[]

birini kirma pahasina soyle davranir miydiniiz?

biri var adi mehtap olsun.
mehtap sizi kendisi hakkinda birine kotu bi seyler soylemekle sucluyor.
oyle bi sey yok. karsi tarafa sor diyorum ona da yanasmiyor. kendi kafasinda kurmus. bazi durumlari birlestirmis kafasinda ve boyle bi sonuca varmis dedigine gore.

simdi siz bu kisiye senin hakkinda kotu bi seyler soylemedigim gibi senin su ayibini bile orttum der misiniz? bildigimi bilmiyor ama hakkinda baya kotu bi sey biliyorum. sahit olmustum ama o beni orada gormemisti. sadece ikimiz biliyoruz. cok agir olur diyorum ama o bana cok agir konustu hazmedemiyorum.

 
- simdi siz bu kisiye senin hakkinda kotu bi seyler soylemedigim gibi senin su ayibini bile orttum der misiniz?

+ Derim ve "tabi sende bunları anlayacak kapasite nerdee" deyip uzaklasirim.
  • etna  (30.07.22 00:21:25) 
o an boyle bi sey soylemis olsan oturturdun ama simdi gidip boyle bisi soylesen "a bak icinde kurmus" der. ben olsam salardim, konusu tekrar acilirsa soylerdim ve ondan sonra da kisiyle ilisigimi keserdim :) cunku hayat bu kaddar ucuz insanlarla muhattap olamayacak kadar kisa.


  • e mice  (30.07.22 00:59:46) 
Konu ahlaki bir sey degilse söylerdim.


  • duster  (30.07.22 01:09:45) 
O konuyu açmazdım ama “bırak senin hakkında kötü konuşmayı, gerekirse senin ayıbını örterim” diye inceden mesaji verir eklerim: “nasıl düşünmek istiyorsan öyle düşünmeye devam edebilirsin”


  • kaptankedi  (30.07.22 14:27:20) 
demem. bir daha kendimi yoramam cünkü mehtap laftan anlamayan birisi.

benim icin inanilmaz degerli degilse mehtap ile arama mesafe koyarim, cok luzumsuz boyle inat etmesi.
  • buf-e kür  (30.07.22 14:48:54 ~ 14:49:58) 
[]

Hayatınızın aşkını bulup

Kaybettiniz mi?

Noldu ki


 
yoo benim cok sevdigim birkac kisi oldu ama hayat aski denmez, onlar o kadar sevmedi diye dusunuyorum. genelde anksiyete, fakirlik, manyaklik, guven vermeme gibi sebeplerle kaybediyorum ben. yani mesela hasbelkader birinin hosuna gittim diyelim, bir sebepten seviyorlar belli bir noktaya geliyoruz filan. sonra bakiyorlar bu adamin derdinin sonu yok, ne yaptigi belli degil, owencan'in deyisiyle ic sikintisi yuksek bir tip. genelde aciklama bile yapmadan koskoca bir yilin ardindan ghosting'e filan maruz kaliyorum. neredeyse hep boyle oldu.

su ana kadar bulmussam kaybettim, gelecekte bulursam onu da kaybederim eminim. cunku klasik tabirle sorun karsida degil bende. o yuzden diyorum insallah asik masik olmam. insan yalniz ama kendiyle barisiksa yine guzel yasiyor da baskasi yuzunden ezilmis hissetmek korkunc.
  • der meister  (29.07.22 01:11:35) 
evet.. kaybettim 11 ay önce vefat etti..


  • hakyememyemekyerim  (29.07.22 01:22:00) 
Çok uzun be abuzer.
Neresini nasıl anlatayım.
Bu aptal dünyaya bir çocuk getirip mutsuz etmenin vebalini taşıyamam diyen bir adam düşün.
Bir de vapurda, yolda, kapı önünde bir çocuk görünce sevme manyağı olan bir kadın.
İçinden çıkamadım sorunun ve 'Buraya kadar' dedim.
Dedim ama o gün bugündür, yıkığım, döküğüm, paramparçayım.
Özeti bu.

@hakyememyemekyerim, Benimki de dert mi dedim. Çok üzüldüm abi. Basın sağolsun. Sabırlar dilerim. Mekanı Cennet olsun.
  • Mirket  (29.07.22 01:33:34) 
@hakyememyemekyerim başın sagolsun. Aynı acıyı 21 yıl önce yaşadım. Hayat devam etsede yıllar gecsede ince bir sızı olarak kalıyor. Sabırlar dilerim.


  • brnbrs  (29.07.22 11:24:38) 
Kaybettiysem hayatimin aski değildir.


  • stavro  (29.07.22 12:12:25) 
Hayatimin aski denebilir mi biliyorum ama kaybi benim icin yikim olmus bir kisi var.

Ailem kendisini istemedigi icin ailemle kavgaliydik. O sirada cok iyi maasla calismama ragmen ozguven sorunlari yasadigimdan kendi basima eve cikamiyordum.

Kavga dovus onu rahatsiz etti, benim kendi basima eve cikmaktaki cekingenligim ve genel ozguven sorunlarim bonus oldu.

Sonraki yillarda her karsilastigimizda benim icin aci verici bir deneyim olmustu. En son 3 sene once karsilastigimda canimin acimadigini hissedip mutlu oldum.
  • cleric  (29.07.22 12:56:37) 
Kaybetmeyi göze aldım, kaçtım aşktan. Bir şehri terk ettim ondan ayrılabilmek için. 1,5 sene geçti, öylesine derin bir ilişkiyi aşkı bulamayacakmışım gibi ve onun gibi beni seven bir daha karşıma çıkmayacakmış gibi hissediyorum. Ama insan umutsuz yaşayamaz. Kararlarımızın arkasında durmak ve kayıplarımızın üstesinden gelmemiz gerekiyor.


  • esra rengiz  (29.07.22 13:57:14) 
bulmadım, o yüzden de kaybetmedim. ama olsaydı da kaybetseydim ne üzülürdüm... o yüzden rahatım:)


  • candide  (30.07.22 18:25:38) 
Buldum kaybettim. 11 sene yaşadık ama o da saçma sapan şeyler yaptı, iyice içini oydu ilişkinin ama dönüp baktığımda beni onun gibi de kimse sevmez. Ben dayanamadım 5 sene önce ayrıldım çünkü bazı şeyler içimde ukde kalacaktı (örneğin başka kadınlar) bunu yaşamam gerekiyordu, yaşadım sıkıldım elimde şimdi ne sevebileceğim bir kadın kaldı ne de o.


  • guitarissimo  (02.08.22 21:13:51) 
[]

Arkadaşlık geliştirme

Şimdi benim Instagram'da ekli olan birkaç tanıdığım var. Bir samimiyetimiz yok ama olsa çok güzel olurmuş gibi geliyor. Tatlı buluyorum bu insanları. Dm'e baktım ben arada bir emoji atmışım. Bir iki tane de mesaj. Onlara kıyasla ben daha çok reaksiyon göstermişim. Sizce ben bu arkadaşlara (birbirleriyle alakasızlar) ne bileyim bir yere mi davet edeyim, bir şeyler mi yazayım hani diyalog ilerler belki ndjdksbs boşver mi diyorsunuz yoksa :d




 
Emoji ile değil de bi story e şakalı bi mesaj atıp ordan yürünebilir, evde bunaldım bi ara bişiler içmeye cıkalım mı filan diyorum ben.
Niye boşveresin yardır gitsin:)

  • rebecca  (29.07.22 03:02:36) 
bana cocukluk arkadasim olan ama sonrasinda belki 10-15 yil tek islevi sosyal medya hesaplarimda arkadas olarak bulunmak olan bir arkadasim hal hatir sorduktan sonra ya biz niye hic gorusmuyoruz arada bir bir seyler yapalim, iyi anlasabilecegimizi dusunuyorum diye yazmisti. iyi ki yazmis, kafa dengi eglenceli bir insan kendisi, sıklıkla gorusur bir seyler yapardik ama simdi baska bir sehre tasindi daha az gorusuyoruz ama yine de gorusuyoruz. iyi ki o zaman mesaj atmis da gorusmusuz, kafa dengi insan az hayatimda iyi oluyor yani :) bu arada karsi cins filan degiliz ikimiz de kadiniz, normal arkadasiz yani :) arada kizkiza gezmeye pedikure filan gidiyorduk :) hatta keske buralarda olsa da bi ciksak iki kafa dagitsak diye dusunmuslugum coktur.

yani anlasabileceginizi, arkadas olabileceginizi dusunuyorsaniz iletisim kurun en fazla reddedilirsiniz ama o olmazsa belki kafa dengi bir arkadasiniz olur :)
  • in vino veritas  (29.07.22 08:42:47) 
[]

Araba almalı mıyım

İstanbulda çok merkezi bi yerdeyim. Marmaray falan dibimde. Arabaya hiç ihtiyacım yok. Ama araba artık kadın-erkek ilişkilerinde çok önemli gibi görüyorum, gözlemim bu yönde. Kız cıvıl cıvıl giyinmiş akşam dışarı çıkıcaz mesela arabasız toplu taşıma olmuyor, taksi aynı rahatlığı vermiyor sanki. Sırf bu yüzden araba alsam kerizlik mi olur?




 
Abi ben tam tersi akşam dışarı çıkacaksam arabayı bırakıp taksiyle gidiyorum alkol alacağım için, bu nedenle araba almak bana göre mantıksız ama genellemiyorum tabii.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (26.07.22 19:43:50) 
Araba her türlü konfor. araban yoksa yığın kalabalığın olduğu liseli dolu yerlere gidiyorsun.


  • OrangeYellow  (26.07.22 19:47:04) 
Araba gerekli. Kızla ilgisi yok


  • abuzer  (26.07.22 19:52:53) 
Arabasızken arabanın kıymetini bilemiyorsun. Araba önemli


  • birmilyonunvarmi  (26.07.22 20:06:38) 
Al imkanın varsa kesinlikle


  • hayati cozemeyen adam  (26.07.22 20:20:53) 
Araba olsun da sen gene Marmaraya bin, eksikliği hissetmek zorunda olmak kötü.


  • olaylar olaylar  (26.07.22 22:08:59) 
belli yaştan sonra verdiğiniz örnekteki gibi giyinip süslenip toplu taşımaya binmek biraz zor olabiliyor.
istanbul'da zaten taksi büyük sorun.
yanında biri olsa da olmasa da yollarda sefil oluyorsun.

araba önemli ve çok gerekli.
  • blatta hiberna  (26.07.22 22:27:52) 
Onemli ama senin gibi biri araba kiralamali.


  • halk  (26.07.22 22:40:23) 
istanbul’da araba gerekli ve şart bence de. kızdan bağımsız olarak gerekiyor. arabasızlık çok kısıtlayıcı bir şey. ama ek masrafları ve streslerini de göze alman lazım park gibi.


  • roket adam  (26.07.22 23:52:34) 
motosikletim var, manitayla gezme tozma harici eğlenmeye dışarı çıktığımızda taksi ile git gel yapıyoruz, alkol olur bişi olur kaza yaparım falan gerek yok.

arabanın sağladığı bir kolaylık var ancak arabadan dolayı kızların yanaşma oranı artıyor yada daha kolay oluyor diye bişi yok. bütün konu senin flört becerilerin.

evet beraber gezme tozma işlerinde işe yaradığı doğru ama kiralarsın be hacı yani araba alacak paran varsa toplu paranı harcama, gerektiğinde bir sürü kiralama şirketi var mobil uygulama üzerinden kirala gitsin.
  • selam  (27.07.22 10:58:12) 
Arabanin kapinin onunde olmasinin verdigi guveni cok seviyorum. Her sn istedigim yere gidebilirim hissi veriyoe. Gecen ay 1 hafta arabasiz kaldim degistirme asamasind, elim ayagim titredi shsnsjsj. Taksiye mecbur kaldim, gercekten kotuydu. Araba candir. Bence alin.


  • mor oje  (27.07.22 22:01:38) 
arabasız olur mu ya bi al keşke daha önce alsaydım diyeceksin.


  • sizofren06  (28.07.22 12:16:57) 
arabam var. vergisi, bakımı, kaskosu, sigortası derken zaten korkunç bir para oluyor. Kasko ücretlerine de ciddi bir zam geldi zaten.

yani açıkçası bir mekana gidilecekse taksi çok daha rahat ve konforlu bence, park yeri sorunu yok, bira içtim araba kullansam mı sorunu yok, trafik var sorunu yok.

Arabam şehir içi aylarca kullanılmadan duruyor yerinde, kullanıyorsam sadece uzun yollarda kullanıyorum.
  • denizgonen  (28.07.22 14:57:26) 
imkan varsa al. kız erkek olayından bağımsız özgürlük sağlıyor.


  • ayin yazari  (28.07.22 23:21:49) 
Araba çok lazım bir şey. Ama kadın-erkek ilişkilerindeki önemi için almak da ne bileyim...


  • kafasizbiri  (10.08.22 22:22:15) 
[]

Arkadaş düğününe takım vs kombin

Pandemiden beri klasik giyinmiyorum. Bi iki kombin yaptım ama hiç içime sinmedi. Düz siyah takımları çekip gidiyim diyorum abartı mı olur? En son düğüne gittiğimde çocuktum heralde unutmuşum düğün raconunu.. kravat siyah gömlek beyaz olacak.




 
Diğer arkadaşlara sorma ihtimalin varsa onlarla benzer bir şeyler giy.


  • himmet dayi  (25.07.22 20:26:46) 
Çok çok yakınsa giy. Diilse gömlek pantolon


  • abuzer  (25.07.22 20:27:21) 
[]

Yavaş yavaş mı çot diye mi?

1 aydır flörtleştiğimiz hanımefendi ile istediğim frekansı yakalayamadım. O yakaladığımızı düşünüyor, sevgili moduna geçme hareketleri görüyorum. İşler kimseyi üzmeyecek noktayı geçmeden bitirelim istiyorum ama bunu çot diye yaparsam haydaa noldu durup dururken diyecek. Henüz çaktırmadım çünkü her şey güllük gülistanlık onun açısından.
İlişki konularında çok tecrübeli biri değil, o yüzden biraz erken bağlandı, kendini de kötü hissetsin istemiyorum. Çot diye olursa noldu diycek, frekans tutmadı diycem falan kötü bi his.

Öte yandan ufak ufak soğuk yapsam, sonra devam etmesek mi diyince şaşırmasa diyorum. Vakit çalmak hoş bişi değil ama 10 günde çaktırırım diyorum, çok da bi kayıp değil bence.

Bu soruyu ben görsem çot diye söyle, senden başka adam mı kalmadı niye kendini bu kadar önemsiyorsun derdim. Ama bekara karı/koca boşamak kolay, o yüzden benzer durumda kalmış arkadaşlardan da duymak istiyorum.

 
Çot diye, çünkü aksi hali hem kendinize, hem de karşı tarafa kötülük etmektir. Sizi düşünerek geçireceği bir Pazartesi günü kendisini çok mutlu edecek biriyle tanışma/başlama şansını pas geçmesine sebep olursa, karma bunun hesabını size illa ki soracaktır.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (25.07.22 02:24:48) 
Net doğrudan soğuk yapmadan


  • freebird5406_2  (25.07.22 02:44:24) 
10 gun tarafindayim ben. cot hos degil fazla kaba+ fazla modern. dating app degil disarisi gercek hayat falan ya hani. bi iskillensin once sonra konus bence on gun bi hafta onu bilemem


  • ala09  (25.07.22 03:23:06) 
cot diye zira zaten 10 gunde sogutsan ne yapmaya calistigini anlamayacak, kafasinda baska senaryolar kuracak, belki aldatiyor diyecek, belki sevgisini boyle gosteriyor sanacak sacma sapan bircok sey. net konus, 14 yasinda cocuk degilse hos degil falan demez hayatina devam eder.


  • hot potato  (25.07.22 05:08:16) 
Bence burda sorun kendi duygularınızı gizlemek için çaba harcamanız olmuş. Yani en azından istemediğiniz halde onun şimdi bir şeyden haberi yok demenizden bunu anladım. Böyle olmasaydı bu ikilemde kalmanız da gerekmezdi aslında.

Öyleyse de değilse de karşı taraf içten içe bir şeylerin yolunda olmadığını hisseder zaten. Bazısı bunu bastırıp kaybetme korkusuyla size daha çok bağlanıyor, bazısı panik yapıp önce ben ayrılayım bari diyor, kimisi hırçınlaşıyor, kimisi aman ben ses etmeyeyim ona vereyim ipleri diyor.

Haliyle iş ayrılık olunca "çot diye" olması çok zor zaten emin olun. Ayrıca çaktırma aşamanızın bu kişiyi daha kötü etkilemeyeceğinin de bir garantisi yok ki hem...

Bence gidin yanına sakin, düzgünce konuşun bağlayın olayı.
  • akhenaten  (25.07.22 06:50:43) 
Soğuk yapmak ergenlik geliyor bana. Sana sonrasında da saygısı kalsın istiyorsan net bir şekilde bitir.


  • Amaranta ursula  (25.07.22 09:29:00) 
Bana çot diye söylenmediği ve en başta da kendimi dünyanın en muhteşem varlığıymış gibi hissettirildiğim için şu an çok acı duyuyorum mesela. Karşındaki insan senin gibi olmayabilir, duygusal olarak çoktan bağlanmış olabilir mesela. Bence açık konuş çot diye söyle. Hem açık konuşmak onun yapısını da meydana çıkarabilir.


  • muhayyer divan  (25.07.22 09:46:59) 
Kesinlikle "çot diye". Süründürmeyin lütfen, bu 10 günlük süreçte size daha fazla bağlanabilir.


  • hayalhayal  (25.07.22 10:22:44) 
Karma yap bence. 2-3 gün soğuk mesajlar. Sonra cot diye durumu anlatmak....


  • abuzer  (25.07.22 10:24:48) 
kendisiyle açık ve net bir iletişim kurarak; "bende ki hissiyat sende ki gibi gelişmedi maalesef, üzgünüm, en nihayetinde iki yetişkiniz, numaradan soğuk davranıp vesaire sahtekarlık yapmak, seni üzmek, kırmak istemedim."


  • Phoebe  (25.07.22 10:43:35) 
cot diye soylemek en iyisi. basta uzulur ama en azindan sen bir yalani yasamadigin ve yasatmadigin icin iyi hissedersin. baskalarinin duygularindan biz sorumlu degiliz. baskasini uzmeyecegim diye kendiniz uzulmeyin.

sonradan ek: başkalarının duygularından biz sorumlu degiliz derken kastım şu, onu netlestirelim. karsi tarafin bir cikarim yapmasi ya da "erken bağlanması" icin somut bir davranış ya da söz sarf etmedi isen, love bombing yaparak aşırı bir ilgi ile karşı tarafın dengesini bozmadi isen, hülasa, sen simdiye kadar dürüst ve net davrandığından emin isen, o zaman karşı tarafından duygularından sen sorumlu degilsin.
  • tadellesever  (25.07.22 10:50:00 ~ 13:21:51) 
Önce bir soğuk davran kendini geri çek bakalım ne yapacak? sonra çot diye söylersin.


  • slm ben yalnız komando yasin  (25.07.22 10:51:55) 
Birden söyleyin, diğer türlü hareketlerinizi düşünüp kafa yoracak. Tecrübeli değil diyorsunuz, kıza eziyet olur. Net olmak iyidir.


  • asteriks  (25.07.22 10:54:04) 
çot diye kes ama doğru kelimeleri kullanarak ve hassasiyetle. soğuk yapmak falan çok ergence +1


  • theseachange  (25.07.22 11:00:06) 
Mesafe koymak vs gibi hareketler karşı tarafta bir sürü boş kuruntu, psikolojik gerilim vs yaratacak. Sonra bunlarla ilgili size sorular soracak ve cevap vermek zorunda kalacaksınız. Bütün bu gerilim ve döngüyle herkes enerjisini boşu boşuna harcamış olacak.

Eğer karşı tarafı düşünüyorsanız direkt olarak aklınızdakileri açıkça söyleyip konuşun ve bitirin. Yaşadığımız ülkede hayat zaten yeterince stresli ve belirsizliklerle dolu. Bence üstüne bir de siz eklemeyin, hem kendiniz hem karşı taraf için.
  • thracia  (25.07.22 11:34:49) 
net ol, doğru kal, şimdiye kadar uzatmış olman doğru değil, ne istediğini bil, söylemekten çekinme değerin artsın.


  • selam  (25.07.22 12:59:21) 
cot +1


  • sanemz  (25.07.22 13:09:12) 
Çot diye söyledim bugün, başka bir alternatif mi buldun dedi :')
Whatsapp ve instadan da engel yedik akşam akşam ahlar alındı.

  • Bruce  (25.07.22 21:52:03) 
Süründürmeyip çot diye söylediğin ve karşı tarafın müneccim olup anlamasını beklemediğin için doğrusunu yaptın hayırlısı buymuş


  • photo85  (25.07.22 22:46:02) 
Bir dakika, yazışarak mı çot diye söyledin? Faul yapmışsın yeğen ya...


  • Phoebe  (25.07.22 23:29:03) 
[]

Kisa saca cesaret edememe sorununa öneri

173/61 kilo.
yapi olarak omuzlarim falan genis yuzum gorece minyon kisisinin tersiyim diyelim. bir turlu omuz boyundan kisa kestirmeye cesaret edemedim ve asla uzamiyor saclarim. kisa sac pismanlik midir? kalin telli ve gur sacliyim, dumduz, kizil kahve, beyaz ten. kizil tonlarda kisa sac neredeyse hic gormedim sari ve siyahta cok begendiklerim oluyor. cok da klasik bi tarzdayim. gereksiz ayrintilarla birlikte kestir/kestirme anketidir bu... ciddili gorsel zevk lazim cunku sacim asla uzayan bi sac degil, olan hali de gayet saglikli. detay icin dm atabilirim



 
Omuzlar ne kadar geniş? Foto varsa daha iyi öneri gelir sanki. Ablamın da omuzları geniş ama o kısa saça alıştıktan sonra bir daha uzun kullanamadı.


  • Bartebly  (24.07.22 20:51:38) 
Kısa yakışır sana, omuzların meydana çıkar, postürü de etkiler. Omzun 2-3 parmak üstü iyidir.


  • Bruce  (24.07.22 20:57:30) 
saçımı sıfıra vurmuşluğum var, korkmayın bu kadar :)


  • rose parks  (24.07.22 21:07:05) 
Foto lazım +1


  • msb  (24.07.22 21:13:24) 
Bu arada kadında en sevmediğim şeylerden biri kısa saçtır. Gerçekten yakışana çok az rastladım.


  • msb  (24.07.22 21:14:41) 
Pişman olursun. Yapma.


  • gabe h coud  (24.07.22 21:42:48) 
yapi olarak omuzlarim falan genis yuzum gorece minyon kisisinin tersiyim diyelim.

Tam anlamadım yani omuzlarım dar yüzünüz de yanaklı mı? Tersi demişsiniz de
  • amsterdam otlu sigarası  (24.07.22 22:03:43) 
173 boya kısa saç gitmez abla


  • mg3929  (24.07.22 22:24:18) 
Ama bi suratı görmek lazım 8/10 üzeriysen suratın gider


  • mg3929  (24.07.22 22:24:56) 
Detay lazım
Ayrıca kısa ve düz out
Kısa ve dalgalı in
  • photo85  (25.07.22 22:48:52) 
Kısa saç aslında boyun çene hattı ile ilgilidir. 1)Omzunuzun geniş olması tabii ki güzel fakat şekli önemli, omuz başlarınız aşağıya nasıl iniyor? Geniş bir daire yayı gibi yuvarlak yaparak mı? Ya da nesrin cevadzade gibi daha dikdörtgen gibi mi? Dikdörtgen daha uzun postür verir. Aynada omuzlarınıza bakın, Merlin Monro mu audrey hepburn e mi benziyor? Audrey gibiyse no problem. Omuzlar Marlin gibiyse, yüz güzelliğiniz iyiyse yırtarsınız.

2) boynunuz kaba ve basık mı? Evetse kısa saçın iyi olma ihtimali çok çok güzel bir yüz ile anca mümkün. Cevap hayırsa korkacak birşey yok, yola devam
3) belirgin gıdınız varsa kısa saç pek yakışmaz, boyunuz iyi olmasına rağmen sizi basık gösterir.
4)yüz hatlarınız nasıl? Tombul ve sarkık yanakları düz küt saç iyi kamufle eder ama kısacık saç iyi gitmez.genel olarak yüz hatlarınız aşağı doğruysa vazgeçin ama kaşlarınız elmacıklar kalkık yukarıdaysa okay.
  • ya volna  (25.07.22 23:29:22) 
[]

İlk başta yoksa zamanla aşık olmak mümkün mü?

Aşık olduğum kızla bir süredir oldukça samimi olduk. 2 hafta önce aşkımı ilan ettim. İlk gün olumlu tepki verdi, ikinci gün ise geri adım attı ve arkadaşlık ötesi olamayacağını ancak hayatından çıkmamı istemediğini söyledi. Ben de saygı duydum ve arkadaş kalamayacağımızı söyleyip saygıyla hayatından çıkar gibi oldum.

Bir hafta sonra tekrar iletişim oldu samimiyet yine ilerledi ve bu kez buluşup tüm günü birlilte geçirdik. Hediye olarak ufak çiçek aldım, çok mutlu oldu. Gün içinde sık sık aşkımı hissettirdim hem sözlerimle hem duruşumla ve yüzünde ve gözünde gülümsemeyi hoşuna gittiğini hissettirdi.

Özetle bana umut vermek istemediğini, ona açıldığım ilk gün duygusal tepki gösterip ikinci gün mantıksal düşündüğünü ve bunun da kendisi için olayın çok hızlı ilerlemiş olmasından dolayı olduğunu söyledi.

Yani bana aşık değil.. ama dostluk ötesi bir durumda olduğumuzu da biliyor, flört durumu.. Zamana ihtiyaç duyduğunu ve ihtimalin olduğunu söylüyor.

Fakat zaman devreye girince de benim karamsarlığım ağır basıyor. Kadınlar başta aşık olmamışsa zamanla aşık olabilir mi ki o kişiye? Yoksa boş bir hayal mi?

 
Yedeklenmişsin. Mevcut durumu devam ettirirsen asla ilişkiye dönmez. İlgin hoşuna gittiği için seni etrafta tutacak. Bir süre sonra sen diyeceksin ki “yeter artık ya iliski başlasın ya da görüşmeyelim.” Sonra kız diyecek ki “olsaydi bu zamana kadar olurdu ama ben senin arkadaşlığını kaybetmek istemiyorum. “

O zaman friendzone’landigini anlayacaksın.

Direkt görüşmeyi kes. Sevgili olmayacaksak görüşmek istemiyorum de.
  • himmet dayi  (24.07.22 12:55:47 ~ 12:56:36) 
ilk hatayı aşkını ilan etmekle yapmışsın. geçmiş olsun. çoğu insanda ters teper. çoktan elde edilmiş olan değersiz olur.


  • jelly bear  (24.07.22 13:27:48) 
Abi aşkını ilan etmek çok büyük hareketler, olacağı varsa bile insanları korkutabilir, bunlar doğal bir sürecin içinde kendi kendine olan/anlaşılan şeyler, bu noktada dönmesi zor bence ama belli de olmaz.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (24.07.22 13:31:57) 
Yedeklenmişsin +1 oradan bir şey çıkması zor. Kendinizi boşa kullandırtmayın.


  • respect  (24.07.22 18:26:23) 
bence yedekte değilsin. yedek olsa bu şekilde takılmaz belli bir mesafede tutar. ben olma ihtimali görüyorum.


  • Mihendiss  (25.07.22 14:40:23) 
yedek +1,

kız başkasını bekliyor, o olursa senden vazgeçer gibi hissettim.
  • ayin yazari  (25.07.22 14:48:12) 
Aşık değil (ki aşk ne ki zaten, her ilişkide aşk yoktur )
Ama olabilirliği var, ilgiye tam gaz devam,

  • photo85  (25.07.22 22:53:05) 
[]

Benim bu yaptığım hareket normal mi? Kim haklı?

Merhaba,
Şimdi 2-3 sene önce neresi olduğunu sormayın bulunduğum yerde savaş çıktı. Pkklılar havan topu atmaya başladılar. Havan topları düşmeye başlayınca bulunduğum ilçenin yüzde 80-90'ı daha güvenli yerlere doğru kaçmaya başladırlar. Ben ise hem gidecek yerim olmamasından hemde umursamazlığımdan dolayı. Evde kaldım ve dizi-film izlemeye başladım. Geceleri ağır makineli tüfek sesleri, top sesleri ile birlikte gürültülü geçti ama ben uyudum hiçbirşey olmamış gibi.

O zamanki kız arkadaşım benim fazla soğukkanlı ve umursamaz bir insan olduğumu söyledi. Hatta normal bulmadı bu davranışımı. Ben ise baya normal olduğunu belirttim ve baya tartıştık.

Kim haklı?

 
Bence de normal degil.


  • kuzey li  (23.07.22 18:02:30) 
Neresi olduğunu söylememen anormal bence.

Diğer durum da anormal. En basit güdümüz olan hayatta kalma güdün bozulmuş
  • abuzer  (23.07.22 18:54:43 ~ 18:55:15) 
Öyle bir ortam ve şartlarda normal diye bir şey kalmıyor. Dışarıdan konuşmanın da kolay gözüktüğü bir durum ama öyle değil iste. Biri de çıkıp diyebilir ki o yüzde 80 nerenin güvenli olabileceğine neye göre karar verdi yaptıkları anormal ama değil.

Haklı olan biri yok. Haksız olan biri de yok.
  • encokbenisevinnolur  (23.07.22 19:08:47) 
siz zaten kendiniz diyorsunuz "dizi izledim uyudum hicbir sey olmamis gibi" diye yani siz kendiniz umursamaz oldugunuzun farkindasiniz. kiz arkadasiniz acik sozluymus takdir ettim. genelde "ee canim napican elinden ne gelir ki" deyip karsi tarafi rahatlatma egiliminde oluruz (ozellikle gonul iliskisinda)

bunun uzerine cikan tartismada kim hakli ben karar veremem ama eyyorlamam bu kadar.
  • supergirl  (23.07.22 19:36:51) 
Anormal tabi ki. Çarem yoktu gidemedim demekle yetinseniz bir şey diyemezdim de, umrumda değil diyorsanız, normal değil


  • her giriste sifresini unutan adam  (24.07.22 02:45:29) 
Arkadaşın biraz fazla pimpirikli olabilir mi?


  • primetime  (24.07.22 11:26:00) 
normal değil, haksızsın. gidilecek yer elbet bulunur, sorun o değil. Buradaki davranışın ileride başka bir şey olduğunda ve etrafındaki insanlar zarar görmek üzere olduğunda nasıl davranacağın hakkında fikir veriyor ve beraber olduğun kadının bu davranışın hakkında endişe duyması olması gereken.

düşündüğü şu, ben bu adamla evlenecek çocuk yapacak olsam böyle bir durumda (mealen mahalle yanarken) yine böyle davranacak mı? cevap evet. yani başımızın üstüne füze düşebilir, çocuğumuz ölebilir, normal.
  • selam  (24.07.22 11:26:22) 
[]

Icimizdeki cocugun yaralarini sarmak

Profesyonel destek aldigimda olay hep gelip buraya dayaniyor: "Kücükken bazi duygusal ihtiyaclarin giderilmemis, icindeki cocuk yarali kalmis, o cocugu iyilestirmeden özel ve profesyonel yasaminda tam istedigin yerlere ilerleyebilmen zor." tarzinda yorumlar aliyorum.

Evet, kücüklükten beri icimde yasattigim bir tür kendimden tam memnun olamama ve sürekli onay görme istegi var bende. Ama nereden kaynaklandigini henüz cözemiyorum. Mükemmel olmasa da iyi oldugunu düsündügüm bir ailede büyüdüm. Ama bazi travmalar yasamis da olabilirim (ailenin en kücügü olma sebebiyle genelde fasulyeden sayilma, cok ciddiye alinmama, 11-18 yas arasini yatili okulda gecirme gibi).

Siz böyle bir sürecten gecip icinizdeki cocugun hangi sekillerde yarali kaldigini belirleyebildiniz mi? Eger evetse cocugu iyilestirme isini nasil hallettiniz?

 
dogan cuceloglu'nun bununla ilgili kitaplari var, onlara bakabilirisiniz.

genelde sorun, sizin cocukken ciddiye alinmamanizdan kaynaklaniyor. cocuklar, aileleriyle iletisim kurmaya calisir. bizim toplumdaki cocuklarin aglamalari da bununla ilgili, cocuklar iletisim kurmaya calisir. eger cocugu dinlemezsen, onun sevgi ya da benzeri ihtiyaclarini karsilamazsan, en sonunda cocuk artik kendi ihtiyaclarini gormezden gelmeye basliyor. kendisi disindaki insanlari ve onlarin beklentilerini birinci siraya oturtuyor. beynin derinliklerinde dusunuyor ki ailem beni onemsemedi, dinlemedi, demekki benim ihtiyaclarim, isteklerim onemli degil. bu da baskalarini surekli memnun etme, kendi mutlulugumuzdan vazgecme ya da hic dusunmeme durumunu doguruyor. ben bunu 36 yasimda ogrendim ve bayaga yipratici bir surec oldu. buna yonelik, icimizdeki cocukla konusma egzersizleri var. onunla konusuyorsun, onun ebeveynleri oluyorsun. tavsiye veriyorsun, destek oluyorsun. bu matrix'ten uyanmak gibi. "yarali cocuk" psikolojisinin, bize nasil zarar verdigini goruyoruz. zamanla insan, kendisinin cevresi tarafindan nasil kullanildigini fark ediyor. siz baskalarina evet dedikce, siz onlari mutlu etmeye calistikca onlar sizin sinirlarinizi gecmeye, sizin ego'nuza basarak kendilerini mutlu etmeye calistiklarini fark ediyorsunuz. insanlar bencildir, inanilmaz gaddardir. yatili okulda bunu cok iyi gozlemlemissinizdir.
  • ubi dubium ibi libertas  (21.07.22 17:11:35 ~ 17:17:19) 
kaynağını bulmaya çalışarak bilerek kendinizi oyalamaya çalışıyor olabilirsiniz. bunu kendi içinizde bir düşünün. kaldı ki kaynağını bulamıyor olmanız çözüm yolu bulmanıza her zaman engel değil. bazı durumlarda haklısınız, sorunun kaynağı olmadan çözüme gidilemiyor. ama misal onaylanma isteğinizle ilgili durumu tespit etmişsiniz. kaynağını bulamıyorsanız bile sorun somut bir yerde, bununla ilgili çalışmalara odaklanın, bu okumaları, araştırmaları yaparken belki de pat diye buluvereceksiniz kökeninde ne yattığını. yola çıkın yani, yolculuk esnasında da keşfedebilirsiniz pek çok şeyi.

bir süre önce bir söyleşide izledim yanlış hatırlamıyorsam, özetle diyordu ki çocukluk travmalarının ve diğer travmaların da bir son kullanım tarihi vardır, bu tarih sizde bir türlü gelmiyorsa bu sizin tercihiniz de olabilir, ayrımını yapabiliyor olmanız lazım.

iyileşmek gerekli, iyileşmek diye bir şey var çok doğru ama her travmayı bulup çözebilmemize de imkan yok. bazen de kendi gerçekliklerimizle yaşamayı öğretmek gerekiyor kendimize. misal yatılı okul, şu an kaç yaşındasınız bilmiyorum ama bu olayın olduğu yaşlarda değilsiniz artık, o dönemki polopan'la kendi içinizde konuşup bugüne getirin onu. ayrıca o dönemi değiştiremezsiniz, geçmiş geçmişte kaldı. bugüne etkileriyle başa çıkabiliyor olmanız için benim de hayatımın gerçeği bu, yatılı okulda kaldım, nokta diyebiliyor olmalı insan.

kendi yöntemlerimin bazılarından yola çıkarak örneklendirmeye çalıştım.
  • Phoebe  (21.07.22 17:21:28) 
Berbat bi cocukluk yaşadım. Simdi once kendi cocuguma sonra tanidigim ya da tanimadigim tum cocuklara cok iyi davraniyorum. Oyun sohbet spor... onlarla her seyi yapiyorum. Kimseye berbat cocuklugumdan bahsetmiyorum. Anlattikca tazeleniyor çünkü.

Mantar gibi olmak lazım. Topraktaki zehirle beslenip vitamin saçmak.

Benim çözümüm bu oldu.
  • halk  (21.07.22 21:50:05) 
Çocukluk, gençlik dönemi travmaları olup da bugünkü hayatına bilinçsizce bunu yansıtmayan insan yoktur sanırım. Ben bu süreçlerde en son iyileşmek için dünü tamir etmek zorunda olmadığıma karar verdim. Bir yandan içimdeki çocuğu da iyileştirmeye odaklıyım ama başka şeyler de denemek lazım. Geçmişle ilgili süreçler zor ve sürekli geçmişi çağırıp duygu olarak aynı duruma sokuyoruz kendimizi iyi bir şey yaptığımızı düşünerek. Bir noktadan sonra fazla karanlıkta bulabiliyor insan kendini. Yani özetle tek çare değil içinizdeki çocuğu iyileştirmek, sadece bir yöntem olarak yaklaşmak lazım buna bence.


  • sevenay  (22.07.22 17:12:27) 
[]

Rüyanızda işinizi görüyor musunuz

Ben genelde görüyorum. Görmek istemiyorum. Siz?




 
Görüyorum, mutlu değilim bu durumdan.


  • Amaranta ursula  (21.07.22 14:34:34) 
nadir de olsa görüyorum maalesef. tatilden döndüğüm gün, "mali tatilden sonra vergi denetim kurulu'na gitmemiz lazım" diye sıçrayarak uyandım.


  • gabe h coud  (21.07.22 15:14:54) 
Isinizi goruyor musunuz deyince baska bir sey anladim (bkz: is gormek)

Ozellikle ertesi sabah stresli bir sey varsa goruyorum. Veya mesela 7'de cise kalktim, 8:30'a kadar yatmaya devam edicem. O 1 bucuk saatte uyanmisim da masamda emaillere bakiyorum, bilgisayara login olmaya calisiyorum gibi ruyalar goruyorum.
  • hot potato  (21.07.22 16:54:54) 
Ben de görüyorum. Stresli dönemlerde çoğu zaman. Memnun değilim tabii ki.


  • invictae  (21.07.22 19:20:55) 
Son zamanlarda sıfır ya. Ama stresliyken görüyordum.


  • plutongezegendegilmi  (21.07.22 20:48:39) 
[]

Evlenip de 4-5 sene çocuk yapmamak abes mi?

Çocuktan sonra eş ile kanka gibi olunuyor gibi duruyor dışardan. En azından 4-5 sene gezip dolaşmak sonra çocuk yapmak çevrenizde rastladığınız bir şey mi?




 
Aile kurumu çocukla oluşmaz, evlenip 4-5 sene çocuk yapmamak da çiftleri kanka haline getirmez, getiriyorsa bunun nedeni çocuk değildir bence.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (19.07.22 21:16:25) 
Yok niye abes olsun? Ama çevreden gelebilecek sorular abes hissetiriyordur belki.


  • sevilen progressive türkücü  (19.07.22 21:20:05) 
Yo, degil. Bu tamamen o kisilerle, yaslariyla, hayattan ve evlilikten beklentileri ile alakali. Abes degil.


  • balpolen  (19.07.22 22:33:40) 
Değil. Arkadaşlarımın neredeyse hepsi en as 4 yıl geçtikten sonra çocuk düşünmeye başladılar.


  • roket adam  (20.07.22 00:29:13) 
Kanka olunmuyor da 2 yıldan sonra artık rutine bağlandığı için öyle görünebilir. Ancak bu çiftlerin elinde. 30 yılda geçse kanka olmayanlar vardır illaki.

Kadının yaşı 35 e yaklaşıyorsa evlenirken, 4-5 sene bekleyip çocuk yapmak zor olabilir. Çocuk yapmakta kolay bişey değil:) yani her isteyen hemen çocuk yaşamayabiliyor bu da aklında olsun.
  • al basmadan donu var  (20.07.22 01:04:49) 
6 sene oldu hiç düşünmedik. en az 5 sene daha düşünmeyiz, belki hiç düşünmeyiz.


  • tchuck  (20.07.22 02:16:10) 
evet yeni nesil çiftler böyle. Genelde bir noktada eve bir kedi köpek giriyor ama.

Ben de böyle olmak istiyorum hatta ilk birkaç yıl çocuk yapmamak gerektiğini düşünüyorum. Fakat sadece çocuk için evlenen tipler var o iş başka. (sonra bir kısmı boşanıyor)
  • nhk ni youkosu  (20.07.22 02:37:52) 
Asbes durmasın diye çocuk yapılmaz ki zaten? Eğer çocuk yetiştirmeye hazır değilseniz yapmamanız gerekir.

Çocuk yetiştirmeye hazır olduğunuzu nasıl anlarsınız? Örneğin "çocuk doğarsa çok kısıtlanırız" diye bir düşünceniz varsa demek ki hala yapmak istediğiniz şeyler var ve hazır hissetmiyorsunuz bir çocuk büyütmeye. Bu kötü bir şey değil, herkes hayatını yaşamalı.

Ne zaman çocuk sahibi olma arzunuz bu gibi arzularınızın önüne geçer de atıyorum, "geziyoruz, tozuyoruz da keşke bir çocuğumuz olsaydı şuralarda koşardı o da" diye düşünürseniz o zaman yaparsınız.

Çevremde çok yakın olmayıp liseden, üniversiteden tanıdık olan 1-2 kişi haricinde herkes bekledi ya da bekliyor çocuk yapmak için.
  • akhenaten  (20.07.22 08:26:01 ~ 08:30:03) 
Bence yaşla alakalı bir durum, bir kadın için ideal anne olma, bir erkek için ideal baba olma yaşları 28-30 yaş arası. Fizyolojik olarak. 24-25 yaşında evlenen birisi 4-5 sene bekleyebilir. Ancak 30 yaşında evlenmiş ise, bence 34'e kadar beklememeli.

Ancak bu işler herkesin kendi bileceği, ayarlayacağı işler. Kimse niye 34 yaşına kadar bekliyorsun diyemez.


.
  • kartallar yuksek ucar  (20.07.22 08:39:26) 
4. yılda yaptık, çok da iyi oldu. ama bu kadar beklediğinizde, olmadığı için yapmadığınızı düşünen bir kesim oluyor. olsa şimdiye kadar yaparlardı diye düşünüyorlar. hatta sizin için çok sevinenler bile oluyor aaa sonunda oldu diye:) ama önemli mi başkasının ne düşündüğü. bir insanın sorumluluğunu almak çok zor, yapınca alışırsın filan hikaye. ayy kucağıma aldığım an ben hep anne olmalıymışım dedim filan bunlar hikaye. kendi çocuğun bile olsa yaşanmışlıklar birbirinize bağlıyor sizi.
şimdi yapmam lazım diye dediğin çocuğu sonra başbaşa tatile gitmek için bırakacak yer ararsın. ama her şeyin tadını çıkardıktan sonra yaparsan, bunları o da yaşamalı diye yanından ayırmak istemiyorsun. falan filan. sonuç olarak milletin gazına gelip çocuk yapmayın.

  • mışeşir  (20.07.22 10:10:36) 
eşimle evleneli 3 yıl oldu ve çocuk istiyoruz. yaşlarımız 35 üstü olduğu için daha geç kalmak istemedik. ancak 20li yaşlarımızda hata 30larımızın başında evlenseydik kesin en az 4-5 sene bekler birlikte gezer tozar ondan sonra çocuk yapardık.


  • wendyangelamoiradarling  (20.07.22 10:13:32) 
Planlarinizda cocuk yapmak varsa ya hemen yapmak ya da 5-10 sene gezip tozup oyle yapmak onerildi cocuklu arkadaslarim tarafindan.

Eger cocuk planiniz yoksa DINK (Double income no kids) hayat tarzi cok rahat.
  • cleric  (20.07.22 10:25:27) 
yaşlarınız 35-40 değilse sorun olmaz. hatta daha iyi bile.


  • nuisance  (20.07.22 12:03:06) 
[]

kendi başına olmaktan keyif alma

bu anormal bir durum mu yoksa bize anormal olduğu mu öğretildi? telefon çaldığında bile rahatsız oluyorum birisiyle konuşmam gerekecek ve hatta sonrasında da randevulaşma durumları doğacak diye. bu halim başkalarının hayatlarına baktığımda bana garip geliyor. ama bir yandan da aslında kendi başıma, sevgilimle ya da çok yakın arkadaşlarımla (ama en fazla 1-2 gün) vakit geçirmeyi seviyorum aslında. yani buluşmalar, görüşmeler az olduğunda da memnunum zaten hayatımdan, bir eksiklik hissetmiyorum. bu yüzden de kendi durumuma anormallik atfederek kendime haksızlık ettiğimi düşünüyorum. sizin yorumunuz nedir?




 
içe dönükler yalnız kaldığında kendine gelir enerji toplar iyi hisseder,
dışa dönükler birileriyle bir arada olduğunda.(mesela tek başına hiçbir aktivite yapamayan tipler bana hep garip gelmiştir ama onlara da biz garip geliyoruz) Ben de içe dönük biriyim.

  • nhk ni youkosu  (19.07.22 19:06:18) 
[]

başka insanların yaşamları hakkında?

düşünüyor musunuz?

gelir düzeyi aynı seviyede olan bireylerin barındığı bir sitede oturan bekar kişinin evine, gelir düzeyi üst düzeyi bir partner getirmesi sizi rahatsız eder mi?

siz her gün octavia'nızı park ettiğiniz yerde artık bir lamborghini görüyorsunuz mesela. kişinin o muhite aykırı başka bir yaşam tarzı olduğuna uzaktanda olsa görüp maruz kalıyorsunuz.

bu durum sizde de yaşama dair kötü bir uyandırır mı? kendinizi yetersiz hissetmek ve farklı düzeylerdeki yaşam karşısında hayatı ıskalamak gibi?

 
O kadar geniş bir insanım ki kıskanmayı bırak "süper araba hocam zevkli adamsın" bile diyebilirim. Misal 10 senedir falan aynı salona giderim salondakilerle az çok birbirimizi tanırız, iyi bir fizik elde eden ya da benden daha iyi olduğunu düşündüğüm biri olduğunda ya da iyi çalışan birini gördüğümde çok zaman gidip takdir ettiğimi belirtirim, biz erkekler arasında bu tip küçük bro'luklar oluyor. Ha ama kimseye "o hareketi yanlış yapıyorsun karşim" demem gfhgfh.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (19.07.22 18:31:27 ~ 18:51:20) 
Rahatsız etmez ama kendi hayatımda tatminsizlik yaşıyorsam özenirdim sanırım. Hayatımdan memnunsam hiç etkilenmem


  • abuzer  (19.07.22 18:39:54) 
Etkilemez. Yan komşunun 3 tane Ferrari’si, Lamborghini’si, Porsche’si, klasik arabaları, son çıkan elektrikli Hummer’ı var.

Haziran gibi evi kapatıp Bodrum’a gitmek üzere Range Rover’a bavulları koyduğu sırada, bir gün ben de yicem amca, diye gıptayla, yutkunarak bakmışlığım vardır ama kafaya takmam. Kendi iç huzurum var. Kolay sarsılmaz.
  • gabe h coud  (19.07.22 19:46:00 ~ 19:48:11) 
Özenirsin, nefis bu.


  • damba  (19.07.22 20:02:08) 
aksine sevinirim. ortamdaki en fakir kişi binsem mutlu bile olurum. tam tersi çok sıkıntılı çünkü.


  • roket adam  (20.07.22 00:24:45) 
Böyle şeyleri hiç fark etmiyorum ben, sokaklarda leyla leyla dolaşıyorum. Ama düşününce benim çok üst isteklerim yok (hatta genel olarak çok bir ilgi veya isteğim yoktur - depresyon oley) ve gelirim fena olmadığı ve birikmiş param olduğu (ev veya araba alabilecek kadar değil tabi ki ama dediğim gibi bunlar istediğim şeyler değil) için de şu an itibariyle gerçekten isteyip de maddi durumum olmadığından vazgeçmem gereken bir şey olmadı. Öyle bir durumda olsam batabilirdi.


  • peki madem  (20.07.22 11:10:42 ~ 11:11:36) 
bu noktada das leben der anderen filmini tavsiye ederim


  • kaerin  (20.07.22 11:12:01) 
[]

arkadasin kına gecesi ve maddi durumlar

merhabalar,

su an ogrenciyim ve calismiyorum, yuksek lisans yapiyorum, ek islerle vs gelirim 2.800 tl civari aylik.

yakin bir arkadasim agustos ayinda kina gecesi yapacak, dugunu yurtdisinda yapacak. kina samsun'da ve su an ucak biletleri yaklasik 1800 tl :( (git gide de artiyor) gunubirlik gitmiyorum, bir kac gun onceden de gittigimda orada yeme icme, kalacak yer vs cok garip bi fiyat cikacak bana.

cok yakin arkadasim ve bu olaylar bir kere olur diyerek gitmek de istiyorum aslinda, ama cok pahali, bunun icin borca falan girmem gerekir. siz olsaniz ne yapardiniz?

bu arada bu senaryoda arkadasima hediye takmam vs mumkun degil, o da benim dugunumde takmamisti gerci, maddi zorluk yasiyordu takmasini istememis ona geri vermistim, sanirim orada problem olmaz. ama ucaga o kadar para vermesem gram alacagim gibi.

kına Samsun’da, düğün yurtdışında olacak. Düğün için biletler daha ucuz ama vizeyle beraber -ki vize çıkacak mı belli değil- 4 bin TL ediyor, uçak+vize. Yurtdışına gitmem zor maalesef, bu sıralar Avrupa vizeleri reddediyor sürekli, cesaret edemiyorum.

 
yurtdışı bileti mi 1800 tl? çok iyiymiş. yakın bir yer herhalde. kara yoluyla gitmen mümkün olur mu? otobüs, otostop, blablacar gibi bir şey olabilir.


  • gabe h coud  (18.07.22 23:30:15) 
Bunu arkadaşına açıkça izah edip düğünden sonra bi ev hediyesi yolla, kınaya da çiçek vs olabilir ve istesem de gelemiyorum de
Yakın arkadaş ise ayıplamaz

  • photo85  (18.07.22 23:35:26) 
bir saniye düşünmem. bir daha böyle fırsat nerede gelecek? en fazla 10k krediye girersiniz ama belki birini tanırsınız. hiç atraksiyon olmasa dahi; yurtdışı görürsünüz.

para > yurtdışı diyorsanız şayet photo85 in yaptığım yorum +1
  • baldan kaymak  (18.07.22 23:53:34) 
yurtdışı ve merak ettiğin bir yerse git bence. altın takmasan da olur bi ton masraf yapıyorsun sonuçta.


  • roket adam  (19.07.22 00:04:21 ~ 00:04:55) 
Cevaplarınız için teşekkürler, başlığı yanlış atmışım, kına Samsun’da, düğün Avrupa’da olacak. Samsun bileti git gel yaklaşık 1800 TL-benim gideceğim tarihler-

Yurtdışında vize masrafı olmasa gidebilirdim evet :(
  • kırmızıayakkabılıgargamel  (19.07.22 00:10:05) 
Samsun’a blablacar yap. Buradan da duyuru aç. 200-300 e halledersin.


  • gabe h coud  (19.07.22 00:17:36) 
Ben de blablacar demeye gelmiştim. O tarihte eminim Samsun'a gidecek birileri illaki olacaktır. Hem ekonomik olur hem de bir Samsun havası almaya gidersiniz. :)) Şimdiden gram altını hazırlayın derim. ;) Malum her şeye çok zam geliyor.


  • stejerners  (19.07.22 00:38:22) 
Samsun'a düğüne çağrıldım. gitmedim. bi çeyrek taktım onlar gelince. daha makul böyle.


  • baylarbayi  (19.07.22 01:31:29) 
içinden geliyorsa bişiyler takarsın, düğüne gitmezsin, elimden bu kadar geliyor dersin, buna kırılacak arkadaş, arkadaşın değildir.


  • selam  (19.07.22 10:31:58) 
Arkadaşın gramı değil seni görmek ister düğünde. Bence otobüsle de olsa gidebilirsin.


  • zimbirik  (19.07.22 11:14:48) 
benim de bi arkadaşımın düğünü böyle oldu şehir dışında, düğüne gittim hiç bir şey takmadım epey masraf ettiğim için. anlayışlı olunmalı bence bu konuda, bir ton para çünkü cidden.


  • roket adam  (19.07.22 12:19:19) 
simdi oncelikle birkac varsayim var burada:

"ama o yakin arkadas" - arkadasin evlendikten sonra diger evli ciftlerle takilmaya baslayacak ve yakin arkadas falan pek olmayacaksiniz zaten. takilma yani ona.
"bu olaylar bir kere olur" istatistiksel olarak bu evliligi bosanma ile sonuclamasi ihtimali yuksek.
"krediye girersin" oha diyorum bu en kotusu. boyle ota b*ka kredi cek yazanlarin ya finansal okur yazarliklari dusuk ya da ailelerinden para aliyorlar. normal insan yapmaz. neyse, kredi falan cekme tabii ki, ozellikle issiz halinle.

genel dusuncem yurtdisinda yasamayip yurtdisinda dugun yapmak kadar sonradan gorme bir sey yok. bence en fazla sadece kinaya git samsuna ve baska bir sey yapma. dugun sozkousu bile olmamali. arkadasin normal zekaya sahip bir insansa zaten tutup yurtdisinda dugun yapinca bircok kisinin gelemeyecegini hesaba katmistir.
  • hot potato  (19.07.22 15:50:09 ~ 16:01:37) 
Kardeşimin düğünü yurtdışına oldu. En yakın arkadaşları geldi, konaklamaları vs. her şeyi kendileri ödedi. Takılarını da takıp gittiler. Kardeşim de aynısını onlar için yaptı. Hepsi çalışan insanlar.

Çalışmıyorsanız, kendinizi o kadar borcun altına sokmanıza gerek yok. Ben de çalışmadığım zaman gitmedim de, bir şey de takmadım. O masraf benim kirama bedeldi.
  • geçerkenugradım  (19.07.22 16:00:15) 
[]

Yalnız çalışan var mı? Nasıl dayanıyorsunuz?

Çalıştığım yerde kendi alanımda tek kişiyim ve odam da ayrı, haliyle diğer insanlarla iç içe değilim. İşim gereği kimseyle iletişim kurmam da gerekmiyor ne bir mail, ne telefonlaşma ne sözlü iletişim yok. Sadece gün içinde birkaç kere eş dostla whatsapp'tan yazışıyorum. Müşteri vs. gibi bir olayım da yok, labdayım. Çoğu günler iki dudağımı ayırmadan bütün gün bitebiliyor.

İşin kötüsü aslında geveze de bir insanım, gün geçtikçe daha zor oluyor bu benim için. Kaytarsam yine olmuyor, kaytarmak çalışmaktan daha sıkıcı.

Böyle olan var mı? Ne yapıyorsunuz akıl sağlığınız için :D Bayram tatilinden sonra iyice zor geldi.

 
Açık ofis çalışanların en az %80'i böyle çalışmanın hayalini kuruyordur, bence katlanamayacak bir durum değil bilakis tercih nedeni olabilir bu.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (18.07.22 15:29:45) 
Isiniz harika. Keske benim de boyle bi isim olsa dedim. Ben olsam radyo ya da podcast dinlerdim.


  • halk  (18.07.22 15:29:58) 
Her şeyin fazlası zarar galiba :D Kendimi sims'teki social barı sıfırlanmış simler gibi hissediyorum


  • akhenaten  (18.07.22 15:31:49) 
Valla ben de daha ne istiyorsunuz demeye geldim. Muthis bence. Isiniz herkesin aradigi is


  • balpolen  (18.07.22 15:35:21) 
Tek olmasam da laboratuvara gidiyorum bazen. Klimalı, sessiz, temiz, efsane bir ortam. Değerini bil.

Edit: Benimki de kalite laboratuvarı. Klima isteyin.
  • dissendium  (18.07.22 15:39:45 ~ 15:56:15) 
kendi alanınızda tek kişiymişsiniz. bu durumda başka alanlarda çalışan insanlar mevcut orada. onlarla konuşmayı deneyin?
derdinizin çözümü bayaa kolay geldi bana :D
ben de öyleyim. şirkette işim bağımsız, odam var, ve hatta direkt patrona bağlı olan tek kişiyim. bu durum şirkette çalışan 200 kişi ile iletişim kurmama engel olmadı hiç.
  • lapetite  (18.07.22 15:52:51) 
@dissendium laboratuvar sağlık bilimleri laboratuvarı değil ama, doğa bilimleri. haliyle çok öyle iklimlendirilmiş bir ortam da değil. Esmiyor valla :(

Normalde bu kadar durgun değil aslında, saha çalışması olduğu zaman bir ekip oluyor ama aylardır öyle bir durum yok.
  • akhenaten  (18.07.22 15:53:44) 
@lapetite benim durumum biraz daha farklı, burada interdisipliner bir çalışma var haliyle benim diğerlerinin yaptığı iş hakkında hiçbir fikrim yok :D onlar kendi içinde baya yoğun ve aktif çalıştıkları için de bu denemelerimin hepsi 2dk sonra gelen telefonlarla elimine ediliyor.


  • akhenaten  (18.07.22 15:56:00) 
Yalnız çalışma tecrübem var biraz, farklı tecrübelerim var.

1. Yabancı bir firmanın geçici ofisinde asistanlık: normalde gönderdikleri yabancı abiyle beraber çalışıyor olsam da kendisi ara sıra yurtdışına falan gider, ofis tamamen bana kalırdı. O dönem işim çok meşgul değildi, ofis oturmuş, mail alıp yurtdışı ofisine aktarma harici bir iş olmazdı. Kalanında 4 dönüm bostan, yan gel yat Osman. Yayıla yata geçirdim günlerimi.

2. Seyahat acentası otel rezervasyonu departmanında tek kalınca: Tam tersi bir ortam. Önce evlenip şehir dışına taşınan arkadaş, işten çıkarılan arkadaş, patronla kavga edip istifa eden arkadaş, aynı gün askere giden arkadaş derken 5 kişinin işi sadece bana yığıldı. Yemek bile yiyemiyordum, başımı kaşıyacak vaktim yoktu. Buna rağmen "ileri tarih" diye o kadar işi erteledim ki, 9 ay sonra yeni alınan arkadaş bile bitirememişti. Hayatımın en rezil dönemiydi.
  • d max  (18.07.22 16:45:20) 
evden çalışıyorum kimse yok yanımda. arada toplantı oluyor pek konuşmam. onun harici ihtiyaç halinde teams üzerinde konuşuyoruz. ben memnunum valla.


  • jelly bear  (18.07.22 17:30:55) 
Evden calisiyorum, toplantimin olmadigi ve telefonumun az caldigi gunler en guzel gunler. Ama işim çok yoğun, gün icinde boş vaktim kalsaydi sosyallesmemek sıkabilirdi.


  • passive aggressive  (18.07.22 17:45:57) 
Pandeminin basinda sirketteki bazi odalarda isim oldugu icin duzenli gidip gelmistim, bazen bizim kattaki tek insan oldum.

Is miktari da az olunca cok rahat bir donem olmustu.
  • cleric  (20.07.22 10:28:08) 
[]

Irz düşmanı gibi mi göründüm?

Bikaç gündür instadan konuştuğumuz bi kız var. O beni önce takip etti sonra konuşmayı ben başlattım. En son evden çalışma falan konuşuyoduk. O arada bi story atmış şarap içiyo çalışırken. Bana da bigün beraber çalışalım dedi, ben de olur hatta şarap eşliğinde de çalışabiliriz hehe dedim. O da 'hahjahah çok iyi bi fikir değil gibi yaa' tarzı bi şey dedi. Ben de neden değil :pp falan yazdım. Sonra muhabbet kesildi, dün akşam storysine cevap yazdım dönmedi. Şarap eşliğinde çalışalım demek beni ırz düşmanı konumuna soktu kız da bunun niyeti kötü diye düşündü olarak yorumladım. Sizce bu muhabbet neden bir anda kesildi? Şarap içmekten kesilmesi hala saçma geliyor, öncesinde akıcıydı gayet.




 
ırz düşmanı ağır bir ifade de hatun kişi yatak iması almış sanırım o yüzden geri çekmiş kendini. bu işin olacağı varsa da akışına bırakmak lazım. neden değil diye üstelemen eksi puan olmuş.


  • lazpalle  (18.07.22 11:29:08) 
Ortada bir durum gibi görünüyor. Olabilir de, olmayabilir de. İnsanlar buluttan nem kapar hale geldi, suçlayamıyorum kimseyi.


  • d max  (18.07.22 11:29:53) 
Neden değili üsteleme gibi değil de öylesine yazmıştım konuşmanın akışında. Neyse sağlık olsun paslanmışım bu işlerde ilk date öncesi daha ağırbaşlı olmak gerekiyo demek :/


  • mg3929  (18.07.22 11:30:57) 
çok üsteleme, asıl üstelersen "ırz düsmani" gibi görünürsün. akışına birak, o ararsa da şarap muhabbetini acma hic.


  • tadellesever  (18.07.22 11:32:01) 
Yok gayet normal ilerlemis gibi gorunuyor da, kizin 'cok iyi bir fikir degil gibi ya' demesine karsilik 'neden degil' demeniz biraz garip olmus. Yani bana oyle geldi ki, kiz flortoz bir cevap vermis size bunun neden iyi bir fikir olmayabilecegi acisindan. Is icin iyi bir sey degil gibi yani, cunku akliniz dagilmis olacak.

Sizin 'neden degil' demeniz konuyu illa cinsel icerikli bir yere cekmeye calisiyormussunuz gibi olmus. Atiyorum, 'evet latte yapalim biz onu, durup dururken kovulmaya gerek yok' falan gibi bir geyik sakayla geri adim atsaydiniz ustune gitmek yerine, onun da sohbeti ilerletmek icin soyleyecek bir seyi olabilirdi.
  • sopiro  (18.07.22 11:32:44) 
sopiro +1

Ama kaybedilmiş bir şey yok henüz. "bir gün beraber çalışalım" cümlesi önemli. Bundan sonra kafalar uyuşacak mı ona bakmak lazım...
  • pispinti  (18.07.22 11:36:43) 
Ceylanı ürkütmüşsün, o da kaçmış. Neden değil diye sormanız abartı olmuş. İyi fikir değil demesinin sebebini biliyorsunuz diye düşünüyorum. Hızlı bir şekilde olayı cinselliğe götürmek istemez çoğu kadın. Siz uslu çocuğu oynasanız yine kaybederdiniz ama şu an abazan gibi algılandınız ve bu sebepten ban yediniz. Tam ortasını tutturmanız lazım. "Şarap yerine biz de vişne suyu içer, şarapmış gibi story atardık hehe xD" yazsan belki de devamında sohbet ilerleyip şu an şarap eşliğinde ders çalışıyordunuz. Daha rahat ve esprili yaklaşın, kasmayın. Cinsellik iması için acele etmeyin ama süt çocuğu gibi de olmayın, efendi adamı da oynamayın bir kadının kalbini kazanmak için, hiçbir işe yaramıyor.

edit: amacın cinsellik değildi belki onu yazarken ama ettiğiniz lafların nereye çekilebileceğini tartıp yazmanız lazım. hele ki bu kişiyi yüz yüze hiç tanımıyorsanız yanlış anlaşılmanız gayet doğal. eğer cevap vermiyorsa "next" demek zorundasın. atacağın her adımda daha da uzaklaşacak. ben daha yazmayın derim.
  • Cesario  (18.07.22 11:46:44 ~ 11:54:56) 
Yazım dili algısı kişiden kişiye değişiyor, bu kızla da yazım dilim en başından beri aynıydı.


  • mg3929  (18.07.22 12:02:32) 
flörtün kuralları içerisinde karşı tarafın yaptığı atakları soru ile karşılamak iyi bir şey değil.

flört denilen olay; kişilerin özellikle de hanım kişilerin bu kişi bana uygun mu, her şeyi kabul eder mi yoksa kendi karakteri var mı, karşısına çıkan engelleri aşacak mı yoksa pes mi edecek, peşimden koşacak mı yoksa özgür ruhlu bildiğini yapan biri mi gibi sorulara cevap aramasıdır. bunu da itiraz ederek, seni kötü hissettirecek laflarla yaparlar, bu aşamada herhangi bir şey düşünülmez nefes almak gibi içgüdüsel gerçekleşir ancak karakterin hakkında bilgi toplamış olurlar.

senin neden sorusu ırz duşmanı gibi değil de karşı taraftan açıklama bekleyen bir şey. sana bir engel koymuş, sen o engeli aşmaya çalışmak yerine durup bu engel nasıl bir engel diye açıklama istemişsin. oysa flört aşamasında açıklama istemek ve yapmak iyi bir şey değildir.

Flört içerisinde herşey çok nettir.

Muhabbetin kesilmesinin tek sebebi ise açıklama istiyor olman. oysa hemen hemen her konuda dalga geçersen beraber gülersin.

ecnebilerin bir şarkısı vardı, girls just wanna have fun diye. gerçekten de kadınların en büyük derdi beraber oldukları, olabilecekleri kişi ile eğlenebileeklerini görmektir. zaten gün içerisinde yüzlerce farklı dertle uğraşıyorlar, senin o dertleri hatırlatman, hissettirmen yada yenilerini eklemen bir şeye yaramaz. sen güleceksin, güldüreceksin, sana komik geliyorsa yapıştır lafları, ayıp olur mu, yanlış anlar mı diye düşünme, zaten karşı taraf adına düşünüp karar vermek ve ona göre hareket etmek tüm ilişkilerin (iş, aile, arkadaş vs.) düşmanı, karşı tarafı hiç'e saymaktır.


Şöyle mi düşündü böylemi düşündü, bilemeyiz. bunu da umursamamalısın, eğer öyle hissediyorsa ağzı var, dili var, söyler. söylemiyorsa zaten o kadar önemli değilsindir, seni o kadar önemsemiyorsa sen neden önemsiyorsun ki?

Örneğin ben senin bahsettiğin durumda oldukça dalga geçerdim, oo patron iş bekliyor hanım kızımız şarap keyfinde, umarım rapoları doğru hazırlıyorsundur, sarhoş olup mailleri yanlış kişiye atmazsın inş. vs. vs. gibi laflarla dalga geçerim (daha komikleri aklıma gelmiyor şimdilik ama önemli olan ana fikri alman).

genel olarak hanımlar erkeklere challenge ortaya koyduğunda durmak yerine kabul edip çıtayı daha da yükseltmek işe yarayan bir yöntemdir.

5 metreden suya atlamayı teklif ediyorsa 15 metreyi önüne koyarsın. sen kendini ona değil, o kendini sana ispatlamaya çalışır ve bundan çok keyif alırlar. (tabii bunların hepsinin goygoy olduğunu unutmamak gerekiyor eğlence her yerde, her zaman)

iyi bir santranç oyuncusu basit bir oyuncu ile oynamaktan hiç hoşlanmaz, keyif alamaz, kendisinden daha iyi biri ile oynadığında yenilse bile keyif alır, bir şeyler öğrenir bu nedenle de oynamaya devam eder, yenilen pehlivan güreşe doymazmış lafı da buradan gelir. yenilen pehlivan yenen kişiden daha tecrübesizdir kendisini ispat gereği hisseder ve güreşe devam eder. yenen ise kendisini ispatlamıştır işi bitmiştir ve eve gitmek ister.

sopiro da çok güzel örnek vermiş.
  • selam  (18.07.22 12:48:42) 
sopiro +1
selam +1

flört etme amaçlı bir şey yazıldığında bile "neden değil :p" tarzı bir cevap başarısız bir cevaptır ve sohbeti tıkar.
çünkü bu sorunun hem bir cevabı yok hem de olan cevap zaten karşıya söylenmez.

kız tatlı tatlı flört ederken biraz kapı araladığında onu zorlayıp açmaya çalışmak negatif etki uyandırır.
önemli olan sohbeti sürdürebilmek, ilk imada ve ilk flörtte onun üzerine oynamak değil.

ırz düşmanı değilsiniz tabii ama "sıkıcı" bir yere gitmiş sohbet.
ilgi çekiciliğinizi yitirdiniz muhtemelen.
  • blatta hiberna  (18.07.22 13:36:12 ~ 13:36:49) 
@e bana nick birakmamissiniz zalimler +1

En başından beri demişsin ama zaten birkaç gün olmuş.

Şarap eşliğinde çalışabiliriz fazla amatör bir cevap. Bu yüzden kaçmış.
  • dissendium  (18.07.22 14:54:19) 
[]

bi seye cok uzulmemek mi lazim

annem hep bu kadar harap etme kendini her seyin beteri var.
asil dert buymus derken bulursun kendini baska seyde.
bu kadar uzuntunun sonu iyi olmaz.
vb seyler soyluyor.

su an yasadigim seye annem de sahit ve 3 gundur yemek yiyemiyorum.
aclik hissetmiyorum. yataktayim.

her turlu yoruma, bilgiye, fikre, varsayima acigim cevaplarda.
cok uzgunum su an.

 
Üzüldüğün şey ne bilmiyorum ama, sağlık sorunu dışında her şey gelip geçici.
aşk acısı geçiyor, maddi sorun düzeliyor.

  • neymis  (17.07.22 20:16:19) 
ölümün olduğu şu 3 günlük dünyada hiçbir şey dert edilmeye değmez.

belki 5 dakika sonra, belki yarın öleceğiz? kalp krizi geçireceğiz, yolda araba çarpacak, kafamıza inşaattan malzeme düşecek?

değer mi?
  • rose parks  (17.07.22 20:29:31) 
@rose parks +sonsuz


  • candide  (17.07.22 20:30:44) 
Evet ama insanin elinde olmuyor benim de bir sey icin cok üzüldügum sabahlara kadar aglayip dua ettigim bir donem olmustu.simdi o zamanlarima cok üzülüyorum cunku ne yaparsan yap kader diye bir sey var kabullenmek ve devam etmek gerekiyor


  • bugunolmadiamayarinkesinolacak  (17.07.22 20:32:48) 
insana üzülme demek saçma bir faydası da yok, insan üzüle üzüle atlatır böyle şeyleri


  • freebird5406_2  (17.07.22 20:40:13) 
Konu abinin eşiyse o kadın normal değil. Psikolojik bir rahatsızlığı var büyük ihtimalle. İletişimi tamamen kesmezseniz sizi de etkiler bu kişiler. Soruya cevap olarak tabii ki çok üzülmemek lazım. Her şeyin bir ölçüsü var.


  • dissendium  (17.07.22 20:51:49) 
dissendium: konu o degil ama cevap icin tesekkurler


  • Kittie  (17.07.22 20:58:22 ~ 21:00:12) 
Ben de aynı durumdayım. Geçen besin zehirlenmesi geçirip, tüm gün kusunca tüm dertlerimi unuttum. Bu üzüntü mideye de vuruyor. Kusma refleksleri gösteriyordum. Bunları düşün ve üzülme.


  • geçerkenugradım  (17.07.22 22:38:04) 
Tabi ki herkes üzülme diycektir. Üzgünlüğünü yaşa. İştahın yoksa yeme, yataktan çıkmak istemiyorsan çıkma. Bir an gelicek ve dank edicektir. Ama fizyolojik ya da psikolojik olarak içinden çıkılmaz bir hale gireceğini öngördüğün an yardım almaktan çekinme.


  • lüzumsuz adam  (18.07.22 00:15:52) 
Bir şarkıda diyordu: Zaman geçiyor, öyle böyle geçiyor. Her şey anılaşıyor. Zaman geçiyor, öyle böyle geçiyor. Hayat devam ediyor.

Kısa sürede üzüntüyü üstünüzden atıp daha iyi bir şekilde devam etmeniz dileğiyle.
  • havadakarada  (18.07.22 00:31:56) 
@freebird +1
Birinin üzülme demesiyle acın, derdin geçmiyor ki. Ateş düştüğü yeri yakar her zaman. Bazıları daha rahat atlatıyor, bazılarıysa daha stresli.
İçinizde tutmayın ağlayacaksanız ağlayın, daha çok paylaşmak isterseniz paylaşın.

Umarım kolayca atlatırsınız.

Yemek yiyememe, sürekli düşünme sorunları anksiyete bozukluğundan kaynaklı olabilir.
  • sevilen progressive türkücü  (18.07.22 00:50:34 ~ 00:53:29) 
bu kadar üzüldüğün, uğrunda yemek yemediğin olay ne olursa olsun, bu davranışının neye faydası var? olay/konu bitmiş mi oluyor? hiç yaşanmamış hale mi geliyor yoksa kafanda durdukça/döndükçe seni daha derine mi çekiyor? daha derine çekildikçe ne buluyorsun?

dün bu kadar derinde değildin, ne buldun? bir önceki gün daha az derinde idin, ne vardı orada? 2 ay önce bunların hiç biri yoktu derinde bile değildin ne yapıyordun o sırada?

kimse sana hiç üzülme diyemez, üzüntü de, mutlulukta birer duygudur ve yaşanması hissedilmesi gerekir ancak bu gereklilik geriye kalan öncelikle kendine, sonrasında başkalarına karşı sorumluluklarını bırakman için bahane olamaz.

üzüldüğün için yatakta değilsin, üzüldüğün için sorumluluklarından kaçıyorsun sadece.

Çocuğun olsa idi, onu böyle yataktan çıkmayarak onu damı aç bırakacaktın? ya da kedini?

Bu tür durumlardaki davranışın 3-4 gün sonraki karakterini belirler, durumu ve davranışını beynin en derinlere kodlar ve gün gelir benzer şeyleri yaşadığında aynı davranışı sergilemene neden olur, sen acı çekerken etrafında sana ihtiyacı olanları yarı yolda bırakırsın.

depresyon bir bencillik halidir. narsizm kokar ve sadece ben dersin. ben üzülüyorum, ben acı çekiyorum, benim duygularım dersin, etrafındaki insanlara ne kadar zarar verdiğinin farkına varamazsın. sen bencil birimisin? sen sana ihtiyacı olanları yarı yolda bırakan biri misin? kendine bunları yakıştırabiliyor musun?
  • selam  (18.07.22 14:50:25) 
Üzülmeni gerektirmeyen bir durum olsa üzülmezdin. Bence kendine üzülmek için bir süre belirle ve o sürede üzülmemeye çalışma. Ama mutlaka o sürenin sonunda kendine verdiğin sözü tut ve ufak ufak normal hayatına dönmek içşn değilikliklere başla. Belki işe yarar.


  • sevenay  (22.07.22 17:04:24) 
[]

Dunyanin en yasanasi ulkesi/sehri neresi?

sizin icin? is olanaklari, sosyal yasam, guvenlik, saglik, iklim vs




 
ABD, Los Angeles


  • dissendium  (17.07.22 15:41:15) 
berlin


  • avianthem  (17.07.22 15:45:43) 
Lugano. İtalya görünümlü isvicre resmen.


  • fraise  (17.07.22 15:48:44) 
ben ispanya'yı çok beğeniyorum, barcelona olabilir mesela.


  • roket adam  (17.07.22 16:12:34) 
San Francisco sanirim


  • fakyoras  (17.07.22 16:50:37) 
Benim için floransa. İş olanağı falan umrumda değil, benim için bir şehri yaşanılası yapan çoğu şeye sahip.


  • Bruce  (17.07.22 16:56:57) 
ABD, New Hampshire
ABD'nin en homojen nüfusu burada, halk İngiliz kökenli beyaz, iklimi Bolu Yedigöller ayarında. Boston, New York gibi yerlere çok yakın mesafede. Refah desen ABD.

  • uvcray  (17.07.22 17:16:34 ~ 17:17:34) 
Viyana.


  • buf-e kür  (17.07.22 17:20:12) 
Amerikayi gormedim onu liste disi birakiyorum gorursem fikrim değişebilir.

Avrupa'nın bircok yerini gordum, gezmek icin cok guzel yerler ama yasamak icin direkt Amsterdam derim.
Amsterdam bir tarafa butun Avrupa bir tarafa. Sehrin her tarafından pozitif enerji akiyor. İnsanlar guleryuzlu, herkes rahat, orada bulunmak bile insani rahat hissetririyor.
Bir Viyana asiri sikici ve bogucu mesela bana gore. Keza Almanya sehirleri.
  • stavro  (17.07.22 17:58:34) 
Barselona


  • rewlack  (17.07.22 18:04:42) 
bu saydığınız sebepler nedeniyle değil ama hayalim olmasından mütevellik britanya, mümkünse londra'da yaşamayı çok isterim.


  • rakicandir  (17.07.22 22:18:07) 
Ben Portekiz'de yaşamak istiyorum, oyum Portekiz'e.


  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (17.07.22 23:38:34) 
barcelona veya amsterdam. ama daha çok barcelona.


  • scudman1  (18.07.22 01:55:23) 
tanidigim bir yahudi asilli turk benim ayni soruma "en iyi para kazandigin yerdir" demisti zamaninda, ben de ne diyor ya bu bunak demistim.

15 sene sonra anladim ki dogru demis eleman, harbiden ulke farketmeksizin en yasanilir yer en cok parayi kazandigin yer. ulke kotu durumda olabilir ama kaymak tabaka her zaman guzel yasar.

herkesin 2-3gunluk tatil ile ya da filmlerden gorup etkilendigi yerlerde aslinda para sikintisi var ise yasamak ciddi eziyete donusebilir. karafatma kontenjanindan los angeles'da yasamanin bir kiymeti yok. bu asgari ucretle istanbul'da surunmeye benziyor.
  • cooperr  (18.07.22 02:28:47) 
En iyi kazandığın yer bence de. Şu an Türkiye'de evin varsa Türkiye bile iyi olabilir.


  • OrangeYellow  (18.07.22 03:46:29) 
iyi bir isin varsa kesinlikle amerika birlesik devletleri. oyle bir para indiriyorlar ki su anda dunyanin baska bir yerine gitsem maasim yarisina iner. uzerine avrupa'da oldugu gibi ulus devlet degil, yabanci olarak gorulup dislanmiyorsun. havalimanina indigin an buranin bir parcasisin. yine iyi bir isiniz varsa saglik sigortasi da kapsamlidir, sosyal devlet olmamasini da hissetmezsiniz. ama ben uber yapacagim derseniz riskli bir secim olur.

amerika'da benim gordugum kadariyla yasanilacak guzel sehirler;
boston
new york
seattle

kiyilardan cok uzaklasmamak lazim. icerileri biraz girdin mi oyle comarlarla karsilasirsin ki yozgatli hasan amca'nin elini opesin gelir.
  • antikadimag  (18.07.22 05:28:19) 
İş olanakları: Yerine göre aşırı değişken olabilir.
Sosyal yaşam: Bizim millete en çok Balkanlar uyar. Aynı kafa. Biraz muhafazakarsan Ortadoğu da olur. Orta Asya...eh, biraz.
Güvenlik: Japonya.
Sağlık: Batı Avrupa, Kanada. Sosyal devlet kavramı halen bir miktar geçerli. İngiltere için de tırt diyorlar, Amerika'da tıp ileri olsa da ulaşılabilirlik yok. Japonya Avrupa'dan kötü, Amerika'dan iyi.
İklim: Bu da kişiye göre değişir. Benim gibi yazcıysan tropik kuşak. Kış seven, kar isteyen biri isen Rusya, İskandinavya, Kanada.
  • d max  (18.07.22 11:44:41) 
Barcelona


  • gabe h coud  (18.07.22 11:48:50) 
@ d max

saglikda kanada direk elenir, basit bir MR icin 6-9 ay, basit ameliyatlar icin 3-4 sene sira beklenilen bir ulkede saglik hizmetleri pek iyi denemez herhalde.
  • cooperr  (18.07.22 18:45:50) 
Hmm...oranın Amerika'nın aksine biraz daha sosyal devlet olduğu aklımda kalmış ama bu kısım biraz İngiltere ile örtüşüyor. Orada yaşayan arkadaşım benzer bir şeyler yazmıştı.


  • d max  (20.07.22 00:37:17) 
Maaş mahkumu değilsen İstanbul baya iyi.


  • niyeti bozuk http nesnesi  (25.07.22 20:37:34) 
coluk cocuk gelecek korkusu yoksa turkiye ege kiyilari iyi
cocugumun gelecegi de kurtulsun dersen avrupa, amerikanin egitim sistemi boktan ve pahali, saglik sistemi de pahali.
Tekim, param sonsuz, asya, kuala lumpur singapur phuket

ben
istanbul 18 sene
ankara 5 sene
kuala lumpurda 4 sene
tel avivde 4 sene
buenos airesde 6 sene
didim 2 sene
ingilterede 2 sene (su an devam) yasadim
Cogu ulkeye de is/tatil icin gittim.

Cocugum olmasa, uzaktan calisarak pound kazaniyor olsam giderim ucuz/ingiliz somurgesi ulkeye, expatlarin yasadigi ultra luks hayati yasar mutlu olurum
  • Corc  (25.07.22 21:07:55 ~ 21:08:32) 
Bu arada alim gucum Avrupa standartlarinda olsun, Turkiyeden bir yere kimildamam.


  • stavro  (26.07.22 11:19:12) 
Ankara, Türkiye.


  • floydian  (26.07.22 11:21:02) 
[]

tereddüt

uzun süredir tanıdığım bir arkadaşım(kız) var. arada buluşur ederiz. ikimizin de ilişki geçmişi yok gibi bişey.

benim kıza karşı sevgililik frekansında hissettiğim bir sevgi ya da arzu yok. ama davranışsal olarak baktığımda "mantıken" bana daha uygun, çekilir, nerde ne yapmasını bilen bir insan daha tanımadım. gözü kapalı, bu kız hayat arkadaşım olurdu diyorum.

insan aşk beslemediği bir insanla birlikte olmak ister mi?

 
Abi benim çevremden gözlemim şu; insanlar mantık çerçevesinde yaşanan ilişkilerde çok daha mutlu huzurlu. Olur yani gayet. Zaten böyle evlenirim denen birine karşı fiziksel çekim de vardır. Karşı tarafın da düşünceleri olumluysa yapıştırın gitsin.


  • mg3929  (17.07.22 11:19:51) 
Aşk çok mantıklı bir duygu değil. Zaten asıl sorun aşk beslediğin birine aşkın bitince başlıyor.

Fiziksel cekim +1
Bu olmazsa o ilişki yürümez.
  • himmet dayi  (17.07.22 11:29:33) 
[]

su karakterin psikolojideki karsiligi nedir?

etrafindaki kotu olaylara uzulmuyor. tamamen notr kaliyor cunku hicbir sey hissetmiyor. ne acima ne uzuntu ne kizginlik hicbir sey. zerre umrunda olmuyor. hatta umursamiyor bile demeyeyim; hic degeri yok. soyle aciklayayim haberlerdeki kadin olur, cocuk olur olum haberleri var ya onun icin kisin yapilan 'yollar buz pistine dondu' haberi gibi bi sey.

bir iki dostu ve cekirdek ailesi disinda kimsenin derdi tasasi hastaligi umrunda olmuyor. onlara karsi gercekci duygular besliyor bundan eminiz. onlar icin uzuluyor, onlar icin fedakarlik yapiyor. bu anne baba ve iki arkadasla sinirli bir dunya.

cevresinde sevilen biri oldugundan ve akilli goruldugunden sorun anlatip tavsiye almak isteyeni de oluyor. havasinda degilse konu ne kadar kotu olursa olsun, karsisindaki agliyor bile olsa empati yapamiyor ya, o yuzden konudan kopup gidiyor. karsi taraf 10 cumle konustuysa 5ini anca duyuyor. ortalama bi muhabbetle vah vah cok uzucu falan diyip birkac sey soyleyip bitiriyor konusmayi.
tavsiye isteyen, dert anlatmak isteyen watsap kullandiysa bu onun icin turkce paragraf sorusu cozmek gibi bir sey oluyor. bi sey hissetmeden gorev gibi dikkatlice satir satir yazilanlari okuyup bi karsilik veriyor sadece arkadaslik namina yapiyor bunu, istedigi veya olaya uzuldugu icin degil. yani duygusuzca iste soru cozuyor gibi yaziyor cevabini.

bazilari filmlerdeki kurgu karakterler icin bile nasil uzuluyor. bu arkadas iste kendi cok yakin cevresi haric sifir duyguya sahip. sosyopat falan diyecegim ama yakin cevresine karsi cok gercekci.

bir de bu hissiz oldugu insanlar da oylesine arkadasi degiller. hafta sonlari birlikte takildigi, bazen evinde kalan hoslandigi insanlar. dost degil ama onlar da yakin sayilirlar. is arkadasi falan degiller.

kendisi cok kolay aglayan biri. kucucuk seyde cocuk gibi aglar. ama ne bir film, ne bir yakinin basina gelen bi olay, ne bi atiyorum tv'de annenin cocuguna kavusmasi vs bir damla gozyasina neden olmuyor kendisinde. ben bi bencillik goruyorum, baska bi sey de olabilir mi?

 
Narsisizm gibi duruyor. Duygusal ilişkilerinde nasıl olduğu da önemli.


  • muhayyer divan  (15.07.22 22:12:52) 
Kumaşından 2,5 kral çıkabilme sendromu gibi geldi bana.


  • emresh  (17.07.22 09:21:01) 
[]

Çocuk sahibi olamayan birine çocuk nispeti yapmak

Diyelim ki tıbben çocuk sahibi olamayacağını yeni öğrenen ve buna çok üzülen bir a kişisi var. Evli değil ama evlense de çocuk şansı düşük.bu nedenle evlenmeyi de artık düşünmüyor
B kişisi ise bu bilgiye rağmen torununun video ve fotolarını atıyor
Ve a kişisi kendi sağlık durumuna üzülüyor.
Biraz b kişisi nisbet yapıyor gibi. Genel olarak her konuda a kişisi ile kendi ailesini rakip görüp nihayet her konuda onları geçmiş durumda ve havasını atıyor başka konularda da.

Şimdi bu tabloda a kişisi napsın
Yani kıskançlık mı dersiniz, ne derseniz artık, gerçekten üzülüyorum evet a kişisi benim. İçimde aslında kıskanma hissi de yok ama yeni bi durum ve şu an bebek fotosu görmek istemiyorum, başkasının bebeğini görmek sevmek de istemiyorum şu an.
Bunu b kişisine nasıl ifade edeyim

 
Engelle gitsin. Bir de çocuğun olmasa da çocuk istemeyen biriyle evlenebilirsin. Çocuğunun olmaması hayata küsmene engel değil. Bugüne kadar çocuğun olmamasına rağmen yaşadın, bundan sonra da çocuksuz yaşayabilirsin. Bir de kesin değilmiş. Olma ihtimali de varmış düşük de olsa.


  • dissendium  (15.07.22 14:57:11) 
Engelle gitsin hatta için rahatlayacaksa ağzıan geleni söyle. Böyle insanlara uyuz olurum.


  • komando kani var bende  (15.07.22 14:59:03) 
B ile ilişkileri koparmak istemiyorsan açıkça söyle.
Beni üzüyor bunlar, lütfen gönderme de.
Bazıları gerckten bundan zevk alırken bazı insanlar da düşünemiyor
  • kisa  (15.07.22 15:03:22) 
kisa + 1


  • dreamnesiac  (15.07.22 15:13:35) 
Lutfen uzulmeyin. Karsinizdaki insan ve malesef insandan her seyin gelebilecegini unutmayin. Ben kisilere takilmiyorum artik. Yapabilir, bilerek veya farkinda olmadan.
Karsinizdaki ile iletisim halinde olmak istiyorsunuz soyleyin gondermesin. Ben sessiz kalirdim. Iletisimimi keserdim.

  • balpolen  (15.07.22 15:16:50) 
B kişisi önceden de hep atar mıydı?
+1 kisa, balpolen

  • sevilen progressive türkücü  (15.07.22 15:20:02) 
Akraba olduğu için engelleyemiyorum ve bak kıskançlıktan öldü vs desinler istemiyorum da
Sadece şu an tvde bile bebek görmek istemediğim bi ruh halindeyim, çünkü çok istediğim bi şey bu, en azından kafam dağılana dek bunu düşünmek istemiyorum ama zorla sanki bu bebişi sevmek zorundaymışım gibi davranılması üzüyor beni. Tanıdığım diğer çocuklarla şu an bi sorunum yok, oynuyoruz seviyorum hala ama yeni doğan görmek istemiyorum şu anda napayım :(
Geçer heralde
Akraba nispeti işte klasik.
Benim çocuk bunu bunu yaptı
Sizinkinde iş yok eş yok çocuk yok duygusunu buuraam buraam hissettiren akraba terörü
  • isimmisimyok  (15.07.22 15:22:06) 
B kişisinin bu sağlık olayından hemen sonra torunu oldu
Ama önceden de farklı konularda nispet ederdi

  • isimmisimyok  (15.07.22 15:22:53) 
Kıskançlıkla ne alakası var ya? Kemoterapi gören akrabalarına da saçlarının fotoğrafını mı atıyor bunlar?

Sizin durumunuzdan haberdar olup gerçekten nispet yapmak için atıyorsa bence engelleyip sonraki hayatınızda yok sayarak yaşayın bu primatları.
  • otonomo  (15.07.22 15:30:37) 
İlk zamanlarda tebrik falan ettiniz mi? çok tatlıymış, maşallah analı babalı büyür inş tarzı bir şeyler yazdınız mı?

Bunlar tamamsa bundan sonra ölü taklidi yapın,fotoğrafları incelemeden silin. Bunlardan sonra biter bence.

Sizin durumunuzu bilen bir kişiyse yakınınızdır muhtemelen.
  • sevilen progressive türkücü  (15.07.22 15:31:18) 
Milletin ne diyeceği onemliydegil. Kıskanç derse desinler. Şu an bu durum senin ruhunu sıkıyor ve bunu açıkça ifade etmelisin. Bunun üzerine yapılacak yorumlar onların ayıbı olur.


  • kisa  (15.07.22 16:48:37) 
[]

yalnizlik

Sevgilisinden ayrilmis, kendini yapayalniz hisseden birine ne soylemek isterdiniz?




 
Yalnız değilsin, senin gibi binlercesi var.


  • neymis  (15.07.22 06:52:04) 
Sigara tiryakisinin sigarayı bırakması, bir alkoliğin alkolü bırakması, uyuşturucu müptelâsının uyuşturucuyu bırakması durumunda ne oluyorsa sen de az çok o durumu yaşayacaksın. Her gün sevgi alıp sevgi veren ruhun bir süre acı bunu yapamayacak ve yeni duruma alışmaya çalışacak. Yaşadığın şey basit bir ilişki ise hiçbir şey olmayabilir de. Bu yaşadığın ilişkinin yoğunluğuna bağlı.


  • hakan wh  (15.07.22 08:51:17) 
Bu sadece geçici bir his.
Yalnız değil yalnız hissediyorsun. İkisi farklı şeyler.

İlkndefa mı ayrıldın? Öncekiler nasıl geçtiyse bu da geçecek.
  • kisa  (15.07.22 08:58:35) 
Dünyada kaç milyor insan var. Ruh esin şans eseri 30 km ötede oturmuyordu. Aynı güzel zamanları yasayabilecegin birçok insan dışarıda dolaşıyor. Yine denk geleceksin


  • abuzer  (15.07.22 09:53:13) 
Yurtdışına git mümkünse.


  • gabe h coud  (15.07.22 12:56:04) 
Gençlik o kadar kısa ki. Başkalarını da seveceksin inan , sadece yaşa, şu anı yaşa gez eğlen


  • isimmisimyok  (15.07.22 14:54:47) 
O kadar çok iyi anlıyorum ki seni.

Kaç ay geçti üzerinden ama yalnızlığım hiç geçmedi.

(git: 1511143)
  • Carlito Brigante  (22.07.22 23:16:43) 
[]

Kayınvalidem ve eşimle ilgili yaşadığım durum normal mi?

Merhaba, Çocuğumuz olduktan sonra eşimin ailesi ile ilgili sorunlar katlanarak arttı. Annem ve kayınvalidem doğuma geldi, yaklaşık 1 ay yanımda kaldılar. Kayınvalidem gelir gelmez "artık biz kullanacağız, kendimize göre düzenleyelim" diyerek mutfak çekmecelerini boşalttı, dolaptaki eşyaların yerini değiştirdi vs. annem evin sahibine sormadan yapma demesine rağmen, olmaz biz kullanacağız dedi, ben yapmayın dediysem de dinlemedi.

Kayınvalidem yemek yapmayı pek bilmez, annem yaptı yemekleri ancak fotoğraf çekip bugün de bunu yaptık, bugün de aşure yaptık diye çevresindekilerle paylaşıyordu, işi annem yapıyordu ama kayınvalidem biz yaptık diyordu. Eşim işe gidince kayınvalidem eline telefonunu alıp hemen salonda uzanıyordu, eşim işten gelmeye yakın eline süpürge alıp sağa sola koşturuyordu. Eşim gelince kayınvalidem kıpkırmızı olmuş oluyordu, eşim de annem çok mu yoruldu bugün diyordu, yok diyordum sen gelmeye yakın kalkıp evde koşturuyor diyordum.

Sonra kayınvalidem eşi ilaç kullanmaya başlayacak diye gitti, annem bir süre daha yanımda kaldı, annem gidince de kayınpederim çocuğu görmedi diye gelsinler dedim. Kayınvalidem ve kayınpederim 1,5 aylık bebekli bizim yanımızda 2 ay kaldılar. Geldiklerinde ne zaman gideceklerini bilmiyordum ama çocuk görmeye geldikleri için birkaç haftaya giderler dedim ki öyle olmadı. Onlar geldikten sonra şu zaman gitseler iyi olur falan demedim. Eşim gitsinler mi diye sordu bana, ben gitsinler-kalsınlar demedim, sen bilirsin dedim halbuki büyük zorluk çektim. Eşim sorduğumda bana gitsinler demediğim için bana hata yaptığımı söylüyor, ne kadar zorlandığımı anlamamış, çünkü ben ona o dönem anlatmadım, halimden anlayacağını düşündüm ama kendisi anlamadığını söylüyor.

Kayınvalidem bu sefer daha farklıydı, ev kendi evi gibi istediğini yapıp değiştiriyordu, halıyı, eşyaları vs. Ben çocuğu emzirirken kapıyı çat diye açıp 15 dakika oldu yeter bu kadar emzirme gaz oluyor diyordu, anne kapıyı kapatın diyordum, kimse yok baban var evde sadece, gelmez buraya diyordu, çocuğu emzirirken kalkıp kapıyı kapatıyordum, kapıyı çalmadan tekrar girip baban çocuğu özlemiş getir salona diyordu, salona gidince kayınpederim sağlıkla ilgili sorular sorup öğütler veriyordu, neredeyse hiç başka konu konuşulmuyordu evde; şu gaz yapar bunu ye bunu yeme, bu faydalı bunu iç bunu içme, çocuğun altını değiştirirken dur bir dakika vücuduna bakayım, karnına bakayım, çocuğu şöyle yıka gibi hergün yüzlerce öğüt veriliyordu hatta gelirken steteskop getirmişti yanında kullanmasına ben müsaade etmedim. Bir keresinde çocuğun ağızdan olan bir aşısını sağlık ocağına gidip yaptırdık, ben yapardım niye götürdünüz ki dedi. Kendisi mimar ancak sağlıkla ilgili konulara meraklı olduğu için bu konuları sürekli okuyup sürekli hastalık konuşuyordu. (Bu arada ben de sağlıkçıyım). İlaçların prospektüslerinin altını çizip burayı oku, internetten bulduğu yazıyı okutmak için yanına çağırıp bunu oku vs. diye sürekli hastalık ve ilaç konuşuyordu. Kayınvalidem de baban bilir ona sormadan vitamin verme, dur baban bir baksın, bu kadar emzirme, şunu yapma vs diye sürekli baskı yapıyorlardı. Anlayacağınız çok müdahale ettiler, kendileri çok müdahaleci, kendi oğullarına da öyle davranmışlar/davranıyorlar, ancak o alıştığı için bunu anlayışla karşılayabiliyor, fakat bu kadar müdahale bana fazla geliyor.

Bir hafta iki hafta derken eşime annen şöyle yapıyor, baban böyle yapıyor dedim, Eşim sağ olsun konuştu, bu kez kayınvalidem kapıyı çalıp içeri girmeye başladı. Anne çocuğu emziriyorum, üstünü değiştiriyorum vs desem de yatak odasında yatağa uzanıp kendi oğluna nasıl baktığını, sütü olmadığını, eşinin hep destek olduğunu anlatıyordu. Çocuk ağlayınca gelip kapıyı yumruklarcasına çalıyor, kedi köpek sesi çıkarıyordu, yapmayın çocuk daha çok ağlıyor desem de dinlemiyordu. Ben yatak odasında telefonla konuşurken kapıyı dinliyor, kim aradı, ne dedi diyordu, tuvalette uzun kalsam, gelip kapıyı dinliyordu, çok kaldın diyordu. Kayınpederim ve eşim evde yokken kayınvalideme çocuğa beş dakika bakın anne yemek yiyeceğim, lavaboya gireceğim vs deyince sürekli seslenip çocuk durmuyor gel, şunu getir bunu getir diyordu. Eşim veya kayınpederim varsa ver çocuğu, biraz ben tutayım, havası değişsin getir buraya vs diyordu. Telefonla arayanlara biz yazlıktayız, biz oradayız, biz buradayız diye doğruyu söylemiyor; ne yapayım torun bakıyorum zorlanıyoruz tabi vs diyordu. Çocuğa bakan benim, her şeyini yapan benim ama başkalarına ben bakıyorum diyordu. Eşimin ve benim iç çamaşırı çekmecelerimize kadar karıştırıyor, odayı girmeyin lütfen yapmayın desem de dinlemiyordu, yatak odasından kaç kez koşarak çıktığını biliyorum. Eşime söyleyince bir kez yapmıyor ikinci kez yine bildiğini yapıyor her şeyimize karışıyorlardı. Bir gece çocuk çok ağladı, salondan bağırdı çocuğa işkence yapıyorsunuz ilaç verin diye göğsünü yumrukluyordu. Ben tabi ki onları dinlemedim, ilaç vs vermedim bu kez onları dinlemediğim için tartışmış olduk ki tartışmadık.

Böyle böyle konular büyüdü, eşimle konuştum, onları gönderdi. Gittiler ancak eşim her gün ailesiyle konuşuyor, buna bir şey dediğim yok ama sık sık görüntülü arayıp konuşuyorlar, çocuğu gösteriyorum ne var diyor. Evde rahat hareket edemiyorum görüntülü aramadan rahatsızım deyince "ben arıyorum diyorum sana, seni de çekmiyorum" diyor. Kendisine söylediğimde, bebeği annesine ve babasına göstermekten mutlu olduğunu söylüyor (uzakta oturuyorlar ve birkaç aydır torunlarını görmediler) ancak ben çok sık gösterdiğini ve aradığını düşünüyorum. Eşim ailesinin söylediklerin etkileniyor, onların uyarılarının bir kısmını bana aktarıyor. Ben ailemle her gün konuşmadığım için de bu durum tuhafına gidiyor. Ayrıca çocuğun fotoğraf ve videolarını yakınlarıyla paylaşıyor, ben dikkat ediyorum söyle kimseye yollamasın diyorum, eşim söylüyor ama kayınvalidem bizim komşularımıza kadar çocuğun videolarını fotoğraflarını gönderiyor, ben söyleyince de ne var arkadaşına yollamasın mı diyor eşim. Bana ne önerirsiniz, benzer durumları yaşayan var mıdır?

 
[]

Karşı cinsle bakışma/bakma mevzuları

Selamlar. Bir mekanda bir karşı cins hayli dikkatinizi çekiyor ve ara sıra kendisine bakışlar atıyorsunuz. Hatun da bir an sizin ona baktığınızı fark ediyor; denk geliniyor ve karşılıklı ilk göz teması gerçekleşiyor.

Hatunun sonraki süreçte devam eden bakışlarının "Durup durup ne bakıyor bu bana böyle ya, Allah Allaaah. Dur bakim hala bakıyor mu" merakıyla yapılan bakışlar mı olduğu, yoksa karşılıklı flört yaklaşımlı bir bakışma içerisinde mi olunduğu noktasındaki ayrımı nasıl yapmalıyız?

Siz bu ayrımı ne tür emarelerden hareketle yapıyorsunuz?

 
Yanında başka kız varsa ona söyleyebilir. Söyledikten sonra o kız da bakıyorsa ve aralarında gülümseme, heyecan olacak şekilde konuşuyorlarsa olumlu olabilir. Bu analiz edilecek bir şey değil aslında. Hangisi olduğunu hissetmen lazım. Hissedemiyorsan zaten olumsuzdur. Olumlu olsa hissederdin.


  • dissendium  (14.07.22 19:51:37) 
@dissendium Olumlu, olumsuz gerçekten hissedemiyorum, berbat olduğum bir alan. Mesela verdiğin örnekteki tarzda gülüşmeler, bu defa arkadaşıyla beraber bakmalar falan bunlar gayet fikir verici. Ama şayet öyle "canlı" bir ortam oluşmamışsa zerre koku alamıyorum ve hamle yapmıyorum. Olacağı varsa da olmuyor. Bir keresinde gece kulübünde tam da böyle bir belirsizlikten ötürü hamle yapmama kararı almıştım. Arkadaşlarımın iteklemesiyle gittim, akabinde iyi ki de gitmişim dedirtmişti. Böyle yani. Anlamıyorum gerçekten :)


  • norules  (14.07.22 20:06:35) 
Bakışmalar sıklaşıp kitlenme süresi uzuyorsa genelde pozitif algılarım ben


  • mirty  (14.07.22 20:31:02) 
Hocam bunun bir tarifi yok. Yani gerçekten yok. Anlarsin iste. Anlıyorsun. Yani anlaman lazım tarif edilmez buradan.


  • stavro  (14.07.22 21:15:35) 
sürekli dimdik bakmayıp hafif gülümseyerek bakınca o da refleks olarak gülümsüyorsa olumludur.


  • otonomo  (14.07.22 21:34:46) 
Valla bende genelde "Durup durup ne bakıyor bu bana böyle ya, Allah Allaaah. Dur bakim hala bakıyor mu" bundan oluyor. Ama yine de @stavro+1


  • Amaranta ursula  (14.07.22 21:35:37) 
Uzun uzun bakış varsa atıyorum bi 5 saniye kitlenmeli bakış.


  • olaylar olaylar  (15.07.22 00:31:05) 
Hoslanmistir. 2 defa bakmanin baska bir aciklamasi yok.


  • baldur2  (15.07.22 00:36:38) 
hafif gülümseme varsa flörtöz olma ihtimali var ama öyle uzaktan anlamazsın gidip konuşacaksın ki flört başlasın.


  • selam  (15.07.22 04:25:53) 
gülümseyip tepki beklemek ve gülümseme alınmazsa siz gülümseyince kafa başka yere dönüyorsa bırakmak doğru olandır.


  • Mihendiss  (15.07.22 09:15:04) 
[]

tanıştırıldığınız biri ile devam etmemek

Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?




 
Hoşlandığın biri olduğunu laf arasına sıkıştırmak olabilir.


  • otonomo  (13.07.22 21:54:10) 
Eğer flörtleşmeler bariz hale gelip açık seçik romantik sebepli görüştüğünüz kesinleşmediyse hoşlandığınız biri varmış da tavsiye istiyormuşsunuz gibi sorun.

Açık seçik flörtleşmeler olduysa bunların hiçbiri uygun olmaz, insan gibi konuşun. "Bizimkiler bizi böyle buluşturuverdi ama benim hayatım şu anda bir ilişki için uygun değil" deyin.

Görüşme ve mesajlaşmayı kesmek 16 yaşından sonra bırakmanız gereken bir davranış.
  • akhenaten  (13.07.22 22:43:16) 
Mesajlaşmayı kesmek tam bi medeniyetsizlik örneği. Belli ki sizi başgöz etmek için tanıştırmışlar ve ikiniz de ortalama her insan beyninin algılayabileceği gibi durumun farkındasınız. Seni tanıdığım için çok mutlu oldum fakat maalesef aramızdaki ilişkiyi daha ileriye götürmek istemiyorum, yanlış anlamanı istemem ama açıkça belirtirsem ikimiz için de zaman kaybı ve soru işaretleri olmamış olur gibisinden bir mesajla bitirin gitsin.


  • mg3929  (14.07.22 00:27:34) 
tanıştıran kişiiyi aracı yapabilirsin
buna rağmen açıklama isterse açık açık ifade edersin

  • bir soru sorcam  (14.07.22 01:36:19) 
neden hayir demeyesiniz ki, demek istediginiz sey o? eger 16-17 yasinda degilseniz bu olgunlugu ve pratigi kazanmaniz gerekir bir yetiskin olarak.

Bugune kadarki zamanin ve esligin icin cok tesekkurler ama bir baska randevu/aktiviteye devam etmek istemedigimi fark ettim. Senin de vaktini ve enerjini bosa harcamamak icin net olmak isterim, sevgiler, falan gibi bir seyi kendi mesrebinizce soyleyin iste.

Boyle durumlarda zaten dort secenek var: gorusmeye devam etmek/gorusmeye hic devam etmemek/ taraflarin digerine yalan soyleyerek gorusmeye devam etmesi/ortalama arkadaslar olarak devam etmek. Karsinizdaki bunun 25% bir ihtimal oldugunu bilmiyorsa da ogrenmis olur, ne guzel.
  • sopiro  (14.07.22 07:05:03 ~ 09:58:48) 
gormezden gelmek tam bir medeniyetsizlik ornegi +1

sizi baskasi tanistirmis, cok gorusmemissiniz zaten. kirici olmayan bir dille daha ileri gitmek veya gorusmek istemediginizi soyleyebilirsiniz. karsinizdaki de sacmasapan birisi degilse anlayisla karsilayacaktir. oyleyse bile siz kendi sorumlulugunuzu yerine getirmis olarak o noktadan sonra gonul rahatligiyla gormezden gelebilirsiniz.

anliyorum boyle seyleri yapmak zor geliyor insana ama karsi tarafi tamamen karanlikta birakmak, iletisim kurmayi reddetmek cok ayip. yetiskin insanlarsiniz, "ya kusura bakma ben istemiyorum, ugurlar ola" diyeceksiniz. korkunuz karsi tarafin uzulmesiyse emin olun insan yerine koyulmayan birisi daha cok uzulur. sonuc olarak siz istemiyorsunuz ve her turlu bitireceksiniz. kendinizi dusunun. birisi bunu dile getirip iliskinizi guzelce bitirse mi daha kotu hissedersiniz yoksa size hic var olmamissiniz gibi davranip, cekip gitse mi?
  • der meister  (14.07.22 09:55:16) 
Onun konuşma tarzını öğrenip samimiyetini ortaya koyan kelimeler de kullanarak düşüncelerini açıkça anlatmak. Çok yakın zamanda başıma bu anlamda bir hadise geldi, bilseydim olaya hiç başka (bana gösterildiği ama öyle olmayan) türlü yaklaşmazdım, beklentiye girmezdim mesela... olan bana oldu. Sırf tanıştırıldığım kişinin keyfine uymadım diye resmen ağır hırpalandım yani.

Karşınızdakinin size sadece insan değeri vermesi bile çok üzülmesine sebep olabilir, ki bende olan da o. Bence açıkça konuşun, onun dilinden konuşun, kendi samimiyetinizi de ortaya koyun. Bırakın üzülürse üzülsün, üzmemek için gereken her şeyi yaptıktan sonra üzülmesi sizin suçunuz olmaz. Ama açık olmak sizin sorumluluğunuz.
  • muhayyer divan  (14.07.22 15:39:17) 
[]

Plajdaki kızla tanışmaca?

Merhaba. Şu an Antalya'da tatildeyim. Birkaç gündür plajda gördüğüm bir kız var, 3 kişilik bir erkek grubuyla takılıyor. Aralarından biriyle sevgili gibi durmuyor pek, 4 kişilik arkadaş grubu gibiler.

Kızdan çok etkilendim nedense, uygun bir yol bulup tanışasım var ama terso bir durum da olsun istemem.

Nasıl yapsam? Icimdeki beğenimle platonik olarak takılsam mi, hamleyse de nasıl bir hamle yapsam?

 
3 erkekle takilan tek kiza yanastiginda karsilik alabilmen icin brad pitt'in kayip kardesi falan olman lazim


  • floydian  (11.07.22 00:34:50) 
YANINDA 3 erkekle takılan kıza değil açılmak, yan gözle bile bakmam. Belki içlerinden birinin kardeşi vs bile olabilir.
Bulabiliyorsan instagramda fln bulmaya çalış yoksa yüzyüze zor iş şu durumda.

  • les yeux blanches  (11.07.22 00:39:32) 
Başka adaylara açık olan bir kişinin 3 tane karşı cinsle tatile gideceğini zannetmiyorum. kardeşleri kuzenleri falansa bile o kişinin yanıt vereceğini veya bu işin olumlu olacağını zannetmiyorum.


  • ilgeru  (11.07.22 00:40:34) 
Çocuklardan en az biri flörtü, kuzeni, kardeşi falandır. Öyle olmasa bile yukarda da yazıldığı gibi 3 erkekle tatilde olan bi kızdan olumlu yanıt alma imkanın yok. En iyi ihtimalle eli boş dönersin, diğer ihtimallerde (ki çok da uzak değil) kardeş işine bak sen hayırdır tepkisi alırsın ve karşılık verirsen dayak kaçınılmaz olur.


  • mg3929  (11.07.22 01:08:44) 
erkeklerle tanismayi dene hep beraberlerken. bi sekilde erkeklerle muhabbet acarsan kiz da dahil olur bi noktada. orada kizin tepkisi, grup dinamiginden falan tekrar bi degerlendirme yapabilirsin.


  • reavelyn  (11.07.22 01:34:49) 
erkeklerle tanışmayı dene +1111


  • jangbogo  (11.07.22 03:34:16) 
Ben senelerce iki erkek arkadasimla tatil yaptim, tek sebebi de iyi anlasmamizdi. Biri benimle tanismaya calissa falan sorun yaratma ihtimalleri sifirdi tabii, ama guvenlik acisindan faydasini gordum. O, “bunlarin iliskisi ne yahu?” belirsizligi normalde cok mumkun olan rahatsiz edilme durumlarini sifira indiriyor.

Bir baska cevapta insanlarin bakismasi onemli bir sey degil dedigim icin elestiri aldim, o yuzden buna tavsiyem kizin da sizinle bakismaya, gulmeye vs egilimi olup olmadigini tartmaniz. Kizin sizin varliginizdan haberi yoksa bir sey yapmayin birakin kendince ilini yapsin rahat rahat.
  • sopiro  (11.07.22 05:34:11) 
Senin yanında bi kız arkadaşın olsa daha kolay olurdu bu işler.

Tanışma özürlü bir insan olmama rağmen, kuzenlerle filan tatile çıktığımda çok kolay oluyordu bu işler. Gerçi bu sefer de karşı gruptaki dallamalar benim kuzene yazıyordu ama=) En azından bir şekilde arkadaş grubu oluyorduk böylece. Tek erkek dalmıyorduk aralarına...
  • trixi  (11.07.22 11:56:55) 
[]

1000 euroluk marka canta kullanan kadin kisisi

Sizin maasiniz da 2500 euro olsun diyelim. Herhangi bir yerde atiyorum restoranda, cafede, metroda goz goze geliyorsunuz, sizi suzuyor, karsilikli bakisisyorsunuz sizden adim bekliyor, ayrilirken falan uzun uzun bakiyor adim atar miydiniz yoksa benim gibi iscisin sen isci kal diye arabeske mi baglardiniz?




 
Hayatta yanasmam


  • floydian  (10.07.22 14:24:48) 
1000 euroluk çantayı görünce tanıyorsanız siz yine yürüyün, benzer dünyaların insanı olabilirsiniz. Hem bunun ikinci eli var, 1000 liraya satılan kaliteli taklidi var, belli olmaz.


  • kobuzchu kiz  (10.07.22 14:36:22) 
çantanın orijinal olduğu ne malum? :)


  • rose parks  (10.07.22 14:36:34) 
@kobuzchu kiz +1000

Davul dengi dengine sözüne inanırım ben ama "benim maaşım 2500 onun çantası 1000 euro. Bizden olur mu?" gibi bir yaklaşım komik geliyor bana. Sanki hayatta her şey formüle edilirmiş gibi, her şeyin balansını kendi hayatında yakalamışsın gibi bunu da ona uydurmak, işçi edebiyatıyla bunu şeyapmak..
  • IncredibleMau  (10.07.22 14:44:16) 
@kobuzchu kiz cantayi hemen tanimadim tabi Balenciagaydi, olaydan sonra arastirip baktim fiyatina 1100 euro imis


  • neverletyougodown  (10.07.22 14:53:49) 
Burada vurguladığın şey "benim maaşım onun arabasının mazotuna yeter mi" ise yetebilir de yetmeyebilir de. Çok olasılık var. Arkadaşların dediği gibi çanta orijinal olmayabilir, ikinci el olabilir, isteklerini karşılayabilirsin. Ya da orijinal olmasa bile senden hiçbir şey istemez, her istediğini kendi alır. Orijinalse belki çalışıp almıştır, hediyedir, sana yine yük olmaz. Bundan bağımsız olarak bence sırf baktı diye kimseye adım atma.


  • dissendium  (10.07.22 14:54:56 ~ 15:26:44) 
Sizden adim bekledigi sonucunu nerden cikardiniz ki, biri bir sey mi dedi? Ortak tanidiginiz mi var?

Onun disinda, maddi durumunuzun sizin hayatiniza yetmesi yeterli zaten. Neden daha tanismamisken bile kadina bakmaniz gerektigini dusunurmus gibi yaklastiniz ki? Belki para biriktirdi aldi cantasini, hediye geldi, sahte, belki aynisindan otuzyedi tane var, belki ikinci el aldi, ya da iste oyle boyle bir suru sebebi olabilir 1000 euroluk canta kullanmasinin. Bu sizin icin herhangi bir anlam teskil ediyorsa zaten uyumlu olmayacaginiz daha bastan belli sanki.
  • sopiro  (10.07.22 15:37:26) 
@sopiro ortak tanidiga, birinin bir sey demesine gerek olmuyor bazen bakisarak gozlerle de iletisim kurulabiliyor siz hic bu tarz heyecanlar, flortlesmeler yasamamissiniz galiba ona uzuldum, he ben de oyle sagi solu kesen, herkese teklif eden atilgan bir tip degilim zaten ama bazen vuruluyorsunuz


  • neverletyougodown  (10.07.22 15:53:52 ~ 15:55:56) 
cantayi tanimis olabilirsin. ustte denilmek istenen imitasyon diye bi sektor var. orijinalinden ayirmak zor. sandigin gibi cantaya 1k vermemis olabilir yani. neyse vermis bile olsa bunu dusunmezdim adim atmak icin. ki oyle devasa maddi fark olsa zaten ayni yerde bir arada olmazdiniz :)


  • Kittie  (10.07.22 16:20:41) 
hersey olabilir, benim de pahali cantam var, metroda da kullaniyorum. kazandim almak istedim aldim.
belki birine benzetti, vs.
arabeske baglamana gerek yok ama gereksiz adim ama bence arada ortak birsey yok, arkadas is vs.
  • Ley  (10.07.22 17:44:06) 
yürürdüm, sohbet muhabbet'in kazanılan para/soysal statü/giyim kuşam ile bir alaası yok, çoook ileri düşünerek hayallere dalmanında anlamı yok, altı üstü iki muhabbet sohbet, sonrası allah kerim.

maddi konuları düşünerek adım atmama biraz saçma ki davet de almışsın.
  • selam  (10.07.22 18:23:24) 
asgari ücretle takside girip iphone 13 max pro ultra xyz alanlar var

insanlar zengin olmasa da bazı şeyleri pahalısından almak istiyor
daha doğal örnek olarak pahalı ayakkabılar

gerçekten zenginse zor tabi uyum, 2 tarafın da sorun etmemesi lazım
  • bir soru sorcam  (10.07.22 19:33:51) 
yurtdisinda markaya bakip zenginlik tahlili yapilmaz, zaten genelde parali tipler pek marka pesinde kosmaz. tr kafasiyla dusunmemek lazim. marka meraki arabesk bir olay..


  • cooperr  (10.07.22 20:22:28) 
1- 1000 EUR'luk çantayla 100 EUR'luk çantayı ayırt edemem.
2- Bir kadına yaklaşırken uzun süreli ilişki kurma niyeti ile yaklaşmıyorum. Dürtülerimle hareket ediyorum.

  • twelfth  (10.07.22 23:47:26) 
[]

Maaş alınca

1. Kendinize jest yapıyor musunuz? Yemek ısmarlıyorsanız bu genelde ne oluyor?

2. Annenize babanıza ihtiyaçları olmasa bile para veriyor musunuz?

3. Yardım yapıyor musunuz? Öğrenci olur, ekonomik durumu iyi olmayan biri olur... Sadece para olmak zorunda değil. Kitap, kıyafet de olabilir. Herkese açık şekilde yazmak istemiyorsanız bu soru için mesaj da atabilirsiniz. Teşekkür ederim.

 
1. her ay ihtiyacim olmayan gereksiz harcama butcem var. kendimle anlasmam su sekilde o parayi harcamak *zorundayim*

2. dumduz parayi asla kabul etmiyorlar ama hediye falan aliyorum ya da yemege vs cikariyorum surekli

3. bir noktada cok yapiyordum ama ulkenin yarisindan cogunun aktif olarak sadaka kulturune itildigini gorunce maalesef biraktim insanlara yardimi. ara sira hayvan barinaklarina vs bagis yapiyorum
  • aguen  (09.07.22 22:05:42) 
1. Jest olarak değil de kendimi iyi hissetmek için güzellik sektörüne her ay biraz para kaptırıyorum.
2. Ailem benim çocuğuma 3 sene a’dan z’ye tüm masraflarını üstlendi. Ben 4 aydır iyi bir işte çalışıyorum. Geçen ay 13k verdim salonun tülünü perdesini yeniledim. Bu ay 10k verdim ikisine özel sağlık sigortası yaptım. Ondan önceki ay kardeşimin bedellisine 10k vermiştim. Bu ara elibol davranıyorum emekleri çok diye ama ev kredisine girmeyi düşünüyorum. O zaman hatrı sayılır bir yardımım olmaz. Bekarken kuruşumu görmemişlerdi mesela.
3. Doğuda yaşayan okul okul yardım yapan arkadaşlarım var. İki üç ayda bir oraya yakında gidecekleri okul için listelerindeki ürünlerden alıp gönderiyorum.
  • cilekli pasta  (09.07.22 22:40:58 ~ 22:41:51) 
1. Hauir
2. Jayir
3. Hayir
  • floydian  (09.07.22 22:42:30) 
1. Nadiren. Retro oyun konsollarıyla ilgileniyorum bu ara. 3-4 ayda bir 500-1000 lira arası bi konsol alıyorum biraz uğraşıp satıyorum mesela.
2. Kardeşime 1000 lira civarı ay başında veya bi kaç gün içinde atıyorum.
3. Belirli bir kuralım yok. Denk gelirse yapıyorum.
  • kutukcu  (09.07.22 22:51:25) 
kendime degil de sokak hayvanlarina jest yapiyorum mama alarak :D artik kimse mama vermemeye basladi.

yardima ihtiyaci olana kendi butcemi zorlamaycak sekilde maas alimindan bagimsiz yardim ediyorum zaten.

anne baba ve birkac akrabamiz var onlara da ufak tefek seyler aliyorum yemelik icmelik. kedime odulluk bisiler aliyorum :)

voaa kendim icin hic bisi yapmiyomusum!
  • e mice  (09.07.22 23:12:57) 
1. maaş alsam da almasam da kendime çok iyi bakıyorum.
2. Annem harçlık gönderiyor. Yapma, etme diyorum, EUR altın gönderiyor. Çocukluğunda yapamadım, şimdi izin ver diyor. Benden bir şey kabul etmez ama hediye alıyorum.
3. Yardım yapıyorum. Bir dernek kanalıyla. Kendim de bilgisayar aldım bir okula. Şirket de yardım ediyor, orada destek oluyorum. Kırsaldaki devlet okullarının hali çok fena.
  • gabe h coud  (09.07.22 23:46:33) 
1) maastan bagimsiz olarak istedigim seyi istedigim zaman aliyorum. Yani soyle, eger bir ihtiyac ise hemen aliyorum. Eger bir hobi urunu, gereksiz bir sey, bir seyin fazlasi vs ise online olarak sepete atip birkac gune hala istiyorsam o zaman aliyorum. Bazen o arada o seyle ilgili bir detay ogreniyorum ve fikrim degisiyor cunku.

2) babam yok. Anneme her ay maasimi aldigim gun para gonderirim. Ihtiyaci oldugu random zamanlarda da gonderirim.

3) duzenli olmasa da yilda birkac defa bagis yapiyorum. Bazen bir dernege, bazen de tanidigim birinin organize ettigi bir aktiviteye.
  • sopiro  (10.07.22 06:45:04) 
1. Bonus monus almadıysam yapmıyorum.

2. Babam emekli annem ev hanımı. Bu emekli maaşı ve pahalılıkla yardım yapmadan yaşamaları pek mümkün değil.

3. Düzenli yapmıyorum.
  • yürümeyin  (10.07.22 07:36:30) 
1. Kesinlike hayir. Zaten kazandigim paranin tamamini kisisel hedefler icin biriktiriyorum. Sirf "jest" olsun diye plansiz tuketim yapmam. Maas alinca bir anda zenginlesmedim, gene buzdolabinda ne varsa onu yiyorum.

2. Hic para vermedim ama yanlarina gidince bir ihtiyac varsa alirim.

3. Evet ama duzenli degil, gerek olustukca.
  • hot potato  (10.07.22 08:51:57) 
1- Hayır, kendime jest yapma alışkanlığım yok.

2- Para almıyorlar da faturaları kredileri falan kendi üstüme aldım. Emekli olsalar bi kredi kartı çıkarıp falan veririm herhalde.

3- Patreon'dan sponsor olduğum insanlar var. Yani çocuklara falan yardım etmek de güzel de, yaratıcı ve bişeyler yapmak isteyen insanlara fon yaratmayı, onların bağımsız çalışabilmesini sağlamayı daha kıymetli buluyorum.
  • plutongezegendegilmi  (10.07.22 11:42:08) 
1-) maaş alınca değil de denk geldikçe.
2-) nakit olarak istemezler o yüzden farklı şekillerde, evet.
3-) üniversitede öğrencilik yıllarımda kredi kartına talimat vermiştim. Halen daha otomatikte. İşsizlik veya maaş durumuna göre bağış miktarını düzenliyorum. Bir de etraftan duyarsam denk geldikçe yardım etmeye çalıştıklarım oluyor ama o çok az denk geliyor.
  • invictae  (10.07.22 12:43:39) 
1) Hayır
2) Hayır, zaten versem de almazlar (düşününce durumları benimkinden daha iyidir hahaha). Arada bunu sever/kullanır diye gördüğüm bir şey olursa alıyorum.
3) Düzenli bağış yaptığım yerler var
  • peki madem  (10.07.22 13:29:04) 
T. Harv Eker'in Milyoner Aklın Sırları isimli bir kitabı vardı, orada bu şekilde "harcama fonu", "yatırım fonu", "bağış fonu" gibi şeyler yazıyordu, ona bir göz atmanızı tavsiye ederim, güzel şeyler yazıyor.


  • ckisc  (10.07.22 14:12:06) 
1 evet
2 hayır
3 ailesinin maddi durumu nedeniyle ünv kazandığı halde gidemeyen bir öğrenciden haberdar olduk, işyerinden bir kaç arkadaş birleşip her ay destek olduk, şimdi o öğrencinin okulu bitirdiği haberini aldık, bu mutluluk tarif edilemez. Güzel bir yola girmiş oldu. Bu sene aynı şekilde bir öğrenci daha var :)
  • zidan  (10.07.22 17:31:10) 
Maaşlı çalışan değilim ama yeni iş alınca öğrencilere kitap alıyorum


  • photo85  (10.07.22 19:42:51) 
1- Yediğim içtiğimden fazlasını kazanıyorum. Yani ay sonunda makarna yiyorum da maaşımı alınca bir pirzola yiyeyim demiyorum. Ay sonunda da pirzola yiyebiliyorum.

2- İhtiyaçları olanı veregeldim. Şimdi sadece annem var. Zorluyorum ama istemiyor. Kardeşim vasıtası ile yine ihtiyaçlarını kapatıyorum.

3- Yeğenime harcanması için kardeşime her ay rutin x TL gönderiyorum.
  • twelfth  (10.07.22 23:50:41) 
İlk soru yanlış anlaşılabiliyor. Biraz açmak istedim. Jest dediğim şey 29 gün makarna yiyip 1 gün et yemek değil. Bunun yemeğin fiyatıyla bir ilgisi yok. Kendinize sevdiğiniz bir yemeği ısmarlamaktan bahsediyorum.


  • dissendium  (10.07.22 23:59:29) 
[]

Evlenince eş ile kanka gibi mi olunuyor?

Evlendikten sonra 2-3 yıl geçti diyelim, arada pek bi aşk filan kalmıyor mu artık sizce?

eğer öyle ise, geç çocuk yapmak bunu engellemenin bi yolu mu?


 
ne kadar çabalasanız da evlendikten sonra aşk yavaş yavaş azalır, hele çocuk olunca düz arkadaşlığa dönüşür.


  • rose parks  (09.07.22 20:31:10) 
[]

doktor-hasta iliskisinin duygusal iliskiye donusmesi

hic cevrenizde rastladiniz mi? ya da ogretmen-ogrenci gibi is etigine uymayan seyler?
benim tanidigim bir kisi doktorun muayenehanesine gider gitmez "bu adamla evlenecegim" demis sozde, bi sure sonra da evlendiler. tanisma sekli meslek vasitasi ile. garson-musteri de olur ama is doktor ve ogretmen olunca sanki daha kaygiliyim. ne dusunuyorsunuz?



 
Aklıma bir tek HIMYM'daki Ted'in Stella (cilt doktoru) ile tanışması ve olayların gelişmesi geldi :) Bunun dışında bildiğim örnek yok. Bence de "değişik" :)


  • dreamnesiac  (08.07.22 18:56:46) 
Üniversitede yard doç hoca ve lisans öğrencisi ilişkisi ve mezuniyet sonrası evliliği var bildiğim, bence de hoş değil


  • freebird5406_2  (08.07.22 18:59:51) 
Doktorda bence sorun yok karşılıklı bir ilişki, herhangi bir çıkar çatışması yaratma durumu da yok. Ve genelde kısa süreli bir profesyonel iletişim var, muayene oldu bitti, ameliyat oldu bitti.

Öğretmende hem başkalarının dahil olduğu bir sınıf varsa eşitlik açısından sorun olabilir hem de uzun süreli bir profesyonel ilişki var. Özel dersse o zaman çok sorun olmayabilir mesela.

3. Kişileri etkileyen bir durum olmadığı sürece bence sorun olmamalı.
  • Bruce  (08.07.22 19:01:11) 
Öğretmen öğrenci ilişkisi bana da kesinlikle etik gelmiyor. Doktor - hasta ilişkisi gayet normal. Hiçbir engel yok bence. Bazı doktorları ben de çok beğeniyorum:)) statüden değil de bazıları çok sempatik, ilgili geliyor. Hatta keşke doktor olsaymis dedigim iki kişiyi begenmistim.;)) Beni gülüşler ve ilgililik etkilediği için ;))


  • stejerners  (08.07.22 19:02:35 ~ 19:05:08) 
ogrenci ogretmen iliskisinde guc, alt-ust dinamigi var. normal doktor-hasta'da boyle bir sey yok. hasta isterse baska cildiyeciye gider, o doktorun hastasi olmak zorunda degil.


  • hot potato  (08.07.22 19:19:03) 
1. aynı lisede görev yapan erkek öğretmen eşini öğrencisiyle aldatıyor, kız liseden mezun olunca evleniyorlar.

2. tüm kızlara yazan üniversite hocam sonradan almanya'dan gelen bir lisans öğrencisiyle evleniyor.

3. akademik etik konularına yıllarını vermiş başka bir üniversiteden hocam bir lisans öğrencisiyle evlenip kızı yüksek lisansa alıyor.

sonuç: bu topraklarda etik diye bir kavrama rastlamadım. sözlükte yer alıyor sanırım, uzaktan duymuşluğum var.
  • hadi ya la  (08.07.22 20:35:36) 
Bizim bölumde var. Başka universitedeyken doktora jurisinde olan bi hocayla evlenip şu an aynı okul ve bolumde hocalar. Ikısını de sevmem o ayrı :D

Onun dışında masterda dersine giren ögrencisiyle evlenen hoca da var, ögrenci şu an doktora yapıyor.

İnsanlar işini dogru duzgun yaptıgı muddetçe niye etik degil anlamıyorum. Fakat ben kendi durumumu duşununce şahsen hiç istemem aynı ortamdan biriyle bir beraberlik. Bu kadar rekabetçi bir ortamda insanlar birbirine karşı nasıl sevgi falan besliyor anlamıyorum :D
  • e mice  (08.07.22 20:45:53) 
bizim bölümde 3 kadın hoca çıtır asistanları aldılar valla :)) ama öğrenci-hoca ilişkileri bittikten sonra (öğrenciler tez aşamasında başka hocalarla çalışırken) gönül ilişkilerini ilan ettiler. yine de garip karşılandı. ilginin ne zaman başladığını, öğrenciyi kayırma veya hocanın manipüle edilme durumu yani etik olmayan şeyler gerçekleşti mi bilemiyoruz, o yüzden biraz dedikodu malzemesi oldular.

doktor-hasta ilişkisi normal geliyor eğer ikisi de rahatsız değilse.. yani basit hastalıktan gidilen doktorla kolonoskopi için gidilen doktor aynı olmaz gibi geliyor.
  • evanka  (08.07.22 23:53:08) 
Ogretmen- ogrenci iliskisi yas grubuna gore zaten illegal, yetiskinler soz konusuyken de etik degil. Ozellikle bir not verme/mezuniyet/tez vs gibi ogretmenin ogrenci ustunde bir gucu varsa. Ama ne bileyim, 25 yasindaki adam ingilizce kursuna gidip 25 yasindaki ogretmenle sevgili olursa ona da karisamayiz bence. Bu sekilde yetiskinken yetiskin ogrencisiyle evlenen veya sevgili olan cok tanidigim var (kurs, ozel ders vs gibi guc dinamigi olmayan ogretmen ogrenci iliskisi yani).

Ama bildigim kadariyla garip bir sekilde ozellikle dishekimligi fakultelerinde asistan-ogrenci iliskisi inanilmaz normallesmis durumda. Hep oyleydi. Ahmet abi/Figen abla dedikleri kisiler hop birkac ay sonra sevgilileri oluyor, evlenen de cok. Kimse garipsemiyor bunu.

Doktor- hasta durumunda pek bir sorun gormuyorum. Psikolog, psikoyatrist falan degilse kisi… cunku orda da yine bir manipulasyon hali soz konusu olabilir.
  • sopiro  (09.07.22 05:47:09) 
İkisine de hos bakmıyorum .


  • bugunolmadiamayarinkesinolacak  (09.07.22 23:16:15) 
[]

Bu kadar insanın yaşama motivasyonu ne

-Tetikleyici İçerik Olabilir Psikolojisi Güçlü Olmayanlar Okumasın-

İnsanları bu kadar hayata bağlayan şey ne? Özellikle maddi durumu iyi olmayanlar ya da engelli olanlar hayata nasıl tutunuyor? Böyle bir durumum yok ama yaşamaktan da keyif aldığım söylenemez. Bugün bir kaza yapsam gelip seni arabadan çıkarmıyoruz öleceksin deseler ooo süper sonunda zamanı geldi falan derim. Ne bilim birisi alnıma silahı dayasa anında öleceğimi bilsem içten içe sevinirim. Gerçekten gram isteğim yok. Ama etrafıma bakıyorum asgari ücret ile çalışıp 4 kişi geçindiren adam bile hayattan zevk alıyor sıkı sıkı tutunuyor. Engelli adam olimpiyat madalyası kazanıyor. Nereden geliyor bu yaşama azmi? Sizin yaşama devam etme motivasyonunuz ne?


 
hayat guzel. bazilarinin beyin fonksiyonlari bu sonuca varacak sekilde isliyor. bazilarininki islemiyor. oyle oturup uzerine dusunup cikarim yapilarak varilmis bir sonuc degil.


  • joelskellington  (08.07.22 14:39:05) 
Çok klişe bir şey var ya, insan hayatta amacını kendi belirler diye. O doğru.

Hiçbir amaç tek başına bir anlam ifade etmiyor. Bir şey seçip kendinizi özdeşleştirmek sizin işiniz.

Mesela engelli birinin sporculuğundan bahsetmişsiniz. Bu insan hayatında bir aşamada "ben bu sporla uğraşacağım" demiş. Çok bir iş değil yani... Tekniği var, kendi klasmanı var işte ders alıyor, pratik yapıyor vs. Benim için bireysel olarak spor yapmanın, o sporda derece almanın hiçbir ilgi çekici yönü yok. Ama bunu yapan kişinin bu başarısı önemli görünüyor gözüme, çünkü o anlamı bu kişi, bu başarıya kendi yüklüyor ve biz ondan görüp dinliyoruz hikayesini.

Şey gibi bu, aynı işi yapan iki kişiden biri yaptığı işi önemsemiyorsa ve bunu da kendine böyle kabul ettirdiyse herkesin gözünde yaptığı iş sönük kalır ve hayatı da kimsenin ilgisini çekmez. Diğeri önemsiyorsa birçok kişinin ilgisini çeker ve birçok insan da bu kişinin hayatına özenir. İnsanların da kişilerin kendisinin de yaşadıkları bu hayatlarıyla ilgili bakış açıları ciddi manada değişir.

Demem o ki, hayatta çok matah bir şey yok zaten. İyi pr yapmanız gerekiyor sadece, bu da sizin elinizde.
  • akhenaten  (08.07.22 14:58:42) 
hayatı salıp mal gibi yaşamak keyifsiz bir şey çünkü. yani iki seçeneğin var, her gününü mutsuz ve ümitsiz geçirebilirsin, ya da elindeki imkanlarla bir şeyler denemeye çalışabilirsin. engelli adamın madalya kazanmasındaki motivasyon bu bence.


  • roket adam  (08.07.22 15:42:34) 
Beyin kimyanızla sorunlar olabilir bir psikiyatriste görünmekte fayda var. Gönüllü olarak cesitli kuruluşlarda aktif yer almak. Bir de tutkunuz olması gerekiyor her düştüğünüzde sizi ayağa kaldiracak. Muzik, resim, doğa, edebiyat, spor gibi.


  • nerthus_  (08.07.22 20:33:47) 
Şu siralar hayatta en zevk aldığım şey işten eve gelince klozete oturmak

Spordan eve gelince klimayı acip iki seksen uzanmak

Ve okul sınav vesaire artık bittiği için hiçbir yere yetişmek zorunda olmadan dışarıda oyalanabilmek

Bunlar hayatta tutuyor şu an beni.
  • sanguine  (08.07.22 20:57:01) 
duygular düşüncelerimiz sonucu şekillenir. aslında önce gelen duygular değildir. bakış açın, kök düşüncelerin duygularını etkiler. senin hayatta değersiz gördüğün şeyleri bir başkası çok değerli olarak görebilir. çok az şeye sahip olmasına rağmen, üstündeki kıyafetten fazlası olmamasına rağmen çok mutlu olan insanlar gördüm. iç tatmini yüksektir ve mutludur. herkesi bağlayan şey farklı olabilir.

şu kitapları okumanı tavsiye ederim. dandik kişisel gelişim kitapları değil. psikoloji profesörlerinin vs. yazdığı kitaplar.

-hayatı yeniden keşfedin
-iyi hissetmek
-akış : mutluluk bilimi
  • black mamba  (08.07.22 21:50:25) 
bu dunyaya guzel anilar, yararli isler birakabilme ihtimali…


  • damba  (08.07.22 22:23:40) 
Mutlaka bir uzmanla görüşün +1.

Black mambanın önerdiği kitaplar +1, akışı muhakkak okuyun.

Duygusal esneklik, duygusal direnç, duygusal dayanıklılık konularını araştırın.
  • Phoebe  (08.07.22 23:30:31) 
[]

Bu bilgi,haber, magazin bombardımanıyla nasıl rahat yaşanır?

Teknolojinin, wifi’n gelişmesiyle, daha çok da yaşadığım ülkedeki kendi dünya görüşüme uymayan bilgileri, over dose lüks tüketimle sükseyi, adaletsizlik ve kutuplaşmanın âlâsını her gün bir bir yutarken nasıl sağlıklı yaşamayı başarabilirim bunu düşünüyorum bir süredir. Sindiğimi, sindirildiğimi düşünüyorum buna da göğsümdeki tam olarak da teşhisini koyamadığın fakat korku olduğunu düşündüğüm, güvende,özgür ve mutlu yaşamamaktan kaynaklandığını düşündüğüm histen pay biçerek söyleyebilirim.

Sizler nasılsınız ?


 
Hayatı kaçırma korkusunun üzerine giderek, ekran sürelerini azaltarak
Burada nihilizmden her şeye kayıtsızlıktan bahsetmiyorum, örneğin amerikada tren raydan çıksa insanlar ölse üzücü bir olay fakat bunu öğrenince elimizden bir şey gelmiyor

  • freebird5406_2  (08.07.22 13:38:05) 
Bu kadar şeyi takip edebiliyorsan çok boş zamanın var demektir. İşten fazla zamanın kalıyorsa bunu kişisel hedeflerin için harca. Yabancı dil öğrenmek olabilir, mesleki bir program olabilir. Spor, müzik çok basit ama hayatını değiştirebilecek tavsiyeler. Ben uzun süredir Türkçe haber okumuyorum. Bir de insanlık tarihi çok uzun. Bundan 1000 yıl önce de çok büyük olaylar oluyordu. Yani bu bilgi akışı, siyaset hiçbir zaman bitmez, bitmeyecek. Bunu bilerek her şeye yetişmeye gerek olmadığını fark edersen rahat edersin.


  • dissendium  (08.07.22 14:00:23) 
Ben dediğiniz şeylerin hiçbirini görmüyorum. Tv kanallarını izlemiyorum. Bbc ve diken dışında haber sitesi takip etmiyorum. Reklam engelleyici kullanıyorum. İnstagramda sadece kendi ilgilendiğim konuları görüyor gerisini takip etmiyor engelliyor, silemiyorsam da susturuyorum. YouTube’daki Türkçe içerikleri olabildiğince az tüketiyorum. Zaten çok büyük kısmı taklit ve bana göre çöp. Diğer sosyal medyalarla da pek işim olmuyor. Böyle olunca bombardıman falan görmüyorum, kendi dünyamda hayet mutlu ve mesudum.


  • amsterdam otlu sigarası  (08.07.22 14:16:39) 
bilgi, haber ve magazin bombardımanından uzak durup, kendimi keyif alacağım ve/veya para kazanacağım aktivitelere yoğunlaştırarak rahat yaşıyorum. tv izlemiyorum mesela, tv'mizde hiç kanal yok. sadece netflix, dizi film vs var. haberleri görebileceğim iki yer var biri ekşi sözlük, diğeri de twitter, oralarda da hoşuma gitmeyen şeyleri genelde izlememe, atlama gibi bir lüksüm var.

haberler ve sosyal medya en uç sesleri öne çıkarıyor, yani ya "her şey kötü öldük bittik" diyenler var, ya da "her şey çok iyi; ülkemüz süper" diyenler önüne düşüyor. herkesin hayat koşulları bu iki genellemenin çok daha ötesinde kalabilecek seviyede genellikle. o yüzden haberleri ve sosyal medyayı takip etmek, özellikle siyaset ve haber amaçlı olarak, aşırı gereksiz, faydasız ve saçma.

arada sırada burada da görüyorum, işte sokağa çıkamıyorum bir afgan beni kesecek diye korkuyorum falan yazan insanlar görüyorum. bu şekilde bir psikolojik bozukluğa maruz kalmamak için bu bilgi bombardımanına kişisel bir limit koymak mecburidir, yoksa gerçekten kafayı yememek elden değil.

bunun dışında başkalarının yaşadığı lüks hayata nefretle bakmanın da hastalıklı bir düşünce olduğunu düşünüyorum ben açıkçası. instada influencer'ları falan takip ederim mesela, yeni yerler öğrenirim, ufkum açılır, gıcık olmam yani.
  • roket adam  (08.07.22 14:43:11 ~ 14:51:41) 
Peki insan sadece insan için midir? Bir adımımızı da toplum için atmayacak mıyız ? Cevaplardan anladığım kendi konfor alanını yarat, geliş ve izole ol. Hayatlarımız zaten bu şekilde gitmiyor mu uzun zamandır ? Zaman buna sürüklüyor bir şekilde tuzu daha kuru olanları. Benim de tuzumun görece kuru olduğunu belirteyim.


  • halen  (08.07.22 14:54:20 ~ 14:55:04) 
Evet yani sistemi oy vererek değiştiremiyorum ve ülkeden de şimdilik kaçamıyorum. O zamana kadar bana ne yani… olursa da fakir fukaraya garibana oluyor zaten olan… isteseler oy verip yeni parti getirebilirler ama umurlarında değil. O zaman ben napayım yani, ne olursa olsun, nasıl olsa ben rahatım, bana bir şey olduğu yok.


  • amsterdam otlu sigarası  (08.07.22 14:56:56) 
Siz haber izleyip kendinizi üzerek adım atmış mı oluyorsunuz? Her hafta eylemlerde gaz falan yiyor musunuz?


  • amsterdam otlu sigarası  (08.07.22 15:02:19) 
bombardımana kendinizi siz maruz bırakıyorsunuz.
gündemden ekşi sözlük başlıkları, youtube ve twitter aracılığıyla haberdar oluyorum.
sözlükte bazen içeriği bile okumuyorum, sadece başlık yetiyor çoğu zaman.

işime gücüme bakıyorum.
günlük alışkanlıklarım, sorumluluklarım, ilgi alanlarım vb. sayesinde hayatım devam ediyor, yani vah vah yapıp kendimi gündeme kaptırmıyorum.

gündemden haberdar olayım diye youtube'da her gün dinlediğim bazı gazeteciler var mesela, bazen onları bile dinlemiyorum çünkü bir "olay" olmadıkça hep aynı şeyler.
ekonominin durumu belli, aşağı ya da yukarı 20 kuruşluk oynama nedeniyle, "dolar ne olacak?" konusunu her gün dinlemenin anlamı olmuyor.

önümüzdeki 1-1,5 yıl bu şekilde devam edecek, sonrasının nasıl olacağına o süreç sonunda bakacağız.
bunu kabullenmek gerek, sürekli kaygıyla yaşamanın anlamı yok.
durum ortada.

toplumsal sorumluluğa inanan biriyim ama toplumsal sorumluluk her gün haber dinleyip içimi karartmak değil benim için.
toplumsal sorumluluğun içinde bireysel olarak kaygıya kapılmadan, olabildiğince sakin kalmaya çalışmak da var çünkü bence.
herkesin soğukkanlılığını koruyabilmesi gerekiyor şu süreçte.
hem kendileri için hem toplum için.
  • blatta hiberna  (08.07.22 15:08:31 ~ 15:11:04) 
toplum için elimden geleni yapıyorum şahsen, etrafımdaki bilinçlendirmeye çalışıyorum, bağış yapıyorum, oy veriyorum. onun ötesinde haberlerdeki pornografik şiddeti falan izleyip kendimi mutsuz edince ve psikolojimi bozunca toplum için bir şey yapmış olmuyorum ki. geçtiğimiz 200 senede olduğu gibi önümüzdeki 200 sene de aynı kısır döngüdeki gereksiz siyasi polemikleri yaşamaya devam edeceğiz, bu ülkenin değil dünyanın düzeni bu. kafaya takmaya değmez, üstüne düşeni yap geç.


  • roket adam  (08.07.22 15:44:18) 
TV izlemiyorum, sosyal medya kullanımım oldukça sınırlı ve benim tercih ettiğim kanallardan ibaret(ekşi sözlük ve Reddit). Gündemi takip etmiyorum ya da çok geriden geliyorum. Şans eseri gördüysem ya da birileri attıysa. Kendim bireysel olarak elimden geleni yapıyorum. Ha çok mutlu muyum? Değilim. Ama daha kötü olmamak adına elimden geleni yapmaya çalışıyorum.


  • Amaranta ursula  (08.07.22 16:25:51 ~ 16:26:46) 
[]

İçte kopan çığlıklar üzerine

Az önce instagram keşfette gördüm bir adam yerde hüngür hüngür ağlıyordu ve başında birisi ona şefkat gösteriyordu. İlgimi çekti çünkü ben de yıllardır beni gerçekten dinleyecek ve şefkat gösterecek birini bulamıyorum, sadece konuşma sırasını bekleyen dinleyiciler var gibi. Boş gözlerle bakıp, derdimi başkasınınkiyle kıyaslayıp vs. saçmalıklar işte. Neyse konumuza dönecek olursak sayfaya tıkladım ve tonlarca video vardı böyle. Bazısında sanıyorum (bkz: reiki) yapıyorlardı. Meditasyon yapan insanlar vs de vardı ama benim odaklandığım içindeki öfkeyi, nefreti, travmayı kusan insanlara gösterilen şefkat. Önce bunun ücret karşılığında yapılıyor olmasını sorguladım garip geldi o şefkati gösteren, saçını okşayan adam ya da kadın işini yapıyor ama hissediyor da gibi görünüyor. Sonradan da insanlık için üzüldüm. Aklımda "Cehennem başkalarıdır." sözü çaktı. Bu gözler neler gördü, bu kulaklar neler işitti.

Soru 1: Siz ne düşünürdünüz, böyle bir şeye katılmak ister miydiniz? Katıldıysanız ve özel değilse deneyiminiz nasıldı?
Soru 2: Böyle şeyler burada da var mı? Çünkü yabancı bir yerin sayfasıydı kaybettim yoksa paslardım.

 
izlediğiniz videoda muhtemelen bir grup çalışması yapıldı ve adam da onun sonucunda ağlıyordu, ki bu zaten psikolojik çözülüm anlamında iyi bir şeydir.
muhtemelen bir travması ya da hayatındaki bir düğüm çözülmüş olabilir.
reiki o şekilde yapılan bir şey değil.

aile dizimi falan olabilir ya da ona benzer bir sürü labirent çalışması falan var.
sayısını bilmediğim kadar fazlasına katıldım ve bu tip çalışmalar dünyanın her yerinde var.

para konusuna gelirsek, dünyada her iş ücret karşılığı yapılır.
psikolog da sizi ücret karşılığı dinler, doktor da sizi ücret karşılığında ameliyat eder.
ruhsal işlerle uğraşanlar da bunu ücret karşılığında yapar çünkü alma-verme dengesi gereği bir şey veriyorsanız zaten karşılığında bir şey almanız lazım.
sürekli alan ama hiçbir şey vermeyen insanlar zaten hayata karşı borçluluk hissederler, yani bu "hizmeti" veya her neyse onu alanın bir şey vermesi en çok kendisini rahatlatır normal şartlarda.

onu geçtim, insanların diğer herkes gibi bu işlere zaman ayırması ve bunu yaparken hayatta kalabilmesi için paraya ihtiyacı var.
yani işin içinde daha çok duygu ve samimiyet var diye "para karşılığı" olayını sorgulamak çok anlamsız, doktorlar da hastalarını seviyor.
tabii ki her meslekte olduğu gibi o işlerde de olaya ticari yaklaşanlar var, o ayrı.

diğer yandan, neden bu kadar çok şefkat aradığınıza dair içinize dönmenizi tavsiye ederim.
her insanın belli düzeyde şefkate ihtiyacı vardır ama bunun bu kadar aktif olması veya duruma göre böyle bir ihtiyacınızı karşılayacak birini bulamamanız asıl sorunun kilitlendiği yer bence.
ilişkilerde bağ mı kuramıyorsunuz ya da çok şefkat isteseniz de aslında yakınlık korkunuz olduğu için hep yüzeyde mi kalıyorsunuz vb. gibi soruları irdelemeniz lazım.

tabii ki en iyisi profesyonel destek almak ama alamayacaksanız da en azından ailenizde sizinkine benzeyen bir duygu durumu yaşayan var mıydı, birini taklit ediyor olabilir misiniz ya da ailede kim merhamet isterdi, kim kime merhamet etmezdi gibi kendi ilişki kalıplarınızı sorgulayacağınız soruları kendinize sorabilirsiniz.
  • blatta hiberna  (06.07.22 07:43:33 ~ 07:46:48) 
Teşekkür ederim cevap için. Bu gördüğüm videolardan birinde adamın birisinin eliyle ağlayan adamın başı arasında 5 cm açıklık vardı ve diğer eli kendi kalbinin üzerindeydi ve gözleri kapalıydı reiki yi o yüzden söyledim. Açıkçası ben pek itibar da göstermem reiki vb spiritüel şeylere. Meditasyon u bile bir noktaya kadar anlayabiliyorum. Yoğun konsantre olma hali okey ama enerji vs deyince aha keriz silkeleme şeysi diyorum direkt napayım belki öyle değildir ama ben kendime bile inanmıyorum bunlara nasıl inanayım gibi bir durum var.
Para konusunda o kadar da ağır argümanlarım yok aslında. Psikoloğa gittim bir süre ve ondan şefkat almadım tabii. Bence benzer örnekler değil ama ben insanların para almasını yadırgamıyorum ufak bir sorgulama haliydi bu. Neticede bu insanlar yemek yiyecek, kira ödeyecek vs.
Şefkat arayışım abartılı mı bilmiyorum. İçimde fırtınalar kopuyor ama bir şekilde devam edebiliyor olmamdan herkes sadece canım sıkkın, olsun geçer gibi zannediyor. Ama ben napacağımı bilemez bir haldeyim. Bazen avazım çıkana kadar bağırmak istiyorum ama nasıl ses çıkartacağımı bile bilmiyorum. Son iki paragraf üzerine buradan yazmak istemem. Neyse bu grup terapisi dediğiniz şeylere nasıl ulaşabilirim?
  • guitarissimo  (06.07.22 10:49:28 ~ 11:26:01) 
psikologa gittiğinizde sonuç ne oldu peki?
kısa süre gidip bıraktınız mı, yoksa gitmenizdeki amaç doğrultusundaki hedefi çözebildiniz mi?

burada önemli olan grup çalışmalarına katılmaktan ziyade neye yönelik çalışmak istediğiniz aslında.
ben sizin yerinizde olsam önce biraz okur ya da youtube üzerinden bile olsa araştırırdım.

ya da mesela aile dizimine katılacaksanız ilk önce dizim açtırmadan, katılımcı olarak katılırdım.
  • blatta hiberna  (06.07.22 11:34:19) 
[]

Nazara inanmali mi?

Yurtdisinda yasamaya karar vermis birisi olsaniz bunu is yerinden insanlarla paylasmak ister miydiniz? Bazi insanlarin sizi kiskanmasi ihtimali rahatsiz eder miydi? Ben nazar islerine biraz fazla inaniyorum, simdi yurtdisi bir firmada is teklifi alma ihtimalim var ama ekiptekiler yurtdisi tatiline bile olaganustu durum gozuyle bakiyorlar, belki kotu dusunmeyecekler ama soylemek cok istemiyorum niyeyse.. sacmaliyorum degil mi?




 
Son ana kadar söylemezdim ama nazardan değil işlerin ters gitme ihtimalinden dolayı. Nazar diye bir şeyin gerçek olması mümkün değil.


  • voyager 1  (05.07.22 19:36:48) 
nazar degilse bile bazi seyleri hele de yakin olmadigim kimselerle paylasmayi sevmiyorum, genelde de paylasmam hayatimla ilgili buyuk degisimleri pek kimseyle. hele olmama ihtimali olan seyler hakkinda kesinlikle konusmam ama nazar degerse diye degil, gereksiz interaksiyon sevmiyorum sanirim ondan. bence siz de paylasmayin ne gerek var samimiyetiniz de yokmus zaten.


  • in vino veritas  (05.07.22 21:59:57) 
ben istifami verene kadar is yerinden kimseye soylemedim tasinacagimi. yine olsa yine soylemem, anca cok cok yakin arkadaslarim ya da ailem bilir.


  • taurina  (05.07.22 22:43:12) 
Nazar vs. den ötürü değil de olmama ihtimaline karşı bu tarz şeyleri max. 1 kişi ile paylaşırım her zaman. Kesinleştikten sonra söylemeyi tercih ederim.


  • uvcray  (05.07.22 23:52:45) 
Nazardan bağımsız olarak, taşınıp bitip de tamamen yerleşince söylemeyi daha uygun buluyorum.


  • kaptankedi  (06.07.22 00:04:15) 
hayır saçmalamıyorsunuz, söylemeyin.
işiniz olsun, ondan sonra söylersiniz ya da istemiyorsanız hiç söylemeyin.

nazara "nazar" olarak inanmak şart değil.
bir insanın sizin hakkında kötü olmasa bile çok fazla odaklanarak bir şey düşünmesi ya da insanın kendi kendine bile bir şeyi fazla dillendirmesi, anlatması, konuşması, bir konuya fazla odaklanması enerjiyi dağıtıyor.

nazar dediğiniz şey size yöneltilen olumsuz ya da size odaklanmış fazla enerji gibi bir şey zaten.
enerji dediğimde illa ışın kılıcından çıkan renkli bir şey gibi düşünmeyin.
insanın ve her canlının bir manyetik alanı var (bu manyetik alanı kullanarak avlanan tilkiler bile var) ve bunlar sürekli etkileşim hâlinde.
yani asıl bilimsel olarak imkânsız olan, içinde bulunduğumuz topluluklardan etkilenmememiz.
  • blatta hiberna  (06.07.22 07:50:33 ~ 07:51:39) 
Nazarla alakası yok ben söylemezdim.

İki sebebi var.

Eğer iş olmazsa kendinizi daha olumsuz bir durumun içinde hissediyorsunuz. Çünkü çevrenizde bir beklenti oluşturuyorsunuz. Özellikle benzeri durumlar birkaç kere tekrarlanınca konuya karşı çevrenizdeki ilgi azalmasını görüp içinde bulunduğunuz duruma karşı kabullenme psikolojisi geliştirmeye yatkınlığınız artıyor. Bu da gelecek planlarınızı olumsuz etkiliyor.

İkinci nedense planınızı duyan insanların gerek yanlış şekilde yardımcı olma, iyi niyetle kalmanızı isteme gerekse kıskançlık ve bilinçsizce sizi sabote etme dürtülerinden kaynaklı çok fazla olumsuz şey duyup kendi kendinizi engellemeye yönelme eğiliminizin artmasından dolayı.

"Saçmalıyorum değil mi?" Diye sormanıza takıldım ben. Neden saçmalayasınız ki? Kendi gelecek planlarınızı çevrenize bildirmek gibi bir zorunluluğunuz yok.
  • akhenaten  (06.07.22 09:52:18 ~ 09:54:06) 
bu nazar konusu ne zaman açılsa aklıma teyzelerin nazar duası okuduktan sonra yüzümüze püpüpü diye tükürme ritüelinde birden derinden esnememiz geliyor. karşı konulamaz bir esneme. esnerken alt ve üst dudağın birbirinden o kadar uzaklaşması ki zar gibi incelen yanağa yandan bakınca karşının gözükmesi. bunun üstüne çocukta sağlam nazar varmış serzenişleri. teyzede görevi yerine getirmenin haklı gururu. ateistler bunu bir yerde illa ki açıklamıştır ama hayata karşı tek doğaüstü tanıklığım budur.

seyler.eksisozluk.com
  • onemoremile  (06.07.22 10:23:53) 
+1 voyager1, kaptankedi, akhenaten
Nazara inanmayan birisi olarak murphy kanunları da diyebiliriz. Herkesin başına her şey gelebilir. Bunun nazarla ilgili olduğunu düşünmüyorum.

  • sevilen progressive türkücü  (06.07.22 13:49:53) 
Nazara inanmam ama %1 bile olmama ihtimali varsa kimseye bahsetmem böyle bir konudan.
İyi niyetle düşünülmüş de olsa bir kişinin bile aklından şunu geçirmesini istemem;
-O kadar heveslendi ama olmadı bak (Yazık).

Bunu kimseye düşündürtmemek için her şey olup bitene kadar kimseyle paylaşmam hiçbir şeyimi.
  • mutekebbir  (07.07.22 09:11:07) 
[]

Pragmatist olmak kötü mü?

Eskiden her şey çıkar ilişkisine dayalı değil arkadaşlık sevgi de önemli şeyler derdim ama 1-2 aydır düşüncelerim tamamen değişti. Çünkü döndüm baktım çevremdeki herkese faydam olmuştur maddi manevi olarak ama ben birinden bir şey isteyince kem küm ediyor ya da benim ilgimi sömürüyor.

Şu anda bakış açım ; bu adamın bana faydası var mı ya da olacak mı soruya cevabın yok ise ona fazla vaktimi ayırmıyorum. Bu davranış şekli kötü mü sizce çünkü artık çocuk değiliz sorumluluklarımız var hayatimizi sürdürmek zorundayız boş işlerle vakit harcamak saçma geliyor artık.


 
Hayatta her şeyin bir dozu var. Kendinizi hiçe sayıp sadece başkaları için yaşamak nasıl manasızsa, sadece kendini düşünüp kalan herkesi yok saymak da o kadar manasız.

Nerde nasıl davranmanız gerektiğini siz daha iyi bilirsiniz. Anladığım kadarıyla duygusal bir dönemdesiniz, olabilir. Hepsi geçici. Düşünmeyin çok, iyilik yapmayı meslek edinmeyin. Yapabilecekseniz de elinize yapışmaz, yapın.
  • akhenaten  (05.07.22 12:02:25) 
Caktirmiyorsan iyi tabi, ama icinde yoktur bunu soruyorsan.

Ben eskiden yaz gelince butun okul arkadaslarimi engeller eylulde geri acardim. Yazin bir isime yaramiyorlardi.
  • divit  (05.07.22 12:33:12) 
valla bu yanı çok kuvvetli olan insanlar uzaktan belli oluyor ve uzak duruyorum. ben niyete bakıyorum. toksik insanları çıkartıyorum hayatımdan.


  • gabe h coud  (05.07.22 12:44:17) 
akhenaten+

"after life" adli dizide bir diyalog vardi: "iyi insanlar, diger insanlar icin iyi seyler yaparlar. iyi insanlar, golgesinde oturamayacaklarini dahi bilseler agac dikerler (baskalari icin)". bazen baskasina yaptigimiz bir iyilik/yardim aslinda kendimize yapmis oldugumuz bir seydir farkinda olmadan.

ben genelde baskalarini kullanan insanlara yardim etmemeye calisiyorum. bazen ne yazik oyle ortamlara giriyoruz ki herkes pragramtist, bu da cok rahatsiz edici bir durum. icinde bulundugun dusunceleri anlayabiliyorum. galiba en onemlisi insan ayrimi yapmak, gercekten ihtiyaci olan dogru insanlara yardim etmek. bunu yaparken de kendimizi korumamiz gerekiyor.
  • ubi dubium ibi libertas  (05.07.22 15:22:09) 
[]

model bulmaca

şu hanımefendiye vuruldum. çok hoş :') acaba adını nasıl öğrenebilirim?

www.apple.com


 
Lisa jobs, patronun annesine de vurulmazsin be kardesim.


  • divit  (04.07.22 11:42:06) 
askdlaksdlşa. lisa jobs kızı değil mi steve jobs'ın? gençmiş o baya ya. 44'müş. gerçi benzemiyor da değil ama o değil sanırım.


  • black mamba  (04.07.22 11:44:21) 
[]

Rahatlamak için yaptığınız aktiviteler?

Merhabalar,
Zihninizi boşaltıp biraz rahatlamış hissetmek için yaptığınız uygulamalar var mı?

Örneğin nefes egzersizleri gibi..

 
Motosiklet + viraj


  • dieselsingle2  (04.07.22 08:50:52) 
kendi adıma tempolu sürmek şartıyla bisikletten daha iyi bir terapi yok.


  • lazpalle  (04.07.22 09:26:25) 
kosu ve yuruyus.


  • sopiro  (04.07.22 09:30:42) 
Koşu yapıyorum ben de, fiziksel yorgunluktan daha etkili bir rahatlama yöntemi görmedim.


  • akhenaten  (04.07.22 09:40:59) 
tek başına koşu veya hoşsohbet biriyle elde kahve, sahilde yürüyüş


  • gabe h coud  (04.07.22 10:09:13) 
koşu
bira içmek
kedi sevmek
  • kumandanim  (04.07.22 10:37:30) 
Piyano çalıyorum. Kulaklık takıp çaldığım için izole ediyor dış dünyadan.


  • himmet dayi  (04.07.22 11:23:23) 
Yürüyüş
Uyumak
Parks and Rec 7. sezon 4. bölümü izlemek...
  • black holes in the sky  (04.07.22 12:29:48) 
Motosikletle plansız şehirlerarası gece sürüşü.

Örneğin akşam 9 da karar alıp 12 gibi yola çıkıp, gece boyu dans ederek sürüp kahvaltıyı izmirde yapmak vs vs
  • baldan kaymak  (04.07.22 21:49:10) 
fiziksel yorgunluk +1.

bi de sauna. o sicakta baska bisey dusunecek hal kalmiyor, cikinca da pamuk gibi oluyorsunuz.
  • taurina  (04.07.22 22:19:13) 
Yemek yiyorum :(


  • photo85  (04.07.22 22:46:05) 
[]

Gıybetiniz edildiğinde bizzat duyarsanız tepkiniz ne oluyor

Öncelikle şuna inanan biriyim çünkü hiç sekmemiştir
Senin yanında başkasının gıybetini yapan , başkasının yanında senin gıybetini yapmaktan çekinmez.

Konumuza gelelim; Kayınvalidelerdeyim gece saat
02.00 ben film izliyorum, eşim kayınvalidem kayınçom baldızım terasta oturuyor, mutfağa su içmeye gelmiştim ki kaynananın beni gün
İçindeki bir konuşmamı iğrenç bir şekilde taklit ettiğini duydum
Sonra kayınço da hakaret içerikli birşey söyledi "eşşek ya"
dedi. Şu an misafirlikteyim hâlâ ve buz gibiyim kimseyle konuşmuyorum
Bu garipliğin sebebini ise şimdilik biraz halsizim rahatsızım sanırım
gibi şeylerle geçiştiriyorum. Eve gidince tüm zehrimi eşime döküp uzun yıllar kapılarına uğramamayı düşünüyorum fakat bu sağlıklı bir
Düşünce mi yoksa herkes herkesin hakkında konuşuyor sadece
Farkı benim duymuş olmam mı? Yine de bir şekilde burunlarından getirmek istiyorum

 
Onlarla konusmamak istemeniz sagliksiz degil de, tum zehrinizi esinize dokmek istemeniz biraz garip. Tamam esinizin karsi cikmasi gerekirdi onlara, ama sucun 25% onda sadece.


  • sopiro  (03.07.22 15:47:10) 
Umurumda olmaz, herkes herkesin arkasindan konusuyor ilginc degil.
Sen de annenle bir araya gelince kayinvalideni ve damadi gomeceksin.

  • divit  (03.07.22 15:50:38) 
Onlar bunu derken eşiniz ne tepki ve cevap verdi?
Üzülmekte ve kırılmakta haklısınız ben de üzülürdüm kırılırdım. Araya mesafe koyardım.

  • Amaranta ursula  (03.07.22 15:50:39) 
Gıybet yapmak, birinin taklidini yapmak başkalarında görünce çok aşağıladığımız ama kendimiz yapınca keyif aldığımız şeyler. herkes herkesin gıybetini yapar. ben daha çok taklidinin yapılmasına takıldım. kaynanan baya gıcık olmuş sana. ben şahsen tanık olunca bozuntuya vermiyorum. ölü taklidi yapmak gibi değil de, "arkamdan konuştuğunuzun farkındayım ama sallamıyorum sizi" gibi bir tavır takınıyorum. ama dediğim gibi taklidinin yapılması sinir zıplatacak bir şey.

kimseyle konuşmaman biraz şey geldi bana, çocukça. herkes terastayken senin film izlemen zaten biraz şüpheli geldi bana. sanki zaten mesafeyi koymuşsun gibi. taklidinin yapılacağı kadar bir şey yaptıysan eğer özünde de biraz gıcık biri olabilirsin. kendine pay çıkar biraz.
  • IncredibleMau  (03.07.22 16:03:18) 
dedikodunun bence farkli boyutlari var.

siz yokken kayinvalidenizle esiniz sizin hakkinizda yine de biraz saygi cercevesinde kalacak sekilde belki konusabilir. o da soyle yapiyor, yanlis vs minvalde. dedikodunun 1. seviyesi gibi dusunebiliruz bunu.

ama sizin oldugunuz bir evde oyle kalabalik bir grubun dedikodunuzu yapmasi cok ayip. bunu da dedokudunun 2. seviyesi gibi dusunelim.

dedikoduyu geciyorum, hayatta en tiksindigim seylerden biri yermek, asagilamak, hor gormek amacli taklittir. bunu yapan birini hayatimda tutmam. buyuk konusmayayim ama baya netim bu konuda. taklit yaparak dedikodu yapmak bence 5. seviye falan.

benim bulundugum ortamlarda, yakin oldugum insanlar arasinda hic hos karsilanmaz, ayiplanir. yapan kisiye de terbiyeden, aile gorgusunden yoksun, çiğ bir insan gozuyle bakilir.

bunun cok normal karsilandigi gruplar da tanidim ve hizla uzaklastim. hayatta hicbir deger yargisi, onur kavrami olmayan insanlardi. birbirlerine kazik atip ertesi gun hicbir sey olmamis gibi davranan tipler mesela.

sozun ozu, toplumumuz son yillarda zaten cok yozlasti, bunun normal sayilacagi cok grup, ortam var ama isin gercegi, bu normal degil.

teyzem birkac yil once kuzenimin esiyle kotu bir sekilde dedikodumu yapmis. dedikodunun tatliligi, ortamin rehaveti kaptirmis kendini o an. bu bir sekilde kulagima geldi, teyzem de inkar etmedi. bir mahcubiyet bile hissetmedigi icin o gun bitirdim iliskimi. kayinvalide ne ki. bizi insan yapan degerlerimizdir diye dusunuyorum.
  • la lykia  (03.07.22 16:32:56) 
bence eşinizin arkadaşları olsa o kadar önemsenecek bir şey olmayabilirdi belki ama ailesi olunca iş değişebilir.
belli ki sınır problemi olan bir aile.
eş ya da sevgili yeri geldiğinde (herkes buna karşı çıkacak biliyorum ama söylediğim doğru) arkadaşa anlatılır.
özellikle kadınlar tarafından.

bir sorun varsa bahsedilebilir.
bu illa kötü niyetli olmak zorunda değil, insan fikir almak da isteyebilir.
ama işte sınırlar önemli burada.
bazı insan olduğu gibi anlatır, bazı insan daha seviyeli şekilde, çok dedikoduya girmeden fikir almak istediği için anlatır ya da bir şekilde bahseder.

aileye eşle ilgili bir şey anlatmak çok sakıncalı bir şey.
eşiniz bu olgunluğa erişememiş, kötü olan o.

bir de, gıybet var gıybet var.
yani ciddi bir konu fokur fokur kaynatılıyor mu, yoksa komik bir şey oldu da o mu konuşulup gülünüyor?
güleceğim bir şeyse karşımdakinin yüzüne de bunu söyleyebilirim mesela.

"eşşek ya"nın tonlaması bile önemli burada.
"bak eşşeğe ya görüyor musun?" gibi tatlı sert bir tonlama mı, "eşşek herif" falan gibi sert bir üslup mu?
dediğim gibi, hiçbiri hoş değil ama bunu idare edebilmek de önemli.
özellikle evliyken.
sizin yerinizde olsam yanlarına gidip, "gıybetim yapılıyor gibi geldi, hayırdır?" derdim.

eşinize zehrinizi dökmek istemenizi anlıyorum, gıybet malzemesini o vermiş ailesine çünkü.
ama bence çok pasif kalmışsınız.

bir de şu var, ailesiyle sizin fısır fısır gıybetinizi yapacağı bir şey varsa, evliliğinizde zaten bir sorun var ve bunlar anlatılıyor demektir.
o zaman ona göre davranmak lazım.

ama evliliğinizde bir sorun yoksa belki de hafif bir konu konuşulup kendi kendilerine şakalaşıyorlardı.
yani lüzumsuz şekilde ortam germeye de gerek yok.

ayrıca bu olaydan, sizin ailenin bir parçası değil de, "x'in eşi" olarak görüldüğünüz sonucuna vardım ama bundan biraz da siz sorumlusunuz gibi.
misafirliğe gitmişken film izlemek falan hoş değil bence.
bunlar olduğuna göre eşiniz bazı yönlerinizden şikayetçi belli ki.
  • blatta hiberna  (03.07.22 17:09:27 ~ 17:14:49) 
Ben çok önemsemem. Herkes, herkes hakkında konuşuyor. Bana karşı aktif bir tavır takınıyorlarsa bununla ilgilenirim. Eğer bir sorunları varsa ve sorunu benle konuşmayıp kendi aralarında bu şekilde gündeme getiriyorlarsa bu onların problemi. Koca koca insanlar, nasıl davranacaklarını ben öğretemem ki...

Eğer duyduklarıma bozulmadıysam ve espri konusu yapılabilecek bir şeyse eşime bunu duyduğumu esprli şekilde söylerim. Çünkü onunla da bunun dalgasını geçiyorlarsa eşimin benim bildiğimi bilmeden bu sohbete tanık olması ve bildiğimi bilerek tanık olması arasında fark olacaktır. Eğer gerçekten alındıysam bir şey söylemem, çünkü bu sefer de "böyle konuştunuz alınmış" diye gidip konuşma ihtimali doğar, hiç içine girmek isteyeceğim bir şey değil.

Ama "tüm zehrimi eşime döküp uzun yıllar kapılarına uğramamak" biraz fazla bir tepki gelir bana. Neticede eşimin ailesiyle zaten çok bayıldığımdan görüşmüyor olmalıyım. Bence biraz abartmışsınız olayın tazeliğinden kaynaklı. Çok büyük bir iş değil birilerinin arkanızdan konuşması, bu her zaman olacak.
  • akhenaten  (03.07.22 17:35:17 ~ 20:32:00) 
Eşiniz orada bostan korkuluğu mu? Size hakaret ediliyor ve susuyor, yanlış mı anladım. Elbette ki böyle sünepe bir adama çemkirmekte haklı olacaksınız.

Hatta boşanma sebebidir bu net.
  • old possum  (03.07.22 18:09:53) 
abartma, kafana takma, kayınvalidelerinde ve kendi ailenin yanında da 3 saatten fazla kalma. gece 2'ye kadar ne işiniz var? fazla muhabbet tez ayrılık getirir, duymak istemediğin daha fazla şey duyarsın. hem az kalırsan daha çok özler daha çok severler :)


  • roket adam  (03.07.22 22:20:59) 
[]

Bedelli askerliğe gidecek kişiye veda

Alt tarafı bir ay, davul zurnaya gerek yok ama dümdüz otogardan yollamak olur mu bilmiyorum. Siz bir şey yaptınız mı, size nasıl veda edildi?




 
6 ay askerlik yaptım. Sadece eve ve terminale geldiler. Kutlamalardan nefret ederim, istemem. 1 ay için telefonla arasan bile olur.


  • dissendium  (03.07.22 12:50:45) 
Ben de arkadaşlarım da dümdüz kendimiz gittik geçirene bile gerek yok. Sadece içeri girmeden ailemi bi aradım geldim artık vakit olunca askercellden ararım diye :D


  • nhk ni youkosu  (03.07.22 12:51:25) 
evdekilerle evde hadi ben gidiyorum diye vedalaşıp otogara gidersin, arkadaşlara da telefonda hadi gittim ben 1 ay sonra görüşürüz derdim yani 1 aylık konuyu dramatik hale getirmeye gerek yok


  • freebird5406_2  (03.07.22 13:02:34 ~ 22:29:45) 
annemin ısrarı üzerine kardeşimi hava alanına bırakıp aynı taksi ile geri dönmüştüm. çok da abartmamak gerek. gerçi bazı arkadaşlar bedelli gibi değil de 12 ay gidiyormuşcasına tribe giriyorlar. onların tavır yapma ihtimaline karşı düşünün derim.


  • gazozailacatmauzmani  (03.07.22 13:15:40) 
abim arabayla otogara götürürken şakasına birkaç kez kornaya basmıştı:)


  • nothing in my way  (03.07.22 13:33:49) 
Çantamı alıp çıktım evden, abartılacak bir olay değil bence. Ama birliğin önün de çocukları sıra beklerken davul zurna çaldıran ailelere görünce çok şaşırdım. 30 yaşında adamı kapıya getirmiş anası babası yedi sülalesi orada. , vedalaşmalar ağlamalar vs vs.


  • delikedidilimiyedi  (03.07.22 14:08:28) 
dümdüz otogardan yollamak olur, gayet yeterli. abartmaya gerek yok.


  • roket adam  (03.07.22 22:26:24) 
[]

Buluşmada yaş farkı

instagramdan arkadaş vasıtasıyla takipleşen iki kişi düşünün. kadın tarafının yaşı erkek tarafının yaşından 20 yaş fazlaymış ama Shop, filtre falan fotolardan anlaşılmamış. Bir de bu yaş meselesi ortaya çıkmadan verilmiş bir buluşma sözü var. Sizce bu buluşmaya her halükarda gidilmeli mi, yoksa bahane ile ekilmeli mi?




 
Flortlesme amaciyla bulusuldugu herkes icin barizse iptal edilebilir tabii, tam da bu sebeple eger bu sizin icin bir dealbreaker ise. Ozellikle de bu kisi size yasi konusunda yalan soylediyse.
Zaten herhangi biriyle flort amacli bulusmaktan vazgecmek icin onu da ikna edecek bir sebebe ihtiyaciniz yok, istememeniz yeterli. Muhim olan bunu o kisinin egosuna, zamanina, butcesine vs saygi duyarak yapmak.


Baska bir amac icinse (is, hobi, ivir zivir) iptal etmeye gerek olmayabilir.
  • sopiro  (03.07.22 09:42:00) 
Filtre o kadar fark ediyor mu? Merak ettim. Nasıl o kadar küçük göründü? Ben olsam gitmezdim.


  • geçerkenugradım  (03.07.22 09:50:10) 
tabii ki gitmem.
2 yas degil ki bosveresin.

  • Kittie  (03.07.22 09:51:19) 
20 yas cok fazla.

filtre o kadar fark ediyor ki, ornek vermek icin geldim aslinda. twitter.com

edit: filtre fark ediyor derken, gorunusu dolandiricilik seviyesinde iyilestirebiliyor anlaminda dedim :D verdigim ornek uc bir ornek tabii.
  • istiririm yalarim bir de  (03.07.22 10:00:57 ~ 11:10:15) 
Ben, benden 20 yaş büyük biriyle görüşmeye gitsem bayram çocuğu gibi otururum. Sırf bu tuhaflık yaşanmasın diye bile iptal ederdim. Buluşmaya gitmiş olmam, gitmeyip bana uygun değil dememden daha kötü hissettirir karşı tarafa.


  • akhenaten  (03.07.22 11:42:06 ~ 11:55:56) 
Kesinlikle giderdim. Ne olacak, farklı bir deneyim olur. Bir daha buluşmayacak olsak bile farklı hayat tecrübesine sahip birinin sohbetini dinler, kendime bakış açısı kazandırırım.


  • hadi ya la  (03.07.22 12:28:22) 
Dolandırıldığımı düşünürdüm. Bence iptal et.


  • chihirovekohaku  (03.07.22 12:46:32) 
Ben şeyi merak ettim arkadaş vasıtasıyla demişsiniz arkadaşınız bilerek mi yaptı böyle bir şeyi?

30/50 ye kadar görüşürüm 50 den sonrası aşar
  • respect  (03.07.22 12:56:57) 
eğer yaşlar konuşulmadıysa ve yaşı küçükmüş gibi davranmadıysa buluşulsun bence.
yani filtre kullanıyor diye kandırmış değil, insanın halinden tavrından da yaşı biraz anlaşılabilir.
yaşını sorsaymış.
erkek tarafı biraz acemi veya deneyimsiz herhalde, anlamamış.
kadının (dediğim gibi yaşını söylemediyse, ortada yalan beyan yoksa) bir suçu yok.

illa bir şey olmak zorunda değil, bir sohbet edilir, bir içki içilir, sonra evlere dağılınır.
en kötüsü farklı bir deneyim yaşanmış olur.
verilen sözü tutmamanın anlamı yok bence.
  • blatta hiberna  (03.07.22 13:14:46 ~ 13:16:30) 
Kimseyi kırmamak için en baştan ekin


  • photo85  (03.07.22 13:55:10) 
Yaşların kaç olduğu yaş farkı kadar önemli bence. Kabul edilebilecek bir yaş ise ve/veya sadece flört amacıyla ise neden olmasın ki?


  • henchman  (03.07.22 14:07:06) 
Zaten içinize sinmemiş ki burada başlık açıp, eksek ayıp olur mu diye soruyorsunuz. Kendinizi rahat hissetmediğiniz, sizi huzursuz eden, içinize sinmeyen hiçbir buluşmaya, görüşmeye ister arkadaşça, ister romantik beklentilerin olduğu bir amaçla olsun gitmemek, iptal etmek en doğal hakkınız.

Zaten buluşmayı istemediğiniz belli, sırf verilen söz tutulsun diye biran önce bitsin diye içinizden geçireceğiniz bir buluşmaya gidip her iki tarafın da vaktini ziyan etmenin anlamı yok.

Bunu karşı tarafı incitmeden belirtip konuyu kapatın derim.
  • thracia  (04.07.22 17:34:00) 
[]

Arkadaşları tarafından etki altında kalan flört

Bir hanım kızımızla flört halindeyiz. Dışarıdan bakınca aynı dünyaların insanları gibi durmasak da hayatı temel yaşama biçimimiz, bakış açımız, mutlu ve mutsuz olduğumuz şeyler aynı gibi.
Ama o daha geleneksel bir yapıda büyümüş ve bazı şeyleri aşmak istese de kolay aşamayan biri. Prensiplerine aykırı değil ama öyle yetişmediği için bazı şeyler zor geliyor. Ama zaman içinde değişmiş, hala değişiyor.
Bu değişim benimle ilgili değil bu arada, benden önce de varmış sonra da olucak gibi.
Benden sonra bunun hızlandığını söylüyor ama, bu açıdan iyi hissediyormuş.

Gel gelelim arkadaş çevresi çok gelenekselci ve onun gibi bazı şeyleri aşma niyetinde olmayan tipler. Ben onun bu değişimine iyi geldiğimi gördükten sonra bazı şeylere önayak olmaya çalışıyorum ama arkadaşları tarafından kafası çok karıştırılıyor.

Ben 3 günlük eleman olarak bişi deme hakkına sahip değilim ama kıza iyi gelmediklerini de görüyorum.

Gitmek istediği yere ulaşmasını sağlayabilirim ve bunları benimle keşfetmesini de çok isterim, aramızdaki bağı güçlendireceğini düşünüyorum. Ama bunu nasıl yapıcam, yaparken arkadaşları tarafından "kötü çocuk" mu ilan edilicem bilemiyorum.

Ne önerirsiniz, siz olsanız ne yapardınız?
Teşekkürler...

 
Bundan ben de muzdaribim. Benzer bir durumu yaşayan arkadaşımla konuştuğumda onu etkilediği şeyleri başlarda tane tane söylediğini (arkadaşlarını kötülemeden), daha sonra söyleme sıklığını arttırdığını ve flörtüyle ciddi ilişkiye başladıktan sonra da çok ciddi bir konuşma yaparak arkadaşlarına karşı daha dikkatli olmasını istediğini söyledi. onun açısından işe yarayan bir yöntem olmuş. ben flört aşamasında ciddi bir konuşma yapmayı tehlikeli görüyorum. "sen hayırdır?" tavrı ile karşılaşılması muhtemel.

sandviç yöntemini kullanmayı planlıyorum; arkadaşlarını öv -> ona zarar verdikleri şeyi söyle -> arkadaşlarını öv.

belki bir farkındalık oluşturabilir.
  • ilgeru  (02.07.22 01:38:07 ~ 01:38:16) 
Bence hiç bu "eğitme" işlerine girme


  • freebird5406_2  (02.07.22 09:01:00) 
valla benim de cok muhafazakar cevrem var ama iliskilerim, hayatim hic oyle degil. iliskilerimle alakali kimse bir sey diyemez bana zarar verdigini hissettigim kisilerle de medenice gorusmeyi kestik. tavrim ortada yani bu sey gibi siyasi gorus gibi. zit oldugunu bildigin arkadasinla neden bu konuya giresin ki? veya farkli dinden kisiyle arkadaslik gibi. sana salca olmaya basliyorsa burda is flortunuzde biter sizlik bi durum yok.

flortum bana boyle bir sey dese??! omg... bana hakaret etmis sayarim ustelik siz karsinizdakini "gelismekte olan" biri olarak goruyorsunuz ee buna ragmen daha bu asamadayken hayatindakilere mi karisacaksiniz?

dusuncelerim bunlardir.
  • ala09  (02.07.22 13:11:40) 
Ana problem muhafazakarlık geleneksellik değil de arkadaslari ile ilişkisi gibi geldi nedense.


  • encokbenisevinnolur  (03.07.22 02:58:53) 
bu tamamen kız arkadaşınızın kapasitesine bağlı ve onun kendiliğinden aşabileceği bir şey.
direkt yorumlarda bulunmak ve birilerini yargılamak doğru değil, bunu yapmamaya özen gösterin.

onun dışında da, maalesef kimseyi eğitemezsiniz.
kendi kabuğunu kırabilen kırabilir, kıramayan da o kabukta yaşar.
siz eğittiğinizi zannedersiniz ama insan kendi kendine yapmadıkça bazı şeyleri aşamaz.
ayrıca zaten bu eğitme ve öğretme meseleleri sizi ilişkinin narsisti konumuna çeker.
kendi rolünüzün dışına çıkmış olursunuz, sonra da kız sizi tatmin etmemeye başlar.
sevgiliyseniz sevgili olarak kalın, sınırlarınızı aşmayın.

yapabileceğiniz en iyi şey kız arkadaşınızı mutlu etmek, aranızdaki bağı sağlamlaştırmak ve onu olduğu gibi kabul etmek.
siz böyle biriyle birliktesiniz ve çevresi de bu.
bununla ne yapacağı onun iradesine kalmış.
bunun etkileri sizin hoşunuza gitmezse ona göre bir eylemde bulunursunuz.
öğretmenliğe soyunmayın.
  • blatta hiberna  (03.07.22 17:44:34 ~ 17:46:26) 
[]

Aklınızda kalan saçma şeyler

Aklınızda kalan saçma şeyler var mı? Varsa neler?

Güldüğüm videoların neredeyse yüzde 80'i aklımda kalıyor.

Örnek olarak.

Benim adım Cafer. Boyum 1,50. Gözlerimin rengini bilmiyorum. Dayak yemeyi severim.

Ya da

Kırmızı şortli. Sen çok yanlış bir insansın.

falan.

Üniversitedeki formüllerin yüzde 90'ını hatırlamıyorum.

Siz neleri hatırlıyorsunuz?

 
Bu iki video disinda eyyorlamam bu kadar var bi de. Yillardir beynimde donup duruyorlar.

Tilsimli videolar :)
  • brkylmz  (01.07.22 21:43:38) 
Fişne fişne fişne suyu;)


  • olaylar olaylar  (01.07.22 21:44:34) 
Fog reyiz, unutulmaz.


  • Bruce  (01.07.22 22:27:09) 
Çocukken oturduğumuz apartmanda deli bi komşumuz vardı. Adı celil. İki de kızı var celil'in. Kızlarından biri ne sebepleydi bilmiyorum, bir başka binadaki evin balkonunda duruyor. (Üzerinden 25 sene geçtiği için duruyor muydu hareket halinde miydi, balkondan öyle bi geçimiverdi hatırlamıyorum artık). Babası celil de kendi evlerinin balkonundan kızına seslenerek "duyguuuu, kızıım, görüyor musun (aynen yazıldığı gibi vurgulu R ile telaffuz ederek) beni?" Dedi. Kızı duygu da babasına öteki binadaki evin balkonundan "evet babaaaa, şalvarını görüyoruuum" demişti.

Celil aslında deli olması bi kenara eğitimli bi adamdı. Şalvar giyen bi adam değildi yani. Yalnız tabi biraz da deli olmasından sebeple mi artık, evde bi ihtimal şalvar giyiyor olabilirdi. Ya da şalvara benzeyen bir eşofmanı vardı belki, esprisi de yapılınca evde kız belki babasının giydiği şeyin gerçekten şalvar olduğunu düşünmüş olabilir.

Yaş tabi küçük olunca o anlamsız uzaktan bağrışmalı konuşma saçma gelmemişti bana. Saçmalığın farkına varmak için biraz büyümem gerekti.
  • IncredibleMau  (01.07.22 22:48:06) 
Ben 5. Sınıftayken annem çok çok uzaktan tanıdığımız birini düğününe götürdü. Gelinin kardeşi sahneyi kapatıp tek başına kolbastı oynamıştı. O yaşta bile ileri seviye cringe hissetmiştim, hala unutamam.


  • mg3929  (01.07.22 23:04:22) 
Şoone musifooooo euniyaa diye bir şarkı vardı çocukken, nedir, kim söylerdi hala bilmem.
Evet teyze geldi savulun :)

  • dreamnesiac  (01.07.22 23:21:46) 
Lambada akımı :)


  • dreamnesiac  (01.07.22 23:22:15) 
Herkesin adını biliyorum. İlkokul ve liseden, hiç arkadaşlık etmediğim, hiç muhabbetim olmayan herkesin(kız/erkek) adını biliyorum. Benim adımı bilmeyen, belki varlığımdan haberdar olmayan adamların ismini biliyorum. Sadece adlarını da değil, kimisinin hangi mahallede oturduğunu, kimlerle arkadaşlık ettiklerini bile biliyorum. Geçenlerde çocukluğumuzun geçtiği semtin adıyla bir instegram sayfası kurdum, kısa zamanda sayfa büyüdü, baya ilgi gördü. Kimseye söylemedim kim olduğumu, anonim takılıyorum. Millet kudurdu; bu sayfanın sahibi kim, her şeyi biliyor diye:) Çoğu kişi tanışıyor muyuz diye mesaj attı. Çoğuna verdiğim cevap aynı; hayır tanışmıyoruz ama sen şu okulda okudun, şurada oturuyordun, şu kişilerle sınıf arkadaşıydın, şurada düşüp kolunu kırmıştın, şu kişiyle çıkmıştın vs.

Birde bazı objelerle alakalı anılar kalıyor aklımda. Mesela ne zaman elma görsem, aklıma x kişinin elma hakkında söylediği bir şey geliyor.

5 sene evvel ben, arkadaşım ve arkadaşımın bir başka arkadaşı oturuyoruz, arkadaşımın arkadaşı, Camel'in tütünü çok kaliteli demişti. Ne zaman Camel lafını duysam o eleman geliyor aklıma. Çocukla bir daha hiç karşılaşmadım üstelik, resmen çocuğu yad ediyorum:) Bunun gibi daha onlarca var.
  • el conquerador  (02.07.22 02:50:08) 
dostum senin problemin ne biliyor musun, koca poponun beyninden daha büyük olmasi,
bunu bir filmde cocukken duydum hala aklimda.

  • Ley  (02.07.22 03:22:49) 
Taa seneler once, ama muhtemelen 25 sene once yani, Fatma Girik Soz Fato'da diye bir program yapiyordu.
O programda cin cikarma amaciyla kadinlarla iliskiye giren tacizci bir sapik hoca cikmisti. Tam aslinda Fato'nun ekibinden olan kadini taciz edecekken Fatma Girik odayi basmis adamin o zamanlar ki MO'su olan hareketle suratina tukurmustu.
Neyse olay bu degil. Bu adam, durumu aciklamaya calisirken, 'Simdi fato ablacim su sekilde...' diye baslayip, hakli hicbir tarafi olmadigi icin 'o sekilde bu sekilde, bunu su sekilde' falan diye zirvalamisti.

Dedigim gibi, ustunden 25 sene gecti, hala ben ve yakinlarim takildigimiz, aciklayamadigimiz bir sey oldugunda 'bunu bu sekilde, o sekilde...' falan der guleriz.
  • sopiro  (03.07.22 09:02:33) 
[]

Arkadaşınız düğünde beyaz bluz giyse

Bluz pantolon ama bluz tamamen süslü beyaz. Nikah şahidi aynı zamanda. Ne düşünürsünüz? Uyarır mısınız nikah öncesinde veya takılmaz mısınız?




 
Gülerek "Yok mu kızım başka şeyin?" falan derdim herhalde. Bir yandan da beyaz "elbise" değil sonuçta.


  • dreamnesiac  (01.07.22 00:00:40) 
Elbise olsa başka bir arkadaşımın ayağı kayıp yanlışlıkla üstüne kırmızı şarap dökebilir. Bluz için oturup konuşmak daha doğru.


  • archmage mahmut  (01.07.22 00:10:33) 
Bu gelinden başkası beyaz giymesin ritüeli abartılmıyor mu, neticede düğünde gelinin kim olduğu belli oluyor


  • freebird5406_2  (01.07.22 00:11:15) 
freebird +1 hic bakmamistim ben evlenirken kim ne renk giymis diye. hatta su an bi dusundum hatirlamaya caliatim ama mumkunati yok kim ne giymisti diye hatirlamamin. gelinlik filan giymemis sonucta şık bir bluz giymis. umurumda bile olmaz benim.


  • in vino veritas  (01.07.22 00:14:04) 
ciddi ciddi uyarmam da, "başka bir şey bulamadın mı?" falan diye gülerek, esprili şekilde dile getiririm muhtemelen.
beyaz giymek hayati öneme sahip bir şey değil, yani aşırı önem verip bir olaya dönüştürmem ama biraz da görgüsüzlük yani açıkçası.

  • blatta hiberna  (01.07.22 00:45:28 ~ 00:46:06) 
Çok zorunda değilse başka bir şey giymesini öneririm. +1 dreamnesiac örneğindeki gibi esprili şekilde derdim.

Arkadaşı olduğunuz için sık sık dans pistinde, etrafta olacaksınız. Sadece masada otursaydınız çok fazla problem olmazdı. Bence yol yakınken başka bir şey giymeyi düşünebilirsiniz.
  • sevilen progressive türkücü  (01.07.22 00:50:14 ~ 00:52:09) 
Benim arkadaşım nikah sonrası eğlencesine beyaz ceketle gelmişti, sonra "aaaaa ben naptım hiç düşünmedim" diye özür dilemeye başladı, "deli misin ne var ceketinde, saçmalama" diye tepki verdim ve çok samimiydim. Beyaz bluz giymekte hiç takılacak bir şey yok bence. Ha ama siz gelin değil de arkadaşıysanız, gelinin sağı solu belli olmaz diye yine başka bir şey giyin ya da renkli fulardı, kolyeydi bi şeyle renk katın.


  • kobuzchu kiz  (01.07.22 01:04:13) 
Hadi beyaz elbiseyi anladik da beyaz bluza da mi olay cikiyor artik.

Damat kravatla takilirken cillop gibi smokin giyen tonla adam geliyor ben daha sikinti ciktigini gormedim. Gelini de karistirmazlar bence.
  • divit  (01.07.22 01:05:47) 
@sevilen türkücü, gelin olan benim :)


  • Gradient_tabanlı_mor  (01.07.22 01:06:27) 
Benim açımdan sorun olmasa bile düğüne katılan çoğu insana gereksiz yere dedikodu malzemesi vermiş olacak. "Arkadaşının düğününde beyaz bluz giymiş birde nikah şahidi" diye baya göze batacak. Açıkçası bu detaya dikkat etmesini beklediğim için hoşlanmazdım bu durumdan. Nikah şahidi olmasa sorun değil, düğüne gelen sıradan bir davetlinin üstüne kimse bakmaz ama nikah şahidi olacak yakın birinden insan incelik bekliyor.


  • GoodMorningTeacher  (01.07.22 01:14:42) 
Siz giyeceksiniz de bize danışıyorsunuz zannettim :) bence diyebilirsiniz sıkıntı olmamalı.

Tam olarak benzer bir durum olmasa da, saçları gelinle benzer olmasın diye saç modelini değiştirmesini yakın arkadaşına söyleyenler oluyor. Ama yine esprili ve cana yakın bir şekilde söylenmeli.
  • sevilen progressive türkücü  (01.07.22 01:27:47) 
o değil de nikah şahidi olacak kadar yakın ve bir elbise giyemiyor mu? bu daha önemli bence:)

bir şey demem ama içten içe kırılırım gibi. çünkü ben önem vermişim, gel şahidim ol demişim. o da hem bluz hem de beyaz giyiyor. ilginç valla.
  • rose parks  (01.07.22 01:32:12) 
Hayat böyle öğretilmiş, ezberletilmiş, çıkış noktası suni/kurgu bir mana taşıyan şeylere kafa yormak, takmak vb için çok kısa. Dikkatimi dahi çekmez, çekmedi. Dolayısıyla söyleyecek bir şey de olmaz ortada.


  • Phoebe  (01.07.22 01:46:20) 
Uyar elbette. Benim arkadaş üzerinde çiçek olan elbise bile giydirmemişti bana gelinlikte de çiçek varmış diye
Hatta saçı makyajı bile abartmamak lazım gelini gölgelememek için

  • photo85  (01.07.22 08:44:28) 
ilk önce esprili bir dille uyarır, devamında üzerine bir şey dökerdim.


  • Hallegadola  (01.07.22 09:44:37) 
Esprili bir şekilde uyarmaya çalıştım siz söyledikten sonra ama anlamadı sanırım :) yarın olacak düğünüm. Benim için hiç sorun değil ama ailelerin akrabaların laf edeceğini düşünüyorum.


  • Gradient_tabanlı_mor  (01.07.22 09:55:32) 
Beyaz bluz sorun değil, Allahaşkına, beyaz elbise değil sonuçta. Abartmayın, abartılmasına (konu-komşu-akraba) net bir biçimde karşı çıkın.


  • SiyamkedisiZorro  (01.07.22 10:37:18) 
ablam benim nikahımda beyaz kısa bi elbise giymişti, çok da ısrar etmiştim giymesi için. böyle şeylere takılmıyorum gelinin kim olduğu belli sonuçta.


  • amelie poulain  (01.07.22 10:43:28) 
Yıl olmuş 22 hala nelere takılıyorsunuz. Bırakın milletin ne diyeceğini. Belli ki şahit kadar yaptığınıza göre en yakın arkadaşınız, biri ona laf edecek olacak ağzının payını veririm.


  • astronom bey  (01.07.22 10:48:09) 
tebrikler oncelikle, boyle seylere takilmayin birakin giysin, cok gereksiz bir ayrinti bu. hatta ozguvensizlik gibi biraz "beni golgeleyecek" dusuncesi. baska derdiniz mi yok :) ayrica kim ne konusursa da konussun. benim nikah sahidi yaptigim yakin arkadasima biri laf etmeye kalkisirsa ters cevap alir benden.


  • in vino veritas  (01.07.22 11:26:06) 
Altına ne giymiş? O da beyaz değilse no problem. Ya da üzerine farklı renkli ince şal, fular vesaire ile renk katabilir.


  • d max  (05.07.22 11:35:33) 
uyarmam ama baska nikah sahidi bulurum.


  • Ley  (05.07.22 13:57:41) 
[]

işyerinde arkadaşların giydiği kıyafet

çalıştığınız işyerinde kimin ne giydiğine, giydiğini kaç gündür giydiğine, giydiklerinin kirli veya ütüsüz olup olmadığına dikkat ediyor musunuz? ben fark ettim ki, kimsenin ne giydiğine dikkat etmiyorum.




 
Göze batan bir kir ya da kırışıklık ya da şıklık yoksa etmem.


  • Bruce  (30.06.22 00:53:56) 
Güzel, değişik, kirli vs ise dikkat çekiyor zaten. Onun dışında sayıya ve sıklığa bakmam.


  • Amaranta ursula  (30.06.22 00:56:49) 
Nadiren dikkat ederim o da değişik bir renk ya da kıyafetse. Bazen hani şu kıyafetim var ya diye konu açılınca hiç dikkat etmediğimi fark ediyorum.


  • pembe mezarlık  (30.06.22 01:10:54) 
Bir is arkadasim var inanilmaz pasakli bir adam. O dikkatimi cekiyor, spesifik olarak ne giydigi veya kac gun giydigi degil de genel hali. Evsiz gibi gorunuyor. (Degil, hepimiz ayni lojmanlarda yasiyoruz.)
Onun disinda hep tisort sort giyen kisinin o gun takim elbiseyle gelmesi falan gibi istisnai bir durum yoksa ozellikle dikkatimi cekmiyor.

  • sopiro  (30.06.22 06:30:55) 
30 yaşından sonra bir alışkanlık geliştirdim, beğendiğim tişörtten gömlekten ikişer üçer tane alıyorum. Arka arkaya giyersem kınayacaklar mı demek :D

Ekstrem bir durum yoksa dikkat etmem.
  • nhk ni youkosu  (30.06.22 09:02:28) 
Resepsiyondaki görevlinin, şoförümün, kamu dairelerine gidecek personelin, yani şirketin dışarıdaki ve benimle birlikte yüzü olan insanların kıyafetine dikkat ederim. Onlar da dikkat eder. Bu zamana kadar uyarmadım. Ofis beyaz yakalısına dikkat etmem.


  • gabe h coud  (30.06.22 09:23:15) 
Benim eski bir iş arkadaşım acayip pasaklıydı. İşyerine takım elbiseyle gidiyorduk, bir gömleği yaz günü bile bir hafta giyiniyordu ve gömlek kırış kırış. Artık haftasonuna doğru sararıyordu. Bunun gibi ekstrem örnekler dışında çok dikkat etmem.


  • mg3929  (30.06.22 09:30:48) 
Dikkat ediyorum evet. Aynı şeyleri giyip giymediğine bakmam, ben de aynı renk tişörtten giyiyorum bazen ard arda.


  • roket adam  (30.06.22 10:29:34 ~ 10:29:56) 
hiç dikkat etmiyorum


  • alaimisema  (30.06.22 11:05:46) 
Ben bakmam da millet bana bakıyo sanki


  • photo85  (30.06.22 19:19:58) 
cinsiyetinden bağımsız biçimde iyi giyinen biri dikkatimi çeker, aşırı kötü giyinen biri de (kıç çatalı, kıllı göğüs vb gibi). bu aralıktakiler dikkatimi çekmez.


  • rakicandir  (30.06.22 19:57:01) 
[]

sinsi iş arkadaşı hakkında?

öyle bir karaktersiz ki her işi aynı pozisyonda çalışan arkadaşlarının arkasından sessizce yapıyor.

müdürlere lise matematik hocası muamelesi yapıp her yaptığını götürüp gözlerine sokuyor.

sohbet açıldı mı ben ben ben demekten başka cümle kuramıyor.

kendisiyle bu davranışlarından dolayı konuşulmadığında ise hiç bir değişiklik sergilemiyor. sosyal becerileri o kadar kötü ki bu gösterilen karşı tavrı dahi anlayamadığından kendisinin kıskanıldığını sanıyor. swh

hoş, davranışlarına ekipçe gülüp geçiyoruz fakat bu asalak formun aramızda bulunması yoruyor bizi.

kimseye haber vermeden sürpriz doğumgünü kutlaması bekliyor birde. sistem üzerinden görmesek haberimiz dahi olmayacakken kendisi bas bas bağıran bir kıyafet kombiniyle geliyor işe. zaten sevimsiz o beklentiyle tırıs tırıs dönmesin diye küçük bir kutlama yapıyoruz. gün içinde kutlamayanlara selam dahi vermeyen köpek, hak etmiş tavrına geçip teşekkür dahi etmiyor.

etimizle, kemiğimizle iğrendik bu arkadaştan. resmen sosyal ilişki özürlü bir ben delisi ve ruhu lise sıralarında kalmış bir tip.

sizin çevrenizde var mı bu gibi tipler? nasıl enerjinizi emmelerinin önüne geçiyorsunuz?

 
O tiplere kucuk dogum gunu partileri yapmayarak. Wtf


  • brkylmz  (29.06.22 20:17:40) 
Hem iğrenip hem doğum günü partisi yapmak sizin suçunuz. Ben olsam tebrik bile etmezdim. İğrendiğinizi yeteri kadar belli etmiyorsunuz.


  • mg3929  (29.06.22 20:22:40) 
Neyse ki çevremde yok ancak dikkate almayarak, kutlamayarak tepki gösterin. Sefkat göstermek zorunda değil hiç kimse.


  • pro9it9is9  (29.06.22 20:48:12) 
Yok sayarak.
İğreniyoruz diyorsunuz ama doğum gününü kutlamışsınız. Madem kutlamayanlara selam vermiyor, tebrik etmeseydiniz sizle de muhatap olmayacakmış ne güzel.

  • juliette  (29.06.22 20:50:19) 
sosyal becerileri dusuk ama performansiyla mudurlerin gozdesi falan mi oldu acaba?
o yuzden mi parti vermek zorunda hissettiniz? anlamadim neden kutlandi yani...

bir de mudurler ornek falan gosteriyorsa size ve siz de kendisine yuz vermiyorsaniz bu durumdan bagimsiz da olsa, o bunlari birlestirip kiskanildigini dusunebilir.

bunlari farazi yazdim. ben hic muhatap olmazdim enerjimi emen biriyle isyerinde. yapacaginiz cok basit: merhaba-merhaba. bitti.
  • Kittie  (29.06.22 21:55:25) 
muhatap olmuyorum. is disindaki tum diyalogumu gunaydin ve iyi aksamlarda tutuyorum. bu insanlar uzerinde herhangi bir fikir yurutmeye bile gerek gormuyorum. hayatta cekemem cunku. iyh -_-


  • in vino veritas  (29.06.22 22:41:17) 
iş yerinde böyle insanlarla çalışmak zorunda olmama lüksüm var. herkes çok cutie burada. olsaydı, iş nedeniyle mecburen aynı ortamda bulunurdum, onun dışında covidli gibi kaçardım kendisinden. sosyal mesafe koyardım.


  • gabe h coud  (30.06.22 09:27:44) 
[]

İstanbul evlilik teklifi önerisi

Önerileri alabilir miyiim?




 
Fethiye’de yapmış olmasaydım, Sunset’te yapardım.

Balon uçuyor, yüzük iple şampanya kadehine düşüyor, flash mob çıkıp takla atıyor gibi atraksiyonlara girmezdim. Yemeğe ara verip, güneş batmaya yakın kızıllığında, elini tutup diz çöküyorsun, sonrasında zaten seni yönlendiriyor :) şampanya patlat ama, yap onu.
  • gabe h coud  (28.06.22 21:10:11 ~ 21:10:41) 
illa güzel veya şık bir yer olması gerekiyorsa sunset olur, lacivert olur.
ya da sizin için manevi değeri olan ilk buluştuğunuz yer falan gibi bir yer de olabilir.

ortam ayrı ama böyle şeylere çok özenen, gösterişli tekliflere bayılan biri değilse teklif konusunda olabildiğince klasik davranmak lazım bence.
  • blatta hiberna  (29.06.22 02:26:15 ~ 02:26:55) 
Lacivert +1 demeye geldim. Çok güzel, nezih ortam, saatleri de tutturursan çok güzel bir anı olur.


  • elikası  (29.06.22 08:02:07) 
mihrabat korusu muydu yada hidiv kasrı mıydı bilmiyorum oralardan birinde seyir terasları var. orada bir yürüyüşe çıktığınız zaman seyir terasında ansızın bir teklif patlatabilirsin


  • ckgoneforawhile  (29.06.22 14:44:21) 
[]

Defalarca ayrılıp yeniden başlanan ilişkiler

Merhaba. Şahsen hayatımda yaşadığım ilişkiler "Ayrılıyoruz, bitti" denilince bitiyor genelde. En fazla bir kez daha bir şans verilmesi taraftarı olduğum birkaç ilişkim olmuştur sadece, onlar da çok zaman geçmeden yeniden patlayıp bitmişti.

Ama mesela çevremde defalarca ayrılıp ayrılıp yeniden başlayan/barışan arkadaşlarım var. 2 yıllık total süreçte dört kez ayrılmalar falan. Hiç empati yapamadığım bir durum.

Siz bu çokça ayrılıp barışmalı ilişkiler hakkında ne düşünüyorsunuz? "Evet, biz de sevgilimle böyleyiz ama mutluyuz yani" modunda olanlar var mıdır aramızda? Merak ediyorum gerçekten.

 
Benim bir arkadaşım böyleydi. Genelde ruh hastası tiplerin ilişkileri böyle oluyor ve sonu da hiçbir zaman mutlu sonla bitmiyor.


  • mg3929  (28.06.22 16:47:48) 
toksik insanlar toksik ilişkiler diyorum.

Tabii ki exten next olmaz diyenlerden değilim, her şey insanlar için. Ama döke saça, saygı vs. bırakmadan ayrılıp barışanlar vs. cidden terapilikler.
  • lcha  (28.06.22 16:57:18) 
toksik+1


  • ala09  (28.06.22 17:30:15) 
Kuzenim böyle, 2 hafta önce 5. ayrılıklarını yaşadılar. 4. ayrılık sonrası tamam bu kadar olaydan sonra dönmez demiştim ama döndü, o yüzden yine bişey diyemiyorum.

Toksik olması ayrı, bir de tarafların bana bundan başkası bakmaz ben bunu hak ediyorum değersizliği yüzünden oluyor.
  • Bruce  (28.06.22 18:18:44) 
Ben toksik demiyorum travmatik iliski diyorum boylelerine. Genelde iliski lackalasiyor ve daha sonra dikis tutmuyor hicbir sekilde. Ayrica her seferinde barismak isteyen kendinden odun veriyor ve karsi taraf bunu suistimal edip nefret depoluyor adeta


  • deepfear  (28.06.22 18:42:33) 
mutluluğun ne olduğu hakkında aydınlatılması gerek o insanların.
ex'ten next olmaz. ilk başta neden ayrıldın? bu nedenleri değiştiren bir durum mu oldu? çok seviyordum, özeldim vs demek bunu karşılayan bir durum değil.
bu şekilde ayrılmalı barışmalı ilişki yaşayan insanların hayatları boyunca kararlar vermede zorlandıklarını da görüyorum. yetişkin gibi davranamıyorlar.
  • ananotherlife  (29.06.22 10:27:07) 
Biz de öyleyiz. Mutlu değiliz. Lakin hiçbir şeyi beceremedigimiz gibi, ayrılmayı da beceremiyoruz.


  • el conquerador  (02.07.22 02:53:32) 
[]

Alınganlık mı yapıyorum?

Aynı mesleği yaptığımız, biri yakın ve geçmişimizin olduğu diğer ikisi ile sonradan ortak meraklarla biraraya geldiğimiz 4 kişilik arkadaş grubumuz var. Hepimiz kadınız.

Ben bazı sebeplerden dolayı erken Ankara’dan ayrıldım 1 senedir küçük bi şehirde yaşıyorum. Onlar da başka küçük şehirlere gidecekler bu rotasyon zorunlu.
Geçtiğimiz haftasonu kısa bi gezi yaptılar beraber ve ben katılamadım çünkü bulunduğum şehir çok uzak gidemezdim 2 gün için. Gittikleri günün birkaç gün öncesinden başlayıp bugüne kadar bitmeksizin whatsapp grubumuzdan o gezi ve ben yokken yapılan konuşulan benim haberimin bilgimin olmadığı şeyler konuşuluyor. Ben her konuya fransız kalıyorum çünkü hiçbir şeyden haberim yok. En sonunda grubu sessize aldım.
Küçük bir şehirdeyim bazen çok sıkıldığımı hepsi biliyor. Ayıp değil mi bu yoksa ben mi abartıyorum sizce ?
Acaba ben katılamadığım için ve burada sıkıldığım için üzüldüm ve alınganlık mı yapıyorum içten içe? Bu ihtimali de düşündüm ama düşünsenize 4 kişi oturmuşsunuz bi cafede, bir kişinin hiçbir fikrinin olmadığı konuları sürekli konuşup kıkırdıyorsunuz. Bu ayıp değil mi ?

 
üçünün dahil olduğu başka bir grup muhtemelen yok. doğal olarak senin olduğun gruptan konuşacaklar. senin olmadığın başka bir grup açma zahmetine girselerdi dışlanmışlık hissin azalacak mıydı, sanmıyorum.

abartıyorsun.
  • zgrydn  (28.06.22 00:50:09) 
Gurbet tribi. bizim de 4 kisilik grupta 3umuz ayni sirketteyiz ondan gizli ayri grup yapmak daha ayip kacabilir bence. sessize alirsin bitti gitti. bazen de o kimirdama dedigin cidden yuzyuzeyken de gayet olabiliyor. bana anormal gelmiyor seninki alinganlik

yerinde olmak istemezdim ama arkadaslarinin hicbir sucu ayibi yok bana gore. hayat sartlari diyelim
  • ala09  (28.06.22 00:50:58) 
Uzulerek soyluyorum ki alinganlik yapiyorsun. Malesef bulundugun yerden memnun olmadigin icin de objektif olamiyorsun.


  • balpolen  (28.06.22 01:36:52) 
abartmışsınız.
"yaa ben fransız kalıyorum bana da anlatın ne olduğunu" diye araya kaynak yapmaya çalışmak, hatta "neler yaptınız anlatsanıza" diye sormak dururken kendinizi çekip trip yapmışsınız.

bu sefer gidememişsiniz, başka zaman başka yere gidilir o zaman katılırsınız, ne var ki bunda?

bu arada yaptıkları şeyle sizin verdiğiniz örnek de farklı, aynı şey değil.
  • blatta hiberna  (28.06.22 01:40:00) 
abartili alinganlik


  • bay b  (28.06.22 09:07:39) 
şöyle düşün. konuşmak için başka 3 kişilik grup açsalardı seni almasalardı daha da alınmaz mıydın? daha dışlanmış olmaz mıydın?


  • nick bulamadim  (28.06.22 10:31:33) 
Abartmışsın+1


  • basond  (29.06.22 14:10:41) 
net abartıyorsunuz.


  • drako  (29.06.22 14:11:58) 
[]

Alan bulmaca

Merhaba arkadaşlar. İş hayatındaki alanlarla ilgili birkaç sorum var. Makine mühendisiyim. Kalite kontrol sorumlusu olarak çalışıyorum. Aslında istediğim, sevdiğim ama yorucu bir alan. Ben daha çok ofiste çalışabileceğim alanlara yönelmek istiyorum. O yüzden fikrinizi sormak istedim. Aklıma şunlar geldi. Değerlendirebilirseniz sevinirim.

1. İş güvenliği uzmanı olmak. Bu sayede iş yükünden biraz kaçabileceğimi, biraz daha rahat edebileceğimi umuyorum. Bu seçenek sizce mantıklı mı?

2. Mühendisler teknik öğretmen olabiliyormuş sanırım formasyon eğitimi alıp. Güncel durumu bilmiyorum. Öğretmen olmak aslında çok işime gelir. Bunun oluru var mı?

3. Satın alma, satış gibi alanlar. Satış alanı için görüşmeye gitmiştim. İş çok da uygundu ama dönüş olmadı. Bu alanlara nasıl geçiş yapabileceğimi bilmiyorum açıkçası.

4. İyi kötü demeden bütün memurlukları denemek. Fırsatım olmasına rağmen başvurmadığım ilanlar var. Şansıma kazanıp atanırsam aslında rahat edebilirim. Bu da son seçenek.

5. Sizin eklemek istediğiniz alan varsa duymak isterim.

Teşekkür ederim.

 
ben bizim is yerindeki isg ye dava acacagim temmuzda :d bayagi sorumluluk isi bence ofise geceyim derken ciddili bir sorumluluk olur hata kabul etmez. bana sorarsaniz 2, 4(olur mu bilmiyorum) bu tarz kriz donemlerinde sanirim memur kesim zenginlesiyordu bi yerde. esnaf tukene tukene. belli ki tocaret dusunmuyorsun gelecegin meslegi tr de yine memuriyet gibii :)


  • ala09  (27.06.22 21:20:45) 
sen memur ol. ya da ogretmenligi arastir. aylardir masa basi is bakiyorsun.

simdiki aklim olsa sinava calisir bi universitede ogrenci isleri memuru olurdum. hem ortam guzel hem is evrak isi. kolay yani. sonra ama ben bu rutin evrak isleri yapacak muhendis miydim deme fgdh
  • Kittie  (27.06.22 23:49:55) 
İsg maaslari yerlerde surunuyor neredeyse asgari ucret bence yaoilacak is de degil.

Satis ve satin almada baski var burada okudugum kadari ile sana uygun degil.

Memurluk veya ogretmenlik sana uyar veya zengin kayinpeder bulup takilacaksin.
  • kuzey li  (28.06.22 08:04:29) 
1 ... •202122232425262728• ... 166   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.