[]

Inanmak ve savunmak

Bir insan inanmadigi birseyi neden savunur? Bir de inandigimiz birseyi savunmak zorunda miyiz?




 
kaliriz.
(bkz: debate)
(bkz: munazara)

bir de sosyal psikolojide gecen conformity diye bir olay var ki turkce tam karsiligini bilmiyorum ne yazik ki. mesela bir sınıf dolusu insan var ve cogunluk siddetli bir sekilde bir dusunceyi savunuyor ve sen buna inanmasan bile onlara uyum sagliyorsun. bu konuda yapilmis bir suru tuhaf deney de var..
  • kayranin kedisi  (22.05.09 20:56:03) 
hmm evet conformity, bu cevabi ben de vermistim bir soruda. munazara da kararlastirilmis sekilde yapiliyor sanirim. bir sekilde zorunda kaldigimiz durumlarda oluyor yani.

peki zorunda kalmadigimiz halde yapar miyiz bunu?
  • ermanen  (22.05.09 21:01:01 ~ 21:01:16) 
ben yapıyorum bazen. dine inanmam ve dolayısıyla türban'ı da doğal olarak saçma bulurum. ama bir chpli karşısında türbanlıları savunmak zorunda kalıyorum. annem bana yobaz oldun sen, akp'ye oy verirsen şaşırmam der mesela(ne var ki sosyalist bir partiye üyeyim)


  • cro magnon  (22.05.09 21:12:51) 
aslinda zorunda kalmadan da yapiyoruz bence. mesela bir arkadasimiz bir suru para verip bir elbise aliyor hevesle ve elbisenin rukus oldugunu dusunuyoruz ama kiz o kadar mutlu bir sekilde soruyor ki "yeni elbisem guzel mi?" diye, eh bizde mecburen "evet cok yakismis, gule gule giy" diyoruz.

(bkz: cognitive dissonance)

bu cognitive dissonancela ilgili mesela bilindik su ornegi de verebiliriz; adam komur icin ak partiye oy veriyor ama aslinda mhpli. ak partinin iyi olduguna inanmamasina ragmen komur aldigi icin kendini bir sekilde borclu hissediyor. bu durumda da bir sure sonra "aman herkes yiyor, bunlar hem yiyor hem de is yapiyor" demeye basliyor cunku beyin dusundukleriyle yaptiklarinin celismesini istemiyor.
  • kayranin kedisi  (22.05.09 21:40:19) 
  • sui  (22.05.09 21:44:20) 
bazende arkadaşların arkadaşlarını kilitlemek için yapılır. misal ben evrim tartışmalarında şimdiki maymunlar niye insan olmuyor, senin atan şebekse bilemem benim atam insan komunizmde çöpçü ile işçinin maaşı eşit mi olacak, herkes istediği ile sikişebilecekmiş, her kadın şap diye veriyormuş gibi seviyesizliğin bir süre dibine vurup sonra ayı gibi gülerim.


  • ayiadam  (22.05.09 21:54:10) 
aşık olabilir bu eylemi gerçekleştiren arkadaş. mesela benim de yapmışlığım vardır. öğretmenime aşıktım. onun derse geç gelmesi ya da dersi erken bitirmesi en çok beni üzer ya da sinir ederdi ama bir gün sınıftaki öğrencilerden biri oğretmeni dersi erken bitirdiği için kurs yönetimine şikayet etmişti ve ben bu durum karşısında sınıfın geri kalanını organize ederek onların her biri için ayrı ayrı dilekçeler hazırlayarak imzalatıp öğretmene destek olmak amacıyla yönetime vermiştim bu dilekçeleri. yani çeşitli sebepleri olabiliyor.


  • kaldirim diplomati  (22.05.09 23:30:55) 
bende de başka bir psikopatlık var, şeytanın avukatı oluyorum mütemadiyen birinden normalde benim de savunacağım şeylerin karşı tezleriyle çıkabiliyorum.. herşey çok boyutludur türkiye insanına bu öğretilmelidir en çok. ama tabi bu psikopatlığım milliyetçilik, ırkçılık, faşizm vs gibi tam manasıyla karşsında yer aldığım kavramlarda geçerli olmuyor.


  • süpermaninkızı  (23.05.09 00:32:11) 
inatçılık ve ego ilişkisi.


  • turkish tekila  (23.05.09 01:40:34) 
münevver karabulut'un o iğrenç katilinin avukatı mesala..
hala suçlu diyemiyoruz cem garipoğlu'na.. yargılanıp "suçlu, katil" sıfatına bürünemedi henüz.. sadece "zanlı" seviyesinde.. ama ak göt karagöt, neyin ne olduğu apaçık belli (imho).. herkesin bu durum karşısında "inandığı" ve "inanmadığı" şey ortada sanırım..

ama bu eleman yakalanıp yargılanacaği zaman bunun avukatı nasıl savunacak bunu..

tam olarak "inanmadığı bir şeyi savunacak" adam.. veya kadın..
  • fuck milk get beer2  (23.05.09 04:15:32 ~ 04:15:53) 
Ateistim, ama kemalist rejmin türbanlılara yaptığı baskıdan iğrendiğim için her ortamda türbanın özgürlüğünü savunuyorum. Halbuki başörtüsü/türban bana saçma gelen bir şey. Hatta 2 belediye, 1 milletvekili seçiminde AK Partiye oy vermişliğim var, antikemalist yanım ağır bastığı için.


  • pichoscosama  (23.05.09 04:19:07) 
[]

somon füme

5 gun once somon füme almistim. 1 gun derin dondurucuda beklettim ertesi gun buzdolabinin normal bolmesine aldim, o gun yiyeyim diye. ama unuttum ve 4 gun orda kaldi. bozulmus olabilir mi bu simdi. son kullanma tarihi de bugunu yaziyor, 18 mayis.




 
skt olayı yazdığı günün sonrası için geçerli diye biliyorum ben yani 19 mayısta yiyemezsin.
balık kokuyorsa aynen degaj :) yenmez yani

  • ultrAs  (18.05.09 21:50:41) 
saat 12 olmadan ye. hemen. acil!!!!!!!!!!!!!!!!!!!


  • tm 100 series  (18.05.09 21:51:09) 
Genellikle son kullanma tarihi belirlenirken belli bi güvenlik payı bırakılır. Yani atıyorum normalde 31 mayısta bozulacak ürüne 18 mayıs yazarlar. O yüzden 1-2 gün o kadar önemli değil, ama abartmayın...


  • selimse  (18.05.09 22:17:22) 
ustune yogurt yesem bir de? canim cok cekti...


  • ermanen  (18.05.09 22:19:08) 
ye bişey olmaz


  • demlikposet  (18.05.09 22:25:13) 
somon fume dondurucuya konmaz.


  • helpless  (19.05.09 00:05:13) 
neden yahu?


  • cosmicgadin  (19.05.09 01:31:23) 
dondurucudan cikartinca sulaniyor, yapis yapis olabiliyor.


  • tale yok  (19.05.09 16:50:18 ~ 16:50:38) 
[]

Gercek Meyveyle Yapilmis Meyve Suyu

Ne demek bu yahu? Gercek meyveyle yapilmis meyve suyu hmm? Sahte meyveyle yapan da mi var? (O da ne demekse..) Gercek kelimesini eklemek goz boyamak mi sadece? Taze sikilmis meyve suyu ekolunu kastetmiyorum tabi...




 
seftali icin konusiym:

seftali pulbu + su degildir de seftalinin suyudur misal (;
  • Sir.Fitih  (13.05.09 05:02:32) 
Piyasadaki bazı meyve sularının da meyve ile alakası yoktur zati. İsim vermeyeyim şimdi ama gerçek meyve şeklinde duymadım hiç :) Ama %100 doğal meyve suları şeklinde ifade edilen reklamı yapılanlar var. Onlar doğruyu söylüyor diye biliyorum :)


  • eloy86  (13.05.09 05:16:48) 
hani eskiden %500'luk meyve konsantreleri olurdu. ozellikle portakal icin. 1 litre konsantreye 5 litre su ilave ederdik de 6 litre portakal suyumuz olurdu.

dandik meyve sularinda da sirf meyve konsantresi bulunuyor iste. sadece tadi portakal suyuna benziyor. icinde portakal namina gram bi sey yok.
  • osuruklu  (13.05.09 07:48:36) 
cappy marka meyve suyunun üstünde %100 oralet olduğu yazıyor. ayrıca coca colanın bir ürünü. aynı şirketin bir de turkuaz adlı musluk suyu var ki, aman aman...

% 100 sözü yüzünden ben dimes tercih ediyorum, "aralarında dağlar vaar".
  • kabablanka  (13.05.09 08:11:39) 
Evet Cappy %100 meyve suyu yazmasına rağmen meyvanın suyu çıkarılarak yapılmıyor, onun yerine meyveden daha önce çıkarılmış posaya su ekleyerek yapılıyor. Senin dediğin marka hangisi bilmiyorum ama belki biz böyle yapmıyoruz direkman meyvenin suyunu çıkarıyoruz demek istiyor olabilir. Olayı tam olarak anlayabilmek için sadece başlığı değil kutunun sağında solundaki açıklayıcı yazıları da okumak laazım


  • selimse  (13.05.09 09:49:37) 
litresi 1-1,5 lira arasındaysa muhtemelen gerçek meyve dediğimiz tabirle bir alakası yoktur. ama 3-4TL arası olanlar var görüyoruz markette bana onlar gerçek gibi geliyor :)


  • prodeq  (13.05.09 11:08:33) 
dimes 100% de 1lt elma suyunda 1.2 kg elma vardır gibi bir şeyler yazıyor. biraz daha pahalı ama ben dimes almaya çalışıyorum, tadı da çok güzel oluyor.


  • piano factory  (13.05.09 12:00:42) 
en son aldığım Tamek plus "katkısız" yazan meyve suyunun içindekiler:
su, şeker(sakkaroz glikoz şurubu), ananas ve meyve suyu konsantresi (suyu da değil, suyu konsantresi !!!) ve limon suyu konsantresi.
Bu mudur katkısız meyve suyu ?
  • nicin ben  (13.05.09 12:07:39) 
Merhaba,
Bana kalırsa Türkiye meyve suyu pazarındaki hiçbir ürün %100 değil. Dimes bir ara tutturmuştu "1 litesinde 1.1 kg meyve vardır!" diye. Kim yer o yalanı? Her meyvenin su oranı aynı mı? Ama adamlar 1.1 kg'ye takmış vaziyetteydi. Birkaç ürünlerinde değiştirmişlerdi. O kadar! Yalan hepsi. Konsantreden üretiliyor hepsi. Çardak'lar vardı ya hani. Onlarla yani.
Bugün Türkiye'deki meyve suları şöyledir aslında: (bkz: konsantreden üretilmiş yüzde yüz meyve suyu)

Afiyet olsun (Umarım olur!).
Kolay gelsin.
  • nuage  (13.05.09 12:07:50) 
dimes'in ve benzerlerinin katkı maddesi olmadığını açtıktan sonra 2 günde bozulmalarıyla anlayabilirsin.


  • darknum  (13.05.09 14:37:04) 
elite naturel diye bir markanın direk meyveden sıkılmış karadut üzüm ve benzeri meyve suları vardı, çekirdeği ile fln sıkmış adamlar, fiyatı 5 5,5 tl gibi bişey ama %100 doğal


  • dersaadet  (13.05.09 17:58:46 ~ 02.06.09 18:09:24) 
metro ve carrefour'da pfalf bilmemne marka satılıyor. içinde "konsantre değil" de yazıyor. karışık olanını bilmiyorum da elma suyu harika.


  • zkurmus  (13.05.09 18:38:34) 
[]

Lir kuşu (sesleri taklit edebilen kuş)

david attenborough'nun kuslarla ilgili belgeselinde, lir kusu ile ilgili kaydedilmis su video var:
www.youtube.com

Simdi yukardaki video gercek ama bir de su video var:
www.youtube.com

bu ikinci video da belgeselden kesilmis sahneler var diyorlar ama bircok kisi de fake diyor, kusun yetenegini dusununce ve goruntuleri gorunce de gercek gibi. Tam emin olamadim, gercek mi ikinci video da?

 
ikinci video fake mi bilmiyorum, ancak lyrebird oldukce gercek ve yetenekli bir kustur, ses uretme mekanizmasini bir ara detaylica calismistim, bu yetenegi bazi alanlarda ilgimi cektigi icin. Ancak kendisini gercekte hic gormedim, hakkinda ve ses uretme mekanizmasinin nasil calistigi ile ilgili akademik bir kac makale okudum sadece.


  • kurukafa  (03.05.09 00:02:41) 
@kurukafa

lir kusu, syrinx kaslari en gelismis otucu kusmus, duydugu seyleri kaslara ileten bir sistemi mi var anlamadim tam, bu kusun ses sistemi ile ilgili paylasabilecegin bir makale var mi acaba
  • ermanen  (03.05.09 00:30:19) 
duydugu seyleri kaslara ileten bir sistem yok da, muhtemelen evrimsel olarak kazandigi beyinsel bir ozellik. yani seslerin ayrintilarini tutabilen bir beyni, ve bu sesleri tekrar olusturmasini saglayan bir syrinx i var. syrinx uzerindeki kaslari diger kuslardan cok daha etkili ve verimli bir bicimde kontrol edebiliyor. Baktigim makaleler, sistemin bilgisayar ortaminda fiziksel modellenmesi ile ilgili makaleler idi, yani kusun mukemmelliginden cok sesi ureten sistemin nasil calistigi ve bunun matematiksel olarak nasil formulize edilebilecegi ile ilgili dokumnalardi. ilgini cekiyorsa bulabilirim sanirim.


  • kurukafa  (03.05.09 01:08:31) 
tamam onu da paylasabilirsin, sagol.


  • ermanen  (03.05.09 03:30:13) 
ilk video gerçek, ikincisi çok başarılı ve komik bir fake.


  • cigoretti  (03.05.09 09:36:59) 
[]

Sirket toplantisinda takim oyunu

Sirkette takim toplantisinda, takim oyunu oynayacagiz. Ne cok laubali ne de cok ciddi olmasi lazim. Nasil birsey uygun olabilir sizce, yaratici fikirler bekliyorum. Tesekkurler.

edit: takim oyunu derken, toplanti odasinda oynanabilecek herkesin istirak edebilecegi bir oyun kastediyorum. 10-12 kisi olacak, takimlara bolunerek oynanabilecek bir oyun da olabilir mesela.. masa ustunde ya da konusarak oynanabilecek bir oyun gibi daha cok...


 
takım oyunu derken?
trivial pursuit oynayın; ne çok laubali ne çok ciddi.

  • kobuzchu kiz  (27.04.09 23:07:37) 
paintball... çok mu abarttım?


  • hellguard  (27.04.09 23:11:24) 
kulaktan kulağa
kim kimle nerede ne zaman
el kızartmaca
dart
go
parmak futbolu
strip poker
  • zombikanı  (27.04.09 23:33:27) 
tabu


  • kakoy  (27.04.09 23:39:05) 
xbox360 ile sceneit. biz yaptik oldu. sonra oglen fifa09 cevirirken birisi masanin uzerine oturdu, alet havada takla atti, cd cizildi, maraza cikti. herkes yerinde otursun, maraza cikmasin.

teoride sise cevirmece oynanirsa takim ruhu iyice cosar yalniz belirteyim..
  • bunubenyazdim  (27.04.09 23:59:27) 
ad&d olabilir mesela. her hafta devam edersiniz hem surekliligi de olur.


  • astaroth  (28.04.09 00:04:45) 
bu iş için bütçeniz var sa eğer

www.oyunevi.com

bakabilirsiniz.
  • norrin radd  (28.04.09 09:23:49) 
lego seti alın büyükçe bir liderin yönlendirmesinde tamamlamaya çalışın


  • sijwocaq  (28.04.09 10:46:14) 
[]

Mouse iki kere tıklıyor

Mouse'un sol tusuna bir kere tikliyorum ama iki kere tiklamisim gibi davraniyor, hem de senkronize bir sekilde. Her zaman olmuyor. Mesela burdaki bir duyuruyu acmaya kalktigimda acilir gibi yapip kapaniyor geri. Noldu bu fareye, oluyor mu yoksa?

edit: ölüyor mu demek istedim :)

edit2: ayarlarini falan degistirmedim

edit3: optik mouse nasil acilip temizlenir?

 
oluyor.


  • bryan fury  (27.04.09 19:47:01) 
denetim masası > fare > açılan pencerede double-click speed olayı var onu biraz düşürün bakalım işe yarayacak mı...


  • maxpainn  (27.04.09 20:04:11) 
içini açıp temizlerdik bi eskiden.


  • lovemyself  (27.04.09 20:06:38) 
@ermanen, benden çok yaşayacakmışsın! ben de sorayım diyordum, benden önce davrandın. aynı problem benim mouse'ta da var. epey sinir ediyor.


  • hicazkar  (27.04.09 20:38:51) 
kardeşimin başına geldi, adam bu özelliğin sayesinde her sn oynadığı Cod da tık-tık diye atılan silahlarla kral oldu=)
Neysem efenim kısa bir zaman sonra genç fare hayata gözlerini kapadı.

  • thehole  (27.04.09 21:18:06) 
Aynı sorun bende de var, uzun bir süre kullanmayıp daha sonra kullanınca sorun çözüldü. Cezalandırıldığını anladı herhalde:)


  • tekosin  (27.04.09 22:59:43) 
aldığım istisnasız bütün a4tech farelerde aynı sorun çıktı bir süre sonra. sorunun kaynağını asla bulamadım. ama a4tech alıp senelerce kullanan tanıdıklarım da var. şahsen huzuru microsoft'ta buldum :)


  • quasiromantic  (27.04.09 23:43:12) 
[]

Last.fm'in yaptigi terbiyesizlik

Last.fm'den radyo dinlemeyi parali yapmislar. ABD, Ingilete ve Almanya'da bedavaymis hala. Bunca zamandir bedavaydi. Niye gozlerini para burudu simdi. O kadar severdim de. Gozumden dagiliverdi bir anda, yazik oldu. Nerelere gideyim simdi? Siz ne dusunuyorsunuz bu konu hakkinda?




 
spotify davetiye istiyor. var mi gonderebilecek olan?


  • ermanen  (23.04.09 01:42:49) 
spotify ingiltere dışı çalışıyor. üyelik işlemini ingiltere'den bir ip'ye yaptırın, sonrasında tr'de de kullanılabiliyor. ama malesef davetiye yok bende de. daha şahane bir güzellik yapayım (soruya da cevap olmuş olsun hem) : listen.grooveshark.com :)


  • electropie  (23.04.09 01:58:11) 
@electropie
Teşekkürler. Site güzelmiş.

Last.fm'in programını yükleyip ordan dinlemeyi denediniz mi?
  • edge_nabby  (23.04.09 02:42:07) 
gözlerini para bürüdü diye yorumlamak hatalı. bir sürü copyright ıvırı zıvırı vardır keyfi değildir o.


  • redlinetheturk  (23.04.09 02:54:34) 
last fmin kendi programından dinlenebiliyor hala.. bugün dinledim:)


  • saint marla  (23.04.09 03:00:16) 
www.deezer.com

gayet güzel.
  • helm hammerhand  (23.04.09 13:33:01) 
[]

Hava nemlendirici ve Hava temizleyici

1. Bu hava nemlendirici ve hava temizleyici aletlerinin zarari olabilir mi, mesela fazla calistirirsak ya da baska birsey?

2. Bir de bu iki alet ayni odada birlikte calistirilirsa bir sorun olur mu, sacma mi olur, ne olur?

3. Bir de hem nemlendiren hem de temizleyen alet goremedim ben, ikisini ayri ayri satiyorlar, iki ozelligi barindiran alet var mi?

 
Nemlendiriciyi ameliyat sonrası bana kullandırtmışlardı. Alırken bana söylediklerine göre, çok yakınında uzun süre durursan ciğerlerinde su toplanma ihtimali varmış. Tabii ne kadar doğrudur bilemem.


  • cevaps  (21.04.09 20:42:43) 
1. nemlendiriciyi kullanma talimatında söyledikle aralıkların yarısı kadar sürede bir adam gibi temizlemezsen (mesela orada 3 haftada bir temizleyin şu şekilde diyor ya, sen 10 günde bir hatta haftada bir temizle) bakteri üreyebilir. odada küf yapabilir uzun süre çalıştırıp avalandırmazsan.

2. olmaz. son 5 yıldır benim çocukların odalarının arasında bir hava tenizleme makinası, sık sık da nem makinası kullanıyoruz. çok iyi geldi allerjik astımlarına. ama ikisini de her hafta temizliyoruz, temizleme makinasının filtresini o kadar sık deiştiriyoruz ki toptancısından koliyle alıyoruz.

3. var bissürü ama ben türkiye'de görmedim. bizim filtreleri aldığımız yer bu makinaların distribütörü, web adresini yollarım, bu bilgisayarda yok, oraya sorabilirsiniz.
  • zkurmus  (22.04.09 02:50:24) 
[]

Ingilizce Kisa Ceviri - tam cevirebilene yuz bin

"Dost thou love life? Then do not squander time, for that is the stuff life is made of."




 
Hayatı seviyor musun? O zaman zamanını boşa harcama, zira zamandır hayatın yapı taşı.


  • mortifera  (21.04.09 20:04:49) 
yaşamı sever misin? o halde, zamanını boşa harcama, yaşam denen şey zamandan oluşur çünkü.


  • dark willow  (21.04.09 20:15:12) 
"Hayata aşık mısın? Öyleyse doldur çıbanlı rektumunu, anal aşkın buhranlı kuvvetiyle."


  • carcass  (21.04.09 23:01:26) 
[]

Filmlerle ve sinemayla ilgili mukemmel sorular ve anket kardesligi

Sayin eksiduyurucular,

Size guzel ve faideli sorular hazirladim, ictenlikle cevaplarsaniz cok mesut olacagim:

1. En cok tur/genre iceren film hangisi? Yuzuklerin Efendisi gibi geldi bana, baska var mi?
------1.1 Ayrica mesela sunlari iceren bir film var mi: belgesel, macera, gerilim, aksiyon, dram, gizem, polisiye-----

2. En iyi cizgiroman uyarlamasi film hangisi? Ve gelecek olanlardan hangisi iyi olacak sizce?

3. Film sirasinda olay orgusunun tamamen degistigi filmler var mi, sanki filmin icinde birden fazla farkli film varmis gibi olan filmler, ama ayni filmin parcalari...

4. Bir filme dunya capinda en iyi dublaji yapan ulke/dil nasil seciliyor?

5. Devam filmi yapilan filmlerden devami en iyi olan filmler hangileri? "Yuzuklerin Efendisi" ve "Testere" cok bilindik zaten, baska ne var, az bilinenlerden mesela..

6. En iyi aktor ve aktris, ve oynadiklari en iyi film sizce?

7. Bir filmde gecen/calinmis en guzel sarki hangisi sizce? (film sahnesiyle uyumluluk acisindan ve tabi hangi film bir de)

 
2. batman (son seri)
3. mulholland drive
5. batman begins - the dark knight (back to the future de güzeldi galiba)
  • hicazkar  (19.04.09 20:11:41) 
2. bence sin city. gelecek olanlardan da sin city 2 :)

5. godfather, star wars, terminator ve indiana jones tabii. gerçi bunlar da bilinen filmler ama. devamı olup da bilinmyen film var mıdır bilimyorum.
  • henry gale  (19.04.09 20:18:55 ~ 20:26:37) 
2. sin city.
3. from dusk till dawn serisi diyorum.
4. tahminimce senkron (ağız hareketleri ve seslerin uyumuna) bakılıyordur.
5. testere iyi değil bence, (bkz: geleceğe dönüş)
7. rezervuar köpekleri'nde stuck in the middle with you. (şarkının güzelliği çok zor bir soru olur, ben şarkının uyumu açısından cevapladım)
  • vital  (19.04.09 20:19:13 ~ 20:19:55) 
3- inland empire bu konuda çok ilginçtir. bunun yanında hollywood'un popüler filmleri arasından bir örnek vereyim. mesela click filmi beni çok dumura uğratmıştı. ben güle oynaya izlerim diye başlamıştım izlemeye. başlarda hakkaten güldüm ama sonlara doğru dramın beterini yaşattı bana.

5- star wars, police academy, back to the future ilk aklıma gelenler.

6- and the oscar goes to edward norton with 25th hour.

7- the fountain filminde çalan death is the road to awe. beste clint mansell'e ait.
  • deckard  (19.04.09 20:19:42) 
1. Bu biraz zor gibi olmuş. bulması epey güç; mesela Yüzüklerin Efendisi fantastik sinema, aksiyon, korku, macera, drama unsurlarını birleştiriyor haklısın. daha fazlası muhakkak vardır ama hiç uğraşmiim şimdi, aklıma gelmiyor..

2.Kesinlikle Batman Returns. Bir sürü uyarlama planlanıyor ama pek ümitli dğeilim mesela Wolverine, Thor, vs.'den.

3. Genelde Robert Altman ve David Lynch filmlerinde görürüz böyle şeyleri. Yani eğer bol yönetmenli birleşik kısa filmleri veya farklı hikayeleri kesiştiren filmleri kastetmiyorsan bu ikisi babasıdır bunun diyeyim.

4. Kesinlikle eski doğu bloğu falan değil, çok kötüler. Türkiye genelde fena sayılmaz, çok iyi tiyatrocular, seslendirme sanatçıları çalışıyor.

5. Batman-Batman Returns/Terminator-Terminator 2/Trois Couleurs: Bleu-Blanc-Rouge/Ashes Of Time-In the Mood For Love-2046/

6. Aktörler: Marlon Brando(A Streetcar Named Desire/Viva Zapata), Jack Nicholson(One Flew Over the Cuckoo's Nest/Chinatown/The Shining)
Aktristler: Bette Davis(All About Eve)

7.Everybody's Talkin' (Midnight Cowboy)
  • linuswithnoblankets  (19.04.09 20:24:08) 
7- American Beauty - "Because" by Elliott Smith..


  • dambil  (19.04.09 20:52:24) 
2. batman.
5. back to the future.
6. al pacino - the devil's advocate (john milton)
"lem bu adamın yerine başka kimse oynayamazmış." dediğim birçok film oldu ama hiçbirinde "bu kadının yerine.." diyemedim. o sebeple aktris söylemiyim en iyisi.
7. mad world - donnie darko
white rabbit - the game
cuban pete - the mask
requiem for a dream soundtrack
the godfather theme
where is my mind - fight club
  • jack of hearts  (19.04.09 21:20:45) 
2. tim burton batmanleri
5. fast and furiuos
6. johnny depp hepsi , brad pitt- twelve monkeys, scarlett- the other boleyn girl
7. amelie- comptine une autre ete
  • trumanshow  (19.04.09 21:31:21) 
1)delicatessen, let the right one in, throne of blood, edward scissorhands..

6)1-philip seymour hoffman(capote)
...2-robert de niro(the king of comedy, raging bull)
...3-ddl(there will be blood)

...1-naomi watts(21 grams)
...2-julianne moore(magnolia)
...3-kathy bates(misery)

7)1-the ecstasy of gold - ennio morricone - good bad ugly
...2-amores perros - gustavo santaolalla - amores perros
...3-saeta - terence blanchard - the salton sea
  • cgcore  (19.04.09 23:00:36 ~ 23:03:25) 
7. Ali-Tomorrow
Colleteral-Shadow of the Sun

Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford'un her sahnesinde çalan her şey çok acayip bir de, bir şey söylemek mümkün değil.
  • sui  (20.04.09 00:05:06) 
2) sin city

4) türkiye'nin hiç de fena olmadığını düşünüyorum hele almanlarla ve doğu bloku ülkeleriyle kıyas dahi kabul etmez bence.

5) cehennem silahı (4. film hariç), geleceğe dönüş, uzakdoğu'dan Mou gaan dou(zaten sonra departed oldu bu), ve tabii ki the godfather.

7)the doors - the end apocalypse now'da.
  • patricia teyze  (20.04.09 00:40:53 ~ 00:41:26) 
1. Bilmiyorum. Önemli de degil bana göre.
2. Bence Sin City. V for Vendetta da gayet iyi
3. From Dusk Til Dawn disinda aklima gelen bir örnek yok
4. .....
5. Alien serisi.
6. ....
7. Ghost In The Shell'in acilis müzigi
  • yaphet  (10.07.09 19:40:29) 
[]

video izlerken tekliyor - durup durup ilerliyor - takiliyor

Online video izlerken tekleme yapiyor, yani belli araliklara 1 saniye kadar durup tekrar ilerliyor. Video full yuklendigi halde boyle. spyware taramasinda birsey yok. security task manager ile baktim arkaplanda calisan birsey de yok. internet hizi mukemmel. 1 hafta oncesinde kadar olmuyordu. Noldu da boyle oldu, ne yapabilirim baska?




 
flash versiyonunuzu yenileyebilirsiniz mesela...


  • uyuzcan  (19.04.09 04:46:50) 
aynı sorun bende de var (git: 60909). en son flash versiyonu kurulu ama hala video olsun oyun olsun flashlar bi yerden sonra takılıyor. başka bi yerden çözüm bulursanız bende bilmek isterim


  • zittirulp  (19.04.09 05:54:53 ~ 05:55:06) 
bilmem çare olur mu ama eski sürüm flashl player yükleyin derim ben size.
benzeri bir durumu ben de yaşamıştım.
bulmanız çok zor bunu da belirteyim ama. flash player 5 ya da 6 kurun.

arşvim reader_s virüsünü kurban gitti yoksa ben sağlardım size.
  • meraklı  (19.04.09 20:40:35) 
[]

Turkiye'nin bir savasta ilk defa ucak kullanmasi

Turkiye'nin bir savasta ilk defa ucak kullanmasi Trablusgarp Savasi ile olmus. Peki bu ucagin modeli nedir? Bir de Turk ordusu, baska hangi savaslarda ucak kullandi?




 
dersim isyanının bastırılmasında kullanmış mesela savaş değil ama...


  • yoldaki isaretler  (14.04.09 08:35:41) 
bu konuda en güzel cevabı sanırım bülent yılmazer'den alabilirsin, mail atarsan kendisinin cevapsız bırakacağını sanmıyorum. Kendisi Türkiye'deki bir veya iki kişiden biri türk havacılık tarihi araştırmaları konusunda. Mail adreside bulent@firatmak.com.tr.


  • bir zamanlar cocuktum  (14.04.09 09:07:27 ~ 09:11:29) 
Sorunun cevabı 'Esnault-Pelterie airplane' olarak verilmiş wikipedia'da


  • onur  (14.04.09 10:34:56) 
[]

Ayakkabiyla ilgili elzem sorular

1. Bir ayakkabinin ortalama omru ne kadardir? Turlerine gore de ayirabilirsiniz, degisir yani..

2. Camasir makinesinde ayakkabi yikiyor musunuz? Elbiselerle ayakkabilarin ayni yerde yikanmasi ne kadar dogru, temizlik malzemeleri olsa bile yeterince hijyenik olur mu ki?

3. En dayanikli ayakkabi hangi malzemeden yapilir? Hangi markalar en dayanikli?

4. Ayakkabi tamircisi bulamiyorsak, onun yerine gidilebilecek bir yer var mi, ayakkabi tamiri ustlenen markalar var mi?

5. Ayakkabi cilasi uygulanamayacak ayakkabilari nasil yeni gibi gosterebilirim? (Camasir makinesinde yikamak haric)

6. Turkiye'nin en buyuk ayakkabi magazasi hangisi?

 
1. 3 ayda parçalananı da biliyorum (sokakta okul ayakkabısıyla top oynayan çocuk), 10 sene geçip deforme olmayanı da (camel marka mesela ayağıma küçük geldiği için babama verdim hala dolabında ve kullanıyor. zamanında iyi para vermiştim)
2. Herhalde spor ayakkabıdan bahsediyorsunuz. Spor ayakkabı da dahil makinede yıkamıyorum/yıkatmıyorum. Beyaz ayakkabıdan da hoşlanmıyorum.
3. Valla gerçek deriden yapılır. O derinin de ciddi testlerden geçmiş olması lazım. Eskiden sümerbank yaparmış bunu. Malzeme hocamız bulaibliyorsanız sümerbank marka alın derdi. Tabi yabancı markalar bunu uyguluyorlar. Ben şahsen outdoor ayakkabılarını tercih ediyorum. Merrell ilk aklıma geleni. Outdoor ayakkabıları ekstra dayanıklı oluyor zaten bir bakıma tank gibi.
4. Bazı mağazalar yapabiliyorlar ama genelde düzgün bir tamirciye gitmekte yarar var.
5. Cif ile silin. Beyaz ise işe yarar.
6. Ayakkabı dünyası herhalde?
  • ozdek  (14.04.09 08:29:19) 
1. ayakkabının ömrü, sürekli giyilip giyilmemesiyle orantılıdır doğal olarak. hergün giyilen ayakkabı çok çabuk yıpranır. günaşırı giyerseniz, ömrü 2 değil 3 katına çıkar. çünkü giyilmediği gün, dinlenir ve derisi toparlanır.
2. çamaşır makinasında ayakkabı yıkanmasına karşıyım. söylediğin hijyen nedeni var. ayrıca ayakkabı ç.makinasının tamburuna çarparak uzun vadede zarar veriyor. onun yerine stila'nın ayakkabı temizleyicileri var. ondan kullan.
3. nevzat onay dayanıklı. scooter da dayanıklı çıktı. cat tabiiki çok dayanıklı.
4. ayakkabı tamircisi bulursun heryerde. esnafa sor, bilir onlar.
5. onların da uygun temizleyiciler var. nubuk fırçası vs. en güzeli giydikten sonra kaldırırken hafif nemli bezle silmek.
6. flo vardı. bir de ayakkabı dünyası. ama çarşı pazar avm heryer ayakkabıcı artık.
7. bu madde de benden: çin malı ayakkabılardan uzak durun. çok sağlıksız. verdiğniz paraya yazık. yerli üreticiyi destekleyelim.
  • zeki baba  (14.04.09 09:39:56) 
2.çamaşır makinesinde yıkamak spor ayakkabıların ömründen yiyor. ama pırıl pırıl çıkıyor namussuz, mis gibi oluyor. tabi çamaşırla değil ayrı yıkmaka lazım...


  • alpinsamuray  (14.04.09 09:52:14) 
5. yumuşak kıllı bir diş fırçası ve bulaşık deterjanı, pırıl pırıl ediyor.


  • the bourgeois  (14.04.09 11:25:52) 
6. Ankara'da izmir caddesindeki etiket ya da etichet filan diye de yazılıyor olabilir, Türkiye'nin en büyük ayakkabı mağazasını olduğunu iddia ediyordu zamanında. Hala geçerli midir bilemiyorum.


  • kahvegibi  (14.04.09 17:56:42) 
1. annelerin güne gitme ayakkabıları ölümsüzdür mesela. esas olarak her gün üstüste giyilen ayakkabı ömründen kaybeder, bir gün dinlendirmek gerekir derler. normal bir ayakkabıyı iki yıl giyebiliyorum ama catleri yedi yıl kullanmışlığım vardır. ölmedi de ben bıktımdı.
2. spor ayakkabıların tamamını çamaşır makinesinde yıkıyorum. dört beş çift bir arada. biraz gürültü oluyor. hijyen için kosla ekliyorum biraz. dezenfektan zaten. titiz bir tanıdığım da ayakkabı yıkadıktan sonra makineyi içine çamaşır koymadan kısa program yıkıyor.
6. yeşil kunduranın bazı mağazaları çok büyüktür mesela.
  • synick  (14.04.09 22:27:06) 
[]

Bir Ozlu Soz Hakkinda Yorum ve Soru

"Better to remain silent and be thought of as a fool than speak out and erase all doubt!"

Abraham Lincoln bu ozlu sozunde hakli mi sizce, bir de her zaman icin mi kastetmis bunu yoksa supheli durumlarda mi?


 
her zaman için işte, salaklığın kesinleşeceğine konuşma salak sansınlar işte. belki başkalarının kendinen başka herkesi salak görmesine vurgu yapmıştır.


  • passion rules the game  (09.04.09 17:26:20) 
answers.yahoo.com

en iyi cevap seçilen cevapta şöyle bir açıklama yapılmış: "It's not necessarily about someone being generally stupid, but more about someone who is ignorant on a particular subject, but likes to talk about it anyway."
  • quasiromantic  (09.04.09 17:57:47) 
Kim için söyledi bilmiyorum ama ben bu lafı uzun zamandır bizim siyasetçilerimiz için söylüyorum. Sadece politikaya bakmak bile doğruluyor lafı. Bir de sadece aptal olmak değil bence de olay, cehaletin, vasıfsızlığın, "gerçek kişiliğin" ortaya çıkması. Yani Cem Yılmaz'ın "Marx'ı bilmiyorum ama mark var. Acaba onu kullanan biri mi" demesini düşünün. Aman da süper esprili, çok zeki kesin diye yere göğe kondurulamayan adamın siyasi tarihe, felsefeye zerre alakadar olmadığını fark etmek beni oldukça üzerdi...


  • endless dream  (09.04.09 20:30:27) 
[]

Salataya misir ozu yagi

konur mu? Zeytinyagi yok evde.




 
konulur konulur.gerçi alışmayınca tadını biraz garipserseyebilirsiniz ama gayet güzeldir.


  • machine head  (06.04.09 05:22:37) 
Konulur. Bu memlekette Egeli & Marmaralı & Akdenizli olmayan bir sürü insan zeytinyağı haricinde bir yağ koyuyor zaten.

Ama zeytinyağı severiz, tercih ederiz tabii ki.
  • sui  (06.04.09 08:03:40) 
[]

Ucus saatleri - Havaalaninda bekleme suresi - Havaalaninda yapilabilecek seyler

Sabahin 5:50'sinde Istanbul'dan Frankfurt'a ucus var. Ben once, baska sehirden Istanbul'a gelecem ama ayni gun en gec 00:20'de variyorum Istanbul'a, baska ucus bulamadim. Neyse sorum su ki, 00:20'den 5:50'ye kadar havalaninda beklemek normal mi sizce, ne yapilir bu kadar saat?

Hah su da genel sorusu iste, havaalaninda beklerken ne yapilir :) (kitap okumak disinda, laptop ve gameboy tarzi seyler de yok, o rahatsiz koltuklarda da uyunmuyor ki...)


 
atatürk havalimanı'ndan uçuyorsanız bazı kredi kartlarının "lounge"ları var. garanti'ninkinde bilgisayarlar ve bilardo ve tv var. galiba gold/platin kart yoksa 10 euro. yiyecek içecek de var. sanırım yapı kredi'nin de bi lounge'u var. kocaman koltuklar var, uyuyan çok gördüm ikisinde de. garanti'ninki burada: www.garanti.com.tr bi de www.shopandmiles.com

bu kartlar varsaymış tabü.. yoksa 23 öro yazıyo.
  • zkurmus  (06.04.09 02:17:16) 
uçuş yeşilköy dense öncelikle;
www.ataturkairport.com

bunlardan biri yoksa check-in e kadar sabit fiyatlı mekanlarda zaman geçirebilirsin. gazete/broşür/dergi okuyabilirsin. check-in den sonrası lunapark zaten sonrasına gerek yok :)

ama eğer ki sabiha gökçen deysen büyük sorun olur, e-10 la kadıköy e gidip gelsen yeridir yani.
www.iett.gov.tr

sonuç olarak; yeşilköy deyse lounge lu kredi kartlarından bi tane edin, değilse bi deste kağıt al, bul bi dayı ordan sabah ezanına kadar pişti atın :)
  • vengeance is mine  (06.04.09 02:19:09) 
9 saat beklediğimi biliyorum havaalanında ülkeye giriş iznim olmadığı için, yapılacak çok da bir şey yok gerçekten. Kitap değil de dergi falan alıp balya balya oku desem ağzımı burnumu kırma isteği doğar mı bilmiyorum :]

Çok spesifik belki ama; Shop&Miles kartın varsa üst kattaki lounge'da takılabilirsin en azından, koltukları da rahattı en son, uyunabilinir.

Belki çok dangalakça gelecek ama bende işe yarıyor bekleme zamanlarında; kalem defter alıp etrafımda gördüklerimi yazıyorum, kafamdan da senaryo uyduruyorum zaman zaman. Sonra okuyunca eğlenceli/komik oluyor.
  • lex  (06.04.09 02:20:19) 
"HSBC Advantage Lounge" varmis, yirttim. Sagolun bilgi icin.


  • ermanen  (06.04.09 02:22:18 ~ 02:26:07) 
2009 itibariyle Advantage Lounge'a campus, classic ve hatta gold kartlılar bile ücretsiz giremiyor, 50 YTL ücret isteniyor bunu göz önünde tutun.
www.advantage.com.tr

  • montreal  (06.04.09 04:06:18 ~ 04:08:28) 
50 ytl'ye deger mi bu arada?


  • ermanen  (06.04.09 04:37:31) 
ykb lounge açık ara en iyisidir. ps3 bile var.


  • desdinova  (06.04.09 16:02:14) 
[]

Boceklenmis pirinc

Boceklenmis pirinc yikanip yenilebilir mi? Yoksa at gitsin mi?




 
yenir tabii yav. kaynıyo ya o, mikrobu kırılır zati.


  • yavlum mithat  (04.04.09 06:27:05) 
atın yahu yemeyin, o ne öyle.


  • rabbititus  (04.04.09 07:34:37) 
yenmez yenmez,tiksinir insan yahu.


  • karamell  (04.04.09 08:31:27) 
ne gerek var abi pirinçtir en nihayetinde at gitsin yenisini al.


  • coffee and cigarettes  (04.04.09 08:54:56) 
böceksiz yemeyi düşünüyorsan böcekleri nasıl ayıklayacaksın? çünkü pirinçlerin "içine" giriyor orda büyüyor böcekler. larvaları filan oluyor. çıplak gözle iyi farkedilmez. insanın midesi kaldırmaz zaten... ama böcekde protein filan vardır kesin. kesin bi yerlere iyi geliyordur. yenilebilir. ya boşver bırak yenisini al. veya makarna filan yap.


  • hia  (04.04.09 09:54:45) 
çöpe atmayın da kuşlara falan verin (cami önüne falan serpin mesela). karnı doysun gariplerin.


  • kibritsuyu  (04.04.09 09:58:23) 
öğrencisin galiba arkadaşım. böcekli prinç yenir mi hiç, at gitsin.


  • caylakkiz  (04.04.09 09:59:28) 
Yenmez kuşlara falan verilir.


  • sui  (04.04.09 11:49:33) 
böcekler tazeyse yıka gitsinler başka bi yere. 1 senelik pirinç kullanıyoruz biz de evcek.

pirinç çok pahalıymış ya.
  • hikaye mesture  (04.04.09 19:34:38) 
yerseniz hasta falan olmazsınız ama böceklerin tümünü ayıklayabilme ihtimaliniz düşük. iğrenme sorunu sadece. size bi şey olmaz yani.


  • cereal killer  (04.04.09 22:14:13) 
[]

1 Nisan Sakasi Onerisi

Sirkette yapilabilecek 1 Nisan sakasi onerir misiniz? Ama kovulmayim tabi.




 
şirket arkadaşlarından birinin bir eşyasını bir kap jöleye göm (bkz: the office)


  • mortifera  (01.04.09 03:29:17) 
bir tel yardımı ile telefonun ahizesini telefonun bedenine(daha mantıklı bir kelime bulamadım :p) bağla. şaka yaptığın kişi telefonu çalınca ahizeyi kaldırdığında tüm telefonu kaldırmış olacak.


  • kuja  (01.04.09 07:34:00) 
bilgisayarına gir. desktop'un print screen ile görüntüsünü al. mspaint ile jpeg'e çevir. sonra da desktop background yap.

Ardından masaüstündeki herşeyi cut-paste ile c'de bir klasöre at. Masaüstünde hiçbir kısayol bırakma. sonra da arkasına geç otur izle gül.
  • sinuzit  (01.04.09 09:14:11) 
post it. her yeri post it kaplayın öğle arasında. çok eğlenceli görünüyor.


  • kediebesi  (01.04.09 12:09:10) 
[]

Dunyanin En Yuksek Binasi Burj Dubai ve Dunyanin Kavisi

Burj Dubai'nin tepesinden baktigimizda dunyanin kavisini gorebilir miyiz gercekten? Ilisikteki fotografta bir teknik mi kullanilmis yoksa oyle mi gorunur gercekten? Dunyanin yuvarlak oldugunu (kavis yaptigini) minimum ne kadar yukseklikten algilayabiliriz?


buldum cevabi:

dunyanin kavisini en az 18 km yukardan gorebilirmisiz, dunya uzerinden bakacagimiz noktalardan ancak milimetrik olarak gozukuyormus ve bunu gozumuzle algilamamiz cok zormus.

kaynak:
www.mail-archive.com

 
abi bu geniş açı objektifle çekilmiş. hatta hatta daha geniş olan balık gözü objektifle.


  • vital  (31.03.09 20:06:32) 
Lens oldugunu anladim, en azindan kavis gozukebilir mi diyorum, baska sorularim da var gordugunuz gibi :)


  • ermanen  (31.03.09 20:13:25) 
uçakla giderken bile anlaşılamadığına göre buradan hiç anlaşılmaz.


  • teritori  (31.03.09 20:16:35) 
uçakatan bile gözükmüyor.
balık gözüyle oturduğun 5. kattan çek yine görürsün o kavisi.

  • Zaphod  (31.03.09 20:17:16) 
sanırım atmosferden çıkmak gerekiyordur bunun için. hatta dünyanın yüzölçümünü göz önüne alırsak daha da yükselmek.


  • lancelot du lac  (31.03.09 20:32:14) 
Yapmayın; uçaktan anlaşılıyor yamuk olduğu dünyanın yâhu:) Samsun'dan İstanbul'a dönerken gördüm ben, vallahi...


  • jahre viking  (31.03.09 23:31:51) 
[]

Bulasik Makinesinde Yemek Pisirmek

Evet yanlis duymadiniz, bulasik makinesinde yemek pisirilebiliyormus internette gordugum kadariyla. Pisirmek istediginizi, aluminyum folyoya sarip bulasik makinesinde yikiyormussunuz ve pisiyormus. Temizlik malzemesi ve tablet falan koymuyoruz tabi. Sorum ise bunu deneyen oldu mu aranizda, sonuc nasil olur acaba?




 
konserveleme icin kullanildigini duymustum. kavanozlara mesela domates ezmesi dolduruyolar, sikica kapatiyolar, ters bi sekilde bulasik makinesinin bardak bolumune yerlestirip en sicak programda bi kez yikamaya yapiyolar. ve konsevre oluyor.
normalde de ayni sekilde firinda falan bekletmek gerekiyormus sanirim.
ben mari usulu cikolata eritmek gibi bi pisirme oluyor heralde, olur, olmaz diil.
  • cisterna  (29.03.09 23:47:32) 
deneyen olduğunu sanmıyorum ama mantıklı. çünkü uzunca bi süre sıcak suya maruz kalıyo makinenin içi.


  • hububrad  (30.03.09 00:31:10) 
45 dakikada + 70 derecede yemek pişeceğini sanmıyorum.


  • can see  (30.03.09 02:39:22) 
ben inaniyorum ya, hic sacma gelmedi.

balik falan kesinlikle cok guzel piser. kolay pisen bi sey oldugu icin yani.
  • osuruklu  (30.03.09 09:04:57) 
hacı cavcaclar bence bulaşık makinasınaki parlatıcı ve su yumuşatıcı tuzu unutmayın.
Bunlar zaman zaman makinanın deposuna konuluyor ve her yıkamada o depodan alınıyor.
Alüminyum folya delinir de , parlatıcı ve tuz yiyeceklere bulaşırsa sağlıklı olmayabilir..
al 60-70 liraya orta halli bir fırın, boşuna riske girme.
  • zeki baba  (30.03.09 10:22:21) 
bulaşık makinesinde balık felan pişirirsen, ki ne kadar pişer şüpheli, zannetmiyorum ki bir daha o bulaşık makinesini temizlik amaçlı kullanabilesin. tabi balık kokan tabak seni cezbetmiyorsa...


  • son nefes  (30.03.09 10:33:40) 
sevgili ermanen,
bulaşık makinesiyle ilgili bir arama yaparken rastladım duyurunuza. Acaba denediniz mi pişirmeyi, çok merak ettim. Buhar mantığı neden olmasın aslında. Enteresan bir fikir.

  • pufizm  (14.07.11 18:29:35) 
[]

Kanada vizesi - Aktarma - Transit Vize - Londra - Lufthansa

Kanada vizesi var, Londra aktarmali Istanbul'a gidecegim, transit vizesi gerekiyor mu Londra icin? Bir de Lufthansa icin soruyorum.




 
gerekmiyor.
www.ukvisas.gov.uk
"You will be exempt from the DATV requirement and may be able to transit without visa if you hold one of the following.

* A valid visa for entry to Australia, Canada, New Zealand or the United States of America and a valid airline ticket for travel through the UK as part of a journey from another country or territory to the country for which you have the entry visa.
* A valid visa for entry to Australia, Canada, New Zealand or the United States of America and a valid airline ticket for travel through the UK as part of a journey from the country for which you have the visa to another country or territory.
* A valid airline ticket for travel through the UK as part of a journey from Australia, Canada, New Zealand or the United States of America to another country or territory, as long as you do not transit (pass through) the UK on a date more than six months after the date on which you last entered Australia, Canada, New Zealand or the United States of America with a valid visa for that country."
  • layouter  (21.03.09 19:31:51 ~ 19:34:18) 
kısa öz türkçe meali:
hava alanları uluslararası alanlardır ( pasaport kontrolünden geçtikten sonra), pasaport kontrolünden çıkmadığın müddetçe ( ki o durumda çıkamazsın) istediğin kadar kalabilirsin.

  • yapcak bisi yok  (21.03.09 21:36:29) 
[]

Bir Bayanin Yasini Yanlis Tahmin Etmek

Siz erkeksiniz ve bir bayan yasinizi sordu ve soylediniz, ardindan siz de bayana sordunuz ve bayan, "tahmin et" dedi. Tahmininiz yanlis ve hatta bayanin yasindan daha buyuk bir sayi olursa, bu bayanin size karsi tutumu degisir mi, mesela gicik alir mi icten ice, yoksa boyle birseyi hic bir bayan takmaz mi?

not: 2 yas buyuk soylediniz mesela, sayi arttikca da gicik alma katsayisi buyur mu falan :)


 
orta yaşlı bir kadınsa; gıcık olur. ben her zaman tahmin ettiğimden 5 yaş küçük, 5 kilo eksik, 2 beden küçük söylerim.


  • tembel degilim useniyorum  (20.03.09 21:45:55) 
yakınlık derecesine ve kaç yaşında olduğuna göre değişir elbette de, siz de tahmin ettiğinizden 2-3 yaş küçük söyleyin, garantiye alın. 30 gösteriyorsa 27 deyin vs.


  • tahsin sutcuoglu  (20.03.09 21:46:46 ~ 21:52:55) 
mesela 26 yasindaki birine 28 dediniz.


  • ermanen  (20.03.09 21:50:57) 
cok pis babalara gelmissin diyebilirim ermanen'im. 26, bir kadinin en tehlikeli oldugu yaslardan biridir.


  • osuruklu  (20.03.09 21:53:28) 
28 e 30 deseydin yanmıştın ama 26 yaşındaki insanın hayattan hala umudu vardır fazla kafaya takmaz bence.


  • tembel degilim useniyorum  (20.03.09 21:57:03) 
birisi sizden onun yaşını tahmin etmenizi istiyorsa muhakkak yaş kompleksi vardır. geçen kadın değil bir erkek sordu bana. adam nerden baksan 30 gösteriyor. abi 25 bilemedin 26 sındır dedim. adam havalara uçtu sevinçten. kanka manka demeye başladı bana. kullanın efendim insanların komplekslerini. dürüst olana ekmek yok bu dünyada. kadınları tavlamak için birebir yöntemdir. 30 mu 25 de 27 mi 23 de, çenesiyle çok mu oynuyor, saklamaya mı uğraşıyor çenen çok güzel de. farkettiğiniz tüm kompleksleri kullanın. görün ondan sonra hayat hem sizin için hem onlar için çok daha kolay olacak.


  • ayiadam  (20.03.09 22:24:13 ~ 22:24:31) 
gerçek bir olay anlatıcam şimdi.
bi şekilde bir ortamda bulunmak zorunda kaldığım 40 yaşlarında bir adam muhabbet açma girişimlerinde bulunuyo neyse bikaç kelam edildi ardından bana ne kadar küçük gisteriyosun yaşın kaç dedi.sonra sence kaç yaşındayım tahmin et dedi bana.tabi içimden gülmek geliyo manyak mı bu diyorum neyse 40 dedim ben.evet ya nası bildin ama göstermiyorm di mi dedi ahahahah.yoo bayaa gösteriyosun yaşını dedim.ama göstermediğimi söyler herkes falan filan.
neyse 1-2 dk sonra senin de yaşın çene kısmına dikkat edince anlaşılıyo diyip gitti ahahahahahakhdsakhdlkasd

yani erkeklerin de çok taktığı bir mesele oldugunu düşünüyorum
  • zombikanı  (20.03.09 22:35:45) 
e tabi ki de biliyorum birinin yasini daha dusuk tahmin etmenin daha iyi oldugunu ama boyle bos bulundugunuz bir aniniza geldi ve fazla bir sayi soylediniz diyelim, o zaman ne olur diye soruyorum ben, yani siz problem eder misiniz boyle birseyi, bayanlara soruyorum ozellikle.


  • ermanen  (20.03.09 22:37:17) 
hep 18 diyin bence, hoşuna gitmeyecek bayan yoktur :)


  • pampua  (20.03.09 22:41:29) 
unut sen o hatunu.


  • bryan fury  (20.03.09 23:23:29) 
artık geçmiş ama o anda yapacağın tek şey şuydu: davranışların hal tavırların yaşından çok daha olgun duruyor, o nedenle yanıldım yoksa yüzüne bakınca taş çatlasa 22-23 demek.

bir de şu var, kimi kadınların fiks bir yaşı vardır ve hep onu gösterir, en kötü ihtimal oradan dem vurabilirsin. örnek geliyor dikkat: 22 yaşından itibaren 30 sandılar beni...hep üzülüyordum..aha şimdi 39'da, gene 30 sanıyorlar

(godless commie, selam ederim annecim)
  • cedilla  (20.03.09 23:58:30 ~ 23:59:03) 
çok da problem olacağını sanmıyorum açıkçası .


  • lilidance  (21.03.09 00:44:44) 
bir şey olmaz bir yaş olayından darılacak hatunu zaten bırak, bu kadar abartmasın kimse de...


  • alkolikfedai  (21.03.09 00:51:46) 
25 ve üzeri yaşlar 20lerden kopup 30 lara yelken açma tribine sokar.
sen de bu tribin üzerine tuz biber ekmişsin.
bence takar.
  • domine deyus  (21.03.09 01:11:17) 
kadına göre değişir malesef. sırf kendilerince incelik yaptıkları için bana olduğumdan daha zayıf, genç vs göründüğümü söyleyen insanlara ben gıcık oluyorum. ne gerek var... zihinsel bir marazı olmayan yetişkin bir insan; 26 yaşında olduğu halde 28 tahmin edildi diye absürt fikirlere sürüklenmemeli. allah aşkına kadınların apayrı bir tür olduğu ve kendi mantığınızla onların davranışlarını değerlendiremeyeceğiniz gibi fikirlerden uzaklaşın. sen biri yaşını iki yıl fazla sandı diye kafayı yemiyosan, o kadın da yememelidir. yiyorsa morondur.


  • cereal killer  (21.03.09 01:32:02) 
yasını yanlıs soyleyip biraz ucarsanız ilk anda size bisi demezler hatta umursamadıklarını da soylerler ama yas mevzusunun acıldıgı herhangi bir ortamda direk sizi anarlar."ya gecen bi arkadas beni bikbikbik yasında sandı oha dedim, salak adam hic oyle gosteriyor muyum" şeklinde kulaklarınız cınlayabilir...

olay budur
  • lurgee  (21.03.09 01:44:14) 
gece gece cok guldum. ben 30 yasindayim ve artik biktim etraftakilerin 23 gosteriyorsun laflarindan. bir allahin kulu da objektif olamaz mi, mantikli olun azcik. bana biri 32 gosteriyorsun dediginde sarilip opecektim. insan kendini bilmez mi :)))
yoksa sen miydin o? neyse rahat ol artik hehe

  • bir varmis bir yokmus  (21.03.09 01:59:16) 
herkes yanlış tahminden doğacak sıkıntılara odaklanmış fakat kimse de "tahmin et" gibi bir cevap hakkında konuşmamış. neymiş oyun mu oynuyormuş hanımefendi? adam gibi yaşını söylese incileri mi dökülürmüş? iltifat beklentisini belli etme için daha yaratıcı yöntemler var, "hadi tahmin et ehuaheuh" ahahahah valla ne desem bilemedim. şu kadın triplerine hastayım. (literal anlamda değil.)

"tahmin etmeme gerek kalmadı, teşekkür ederim" deyip yüzünün aldığı şekli görebilmenizi dilerdim sayın ermanen, neyse artık başka çocuk üzerinde denersiniz. (bu "tahmin et" aynıyle başıma geldi de, ordan biliyorum.) hiç takmayın, olay hakkında düşüncelerinizde yer bile ayırmayın en ufak boyutta.
  • lepidodendron  (21.03.09 02:54:20) 
gıcık olma sebebi kendisinden kadın değil de bayan olarak bahsedilmesi de olabilir.

kadınların kimi buna fazlaca takar kafayı kimi hiç takmaz. ayrıca takıp takmamak dönemseldir genelde. kadına/erkeğe de özgü değildir. nice 35-40 arası herifler gördüm yaşını söylediğinde "ay hiç göstermionuz" diyince kikirdeyen.

bir de, sıkıntılı bir anda karşındaki insan sanki horoskopunu çıkarıp geleceğinden bahsedicekmiş edasıyla "yani kaç yaşındasın? tamam da kaç?" diye üsteleyince insan daha bir daralıyor. "tahmin et?"/"sence?" demek o abuk yüz ifadesini görmek için olabilir.

bundan önce tüm yazılanlar doğru bence. mrtksn'ın gay teoremi bile doğru olabilir :P
  • tarantinoesque  (21.03.09 03:28:21) 
valla ben kafadan 18 diyorum, disaridan hoslarina gidiyormus gibi gorunuyor.
icerden ulan ne klise bir adammissin diyebilirler, onu bilemem.

  • yirtik foto  (21.03.09 04:31:12) 
[]

Misir yagi ve Margarinle yemek yapmak

Simdi yemekleri zeytinyagi ile yapiyordum hep ama bitmis. Misir yagi ve margarin var. Misir yagiyla veya margarinle, ya da ikisini karistirarak yemek yapsam hangisi daha guzel olur, denemedim daha once hic, guzel olur mu ki, bir de hangisi daha saglikli?

Not: Turlu, sote veya guvec tarzi bir yemek icin soruyorum ozellikle.


 
öğrencilik hayatımın ilk günlerinde margarin ile patates kızartmayı denemiştim de, evlerden ırak. sıvı yağ iyidir. öteki türlü yenilebileceğini sanmıyorum.


  • electropie  (19.03.09 00:58:53) 
sadece mısır yağı daha iyi olur. ayçiçek yağı gibi oluyor, tavsiye ederim.


  • trista  (19.03.09 01:29:38) 
margarin degil de misir yagi olur.


  • chieko  (19.03.09 01:29:56) 
pilav, makarna ve omlet tarzı şeylere margarin daha bir güzel oluyor aslında ama etli yemeklerde sıvı yağ daha iyi gibi..


  • vercingetorix  (19.03.09 01:31:38) 
zeytin yağına alışkın bir bünye için mısırözü yağı hafif aromatik olabilir. özellikle pilavda böyle bi patlamış mısır aroması hissedebilirsiniz.

yine de margarin kullanmayın derim ben, en zararlı yağ türü kendisi.
  • uyuzcan  (19.03.09 01:34:25) 
ben hep ikisini karistiririm. tama yakin misir yagi, soyle kasigin ucuyla da margarin veya tereyag. margarinin kokusu gelsin azicik.


  • osuruklu  (19.03.09 07:43:19) 
komik gelebilir ama çotanak(fındık) yağını deneyin.
zira bu yağ hem zeytin yağını inceltmekte, hem de yemeklerde kullanım için idealdir.

  • brave n wise guy  (19.03.09 14:13:43 ~ 14:14:45) 
[]

Ucak Degistirme Saatleri

13:35'de havaalanina varan bir ucaktan, 14:15'te kalkan bir ucaga yetisebilir miyim? Bekleme zamanlari falan derken yetisemem gibi geldi. Boyle durumlarda araya ne kadar zaman koymak makuldur?




 
kontuarlar uçağın kalkış zamanından yarım saat önce kapanabilir, bunu tam olarak öğrenin derim ben. yetişememe ihtimaliniz yüksek.


  • demcan  (18.03.09 17:45:07) 
ikisi de yurtiçi seferse biraz zor da olsa yetişebilirsin, online check-in yaptırman şart tabi.
ayrıca havayolu standart olarak böyle satıyorsa, yetişebileceksindir muhakkak.
yurtdışı ise hiç kasma mümkün değil.
  • 0 5 ucu olan adam  (18.03.09 17:46:02) 
havayolu sirketleri iki ucus arasina minimum 40 dk. koyuyorlar. seninki de tam sinir olmus. ayni sirketin 14:15'ten sonraki ilk ucusuna bak, cok gec degilse riske atilabilir.


  • layouter  (18.03.09 17:50:23) 
sen yetisirsin de valiz/bagaj yetisir mi o var.


  • fdegir  (18.03.09 17:52:41) 
yetisemezsin kasma bosuna.


  • esreverdaer  (18.03.09 18:21:21) 
50 dakikalık ara olduğu durumlarda insanüstü performansla yetişiliyor ama bu olay iki kere başıma geldi, birinde valiz bir gün sonra geldi, birinde de kaybettiler parasını verdiler.
imkan varsa ve bekleme süresi absürd değilse bir sonraki uçağa kaymakta fayda var.

  • papado  (18.03.09 18:33:00) 
50 dakka ara varken bile ben tirsmistim ama ucak rotar yapti filan zaten gayet de yetistim. aktarma yapilan yerde tekrardan boarding pass almam da gerekiyordu üstelik, buna ragmen yetisirsin sorun olmaz diyip duruyorlardı kime sorsam. 60-75 dak filan ara en ideali olur sanırım.


  • maersk  (18.03.09 19:02:02) 
[]

En iyi Aforizma, Ozlu soz, Quote, Alinti

Bana en begendiginiz aforizmayi (ozlu soz, quote vb.) yazar misiniz? Oncelikle Ingilizce olmasi lazim ama hic olmadi Turkce olanlari da yazabilirsiniz. Cok uzun olmasin. Sirketin bulteninde kullanacagim. Dusundurucu ve felsefik olsun daha cok, hafif kara mizah da olabilir. Komik, duygusal, ask falan olmasin. Gugilda ve sozlukte bakinca bir suru var ama gozumu yoracak kadar kalabalik, siz en begendiginizi yazarsaniz hayat daha guzel olur.




 
(bkz: everybody lies) şirket bütletenine uygun değil ama olsun


  • holly golightly  (17.03.09 21:38:22) 
"unbeing dead isnt being alive" benim favorim.


  • osuruklu  (17.03.09 22:00:26) 
ağaca çıkmak istiyorsan aya çıkmayı hedefle, konfiçyus (?!)


  • kabablanka  (17.03.09 22:01:02 ~ 22:01:19) 
  • selim alai  (17.03.09 22:10:10) 
''dogmus olmaktan daha büyük bir lutuf tanımıyorum'' favorim !..


  • scp  (17.03.09 23:01:40) 
bunlar çok hosuma gidiyordu oynarken, özellikle Sun Tzu'nunkiler
en.wikiquote.org:_Total_War

  • samfisher  (17.03.09 23:07:08) 
oh for the company, born to the company,
live for the company until i die.

  • min el garaib  (17.03.09 23:31:28) 
no pain, no gain...


  • maxpainn  (17.03.09 23:35:14) 
"ask no questions and you'll be told no lies" bunu dickens amcam demiş.


  • peki  (17.03.09 23:43:43) 
"imagination will often carry us to worlds that never were, but without it we go nowhere..."

(bkz: carl sagan)
  • oldtimer  (17.03.09 23:43:58) 
en.wikiquote.org şurdan çok sayıda bulabilirsin


  • buffy de vampir sayilir  (18.03.09 01:58:09) 
I owe, I owe,
off to work I go..

  • godless commie  (18.03.09 02:00:58) 
"The most effective way to do it, is to do it." Amelia Earhart


  • layouter  (18.03.09 06:04:46) 
Al burada 2600 tane falan var:

(bkz: hastası olunan sözler)
  • sui  (18.03.09 09:45:47) 
“If you want to build a ship, don't drum up people together to collect wood and don't assign them tasks and work, but rather teach them to long for the endless immensity of the sea”

St. Exupery

Ayrıca "citadel - kale"deki neredeyse bütün lafları, management kitaplarına da girmiştir.
  • SiyamkedisiZorro  (18.03.09 13:27:54) 
[]

Dunyanin en nadir doga olayi & En nadir uzay olayi

1. Dunyanin en nadir doga olayi hangisi? Belki de simdiye kadar 1 kere olmus birseydir ama illa felaket olarak dusunmeyin tabi (sel, deprem falan kastetmiyorum yani). Hic olmadi, bildiginiz ya da sahit oldugunuz nadir ve harika doga olaylarini yazabilirsiniz.

mesela ben soyle ilginc bir doga olayi buldum, birincilige oynayabilir, okyanus krema gibi olmus:
www.dailymail.co.uk

2. Ayni soruyu uzaya uyarliyorum. Gorebilecegimiz (ya da sadece astronomiyle ugrasanlarin gorebilecegi/gordugu) en nadir uzay olayi hangisi?

 
gerçi adaların oluşması gayet sıradan bir şey ama benim gördüğüm en ilginç şeylerden biri şuydu:
earleydaysyet.blogspot.com

sizin krema daha iyiymiş ama :)

görebileceğimiz en nadir uzay olayı da heralde halley'in falan geçişidir. arada yıldızlar patlıyor matlıyor ama onları ben göremediğim için yok sayıyorum :p
  • elcezire exclusive  (09.03.09 20:42:23) 
güneş tutulması çok sık oluyor ama ya. 1999'da ve 2006'da iki kere tam tutulma görülmüştü burdan sanki. ama ne tutulduydu be.


  • elcezire exclusive  (09.03.09 21:11:27) 
2. shoemaker-levy'nin 94'de jupiter'e carpmasi gayet sarsici ve nadir rastlanan olaylardan biri olsa gerekir. bilim ve teknik'in temmuz 94 sayisi, sabirli bekleyis, olayla ilgili haberler v.s o zamanlar sadece 8 yasinda olmama ragmen hala aklimda dun gibi.


  • nochristrequiress  (09.03.09 21:27:23) 
bizden bir örnek:

img340.imageshack.us
img58.imageshack.us

yer: istanbul boğazı...
  • uyuzcan  (09.03.09 21:58:19 ~ 22:00:20) 
Kutup çizgisinin baya yakınından güneş batışı ve doğuşunu izlemiştim ben. Yaşadığım duyguları kelimelerle tarif etmenin olanağı olacağını sanmıyorum.


  • kabal  (09.03.09 22:33:24) 
verilen cevaplara bakmadım. ama uzayın en nadir olayına direkt olarak big bang diyorum :)


  • deckard  (09.03.09 23:10:46) 
  • o da olabilir  (09.03.09 23:24:07) 
en az 1 kez gozlemlenmis olmasi lazim ama :)


  • ermanen  (09.03.09 23:57:11) 
eski çinde gözlemlenmiş bir supernova??!! patlaması var idi sanırım. supernova olmayabilir galaksi çarpışması olabilir, bilgim yok bu konularda. dünyadan sadece bir kez gözlenmiş, eski çinlilerin gözlemleri ve kayıtların zamanları tutuyormuş şu anki bilgiyle. bir yerde okumuştum. çinliler adlandıramamışlar bu olayı


bir de an az olan değil ama nadir olan bulutlar var, özelikle 2 numara çok acayip
everypictures.blogspot.com
  • gunetapar_  (10.03.09 00:38:19 ~ 00:38:59) 
ben de size çok ilginç bir olayın bkz'ını vereyim.. sözlükten okuyun. orada gerekli linkler var..
metallica'nın all nightmare long şarkısının klibinde bahsedilen olay..
beni etkiler baya..

(bkz: tunguska olayi)
  • fuck milk get beer2  (10.03.09 01:10:58) 
selin bastığı yer kabe. mesela ondan ilginç gelmiş olabilir bana. hatta insanların yüzdüğü şu resim daha da ilginç geldi:
www.flickr.com

tunguska olayını biliyorum, teşekkür ederim.
  • elcezire exclusive  (10.03.09 01:17:35 ~ 01:19:29) 
buldum , en nadir doğa olayı. 1054 yılında olmuş süpernova patlaması. 23 gün gün ışığında bile görülebilir kalmış ışığı, iki yıl boyunca da silikte olsa görülmüş.

deep-space-astronomy.suite101.com

gerçi 6 defa gözlenmiş benzer doğa olayı diyor ama en bilineni buymuş.
  • gunetapar_  (10.03.09 01:25:48 ~ 01:28:25) 
üzerinden aylar geçti ama kaydetmiştim bu başlığı :)

şimdi alakalı bir şey görünce bunu da paylaşayım dedim. tabi en nadir falan değil:

fotogaleri.hurriyet.com.tr
  • disease  (06.06.09 01:25:50) 
[]

Buyuk Ekran vs Kucuk Ekran

Buyuk ekrana bakmaktansa daha kucuk ekrana bakmak gozu daha cok yorar mi hatta bozar mi ama mesafeyi de ona gore ayarladiktan sonra. Bir de bilgisayar ekranina ne kadar yakinsan o kadar kotu mudur?




 
cozunurluk onemli burda.
24" monitorde 1920x1200 gibi bir cozunurlukte her seyi rahat rahat okursun, gozun fazla yorulmaz. (yani zorlanmazsin manasinda)
ama ayni mesafeden 9" ya da 10" bir monitorde 1600x900 (ki boyle satilan vaio notebook'lar var) cozunurluk gozunu dagitir adamin.
  • sourlemonade  (05.03.09 16:33:51 ~ 16:36:52) 
Tabii ki büyük ekran daha çok yorar.Uzaklıksa daha önemli.Kitap okurken bile belli bir uzaklık bırakılır.Kaldı ki küçükken annelerimiz tv ye o kadar yakın oturma bakiim dememişlermidir.Demişlerdir.


  • siriquastrum  (05.03.09 16:33:58) 
söz konusu ekran lcd ise yaklaştıkça gözde kuruluk yapıyor. uzak durmak iyidir.


  • surprise  (05.03.09 16:35:43) 
[]

Developer Analyst vs. Configuration Analyst

"Developer Analyst" yerine "Configuration Analyst" olmayi tercih eder miydiniz? Birbirine gore ustunluklere neler sizce?




 
"Configuration Analyst" in görev tanımını yapar mısın?
not: zira bizde; developer -> senior developer -> analyst developer -> software architect

  • surprise  (05.03.09 00:16:11) 
configruation analsyt derken daha cok configuration admin oluyor. yani bir aplikasyonun konfigurasyon ve infrastructure yoneticisi gibi birsey. senin dedigin developer'in gelisim asamasi, bu ikisi tamamen farkli.


  • ermanen  (05.03.09 00:59:49) 
memlekete bi sürü developer war ama konfigürasyon la uğraşan 3 5 kişi var doğru duzgun , tfs ve cruisecontrol üzerinde üstad olursan fahiş fiyatlar alman mumkun


  • magoria  (05.03.09 09:40:29) 
bu configuration ne configuration'i? cm/swcm'mi? ya da soyle sorayim, pozisyon taniminda versiyon kontrol (svn, cvs, clearcase, vss), degisiklik yonetimi, build, release, cmm, mil-std-973, vs vs terimleri var mi? eger buysa, zordur, sorumlulugu coktur, uzmanlasmasi zaman alir, support rolu'dur.

ama devam edersen bu iste, baymazsa, onun acik olur. soyle diyeyim, 10 sw eng pozisyonu acilir, 1 conf. 10 sw eng pozisyonuna 30 kisi basvururken, 1 conf pozisyonuna 2 kisi basvurur. zaten sirketler kolay kolay bu adamlari birakmazlar.

swcm'le ugrasirsan memlekette kalmazsin bile. bir arkadasimdan biliyorum.
  • fdegir  (05.03.09 11:07:37) 
zaten turkiye'de degilim, soylemeyi unutmusum.


  • ermanen  (05.03.09 16:14:00) 
[]

The Exorcist

"The Exorcist" nasil en iyi korku filmi secilebiliyor? Tarihine gore cok iyi cekilmis olmasi mi? Kult olmasi mi? Kult olduysa nasil olmus? Bunlara ragmen bana gore gayet komikti mesela.




 
küçüklüğünde izleseydin anlardın bence.. müziği yeter, şimdi duyayım geriliyorum..


  • jaaaccckkk  (02.03.09 21:02:42) 
ben de kitabı kadar etkilenmemiştim filmden. fakat sözlükte hakkında yazılanlara, imdb ye falan bakarsanız zamanına göre oldukça izleyiciye korkunç gelen sahneleri var (böyle filmlerin olmassa olmazı izlerken sinemada kalp krizi geçirenler, çocuğunu düşürenler falan)

konuyla ilgili mi bilemem, director's cut versiyonunda (bunun sinemasal bir terimi var mı bilmiyorum)arada bir anlık gösterilen siyah-beyaz şeytan resimleri var. (fight club'daki pornografik kareler gibi) belki hiristiyanlık karşıtı havası (haçla mastürbasyon, isa ile ilgili ağza alınmayacak küfürler vs.)ve şeytani kareler bizim o kadar da çok etkilenmemize neden olmuyor fakat bir bağnaz bir hristiyan için anlatılması zor bir tramva yaratıyor ?
  • irbat  (02.03.09 21:09:47 ~ 21:10:17) 
ben bu filmi izledigimde cok kucuktum. demissiniz ya cocukken izleseydin korkardin falan diye. hala bazen aklima gelen bazi sahneleri beni inanilmaz gulduruyor :)


  • jeanne hebuterne  (02.03.09 23:51:21) 
klasik olacak ama bu tarz filmlere yaklasim ile ilgilidir biraz. Yani din temali korku filmleri ilgilinizi cekiyorsa bu en nadide parcalardir. Efektlerin komik gelmesi ise zamanin getirecegi tartisilamaz bir olgu. Su anda terminator serisinin ilk filmini izlerken de buna benzer duygular yasamak olasi.

Kult olmasinin sebeplerinden biri ise, salt korku, efekt islemeyerek, biraz karakter gelisimine de yer vermesi olabilir. Ornek Caracas.
  • murat mc  (03.03.09 10:28:46) 
[]

Yere Dusmus Pizza veya herhangi bir yiyecek

Yere dusmus pizzayi yer miydiniz? Bircok kisinin gectigi bir yere pizza dusurdum, icim parcalandi, rezil de oldum zaten, ac da kaldim off. Yesem mi yemesem mi diye arada kaldim, ama riske girmek istemiyorum. Yere dusurdugunuz birseyi yediniz mi hic?




 
(bkz: bes saniye kurali)
evet yedim.

  • s man chen  (25.02.09 18:44:57) 
benim icin gecerli degil o zaman 5 saniye kurali. cunku bircok kisinin gectigi bir yere dustu. bir de pizza genis alanli, her tarafi yere degdi :(


  • ermanen  (25.02.09 18:46:44) 
pizzanın yerde yuvarlanmadığını düşünerek söylüyorum.
olsa olsa altı ya da üstü yere değmiştir. orada midenin kaldırdığı oranda bir kalınlığı cerrahi bir operasyon ile alır atarsın.
mangalda pişerken kömürün üstüne düşen etlere öyle yaparım mesela.
  • s man chen  (25.02.09 18:52:21) 
@s man chen

keske komure duseydi, komure dusse sukrederdim yahu. ama sorum gecerli hala, yediginiz ne oldu boyle, belki rahatlarim...
  • ermanen  (25.02.09 19:01:17) 
ya düşününce kendi adıma bir örnek gelmedi ama ortaokuldayken sınıfınızda bir çocuk vardı, unutamam; yere ne düşse yerdi, millet evden yemek getirirdi, yerken sosis yere düştümü alır yerdi, biskrem mi düştü hooop ağzına atardı. bir süre sonra millet eğlencesine yere yiyecekler atmaya başladı bu habire götürüyordu. garipti ama gerçekti, vardı böyle biri, ölmedi. hatta istiklal marşını çok iyi okuduğu için hoca tebrik etmişti -bunun konuyla hiç bir ilgisi yok evet-


  • s man chen  (25.02.09 19:07:05) 
kalabalık bir ortamda yere ters olarak düşen pizzayı alıp yiyemezdim ben de, utanırdım. ama evde olsa yerim tabi.
kalabalaık ortamda yere düz düşse yani, kaşarı zemine dokunmasa alıp yerdim hiç gocunmazdım.

  • zubundy  (25.02.09 20:38:03) 
2-3 gün aç kalsan, elinde o pizzadan başka yiyecek bir şey olmasa yer misin yemez misin? ben olsam yerim.


  • ravioli  (25.02.09 20:54:49) 
Baya bir mikrop olacaktır ama öldürmez merak etmeyin. mideniz kaldırıyorsa yersiniz yoksa yemezsiniz. ben ne risk alacağım diyip yemeyenlerdenim.


  • ozdek  (25.02.09 20:57:22) 
az önce odada turşu yere düştü gittim yıkadım yedim. pizzayı yıkarım diyorsan ye afiyet olsun. dışarıda olsa yer miyim, yemem. ha bu arada sen pizzayı götürmüşsündür herhalde.


  • abtash  (25.02.09 21:04:28) 
halının üstüne düşerse yenmez..

normal zemine düşerse muhtemelen yenir, hele öğrenci evi vs ise kesin yenir, hatta kalabalık bir ortamda "sen yemezsin onu temiz çocuksun bana ver bana veeerr" gözlerle bakan arkadaşlara rastlayabilirsiniz..
  • p shadow  (25.02.09 23:11:08) 
düştüğü zeminde ne kadar mikrop varsa, ister orada 1 saat dursun, istersen 0.1 saniye dursun, mikropları homojen olarak paylaşır. bilgi olsun.


  • andy kaufman 2  (26.02.09 02:06:16) 
[]

Goz kapaginda morluk

Dikkat ettim de goz kapaklarim eskisinden daha mor gozukuyor, oyle mosmor degil ama boyle hafif bir mor renk var. Yorgunluktan diyecem ama hergun 8 saat uyuyorum, bilemedim valla. Ne olabilir bu?




 
fazla uyumaktan da olur öyle :)


  • gxix  (24.02.09 20:11:32) 
zaman, yas.. : )


  • cisterna  (24.02.09 23:52:58) 
daha gencim yahu, yaslanmakla ilgisi yok sanirim, cozemedim bir turlu. ayrica fazla uyumuyorum ki normal uyuyorum.


  • ermanen  (25.02.09 00:47:22) 
karaciğer fonksıyon bozukluklarında hafif kararmış gibi bir morluk mevzu bahis oluyor.


  • Merwish  (25.02.09 13:20:43) 
merwish ne gibi mesela?


  • ermanen  (25.02.09 18:40:58) 
hekim değilim lakin karaciğerde yağlanma ya da fazla alkol alımı vs ile alakalı böyle durumlar olabiliyor. Hatta sevgilim dr a gittiği zaman (cilt),göz çevresi nedeniyle karaciğerle alakalı testler yapıldı fakat onunla alakası olmadığı ortaya çıktı. Uyku sorunundan idi ve düzeldi..


  • Merwish  (08.03.09 14:03:47) 
arastirdim da diger semptomlarla birlikte sinuzit cikiyor. heralde sinuzitim azdi...


  • ermanen  (11.03.09 05:07:06) 
[]

Ekmek Kizartma Makinesi Faciasi

Benim beyaz, iki bolmeli, bombe suratli bir ekmek kizartma makinem var. cok seviyordum ta ki ekmeklerimin bir yuzunu daha cok (karartilar olacak kadar), diger yuzunu daha az kizartana kadar. Ekmeklerin iki tarafini da ayni derecede kizartsin istiyorum. Ne yapayim?




 
az kızartan taraftaki rezistanslardan biri gitmiştir. genelinde bu makinaların tel tel 4-5 rezistans oluyor. onlardan biri ya da birkaçı bozulmuş olabilir. görünür halde ise belli olur zaten. basit bi tamir işi dediğim gibiyse.


  • dorian greyfurt  (23.02.09 03:13:44) 
kendim nasil hallederim?


  • ermanen  (23.02.09 05:39:48) 
ekmekleri ustune koydugun o metal tabakalari kaldir (ucunda bir cikinti vardir, bas kaldir) sonra da bi oynas bakalim rezistanslarla.


  • nochristrequiress  (23.02.09 12:50:32) 
temel elektroteknik yetenekleriniz yoksa (kontrol kalemi nedir, sigorta nedir, rezistans neye benzer vs) hic tamire yeltenmeyin derim. uc kurusluk makine icin tehlike yaratmaya degmez. mahalle elektrikcisi muhtemelen basitce halleder en kotu olasilikla.


  • feeling the blanks  (23.02.09 13:26:37) 
[]

[Sinema] Rezalet Filmler

Burama kadar geldi yahu. Niye bu kadar cok rezalet film yapmak zorunda insanlar. Ozellikle korku filmleri. Hic mi utanma yok insanlarda. Hayir bir sahnesi bile korkutmayan, hic bir kategoriye giremeyecek kadar rezalet filmler var. Tamam belki kult olanlar ve kara mizahlar var ama yeni yapimlarda da hala ayni sacmaliklara devam ediyorlar. Simdi kime gore neye gore diyeceksiniz ama bu durumunu bile gececek derecede kotu filmler var, onlardan bahsediyorum ozellikle. Nedir bunlarin amaci, para bol mu bunlarda?




 
onların da alıcısı var. mesela ne kadar dandik ve kalitesiz de olsa amerikan otoyollarında geçen korku-gerilim filmlerinin delisiyim. film kalitesiz ve berbat da olsa izlemek istiyorum şahsen.


  • deckard  (22.02.09 03:32:34) 
Ortalama ve ortalama altı seyirci kitlesine hitap eden filmler çekmek her zaman kâr getirmiştir. İsterseniz dünyanın en dandik filmini çekin ama bu filmi güzel bir fragmanla insanlara tanıtırsanız ve medyada sıkça yer almasını sağlarsanız süper para götürürsünüz.

Sinema filmlerini sadece "sinema" yapmak için değil, para kazanmak için çekenler de var. Bu bahsettiğiniz filmler de bu kategoriye giriyor işte.. Ben bunlara "ucuz piyasa filmleri" diyorum kendimce.
  • vita vinum est  (22.02.09 03:33:43) 
@ermanen bu işin bir endüstrisi var.

senin dediğin gibi senede 3-5 tane kaliteli film yapılsa. binlerce tv kanalı nasıl zamanlarını dolduracak, sinema salonları ne gösterecek, dvd dükkanlarında ne satılcak?

bu endüstrinin çarklarının dönmesi lazım.
  • mea maxima culpa  (22.02.09 04:24:17 ~ 04:24:33) 
televizyon filmi değilse eğer çekilenler, kesinlikle kendi parasını çıkarır. kar yapma ihtimali de yüksektir baya. deckard örnek vermiş ben de vereyim. saçma sapan yaratıkların başrolde olduğu filmlerin hastasıyım ben de. ne zaman tv'de yakalasam, internette bulsam izlerim anında. bu filmler ne kadar mantık hatası, saçmalık, klişe barındırsa da izleyicinin kafasını hiç yormaz. sadece izlersin. kendini karakterlerle de bütünleştirmezsin. yani o senin için sadece filmdir fazlası değil. bir memento, bir matrix, bir fight club izlediğimiz de nasıl beynimiz tırmalanıyor, kasılıyorsa bu filmlerde de tam tersi. tüm günün stresi yüklenmiş beyin bir leprachun'un uzayda insanları öldürmesini rahatlamak için kullanıyor. en azından benimki öyle. tavsiye ederim ben. izleyin bu filmleri.

unutulmaması gereken nokta filmin kendi içindeki dinamiklerini yargılamamak. olayları da o dinamikler dahilinde yorumlamak. bunu başardığınızda on yıl öncesinin traş amerikan tv filmlerini bile rahatlıkla ve zevkle izleyebilirsiniz. ayrıca film karakterlerini sorgulamayın. o kadın niye öyle yaptı deyin ama şöyle yapsaydı demeyin. anasına sövün ama film karakterine akıl vermeyin. bu onun karakterini değiştirmez ama sizin seyir zevkinizi siker atar.

konuyu çok güzel saptırdım. lafın kısası onun da seveni var.
  • ayiadam  (22.02.09 04:34:36) 
Korku filmleri için bi tavsiye vereyim: Kendini tamamen başrol karakterin yerine koy. Onun hissettiğini hissetmeye çalış. Şimdi itiraf edelim, film ne kadar sikko da olsa orda sen olsan korkardın di mi? "Filmde hayalet var, ama ben hayaletten korkmam ki?" deme, başroldeki karakter korkuyor. Koy kendini onun yerine.

Porno izlemek gibi, porno izlerken kalitesine felan bakıyor musun?
  • mabl  (22.02.09 04:51:37) 
olay tamamen sektörün dönmesi için. ayrıca kaliteli film çevirecek yönetmenler neleri yapmamaları gerektiğini bu filmlerden öğreniyor. bir özellikte hasyal gücünde sınır tanınmaması. bu yönden de ilham kaynakları bu filmler. hepsi en azından filmin bütçesini kurtarıyor çünkü ortada gerçekten bir masraf yok. kimisi ise çok getiriyor. bu filmlerin gişeden zararla dönmesi gibi bir durum yok. bir nevi riski olmayan kumar gibi.


  • emrag  (22.02.09 10:58:46) 
evet haklısın rezalet filmler yapıldı yapılıyor ve yapılacak. bu biraz da toplumun kültür seviyesinin homojen olmamasından ve hatta kültür seviyesi düşük olanların toplumda çoğunlukta bulunmasından kaynaklanır. kültür de sakın okulla ilişkilendirilmesin çoğumuz üniversite ortamını biliyoruz.(eşeğe altın semer vursan yine eşek hesabı) ot gelip ot giden adamlar var. işte kültür insanın kendine olan saygısı ve kendini geliştirme isteğiyle ilgili daha çok.
sinema da bir endüstri olduğu için (en azından dünyada öyle) yapılacak herhangi kalitesiz bir filmin bile milyonlarca alıcısı olduğu bilinmekte. bunun için holywood a şöyle bir bakarsak, ne kadar ucuz işler (kalite anlamında ucuz bütçe olarak değil) yapıldığını görürüz. bu ucuz işler yapımcılarına milyonlarca dolar kazandırmakta. o kadar uzağa bakmayalım dersek recep ivedik örneği var önümüzde. 2. sini izlemedim ama 1. sini izlemek zorunda kalmış bir insan olarak şunu söyleyebilirim: benim izlemeyi tercih etmediğim amerikadaki türünün örnekleri ile aynı seviyede bir film olduğunu söyleyebilirim. izledim utanıyorum falan demiyorum ama o 2 saatlik süreyi ben başka bir film izleyerek, ya da bişiler okuyarak değerlendirmeyi tercih ederim. eğlenmek, gülmek istiyorsam da çok daha kaliteli filmleri tercih ederim. (mesela madagascar diye şahane bir animasyon var bazı insanlar bu filmleri çocuk filmi diyip direk izlemeyi reddediyolar ama bi bilseler ne kadar sağlam ve kaliteli bir film olduğunu...) bu film gişe rekorları kırdı, hayatında sinemaya senede bir kez bile gitmeyen insanları bile sinemaya çekti bu açıdan iyi bir işe yaradı. ama keşke insanlar böyle filmler için değil de daha kaliteli şeyler izlemek için sinemaya gitselerdi. (herkes benim zevkime sahip olsa demiyorum herkes keşke daha kaliteli işlere harcasalar zamanlarını)
insanlar recep ivedik 2 yi izleyeceği o 2 saatte slumdog millionaire i izlemeyi tercih etse misal, hem neler kaçırdıklarını görürler hem de en azından istemeden de olsa bişiler öğrenirler. sinemanın bazen didaktik bir yapısı da vardır. bunu yönetmen belki bilinçli belki bilinçsiz bir şekilde yapar, tabi seyircinin de bunu algılaması lazım. konuyu uzattım sanırım ama demek istediğim şu:
keşke öyle filmler gişe rekorları kıracağına daha kaliteli filmler gişe rekorları kırsa, insanlar bazen düşünmeye sevk edilse, bazen düşünmemeye, bazen sadece gülmeye bazen ağlamaya, bazen kızmaya...
  • rentts1  (22.02.09 11:13:29) 
[]

Kulakliktan Elektrik Carpti Lan

Kulakliktan elektrik nasil carpar yahu, ne oluyor bana boyle, manyak miyim neyim...




 
bana da olmuştu, faturası varsa git değiştir.


  • andy kaufman 2  (16.02.09 21:56:11) 
ipod kulaklığı ise normaldir, olabilir.


  • yazar k  (16.02.09 21:56:18) 
normaldir kulaklıkta elektrik gezer. aldığın yere götürsene "ulan"


  • lancelot du lac  (16.02.09 23:41:59) 
"lan" biraz elektrikten bişey olmaz


  • torque  (17.02.09 03:31:22) 
[]

Damakta yara / tahris / zede / sislik / cikinti / kizariklik

Saglik sorulardan pek haz etmesem de sormam gerekti. Damagimin ortasinda yara cikti, sonra iste kenacort a surdum falan, tuzlu suyla gargara yaptim, 2 gundur gecmiyor, simdi birazcik daha iyi ama gecmesi lazim bu aksam, mucize ariyorum sanirim, baska ne yapabilirim? dedigim yer kirmizi gozukuyor, cikinti gibi, kanama yok. damakta cikinti olmasi normal mi?

not: doktora gidemem, karbonat yok, gargara yok. bogaz spreyi iyi gelir mi bilmiyorum

edit: eczaneye de ancak yarin gidebilirim.

onemli edit: alkol iyi gelir mi damaktaki yaraya?

sanirim son edit: kocakari ilaci falan yok mu bildiginiz, zamanim daraliyor, gerci kocakari yapacak birsey de yok ki evde, sogan sarimsak falan var, bunlari sursem iyi gelir mi yoksa daha mi beter olur... millete doktor tavsiye eden adam kocakari ilacina muhtac kaldi :(

 
bayer in sanırım ağız fısfısı şeklinde bir damak yarası geçirici ilacı vardı nane aromalı küçük bir şişe hala var mıdır bilmiyorum çocukluğumda kullanıyodum. çok etkiliydi. eczaneye bir sorsanız? belki hala aynısı/muadili satılıyordır.


  • hia  (15.02.09 01:03:59) 
(bkz: pyralvex) varmış bide. çok can yakarmış.


  • hia  (15.02.09 01:06:49) 
bişe batmış girmiş olmasın? kılçık gibi küçük sert


  • hia  (15.02.09 01:15:46) 
@hia

evet olabilir de oyleyse ne yapabilirim, gozukmuyor birsey zira, yokladim da.
  • ermanen  (15.02.09 01:17:12 ~ 01:17:41) 
alkol sürsen iyi gelmez yaraya ama sürerseniz acısı ağrısı varsa rahat bir uyku çekersiniz.


  • hia  (15.02.09 01:26:48 ~ 01:27:33) 
kola, sigara falan icmeyin. iyilesmesini geciktirmemek icin.


  • nazenin  (15.02.09 02:08:11) 
belki yardımcı olur: (git: 48530)


  • flexin  (15.02.09 02:41:46 ~ 02:42:09) 
alkol ağzını uyuşturduğu için sanki acısını azaltıyormuş hissi verir fakat dokuya daha fazla zarar verir.

önerim, bir kulak temizleme çubuğu yardımı ile yaralı yere batticonsür. Sürdükten sonra bit müddet yutkunma
  • sastim allahimdan sastim  (15.02.09 12:10:25) 
piraldyne diye bir ilaç kullanmıştım ben onu kullanmayı dene hemen etki ediyor.


  • i am 6 do you wanna be 9  (15.02.09 13:55:10) 
muhtemel tahriş ettiğiniz için o hale gelmiştir o. arada bana da olur. kendiliğinden 2-3 günde geçer. eğer ağrıdan çok mustarip iseniz 1cc lokal anesteziği insülin iğnesine çekip oraya fışkırtabilirsiniz (enjekte etmeyeceksiniz, üzerine fışkırtacaksınız). ben öyle yapıyorum. en az yarım saat sıfır ağrı garantili yöntem.


  • gxix  (15.02.09 14:48:02) 
biraz kocakarı tavsiyesi gibi olucak ama bana da zaten babaannem söylemişti. şu bildiğimiz bayram şekerleri var ya ya da hiç mi bulamadın bir tane küp şekeri al ve em. şeker çıkan yarayı pişirir demişti babaanem bana. denemeni tavsiye ederim . geçmiş olsun...


  • gail  (15.02.09 18:02:50) 
[]

Dunyanin Sekli

1. Dunyanin sekli, kutupları basık elipsoit ya da kutupları basık sferoit imis. Yani kusursuz bir yuvarlak degil. Peki uzaydan nasil kusursuz bir yuvarlak gibi gozukuyor, yani dunyanin uzaydan cekilmis fotograflarinda hic basiklik goremiyoruz, neden boyle? Basiklik derecesi dunyanin sekline gore gozle algilanamayacak kadar dusuk mu kaliyor?

2. Dunyanin sekli kusursuz yuvarlak veya kure olsaydi ne degisirdi? Bunun olmasi icin yercekiminin biraz daha az, rotasyon hizinin da biraz daha dusuk olmasi gerekirdi sanirim, bunu da goz onunde bulundurursak cok bir fark olur muydu?


 
1-) o simulasyon diye öyle. şurada gayet geoid;

www.cosmos4kids.com
  • deckard  (13.02.09 17:13:37) 
@deckard

buraya koydugum resmi kastetmedim aslinda, yani bircok gercek fotografta da oyle, burdaki resmi bana guzel geldi diye koydum :)

bir de sanirim uzaklastikca daha bir geoid algiliyoruz, boyle olabilir mi?
  • ermanen  (13.02.09 17:16:58 ~ 17:17:07) 
2-) kusursuz yuvarlak olması zor, zira celestial mechanics diye bi olay var (en.wikipedia.org). yani o kadar kütleli bir cismin dönmesi sonucunda kutuplar basıklaşıyor. bu kısmı mühendisler daha iyi açıklar belki.

aslında soruya temiz cevap vermek için dünya'nın oluşumuna kadar inmeliyiz. herkesin bildiği nebula'dan kopan parçacıkların bir araya gelerek Planetesimal oluşturuyorlar. bu dönem de gezegen oluşumunda yuvarlaklaşma sürecine öncülük ediyor. dönmeye başlayan cisim pürüzsüzleşiyor. işte kütlesi büyükse, gravitasyonelden dolayı bir çekim alanı oluşturuyor, gazlar kaçamıyor vs. atmosfer oluşuyor. sonra içeride bir sürü olaylar oluyor (volkanik olur, jeofiziksel olur, olur da olur). en sonunda cisim temelde iki hıza sahip oluyor. birincisi sürüklenme hızı (V), ikincisi de buna bağlı açısal hız (V/R [R=Radius]). böyle böyle derken cisim yuvarlaklaşıyor, fakat açısal hızdan dolayı basıklaşıyor. çok hızlı dönüyorsa daha da basıklaşıyor (nötron yıldızları, pulsarlar vs.). Ay'ın hızı, Dünya'nınkinden çok daha düşük, bundan dolayı daha yuvarlakımsı.

uzun lafın kısası, kusursuz yuvarlak olsaydı bi kere açısal hızımız olmaz demektir. bu da bizim devasa bir asteroid olmamızı gerektirirdi ve atmosferimiz olmazdı. haliyle biz hiç olmazdık.
  • deckard  (13.02.09 17:25:34) 
ekvatordan sisik olması orda kendi eksenı etrafında donusunden kaynaklı hızın max olmasından merkezkac kuvveti yuksek oluyor.

bir muhendis.
  • bryan fury  (13.02.09 17:32:48 ~ 17:33:42) 
2.yi cevaplıyordum, dalmışım :) Dünya'nın gerçek şekli şu:

tinyurl.com (yardımcı link: wiki.urban.cens.ucla.edu )

geoid böyle bir şey aslında. uzaydan baktığımızda yuvarlak bir şeye benzetmemiz normal. kutupların basık olduğu belli sonuçta. yani Dünya'nın kusursuz yuvarlak gözükmediğini düşünüyorum ben. sondaların çektiği fotoğrafların açısı da önemli.
  • deckard  (13.02.09 17:33:42) 
daha yuvarlak gözükmesinin sebebi atmosfer de olabilir belki atıyorum


  • yuto  (13.02.09 19:00:23) 
1. Gerçek uydu fotoğraflarında tam bir küre gibi görünüyor, çünkü basıklığın mertebesi çok küçük.

Kutuptan kutba çap: 12756km
Ekvator çapı: 12714km
Fark: 42km !

12700 km'de 42km, yani binde 3.3'lük bir fark var. Bu mertebedeki farkları insan gözünün algılaması zordur. [Dilerseniz bir çizim programında çapları bu değerlere sahip bir elips çizerek elipsi küreden ayırt edemediğinizi bizzat gözlemleyin, eğlenceli.]

2. Dünyanın şeklinin kusursuz küre olması durumunda çok şey değişeceğini zannetmiyorum. Ama böyle bir şeyin olmasının mümkün olabilmesi için hem dönme hareketi yapmaması, hem de tüm maddesinin tam bir homojenlik içinde yayılmış olması gerekirdi ki, bu çok şeyi değiştirirdi işte.
  • vulpius  (13.02.09 22:00:58 ~ 22:21:35) 
[]

[Multi-monitorizm] Tek ekrana bakmak mi yoksa iki ekrana bakmak mi, ben bu duruma takmak mi?

Simdi sirkette insanlar genelde iki ekran kullaniyorlar, bir lcd bir de laptop. ben bunu yapamiyorum yalniz, cunku gozum basim donuyor, tek ekrana (laptop'a) bakip herseyi yapmak daha pratik ve gozlerime daha iyi geliyor. sadece iki farkli seyi ayni anda gormekten feragat etmis oluyorum. ama etkileniyorum ne yapayim di mi. normal mi benim bu durum, iki ekrana bakmak gercekten daha mi zordur ve gozu daha mi cok yorar benim dusundugum gibi?

not: teknik ve medikal bir arada ama teknik deyiverdim...


 
Daha önce hiç birden fazla ekran kullanmamış olsam da, sanırım iki ekranın yenileme hızları birbirilerinden farklı olduğunda kesinlikle gözü yorması lazım. Açıkçası 100 Mhz ekran kullandıktan sonra 60 Mhz'ye geçince benim de gözlerim yoruluyor.
Zira laptop'ların ekran yenileme hızı genelde 60 Mhz ile sabit. Büyük olasılıkla monitorunki daha yüksektir. Monitoru de 60 mhz yapmaya çalış.
Pratiklik açısından bir şey diyemem tabii, ama desktop üzeirnde birden fazla workspace kullanma alışkanlığın varsa işeri çok daha kolaylaştırması lazım.
  • carcass  (17.03.09 22:15:14) 
[]

Ne yapim de ev kirlenmesin

Simdi eve ayakkabilariyla insanlar giriyor, e kalabalik da geldikleri icin tek tek cikar diyemiyorum, sonucta herkes birbirinin evine gidince boyle yapiyor, etrafimdakileri oyle gorunce ben de mecbur ayakkabimla giriyorum baskasinin evine, genelde parti durumlarinda tabi boyle, ama normal durumlarda da boyle yapan cok.. simdi tek tek galos da giy diyemem insanlara, komik kacar, ayakkabilarla girmelerini engelleyemem yani kisaca, oyle bir yontem soyleyin ki ev kirlenmesin ya da en az kirlensin, zor bir denklem sanirim ama vardir belki degisik bir cozum, yere gecici olarak serilen, yere dosenebilen jelatin gibi seyler var mi mesela, garip seyler geliyor aklima artik, ne bilim boyle satarlar ya televizyon marketlerinde abudik gubidik seyler :P ayrica kapiya yazi assam komik mi olur sizce

bir de o ayakkabilarla bilimum pis yere basiliyor sonra eve giriliyor, evi temizlik malzemesiyle silince tam bir temizlik saglamis oluyor muyuz?

not: yazdiklarimdan temizlik delisi sanmayin, evde cop birikmis durumda su anda :) ama bu ayakkabi olayi kafami yordu valla...

edit: turkiye'de degilim, ev parke

 
Kapinin onunde paspas var mi? Genelde insanlar cok misafir gelecegi zaman onun ustunde islak bir bez sererler. Kapidan giren oraya ayaklarini silip girince epey farkediyor.


  • wpi  (10.02.09 22:47:51) 
kapı girişinde "çıkar şunları arkadaşım" demelisiniz. ev kiminse onun kuralı geçerlidir. "çok avrupai olduğumuz için eve çorapla girmek olur mu" diyenler olursa onlara da "siz hele bi sokağa tükürmeyi, sakızınızı yere atmayı, sigaranızın külünü camdan dökmeyi bırakın, o zaman eve isterseniz donsuz bile girebilirsiniz" deyin.

senin gittiğin evin ev sahibi ayakkabılarını çıkarmanı istese bozulur musun? bozulmazsan eğer çıkarılmasını istemen hakkındır.

edit: "siz" den "sen" e geçmem 1 paragraf sürmüş sadece, ne çabuk kaynaşıyorum değil mi? :)
  • hevipeyra  (10.02.09 22:54:58 ~ 22:56:22) 
ılle de ayakkabıyla oturmak ısteyen ya galos gıysın ya da yanında yedek ayakkabı getırsın. gercı erkeklere gore dııl pek bu son soyledıgım. bence tek carenız her gelenın elıne daha gırıste bı cıft galos vermenız. hem ayakkabıyla eve gıren o pıslık sıradan bı temızleyecıyle de temızlenmez yanı ev dezenfekte olmaz. bence galosa alısın, alıstırın. ya da olmadı kapıya bır bez serın, ayakkabılarını sılsınler en azından.


  • think martini  (10.02.09 22:57:05) 
galoş çok basit bi çözüm bencede


  • Merwish  (10.02.09 23:04:45) 
evde halı mı var yoksa parke mi?

bence kapının önünde yeterince terlik, patik tarzı şeyler bulundursan ve mesela ne bilyim halı varsa halıyı yıkat et temiz olsun ya da parke varsa halı bul filan. değişiklik yaratip "bundan sonra boyle" moduna sokarsan yaparlar yahu misafir sonuçta. galoş muaynehane ortamina cevirir mantıklı değil. ama bizim de arkadaş durup dururken artik ayakkabısız girin abi dedi de üc senedir aynı eve ayakkabiyla giriyoruz insan alışmış vazgeçemiyor.
  • maersk  (10.02.09 23:11:44) 
@hevipeyra'nın yorumu ve çözümü harikulade bence.

arkadaşlar belirtmiş ama ben de söyliyim. illa ayakkabılı takılıcaz diyorsanız, ya paspas olması gerek yada otomatik galoş geçiren aletler var. galoşmatik diyorlar. na şöle bişi;

www.tarkoilaclama.com.tr
  • crayze horse  (10.02.09 23:29:35) 
benim anlamadigim ne zaman bu kadar avrupai olduk da insanlara ayakkabilarini cikartmalarini soylemekten utaniyoruz? dahasi, ne zaman ayakkabi ile eve girmek default oldu?

cok baska diyarlarda kaldim sanirim :/
  • nochristrequiress  (10.02.09 23:34:05) 
türkiyede değilsen yapacak bir şey yok. ben eskiden sadece filmlerde olur sanırdım o eve ayakkabıyla girme olayını, ama değilmiş. ev hiç bir şekilde temizlenmiyor. kendi odamda bilumum temizlik malzemeleriyle denedim ancak bir sonuç yok. üzgünüm bu cevap için :P
bir de konusu açılınca bir türkiyede evde ayakkabı giymiyoruz dediğim zaman aaa neden demeleri var ki anlatamam..bize mi neden size mi neden diyesi gelliyor insanın..pisler bunlar.

  • neverending nightmare  (11.02.09 01:43:01 ~ 01:44:58) 
kapiya yazi asmak hic komik degil, bir suru insan parti verdiginde falan kapisina yaziyor. yazin siz de shoes off please diye. alissinlar. hatta suraya bir bakin: shoesoffatthedoorplease.blogspot.com

bir de, eviniz parkeyse, soyle cok dandik halilar var, cevresi overloklu halifleks gibi bisey, cok da ucuz. insanlar gelince ortaya onlardan serebilirsiniz, kirlenecek alani minimuma indirir, parkeyi de korur. ama yerlerde hali yoksa, saglam bir temizlikle (boyle camasir sulu bir temizlik) zaten ev temiz olur bence.
  • nazenin  (11.02.09 05:33:30) 
Prof. Dr. Erkan Topuz'a göre eve ayakkabı ile girmek evin içerisine pestisitlerin girmesine yol açan ve kansere zemin hazırlayan en önemli faktörlerden biriymiş. Ben sokmam özetle.


  • sui  (11.02.09 07:25:08) 
kapıya terlikleri dizin. eşek değiller herhalde.


  • trocero  (11.02.09 09:38:07) 
4-5 kisi geldiklerinde terlikleri dizeledigim icin gorup giyiyorlar az kisi olunca daha saygili oluyorlar ama 15-20 kisi gelince hayatta da kimse ayakkabi cikarmaya yanasmiyor sormadan daliyorlar, hatta baslarinda duruyordum normalde cikartsinlar diye sonra bir bakiyorum arada kaynayanlar olmus cikartmadan kacivermisler iceri, ayaklari kokuyor olabilir, coraplari pokemonlu, cirkin yirtik vb olabilir, yada useniyorlardir :) ben de farkettim ki bazen baskasinin evine gittigimde iki saat uzun cizmemi cikartmaya falan useniyorum. cikartma dediklerinde memnun oluyorum :)
bir de benim evim eskiden halifleksti, esas o cok bakteri yuvasiydi soktuk attik laminat yaptik, evde hic hali yok su an surekli ev ayakkabisiyla terlikle takiliyoruz ama mutluyuz, en azindan kolay temizleniyor.
kapinin onune islak bez+kuru bez. galos bence hic hos bi cozum degil otellerde olan tek giyimlik terlik tarzi seyler daha mantikli. partiden once hali varsa evde onlari kaldirin. partiden sonra camasir suyu vs gibi dezenfekte maddesi atin silme suyuna (her zaman atmayin parke mahvolur) gayet guzel olur pestisitler de ölür ölmezlerse de beraber yasamayi ogrenirsiniz copteki bilimum küf mantari bakteri vb yle yasamayi ogrendiginiz gibi :)
  • eick  (11.02.09 12:56:43) 
[]

Electrofuck

Electrofuck diye muzik turu mu olur yahu? Lastfm'de taglanmis bir suru grup var. Nasil bir genre bu boyle....




 
öyle sallama bi tag işte. bi sürü insan da kullanmamış ya. baktım, "built by 13 people used 26 times" yazıyor.


  • tepedeki psychedelic adam  (07.02.09 04:22:13) 
nasil boyle sacma birseye izin veriyorlar, gruplar kabul edince tamam mi oluyor?


  • ermanen  (07.02.09 04:30:26) 
orda grupların kabul etmesi diye bir şey yok ki. mesela neyzen tevfik'te hatırlıyorum british'tir metal'dir böyle şeyler yazıyordu bi ara. oraya da yazmışlardı hatta ne alaka bunlar diye. şimdi tekrar baktım yok öyle tagler. bu tarz şeyleri direk kontrol etmiyorlar da şikayet ya da silinmesi üzerine talep gelince müdahale ediyorlar bence.


  • tepedeki psychedelic adam  (07.02.09 05:01:25) 
ekşi sözlük'te biri ortaya atmosferik yarrak metal diye bir şey attı. millet tuttu bunu, ona buna bu bkz'ı vermeye başladı. aynı mantık. yalnızca last fm'de göte girebilir olayı olmadığı için kimse laf etmez. bi ara ismail yk'nın tag'leri arasında bile atmosferik yarrak metal vardı.

last fm'in kendi içerisinde türettiği müzik terimi var bayaa.
  • deckard  (07.02.09 11:11:31) 
ismail yk'ya hanzocore taglenmişti bi aralar. takılmamak lazım.


  • killarmy  (07.02.09 11:15:41) 
[]

Anahtarim kayboldu !!

Disarda degil evin icinde kayboldu, ev de kucuk birsey zaten. Normalde masanin ustunde veya yatakodasinda her zaman koydugum yerde olmasi gereken anahtar yok oldu. Aslinda kapiyi actiktan sonra nereye koydugumu %100 hatirlamiyorum ama koyulabilecek cok da fazla biryer yok evde. Sonucta evi de 1 saat aradim nerdeyse. En garip yerlere bile baktim. Simdi tek bir secenek daha vardi aklimda. Aksam bir arkadas gelmisti eve, sonra bu bana oyun mu oynadi acaba diye dusundum. Aradim bu arkadasi, yanlislikla anahtari almis olabilir misin falan dedim (bu kismi da zorla soyledim zaten), yok dedi, uykuluydu zaten bir de. Ama aklima hala baska birsey gelmiyor, yani iyi bir arkadasiniz boyle bir saka yapabilir mi? bu arkadas aldiysa ve soylemiyorsa baska nasil bir yontem uygulayabilirim? Aldigindan da emin degilim cunku gunahini da almak istemiyorum. Muallakta kaldim yahu...

edit: cope bile baktim yahu:(

edit2: kapi disina, ayakkabi iclerine, yatak altina, nevresimlerin icine, cope, banyo klozetine, kuvete, torbalara, yahu heryere baktim heralde, ev buyuk degil zaten, mobilya falan da yok..

edit3: buzluga bakmadim, aklima gelmemis o, evde de degilim su anda, gidince bakarim, isyerindeyim, kapiyi da guvenlige kilitlettirdim

 
Koltukların arasına sıkışmıştır, cebinizdeki delikten astarın arasına düşmüştür, eve gelirken yanınızdaki alışveriş torbalarının içine koymuşsunuzdur, ayakkabının içine düşmüştür.

Öyle deli yerlere girmeye çok meraklıdır bu anahtarlar.
  • sui  (05.02.09 16:58:01) 
Ayakkabının içine bak


  • sheba and the albino girls  (05.02.09 16:59:34) 
ben benzer bir durumla karşılaştım mı bütün odayı salona çıkarıyorum. sonunda çıkıyor bir yerden.


  • emrag  (05.02.09 17:00:45) 
ceplerine bak (gömlek cebi dahil), elinde çantan varsa mutlaka içine bak. elinde poşet moşet varsa onun içine de bak. eve gelişinden itibaren bütün olaylarını yeni baştan yaşa. naptın nettin evin nerelerine gittin felan gibi.
neden diyecek olursan:
ben bazen o kadar salaklaşıyorum ki (seni tenzih ederim); elimdeki anahtarı alış-veriş poşetinin içine, çantama, cebime felan koyuyorum. bazen gözlüğüm gözümde iken saatlerce gözlüğümü arıyorum.
  • fempusay  (05.02.09 17:03:21 ~ 17:04:18) 
buzdolabının buzluk kısmında olabilir.
eve girdiğiniz sırada ne düşünüyordunuz?

  • milistroke  (05.02.09 17:06:01) 
Dışarıda kaldı galiba...


  • sheba and the albino girls  (05.02.09 18:24:41) 
disarda kalidysa kim alacak ki, alsa alsa arkadasim almistir iste oyun yapmak icin, ama masanin ustuden almis olma ihtimali daha yuksek, aradigimda yok dedi, baska nasil taktiksel birsey desem de o alidysa geri alabileyim. (nasil birsey denir bilmiyorum alip almadigi da mechul)


  • ermanen  (05.02.09 18:54:55) 
ben de geçen gün evden çıkmadan önce öyled bi şeyi kaybettim, saatlerce aradım sonra evin içinde, bi de sinirlenio insan aptal gibi..

Bir şey kaybedince en işe yarar arama yöntemi bence ne yaptıysan aynısını tekrardan yapmaya çalışmak. Yani işte böyle eve girdim, ayakkabılarımı burda çıkardım, çantamı şöyle koydum, önce tuvalete girdim ellerimi yıkadım filan gibi... Belki bi telefon çalmıştır, yere düşmüştür filan , normalde koymayacağın yere koymuşsundur. Anahtarı en son gördüğün yere geri sar, baştan oynat bence..
  • sayinseyirciler  (05.02.09 19:03:42) 
kaybolan şeyin nereye bakılırsa bakılsın aramakla bulunma ihtimali düşüktür. zamanla kendi kendine çıkar ortaya. arkadaşının da günahı alma lakin kilidi değiştirmek de kalp kırmayıcı ve içini rahatlatacak bir çözüm olur.


  • zengin mineralli maden suyu  (05.02.09 21:10:51) 
[]

Dunyanin en pahali maddesi = anti madde (antimatter)

dunyanin en pahali maddesi olan anti maddenin 1 grami 62.5 trilyon $ imis. nedenini de uretimi zor oldugu icinmis, partikul ivmelendiricide tek seferde birkac tane atom olusturulabiliyormus anca ve bu ivmelendiriciye diger kullanimlar icin de ragbet cokmus. CERN'e gore 1 nanogram uretimi de birkac yuz milyon isvice frangiymis. E anladik tamam da burda bu kadar pahali yapan durum nedir tam anlamadim, bu ivmelendirici icin enerji (elektrik midir artik neyse) cok mu gidiyor, onun parasini cikarmak icin mi, e cok olsa bile bu kadar mi cok olur, bu abarti rakam nasil cikabiliyor? Madem bu kadar pahali olusturma o zaman, sinirlendirdiler beni yahu durduk yere...

edit: tamam yatistim, banane sanki, uretsinler, belki insanliga faydali birsey yaparlar...

edit2: dunyanin uc noktalari bir kere daha akla geliyor burda, biri acliktan oluyor, biri birkac milyon dolarlarla anti madde yapiyor. neyse zaten dusundukce bir suru ornek cikar, hayat boyle birsey iste...

 
Yanlış bilmiyorsam, medeniyetin keşfedebildiği en büyük enerji kaynağı. Bu yüzden bu kadar pahalı.
Haa bir de, bu naneyi depolamak oldukça güç. Çünkü dünya üzerinde hemen hemen herşeyle tepkimeye girip, onları yutabilme özelliğine sahip.
Bir belgeselde görmüştüm, toplu iğne başı kadar bir karşıt madde yaratmayı başarmışlar amcamlar. Çevresiyle tepkimeye girmesin diye, basınçlı cam bir tüpün içinde muhafaza ediyorlardı. Basıncın etkisiyle karşıt madde havada asılı şekilde duruyordu, tüpün kenarlarına falan değmiyordu.
  • punkertifo  (03.02.09 22:12:16) 
(bkz: lost)
(bkz: dharma)

  • ne nicki be  (03.02.09 22:20:30) 
Oha o paraya Afrika'daki açlar kaç kilo havyar yer insafsızlar.

Bu arada antimaddenin hala teoride kaldığını sanıyordum, gerçekten üretildiğini bilmiyordum. Şimdi gidip kendimi müthiş teknolojik gelişmelere hazırlamam lazım.

Oha lan adamlar antimadde üretmişler. Startrek gibi.
  • mabl  (03.02.09 23:04:07) 
leptonlara kadar iner bu iş. üretimi, insanlık tarihinin en çok üzerinde uğraştığı olaylar sonucu gerçekleştiriliyor.

Six-Quark Theory'e bir bak derim ben.
  • deckard  (03.02.09 23:23:02) 
bizim abi vardı, faselis civarında kaçak ticaretini yaptığından yatıyo şimdi Hadronun içinde. tööbe yarappim.


  • frank n furter  (03.02.09 23:30:08) 
o Kessel Run'ı yapan abi değil mi o kaçakçı abi?


  • gerrain  (04.02.09 06:51:53) 
bir de bilimsel muhabbetlerde "o kadar parayı boşa harcıyoruz olum o parayı fakirlere versinler" mantığından uzaklaşmak gerekir. şimdiye kadar bilime teknolojiye olan yatırımla afrikayı doyursaydık herhalde hala balonla at arabasıyla geziyorduk efem.

asıl şunu demek gerekebilir "o kadar silaha verilen parayla o kadar siyo maaşıyla sikik reklam bütçelerine harcanan parayla afrikayı bırak doyurmayı obez yapardık"
  • zbam  (04.02.09 11:16:22) 
[]

Tek bir insanda gorulmus hastalik

Simdiye kadar sadece tek bir insanda gorulmus/olan hastalik var mi? (teshisi konulmamis da olabilir tabi)




 
Haber bültenlerini günlük takip edersen her ay bi kaç tane çıkıyo bunlardan sonlara doğru. Darıca hayvanat bahçesinin sevimli konuğuyla güvenlik kamerası hırsız görüntüleri arasında.


  • mabl  (03.02.09 23:06:35) 
tamam da onlari tek bir insanda varmis gibi gosterip acindiriyorlar ki kanit da yok burda, ayrica oturup televizyonda haber izlemiyorum ozellikle. Arastirilmis da yazilmis bir yazi veya makale daha makbule gecer, mesela tip sempozyumlarinda konu olmus da olabilir, ya da doktorlarin bilgi dagarciginda olan birsey de olabilir ne bilim.


  • ermanen  (03.02.09 23:15:50) 
unique disease diye arattım ama sanırım unique disease diye farklı bi kavram var tıpta. İstediğim sonuçlar çıkmıyo.
Şöyle bişey var en yakın: en.wikipedia.org:Rare_diseases ama istediğin şey değil bu.
Momo Syndrome a bakarsan sadece 3 kayıtlı vaka var
  • mabl  (04.02.09 00:09:11) 
aha buldum bi tane. ilginç konuymuş:
static.record-eagle.com

tam olarak unique olmayadabilir.
  • mabl  (04.02.09 00:16:07) 
Spam yaptım resmen. Ama burda iyi bilgi var bak:

health.howstuffworks.com

İlk örneğin çiçek hastalığı olduğuna bakma, ondan bi sonraki tam aradığın gibi.
  • mabl  (04.02.09 00:26:21) 
[]

En besleyici - en cok besin degeri olan - en cok besin iceren gida yemek

Bir biyoloji hocam vardi, en besleyici mi yoksa en cok besin degeri mi iceren demisti tam hatirlamiyorum (ki bunlarin ikisi tam olarak ayni anlama gelmiyor sanirim) ama bunladan biri icin ekmek demisti. Simdi internetten de arastirdim ama farkli sitelerde farkli seyler yaziyor. Var mi tam cevap verebilecek olan, ekmek olabilir mi mesela?




 
ben tamamen magazinsel olarak hatırlıyorum hürriyetin arkasında filandı. sadece tek bir şey yersen ne kadar süre hayatta kalırsın diye, tüm yiyecekler aynı hızla kirleniyormuş birinciliği patatese vermişler, 300 gün ile.

ama sanırım soru farklı : ) valla herhangi bir yumurta olabilir yumurta hücreleri doludur protein ve rna ile. ekmekse baya yalan geliyo kulağa ne alaka diyebilirim mesela ben direk. çilek kromozomları 8x mesela onda daha fazla nükleik asit yapıtaşı var buğday 4x. bilmiyorum belki de öyledir. ama protein önemliyse yımırta bir adım önde.
  • gunetapar  (01.02.09 01:20:42) 
kefir mı ne vardı.

bi de sperm var tabi de yenmıyor o.
  • bryan fury  (01.02.09 01:42:23) 
derin arastirmalarim sonucu su gidalari buldum:
deniz yosunu, sprirulina, wolfberry, alfalfa, chia

ama arastirdikca farkli seyler cikiyor, ne zormus en besleyici seyi bulmak :)
  • ermanen  (01.02.09 01:52:00) 
anne sütüdür


  • the end of dreams  (01.02.09 05:28:08) 
@ the end of the dreams

bu cevapla tam 12'den vurmussun ama yeni bir soru daha geldi aklima. anne sutu icerigine baktim gercekten de etkileyici :) yalniz anne sutu denen gida yetiskinler icin de en besleyici besin midir acaba? (not: bunu ilerleyen zamanlarda ayri bir soru olarak acabilirim tatminkar cevap gelmezse)
  • ermanen  (01.02.09 05:58:09) 
yetişkinler icin durum nedir bilmiyorum ama insanın oran olarak en fazla büyüdüğü dönem 0-1 yaş aralıgı olması lazım düşün yani bebek metabolizması yetişkin bi insanın metabolizmasından daha hızlı olmak zorunda haliyle bu yüzden insanın en fazla besleyici maddeye ihtiyac duydugu donem bebeklık donemı ve sadece anne sutuyle beslenıyor teknik olarak kac kaloridir flan bilmiyorum ama bu soyledıklerım anne sutunun besleyıcılıgı hakkında fikir verebilmistir umarım :)


  • the end of dreams  (01.02.09 06:11:27) 
süt içerdiği doymuş yağ asitleri, kalsiyum, çeşitli enzimler ve fosfor bakımından iyi bir besin kaynağıdır. yumurtanın ise protein kalitesi yüksektir. sarısında a,b vitamini ve demir vardır. kurubaklagiller karbonhidrat, protein ve doymamış yağ asidi içerirler. kurubaklagiller haricinde yenilenler arasında et, yumurta bulunmadığı zaman iyi bir protein kaynağıdır. b vitamini, madenler, kalsiyum ve demir yönünden zengindir. enerji verirler. enerji-protein bakımından düşünürsek ,kurubaklagiller –özellikle fasülye- daha besleyici olabilir. süt ve ürünlerini de atlamamak lazım tabi… img222.imageshack.us


  • fluobio  (01.02.09 16:34:09) 
[]

Lokantaci / Restoranci / Restoran Sahibi

Lokantaci / Restoranci / Restoran sahibi ne yapar? Normal is saatlerinin disinda da fazladan calismak zorundalarmis, gecelere kadar calisiyorlarmis falan, hatta restoran zincirleri olsa bile.. sikayetciler bir de, hep boyle mi bu, ne yapiyorlar da bu kadar zamanlari gidiyor? Normalde yan gelip yatmalari gerekmiyor mu :)

ayrica sikayetci olmayan, normal is saatlerinde calisip ve hatta kazandigiyla gununu gun eden lokantaci nasil olunur?


 
bir isletmecileri yoksa, isletmenin butun faaliyetini kendileri denetliyordur demektir. dolayisiyla, is saatinden once gelip restoran acilacak, temizlik yapilacak, masalar duzenlenecek, son anda pismeyecek yemekler pisecek vs. Sonra menuler duzenlenecek, alisveris listeleri hazirlanacak, hangi toptancidan alinacagi belirlenecek vs. sonra mali isler var, hesaplar, vergiler, krediler, odemeler, maaslar. hicbirisini kendisi yapmasa bile, butun bunlarin organizasyon ve denetimini yapacak. musteriler dukkandayken bunlarin az bir kismini yapabiecegi icin, is saatleri disinda bunlarla ilgilenecek. bence.

sizin dediginiz gibi lokantaci da, sahil kasabasinda, kendi yaginda kavrulan, aksam oldu mu musterileriyle rakisini tokusturan bir lokantaci olabilir pekala. bu da bence.
  • nazenin  (30.01.09 08:32:34) 
kazandıgıyla gununu gun eden, bol vakti olan lokantacı yoktur arkadasım eğer var ise ben o na işletmeci derim.
çünkü lokanta, restoran işletmeciliği müşterisiyle birebir kontak içinde olması gereken meslek dalıdır , misafirperverliktir.
-mal alımı günlüktür.haller sabah 5:00 baslar en geç olanı 9:00 biter. bu günün fiyatı yarına uymaz dolayısıyla güvendiğiniz satınalmacının sizi kazıklaması için elini bile yormasına gerek yoktur. borsa gibi oynayan et ,sebze ,balık fiyatlarından gayet kolay çıkar elde edebilir.
-çaliştırdığınız insanlar genellikle eğitimsiz ve tabiri caizse alt tabaka insan grubundan olacaktır. küçük hesaplar peşinde koşarlar kolasıdır, tatlısıdır, fazla bahşiş için hesaba yazılmayanlardır vb. bir tek adamın bile önemi çoktur; işine gelemeyen bir ustanın yerini dolduracak birine mutlaka ihtiyac vardır ,işler yarına sarkamaz.birinin yerini diğeriyle kapatırken size mutlaka yapılacak iş düşer.
-müşteri bir tek lezzete gelmez. sohbet ister , hesapta indirim ister ,pohpohlanmak ister , arkadaslarına tanındıgını gostermek ister vb., restoranda butun bunları yapacak yonetici ister.
-tatil günleri iş günleridir.
-ve en onemlisi sıcak (nakit)para döner , ufakcık tırtıklamaları anlayamadan bir ömür geçer. ( bir kilo kıymadan 20 lahmacunda çıkar ,50 lahmacunda)
iş bu sebeplerden ve aklıma sabah mahmurluğundan dolayı gelmeyenlerden ötürü restoran sahibinin gecesi gündüzü olmaz işi ev ,işi eğlence , işi hayatı olur.
saygılar.
  • dodocan  (30.01.09 08:41:37) 
[]

[Tip & Cerrahi & Anatomi] En Zor Ameliyat/Operasyon ve En Onemli Organ

1. En zor ameliyatin pankreas ameliyati oldugunu okumustum sanki bir yerlerde. Beyin ve kalp ameliyatindan bile daha zor diyordu sanki, dogru mudur?

2. En onemli organ veya organlar hangisi? Butun organlar onemli tabi ama eni sordugumuz icin insanin aklina direkt beyin ve kalp geliyor sirayla. Tabi burda beyin mi kalp mi daha onemli tartisilabilir ama bunlardan daha onemli olarak karaciger oldugunu soyleyenler var, hatta ondan sonra da pankreas geliyormus. Ne diyorsunuz bu konuda?


 
valla insan vucudu oyle bir sistemki hersey birbirini tamamliyor, ve calismak icin hepsine ihtiyac duyuluyor bu yuzden hepsi onemli sanki? kalp kani pompalamasa karacigerin temizleyecek bi kani olmayacak, beyin kalp ile iletisimde olmasa kalp carpmayacak, vs.. =) 2 tane bobregin oldugu icin en onemsizlerden biri o olabilir islev acisindan onemli olsada adet acisindan fazla oldugu icin biri feda edilebilir hehe

ha mesela bide, bir cok organin yerini alabilecek aletler var solunum icin, diyaliz icin vs. ama beynin yerini alabilecek medikal bir arac yok diye biliyorum bu yuzden en onemli organin beyin oldugunu soylersek yanilmayiz herhalde.. haliyle nakli'de olmadigi icin.

ha bide bu fil icin mi insan icin mi :)
  • kobrettii  (28.01.09 03:37:58 ~ 03:39:49) 
1. Whipple, gerçekten de en zor ameliyatlardandır. (bkz: whipple ameliyatı)

2. Karaciğer, pankreas ve ince bağırsak feda edilemeyecek ve yapay olarak görevi sağlanamayan üç organ.
  • hlathguth  (28.01.09 06:25:13 ~ 06:28:05) 
[]

2012 Dunyanin Sonu

Demin arastirdim yeniden, neredeyse butun uygarliklar ve hatta NASA bile kismen de olsa baska bir sekilde dogruluyor olayi. Gunes firtinalari en ust haddeye ulasacakmis 2012'de ve dunyayi etkileyecekmis. ama NASA felaket senaryosu olarak yazmamis tabi, ne kadar etkileyecegini aciklamamis tam olarak. Var mi bu gunes firtinasi hakkinda bilginiz? Ayrica NASA ya da baska uzay arastirma merkezleri su 12. gezegenin yaklasacagindan bahsetmiyor sanirim, var mi bununla ilgili bir aciklama? Evet heyecanla bekliyoruz.

edit: Ayrica paranoyaklik veya komplo teorisi olarak dusunulebilir ama NASA birseyler sakliyor olabilir mi?


 
Güneş her 11 senede bir maksimum/minimum aktiviteye sahip olur. yamulmuyorsam 2012 maksimum aktivite zamanına denk geliyor. doğrudur. ama o da dünyanın sonu için yeterli veriye ulaşmamızı sağlamıyor. zira bu aktiviteler milyonlarca yıldır her 11 senede bir kendini tekrar ediyor.

12. gezegen tamamen hikaye. öyle bir şey yok. şunu unutmasın kimse: 2012'de kopacağı söylenen kıyamet olayının hiçbir bilimsel desteği yok.

ha bilimkurgu manyakları olaya farklı bir bakış açısı getirmişti. yabancı bir magazine'de okumuştum. bir kısım sci-fi manyağı 12. gezegenin bir gezegen değil de enterprise gibi, battlestar galactica gibi bir gemi olduğunu ve zamanı geldiğinde ışık hızından hızlı bir şekilde dünyaya geleceklerini ve içindeki insanların dünyaya ineceğini iddia ediyor. fantastik.
  • deckard  (26.01.09 04:00:00) 
sistemimizdeki bazı mesafeden sonrasını tam olarak görüntüleyemiyoruz. bu yüzden de gezegen vb. tanımlar kullanmadan hareket ediyoruz o mesafeden sonra. sedna çıkıyor 2 gün sonra kayboluyor başka birisi geliyor başka biri çıkıyor. bunlar tamamen belirsiz işler.

yıllar önce uzaydan sesler geldiği iddaası vardı. bir kere duyulmuş ve birdaha karşılaşılmamıştı. hatta bu gözlemlenen ama açıklanamayan 13 olaydan biri olarak tarihe geçmişti. bu tür haberler her zaman olmuştur olacaktırda. gerçek olup olmadığına inanmak veya inanmamak kişiye kalmıştır. kişisel fikrimse somut bir bilgi gelene kadar, hayır.
  • orion ares  (26.01.09 04:13:10) 
uzayda ortam yok ki ses dalgası gelsin. elektromanyetik spektrumun çeşitli bölgelerinden gelen dalgalar var (gama ışını, x-ışını, morötesi, optik, kızıl ötesi, radyo bölgesi). onlar ses dalgasına çevriliyor, o kadar. ki bu dalgalar da dünya var olduğundan beri geliyor. yani o haber de asılsızdı.

sedna'yı da şöyle açıklayayım; kendisi bir cüce gezegen. pluton'dan bile küçük. minicik. uydumuz Ay'dan bile kilometrelerce küçük. yörüngesi de bildiğim kadarıyla ekliptik düzlemle ~60 derecelik bir açı yapıyor. yani bir gözüküp bir gözükmemesi son derece normal :) bir dönem ekliptik düzlemin üstüne çıkıyor, bir dönem aşağısında kalıyor. yukarı çıktığında gözlemlenebiliyor sadece.
  • deckard  (26.01.09 04:16:26 ~ 04:24:30) 
geçen sene çıkan bir haber vardı milliyet'te, yıldızların sesleri kaydedildi diye nasa'dan da açıklama yapılmıştı hatta. ilgili haber hatta şu;

www.teknoscience.net

bu uydularla kaydedilmemiş teleskop yardımıyla özel bir teknik yardımıyla gerçekleşmiş. yalan olup olmadığı belirsiz ama tüm dünyada bayağı bir yankı uyandırmıştı hatta üniversitelerden doğrulama bilgileri gelmişti de..dediğim olayın bir kere olması ve bir daha olmaması o olayı esrarengiz kılmıştı. irtibata geçip kaybolmak gibi düşünülmüş bir fake olsa gerek gerçeği. ama yıldızların dinlenmesini çoğu yerden duydum dostum. uzay boşluğunda ses nasıl taşınıyor, kaybolmadan geliyor elektromagnetik etkilere maruz kalmıyor orası meçhul tabi.

bu tür haberler hep çıkıyordu hatta sovyet rusyası zamanında soğuk füzyon bulunduğu ve rusyanın dünyanın hakimi olduğu söylendi birara. 2 bilimadamı enerjiden daha fazla enerji ürettiler, bir daha da olmadı ama. bilimsel olarak mümkün değil 100'de 109'luk verim yalanları gibi bişey ama dünya tarihinde yer alıyor hala da üzerinde araştırmalar var.
  • orion ares  (26.01.09 04:31:11 ~ 04:33:26) 
"uzay boşluğunda ses nasıl taşınıyor, kaybolmadan geliyor elektromagnetik etkilere maruz kalmıyor orası meçhul tabi"

bu cümle ile ölen kişilerin sokaklarda yürümesi cümlesi aynı benim gözümde. ikisi de fiziksel olarak imkansız. hatta ölen kişilerin sokaklarda yürümesi daha mantıklı çünkü fantezi dünyasına giriyor. ama uzayda ses dalgasının taşındığına dair bilimkurgu senaryosu yazılsa kimse okumaz bile. habere bakalım;

"üç yıldızın kaydedilelen seslerinin nabız atışına benzediği açıklandı"

cevap: (bkz: #2504781)

işte o radyo dalgalarını ses dalgasına çevirince nabız atışı gibi sesler elde ediliyor. dinlemek için;

www.spacesounds.com (pulsar'ı seç)

"Bilim adamları bu yöntem sayesinde ilk kez, 100 ışık yılı uzaklıktaki yıldızların doğasına ilişkin bilgilerin elde edildiğini belirtiyor."

evet ilk kez 100 ışık yılı ötedeki yıldızlar incelendi. 100 ışık yılından daha geridekiler bu yöntemle yıllardır inceleniyor çünkü :)

"Ayrıca yıldızlardan birinin sesinin diğerlerinden farklı olduğu dikkati çekiyor. "

evet her pulsar'ın periyodu farklı. bir saniyede 3 kere dönen de var, 0.014 saniyede bir dönen de var.

"Queen Mary College’dan Profesör Ian Roxburgh bunu, “daha önce hiç görmediğiniz bir enstrümanın sesini duyup neye benzediğini tahmin etmeye çalışmak gibi” sözleriyle tanımlıyor."

Ian Roxburgh'ın makalelerini okurum. heyecanlı bir bilim adamıdır kendisi. konu hakkında aslen şöyle demiştir;

'It's like listening to the sound of a musical instrument and then trying to reconstruct the shape of the instrument'.

yani "hiç bilmediğimiz enstrüman" dememiştir.

son olarak; Corot uydusunun görevi güneş Sistemi dışındaki gezegenleri incelemek. bu da astrofiziğin en uç noktalarından biridir. haliyle bu kategorideki haberler basına şişirilerek duyurulur. yani o üç yıldız pulsar yıldızıdır ve bu haberde bilinmeyen hiçbir olgu yoktur.

haberin orjinali: www.dailymail.co.uk
  • deckard  (26.01.09 04:47:47) 
dikkatsiz kişilerin radyo dalgalarıyla ses dalgalarını karıştırması haberiymiş merak ettim bu haberlerin tartışmasını önceden yapan kişileri buldum. dalga boyutlarını bilmeyen kişilerin ürünü yani. fake bile değil birisinin yediği bok afedersiniz.

şurda da ses radyo dalgası muhabbetini karıştırmamak için arkadaş bayağı kasmış gibi

www.ezberim.com

pulsarlar konusuna gelince bildiğim kadarıyla atarca'dan geliyor ismi kalp gibi atan yani..etrafına radyo dalgaları, kızılötesi, morötesi ışınlar falan da yaymakta. o yüzden de pulsarlar inceleniyor. gerçekten de incelenmeye değer bir şekilde. kütle/hacim oranı milyonları geçen nötron yıldızlarıyla birlikte evrenin en ilginç şeyleri bunlar. bunu anlayan 1-2 kişi de kulaktan kulağa oynarken böyle yansıtıyor bize işte.
  • orion ares  (26.01.09 11:58:16) 
[]

[Beslenme & Hayvanlar Alemi] Protein Orani ve icerigi

1. Neden kurutulmus av eti, cig etten ve hafif ateste pisirilmis etten daha cok protein iceriyor? Yani ayni etin kurutulmusu, cig etten (hamindan) daha cok protein iceriyor, nasil oluyor?

2. fok, mus, narwhal, beluga gibi kutuba yakin yerlerde yasayan ve kutup denizi baliklari gibi hayvanlarin eti acayip protein iceriyormus, sigir ve domuz etinden bile daha fazla yani... neden soguk bolge hayvanlari daha proteinli? (ha bir de bu hayvanlardaki proteinin kalitesi daha mi dusuk?)


 
1. çok basit bir matematik. kurutulmuş et adı üzerinde suyu kaybetmiş et. haliyle 1 kilo kurutulmuş et, kaybettiği suya da bağlı olarak atıyorum 2 kilo normal suyunu kaybetmemiş ete tekabül eder.
ters anlatırsak 1 kilo kurutulmuş et için yine atıyorum 2 kilo normal eti kurutmak gerekeceği için, protein oranı da 1 kilo kuru ette 2 kiloluk et kadar olacaktır.

2. umarım bunu body building için sormuyorsundur :P fikrim yok , ama karşılaştırma adına mesela kurtlar (elma kurdu türevi kurtlar), tırtıllar vs. ağırlıklarına oranla benim bildiğim en yüksek protein kaynağıdır. hani soğukla ilgili bir korelasyon kurmak istediğinden ekleyeyim dedim.
  • lhun  (25.01.09 10:52:00) 
ayni etin kurutulmusu ve cigi arasinda farki sordum ben, protein nasil artabilir ki. denature olmayi ben bile baska soruda cevapladim, burayla alakasini tam cozemedim.


  • ermanen  (25.01.09 18:15:51) 
protein miktarı değil de yoğunluğu artıyordur hani bu besin değerleri tablosunda hep 100 gram üzerinden hesaplanır ya. birinci cevaptaki gibi bence. yani 100 gram çiğ ette 10 birim protein varsa, 100 gram kuru ette (mesela kurumamış hali 300 gram çiğ ete denk geliyordur) 30 birim protein var deniyorsa bu bir illüzyon oluşturabilir sanki. ikisi de 100 gram ama çiğde 10 birim, kuruda 30 birim diye.


  • kibritsuyu  (26.01.09 07:50:51 ~ 28.01.09 09:46:28) 
[]

[Turkce] Ayni kelimenin iki anlaminin zit olmasi - antagonim/ kontranim /otoantonim

Ayni kelimenin iki anlaminin zit olmasi (antagonim/ kontranim /otoantonim) gibi bir durum varmis, ingilizcede bulunuyor ama Turkce'de var mi boyle kelimeler? (ya da bildiginiz baska diller de olabilir..)

ornek:
ingilizcede cleave kelimesinin ayrilmak ve baglanmak gibi iki tane zit anlami var.

 
tam olmasa da sanki "hayır" kelimesi olabilir.


  • teritori  (22.01.09 17:07:46) 
bu da sayılmaz bence ama bir de estağfurullah var.


  • cashkopat  (22.01.09 17:24:23) 
Bitmek kelimesi hem yok olmak hem de yeşermek yerden bitmek anlamına gelir bu olabilir belki.
bitmek (I)
(nesne almayan fiil)

1 . Tükenmek:
"Dün akşam param bitmişti."- S. F. Abasıyanık.
2 . Sona ermek:
"Kıran kırana bir güreş bitmiş, Büyük Millet Meclisi, Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşaya devretmiştir."- T. Buğra.
3 . Çok yorulmak, güçsüz kalmak, çok zayıflamak.
4 . (-e durum ekiyle kullanılan fiil), argo söz Çok sevmek, bayılmak, beğenmek:
"Buğulu bir sesi var. Ben böyle sese biterim."- H. Taner.

bitmek (II)
(nesne almayan fiil)

1 . (bitki, tüy, diş, saç gibi şeyler için) Çıkıp yetişmek:
"Yeniden biten çocuk dişleri misali."- S. F. Abasıyanık.
"Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?"- F. R. Atay.
2 . argo söz Beklenmedik zamanda ortaya çıkmak.
  • edip  (22.01.09 17:29:51 ~ 17:31:13) 
kısmet kelimesi de buna benziyor, olur ya da olmaz anlamında...


  • romica  (22.01.09 17:51:58) 
ironiyle veya dikotomiyle alakası yok bence sorunun. bu yüzden sadece edip'in verdiği örnek dogru olmuş bence. aynı cümlede hem öyle hem böyle olur anlamı çıkmamalı. farklı şekilde kullanıldıgında tam tersi olabilmeli.


  • 507  (22.01.09 19:16:11 ~ 19:16:58) 
[]

Ozel sirket ve sakal

Ozel bir sirkette calisiyorsunuz ve sakaliniz "sinek kaydi" olarak kesmiyorsunuz, makinayla en son sekilde kisaltiyorsunuz ama sinek kaydi olmuyor yine de ve oyle gidiyorsunuz sirkete. Sirkette boyle bir kural yok ama genelde herkes sinek kaydi geliyor, bunun yaninda sizden baska sakalli gelen de var, hatta top sakalli bile. Mudurunuz boyle goruyor sizi ama birsey demiyor. Mudur yine de rahatsiz oluyor mudur bu durumdan, yani boyle bir sirkette mudur olsaniz ve alt calisaniniz hafif sakalli olsa ne dusunurdunuz?




 
Sirketlerin belirli kurallari dahilinde varsa kestirip gitmek gerekir. Ama bazi sirketlerde herkese laf söylerler ama bir kisiye ses cikarmazlar. Calistigim sirkette tek uzun sacli olan benim mesela. Ama müdür sakalli ya da uzun sacli birini görünce basiyor fircayi.

Müdürünüze sorun isterseniz.
  • trimpot  (21.01.09 20:26:27) 
müdürüne bakar abi o.


  • yoldaki isaretler  (21.01.09 20:31:48) 
yani bu tamamen müdüre ve onun üstlerine bağlıdır bence. ben olsam o kadar takmazdım, ama üstümdeki yönetici bana "yöneticilerini biraz disiplin göster" deseydi bir kereliğine sakal ve kılık kıyafet konusunda genel bir hatırlatma yapardım insanlara.


  • tom riddle  (21.01.09 20:33:41) 
bence hicbir sey olmaz. her zaman ayni seviye sakalla gelirsen tabi. bir sure sonra alisirlar, sinek kaydi halin bile itici gelir. "iyyk parliyor bu" falan derler:)
ornegin soyle bir sey gozume carpti bugun; bizim unide bolum baskaninin disinda hicbir hocayi sinek kaydi gormedim daha. halbuki resmi bir kurum falan filan. ayrica maltepe belediye baskani da surekli kirli sakal abi; sonucta resmi bir makam ama adam stil sahibi.;)

  • ne nicki be  (21.01.09 21:29:38) 
bence iş gorusmesıne gıttıgın halin onemli..yanı ozaman da sakkallı gıttıysen gorusmeye sımdı sakallı olman hıc bır problem yaratmaz..ben iş gorusmesıne 3,5 - 4 aylık sakalla gıttım.işi aldıktan sonra gorustugum ınsan cekinerek sakallarınızı kısaltsanız olmaz mı dedi.( sanırım sakalı okuttum falan zannetti) olur dedim bende ama hep sakallı gıdıyorum.hic sorun da olmuyor.cunku o insan beni ilk gordugunde hayvani bir sakalım vardı..


  • isott  (22.01.09 10:44:48) 
Önemli olan müdürün ne düşündüğü değil, ne dediği. Sakalına kıl olsa bile sakal bırakmanın senin kişisel tercihin olduğunu idrak eden bir müdürse sallamamalı. Sallıyorsa da söylemeli. Tabi işe girerken sizden müneccim olmanızın beklendiği belirtilmediyse.


  • endless dream  (22.01.09 16:32:21) 
[]

Pisuvara isemek

cisin gelmis, sIkIsmIssIn, derhal tuvalete gidip pisuvarin onunde fermuari indiriyorsun, o da ne cis gelmiyor, halbuki o kadar sIkIsMIssIn, bikac saniye bekledikten sonra tazyikli sekilde isemeye basliyorsun ve -oh be- rahatliyorsun. sorum odur ki neden cisim gelmis ve sIkIstIgIm halde, isemeye yeltendigim vakit bazen cis gec gelebiliyor?




 
O sirada yan pisuvarlarin birinde baskasi oluyor mu? Bu da bir etken olabilir.


  • trimpot  (21.01.09 20:09:30) 
@trimpot

bazen oluyor bazen olmuyor
  • ermanen  (21.01.09 20:13:29) 
mesanenin stabilize olması gerekiyordur belki :))


  • tom riddle  (21.01.09 20:35:14) 
@galadnikov

evet olabilir bu durum ama yazilanlar abartilmis, yok pisuvar kirilacak uzerime cis yagacak, yok yanimdaki zencinin seyinin benimkinden kucuk olma ihtimali. boyle seyler aklimdan gecse pisuvara isemem zaten :) tedirginligimin baska nedeni olabilir ama yine de fiziksel bir denklem var gibi geliyor bu durumda, ic basincin cisi tutmasi falan, bilemedim tam..
  • ermanen  (21.01.09 20:38:17) 
psikolojik bir olay. ben de en asmis cinsden var sanirim. arkamda biri olursa ne kadar sikismissam da gelmiyor cis. ille bombos olacak etraf. oyle boktan bir durum iste..


  • no christ requiress  (21.01.09 20:45:58) 
  • nickini vermek istemeyen suser  (21.01.09 22:33:48) 
psikolojik olduğunu (ben) nasıl anladım; sarhoşken daha pisuvara yetişmeden işeyecem nerdeyse :), bar mar farketmiyor çıkarıyor ve işiyorum bekleme yok, ama ayık kafa ile şöyle 5-10 seniye rötar yapıyorsun.


  • edip  (21.01.09 23:06:04) 
bu mantiga gore o zaman, mesela iki tane klozet yanyana ve ikisene de sicmak icin biri oturdu, bunlar da bokunu yapamaycak mi yani:) psikoloji kisminin yaninda fizyolojik kismi yok mu hic bu olayin, basincla ilgili bir durum vardi sanki, yok mu bilen? cunku ayni sey bazen tek basimayken de oluyor diyorum...


  • ermanen  (21.01.09 23:16:12) 
boxer lastiğinin, fermuarın vs. idrar yolunu sıkıştırmadığına emin olun mesela. yeterli basınç oluşana kadar gecikiyo olabilir.


  • simendiferlerin efendisi  (22.01.09 00:57:18) 
bu durum muhtemelen çok uykun olduğu zaman hemen uyuyamaman gibi bir şey. 48 saat uyuma, sonra uyumayı dene. muhtemelen aynı duyguyu hissedeceksin :D


  • cilgin fantezilerin adami  (22.01.09 15:28:29 ~ 15:28:43) 
1 ... •252627282930313233   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.