[]

deve sorusuna ne oldu?

sabah bir arkadaş bir bilmece sormuştu çölde yanınızda sadece deve olsaydı su içmek için ne yapardınız diye. millet "deveyi keser, suyunu içerim" demişti arkadaş da evet öyle falan demişti. ben ve galadnikov devenin hörgücünde su olmadığını yağ olduğunu belirtmiştik falan, arkadaşı ikna edememiştik ama. şimdi baktım soru silinmiş. neden silindi ki? hayır merak ediyorum ne sonuca bağlandı ikna oldu mu arkadaşlar diye.

amma uzattım yahu, sabahki deve sorusuna ne oldu kısacası. bu sorumu kesmeşeker'den deve şarkısının nakaratıyla bitiriyorum:

bir deve, asla bir deve değilmiş.
bunu bil, konu bu..
güneşte, güneyde, sahilde, şehirde,
bunu bil..

 
ultimate survival'da, devenin içinde su olması durumu şöyleydi: adam devenin midesindeki bitki karışımını tişörtüne boşaltıyor, sonra da tişörtünde süzüp suyunu içiyordu.


  • tom riddle  (12.12.08 20:41:47) 
ahah kesin öyle bir şeydi. inat etti su olduğuna arkadaş. moderatör falan mı sildi yoksa kendisi mi sildi onu merak ediyorum ben (niye beni bu kadar ilgilendiriyorsa, merak işte).


  • deckard  (12.12.08 20:50:27) 
Moderasyon tarafından silindi. Cevabını bile bile bilmece soruyordu.


  • 3200  (12.12.08 20:50:51) 
[]

müzik grupları dağıldıklarında

eserleri hakkında söz sahibi kim olur? plak şirketi mi?




 
sözleşme şartlarına bağlı. ama genelde plak şirketleri çok çakal oluyorlar, işlerini baştan ayarlıyorlar, onu belirteyim.


  • noxell  (11.12.08 17:46:07) 
müzik grupları dağılmasalar da eserleri hakkında çok nadir söz sahibi olurlar zaten.


  • kurukafa  (11.12.08 22:05:26) 
evet, hiçbir müzik grubunun albümünde "söz-müzik: athena" falan yazdığını görmeyiz ki zaten. kim yazmışsa onun adı yazar. grup halimde yazmışlarsa hepsinin birden adı yazar, dağılınca da hakkı bölüşürler haliyle.


  • kibritsuyu  (12.12.08 08:47:21) 
[]

windows media player'ın dingilliği

vista'ya geçtiğimden beri winamp'ı falan bıraktım, wmp kullanıyorum. bu sefer ama ilginçtir live messenger'da ne dinliyorum özelliği çalışmamaya başladı. ben istiyorum ki karizmatik şarkılar dinleyeyim millet hasta olsun bana. öte yandan last fm şeysi de skroplamıyor. birbirinden kaliteli şarkılar dinliyorum ama hepsini boşa dinliyormuşum gibi hissediyorum. vardır illa ki wmp'yi de skroplasın tarzı bir seçenek ama bilemedim. var mıdır?

messenger'da apatch yüklü onunla bir ilgisi var mı acep? eskiden apatch yüklüyken de çalışırdı ama sanki?


 
wmp'de tools->plug-ins orda last.fm de var messenger da. onları seçmen lazım.


  • psyche  (10.12.08 22:22:53 ~ 22:23:10) 
[]

lost'un yeni sezon fragmanındaki parça nedir?

soru başlıkta, fragman burada: videogaleri.gazetevatan.com




 
immediate music - serenata (choir)


  • weeping guitar  (09.12.08 13:23:18) 
[]

The Dict de mi türklerin?

öncelikle (bkz: thedict)

şimdi bu siteyi yapanlar da mı türk? yoksa tamamen yabancıların elinden çıkan bir klon mu?


 
Domain Adi: THEDICT.NET

Bitis Tarihi: 17-Dec-2008
Kaydedilme Tarihi: 17-Dec-2007
Domain Durumu: ACTIVE

DNS Sunucular:
ns1.abdullahonden.com
ns2.abdullahonden.com

Kaydedicinin Iletisim Bilgileri
Abdullah Onden
Abdullah Onden (webmaster@haliclub.com)
SSS
Mars
,34443
TR
Tel. +90.0333442412
Fax. +90.000000

hatta: abdullahonden.com
  • trimpot  (08.12.08 15:24:48 ~ 15:26:27) 
eaöv, demek ki aramayı yüzeysel yapıp bırakmamalıymışım. teşekkürler.


  • deckard  (08.12.08 15:37:54) 
zaten birisi bi ara buraya duyuru birakmisti sanirim the dict ile ilgili..


  • katafalk  (08.12.08 15:58:19) 
uluslararası bir sözlük olma çabasında.evet türkler kurdu siteyi ve haliyle türk üye sayısı fazla ama yabancı üyelerde var.şu an emekleme aşamasında,globalleşir büyürse güzel olacak.


  • manonflier  (08.12.08 20:07:19) 
[]

bu şarkı nereden tanıdık?

the meteors diye bir grup buldum, sözlükte falan da yok. psychobilly stomp diye bir şarkıları var bu abilerin, kendisi çok tanıdık. sanki pulp fiction tarzı bir filmde çalıyordu ama bulamadım google'da ben. var mıdır bilen?

şarkı şuradan ücretsiz dinlenebiliyor: www.last.fm


 
the tornadoes - bustin surfboards dicem ama emin değilim açıkçası. bu yazdığım pulp fiction'dan. bi de surf rock tarzında şarkılar hep birbirini andırıyor, karışıyor gibi geliyor bana. bu şarkı da bi bu tarz bi şarkıdan apartılmış, açık. ayrıca orda şarkının altında da sorabilirsiniz tabi, bilen varsa yazar.


  • psyche  (06.12.08 23:58:04 ~ 07.12.08 00:00:44) 
[]

Zeitgeist

aylar önce indirmiştim bunu, şimdi herkes konuşunca izleyeyim dedim. baktım ama iki tane indirmişim. biri Zeitgeist The Movie, diğeri ise Zeitgeist Final Edition. ikisi birbirinden farklı. zeitgeist final edition: 2 saat 2 dakika, zeitgeist the movie ise 1 saat 58 dakika.

google video'ya baktım zeitgeist the movie olarak geçen film 2 saat 2 dakika diye gözüküyor ve o da şu:

video.google.com

bu video da benim zeitgeist final edition ile aynı.

şöyle de bir şey okudum (bkz: #11280098).

zeitgeist the movie olarak inmiş olan yalan versiyon mu yani? kafam karıştı.

 
peki o zaman zeitgeist the movie olarak indirdiğim hangisi? yenisi olacağını sanmıyorum zira ağustosta indirmişim ikisini de.


  • deckard  (06.12.08 19:55:53) 
www.imdb.com bu filmin kuşa çevrilmiş hali. 118dak. verdiğiniz gogle linki orjinal filme ait. bunun dışında bir de Zeitgeist Addendum var. devam niteliğinde.


  • axijazz  (06.12.08 20:11:16 ~ 20:12:51) 
hmm o zaman 118 dakika olan (bkz: #11280098) bu sanırım. tamam teşekkürler.


  • deckard  (06.12.08 20:14:59) 
[]

eskilerden bir kuple s'il vous plait

ey bisidiciler,

4-5 sene önce rock fm'de dinlediğim bir şarkı vardı. şimdi sözlükte depresyone sokan şarkılar başlığını görünce aklıma geldi. eskilerden bir parçaydı (ben diyeyim 80lerin başı, siz deyin 70ler). çatallı sesli amcanın teki efkarlı efkarlı söylüyordu parçayı. başlığa bakıp fransızca sanmayın, ingilizceydi. şimdi nakarat falan aklıma değil, ama sonlarına doğru en duygu boşalımı sırasında "believe me, believe me" diye bağırıyordu (tüylerim ürpermişti, o derece).

şarkı 5-6 dakika bir şeydi. high hopes tadında gitar partisyonları var diye hatırlıyorum ama yanlış da yönlendirmeyeyim. onun kadar progressive de değildi zaten. ama depresyona sokma konusunda dünya çapında ün yapmış olacak ki, şarkı radyoda çalarken kuzenim "gençliğim bu şarkı yüzünden mahvoldu lan" demişti.

şunu bir buldurun be canlar.

 
  • nooneatall  (23.11.08 19:20:21) 
pearl jam'in release'i olabilir mi ki? o release me diye bitiyordu da belki yanlış hatırlıyosundur. bi de bu 90'ların başı oluyo tabi.


  • psyche  (23.11.08 20:07:03) 
kuzenine sordun mu?:)


  • quinza  (23.11.08 20:46:53) 
@nooneatall, tonic olduğunu sanmıyorum yav, o baya yeni bir grup.

@psyche, pearl jam değil adamların her şarkısı ezberimde.

@quinza, kendisine sorabilecek durumda olsam niye buraya sorayım değil mi ama? :)
  • deckard  (23.11.08 22:06:34) 
[]

emule'un derdi nedir?

büyük bi dosya indirmek istediğimde bi uyarı mesajı verdi. sanırım dosyanın ağda da henüz tam olarak yer almadığını söylüyor ama emin olamadım. nedir tam olarak?




 
tam kaynak olmadigini, simdiye kadar hickimsenin bitiremedigi uyarisini veriyor. sayet yeni sunulus bir dosya degilse uyarisini goz onune alin.


  • entrapmen  (16.11.08 12:38:54) 
[]

bir fizik - matematik sorusu

yine bir fizik sorusu ile karşınızdayım. soru şu;

yüksekliği h(x,y)= 10(2xy - 3x^2 - 4y^2 - 18x + 28y + 12)fonksiyonu ile verilen bir tepe var. buradaki x bir A konumundan güneye doğru olan uzaklık, y ise kuzeye doğru olan uzaklık (mil cinsinden) (bu kısım bana muallak geldi fakat soruda böyle yazıyor).

a- bu tepenin başı nerededir?
b- tepenin yüksekliği ne kadardır?
c- A konumunun 1 mil kuzeyinde ve bir mil doğusundaki bir noktadaki yamacın dikliği nedir?

şimdi sanki h(x,y)'nin gradyanını alıp sıfıra eşitliycez. öyle yaparsak elimde bir

(20y - 60x - 180).x[vektör] + (20x - 80y + 280).y[vektör] = 0 denklemi oluyor. bu vektör tepenin başı oluyor sanırım? eğer doğruysa bu vektörün değeri de tepenin yüksekliği midir?

yoksa baştan mı yanlış yapıyorum?

 
muallak geldi dediğiniz kısım cidden muallak, x'in doğu/batı, y'nin kuzey/güney yönünde olması gerek yoksa anlamsız oluyor.

yapmanız gereken, h'ın x'e göre ve y'ye göre türevlerini bulmak, bunlardan çıkacak iki denklemi sıfıra eşitleyip bu iki bilinmeyenli iki denklemi çözmek.

dh/dx = 0
dh/dy = 0
yani. gerçi zaten siz de bundan bahsediyorsunuz. çok boş konuşuyorum bugün. yalnız o sizde çıkan vektörün değeri tepenin yüksekliği değil, yüksekliğin maksimum ya da minimum olabileceği noktalardır. olabileceği dedim çünkü emin olmak için ikinci türevlerine bakmak gerekebilir. doğru yoldasınız yani. bu arada bu konuya şöyle bir göz gezdirmemi sağladığınız için teşekkür ederim, unutmuşuz iyice :)
  • elcezire exclusive  (08.11.08 19:19:53) 
[]

ehliyet sınavı sonuçları

bugün açıklanıyor olması lazımdı. meb'in sitesinde bulamadım. ehliyatsinavsonuclari.com diye bi yer var orada linki olmasına rağmen bulamıyorum. nerden öğrenicez?

www.ehliyetsinavsonuclari.com


 
egitek.meb.gov.tr

açıklanmamış henüz
  • reeper redeemer  (08.11.08 13:22:32) 
sağolun


  • deckard  (08.11.08 13:28:05) 
[]

kuantumcular bi zahmet

karacisim olayında aklıma bişey takıldı. adım gibi eminim çok basit bişeyi gözden kaçırıyorum. şimdi olay şu;

planck'ın karacisim ışımasının frekans cinsinden formülü şu;

upload.wikimedia.org

wavelength, yani dalgaboyu cinsinden ise şu;

upload.wikimedia.org

sorun da şu; frekans ile dalgaboyu arasındaki ilişki frekans=(ışık hızı)/dalgaboyu (yani c/λ) şeklinde olduğuna göre nasıl oluyor da ilk formülde frekans yerine c/λ yazdığımızda paydada λ^5 elde ediyoruz?

soru az çok anlaşılmıştır umarım. yani kesin basit bişey ama işte ya benim algılarım tümden kapandı ya da hesaba katmadığım bir durum var.

 
ikinci linkle birinci link arasında U nun yanındaki parantezleri karşılaştırırsanız anlarsınız.


  • radikalherif  (01.11.08 23:19:28) 
e tamam işte biri frekans diğeri dalgaboyuna bağlı. birinci linkteki formülden ikinciye geçişi soruyorum ben de. Enerji yoğunluğunun (U'nun) frekansa bağlı olan formülünde frekans yerine c/λ yazınca U artık λ'ya bağlı oluyor sadece ve U(λ, T)'na geçiş yapıyoruz. ama bu geçişte paydadaki λ^5 nereden geliyor? λ^3 olması gerekmiyor mu? bir de fazladan c kalıyor payda, o nasıl kalıyor orada?


  • deckard  (01.11.08 23:26:45) 
hocam, o iki fonksiyon birbirine direkt olarak esit degiller. Aslinda tabii de esitler ama birimleriyle birlikte. dikkat ettiysen resimleri aldigin makalede soyle diyor (Derivation / en.wikipedia.org ):

(ilk formul) u(ν,T) is known as the black body spectrum. It is a spectral energy density function with units of energy per unit frequency per unit volume.

(ikinci formul) This is also a spectral energy density function with units of energy per unit wavelength per unit volume.

Dolayisi ile

v * (ilk formul) = λ * (ikinci formul).
  • armish  (01.11.08 23:40:56) 
iki fonksiyonu birbirine boldugun zaman v/λ geliyor. o λ nereden geliyor diyorsan, derste derive etmistik, -tam hatirlamiyorum ama- buyuk ihtimalle over-all space'te aldigin integral yuzundendir. cunku birinde intinitesimal frekansa(dv) gore aliyorsun intergali, oburunde ise dλ'ya gore. degisken degistirince olmus olabilir.

kusura bakma tam hatirlamiyorum walla. ben de algida sicicilik yasiyorum su an.
  • osuruklu  (01.11.08 23:52:53) 
kitaptan kontrol ettim formulde 1 yerine dV var. karşılıklı dV'leri kaybetmişler sade görünüm sağlamışlar. Fakat formulde dönüşüm yapmaya kalktığında dV'leri hesaba katmak gerekebilir. Yani V yerine direk c/λ yazamayız sanırım. dV'leri de işleme katmak gerekir.


  • cha  (01.11.08 23:58:56 ~ 02.11.08 02:49:09) 
tabii ya dv'den kaynaklanıyordur muhtemelen. ben de halen klasik fizik gibi bu şuna eşittir, o zaman şuradan şu çıkmalıdır diye düşünüyorum. teşekkürler herkese.


  • deckard  (02.11.08 00:30:31) 
evvel zaman içinde; "klasik fiziğin çözemediği noktada kuantum fiziği başlar" dediydi hocamız.


  • cha  (02.11.08 00:42:38) 
v(frekans)=c/λ
upload.wikimedia.org
v yi türet yerine koy. alttan λ^2 olacak. aradaki 2 üs farkı buradan geliyor sanırsam.
  • fizikopat  (02.11.08 01:11:38) 
[]

avcılar çağdaş kız öğrenci yurdu

avcılar'da İstanbul Üni'ye bağlı böyle bir yurt var mı? bir arkadaşım olduğunu iddia ediyor ve acil buranın numarasının lazım olduğunu söylüyor. google'dan baktım bulamadım. bilen varsa numarasını verebilir mi? biraz acilmiş.




 
çağdaş yaşamı destekleme derneğinin bi yurdu var ondan bahsediyor olmasın? mehmet can afacan çağdaş yaşam kız yurdu olarak geçiyor.


  • inkey  (26.10.08 15:27:33) 
sanırım o evet. ulaşabileceğim numara var mı? ben bulamadım.


  • deckard  (26.10.08 17:34:16) 
numarasını ben de bulamadım malesef :) sadece isim konusunda yardımım olur diye yazmıştım. belki kalanlar vardır buradan.


  • inkey  (26.10.08 18:10:43) 
telefonu mu lazım?
www.cydd.org.tr

edit: bu çydd merkezi sanırım afacan öğrenci yurdu değil.
  • supergirl  (26.10.08 20:05:12 ~ 20:10:02) 
@inkey, sağlık olsun :)
@supergirl, evet aynen öyle. onu ben de gördüm ama işine yaramaz sanırım arkadaşın. yine de verdim ama yarın bir arar.

  • deckard  (26.10.08 21:25:48) 
çağdaş kız öğrenci yurdu die avcılarda bi tabela gördüğüme eminim. ama bildiğim kadarıyla özel bi yurt, çağdaş yaşamı destekleme derneğiyle ya da üniversiteyle bi bağlantısı olduğunu sanmıyorum


  • modo25  (26.10.08 22:58:29) 
o yurtları çydd yaptırıp istanbul üniversitesine bağışlıyor, ya da veriyor neyse. Yani tamamen ünversiteye ait, idaresi vs herşeyiyle. Kaldım, ordan biliyorum.


  • davy_jones77  (27.10.08 02:22:17) 
[]

yurtdışından para transferi

Belçika'dan birinin bana para yollaması gerekiyor. en zahmetsiz nasıl halledilir?




 
(bkz: western union) açıklama yapmadığınız için, zahmetsiz'i göz önünde bulunduraak western-union dedim. kredi kartı- banka kodları, hesap falan gerektirmez. oradan yatırırlar, sana bilmemkaç haneli numara verirler, sen o numara ve nufus cüzdanıyla gider paranı çekersin.


  • thelepermessiah  (18.10.08 20:44:05 ~ 20:54:17) 
Visa kredi kartınız varsa geçerlidir:

Paypal. Sizin hesabınıza geçen parayı Visa kartınıza aktarabilirsiniz. Miktar 500 doların üzerindeyse önerilmez.
  • sui  (18.10.08 21:10:19) 
paypal dan turkiyede kendi hesabiniza aktarim yapilamiyor diye biliyorum. moneygram var western union ile ayni isi goruyor ama daha ucuz. hesaba havale de yapabilirler ama ne kadar tutar bilmiyorum.


  • oshamahue  (18.10.08 22:09:30) 
western union tercih edeceğim. 100 euro gibi bir meblağ'ın komisyonu ne kadar olur?


  • deckard  (18.10.08 22:29:47) 
parayı yollayacak kişi yaşını başını almış biri. bu kişiyi paypal'la ve onun gerektirdiği karışık işlemlerle (ona göre öyle gelir biliyorum) uğraştırmak istemiyorum. thelepermessiah ve mrtskn'in söylediği üzere western union bu duruma en uygun yöntem gibi gözüküyor.


  • deckard  (18.10.08 22:44:17) 
105 euro'ya kadar 15 euro komisyon alıyorlar. daha yüksek meblağlar için,
www.ingbank.com.tr

  • patricia teyze  (18.10.08 23:23:55) 
[]

ti 89 titanium

bende bu cihazdan var. yalnız kendisi ömrümde gördüğüm en karışık cihaz sanırım (alet özgüvenimi o kadar kırdı ki bundan bile emin değilim). yıllar önce kuzenim hediye etmişti yüksek matematikle haşır neşir olacam diye. yıllarca kullanmaya gerek duymadım ama. bu sene küresel astronomi dersi alaycam (trigonometri, küresel alan hesaplamaları falan). şimdi ben bunun kullanım kılavuzunu herşeyini kaybettim. google'dan baktım bişeyler ama benim görmediğim kaynaklar ve/veya user-guide vs. vardır diye soruyorum, var mıdır?




 
  • aysiku  (18.10.08 17:09:03) 
onu bulmuştum ben de. dosya bozuk diyor açılmıyor.


  • deckard  (18.10.08 18:45:13) 
bende olacak sanırım [oficial manual] cd yı bulursam upload ederim.


  • bryan fury  (19.10.08 00:11:49) 
çok sevinirim bryan fury.


  • deckard  (20.10.08 07:47:01) 
ti sitesinde varmıs bunlar. cd yi bulamadım ben.


  • bryan fury  (09.11.08 17:36:20) 
[]

istenmeyen birini sürekli rüyada görmek

kendisinden hiç hazetmediğim biri var. son günlerde bu kişiyi sürekli rüyamda görür oldum. kendisi sanki gerçek hayattaymışız gibi davranıyor ve beni sinir etmeye devam ediyor, uyuz etti beni. işin kötü tarafı bu kişiyi aylardır görmüyorum, görmek de istemiyorum zaten. ne yapsam da kurtulsam şu heriften girmese rüyalarıma sabahları yeniden sevgi, dostluk, kardeşlik duygularıyla uyansam?




 
Bilinçaltınızda kalmış biri sanırım. Genelde öyle olur; insan beyni bilinçaltını rüyalarda karşımıza çıkartabilir. Bana kalırsa onu düşünmemeye çalışmaktan yapacak başka bir şeyiniz yok. Kafanızı farklı yönlere çekin. Onu düşündükçe sürekli yaşanacaktır bu.


  • nuage  (18.10.08 13:30:32) 
gün içinde istemeden de olsa arkadaşlarla konuşurken ismi telaffüz ediliyor. öyle olmasa bile dahil olduğu bir olaydan konu açılabiliyor. neyleyim ben bu bilinçaltımı o zaman? coca-cola fed-ex reklamı falan izleyim bari dolsun bilinçaltım bunlarla.


  • deckard  (18.10.08 14:13:51) 
Ben de bir sure ayni derdi cektim, herkeste durum ayni mi bilmiyorum ama eger kapanmamis bir hesabiniz, soylenmemis bir sozunuz varsa bilinc altiniz size eksik hesabi kapatmanizi soyluyor olabilir.


  • vghost  (18.10.08 17:22:02) 
benim değil, onun kapanmamış bir hesabı var benimle :)


  • deckard  (18.10.08 18:46:02) 
[]

kağnı hızındaki vista

sabah evden çıkmadan pc'yi download'a bıraktım. geldiğimde kağnı hızında olduğunu gördüm. kaspersky ile tarattım virüs yok. reset attım aynı. sanki sistemdeki 2 gb belleği çıkarmışlar yerine 512mb bellek takmışlar gibi. ekşi duyuru'da aşağılara inmek bir dakika sürüyor falan. ama mesela bunları normal hızında yazıyorken siteye login olup bu sayfayı açana kadar 5 dakika geçmiş. virüs olduğunu sanmıyorum çünkü evden çıkmadan önce gayet normaldi ve indirdiğim şeylerde virüs olmayacağını düşünüyorum (heroes yeni bölüm, bikaç yeni film fln, popüler şeyler yani). görev yöneticisine baktım 4-5 tane svchost var (ki bildiğim bu normal) bi tanesi 50k diğerleri 15k falan. explorer 20k dolaylarında takılıyor. anlamadım neden böyle bu?




 
büyük ihtimalle yapmışsındır ama yeniden başlattın di mi :)
sorununun ne olduğunu buradan anlamak zor ama istersen bi sistem geri yükleme yap.

  • sefapezevengi  (12.10.08 19:37:12) 
torrent ile indiriyorsan; seed ederken belirli bir yavaslama söz konusu olabilir. bu yavaslamayi görev yöneticisinde göremezsin. cunku yavaslamanin nedeni disklerin sürekli okunuyor durumda olmasi. torrentleri durdurup bir de öyle dene derim.


  • trimpot  (12.10.08 20:10:11) 
@el magico, "kaspersky ile tarattım virüs yok. reset attım aynı." yani baştan başlatmayı denedim.

@trimpot, flashget aracılığıyla rapidshare'den indiriyorum dosyaları.
  • deckard  (12.10.08 20:32:08) 
benim bahsettiğim yeniden başlatma(restart) değil. sistem geri yükleme(system restore).
windowshelp.microsoft.com

  • sefapezevengi  (12.10.08 20:55:08) 
açık bıraktığın sürede ısınmış olabilir mi?


  • chavezding  (13.10.08 00:07:13) 
[]

saatlerce içilmemiş redoxon

sevgili romalı sağlık uzmanları,

sabah kalktığımda (yaklaşık 10 falandı saat) redoxon alayım dedim. o sırada telefon çaldı falan unuttum. az önce su içmek için mutfağa tekrar gittiğimde gördüm tablet erimiş, bu böyle kalmış saatlerce. o sırada nası unuttum diyerek içtim. şimdi midem ağrımaya başladı hafiften. var mıdır bir zararı bunun?


 
yok yahu ne olacak =) yalvarsan bozulmaz o


  • mortifera  (11.10.08 14:25:06) 
heheh iyi bari kırıklığı geçirelim derken mideden olmayalım dedim :)


  • deckard  (11.10.08 17:57:33) 
[]

vista'nın ilginç hata mesajı

powerpoint'te sunum hazırlıcam daha ilk adımda yaran bir mesajla karşılaştım, olayın tüm ciddiyetini de kaybettim.

screenshot şu; img126.imageshack.us

google'daki sonuçlara göre visual basic hatasıymış bu. peki bu hatayla ne demek istiyor vista? arkaplana görsel koyarken çıktı karşıma.

 
eklemeye calistiginiz fotografi masaustune kopyalayip bir de öyle dener misiniz?

aksamdan beri bu hatanin çözümü icin arastiriyorum, dert oldu içime serefsizim.
  • trimpot  (10.10.08 01:47:22) 
bence dosyanın bulunduğu yoldaki boşluklar veya türkçe karakterlerle ilgili bir sorun.


  • kurukafa  (10.10.08 02:03:50) 
evet başka bir dizinden kopyalayınca hata mesajı çıkmadı, sağolun. lakin bu nasıl bir türkçedir anlamış değilim.


  • deckard  (10.10.08 02:08:00) 
[]

yarın okulların akıbeti

istanbul'un kurtuluş yıl dönümüymüş yarın. liseler falan tatil edilmiş topyekün. kimisi üniversiteler de tatil diyor kimisi olur mu öyle şey diyor. benim aklım karıştı. bizim okulun sitesinde tatil ile ilgili bir bilgi yazmıyor (iü), gerçi derslerin olduğuyla ilgili de bir bilgi yok. herkesin okul açıldı bizimki daha yarın sezonu açıyor.




 
ilk ve ortaöğretim tatil.


  • kurukafa  (05.10.08 22:08:17) 
İstanbul Üniversitesi'nin tatil olmasına imkan yok. Yani en azından Edebiyat Fakültesi için konuşuyorum: Birinci sınıfların ders kaydı var yarın. Okul sitesinde yayınlanan kayit2008.pdf'yi baz alarak konuşuyorum, rivayet değil.

Edebiyat Fakültesi'nde bu hafta ders yok, çünkü bütün hafta boyunca ders kaydı yapılacak. Dersler 13 Ekim'de başlıyormuş. Diğer fakülteleri bilmiyorum ama Edebiyat Fakültesi'nin o dandik sitesinde bile bu duyuru yapıldıysa, herhalde diğer fakültelerin de bu tip (ders kaydıyla ilgili) bir duyurusu vardır.
  • vita vinum est  (05.10.08 22:21:43) 
Üniversiteler bu tür gerekçelerle tatil edilmez ama zaten İÜ'nin resmi açılışı yanlış hatırlamıyorsam ayın sekizinde. Açılış haftasında pek yoğun ders yapılmaz.


  • gulden kale  (05.10.08 22:30:26 ~ 22:30:56) 
fen fakültesindeyim ben de. ders kayıtları bitti bizim, 4 senedir ilk gün ders yapılıp yapılmadığını ezberleyemedim bir türlü.


  • deckard  (06.10.08 00:23:10) 
üniversiteler tatil değil ama bazı yollar kapalı, achtung!


  • pyro clustic flow  (06.10.08 00:25:17) 
[]

bsplayer ve vista

ne güzel xp'de bsplayer'da video içi yazılar çok sade ve temizdi. vista'da ise bunlar videonun kalitesine göre değişiyor mu? bana öyle geliyor olamaz zira aldığım capture'lar da bunu doğruluyor. hd olan filmde bunlar daha net iken xvid'lerde sanki korsan vcd gibi çıkıyor. altyazılar da aynı şekilde. ekteki resimlerde sol üstteki "kalan süre" kısmında dediğim şey anlaşılıyor. niye xp'deki gibi tüm videolarda aynı video içi çözünürlükler yok? filmin çözünürlüğü ile niye alakalı bir hale geldi ki bunlar?




 
benim alette de ayni olay var. aero'yu kapatip deneyebilirsin ya da benim gibi artik filmleri k-lite mega codec pack ile birlikte gelen media player classic izleyebilirsin. orada farki göreceksin.


  • trimpot  (05.10.08 13:56:46) 
[]

netlimiter'ın verdiği hata

NetLimiter 2 pro kurdum. program daha açılırken;

"couldn't connect to netlimiter 2 service.
RPC sunucusu dinlemiyor"

gibi fantastik bir hata veriyor. reconnect fln fayda etmiyor. altında da remote control var, tıklıyorum bir login form falan çıkıyor bilgiler istiyor fln. rpc'den kıllandım hafif. nedir bunun derdi?

 
yeniden başlattın mı kurduktan sonra?


  • babatema  (05.10.08 00:49:14) 
uac'ı kapatınca düzeldi sağolun.


  • deckard  (05.10.08 02:02:31) 
[]

bölümlenmemiş alanlar

ben bir halt ettim ve format esnasında hard disk'in yanlış bölümünü sildim. sildikten bir saniye sonra farkettim durumu (o bölüme format atmadım ama). şimdi windows'u istediğim diğer bölüme kurdum ama benim o sildiğim bölümdeki dosyalara ulaşmam lazım. o disk'e girmeye çalıştığımda haliyle şöyle diyor;

img123.imageshack.us

ben bu diski biçimlendirmeden içindeki verilere ulaşabilir miyim? dosya kurtarma yazılımları ile şansımı diske format attıktan sonra mı denesem?

bir de kurulum esnasında şöyle bir bölüm karşıma çıktı, anlamadım bu nedir ne değildir;

img231.imageshack.us

7 mb alan ne alaka şimdi?

teşekkürler şimdiden.

 
bildigim kadarıyla , o bölümü sadece partition tabledan silmiş oluyorsun böyle bir durumda. senin de düşündüğün gibi veriler hala orda fakat disk orada biçimlendirilmiş bir bölüm olduğunu bilmiyor.

www.google.com.tr

şöyle bir program var
www.pcinspector.de
bu program tam ihtiyacın olan şeyi yaptıgını söylüyor;
"Finds partitions automatically, even if the boot sector or FAT has been erased or damaged"


şöyle bir liste var ;
recover-unformatted-partition.qarchive.org

ama verilerinizi kurtarmadan da disk üzerinde çok fazla değişiklik yapmayın derim. başka bir partitionda olsa bile belki etkiliyordur bundan emin değilim.

o 7 mblık bölüm harddiskin ön belleği olabilir veya windows'un kurulum sırasında kullandığı bir sanal disk olabilir.
  • alwaysdrunk  (02.10.08 03:27:01) 
pc incspector ile hallettim valla. bu kadar kolay çözüme ulaşacağımı tahmin etmiyodum şimdi böle acaip bi mutluluk var içimde :) sağolun.

peki ama bu 7 mb'lık bölüm daha önce hiç gözükmüyordu. şimdi gözükmesinin sebebi ne olabilir?
  • deckard  (02.10.08 04:01:53 ~ 04:02:14) 
7 (aslinda 8 olmali) mblik bolum normaldir. ben de zamaninda kafayi yemistim ama oyle o.


  • compumaster  (02.10.08 04:49:30) 
[]

flac hakkında sorular

şimdi ben flac formatında bir albüm indirdim. flac ile ilgili öğrenmek istediğim birkaç şey var. ekşi duyuru'da flac diye aratınca bazı arkadaşların sorularını da okudum. onlara yazılan cevapların yanında benim sorularıma cevap bulabilirim umarım;

1- flac dosyalarını mp3'e çevirirsek, oradan da cool edit gibi bir programla track track ayırırsak ses kalitesinden minimum ne kadar ödün vermemiz gerekir?

2- sourceforge'dan indirdiğim flac'ın kendi yazılımıyla flac'ı wav'a çevirdim, boyut arttı haliyle. bunların ses kaliteleri aynı mıdır?

3- flac formatındaki şarkıyı winamp'te açtım, ses iyi güzel ama mp3'ten farkını ben niye göremiyorum? hoparlör/kulaklık ile ilgili mi acaba? hem bu wav'ı, hem flac'ı hem de 192kbps'lik dandik mp3'ü sırayla çaldım ve çok fark göremedim (wav'ın kbps değeri 14H, flac'ın 909 kbps olarak belirtilmesine rağmen) dediğim gibi olay kulaklık/hoparlörle mi ilgili?

4- flac albümlerden en iyi performansı hangi donanım/yazılım ile alırım? bunları bir yazılımla audio cd formatına mı çevireyim? direkt pc'den dinlesem ama mp3'ten farkını hissetsem?

5- yeni nesil iPod nano'da çalabilmem için ne yapmam gerekir?

 
1- standartlara bagli kalmak gerekirse, 44.100 khz, olabiliyosa vbr, olamiyosa 128kbps zaten kulagin duyabilecegi standarta esitmis ama her insanin kulagi ayni olmayacaktir bunu unutmayin, minimum 160 kbps deneyin, (192 iyidir)

2- soru 3'deki bilgiye istinaden, 909 kbps'lik bir dosyayi 1.4 mbps'lik bir formata donusturmeniz sadece boyutunu artirmaniz demektir..

3- evet hoparlor / kulaklik ve kulak ile ilgili. kizmayin ama logitech, creative ya da philips gibi markalara ait hoparlorler kullaniliyorsa, ses farkini anlamak cok kolay olmayacaktir.. farki hissetmek icin oncelikle dipte gurultu yapan seylerin olmadigi bir ortamda bulunmaniz gerekir (fan sesi, harddisk sesi ya da sehir gurultusu vs vs).

4- yazilim ~ su an jet audio ses acisindan gayet ilerde, hicbir plug-in olmadan direkt flac oynatabilirsiniz. tabi flac da olsa her dosyanin bitrate'i farkli olabilecektir.

ek olarak, muzige onem veren biri olarak belirtmek istedim; kesinlikle yanlis anlamayin.. cok duz ve standartlar icerisinde kalmis muzik parcalari farki hissetmenize yol acmaz, elektronik agirlikli bir parcada, sesi ureten kaynagin frekanslari zaten bellidir ve o frekanslar disinda ses vermezler. ancak akustik ortamlarda / akustik enstrumanlarla kaydedilmis parcalarda farki hissetmek cok daha kolaydir. efenime soyleyeyim bir gitarin perdesinin sesi, bir davulun pedal yayindan cikan ses, kemancinin kemanesinin surtunme sesi, piyanonun ahsaptan cikan o ulvi sesi vs.. kaydi duzenleyen teknik ekibin izin verdigi olcude kulaga ulasabilecek bir cok ses vardir ve bunlar tabiki de tamamiyle kayipsiz formatlarda duyulabilirler.

eger varsa, bu konuda sounduna guvendiginiz bir parcanin hem mp3, hem ogg, hem flac hem de wave halini dinleyin.
bir de, flac disinda shn (shorten) diye de kayipsiz bir format var, winamp plug-in'i ile winamp'ta tecrube etmek mumkun. bir de onu deneyin isterseniz (arada sirada shn uzantili muzik dosyalariyla karsilasmak mumkundur o yuzden belirteyim dedim)
ha bi de yine kayipsiz formatlardan monkey s audio (bkz: ape) varmis lakin onun hakkinda bilgim yoktur.
  • paradoxical  (30.09.08 02:10:18) 
flac KAYIPSIZ bir sıkıştırma formatıdır. yani flac bir dosyayı wav a çevirirsen sadece boyutunu büyütmüş olursun. elindeki iki dosya da orijinal CD ile AYNI olur biti bitine.

Bunu mp3 e çevirip bölmek istiyorsan önce bölmeli sonra mp3'e çevirmelisin.

mp3 ve flac arasındaki farkı duyamaman dinleme alışkanlıkları, dinlediğin müzik türü ve en fazla olarak da kullandığın dinleme sistemi ile alakalı. alt taban olarak yaklaşık 1 milyar kadar parayı dinleme sistemine yatırmıyorsan(yakın dinleme sistemlerinden bahsediyorum, kulaklık değil) dinlediğin müzik türüne göre değişmemekle beraber arada bir fark duymaman kuvvetle muhtmel. Tabi burada mp3 sıkıştırmasını ne ile yaptığın öncem kazanıyor. Dandirik bir encoder ile encode edilmiş mp3 her türlü müzikte yüksek frekansları götüme benzetecektir, biraz kasan laptop speakerdan bile anlar. Ancak bir lame ile falan sıkıştırırsan hissedememen doğaldır. Ben müziği (pahalı)stüdyo monitörlerinde dinliyorum ve çoğu müzik yine de farketmiyor.

320kbps mp3 ile güvenle saklayabilirsin ama öyle yapacağına biraz daha fazla yer kaplasın flac olarak kayıpsız dursun daha iyi diyebilir insan. desin de bence.
  • kurukafa  (30.09.08 12:44:16) 
[]

sol frame tıkandı

ne kadar "bugün"e tıklarsam tıklayayım en son 7:09'da girilen entry (bkz: #14105304) duruyor. baktım ettim yalnızca sol frame güncelleyemiyor kendini. cache'yi temizledim, diğer browser'lara baktım sorun aynı. genel bir problem mi acaba diye eksi sozluk ve sol frame başlıklarına baktım (ben olsam yeni başlık açmak fayda etmeyeceğinden ilk oralara yazardım) ilgili bişey yazmıyor. genel de değil sanırım? niye güncelleyemiyor ki bu left çerçeve?




 
galiba evet :)


  • titiz  (28.09.08 10:37:31) 
büyüksün, bir saati aşkın süredir mal gibi tekrar tekrar "bugün"e basıyordum, tek bende değilmiş...
burada da hiç duyuru çıkmadı bir ara(41530-41535 arası muamma), iyice kıllanmıştım.

  • late viper  (28.09.08 10:39:03 ~ 10:39:50) 
aa düzeldi lan :) 3 saattir kimse farketmedi mi peki bunu?

(bkz: #14105502) ne "an itibariyle" yahu 3 saattir böyle.

edit: (bkz: #14105434) yazmış biri buraya.
  • deckard  (28.09.08 10:57:52 ~ 10:58:58) 
[]

"başlık içinde ara"nın üstündeki şey

içinde google, tdk, seslisozluk, imdb, youtube vs. gibi faideli siteleri bulunduran "bir de bunlara bakın" tadındaki kutucuk kaldırıldı mı yoksa geri gelecek mi?




 
geri gelmiş sanırım bende var.


  • from brain to fingers  (26.09.08 10:39:23) 
bende yok?

edit: (bkz: #14093328)
  • deckard  (26.09.08 11:11:44 ~ 11:21:33) 
firefox ta çıkmıyor ama ie de var.


  • murty  (26.09.08 12:26:24) 
sözlükteki buglar'a da yazılmış.


  • kibritsuyu  (26.09.08 13:08:18) 
firefox kullanıyorum ve var bende?
temam garip bişey ama, temadan olmasın?

  • moroff  (26.09.08 13:31:47) 
opera'da da görünüyor.


  • insanimsi  (26.09.08 15:32:00) 
ben opera kullanıyorum ve evet görünmüyor. ie de de yok şuan.


  • o ben degilim  (26.09.08 17:26:28) 
[]

yurt dışında eğitim - phd - majör minör - yanan balatalar

iü astronomi'de okuyorum. astrofizik kümesinden mezun olucam (bu sene işallah sübhaneke amin). amacım yurt dışında eğitimime devam etmek. artık phd olur başka bişey olur. ama ne var ki hiçbir zaman bu işin bürokrasisinden anlamadım. abd'deki birkaç üniversitenin ilgili departmanlarına mail attım kimisi phd yap öyle gel dedi kimisi majör minör eğitimden bahsetti benim kafa gitti arkadaş. bu işler nasıl oluyor, nedir incelikleri?




 
majorunu, minörünü bilmiyorum ama fizikte olay şöyle işliyor. giriyorsun toefl ve gre'ye. alıyorsun gerekli puanları. sonra çoğu üniversitenin sayfasında "is not necessary but strongly recommended" denilen gre subject sınavına giriyorsun. elinde bu puanların olduktan sonra kendine üniversite seçmek kalıyor. ünv seçmek demişken bu puanların ortalama bişeyse kalkıp da top 5'e top 10'a başvurmuyorsun, sana en uygun olabileceklerinden seçip başvurunu yapıyorsun. sonra sana geri dönmeleri gerekiyor. prosedür astrofizikte de benziyordur herhalde az çok?


  • light beam  (25.09.08 00:39:41) 
peki bu majör minör olayını açıklayabilir misiniz? burada yüksek lisansa kabul edilip sonra oradaki bir üniversiteye phd için başvursam gre'ye girmem şart mıdır yine? ya da burada lisans biter bitmez orada gre'ye mi girsem daha iyidir?

bu teknik soruların dışında tavsiyeleriniz nelerdir?
  • deckard  (25.09.08 02:23:50) 
gre'ye burada giriyorsun. graduate okulları gre isterler, kimisi general yeter der kimisi subject testi de ister. toefl'a da greye de burada giriyorsun.

önümüzdeki sene için başvurular genelde bu aralık ocak gibi son bulur bir de.
  • kurukafa  (25.09.08 02:37:42) 
gre'yi bizim les/ales gibi düşünün. yani toefl ve gre general her halukarda şart. burada yüksek lisansa kabul edilmenizin artısı şu şekilde olabilir; yüksek lisans yaparken bi yerlerde bir yayınınız çıkarsa başvurularda olumlu yönde etkiler. onun dışında mezun olur olmaz direkt phd ye başvurmanız daha mantıklı sanki, vakit kaybı oluyor çünkü.

bu arada phd yap öyle gel demeleri post-doctora için falan olsa gerek. siz açık açık belirttiniz mi "yeni mezun olacağım, sizde doktora yapmak istiyorum" diye?
  • light beam  (25.09.08 02:51:13) 
evet belirttim. hatta akıl sordum yüksek lisans'ı burada bitirip size phd'ye mi geleyim diye.

peki yurt dışında okumaya gidenler ne yapıyor? hem les'e ales'e hem de gre'ye mi giriyor mesela?
  • deckard  (25.09.08 03:08:57) 
yurtdışı için gre yeterli, hatta gre'yi bizde de kabul ediyolar diye hatırlıyorum. geçerliliği 5 sene.

yurtdışına gidenler ne yapıyora gelince. masterını burada yapıp gidenler de var. direkt mezun olup orada phd'ye başlayanlar da. eğer son senenizse zaten başvurular kurukafa'nın dediği gibi aralık ocak gibi son bulacak. kabuller de mart-nisan gibi belli olur. yani yurtdışı olmazsa burada master'a başlarsınız, sonrasında tekrar şansınızı denersiniz.

burada master'a başlamak için de ne olur olmaz bir ales alın bulunsun elinizde, toefl'dan gerekli skoru alamazsanız da üds'ye girebilirsiniz, toefl'a göre çok daha kolay. ama dediğim gibi bunlar sadece türkiye için.
  • light beam  (25.09.08 03:23:57 ~ 03:24:45) 
bir de toefl ve gre biraz pahalı sınavlar tanesi 185$ şu an. insan "gireyim bakalım nasılmış" yapamıyor eheh


  • kurukafa  (25.09.08 10:01:31) 
simdi ben de fizik BS'i veya Phd'si falan yapmak istedigim icin, tum egitim hayatini amerika'da gecirmis olan hocamla konustum. soyle oluyor bazi universitelerde dedi.

burada gre'yi ve toefl'i aliyorsun. gre subject falan degil. duz gre. sonra amerika'daki bi okula phd icin basvuruyorsun. e lisans mezunu phd yapabilir mi diye sordum, cevabi soyle oldu. doktora programiyla master programini birlestirmis orada okullar. yani "lisans mezunu insan once master yapmali, sonra da phd'sini yapmalidir" diye bi kaide YOK. phd icin basvuruyorsun abi, kabul edilirsen ne ala. basliyorsun. bursunu da aliyorsun tabi pasa pasa. "sadece master yapmak istiyorum ben" kafasindaysan, iki sene gectikten sonra ayriliyorsun. neden? cunku iki senenin sonunda senden doktora yeterliligi sinavina girmeni istiyorlar. eger doktora yapmak istemiyorsan sorun yok.

boyle yapmalarinin amaci master yapan insanlara bazi okullarin burs vermemesiymis. phd ogrencilerine veriyorlar ama. o yuzden sen de master derslerini verip doktora yapmadan da ayrilabiliyormussun. BS'ini almis oluyorsun boylece.

ha tabi okul ucretini veririm cebimden dersen, boyle atraksiyonlara girmene hic gerek yok. millet okul harcini kredi kartindan cektirip, sonra oduyormus falan. ilginc seyler tabi bunlar.

sonuc olarak master icin gre'ye ve toefl'a kesinlikle girmen gerekiyor. burada master yapip amerika'da phd istersen de gre subject alman lazim. (sadece amerika icin konusuyorum tabi). avrupa'da neler oleyor bilmiyorum.
  • osuruklu  (25.09.08 11:03:37) 
@osuruklu, bs = bachelor of science yani zaten lisanstan mezun olunca bs'ini almış oluyorsun. yanlış anlaşılma olmasın :)

senin demek istediğin sanırım ms, yani master of science.

avrupa'da sanırım toefl yerine ielts istiyorlar, bir de orada başvurular amerika'dan farklı olarak direkt hocayla iletişime geçiyorsun, o seni kabul ederse başlıyorsunuz. ama orada research asistanlık, teaching asistanlık olayları nasıl bilmiyorum.
  • light beam  (25.09.08 12:15:28) 
ben sunu soyleyeyim ieltsmis, greymis/ toeflmis cartmis curtmus yalan.

ilk elden veriyorum bilgiyi. gitmek istedigin ulkelerdeki/sehirlerdeki universitelerin web sitelerine giriyorsun, senin alaninda ya da yakin alanlarda calisan hocalari bulup mail yolluyorsun. once sey olarak mesela, gelip yaninizda takilabilir miyim seklinde. sonrasi gelirse, tamam gel falan vs olursa bir yolunu bulup gidiyorsun, turist vs. orada takiliyorsun birkac ay hocayla. kendini gosterirsen huoop hoca sana pozisyon teklif ediyor. ve olaylar gelisiyor. (burs+okul ucreti+kalacak yer vs dahil)

baslarda biraz masrafli tabii. ancak diger turlusu, direk okul ucreti yatirmak vs de masrafli. benim metodda ise (nasil benim metod oluyorsa) ilk birkac ay visitor researcher, falan filan takilirsan ve devamini getirirsen devami da olur.

sans/kader/kismet isi bu isler ancak her is biraz kismet isi, o yuzden direk basla maillere. birkac ay surecektir.
  • fdegir  (25.09.08 13:25:48) 
light beam, haklısın hocam ya. kalkar kalkmaz bilgisayarın basına gectim de, dusunmeden yazmısım evet. MS demek istemistim.

meslektasiz, kırmayalım birbirimizi :)
  • osuruklu  (25.09.08 14:13:45) 
@osuruklu; orada belirtmemin tek sebebi yanlış anlaşılma olmasındı, kırmıcaz tabi şunun şurasında kaç tane var bizden :)

tekrar konuya dönersek; @fdegir; sizin dediğiniz yöntemle hakkaten şans/kader/kısmet işi oluyor sanki. gre ve toefl usa'de phd düşünen bir adam için şart, tabi işine şansa bırakmak istemiyorsa. bunlardan zaten yeterli puanları alırsa research asistanlık ya da teaching asistanlığın yolu açılıyor. bunlar olunca da okula para ödemediğin gibi ayrıca aylık maaş alıyorsun orada geçmini sürdürebilmek için.

sizin dediğiniz sizde işe yaramış ne güzel :), ama 1 senedir illinuois'de dediğiniz gibi lablarda takılan arkadasım var (maddi durumu iyi oldugu için karşılayabiliyor) ama toeflı olmadıgı için 1 sene sürünmüştü. en son ne oldu bilmiyorum. bir de orada birkaç ay takılmak maddi açıdan herkese göre olmayabilir. maddi açıdan sorunu yoksa sofistike maymun da deneyebilir.

hocalarla iletişim içinde olmak çok mantıklı, zaten başvuru sürecinde de yapılması gereken bir şey, projesi varsa projesiyle ilgilendiğini belirtmek falan hoşuna gidiyor adamların.

tekrar aynı şeyi söyleyerek noktalıyorum sofistike maymun; işini sağlama almak istiyorsan toefl ve gre . hatta gerekliyse başvuracağın okulda bir de gre subject. avrupa düşünüyorsan gerek yok bunlara ama usa'de böyle işliyor, mail olayına da devam et, ama öyle herşeyi de hocalara sorma araştır önceden bazı şeyleri, ilgileniyor görüneceğim diye bu çocuk bişey bilmiyo havası oluşmasın dikkat et.
  • light beam  (25.09.08 16:21:49) 
beklediğimden daha iyi cevaplar geldi :) fdegir'in taktiği de aklıma yattı aslında. maddi açıdan sorun çıkacağını sanmıyorum. kuzenlerim hep amerika'da master yaptı, şimdi sıra bana geldi ve ben çabalarsam aile bi şekilde maddi olarak yardım edecektir diye umut ediyorum. ana tarafından bi kuzen de doktorasını avrupa'da yapıyor. hangi kıtayı seçeceğime karar veremedim. bölümüm üzerine isviçre'de çalışmak da oldukça cazip, abd'de çalışmak da cazip. araştırmaya devam edicem.


  • deckard  (25.09.08 21:39:05) 
Bi kişi de minörü diyeymiş iyiymiş


  • ofelia  (20.05.15 23:21:57) 
15 yılın ardından, hala minörü bilen yok mudur ?


  • WithWorth  (10.06.23 19:48:00) 
eger ailenin parasiyla yapacaksan, notlarin falanda iyiyse kabaca heryerden kabul alirsin.Yurticinde hocan bir numara degilse yapma. benim tavsiyem en kötü ihtimalin olsun; yüksek lisansini iyi bir yerde, adi olan bir hocanin yaninda ve okulda ailenin parasiyla yap, doktoraya zaten is, burs bulursun.


okuldaki hocalarinla konus, hem kabul alman daha kolay olur.
avrupayi yüksek lisans disinda düsünme.
  • durgunfoton  (10.06.23 23:41:16 ~ 23:41:48) 
[]

emule'de high-id'den low-id'ye düşmek.

dün high-id olan bir kullanıcı pc'de hiçbir değişiklik olmadığı halde ertesi gün nasıl low-id'ye düşmeyi başarır? bunun sebebi ne olabilir?




 
ama 3 yıldır dhcp'nin dağıttığı ip ile bağlanıyorum ve hep high-id'di?


  • deckard  (24.09.08 23:58:33) 
cok nadiren emule'un ayarlarindaki bozulmadan da boyle bir sey ortaya cikabiliyor. degisiklik olmadi demissiniz ama belki bir ihtimal farkli bir emule surumune gectiyseniz boyle bir sey olabilir veya en olmadi windows firewall aktif hale gecmis olabilir. sayet bunlar degilse hamsi'nin soyledigine bakin, eger o da ise yaramazsa ayarlari sifirlayip bastan kuruyormus gibi kurun.


  • entrapmen  (25.09.08 01:22:04) 
sürüm değiştirmedim, firewall ile ilgili bi değişiklik de olmadı (gerçi sisteme virüs girmişse bilemicem). ayarlara da üşeniyorum ama bakayım bi yeniden, teşekkürler.


  • deckard  (25.09.08 02:25:06) 
[]

kenar

tüm çaylaklar adına bu soruyu soruyorum;

bu (ç)aylak halimizle sürüsüyle entry kasıp hepsini kenarda bekletsek sıralamamıza bir etkisi olur mu? tabii bunun cevabını sadece moderatörler bilir, eh cevaplarlarsa ben ve benim gibi onbinlerce çaylak sevinir (kendimi gerçek dünyadaki kalabalığa konuşan morpheus gibi hissettim).

moderatör olmayanlar da fikirlerini yazsın, en azından fikir sahibi oluruz.

 
bence olmaz. olmamalı da zaten mantıken. "yolla" demediğiniz sürece istediğiniz kadar entry kasabilirsiniz.

imza: ben uyumalıyım artık
  • light beam  (22.09.08 03:21:04) 
ben de öyle düşünüyorum ama illa ki aksini düşünen vardır. hem ben de tam emin olamıyorum doğal olarak.

ayrıca merak edilen bir diğer soru; biz entry'i a tarihinde yazdık, b gün sonra entry'i kenardan oyuna soktuk. yazılış tarihi ve başlıktaki numarası a tarihine göre oluyor di mi?
  • deckard  (22.09.08 03:28:21 ~ 03:31:20) 
aksini düşünen niye olsun ki. oraya istediğinizi yazarsınız kimseyi de ilgilendirmez.

diğer sorunuzun cevabı da "b" tarihine göre oluyor. ne zaman "yolla" derseniz o zaman yazılmış gibi olur.
  • light beam  (22.09.08 03:36:40) 
yazıp yolladıktan sonra sildikleriniz çöpte beklerken bile sorun olmazken, henüz yollamadıklarınız niye sorun olsun ki?


  • kibritsuyu  (22.09.08 09:39:37) 
daha önce epey yazıldı bu olay başlığında. Çaylakları yazar etmek için bakan moderatör 10 tane entrysi olan adama öncelik verir. Sizin 200 entryniz varsa hepsini okumakla uğraşmaz asla. Tek çaylak siz kalıncaya kadar beklersiniz onaylanmak için. Sadece 10 adet temiz, formata uygun, kişisel şeyler içermeyen entry bırakırsanız diğerleirni yazar olunca girersiniz seri olarak.


  • as if existed  (22.09.08 15:27:16) 
entry'leri yazın ve çöp kutusuna yollayın diye bir öneri yapılmıştı zamanında. ama en temizi notepad'e yazın siz aklınıza geleni, yazar olunca hepsini yazarsınız sözlüğe.


  • raj  (22.09.08 18:10:12) 
[]

Tor'Bled Nam

yıllar önce matematikle ilgili bir kitapta okumuştum. çok şaşırtıcı bişeydi. sonra eser aygün adlı bir vatandaşın yaptığı bir yazılımı bulmuştum google'dan. şimdi bakıyorum hiçbir yerde bununla ilgili bir bilgi bulamıyorum. sanki böyle bu kavram yer yarıldı da içine girdi (tor'bled nam kavramına göre zaten yer yarılsa içine girsek aynı yere çıkarız).

olay en basit haliyle fraktal boyutlar ile ilgiliydi (bkz: fraktal boyutu). bununla ilgili detaylı bir makale arıyorum. ya da bilen varsa (ki illa vardır yahu) bildiklerini paylaşabilir mi?

kitapta matematiğin en cilveli konusu diye geçiyordu. isteyene eser aygün'ün yazılımını yollayabilirim.

edit: bi tek şunu buldum bu da ingilizce değil.

e.math.hr

3-4 sene önce sanki daha çok kaynak vardı bununla ilgili. türkçe makaleler bile okumuştum diye hatırlıyorum yahu. tabii o zamanlar kafa basmıyodu buna anlamamıştım. şimdi anlamak istiyorum.

 
doktora tezi buldum bir tane: logica.ugent.be
246. sayfadan itibaren bahsediyor. onun referanslarini da tarayabilirsin. konuya yabanci oldugum icin ben o kadarini yapmadim.

  • layouter  (20.09.08 20:02:40) 
[]

yalandan korkmak

insanların çoğunlukla yalan söylediğini düşünüyorum. aslında biliyorum öyle (paranoyaklığa gel). kız arkadaşım, mahalle, okul, iş arkadaşım vs. niyeyse hep "ya yalan söylerlerse" diye düşünüyorum (sadece kız arkadaşım için değil yani, genel bir olay). haliyle sıradışı gelişen durumlarda karşı tarafa asla inan(a)mıyorum.

birkaç kere böyle oldu sonra bi şekilde karşı tarafın doğru söylediği, yani hakkaten sıradışı bi şekilde olayların geliştiğini farkettim ve afedersiniz g.t gibi kaldım ortada. diyorum "bu ders olsun bana" ama olmuyor işte. "tamam onda hatalıydım ama ya bu sefer ben haklıysam?" diyorum.

kendimi bildim bileli bu böyle. ve fakat eski çalıştığım yerdeki patron yalancının önde gideniydi, bunu herkes biliyor. iş hayatımın ilk deneyiminde de böyle bir olayla karşılaşmak her şeye tuz biber oldu.

e house md manyağı biriyim. house orada ne diyor? "herkes yalan söyler".

soru şu; insanlar hakkaten bu kadar çok yalan mı söylüyor?

 
en azından şu sağlamayı yapabilirsin. mükemmel hafıza gerektirir. az biraz zeka gerektir.
yani, her babayiğidin, vasat hayalgücünün vs. harcı değildir.

  • cedilla  (19.09.08 22:24:41 ~ 22:25:34) 
yalan soylemek ne ki, bazen dogru soyledikleri halde yalan soyluyormus gibi gostermeye calisiyorlar veya tam tersi, ya da yalan soylerken dogrularla pekistirerek siyah/beyaz yalanlar uretiyorlar ki bunlar hayat bicimlerinin ayrintilarinda da gizli oluyor zaten, ve hatta yalan soyleyen insanlar bazilarinin isine geliyor, ya da bu durumun duygusal karmasasindaki dogrularinin kendine aci verecegini bildigi icin yalana boyun egebiliyor insanlar..Sonucta insanlar cok yalan soyluyor olabilir ama asil olan dogru olan seylerin zamanla yalana donusecegi ve bunun tam tersi olabilme gerceginin oldugudur..Belki benim yazdiklarim da kendi dogrularimdan urettigim yalan cumlelerdir kim bilir...

Insanin karmasik dogasi ve yalan soyleme ihtiyaci birlesince, paranoyak kombinasyonlar dusunebiliyor insan.. Ama hicbirini dusunmeden de yasanabilir

sonuc: yalan soylemeyin, hayatinizi yasayin
  • ermanen  (19.09.08 22:29:57 ~ 22:30:49) 
(bkz: #12505816)


  • thefirstfbli  (19.09.08 23:47:44 ~ 23:48:10) 
soruyu ben yazsam bu kadar güzel soramazdım, gözlerim doldu hafiften okuyunca.

yalan söylemek sanattır, tutarlılığı ve hazır cevaplılığı gerektirir, özetle salak adam yalan söyleyemez, söylese de zeki birisi karşısında tıkanır kalır.

Kız arkadaşlardan oldukça kazık yediğim için kafama takılan bir şey olduğunda paranoyaklık derecesinde araştırırım. Artık tutarsız gördüğüm ufak ayrıntılar bile kafama takılır hale geldi. Ama bu ufak ayrıntılardan da büyük yalanlar yakaladım.

Yalnız dediğin gibi bazen olaylar sıradışı gelişebiliyor ve sana tutarsız gelen şeyler doğru çıkabiliyor. Misal eski kız arkadaşım arkadaşının trafik kazası geçirdiğini ve acil olarak evden çıkması gerektiğini söyledi. Üşenmedim ilgili hastanenin telefonunu buldum ve arayıp arkadaşının gerçekten acilde olup olmadığını, kaza geçirip geçirmediğini, sağlık durumunu sordum. Göt oldum hakikaten doğruymuş ama "bu ders olsun bana" demedim, demem de.

iyi ki de dememişim, bu paranoyam sayesinde büyük yalanlar yakaladım. Ama cehalet mutluluktur, yüksek ökçeler diye bir hikaye var, okumuşsundur kesin...Yalanları yakalayınca karşı taraftan soğuyorsun.

Evet insanlar hakikaten bu kadar çok yalan söylüyor, gözlerini kapamazsan da görmeye devam edeceksin.
  • kimlanbu  (20.09.08 02:08:09) 
ben bi kere saymıştım 10 olmuştu.Aslında yuh bu 10 etti diyip durdurmuştum kendimi.Mesela bi örnek vereyim, otobüs durağında pis pis kesen adam 3 kere üstüste yalan söylememe neden olmuştu :
1.-Ateşiniz var mı ?
-Yok (yuh demin tüttürüyodun)
2.-Yenisahra'dan geçen otobüs var mı buradan?
-Hayır (yuh e5'e 5 dakika ötedeyiz)
3.-Siz nereye gideceksiniz ?
-Kadıköy Emniyet Amirliğine (puhaahahahhhahhahhahaha)

Yalan bazen gerçekten gereklidir.
  • chaud  (20.09.08 04:45:09 ~ 04:51:42) 
@kimlanbu, hikayeyi hemen buldum okudum, hakkaten bazen ben de kendime diyorum "sittiret kurcalama, rahat yaşa", çok geçmeden "ölürüm daha iyi" demeye başlıyorum. işin kötüsü ben de bu sayede birkaç önemli yalan yakaladım. zaten beni körükleyen o olmuştu. yani hiç kurcalamasam ruhum duymucaktı.
@cedilla, yeni uyandığımdan mı bilmiyorum ama, cevabını anlamadım desem?

  • deckard  (20.09.08 09:50:46) 
yani, kimlanbu'nun cevabı ile sentezleyebilirsin, yalan mı değil mi diye şüpheleniyorsan, karşındakinin yaratıcılığını, entellektüel durumunu sorgulayabilirsin önce, becerebilecek mi diye..

sonra, "yalan söyleyen gözünü kaçırır" muhabbeti var ya, hikaye...

usta yalan söyleyen, öyle bir anlatır ki, orada olursunuz, yaşıyor olursunuz, hiç olmamış muhabbetleri.

diyeceğim o ki, çoğunluk yalan söyler, ama onların da çoğunluğu yakalanmaya mahkumdur...

ben mi? pek yakalanmadım.
bir de: tüm giritliler yalancıdır :)
  • cedilla  (20.09.08 11:28:26) 
[]

Marcus Miller gibi bas gitar çalmak

bu zırtapoz gibi bas gitar çalmak istiyorum. çok şey mi istiyorum? hangi kitapları, egzersizleri, çalışma tekniklerini önerirsiniz?

bu adam gibi çalmak imkansız tabii. amacım improvize çalabilmek, biri "çalsana bi" dediğinde oha diyecek kadar (ben değil, karşı taraf desin) slap atabilmek, jazz ve fusion çalarak kendimi tatmin etmek.

not: nota bilgim var

 
nota bilgisi derken eğer sadece nota okuma (Sight reading) olayını biliyorum diyorsan gamları modları ve akorları yalayıp yuttuktan sonra sık sık kendi kendine doğaçlama çalarak bu yönünü geliştirmelisin. ghost note kullanımını çok ayarında ve temiz kullanmalısın, asıl groove olayını oluşturan olay ghost note işi bence. marcus denen zibidi slap'te süperdir o yüzden slaple ilgili de çok çalışman lazım. hangi metodlara çalışmalıyım dersen o konuda pek yardımcı olamayacağım maalesef çünkü ben hala zamanında armoni hocamdan aldığım cdlerdekileri isimlerine bakmadan kullanıyorum. talkbass.com 'da güzelce bir araştırma yaparsan bir fikir edinebilirsin.

bir de her ne kadar her şey çalışmaya ve yeteneğe baksa da bu zencilerin doğuştan bir yatkınlığı oluyor groove olayına aklında bulunsun, o yüzden moralini bozma daha çok çalış :)
  • thejester  (19.09.08 23:10:09) 
Valla zor iş. Gerçi Marcus gibi çalmaktan kastının ne olduğunu bilmiyorum. Marcus'un parçalarını onun gibi çalmaksa sanmıyorum ki uzun süreli, yoğun tempoda bi çalışma ile bunun altından kalkamayasın. Marcus Miller şarkılarının transkripsiyonları içeren kitaplar mutlaka vardır, araştır bulursun.

Yalnız unutmaman gereken birşey var, Marcus Miller parçalarının birebir çalmak seni iyi ve enstrumanına hakim bir müzisyen yapmaya kesinlikle yetmeyecektir. Gerçi bu müzisyenliğin, teknik hakimiyetin filan bir üst sınırı filan da yok. Ama gerek Marcus tonunu yakalamaya çalışırken (ilk etapta bir MM Caz Bas ve Ampeg kafa ampli edinilir zaten :) ), gerek tekniğini taklit etmeye çalışırken kendi sesinden adım adım uzaklaşacaksın..

Slap&pop çalanlar için (ben hala o sesi çıkartamıyorum mesela :) ) Marcus Miller etüd etmek çok iyi bir fikir, kabul. Yalnız amacın "sadece onun gibi olmak" olması bana kalırsa çok da akıllıca değil. Mesela Louis Johnson'ı dinle ya da Larry Graham'i, onlardan da bişeyler kapabilirsin. Veya Manring, Patitucci, Hellborg, Pastorius, Clarken vs. Yani diyorum ki, kendini kısıtlama.

Bir de niyetin, insanlara 'oha' dedirtmekse bu işler zor. Musikişinasın elbette gaza ihtiyacı var da, temel saik bu olmamalı bence. Emprovize çalan adamın müziğe bakışı, müzikten aldığı haz da bambaşkadır. Keith Jarrett'ın mesela, adamın aklına düşüyor önce o sesler yahu, sonra piyanoda çalıyor (eşzamanlı tabii), scat singing de cabası.

Caz doğaçlamak için genelde üst seviyede armoni bilgisi şart koşulur. Ama bu gerekli olduğu kesin gibi dursa da yeterli bir koşul mudur, emin değilim. Yani emprovizasyon öğrenilebilir birşey midir, yoksa doğal bir yetenek midir bilmiyorum.
  • atomic punk  (20.09.08 01:31:10) 
Groove abi, "this is the question". Öncelikli olan bu. Önce groove edeceksin, emprovizasyonu bilemiyorum, hiç çalışmadım, armoniye de kafam basmaz pek. Ama bu groove denen şey öğrenilebiliyor, bundan emin ol. Bir basçının orkestradaki asli ve öncelikli fonksiyonu eşlik etmektir zaten, solo bas mevzuu nispeten yeni sayılır. Genelde de solistlikten önce iyi bir eşlikçi olmak tavsiye edilir basçılara, bana da mantıklı geliyor bu. O yüzden groove şart. : )

Çalıştığım ve hakikaten faydasını gördüğüm 2 güzel kitap var.

1- Classic Funk R&B Grooves
2- Funk Fusion Bass

Bunlar CD'li, TAB notasyonlu gayet güzel eserler. Rapid linklerini bulabilirsem, atarım. Ya da sen bul onları da artık. Onun dışında zibilyon adet .pdf kitaba ulaşabilirsin forumlarda şurda burda.

Basgitarist.com ve Faanahtari.com'da işe yarar şeyler var. Talkbass'ı gezdim gördüm ama copyright meselelerinden olsa gerek o nevi coşku seli gibi bir paylaşım tutkusu göremedim. :) Neyse, kolay gelsin. Keep the groove. 8)
  • atomic punk  (20.09.08 01:41:07) 
Aklıma taksit taksit geliyor, Youtube'a takıl. Orada MarloweDK rumuzlu bi ipnetor var, bol bol onu dinle. Rickenbacker'da slap çalıyor adam. İyi de çalıyor allahsız. :)


  • atomic punk  (20.09.08 01:45:42) 
tavsiyelere teşekkürler, çok faideli cevaplar vermişsiniz :) marcus miller gibi çalmaktan kastım tabii ki tek bi kişiyle müziği kısıtlamak değil. hani bir slap atayım kulakların pası silinsin, kendi kendime takılabileyim falan. youtube'da birkaç deli şahsiyet var takip ediyorum onları, MarloweDK'yı da araştırayım :)


  • deckard  (20.09.08 10:20:58) 
[]

film adı

çok eski olmayan bir film vardı adını hatırlayamadığım. film blur efekti ve ağır çekimde bir kaza sonrası ile başlıyor. kaza gece vuku bulmuş ve yağmur yağıyor falan. esas oğlan bi hastaneye kaldırılıyor ama uyandığında başka bi zamanda. abisi ve abisinin nişanlısı var falan. onlarla konuşuyo ama anlamıyo neler olduğunu. sonra bi uyanıyo tekrar normale dönmüş sonra tekrar geri gidiyo falan. bi de güzel bi kız var hemşire. o olayların farkında ve ona şantaj mı ne yapıcağını söylüyor. ikisi sevgili taklidi yapıyo bişey için falan. sonracığıma işte son sahneleri gayet akıl dolu çekilmiş, tam böyle zihnin zamanda yolculuğu ve kurgu olarak güzel bir filmdi.

aklımda kalan sahneler ise şunlar;

- esas oğlan hastanede bi yatakta yatıyo, kapının arkasında biri var. o görüyo ama bişey diyemiyor. hemşire geliyo işte diyo kapının arkasında biri var falan. hemşire inanmıyo başta, sonra bakıyo manyak bu bağırınıyo, kapının arkasına bakıyo kimse yok falan.

- esas oğlan ile abisinin yaşadığı ev baya ihtişamlı bi yer. SPOILER - son sahnede birçok yanlış anlama sonucu abisinin camdan düşmesine ve ölmesine sebebiyet veriyor. en son sahnede zamanda sıkıştığını anlıyor, ya kazaya geri dönüp olayları düzeltmeye çalışacak ya da ölümü kabullenecek. bu ölümü kabulleniyo ama gözünü kapayıp açtığında yine kaza geçiriyor, başa dönüyor olaylar falan - SPOILER



-

 
Filmi bilmiyorum da ilgimi çekti açıkçası verdiğiniz ipuçlarını takip ede ede bi$iler bulmaya çabaladım bu mu?

www.imdb.com

buldukça ekliyorum lol

www.imdb.com ??
  • durum serserisi  (19.09.08 02:17:13 ~ 02:20:27) 
www.imdb.com ?? (bu sefer bi his var içimde)


  • durum serserisi  (19.09.08 05:05:43) 
işte bu! filmin adı ilk linkteki "The I Inside"! filmin adında inside kelimesi olduğu sonradan aklıma geldi arattım imdb'de, sonuca ulaşamadım. nasıl bir arama motoru varmış adamlarda yahu. çok teşekkür ederim :)


  • deckard  (19.09.08 09:54:51 ~ 09:55:06) 
[]

AKUT

AKUT üyesiyim ama gönüllü üye değilim. gönüllü üye olmak istiyorum ve bir gönüllü bulup sorularıma cevap arıyorum. aslında aşağıdaki sorudan sonra aklıma geldi, beklenen istanbul depremindeki tüm AKUT faaliyetlerine katılmak istiyorum. 1999'da Yalova'da canımı zor kurtardım ve ailemi de benle abim kurtarmıştı fakat yeterince büyük değilim diye ailemin yanından ayırmamışlardı beni. şimdi böyle bir durumda en azından bilinçli bir sivil toplum örgütüyle birlikte hareket etmek istiyorum. AKUT dahil/dışında tavsiyeleriniz nelerdir?

edit: evet AKUT'a mail atarak sorabilirim ama açıkçası bizzat bir gönüllü ile de konuşmak istiyorum.


 
sivil savunma egitimlerine katilabilirsin. mahalle afet gönüllüleri var onlar da düzenli görünüyorlar simdilik. dil biliyorsan afette rehber cevirmen diye bir olusum var, ona katilabilirsin. bir de büyük sirketler (özellikle turkcell mesela) kendi bünyelerinde arama kurtarma birimleri kuruyorlar. calisiyorsan eger kurumun böyle bir olusumu var mi onu ögrenebilirsin.

stk larin hepsi iyi niyetle birseyler yapmaya calisan ama organizasyonsuzluk ve tecrübesizlik sebebi ile calismalari sekteye ugrayan devlet gibi devlet dışı kurumlar (ngo). o sebeple bilincli bir stk mıdır degil midir ancak icine girince ögrenebiliyorsun. deneyip görmek lazim.
  • atmacaged  (18.09.08 01:51:29) 
[]

ekşi sözlük bi bende mi açılmıyor?

firefox;

"Connection Interrupted

The connection to the server was reset while the page was loading."

diyor. diğer browserlar da firefox'la aynı görüşte.

 
hayir, kimse giremiyor. ramazan ramazan peygamer, allah, vs. hakkinda bu kadar atilip tutulursa olacagi buydu. cik cik subaneke isallaa yarebbim isalla dinimiz amin


  • egotm  (17.09.08 14:41:32) 
"Internet Explorer cannot display the webpage"

bunu da ie diyor, açılmıyor yani sözlük.
  • light beam  (17.09.08 14:42:51) 
Bu da Opera'dan gelsin:

Uzak sunucuya bağlanılamıyor.

Erişmeye çalıştığınız sozluk.sourtimes.org? adresi şu anda kullanılamıyor. Adresi (URL) doğru yazdığınızdan emin olun, sonra da sayfayı yeniden yüklemeyi deneyin.
Internet bağlantınızın etkin olduğuna emin olun ve aynı bağlantıyı kullanan diğer uygulamaların çalışıp çalışmadığını denetleyin.
  • eftalit  (17.09.08 14:54:02) 
google chrome ise Bu web sayfası kullanılamıyor demekte.

kurcalamyın bozarsınız dedik ama.
  • manuginobili  (17.09.08 15:18:24) 
ping ise şöyle diyor
32 bayt veri ile 84.44.114.44 'ping' ediliyor:

İstek zaman aşımına uğradı.
İstek zaman aşımına uğradı.
İstek zaman aşımına uğradı.
İstek zaman aşımına uğradı.

84.44.114.44 için Ping istatistiği:
Paket: Giden = 4, Gelen = 0, Kaybolan = 4 (100% kayıp),
  • kofteburger  (17.09.08 15:40:12) 
eksibition da haliyle göçmüş durumda . login olunamıyor. keşke bition coderları duyuru coderları kadar zeki çevik ve ahlaklı olsa..


  • regedit  (17.09.08 15:54:05) 
bition aciliyor $u an..


  • katafalk  (17.09.08 15:58:38) 
açılıyor da login olamadıktan sonra ne faydası var? thalamus anca bili bililerle uğraşsın :/


  • regedit  (17.09.08 16:00:43) 
sözlük ciddi bir saldırıya uğramış olabilir arkadaşlar. ben diyeyim dinci mafya siz deyin kemalist mafya


  • tribal enfexion  (17.09.08 16:03:45) 
  • regedit  (17.09.08 16:19:28) 
biraz zorlamak gerekiyor


  • trimpot  (17.09.08 16:40:42) 
az önce 10 dakikalığına çalıştı ve yine gitti..
Service Unavailable diyor kendileri..

  • regedit  (17.09.08 16:50:06) 
su an calisiyor gibi. en son 1 dk once entry girilmis..


  • paradoxical  (17.09.08 17:19:25) 
  • la traviata  (17.09.08 18:05:47) 
[]

çıldırtan winrar - II

previously on duyuru (git: 40096)

şu winrar'ın dosyaları bozuk indirmesi iyice sinirimi bozuyor artık. dosyaları firefox ile indirdiğimde hiçbir sorun olmuyor fakat flashget bozuk indiriyor. ben de idm kurdum deneme amaçlı. gayet güzel indiriyordu.. derken o da bozuk indirmeye başladı. flashget'i denedim bu sefer düzgün indiriyordu.. derken o da sorun çıkardı.

ram modüllerinden birini çıkardım öyle denedim sorun yine var, sonra onu takıp diğerini çıkardım sorun yine var. tahminim ram'de sorun yok.

 
modeminle ilgili bir problem olabilir, bağlantı kablolarıyla ilgili bir problem olabilir, bulunduğun semtteki internet hatlarıyla ilgili bir problem olabilir, indirdiğin serverlarla ilgili bir problem olabilir.


  • tannhauser  (17.09.08 08:33:57) 
modemden yahut kablolardan olup olmadığını nasıl anlarım? semt ile ilgili olduğunu sanmıyorum. bir de yani firefox'tan sorunsuz iniyor fakat download manager işi bozuyor işte.


  • deckard  (17.09.08 10:50:15) 
ödünç bir modemle deneyebilirsin mesela. kabloları da sorarsın bir bilene, kaliteli mi diye. bir ihtimaldir tabi. ama inca filan gibi bir modemin varsa, kuvvetli bir ihtimale dönüşebilir.


  • tannhauser  (17.09.08 13:37:52) 
nerden indiriyorsun dosyayı? rapidshare gibi bi yerden mi? yoksa direct link var elinde, ordan mı indiriyon?


  • edge_nabby  (17.09.08 14:34:36) 
evet rapidshare'den. ama indirdiğim dosya ile alakası yok çünkü başka herkeste çalışıyor. dosya bana inerken bozuk iniyor sorun orada.


  • deckard  (17.09.08 14:40:45) 
@tannhauser, evet modemim inca. peki benim anlamadığım niye sadece .rar dosyalarında sorun var? internetle ilgili diğer her şey düzgün çünkü.


  • deckard  (17.09.08 14:41:35) 
"indirdiğin dosyayı" başka bir bilgisayarda açabiliyor musun? önceki sorunda "dosyayı bir arkadaşa yolladım sorunsuz açtı" demişsin, "indirdiğin dosyayı" mı yollladın yoksa linkini mi yolladın?


  • kurukafa  (17.09.08 18:31:41) 
sorun şu ki ben dosyayı bozuk indiriyorum. haliyle dosyayı kime yollarsam hiçbirinde açılmıyor. linki yollarsam ise indirdiklerinde sorunsuzca açabiliyorlar. yani dosya benim bilgisayara inerken şifayı kapıyor.


  • deckard  (17.09.08 19:34:56) 
cevabıma baktın mı? işe yaraması lazım. rapidshare premium kullanıcısı mısın?


  • edge_nabby  (18.09.08 13:19:18) 
[]

winrar'ın kıllığı

winrar bana kıllık yapıyor şu aralar. hangi dosyayı extract etmeye çalışsam hata veriyor. şifrelenmiş olanlara yanlış parola, şifrelenmemiş olanlara ise bozuk dosya diyor. 10-12 dosyayı denedim hepsinde aynı. hatta bir dosyayı arkadaşa yolladım o denedi, sorunsuz açtı. nedir winrar'ımın sorunu?




 
yok ondan değil. fazladan basılmış space tuşu da değil.

"şifrelenmemiş olanlara ise bozuk dosya diyor" burada dediğim gibi aynen.
  • deckard  (15.09.08 01:48:44) 
ben de henuz gecemedim ama (bkz: 7zip) diyeyim.


  • layouter  (15.09.08 02:07:22) 
Bu gibi sorunlar RAM arızası göstergesidir(winrarı tekrar falan kurduğunu varsayıyorum). Bir memtest+ yazıyorum.
www.memtest.org

  • kurukafa  (15.09.08 07:30:14) 
evet winrar'ı kaldırıp yeniden kurdum nafile. RAM'lerde sorun olmasın ya 2 ay önce yenilemiştim. teste bakayım şimdi.


  • deckard  (15.09.08 08:46:39) 
[]

çıldırtan internet

dünden beri tuhaf bir sorunla karşı karşıyayım. firefox'te bazı siteler açılmıyor, bazılarıysa açılıyor (yahoo, facebook, ekşi sözlük, ekşi duyuru açılmayanlar arasında). açılmayanlar genelde status bar'da "waiting for hedehodo.com" diye yükleme esnasında öyle kalıyor, bazense "connection interrupted" hatası veriyor. internet explorer'da ise sorun yok, açıyor hepsini. dün denediğimde zararlı bir yazılım kurbanı olduğumu anladım ve spybot search and destroy ile taradım sistemi. bisürü şey buldu, temizledim falan ve dün gece itibarı ile firefox'ta da bu sitelere girebilmeyi başardım. fakat sabah pc'yi yeniden açtığımda yine bu sitelere giremedim. spybot yine bişeyler buldu temizledi ama nafile. yine giremiyorum firefox ile. bir spy bunlara kadir midir? firefox'umla nasıl sörf'e devam edebilirim?




 
aynisi bana da olmustu tüm herseyi sildirip temizliyordum sonra yine giremiyordum en sonunda format atmak zorunda kaldim cünkü düzelmiyor o günleri bir ben bilirim...


  • pembeli kiz  (11.09.08 10:48:08) 
1) firefox'ta "araçlar" menüsünde "özel verileri temizle" yapsanız sorun çözülür mü acaba?

2) windows'u güvenli modda açarak, ilk olarak antivirüs programınızla, daha sonra da spybotla taratabilirsiniz. (2 programın da güncel olmasına dikkat edin.)

3) olmazsa firefox'u uninstall edip tekrar kurmak sorunu çözebilir. ama uninstall ettikten sonra kendi profil klasörünüzü falan da silin, firefox'a dair bi şey bırakmamaya çalışın.

4) aslında yeni bir firefox profili oluşturup onda sorun olup olmadığına bakabilirsin.
  • edge_nabby  (11.09.08 11:08:16) 
öyle virüsler var. mesela bende orjinal bir tanesi vardı sadece google ın açılmasına izin veriyordu.

avg dene. avg bulamadı diyelim, registryi kurcala... şüphelendiğin dosyaları internetten googlela.
  • mortifera  (11.09.08 18:54:30) 
evet virüsmüş. hem de ne illet bir virüsmüş öyle. sistem scan manyağı oldu anca kurtuldum.


  • deckard  (12.09.08 03:29:59) 
[]

bir otomobil sorusu da benden

hep sorucam unutuyordum, bu aralar biz de ikinci el bir araba düşünüyoruz. benim arada kaldığım modeller ise citroen c4 ve hyundai coupe. sözlükte yazılanları okudum fakat yine de emin olamıyorum. dünyanın en kararsız insanı olan ben, bu ikisi arasında kaldım. şöyle bir karşılaştırma yaparsak, arabaların avantajları ve dezavantajları nelerdir?




 
bildigim tek sey citroen c4'un direksiyonuna alismak biraz guc; sadece cember donuyor ve direksiyonun govdesi sabit oldugu icin dikkatli olmak gerekiyor.
aslinda hyundai coupe ile c4 ayni segmentte degil gibi, lakin c4 coupe derseniz, belki.

  • paradoxical  (10.09.08 10:31:11) 
alacağınız arabayı ne kadar süre kullanmak istiyorsunuz? Örneğin, şimdi ikinci el alırım, iki üç sene sonra da sıfır alırım diyorsanız o zaman c4 alın. Satmak kolay olur. Ama yok ben alıcam hurdaya kadar kullanıcam diyorsanız o zaman hyundai coupe da güzel olabilir. Bu arada, bence c4'ün en güzel yanı direksiyonu. Uzay aracı kullanıyormuş gibi oluyor...


  • kahvegibi  (10.09.08 11:06:14) 
c4 lerde genel bir direksiyon arızası sorunu çıkabiliyor, o yüzden hastalıklı bir araba. ama yine de citroen.. aynı fiyatlara corolla falan bulursun bence..
uzak doğu arabasından şaşmamak lazım, toyota, hyundai, kia, honda...

diğeri hyundai cuope ise ne bileyim.. bence gereksiz bir araba.
spor arabaya binilcekse bu hyundai coupe ya da ferrari çakması fiat coupe ile olmamalı.. aslanlar gibi audi tt ya da z3 falan olmalı derim..
  • os  (10.09.08 12:04:03) 
üç yıllık c4 kullanıcısı olarak kesinlikle c4'ü tavsiye etmiyorum. kullanım hatası olmaksızın çıkan problemler nedeniyle en 6-7 kere servise sokmak zorunda kaldık. benim arabanın talihsizliği diye düşünmek istiyorum ama servise aynı&benzer sebeplerden giden bir çok araç olduğunu forumlardan biliyorum. hyundai'yi bilemem ama c4'ü kesinlikle önermem. Bir de anlamadığım direksiyonun neden bu kadar problem edildiği. hiç bir farkı yok diğer arabalardan oturur oturmaz gidiyorsun dışarıdan öyle gözüküyor heralde.


  • yimirta  (10.09.08 14:42:13) 
hem bende c4 var hemde annemde vardı annemin c4 trafik kazasında pert oldu o kazadan burnumuz bile kanamadan çıktık kısacası güvenli bir araçtır şu an kasko şirketinden parayı tahsil etme aşamasındayız parayı alınca %80 gene c4 alıcaz. c4 ün benzini dilezi vtr si vts si 1. el 2. el falan hangisini düşünüyorsan söylersen daha çok yardımcı olabilirim.


  • umberto  (10.09.08 19:51:48) 
bence yeni mitsubishi lancer lardan alın bizim 2007 modeli olandan var şahane rahat konforlu yeni reklamlarını göreceğiniz köpekbalığı karaya çıktı reklalarıyla lanse edilen yeni lancer hem görüntüsüyle hem de özellikleriyle etkileyici bir yapıya sahip. hele bir de japon arabası tavsiyeederim


  • winniethepooh  (10.09.08 22:06:36) 
c4 ile her çukura 5 km ile girmek zorunda olan bir arkadaşa sahibim. hiç tavsiye etmiyorum. iç kısmı da berbat. sadece gösterge panelleri filan değişik, hoş olmuş. onun da kralı civic'de var.


  • darknum  (11.09.08 01:29:21) 
internette yaşadığım problemden ötürü anca cevap yazabiliyorum. yav şimdi cevaplara baktım kafam iyice karıştı :S coupe'den vazgeçmek üzereydim ki vazgeçtim, şimdi c4'ten de vazgeçmek üzereyim. c4'ün tasarımı falan çok hoşuma gidiyor yahu o kadar kötü bir araç mı sahiden?


  • deckard  (11.09.08 02:39:00) 
sorudan sonra izledigim bir top gear programinda jeremy amca c4'un cok kotu bir otomobil oldugunu ifade etmis. dis gorunus evet gayet guzel tasarim hos fakat icine binince durum degisiyormus demek ki.
bir ornek de ben vereyim, yas ortasinda bir arkadasim kia cerato almak istiyordu, alacagi otomobili test etmek icin bir sure kullanmis. disardan bakinca otomobil cok cekici gorunmemis ama icerden bakinca herseyin degistiginden bahsetmisti. bunu kendim de gordum.. yalniz bir cok kia cerato'da vites kutusuyla ilgili kronik bir sorun varmis ve cozulemiyormus.. bu yuzden dis tasarima veya fazla on plana cikan ozelliklere aldanmamak gerekir. sonucta yuksek miktarda para veriyorsunuz ve burokrasiyle bol bol muhattap oluyorsunuz.. iyi arastirip iyi karar vermek gerek..

  • paradoxical  (11.09.08 10:12:35) 
[]

wap sozluk ne durumda?

son entry'lere bakıyorum uzun süredir erişilemiyormuş, şuanda ben de erişemiyorum. "connection unsuccessful, try again later" diyor. son durum nedir? akıbeti n'olcak?




 
valla opera mini varken kim napsın wap sözlüğü derim.


  • darknum  (09.09.08 17:23:38) 
Dün ben girdim ama herhangi bir sorun yoktu?


  • ataturkiye  (09.09.08 17:26:56) 
hayda şimdi girdiği yerlere de aynı hatayı vermeye başladı. hiçbişey değişmediği halde bir telefon niye wap'a bağlanamamaya başlar?


  • deckard  (09.09.08 18:27:00) 
[]

death magnetic

yahu sözlükte çoğunlukla yerden yere vuruluyor, beğenenlere metal lamer'i gözüyle bakıyolar falan filan anlamıyorum nedir bu kötüleme sendromu? almış başını gidiyor yok load şöyleydi yok reload böyleydi. ben albümü beğendim fakat gel gör ki yorumları okuyunca "ulan acaba başka albüm mü dinledik" diye düşünmeden edemedim. yoksa load için yapılan "abi bu albümü sıradan bir grup çıkarsaydı o zaman efsane olurdu" geyiği artık death magnetic için mi yapılacak?




 
sanırım metallica'dan, mop,ajfa gibi albümlerin birebir kopyası beklendiği için böyle bir durum var. bende beğendim albümü, sorun yok yani :)


  • cliffburton  (08.09.08 21:59:34) 
the unforgiven a bok atmak farz abi, ben dinlemeden giydirdim bi ahaha.


  • x factor  (08.09.08 22:19:40) 
abi önyargıyla yaklaşmamak gerek. ben de öyle yaptım, bok yemişim. güzel albüm. james'in vokali eskisi kadar iyi değil ama olsun. bence tek kötü yanı, lars'ın davul tonları ve davulun daha önplanda olması. kafamda filler s*kişiyor sanki. death metal dinlerken bu kadar rahatsız olmadım arkadaş.

@xfactor
o şarkıyı unforgiven serilerinden bağımsız tutarsak, güzel ve dinlenebilir bir şarkı. unforgiven'a bağlarsak b*k gibi tam anlamıyla. bir kere soloyu dinlerken tüylerim diken diken olmuyor arkadaş. the unforgiven 1'in solosu ölüyü bile diriltir abi, o kadar!
---------------
bu albümle, yıllardır metalikaya bok atan tayfaya ayar vermektir bence amaçları. bakın sikimizin kılları ağardı ama hala bir cross atarım aklınız çıkar, bir solo atarım dağları delerim edası var. abi olmuş işte, dinlenir bu albüm. canlı performansta da aynı tadı yakalarlarsa, hell yeah! derim susarım.
  • suursuz deve  (08.09.08 23:21:18) 
@x factor, the unforgiven'a dileyen bok atabilir, albümün en kötüsü :)

@adunaphel, bence albümü beğenenler beklentisini düşük tutmadı da, beğenmeyenler beklentisini yüksek tuttuğundan beğenmedi. ayrıca nwobhm ile southern/thrash metal arasında nasıl bir karşılaştırma yapabiliyorsunuz? :)
  • deckard  (08.09.08 23:37:39) 
bence yaptıkları kendilerine yakışan müzik.. 18 yaşında, yaşadıkları hayata göre müzik yapıyorlardı. şimdi de öyle.. akşam evine gidince çocuğunu seven adamlar bunlar. ne kadar sert albüm bekliyebiliriz ki..

ps: death magnetic hakkında yapılan en boktan yorum oldu benimki galiba :)
  • cliffburton  (09.09.08 03:21:52) 
daha çok metallica'nın paragözlüğünden ötürü o kadar antipati toplaması. açtığı yüzlerce mahkemeden sonra zannımca artık ağzıyla kuşt tutsa yaranamaz.


  • mortifera  (09.09.08 05:45:10) 
En dogrusunu mortifera demis sanirim. En azindan benim icin oyle. Metallica cogu tavriyla, yaptigi aciklamalarla falan seneler once bitti benim gozumde. Bu albumu adini duymadigim bi gruptan dinlesem belki begenebilecekken albumu yapan Metallica olunca kicimla dinliyorum resmen. Hatta "eh bu ne be" dedim ve kaldirdim kenara attim. Bu saatten sonra kus da tutsalar olmaz evet.


  • thewicked  (09.09.08 23:09:15) 
[]

saba tümer'le bu gece kim vardı?

son anda adının ibrahim olduğunu öğrendiğim şahsın tam adını bilen var mı? çok mantıklı şeyler konuştu da, merak ettim kim bu diye.




 
prof. dr. ibrahim saraçoğlu bir de internet adresi var kendisinin programdan öğrendim. şöyleki; www.saracoglu.at


  • yalnizca  (05.09.08 01:19:18) 
[]

metrobüs inşaatı

zincirlikuyu'nda nerede var metrobüs inşaatı yahu? hiç görmedim oralarda inşaat. tam olarak neresinde bilen var mı?




 
zincirlikuyu'da boğaziçi köprüsüne katılım kısmında. görülmemesi imkansız derecede trafik yaratıyor. (inşaatın seyredilmesiyle trafik oluşuyor öyle diyeyim)

ayrıca 8 eylül pazartesi hattın zincirlikuyu kısmı açılıcak.
www.ntvmsnbc.com
  • winsome  (04.09.08 17:56:57 ~ 21:00:02) 
aa doğru ya orada inşaat vardı. benim aklım gayrettepe tarafına gitti orada mı acaba diye düşündüm :)


  • deckard  (04.09.08 19:53:41) 
[]

ilk baskı cosmos

anneannemin eski kitaplığını karıştırırken carl sagan'ın cosmos'unu buldum. 1982 yılında basılan ilk baskı cosmos (kdv dahil fiyatı tam 770 tl). o anda cosmos'u daha önce hiç okumamış olmayı, ilk defa bu baskıdan okumuş olmayı diledim fakat nafile. şimdi ben bunu (satmam da hani, merak) satsam kaça satarım? bir arkadaşım şimdiden 100 ytl veririm dedi.




 
ebay'e koyup öğrenebilirsin derim.


  • ozdek  (01.09.08 09:20:27) 
Su anda $19.95 istenmis Ebay'de:

cgi.ebay.com
  • wpi  (01.09.08 10:34:49) 
siz 100lira veren arkadaşa verin hemen.


  • raj  (01.09.08 17:21:40) 
[]

hepsiburada ama destek nerede?

merhaba, biraz uzunca bir sorunum var. geçtiğimiz gün hepsiburada.com'dan htc qtek 8500 aldım. telefon gelene kadar da bi heves ettim ki sormayın. bugün geldi ve fakat telefon menüsü türkçe olmasına rağmen sms/e-mail hizmetlerinde yazım dili hep rusçaydı. ayarlardan ingilizceyi de seçsem türkçeyi de seçsem yazım dili rusçaydı. kutunun içinden çıkan yetkili servis numarasını aradım, orası başka bi numara verdi, aradım orası da başka bi numara verdi (şaka gibi). en sonunda türkçe bilen yabancı birisiyle yamuk yumuk bi konuşma yapabildim. bana 48 saat içinde geri dönüş yapacaklarını bildirdiler. google'dan baktım birisi daha benim sorunu yaşamış ama çözüm yok. sonuç olarak hepsiburada.com'un bana gönderdiği telefonda sadece rusça dil paketi var. ben bunu geri iade etmek istiyorum şimdi. kutunun içeriği tam. telefonun koruma naylonlarını çıkarmadım vs. sadece tek bir sorun var o da içerisinden çıkan uygulama cd'sinin zarfını açmış olmam. sonuç olarak hem ingilizce hem türkçe dil paketi yüklenmemiş telefonu satanlar onlar, mağdur olan ben.

durum böyleyken hepsiburada.com iade kabul eder mi?


 
eder. bir kere ürün bilgilerinde belirtilmeyen bir özellikten dolayı (kasanın atx olduğunu yazmışlar ancak geldiğinde micro atx form faktör olduğunu gördüm) mail atmıştım müşteri hizmetlerine. müşteri hizmetleri, kendi verdikleri adrese, ürünü aynı şekilde kutulayıp, durumu belirten bir dilekçe eklememi ve ücreti bana ait üzere kargolamamı istemişlerdi. kargoladım, 1 gün sonra ellerine geçtiği bilgisini aldım, 2 gün sonra param geri kartıma yatmıştı. durumu açıklayan bir mesajı müşteri hizmetlerine atın, yardımcı olacaklardır.


  • karapolisnas  (29.08.08 20:15:50) 
yerine alacağım ürünü de buldum aslında, siz hiç parayı geri yollamayın şu ürünü yollayın gibi bişey desem aradaki farkı yatırırlar heralde?


  • deckard  (29.08.08 20:43:16) 
tüketiciyi koruma kanununa göre bu zaten senin hakkın hepsiburadanın itiraz hakkı bulunmuyor.bu kanuna göre ürün teslim tarihinden itibaren 15 gün içinde iade yi kabul etmek zorundalardır.. yanlış yaparlarsa çarparsın yüzüne diye söliyim dedim kolay gelsin...


  • from brain to fingers  (30.08.08 01:19:06) 
[]

hepsiburada mecbur ürün değişikliği

iki gün önce sipariş ettiğim telefonun istediğim renginin kalmadığına dair hepsiburada'dan mail geldi. mail'de "dilerseniz gümüş rengini yollayabiliriz" yazıyor. maile reply yaptım gitmedi, peki ben gümüş rengini dilediğimi nasıl ileteceğim? bize ulaşın kısmında sipariş değişikliği bölümünden belirtmem yeterli midir acep?




 
e müşteri hizmetlerini ara!


  • cinematography  (29.08.08 12:36:31) 
öff, çok seviyoruz bilmişliği. hepsiburada'nın müşteri hizmetleri telefonu falan yok, belki başlığında bulursunuz. ama cevap verecekleri şüpheli.

mail'e reply çalışmaz, dediğiniz yerden belirtirseniz yeterli olur. doğru yaparsınız/yapmışsınız yani.
  • karapolisnas  (29.08.08 12:48:05) 
çok teşekkür ederim karapolisnas :) mail geldi isteğiniz gerçekleştirilmiştir diye.


  • deckard  (29.08.08 13:56:55) 
[]

divxplanet araması

destination moon adlı filmin altyazısını aramak için divxplanet'e girdim, sonuç bulamadı. imdb id'sinden arattım buldu. tıkladım fakat altyazı sayfası değil de künye sayfası gibi bişey açıldı altyazı yok. sayfa da şu;

www.divxplanet.com

peki madem imdb aramasından altyazıya ulaşamıyoruz o özelliğin fonksiyonu ne ki? ben mi göremiyorum yoksa? arada sorayım bu filmin altyazısı olan varsa ve yollarsa sevinirim.

filmin imdb linki; www.imdb.com

 
anladm. ben de heves etmiştim filmin altyazısı var diye. teşekkürler.


  • deckard  (28.08.08 22:01:43) 
[]

HTC Qtek 8500 nasıl bir telefon?

v3'üm mefta oldu, bu güne hemen bi telefon almalıyım. almışken windows mobile alayım diyorum. baktım bu indirimdeymiş de. ayrıca bunun os'i windows mobile 5.0'mış, wm6.0 ile ne kadar farkı var bu versiyonun?

telefon linki: www.hepsiburada.com


 
wm5'te iş yok diye düşünüyorum hatta wm nin kendisinde iş yok wm5 smartphone ve wm6 pda kullanmış olarak söyleyeyim.. bence stabil güzel bir telefon alın nokianın wifi özellikli bir telefonu vardı mesela geçen burda biri satıyordu veyahut sony ericsson w810i olabilir..


  • yuto  (27.08.08 15:35:39) 
64mb ram ve rom oldukca zayif kaliyor ve arada kitlenmelere yol aciyor genelde. Ama yinede ben memnunum windows mobiledan. Bu fiyatada oldukca iyi bence.


  • badseed  (27.08.08 17:49:27) 
[]

zevk sahibi olanlardan tavsiye istiyorum

bugün üşengeçliğimi bir kenara atıp aylar önce aldığım tuğla görünümlü duvar kağıtlarını odanın bir duvarına yapıştırdım. şimdi bir sorunla karşı karşıyayım (kararsızlık daha çok). öncelikle fotoğrafa bir bakın, son durum bu;

img220.imageshack.us

görüldüğü üzere bilgisayarın arkasındaki devasa ayna, o duvara duvar kağıdı yapıştırmama engel oluyor. o kadar girinti çıkıntı varken de kes-biç-yapıştır ile uğraşacak değilim. ben bu duvara ne yaparsam daha hoş gözükür? düşündüklerim şunlar;

- tavsiye edebileceğiniz herhangi bir renk ile boyamak
- üşengeçliğimi bir kenara atıp ölçüp biçip duvar kağıdı ile kaplamak
- direkt olarak tuğla örmek (yok artık)

aklınıza gelen bir başka fikir varsa yine yazın, şu kararsızlığıma bir çare eyleyin.

 
nasıl bir aynadır o öyle. bir an önce kurtulmanı salık veririm.


  • axijazz  (24.08.08 18:45:03) 
aynanın alt ve üst kısmındaki yerlere duvarkağıdı yapıştır
3-4 tane babayiğit bulup aynayı yerinden çıkar duvarkağıdını yapıştır tekrar as
bi tanede sorum olacak o aynayı nasıl temizliyorsunuz
  • enter saltman  (24.08.08 19:06:22) 
bence ayna duvar kagidiyla gitmemis. kenarlarindaki cerceve kagitla uymuyo -- kagitta koseler on planda, aynanin cerceve ust kismi yuvarlakimsi.

illa ayna seviyosan o aynayi iptal edip duvari komple ayna yapabilirsin (yapan bi arkadasim vardi)

ama bence oluru aynayi sokup duvara ayni kagittan kaplamak.. sonra ustune koseli modellerde ufak aynalar asabilirsin, IKEA'da cok model var oyle.
  • charm  (24.08.08 19:08:40) 
aynayı çıkarmam söz konusu değil. evde koyacak başka yer yok, hem odayı geniş gösteriyor.

@enter saltman, bu aynayı temizlemekte ne var yav :)
  • deckard  (24.08.08 19:27:12) 
tuglalarin renginde veyahut bir ton koyusu bir boya ile boyardim ben olsam.
"kiremit rengi" diye geciyor sanirim.

  • shi aila  (24.08.08 19:36:05) 
aynayı indir,çerçevesinden kurtul,bir camcı çağır eve,aynayı ölçüsü minimum değişecek biçimde dikdörtgen haline getirsin,sen o arada duvarkağıdını yapıştır.aynayla uğraşamam dersen aynanın dışında kalan sarı kısımları tuğlanın rengine yakın bir renkle boya ki,bari kopuk durmasın çok.


  • karamell  (24.08.08 19:41:36) 
bence çıkartıp başka bir renge boyayın duvarları. zira bu duvar kağıdıyla bir hafta yaşanmaz,iç sıkıntısından ölür insan


  • october swimmer  (24.08.08 20:00:51) 
duvar kagidini cok begendim cok guzel ama ayna hic uymuyor imkaniniz varsa o aynayi baska bir yere tasiyin belki daha ufak ebatlarda baska bir ayna alin

ha o ayna orada kalacaksa o zaman olcup bicip duvar kadigiyla kaplayin yada aynayi cikarin duvari kaplayip aynayi tekrar koyun
  • orange coffee  (24.08.08 21:15:37) 
Öncelikle aynanın evi geniş göstermesine hasta oldum...

Ayna illaki kalacak diye düşünüyorsanız, aynanın bulunduğu duvarı farklı bir duvarkağıdı ile kaplayın. Böylelece aynanın bulunduğu duvarla tuğlalı duvarlarınız arasındaki geçiş biraz daha yumuşak olabilir. Bahsedenler olmuş ama başka ayna düşünürseniz İkeada 20 lira civarına satılan aynalardan alabilirsiniz.
Bir de duvarkağıtları vinil mi? Rulosunu ne kadara aldınız acep ben de bu aralar duvar kağıdı araştırıyordum tesadüf oldu.
  • def  (24.08.08 21:21:13 ~ 21:22:28) 
aynanın olduğu duvarı kaplama, aynen öyle kalsın, derinlik veriyor ve oda daha geniş görünüyor bence. öteki türlü tüm duvarlar uniform, göz yorar, aydınlanmaz o oda istediğin gibi


  • kara kadife  (24.08.08 21:40:05) 
kesip biçme dediğiniz 5-6 kere üstünde bi o kadar da altında uğraşacaksınız. altı düz zaten üstü biraz uğraştırır. sabit gardrop vs.lerin arkası zaten kaplanmaz. altakki platformu çekseniz 2 saatlik işi var. bence üşenmeyin. renk falan da o kadar abes değil. gözünüz alışır kısa sürede.


  • geldiler  (24.08.08 22:06:28) 
bence güzel böyle, bırak dağınık kalsın.


  • kurukafa  (24.08.08 22:56:51) 
aynı duvar kağıdından bende de var, malesef bir süre sonra darlamaya başladı beni (gerçi yaklaşık 9-10 ay sonra)
en iyisi uygun bir boya ile boyamak olacaktır, zira kesip biçseniz bile muhtemelen tam oturmayacaktır.

  • whoosie  (24.08.08 23:57:35) 
herseyi biraktim kesinlikle beyaz isik kullanmayin. kullandirmayin. duzgun bir lamba ile odanin aydinlatmasini degistirin.


  • chrome  (25.08.08 01:54:26) 
oha walla ben cok begendim. odtu'de de var boyle siniflar. benim cok hosuma gitti yalniz.


  • osuruklu  (25.08.08 11:11:59) 
[]

buralarda insan satmak suç değil mi?

bildiğin insan satımına başlanmış haberimiz yok. bu suç değil mi?

urun.gittigidiyor.com

bildiğim kadarıyla siteyi kullanım şartlarında canlı alım-satımı yasaktı. hayır komik olan adamın tekinin teklif vermiş olması.

edit: ahaha winsome teklif vermiş hemen. aylar önce biri ekşi sözlük account'u satıyodu ona da talipti kendisi :)

 
bence gayet faideli hem 1.675,00 YTL'den başlayan taksitlerle de alınabiliyormuş.


  • babatema  (23.08.08 22:55:10) 
insan satmakla alakalı bir şey değil gibi, yani transferini kendi ayarlıyor eleman, hem milyon dolarlarla uğraşmayın, menejer kaprisi ve çakallığı yaşamayın diyerek kendi emeğini kendi pazarlıyor, süper bir şey, aslında alasım var ama geriye kalan 10 danesine param yetmez aq.


  • marmara34  (23.08.08 22:56:49) 
@marmara34, bonservisi ile ilgili bir şey okumadım ben. bildiğin kendisini satıyor eleman.


  • deckard  (23.08.08 23:03:39) 
ebay özentisi bunlar. bu tür durumlar karşısında itina ile tın sesini çıkarmaya çalışınız.


  • insanimsi  (23.08.08 23:13:15) 
ihale bana kalmış asfdasfdsggh


  • winsome  (24.08.08 02:37:59) 
o degilde eleman bana email atmış. "ciddiyseniz telefonumu vereyim görüşelim" filan demiş. oyoyoyoy


  • winsome  (24.08.08 02:38:34) 
Adam şu fiyat karşılığında senin klübünde oynarım diyor. Yanlış bir şey görmüyorum.


  • emre unalan  (24.08.08 13:25:50) 
winsome tarih yazacak sanırım (:

adam bildigim kendini satıyor.sozlesme falan dıyo mu? 2-3-4 yıllık vs.parayı veren beni alır dıyor.bu işler oyle yapılmaz..
  • isott  (24.08.08 15:23:51) 
nasıl olsa sanal kredi kartı. gerekirse bir trilyon bile basarım. ahahaha
daha once birisi sözlük hesabı ilanı vermişti ona trilyon mu ne teklfi etmiştim. bir süre sonra gg yönetimi ilanı uçurdu anormal şeyler oluyor diye. asfdsafdsgdsg

  • winsome  (24.08.08 16:03:18) 
yahu anormal bişey yok diyenler biraz dikkatli incelesi ilanı. çocuk herhangi bir bonservisten lisanstan bahsetmiyor, bizzat kendisini satıyor. hani bonservis falan olsa tamam diyecem (gerçi yine de pek normal değil ama).

mesela şimdi misal winsome bu elemanı alsa, parasını yatırsa bu eleman napacak? kullanıcı sözleşmesine göre eleman tamamen winsome'un malı olmuş durumda. bonservisini almış falan değil yani, bizzat adamı almış olacak. yanlış olan o işte.
  • deckard  (24.08.08 20:49:31) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.