[]

Avokado iyisini bulmak zor mu artık?

Avokado nerden alsam kötü çıkıyor. Doğru düzgün olgunlaşmıyor. Pazardan da alsam, farklı marketlerden de alsam aynı. Son zamanlarda böyle bi sorun mu var? Türkiye'de mi bi sorun var? Başka ülkelerde de var mı acaba aynı sorun?

Bazı yerler yazın başına kadar hasadı olur demiş. Yazın mevsimi olmuyor o zaman. Bunun etkisi var mı? Her yaz mı sorun var o zaman?


 
portekizdeyim 1 haftadir avakado yiyorum. kocaman, etli, yagli, krema gibi muhtesem. orada resmen avokado diye erik yiyormusuz. m e vsimle alakasi yok bence ulkedeki kalitesizlik trendi ile alakali.


  • buenosdias  (20.07.23 17:18:15) 
Avokadonun da kendi içinde cesitleri var. Hass avokado çeşidi en lezzetlileri bence; dışı kahverengimsi olanlar. Bulabilirseniz onlardan alın; daha büyük ve içleri daha kremamsi oluyor.

Ama bunun dışında Türkiye'de yaşarken son 4-5 aydır ben de hiç düzgün avokado bulamıyordum, şimdi gayet lezzetlilerini alıyorum.
  • fraise  (21.07.23 00:24:58) 
[]

Az bilindik güzel dizi öneriniz

çok dizi var ya. seçmek zor. ne önerirsiniz?

daha çok gizemli ve şaşırtıcı dizileri seviyorum. bilimkurgu, aksiyon, gerilim türlerinde daha çok. korku, fantezi, doğaüstü de olabilir. "Dark" fena değildi mesela. Black Mirror, Westworld falan bilindik zaten. Az bilindik güzel dizi arıyorum ben. 1899 gözüme çarptı, tek sezondan sonra iptal edilmiş ama, belki izlerim.


 
tabula rasa


  • chanandler bong  (21.06.23 14:09:56) 
the lost room

eli yüzü düzgün gizemli mini dizi
  • freebird5406_2  (21.06.23 14:14:13) 
bron/broen


  • bay b  (21.06.23 14:25:17) 
  • unalub  (21.06.23 14:26:17) 
gamorah. pişman olmazsın


  • koela  (21.06.23 14:31:31) 
Gizemli şaşırtıcı değil ama komedi için Spaced, Peep show.
Gizem için Mindhunter derdim.

Edit: Gizem ve şaşırtıcı için amazon prime'da upload vardı. Güzeldi, öneririm.
  • Amaranta ursula  (21.06.23 14:41:54 ~ 14:58:51) 
welcome to eden nispeten gizem barındırıyor. 2 sezonu bitti fakat 3. sezon için henüz onay almadı


  • janavarorion  (21.06.23 14:50:47) 
Devs, Continuum, upload


  • bartholomew87  (21.06.23 14:53:02) 
barry


  • buenosdias  (21.06.23 15:10:43) 
Ozark net.

Bron/broen de olabilir.

Plasem ise trapped.
  • drako  (21.06.23 15:15:05) 
utopia (uk)


  • pide  (21.06.23 15:19:22) 
severance. son zamanlarda izlediğim en iyi diziydi.


  • sta  (21.06.23 15:29:41) 
drops of god güzel bir diziydi, öneririm. shrinking de aynı şekilde.
önerim de dizi izleme sitelerinde apple tv dizilerini araştırman. bir kaç tanesinde bunun ayrı bir sekmesi de var. genelde apple dizileri tr deki mainstreamlerde olmadığı için duyulmayabiliyor, dikkatlerden kaçıyor. ama dizileri onun da diğerleri kdr iyi.

  • sirkelimon  (21.06.23 16:48:35) 
Muhteşem bir kaç tavsiye;

The missing
Black spot
  • deer hunter  (21.06.23 19:41:53) 
Fleishman is in trouble


  • gap  (21.06.23 20:58:44) 
easy


  • fakat  (22.06.23 05:29:39) 
[]

Dikişli yara izine krem, bakım, yağ. İz en az nasıl kalır?

Bugun operasyondan sonra iki tane nur topu gibi dikişli yara izim oldu. Şimdi pansumanlı duruyor. Yarın akşam sabunlu suyla yıkayacam.

Operatör doktor krem sürmeyi önermedi. Ama öneren doktorlar da varmış. Yani izin daha az kalma olasılığı varken neden krem kullanılmasın ki?

Araştırdığım kadarıyla en iyileri:
- Contractubex
- Madecassol
- Scarex
- Dermatix
- Mederma
- Fucidin
- Colostre
- Siliskar

Başka unuttuğum vardır heralde. Sarı kantaron yağı da varmış ama yeni yaraya sürülmüyor demişler. Yeni dikişli yaraya en iyisi ne olur? Contractubex de mi yeni yaraya sürülmüyor? Scarex mi acaba en mantıklısı. Ya da dikişler alınana kadar bekleyip sonra mi krem kullanmalı...

 
Açık yaraya hiçbir şey sürmeyin. Dikişler alındıktan sonra doktora bir daha sorarsınız. Listelediğiniz kremler şu durumda zarar verebilir.


  • kobuzchu kiz  (03.06.23 00:43:20) 
dikişten sonra ilk yazdığınızı kullanırsınız. en etkilisi o.


  • candide  (03.06.23 00:47:04) 
kantaron yağı kullanın


  • cptxxx  (04.06.23 18:56:14) 
[]

Deprem ve zemin yapisi, jeoloji uzmanlari, alüvyon vs. kaliş vs. taraça

Merhaba,

Simdi Adana'nin jeomorfolojik yapisini arastiriyorum. Guney taraflari aluvyon ve bu deprem icin en riskli yerlerden. Hatay'daki bir sorun da zemin yapisinin aluvyon olmasiydi okudugum kadariyla. Adana'nin bazi yerleri ise kaliş veya taraça. Bir de yerlesimin cok olmadigi kuzeybati taraflarinda handere formasyonu var (kil, kiltasi ve silt iceren). Bunlar arastirdigim kadariyla aluvyondan daha iyi. Kalis sanirim bunlar arasinda en saglam olani oluyor. Raporlar ve makaleler de okudum ama depremle iliskileri hakkinda detayli bilgiler bulamadim.

Aramizda daha cok bilgisi olan var mi? Aluvyonun iyi olmadigini biliyorum ama diger zemin cesitleri hakkinda bilgi olursa iyi olur. Jeoloji uzmani cevap verebilirse de sukela olur.

Not: Bu arada kendi bulundugunuz yerleri de arastirin veya uzman kisiler tarafindan arastirilsin. Binanin durumu ve dayanikliligi da onemli.

 
kiltasi silt seyl hatta bazen arasina marn gelip ardalanir. bunlarin dayanimi pek yuksek degildir hatta yagmur gordugunde camur gibi olur ayrilir dagilir. ha uzerine bina yapilmaz denmez. ama bir kirectasina bazalta andezite gore daha dayanimsizdir. kiltasinin uzerine yeterli derinlikte radye ya da forekazik ya da jetgroud gibi imalatlar yapmak ve cozum uretmek icin siklikla uyguladigimiz imalatlar.

( dip not; hem insaat muhendisiyim hem jeoloji muhendisiyim)
  • turbo sadık  (08.02.23 19:08:57) 
[]

Insan hayatta ne istedigine nasil karar veriyor?

Evet agir filozofi sorusu gibi ama gercekliginde ta kendisi. hayatta ne istedigimiz aslinda daha cok okumak ve isle alakali ama daha farkli durumlar da olabilir. cogunlukla paraya da variyor bir nevi, durum nasil para kazanilira geliyor. evlenmek de var secenekler icinde.

evet bircok kriter ve etkileyen faktor var. toplum/cevre, aile, okul hayati, unv/bolum secimi, unv sinavi (ulkesine gore), hobiler, biriyle beraber olmak vs. zaman da buyuk bir faktor.

mesela neden o kadar bolum varken bu bolumu okuyorum, neden bu ise giriyorum, neden bu kisiyle evleniyorum. insanlar sanki kendini belli bir seye mecbur kiliyor gibi ve genelde lineer bir hayata. bi de sosyal medyacilar var tabii, orda da bisey olmaya calisanlar. internet ve sosyal medya aslinda cok fazla firsat ve secenek de getirdi.

cogu kisi icin kolay degil farkli seyler denemek, dusunmek, istedigini yapabilmek. turkiye ve enflasyon durumlari bu tip sorulari biraz hafife itiyor gibi ama daha genel dusunebiliriz. kendinizden ornek de verebilirsiniz. felsefi veya norofizyolojik de dusunebilirsiniz.

 
27 yaşındayım bu zamana kadar hiç tam olarak ne istediğimi bilemedim, bilebileceğimi de zannetmiyorum. Her zaman “neyi istemediğim” ile hareket ettim. Sonsuz seçenek içinde istemediğimiz şeyleri yapmayı eleyerek mutluluğa yaklaşabiliriz gibi geliyor bana.


  • ruhen hastayim ben  (15.01.23 19:04:10 ~ 19:05:39) 
Bu soruya ben de çok kafa yoruyorum. Ne istediğimi bilmek yerine genelde neyi istemediğimi bilme üzerinden ilerliyor ve bu da seçenekleri bir nebze azaltsa da bilinmezlik baki kalıyor. Allah'ını seven biliyorsa bana da söylesin.


  • Amaranta ursula  (15.01.23 19:05:22) 
Yaşayıp görerek, hayal kurarak karar veriyorum ben. Olacak olan var, olmayacak olan var. Meksika ilgimi çekiyor ama gidip yaşamam, yaşayamam. Bu bir çeşit alışveriş. İstediklerini yapmak için bir şeyler veriyorsun. Karşılığında aldığın şeyler verdiklerine değmeli. Hayatımızı bu kadar kolay değiştiremeyeceğimiz için çoğu hayalimiz gerçekleşmiyor. Ben ABD'de yaşamak istiyordum. Ama şu an hem ekonomik hem de hayat düzeni olarak kalkıp gidemem. Gitsem de hayalimdeki ABD'den farklı olabilir. Sonuçta oranın da gerçekleri, sorunları var. Karışık bir konu.


  • dissendium  (15.01.23 19:16:46) 
Valla ben hep gelişine vura vura 28’e geldim; bundan sonra daha planlı ve stratejik hareket ederim ama yaptıklarımdan da pişman değilim…


  • vedatchilipeppers  (15.01.23 19:30:47) 
Karar veremeyen, verdiği her kararda pişman olan biri olarak takipteyim.


  • Kahvedesu  (15.01.23 19:33:57) 
schopenhauer'in dedigi gibi insanin iradesi uzerinde hicbir kontrolu yoktur. tam tersine irade bizi kontrol eden kor bir guctur. yani insan evladi istedigini yapabilir de, istedigini isteyemez.

hayatimizdaki her sey cevresel sartlarla belirleniyor. burada kati bir determinizm var bence. mesela ben muhendis oldum. istiyor muydum hayir. niye oldum? cunku ajlik cok kotu bir sey. amerika'da millet neuroscience'ini felsefesini rahat rahat okuyor halbuse.

insanlar degil de cevreler bizi belirliyor. meshur 1927 solvey konferansi fotosu mesela. hepsi mi beyaz avrupali erkek olur arkadas (curie haric) nedensellikle aciklanamaz gibi gozuken seylerin baglantisini kavrayamadigimiz icin oyle gozukuyor. ve yine spinoza'nin dedigi gibi serbest dusus halinde taslar olarak, dustugumuz yere isteyerek dustugumuzu dusunuyoruz. ancak bunlar hep ilizyon.
  • antikadimag  (15.01.23 20:40:11 ~ 20:43:29) 
antikadimag +1

Öğrencilik hayatımın başından sonuna kadar ne istediğimi bulamadım. Üniversiteyi çoktan bitirmeme rağmen hala kariyer testlerine bakıyorum.

İstediğinizi sandığınız şeyler gerçekleştiğinde de mutsuz olmanız olası. Bazı insanlar küçük yaşlarda karar veriyor ve arkasında durup mutlu bir hayat yaşıyor. Ama onlar azınlık bir grup. Aslında çok istediğiniz bir şey olmadığından karar veremeyebiliriz. Bu bir problem değil zaten.

Ben deniyorum. Denemeden, saatlerce kafa patlatarak keşfedilecek bir şey değil.
  • perfectlysplendid  (15.01.23 21:04:30 ~ 21:06:58) 
Bir yerden başlayarak. Ciddi kararsızlık yaşayan kişilerde mükemmelliyetçilik eğilimi olabiliyor. Verdiğim her karar en doğrusu olmalı gibi. Zaten düşüncelerimiz, duygu ve deneyimlerimiz kararlarımız için ipuçları oluşturuyor. Kendimizce en mantıklı yola bu şekilde yöneliyoruz. Eğer ki yanlış kararsa, o süreçte yaşananları tecrübe olarak nitelendiriyoruz. Zaten büyüme ve kendini tanıma süreci dediğimiz şey de bu. Adım atmayıp en doğru hamleyi yapmayı beklediğimizde, konfor alanımızdan çıkamamış oluyoruz bence. Mesela evlilik kararı. Kendi kişiliğimize uygun, birlikte güzel vakit geçirebildiğimiz sağlıklı bir ilişkimiz var. Bu noktada sezgilere ve deneyimlere, düşüncelere güvenerek bi adım atılıyor. Bu adımı evleneceğim kişi benim için en ideal en doğru kişi olmalı biçiminde bi algıyla atmak var, bir de bu insan bana uygun birisi evleniriz anlaşamazsak boşanırız çözümsüz bir şey değil diye düşünmek var. Rahat bir bakış açısına ihtiyaç var hayatı deneyimlemek ve gelişebilmek için bence.


  • personaa  (15.01.23 22:04:38) 
Ne istediğimi bilmek zor ama yaşayarak ne istemediğini öğreniyorsun istediklerin buna göre şekilleniyor.


  • titanic kemancısı  (15.01.23 22:14:40 ~ 22:15:02) 
bizler biyolojik olarak hayvan sınıfındayız. beynimiz ve zayıflığımız bizi beraber yaşamaya ve doğaya hükmetmeye kadar götürdü. doktor, mühendis, öğretmen, yazılımcı, imam, tarihçi veya bilim insanı.. tüm bunlar insani icatlar. toplumsal yaşantımızın çıktıları. doğal değil. yerden bitmiyor yani.
dolayısıyla ben bunu yapmak için doğdum demek kendini kandırmak olur. insanlar hangisinde çok şöhret ve para varsa oraya yönelir veya çocuğunu yöneltir. parada, güvenlik ve dolayısıyla daha kolay bir şekilde hayatta kalma güdüsü var. şöhrette ise ego ve dolayısıyla zevk vardır.

hepimiz aynı makineden çıkıyoruz. düşüncelerimiz ve hayatımız temelde aynı. bir başka insandan farklı veya özel değiliz.
peki ben kimim derseniz, size şunu söylemek isterim; kendinizi ilişkilerde görebilirsiniz. kitaplarda veya aynada değil. bir başka kişinini ağzından da kendinizi göremezsiniz.
insanlarla olan ilişkinizide, doğa ve hayvanlarla olan ilişkinizde kendinizi görebilirsiniz. ilişkiniz sizi farklı kılar.

hayattan ne istiyorum diye soru soruyorum. sonra hayatın bana bir şey verme gibi bir görevi olmadığını hatırlıyorum. gelen giden hayattan bir şey istiyor. hayat oldukça yoğun, hayattan bir şey istemiyorum. hayatın yanına oturmuş, akıp gidiyorum. bir gün oturduğum yerden düşüp yok olacağım ve hayat varolmaya devam edecek. yüzyıllardır devam ettiği gibi.
  • Leonardo~Da~Vinci  (15.01.23 22:25:48) 
biraz deli edici bir düşünce fakat kırıklarla dolu bir betona dökülmüş su gibi -çok şanslı değilsek- bir yüzeye rastgele kırıklardan akıyoruz, biraz da isteğimizle mümkün olan yolu takip ederek ömrümüzü geçiriyoruz. içine doğduğumuz aile, din, ülke; yaşayabilme olasılığımız olan akabileceğimiz daha "iyi" kırıkları daha "iyi" hayatları baştan kesip atıyor, biz de önümüzde kalan kırıklardan akarak bir şekilde yüzeye düşmeye devam ediyoruz. adil mi? değil ama en azından hepimiz sonunda yüzeye düşüyoruz yani ölüyoruz, böyle bir adilane tarafı var, yersen.


  • marlonbranda  (16.01.23 01:22:09) 
fularsız entellik podcastinin özgür irade serisini dinleyin bence.
open.spotify.com

  • unalub  (16.01.23 11:17:51 ~ 11:26:05) 
[]

Urun paketlemede kullanilan, yirtilabilen kapak emniyet filmine deniyor?

Urun paketlemede kullanilan, yirtilabilen kapak emniyet filmine ne deniyor? Genelde silindir paketlemede oluyor. Silindir ilac kutularinda oluyor hep. Silindir protein tozu kutularinda da oluyor. Daire seklinde.

Protein tozu kutularindaki ince sac, aluminyum gibi. Ilac kutularinda genelde guclu bir kagit gibi oluyor.

Turkce'de tam olarak ne deniyor bulamadim.

Emniyet filmi diye arayinca farkli seyler cikiyor.

Ingilizce'de de farkli isimleri var sanirim: (ama hepsi ayni olmayabilir)
- cap liner (ama bunlar kapaga birlesik olanlar da olabilir)
- bottle seal
- pressure sensitive seal
- safety seal
- tamper-evident seal
- tamper-proof seal

 
Anladığım kadarıyla alüminyum folyo kapak ve/veya medikal conta
www.serkanetiket.com.tr

Edit:
ya da kapak folyo/folyosu
www.assanaluminyum.com
www.etapak.com.tr
  • kobuzchu kiz  (27.12.22 12:55:02 ~ 12:56:06) 
[]

Turkiye'de taharet muslugu nasil, ne zaman baslamis? Bide (bidet) niye yok?

Turkiye'de taharet muslugu nasil, ne zaman baslamis? Bide (bidet) niye yok?

Simdi taharet muslugu Islam ile alakali sanirim. Osmanli'lara mi dayaniyor peki? Nasil ve ne zaman baslamis yani?

Avrupa ulkelerinin bazilarinda "bide (bidet)" kullaniliyor. Sanirim Fransa'da cikmis ilk. Turkiye'ye neden "bide" gelmemis mesela? O bence daha iyi ve su sicakligi daha iyi ayarlaniyor.

Simdi modern taharet musluklarinda da su sicaklik ayari oluyor. Ek soru: Sizdeki nasil?

 
Osmanli zamaninda evlerde musluk ne gezer yahu. sebeke suyu/tesisat yoktu, disarida tuvalet ve tas/ibriklerde su vardi.

bidet hic kullanmadim da neticede turkiye'deki alafranga tuvaletlerdeki muslugun biraz daha luksu iste. hemen hemen ayni konsept. alaturka tuvaletlerde de zaten normal musluk var bidet koyacak bir yer yok.

genel olarak soruyu pek anlamadim.
  • hot potato  (25.12.22 23:21:44 ~ 23:23:13) 
@hot potato

Osmanli evlerinin nasil oldugunu bilmiyordum. Su tesisati tarihini de bilmiyorum. Osmanli'lara dayaniyor mu derken, su anki taharet muslugunun atasi olabilecek seyler de olabilir diye dusundum. Su anki evlerde olan taharet muslugu direkt alafranga tuvaletle mi baslamis mesela? Tuvaletin, alafranganin tarihi de isin icine giriyor. Tarih sorusu iste.
  • ermanen  (25.12.22 23:26:33 ~ 23:48:24) 
Bildiğim kadarıyla,

Osmanlıda ibrik sistemi var, alaturka tuvaletlerde hala tas ya da ibrik kullanılıyor.

Kazakistanda hortumlu şunun gibi musluklar kullanılıyor mesela alaturkada da klozette de,

www.interplast.info.tr

Klozete monte edilmiş taharet musluğu japonlarda var. Onlardan gelmiş olmalı.
  • Mirket  (25.12.22 23:38:51) 
yıl 2023 oldu, hala daha ankara'da yeni yapılan binalarda küçük tuvalete hela taşı koyuyorlar, hala erkan plastik marka ölçekli maşrapayla göt yıkanıyor. yeni yapılan ev diyorum. instela-static.info

osmanlı'da evde tesisat, musluk falan olsa bile klozetin tarihi maksimum 50-60 yıl falandır herhalde. o da lüks evlerde. köyden gelen sakar şakir* ayak yıkama banyosu ve boşa su akıtma makinesi zannediyordu mesela 46 yıl önce.

bidet'i bir türlü anlamadım. kıçımızda bokla klozetten kalkıp ördek yürüyüşüyle ötekine mi oturuyoruz, nasıl kullanılıyor o hiç anlamadım. sevdiğimin fransızı musluğu klozete adapte etmeyi akıl edemeyip yıkamaya ayrı klozet mi koymuş?
  • kibritsuyu  (25.12.22 23:43:36) 
@kibritsuyu +1


  • boyle buyurdum  (26.12.22 00:04:20) 
taharet musluğu değil de kaka yaptıktan sonra yıkama alışkanlığı evet eskiden gelen bir alışkanlık ve sanırım dini tarafta da sünnet. bir çok batı ülkesinde bu alışkanlık yok, kalkıp direkt gidiyorlar ya da kuru peçeteyle siliyorlar.

ibrik, musluk ya da bidet bunların araçları, asıl farklılık araçta değil de yöntemde. adam böyle bir yıkama ihtiyacı duymuyor yani.
  • roket adam  (26.12.22 00:38:08) 
Bide ya da bidet bunun aslında taharet musluğuyla ilgisi yok. Kadınların cinsel temizliği için yapılmış bir şey ama duyurudan anladığım kadarıyla zamanla evrilerek farklı kullanıma kaymış.

Çünkü bideye normalde ata biner gibi oturularak temizlik yapılır ve erkekler açısından pantolonla bu pek de ergonomik olmayacaktır :)

Yani dolayısıyla banyo ve yıkanmanın islamda temizlik açısından önemi düşünülürse bide ihtiyacının neden olmadığı anlaşılır. Avrupada özellikle de Fransa’da çıktığı düşünülürse amaç genel banyo yapılamadığı için bunun yerine kullanılan bir temizlik unsurudur. Türkiye’de Yalova’daki Atatürk müzesinde Atanın kullandığı banyoda hem klozet hem de bide bulunmaktaydı. Belki de ilk örneklerinden biri olabilir sanıyorum.

Osmanlı döneni için zaten yukarıda bilgi verilmiş. Hatta o kadar eskiye gitmeye gerek yok, şehirlerde tuvaletlerin evin içine alınması o kadar da eski değildir sanırım. Köylerdeki dışarda tuvalet olayına benim yaşım yetiyor seksenlerde bu çok normaldi.
  • epitaf  (26.12.22 01:04:29) 
bidet kullandım. taharet musluğu daha efektif, en güzeli japonların tuvaletleri.

taharet musluğu türk icadıdır. yurt dışına yaşamaya/çalışmaya giden, bavuluna taharet musluğu koyan birini tanıyorum.

benim evdeki vitra, taharet musluğu entegreli. necasetten taharet. kullanmak isteyip fırsatını bulamadığım için ortaya yazayım öyle. ilginç bir kelime taharet. alternatifi olmayınca en entel ortamda bile söylenmek zorunda.
  • gabe h coud  (26.12.22 09:23:45) 
Aslında çok güzel bir yerde soruyu özetlemişsiniz, aslında taharet musluğu/çubuğu alafranga tuvalet ile birlikte girmiştir mutlaka hayatımıza.

Çünkü alafranga tuvalete kadar, osmanlı sarayında da köydeki baraka tuvalette de popo taharet temizliği ibrik/sürehi/maşrapa tarzı kaplara doldurulmuş suyun sol ele dökülmesi ile yapıldı bin yıldan fazladır.

Alafranga tuvaletin hayatımıza girişi ve taharet musluğunda Japon'lardan etkilenmiş olabiliriz +1
  • John Bloor  (26.12.22 10:55:33) 
[]

Turkiye hakkinda begendiginiz, sikayet etmediginiz neler var?

Simdi tabii sikayet etmekte haklilik payiniz var, enflasyon, bilmem ne. Salgin da var. Dunya'da da bir enflasyon sorunu var tabii, ve genel sorunlar.

Ama biraz pozitiflik olmasi acisindan bunu sorayim dedim. Yeni yil zamlari gelmeden :)

Turkiye hakkinda begendiginiz, sikayet etmediginiz neler var? Yasadiginiz yerle/sehirle de alakali olabilir.

 
E-devlet süper bir icat. En yakını Estonya'nın sistemi. Ama biz hemen hemen herşeyi e-devlet üzerinden yapabiliyoruz.


  • heritage  (25.12.22 22:39:19) 
güzel yemekler. güzel iklim.


  • another satisfied lover  (25.12.22 22:44:36) 
Yemekler olabilir bence. Bu coğrafyanın yemekleri lezzetli ve sağlıklı. Bunun dışında yok benim açımdan.

2000-2002 döneminde yardımlaşma, milli birlik beraberlik vb insani özellikler güzeldi.
  • seaman  (25.12.22 22:45:15) 
Sağlık sistemi çökmüş haliyle bile bir çok devletten iyi.


  • Mirket  (25.12.22 22:45:27) 
1-e devlet uygulaması, komsu ülkelerde kurumlar ve bürokrasi çok ağır işliyor.
2-Turk mutfağı
3-Civardaki komşu ülkelere göre (kira ve alkol/sigara haric) hala ucuz olmamız
4-es dost akraba bağı
5-toplu taşıma ağının yaygın ve ucuz olmasi(Numbeo sitesinden karşılaştırma yapilabilir)

Evet yardımlaşma kültürü de son kalan değerlerimizinden.
  • uzayuzay  (25.12.22 22:46:56) 
Sigaranın ucuz olması, biber salçasının bulunabilmesi, her yerde bakkal büfe market olması, günün hemen her saati ihtiyaç duyulan şeyin bulunanilmesi, kaliteli çerez, çeşit çeşit yoğurt, pireyi deve yapmayan doktorlar ve genel olarak sağlık sistemi, taharet musluğu, tesisatçı/marangoz vs gibi zanaatçilere her yerde kolayca ulaşılabilmesi, her yerde camii olması dolayısıyla tuvalet aramak zorunda kalmamak, tahin pekmezin kolay ulaşılır olması..


  • IncredibleMau  (25.12.22 22:52:09) 
Doğu'da yaşayanlar gülüp geçebilir ama çok soğuk olmamasını beğeniyorum. Yaz bence çok güzel. Yazı çok seviyorum. Soğuk bir ülkede yaşasaydım yazın Türkiye'ye, Yunanistan'a gitmek zorunda kalacaktım belki de. İstatistiklere göre soğuk ülkelerde yaşayanlar en çok Türkiye, Yunanistan, İtalya, İspanya gibi ülkelere gidiyor.

Yemek konusunda da şanslı olduğumuzu düşünüyorum.

Tarih konusunda da Anadolu iyi bir yer.
  • dissendium  (25.12.22 22:54:12) 
Sağlık sistemi her şeye rağmen iyi ya. Yani ciddi fukara olduğum ve psikiyatrik tedaviye ihtiyacım olan bir zamanda çok iyi doktorlara denk geldim devlet hastanesinde. Onun haricinde kardeşimin ayağı kırıldığında da yine bir devlet hastanesi doktoru çok iyi ilgilendi.

Yemekler zaten dünya klasmanında en tepelerde bana kalırsa. Diyarbakır'da yediğim ciğeri hala unutamıyorum, Antep'e falan gitsem kafayı yerim herhalde.
  • vedatchilipeppers  (25.12.22 23:04:48) 
Türkiye'nin pek çok sorunu siyasi ve ekonomik. Siyaset ve ekonomi bu kadar kötü diye her şeye bok atmaya hakkımız yok.

Ülkedeki doğal güzellikler, yemek kültürü, yardımlaşma kültürü, misafirperverlik, tarihi zenginlikler, kültürel çeşitlilik ve daha pek çok şey Türkiye'nin artı değerleri.

Bunun dışında yukarıda belirtildiği gibi;
-çökmesine rağmen çoğu ülkeden iyi olan sağlık sistemi,
-e-devlet uygulaması,
-her telden çalabilen bir ortamın bulunması,
-bazı şehirlerde sokaklarda kedi, köpekten geçilmiyor olması

güzel, pozitif olan şeyler.

Ama iyi ama kötü, her ülke gibi bizim de çok farklı yönlerimiz mevcut. Politikacılara küstük diye ülkeye küsemeyiz sonuçta.
  • lesmiserables  (25.12.22 23:22:37 ~ 23:23:22) 
Apartmanlarin standart yerlesim modeli olmasi, yani daha cok "residential density". 3+1'lerin 4+1'lerin bollugu. Dolayisiyla zengin bir ulke olmamasina ragmen ev almak kolay, fiyatlar dusuk. Ayni sekilde kiralayacak evin bollugu, kolay ulasilabilir olmasi.


  • hot potato  (25.12.22 23:25:01 ~ 23:25:59) 
e-devlet denmiş denmese aklıma gelmezdi pek sık ihtiyaç duymadığımdan ama hadi kabul. genel olarak iyi sayabileceğimiz bi hizmet...
onun dışında aklıma gelen tek bir iyi yönü bile yok. türk mutfağı umrumda değil, zaten tadını sevmiyordum çoğu şeyin ki artık sağlıklı beslendiğimden türk mutfağındaki hiçbir yemek bana uygun değil. ha bu tüm ülkelerin mutfakları için geçerli, beslenmeyi keyfi değil de bir ihtiyaç olarak gördüğümden bu hiçbir ülke için bi artı veya eksi değil direkt olarak. ama Amerika'da ortalama bi kişinin alım gücüyle gidip grass fed et alabilecekken burada en ucuz kıymayı alıp geçiyorum mecburen yani yemekler açısından baksak da kalitesizliği veya alım gücüne oranla pahalılığı yüzünden türkiye yine kötü.

sağlık sistemi denmiş, toplu taşıma denmiş... ücretsiz sağlık hizmetine veya toplu taşımaya mecbur bırakan yine ekonomik olarak kötü durumda olmamız. yurt dışında yüzüne bakılmayan 5-10k birim paraya alınan arabalar burada lüks, haliyle toplu taşıma ciddi anlamda bir ihtiyaç. ihtiyaç duymamam gereken şeyler iyi diye bunlardan memnun olamam.

bir gün buradan kurtulabilirsem dönüp baktığımda özleyeceğimi düşündüğüm tek bir şey bile yok. beğendiğim yok da şikayet etmediğim herhalde mevsimlerinin pek kötü olmaması. kışları bi Kanada kadar soğuk geçmez veya yazları bi Texas kadar sıcak olmaz. Amerika'da görülen kasırgalarda, sellerde vs. evlerin filan paramparça olduğu durumlar yok. Amerika'da en sevmediğim şeylerden biri ahşap evler mesela, türkiyenin her tarafı betona boğulduğundan beton sevicilik içime mi işledi artık bilmiyorum ama beton binalar daha çok güven veriyor. tabi türkiyede o da tam güven veremiyor ucuza kaçan malzemeden çalanlar yüzünden ama tahminen güvenli olduğunu düşünüyorum şuanki evimin, tünel kalıp. tabi bahsettiğim gibi çoğu her konuda ucuza kaçılan yapılar olduğundan ve müstakil ev hayal olduğundan, evinde rahat rahat bişey izleyemediğinden/dinleyemediğinden genel olarak türkiyenin mimarisini seviyorum da diyemem o da aslında topluca ele alırsak negatif.
  • konetsu  (25.12.22 23:28:42 ~ 23:36:53) 
E devlet cok buyuk bir guvenlik zafiyeti bu arada. Ben kotu olarak degerlendirirdim.


  • another satisfied lover  (25.12.22 23:30:33) 
e-devlet
e-nabız
mhrs
internet vergi dairesi
e-beyanname
dijital bankacılık hizmetleri

aslında bu dijital dönüşüm dedikleri şey
  • astronom bey  (25.12.22 23:48:02) 
Karsi cins ile senin ana dilin ayni:) Daha ne olsun.

Usta, marangoz, terzi, kuru temizleme, tesisatci, boyaci, tamirat isleri vs ucuz, ulasilabilinir.

Mutfagimiz, yemek kulturumuz cok genis. Sebze, meyve bol ve secenek cok.
  • neck_and_neck  (25.12.22 23:50:41) 
E-devlet +1. İsviçre gibi ülkede kağıt kürek işleri için sürekli bir yerlerden para karşılığında kağıtlar almam gerekiyor, iki üç gün beklemek de cabası. Ayni kağıtlar 10 snde e-devlet sayesinde elimde.

Sağlık sisteminin iyi olduğunu düşünmüyorum ama bu diğer ülkedeki standarta ve insana verilen değere alistigim için sanırım. Hep örnek veririm ben bir covid aşısı oldum, sanki ameliyat olacakmışim gibi ilgilenildi ve bu hep boyledir. İki gün sonra esim Türkiye'de oldu; kurbanlık koyun gibi dizip içeri aldılar. Aşıyı yapıp yolladılar. Alerji olur mu diye bekletmediler bile. Herkesin suratı da bir karıştı.

Yemekleri seviyorum. tabii ki doğal güzelliklerini, denizini ve iklimini de. Bunları da iyice mahvetmeden fabrika ayarlarına dönmemiz tek dileğim.
  • fraise  (26.12.22 00:02:05 ~ 00:02:58) 
Yemekler

Para kazanmanın çok kolay olması

Edebiyat
  • deer hunter  (26.12.22 00:06:06) 
eğitim nasıl bi artı olarak görülüyor ki? hele ki bin kere değişip her seferinde daha kötüye giden eğitim sistemini düşününce? pozitif bilimlerin ağırlığını azaltıp dini eğitimi arttırdılar, düz liseleri kaldırıp anadolu liselerinin seviyesini düşürdüler, her yeri imamhatip doldurdular, her yere ilahiyat fakültesi yaptılar... üniversite ücretsiz olunca sanki zorunluymuş olmazsa olmazmış algısı gelişti ve aslında kişiye hiçbir şey katmayan sadece 4 yılını çöp eden bir süreç haline geldi. dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında durumumuz ne? son sıraları dolduracak, barajı zor geçenlerin doldurduğu bin tane apartman üniversitesi olması herkesin üniversite mezunu olması mı iyi? kendini geliştirmeyen, öğretim görevlisi olduğunda bulduğu veya hazırladığı slaytları güncellemeden on sene aynı şeyi okuyup geçen adamlar ne kazandırıyor öğrenciye? 60-70 kişilik sınıflarda genelinde ders programında belirlenen saatlerin tamamı bile işlenmezken, hocanın keyfine göre bazen dersler iptal olurken, öğretim görevlileri sorumsuzken ne öğreniyor öğrenci? kendi kendini geliştiren internetten yararlanan araştıran kişiler öğreniyor. kendi kendine öğrendiği bilgi ile dersleri geçiyor. okul öğretme yeri değil de bilgiyi test edip birkaç sınav sonunda diploma veren bir kurum durumunda. bilgisayar bölümündeyim daha ingilizcesi ilkokul seviyesinde olan tonla kişi var sınıfta... okulda anlatılan dışında kendini geliştirmeyenin kaldığı seviye bu. öğrenmeden ortaokulda lisede bi şekilde geçmişler o dersleri, artık kopyayla veya ezberle bilemiyorum ama öğrenmemişler... dünya genelinde eğitim genel olarak teknolojiye ayak uyduramadı günümüz şartlarına uygun durumda değil ama türkiyede mevcut sistem için bile kötü seviyede. örgün eğitim üniversite seviyesinde genel olarak saçma ama örgün eğitim kalitemiz yerlerde. kaliteden çok sayıya bakıyoruz üniversite mezunu sayımız artınca ülkece daha eğitimliyiz sanıyoruz aslında iyi eğitim alanların sayısı günden güne azalıyor. yurtdışı kaynaklarını kullanıp kendini geliştirenler olmasa şuan başarılı gördüğünüz bilim adamları, mühendisler vs. bu eğitim sisteminden çıkmazdı.


  • konetsu  (26.12.22 00:07:30 ~ 01:37:07) 
Yemekler ve iklim +1


  • sanal uyku  (26.12.22 01:00:48) 
İyi olanlar:
Bankacılık sistemi
Sağlık sistemi
E-devlet

Kötü olanlar:
Adalet sistemi
Vergi sistemi
Siyaset kurumu
Eğitim sistemi
Toplum yapısı
Çalışma hayatı
Altyapı hizmetleri
Kadın erkek ilişkileri
  • nickini degistiren yazar  (26.12.22 01:12:46) 
Sağlık sistemi nerede iyi ya? bedava diye millet abanmış randevulara. e-nabızdan randevu alın bakalım. Neresi iyi anlamadım. Paralı sistem olsa ihtiyacı olan gider. Bu tam bir israftır.

Eğitim de aynı şekilde israf. Doktor bedava okuğunu için işini sevmiyor. Çoğu kişi boş yere üniversite okuyor. Bu ülkeden kimse kalkınma beklemesin.
  • OrangeYellow  (26.12.22 01:16:48) 
ha bu arada ücretsiz eğitim ve sağlık ile ilgili şunu eklemek lazım, zaten kaliteleri kötü o ayrı... ama aslında ücretsiz diye bişey yok. sonuçta vergilerle karşılanıyor bunlar. yine halktan çıkıyor... bize yük olan aslında ekonomiye zararlı şeyler bu ikisi de. ücretsiz sağlık hizmeti de, üniversite de olmasa hem bu sektörlerde para akışı olacak hem aşırı yüksek vergilere olan ihtiyaç azalacak. ha tabi eğitim ve sağlığa gelene kadar vergilerin boşa harcandığı tonla şey var ama daha yanlışı var diye bu yanlışa yanlış diyemeyecek miyiz? bizde tabi bunları kaldırsalar da yine vergiyi azaltmaz harcayacak başka bi saçmalık bulurlar.

düzgün bir sistemde bu iki hizmet ücretsiz olmasa, vergiler adil olsa benden zaten bunları karşılayabileceğim kadar daha az vergi alınacak. ihtiyacı olmayan adam boşuna kullanmadığı hizmete para vermeyecek.
  • konetsu  (26.12.22 01:59:42 ~ 02:01:39) 
bankacılık, e-devlet bir de özellikle pratik zeka öne çıkıyor bence. plansızlığın, kervan yolda düzülür mantığının kusurlarını yaşıyoruz ama günlük hayatta karşılaştırdığımız sorunlara çözüm getirmekte biraz da bu sayede daha iyiyiz gibi geliyor bana.


  • zgrydn  (26.12.22 02:08:09) 
Üniversiteler ücretli olmuş olsa ara eleman daha fazla olacak, eğitimin değeri daha yüksek olacak. 2-3 soruyla bedava üniversite çok yanlış. Sağlık sistemi zaten iyi falan değil. Kontrolsüz göçmen alımından sonra sistem çöktü tamamen.

Bedava olan her şey kalitesizleşir, amacından sapar, vatandaşa yük olur.
  • OrangeYellow  (26.12.22 02:12:21) 
sevdim bu soruyu. :)
bir de biraz pozitiflik olsun diye soralim denmis ama biri gelip yine uzun uzun negatiflik sacmis. :) olumsuz diye duyuru acilsaydi binlerce sey siralanacakti burada, onda hepimiz okeyiz zaten.

kisa suredir (1 sene) yurt disinda yasayan biri olarak onem sirama gore;

1- insanlarla ayni dili konusabilmek. yani dogustan gelen dilin ayni olmasi. cok cok onemliymis bu. istedigin kadar ingilizce bil.
2- yemekler ve yesil erik :)
3- is degistirirken "work permit" sureclerine girmemek.
4- bir basketbol sever olarak efes ve fenerbahce maclarina gidebilmek. (istanbullular icin)
5- iklim
6- pazar gunu marketlerin ve avm'lerin acik olmasi. (tabii bu madde bencilce, aslinda calisanlar acisindan olumsuz)
  • juninho77  (26.12.22 03:25:47) 
1- bir toplum olmasi. amerika'da toplum diye bir sey yok ve bu bence hic iyi degil.

2- yemekler. damak tadina uygun olup olmamasini gectim bir yemek kulturu var. cin mutfagi da mesela kisiye hitap etmeyebilir ancak zenginligi inkar edilemez.

3- iklim. cografya. dunya haritasindaki en guzel yerlerden biri. serefiye payi vermemiz lazim yani o kadar guzel bir yerdeyiz ki.

4- devletin isleyisi. tr'de burokrasi cok azdir ve devlet mekanizmalari hizli isler. simdi devletle hukumet ozdeslestigi icin insanlar devlete cok tepkili ancak tr devlet gibi devlet olan az sayida ulkelerden biriydi akp'ye kadar. bedava egitim ve saglik hizmeti sunuluyordu ve kaliteliydi.
  • antikadimag  (26.12.22 04:14:28) 
Taharet musluğu, iklim, şirketin sağladığı düzgün bir özel sağlık sigortanız varsa üst düzey ve ucuz sağlık hizmetleri, bulunduğum hiçbir ülkede karşılaşmadığım muazzam bankacılık servisleri (diğer ülkelerin ciddi anlamda öğrenecekleri çok şey var bankacılık konusunda)

yemekler için aynı görüşte değilim maalesef. lokanta/restoranların çok büyük çoğunluğu kalitesiz hizmet sunan paragöz işletmelerden oluşuyor. iyi yemeğe ulaşmak zahmetli ve pahalı. dünya mutfağına erişim ise diğer birçok ülkeye göre çok kısıtlı.
  • synesthesia  (26.12.22 06:31:41 ~ 06:32:50) 
- Türk mutfağı
- Herkes gibi tekrarlayayım. e-devlet ve buna bağlı online hizmetler.
- Bankacılık (Internet dahil)
- İklim
- Haftanın 7 günü neredeyse 24 saat hayatın olması. Avrupa'da pazarlar hayat olmaması da diyebiliriz
- Arkadaşlıklar ve keyif kültürü. Pek bireyselleşmediğimiz için her an herkesi hadi kahve içelim diye kaldırıp 3 saat keyifle sohbet edip dağılabiliyorsunuz. Bu, yine Avrupa'da planlı etkinlik gibiydi biraz.
- Trafiği, park sorunu ve aşırı kalabalığı olmasa İstanbul derdim bir de.
  • nawar  (26.12.22 09:21:23) 
1 sene avrupa'da yaşamış, pakistan gibi 3. dünya ülkelerinden tutun da dünyanın en gelişmiş medeniyetlerine kadar 30'un üstünde ülke gezmiş biri olarak yazayım:

her şeyin idare eder versiyonu ücretsiz veya çok ucuz. yani evet acıbadem'de müthiş bir hizmet alıyorsun ama kanser olup devlet hastanesine düşersen 5 kuruş para vermeden ömrünü uzatacak bir tedavi alabiliyorsun. aynı şey eğitim için de geçerli, hırslı ve çalışkan biri olursan hiç para vermeden boğaziçi'nden mezun olup yabancı dil bilen başarılı bir birey olarak hayatını yaşarsın, yurtdışına bile gidersin.

yemek ve iklim, özellikle iklim çok iyi. meyve sebze vs konusunda da çok lezzetli ürünler çıkıyor topraktan.

yardımlaşma ve toplum kültürü. sınırları iyi çizemezsen negatif yanları da var bunun ama bizim toplumda batıda pek olmayan bir safety net de mevcut. ailenin en dandik bireylerinin bile birileri elinden tutmaya çalışıyor. hayatta hiç bir şer beceremediysen bile hemşeri derneği, bilmemne cemaati vs gidip bir baltaya sap olabiliyorsun.

güvenlik. uae gibi konsept bölgeleri saymazsak bölgedeki gerçek devletler arasında israil'den bile daha güvenli bir yerdeyiz.

fiyat, elektronik cihaz, alkol ve otomobil gibi ek vergi olan şeyler dışında neredeyse her şey avrupa'dan ve benzer ülkelerden çok daha ucuz. ek vergi olan şeylerde inanılmaz pahalı ama oradan dengeliyor olabilir. keza otomobil fiyatları da 2. elde bile değer kaybetmiyor o da bir avantaj denebilir, pahalı ama aldıktan 5 sene sonra bile dolar bazında aynı fiyata satıyorsun. avrupada 5'te biri fiyatına zor satarsın.

turizm konusunda yurtdışına hiç çıkmaya gerek kalmadan her türlü tatil planı yapabiliyorsun, yaz tatili, kayak tatili, kültür tatili vs.

fırsatlar ülkesi olması, stabil bir ekonomi olmadığı ve devlet sürekli piyasaya müdahale ettiği için arada inanılmaz fırsatlar çıkıyor, 2020'deki ev konusu, 2019'daki otomobil kampanyaları, 2010'lardaki krediler vs.

negatif yanlara gelirsek de en önemli 3 konu şu:
- stabil değil. günü kurtardın ama uzun vadeli plan yapmak imkansız. çok stresli bu sebeple.
- cezaların yetersizliği. bu ülkede kötü insanlar devletten korkmuyor, cezalar caydırıcı değil. alkollü araç kullanmak bile mesela çok ucuz.
- arabesk kültür. biz öldük bittik biz çok eziğiz diye takılan bir güruh da var, dünyanın en iyisiyiz osmanlıyız diye takılan bir güruh da var. bu kadar zıt dünya görüşleri olan insanların bir arada yaşaması gerçekten çok zor, zorluğunu da görüyoruz zaten.
bir de son, çok kalabalık. bu kadar nüfus olmaması lazımdı. inanılmaz kalabalığız maalesef.
bir edit daha, kadına olan bakış açısı. yine bölgedeki ülkelere ve müslüman çoğunluktaki ülkelere göre çok iyi durumdayız, ama maalesef bu da kanayan bir yaramız olarak devam ediyor ve edecek. belki de bir isviçre olmayı hiç bir zaman beklememek lazım.
  • roket adam  (26.12.22 09:41:22 ~ 12:42:30) 
Edevlet güzel ama bilgilerimizin ortaya saçılmayacağının garantisi yok. Hatta şu an bile benle alakasız bir eczacı hangi hastalıklarım olduğunu, düzenli kullandığım ilaçları rahatlıkla görebiliyor. Ayrıca bir gün sgk kayıtlarımın ya da tapu kayıtlarımın uçmayacağını garanti edebilr misiniz?
Yemek konusu da sanırım Almanya - amerika gibi ülkelerle karşılaştırılmış. İtalya, ispanya, Fransa, yunanistan gibi ülkeler de var ve bize daha benzer ülkeler bunlar.

  • vizivozo  (26.12.22 11:29:49) 
[]

Evrenin sonu nasil gelecek?

Simdi farkli teoriler var tabii. Hangi teori daha gecerli, daha kabul gormus su anda? Ya da sizin destekli teorileriniz, okuduklariniz var mi? Astronomlar da cevap verse guzel olur.

Mesela bir belgesel izledim daha yeni. Evrenin evrelerini anlatiyordu: the Primordial Era, the Stelliferous Era, the Degenerate Era, the Black Hole Era and the Dark Era.

Stelliferous evre'nin sonunda yildizlar sonmeye basliyor. Denegerate Evre'de kahverengi ve beyaz cuceler (sonen yildizlar), notron yildizlari ve karadelikler var. Black Hole evresinde de sadece karadelikler var ve onlar da hawking radyasyonu ile yok olmaya basliyorlar. Dark Evre'de ise cok az madde var ve onlar da zamanla yok olmaya basliyor. Tabii bu evrelerde trilyonlarca yil sonradan bahsediyoruz.

Evren, dark era'nin sonunda bir bosluga donusebilir (void) yukardaki evrelerin sonuna gore. Belgesel evren sonsuza kadar genisleyebilir veya zaman kavrami tamamem ortadan kalkabilir de dedi. Evrenin kendi icine dogru patlamasi (big crunch, buyuk cokus) ve yarilmasi (big rip) teorileri de var. Ama bir de tam anlamadigimiz karanlik enerji var. Daha utopik coklu evrenler teorileri de var tabii ve cabasi.

 
youtu.be

dediklerinin animasyonlaştırılmış hali, insanın nefesini kesiyor, bir yerden sonra insanın zaman kavramı videoda bahsedilen büyüklükleri kavrayamıyor :)
  • freebird5406_2  (22.12.22 17:40:35) 
@freebird5406_2

Evet izledigim belgesel o idi :) Mukemmel gorseller ve muzik esliginde.

Onun disinda da bircok evren belgeseli izledim, izliyorum.
  • ermanen  (22.12.22 17:51:48) 
onceleri gravitasyonun her seyi toplayacagi ve buyuk cokusle sonlanacagi dusunuluyordu. daha sonra dark energy ile evrenin genisledigi ve bu genislemenin gecmiste bir yere kadar yavasladigi, ancak simdi tekrar hizlandigi fark edildi.

bunu bilmek mumkun degil hocam. cunku butun teorilerimizle en fazla inductive reasoning yapabiliyoruz. yani su anda gordugumuzun gelecekte de ayni sekilde devam edecegi varsayimi. ancak evrenin uniform olmak gibi bir yukumlulugu yok bize karsi.

david hume tam olarak bunu gosterdi mesela. inductive reasoning bilgi degil inanc saglar bize.
  • antikadimag  (22.12.22 21:02:50) 
astronom da değilim teorik fizikçi de. deneyselciyim ondan benden çok bir şey çıkmayabilir maalesef sadece ilgimi çeken bir konu olduğu için genel okumalarım var. merakla takibe aldım şu an :).

her şeyden önce evrenin başı ve sonunun olup olmadığı bile muamma. öncesinin olmadığı ve sonunun da olamayacağına dair de çeşitli teoriler var bu konuda, ve hiçbirini kesin olarak gözlemleyemiyoruz zaten. tamamen yok olacağına dair şu teoriler var benim bildiğim ;

büyük donma; mesela bu benim favorim. belki eski kafalıyım ama hala geçerliliğini koruduğunu düşünüyorum. entropik olarak her şeyin sınıra ulaşması üzerine bir teorem. mutlak sıfıra ulaşan evren artık titreşmeyerek hayatına donmuş bir şekilde devam eder. buna ne kadar yaşamak denirse... mutlak sıfıra ulaşmak çok ayrı bir boyut. bence mükemmel. ve zaten evren dediğimiz şey entropi ile çok ilintili. neden bilmiyorum bu donma fikrine çok sıcağım. (oksimorondan öleceğim bir gün)

(senin bahsettiklerin) genel meşhurlar var; büyük çökme ve büyük yırtılma diye geçiyor. işte bunlar klasik. evrenin bigbangden beri patlama sonrasında genişleyerek hayatına devam etmesi üzerine teoremler. rip olan biraz daha az olası geliyor bana neden bilmiyorum. uzay-zaman dokusunun ışık hızını aşan ilerlemesi ve (evet karanlık enerjinin baskınlaşması vs vs) yırtılması sonucu evrenin paçalardan dökülmesi gibi bir şey. crunchı de mutlaka herkes bir kere de olsa duymuştur. aynı şekilde aşırı genişleyen evren dayanamayıp kendi üstüne çökmesi durumu.

bunlar tamamen yok olma senaryoları, bunların yanı sıra çok farklı yaklaşımlar da var. mesela bu çökme sonucu oluşan tekillik noktasının farklı fizik kurallarına sahip evren/evrenler oluşturabileceğine dair. einstein'in ve penrose'un da bir cyclic modeli var.

çok çok çeşitli teoriler var ama bunu şu an net bir şekilde evrenin nasıl son bulacağını söyleyemiyor teorikçiler. hatta kesinlike son bulacağını bile söyleyemiyorlar baktığında. çünkü bu olayların yaşanacağı zaman dilimlerinde evrenin kuralları değişmiş olabilir bile.:D hepsinin şu an kendi içinde tutarlı yanları var. tutarsız yanları da var. o yüzden her şey yaşanana kadar teorik olarak kalacağını düşünüyorum...
  • susannah delgado  (23.12.22 04:25:31 ~ 04:25:56) 
her şey proton bozulmasına bağlı :)

şaka bir yana, aşağıdaki linkte güzel bir kronoloji mevcut.

tr.wikipedia.org
  • altinci nesil caylak  (23.12.22 08:57:19) 
[]

Mouse pad nasil temizlenir? Yikanir mi?

Elimizde bir adet kirli ve ustunde kir tabakalari olusmus mouse pad var. Yillardir temizlenmiyor.

Nasil temizlemeli? Bulasik makinesinde olur mu mesela yoksa islevini mi yitirir?

Elle bulasik deterjaniyla mi yikamali (fircayla citileyerek) ve sonra guneste mi kurutmali?

Ne oneririrsiniz?

Not: Bunun "wrist pad" denen jel kismi var bi de.

 
Ben bulasik deterjani ile yikamistim. Kendi icine katlayip citiledim hep. Sonra tezgaha koyup elimle bastirarak suyu kenarlarindan attim ve kalorifer peteginin üstende kuruttum. Ilk günkü gibi oldu ama benimkinin o jelli kismi yok.


  • reactionic  (19.12.22 15:21:09) 
[]

Hiç durmadan en çok yiyebileceğiniz yiyecek ne?

Hiç durmadan en çok miktarda yiyebileceğiniz yiyecek nedir?

Benimki antep fıstığı.

Not: Cevabınız bir yemiş, bir meyve, bal, yoğurt vs. gibi tek bir besin de olabilir; bir abur cubur da olabilir; ev yemeği, yöresel yemek, tatli veya dışarda yediğiniz bir şey de olabilir.

Not 2: Marka da soyleyebilirsiniz, ozellikle abur cubur, cikolata vs. icin.

 
İskender
Kabak çekirdeği
Mandalina
Patlamış mısır
  • pispinti  (18.12.22 17:18:51) 
Antep fıstığı demeye gelmiştim. Yok böyle bir yiyecek bence ya.


  • primetime  (18.12.22 17:22:32) 
guacamole


  • AlsterWasser  (18.12.22 17:22:38) 
Gün tabağındaki her şey. Kısır, mercimek köftesi, yaprak sarma vb.
Bir de kalamar

  • Josephine.  (18.12.22 17:22:53) 
çikolata


  • sta  (18.12.22 17:23:40) 
Cevizli sucuk.
Edit: Fıstıklı baklavayı unutmuşum.

  • Amaranta ursula  (18.12.22 17:32:48 ~ 17:38:27) 
Patates kızartması
Meyveli kek
Baklava
Kizartma
  • logisticsmanager  (18.12.22 17:36:59) 
Lahmacun
Bira
Tiramisu, magnolia gibi kremali tatlilar
Sobiyet/baklava
Pogaca
Sucuk
Cekirdek
  • mor oje  (18.12.22 17:40:44) 
Hayatımdan her türlü zararlı maddeyi çıkardım/ azalttım. Kola hariç :(( kola diyorum.


  • ruhen hastayim ben  (18.12.22 17:42:35) 
eski tip gofret. epeyidir görsem de almıyorum çünkü açınca paketi bitiriyorum.
luppo da son bir aydır bu şekilde. galiba onu da almayacağım artık.

  • oyokbuyoknevar  (18.12.22 17:52:27) 
Aklımda direkt bir şey canlanmadı. Cevaplar da yardımcı olmadı. Ama az tuzlu çekirdek diyebilirim bağımlılık yapanlarindan :)


  • 2027  (18.12.22 18:11:21 ~ 18:12:48) 
Patates kizartmasi.


  • j r r tolkien hayrani  (18.12.22 18:23:13) 
patates kızartması


  • roket adam  (18.12.22 18:43:38) 
Domatesli pilav
Patates tava
Fındık
  • d max  (18.12.22 18:51:06) 
Midye


  • basond  (18.12.22 19:04:30) 
1- pasta 2- cips ozellikle sade patates cipsi
3- kavurma

  • ala09  (18.12.22 19:58:55) 
patates kızartması ve nugget :D yanında soslarla mhhmm


  • theseachange  (18.12.22 22:12:34) 
kestane (tabi iyi kızartılmış ve kaliteli bir tür olması lazım)


  • orpheus  (18.12.22 22:18:02) 
Luppo veya uno'nun minik kruvasanlarına başlayınca duramıyorum o yüzden eve almıyoruz bayadır.

Sevdiğim şeylere düşündüm, menemen, sinop mantı falan ama öyle hiç durmadan yiyebileceğim hatrı sayılır bir şey yok bence ya.

hiç durmadan her sabah deseydin menemen derdim ama başladıktan sonra hiç durmadan en uzun besin aklıma gelmiyor hepsi eşit yerlerde bitiyor. öyle sıyrılıp giden fark yaratacak bir şey aklıma gelmedi :(

kuruyemiş çok severim ama bir eşik var oraya gelince bayıyor hepsi.
  • ananiyimioguz  (19.12.22 00:32:03 ~ 00:32:13) 
Tek oturuşta yarım kilo antep fıstığı yemişliğim var. Antep fıstığı+1 diyebilirim bu yüzden.

Bir de patates kızartması ve makarna.

Edit: En büyük zaaflarım olan sokak simidi ve beyaz ekmeği unutmuşum. Yani karbonhidrat :(
  • ms brownstone  (19.12.22 01:09:04 ~ 01:14:32) 
hiç özellikle zorlamadım max ne kadar yiyebilirim bilmiyorum ama bi oturuşta 1kg üzeri tavuk eti yiyebiliyorum rahatlıkla hiç şişmeden. ama tavaya 1kg tek seferde sığmadığından yarım kilo yapıp onu yedikten sonra kalanını pişiriyorum genelde. 1.5kg da çok zorlamaz herhalde kendimi zorlasam 2kg'ı görürüm ama rahatsız eder.
aynı şekilde 1kg kırmızı eti de rahatlıkla yiyebilirim ama kırmızı et zaten daha yağlı olduğundan gerek yok. ortalama 500gr kadar yiyorum kırmızı eti bi öğünde.

"en çok miktarda" diyen arkadaşlar hacimsel anlamda mı diyor yoksa ağırlığına göre mi? çünkü 1kg eti neredeyse herkes yiyebilir ama burada cips çikolata vs. diyenler 1kg'ı tek oturuşta yiyebilir mi acaba?

eskiden pizzayı çok yerdim. dominos'un buradaki şubesi güzel yapıyordu mesela. büyük boy dublex cheddar hamurlu ekstra peynirli filan pizzayı üstüne kampanyayla bedava gelen orta boyu(yine dublex hamur ve ekstra peynir ekliyordum) bitirebiliyordum. yanına da 1l civarı coca cola zero. bu şekilde dublex hamur ve ek peynirle standart ince hamurlu halinin iki katından fazla oluyordur herhalde... ama 2 yılı geçiyor pizza yemeyeli, sağlıksız şeyleri bıraktım artık sadece et yiyorum haliyle bundan sonra en fazla yiyebileceğim şey et :D
  • konetsu  (19.12.22 01:10:13 ~ 01:11:00) 
tahin pekmez


  • kim bilir  (19.12.22 01:11:52 ~ 01:24:11) 
Tereyağı, limonu bol, taze ve sıcak olacak şekilde schnitzel..
Karnım aç ve aklıma girdi yine.

  • quaker  (19.12.22 15:23:12) 
[]

Paranormal olay ne yasadiniz?

Evet. Paranormal, aciklanamayan, urkutucu vs. ne olay yasadiniz?

uzaylilar/ufo, uc harfliler, garip bir his, aciklanamayan bir olay veya baska seyler olabilir. Gece gece urperelim.




Ben tek uyurken bana dokunma hisleri olmustu bikac kere. Sert oluyordu bazen ve uyandiriyordu. Buna aciklik getirememistim. Onun disinda ciddi bir karabasan olayi kucukken olmustu ama o bilimsel olarak uyku felci, o yuzden paranormal degil. Kucukken korkunc gelmisti tabii. Yetiskin zamanimda da bikac kere uyku felci oldu, yan yattigim halde. Sanki kavranmisim gibi bir histi, tam uyku felci degil gibiydi.

 
böyle şeylere inanmam anlam da vermem. Zaten mutsuz olduğum, hatta bir takım sorunlarım olan bir zamanda ekstra bir iç sıkıntısı yaşadım. Tam anlamıyla iç sıkıntısı. Üzerime öküz oturmuştu. Biraz başımdaki kalabalık azalınca fark ettim ki doğum günüymüş, kutlu olsun.


  • sparkle kiddle  (15.12.22 00:07:28) 
Gece gece ürpermeyelim hiç bana kalırsa :) meraktan okuyanlar gece kalkıp tuvalete gidemeyecek sonra


  • havadakarada  (15.12.22 00:29:41) 
14-15 yaşlarında, sanırım uyku felci geçirdiğim bir sırada bedenimden ayrılıp yükseldim ve yaklaşık yarım metre mesafeden kendi uyuyan halimi gördüm. Tam o esnada sabah ezanı okunuyordu. Aha dedim öldüm buraya kadarmış her şey. Ölmemişim :)

Yine yaklaşık aynı yaşlarda sahur vakti annem odamın kapısını aralayıp sert bir ifadeyle "uyanmıyor musun hala" dedi, ki hiç yaptığı yapacağı bir şey değildir. Uzuun uzun bakıştık. Sonra mutfağa gittiğimde annem sahur sofrasını hazırlıyordu. Öyle bir şey olmadığını söyledi, zaten anneme kapıda bakarken onun annem olmadığını anlamıştım, dizlerim titriyordu korkudan...

Böyle.
  • msb  (15.12.22 02:34:19) 
ben 13-14 yaşlarında kendimin yeşilini görmüştüm gece odada. üniversiteye gidene kadar odamda uyuyamadım sonra.


  • birmilyonunvarmi  (15.12.22 08:44:20) 
lisedeyken arkadaslarla bulustum, bagdat caddesinde turluyoruz.
karsidan birileri geldi, yanimizdaki kizlardan biri karsidan gelecen cocugu taniyorum ama ismi aklima gelmiyor dedi
cocuklar gecti gitti, 10-15 saniye sonra birisi kulagima "Umut" diye fisildadi resmen. Dondum kiza elemanin ismi Umut dedim, harbiden Umut cikti. Kiz Umut diye bagirdi cocuk tak dondu, sohbet ettik vs. O gun kendimize gelememistik.
  • cooperr  (15.12.22 08:52:59) 
10 12 yaşlarında falandım heralde. evde annem ben ve kız kardeşim battal gazi filmlerinden birini izliyorduk. bir sahnede battal gazi birinin boynundan kolyeyi kopararak çıkardığını görünce küçükken biraz yaramaz olan ben kız kardeşimin boynundaki kolyeyi de çekerek çıkardım. Kolye çıktı ama kopmadan çıktı. çıktığında iki ucu birbirine bağlıydı. hala daha konuşuruz annemle kardeşimle mantıklı bir açıklaması yok.


  • metos  (15.12.22 09:17:26) 
zayıf olduğum konulardan biri. çok isterdim açıklanamayan, mantıklı bir izahı olmayan şeyler yaşamış olmayı ama malesef.. sıradışı demeye en yakın yaşadığım şey şu olur belki: durduk yere aklıma seneler öncesinden tanıdığım birinin gelmesi ve o kişiyle o dakikalarda bir yerde karşılaşmam. en fazla iki kere yaşamışımdır bunu.

geliştirmem gerekiyor bu yönümü.
  • IncredibleMau  (15.12.22 09:38:26) 
çok var...


  • evimin paspasi  (15.12.22 10:27:49) 
Eski bir arkadaşımı rüyamda gördükten birkaç ay-1 yıl falan sonra onun çalıştığı yerde işe girmiştim. O rüyanın aynısını dekoruyla, insanlarıyla, hatta konuşulan konuyla falan yaşadım. O an mağazanın ortasında "amanın" diye bir çığlık atmışım. Hayır anlatınca olayı "hımmm ilginçmiş" diye devam ettiler, aldırmadılar bile.


  • d max  (15.12.22 10:38:21) 
Hiç ürkünç olmayan ancak paranormalliğini göz ardı edemeyeceğim bir anım var. Ofisten ekipman almam lazım, biraz da geç kaldım. Haliyle aceleyle çıktım evden. Kentkart ceketin cebindeydi. Söğütlüçeşme metrobüse bindim, karttaki miktar da ucu ucuna yetti. Zincirlikuyu'da inince fark ettim ki cüzdanım yok. Sabah vakti, milyon tane insan bir yerlere gitmek için yanımdan geçip gidiyor time lapse edasında. Bir anda adeta bir ışık huzmesi belirdi ve en yakın arkadaşlarımdan birinin korkunç kalabalığı yararak, sırıta sırıta bana doğru geldiğini gördüm. End of the paranormalite vol.1.


Ha bir de:

Aşırı alkollü bir akşamdı, arkadaş grubundan geriye 2 kişi kaldık. Saat sabah 05:00 suları. Caferağa spor salonu önündeki merdivenlerde mola verelim dedik, uyuyakalmışız. Çok tatlı bir yağmur başladı, yüzüme düşen damlayla gözümü açtım ve genç, siyah giysili bir kadının tepemde dikildiğini gördüm. Kadını tam seçemedim. Hemen arkadaşıma döndüm, o da uyanmış; sorgular şekilde birbirimize baktık, ceplerimizi kontrol ettik. Yarım saat falan olmuş uykuya dalalı. Hemen arkasından kalkmamıza rağmen gizemli siyah kadının izine rastlayamadık, yok oldu. End of the paranormalite vol.2.
  • lüzumsuz adam  (15.12.22 11:13:14 ~ 16:07:35) 
10-12 yaşlarında kömürlükte karanlıkta kalıp korkmuştum.


  • gabe h coud  (15.12.22 11:22:46) 
[]

IMEI kayıt harc bedeli ne kadar, e-devlet'te kaydetmeden once mi odeniyor?

IMEI kayıt harc bedeli ne kadar, e-devlette kaydetmeden once mi odeniyor? E-devlette kayit olurken harc odemesiyle ilgili bir numara mi giriliyor? E-devlette kaydettikten sonra odenir mi? Bi de kaydettikten sonra ne kadar sure gecerli?

E-devlet'te, IMEI Kaydet sayfasinda, harcla ilgili sadece bu yazilmis:

"Harç bedelinin vergi dairelerine, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen bankalara ya da sisteme entegre ödeme kuruluşlarına başvuru sahibinin T.C. Kimlik numarası ve kayıt edilecek cihaza ait IMEI numarası belirtilerek yatırılması gerekmektedir."

Edit: Bir ilintili soru daha:
Harci kredi kartiyla odeyebilir miyim?

 
-şu an 2732, 1 ocaktan sonra 6091 tl.
-önce ödeme sonra kayıt.
-pasaport sahibinin kimlik numarası ve imei ile ödeme yapılıyor. e-devlet kaydı yaparken ödeme yapıp yapılmadığı sistemden belli oluyor.
-ödeme yapmadan kayıt işlemi yapamazsınız.
-telefon için süre sınırı yok. pasaporta 3 sene yeni telefon kaydedilemiyor.
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (13.12.22 20:20:18) 
IMEI kayıt sayfasında sistem sizi yönlendiriyor zaten. e-devlet'ten kayıt sayfasına girin bu soruların tümü cevaplanacak yönlendirmelerle.


  • pispinti  (14.12.22 09:37:04) 
[]

Steam download cok yavas, ayrica ethernet de yavas, ne garip bir baglanti

Internet Superonline, normalde 25 Mbps olmasi lazim.

Hiz testlerinde 10/11 Mbps gosteriyor indirme (download) hizi

Steam'den oyun yuklerken de en fazla 2.5 MB/s oluyor. Bu Wifi ile.

Ethernet kablosuyla denedim. Ilginc olarak onla cok daha yavas, KB/s'lere iniyor.

Internette yazan herseyi denedim. steam download cache, bandwidth ayarlari, server degistirme, router ayarlari, ipv6 devre disi birakma vs.

hic birsey cozmuyor. nasil cozulur sizce? cozen oldu mu? superonline'da mi bir sorun var? baska bi saglayiciya mi gecmeli?

edit: b'leri duzelttim.
Mbps: megabit per second
MB/s: megabyte per second

Steam yukleme hizi normal mi o zaman? 3 Megabyte per second'a kadar cikabilmesi lazim sanirim. Speedtest'lerde dogru sonuc gostermiyordu.

 
steam bandwidth ayarlarında problem olmadığına eminsen birkaç ihtimal kalıyor.
1-cpu ve disk kullanımı ne durumda bu indirme işlemi sırasında? oyunlar sıkıştırılmış oluyor bi yandan indirirken sistemin bunları extract ediyor yani işlemcin güçsüzse veya hdd kullanıyorsan filan bu işlemdeki en yavaş şey internet hızı olmayabilir, işlemcin veya diskin maksimum o kadarına izin veriyorsa daha hızlı indiremezsin.
2-isp yükü azaltmak için throttle etmiştir, türkiyede karşılaşabileceğimiz bir durum sonuçta bu. vpn aktifken test etmeyi dene. eğer vpn ile daha yüksek hız alıyorsan problem isp kaynaklıdır.

internet hızın 200-250mbps mi? 25mb/s göreceğin internet türkiyede pek yaygın değil. standart 100mbps bağlantıda teorik maksimum göreceğin 10-12mb/s

edit: bi dakika :D normalde "25 MB/s olmasi lazim" derken internet hızın 25mbps mi? o megabits per second. megabytes per second değil... 2.5mb/s zaten normal hızı eğer öyleyse.
  • konetsu  (07.12.22 15:08:04 ~ 15:28:27) 
o internet hızına o indirme hızı normal değil mi zaten?


  • sta  (07.12.22 15:23:51) 
eğer 25 mbit sahibiysen steamde 2.5 mb/s normal.

hız testi her zaman doğru ölçümü yapmıyor. speedtest'de sana en yakın server'ı seçip ayarlardan single connectionı seçerek test yap. eğer 25 mbit'e yakın hız çıkmazsa bir yerden kayıp yaşıyorsun. eğer modemin dibinde değilsen wifide kayıp normaldir.

ethernete gelirsek; ya kablon kötü ya da ethernet kartın bozuk. ayarları da bozuk olaiblir o yüzden ethernet kartının driverini kaldırıp tekrar kur. bir ihtimal ethernet ayarlarındaki "hız & ikili" 10 mbps'ye ayarlı olabilir. aynısı wifi kartı için de geçerli olabilir.

en son çare superonline'ı arayıp uzaktan ayar çektirmeniz.
  • false pretension  (07.12.22 15:43:02) 
modeme reset at.
süperonline'i ara internetim yavaş bi kontrol edin de.(genelde bu çözüyor.)
modem kablolarını kontrol et ezik, ya yıpranmış kablo varsa değiştir.

2.5mb download için 20-25mb internet paketin olması lazım.
  • durbidakka  (07.12.22 17:16:28) 
[]

Hobiniz / ilgi alanınız ne?

Hobiniz / ilgi alanınız ne var? Az bilindik, ilginc bir sey de olabilir, bilindik de olabilir. bir veya birden fazla yazabilirsiniz. şu anda yaptığınız, ara verdiğiniz veya tamamen biraktiginiz olarak da bahsedebilirsiniz.


bendeki bazilari:
- gaming (video oyunu oynama)
- elektronik müzik / dans
- film / anime / belgesel izleme
- seyahat (yapabildigim kadar)
- bisiklet sürmek
- vucut gelistirme
- dilbilim

su anda coguna ara verdim, hayat degisikligi, aile, hastalik vs. durumlari yuzunden. daha once "gaming pc" ve bisikletim vardi, onlar yok artik. vucut gelistirmeye yapabildigim kadar devam ediyorum. dilbilim hep arastirdigim, ogrendigim bir alan. genel olarak yeni seyler ogrenmeyi de severim. film ve belgesel de izlemeye calisiyorum arada.

 
3d animasyon.

refik anadol tarzı ama onu normal videolar ile birleştiricem falan.
  • duyurukullanıcısı  (02.12.22 21:09:08) 
Karate yapmıştım üniversitede. Kahverengi kuşağım var. Zamanım, enerjim olsa judo öğrenmek istiyorum.

Fotoğraf çekmeyi seviyorum ama fotoğraf makinelerinin fiyatı uçuk.

Piyano öğrenmek istiyorum ama yine pahalı.

İlgilendiğim şeyler pahalı olduğu için ulaşamıyorum. :D

İlgi duyduğum yabancı dilleri öğrenmeyi seviyorum. Bir süredir Almanca.

Uzay, arkeoloji, fizik, kimya, biyoloji ilgi alanlarım.
  • dissendium  (02.12.22 21:45:21) 
- Suluboya yapıyorum
- Çok fazla dizi izlerdim artık çok konsantre olamıyorum ama eve kapanıp dizi izlemek hala hobim.
- Seramik ve porselene ilgiliyim ama çok zaman&nakit harcamayı gerektiriyor, enerjimi topladığımda yine döneceğim oralara.
- hem ihtiyaçtan hem de sevdiğimden ingilizcemi geliştirmeye ciddi bir ağırlık verdim.
  • amelie poulain  (02.12.22 22:30:33) 
-Çok okurum. Deli gibi okurum. Ne bulursam. Lüzumsuz bilgi çöplüğü gibiyim.
-Türkiye'de gezmediğim, görmeye değer yerlerini görmediğim şehir kalmadı. 4 de yabancı ülke. Seyahati seviyorum.
-Karakalem çalışırdım. İyiydim de. Yıllardır elime kalem almadım. Köreldim.
-3 Mevsim kamp ekipmanım var. Kamp işini seviyorum. Son birkaç yıldır popülasyon bozdu. Hevesim kırık.
-Bir motokaravan hayalim var. Yol arkadaşı yokluğundan beklemede. Bir de bu yakınlarda bir yasa düzenlemesi olmalı diye bekliyorum.
-Karbon ayak izi sıfır olan ve tüm ihtiyaçlarını kendi karşılayan bir çiftlik hayalim var. O konuda ne bulsam okurum. O da yol arkadaşsızlığından beklemede.
-Kırmızı siyah tae kwon-do kuşağım var. Oryantiring yaptım. Pandemide sekteye uğramışsa da VG çalışıyorum. Evde bir oda ekipmanım var. Tekrar salona başladım.
-Tohumdan çam yetiştirme işine takmıştım bir ara. o an bulunduğum şehirde 10 yaşında çam ağaçları var.
Tıbba merakım var. Bir daha dünyaya gelsem hekim olurdum.
-Sağlıklı beslenme takıntım var. Peynir, ekmek, zeytin, yoğurt, kefir, şarap,vs. kendim yaparım.
-Borsa merakım var. Ufak ufak ve hep kazanırım.
-İMDB 500 listesi içinde seyretmediğim film kalmadı. Severim.
-Bisikletim var. Ama karşılıklı bakışıyoruz.
Bu kadar sanırım.
  • Mirket  (02.12.22 22:53:32) 
-Evde 3 tane akvaryumum var, türlü balık yetiştirip satıyordum bir ara şimdi taşındık boş duruyorlar
-Antika aracım var topladım ancak halen sağını solunu söküp takmayı seviyorum.
-Fırsat buldukça motosikletimle geziyorum ancak bebeden eskisi kadar fırsat olmuyor, iki tane eski motorum daha var toplamak üzere bekliyor.
-Ayda bir 1/12 maket araba yapıyordum ancak bebeden gene fırsat olmuyor.
-15 yıldır trombon çalışıyordum ancak yine bebeden fırsat kalmadı:D
  • mirty  (03.12.22 00:43:52) 
-yazmayı unutmuşum hafatada iki günde boks antrenmanım var 4 yıl oldu başlayalı


  • mirty  (03.12.22 00:45:49) 
Bayraklar, haritalar, ülkelerle ilgili değişik bilgiler, coğrafya vs konularında okumayı öğrenmeyi çok seviyorum. Bu konuların dışında da genel kültürüm baya iyi olmakla beraber bu konularda çok iddialıyım.

Hobi olarak Türkiyedeki şehirlere bayrak tasarlayıp Redditte bayrak seven insanların takıldığı r/vexillology subredditinde paylaşıyodum. Tasarım programı bilgim çok yüksek değil ama fena değillerdi bence :d bi ara kendimi geliştirmek istiyorum tasarım konusunda.

Logoları da çok severim. Özel ilgi alanlarım siyasi parti logoları, belediye logoları, futbol federasyonları gibi ülke federasyonları logoları ve olimpiyat ya da dünya şampiyonası gibi büyük organizasyonların ve bu organizasyonlara adaylık logoları. Bunlar dışında belli hikayesi olan ve genelde bir ülke/şehir/bölge ile bağlantılı logoları seviyorum.

Siyaset takip etmeyi severim. Seçimler özellikle büyük keyif aldığım bi konu. Mesela askeri ya da ekonomiyle ilgili haberlerden çok keyif almam ama seçim ittifakı, kim hangi partiyle ne yapacak tarzı tartışma programlarını saatlerce dinleyebilirim.

Belediye seçimlerini özellikle çok severim. Seçimlerden önce belli başlı partilerin hemen hemen tüm büyükşehir için proje kitapçıklarına internetten bakarım. Kendi şehrime ait olanları zaten seçim bürolarına gidip topluyorum

Seçim sevgim sadece Türkiye içinde değil, yurtdışındaki pek çok seçimi takip etmeye çalışıyorum. ABD gibi seçimleri bol malzeme veren ülkelerinki zaten apayrı bir zevk.

Şu ana kadar iki tane puzzle yaptım biri 1000 biri 2000 parça. 2000 parça olanı çok daha hızlı yaptım çünkü güzel bir dünya haritası puzzle'ıydı, ezbere bildiğim için çok kolay oldu. Bi tane de orta çağ haritaları gibi bi puzzle'ım var bi ara da onu yapıcam.

Dizi/film, sosyal medya, video oyunları gibi klişeleri yazmıyorum. Kitap yıllardır okuyamıyorum maalesef muhtemelen gün içinde çok fazla şey okuduğum için kitaba odaklanamıyorum.

Eurovision izlemeyi sevdiğim gibi Mayıs ayı yaklaştıkça Eurovision ile ilgili haberleri takip etmeyi de seviyorum. Ama bu daha dönemlik bir ilgi. Yılın 3-4 ayını kaplıyor :D

Satranç oynarım ama çok da iddialı değilim, arada kafa dağıtmak için bi iki el atıyorum. Puanım da düşük sayılır.

Bi de sırf hobi olarak Anadolu AÖF'te Uluslararası İlişkiler okuyorum. Hep içimde kalan bir bölümdü, Boğaziçi falan puanım tutuyodu ama gittim tıp okudum maalesef :d normalde sadece çıkmışlara baksam da geçerim ama dersleri dinlemek keyif veriyor bana.
  • nundu  (03.12.22 01:25:52) 
koleksiyon (islemci ve madalya)
araba restorasyon
yarim maraton (sakatlik yuzunden biraktik)
yazin alabalik avlamak
fransizca (bir aralar pesindeydim, baydim)
  • cooperr  (03.12.22 07:30:17) 
[]

kıyamet (insanlığın veya dünyanın sonu) nasıl gelsin?

bu konu revaçta şimdi, ben de bunu sorayim dedim.

kıyamet (insanlığın veya dünyanın sonu) nasıl gelsin?

bazi aklima gelen olasiliklar:
insanlar birbirini yok etsin, dunya savasi, zombi, uzayli, meteor, pandemi/virus, gama isini patlamasi.

not: tabii dunya da bizi yok edebilir, ona ve dogaya verdigimiz zararlardan dolayi.

yavas mi olsun hizli mi? ve sectiginiz kiyamete gore ne yapardiniz?

ciddi de muzip cevaplar da kabul.

 
bulaşıcı hastalık fikri çok makul gelmeye başladı covid'den sonra.


  • roket adam  (28.11.22 16:27:41) 
Hoca'ya sormuşlar "Kıyamet ne zaman kopacak" diye. "Hangisi" diye cevap vermiş. "Nasıl hangisi, kıyamet işte" deyince hoca da demiş ki: "Karım ölünce küçük kıyamet, ben ölünce büyük kıyamet".

Muhtemelen bu süreç o kadar hızlı olmayacak. Farkına varmadan yavaş yavaş azalarak biteceğiz. Sonunda dünya tamamen yok olduğunda üstü muhtemelen bomboş olacak.
  • d max  (28.11.22 16:49:16) 
-Küresel ısınma sonucu bütün buzulların erimesi, denizlerin taşması ve düşük rakımlı bölgelerin sular altında kalması sonucu dünya coğrafyasının değişmesi,

-İçilebilir su kaynaklarının aşırı azalmasının çölleşmeyi getirmesi, Kıt su ve gıdaya erişimin büyük kargaşa ve savaşlara yol açması.

-Aşırı ısınma sonucu denizlerin buharlaşması ve oluşacak buhar tabakaları/bulutların güneş ışınlarını engellemesi sonucu önce yeni bir Nuh tufanı, arkasından yeni bir buzul çağı.
  • Mirket  (28.11.22 16:55:22) 
bence kokteyl olsun bir yanda uzaylılar saldırsın diğer yanda yanardağlar eş zamanlı harekete geçsin depremler olurken yerin altından zombiler çıksın


  • freebird5406_2  (28.11.22 17:41:05) 
dünya'nın yorungesi de degisiyor, manyetik alana gore sapma ve eksenin cikma sonrasinda mutlu son. yasadiginiz icin tesekkur ederiz.


  • evimin paspasi  (28.11.22 17:46:16) 
en gerçekçi senaryo 3. dünya savaşı.
devletler birbirine atom bombası göndermeye başladığında konu kapanır.

uzaylıların gelmesi tabi ki hoş olurdu. virüs olacağını sanmıyorum.
  • durbidakka  (28.11.22 17:52:21) 
Küçüklükten beri güneş veya dünyadan daha büyük bir meteor çarpacak da dünyanın sonu öyle gelecekmiş gibi geliyor bana. Aklımda neden böyle kalmış bilemedim.


  • etna  (28.11.22 18:05:23) 
ben de bir gun bi gok tasinin yorungeye girecegini ve eldeki tum teknolojiye ragmen cozum bulunamayacagini dusunuyorum.


  • Kittie  (28.11.22 18:54:41) 
Melancholia ya da Deep Impact gibi olsun


  • gabe h coud  (28.11.22 22:12:06) 
teknoloji


  • damba  (28.11.22 22:16:45) 
[]

Gelecekten geldiğimi nasıl kanıtlarım?

zaman makinesiyle gelecekten geldim. zaman makinesi ya gelmedi benle ya da calismiyor. onla kanitlayamiyorum diyelim.

piyango, borsa falan bilmek de kanit degil. veya gazete, yapit vs getirmek. veya bir teknoloji. bunlarin hepsi gunumuzde gizlenmis, ustlerdeki veya derinlerdeki adamlarin bildigi seyler olabilir. ya da sahte olabilir. doga olaylari da geldi aklima ama onlar da tahmin edilebilir.

nasil kanitlayabilirim sizce?

 
ben de şu anda bunun derdindeyim. En kısa yoldan aklıma gelen; bir alttaki cevap "Kanıtlayamazsın!" olacak.

çok sınırlı sürem var. Gelecekten geldim. bana inanmak zorundasınız.
(bkz: bazı şakalar)
  • sparkle kiddle  (26.11.22 19:56:10) 
Bana tarot falı bak, inanırım.


  • Kahvedesu  (26.11.22 20:21:02) 
Önümüzdeki seçimde hangi adayın ne oranda oy alacağına dair küsuruna kadar doğru bir kehanette bulunsanız mesela ve buna benzer, kafadan sallayarak öngörülmesi imkansıza yakın olan iki-üç tane daha küsurlu sayısal veri sunsanız, şahsen ben yüzde yüz ikna olurum.


  • huçi kuçi  (26.11.22 20:28:55) 
Ben de bi ara böyle abuk subuk şeyler düşünüyordum. Hatta kanıt olarak ünlü bir simanın ölüm tarihi ve nedeniyle ilgili detay vermeyi düşünmüştüm ama soruşturma açarlar diye korkup vazgeçtim bu fikirden.

Geçmişe hazırlıksız şekilde gittiysek eğer kanıt olarak sunabileceğimiz doğa olayları, ölümler trajik olaylar, hatırda kalır sansasyonel şeyler geliyor akla ama kitlelere ulaşabilmek biraz zahmetli.
  • IncredibleMau  (26.11.22 20:54:37) 
Şimdi araya başka şeyler de giriyor ama... Mesela gelecek sabit mi? Siz herkese gelecekten geldiğinizi kanıtlamak için bir şeyler yaparken gelecekte gerçekleşecek her şey sizin anlattığınız gibi yaşanmak zorunda mı olacak?

Eğer öyleyse kolay, olacak her şeyi önceden söylediğiniz takdirde birkaç seferden sonra herkes inanacak zaten. İlla tek seferde inandırmanız gerekmez heralde. Yani birisi çıkıp her olayı olmadan önce sağa sola çekilemeyecek şekilde net cümlelerle anlatıyorsa insanlar da bu kişinin sözlerini dikkate almaya başlar zaten. Esas problem bu "dikkate almaya başlar" bölümünden sonra ortaya çıkıyor. Geleceğin sabit kalması çok olsı değil birileri size inandıktan sonra.
  • akhenaten  (26.11.22 22:50:16) 
Illuminatici der geçerler. Suikaste falan uğramak çok olası, istihbarat örgütleri peşini bırakmaz vs.

Ben olsam etliye sütlüye bulaşmadan full piyango kasardim dicem ama orada da birkaç kez kazandıktan sonra radara girersin.
  • materyalist imam  (26.11.22 23:39:08) 
Bin yıl önceye gidersen peygamber ilan ederler içinde bulunduğumuz zaman diliminde söylersen tımarhaneye atarlar. Kanıtlayamazsın.


  • uvcray  (27.11.22 01:32:06) 
uzayla ilgili gelişmeleri anlatırdım ben.


  • bohr atom modeli  (27.11.22 13:47:04) 
[]

Deprem uyarı sistemi (Android) birkaç saniye önceden uyarıyor mu gerçekten?

Bir haberde soyle yazdi:

"Gece Düzce'de yaşanan depremden 3-5 saniye önce Google tarafından bildirim gönderildiği takipçilerimiz tarafından aktarılıyor."

Deprem uyarisi, Android telefon ayarlar kismindan, konum ya da guvenlik acil durum menusunden aktif hale getirilebiliyor.

Bu uyari bikac saniye onceden geldi mi gercekten? Nasil biliniyor bikac saniye oncesinden? Tahmini olarak dipteki yer sarsintilarindan mi?

 
Aynen uyarıyor. geçenlerde 3,8 mi neydi deprem oldu gece 2 sularında. Android uyarı sisteminden 4 küsür şiddetinde deprem bekleniyor şeklinde bildirim geldi. Okuduktan sonra saniye geçmeden sallandık.
Nasıl bilindiğini bilmem de keşke 3-5 saniye 3-5 dakikaya çıksa

  • metos  (23.11.22 15:15:58 ~ 15:18:37) 
bence %100 sağlıklı değil sistemler.
buna güvenerek hareket etmemek lazım, malum bizim memlekette depremde balkondan atlamak ata sporu. o yüzden bildirim gelir gelmez millete panik yaşatması kötü sonuçlar doğurabilir.

  • erty_ksk  (23.11.22 15:18:19) 
Hayır 5 saniyede ne değişecek acaba? Bana çok ciddi dalga geçiliyormuş gibi geliyor. Hatta, yakında deprem habercisi bir takım giyilebilir teknolojiler satışa sunulacakmış gibi de geliyor.


  • muhayyer divan  (23.11.22 16:31:33) 
Bana da 1 keresinde bildirim gelmişti 3 saniye kadar sonra deprem oldu. 3-5 saniyede çok şey değişir. En azından deprem olacak sakin olmalıyım hissine girersin, bir anda panik olmazsın.


  • sassot  (23.11.22 17:41:44) 
Deprem öncesinden bilinmiyor. @biseysorcaktim 'ın dediği gibi deprem olduğu anda yayılan primer dalgalar ilk uyarana ulaştığı anda bildirim gidiyor olması lazım. Yani merkeze yakınsan ya da bağlantıda herhangi bir yavaşlama olursa erken haber alamazsın. Aksi halde teknoloji el verdiğince ulaşır.


  • nawar  (23.11.22 17:58:08) 
depremin enerjisi ses hızında yayıldığı için. bu uyarının süresi deprem merkezine olan uzaklığa göre değişir. deprem merkezine 10km uzaklıkta biri için bu 5-10 saniye kazandırabilir. tabi birincil dalganın erken tespiti de bu konuda önemli.

ama merkez üsten uzaklaştıkça zaten etkisini yitireceği için asıl yıkıcı olduğu bölgede erken uyarı sistemi bir avantaj sağlamıyor. 3-5 saniye önce uyarıyı alanlar depremin merkezinden uzaktadır.
  • orpheus  (23.11.22 18:25:17) 
@muhayyer divan "Hayır 5 saniyede ne değişecek acaba?"
Saka mi bu, her saniyenin onemi var.

  • speedy  (23.11.22 18:40:30) 
@speedy

Bence asıl 5 saniyeye çok fazla anlam ve değer yüklemek şaka. Ne halde olacaksınız o anda bilmiyorsunuz. O anda telefonu görebilecek misiniz bildirimi alabilecek misiniz bilmiyorsunuz. Son derece saçma bir halde olabilirsiniz, iç dünyanız depreme hiç ummadığınız bir tepki de verebilir ve 5 saniyede hiç beklemediğiniz işler yapabilirsiniz, 5 saniye kadar kısa bir süreye bu ne çok değer biçmek??

Sanki binalarımız sapasağlam, sanki bu ülkede yaşam standartları sürekli yükseltiliyor, sanki insan hayatına verilen değeri sürekli yüceltiliyor... ne komiksiniz!!
  • muhayyer divan  (23.11.22 20:00:09) 
modern dünyada neyse ki kimse "5 saniyede ne olacak ki yaaaa" gibi düşünmediği için bu tarz teknolojiler hayatımıza dahil oluyor.

5 saniye hiç ummadığınız kadar hayat kurtarıcı olabilir. Tabii ki bu insanın iç dünyası düşünülerek yapılmıyor bu sistemler. Ya da siz koşa koşa dışarı çıkın diye değil, güvenli bir pozisyon alın diye önemli.

Şimdi önce nasıl çalıştığını anlatayım:

basitçe anlatmak gerekirse telefonların içinde titreşimleri algılayabilen sensörler var. Genelde deprem öncesinde bizim doğrudan hissetmediğimiz bir ilk dalga geliyor. Sensörler bunları fark ediyor. Bir bölgede aynı anda binlerce telefon bu sinyali aldığı zaman Google diyor ki burada bir sismik hareket var.

Kendince tahmini bir ölçüm yapıp etki alanında kalabileceğini düşündüğü tüm noktalara uyarı gönderiyor.

Şimdi gelelim bu neden önemli?
-Yoldaysanız aracı güvenli bir şekilde durdurmak için 5 saniye yeterli bir süre. Şiddetli bir sarsıntıda araç kontrolden çıkabilir.

-Yukarda da yazılmış, trenleri, iniş yapan uçakları, pistte hareket eden uçakları durdurmak ya da en azından yavaşlatmak için zaman kazanıyor.

-Fabrikalarda tehlikeli makineleri durdurmak için yeterli süre.

-Eğer bir cihazı mesela bir vinç, bir güvenlik tertibatına bağlamak gerekiyorsa sarsıntı başlamadan yapabilmek için önemli bir süre.

-Bu uyarı insanlar bulundukları yeri terk etsin diye yapılmıyor. 5 saniyede binaları boşaltamazsınız. Ama bina içinde güvenli bir pozisyon alabilmek için yeterli bir süre.
Akut yıllardır "yaşam üçgeni" diye bağırıyor. Bina çökse bile, büyük ve sabitlenmiş eşyaların yanında doğru pozisyonu alan insanların sağ kurtarılma şansı daha yüksek diyor. 5 saniye içinde evde ya da ofiste doğru pozisyonu alabilirsiniz.

-Büyük binalarda merkezi sistemde doğalgazı otomatik kesmek için işe yarar.

-Binada yanan bir şömine, soba, kuzine varsa, 10-15 saniye kazanmak en azından bir sürahi su döküp söndürmeye yarar. Mesela çok acı ama 12 kasım 1999 Düzce'de kış başladığı için birçok enkaz içten içe yandı. Çünkü kıştı, herkes soba yakmıştı. O sobalar devrildi. O insanların çoğu 10 saniye önce bilse en azından sobasına su döker söndürürdü.

-Sokaktasın, en azından 5 saniyede binaların yakınından uzaklaşıp açık alana koşarsın.

Bu önlemler 1 kişinin bile hayatını kurtarabilecekse kurtarsın düşüncesiyle yapılıyor. Elbette büyük bir depremin etkisini hafifletmez 5 saniye önce haber almak. Ama yaralanma ya da kayıpları %5 azaltsa bile kâr.
  • anten  (23.11.22 20:26:46 ~ 20:36:30) 
Uyarıyor. Ancak bugünkü depremde bildirim gelmedi.


  • baldan kaymak  (23.11.22 21:19:20) 
uyarı sistemi otoyoldaki tüm araçları uyarsa
yarısı yavaşlamaya karar verse
yarısı yola devam etse
tamamı kazaya karışır

hayat üçgeni muhtemelen oluşmaz, oluşsa da kimse 10 kat apartmanı kaldırıp sizi kurtarmaz (yardım bekleyenlerin %99,9999 una sıra gelmez)
enkazda kalırsanız bari naaşınızın bulunması için dua edin

bina iyi olacak bina stoğu yenilenecek
www.youtube.com

yani yapacak bir şeyiniz yok, endişe etmeyin
  • comp  (23.11.22 22:32:53) 
[]

Hava temizleme cihazi onerisi (kedi alerjisi ve internetten satin alma)

Hava temizleme cihazi alacagiz. Daha cok kedi alerjenleri ve tuyleri icin.

Arastirdim baya. Levoit'e karar vermistim. Levoit Core P350 model. Uzerinde "Pet" yaziyor. Daha cok evcil hayvani olanlar icin onerilmis. O olmazsa belki Core 200S modeli. Ama filtresi HEPA H13 degil. Winix Zero Pro da cok oneren var ama o pahali.

Turk markasi olarak ailem Arcelik olani oneriyor. ATP 6100 model silindir seklinde. Levoit'e benziyor.

Levoit sanirim sadece Amazon'da. Turkiye'de online alma tecrubem pek yok. Bu cihazlari Amazon Turkiye'den veya baska siteden alip sorun yasayan oldu mu? Taksit oluyor mu? Garantisi, tamiri, filtre alimi vs nasil oluyor? Elektrik donusturme sorun oluyor mu? Bir suru soru isareti var. Bir de kargo da pahali sanirim.

Arada kaldik. Size de sorim dedim. Onerdiginiz, kullandiginiz hava temizleme cihazi var mi? Turk markalarindan alip memnun kaldigniz var mi? Internetten veya magazadan satin alma tecrubenizi ve bahsettigim durumlari da eklerseniz memnun olurum.

edit: xiaomi 4 lite var bi de hesapli olanlar arasinda. daha ust modelleri gereksiz pahali geldi

 
Cihazin fiyatini salla, filitrelerinin ne kadar tuttugunu ve her filitreyi ne siklikta bir degistirmen gerektigini ogren. Duzenli filitre degistirmezsen ise yaramiyor bu aletler. Ve Yazici murekkebi gibi adamlar asil parayi filitreden kiriyorlar.


  • compumaster  (22.11.22 23:18:58) 
@compumaster sagol hatirlattigin icin. evet onlara da dikkat ediyorum. filterlerde fiyat cok degismiyor genelde ama birden fazla filtresi olanlari da cok dusunmuyorum. hepa ve karbon birlesik olanlar daha hesapli. guc kullanimi da onemli. on filtreli olup da temizlenebilenleri de dusunuyorum.


  • ermanen  (22.11.22 23:40:55) 
alacağın cihazın profesyonel olmadığını var sayarak cihaz seçiminde sana yardımcı olacak bir kaç ipucu vereyim. bu tip cihazlar kullanım amacına, kullanım yerine göre hangi amaçla kullanılacaksa o yönde seçim yapılır.

1. kesinlikle kullanacağın odanın metrekaresine ve hacmine uygun cihaz al. aynı şekilde hacime uygun cadr değerini gerçekten verebiliyor olsun.

2. lazer sensörü kesinlikle ve kesinlikle olsun (mümkünse 3 metre ötedeki hava kalitesini okuyabilsin), sadece içine çektiği yada 40-50 santim yanındaki hava kalitesini ölçüp hava kalitesi kirli odayı sana temiz diye kakalamasın, auto mod lazer sensörü ile çok daha verimli çalışır. (örneğin cihaz sende 2-3 metre uzakta cihazın olduğu yerde hava temiz hatta oda temiz sen 2-3 metre uzakta elektronik sigaradan bir fırt aldın ve nefesini verdin. uzak lazer sensör varsa ve cihaz oto modda ise direk bunu tespit edip yüksek hızda çalışıp buharı çekip temizliyor. bu özellik yoksa bekle ki cihaz yavaş yavaş havayı kendine çeksin de kirli havayı algılasın temizlesin)

3. filtre seçeneği bol olsun, tek bir filtrede hem formaldehit hem antibakteriyel hem partikül fitresi olmasın. amaca yönelik direk filtreleri olsun. misal sana lazım olan partikül filtresi, all in one filtre alırsan her bir katmanın kalınlığı 3-5mm yi geçemez ancak amaca yönelik filtre alırsan partikül filtre kalınlığı 2-3 santimden fazla olur ve cihaz çok daha başarılı sonuçlar verir. iç karbon filtre katmanı tüm filtrelerde standarttır.

ben elektronik sigara içilen yaklaşık 55 metre kare salon için 2 yıl önce xiaomi mi air purifier pro aldım. formaldehit filtresi (kendinden karbonlu) + ekstra iç karbon filtre ile 1 yıl kullandım aşırı memnun kaldım. bu yıl ise aynı makineyi partikül filtresi ile kullanıyorum. bu filtre ile de memnunum ancak elektronik sigara buharı konusunda formaldehit filtre kadar başarılı değil, seneye muhtemelen yine formaldehit filtreye dönerim.

unutmaman gereken, bu cihaz yerdeki tüyü tozu temizlemez, sadece havada asılı kalan mikron boyutundaki parçacıkları çalıştığı süre boyunca temizler. cihazı 7/24 çalıştırıp ev neden hala toz kıl oluyor dememek lazım ev yine toz olacak yine tüy olacak.

benim kullandığım cihazın filtreleri rfid korumalı. yeni filtreyi kullanmaya başlayınca cihaz 180 günden geriye saymaya başlıyor. sıfırıncı güne gelince filtre bitmiyor sadece uyarı veriyor filtreyi değiştir diye. ben filtre daha uzun ömürlü olsun diye defactodan aldığım bez çantayı kesip filtrenin etrafına sarıyorum büyük parçacıklar o bezde toplanıyor ayda bir yeni bez çantadan tekrar sarıyorum. bu yöntemle 1 sene rahat rahat filtreyi kullandım. şuan amazonda orjinal filtresi 662tl görünüyor, gayet iyi fiyat.

tavsiye edermiyim? etmem çünkü benim makinem odama göre ve kullanım amacıma uygun. bana uygun olan sende böyle perfomans veremeyebilir yada odana büyük gelebilir.
  • krtkartal  (23.11.22 01:46:42 ~ 01:53:41) 
@krtkartal sagol ayrintili bilgiler icin. cok guzel yazmissin. birden fazla filtreli olanlar uzun vadede daha masrafli olur diye dusundum. Silindir tipli hava temizleyicilerde silindir tek parca filtre oluyor ve bu alanda cok iyi olanlar da var h13 filtreli, yorumlar da cok iyi. 360 derece hava emmeleri de daha avantajli gibi.

bunun disinda onerdigin markalardan da bahsedebilirsin bilgili biri olarak. xiaomi olarak fiyat olarak "4 lite" modelini almayi dusunurum sanirim. parasina kiyip daha iyi modeli olmaya deger mi sence? burda yazmak istemedigini ozelden de yazabilirsin.
  • ermanen  (23.11.22 10:57:27 ~ 11:02:39) 
[]

Protein tozu nerden alinir? (Turkiye'de ve/veya online)

Turkiye'de protein tozu nerden alinir, aliyorsunuz?

Online? Spor magazasi?

Yurtdisinda Decathlon'a gidiyordum. Turkiye'de de fiyat olarak Decathlon'dan almaya deger mi acaba? (Decathlon'un kendi markasi whey proteini vardi daha ucuz yurtdisinda, turkiye sitesinden baktigimda kendi markasi cikmiyor sonuclarda)

Cimri'ye de baktim, bicok secenek sunuyor. Ucuzlar pttavm sitesinde cikiyor daha cok ama eksisozluk'te yorumlar pek iyi degil bu site icin. Markalari da pek bilmiyorum Optimum Nutrition disinda.

Amazon peki? Baska? Marka olarak da oneriniz. Bir de daha cok Whey Isolate dusunuyorum. Cok pahaliysa Isolate olmayani da dusunurum.

 
supplementler.com fena değil çeşit olarak.


  • orpheus  (14.11.22 16:03:26) 
Ben bunu kullanıyorum, f/p.

İndirime girmiş:

ty.gl
  • ruhen hastayim ben  (14.11.22 16:08:48) 
www.protein7.com
www.supplementler.com

bu iki siteden alışveriş yaptım hiç sıkıntı yaşamadım.

trendyol, n11 gibi sitelerden alışveriş yaparken satıcının ismine dikkat edin ve satıcı markanın ta kendisi olsun.
  • false pretension  (14.11.22 17:51:22) 
[]

Kedi alerjisi ve ilginc batma semptomlari

oncelikle sozluk basligini okudum. eski duyurulari da okudum. guncel bilgi gelir diye tekrar soruyorum. tesekkurler simdiden.
(bkz: kedi alerjisi)

ben 3 kedili bir evde kalmaya basladim ve alerji semptomlari basladi. doktora gidilip teshis konulmadi ama sanirim eminim kedi alerjisi olduguna. ama yine de cogu kisinin yazmadigi semptomlar da var gibi, ama farkli kisilerde farkli semptomlar da olabiliyor tabii.

semptomlar:
- bogazda batma hissi (sanki kil batmasi gibi)
- cigerde batma hissi (sanki oraya kil girmis gibi)
- balgam gelmesi
- oksuruk. bazen kuturlu oksuruk cigerlerden
- bazen gos yasarmasi
- bazen deride kasinti

olmayan semptomlar:
- cok kasinmak
- goz sismesi
- burun akmasi
- kizariklik
- deri sismesi
- nezle semptomlari

not: batmalar bazen gidiyor sonra geri geliyor. disari ciktigimda da devam edebiliyor. kortikosteroid burun spreyi kullaniyorum, bazen iyi geliyor gibi.

acaba alerji ile birlikte gercekten cigerime de bisey girmis olabilir mi diye dusunmeye basladim. o ince ucusan kedi tuyleri gibi mesela. mesela agzimdan da nefes aliyorum cogu zaman ve uyurken de.

bu durumda neler onerirsiniz? ve kullandiginiz kedi alerjisi ilaci da onerebilirsiniz.

 
Alerjilerin tipik semptomlarindan biri de bu batma hissidir zaten, cigerinize bir şey girdiğinden değil; alerjik durumun ciğerdeki bronslarinizi da etkilemesinden kaynaklanan bir durum. Yıllarin alerjik insanı olarak buna en iyi çözümün ağızdan alınan hava spreyleri olduğunu soyleyebilirim(Özellikle tıkanma da varsa).

Kedi alerjisi kişiden kişiye fark eden bir durum sanırım. Bende başka alerjilere eşlik eden kedi alerjisi de var; kedi alerjisindeki tek semptomum gözlerde yaşarma ve ses değişikliği mesela.

İyi bir alerji uzmanına gorunurseniz size uygun bir tedavi yöntemi uygulayacaktır. Ama alerjen ile sürekli muhatap oluyorsanız ya da toz, polen gibi süreklilik arz eden bir alerjiniz varsa genelde sürekli kullanacağınız komplike bir alerji ilacı+ burun spreyi+ hava şeklinde bir kompozisyon yapıyorlar. Ben kıslarimi bu şekilde rahat geçirmeye başladım iki senedir.


Yalnız mutlaka doktora görünün zira tedavi edilmediği durumlarda alerjik astıma varabilir bu durum.
  • fraise  (12.11.22 14:28:50) 
Fraise +1
Kortizonlu spreyler de sürekli kullanılacak şeyler değiller. Bir an önce bir alerji uzmanına görünün derim ben de

  • kuehles blondes  (13.11.22 04:31:07) 
[]

Dizi soruları (sonu en şok eden, en sürükleyici, en gizemli, en garip)

dizi sevenler, dizi uzmanlari, cok dizi izleyenler sorum sizlere. sizin fikrinizi soruyorum. istediginizi cevaplayabilirsiniz. cevaplar ayni olabilir. cevaplara gore dizi de sececegim. tesekkurler simdiden.

1. Sonu en şok eden/etmiş dizi(ler). sezon finali de olabilir.

2. En sürükleyici dizi(ler). her bir bolumunu merakla beklediginiz, basindan kalkamadiginiz, kalkmadan bitirdiginiz.

3. En gizemli dizi(ler). gizemlerle dolu olsun. mistik havalar. bir suru soru havada kalsin. sonradan cevaplanan sorular, cozulen gizemler vs.

4. En garip dizi(ler). izlediginiz/bildiginiz en garip, acayip, degisik, nev-i sahsina munhasir.

5. Baska akliniza gelen bir madde ("en" sorusu veya baska) ve dizi cevabini yazabilirsiniz.

 
1. Forbrydelsen, Kalifat
2. The Looming Tower, The Investigation

4. Regular Show, Skins
  • heritage  (01.06.22 21:38:04 ~ 21:38:32) 
2- behzat ç 10 yıl önce yayınlanırken bu diziyi hafife alırdım. hatta izleyenleri hor görürdüm. senarist sahiden çok çok başarılı. sadece erdal beşikçioğlu için bile izlenebilir. az parayla baş yapıt çıkarmışlar.


  • halk  (01.06.22 21:59:27) 
twin peaks


  • tepedeki psychedelic adam  (01.06.22 22:16:16) 
The missing
Forbrydelsen
Bron broen
Black spot
  • deer hunter  (01.06.22 23:02:04) 
Behind her eyes


  • karayel  (01.06.22 23:15:22) 
2. Breaking Bad. Hayatımda bitirdiğim tek dizi.

Sonu ne olacak diye diye bitti.

5. Hayatın içinden olan dizi Behzat Ç.

Sanki dizi değil de gerçek hayatı gizli kamerayla çekmişler gibi.
  • dissendium  (01.06.22 23:31:53) 
1- sonu için denir mi bilmiyorum ama özellikle sezon finalleri kafayı yediren bir dizi olarak lost 1 numaraydı benim için.

2- lost, game of thrones, sherlock, big little lies (1. sezon), dark, house of cards (son sezon hariç), narcos (escobar sezonları), 3. sezon sonrası breaking bad

3- the lost room. 6 bölümlük mini dizi sadece o yüzden sürükleyici kısmında yazmadım ama bir solukta biten acayip mistik bir iş.

4- legion
  • semaforo de medianoche  (02.06.22 10:15:31) 
The terror. Tek sezon ve guzeldi.


  • unabomber  (02.06.22 14:47:04) 
30 güzel dizi var, bakabilirsiniz bedavainternet.com.tr


  • saroglua  (28.02.23 18:38:35) 
[]

Bu hangi hayvan olabilir? [CAPS]

Resimler ekte.

Haberlerde cikmisti da bulamamislardi ne oldugunu sanirim.

timsah, yılan ve müren degil gibi.

 
kürek balığı


  • false pretension  (30.05.22 14:06:24) 
kürek balığı benziyor ama onun agzi kucuk ve o daha ince uzun


  • ermanen  (30.05.22 14:09:53 ~ 15:54:14) 
image search ile çıkan sitelerde derinlerde yaşayan bir yılanbalığı cinsi demişler.


  • inheritance  (30.05.22 15:14:49) 
pelikan yılanbalığı (pelican eel, gulper eel) buldum ama ona da tam benzemiyor gibi. boyle buyuk disli degil o.
en.wikipedia.org

  • ermanen  (30.05.22 15:39:20) 
[]

Korku filmi önerisi (son zamanlardan, güncel)

Korku filmi önerir misiniz? Son zamanlardan olsun, son 2-3 seneden. Belki cok iyiyse son 5 seneden.

Sunlari begendim mesela:

yaratikli/gizemli:
- a quiet place part II
- underwater

dogaustu/psikolojik korku:
- hereditary
- the night house
- us

bilimkurgu/korku:
- the platform

found footage tarzi:
- host

gore/intikam/slasher:
- mandy

kategorisi zor tanimlanabilecek degisik bir korkumsu/gizemli film:
- the lighthouse

daha cok psikolojik/gizemli yapimlari seviyorum ama her turlu korku onerebilirsiniz. korku faniyim. begendigim ve yazmayi unuttugum olmustur. az bilindik iyi korku da onerebilirsiniz.

 
m.imdb.com
You wont be alone

m.imdb.com
X

ikincisi psikolojik değil ama teen slasher tarzına yeni bir yorum
  • freebird5406_2  (24.05.22 21:23:50 ~ 21:26:36) 
X +1
Ich seh ich seh var bi de, psikolojik gerilim ama arthouse tarzı var.
Yine psikolojik lodge var.
  • Bruce  (24.05.22 21:59:02) 
Midsommar
Annabelle Serisi
Conjuring Serisi
  • Uncle Sam  (25.05.22 08:27:05) 
it
it follows

babadook
the witch
the nun
doctor sleep
resurrection
de uskyldige
the night house
malignant
the killing of a sacred deer
la piel que habito
sinister
creep
let me in
  • gabe h coud  (25.05.22 08:40:28 ~ 08:52:49) 
@freebird @Bruce
X izledim onerinizden sonra. ilginc bir slasher. begendim.
"You won't be alone" ve "the lodge" izleyecegim.

@Uncle Sam
Midsommar izlemistim. degisikti ama biraz yavasti.
Conjuring serisi bilinik baya tabii. Onlar guzeldi.

@gabe h coud
guzel liste. eskilerden de yazmissin. cogunu izledim ama izlemedigim var aralarinda. izlicem. onerinden sonra "de uskyldige" izledim, degisikti ama yavasti baya.
  • ermanen  (27.05.22 16:36:35 ~ 16:36:53) 
[]

Zombi pandemisi/kıyameti yakın mıdır?

Daha pandemi devam ediyor. Mutasyonlar ve yeni virusler de var.

Amerikanya'nin saglik acentasi CDC de soyle bisey yayimlamisti bir ara: "Preparedness 101: Zombie Apocalypse" (hazırlık 101: zombi kiyameti)

Nostradamus, 2021'de zombi kiyameti olacagini ongormus tee 500 sene once falan. (aclik/kıtlık ve asteroid carpmasindan da bahsetmis). biraz hata payi verebiliriz :)

ne olacak sizce? bize neler oluyor?

-------------------------------------------------------------------------------

not: illa filmlerdeki gibi curumus hortlaklar olarak degi de, beyin fonksiyonlarini etkileyen bir virus/parazit olarak da dusunebiliriz. saldirganlik ve isirma icgudusu olusturabilir. mesela gercek hayatta zombi paraziti denen bir mantar turu var. bazi karincalara bulasip davranislarini degistiriyor:
en.wikipedia.org

film ornegi verirsek, "28 Days Later" ve "28 Weeks Later" filmindeki zombiler biraz daha realistik diger filmlere gore. "Rage" adi verilen virus insanlari delirtiyordu. Asiri saldirgan, dusunmeye odaklanamayan ve kanibalistik insanlar oluyorlardi. Yeterince yemezlerse acliktan oluyorlar ya da beslenme yetersizligi yuzunden zamanla oluyorlar.

not2: kuduz ve grip melezi bir virusun zombi virusu olusturabilecegi olasiligi tartisilmis. National Geographic makalesi irdelemisti:
""If a rabies virus can mutate fast enough, it could cause infection within an hour or a few hours. That's entirely plausible," Andreansky said.

Airborne Rabies Would Create "Rage Virus"

But for the rabies virus to trigger a zombie pandemic like in the movies, it would also have to be much more contagious."
www.nationalgeographic.com

pubmed makalesi teorik olarak kuduz virusu mutasyonundan zombi virusu olabilir demis:
www.ncbi.nlm.nih.gov

 
Hocam bunun Nostradamus'la bir ilgisi yok hemen hemen tüm canlıların yok olduğu 5 dönem olmuş dünya tarihinde yine olabilir, oluyor çünkü. Ha bugün olmaz da 1000 yıl sonra olur 1 milyon yıl sonra olur.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (24.05.22 18:21:04) 
@Kaleci Saçlı Forvet

Dunya'nin ya da canlilarin sonu gelir elbet de bir sekilde, ama zombi kiyametine daha mi yakiniz diye sormak istedim. ya da hangi sona daha yakiniz acaba gibi...
  • ermanen  (24.05.22 18:29:41 ~ 18:30:25) 
Abi ben bu zombilik olayını araştırmıştım bir dönem, yani hatırladığım kadarı ile bu şöyle oluyor: Kuduz mikrobu beynin r kompleksi denilen bir yer var orası hariç tüm beyni etkiliyor, bu r kompleksi de kabaca insanın hayvan özelliklerini açığa çıkaran bir bölge, sen bir şekilde sadece bu r kompleksi aktif bir şekilde hayatta kalıp türlü hayvanlıklar şerefsizlikler yapıyorsun aynı zombiler gibi, bir tür zombi oluyorsun, zombi kıyameti olsa olsa ancak bu şekilde olur ama öte yandan kuduz da modern dönemlerde salgın boyutuna erişebilecek bir alan bulamaz bence, en nihayetinde aşısı var kılı yünü var, bilim bunun ne olduğunu biliyor, o nedenle ben böyle bir şey olabileceğini düşünmüyorum.

Ha bununla birlikte bi asteroidin göktaşının dünyaya denk gelip çarpacağını da düşünmüyorum zira bu asteroitler Mars'la Jüpiter arasında, Jüpiter'in efsanevi çekim alanında takılan uzay varlıkları, bunların bu çekim alanından ayrılması çok olası değil ama hadi ayrıldı diyelim, Dünya'ya denk gelip hayatı yok etmesi de çok mümkün değil. Yani şöyle düşün uzay boşluğu öyle tahayyül edilemez büyüklükte bir boşluk ki göktaşının dünyaya çarpması aynı Kadıköy'den 1 tl'lik bozuk parayı fırlatıp Taksim'deki Beşiktaş dolmuşunu vurmak gibi bir şey olur, o kadar zor. İmkansız değil ama imkansız gibi. Ha ama 1 milyar yıl sonra evren yine aynı evren mi olur bir şeyler değişir mi bu değişiklik Dünya için tehlike yaratır mı onu bilemeyiz tabii, şimdilik bi sıkıntı yok ama.
  • Kaleci Saçlı Forvet  (24.05.22 18:36:10 ~ 18:47:43) 
Yok degiliz. Bu kadar filmi yapilan seyin felaketi olmaz. Filmi hic olmayan veya cok az olan bir temadan gelir felaket


  • floydian  (24.05.22 19:17:20) 
zombicilik asiri sacma, enerjisizlikten yerinden kalkamazsin zombi olsan.
Ot mu yiyeceksin enerji nereden gelecek?

Muhtemelen yine saglam bir grip salgini gelir 100 yil icinde, 50 milyon falan kill alir sonra hayatimiza devam ederiz.
  • divit  (24.05.22 19:27:09) 
[]

Turkiye'de son 5-10 senede cikmis iyi yapimlar (izle,bak,dinle,oku)

Turkiye'den pek bi uzak kaldim uzun sureler. Turkiye'den cikmis tek tuk filmler izledim sadece. Sizin onerebileceginiz iyi yapimlar/eserler neler var son 5-10 senede cikmis?

Mesela:
- dinlemelik sarki/turku/eser
- izlemelik film/dizi/belgesel/klip/video
- izlemelik komik skecler/videolar
- okumalik kitap, bilimsel makale veya okumaya deger birseyler
- gormelik/bakmalik ne olursa belki internette

sanata ve bilime onem veriyorum daha cok.
gercekten komik/guldurecek seyler de guzel olur.

 
son zamanlarda en çok gündemde olan tartışmaları takip edebilmek açısından gibi'yi izleyebilirsin mesela.
ayrıca gerçekten komik.

az önce onunla ilgili bir duyuruya cevap yazınca aklıma ilk bu geldi, aklıma geldikçe eklerim.
  • blatta hiberna  (20.05.22 00:28:02) 
Film olarak:
İnsanlar İkiye Ayrılır, 2020
Kapıyı Açık Bırak, 2021

Yukarıdaki iki filmi yazdım aslında ama İstanbul Modern her sene şöyle bir şey yapıyor:
www.istanbulmodern.org
  • bartholomew87  (20.05.22 00:28:11 ~ 00:29:34) 
film: sarmaşık


  • ted  (20.05.22 01:05:11) 
son bikac senede aklinizda kalanlari da yazabilirsiniz. illa 10 sene onceyi hatirlamaniza gerek yok. hatirlarsaniz da ne guzel :)


  • ermanen  (20.05.22 12:08:08) 
Yapım yılını bilmiyorum, 10 seneden eski de olabilir ama Bornova Bornova filmi benim çok hoşuma gitmişti


  • encokbenisevinnolur  (20.05.22 12:17:30) 
Nuh tepesi filmi.


  • halk  (20.05.22 13:06:00) 
Bir Başkadır (Dizi - 2020)
Şahsiyet (Dizi - 2018)
+1 Gibi (Dizi - Güncel)

+1 Sarmaşık (Film 2015)
  • michael_knight  (20.05.22 16:25:23) 
film/dizi geldi sadece. sarki, kitap vs. yok mu hic? :)


  • ermanen  (20.05.22 18:43:37) 
Orhan Pamuk kitap çıkardı, İhsan Oktay Anar kitap çıkardı. Sevdiğiniz yazarlardan zaten haberiniz vardır.
Son 10 yılda muazzam bir yeni yazar veya kitap gelmiyor aklıma.

  • michael_knight  (21.05.22 02:44:59) 
Teoman eski bi ruya ugruna albumu


  • halk  (21.05.22 14:42:49) 
[]

En sürprizli, en şok edici, en garip veya konusu değişen diziler

en sürprizli, en şok edici, en garip veya ilerledikçe konusu/gidişatı değişen diziler neler? öneriniz lütfen.




 
Dizi degil de filn geldi aklima sadece. From dusk till dawn. Gerci dizisi de cikmisti bunun ama asil olay filmidir saniyorum.


  • floydian  (01.05.22 15:03:48) 
Sherlock
Dark
Game of thrones
Black mirror bazı bölümler
Dexter belki.
Westworld olabilir.
Stranger things
House of cards da olur sanırım.
Young pope da betimlemelerinize uyuyor gibi.
Angels in america
Konusu değişen the wire da uyuyor evet, biraz da plot twistli belki.

Aklıma geldikçe yazarım.
  • jen  (01.05.22 21:16:47 ~ 23:39:02) 
The Wire
OZ.

  • Amaranta ursula  (01.05.22 21:22:47) 
[]

Son üç yılın en iyi filmleri

hangileri size gore? Oneriniz lutfen.

Birazcik konusu hakkinda bilgi verirseniz de makbule gecer.


 
Son üç yıldaki tüm filmleri izlemedim ama izlediğim filmler arasında son üç yılda çekilenlerden en çok etkilendiğim So long, my son (2019) oldu:
m.imdb.com
Çin'deki sosyo-ekonomik ve politik değişimleri 2 aile üzerinden ele alıyor.
  • Amaranta ursula  (29.04.22 23:20:11) 
Parazit

Joker

1917

1917 iyi bir savaş filmi.
  • dissendium  (29.04.22 23:50:55) 
1917
Interstellar
King Richard
The Irishman
Knives Out
Dunkirk
Once upon a time in Hollywood
Nomadland
  • gabe h coud  (29.04.22 23:59:04 ~ 23:59:33) 
2019 dahil yazıyorum:

Portrait of a Lady on Fire
Parasite
The Two Popes
Jojo Rabbit
The Father
  • absel  (30.04.22 01:36:06) 
letterboxd'de 2020 ve sonrası yapımlarda 4 ve üstü puan verdiklerim

the father
titane
druk
dune
tenet
possessor
soul
shiva baby
last duel
nomadland
emma
borat subsequent moviefilm

3.5 vermiş olsam da ekleyeyim bari dediklerim

spencer
the worst person in the world
  • jen  (30.04.22 14:29:44 ~ 14:34:10) 
[]

Ingilizce "bi bitmediniz"

ya da "bi bitmediniz ha (amk)"

ayni etkiyi verecek sekilde nasil soyleriz Ingilizcede? tabii ayni konsept mot-a-mot sekilde olmuyor.

sozluk'te baslik acmislar ama ordakiler icime sinmedi:
bi bitmediniz ha amına koyayım'ın ingilizcesi
- enough fuck you
- are you retard

"get lost already" geldi bi de aklima ama bi de size sorim dedim.

 
enough with your fucking problem diyorum ben, anlıyorlar.


  • ripolip  (07.11.15 18:05:59) 
i've had enough of your bullshit.


  • timmie  (07.11.15 18:19:06) 
@ripolip ve timmie

onlar daha cok "yeter be" gibi...
  • ermanen  (07.11.15 18:36:28) 
fuck sake derim ben o tur durumlarda, bana gore benzer ikisi.
yanina bir adet de gtfo koyarsan tam olur akjshdkja

  • chaotic good  (07.11.15 18:52:34 ~ 18:53:17) 
Enough (with you) already. Go get fucked.


  • whoami  (08.11.15 14:58:03 ~ 15:18:09) 
enough bullshit
cut the crap

  • masa penisi  (08.11.15 15:01:03 ~ 15:01:13) 
[]

Yıldırımın önemli bir unsur olduğu filmler

neler?

ilk akla gelenler:
- back to the future
- powder
- thor

başka?

 
war of worlds


  • empat  (06.11.15 20:09:31) 
zeus lu filmler olur mu?


  • ya ben lan neyse  (06.11.15 20:14:22) 
benjamin franklin'li filmler


  • mesgul ve huzursuz  (06.11.15 22:13:34) 
frankenstein


  • nickbulmayamuvaffakolamam  (06.11.15 22:15:01) 
[]

Banyoda geçen korku filmine isim

Banyoda geçen korku filmine ne isim verirdiniz? tek mekan filmi gibi düşünün. sadece korku/psikolojik gerilim ya da korku komedi de olabilir. iki farklı türe iki farklı isim düşünebilirsiniz.

Not: "Banyo" ya da "Banyoda" gibi ek almış halleri dışında :) Tabi şimdi de aklınıza "tuvalette" veya "helada" gelir. :)

not2: Türkçe veya İngilizce

 
Hamam böcekleri


  • principia  (29.10.15 20:45:22) 
Sicarken acilan kapi


  • floydian  (29.10.15 20:45:32) 
The Arapsabunu


  • cokponcik  (29.10.15 20:45:35) 
Duşakabin
Duşda
Duj
  • rhan  (29.10.15 20:49:11) 
ipse lotus aqua gibi, banyo anlamına gelen latince kelimeleri aratırsanız, latince ürkünçtür :D ingilizce konuşulan dünyanın çoğunda latince fetişi olduğundan boşa gitmez


  • alice practice  (29.10.15 20:50:24) 
A Hundred Bucks of Death (eve gelen, 7 günaha takıntılı, fuhuş yapan erkekleri öldüren bir kadın üzerine)
asdjfsdaf :D

  • rodriguez2  (29.10.15 21:00:35) 
girdap, buharlı cam.


  • halitkin  (29.10.15 21:14:08) 
bathfear

bathofobia
  • evimin paspasi  (29.10.15 21:37:09) 
sabun


  • air  (29.10.15 21:40:36) 
buhar


  • hayir bu koyden olsam nolcak  (29.10.15 21:47:03) 
köpük / sabun köpüğu
buhardan silüetler

  • montauq  (29.10.15 21:55:12) 
Kızıl Losyon


  • oldtimer  (29.10.15 22:18:32) 
Kanlı Lif


  • cokponcik  (29.10.15 22:23:47) 
gider


  • hlt1985  (29.10.15 22:25:02) 
bok yolu.


  • ya ben lan neyse  (29.10.15 22:28:56) 
Cenabet


  • selamun aleykum kitty  (30.10.15 00:26:01) 
[]

Türkçede neden ayçiçeği deniyor?

Çoğu dilde bu çiçeğin ismi güneş içeriyor. Mesela İngilizcede "sunflower"(güneşçiçeği).

"ay" ne alaka?

not: diğer ismi günebakan ama o daha az biliniyor sanırım.

not2: nişanyan sözlük'te açıklanmamış. "ay" kelimesi altında benzer sözcükler listesinde geçiyor sadece.

 
günebakan aslında onun ismi. ayçiçeği nereden gelmiş bilmiyorum.


  • innerbliss  (27.10.15 17:45:01) 
Ay gibi bi kismi siyah bi kismi beyaz oldugu icin olabilir.

Tamamen salladim.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (27.10.15 17:45:38) 
tamamen sallıyorum, hicri takvimden gelmiştir belki. nişanyan sözlük'e bakmaya çalıştım ama üyelik istiyormuş, üşendim.


  • inheritance  (27.10.15 17:51:53) 
Güneşi takip ettiği için.

(bkz: döngü)
  • clia  (27.10.15 18:17:32) 
clia'nın yazdığı cevapla birlikte resmen kafamda taşlar yerine oturdu. güneşi, ay misali takip ettiği için olması çok mantıklı. aydınlandım.


  • devilred  (27.10.15 18:22:41) 
Nasi ya. Ay gunesi takip etmiyor ki.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (27.10.15 18:25:41) 
Hepimiz Güneş'in etrafında dönüyoruz, ayçiçeği de yüzünü sürekli Güneş'e dönen bir bitki. Bağlantı o.


  • angelus  (27.10.15 18:28:47) 
@proletarier aller lander vereinigt euch

o da doğru, dolaylı bi takip diyebiliriz ama bence yine de. dünyaçiçeği olsa daha iyiymiş tabii sagdg.
  • devilred  (27.10.15 18:28:50) 
bunlar hep cehape zihniyetinin ürünü. adamlar illa marjinal olacaz diye genel konan ismin tersini koymuşlar asfgdfsds


  • air  (27.10.15 18:36:39) 
[]

Modern hayatı bilmeden izole bir şekilde yaşasaydık daha mı mutlu olurduk ?

evet günün garip sorusuyla karşınızdayım yine.

mesela polinezya adaları'ndan birinde bir kabilede doğup büyüsek ve modern hayatı bilmeden ve ondan izole bir şekilde yaşasaydık daha mı mutlu olurduk ya da daha mı az sıkılırdık?

Sıkılmayı ya da sıkılmanın daha yoğun bir duyguya dönüşmesini modern hayatla bağdaştırıyorum daha çok. Halbuki sıkılmamamızı sağlamak için olan o kadar çok şey varken.

Kişiden kişiye göre de değişir şimdi bunlar. Ne bilim...

 
mutlu olacak bir şeyler illa bulurduk. ama kendi adıma konuşmak gerekirse, en basitinden şu an uzay bilimiyle alakalı bir kitap okuyorum ve her sayfada hayrete düşüyorum. bir kabilede olsaydım muhtemelen yıldızlar gibi bilinmeyen şeyleri sikko bir tanrıya yorardım.


  • ruhen hastayim ben  (20.10.15 00:09:03) 
bence mutluluk/mutsuzluk-sıkıntı hakkında düşünmezdik. ihtiyaçlar ve bunları karşılama biçimi tümden farklı olacağından, bugünkü-buradaki bakışımızla kavrayamayabiliriz. kişisellik dediğimiz şey o ortamda bugünküne hiç benzemeyebilirdi. antropoloji severseniz, çok beğendiğim bir kitap önerebilirim, hem zevkli hem ufuk açıcı:

(edit:) link olmamış, düzelteyim:

www.kitapyurdu.com
  • tedirginlik hucresi  (20.10.15 00:12:45 ~ 01:35:29) 
Belki can sikintisi diye bir sey hissetmezdik ama cok mutlu olacagimizi hic sanmiyorum. Soguktan usumek, sicaktan yanmak, sivrisinek tarafindan isirilmak, bocekler tarafindan sokulmak, vahsi hayvanlar yuzunden surekli tetikte olmak, yemek yemek icin dunya emek sarfetmek gibi keyfimizi kaciracak bir suru sey olacakti. Sikilmak diye bir sey aklimiza gelmeyecekti ama oyle masal gibi mutlu bir hayat kesinlikle olmazdi bence.


  • stavro  (20.10.15 00:15:40) 
dünya üzerindeki en mutlu topluluk olarak anılan piraha kabilesi de aynı dediğin gibi yaşıyor zaten. kullandıkları dilde ne gelecek ne de geçmiş zaman olmamasının da etkisi var tabii.


  • soso  (20.10.15 00:30:45) 
epey bilgi birikimi ve tecrübesi olan bir doğacının sözü aklıma geldi

"doğayla iç içe yaşayan ve doğa hayatıyla bağını koparmamış hiç bir insanın ağzında sıkılıyorum kelimesini duymadım."

modern hayatın yaşamı kolaylaştırdığına inanıyorum. fakat fizikte bir kural vardır enerji dönüştürebilir fakat yoktan var edilemez. kısacası, modern hayatın getirdiği ve götürdükleri. kişisel bir şey. sakin hayattan sıkılanlarda var. tercih imkanım ve sorumluluklarım olmasaydı, para kazanmak yerine, yaşamımı idame ettirecek kadarını kazanıp daha sakin bir hayat seçerdim kendime..
  • gokhan atestepe  (20.10.15 00:41:43 ~ 00:42:50) 
Bize mutluluk değil mutsuzluk öğretildi. Mutluluk en baştan beri bildiğimiz bir şeydi.


  • clones  (20.10.15 01:15:49) 
bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişir. bellir bir sonuca ulaşamayız bence.

kimisi kabiledeyken mutlu olur kimisi modern hayatta.
  • Wilhelm  (20.10.15 03:37:02) 
hayatımda bir kez canım sıkılıyor dedim, canım annecim bozulan ayarımı hemen düzeltiverdiydi sağolsun :)
"canı sıkılan kızlar koca istermiş"

evet, haklısın bence de mutsuzluk, can sıkıntısı modern hayatın getirileri. biz eski kuşaklar can sıkıntısı nedir bilmiyoruz pek. mutluluk mutsuzluk kavramları çok da gündemimizde değil(di). ben annemden babamdan, onların anne babalarından.. mutluluk mutsuzlukla ilgili hiç bir laf söz duymadım mesela.
canı sıkılmak birinin yaptığı yanlış için olurdu. uğraş vardı hep. boş duranı Allah sevmez denirdi. günlerde, ailecek veya konu komşu yapılan akşam sohpetlerinde bile kadınlar elişi yaparlardı. sonra televizyon geldi, yine elde işler örgüler filan.
erkekler de kendine göre uğraş buluyorlardı. kahve geleneği yoktu bizde, büyükbabam ya kitap okurdu ya da torunlarla pişti filan oynardı. babam elektronik ve elektrikle ilgilenirdi yeniyeni bişeyler üretirdi. daha radyo zamanları salondan mutfağa hoparlör hattı yapmıştı. annem mutfağa geçerken elektrik düğmesinin yanındaki açma düğmesine basınca radyo mutfakta çalıyordu gibi gibi.
yani ben hiç bir eski kuşağı onların tabiriyle "el el üstünde eli göt üstünde" görmedim.

bence boş kalmayıp uğraşın olunca ne sıkılıyorsun ne de mutluğu neyi sorgulamaya/düşünmeye vaktin oluyor. kabile bulmaya gerek yok yani :)
sıkılmamayı sağlayacak çok şey var evet de, kıymetini bilen kim? yokluğunu bilmeyince varlığın pek anlamı olmuyor, nasılsa hep varlar, var olmaya devam edecekler, daha da gelişerek, yenilenerek...
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (20.10.15 07:14:16) 
[]

Gerçekle hayalin birbirine karıştığı filmler (1408 ve Oculus gibi)

Genelde insanların aklıyla oynayan paranormal bir durum söz konusu oluyor bu filmlerde. Aklıma gelen filmler "1408" ve "Oculus".

Ama akli sorunu olan insanların anlatıldığı filmlerde de oluyor. "Shutter island" öyleydi sanırım? bazen filmlerdeki ana karakter sırf hayal görüyor sanırım, gerçekle hayal arasında gidip gelmiyor.

genel anlamda gerçek ve hayalin birbirine karıştığı filmler.

not: üstte yazdığım gibi hangi alt konuya girdiğini de belirtirseniz iyi olur. spoiler ise söylemeyin, filmin adını verin sadece :)

 
yine bir film sorusu ve ben yine interstate 60 yazıyorum.


  • devilred  (02.10.15 20:06:15) 
Herkesin bildiği üzere: Inception
Sevdiklerimden: Vanilla Sky

  • long live rock n roll  (02.10.15 20:08:34) 
inception ve vanilla sky hep hayal değil mi?


  • ermanen  (02.10.15 20:32:31) 
Jacob's Ladder (1990)
Donnie Darko (2001)
Identity (2003)
The Jacket (2005)
Stay (2005)
The Life Before Her Eyes (2007)
  • RedGoldGreen  (02.10.15 21:24:28) 
[]

En çok gitmek istediğiniz az bilinen nokta atışı yerler

ben de bunu sorim dedim.

böyle bilindik ülkeler, büyük şehirler dışında..

daha nokta atışı yerler..

daha küçük yerleşim birimlerinden ya da insanların az gittiği yerlerden, bölgelerden en çok gitmek istediğiniz yer ?

ya da gittiniz mi? nere?

 
cinque terre'ye gitmek isterdim.


  • weeping guitar  (23.09.15 00:41:32) 
pripyat'a gitmek istiyorum ben.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (23.09.15 00:41:45) 
norveç'teki fiyordlar. sebepsizce merak ediyorum.


  • ruhen hastayim ben  (23.09.15 00:44:57) 
gittiğim yerler:

veliky novgorod
pechory (pskov'a bağlı)
pskov
staryy izborsk


gitmek istediklerim:

vyborg
zolotoe koltso (moskova çevresindeki yerleşim yerleri: altın yüzük deniyor)
neuschwanstein
halstatt
cesky krumlov
kamenets-podolskiy
yangtze nehri
  • lesmiserables  (23.09.15 00:47:23) 
kesinlikle KRASNOYARSK. çok merak ediyorum bu şehri, gitmeyi delice istiyorum. oraya kadar gitmişken omsk'a geçip oranın pis havasını da almak, bi' avangard omsk maçı izlemek isterim ama krasnoyarsk birinci sırada.

bissürü var şimdi saysam sonu gelmez ama en başta krasnoyarsk var. bazen deli olduğumdan şüphelenecek kadar çok istiyorum gitmeyi. halbuki ne işin var orda di mi. mal mısın. yoook. param olsun da gideyim.
  • der meister  (23.09.15 00:47:36) 
hallstatt'a gitmek isterdim ben de


  • anil  (23.09.15 01:00:50) 
tebriz


  • il padrino  (23.09.15 01:01:53) 
svalbard'ı merak ediyorum. Bi bok yok yazıyor internette ama merak değil mi işte.


  • babamasoliimbananickaldirsin  (23.09.15 01:09:06) 
mount athos'a gitmek istiyorum ben. zor ama. hristiyan ol da basvur da ohooo


  • cilgin fantezilerin adami  (23.09.15 01:14:42) 
bari'ye gittim en son. turist olarak çok göze çarpıyordum ama hoşuma gitti.

yukarıda yazılan birkaç yerde yoğun turist popülasyonu var.


bilinmedik yer bilmiorum. belki tacikistan falan da merak etmiyorum orayı da.
  • sayns  (23.09.15 01:17:31) 
kotor


  • stevie  (23.09.15 08:08:50) 
[]

Blazer ceket önersenize

çok pahalı ve çok ucuz olmasın.

1670 diye bi marka ucuzdu ama kalitesi çok iyi değil

calvin klein ortalama fiyatlarda. tommy hilfiger bazıları ortalama bazıları pahalı

tiger of sweden pahalı mesela

zara'dan da olabilir belki

not: kanada'dan alıyorum ama siz beğendiklerinizi söylemekten çekinmeyin

 
@Nick The Chopper

evet oraya da bakim. sagol hatirlattigin icin.
  • ermanen  (13.09.15 21:11:55) 
Bugü H&M'de gördüm bir tane hoşuma gitti ama bi bakın oralarda varsa.


  • sheeper  (13.09.15 21:48:39) 
[]

Yanardağın içine düşersek nasıl ölürüz?

anında ölür müyüz?

bi süre çok acı mı çekeriz?

neler oluyor bize, bize neler oluyor?

www.youtube.com

 
Dumandan da zehirlenebilirsin.


  • Traveller  (11.09.15 22:25:01) 
lava erişmeden ölmüş olursun.


  • jamswety  (11.09.15 22:47:23) 
Lavı geç, ciddi yanıklarda dahi sinir hücreleri zarar gördüğünden canın yanmaz. "Hmm birileri mangal mı yapıyor hemen sumaklı soğan hazırlayalım" dersin.


  • okumayi sevmeyen okur  (11.09.15 22:51:24) 
iddia ediyorum, bogaz köprüsünden atladiginda suyun beton etkisi yaratarak yüzey gerilimi kiramayip, senin bütün darbeyi emmen var ya, bence onla ölürsün, lavin sicakligi, zehirli gaz falana kalmazsin.

videoya ithafen, yoksa yaklasip icine yavasca girmek vs ise derdin digerleri hakli olabilir.
  • wiillii  (11.09.15 23:15:04) 
Eğer çok yüksekten düşerseniz bence hızlı bir ölüm olur. Ancak çok yüksek olmayan bir mesafeden düşerseniz kötü. Çünkü lav yoğun olduğundan yüzey geriliminden dolayı büyük ihtimal çok zor batarsınız. Önce yüzeyde o yüksek ısıyı hissedersiniz, sonra yavaş yavaş batarsınız.


  • johan sebastian  (11.09.15 23:22:04) 
mentalfloss.com

burada da net bir cevap yok ve verilen ihtimaller buradaki yanıtlara çok benzer. çok mantıklı gelmeyebilir ama o denli yüksek bir sıcağa maruz kaldığımızda hemen bayılıp belki fazla acı çekmeden mortlayabiliriz. yana eriye mefta olup gidebiliriz.
  • borumu  (12.09.15 00:34:56) 
Konuyi acan kisi tekrar acip yanitlari okumamis bile. Konu acmis olmak icin acmak iste...


  • Traveller  (12.09.15 08:58:54) 
[]

astral seyahatle karadeliğe girebilen olmuş mu?

ben en fazla ekzosfere kadar gidebildim...




 
Pek çok giden, memnun ki yerinden.
Çok seneler geçti
Dönen yok seferinden.

Not: bildiğim kadarıyla yok.
  • afush  (05.09.15 02:38:20) 
ben mezosfere çarpıp duruyorum.

not: başlık geyik diye düşünüyorum.
  • stevie  (05.09.15 08:54:35) 
Cenk ve Erdem'e sor, en iyi onlar bilir.


  • tiny penny  (05.09.15 16:10:36) 
sen yine iyi gitmissin, ben tavana carpip geri donuyorum :(


  • chaotic good  (05.09.15 16:12:41) 
[]

Zürbe ismi nasıl?

kız ismi.

şiirlerde geçiyor daha çok.

ağır zürbe: yabankazı, yabanördeği, turna gibi kuşların uçarken yaptıkları büyük dizi, katar.

 
Zübük gibi biraz.


  • angelus  (04.09.15 16:20:35) 
Cinsel organ ismi gibi


  • mistreated  (04.09.15 16:20:39) 
istemsizce akla:
-türbe
-zürafa
ve bunun karışımını getiriyor, fonetik olarak hoş bile değil.
  • m e b  (04.09.15 16:24:56) 
meb adam alay ediyor :D


  • pinkpeony  (04.09.15 16:25:57) 
@pinkpeony: bilmiyorum da berbat bir yöntemmiş :D


düzenleme: alttaki duyuruyu gördüm, ona atıfta bulunulmuş. gayet de güzel bir yol geldi şimdi gözüme.
  • m e b  (04.09.15 16:28:34 ~ 16:33:10) 
çok kötü.

dilvin düşünmez misin?
  • c p  (04.09.15 16:41:13) 
kızınız büyüyünce sormaz mı? hangi manyak buldu bu ismi diye?


  • cetoxim  (04.09.15 16:45:01) 
kötü


  • nucleon  (04.09.15 16:58:30) 
Çirkin.


  • teoridefeminist pratiktegeysa  (04.09.15 17:08:13) 
Çok kötü.


  • lolita  (04.09.15 18:25:50) 
Biraz garip bir isim


  • Sandman  (04.09.15 18:39:44) 
zorba
türbe

bunlari cagristirdi. cok zorlama bir isim
  • exlibris  (04.09.15 21:55:16) 
[]

Matrix ve tasavvuf

boyle bisey varmis:
www.youtube.com

bunu ozetleyecek biri var mi? :)

 
rastgele, 12:20'yi açtım.
adam diyor ki: "0'dan başlıyor. 1'den değil. bu 0'da birçok mana gizli. bu manalarda da birçok mana gizli. ve uçsuz bucaksın manalar gizli."

bu ne lan?? 5 yıllık matematikçiyim böyle kafa görmedim.
  • cetoxim  (03.09.15 19:15:29) 
[]

En çok duyduğunuz şey ne?

bir müzik bir söz olabilir,
bir kelime veya dırdır olabilir...
kuşların, rüzgarın, anneciğinizin...
o gıcık patronun sesi olabilir...
kafanızdaki bir uğultu...
uzaklardan gelen bir ses...

 
Kafamin icindeki kaygi sesleri


  • EasyTiger  (02.09.15 19:33:40) 
Lean on.
Beş dakikada bir çalıyor sanki nereye gitsem.

  • aydogank  (02.09.15 19:51:27) 
whatsapp bildirim sesi. mutlu ediyor :)


  • şubatsonrası  (02.09.15 20:02:10) 
Annemin izledigi dizilerin sesi


  • rayde  (02.09.15 20:10:13) 
son birkaç gündür: ''hastanın fizik muayene bulguları nedir?'' & '' anamnez alın mna koduklarım!!'' ;_;_;_;


  • shotgunwoman  (02.09.15 20:13:34) 
Annemin sesi


  • Hersheys  (02.09.15 20:15:37) 
Magirus kornası


  • kibrit  (02.09.15 20:20:58) 
Kalfanin şefim deyişi.


  • japon askeri  (02.09.15 20:24:56 ~ 20:26:16) 
"Neyse, hayırlısı diyelim" kalıbı, çocukluğumdan beri duyarım :)


  • BuddyGuy  (02.09.15 20:33:26) 
Uçak motoru sesi


  • basond  (02.09.15 20:35:46) 
[]

Aya el basılmış mı?

ayak basıldı. ellemişler mi peki? hissetmişler mi yüzeyini? gün tarafında sanırım çok sıcak olur direkt güneş ışığı vurduğu için. ellenemeycek kadar sıcak olur mu acaba?

astronot kıyafetini çıkaramıyorlar tabi. ama sadece el bölgesini çıkarma olayı var mı bilmiyorum. astronot kıyafetinin eldiveniyle de el basmış olabilirler.

sunu buldum, bisey olmayabilir diyenler olmus:
ask.metafilter.com

 
Taş örnekleri falan toplarken illa ki temas etmişlerdir ama eldiveni çıkarıp çıplak elle yüzeye temas etme riskini göze almamışlardır. En nihayetinde bilinmeyen bir ortam belki bakteri virüs falan vardır, bilemeyiz ki. Gerçi bu şekilde uzayda hayat da bulmuş olurlardı ama düşünememiş ibneler.


  • angelus  (01.09.15 23:47:11) 
o giysilerle pek eğilemezler bence ya.


  • king lizard  (01.09.15 23:53:16) 
O eli çıkardığı an düşük basınçtan patlar.


  • Frederick Co  (02.09.15 00:19:12) 
Eli patlar yani


  • Frederick Co  (02.09.15 00:19:25) 
Uzayda o patlama olayı pek olmuyor aslında. Yani filmlerde falan görüyoruz ama gerçekte öyle bir şey yok. Tüm kıyafetini çıkarırsan eğer patlamazsın ama 20/30 saniye içinde oksijensizlikten bilincini yitirir birkaç dakika içinde de boğulmuş olursun. Düşük basınç vücut sıvılarını etkiliyor. Yani dışardaki düşük basınçla vücut içi basınç dengelenemediği için vücut sıvıları genleşmeye başlıyor ama vücudun dış katmanı bu genleşmeye karşı koyacak yapıda olduğu için patlamıyorsun. Tabii o noktaya gelene kadar UV ışınları olsun X ışınları olsun birçok radyasyon kaynağının saldırısına maruz kalacaksın. Bunların yanı sıra ortamın son derece soğuk olduğunu da düşünürsek ufaktan bir donma olayı da başlayacaktır. Yani eldiveni çıkarırlarsa buna benzer bir olayla karşılaşırlar kısmi de olsa. Astronot ilk etapta ölmese bile elin gördüğü hasar ve sonrasında oluşacak enfeksiyonlarla hayatta kalması pek mümkün olmaz sanırım.


  • angelus  (02.09.15 00:31:58) 
O patlama olayı efsane lan. Nefesini tut gayet de hayatta kalırsın. Ama radyasyondur falan riske girmeye gerek yok. Milyon dolarlar harca sonra "Aya inince nefesini tut, kasketi çıkart 30 saniye sonra geri tak." de. Olacak iş değil valla sovyetler çok pis taşak geçer.

Ben kimse o riske girmedi diye biliyorum. Biraz baktım ama bulamadım bunu yapan bir manyak. -150 ile +120 arasında mı ne baya oynuyordu ayın sıcaklığı. "Tamam maykıl 35 oldu çıkartıyorum." dersin lönk diye -45e düşer. Sonra çekiçle kıra kıra götürürler seni mekiğe.
  • gunde 3 litre kola icen adam  (02.09.15 00:38:19) 
ay kütle çekim kilidine yakalandığı için hep aynı yüzü görürüz.
bu aynı yüzeyin hep güneş ışığı aldığı anlamına gelemez.
velev ki öyle oldu, uzay boşluğu -270 derecedir o sıcaklıkta donmuyorlarsa +270 derece olunca da yanmazlardı. ona göre kıyafet tasarlanırdı.
aynı zamanda uzayda oksijensizlik ve radyasyondan etkilenmediğinizi farz edin. hava olmadığı için ısı transferi de çok çok yavaş olacaktı. yani -270 derecede donmanız için epey süre geçmesi gerekecekti.
eyyorlamam bu kadar.
  • cekilmis gayfe  (02.09.15 00:49:42) 
ek sürüldü ama eldivenle... ay ortamında eldivensiz olmazdı. basınç çok düşük olduğunda bütün damarları çatlatır ayrıca o el birkaç saniye içinde donardı.


  • ra amin ka  (02.09.15 01:21:11) 
Ciplak elle dokunabileceklerini mi dusunuyorsun gercekten?


  • stavro  (02.09.15 01:24:10) 
neil armstrong hep s*kini ta*şağını sürmüş aya demeye gelmiştim ama ciddi muhabbet dönüyormuş burada :/

basınç farkı nedeniyle eldivenini çıkaramazlar diyeyim bari...
  • air  (02.09.15 01:53:29) 
Eldiveni çıkarırsan tüm elbise basınç kaybeder. El kısmını izole edebilecek bir yöntem de yok. Bu yüzden ay'ı doğrudan elleyen de yok.

Hatta taş toprak topladıktan sonra o topladıkları şeye bile ellemiyorlar, bin türlü kimyasal analiz yapılacak o taşlarda, steril kalması lazım.
  • harzem  (02.09.15 02:01:21) 
Aya gidilmedi, kurgu onlar hep.


  • [silinmiş]  (02.09.15 07:12:01) 
Aya gidildi, komplo teorisi o gidilmedi muhabbeti hep.


  • stavro  (02.09.15 13:25:22) 
patlama var ama dışarıdan yok, kısa süre içerisinde bütün kılcalların, bronşların vs. patlar, zaten içinde nefes falan da tutamazsın. Kozmik radyasyon ve sıcaklık zaten seni anında bitirir. Enerji kaybı doğrudan maddeden maddeye değil ışıma ile olduğundan çok hızlı bir şekilde ısınır ve soğursun. yani olacak iş değil.


  • cursor  (02.09.15 13:33:11) 
[]

İçinde uçurum olan filmler

genelde karakter uçurumun kenarına gider. ya atlar ya atlamaz. daha farklı olayların oldugu içinde uçurum olan filmlerle de olabilir.

ornek olarak "the dark" filminde var boyle sahneler:
www.imdb.com

"the abyss" filmini de sayabiliriz belki. okyanustaki uçurum olarak.

 
vavien


  • lesmiserables  (21.07.15 23:15:42) 
Thelma & Louise

Son sahnesi
  • mukrime  (21.07.15 23:18:54) 
dikey limit. kar da var. izlemeye değer.


  • tetriste cubuk bekleyen adam  (21.07.15 23:24:21) 
groundhog day vardı.


  • scent of a pastrami  (21.07.15 23:25:55) 
cliffhanger


  • scheisskopf  (21.07.15 23:27:53) 
kaplumbağalar da uçar


  • nick ne olsun  (21.07.15 23:29:15) 
ring


  • aithra  (22.07.15 00:12:07) 
sanki calvary'de de vardı.


  • ufukcel  (22.07.15 00:15:57) 
Flying people in china.


  • orhan tv  (22.07.15 00:32:57) 
The bird people in china miş


  • orhan tv  (22.07.15 00:33:29) 
on the edge

www.imdb.com
  • devilred  (23.07.15 03:16:38) 
[]

Spotify para vermeye değer mi?

nedir, ne değildir?




 
Ben veriyorum benim için değiyor.


  • krmyls  (21.07.15 18:58:11) 
1-2 aksi sanatçı haricinde bütün albümlere erişimin var. istediğin zaman istediğin yerde dinleyebiliyorsun. birçok çalma listesi var, yeni yeni müzikler keşfediyorsun.

benim için en güzel tarafı sesin kalitesi, müzik keşfetmeme kolayca yardım etmesi ve mp3 indir yok youtube a gir gibi şeylerle uğraşmadan direk dinleyebilme kolaylığı.

1,5 yıldır premium kullanıyorum bu rahatlığa alışınca sonradan bırakamıyorsun tabi.
  • greenback  (21.07.15 19:05:37 ~ 19:11:15) 
evde kullaniyorsan hayir, yolda kullaniyorsan evet.


  • sAINT  (21.07.15 19:16:07) 
vodafone red indirimim olmasa hayatta vermem. bence değmez.


  • esmer  (21.07.15 19:18:46) 
1.5 senedir kullanıyorum, gayet degiyor. Zaten indirimsiz hali de 7 lira mi ne.


  • fraise  (21.07.15 19:28:49) 
tamamiyle değer.


  • cetoxim  (21.07.15 19:42:28) 
sürekli evdeysen, bilgisayar kucağındaysa pek ihtiyac duymazsın tabi ama seyahat ederken, sahilde otururken, piknikte vs dışardayken istediğini dinlersin, güzeldir. ayrıca premium olunca çevrimdışı müzik de kaydedersin metro gibi internet çekmeyen durumlarda onları dinlersin. Enpara ile alınca 5 liracık oluyor aylık. Fazlasıyla hakediyor zaten onu da.


  • justinial  (21.07.15 19:43:14) 
lan adamlar dünyanın en geniş playlist'ini sunuyor.Müziğe bir sanat eserine ilk kez hayatınızda para verme ödeme şansı yakalıyorsunuz (hepiniz hırsızsın o ayrı) onada 5 tl vermem diyorsanız ben sizin taaaa :)
İnşallah yarın öbürgün sizinde emeğinizi hakkınızı çalarlar ne diyeyim

  • betfair  (21.07.15 20:27:07) 
büyük rahatlık. evden çıkmadan aklıma bir albüm geliyor hop basıyorum ayakkabılarımı giyene kadar iniyor sonra yol boyu dinle. ayrıca müzik keşfetmek için de yeterli bence.

1-2 aksi sanatçı haricinde bütün albümlere erişimin yok, türkiye'de dinlenmeyen bir çok albüm var. bir de bağımsız sanatçılar yavaş yavaş ayaklanmaya başladılar bizi sömürüyor diye.

edit: 1,5 yıldır 10 tl/ay veriyorum ben
  • hellojack  (21.07.15 20:35:51 ~ 20:36:38) 
[]

Öyle bir şarkı önerin ki, alıp götürsün, bi daha getirmemek üzere...

...




 
1- www.youtube.com
2- www.youtube.com
3- www.youtube.com (post-rock)
4- www.youtube.com
5- www.youtube.com (4.nün şiir versiyonu)

kolay gelsin. işin zor artık :)
  • ampirikukumil  (18.07.15 21:32:33) 
  • ufukcel  (18.07.15 21:37:25) 
ayın anlam ve önemine uygun şarkı www.youtube.com


  • kahin ahtapot paul  (18.07.15 21:38:19) 
kişiden kişiye değişir de benim için bu o şarkı
www.youtube.com

  • masa penisi  (18.07.15 22:05:35) 
  • silver apple  (18.07.15 23:05:30) 
  • shotgunwoman  (18.07.15 23:10:09) 
[]

[Deyim/atasözü] Kaytarmak için bahane bulmaya hazır olmak

Kaytarmak için bahane bulmaya hazır olmakla ilgili bir deyim/atasözü var mı?

mesela bir çocuğun ödevi var ama kaytarmak için her bahaneye hazır. babası yardıma çağrıyor ve ödevini yapacağına babasına yardım ediyor. sonra annesi görüyor olayı ve babasına da kızıyor. "çocuk zaten ______, niye ona bahane buluyorsun."

..... hazır tarzı bi deyim var mıydı mesela? emin olamadım.

"çalmadan oynamya hazır" geliyor akla ama onun başka anlamı var.

 
dünden razı daha pozitif gibi. bişey için hevesli olmak


  • ermanen  (17.07.15 21:12:13) 
Ipe un sermek?


  • bu nick tam yirmi alti karakter  (17.07.15 21:12:59) 
Tam karşılamıyor biliyorum ama başka da gelmedi şimdilik.


  • bu nick tam yirmi alti karakter  (17.07.15 21:14:15) 
ipe un sermek de sadece bahane bulmak. yani her an bahaneye bulmaya hazır anlamında degil gibi. bi de daha cok absurd bahane


  • ermanen  (17.07.15 21:16:09) 
simdi uydurdum; bahanesi cebinde dolasmak.


  • alperz  (17.07.15 21:28:42) 
"Calmadan oynamaya hazir : kapı gicirtisina bile oynamak"

Alakasi yok biliyorum ama yazayım dedim :)
  • bu nick tam yirmi alti karakter  (17.07.15 21:30:57) 
- ayranı yok içmeye atla gider seçmeye! :)) yok bu şaka.. ama şu biraz yakın:
- (bkz: oynayamayan gelin yerim dar dermiş)!

  • ancinsan  (17.07.15 22:15:10 ~ 18.07.15 00:08:26) 
Benim ilk okul öğretmenimin lafı vardı "fırsatı ganimet biliyorsunuz" şeklinde, anlamazdım ama severdim :))


  • Aman Sen de  (17.07.15 23:06:59) 
bir ayagi eşikte olmak?


  • sAINT  (17.07.15 23:43:51) 
Bence:
(bkz: mayasilli göte arpa ekmegi bahane)

Benim annem babam hep mayasıllı der, osuruklu olduğunu da şimdi öğrendim.
  • wish i could find a way to disappear  (18.07.15 00:43:46 ~ 00:44:50) 
  • eksi sozluk e bir daha geldim  (18.07.15 09:18:13) 
[]

Türkiye radyosu önerisi

Türkiye'de en iyi radyolar neler şu an?

power fm vardı, iyi mi hala?

hem yabancı hem turkce calan hangi yayın var ve online dinlenecek yer?

 
Telde AndroTurk Radyo diye bir uygulama var, ordan dinliyorum ben.

Genelde Rock Fm, Joy, Virgin, yakın zamana kadar Radyo Odtü.
  • crescendo  (05.07.15 19:10:55) 
Radyo Voyage benim favorim.


  • an engineer  (05.07.15 19:16:18) 
Acik radyo


  • solenkol  (05.07.15 20:58:45) 
[]

Bu göz ne renk?

c2.staticflickr.com




 
bal rengi der kaçarım


  • astaroth  (03.07.15 00:45:03) 
heterokromi var bunda eğer fotoşok değilse ;_;


  • shotgunwoman  (03.07.15 00:46:24) 
Just color picker indir bak işte.


  • atomunicindekiduraganelektrondalgalari  (03.07.15 00:47:25) 
cin kaçmış rengi


  • benim adim kerim hepinizi severim  (03.07.15 02:20:00) 
Aslında mavi ama yüksek ihtimalle @shotgunwoman'ın dediği gibi heterokromik iridosiklit var. Türkçe meali göz renginin açılması. Nedeni de bilinmiyormuş bunun ama beraberinde bir sürü de hastalık oluyormuş glokomdu şuydu buydu.
Umarım fotoşoptur.

  • kalemdefter  (03.07.15 02:50:09) 
[]

Duvaksız gelin olur mu?

evet hep merak etmişimdir. duvaksız olmuyor mu yani?

not: sorunun kaynağı özlem abla zaten :)


 
oluyor.


  • whimsical  (29.06.15 23:51:53) 
www.youtube.com

hehe 3 saniye erken davranmışım :))
  • fayfim  (29.06.15 23:54:10 ~ 23:56:03) 
www.youtube.com

yanlışlıkla playlist olanı tıkladım. daha güzel kalite bulurum dedim. yoksa 10 saniye öndeydim :D
  • nawar  (29.06.15 23:54:13 ~ 30.06.15 00:20:23) 
tüh gec kaldım:(


  • all girls dream  (30.06.15 00:03:47) 
oluyor. oldu. en azından ben yaptım oldu.


  • tedirginlik hucresi  (30.06.15 03:11:51) 
[]

Kitap yazsam alır mısınız?

imza günü yapmam ama.




 
"alırız" dediğimizde kitap yazabilecek kadar yetenekliysen alırım ben.


  • der meister  (25.06.15 22:26:12) 
korsanini alirim.


  • kutsalbok  (25.06.15 22:29:16) 
özetini okurum internetten


  • icim urperiyor  (25.06.15 22:32:08) 
almam.


  • pangea  (25.06.15 23:01:26) 
Eğer roman yazacaksan sadece ünlü yazarları alıyorum :( hikayeyse alabilirim.


  • phoenixboy  (25.06.15 23:09:09) 
Ne yazdigina bagli. Konusuna bakarim, ona gore şans verebilirim.


  • uzunuzunilgi  (25.06.15 23:47:16) 
kitap kapağın ve arkadaki yazın beni çekerse alırım...yoksa çok zor yeni nesil yazarlardan hiç kitap okumuyorum nerdeyse


  • gkhT  (26.06.15 00:06:51) 
almam ama çok övülürse meretokrasiye düşmesini bekler okurum.


  • kuzey li  (26.06.15 00:31:23) 
Alırım, bikaç tane de fazladan alıp dağıtırım eşe dosta. Maksat motivasyon olsun bir sonraki kitap için


  • Hersheys  (26.06.15 11:46:45) 
19. yüzyılda yaşamış büyük bir rus yazar olmadığına göre, hayır almam.


  • battal gemalmaz  (26.06.15 11:49:03) 
123456789   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.