[]

duyuru hanımlarına cilt bakım sorusu

selamlar,

ben iki-üç haftadır aşağıdaki ürünleri kullanıyorum; kullandığımı bilmeyenlerin birçoğu "yüzünde iyi anlamda bir değişiklik var" dedi ama ben kendimce ikna olamadım zannedersem, o kadar da bir değişiklik fark etmiyorum.

bu ürünlere alternatif daha iyi önerileriniz var mıdır? yoksa bunlar kalite anlamında yeterli midir sizce?

yüz yıkama köpüğü: natur aren
yüz bakım jeli: bee beaty çay ağacı özlü yüz yıkama jeli.

(bu ikisini dönüşümlü kullanıyorum)

aydınlatıcı tonik: dermoskin aydınlatıcı tonik

cilt bakım serumu: alldermo - kolajen / alldermo c vitamini aydınlatıcı serum
(bu ikisini de dönüşümlü kullanıyorum)

cilt bakım kremi: diadermine expert active glow aydınlatıcı serum (ama krem şeklinde) (bu aydınlatıcı kremi de diğer ikisiyle dönüşümlü kullanıyorum)

 
Bro duyuru hanımı değilim ama kendi kullandıklarımı söyleyeyim:

Sabah, benim cildim yağlı olduğu için BHA içerikli yüz temizleme jeli, yüksek içerikli askorbik asit formunda c vitamini serumu, arbutin ve güneş kremi. Bu her gün.

Akşam: Yağ bazlı temizleyici ve yüz yıkama jeli, retinol, niacinamide. Bu haftada 5 gün, haftanın 2 günü de yüz temizliği sonrası AHA-BHA serum ve niacinamide. Benim cildim pek nemlendirici istemediği için kullanmıyorum ama senin cildin kuruysa sen kullanabilirsin.

Seninkine gelirsek köpük cildi çok kurutuyor, aydınlatıcı tonik muhtemelen c vitamini içeriklidir çok gerekli değil bence, kolajen kullanımı anlamsız, krem şeklinde dediğin aydınlatıcı serum da c vitaminidir muhtemelen, çok fazla c vitamini kullanmışsın, bunları güneş kremsiz kullanıyorsan leke yapabilir dikkatli ol.
  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (07.10.24 12:55:56 ~ 13:00:32) 
Cilt tipine, yaşam biçimine (evden çalışmak, dışarda olmak, bütün gün pc karşısında veya sahada olmak vs vs) göre ihtiyaçlar çok değişir. O yüzden bakım işi çok kişisel ama tek söyleyebileceğim; olabildiğince içeriği temiz, doğal ürünler kullanmak elzem.

serum, krem, tonik vb. aşamaları kullanman güzel, yüzü her gün yıkamak net gerekiyor. Ben olsam bazı ürünleri değiştirirdim ama. Bilmediğim markalar var bakım rutininde onlara yorum yapamıyorum ama diadermine kullanmazdım mesela. Kozmetik değil eczane ürünü kullanırdım ben olsam, temiz içerik sebebiyle.

benim sevdiğim markalar; homemade aromaterapi, simya evi, bu ara bazı serumlarında (hydra skin ve c vit) skin sensual iyi gibi, ayrıca la roche posay her daim bebeyim.

bb krem: la roche posay
nemlendirici: kışın homemade aromaterapi, yazın skinsensual, simya evi veya la roche posay
tonik: gül suyu (%100 doğal bir şey ama marka ismini hatırlayamadım. meriç keskin'in kullandığından)
yüz temizleme: kışın hindistan cevizi yağı, yazın otacı köpük veya zjaia
gece serumu (retinol): bu ara skin sensual. ama bu bitince simya evi'ne geri dönücem galiba.
  • mor oje  (07.10.24 13:07:59) 
Benim anladığım/bildiğim kadarıyla kolajen cilde sürmekle işe yarayan bir şey değil.
C vitamini güneş lekesi yapabiliyor, sık kullanmayın ya da gece kullanın.

Gündüz için hyaluronik asitli bir serum alabilirsiniz.
Bir de her gün güneş kremi, kış dahil.
  • kobuzchu kiz  (07.10.24 16:56:59) 
[]

facebook, instagram hesaplarının açılır açılmaz kapatılması

Daha herhangi bir paylaşım yapılmadan topluluk kurallarına uymadınız diye hemen hesapı kapatıyorlar, itiraz edince de cevapları (en azından bende) olumlu olmuyor. Ip değiltiriliyor, cep telefonunun wifisi paylaştırılıyor, cep telefonu tarayıcısından da bilgisayardan da hesap açılamıyor. Sorun ne olabilir?




 
Daha once ciddi bir ihlal yuzunden hesabiniz kapatildiysa yeni hesap acmaniza izin vermeyebilirler. Yani sorun daha once ihlalden kapatilmis hesabiniz olmasidir.


  • sertac akin  (07.10.24 11:48:40) 
pcde açmayı dene bir de


  • titanyum22  (07.10.24 14:27:33) 
@sertac akin herhangi bir ihlal yüzünden kapanan hesap yok, yeni açılanlara kafasına göre ihlal diyor.


  • me23  (07.10.24 15:27:54) 
[]

hangi kasko

Selamlar, neova 15bin, axa 27 bin fiyat aldım. benzer özellikler.
neova'yı hiç duymamıştım ama sınırsız imm ile farklı. axa'nın 15milyon imm.
neova ile problem yaşayan var mı duyduğunuz?


 
o kadar farka değmez ya.


  • jelly bear  (07.10.24 11:00:46) 
Neova sigorta Kuveyt Türk'ün ortağı olduğu sigorta şirketi ve kurulalı 10 seneden fazla oldu. Gayet sağlamdır, Kuveyt Türk şubeleri de aynı zamanda Neova acentesidir. Ben çok sigorta yaptırdım Neova'dan. Gönül rahatlığı ile yaptırabilirsiniz.


  • mustafakesekci  (07.10.24 11:22:38) 
sözlükte çalınmayı karşılamadıklarını yazmışlar.

(bkz: #154441481)
  • inheritance  (07.10.24 11:48:29) 
@inheritance klozların imm dışında aynı olduğunu varsayarak cevap verdim. tabi ki sağlıklı bir mukayese yapabilmek için klozları incelemek gerek.


  • mustafakesekci  (07.10.24 12:03:18) 
Ucuzunu yap geç.


  • halitkin  (07.10.24 19:59:51) 
[]

Ankara’da ne yapılır?

Sonbaharın tadını çıkarmak için? Müze vs gezileri dışında.




 
son baharın tadı yürüyüş kamp mangal vs ile çıkar anca. müzenin sonbaharla alakası yok zaten.


  • jelly bear  (07.10.24 11:01:22) 
Devlet tiyatrolarınin oyunlarına gidilir dönüşte Kızılay'a yürüyerek gelinir.


  • Amaranta ursula  (07.10.24 11:56:28) 
Ankara'nın parkları var. Biri Kurtuluş Parkı, biri Portakal Çiçeği Parkı, biri Seğmenler Parkı... Birçok parkı var. Bu parklar gezilir, sonbaharın sarı kahve yaprakları ile son kalan yeşilleri bir arada görürsün, temiz havanı alırsın, geçer gidersin. Yanına taşınabilir hoparlör mü alıyon, çay kahve termos olayına mı giriyon, tavla mı getiriyon onlar hayal gücüne kalmış.


  • muhayyer divan  (07.10.24 15:24:48) 
karagöl tarafları sonbaharda çok güzel oluyor


  • gezegen olan pluton  (07.10.24 16:07:12) 
Sonbahar Ankara'da çok lezizdir. Ben de parkçıyım. Bol bol fotoğraf çekiniz, hayvan işememiş zeminde piknik yapınız, binebiliyorsanız (ben yapamıyorum zira) bisiklet gezilerini önerebilirim.

kale de bir alternatif. bir de eski bir cezaevi vardı. onun etrafında kafeler falan.
  • janderzel zartanyan  (07.10.24 18:07:12) 
15 Ekim’e kadar hopspub’da Wurst + bira eşliğinde Oktoberfest kutlaniyor.
Haftaya Cocktailfest var Kadebostany, Can Bonomo gibi isimlerin konser eşliğinde kokteyl atölyeleri de olacakmış onu bekliyorum.
Milli botanik bahçe’de çok güzel olur sonbaharda.
  • kedidir o kedi  (07.10.24 23:16:09 ~ 23:25:40) 
[]

gerekçeli karar - iş mahkemesi

karar uyapta mevcut ama tebligat yapılmadı (13 gün oldu)
2 haftalık istinaf süresi başlamış olur mu



 
istinaf süresi gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren başlar. İstinaf süreniz başlamamış. Başlaması için mahkemeden gerekçeli kararın tebliğini talep edip, kararı tebliğ almanız gerekiyor.


  • medusa  (07.10.24 10:43:09) 
Dosyada masraf kalmadığı için tebliğe çıkarmamış olabilirler onu da kontrol edin


  • sanguine  (07.10.24 15:30:30) 
[]

Su için fatura ödemek saçma değil mi?

Yani hadi elektriği üretiyoruz bi maliyet var doğalgazı satın alıyoruz ona da tamamım ama çeşmeden akan su bildiğimiz yağmur suyu değil mi, evet onun da ufak tefek maliyetleri vardır filtreleme tesislerin bakımı bize ulaştırılması şu bu gibi ama neticede bu üretilmiyor ama ben elektrikten doğalgazdan daha fazla su faturası ödüyorum, hadi sembolik sabit bir şey alınsa ona da bi şey demeyeceğim ama sürekli zam da geliyor, nasıl oluyor bu?




 
pompalama tesisleri var, onlar da elektrik tüketiyor.


  • inheritance  (07.10.24 10:05:06) 
tüketilen uyun yarısı kadar da atık su bedeli alınıyor. tükettiğin suyu temizleyip doğaya karıştırmanın da bir maliyeti var.


  • kibritsuyu  (07.10.24 10:11:07) 
doğada suyun depolanması+suyun arıtılması+pompa maliyetleri+su dağıtım altyapısı ve bakımı+atık su toplama altyapısı+atık su arıtma+atık su deşarj istasyonları vs.

bütün bunlar hep maliyet.
  • biergarten  (07.10.24 10:21:38) 
Mesela Ekrem İmamoğlu'nun dediği bi cümle vardı seçim dönemi, Türkiye'de elektrik dağıtım şirketlerinin en büyük müşterisi İSKİ diyordu. Ki sadece elektrik de değil yani yeni arıtma tesisi yapım maliyeti, alınan kimyasallar, yol çalışmaları vs gibi masraflar da var

Ama ayrıca ben tek başına yaşadığımdan beri su faturasına hep çok ufak meblağlar ödedim. Denizli'de yaşarken fatura sistemi vardı, elektrik faturasının üçte biri harcıyordum. Şimdi Eskişehirdeyim, burda fatura sistemi yok kart bakiyesi var. 200 lira atıyorum baya bir ay kullanıyorum. Yani su faturası elektrik faturasından fazla gelen insanlar hangi şehirlerde yaşıyor, suyu nasıl kullanıyor çok merak ediyorum
  • nundu  (07.10.24 10:36:34) 
su ucuz bile.
nasıl ne şekilde geldiğini, ekonomik ve doğal maliyetinin ne olduğunu bilsek ucuz bile deriz. kamusal alanlarda, sokaklarda, okullarda, hastanelerde, camilerin tuvaletlerinde, askeriye bölgelerinde boşa akan o kadar fazla su var ki gördüğümde üzülüyorum. bazen müdahale ediyorum bazen edemiyorum.

bakınız istanbul'a su gelmesi için yapılan melen barajı.
www.indyturk.com

baraj yapımı ayrı, baraj yapmak için istimlak edilen arazilerin bedeli ayrı, doğaya verilen zarar ayrı.

irili ufaklı 900e yakın baraj var türkiye'de.
binlerce su pompası, inanılmaz bi elektrik tüketimi.

bazen inşaatlarını görüyorum, yeni bi su hattı çekilirken koyulan boruların içinden araba geçebilir boyutta oluyor. otoban kadar yer kaplıyor boru hattının geçtiği yer. çoğu kez üzerine bir şey yapılamıyor o arazinin. onlarca km sürüyor bu boru hatları. milyarlarca liraları geçiyor altyapı maliyeti.

tüm bunları karşılamak için zam yapılıyor haliyle.

bir de arıtma maliyetleri var tabi.

şebeke suyunu daha az kullanmamızı sağlayacak, yağmur sularını toplayıp bina bazında kullanmamızı sağlayacak sistemler geliştirilmeli.

el yıkadığın suyu klozette kullanabileceğin sistemler geliştirilmeli.

tabi yine de tasarrufu vatandaştan beklemek yangına kovayla su taşımak gibi oluyor. endüstriyel amaçla kullanılan su inanılmaz boyutta.
  • biseysorcaktim  (07.10.24 11:26:19) 
Avusturalyada icme suyunu parklarda spor salonunda falan ucretsiz icerdim


  • Zetnikov  (07.10.24 18:43:23) 
Bu yüzden millet duş almıyor Türkiye'de. Kıyafetlerini yıkamak istemiyor. Bedava olmasa da en azından çok daha ucuz olmalı.


  • ferenc  (07.10.24 19:00:23) 
[]

android to mac

allah rızası için...

android telefondaki verileri macbook'a nasıl aktarıyorsunuz?

google'da youtube'da 1000 tane makale-video var. hepsi çöp.

 
manuel olarak yapardım ben olsam. tak kablonu at dosyaları rehberi vs.


  • xrated  (07.10.24 09:19:57) 
Küçük şeyler için, aynı Wifi a bağlı cihazlarda şu siteyi açıp atabilirsin.
www.sharedrop.io

Normalde android file transfer mi ne bir app var ama çok düzgün çalışmıyor. Ama çalıştığında telefonun içini direkt görebiliyorsun.
  • nhk ni youkosu  (07.10.24 10:10:37) 
Android File Transfer uygulaması ile usb üzerinden (telefon ayarlarından usb file transfer ile alakalı bir ayar aktive edilmesi gerekebilir)

Ücretsiz bir FTP uygulaması ile telefondan ftp açılıp bilgisayardan çekilebilir. File Commander uygulaması ücretsiz ve basit browser üzerinden yapıyor bunun bir çeşidini diğer fpt uygulamaları da var daha klasik ftp şeklinde.
  • hedep  (07.10.24 12:51:36) 
[]

ehliyet yenileme hk.

Malum sene sonuna kadar ehliyetleri yenilemek gerekiyor, hanımla ehliyetleri yenileyecez, en hızlı şekilde hangi adımları izlemek gerekiyor. Yakın tarihte yenileyen varsa yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.




 
sürecin içindeyim, daha devam ediyor ama yaptıklarımı yazayım.

iki tane biyometrik fotoğraf gerekiyor. aile hekiminden sağlık raporu aldım. öncesinde e devletten sağlık bilgi formu doldurmak gerekiyor. 2TL polis vakfına, 13TL de kağıt bedeli yatırmak gerekli. nereden yatırılacağı nvinin sitesinde yazıyor. sonrasında da nüfus müdürlüğünden randevu.
  • inheritance  (07.10.24 09:02:31) 
+ aile hekimi sevk gerekli görürse ilgili branş doktoruna da muayene olmak gerekiyor.


  • master of ceremonies  (07.10.24 14:15:48) 
[]

Instagram - hesabın kapatılması

2014 yılında kurup birkaç yıl fotoğraf albümü gibi kullandığım bir hesap vardı. Ne profilde ne içindeki fotoğraflarda insan yüzü var, hep manzara çekmişim. Takipçisi de yok, 5-10 takip ettiğim var.

Bugün aklıma geldi, yıllar sonra tekrar giriş yapayım dedim ama durduk yere Instagram hesabımı kapatmış. İtiraz ettim. Bir de selfie istemişler de profil fotoğrafı yok, o ne işe yarayacak bilmiyorum. İtirazımı haksız bulurlarsa hesabım tamamen da kapanabilirmiş.

Açıkçası hesap kapatılsın, sorun yok da içindeki fotoğraflara üzüldüm. Hatıra sonuçta her biri. Onları bir şekilde kurtarmanın yolu yok mu? Giriş yaptığımda sadece "itirazda bulundun, hesabını inceleyeceğiz" gibi bir sayfa çıkıyor. Ne yapayım? :/

 
İnceleme sonucu hesap açılır merak etmeyin, yeter ki derdinizi iyi anlatın.


  • halitkin  (07.10.24 20:00:39) 
[]

Sürücü kursları iyi iş yapıyor mu?

Sayıları baya fazla. Bunlar öğrenci bulabiliyorlar mı?




 
öğrenci buluyorlar ama giderler çok fazla, vergiden kolay kaçınamıyorlar dolayısıyla vergi+sgk+personel giderleri ile çok fazla kar olmuyor.


  • administ  (07.10.24 18:27:39) 
Evet yapıyorlar!


  • halitkin  (07.10.24 20:00:56) 
[]

Greencard başvurusunda doğum yeri kısmına şehir mi yazılır ilçe mi

Soru başlıkta.




 
Pasaportta ne yaziyorsa onu yazın.
Bu şekilde bütün fransiz belgelerimde doğum yerim konak.

  • logisticsmanager  (07.10.24 01:14:53) 
Bunu dedim de greencard basvurmuslugum yok ama en garantisi pasaportta yazandir, resmi uluslararası belge.


  • logisticsmanager  (07.10.24 01:15:31) 
ben de pasaportta yazani yaziyorum sorun cikmasin diye. eminonu biz haric kimseye bir sey ifade etmiyor oysa...


  • supergirl  (07.10.24 23:13:14) 
[]

Roma seyahati

Selamlar, normalde 7 gün Milano’da gezmeyi planlamıştık. Daha önce de Milano’ya geldiğimiz için 3 gününü Roma ya çevirelim diyoruz. Romaya tren ile gidip, dönüş biletini de cezasını ödeyip romandan kalkış olarak revize edeceğiz. Roma da hangi bölgede otel tutmalıyız?




 
Ulaşımı hallederim diyorsan trastevere'yi öneririm. Merkeze yakın ama lokal, curcunasız nezih ama hareketli.


  • Bruce  (07.10.24 00:22:03) 
Roma'dan yeni geldim. Hotel virgillio isimli otelde kaldım. Konumuna haritalardan bak. Bence en ideal yerlerden birisi konum olarak. Trastevere görülmesi gereken yerlere uzak. Roma da gezilecek çok yer var. Buralar dipdibe dolsa bile gezerken yoruluyor insan. Trastevereden çıkıp Merkezi yere gelene kadar yorulursun bir de geri dönüşü olacak. Dediğim konuma bakabilirsin


  • dedeminhirkasi  (07.10.24 09:05:15) 
otel adini su an hatirlamiyorum ama ispanyol merdivenlerinin hemen yaninda bir yerde kalmistik ve cok rahat etmiştim. roma'da gezilecek ve yapilacak cok sey var, gunluk bayagi bir adim atmistik :)


  • sweetoffice  (07.10.24 09:52:36) 
[]

Kedi için cama yapışan yatak

Bizim kediye cama yapıştırmalı kedi yatağı almak istiyorum ama yatak camdan sürekli düşer diye korkuyorum. Kullandığınız ve memnun kaldığınız, camdan düşmeyen, sağlam bir kedi yatağı önerebilir misiniz?




 
ben bunu aldım 2 senedir kullanıyoruz benim 6 kiloluk gardrop üzerinden ayı gibi üzerine atlayınca biraz kenarı eğildi, bakın kırılmadı eğildi, kullanıyoruz hala, yapışması baya iyi hiç düşmedi şimdiye kadar. bu markanın tırmalama tahtalarıda güzel
www.trendyol.com

ps. ben ayaklarını aşağıda kalacak şekilde taktım alanı daha genişledi
  • eja  (07.10.24 07:50:31 ~ 07:52:24) 
[]

şubatta bedelliye gidilirse 2 gün eksik mi yapılıyor?

bir arkadaş böyle bişey söyledi, şubat 28 gün olduğu için diğer aylarda gitmekten 2 gün avantajlı oluyor dedi ama hiç aklıma yatmadı. eğer bu bilgi doğruysa ona göre şubata yazılıp erken gideyim




 
alakası yok. her ay aynı yapıyorsun. 24 ya da 25 gece kalıyorsun. yol iznine göre.


  • jelly bear  (06.10.24 21:45:36) 
eski sisteme göre doğruydu kısa dönem 6 ay askerlik yaptığında ay üzerinden hesap yapılırdı o ay kaç çekerse çeksin 1 ay yapmış olurdun.
şimdi bedelliyi bilmiyorum.

  • basond  (06.10.24 21:48:41) 
@basond, işte bedellide de geçerli midir acaba


  • avatar is back  (06.10.24 21:57:43) 
askerlikte hesap toplam gün üzerinden yapılıyor, ay değil.


  • biergarten  (06.10.24 22:34:01) 
askeri hesaplamalarda bu tür açıklar bulunmaz.


  • baldan kaymak  (06.10.24 22:37:51) 
Takvim günü değil 4. haftanın cuması asıl konu. Celp dönemlerinde en fazla yol izni ile azalıyor süresi.


  • nawar  (07.10.24 11:54:52) 
@nawar o ne demek? Açar mısın hocam? 4.cumadan çıkış yapmaya mı çalışalım anlamadım :)


  • avatar is back  (07.10.24 12:19:59) 
[]

SQL ne yapıyor? En basit nasıl anlatılır?

Excel neyimize yetmiyor da bazı programla sql kullanıyor?
Datalar niye kullandığımız programa yazılmıyor da sql e yazılıyor?
Lise seviyesine aktaracak basitlikte ne söylenebilir? Kafalarında nasıl somutlaştırabiliriz?


 
Çalışılan liste boyutlarına göre değişir, 2 3 kişi bir 50 100 sütun ile çalışılacaksa excel de iş görür.

Ancak büyük bir firmada 5 - 10 departman olan iş yerinde her bölümün kullancığı yüzlerce veri var, milyonlarca satır veri tutuluyor bazen , bunları excelde yapmak çok akıl karı değil aynı zamanda istenilen kadar hızlı da çalışmaz. excel dosya boyutu büyüdükçe performans kaybı olabiliyor.

birde güvenlik boyutu var
  • pislick0  (06.10.24 22:13:41) 
Satış odaklı bir firmada çalışırken ekiplere aylık raporlar gönderiyordum.

600 bin satır ve yaklaşık 50 sütundan oluşan bir datam vardı.

Excel ile vlookup , sumifs vb bir çok formül ile macrolar hazırlayarak yaklaşık 3 günden raporları gönderiyordum.

SQL geçip tüm sorguları haziladiktan sonra 3 günlük işimi yaklaşık 1 saatte bitiyordum.

SQL Excelin boyut olarak yeterli kalmadığı nokta kullanılmakta.
  • kaiserr76  (06.10.24 23:06:25) 
Excel bir noktadan sonra yetersiz kalır, çünkü çok büyük veri işlemlerini yönetmek için tasarlanmamıştır. Küçük veri kümelerinde veri bütünlüğünü sağlayabilirsiniz ama binlerce veya milyonlarca satır veriyi yönetmek zorlaşır. Excel’de arama yapmak, veri analiz etmek veya aynı anda birden fazla kişiyle çalışmak oldukça yavaş ve zor olabilir.

Veritabanı sistemleri (örneğin: MSSQL, Oracle, PostgreSQL, MongoDB gibi) büyük verilerle başa çıkmak için geliştirilmiştir. Bu sistemlerde veriler güvenli ve organize bir şekilde saklanır. Uygulamalar ise bu verilerle etkileşim kurmamızı sağlar; tıpkı bir köprü gibi veritabanına ulaşmamıza yardımcı olur. Örneğin, bir okuldaki öğrenci notlarını düşünelim. Veriler bir veritabanında saklanır, ancak notları görmek veya değiştirmek için bir uygulama (program, yazılım) kullanılır.

Bir txt dosyası veya Excel dosyası da bir tür veritabanı gibi düşünülebilir, çünkü içine veri kaydedebiliriz. Ama büyük miktarda veri işleme, yönetme ve güvenli saklama konusunda çok yetersiz kalırlar. Bu yüzden veritabanı yönetim sistemleri daha güvenilir ve kullanışlıdır.

Özetle:
-Excel küçük verilerle çalışmak için iyi bir araçtır, ama çok büyük veri kümelerinde yönetimi zorlaşır.
-Veritabanı sistemleri (SQL) büyük ve karmaşık veri kümelerini yönetmek için kullanılır ve uygulamalar da bu verilerle çalışmamızı sağlar.
-Txt veya Excel dosyasıyla veri saklayabilirsiniz, ama yönetmek ve düzenli tutmak çok zor olur.

edit: yazım error.
  • datnet  (07.10.24 01:24:50 ~ 01:26:15) 
1 ) veri o kadar çok ki, (örn, 80 milyon satır, t.c nolar diyelim), excel bu veri içerisinden sizin istediğiniz koşullara uygun veriyi bulabilmesi için 1 dakika boyunca çalışması gerekiyor (örneğin; 2 ile başlasın, 3 ncü rakamı 7 olsun, 11 nci rakamı 0 olsun gibi), eğer bu tür bir işlemi günde 100 defa yapıyorsanız sorun değil, yine excel kullanabilirsiniz, ancak yaptığınız işlemi sn. de 10 bin defa yapmak isterseniz, excel size yeterli gelmeyecektir. bilmem kaç milyon kişinin aynı anda sizin okuduğunuz, işlem yaptığınız excel'i değiştirmeye kalktığını düşünün.

2) becerikli yazılımcı pahalı, %99.9 yazılımcı sıfırdan veri tabanı nasıl yazılır, veriler nasıl tutulur, işlenir ve yönetilir bilmiyor, (bu bilgiler yılların tecrübesi üzerine saatlerce düşünülerek kitaplaştırılmış, makaleleri yazılmış yüzlerce kavram içeren bilgiler, her bir kavramı da ayrı ayrı öğrenmesi gerekecek), bunları öğrenmesi de zaman alacak, onun yerine daha basit bir şeyi 4-5 hafta gibi bir sürede öğrenebilir zira çoğu zaman problem şu şekildedir, "elimdeki tablolardan X verisine nasıl ulaşırım? " bunu arkadaşına sorar, arkadaşı iki satır bişi yollar, çalıştırır, aa oldu der ve hayatına devam eder. doğrudan veri tabanını kullanmak, o veri tabanını yazanların sahip olduğu bilgi, tecrübe ve vizyona sahip olmaktan çok daha kolay ve ucuzdur.

sizin sql dediğiniz şey aslında "veri tabanı", sorunuz aslında bir veri tabanı ne işer yarar olmalıydı ancak sanırım bir şekilde etrafınızdaki herkes sql diyor.

sql bir dil, bu dilin nasıl olacağı, hangi kurallara uyacağı birileri tarafından seneler önce belirlenmiş. bu dil ile ne yapabilirsiniz, bu sorunun cevabı: biraz bu dili işleyip sonuç üreten veri tabanının yeteğine, biraz da o dili kullanan kişi ile ilgili.


türkçe gibi düşünün, kuralları belli, kelimeler belli, kimisi bunları küfür etmek için kullanıyor, kimisi şiir yazmak için.


eğer tee ilk okul/orta okul matematik bilginiz kalmışsa (zamanla unutuluyor) veri tabanı dediğimiz şey, en basit ve yalın hali ile kümeler oluşturmak (excelde sayfa, veri tabanında tablo) ve bu kümeler ile matemetiksel işlemler yapmak; örn: iki kümeyi birleştir, a kümesinde ve b kümesinde olan elemanları bul vb.

elbette bu işlemler sırasında kullanılan bazı tabirler de var, transaction vs. gibi bunlarında kendi amaçları var.

örn: elimizde iki küme olsun, a ve b kümesi; a ve b kümesinde bulunan elemanları getir diye, siz bu soruyu sordunuz (sql'i çalıştırdınız) işlem sürerken, bir başkası geldi ve kümelerde değişiklik yaptı, daha size sonuç gelmeden. peki şimdi ne olacak? bütün işlem durdurulup tekrar baştan mı başlayacak? sadece değişiklik yapılanlar mı yeniden gözden geçirilecek?
yoksa sizin istediğiniz tam olarak enter'a bastığınız halindeki sonuçlar mı?
  • selam  (07.10.24 02:41:17) 
Ben yazılanlara ek bir örnek vermek istiyorum.

Bir kullanıcı her gün yapılması gereken bir işi için benden makro istedi. Binlerce satır ve onlarca sütun veri başka bir sheet'e export edilecekti ve bazı hesaplamalar yapılıp grafikler çizilecekti.

Normal yaklaşımla satır satır, sütun sütun denediğimde saat bazında vakit alıyordu.

Excel dosyası da aslında bir database, oledb bağlantısı ile aynı işi yaptığımda saniyeler içinde halledebiliyordum.

Özetle verilere çok hızlı ve organize şekilde erişmenizi ve işlem yapmanızı sağlar.
  • kimlanbu  (07.10.24 10:06:37) 
En basit farkı SQL bir dil.
Excel bir küçük ve orta ölçek veri tabloları oluşturmak için kullanılan bir program.

SQL ne işe yarar?
Veri tabanı dediğimiz şey aslında onlarca, yüzlerce hatta binlerce tablodan oluşuyor. Excel'de oluşturduğumuz tablolar gibi.

Yıllar içinde ilişkisel veri tabanı diye bir kavram ortaya çıktı ve veriyi farklı tablolara bölerek saklamak daha efektif bulundu. Ama bu tablolar arasında veriyi yönetebilmek için bir sistem lazım.

İşte SQL bu işe yarıyor.

Hatta sadece tablolar arasında değil, farklı veri tabanları arasında da.

Mesela iş başvurusu yapıyorsun. Bazı firmalar linkedin ile başvurmana izin veriyor. Yani senin linkedin'deki cv bilgilerin, o firmanın başvuru veri tabanına aktarılıyor.

ama iki firma farklı şirketlerin veri tabanlarını kullanabilir. Yani veri tabanları aynı dili konuşmayabilir. O zaman bilgilerin yanlış aktarılır ya da aktarılamaz.

Bu gibi sorunları önlemek adına bir sektör standartı haline geldi SQL.
  • anten  (07.10.24 16:15:20 ~ 16:16:07) 
[]

Minibüsle Nasıl Gidilir (Ankara)

Cevizlidere Mh. 1222 Cd. No:15 e Kızılay’dan nasıl gidilir minibüs ile?
Hangi hat, nereden binilir nereden inilir



 
Ego 481 hattına bakın


  • tolgan  (06.10.24 21:43:17) 
cevizlidere dolmuşları var güvenpark'ta. kime sorsanız gösterir. 1222 diye bilmezlerse caminin orda inicem derseniz de sokağın başında indirirler.


  • kibritsuyu  (07.10.24 10:11:41 ~ 10:15:29) 
[]

Yılda 4.5 milyon TL kazanan

yıllık cirosu 10 milyon tl, bütün giderleri ve ürün maliyetleri çıkarıldığında net 4.5 milyon tl kar bırakan, devamlı müşterisi olan ve içinde toptan maliyetinden 2.5 milyon tl satış rakamı üstünden 7 milyon tl ürün ve 500 bin tl değerinde demirbaşı bulunan bir isyerini ceket alıp çıkarak kaç liraya devretmek iki taraf açısından da adil olur? tecrübeli kişilerin fikirlerini bekliyorum.




 
Sektörüne göre kar çarpı ay sayısı değişir derler ama genel kanı benim gördüklerime göre 24 ay üzerinden. Şirketimi satma düşüncesi hasıl olduğunda bu hesaptan gidiyorum.

375*24=9 milyon yapıyor. İçerideki malzemeler de 2.5m ediyor. 11.5m oldu. 500 bin de demirbaş ile 12m yaptı. Bence bu fiyat adil. Ama önemli olan alacağın parayla ne yapacağın? Bir planın yoksa parayı istemeden eritebilirsin, harcayabilirsin vs.
  • Shepard  (06.10.24 21:40:04) 
merakımı mazur görün işletme ne üzerine acaba?


  • saaman  (06.10.24 22:15:45) 
Bijuteri.


  • deer hunter  (06.10.24 22:17:57) 
Profesyonel destek almalısın.

Cevap 24 aylık kar toplamın + aktiflerin kesinlikle değil.
  • gabe h coud  (06.10.24 22:20:19) 
Bence de değil. Ben 5 istiyorum işi kafamda bitirdiğim için. Talip olan arkadaş dukkanim mazisini potansiyelini yıllık kazancını yok sayıp icerdeki ürün kadar yani 2.5 milyon TL teklif ediyor. Demirbasa da bedelinin yarısi olan 250 bin teklif ediyor.


  • deer hunter  (06.10.24 22:31:36) 
Bence de bir mali müşavirle konuşmak en iyisi ama 2.5 tabi ki saçma hatta 5 milyon da az, zira 5 milyon karşılığı alınan mal, marka ve demirbaş ile bu kişi kabaca 8-9 ayda 7 milyon ciro yapıp bunun üzerinden 3 milyon TL net kar ederek yatırımını önemli ölcüde geri almış olacak. Faiz oranlarının düşme eğiliminde olduğu düşünülürse bence tutarın daha yüksek olması kesinlikle lazım. Marka değeri, lokasyon, kur riski, ekonpmik belirsizlikle vb. gibi etkenlerden sonra yatırımın geri dönüşünün 2.5 - 3 yıl olması Türkiye şartlarında mantıklı olabilir.


  • salihdt  (07.10.24 03:01:47) 
yilda 4.5 milyon tl birakan bir isletmenin degerinin cok daha fazla olmasi lazim.
2.5 milyon veren adama cevap bile vermem. sen 5 diyorsun ama bence asiri comertsin.
profesyonel yardim alman lazim, benim tahminim 25-30milyon arasi bir rakam olur, icerdeki urunleri demirbasi vs ekleyince.
  • cooperr  (07.10.24 05:36:56) 
Ben potansiyel alıcı olarak yazayım. Demirbaşa 1/2'si ile mala maliyeti uygun. Bunları ben de ilk olarak bu şekilde düşündüm. Demirbaşa hadi ayıp olmasın diye, mala da o işi yapacağım için bunları veririm. Kurulu iş düzeninin ne kadar edeceği şartlara göre çok değişken. Örneğin mevcut sözleşmelerin durumu, kendi işletmemle girip giremeyeceğim, işin benden ne kadar süre isteyeceği, know-how'un ne kadarını aktaracağın vs. Ceketini alıp çıkmak demek, kurulu düzen belki sıfır olmasa da sıfıra yakınsayabilir demek. Örnek olarak en basitinden kiralayan ben onu bilirim, sen hadi güle güle git dese kurulu düzenin bitiyor. O açıdan daha detaylı inceleme gerekir.


  • osssy  (07.10.24 15:21:30) 
[]

yaş ilerledikçe oyunlardan zevk alamamak

bu muhabbete pek inanmazdım cidden varmış böyle bir şey. uzun süredir oyun oynamıyordum 2 haftalık izne çıktım. benim tatilim de yazlıktaki evimizde pineklemekten ibaret. dışarı çıkmayı sevmiyorum. tatildeyiz boş zamanım var haliyle steam'dan bir oyun yükleyeyim dedim. birkaç sene önce half life alyx'i satın almıştım. half life zaten çocukluğumun oyunu. bol hikâyeli bir oyun, zaman geçirir bir yandan eğlenirim dedim.

oyunda herhalde 45 dakikadan fazla durmadım. oyunu beğenmediğimden değil aksine aynı modla yapılmış half life 2'i çok severek bitirmiştim seneler önce. beynim bu oyuna kafa yormak istemedi, bu oyunla yorulmak istemedi sanırım. 45 dakika bile zor durdum, çıktım oyundan.

age of empires vardı. çocukluğumda en bayıldığım oyunlardan biriydi. çocukken hep 4'ün çıkmasını beklemiştim. seneler sonra ben büyüdüğümde oyunun 4'ü çıktı satın aldım 2 dakika duramadım onda da.

abi cidden yaş ilerleyince en sevdiğimiz oyunlardan bile nasıl soğuyoruz ?

 
Var abi var yıllar önce burada sormustum, hala aynisi. Arada geliyor şöyle 5-6 saat oynuyorum. Sonra haftalarca gene yok. Şimdi hanim ailesinin yanina gidecek o dönem bosluktan oynarım dedim.

Sogumak değil de hayatta çok şey var gelecegimizi etkileyecek. Misal benim fransizcami çok daha iyi yapmam lazım, sirkete yeni gelecek uygulamayi ogrenmem lazım, yeni is sebebiyle bazı şeyler ogrenmem lazım ve çoğunu da boş vaktimde yapıyorum. Bunlar benim belki gelecek 10-20 yılımı etkileyecek, haliyle onun anksiyetesi ile oyun oynarken vakit bosa geciyor hissediyorum yapamıyorum.

Misal benim hanımın oyunlara baslatan benim, benden kat kat fazla oynuyor, her gün oynuyor hatta. Herkeste olmuyor yani ama olanlarda bunu çözen görmedim. Gerçekten hayatinizda stres yoksa, gelecek kaygisi yoksa o zaman olur. Misal 2018 yılında yeni işte basit satin alma yapıyordum, aksam 5.30 biterdi is, geleceği düşünecek bir şey de yoktu. Saatlerce oynardim. Şimdi öyle değil.
  • logisticsmanager  (06.10.24 20:09:17) 
içerik olarak bir yerden sonra çoğu aynı geliyor, merak yaratmıyor

Benim bir ritüelim vardır, elimde bi kadeh şarap yılbaşı akşamı 1.5-2 saat heroes 3 açar oynarım yeter :)
  • grimavi  (06.10.24 20:11:01) 
Yaş ilerledikçe kafa kaldırmıyor bence.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (06.10.24 20:20:57) 
en güzeli arkadaşlarla beraber oyunan reel oyunlar. kutu oyunları, 101, batak gibi.


  • jelly bear  (06.10.24 20:25:32) 
ben oldum olası, insanı yormayan simulasyon oyunlarını sevdiğim için kafa kaldırmama olayını yaşamadım. hatta steam de achievement sistemi olduğundan bu tip oyunlardan sıkılmıyorum da. yaşım 37. severek oynuyorum.


  • wilhelmwasmuss  (06.10.24 20:52:31) 
bir kişi de demiyor ki half-life alyx'i nasıl oynadın? örnek verilecek oyun bu mu sizce?

oyunlardan zevk almamak başka VR'dan zevk almamak başka.
  • late viper  (06.10.24 23:04:24) 
27-28 gibi birakmistim ben..

gecen sene cocuga ps5 aldim, hatta heves ettim gittim yeni cikan diabloyu aldim eski gunlerin hatrina... eve gelip bir duble viski koyup oyunu aciyorum, 10 dakikada bayiyorum.

40'i devirip oynamaya devam edenlere hayret ediyorum yaw..
  • cooperr  (07.10.24 05:30:54) 
Kafa yoran oyunları bırakıyor insan o yaşlardan sonra basit kafa dağıtan oyunlara yönel serious sam oyna mesela ama ilk versiyonu oyna


  • basond  (07.10.24 06:27:32) 
vallahi ben sadece yilda bir kere far cry, painkiller veya age of mythology atiyorum. oyun oynamak icin pc basina gecince ne yapiyorum ben aga ya sorusu kafamda cinliyor.


  • baldur2  (07.10.24 07:51:07) 
20'şer dakika roundları olan oyunlar dışında ben de sıkılıyorum. 5-6 el sonra bu oyunlar da sıkıyor hatta. (battlefield 1 vs)

bence hem vakit kısıtlı hem oyunda harcanan vakti başka yere harcayabilirdim hissi insanı bırakmıyor.
  • bass solo take one  (07.10.24 09:51:34) 
Hayat acimasiz soguk ve zalim

Para kazanilmasi lazim faturalar fln kira kafa bir trilyon artik

Evin olsa evlendin diyelim cocugami bakican karina mi ev islerine mi yoksa meslegine mi sosyal hayatina mi

Yas ilerledikce hayat ciddilesiyor

Oyunlar bana cocukca geliyor suan birde online sevmiyorum veletler var bi suru oyle akli basinda adam bulmasi zor

Ayda yilda bir red alert oynarim pcden
  • Zetnikov  (07.10.24 18:46:02) 
care nintendo switch.

cocukken ps'im olmadi hic ve cok ozenirdim. sonra para kazaninca ps5 aldim kendime ve cogu oyunu oynayamiyorum bile. tlou serisini cok begenerek oynamistim ama baldur's gate aldim biraz oynadim duruyor kenarda. rdr 2 bile oynayamadim. bunlar cok begenilen oyunlar.

switch varken oynuyordum sadece. cunku telefon gibi canin sikilinca alip 1-2 saat vakit oldurup kenara atabiliyorsun. o cok guzeldi.
  • antikadimag  (07.10.24 19:28:42) 
[]

protein tozu ve aminoasit kullanım sırası

selamlar haftada 3-4 gün spor yapıyorum. amacım kas kütlesini artırmak ideal kilodayım. 3 ay normal tempoda takviyesiz çalıştım. artık takviye almak istiyorum.

whey protein tozu + bcaa + kreatin + l-citrulline sıralaması nasıl olmalı?

her gün

l-citrulline

idman günü
bcaa - spor öncesi
kreatin - spor sırasında
protein tozu - spor sonrası


veya normal rutindesin yüklenmene gerek yok diyorsanız bcaa veya kreatin ikilisinden birini çıkarıp biri bitince diğerine spor öncesi olarak başlamak daha mantıklı gibi geldi.

 
3 ay sonrasında bir anda full supplement mi girmeye gerek verdiniz?
Günlük ne kadar protein aliyorsunuz? Kgnuz ne kadar?

Bunlar içinde harbiden kanitlanmis ve mantıklı bir creatine var. Onu da ne zaman aldığınızin önemi hiç yok çünkü öyle çalışan bir şey değil, ise yaramasi bir kaç hafta kullanim ile başlıyor.
Protein tozu da günlük protein miktariniz eksikse gerekli değilse gereksiz.
Çoğu iyi protein tozu markasının içinde zaten Essential amino asitler var.
L citeuline de sayenizde duydum, malum supplement sektörü milyar dolarlık sektör. Sürekli yeni bir şeyler çıkarıyorlar.

Bence 3 aylık birinin daha şimdiden jay cutler gibi bu kadar kasmasina gerek yok. Mike israetel bile supplement gerek yok diyorsa (advanced değilseniz) bence bu kadar kafa yormaya gerek yok.
  • logisticsmanager  (06.10.24 19:55:23) 
Whey ve kreatinin saati önemsiz ama whey genel olarak antrenman sonrası alınıyor ama o da bir mecburiyet değil ama sen çok önemsiyorsan antrenman sonrası al. Sitrülin antrenmandan 40 dakika önce bcaa'yı da intra gibi kullanıp antrenman esnasında kullanabilirsin ama bence bcaa kadar gereksiz çok az supp. vardır.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (06.10.24 19:57:37) 
l-citrulline i ilk defa ve sayende duyan bir diğer kişi olarak @logisticsmanager +1 diyorum.

Konuyu biraz daha açmak adına:
Günlük alman gereken proteini hesaplayacaksın, eğer açığın kalıyorsa ne kadar açığın kalmış ise o kadar protein tozu alacaksın. Açık oluşan günlerde ve açık ne kadarsa o kadar.

Yani protein tozu daha iyi vücut yapmak için fazladan alınması gereken bir şey değil.
  • Mirket  (06.10.24 20:02:59) 
belli ki kullanacaksiniz, ise yarar yaramaz o zaten yazilmis. Zaten 5 kisiyiz bu tip seylere yazan hep ayni seyleri soyluyoruz ama marketingle mucadele de bir yere kadar.

Ben kullaniyor olsam;
Bcaa yi spor sirasinda, suyumun icinde, tad da versin.
Kreatin + whey i idman sonrasinda. beraber. Neden beraber cunku kreatin tek basina icmesi unutulan bir urun. ben sabah tuketiyorum misal rutin, idmandan bagimsiz. Ama ben alistim, boyle yapma sebebim de rutin olmasi icin. Whey niye idman sonrasi cunku motive eder, tadi guzelse sunu basim de wheyimi icim dersin.

bir sey l- ile basliyorsa ve musabik degilken kullaniyorsak genelde cok paramiz vardir.

Dikkat ettiysen hic kuantatif bir yarardan bahsetmedim.
  • wallcan  (07.10.24 11:48:46 ~ 11:49:34) 
Sitrülinle ilgili genel bir bilinmezlik var, ben naçizane sitrülin için gereksiz diyemem amaca göre gereklilik gösterebilir, ha ben hiç kullandım mı? Kullanmadım, kullanmam ama amaç doğrultusunda kullanılabilir. Sitrülin arjinin öncülüdür, yani sitrülin alındığında bu arjinine sentezlenir, arjinin de damarları genişletip kandaki azot miktarını arttırıp pump yaşatır, "abi ben pump olmayınca antrenman yaptığımı hissetmiyorum" diyenler kullanabilir çünkü oldschool kafa pump'ın da kas hipertrofisinde etkisinin olduğunu düşünüyor ama kas hipertrofisinde tek gerçeğin mekanik gerilim olduğu birçok kez ispatlandı, peki sitrülin yerine direkt arjinin alsak olmaz mı derseniz o da olmaz çünkü vücut dışarıdan gelen arjinini senetezlemez arjinini kendisi senetezlemek ister, onu da sitrülinden yapabilir. Sitrülinin de görünen etkisi pump, pump olmak isteyen böyle motive olan biri kullanabilir ama kas hipertrofisinde bir etkisi var mı derseniz yok. Duruma göre çöp ürün diyebiliriz ama diyemeyebiliriz de.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (07.10.24 11:58:12) 
[]

Türkiye'de hangi banka/hangi hesap?

merhaba romalılar,
başlıktan da görüldüğü üzere türkiye'de bir hesap açmak istiyorum ama bankaları, hesap türlerini falan hiç tanımıyorum. Amacım yaşadığım AB ülkesinden o hesabıma para (euro) göndererek altın almak.

1. En uygun banka ve hesap sizce hangisi olur? Para için ayrı, altın için ayrı hesap mı açmak gerekir? Swift işlemleri için em son 400 euro gibi bir meblağ için 70 euro istemişlerdi bir bankada. Hani bu kadar göz çıkarmayacak bir banka olursa iyi olur.

2. Galiba burada biri yazmıştı, bazı altın hesapları faiz veriyormuş, hatta faize faiz veren de varmış? bu hesaplarla ilgili bilgilere hangi bankalardan ulaşabilirim?


Tam olarka bu tip hesaplar yaşadığım ülkede olmadığı için konuya yabancıyım. Hazırcılık yapıp sizlerin bilgisinden yararlanmak istedim :)

 
Son zamanlarda bir değişiklik olmadıysa Türkiye ikametli değilseniz hesap açamıyorsunuz.


  • Mirket  (06.10.24 18:58:25) 
Mirket +1
Annemle ing'ye gidince orada dediler, yassah hemserim diye. Bazı bankalar aciyormus falan filan ama çoğu acmiyor dediler.

Bu tarz bir şey ile uğraşacağına misal eufinance gibi şeylerde başka yatırım düşünsen? Misal bütün Türkiye msci world gibi bir indeximiz olsa diye agliyor, Avrupa'da var buna bagla parani.
  • logisticsmanager  (06.10.24 23:43:43) 
Bu kural ne zamandan beri var acaba? Çünkü ben 2014 senesinde Yapı Kredi'de, sonra da 2016 senesnde Ziraat'te artırmıştım bir para hesabı ama sonra kapattırdım tabii.


  • alice in potatoland  (07.10.24 11:49:16) 
[]

Online Check-in problemi İst-Lon-USA British Airways - İberia

Merhaba,

Turna.com üzerinden londra aktarmalı amerika bileti aldım ve uçuşum yarın sabah,ist-londra british airway, londra-USA İberia ancak American Airlines Operate ediyor.

İstanbul - Londra kısmı için check in yapabildim, Londra-USA için ne iberia ne de british airway inline check-in yaptmırmıyor. American airlines sitesinde ise ne PNR no ne de Bilet noyu tanıyor.

reddit de baktım america seyahatinde fiziki olarak görmek istiyorlar bu nedenle iberia oline check-in izin vermiyor diye birşeye denk geldim.


Benzer durumu yaşamış olan var mı? Varsa yorumlarını paylaşırsa çok makbule geçer.

sevgiler.

 
havalimanında yaparsınız sorun olmaz


  • jelly bear  (06.10.24 17:56:50) 
[]

Tas kafa arızalı erkek saç modeli ilk kimden çıktı?

encrypted-tbn0.gstatic.com

İlk kimden yayıldı bu akım?

Çoğu neden arızalı gerçekten, kavgaya meyilli vs?

Saç şekli böyle olan birini gördüm mü uzak durmaya çalışıyorum hır gür çıkmasın diye.

 
tüm dünyada yaygın bir model, bizim ülkeye özgü değil.

ülkedeki genç erkeklerin büyük çoğunluğu arızalı, saç kesiminden bağımsız. saç modeli arızayle bağlantılı olsaydı yurtdışındaki gençler de öyle davranırdı.
  • titanyum22  (06.10.24 16:14:15) 
Hiç bilmiyorum ama aşırı itici geliyor "aaa bak buna da yakışmış şimdi" dediğim olmadı şu ana kadar.


  • kullanicadi  (06.10.24 16:16:21) 
O modele Kürt tıraşı deniyordu. Bayadır var yeni bir şey değil.


  • ferenc  (06.10.24 17:44:15) 
Bizim ülkede keko arabesk müptezel rapçiler ve T*kT*k ile yayıldı. Diğer ülkelerde ne ile bilmiyorum.


  • nawar  (06.10.24 17:50:19) 
90'ların ortasında doğudaydım.
ergenliğe yakın zamanlarımız.
Doğulu kürt arkadaşlar "oğlan traşı" derdi. Oğlandan kasıt gay tabi.
Güney Amerika ülkelerinde de yaygın bir şekil.
Şimdilerde ise suça meyilli 3-5 kişilik gruplarda yaygın
  • diyecevaplandı  (06.10.24 18:37:43) 
1. Dünya Savaşından kalmadır. 2. DS öncesi ve sonrasında da çok yaygındır.
Asker tıraşı ya da Amerikan tıraşı da denir
Savaş zamanlarında temizlik zordur. Hastalık yaygındır.
Saçlar 0 sıfıra vurdulurdu. Fakat bazı uyanıklar yanları sıfır, üstü 2-3 yaptırırdı.
  • ankarakecisi  (06.10.24 19:49:20) 
Valla ilk demek dogru olmaz belki ancak benim aklimda bu tarz sac ilk olarak (bkz: kim jong-un) ile vucut bulmustur. Belki daha oncesinde falan bircok kisi bu tarz sac tirasini tercih etse de oyle dikkat cekici bir yani yoktu. Tabii diger yandan belki (bkz: inglourious basterds ) filmi de etken olmus olabilir. Klasik berber dukkanlarinda hep brad pitt resmi oldugundan o tarz bir olayla da tarz birazcik degismis olabilir.


  • j r r tolkien hayrani  (06.10.24 20:07:12 ~ 20:08:54) 
yanlar kısa üstler uzun kalsın diye diye bu model çıkmış olabilir
bu kesime uygun kafa yapısı çok az
ama inatla niye kestiriyor herkes onu da bilmiyorum

genelde futbolculardan yayılıyor bence
  • bir soru sorcam  (06.10.24 20:47:08) 
Sıfır bir den sonra patladı bence


  • rodeocu  (06.10.24 21:50:38) 
Benim berber Adana'da cekilen 01 diye bir dizi varmis, onun sayesinde populer oldu demisti. Yani ilk o diziden cikmamistir ama o sayede yayilmis.


  • sertac akin  (06.10.24 21:53:36) 
Diyarbakır tıraşı bu.


  • mikahakkinen  (06.10.24 22:32:34) 
merhaba. "the hitler youth haircut" olarak görsellere bakabilirsiniz. wiki de "undercut" başlığıyla toplanmış.


  • libertine  (06.10.24 22:54:39) 
[]

Arıların et yemeklerine gelmesi

Ben ne zaman içeriğinde et olan bi yemek yapıp balkonda yemek istesem balkonda arı istilası oluyor, bu arılar etle mi besleniyor ne oluyor taze fasulye yapsam ona gelmiyorlar ama yemek de seçiyorlar, arılar etçil hayvanlar mı şimdi nedir ben bunları çiçeklerden polen molen yiyen vegan bireyler zannediyordum?




 
Bal arilari degil ama diger ari turlerinin cogu etcil. Bal arilari da cicek kokulu parfumlere cok gelirler.

Ariyi uzak tutmak icin genelde kahve yakilir, kokusu ariyi rahatsiz eder.
  • sertac akin  (06.10.24 15:27:51 ~ 15:28:06) 
Dışarda kahvaltı yaparken salamdan büyük ısırık aldıklarını görmüşlüğüm var. Et seviyorlar, bulduklarında affetmiyorlar.


  • en bi orijinal  (06.10.24 15:28:23) 
Bak sen şu koca götlü ponçik hayvanlara ya çok şaşırttı beni.


  • Bir ben var benden şurada  (06.10.24 15:29:36) 
Eşek arıları etçildir.
Rahatsız etmesinler istiyorsanız bir kabın içine kuru kahve koyarak yakın. Koku ve dumanını sevmezler Uzak dururlar.
Bu arıların sokması alerjisi olan insanlar için tehlikelidir. Dilden ve enseden sokması durumu alerjisi olmayan insan için bile öldürücü olabilir.
  • Mirket  (06.10.24 15:42:18) 
[]

apple watch numaramızın e-sim kartı kartıp uzaktan kullanamıyor muyuz?

evde telefonu bırakıp e simli kartımla aynı hattımla uzaktan apple watchumu kullanamıyor muyum?
yeni bir hat alman lazım dedi de bir yazar arkdas



 
Kullanılır


  • walter white kilikli  (06.10.24 22:28:41) 
[]

Tadilat masrafi 2024

Sevgili arkadaslar,

yakin zamanda evinde tadilat yaptiranlar var mi?

Brüt: 125, net 108 metrekare bir apartman dairesi. 3+1.

Bir tuvalet,
bir tuvalet banyo,
bir mutfak,
tüm odalarin parkeleri,
ve tüm odalarin kapilari yenilenecek olsa tahmini ne kadar bir masraf cikar?

Mutfak ve tuvalet-banyo kisimlarinin fayanslari, tuvalet ve dus kabini, mutfak dolaplari bunlarin tamamen degistigini varsayiyorum.

Konum eskisehir.
Malzeme kalitesine, orta kalite diyelim.

 
Tüm malzeme fiyatını kabaca hesaplayıp min. 3 ile çarpın


  • apocalipy  (07.10.24 00:39:23) 
Bu yaz bu işle ugrastim. Asgari 600 e biter. Bolca pazarlk sart.


  • halk  (07.10.24 08:36:42) 
ev al satçıları oluyor evi tadilat yaptırıp sattıyorlar böyle bir adam bulup yaptırabilirsin içini veya en kafan temizi iç mimar ile çalışacaksın tadilat sırasında bilmediğin türlü nüans çıkacak zamanlamaları tutturamayacaksın. veya sana alçı al diyecekler sana zamanı geçmiş sönmüş alçı veya yanlış alçı verecekler.
mesela duşakabin için 3 adam geldi biz kafan koçtaştan alır taktırırız zannediyorduk fayansı ayrı biri kırdı biri bağlantıları yaptı biri duşakabini taktı, fayansı kıran ve döşeyen yanlış döşemiş bir daha geldi tekrar kırıldı vs vs gibi saçmalıklar

  • eja  (07.10.24 08:43:02) 
wc: 75
wc banyo : 175
mutfak : 250
parkeler: 35
kapılar: 100
boya: 50

malzeme, pazarlık, ustalarla mı yoksa firma ile mi çalıştığına göre çok değişir. fakat asgari 600bin +1

yakında bir tanıdık sadece mutfağı komple 500bine maletti (büyük bir mutfaktı ama tadilatta malzeme çok değiştirir fiyatı)
  • nuisance2  (07.10.24 09:04:25 ~ 09:06:21) 
[]

Schengen Otel Rez Hakkında

Dostlar saçma gelebilecek bir sorum var ama tam cevabı bulamadım. Birden fazla şehirde kalınan durumda başvuru formuna her oteli tek tek yazmak mı gerekir yoksa en fazla kalınan oteli mi? Dilekçeye seyahat planı yazacağım da o nedenle her gittiğim şehirdeki otelleri yazmam gerekliymiş gibi hissettim.

Cevaplar için şimdiden teşekkürler.


 
Dilekçeye sadece gideceğim şehirleri yazıp o şehirlere dair rezervasyon dökümanlarını evraklara ekledim. Otel adı yazmak gereksiz bence.


  • Amaranta ursula  (06.10.24 13:47:37) 
Şöyle başvuru formunda kalınacak otelin adresi adı ve numarasını eklemek zorundayım. O nedenle sordum aslında soruyu. Yani dilekçeye otel ismi eklemeyeceğim.


  • Take it away honey  (06.10.24 13:49:13) 
otel rezervasyonu feyk oluyor zaten. ben sadece bir şehirde otel seçip o oteli yazıyorum.


  • jelly bear  (06.10.24 13:57:00) 
Ben hep bütün otelleri tek tek ekledim zaten her güne dair rezervasyonları da istiyorlar. Zaten o formu doldurmanın en sıkıcı yanı da ilgili alanın küçücük olması.


  • salihdt  (06.10.24 13:58:01) 
4 otel olacak bende nasıl sığdıracağımı bilemediğim için bilmediğim bir durum olabilir mi diye sordum soruyu. O zaman puntoyu küçülteceğiz mecbur


  • Take it away honey  (06.10.24 14:31:45) 
[]

Nokta Cosmetics

Buranın güvenirliği ne derecede, normalde belli başlı yerlerden parfüm alıyorum ama aradığım parfüm şu an bir tek burada var.




 
Boyner, sephora gibi yerler haricinde parfüm alan yaya kalır.


  • Shepard  (06.10.24 13:07:01) 
[]

nezle sonrası geçmeyen öksürük

bu nezlemde aşırı dikkatli davrandım; burun akıntısı, sinüs ağrıları, boğaz ağrısı çok kontrollü ve hızla geçtiler ama şuan gitgide kuruyan bir öksürük kaldı ve 5 gündür geçmiyor.

öksürüğe mahsus ne yapabilirim/yapabilirdim ?


 
Sıcak içecekler
Tuzlu suyla gargara
Öksürmemeye gayret

Daha da iyisi bir KBB uzmanına görün.
  • Mirket  (06.10.24 12:11:28) 
Grip nezle virüsünün türüne göre post infectious cough denilen bir öksürük bir süre daha sizinle olabilir bazen 1 bazen 2 hafta.

Nazal yıkama işe yarıyor biraz ama en iyi gelen şey zaman. Seyrini tamamlayınca geçer bazen
  • kullanicadi  (06.10.24 13:28:34 ~ 13:49:06) 
Hemen geçsin istiyorsan çaya bir parça zencefil koy. Boğazdan geçtikten kısa süre sonra kuru öksürüğü kesiyor.


  • hebanon  (06.10.24 19:51:20) 
organik keçi boynuzu özü
çam kozalağı pekmezi

bana bunları önerdiler.
  • elorelia  (07.10.24 11:38:29) 
[]

Kulaklık ama yastıkla rahat olan

Bazen bir şey dinleneyerek uyumak istiyorum. Zorlandığım geceler biraz iyi geliyor ama mevcut kulaklıklarım kablolu bir jbl, bir de kablosuz samsungs buds. Bunlar bu konuda rahatsız. Bunların ikisi de in-ear tipi belki de bundan.

Yani bana rahat yatarken falan rahatsız etmeyecek bir kulaklık önerir misiniz? Yani asıl öncelik rahat olması.


 
  • grimavi  (06.10.24 10:32:54) 
www.amazon.com

Şöyle de bir ürün var epeydir benim de canım çekiyor aslında ama türkiyede var mı peşine düşmedim henüz. çok mantıklı aslında.

in ear kulaklık ile uyumak kulak sağlığı için çok hoş değil, uyurken bir şeyler dinleme alışkanlığı ile kulağı ciddi hasar alan tanıdığım var.

~Bahsettiğim ürün güzel bir şeydi startup bi şirket gibi. Benim ve arkadaşın attığı linklerdeki ürünler ucuz çin kopyaları anladığım kadarıyla emin olmadan alıncak bir şey değilmiş öğrenmiş olduk.
  • hedep  (06.10.24 12:59:10 ~ 17:37:09) 
  • titanyum22  (06.10.24 16:58:33 ~ 17:00:14) 
[]

Pert olan araç için ikame araç veriyor mu kasko

Araç pert girişi yapıldı. Allianz kasko. İkame araç verilir mi?




 
kasko da yazar sigortacınıza sorabilirsiniz en kötü kasko firmanızı arayıp konuşabilirsiniz. ben o şekilde detay bilgi almıştım


  • basond  (06.10.24 10:07:25 ~ 10:07:39) 
Poliçede yazar. Büyük ihtimalle verirler.


  • etna  (06.10.24 12:46:30) 
Perte verilmez.araç kullanımı sona ermiş ve sözleşme sonlandırılmış.ikame araç aracınız tamir olana kadar verilen bşr hizmet.artık araç kullanılmayacağı için verilmez.


  • duptıs  (06.10.24 14:20:21) 
[]

Bist de güvendiğiniz ucuz dediğiniz tüyolu süpriz hisseler

Gents çok ucuz mesela




 
Hekts


  • Shepard  (06.10.24 13:42:41) 
[]

Anadolu yakasında deep dish pizza yiyebileceğim bir yer

Var mı? Özellikle Kadıköy civarı




 
Brooklyn deep dish, suadiye.
Oradaki görevli kadınla da sohbet et çok tatlı.

  • Bruce  (06.10.24 02:05:38) 
İçerenköy'de Pizzaland isimli bir yerde gördüm Trendyol yemekte. Orayı bilen var mı dostlar nasıldır? Suadiye'deki mekana göre fiyatı epey uygun


  • marowak  (06.10.24 05:34:29) 
[]

korkarak yasamak

sorum ozellikle kadin arkadaslara,
son gunlerdeki cinnet hali yuzunden sokaga ciktigimda cok stres oluyorum. aksamustu bile olsa omzumdan arkaya bakiyorum, pejmurde giysili insanlar kadin erkek fark etmeden beni cok tedirgin ediyor, karsidan gelen adam beni bicaklar mi, takip ediliyo muyum, tam metro gelirken biri arkamdan iter mi gibi manyakca seyler aklima geliyor.
paranoyak mi oldum? yasadigim muhit cok nezih olmasa da cok da kotu degil, kalabalik icinde bile gerginim artik.
sizce napmali?

 
ha bi de boyle korktugum icin kendimi kotu hissediyorum, butun bunlari ve benzerlerini yasayan kadinlara saygisizlik ediyormusum, sanki tek derdim benim basima gelmesiymis ve ben olaya yuzeysel yaklasiyormusum diye kendime kiziyorum ama korkmama da engel olamiyorum. boyle hissetmem normal mi?


  • aferin cok iyi dusunmussun  (06.10.24 02:00:21) 
sanırım buna kitle travması veya ikincil travma gibi bir şey deniyordu. yaşadığın durum normal. ilerlerse bir uzmana görün.


  • phonex  (06.10.24 02:07:45) 
korkmayın. burada da varlığı olan incel alçakları sevindiriyorsunuz. bulabildiğiniz herhangi bir silah, bıçak, ne sizi rahat ettirecekse onu taşıyın yanınızda. alabiliyorsanız silah alın. yivli tüfek evde bulundurma şartıyla ruhsatlı alınabiliyor. biber gazı, muşta, elektroşok ne varsa beraberimizde taşıyacağız ve tacizin/saldırının herhangi bir türü karşısında susmayacağız. kız kardeşimize yapılan tacizi/saldırıyı gördüğümüzde de susmayacağız ve tepki göstereceğiz, gerekirse sırf bağırarak da olsa o tepkiyi göstereceğiz. tiz kadın sesinden rahatsız olanları daha da rahatsız edeceğiz.

her konu açıldığında da bunların ne kadar alçak yaratıklar olduğunu anlatıp bilmeyenleri konu hakkında bilgilendireceğiz. nitter.poast.org

bu iki kız boşuna ölmedi, artık bir uyanış var görüyorum. nihayet incellerin canına ot tıkanacağı günler geldi.
  • titanyum22  (06.10.24 02:22:20 ~ 02:26:05) 
Korkuyla yaşanmaz.
Böyle olayların başınıza gelme olasılığı çok yüksek değil hala.

  • parka  (06.10.24 02:29:29) 
Tedbir alın ama sakin olun.
sürekli panik doğru değil.
sosyal medyaya o kadar dalmışısız ki bizi şahsen içinde olduğumuz hayatın gerçeklerinden uzak bir hale getirmiş.
Gününü 10 saat bilgisayar oyunuyla geçirenlerin etrafa çevreye piksel piksel bakması da onun normali.

Korkuyla yaşayan bir kız daha.
Ama adamlar hırsız falan değilmiş:
streamable.com
Olan biteni düşünmek gerekir her daim gelecek hakkında kötü olasılıkları hesaplamakla da bir hayat geçmez.
  • diyecevaplandı  (06.10.24 09:35:22) 
ben bir cezaevi çalışanıyım akşama kadar suçlularla beraberiz. genel gözlemim ve istatisktiki bilgilerde bunu destekliyor, suçların yüzde 90nı madde etkisinde gerçekleşiyor. büyükşehirde yaşayanlar için bu tarz suçlulara denk gelme oranı çok yüksek. anadoluda iseniz güvenilir muhitlere oturun oturamıyorsanız da biber gazı bıçak çakı vs ile gezin. ama en önemli şey korktuğunuz belli etmeyin. bu adamlar ezebilecekleri kişileri buldular mı eziyorlar. cezaevi ve sokak kültürleride böyle baskın karakterler eziyet eder. eziyet ede ede eziyet edile edile büyümüş toplumun eğitimsiz ve kontrolsüz kesimi bu arkadaşlar.


  • mikahakkinen  (06.10.24 10:00:29) 
korkmak gündemimde yok. mezarlıktan falan geçmiyosam gece yarısı korkmam yani. gündemdeki negatif haberleri asla izlemiyorum, sosyal medyada direk geçiyorum. sizde öyle yapın. evet çok korkunç insanlar var ama çok güvenilir insanlar da var ve size hep o güvenilir insanlar denk gelecek.


  • kurcalamabozarsin  (06.10.24 10:13:39 ~ 10:14:33) 
yanınızda bıçak biber gazı gibi şeyler taşıyın.şimdi gelecekler diyecekler bıçak taşıma falan diye ama korkma adam bıçaklasanda ölmedikten ve sakat kalmadıktan sonra kolay kolay ceza almazsınız kadın olduğunuz için.


  • komando kani var bende  (06.10.24 10:38:31) 
Seni çok iyi anlıyorum ve yadırgamıyorum sana korkma vs de diyemem kadın erkek herkes için inanılmaz boktan bir Türkiye'de yaşıyoruz ve sistemli bir şekilde bu hale getirildik, ben "korkma senin başına gelme ihtimali az" gibi telkinlerde bulunanları da anlamıyorum ne yazık ki surlarda öldürülen kızlar için de ihtimal düşüktü ya da ne bileyim birkaç sene önce yolda kendi halinde yürürken kılıçla kafası kesilip öldürülen bir kadın vardı onun için de ihtimal yok denecek kadar azdı belki de ama insanın başına gelince o %0000,1 olan ihtimal bir anda %100 oluyor gördüğünüz gibi. Onların yaşadığını burada herhangi bir kadının yaşamama ihtimali yok ne yazık ki ya da arkadan selektör yaptı diye bir erkeğin trafikte aracından indirilip öldürülmeme ihtimali de yok, herkes yaşayabilir herkesin tedbirli olması şart. Tamam şu an herkes gördüklerinden dolayı travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor tabii ki bu derece korkuyla yaşamayacağız ama kimse de "ya ben rahatım aga" dememeli.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (06.10.24 10:48:45) 
x.com

x.com

Korkunun fotoğrafı deseler şu zavallının yüz ifadesi derdim. Yazık yaa
x.com
  • Mirket  (06.10.24 12:19:22 ~ 15:18:49) 
Araba alma durumun varsa her yere arabayla git gel. Yoksa yanına arkadaş bul.


  • gabe h coud  (06.10.24 12:53:36) 
normal ancak böyle yaşamaya devam edersen olabilirsin.

bununla ilgili çalışmanı tavsiye ederim. türkiye'de hiçbir zaman kadın olarak güvende değiliz.

martial arts sana özgüven kazandırabilir. savunma sporu her birimizin öğrenmesi gereken bir spor dalı.
  • janderzel zartanyan  (06.10.24 15:31:14) 
reyting yaptigi icin kadin cinayetleri daha cok paylasiliyor ama istatistiksel olarak erkeklerin erkekleri öldürme orani erkeklerin kadinlari öldürme oranindan cok daha fazla. fakat her sekilde temkinli olmak lazim.

ben almanya'da da ayni paranoyayi yasiyorum ki görece güvenli bir yer denebilir. kisisel aldigim önlemleri sayayim
1) ne yaparsam yapayim, nereye gidersem gideyim mutlaka en az bir kisi benim ne yaptigimi, nereye gittigimi biliyor.
2) eve gelirken anahtari kapinin önünde degil önceden cikariyorum biri arkamdan bana yetisemesin diye
3) araba, bisiklet park ederken tenha bir yere degil giren cikanin cok oldugu bir yere park et
  • sonsuz  (06.10.24 16:49:35) 
Sonsuz doğru bir şey söylemiş aslında. Erkekler kadınlardan daha çok öldürülüyor. Bu da şu anlama geliyor aslında, kadın olmakla çok da ilgisi yok olayın. Kötü insanlar kötülük yapmaktan artık korkmuyorlar ya da çekinmiyorlar. Herkes herkese istediğini yapabilir ama düzgün insanlar birine salak bile diyemez çünkü birine hakaret etmek çok kötü bir şey :(
Kötü bir ayrılık döneminden geçtiğim için etrafımdaki çoğu kişi evlensen rahatlayacaksın(sevişsen diyemiyor kuzularım) falan diyorlar ama son yaşanan olayda kızın surdaki bedenini görünce herkes bi triplere girdi ahahaj.
Geçen yıl yaşanan depremde de aynısı olmuştu. Tanıdığım çoğu insan bir süre kendine gelemedi, ev hatta şehir değiştirenler oldu. Ben ise yaklaşık 3 sene önce falan deprem korkusuyla doktorluk olmuş ve aylarca uyumamıştım. O dönem inanılmaz sakindim ve insanlar duyarsız olduğumu düşünmüşlerdi.
Hayır canlarım. Ben insanların artık gözlerini kulaklarını kapatıp mutlu mutlu yaşayamadıkları şeyleri zaten sürekli gördüğüm ve izlediğim için o an şok olmuyorum sadece. Sürekli korku halindeyim zaten.
Antidepresanlarla ayakta duran ve okuma yazmayı gazete okuyarak öğrenmiş biri olarak tavsiyem sakin olmanız. Babam da fazla okurdu, zor bir yerde askerlik yapıp 80 dönemini yaşamıştı. Emniyetle çalışıyordu. Tam bir haber bağımlısıydı. Sonuç 56 yaşında demans hastası oldu. Kaldıramadı.
Yapacağınız şey sakin olmak. Ben arabasız tuvalete bile gitmiyorum. Kimseyle kavga etmiyorum. Anneme sövseler ama babam :(( modundayım. Ama günün sonunda artık kaçacak bir noktada olmazsam tek başıma da gitmeyeceğimi söyleyebilirim. Nefes alan her varlığı insan olarak görmüyorum. Bu yüzden nefes alan her varlığa karşı aynı etik ve ahlaki değerlerim yok. Bana, canıma malıma aileme varlığıma düşman kimseye karşı herhangi bir şey hissetmiyorum. Kafam oldukça rahat diyebilirim.
Hayatınızı yeniden düzenleyeceksiniz ne yazık ki. Dışarıya çıkmamak, eğlenmemek, daha usturuplu giyinmek, ne bileyim bir şey bir şey yapmamak çözüm değil. Bunlar çözüm olsaydı afganistan kadınlar için dünyanın en güvenli ülkesi olurdu. Şunu yapmazsam başıma bir şey gelmez diye bir şey yok. Karşıdakiler için sınır yok çünkü. Onlardan güçsüz olmanız yeterli. Kadın, erkek, çocuk, hayvan ayrımları yok. Güvenli ya da güvensiz yer ayrımları da yok. Güneş ışığıyla ya da ay ile de ilgilenmiyorlar. Zarar verebilecekleri her şeye zarar veriyorlar. Çok basit aslında.
Kendinizi korumak için daha akıllı olmak zorundasınız benim anladığım şey bu. Allah korusun ama bir gün yaptığınız şeyler yeterli gelmeyebilir. O gün için müthiş bir söz var. Benim anam ağlayacağına onunki ağlasın. Bu kadar basit.
Size abarttığınızı söyleyenleri de takmayın. Güvenli yerlerde allahın şansı kulları bu tür akıllar vermeyi seviyorlar. Sizi kısıtlamaya çalışanları da takmayın, azcık haber izleyen biri suçların sadece gece vakti ıssız sokaklarda kadınlara karşı işlenmediğini de bilir. Bunların hepsi bana göre saçmalık.
Değişik bir tür savaşta gibi hissediyorum ben kendimi. Hayatta kalmaya çalışıyorum. Kadın ya da erkek düzgün insanların hepsi farkında olarak ya da olmayarak bunu yapmaya çalışıyor aslında.
Daha akıllı ve daha dikkatli olacağız. Karşıdakilerin kafası çoook rahat. Bizimkinin de rahat olması lazım.
  • mrvln  (07.10.24 13:15:33) 
[]

Instagram'da abonelik

Instagram'da paralı abonelik varmış, ben bugün öğrendim. Sizin var mı aylık abone olduğunuz hesaplar? İnsanlar sizce daha çok nasıl hesaplara aylık abone oluyorlardır? Bonus soru: bir hesabın abonelikli olup olmadığı giriş yapılmadan anlaşılıyor mu?




 
[]

türkiye'de airbnb - güncel durum

var mı türkiye'de güncel yasaya ve duruma uygun airbnb yapabilen, evini/odasını kiraya verebilen? biraz deneyim merak ediyorum hem nasıl yapılabiliyor, hem ne kadar katı ilgili belgeler bilgilerle ilgili devletin ya da sistemin talepleri.




 
Var, arkadaşım.
Yangın merdiveni, dedektörü, kat malikleri izni derken uğraştı ama sertifikayı aldı.
Detaylara yönetmelikten ulaşabilirsin.
  • Bruce  (06.10.24 01:07:54) 
teşekkürler bruce, yönetmelik değil de, ne kadar katı uygulandığı ve yapanların edenlerin deneyimini merak ediyorum daha çok. zamanında buralar airbnb ile ilgili şeyler kaynardı, herkes elini çekmiş sanki, hey gidi..


  • harfitarif  (06.10.24 22:34:37) 
[]

İngilizce kursu

Kendi kendime ogrenemeyecegim ( zaman ayıramadıgım için) bir kurs yada zorunlu bir süreç olursa daha iyi olur gibi geliyor
İs olarak yoğun bir tempoya sahip akşamları vakit ayirabilirim online yada yuzyuze hangi kurs daha faydalı olur yada önereceğiniz ne olur?



 
[]

apple watchtan anlayan birileri var mi? apple 4 ve 8 cok mu farkli

simdi istedigim sey gold paslanmazcelik kasa, gold milano zincir ve e sim olmasi, yani aksam yuruyuse cikarsam telefonsuz cikmak istiyorum. applede 40 bin lira ikinci elini buldum su

shbd.io

bu bi alt dusuk model 8 19.000 demis
ama sonrada bunu buldum

shbd.io
e bunda da her istedigim var e sim var celik kasa zincir tamam
apple watch 4 ama bu 6.500

ben zaten 20 bin de veresim yok bu ikinciyi almak daha mantikli sanki
ama sizce sorun olur mu 4 ya da 8 olmasi. hic saat kullanmadim
hayatimda bilgisi olan var midir

simdiden cook tesekkurler

 
4 alınmaz, artık ömrünü tamamlamış, hele ikinci el hiç alınmaz. 8 alınır fakat sıfırı daha ucuz, ikinci el almayın.


  • orient blue  (05.10.24 23:03:02) 
sifiri 28 binden basliyor istedigim ozellikler icin
Apple Watch Series 8 GPS + Cellular 41mm Gold Stainless Steel Case with Gold Milanese Loop

  • kurcalamabozarsin  (05.10.24 23:10:08) 
endoflife.date

bu linkten ürünlerin destek sonlarını görebilirsiniz.

series 4ün desteği her an sonlandırılabilir
  • bravoteam  (06.10.24 12:40:08) 
[]

lizbon'dan porto'ya gidiş

yeni bir seyahat sorusuyla geldim. esenboğadan 18.50deki uçuşum yerel saatle 21.05te lizbona varacak görünüyor. direkt portoya geçmek istiyorum. googleda çok alternatif bulamadım o saatlerde. tecrübe etmiş birileri varsa danışmak isterim. şimdiden teşekkürler.




 
www.rome2rio.com

otobüsle 3.50 saatte gidebilirsin. tren de vardir belki.
  • sonsuz  (05.10.24 22:10:05) 
bizde trenle gitmistik garip bi portekiz sitesi vardi ama sanirim cok daha uzun surmustu yazdigindan butun program alt ust olmustu. uber kullanabilirsin rahatlikla portekizde.


  • kurcalamabozarsin  (05.10.24 22:30:49) 
Trenle de 3.5 saatte gidiliyor porto'ya ama aklımda kaldığı kadarıyla o saatlerde sefer ya yoktu ya azdı ya da uzun sürüyordu. araç kiralanıp öyle de gidilir hem aradaki güzel şehirler de görülür derdim ama akşam saati görülecek bişey de yok arada.


  • beyfendi  (05.10.24 22:53:44) 
havaalanindan flixbus var gozukuyor hergun son sefer 21:55 olarak, bagaj, rotar olmazsa yetisebilirseniz deneyin. Hazir Lizbon'a varmisken de 1-2 gun ayirin bence, firsat olmuyor sonra. Mesela bana Atina'yi gezmek nasip olmadi bu yasima kadar hep Zakynthos'a Girit'e gitmek icin transfer hub'i olarak kullaniyorum. O degil de Lizbon'da cok fena Brezilyali yetenekler varmis, millet gitmek icin can atar beyefendi tenezzul etmiyor


  • freedonia  (05.10.24 23:35:27 ~ 23:42:11) 
[]

inception spoilerlı soru

selamlar. tekrar izlerken fark ettim. yusuf 1. katmanda minibüsü sürerken bir yerde kovalamaca esnasında takla atıyor araba birkaç kez dönüyor. hatta otelli sahnelerde arthur bu dönmeler sayesinde oluşan yerçekimi değişikliği sayesinde otel korumalarından (yani fischerin rüya güvenliklerinden) kurtulmayı başarıyor vs. peki bu rüyadan uyanma için dürtme sayılmıyor mu? yani köprüden atladıklarında da arkaya düşüyorlar takla atarken de arkaya düşüyorlar bir süre sonuçta. neden o taklada uyanmıyorlar da köprüden düşüşte uyanıyorlar




 
merhaba. atalarımızın hayvan gelebilir korkusuyla ağaç dallarında uyuduğu dönemlerden kalma çok sık uyanıp etrafı kontrol etme, dal üstünde "aman düşmeyelim" diye tekrar pozisyon almasının yansıması olarak hala en genel uykudan uyanma şeklinin "yüksekten düşme" olduğu fikri var. Yani kimse rüyasında düşüp kalkıp tekrar rüyaya devam etmiyor sanırım, böyle rüya deneyimlerini birbirimizle paylaşmamışız.

Rüyalarımızda hoplayıp zıplıyoruz, uçuyoruz, bir seylerle dövüşüyoruz/vuruyoruz, koşuyoruz, ağlıyoruz, konuşuyoruz ama herhalde birbirimize en sık aktartığımız "düşerken içim çekildi böyle iç organlarım kalkıyor gibi oldu, uyandım".

Bence bu olabilir.
  • libertine  (06.10.24 01:51:53 ~ 01:57:18) 
[]

sac icin sampuan vs kalip sabun

sampuani birakip kalip sabuna gecmeyi dusunuyorum. hatta tam olarak dalan antik zeytinyagli. hem daha dogal, hem de daha ucuz.

ne dersiniz? sampuansiz bir hayat mumkun mu?


 
"Doğal" olayının benim hayatımda bir karşılığı yok benim hayvan gibi saçım var onun insani bir şekilde sakinleşmesi için şampuanı ayrı saç kremi ayrı tarağı ayrı kılı ayrı yünü ayrı 50 tane malzeme kullanıyorum, bi tane sabunun benim için bir anlamı yok benim için mümkün değil. Bir de doğal da neye göre doğal doğada doğal olup insanı öldüren birçok bitki var mesela o da doğal, bence bir ürün doğal diye pazarlanıyorsa, seni tenzih ederim, ben onun keriz tokatlamak adına üretildiğini düşünüyorum. Bununla birlikte sabunla birkaç dakika bi elini yıka sonra kurula elini incele bi kurutma vs yapıyor mu sana kendini nasıl hissettiriyor bir bak, sonra yine saçıma sürmek istersen sür gitsin.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (05.10.24 21:39:02) 
seboreik dermatitten kurtulmak için mecitefendi doğal ardıç katranlı sabununu kullanmaya başladım ve bir yıldır devam ediyorum. keçeleşme falan olmadı. bu serinin meredeyse tüm sabunlarını aldım kullandım. hepsi aynı etkiyi verdi. şiddetle tavsiye ederim. btw kadınım saçım uzun


  • titanyum22  (05.10.24 21:41:42 ~ 21:42:11) 
benim sacim icin de imkansiz, sacimi sac kremi olmadan zor acanlardanim.
fakat kuzenim senelerdir sadece zeytinyagi sabunla yikar saclari keman teli falan olur o kadar kalin ve sert. guclu yani.
mumkun kisacasi.
  • kurcalamabozarsin  (05.10.24 22:56:58 ~ 22:58:11) 
HC CARE şampuanları öneririm dökülmeyi engelliyor güçlendiriyor sls falan yok içinde www.hc.com.tr


  • eja  (06.10.24 12:28:54) 
6-7 sene olmustur sacima sampuan surmeyeli. cocukken surulen jole disinda da bir sey surmem. sekil falan da yapmiyorum zaten. :)) su sabunu kullaniyorum hep tavsiye ederim:

www.lsvdukkan.com
  • arakaali  (06.10.24 19:31:46) 
[]

Matematik profesörleri

hizliresim.com

Soru görselde.


 
Görsel açılmıyor


  • rodeocu  (06.10.24 08:53:22) 
sacma sapan bir soru, geciniz.

forum.donanimhaber.com
  • summerof69  (06.10.24 12:40:59) 
chat-gpt havlu attı.


  • WithWorth  (06.10.24 14:03:50) 
[]

Ev interneti tavsiyesi

Kablonet 176 ödenen hizmet için 415 istiyor. Siz ne kullanıyorsunuz? Nedir tavsiyeniz?




 
kablonet 50 Mbps, sınırsız. 385-TL


  • ankarakecisi  (05.10.24 22:26:44) 
TTNet fiber 1 gbps 530TL


  • inheritance  (05.10.24 23:07:52) 
Fiyattan bagimsiz, gunumuzde 250Mbps alti eziyet diyorum, ben olsam altina dusmem.


  • cooperr  (06.10.24 00:47:15) 
Turknet 1gb


  • Zetnikov  (06.10.24 09:31:15) 
Kablonet mevcut müşterilere iyi indirimler veriyor diğer servis sağlayıcıların tam aksine. Bence Kablonet'in mevcut müşterilere özel kampanyalarına bakmanızda yarar var eğer memnunsanız.

www.turksatkablo.com.tr
  • 10551037  (06.10.24 17:47:28) 
[]

Wax hizmeti - İstanbul

İstanbul’da Barbour , Belstaff gibi ceketler için wax hizmeti veren bildiğiniz yerler var mi?




 
wax hizmeti derken yenileyecekler sanirim. kendiniz alip evde yapabilirsiniz. basit bir islem. balmumu suruyorsunuz cekete.


  • antikadimag  (05.10.24 19:51:10) 
Barbour Türkiye distribütörü Soylu Store’un wax hizmeti var. Detaylara bakabilirsiniz linkten: www.soylustore.com Kendiniz yapmak isterseniz wax da satıyorlar.


  • pike  (05.10.24 23:05:36 ~ 23:07:12) 
[]

çocuk sevmeyenlere sorum - neden?

BAHSETTİĞİM ŞEY ÇOCUK SAHİBİ OLMAK DEĞİL.

bazı insanlar çocukları hiç sevmez. etraflarında bulunmasını istemezler. şimdi ebeveynler zaten aşırı zor olsa bile muhtemelen kendi çocuklarından bıkmıyorlardır, yani en azından "keşke olmasa!" diyemiyorlardır. amca, teyze, dayı, hala vs. desen zaten premium üye, çocukla keyifli vakit geçirip sıkılınca anasına babasına verebiliyorlar.

ama genel olarak hani mesela işte arkadaşıyla buluşurken onun bebeğini de getirmesine bile kızan, bebeklerle, çocuklarla aynı ortamda bulunmayı hiç sevmeyen insanları merak ediyorum.

ben her zaman çok sevmişimdir mesela, yaş çok fark etmez, ergenliğe kadar hepsini aşırı sevimli buluyorum. bi yandan çok saflar, diğer taraftan bizim asla aklımıza gelmeyecek düşünceleri olabiliyor. bebek zaten sevimli ve saftirik, biraz daha büyükleri "anaa harbi lan!" dedirtecek bissürü enteresan fikir üretebiliyor vs...

bir çocuğun devamlı sorumluluğunu almak dünyanın muhtemelen en zor işidir, ona itirazım yok ama neblim hani çocuk deyince yüzü düşen insanlar var. onu merak ediyorum. niye sevmiyosunuz? ağladığı için mi? makul bi şekilde iletişim kurulamadığı için mi?

 
Çocuk bence çok büyük sorumluluk. ekonomik açıdan ve ilgilenme açısından bana yük geliyor.


  • ferenc  (05.10.24 18:28:20) 
Ben çocuk sesinden nefret ediyorum bağran çağıran zırlayan bi çocuk hayattan soğutuyor beni.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (05.10.24 18:29:44) 
e arkadasinla oturup iki muhabbet edeceksin ya cocuk orda ses yapacak ya ilgilenilmesi gereken bi seyler olacak. laf bolmek zaten hepsinin yaptigi bi sey sonuc olarak rahat degil. hele is yerine getirmek, daha fazla yorum yok


  • ala09  (05.10.24 18:31:26) 
Çok çocuklu ailede büyümüş (birisi 3 diğeri 4 kardeş) iki arkadaşım da çocuk istemiyor. Kardeşlerine anne babalık yapmak durumunda kalmışlar ve bıkmışlar öyle söylüyorlar


  • kullanicadi  (05.10.24 18:36:35) 
Sürekli bitmeyen bir ses... Ve o ses kulaklarini tirmalayacak seviyede olmadığında bile ilgini çekecek herhangi bir şey anlatmiyor


  • abuzer  (05.10.24 18:44:01) 
Ben o yüzü düşen kişiyim. Çünkü doğası gereği hareketli, meraklı ve gürültülü oluyor. Sınır kavramları da yok. Duygusal bağımın olmadığı çocuklar sevimli gelmiyor o yüzden. Bir çocuğa sevgi besleyip tahammül edebilmem için ya öğrencim ya da kan bağımın olması gerekiyor. Diğer türlü uzaktan seviyorum yetiyor.


  • ruhen hastayim ben  (05.10.24 18:47:51) 
Çocukları değil ebeveynlerini sevmemek aslında konu. Tek vasfı hamile kalmak-hamile bırakmak olan kişiler anne-baba olunca şımarık, sürekli ağlayan, bağıran, etrafı dağıtan, olay çıkaran insanların 2 saat dinlenmek için gittikleri yerin içine sıçan veletler ile hayvanlara ve kendilerinden daha küçüklere işkence eden p*çler doğuyor. Yoksa insan evladı gibi çocuklar ile ilgili sorunum yok. Baldan tatlı çocukları olan arkadaşlarım var.


  • nawar  (05.10.24 18:59:30 ~ 19:00:58) 
@nawar, güzel nokta hocam. buna kesinlikle katılıyorum. bebek istediği kadar saçmalasın neticede birkaç senelik insan evladıdır, laf anlatsan da anlamaz ama çocuk yaptığı için kendini takdire layık gören sorumsuz ve dangalak ebeveynler gerçekten çekilmiyor.


  • mark greg sputnik  (05.10.24 19:00:29) 
Kaleci sacli +1
Nawar +1

  • mor oje  (05.10.24 19:48:41) 
Çocukları "sevmeyen" biri değilim, onlarla iletişimi beceremeyen, kısa süre sonra elinde olmadan bunalan, darlanan, zaman zaman (çocuğun şımarıklığına, ailesinin ona yaklaşımına göre) sinirlenen biriyim. Hiçbir zaman hiçbir çocuğa hiçbir şekilde zarar gelmesini şstemem ve zarar vermem. Fakat çocuklarla bir arada olmak beni fena halde darlar, bunalırım, bazen sinirlenebilirim. Uzaklaşırım, elimden geldiği kadar da sorumluluk almam,bir arada durmam.

Dediğin örneği de cevaplayayım,

Arkadaşımla buluşmaya gelirken bebeğini getirmesi beni çok bozmaz, ama 2 yaştan itibaren o bir bebek değildir çocuktur ve çocuk sürekli anne ilgisini üzerinde ister, ben ise annesini ondan çalıyormuş gibi hissederim ve bu histen nefret ediyorum. Ayrıca bir çocuk hiçbir zaman büyüklerin kendi aralarındaki sohbetleri dinlememeli, duymamalıdır. Çünkü bilinçaltı bunlaro kaydeder ve kendi hayatımda yaşadığım gibi hayata dair bazı şeylerden nefret yahut korku geliştirebilirler. Bunu çok şiddetli yaşıyorum, onun için arkadaşımla görüşürken yanımda çocuk istemem.

Çocukları severim, çocukluğun o hesapsız ve korkusuz coşkusuna çok imrenirim ama bir arada duramam, bunalırım. Belki ben baskı altında (kime göre neye göre baskı) büyüdüğüm içindir, bilmiyorum.
  • muhayyer divan  (05.10.24 20:02:47) 
Bebeklere agucuk gugucuk yapmak hoşuma gitmiyor. Yani bebekler sevimli gelmiyor bana, bi de kontrol edilemeyen, iletişime geçilemeyen canlılar olması da rahatsız ediyor. Gürültü de zaten söylenmiş.

Şöyle 7-8 yaşından itibaren en azından sohbet edilebilir seviyedeki çocuklarla bir sorunum yok. Hele böyle spesifik bir ilgi alanı olan, meraklı ve hafif büyümüş de küçülmüş çocuklarla sohbet etmekten keyif de alırım. Ama ne bileyim gel boyama yapalım, evcilik oynayalım tarzı işlerde de yokum :D

Ben genelin aksine ergenler konusunda daha pozitifim. Tabii ki bu salak kanzi tip ya da zevzek ergenler değil de biraz okuyan eden ergenlerle sohbet etmek keyifli oluyor.

Benim kardeşimle aramda 11 yaş var, bebekken doğru düzgün zaman geçirmişliğim yoktu neredeyse. Büyüdükçe, bir şeyler paylaşabildikçe yakınlaştık ve şimdi 17 yaşında bir ergen olarak kendisini çok seviyorum. Kendi öz kardeşimi bebekken pek sevmiyodum yani, elin veledi de kusuruma bakmasın :D
  • nundu  (05.10.24 21:10:41) 
Neyi neden sevip neden sevmediğimizi pek bilmeyiz aslında. Çok daha derinden gelen şeyler bunlar en fazla justify edebiliriz bi bahane açıklama uydururuz hemen aslında şundan dolayı diye.

Yani seven anlaşan bi şekilde seviyor, sevmeyen de sevmiyor dünyanın en bayağı dandik yanıtı gibi dursa da mevzu böyle cidden.

Ben sevmeyen taraftayım niye sevmiyorum diye düşündüğümde ne yapacağı belli olmayan kontrolsüz, ayarsız, salyalı yüksek sesli inanılmaz dikkat edilmesi gereken bi yaratık sonuçta diyorum. Tanımadığım çocuklarla ilgili sıkıntım var sanırım. (bunu beni tanımadan okuyunca vay g*t herif deniyor çok doğal olarak da öyle değil durum yani dediğim gibi mantıklı bi sebep aradığımda aklıma bunlar geliyor)

Ha çocuk görünce goblin görmüşüm gibi kaçmıyorum çok iyi anlaştığım çocuklar da oldu, yeğenlerimle gayet güzel vakit geçirdim ufaklıklarında çok da seviyordum. Ama 20 yaş altı olmayan bi yere gönder beni ay çocuk seveyim göreyim demek aklıma 20 sene gelmez sanıyorum.
  • hedep  (05.10.24 21:27:09) 
sevgi dolu ortamda buyumemistir, genel olarak iletisim sorunu da vardir muhtelemen.
cok kalabalik ortamda buyumustur nefret etmistr
bir suru sebep olabilir
  • kurcalamabozarsin  (05.10.24 22:34:04) 
Ben de pek sevmem ya çocukları çünkü anlaşamam ve onu anlamaya çalışacsk sabrı gösteremem.

*geçen gün havuza gittim, çalışanlardan birinin çocuğu da gelmişti. Suya atlayıp bağrınıp çığrınıp duruyodu. Sabahın 8inde 2 kulaç atıcam, yarım saat 1 saat yüzüp gidicem, çocuk huzur bırakmadı.

*metroya biniyorum, bebek arabasıyla terör estiren biri biniyor, zaten sıkıl tepiş gidiyoz, bi de arabadaki çocuk zırıl zırıl ağlıyor, moral filan kalmıyor.

*bayram günü akraba evine gidiyorum, kahvaltımı yapıp kahvemi içip milletle sohbet edicem sanıyorum, çocuk eğlemekten başka bi şey yapmadan dönüyoruz eve. Acıkıyolar oyun istiyolar.

*bi ara amcamın evine gidemiyorduk çünkü kızı 4-5 yaşındaydı, gittiğimiz andan çıkana kadar barbi bebeklerle oynama simülasyonuna giriyoduk, oynamazsak mızmızlanıp ağlıyodu. Korkunç bi dönemdi.

Bu gibi şeyler yani. Ben de sevmiyorum. Zaten şöyle bi söz duymuştum çocuklar osuruk gibidir kimse kendisininkinden başkasına katlanamaz fjfkfkgk

Bi gün kendi çocuğum olursa bu bana yük gelmez muhtemelen içgüdüler sayesinde ama şu an başkasının çocuğunu pek de sevecek bi psikolojide değilim fmgkgkf
  • turuncu tonlarda  (05.10.24 22:34:39) 
çok yeni bir şey söylemeyeceğim görünüşe bakılırsa:

çocuklarla çalışmayı seviyorum ama arkadaşlarımın çocuklarıyla ilgili toplumsal zorunlulukları yerine getirmek (örneğin, ilgilenmek, sevgi gösterisinde bulunmak, beğeni ifade etmek, hediye almak) istemiyorum. içimden gelirse bunları zaten yapıyorum, ama çok zaman söz konusu çocuk, benimle arkadaşımın arasındakı kopuşun "sorumlusu" oluyor. çünkü birlikte geçirilen zamanlarda çocuk bir şekilde odakta oluyor, veya çocuksuz bir insan olarak çocuklu akranlarınla geçirdiğin zamanlarda görünmez kalıyorsun senin bir hayatın yokmuş gibi. bezin kaç para olduğu da ilgimi çekmiyor, 3 yaşındaki çocuklarını kreşe vermek için milyor milyar gerekmesi de.

genelde de çocuktan çok, sorumsuz veya umursamaz ebeveynlerine kızıyorum. çocuğa yapacak bir şey yok, çok günahı veya sorumluluğu yok davranışlarında (mizaç olarak kiminin yamyam olduğunu kabul etmek gerek. ayrıca hepsinin öyle çok saf olduğunu da hiç düşünmüyorum).

arkadaşlarımın çocukları bir yana, hiç alakam olmayan insanların çocukları söz konusu olduğunda tahammülüm kendilerine ve ebeveynlerine çok çok daha düşük.
  • harfitarif  (06.10.24 00:17:24) 
Açıkçası benim şahsen en zorlandığım şey çocuklu bir arkadaşla buluşup sohbet edebilmek. Sohbetin "Tamam yavrum, efendim canım, yapma evladım" gibi bir şeyle bölünmeden 10 saniye devam edebilmesi mümkün değil. Haliyle insan konuştuğundan da buluştuğundan da bir şey anlamıyor. Ha bir de tabi çocukla gelen kısıtlar var; oraya gidemeyiz, o saatte ayakta olamayız, onu yapamayız; o da zaman zaman zorlayıcı oluyor.


  • salihdt  (06.10.24 04:23:42) 
güzel noktalara değinilmiş aslında insanların sevmediği eğitimsiz şımarık çocuklar, ailesi biraz kaliteli ilgi alaka gösterip doğru şekilde ahlak kurallarını verirse insanları rahatsız etmeyen oyun oynayıp başkalarını üzmeyen çocuklar ortaya çıkabiliyor.

ha bazı çocuklar o yaşta o eğitimi reddediyor bazısı reddetmiyor olay çok değişkenli.

ben küçükken düzgün aile eğitimi almış çocukları seviyorum ama her bir halta ağlayan zırlayan mızmızlanan şımarık çocukları sevemiyorum. deniyorum oynamayı iletişimi vs baktım olmuyor hadi yoluna diyorum yok güzelce anlaşırsak tüm gün oynuyoruz.
  • basond  (06.10.24 10:01:03 ~ 10:02:01) 
Ben anneyim ve kendi çocuğumu çok seviyorum ama başka çocukları hiç sevmiyorum maalesef. Doğurmadan önce de sevmezdim çocukları.

Çünkü çok gürültü yapıyorlar, kontrol etmek zor, strese giriyorum, sürekli korumak gerekiyor, ilgi istiyor. Sevmiyorum arkadaş buluşmasında çocuk.
Ama kendi çocuğumda bunları kontrol edebildiğim için çok seviyorum.
  • kaptan maydanoz  (06.10.24 11:40:51) 
çocukları sevmeyenler bence sevenlerden fazla. çoğu insan seviyormuş gibi rol yapıyor.

çocuklar sevilmez çünkü ağlarlar, zırlarlar, inatçıdırlar, şımarırlar
sürekli oyun oynamak isterler, yorarlar.
agucuk gugucuk yapmayı sevmiyorum. yapmadığım zaman ay ne soğuk diyorlar. bizim çocugu sevmedi, bizi de sevmiyor diyip gönül koyuyorlar.
agucuk yapıp çocuğu eğlendirince şımarıyor, bu sefer yapışıyor hep istiyor. ciddi olman gereken yerde de yapışıyor. hatta geçen başıma geldi, ciddi bir şey konusuluyor çocuk yapıstı konusup duruyor 4 yaşında falan. bir sus da diyemiyorsun anlamıyor.
ayrıca çocuklar her şeyi hemen söyler. adamı ipe götürür valla. anne bu bana böyle dediii diye hemen ispiyonlar. olay yanlış anlaşılır saçma sapan yerlere gider. bu sefer annesi ile aran kötü olur.
çocukların çoğu çirkindir. kirpi yavrusunu pamugun diye severmiş. herkese kendi çocugu yegeni güzel geliyor ama çogunlugu çirkin. foto gösteriyorlar bak ne kadar güzel diye, halbuki güzel falan değil.
geçen gün şöyle dedi diye anlatır dururlar halbuki her çocugun söyleyeceği normal şeyleri söylemiştir. ama annesi teyzesi öyle bir anlatır ki çocuk süper zeka sanki.
olur olmadık şeylere ağladıklarını söylemişmiydim
  • abelardo  (06.10.24 12:09:17) 
[]

İstanbul'da göz altı ışık dolgusu yaptıran var mı?

Hangi doktora yaptırdınız? Ne kadar kalıcı oldu? Herhangi bir olumsuz durum yaşandı mı?

Thx:)


 
[]

yabancılarla daha rahat hissetmek

bu durumu yaşayan var mı? normalde oldukça çekingen biriyim ama yanımda özellikle "ilgilenmem gereken" bir yabancı varsa çok daha rahat, atılgan davranabiliyorum. daha önce yaklaşık altı ay yabancı sevgilimle birlikte yaşadım. sokakta hayatımda hiç olmadığı kadar rahat ve özgür hissettim (ki ağır bir sosyal fobi geçmişim, ilaç kullanmışlığım var). üzerinden yük kalkması mı, yanında yabancı olduğu için sakarlıklarının hoş görüleceği inancı mı, "yabancı" kişilerin beni kendi ortamımda yargılayamayacağı düşüncesi mi içten içe bilmiyorum ama kendimi çok iyi hissetmiştim. dediğim gibi dünyanın en çekingen adamı olarak kendi arkadaşlarımın önünde bi sunum yapacak olsam muhtemelen kalp atışım 200'ü bulur ama hiç tanımadığım yabancıların karşısında dünyanın en sevimli, rahat, cool adamı olabiliyorum.

benzer sendromu yaşayan var mı? sizce sebebi ne? çünkü mesela bunu genel hayatıma uygulayabilirsem gerçekten çok daha başarılı, sağlıklı, aktif, enerjik bir insan olabilirim gibime geliyor.

normalde turizmdir rehberliktir hiç ilgimi çekmez ama sırf bu yüzden bu yola girsem mi diye düşünmeye başladım. normalde "sosyal şarj"ı iki saatte tükenen birisi olarak yabancı dilde iletişim kurduğum veya bir çeşit "kültür aktarımı" yaptığım insanlara karşı çok daha rahat hissediyorum. netekim şahsi gözlemime göre yabancı birkaç yakın arkadaşım beni türk yakın arkadaşlarıma kıyasla çok daha fazla sevip iyi birisi gibi görüyor, onlara karşı çok daha öküzce davrandığım halde.

bunun bir yandan aslında normal ve tahmin edilebilir bir tavır olduğunu düşünüyorum, aranızda yaşamış olanlar olduğundan da eminim ama kökenine dair hiçbir fikrim yok açıkçası. sizin yorumunuz, değerlendirmeniz nedir? yabancıya yardımcı olunca kendini iyi hissetme, işe yarama fikri mi? "ben buralıyım, buradayım, beni onlar yargılayamaz" düşüncesinin rahatlığı mı? başka bi şey mi vs? sizin için neydi bu mesela, bi çıkarımda bulunabiliyor musunuz?

 
"Nereden mezunsun, ne okudun, ne iş yaptın, nasıl bir aileden geliyorsun" gibi bizim statü belirtir zannettiğimiz şeyler çoğu batı ülkeleri için bir şey ifade etmiyor. Bir de özel hayat kavramı yabancılarda bizde olmadığı gibi çalıştığı için geçmişinin eşelenmeyeceği bilinci, sana olmak istediğin kişi gibi davranmak konusunda bir rahatlık veriyor. Bahsettiğin rahatlık en fazla bu olabilir. Ama diğer yandan kendini bu konularda hiç açmak zorunda kalmamak o iletişimde ya da duruma göre kurduğun o ilişkide seni eksik hissettiriyor. Uzun vadede kendi tecrübelerim bu yönde oldu. Çok sosyal çok açık fikirli biri değilsen eğer mutlaka aidiyet, kendini kabul ettirme sorunları yaşıyorsun.


  • beyfendi  (05.10.24 19:36:30) 
ozguvensizlik. baskalari ne der diye dusunmek. yabancida o aidiyet hissi olmadigi icin daha rahat davraniliyor. ozguven kazandikca digeri de gecer.


  • antikadimag  (05.10.24 19:47:45) 
cocukken cok yarginlandiysan uzerine yapismistir o kaygi ama cok sukur ki uzerine kafa yorarsan bir hamlede söküp atabilirsin de, onlarla kurdugun iletisimdeki rahatligi herkesle olan iletisime yayarsin yavas yavas


  • kurcalamabozarsin  (05.10.24 22:39:25) 
Bunun şöyle bir versionu var: Bazı batılı turistler uzakdoğu ülkelerine gittiklerinde kendi ülkelerinde yapmayacakları türden davranışlar ve umursamazlıklar sergileyebiliyorlar. Çünkü orada utandırıcı bir duruma da düşseler, suç da işleseler, oradan ayrılıp ülkelerine döndüklerinde kimse bunu bilmiyor olacak ve o "geçmişle" bağlantılarını tamamen koparabilecekler. Ama kendi ülkende kendi çevrendeki insanlar arasında yaşayacağın şeyleri silemezsin, başka şehre göç etsen bile her zaman için tekrar yüzleşmen, karşılaşman ihtimali var. TR'de tanıştığın yabancıların da çok fazla TR içinde çevresi olmaz doğal olarak ya da olsa bile o çevreyle de bağlantın olması düşük ihtimal. Yabancıyı hayatından çıkarmak çok daha kolay. Yabancının yanındayken kendi kültüründe çok nahoş bir harekette bulunsan, yabancı kişi bu durumu tam olarak yorumlayamaz "burada normal sayılıyor olabilir" diye düşünebilir ve yargılamaktan kaçınır. Yani hem "beni yargılamazlar" (çünkü anlamazlar yediğim naneyi) mantığı, hem de "yargılasalar kimin umrunda" (çok daralırsam, siler geçerim) mantığından söz edebiliriz. Sonuç olarak yerlinin ve yabancının yanında bir miktar farklı davranmak normal ama tamamen ayrı kişilikler sergilemek hiç sağlıklı değil. Yerlinin yanında daha çok kendin olman ve yabancının yanında da makul dozu kaçıracak kadar gevşek olmaman daha hayırlı olur derim.


  • mikro patlama  (06.10.24 00:01:32) 
sayılanlara hak veriyorum, bir de türkiye'de bir yabancıyla olmak veya o yabancının ülkesinde yabancı olmak arasında fark var. türkiye'de rahatsanız sebebi kontrolün koşulsuz sizde olması ve yaptıklarınızın toplumca "evet çünkü yanında yabancı var" algısıyla kolaylıkla kabullenilebileceği, misafirken ise kontrolün tamamen karşıda olması ve size söylenenler dışında pek bir şeyi sallamak zorunda olmamak durumunun getirdiği rahatlık var. kafada roller net olunca yapacaklarınızın sonuçları hakkında bir kaygı da kalmıyor.


  • engelbert humperdinck  (06.10.24 03:28:30) 
[]

Ev Sahibim Gizliden Tahliye Taahhütnamesi İmzalatmış

Bunun amacı nedir? Geçerliliği nedir ve süresi ne kadardır?

Bu adam bir sonraki dönemde istediği kadar kira zammı yapabilir mi demek oluyor bu?


 
tahliye taahhütnamesini çoğu kişi imzalatıyor. onun bir süresi yok zaten tarih de atmıyorlar ona, seni çıkarmak istediği zaman tarih atılıyor. sana zam yapmak için değil rahatça evden çıkarabilmek için imzalatılan bir şey


  • respect  (05.10.24 18:17:11) 
Gizliden nasıl imzalatılabilir, Bir nüshası sende var mı?, gördün mü? Nasıl bir şey, tarih var mı?


  • Mirket  (05.10.24 19:20:50) 
sürekli eve kağıt gelecek mi bakmak lazım. icra davası açıp çıkartıyorlar çünkü o kağıda bağlı olarak. 15 gün içinde itiraz yoksa çıkarılıyor.


  • ShadowOfMoon  (05.10.24 23:07:32) 
1.Amaç yasal kısıtlamalar yüzünden (bknz: geçmiş senelerdeki %25 sınırlaması) kiranın kuşa dönmesi durumunda, kirayı rayiç değere çekebilmek için koz olarak kullanmak.
2.Amaç kiracının eve zarar vermesi, komşuları rahatsız etmesi vs. gibi uç durumlarda dolambaçlı yasal süreçlerle uğraşmadan kiracıyı nispeten daha kolay tahliye edebilmesi.

Taahhütnameyi her sene rayiç bedele yükseltmek için kullanması da mümkün tabi ama bireysel kiralamalarda ben bunun çok fazla yaşandığını zannetmiyorum. Yapsa bile kiracının çıkarken dava açıp yasal oranın üstünde yaptığı artışları geri alması mümkün olabilir. Kirasını düzgün ödeyen, zarar vermeyen kiracıyı evsahibi çıkarmak istemez.
  • mikro patlama  (06.10.24 00:20:51) 
[]

Hatchback araba önerisi

Kredi ile falan 900 bin taş çatlasa 1 milyon bütçem var. İstanbulda daha çok şehir içi kullanılacak işe gidilip gelinecek arada 3 ayda bir izmite bursaya gidilecek araba bakıyorum. Trafikte manuel kullanmak istemem otomatik olması şart yakıt cinsi de önemli değil az yaksa balla kaymak olur tabi.

Hatchbach ya da aklıma yatarsa crossover tipi de olabilir ama kesinlikle sedan olamiyor evin onunde park edebilecegim 4,20 metrelik bi alanim var sadece. Acemi oldugum icin bazen bilmedigim virajlara yuksek hizla girdigim oluyor yol tutusu onemli benim icin. Bir de ilk arabam 2011 eski arabada illaki bir seyler eskiyor eski arabam gibi o degisecek su degisecek diye surekli sanayiye goturtmeyecek 2020 ustu olursa super olur.

Tavsiyelerinizi bekliyorum.

 
Clio


  • birmilyonunvarmi  (05.10.24 20:17:13) 
yaris, bende 2011 model var , o modelin bile yol tutuşu ve dengesi kendi sınıfının üstünde


  • Rao  (05.10.24 21:12:44) 
Honda Civic hatchback diyecektim çeşitli olumlu yönleri var. Ford Focus için de yol tutuşu çok iyi diyorlardı. Yalnız bunların hatchback olanları bile 4.00m-4.20m arası uzunluktadır yani paralel parksa falan zor olur.

Neyse, belki fiesta, tipinden rahatsız olmuyorsanız jazz olabilir.
  • mbond  (05.10.24 21:29:47) 
Yaris kullaniyorum. memnunum


  • halk  (06.10.24 07:56:43) 
honda civic dizel kullandık çok memnun kaldık temizi bulunursa sizi güzelce taşır. pazarlıkla vs denenebilir.
örnek:
www.sahibinden.com
  • basond  (06.10.24 10:02:43 ~ 10:06:38) 
2 yıl toyota corollanın hybrid flame'ini kullandım. yol tutuşu güzel. alırken yakıt geçişlerinin sorunlu olduğunu söylüyolardı forumlarda, böyle bir sorunla karşılaşmadım. parçasını istanbul içinde kolay bulursun. sıfırı 1.8 civarında (git:teklifimgelsin.com ) ikinci elden temizini 1.100'e falan düşürebilirsen kaçırma. bana göre tek eksisi 1.8 olmasına rağmen kalkışların ağır kalması, istanbul trafiğinde o biraz rahatsız edebilir


  • kyroze  (07.10.24 00:18:14) 
[]

Konut kredisi onayı için bordrolu olmak vs şirket sahibi olmak

Selamlar,

Her nakadar maaşlı çalışmaya karşı olsamda, konut kredisi almak için bir yol seçmem gerekiyor. Size göre konut kredisi onaylanması açısından firma sahimi olmak ile bordrolu çalışan olmak arasında eksi ve artlılar nelerdir.

çok teşekkür ederim.

 
Resmi olarak gösterebildiğin gelir miktarına bakar. Çalışan olunca bordroyu gösterirsin. Şirket sahibi olunca şirket kayıtlarını. Bordroda evrak işi daha kolay tabii.


  • osssy  (06.10.24 01:01:41) 
[]

Trafikte Yaşanan Bazı Aksilikler

Arkadaşlar selamlar. Yaklaşık 1 senelik sürücüyüm. otomatik heçbeke biniyorum. Toplam da 2.000 km kullanmışımdır, keyfe keder biniyorum. Kurallara, hız sınırlarına, sollama, dönüş, ışık vs neyse tüm kurallara uyarım. 70-90 arası hız yaparım. Ancak bazen başkalarının yaptığı bazı hataları telafi ederken, veya kendim yaptığım hatalardan dolayı zaman zaman tehlikeli olabilecek şekilde diğer bir araç/araçlarla yaklaştığım oldu. örneğin bugün sollamaya çıktığımda, bir ilerdeki sağdaki arabanın (büyük suv gibi bişeydi) şeridi ortalaması nedeniyle ben de şeridimin soluna yanaşmak zorunda kaldım ve soldan geriden gelen araca da fazla yaklaşmış oldum. yani düz yolda giderken bile böyle şeyler yaşamak normal mi? iyi sürücüler böyle şeyleri nadiren veya hiç mi yaşamıyor. bunun normali nedir. araç kullanmamam mı gerekir? (bunun dışında dar bir sokakta karşıdan gelen araca yol vereyim derken fazla yanaşınca tamponun altını hafif sürtmüştüm ama bunları saymıyorum. tehlikesi olmadığından ciddiye almıyorum)




 
Hata yapmadan öğrenilmez. Hiç kimse sıfır hata ile kullanmıyor. Herhangi bir hayatı tehlikeye atacak hata yapma, yeterli. Rahat ol.


  • Mirket  (05.10.24 16:42:01) 
sollamalarda sola yanaşman mühim değil olabilir yanaşabilirsin ama karşıdan gelen araca fazla yaklaştım diyorsun zaten sollamaya çıkarken karşıdan gelen aracı görmen lazım görmüyorsan sollamaya çıkmayacaksın. yani hata senin yanaşman değil görmediğin yola çıkmandır.

karşıdaki adam da acemi olabilir panik yapıp üstüne kırabilir sen panik yapıp sağ şeride erken girersin arabanın kıçı diğer arabaya çarpar vs vs bunlar uzar gider. kısacası önünü görmediğin yerde sollamaya çıkılmaz
  • respect  (05.10.24 16:53:21) 
Hatalar da öğreticidir.
Sağa sola dönerken, sollarken aynalara bakmak önemlidir.
Sollamaya başlanacağı sırada arkadaki araç artık bu alana girdiyse geçmesi beklenir.

i.hizliresim.com

Tecrübeli sürücüler de hata yapar.
İnsan sonuçta araca binerken kendi beyni ve kişiliğiyle biniyor.
Araca binen sürücü, hata yapma payını veya olasılığını dışarıda bırakmıyor.
  • diyecevaplandı  (05.10.24 16:59:51) 
Ben de istanbul ici 6 aydir falan 2000km yol yaptim ayni sayiliriz. Benim 6 ayda ogrendigim sey sakinligini korumak oldu. Baglanti yollarina girip cikarken 3 serit birden degistirip tarali alanda onume kiranlar mi dersin kopru girislerinde sol seritte onu bombos 90km hizla giderken aniden frene basip duranlar mi dersin, makas atanlari ve motorculari saymiyorum bile. Bu tiplerin senin acemi ya da usta olmanla ilgisi yok varlar ve malesef hep var olacaklar. O yuzden dedigim gibi sakin kalmak panikle ani manevralar yapmamak ve surekli ayna kontrolu seni buyuk kazalardan korur.


  • ceann deas  (05.10.24 17:29:45) 
1 ... •333435363738394041• ... 8341   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.