[]

Film festivalleri bilet parasi

Gittiginiz film festivallerinde bilet parasi ne kadar odediniz ve hangi festivaldi? Acik alan disinda bedava film izlediginiz oldu mu hic?




 
mesela en son bir iki hafta önce zirvesi de vardı. "barışa adanmış filmler" diye bi festival. kilisede ve bedavaydı.

limon.6degreesunder.com
  • tepedeki psychedelic adam  (17.09.09 20:12:08 ~ 20:12:28) 
istanbul film festivali - 7 lira ve 3.5 lira (hafta içi sabah seansı yarı fiyatıydı)


  • orange coffee  (17.09.09 22:43:20) 
fransız kültür merkezi'nin programını takip edersen ücretsiz film gösterimlerini yakalayabilirsin. ayrıca goethe enstitüsü her cuma saat 19.00 da ücretsiz film gösterimleri yapıyor. pera müzeside 3 tl ye film gösteriyor.


  • iste oyle bir sey  (26.09.09 01:30:46) 
[]

Pasta

Turkce'deki "pasta" kelimesinin kokeni nedir? (yiyecek olan) Turkce'den baska neredeyse her dilde "pasta" kelimesi farkli anlamda kullaniyor. Biz neden makarna demisiz de pasta dememisiz? Etimologlara ve kendini etimolog hissedenlere geldi bu soru..




 
italyanca olmalı.. ama çok lezzetli bi kelime söylemesi cok zevkli kavun gibi aynı...


  • maxpainn  (13.09.09 23:55:26) 
pastry veya patisserie gibi kökenleri olabilir diye sallıyorum.


  • diabolus79  (13.09.09 23:59:53) 
@ a.d.k:

etimoloji tam da o demek değil mi, illa "pas" fırın demektir, "ta" da hamur, gibi bi anlamını veremez. fuad paşanın hikayesi de, ilk defa yazılı olarak hangi metinde geçtiği de etimolojinin işidir.

türkçede neden bu anlama geldiğine dair bi fikir yürütmek için aşağıdaki şu ilginç bilgiyi bilelim:

However, the first certain record of pasta cooked by boiling is made in the Talmud, written in Aramaic in the 5th century AD and coems from Arabic references. Known as Itiyah, it refers to dried pasta which was portable and carried as a dry staple. More than likely, pasta was introduced during the Arab conquests of Sicily. Some historians believe that the Sicilian word maccaruni, which means made into a dough by force, is the origin of macaroni. In ancient times, kneading was done with the feet and often took all day.
Some pasta dishes still eaten today in Sicily include raisins and spices that were brought in by the Arabs, another indication that perhaps it was the Arabs that introduced pasta. Dried pasta became popular throughout the 14th and 15th centuries as it was easily stored for long periods and evidence shows that ships setting on their voyages of discovery to explore the New World had pasta in their stores.

hepsi ve daha fazlası : (bkz: http://www.101cookingrecipes.com/pasta-recipes/origin-history-pasta.php)

götten uydurma sonuç, pasta denenpişmiş hamur katlarının arasına ve üzerine tatlı malzemeler sürülerek yapılmış tatlının adı, hamurundan dolayı bizde pasta olmuştur. (walla)
  • kabablanka  (14.09.09 00:03:13 ~ 00:04:04) 
pasta kelimesini bizde olduğu anlamında ilk kullananlar keltlerdir esasında. tabi keltlerin kökenine inecek olursak ayrı kavimleri de buluruz, hatta biraz daha uğraşırsak türklere bile varabiliriz. orası işin ayrı boyutu. kelt kavimleri hamur işinde oldukça ilerlemiş kavimler, o sebeple de avlanmayla filan uğraşmamışlar. tarım gibi işlere öncelik vermişler. haliylen buğday yetiştiriciliği, mısır, kuru bakliyat. unu çıkarılabilecek her türlü olaya girmişler. bu klet arkadaşlar yaptıkları yiyecekleri pişirme konusunda evrilmemişler ne yazık ki. yapılan hamur işi yiyecekler bekletilirek yenirmiş. misal bi "pasta" yapınca bir hafta sonra yerlermiş. bizim şu anki tabirimizle olgunlaşmasını beklerlermiş. hani o devirler nesnelere ve durumlara yeni yeni isimlern takıldığı dönemler. o sebeple yapılan bu yiyeceğe bir isim vermemişler. "dünkü yaptığın şey" "sevdiğim şeyden yapsana anne" "biraz o leziz yiyecekten istiyorum" gibi kullanımlar varmış. velhasıl, bekletme olayından sonra bu yapılan yiyecekler "past" olarak anılmışlar. geçmişteki, önceki gibi anlamları olan bildiğimiz ingilizcedeki past. ancak, pastaya söylenen past ile gerçek anlamda kullanılan past karışmaya başlamış. bu karışıklığın önüne geçmek isteyen kelt alimleri dillerini korumak ve geliştirmek adına past tabirini yiyecek anlamında kullanmayı yasaklamışlar ve alfabenin ilk harfi olan a harfini kelimenin sonuna eklemişler. ogünden bugüne de pasta bu haliyle korunmuş. çıktığı gibi korunan ender kelimelerden birisi olarak da yerini almış.


  • derectus  (14.09.09 00:39:10) 
[]

Cani arı

Ari neden durduk yere insana saldirir? Ben oldugum yerde duruyordum, onun dogal alanini dahi isgal etmiyordum. Neden be lan ari?




 
- çiçek sanmıştır. koku ve renk olabilir bunun sebebi.
- meraklı olabilir.
- saldırmak için değil sevmek için geliyordur..
  • dambil  (10.09.09 01:40:08) 
Bence tamamen yanlis anlama.


  • msb  (10.09.09 01:43:48) 
onun doğal alanı dediğin yer, senin onun doğal alanı olarak gördüğün yer oluyor sanırım.

arı kovanı sahiplerinin, dağlara çıkıp ayıları öldürmesi gibi bir şey, gelebilecek bir zarardan korku.
  • obez kirpi george  (10.09.09 02:07:50) 
bir yere çarpmıştır, sen vurdun falan sanmıştır.
konuşsaymış tabi keşke, sorsaymış bi di mi?
geçmiş olsun :)
  • aithra  (10.09.09 11:55:42) 
bi suç işlemişsindir allah günah yazıyordur.

tü tü tü sana.
  • andy kaufman 2  (10.09.09 14:36:19) 
[]

Turkiye'de doga olaylarinin felakete donusmesi

Evet herkesin bildigi bir gercek, hele ki Istanbul gibi buyuk bir sehirde bile olabiliyor. Yazip ciziyor herkes, baska ne yapilabilir? Secimlerden bahsediliyor, baskasi secilince ne degisecek? Secen ve secilenden mi ibaret olay?

Bunu da ayri soruyorum, yarin deprem olsa ne olacak?

edit: sormasi kolay tabi ama niye sordugum onemli. bazi seyler insanin elinde olmuyor tamam ama en azindan beyin firtinasi yapilir, cozum aranir.

 
keşke bütün istanbul 1 yıllıgına falan bosaltılabilse .. bütün altyapı adam akıllı yapılsa.. yada ne bileyim plaka numarasına göre bütün sehirlerde boyle bir uygulama yapılabilse ( Ankarada oturuyorum bu arada )
hep boyle bi düşüncem olmustur . ohh be rahatladım tam denk geldi

  • squeeze  (09.09.09 22:46:16) 
seçen ve seçilenden ibaret maalesef. elini taşın altına koyacak, şu alt yapıyı islah etmeye çalışan insanlar maalesef seçilemiyor. seçilse bile seçmenin gözüne gözüne havuz, alt-üst geçit, kömür yardımı vs. sokmazsa beğenilmiyor. ayrıca hükümet kendi partisinden olmayan belediyelere yeterli bütçe ve ödenek ayırmaktan her zaman çekiniyor. bir türlü gerekli alt yapı hizmeti halka gitmiyor.

deprem olursa ne olacağı çok açık. daha yeni ağaoğlu skandal gibi bir itirafta bulundu. binaların güçlendirilmesi ve yenilenmesi çalışmaları çok çok yavaş ilerliyor. öncelikli binalar elbette okul hastane gibi devlet kurumları ve köprüler, otoyollar. ama dediğim gibi çok yavaş ve ne kadar etkili tartışılır.
  • bellbane  (09.09.09 23:23:13) 
mesela avrupa birliği'ne gireriz ve yönetmeliklerin işlediği güzelce denetlenince her şey bir anda gestapo modeli yoluna girigiriverir.


  • kediebesi  (09.09.09 23:48:26) 
bu bir evrim süreci. dersimizi ancak büyük felaketlerden alacağız. birkaç nesil sonra -türkiye diye bir ülke kalırsa- torunlarımız bu bilince erişecek. işallah...

afetlere, salgınlara, savaşlara binlerce kurban veren, yerle bir olan ama sonunda şehirleşmeyi öğrenen birsürü örnek var dünyada (londra, tokyo, paris vs.) biz de yaklaşık 1 asırlık faz farkıyla geliyoruz işte...
  • makineci  (10.09.09 02:15:30) 
bu insanlarla ilgili bir durum bence. insanlar değişmedikçe ne yönetimler ne de yaşadıklarımız değişmez.
insanlar kusurludur(mükemmel değiliz) ve yönetimleri de öyle.. bir diğer yönetim geldiğinde belki bu yönetimin açıklarını kapar ama mutlaka başka açıkları olacaktır. hiçbir yönetim bir diğerinden iyi değildir, belki sadece birkaç yönü daha iyidir diye düşünüyorum. zaten eğer sadece biri gerçekten iyi olsaydı bin yıllarca uğraşıp o yönetimi bulurduk öyle değil mi? bu bağlamda sağ-sol davası, siyaset vs. bana hep boş gelmiştir :)
ayrıca olan olaylar doğa olayları :) doğa adı üzerinde, doğal yani bunlar. tsunami ve fırtınalar duyuyoruz dünyadan, türkiye'de bunlara pek rastlanmasa da sel ve depremlere rastlanıyor. bunlar için önlem alınmalı mutlaka ama 8 şiddetinde bir deprem için ne kadar önlem alabilirsiniz? tüm ülkeyi taşırsanız bilemem tabi :) en fazla fay hatlarına yerleşimi engellersiniz ki bu da pek mümkün değil çünkü fay hatları en verimli topraklardır. insanlar gidip oralara yerleşir. yine bu sel baskını olayında gördüğümüz gibi, deniz ve nehir kenarına gelip yerleşmişiz işte. birilerinin dediği gibi" kim size ordan ev alın dedi?" ve bunun devamında şu da söylenebilir: "peki kim size dere yatağına otoban yapın, fay hattına konut kurma izni verin" dedi ki? kim size, sel olduğunda suyun dolacağı kesin olduğu bir yere konaklamalı bir park alanı yapın dedi?
biraz da doğayı mahvettiğimiz için böyle şeylerle sık karşılaşıyor olabiliriz, yine yaptığımızın ceremesini çekiyoruz yani, ne yaparsak kendimize yapıyoruz.
son olarak da, tüm bunlara karşı ne kadar laf ve boykot etsek de bunları tamamen durduramayız ve (tamamen) düzeltemeyiz, en fazla önlem alarak bir şeyleri yavaşlatabiliriz işte. bu sel yine olurdu ama can kaybı yaşanmazdı mesela, insanlar neden selde ölsünler ki, öyle değil mi? ama işte birileri gelip çıkarları için bir şeyleri ihmal eder hep, bunun kim olduğu önemli değildir, insandır.
  • aithra  (10.09.09 12:27:09) 
[]

Hayat yerine ne derdiniz

Evet ne derdiniz? Tabi esanlamlilarini kastetmiyorum. Tek (bilemedin iki) kelimeyle hayati ozetlemek gibi, degil gibi. Anlamini sormuyorum yani, anlaminin kelimelestirilmis halini soruyorum bir nevi.




 
angarya

bu arada, bu anketler sözlük yerine hep burada yapılsa keşke
  • obez kirpi george  (07.09.09 11:04:17) 
hoş bir seda


  • oblomov  (07.09.09 11:10:51) 
42


  • brainfour  (07.09.09 11:53:08 ~ 11:53:15) 
akışkan ( su gibi )


  • yalniz okur  (07.09.09 12:00:48) 
deneme sürümü


  • aithra  (07.09.09 12:15:53) 
nefes..


  • dambil  (07.09.09 12:21:06) 
umut


  • xatai  (07.09.09 20:47:00) 
yol geçen hanı.


  • trawmatolog  (08.09.09 01:45:23) 
memat göstergeci


  • uyuklayankedi  (08.09.09 02:54:23) 
uzunca düşündüm ve
sırf

  • gdduman  (14.09.09 09:32:18) 
[]

Sabah nasil kalkiyorsunuz?

Yani;
1. Alarm kullaniyor musunuz?
2. Kullaniyorsaniz saat kaca kuruyorsunuz?
3. Alarmsiz kalkabiliyor musunuz?
4. Kac saat uyuyorsunuz (genelde)?
5. Uykunuzu alabiliyor musunuz?
6. Sabah mahmuru mu oluyorsunuz hep? Yani dinç ve zinde bir sekilde kalkabiliyor musunuz? Hatta kalkar kalkmaz kosmaya gidebilecek kadar?
7. Bunu basarabiliyorsaniz sirriniz nedir?
8. Baska?

gunaydin!?

 
1. alarm kullanıyorum.
2. 7.30 ve uyanamadığım için 8.00
3. cumartesi pazar 11.00 civarında
4. 5-6 civarı
5. hayııır.
6. iki kova kahve içene kadar gözlerim kapalı sürükleniyorum.
7. başaramıyor olmanın sırrı da genetik. geçen gün gazetelerden birinde vardı. insanların günlük toplam uyku ihtiyacından uykunun başlangıç ve bitiş saatlerine kadar kontrol eden farklı genleri ayırmışlar. artık müsterihim. benim kabahatim yok. hep annemin suçu.
  • synick  (04.09.09 20:28:22) 
1. Telefon alarmı
2. 6.30-6.45 civarına
3. Alışınca bazen kendim de uyanıyorum
4. 23.00 sularında yatarım en geç
5. Tatil dönüşü sıkıntı olacak ama 2 haftaya fln bünye alışır, alırım uykumu herhal
6. Dinç uyanabildiğimi söyleyebilirim
7. Gece 2-3-4 gibi uyuyup sabahın köründe dinlenmiş olarak kalkmak mümkün değil tabi. Erken yatmak lazım. Uyumadan önce biraz süt içmeyi tavsiye ederim. Hakikaten iyi oluyor.
8. Son olarak da aç karnına uyuyunca sabah daha zor kalktığımı fark ettim. Uyumadan en erken 5-6 saat önce yemek yemişsem, gece yatmadan biraz yemek veya bisküvi vs. tüketince sabah daha rahat kalkıyorum.
  • Lethe  (04.09.09 20:29:47 ~ 20:32:32) 
1-Alarm kullanıyorum ama genellikle alarmdan önce kalkıp alarmı kapatıyorum
2-İşe erken gideceksem 06:50, geç gideceksem 07:30
3-Evet
4-Gününe göre değişiyor. Bir gün önce çok yorulmuşsam ertesi gün işim erken biterse eve erken dönüp 22:00 gibi uyuyorum ama genellikle 23:30-00:00 gibi uyuyorum
5-Haftaiçi işler çok yoğunsa uykumu alamıyorum. Bu nedenle artık uykular haftasonuna kalıyor ve ctesi-pazar geç uyanıyorum
6-%90 dinç uyanıyorum
7-Sanırım alışkanlık. Eğitim hayatım zorlu geçti ve bazen 2-3 gün sadece 6-7 saat uyuduğum günler oldu. Eskiden kalma bir şekilde devam ediyor.
8-Başka yok :)
  • plastik turambar  (04.09.09 20:32:11) 
1) Bazen çift telefonda ikişer alarm kuruyorum
2) işte saat 8:30 da olmam lazım, yol arabayla 20dk. Ben saat 7:00'a kurup her 9dk da bir "ertele" diyerek 7:50 de anca uyanıyorum.
3) Alarm kurmazsam kalkamam. saat 9'a kadar deliksiz, 12 ye kadar delikli uyurum.
4) 01:30 da yattığımı düşünürsek maksimum 6-7 saat uyuyorum evde. iş yerinde de fırsat bulursam 2 saat uyuyorum.
5) 6/24 uykusuz geziyorum, yastık gösterseler uyuyacak pozisyondayım. pazar günleri danalar gibi uyuyorum akşama kadar.
6) Terminalden sevgili vs almaya gitmeyeceksem dinç kalktığımı hatırlamıyorum.
7) Vitamin desteği alıp, sigara, alkolden uzak duranların başarabildiğini duydum. Bir de işe saat 1 de gelen patronlar dinç kalkıyormuş.
8) yeter yahu lotodan para çıksa 1 ay yataktan kalkmayacağım.
  • kimlanbu  (04.09.09 20:42:29) 
1-hayır
2-
3-evet
4-8
5-evet
6-dinç sayılır
7-aynı saatte uyuyup uyanmak (mesela benim saatim fixtir gece 4 öğlen 1 hergünüm böyle)
8.o kadar

saol.
  • buffy de vampir sayilir  (04.09.09 21:01:23) 
1. kullanıyorum ama bi işe yaramıyor uyku sersemliğiyle alarmı kapatıp tekrar uyuyorum geç kalıyorum (evet her gün)
2. eğer 12den önce kalkmam gerekiyorsa mutlaka kuruyorum artık işim kaçtaysa ona göre
3. erken kalkacaksam asla
4. çalıştığım ya da staj zamanı ortalama 4-5 saat. eğer boşsam 9 saat falan
5. hayır
6. evet. hayır. hayır.
7. başaramıyorum
8. beni bırak, hep uyurum ben
  • orange coffee  (04.09.09 21:11:06) 
1-) evet ama çok bir faydasını görmedim desem yeridir.
2-) 7:00
3-) nadiren, ama çok zor
4-) 6-8 saat arası değişken bir süre, ortalama 7 saat diyelim
5-) evet.5-6 saatten fazla uyuduğum sürece sorun olmuyor
6-) duşa kadar uyku mahmuru,kahvaltıda sersem, sonrasında kartal gibi babam afedersin
7-) uyku düzenimi olağansütü bir durum olmazsa bozmama ve borçluyum bi de kitap okuyarak uyumanın faydası var diye birşeyler duymuştum, yamulmuyorsam.ara sıra annemin tek bir "sihirli dokunuşla" uyandırmasını da eklemek lazım
8-) yatağa yatıp kitap okumaya erken başlayın bırakın gözler yorulup erkenden kapansın.bayık kitaplar okumayın roman gibi sürükleyici birşeyler olsun.erken yattığınız için sabah ister istemez erken uyanacaksınız
  • fletch  (04.09.09 21:30:09) 
1. evet, telefon.
2. 7:30
3. işi seviyorsam evet, sevmiyorsam hayır. seviyorsam çoğu zaman alarm çalmadan bir iki dakika önce uyanıyorum.
4. 6-7
5. evet
6. işi seviyorsam zıpkın gibi, sevmiyorsam 2,5 saat sersemlik.
7. işi sevmek.
8. sevdiğin işi yap.

morning yourself.

iş yerine okul, yaşam.. vs. gelebilir.
  • serseri marti  (04.09.09 21:35:21) 
1. hayir
3. evet (12-1 gibi yatip 7-7.15 gibi uyaniyorum)
4. 6-7
5. hem de her gun
6. 3 dakika icinde normal yasantima donerim. kendimi yataktan yuvarlanarak atip 3x8 sinav cektigim zamanlar da oluyor.
7. her gun hemen hemen ayni saatlerde yatip kalkiyorum. yemekleri de asagi yukari ayni saatlerde yiyorum. duzenli bi hayatim var yani. 20 kisinin yaptigi sekizi ben yaparim :)
8. uyanir uyanmaz yataktan kalkarim. bi 10 saniye soyle bi bakinirim etrafa, kacar gibi kalkarim yataktan.
  • osuruklu  (04.09.09 22:13:02) 
1) Alarm kullanıyorum.
2) 06:54
3) Evet.
4) 4-5
5) Almak zorundayım.
6 ve 7) Öncelikle; ben bir kahvekolikim. O kurtarıyor. Uyanır uyanmaz evden çıkıyorum, sabah 10 dakika metrobüse yürüdüğümden bu zaman diliminde uyanıyorum. Geç kalırsam koşuyorum, sayılır mı? Ve o gün benim için önemli bir günse, kaç saat uyuduğum hiç önemli değil, dinç kalkarım. Motivasyon lazım demek ki. Motivasyon bulun kendinize.
8) Sevgiler saygılar.
  • sıkay  (04.09.09 22:47:02) 
1.Ceptelefonu alarmı
2.07:15
3.Bazen
4.5 saat ("-+" 1 saat)
5.Genelde evet
6.Bünyenin alışmasıyla alakalı bundan 3 sene önce günde 2 saat bile yetiyordu.(Yaşlandık)
7.Düzenli hayat.
8.Nası yani ?

İyi geceler ¿
  • sozluknickmiverulan  (04.09.09 22:49:22) 
off, ne zor konuya değinmişsin.

ben iki kişilik cevap vereceğim: kendi adıma ve godless commie adına.

1. Her ikimizin de baş ucunda cep telefonları var, ayrıca, sabah acil birşey varsa, aileleri kuruyoruz geceden, telefon açmak üzere, ayrıca, evdeki iki köpek sabah 07.00-09.00 arasına kurulu hep (biri dışarı çıkmak için uluyor, diğeri balkona çıkmak için kapıyı tekmeliyor)

2. Kalkacağımız saatten yarım ila 45 dakika öncesine. 5'er veya 10'ar dakika snooze ile.

3. Asla kalkamıyoruz. Alarmlı bile kalkamıyoruz.

4. Ortalama 9-10 saat uyuyoruz.

5. 9-10 saatten az uyumuşsam, hayır.

6. Ben, kalktıktan 2 (iki) dakika sonra tercümeye oturabilecek kadar çabuk ayılıyorum. Godless commiee, 2 büyük çaydan sonra ancak açılıyor.

7. Başaramıyoruz ki :)

8. 78 saati geçersem uykusuz, halisünasyon başlıyor.
  • cedilla  (04.09.09 22:49:39) 
1. Alarm kullaniyor musunuz?
2. Kullaniyorsaniz saat kaca kuruyorsunuz?
3. Alarmsiz kalkabiliyor musunuz?
4. Kac saat uyuyorsunuz (genelde)?
5. Uykunuzu alabiliyor musunuz?
6. Sabah mahmuru mu oluyorsunuz hep? Yani dinç ve zinde bir sekilde kalkabiliyor musunuz? Hatta kalkar kalkmaz kosmaya gidebilecek kadar?
7. Bunu basarabiliyorsaniz sirriniz nedir?
8. Baska?

1.Evet
2. 6.20, 3 kere de Snooze yapiyorum 6.40 gibi kalkiyorum
3. Hayir
4.hafta ici 6-8 saat arasi, haftasonu 10-12 saat
5. Hayir, ama uykumu almaktan cok ise gitmek zorunda olmamla ilgili bir sorun bu sanirim
6. 20 dakka icinde araba kullanabilecek hale gelebiliyorum
7. düzenli yasam + spor yararli olabilir bence
  • mamu  (05.09.09 02:25:43) 
1. Evet.
2. Kimi zaman 08:00, kimi zaman 09:30, bazan 12:00.
3. Huzursuzsam veya ertesi gün zamana bağlı, stresli bir işim varsa yahut bazan sebepsiz.
4. 7-8 saatten aşağısı zor kurtarıyor (genelde tabii, 3 saat de yetebilir, 10 saat de yetmeyebilir).
5. Duruma göre (ama çoğu zaman dinlenmiş hissetmiyorum).
6. Evet. Zinde olduğum ender. Mümkünse koşmayayım.
7. Başaramıyorum, ama eğer başarmışsam iyi bir dönemimdeyim demektir.
8. Baldan tatlı, baltadan ağır...
  • uyuklayankedi  (05.09.09 06:16:50) 
1- Evet, cep telefonu alarmı.
2- 07:20
3- Şartlarsam geceden kendimi evet.
4- 6-7
5- Evet
6- Genelde dinç kalkıyorum.
7- Tatil matil demeden 6 ya da 7 saat uyumak ve bünyeyi alıştırmak. Kaçta yatarsam yatayım tatillerde, alarmı 6 saat sonraya kurup uyanıyorum mutlaka.
8- Kilo problemi yoksa, sabahları balık yağı hapı yutmak dinçliğe katkı sağlıyor bende. Ha bir de, sabah 10 dakika daha uyuyayım dur dersem, bütün günüm bok gibi geçiyor, sersem oluyorum.
  • lex  (05.09.09 10:05:03) 
[]

Yonler, Uzay , Galaktik koordinat sistemi ve Gokkubbe

Simdi dunyada kullandigimiz yonler ilk olarak neye gore dusunulmus, gunese gore mi yoksa koordinat sistemi bulunduktan sonra mi oturmus? Dunyanin donus yonu, egikligi, manyetik alani ve pusula kesfedilmeden neler donmus? Bundan sonra uzaydaki yonler geliyor akla, bunun icin galaktik koordinat sistemleri gelistirilmis ama ilk neyi baz aliyorlar, dunyanin koordinat sistemine izdusumsel bir sistem mi? O zaman dunyanin kuzeyi ve guneyi neye gore baz aliniyor ki, kuzey kutbuna guney kutbu diyemez miydik mesela? Bu kavramlarin icine almasi icin kafadan gokkubbe (celestial sphere) diye dunyayla eseksenli ve esmerkezli bir olusum dusunulmus ama dunyanin ekseni neye gore dusunulmus o zaman? Dusundukce ve arastirdikca kafam karisti, sorulari da tam anlamiyla soramamis olabilirim, yok mu aydinlatabilecek..




 
bu konuda bir şey bilmem ama cevap kuzey yıldızı olsa gerek.


  • kediebesi  (03.09.09 02:16:36) 
ufak çapta kavram karmaşası yaşamışsın :)

insanoğlunun Dünya'da kullandığı ilk yön duygusu muhtemelen Güneş ile ilgilidir. zamanla doğu/batı, kuzey/güney yönlendirmeleri yapıldıktan sonra işler yoluna girmiştir. pusula keşfedilmeden önce yapabilecekleri çok fazla bir şey yoktu. zaten pusulanın tarihi bir hayli eskiye dayanıyor.

galaktik koordinat sistemi tamamen uzayla alakalı. Güneş'in, galaksi merkezi ile aynı hizada gözükmesinden yola çıkılarak geliştirilmiş. izdüşümsel bir sistem olarak düşünme bence. bi de genel olarak galaktik koordinat sistemi başlı başına karman çorman bir sistemdir zaten :)
  • deckard  (04.09.09 00:47:27) 
[]

Gununuzun iyi gecmesi icin ne yapiyorsunuz?

Evet cok merak ettim, ne yapiyorsunuz? 42.




 
sex


  • jamswety  (27.08.09 18:04:35) 
geceleri south park izliyerek uyuyorum.


  • velvet revolution  (27.08.09 18:18:01) 
müzik dinliyorum, bir şeyler okuyorum.. yarışmalara katılsam olcakmış yani :/


  • surtunme kuvveti  (27.08.09 18:24:03) 
tabi ki eksiduyuru'ya giriyorum.
asıl aranan cevap buydu di mi? :)

  • ceres  (27.08.09 18:38:01) 
7/24 ntvspor izliyoruz..


  • emresimsek  (27.08.09 18:43:44) 
komedi dizisi izleyip gülüyorum. bir de akşamüstü olunca basketbol oynuyorum:) arada yorucu olabiliyor ama kafa dağıtmada üstüne yok..


  • dambil  (27.08.09 19:46:58) 
işe gidiyoruz bu sıcakta daha eğlenceli ne olabilir!


  • jpsartre  (27.08.09 19:55:44) 
sabah evden işe olan yolun bi kismini otobüse binmek yerine yurursem daha iyi hissediyorum kendimi, evet
sabah sabah havuza spora falan gitmek ayni islevi fazlasiyla gorur heralde

  • tehanu  (27.08.09 19:56:56) 
sevdigim birini yanıma alıp yürüyüşe cıkıyorum:)
cok zevkli oluyo ya.bazen 4 km yürüdügümüz bilem oluyor

  • voodoo 007  (27.08.09 20:17:07) 
secdiğim birine sarılırım
tanımadığım birisine iyilik yaparım
galatasaray maçı izlerim ya da sevdiğim marşlardan dinlerim
friends izlerim
  • orange coffee  (27.08.09 20:38:39 ~ 20:39:05) 
anneme kahve yapiyorum.

yazik lan kadincagiz 3 gundur non-stop temizlik yapiyo.

42 ne bu arada?
  • osuruklu  (28.08.09 00:33:16 ~ 00:33:36) 
[]

Dovmeli kadin\erkek daha mi şey? ...ve bir dovmenin anatomisi

Şey derken daha mi karizmatik, seksi, cekici vs. artik ne derseniz... Ne dusunuyorsunuz dovme konusunda, kime yakisir kime yakismaz? Hangi bolgeye daha iyi gider? Ne tur bir dovme daha iyi? Olsa ne olur olmasa ne olur? Bazi yerler kime gore neye gore olsa da kendinize gore yorumlayiniz lutfen.




 
Dövmeyi severim.
Kadınları da severim.
Güzel, dövmeli kadınları daha çok severim.

Hoşuma gider dövmeler benim. Özellikle omuz ve sırt bölgesine yapılanlar. Tanıdığım bir hatunun sırtında, sırtının neredeyse tamamını kaplayan kanatlar vardı. Ben aşırı seviyordum o kanatları. Çok çekici geliyorlardı ki hala da çekici geliyor. Güzel ve çekiciler benim için.
  • gyroscope  (24.08.09 03:54:38) 
eğer kalıcı dövmeden bahsediyorsan çok dikkatli davranmak lazım diye düşünüyorum. çünkü o an için anlamlı gelen bir şekil 2 yıl sonra anlamını yitirebilir. o dövmeyi kazıtmak çok masraflı ve acılı bildiğim kadarıyla.
öte yandan erojen bölgelerine dövme yaptıranlara gıcık oluyorum. bence ideal bölgeler omuz-kol-sırt-göğüs ve diz kapağıyla ayak bileği arası.

  • insanimsi  (24.08.09 05:21:33) 
Dövme vezir de edebiliyor rezil de. Kimi kızı çok ucuz gösteriyor kimisine seksapel katıyor. Ama bunun formülü yok, yani aynı dövme aynı yerde farklı iki kişide farklı görülebilir. İnsanın genel tarzı, vücut tipi, ten rengi hepsi etkiler bence sonucu.


  • crown  (24.08.09 09:11:01) 
dövme olayı çok beter olmuş. herkes dövmeli olmuş. dövmesi olmayanlar daha seksi olabilir ilerde..

bir iki ekleme yapmak istiyorum.
tramp stamp denilen kıç üstü dövmelerden kaçının. yaşlılıkta çok pörsüyebilecek yerlerden kaçının. bir de ben sırtta dövmeye anlam veremiyorum. görmüyorsam ne manası var?
  • kediebesi  (24.08.09 10:24:39 ~ 12:18:54) 
dövmenin yapıldığı yere ve dövmesine göre değişir.
ense, ayak, omuz, sırt gibi yerlerde güzel dövmeleri seviyorum.
..ve fakat koldaki kapkara kocaman bir dövme bana itici geliyor, bacakta da öyle.
  • aithra  (24.08.09 11:32:49) 
Dövmeli erkekte aynı zamanda faça da yoksa ve sokak dövmesi - rengi solmuş, çizgiler yamuk yumuk - yaptırmadıysa güzel duruyor.

Kadınlarda klişe dövmeler bile güzel duruyor. omza yaptırılmış bir kelebek, melek. göğse yaptırılmış çiçek, böcek vs.

Kadınlarda en çok hoşuma giden sırttaki ve bilekteki dövmeler.

Erkeklerin yaptırırken daha dikkatli olması lazım yalnız. Aşağıdaki linkteki "high voltage" dövmesini kasığıma yaptıracaktım, evdekiler görmesin vs gibi sebeplerden.

www.aricaasansor.com

Kız arkadaşımdan fikrini söylemesini istediğimde, şimdi tamam da ya 40 yaşına geldiğinde bir kadınla birlikte olurken "bir problem" yaşarsan seni yerin dibine sokmaz mı bu dövme yüzünden diye aklıma kurt düşürdü.

Özetle ömür boyu anlamlı kalabilecek bir dövme olursa daha iyi...
  • kimlanbu  (24.08.09 12:41:36) 
bence kimi el yapımı, başarısız dövme de çok "kuul" olabiliyor. sonuçta dövmenin esası el yapımı olmasındadır, makine mertliği bozmuştur. :)
hatta ben bazı hapishane dövmelerine de hastayım. dirsekte örümcek ağı mesela. ya da şu rus mafyasının dizindeki yıldız. ya da jakuzaların (o ne be jakuzi gibi yakuza diyceğidim) dövmeleri.
sonra zararlı olduğu söylense bile glow in dark dövmeler var. beyaz dövmeler var.

bence siz stumble upon kullanıyorsanız aramaya tattoo yazın ve binlercesi önünüze gelsin.
hem de kızlı mızlı :P
  • kediebesi  (24.08.09 17:12:02 ~ 17:12:54) 
[]

Gazetede bilimsel calisma/makale/arastirma/tez hakkinda yalan haber

olabilir mi? Yani kafadan uydurma bilimsel bir habere ornek verebilir misiniz? Calismaya gercekci bir isim verip, gercek bir bilimadaminin ismini vererek hatta?




 
tam sorduğunu karşılamıyor sanırım ama birkaç yıl önce ecstasy kullanıcılarıyla yapılmış bir nörogörüntüleme çalışmasının sonuçları bayağı ses getirmiş hatta delik deşik beyinlerin resimleri times'a kapak olmuş. diğer hiçbir çalışmayla tutarlılık göstermediği için meselenin biraz üstüne gittiklerinde çalışmayı yapan herifin mdma (ecstasy) ile metanfetamini birbirine karıştırdığını ortaya koymuşlar.

yanlışlık gibi görünüyor ama anti-drug policyler gereği bu tür dezenformasyonlar çok oluyor. esrarla ilgili çalışmaların da birçoğu yalan yanlış.


bir de onun dışında ıspanak hikayesi vardı, hesaplama sırasında bir sıfırı fazla koydukları için yıllar yılı ıspanakta bol miktarda demir olduğuna inandırıldık hikayeymiş baştan aşağı.

sonuç olarak bilimsel görünümlü yanlış bilgilerin yayılması çok zor değil ama hani uydurup yazmışlar mıdır, rastladıysam da hatırlamıyorum öyle bir örnek. bir ara 2000'de "kansere çare bulundu" diye bi haber çıkmıştı, sonra o yalanlandı ama onun da ilaç sektörünün manipulasyonu olduğu söylenmişti.

klinik farmakoloji alanında da epey şaibe dolaşıyor. birkaç yıl önce avrupalı bi akademisyen ilaç firmalarının bilim insanlarına para ödeyip adlarını kullanarak deney, araştırma falan yayınlattığını ortaya çıkarmıştı. söz konusu insanların herhangi bir sürecinde bulunmadıkları yapılıp yapılmadığı bile belli olmayan bir sürü klinik çalışma yayınlarda yer bulmuş sonuç olarak.
  • hayali arkadaş  (24.08.09 04:20:57 ~ 04:23:57) 
gerçek bir biliminsanının ismini vererek kafadan uydurma haber yapılacağını sanmıyorum açıkçası. varsa da nadirdir örneği geçmişte kalmıştır.

ama atıyorum domates kansere çare imiş, işte londradaki bilmemne üniversitesi prfesörü bilmemkimin yaptığı çalışmaya göre diye başlayan haberlerin kendisi yalan değil ama yorumlanması yalan oluyor çoğu zaman. bir kimyasalın kanserin belli bir çeşidine yol açan zilyon tane enzimin bir tanesinin aktivitesini azalttığı bulunuyor, bu kimyasalında domateste bir miktar olduğu biliniyor, kocaman başlık atıyorlar "domates prostat kanserini önlüyor" diye. bu tarz, besinlerin hastalıklarla ilişkilendirildiği neredeyse tüm haberler yalan sayılabilir.
  • efe  (24.08.09 05:10:54) 
türk gazetelerinin internet sitelerindeki uzay haberleri genelde yalan dolan :p


  • deckard  (24.08.09 10:34:38) 
1 nisan şakası olarak yapılıyor. bbc'nin uçan penguenleri vardı mesela. türk tvleri ve gazetelerinin yarısı da atladıydı habere...


  • ikinci ihtimal  (24.08.09 13:54:35) 
[]

En gelecekte ve en gecmiste gecen filmler

hangileri? Yani gunumuzden en uzakta gecen filmler, 100 bin yilinda gecen ya da 1 milyar yil once gecen falan..(cok uctum tabi..)




 
hikayedeki kahraman zamanda bi ileri bi geri gidiyor.
The Time Machine (2002)
www.imdb.com
  • roadrunner_merlin  (22.08.09 05:18:08) 
ice age serisi


  • bullet-tooth  (22.08.09 05:27:56) 
10000 bc var, eskilerden .


  • x factor  (22.08.09 08:21:33) 
  • greyback  (22.08.09 12:10:07) 
star wars. zira cok cok uzak bir galakside cok uzun zaman once gecmekte :)


  • enedwaith  (22.08.09 13:38:54) 
torrentleech acountunuz varsa orada "time machine" diye bir film film paketi var 15, 20 tane film var içinde, geleceğe dönüşten, space oddeysy e, total recall faln epey şey var..


  • kalim  (22.08.09 13:45:19) 
ben butun filmleri degil de, "en" olanlari sormustum, cogul eki kullaninca yanlis anlasildi sanirim. ilk cevaptaki film karsiliyor sordugumu.


  • ermanen  (22.08.09 18:48:03) 
[]

Hiçbir şey nedir?

Hicbir seyin ne oldugu arastirdim da aslinda hicbir sey diye birsey yokmus sanki. Bosluk bile quantum mekanigi tanimina gore "gercek" parcacik icermese bile elektromanyetik radyasyon basinci icerdigi icin "sanal parcacik"lar iceriyormus. Uzay boslugu bile hicbir sey olamiyor cunku o bosluklari da "Kozmik mikrodalga arkaplan ışıması" dolduruyormus. Hatta atomlarin icindeki bosluklar bile dolu yahu. Yani kisaca bosluk dedigimiz sey hicbir sey degilmis. Hicbir sey ne o zaman, olusturulabilir mi? Bu soru da bizi yine evrenin baslangicindan onceye goturuyor, evrenin baslangici hicbir seyden mi geldi yoksa bir seyden mi?




 
  • aksasu  (17.08.09 20:48:23) 
selamlar,
mesela sicaklik eksikligine "soguk" diyoruz. kendisini tekrar enerjiye donusturemiyoruz (yamulmuyorsam) ama, hicbir sey "soguk" gibi bir sey degil gibi sankim... yani oyle yada boyle sicaklik olmayan bir ortam (soguk) saglayabiliyoruz, ancak sizin dediginiz anlamda icinde hiclik olan bir ortam saglayamiyoruz, zira bence bunu saglayabilmemiz icin enerjiyi toptan yok etmemiz gerekir diye dusunuyorum.

bu baglamda, ben sahsen "zaman" kavramiyla beraber "(hicbir) sey" kavramini tanri ile iliskilendiriyorum.
  • ucan sincap  (18.08.09 11:40:48) 
[]

Agri'da askerlik nasil?

Agri'da askerlik yapmis olanlar tavsiyeler verip, tecrubelerinden bahsedebilir mi? Kardesim gidiyor da, bilmek istedim ben de, ugurlamaya bile gidemiyorum, ayri dunyalardayiz :(




 
sanırım sen huzursuzsun. genel olarak tavsiyeler faydalı olur tabii, bunun dışında ben de hakkari'de yapmıştım kafan rahat olsun. kısa dönemler rahat oluyor, doğuda daha da rahat geçer merak etme, bir risk de yok.


  • kayip ruh  (11.08.09 04:13:10) 
askerlikte birinci belki de tek kural, hiçbir şeyin belli olmamasıdır maalesef. aynı yerde 2005 yılında çok rahat askerlik yapanlar, 2006 yılında çok zor yapabilirler. bunu belirleyen milyon tane neden var ama genel olarak doğu iyidir, içiniz rahat olsun. yüksekova'da yaptım ben de.


  • sotw  (11.08.09 11:09:17) 
Askerlikle alakalı her konu değişir ama tek konu değişmez Ağrı çok soğuk bir memlekettir. Ben orada -40 dereceyi gördüm üşümemekle alakalı en temel kural kalın giyinmek değildir ince ve sık giyinmektir. Bol bol atlet (yeşil renk), içlik (yeşil,beyaz farketmez), çorap (Siyah) götürsün. 6 kat giyinmeme rağmen üşütüp hasta olmuştum.

Ha birde unutmadan boğazını koruyan yeşil renkli yünden yapılmış (adını unuttum) şey ile sadece gözleri açıkta bırakan yün bere götürsün. Bunlar orada da var ama yün olsun mümkünse naylonumsu olanlar terletir ve terleyen kısım acayip üşütür be.

Bak unuttum terör konusunda rahat olun bir olay olmadı son 5 yıldır.

Soğuktan korunsun tek söyleyeceğim şey bu.
  • anarche  (11.08.09 12:09:08 ~ 12:09:40) 
[]

"slash vs. backslash" feat. "url vs. path"

Internet URL'lerinde '(forward)slash ("/") [egik cizgi]', dosya erisim yollarinda 'backslash ("\") [ters egik cizgi]' sinirlayicilari kullaniliyor. Neden boyle? Degistirilemez mi?




 
slash unix'de kullanilan bir durumdur, backslash windows'da. interneti unix (ve benzeri) durumlar uzerinde baslattiklarindan, MS'de herseye kilim ben kendi standardimi yaparim dediginden boyle olmustur. Linux makinen varsa dosya erisim yollari da / olur.


  • compumaster  (10.08.09 21:58:36) 
[]

Kulagin icinin kasinmasi

Kulagin icini siklikla temizlemek kulagin icini kasindirir mi? Ne kadar zamanda bir temizlemek gerekiyor?




 
temizlerken fazla baskı yaparsanız oluyor öyle. yumuşakça temizleyin. sonra serçe parmağınız kulağınızda deli gibi sallayarak dolaşmayın.


  • cro magnon  (07.08.09 22:17:28) 
gün aşırı pamukla temizleyin.


  • sokak cocugu  (07.08.09 22:19:41) 
kulak içi temizlenmez.. dışkulak yolunda vucudumuzun kendi sekresyonu mevcuttur. biraz mantığınızı çalıştırdığınızda bunun bir gereklilik olduğunu anlarsınız. o bolgeyi temizlemeyin. kulak çöpü sokmayın. her temizleme işlemi enfeksiyona zemin hazırlar. aynı zamanda kulak zarınıza da zarar verebilirisiniz. çok temizlemek istiyorsanız kulak kepçesinin içini temizleyebilirsiniz.


  • ceyrekakıl  (07.08.09 22:37:40 ~ 22:38:01) 
evet doktorlar kulak copu kullanmayin diyor ama dayanilmaz bir aliskanlik. niye icat edilmis bu kulak copu :)

zeytinyagi dokun diyorlar bir de, iyi gelir mi bu, bir zarari olur mu?
  • ermanen  (07.08.09 22:45:01) 
zeytin yağı değilde, önce kaşıntının nedenini bulmak için otoskop ile muayene edilmeniz gerek.. dış kulak yolunda yara, enfeksiyon falan olabilir. önce tanı konulsun.. sonra doktorunuz kaşıntıyı azaltıcı damlalar verecektir size....


  • ceyrekakıl  (07.08.09 22:59:11) 
[]

Dolma yaparken biftek kullanmak ve dolma sanati

Ilk defa dolma yapacam, cok heyecanliyim lan. Neyse, baktim ki kiyma yok evde ama biftek var. Ben bu biftegi "blender" ile kiyma haline getirsem ve dolma yaparken kullansam olur mu? Tadi kotu mu olur, iyi piser mi, neler bekliyor beni?

Ayrica dolma yaparken dikkat edilecek hususlar veya paylasabileceginiz puf noktalari var mi sayin dolmaseverler?

edit: cok guzel oldu...

 
hiç uğraşmayıp yalancı dolma yapsan?


  • henry gale  (06.08.09 01:58:56) 
gerçek kıyma gibi olur mu hiç.. yalancıyı dene. pirinçle falan.. hem birkaç gün bekleyebilir de o şekilde. ooh mis.


  • lovemyself  (06.08.09 02:05:42) 
ama et de yemem lazim lan, denesem mi, olur diyin, cesaretlendirin :(


  • ermanen  (06.08.09 02:08:26) 
olmaz o. bu saatte onunla ugramayacagina gore yarin gider kiyma alirsin. yapraklara kiyma.

biftegi de baska yemek icin kullanirsin.
  • fdegir  (06.08.09 02:10:26) 
yaprak dolmasi degil kuru patlican dolmasi, yine mi olmaz?


  • ermanen  (06.08.09 02:16:19) 
abicim/ablacım sen cok heveslenmişsin olur diyorum ben :)


  • pragmatist kedi  (06.08.09 02:18:29) 
dolma yaparken değil ama blenderla kıyma yapmaya çalışırken vereceğim bir püf noktası var, blender 500-600 watt falan değilse bozuluyor :)


  • drip nick i zaten kullanilmakta  (06.08.09 02:30:07) 
sen bifteğini kıy, kıyma niyetine koy içine bence olur. hiç denemedim ama olmaz gibi de gelmiyor bana. içi hazırlarken de sakın sağlıklı olsun diye az yağ koyma çok kötü oluyor denedim gördüm, baharat seversen bol koy, naneyi unutma derim. bu saatte bu kadarı aklıma geldi. afiyet olsun


  • somethinginthewayshemoves  (06.08.09 02:43:38) 
hacım dolmayı salla.. sen o büfteği koy ızgaraya.. çıkar ızgaradan koy üzerine tereyapını erisin.. aç yanına rakıyı rokayı.. dolma olayına sonra girersin bilahere..


  • beerserk  (06.08.09 03:28:59) 
bak biftekleri ince ince açarsın yaprak şeklinde daha sonra içine biber domates soğan pirinç v.s kavurup harç yaparsın sonra yaprak haline gelmiş biftekleri harçla doldurup sararsın. daha sonra biftekleri ayrılmayacak şekilde kürdanla tutturursun. daha sonra
1. yumurta kırıp pane harcına bulayıp kızartırsın.
2. bifteklerin üzerinde biraz yağ gezdirip üzerlerine kaşar peyniri rendeleyip fırına verirsin.
  • Ayiyogi  (06.08.09 03:39:06) 
yaz günü zeytinyağlı dolma gider. etliyi boşver.


  • zgrydn  (06.08.09 11:54:57) 
[]

Takim oyununda sorulabilecek tek bir soru

Isyerinde takim oyunu oynaycagiz. Fazla vakit olmadigi icin tek bir soru sorup herkesin cevaplarini kagida yazmasini isteyecegim, sonra kagitlari karistirip cevabi kimin yazdigini tahmin etmeye calisacagiz. Nasil bir soru sormaliyim ki, hem dusundurucu hem de is hayati ile ilgili olsun, samimi ama ciddi olsun, cuk otursun yani...




 
Şöyle üç soru geldi aklıma, umarım işinize yarar:

* Diyelim burası Discovery Channel her birimiz de hayvanlar âleminin birer üyesiyiz. Siz kendinizi hangi hayvan olarak görüyorsunuz, sizce iş arkadaşlarınız sizi hangi hayvan olarak görüyor olabilirler?
(Bitki de yapabilirsiniz ama hayvan kadar eğlenceli olmaz...)

* Ekonomik kriz var biliyorsunuz, bu yıl sadece bir kişiye zam yapılacak. O kişi de sizsiniz. Sizce neden siz seçildiniz.


* Terfi zamanı geldi. Sizinle eşit seviyedeki kişiler arasında sadece bir kişi terfi edecek. Niye diğer arkadaşlarınız terfi etmemeli. (ki bu durumda siz terfi edeceksiniz...)
I
I
V
(Bu biraz agresif ya da tehlikeli olabilir ama ortama göre değişir tabi.)
  • barada0  (05.08.09 18:52:12) 
[]

Kırışık elbise giyenleri hor gormek ve utunun anatomisi

Kırışık elbise giyenleri hor gorur musunuz? Hor gormek derken yani, icinizden "aa bak kirisk elbise giymis, ne komik, ne garip" vs. dediginiz oluyor mu? Ya da isyerinde kirisik gomlek giysem mesela laf yer miyim, insanlar garip gozle bakar mi? Neden utulemek zorundayiz? Utulemesem olmaz mi?




 
Bir dişi olarak 2 yıldır ütü kullanmıyorum. Çoook kötü duran bir şey varsa ancak. Ama giyince açılıyo onlar :p. Gerçi bir erkek için ütüsüz gömlek hoş olmaz. Yani genelde kullanılmasa olur düzgünce çırparak asarsanız. Bazı eteklerim var mesela özellikle kırışık giyiyorum öyle hoş duruyo.


  • loralynn  (02.08.09 01:47:22) 
iş yerinde garip gözle bakabilirler. kuralları esneten çalışana iyi gözle bakılmaz genellikle. ancak sosyal hayatta çok da garipseneceğini zanetmiyorum. ha ben hiçbir yerde garipsemem o ayrı. :)


  • pragmatist kedi  (02.08.09 01:47:57) 
4 seneden beri avrupaya bu utandiginiz elbiseleri ihrac ettimigimi (kendi i$im olarak soyluyorum) biliyormuydunuz ?

bu arada kirisik elbise-- imalat ismi kra$ olarak gecmektedir.

giymekte gec kaldiniz bile diyebilirim.
  • imparatorolmayikolaymisandin  (02.08.09 01:50:24 ~ 01:52:02) 
artık yavaş yavaş kalkıyor ütüye verilen önem de sanırsam. gittikçe dağınıklaşıyoruz. evdeyken dışarı çıkacak olursam, annem o ne kırış kırış onunla çıkma bir yere ütüleyim diyor ama yurttayken gayet bir sene boyunca ütüsüz yaşayabiliyorum=) öğrenci milleti garipsemiyor, rahatlıkla söyleyebilirim=)


  • dambil  (02.08.09 01:53:55) 
gittigin ortama göre degisir be ya. ben garipsemem sahsen ütü kullanmam pek ama garipseyenler cıkar elbet.


  • anconia  (02.08.09 01:59:35) 
iş yerinde, özellikle müşteri karşısına çıkıyorsanız olmaz ama normalde kırışık giyinen insana olumsuz yaklaşmam. ben de ütü kullanmıyorum. ama ütü kullanmayanların ütü gerektirmeyen şeyler giymesi daha mantıklı. ben de öyle yaptığım için kırışık şeylerle gezmiyorum.


  • cereal killer  (02.08.09 03:02:20) 
olaya kırışıklık değil de hijyen gözüyle bakanlar da var. ben onlara dahil değilim allaha şükür.


  • kediebesi  (02.08.09 03:17:19) 
Yillardir utu kullanmam, hic de eksikligini hissetmedim, giydikten 2 saat sonra utuleniyor zaten kendiliginden. Ha kumas pantolon-gomlek diyorsan baska.


  • msb  (02.08.09 03:25:58) 
kumas pantolon icin utu olmazsa olmaz benim icin mesela. belki de ayda yilda giydigim icin gerektiginden fazla ozeniyor olabilirim; ama pantolonda o cizgi olmazsa olmazdir be.


  • osuruklu  (02.08.09 08:24:53) 
[]

Lokum ne kadar surede bozulur?

Dolabin ustunde lokum duruyor kac zamandir, hic bozulma belirtisi yok. Lokum ne kadar zamanda bozuluyor? Tadi da degismemis sanki.. Buzdolabina koysam olur mu?




 
Kurtlanmamissa ye bence.. Ya da gonder ben yerim :/


  • msb  (01.08.09 22:07:06) 
[]

Neden kola iciyorsunuz?

Ve diger asitli icecekleri de.. Nasil populer oldular? Alternatifi yok mu kolanin mesela, neden asit, neden mazosizm?




 
reklam politikaları iyi hacı çocuk dünyaya geliyor tv de gördüğü ilk içecek cancanlı reklamıyla kola sonra adam ölcek son göreceği cancanlı reklam kola farklı baktım sanki. bi de tarlada çalıştın mı iyi gidiyo şeker ihtiyacını hızlı karşılıyor bu meret.


  • bakteric  (28.07.09 20:13:55) 
popüler olmaması imkansızdı. ilk çıktığı zamanlar tamamen yenilikti ve tadı güzeldi. insanlar da aldı ve içti. sonra bıkma gibi bir alternatif olmadı zaten zira bağımlılık yapıyor ipne, kafein yüzünden midir bilmiyorum..

hım ben çok içmiyorum. ama arada çok canım istiyor. sıcak havalarda hem bir serinlik katıyor içime hem de midemi rahatlatıyor (psikolojik de olabilir). mesela son 2 günde 3 litreye yakın kola içtim, canım istiyor feci.

benim alternatifim gazoz. koladan daha az zararlı olduğunu sanıyorum. hem canımın kola isteğini de azaltıyor. böyle kısır bir döngüye girdim. kola-->gazoz-->su, soda sonra tekrar başa=)
  • dambil  (28.07.09 20:15:18) 
ben 10 yıldır aralıksız iciyorum. lightını agzıma sürmem, oturdugum sofrada kola yoksa olay cıkartırım. sanırım kan şekeri olayıyla ilgili bir mesele benimkisi. coca-cola'nın üzerinede yapan yok tabi. bagımlılık olarak düsünebilirsin.


  • scp  (28.07.09 20:17:03) 
gerçekten yorgun ve gözlerini açamayacak kadar halsizken; soğuk bir litre pet kolayı açıp yarısına kadar nefes almadan fondiplersen, boğazın yandığı halde gözlerinden akan yaşa rağmen durmayıp, yarıladıktan sonra şişeyi aceleyle ağzından çekip geğirirken bulursun cevabını.


  • bore  (28.07.09 20:32:10 ~ 20:32:52) 
yağlı veya acı yiyceklerin yağı veya biberinin tadı yedikten sonra ağzında kalıyor.yanında kola içince ağzında başka tad kalmıyor.birde ben kahve sevmiyorum.sabahları felan bazen uyanmak için içtiğim oluyor.soğuk duş hesabı iyi geliyor.bore'nin dedikleride var tabi çok güzel anlatmış :)


  • kenevolution  (28.07.09 20:35:28) 
ben hiç bi türlüsünü içmiyorum kolanın,aslında biraz da yetiştirilirken ailenizin tutumu önemli bu konuda.bizim eve kola girmez biraz garip bi ama öyle(fanta girer kola girmez)
ama bende ice tea bağımlısıyım bir yerden bişi bağımlısı oluyor insan, hayat bu =)

  • fletch  (28.07.09 20:36:11 ~ 20:36:43) 
Kola değil ancak, acıyı çok seven bir insan olarak zevk meselesi diyorum. Yoksa insanın zehir gibi acının bir faydası yoktur, zevk işte. Kola ise reklamdan iyi ekmek yiyor diye düşünüyorum. Şahsen çok sevmesem bile arada reklamlarda görünce canım çekiyor alıyorum. Ha bir de aslında meyvesuyunu daha lezzetli bulmama rağmen tatmin edici bulmadığımdan kolayı tercih ediyorum. Yani meyvesuyu bir yudumda gider pek tadını alamazsın. Ancak kola asitli olduğundan, daha yavaş içersin, daha doyurucudur. Yani benim için böyle :)


  • loralynn  (28.07.09 20:38:43 ~ 20:40:10) 
son 6 ayda toplasan 2 litre kola ve benzeri asitli icecek icmisimdir heralde. alternatifi pek tabiki icetea seftali. su sicak yaz aylarinda gunluk ortalamam 1,5 litre falan heralde. su gibi iciyorum. tevsiye ederim


  • crucio  (28.07.09 21:27:39) 
açıkçası içki içmenin verdiği tatmin duygusunu ancak asitli içecekler verebiliyor. sert olduğu için lıklık içip şişemiyorsun hemen o yüzden içtiğin miktarlar susuzluğu kesiyor hatta karnı doyuruyor.


  • blackdog  (28.07.09 21:48:29) 
hay bin kunduz. hangi işkenceden, hangi mazoşizmden bahsediyorsun sen @ermanen?

kola dediğin "hayatın gerçek tadı"dır.

bak yazdım da şimdi canım istedi. bir bardak doldurayım. buz gibi. ooooooh.
  • mea maxima culpa  (28.07.09 22:38:31) 
keyif verdiğinden kelli bağımlılık yaratıcı kimyasallar, mesela kafein? en basit açıklaması budur herhalde. baloncuk baloncuk boğazda patlamasıyla verdiği yanıltıcı ferahlık da arkadaşların da dediği gibi özellikle yemeklerle iyi gidiyor ve olayın psikolojik yönüne giriyor. adamlar da bunu kullanarak içinde 0 besin maddesi olan dünyanın en "evil" içeceğini bize yutturuyolar.


  • kediebesi  (29.07.09 00:03:23) 
bağımlılık işte gerek psikolojik gerek kimyasal. fletch in dediği gibi aile yaklaşımıyla da ilgili biz küçükken eve bırak kolayı sütten başka meşrubatımsı girmezdi ben de günde 1 litre süt dikerim bazen öyle bi şey.


  • yuto  (29.07.09 02:43:34) 
ben içmiyorum asitli içecek bazen fast food dışında.

bence ayran, süt ve limonata üçlüsünden uygun olanı, insanoğlunun yapacağı her yemeğin yanına süper gider. yani atıyorum bonfile ile ayran, börek ile limonata, kek ile süt.. gibi.

alternatifi bu üçüdür yani, yerine göre.
  • bushwacker  (29.07.09 05:22:25) 
[]

En zor oyun

Bitirmesi en zor oyun hangisi? Yalniz su dunyanin en zor oyunu diye gecinen, hareket eden/donen seyler arasindan top gecirmeceli goz bozan basit flash oyunlari kastetmiyorum. Adam gibi oyun olacak, fps tarzi gibi olanlardan genelde...




 
call of duty 2'yi en zor seviyede bitirmek için götümü yırtmıştım tabiri caizse. benim oynadığım oyunlar arasında en zoru oydu.


  • blackdog  (24.07.09 21:54:55) 
"en" mi, bilemem ama system shock 2 gayet zordu...


  • late viper  (24.07.09 21:59:20) 
herkesin kabul ettiği dünyanın en zor oyunu vardı belli bi oyun yani ama adını bilmiyorum. Ayrıca platform oyunuydu diye hatırlıyorum imkansız bitirmesi filan kafamda bir sürü şey uçuşuyor.


  • sarper361  (24.07.09 22:11:20) 
ilk stalkerı en zorda oyna eğlenirsin veya küfredersin emin değilim ben ikisini birden yaptım


  • argent dawn  (24.07.09 22:12:16) 
commandos serisi zordur, özellikle ilk iki oyun Commandos: Behind Enemy Lines, Beyond the Call of Duty gerçekten sağlam oyunlar.


  • tirtirlitestere  (24.07.09 22:18:46) 
platform olarak da flashback zordu... bitirememiştim, içimde kalmıştı.


  • late viper  (24.07.09 22:21:36) 
platformdur ama su var: i wanna be the guy


  • fspades  (24.07.09 22:27:03) 
şu an hatırladığım kadarıyla company of heroes ve rome total war oynadığım en zor oyunlardan ikisidir. company of heroes'ta üç adet bölgeyi aynı anda ele geçirme bölümü vardı inanılmaz zordu, 4-5 saatte ancak bitirdim. sözlükte ise bazı campaignlerin 10larca saat sürdüğü yazıyordu.
rome total war'da ise para hilesi yazmadan oynamak imkansızı en azından benim açımdan. çünkü daha oyun başlar başlamaz, altın, negatif değerlere düşüyordu ve hiçbir şey üretemediğimiz için bir etkinliğimiz de olmuyordu.

  • baldur2  (24.07.09 22:49:00) 
Dünyanın en zor oyunu olduklarını iddia ediyorlar;

www.snubbyland.com
  • anarche  (24.07.09 22:52:17) 
pacman bayağı bir kasıyor. ikinci level'ı hiç geçemedim örneğin.


  • i ve been mistreated  (24.07.09 23:21:02) 
grafikleri önemsemezsen ve ingilizcen varsa maniac mansion ve zack mccracken isimli adventure oyunlarını öneririm. belki dünyanın en zor oyunu değildir ama dünyanın en zor bilgisayar oyunları listesinde ilk 10 da bir yerde kendilerine yer edinirler.

ama fps demişin şimdi farkettim.
ama yine grafik önemli değilse
(bkz: wolfenstein)

gerçi fps lerden hiç anlamam ama yine seven bir arkadaşa sordum o da thief dedi.
  • kumdan kale  (25.07.09 00:12:24) 
fps tarzında, nightmare seviyesinde quake 3 arena dır heralde.


  • oharro  (25.07.09 00:29:04) 
fallout 3 en zor seviyesinde çok fena.


  • skatheist  (25.07.09 00:36:17) 
mario cakmasi bi oyun var. kullaniciya karsi tasarlanmis olan tek oyunmus sanirim. sen gittigin yere gozukmeyen canasvarlar falan cikiyo. mesela yaratik gelio zipliosun zipladigin yerdeki bulut yaratiga donuo falan.
surdan indirebilirsin
www.acid-play.com
  • crucio  (25.07.09 01:04:43) 
oblivion olsa gerek çalıştıracak bi makina bulamadıktan sonra neyleyim öyle oyunu hem bitirmesi zor hem oynaması (hiç oynamama rağmen söylüyorum bunu)


  • buffy de vampir sayilir  (25.07.09 02:21:25) 
[]

Hangi Harry Potter filminde kaldim? Ve filmin sonu? -- spoiler icerebilir --

-- spoiler icerebilir --

Farkli buyuculuk okullarindan takimlar geliyordu hogwarts'a. Bir yarismada suya dalip birseyi yakalamaya calisiyorlardi sanirim, herkes suda uzun sure kalabilmek icin buyu yapiyordu kendine, biri kopekbaligi olmustu, biri kabarcik icinde gidiyordu, harry'de bir sihirli yosun yutmustu sanirim. Bir de bir sahnede harry ejderhayla savasiyordu sanirim.

-- spoiler icerebilir --

Harry Potter'in hangi filmiydi bu?

edit soru:
Filmin sonunda ne oluyordu?

 
ateş kadehi


  • humin zararlisi  (22.07.09 20:07:32) 
4. film bu. goblet of fire. sinemalara yeni gelen ise 6. film.


  • cro magnon  (22.07.09 20:13:43) 
filmin sonunda bu üç büyücü kupası bi anahtar işte voldemortu canlandırmak için harry potter ın kanını kullanıyolar tekrar bedene sahip oluyo.


  • humin zararlisi  (22.07.09 20:40:02) 
kardeş dün 6.(half blood prens yanı melez prens)nın türkçe dublajını izledim korsanın gözüne vurmuşlar valla tavsiye ederim ama ses kalıtesi berbat ayrıca evet 4. filmi izlemişsin en son ondan sonra zumrudu anka yoldaşlıgı ve melez prens geliyor son filmi olan ölüm yadigarları ise 2 ye ayrılıcak 2 yıl boyunca gosterime giricek 4 gözle bekliyorum sahsen


  • alukard  (23.07.09 12:28:32) 
Melez prensi izleyebilirseniz altyazılı izleyin,dublajda bildiğin batırmışlar çünkü. 4. filmin sonunda Cedric'le Harry kupayı aynı anda tutuyolar sonra bi mezarlığa geliyolar. Kılkıyruk Cedric'i çat öldürüyo,Voldi Pettigrew'in koluyla,Harry'nin kanıyla falan vücut sahibi oluyo yeniden. Sonra ölümyiyenler geliyolar,Voldi onları bi güzel fırçalıyo. Neyse uzattım sonuç olarak Harry geri dönüyo Hogwarsta ,Voldi döndü diyo falan. Cedric'in bedenini de getiriyo,Cedric'in babası 'oğlaaammm. o benim oğlammmm' diye bağırıyo (ki çok hüzünlü bi sahne.) 5. film Zümrüdüanka Yoldaşlığı. 6. Melez Prens. 7. 'de alukard'ın dediği gibi iki film halinde gösterilicek 2010 ve 2011 yıllarında.

(Harry potter hakkında bilgi vermeye aç kalmışım ama bir nesil bununla büyüdü.)
  • EyLüL Kizi  (25.07.09 00:44:40) 
[]

Yemek en fazla kac kere isitilir

Tenceredeki yemekten bahsediyorum, dolaba koyuyoruz ya bunu, dolaptan cikarip ocakta isitiyoruz diyelim. Bu islemi kac kere yapabiliriz? Belli bir sureden sonra bozulmaya basliyorum sanirim... (yemekten yemege degisir tabi, ona gore ayirabilirsiniz ya da ortalama birsey soyleyiniz, mikrodalga firin da yok farzedelim)




 
en sevdiğim klasik duyuru sorularından.

cevap veriyorum: niye yiyeceğimiz kadarını bir küçük tavaya filan alıp parça parça ısıtmıyoruz? böyle yapsak bütün tencerenin ısıtılmasından daha iyi olur.

onun dışında istediğin kadar ısıt. istersen yüz kere ısıt. yemek bozulmadıktan sonra.
  • mea maxima culpa  (18.07.09 04:42:16) 
soruya cevap olmayacak ama yiyeceğiniz kadarını küçük bir tavaya alıp ısıtırsanız daha uzun süre bozulmadan saklayabilirsiniz.


  • marido  (18.07.09 09:12:48) 
[]

[Film] Cizdigi resimler canlaniyor / gercek oluyor

Cok onceden sormustum ama cevap alamamistim. Sansimi yine deniyorum.

Bir cocuk vardi, sihirli bir kalem buluyordu, cizdigi hersey de gercek oluyordu/canlaniyordu.

Galiba kalemi ilk buldugunda bir resim cizme odevi vardi, otobusteydi o sirada, kagida penguen cizmisti, sonra bir bakmisti cizdigi sey silinmisti, sonra geyik cizdi, o da silindi. Ve sonra penguen ve geyigin otobusten canli olarak indiklerini gordu.

Baska hatirladigim birseyde bunun pesine kotu adamlarin takilmasiydi, para gibi degerli seyler cizdirmeye calisiyorlardi cocuga sanirim.

Ingilizce keywordler ile aramama ragmen bulamadim. Neydi bu film yahu?

 
bizde buna benzer bir kitap var - harry and the purple crayon diye, belki devaı/filmi filan olabilir mi?


  • zkurmus  (15.07.09 18:34:59) 
sen dedigin kitap farkli ama, benim dedigim filmdeki cocuk daha buyuktu, 8 mi desem 10 mu desem oyle birsey. Bir de cocuk karakalem ciziyordu, resim cizme yetenegi de cok iyiydi.


  • ermanen  (15.07.09 18:51:09) 
derin arastirmalarim sonucu izledigim seyin su olabilecigine karar verdim:
"Are You Afraid of the Dark?" The Tale of Oblivion (1999)
www.imdb.com

ama yine de emin degilim..
  • ermanen  (16.07.09 00:03:53) 
[]

Turtanin alti pismedi

Turta pisirdim firinda ama alti pismedi, vicik vicik kaldi, belirlenen sureyi ve dereceyi bile astim, yine de pismiyor, napacam?

edit: jangara sagol valla, hic aklima gelmemisti, ise yaradi da, seviyorum burayi :)


 
üstü piştiyse ocağa koy?

afiyet olsun:)
  • jangara  (12.07.09 01:13:47 ~ 01:29:28) 
ya da üstüne alüminyum folyo kapatıp tekrar atın fırına ki üstü yanmasın.


  • pinking of you  (12.07.09 01:24:57) 
[]

Kadın parfümleri

En güzel kadın parfümleri hangileri?




 
(bkz: pur blanca)


  • black sabahat  (08.07.09 23:04:12) 
Armani'nin çoğu parfümü

Gucci eau de parfum
  • mavi karanlik  (08.07.09 23:23:52) 
Chanel No 5


  • luin 41  (08.07.09 23:55:12) 
hastasıyım davidoff cool water'ın


  • jadle  (09.07.09 00:11:55) 
coco chanel matmazel (matmazel fransızca, yorma şimdi beni)


  • krasotkin  (09.07.09 01:03:02) 
beni etkilemişti o koku ve sormustum adını CABOTİNE. artık kadından mı kokudan mı alkolden mi bilinmez cok gizemli ,seksi, cekici gelmişti cabotine.


  • efsaneküllü  (09.07.09 01:09:28) 
  • Struttin  (09.07.09 02:10:23) 
DKNY Be delicious (yeşil olan)
escada sexy graffiti
armani she
  • pongiyen  (09.07.09 03:47:29) 
değişik ve güzel bir şey istiyorsan kanyon'da harvey nichols'e git. orada jo malone mağazası var. çok farklı kokular. fragrance combining diye de bir olayları var, 30 ml'lik iki kokuyu zevkine göre kombine ediyorsun. benim tavsiyem honeysuckle&jasmin ya da nectarine blossom&honey olur.

buradan da inceleyebilirsin:

www.jomalone.com
  • acid rain  (09.07.09 10:34:03) 
taze, doğal, genç bir koku için chanson d'eau


  • gilbertus albans  (09.07.09 13:53:15) 
tabiki Dior..


  • sekosoft  (09.07.09 15:29:15) 
[]

Buzluktan cikardigim biftekleri dolapta unutmak

Dun buzluktan biftek parcalari cikarip birkac tanesini pisirdim, gerisini buzdolabinin normal bolmesine koydum ve 1 gun orda kaldilar. Ben bunlari pisirip yesem zehirlenir miyim?




 
yarina birakmadan tüketmek elzemdir.


  • aheste cek kurekleri millet uyanmasin  (07.07.09 02:19:52) 
aynısı benimde başıma geldi etin üzerinde renk değişimi varsa ve pişirdiğinde ilk bir iki dakika içinde farklı bi koku alırsan at çöpe


  • buffy de vampir sayilir  (07.07.09 02:39:08) 
ben 2 gün unutmuştum dolapta tavuk etini, dolabı açtığımda burnuma çarpan pis kokunun etten geldiğini fark edince pişirip yemiştim. birşey olmadı, gayet lezizdi.


  • daglien  (07.07.09 23:23:16) 
[]

Michael Jackson gibi sanatcilar

Hepimizin bildigi gibi M.Jackson'i kaybettik peki onun gibi baska hangi sanatcilar kaldi? Kimse onun yerini tutamaz tabi ama onun gibi bu ise yillarini vermis, populer olmus ve hala sevilen ve sevilecek sanatcilardan kimler var? (Madonna geliyor aklima mesela..)

edit: dunya capinda populer ve hayatta olanlari kastettim


 
ferhat güzel.


  • bloodorbloom  (06.07.09 22:18:59) 
türk olarak aklıma ilk müzeyyen senar geldi


  • orange coffee  (06.07.09 22:24:14) 
bob dylan, leonard cohen, jerry lee lewis ve chuck berry. özellikle bob dylan gibi pop müziği yoktan var etmiş bir adam hala hayatta. kıymetini bilelim.


  • blackdog  (06.07.09 22:27:47 ~ 22:28:50) 
paul oakenfold, vincent de moor


  • Seaized  (06.07.09 22:36:23) 
şöhret bakımından düşünürsen tabi ki madonna.
Bununla birlikte sayılan isimlerin dışında ABBA üyelerinden herhangi birinin başına bir iş gelmesi de çok ses getirecektir(Amerika olmasa da Avrupa'da). Aynı şekilde Paul Mccartney...

  • aspryn  (06.07.09 22:37:40) 
eric clapton ölse yemin ediyorum depresyona girerim, günlerce evden çıkmam. mj kadar popüler değil kendisi ama tüm dünya yasını tutar yine eminim.

bob dylan ve paul mccartney isimleri yazılmış, ben de vurgulamış olayım.

james hetfield diyorum ayrıca.
  • deckard  (06.07.09 23:30:51) 
(bkz: peter gabriel)

(bkz: iggy pop)
  • akustik cinayet  (06.07.09 23:35:55) 
eric amca ve mark knopfler... allah gecinden versin.


  • kroc_with_a_k  (06.07.09 23:49:34) 
baba söylemişler ama Stevie Wonder harbiden ölmesin..


  • wolkymus  (06.07.09 23:55:48) 
en çok üzüleceğim james hetfield olur kesinlikle.


  • layer26  (06.07.09 23:56:23) 
mj gibi büyük sanatçılar yukarıda da belirtildiği gibi mevcut ama popülerlikleriyle bu büyüklükte kitleleri ayaklandıracak biri kalmadı sanırım, ne madonna ne dylan ne de diğerleri...

ayrıca james hetfield'ı bilemem de dave mustaine'in daha bağlı bir kitlesi olduğuna inanıyorum. (aslında şüpheliyim bu konuda tekrar düşününce, hepimiz orta okul metalikacısıyız allasen!)

ama bu güzel insanlar ölmesin, bu diyarlarda konser de verebilsin...
bi de iron maiden gelsin artık yetti ulan!
  • heavens scream  (07.07.09 00:33:38 ~ 00:38:25) 
david gilmour
düşüncesi bile ürpertiyo.

  • humin zararlisi  (07.07.09 00:44:33) 
paul simon i gördüm gecenlerde televizyonda. yaşlanmış ama hala döktürüyordu. sen hep yaşa dedim adamcagiza. mümkün degil tabii.


  • atmacaged  (07.07.09 01:32:15) 
thom yorke. ölse herkes ağlar ölmese de ağlar öle işte


  • demre  (07.07.09 02:02:54) 
sarkıcı degil ama al pacino olurse buyuk olay olur


  • the end of dreams  (07.07.09 02:21:01) 
  • kriker  (07.07.09 02:59:02) 
mick jagger, elton john, ritchie blackmore, roger waters, john williams falan geldi benim aklıma da.

edit: phil collins, jon bon jovi ve axl rose da var.
  • boshi  (07.07.09 03:54:17 ~ 03:56:26) 
"michael jackson'ın madonna ile arasında en az madonna kadar fark vardır." (t.e.k.)


  • ragnum irae  (07.07.09 09:26:29) 
paul mccartney adamı hâlâ hayatta mesela. johnny rotten gibi punk müziğin babası da buralarda. rob halford var, ve tabi ki james hetfield var. daha ne olsun.

edit: axl rose diyeceğidim yazılmış. mick mars diyeyim o zaman. eddie vedder var onu nasıl unuturum.
  • poekmon  (07.07.09 13:03:47 ~ 13:05:33) 
tabii ki alvaro recoba.


  • esas itibariyle  (07.07.09 13:49:58) 
dave gahan olabiliir.


  • muricosta  (07.07.09 14:10:44) 
bu sayılan isimlerin %90'ı mj kadar ses getirmez, bu da bir gerçek.


  • deckard  (07.07.09 18:37:47) 
[]

Print ederken hata olustu diyor ama hala print ediyor

Print edilen bir dokuman var hali hazirda ama hata olustu dedi, ama print edilecekler listesinde hala duruyor ve print edildigi yaziyor. Printer da 8 kat yukarda, niye hata verdi ki bu simdi, yanlis alarm verir mi bu printer'lar?




 
verebiliyor. eğer sizin bilgisayardan gönderdiğiniz belgelerden önce sırada birçok iş varsa, sizin bilgisayar o hatayı veriyor bir süre geçince. ama printer sıra sizinkine gelince işini yapıyor. en azından bizim iş yerinde böyle.


  • ibrahim kocyigit  (07.07.09 12:22:55) 
[]

Koltuk arkalığı

Koltuk arkalığı (backrest) kullananiz var mi? Cok ise yariyor mu?

edit: daha cok ofis koltugunda, arkamizi yasladigimiz yere konulan, belimize iyi geldigi dusunulen arkaliklardan bahsediyorum.


 
Kardeşime aldık, dik durmaya başladı, işe yaradı. (şu koltuğa koyulup beli destekleyen, araba koltuğunu doğramışsında bir parça almışsın gibi duran şeyden bahsediyorum)


  • skatheist  (06.07.09 18:41:21) 
ofis koltuğunda bel ağrılarıma son verdi. not: doktor tavsiyesi ile kulandım..


  • metox  (06.07.09 19:50:03) 
[]

Marketten "blueberry" aldim, her tanenin tadi birbirinden farkli

Neden boyle ki, sorun nerde?




 
yemeden önce bakmalısın!
olgunlaşmamış,çürük,kurtlu vs.vs.vs.
herhangibiri olabilir!
  • nhl  (04.07.09 21:40:29) 
[]

K- Lite Codec registry key silmemi istiyor

K-Lite Codec kurdum. Registry'deki bir kayitin gecersiz oldugunu ve silecegini soyluyor, yerine baska birsey koyacakmis. Bunu kabul edersem bir sorun cikar mi?




 
cikmaz.

edit: o islem "detect broken codecs" secenegi isaretliyse yapiliyor. bozuk olan ya da artik var olmayan seyleri siliyor.
  • sourlemonade  (04.07.09 20:21:58 ~ 20:44:31) 
k-lite yamuk yapmaz. ama sen bi screen shot alda ona göre yorum yapalım


  • roadrunner_merlin  (04.07.09 20:34:46) 
screenshot almadan kabul ettim.


  • ermanen  (04.07.09 20:41:18) 
k-lite da yamuk olmaz. bana da bazı bazı yüklerken soruyor okumadan kabul ediyorum. benden önce kaç milyon kişi kullanıyor onu. bir sorun çıksa yeni sürümünü hemen çıkarırlar.


  • bykush  (05.07.09 00:01:05) 
codec paketleri yüklemek artık eski moda gibi bir şey oldu, kendinden codeclerle gelen video ve ses oynatıcılar var.

video için the kmplayer, vlc
ses için ise foobar2000, winamp tavsiyedir.

eğer dert encoding ise onun için de ayrı programlar var elbet.

sevgiler saygılar
  • bushwacker  (05.07.09 04:13:31) 
[]

Burun kaşınması

Neden en cok burun kaşınır? (Ben de oyle en azindan)




 
uzman değilim ama bir sebebi tenya olabilir diye okumuştum.


  • tcp0203  (03.07.09 03:54:20) 
bir ara kız arkadaşımı görünce kaşınmaya başlıyordu. sonra ayrıldık tabi bi ömür burun kaşıntısıyla geçer mi? nedenini bilmiyorum, bilsem ayrılmazdım zaten :)


  • bykush  (03.07.09 06:01:16) 
en çok sinir ucu bulunan yerlerden birisi de burundur. alerjenlere en çok ve ilk olarak buradan tepki verilir.

kız arkadaşın elbisesinden, kullandığı parfümden ya da salgıladığı tere vs.. alerjiniz vardır.
  • Kazmapolitan  (03.07.09 08:45:57 ~ 08:50:13) 
ben kbb'ciye gittigimde, once tanisma fasli oldu doktor ile odada. bir 5-10 dakika sohbet ettikten sonra ilk lafi su oldu,

"ilk olarak allerjiden supheleniyorum, geldiginizden beri 2-3 kez burnunuza dokundunuz"
  • la traviata  (03.07.09 12:01:36) 
ben sinirlendiğim zaman cok burnum kasiniyor, cok sık sinirlenen bi insan degilim ve nadiren sinirlendigimde de vucudumun tek tepki verisi burnumun kasinmasi,

belki sende de bi duygu durumunun yansimasi falandır, paylasayim dedim :)
  • tehanu  (03.07.09 12:08:17) 
[]

Havaalanında, online uçak biletini hangi kredi kartıyla aldığınızı sormaları ve istemeleri

normal mi? Her zaman sorup, bakmak için alıyorlar mı?




 
iç hatlar için;
pegasus un sorduğunu hiç görmedim. ama thy sorabiliyor.

  • surprise  (30.06.09 18:26:53) 
bulunduğun havaalanına göre değişiyor. istanbul'da soruyorlar. miles&miles üyesi falansan sormazlar. misal erzurum'da hopa'da sormamışlardı bana..


  • okocha  (30.06.09 18:34:12 ~ 18:34:25) 
thy soruyor hem ic hem de dis hatlar icin. eger gidis-donus bilet ise ilk check-in yapilan noktada (gidiste) kredi kartinin ibraz edilmesi yeterli. yani gidis-donusun donus kisminda yine ayni kontrol yapilmiyor. ayrica, havalimanina gitmeden de bir thy bilet satis ofisinde kredi karti-kisi-kimlik kontrolu yapilip bu konu onceden kapatilabiliyor.


  • feeling the blanks  (30.06.09 19:30:09) 
  • bordeaux  (30.06.09 21:29:02) 
bazen soruyorlar. özellikle de başka birisinin kartıyla alınmışsa bilet.


  • alkolikfedai  (01.07.09 03:33:02) 
[]

Yabancılar hangi Türk tatlılarını severler

Yabancılar en çok hangi Türk tatlılarını seviyor? Lokum ve baklava geliyor aklıma ama başka ne olabilir? Cezerye severler mi mesela ya da sarı burma? Ne götüreyim kafam karıştı... Baklava pahalı bi de..




 
en güzeli lokum. türkiş dilayt. hem de ucuz. cezerye de bi çeşit lokum zaten. havuç lokumu. yapılışı aynı.


  • kibritsuyu  (30.06.09 16:00:40) 
yabancılar nereli? (aliens geldi aklıma) ruslar çoğunu bilir ve severler kafkaslara aşinalıktan dolayı örneğin.


  • justaddwater  (30.06.09 16:02:09) 
  • o s c a r  (30.06.09 16:03:49) 
baklavaya +1


  • aithra  (30.06.09 16:18:54) 
hepsini severler sonuç olarak hepsi de farklı bir lezzet olacak. onun için lokumdan daha lezzetli baklavadan daha ucuz çifte kavrulmuş güzel bir seçim olabilir. beğenilirliği de test edilmiştir.


  • bittersweetmemories  (30.06.09 16:25:53) 
bülbül yuvasi, şöbiyet.


  • karamuratbenim  (30.06.09 16:32:05) 
kerane tatlısı


  • serseri marti  (30.06.09 16:39:46) 
Tabiki baklava. Elin Avustralyalısı, Slovenyalısı, ispanyolu vb. TR'den her gelişimde baklava istiyorsa bunda bir iş olmalı. Zamanında baklava, çifte kavrulmuş lokum ve kestane şekeri götürmüştüm, adamlar sadece baklavalara hücum edince diğerleri bana kalmıştı :) Baklava dediysek de fıstıklı tabiki, bir de güzel bir yerden olsun mümkünse :P (Sanki kendime istiyorum ya)


  • renz  (30.06.09 17:23:24) 
Burma mıdır nedir, öyle bir tatlı var.. Bir de kadayıf. Arkadaşlarım arasında popülaritesi en yüksek olan şeylerden biri de badem ezmesi.


  • luin 41  (30.06.09 17:51:27) 
yahu tamam da hangi yabanci mesela bu. ingilizler baklavadan ziyade peynirli kadayifi seviyorlar cunku onlar sicak tatlilari severler, italyan arkadaslar da baklavayi dondurmayla yiyorlardi oyle seviyorlardi. cezeryeyi tatli olarak degil de kahve yanina falan severler almanlar. yani onceden restaurant da calisiyordum bu isler hep boyleydi.

ekleme: ha bi de su kucuk kucuk beyaz lokum varya hindistan cevizli olan, onu begenmeyen yabancinin turkiyeye girmesi yasak, oyle seviyorlar yani.
  • tm 100 series  (30.06.09 19:21:56 ~ 19:23:24) 
Bir AB projesi nedeniyle Litvanya, Letonya, İtalya ve İspanya ile ortaklığımız vardı. bir çok kez toplantı yapıldı farklı ülkelerde. Dolayısıyla bir çok paylaşım yaptık.

Baklava, kadayıf gibi şerbetli tatlılar zor olur ancak biz götürmüştük ve beğenerek yemişlerdi. Ayrıca gerek ülkemize geldiklerinde gerek bizim diğer ülkelere gidişlerimizde lokum, pişmaniye, cezerye, mesir macunu gibi tatlıların (veya şakerlemelerin) hepsi de beğenilmişti. Bir keresinde evimizde ağırlamış ve yemekten sonra kaymaklı ekmek kadayıfı ikram etmiştik. 7-8 ay sonra görüştüğümüzde o tatlının çok güzel olduğunu hatırlatmışlardı.

İlginç bir tat olarak mesir lokumu da deneyebilirsiniz. KEndine has acı tatlı karışımı çok ilgi görüyor. Bulabilirseniz iyi olur.
  • 44  (30.06.09 20:22:02) 
baklavayı bazı insanlar aşırı tatlı bulup yemiyor. ben daha az tatlı olan tatlıları öneririm.


  • clementine  (30.06.09 20:58:34) 
gulluoglu'nun kuru baklavasi. siparis bile almaya baslamistim ben vaktiyle..


  • nooneatall  (30.06.09 23:42:39) 
dondurmalı irmik helvası yedir onlara tatlı neymiş öğrensinler.


  • alkolikfedai  (01.07.09 03:41:00) 
[]

Araba kliması ve hız

Arabanın klimasını neden yavaş giderken açın derler? Bütün arabalarda böyle mi yani? Motora güç bindirdiğini biliyorum ama bunu aşan teknoloji yok mu?




 
yavaş giderken açın dendiğini ilk defa duyuyorum. hatta rolantideyken klimanın açılmaması tavsiye olunur...


  • hayo  (24.06.09 15:08:38) 
ben de ilk defa duydum. tam tersine klima, motor devrine bağlı çalışan bir alet olduğu için hızlı (daha doğrusu yüksek devirde) giderken daha güzel soğutur. ayrıca 1.4 16V renault clio ile klima baştan sonra açık vaziyette, katalog değerleri olan şehirlerarası 100 km'de 5.5 litre benzin tüketerek 700 km. yol yaptık. ne performans düştü ne yakıt tüketimi arttı. gözle görülür bir fark bile olmadı.


  • kibritsuyu  (24.06.09 15:32:05) 
eski araçlar için geçerli bu dediğiniz. yeni araçlarda klima ve motor bağımsızdır birbirinden.


  • atrin  (24.06.09 15:41:46) 
çokça duydum bu öneriyi. bütün arabalar böyle değil. güçlü motora sahip arabalar pek etkilenmiyor bundan. motoru pek güçlü olmayanlar özellikle yokuşlarda çekişte ciddi problemler yaşıyor. 'yavaş giderken açın' demeleri de 'basmayacaksanız açın' gibi algılamak daha doğru olur sanırım.


  • yirtik fani  (24.06.09 15:47:41) 
klimalar bir kayışla motora bağlı yani gücünü motordan alıyor. bu yüzden 4 5 beygir gücü çeker arabanın motorundan. elinden birşey gelmez bu konuda malesef. muhtemelen sana denileni yanlış anlamışsın sen. klimayı genelde rampa çıkarken veya araba sollarken kapaman tavsiye edilir.


  • argent dawn  (24.06.09 15:50:20) 
klimanın motor performansını, özellikle hızlanmayı düşürdüğünü herkes bilir ve aktif araba kullananlar da bunu tecrübe etmişlerdir. belki ortalama hızda bir etkisi olmaz ama ani hızlanmalarda çko farkeder.


  • faideli bilgiler  (24.06.09 16:01:18) 
not: 90 km'nin altında cam açmak daha tasarrufluymuş üzerinde klima açmak. mythbusters kanıtlamıştı.

ve evet 1.4 arabalarda mesela farkediyor klimayı kapatınca araba bir anda fırlıyor.
  • darknum  (24.06.09 16:34:59) 
atrinin dedigi gibi yeni modellerde bu klima olayi ayrildi.
ama otomatik vitesli bazi modellerde kick down yaptiginiz vakit klima motoru devredisi kaliyor...(sadece fan calisiyor mesela)!

  • ucan sincap  (25.06.09 11:35:34) 
[]

Güneşten Koruyucu Kremle Güneşlenmek

Güneşten koruyucu kremi vücuda eşit dağılımlı sürmeyip güneşte durursak amele yanığı mı oluruz?




 
Merhaba,

Eşit dağılımlı sürmenin hiçbir şekilde imkânı yok zâten. Bence, vücudun emebileceği kadarını sürdükten sonra ne yapsanız da boşa. Yani belirli bir süreden sonra ne kadar sürerseniz sürün, vücuda onu yedirmek zordur diye düşünüyorum. Dolayısıyla çok yanacağını düşündüğünüz bölgelere düzgünce sürün (Ense, kol, omuz vs.) ve kalanını da diğer bölgelere sürmeye çalışın.

Kolay gelsin.
  • nuage  (24.06.09 11:45:05) 
evet aynen öyle oluyor.
güçlü olduğunu sonradan öğrendiğim Coppertone kullandığım günün ertesi günü göğüs omuz aralığında el izim çıkmıştı. el izi güneşten yanmamış kısımdı tabi. :)
böyle aceleyle özensiz sürmek yaz boyu espri konusu haline getiriyor aman dikkat.
  • hayo  (24.06.09 11:54:34) 
bir süre omuzumda parmaklarımla oluşturduğum adidas three stripes logosu ile dolaştım


  • domine deyus  (24.06.09 12:06:39) 
kremi 2-3 saatte bir yeniden tatbik etmek gerektiği için, buna uygun kullanılırsa, ilk seferinde düzgün kremlenmemiş bölge illa ki ikinci seferde bir şekilde kremlenmiş olur. istenmeyen sonuçlar oluşmaz. gün içinde kremi yenilerseniz yanıkla falan uğraşmazsınız.


  • nevrotik pollyanna  (24.06.09 12:06:48) 
[]

Diş macunu değiştirmek

Diş macunu değiştirmenin bir zararı olabilir mi? Hep belli bir markayla giderken farklı bir markaya geçmek ya da ardarda farklı markalar kullanmak gibi..

Bir de en iyi diş macunu sensodyne mi? (kime göre, neye göre...)


 
Diş macunu degistirmek iyidir.


  • msb  (23.06.09 23:54:29) 
ben sürekli değiştiriyorum. yani şöyle bir ikili kullanıyorum. başlama tarihlerim farklı olduğundan, bitmeleri eş zamanlı olmuyor, almak zor gelirse diğeri bitene kadar devam ediyorum. bir farkı var mı bilmiyorum açıkçası ama zararını görmedim=)

kullandımlarım: ipana 7'nin normali ve gece versiyonu..
  • dambil  (24.06.09 00:13:59) 
@msb
diş macunu değiştirmek neden iyi?

@dambil
gece versiyonu ne oluyor, ne farkı var onun?
  • ermanen  (24.06.09 00:16:45) 
ben her seferinde farklı bir diş macunu alıyorum
hep aynı markayı kullanınca diş alışıyormul güzel tepkiler vermiyormuş ağız
değiştirmek güzelmiş
  • demlikposet  (24.06.09 00:19:05) 
haftada bir değiştirmek pek iyi olmayabilir ama ben değiştiriyorum arada mesela. sigara içiyorsan sensodyne faydalı olabilir ama daha pahalı diye illa en iyisi demek değil.

şu an 5 liralık bir diş macunu kullanıyorum mesela(pearl drops-smokers) ve çatır çatır çıkarıyor sigara lekelerini.
  • cro magnon  (24.06.09 00:20:26) 
bilmiyorum ki ne farkı var=)

anlayabildiğim tek farkı şu: gecenin tadı, kokusu daha güzel. bir de rengi farklı..
  • dambil  (24.06.09 00:36:08 ~ 00:36:33) 
Iyi iste :) Birkac uzman dis hekiminden duymustum, "Degistirin" diyorlardi.


  • msb  (24.06.09 00:40:11) 
ortodontistim ve dişçim diş macunun hava civa olduğu konusunda hem fikir.sadece ağza ferahlık verdiğini inatla söylüyorlar.güvenirim bu adamlara.salla dişmacununu :)


  • ncrs  (24.06.09 02:00:07) 
@ncrs
o kadar da değildir ya. ne kullanalım peki :)

  • ermanen  (24.06.09 10:59:19) 
[]

Uçakta diş etlerinin ağrı yapması

Uçakta diş etlerinin ağrı yapması normal mi? Özellikle inişe geçerken oluyor, basınç değişiminden olsa gerek, size de oluyor mu?




 
bana olmuyor.


  • nawres  (18.06.09 14:26:34) 
taşak kamaşması diye adlandırılan negatif g kuvvetinin sonucu gibi geldi bana.


  • kibritsuyu  (18.06.09 14:33:43) 
eğer ağrı yapan belirli bir diş ise çürüğünüz olabilir. diş hekimine göründünüz mü ?


  • trocero  (18.06.09 18:57:30) 
[]

Uçakta fotoğraf makinesi kullanmak / fotoğraf çekmek

Uçakta fotoğraf çekmek, uçağa zarar verebilir mi hiç? Elektronik cihazları kapatın diyorlar ama fotoğraf makinesınden emin olamadım. Dijital fotoğraf makinesinin ne zararı olabilir?




 
facebook'ta, albümünde uçaktan çekilmiş yeryüzü fotoğrafı olmayanı dövüyorlar.


  • hevipeyra  (17.06.09 14:52:53) 
Bir kaç ay önce uçakta fotoğraf makinesi kullandım. Kimsede bir şey demedi.


  • huleyn  (17.06.09 14:54:28) 
Kalkış ve iniş sırasında yasak olmakla birlikte uçuş sırasında kullanılabilir.


  • gayrisabit fikir  (17.06.09 14:57:04) 
iniş kalkışı bilmem ama uçuş esnasında hostese sormuştum kullanabilirsiniz demişti.


  • s nek  (17.06.09 15:04:37) 
her türlü elektronik cihaz sadece kemer ikaz ışıkları yanarken kullanımı yasaktır. onun dışında ipod, psp, fotoğraf makinesi kullanabilirsiniz efendim


  • nl extreme  (17.06.09 16:03:08) 
Peki ama neden yasak? Sadece flaş mı sorun, flaşını kapayıp çekerim o zaman. Daha teknik bir sorun yaratabilir mi yani?


  • ermanen  (17.06.09 17:17:33) 
İniş kalkış sırasında uçak düşerse eldeki alet senin veya başka bir yolcunun daha fazla yaralanmasına, ölümüne neden olabilir.


  • pichoscosama  (17.06.09 19:43:06) 
hem o, hem de "ne olur ne olmaz"cılık. bluetooth bağlantısı kurabilen, kendi kendine internet'e bağlanabilen fotoğraf makineleri bile var günümüzde.
sonuçta iniş ve kalkış uçuşun en kritik aşamaları.

  • 386 dx  (17.06.09 19:45:41) 
[]

Havayollari e-bilet ciktisi

Online bilet aldiktan sonra, check-in icin havalanina gidince; e-bilet ciktisini gostermek gerekiyor mu hic?




 
hayır kimliğini gösterip ben buyum demen yeterli olacak.


  • nickim onbes harf  (15.06.09 00:52:30) 
sen gene de yanında taşı.Itinerary numberın gerekli olduğu durum olabilir,bir problem vs. olur,bilgisayarda adın görünmez misal,o kağıt senin yazılı belgen olacak.


  • afush  (15.06.09 01:11:51) 
thy için gerekmiyor.
zaten bileti online aliyorsan check-in'i de online yapip bilet çıktısı yerine boarding pass basmak daha evladir tabii..

  • dr shephard ameliyathaneye  (15.06.09 01:49:54) 
çıktıya gerek olmasa da, herhangi bir sorun olması ihtimaline karşın pnr kodunuzu biyere not alırsanız iyi olur


  • mngdsr  (15.06.09 03:42:34) 
Gittigin ulke icin vize gerekiyorsa pasaport kontrolu sirasinda donus biletinin oldugunu gormek isteyebilirler. Bu durumda rezervasyonunu gosteren bir kagit ya da e-bilet ciktisi gerekir.


  • wpi  (15.06.09 09:12:18) 
[]

Beyazlasmis Havuc

Beyazlasmis havuc bozulmus mu demektir? (buzdolabinin icinde)
Pisirip yiyince bir sorun cikmaz sanirim di mi?



 
güzelim beyazladıysa onun vitamini bilmemnesi gitmiştir. olayı zaten karotende.


  • ne bok yedim ben  (14.06.09 23:51:54) 
bembeyaz degil ama. turuncusu gozukuyor hala. havuc, buzdolabinda ne kadar surede bozulur?


  • ermanen  (15.06.09 00:04:39 ~ 00:10:34) 
Merhaba,
Havuç öyle kolay kolay bozulan bir sebze değil diye biliyorum. Çok uzun süre durmuş olmalı orada? Üzerini tıraşlayıp kullanın mâdem?
Kolay gelsin.
  • nuage  (15.06.09 00:22:43) 
pişirildiği zaman hızla bozulan bir sebzedir. bu saatten sonra pişirilirse daha da çabuk bozulacaktır herhalde.


  • makineci  (15.06.09 01:00:32) 
pisirdim ve yiyorum simdi. birsey olmaz heralde.


  • ermanen  (15.06.09 01:04:11) 
[]

Duyuru'da ayni sorularin tekrar tekrar sorulmasi

ve ayni cevaplarin tekrar tekrar verilmesi... ne diyorsunuz bu konuda? onune gecilemeyecek sanirim, akisina mi birakalim?




 
Merhaba,
Ben her soru sormadan önce "Ara"yı kullanıyorum ama, herkeste bu alışkanlık oturmamış galiba. Gerçi "Ara"yı kullanıp da soruyu göremeyen de vardır. Arada kaynamıştır.
Moderasyon delirir bir süre sonra. Bir şekilde bir şey ayarlarlar. :)
  • nuage  (10.06.09 01:03:08) 
akışına bırak çünkü dün öyle olan şey bugün böyle olabilir. demek istediğim güncellik her zaman iyidir. tabi boku çıkmadığı sürece. bugün biri çıkıp beggin adlı eseri kimin sölediini tekrar sorsa monitöre kafa atarm. ama soran arkadaşın kafasını.


  • rentts1  (10.06.09 01:05:29) 
Bence akışına bırakılmalı, yani cevap vermek istemeyen kadar yeni üye olup cevap verecek vardır.
====Ütopik===
Diğer sorular alta kalıyor diye ise; tarih, tikli cevap sayısı, okunma sayısı modaratör önem puanı gibi girişere bir önem katsayısı üretilen kod yazılabilir. Bir de bulanık mantık vs.. ne güzel dönem projesi
===Geçti===

Edit: yani demek istedim ki zaten cevap vermekten sıkılınan bir soru ise kimse cevap yazmaz, adam aramak zorunda kalır cevabı. Serbest ekonomi gibi mi? Hiç anlamam ekonomiden.
  • ilkdefa  (10.06.09 01:06:46 ~ 01:08:54) 
bi ara want2die rehber yazmıştı "yeter artık sormayın bunları" gibisinden. çok güzeldi :( tabii sürekli tepede sabitleyemeyiz onu da.

bence yapılabilecek en iyi şey, insanlarda aramaya inanma bilincini güçlendirmek.
  • deckard  (10.06.09 01:07:47 ~ 01:07:55) 
beggin' fırtınasını atlattık en azından buna sevinelim derim. sözlüğün yazar ve yazar adayı sayısı sürekli arttıgından duyuruya gelenlerin sayısıda artıyordur muhtemelen. o yüzden sürekli bir uyum uyuşma süreci halindeyiz. aslında duyuru açmadan once dikkat edilecekler başlığı daha görünür bir yere iliştirilse hatta duyuru açma sayfasına konulsa biraz daha rahat olur sanırım


  • patricia teyze  (10.06.09 01:08:46) 
bazi sorularin birden fazla sorulmasi kacinilmaz sanirim. mesela "su video'daki hayvan nedir" sorusunu arayarak da bulamazsin heralde. duyuru'yu daha cok takip eden birinin gozune daha cok batiyor boyle seyler :)


  • ermanen  (10.06.09 01:14:57) 
ne zararı var ki?
ben bazen bilgisayar karşısında o kadar sıkılıyorum ki duyuruya yeni bir soru gelsin diye dua ediyorum nerdeyse. Gönüllülüğe dayanan bir şey ne de olsa burdaki sorulara cevap vermek, daha önce sorulduysa ve sıkıldıysanız cevap vermeyin olsun bitsin.

ama tek bir soru için aynı cevapların tekrar tekrar yazılması derseniz haklısınız, bence asıl o çok sıkıcı ve cevabı daha önceden vermiş olan kullanıcıyı hiçe sayan bir durum.
  • hayali arkadaş  (10.06.09 02:14:59) 
Bir örnek vermek istiyorum. Dün rapidshare' den - premium account - olmadan hani böyle partların hepsini yapıştırınca otomatik olarak indirecek, arada bekleyecek falan - bir program lazım oldu. Ara' dan aradım ama bulamadım inanın - kesinlikle benim öküzlüğüm kabul ediyorum ama bulamadım napim - şimdi bunun için bi' duyuru açmaya çekiniyorum. " Kaçıncı kez soruluyor yahu bu cık cık cık " ile başlayan mesajlar gelecek diye tahmin ediyorum. Sorulsun abi nolcak lan. Yok ağlamıyorum gözüme bi'şey kaçtı.


  • charlesbukowskiineksi  (10.06.09 09:19:19) 
"çaylaklık sıram niye ilerleyeceğine geriliyor" diye sormasınlar da beggin'e bile razıyım.


  • kibritsuyu  (10.06.09 09:47:57) 
ben önüne geçilemez diyorum. şu yapılabilir. cevap vermektense aynı sorunun sorulduğu duyuru/soru'ya "git" vermek ve hafif de ayar vermek kullanıcıya belki belki sağlar biraz daha dikkatli olmasını..


  • dambil  (10.06.09 10:58:44) 
her tarafta açıkladılar. çaylaklık sırası muhabbetlerini, sormayın artık yahu? her hafta kemer takmak zorunlu mudur diye sorayım ben de o zaman. açıp bakmak yerine cevap verecek insanlar var nasıl olsa diye.


  • darknum  (10.06.09 12:08:02 ~ 12:08:50) 
bariz konuların tekrar tekrar sorulması hiç iyi değil.
sabiha gökçen'den kadıköy'e nasıl gidileceğini soran en az 10 duyuru vardır.
bi noktadan sonra cevap yazmayı bıraktım ben.
aç google'dan bak. hadi google'da bulamadın, duyuru'da bi ara, öyle sor.
  • cruor  (11.06.09 02:07:20) 
[]

Reklam icinde marka asagilamak

Bazi reklamlarda goruyoruz, kendi markasinin reklamini yaparken rakibi olan markalari asagiliyorlar. Yalniz video paylasim sitelerinde gordum genelde, televizyonda yayinliyorlar mi bilmiyorum, acaba fanlari mi yapmis ondan da emin degilim. Bunu yapmak yasal olarak serbest mi, yoksa sadece televizyonda mi yasak? Nedir durum tam olarak?




 
Hocam Reklam Özdenetim Kurulu web sitesinde şöyle bir ifade var:

Madde 12:
Pazarlama iletişimi, hiçbir kişiyi ya da bir grup kişiyi, firmayı, organizasyonu, endüstriyel veya ticari faaliyeti, mesleği veya ürünü aşağılayarak veya alay konusu yaparak kamuoyu önünde küçük düşürmemelidir.

Bir ürün, rakiplerinden farklı olan özelliğini ya da üstünlüğünü tüketiciye bir alternatif olarak sunabilir. Ancak bunu kötüleme sayılacak biçimde veremez. Başka ürün veya ürün gruplarının kullanımını engellemeye yönelik mesaj vermemelidir.

Bu tip reklamlar el altından paylaşım sitelerinde yayılıyor olabilir. Ben de benzer bir reklamı coca-cola & pepsi şeklinde görmüştüm. Ama televizyonlarda bu tip reklamları görmek imkansız. Reklam yaparken, rakip firmanın logo ve/veya ismini de kendi reklamında kullanıp doğrudan onu küçük düşürmek yasalar çerçevesinde de yasaklıdır muhtemelen, gayet de normal hatta zorunlu bir durum gibi geliyor bana.
  • Lethe  (08.06.09 20:38:59) 
böyle bişi olamaz. en azından türkiye deki yasalara göre suçtur. ama bunun da yolunu bulmuşlar misal oxi action reklamlarındaydı sanırım diğer markanın ürününü mozaikleyerek gösterip etkisiz olduğunu gösteriyorlar ama diğer markanın calgonit olduğu o kadar belli ki. yani çakallık diz boyu her zamanki gibi.


  • rentts1  (08.06.09 20:40:05) 
Aşağılamak değil de yurtdışında ve özellikle ABD'de rakip markanın ürününü göstermek/karşılaştırma yapmak/rakip ürünün reklamını alaya almak serbest.Rök'ü de kendinden başka takan yok pek.


  • eftalit  (08.06.09 20:54:05 ~ 21:15:34) 
Hemen bir örnek;

www.youtube.com
  • Lethe  (08.06.09 20:55:48) 
türkiye'de yasak.
rtük kanunu 4. madde (m) "Halkı aldatacak, yanıltacak veya haksız rekabete yol açacak reklam yayınlarına yer verilmemesi."

  • marcelorios  (08.06.09 21:12:30) 
yurtdışında bazı ülkelerde var o olay ama türkiye'de yok. özellikle pepsi'nin kola otomatından kola alan çocuklu reklamı ve audi'nin anahtarlıklı reklamı bunlara güzel bir örnek.


  • sanal uyku  (08.06.09 22:16:04) 
[]

[sinema] Soyle filmlere ornek verebilir misiniz?

1. Şu yonetmenden beklenmeyecek kadar kotu filmler?
2. Şu yonetmenden beklenmeyecek kadar iyi filmler?
3. Şu oyuncu(dan/lardan) beklenmeyecek kadar kotu filmler?
4. Şu oyuncu(dan/lardan) beklenmeyecek kadar iyi filmler?
5. Izlemeden once herseyiyle kotu gibi duran ama izledikten sonra iyi cikan filmler?

not: kime gore neye gore durumlari da var tabi ama olsun...

 
filmler iyi mi kotu mu bisey diyemem ama mahsun'un yonettigi iki film de kendisinden beklenmiyordu sanirim? (beyaz melek - güneşi gördüm)


  • la traviata  (08.06.09 20:24:02) 
1- requiem for a dream: darren aronofsky
2- the mummy: stephen sommers
3- snakes on a plane: samuel jackson
4- vanilla sky: tom cruise
5- superbad
  • mortifera  (08.06.09 20:35:18) 
1. pedro almodovar(kika), ridley scott (g.i. jane, legend), oliver stone (alexander),
2.ron howard (frost/nixon),
3.al pacino (heat sonrası yaptığı pek çok şey, revolution), robert de niro(komedi denemeleri), marlon brando (the island of dr. moreau)
4.leonardo di caprio(revolutionary road), keanue reeves (neredeyse oynadığı her şey iyi ama adam oyunculuk yapamıyor, bu haksızlık),colin farrell(in bruges)
5. hımm önyarılı olmamak lazım.
  • linuswithnoblankets  (08.06.09 20:44:41) 
2. trophic thunder - ben stiller.
3. seraphim falls - liam neeson ve pierce brosnan var diye izledim ama film dandik ötesi.
4. in bruges - colin farrell, changeling - angelina jolie (ben oyuncu olarak pek sevmem kendisini ama bu filmde bayağı iyi zaten oscar adayı da oldu yanılmıyorsam)
  • weeping guitar  (08.06.09 22:25:00) 
1. Spilberg - War of the worlds.
2. Cem Yılmaz - Hokkabaz.
3. Haluk Bilginer - Hırsız Polis.
4. Charlie Chaplin - The Great Dictator
5. Emmanuelle
  • pichoscosama  (09.06.09 00:13:14) 
1. intolerable cruelty (coen bros.)
2. donnie darko (richard kelly)
3. thick as thieves (morgan freeman) the score (marlon brando)
4. no country for old men (javier bardem)
5. american psycho
  • istanbul beyefendisi  (09.06.09 10:53:17) 
[]

Pirinci Ayiklamadan ve Yikamadan Pisirdim, Ne Olacak?

Pirinci ayiklamadan ve yikamadan pisirdim, mideme birsey olur mu, olme ihtimalim var mi, dogruyu soyleyin?




 
en fazla taş çıkar


  • buffy de vampir sayilir  (08.06.09 03:23:08) 
mideye bi şey olmaz herhalde de dişlere dikkat et, kırma.


  • zgrydn  (08.06.09 03:23:49) 
pakette satılan pirinçlerdense afiyet olur ama açık pirinçse mazallah diş kırar ya da böbrekleri uğraştırabilir kumları temizlemek için.


  • dinomazu  (08.06.09 03:25:48) 
eğer pilav yapıyorsan, yıkamamandan dolayı lapa olma ihtimali var.


  • benim de soyleyeceklerim var  (08.06.09 03:30:44) 
ben hiç yıkamıyorum ya pirinci. hem de carrefour pirinci falan yani. ayıklamaktan bahsetmek bile istemiyorum (:


  • hikaye mesture  (08.06.09 03:34:47) 
yıkanmamış pirinç lapa olmaz, yıkama sırasında su çekme şansı olmadığından daha kuru olur.
bir şey olmaz midenize falan.
ben yıkamanız taraftarıyım, bir dahakine artık..
  • aithra  (08.06.09 10:27:29) 
olabilecek en kötü şey taş sanırım , pirinçlerde zararlı kimyasal olmuyordu sanırım


  • demlikposet  (08.06.09 12:24:33) 
[]

Home (Yuva) Belgeselindeki Ada

"Home" belgeselinde, tum kaynaklarini kullanmis bir adadan bahsediyordu, butun ada erozyona ugramis, balikcilik icin kano yapacak agac bile kalmamis diyordu, rapiteu gibi birsey demisti sanki ama bulamadim, neydi o adanin ismi?




 
  • nerede o eski bayramlar  (07.06.09 00:47:37) 
valla kafayı buna taktım şu sonuç çıktı google'dan: Rapanui

en.wikipedia.org
  • hikaye mesture  (07.06.09 00:47:49) 
[]

Turkiye'de tatil icin ev kiralamak (yabanci biri icin)

Bir yabancinin Turkiye'ye gelip tatil yapmak icin ev kiralayabilecegi yerler nereler? Turkiye'nin her yeri degil de soyle Ege ve Akdeniz sahillerinde olabilecek, ve fiyati da uygun yerler. Otel ve tatil koyu tarzi bir yer olmayacak. Denize yakin ve sakin bir yer olsa daha iyi olur.

edit: bir de arastirabilecegi bir internet sitesi var midir? soyle bir baktim da villa kiraliyorlar genelde, onlar cok pahali olmaz mi?


 
ayvalık olabilir, özellikle sarımsaklıda evlerini pansiyona verenlerin sayısı oldukça fazla


  • uncle_sam  (05.06.09 22:54:23) 
[]

Kahve Falindan memnun kalmak?

"Surda bir kahve fali bakan vardi cok memnun kaldim". Ne demek bu simdi, kahve falindan nasil memnun kaliyorsunuz? Basarili kahve fali bakan ne demek?




 
fal: geleceğe dair yapılan tahmin
başarı: başarılı olma durumu

hadi bakalım 3 tahmin hakkın var :)
  • mortifera  (01.06.09 21:18:55) 
yani atip tuttugun seyler tesaduf olarak dogru cikinca basarili mi oluyorsun? hayir neyi biliyorlar da basarili oluyorlar.


  • ermanen  (01.06.09 21:21:22) 
insanın faldan anladığı şeyler farklı da ondan.

" Ay şekerim falcı, erdem adında bir sevgilim olduğunu ve annemin yaşını bildi" diyen biri o falcıyı başarılı buluyor. Zaten bildiği şeyleri falcının bilmesi daha önemli yani bazı fal meraklıları için.
  • clementine  (01.06.09 21:23:30) 
kahve falından ne bilinir abi? işte yeni biriyle tanışçan mı, yakınından biri trafik kazası geçircek mi, biri sana fesatlık yapacak mı, uzaylılar tarafından kaçırılıp derinin altına bir şey mi koyacaklar filan falan...


  • mortifera  (01.06.09 21:23:46) 
fal bakan kişi o an sizin hayatınızda olan olayları bildiğinde ya da ne biliyim tanıdığınız, bildiğiniz insanların isimlerini soyledığinde inandırıcılıgı artar. sonucta habire gelecekten bahsetse, "su olacak, bu olacak" dese o an ıcın sıze ne ıfade eder kı. ama tutup da "senın calıstıgın sırket bılmemkac harften olusuyor, ıcınde de su harfler var, orda bılmemkım var, senın ayagını kaydırıcak ya da senın terfı etmenı saglıcak" dese mesela, ıyı kahve falı baktıgı -en azından o an ıcın- soylenebılır. sonrasında dedıklerı de cıkarsa o zaman bu ısı gercekten ıyı yapıyor denılebılır. krıterler hem o an sızı ıkna etmesı, hem de gelecek ıcın soyledıklerının cogunun ya da bır kısmının cıkması olabılır mesela.


  • think martini  (01.06.09 21:36:44 ~ 21:37:45) 
birincisi şimdiyi doğru bilmesi
ikincisi de geleceği doğru tahmin etmesi
bonus: gelecekle ilgili güzel şeyler söyleyip insanın moralini düzeltmesi
bence :) (hiç falcıya gitmedim ama(para veremem o kadar), insanlardan duyduğum kadarıyla
  • kanuniye  (01.06.09 21:38:17) 
"falcının bildiği tek şey karşısındakinin ahmak olduğudur" yazıyordu (bkz: dublorün dilemması) adlı romanın biryerinde. bunu biliyorsa başarılıdır derim ben.


  • posteriti  (01.06.09 21:52:40) 
kahve lekesine çok benzeyen mürekkep lekeleri gibi belirsiz uyaranlara bakıp ondan anlam çıkartmak psikolojide de kullanılan birşey, rorshach testleri bunun en iyi örneği. Ama projektiftir, karşısındaki ile ilgili değil, algılayan kişinin kendisi ile ilgili bilgi verir.
Bir taraftan da sezgi bilim disiplinleri tarafından da kabul edilen birşey. Damassio isimli bir neuroscientist bu sayede nobel aldı. Örtük olarak öğrenilen ve birçok durumda bilinç düzeyinde değerlendirilemeyen bilginin kullanımı özellikle beyin araştırmacıları tarafından hala üzerinde durulan bir konu. Bir sürü çalışma var bu konuda.
Yani bu mantıkla kişinin karşısındaki ile ilgili bazı şeyleri sezmesi olanaksız değil.
Neyse sonuç olarak bunların hiçbiri kahve falını doğru yapmıyor elbette. Ama uygulayıcılarının çoğu gerçekten birşeyler sallayıp dursalar bile şaşılacak biçimde tutturdukları oluyor.
Kahve falı baktıranların amacı da zaten gelecekteki belirsizlikten yalan yanlış da olsa kurtulma isteği oluyor çoğunlukla. Tanıdığım bir kadın kendisinden 30 yaş kadar büyük bir adamla birlikteydi ve tüm vaktini ve parasını kendisine "ailen sonunda ilişkinizi kabul edecek" diyen falcılarda harcıyordu. Böyle birşey asla olmadı tabi ama o bunu her duyduğunda inanılmaz rahatlıyordu.
Bir taraftan insanlar kendileri ile ilgili birşeyler duymayı da seviyorlar, psikologa sırf bu yüzden giden insanlar olduğu gibi burçlar da böyle bir amaca hizmet ediyor üstelik de sezgi gibi açıklanabilir bir duruma da dayanmıyorlar.

sonuç olarak alan memnun satan memnun :)
  • hayali arkadaş  (01.06.09 23:15:40) 
falcılar, zaten bildiğiniz şeyleri size söyleyerek paranızı alan sahtekarlardır. anlam veremediğim bir şekilde bazı insanlar bundan ciddi şekilde etkilenebiliyor.
teorik olarak bir insanın kendi geleceği hakkında öngördüklerinin tutma şansı, herhangi bir falcının öngördüklerinin tutma şansı ile aynıdır.
yani kendi kendinize de sallayabilirsiniz. paranız da cebinizde kalır.

ha falcının biri bir laplace şeytanına sahiptir, ama buna rağmen hala falcılık gibi şeylerle uğraşacak kadar gerizekalıdır. onu bilemem.
( kaos teoremi göz ardı edilmiştir )
  • cruor  (02.06.09 01:25:07) 
cinlerle iletişimi kuvvetli demek, başarılı kahve falı bakan.
bir insan geleceği bilemez ve hatta kendi beş duyusu dışındakileri de.
gel gelelim cinler de geleceği bilemez sadece belli tahmin yöntemleri vardır.
herneyse, gereksiz işler.
  • aithra  (02.06.09 10:56:56) 
cinlerle ve ruhlarla iyi iletişime geçenler bakıyor.


  • teutonic-terror  (08.02.20 00:22:22) 
kahve falı, tarot falı, yıldızname, durugörü, el falı, rüya yorumu, katina aşk falı, su falı, iskambil falı gibi birçok spritüel hizmetleri alabileceğiniz online fal sitesi. ayrıca bu işe yıllarını vermiş tecrübeli falcılar sizinle hiç sıkılmadan ilgileniyor. www.falbahcem.com


  • acemi___rallici  (13.02.20 18:50:16 ~ 14.02.20 03:27:09) 
[]

Inanmak ve savunmak

Bir insan inanmadigi birseyi neden savunur? Bir de inandigimiz birseyi savunmak zorunda miyiz?




 
kaliriz.
(bkz: debate)
(bkz: munazara)

bir de sosyal psikolojide gecen conformity diye bir olay var ki turkce tam karsiligini bilmiyorum ne yazik ki. mesela bir sınıf dolusu insan var ve cogunluk siddetli bir sekilde bir dusunceyi savunuyor ve sen buna inanmasan bile onlara uyum sagliyorsun. bu konuda yapilmis bir suru tuhaf deney de var..
  • kayranin kedisi  (22.05.09 20:56:03) 
hmm evet conformity, bu cevabi ben de vermistim bir soruda. munazara da kararlastirilmis sekilde yapiliyor sanirim. bir sekilde zorunda kaldigimiz durumlarda oluyor yani.

peki zorunda kalmadigimiz halde yapar miyiz bunu?
  • ermanen  (22.05.09 21:01:01 ~ 21:01:16) 
ben yapıyorum bazen. dine inanmam ve dolayısıyla türban'ı da doğal olarak saçma bulurum. ama bir chpli karşısında türbanlıları savunmak zorunda kalıyorum. annem bana yobaz oldun sen, akp'ye oy verirsen şaşırmam der mesela(ne var ki sosyalist bir partiye üyeyim)


  • cro magnon  (22.05.09 21:12:51) 
aslinda zorunda kalmadan da yapiyoruz bence. mesela bir arkadasimiz bir suru para verip bir elbise aliyor hevesle ve elbisenin rukus oldugunu dusunuyoruz ama kiz o kadar mutlu bir sekilde soruyor ki "yeni elbisem guzel mi?" diye, eh bizde mecburen "evet cok yakismis, gule gule giy" diyoruz.

(bkz: cognitive dissonance)

bu cognitive dissonancela ilgili mesela bilindik su ornegi de verebiliriz; adam komur icin ak partiye oy veriyor ama aslinda mhpli. ak partinin iyi olduguna inanmamasina ragmen komur aldigi icin kendini bir sekilde borclu hissediyor. bu durumda da bir sure sonra "aman herkes yiyor, bunlar hem yiyor hem de is yapiyor" demeye basliyor cunku beyin dusundukleriyle yaptiklarinin celismesini istemiyor.
  • kayranin kedisi  (22.05.09 21:40:19) 
  • sui  (22.05.09 21:44:20) 
bazende arkadaşların arkadaşlarını kilitlemek için yapılır. misal ben evrim tartışmalarında şimdiki maymunlar niye insan olmuyor, senin atan şebekse bilemem benim atam insan komunizmde çöpçü ile işçinin maaşı eşit mi olacak, herkes istediği ile sikişebilecekmiş, her kadın şap diye veriyormuş gibi seviyesizliğin bir süre dibine vurup sonra ayı gibi gülerim.


  • ayiadam  (22.05.09 21:54:10) 
aşık olabilir bu eylemi gerçekleştiren arkadaş. mesela benim de yapmışlığım vardır. öğretmenime aşıktım. onun derse geç gelmesi ya da dersi erken bitirmesi en çok beni üzer ya da sinir ederdi ama bir gün sınıftaki öğrencilerden biri oğretmeni dersi erken bitirdiği için kurs yönetimine şikayet etmişti ve ben bu durum karşısında sınıfın geri kalanını organize ederek onların her biri için ayrı ayrı dilekçeler hazırlayarak imzalatıp öğretmene destek olmak amacıyla yönetime vermiştim bu dilekçeleri. yani çeşitli sebepleri olabiliyor.


  • kaldirim diplomati  (22.05.09 23:30:55) 
bende de başka bir psikopatlık var, şeytanın avukatı oluyorum mütemadiyen birinden normalde benim de savunacağım şeylerin karşı tezleriyle çıkabiliyorum.. herşey çok boyutludur türkiye insanına bu öğretilmelidir en çok. ama tabi bu psikopatlığım milliyetçilik, ırkçılık, faşizm vs gibi tam manasıyla karşsında yer aldığım kavramlarda geçerli olmuyor.


  • süpermaninkızı  (23.05.09 00:32:11) 
inatçılık ve ego ilişkisi.


  • turkish tekila  (23.05.09 01:40:34) 
münevver karabulut'un o iğrenç katilinin avukatı mesala..
hala suçlu diyemiyoruz cem garipoğlu'na.. yargılanıp "suçlu, katil" sıfatına bürünemedi henüz.. sadece "zanlı" seviyesinde.. ama ak göt karagöt, neyin ne olduğu apaçık belli (imho).. herkesin bu durum karşısında "inandığı" ve "inanmadığı" şey ortada sanırım..

ama bu eleman yakalanıp yargılanacaği zaman bunun avukatı nasıl savunacak bunu..

tam olarak "inanmadığı bir şeyi savunacak" adam.. veya kadın..
  • fuck milk get beer2  (23.05.09 04:15:32 ~ 04:15:53) 
Ateistim, ama kemalist rejmin türbanlılara yaptığı baskıdan iğrendiğim için her ortamda türbanın özgürlüğünü savunuyorum. Halbuki başörtüsü/türban bana saçma gelen bir şey. Hatta 2 belediye, 1 milletvekili seçiminde AK Partiye oy vermişliğim var, antikemalist yanım ağır bastığı için.


  • pichoscosama  (23.05.09 04:19:07) 
1 ... •242526272829303132   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.