[]

Çamaşır makinasında yanlışlıkla desikant paketi yıkadım

Yeni aldığım montun cebinde nem alıcı desikant paketi varmış. Farketmeden montu çamaşır makinasına atıp yıkadım. Paket içeriği olarak 2 gram calcium chloride yazıyor. Makinadan çıkardığımda paket ıslanıp şişmişti. Bu maddeden nasıl temizlicem makinayı, 2 kez boş çalıştırdım. Zararlı bir madde midir? Ne yapmalıyım? Mont çöp oldu zaten de makinayı temizlemeliyim.




 
mont neden çöp oldu?


  • kisa  (11.11.24 14:31:19) 
okimya.com.tr
www.edulab.com.tr

Nem alıcı paketini yemediğiniz sürece bir sıkıntı yok, atın gitsin. Makineyi temizlemek için bir şey yapmanıza gerek yok.
Mont neden çöp oldu? +1
  • kobuzchu kiz  (11.11.24 14:33:59 ~ 14:34:24) 
kalsiyum klorür suda çözünür. makinede kalıntılar mı var ?


  • jülsezar  (11.11.24 14:41:07) 
kalsiyum klorür ciddi göz hasarı ve cilt tahrişi yapar diyor. www.merckmillipore.com

mont da bir nevi kalsiyum klorür çözeltisinde yıkandı. kullanılabilir mi tekrar bilmiyorum. desikant paketinin üzerinde üretici adı yazıyordu, onlara mail attım yanıt bekliyorum.
  • bisorumvardı  (11.11.24 15:27:42) 
adamların maile cevap vereceğini sanmıyorum "alo zehir" hattı var, orayı arayıp sorun isterseniz


  • gezegen olan pluton  (11.11.24 15:55:43 ~ 15:57:39) 
mont niye çöp olsun, ılık su ile yıka. sonra giydiğinde kol kenarları gibi cilde temas eden noktalarda bir allerjik reaksiyon görmüyorsan sıkıntı yok.


  • orpheus  (11.11.24 16:11:28) 
Kalsiyum klorür dediğin CaCl2. Suda kalsiyum ve klor olarak çözünür. 2 gramından bi şey olmaz mont da çöp olmaz makineyi de boşta yıkamışsınız zaten yeterli yani daha ne yapacaksınız


  • nundu  (11.11.24 20:27:53) 
[]

koku yapmayan suluk

650ml ya da 800ml düşünüyorum, ozspace gördüm koku yapmıyor diyorlar ama zararlı plastik olduğunu okudum emin olamadım. Tavsiyeniz var mıdır




 
  • landing on a comet  (11.11.24 14:59:50) 
cdn.dsmcdn.com

Yaklaşık bir yıldır kullanıyoruz, marka bildiğimiz bir marka, o yüzden CarrefourSA'da denk gelince almıştık. Herhangi bir koku ve sızdırma yapmadı. Temizliği de kolay, tavsiye ederiz.
  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (11.11.24 16:30:46) 
metal olmali.


  • antikadimag  (11.11.24 19:14:09) 
Kokudan ziyade BPA var mı daha önemli çünkü kanserojen. En temizi metal.


  • wd40  (11.11.24 20:03:58) 
en sağlıklısı çelik.


  • late viper  (12.11.24 00:26:09) 
[]

mastercard elite kart hangisi

şimdi geçen oksijen gazetesinin arka sayfasında mastercard ın bir kampanyasını gördüm.
kendi garanti bonusum ile bu kampanyaya katılmak istediğimde kartınız uygun değil dedi. benim kartım standart bonus mastercard mış, ancak bu kampanya için mastercard elite olması gerekiyormus fakat örn miles and miles mi yoksa hangi kart bu kapsama giriyor ne mastercardın kendi sitesinde ne de garantinin sitesinde veya YKB de bulamıyorum.

mastercard'ı olup elite statüsünde olan , bilen varsa bi anlatırsanız çok memnun olurum.

 
Sağ alttaki simgesi aynalı gümüş oluyor o kartların standart sarı kırmızı mastercard logosu yerine bildiğim kadarıyla, kuveyt türk miles & smiles, hsbc premier, bankaların üst segment kartları bu gruba girer, mil kartları da genelde bundan oluyor


  • atom karincanin torunu  (11.11.24 16:11:47) 
mastercard logosu aynalı olur. arka tarafında da world elite yazar. qnb'dekinin tipi şöyle;

www.qnb.com.tr

akbank'ta wings platinium'da var bildiğim ama ykb yi bilemiyorum belki adios platinium olabilir. garanti bunun yerine american express veriyor bu arada.
  • delidir yakalayin  (11.11.24 17:13:10) 
[]

Fransa neden açıkça Filistin’e destek oluyor

Merhaba Avrupa devletine hiç güvenilmez. Nedir çıkarı acaba?




 
fransa filistin'e destek falan olmuyor onu nereden çıkardınız? iddaacı, iddianızın kaynağını atın önce. hatta u.a. af örgütü fransaya filistinci göstericilere şiddetten vazgeçin uyarısı bile yapmıştı.

muhtemelen 1-2 politikacının açıklamasını okuyup fransaya mal ettiniz
  • avatar is back  (11.11.24 15:23:44) 
fransa filistin'e aciktan destek olmuyor, ancak ortadogu'da hakim ingiliz-amerikan hegemonyasına karşı ben de masada olayim diyor, benim payima da birseyler düssün diyor.


  • deckard  (11.11.24 17:39:35) 
Anladığım kadarıyla Lübnan üstünde bazı hayalleri var Fransa'nın. Yoksa Gazze bombalanmış hem de aylarca pek umrunda değil

Doğrudan Filistin e destek olmaları zor ama Macron Netenyahu'nun hoşlanmayacağı türden bazı açıklamalar yaptı son zamanlarda
  • diyecevaplandı  (11.11.24 18:16:41) 
Tarihsel olarak fransa devleti ve halkı Filistin yanlisidir genelde.
En başından beri iki devleti savunuyor eski yillardan beri.
Misal hollande programinda vardı filistin'i tanımak ama sonra iptal oldu vs. Ama Fransız parlementosunda konusulan bir olay uzun yıllardır.
  • logisticsmanager  (11.11.24 19:37:17) 
[]

eski arabalar ne oluyor

ailemin 2007 model bir arabası var. teknik bi problemi yok, her şeyi düzgün bi araç. düşük model ve doğası gereği eskidi. piyasa değeri 250 - 300 arasında sanırım şuan. satmak yerine biz kullanmaya devam edelim diyorum ancak babam bir kaç sene daha geçerse hiç satılmaz hurdaya ayrılmak zorunda kalır diyor. gerçi yollarda 30+ yaşında bile arabalar varken bu bana gerçekçi gelmiyor ama babamın düşüncesi bu.

sorum şu; eski arabalar ne oluyor? hurdaya çıkınca kaça gidiyor, mesela şuan 300bin ise değeri o durumda sadece metal olarak mı satılıyor. yani 20-30bin lira civarına mı düşüyor?

bana ayda yılda bir araba lazım oluyor. o yüzden satın alıp yüksek sigortası, vergisi, otoparkı ile uğraşmak istemiyorum. acaba babamın bu eski arabasını ben mi sahiplensem. masrafları daha az olacağı için beni yormaz.

satalım mı son sahibi biz mi olalım? renault clio, klimasız. (ailemin başka arabası var, ben ailemden ayrı bi şehirde yaşıyorum)

 
Çok erken düşünmüyor musun hurda zamanlarını.

Daha 1972 likler var trafikte

www.sahibinden.com

Al kullan bence.
  • Mirket  (11.11.24 13:38:16) 
Arabayı 16 yaşından sonra hurdaya çıkartabilirsin. Mesela büyük bir arıza çıkardığında tamir ettirmek yerine hurdaya çıkartırsın. Bu işlemden sonra araç ruhsatı iptal olur ve trafiğe çıkamaz. Bu hurda demir fiyatına gidecek anlamına gelmiyor. Üzerinde başka araçlarda değerlendirilebilecek bir sürü parça var. Ona göre bir fiyatı oluyor.

Hurdanın haricinde son sahibi olmak diye bir tabir vardır. İkinci elde para etmediği için satamazsın elinde kalır manasında. Clio çok tercih edilen bir araç olduğu için kolayına o duruma düşmez.
  • zombi  (11.11.24 15:22:02) 
parası lazım değilse neden satıyorsun, almanyada, amerikada yaşamıyoruz o araç en az 10-15 sene daha hurdaya ayrılmalık duruma gelmez.

türkiyede yürüyen, motoru sağlam araba öyle 20-30 bine düşemez. hatta motoru gitse bile yarı fiyatına satılır çünkü tüm kaportası, elektronik aksamı vs. yedek parça olarak değerlendirilir. 1990 model orta durumdaki toros 150-200k ediyor hala.

geçmişini bildiğin arabayı biraz toparlatıp binmek her zaman en sağlıklı tercihtir.
  • orpheus  (11.11.24 16:15:52 ~ 16:16:43) 
Türkiye'de oto sanayi çok gelişmiş, özellikle clio gibi piyasada çok bulunan arabaların ustası da parçası da bitmez. Eski arabaların vergisi düşük, parçaları çok daha ucuz, kasko derdi yok, bir de millet lpg takıp geziyor yakıtı da ucuz oluyor o yüzden ekonomik olarak değerlerini çok uzun süre koruyorlar. 1998-1999 renault twingo'lar, vw polo'lar 250bin tl civarına halen alıcı bulabiliyor, 2007 model araba uzun süre kullanılabilir.

Baba "kimse almaz, hurdaya çıkarmak zorunda kalırız" derken haksız ama klimasız arabayla da nereye kadar? Ayda yılda bir lazım oluyorsa bu araba sizin için iyi olabilir. Dediğim gibi eski arabaları yürütmek masrafsız oluyor Türkiye'de.
  • duguit  (11.11.24 16:47:45) 
O araba işinizi rahat 20 sene daha görür :)


  • mirty  (11.11.24 16:50:49) 
Geçenlerde bir tamirci ustayı dinledim YouTube da.
Video oldukça uzundu araç marka model, motor türü ve arıza yapma oranlarını ve diğer bilgiler veriyordu.
özellikle dediği şey ise 2006 ve öncesi modellerin "metal yorgunlukları sebebiyle " artık geri dönüşüme verilmeleri gerektiğiydi.
Bu açıdan bakıldığında sizin araç modeline az km yaptıysa önemli kazası vs yoksa, bakımları düzenli yapıldıysa 5 seneden belki biraz daha fazla gider diye düşünüyorum.

Piyasası da varsa zaten hurdaya da gitmez satarbilirsiniz .
  • diyecevaplandı  (11.11.24 18:27:56) 
mantikli olan babanizin dedigi. turkiye'de arabalar deger kaybetmedigi icin surekli satip az farkla daha yenisini alarak guzel arabalara binebilirsiniz.


  • antikadimag  (11.11.24 19:16:00) 
[]

Vodafone'da hibrit çalışma nasıl oluyor?

Vodafone'da hibrit çalışma zorunlulukları neler?




 
[]

daire girişi su arıtma tavsiye

Evin bazı musluklarından sarımsı su akıyor, aynı zamanda da kireçli. Dairenin tesisatının değişmesi söz konusu değil o yüzden böyle bir yola girdik. Ürünlere baktığımızda bunların deposu olmuyor genelde, üçlü filtreleme sistemleri oluyor. Deposu olmadığı için bu kadar hızlı filtrelemeden iyi bir sonuç çıkar mı? Kapı önüne çok aşırı büyük olmamak koşuluyla depo da konulabilir ama öyle seçenek pek göremedim. Tavsiyesi olan var mı?




 
Sarımsı su, daire içi devrelerde korozyon olduğu gösteriyor. Hatta biraz akınca düzeliyordur.

Söylediğin sistemle çözemezsin onu. Tesisat değişecek.
  • Mirket  (11.11.24 11:41:36) 
böyle bir şey işe yarar mı?
www.amazon.com.tr

  • gabe h coud  (11.11.24 12:25:12) 
[]

bahis siteleri neden yasakli

bazi bahis siteleri neden yasakli?

casionalarda hile oluyor, devletlerin hatta regüle ettigini de biliyorum ama iddiada neden böyle bir sey var? yani bir macin üc tane sonucu olabilir. bahis sahibinin sonuca etkisi yok. bu durum neden düzenleme gerektiriyor ve de bazi siteler yasakli?


 
Halkı düşündüğü için yasaklamıyorlar. Bazı kriterleri karşılamadıkları için devlet kendi payını (vergi) alamayacağını düşündüğü siteleri kapatıyor.


  • VIPCH  (11.11.24 11:23:29) 
kolay para olduğu için :)


  • gabe h coud  (11.11.24 11:24:02) 
Bahis yani kumar, bağımlılığı olan bir hastalık olarak kabul edildiğinden yasaklanmış, Çok kısıtlı şekliyle Milli Piyango İdaresi yetkilendirilmiş.
Türkiye'de Milli Piyango İdaresinden izin almadan, bulunduğun ilçede dükkanımdan alışveriş yapanlar arasında çekilecek kurada bir kişiye televizyon diye çekiliş bile yapamazsın yasa gereği.

Bir de at yarışları var. O da biniciliği teşvik maksatlı özel bir istisna.
  • Mirket  (11.11.24 11:31:06) 
Dostlar alisveriste gorsun.

Hepsiburada appinin ici bile kumar oyunu dolu. Tombala vardi gecen yanlis gormediysem.
  • brkylmz  (11.11.24 11:38:59) 
İddia değil iddaa :)
Sportoto teşkilatının bir ürünü. Sto on yılda bir ihale ile bir yüklenici firmaya bu yetkiyi veriyor.
Devletin ve spor kulüplerinin ciddi bir payı var ve bu paranın yurtdisina kaçmasını istemiyorlar. O yüzden regulasyon dahilinde olmayan yerlerde oynansın istemiyorlar.

Bu arada yanlıs hatırlamıyorsam hepsi burada vs yerlerdeki o oyunlar Merkezi yine lisanslı bir yerde oynatiliyor. Yine takip ve kontrol altında (ilk. Baktığımda böyleydi şu an çok kesin konuşmak istemem)
  • kisa  (11.11.24 12:44:43) 
Kısa bir açıklama, özelden bir bilgi geldi de iddia doğrusu diye.
İddaa olan şey oyunun adı ve marka.
Başkası mesaj atmaya zahmet etmesin diye yazmak istedim.
  • kisa  (11.11.24 12:56:08) 
Adam gazete çıkarmış, adını GASTE koymuş gibi düşünün.

Markanın adı İDDAA dır.

@Kısa +1
  • Mirket  (11.11.24 13:05:21) 
bahis siteleri ve kumarhaneler kara para akliyor. o yüzden yasak. kumarhanelerde bir nebze olsun paranin nereden nereye gittiginin izini sürebiliyorsun. internetten bahis oynatan sitelerde paranin nereye aktigi nasil aktigi belli degil.


  • deckard  (11.11.24 17:41:09) 
Bahisin regüle edilmemesi bahse konu olan spor dallarının da suça -öncelikle şikeye- bulaşması tehlikesini beraberinde getirir. Devlet bunu engellemek için daha caydırıcı cezalar verebilir, fakat hem verilerin hem de “kasa”nın kazancının yurtiçinde kalması, hem de bahisin her zaman hanehalkları ve “kredi” piyasalarıyla ilişkisi olabileceği gerçekleriyle birlikte düşünüldüğünde daha minimal takılalım bütçemize kafasında. sektörde rekabet çoğalırsa, iki şekilde davranma eğilimine girer oyuncular: ya bonus miktarı artacak (=kasa zarar eder + hayali para üretilir) ya oranlar artacak (=kasa zarar eder + yüksek oranlar yukarıdaki sorunlara yol açabilir). e birleşip rekabet etmesinler derlerse, bu kez gene yatırımcı için cazip olmaz, zira “büyüyemezler”.

pek çok kaçak bahis sitesi örneğin güney kıbrıs kaynaklı ve sunucuları israil’de. veya duyuru’da bile görüyoruz pek çok kez değil mi, kredi çektim bahis yaptım, online slot oynadım vs.
  • anlatamıyorum  (11.11.24 17:52:01) 
terminolojiden gireyim. "bahse girme" eyleminin sözlükteki adı "iddia", "iddiaya girmek".

devlet izniyle oynatılan yasal futbol bahis oyununun adı, yani markası "iddaa". kelime sözlükte yer alan doğru bir kelime değil, ama oyunun markası bu, yapacak bir şey yok.

neden yasak? yukarıdaki cümlede de bahsettiğim gibi, devletin kendi izniyle oynattığı bir oyun var ve bunun üstünden vergisini harcını alıyor. bunun dışında vergisiz, harçsız, izinsiz şekilde bu işi yapmak isteyene niye izin versin?

"çocukların gençlerin korunması, toplumsal ahlak falan bunlar işin tiyatro kısmı.

sigara ve içki satışı da serbest, ama devlet kontrolünde vergisini vererek. üstünde bandrolü var. ben yurtdışından alıp getireyim, burada satayım de bak ne oluyor. daha kapıdan girmeden ters kelepçe.

devlet kendisi bilet satıp çekilişle para dağıtıyor. hatta artık özel bir şirket atın aldı o bilet satıp para dağıtıyor. ama sen kahvehanede tombala çektirip para dağıtayım desen yarın polis basar orayı.
  • kibritsuyu  (11.11.24 18:00:49 ~ 18:04:53) 
Kumar o kadar yasak diyorsunuz ama tüpçünün işlettiği milli piyango sitesinde, hepsiburada mobil uygulamasında alenen kumar oynatıyorlar.


  • robin one persie  (11.11.24 18:54:42) 
Abi o kadar yazıyoruz okumuyor musunuz?

Kumar yasak değil. Devletten izinsiz, vergisini harcını vermeden oynatmak yasak. Devlet diyor ki sadece ben oynatırım, ya da benim izin verdiklerim oynatır. İddaa'ya izin vermiş, tüpçüye de izin vermiş. Sen de git izin alabiliyorsan sen de oynat.
  • kibritsuyu  (11.11.24 19:17:24 ~ 19:18:08) 
@kibritsuyu, büfe acip alkol satma lisansi alip alkol satabilirsin ama.

bu "yasakli" siteler o zaman neden lisans alip bahis yapmiyorlar? devletin tekellestirmek istemesi mi söz konusu yoksa onlar vergi vermemek, kara para aklamak icin mi yapiyorlar?
  • robert bosch  (11.11.24 19:35:15) 
Çok basit bir şey çok uzamis:)

Olayın özeti şu;

İddaa diye kanuni zeminde bir spor Toto oyunu var (Nesine, misli, tuttur vs .com lu siteler buraya bağlı yasal oynaticilar)

Fakat devletin izin verdiği bu bahis firmasının oranları çok düşük.

Beşiktaş Göztepe maçı var diyelim. Yasal iddaa besiktas a 1.2 goztepe'ye 4 oranı veriyor.

Bahisciler bu oranları beğenmiyor çok düşük buluyorlar. O yüzden yasal bahis i tercih etmiyorlar.

Çünkü yasadışı illegal siteler aynı maça (atiyorum) besiktas galibiyetine 2 goztepe galibiyetine 8 oran veriyor.

Yasadışı siteler hem vergi vermiyolar hem de kanuni yükümlülükleri yok. Yani sen diyelim 100 bin lira kazandın buradan, adamlar vermiyorum dediğinde başvurabilecegin hiçbir mecra yok.

Ee diyecen herkes keriz mi buradan oynuyor peki?

Devlet vatandaşını bahiste bile soymaya çalışıyor. İnsanlar bunun farkında. O yüzden daha çok kazanma (!) ümidi ile buralara yoneliyorlar.

Bahis oynayanlarin da %90'i toplam genelde kaybettiginden illegal siteler vurgun yapıyor bildiğin.

(%10 a parayi veriyorlar vermiyorlar çok koymuyor, ama düzenli kazananların bu şirketlerde isimlerinin kara listede olduğunu biliyorum -aynı kredi borcu olanlardan bütün bankaların haberdar olması gibi-)

Yasadışı bahis bu sebeple tr'de çok yaygın.

Operasyonların esas sebebi devlet, Demirören, akp vs bu parayı tamamen istiyorlar :))

Yoksa dediğiniz gibi bahis yasak değil haracini aldıkları müddetçe..
  • makbur  (11.11.24 20:06:31) 
@robert, bunun da lisansını alıp oynatabikirsin.
Ya asıl taşeron olacaksın dmeiroren gibi
Ya sanal bayi olacaksın ki şu an alabileceğin Ruhsat yok
Ya da sokaktaki iddaa bayisisi olacaksın kolay
Bir yol daha var ama detaya gerek yok.

O yasaklı siteler yurtdisi kaynaklı parayı orada kullanmak isteyen yerler. Elbette ihale şartlarını sağlayıp girebilirler ki aslında kendileri gibi olan şirketlerden bir tanesi demirorenin teknoloji ortağıdahabonce intralot öyleydi.
  • kisa  (11.11.24 20:33:22) 
[]

Bu kişi reşit mi?

3.10.2006 doğumlu. Baktığımızda 18 yıl, 1 ay görünüyor yaş.
Bu reşit demek mi? Yoksa 18’i bitirmesi mi gerekiyor?



 
18 yasinda. 18i bitirmis.

19 yasinda midir diye sorsan anlarim da resit bu cocuk :)
  • robert bosch  (11.11.24 11:09:31) 
Sizin düşündüğünüz manada yaşı doldurmak gibi bir kavram yok hukuki olarak. Aslında birçok insanın günlük yaşamında da yok. Ancak nedense bazı insanlar bu yaş doldurma olayına çok bağlı zihnen.

18 yaşında olmanız demek 18 yıldır hayatta olmanız demek, 19 yıl değil. Sizin dediğiniz manada 18 yaşını "doldurunca" 19 yıldır yaşıyor oluyorsunuz.

Bildiğiniz gibi 1 yaşında değil 0 yaşında doğuyorsunuz. Haliyle bir yıl boyunca hayatta kalınca, yani bir tam yıl yaşayınca, yani dünyada 365 gün geçirince bir yaşındasınız deniyor. Bu aşamada zaten dünyada bir tam yılı doldurmuş oluyorsunuz. 1.1, 1.2, 1.65 gibi bir doldurma söz konusu değil.

Bu manada sizin 18 yaşına "girmek" olarak tanımladığınız şey zaten 18 tam yılı doldurup 19'a ilerlemek. 18'e vurduğunuz ilk gün reşit olursunuz.
  • akhenaten  (11.11.24 11:19:34 ~ 11:23:03) 
Kaba ifadeyle 18×365'i tamamlayınca reşit olunuyor. Sorulan örnek, 3.10.2024'te 18 tam yılı doldurduğu için reşit. Doğunca sıfır mı bir mi detayını boşver.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (11.11.24 12:23:01) 
18 yaşına girmekle değil, bitirmekle reşit olunur. yani 19 yaşından gün almakla başlar reşitlik.


  • ground  (11.11.24 14:04:05) 
Haydaa kafalar tekrar karıştı bu yorumla


  • ZZ  (11.11.24 14:28:24) 
@ground'ın söylediği şeyi biraz genişletmek istedim. Girmek ve bitirmek kavramları konuyu karıştırıyor. Herkes farklı yerlerden bakıyor buna.

Şöyle ki 03.10.2006 tarihinde doğan birisi 03.10.2024 tarihinde 18 yaşını doldurmuş, 18 tam yıl yaşamış olur ve artık reşit olmuştur. Bu muhabbet her seçim döneminde gündeme geldiği için google'dan seçim döneminde "kimler oy kullanabilecek" temalı haberlere bakıp teyit edebilirsiniz nasıl hesaplanıyor olduğunu.

Sorulan sorudaki kişi 1 ay, 1 gün önce reşit olmuş durumda.

18 yaşına girmek ve 18 yaşını doldurmak işlev olarak aynı şey.

Bir de gün alma kavramı var, örneğin 18 yaşına giren, yani 18 yaşını dolduran birisi 19 yaşından gün almaya başlar. Yani diğer açıdan 19 yaşını doldurmaya başlar. Bu ayrı bir konu.
  • akhenaten  (11.11.24 14:29:05 ~ 14:29:49) 
Reşit olmalı mesela benim lise dönemimde hepimiz 89luyduk. 2007 seçiminde ben Kasım doğumlu olduğum için oy kullanamadım ama 22 Temmuz öncesi doğan arkadaşlar oy kullanabildi.


  • peki madem  (11.11.24 14:40:01) 
kafa karışacak bir şey yok yahu. milleti bunda niye kafası karışıyor yıllardır anlamadım.

hayattaki 18 tam yılı yaşayıp doldurduğunda reşit olursun. doğum tarihinden itibaren aç elinin parmaklarını tek tek say, 18 tam yıl yaşamışsa reşit olmuştur.

03.10.2006-03.10.2007 1 yaş doldu
03.10.2007-03.10.2008 2 yaş doldu
03.10.2008-03.10.2009 3 yaş doldu
03.10.2009-03.10.2010 4 yaş doldu
03.10.2010-03.10.2011 5 yaş doldu
03.10.2011-03.10.2012 6 yaş doldu
03.10.2012-03.10.2013 7 yaş doldu
03.10.2013-03.10.2014 8 yaş doldu
03.10.2014-03.10.2015 9 yaş doldu
03.10.2015-03.10.2016 10 yaş doldu
03.10.2016-03.10.2017 11 yaş doldu
03.10.2017-03.10.2018 12 yaş doldu
03.10.2018-03.10.2019 13 yaş doldu
03.10.2019-03.10.2020 14 yaş doldu
03.10.2020-03.10.2021 15 yaş doldu
03.10.2021-03.10.2022 16 yaş doldu
03.10.2022-03.10.2023 17 yaş doldu
03.10.2023-03.10.2024 18 yaş doldu

bu arkadaş 18 yaşını doldurmuş ve reşit olmuştur.
  • kibritsuyu  (11.11.24 17:47:19) 
Reşittir kanunen.
Konu neden bu kadar gereksiz uzamış ki?
18 yıl 1 ay değil,
18 yıl 1 dakika olsa da reşittir.

@kibritsuyu
konuyu derinlemesine şerh etmiş zaten
  • diyecevaplandı  (11.11.24 18:36:44) 
[]

Meyhane önerisi

yemekleri güzel, ortamı çok göt göte olmayan tercihen istanbul avrupa yakası meyhane önerilirinizi bekliyorum.
Aile büyükleriyle gidip takılınacak, uzaktan geldikleri için manzaralı bir yer tercih sebebi.



 
meyhane kategorisine girer mi bilemiyorum ama ben buradan aldigim tavsiye ile mukellef karakoy'e gitmistim cok memnun kalmistim, biz ana yemek yemedik, mezelerle bir kadeh icki ictik, cok makul bir fiyat odemistik.


  • kassiopeia  (11.11.24 11:17:35) 
Buselik - Galata
Sur Balik - Arnavutkoy (biraz tuzlu olabilir)

  • mor oje  (11.11.24 11:25:27) 
Set Balık Sarıyer


  • alfired  (11.11.24 13:34:57) 
[]

yorucu geçecek pazartesi için

kendinizi nasıl motive edersiniz?




 
Kendimi tutamadım: www.youtube.com


  • tiredofwaiting  (11.11.24 08:40:25) 
Pazartesi gününün bitmesine 14 saat 55' kaldı yani çoğu gitti azı kaldı. Yatar uyur dinlenirim derim :)


  • rock n roll  (11.11.24 09:06:10) 
Yoracak işleri iptal ederim. Şimdi onlar düşünsün


  • deer hunter  (11.11.24 09:42:56) 
Birkac tane var;

-bu da gececek digerleri gibi.
-omur geciyor, islere guclere bogulup bunu es gecme
-sonunda aksam guzel bir plan yapabilirsin kendine. Once yogunluk, sonra rahatlik

Bunlari kullaniyorum kendimde :)
  • mor oje  (11.11.24 10:25:12) 
yönetebileceğin ve aksiyon alabileceğin küçük parçalara bölmek ve 15 dk da olsa önceden güne hazırlık yapmak.


  • gabe h coud  (11.11.24 11:38:13) 
[]

İkinci Trump Dönemi İyi Olacak Diyorlar

Nesi iyi olacak sizce? Mesela hangi sektörler hareketlenir hangileri yavaşlar? Yoksa ABD dış politikası başkan değişse de değişmez mi diyeceksiniz? Nasıl olacak bu işler?

Artık meteoroloji dahil kimse düzgün tahmin yapamıyor bence ama yine de düşüncelerinize kulak vermek isterim.


 
Türkiye kazandığından fazlasını harcayan bir ülke.
Dron satarak şahlanıyor olduğumuzu düşünenler var.
Trump'ın bize nasıl bir faydası olur?
Alın harcayın diye para mı vercek?
  • Mirket  (11.11.24 10:57:15) 
Ülke için bir fayda, değişim olacağını sanmıyorum. Tüm dünya için ise, bekleyip göreceğiz, bu tarz durumlarda genelde beklentiler karşılanmaz


  • gezegen olan pluton  (11.11.24 13:00:22) 
trump tam bir kapitalist. ic politikada sosyal, dis politikada siyasi muhendisligi birakip isimize bakalim, paramizi kazanalim modunda bir adam.

bu nedenle abd icinde ivir zivir toplum muhendisligi konularina (woke, dei, cancel culture, defund police vb) ket vuracak. disinda ise bu israil'dir, ukrayna'dir bu olaylari torpuleyecek. onun asil mevzusu ulkeyi nasil eski guclu market gunlerine dondurebiliriz. bence dunya icin iyi oldu da benim gocmenlik icin cok kotu oldu orasi ayri :)
  • antikadimag  (11.11.24 19:20:38) 
ne açıdan iyi olacak mesela? soru anlaşılmıyor ki.
türkiye ekonomisi açısından iyi olacak şeklinde anlamış cevaplayanlar galiba. ama soruda ne açıdan soruldugu yazılmamış.
ben dünya için iyi olacak mı diye anlamıştım mesela.
  • abelardo  (11.11.24 19:41:08) 
@abelardo herhangi bir açıdan sormuyorum, gelişigüzel sordum. iyi olacak diyorlar ama nesi iyi olacak sizce? kötü olacak diyorsanız o şekilde de nesi kötü olacak sizce?


  • calmdown  (12.11.24 16:22:22) 
Nasil sosyal muhendislik yok? Sectigi supreme court hakimleri (ki birbirinden acayipler) 1973'ten bu yana yururlukte olan kurtaj kararini geri cevirdi. Bir de butun mitingleri escinseller cocuklarinizi zorla trans yapacak, buna izin vermiyoruz, yok gocmenler kopeklerinizi calip yiyorlar falan gibi demeclerden gecilmiyordu. Iyi ki de sosyal muhendislik yapmayan hali bu, yapsa halimiz nice olur. Latinolar, siyahlar, ortadogulular (e.g. Turkler) Seytanlastirmadigi azinlik kalmadi.

RTE'nin kimin neyine karistik demeci geldi aklima.
  • hot potato  (12.11.24 16:40:12 ~ 16:42:37) 
[]

her gun ay cekirdegi yemek zararli mi?

selamlar,

her gece(tam da yatmadan) 100-200 gr ay cekirdegi citliyorum bazi baska kotu aliskanliklarimdan uzak durmama yardimci oldugu icin. ve tabii ki sevdigim icin.

bildigimiz tuzlu veyaz ay cekirdegi.

bunun ciddi bir zarari olabilir mi? ayni miktarda tuketmeye devam ettigim takdirde bunu dengelemek icin oneriniz var mi?

tesekkurler.

 
Ben kalori saymam fakat bunun da sağlam kalorisi varmış gözardı edilecek gibi değil

100 gram ayçekirdeği 500-600 kalori arası
  • grimavi  (11.11.24 13:31:11) 
Ay çekirdeğinin kendisi sivilce ve kilo problemi yapabilir ancak esas sorun aldığınız tuzda. Doğrudan çekirdekten aldığınız ekstra tuz haricinde az ya da çok yemeklerden de tuz alıyorsunuz ek olarak.

Soruyu şu şekilde sorduğunuzu düşünün; hergün, günlük almam gereken tuz miktarının üstünde tuz tüketmek bir probleme yol açar mı?

Açar, ancak ne kadar süre buna devam ettiğiniz ve sizin vücudunuzun durumu, hastalıklarınız ya da bazı hastalıklara yatkınlığınız da önemli. Örneğin özellikle tansiyon problemi olan bir ailedenseniz hergün fiks tuzlu atıştırmalık tüketmek iyi bir şey olmaz haliyle.

Ancak en temelde aşırı tuz tüketimi önerilen bir şey değil. Bu işin objektif kısmı.
  • akhenaten  (11.11.24 14:52:05 ~ 14:55:00) 
Ay çekirdeğinin yağı omega6'dan zengin bir yağ asidi, fazla alınan omega6 omega3'ün çalışmasını baskıladığı gibi inflamasyona oluşmasına neden olabilir, özellikle eklemlerde, ayrıca bağıklık sisteminin zayıflamasına neden olabiliyor. Tabii bir de aflatoksin riski var insanın hayatını kaydırır. Ha şimdi milyonlarca insan yiyor bir şey olmuyor bana mı olacak diyen olabilir, o da bir bakışaçısı ama ihtimal ne kadar düşük olursa olsun başına gelince %100 oluyor.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (11.11.24 15:10:31) 
[]

kamber ve rot ayarı hakkında

Merhaba,

Aracım ön lastiklerinden dıştan aşınma vardı, rot balans ayarı yapan bir yerden ayar yaptırdım. Ancak aynı şeklide dıştan aşınmalar devam etmekte. Araştırdığım kadarı ile bu durum kamber ayarı ile ilgili ve fren diskleri ile amortisörün bağlandığı yerden yapılıyor.

Düzgen bir şekilde ayar yaptırmak için ne yapmak gerekiyor. ?

Teşekkürler.

 
Tespitiniz doğruysa, yani dıştan aşınmalar halen devam ediyorsa rot-balans ayarı yaptığınız yer doğru şekilde ayarlayamamış demektir. Farklı bir yerde yeniden yaptırmanız gerekir, bu durumu onlara da anlatarak dikkatli incelemelerini isteyin.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (11.11.24 00:34:34) 
şurada güzel bir anlatım mevcut:
www.youtube.com

  • late viper  (11.11.24 01:10:12 ~ 01:10:28) 
Aşınmadan sonra lastik değişip sonra ayar yapmanız gerekiyor. Aşınmış lastik üzerinde yapılan ayar tutmaz. Hiç kamber ayarı olayına girmeyin.


  • hebanon  (11.11.24 13:05:44) 
[]

Çayı nasıl demliyorsunuz?

Çayı nasıl demliyorsunuz, hangi marka?
Rize Turist çayı iyi mi? Her demliğe de bir kaşık o küçük metal kutudaki filiz miydi neydi ondan koyuyorum.



 
Siyah çay içeceksem, Lazika mayıs hasatı siyah çay (demlik poşet) kullanıyorum.

Yatmadan önce bir fincan (poşet çay) sleep tea yapıyorum. (Herby)
  • gabe h coud  (11.11.24 00:19:48) 
Arzum elektrikli çay makinem var.
Çaydanlıktan çay temizlemekten nefret ederim. O yüzden Rossmann'dan aldığım çay filtrelerini kullanıyorum.
Bir ölçeğim var. İçeceğim her kupa için bir ölçek koyuyorum.
Altınbaş çay seviyorum. Arada Ahmad Tea'ye geçiş yapıyorum.

Çay Çin'den çıkıp bütün dünyaya yayılmış. Tüm Dünya'da karayoluyla gittiği yerlerde adı Çay, Deniz yoluyla gittiği yerlerde adı Tea'dır. İstisna varsa bilemem. Lüzumsuz bilgiler dağarcığımdan bir kuple :)
  • Mirket  (11.11.24 00:30:26) 
Arkadaşlar nasıl demliyorsunuz derken; çayı önce demliğe koyarım, sonra soğuk su ile yıkarım, kaynar suyu şu şekilde dökerim gibi cevaplar verirsiniz sanmıştım.
Şu şekilde sorayım;

Demliğe Rize turist çayı koyuyorum, bir çay kaşığı da Çaykur Tomurcuk koyuyorum. Üstüne kaynar suyu döküyorum. Çayım lezzetli olmuyor.
Ne yapsam daha iyi olur?
  • michael_knight  (11.11.24 00:37:58) 
kaynar suyu demliğe alıp bir kaç dakika beklettikten sonra çayı üzerine koyarsan çayın yanmasının önüne geçmiş olursun.

www.betateashop.com
  • gabe h coud  (11.11.24 00:40:57 ~ 00:42:28) 
Abi ben açıkçası babamdan böyle öğrendim günde 2 demlik içen adam bilir diyorum; çayı üste koyup biraz normal su koyuyorsun. Sonra suyu akitiyorsun, temizlemek deniliyor ama bir işe yaradigindan emin değilim.


  • logisticsmanager  (11.11.24 00:43:40) 
100 derece suda 15 dakika. Sonra tercihe göre su ekliyoruz. Çay camelia sinensis bitkisidir, munsoon ikliminde yetişir. Üst yaprakları elle koparılır. Rize çayı bu bitkinin bir melezidir. Başka bir deyişle piçtir piiiiç. bilim isanlarının yoğun çabasıyla rize çiftçisine ektirilmiştir. O gün bugündür makasla kesilir, kesim işleri de paki, suri, congolesi ve afganilere yaptırılır.


  • benim icin hic boyle suslenmemistin  (11.11.24 02:06:07) 
üşengeç olduğumdan komple soğuk demliyorum. poşet sevmem balıklı olır çayım


  • titanyum22  (11.11.24 03:22:15) 
Hala hoşuma giden bir marka bulamadım. Normal çayin içine biraz bergamot çayı ekliyorum. Marketten ilk aldığımda bunları harmanlayarak kavanozuna alıyorum. Ama bu sırada elek yardımı ile ekliyorum çünkü çok toz oluyor içinde. Su kaynamaya başlayınca hemen demlemiyorum. Suyun iki üç dakika kaynamasını bekliyorum. Kaynamış olan suyu küçük demliğe aktarıp çayı kaynamış olan suyun üzerine bırakıp kapağını kapıyorum yoksa çay haşlanır. Kaynayan suya bir küp şeker de koyuyorum ben. Eskilerden gelen bir şey ama bir zararı ya da faydası var mı bilmiyorum . Bizimkiler öyle yapardı. Kapağı kapatıyorum. Atılan çayın tamami kendiliğinden dibe çöktüğünde tamamdır. Bir on dakika sanırım. Miktar için bir olcum yok acikcasi. Demlik büyüklüğüne göre değişiyor. El kararı diyebiliriz. Çünkü çay bardaklari, fincanlar ve demlikler farklı büyüklükte neticede. Küçük bir demlik için ağzına kadar dolu olmaması şartıyla bir kahve fincanı mesela. Ben de hala tam istediğim gibi yapamıyorum ama sabırla suyu çok kaynatir ve çayın tamaminin dibe çökmesini beklersem içilebilir bir çay elde ediyorum. Bir de demligi kireç temizleyici ile temizlemiyorum. Bizimkiler sudaki kirecin çayın lezzetini verdiğini söylerlerdi :)


  • aslagülümseyenbirkediyegüvenme  (11.11.24 04:44:26) 
Biz demlige cay koyup ustune kaynar su basip 15 dk dinlendiriyoruz.

Ablam ise boyle yapinca altina ek demlik koyup kisik ateste pisiriyor

Biz asiri sicak cay sevmiyoruz o yuzden 1 sini yapip 2 ser bardak icip birakiyoruz

En memnun kaldigimiz cay dogus fliz
O yoksa lipton yellie label aliriz
  • Zetnikov  (11.11.24 06:50:35) 
Çaykur tiryaki'den göz kararı çaycının haznesine koyarım, 2 yemek kaşığı diyebiliriz.

Çay bulanık olmasın diye soğuk sudan geçirip yıkarım, o esnada su kaynar. Kaynadıktan sonra bir kaç dakika beklerim, suyu koyup çayın oturmasını beklerim.

eskiden 1 kesme şeker atardım, daha lezzetli olurdu ama şekersiz içtiğim için artık atmıyorum.
  • kimlanbu  (11.11.24 08:31:23) 
Kaynamış suyu demliğe alır, buharının azalmasını bekler, kafama göre çay koyarım. Benden görüp önce su üstüne çay şeklinde yapmaya başlayan herkes tadının daha güzel olduğunu söylüyor.

Demlik poşeti kullanmıyorum, asla aynı tadı vermiyor. Çayı da Lipton, Doğadan vb. hangisi kampanyada ve ucuzsa ondan alıyorum. Tomurcuk vesaire hiç eklemem, uğraşmam. Bu tarz şeyler eklenmiş çayları da içemiyorum, çok ağır geliyor.
  • Phoebe  (11.11.24 10:03:07) 
Kaynar suyu demliğe alıp biraz dinlendirdikten sonra çayı koyarım. Çaydanlığın altına suyu koyup orta ateşe getiririm. Kaynamaya başladıktan sonra kısık ateşe alıp çayın çökmesini beklerim. Çay demlendikten sonra bitene kadar kısık ateşte bırakırım.

Alternatif olarak demliğe çay koyarken 1 adet kesme şekeri koyulabilir. Bir başka demleme yöntemi olarak ise oda sıcaklığındaki su hem alta hem üste koyulabilir. Demliğe çay da eklenir. Ondan sonra orta ateşte demlenmesi beklenir.

Çay olarak da çaykur ve doğuş arasında rotasyon. Bazen tomurcuk da eklerim.
  • nawar  (11.11.24 10:29:03) 
bosuna en iyi metodu, cayi arama. bence bir suru faktorun toplamiyla oluyor o guzellik.

100 farkli, cay, su, teknik denedim, entry, baslik okudum, yapay zekaya sordum ama yok gene de teyzemlerde, annemlerde, bi kac mekanda ictigim tadi yakalayamiyorum. bence cayin kalitesini etkiyelen faktorler:

%20 ekipman (bakir demlik, kettle, porselen demlik vs..)
%20 ortam (ev, aile, cafe, arkadas ortami)
%20 psikoloji (iyi yemek sonrasi, keyifli bir aksam vs..)
%20 cayin kalitesi
%20 demleme metodu

sen bence %20'yi ariyosun. onu bulunca hala istedigin gibi olmazsa beni hatirla:)
  • buenosdias  (11.11.24 16:07:00 ~ 16:08:39) 
Çay tercihim Earl Grey.
Önce suyu kaynatırım bu süreçte çayı üst kısma koymam ki ısınmasın.
Su kaynadıktan sonra duruma göre minimum 3 kaşık olacak şekilde 3-6 kaşık arası değişen oranda çay koyup suyu yavaş ve dairesel hareketlerle eklerim. (Neden diye sorma asla bilmiyorum alışkanlık.)
Uzun demletirim ben öyle 10 dakika bekletip içmem bi 20 dakika beklerim güzelce demlenmesini.
  • mutekebbir  (11.11.24 16:17:51) 
[]

bu veraset ve banka süreci ne olacak şimdi?

Dava sonuçlandı, veraset ilamini aldık annem ile benim üstüme.
Şimdi plan su; yarin bütün bankalara tek tek bu belgelerle gitmek. Onlardan işte bakiye, borç belgelerini vs isteme. Onun dışında onlar işte sigortalara belgeleri yollarlar heralde.

Türk telekom gidip telefonlari üstümüze alma. Diğer seylerde de böyle.

Peki bu çıkacak borçları biz veraset beyannemesine yazacagiz anladigim. Peki silinirse ne yapacagiz? Yani öyle bir ihtimal az da olsa var hayat sigortaları ile.

Onun dışında yapı kredi vergi borcu yoktur belgesi dedi ama bunun için net bir şu bulamadım internette. Bunu yarın vergi dairesine gitsek alır miyiz? Önemli mi şimdi bunu yapmak?

Bir de banka hesabi olmus ama uzun zamandir ilişiği olmayan, e devlette çıkan her bankaya gidilmeli mi?

Sağolun şimdiden

 
veraset ve intikal vergisi beyannamesini vermek için vefat tarihinden itibaren 4 ay süre var. bana kalırsa biraz bekle, sigortanın borçları ödeyip ödemeyeceği kesinleştikten sonra beyanname verirsin.

ama hemen vermende de bir sakınca yok. beyanname sadece intikal eden malların bedelinin vergisini ödemek için. beyannameye yazacağım borç miktarı da bu vergiden düşsün diye. yani 5 milyonluk daire beyan edeceksen, 3 milyon da borç varsa, beyannameye bu ikisini yazıp 2 milyon beyan edebilirsin. yani sen yaz, mevcut duruma göre beyanını ver, sonra silinirse silinsin problem değil, orada beyan ettin diye borcu kabullenmiş olmazsın.

veraset ilamı ile bankalara gidip ne kadar para var, ne kadar borç var istiyorsun, yazı ile veriyorlar.

gayrimenkul var ise ilgili belediyelere yine veraset ilamı ile gidip rayiç bedel öğreniyorsun.

bu rakamları beyannamede ilgili yerlere yazıp rahmetlinin ikametgahının bağlı olduğu veraset harçlar vergi dairesine veriyorsun, vergisini hesaplıyorlar. çıkan vergiyi ödediğin zaman beyan ettiğin tüm kurumlara verilmek üzere "tamam bunun vergisi ödendi, borcu yoktur" diye yazı veriyorlar. yapı kredi'nin de istediği o. aslında hepsinin istediği o, bir tek yapı kredi tüm süreci bitirip sonucunda alacağın belgeyi baştan söylemiş. yani yarın gitsen de alamazsın, tüm sürecin sonunda verilecek bir belge o.

türk telekom kolay, herhangi bir bayi yapmıyor, ana bayi mi, müdürlük mü neyse oraya gidiyorsun, 600 lira gibi bir tutar veriyorsun, bunu taksitle faturaya yansıtıyorlar, sonra hattı üstüne geçiriyorlar.

yine kafana takılan olursa ulaş, beyannameyi de doldururuz birlikte.
  • kibritsuyu  (10.11.24 23:55:28) 
Sizi bankalara borcunuz olmadığına inandıran şey nedir? Bu yaptığınızı etik buluyor musunuz?


  • benim icin hic boyle suslenmemistin  (11.11.24 00:08:13) 
Hocam kafan mı güzel bilmiyorum; kredi alırken hayat sigortası oluyor. Hayat sigortalari da riziko gerceklesmisse ödüyor. Bak orada yazmisim;

"Peki bu çıkacak borçları biz veraset beyannemesine yazacagiz anladigim. Peki silinirse ne yapacagiz? Yani öyle bir ihtimal az da olsa var hayat sigortaları ile."

Sürekli duyuruda bir tane yazani okumayan çıkıyor galiba. Nerede borcumun olmadığını yazdım bulamadım hala, göster bilelim biz de.
  • logisticsmanager  (11.11.24 00:46:52) 
Sigortalara başvurduysanız kısa sürede sonladırıyor işlemleri zaten, işlemler sonlandıktan sonra bankalara gidip güncel varlık belgesi alacaksınız.

Borcu varlığı olmayan bankaya gitmenize gerek yok. Önce alacaklının banka olduğu sigrotalar ödemeleri yapsın sonra beyanname doldurursunuz son tutarlara göre.

Eğer normal hayat sigortası varsa yani alacaklının siz olduğu, onun için de banka gibi belge alacaklısınız beyan edeceksiniz miras olarak.
  • atom karincanin torunu  (11.11.24 10:28:17) 
[]

Atamizin bursadaki celik heykelini begendiniz mi

Ekside gordum. Herkes begenmis. Begenmekle kalmamis ne mehtiyeler ne methiyeler. Benim mi estetik algimda bi sorun var acaba.
Hic begenmedim. Ataturk gibi degil. Ayrica elinin durdugu yer de garip gozukuyor.
Siz begendiniz mi merak ettim.


 
Gayet güzelmiş...


  • Shepard  (10.11.24 22:49:09) 
Ben görmemiştim sen de böyle bir duyuru açınca Nasreddin Hoca heykeli gibi bir şey zannettim ama ben çok beğendim çok iyi bir sanat eseri olmuş, çelik gibi bir malzeme kullanıp pardösüdeki o kıvrımları vermek bilemedim çok kolay değil gibi sanki o ışık yansımaları çok estetik olmuş, ben beğendim.

Nasreddin Hoca için; image.hurimg.com
  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (10.11.24 22:56:03) 
Bence güzel gibi. Bir de bu tür eserlere uzak mesafeden bakmak lazım. Daha da iyi görüneceğini düşünüyorum. En kısa zamanda gidip bakayım


  • aslagülümseyenbirkediyegüvenme  (10.11.24 23:03:19) 
Gördüğüm en güzel ataturk heykeli.


  • deer hunter  (11.11.24 00:45:44) 
Güzel. Daha güzel olabilirmiş ama fiyat performans oranı iyidir büyük ihtimalle.


  • gabe h coud  (11.11.24 01:11:45) 
bana guzel gorundu. yalniz hangi kurum yapti, bursa'da nereye yapti gibi bilgiler yok sozlukteki basliginda. klasik siyasi cekismelere girmis yine herkes.


  • fevzi123  (11.11.24 04:30:54) 
3D printer ile yapmışlar gibi ama felaket de değil.


  • tiredofwaiting  (11.11.24 08:32:45) 
Yeni bir tarz olması pozitif ama bence bu tarz içinde değerlendirirsek çok da başarılı olmamış. Daha güzel görünen heykeller gördüm bu stilde yapılmış. 6/10 diyorum


  • nundu  (11.11.24 09:39:51) 
Ben beğendim


  • mirty  (11.11.24 09:53:13) 
Beğendim.


  • nawar  (11.11.24 13:10:01) 
Bir Afyon Karahisar Atatürk heykeli kadar değilse de Güzel. Beğendim.


  • Mirket  (11.11.24 13:13:43) 
bilmeyenler için twitter linki:
x.com

ben sadece bu resmi gördüm. başka bir açısını, ebatını, etrafına olan uyumunu falan bilmiyorum.

beklentim de sehirheykelleri.com 'daki heykeller gibi olunca, bu işi evet beğendim.
  • biseysorcaktim  (11.11.24 13:38:02 ~ 13:38:42) 
Ataturkcu bir birey olarak, artik heykele ve goruntusune degil de fikirlerine odaklanmamiz taraftariyim


  • foster  (11.11.24 14:18:43) 
değişik bir izlenim verdi bana: bir yandan çok estetik duruyor, sıradan kara heykeller görmektense bunu görmek isterdim. ama bir yandan da korku veren olumsuz bir enerjisi var. böyle bir ikilem yarattı bende.


deadpool'daki colossus ile gürcistan'daki man and woman heykelinden ilham alınmış gibi.

ama hepsinden önemlisi heykel için yapılan açılış şaşırttı beni. "benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır." diyen bir liderin ölüm yıldönümünde bunu yapmak da pek bir ironik kaçmış.
  • m e b  (11.11.24 15:23:25) 
Dandik durmadigi kesin ama pek benzemiyor gibi bu acidan. Eksicilerin beğenmesine de şaşırdım, genelde beğenmezler çünkü :)


  • mbond  (11.11.24 22:09:53) 
[]

nikah tarihi alma ve 6 ay sorunu

e devletten istanbul'daki belediyelerin nikah salonu doluluk oranını bakıyorum şimdiden 2025 temmuz ayında bazı saatler alınmış. dolu diyor. aynı zamanda da sağlık raporu vs.'nin geçerlilik süresi 6 ay diyor. eee 6 aydan fazla varken insanlar nasıl nikah tarihi alıyor? 6 aydan az kalması gerekmiyor mu nikah tarihi alabilmek için?

ben anlamadım bu işi. nasıl oluyor?


 
Başvuru yapmak yani tarih almak için sağlık raporu gerekmiyor diye hatırlıyorum.


  • michael_knight  (10.11.24 23:56:41) 
ben gerekiyor diye hatırlıyorum fakat belediyeye belgeyi götürdüğünde belgenin geçerli olması yeterli değil mi? Yani belgeyi aldıktan sonra 6 ay içinde belediyeye başvuru yapsan (düğün sonra da olsa) okey olması lazım.

Bu arada, bizim başvurduğumuz belediye nikah tarihlerini maksimum 6 ay önce açıyordu/veriyordu. Bazı yerler 3 aydı hatta sanki. Şimdiden seneye Temmuz'a gün veren belediye ilginç geldi bana.
  • nhk ni youkosu  (11.11.24 01:23:51) 
altı ay full dolu ise ileri tarihleri mi açmışlar diyeceğim ama imkansız. ayrıca başvuru için rapor ve diğer evraklar gerekiyor. ben de bilemedim. belki belediye belediye bu iş değişiyordur, belediye meclisi başka türlü karar alabiliyordur.


  • elorelia  (11.11.24 10:06:38) 
Belediyeden belediyeye değişiyor olabilir, bizimki sağlık raporunu baz alıp 6 ay tarih veriyordu. Yani raporu şubatta aldıysan ağustos sonrasına gün alamıyordun.


  • nolmus yani  (11.11.24 10:48:28) 
[]

Her kuyumcu bilezik

Bozar mı? Ajda bilezik mesela.

Bir de 29 bin tutuyor mesela, elden mı verir yoksa iban'a atabiliyorlar mı?


 
Geçen hafta bozdum
Atıyorlar ıbana

  • spacevan  (10.11.24 22:19:40) 
Şu an naktimiz yok ya da paraya sıkışığız deme ihtimali var.
Doğru olabilir ama Genelde altının düşeceği kokusunu aldıklarında öyle yaparlar.

  • Mirket  (10.11.24 22:34:43) 
[]

Borsada kalmak mı yatırım için araba almak mı

Borsada toplam genel portföyüm yüzde 15 zararda şuan bir akrabamın arabası sahibinden en düşük fiyata yakın bir fiyattan verecek.

8-9 aydır borsayı bekliyorum sizce zararda olmayan hisseleri bozmak mı mantıklı? Yoksa beklemek mi ralli söylentileri doğru mu


 
Hisse de kalmak kalmamak sizin tercihleriniz ona bir şey demem ama normal ekonomik koşullarda yatırım için araba alınmaz.

Ben doğru anlıyorsam akraba size arabanın ettiği fiyattan daha ucuza veriyor, size niye daha uygun fiyatla veriyor madem piyasası bu değil? Arabayı ne kadar bir sürede elden çıkaracağınızı ve ne kadarlık bir kar elde edeceğinizi düşünüyorsunuz? Yatırım için yazdığınızdan kullanılmadığı bir senaryo anlıyorum.
  • wallcan  (10.11.24 22:07:46) 
Borsadan çıkmak için daha kötü bir zaman olamaz. Alçalan takozda hisselerin hepsi


  • deer hunter  (10.11.24 22:37:29) 
aynı şekilde mevcut şartlarda dolar tl de bir devalüasyon senaryosu dışında araba bir yatırım aracı değil, masraf kapısıdır

Borsa, gelecek faiz indirimlerini şimdiden satın almaya başladı, son iki gündür güzel gidiyor. Kar satışları elbet olacak ama
bana göre biraz sabrederseniz kısa vadede zararınızın bir kısmını çıkarırsınız gibi , tabiki elinizdeki hisseler spekülatif değil ise.
  • Rao  (10.11.24 23:33:42 ~ 11.11.24 00:49:14) 
Yatırım maksatlıysa ikinci el araç almak için uygun zaman olmadığını düşünüyorum.

Sadece düşünüyorum, tavsiye anlamında söylemedim.
  • Mirket  (11.11.24 00:37:37) 
deer hunter +1

abi zaten 7-8 aydır düşen bir borsa var toparlanması için 2025 ilk çeyreğine kadar bekle en azından. en dipten satma. yine de sen bilirsin.
  • joooper  (11.11.24 09:57:21) 
[]

Tv önerisi

Merhaba,

bir tv box alip (xiaomi box 2nd gen, bunun icin de oneri varsa alirim)
evde hanimla cocukla bir seyler izlemek niyetim. Tercihim samsung ama baska onerilere de acigim.

Asil sorum su ama, mesela crystal uhd ve qled arasinda 65 inc 6-7 bin lira arasi bir fark var. bana kalsa 30 bin liraya cozeyim istiyorum ama sanirim bu sartlarda 40 i gozden cikarmam lazim. deger mi bu farki vermeye?

yada baska bir tv oneriniz varsa alirim. min 65 inc istiyorum. netflix yutup falan izleyecegiz. oyun muzik falan yok.

tesekkurler.

 
philips the one'dan memnunum


  • 9kuyruklukedi  (12.11.24 12:01:40) 
[]

E sim nasıl çalışıyor sorusu

Daha önce hiç e sim kullanmadım. E sim için ayrıca sim kart alınması gerekiyor mu? Operatörünüze bunu bildirmek gerekiyor mı? Telwfonum e sim destekli, e sim ekle dedğimde referans kodu veya karekod okutun seçeneği sunuyor sanırım sim kart ayrıca gerekmiyor ama eminde olamadım.. airalo dan 1 haftalık ispanya seyahatim için almayı düşünüyorum




 
hiçbir şeye gerek yok. uygulamadan direkt yükleyip kullanıyorsunuz.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (10.11.24 21:23:39) 
Ben lyca mobile den almıştım bana qr kod göndermişti email ile. Başka cihazdan qr kodu açıp telefondan okutmuştum. Fiziki herhangi bir şey olmadı.

Tek dikkat etmeniz gereken şey; nerenin simini alıyorsanız ilk orada aktif etmelisiniz. En azından lyca bunu gerektiriyor. Ben Türkiye’de aktif etmiştim. Yurt dışına çıkınca çalışmadı meğersem orada aktif etmem gerekiyormuş ilk kez.
  • substituent  (10.11.24 21:50:50) 
Duyurunun önerisiyle e sim kullandım yakın tarihte. Mobimatter’den aldım. Sorunsuz kullandım.

iPhone için kullanımını norofren yazmıştı:
eksisozluk.com

Aynen ayarladım, sorunsuz kullandım.
  • master of ceremonies  (11.11.24 12:45:15) 
[]

büyük duygusal bağ kurduğunuz, keşke içinde olsam dediğiniz romanlar?

var mı dostlar? altını çizerek özellikle söylüyorum: çok sevdiğiniz romanlardan bahsetmiyorum. tarihiyle, kültürüyle, içinde geçtiği dönemle sizi yakalayan ve "oraları tecrübe etmek isterdim, keşke bu karakterlerin hepsi gerçek olsaydı da onlarla beraber yaşasaydım" dedirten eserlerden söz ediyorum. sık okuyanların zaten onlarca, belki yüzlerce favori romanı vardır. sorduğum bu değil. okurken müthiş keyif almış olabilirsiniz... ben daha ziyade böyle resmen özlediğiniz, sanki karakterleriyle arkadaş olmuşsunuz hissi uyandıran romanları soruyorum.

mesela benim için durgun don ve ardından uyandırılmış toprak bunun zirvesidir, ilki 1914-17 arası rus çarlığı'nın yıkılışını, ikincisi sovyetler birliği'nin ilk yıllarındaki tarımın kolektifleştirilmesi işini anlatır. iyi kötü okumuş bir insanım; bayıldığım, bitirince ağladığım, çok sevdiğim romanlar oldu ama hiçbirinin "içinde" yer almayı bu kadar istememiştim mesela.

sorduğum tam olarak bu. sizde var mı böyle bi şeyler?

 
Jane Austen ve kitapları. Bir de Charlotte Bronte'un Jane Eyre kitabı.

O zaman Jane Eyre.
  • Amaranta ursula  (10.11.24 20:22:16 ~ 11.11.24 11:30:28) 
yahu seçmen lazım ama amaranta aynı anda beş tane romanın içinde yer almayı isteyemezsin sry sistem izin vermiyor


  • mark greg sputnik  (10.11.24 20:23:33) 
Küçük bir çocukken Vadideki Zambak'ı okuduğumda o kadar fazla betimlemeye maruz kalmıştım ki rüyamda sürekli uçsuz bucaksız Fransız çayırlıklarında koşarken görüyordum kendimi süper bir histi, sonra bir daha yaşamadım öyle bir şey.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (10.11.24 20:43:34) 
hyunam-dong kitabevi.
kitabın kapağı bile sıcacık.

yazarına bu kitap sıcak bir teselli gibi diyorlarmış. ben de öyle hissettim.
kitabevinde çalışan, oraya gidip gelen insanların arasında kurulan bağı, sessiz dayanışmayı anlatıyor, insanlar naif, kimse paragöz, çıkarcı, manyak filan değil. gözlerim dola dola okudum. keşke öyle bir çevrem olsaydı.
  • visnebahcesi  (10.11.24 21:17:13) 
Yerdeniz evrenini baya seviyorum ben...


  • burka  (10.11.24 21:25:12) 
otostopcunun galaksi rehberi serisi


  • robert bosch  (10.11.24 21:40:57) 
Küçük Ağa da İstanbullu hoca karakterini yaşamayı aşırı istiyorum. 30 senedir 10 defa okudum doyamadım.

Yine çocukken Robinson Cruise in 800 sayfalik orijinal metnini okumuştum. Öyle bir zorluk içinde olmayı da çok isterdim.

Henning mankell in kurt wallander serisinin tamamını okudum. Wallander karakterini kendime çok yakın buluyorum. Onunla aynı olayları çözmek cok tatmin edici olurdu.

3 silahşörler ve monte Kristo kontu da çok iz bırakanlardan.
  • deer hunter  (10.11.24 21:55:01) 
Ergenken Çalıkuşu nu okurken çok etkilenmiştim. Feride ile köy köy dolasmistim adeta :)


  • aslagülümseyenbirkediyegüvenme  (10.11.24 22:09:38) 
Hahahah :D o kadar spesfik tarif etmişsiniz ki dürüst cevap vermekten kaçamadım. Benim bu tarz, doğrudan karakterlerle gerçekten yakın hssettiğim roman bayat bir web novel. Nasıl oldu bilmiyorum ama olaylar bu şekilde gelişti :D Adı my vampire system.


  • akhenaten  (10.11.24 22:32:44) 
var. hatta bazen ben de düşünürüm bunu.

ruhum bir süredir genel olarak 19.yüzyıl fransası ya da avusturyasını arıyor.

kitap olarak spesifikleştirirsem monte kristo kontu.
  • AlsterWasser  (10.11.24 23:29:32) 
harry potter


  • deartheodosia  (11.11.24 08:33:34) 
"özlediğiniz, sanki karakterleriyle arkadaş olmuşsunuz hissi uyandıran" dediğin için Çalıkuşu. Cidden özlüyorum, dönüp okuyorum ara sıra. Ama o çağda orada yaşamak eksik kalsın, hiç istemem.


  • kobuzchu kiz  (11.11.24 08:35:41) 
hyunam-dong kitabevi görünce yorumlarda şaşırdım biraz çok popüler kültür kitabı değil çünkü ama ben de onu yazacaktım. Yek mekan filmleri gibi olay tek mekanda geçiyor fakat karakterleri o kadar iyi işlenmiş ki artık tanıdığın, bildiğin birer dosta dönüşüyorlar. Kitapta insanların mükemmel olmadığı kenarlarımızda köşelerimizde çıkıntılar varmışçasına uyumsuzluklar yaşadığımız, o çıkıntıları birbirimize çarpa çarpa yani aslında birbirimizi yaralayarak uyumlu hale gelip yaşadığımız tasviri var. Dolasıyla kitabevine gelen karakterlerin iyi kötü yönlerini bilsen de öylece kabul ettiriyor ve sevdiriyor yazar. Çok güçlü işlenmiş ve çok beğenmiştim ben, o kitabevinde oturup o karakterler ile tüm gün vakit geçirmeyi isterdim :)


  • titanic kemancısı  (11.11.24 09:31:54) 
[]

%100 çalışan bir nar ayıklama yöntemi var mı?

Merhabalar

Ne yapsam ne etsem beceremedim, %100 çalışıyor dediğiniz bir nar soyma/ayıklama yöntemi var mı?

Youtube'taki videoların büyük çoğunluğu bende işe yaramadı :\

 
narmatik midir nedir, yarıya kesip ters çevirdikten sonra kaşıkla vura vura tanelerini döktüğün aletten daha işe yarayanı yok.

öyle youtube'daki gibi tepesini aç, dört yanından çizik atıp ayır falan bizim narlarda pek işe yaramıyor.
  • kibritsuyu  (10.11.24 20:17:10) 
Youtube'daki videolarda ne gösteriyordu bilmiyorum ama eğer bir "yöntem" söz konusuysa nar ayıklarken hedef mümkün olduğunca o beyaz zarlar hizasında narı doğrayabilmekten geçiyor. Sonrasında zarı kaldırıp narı döküyorsunuz.

Bu zarların nereden geçtiğini görmek için de narın kabuğunu üstünden ve altından şapka gibi biraz keseceksiniz. Zar perdelerinin konumu ortaya çıkınca o hizalardan yukardan aşağıya kabuğu nara batmayacak şekilde kesip elinizle narı açacaksınız. Sonra da işte zarı kaldırıp narı dökeceksiniz.

Bu en efektif yöntem, ancak sihirli bir yöntem de olmasa gerek. Neticede biraz pratik istiyor. Sadece ilk seferde mükemmellik beklemeyin yeter. Yoksa işin içinden çıkamazsınız.
  • akhenaten  (10.11.24 22:05:43) 
en güzel yöntem, tv'de bir şey açıp uzun uzun uğraşmak. keyifli de oluyor.


  • co2s2  (11.11.24 13:31:14) 
[]

Meyve tüketimi kan şekerini arttırır mı?

Pre-diyabete doğru bir gidişim var. Uzun zamandır çok kötü beslendim. Birkaç haftadır full sebze yiyorum.

Meyve tüketimi kafamı karıştırıyor. Diyabet riskinde meyve tüketilmemeli midir?


 
Tam kesmenize gerek yok ama dikkat edin tipine ve miktarına, glisemik indeksi düşük ve lif oranı yüksek meyveleri tercih etmeye çalışın. kuru meyvelerden de bir süre kaçının bence.


  • winston insani  (10.11.24 20:14:05 ~ 20:14:44) 
Öncelikle bazı konuları geleneksel bilgilere göre yorumlamak çok doğru değil "iyi mi kötü mü" şeklinde karar vermek için. Mesela bir ürünün kan şekerini yükseltmesi kötü bir şey değildir çünkü kan şekeri yükselip insülin salgıladığımızda insülin kandaki şekeri alıp daha sonra enerji döngüsünde kullanılmak üzere kaslarda ve karaciğerde depo eder, zaten mekanizmanın sağlıklı çalışması da bu şekilde olur, ayrıca bu "doyma" hissini yaşamana ve ilgili gıdayı daha fazla tüketmemene de neden olur, sağlıklı bir insanda sistem bu şekilde olur.

Meyvelere gelirsek; fruktozun kan şekerine etkisi yoktur, yani insülini uyarmaz ve kendisine herhangi bir işlem/müdahale ve uygulama olmadığı için doğrudan karaciğere taşınır ve fruktoz haliyle şeker olarak depolanamadığı için (çünkü depolar glikoz için glikojen deposu formunda vardır) burada "yağ" olarak depolanır, bu da enerjiyi kaslarda ve karaciğerde glikoz gibi kullanamayacağın anlamına gelir ama bunu da etkileyen de bazı faktörler var, misal meyveler %100 meyve şekeri/fruktoz içermez hem fruktoz hem glikoz içerir ama bazı meyvelerde fruktoz baskın şekerdir bazılarında glikoz baskın şekerdir, eğer tükettiğin meyve fruktozdan zenginse az önce söylediğim senaryo gerçekleşir ama glikozdan zenginse glikoz kan şekerini bir miktar arttırır, o zama da glikoz kaslarda ve karaciğerde depolanmak üzere bu dokulara taşınır ama kalan fruktoz yine yağ olarak depolanmak üzere doğrudan karaciğere gider.
  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (10.11.24 20:34:01) 
glisemik indeksi yüksek olmayan lif oranı yüksek meyveleri tüketin +1

doymuş yağı kesin o da diyabete sebep oluyor.
  • elite crew  (10.11.24 21:17:05) 
[]

4 mevsim lastik kış lastiği yerini tutar mı?

Soğuk bir yerde yaşıyorum. Kar yağışı oluyor. Şuan 4 mevsim lastik var ama kış lastiğine geçsem mi diyorum. Bu şekilde kullanımın bir tehlikesi olur mu?




 
Tutmaz. 4 mevsim değil 'all weather' iş görebilir. 4 mevsim kara, kışa gelmez.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (10.11.24 21:33:02) 
4 mevsim denilen 3pmsf lastik mi?
Yani yasanilan yere bağlı. Misal 3pmsf olanlar kabul ediliyor Avrupa'da. ama ben dagda yasadigim için kış lastiği ile degistirdim taşınınca oraya.

Yani çok ciddi kar yağışı varsa vs o zaman kış lastigi daha iyi olur. Ne kadar az risk o kadar iyi.
  • logisticsmanager  (10.11.24 22:33:47) 
tutmuyor 4 mevsim ile değiştirdiğimde 1 ay geçmeden istanbula kar yağdı mükemmel kayışlar yaşadım daha kar yere yeni düştüğünde, continentaldi markası premiumlu bişeydi.


  • eja  (11.11.24 09:51:21) 
abbabab +1

all season lastikler kislik yerini tutmaz.

all weather ise cok kara ki$ yoksa is goruyor, lastigin uzerinde kar tanesi isareti olmasi lazim, yoksa bir ise yaramaz zaten.

bir de lastik almayi dusuneceksen bu isin krali "nokian"
  • cooperr  (11.11.24 10:36:32) 
yaşanılan yere ve lastik markasına göre değişir.


  • gezegen olan pluton  (11.11.24 12:40:15 ~ 12:40:26) 
[]

İnşaat Kontrol Aşamaları

Kendime konut yapacağım. Projem onaylandı, ruhsatım elimde. taşeron ile de anlaştım başlayacağım.
Ama yapı denetim ve belediyeye inşaatın hangi aşamalarında haber verilmesi gerektiğini anlamadım.
Yapı denetimci siz hafriyata başlayın bakarız dedi. Hafriyata başladım aradım, sıkıntı yok siz devam edin dedi. Net bir şey söylemedi. Ben zırt pırt gelip bakmayacak mısınız diye sormalımıyım yoksa vurup geçmelimiyim bilemedim. Gelen eden yok. Sonra başıma iş almayayım. 2 katlı müstakil bir evden bahsediyorum.
Bu işin normali nedir? Yapı denetim ve belediye hangi aşamalarda denetler? (Numuneler karotla alınacak)

 
İşin normali beton numunelerinin döküm esnasında alınmasıdır. Neden böyle yanlış bir yola girdiniz?

Normalde kontroller seviye seviyedir, her seviyeyi tamamladıkça bir sonraki seviyeye geçersiniz. Ama yapı denetim yol masrafları çok diye ve iş küçük diye bir sefer iskan aşamasında gelecekler muhtemelen.

Normali, her beton öncesi ve beton esnasında şantiyede bulunulmasına ek olarak;
%10
%20
%60
%80
%95
%100 seviyeleridir. Ben ne anlarım derseniz bu seviyelerin açıklamalarını internette bulabilirsiniz.
  • artci sarsinti  (10.11.24 21:50:08) 
Anladım hocam. Yapı denetim muhtemelen hiçbirine gelmeyecek o zaman. peki ya belediye? onlar normalde geliyor mu?

Yapı denetimci numune döküm esnasında alınırsa, her dökümde gelmeleri gerekiyor ve laboratuvar süreci işi yavaşlatıyor, sonradan karotla almak daha rahat oluyor dedi. Muhtemelen her dökümde gelmek istemedikleri için böyle yaptı. Biz de tamam dedik.
  • catakutle  (10.11.24 22:27:50 ~ 22:47:26) 
Aynen yapı denetim benzin parasından kaçıyor ve gelmiyor. İşte ülkenin hali bu..

Normal prosedürde yapı denetim, yukarıda yazdığım her aşama için belediyeyi çağırıp tespit yaptırması gerekiyor.

Ne olabilir peki bunun sonucunda; siz yapıyı tamamlarsınız, ancak hiç bir kontrol olmadığı için projeye aykırı bir şey yapma durumunda, iskan aşamasında kilitlenirsiniz, iskan alamazsınız.
Kontrol olmadığı için ve siz de anlamadığınız için ustanın insafına kalırsınız, sonra depremde aa bura iki katlı olmasına rağmen niye çöktü diye hepimiz şaşırırız. Vs vs vs.
Ayrıca karot alınması normalde de istemediğimiz bir uygulama. Alındığı elemanı atıyorum binde bir bile olsa zayıflatıyor. Zorunlu olmadıkça niye yapalım bunu, hem de yeni yapıda.
  • artci sarsinti  (10.11.24 23:21:10) 
[]

Yeni doğum yapmış anneye ve bebeğine hediye

Bebeği birkaç ay sonra görmeye gidince hediyesini (altın) götüreceğim aslında. Anne ve bebek doğum esnasında biraz zor zamanlar yaşamış o yüzden ikisi için moral olacak tatlış bir şeyler göndereyim istedim. Bebek 14-20 günlük yaklaşık.

Emzirme pijaması, çikolata, bebek kıyafetleri vb şeyler geldi aklıma. Özellikle anne olanlar varsa neler işinize yarayıp mutlu ederdi sizi bu dönemde?


 
Bebeği emziriyorsa sağlıklı atıştırmalıklar ve evde yanından ayırmayacağı bir termos / suluk olabilir.


  • hushhush  (11.11.24 01:22:50) 
ben hiç kullanmadım ama emzirme yastığı olabilir.


  • elorelia  (11.11.24 10:09:19) 
Bence doğrudan anneye hediye götürün, çocuğa eşyaları tamdır muhtemelen ha bir fazla kıyafet ha bir az.
yüz kremi mesela:
www.clinique.com.tr
za
zaten hergün bakım yapacak zamanı olamayacak 2-3 günde bir sürse ne güzel, bana hediye gelince sevmiştim.

her iksinin işine yarayacak şu şekil gece lambaları var emziryorsa özellikle güzel, büyüyünce de kullanılır:
www.amazon.com.tr

bebeğe güzel bir uyku tulumu da olabilir 1.0 tog idealdir, 3 aydan sonra kullanmaya başlamıştım iyi oluyor.
  • ruz  (11.11.24 12:59:13) 
[]

almanyada cadılar bayramı indirimi var mı?

bu hafta cadılar bayramı indirimi var mıdır




 
Halloween yaklasik 2 hafta kadar onceydi. Bu aralar Single's Day ve early Black Friday indirimleri oluyor, bolca indirime denk gelirsiniz yani.


  • sertac akin  (10.11.24 18:49:53) 
[]

Bedelli askerlik

Beyler selam 2 kez bedelliye başvurdum hep bir sorun çıktı günler geçti şu an bakayim 3.kez bedelliye basvuru yapma şansım var mıdır bilgisi olan




 
[]

Hava temizleyici ürün

Merhabalar. Ortamın hava kalitesini arttırıcı bir ürün arıyorum. Uyku kalitesini arttırır cinsten. Önerilerinizi yazarsanız sevinirim.




 
[]

Son zamanlarda neden kötü çağrışım yapan kelimeler sansürleniyor?

Insanlarda otosansür ısı almış başını gidiyor.Ornegin öldürmek yazamıyor kimse, illaki bir ünlü ünsüz harfi sansürleyecekler... Bunun sebebi nedir anlayamadım.




 
Platformun kendi yayın politikası nedeniyle bazen bu tür kelimeleri filtreye takılıp içeriğin görüntü almasını engelliyor, Youtube olsun Twitter olsun bunların bu tip filtreleri var yasaklı bir kelime yazıldığında ya da söylendiğinde içeriğin görüntü alması kısıtlanıyor.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (10.11.24 18:18:21) 
İnsanlar (özellikle yeni nesil) hassas kar taneleri olduğu için. Buna bağlı olarak da @kaleci +1

Sonra şöyle geyikler çıkıyor: i1.sndcdn.com
  • nawar  (10.11.24 19:57:54) 
bircok mecra bu tarz sozcuklerin gectigi metinleri one cikarmiyor. etkilesim gelmiyor = para gelmiyor.


  • fevzi123  (11.11.24 04:34:01) 
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet +1

Bunun nedeni insanlar hassas kar tanesi olduğu için değil artık internet reklam veren şirketlerin istediği yönde şekilleniyor, onlar da en fazla insana hitap edebilecek şekilde aileye uygun bir internet olsun istiyorlar.
  • peki madem  (11.11.24 10:49:46 ~ 10:51:28) 
Görseli gerçekten çok sevdim nawar:)))))


  • Villain  (11.11.24 23:15:37) 
[]

4 6 yaş bisiklet önerisi? Marka model?

4 6 yaş 16 jant mıdır?
Model önerileriniz nedir?
Cinsiyet kız.


 
4 yaş için 16 jant uygun. 6-7 yaşında yan tekerlekleri çıkarır, selenin en üst seviyesine gelene kadar, yani aşağı yukarı 8-9 yaşına kadar da kullanabilir.

bianchi'nin 16 jant modelini 4-8 yaş arası kullandık. şimdi de 4 yaşındaki kuzeni kullanıyor, kozmetik dışında hala canavar gibi.
  • kibritsuyu  (10.11.24 17:28:37) 
[]

Inditex Grubu İndirimleri

Ne zaman? Bilgisi olan var mıdır?




 
Zara 29 kasım sanırım.


  • kendi helvasını kavuran zombi  (10.11.24 18:31:06) 
[]

Hangi Kaşe Kaban?

Merhaba, açık renk bir kaşe kaban almak istiyorum. 3 tane beğendim, hepsinin iyi kötü yönleri var. Sizce hangisi?

1- www.zara.com
Yüzde 0 yün, diğerlerinden uzun daha güzel görünüyor

2- www.zara.com
Yüzde 53 yün, renk koyu, her kıyafete uymuyor

3- shop.mango.com
Yüzde 31 yün, cepleri kötü

 
Kesinlikle 2, %50 yün kaşe kaban bu fiyata tam bir fiyat performans

Fiyatı normalde 5-6 binden az olmamalı bu malzemenin

Rengi de o kadar kullanışsız değil çoğu şeyle uyar
  • grimavi  (10.11.24 16:28:08) 
2. kabanı beğendim


  • aslagülümseyenbirkediyegüvenme  (10.11.24 17:21:49) 
Kesinlikle 2


  • kullanicadi  (10.11.24 18:31:39) 
En şık duran 3


  • meraklitursucu  (10.11.24 19:00:50) 
3 bence de. o yünsüz olanı biliyorum kumaşı naylon gibi


  • ala09  (10.11.24 19:13:26) 
2 çok iyi yarın denemeye gideceğim :)


  • mutekebbir  (11.11.24 00:15:08) 
2.sini bir arkadasim yeni aldi, en azindan onun uzerinde harika duruyor. deneyin derim.


  • kassiopeia  (11.11.24 10:54:58) 
Sağlık yönünden 2, Şıklık yönünden 3 naylon kabanlar sıcak tutmaz hasta eder.


  • komando kani var bende  (11.11.24 11:22:40) 
[]

indirim beklediğiniz elektronik ürünler var mı?

neleri takiplediniz?




 
Anker soundcore liberty kulaklık almak istiyorum. 2600'lerde şu sıralar.


  • kendi helvasını kavuran zombi  (10.11.24 18:33:09) 
[]

Tabloların yüksek çözünürlük hali

Şu tabloların yüksek çözünürlüklü hallerini nereden bulabilirim?
Direkt linkteki haliyle olsa güzel olur ama şart değil. Tablonun kendisinin yüksek çözünürlük halini bulsam da yeterli.
50x70 çerçeveye basıldığında dağılmayacak bir çözünürlükte olması lazım.

hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com

 
hizliresim linkleri ben de açılmadı ama google images gibi bir websitesi yardımıyla bu resimleri verip arattırsanız daha yüksek çözünürlüklü hallerini bulabilirsiniz gibime geliyor.


  • co2s2  (11.11.24 13:57:21) 
Resimler açılmıyor +1


  • peki madem  (11.11.24 14:42:52) 
[]

Yurt dışından getirilen kıyafetlerin etiketleri çıkarılmalı mı?

Alime mont/ayakkabı derken bayağı tekstil malzemesi oldu. Etiketlerini sorun yaşamamak adına çıkarıyım mı? Bazılarının üstünde fiyatı da yazıyor. Bir de kıyafetleri vakumlu poşete koyup vakumlayacağım? Onları açtırma ihtimalleri var mı? Sonra rezil olmayalım..




 
Böyle bir tecrübem yok ama aşırı lüks/pahalı ürünler olmadığı sürece tekstilde sorun yaşayacağınızı sanmıyorum.


  • 10551037  (10.11.24 16:06:34) 
[]

mikrodalga firinin iyisi kotusu var mi?

sadece yemek isitmak arada da buzlu seyler cozdurmek icin kullanacagim ama secim yapamadim. kaliteli bi sey mi almak lazim?

benim ayar oldugum sey cogunun ayarinda kac watt oldugunun yazmiyor olusu. seviye isareti koymuslar. sanirim simdilik tek secim kriterim bu.


 
Bizzat bakmadım ama tahmin ediyorum ki bilindik tüm markaların içindeki en önemli parça olan magnetron aynı üreticiye aittir. Dolayısıyla bir fark olacağını sanmıyorum, pahalı olanlar ekranlar, dokunmatik paneller vs. yüzünden pahalı oluyor, pratikte hepsi aynı işi aynı şekilde yapıyor. O yüzden ucuzunu alıp geçin derim.

Fakat güvenlik açısından bilindik markalardan şaşmamak lazım. Örneğin kuntik marka almayın da Beko alın gibi.
  • orient blue  (10.11.24 13:54:42) 
prensip olarak basit bir makine ama sharp ilk ev tipi mikrodalgalari yapan firmadir. panasonic de iyi diyorlar. ama butce problemi varsa en ucuzu da is gorur.


  • antikadimag  (10.11.24 19:02:33) 
içi seramik olan modeller var temizlemesi bence daha kolay biz alırken öyle tercih etmiştik


  • ruz  (11.11.24 13:00:24) 
[]

Şirketi mahkemeye vermek

Merhaba
Şöyle ki yaklaşık 7 yıldır bir şirkette çalışıyorum
2 yıl önce terfi alarak bir pozisyona geçtim.
Fakat sıkıntı burdan sonra başladı terfi alırken default olaraka başladığım kademe geçmiş iş tecrübelerine göre hesap yapıldığında yanlış hesap yaptıklarını düşünüyorum. Çünkü yayınladıkları usul ve esas dokümanına uymuyorlar
Bunu bir kaç kez yöneticimle bir kaç kez de insan kaynaklarıyla görüştüm fakat hep zaman geçiştirdiler.
En son resmî yazı ile bildirdim kendilerine resmi olarak cevap gelsin diye fakat ona da dönmüyorlar
Şimdi dava açmak istiyorum.
Bu durumda mobing ve avukat masrafı dışında başka bir zararım olur mu ?
Mahkemeyi kaybetmek başka masraflar da yol açar mı ?
Hesaplarıma göre şu iki yıllık süreçte (300k) ya yakın zararım var kademememi vermedikleri için (enflasyon da hesaba katılırsa biraz daha artar
Ne dersiniz? Gireyim mi bu işe ?

 
[]

Ev Eşyaları ile ilgili sorularım (envai çeşit)

1. sorum düdüklü vs. konuları: 8+4 litrelik bir seçenek var www.beymen.com bir de 6+3.5'luk set var: www.beymen.com ben 6-8 kişiye sık sık yemek yapar, davet ederim. ama günlük hayatımda 1-2 kişiye yaparım maximum. bu 8 litre aşırı büyük mü oluyor? 6+3.5 yeterli olur mu?

mesela diyelim 8 parça incik atıcam düdüklüye, kuzu incik. bu 6 litre alır mı sizce? 8 aşırı mı büyük olur?

2. sorum ise beyaz eşyalarla ilgili. mesela Lg'de şu var: www.hepsiburada.com ve www.hepsiburada.com şu var. yani birini 30 küsur, birini 18 küsur yapan nedenler neler? yani 30 küsur vermeme değece kbir fark varsa verebilirim de, ama aradaki net farklar ne? ben bu değerleri okuyunca ne olduğunu anlamıyorum.

mesela benim eski makinelerimin hepsi thinq içerikliydi. bunlarda yok galiba. bu muydu farkı yaratan?

3. tv konusunda da soruyorum; bu OLED tv'lerin ömrü gerçekten sınırlı mı? philps ambilight oled almak istiyorum da, ömrü kısıtlı mı? ambilight'ı aşırı seviyorum, o yüzden değiştirmek istmeiyorum ama onu LG mi önerirsiniz aslında?

4. lambader için farklı tasarım yapan bir yer biliyor musunuz?

 
5. ya bu beyaz eşyayı nerden almak lazım?

kurutma, bulaşık, buzdolabı alacağım. belki çamaşır da alırım ama sanmıyorum.

böyle set kampanyaları falan illa ki mağazaya mı gidip bakmak lazım?

bosch mu? siemens mi, lg mi mağazasına gideyim nereye gideyim?
  • tchuck  (10.11.24 13:33:06) 
Elektrikli düdüklü tavsiye ederim.
Philips HD2151/62 All in One Cooker
app.hb.biz
  • gabe h coud  (10.11.24 13:50:44) 
1. Düdüklü boyutu ile fikir vermesi için yazayım; fissler 2 boyut var bende. Tüm tavuk küçük olana sığmıyor küçük boyut hızlı yemekler, 6-7 tane baget, baklagil gibi şeyler çok iyi oluyor çünkü çok daha hızlı kaynıyor küçük olduğu için. Örneğin 4 tane kalça but küçüğe sığmıyor yani eğer tek bir tane almanız gerekiyorsa buna göre karar verin. Eğer sürekli az miktarda yemek yapacaksanız büyük olanın düdüğü için ekstra 10-15 dk beklemeniz gerekiyor.


  • titanic kemancısı  (10.11.24 14:24:59) 
+ olarak bu süt köpürtmeli nespressolardan almayı düşünüyorum. espresso yapma kzor geliyor, bu alet daha kolayıma gelir gibi sanki ama bunu önerir misiniz? yoksa çok mu maliyetli oluyor kapsüller?


  • tchuck  (10.11.24 20:18:18) 
biraz mağaza mağaza dolaşmak gerekebiliyor çünkü her mağazanın kendine özel kampanya ve indirimleri oluyor. düğün paketleri vs yapıyorlar.
ankastre set siemens, memnunum.
buzdolabı, bulaşık ve çamaşır makinesi arçelik. beş seneyi geçti, hepsi sorunsuz.
kurutma hoover eski bi model. mükemmel değil ama iyi.

beyaz eşya biraz şans işi olduğu için açıkçası çok pahalı almak bana mantıklı gelmiyor. evlenirken ucuzuna gittim mesela. otuz farklı fonksiyona gerek yok zaten hep aynılarını kullanıyoruz. yaklaşık bir sene önce ankastre set lazım oldu, arçelikle siemens aynıydı, daha iyidir diye siemens aldım. ama ciddi fiyat farkı olsaydı ucuz olanı alırdım.
  • elorelia  (11.11.24 10:18:02) 
Hepsiburada'da eskiden karşılaştırma kısmı vardı kaldırmışlar çakallar. Neyse ki Mediamarkt'ta hala yapılabiliyormuş:

www.mediamarkt.com.tr

Ama ilk bakışta birisi 8 kilo birisi 10 kilo. En büyük fark budur diye düşünüyorum.
  • peki madem  (11.11.24 10:34:44 ~ 10:44:43) 
[]

aktarmalı uçak biletlerini bulan site

geçen gün debe'de de vardı, hangi siteydi o?




 
  • g7mor  (10.11.24 18:47:15) 
entry'i okudum da, o olay sikintili yalniz. bu skiplagging isini yapanlari havayollari en iyi ihtimal telefonla taciz ediyolar en kotu ihtimal banliyorlar.

redd.it
  • aguen  (10.11.24 23:54:51) 
[]

ekran hayvanı/screen animal terimi üzerine bir soru

Şimdi Ahmet Mümtaz Taylan'ın Hayko Cepkin'li empati programında da denk geldim bu kullanıma. youtu.be şu linkten görebileceğiniz gibi.

Eskilerin söylediği bir terim olarak ifade ediyor Ahmet Mümtaz Taylan. Soruşturdum ama kaçırdım sanırım. Literatürde böyle bir kullanım mı var? Ya da şu zamanda şöyle bir hollywood eleştirmeni şu dergide röportajda kullandı da bize sıçradı gibi bir söylenti? Bir ara ROK, Ahmet Çakar için söylemiş sanki sadece.

İyi pazarlar, şimdiden teşekkür ederim.

 
90 ve 2000 lerde party animal diye popüler bi kavram vardı, çok partileyen gece hayatını seven anlamında

Animal kalıbını türkçeye çevirip günümüze uyarlamışlar bence, altında derin bir anlam yok
  • grimavi  (10.11.24 13:03:08) 
fransızcada "bête de scène" olarak kullanılan kalıp, türkçeye sahne hayvanı olarak çevrilmiştir. programda o kalıbı televizyona uyarlamışlar anlaşılan.


  • tnz  (10.11.24 15:25:37) 
[]

Sesi tamamen önleyen kulaklık

Noise cancelling değil de gürültülü iş ortamlarında da kullanılan kulak üstü kulaklıklar gibi, aktif çalışmasa bile sesi engelleyen bir kulaklık çeşidi var mıdır? Aratınca sadece noise cancelling olanlar çıkıyor ama onlar da garip bir rahatsız edicilik var. Hem müzik vs dinleyebileceğim, hem de taktığımda dışarının sesini kesecek bir kulaklık lazım.




 
Ben sorununuzu anlamadım. Noise cancelinglerde nasıl bir garip rahatsız edicilik var?

Bose 700'e bi bakın.
  • tiredofwaiting  (10.11.24 12:54:49) 
bende steelseries artic nova 1 var, pedleri kulaklarımı tamamen içine alıyor ve takınca çevre sesleri daha az duyuyorum. bir de müzik çalarsa veya oyunda isem biri yanımda yüksek sesle konuşmaz ise çevreden bir ses duymuyorum. benzer kulaklıklardan alabilirsin. noise cancelling'ler iyi ama uzun süre kullanılmasını önermiyorlar, kulak çınlaması yapıyormuş.


  • malheiros  (10.11.24 12:56:42) 
@tiredofwaiting

Duyuru sahibinin yaşadığı sorunu ben de yaşıyorum. ANC denen şey bir ses yalıtım filtresi değil, dışarıdan gelen gürültüyü sıfırlamak için ters frekans üreten bir sistem. Ben de iyi ifade edemediğim ancak uzun süreli kullanıma tahammül edemeyeceğim kadar bir sorun yaşıyorum ANC açıkken.

@potsdamer

Sizin aradığınız şey kulağınızı fiziki olarak yalıtacak bir kulaklık. 15 yıl önce Sennheiser'in kablolu ve kulak içi, son derece basit bir modelini kullanmıştım ve o dahi kulağı iyi yalıtıyordu. Sokakta kulaklıkla yürümek tehlikeli hale geliyordu zaman zaman. Eğer işyerinde kullanacaksanız kulağı kapatan, yabancıların over ear dediği tipten bir kulaklık lazım gibi görünüyor. (Bir de on ear kulaklıklar var, onlar kulağı tam kapatmıyor.)

In ear alırsanız yalıtım bakımından güzel olur ama bence konforları over ear kadar yüksek değil.
  • 10551037  (10.11.24 13:36:41) 
Aktif değil pasif gürültü engellemesi olanlara bakacaksınız öyleyse.

www.soundcore.com

ChatGpt şunları öneriyor;

Sony MDR-7506
Audio-Technica ATH-M50X
Sennheiser HD 280 Pro
Beyerdynamic DT 770 Pro
Shure SRH840A
AKG K371
  • ananiyimioguz  (10.11.24 16:04:45) 
Bose NC700 kullanıyorum ve işim gemilerin makina dairesi gibi çok gürültülü alanlarda.

Çalışırken gidip 20k lık kulaklığı kullanmam, terden, tozdan kısa sürede canı çıkar.

Pasif koruma arıyorsanız 3M Peltor Optime III kullanıyorum, oldukça başarılı.

Daha da ötesini arıyorsanız 3M Peltor serisi aktif olarak çalışan kulaklıklar var, arkadaşımda deneme fırsatı buldum bence gereksiz, pasif gürültü engellemeden tek farkı birisiyle konuşurken rahat ediyorsunuz, onun dışında gürültü engellene performansında çok bir fark göremedim.
  • kimlanbu  (10.11.24 17:41:17) 
Ekleme : Aktif engelleme için 3M Peltor Protac serisi yazacaktım...


  • kimlanbu  (10.11.24 17:42:26) 
Ankerin Q ile baslayan serisine bakabilirsin anc olarak


  • Zetnikov  (11.11.24 06:54:40) 
[]

Schengen vizesi

Fransa'dan schengen vizesi aldım. Belçika'dan giriş yapsam sıkıntı çıkar mı?




 
İlk girişin vize alınan ülkeden olması daha iyi olur. Geçeri bir sebebin yoksa sorun çıkma ihtimali var. Ben olsam riske girmezdim.


  • al basmadan donu var  (10.11.24 12:11:27) 
Macaristan'dan vize alıp ilk girişimizi Avusturya üzerinden yapmıştık ve bir problem olmamıştı. Burada önemli olan konu vizeyi aldığınız ülkede daha çok gün geçirecek olmanız.

Yine de profesyonel olarak çalışan kurumdan bilgi alın belki ülkeden ülkeye değişiyor.
  • Defanstaki son adam  (10.11.24 12:29:40) 
şimdi girişte sorun çıkmasa dahi bir sonraki vize başvurusunda sorun çıkabilir.


  • phoarbix  (10.11.24 12:33:11) 
Sorun olmaz. Almanya schengi ile ilk ülke olarak İtalya'ya girmiştim. Sonradan aldığım vizeler süre olarak hep artış gösterdi.


  • HellKeePer  (10.11.24 13:58:09 ~ 13:58:34) 
çıkabilir. sonuçta girişinize izin verecek kişi o ülkenin sınır polisi. o izin vermeyebilir. verse bile fransada da sorun çıkabilir. daha sonraki schengen vizelerinde de sorun yaşanabilir. tamamen oradaki görevliye bağlı.


  • tururo  (10.11.24 14:39:59) 
fransadan vize aldım barcelonadan girdim sorun cıkmadı. bir sonraki vizede sorun çıkarsa da napayım?

normalde frasnadan girecektim, hastalık oldugu için giremedim, bi sonraki durağım da barselonaydı her şeyim hazırdı. napacaktım yani? sırf bu yüzden barselona biletimi iptal edip fransaya mı dönecektim?

bana çok saçma geliyor bu mevzu.
  • tchuck  (10.11.24 15:10:32) 
Schengen'e başvururken birden fazla ülke ziyaret edecekseniz en uzun kalacağınız ülkeden vize almanız bekleniyor. Sorarlarsa Belçika'dan giriş yaparken Fransa'da daha uzun kalacağınızı belgeyle kanıtlayabiliyorsanız hiçbir şey diyemezler. Sormazlarsa zaten sıkıntı yok.

Ancak sorarlar ve kanıtlayamazsanız sıkıntı çıkabilir, çıkmayadabilir. Bu durumda risk almış oluyorsunuz. Nasıl bir polise denk geldiğinize bakar.
  • asbeila  (10.11.24 15:15:12) 
[]

Araba motor yagi degisimi icin lokma takimi ariyorum?

www.cimri.com

Bu yeterli olur mu? Gidip de 150 parcalik takimlara giresim yok


 
Olur tabi ama bu takım göründüğünden küçükmüş. Ölçülerini sor bence.

Karter tapasını sıkarken dikkatli ol, fazla sıkma.
  • hebanon  (10.11.24 11:15:12) 
onla olmaz kucuk o. yani olmasi gerektigi gibi rahat olmaz. buyuk bi sey al. bir de bunu cok sik kullanmayacaksan izeltas'a cok para vermene gerek yok (ortalama bir sey kac para bilmiyorum ama izeltas cok kalitelidir muhtemelen). senin isini hepsi gorur.


  • bohr atom modeli  (10.11.24 12:31:45) 
[]

tablet cellular nasıl çalışır?

selamlar, 2. farklı bir hat mı gerekiyor yoksa mevcuttaki hattımı e-sim olarak mı tablette kullanacağım?




 
ayrı bir hat gerekiyor. bir ara mevcut hatlar ikinci sim kartla kullanılıyordu, onu kaldırdılar.

tük telekomun faturasız internet tarifelerine bakmanızı öneririm.
  • babilfish  (10.11.24 10:37:15) 
[]

Çiçek gönderme öneri

Hangi firmadan gönderiyorsunuz sorun çıkarmadan?




 
ribbon flowers
bloom and fresh
misk floral
rosa nigrum
  • gabe h coud  (10.11.24 10:17:37) 
gönderilecek adrese yakın herhangi bir çiçekçiyi arayıp yollatmak.


  • biravekahve  (10.11.24 11:35:39) 
Ribbon flowers ve bloom and fresh +1.


  • tiredofwaiting  (10.11.24 12:51:35) 
[]

gundemi takip etmelik kanal/program

selamlar,

altayli gibi cuneyt gibi nevsin gibi her gun takip ettiginiz bi haber kanali var mi? yahut bir yt kanalindaki bir program? cuneyt, nevsin ve altayli'yi duzenli dinliyorum ama artik hemen her konuda ne yorum yapacaklarini tahmin ettigim icin sikmaya da basladi.

yorumdan ziyade gundemdeki konulardan haberdar olmak istiyorum. eski medyadaki hicbir kanala zaten guvenmiyorum. bu durumda gundemi nereden nasil takip ediyoruz ki?

sozluk ve twitter haric tavsiyelere acigim.

tesekkurler.

 
[]

40 yaşında bir cahil olmak

Liseye kadar olan eğitim hayatım, derslerden kaçarak, haytalık yaparak geçti. Çoğunuzun da benzer bir dönemden geçtiğinizi tahmin ediyorum; ancak ben, hiçbir şey öğrenemediğimi yeni yeni fark ediyorum. Coğrafya, tarih, Türkçe... Aklınıza hangi ders gelirse, hiçbirine dair kayda değer bir bilgiye sahip olmadığımı fark ettim. Tabii ki kitap da okumadım, kimse sevdirmedi.

Bu durumu nasıl göremedim? Nasıl bu yaşıma kadar hayatta kaldım? İnanın, kendime her gün bu soruyu sormaktan yoruldum.

Son üç yılımı adeta bir "hayatsız" gibi geçirdim. Benimle iletişim kurmaya çalışan herkesten uzaklaştım, bir şeyler paylaşıp beraber bir şeyler yapmak isteyen herkesten kaçtım. Çünkü kendi içimde kendimi hiç affedemedim.

Hayatı bu kadar boşuna geçirdiğimi düşünmek beni kahrediyor ve hayatıma devam etmekte zorlanıyorum.

Eğer bana söyleyecek bir çift lafınız varsa, duymak isterim..

 
gecmisi düsünme ve gelecege odaklan. mesela su an türkiye tarihiyle ilgili bir kitap alip okuyabilirsiniz, istiyorsaniz.
gecmisteki olumsuzluklari düsünmek pesimist, gelecekte olabilecek iyi seyleri düsünmek optimist bir bakis acisidir. opstimist düsünmeye calisin derim.

biraz da kendinize haksizlik ettiginizi düsündüm. türkce derslerini önemsememissiniz ama yazdiginiz yazida bir yazim hatasi ben bulamadim.

sizinle iletisime gecmeye calisanlarla siz iletisime gecmeye calissaniz mesela su anda?
  • robert bosch  (10.11.24 02:24:16) 
yaşadığın sürece hiçbir şey için geç değil. bugün başla. kimseye yetişmek zorunda değilsin. ne istiyorsan sadece kendin için yap.

70 yaşında eline ders kitabı dışında kitap almamış, alsa da nasıl okunur bilmeyen sözde üni mezunu bir babanın evladıyım. hayatı pohpohlanarak geçtiği için her şeyin en doğrusunu bildiğini sanarak bu yaşa geldi. kendini Allah sanıyor. kahvehane dayıları babamdan daha kültürlüdür. en azından oturup konuşabilirsin. beterin beteri var, bil diye anlattım.

eksiklerinin farkında olmak öyle büyük bir erdem ki anlatamam. 40 yaşında kendi nefsinin zincirlerini kırıp bunu yazabilmek büyük bir savaş galibiyeti. kendinden vazgeçme.
  • titanyum22  (10.11.24 02:51:35) 
Hepsinden önce yapmak istenen bir şeyi önce sevmek lazım.
Kitap okuma alışkanlığı kazanmak isteyen en başta cep kitaplarına bakmalı.
20 ciltlik kitaplara bakarak okuma alışkanlığı kazanmak öyle kolay değil.

Yayınevlerinin indirimli kitap satışı dönemindeyiz. İlgili olduğunuz konulardan 8-10 kitap alın.
Ayrıca ikinci el kitapları da alın ve kafanıza uyan bir kaç arkadaşınız olsun.
Ama telefonlarında sonu
..bet ile biten ve casino uygulamaları, tiktok olmasın.
Paradan, kredi borçlarından da sürekli bahsetmesinler.
Kısacası dağınık kalmanıza sebep olan gereksizleri üstünüzden atın, bir çok farklı uğraştan kendinizi bir iki yola/alana yöneltmeye bakın.

Düzgün bir okur değilim ama bazen konu hakkında arama yaparken tezleri de indirir bakarım. Oysa akademik bir yönümüz de yok.

Telefon rehberimde (mecburen) onlarca no kayıtlı
WhatsApp durumlarında ise ara ara sadece iki kişi kitaplar hakkında bilgi paylaşımı yapıyor.
Öylesine de değil. Kitaplara yakınlıkları var.
  • diyecevaplandı  (10.11.24 02:59:13) 
İçtenlikle yazdığınızı içtenlikle okudum.

Önce kendinizi affedip barışmalısınız. İlk paragrafınız 90'larda çocukluk yaşayan herkesin eğitim hayatının özeti denebilir, ki ben de buna dahilim. Çaresi kitap. Benim kitapla ilişkim görücü usulü gibiydi; mecburiyetle başladı, aşkla devam etti. (17 Ağustos depremi, elektrik-su yok, çadırda mumla tek yapılacak şey okumaktı, okudum.) Sonra bir baktım, mizah, gündem, geçmiş, gelecek, siyaset vs. hemen hemen her konuda muhatabımı sıkmadan meşgul edecek birkaç kelam söyleyecek hale gelmişim.

Alın kitabınızı, dışarı çıkın. Park olur, kahveci olur, su kenarı olur, okuyun. Okuyun ama izole olmayın, kendinizi hayattan soyutlamayın. Gözünüz satırlarda iken kulağınız hayatta olsun. İnanın, düşündüğünüzden çok kısa sürede bakış açınız yenilenecek, hayatınızdaki her şey iyiye gidecektir.
  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (10.11.24 03:02:50) 
Hocam türkiyede birçok insan maalesef ailesi bilinçli değilse çok da bilgi ve kitap okuma alışkanlığı yönünden bir şey alamıyor ve almadığının bilincine varamıyor. Bu bir arz talep meselesi. Beterin beteri var dersek bizim kınadığımız keko dediğimiz getto gençlerine sorsanız her tecrübeyi o yaşta edindiklerini ve gerisinin boş olduğunu söyler. Toplum bizi şekillendirir ve olmamız gerektiği şeye ikna eder. Ancak farkındalığınız yüksekse bu normlardan çıkıp, en iyisini yapabileceğinize inanırsınız. Ya da çok zeki iseniz… bu saydıklarım da buradaki çoğu kişi gibi sahip olunmayan şeyler. Bu yüzden iş şansa, bilinçli aileye düşmeye kalıyor. O da düşük bir şans olduğu için iş buraya varıyor.

Yani özetlersek kendinizi öncesi için suçlamayın ama o farkındalık oluştuktan sonra yani şu andan itibaren kendinizi geliştirmeye bakın. Yapmazsanız artık suçlandırmak için bir nedeniniz var.
  • filipis  (10.11.24 03:27:33) 
Lisede tarih, türkçe ve coğrafya öğretilmez zaten.


  • benim icin hic boyle suslenmemistin  (10.11.24 05:53:13) 
Hic bilgisayar kullanmadin mi hocam


  • Zetnikov  (10.11.24 07:45:48) 
gecenlerde tanidigim bir eleman yanima geldi, cep telefonu verdi dedi bak burda birsey yazdim, bunu ingilizceye cevirir misin mdedi. eleman 50li yaslarda, boya ustasi. tahminen ortaokul mezunu falan, belki lise terk olabilir.

yazdigini 3 kere okudum, genel olarak bile ne dedigini tam anlamadim. abi dedim sen bana ne demek istedigini turkce anlat, ben onu cevireyim dedim cunku bunu cevirmem imkansiz.

ozetle, ortalama bir ulkem insani kafasindaki yaziya dokemiyor. Bu ve bunun gibiler bir sekilde hayatta kaliyor, adam ustune yurtdisina cikmis, sifir ingilizce is alip, iskele falan kurup bina boyuyor, kazandigi para ile de turkiye'de tahminim 3-5 daire coktan almistir.
  • cooperr  (10.11.24 08:57:57 ~ 08:58:27) 
Türkçe'yi gayet güzel kullanıyorsun. Dil bilgisini çoğumuz unuttuk. Coğrafya ve tarih desen unutmaya yüz tutmuş durumda. Sağlığın sıhhatin yerindeyse kafana takma devam et hayatına.

Bol bol gez.
  • HellKeePer  (10.11.24 09:47:35) 
Seninle aynı durumda olup, bunu hayat boyu fark etmeden yaşayıp giden ne kadar çok insan var. Sen fark etmişsin, eksikliğini hissetmişsin, kendini daha ileri taşımak için bir adım atmışsın.

40 çok genç olmayabilir, ama yaşlı da değil. Bu memlekette senin yaşına kadar okuma yazma öğrenemeyen insanlar var, 60 yaşında üniversite kazananlar var, var da var.

Bak uzağa gitme, benim babam zamanında okuyamadığı okulunu elli yaşından sonra bitirdi. Deli gibi ders çalıştı, kendini geliştirdi.

Sevgili kardeşim, kendini geliştirmenin sonu yok. Sadece başlangıcı var. Sen o başlangıcı geçmişsin.

Önemli olan ileri bakmak, önüne odaklanmak. Bundan sonrası için umutsuz olacağın hiçbir durum yok. Bugün başlamak için seni durduran hiçbir şey yok. Hemen hayata sarıl. Kendini ilerletmek için minik adımlarla hayata yeniden atılmaktan korkma.

Ne yapacağını, nereden başlayacağını bilmiyorsan sormaktan çekinme. Unutma, bu konuda seni yargılayan, ayıplayan olursa onlar okuduğundan da bir şey anlamayanlardır. Kafan karıştığında, ne yapacağını bilemediğinde sormaktan çekinme.

Yolun bahtın açık olsun.
Sevgiler.
  • babilfish  (10.11.24 10:51:38) 
"Son üç yılımı adeta bir "hayatsız" gibi geçirdim. Benimle iletişim kurmaya çalışan herkesten uzaklaştım, bir şeyler paylaşıp beraber bir şeyler yapmak isteyen herkesten kaçtım. Çünkü kendi içimde kendimi hiç affedemedim."

hocam bu neyin cezası? okul bilgisi değil, 40 yaşında, kendini hırpalamamayı, kendini sevmek gerektiğini öğrenmiş olmak daha önemliydi.

bir arkadaşınız size gelse, "ben cahilin tekiyim, kendimi cezalandırmak için eve kapanıyorum" dese, ne düşünürsünüz? arkadaşınızın kendine çok haksızlık ettiğini, abarttığı gibi cahil cühela biri olmadığını, kendine eziyet ettiğini düşünür ve bunu ona söylerdiniz eminim. kendinizden de bu merhameti esirgemeyin lütfen.

bugünden itibaren, her gün 30-40 sayfa çeşitli alanlarda okuma alışkanlığı edinseniz, çok çok kısa zamanda ülkenin ezici çoğunluğunu bilgide sollayacak seviyeye gelirsiniz. haftada 1-2 de film izlediniz, arada tiyatroya gittiniz, oldu bitti, dert ettiğiniz buysa eğer... bence asıl konu bu değil.
  • visnebahcesi  (10.11.24 11:02:43 ~ 11:05:30) 
her sabah kalkıp internetten bir gazetede ilgini çeken şeyi okuyup o konuyu 1 saat araştıracaksın
bulduğun şeyleri not edip
konuyu kendi kendine anlatacakasın, ses kaydı alırsan daha iyi
1 senede ortamların en bilgili insanı olursun

istihbarat ajanlarının rutiniymiş bu
  • bir soru sorcam  (10.11.24 11:15:47) 
orta okul mezunuyum, lise 1 sonrası ayrıldım, çalışmaya başladım. sen en azından liseyi bitirmişsin, bundan sonrası senin elinde.

hayat dediğin şey, tarih, coğrafya, türkçe değil ki? bunlar çocukları mesleklerine hazırlamak için verilen şeyler, böylece çocuk hangi konuda ilgisi olduğunu keşfedecek, mesleğini buna göre seçecek.

elektrik mühendisi adamda coğrafya mı var? çoktan unuttu gitti, tarih falan kalmadı, türkçeyi de belki en son tez yazarken, sağa sola rapor yazarken, bir şeyden çeviri yaparken kullandı. geri kalanı konuşma zaten.

kimya mühendisinin, kimyagerin umurunda mı timur nerelere girmiş, ne zaman girmiş, kaç gün kapışmış kiminle evlenmiş falan :)

bir şey bilmiyorum diyorsan bildiklerinin, bilmediklerine nazaran minnak bişi olduğunu fark etmişsin, "tek bildiğim hiç bir şey bilmediğimdir" sözüne denk aslında. bilmem kaç yüzyıl önce yaşamış adamla aynı sözü söylüyorsun, onunla aynı düşüncedesin. o herif ne kadar değerli ise sende o kadar değerlisin aslında.

ilgi alanların varsa o ilgi alanlarına ait araştırma yap, sana ilginç gelen şeyleri kurcala, bu şekilde evet fatih topları nerede dökmüş nasıl dökmüş öğrenmezsin ama ilgi alanlarındaki bilgi de sokaktaki adamda olmaz.

şimdiye kadar öğrenmemiş olman bundan sonra öğrenemeyeceğin anlamına gelmez.
yemek yapmayı bilmiyor musun? öğrenirsin. denersin, çocukken imkanın olmayan bir sürü şeye sahipsin, kurcalarsın. o dönemde anlamadığın her şeyi bu gün çok kolay anlayabilirsin. hocam bunlar gerçek hayatta ne işimize yarayacak lafı neden söyleniyor liselerde? tecrübemiz yok, ne boka yaradığını bilmiyoruz, saçma geliyor öğrenmeyi red ediyoruz.

örnek vereyim; küme kavramı, hatırlarsın kümeler vardı, kesişim kümesi, cart kümesi curt kümesi, bir gün bu küme kavramlarının veri tabanı tasarımında kullanıldığını öğrendim, mesleğim yazılım, oturdum 3 günde kümeleri tekrar okudum, artık ne işe yaradığını bildiğim için bir hocanın bunu öğreneceksin demesine, emir vermesine, kontrol etmesine gerek kalmadı. heves ettim.

neye ilgin varsa o konuda okuma yapabilirsin, youtube bir lebi derya olmuş hemen hemen her bok var artık. google araması yerine youtube araması yapıyorum, en baba bilgili insanların anlattıklarını izliyorum. eskiden anlamadığım şeyleri anlıyorum aa diyorum böylemiymiş, ulan ne salakmışım falan.

sende yaparsın, üstündeki ataleti atıp dik dur.
  • selam  (10.11.24 14:27:41) 
herkesin öğrenme şekli farklıdır. illa kitap okumaya şartlanmayın. dinleyerek mi, izleyerek mi, okuyarak mı, bizzat deneyimleyerek mi, oyun oynayarak mı daha çok aklınızda kalıyor, öğreniyorsunuz bunu ölçmeye çalışın. sonra bu mecralara ne kadar dikkatinizi verebiliyorsunuz buna bakın. çıkan sonuca uygun platformları tercih edin.

mesela
10 dakikalık okumadan sonra sıkılıyorsanız, yapay zekadan uzun metinleri özetleme konusunda destek alabilirsiniz.
15 dakikadan uzun içerikler sizi sıkıyorsa, ona uygun kısa süreli içerik üreticilerini takip edin.
20 dakikadan uzun video izleyemiyoranız, kısa film tadındaki kısa belgeselleri deneyebilirsiniz.
coğrafya-tarih veya genel kültür için dijital oyunlar veya kutu oyunları iyi bir öğrenme aracı olabiliyor.
  • tnz  (10.11.24 15:57:02) 
her tohumun filizlenme, her fidanın büyüme ve meyve verme süresi farklıdır.
Sizin bir şeylerden rahatsızlık duyup durum değerlendirmesi ile sorununuzu tespit etmeniz bile olumlu bir gelişme.
teşhis konduysa tedaviye geçilmeli ki tedavi de az çok belli. Meraklı olup bir arayışa girmek.
Kolay gelsin.
  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (10.11.24 17:32:21) 
saçmalama hocam. yakın yaşlardayız. ben öğretmenim. cahil insanı az çok tanırım. sadece şu yazdığını okuyarak senin cahil biri olmadığını görebiliyorum.


  • ya ben lan neyse  (10.11.24 18:43:31) 
Cahil olsaydın cahilim demezdin. Ayrıca çoğumuz da herşeyi bilen insanlar değiliz.


  • rodeocu  (10.11.24 20:10:47) 
1 ... •5678910111213• ... 8340   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.