[]

Var mıdır böyle bir uygulama

Sabah sabah insanın aklına geliyor işte. Hani ingilizceyi geliştirmek için sürekli İngilizce okuyup dinleyeceğiz ya. Ben de BBC yi okuyorum Hacılar. Merak ettiğim, bir uygulama var mıdır bilmediğim kelimenin üstüne tıkladığımda Çeviri yapsın?
Saçmaladım mı yoksa bilemedim.
Herkesin günü güzel geçsin karakter yoksunu Salı gününde..


 
babylon sözlük vardı bi ara, duruyo mu bilmem


  • animalman  (18.11.14 06:23:40) 
sesli sözlük'ün de chrome eklentisi var. kelimeyi mouse ile seçip s tuşuna bastığın zaman çevirisini hemen yanında gösteriyor.


  • barix  (18.11.14 07:21:36) 
leo ile ingilizce var. tam aradığın şey.


  • lionel andres  (18.11.14 11:26:53) 
[]

kulak temizleme olayı

hadi kulağa herhangi bir temizleme hedesi sokmayacağız da..
siz nasıl temizliyorsunuz? doğru teknik nedir?



 
kulak temizleme çöpü yerine bildiğimiz pamuk kullanarak.
doktorlar sadece kulak kepçesinin içinin silinmesi gerektiğini söylüyor, içine kadar sürtmeye gerek yokmuş çünkü kulak zaten içindeki kiri dışarı bırakıyormuş.

  • anil  (16.11.14 21:34:00) 
Ben direkt sokuyorum. Doğru teknik parmakla peçeteyle/kumaşla temizlemekmiş.


  • Domuz  (16.11.14 21:35:03) 
temizlemiyoruz. duşa giriyorsun dış kulağını falan sabunla yıkıyorsun sonra durularken zaten içine bi ton su doluyor yeter de artar bile.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (16.11.14 21:36:09) 
Kulak temizleme cubugu neden kullanmiyoruz ki?


  • sckxyss  (16.11.14 21:42:46) 
pislikleri geri geri itiyor kulağı tıkıyor pisliklerin doğal olarak dışarı çıkmasını engelliyor diye. bir de zara zarar verme ihtimali var ama onu da yapmak zor baya dikkatsiz olmak lazım.

bence en güzeli iki senede bir yıkatmak ben öyle yapıyorum süper bi şey.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (16.11.14 21:43:58 ~ 21:44:21) 
ben sokuyorum, temizlemek için değil de kaşımak için, çünkü ıslandığında çok kaşınıyor kulağım.
bir kez yanlışlıkla çok itmişim, kan geldi :s doktora gittim, neyse ki zara değil de duvara zarar vermişim.

  • manuel mandalina  (16.11.14 21:48:32 ~ 21:49:15) 
@Proletarier
Kilagi tikadigini nasil anlariz? Ben kendimi bildim bileli kullanirim cubuk hicbir sikayetim olmadi. Gayet iyi duyar kulagim.

  • sckxyss  (16.11.14 21:53:31) 
herhangi bir sekilde kulagin icine birsey sokmamak lazim, bu bilgi elde var bir. fakat benim gibi kucukten beri kulagini temizlemeye alismislar ne yazik ki bu kotu aliskanliktan kurtulamiyor. benim buldugum cozum su; kulagin icine kulak copu/pamugu sokup itmektense tel toka, atac gibi seyler ile kulagima kiri itmek yerine tokayi kulagima yerlestirip cekmek sureti ile kasindiran parcayi cikariyorum. ama en dogrusu bunu bile yapmamak cunku aslinda kulak kendini temizleyen bir organ, kulak kiri orada kalmasi gereken koruyucu bir bariyer. yeterince kirlenince kuruyup dokulmesi gerekiyor.


  • mavicorap  (16.11.14 21:59:49) 
herkesin kulağının pisliği farklıdır. mesela benim kulağım acayip pis leş bir kulak yani ben pis değilim kulağım çok üretiyor ki doktor da dediydi olabilir bazı kişilerde falan diye o yüzden hiçbir şey sokmamama rağmen tıkanıyor birkaç yılda bir. nasıl anlıyorsuna gelirsek zaten tıkansa anlarsın hiç şüphen olmasın.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (16.11.14 22:07:04) 
valla ben hep kullanıyorum aslında çubuk ama bir rahatsızlığım yok tıkandıysa da haberim yok. annem de hiç kullanmaz misal ama durduk yerde tıkanmış onun ki. bence hart hurt sokmadıkça bir problem olmaz. ben banyodan sonra kenardan bastırarak temizliyorum. sanki o deliğin çeperini syırır gibi..


  • biyik  (16.11.14 22:45:44) 
[]

virüs uyarısı-bilgi için-

bizim it(bilgi/işlem) departmanı virüs ile ilgili bir mail yayınladı. siz sayın duyuru ekibinin de haberi olsun istedim.
*soru değil gerçi. başlık ilgili yere taşınırsa iyi olur..

Mail yolu ile yayılan ve henüz anti-virüs programlarının tespit edemediği 2012 yılında ortaya çıkmış eski bir virüsün yeni versiyonun, tekrar hızla yayıldığı tespit edilmiştir.

Fatura bilgisi içeren ve Türk Telekom, TTNet, Turkcell, Vodafone, Avea, Digitürk, D-Smart veya ADSL firmalarından gelen (gelmiş gibi görünen) mailleri açmayın veya silin.

Gelen e-postadaki görseller, ilgili firmaların logoları ile, orjinallerine çok benzer şekilde tasarlanmıştır, ancak tıklanan linklerdeki adreslere bakıldığında, firmaların kurumsal adresleri ile ilgisi olmadığı görülmektedir.

Mailin içerisindeki fatura dosyası veya internet linki açıldığında veya linkteki “fatura görüntüle, fatura indir” butonları tıklandığında, bilgisayarda bulunan tüm dosyalar şifrelenmekte ve eski haline getirilmesi için para yatırılması istenmektedir.

Özellikle gelen virüslü e-postalarda, linke tıklanmasını kolaylaştırmak için, fatura tutarları yüksek yazılmaktadır. (Bu e-postanın devamında örnek virüslü ekran görüntüleri bulunmaktadır.)

Bu tür servis sağlayıcılardan aldığınız hizmetler için fatura bilgisine ulaşmak istediğinizde, ilgili kurumların kurumsal sitelerinden, online işlemler seçeneğine girerek, aldığınız hizmetin numarasını (telefon numarası, hizmet numarası v.b) görerek kontrol yapınız.

Virüs içeren maillerde, aldığınız hizmet numarası bilgisi (ellerinde olmadığı için) bulunmamaktadır. Çoğu zaman isim bilgisi de olmayıp, “Sayın müşterimiz” diye başlayıp sadece tutar yazan e-postalar gelmektedir.


Konu ile ilgili Tübitak bilgilendirmesi:
www.bilgiguvenligi.gov.tr

 
aynı uyarı çalıştığım holdingde de yapıldı.


  • seyduna6687  (15.11.14 10:33:52) 
eşe dosta mümkün olduğunca yaymak lazım..


  • hede hodo  (15.11.14 10:44:27) 
ben tıkladım bilgisayar yandı, şu an hesap makinesinden yazıyorum


  • divit  (15.11.14 11:29:36) 
[]

ingilizce listening yaparken nasıl bir yol izliyorsunuz?

güzel bir podcast sitesi keşfettim. süper, eyvallah!
www.eslpod.com
şimdi. listening yaparken anlıyorum gibi. ama anlamadığım da oluyor. siz nasıl yol izliyorsunuz onu merak ettim. durdurup kelimenin anlamına mı bakıyorsunuz?
yoksa kaydın sonuna kadar kesintisiz dinlemeye devam mı ediyorsunuz?

 
kesintisiz dinliyorum. çok hızlı ya da aksanlı konuşuyorlarsaa kaçan şeyler oluyor. bilmediğim kelimeler için; örn. 10 cümlede 1-2 kelime kavrayışı etkileyecek büyük boşluklar yaratmıyor genelde, takılmıyorum, çok merak edersem sonra bakıyorum. dinleme esnasında anladığım kadarıyla yetiniyorum özetle, durdurmam.

edit: yalnız senin verdiğin örnek, dil öğrenenler için hazırlanmış özel şeyler sanıyorum. bunlarda bilinmesi gereken en temel kelimeleri seçip kullanıyorlardır. dolayısıyla bu kelimeleri bilmelisin. anlamadığın kelimeleri hızlıca not edip sonra bakmanı ya da durdurmanı önerebilirim, hatta tekrar çalıp telaffuzları da çalışabilirsin. kurslarda şöyle yapıyorlardı. ilk dinleme kesintisiz ve ne kaparsan, ikincisi üçüncüsü falan durdurup durdurup üzerinde çalışmak için, gibi. kolay gelsin.
  • manuel mandalina  (15.11.14 09:19:37 ~ 09:25:24) 
İçeriği yazılı podcast olmalı.
1 kere yazıyı okuyarak dinle, bilmediğin kelimelere bak, sonra tekrar yazıyı takip ederek dinle, ve son olarak odaklanarak sadece dinle.
Bunu uygulamıştım bir ara düzenli eskiden, 3ayda çok fark oldu.
Ben bbclearningten bakmıştım.
  • eloharp  (15.11.14 10:31:08) 
[]

Jazz-Türkçe Cover

1-six pack benzeri grup ya da şarkıcı var mı bildiğiniz?
2-ayrıca sıkmayan arabada dinlemelik şarkılar da önerirseniz sevinirim..

www.youtube.com

 
jülide özçelik jazz istanbul vol.1 ve vol.2


  • ezeriko  (12.11.14 11:13:57) 
[]

iphone şarj aleti-iphone5-

şarj aleti sıkıntı yarattı. artık çalışmıyor. tavsiyeniz ne olur? apple store'a parayı bayılayım mı?




 
telefonu patlatmasın bi de hacu:)


  • hede hodo  (11.11.14 14:17:52) 
haklısın başkan. işte o kadar ilgiliyim düşün. o vakit 50 lira bayılmıyorum dediğin markayı arıyorum başkan


  • hede hodo  (11.11.14 14:23:10) 
yan sanayi alma. pahalı diye aldığım çakmalar orjinal fiyatını geçti. telefoncuya gittim 50 tl'ye ikinci el bir telefon kutusundan çıkma orjinal kafa ve lightning kablo aldım. tüm dertlerden kurtuldum.


  • optum kib bye  (11.11.14 14:36:20) 
[]

akıcı ingilizce konuşmak için geçmesi gereken süre ve önerileriniz?

1-şu an bi kursa gidiyorum(wall street). bunun yanında ingilizce altyapım da mevcut. akıcılık için pratik lazım biliyorum da yine de merak ediyorum. konuşamasam bile bbc'nin sayfasına girdiğim zaman pıt pıt okuyum, takılmayım. bi seyler yazarken bi sürü formda cumleler kurabileyim. cok zaman gecmesi lazım mı bunlar için? anladınız siz beni..
2-tavsiyeleriniz nedir? dizileri filmleri orjinal altyazısında dinleyince bu iş olur mu?
ayrıca bilmediğim kelimeleri, kelimenin üstüne anlamını yazıyorum. sanki bu anlık öğrenmeyi sağlatıyor fakat unutuluyor. kelimeyi ezberleme açısından da tavsiyelerinizi alayım mumkunse.


 
1) geçmesi gereken belirli bir süre yok. ingilizceyi iyi derece öğrenebilmeniz için gerekecek süreyi sizin beceriniz, ders aldığınız hocaların becerileri, ders yoğunluğu ve sıklık/düzenliliği belirleyecek. ayda bir saat ders alıyorsanız yaklaşık 50 yıl sonra orta seviyede ingilizce öğrenirsiniz, ancak her gün pratik yapıyor, dersleri düzenli takip ediyor ve haftada 40 saat ders alıyorsanız ortalama 6 ay sonra iyi derecede ingilizce konuşur seviyeye gelirsiniz.

2) ingilizceyi daha çok kullan her yerde ve her zaman.
  • klassno  (11.11.14 11:21:12) 
1- yaptikca olur. bol bol roman oku. oxford ve penguin serieslerinden basla. unarbridged kitaplarla devam et. yaz mesela forumlara. ilgi alanina gore ingilizce forumlara uye olup yazip okudukca gelisir. ama amerikan forumlarina uye olma bildigini de unutursun, adamlarin internet lugati cok farkli.

akici ingilizce konusmak icin yapilmasi gereken tek sey yurtdisinda yasamak aslinda. ielts academicten 7 aldim, geldim yurtdisina bi bok anlamadigim durumlar oluyo. cumle kuramayip kitlendigin durumlar oluyo.
  • baldur2  (11.11.14 11:21:39) 
Yurtdisinda yasamadim ama cok fazla yabanci insanla muhatap oldum. Akici ingilizcem var. Cok fazla dizi filmi altyazili/altyazisiz izlemenin yaninda kitap okumaniz ve konusmaniz gerekiyor. Cunku konusma sirasinda derdi anlatmak icin cabalayip, sacmalayip kendini zorlamadan o ingilizce akici hale gelemiyor. Imkaniniz varsa couchsurfingten misafir agirlayabilirsiniz ya da yabanci insanlarla konusabileceginiz bir seyler bulun. Bi' de gunluk dile hakim olmak icin twittetdan cokca yabanci takip edip ilgili oldugunuz alanda ingilizce blog yazanlari okuyabilirsiniz.
Kelime ise kucuk bir defter edinip kelimeleri ona yazip defteri surekli yaninizda bulundurabilirsiniz. Bir de cok onemli bir nokta olarak size tavsiyem kelimeyi x=y seklinde ezberlemek yerine farkli cumlelerdeki farkli anlamlarina bakip kavram olarak kafaniza yerlestirmeniz.

  • ay nov kung fu  (11.11.14 12:00:09) 
2'ye cevap vereyim. İngilizce altyazı inanılmaz derecede işe yarıyor mutlaka yapın.


  • nuka cola  (11.11.14 13:13:41) 
benim de ielts'den fena bir not almayıp, yurdışına çıkınca mal gibi kalmışlığım var. ne çözecek bu sorunu bilmiyorum. ama ben mesela penguin ve oxford'un yayınlarını hatim ettim. en son seviyeyi (6 oluyor) rahatlıkla okuyabiliyorum. Ama yine de istediğim düzeyde değil :)


  • secilmis uye  (11.11.14 13:20:39) 
eksisozluk.com by compadrito


  • icemint  (11.11.14 13:23:46) 
enrty cidden faydalı imiş..


  • hede hodo  (11.11.14 16:54:49) 
[]

Present Perfect, Past Perfect

Böyle bilal'e anlatır gibi anlatsanız keşke.




 
buna bir de gone'lı örnekleyecek olan yok mu ki yea:)


  • hede hodo  (10.11.14 13:48:24) 
[]

zeytinyağlı sabundan şampuana geçiş

yaklaşık 3 aydır sabrediyorum aslında iyiye gider diye ama bir faydası olmadı gibi saçıma. kepek hiç azalmadı. buna ilaveten dökülme de mevcut. saç derimde kuruma gibi bir abukluk da söz konusu.
halis muhlis gemlikten aldıgım sabunu kullandım ama durum belirttiğim gibi.
aşırı memnun olduğunuz şampuan var mı? besleyici, saçı dökmeyen, kepek yapmayan vs..


 
clear bende kepeği geçiren tek şampuan oldu.


  • eleutheiros  (02.11.14 15:34:59) 
Once bi dermatologa git belki de cok basit bi sorunun var.


  • divit  (02.11.14 15:35:52) 
Bi kere şampuanını kesinlikle marketten alma eczaneden al.


  • kakao  (02.11.14 15:46:08) 
markası vs?


  • hede hodo  (02.11.14 15:49:18) 
otacı'nın zeytinyağlı defneli şampuanını kullanıyorum gayet hoş


  • joy stick  (02.11.14 16:58:42) 
vichy dercos anti dandruff shampoo


  • delidir yakalayin  (02.11.14 16:59:22) 
dermaatolog +1

yıllarca çeşitli kepek şampuanlarını denedikten sonra annemin önerisiyle dove'a geçtim. çok memnunum (nazar değmesin)
saçları çok sıcak suyla yıkamamak lazım. her gün yıkamak da kepeği artırır, hatırlatayım
  • la noix  (02.11.14 17:04:12) 
[]

pkk'nın son saldırıları (maskeliler)

şimdi bu şekilde anılıyor, maskeliler..
maskeli 3 kişi 5 kişi vs vs.
bu maskelilerin olayı ne?
3 askerin şehit edildiği zamanda pkk olayı kabullenmemiş filan diye duydum.
yeni yaratılan bi grup mu bu?

 
apo'ya imralı denmesi ile aynı şey. hükümet güdümlü medya pkk'yı halka masum göstermeye çalışıyor.


  • bira sisesi kapagi  (30.10.14 10:18:26) 
Pkk ile iclerinde bulunupta sakinligini koruyamayan ve orguye uymayan bir grup oldugunu dusunuyorum kendi aralarinda planlanmis olabilir.tabi pkk nin yalanlamasi yalanda olabilir .


  • bluebey  (30.10.14 10:21:27) 
pkk gerceklestirdigi saldirilari ustlendi, kritik donemlerde bile boyleydi bu.

simdi pyd/ypg sayesinde uluslararasi alanda pkk'nin de mesruiyeti artarken boyle sacma sapan bir sekilde, alisveris yapan, ailesinin yaninda olan, sivil giyimli askerleri oldurmek pkk'nin yapacagi en son sey olur. kendi ayagina sikmak olur bu.

kendi ulkesine 8 tane fuze attirmayi, savas cikarmayi, isid'i ve bilimum sunni teroristleri desteklemeyi, tirlarla silah gondermeyi goze alabilen insanlar su anda ulkenin basinda. en buyuk supheli bunlar ve destekledikleir sunni hilafet heveslileri bence.
  • nawres  (30.10.14 10:34:07) 
pkk ustelnmedi ama yine de dallanmalarindan budaklanmalarindan olabilir. bir de aklima bunu pkk yapti gibi gostererek kendisine kar birakabilecek gizli bi orgut olabilir o yuzden emin degilim sahsen.
sadece 3+1 sehidimize uzuluyorum

  • jedilance  (30.10.14 11:10:51) 
pkk'nın içinde bir sürü yapılanma var aslında, biz pkk diyip geçiyoruz. büyükleri hdp,hpg,kck,ypg,ydp,pjak vs vs vs. bu maskeliler de onlardan kendi inisiyatifiyle harekete geçmiş, daha küçük bir parçası sanırım.

biliyorsunuzdur ypg-h yakın zamanda güneydoğu'da asker ve polislere sokağa çıkma yasağı ilanı bile etti. sanırım ondan vuruyorlar. yine yanılmıyorsam fuatavni, cemaatçi polislerin hedef alındığını hatta bir liste verildiğini bile söyledi.

kim yaptıysa, kim yaptırdıysa hepsinin allah belasını versin.
  • repins  (30.10.14 11:57:38) 
[]

klasik müzik dinlerken hissettikleriniz? neden seviyorsunuz?

merak ediyorum.
arada açıyorum,dinliyorum. ünlü bestecilerin hayatlarını okuyup etkileniyorum da.
ama herhangi bir "bilmediğim" eseri dinlediğimde etkilenmiyorum. bildiklerim de sanırım herkesin bildiği moonlight sonata vs'dir. yani yutuba klasik müzik dinle diye yazdığında çıkacak şeyler bunlar.
bu tarzı seven arkadaşlar aileden kaynaklı mı bir bağlılık hissediyorlar? ailede anne baba dinlemiştir, çocuk da etkilenmiştir gibi.
eğer öyle değilse; siz neden seviyorsunuz klasik müziği? hani rahatlatıyor filan diyoruz ya. o an hiçbir şey düşünmeyerek mi rahatlıyorsunuz?
kısacası neden seviyorsunuz arkadaşım.
anlatamadım derdimi de uyuz oldum zaten. ben bi gülşen açayım en iyisi :öeh

 
Kompleksliği hoşuma gidiyor. Her bestenin kendi matematiği var, onları anlamaya çalışmayı seviyorum. Sizin dediğinizi de yaşıyorum tabi ki, bir rock şarkısını ikinci dinleyişimde sevebilirken klasik müzikte defalarca dinledikten sonra ancak benimseyebildiğim de oluyor. Ama işte bazen de ilk dinleyişte sürüklenip gidiyorum, o da çok tatlı bir duygu.


  • fotrsapka  (28.10.14 22:07:16) 
sevmememiz mi lazımdı, ya da klasik müzik sevmek çok mu gerçeküstü, absürt bir durum sen böyle bir duyuru açtın?

bir de öyle sormuşsun ki kendi kendimize normal olarak sevmemize imkan yokmuş gibi. ya anne babamızdan ya da arkadaşlarımızdan etkilenip dinlememiz lazımmış sana göre.

ben sana soruyorum o zaman. tarih boyunca Mozart'ı beethoven'ı ve bir çok besteciyi seven milyonlarca insan var. bunların hepsi mi arkadaş etkisinde kalmış???

klasik müzik sevilmez mi? müziğin özü, esası bu. yüzyıllardır damıtıla damıtıla gelmiş. klasik müzik dururken senin pop dinlemen garip ve sorgulanması gereken şey işte.
  • mea maxima culpa  (28.10.14 22:09:59) 
Ailemden falan gelmiyor, annem babam dinlemez. Bestecilerin hayatlarindan falan etkilenmiyorum. Hayatlarini okumuyorum ki zaten. Besteci beni ilgilendirmiyor pek, benim isim muzikle. Su yasta piyano calmaya baslamis, su besteyi sunun icin yapmis falan da filan, bunlarla ilgilenmiyorum. Adi "klasik muzik" diye dinlemiyorum.

Cok da tarif edemiyorum neden sevdigimi, muzik beni etkiler zaten, sadece klasik muzik degil. Bir orkestrayi dinlerken kendimden gectigim oluyor, heyecananiyorum, kanim kayniyor, ates basiyor, tuylerim diken diken oluyor bazen. Klasik muzik ayri birsey. Onlarca muzik aletinin sesi birbirine girerek harika seyler hissettiriyor bana. "Ben klasik muzige bayilirim" diye birsey soyleyemem, bazisi da hic hosuma gitmiyor. Her klasik muzige de bayilmiyorum. Bazisi beni kendimden gecirirken bazisi da hicbirsey hissettirmiyor.

Dinlerken belli seyler dusunuyor ya da hicbirsey dusunmuyor degilim. Kendimi muzikten keyif almaya programliyor deglim ki.

Su parcayi sevmeyeni kesinlikle anlayamiyorum bana sorarsan:
www.youtube.com
Zevk meselesi deyip geciyorum mecburen ama aslinda anlayabildigim birsey degil bu ve daha birsuru parcadan herhangi birinin zevk almamasi. Zaten bunlar tartisipta birinin hakli cikacagi konular degil. Anlamam icin o insanlarin icine girmem lazim, beynine girmem lazim. Simdi neden sevdigimi nasil anlatayim?

Bonus: youtu.be
  • delifaruk  (28.10.14 22:13:26 ~ 22:21:31) 
Sevdiğin bestecileri keşfediyorsun. "Klasik müzik" dedik diye hepsi aynı değil sonuçta. Genelde odaklanmam gerektiğinde dinlerim. Diğer sevdiğim müzikleri neden seviyorsam ondan seviyorum. Çünkü güzel?


  • ay nov kung fu  (28.10.14 22:15:55) 
neden seviyorsun ne demek ya. seviyorum, hoşuma gidiyor. müzik, beste, güzel işte. bu nasıl anlatılır ki. annem babam da klasik müzik dinlemez, kendim sevdim. piyano sesine aşığım. seviyoruz işte. acayip soru olmuş. gidip birine "lahmacunu neden seviyosun arkadaşım" diye sormak gibi olmuş. seviyor çünkü tadı hoşuna gidiyor yani. öyle.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (28.10.14 22:16:09) 
chopin'in neredeyse tüm eserlerini seviyorum. "güzelliğin" müzikteki karşılığı gibi geliyor bana onun kullandığı notaların uyumu...

coşkulu, inişleri çıkışları olan eserleri seviyorum. pictures at an exhibition gibi...

dance of the knights gibi heyecanlandıran, dance of the sugar plum fairy gibi eğlendiren eserleri seviyorum...

kısacası, dinlediğim müziğin sözlere ihtiyaç olmaksızın bir şeyler anlatabilmesini seviyorum. müziğin içine girmeyi seviyorum.
  • m e l t e m  (28.10.14 22:28:26) 
sanırım yanlış anlaşıldı. dediğim gibi tam anlatamadım aslında sorumu. kızmakta haklısınız..
ben de dinliyorum. uzun senelerdir dinliyorum hatta..
sorum size ne hissettirdiği ile ilgili. sizde yarattığı duyguları filan merak ettim. sırf piyano sesi. birden agresifleşmesi, birden yumuşaması mı?
ya da biraz dinginleşeyim kafamı rahatlatayım düşüncesi mi size bunu açtırıyor.
pekçok güzel linkler paylaşılmış. aslında linki paylaşan arkadaşlar az biraz sorumu anladı diye düşünüyorum.
vs vs
  • hede hodo  (28.10.14 22:32:53) 
klasik müzik dediğin şey pop gibi bir tür değil. müziğin özü, kendisi. bu yüzden seviyorum. klasik müzik dinlerken ne hissediyorsun demişsin, ama hepsi aynı değil. bir sürü dönem var, hepsinin karakterleri farklı. ha çok ilgileniyorsan, ben barok ve romantik dönem severim. mozart'ı hiç sevmem mesela.(requiem hariç)
sorun çok karmaşık, ne desem bilemedim. en iyisi bir eser göndermek.
www.youtube.com
Bunu dinlerken ne hissediyorsun sen düşün.
  • nocturness  (28.10.14 22:45:49) 
cennetin müzigi varsa, kesinlikle bu o müzik

www.youtube.com
  • atmaca.ged  (28.10.14 22:49:07) 
Sorunu anladim, tam anlamiyla cevaplamak isterdim ama olmuyor iste bilirsin:)


  • delifaruk  (28.10.14 22:50:55) 
@nocturness
gayet anlamışsınız:) mismiş, dinledim sevdim..

  • hede hodo  (28.10.14 22:54:43) 
@delifaruk
sanırım anlatmaya çalıştığımız şeyi anlatamamızdan da anladığımız gibi, büyülü bi dünya. merakımı az da olsa gidermiş oldum ben.
gezi direnişi sırasında bir arkadas da, otelin içinde yann tiersen'in bi eserini çalmıştı.
günlerce dnleyip durmuştum. feci kıskançlık da cabası olmuştu..
  • hede hodo  (28.10.14 22:58:31) 
temizlik gibi geliyor beynime, felsefe hocam vardı zamanında, siz sevmeseniz bile beyniniz sever klasik müziği derdi, onun söylediği bu cümle de geliyor her dinlediğimde, temizleniyormuşum gibi geliyor, hep de dinlemem zaten


  • elyafiyaffellaffelebelyafelyaf  (28.10.14 23:24:07) 
Öyle ne dinlediğimi bilmem. Müziğim adı, kime ait olduğu bilgisine vakıf olmadan dinlerim. Zamanında boxset tarzı torrentten çekip rastgele atmıştım mp3'e. Isimleri de yazmıyor zaten 01 02 mp3 adları.

Gözümü.kapattığımda herbirinde farklı şeyler geliyor aklıma. Birinde ortaçag Avrupasında fötr şapkamla geziyorum, diğerinde bişeylere sinirleniyorum ama neye belli değil. Direk insanın duygularıyla oynuyo ne menem bişeyse.
  • materyalist imam  (29.10.14 00:35:42) 
hayal kurduruyor evet. soyutluyor..


  • hede hodo  (29.10.14 00:42:24) 
Klasik müziğin her tarafını herkesin sevmesi beklenemez. Bu yüzden, ilk başta akımlardan gireyim. (Arada atladıklarım olacak)
-Ortaçağ
-Barok
-Rokoko
-Klasisizm
-Romantizm
-Realizm
-Empresyonizm
-Ekspresyonizm
-….. (milyon tane akım var, bunlar bazı en temelleri)

Klasik müzik, aslen klasisizmin müziği iken zamanla anlam kaymasına kaymış ve bir şekilde tüm bu akımların hepsinin birden adı olmuş. Yoksa, örneğin, Bach ve Beethoven klasik müzikçi değildirler. Bach, Barok müzik akımındandır; Beethoven, Romantik dönemdendir. Ayrıca, klasik müzik dediğimiz dönem; o dönemin saray müziği. Bir nevi Divan Edebiyatı’nın Avrupa’daki müzik versiyonu.

Müziği de resim, heykel ve edebiyattan ayrı düşünmek zor. O yüzden neden zevk alıp almadığımı, bunun üzerinden açıklayacağım.

Romantik dönem çok zor, romantik dönemi bir iki istisna dışında sevmek de çok zor. Bakmayın, Ayışığı Sonatı’na, Für Elise’ye. Romantizmin asıl konusu aşk falan değil; savaşlar ve felaketler, karanlık doğa fenomeni, doğal afetler, böyle felaketlere karşı insanların çaresizliği, vb. konularını işliyor. Örneğin, birkaç romantik resim örneği göstereyim:

www.artchive.com
Bu resim Francisco de Goya’nın 3 Mayıs 1808’de İspanya’nın bir köyünde yapılan infazları resmediyor. Romantik resmin tipik örneği.

Ya da şu. 3.bp.blogspot.com
Bu da Caspar Friedrich’in karanlık doğa temalı bir romantik resmi.

Ya da Edgar Allan Poe tipik bir romantik edebiyatçıdır.

Romantik müzik de yine benzer oluyor bu temaya. Doğal afetleri anlatmaya çalışan bir parça, önce fırtına öncesi sessizliği ile bir şeyler çalar mırıl mırıl. Sonra fırtına başlar, orkestradaki ziller bol bol birbirine geçirilip durur; sanki yıldırımmış, şimşekmiş gibi sesler çıkarır. Ya da müzik savaş gibi şangır şungur ilerler. En iyi ihtimalle marş gibi olur. Piano sonatı ise yavaş yavaş sakin sakin giderken birden coşar, “Ne oluyoruz” dedirtir. İyi ki kralların bazıları neşeli müzik istemiş de, bazı parçaları neşeli neşeli yapmışlar. Parçaların arasına neşeli ve akışkan bölümler koymayı akıl etmişler. Şu anda çoğumuzun sevdikleri onlar genelde. Gerçek müzik severler, romantik müziğin o karanlık özünü seviyorlar bir şekilde. Hele ki Alman romantizmi; uzun bir piyano sonatı dinleyeceğime, Yüzyıllık Yalnızlık’ı okuyup tüm isimleri ve akrabalık ilişkilerini ezbere saymak daha kolay geliyor bana. (yapamam, o ayrı)
www.youtube.com
www.youtube.com

Ama barok müzik, felsefesi gereği daha ilkel ama daha duygu karmaşalarını konu alan cinsten. O da karanlık ama biraz daha dalgalanmalı bir karanlığı var. Resimlerde ilk defa gölge ciddi ciddi kullanılmaya başlanmış, gölge kullanımı, perspektif bir tema haline gelmiş. Binalar süslenmiş, mimarlıkta öyle göstermiş kendini.
artgaga.com
www.yuobserver.org

Karanlık ama bir yandan da şekere benzetilen bir yapısı var Barok dönem eserlerinin. Işık oyunları ilk kez sahneye çıkmış resimde; fırçayı biraz daha özgürce atmaya başlamışlar. Bu da müzikte kendini dalgalanmalar ile, özgür fırlamalıklar ile göstermiş. Şunun nakaratını sevmeyen insan azdır örneğin.
www.youtube.com
En sevdiğim www.youtube.com
Şunu tanımayan yoktur www.youtube.com
Kanımca Kış daha güzel, ona geçmek istedim o yüzden.
www.youtube.com

Barok müziğin tüm bu akımlar içindeki yeri ve önemini şöyle anlatayım. Caz için smooth jazz, metal için hair metal ne ise, barok da klasik müzik için odur. Nasıl ki smooth jazz, o kadar caz değildir ve oldukça sulandırılmış bir caz türüdür; konsantre ve öz değildir. Barok da klasik müzik için öyle, klasik müzik için asansör müziği gibi. Dolayısıyla başlangıç için en iyi nokta baroktan girip dönemlerle devam etmektir.

Sonuç, öyle her dönemi dinleyemiyorum. Sevdiklerimi dinlerken normal bir müzik dinler gibi dinliyorum ama müzikle gerçekten ilgilenenler onları dinlemiyor, çalışıyor. Her notanın üstünde çalışıyorlar ve dinlemek bir süre sonra yoruluyor bile.
  • aychovsky  (29.10.14 00:46:06) 
@mea maxima culpa
neden pop dinleyenlere laf attın onu anlamadım. neden herhangi bir müzik türünü dinlemek garip olsun?

  • sckxyss  (29.10.14 00:46:50 ~ 00:47:08) 
@aychovsky
aydınlattınız, ufkumu actınız. müteşekkirim.

  • hede hodo  (29.10.14 01:15:39) 
schubert, vivaldi, çaykovski, beethoven, bach vs. dinliyorum. fakat sadece bunlarla sınırlı kalmıyor dinlediklerim. youtube'ye girip "classical music" yazınca uzun, saatlik videolar çıkıyor. açıyorum, arkada çalıyor.

ne için dinliyorum?
huzur veriyor, dinlendiriyor beni. özellikle bir şeyleri düşünmek istiyorsam, o konuyu çözümlemek istiyorsam salt klasik müzik açıyorum. ruhumu besliyor da diyebilirim. tınıları, geçişleri vs. harika oluyor. bir de piyanonun harikulade bir enstrüman olduğu gerçeği var tabii ki. ha, eser sahiplerinin hayatlarına hiç girmiyorum bile.

aileden mi geliyor?
hayır. babam müzik dinlemez, diğer fertlerin de klasik müzikle işi olmaz. daha çok "piyasa müzikleri" dinliyorlar sağ olsunlar.
  • papillon7  (29.10.14 08:34:46) 
@aychovsky
romantik dönemi bir iki istisna dışında sevmek çok zor demişsin ama amatör klasik müzik dinleyicilerinin çoğu özellikle romantik dönemi severler.

  • nocturness  (29.10.14 20:20:26) 
[]

Iphone 5 8.1 güncellemesini yapayım mı?

Var mı sıkıntı? Indireyim mi?




 
esas 8 sıkıntılı, indir tabi.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (26.10.14 19:51:23) 
herkes şarjdan şikayetçi. ben 7.1.2'de bekliyorum şuan 5s sahibi olarak.


  • mr.goodcat  (26.10.14 19:52:24) 
Sarj inanilmaz kotu 5s'de. Rezil.


  • jihat  (26.10.14 19:53:52) 
Su an 7.1.2 yi kullanıyorum. 8 i hiç indirmedim. 7.1.2 ile hız ve sarj konusunda sıkıntı yoksa indireyim diyorum ama pek de memnun değil kullananlar anladığım kadarıyla.


  • hede hodo  (26.10.14 20:13:15) 
5s kullanıcısıyım, 8'e göre şarj daha iyi.
En azından 3G'yi kapatabiliyorum.
Uygulamalardan da atılmıyorum.
  • megalomaniac  (26.10.14 20:42:41) 
sizlerde de açık olan uygulamaları kapatırken(yukarı atarken) uygulamaların simgelerinin orada kalma durumu oluyor mu?


  • metalika  (27.10.14 00:58:51) 
[]

duolingo hakkında

eyvallah, kurdum uygulamayı. pc'de olduğum zaman ise pc'den çalışıyorum.
çalıştığım dil ingilizce.
en baştan çözmeye başladım. lakin basit geliyor.
en azından belli bir seviyede olanlar için duolingo unuttuklarımızı hatırlatmak mı?
yoksa ben bu programı anlamamış mıyım?
ortalama ingilizcesi olan bir kişi bu uygulamayı nasıl kullanmalı?
asıl soru bu sanırım..

 
Ben bu uygulamayı uzunca bir süredir kullanıyorum, fakat belirtmeliyim ki PC uygulamasına pek hakim değilim bir farkı varsa bilemem.
İlk bölümler gerçekten çok kolay ve de tekrar üzerine kurulu, hiç bilmediğiniz bir dil dahi olsa sağdan soldan duyduğunuz şeyler bir çoğu. Ama temeli sağlam kurmak açısından güzel olduğunu düşünüyorum ben bunun, bir de biraz programın nasıl işlediğini öğretiyor size, basit bir konsepti öğretip üzerine küçük bir miktar yeni bilgi ekliyor, sonraki levelda yeni bilgi ile eskiyi harmanlayıp size tekrar soruyor, böylece bir önceki konuları unutmamış oluyorsunuz ve de öğrendiklerinizi cümle haline getirme şansınız artmış oluyor.
Eğer yine de iyi hoş kardeşim ama bu kadar basiti de zaman kaybı diyorsanız, mobil uygulamada bölüm aralarında testler var, bölümlere hiç girmeden o testlerde başarılı olursanız, o bölümü toptan atlatıyor size. Fakat yine de o bölümdeki içeriği öğrendiniz varsayıyor ve ilerde tek tük de olsa karşınıza çıkmaya devam ediyor.Ben uygulamayı İngilizce kullanıyorum Türkçe'ye nasıl çevirmişlerdir bilemiyorum ama bu bahsettiğim buton " test out of 4 skills " şeklinde görünüyor bende, yanında da ufak bir anahtar var , rakam da bölümdeki konu sayısına göre değişiyor. Kolay gelsin :)
  • norwegianformula  (21.10.14 15:04:33) 
duolingo bir dile en baştan, hiç bir kelime bilmeden başlamak için. Ama eğer eksiklerin varsa, belirli bir yerden başlamak istiyorsan her bölümde "sınavla geç"e tıklayıp hızlı bir şekilde atlayabilirsin bölümleri, ta ki sınavları geçemeyene kadar.


  • kronik  (21.10.14 15:07:23) 
[]

banyo temizliği(duyuru anneleri, kadınları)

bugun vardiya ile çalıştığım için annemin banyo temizliğine şahit oldum. çok afedersiniz bi daha oraya ne tuvaletimi yapasım, ne de saçlarımı tarayasım geldi. her yerden bir kıl çıkıyor vs vs.
ben annemin bu emeğini kolaylaştırmak adına; banyo için ne alabilirim? daha sağlıklı bir hale nasıl büründürürüm.
gözünüzde öğrenci evi canlanmasın. normal bir ev. normal banyo.
sanırım anlatabildim..

 
arada sen de ev temizliğine annene yardım et bence.

annene de arada çiçek al.
  • mea maxima culpa  (20.10.14 21:32:53) 
saclarını odanda kurut orayı sen temizle


  • murtazaaaaaa  (20.10.14 21:33:04) 
murtazaaaaaa + 1
Saçları odada bir havlunun üzerine doğru oturarak kurutunca, döküntü en aza iniyor.

Ek olarak, dağıtmamaya özen göstersen yeter. Biz insanız, o da tuvalet. İlla ki deri ve kıl dökülecek, sadece saçmamaya özen göstermek yeterli.
  • aychovsky  (20.10.14 21:38:21) 
odalarda halı olduğundan temizlemek daha zor oluyor bence. ama her saç kuruttuktan sonra banyodaki saçları toplayabilirsin. duşakabinin içine doğru kurutursan sadece oraya dökülebilir.


  • inthechaos  (20.10.14 21:39:33) 
dökülen saçları banyoda bırakmayıp, alıp çöpe atmak nasıl fikir? :)

tuvaleti kullandıktan sonra da içine çamaşır suyu katkılı sprey bir temizleyiciden püskürtüp fırçayla temizlemek tvaletin temiz kalmasını sağlar.

giderlerde de saç, kıl, deri vb. oluyorsa tchibo'da filan satılan silikon gider filtrelerinden kullanabilirsiniz. suyun gidere akışını yavaşlatır biraz tabi.
  • m e l t e m  (20.10.14 21:42:12) 
[]

ingilizce geliştirmek adına uygulama

hangi uygulamaları kullanabilirim? bunun dışında bağlantı gerektirmeden kullanabileceğim bir sözlük var mı? tureng'te bağlantı gerekiyormuş, bunu gördüm biraz sinir oldum.
bunlara ilaveten, ingilizceyi geliştirmek adına önerebileceğiniz şeyleri de duymak isterim.



 
duolingo


  • ay nov kung fu  (20.10.14 00:03:01) 
Elevate


  • suicides underground  (20.10.14 00:07:33) 
[]

amatör dj'lik

dün spor salonunda eleman bir programı kurcalarken gördüm de, ilgimi çekti.
kadranlar var, sesi indiriyor acıyoor, yanıp sönen ışıklar vs vs. hoş gozukuyordu.
bununla ilgili program mı var? sizce ne kullanılır?
boş vakitte oyalanabileceğim bir şeymiş gibi geldi.
öyle işte..

 
  • groovettyn  (16.10.14 12:26:03 ~ 12:27:11) 
(bkz: virtual dj )


  • doxanikee  (16.10.14 12:31:41) 
muhtemelen virtual dj'dir. Kendi müziğini yapmak istersen :

(bkz: fl studio)
  • kimlanbu  (16.10.14 18:20:44) 
Heryer dj oldu abi bir sen kaldın. yapma lütfen. kabak kemane çal.


  • anonymice  (16.10.14 18:24:11) 
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (16.10.14 18:28:43) 
[]

sonsuza kadar zeytinyağlı sabun mu?

tavsiye üzerine zeytinyağlı sabun kullanıyorum.
merakım; mesela şampuan kullanırken, 2 ayda bir vs baska marka şampuanla devam edin deniyor.
sabun kullanan biri ne yapmalı? hacışakirle mi değiştirelim?:)


 
hakiki zeytinyağı sabunun bir zararı olmaz ki. ben de o tür sabunlara geçeceğim el yıkama için.


  • dessy  (16.10.14 12:00:53) 
yok zararı olmaz da, hani şampuan kullananlar için değiştirin filan diyorlar ya. o yuzden sormak istemiştim:)


  • hede hodo  (16.10.14 12:07:39) 
ben öyle bir şey duymadım hiç. Doğal ürünler söz konusu olduğunda böyle bir değişiklik mantıklı gelmiyor kulağa.


  • dessy  (16.10.14 12:12:09) 
annemin kuaförü demişti. şirkette calısan bır kızın da oyle bı sey dedıgını duymuştum. belki kulaktan dolmadır, bilemedim..


  • hede hodo  (16.10.14 12:13:19) 
ölene kadar kullan heç bi şey olmaz.


  • halitkin  (16.10.14 12:20:53) 
Ben senelerdir kullanıyorum.


  • arnold schwarzeneger  (16.10.14 12:28:26) 
Sampuan deistirin denilmesinin sebebi, hepsinin kalinti birakmasi artik bir zaman sonra birikiyor, farkli sampuanla onlar gidiyor falan filan. Tabi illa kalinti birakacak diye bir genelleme de yapamayiz, kimisi birakio, kimisi birakmio falan, markaya gore deisir.
Sabunda oyle bi sikinti yok.
Bu arada Sampuanin sabunun Dogali olmaz, 'dogal urun' tanimlamasi dogru degil.
Zeytinyagli sabunu ne faydasi oluyor bir de merak ettim? Tavsiye uzerine demissiniz ya o yuzden.
Ama musterih olun, sikinti yasamazsiniz, bi sorun yok.
Bi tek sertlesiodur saclariniz herhalde sabundan dolayi, o da normal, her sabun ayni seyi yapacaktir.
  • elmali kurabiye  (16.10.14 13:14:22) 
@elmali kurabiye
saç dökülmesini tamamen sonlandırmasa bile epey azalttı. bunun yanısıra kepek problemi ile karşılaşmıyorum artık. kullandıgım sabunları gemlik'ten aldım. zeytının memleketı oldugu için de, avm'den aldıgım sabuna benzemez diye dusunup gonul rahatlıgıyla kullanıyorum.
belki avm'deki kapalı sabunlar daha da ıyı olabilir bilmiyorum:)
  • hede hodo  (16.10.14 13:25:27) 
[]

"milli takım keşke yenilseydi" demek suç mu?

sabahleyin ofiste tartıştığım konu. tartıştığım kişi de müdürüm.
"keşke yenilselerdi de akılları başlarına gelseydi" dedim.
dediğim tek şey bu..
"bunu milli takım için diyemezsin. kulup takımları için soyle ama milli takım için soyleme" filan dedi.
ben de soyleyebileceğimi, milli hassasiyet ya da duyguların herhangi bi spor karşılaşmasından dolayı sınanamayacağını, böyle küçük takımlara yenildikten sonra federasyon başkanından malzemecesine kadar herkesin kendine çeki düzen verebileceğini falan söyledim.
ama resmen gerildim.
haksız mıyım? en azından bunu bana söyleyebilirsiniz..

 
haklısın. böyle mal tipler yüzünden bu halde zaten takım. omo möllö tokom öçön böylö konoşomozsonoz :((8 niye konuşamıyormuşsak. milli takımı gaziler, mareşaller oynatıyor sanki amk. adamlar milyon dolar alsın, kulübü dahi olmayan yarı profesyonel seviyesindeki topçuları yenemesin, bu takımı desteklemeyince suçlu biz olalım. sie.


  • pescador  (14.10.14 11:42:38) 
Haklısın, 8-10 yeselerdi keşke bile diyebilirsin. Türk futbolunu yabancı sınırı gibi komik bir kuralla bu hale getirenler utanmıyorsa sen niye utanasın.


  • bass solo take one  (14.10.14 11:42:51) 
kesinlikle değil dün ben zaten bizim topçuların artist artis letonların üzerlerine yürümelerine çok fena ayar oldum..


  • she aint you  (14.10.14 11:43:15) 
"onlar mücadele ediyor, ben 5 km koşuyorum geberiyoruma" getirdi lafı bir ara. tam o an da aslında muhabbeti bitirmem gerekiyordu da, ben de konuşuyorum işte bok varmış gibi.
la adamlar sanki senin gibi besleniyor, senin gibi antreman yapıyorlar sanki.
işte böyle kişilerle çalışmak durumundayız.
skym
  • hede hodo  (14.10.14 11:50:16) 
Haklısın da, kendini savunma biçimin bile saçma. Vatansever olmak zorunda da değilsin ki. Sanki milli hassasiyet taşımamak suçmuş gibi.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (14.10.14 11:52:02) 
Bu şekilde düşünüyorsan normal. Ama yenilsin şikeci tüpçü o. çocukları gibi bi tavrın varsa yanlış


  • fuzzy olmak istemistim  (14.10.14 11:56:11) 
@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu

hassasiyetleri olan biriyim. beni bu şekilde sınaması garip oldu. o cümleyi kurdurtan o oldu maalesf..
  • hede hodo  (14.10.14 11:57:31) 
@fuzzy olmak istemistim
kesinlikle o şekilde olmadı. tartışma futbol maçından hassasiyetlere döndü. geren ve canımı sıkan bu oldu..

  • hede hodo  (14.10.14 12:03:47) 
hayır suç değil. milliyetçi birisiyim ve milli takım puan alamadığı için seviniyorum. herşey toz pembe değil bunu görsünler istiyorum.

ayrıca alt tarafı top oyunu amk. sanki ülkenin savaşta yenilmesini istemişiz. milli takıma bu kadar anlam yüklemek saçma.
  • dafuq  (14.10.14 12:14:29) 
@dafuq
aynen oyle. ayrıca boyle kişilerle pek muhabbete de girmeye yok. bu da anlasıldı..

  • hede hodo  (14.10.14 16:48:36) 
[]

geniz akıntısı

gribe yakalandım ama kurtuldum bundan. en azından burnumda tıkanıklık olsa da, hapşırmam tıksırmam yahut halsizliğim yok.
ama genzimde biriken akıntı (sümük) rahatsız ediyor. balgam şeklinde atıyorum bunu. ya da afedersiniz burnumu hımkırdığımda dolu dolu pislik çıkartarak atıyorum.
gribi hiç önemsemem ve bunun için ilaç kullanmam. ama bu sıkıntı doktora gitmeme sebep mi? bi iki ilaç (vermidon, parol ya da katarin vs) işimi görür mü?
teşekkürler şimdiden..

 
Sinüzitiniz de olabilir. Bence bir kbb uzmanına gözükmekte fayda var.


  • 9uncu nesilim ama para bende  (13.10.14 11:46:52) 
öğleden sonra çıkmam elzem oldu sanırım:)


  • hede hodo  (13.10.14 11:50:13) 
--- dikkat! doktor tavsiyesi değildir ---

vermidon'dan ziyade pseudoefedrinli şeyler düşünülebilir (a-ferin sinüs, nurofen, duact vs. gibi). asıl yapmanız gerekense burnunuzu ve boğazınızı tuzlu-karbonatlı suyla bol bol temizlemek. "bir bardak suya 1/3 çay kaşığı tuz + 1/3 çay kaşığı karbonat" iyi bir burna çekme ve gargara yapma karışımı olabilir mesela.

ayrıca çok sıvı tüketin ki akıntınızın kıvamı seyrelsin.

--- dikkat! doktor tavsiyesi değildir ---
  • boshi  (13.10.14 11:54:14) 
kalp rahatsızlığı falan yoksa sudafed + iliadin 3 gün.


  • fayfim  (13.10.14 13:34:29 ~ 13:34:40) 
ben de öyleydim bugün doktora gittim 1000mg augmentin'i dayadı. aşağısı kurtarmaz dedi


  • argent dawn  (13.10.14 14:20:48) 
[]

hem spor hem de kurs için kullanabileceğim sırt çantası

çanta kullanmada hiç sürekliliğim olmadı. ama artık kullanacağım gibi. spora gidiyorum, baska kurslara gidiyorum vs. bana nasıl çanta önerebilirsiniz ki? hem kullanımı iyi olsun, hem görselliği. arada seyahatlere çıktıgımda da sırtıma takıp gideyim.
olur mu öneriniz?



 
sadece netten alabılırız sankı bunu değil mi? tip olarak da bi sey onerin yav:)


  • hede hodo  (12.10.14 15:38:25) 
Benim de iki tane jansportum var, taş gibiler hiçbir şey olmaz. Seyahate de götürüyorum.


  • Lim5  (12.10.14 15:51:19) 
[]

el bileklerinin ince olması(fitness)

yahu dikkatimi çektiği çoktan olmuştu da, şimdi bir de ağırlıklarla filan uğraşınca gözüme çarptı.
bileğim çok ince olmasa da ince yani.
biceps, triceps çalışıyoruz ama bilek için herhangi bir egzersiz yapmıyoruz.
yanlış değil mi? bilek bench press'te çatadanak gitmesin?
önerileriniz ve yorumlarınızı merak ediyorum hocalarım..

 
bilek kalınlamaz eğer kastettiğin bu ise?

bilekte kas yoktur. ama çok iyi bakılması gereken, dikkatli davranılması gereken dokular bağlar vs vardır.

ağırlık çalışırken eldiven bileklik vs kullanarak ve abartılı hareketler yapmazsan bileklerine zarar gelmez. benimkiler de çok ince.
  • mahone  (10.10.14 00:48:47) 
Bileği kalınlaştıracak bir egzersiz yok. Önkol egzersizleri var ama onlarla da ön kolun kalınlaşacağı için bileğin daha da ince görünür. Bütün ağırlık programlarında kullanılan Progressive Overload ile zaten kemik yoğunluğun zamanla artacağından bileklerin de sağlamlaşacak. Ego kaldırışları yapmadıkça endişelenecek bir şey yok.


  • arnold schwarzeneger  (10.10.14 08:42:05) 
[]

bazı şeyleri düşünmeyim istiyorum

gerçi düşünmeyim dediğim şeyler bazı olmayan şeyler. ama artık düşünmemem de gerekiyor.
spora gidiyorum. ama 10 saat spor yapamam.
bir şeyler önerseniz keşke..


 
gez toz, bisiklet sür, sinemaya git.

en güzeli de, sevdiğin şeyler hakkında araştırma yap.
  • megafon  (09.10.14 23:24:27) 
gamsız değilsen ne yapsan düşüneceksin...


  • kakao  (09.10.14 23:25:01) 
@megafon +9

asosyelsen araştırma yapıp birşeyler okumak çok keyifli birşeyler öğren
  • bluebey  (09.10.14 23:26:54) 
düşünmemenin imkanı yok da, işte bir şekilde kaçış yöntemleri arıyorum kendimce.
salt sevgiliden ayrılmak filan da değil bu. işler güçler, ülkenin hali vs vs.
yıpratıyor artık beni. yaş da 28. dana gibi olduk.
  • hede hodo  (09.10.14 23:32:06) 
[]

Aynaların oyunu

Saçma sapan. Ülkede kıyamet koparken aklıma takılana küfür edebilirsiniz ama merak ettim ya. Şimdi traş olurken baktım kendime de, bildiğin yakışıklı bi herif görüyorum. Ama sabah baktığımda bildiğin mal ve ayna ile zerre muhatap olmayan bi herif olarak güne uyanacağım.
Şimdi karşı cinse çekici gelen tip gece gördüğüm mü yoksa sabahki mi? Hadi fotolarda ışık mışıl etkili de, banyo aynı banyo la.
Evet merakımı şey edeyim afedersiniz..


 
Sende bizdensin...


  • cetoxim  (08.10.14 00:35:30) 
nice bilim insani bu soru yuzunden kendini veda etti. bilinmezlere gitti donemedi.
siktir et. hic aynaya bakma o zaman gereksiz bir yakisiklilik hissediyorsun.

  • kutsalbok  (08.10.14 00:50:11) 
Ben de sabahları sodyum yüzünden ödemli bi şekilde uyanıyorum. Yüzüm gözüm şiş, dudaklar bi dolgun böyle angelina jolie gibi. Ama bikaç saate o şişik iniyor yine tipsizleşiyorum. Sizinki de böyle bi durum olabilir.


  • shejia  (08.10.14 00:53:30) 
uykun gelmiş, gözlerin küçülmüştür kısık gibi.
çoğu fotoğrafta kısık gözle bakınca kendini karizmatik sanan tipler vardır ya hani, aynı hesap gibi geldi.

  • gudumlu anne terligi  (08.10.14 00:56:06) 
[]

fitness sonrası duş

aslında genel anlamda sormam lazım ama ben genelde fitness ile ugrastıgımdan bunu belirtiyor, spor demiyorum. bu notu belırttıkten sonra sorum su;
ben ter kokmayım fılan dıye dusumu alıyorum. tamamen duş alma sebebim temizlik üzerine.
peki fitness sonrasında alınan duşun kaslara etkisi var mı? hemen alınmalı mı mesela? atıyorum canım istemedi o gun duş. sabah alırım dedim. bunun kas gelişimine negatif etkisi var mı? ya da ılık ya da sıcak suda mı duş alınmalı?
evet bunları merak etmekteyim.

 
Vücut sıcaklığı aktivite esnasında pik yapar, onu bi şekilde düşürmek gerekir. Soğuk duş bunun en iyi yoludur.


  • angelus  (02.10.14 22:56:47) 
soğuk günlerde de aynı şekilde soğuk duş mu alınmalı? kasları iyi edelim derken bronşit olmayalım:)


  • hede hodo  (02.10.14 23:01:25) 
Aktivite esnasında pik yapan vücut sıcaklığını bir şekilde düşürmek için soğuk duş al ki, kasları da duşta bırakıp gitmiş ol.

Her şeyin normalleşe normalleşe olanı makbul, o yüzden 12 senedir şeriat gelmiyor ülkeye, çünkü her şeyin zamanı var.

Yani sen yine hava sıcaklığına göre ılık-sıcak duş al ama sonra vücudunu yavaş yavaş soğut, kaslarınla birlikte ki, durumun fizyoterapistlik olmasın.

Yok ben cengaverim diyorsan, vücudun harareti yüklemişken gir buz gibi soğuk suya, sonra seni Norveçli balıkçılar donduruya atsınlar.

Araba örneği vereyim, daha iyi anlaşılsın; hararetten su kaybattığında buz gibi suyu döküyor muyuz radyatöre? Ya da bırak buz gibiyi, normal suyu ne zaman dökeriz, su miktarını yerine koyarız?
  • william wilson  (02.10.14 23:14:55) 
fitness'dan sonra soğuk duş olayının doğru olduğunu sanmıyorum. öyle olsaydı, fitness'dan sonra sauna yapılmamasıyla ilgili net bir bilgi düzeyinde olurdu her fitness uğraşıcısı. ben de böyle bir bilgi yok, tam aksine, yorulmuş kasların sauna'yla toparlandığını ve terledikçe spor esnasında vücutta biriken laktik asidi dışarı atmanın verdiği ferahlamayı hissediyorum. sıcak duş demiyorum farkettiyseniz, soğuk duş alınmasınun makuliyeti üzerine eleştiri yapıyorum.


  • fucking machine in my head  (02.10.14 23:25:47) 
Ben insanların soğuk duş zararlıdır diyecek kadar cahilleşebileceklerini sanmazdım ama bu kadarı da oluyormuş demek ki. Geçen gün de bir başkası "Sıcak duş metabolizmayı hızlandırıyor" gibi bir şey söylemişti. Arkadaşlar bu kas dediğiniz şey soğuk suyla duş alınca eriyen bir şey değil, yani bir kasın erimesi için çok farklı parametrelerin devreye girmesi lazım, bunun için çok uğraşmanız lazım yani öyle soğuk suyla duş alınca kasları orada bırakırsınız gibi şeyler söylemeyin ne olur, vücut o sıcaklığı normale döndürmek için o esnada sizin düşünemiyeceğiniz kadar enerji harcıyor zaten, soğuk suyun buna olan etkisi düşüktür. Ayrıca araba örneği de çok saçma olmuş. Hararet yapan arabaya buzlu su atarsanız tabii ki zarar verirsiniz, zira arabanın soğumasını sağlayan bir kaynak yoktur. Yalnız insan vücudunda böyle bir durum yok; metabolizma zaten siz duşa girene kadar vücut sıcaklığını 37 dereceye çekmek için çalışıyor oluyor, öyle otomobil gibi bir şey değil yani bu. Siz buna artı bir katkı sağlıyorsunuz soğuk duşla. Yani bana bu kadar açıklama yaptırmayın gece gece. Kasları duşta bırakmak ne demek ya hu, bunu da ilk kez duyuyorum. Tereyağı mı bu öyle suyla birlikte eriyip gitsin.


  • angelus  (03.10.14 00:02:17) 
[]

yanlış seçimin sonradan farkındalığı

lise döneminde; yanlış seçim ile fen bölümüne girdim. ailenin gaza getirmeleri ve sanıyorum o dönemler aklın başında olmaması, fen bölümünü bitirtti ve sonrasında 2 senelik makine-resim-konstrüksiyon bölümünü bitirdim..
şu an kriz olması dolayısı ile yaptığım iş basvurularından geri dönüş alamıyorum. hergün 50'şer işçi çıkaran, bölgenin en büyük tersanelerinden birinde çalışan babam bu haberleri bana verirken, iş aramanın daha da uzun süreceğini zannediyorum.

ben bölümümle ilgili iş arıyorum fakat; ne okul hayatımda ne de staj döneminde ben bu yaptığım işten zevk aldım..
ilk sorum;
-ben bu bölümü sevmek için ne yapabilirim? sorunun biraz daha absürd olmamasını sağlamak içim yalınlaştırır isek; iş hayatı, staj ve okul hayatından çok farklı olur mu?
ikinci sorum ise;
-içimde her zaman bir sosyoloji okumak vardı. özellikle bu isteğim üniversite döneminde okudugum kitaplar sayesinde oldukça pekişti. sorum; ben fen çıkışlı oldugum için, özel üniversiteler dışında bu bölümü okuyacağımı sanmıyorum. bu bölümü okumak için sizce ne yapabilirim?

en son ise sunu soylemem gerek ki; yasım 22 maalesef. sizce bu geç kalmış bir sorumu?

 
yanlis bilmiyorsam disardan ea bolumunde olan ekstra dersleri vererek ossdeki mf kismini ea yapabiliyorsun.

acikogretimle de okuyabilirsin sosyoloji bolumu varsa.

ayrica yasin da oyle cok buyuk degil. ben de isletmeyi birakip tasarima gectim, su anki sinifimda 25 yasinda insanlar bile var.
  • kayranin kedisi  (19.11.08 19:31:19) 
mahkemeye başvurunca fm yi tm yapıyorlar diye biliyorum.


  • cashkopat  (19.11.08 19:55:25) 
1 ... •910111213   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.