[]

diyelim ki şu an şirketinize genel müdür olarak atandınız

ve atıyorum ayda min 50 bin tl geliriniz oldu. bu 50 bin tl'yi nasıl harcardınız, yatırım yapar mıydınız, nasıl değerlendirirdiniz?




 
Araba alir tatile giderdim.


  • floydian  (19.05.22 00:39:34) 
Parayi kenara koyup ev almak icin biriktirirdim. Onu alabiliyorsam guzel bir yazlik.


  • hot potato  (19.05.22 00:49:56) 
rakamdan baglantisiz olarak, kenara duzenli para koyabiliyorsam ilk yapacagim sey yok kiradan kurtulmak olur. sonra da cesitli yatirimlar yaparak pasif gelirimi arttirmaya calisirim biran once cunku elime gecen paranin yarin kesilmeyeceginin garantisi yok..


  • cooperr  (19.05.22 00:56:33) 
neye yatirim yapmak istedigime karar verene kadar birikim. standartimi yukseltmezdim giderim ayni kalir param dovizde falan korunur. bi sure sonra o yatirima daha hazir olur ve ne istediginizi o donemin sartlarina gore(belki 1-2 sene sonra) karar verirdim.


  • ala09  (19.05.22 00:58:22) 
Gm olsam 50bin ayin 15 gununde biterdi sonra ac kalirdim.
Arkadaslarin da gm oldugu icin iyi gozukmek icin cok acayip para harcaman gerekiyor.
Aksam icmeye ciragan'a falan gidiyorlar.
  • divit  (19.05.22 01:40:44 ~ 01:48:45) 
Yatırım işini yıl sonu bonusundan karşılar maaşı bir güzel ezerdim. Zaten 50binle yatlar katlar almak artık çantada keklik değil. Divit'in söylediğine benzer şekilde önce günlük hayatımı yükseltir sonra duruma, varsa kalana bakardım. Gm seviyesi için 50bin çok fazla bi para olmadığı için kalacağını sanmıyorum. Gm arabası alayım desen 2 milyonu gözden çıkarman lszım. hadi a5'e fit olduk diyelim 1.6 milyon, basit kredi hesabıyla maaşın yarısı gitti bile. Şirket cip mip verdi diyelim, 2 milyona gm evi olmayan bir ev alırsın istanbul'da. Ev almadın, gm evi kiraları yine 20'lerde.

Ya gm gibi yaşamayıp tamamen yatırım odaklı olacaksın ya da gm gibi yaşayıp bir sonraki işte maaşı yükseltmeye bakacaksın, yatırıma ihtiyaç varsa.

Hasılı; ben yatırım işlerinin abartıldığını ve insanların hayattan aldığı zevki baltaladığını düşünüyorum, o yüzden ezerdim.
  • Bruce  (19.05.22 02:05:37) 
Evim yoksa ev alırdım. 50 bin TL aşırı büyük bir rakam değil artık.


  • Cruyff  (19.05.22 02:20:38) 
Ev ya da altin alirim.


  • halk  (19.05.22 11:55:14) 
Ev almak mantıklı ama 50.000 tl sürekli olacak mı yani bi1 8-10 yıl.


  • komando kani var bende  (19.05.22 13:25:03) 
[]

Aile tanışmasına çiçek götürülür mü?

Kız arkadaşımla ailelerimizi tanıştıracağız. Tanışma onların evinde olacak. Giderken tatlı falan alacağım ama çiçek falan da götürmek gerekir mi?




 
şık olur.
anneye verirseniz puanları leblebi gibi toplarsınız hatta :)

  • teritori  (18.05.22 23:57:40 ~ 23:58:06) 
Gerekmez ama götürülebilir, güzel olur.


  • büyük engizisyoncu  (18.05.22 23:57:56) 
Götürülür.

Eli boş gitmek hoş olmaz.
  • kisa  (19.05.22 00:09:44) 
Bence de anneye orkide gibi saksıda bir çiçek güzel olur


  • mavi gri  (19.05.22 00:29:05) 
götür götür. iyi olur. ben de götürdüm bayıldılar : )


  • simdi sahne zamani  (19.05.22 00:43:07) 
Gayet guzel hareket olur


  • oscar  (19.05.22 04:21:35) 
utanıp sıkılmadan verebilirsen büyük artı puan


  • bir soru sorcam  (19.05.22 11:38:33) 
[]

annelikten pisman olan

tanidiginiz var mi?

ikidir ayni ruyayi goruyorum. bu sabah da kalktim oh be ruyaymis dedim.
ilk ruyamda hamileydim ama aldirma sansim vardi. bu ruyayi belki 6 ay 1 sene once gordum pek hatirlamiyorum zamani ama ruyayi hatirliyorum.

dunku ruyada ise sure gecmis. aglaya aglaya doktor ariyordum hamilelikten "kurtulmak" icin. bu sefer cevremdekiler ikna etmeye calisiyorlardi bir de. herhalde mutlu bir iliskim vardi. ona ragmen umutsuzca doktor ariyordum. uyaninca garip bir rahatlama geldi ustume. sonra dusundum ben cocuk sahibi olmaya karsi degilim ki. ruyamda anne olmak beni niye korkutuyor bu kadar. (ek soru: ruya tabirinden anlayan var midir aramizda?) anne olmak icin de hic olup bitmiyorum bu arada. olursa olur diyordum.
simdi dusunuyorum. cok fena bir pismanlik olabilir benim icin belki de. atamazsin satamazsin sonucta.

yabanci kaynaklarda pisman anneler var. ne derecedeler bilmiyorum.
ama turkiyede var mi acaba. toplum olarak dislariz ya boyle birini o yuzden tanidiginiz var mi. bu pismanlik geciyor mu sonra. nasil bir hayat yasiyorlar bu anneler.

 
Var ama toplum baskısından dillendirilemiyor.


  • ruhen hastayim ben  (14.05.22 23:43:45) 
ruhen hastayim +1

Çok var ama söyleyemiyorlar. Belki kendileri bile kabullenmek istemiyor. Dediğin gibi atsan atılmiyor sonuçta.
  • msb  (14.05.22 23:49:17) 
benim yakinim anne olmak istemiyor su anlik ama bi suredir evli oldugu icin baski hissediyor esi de cocuk istiyor. evliligine zarar gelir korkusuyla(esini seviyor) cocuk isine giriscek sanirim.

bunu kendine itiraf etmek bile zor geliyor muhtemelen, acikca boyle demiyor. burda yazdiklarim onunla konusmalarindan cikardigim yorumdur.
  • ala09  (14.05.22 23:55:28) 
Anne olmaktan baba olmaktan pişman olanlar bunu kendilerine bile itiraf edemiyorlar ki.

Soruyorsun her açıdan önceki hayatının daha iyi olduğunu söylüyor zaten. Ama işte çocuk başka denip kapatılıyor.
Mutsuz görünen, mutsuz olan bir çok insan var.
  • zimbirik  (15.05.22 00:14:16) 
3 sene önce amerikalı arkadaşım doğum yaptıktan iki sene sonra eşini boşadı, çocuğunu da bırakıp amerika'ya döndü. şu an gayet mutlu bi şekilde devam ediyor hayatına. aradaki sohbetlerde annelikten, annelerden beklenenlerden, anne baba arasındaki orantısız sorumluluktan ölesiye nefret ettiğini söylüyordu.


  • jen  (15.05.22 00:15:32) 
Reddit'te r/regretfulparents var. Oradaki paylaşımlar ilginizi çekebilir.

Türkiye gibi bir toplumda, bireyci toplumların aksine, bunu söyleyebilmek daha zor. Çocuk istemeyen kadın bile yadırganıyor.
  • kobuzchu kiz  (15.05.22 01:08:53 ~ 01:09:19) 
"atamazsin satamazsin sonucta"

29 yaşındayım. Kendimi bildim bileli çöpe atılan bebek, camiye bırakılan bebek haberi görüyorum. Atan atıyor yani. Satan da var. Kız çocuklarını para için satan aileler var. Kimse çıkıp pişmanım demez. Pişmanım diyebilmek bir yerde medeniyettir. Pişmanım diyemedikleri için bunu şiddetle ortaya çıkarabiliyorlar. Pişmanlık öfke olarak ortaya çıkıyor. Çocuğuna psikolojik ve fiziksel şiddet uygulayan çok insan var. Bunun en yaygın biçimi de sorumsuzluk.

Annenin sorumsuz olmasıyla ilgili bir film: Gone Baby Gone
  • dissendium  (15.05.22 01:20:34) 
Kadınlar kulübünde aratın bir sürü başlık açan var annelikten pişman olan kadın.


  • Hallegadola  (15.05.22 01:28:45) 
Toplumsal baskı ve psikolojik şiddet nedeniyle kapalı gruplarda var Facebook vb. ortamlarda.


  • Phoebe  (15.05.22 06:34:00) 
Elbette var ama bunlarin tamamina yakini zaten psikolojik ya da maddi anlamda sorunlu insanlar. Bi de bu acidan bakin derim.
Ne cocukla oluyor ne de cocuksuz. Ama her seye ragmen cocukla daha iyi.

  • halk  (15.05.22 06:49:39) 
Lohusa döneminde degisen, kocasindan ya da cocuktan soğuyan ve bosanan cok kadin duydum. bir arkadaşımın eşi emzirmekten bile nefret etmeye baslamisti hatta. adam da yolu verdi allahtan, erken kurtuldu.


  • duster  (15.05.22 09:22:20) 
zimbirik +1

kendilerine itiraf edemiyor çevremdekiler.

ha, çocuk varken pişman olduğunu hissetse ne olur?
o da ayrı bir şey.

asıl sorun çocuktan önce farkındalık geliştirememek çünkü çocuk yapmadan önce çocukla mutsuz olacağını yanındaki kişi, dost/arkadaş olarak ben bile görebiliyorken, kendisi göremiyor ve durumu tahlil edemiyor mesela.
o denli bir körlük var çoğunda.

zaten bu farkındalıksızlıkla yaşayanların çoğu çocuğu da doğal yönelimlerle, "yapmak lazım, olsun artık" kafasıyla, içgüdüsel olarak yapıyorlar.
yani ürüyorlar.

üremekle çocuk yapmak aynı şey değil bana göre.
üreyenler, çocuk olduktan sonra da hayatı aynı güdüsellikle yaşamaya devam ettiklerinden, kendilerini sorgulamadan, yaprak gibi savrula savrula yaşamaya devam ediyorlar.
birbirini getiriyor yani bunlar.
  • blatta hiberna  (15.05.22 10:39:04 ~ 10:50:56) 
anne değilim ama ablamların çocukları var. çocuk büyütmek cidden zor bir iş. ancak o sevgi zorluğa da katlanmanızı sağlıyor. çevremden gözlemlediğim çok.

çöpe atma durumları da ya gizli birliktelik, ya aile korkusu vs. gibi ekstrem durumlarda oluyor. yani ben evlendim, çocuk yaptım ama pişman oldum dur çöpe bırakayım diyen yok.

sizin bahsettiğiniz pişmanlığı yaşayan gerçekten çok az, çünkü dediğim gibi annelik duygusu tüm zorluklara katlanmanızı sağlıyor. teyzelik bile bu kadar sevgi oluşturuyorsa annelik nasıl bir sevgi barındırıyordur diyorum kendime.

bu arada evlenmeyi de çocuk yapmayı da düşünmüyorum. çünkü hayatın normal sorumluluklarını yerine getirebilen birisi değilim. dolayısıyla o sorumluluğu asla kaldıramam. bir de hayatımın çocuk büyütmekle geçmesini istemem :)
  • rose parks  (15.05.22 14:54:39) 
Kendi annemden örnek verebilirim.

Kendisi bunu pek kabul etmese de bana olan desteği genellikle maddiyat yönünde oldu.

Çocukken hep bakıcı baktı, okula özellikle tam gün gidilen özel okula gönderdi, yaz tatillerinde, sömestrda daima kendi anne babasına gönderildim. Hafta sonları da genellikle benimle uğraşmamak için illa ki bir işi olurdu da evden kaçardı.

Üniversite için şehir dışı teşvik edildi, üniversiteyi kazandığım gün beni evden gönderdi, her ay asgari ücret+ev kirasını gönderdi.

Şu an 33 yaşındayım. Çalışıyorum, hala kendisi ev kredimi öder, asgari ücret gönderir kendi paramı kazansam da.

15 yıldır beni 3 defa ziyaret etti onda da işi de düşmüştü bu taraflara.

Özetle bana maddi anlamda destekte bulunup vicdanını rahatlatıyor. Ayda 1 de arar 2 dk konuşuruz yolumuza devam ederiz.
  • anneterligi  (15.05.22 17:39:48 ~ 17:44:14) 
benim annem. pişmanım demiyor direkt olarak ama sık sık anneliğin onu tükettiğini, çok yıprattığını söyler. çok kardeşli bir evde büyümüş bu nedenle zaten en başında pek çocuk istemiyormuş. uzaktan sevmek güzel der.

ben de 1.5 yılı aşkın süredir anneyim. bu iki yılda kendime ayırabildiğim vakit çok sınırlı, saymaya kalkışsam sayılır. pişman değilim, ikinciyi de istiyorum fakat pişman olanları da asla yargılamıyorum, çok anlaşılır bir durum. eskiden çocuk yetiştirmiyor da çocuk büyütüyorlarmış. ilgilenerek, severek, anlayışla bir çocuk yetiştirmek çok zahmetli.
  • deartheodosia  (15.05.22 19:22:02) 
ayrıca yanılmıyorsam iletişim yayınları’ndan annelikten pişman olmak isimli bir kitap çıktı, yeni. satın aldım fakat okumaya fırsatım olmadı henüz. tam konuyla alakalı, yazmak istedim.


  • deartheodosia  (15.05.22 19:23:35) 
Yakindan tanidigim bir arkadasimin annesi postpartum depresyon yuzunden arkadasimi camdan atmaya calismis. Sonrasinda da genelde ablasi bakmis kendisine.


  • cleric  (16.05.22 13:13:53) 
çocuk olduğunda ilk 3 ay zaten tam eziyet, bu dönem bence sayılmamalı, bunun dışında anne olup mutlu olmayan insanların çoğu normalde de mutsuzdur bence.


  • ravenudon  (07.06.22 09:11:11) 
[]

rüya tabiri

eşim annesini babasını kaybetti ne yazikki. ikisini de bikaç yıl aralıkla. biz de yaklaşık 1 senedir evliyiz, eşim son dönem hep aynı rüyayı görüyor. annesi ve babası rüyasında kavga ediyor. rüyada bir neden yok, sadece fiziksel şiddete varan bir kavga goruyor. geçmişte annesi babasi arasi da birbirlerine aşık olsalar da kavgalı bir süreç de olmuş onu etkileyen. neyse sonuç olarak bize bu rüyanın psikanalizini ya da tabir mi dersiniz, yorumlayacak olan var mı? teşekkürler




 
öncelikle, ciddi bir yorumlama için eşinizin yorumlayan tarafından tanınması gerekiyor. benim annemi rüyamda görmemle eşinizin ya da sizinki bir değil. ama şunu söyleyebilirim,

kaybedilen yakını görmek çok normal. bilinç o kişilerle görüşmek istiyor. tartışmalarını görmek de, onları gördüğü zamanı huzursuz kılacak bir şey. kişisel bir yorum olarak, eşinizin ölüm korkusu yaşadığını ve anne-babasını mutlu anlarıyla hatırlamaktan kaçındığını söyleyebilirim. mutlu görse belki onlarla beraber gitmek ister diye bilinçaltımız böyle minnak oyunlar yapıyor. "orda kavga var, kal burda" diyor bir nevi.

acı ie yüzleşsin, "ölüler rahmet istedi demek" gibi vefat edenler kaynaklı değil de, kendi açısından görsün bu olayı. bir de, onların vefatından sonra kendisini tamamen koyuvermemişse, sorumluluklarına-hayatına kısa sürede geri döndüyse, bu yüzden acı çekiyor olabilir. kavga bunun da sembolü.
  • lovemyself  (14.05.22 00:22:34) 
Eşinizi tanımak gerek +1

Aynı olaya şahit olan çoğu insan kendi hayata bakış açısına göre çok farklı açılardan olayı değerlendirir.

Atıyorum eşiniz aslında anne babasının çift olmaması gerektiğine inanıyordur ve şimdi dini inancı gereği, öte dünyada kendi müdahalesi de olmaksızın başbaşa kalıyor olmaları eşinizi rahatsız ediyordur içten içe. Yani burada temel nokta duruma eşinizin müdahale edemiyor olma hissi aslında, yoksa öte dünya olgusunun ne derece doğru olduğu başka bir konu.

Bunun daha farklı bir modelinde belki de eşiniz anne babasının öte hayatta bir arada mutlu olduğu senaryoyla acısını hafifletmeye çalışıyor ancak bu hissi bir türlü tam anlamıyla yaşayamıyor olabilir. kendisi neden bu düşünceye inanamadığı cevabını bilinçli haldeyken kendisine vermekten çekiniyor olsa da cevabı zihni ona rüyalarında veriyor olabilir.

Başka bir açıdan, eşiniz belki de anne babasını güzel hatırlaması gerektiğine inandığı halde kötü anıları bastırmakta güçlük çekiyor ve bunlar rüyalarında açığa çıkıyor olabilir. Ölen yakınlarımızı iyi hatırlamak isteriz, bunun birçok toplumsal nedeni var. Ancak bu her zaman mümkün olmaz ve eşiniz anne babasına olan sevgisi karşısında onları bu şekilde hatırlamanın acısını yaşıyor olabilir. Bir çeşit suçluluk duygusu hissediyor olabilir.

Daha farklı bir bakış açısından, eşiniz anne babasının yokluğundan acısını çok yoğun hissettiği için zihni ona "bak böyle şeyler de oldu, onlar varken de her şey harika değildi" vurgusunu yapıyor olabilir.

Birbiriyle çelişen bu senaryoların hepsi mümkün, daha farklı senaryolar da oluşturmak mümkün. Tamamen eşinizin kim olduğuyla ilgili bu, eğer bu durum onu ciddi anlamda kötü etkiliyorsa uzman tavsiyesi almasında her zaman fayda var.
  • akhenaten  (14.05.22 08:32:27 ~ 08:48:30) 
[]

Kendini Tanımak Kendini Sevmek Ne Anlama Geliyor?

Psikoloji olsun kişisel gelişim olsun sürekli keşfette çıkıyor. Doğan cüceloğlunu çok severim önemli olan kendini tanımak diyor. Kendini tanımaktan anlamamız gereken şey nedir?

Mesela zaaflarımızı bilmemiz mi? Nelerin bizi etkilediğini bilmek mi? yoksa neden etkilediğini bilmek mi? Örneğin; iş değişikliği yapmaya karar verdiğiniz ama mobbinge dayanamayacağınızı önceki işlerinizden dolayı biliyorsunuz? veya kafanız rahat değilken kendinizi işe veremeyeceğinizi... Bunun gibi bir şeyse kendini tanımak demek nelerden hoşlandığını veya nefret ettiği bilmek midir?

Yoksa neyi neden sevdiğini veya neden nefret ettiğini kısacası neyi neden yaptığımızı bilmemiz midir?

Kendini sevmekte mesela; Bazı fotoğraflarımı seviyorum, ama bazı çekilen fotoğraflarımda bana göre kusurlu gözüken kısımlar canımı sıkıyor. Bu benim kendimi sevmediğim anlamına mı gelir?

Nedir bu tanımlar

 
Herhangi birini tanımak ne demekse insanın kendini tanıması da aynı anlama geliyor. Yani saydığınız ve onların dışında kalan her şeyi kapsıyor tanım. Sadece bunların bir ya da birkaçını değil.

Birini gerçekten tanıdığınız zaman o kişiyle ilgili fikirleriniz olur, ona tavsiyeler verebilirsiniz. Örneğin o kendini bir konuda çok yetenekli sanıyorken siz dışardan bir bakış olarak esas yetenekli olduğu konuları yok saymasına şaşırıp zamanını harcıyor olduğunu fark edebilirsiniz. Bu kolaydır, çünkü bu tespitlerin doğruluğu karşısında şimdi yaptığı şeyden vazgeçip, başka bir şey yapma riskine girecek olan kişi siz değilsinizdir. Siz sadece söylersiniz.

Ancak çoğu zaman insan kendine bu kadar dürüst olamaz.

Kendinizi sevip kendinizle barışık olmak da illa ki size çirkin görünen detaylarınızla ilgili hayır çok güzel diye tutturmak gibi bir şey değil. Bu durum sürekli üstünüzde baskı oluşturur. Kimse mükemmel değil. Atıyorum gözlerinizi beğenmiyorsanız "bence gözler insandaki tek önemli şey" diye düşünen insanları etkilemek için uğraşmayın. Boşvermeyi öğrenin.
  • akhenaten  (13.05.22 17:30:11) 
arkadaşlar +1

Yoksa neyi neden sevdiğini veya neden nefret ettiğini kısacası neyi neden yaptığımızı bilmemiz midir?

bunu bilip bunun önemini çözmek. kim seni sen olarak seviyor anlayacaksın, etrafında bu insanlar olacak. bu sefer gizli saklı, toplum baskısı vb. şeyleri hissetmek zorunda kalmayarak huzurlu hissedeceksin. yaşama stratejini kazanacaksın eğer kendini seversen hayatta kalmayı da seveceksin.

mesela iş yerinde mobbinge uğruyorsun. genelde o bataklığa düştüğümüzde onun mobbing olduğunu farketmemiz bile zor. sonra, ben neden bu mobbinge neden buna izin veriyorum? diyelim sen iş yerinde gerekenden fazla ezik kalmışsın bu sefer bu sorunu çözüp seni bastırmalarına izin vermeyeceksin. diyelim senden kaynaklı değil sana mobbing uygulayan çok kötü bir insan ve sen mobbinginle işine devam ediyorsun. neden bu işi yapıyorsun? çünkü para kazanman lazım. ama aslında sen başka bir iş istiyorsun diyelim. o sana daha iyi geleceğini düşündüğün iş ortamı veya başka işi bulana kadar bu mobbingin seni bastırmasına izin vermeden, yine kazandığın paranın hakkını vererek işini yapmaya devam edeceksin. bunu içten hissedersen artık "off ayaklarım geri geri gidiyor" diye değil, o işe bi amaç uğruna gidiyosun. daha iyisi olana kadar aç kalmadan hayatımı idame ettireceğim diyeceksin ve sana zarar veren mobbing vb durumları ciddiye almamayı öğreneceksin.

bu hiç kolay bir yüzleşme değil. belki aşırı maddi kaygıların var(tr de yaşamak), belki özgür hissetmiyorsun, belki sorumlulukların çok vs. yüzleştiğin zaman maddi kaygın da azalacak diğer anksiyetelerinle birlikte, sorumluluklarını daha güçlü üstleneceksin, idare etmeyi de öğreneceksin.

ne kimseeye zarar ver ne de kimsenin sana zarar vermesine müsaade et. her sabah uyanıp nefes almak bile çok büyük bir güçtür. pes etmek veya kötülük yapmak kolaydır. kendini sever ve olduğun gibi kabul edersen eet çok komik ama bir yaprağa bakıp IMHHH NE GÜZEL BİR YAPRAK BİZE OKSİJEN VERİYOR kafasına gireceksin... kusurlu fotolarına bakıp -ki fotoğraf kendimize bakarken yargılamamız gereken en son şey herhalde bütün o ışık açı vs sebebiyle- ulan şu göze bak kurbağa gibi çıkmışım deyip gülebilirsin.

doğan cüceloğlunu beğenirim bana çok yavaş geliyor ama yazılarını okurken öğrenebileceğim şeyler var.

cok sey yazmak isterim ama bu kadar gevezelik yeter! selamlar
  • ala09  (13.05.22 22:17:24) 
[]

İnsanlar beni sevmiyor olabilir mi?

Sevgili okur, şimdi sana bir durumdan bahsedeceğim.

Ben herkes tarafından sevilen, saygılı, efendi, kötü alışkanlığı bulunmayan, çalışkan, sosyal, girişken biriyim.

Bunu söyleyen başkaları. Öve öve bitiremiyorlar beni. İdeal bir evlat, eş vs. yim.

Fakat bir sorun var.

Ben insanlardan yeterince ilgi göremiyorum. Yani ben böyle mükemmel ise yada iyi biri isem, insanlar beni sevmeli ve benimle iletişimde kalmalılar bence.

Bahsettiğim şey, bir insan sadece benimle ilgilensin gibi değil, umarım anlatmayı başarırım.

Ben istiyorum ki bu beni öven onlarca farklı çevre ve ortamdan insanlar beni arasın, bana bişey sorsunlar, bir yere çağırsınlar istiyorum.

Ama kimse benimle iletişimde olmuyor.

Ben şimdi mesaj atayım, çok şükür cevap yazarlar. Ama durup dururken kimse bana ulaşmaz, halimi hatırımı sormaz, muhabbet etmez.

Telefonum yeri gelir hiç çalmaz, mesaj atan olmaz, arayan zaten çok zor.
İnstgramda bakıyorum arkadaşlar toplanıyorlar bişeyler yapıyorlar filan, görünce çok kıskanıyorum. İstiyorum ki "hadi top secret gel kahve içelim" desin biri ama yok.

Ben çağırdım bir geldiler iki geldiler sonra bahaneler buldular.

Farklı insanlarla farklı çevrelerle denedim. İş, okul, mahalle vs.
Farklı kültürel çevreler, farklı maddi çevreler yahu her varyasyonu denedim.

Sohbetin sarmıyor deseniz yahu hiç kimse ile mi sarmıyor. Yok mu şu hayatta bir ortak noktamız olan erkek/kadın?

Sizce neden böyle oluyor? Tipim mi itici, konuşmam mı?

----------------------------

Özet geç diyenlerin okumasına gerek olmayan Örnekler;

Bir sanat etkinliğinden bir arkadaşım ilk defa benden yardım istedi. Buluşup konuşmak ve çalışmak istedi. Öyle hoşuma gitti ki. Onun için işten izin aldım. Koşa koşa dediği vakitten 30 dk önce anlaştığımız yere gittim. Gece yarısına kadar onu çalıştırdım. Ertesi gün benim çalıştırmam sayesinde başarılı oldu. Bana uzaktan bir teşekkür etti. Ve konu kapandı.

Bir başka arkadaşım; onunla konuşmayı sohbet etmeyi çok seviyorum. Fakat benimle iletişimde kalma süresi max 1 dk. Sonra ya yanımdan ayrılıyor başka bişeye odaklanıyor yada başka biriyle konuşmaya başlıyor. Bu bana çok kötü hissettiriyor.

Bir başka arkadaşımla bowling hakkında konuşurken birlikte oynayalım mı diye teklif ettim. Çok memnun oldu, süper olur filan dedi. Sonra bugün yarın diye sürekli erteledi 3 aydır filan duruyor o konu, oynayamadık.

Küçükken kuzenlerimle anlaşıp ertesi gün için planlar yapardık gezip dolaşmak için. Genellikle ben uyanmadan toplanıp giderler beni hep bırakırlardı.
------------------------------------------

 
Bahsettiğin konuların sevgi ile ilgisi yok. İnsanlar sevmedikleri insanlara bile anlattığın şekilde davranabiliyorlar.

Popüler bir sosyal figür değilsin anlaşılan, ilgi çekici değilsin. Parlak fikirleri olan, ikna edici, özgüvenli ve kendinden emin, kısaca karizmatik biri olmadığın için böyle oluyor olabilir.

Elbette tahmin ettiğin kadar "sevilesi" yanların olmayabilir, farkında olmayan bir iticilik vs. Ama öyle olmasa bile saygılı efendi, sosyal olmak yeterli olmaz bahsettiğim karizma için.

Asıl önemli olan, bundan dolayı mutsuz olman. fazla iddialı olacak şekilde diyebilirim ki, bunu takmış ve içselleştirmiş olman bile neden "karizmatik" bir figür olmadığının kanıtı. Bu düşüncenin altındaki düşünüş şekli sosyal ilişkilerine yansıyorsa needy, fazla verici, - tırnak içinde söylüyorum yanlış anlama- ezik bir insan olarak algılanmana sebep olabilir.

Seni tanımadan yorum yapmak hatalı olacaktır ama anlattığın kadarından naçizane bunları çıkarttım.
  • Bruce  (11.05.22 21:36:03) 
Duyuruda daha önce sorduğunuz sorularınıza şöyle bir göz attım ve hepsini birlikte değerlendirecek olursam; bence asıl siz kendinizi olduğunuz gibi kabul etmiyorsunuz. Sürekli diğerlerini ön plana çıkarıp kendinizden feragat ediyormuşsunuz gibi bir algı oluştu bende. (tamamen çıkarım yanlış yorumlamış olabilirim)

Bence öncelikle kendinizle barışın, bırakın kimse sizi çağırmasın, telefonunuz çalmasın siz önce kendi kendinizeyken güzel ve kaliteli zaman geçirin.
Aynadaki aksinizi siz kabullenmediğiniz sürece kimse kabullenmeyecektir.

Ve bence en en önemlisi kendinize verdiğiniz sözleri tutun bu kendinize olan inancınızı artıracaktır. Sizin hayatınızdaki en önemlli varlık sizsiniz ve bunun idrakinde olarak kendinize değer verin.
  • hayalhayal  (11.05.22 21:54:55) 
insanlar garip yaratiklar. bircok sebebi olabilir:

- tip
- karakter
- iticilik
- hassasiyet
- empati
- konusma sekli/tonu/suresi
- sevdigin seyler
- aliskanliklar
- ayak uydurma
- gulumseme / gulumsememe / meme?
- kiskanclik
- tembellik
- populerlik
- algida secicilik
- algida dondurma
vs.

ortak yanin oldugu insanlara ve gruplara yonelebilirsin. sevdigin aktiviteleri ve bulusmalari oluyor. bunlari arastirip bulabilirsin.

tam cevap ariyorsan da bunu yapan insanlara acik bir sekilde sorabilirsin ve durustce cevap vermelerini vurgulayarak sorabilirsin. olmuyorsa da bosver. kendini gelistirmeye ve mutlu edecek seylere odaklan.

ben de yanlis cevrelerde ve arkadasliklarda vakit kaybettim zamaninda. ama iyi ve seni kabul edecek insanlar da var.
  • ermanen  (11.05.22 22:18:11 ~ 22:20:04) 
Hayalhayat +1

Ben de çoğu zaman çevremde;akıllı, her zaman mantıklı ve doğru tercihler yapan, özgüvenli, işinde başarılı vs diye övülen biriyim ama kimse beni bi yere çağırmaz. Çağırdıklarında da kabul etmem genelde. (nişanlım hariç tabi) Ben kendimle mutluyum ya mesela ben bazen kafelere gider tek başıma oturup kahve, sıcak çikolata filan içerim. Bazen kitap okurum bazen video izlerim vs.

Bende kendine odaklanmak çok güzel bi şey. Kendinle vakit geçirmek çok hoş, bu aralar üşenmesem kütüphaneye takılmak istiyorum mesela.

Beni niye pek kimse çağırmaz örneğin kendime objektif bi gözle bakmaya çalışayım, sen de yap bu yazıyı okuduktan sonra; mesela ben tip olarak çok güzel bi kız değilim, makyaj yapmayı hiç sevmem, giyime kuşama para harcamayı hiç mi hiç sevmem, yani tipime baktığında hiç instagörl bi şey değilim. O yüzden kendi yaş grubumun ilgi alanına girmiyorum. Beni çağırmamaları normal, makyajdan filan konu açılınca ben "ne dio la bunlar" moduna giriyorum. Sonra mesela ben çok eleştirici bi tipim. Biri başına gelen bi şeyi anlattığı zaman direkt "e sen öyle yaparsan o da sana öyle der kusura bakmicaksın" tarzında bam bam bam konuşurum.

Mesela işyerinde iş konusunda çok agresifimdir, bi iş yanlış gittiğinde kızarım, iş arkadaşlarımla iş dışında görüşmem, her ne kadr işimi iyi yaptığımı da düşünseler sonuçta etraflarında yanlış yaptıklarında kızan sinirlenen biri var yani, kötü hissediyolardır muhtemelen ben kızdığım zaman.

Bu gibi şeyler. Bence kendine objektif ve eleştirel bi gözle bakarsan bu sorunn cevabını bulursun.

Tavsiyem kendine vakit ayır milleti boşver. Yok illa sosyalleşicem diyosan da @ermanen +1 diyorum.
  • turuncu tonlarda  (11.05.22 23:07:27) 
mükemmel bir insan profili çiziyorsun da insanlar mükemmel insanlarla arkadaşlık etmek istemiyorlar ki. mesela kötü alışkanlığın yok, ama etrafındakiler sigara içiyordur, alkol içiyordur. bunu bir şekilde yüzlerine vuruyorsan bu itici oluyor. insanların hataları, yanlışları varken, senin tertemiz karnen sıkıcı veya itici geliyor olabilir mi? insanlar böyle aşırı iyi niyetli, çok iyi insanlardan ziyade kendine ait yanlış fikirleri bile savunabilecek, tutkulu insanları daha ilgi çekici buluyorlar bence.


  • roket adam  (11.05.22 23:19:51) 
insanlara itici, kasıntı ve sıkıcı geliyor olabilirsiniz. düşününce böyle sizin gibi her şeyi nizamlı düzgün insanlarla konuşunca içim bayılıyor ve görüşesim gelmiyor.


  • Hallegadola  (12.05.22 13:27:09) 
kokuyor olabilirsin
www.eksiduyuru.com

  • abelardo  (05.04.23 18:45:12) 
[]

Erkekler sevgilisizi /eşinizi aldattınız mı

Aldatır mısınız?
Bunu sormaktaki amacım %kaç aldatmıyor öğrenmek



 
1. Hayır

2. Hayır
  • dissendium  (10.05.22 18:10:16) 
Aldatmadım, aldatmam da. Eğer ben bir kere birini aldatırsam bir daha kimseye güvenemem en başta gelen sebebi bu.

İşim gereği çok çeşitli insanla muhatap oluyorum uzun süre. Etraftan marifet gibi ballandıra ballandıra anlatılan o kadar çok aldatma hikayesi duyuyorum ki, kendimi ancak benim gibi insanlar da vardır diye avuttum şimdiye kadar. Cidden moral bozucu bir durum. İlişkimin başlarında bu yüzden güven sorunu yaşadım büyük oranda.

Ayrıca bu zamana kadar sayısız "anı" dinlemekten aldatma potansiyeli yüksek insanları tespit etme konusunda da baya geliştim. Artık sırf tipinden tanıyabiliyorum, soruyorum söylüyorlar. Zaten kimse saklamıyor. Çok ilginç bir durum.
  • akhenaten  (10.05.22 19:02:40) 
cok


  • divit  (10.05.22 20:05:13) 
1-) Hayır.

2-) Hayır.
  • hayirsiz  (10.05.22 20:06:44) 
evet
hayır :)
ama sizce burdan ne kadar doğru sonuç alacaksınız..
  • megacracker  (10.05.22 21:34:16 ~ 21:34:39) 
Hayır
Evet

  • neymis  (10.05.22 22:17:14) 
1-) Hayır.

2-) Hayır.
  • godspell  (10.05.22 22:25:16) 
hayır.
hayır.

  • andlee  (10.05.22 22:37:09) 
Hiç aldatmadım

Asla aldatmam gibi büyük bir söz söylemek istemem, çünkü biliyorum ki her aldatma kötü karakterden değil, bazen insanlar içinden çıkamadıkları toksik ilişkilere saplanıp kalıyorlar ve o sırada spontane şekilde gelişen bir paralel ilişki de aldatma kategorsine giriyor. Yani bana nefes aldırmayan ve kendim de uzaklaşamadığım boğucu bir ilişkideyken karşıma harika bir insan çıkıp beni çok mutlu etse ve hali hazırdaki ilişkiden de o kadının psikolojik sağlığı açısından hemen çıkmam mümkün değilse bir süre iki kişiyle aynı anda götürebilirim.

Ama öyle birşey hiç yaşamadım. Hep düzgün kızlar çıktı, hiçbirini de aldatmadım. Kendi açımdan normal bir ilişkide de aldatmam mümkün değil. Bir Netflix açıp sevdiçeğimle ayakları uzatıp mandalina yemek varken niye dalayım entrikalara :)
  • mantheman  (11.05.22 00:09:48) 
Hiç aldatmadım. Aşık olduğumda dahi önce ayrıldım. Sonra ne yaşandıysa yaşandı. Karşımdaki insana sorumluluğum var gözüyle baktım hep.

Hiç aldatmamak için ne gerekiyorsa onu yaşıyorum şimdilerde. Başa gelirse, öldüm ben.
  • baldan kaymak  (11.05.22 00:35:09) 
Aldatmadığım halde aldatmış damgası yedim.Telefonlarımı açmıyor.İletişim kanallarını tükettiği için bende belirsiz normal bir hayat sürüyorum


  • smokee  (11.05.22 01:14:46) 
evet evet


  • reanarchy  (11.05.22 12:10:13) 
1) Hayır

2) Hayır
  • drako  (11.05.22 18:05:54) 
1- hayır.
2- hayır.

  • zgrydn  (11.05.22 18:13:50) 
hayır/hayır
ama itham edildim

  • redlinetheturk  (13.05.22 12:46:10) 
[]

Partnerin yurt dışı tatili?

Partnerinizin en yakın arkadaşıyla yurtdışında bir hafta tatile gitmesine nasıl bakarsanız? Cinsiyetleri belirterek cevap verebilirseniz mutlu olurum.
Şahsım sevgili aşamasında sıkıntı olmaz diye düşünürken evlilikte olmaması gerektiğini düşünüyorum.26e



 
Evliyim, kadınım. Hem eşim hem de kendim yakın arkadaşlarımızla yurtiçinde ve yurtdışında pek çok kez tatile çıktık. Sorun görmüyorum.


  • fotrsapka  (09.05.22 12:01:06) 
Ya ben hiçbir zaman ilişki ile alakalı kesin konuşulmamasi gerektiğini düşünüyorum. İnsan yeri geliyor tükürdüğünü yaliyor. Neyse.

Karşı cins ile istemem ama hemcinsi ile neden gitmesin ki?
  • panda yuva yapmis sogut dalina  (09.05.22 12:02:12 ~ 12:03:34) 
Benim için sıkıntı, kıskanç ve evhamlıyım.


  • John Bloor  (09.05.22 12:17:11) 
Sıkıntı olmaz ve olmamalı ancak bana kalırsa buradaki asıl durum eşlerden birinin üçüncü bir kişiyle eğlenmek istemesi.
Neredeyse 8 yıllık evlilikle devam eden 16 yıllık ilişkimde eşimi dahil etmeden plan yapmak içimden geçmedi ve bu durum eşim için de böyle ki şimdiye kadar hiç böyle bir teklifi geçtim imada bile bulunmadı.
Çünkü zaten eşimle birlikte eğlenmeyeceksek, "yeni" olanları tatmayacaksak neden birlikteyiz? Rutin hayatı paylaşıp ilginç ve yeni olanları kendi kendime ya da kankamla tadacaksam neden eşimle yaşlanmayı tercih ettim? Böyle bir plan kafamdan geçse en başta bu benim kendi kişiliğime yaptığım bir saygısızlık olur, ya da bunu açıkça kendisine söylerim, "artık seninle eğlenemediğimi düşünüyorum, o yüzden farklılık istiyorum hayatımda" derim.

Edit: yazmayı unutmuşum, 38/E
  • foolrules  (09.05.22 12:40:10 ~ 12:41:34) 
ben evliyim ve yurtdışında yaşayan arkadaşımla iki kez yine yurtdışında farklı bir ülkeye seyahat etmiştik. keşke tekrar gerçekleştirebilsek ama eşimin bakış açısı değiştiği için (!). ben yanlış bir şey görmüyorum. eşle de tatil çok güzel, en yakın arkadaşla da. (K)


  • deartheodosia  (09.05.22 13:16:48) 
evli bekar fark etmez isteyen istediği arkadaşıyla istediği yere gider. sevgilim/eşim gitse benim söyleyecek sözüm yok, ben gitsem onun olmaz, zaten ne alaka. çocuk değiliz, birbirimizin ebeveyni değiliz. yeni tanıştığı biriyle gidiyorsa da yine bir şey demem, çünkü ayrılmış olurum. k


  • jen  (09.05.22 13:45:52 ~ 13:46:04) 
içimden gelmez onsuz gitmek bu yüzden foolrules +1
ancak sorun da olmaz, gidebiliriz her türlü. 34/K

  • amelie poulain  (09.05.22 13:50:27) 
foolrules +1

20'li yaşların başında belki olabilir.
sevgililikte de belki 30'a kadar falan kabul edilebilir, bütçeler tutmaz, eşlik edilemez falan filan.

ama 30+ yaşta, özellikle evlilikte mecburi iş seyahati dışında "tatile" gidilmemeli diye düşünüyorum.
çok istisnai şartlarda, belki yurt içi olabilir de, yurt dışı olmaz.
  • blatta hiberna  (09.05.22 14:04:15) 
Maddi duruma göre benim görüşüm değişirdi. Eğer kırk yılda bir böyle bir ihtimal doğduysa ve eşim de bunu arkadaşıyla değerlendirmek istediyse ciddi anlamda alınırım.

Ama yıl içinde birkaç kere birlikte tatile çıkabiliyorsak arkadaşlarıyla gitmek istemesi beni ırgalamazdı.

Romantik çekim potansiyeli olan biriyle başbaşa tatile çıkması benim için bir sorun, ister karşı cinsi olsun ister hemcinsi olsun. Hele ki bu yukarda bahsettiğim tarzda nadir ele geçen bir durumsa güven kaybı yaşarım ve altında başka sebepler ararım. Grup olarak gidilebilir.

Ama burada kritik nokta bence maddiyat. Sadece tatil için değil bu, o kadar maddi sıkıntı yaşıyoruzdur ki birlikte dışarda bile yemeğe çıkamamışızdır, eşim kalkıp arkadaşımla yemeğe çıkıyorum derse bu da beni üzer. En başta ben kendim bunu yapamazdım, böyle bir ortamda tutup da "bu akşam arkadaşla bir yemeğe çıkacağız" diyemem yani.

Kısaca, birlikte yapabildiğimiz şeyleri arkadaşlarıyla da yapmasının mahsuru yok. Ama birlikte yapamadığımız şeyler için sorun.
  • akhenaten  (09.05.22 14:38:19) 
Cok olumlu bakiyorum, pek olumlu bakiyorum. Sürekli kic kica yasamaya gerek yok.

Sadece arkadaslarimla tatil yapmiyorum, hem aileyle hem arkadasla hem de partnerle ayri ayri tatil yapacak kadar tatil/izin gününe sahibim. Yilda 10 gün tatilim olsaydi muhtemelen sadece partnerimle tatile gitmek isterdim.

Partnerlerimin de arkadaslariyla tatile gitmesine karsi cikmadim. Karsimdaki iki günlük tatilde kicini basini dagitip güvenimi sarsacak seviyede ise, zaten o iliskideki tek sorun tatil degil.
  • buf-e kür  (09.05.22 15:55:53 ~ 20:40:59) 
birlikte eğlenmemeliyiz düşüncesine minicik hak veriyorum ama tam değil. sağlıklı bir ilişki için taraftaların kendilerini besleyecekleri çevreleri olması çok önemli.

ama sizi aldatıp aldatmaması sizden ayrı 2 gün geçirmesine bağlıysa izin verip vermemeye gerek yok diye düşünüyorum.
  • patronaj1  (09.05.22 16:36:46) 
Seyahatle tatil arasındaki fark önemli tabi. İşi için başka bir erkekle seyahat etmesi gerekiyorsa ona karışacak halim yok. Ama onun dışında tatil kafa dinlemek için yapılan bir keyif organizasyonudur ve bir insanın ilişkisi varken başka bir karşı cinsle tatile gitmesini anlamam mümkün değil.

Yalnız başına gitmek isterse anlarım. Kafasını toplamak, kendine vakit ayırmak ister. Hepimizin ihtiyacı olur böyle şeylere.

Kız arkadaşlarıyla gitmek isterse anlarım. Hemcinslerle yapılan tatilin ayrı dinamikleri var, eğlencesi falan farklı.

Ama sevgilisi olduğu halde "böyle bir adam var ben bununla başbaşa tatile gidiyorum, sen gelme, ben onla gitmek istiyorum" gibi birşeyi anlayamam, o kadar geniş değilim.

Haber vermeden yapılan durumda zaten ilişki bitmiştir, o ayrı konu.
  • mantheman  (09.05.22 17:07:06 ~ 17:08:08) 
Beni tamamen salıp hiç umursamayıp evde bırakıp max annemin evine gidecek şekilde sadece kendi arkadaşlarıyla tatile hayatta gidemez, ne yurtiçi ne yurtdışı hiç istemem, yani alınırım kıskanırım, ilgi beklerim yani. Ama diyelim biz zaten beraber güzel bi tatil yaptık, sonra onun arkadaşlarıyla da güzel bi tatil planı gündeme geldi, okey eğer gerçekten gitmek istiyosa ve mutlu olacaksa sorun çıkarmam diye düşünüyorum. (Henüz evli değilim ama 3 ay sonra evleniyoruz, 6 yıllık ilişkimiz var, ben kadın tarafıyım)


  • turuncu tonlarda  (09.05.22 17:48:23) 
Okudum okudum okudum, cevapların en az yarısına "Bak bu da haklı" dedim. Sonuç olarak @akhenaten +1 sanırım.

38k evli olarak cevap veriyorum. Temelde sorun yok, en yakın arkadaşıyla ya da (en yakın olmasına gerek yok) arkadaşlarıyla yaşayacağı deneyim farklı bir şey. Gidip Brüksel'de craft bira turu yapsınlar mesela, ben de başka bir zaman kendi arkadaşlarımla sırf müze ve kitapçı gezmeli nerd tatili planlayayım. Müze gezmekten çok hoşlanmayan eşimle sanat sepet odaklı tatil planlamak istemem, "Yok sıkılmadım" dese bile her girdiğim yerde ay sıkıldı mı acaba, çok mu oyalandım, çabuk çabuk bakayım da çıkayım derken hem o sıkılır hem de ben gezdiğim yerden bir şey anlamam.

Bu böyle ilk aklıma gelen örnek oldu, sonuçta her yeni şeyi beraber denemek zorunda değiliz çünkü aynı keyfi almayabiliriz. Birimizin sevdiği/denemek istediği şeyi diğeri neden kısıtlasın ki?

Edit: Bir keresinde "daha biz tatilimizi planlamadan sen niye başkalarıyla plan yapıyorsun" diye kavga çıkardığımı hatırladım. Benim için öncelik ikimizin planı, sonra ne istersek ayrı ayrı da yaparız.
  • kobuzchu kiz  (09.05.22 17:48:28 ~ 17:51:08) 
Gitsin tabii. Hatta asıl evliyken gitsin, sıkılıyor insan bir yerden sonra, mesafe lazım.


  • Bruce  (09.05.22 19:55:16) 
[]

günde kaç bardak kahve içiyorsunuz?

anket ve soru başlıktadır :)
ek olarak ne tarz kahve içtiğinizi de yazabilirsiniz.



 
1/7.

haftada 1-2 kahve anca içiyorum..
günde 3-4 kahve içenlere asla anlam veremem bana çok fazla geliyor. çay içer gibi kahve içiyolar.
  • jelly bear  (09.05.22 00:56:03) 
gunde 1 tane iciyorum genelde. haftasonlari cogunlukla sifir.

ev arkadasim starbucks tarzi kahvecilerden kahve alip moka pot denen seyde yapiyor, onu iciyorum. daha fazla bir bilgim yok :)
  • hot potato  (09.05.22 01:00:00) 
4-5 bardak
Bunun 3 bardağı filtre, kalanı granül ya da Türk kahvesi. Dışarda içeceksem flat white.

  • sevilen progressive türkücü  (09.05.22 01:00:09 ~ 01:01:15) 
400-500 ml civarı içiyorum.
Full manuel V60'ta demliyorum, pour over yani.

  • Bruce  (09.05.22 01:09:18) 
Günde 1-2 küçük kupa americano içiyorum, bu aralar sadece 1 tane içiyorum çoğunlukla. Hava sıcaksa buna bir tane de iced americano ekleniyor ya da sıcak kahve hiç içmeyip 2-3 iced americano içiyorum. Bu evde, normal bir günde içtiğim.

Arkadaşlar uğrarsa ya da ben dışarı çıkarsam fazladan 1-2 kahve daha (americano, filtre ya da biri yaparsa Türk kahvesi) içiyorum.

Ek olarak çay, kola gibi diğer kafeinli içecekleri neredeyse hiç tüketmiyorum.
  • kobuzchu kiz  (09.05.22 01:17:18) 
Yurtdisindayken gunluk 3-4 espresso(illy)turkiye ye geldigim zamanlarda sabahleyin tek orta boy kupa filtre kahve(sumatra)


  • duptıs  (09.05.22 01:56:50) 
günde 1-2 bardak. evde filtre kahve oluyor makinede veya v60'ta. dışarıda ise genelde espresso bazlı kahveler oluyor.


  • floydian  (09.05.22 02:03:34) 
ne yazık ki sadece kalktığımdan öğlene kadar(saat 9 ile 1 arası) 3-4 kupa içmiş oluyorum. yatana kadar 8i buluyor. ortalama olarak bakarsak gün içindeki bu kahvelerin yarısı filtre kahve, yarısı neskafe gold oluyor.


  • Barki  (09.05.22 02:50:24) 
nescafe gold içiyorum, şekersiz.

3-4 bardak, o da 600-800 ml yapar.
  • hayirsiz  (09.05.22 02:55:06 ~ 02:55:31) 
3-4 kupa, filtre


  • euteamo  (09.05.22 06:08:14) 
Sabah 2 fincan sutsuz sekersiz filtre kahve, cogu zaman okulda da bir latte.


  • sopiro  (09.05.22 06:36:21) 
Sıfıra yakın. Ayda belki 1 defa. Kahveyi sevmem


  • birmilyonunvarmi  (09.05.22 07:41:01) 
Değişiyor, artıp azalabiliyor. Şu sıralar sabah ve öğlen 2 fincan türk kahvesi bir de gün içinde bir yerlerde bir kupa nescafe.

Çalışmadığım günlerde evde sabah bir fincan türk kahvesi gün içinde de iki kupa filtre kahve.

Yazın sıcak kahve içmiyorum çok örneğin, filtre kahveyi buz dolu bardağa boşaltıp içiyorum böyle zamanlarda gün içinde 3-4 bardak kahve içiyorum.

Kışın ortasında da 4-5 kupa filtre kahve içebiliyorum yeri geliyor. Ondan sonra çarpıntım başlıyor ve azaltıyorum. Döngü böyle gidiyor.
  • akhenaten  (09.05.22 08:07:25) 
ben türk kahvesi ve nescafe içiyorum, günde 6 7 büyük kupa içiyorum ama yarım litrelik bardağa koyduğum kahve miktarı yaklaşık yarım tatlı kaşığı oluyor.

yani yoğunluğu çok düşük.

sütsüz ve şekersiz içiyorum, yaz olursa aynısını buzlu olarak yapıyorum.
  • killerbee  (09.05.22 08:16:33 ~ 08:17:07) 
sabah 1
aksam 1
soguk cortado
  • nibba  (09.05.22 08:18:39) 
hafta içi; home ofis çalışırken, sabah 1 tall americano, ofiste çalışırken, sabah 1-2 grande filtre kahve, öğleden sonra 1 türk kahvesi.

hafta sonu; sabah 2 tall americano, öğleden sonra 1-2 grande cappuccino .
  • gabe h coud  (09.05.22 08:47:55) 
Hafta içi sabah, öğle 16:00, akşam toplam 3 bardak filtre kahve.
Hafta sonu kafein detoksu için sadece akşamları.

  • onemoremile  (09.05.22 09:32:36) 
Direkt Bruce +1

öğütmeyi de kendim yapıyorum. Kahveyi sanalbaharat diye bi siteden aldım. Fiyatına göre çok iyi. Öneriyi buradaki bi duruyurdan almıştım.

www.eksiduyuru.com @hadi ya la
  • himmet dayi  (09.05.22 10:26:30) 
sabahları bir kupa şekersiz filtre kahve. nadiren akşam üstü ikinciyi içerim.


  • lazpalle  (09.05.22 11:09:33) 
haftada 2-3 belki.


  • false pretension  (09.05.22 11:11:21) 
en az 2 büyük bardak. (800-1000 ml ++)

americano / filtre kahve.
  • foolrules  (09.05.22 14:12:52 ~ 14:13:10) 
3.

Sabah americano, öğleden sonra ve akşam latte.
  • jazzabel  (09.05.22 15:31:47) 
günde 1-2 orta boy şekersiz ve sütsüz americano ve/veya filtre kahve.


  • blatta hiberna  (09.05.22 15:40:33 ~ 15:40:51) 
400-450 ml filtre kahve


  • mustafakesekci  (09.05.22 15:43:08) 
Evde 1 ya da 2 tane aeropress sert kahve.

Is yerinde de, kötüsünden filtre kahve. 1-2 kupa.

Disarida, simariklik kahvesi, 1 espresso ya da espresso bazli icecek. Her gün degil, haftada 2-3 kere.
  • buf-e kür  (09.05.22 16:20:23 ~ 16:21:28) 
[]

Yanımda kimsenin kalmaması

birisiyle tanışıyorum, ilk başlarda hiçbir problem yaşamıyorum o kişi ile. ne zaman iş yakınlaşmaya giriyor, bir şeyler paylaşıyoruz o zaman hiç olmadığım kişi haline dönüyorum. normalde o kişiyi çok sevebiliyorum ama bazı günler geliyor her yaptığı şey gözüme batıyor, bazen hiç konuşasım gelmiyor bazen de sabahlara kadar onunla konuşmak istiyorum. içimde inanılmaz bir sevgi patlaması oluyor. gözüme dünyanın en güzel kadını olarak gelebiliyor. ama gelin görün ki bazı günler durduk yere soğuyorum, konuşmak istemiyorum. verdiğim cevaplar onu soğutabiliyor.

neticede yaptığım davranışlar, aldığım kararlar sonucu o kişiyi kendimden uzaklaştırmayı başarıyorum. kendimi ilk başlarda iyi hissediyorum sonra çok kötü şekilde pişmanlık duyuyorum. ben böyle birisi değildim, karşımdaki kişiye karşı neden böyle davrandım diyerek içten içe kendimi bitiriyorum. özür dilesem de bir fayda etmiyor.

artık insanlardan iyice soyutlanmış gibiyim. ilişki kurmaya korkar oldum. ailem evlenmem gerektiğini söylüyor ama ben insanlarla yakın ilişkiler kurmaya korkar hale geldim. birisinin daha kalbini kırıp, pişmanlık duymak istemiyorum.

özellikle son yaşadığım olaydan sonra inanılmaz üzgünüm. ne yapacağımı bilemez haldeyim.

 
Duygudurum bozukluğu oldugunu dusunuyor musunuz o konuda biraz okuyun. sikayetlerinizi gozden gecirin illa ustunuze yapistirmaya calismayin okudugunuz seyleri. yani hastalik boyutunda olmasi icin "over" olmasi lazim. belki kendini zorunda hissediyordun yalniz kalmamak icin ve ilk dusene yukseliyosun(bosluktan olur bu). belki kendinizle barisik degilsiniz kendinizi kandiriyosunuz he evet hoslaniylrum deyip. e iyi kalpli olunca da "ben aslinda onu seviyordum" demek yerine "ulan durduk yere niye uzdum" diyorsun.

"ailem evlenmem gerektigini soyluyor" umg! bu cumleyi ciddiye mi aliyorsun? once kendini coz, kimsenin basini yakma-kendinin de- anan baban evlen dedi diye
  • ala09  (08.05.22 21:03:33) 
Ala09 +09
Kendinle ilgili güvensizliklerin yüzünden böyle oluyor.

  • Bruce  (08.05.22 21:34:30) 
Bağlanma şemanızı anlamanız lazım sanki. Bağlanma - Armin Levine kitabını okumanızı öneririm.


  • Phoebe  (09.05.22 06:08:54) 
Olayı daha da arındıralım

Sorun ne?

"Hayatımdaki insanlara karşı tutarlı davranışlar sergileyemiyorum ve bu durum insanlarla olan ilişkilerimi kötü etkiliyor"

Bu baya üzerine eğilinmesi gereken detaylı bir konu. Kötü olan ne biliyor musunuz? Aslında bu tutarsız davranışları sergilerken bunları ne için yaptığınızı muhtemelen elle tutacak kadar somut şekilde hissedebiliyorsunuz, ancak bu hisleri tanımlamaktan bir sebeple kaçınıyorsunuz.

Psikolojik destek almanız çok faydanıza olur, ancak eğer alamayacaksanız kendinize karşı dürüst olmanızı öneririm. Örneğin kabul etmediğiniz bir özgüvensizliğiniz mi var? Çevrenizdeki kişilerin sizi koşulsuz sevmediklerine mi inanıyorsunuz? Çevrenizki kişilerin sizi hak ettiğiniz kadar ve hak ettiğiniz şekilde sevemediğine ve hatta belki de sizi bu şekilde sevemeyecek kadar basit kişiler olduğuna mı inanıyorsunuz? gibi gibi...

Konunun sebepleri o denli çeşitli olabilir ki cevabı ancak siz bilebilirsiniz. Böyle şeyleri bir kere tanımlayabildikten sonra baş etmesi ve çözmesi çok daha kolay. Hatta bazen sadece tanımlamak bile çözüm getiriyor.
  • akhenaten  (09.05.22 08:24:38) 
[]

İnsanlara karşı özlem duygusu olmayan var mi

Sb




 
Hiç yok diyemem ama çok kolay hissettiğim bir şey değil. Kişiden çok kişiyle birlikte yapılan aktivite ya da kişiyle beraberken hissedilen şeyleri özlüyorum bence. Benzer şeyleri başka biriyle ya da başka bişey yaparken hissedersem tatmin oluyorum, bu yüzden galiba kişiyi özlemiyor gibi hissediyorum.

Bu üzerine düşündüğüm ve memnun olmadığım bir konu. Duruma ayak uydurma konusunda fazla esneğim sanırım. Birini bir sebepten göremiyorsam bunun üzerine düşünmeyip önüme baktığım için özlem doğuracak hislerin önünü kapatıyorum galiba.

Bunun bir diğer kanıtı da şu ; özlemişsem bile bunu o kişiyi tekrar görene kadar anlamıyorum. Gördüğüm zaman ya da bahsettiğim özlediğim ortak hissi yaşayınca fark ediyorum özlediğimi.

Özlem eşiğim de yüksek oluyor haliyle. Manitacılık işlerinde çok sıkıntı oluyor, yeni beraberliklerde rutin dışı bir ayrı kalma olunca, atıyorum 10 gün 15 gün; özledin mi deniyor buluşunca, haliyle yok özlemedim diyemiyorsun. Başıma çok geldi böyle, normal insanların özlem duyduğu zaman sen duymayınca kötü hissediyorsun.
  • Bruce  (08.05.22 20:00:55 ~ 20:04:19) 
dehb olanlar genelde uzaktakiyle ozlemek gibi bir bag kurmaz cok fazla. yakininda ve sikca gordugu kisilerle bag kurar. o tarz bir sey mi acaba soru


  • ala09  (08.05.22 20:17:10) 
Anam,Babam,Kardeşim dahil özlemiyorum, özleyemiyorum yani içimden gelmiyor.


  • Kronikkötümser  (08.05.22 22:50:13) 
Ben de bundan 8 ay evvel @jen gibi hissediyordum. Ailemin yaşadığı şehirde iş bulunca evlenene kadar onlarla vakit geçirmek için memlekete geldim. Sonra baktım ki aile bireylerim ile ilgili düşüncelerim hiç hayallerimdeki gibi değilmiş. Ben onları kafamda hep çok güzel yerlere oturttuğum için özlediğimi sanıyormuşum.

Çocukluğumun geçtiği ve kendimi çok mutlu hissettiğim mekanlara çok derin özlem duyuyorum. Ama insanları hiç özlemiyorum. Sadece nişanlımı özlüyorum. Onun dışında ailem dahil hiç kimse bana mutluluğu vadetmediği için özlemiyorum. Mesela bi kardeşim başka bi şehirde yaşıyor. Hiç anlaşamayız ve görüşmeyiz, özlemiyorum.
  • turuncu tonlarda  (08.05.22 23:08:56) 
Ben de ailemden ve arkadaslarimdan ayri bir ulkede yasayan biri olarak, onlarla birlikte olmak mumkun olsun ister miydim? evet. "Ah ah burnumda tutuyorlar" diye dusunuyor muyum? Hayir.


  • sopiro  (09.05.22 06:38:01) 
[]

Birine kaç saat ulaşamayınca panik olursunuz?

Evet soru başlıkta. Birine kaç saat ulaşamayınca (o kişinin telefonu kapalıysa) panik olursunuz? Veya kaç saat olunca panik olunmalı sizce?

Konum: İstanbul (trafik vs hesaba katılması için belirtiyorum)


 
20 dakika sonra panik olurum ben


  • kediperili  (07.05.22 22:29:42) 
bir kafeye falan gitmek istememe ihtimaline karşılık gece 2-3 derim. telefonunu şarj edebileceği bir yere başını sokmuş olmasını beklerim o saate kadar..
tabi onun için endişeleneceğimin bilincinde ise geçerli bu.

herkesin şarjı bitiyor. power bank'i yoksa, yanında şarjı da yoksa, bir kafeye gidip dilenicek. yada arkadaşı yoksa yolda hiç tanımadığı birinden isticek. o da sıkıntı. zaten eve gidiyorum der sallar geçer.
  • WithWorth  (07.05.22 22:29:56 ~ 22:31:20) 
Benim için 48 saat çünkü çok çalışırken bazan gün aşırı yanıt vere iyorum ama güvenlik seviyesi ve kişisine göre değişir.

Hiç aranılmıyorsa 24 saat.
  • baldan kaymak  (07.05.22 23:11:43) 
15 dk :(((


  • Hallegadola  (07.05.22 23:16:19) 
Ailem ve sevgilim 1 saat

Kalan herkes 1-2 gün
  • jazzabel  (07.05.22 23:23:09) 
Yalnız yaşadığım için zaten yakınlarımla da saat başı görüşmüyorum. Aradığım/yazdığım kişiden 1 gün içinde dönüş olmazsa ona erişebilecek bir başkasını ararım. Ona da birkaç saat ulaşamazsam belki biraz panik olurum.


  • jen  (07.05.22 23:23:23) 
Kişinin telefon kullanımına bağlı. Annemde birkaç saat endişelenmem zira farketmiyor bazen tüm gün telefonun şarjının bittiğini. Babamda da öyle.

Eşimde 2-3 saat maksimum; onda da gün içinde dışarda gezisi vs olduğunu biliyorsam. Yoksa daha kısa sürede endişelenirim.
  • fraise  (07.05.22 23:52:19) 
duruma ve kişiye göre değişir. her gün görüştüğüm insansa şarjı bitmiş ve imkanı olmamıştır diyerek ertesi sabaha kadar beklerim. ertesi gün hala ses yoksa, kız arkadaşımsa, evine giderim. iş arkadaşımsa, samimi olduğu diğer insanlara yine ertesi gün sorarım. ailemden biriyse, bir kaç saat sonra diğer kardeşlerime durumu sorarım.


  • gabe h coud  (08.05.22 00:03:51) 
Sonraki gun oglene kadar ulamazsam panik olurum.

Boyle durumlarda genelde alternatif yollarla ulasmaya calisiyorum, baska arkadas tanidik vs gibi
  • fakyoras  (08.05.22 01:51:10) 
1-2 gun. anne ve babama daha kisa surebilir cunku onlar boyle seyleri mutlaka digerlerinin dedigi gibi baska numaradan haber cerir telefon bozuksa veya bi sure telefona bakmayacaksa


  • ala09  (08.05.22 10:26:02) 
Kişiye göre değişiyor. Bazılarına 5. Dakikada bile panik olabilirim :D


  • invictae  (08.05.22 10:28:42) 
Eşim, annem/babam, kardeşim için birkaç saat yeterli nereye gittiğini, ne yapacağını bilmiyorsam.

Mesela kardeşim doktor, çok acayip nöbet programı olabiliyor. Evde de yalnız yaşıyor. Geçenlerde nöbetten gelip birkaç saat uyuyup sınava gidecekti öğleden sonra. Kendi de on alarm kuruyor normalde. Babam da arıyor kalksın diye vs. O gün 10. aramadan sonra babam beni aradı ulaşamıyorum senin haberin var mı diye. Ben de aradım onlarca kez yok açmadı. Komşusunu aradık ona da ulaşamadık. Bir esnaf var ona haber verdik o geldi kapıyı yumrukladı yine açan yok. Annem ağlıyor babam polisi arıyor falan derken bizimki uyandı polisler gelince.

Yorgunluktan bir türlü uyanamamış ama aklımız çıktı öldü kaldı diye.

Normalde böyle durumlarda panik olan biri değilimdir, ya telefon evde kalmıştır, aman bi şey olmaz o bizi arar derim ama ben bile panikledim yarım saat içinde.
  • chicha_v2  (08.05.22 10:55:25) 
6 saat


  • megalomaniac  (08.05.22 18:34:59) 
Eşim bir toplantıdan diğerine arayamaz 3-4 saat hatta önceden yoğun programını biliyorsam 6 saat panik olmam. Annem-babam 2-3 saat. Yaşlandılar artık nereye gittiklerini bilsem bile kontrol ettiğimde seslerini duymak istiyorum. Babamın kulağı pek duymaz, arada kulaklığını da çıkartıyor, o yüzden ısrarlı arıyorum ama çok panik olmadan. Liseye giden bir kızım var o dışarı çıktığında konum açması üzerine anlaşıyoruz aksi takdirde öyle "bir saat geçsin hele" filan diyemem hiç.


  • SiyamkedisiZorro  (09.05.22 12:51:40) 
[]

Bu video size ne hissettirdi?

Lütfen önce videoyu izleyin sonra sorunun devamını okuyun.

www.instagram.com

*****

*****

*****

*****

*****

Bu video bende çok garip bir his uyandırdı. Başta komik geldi gülmeye başladım ama izledikçe histerik bir gülmeye dönüştü ve gözlerim yaşardı afgjakfj

Niye böyle oldu peki açıklar mısınız? Sizi etkiledi mi? Evetse nasıl etkiledi?

 
Biraz gulumsedim sadece


  • floydian  (07.05.22 17:29:54) 
Önce anlamadım sonra gülmeye başladım. Uygun şartlarda kahkaha atabilirdim.


  • IncredibleMau  (07.05.22 17:34:49) 
Yüz ifadesi ile tepkilerin uyuşmaması beni rahatsız eden bir şey çoğu insan gibi. Üzgün gözükürken duyulan kahkaha rahatsız edici geldi bana yalnızca, gülemedim


  • Josephine.  (07.05.22 17:43:26) 
gülmedim, komik değil cringe biseydi:D


  • theseachange  (07.05.22 17:50:20) 
Gulumsedim


  • abuzer  (07.05.22 18:16:06) 
Başta "off evet ya böyle oluyor cidden" diye güldüm, sonra aynı ciddiyette devam ettiklerini görünce rahatsız hissettim. Şaka yapmaktan çok cidden sorun yaşıyorlar gibi hissettirdi.


  • akhenaten  (07.05.22 18:19:48) 
[]

Falcı nasıl bildi?

Asla inandığım şeyler değildir.
Dün bir arkadaşımın zorlamasıyla baktırmış bulundum. Kadın o kadar spesifik detaylar verdi ki ben şok oldum hatta hıçkırıklara boğularak ağladım.

Çocukluğumdan bazı detaylar verdi. Hatta çocuğuma koymak istediğim ismi söyledi. Ben orada koptum. O ismi bilmesine imkan yok. O isteğimi bilen tek kişi var. Onun da bu kadınla alakası yok.

Bu nasıl oluyor Allah için biri açıklasın. Bunları bildiyse gelecek tahminleri de tutacak mı yani :/:/

 
Mümkün,bilen biliyor. Değişik bir şey. Her tatmini tutmayabilir ama tutanlar olacaktır.


  • ırene adler  (07.05.22 17:16:03) 
Geleceğe dair umutsuz şeyler söylediyse gerçekten medyumdur, inanabilirsin. Bi falcı verdiği kötü haberler kadar falcıdır...


  • Jux  (07.05.22 17:31:17) 
Falcı değilim ama bazen gevezelik olsun diye fal bakıyorum, birini gördüğünüz zaman sırf duruşundan, bakışından bile az çok ne karakterde bir insan olduğunu anlıyorsunuz. Sonra buna uygun bir şeyler söylemeye başlıyorsunuz, karşınızdaki kişinin harikulade bir pokerface'i yoksa da zaten verdiği tepkilerden detaylara indikçe iniyorsunuz.

Fal dışında da insanlar genelde anlatmak isteyip anlatamadıkları duyguyu,ruh halini vs tarif ettiğimde "hah evet evet evet işte bunu diyorum" moduna geçiyor.

Halbuki tek yaptığım herkesin yaşadığı şeyleri başka başka sözcüklerle anlatmak.

Gerçi gerçekten insan sarrafı olan falcıların bir kısmı kendileri bile inanıyor sanırım başka bir çeşit güçleri olduğuna.

Gerçek şu ki siz gidip her dediği doğru diye ayılıp bayılırken, bazıları gidip "ehh, yani" deyip geçiyor bazılarıysa ne saçmalıyorsun paramı geri ver diye çemkiriyor. Her zaman tutturamazsınız sonuçta.

Aynı falcıya uzun bir süre sonra tekrar gidip gerçekte olmadığınız bir kişilikte davranın ve söyledikleri karşısında nötr kalmaya çalışın. Farkı anlarsınız :d
  • akhenaten  (07.05.22 18:14:26) 
akhenaten +1 çok güzel yazmış. gözümle şahit oldum ve yaşadım.

çocuklugundan detayları bilmesi normal. anlattıklarından, durusundan, konusmandan, vs anlaşılır, ben de tahmin ederim

çocuguna koymak istediğin isim ise kesin baş harfini son harfini falan sorup öyle bilmiştir.
  • dafuq  (07.05.22 18:47:24) 
Var böyle şeyler. Öyle karşıma geç sana bakayım da tahmin edeyim falcıları denk gelmiş arkadaşlara, cafelerde 10 liraya bakıyorlardı bi dönem.

Fizik dünyanın ötesinde başka kapılar var. Son senelerde çok hızlı yaşadığımız için böyle şeyler saçma geliyor tabii.
  • msb  (07.05.22 20:08:20) 
Cinler kulağına fısıldıyor. Esaslı falcıysa.


  • elitoangelito  (07.05.22 20:53:11) 
Benim de başıma böyle bi şey gelmişti bundan yaklaşık 6-7 yıl filan önce. Kardeşimin ismini filan bilmişti falcı. Aşşırı korkmuştum ben de.

Geleceğe dönük olarak baya bişiler söylemişti hepsini aklımda tutamadım ama mesela şey dedi "kendinden büyük yaşta biriyle evlenceksin ve çok uzun boylu" demişti. Şu an nişanlımın özellikleri böyle değil. Yani geçmişle ilgili şeyleri bildi ama geleceği bilemez bence. Cini bile olsa bilemez. İslamiyetteki inanış geleceği allahtan başka hiçbir varlığın bilemeyeceğini söyler.
  • turuncu tonlarda  (07.05.22 22:38:52) 
Arkadaşlar cold readingten ve verdiğim tepkilerden dolayı bildiğinden bahsetmişsiniz ama Ben ağzımı açmadım sadece WhatsApp‘tan fotoğraf gönderdim sonra o beni telefonla arayarak anlattı.

Çocuğun ismine gelince, yaygın bir isim değil. Direkt çocuğuna x ismini koymak istiyorsun. İkincisi de kız olacak dedi.

Ben şokkk. Dediğim gibi özellikle karakterimi ve kişilik özelliklerimi anlamasın diye bunu belli etmemeye özen gösterdim.
  • adwokat  (07.05.22 23:51:01) 
fotoğrafını internetten aratıp sosyal medya hesaplarına göz atmış olabilir. eğer gerçekten de geleceği tahmin etme yeteniğin olsa "şöyle bir şey gelecek başına, şu tedbirleri al" gibi işe yarar bilgiler vermeye çalışmaz mısın?, çoçuğun ismini bilsen ne bilmesen ne, hicbir faydası yok bu bilginin.


  • mungojerry  (08.05.22 03:11:15) 
Gerçekten bazıları kimsenin tahmin edemeyeceği şeyleri bilip insanı şaşırtabiliyorlar, kimseye bahsetmediğin bir hastalık da olabiliyor ya da kimsenin bilmediği geçmişte yaşanmış bir şey de.

Buna bizzat şahit olmuşluğum da var özelden spesifik olarak ayrıntı verebilirim.

Yalnız şuna çok dikkat edin, geçmişi ve ya şu anki gizliyi bilmesi, gelecek hakkında söylediklerinin doğru çıkacağı anlamına gelmez.

Gelecek hakkında söylediklerinin çoğu sallama olacaktır, tutan da olabilir tutmayan da. Kendinizi kaptırıp da sürekli fal baktırıp gerçeklerden uzaklaşmayın.

İnançlı biriyseniz günah/haram olduğunu bilin.
  • John Bloor  (09.05.22 12:33:19 ~ 12:34:31) 
[]

Green card

Yarın açıklanacak sonucu bekleyen umudu olan var mı?




 
Bir umudum var ;))


  • Markk  (07.05.22 00:55:34) 
bu sene şanslı hissediyorum :)


  • megacracker  (07.05.22 00:58:08) 
yaşadığım ülkede düzeni kurmama ramak kalmışken olur da çıkacağı tutarsa bana sevinir miyim üzülür müyüm bilmiyorum. duyuruyu görene kadar unutmuştum bu arada. şu andan itibaren bi heyecan var.


  • IncredibleMau  (07.05.22 01:02:18) 
yuzde 1


  • baldur2  (07.05.22 03:48:21) 
eskiden oluyordu çünkü hayal etmek güzel. sonra umudumu yalnız green card'a bırakmanın saçma olduğunu görüp başka şeyler yaptım. çünkü ihtimal yılda bir sıklığa göre gerçekten çok düşük.

şimdi 5-6 yıldır başvurmuyorum bile artık.
  • bohr atom modeli  (07.05.22 10:24:24) 
çıksa ne olacak, hukuk okudum, diploma orada geçmez elin gavur memleketinde amelelik mi yapayım


  • thereisnoway  (07.05.22 13:14:33) 
[]

Gururumu inciten sevgili adayı

Bugün 2 kız, 2 erkek öğlen yemeği yedik. İş yerine yürüme mesafesinde. Erkeklerden bir tanesi benim sevgili adayım. Hepimiz arkadaşız. Çıkarken diğer kız ve erkek önden yürüyorlardı. Benim aday ellerini yıkamaya girdi. Ben de onu bekledim. Çıkarken bana baktı ama yürümeye devam etti. Onlara yetişmek için resmen koştu. Ben de öylece kalakaldım arkada. Arkadan yavaş yürüyorum. Acaba beni görmedi mi diye düşünürken bi de kafasını çevirip baktı ve hıZlı yürümeye devam etti.

Sonra ben de başlarım yaa diye gittim tuvalete girdim. Böyle zavallı duruma düşeceğime onlar gitsin bari ben de tuvalette vakit geçireyim dedim. Sonra telefonum çaldı sevgili adayı arıyor. Nerdesin falan dedi. Dedim tuvaletteyim, e seni bekliyoruz dedi. Ben de aaa yazık canım günahımı aldım deyip hıZlıca çıktım ama kapının önünde falan değiller, beni falan beklemiyorlar. İş yerine kdar yürüdüm. Diğer erkek binaya girmiş, diğer kızla benim aday kızın arabasının başında konuşuyor. Kız da evine gidecekmiş. Ben de aşırı gıcık oldum haliyle. Beni aramasının sebebi de sırf o kıZla onu konuşurken göreceğim diyeydi bence. E ben seni aradım ya falan diyecekti aklınca uyanık.

Ben bozuldum haliyle o da anladı. Biraz konuşalım dedi ben de bakarız dedim sonra gitmedim gerek yok dedim, itici geldi olay. İşte çok darlanmış da kuzeninin ölüm yıl dönümüymüş, işle ilgili kafasında bir aürü şey varmış, babası hastaymış falan filan. Alakasız şeyler saydı. Şimdi de arıyor hiç bişey olmamış gibi ama konuşasım gelmiyor.

Sizce ben mi abartıyorum? Paranoyaklık mı? Kendimi kötü hissettim. Sizce yanlış mı düşünüyorum. Ne yapayım?

 
Siz abartıyorsunuz. Sacma sapan bi sebepten hoşlandığınız kişiden olmak istemiyorsanız normale dönün, abartmayın.


  • jen  (06.05.22 17:01:30) 
Ayrıl.
Kız arkadaş adayını restoranda öylece bırakıp gitmek normal değil.

  • mungojerry  (06.05.22 17:02:16) 
Siz abartmıyorsunuz. Doğru olanı yapmışsınız hatta ben erkek halimle bile az yaptığınızı düşünüyorum. Kısacası kapıyı göster, numaralarını sil/engelle. Varsa ortak arkadaşınız konuş bir daha seni aramasın, mesaj atmasın. Yaptığı çok büyük terbiyesizlik.


  • skzr  (06.05.22 17:13:15) 
Adam ya işbilmez bir hödük, ya da hisleriniz karşılıklı değil. İletişimi sürdür gönlünü almaya çalışırsa devam et bence yoksa sal gitsin.


  • thesomberlain  (06.05.22 17:26:40) 
Abartma falan yok. Ayrıl, uzaklaş. Kimsenin senin üzerinden egosunu beslemesine müsade etme. Yol yakınken üzülmemek için exit.


  • baldan kaymak  (06.05.22 17:35:54) 
öfff gerçekten. hödüklük yapıp yapıp sonra da "senin bilmediğin sorunlarım var" moduna geçiyorlar.

abartmıyorsunuz.

insanların sorunları olabilir, dalgın da olabilirler. ama nazik biri genel olarak her zaman naziktir. nezaket skalasında atıyorum 100 üzerinden 90 iken 20'ye düşmez kafası dolu diye, 80'e falan düşer.

ayrıca demekki sorunları olunca kabalaşan biri. kabalaşmadığı anları görmek için hayatının sorunsuz olmasını mı bekleyeceğiz? öyle bir an var mı?

abartmıyorsunuz, uğraşmaya değmez.
  • la lykia  (06.05.22 17:39:14) 
abartmıyorsun haklısın, engelle geç


  • Hallegadola  (06.05.22 17:39:49) 
ilkokul çocuğu mu bu tuvaletten çıkınca koşup diğerlerine yetişmeye çalışmış?

hayır gelmez bence, salla gitsin.
  • rose parks  (06.05.22 17:45:21) 
Abartmiyorsunuz, erkeğim ve sevgili adayi varken başka millete yetişmek için uğraşmam.
Bence de ya karşılıklı değil ya da kişi hoduk biraz.

  • logisticsmanager  (06.05.22 17:47:45) 
"eşeklik ettim, bir daha olmaz" diyerek kolayca sıyrılmak varken dedem mutsuz babam depresyonda yalanları aşırı komik. tam bir kalitesizlik örneği.

öteki kızla ilgili detay vermemişsin ama orada başka şeyler var sanki. gözü ötekinde miydi yoksa?!?

açıklama fırsatı vermen yanlış olmuş.
  • IncredibleMau  (06.05.22 18:06:14) 
Ben erkek halimle yerime koyunca naziklik diye hoşlandığım kızı beklesem ve şu durumu yapsa verdiğim değerin karşılığını görmüyor olarak düşünürüm. Bende silinir, üzerini çizerim.


  • Dartagnan  (06.05.22 18:12:15) 
Aksi yonde bir sey yazacaktim ama yorumlar o kadar mantikli geldi ki son cevaplara dogru fikrim tamamen degisti.

Yukaridaki arkadaslar +1
  • brkylmz  (06.05.22 18:48:40) 
senin elemandan sevgili adayi degil aday adayi bile olmaz..ilk turda elenmesi lazim buraya kadar iyi gelmis.


  • cooperr  (06.05.22 18:54:19) 
bahaneler bahaneler

bana yüz veren biri olsa tüm mutsuzluklarımı an olarak unuturum

olay bu kadar basit

ama bir yandan böyleleri müstehak
  • rain when i die  (06.05.22 19:31:57) 
Açıklama yapmasından belli senin farkında olarak yaptığı. Sen yedektesin gibi geldi bana. Aklı sende değil.


  • zimbirik  (06.05.22 19:33:06) 
acayip sinir oldum sevgiline. dobra dobra konuşmayıp da karşısıdakini aptal yerine koymaya çalışan, babam hapiste dedem yatalak bahanesi sıralayan insanlara uyuz oluyorum. yaptığı hayvanlığın da çok farkında yani, konuşalım mı falan dediğine göre. gerçekten farkında olmasa o yalanları sıralamazdı öyle.
üzgünüm mirabel ama sevgilinin gözü o kızda.

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (06.05.22 19:45:02) 
Tek kelime ile "toksik".

Kendi icinde sorunlari var, baskalari ile saglikli iliski kuramiyor.
  • buf-e kür  (06.05.22 19:45:37) 
Şu kısım çok iyiymiş.

Acaba beni görmedi mi diye düşünürken bi de kafasını çevirip baktı ve hıZlı yürümeye devam etti.

Aklıma şu gif geldi.

thumbs.gfycat.com

Bence çok saçma bir hareket. Abartmıyorsun.
  • dissendium  (06.05.22 21:15:38) 
Flört aşamasındaki bu tip yok babam hasta, yok kafam karışık bahaneleri sizinle ciddi düşünmediğini gösterir. Yedek durumu yüzde 90. Eğer çok beğeniyorum, siz bilmiyorsunuz aslında harika biri diyebiliyorsanız biraz daha zorlayın, resti çekin. Eğer ciddi ciddi pişman olup özür dilerse ve vazgeçmezse bi düşünürsünüz=)


  • mslny  (06.05.22 21:22:40) 
salla bence bu çocuğu. muhtemelen diğer kıza yanlıyor ya da seninle olan iletişimine çok da bir değer vermiyor.

ayrıl coco diyorum.
  • Mossy  (06.05.22 21:37:28) 
Hislerine güven.


  • imnotsureabout  (06.05.22 22:12:34) 
sevgili adayı olmaz ondan. uzaklaş bence.


  • gabe h coud  (06.05.22 23:09:05) 
ayrıl.


  • mg3929  (06.05.22 23:22:30) 
Bence abartmıyorsunuz, nezaketen beklemesi gerekirdi. Nezaketi önemseyen insanlar önemseyenlerle önemsemeyenler önemsemeyenlerle birlikte olsun bence. Aksi şeylere ben katlanamıyorum.

Bir iki böyle olayla daha karşılaşıp boş bulunarak yapmadığına emin olursanız yol yakınken bırakın bence bu işi. Gerçi böyle bir olayda böyle saçma bahaneler öne süren birinin sizi daha komplike bir olayda krizlere sürükleme ihtimali de yüksek.

Nedense böyle şeyler insanların büyük gördüğü sorunlardan çok daha fazla irrite ediyor beni.
  • akhenaten  (07.05.22 08:35:20 ~ 08:37:42) 
abartmıyorsun, bu adam seninle ilgilenmiyor, anlattığı bahanelerin hepsi yalan.
bundan sonra hiç ilgilenme.

  • dafuq  (07.05.22 11:58:19) 
[]

Sosyal medyada karım/kocam kelimesi neden popüler oldu ?

Real madridli karim benzema ve bunun esprisi tivitlerden ya da yeni evli gelinler hesaplarından bahsetmiyorum :)

Evli olmayanlar, gençlerin sevgililerinden karım kocam diye bahsetmelerini merak ettim, acaba önceden lubunlar arasında kullanılan bir jargondu oradan genele mi yayıldı ?


 
Evet aynen öyle oldu


  • akhenaten  (05.05.22 20:19:06) 
[]

Toksik insan diye birşey gerçekte var mı?

Yanında durunca kötü hissettiğiniz, gerildiğiniz kişiler için mi bu ifade kullanılıyor? Çevrenizde hiç var mı?




 
toksik biraz daha bilinçsiz rahatsızlık veren insan tipi için
özellikle uğraşmıyor, doğal hali öyle

  • mantık  (05.05.22 19:21:04) 
Bana kalırsa evet.

Böyle insanlardan uzak durmakta fayda var.
  • hayirsiz  (05.05.22 19:43:23) 
evet var. onlar sınırlara saygı duymazlar ve sıklıkla manipülasyona başvururlar. insanlarla empati kurmazlar, kendi duygularıyla ve başkalarının duygularıyla bağ kuramazlar çünkü. bir de sürekli şikayetlenerek insanın enerjisini düşüren insanlar... bir de sürekli zan altında bırakarak, suçlayarak konuşan insanlar. çeşit çeşit toksik insan modeli var, insan bazen kendisinin toksiklik yapıp yapmadığını da kontrol etmeli bence çünkü bilinçsizce yapılan bir şey.

narsisistik eğilimleri olan insanların en toksik olanlar olduğunu düşünüyorum.
  • Mossy  (05.05.22 21:59:10 ~ 22:00:08) 
"hiç var mı" seviyesi çok iyimser. insanların çoğu toksik. modu sürekli düşük, sürekli negatif basan insana tahammülüm yok ve hemen uzaklaştırıyorum etrafımdan.


  • ilgeru  (06.05.22 00:23:23) 
Bunları genelde çevrendekiler fark eder. Senin fark etmen için ondan kurtulman gerekiyor. Var böyle kişiler.


  • nawar  (06.05.22 00:25:17) 
Kesinlikle var. Havadan sudan konuşurken bile öyle bi ince ayarla size telkinde bulunuyorlar ki onlara kanıp mutsuzluğunuzu katmerliyorsunuz. Aa evet bu kişi toksik diyene dek epey zehirlenirsiniz. Dost görünümlü akrep olur bunlar


  • photo85  (06.05.22 20:56:39) 
kesinlikle var. bazı insanlar başkalarını ezerek yaşıyorlar, aksini bilmiyorlar adeta. bu insanların yanında gerilen de var gerilmeyen de var. aklı ve kendine saygısı olan insanlar gerilir elbette.


  • dafuq  (07.05.22 12:03:27) 
Cevremde yok.

Disney filmlerindeki kötü karekterler gibi, safi kötü ve toksik olan, buram buram negatiflik yayan bir is verenim vardi. Hem bilgisiz hem de saf kötü olunca hic cekilmiyordu. Büroya girince hava soguyordu sanki, huzursuzluk saciyordu kadin. Her gün, altinda sadece elestiri yapma niyeti olan ama ici bos konusmalar yapiyordu.

Böu kadin disinda, boyle bir insan tanimadim. Toksik davranislar var ama basli basina "toksik" insan herhalde cok cok nadirdir.
  • buf-e kür  (07.05.22 12:57:23) 
[]

Her şeyden çok korkmam ve çekinmem

En son başımdan geçen bir gönül işinden sonra, bi çok şeyden korkar oldum ve içime kapandım. (Gönül işi olumsuz sonuçlandı, bu kısmı biraz detaylandırmalıyım, beni "ghosting" yaparak reddetti diyebilirim. Yani beni takmadı, umursamadı, mesajlarıma geç cevap verdi yada hiç vermedi. Ve onunla konuşmama kararı aldık. Ama bu yaşadıklarımdan dolayı resmen bu cevap alamama, umursanmama konusunda hastalık seviyesine geldim.)

Bu "bi çok şey";
Bir whatsapp grubunda mesajımın görülüp bana cevap verilmemesi,
Bir grupta beni dinlememeleri ve takmamaları,
Birinin bana geç yazması/dönmesi/telefonumu açmaması,

Bu şeyler beni çok üzüyor ve olumsuz etkiliyor. Gün boyunca aklıma takılıyor. Bana cevap verdiklerinde ise rahatlıyorum.

Bu sebeple artık gruplara yazmıyorum, bana görüldü atabilecek kişilere yazmıyorum olabildiğince herkesle iletişimim minimuma indirdim.

Sizce bunu nasıl atlatabilirim?
(Umarım derdimi anlatabilmişimdir)

 
Yeni arkadaşlar ortam edinin. Boşverin. Kimse vazgeçilmez değildir. Sonuçta insan gibi davrandıysanız ve karşılık göremiyorsanız o kişiyi yakın tutmazsınız.


  • baldan kaymak  (05.05.22 16:30:40) 
Bu konu ciddi takıntı seviyesine gelmiş. Psikolojik destek almanı öneririm. Boşver demekle geçmez, hatta daha kötü olabilir.


  • himmet dayi  (05.05.22 17:04:44) 
bence genel olarak insanları çok ciddiye aldığınız için bunu yaşıyorsunuz. herkes sizin yaşadığınız gibi şeyler yaşıyor. bunların bir kısmı etkilenmeden devam ediyor çünkü çok önemsemediğiz birinin hareketini de önemsemezsiniz. burada o insanlarla sadece yüzeysel bağınız olduğunu varsayıyorum tabii, başta anlattığınız flört haricinde.

kendinizle dalga geçmeyi de öğrenebilirsiniz. mesela ben bir gün işten dönerken dolu bi serviste çok yüksek sesle bi espri yapmıştım. kimse gülmemişti. -orada bana net bir şekilde yürüyen biri vardı o bile gülmemişti- başta toparlamakta zorlandım ama o gün de dahil hala arkadaşlarıma durup durup anlatıyorum ve gülüyorum. şakama hiç ama hiç kimsenin gülmediğini. :)

hayat yani olur böyle şeyler. ne kadar erken bağışıklık kazanırsak o kadar iyi. bu tarz hareketlerle hep karşılaşacağınızı kabullenmeniz gerek bence ilk olarak. kaçmak ve olmasını engellememek asla çözüm değil çünkü muhakkak karşılaşacaksınız ve huzursuzluğunuz daha da büyüyecek. normalleştirmeniz lazım.
  • 86413  (05.05.22 17:23:03) 
[]

işsiz ve aşksızken?

çevrenizin aşk ve iş (maaş, terfi, iş ortamı arkadaşlığı vs) sohbetlerini dinlerken nötr müsünüz yoksa bir yerden sonra rahatsız oluyor musunuz. çok sık tekrar edilince ben iş nispete dönüyor gibi algılayıp çok yakınım bile olsa soğuyorum ve çok yorum yapmamaya başlıyorum. çünkü doğal olarak bi eksiklik hissediyorum bunlar hayatımda olmayınca. ben mesela böyle konularda daha ince düşünceli davranırım. karşımdaki kişi mutsuzsa veya hayatında yolunda gitmeyen şeyler varsa mutluluklarımdan yoğunluklarımdan çok bahsetmem. aşırı alınganlık da diyebilirsiniz çok normal insani bir duygu da diyebilirsiniz ama böyle konularda tavrınızı tepkinizi veya bakış açınızı merak ettim.




 
Çok öyle nispet yapar gibi değilse olmam ya. Normal sohbet düzeyinde bahsedilince rahatsız olmam ama konuyu benimle konuşurken sürekli oraya getirip işini gözüme sokmaya çalışırsa ben de alınırım tabii.

Aşksızlıkta zaten yalnızlık tercihinde bir insan olduğum için aşk hayatından çok öyle bahsedene içimden "he kerizim benim" derim direkt. Çünkü yalnızlık kesinlikle daha iyi.
  • d max  (05.05.22 16:01:40 ~ 16:02:10) 
Kendim gibi sapsızlarla buluşmaya gayret ediyorum. Evli arkadaşlarımla ayda yılda bir görüşürüm. Onlar da çalışmıyor. İş konularında da çoğu kişiden kendimi soyutladım. Yani, nispet yapmasalar da dinlemek istemiyorum.


  • geçerkenugradım  (05.05.22 16:11:20) 
nispet yapmak gibi bir amacı yoksa hiç önemsemem. sonuçta o kişinin hayatı o, ben varım diye aksi gibi davranamaz ki. zaten sabah akşam iş ve aşk konuşmak isteyen insandan istemsizce soğurum, muhabbeti sarmaz. konusu gelip de işini ve aşkını anlatan insana da bir şey demem, o da bir konudur ara sıra konuşulur.


  • Mossy  (05.05.22 16:17:31) 
Benimle paylaşmak istediği bir şeyi anlattığını hissedersem sorun etmiyorum, ama sırf herhangi birinden olumlu bir şey duyup imrenilmek istediğini sezdiğim bir durum olursa hoşuma gitmiyor. Hoşuma gitmeyen durumda hiç oralı olmuyorum.


  • akhenaten  (05.05.22 16:29:53) 
gecerkenugradım +1

fazla yazacak çok az şeyim var. Evlen baskısı, yeni kız tanışmaları falan bana göre değil. Niye evlenmek aşklanmak gerekiyor anlamıyorum. Hadi iş neyse de.
  • baldan kaymak  (05.05.22 16:32:04) 
Bu konular konuşulurken aşırı ötesi sıkılıp standbya aldığım için söylenenleri dinleseydim ne hissederdim bilemiyorum. Yine de, gerçekten iyi şeylerin anlatılmaya ihtiyacı olduğuna inanmıyorum. Böyle çok konuşanlar samimiyetsiz geliyor. Notrum demek ki.


  • jen  (05.05.22 18:35:53) 
[]

kuzen ve borç problemi

merhaba, kuzenimle kavga ettik ve farklı görüşler almak için olayı anlatıp sormak istiyorum. şimdiden teşekkürler.

ben almanya'da yaşıyorum, 4 yaş ufak kuzenim(26) ben istanbul'a ziyarete gelmeden bana

"bohr abi arabanın hoparlörü problem yapıyor ama burdan alırsam pahalıya geliyor oradan ikinci el buldum alıp getirir misin, ben sana gelince parasını vereceğim"

dedi. 25 euro tuttu. sonra istanbul'a gittim verdim, yine "ben sana veririm" dedi. dedim ki tamam o zaman anneme verirsin.

aradan 2-3 ay falan geçti, ben anneme söyledim, bana bir şey vermedi dedi. ben bu noktada enayi yerine konduğumu düşündüm, para ciddi olarak umrumda bile değildi (ki aslında 400 lira da az para değil). sonra buna yazdım. bana verdiği yanıt şuydu:

"sen onu hediye edersin diye düşünmüştüm". sonra ben "hediye alsaydım zaten söylerdim ama sen vereceğim demiştin" dediğimde "sen hediye alsaydın da parasını isterdin demek ki" gibi bir yanıt verdi.

sonra "ben sana abd'den x getirdiğimde parasını mı istedim" diye sordum ve o da "ben de seni havalimanından aldım benzin harcadım onu söylüyor muyum" diye çıkıştı. (mesafe maltepe-sabiha gökçen arası bu arada)

sonra diğer kuzenim gelip "25 euro için kavga etmeyin parayı ben veririm" gibi bir şey söyledi. kafayı yiyeceğim çünkü kendisine birkaç yıl önce 50 dolara yakın borç verdim ve adam bunca zaman konusunu bile açmadı gelmiş bana 25 euro verip kuzenimle aramı yapacak :D

neyse, ben bu asalakla iletişimi kestim fakat diğer kuzenimin olayı para sanması beni acaba dışarıdan öyle mi görünüyor diye bir şüpheye düşürdü. yanlış bir şey mi yaptım ben?

edit: kuzenimi tanıtayım biraz daha açık olsun. her sene iphone değiştirir, emekli babasına ödetir. sizi gezdireceğim diye zar zor araba aldırır, teyzesine bile götürmez. 300-400 liralık boxer alacak kadar lüks yaşar ama eve yemek söyleyip kız arkadaşına ödetir. sıfır abartı.

 
tamamen anlattığınız gibiyse herhangi bir yanlışınız yok


  • hadsafhada  (05.05.22 10:44:05) 
Haklı taraf sensin.


  • kisa  (05.05.22 10:51:50) 
Almanyada çalışıp euro kazandığınızı varsayarak, Ben olsam 25 euroluk şeyi hediye ederdim. Kuzeniniz de edersiniz diye beklemiş sonra da salağa yatmış tabi. Onun yaptığı da yanlış, en kötü parayı vereyim diye teklif edip sizin cevabınızı beklemesi lazımdı.


  • bigcaptain  (05.05.22 11:00:26) 
kuzeniniz parasını vericem diyip vermeyerek apaçık ayıp etmiş. o ayrı.

para umrumda değildi diyorsunuz ama parayı konuşuyorsunuz, demek ki bir şekilde umrunuzda. "öyle"den kastınızı tam olarak anlamamakla birlikte konu ettiğiniz miktarların hakikatten çok ufak miktarlar olması sizi dışarıdan "öyle" görünüyor kılıyor olabilir. eyyorlamam bu kadar.
  • evde liyakat kalmamis  (05.05.22 11:03:08) 
Sanırım siz Almanya'da yaşadığınız için halinizin vaktinizin yerinde olduğunu düşünüp böyle yapıyorlar... Öyle bile olsa davranış şekilleri yanlış. Sonrasında benzin parası muhabbeti falan iyice çiğleşmiş.

Onların gözünde şu an "bohr da Almanya'da gül gibi yaşıyor gelip burada 25 Euro'nun hesabını yapıyor" durumu söz konusu. Teknik olarak böyle düşünmeleri normal. Ben olsaydım daha önce bu tarz 'borç takma' durumu gerçekleşmediyse 25 Euro'nun peşinde koşmazdım. Ama tekrarlanmasına da izin vermezdim. Sonuç olarak bu sizin paranız ve sipariş verilirken ödeneceği söylenmiş.
  • pispinti  (05.05.22 11:07:25) 
yahu parayı istemedim zaten sonrasında da. hatta tüm bu tartışmanın hiçbir yerinde para talebim olmadı.

ben bu durumda para konusunu açmasam -ki yaptığım sadece neden üstüne yattın diye sormak oldu- kendimi nasıl ifade edeceğim ki başka türlü? sizin hiç böyle parası önemli olmayan ama ufak çakallığa kurban gittiğinizde aptal yeirne konduğunuz için sitem ettiğiniz bir konu olmadı mı hayatınızda?
  • bohr atom modeli  (05.05.22 11:07:53 ~ 11:30:40) 
sen haklısın da diğer taraf da uyanık belli ki.

ben olsam parayı veririm dediysem kuruşuna kadar verirdim ayıp etmiş. bi daha para mevzularına girmemek en iyisi bu kişilerle. ne alın ne verin. belli ki geri vermiyorlar.

ben seni havaalanından aldım demek baya ezikçe bir laf bu arada.
  • jelly bear  (05.05.22 11:09:35) 
çok haklısın


  • megacracker  (05.05.22 11:28:34) 
Para talebim olmadı demişsiniz de annenize sorduktan sonra kuzeninize yazdığınızda 25 euronun hatrini mi sordunuz? Başta haklıysaniz bile sonrasinda o kadar cirkinlesmis ki muhabbet, haktan hukuktan çıkmış olay. Almanya'da yaşayan birinin 25 birim parayı bu kadar dert etmesi, kuzenin paranın üstüne yatması, diğer kuzenin hadsizligi, arada geçen diyaloglar falan komple rezalet diyorum.


  • jen  (05.05.22 12:03:13) 
Assssiri öteki haklisin. Mevzu tabii ki para değil; güven, aptal yerine konmak vsvsvvsv

Ama asıl sorun şu bu yasa gelinceye kadar bu kadar karaktersiz oldugunu nasıl fark etmedin
  • abuzer  (05.05.22 12:21:51) 
Kuzen bir asalak, sen de 25 euroyu dert edecek kadar pinti.


  • balpolen  (05.05.22 12:29:49) 
tam olarak balpolen +1

euro kazanan insanın 25 euro'nun peşine düşüp bunun tartışmasına girmesi bile çok büyük falso.
zaten kuzeninizi tanıyorsanız, huyunu biliyorsanız bunu ödeyeceğini beklemek de biraz saflık.
ben olsam ödeyeceğini bilsem ve böyle fırsatçı biri olmasaydı bile hediye ederdim.
arada bir insanlara jest yapabilmek lazım.

diğer yandan, konu para değil demişsiniz de, konu güven ya da kullanılmak falan değil, konu para ve 25 euro kavgası.

daha büyük ve hediye edilemeyecek bir meblağ olsaydı da, işin içine hiç girmemeniz gerekirdi.
yani biraz karşıdakini tanıyarak davranabilmek gerek bu tarz olaylarda.
  • blatta hiberna  (05.05.22 12:40:32 ~ 12:43:14) 
valla konu para da olabilirdi. bunun nesi ayıp anlamadım. ben burada öğrenciyim ve kimseden beş kuruş para almadan yaşıyorum ve okulun yanında çalışıyorum da. 25 euroya da bir haftalık market alışverişi yapılıyor burada.

fakat herhalde ben derdimi anlatamadım. sağlık olsun.
  • bohr atom modeli  (05.05.22 13:04:21) 
Kuzenin akrabalık ilişkilerine dayanarak bi güzellik yapmanı beklemiş. Vericem demiş ama verme demeni de beklemiş işte, bunu beklemesini yadırgamam ben senin yerinde olsam. Zaten işgüzar biriymiş, vermeme ihtimalini bile düşünmek gerekirdi.


  • Bruce  (05.05.22 13:08:18) 
Normal şartlar altında 25 Euro'nun lafı edilmeyebilir doğru ancak "ben gelince parasını vereceğim" demiş bir kere. Dediyse verecekti. İşler sonrasında ben bunu yaptım, sen bunu yapmadın vs. kıvamına geldiği için çirkinleşmiş. İlişkinizi kesmeniz en iyisi olmuş. Benzer karakterde insanlar sizden bir şey isterse bir daha, bence önden ödemesini isteyin.


  • south park in kapusonlu uyesi  (05.05.22 13:15:41) 
@balpolen +1


  • rose parks  (05.05.22 14:33:58) 
Butun 1. derece kuzenlerle kusum, kafam rahat. Hele bir tanesinin bana attigi kazik film senaryosu olur.

Zaman icerisinde sunu fark ediyorsunuz. Icine dogdugunuz aile kotuyse, gidip kendi sevdiginiz kaliteli insanlardan kendi "ailenizi" kurmaniz lazim.
  • cleric  (05.05.22 15:22:57) 
kerizlenmişsin abi sıkma canını akraba çok tehlikeli olabilen bir şey.


  • floydian  (05.05.22 15:27:04) 
bu parayi aldigin dersin ücreti olarak say, alabiliyorsan al o ayri. ben de asagi yukari ayni durumdayim. birsey isteyen olursa, para diyorum ilk. cünkü bu almanya ile de ilgili degil Tr' de atiyorum doktor olsaydin, biraz iyi durumda olsaydin mesela gibi, mutlaka birsey isteyen oluyor.
birde siniflandirma yap, su bisey istese getiririm, suna sümügümü vermem.
bana göre senin sucun, dedigin gibi bir asalaksa en azindan bahane bulup basindan atmaliydin.
kuzenin bence, ona göre 25 lira demis en basindan düsünmüstür, yol parasina karsilikta valiz parasini öne at.
  • Ley  (05.05.22 15:40:35) 
ben 25 euronun lafını yapmışsın yorumlarına katılmıyorum. isterseniz beş euronun lafını yapın sonuçta size verilmiş bir söz var. ve sözünde durmayan ve üste çıkmaya çalışan insanlarla iletişimi kesmek en doğru karar olacaktır.


  • pikap  (05.05.22 16:03:48) 
sen haklısın. kuzen şöyle düşünmüş, 25 euro bu adama koymaz nasıl olsa euro kazanıyor. tipik türk bakış açısı yani. üzerine yatmak istemiş. ders alırsın umarım.
fakirlerle mümkün oldugu kadar az iletişim kurmak, parasal hiç bir ilişkiye girmemek en doğrusu.

  • dafuq  (07.05.22 12:05:42) 
[]

Son bir kez stalklasam mı?

1 aydır hiç bakmadım ne yapıyor diye? Hesabını da sessize almıştım. Bayramda ne eğlenmiştir şimdi. Ne kadar ilginç bağımlılık gibi. Bakıcam görücem yine hüzünlenicem veya hiç görmek istemeyeceğim şekilde aklıma girecek. Sanki ondan haberim olsa ne olacak. Yine aynı mekanda olduktan sonra. Kendimi onunla kıyaslamak tan da yoruldum.

Ama son kez baksam mı bayramı nasıl geçiyor diye?

Edit: Destekleriniz için teşekkür ederim. Değer verdiğim kadar değer görmediğimi farkettim ve iletişimi dengelemeye çalışıyorum. Bu süreçte yine üzülen de ben olacağım :(

 
Bakma.


  • Amaranta ursula  (04.05.22 20:15:19) 
Yap gitsin bişey olmaz. Kafanı çevirdikçe bakmaktan çekindiğin şey büyür kafanda. Ben ilgi duyduğum şeylere/kişilere basitliği bulana kadar yaklaşmaktan yanayım. Senin durum tabi daha farklı ama temel mantık bence aynı.


  • IncredibleMau  (04.05.22 20:23:05) 
Bakma +1
Gözden irak gönülden irak. Ben bir kere baslayinca, sürekli stalklamaya devam ediyorum.

  • reactionic  (04.05.22 21:07:28) 
Hayır.
Bir hafta bir ay sonra yine "son bir kez stalklasam mi" diye düşüneceksiniz. Eğer bu döngüye girmek istemiyorsanız bakmayın. Bunun sonu yok çünkü

  • hayalhayal  (04.05.22 22:53:09) 
Bence takipten bile çıkarmalısın. Son bir kez dediğin bir süreç yok. Son bir kezin sonu yok ve hiç bir işine yaramayacak.


  • godspell  (08.05.22 18:39:58) 
[]

Eşiniz ve anneniz iyi anlaşıyor mu? Benimkiler uç örnek mi?

Vallaha yıllarca gelin, kaynana duyarız ya, nazar değmesin ama benimkiler vallaha zor bulunur tür gibi.
Eşim Fransız.
Ailem şu an bizde ziyarette.
Son haftalar şöyle geçiyor;
-Annemin duolingo'dan ingilizce çalışıp eşime "are you going to drink turkish coffee" ya da "good morning" falan demesi.
-Annemin eşime kazak, hırka, t-shirt falan örmesi (baya da güzel yapıyor ya), sonra eşime örgü öğretmesi
-Zaten eşim mantı, dolma, sarma, beyti kebabı vs her şeyi yapmayı öğrendi. Akıllarına gelen başka şeyleri de öğretiyorlar (şehriye çorbası, tarhana çorbası vs)
-Gün içinde Türkçe dublaj İngilizce altyazı the office izliyorlar, annem "ay bu dvayt beni bitiriyor ya, bu maykil'a da üzülüyorum" falan diyor.
-aksam 5 gibi annemin "cocktail time" demesi, eşimle oturup cin, karamelli baileys vs icmeleri
-annemin arada sırada eşime sarılıp "canım kızım" vs demesi. Gecen karnı ağrıdı, annem oturup baktı. Vallaha esim "ya sen bütün hayatını böyle mi geçirdin bu nasıl bir lüks resmen hayvan gibi anne hissi var ben hayatımda kendi annem tarafından bile böyle sevilmedim" dedi. Zamanında nikaha gelen ve annesiyle arası iyi olmayan bir arkadaşa da annem böyle güzelce sarilirdi zaten, kız son günü anneme size tekrar sarilabilir miyim kendimi iyi hissediyorum demişti.
-esim "ailen gidecek diye üzülüyorum sen niye uzulmuyorsun ya" falan diyor, ne bileyim bana normal geliyor sanki ama onun aile yapısı böyle değil ondan belki.

Neyse işte, vallaha çok alakasız bir ilişki var resmen. Etrafımda da pek yok böyle bir benimkiler bu kadar iyi. Vallaha geçen kalburabasti yaptilar beraber, bugün de nam nam gömdüler.
Mutlu ediyor tabi insanı, var mı sizde de böyle örnekler?
Ben de kayinpeder ile iyiyimdir de bu kadar değil tabi.

 
Kuzenimin eşi pek anne-aile ilgisi görmediği için teyzemin anaçlığını pek sever. Bizim anne tarafının ve kuzenlerin iyi görüşüyor olması da hoşuna gidiyor. Kuzen buluşmalarını "gelin" olmasına rağmen o ayarlar organize eder. Bayram diye kalkıp 300 km diye kayınvalidesinin anne evine gitti çocukları alıp, kuzenleri teyzeleri görücek diye. Ben üşendim gitmedim mesela.


  • Bruce  (03.05.22 02:05:26) 
1 hafta 10 gun boyle olur. Uzarsa tad kacar. Esas mesele hatunun sevgiye ac olmasi. Bazi yabanci kadinlar da turk hanzolara bu yuzden asik oluyor.


  • halk  (03.05.22 05:57:19) 
Esim yok. Yabanci yengem var. Gunaydin zor der.


  • geçerkenugradım  (03.05.22 08:00:43 ~ 09:06:01) 
Bu gelin kaynana muhabbeti bir kültür (süzlük) bağlamında gerçekleşiyor. Eşiniz başka kültürden geliyorken TR’de yaygın olana benzer bir ilişki olmamasına şaşırmanız şaşırtıcı bence. Ne bekliyordunuz, annenizin eşinizi sürekli eleştirmesini falan mı? Bir kere her şeyden önce iki taraf da bir terslik gördüğünde ekstra bir tolerans göstermeye meyilli olacaklar, zira ortada bir norm yok. E birbirlerini de sevmişler, umarım hep böyle devam ederler.


  • but that was just a dream  (03.05.22 09:01:27) 
Abimin eşi yabancı. Annemle aynı bu şekildeler. Ama benim annem ingilizceyi çoook daha az biliyo. Onun yerine abimin eşi türkçe öğrenmeye başladı.

Ve bu normal bir durum. Eşini seven kişi eşinin ailesine de ılımlı olur ister istemez eğer aileden kötü bi amaç vs sezmiyorsa.
Bu gelin kaynana muhabbetleri öğreniliyor ve aktarılıyor. Şartlanmışlık olduğu için biraz da öyle devam ediyor.

Bende kaynanamla kavgalı küs vs değilimdir. Ama yakın ilişkimiz yok o ayrı. Saygı ve sevgi çerçevesinde görüyoruz birbirimizi. Bizimki de alışılagelmiş klasik “gelin kaynana” ilişkisinden çok uzak o anlamda.

Ama bunlar normal işte.
  • zimbirik  (03.05.22 10:09:17) 
Evlendiginiz andan itibaren aynı evde yasasaydiniz ya da yılın belli bir dönemi (kış ayları) Fix birlikte yaşanıyor olsaydı daha iyi gozlemleyebilirdin djndnsj bu şekilde bana her şey normal geldi.

Bozulmasin, daha da iyilessin inş cjdjd ama gelin kaynana muhabbetinin kaynağı aynı evde yaşanan eski donemlerden cikiyor bence
  • abuzer  (03.05.22 11:00:44 ~ 11:01:38) 
@abuzer yaşadık aslında, yaklaşık 3-4 ay kadar. Ama geciciydi tabi evi kapatıp yurtdisina giderken.

Yok ya benim kuzenin esleri ile anneleri süper değil misal. Ama yakın yaşıyorlar ondan olabilir :)
  • logisticsmanager  (03.05.22 11:09:26) 
Evlilikte gerçekte ailelerin evleniyor olması konusu bence çok gerçekçi.

Günümüz orta sınıf türk toplumu bireysel hassasiyetler taşıyor. Aileleri ise çoğunlukla geleneksel değerleri savunuyor. Bunlardan bazıları daha ılımlı, örneğin baba evin direğidir diye diretmiyor ama ebeveynler çocukları ve onların eşleri üzerinde söz sahibidir, son tahlilde anne babaya hizmet edilir, isteklerine hürmet gösterilir görüşündeler.

Bazı aileler istisna olarak akraba bağlarını çok önemsemeyip çekirdek aileyi ön plana alıp evlenen çocuklarına alan bırakıyor.

Haliyle siz hangi tip aileye mensupsanız ve hangi tip aileye mensup bir kişiyle evlilik yaptıysanız bu dinamiklere göre sorun yaşama potansiyeliniz artıyor ya da azalıyor.

O kadar çeşitli kombinasyonlar var ki gerçekten uyum yakalamak zor.

Örneğin en sık olarak bir örnek vereyim. Kendileri bireysel özgürlüklerine önem veren ancak aileleri geleneksel değerlere sahip iki kişi mükemmel bir uyumla evlendiklerinde iki tarafın da ailesi bu haneye müdahil olup sürekli olarak çiftlerin alttan almak suretiyle kendi değerlerini yok saymalarına sebep oluyorlar ve nihayetinde gelin ve damat tarafının aileleri bu yeni kurulan aile için yalnızca bir külfet haline dönüşüyor. Bu olurken çiftlerin birbirlerine karşı saygısı yok oluyor ve çiftler adeta anne babalarını idare eden "kardeşlere" dönüşüyor.

Ondan sonra ya bıkmış bir evlilik devam ediyor, ya boşanılıyor ya da heyecan dışarda aranıyor.

Siz istisnasınız yani.
  • akhenaten  (03.05.22 11:45:43 ~ 11:47:27) 
Allah gecinden versin, annen elden ayaktan düşsün bi süre sizde kalmak zorunda kalsın aşır hizmet ihtiyacı dahi olmadan o zaman görürsün eşinin annene vereceği değeri. Eşin ve annen arasındaki canım cicim olayı çok normal. Kaynana gelin savaşları aynı evde oturunca, sürekli gidip gelinince, ortak bi çevreyi paylaşınca ortaya çıkıyor genelde.


  • mg3929  (03.05.22 17:46:17) 
mg3929 + 1

birbiriyle iyi anlaşan gelin ve erkek anneleri gördüm ama onlarda erkek anneleri iyi niyetli ve oğlunu kıskanmayan insanlardı. bence iş gelinde değil annede bitiyor. gelinleri canavara dönüştürenler erkek aileleri oluyor genellikle. gelinden düğün altınlarını alıyorlar, kölelik bekliyorlar (temizlik, yemek), kendi ailesini kurmuş oğullarından her ay para istiyorlar ya da kredi çektiriyorlar falan çok duydum bu hikayeleri. dur kocamın annesiyle uğraşayım diyen şirret gelin modeli bence çok az ya.
  • anais  (03.05.22 22:01:58) 
mobildeyim editleyemedim. bence sizin örneğinizde eşinizle annenizin anlaşması aşırı normal bi şey. anlaşmamaları bir tarafın problemli olduğunu gösterirdi zaten.


  • anais  (03.05.22 22:03:50) 
anais+1 gelin normal insan, annen iyi insan


  • ala09  (04.05.22 14:05:00) 
[]

hayatımın en saçma ilk buluşmasını yaşadım

nasıl anlatacağımı bilmiyorum açıkçası. daha önceden bir çok ilk buluşma deneyimi olan bir erkek kişisi olarak, bambaşka bir boyutta olarak değerlendirdim. kendisiyle bir haftadır sosyal medyadan yazışıyorduk. neşeli, çok sevimli ve pozitif gözüküyordu. çok hoş biri de güzellik bağlamında. bugün kahve içmek için buluştuk. sevimli bir kahveci, benim de modum yüksekti açıkçası. nasıl desem, sürekli işinden ve bir takım gelişigüzel meselelerden konuşup durdu ama sürekli konuştu. resmen hiç konuşamadım. arada lafa girdim takılmaya çalıştım ama çok uzun konuşamadım çünkü hiç susmuyordu hani ne kendisini tanıtma ne benim hakkında da tanıma çabası gözlemleyemedim. ben de saldım ilk yarım saatten sonra. iki saat sonra da istersen kalkalım artık deyip teşekkür ederek güzelce ayrıldım yanından. yani sosyal mecrada neysem oydum aslında, daha önce de ilk buluşmaşlarımda çok güzel geri dönüşler almış biriyim. ama bu sefer nasıl böyle oldu, sosyal mecralarda nasıl gözlemleyemedim bu durumun sinyalini, anlamış değilim. hiç mesajlaşırken çok samimi olup da gerçek buluşmada bu kadar donuk ifadeli ve sürekli konuşan biriyle karşılaşmamıştım. tabi ne o yazmış geri dönüş vesaire ne de ben yazdım herhangi bir şey buluşmadan sonra. açıkçası biraz değişik hissettim, biraz mutsuz oldum eve gelince. oturdum tavanı izliyorum. yetiştirmem gereken bir de proje var odaklanamadım. bu olayı nasıl değerlendirebilirim, nasıl bardağa dolu tarafından bakabilirim, nasıl analiz yapmalıyım bilmiyorum. biraz içimi dökmek biraz da belki üzülme daha güzelini bulursun telkini almak istedim.




 
Bu bir şey değil neler oluyor daha. Ne istediğini bilmeyen, dışarıda kahvesini içerken dinleyecek birini arıyormuş işte. Kahve de sendense oh mis.


  • seaman  (30.04.22 23:28:51) 
sadece cok konustuguna dair bir veri var elimizde, sadece buna dayanarak mi dusundunuz bulusmanin kotu gectigini? hic konusmayip bos bos baksa daha kotu olurdu sanki?


  • in vino veritas  (30.04.22 23:30:40) 
buyuk ihtimal cok heyecanliydi belki oncesinde bir kac icki icti ve cok konustu. Ben sorum goremedim


  • oscar  (30.04.22 23:33:26) 
O bence en başından beri sizi arkadaş olarak gördüğü için bu şekilde davranmış. Siz ise hoşlanma açısından değerlendirdiğiniz için beklentinizin kurbanı olmuşsunuz. Hep böyle çok konuşur musun gibi bir şey deyip tepkisini görebilirdin.


  • dissendium  (30.04.22 23:36:05) 
Sen ne bekledin ki? Kahve içmek ve konuşmak için buluşmadınız mı zaten? En çok hangi rengi seversin mi dicekti? Ya da doğrudan yatakta mı uyanacaktınız? Lan erkekler siz nesiniz böyle ya?

Kız kendince, kendi yaşamında önemli gördüğü şeyleri anlatmış sana işte.
  • turuncu tonlarda  (30.04.22 23:48:17) 
Heyecanlanmış olabilir.
Olmamışsa da olmamıştır. Çok üzülme.

Hayatının ennnn kötü ilk buluşması buysa çok şanslısın ayrıca.
  • chihirovekohaku  (30.04.22 23:51:04) 
yara bandı buluşması
ya da gerçekten beğendiği için hevesli olabilir

  • mantık  (01.05.22 01:12:44) 
Heyecandan olabilir +1
Ayrıca ben bi sorun göremedim.
İki taraftan birinin diğerini beğenmemesi vs gibi durumlar daha kötü.
Ya da fotolarda gördüğün kişiyle alakasız birinin gelmesi (makyaj,shop vs olayları).
Ben bunu yaşadım. Hissetiklerimi anlatamam.

O yüzden bem siizn olayda bi sıkıntı görmedim. Yerinde olsam, yarın bi msj atıp onu yoklardım. O da istekliyse ikinci buluşmada durumlar daha net belli olur.
  • saturn  (01.05.22 01:48:55) 
Ben daha absürd ve kötü bir hikaye bekliyordum sıradan bir date olmuş sadece senin hayal ettiğin gibi olmamış


  • freebird5406_2  (01.05.22 12:21:11) 
[]

yeni tanışılan biriyle ne tür planlar yapıyorsunuz?

ilk 5-6 buluşma mesela




 
ormana götürüyorum :)

bizde şöyle oldu. ilkinde elde kahve, sahilde yürüyüş. ikincisi belgrad ormanı'nda yürüyüş. tabii ilk yüz yüze görüşmeden önce görüntülü bir çok görüşme yapmıştık.
  • gabe h coud  (30.04.22 20:30:39) 
1- cafe, bar, yürüyüş
2- cafe, bar, yürüyüş (opsiyonel seks)
3- evde yemek, film, seks
4- sinema yemek bar cart curt, sonra seks
5- 4'ün çeşitli varyantları.
6- 5
  • bohr atom modeli  (30.04.22 21:11:48 ~ 21:13:33) 
@bohr atom modeli, hocam cevabınıza çok güldüm. Umarım güzel günleriniz olur. :))

İlk buluşma, kahve ve tatlı kombinasyonu.
İkinci buluşma, biraz yürüyüş ya da yemek organizasyonu.
Üçüncü buluşma, karşılıklı olarak birbirine karşı sevgi cümlelerin kullanmaya başlanması akabinde bir sonraki buluşmada neler yapılması gerektiğini hususunda fikir alışverişi.
Dördüncü buluşma, daha çok başbaşa zaman geçirilebilecek ortamda bulunma. Ki bence bu önemli. Dışarıda ne kadar rahat olunursa olunsun ev gibi olmuyor.
Beşinciye de İstiklâl marşı ve kapanış.
  • skzr  (01.05.22 02:07:04) 
Havalar ısındı yerine göre sahilde bisiklet sürmek, badminton oynamak, bu biraz terletici fakat eğlenceli hem aradaki süreci de hızlandırır karşındakini her zaman cool olmayan bir durumda görmek, saçmalamak vs


  • freebird5406_2  (01.05.22 12:24:44) 
[]

mesajlaşma-mesaja cevap vermeme sorusu

merhaba
yeni dikkatimi çeken birşey sormak istiyorum sizlere

dün 5 kız arkadaşıma mesaj attım, hepsi de çok ağır cevap verdi. plan yapmaya çalışıyordum. verim alamadım pek.

bana iki erkek arkadaşım yazdı. ben onlara hızlı cevap verdim. 5-10 dk chat yapıp bitirdik, iyi geceler dedik.

kızlar ile olan mesajlaşmalar hala havada duruyor.

bunlardan biri iş arkadaşım. işyerindeyken hızlı cevap veriyor

ben insanlar işini gücünü bıraksın benimle mesajlaşsın demiyorum ama bu kadar ağırdan almak size de tuhaf gelmedi mi? bu kız arkadaşlar erkeklerle de böyle mi konuşuyorlar onu merak ettim.

sorum beylere:
konuştuğunuz hanım başka gruplarda yazıp, online görünüp size cevap vermezse, ne düşünürsünüz? unuttu heralde vs hatırlatayım mı dersiniz? yoksa tepki mi verirsiniz? nasıl tepki verirsiniz?

not: benim cinsiyetim kadın

bahsettiğim tavır plana özgü değil, benimle bu şekilde mesajlaşıyorlar
ben de kadın olarak bana yazan kadın/erkek farketmez hızlı mesajlaşıyorum
geç yazan kadın arkadaşım daha önce olmamıştı, biraz garip geldi
ben onlara mecburiyetten yazdım
ama eğer fört ettiğim bir erkek bana bu şekilde yaparsa asla şansı yok. bence hiçbir erkeğin hiçbir kadınla yok. erkekler dünyasındaki durumu bilmiyorum o yüzden sordum.

 
önemsediğim biriyse 1-2 tepki veririm, halen devam ediyorsa takmam, yazmam artık. isteyen yazardı çünkü.


  • jelly bear  (30.04.22 13:57:29) 
Şimdi bende konu 2 ye ayrılıyor.

Çevremde belli süredir varsa bu kadınlar; iş ilişkisi vs varsa 3 kez falan yazarım. Flört, çıkar ilişkisi söz konusuysa ve aklımdan yeterince süre geçti zamanını doldurduysa artık o mesaj kutusunda kitap yazsın, yazmam.

istisnalar kaideyi bozmaz'ım da yok.

geçmişte 75 kez yazıp sonrasında sevgili noktasına geldiğim de oldu, yazdan yaza sürüklenip yaz aşkı olan da. Ama geçmişte.

Kimseye ihtiyacımız yok.
  • baldan kaymak  (30.04.22 14:19:25) 
Cinsiyetinizi yazmamışsınız. Cinsiyetinize göre değişir cevaplar.

Konuşulan kişi kadın ya da erkek fark etmeksizin geç cevap veriyorsa gönlü yoktur.
  • dissendium  (30.04.22 15:00:45) 
kizlar genelde cevap vermez.
Hatta 2 gun mavi tik olmadigi olur sanki eline o telefonu hic almiyor 2 gun boyunca.

  • divit  (30.04.22 15:20:31) 
Bence kadınlarla plan yapmak erkeklerle plan yapmaktan daha zor.

Kadınım.
  • damba  (30.04.22 15:49:12) 
Ben de kadinim. O yuzden ben erkek arkadaslarima hizli cevap verdim diye yazdim.


  • my pink  (30.04.22 16:24:43) 
kişilerin kendi ruh halleri ve karakterleriyle daha alakalı bence

etkinlik için cevap gerekiyorsa planlaması zayıftır ya da gündemi belirsizdir
kibarca başka şeyler var şu an cevap yazamam yazmamıştır

normal sohbet ise önemsemiyordur aynı tepki gösterilmelidir

kişisel olarak özellikle geç cevap vermek için uğraşmıyorum müsaitsem
o an konuşamayacaksam wp'a girmemeye çalışırım değer verdiğim biriyse
  • mantık  (30.04.22 17:01:16 ~ 17:02:36) 
[]

İletişimi kesmeden önce içinizdekileri dökmek

En yakın arkadaşlarımdan birisinin davranışları nedeniyle değersiz hissediyordum bir süredir. Bunu kenara koyup iyi gelen tarafıyla bakmaya çalıştım. Ama bir kaç şey daha oldu ve ben artık karşıdan bir şey beklemekten ve görememe ihtimalinden ötürü kendimi üzmemek adına bu kişiyi engelledim. Numarasını sildim. Aslında yüzyüze gelip uzun süredir biriktirdiğim olayları anlatmayı istiyordum. Farkında değil çünkü. Öte yandan, ümidimi de kesmiş haldeyim. Artık görüşmeyeceksem içimi dökmenin de bir anlamı yok diye düşünüyorum. Hatamı farkettim dese bile fiiliyat ortadayken ne değişecek.

Siz yüzleşmeden çekip gider misiniz?
Yoksa bu sağlıklı değil, mutlaka konuşmak mı gerekiyor bu anlarda?
(Amacım sadece kendimi korumak, arkadaşlıktan geçtim artık)

 
Sana kalmış illa yüzleşmek zorunda değilsin, içini dökünce rahatlayacaksan konuş, bunu rahatlamak için kendin için yapıyorsun karşındaki insan kendini düzeltsin ya da anlasın diye değil, konuşmadan da kendi içinde kafan takılmadan hayatına devam edebileceksiniz ya şimdi hiç enerjimi harcamayalım dilimi yormayan benim içim rahat dersen de konuşmak zorunda değilsin

Senin durumuna tarzına kalmış
  • freebird5406_2  (29.04.22 11:10:49) 
@freebird açıkçası ben hep susup giden olmuşumdur. Kafama taksam da, ölsem bitsem de öyle oldu şimdiye kadar. Öteki ihtimali pek bilmiyorum. O nedenle sordum…


  • Ukulele  (29.04.22 11:21:36) 
ilişkilerde herkesin 'kendince' sebepleri oluyor ve olmaya devam edecek. Muhtemelen karşınızdaki kişiye kırılma sebiniz empati eksikliği ve son bir gröüşme yapmak bu eksiklik var oldukça hiçbir işe yaramayacaktır.

Ben belkide yaşımdan dolayı uzun zamandır insanlara bir şeyler anlatmaya çalışmıyorum. Herkes anladığı kadar anlayıp başında da dediğim gibi kendince yorumlayarak hareket ediyor zaten. En güzeli ghosting. Bir anda kaybol, esikliğini anlamasını ya da anlamamısını önemsemeden yok ol ve sen de bunları önemseme.
  • foolrules  (29.04.22 12:12:21) 
bu duruma bagli,
bir arkadasimla ses seda cikarmadan iliskimi kestim, benden cikari oldugu icin sürekli kendini affettirmeye calisti. hicbir sekilde görüsmek istemedigim icin en sonunda konustum, bitti.
biri vardi gittim onunla konustum, kiskaniyor oldum.

ghostingten yana oy kullaniyorum. bosa enerji harcamaya gerek yok.
  • wishmaythşngs  (29.04.22 12:26:18) 
Arkadaşınız durumun biraz farkına varıp Ukulele ya bi konuşalım niye böyle oldu dediyse çok yıkıcı bir üslup kullanmadan düşündüklerinizi söylemelisiniz bence. Ama siz onu engelleyip bir süredir görüşmemenize rağmen o sizinle hiç iletişime geçmediyse sadece ben ona karşı hala çok kızgınım, kırgınlığım geçmedi o yüzden arayıp/buluşup konuşacağım modundaysanız kesinlikle yapmayın derim.


  • ttt  (29.04.22 12:26:37) 
Söylediğim sarf ettiğim kelimelere yazık. Yapmazdım.


  • baldan kaymak  (30.04.22 14:30:17) 
[]

Hala çeyizlik hazırlanıyor mu ülkemizde genç kızlar için?

Merhabalar

Bilmediğim için soruyorum, arkadaşımın ablası yeğenine çeyizlik yemek takımı almış, arkadaşımdan maddi destek istemiş bir kısmını onun karşılaması için. Yeğeni 20'li yaşlarında sanırım.

Hala bu şekilde çeyiz hazırlama var mı ülkemizde?

 
Tabii ki var hem de öyle azımsanacak ölçülerde değil. Ben, benim yok saniyordum; evlenmeden bir iki hafta önce teyzelerimden iki koli kurye geldi; görünce çok şaşırmıştım. Annem hazirlamayinca teyzemler ara ara havlu vs alıp koymuşlar. Anneannemin yaptıklarını saklamislar vs. Onları göndermişler.

Velhasıl benim bile varsa Anadolu'da her kızın kesin vardır.

Edit: bu arada teyzelerime bu konuda ekstra teşekkür etmem lazim zira beni maddi olarak da yükten kurtarmış oldular. Üstelik anneannemin hazırladığı masa örtüsünü serip sofra kurduğumda her seferinde çok duygulaniyorum. Her gelene de "bunu anneannem yapmis" diye ekliyorum.
  • fraise  (27.04.22 13:18:45 ~ 15:04:12) 
Evet gelenekler devam ediyor


  • freebird5406_2  (27.04.22 13:19:14) 
Var tabii. Özellikle aile evinden ilk kez çıkıp sıfırdan ev kuracak yeni evliler için çok da mantıklı olabiliyor.


  • kobuzchu kiz  (27.04.22 13:28:45) 
evet var.


  • rose parks  (27.04.22 13:41:27) 
Ben eskiden çok varoş ve banal bulduğum için hazırlanmasına karşı çıkmıştım. Şimdi evleniyorum ve keşke hazirlasaydim diyorum. Bir yemek takımının, bir kepçe setinin fiyatı bundan 5 sene önceki ile aynı değil.
İlk kez Anadolu irfanının işe yaradığını bir konu gördüm.

  • kaptan maydanoz  (27.04.22 13:45:14) 
son zamanlarda arttı. benim de tanıdığım bir kaç kişi evlenme niyeti bile pek olmasa kısa zamanda, şimdiden mutfak setleri, robot vs alıyorlar uyguna buldular mı köşeye atıyorlar


  • avatar is back  (27.04.22 13:48:40) 
evet hala devam ediyor. sadece eskisi gibi kurdelelerle süsleyip sergilenmiyor ama imkanı olan ufak/büyük bir şeyler alır mutlaka.


  • alaimisema  (27.04.22 13:48:55) 
Yani buna ne isim vermek istediğine göre sorunun cevabı değişir.

Ama evet hala yeni ev kurulacağı zaman mutfak eşyaları, tabak çanak, bardak, tencere, tava, havlular, battaniye ve nevresimler batta terlik vs eve gerekli olan malzemeler alınıyor. Bunun adına çeyiz dersin, ev alışverişi dersin o sana bağlı ve her kültürde değişir.
  • zimbirik  (27.04.22 15:01:38) 
"hala"lık bir durum yok bence de. Tabi ki hazırlanıyor.


  • baal  (27.04.22 15:52:07) 
Tabi ki hazırlanıyor. Eşim hazırlamış iyi ki de hazırlamış. Öyle Türk dizilerinde gördüğünüz gibi olmuyor. Eşim beğendiği yemek takımını almış. Bardak çanak almış. Tencere tava almış.


  • allah yazdiysa bozsun  (27.04.22 16:19:20) 
Kenara elektronik alet vb. şeyler almak kısmı bi yana, bir de çeyizlik yatak odası takımları, mutfak&sofra takımları vb. şeyler yaptıranlar var ki benim annemin işi bu. dükkan hala ayakta olduğuna göre hatrı sayılır miktarda bunlar yapılıyor.


  • amelie poulain  (27.04.22 16:56:26) 
trendyol'dan eve ne alacaksam yorumlara bakıyorum hep Çeyizim için aldım daha kullanmadım yazio boyna demek ki devam ediyor


  • all girls dream  (27.04.22 18:41:23) 
Benim annem çeyiz diyerek hep (bana göre saçma olan) danteller, iğne oyaları, incikler boncuklar biriktirmiş ki hepsi kendi zevkine ve hevesine göre. hiçbirisini kullanmadım, yığınla eşya vardı evde kendi eşyalarımı koyabileceğim çekmece ve dolap kalmamıştı. beyaz eşyaları ve mutfak ürünlerini ise evlenirken almıştık. çevremde çeyiz yapan yok ama evlenirlerse anneleri de bir şeyler çıkartır ortaya eminim ki.


  • deartheodosia  (27.04.22 19:20:59) 
Oyalı havlu, yatak takımı vs. bunları anneler yapıyor genelde. Düz örgüden başka el işi bilen meslek sahibi genç kadın varsa helal olsun. El emeği o danteller normal nevresimlerden çok daha pahalı hatta 1000 2000 danteline göre değişiyor.
Ben tencere takımı yemek takımı vs. hepsini yavaş yavaş almıştım bir çaycı olmuş 1000 lira, çatal takımı olmuş 2000 lira şuan arkadaşlarımdan çeyiz yapmayanlar kredi faizi hesaplıyor.

  • cilekli pasta  (27.04.22 19:38:30) 
[]

Kings of Convenience geliyormuş

Selamlar;

Gitmeyi düşünüyor musunuz? Özellikle İstanbul dışından gitmeyi düşünen var mı? Kendi içinizde kar zarar şeysini nasıl yapmayı düşünüyorsunuz? Daha satışa çıkmadı ama ben çok kararsızım.

Çook çok sevdiğim bir grup ama İstanbul'da olacak olması, Passo'dan satışa çıkması, mevcut ekonomik kriz, ulaşım ve konser bileti, konaklama vs. düşününce öküz oturuyor içime.

Açtım şunu: youtu.be
Buruk bir şekilde çayımı içiyorum.

Gidecek misiniz? Gitmeyecek olanlar favori parçalarınızı yazabilirsiniz. Bir nevi dertleşiriz.

Teşekkürler.

Edit: O değil de burda www.eksiduyuru.com bir sn bile düşünmem demişim:D İnsan büyük konuşmaya görsün:D

 
Ben gidicem


  • freebird5406_2  (26.04.22 20:17:02) 
giderim. daha önce geldiklerinde de gitmiştim.


  • gabe h coud  (27.04.22 00:12:42) 
Istanbuldayım ama bu şarkıcıyı grubu bilmiyorum. Bilsem giderdim ve belki de giderim. Fiyatlar önemsiz. En iyi fp, beni mutlu edecek olandır.

Not: öteki duyurunuza da yanıt verdim. Parça için teşekkürler.
  • baldan kaymak  (27.04.22 00:42:43) 
epeydir dinlemedim ama giderim diye düşünüyorum şimdi geldiklerini görünce.

para sorun değilse bu tarz şeyler tek başına yapılır gayet, buna takılmak çok anlamlı gelmiyor bana. ayrıca diğer sorunda yazdığın gibi ülke değiştirmişliğim var ahah.
  • tepedeki psychedelic adam  (27.04.22 01:03:25) 
Önceki duyuru Dark Tranquillity konseri içindi. Ona giderek tek başına başka bir şehirdeki konsere gitme fobimi yenmiş oldum:D
Kings of Convenience da cevaplardan sonra dayanamadım aldım bilet:D

  • Amaranta ursula  (27.04.22 10:18:53) 
Bir tickmark da sana gelsin o zaman ;) iyi eğlenceler


  • baldan kaymak  (27.04.22 10:59:45) 
ben de aldım, sahne önünden.


  • gabe h coud  (27.04.22 11:04:52) 
[]

Ben hala gelinlik almadım

Düğüne tam 60 gün var. Bayramda oleg cassiniden randevu aldım. Yetişir mi sizce? Herkes geç kalmışsın diyor. Mağazanın da olmaz satmıyoruz yetişmez deme ihtimali var mı acaba?

Nişana da 2 hafta kaldı ona da elbise almadım henüz. Biraz gevşek bir gelinim sanırım.


 
Arkadaşım da haziranın ortasında evlenecek daha model bakıyor. Geç kalmış değilsiniz de artık ufak ufak karar vermek gerek.


  • rose parks  (26.04.22 19:17:44) 
Salla ya 1 sene oncesinden hazirligini tamamlasan, profesyonel stilistle calissan falan bile herkes rasgele elestirecek, dedikodu yapacak zaten. Nisana mesela zaten olan bir elbiseni giyip gitsen bile sonuc pek degismeyecek yani. Eglenmene bak.


  • hot potato  (26.04.22 19:19:12 ~ 19:19:34) 
ben de yaklasik 2 ay kala almistim gayet de yetismisti. ozel dikim yaptirmayacaksaniz, magazadan elbise alip uzerinize uydurtmaktan cok bir farki yok aslinda. zaten standart modeller standart bedenlerde satiliyor genelde. gelinligi sectikten sonra o modeli uzerinizde size tam uyacak hale getirmek icin birkac ufak terzilik isi oluyor o da 1 ay icinde halloluyor. aysira'ya da bakin derim varsa yakinlarinizda. orada da guzel modeller oluyor.

nisan yapmadim o konuda cok bir fikrim yok ama abiye bir kiyafet alinacak cok vakit alacak bir sey degildir diye dusunuyorum.
  • in vino veritas  (26.04.22 19:19:13) 
gelinlikten önce kediniz siz balayındayken ne yapacak diye düşünmeniz çok tatlı. yetişir bir şekilde. kolaylıklar


  • illiyet dağı  (26.04.22 21:11:52) 
Ben de cumartesi günü olan nisanima son pazartesi elbise almıştım. Gelinlik de 1.5 ay oncesi falandi provalarla vs yetismisti. Rahat olmanın bi zararini görmedim ben de o donem


  • passive aggressive  (26.04.22 22:39:08) 
Esim butun gelinlik isini toplamda 2 haftada halletti. (Magzadaki hazir model + terzi) Cok secici degilseniz ve etrafinizda sorun cikaran birileri yoksa yapilir.


  • cleric  (27.04.22 11:23:32) 
[]

nişan bozulduğunda altınların durumu

Nişan bozulduğunda altınları kız tarafı vermek istediğinde , erkek tarafı istemiyorum derse kız tarafı yinede iade etmeli mıdır yoksa o kabul etmedi diyip vermemeli midir?




 
Bence vermeli. Sonuçta o kişi artık yabancı oluyor. Altınlar niye kalsın.


  • dissendium  (25.04.22 22:09:43) 
evlilik olsa neyse de nişanda verilmeli bence istenmese bile.


  • rose parks  (25.04.22 22:48:13) 
bir ortak tanıdığa verilip yollanmalı. vicdanen rahatsız olurdum ben.


  • gatherer  (25.04.22 23:16:56) 
İstemiyorsa verilmesin, rahatsız olacak olan da bi hayır kurumuna bağışlayıp dekontunu göndersin karşı tarafa.


  • lcha  (26.04.22 09:33:39) 
kız tarafı altınları iade etmezse, erkek tarafı "yarım ağız denemek için istemiyorum demiştim, para avcısı çıktı kadın" diye gıybetini yaparlar. hem etik değil, versin gitsin.


  • Phoebe  (26.04.22 10:21:09 ~ 10:38:21) 
Oha nişanda altın mı takılıyormuş? Çok gereksiz. Bence altınlar takanlara iade edilsin. Neden iki taraf bölüşüyor :d


  • banane yaaaa  (26.04.22 10:25:40) 
Hiç istemeseler anlardım da teklif edilince geri çevirmelerine şaşırdım, çok da tuhaf bir şey.

Ben çok takmazdım açıkçası, 1-2 sene bekletir; "ya biz niye böyle saçma bi iş yaptık ki" diye geri dönen olmazsa değerlendirirdim.

Milletin parası bol demek ki anacım, bana ne? İster bende bırakır, ister sokağa atar. Arkamdan dedikodu yaparlarsa da yapsınlar. Zaten nişan bozulunca yeterince yapmışlardır, onlar ne kadar zarar verdiyse bunlar da o kadar zarar verir.
  • akhenaten  (26.04.22 12:34:57) 
Kanuna gore dusuk degerli siradan esyalar geri istenmez.

Altin, mucevher vs... gibi pahali ve siradisi hediyeler geri varilir, verilmezse iade davasi acilabilir.

Benim annem esime nisanda gumus set takmisti, bazi kulturlerde var bu tarz taki olaylari.
  • cleric  (26.04.22 18:27:37) 
[]

Flörtözlük

Sevgilimin flörtöz davrandığını düşünüyorum. Fakat kendim mi abartıyorum yoksa gerçekten mi öyle anlayamıyorum çünkü olayları onun anlattığı kadarıyla biliyorum. İşyerinde bir veli ile 2 saat konuşması(konuşma içeriği kadının eski evliliği falan) fakat bana ben ne yapayım göndereyim mi kadını kapı dışarı demesi beni arada bıraktı.dediğine göre sürekli odadan çıkıp başka işlerle uğraşmış ama kadın gitmeyip beklemiş. Buna benzer birkaç olay daha yaşandı. Kısacası sevgilim ona asılan olduğunu fakat kendisinin bir tepki vermediğini dile getiriyor fakat ben tepkisizlik de bir tepkidir çünkü tepkisizliğin ilişkimize zarar veriyor dedim. Sizce abartıyor muyum?
5 aylık ilişki bu arada. Tip olarak eli yüzü düzgün biri, müdür konumunda, elbet asılan olabilir fakat ben kibarca terslenebileceğini düşünüyorum. Çünkü ben aynı durumda kalınca öyle yapıyorum.



 
Bence hem haksız hem haklısınız.

Flörtöz olmak bir karakter meselesi sanırım. Bazı insanlar ufak çaplı flörtleşmeleri seviyor, kendine güveniyle ilgili görüyor vesaire. Bu sadakatsiz olacağı anlamına gelmiyor, tabi bahsettiğim flörtten kasıt tutup karşılıklı romantik vakit geçirmeler değil. İltifat almayı ve kendilerine iltifat edenlerle ayaküstü laflamayı sevebiliyorlar, ancak karşılarındaki kişi aktif olarak yürümeye başladığında mesafeyi koymayı biliyorlar.

Bu tipi iyi tanıtorum çünkü yakın arkadaşlarımdan biri böyleydi, hala öyledir belki bilmiyorum işten güçten dolayı uzak kaldık zamanla.

Dolayısıyla evet, sevgiliniz bu kişilere kibarca sınır çekebilir haklısınız. Yani kimse iyilik olsun diye biriyle flörtleşmek durumunda değil, öyle bir dünya yok. Ayıp eden kişi sınır çekildiği halde bu tavrını sürdüren kişi olur, sevgiliniz değil.

Ama haksız olduğunuz kısımsa bunlar zorlamayla ısrarla olacak şeyler değil. Siz neyi doğru neyi yanlış bulduğunuzu anlatırsınız, baktınız olmuyor ya kendi yolunuza gidersiniz ya da bir süre gözlemleyip güvenebileceğinizi anlatsanız bu meseleyi kafanızdan atarsınız. Ancak böyle bir sorun bir çözüme kavuşmadan ilişki sürmez bana göre.
  • akhenaten  (22.04.22 12:28:59) 
akhenaten, kesinlikle kısıtlamaya girişmiyorum. İçten yapılmayan hiçbir eylemin benin gözümde anlamı yok. Ben dediğiniz gibi yanlış bulduğumu, müthiş bir öngörüye sahip olmaya gerek olmadığını, bu tavırlarla ilişki sürdürmenin mümkün olmadığını dile getirdim. Ona empati yaptırdım, aynı olayı yaşasaydım sen ne yapardın diye, hem sana hem o kişiye sinirlenirdim dedi mesela. Ben de bana olan sevgini sorgula bence dedim, buna çok sinirlenip üzüldü, sevgimi sorgulayamazsın falan dedi konu kapandı öyle. Ama içten davranasım gelmiyor benim şuan, trip yapmak değil bu, içimdeki heves söndü.


  • tamam sakinim  (22.04.22 12:42:14) 
Sürekli odadan çıkması da bir tepki. Müdürün odasında iki saat oturan kadının kafası normal değil bence.


  • dissendium  (22.04.22 13:14:49) 
dissendium, ya bunu elbet ben de düşünüyorum kafamı bu karıştırıyor zaten fakat iletişim karşılıklı olan bir şey. Kadın eski evliliğinden bahsederken kalas gibi karşısında durmamıştır ki o diyalog 2 saat sürmüştür bence. Ya ben insanlara güvenmemeye yer arıyorum zaten elime böyle malzeme verince de direkt soğuyorum. Yine de yargısız infaz yapmak istemiyorum, ancak bence insan isteyince tavrını çok net belli edebilir karşı tarafa.


  • tamam sakinim  (22.04.22 13:19:31) 
Kendisi ben sinirlenirdim dediyse bence konu kapanmış aslında. Kendi kızacağı şeyleri kendisi de yapmamalı. Başkasına ayıp olmasın diye size ayıp etmesinin pek bir açıklaması yok. Başkasının minneti sizinkinden kıymetli olmamalı. Bir insan hayır demeyi bilmeli. Bu sefer bu kadar katı yaklaşmamın sebebi kendisinin buna sinirleneceğini açıkça söylemesi oldu.

Diğer taraftan benim gördüğüm kadarıyla bir insana "bana olan sevgini sorgula", "sen aslında beni sevmiyorsun", "bu yaptığın bana değer vermediğini gösteriyor" gibi sözleri birkaç defa sarf ederseniz bu kişi bunu gerçek olarak kabul edip gerçekten size olan sevgisi azalabiliyor.

Bence empati yaptırıp o böyle yaptığında sizin o anda ne hissettiğinizi söyleyip konuyu burada bırakıp onun fikrini almanız ve cevabını dinleyip konuyu üç nokta koyarak kapatmanız bence daha sonuca ulaşan bir tutum gibi.

Her ilişkinin dinamiği farklı tabi, kendiniz için en iyisini siz bilirsiniz.
  • akhenaten  (22.04.22 13:19:44) 
sevgilinin kolaylıkla başa çıkabileceği bir şeyken izin veriyor, hoşuna gidiyor gibi anladım. bu arada kibarca terslenmez. kadının sınırlardan anlaması lazım. demek ki sınır konmamış. insan istediği zaman öyle dümdüz business bakar ki, ben burada sadece iş için duruyorum ya da biz arkadaş değiliz hissini karşıya yansıtır.

burada "work spouse" gibi bir durum oluşmak üzere.
  • gabe h coud  (22.04.22 13:52:28 ~ 13:56:14) 
@Akhenaten in iki cevabına da +1 +1


  • freebird5406_2  (22.04.22 13:54:35) 
gabe j coud +23


  • baldan kaymak  (22.04.22 15:21:45) 
ben iş yerinde olan ve söylemese gerilmeyeceğiniz bu şeyi size nasıl ve neden anlattığını hiç anlamadım. yani aklıma ilkel bir takım şeyler geliyor ama...


  • hep yorgunum  (22.04.22 15:47:10) 
[]

Bu arkadaşın düğününe gider miydiniz?

10 küsür yıllık bi arkadaşım var kendisi doktor. Üniversite hayatı yoğun, yalnız ve pek durumu olmadığı için zor geçti. Bu süreçte telefonla haftada birkaç kere saatlerce görüşürdük derdini tasasını anlatır rahatlardı. Arada aynı şehirde rastlaşınca oturur sohbet ederdik vs.

Mesleğe atılınca rahat eder zannettim pek öyle olmadı. Meslektaşları kötü davrandı, mobbing uyguladı. Ben yine destek olmaya çalıştım, intiharı bile düşündüğünü söyledi aldım karşıma konuştum.

Gel zaman git zaman ben evlendim iki farklı şehirde düğün yaptım ikisine de gelmedi. Aynı şehirde olmamıza rağmen tebriğe de gelmedi. Hatta o sıra kız arkadaşı oldu sanırım ve iletişimi de kopardı. Açıkçası ben de kendimi bunca zaman kullanılmış hissettim. O zamandan beri de bir kez bayramda, bir kez de uzman olduğunu görünce tebrik ettim o zaman yazıştık.

Bugün mesaj atmış yaza evleniyormuş düğününe çağırıyor. Düğüne gider miydiniz? Gitseniz sembolik bir şey mi takardınız?

 
Ayy bi de uzun uzun yazmışsınız kıyamam. Gitmezdim. Boyle adam kullanan tiplerden de uzak durulmasi gerektiğine inanıyorum.


  • funl  (20.04.22 02:58:14) 
Gitmezdim. Zaman geçtikçe öncelik verdiğimiz insanlar da değişiyor çevremiz de. O size gelip bir de altın vs taksa iade-i ziyaret yapmanız gerekirdi.

Duruma göre bakarız de. Vakit gelince işim çıktı vs de tebrikler de geç. Ben böyle yapıyorum.
  • Cesario  (20.04.22 03:04:42) 
Gitmezdim.
Düğünden sonra iletişimimiz güzel olursa, sömürme değil de karşılıklı güzel bir arkadaşlık olarak devam ederse evine ziyarete giderdim.

  • megalomaniac  (20.04.22 03:20:34) 
Gitmezdim. Ama siz gidersiniz gibi gözüküyor, bazı insanlar fazla iyimser. Giderseniz eğer sakın bir şey takmayın. Takana takarlar, adet budur.


  • el conquerador  (20.04.22 03:46:39) 
hayir. gitsen de bir sey takma tabii ki. zaten bu adamin sana herhangi bir faydasi olmayacak hayatin boyunca. kaybedecek bir sey yok.


  • hot potato  (20.04.22 03:49:39) 
ben giderdim gibi geldi


  • owaki  (20.04.22 04:34:49) 
Net gitmezdim. Ayrıca şöyle düşünün ben de yoğun olduğum dönemlerde ya da yurtdışında olduğumda maalesef bazı arkadaşlarımın düğününe çağrılmama rağmen gidememiştim. Daha sonra gelmeyeceğini bildiğim halde ayıp olmasın diye çağırdığım insan çok oldu.


  • Mcfly  (20.04.22 06:53:53 ~ 08:56:34) 
Bu kadar olanlardan sonra ayıp olmasın diye çağırıyor olmalı.
Gitmezdim.

  • Erva  (20.04.22 07:18:19) 
Sanırım bir sevginiz var fakat kırgınsınız, sevmediğiniz biri olsa kısas normal olurdu haketmiş ancak verdiğiniz karar cümlelerinizde açıkça belli, gidip sembolik birşey takacaksınız, ben de olsam böyle yapardım herhalde hayatının dönüm noktalarına şahit olmuşum bazen insan her şeyi karşılık bulmak için yapmaz ben de böyleyim


  • alicek  (20.04.22 07:29:11) 
gitmem.


  • since1907  (20.04.22 08:19:44) 
giderdim. altına ne ara geldik bilmiyorum ama altın da takardım.


  • gabe h coud  (20.04.22 08:38:36) 
gitmem. bu kadar düşünelecek hiçbir tarafı kalmamış.


  • baldan kaymak  (20.04.22 08:43:31) 
Ay hiç işim olmaz... Tebrik eder hızlıca uzaklaşırım.


  • lcha  (20.04.22 09:24:42) 
gitmem gitmeyin, altın taksın diye çağırmıştır, üzgünüm.


  • Hallegadola  (20.04.22 09:32:36) 
gider miydiniz diye sormak bile saçma bence. gidilmez.


  • elorelia  (20.04.22 09:42:42) 
Cok net gitmem.


  • zimbirik  (20.04.22 09:44:41) 
Arasa açmam, bırak düğünü.


  • kumandanim  (20.04.22 10:37:21) 
Ben olsam gitmezdim ama giderseniz de bişey takmayın ne gerek var


  • bigcaptain  (20.04.22 10:41:29) 
sokağından gecmem


  • all girls dream  (20.04.22 10:50:28) 
Hayatta gitmem.


  • mg3929  (20.04.22 11:02:30) 
burada bir sürü farklı dinamik olabilir.

durumu olmadığı için üniversite hayatı zor geçmiş.
düğününüze gelmemiş olması normal çünkü bazı insanlar bir şey takamayacak, istediği gibi giyinip kuşanamayacak, düğüne gelmese hakkını vererek bir ev hediyesi alamayacak diye durumdan kaçmayı tercih edebilirler.
ne sebeple gelmediğini söylemek istememiş de olabilir.

benim çok ters bir dönemime denk geldiğinde ben de çok yakın bir arkadaşımın düğününe gidememiştim ve durumdan rahatsızlık duymuştum mesela.

bir de, "derdini tasasını anlatır rahatlardı" ve "aldım karşıma konuştum" demişsiniz.
bu ifadeler bence biraz dikkat çekici.
siz ilişkideki düzgün tarafsınız ve bu dostluğa sizin değil onun ihtiyacı varmış gibi bir bakış hissettim.

dolayısıyla, burada önemli olan geldi gelmedi meselesi değil.
görüşemeseniz de sevip değer verdiğini düşünüyorsanız gidin.
ama art niyet, kullanma, adam yerine koymama gibi şeyler hissediyorsanız, ki bence daha çok kendi derdine düşmüş, pek kötü niyetli gelmedi bana, o zaman gitmeyin.
insan ilişkilerinde her zaman misilleme yapmak ya da karşı tarafa bir şekilde karşılık ve tepki vermek doğru olmayabiliyor.

düğüne giderseniz de ne gerekiyorsa onu takın.
ben olsam öyle yapardım.
  • blatta hiberna  (20.04.22 11:21:44) 
bence mutlular dilerim yazıp düğünden sonra haber bekliyorum çift olarak takılırız diye mesaj atın


  • mantık  (20.04.22 12:07:56) 
Gitmem, bişey de takmazdım. Allah çarşısına pazar versin.


  • elitoangelito  (21.04.22 00:12:11) 
gitmem.


  • drako  (21.04.22 11:06:06) 
gitmezdim. ama sen gidermişsin gibi geldi. :)


  • naksidil  (21.04.22 11:35:48) 
ben düğünüme gelmeyen kimsenin düğününe gitmem. neden gideyim ki?


  • sizofren06  (25.04.22 17:21:19) 
[]

Annelik onu çok değiştirdi lafı beni neden gıcık etti

Bugün tanıdığım biri başka tanıdığım biriyle ilgili “annelik onu çok değiştirdi” dedi. Bi duraksadım bu cümleye. Ne bileyim çocuk onu değiştirdi, çocuk olunca karakteri/hayatı vb değişti gibi şekillerde de kurulmaz mı bu cümle?

Annelik onu değiştirdi cümlesi beni neden irite etmiştir ki? Arkadaşıma da söyledim çok garip bi cümle abi diye. Nesi garip dedi şimdi ona açıklama yapacağım
Tamam cümlede bişey yok, güZel de bi cümledir ama sizce de arasında nüans farkı yok mu? Bu nasıl açıklanır?

 
bu cümleler arasında nüans ve fark kelimelerinin arasında olduğu kadar bir nüans olabilir belki. bilemiyorum altan.


  • Mossy  (19.04.22 21:56:13) 
“Annelere yakışır” şeyler gibi bir algı var. Annemle şunu yapmaz, bunu yapar, şöyle cefakar böyle fedakarlık gibi sözde iyi birleyen söylermiş gibi aslında saçma sapan sınırlayıcı kalıplarını dayatıyor toplum. Neden anne olmayan birinden bir farkı olsunki? Hem özcü hem ayrımcı bi yaklaşım.

Bir de sanki bu kişi eskiden vasat altıymış da anne olunca negatif yönleri geride kalmış; veya tam tersi çocuk yüzünden hayatını dağıtmış gibi tınlıyor.

Annelik bir sıfat olsa da ad aktarmasıyla kadının kimliğinin önüne geçiyor.artık Zeynep değil, Ayşe değil o bir”anne” oluyor. E nooldu onca yıllık kimlik inşaasına?
  • rewlack  (19.04.22 22:18:47) 
Annelik bir kişiyi değiştirebilir, bunu neden garipsediniz anlayamadım. Benim de tanıdığım anne olduktan sonra hayat neşesini kaybeden, hayattan tek aldığı keyif çocuğu kalan insanlar var. Olabiliyor böyle şeyler.


  • roket adam  (19.04.22 22:22:28) 
çocuğu olunca hayatı değişti ile annelik onu değiştirdi arasında bir fark göremedim

burada anneliğe atfettiğim eylemler değil de annelik sorumluluğu nedeniyle öncelikleri değişti anlamında alıyorum
  • freebird5406_2  (19.04.22 22:25:17) 
cocugu olan kadinlara anne dendigi icin ben bir fark goremedim.


  • sopiro  (20.04.22 03:47:54) 
gereksiz bir gıcık kapma olmuş bence. ben bir fark göremedim


  • sta  (20.04.22 10:29:05) 
çocuk onu çok değiştirdi ile annelik onu çok değiştirdi cümleleri arasında hiçbir fark yok bence.

siz annelik kavramına genelden ayrı bir anlam yüklüyor olabilir misiniz? belki o yüzden gıcık olmuşsunuzdur. hiç garip bir şey yok, nüans farkı da yok. anne/baba olunca zaten çocuk da oluyor doğal olarak, çocuğu takiben değişiklikler de ekseriyetle gerçekleşiyor :)
  • evde liyakat kalmamis  (20.04.22 10:50:34) 
'annelik' kelimesi suçu kişinin kendisine attığı için olabilir. çocuk onu değiştirdi deseydi suç çocukta olacaktı. o sebeple gıcık etmiş olabilir.


  • elorelia  (20.04.22 10:58:10) 
önemli olan cümlenin nasıl kurulduğu değil bence.
cümle garip de değil zaten.
illa kötü yönde değişmiş olmak zorunda da değilsiniz.
belki daha yumuşak, daha şefkatli olduğunuzu düşünüyor da olabilir örnek olarak.

diğer yandan, "çocuk olunca hayatı değişti" ve "annelik onu değiştirdi" cümleleri arasında dağlar kadar fark var.
hayatınızın düzeniyle sizin iç dünyanız alakasız şeyler.
yani farklı ifadeler bunlar, o yüzden o cümle öyle kurulur diyemeyiz.

ama "çocuk onu değiştirdi" ve "annelik onu değiştirdi" arasında hiçbir fark yok.
yani ifadeye takılmanız anlamsız.

arkadaşınızın dediğine göre artık siz siz değil, sıradan bir annesiniz.
yani bunu böyle algılamışsınız.
bunun üzerine bir de zihninizdeki ve çevrenizdeki anne tiplemesi ve annelik kavramı da hoşunuza gitmiyorsa, "onlardan biri olmuş olmak" sizi tetiklemiş olabilir.
annenizle ilgili sorunlarınız varsa veya annenizin anneliğini eleştiren biriyseniz bu daha da büyük etken olur.
  • blatta hiberna  (20.04.22 11:29:58 ~ 11:32:12) 
rahatsız etmesinin sebebi içten içe sen de farkındasın değiştiğinin, ya da çocuktan sonra şöyle değişti/değiştin gibi şeyleri daha önce de duydun ilk söyleyen bu arkadaşın değil.


  • reanarchy  (21.04.22 17:27:09) 
"çocuk onu değiştirdi" ve "annelik onu değiştirdi" çoğu zaman birebir aynı anlamda da kullanılabilir ve arada bir fark olmaz ancak şöyle durumlarda bir fark olur. annelik kullanılınca çocuğun karakterinden kim olduğundan bağımsız bir şekilde anne olmanın onu değiştirdiği kast edilebilir, çocuk kullanılınca çocuğun kendisiyle ilgil bir durumun kadının değişimine etkisi belirtilmek isteniyor olabilir. yani çocuk çok yaramaz olabilir veya süper zeki olabilir veya başka bir şekilde annesini etkileyen diğer çocuklardan farklı spesifik bir özelliği vardır


  • semaforo de medianoche  (21.04.22 17:47:22) 
Türkçe test kitabındaki sorulardan fırlamış gibi bir cümle. Yazı diline benziyor. Konuşma diline benzemiyor. Bence siz yazı dilini konuşma dili olarak kullanan birini garip ve samimiyetsiz bulup gıcık olmuşsunuz.

Şu tip bir cümleye de gıcık olabilirsin.

Bu sabah şehir griye bürünmüştü.

Hava kapalıydı, hava kötüydü demek varken bu tip şeyler kulak tırmalıyor.
  • dissendium  (21.04.22 17:57:10) 
Çocuk onu değiştirdi ve annelik onu değiştirdi arasında çoook fark var bence. Çocuğun bir kadını değiştirmesi bana nedense öncelikler, iş yükü gibi daha net ve emek yoğun değişimlerin kişide yarattığı etkiyi anlatırken, anne olmanın getirdiği değişimlerin daha fazla hislerle alakalı olduğu alt metnini veriyor. Bir de tabii "kadın çocuğu olduktan sonra artık kadın değil annedir" yaklaşımı var insanlarda ki en uyuz olduğum yaklaşımdır, belki o yüzden sizi de irrite etmiştir.


  • SiyamkedisiZorro  (27.04.22 15:19:18) 
[]

evlilik/nikahlılık ve hayatı paylaşma hakkında

aileleri hiçbir suretle birlikteliğe dahil etmeden hayat arkadaşlığı yapmayı başarabilmiş, mümkünse "ünlü" olmayan tanıdıklarınız var mı? varsa nasıl yaşıyorlar? ailelere duyurmadan birlikte yaşayan çiftlerden bahsetmiyorum.

burada kastım gündelik ya da basit kararlar için aile onayını almaktan muaf olmaktan ziyade örn. resmi tatillerde herkesin, eğer isteniyorsa tabii, gidip kendi ailesini görebildiği " hanımın/beyin nerede?" sorularının sorulmadığı ilişkiler... bu kötü bir örnek oldu galiba ama duruma göre biraz daha açmaya çalışırım.

ilişki ailelerce " tanınır " olduğu halde kimsenin eşin/partnerin büyük ailesini tanımadığı, bunun kabul edildiği fantastik hayatlar var mı?

 
yaşım 33.

erkek arkadaşımla birlikte yaşıyorum 7 senedir. biz liseden sınıf arkadaşı olduğumuz ve ilişkimizin öncesinde de çok yakın arkadaş olduğumuz için birbirimizin ailelerini tanıyoruz.
ilişkimiz başladığında da aileler bizi kabul ettiler, ben ailemle daha sık görüşüyorum, memlekete gittiğimde sadece kendi ailemle görüşürüm, erkek arkadaşımın ailesi orda olduğumu bildiği halde beni aramaz /benimle görüşmeyi beklemezler.

ikimizde ailelerine çok düşkün insanlar olmadığımız için böyle ama. ailesine düşkün insanlarla bu ilişkinin kurulabileceğini sanmıyorum maalesef.
  • benaslinda  (25.04.22 14:43:51) 
14 yıldır beraber ve 5 yıldır evliyiz. Ailelerle tanışıyoruz ama ikimiz de ailelerimize düşkün olmadığımız için tanışmanın/tanıştırmanın ötesine geçmedik. Açıkçası kim ne düşünüyor hakkımızda pek bilmiyorum ama ben ailemin yanına eşim olmadan gidip kalıyorum bazı tatillerde mesela. O da keza öyle. Aileler bir şey diyecek olsa açık açık söylerim sizi ilgilendirmez diye. Mesele biraz çiftin hemfikir olması ve kafaca birlikte hareket etmesi. Bir de aileyi karşına almaktan korkmamak sanırım.


  • fotrsapka  (25.04.22 15:29:40) 
[]

Casio f91

Takan birini görseniz ne düşünürsünüz?




 
orninal mi çakma mı acaba derim


  • kimlanbu  (19.04.22 14:01:47) 
dünyanın en çok satılan saati bu, ben bişey düşünmezdim, askerde de taktım, gemide çalışırken de, yurtdışında milletin kolunda da gördüm, hipsteri de takıyor, popstarı da.


  • killerbee  (19.04.22 14:03:01) 
Ben almayı düşünüyordum bi ara ciddi ciddi ama saat takan biri değilim. Şimdi apple watch var. O olmasa yine almayı düşünürdüm. Bence güzel. Eskiden olsa komik gelirdi belki ama şu an bence retro sayılır. Gümüş ve altın rengi olanlar baya popüler hatta.


  • himmet dayi  (19.04.22 14:23:11) 
Kalan ozellikler negatifse toplam puani dusurur, pozitifse toplam puani yukseltir.


  • cleric  (19.04.22 14:27:01) 
yerine göre değişir. askerde, inşaatta, sporda, köyde vb yerlerde önemsememem. ama sosyal ortamlarda, işyeri olur, düğün, dernek, toplantı, kurs olur, böyle saatle gelen birinin biraz değişik (olumsuz anlamda) bir tip olduğunu düşünürüm..

ben de yakın zamana kadar evden çalışıyordum ve evde bu saati takıyordum.
iş değiştirince ofise gelmeye başladım. casio saati bıraktım. elimde birkaç dijital ve analog saat var. onları kullanıyorum.

her ne kadar saat ve tarihi net olarak gösteren işlevsel bir saat olsa da insan içine çıkarken taktığım bir saat değil. ben de severim ama sadece evde/sporda ve köyde takıyorum. (köyde takma sebebim: odun kırarken, taş toprakla uğraşırken zarar gelirse üzülmeyeceğim bir saat)

edit: yorumu yazıp facebook'a geçtim ve sonuç: prnt.sc
  • tabudeviren  (19.04.22 14:27:34 ~ 18:51:46) 
Bence dunyanin en guzel saati.
Sirf hakkimda ileri geri konusurlar diye takamiyorum, askerde 1 sene taktim orada bile fakir misin diyenler oldu.

  • divit  (19.04.22 14:57:51) 
bişey düşünmem ne düşüneyim :) bu retro saatler moda olmadan önce spor yaparken en sağlam işimi görecek saat diye almıştım, sonra günlük hayat ve iş yerinde de kullanırken olumlu tepkiler aldığımı hatırlıyorum şimdi daha da moda oldu şu an decathlondan bi saat kullanıyorum yine en ucuzu en sağlamı olsun diye aldığım


  • freebird5406_2  (19.04.22 15:02:52) 
kisi 75 yasindaysa ve 30 senedir ayni saati kullandigi izlenimini veriyorsa sorun yok. geri kalan herkes icin retro tarz kasmak puan dusurur. cunku bu cok klise bir sey. olay dunyanin en cok satan olmasi degil, bu saatin cok sattigi ve bir anlami oldugu donemin uzerinden 30 sene gecmis olmasi.


  • hot potato  (19.04.22 17:02:11 ~ 17:20:45) 
Hafif ve işlevsel bir saat. Pili 10 sene dayanıyor. 90'lı yıllarda böyle dayanıklı eşyalar modaydı. İnsanlar bir şey aldı mı uzun süre kullanmak istiyordu. Şimdilerde ise hızlı tüketim var. O yüzden pek hoş karşılanmaz. Ben ise nötr bakarım. İsteyen istediğini alır kullanır.


  • Cruyff  (19.04.22 17:06:52) 
cleric +1

çok zengin biri taksa oo ne cool falan denir.

fakir biri taksa öff fakir saati denir.
sohbet konusu olur bence kötü değil. ilgi çeker yani.
  • jelly bear  (19.04.22 18:39:30) 
Cocukluktan beri takarim anilarim var.


  • halk  (21.04.22 08:53:01) 
selam
casio f91 e minnettarım
teşekkürler
  • comp  (21.04.22 10:13:29) 
Asker olduğunu. En son askerde taktım. Ondan önce de çocuktum. Son seçenek nostalji sever olduğu.


  • nawar  (22.04.22 22:32:13) 
[]

sevgiliye doğum günü hediyesi

merhaba,
sevdiği bir kitabın ciltli ve özel baskısını vereceğim ama yanında bir şey daha vermek istiyorum.

üni sınavına hazırlanıyor. hukuk istiyor. manevi hediyeleri sevmez, cringe bulur(örneğin fotoğrafları albüm yapma, mesajları defter yapma vs).

işe yarayan hediyelerden hoşlanır.

giyinmeyi sever.

aşırı tutumlu biri.

bir ihtiyacına yönelik bir hediye almak istiyorum ama şu an tek ihtiyacı olan kulaklık. görüntülü konuşurken mikrofonu sorun çıkartıyor. bunu alabilirim ama eskisinden daha kaliteli olamaz. ailesi zengin zaten ve mikrofonu sorun çıkarsa da baya sağlam bi kulaklığı vardır. bu nedenle benim alacağım şeyi kullanmaz.

giyim konusuna odaklandım şu anda. tabi bi tane tişört alıp geçmiycem ama elbise bakacağım sanırım.

başka öneriniz veya tavsiye edebileceğiniz bi elbise linki var mı? teşekkür ederim.

 
Seni zorlamayacaksa o kulakligi al. Anlattigin kadariyla parayi seven bir kiz. Ekonomik degeri yuksek seyler onu mutlu eder


  • balpolen  (18.04.22 08:56:40) 
Bence o kulaklığı alma. Yazıdan anladığım kadarıyla alabileceğiniz kulaklık, kızın kullanacağı kalitede bi şey değil. Madem kullanmayacak alma bosuna.

Elbise olabilir, yaz geliyor yazlık bir ayakkabı (terlik, sandalet vs artık ne tarzı varsa) olabilir.
  • invictae  (18.04.22 10:29:56) 
bütçenizi de belirtirseniz belki daha işe yarar öneriler gelebilir


  • Mossy  (18.04.22 12:25:32) 
[]

Kafamın içi çok dolu( rahatlama yöntemleri)

Selamlar. Doğup büyüdüğüm ve tüm arkadaşlarım, ailemin olduğu memleketimden ayrılmak zorunda kaldım. Büyükşehirden, çok küçük bir ilçeye atandım. Burada ne arkadaşım var ne sosyal bir aktivite. Vardiyalı çalışıyorum istirahat günlerinde evden dışarıya çıkmıyorum. Memleketime de çok uzağım,özlüyorum. Yaptığımı tek şey sosyal medyada gezinmek ve müzik dinlemek. Müzik dinlemekten ve düşünmekten kafamın içi doldu iyice. Kafayı boşaltmak için ne önerirsiniz?




 
Bir kursa yazılmak, bir klübe üye olmak,
O ilçede yaşayan ekşi duyurucularla çay içmek :)

  • michael_knight  (17.04.22 20:02:01) 
Civar yerlerde gezilecek yerler bulup gezmek. Doğa yürüyüşü gruplarını aratabilirsiniz.


  • oyokbuyoknevar  (17.04.22 21:22:20) 
Malkara'da yaşayan bir suser olacağını düşünmüyorum hocam :)

Burda doğa yürüyüşü grubu olacağını da pek düşünmüyorum ama bakacağım.
  • stillalive  (18.04.22 00:43:59) 
Belediyelerin mutlaka sana uyan bir kursları felan vardır onun dısında özel kurslar vardır, yada yakın civarlarda konser tiyatro sinema mutlaka vardır onlarla insanın kafası dağılıyor özellikle işten çıkıp hemen yaparsan daha iyi boşalıyor kafa. Dil kursları olabilir onlara da yazılabilirsin. Yada çiftçiliğe meraklıysan bir yer alıp yakın taraflarda orasıyla ilgilenebilirsin


  • esinikaybetmiscorap  (18.04.22 11:54:49) 
[]

Mutlu musunuz?

Ben mutsuzum çünkü çok yoğun, stresli ve saatleri zor bir işim var. 30 yaşına giricem henüz evlenmek için doğru insanı bulamadım bunun stresi de var. Peki siz mutlu musunuz mutsuz musunuz? And Why?




 
- Ne mutluyum ne mutsuz. Ortada bir yerdeyim. Sevdiğim bir kadın tarafından geri dönüş alamadım. Halen etkisindeyim. Gerginliğe iten bu.

- İnce bir çizgi üzerindeyim. Kendime çeki düzen verme konusunda düşündüklerimi eyleme dönüştürebilirsem olacak.

- Kendime çeki düzenden kastım;
* spora gidip kilo verme ve fit olma.
* Araba kullanmayı öğrenmek
* İngilizceyi daha da geliştirmek
* Dünyayı gezmek
* Daha güzel konuşabilmek
* Strese alışabilmek
* Kılık kıyafet seçimleri

Kısaca daha derli toplu olmak.


Doğru insandan kastınız ne tam olarak? Benim doğru düzgün bir arkadaşım yok aslında. Birkaçıyla iletişimimi kestim. Aramıyorum, yazmıyorum. Evlenirsem evlenirim. Olmazsa olmaz.
  • put it in your appropriate place  (16.04.22 23:43:26) 
mutluyum. aşk olmasa da sevgiyi buldum. harika bir kız arkadaşım var. çok para kazanıyorum. işimde çok iyiyim. her hafta yeni bir iş için headhunterlar arıyor. çok arkadaşım var. beni düşünen, çok sevdiğim dostlarım da var. sağlığım yerinde. full set saçım var. yaş aldıkça daha hoş, daha yağuşuklu, daha olmuş bir adam oluyorum. 5 pace’de aralıksız 30 km koşabiliyorum. Bugün koştum mesela. en hoşuma giden de gelecekten umutluyum. (ülke şartlarına rağmen) mutlu olmak için çok şey var.

mutsuz olmak için de başka şeyler var ama düşünmüyorum üzerinde. iyiye, güzele, naifliğe odaklanıyorum.
  • gabe h coud  (17.04.22 00:10:15) 
değilim
30 yaşındayım
yalnızım
ve o yalnızlık bozulmaz bence
millet hayatını kurarken ben şu an forza 5 oynuyorum
evimden memnun olmasam da ev bulamıyorum başka veya beğenmiyorum
yurt dışında, memnun olduğum bir işte (bu işte piyasanın en iyilerindenim bence) (ki parası buraya göre de güzel) ama çok da muhteşem olmayan bir ülkedeyim (ki yeri gelince bunu bile kıskanıyorum)
araba alacak param olsa da (4-5 senelik c sınıfı ikinci el, cash) araba beğenmiyorum, alsam da gidecek yerim yok.
mesela aynı paraya fiesta 1.0 hibrid alabilirdim 2022.25 model, 0, ama onu da beğenmedim.
instagramdaki arkadaşlara bakınca bok içinde yüzen bile çok mutlu geliyor bana
sokakta yürüyorum, etrafıma bakıyorum kimler kimlerle beraber.
bana tinder veya atıyorum bumble'da anca paralı askerler veya aşırı sorunlu tipler düşer.
  • rain when i die  (17.04.22 00:56:51) 
Genelde mutluyum çünkü hayatımda kalıcı olan kişilerden ve genel gidişatımdan memnunum. Galiba bu sene kendimi net tanımaya başladım.

Bu aralar hiç mutlu değilim ailevi problemler ve sağlık sorunları var. Bitsin de mutlu olayım diye bekliyorum.
  • jazzabel  (17.04.22 01:03:25) 
Değilim.


  • el conquerador  (17.04.22 04:46:18) 
aşırı derecede mutsuzum. Dün 36 yaşım bitti ve yalnızım. İşsizim. İşsizlik bir tık benim tercihim çünkü formasyon alıp öğretmen oldum ve tükendim çocuklar benim gibi bir öğretmenle asla çalışmamalı. UK başvurum büyük ihtimalle olumlu olur diye evimi kapattım kira krizi öncesi ve annemin yanına geldim. UK den ret geldi, kira krizi başladı. Birikmişim vardı bir üniversiteden asıl işimle alakalı eğitim alayım dedim kuruma parayı ödedim ilk 2 ay çok iyiydi sonra sistemini kurmuş hoca işi bıraktı yerine gelen piyasada çok deneyimli ama onun da öğretmenliği benimkinden hallice yüksek başladığım kurs durmadan sekteye uğradı. 26 kişilik kursta en son 8 kişi ders yaptık millet umudunu kesti. Sabaha karşı uyanıp volta atıyorum evde ben ne yapacağım şimdi diye. Büyük bir tutkuyla başladığım kurs kabusum oldu. Dedim yüksek yapayım madem İTÜ de falan yds çalışmaya da büyük bir hızla başladım ama şimdi app ya da video açıyorum sanki bir şey boğazımı sıkıyor. İnanılmaz bir rehavet çöktü nasıl kurtulacağım bilmiyorum. Bunun dışında hayata bağlayan hiçbir şey yok. Keşke ölsem diyorum.


  • guitarissimo  (17.04.22 04:46:45) 
mutsuzum. sonsuz bir güven duyduğum dostumu kaybettim ve artık birilerine böylesine güvenmiş olmamın mantıklı olup olmadığını sorgular oldum. işlerim yolunda gitmiyor dolar ve enflasyon çok canımı yakıyor. bu yaşımda çok az insanın yapabileceği kadar birikim sağladım ama paramın değeri yok. yıllardır bi ev veya araba alsaydım şu an benden daha çok kazanmış olurdu. bütün bunlara karşılık borsa da uçtu gitti. iyi bi teknik analist olamadım risk alma cesaretine de sahip olamadım. sanırım yerel/yabancı yatırımcılar siyasi iktidarda değişim öngörüyor ve bunu satın alıyorlar. bunu beklemiyordum. bütün fırsatları kaçırdım. yola çıktığımda yeterli birikimi sağlayıp iş hayatından ayrılmak istiyordum. şu an ise amacıma ulaşmak için türkiyede çalışmayı bırak yurtdışına çıkmam gerekiyor. bende içimde bitmek üzere olan azmimi buraya yönelttim. çalışırken bir yandan ingilizce öğrenmeye çalışıyorum falan. öyle.


  • tabii lan manyak mısın  (17.04.22 10:30:35) 
Değilim bende 38 yaşına geldim ama hala yalnızım. sanırım bundan sonrada bulamayacağım.


  • komando kani var bende  (17.04.22 11:06:30) 
26/e mutsuzum, bu ülke bana 15 yıllık bir arabayı bile çok görüyor.


  • maraz alinin sag kolu  (17.04.22 11:07:38) 
mutsuzum.

ne sevgilim var, ne doğru düzgün dostum. işsizim, parasızım. hiçbir şey yapmıyorum.

ölsem yeridir.
  • rose parks  (17.04.22 14:29:50) 
Birinin ilgisinin peşine takıldım. Sigara içmiyorum ama belirtileri ona benziyor. Maaşım düzenli bir işim var. Borcum yok şükür. Ama aklımda sürekli o kişi var. İşin kötüsü konuşabiliyor onla eğlenebiliyoruz ama sanki onun için özel olmadığımı bildiğim günden beri huzursuzum. Burdaki arkadaşlar işsizim yazınca onlar için ayrıca üzülüyorum. Derdimi bilmem ne yapıyım diyorum.

Sonra Kronik sağlık sorunları yüzünden hiç bir zaman biri için sevgili olamayacağımı düşünüp hayatımı o kişiyle kıyaslıyorum. En mutlu anımda bile onun yaptığı en boktan aktivitede benden daha mutlu olduğunu düşünüyorum.
  • sakince  (17.04.22 23:41:30) 
mutsuzum ama hiç belli etmiyorum. benim yerimde başkası olsa çökerdi


  • dafuq  (17.04.22 23:51:02) 
[]

Hiç kulanıldığınızı düşündüğünüz veya aciz hissettiğiniz oluyor mu?

Bu 2 duyguyu yaklaşık 5 senedir üzerimden atamıyorum. İkisi ayrı şeyler aslında. Konu da genellikle dünya düzeni ile ilgili.

Kullanılma konusu kapitalizm, aciz hissetme de sıradan bir vatandaş olmamızla ilgili. Örneklerle açıklayıp fikrinizi almak istiyorum.

Okuduğumuz kitapların, izlediğimiz dizi ve filmlerin, oynadığımız oyunların , satın aldığımız kıyafet veya eşyaların tamamen cebimizdeki parayı almaları için bir şekilde kurgulanmış olması gerçeği ile barışamıyorum.

Yani birisi bir kurgu uyduruyor, reklamı yapılıyor, populer oluyor ve o şey çok satıyor, yapan kişiyi zengin ediyoruz, okuduğumuz veya izlediğimiz şeyin belki peşinden gidiyoruz, belki hayat felsefemiz yapıyoruz, belki sadece bizde oluşturduğu duygular için alıyor ve almaya devam ediyoruz. Ama o bilgi birikimine gerçekten ihtiyacımız var mıydı? Neden onun yayılmasının bir parçası olduk? Yani dünyaya geliş amacımız bu olmamalı. Birisinin uydurduğu, ürettiği şeyleri almak için yıllarca çalışıp durmak olmamalı. Hayatta kalmak, üremek, sosyalleşmek gayet temel, sıradan olaylar iken bu kadar karmaşıklık içine sokulmamıza karşı öfke doluyum. Netflix diye bir şey çıkartıyorlar, abone oluyoruz, her ay paramızı alıyorlar sanki tüplerin içerisindeyiz de sürekli yeni hortumlar bağlanılarak kanımız emiliyor. Ben niye evde saatlarce bir ekrana bakıp saatlerimi harcıyorum? Ve bunu yaparken nasıl önemli bir şey yapıyormuşuz gibi hissetirebildiler bize? Bu bir kitap da olabilir fark etmez. Ya da kullandığımız bir aracın yeni bir özelliği çıkıyor, çok lazımmış gibi pazarlıyorlar, ona bağımlı oluyoruz, sürekli almaya devam ediyoruz.

Her yerde reklamlara maruz kalıyoruz. Dünya kadar algoritma bize doğru ürünü sattırmak için çalışıyor.

Bu kadar fazla fikre, kurguya, eşyaya ihtiyacımız var mı gerçekten? Zaten çoğumuz, başkalarını zengin etmek için çalışıyor ve bir miktar para alıyoruz. Sonra o aldığımız paralar da yine başkalarını zengin etmek için harcanıyor. Üreten taraf ben olsam, kendi şirketimi kursam, ben bir kavram yaratıp insanları bir şeye inandırıp onu kullanmaları için, ona muhtaçmış gibi hissetmeleri için uğraşacağım. Neye hizmet edeceğim? Her türlüsü beni rahatsız ediyor.

Diğer bir konu da vatandaş olarak ülkelerin neler konuştuğuna, masa altından dönen anlaşmalar, pislik işler, tarikatlar, dinler, dünya dışı olaylar.. gibi konular hakkında düşünsenize hiç bir zaman gerçekleri bilemeyeceğiz. Sadece bilmemiz gereken kadarı bize aktarılacak veiya hiç aktarılmayacak. Vatandaşlar olarak ayakta tuttuğumuz devlet kavramı bizimle sürekli bir şeyleri saklayacak. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?

Mesela ben her şeyi bilmek isterdim. Ama her şeyi. Benim ırkımı, ailemi, kendimi ilgilendir her şeyi. Ama hiç bir şey bilmiyoruz. En otoritemiz, en zekimiz bile bildiğini zannediyor. Belki gerçekleri bilsek kafayı yeriz, kaldırabilir miyiz onu da bilmiyorum. Belki filtrelenmiş bilgiyle yaşamak, yönetilerek yaşamak insanlık için daha iyidir. Ama yine de çiftlikteki tavuklar gibi yaşamak çok canımı sıkıyor.

 
haklisin abi, ben bu yuzden hayati acayip mutsuz geciriyorum.
Bunun farkina varmak zaten hayati zindan ediyor.

Ilk baskanlik secimi vardi ya, baya katilimli olayliydi.
Ilk kez basbakan konumu bitiyordu.
Tum turkiye secim havasindaydi herkes birbirini yiyordu.
Hatta tum dunya bizi takip ediyordu.

Secimden birkac ay sonra olimposa gittim, pansiyonda 2 adam var konusuyorlar.
Yav diyor basbakan kim oldu.
Oteki de ne bileyim diyor.

Oha lan dedim hayatin guzelligne bak. Adam sahil portakal bahcesi arasinda mis gibi takiliyor.
Netflix bilmez youtube bilmez umrunda bile degil.
  • divit  (16.04.22 23:33:39) 
Hak vermekle birlikte katılmadığım yerler var.

- Netflix diye bir şey çıkartıyorlar, abone oluyoruz, her ay paramızı alıyorlar sanki tüplerin içerisindeyiz de sürekli yeni hortumlar bağlanılarak kanımız emiliyor. Ben niye evde saatlarce bir ekrana bakıp saatlerimi harcıyorum?
+ Buna mecbur değilsiniz. Ne Netflix, ne amazon ne de diğerleri.

- Bu kadar fazla fikre, kurguya, eşyaya ihtiyacımız var mı gerçekten? Zaten çoğumuz, başkalarını zengin etmek için çalışıyor ve bir miktar para alıyoruz.
+ İhtiyacınız olup olmadığına siz karar vereceksiniz. Varsa alırsınız, yoksa almasınız. Memnun değilsiniz, çalışmak zorunda değilsiniz. Bu yazıları yazarken, çaba göstermek zorundayız farkındasınız dimi! Kullandığımız bu platform için İnternet muhtacız ve bunun için para veriyoruz. Rahatsız ediyorsa, yapabilirseniz İnternet de kullanmayın.

- Üreten taraf ben olsam, kendi şirketimi kursam, ben bir kavram yaratıp insanları bir şeye inandırıp onu kullanmaları için, ona muhtaçmış gibi hissetmeleri için uğraşacağım. Neye hizmet edeceğim?
+ Kendinize. Hayat sizin hayatınız.

- Vatandaşlar olarak ayakta tuttuğumuz devlet kavramı bizimle sürekli bir şeyleri saklayacak. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?
+ Kim kimi ayak tutuyor allasen ya. Devletin umurunda değilsiniz. 100 sene sonra bugünkü insanların sadece yüzde 1 hatırlanacak. İşte Elon Musk filan. Sizden, bizden eser kalmayacak.

Tam olarak ne istediğinizi bilmiyorsunuz. Bir anlam yüklemek istiyorsunuz ama yüklemiyorsunuz. Hayatın bir anlamı yok. Salın gitsin. Bugün varsınız, gelecekte olmayacaksınız.
  • put it in your appropriate place  (16.04.22 23:58:39) 
@put it in your appropriate place, ya o isin geyigi tabi de iste ayni yere cikiyor, onemsiz vatandaslariz, siradan ve onemsiz olmak nasil hissettiriyor diyorum.

Kaldi ki hatirlansak ne olur ki? O da ayri bir konu.
  • ananiyimioguz  (17.04.22 00:23:57) 
Maalesef durum bu. Bir yerlerde bize ihtiyacımız olmayan ürünü satmak için bir çok algoritma dönüyor. Bunun için üniversite programları, mastırlar hatta doktora programları var. İnsanlığa aslında gerçekten faydası olmayan, sadece daha fazla satış yapmak üzerine kurulu bu eğitim programında doktora bile var. Bana çok çok acayip geliyor. Bence doktora programları ucundan kıyısından insanlığın gelişimine katkı sağlamalı. Sonuçta bilim yapıyorlar. Bilinmeyeni keşfetmeye çalışıyorlar doktorada. Bunu yaparken amaçları “insanlara istemediği ürünleri nasıl satarız” olmamalı.

Bunun yanında bize ürün satmak, tüketmemizi sağlamak için türlü türlü manipülasyonlara başvuruyorlar. Vücut kimyamızı bize ürün satmaya alet ediyorlar. Bize sanki önemli bi olay varmış gibi, sanki hayatta kalmak için yapman gereken şeylerden biri o ürünü almakmış gibi hormon salgılamızı tetikliyorlar. Buna karşı koymak çok güç. O yüzden seçim maalesef bizim elimizde de değil. Tüm dünyadan soyutlaman lazım kendini. Çünkü bedenimiz gördüğü o parıltılı reklamlara bağımlı oluyor hormonal olarak. Sosyal medya, netfliz vs, rekli bilbordlardaki o afişler, hepsi bizi kendine bağımlı yapıyor. Bundan kurtulmak pek de mümkün değil maalesef.

Siyaset olayında arkada dönen çoook gizli amaçlar olduğuna inanmıyorum. Sadece kendi çıkarı için çalışan bir grup insan. Mesela bir okulda öğretmensin okul müdürü cebe para atar ya da cebine para atacak şekilde düzenlemeler yapar.
Bakkalı aynı şekilde, dernek yöneticisi aynı şekilde. Maalesef ülkeyi yönetenlerde aynı kafada.
İnsan istiyo ki ülke yönetiminin arkasında şeytanca da olsa karmaşık bir durum olsun. Üzerine çok düşünülsün, konuşulsun. Atomu parçalasınlar vs. Maalesef değil. Sadece bir grup insan kendi bilgilerince okul müdürü gibi ülke yönetiyor. Akıllıca kararlar almaktan çok uzakta. Üzerine de pek düşünülmüyor. Para eden plan uygulanıyor o kadar. Seni beni de koysan aynı yani. Takılmamak lazım. Yapacak bi şey yok. Öneri de veremedim sana. Dertleşme gibi oldu. Ama aynı düşünüyorum.
  • zimbirik  (17.04.22 08:54:17) 
bu yüzden kafası fazla çalışan insanlar kendini bilime, sanata, felsefeye adıyor. çünkü hakikat; gelip geçici hükümetler, netflix dizileri, instagram, tiktok vs. burada değil doğanın ve insanlığın temellerini anlamakta gizli.


  • orpheus  (17.04.22 16:45:38) 
[]

En dayanılmaz canlı performanslar?

Sizin için nedir?




 
dayanılmaz derken olağanüstü anlamındaysa bence florence welch ve sufjan stevens için uygundur bu tanımlama :)


  • suyin  (16.04.22 21:15:00) 
Dayanilmaz tahammul edilemez anlamindaysa yirmi seneden fazla olmustur, bir Dus Sokagi Sakinleri konserine gitmistik. Yani dindar bir insan degilim ama rabbim su an canimi alsa falan diye garip bir ruh haline burunmustum.

Benzer bir hissi teget gectigim Cem Adrian konserinde yasadim. Kadikoy Dorock'ta Cem Adrian cikiyordu. Hani konsere gitmediyseniz ama yine de o mekandaysaniz orayi paravanla kapatiyorlar falan ya, anlatabildim mi bilmiyorum, yine de konsere maruz kalmistik.
  • sopiro  (17.04.22 07:39:08) 
Duman konserine gitmistik, neyse ki para vermedim dedim.


  • divit  (17.04.22 12:31:14) 
[]

65 üstü yalnız insanlar...

Eşinden ayrı ya da eşi vefat etmiş, yalnız yaşayan 65+ insanlar sağa sola sarmamak, huzursuzluk yaratmamak adına ne şekilde vakit geçirebilir?




 
Kahvehaneler bu iş için biçilmiş kaftan
Kadın kişiler için de yaşıtı bir arkadaşla ev gezmesi. Saba o öbürüne, öğleden sonra öbürü ona. Güzel havalarda birlikte parka. Bir şekilde örgüye heveslendirip örgü ördürmek de işe yarar.
Müge Anlı ile Surviver'in mevcudiyeti de onlar için.
  • Mirket  (15.04.22 19:17:26) 
Belediye lokalleri bu yüzden önemli. Varsa mahalle derneği ve belediye lokali kursu vs


  • photo85  (15.04.22 21:45:26) 
[]

günlük hayatta bi sistemi olan şeylerin bilgisini elde ederken yaşadıklarım

günlük hayatta, daha önce hiç deneyiminiz olmayan bir şeyi yapmanız gerekiyor olsun, bu şey kendi içinde komplike bir sürü adım ve yazılı olmayan kurallar dizisi gerektirsin. mesela emlakçı aracılığıyla ev tutmak, yeni inşa edilen sıfır bir evde faturaları üstüne almak, bir hastaneye gidip tedavi süreçleri içinde olmak, şirket kurmak, sigorta problemleriyle uğraşmak, muhasebeciyle avukatla çalışma gerektiren süreçler içinde olmak vs vs. bunlarla ilgili pratikte işimize yarayacak, neyin nasıl yapılacağını anlatan bilgileri okullar öğretmiyor, aile bireylerinin de bilgisi olmayabiliyor. bir deneyimin bilgisini keşfetmek için internete bakabiliyoruz, bu platformda başlık açabiliyoruz, forumlarda ya da ekşi sözlük'teki "yeni başlayanlar için bla bla" başlıklarında deneyim aktarımları olabiliyor, youtube'ta videolar olabiliyor. daha önce deneyimi olan bir bilene sormak çözüm olabilir ya da hizmet aldığınız yer neresiyse oradan muhattap bulup sorularınıza cevap almak bir yöntem olabilir. aklıma gelen öğrenme şekilleri bunlar. çevrimiçi araştırma şekilleri okay ama her zaman tam aranılan bilgiyi nokta atışı bulamayabiliyorsunuz bu mecralarda. biraz kontrolcü bir yapım var ve içinde olduğum bir sürecin en başında "ama ya şöyle olursa bu nasıl ilerler" sorusunun cevabını bilerek her adımımı atmak istiyorum, öylesi beni güvende hissettiriyor. ama artık insanlarla muhattap olup sürekli yeni bir şeylerin nasıl yapılacağını çözmeye çalışmaktan da ciddi anlamda sıkılmaya başladım çünkü sorularım uzun oluyor. mesela bir muhattaba yazılı ulaşmaya çalışıyorsam o soruları açıklamam, yazıya dökmem bile dev vakit alıyor, karşı taraf da en sonunda ya tam bilgi sahibi çıkmıyor ya da benim kadar ilgili olmuyor ve ben o konuya dair bilgimi allah ne verdiyse deneyimleyerek tecrübe ediyorum. ben çok control freak birisiyim de işlerin akışını sahaya mı bırakmalıyım? yoksa eğitim sistemi zaten bizi hayatın pratiklerinden mahrum bıraktı, içinde bulunduğumuz toplumda da herkes her işi gelişi güzel yapıyor ve kişilerde/kurumlarda know-how birikmiyor ve bunlarla karşılaşmam doğal mı?




 
-ben çok control freak birisiyim de işlerin akışını sahaya mı bırakmalıyım?
+kesinlikle öyle

Bu tarz sistematiği olmayan, kültürel birikimle gelişen sosyal ilişki içerikli konulara sistematik yaklaşmaya çalışırsan attığın taş ürküttüğün kuşa değmez, yorulursun.
  • Bruce  (15.04.22 00:12:10) 
Bunları hayatında kaç kere yapıyorsun ki. Hepsi yılda bir olacak şeyler. Bence akışına bırak. Hayatımız gittikçe karmaşıklaşıyor. Büyük bir şehirde bir yerden bir yere gitmek bile dert. Bazen üç tane araç değiştirmen gerekebiliyor. Nerede ineceğini, nereden bineceğini araştırman gerekiyor. Bunlar aslında herkes için zaman alan şeyler. Sadece sen zaman harcamıyorsun. Herkes zaman harcıyor. Kontrolcü olmayan insanlar da zaman harcıyor. Bu şekilde kendini biraz rahatlatabilirsin.


  • dissendium  (15.04.22 00:45:58) 
Dediğiniz şeylerin sistemi sadece onlarda değil sizin bakış açınızda da var, öyle düşünün bir de. Siz sistemlilik gerektiren bir şey olarak bakmazsaniz oyle bir sistem de ya olmaz ya asgari düzeye iner.


  • encokbenisevinnolur  (15.04.22 01:19:32) 
Bu dedikleriniz hayat pratiği denilen şeyler. Bu pratiği de dünyanın hiç bir yerinde okullarda öğrenmiyor insanlar eğer meslekleri değil ise.

herkes her hayat pratiğinin her ayrıntısını bilemez, her zaman da gerçekleştirmez zaten. sonra bir ceza gelir, bir uyarı gelir, bir yerlerde arkadaşlar arası muhabbet de konusu geçer ve öğlece öğreniriz.

şimdiye kadar bu pratikleri bilmediği için kimse ölmedi, batmadı, hapse girmedi, bir miktar para cezası ödedi en fazla, biraz canı sıkıldı o kadar.

kontrol etmek elbette faydalı, ama her şeyi bilip her şeyi kontrol edemezsiniz. buna zamanınız da enerjiniz de yetmez. biraz akışında halledeceksiniz, temel adımları bildikten sonra, gerisi oradaki insanlardan bilgi alıp devam etmek.

emlakçıdan ev, taşınma sürecinde yapılması gerekenler vs. konusunda temel bilgi alabiliriz ve bu başlangıç için yeterli, bu süreçleri bir yada birden çok kez yaşamış arkadaşlarımıza danışabiliriz. tecrübelinin tavsiyesi dikkate alınır falan.

aslında her alanın kendine ait know how'ı var, kanunları düzenlemesi, yönetmeliği falan var, o işin içinde değil iseniz bilmeniz çokda gerekmiyor. herkes şirket kurmak istemiyor mesela, okullarda öğretilmesinin ne anlamı var? gerektiğinde deneye yanıla öğrenebiliyorsun ve mutlaka bir yerlerde başlangıç için ne gerekiği bilgisine ulaşabiliyorsun. ayrıca ne şirketi kuracaksın, burada da detaylar değişiyor. denetimler vs. olabiliyor.

akışında ilerler herşey, kanunda yeri bile var, hayatın olağan akışı diye :)
  • selam  (15.04.22 08:09:30) 
[]

Rüyamda sigara içiyorum

1 nisanda sigarayı bıraktım. İçmek isteme ataklarım azaldı gibi ama rüyamda sigara içiyorum son 2 gündür. Bu kadar uzun süre bırakabileceğime inanmıyordum, normalde sabah uyanır uyanmaz sigara içen biriydim. Bu rüya olayını nasıl çözebilirim, kendiliğinden geçmesini beklemek dışında bi taktik var mı?




 
Azalarak geçecek. Sigarayı yeni bıraktığımda ben de rüyamda görüp "oh sigara içtim" diye mutlu uyanıyordum. Sonra rüyamda sigara içince vicdan azabı duymaya başladım. Sonra bir rüyamda sigara ikram ettiler, "kullanmıyorum" dedim (cidden). Sonra da böyle rüyalar çok nadir gördüm, görsem de etkilemedi.

En zor haftayı atlatmışsınız, rüyalara takılmayın.
  • kobuzchu kiz  (15.04.22 00:24:50) 
Dün konuştuk arkadaşla tesadüf. Ben bırakınca birkaç haftada bir gün gördüm böyle rüya. Etkinlikteyim sigara içiyorum, bir şey izliyorum sigara içiyorum, koşuyorum sigara içiyorum gibi. Sonra onca çaba boşa gitti. Sigaraya başladım geri üzüntüsü ile uyanıyordum. Sigara icmedigimi anlamak zaman alıyordu. Ehsvsjam normal bu. Dün konuştuğum arkadaş da benzerlerini yaşamış bırakırken.


  • baal  (15.04.22 00:47:04) 
Ben bıraktıktan iki sene sonra ilk defa böyle bir rüya gördüm. Sonra tekrar başlamıştım. Ama yapmayabilirsiniz de tabii, rüya sonuçta onlar.


  • encokbenisevinnolur  (15.04.22 01:20:45) 
İçmeyin sakın. İçip 2-3 fırt çektikten sonra yaşanan pişmanlığı sana tarif edemem, ama anlatabilirim :)

Tadından da keyif almayacaksın zaten.
  • Arthur Dayne  (15.04.22 02:01:18) 
Ben bıraktığımda bana da olmuştu, en sonunda hala sigara nefesimin devam ettiğinden kaynaklı olduğuna kanaat getirdim. Gece sigara kokusu alıyorsunuz muhtemelen ciğerlerinizden gelen.

Zamanla geçecek.
  • akhenaten  (15.04.22 07:26:39) 
birde HD oluyor o rüyalar :) ben sigara ile kavga ediyordum rüyalarımda, içmicem seni kandırmaya çalışıyorsun falan diye :D az sabır geçiyor o rüyalar, son can çekişler bunlar.

daha sonra bir kaç ayda bir görebilirsiniz yine.
  • selam  (15.04.22 07:48:38) 
Ben de gunde 2 paket icerdim. Sabah uyanir uyanmaz sigara yakardim. Kahvalti yapana kadar o yarim saat, 45 dk icinde 3-4 tane icmis olurdum. Ilk biraktigimda surekli ruyamda sigara ictigimi goruyordum. Surekli vicdan azabiyla, hayalkirikligi hisleriyle uyanmak cekilir gibi degildi. 4-5 defa birakmayi denemisimdir bir kac ay icmeden. Son denemelerimde artik gormuyorum. Mesela su an 4 ayi gecti birakali hic oyle ruya gormedim.


  • Kirmizibavul  (15.04.22 12:19:45) 
[]

Diş hekimi sevgiliye şöyle evlilik teklifi edilir mi?

Şimdi bizim şöyle bir sıkıntımız var, kendisi o kadar yoğun çalışıyor ki pazarları dahil, izin durumu bile sıkıntılı.

Ben de bir şeyi belli ederek yapmayı sevmem, illa sürpriz olması lazım. Yani ihtimal vermemesi lazım.

Zaten çok sık bir yerlere gidemediğimiz için ben şimdi hadi X yere gidelim biletleri ayarladım dersem, kesinlikle tahmin eder. Çünkü yaza hazırlık planları konuşuluyor hani ailelerin tanışması için falan. Kaldı ki boşluk durumu pek yok zaten.

Benim de biraz mizahi yanım vardır, aşırıya kaçsam da pek sorun olmaz.

Aklıma şöyle bir şey geldi, hem de hiç aklına gelmediği bir an olacağı için sıcak bakıyorum yoksa saçmalık boyutu da biraz yüksek.

Ben şehir dışından yakın arkadaşlarını ve kız kardeşlerini çağırıp kliniklerindeki bir odaya toplayacağım.

Bazen beni de muayene etmeye çağırıyor. Hani sevgiliyi yemeğe götürürsün şarabın dibinden yüzük çıkar, pastadan çıkar, yemekten çıkar falan ya..

O şimdi beni yatırıp ciddi ciddi eline aletlerini alıp yüzüne bişeylerini çektikten sonra ağzını tam aç diyecek ya, bir açıcam dilimde tek taş.

Başıma bir şey gelmez de alırsa, teklif edicem, insanlar gelecek, alkışlar vs, olayın şoku derken ben yine eğilir diz çökerim..

Nasıl? Sansasyon boyutu baya yüksek unutulmayacak bir an olur ama iyi anlamda mı kötü anlamda mı olur bilemedim.

 
düğün terörü sayfasına düşersiniz abi yapma (:


  • anon1m  (14.04.22 23:21:54) 
Off hayır :(
O yüzüğün ağzından çıkması mide bulandırıcı

  • love and trust  (14.04.22 23:23:25) 
Fikir berbat gibi duruyor ama kurtarılabilir. İllaki kullanacak olduğu bir alet ya da maske saklanır. Arar arar bulamaz, siz de bak şurada diyip yüzük kutusunu işaret edersiniz. Hani ancak bu şekilde beklenmedik olabilir. Öteki türlü dilin üstünden alma fikri gerçekten hiç hoş değil.


  • buzbebek  (14.04.22 23:45:17) 
Yani çok istiyorsanız böyle teklif edin tabii diyeceğim de bence etmeyin. Düşündüm de hiç hoşuma gitmezdi.

Sevgilinizi en iyi siz tanırsınız, şatafatlı bir teklif mi ister, yoksa daha sade bir şey mi ister? Buna göre düşünüp güzel bir alternatif bulun.
  • fraise  (14.04.22 23:50:05) 
ağızla ilgili şeyler onun midesini bulandırmıyor ki ama her zaman gördüğü şeyler ki ben hem en az midesinin bulanacağı kişiyim hem de hazırlıklı gideceğim tabii ki lahmacun gömüp gitmiyorum ya. Dil teması sıkıntı ise özel bir yatak falan hazırlanılabilir ona biraz kafa yormam lazım.

Sadece demek istediğim normal bir insana ağız içi tiksinç gelse de onun çalışma alanı yani canı sıkıldıkça ağzımı kurcalıyor zaten. İyi ki ürolog falan değil ahahah
  • ananiyimioguz  (14.04.22 23:50:06) 
bana saçma gelmesini falan geçiyorum da ağızda yüzük hiç iyi bir fikir değil. olayın heyecanı, koltuğa uzanma vs derken boğaza kaçar nefessiz kalırsın veya yutarsın ondan sonra günün devamını acil serviste geçirmek gerekebilir. o nedenle en azından yüzüğün ağızdan çıkması kısmını revize edin derim planda.


  • hadsafhada  (14.04.22 23:51:21 ~ 23:52:22) 
cebinden çıkarsan süprzinden bi şey kaybetmezsin


  • mantık  (15.04.22 00:32:28) 
Onu da dusundum ama agzima yonelmisken bak burda ne var der gibi alttan tutarsam hareket cekiyormusum da onu gostermeye calisiyormusum gibi olur gibi geldi. Gostere gostere elimi cebime atsam.. ımm yani 2 saniye öncesinde bile tahmin etsin istemiyorum aslinda, beyin firtinalarim oradan cikiyor. Yoksa işin normali tabii ki o.

Bir de bu tarz bir teklif, calistigi yerde gelsin ister mi insan onu da bilemiyorum, her gun gordugu yer, sıkılmıştır artık. Neyse daha yaratici bisey bulamazsam bunu biraz gelistiricem. Bulursam da elerim direkt. Cepten cikarma olayi bana cok torunlara anlatilacak biseymis gibi gelmedi.
  • ananiyimioguz  (15.04.22 00:47:02) 
Bro sence sevgilinin diş hekimi olması onun o çürümüş dişleri diş taşlarını tuhaf tuhaf ağızları tamir etmekten çok zevk aldığı anlamına mı geliyor? Bence hayır; bu işi profesyonel olduğu için yapıyor, bu anlamda da midesi bulanmıyor ya da tiksinmiyor veya bunu kontrol altına almayı öğrenmiştir vs. Tüm bu veriler ışığında acaba senin ağzından çıkacak yüzük kendisini mutlu eder mi bir düşün? Bence etmez. Hatta senden soğuyabilir bile. Profesyonel dünya ayrı romantizm ayrı, bu hiç parlak bi fikir değil bu anlamda. Basitlik sadelik her zaman iyidir. Binlerce kişinin gözü önünde evlenme teklifi edip reddedilen erkekleri düşün, onlardan biri olma, insanı utandırma ciddi söylüyorum büyük aptal durumuna düşersin istiyorsan bi dene. Yemin ediyorum sevgilin dükkanı bırakıp kaçar oradan.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (15.04.22 00:58:05 ~ 01:01:51) 
Bazen 3 yasinda gibi sakalastigimiz icin oyle bir tepki verecegini zannetmiyorum ama cevreyi bilemedim tabi :/

Baska ani / telasli kurgular uzerine dusunecegim. Yoksa dedigim gibi ne oldugunu anlamadigi bir durum yasatmam zor olacak.
  • ananiyimioguz  (15.04.22 01:31:48 ~ 01:36:51) 
Hocam yanlis anlama ama, pek sik yasadigim bir sey de degil fakat, yuzugu agzindan cikaracagini okuyunca kahkaha attim evde. Bence cidden kotu bir fikir.

Bu arada mustakbel esinle mutluluklar simdiden :)
  • bosver nicki  (15.04.22 01:36:06) 
Sen kendini o şekilde bir hayal et bakalım, hoş görünüyor mu?


  • el conquerador  (15.04.22 01:48:42) 
Yani yazan herkesin kotu bir fikir demesine ragmen fikrinizde israrcisiniz, o yuzden muhtemelen yapacaksiniz.
Benim kardesim dis hekimi bir kadin. Biri ona boyle evlenme teklif etse nefret ederdi sanirim.
Keza ben ogretmenim. Sevgilim bana evlenme teklif ederken ogrencilerimi veya isyerimi falan dahil etseydi ben de hic hoslanmazdim.
Isimiz cogumuz icin gecim saglamak icin yaptigimiz bir sey, illa hayatimizin temeline oturmasina ve belirleyici anlarda onemli bir rol oynamasina gerek yok.
Sevgiliniz evlenme teklifi aldigi sirada belki tirnaklarini yaptirmis, sacini makyajini yapmis, guzel elbise giymis olmak ister. Fotograflar cekip saklamak ister, hic bu konuda kendisine veya kiz arkadaslarina danistiniz mi? Ustunde scrubs, kafasinda bone ile evlenme teklifi alip fotograflar vs cekip evli kaldiginiz sure boyunca o fotograflari saklamak isteyecegini dusunuyor musunuz? Bilemedim, bence kotu fikir.
  • sopiro  (15.04.22 04:16:27) 
Herkes fikri kötü bulmuş ama bence diğer sürpriz tekliflerden daha kötü değil, romantik komedi tadındaki hareketleri sevimli buluyorsa , bu teklif de orijinal ve kişiye özel bence, beklenmedik olduğu da muhakkak.

Yüzüğün ağızda saklı olması neden mide bulandırıcı bulunmuş onu da pek anlamadım, bahsi geçen sürekli öptüğü birinin ağzı, pastadan çıkacak yüzüğü yutma tehlikesinin sevimsizliğinden çok da farklı sayılmaz.

Özetle benim kendi adıma ne evlilikle ne teklifiyle işim olmaz ama bu planı diğer sürpriz planlardan daha itici bulmadım.
  •   (15.04.22 05:55:45) 
hayatımda duyduğum en kötü evlilik teklifi. yapma. klasik bir şekilde teklif etmenin neresi kötü?


  • deartheodosia  (15.04.22 07:43:04) 
ne yaparsan yap ama arkadaşları, kardeşleri falan işin içine katma, oldu da düşünmem lazım dedi, ortada bıraktı veya olumsuz yanıt verdi falan, napıcaksın, yan odadakilere çaktırmadan çıkın mı diyeceksin :D

illaki süpriz olacak ve karşı taraf ağzınızla oynamaktan çekinmiyor, ya dişimin şurasında bişi mi var diye her hangi bir yerde yüzüğü gösterebilirsiniz. kafanıza estiği her hangi bir yerde. illaki tanıklara, videoya falan gerek yok :)
  • selam  (15.04.22 07:43:32) 
Benim evlilik teklifi hayallerim hep başbaşa sessiz loş bir ortam ve büyük özgüven ve romantizm içeriyor.

Normalde romantizmden çok hoşlanmam, yani hoşlanmam derken, düzenli ve sürekli romantizmden hoşlanmam aslında. Ama evlilik teklifi, iki insanın alabildiğine romantik olabileceği nadir ve özel anlardan biri bence. O yüzden bir kutlama havasından ziyade baya "exclusive" bir ortam daha özel hissettiriyor bana.

Evlilik kararını çevrenize açıklama aşamasında etkinlikvari, şenlikli şeyler yapıp birbirinizi pohpohlayabilirsiniz yine, ama madem sordunuz bence bu teklif planı iyi değil. Siz bilirsiniz, her ilişki farklı.
  • akhenaten  (15.04.22 08:11:20) 
Evlilik teklifini işyerinde almak hiç hoş değil ama ya. Kardeş felan hele.
Söz vardır ya avrupada evlilik tango gibidir iki kişilik bizde ise halay gibidir tüm sülale diye. Daha şimdiden başlamış oluyorsun bunu yaşamaya.
Çok aksiyon seviyorsanız helikopter felan var. Benim arkadaşıma helikopterde geldi teklif. Önce güzel bir yemek. Kız o sırada bekliyor teklif gelecek diye ama gelmiyor. Şaşırıyor bozuluyor felan. Sonra helikopter turunda alıyor teklifi. O güzel yemekten sonra sahilde yürürken bile olur maksat beklemediği an ise. Yemekte etmedi ise teklifi daha gelmez bugün der vs.
  • cilekli pasta  (15.04.22 08:26:30) 
abi hanım hayatında sen varsın diye çok gülüyor olmalı:) Kötü manada söylemeim makara bi' adama benziyosun.

sırf silinmesin diye cevap vereyim; yapma abi :)
  • kumandanim  (15.04.22 08:53:30) 
edilmez kardeşim, başka fikrin varsa danış yine.


  • elorelia  (15.04.22 08:57:49) 
Edilmez


  • tamam sakinim  (15.04.22 10:00:38) 
Bence süper fikir ben çok beğendim..yap diyorum ben


  • sta  (15.04.22 12:23:32) 
Uygulayın planınızı , bayılırım böyle deli depelek şeylere. 18 yıllık evliyim hala takı türü şeylerin çoğunu sevişirken boynuna , bileğine takıveririm. Hanım en çok o hediyeleri hatırlar kahkahalar eşliğinde :) Amaç beraber anı biriktirebilmek , yoksa yüzüğü herkes şövalye edasında takar.


  • synax  (15.04.22 12:35:25) 
Bu kadar yoğun çalışan bir insana en iyi hediye tatil olur. Alabilirim diyorsan iş yerindeki patronuna durumu anlatıp hafta sonu izin al sürpriz bir tatil ayarla veya en kötü bayramda bu planı devreye sok. Orada teklif edersin. Ağızda yüzük kötü bir fikir bence de :D


  • iwasbornonamountainside  (15.04.22 12:42:46) 
off bu ne... *cringe* kavramının tanımı resmen. kızı sonsuza dek kaybetmek istiyorsan yap. yoksa lütfen aklını başına devşir tatlı çocuk.


  • suyin  (15.04.22 13:33:39) 
Manası yok böyle gereksiz işlerin. Sakın yapma bunu.


  • deveyidiken  (15.04.22 13:53:49) 
youtu.be

şöyle bir şey canlandı gözümde. ahaahahahaha

mutluluklar dilerim.
  • Hallegadola  (15.04.22 14:00:49) 
@Hallegadola, sdfjsgh ancak şahan filmi seviyesine inildiğinde normal karşılanabilir sanırım :(

Ben hala "hiç aklına gelmeyeceği bir an" fikrinden yola çıkınca gayet uygun olduğunu düşünüyorum ama estetik ve "özel" bir andan yoksun göründüğü için zaman geçtikçe soğuyorum tamam, gece gece heyecanlanmıştım sadece yapılmayanı yapmak istediğim için.

Normal, özel, romantik bir plan, teklif, nasıl edilir ben de biliyorum fakat o kadar mesut süre, konuşanlar, sözlük, duyuru, twitter, instagram geçmişi olan birisi için hepsi aşırı sıradan ve yapılmış oluyor aklıma gelenlerin.

Biraz daha kafa yormam gerekiyor.
  • ananiyimioguz  (15.04.22 14:34:53 ~ 14:35:07) 
[]

Tayin isteyeyim mi?

İstanbul'da memur olarak çalışıyorum. Yaş 29E, bekar. Evden işe işten eve gidip geliyorum, kız arkadaş da yok 1 senedir. Tayin olup gideyim mi diye düşünüyorum.

İstanbul için avantajlar işyerine 20 dk sürede gidiyorum, ev benim kira derdim yok, araba yok.
Başka bir ile gidersem de yine büyükşehirlerden birisine giderim herhalde. Erzurum'a gidip bütün kış kolumu bacağımı kırana kadar kayak yapma fikrim var.

Büyükşehire gitmek istememin sebebi 8 senedir çalışıyorum, artık müdürlük sınavına girme imkanım var. İstanbul'da ortalama 500 müdür alıyorlarsa küçük şehirlerde 3-5 tane anca alıyorlar.
Napim tayin olayım mı yoksa İstanbul'da müdür olup 5 sene daha bekleyip öyle mi gideyim?

 
playing star +1


  • Mossy  (13.04.22 21:22:49) 
@playing star again aslında derdim yok gidersem de aptallığıma gidicem. ne bilim değişiklik olsun istiyorum. bu can sıkıntısından 2-3 sene önce cafe açıp yüklü miktarda para batırmışlığım var. aklım başıma gelmedi yine kaşınıyorum.


  • rahmi pinkfloydoglu  (13.04.22 21:26:11 ~ 21:26:24) 
ev sizin, istanbul'da ev-iş arası 20dk bu büyük bir lüks bence, herhangi bir sebep göremedim ben tayin istemeniz için. Bulunduğunuz iş ortamından sıkıldıysanız şehiriçi tayin isteyin. not: bence ilginizi cezbeden ve zamanınızı harcadığınızda mutlu olacağınız bir hobi edinin. bonus olarak hobinizle birlikte yeni arkadaşlıklar da edinirsiniz.


  • dedim ben sana  (13.04.22 21:28:27 ~ 21:29:43) 
Yerinde olsam Antalya'ya falan giderdim. Erzurum'da ne işin var. Uludağ'da hevesini al. Orası olmazsa Kartepe var.


  • dissendium  (13.04.22 21:35:46) 
Evin semtine göre kira getirisi iyi olacaksa tayin iste.

Şu an kiralık krizi var. 10 bin TL ve üstü gibi kira getirecekse ev gittiğin yerde güzel yaşarsın.

İstanbul'da belli semtler dışında yaşıyorsan sadece eziyet. Haftasonu 1 saat sahilde oturacam diye 2.5 saat metrobüs çeken zihniyetsen o başka
  • nvidia  (13.04.22 22:00:52) 
bekleyip müdür ol. sonra duruma bakarsın.


  • zgrydn  (13.04.22 22:32:25) 
Şehir değiştirmek isteme nedeniniz nedir? Çünkü genel geçer nedenlerin hiçbirini yazmamışsınız hatta bunların sizin dertleriniz olmadığını görüyorum. Üstüne müdürlük için İstanbul'un daha cazip olduğunu söylemişsiniz.

Atıyorum İzmir'e giderseniz neyin değişeceğine inanıyorsunuz hayatınızda?

Yani size tam olarak neye dayalı cevap verebileceğimi anlamadım ben açıkçası.
  • akhenaten  (14.04.22 08:12:57) 
bence dertsizlikten dert arıyorsun kendine.


  • KaraSakall  (14.04.22 10:08:24) 
[]

İçiyorum

Mecburdum.
Bu şarkının hayatıma girişini,
open.spotify.com

Bir insanın kalbimden gidişini kutluyorum.
Siz niçin?
Afiyet olsun.

 
güllaç gömüyorum akşam yemeği niyetine. yanına da yumurtalı ramazan pidesi.

boşver abicim, bak hayatta güzel şeyler de oluyor.
tr.investing.com

şaka bir yana, ben de çok uzun süre yaşadım benzer duyguları. kendine eziyet etme. yaz da geliyor, planlar yap, tatiller yap. insanlarla tanış. temiz bir sayfa işte, ne güzel.
  • gabe h coud  (13.04.22 18:14:55) 
çay içiyorum valla şu an sjdhfj
ama benim de psikolojim berbat...

  • rose parks  (13.04.22 20:26:31) 
çay + çilek gibi alakasız bir menü ileyim.


  • gazozailacatmauzmani  (13.04.22 21:15:06) 
[]

Aynı yerde çalıştığınız kişiye aşık oldunuz mu?

Önceleri ilgisi hoşuma gidiyordu. Sonra onu güldürmek, mutlu etmek beni mutlu etmeye başladı. Sonra aslında onun için herkes gibi olduğumu farkettim. Tabi burda baya bi yıkıldım. Birazda kullanılmış hissettim. ortak hiç bir noktamız yokken onu düşünür oldum. Baktım beni üzüyor araya mesafe koydum.

Bu sürede bazı zamanlar mesai dışında aradığı zaman görmezden geldim vs. Kısacası ona verdiğim değeri azaltmak istiyorum. Sabahları ben günaydın nasılsın diye sormasam 3-4 saat konuşmaksızın duruyor.

Hastalığında, yakını hastaneye düştüğünde maddi anlamda zora düştüğünde desteğimi hiç geri çekmedim. O talep etmeden yanında oldum. Doğum günlerini kutladım. O beni hatırlamazken... Elbet o da kendince beni düşündüğü oldu ama benimkiyle kıyaslanamaz tabi.

Bunları hatırladıkça kendime kızıyorum. Kendimi beş paralık ettim diye. Ama buna rağmen gönlüme söz geçiremiyorum. Ben sohbeti başlatınca da devamını getiriyor.

Bu salak kısır döngüden nasıl kurtulurum. Yüreğime nasıl söz geçiririm. Her akşam hüzünlü bir şekilde eve dönüyorum. Zaten iş-ev arası gidip geliyorum. Başkalarıyla tanışma şansım sıfıra yakın. Olsa da süreklilik olmuyor. İnstadan takiptende çıktım ama deli gibi de merak ediyorum. Onu bensiz mutlu görmeyi..

Siz ne yaptınız nasıl yendiniz bunu? Sizin düşündüğünüz birinin umrunda değilken yaşamayı...

 
Acı çekmeden olmuyor çok klasik olacak ama ben de yaşayarak öğreniyorum bu durumu kesinlikle zamana bırakmalısın


  • oldz  (12.04.22 23:17:28) 
Oldum. Çok yanlış bir deneyimdi, keşke olmasaydı. Geleceği olmadığı için ve çok zarar gördüğüm için yara bandı gibi çekip attım.


  • gabe h coud  (12.04.22 23:17:48) 
Sürekli gün boyu aynı havayı teneffüs ederken nasıl başedeceğim. Kendimi derslere verdiğim zaman bir nebze unutuyorum. Ama sağ tarafımda aklım hep onda ne yapıyor diye? hiç konuşmasam bundan da kötü etkileniyorum. Selam vermeden yerime oturuyorum moralim bozuluyor. Normal davransam geçmişi düşünüp yaptıklarıma sinirleniyorum. Doğum günü geldiğinde kutlamak istemiyorum mesela sonra beni silip atmasından da korkuyorum. O izinliyken kafam çok rahat.


  • sakince  (12.04.22 23:21:20) 
senin sıkıntıdan birine vurulup acı çekesin gelmiş onu yaşıyorsun sadece. kendi kendini üzesin var yani.

kesin tırt biridir.
  • duyurukullanıcısı  (12.04.22 23:27:10) 
Benden biri hoşlanmıştı. İşten ayrıldıktan sonra söyledi. Görüştük ama yürümedi. Bazı şeylerin olmamasında bir hayır vardır. Kendisi çok mutlu, sen de öyle olacaksın.


  • geçerkenugradım  (12.04.22 23:28:13) 
1-evde durma, en olursa olsun arkadaş eş dost birilerini bul ve vakit geçir, sosyalleş, dating uygulamalarını kullan gerekirse.
2-zamana bırak, zaman çözecek, yeterince vakit geçmesi için sabret.

  • veritaslibertas  (12.04.22 23:30:08 ~ 23:39:31) 
Hocam sen kendi kendine niye triplere giriyorsun. Takipten cik.alar, gunaydin dememeler falan. Tavsan daga kusmus hesabi.

Bu sekilde olacagi varsa da olmaz. Biraz cool ol yav, yine muhabbet et canin istiyorsa ama fedakarlik yapma. Gunaydin de gec ama devamini bekleme. Ha getirirse devamini konus.

Asil su an sekilden sekile giriyorsun. Oncekileri salla, unut gitsin artik.
  • brkylmz  (13.04.22 00:54:48) 
Hocam sen kendi kendine rollenmişsin. Bu bildiğin platonik aşk. Belki kız, senin ona olan ilginden bile bihaber. Şimdiye kadar bir elektrik olsa karşılık bulurdu zaten.


  • Arthur Dayne  (13.04.22 01:07:04) 
siradaki gelsin diyeceksin.


  • alperz  (13.04.22 09:34:32) 
@duyurukullanıcısı gerçekten beni yakından tanımış gibi doğru bir tespit yapmışsın. Bunu son zamanlarda bende farkettim. En mutlu olmam gereken zamanda bile ne düşünüpte mutsuz olayım diye düşünüyorum. Gerçekten sizin tabirinizle tırt biri.

@brkylmz hocam onunda farkındayım. İlk zamanlar stajyerimdi. sürekli bana kimse senin gibi ilgilenmedi falan gibi bolca cümleler kurunca benim dengem yavaş yavaş bozuldu.

@arthur benim ilgimi hiç bilmesin hocam zaten gerçekten istemiyorum. Diyorum ya bundan düşünce olarak kurtulmak istiyorum.

@geçerkenugradım teşekkür ederim yorumunuz için inanın böyle birşey karşılık bulsa oluru zaten olmaz. kafa yapılarımız farklı. Ben sadece kendimi sevmiyorum galiba ki veya egoma mı yeniliyorum anlamadım.

@herkese teşekkür ediyorum derdimi dert edenlere... umarım geçer. insanın burnunun dibindeyken zor gibi ama sizlerin tecrübesi bu yönde gibi.
  • sakince  (13.04.22 11:47:45) 
Kusura bakmazsan yokluktan kendini aşık etmişsin gibi duruyor.


  • anais  (13.04.22 16:52:50) 
sen iflah olmazsın. düşüncelerinden karakterin belli.

tek soru..

sence seni beğeniyor mu? çıkma teklif etsen kabul eder mi? çıkma teklif et. yemeğe falan gideli gibi bir şey de. devamı gelir.
  • alt4y  (13.04.22 17:21:04) 
[]

Nasıl sosyalleşiyorsunuz?

yeni insanlar tanımak için ne yapıyorsunuz?




 
instagramda kendi hobimle alakalı bir grup buldum, etkinliklere katıldım. katıldıkca baska gruplardan da insanlarla tanısmaya başladım. şimdi devasa bir network oldu...bu hobi kayak, dans, yemek içme, gezme, geyik grupları olabilir


  • monicapp  (12.04.22 22:53:19) 
@monicapp gibi ama Facebook gruplarıyla. Benzer ilgi alanları olan, bir şeyler paylaşabileceğiniz insanlarla tanışmak için en verimli yol.


  • kobuzchu kiz  (12.04.22 23:00:18) 
Arkadaşlarımla buluşuyorum, farklı alanlardaki arkadaşlarımı buluşturuyorum, onlar da arkadaşlarını getiriyor. Bir anda bir sürü değil de 1-2 kişi ekstra. Kafa dengiyse onu da networke dahil ediyorum. Git gide zamanla büyüyor.


  • gabe h coud  (12.04.22 23:16:13) 
Gönüllü çalışarak. Söyleşileri takip ediyorum. Ben de sosyal olmaya çalışıyorum. Spora da yazılacağım.


  • geçerkenugradım  (12.04.22 23:26:12) 
Hiçbir şey. Hayatımda var olan insanlara zor katlanıyorum. Yeni insanları hiç çekemem. Evet asosyalim. Mutluyum.


  • Arthur Dayne  (13.04.22 02:31:58) 
sosyalleşmek bu zamanda oldukça zor dışarıda bir yere oturup bir kahve içmek bile bütçe zorluyor.

mekan yerine deniz kıyısı ya da dışarıda kendi ortamımızı oluşuıracak şekilde yer belirleyerek sosyalleşiyoruz.
  • hayvan gibi yazar  (13.04.22 02:35:49) 
Bana donem donem terapistim odev veriyor. "Onumuzdeki iki hafta boyunca butun sosyal davetlere katilacaksin' falan diye. O zamanlar yapiyorum. Onun disinda sosyallesmiyorum cunku insanlarla vakit gecirmeyi sevmiyorum pek.


  • sopiro  (13.04.22 04:45:56) 
Dating app genelde. Onun disinda mevcut arkadaslarimla takiliyorum cogunlukla, esktra pek sosyallesmiyorum su aralar.


  • hot potato  (13.04.22 06:28:50) 
[]

kınadığım ne varsa yaşıyorum

ne yapacağımı şaşırmış durumdayım.

şimdi olanları tek tek yazmak istemiyorum ama o kadar çok şey yaşadım ki korkmaya başladım. çünkü daha kötü şeyler beni bekliyor.

bu durumu tersine döndürmenin yolu yordamı irfanı nedir arkadaşlar.

help me!

edit: sıkıntı şu ki kendimi durduramıyorum iflah olmaz bir kınamacıyım :(

 
Böyle bir şeyin olduğuna inanmayı bırakmak. Batıl inanç bu.


  • himmet dayi  (12.04.22 21:33:56) 
ben de bu yaşıma kadar 1-2 şeyi kınadım ve tam olarak başıma geldi. çevremde de çok gözlemledim.

bundan sonra hiç kimseyi ve hiçbir şeyi kınamazsınız artık :)
  • rose parks  (12.04.22 21:37:14) 
Haklarına girdiğini düşündüğün kişilerle helalleşmelisin.
Kişinin kınadığını yaşamadan ölmediği hakkında hadis dahi var.

Çevremde de bu durumu yaşayanlar var.
  • Erva  (12.04.22 21:44:02) 
Kınadığının başına gelmedi özfarkındalığının düşük olduğuna delalet eder. Kendini tanıma, bazı şeylerin farkına varma konusuna kafa yorabilirsin.


  • Bruce  (12.04.22 21:44:55) 
@karayel e demek ki hak ediyorsunuz başınıza gelenleri :)


  • rose parks  (12.04.22 21:45:09) 
Klasman değiştirin. Kınamalara ara verip "x olmasını hiç istemem" diye düşünen biri olun. (Örn: Şu işi yapmayı hiç istemem) Ya da "neyse ki bana bu olmuyor" demeyi deneyin. Kınama fobinizin azaldığını göreceksiniz.


  • zihua  (12.04.22 21:50:37) 
Ohoo daha neler neler olacak.
Bu da bir nevi ders işte. Kendini tutabilmeyi öğrenene kadar kaçamazsın

  • kisa  (12.04.22 21:52:42) 
sadaka verr


  • mantık  (12.04.22 22:08:40) 
başınıza başkalarının başına gelen şeylerin benzerlerinin gelmesinin kınamayla falan alakası yok. sizin de android değil insan olmanızla, hayatta ki her şeyin de insana dair olmasıyla ilgisi var.

batıl inanç, sene 2022, bilim çağı anahtar kelimeleri umarım ışık yakar.
  • Phoebe  (12.04.22 22:53:58 ~ 22:55:04) 
iflah olmaz o kınamacı dilden çıkanın şeklini değiştir bence. kınar gibi olmaktansa zan eder değil de, daha olumlumaya bak. #olumlama.


  • halboyle  (12.04.22 23:13:55) 
kinadiginiz seyler muhtemelen siradan insan davranislari.
Yani 'ya bu insanlar da iki bina arasina gerilmis bir ip ustunde yururken kirmizi tisort giyip kafalarinda top sektirmiyorlar mi sinir oluyorum' gibi spesifik bir seyi elestirip sonra kendinizi o durumda bulmadiniz herhalde.
Birinin es secimini kinamissinizdir, para harcama seklini kinamissinizdir, pasifligini vs hayat secimini kinamissinizdir, sonra da kendinizi ayni durumda bulmussunuzdur yani, cok normal.

"bu konuda bir fikrim olmasinin dunyaya bir faydasi var mi?' diye dusunmeye baslayabilirsiniz. Bazen bazi seylere bakip, gozlemleyip, hmm diyip gecebiliriz. Illa ki bir fikir uretmemize gerek yok.
Ayrica genel olarak insanlar coook istisnai durumlar haricinde o sirada dogru olduklarini sandiklari seyi yapiyorlar. Bilgileri, gorguleri, tecrubeleri, imkanlari o seyin dogru olduguna yonlendiriyor onlari. Biraz empati ve merhamet de kinama duygusunu azaltabilir.
  • sopiro  (13.04.22 04:58:41) 
1 ... •222324252627282930• ... 166   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.