Ekşi Duyuru

markasini soyleseydiniz bilen birileri cikma ihtimali daha fazla olurdu. her markanin proseduru farkli ama calinma durumuna nasil bir sey yapabilirler bilemedim.

BBVA 2022 de Garanti hisselerinin %85 ini aldı. Eskiden de küçük ortaktı.
Yavaş yavaş BBVA nın renklerine kayıyorlar. Yakın zamanda kurumsal kimliklerini ve logolarını da değiştirip sadece BBVA ya dönüşecekler muhtemelen. QNB de olduğu gibi.

Dusuklugu degil de yuksekligi problem urenin. Endiselenmenize gerek yok. Cok su icince ure kreatinin falan dusuk cikabiliyor.

önemsiz...takma kafaya...

Garanti belgesi yerine faturayı sakla

@grimavi

hocam soylediğin mantıklı ama ben kağıt taşımak ve saklamak istemiyorum. saklasam bulamam yada unuturum aradan 6 ay gectı mı benım kafa iptal direk.

Bazıları mail olarak faturayı atıyorlar. oradan yırtıyorum.

sadece basılı fatura varsa elinde, telefondan tarayıp arşivleyebilirsin. ben öyle yapıyorum, dosya ismi verip kaydedince bulması da kolay oluyor. "vatan-notebook fatura" gibi..

Düzgün markalar zaten seri numarasından çözüyorlar olayı. Ama size yardım edesi olmayan markalarda garanti belgesi değil de faturayı ibraz etmek gerekebiliyor.

Bizim tercüman bi arkadaş veriyor özel ders 500 TL saati.
Komşumuzun kızı da özel ders alıyor o da 500 TL verdiğini söyledi.

Piyasa çok değişken. Saati 500 TL üniversite öğrencileri de, bazı deneyimli hocalar da veriyor. Birebir daha çok 750 - 1000 arası görüyorum.

www.linkedin.com

-trenle maltepeye geçip oradan minibüsle
-otobüsle metroya geçip küçükyalı istasyonundan yürüyerek
-e5'e yürüyüp otobüs/minibüsle
-taksiyle

soruya tam yanıt değil ama sanırım kocailem indirimi yalnızca o kişinin kartıyla alındığında geçerli oluyor.

normal almak koçailem kartından daha ucuza geliyor bazen.
paylaşılmıyor bir de.

bu işin formülü aslında "kuzey marmara otoyolunu kapat" olacak ama o seçenek yok maaleesef.

Karayolları haritasını öğrenmek gerekiyor. E80, E89, O-3 ... Senelerdir şu işe çözüm bulamadılar. Hele ki google maps, karşıya geçecegimde aynı sürede olan birinci köprüyü hiç göstermeyip Avrasya tünelini veriyor hem de ısrarla. Ya yola çıkmadan birkaç duraklı rota oluşturup onu takip edeceksin ya da yolları öğreneceksin.

Google haritalardan o kadar çok kazık yedim ki sırf daha fazla akaryakıt harcanması için kasten dolaştırdıklarından adım kadar eminim artık. Navigasyon artık güvenilir bir rehber değil bana göre.

yandex harita denedin mi?

Xiaomi robot süpürgem bir ara aynı şeyleri yapar oldu. Dünya kadar tamirci aradım. En son sokak arası her tür süpürge onarıcısına götürdüm. Bataryası gidikmiş. Değiştirdi, halloldu.
Daha sonra Ekşi' de bu işi kendisi yapmayıp tamirciye para yedirenleri ayıplayan ve değişimin nasıl yapılacağını anlatan uzun bir entry okumuştum. Moralim yerle yeksan olmuştu.

artık çoğu firma eski dataları yılın belirli dönemlerinde kilitleyip arşive kaldırıyor. kimi firma bu bilgilere erişmenize izin verir kimisi sadece müşteri temsilcileriyle veya mail ile talepte bulunmanız halinde size iletebilir

yanlış hatırlamıyorsam ticaret kanununa göre eski verileri saklamanın süresi 10 seneydi zaten.

Ben vatana gidince pcden bakip goruyorlar herseyi bu ay baktim hatta

Gidemezsen bi telefonda sor belki gitmeden yardimci olurlar

Evde 50 kg Bulaşık deterjanı 300 litre zeytinyağ var

Enflasyonu da hesaba kattığım için imkan varsa evet.

En buyukten degil de birim fiyati en dusuk olandan alirim. Bazen gramaj artsa da birim fiyat daha dusuk olmuyor cunku marketler de uyanmis, millet direkt en buyuk olan daha ucuzdur diye dusunup alacak diye fiyati ona gore belirliyorlar.

Yuksek miktarda urun alimlarinda, yazin bakliyat almiyorum mesela, eger kurtlanma riski on goruyorsam. Fiyat farki cok azsa da fazla almiyorum. Zeytinyaginin bozulmasa da cok eski olmamasi iyi diye duydum, onda da asiri stok yapmamaya dikkat ediyorum. Onun disinda ekonomikse, asiri yer kaplamiyorsa aliyorum.

Tüketiyorsan evet

Tüketmiyorsan fakat uzun süre saklayabildiğin bir ürün ise, bakliyat, zeytinyağı, deterjan havlu kağıt vs evet

Tüketemeyip bozuluyorsa hayır

ben kucuk almayi tercih ediyorum, diyelim mi deterjan ya da parfum, kokusundan bikabilirim, ya da yedigim bir sey ise bozulabilir bayatlayabilir tadi kacar, onun yerine baska tatlar denerim diye az az aliyorum. Buyuk almanin tasarruf sagladigina inanmiyorum, buyuk alinca insan cok cok kullaniyor ayni hesaba geliyor. Tasarruf tuketim mali ile degil parayi yatirima yonlendirerek yapilir diye dusunuyorum.

Ha bir de istifcilik bana anamin evini hatirlatiyor ve o yuzden ayrica uzak duruyorum.

yılbaşında maaşlara zam gelince, ya da gelmeden hemen önce bir yıllık deterjan ve bulaşık makinesi tableti alıyorum. onların son kullanma tarihi geçmiyor ya da bozulmuyor. depolamak da sorun olmuyor.

onun dışında, ton balığı dışında kaç şeyi böyle bir sürü paket olarak alabilirsiniz? makarna, salça, belki bakliyat. ama bozulurlarsa zarar edersiniz.

büyük paket almaktan ziyade yılbaşında çok paket almayı tercih ediyorum.

ufak hesapların peşinden gitmek bazen zararlı çıkarabiliyor. tüketim alışkanlıklarına göre karar vermek lazım.

bir de, mesela ağız yıkama suyunu büyük paket almakla küçük paket almak arasında fark görmüyorum ben. büyük şişeden alınca ihtiyacımdan daha fazla kullanıyorum gayri ihtiyari.

bozulmayacak bir seyse evet.

Bozulmadan tüketilecek bir ürünse evet.

Mesela eve en son 4 paket 32'lik tuvalet kağıdı aldık. Gerçekten çok ucuza geldi.

Ama bahsettiğimiz şey devamlı kullanılacak bir eşya ise en ergonomik, en pratik olanı tercih ederim.

Annemin küçük boylarla fiyatı aynı diye gidip battal boy teflon tava almışlığı var.
Aynı parayı vereceksem neden küçüğünü alayım ki demişti zamanında.

Ama kısa süre sonra saçmaladığını kendi de anladı.

Evde 2 kişi yaşıyoruz ve sadece 2 kişilik yemek için battal boy tavayı kullanmak, yıkamak, kaldırmak işkence gibi.

Annem kendisini dolaptan çıkarmıyor artık.

Yani devamlı kullanılıp, tüketilen ve bozulmayacak ya da buzluğa vs kaldırıp değerlendirilebilecek gıda maddeleri ve deterjan vs gibi malzemeler için fazla alınca ucuza geliyorsa fazla alırım.

Ama demirbaş eşya vb alırken hangisi daha pratik ve kullanışlıysa onu alırım. Fiyatı ucuz ya da pahalı farketmez.

2023 yazında amazon indirimlerinden bulaşık makinesi deterjanı aldım, hala bitmedi. daha açılmamış 3 paket var.
evde 80-100 tane tuvalet kağıdı, 40-50 tane kağıt havlu var.
elde yıkama deterjanını çok kullanmıyorum, şimdi baktım 2018de üretilmiş.
maden suyu her gün yarım litre kadar içiyorum. indirim denk geldikçe alıyorum. şu anda 40 küsür tane 1 lt var.
peyniri çok tüketmiyorum. küçük ambalajlar pahalıya geliyor. büyük ambalaj alıp kendim parça parça vakumluyorum.


büyük kampanya, indirim varsa bozulmayacak, süresi geçmeyecek, bayatlamayacak şeyleri stok yapıyorum. sadece yumuşatıcıyı fazla almıyorum. bir keresinde beklediği yerde katılaşmıştı. atmak zorunda kaldım.

@grimavi +1
Birim fiyatına dikkat ediyorum, bazen küçüğü daha ekonomik oluyor +1

Bazen evde ne olduğunu unutup "ay sabun kalmadı" diye sabun alıyorum mesela, eve dönüp 8 büyük şişe sıvı sabunla karşılaşmak hoş olmuyor. Ucunu kaçırmamaya çalışıyorum.

Edit: Evde en dandiğinden bir vakum cihazı var. Tereyağı, sert peynir gibi şeyleri büyük paket alıp evde bölerek vakumlu paketler yapıyorum, buzlukta saklayıp parça parça çıkarıyorum. Bozulmadan saklayamayacağım gıdaları az az alıyorum.

evde yer olsa tuvalet kağıdı, kağıt havlu, bulaşık deterjanı vb şeyleri kamyonla stoklarım. fiyatını vs geçtim bitince alması dert.

kendim gibi birilerini görünce sevindim. yiyecek-içeçek değil de durduğunda bozulmayacak şeyleri saklama alanı doğrultusunda stoklamayı bne de seviyorum. 4 paket 32li tuvalet kağıdı bende de mevcut hatta yeni aldım. ama 10lt süt bi işime yaramaz mesela. ya da çuvalla makarna. ne olduğuna bağlı olarak değişir.

en buyugunden almuyoruz, bozuluyor yarisi cope gidiyor.
ne kadar gerekliyse o kadar..

Son 5 yıl içinde alesden x puan almak koşulunu karşılamadığınız için başvurunuz geçersiz sayılmıştır şeklinde mesaj alma ihtimaliniz yüksek hatta e devletten çekiyor o sonuçları hiç başvuru bile yapamayabilirsiniz

Acaba 5 yıl derken sınav açıklanma tarihi olarak mı yoksa sadece yıl mı geçerlidir? Eğer öyleyse 2019'da girdiğim sınav 2024 sonuna kadar geçerli olabilir. Böyle bir ihtimal var mı?

Günü gününe 5 yıla bakılır, senin süren Mayıs 2024'te dolmuş oluyor.

Son 5 yılda alınmış ibaresi var mı şartlarda

@jülsezar,

BAŞVURULARDA SİSTEME YÜKLENMESİ GEREKEN BELGELER

7. MERKEZİ SINAV (ALES) SONUÇ BELGESİ: e-Devlet veya ÖSYM üzerinden alınacak belge geçerlidir. Sonuç açıklanma tarihinden itibaren 5 (beş) yıl geçerlidir, ALES'ten muaf olup muafiyetten yararlanmak isteyenlerin, ALES belgesi yerine sisteme muafiyet dilekçelerini yüklemeleri gerekmektedir. (Online sorgulama veya belge yükleme).

Bu şekilde yazıyor, keşke tekrar girseydim yakın tarihlerde. Çok büyük bir fırsat kaçırıyorum :(

Şu anda ALES başvuruları açık, bu ilana yetişmez ancak en azından elinizde geçerli bir belge olur.

Az önce fark ettim, hemen başvuru yapıp yeniliyorum tüm sınavlarımı, YDS ve YÖKDİL açılınca ayrıca başvururum. Sağlık olsun.

kredi karti cikiyor. hatta baya kolay cikiyor ama kredi almayi hic denemedim. kredi alan varsa bilgilenmek isteriz

Ben ikametim yurtdışında olduğu için enpara'dan çıkartamadım. Türkiye'de sabit gelirim ve sürekli limit arttıran düzenli ödediğim kartlar olmasına rağmen.

2022 yılında direksiyon sınavından kalınca 350 liraya ek ders almıştım kurstan. 2 sene sonrası için 750 iyi rakam sanki. bir de sizinki özel ders olarak geçiyodur nihayetinde.

mayısta ehliyet kursundan iki ders aldım, birebir aynı fiyattı. bölgedeki fiyatları karşılaştırmak isterseniz armut'a falan ilan verip kıyaslayabilirsiniz.

Normal fiyat. Ben de haftaya ozel direksiyon dersi alacagim. 50dk 750lira. Gunde iki ders toplam 5gun olarak planliyormus benim aldigim hoca. Kisiye gore degismekle birlikte 3gun yeterli senin icin dedigim kisiler de oluyor dedi.

bizim arkadaş gidiyor her gün ya zincirlikuyuda bi yere, ücretini karşılamayı göze alıyosan yapılabilir. en kötü 1 aylık ödeme yap dene. gerçi belki 12 aylık kiralanıyodr tam bilmiyorum

Hocam tork değeri aracın gücünü, daha doğrusu çekme gücünü anlatır; HP de beygir gücüdür aracın hızı ile ilgilidir. 1.0 turbolu motor seri bir araba olabilir yüksek hızlara çıkabilir ki Formula 1 araçları mesela düşük motorludur ama beygir güçleri yüksektir fakat tork kuvveti düşük olabilir, yani arabada 4 kişi varken bir yokuşu çıkamayabilir ama torku kuvvetli araba içeride fil de olsa o yokuşu çıkar, dizeller torku yüksek araçlardır misal 250 Nm'lik bir araba kısa mesafede turbo kadar seri olamaz ama uzun mesafede devri yükseldikçe aynı hıza ulaşır, aynı hıza daha geç ulaşır ya da öyle diyeyim. Bunların dışında 1.0 araba alacaksan turbosu olmalı 1.0 atmosferik araba işine yaramaz illa atmosferik olacaksa yüksek motorlu olması lazım.

renolarda sce motorlar az yakıyor ancak tutmuyor. tceler turbolu olduğu için daha verimli ve piyasası iyi. symbolun torku var ancak çok hafif bir araç ondan hızlanması iyi ancak herhangi bir kazada paramparça olur. atmosferik motorlar verimsiz ancak dayanıklı motorlar. mesela egea 1.4 fire motor çok verimsiz. arabaların kaliteleri hızından çok malzeme kalitesi ve güvenliğiyle ölçülür. duster, ford transit, reno fluence güzel hızlanan araçlar ancak güvenlik vb.de çok geriler. reno grubunun uygun olma sebebi araçlarında yalıtım yok. bende 1.0 tce clio var gayet atik bir araç ama daha fazla param olsa daha güvenli bir araç alırdım. yeni nesil motorlar zaten verimli motorlar. eğer benzinli ve turbolu bir araçsa verimli olur.

1.5 dci efsane bir motordur. hangi salak dandik demiş? nissan da kullanıyor, yanlış hatırlamıyorsam mercedes bazı modellerinde kullanıldı. 1.5 dci motordan hangi motora geçseniz zayıf gelebilir. 1.5 dci olup 65 beygir olduğundan emin misiniz siz?

Ne kadar büyük motor, o kadar iyidir. Tabii işletim maliyeti de iyidir :)

Tork değeri (çekiş gücü diyebilirsiniz), her hızda aynı olmaz. Motor düşük devirdeyken (mesela 2000 rpm), tork değeri yüksekse süper. Bazı arabalar düşük devirde yüksek torq elde eder, özellikle turbo varsa. Mesela siz 1 veya 2nci vitesteyken yüksek tork olur ve amma güzel dersiniz. Fakat böyle bir durumda, arabanın tork değeri yüksek devirde düşüyorsa (küçük motorlu arabalar), o zaman yokuş yukarı bayılır araba, çekmez.

Güçlü tork istiyorsanız, turbo veya büyük motorlu araba seçin. Turbo küçük motorda işe yarar, ama motoru çok yorduğu için 3yüzbin km civarında motorda sorun yaşama ihtimali yüksektir. Muhtemelen durduk yerde turbo sorunu da yaşarsınız.

Büyük motorlu araba ise zorlanmaz ve motor ömrü çok uzun olur. Hem de performanslı.

soyle ozet geceyim ufak motorlu alacaksaniz ki turkiyede yasiyorsaniz, ufak motor tavsiye ederim, dizel aracin torku yuksektir ama yarislara katilmayacaksaniz benzinli olup turbolu arac alabilrisinuz mesela tsi (vw) oldukca iyi gider. yani araba sizin alacaginiz arac bence kesinlike turbolu olmali ha benzinli mi dizel mi o sizin bileceginiz is. ben benzinli seviyorum.
yuksek beygir yuksek motor hiz getriri diye de bir sey yok ama genel kani boyledir. beni

sanmıyorum madeni para olmuyo pek

www.egm.gov.tr

KALT

içeriği özel değilse at halledeyim hocam.
dustobin et gmail

Özel değilse link verin bakalım. Bilgisayar yanındayım şu an

2,5 yaş için orff ve prodigies falan uygun olur. Enstrümanları tanıyalım beraber çalalım için henüz erken. Ya da ucuz muadil oyuncaklar alıp onları çalacaksınız.

1 sene sonra sizin istediğiniz kıvama gelir ama. 3,5 4 yaşlarında daha iyi komut alıyorlar, yapma etmeden anlıyorlar.

2.5 yasta anca vurmali calgi verebilirsin hocam onune. Davulla kucuk ritim tutma calismalari falan.

Hayalini kurdugun sey 4-5 yastan sonra yukleniyor :)

Beyaz eşyaları Siemens alırdım. Tv ise Philips marka alırdım. Küçük ev aletlerini de bosch marka alırdım

Miele

Küçük mutfak aletleri için Cuisinart , büyük ev aletleri Miele. Bir de reddit te “buyitforlife” diye bir kanal var çok uzun süre götüren sağlam marka deneyimlerinin paylaşıldığı yer spesifik şeylerde işe yarıyor orası :D

Beyaz eşyada Bosch beni hiç üzmedi, gene Bosch alırdım.

Televizyonda Sony fanlığım var, sanırım vazgeçemem.

Beyaz esya miele
Mobilya esyasi iskandinav olur ama yüksek fiyatli
Yemek takimi yazlik Versace kisin daha agir bir sey
Noelde villeroy boch takimlari cikariridim lol

Küçük mutfak eşyalarını Smeg ve KitchenAid alırım renkli renkli.
Beyaz eşya Gaggenau.
Bir de Harman Kardon ses sistemi.

Bütçe belirtilmediği için Miele diyorum. Annemler 23 senedir tüm beyaz eşyaları problemsiz kullanıyorlar.

beyaz eşya yedek parça garantisi 10 sene ile sınırlı. alacağınız tüm eşyaların (ki çamaşır makinesi daha önce de bozulabilir) 10 sene sonra değiştireceğiniz fikri ile almanız doğru. o yüzden ben olsam arçelik falan alır geçerim. geçen siemens ankastre ocağımız bozuldu, servis geldi, yedek parçası yapılması edilmesi 20 bin lira. ocağın yeinisi 100 bin lira. 20 bin'e gayet güzel sıfır ocak alınabiliyor. ben olsam öyle markadır, şudur budur hiç takılmam, sadece evde dekorasyona uymasına bakar alır geçerim.

Her markanın başarılı ve başarısız olduğu ürünler var.

Herhangi bir markayı takıntı yapıp daha iyisi dururken kötüsüne razı olmam ben.

ben philipsi cok begeniyorum, her elektronigi oradan alirdim, ucuz degil zaten. ama orta halli oldugum icin arcelik alacagim sanirim.
evdekiler hala ayakta oldugu icin de kelebek mobilya favorim.

ikeadan ufak tefek ivir zivirlar disinda hicbir sey almam ondan eminim.

Miele ilk defa duyorum arastiracagim

miele beyaz esya
sony tv
monitor audio ses sistemi

mobilyada marka onemli degil ama ceviz agaci.

Siemens, Bosh, Miele

beyaz eşya konusunda, Miele tavsiye ederim. biraz pahalı gelir ama kullanım ömrü uzun eşyalar üretiyorlar.
yerli ürünlerde, arızalar yaşarsınız ancak yedek parça ve servis konusunda Arçelik Beko Vestel sizi üzmez.

tv, lg ya da samsung.

mobilyaya gelirsek, yerli markalarımız güzel ve sağlam ürünler çıkartıyor. Ikea kazık. Bellona, istikbal, yatak odasında yataş tavsiye ederim. ismini duymadığımız ancak işini layıkıyla yapan baya mobilya firması var. ucuz değiller. ergün mobilya, meltem genç odası, türkmen mobilya, vs..

kesin atamiyorsaniz şık kutu/sepetlere koyup onları da uygun bir rafa (açık raf da olabilir) yerleştirebilirsiniz. çekmece/dolap düzenleyici diye arayın, ikea’da çok güzel ürünler var.

www.reddit.com Buradan ilham alabilirsiniz.

Kutular, sepetler, düzenleyiciler +1
Hatta çekmece içlerine de bölmeli düzenleyiciler kullanırsanız çok güzel oluyor.

Banyoda lavabo altındaki derin çekmeceye şunlardan koydum: www.amazon.com.tr hijyen malzemeleri, diş fırçaları, ıslak mendil paketleri vs. Hepsinin kendi kutusu var. (Bu kutulardan buzdolabında da var, sebze meyve için kullanıyorum.)
Büyük bir dolabın içine IKEA kallax kutularından koydum, kumaşlar, boyalar, hobi malzemeleri gibi yer kaplayan ve dağınık gözüken şeyler kutuların içinde duruyor.
www.amazon.com.tr bu tip küçük düzenleyiciler ofis, takı, kozmetik vs düzenlemek için iyi oluyor.
www.trendyol.com İlaçlar buna benzer kapaklı bir kutuda, çekmecede duruyor.
Gibi :)

Notlarımı aldım arkadaslar

(bkz: marie kondo)

kondomarie yöntemi.

dönem dönem ben de şöyle bir bakınıp evde, çat çat atıyorum gözüme batanları. aslında ne kadar gereksiz ürün tuttuğunu fark ediyor insan. ek olarak aşırı keyif veren bir eylem.

ben vakti zamaninda actigim bir duyuruyu hatirladim ve guldum. minimalist yasamazsaniz ileride neler olabilir temali.
www.eksiduyuru.com

Hocam kutuya koy dolabın üstüne kaldır hem ayak altında olmaz hem için rahat olur

Onda da minimalist davranabilirsin, iki kutu al, birinin üstüne elektronik-kırtasiye yaz diğerine kıyafet yaz, o kutuları aşma, aşarsan içlerinden bir şeyleri feda et

bir ara evden her gün sayısını bir artırarak eşya çıkarma akımı vardı.
ilk gün kullanmadığınız bir eşya, ikinci gün iki, onuncu gün on eşya gibi. bir ay yapsanız 450'den fazla eşya elden çıkar.

marie kondo yöntemi ise bir gün içinde yapılıyor. kitabı da var, "sadeleşmek için derle topla rahatla".

elinizdeki sözleşmeyle ister hemen şimdi ister -ederse- iptal ettiği zaman gidip kendi adınıza açtırabilirsiniz tesisatları o çok büyük problem olmaz.

son 1 yıldır falan önce arabuluculuğa gidiyor bu davalar. orada söylersiniz yüksek zam talebi sonrası bu durum ortaya çıktı samimi olduğuna inanmıyorum diye. ev sahibi-kiracı davalarının hızlandırılması için bakanlık yazı falan yayınladı ama yine 1,5-2 senesi var en az sürecin. üstelik aynı muhitte başka evi olmaması gibi şartları sağlayamıyor ve ihtiyaca dair somut kanıtlar gösteremiyorlarsa uzar gider.

dava sürecinde bu konuda bilgili bir avukattan destek almanızı şiddetle tavsiye ederim. dilekçelere eklenecek veya unutulacak tek bir cümle sizi vezir de edebilir rezil de. o nüansları da avukatlar en iyi bilenler.

kaç yıllık kiracısınız?

arabulucuya gider önce dosya. o aşamada da anlaşamazsanız dava açılır. dava görülürken kiraya veren kişi gerçekten oğlunun o eve ihtiyacı olduğunu ispatlarsa tanıkla vs. mahkeme davayı kabul eder. siz de istinaf edersiniz. istinaftan gelene kadar oturursunuz. sonra ev bulup çıkarsınız.

Abonelikleri iptal ettirmesi suç olduğu için ettiremez.

Muhtemelen cikarilirsiniz ama süreç kısa değil. Yalnız mahkeme masrafları davayı kaybedince size yükleniyor mu buna bir bakın derim. Eğer evsahibi sadece sizi çıkarmak için bu yola başvurmuş ise yeni taşınma, depozito, mahkeme masrafları vs. analiz edip ev sahibi ile anlaşın size önerim. Çevrenizdeki daireler ne kadar kira veriyor ortalama olarak bunu da degerlendirin

Belki ilişkileri her zaman böyleydi ve böyle devam edecek. Birbirlerine çok düşkünlerdir. Bunu öğrenebilirsiniz. Her zaman böyle mi devam edecek en iyi kız arkadaşınız bilir? Bu konuyu konuşsanız garipsemez de normal bi konu. Sorun öğrenin.
Ben annemle haftada bi kere konuşuyorum ama ben de her zaman böyleydim. Herkesle böyleyim. Şimdi benimki sağlıklı yukarıdaki örnek sağlıksız diyemeyiz.

evli kadınların anneleriyle telefon konuşmaları yerli yabancı bir çok kaynakta ortak mizah konusu. normal olup olmaması duruma ve kişilere göre değişir. rahatsız olduğunuza göre size göre normal değil demektir o yüzden konuşmakta fayda var. evlenince değişmez çünkü.

Var öyle insanlar.
Bi arkadaşımın eşi var mesela. Sabah kahvaltıya oturana kadar üç defa araşır annesiyle.
20 yıllık falan evliler. İlk zamanlar sinirden saç baş yolardı arkadaşım. Şimdi kanıksamış.
Yalnız telefonlaşmayla kalmıyor durum. Yılın altı ayı da yatıya gelşyorlar.
Ona göre ayarla kendini.
Bu arada sır falan olmuyor tabi. Senin donunun rengi konusunda bile detaylı bilgi sahibi bir kaynanaya sahip oluyorsun.

ortalama olarak günde kaç kere arıyor ve arama başı veya günlük toplam ne kadar sürüyor bu aramalar?

@bobinhoo örneğin haftasonu sabah 10 da arıyor, gün içinde 3 gibi 4 gibi arıyor. kısaca aklına geldikçe arıyor. bazen 3 dakika bazen 15 dakika..

günde ortalama yarım saati geçmiyorsa ve asıl önemli olan kısım beraber yaptığınız bir aktivite sırasında kız arkadaşın uzun uzun konuşmuyorsa sıkıntı yaratacak bir durum yok bence.

soracağı bir şey olur, onu sorar kapatır normal bu ama siz beraberken kız arkadaşınız oturup gereksiz muhabbete giriyorsa anormal.

Saçmalık. Normal değil.
Oldu ki evliliğinizde bir sorun olursa kendi kızının aklını size karşı çelmeye yönelik hamleleri artacaktır.
Mesele, söylemek istemiyorum ama dışarıdan gelen bu tür uzun süreli etkiyle boşanmaya kadar varabilir.
Eş adayının annesine ileride evliliğinize dair her şeyi anlatabileceğini de bu kapsamda ele alın.

Çocuğunuz olursa, özellikle kitap okumaya alıştırın ki aile veya akrabalar arası tekrar eden gereksiz konuşmalara alışmasınlar.
Ayrıca gereksiz arkadaşlardan da uzak olmuş olurlar.

Evet bir insan annesine bağlı olabilir ama kemdi eşiyle olan yakınlığını da düşünerek arada hassas bir terazi kurmak zorunda.

Annesine bağlı değil, hastalık seviyesinde bağımlı ise sorun daha büyük.
Zamanında biriyle evlilik amaçlı telefonda görüşmüştüm bir tanıdık aracılığı ile.

Uzun konuşmadan sonra bana sorduğu soru kritik soru :
- evlendiğimizde nerede (il) çalışırsınız .
Ben de :
- ekmek neredeyse orada.
Ardından söylediği :
- annem babam burada onlardan ayrılamam.
Bu söyleyenin yaşı az da değildi.
Belli ki konfor alanından çıkmak istemiyordu.

Bir evlilikte erkeğin, anne babasına sürekli yakın olma isteğinde olan eşi varsa onların her an evliliğe müdahalesini de göz önünde bulundurması lazım.
Bu bakımdan eşlerin, dengeyi aile içinde saygı çerçevesinde sağlam kurabilmesi için benliklerinden biraz ödün vermesi lazım.

Evlilik, yatak odasından ibaret bir şey değildir.

Farklı şehirlerde oldukları için endişeli olabilir. İyi mi, her şey yolunda mı? diye. Aynı şehirde bile olsa endişelenir ki farklı şehirde olunca bu daha da çok olur. Ben de anne olsam sık sık kontrol ederdim çocuğumu.

Birisi ya da birileri musallat mı oldu, yolda yürürken yanından geçen bir ipsiz sapsız yumruk mu attı vs.

@rock n roll, 35 yaşında bir bireyden bahsediyoruz.

7 senelik evliyim, annesi bir gün sektirmez :) rahatsız olmuyorum açıkçası, hele ki çocuğum okuduktan sonra daha iyi anladım.

Eşim benim annemi de benden fazla arar

Bunun birey olmakla bir ilgisi yok ki. İsterse 100 yaşında olsun. Özellikle maalesef son zamanlarda her gün bir olay duyuyoruz ve o anne de bunu duyuyor ve endişeleniyor. Birey yine birey bunda bir değişiklik yok. Aynı şehirde bile olsa endiselenir farklı şehirde olunca korkusu katlanarak artar. Anne olsam sürekli ararım çocuğumu.

Türkiye'de yaşıyorsanız bu durumu sorgulamaya çok da hakkınız yok bence :) (hele ki şu dönemde)

Düşünüyorum da çocuğum olsa şu ülkede kafayı yerdim heralde.

Arar kısaca hal hatır eder. Çok önemli değilse daha geniş bir zamanda dönecegini söyleyip kapatabilir. Annesinin kızıyla kızın da annesiyle hergün görüşmesi anormal değil. Asıl anormal oran birbirinden habersiz ebeynler bence. Kız çocuk olmak zorunda değil. Anne hergün oğlunu da arayabilir ve bu bence son derece normal. Ülke koşullarına hiç girmiyorum bile.

Telefonda biribirini yeni tanımaya başlayan insanlar hariç kim günlük ve saatlerce konuşuyorsa arama mesafe koyuyorum, boş insana ayıracak ne vaktim var ne de kafam, bu durumda çok yakınlarım bile var.
boş boş konuşma ve dedikodu hariç hiç bir şey yapmıyorlar.

Hal hatır sormak için aranabilir de uzun uzun sohbet ediyorlarsa eja +1.
Olağanüstü bir gündem yoksa telefon sadece hızlı iletişim aracı benim gözümde.

kız arkadaşınızın gelen aramaları açmayarak her aramaya cevap verilmemesine, meşgul olabileceğine annesini alıştırması lazım.

bence de herkesin normali farklı. ben mesela ilk öğrencilik zamanlarımda çok konuşuyordum. arkadaşlarım abartma dediler. azalttım sonra. şu an 2 haftada 1 annem ararsa konuşuyoruz, o aramazsa ben zaten aramıyorum.

bi kuzenimle annesi günde 3 kez konuşuyolarmış (kız 32 annesi 50 küsür yaşında) annesi gidip birkaç ay evlerinde kalıyor her sene. benim annem yılda 1 hafta ya gelir ya gelmez.

sizinki eğer buluştuğunuz kısıtlı zamanda arayıp tüm buluşmayı baltalıyorsa normal bi şekilde söyleyebilirsiniz bence alınılacak bi şey değil. ama zaten 3 dk sürüp kapatıyosa sizin tolore etmeniz daha doğru olur.

Sevisiyor mu kızım acaba dur rahatsız edeyim kafasında birisi de olabilir, aman dikkat.

gayet normal bir durum, evliliğinizde de sorun olacağını sanmıyorum (sen sorun etmezsen) komik cevaplar var gerçekten, insanlar kafayı yemiş.

öyle biriyle evlenilmez. her hareketinizden haberdar olacak ve annesinin onayından geçecek. geçmezse doldurulacak falan, off. insan anlatırken bunalıyor.

normal bir durum değil.
içinde bulunduğumuz kötü zamanlarla filan ilgisi olduğunu düşünmüyorum. muhtemelen yıllardır bu şekilde devam ediyordur.

evlenince de değişeceğini sanmıyorum.

her gün aramasındaki asıl problem, evlendiğinizde önemli/önemsiz ikinizin arasında, hayatınızda olan her şey anne tarafından da bilinecektir. özel diye bir şey kalmayacaktır.

Maalesef bazı anneler sınırlarını bilmeyebiliyor evladı da aslında bunun bir istismar olduğunu genç yaşında anlamıyor ve evlat olarak bundan rahatsız olmuyor. Eğer bu konuşmalarda her şeyi eksiksiz annesine anlatiyorsa büyük problem bence. Siz evlilik yolunda ilerlesenizde evli değilsiniz bu yüzden bunu kendisine sormak saldırgan bir tutum gibi görünebilir ama netlikle bunu söylemenin bir yolunu bulmalı ve mantıklı argümanlar ile güven vermelisiniz

i.ebayimg.com

şu geldi ilk aklıma buradan bulabilir ya da yurtdışından getirebilirseniz çok komik ilginç bir hediye olur.

abduction light olarak aradım ben.

~uzaylı mı uzayla mı ilgisi olan diğer cevaplar beni şüpheye düşürdü :D

www.temu.com

bu tarz bir şey olabilir. güzel bir çerçeve ile.

www.trendyol.com

hediye gelmişti, çok beğendik şahane bir şey. tabii bunun yıldızları rastgele bi desenle serpmişler, gerçek yıldız haritası içereni olsa çok daha güzel olurdu, planetaryum tadında. ama bu hali bile çok güzel.

www.amazon.com.tr
Otostopçunun Galaksi Rehberi - 5 Kitap (Ciltli)

Türlü
Orman kebabı
Taze fasulye - etli
Kabak dolması veya kıymalı kabak yemeği
Erişteli yeşil mercimek yemeği
En pratiği fırında sebzeli balık
Kış için ideal tarhana çorbası
Kuru fasulye

fırın sebze (patates, soğan, havuç, kabak, brokoli vs) üstüne baharatlı yoğurt

bizim sistemimiz söyle mesela ve planlamayi baya rahatlatiyor: her hafta birer tane baklagil, et/tavuk/balik ve sebze yemegi belirliyoruz, her birini iki gün yetecek kadar pisirerek sadece üc kez yemek yaparak alti günü planliyoruz. bir gün de disardan yeme oluyor genelde. salata + yogurt da yemegine göre oluyor tabii.

kategorilerdeki yemekler de genelde bunlar:

bakliyat + pilav/eriste/bulgur:

-kuru fasülye
-barbunya
-etli nohut
-bezelye
-mercimek

et/tavuk/balik + karbonhidrat + salata

-köfte
-et sote
-tavuk sote
-tavuk schnitzel/izgara
-somon
-et kavurma
-etli dolma
-lazanya


sebze yemekleri:

-ispanak
-taze fasülye
-pirasa
-kabak yemegi
-türlü
-...

sporcular ne yapıyorsa benzerini yapmaya çalışıyorum. ismi farklı gözüken yemekler sonuç olarak makro ve mikro besinler içeriyor, önemli olan bu besinleri ve yeterli kaloriyi almak. gerisi keyif işi.

eğer birilerine yemek yapmıyorsam kendim için sadece bunları yiyorum:

kahvaltı:
yumurta, yeşillik veya salata, bir miktar çerez

ara öğün (bazen):
yoğurt, yulaf, protein bar vs.

akşam:
kıyma kavurma/tavuk (sote, haşlama, ızgara, fırın)/balık bu üç seçenekten biri + herhangi bir sebze yemeği veya salata.

yatış:
protein shake

bu sayede ne yapsam diye hiç düşünmüyorum ve vücudum hayalimdeki şekline yaklaşmaya başladı.

Doğuştan beyaz yakalı, genlerinde zerre girişimcilik olmayan bir insan olarak eğer yapabiliyorsam kendi alanımda, corporate bir iş bulmaya çalışırdım. Direkt yapamıyorsam upskill imkanlarını zorlardım ilgili ve yetenekli olduğum alanlara göre; bir eğitim programı, sertifika vb. gibi şeyler üzerinden.

Günübirlik işlere bel bağlamak beni gererdi; Uber sürmek, paket teslimatı yapmak vb. gelirinden bağımsız orta vadede yapılacak şeyler değil. Bunlar yerine muhtemelen az da olsa bir meslek öğrenebileceğim, belli bir network yapabileceğim işler kovalardım.

1,5 yıldır orada yaşayıp ingilizceyi über seviyede bilmiyor olmak büyük ayıp, yapacağın ilk iş o olsun. Gerçekten iyi bir üniversite bitirip bilmiyor olmak tuhafken bir de yerine gidip öğrenememek nasıl iş ben anlamadım. Kalıcı, kurumsal bir iş için bunu halletmen lazım.

ben cok maceraci ve ticaretci/girisimci biri degilim, kisisel olarak universite okurdum sanirim. ya hepten yeni lisans veya yuksek lisans. bulundugum eyalette harci uygun devlet universitelerine bakardim. legalsen ogrenim kredisi cikacaktir sanirim (?) detaylarini bilmiyorum elbette.

bu 1.5 senelik uzun sure icinde hic beyaz yaka islere basvurdun mu mevcuk kalifikasyonlarinla? bu konuda bilgi yok.

ayda kenara 1.5K atmak 18 yasinda work and travel yapan ogrenciysen tatmin eder bence, yoksa gec onu.

Ticaret abi.
Tezek bile alıp satabilirsin. Amerika bu konuda hakikaten fırsatlar ülkesi. Türkiye'den bir sürü adam var oraya ihracat yapan, amcaoğlum bile mobilya ihraç etmeye karar vermiş Amerika'ya.
Hem maaşlı değil kendi işin olur hem de maddi olarak seni çok yüceltir.
E-ticaret bile olur. Türkiye'den kuru gıda getirtip satsan da olur.

amerika'dayim ayni yaslardayiz. beyaz yaka bir ise girip calisirdim. zaten oyle yapiyorum.

oyle ivir zivir islerde surunmeye gerek yok. iyi bir kariyere baslasan 50 yasinda emekli olabilirsin. en basit ama garanti yol.

Ustalar artık heryerde min. 1000 TL alıyor zaten o yüzden tamir edilecek şeyi önce youtube dan tamir videolari izleyerek tamir etme yolunu seçmek bütçe açısından daha mantıklı, mesela ben yıllardır ustaya vereceğim paraya o işin aletini alır takım çantama eklerim diye diye her türlü tamir alet edevatını edindim işe çıkıyorum desem çıkarım o derece

Malzeme kullanmadıysa çok almış. Yarısı bile çok hatta.

Gömme rezervuar ise ve tüm iç takım değiştiyse ucuz bile denebilir.
Biraz daha bilgi lazım bize.

Normal sifon ve sadece şamandıra-conta değiştiyse 800-900 lira normal bir ücret olur. En düşüğü 600 lira olur.

Ben samandirayi kendim degistirdim. Cok basit is. Cok almis evet

Varlık ve Zaman

"Da-sein" şeklinde değil de "Dasein" diye arayın. Yüksek ihimal "varlık ve zaman" kitabından. Almanca varsa direkt "sein und zeit" kitabını indirip "dasein" kelimelerinin geçtiği yerlerden bu bölümü bulabilirsiniz.

kitap zaten paylaşılmış, orijinali,

"Jeder ist der Andere und Keiner er selbst. Das Man, mit dem
sich die Frage nach dem Wer des alltäglichen Daseins beantwortet, ist das Niemand, dem alles Dasein im Untereinandersein sich
je schon ausgeliefert hat."

taradajko.org

şurada 128'inci sayfada bulabilirsiniz (pdf değil kağıtta yazan sayfa, pdf'te 141)

ben gelenleri küçük ayasofya taraflarına götürüyorum. sultanahmette edebiyat kıraathanesinde tatlı yediriyorum.
süleymaniye camisinin ordan yokuş aşağı ara sokaklardan eminönüne indiriyorum.

onun dışında taksimde jadore'da oh la la tatlısı yediriyorum. bunlar dışında beykoza gidilebilir balık yemeye. büyükadaya gidilebilir balık yemeye.

beykoz barobahçeye gidilebilir kanlıca çengelköy yapılabilr.

konudan tamamen bağımsız benim başlığı mardin diye okumam ve mardinde yaşayan biri ile real dortmund maç biletinin alakasını düşünmeye çalışmam :) gerçekten sabah sersemliği çok manyak bişey yaa.

abdnsnnf mardin bu maca 2 otobus kaldiriyomus.

Gelen elektrikçiye bu durumu anlatın ona göre kaçak vs arasın sigortanın attığı yere göre sorunu belirleyecektir eski binalarda genelde 16 amperlik sigortalar kullanılmış oluyor ama artık çok fazla elektronik cihaz olduğu için evlerde min 25lik sigorta gerektiriyor sizin durumda da muhtemelen ortak hatta kullandığınız cihaz sayısı fazlalasinca sigorta arıyor cihaz kullanımı düşük olduğunda denediğinizdeyse çalışıyor

burada şöyle bir durum var elektrik tesisatı dairelere nasıl bölündü?

devamında da hattın trifaze veya monofaze olmasına göre senaryolar değişir. ama aynı anda iki dairede sigorta açıyorsa trifaze kullanıcılarda fazda oluşan bir problem bunu yapabilir, monofaze ise panodan sonra dairelere giden linye aynı ise linyede bulunan cihazlar kontrol edilmelidir.

nihayetinde sigortayı açan şey fazla amper değerinin aşılmış olmasıdır. ancak elektrik gittiğinde ısıtmanın da olmadığını söylüyorsunuz, bu durumda kombinin de sigortasının açması gerekir, ev boş ise kombinin sigortasını kim açıyor?

bu arada bir sonraki olayda durumu videoya çekip ev sahibine iletebilirsiniz :)

ofiste aynı makineyi kullanıyoruz. almanız gereken espresso çekirdek.
www.kahvedunyasi.com

bundan çok memnunuz. 2 tür kahve var arabika ve robusta. arabika kaliteli olanı.

evde 2021’den beri aynı makineyi kullanıyoruz.

www.tchibo.com.tr

biz ilk günden beri bu kahveyi alıyoruz her gelen de baya beğeniyor kahveyi.

sütlü kahveler için şu kahveyi önerdiler ama biz kahve tadını alamadık bu kahvede

www.tchibo.com.tr

Bence tchibo

Segafredo INTERMEZZO

Farklılaşma karının sebebi hepsinin orijinalinin kendine mahsus sazlar olmaları. Bu saydıklarının ortak noktası elektronik teçhizata göre yapılmış olmaları.

Telli sazların elektro halleri genellikle tellerin titresimlerini bir manyetik vasıtası ile elektrik sinyallere çeviriyor.

Şekil tamamen calim amacı ile ilintili.

Eğer bu enstrümanı her zaman bir amplifikatöre bağlayıp calmayacaksaniz (yani çıplak bir yere baglamadan akustik olarak da calacaksaniz) elektro bağlamalar gibi Normali ile arasında fark olmayan biçimlerde olur, olabilir.

(Bu sekilde olan elektro gitarlar da var jazz kasa seklinde)

Eger enstrümanı sadece amplifikatöre bağlayıp calacaksaniz ona göre elektro keman lar udlar gibi boş kasa şeklinde olabilir.

Yalniz elektro gitar gibi (akustik gitardan daha yoğun ve fazla ağaç kullanılarak uretilmis) enstrümanlarda daha fazla sustain (sesin uzamasi - daha fazla agac ile teller daha fazla rezonansa girecektir- ) ve dolgun ton elde etmek amacıyla çok daha dolgun kalın kurutulmuş ağaç parçaları ile üretilir.

Bence olur, ama ne gerek var, eve iş getirmek gibi yatağa efkâr getirmek olur bu. Uyku kaliten düştükçe düşer, marsaf ettiğinle kalırsın gibi geliyor. Sen bilirsin.

Öpüyorum.
MD

Uzun vadede ense ağrısı yapacaktır.

Perdesiz olur da, sürekli sırt üstü yatarak bişi izlemek konforlu olmaz. başı aşağı yukarı hareket ettirmek zor çünkü yatarken.
Yan duvarlarda boşluk varsa orası daha mantıklı. Sabitleme işi problem olabilir mi bakmak lazım.

Bende Xiaomi laser 150 var, yakın mesafe projeksiyonu, 2019dan beri kullanıyorum. Bütçe problemi yoksa tavsiye ederim.

Projeksiyon o kadar da rahat bir şey değil ve onun saçtığı ışık özellikle yatma zamanında çok rahatsız edici olabilir.
İmza: 1 ay evvel bu hayallerle projeksiyon almış ancak sadece spor yaparken kullanan ben.

Belki:
m.facebook.com

10.kattayım. Balkonlara file yaptırdık. Pencerelere de çocuk kilidi taktık, Allah korusun ben de korkarım, yine de balkona filan tek çıkarmamak lazım.

pencere ve balkon kapılarına çocuk kilidi. pencereyi efil efil açamıyorsun ama güvenli işte.

Pencerenin açılan kısımlarına alüminyum korkuluk. Balkona da yüksek korkuluk.

Focus / corolla

mokka tırt bir araba, baştan ele.
egea'dan aldığımı devam ettireyim diyorsan corolla. bana kalırsa bir özelliği olmayan araçlar bunlar focus'la beraber. değişiklik için ben puma veya kamiq derdim.

Ford puma

yani liste biraz karışık. sedan mı istiyosunuz, suv mu, hatchback mi. focusla mokkanın ya da pumanın kıyaslanacak bir tarafı yok, bambaşka arabalar. ihtiyacınız ve zevkinize göre seçin, çok da şeyetmeyin.

Focus

Citroën c4x egea kadar geniş ve daha donanımlı bir araç.

378 KCAL çok çok az. Dün 3731 kalori yakmışım 24 000 adım ile. Kilo verme hedefim de yok. 184 e 73 kg ım

Belli ki hareketsizsin.

Ben sana çok az kişinin bildiği bir sır vereyim de moralin düzelsin: Sistem sadece vücut sıcaklığını 37 derece çevresine sabitlemek için 1200 kalorilik bir enerji harcar, senin tüm gün harcadığın enerjinin yanında ne kadar fazla öyle değil mi? Onun dışında diğer sistemlerin (dolaşım solunum beyin vs) çalışması için ortalama 400-500 kalorilik enerji ihtiyacı olur, sistemde enerjinin çoğu buralara gider. Diyet için total kalori hesaplanırken de senin günlük aktivitelerin için 300-400 kalorilik bir enerji ihtiyacının gerekli olduğu hesaplanır çünkü ağır bir fiziksel iş yapmıyorsan sistem çok az enerji harcar, yani senin günlük harcadığın enerjinin aslında çok bir önemi yok, kilo verme sürecinde önemli olan toplam enerjiden kalori açığı bırakmak, kilo verdikçe de kalori ihtiyacı azalır, o nedenle toplam kalori miktarını ara ara güncellemek gerekir, bu işler de hep hesap kitap işi ne yazık ki, özellikle nispeten düşük kilolarda bu hesaplamalar daha önemli.

@ferenc, Valla ben iphone'un yalancısıyım, bana öyle diyor. Sırtımda en az 6-7 kilo malzeme ile 15000 adım atmışım, Sağlık uygulamasında bunun karşılığı 378 kcal görünüyor :(

@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Çok teşekkür ederim cevabınız için. Ama şu an kalori açığı bırakmak demek yediğimden gerçekten kısmak demek çünkü bir tek öğle yemeğini normal bir yemek yedim? Sıfır ekmek, sıfır tatlı.

Sabah: 1 haşlanmış yumurta, 4-5 zeytin, 2 salatalık, 1 domates, 3-4 çiğ kaju.
Arada bir elma yedim.
Öğlen: 3 tane kadınbudu köfte.
Akşam: 1 haşlanmış yumurta (sabahtan kalmış), 1 domates, birkaç zeytin daha, bir domates ve bir elma daha.

Bu haliyle bile 1200 kalori oldu. Ekside kalmak için başka bir şey yemedim ama düzgün beslenmedim ki :( Vücudum bana, çok bile yedin mi diyor :(

Hocam sorunun çözümü genelde yanlış yerde arıyorsunuz sizin probleminiz zaten düşük kalori almak bu tabloda. Bak yukarıda ne dedim? Sistem sırf vücut sıcaklığını sabit tutmak için 1200 kalori harcıyor, diğer sistemlerin çalışması için de 400-500 kalori harcıyor, bu kaloriler nereden harcanıyor? Normalde senin dışarıdan verdiğin kaloriler bu işler için kullanılıyor ama sen dışarıdan yeteri kadar kalori vermediğinde ne oluyor? Sistem dramatik seviyede düşük kaloriler geldiği için yağ yakımı gibi işleri minimuma çekip sadece hayatta kalmasını gerektirecek işlerin yürümesi için kalori harcıyor, bunlar için de biraz senin verdiğin kalorileri biraz da vücut yağlarını kullanıyor ama en düşük seviyede kullanıyor.

Bu örneği burada çok verdim ama yine vereyim: Dünya'ya bir göktaşı çarptığını ve tüm gıda kaynaklarının tükendiğini, elinde sadece 1 kiloluk yemek kaldığını ve 6 ay bununla idare etmen gerektiğini düşün. Bu 1 kiloluk yemeği anında yer misin yoksa küçük küçük 6 ay idare edecek şekilde mi yersin? İdare edersin değil mi? Vücut yağlarını da böyle düşün o bir rezerv kaynak ve tek görevi seni yoklukta hayatta tutmak, sen çok düşük kalori alırsan çok az yağ kaybı yaşarsın; kalorileri düzgün hesaplayıp ona göre beslenirsen daha çok yağ kaybı yaşarsın.

Bunun için internette kalori hesaplayıcılar var onları kullabilirsin. Misal bugün yağ kaybı için kalori alımını hesaplasan en az 1700-1800 kalori falan çıkar alman gereken kalori miktarı, sen bazal metabolizmanın da altında kalori alıyorsun, o nedenle de rezerv kaynaktan kayıp yaşamıyorsun ya da çok düşük yaşıyorsun, senin sorunun ekstra düşük kalori almak, ben diyet yapacağım zaman neredeyse 3000 kaloriden başlıyorum.

Bu yazdığınız şeylerin 1200 kalori olması imkansız. Ancak 400 gr falan kadınbudu yerseniz olur galiba ki sanmıyorum o kadar yediginizi.

Uygulamaların kalori hesaplarına bakmayin. Bunlarin fazla yazdığı ya da metabolizmanın durduğu yerde yaktigi kaloriyi hesaplandığı falan çok söylendi. Siz bazal metabolizmanızın bir tık altında yemelisiniz. Yürümeniz vs size ek olur ancak.

Malesef, esim de 45 kilo insan olarak, kısa boylu ve az kilolu kişilerin kilo vermesi daha zor çünkü kalori miktarı düşüyor.

Tdeecalculator ile hesapladım;
Bazal metabolizma (yani hiçbir şey yapmasaniz yakilacak) 1495 kalori çıkıyor.
Kısacası çok hareketli değilseniz (Masabasi is) en az 1300 kalori almanız lazım.
Günlük hareket ediyorsaniz en kötü bazal almaniz lazım. Iphone vs guvenip 300 kalori fazla alirsaniz tahminen kilo veremezsiniz (biz de Dustuk bu hatalara)

@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Siz bazal metabolizmamın üstünde yememi söylemişsiniz, @logistic altında yememi :( İkiniz de mantıklı diyorsunuz da ne yapacağım ben??

Sen zaten bazal metabolizmanın altında besleniyorsun ve kilo veremediğini söylüyorsun değil mi? :)

@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Evet :( Bence ben az yiyorum ama kilo veremedikçe yeme algım değişti. Yediğim de mi çok, demek ki vücuduma yetiyor aldığı kalori diye düşünmeye başladım işte arkadaşlar öğle arasında şnitzelleri gömerken. :( Sizin hesabınıza göre 1700-1800 kalori civarı mı almam gerekiyor? Verdiğim kiloyu da geri almayayım sonra ya :(

Total kalori hesaplanırken iki araç vardır TDEE ve BMR. TDEE Toplam Günlük Enerji Harcaması'nı BMR de Bazal Metabolizma Hızı'nı belirler, total kalori hesaplanırken BMR ile TDEE aarsında kalori alırsın, TDEE üstüne çıkarsan kilo alırsın TDEE kadar kalori alırsan kilonu korursun TDEE miktarından açık verirsen kilo verirsin, BMR senin müdahale edeceğin senin ayarlayacağın ya da manipüle edeceğin bir faktör değil o sistemin kendi yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek için ihtiyacı olan kalori miktarıdır, eğer onun altına düşersen yağ kaybı yaşamazsın, nedenlerini yukarıda anlattım.

Hayır ben sana 1700-1800 kalori al demiyorum bu senin kendi fiziksel özelliklerine ve günlük aktivite değerlerine göre bulman gereken bir miktar, internette Günlük Kalori İhtiyacı Hesaplama diye arat sana bununla ilgili hesaplama araçları çıkartır, oraya girip hesapla, sana ne kadar kaloriye ihtiyacın var gösterir.

Siz çok az yiyorsunuz sorun orada.

Şöyle ki benim de kalecinin de bmr yüksek çıkar. Misal benim 2100. Ben 100 kalorilik bir açık bırakırsam bmr'dan ben bmr'in 95ini alıyor olurum.

Sizin yemek listenizi hesapladigimda ben max 1000 kalori bulurum ki yediğiniz kadinbudu ne kadar gr bilmiyorum. 1000 olsa 1450 bmr desek siz yüzde 68 bmr kalorisi aldiniz. Ki 100 kalori az almis olsaniz yüzde 94 olacaktı. Aradaki farkı görüyorsunuz. Yani bmrdan 100-150 kalori az yemek kişiye ciddi bir sorun yaratmaz. Ama 500 kalori altı özellikle sizin gibi az bmrda sorun çıkarır.

Bir de bu işler deneme yanilma işi. Ben açıkçası bmr üstü yemem. Çünkü spor vs yaparken bazen abartabilirim. Bundan garanti olarak bmr-200 kalori vs yapıyorum plani. Ve böyle kilo vermiyorum hep. Ne zaman üstü yapsam alıyorum.

Ama ben açık konuşayım; 1800 kalori alirsaniz kilo vereceginizi sanmıyorum. Ha ama bugünkü yemek gibi hesaplarsaniz 1800 kalori derken 1500 aliyor da olabilirsiniz:)

@logistics, tdee hesaplamasını ben de yaptım ve cutting senaryosunda şöyle diyor:

Basal Metabolic Rate 1,334 calories per day
Sedentary 1,601 calories per day
Light Exercise 1,834 calories per day

Bence ben bugün light exercise geçirmiş olabilirim 15 bin adımla.

Siz ve Kaleci farklı şeyler söylüyorsunuz bana ya da bu saatte ben artık anlayamıyorum :D Basitçe biriniz en az 1800 kalori almalısın diyor, diğeriniz o kadar alırsan veremezsin diyor.

Zig zag diyetler vs var ya da arada fazla kalori alınan yöntemler.

Yoksa vücut kıtlık moduna geçiyor.

Weight loss plateu diye de araştırabilirsiniz

Bmr vücut hiç bir şey yapmazken yakılan kalori. 15bin adım atmasanız bile günlük işlerde de kalori yakımı oluyor. 1300 mantıklı gibi sizin için.

Bence de o yedikleriniz 1200 etmez

Sedentary den 200 düşün, ben öyle yapıyordum

Ben sana 1800 kalori al demiyorum, az önce de söyledim, ben sana TDEE ile BMR arasında TDEE miktarına en yakın şekilde kalori açığı vererek kalori al, BMR altına düşme diyorum. Sen hem düşük kalori alıyorsun hem de fiziksel aktiviteni yüksek tutmaya çalışıyorsun, bu yağ kaybı için olumlu bir hareket değil, herkesin yaptığı en büyük yanlış açıkçası.

Bunun çok kolay yöntemi var; hesaplayin ve o kaloriyi alin. Bir iki hafta içinde kilo veremezseniz bir tık daha düşürün. Bir noktada bulacaksiniz.

Benim açıkçası tdee yerine bmr üzerinden hesaplama sebebim tdee'lerin fazla hesapladigini düşünmem. Bu yüzden bmr üzerinden yaparım ve hiç sorun yaşamadım.

Amma lakin Her diyet her bünyede olmaz. Ben iyiyken başkası kötü olabilir. Misal low carb diyet bana cehennemken başkası çok mutludur. Sıfır şekerde de çok kötü olurum. Ondan aslında herkese uyan bir cevabi yok dünyada.

Ama sizin mevcut sorununuz benim görüşüme göre bmr alti almaniz değil bmr cooook altında almaniz ve yemek hesaplamanizin doğru olmamasi. Daha fazla yiyebilirsiniz.

Bir de kaleci dediği gibi; çok hareketliyseniz ona göre alın. Ben spor yapsam da daha çok güç antrenmanı olduğu için öyle çok kalori yakan şeyler yapmıyorum. Siz gerçekten yapıyorsaniz ona göre ekstra almaniz gerekecektir.

Herkese çok teşekkür ederim gece gece çilemi çektiğiniz için. Biraz daha kalori arttırarak deneyeceğim bakalım :)

Dünya ikiye ayrılır bir türlü kilo verme aşamasına geçemeyen overweight kilodakiler ve bir türlü o dirençli kiloları veremeyen skinnyler aramıza hoşgeldin sffgdg. Şaka bir yana yani şu mantıkla düşün vücut kitlen düştükçe sonsuza kadar aynı hızda kilo verme olayı hayatta kalma mekanizması olarak bizi koruyan bir şey, vücut ''bu hızla gidersen bütün hücreler gidiyor 1 seneyi görmezsin ben sistemi kısıyorum" diyor yani hayatta kalmak için kendini düşük güç moduna sokuyor. İşte bu aşamada BENCE sadece kalori hesabı yaparak sonucu çok yavaş görürsün çünkü 1 kilo için bile 2-3 ay sabretmek gerekiyor ki o da insanoğlu için zor bir süreç malum. Bu aşamada normalden farklı yapacağın her türlü yeni egzersiz rutini, bazı günler öğün saatlerini değiştirmek (erken yiyip akşam geç saatte yememek), gerekirse If işe yaramazsa sık beslenmek hatta carb cycling bile kendinde işe yarayan şeyleri keşfedeceksin. Neticede calorie in calorie out evet ama metabolizmayı hızlandırmak için son aşamada bu tarz ufak değişiklikler ile oynamak hormonal açıdan işe yarıyor aksi takdirde stres düzeyi artıp kortizol seviyen artınca yine kilo veremeyebilirsin. Bir de 1 kilo versen bile vücudun ona adapte olması da yine 1 ay filan sürer, bazı günler iştahın artacak vücut o kiloyu geri almak isteyecek filan dalgalı bir süreç bu yüzden zayıfların büyük oranda yağdan stabil ve sağlıklı kilo vermesi çok daha sabır, disiplin ve istikrar istiyor.

ozan döviz şu aralar en iyisi bence. Altınkaynak çok güvenilirdir ama bir tık pahalı. Yine de Altınkaynak kızılay ve ozan döviz ulus karşılaştırması yapılıp ucuz olandan alınabilir.

Ptt doğru demiş. Bir iki güne muhtemelen ptt'den sms alırsın ve orada takip linki paylaşırlar.

Aliexpress'in gönderileri tam takip ve yarım takip kodlu olarak ikiye ayrılıyor. Yarım takip kodlu çok kaba bi şekilde gösterirken tam takip (burası çokomel) ülkeye girdikten sonra adam akıllı takip ediliyordu. İsimleri tam yarım değil de tabii tanıma oturuyorlar ama.

DSP uygulamaları içerisinden Dolby ses efekti verenlere bir bakın.

PC için kolay telefondan nasıl olur bilmiyorum.

Çok yanlış yoldasınız diyerek başlayayım :D

Bütçe dostu bir çözüm:
En basitinden gözde bir eski Pioneer, Jbl, Sansui, Sony çift pasif kabin peşine düşüp Fosi Audio'nun bir amfisini alarak da çözebilirsiniz. Fosi'nin usb'li dac'ı olan modelleri de var direkt telefon ya da bilgisayara usb üzerinden bağlanarak kullanılan, düz analog input modelleri de var tabii.

Ya da bir çift 5" üzeri aktif hoparlör alarak da başlayabilirsiniz.

Stüdyo monitörleri fena değil bu işler için, normal şartlar altında stüdyo monitörlerinin dümdüz bir frekans cevabı olması beklenir (müzik dinlemek için çok uygun değil bu durum) ama genellikle öyle olmaz, giriş modeli ürünler müzik dinlemeye uygun makyajlı ses verirler.

Mackie, Presonus, M-Audio, Alesis, Tascam görece daha ucuz olur çift modelleri bile vardır (hatta bluetooth'lu modeller bile var)

Bu arkadaşların bütçenize uyan bir modeli varsa o da tek hamlede sıfır ürün olarak çözebilir mevzuyu.

kaynağın kalitesini arttırmak istiyorsanız Tidal ya da Qobuz üyeliği satın alıp ordan dinleyebilirsiniz. (özellikle qobuz sıkıştırmasız müzik iddiasında ve diğerlerine göre bariz iyi. iki servis de ülkemizde yok ama bir şekilde alınabiliyorlar)

Sesi bluetooth üzerinden göndermek olmaz wiim pro tarzı bir stream cihazı alabilirsiniz ama gel gelelim finalde hoparlörünüz kadar güçlüsünüz. orda da maddiyat devreye giriyor.

hedep'in dediği gibi ya pasif hoparlör + amfi ya da aktif hoparlör bakacaksınız bütcenize göre.

ses işi deli işi valla. 2 aydır hoparlör bakıyorum. (kef lsx ii kullananlar eqlesin :D

Ben ilginç bir şey sorayım ama buradan da cevap isterim.

Panoramik diş röntgeninde tespit edilmiş, tamamen yan yatmış, dışardan görüntü ve rahatsızlık vermeyen bir 20 yaş dişi var.

Herhangi bir sinire bası vs. bir sebepten tinnitusa sebebiyet verme ihtimali var mısır?

Diş eti konusundaki gelişmeler olabilir

@ Mirket, geldiğinde sorayım ama milyonda bir ihtimalle olabilecek şeyleri değil de daha herkesi ilgilendirebilecek şeyler olursa daha iyi olur. Ama böyle bir şey teoride mümkün olsa bile pratikte hiç karşılaşmamış olabilir. Eğer bu tarz bir vaka varsa araya sırf ilginç diye serpiştirebiliriz.

kola gazoz falan gercekten ne kadar zarali, hic mi icmemek lazim, sekersizi dahi zararli mi, maden suyu falan da mi zararli, peki ya uludag limonata tarzi seyler, vs vs.

aklıma geleneler;
kaplamaların farkları (kron/zirkon etc)
diş beyazlatma uygulaması işe yarar mı, kalıcı mı
diş ipi kullanımı
diş taşı temizliği gerekli mi
listerine gibi ağız gargaraları işe yarar mı
diş macunu gerçekten fark eder mi
şarjlı fırça mı mekanik fırçalama mı
implant diş çekilir çekilmez yapılmalı mı beklenmeli mi
implant vs köprü

diş-çene kistlerinden bahsede bilir. başıma geldi iki dişim çekilmek zorunda kaldı. kemiği eritmiş sinire yapışmış hemde hiç bir belirti bile vermeden. zor bir operasyon geçirmeme sebep oldu. o zaman kadar duymamıştım.
diş fırçalama şekilleri
diş ipi ve arayüz fırçası kullanımı
şarjlı ve manuel fırça avantaj veya dezavantajları
ağız duşu ne kadar gerekli
diş beyazlatma
diş eti çekilmeleri
tam soru olmadı ama en azından konu başlıkları olarak olabilir.

Kemik erimesi, diş tozu.

kaplama yaptıran insanlarda birleşim yerlerindeki diş etleri neden siyahlaşıyor?

Diş fırçalemak orucu bo... pardon pardon :))
Diş eti kanaması,
Diş eti çekilmesi,
Ağız hijyeni genel prensipler

Disim kirildi, hayatimi etkilemiyor, tedavi ettirmesem olur mu?
Dis fircalarinda direk piyasa mali ile kaliteli/daha dogal gibi duran markalar arasinda fark var mi?

soru olarak değil de; 'google trends'ten o hafta ya da ay arama hacmi artmış terimlerle ilgili video yapabilirsiniz.

Lütfen diş ipi kullanamıyorsanız üzülmeyin dünyanın sonu değil temalı bir video çeker misin, kullanamıyorum da.

Diş sıkanların botoks yaptırması caiz midir yoksa plakta ısrar mı edilmeli?

Cok tesekkurler herkese, temize geçiyorum, ileride daha detayli cevaplandiginda bilgi gecerim tekrar.

@ Mirket, Olabilir ama net bir tanı icin kulak burun bogaz ve nöroloji ile birlikte bakmak gerekir diyor.

@hot potato, şekerli ve asidik olanlar zararli, sade maden suyundan bir sey olmaz diyor.

@mbond, cok kucuk ise idare edilebilir ama yaptirmak lazim diyor. Derinligine de bagliymis ama hassasiyet yapabilir, çürümeye daha elverisli olur ve daha fazla kirilma ihtimali artar diyor.

Ne cok yumusak ne cok sert olsun, fircalayin da nasil ve neyle fircalarsaniz fircalayin diyor shshd sıkıldı sanırım cabucak.

@nuisance2, buna ben cevap vereyim, caizdir tabii ki yapiyorlar. Ama vakaya ve sıkma derecesine bağlı oluyor ne yapacaklari.

***kamu spotu***

Kondom şart!!!

***Kamu spotu***

Türk erkekleri için önüne gelenle yatmak bir marifet. Kadınlarımız da ons ilişkilerde biz kondomsuz sevişiyoruz, diğer türlü partnerimi hissedemiyorum diyecek kadar cahil. DÜnyanın hiçbir yerinde ons ilişkide prezervatifsiz sevişen birinin övüldüğünü duymadım.

Arkadaşım a HPV var mesela. Kondomsuz ons takılıyor.

Şüpheli ilişki nedir bu arada? Escort mu?

@kahvedeau Sosyal medyadan tanıştığım geçmişi hakkında hiç bilgi sahibi olmadığım biriydi. 2 ay sonra ayrılmıştık.

welcome to the real world

hocam hic/aids/hpv falan cok fazla olan bırsey ozellıkle ıstanbuldan bahsedıyorum.

eskiden genclıgımde mesela hamama gıderdım orda boyle sex ıslerı donerdı ben kondom kullanırdım ve ınsanlar bana sakız mı cıgneyeceksın o nedır falan dıyorlardı. cogu kısı korunmuyor yani.

uzucu haberı verıyorum kondom sadece bu hastalıklara %100 koruma saglamıyor.

cozum ıstıyorsanız soyle soyleyebılırım, yattıgın kısının gorustugu baska kısıler olmaması lazım. tabı adamın karısı bıle olsa aldatabılıyor ama dedıgım gıbı cıftler 3. sahıslarla takılmaması lazım baska caresı yok malesef

birde yurtdısında saunalara gorevlıler gelıp cınsel hastalıklarla ılgılı egıtım verıyorlar. ınanmazsın jakuzıde takılıyoruz devlet gorevlendırmıs adam gelıp bıze hastalık nasıl bulasır anlatıyordu. TR de kondoma falım sakızı mı dıyen var ben karsılastım. sonumuz hayrola

a$ilanmadan guvenmeyin hicbir seye. ne kendinize ne baskasina

sadece tanimadigimiz kisilerden sakinmak yetmez. zira bu hastalik vücuduna girdikten sonra uzun yillar belirti vermedigi icin az sayida partnere ragmen elden ele bulasabiliyor. disciden de bulasabilir. sapigin biri hiv cikmanin verdigi manyaklikla yürüyen merdivende yanimizda gecerken ignesini bize batirabilir.

test yaptirmak + gerekli durumlarda prep hapi kullanmak + condom önemli.

@Zetnikov

"cozum ıstıyorsanız soyle soyleyebılırım, yattıgın kısının gorustugu baska kısıler olmaması lazım. tabı adamın karısı bıle olsa aldatabılıyor ama dedıgım gıbı cıftler 3. sahıslarla takılmaması lazım baska caresı yok malesef"

Bu dediğinin sağlıklı toplumlarda kesinlikle olmaması lazım, bunun için de erkeklerin ayrı kadınların ayrı titiz, yani aslında ahlaklı davranmaları gerekiyor.

Ama bakıyorsun Ekşi Sözlük'te kadınlar hakkında küfürsüz konuşan sayısı küfürlü konuşanların 10'a 1'inden az. Ne kadınlar insan olarak görülüyor ne seks değerli bulunuyor.

17 yaş büyük biriyle sevgiliydik, adamın göğsünde kırmızı benekler görmüştüm çok sayıda, bazıları kanamış yara olmuş... Çok korktum, kan tahlili istedim ne oluyor diye. Bunu istedim diye demediğini bırakmayıp ayrıldı. Sevgi dediğin bu kadar işte, verdiği değer bu kadar.

Kadına böyle davranıldığı sürece kadınların karakter ve psikolojik değeri yükseklerde kalır mı sence?

Kadınların cadalozluğu meselesi de ayrı. Ama kondom taktıramadığın heriften değer beklenmez, onu demeye çalışıyorum.

Ayrıca @ala09

Aşıya da güvenmeyin, fabrikasyon seri üretim mal değilsiniz, sizde beklenen etkiyi yapmayabilir. Üstelik aşılar karıştırılabilir yahut kötü niyetli girişimlere toslayabilirsiniz. İnsan gibi kondom kullanmak/kullandırmak varken vücudunuzu tehlikeye atmamanız en güvenlisidir.