[]

Amerika'da dil okulu okumak veya MBA yapmak isteyenler için

Sorularınızı yanıtlıyorum. Herhangi bir beklentim yok. 1 saat kadar boş vaktim var değerlendireyim dedim.




 
fulbright hakkında bilgin var mı acaba?


  • brkwashere  (07.04.15 20:33:28) 
malesef yok.


  • exordinary  (07.04.15 20:37:59) 
real estate mba konusunda bilginiz var mı ?


  • birfincankahvedahaisteyenadam  (07.04.15 20:45:38) 
tamamıyla burslu bir şekilde mba yapmak için temel şartlar neler? ortalama/bölüm önemli mi?


  • jihat  (07.04.15 20:58:53) 
real estate mba konusunda bilgim yok.

tam burs alım şartları çok zor ama imkansız değil. Amerika'da yüksek lisans konusunda en önem verdikleri husus niyet mektubu. Niyet mektubunuz iyiyse, ortalama ve bölümün pek önemi kalmıyor.
  • exordinary  (07.04.15 21:29:39) 
6 aylık dil okulu ve yaşam masrafları (standart) ortalama ne kadar tutar ?


  • ahmetmehmetsenmisinahmet  (08.04.15 01:11:25) 
Ben yazayim, Real Estate MBA bence cok super bir alan. Google'a yazinca cikiyor real estate konsantrasyonlu MBA'ler. Burada onemli nokta bence buyuk metropollere yakin yerlerde yapmak daha cok development firmasiyla dirsek degidirmek, planlamacilarla tanismak, endustri tozu yutmak vs vs noktasinda daha iyi olur.


  • hot potato  (08.04.15 01:34:38) 
Bu arada tamami burslu MBA'den kasit hem MBA yapatim hem harc odemeyeyim ustune para versinler ise oyle bir sey yok. Zaten olayin mantigina aykiri.


  • hot potato  (08.04.15 01:35:48) 
aylık $1000 ile $1500 doları gözden çıkarmanız lazım. Dil okulu için aylık $1000, MBA için eğer ucuz bir okulda yapıyorsanız aylık $1500


  • exordinary  (08.04.15 03:53:52) 
[]

Javascript çalıştırılıp çalıştırılmadığını kontrol etme

O kadar javascript öğreniyorum bari bir işime yarasın; itlik, serserilik yapayım diye oturdum online sınav sisteminde bana yardımcı olacak bir chrome extension yazdım.

Mevzu şu, bizim okul moodle diye bir sistem kullanıyor ve online sınavları bu sistem üzerinden yapıyor. Moodle'da öğretmen isterse senin alt-tab yapıp başka sayfaya geçip geçmediğini falan görebiliyor. Benim sıkıntım da burda başlıyor: Bu moodle zımbırtısı, kendi bilgisayarımda javascript çalıştırıp çalıştırmadığımı görebilir mi? Diyelim ki gördü, gidip bunu öğretmene ispiyonlar mı? Var mı böyle bir sistem?


 
göremez ama senin js çalıştıran sayfanın aktif olması alt tab yapmanla aynı kapıya çıkar. yanda başka bir bilgisayar açıp öyle baksan bakacağın şeylere?


  • ssyumusakg  (17.03.15 09:33:09) 
sinavlarimiz sinifta oluyor. ben bir seye bakmiyorum, javascript kodu kendi bakiyor ve bana dofru sikki isaretliyor.


  • exordinary  (17.03.15 16:24:02) 
moodle'in o ozelligini bilmiyorum acikcasi o yuzden tam nasil calisiyor nasil bertaraf edilir detayli arama yapamiyorum.
javascript client tarafindan calistirildigindan manipule edilmesi kolay olabiliyor, o yuzden kesin yontemi vardir ozellikle sayfanin deaktif oldugunu detect eden bir kod parcasi icin. sey yapabilirsin, chrome/firefox eklentileri ile no-js modu acip sayfalardaki js kodlarinin calistirmazsin, sanirim o zaman sikinti cikmaz. riski budur ;D

  • jedilance  (17.03.15 19:31:22) 
[]

Kariyer değiştirme

Arkadaşlar selamlar. 28 yaşında, Marmaray'da şeflik yaptıktan sonra makine mühendisliği kariyerime son verip, software developer olmaya karar verdim. Şöyle bir mantık kurdum kendi kafamda, bugün bir fabrika kurmayı bırak bir atölye açmak bile hayvanat gibi yatırım gerektiriyor. Ancak yazılım alanında biraz zaman yatırımı yaparak birşeyler üretmeye başlayabilirim diye düşünüyorum.
Zaten 10 seneyi aşkındır web tasarımı falan yapıyorum kendim için, ayrıca lise zamanından beri ufak tefek problemlerimi c++ ile çözebiliyorum ama genel anlamda yaptığım şey sıfırdan kod yazmak değil codehack yaparak sağdan soldan bulduğum şeyleri modifiye etmek şeklinde idi.
Şimdi bu noktada kısa bir hikaye anlatmak istiyorum. Üniversite 3. sınıftayım, öğrendim ki bir firma makine mühendisi arıyormuş. Başvurdum, sağolsunlar bana fırsat verdiler ve işe başladım. Mülakatta sordukları soru şuydu: "Autocad biliyor musun?"; gençliğin verdiği cehalet işte "biliyorum" dedim. Okulda falan kullanıyordum Autocad'i ve kullandığım kadarıyla kendimi Autocad biliyor sanıyordum ama işe başladığım ilk gün bir bok bilmediğimi anladım. Çaktırmadım tabi, çünkü adamlar bana güvenerek 24 katlı 3 blok ve alışveriş merkezinden oluşan Ukrayna'da bir konut kompleksi projesini emanet etmişlerdi. Sağımdaki solumdaki teknik ressamları izlemeye başladım. Baktım adamlar mouse'ı neredeyse hiç kullanmıyor; tüm işlerini klavyeden hallediyorlar. Girdim google amcaya "autocad keyboard shortcuts" diye arattım; oradan aldığım bilgileri uygulamaya başladım ama baktım ki öyle direkt olmuyor. Sonra teknik ressamları izleyip onlardan gördüğümü uygulamaya başladım. Böyle böyle autocad'i öğrendim hatta üstüne lisp falan kasarak o teknik ressamlardan daha hızlı ve efektif kullanmaya başladım. zaman içinde üstüne koya koya bir noktaya kadar geldik, öyle ki genç yaşta Marmaray'da dizayn şefliği pozisyonuna layık gördüler.
Yukarıda anlattığım ana sebepten dolayı kariyer değişikliği yapmaya karar verdim. Doktorayı bırakıp MBA yapmak için gurbet ellere geldim. Şimdi javascript öğrenmeye çalışıyorum ama hem belli bir yaştan sonra çok zor oluyor; hem de ben ne kadar ulan şunu biliyorum bunu biliyorum desem de uygulama fırsatım olmadığı için sanıyorum ki ilk işverenime "autocad biliyorum" dediğim kadar javascript biliyorum. E kimse de stajyer olarak bile olsa işe almak istemiyor. Github'a falan bakıyorum, adamlar uçmuş kopmuş gitmiş anlayamıyorum ne yaptıklarını. İşin özü ne halt edeceğimi bilmiyorum. Öyle içimi bir dökeyim istedim.

 
Benden sadece 1 yaş büyüksün ve benim kariyerim seninki kadar iyi değildi.
2.5 sene önce bir şeye kesin karar verdim ve bu doğrultuda yürüdüm. İnşallah olmak üzere.

Sana nacizane tavsiyem öncelikle gerçekten ne istediğini bil. Bunun için bir hayat koçuna gidebilirsin.

2. Hayallerinden vazgeçme eğer gerçekten istiyorsan.

Saygılarımla
  • EXXE01  (08.03.15 07:27:30) 
selam,

yazılım yapmıyorum ama ben de IT sektöründeyim. nacizane görüşümü yazayım.
açıkcası doğruyu söylemek gerekirse işin zor. çünkü eğer SW developerlık yapmak istiyorsan, türkiyede yaşıyoruz, genelde ilk bakılan etiket oluyor. takdir edersin ki makina mühendisliği ne alaka diyecekler. eğer yazının en başındaki gibi freelance veya grişimcilik türünden işler deneyeceğim dersen. çevre ve deneyim gerekiyor. evet bu tür işler bir fabrika kurmak gibi masraflı değil fakat bunların da kendilerine göre çeşitli zorlukları var.

kolay gelsin.
  • eloharp  (08.03.15 08:28:46) 
Hobi olarak yine yap :) abicim şaka bi yana gül gibi elinde mesleğin tecrüben var 0 dan stajer olarak işe başlama. Bu yazılım işleri de çok ayağa düştü liseli çocuklar yapıyor hindistanda orda burda neyse sen bilirsin. Evli misin bekar mısın bilmiyorum ama ilerde kızın babası ne iş yapıyorsun dediğinde makina mühendisiyim tünel yapıyoruz demek var home office bilgisayar başındayım demek var. Karar senin.


  • kelepir  (08.03.15 11:20:13) 
bugun bir fabrika kurmayi birak cumlenden mutevellit ayni mantikla kurulan yuzlerce binlerce yazilim sirketi var. zaten kosgeb direk yardim ediyor teknokentlerde ucretsiz ofis sagliyor.. web tarafinda para yok masaustu programciliginda yine girla sirket var mobil yazilim en mantikli olani ama o isler cidden senin de gordugun uzere kolay degil ciddi inovatif bi fikir ve sonrasinda altyapi lazim. hem junior olarak gireceksin bir yere aldigin ucret onceki islerine gore dusuk olacak bence bu motivasyon eksikligi yaratir. alternatifin olmasa yardir hocam derdimde referanslarin iyi kurumsal sirketlerde guzel pozisyonlarda guzel paralar kazanabilirsin.


  • Golgi  (08.03.15 11:36:59 ~ 11:38:07) 
eldeki kuş daldaki kuştan iyidir. bırakma mesleğini.

yazılımcı falan değilim ama düşünsel işler her zaman fiziki-uygulamalı işlerden zor olmuştur. fabrika açmak zor tamam da, üretim hattını bişeyini ufaktan kurduğun anda alıp yürürsün büyük hatalar yapmadığın sürece.

bir de iki tecrübe bir hayat sığmaz derler. bu kararı üniversite son sınıfta vermiş olsan neyse, şu saatten sonra alacağın karar resmen 2. bir hayata başlamak kadar riskli ve zor.
  • calligrapher  (08.03.15 11:51:41) 
[]

Dil bilgisi uzmanlarına - 2

Sevgili uzmanlar,

Çok zor bir kelime sorusu geliyor hazırlanın. Şimdi hani bazı durumlar var ya, arkadaşınız size takılır ama kızmazsınız. İşte mesela, iş ortamında sevdiğiniz bir arkadaşınız "kanka, seni dün E-5-te görmüşler" dese, gülersiniz ve benzer bir şekilde karşılığını verirsiniz. Hani başkası dese adamla gırtlak gırtlağa birbirinize girersiniz ama yakın arkadaşlıklarda bu ufak takılmalar ortamın neşesidir. Mesela bir diğer örneği de, "oğlum senin için şöyle böyle diyorlar" diyen arkadaşınıza "aaa, olur mu öyle şey ayol" dersiniz, geyiği çevirmeye devam edersiniz ama başka birisi dese kan çıkar.
İşte bu gibi durumlarda, faciaya yol açmayacağını bildiğiniz, arkadaşlar arasındaki bu takılmalar, alay etme durumu hangi fiil ile anlatılabilir?
Belki de çok kolay, herkesin bildiği bir kelimedir ama ben hatırlayamadım; aklıma takıldı.

 
tam uymuyor ama tiye almak?


  • benim adim kerim hepinizi severim  (22.02.15 00:00:13) 
Homofobi.


  • rygard  (22.02.15 00:01:39) 
Geyik yapmak?


  • indescribable  (22.02.15 00:05:08) 
argo mudur bilemem de maytap geçmek?


  • principlei  (22.02.15 00:08:19) 
enseye tokat göte parmak.


  • keleme cave neyar  (22.02.15 04:02:56) 
takılmak, insan sevdiğine sataşırmak, tatlı tatlı sataşmak, ince ısırmak, dişlemek, pislik yapmak, piçlik yapmak, samimiyetin bokunu çıkarmak, samimiyete güvenmek, dost kazığımak, nazı geçmek, başkası olsa ağzını burnunu kırmıştım, kıymetini billemek, dost kontenjanından yardırmak

ve türevleri.
  • demesi kolay tabii  (22.02.15 04:51:13) 
[]

Dil bilgisi uzmanlarına - 1

Selam dostlar,

Şimdi malumunuz güzel Türkçe'mizi bozma çabaları altında -sel, -sal uydurma ekleri kullanılmakta. Örneği duygu-sal yerine duygu-lu kullanmak dil bilgisi kuralları açısından doğru olanı. Şimdi bu -sal ve -sel 'le biten kelimelerin tamamını başka şekillerde ifade edebiliyorum ama sıkıntı yaşadığım bir kelime var. Global'in Türkçe karşılığı olan küresel kelimesinde -sel eki yerine birşey koyamıyorum. Bir yardımcı olursanız sevinirim.


 
-sel, -sal eklerinin uydurma olduğu bilgisi nereden geliyor? daha önce böyle bişey duymadığım için soruyorum.


  • tepedeki psychedelic adam  (21.02.15 23:53:56) 
Evrensel yerine ne kullanıyorsun?

"Dünya çapında" nasıl olur? Gerçi o daha ziyade worldwide gibi oluyor.
  • alperz  (21.02.15 23:54:19) 
sokaktan 100 insan cevirelim. 100une de soralim. 96 tanesi duygusal sozcugunu herhangi bir bicimde yadirgamazsa bitmistir ya o sozcuk artik turkcedir babalar gibi. ve bahsettigimiz sey know-how tarzi bisi de diil. niye bir dilin kendini gelistirme kapasitesi bu kadar sorgulanir anlamiyorum.


  • groove  (21.02.15 23:54:22) 
bence kasma küresel kelimesini kullan kürevi kelimesi yazan bir metinle karşılaşsam ne diyor bu derim ciddiye almam, dil gelişen değişen bir varlık, kabul et ya da etme artık -sal-/-sel eki dilimizde var.
dilin amacı karşımızdaki ne derdimizi, söylemek istediğimizi yanlış anlamalara mahal vermeden anlatmak için kullandığımız araç. bozmayacağım diye anlaşılabilir olma özelliğinden vazgeçmemek lazım.

  • kuzey li  (22.02.15 00:00:21) 
@groove, 20 seneye yakın okumuşluğum var. Hiçbir Türkçe dersine çekimler ve ekler gösterilirken -sel, -sal ekleri gösterilmedi. Zira TDK'nın kılavuzlarında da bu ekler yok, çünkü öyle bir ek yok.
Muhtemelen Feyza Hoca'nın kitabında özellikle üstünde duruluyor bu durumun. "Şimdi duygusal bir şarkı dinliyoruz" demek yerine "Şimdi duygulu bir şarkı dinliyoruz" demek daha doğru mesela.

  • exordinary  (22.02.15 00:02:29) 
@cigerdelen

bak simdi baktim mesela tdkya. nazim hikmet'ten bir ornek koymuslar. adam kullanmis yani. ya ben demiyorum zaten aptal saptal kelimeleri alalim ingilizceden diye. bak ne guzel bi sozcugumuz var ona ek getirmisiz yeni bir sozcuk olmus ne guzel. isteyen istedigi sekilde de kullansin nedir yani. belki ilerde icgudusel dahil 20 farkli anlama gelicek. belki duygusal yalnizca belli bir kesim tarafindan kullanilacak olabilir yani. sozcuk bu anlasiyosun bununla.

ozet olarak 96 kisi kuresel derken sen gidip kurevi dersen bence baya komik ve manasiz olur. kendi dilini koru eyvallah da o 96 kisinin dilini korumus olmuyosun.
  • groove  (22.02.15 00:10:09) 
@exaordinary

ya iste belki 10 sene sonra adamlar koyucak o sel sal eklerini. niye kisitliyoruz kendimizi. duygusal da olsun duygulu da olsun. farkli anlamlara gelsin. farkli kisiler kullansin. bak mesela benim icin duygulu ile duygusal ayni sey degildir. sen dedin ve kullanmaya karar verdim dilim gelisti bu kadar basit. ikisinden birini secme ihtiyaci duymuyorum. ama birisi cikip der ki ya benim icin duygulu ile duygusal tamamiyle ayni seyler derse bisi diyemezsin ona da.

simdi bi yazar cikar eserlerinde duygusal kelimesini oyle bi kullanir ki hakkinda 5 sayfa yazar. artik sen onu okudugunda duygusal kelimesi belki duygulu kelimesinden 100 kat daha anlamli olucak senin icin. bence dil bu kadar oznel bisi.
  • groove  (22.02.15 00:16:06) 
selam. dilbilim bitirmiş ve osmanlıcaya giriş almış birisi olaraktan azcık açıklamaya çalışayım. türkçede isimden sıfat yapan ek yoktur. eski dilde türkçe kelimeler yerine arapça ve farsça kelimeler tercih edildiği için bu dillerin gramerindeki yöntemler kullanılarak sorun çözülebiliyordu fakat türkçe kelimelere geçilince belli bir ifade güçlüğü oluştu. bunun önüne geçmek için fransızcadaki -el(le), -al(e) ekini türkçeye -sel, -sal diye devşirdiler fakat devşirme olduğu için doğal olarak doğal görünmedi (dil devrimi öncesi metinlerde bu -sel, -sal ekini gördüyseniz yanılıyorum demektir ama pek zannetmem). insanlar da o kadar zamandır bir türlü alışamadı. bununla oluşturulan kelimeler dandik görünüyor ama türkçede isimden sıfat yapan daha iyi bir ek alternatifi üretilmediği sürece ya bununla idare edeceğiz ya da -î ile biten arapça kelimelere geri döneceğiz.


  • mistreated  (22.02.15 00:58:23 ~ 00:59:58) 
Donanımsal bir sorun var bilgisayarda, yazılımsal değil.

Bu cümledeki her kelime Türkçe, sadece sal eki devşirme diyelim. Yerine ne koyacaksın? "Donanımdan kaynaklanan" dersen kelime çeşitliliğini ve kolaylığını azaltmış oluyorsun. Sel-sal eki Türkçe'ye bir eksikliği gidermek için eklenmiş. "Den kaynaklanan" anlamını karşılıyor. Duygulu kelimesi sana uygun görünebilir ama duygusal kelimesini karşılamaz. "Duygusal bir şarkı" yanlıştır kabul ediyorum, asıl söylenmek istenen şey duygulu bir şarkı olabilir. Ama "duygusal bir karar" sözünün karşılığı "duygulu bir karar" değildir, "duygudan kaynaklanan, duygu kökenli bir karar"dır.

-vi eki ile -î eki ile -lu eki ile karşılayamazsın. Ya kelime ekleyeceksin ya da sal ekinin dile zenginlik getirdiğini fark edeceksin.

Güzel düşünmüşsün ama sel sal eki artik Türkçe ve daha iyi bir karşılığı yok. "Den kaynaklanan" kalıbı ise dil kolaylığı ve zenginliğini sağlamıyor.
  • harzem  (22.02.15 01:57:58 ~ 01:59:31) 
[]

Bu kadar mal olmak zorunda mıyız?

Sen yaşanan vahşetten sonra bir mallık fırtınası esmeye başladı. Heryer hiçbir geçerliliği olmayan imza kampanyaları, mağduruz diye zırlayanlar, erkeklerden tiksiniyorum diye salyalarını saçanlarla dolu.
"La oğlum, kızım mal mısınız" minvalinde bir kaç paylaşımda bulundum facebookta ama yok arkadaş önü alınacak gibi değil.
1. internet siteleri üzerinden yapılan imza kampanyalarının bir hükmü yok. duyuruda da başlık açmış bazı mallar var; change.org'da kampanya açmış 1 milyon kişi hedefliyorlarmış falan. Azcık akıllı olun la, adamın sinirlerini bozuyorsunuz.
2. kadınlar mağduruz diye zırladıkça daha çok ezilirler. kadın-erkek eşittir ama bu lafla olmaz. "ama biz eşitiz, siz hakkımızı vermiyorsunuz" demekle eşit falan olunmaz. bırakın bu post feminist ayaklarını da, eşit olduğunuzu ispat eder şekilde davranmaya başlayın. kimsenin size eşitlik vermesine gerek yok; hakkınızı kendiniz alın.
3. erkeklerden tiksiniyorum diyen zevat, size diyecek hiç bir sözüm yok. pozitif ayrımcılığın dibine vurmuş bir ülkede yaşıyoruz zaten hala daha şu erkekleri nasıl aşağılasam da kendimi yüceltsem derdindesiniz. erkeklerden tiksinmek yanlış, arabeskten tiksinin. arap sevicilerin algı yönetimiyle dayatmaya çalıştığı şeriat sevdasından kurtulun. arap zihniyetini reddedin, modernliğe yönelin.

yahu yazacak çok şeyim var aslında ama toparlamakta zorluk çekiyorum. mevzu şu ki, bu arap seviciler bizi kendi milli değerlerimizden uzaklaştırmaya, araplastirmaya calisiyor. Türk-islam birligi diye uydurma bir safsata var mesela. bu safsatanin tamamı din kullanilarak arap adetlerini Türk milletine yedirme numaralari. kızdığım nokta da bu. ben zaten din denilen olguya tamamıyla karşıyım, insanları kandırmak için kurulmuş politik bir düzen. bizim insanimiz da zaten müslüman olmayı, arap gibi yaşamakla karıştırıyor. kuran'ı öğrenmeye çalışmıyor kimse, herkes arapları taklit etmeye uğraşıyor. bu da bizi uçuruma sürüklüyor. biz zaten milli değerlerimizi yasasak, kızlarımızın başına hic birşey gelmez, güvende olurlar.
idam gelsin diye meydanlarda bas bas bagiranlarin tek amaci seriat getirmek ulkeye. bakın bakalim bu heriflerin bir tanesi çıkıp da televizyonda bebek katili apoyu asalim diyor mu?

 
o kadar şey yazmışsın ama tek çözüm önerin "biz zaten milli değerlerimizi yasasak, kızlarımızın başına hic birşey gelmez, güvende olurlar."

ciddiye alıp cevap yazmadım.
  • freebird5406_2  (15.02.15 19:50:40) 
kusura bakma ama ben de sana benzer hisler duyuyorum şu an.

1. haklısın, insanlar bir şey yapmış gibi görünüp kendilerini rahatlatıyorlar. ama en azından kötü niyetli bir şey değil. bi boka yaramayacak tabii ki.

2.kadınlar tepkilerini gösterince zırlamış mı oluyorlar? kadınlar haklarını alamıyorlar işte. abi sen bu ülkede yaşamıyor musun? ben erkeğim bin bir türlü hakkımız gaspediliyor. senin de gaspediliyor. alabiliyor muyuz? yahu kadın boşanmak istedi diye tehdit ediliyor, polise başvuruyor koruma yok, savcıya gidiyor savcı sallamıyor. ailesi sahip çıkmıyor. ne yapsın? sen aynı durumda olsan kendini savunabilecek misin? aptal aptal konuşma zaten olaylar sıcak. canını sıkma insanların.

3. bokunu çıkaran aptallar olmakla beraber büyük kısmı anlık duygusal tepkiler. makul olup tahammül et işte.
  • doxanikee  (15.02.15 19:51:22) 
ilk sorunuza kısa ve net cevap veriyorum; bence bu kadar mal olmak zorunda değilsiniz.
bu kadar da sinirlenmeyin, ben mesela sizin zihniyetinizdekilere sinirlenmemeyi öğrendim, size de tavsiye ederim. derdinizi anlatmakta güçlük çekiyorsanız bırakın dağınık kalsın.

  • asisamus  (15.02.15 19:55:45) 
tecavüzü gerçekleştiren tip müslüman ve milliyetçi ideolojiyi benimsemiş bir kişiydi. eyyorlamam bu kadar.


  • zgrydn  (15.02.15 20:02:44) 
yine de yapıcı bir önerim olacak

istediğimiz kadar çeşitli kampanya yapanları eleştirelim, bu vahşeti kınayalım, iktidarı sorumlu tutalım, toplumu suçlayalım kendi yaptıklarımızın farkında olmadan bir şey değişmez, önce kendimizi değiştirmeye çalışarak başlayalım
  • freebird5406_2  (15.02.15 20:03:02 ~ 20:07:38) 
araplaşma süreci ile tam manasıyla alakası yok diyemeyiz aslında. araplarda kadın 2. sınıf insandır. hatta bi' aralar kadın insan değil yaratıktır, erkek insandır diyorlardı bizim arapçılar.

kadının sınıfını düşürüp, toplumdan silmeye kalkınca, kadın cinayetlerinde inanılmaz bir artış oldu. başımızdakilerin sürekli olarak kadınları hedef almaları sonucunda, kadın değersizleştirildi ve dirisi de ölüsü de değersiz bir hücre yığını olarak kabul görmeye başladı.

bunlar araplaşma sürecinin tetiklediği şeylerdir. bunun önüne geçilmediği müddetçe, kadınların sınıfları daha da düşecek, kadınlar toplumdan daha da fazla silinecek, siz de açık giyinmeseydiniz diyerek tecavüzü tacizi meşrulaştıranlar daha da artacak.

bu ivmeyle araplaşma devam ederse, her sene burada kadın cinayetlerinin artışını, tecavüzlerin artışını konuşmaya devam edeceğiz.
  • mesglsn sanirm bn yatiyrm  (15.02.15 20:06:11 ~ 20:06:36) 
milli değerin neymiş?

o milli değerlerinin hangisi kadına "ev hanımlığı" dışında adam gibi bir rol biçiyor? "güvende olurlar" demek sanki bunun kadınlara verilen bir "lütuf"muş gibi gösterilmesi olmuş. insan gibi bir düzende zaten güvende olacak kadın ya da erkek fark etmez.

şunu kafanıza artık sokmanız lazım: "kadın peygamberden emanet" gibi sözler ya da "kadınlarımıza iyi bakalım" gibi laflar doğru şeyler değil. kadın ne kimsenin emanetidir, ne de senin bakımına muhtaçtır. Kadın bağımsız bir bireydir ve yaşadığı sorunların temel sebebi biz yani erkeklerdir.

Sana bu kadar uzun cevap yazarak parmaklarımı boşa yormuş oldum ama olsun.
  • burberry  (15.02.15 20:09:57) 
tecavüzcü her ülkede var , akıl hastası var , sapık var , bunlar tamam da , ben size alışamadım . Asıl korktuğum sizsiniz işte ,sizden bu kadar çok olan tek ülke biziz sanırım :(


  • waterhardeningsteel  (15.02.15 20:38:45) 
[]

zencefil ve bal

daha once bi tanidigimizin dugun arefesi penisine zencefil ve bal surerek, dugun gunu hastaneye kostugunu biliyorum. nedeni de penisinin asiri sismesiymis. az once bir forumda denk geldim; penisinizi kalinlastirmak icin zencefilli bal surun diyor adamin biri.
zencefil ve bal nasil oluyor da penis sisiriyor? benim aklima alerjik reaksiyon olusturmasi geliyor bir tek.



 
elimde 60'lı yıllardan kalma bir ibn-i sina kitabı var. orada geçiyordu böyle bir terkip. ama olay dalgayı büyütmek amacıyla değil, hatun kişisine daha çok zevk vermekle alakalıydı.

denemek hiç aklıma gelmedi...
  • mermize  (01.02.15 20:33:10) 
Acı bir şey yendiğinde dudaklar uyuşup şişer, belki bu da böyle bir şeydir. Zencefil ve bal karışımı boğaz hastalıklarını iyileştirmek için kullanılıyor. Belki boğazdaki iltihabı uyuşturup yakıyordur. Öyle hassas dokularda böyle bir etkisi olabilir.


  • aychovsky  (01.02.15 20:34:13) 
[]

devlet gorevlisi olarak baslayip gercekten mafya olmali film

soru baslikta. var mi bildiginiz boyle filmler? tesekkurler




 
(bkz: namuslu)


  • norek  (31.01.15 06:20:13) 
(bkz: the departed )


  • naughtyfisherman  (31.01.15 08:16:12) 
[]

Manyaklarla uğraşmak

Selam ahali. Bir süredir bir manyakla uğraşıyorum. Yaban ellerdeyim ve 4 ay önce acil olarak ev/oda ihtiyacım doğdu. Craigslist'ten buldum bi yer, gittim anlaştım. Sözleşmeyi yaptıktan sonra baktım ki ev sahibi hatun kişi sürekli daha önceki kiracılarının ona zarar verdiğinden, komşularının onu rahatsız ettiğinden falan bahsediyor, dedim oğlum kaç git başına bela alma. Ev sahibine dedim "bak daha evinde kalmadım ve ben kendimi rahat hissetmiyorum. gel şu anlaşmayı fesh edelim.", nuh dedi peygamber demedi; "Sözleşmeyi yaptık, paranı falan geri vermem. İstersen evde kalmayabilirsin ama sözleşme sözleşmedir" dedi. Biraz daha ısrar edince, yerime birini bulursa evden çıkabileceğimi söyledi. 20 gün sonra yerimi birini buldu, akşam 9'da gelip bana hadi çık yerine birini buldum dedi; gittim otelde kaldım hatta. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra kendince bir hesap yapmış, işte depozito ve kullanılmayan günler için bana geri ödemesi gereken miktarı hesaplamış bana mail attı. Ben de eyvallah dedim. Bir süre sonra depozitoyu parça parça ödedi ama kullanmadığım günler için ödeme yapmadı. 15-20 günlük aralıklarla sordum ne zaman ödeme yapabileceğini, hepsinde yapacağını söyledi ama bir tarih vermedi anlayacağınız geçiştirdi. Son konuşmamızda, "eğer ödeme yapmak istemiyorsan seni mahkemeye vereceğim ve mahkemede başın belaya girsin istemiyorum" dedim diye başladı bana "beni tehdit edemezsin. sen kim oluyorsun vs" şeklinde saydırmaya. Hızını alamadı okuduğum okula yazı gönderdi. Gönderdiği yazıda benim İŞİD elemanı olduğumu, onu tehdit ettiğimi, onu takip ettiğimi ve ona zarar vermek istediğimi falan belirtmiş; dolayısıyla okuldan atılmamı ve vizemin iptalini talep etmiş. Okul beni alelacele çağırdı, savunma istedi falan; neyse ki aramızdaki herşey karşılık imzalarla kayıtlı olduğundan ve tüm mailleri ve sms mesajlarını sakladığımdan derdimi anlatabildim okula.
Okul bana iftiranın çok büyük bir suç olduğunu ve istersem bu manyağın donuna kadar alabileceğimi söyledi. Uğraşmak istemediğimden, adliyeye gittim ve sadece alacaklı olduğum para için dava açtım. Ama şimdi hafif bir pişmanlık var çünkü bu manyağın başıma daha büyük belalar açmaya çalışacağından korkuyorum. Kadınlara pozitif ayrımcılık yapan adaletin (bkz: sahte tecavüz davaları) beni pek koruyup kollamayacağı konusunda endişelerim var. Böyle durumlarda, manyaklarla nasıl başa çıkıyorsunuz? Biraz bir akıl fikir danışmak istedim.



 
uğraşmak istemeyeceğine iftira olayından dava aç okuldan dedikleri gibi. agresif oyna.


  • snape i başından beri tanırım  (29.01.15 00:43:03) 
ben bu derece değil ama yine yaban ellerde "sen beni öldürürsen..." diye abuk subuk konuşan paranoyak ev arkadaşımdan arkama bakmadan kaçmıştım. allahtan depozitoyu falan alma şansım olmuştu ama o arada senelerce o evde oturacağım diye hesaplayıp da orda olmadığım halde 20 gün erken başlayan kontrata imza attığım için sadece 4 ay kalınca o 20 günün parası bir güzel içime kaçmıştı. aman paraları onların olsun. kurnazlık falan yapıyor olsa uğraş al tazminat derdim ama manyakla uğraşılmaz. boş ver.


  • gene mi gene  (29.01.15 00:48:15) 
Yahu tecavuz davasi, istisnai bir durum, kadinla yatmissindir sahit falan yoktur boyle bir sey iddia eder. Ama su an seni suclayabilecegi bir durum yok ki ortada, bir delil bir ispati mi var? Hayir. Okula attigi mail dahi senin lehine bir sey. Yersiz bir endise icindesin.


  • bosver nicki  (29.01.15 00:48:29) 
bir sürü örneği var. kadın kişinin gidip de filanca bana tecavüz etti demesi yeterli senin evinden aldırılman için. sonra mahkemeye çıkıp, delillerle veya kadının kişinin sunamadığı deliller üzerinden kendini aklamaya çalışıyorsun. daha yeni haberi vardı, elemanın birisi 4 yıl yatmış kendini aklayana kadar. kendini aklaması da şöyle olmuş, en sonunda suçlamayı yapan kişi itiraf etmiş elemanı normalde hiç tanımadığını.
ben 2 sene yargılandım, işlemediğim bir suç için. suçu işleyenler yakalandıklarında benim adımı vermişler beraber yapıyorduk diye. halbu ki beni tanıdıkları falan yok, nüfus cüzdanı fotokopimi bulmuşlar bi yerden dolayısıyla tek bildikleri adım soyadım tc kimlik numaram. ama bu bilgilerle beni suçlayıp 2 sene boyunca yargılanmama sebep oldular.

  • exordinary  (29.01.15 00:54:00) 
uğraşmak iste. uçuk iddiaları var. haksız çıkman epey zor.
şizofrense ilacını almalı. vasisi her kimse, ona teslim edilmeli. vs vs. hakkını al, bokunu çıkartma ve o da hak ettiği tıbbi yardımı almak zorunda kalsın.

bu arada, kendin uzak durup tanımadığın başka birini bu manyağın pençesine itelemeye niyet etmişsin, bu da büyük götlük ama neyse.
  • namus ninjası  (29.01.15 00:54:04) 
@namus ninjası, @darknum_: dava açmak $50 burada. bir de davayı açtıktan sonra davalının peşine düşmek zorundasın. yani dava açtığın zaman, mahkeme celbini falan bir şekilde ulaştırman gerekiyor, aksi taktirde dava düşüyor.
Şimdi ben bu alacağım miktar için dava açtım, iadeli taahhütlü posta ile de bilgileri gönderdim, çünkü davayı kazanırsam karşılığında yaptığım masraflar da dahil olmak üzere bir para alacağım. Ama itiraf suçundan dava açtığım zaman karşılığında ne alabileceğimi bilmiyorum; dolayısıyla hem masraf yapmak hem de bu manyağın başıma açacağı diğer dertlerden dolayı endişelerim var.

Avukata sordum "mahkemede başın belaya girsin istemiyorum" demek tehdit midir dedim. Bela kelimesini kullanmasan iyi olurmuş ama genel itibariyle ben ortada suç teşkil edecek birşey görmüyorum ama yine de hakimin karar vereceği bir konu dedi. Çok enteresan memleket.
  • exordinary  (29.01.15 01:07:09) 
ben anlamamışım yaban elleri es geçince.
siyasi atmosfere bağlı tabii ama şu ışid muhabbetinden, kadının varını yoğunu alıp okulu bırakıp amerikada hostel işletsene olm. gavur malı lan. nolcak. çök gitsin. wohohow.

  • namus ninjası  (29.01.15 01:32:30) 
@beetlejuice: Sözleşmeleri hep 2 şer nüsha şeklinde yaptırmıştım. Dolayısıyla onda olan her sözleşmenin aynısından bir tane de bende var.
@raavann: Otobüse binerken, yan koltuğundaki adamın kişiliğini bilebilme ihtimalin var mı? Ya da ev kiralarken ev sahibinden adli sicil kaydı istiyor musun? Bence bu iki soru seni tatmin edecek cevabı verebilmemi sağlıyor. Öteki yandan meraklıları için kayda değer sahte tecavüz davalarıyla ilgili bilgi için en.wikipedia.org adresini ziyaret edebilirsiniz.

  • exordinary  (29.01.15 01:48:43) 
Bana çektirene ben de çektirirdim. Hele ki iftira atıp olayı dolanırıcılıktan daha da beter bir yere çektiyse. Açın gitsin davayı, kazanırsanız 2 ay fazla gezersiniz :)


  • sevgikusunkanadinda  (29.01.15 02:07:04) 
Gayet kadinin gotunden kan alma sansin var. mesajlari, mailleri yedekle bir yere. bunlar elinde oldukca sirtin yere gelmez. okul da sana sahitlik yapar muhtemelen zaten, gerektiginde destek verir.


  • fortisvita  (29.01.15 02:09:23) 
[]

Google inbox davetiye zinciri başlığı engelli mi?

Google inbox davetive zinciri başlığı sanırım engellenmiş. İki sorum var.
1. Neden engellenmiş biliyor musunuz?
2. Davetiye gönderebilecek olan var mı?

Teşekkürler

 
isin acil degilse bos mail at bir kac gun icinde doneceklerini soyluyorlar.


  • kutsalbok  (26.10.14 21:52:35) 
1 hafta önce mail atmış arkadaşıma hala dönmediler.
Meşguller demek ki =)

  • exordinary  (26.10.14 21:56:24) 
bende bi tane varmış. mail adresini mesaj olarak yollarsan atabilirim? bana davetiyeyi 2 günde yolladılar, ama bi bakıp çıktım. pek anlayamadım olayı.


  • raikkonen  (26.10.14 21:59:51 ~ 22:00:22) 
[]

Diplomanın İngilizce çevirisi

Merhaba,

Diplomamın İngilizce'si lazım oldu ve resmi bir şey olmadığı için benim tercümemin yeterli olacağını söylediler. Maalesef diplomalarımız saçma sapan bir biçimde olduğu için çevirisi de hayli zor oluyor. Bir kaç deneme yaptım ama bir türlü içim ısınmadı. Yardımcı olabilirseniz sevinirim.

Türkçesi şöyle bir şey:

Yıldız Teknik Üniversitesi
ALİ DESİDERO
2007-2008 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINDA
MAKİNE FAKÜLTESİ
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜNDEKİ
EĞİTİMİNİ BAŞARIYLA TAMAMLAYARAK
LİSANS DERECESİ
ALMAYA HAK KAZANMIŞTIR

 
Teşekkür ederim ancak bire bir çeviride sıkıntı yaşadığım içim burada sordum =)


  • exordinary  (20.02.14 21:50:05) 
Yaptığın incelik için teşekkür ederim ama neresi birebir geçiyor. Türkçe okuduğunu anlayamıyorsan allah zihin açıklığı versin.


  • exordinary  (20.02.14 22:00:02) 
Ali Desidero has succesfully completed the studies required for and is awarded the degree of bachelor of science in mechanical engineering with all the rights, privileges and honors pertaining therata. Given in ISTANBUL on July 21st, 2008.

benim diplomada boyle yaziyor (koc elektronik)

Bachelor of Science derecesi mi veriyor sizin okul ona bi bak. bachelor of engineering de olabilir ama dusuk bi ihtimal.
  • she was my baby  (20.02.14 22:23:40) 
Arkadaşlar ilgileriniz için gerçekten teşekkür ederim. Benim elimde de bir sürü ingilizce diploma örneği var ama bana burada Türkçe yazdığım şeyin tam İngilizce çevirisi lazım. İngilizce bilmeyen bir adam değilim ama kafa nasıl durduysa artık bunu beceremedim. Yardım istediğim konu bu.


  • exordinary  (20.02.14 22:38:54) 
haci bi tek 2007-2008 egitim ogretim yili ekleyeceksin yazdigim seye, sondaki tarihi de sileceksin. lisans derecesi almaya hak kazanmistir'a kadar yaziyor benim yazdigimda :) kolay gelsin ne diyeyim.


  • she was my baby  (20.02.14 22:41:51) 
@shewas my baby, yahu benim Türkçe olarak yazdığım şeyin neresinde gerekli olan eğitimi tamamlamıştır vs. gibi şeyler yazıyor. Sorduğum şey birebir çeviri. Lütfen yapmayın :D


  • exordinary  (20.02.14 22:46:01) 
ALİ DESİDERO
ALİ DESİDERO
HAS BEEN AWARDED THE DEGREE OF
BACHELOR OF SCIENCE
BY SUCCESSFULLY COMPLETING HIS EDUCATION
IN 2007-2008 ACADEMIC YEAR
IN FACULTY OF MECHANICAL ENGINEERING
DEPARTMENT OF MECHANICAL ENGINEERING
  • exordinary  (20.02.14 22:46:24) 
EĞİTİMİNİ BAŞARIYLA TAMAMLAYARAK

vay arkadas ne kafalar var ya :)

kolay gelsin tekrardan.
  • she was my baby  (20.02.14 22:49:36) 
ya arkadaşlar anlamıyor musunuz anlamamazlıktan mı geliyorsunuz. saçma olan benim diplomamın Türkçe'si zaten. Bunun bire bir çevirisini istiyorlar ve beceremediğimi düşündüğüm için yardımınızı istedim. Yazdıklarınızı gördükçe ben de "ne kafalar var" diye soruyorum ama işte var demek ki öyle kafalar hala gelmiş yazıyorsunuz.


  • exordinary  (20.02.14 22:52:17) 
Yıldız Technical University
ALİ DESİDERO
has gained the right to obtain Bachelor's Degree (BS mi neyse onu bölümüne göre kendin düzeltmelisin) by successfully completing his education in the department of Mechanical Engineering in Faculty of Mechanical Engineering in 2007-2008 academic year.

daha bugün kendiminkini de aşağı yukarı böyle çevirdim - seninkisi birabir çeviri - ama ikisinde de "gained the right" kısmı hoşuma gitmese de ne diyeceğimi bulamadım ben de.
  • letheavendangered  (20.02.14 23:01:10 ~ 23:01:50) 
[]

Önemli olan vardığın yer değil, yolculuktur.

Kim demiş bu sözü, ingilizcesi nedir? Bilgisi olan varsa paylaşabilirse sevinirim.




 
küçük bir aramayla böyle bir şey buldum;

answers.yahoo.com
  • stunky  (30.12.13 14:52:45) 
İngilizcesi olan "what matters is not the destination, but the journey itself" cümlesi anonim sanırım. biraz araştırdım birini bulamadım.

Ayrıca Ursula K. Guin'in de benzer bir sözü vardır; "It is good to have an end to journey towards; but it is the journey that matters, in the end."
  • nesilsiz  (30.12.13 14:54:09) 
[]

Azerbaycan'da mühendis maaşları

Arkadaşlar,

Azerbaycan'da makine mühendisi maaşları ile ilgili bilginiz var mı? Mekanik tasarım mühendisi, Tasarım şefi ve Tasarım müdürü aşağı yukarı hangi ücretleri alıyordur acaba?


 
türkiye'deki ortalama bir üniversiteden mezun olduysanız tatmin edecektir.

bundan 5 yıl önce gazi makine mezunu bir arkadaşım sıfır tecrübe ile 3 bin manat(=6 bin tl) kadar para alıyordu. onda biraz tanıdık etkisi falan da vardı sanırım ama yine de türkiye'den daha yüksektir genelde maaşlar.
  • nodrap  (24.09.13 11:11:38 ~ 11:55:40) 
3bin manatın bin manatı ev kirasına gittikten sonra ne anlamı var ki ;) oranın 3bin manatı evet türk lirası olarak 6bin lira belki ama burada alınan 3bin lirayla eş değer hatta daha düşük gibi geliyor. tabi bunların hepsini götümden uyduruyor da olabilirim =) Birileri aydınlatırsa sevinirim.


  • exordinary  (24.09.13 11:16:23) 
bir çok firma yurtdışında çalışan mühendislerin barınma ihtiyacını kendisi karşılar. öyle kafasına göre ev kiralayanına çok rastlamadım.


  • temasettin  (24.09.13 11:40:43) 
en az 20 25 bin manat kazanacaksın ki baküde yaşayasın, hayır şehir pahalı değil; çok sıkıcı. en az 20 25 verecekler, normalde kazanabileceğinin en az 5 katı olacak ki reddedemeyesin.

targovda oturmazsanız bin manat kira da vermezsiniz.

ayrıca devlet bütçesinden maaş alacaksanız, ilham abi pek para vermez, rüşvetle geçinirsiniz. özel sektörün de hiç bir garantisi yok, yarın dükkanı kapadık gidiyoruz diyebilirler, yahut size git diyebilirler.
  • 726490  (24.09.13 11:47:00) 
bahsettiğim adamın ev kirasını da şirket veriyordu ama o şirketten şirkete değişir. sen nereye gidiyorsun? evet yaşam pahalı ama 3 bin manat az para değil. gidince kendin göreceksin azeriler 500 dolar bile almıyor. bir de her şey o kadar pahalı değil aslında, evlerde abartılı fiyatlar dönüyor ama giyeceğini falan buradan al. orada ekstra masraf yapma, zaten buradan gittiği için pahalı kıyafetler. gıda da çok pahalı değildi en son gittiğimde. ayrıca şöyle düşün, istanbul'da aldığın parayı eğlenmek için harcayacaksın ama orda para harcatacak mekanlar çok az olduğu için barınma,gıda hariç giderlerin o kadar da çok olmayacak.

ben şu saatten sonra gitsem uzun süre kalamam, sıkılırım istanbul'dan sonra ama para biriktirmek için gidilir yani o kadar kötü ya da pahalı bir yer değil. ne bileyim ulaşım, enerji falan abartılı ucuz.
  • nodrap  (24.09.13 11:50:32) 
Arkadaşlar cevaplar için çok teşekkür ederim. Sorumu iyice daraltayım. Uluslararası bir projede mekanik dizayn müdürü olarak görev alacak birisi kaç dolar almalıdır ki komik duruma düşmesin.


  • exordinary  (24.09.13 11:55:09) 
[]

Okunmuş X'in ingilizcesi

Evet canlar. Mesela okunmuş su, okunmuş pirinç... bunların ingilizcesi nedir?




 
blessed denebilir.


  • f_d  (30.08.13 13:12:17) 
okunmuş suya holy water diyollaaa :P


  • mutevazi  (30.08.13 14:08:23) 
Holly X holly vallance


  • Sskywalkeremre  (30.08.13 14:18:31) 
Holy olması için ilk baştan beri holy özelliği taşıması gerekir. Ama pirinç,su gibi şeyler sonradan holy özelliği kazandırılabileceği için İngilizce karşılığı blessed olur. (tam karşılığı kutsanmış demektir, okunmuşu tan çevirmeye kalkarsan ecnebiler anlamaz)


  • Nocturne  (30.08.13 15:08:21) 
sanctified


  • sigaraicilmeyenevdekimahzunkultablasi  (03.09.13 05:54:37) 
[]

Mini bir aşk hikayesi arıyorum

Arkadaşlar güzel bir hikaye vardı. Çok aradım ama içeriğini net hatırlayamadığım için bulamıyorum. Hikayenin ana temasını basitçe anlatayım belki hatırlayanınız vardır.
Örnekleme yapıyorum: İşte kız soruyor düşersem tutar mısın diye çocuk hayır diyor, sonra kız soruyor ağlarsam göz yaşımı siler misin diye çocuk hayır diyor falan filan en sonunda kız üzülüyor susuyor tam gidecekken çocuk başlıyor düşersen ben de seninle birlikte düşerim, ağlarsan seninle birlikte ağlarım falan diye böyle güzel güzel veriyor cevapları.
Ben yukarıda olayları salladım ve saçmaladım, hikayenin kendisi güzel esasında =)
Hatırlayanınız var mı?

 
Şu geldi aklıma ama:

Bir kadın anlatıyor:
Kocam bir mühendisti. Onunla sâkin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Bu sâkin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da ısıtırdı… Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sâkinlik beni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu özelliği artık beni huzursuz ediyordu. İş ilişkiye gelince oldukça içli, hattâ aşırı hassas bir kadınım. Romantik anlara, küçük bir çocuğun şekere düşkünlüğü gibi can atıyorum. Oysa kocamın sakinliği, başka bir deyişle vurdum duymazlığı, evliliğimize romantizm katmaması beni aşktan almış, uzaklaştırmıştı.
Sonunda kararımı ona da açıkladım: Boşanmak istiyordum. Şaşkınlıktan gözleri açılarak ‘niye?’ diye sordu. ‘Gerçekten belli bir sebebi yok’ dedim, ’sadece yoruldum.’ Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hâli ise hayal kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte, sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne bekleyebilirdim ki!

Sonunda sordu:
‘Seni caydırmak için ne yapabilirim?‘ Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asla değiştirilemiyordu. Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu. ‘İşte mesele tam da bu’ dedim. ‘Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi ikna edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim.’ ‘Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeği benim için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına, hattâ ölümüne mâl’olacak. Bunu benim için yapar mısın?’ Yüzümü dikkatle inceledi ve ‘Sana bunun cevabını yarın vereceğim’ dedi. Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu.
Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu. Boş bir süt şişesini mutfak masasının üzerine koymuş, altına da bir not bırakmıştı. ‘Sevgilim’ diye başlıyordu, ‘O çiçeği senin için koparmazdım’ Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim.
‘Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip çökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrar düzeltebilmem için ellerime ihtiyacım var.’
‘Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce eve varabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var.’
‘Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu kaybettiğinden, yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var.’
‘Sâdık arkadaşının her ayki ziyaretinde sebep olduğu, karnındaki krampları rahatlatabilmem için avuçlarıma ihtiyacım var.’
‘Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntını hafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikây eler anlatabilmem için ağzıma ihtiyacım var.’

‘Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulması kaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem, saçlarında -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilmem, merdivenlerden aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin – gençliğinde senin yüzünün rengi gibi olduğunu söyleyebilmem için gözlerime ihtiyacım var.’
‘Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, o çiçeği senin için koparırım bir tanem.’
Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu. Göz yaşlarım mektuba düşüyordu. ‘Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lüften kapıyı aç canım. Çok sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum.’ Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğu susamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi. Artık çok iyi biliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi. O çiçe ği uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim..
Bu gerçek aşktı.
İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın, seneler sonra o heyecanlar kaybolup gittiğinde, huzur ve durgunluk içinde de hep var olmaya devam ettiğini göremeyebiliyoruz.
Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız, belki artık romantik değil… Belki sıkıcı, tekdüze, hatta belki yüzsüz… Ama hep oralarda bir yerdedir.
Çiçekler ve romantik dakikalar ilişkinin başlaması için elbette gereklidir. Bir zaman sonra bunlar gitse de gerçek aşkın sütunu ebedi kalır.
Hayat tam da böyle bir şeydir.
  • 80lerçocuğu  (24.08.13 21:49:35) 
Bu değil ama güzelmiş


  • exordinary  (25.08.13 02:20:53) 
[]

Almanya'da makine mühendisi maaşı

Merhaba,

Almanya'da bir firmaya dışardan iş yapıyorum. Firma bana teklifte bulundu. Maaş bana Almanya şartları için biraz düşük gibi geldi ama. 2000€ teklif ediyorlar.
Yüksek makine mühendisiyim. 5 senelik tecrübem var. Düsseldorf şehri için bu para yeterli midir, yoksa perişan mı olurum oralarda?

 
almanyada bi süre kaldım o parayla yaşanır güzelce ama trde de ona yakın bişi deil mi maaşlar zaten.dil öğrenirim tecrübe kazanırım diyosan o ayrı tabi


  • allstar  (30.03.13 10:47:11) 
Abi ben düsseldorf a 10 daka oturiyorum :) bir almanya mühendisi icin 2000 euro az gibi geldi bana fakat perisan olmazsin düsseldorf da :) kiralar biraz yüksek olabilir ozaman babam gibi duisburg yada baska bi yakin sehir e tasincan orda kiralar düsük :) tiren veya metro nana 10 daka da düsseldorf dasin


  • samiabi19  (30.03.13 10:49:51) 
5 senelik tecrübesi olan yüksek mühendis için bence çok az teklif etmişler. belki almanca bilmediğiniz için böyle bi' teklifle gelmişlerdir. ayrıca düsseldorf gibi bi' şehir için 2000 yetersiz bence.


  • nacht des todes  (30.03.13 10:53:01) 
Eger brüt 2000 ise cok cok az kesinlikle. Net maassa da cok fazla degil acikcasi. 5 senelik tecrübeniz varsa eger 2000 kesinlikle az bence, yeni mezunlarin aldigi para o civarda (hatta daha fazla) zaten.

Perisan falan olmazsiniz, o para yeter. Tek kisilik mütevazi bi ev tuttuktan sonra 1000 euroya da yasarsiniz gayet rahat.
  • vampyria  (30.03.13 10:54:05) 
2000€ net. 2 sene sonra kendi şirketini kurarsın burdan devam edersin diyorlar. bilemedim


  • exordinary  (30.03.13 11:23:46) 
bence aklinizin bi kösesinde sizi rahatsiz edecegine direkt acin mevzuyu, yeni baslayan bi mühendis maasinin bile 2000'den fazla oldugunu söylerseniz bence mevzuyu bildiginizi anlarlar.
türkiye'de zaten maaslar cok yüksek degildir, 2000'e tav ederiz diye düsünmüsler gibi geldi bana.

  • vampyria  (30.03.13 11:45:29) 
Bence de ciddi şekilde az. Ayrıca direkt net maaş teklifi verebilmeleri de enteresan. Maaş hesaplamaları çok karmaşık, genelde brüt söylenir o yüzden maaş.


  • roket adam  (30.03.13 11:59:14) 
"2 sene sonra kendi şirketini kurar devam edersin" olayı biraz gaza getirme amaçlı o tip şeylere kanmayın.


  • sanal hayvan  (30.03.13 12:27:32) 
[]

B12 vitamini dil altı / iğne?

Doktor bana B12 eksikliği için iğne verdi ancak sabah 8 akşam 8 çalıştığım ve etrafta eczane/sağlık ocağı gibi bir yer olmadığından günlük iğne yaptırmam mümkün gözükmüyor.
Onun yerine hap kullanayım diyorum ancak bağırsak/mide fonksiyonlarımın B12'yi ememesinden kaynaklanan B12 eksikliğini gidermek için önce bu fonksiyonlarımı düzeltmem gerekiyor sanırım.

Bunun için pankreoflat aldım, bir de solgar'ın dil altı 1000 mcg B12 vitaminini aldım. Bu ikisi iş görür mü yoksa illa iğne mi kullanmam gerekiyor?

 
solgar iyidir.. bence iğneye gerek yok.


  • inayet prensi  (15.06.12 18:48:40) 
Solgar'ın bir hapında 1000 mcg mi var? E zaten iğnede de aynı. Ben aylık iğne oluyorum, 1000 mcglik, öyle bir şey varsa bırakırım :)

İğne ile hap aynı olsa da, farklı emilimleri olabilir sanki. tıpçılar cevaplar herhalde.
  • buf-e kür  (15.06.12 18:58:47) 
tıpçı değilim. sık sık kullandığım bir vitamin olduğu için iğnenin daha etkili olduğunu bildiğimi söyleyebilirim. hem b12 seviyen daha hızlı yükselir, hem de iğneyle aldığın b12 daha çok emilir.


8 den sonra da acil servislerde vuruyorlar diye biliyorum ama emin değilim.
  • ya ben lan neyse  (15.06.12 19:50:38) 
diğer formlar iğnenin yerini pek tutmuyor. en azından ilk başta iğneyi yaptırmaya çalışın, b12 depolarınız başka türlü zor dolar. pankreoflatın da pek bir faydası olur mu emin değilim. hap/dil altı kullanacaksanız da aç karnına (yemekten 1 saat önce veya 2 saat sonra) kullanın.


  • cubuk kraker  (15.06.12 21:02:15) 
Acilde yapıyorlar, ya da iş saatleri içinde en yakın sağlık ocağına giderseniz de yaparlar, hatta iş saetleri içinde acilde de yapıyorlar (bu sonuncusundan yüzde yüz emin değilim aam Taksim acilde yapıyorlardı )


  • hair freak  (16.06.12 18:45:03) 
[]

Yardım edebilecek var mı?

Aslında böyle şeyler istemeyi hiç sevmem ama bu sıralar bir modadır gidiyor ben de dahil olayım istedim.
Annem de babam da sağ, ben de çalışıyorum. Para lazım acil şekilde. Gelecek ay, olmadı ondan sonraki ay öderim. Öyle önemli bir ihtiyacım yok ama siz gene de gönderirseniz sevinirim. Ne olacak lan atla deve değil ya, hepiniz 10'ar lira atsanız iyi para toplanır aslında.
Hadi be bir el atın, sevindirin beni.


 
gonderdim panpa.


  • f_d  (01.06.12 11:54:43) 
sağol pankuş. ama bir tek senle olmaz bu işler. beyler hadi canlanın biraz.


  • exordinary  (01.06.12 11:55:57) 
bi 20 de ben yapistirdim. canin sagolsun senin.


  • ivettivett  (01.06.12 12:24:47) 
[]

A4 Tech mouse scroll ekranın belirli bölgelerinde çalışmıyor

Merhaba,

Faremin scroll tekerleği ekranın belirli bölgelerinde çalışmıyor. Web sayfası gezerken de bu böyle, excel'de word'de çalışırken de böyle. Kafayı yiyeceğim =) 5 cm'lik dikey bir alanda çalışmıyor.
Her türlü sürücü güncellemesini cartını curtunu yaptım ama eminim ufak bir püf noktası var bulamıyorum. Yardımcı olacaklara teşekkür ederim.

 
mouse ayarlarına baktınız mı? o "bazı" yerlerde geldiğinizde belli bir uygulama çalıştıracak veya tekerleğin çalışmasını kilitleyecek bir uygulama ayarı olabilir ki bazı mouselarda bu tür özellikler çok oluyor. laptop ise touchpad ayarlarına da bakın. köşeler vs kısa yol olarak atanmış ise çakışma oluyordur belki.


  • ben smyrna  (12.05.12 22:44:21) 
[]

link ile javascript çağırmak

Sevgili dostlar,

Kafası az basan biri olarak aşağıdaki örnekte görüldüğü üzere link ile javascript çağırmayı beceremedim. Resime tıkladığınızda gördüğünüz gibi dönüyor, ama ben bunu resime tıklayarak değilde linke tıklayarak yapmak istiyorum. Mesela "30 derece" yazan linke tıklayınca 30 derece dönsün, "40 derece" yazan linke tıklayınca 40 dereceye gelsin.

yavuzbattal.com

Yardımcı olabilirseniz sevinirim.

 
Teşekkür ederim.

Edit: Benden önce davranıp animasyonu eklemişsin =)
  • exordinary  (10.05.12 11:23:43 ~ 11:24:20) 
[]

P90X videoları

Bu P90X videoları ortalama 1 saatlik şeyler. Her çalışmada hep aynı videoları mı izliyoruz yoksa alttaki süre çubuğunun bir anlamı önemi var mı?




 
her gün ayrı bir videoyu izliyoruz ve o videodaki hareketlerin tamamını yapıyoruz. videoların yanında bir de takvim olamsı lazım. 1. gün şunu yap, 2. gün bunu yap diye. aşağıdaki çubuğun bir önemi var tabii. hem toplam süreyi, hem de o andaki egzersizin yapılacağı süreyi gösteriyor.


  • kibritsuyu  (04.04.12 11:23:23) 
Takvim var da ne bileyim ben o hareketi ilk yaptığımda 5 tane yapabiliyorsam 2. veya 3. yaptığımda 15-20 tane yapabilecek hale geleceğim. Hep aynı videoyu izlemek saçma gibi geldi bana tam anlayamadım o yüzden. Videoları durdura durdura takip ederek hareketleri mi yapmak lazım yoksa videoyla eş zamanlı mı devam etmeli?


  • exordinary  (04.04.12 11:27:31) 
örnek olarak
adam 1 dakika boyunca yaklaşık 30 küsür şınav çekiyor diyelim

sen de ilk 1-2 hafta 1 dakikada 15 şınav çektin kesildin ama o hareketin bitmesine daha 30 saniye var, dinlene dinlene çekmeye çalış biraz daha

sen diyorsun ki atıyorum tabi ben 5 hafta sonra bir oturuşta 60 şınav çekecek hale geliyorum bu da 2 dakika sürüyor, videoyu durdurayım mı

benim anladığım kadarı ile durdurma, 60 tane de çekme, adamlar ne yapıyorsa abarmadan sen de yap
neticede sen 60 tane çekersen adam 30 tane çekerse sen kalan hareketlere gücünü saklamamış olursun

kaldı ki o videodaki adamları geçebileceğini sanmıyorum kolay kolay (:
  • technicalte  (04.04.12 11:36:09) 
videoyla eş zamanlı devam etmeli. adamlar zaten hayvanat gibi yapıyor hareketleri. adam kaç kere yaptırıyorsa o kadar sayıda yap. sen ilk seferde adamların yaptığı hareketlerin tamamını yapabiliyor, ikinci üçüncü seferde adamlardan fazla yapabilir hale geliyorsan zaten bir üst programa geç.


  • kibritsuyu  (04.04.12 11:37:04) 
[]

Ajax ile tavla scripti yazacak coder aranıyor

Merhabalar,

Ajax tabanlı tavla ve pişti scripti yazdırmak istiyorum. MySQL bağlantısı ile üyelere java eklentisi kurdurmadan tavla oynatabilmek amacım. Ayrıca bir oyun projem daha var ancak burada bahsetmeyi uygun bulmuyorum. İlgili arkadaşların aşağıdaki mail adresine mail atmaları rica olunur:
burakdogan@msn.com

anahtar kelimeler: ajax, json, dhtml, tavla, pişti =)

 
Akşam bi göz atıym mesaj atıcam abi. Önce göz atıcam ama.


  • serafettinn  (26.01.12 16:15:37) 
[]

Novartis fabrikada maaş

Merhaba sevgili insan kaynağı uzmanları,

Novartis ilaç fabrikasında kalite kontrol bölümüne yeni giren İstanbul Üniversitesi kimya bölümü mezunu, okulla wordle excelle hiç alakası olmayan, okulu bitirdikten sonra 1,5 sene hiç çalışmayıp gezip tozmuş bir arkadaşım var. İşte bu arkadaş Novartis'le 2500 Liraya anlaştı. Hem de bir gıdım torpili yok.
Yahu kendimi embesil gibi hissediyorum. Ben ve çevremdeki teknik üniversite mezunu hem de yüksek lisans sahibi makine mühendisi arkadaşlara tecrübeleri olduğu halde 2500 lirayı çok görüyorlar, bu insanı direkt 2500 liradan başlatıyorlar. Novartis'te kalite kontrol analistlerinin başlangıç maaşı gerçekten böyleyse bu yaşımdan sonra gidip kimya okuyacağım şerefsizim.
Var mı ilaç fabrikalarında aynı pozisyonda tanıdığı ettiği olan?

(bkz: atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun)

 
muhtemelen veriyorlardır o kadar maaş. ayrıca kimyagerim 2 aydır iş bulamadım, iş görüşmesine gittigim firmalar 600 tl veriyor şans böyle birşey.


  • exodia  (13.10.11 16:02:43) 
mühendis olayını bilemem de iktisat fakultesi mezunu yada bilgi işlem personeline 1000 lira para teklif ederlerken bugun bir hemşire 3000 lira kazanabiliyor.

banka veznesinde nefes almadan calisan ayrica kasada acik cikinca cebinde tamamlayan veznedar 800-1200 arasi maas aliyor.
ama bir doktor 10-15 bin arasi kazaninca aglayip sizliyor.

genc avukatlar var dosya basina 20 liraya butun gun kosuyorlar avukat var ayda 30-40 bin kazaniyor.

hem 2500 bruttur o yani 1500 lira eline gecer fakat novartis Turkiye deki sayili firmadan biri hemde yabanci olmasi :) az bile vermisler.
  • kulustur  (13.10.11 16:41:06 ~ 16:44:29) 
Şans denilen bir kavram var. Ona bakarsan 5 para etmeyecek bazı insanlr doğuşta zenginken bazıları aç yaşıyor neredeyse.


  • efrasiyab87  (13.10.11 16:53:59) 
[]

boğaziçi köprüsü trafiği

boğaziçi köprüsü trafiği sabah hangi yönde tıkalı oluyor akşam hangi yönde?
daha açık bir şekilde soracak olursam maltepede (e5 üzerinde) yaşayan birisinin toplu taşıma kullanıyorsa fulyada çalışması mantıklı mıdır değil midir?



 
her taraf tıkalı oluyor hocam... lanet olsun


  • eyke  (11.10.11 00:23:32) 
2012 gibi kartal-kadıköy metrosu bitecek. metrobüse trafiksiz bir biçimde gelebiliyorsun. metrobüsle trafiksiz bir biçimde karşıya geçebiliyorsun. karşıya geçince de kolayca gidersin gibime geliyor.


  • fakyoras  (11.10.11 00:23:59) 
Çalışma abi değmez..


  • lebanon  (11.10.11 00:54:40) 
hiç mantıklı değil.
o kadar yol çekilmez,
zamanla kesin bıkarsın işten.
  • seyduna6687  (11.10.11 09:18:56) 
[]

Bir evde maksimum kaç bilgisayar çalıştırılabilir?

Sevgili elektrikçiler,

Normal bir apartman dairesine çekilen elektrik tesisatı kaç kW elektriğe kadar izin vermektedir? Yani ben evime çakma süper bilgisayar kurmak istesem, 20 bilgisayara kadar (monitörsüz, kasa gücü: 400W) eve bilgisayar yığsam ev mi yanar yoksa apartman mı?


 
7 kw diye biliyorum. yani ev için sözleşme 7 kw ortalama elektrik tüketilecek şekilde sözleşme yapılıyor sanırım. 20 x 400 + 20 x 60 (monitör) = 8000+1200 evde başka bir şey olmazsa (sürekli çamaşır bulaşık klima vs gibi) sorun olmaz. ama beraberinde 3 klima çalışsın derseniz ki o sıcağa gerekir sorun olabilir. ama ev falan yanmaz. sigortanız atar.


  • ben smyrna  (20.09.11 08:35:57) 
evine göre değişir. yeni binalarda 3kW sözleşme gücü de mevcuttur 10 kW da. sözleşme gücünün yanında bina panosundan dairenizi besleyen hattın kablo kesiti ve bağlı olduğu sigorta da önemlidir. yine tesisat tek faz veya üç faz da olabilir. ama ortalama bir binanın girişi tek fazdır ve 32A sigorta mevcuttur. böyle bir durumda aynı anda maksimum 7kW güç tüketebilirsiniz. (tabi tamamını tek bir 16A sigortadan ya da aynı priz hattından çekmemeniz gerekir)
not: elektriğin şakası olmaz :)

  • topal  (20.09.11 08:42:02) 
sigorta ve tesisatın kablolaırna bakar o iş. onun ısında bıseyı dert etmeye gerek yok.


  • bryan fury  (20.09.11 13:26:25) 
[]

Ne kadar maaş alıyorsunuz?

Bana mı hep düşük maaş teklif ediyorlar yoksa piyasa mı böyle bir türlü çözemedim. Bir yoklamak istiyorum.

İnşaat sektöründe 4 sene tecrübem vardı 2500-3000 lira veriyorlardı. O ücretin daha fazla artmayacağını düşünerek sektör değiştirme kararı aldım. İmalat-Otomotiv sektörüne geçiş yaptım. Başlangıç için 2000 lira civarı teklif ediyorlar ama içerden aldığım bilgiler zam yıllık %5'i geçmez diyorlar. Ne öldürür ne güldürür tarzı bir yaklaşım sergiliyorlar.

İnsanlar hep bu civarlarda maaş alıyorlarsa bu ev kiralarını nasıl ödüyorlar? Ben mi yanlış firmalara, yanlış sektöre yönelmişim?

Not: Yüksek makine mühendisiyim

 
2500'ü görünce kendimden geçtim. devamını getiremedim.


  • clones  (17.08.11 00:07:50 ~ 00:08:02) 
8250tl alıyorum geçen sene mezun oldum. muhasebeciyim (2 yıllık muhasebe okudum)


  • calimdor  (17.08.11 00:09:53) 
İnsanlar hep bu civarlarda maaş alıyorlarsa bu ev kiralarını nasıl ödüyorlar'a kadar normal denilebilirdi belki ama ipin ucu burada kopuyor maalesef. 1000 liraya geçinenler var arkadaşım. Lükslerden feragat ediyorlar. Belki mesleğinizin daha fazlasını hakettiğini düşünüyorsunuz onu bilemem haklısınızdır. Ama 2500 3000 lira maaş az değil.


  • vexations  (17.08.11 00:10:08 ~ 00:10:47) 
çoğu orta seviyeli vatadaşın aldığı maaş 1000 lira civarında bu kadar olmayanlar bile var. kişi başına düşen milli gelir ne zaman artar bu vatandaşa ne zaman yansır hiç bir fikrim yok.


  • bagcivan  (17.08.11 00:11:44) 
bilgisayar mühendislerinin başlangıç maaşı 2500-3000. sizin için az bence de.


  • zawisza  (17.08.11 00:16:38) 
nerde başlıyor ya bilgisayar mühendisleri 2500-3000 liraya. söyleyin de biz de şansımızı deneyelim bari. inşaat sektörünü pek bilemiyorum da 4 senelik tecrübeyle 2500-3000 lira alıyorken 2000 liraya düşmen sektörde deneyimin olmamasıyla ilgili olabilir evet. sektör değişikliklerinde olabiliyor öyle.


  • tepedeki psychedelic adam  (17.08.11 00:35:37) 
bilgisayar mühendislerinin başlangıç maaşı sadece iyi bi üniversite mezunu ve büyük bir şirkette başladığı zaman 2500-3000 dir

genel olarak 1500-2500 bandında değişir 2000 e daha yakındır, 2000 le başlayanlar şanslıdır.

gelelim bşlık sahibine inşaat sektöründe kalın bence şayet dediğiniz gibi imalatta yıllık %5 zam varsa, hadi enflasyon %10 , en az %10 zam olsun yine de az gibi sanki

3-4 sene tecrübeli olursam ileride yine yazarm
  • technicalte  (17.08.11 00:36:12) 
750 lirayla ev geçindiren insan var hacı. halkız biz saçmalığı yapmak istemiyorum ama varlar.


  • megadalek  (17.08.11 00:44:13) 
evet belirtmeyi unutmuşum, bilgisayar mühendisleri istanbul'da büyük kurumlarda 2500 veya üstü civarlarında alıyorlar.


  • zawisza  (17.08.11 00:52:36) 
şehir istanbul. işyeri lokasyonu nedeniyle oturmak durumunda olduğum yerlerde oturulabilecek evler 700-750 lira civarında başlıyor. Tabi bu evler sadece oturulabilecek düzeyde, misafir ağırlamaya utanır insan. İyi evler 1000-1200 lira civarı. ben 2000 lira maaş alırken 1000 lira kira veremem. Bu işin dengesi "maaşın 1/3 'ü kadar kira bütçesi ayrılabilir" şeklindedir.


  • exordinary  (17.08.11 00:54:23) 
4 sene tecrübe ile 2500-3000 bana az gibi geldi.
özellikle otomotivdeki 2000 cok cok daha az geldi.firmalari merak ettim acikcasi.

tabi bu degiskenler hangi üniversite mezunu olunduguna,kisinin performansina,sansina etc gore degisir fakat bahsettiginiz rakamlar az gibi.
  • serabetan  (17.08.11 01:03:47) 
Sanırım şans işi. Hem lisans hem yüksek lisans yıldız teknik mezunuyum ama bahtım kara galiba =)


  • exordinary  (17.08.11 01:07:47) 
İnşaattan kaçmanız çok iyi olmuş, babamın işlerinden biliyorum inşaat BOK ötesi bir meslek. Her krizde ilk sıçan sektör inşaat her detaydan etkileniyor arkadaş, allah sabır versin inşaatçılara. Madem kendine güveniyorsun her konuda Bosch Rexroth'a falan başvur, Ford Otosan'a başvur, büyük firmalara kas bence, ben olsam öyle yapardım en azındanç


  • roket adam  (17.08.11 01:18:55) 
Ford'a başvurdum. Çok sevdiler sağolsunlar ama illa Gölcük fabrikaya vermek istiyorlar. Ben de İstanbul'dan ayrılmak istemiyorum. Bosch takibimde ama ilanları yok 1 senedir.
İnşaattan kaçtım çünkü kurumsal bir firmada beraber çalıştığımız 10küsür senelik inşaat mühendisi arkadaş da 3000 lira civarı alıyordu. Üstelik kriz döneminde 2 sene işsiz gezdiği de olmuş, kaldı ki hem bilgisi hem de çevresi geniş birisi.

  • exordinary  (17.08.11 01:22:44) 
Satışa yönelmeyi düşündün mü mesela? Mesela Festo veya Siemens'in satış ve stratejik planlama kısımları İstanbul'da olması lazım. Hani aklıma geldikçe yazayım diyorum belki faydası olur diye yanlış anlama.


  • roket adam  (17.08.11 01:26:57 ~ 01:27:26) 
maalesef çok az. fakat sektör değiştirmeyin. uzmanlık alanı yaratamıyorsunuz kendinize bu şekilde. yakın bir tanıdığım siemenste mühendis ve 3 sene tecrübesi var, 4500 tl maaş alıyor.


  • jupri  (17.08.11 01:43:14) 
@calimdor

2 yıllık mezunu tecrübesiz adama 8250 tl veren yer muhtemelen o elemanı muhasebe için kullanmıyordur. gibi geliyor bana yoksa ???
  • lancelot du lac  (17.08.11 01:50:27) 
2008 krizinde otomotivde çok insan çıkarıldı. o yüzden iş arayan arttı ve daha düşük maaşlara razı bırakılıyorlar. bu nedenle 2000 gibi rakamlara düştü maaşlar. 4 yıllık mak. müh. için bence en az 2500 olmalı.

bu arada yüksek yapılmasını takan yok bence.
  • merhum  (17.08.11 09:09:27) 
ne diyosannn?


  • sheridans  (17.08.11 11:44:37) 
8250tl alan arkadaş iyi kafa bulmuş tikide kapmış hehe.

2500 3000 lira bence 4 senelik çalışan için normal türkiyede çok yüksek maaş alan belli bir tabaka var zaten. şef müdür ve benzeri ünvanları alan adamlar 5000 üstü alıyorlar.

yani kıssadan hisse ayağını yorganına göre uzatmak gerek hocu
  • fukka  (17.08.11 12:03:55) 
iyi maaşlar karlı olan sektörlerde. inşaat sektörü imalat'a göre daha yüksek maaşlı olabiliyor ama çalıştığın firma devasa değilse senin şirkete ödeme gecikince senin maaş da gecikebiliyor. hatta yeterince nakit sıkıntısı çekiyorlarsa önce işten çıkarıyorlar, sonra iflas bayrağını çekiyorlar falan.


yeni mezun, istatistik mezunu arkadaş danışmanlık şirketinde 3500'e başladı.

matematik mezunu arkadaş 2 sene bankada süründükten sonra mercedess'te 3500+ liraya başladı.

peki bunlar nasıl buluyorlar bu işleri?

NETWORK, NETWORK, NETWORK :)

biri seni tavsiye edecek, haberdar edecek falan işte, referansa torpil denmez.

üniversitede topluluklara takılmak, her türlü sektörden iyi arkadaşlar edinmek o yüzden önemli, mezun olduktan bi kaç sene sonra bunlar iş ve güç olarak geri dönebiliyor :)
  • buyuyup buyuk adam olacaktim  (10.10.12 13:22:18 ~ 13:25:08) 
Yüksek makine mühendisine 2000 lira çok az gibi geldi bana. hemi de tecrübeli.

tabi bu yüksek maaş işi firmaya göre çok değişiyor.
  • enkolaykullaniciadi  (10.10.12 13:48:01) 
[]

Otomotiv sektöründe proje mühendisliği mi yoksa arge mühendisliği mi?

Evet sevgili mühendis arkadaşlar. Birbiriyle eş konumda sayılan otomotiv sektöründeki iki firmadan birini tercih etmem gerekiyor. Birisinde ürün geliştirme mühendisi olacağım, diğerinde proje mühendisi. Sektörün içinde olmadığımdan hangi pozisyon daha avantajlıdır, hangisinin ileride doğuracağı potansiyel olanaklar daha fazladır bilmiyorum. Yardımcı olabilirseniz sevinirim.




 
İkisi de çok geniş pozisyonlar yav. Şöyle diyim ür-ge kendini geliştirmek için iyi bir pozisyondur. her zaman ihtiyaç vardır (krizde bile). Proje mühendisi de nasıl bir proje olacağına bağlı olarak CV'ye katkısı büyük olabilir. Ama ben tercihimi ÜR-GE'den yana yapardım


  • muratk18  (04.08.11 00:35:55) 
Proje mühendisliği daha yorucu daha stresli zamanla yarışan bir seçim olur ama çok şey öürenirsin, diğer bütün bölümler ile beraber çalışacağın için çok şey katar, APQP fazları içerisinde sürecin ürünün işleyişin tamamına hakim olursun ilerisi için faydalı olur

AR-GE mühendisliğine gelince, esasen anasanayi ve yan sanayi tarafından bu etiketle istihdam edilen çalışanlar proje mühendisliği yapıyorlar zira türkiye de net bir ar-ge çalışması sınırlı firmalar dışında yok, o sınırlı firmalardan birinde iş bulduğunu varsayarsak işin daha az stresli daha içe dönük daha hafif bir iş olacaktır ama uzun vadeli düşündüğünde proje mhendisliğine göre daha az birikim getirecektir

bir de sen nasıl bir insansın o önemli, iletişime açık, dışa dönük, koordinasyon yeteneğine sahip lider bir yapın varsa proje mühendisliği ve sonrasında uzun vadede çok başarılı olabilirsin, ama ben içe dönük bir adamım bilgisayarımın başında zekamı çalıştırayım, baskı altında bocalıyorum rahat çalışınca coşuyorum dersen tercihin ar-ge olsun

bol şans genç dostum
  • acilin ben akrebim  (04.08.11 09:48:11) 
[]

oscar wilde sözü

"En güzel olan en çirkin de olabilendir ve en gerçek, en yalan olabilen.. Sanat; çirkini güzel, güzeli çirkin yapandır.

Aşk; hem ölümcül darbe, hem yaşamdır. Şeytan sadece sunar, insan isterse seçer. İnsan işte bu yüzden özgürdür; günah diye bir şey yoktur.

Suç; bir kere işlemek istedikten sonra harekete dökülse de suçtur, dökülmesede.

Ve insan tüm bunların yarattığı, yaşamın biricik trajik kahramanıdır. Asla bir başkası değil."

Zibilyon tane sosyal paylaşım sitesinde, bloglarda falan filan bu yazı paylaşılmakta altında da "Oscar Wilde" yazmaktadır. Oscar Wilde ne zaman nerede söylemiş bunları? Neden yabancı kaynaklarda yok da bir tek memleketim insanı paylaşıyor?

 
herkesin be hey dürzüyü yazanın neyzen tevfik olduğunu sanması gibi bişey sanırım.


  • etna  (02.08.11 23:32:00) 
sahte can yücel şiirleri geliyor aklıma. ama Oscar Wilde'ye ait değilse kime ait?


  • exordinary  (02.08.11 23:33:47 ~ 23:34:06) 
[]

Yıllar öncesinden bir adventure oyunu

Sanırım 10 senelik bir oyun. Oyun açılışında dinazorlar(belki de oyunun ismi dinazorlu birşeydi) falan vardı. İlk başta denizfeneri gibi birşeye çıkıyorduk. Bir oyun dergisi demosunu vermişti ama ben deniz fenerinin tepesine bir türlü çıkamadığım için ancak bu kadar hatırlıyorum. Adventure oynayasım tuttu, oyunun adı ile ilgili fikri olan var mı?




 
Ben bilmiyorum bunu, bilen çıkmazsa www.adventuregamers.com adresindeki foruma sorun, onlar bilir :)


  • sourlemonade  (18.07.11 20:40:50 ~ 20:43:12) 
[]

dr who nun konusu?

Az önce cnbc-e de dr. who'ya denk geldim. daha önce izlemiştim ama denk geldiği için izlemiştim; ne izlediğimi hatırlamıyorum bile.
Herneyse cnbc-e de yayınlanan bölümü 4. sezonun son bölümüymüş, eleman değişti birşeyler oldu kaşım gözüm var diye sevindi.
sonra sözlükten baktım ilgili bölüme başrol oyuncusu değişmiş. hem de 11. dr who olmuş bu yeni eleman.
şimdi benim beynim bu noktada durdu. ne oluyor da bu adam değişiyor. yani dizinin konusu nedir? bir görev tamamladığında kılığı mı değişiyor yoksa başka bir yaratık mı gönderiliyor dünyaya?
birisi bana anneye anlatır gibi anlatabilirse sevinirim.

 
kendini yenileme olarak geçiyor bu işlem. yani yenilenmesi tamamlandığında yeni bir bedende devam ediyor hayatına. bu ölemediği anlamına gelmiyor ama. bir de keşke spoiler koysaymışsın duyuruna :/


  • fena huylu stanzo  (12.06.11 23:39:03) 
o bir zaman lordu denilen bir canlı çok uzun süreler yaşayabiliyor ölecegi zamanlar kendini yenileme yaparak başka vücütta yeniden hayata başlıyor.
benden tavsiye izleme öyle kötü şeyler sonra bagımlı oluyorsun.

  • exodia  (13.06.11 00:02:02) 
dizinin konusu time lord diye bir ırka mensup insansı uzaylının bazı dünyalılarla bir oraya bir buraya gidip macera yaşaması.

kendi ırkının özelliği öleceği zaman rejenerasyon diye bir hede yaşayıp bambaşka bir karakter (fiziksel ve kişiliksel-davranışsal diyim tarz diyim neyse) olarak değişim geçiriyor. bu durum da gerçekte oynayan aktörün değişmesi demek oluyor.

dizi 1960lardan beri devam ettiği için 11. doktor olması son derece normal ama şu anda oynayan seri 6. sezonunda, ondan öncesini takip etmene gerek yok.
  • darknum  (13.06.11 01:04:11) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.