veya connect player) ile playlistler oluşturup atabiliyorsunuz.


  • kirk karaktere sigmayacak adam  (11.04.08 23:39:26) 
iriver t60


  • insanimsi  (12.04.08 19:55:18) 
zaten kendi içinde playlist uzantısı varmış bunun: .pla


  • insanimsi  (18.04.08 01:03:17) 
123   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.