Ekşi Duyuru

The Town

Basima birsey gelmeyecekse Ocean serisi diyecegim.

The matchstick men

Edit: isimleri karıştırmışım, ladykillers olucak, tom hanks in oynadığı

en bilindikler now you see me, catch me if you can, italian job, ocean s eleven
benim diğer sevdiklerim; triple frontier, baby driver

Heat.

inside man
panic room
nueve reinas
dog day afternoon

hırsızlar şehri

"Soygun" demeyelim de "vurgun ve kazık yeme" diyelim:

(bkz: Payback)

www.imdb.com

abi aslında böyle istenen şeyi sunmayan cevapları hiç sevmem ama klip önereceğim müsaadenle, DI VİKIND'ın false alarm'ı.

www.youtube.com

bence altı dakikadan kısa sürede üstelik müzikli, çoğu filmden güzel klip çekmiş adamlar. her izlediğimde banka soyasım gelir.

the italian job keyifle izlemiştim zamanında
www.imdb.com

jackie brown

Heat' en iyisidir.

Heat +1

Ek kart olmuyor mu?

2. kredi kartı diye bir şey duymadım varsa da. ama ek kart zaten isteğinizi karşılar.

genelde halihazırda kredi kartınız var diye uyarı verip ikinci kartı vermez.
ek kart işinizi görür +1

Kendinize ikinci kart da alabilirsiniz bu ama başka grup olmak zorundadır, mesela bonus kart varsa diğeri mil kart olabilir.

Sizin derdinizi çözen ek kart +1

Aynısından çıkaramazsınız ama aynı bankanın portfoyündeki başka bir kredi kartını çıkarabilirsiniz. Örnek veriyorum sizde bonus varsa bonus flexi çıkarırsınız. Ama bu durumda bu kartların limitleri aynı olmak zorunda.

Bence ek kart durumunuzu çözecektir. Eğer 15 yaşından büyükse onun üzerine ek kart. küçükse kendin üzerinize ek kart çıkarıp verirsin limitini istediğin gibi ayarlarsın.

teşekkürler ama bu ek kartın dediğim gibi bir kaç bin liralık limiti olabiliyor mu yoksa ana kartımın limitine mi dahil? şimdi ufaklık minecraft şu bu derken bizi bi anda 50bin liralık etmesin mi sonra? :)

Limiti sen belirleyeceksin hocam.

benim aynı bankadan iki kredi kartım var. fark olarak birisi normal ise diğeri gold gibi.

ha sizin dediginiz ek kart, onu da yegene verirler mi.

Yegen falan için ek kart olsun, yoksa saçma sapan bir şey alıp size polis gelebilir.

Siz çok istiyorsanız papara kart alın yegeniniz kendi adına bunu çıakrsın siz de kart ödemelerini yaparsınız.

İkisini de kullandım, kahve tüketirim, opalesence bana daha etkili gibi geldi.
Yalnız haftada 2-3 ile farkını göremezsin bence, ben sadece yatarken opalesence kullandım ama her gün.

Ben hep Opalescence kullanıyorum ama aynı zamanda diş rengini değiştirecek pek alışkanlığım olmadığı için dişim normal diş renginde kalıyor, diş macunun buna etkisi olduğunu çok düşünmüyorum ama yine de kullanıyorum.

Son derece sancılı birkaç beyazlatma seansı sonrasında üzerinden bunca zaman, bunca çay-kahve geçmesine rağmen dişler hala seanstan yeni çıkmışcasına beyaz kalabildiyse biz bunu Opalescence'e borçluyuz.

Bu arada Opalescence'in doğru kullanımı da böyleymiş. Önce aynı markanın profesyonel diş beyazlatma ürünleriyle acılı-sancılı-bol elektrik çarpma hisli hekim seansı, ardından düzenli diş macunu kullanımı.

Sürpriz bi cevap vereyim. Biz ailecek 7 yildir dislerimizi sadece suyla fircaliyoryz. Sadece misafir falan olduğunda ayip olmasin diye koku icin macun sıkıyoruz. Dişlerimiz eskisinden daha temiz ve saglikli.
Dis doktorum sadece su yeterli macun zararli dis icin demişti.
Hakliymis.

Kanka diş macunu içinde mikro çipler var ve diş fırçalayanların beynine bu çipler transfer olup uzaktan kontrol edilebilir hale geliyor diş macunu kullananlar, bence de diş macunu kullanımı sıfıra indirilmeli, hatta suyla fırçalamak bile tehlikeli çünkü sudaki 2 hidrojenden biri İsrail ajanı olabilir bence dikkat etmek lazım.

15 pro'yu 1 senedir %80 olacak şekilde kullanıyorum pil sağlığı hâlâ %100. Hiç %100'e şarj etmedim, gerek de duymadım gerçi. Sabah evden %80'le çıkıyorum akşam döndüğümde 10-15 arası oluyor.

puma +1

Ben de puma nın tipini pek sevmiyorum ya çok emanet bi tasarımı var, ford tasarım diline uymuyor diğer modellerin arasında, bir geçiş modeli gibi

Focus hb daha güzel ve spor, focus un üretimi sona erse de garanti sonrası parçasını ustasını bulmak puma ya göre daha kolay olur

Puma +1
Sinan koç gibi bir araba gurmesinin kendine aldığı bir araç puma, ben de onda gördükten sonra bakmıştım biraz.

B suv > c sedan bu arada, direkt segment olarak bakamazsın biri B biri C diye. Özellikle suv-crossever geçişkenliği azaldıkça markalar segmentasyon çizgilerini daha az belirgin hale getirdiler.

puma'yı haftasonu inceledim. bana pek öyle kaliteli hissi vermedi içi. kuga ile arasında uçurum var. focus çok daha iyi ama şu an sadece dizeli var ve dediğiniz gibi üretimi bitecek. illa ikisinden biri olacaksa puma derdim focus benzinlisi olmadığı ve biteceği için.

pumayla bu yaz 2000km'den fazla yol yaptim. hosuma gitti genel olarak. ozellikleri filan da gayet yeterliydi.

segment neden onemli ki? onemli olan isini gormesi.

focus kasa değiştirdi ama eski kasasından çok farkı yok. puma daha güzel araç. al satına bakarsan pumanın piyasası focusunkine göre daha yavaş.

Ben Puma'yı seviyorum bu ikisi arasında düşünmezdim bile Puma'yı seçerken.

oyun kısmını bilemiyorum ama macbook air m1'in sıfırı 26.500 şu an. (pt'de)

rtx4050 yeterli. tabii rtx4060 olsa daha iyi olur, aralarında yaklaşık %20 performans farkı var, buna rağmen rtx4050 de işinizi görür.

ilgili fiyat bandında en mantıklı cihaz bu gibi görünüyor.
www.akakce.com
psref.lenovo.com

ben olsam şunu alır, üzerine daha sonra 8 gb ram ilave ederdim.
www.akakce.com
psref.lenovo.com

edith finch oynadın mı? ori sevdiysen onu da seversin

En iyilerinden bazilarini oynamissiniz. Bunun disinda metroid dread (yakin zamandaki remake), hades, ender lilies, animal well, prince of persia the lost crown ve returnal’i deneyebilirsiniz (hepsi tam dead cells vs tarzinda degil ama onu seven bunlari da sever bence)

Ben holdinglere bankalara gömerdim ama ben 5 sene boyunca Türkiye gibi oynak bir ekonomide Orta Doğu'da biri osursa etkilenen bir borsada parayı yatırıp sonra 4-5 sene ona dokunmayacak çelik gibi iradesi olan biri var mı emin olamıyorum.

verilen metrik icinde hisse senedi degil ancak bir yatirim fon sepetinde tutardim.
Ornekleri googlela bulursunuz.

Maksat enflasyona karşı değer korumasıysa 4-5 yıl sonra vadesi dolan bir eurobonda yatırırdım parayı.

Riski seven biriysem ABD borsa fonları ile altın ve gümüş arasında pay ederdim.

Asla da BIST e yatırmazdım.

Ek: ABD borsa yatırım fonu dedim de ABD ETF i olarak anlaşılmasın. 450 000 lira için oETF lerin vergi işleriyle uğraşılmaz.
Ben ABD borsalarına yatırım yapan Tefas fonlarını kastettim. Örnek: TMG, AFA, AFT

Amerikan ETF'leri.

VTI, QQQM, SPY, VXUS vs... artık neye ağırlık vermek istiyorsan.

Borsa İstanbul 1999'da bulunduğu seviyelerde hala. Buraya uzun vadeli yatırım falan yapılmaz. Kısa-Orta vadeli vur kaç olur.

Amerikan ETF'i +1 (Ya da yurtdışı hisselere yatırım yapan Türk yatırım fonu da olabilir, sanırım böyle TEFAS fonları var)

@mirket

Hocam bu vergi işi biraz abartılmıyor mu? Amerika'da yaşayıp ordaki aracı kurumu kullansan da vergiyi yine kendin beyan ediyorsun mesela. Dünyada herkes böyle yapıyor. Türkiye'de insanlar vergi formu doldurmaya alışkın olmadığı için sanki zormuş gibi geliyor herkese. İki dk oturup araştırsalar nasıl beyan edileceği kolayca bulunabiliyor internetten.

Haklısın da meblağ küçük. Uğraşılır mı?

Soru soran arkadaş, Amerikan ETF i konusuna girerse beyanname falan vereceğini bilsin de kararı kendisi versin.

Conse
Akcns
Golts
Tuprs

içeriğini uzmanların yönettiği yatırım fonları. bir sürü fon var. son 3-4 yıllık getiri verilerine bakarak daha iyi yönetilen fonlara yatırım yapmak daha mantıklı.

ansgr
tüpraş
az bir şey de gelecek varlık
Ytd.

50 yaşında ve kısa vadeli al satlar için stres katsayısı fazla olan biri olarak bir sepet yapıp unutmak ve parayı kaybettiğimi peşin olarak kabul edip yıllarca hiç bakmamayi kendim icjn daha sağlıklı buluyorum. Öneriler için teşekkür ediyorum:)

Buzluk değil derin dondurucu olur derler, bu şekilde bozulmaz ama uzun süre sonra çözdürünce sebzelerin tadında bir sasılık olabiliyor

olur. buzdolabı poşetinin ağzını açıp kasenin içine yerleştir, yiyeceğin kadar koy sostan, at dondurucuya. kullanacağın zaman da dolabın alt gözüne akşamdan yerleştir sabaha kadar çözülür o. bi kabın içine koy ama su akabilir.

Dün komşumuz bana patlıcanlı sirkeli bir turşumsu bir şey getirdi. Ondan yapsanıza? Efsane lezzetli ve kolay olduğunu söylediği bir şeydi.

Sanırım tarifi şöyle: www.youtube.com

Kozleyip atin buzluga buzdolabi poseti icinde, hicbir sey olmaz

enpara

enpara
cepteteb

Kuveytturk

en para. enpara artık finansbank olarak devam edicekmiş.

bana gore
1) paris
2) berlin
3) amsterdam

munih vs berlin mevzubahis ise berlin tekte alir. almanyanin tek canli neseli sehir

amsterdam paris bandında diyorsanız berlin daha hareketli. münih avusturya gibi daha sakin daha alman.

Selam, acikcasi turist olarak gelinecekse bence Münih'te cok gezilecek yer yok, ben de Berlin'i tercih ederim.
Eger Noel zamani geliyorsaniz ve ulasim sorunu olmayacaksa Strasbourg, Colmar bölgesini tavsiye ederim. Münih tarafini düsündüyseniz Nürnberg Ortacagi ziyaret etmek gibi, özellikle Noel marketleri Almanya'nin en iyilerinden. Oralara gelmisken Rothenburg ob der Tauber, Regensburg vb kücük sehirler gezilebilir.
Ya da ucakla tek sehir secmeniz gerekiyorsa, Hamburg'u da tavsiye ederim. Ama hepsi icin havanin durumu önemli, kis sogugu ve yagmur gezinizi sikintiya sokabilir. Benim icin Hamburg, Nürnberg, Berlin turistik acidan Almanya'nin gezmeye deger sehirleri.
Münih'e karar verirseniz de bana yazabilirsiniz, burada gezilecek yerler konusunda yardimci olabilirim.
Almanya zorunlu degilse yine yakinlardaki Viyana da güzel bir opsiyon.

Amsterdam, Paris cok iyi, simdiden iyi eglenceler :)

amsterdam paris ise o bolgeye en yakin koln var. berlin +5 saat yazar, munihse bambaska bi yerde. koln'den amsterdam 2-3 saat surer otobusle. oyle dusunmek lazim.

yoksa berlin derdim.

@bohr atom modeli, yakinlik olarak hakli ama köln'e gitmeye gercekten degmez. yarim günde gezersiniz zaten. hicbir albenisi yok, iki üc turistik yer disinda. zaten ucakla gidilecekse berlin'e gidin. gez gez bitmez.

Almanyayi direk ele. Gent ve Brugge ekle rotaya.ALmanya hem bu rotaya alasiz olacak hem de yakin Alman sehirlerinde gezmeye deger bir yer yok

ben bir çok dandik kablo ile kullandım, sanırım aşırı dandikleri ile çalışmıyor demek istemişler. bilindik adı duyulmuş markalardan alabilirsin.

Baseus ürünleri uygun fiyatlı ve kaliteli. CarPlay ile çalışıyor olmaları lazım, yorumlara bakarak alabilirsiniz.

Ugreen, Anker gibi hem bütçe hem de kaliteli kablolardan deneyebilirsiniz. İyi kötü marka değeri olduğu için sanmıyorum çalışmayacak bir lightning kabloyu basıp satsınlar.

Dedikleri gibi isimsiz kabloların çoğu çalışmayacak kadar dandik.

Kablosuz alıcı alabilirsin o paraya.

share.temu.com

bazi kablolar hem data hem sarj bazisi sirf sarj yani data aktarimi olmuyor. Airplay icin data gerekli oldugudan data da aktaran kablo oldugu surece markasinin onemi yok.

baseus örgü modelini kullanıyorum 2 yıldır. tavsiye ederim. www.amazon.com.tr

internette usb kablo iphone MFI (apple standarti) diye aratirsan genellikle daha fazla data tasiyan kablolar oluyor. Bu sekilde aldigim ucuz kablolarla sorun yasamadim carplayde.

Allah affetsin ben İngilizce paylaşacağım, ama her türlü iş güç için bende etkisi büyük.

Ne olursa olsun hedeften sapma, yağmasan da gürle etkisinde.
"We march to victory. Or we march to defeat. But we go forward, only forward"

Her şey olacağına varır. İşini görevini yap, sorumluluklarını aksatma minvalinde.
"We do not choose our destinies. Yet we must do our duty. Great or small, we must do our duty"

Üçüncüyü de affınıza sığınarak duvar gibi bırakıyorum.
A heretic may see the truth and seek redemption. He may be forgiven his past and will be absolved in death. A traitor can never be forgiven. A Traitor will never find peace in this world or the next. There is nothing as wretched or as hated in all the world as a traitor.

It is said that heresy is like a tree. It's roots lie in darkness while it's leaves wave in the sun. You can prune away its branches, even cut the tree to the ground but it will grow again, ever stronger. Such is the nature of heresy and why it is so difficult to destroy. Some may question my right to destroy a world of ten billion souls, but those who understand realize I have no right to let them live. No sacrifice is too great; no treachery too small.

"Thinking is difficult, that’s why most people judge."

"Some of us think holding on makes us strong but sometimes it is letting go."
Bu ikincisini hayat felsefem yaptıktan sonra çok rahatladım.

"I am not what happened to me, I am what I choose to become."

@shepard

Yazmayi unuttum bence bi is yapacaksan sureklilik cok onemli pes etmeden

her nasip vaktine esirdir.

her şerde bir hayır vardır

maç doksan dakika, ömür bitmedikçe çare tükenmez

Şeyh Galip'in musemmen beyiti:
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

eksisozluk.com

Bir de Kant'in "Öyle bir hareket et ki senin hareketinin ilkesi başkaları için de ilke olsun."

- düşünce güçtür.

olmasını istediğim bir şeyi düşününce bir şekilde benim yörüngeme giriyor. sadece düşün, iste ve evrene bu enerjini sal.

- diğeri çok anonim; mükemmel iyinin düşmanıdır. bende işe çok yarıyor.

iliskiler, yasam vs icin,

mr nobody'den
"Every path is the right path. Everything could've been anything else. And it would have just as much meaning."

annie hall filminin sonundaki woody allen tiradi

"After that it got pretty late, and we both had to go, but it was great seeing Annie again. I... I realized what a terrific person she was, and... and how much fun it was just knowing her; and I... I, I thought of that old joke, y'know, the, this... this guy goes to a psychiatrist and says, "Doc, uh, my brother's crazy; he thinks he's a chicken." And, uh, the doctor says, "Well, why don't you turn him in?" The guy says, "I would, but I need the eggs." Well, I guess that's pretty much now how I feel about relationships; y'know, they're totally irrational, and crazy, and absurd, and... but, uh, I guess we keep goin' through it because, uh, most of us... need the eggs"

kisisel gelisim icin
"her gece yataga uyandiginizdan daha akilli, bilgili gidin."

bunlarla cok kücük lise 1 ya da 2 gibi karsilastigim icin cok kücük yaslardan itibaren etki seviyesi büyük bir sekilde beni etkilemis oldu.

Komik gelebilir ama abimin bir sözü var, belki o da bir yerden öğrenmiştir bilmiyorum: "Biz gemimizi bir şekilde yüzdürürüz."

Zor bir durumla karşılaştığımda "Bu gemiyi bir şekilde yüzdüreceğim" diyorum. Hayatımın gemisinin kaptanı olduğunu hissediyorum resmen böyle düşününce :) Fiziki bir kaptanlık gibi bilmem anlatabildim mi heheh

Bugünün işini yarına bırakma.
Hayatımda ne kadar boktan şey olduysa, yapılması gereken zamanda yapmadığım için oldu.

Benim için iki söz var:

1- Hayat, daima geriye bakarak anlaşılabilir ve daima ileri bakarak yaşanaılabilir.
2- Tek kitabı olandan sakınırım.

You miss 100 percent of the shots you don't take.

The Harder I Work, the Luckier I Get.

Kervan Yolda Düzülür.

Alejandro Jodorowsky: "Bana göre başarısızlık sadece yolu değiştirmek içindir."

Benimki de Community'den gelsin:

"Jeff, you're a normal person. There's nothing very special about you at all. You're going to be great at a few things, but really crappy at more. And that takes a lot of the pressure off, so you can live a full, happy life."

1) hayırlısı (anonim)

2) sen medyanın boynuna tasma takıp istediği tarafa çektiği küçük bir insansın (erich fromm)

Gençler yaşlıların aptal olduğunu düşünür ama yaşlılar gençlerin aptal olduğunu bilirler. Agatha Christie

Pasta rhei

Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca deneyip farklı bir sonuç almayı beklemektir.

Kesinlikle olaylara bakış acımı değiştirdi. Ayni döngülerden çıkmamı kolaylaştırıyor.

"Hicbir kole efendisine yaranamaz"Emre Kongar

İki tane var. Biri benim biri digerleri için :) benim için olan: Sakın denizlerde herkes kaptan kesilir. Kendimi fazla buyutmememi sağlar. Diğeri ise insanlar için: okşayan elin kıymetini bilmeyenler tekmeleyen ayağı operler. Bazen gerçekten haklarını vermek gerekebiliyor. Bu sözler hayatımı kolaylaştırıyor biraz

Boox'u bilmiyorum ama remarkable 2'yi bir mağazada deneme şansım oldu, tepki süresi mükemmeldi.

anlatinca gerceklesmiyor diye bir sey yok tabii ki de e bazilari gerceklesmiyor, yeni plan yapiyorsun, degistiriyorsun, ya da baska bir sey cikiyor karsina ona tamam diyorsun.
böyle olunca sanki sen cok karar degistiriyormussun gibi duruyor ya da bir isi beceremiyormussun gibi.

hic anlatmamak da olmaz. o zaman kulagina gelecek gelismeleri kacirabilirsin. dozunu ayarlamak ve spesifik seyler söylememek lazim.

mesela x firmasinda calismak istiyorum degil de su alanda calismak istiyorum daha iyi olabilir.

Batıl inanç tabii ki, mantıklı bir konu değil ki yorumlanacak bir tarafı olsun. Benimde anlayamadığım bir sürü planım var ama aksiyon almazsam hiçbiri gerçekleşmiyo..

Haklı. Yaşamışlığım var.

Batıl tabi ki böyle bir korelasyon yok. Nazar enerji manifest hepsi zırva.

algıda seçicilik. kimseye söylemeden yapılan bütün planlar gerçekleşirdi, başarılı olurdu bu mantığa göre.

o yüzden öyle nazardı falan tamamen ademoğlunun kendini avutma şekli.

sen sakarsın bardak kırıyorsun sonra diyorsun ki nazar çıktı hasektor oradan.

birine bişey anlatıyorsan başına kötü bir şey gelince sorumluluk atacak kimseyi bulamazsan "ona anlattım diye oldu" diyorsun. bahane got gibidir ne kadar dönersen dön arkandadır. halbuki kimseye anlatmayınca olmayan şeyler neden olmuyor?

ama şuna inanıyorum, birilerine planlarını, hayallerini, hedeflerini veya güzel yaşantını anlattığında; özellikle bizim millet aşağı çekmeye çalışıyor. senin moralini bizzat ya da dolaylı olarak ne yapıp edip bozuyor. en kötü hiç bişey yapamazsa kıskançlığından muhabbetini falan azaltıyor sen de kötü hissediyorsun yapacağın işe odaklanamıyorsun başarısız olabiliyorsun....

en fazla böyle bir etkisi olabilir.

Bazen anlatmayınca da gerçekleşmiyor batıl inanç

baskalarini suclamak daha kolay cunku.

sadece anlattın diye olmadığını ispatlayamazsın. yani böyle bir şey var demek çok saçma

borsa konusunda kesinlikle böyle bir şey var. hiçbir hikayeyi, kazanç potansiyelini burası da dahil anlatmamaya karar verdim.

Herkes olayi nazara falan baglamis ama konu bambaska bir durumdan ibaret. Disiplinlisindir, makul bir plandir, calisirir, basarirsin. Konu biraz anlattiktan sonra ic dunyamizda yasanan hislerle ilgili. Daha birsey basarmadan is tamamlanmis hissi geliyor bilinc altina, bu da konuya olan motivasyonu dusuruyor.

www.inc.com

haha
batıl tabii

Batıl falan değil gayet mantıklı.

Beyin hayal ile gerçeği ayırt edemez. Birine planlarınızı, hayallerinizi hevesle anlatırken onlar zaten gerçekleşmiş gibi hissedersiniz ve bu da motivasyonunuzu düşürür. Zaten yukarıda link paylaşılmış.

Nazar da etkilidir (inanmayan için bir şey ifade etmeyecek ama söylemem gerekir)

Bunun batıl inanç olmadığını düşündüren nedir? Çevrenize her şeyi değil en çok önem verdiğiniz şeyleri paylaşıyor olabilirsiniz ya da önem vermediğiniz ve olmayan şeyleri çok dert etmiyorken önem verip çok istediğiniz şeylerin olmaması doğal olarak koyuyor olabilir. Zaten çok istiyorsanız ve çok önemliyse içiniz içinize sığmamış ve paylaşmışsınızdır muhtemelen. Paylaşmadıklarınızın sorunsuz ilerlemesi gibi bir kontrol listeniz yoksa batıl deyip geçebilirsiniz.

Bence batıl değil. Çok anlatınca ya heves kırılıyor ya çok anlatilinca içsel istek azalıyor ya da gerçekleşmesi durumunda yaşanacak başarı kıskanıldığı için negatif bir sürü enerjiler ile engelleniyorsunuz

değil.

gerçek. benim mesela öyledir. şuraya yazayım hemen biter ne yaşıyorsam.

bunun cevabı haklı ve alakası yok. ikisi de geçerli. kişiye göre fark ediyor. bazısına bir şey olmaz bazısı benim gibi saniyeler içinde kaybeder.

bir şeylerden çok fazla bahsedince sanki o şeyi yapmış gibi düşünüyor beyin ve o iş için çabalamayı bırakıyorsun, farkında olmadan.

aslagülümseyenbirkediyegüvenme, mbond + 1.

Bence erkeklerimizin memeleri biraz yağlı olduğu için giysilerinden belli olmasın diye giyiyorlar.

Tarlada inşaatta terleyen adamın terini emsin, sürekli dış kıyafet değiştirmek zorunda kalmasın diye kullanılagelmiş. İçlik niyetine, sıcak tutsun diye de giyilmiştir.
Mevcut konjonktürde yeri kalmadı.

Böbreklerimizi belimizi tutsun diye

layer.

valla ben yazın asla giymem kışın da atletsiz çıkmam, boxerın içine sokuyorum bana iyi hissettiriyor hava almasını engelliyor vs siyah atlet candır..

Teri emiyor. Atletsiz gömlek giyenlere bak, terleyince kötü gözüküyor. Siyah tshirt giyip terleyenlerin tshirtü beyaz leke oluyor ter lekesi.

Kışın da sıcak tutuyor. Güven veriyor..

Tabi giyilen kıyafetin cinsi ve rengine göre seçiyorum.

vücuttaki teri emiyor,
uzunsa beli kapatıyor,
meme ucu gözükmesini önlüyor,
vücut kıllı ise kılların giysiden çıkıp gözükmesini önlüyor,
üstteki kıyafet ince ise derinin gözükmesini önlüyor,
sıcak tutmaya katkı sağlıyor,
atlet ütülü ise üstteki kıyafeti de güzel gösteriyor

Yel girmesin (:

Kişisel membran, layer,giysi ve beden arası tampon

Ayağına ağırlık bağlamak aşil tendonunu koparmaktan başka bir işe yaramaz.

mantar cafe pub var bir de ataköy caminin arkasında kavaklı park var orada da güzel bir cafe vardı

genel olarak birçok güzel mekan var çalışılabilecek. instagram'da "ataköy mahalle" hesabına göz atılabilir.

a plus avm - cafe nero

Frankenstein, Acaibü'l Temaşa.

ebedi baris

www.instagram.com

İyice sıktıysan sabaha tam kurumaz nemli kalır. Öğlene kadar kurur bence.

Sıkma 800'deydi.

Perşembe akşamına vakit var.

En kötü ihtimal bitanesini saç kurutma makinasıyla kurutursun

oda nemliyse veya hava nemli ise kurumaz. ısıtıcı varsa önüne koyarsan 1 saat en fazla!

Peugeot 408

focus +1

otomatik araçların bazılarında kronik sorunlar oluyor ve çok çok pahalıya tamir oluyor hatta bazısı tamir olmuyor direkt yenisi alınmak durumunda kalıyor. japonlar otomatik şanzımanlarda başarılılar. honda hr-v önerebilirim. suv, otomatik, dizel , benzin, hibrit seçenekleri var, aradığın yıl ve fiyat bareminde, akıllı 4x4 özelliği olan modeller var.


japon almasaydım kesinlikle nissan alırdım.

toyota corolla 1.8 hibrit. tek bir eksisi gelmiyor aklıma

citroen c3 aircross suv 1 - 1.25 milyon civarı

sadece trafikte kalmadığınız için söylüyorum yoksa focus, corolla, civic derdim.

başıma birşey gelmeyecekse sıfır gibi chery suv alırdım diyorum....

www.sahibinden.com

mesela...

babama aldık o da az kullanıyor, kısa mesafe. o yüzden yakıt sorun değil. uzun yolda 5-6 litre yakıyor. şehir içi 8lt yakıyor. trafikte kalırsan 11lt yakıyor.

ama uzun yolda da ferah ferah rahat gidiyorsun. güce ihtiyaç olduğunda 183 beygir fazlasıyla tatmin ediyor. yükseklik, bagaj, konfor, 360 kamera falan bence çok iyi fiyatına göre.

Toyota corolla hibrit
Toyota corolla cross hibrit
Toyota chr hibrit
Toyota yaris cross hibrit
Toyota yaris hibrit

dizelse focus tabi ki. yeni kasaların otomatikleri gayet tatminkar.
hibritte de corolla başarılı ve sorunsuz.

Ankara'da çok az yaşadım ama Çayyolu'ndaki Quick china'yı severdim

Umitkoy icin nukteli.com.tr

Alma table (incek). tam misafir götürmelik bir yer. çok güzel bir atmosferi var; yemekler lezzetli. menü günlük veya haftalık değişiyordu, tam hatırlamıyorum. rezervasyon şart, biz haftaiçi gittik ve doluydu.

@eileengray
Dün aradım Alma’yı 13 kasıma kadar full rez. Üzüldük gerçekten.
Başka neresi olabilir?

-alkol olacaksa afitap. mezeleri on numara
-fine dining istenmiyorsa ve misafirin yaşı görece gençse log gastropub'a bakın. hamburger, kaburga dürüm ve şinitzel enfes.
-dediğiniz semtlerde değil, ama ankara'da bir yere misafir götürülecekse: trilye. trilye'yi her zaman tek geçerim.

whatsapp’ta kaldım ben tek.

insta, eksi, gala ve hatta duyuru bile nadir giriyorum.
youtube a güzel bişi gördükçe video atıyorum.
maçtan maça bi gs sayfam var twitterda.

whatsapp da iş için. ve bazan messaging.

hiçbir değişiklik olmadı. salak insan sayısı ve boşa vakit harcama bolca azaldı. spora daha çok vakit ayırdım, 13 kg verdim.

whatsapp bence olmaz ise olmaz. ondan vazgeçemem herhalde. sevdiğin birine anne baba kardeş bile yada flörtüm az önce foto atmış. nasıl atıcak ki başka türlü? ben fitim böylesine valla. insta 1 yıldır hiçbişiyim yok. date e gittiğim kızlar nasıl yani diyip insta arıyor telefonda :D başlarım app ine kazık çakmaya mı geldik, hayatı yaşamak lazım.

Valla ben eskiden kendime sosyal medya kullanmayan biri derdim. Ama şimdi bakıyorum aktif olmasam da ekşi sözlük ve duyuru kullanıyorum, wp ve telegram da var. Youtube ve spotify da var. Ayda yılda 1 girdiğim reddit ve linkedin hesaplarım da var. Bir tek instagram, twitter, facebook, tiktok vs yok.

Bazen tuşlu telefonuma döndüğüm günlerimi özlüyorum.

@Amaranta ursula

Hocam tuşlu telefon denedim yok valla olmuyor

Sozluk lazim oluyor
Kamera acman lazim
Whatsap yok
Hesap makinasi fln
Yapay zeka ve google yok
Not almam lazim
Muzik dinlemem lazim
Egitim videosu izleyip kendimi gelistirmem gerek
Pusula

Ve benzeri seyler

Bu saydiklarim olmadan ben islerimi halledemiyorum abi bana cok lazim oluyor

Zorunlu olmayan ve kafayi mesgul eden tum appleri sildim

Böyle okuyunca bir iştahlaniyor insan aslinda

hayır çok ısıtıyor bide pild zarar veriyor bence

Araçta güzel bişey evde manası yok gibi geliyor bana.

Ofiste telefon masada boşta duracağına stand şeklinde kablosuz şarj aldım. Durduğu yerde şarj oluyor ve telefonu da stand üzerinde kullanıyorum.
Bu tarz hayatına yedirebileceğin bir nokta varsa mantıklı.

uzun sürüyor. hızlı şarz varken anlamsız...

apple magsafe kullaniyorum. cok kullanisli. hatta kulakliklarimi da magsafe ile sarj ediyorum. hayatimdan mumkun oldugunca kablo cikarmak istiyorum.

motorumda kullanıyordum pratikti baya kabloyla uğraşmıyorsun.

ama hava çok sıcaksa ısınıyor duruyor.

aynı şekilde arabada da çok ısınırsa şarj duruyor.

o yüzden arabada kullanılacaksa ya bir şekilde klimayı ona vurdurtmak lazım ya da klimanın önüne takılan telefon tutuculu kablosuz şarj aletlerinden almak lazım.

evde işte kullanan görüyorum bana gereksiz geliyor ama telefonu hep aynı yere koyuyorsanız seksi olabilir tercih meselesi

ben çok zararlı olduğunu düşünmüyorum. yani çok ısınması zarar ama ısınınca kendini kapatıyor zaten şarj almıyor. ayrıca başlarda hızlı şarj da çok zararlı dediler... 5 yıldır hızlı şarjla kullanıyorum telefonumu, ondan önceki 5 yıl yavaş şarj ile kullandığım telefonumla aynı batarya performans düşüklüğü oldu, hala neredeyse bir günü çıkarıyor.

yani bir zararı varsa bile kayda değer olduğunu sanmıyorum.

sadece şu sıkıntı, bataryanın ömrü için, bataryayı %20-90 arasında tutmak, tamamen doldurmamak ve tamamen bitmeden şarjdan almak tavsiye edilir.

3 veya 6 ayda bir de tamamen bitirip, tamamen şarj edilmelidir.

ama kablosuz şarj kullanınca zırt pırt bataryada elektron akışı olacak farklı yönlere. kayda değer bir zararı olursa da bu yüzden olur. kapasitesi çabuk azalır.

Arabada telefonu koyacak yer bulamıyordum. Temu'dan bir tane kablosuz şarj aleti aldım. Ön tarafta hem katmadan duruyor hem de yavaş da olsa şarj oluyor.

Fundamentals’in ekstrasında, 18:52’de.
dai.ly

1- Krediyi kim çekerse ev onun üzerine olur. Çünkü banka siz borcunuz bitene kadar o evi ipotekleyecek.

2- Evi annenizin üzerine aldığınızı farz edersek burada yapmanız gereken annenizin vasiyetname yani miras beyanı vermesi. Bu sayede vefat durumunda ev size kalır.

@nuevo

Vasiyet verse bile kardesi derseki bende hakkimi istiyorum ve dava acarsa nolur

Vasiyetle olmaz o. @Zetnikov haklı.

Ev sizin üzerinize olsa, annenize intifa hakkı verseniz diyeceğim ama, banka ipotekli evde intifa hakkı verilebilir mi, bilemedim.

abd de tersine mortgage var, tr de olsa tam işini görür. yani sana satacak gibi neyse karışık.
annenin evine sen de ipotek koyarsan bankadan sonra 2. sırada belki olası mirasçılar babayı alabilir. ama muvazaa iddiasında bulunmamaları için avukatla ipotek sözleşmesini tasarlamalısın.

Evi annenin üzerine yaparsanız her türlü mirasa konu olur o. Ancak intifa hakkı verebilirsiniz, o da kredi bittikten sonra olur.

Şurada güzel anlatmış;

travelpro.com

Cok hafif yada agir almicaksin

Orta agirlik ve kalinlikta almak iyidir

Havalimaninda firlatiyorlar patliyorlar sonra

X1 değil x3 desen x3 derim ama q3ün albenisi daha çok.

ikisini de uzun sure kullandim. benim kullandigim araclar 2.0 turbo benzinli.
iki araclada 100bin km uzeri yol yaptim.
x1'in ici daha buyuk, audiden daha az yakiyor ama daha problemli, senede bir mutlaka bir ariza veriyor.
q3 problemsiz, boyutlari daha kucuk, direksiyonu falan daha yumusak. sportback kasasi bence cirkin.

ben her ne kadar audici olsamda bu iki arac arasinda x1 derim.

q3 demiştim yine q3 diyorum, sportluk önemli benim için. bmw ye binip giriş seviyesi ve giriş paket olması canımı sıkardı. kroniklerede bakın a6 yağ harcıyordu en son.

x1 zaten q3 ile aynı sınıf arabalar. arkadaşlar rakama takılmış da audi için de giriş seviyesi sayılır.

x1 - c suv
q2 - b+ suv
q3- c suv

cevap x1 bu arada son modeller için. çok daha kaliteli. 0 alınacaksa hatta x1 incelemelerini izleyiniz baya övüyorlar.

sıfırsa yeni kasa X1. Audinin çizgisinin biraz geride kaldığını düşünüyorum. yanlış hatırlamıyorsam 2019'dan beri aynı kasa gibi neredeyse.

bir süre kullandım, yeni X1' in teknolojik altyapısı çok iyi, iç dizaynı da çok iyi kullanım vb on numara.
audi hakkında bir bilgim yok ama ben olsam X1 alırdım, uzaktan klima açılabiliyor, arabaya gittiğinde buz gibi oluyor, uzaktan camları kapatıp açabiliyorsun vb daha zibilyon özelliği var. hangi anahtar ile girersen onun profil yönetimi vb çok iyi. hemen hemen herşeyin ayarı opsiyonel.

onun dengesini kurmak gerekiyor, bütçenize göre aşırıya kaçmadan keyif aldığınız şeyleri yapın. yapmayınca başka psikolojik sorunları doğuruyor, o da fizyolojik sorunlara evrilebiliyor.

Dışarıda içilen kahve hem sunum hizmetini hem kahveyi satın almaktır. Oturulan ortamın güzelliği, dışarıda olmak, hava değişikliği de cabasıdır. Evde kahve içmenin olayı iste "istediğin an istediğin kahveyi istediğin tertiple" içebilmektir. İster çalışma arasında, ister misafirle, ister temizlik sonrası, ister uyanınca veya dışarıdan gelince...

İkisinin yerleri farklı.

Dışarıda kahve içmem masraf oluyor diyenler çoğunlukla ikiye ayrılır,

Ya ev araba gibi büyük bir alışverişi gerçekleştirmek için para biriktirecektir, yemeyip içmeyip biriktirme sürecindedir ya da cidden dar gelirlidir, parasını dışarıda oturup kahve içmeye değil dükkan vergisi ödemeye yarıyor gibi hissediyordur. Çok az da olsa bazıları parasına kıyamamaktan çıkmıyorlardır. Olabilir, insanız.

Evde kahve içmeyi seviyorum. Dışarıda sadece arkadaşlar dışarıda kahveyi sadece sosyalleşmenin parçası olarak içiyorum. Zaten ortalama fiyatlı kahveler lezzetli değil, lezzetli olanlar gereksiz pahalı.

Zevk aldığım bir şeyse parasına bakmam içerim.

Çok çıkmadığım için ayda yılda bir kafeye oturup dinlenirken bu keyiften kendimi mahrum etmem

Senin dediğini her gün dışarıda parasını harcayan gençler için diyor, 100 liraya kahve içsen ayda 3000 yapar

Ben her gün kahve içiyorum. Bu hesabı ben de yaptım ama kahveden başka bir alışkanlığım yok. Yani dışarıda yemek yok, başka alışkanlığım yok.

Iciyorum. Bana da fiyatlar cok geliyor. Ama simdi hesapladim. 150 liradan diyelim ayda 600 lira. Yilda 7200 lira. Yahu ne alican yilda 7200 birikse. 10 senede 72000 diye hesap mi olur ayrica.
Hadi haftada iki ic. Ayni hesap. Cok sacma.

Kahvedesu turkiyede olsan napiyorum ben derdin :))

Ayda 1-2 defayı buluyor o da arkadaşlarla buluşunca ya da ben kitabımı pc'mi alıp çalışmak için bir kafeye gittiysem içerim.

Neredeyse hergün dışarıda bir kahve içerim. Bazen birden fazla oluyor. Para işlerinden pek anlamam ama bunun bizi kurtaracağını düşünmüyorum

Sonra psikologlara çok daha fazlasını ödeme ihtimali var

Ben dışarda kahve vs her şeye çok para harcıyorum . Para biriktiremiyorum gerçekten :) ama vazgeçemem dışarda kahve tatlı gibi şeylere para harcamaktan. Çünkü bir faydası olacağına inanmıyorum :(

abi çok fakirsem zaten hesap kitap yapmadan hiç harcamamaya çalışıyorum ama bir yandan hayatı kaliteli yaşayıp diğer taraftan fazla açılmamak amacındaysam onu kendi kafamda hesaplıyorum. genelde süreklilik arz etmeyen harcamalardan kaçmam yüksek olsalar bile. atıyorum ayda bir kez terapiye giderken 1 saat yürüyüp üstüne otobüse 30-40 lira vermek yerine taksiye atlarım, 300 lira hatta daha az paraya konforlu ve hızlıca hallederim işimi. yahut kahve merakım ya da dışarıda oturma alışkanlığım yoktur, o yüzden böyle bir durum olursa "dur lan bi kahve içiyim" deyip girer içerim pahalı bile bulsam.

para, maddi güvence her zaman önemli tabii ama bir taraftan eğer imkan varsa hayatı da olabildiğince güzel ve kaliteli yaşamak gerektiğini düşünüyorum. atıyorum sürekli kahve içen birisi "ben bunu evde yapıp yanıma alsam ayda 1000 lira masraf kısmış olurum" diyor olabilir, onun için bu vazgeçilebilir bir lükstür ama haftada bir dışarıda kahve içemedikten sonra ekstra tasarruf neye yarar onu da düşünmek lazım. bu parayı değerlendireceksindir, bi fikrin vardır, çok uzak olmayan bi gelecekte o birikiminle daha kaliteli yaşayacağını düşünüyorsundur o zaman eyvallah.

ben de kendimce minimalist yaşama taraftarıyım. bir çift botum, onun dışında sadece bir çift ayakkabım var. paso birbirinin aynısı siyah tişörtlerle acun gibi gezerim. bundan fazlasına ihtiyaç duymuyorum. ben miminalist ve masrafsız yaşamı daha ziyade ev içi/kişisel yürütmeye çalışıyorum. yoksa arkadaşımla dışarı çıkamayacaksam, airsoft tüftüfü alamayacaksam, arada kahve içemeyeceksem o kemer sıkmanın ne faydasını görcem ki.

Cebimde 200 tl kalsa gider bi yere oturur kahve icip napicagimi düşünürüm lol

Kahve ve benzeri harcamalarda para, zaman ve mental yorgunluğu optimize etmek daha doğru geliyor. Olaya sadece para tarafından bakarsan her şeyi evde yapmaktan şişersin, bayarsın.

Belli bir fiyatın altındaki harcamaları bilinçli olarak görmezden geliyorum.

icerim, onu da yapmasam kafayi siyiririm herhalde.

Amaç sadece kahve içmekse evde içerim. Lezzet aynı…
Ama dışarıda olmak, sosyalleşmek, hava almak ise içilir.
Mesele sizin ne istediğiniz.

Kahve içmeyi çok sevdiğim için kendime bir makine alıp evde içiyorum, bazen termosuma koyup işe getiriyorum öyle tüketiyorum.
Bu ayrı bir olay ve dürüst olayım makine ilk başta beni çok sarssa da uzun vadede beni büyük kara geçirdi çünkü benim günlük kahve tüketimim minimum 4 bardak.

Ama dışarıda kahve içmenin de tadı bir ayrı oluyor özellikle sosyalleşme mevzusunda.

Ben şöyle bir karar vermiştim;
Arkadaşlarımla dışarıda buluşmadığım sürece kahve içmeyeceğim.
Bir süre uyguladım da ama bazen insan gerçekten bi hava almak istiyor, farklı bir ortamda oturmak istiyor, yalnız da olsa etrafı seyredip, kitap okuyup, bir şeyler izleyip kahve içmek istiyor.
Ama bu bende gerçekten minimuma indi.

Hem kahvemi azaltmaya çalıştığım bir dönemdeyim hem de tasarruf dönemindeyim. Sabah evden çıkmadan bir kahve içiyorum o beni zaten bir süre kesiyor.
Bazen hiç dışarıda içmeden eve gittiğimde de iki fincan içip kapatabiliyorum günü.

Kahve içmeyi seven biri değilseniz makine size göre değil boşuna masraf etmiş olursunuz siz ortamı seviyorsunuz çünkü alsanız da kullanmaz yine dışarıda içersiniz.

Bir kahve keyfimiz var ya ondan da tasarruf etmeyiverelim yani, mutlaka başka aşırı harcamanız vardır oralardan kısabilirsiniz.

Da Mario. Benim için İstanbul'un en iyi İtalyan restoranı. Burrata pizza, Lavantalı creme brulee

Geçen gün Aycha's Cheesecake diye bi yer buldum. 4 leventte. Ama daha gitmedim baya güzele benziyo.

öncelikle geçmiş olsun. okulun ilk açıldığı dönemlerde sık rastlanılan bir hastalık. bulaşıcıdır. özellikle havlu vb ıslak ya da nemli eşyaları kişiye özel kullanın kızınızınkini ayırın. kreşte kullandığınız kıyafetlerini de ayrıca yıkarsanız daha güzel olur. geçiçi ve sık görülen bulaşıcı bir hastalık olduğundan korkmayın. sağlıklı günler dilerim prensese.

kuzey amerika'da cok sik gorulur. okula girdigi zaman zaten butun cocuklara bulasiyor.
3-4 gunluk sureci var, ates yapar, kasinti yapar kizariklik vs.
surecin bitmesini bekleyeceksiniz, baska yapacak bisey yok. size de bulasabilir bol bol elinizi yikayin, catal bicak tabak gibi seyleri kullandiktan sonra hemen bulasik makinasinda yikayin.

Geçen yaz tatil sonrası geçirdi oğlum çocuk havuzundan şüpheleniyorum. 24 saat süren bir ateş oldu ateş biter bitmez avuç içi, ayak ve ağız çevresinde yaralar çıktı minik kızarık sivilce gibi. İştahı da 2 3 gün gitti. 1 hafta sonra yaralar tamamen geçmişti. Kaşıntı çok olmadı.

Tedavisi semptomatik. Ateş olursa düşürürsünüz, yaralar kaşınırsa krem verir hekiminiz.viral olduğu için başka bir ilacı yok antibiyotik kullanılmaz.

Bulaşıcı, çok ve dirençli ateş yapabiliyor. Ateş düşürücü ve ılık uygulama- ılık duşla ateşi regüle etmeye çalışmalısınız birkaç gün. Semptomatik tedavi +1

Tedavisi yok ve büyüklere de bulaşıp hasta edebiliyor. Boğaz ağrısı ile başladığı için griple karışıyor. Ben hastanelik olmuştum.

markasini soyleseydiniz bilen birileri cikma ihtimali daha fazla olurdu. her markanin proseduru farkli ama calinma durumuna nasil bir sey yapabilirler bilemedim.

BBVA 2022 de Garanti hisselerinin %85 ini aldı. Eskiden de küçük ortaktı.
Yavaş yavaş BBVA nın renklerine kayıyorlar. Yakın zamanda kurumsal kimliklerini ve logolarını da değiştirip sadece BBVA ya dönüşecekler muhtemelen. QNB de olduğu gibi.

Dusuklugu degil de yuksekligi problem urenin. Endiselenmenize gerek yok. Cok su icince ure kreatinin falan dusuk cikabiliyor.

önemsiz...takma kafaya...

Garanti belgesi yerine faturayı sakla

@grimavi

hocam soylediğin mantıklı ama ben kağıt taşımak ve saklamak istemiyorum. saklasam bulamam yada unuturum aradan 6 ay gectı mı benım kafa iptal direk.

Bazıları mail olarak faturayı atıyorlar. oradan yırtıyorum.

sadece basılı fatura varsa elinde, telefondan tarayıp arşivleyebilirsin. ben öyle yapıyorum, dosya ismi verip kaydedince bulması da kolay oluyor. "vatan-notebook fatura" gibi..

Düzgün markalar zaten seri numarasından çözüyorlar olayı. Ama size yardım edesi olmayan markalarda garanti belgesi değil de faturayı ibraz etmek gerekebiliyor.

Bizim tercüman bi arkadaş veriyor özel ders 500 TL saati.
Komşumuzun kızı da özel ders alıyor o da 500 TL verdiğini söyledi.

Piyasa çok değişken. Saati 500 TL üniversite öğrencileri de, bazı deneyimli hocalar da veriyor. Birebir daha çok 750 - 1000 arası görüyorum.

www.linkedin.com

-trenle maltepeye geçip oradan minibüsle
-otobüsle metroya geçip küçükyalı istasyonundan yürüyerek
-e5'e yürüyüp otobüs/minibüsle
-taksiyle

soruya tam yanıt değil ama sanırım kocailem indirimi yalnızca o kişinin kartıyla alındığında geçerli oluyor.

normal almak koçailem kartından daha ucuza geliyor bazen.
paylaşılmıyor bir de.

bu işin formülü aslında "kuzey marmara otoyolunu kapat" olacak ama o seçenek yok maaleesef.

Karayolları haritasını öğrenmek gerekiyor. E80, E89, O-3 ... Senelerdir şu işe çözüm bulamadılar. Hele ki google maps, karşıya geçecegimde aynı sürede olan birinci köprüyü hiç göstermeyip Avrasya tünelini veriyor hem de ısrarla. Ya yola çıkmadan birkaç duraklı rota oluşturup onu takip edeceksin ya da yolları öğreneceksin.

Google haritalardan o kadar çok kazık yedim ki sırf daha fazla akaryakıt harcanması için kasten dolaştırdıklarından adım kadar eminim artık. Navigasyon artık güvenilir bir rehber değil bana göre.

yandex harita denedin mi?

Xiaomi robot süpürgem bir ara aynı şeyleri yapar oldu. Dünya kadar tamirci aradım. En son sokak arası her tür süpürge onarıcısına götürdüm. Bataryası gidikmiş. Değiştirdi, halloldu.
Daha sonra Ekşi' de bu işi kendisi yapmayıp tamirciye para yedirenleri ayıplayan ve değişimin nasıl yapılacağını anlatan uzun bir entry okumuştum. Moralim yerle yeksan olmuştu.

artık çoğu firma eski dataları yılın belirli dönemlerinde kilitleyip arşive kaldırıyor. kimi firma bu bilgilere erişmenize izin verir kimisi sadece müşteri temsilcileriyle veya mail ile talepte bulunmanız halinde size iletebilir

yanlış hatırlamıyorsam ticaret kanununa göre eski verileri saklamanın süresi 10 seneydi zaten.

Ben vatana gidince pcden bakip goruyorlar herseyi bu ay baktim hatta

Gidemezsen bi telefonda sor belki gitmeden yardimci olurlar

Evde 50 kg Bulaşık deterjanı 300 litre zeytinyağ var

Enflasyonu da hesaba kattığım için imkan varsa evet.

En buyukten degil de birim fiyati en dusuk olandan alirim. Bazen gramaj artsa da birim fiyat daha dusuk olmuyor cunku marketler de uyanmis, millet direkt en buyuk olan daha ucuzdur diye dusunup alacak diye fiyati ona gore belirliyorlar.

Yuksek miktarda urun alimlarinda, yazin bakliyat almiyorum mesela, eger kurtlanma riski on goruyorsam. Fiyat farki cok azsa da fazla almiyorum. Zeytinyaginin bozulmasa da cok eski olmamasi iyi diye duydum, onda da asiri stok yapmamaya dikkat ediyorum. Onun disinda ekonomikse, asiri yer kaplamiyorsa aliyorum.

Tüketiyorsan evet

Tüketmiyorsan fakat uzun süre saklayabildiğin bir ürün ise, bakliyat, zeytinyağı, deterjan havlu kağıt vs evet

Tüketemeyip bozuluyorsa hayır

ben kucuk almayi tercih ediyorum, diyelim mi deterjan ya da parfum, kokusundan bikabilirim, ya da yedigim bir sey ise bozulabilir bayatlayabilir tadi kacar, onun yerine baska tatlar denerim diye az az aliyorum. Buyuk almanin tasarruf sagladigina inanmiyorum, buyuk alinca insan cok cok kullaniyor ayni hesaba geliyor. Tasarruf tuketim mali ile degil parayi yatirima yonlendirerek yapilir diye dusunuyorum.

Ha bir de istifcilik bana anamin evini hatirlatiyor ve o yuzden ayrica uzak duruyorum.

yılbaşında maaşlara zam gelince, ya da gelmeden hemen önce bir yıllık deterjan ve bulaşık makinesi tableti alıyorum. onların son kullanma tarihi geçmiyor ya da bozulmuyor. depolamak da sorun olmuyor.

onun dışında, ton balığı dışında kaç şeyi böyle bir sürü paket olarak alabilirsiniz? makarna, salça, belki bakliyat. ama bozulurlarsa zarar edersiniz.

büyük paket almaktan ziyade yılbaşında çok paket almayı tercih ediyorum.

ufak hesapların peşinden gitmek bazen zararlı çıkarabiliyor. tüketim alışkanlıklarına göre karar vermek lazım.

bir de, mesela ağız yıkama suyunu büyük paket almakla küçük paket almak arasında fark görmüyorum ben. büyük şişeden alınca ihtiyacımdan daha fazla kullanıyorum gayri ihtiyari.

bozulmayacak bir seyse evet.

Bozulmadan tüketilecek bir ürünse evet.

Mesela eve en son 4 paket 32'lik tuvalet kağıdı aldık. Gerçekten çok ucuza geldi.

Ama bahsettiğimiz şey devamlı kullanılacak bir eşya ise en ergonomik, en pratik olanı tercih ederim.

Annemin küçük boylarla fiyatı aynı diye gidip battal boy teflon tava almışlığı var.
Aynı parayı vereceksem neden küçüğünü alayım ki demişti zamanında.

Ama kısa süre sonra saçmaladığını kendi de anladı.

Evde 2 kişi yaşıyoruz ve sadece 2 kişilik yemek için battal boy tavayı kullanmak, yıkamak, kaldırmak işkence gibi.

Annem kendisini dolaptan çıkarmıyor artık.

Yani devamlı kullanılıp, tüketilen ve bozulmayacak ya da buzluğa vs kaldırıp değerlendirilebilecek gıda maddeleri ve deterjan vs gibi malzemeler için fazla alınca ucuza geliyorsa fazla alırım.

Ama demirbaş eşya vb alırken hangisi daha pratik ve kullanışlıysa onu alırım. Fiyatı ucuz ya da pahalı farketmez.

2023 yazında amazon indirimlerinden bulaşık makinesi deterjanı aldım, hala bitmedi. daha açılmamış 3 paket var.
evde 80-100 tane tuvalet kağıdı, 40-50 tane kağıt havlu var.
elde yıkama deterjanını çok kullanmıyorum, şimdi baktım 2018de üretilmiş.
maden suyu her gün yarım litre kadar içiyorum. indirim denk geldikçe alıyorum. şu anda 40 küsür tane 1 lt var.
peyniri çok tüketmiyorum. küçük ambalajlar pahalıya geliyor. büyük ambalaj alıp kendim parça parça vakumluyorum.


büyük kampanya, indirim varsa bozulmayacak, süresi geçmeyecek, bayatlamayacak şeyleri stok yapıyorum. sadece yumuşatıcıyı fazla almıyorum. bir keresinde beklediği yerde katılaşmıştı. atmak zorunda kaldım.

@grimavi +1
Birim fiyatına dikkat ediyorum, bazen küçüğü daha ekonomik oluyor +1

Bazen evde ne olduğunu unutup "ay sabun kalmadı" diye sabun alıyorum mesela, eve dönüp 8 büyük şişe sıvı sabunla karşılaşmak hoş olmuyor. Ucunu kaçırmamaya çalışıyorum.

Edit: Evde en dandiğinden bir vakum cihazı var. Tereyağı, sert peynir gibi şeyleri büyük paket alıp evde bölerek vakumlu paketler yapıyorum, buzlukta saklayıp parça parça çıkarıyorum. Bozulmadan saklayamayacağım gıdaları az az alıyorum.

evde yer olsa tuvalet kağıdı, kağıt havlu, bulaşık deterjanı vb şeyleri kamyonla stoklarım. fiyatını vs geçtim bitince alması dert.

kendim gibi birilerini görünce sevindim. yiyecek-içeçek değil de durduğunda bozulmayacak şeyleri saklama alanı doğrultusunda stoklamayı bne de seviyorum. 4 paket 32li tuvalet kağıdı bende de mevcut hatta yeni aldım. ama 10lt süt bi işime yaramaz mesela. ya da çuvalla makarna. ne olduğuna bağlı olarak değişir.

en buyugunden almuyoruz, bozuluyor yarisi cope gidiyor.
ne kadar gerekliyse o kadar..

Son 5 yıl içinde alesden x puan almak koşulunu karşılamadığınız için başvurunuz geçersiz sayılmıştır şeklinde mesaj alma ihtimaliniz yüksek hatta e devletten çekiyor o sonuçları hiç başvuru bile yapamayabilirsiniz

Acaba 5 yıl derken sınav açıklanma tarihi olarak mı yoksa sadece yıl mı geçerlidir? Eğer öyleyse 2019'da girdiğim sınav 2024 sonuna kadar geçerli olabilir. Böyle bir ihtimal var mı?

Günü gününe 5 yıla bakılır, senin süren Mayıs 2024'te dolmuş oluyor.

Son 5 yılda alınmış ibaresi var mı şartlarda

@jülsezar,

BAŞVURULARDA SİSTEME YÜKLENMESİ GEREKEN BELGELER

7. MERKEZİ SINAV (ALES) SONUÇ BELGESİ: e-Devlet veya ÖSYM üzerinden alınacak belge geçerlidir. Sonuç açıklanma tarihinden itibaren 5 (beş) yıl geçerlidir, ALES'ten muaf olup muafiyetten yararlanmak isteyenlerin, ALES belgesi yerine sisteme muafiyet dilekçelerini yüklemeleri gerekmektedir. (Online sorgulama veya belge yükleme).

Bu şekilde yazıyor, keşke tekrar girseydim yakın tarihlerde. Çok büyük bir fırsat kaçırıyorum :(

Şu anda ALES başvuruları açık, bu ilana yetişmez ancak en azından elinizde geçerli bir belge olur.

Az önce fark ettim, hemen başvuru yapıp yeniliyorum tüm sınavlarımı, YDS ve YÖKDİL açılınca ayrıca başvururum. Sağlık olsun.

kredi karti cikiyor. hatta baya kolay cikiyor ama kredi almayi hic denemedim. kredi alan varsa bilgilenmek isteriz

Ben ikametim yurtdışında olduğu için enpara'dan çıkartamadım. Türkiye'de sabit gelirim ve sürekli limit arttıran düzenli ödediğim kartlar olmasına rağmen.

2022 yılında direksiyon sınavından kalınca 350 liraya ek ders almıştım kurstan. 2 sene sonrası için 750 iyi rakam sanki. bir de sizinki özel ders olarak geçiyodur nihayetinde.

mayısta ehliyet kursundan iki ders aldım, birebir aynı fiyattı. bölgedeki fiyatları karşılaştırmak isterseniz armut'a falan ilan verip kıyaslayabilirsiniz.

Normal fiyat. Ben de haftaya ozel direksiyon dersi alacagim. 50dk 750lira. Gunde iki ders toplam 5gun olarak planliyormus benim aldigim hoca. Kisiye gore degismekle birlikte 3gun yeterli senin icin dedigim kisiler de oluyor dedi.