[]

Şu başınıza gelse ne düşünürsünüz?

Bir aile whatsap grubunuz var. Oraya sanatsal bir çalışmanızı atıyorsunuz. Herkes yorumunu yazıyor.

Babanız 66 yaşında hemen üstüne alakasız bir siyaset makalesi atıyor. (Çalışmanızla ilgili asla bir yorum yapmıyor)

Ve özelden herhangi bir konuda bir şey yazdığınızda size cevap yazmıyor. (Tamam, olur, bakalım, teşekkürler gibi(teşekkür kelimesini zaten günlük hayatta ağzından hiç duymadınız)

Grupta herkesin yazdığı (başsağlığı dileme, birisi bir okul kazanmış, gibi temel şeylere herkes yazıyor, kendi yazmıyor.)

Ve bu insan topluluğa da hitap eden, iş yöneticisi, konuşmacı birisi. Bilerek yazmıyor yani kısacası.

Kendini ağırdan satıyor, çocuklarını şımartmak istemiyor, grup gönderisine yetişemiyor desek gündelik hayatta da aferin, sizi seviyorum, yaparsını eskiden beri yok. Daima bir işin risklerini anlatır. Lafı yapamazsına getirir. Sürekli etrafındakileri kendi hedefi doğrultusunda manipüle eder. Para konusunda acayip kaygılı. Mal varlığı olsa da hiç yokmuş gibi davranır. Acıtasyon yapmayı sever. Hayır der ters hareket yaparsan tehdit eder, sinirlenir.

Muhatap öz çocukları, torunları. Çok kırıcı oluyor.

Siz ne düşünürsünüz?

 
Bir insan daha önce ailesinden ne gördüyse tecrübe korku ve endişe veya hırslarını biriktirip onları kullanıyor olabilir. Saygı duymak lazım.


  • Gebeş kaplumbağası  (29.09.22 12:40:43) 
Ne düşünürüm:
1) belli bir yaşın üstündeki insanları değiştirme imkanın yok, uğraşmaya gerek de yok.
2) kendi motivasyonumu ailem ya da başkaları üzerinden değil, kendim üzerinden ilerletmeye çalışırım. kırıcı bir durum yok yani bence.
  • roket adam  (29.09.22 13:02:54) 
Aynı benim baba. Bence bu kıskançlıktan kaynaklı yani rekabet duygusu ön plana çıkıyor. Kendi çocuğunu kıskanan onunla rekabet etmeye çalışan birine de saygı duyulmaması gerektigini düşünüyorum


  • sassot  (29.09.22 13:15:02) 
Roket adam +1

Hiçbir şey düşünmem ve kırılmam. Yani eğer bu bahsi geçen baba kişisi, çocuklarının belli bir yaşa kadar ihtiyaçlarını karşıladıysa, artık 66 yaşından sonra da "afferin harika bir çalışma bu" diye gaz vermesini, tebrik etmesini beklemezdim. Yani adam aşağılamamış, ilgisini çekmediği için umursamamış.
  • GoodMorningTeacher  (29.09.22 13:41:19) 
Klasik baba tavrı. Uzun süredir böyleyse bir yerden sonra umursamayı, kırılmayı bırakmanız gerekir çünkü babaları otuz yaşında da altmış yaşında da değiştiremezsiniz maalesef.


  • black holes in the sky  (29.09.22 14:16:37) 
Bence bu klasik baba tavrı değil. Çocuklarını çok seven ve ilgi gösteren babalar var. Ben bu kadar ciddiye alınmadığım bir gruptan çıkardım. Zaten aile WhatsApp grubu gibi bir şeyi hiç anlamadım. Bu tip şeyler bence iletişimi değersizleştiriyor. Anne ve babayla sesli şekilde konuşmak daha sağlıklı. Zaten 66 yaşındaki birinin davranışları için fazla alınganlık göstermişsiniz. Sanatsal çalışmanız da size kalsın.


  • dissendium  (29.09.22 14:24:19) 
E siz zaten cozmussunuz olayi. Bunun uzerine daha bi sey dusunmeniz sizi sadece yorar ve yipratir suanda oldugu gibi. Dusunecek bir sey yok. O kisiyi boyle kabul edeceksiniz.


  • balpolen  (29.09.22 15:54:34) 
60 yaş üstü erkekler genel olarak böyle. buna kırılmak için çok hassas olmak gerekir. umurumda olmaz kısacası.


  • abelardo  (29.09.22 19:47:18) 
[]

İlişkiye ara vermek

Sorunların baş gösterdiği bir ilişkiye anlaşarak ara vermek, tarafların bir süre birbirini özlemesi, belki de yokluklarında değerini daha da bir fark etmeleri gibi şeyler, bir ilişkiyi kurtarabilir mi?

Yoksa bu ara verme kararı sonu belli olan bir filmin, yani o ilişkinin bitişinin bir adımı olmaktan öteye gidemez mi?

Ne düşünüyorsunuz?

 
sorunları beraber atlatabilirseniz o ilişki daha da güçlenir. öbür türlü araya soğukluk girer.

evlilikte öyle bir şey yapma şansımız yok tabi. ya çözüyoruz ya boşanıyoruz ya da halının altına süpürüp ileride patlamasını izliyoruz.
  • lazpalle  (28.09.22 15:24:48 ~ 15:25:52) 
ara verme teklifini GENELDE hayatında bir süre sorumluluk altında olmak istemeyen tarafın teklif ettiğini gözlemliyorum. o taraf genelde ilişkiyi bitirmeye daha yakın taraf oluyor. bir ilişki ciddiye bindikten sonra araya 'nasıl olsa ayrıyız' gibi bir dönemin girmemesi gerektiğini düşünüyorum.

kafayı bir ay toplama ihtiyacı hissettiren bir ilişki sağlıklı bir ilişki değildir gibi geliyor bana. ayrıl barış, ara ver devam et ilişkileri büyük çoğunlukla hüsranla neticeleniyor ve herkes kendi ilişkisinin büyük çoğunluk içinde olmadığı düşünerek hareket ediyor.
  • coldegezenkutupayisi  (28.09.22 15:28:17) 
Ayrılıp barışıp daha sonra sorunsuz giden bir ilişkiye şahit oldum, ama ara verilip de süren bir ilişki ben görmedim.

Neye ara veriliyor ki ben bunu da çok anlamıyorum. Yani eğer kendinize alan açmak ve biraz düşünüp taşınmak ya da gerçekte neler olup bittiğini sorgulamak istiyorsanız bunu ilişkiniz içinde yapabilirsiniz, insan zaman zaman kendi başına kalmak isteyebilir. Seksi ve ten temasını azaltabilirsiniz ara vermeden, zaten hep aynı tempoda gitmesi gerekmez ki? E seviyorsanız sevmeye ara verebilir misiniz örneğin, nasıl olacak ki bu?

Ara vermek bana hep "şimdi aniden ayrılırsak çok boşta kalacağım, brexit gibi planlı bir çıkış yapalım" isteği gibi geliyor. Bunu kötü bulduğumdan değil ama bu ara verme konuları açılınca genelde söz edilen niyet bu olmuyor.

Ortada bir sorun varsa bu o sorun çözülmeden bekletilerek düzelmez bundan emin olabilirsiniz. Bu sorunları konuşup bir ortak noktaya varmalısınız ya da sorunların çözülemeyeceğini kabullenip yolunuza bakmalısınız. Ya da eğer sevginiz kalmadıysa kendi kendine geri geleceğini çok sanmıyorum, ilişkiye ara verince kimse kimseyi özlemiyor. Ayrılmaya meyilli olan taraf kendi ilişki sonrası hayatını hazırlayıp ayrılığa yaklaşırken, bu ara verme teklifine hazırlıksız yakalanan taraf boş umutla sağlıksız duygular geliştiriyor.
  • akhenaten  (28.09.22 16:04:46 ~ 16:11:44) 
Nerede olduğunu, ne yaptığını bir ay, iki ay, neyse bilmediğin birine nasıl tekrar sevgili gibi davranacaksın? Bunun mantıklı bir açıklaması yok bana göre. Bu aynı zamanda bir risk. Belki hiç özlemedim diyecek. İlişki içinde kalarak, güveni yok etmeden iletişimi biraz azaltmak bana daha mantıklı geliyor. Sorun varsa kişiler kendilerini, davranışlarını düzeltmeli. Ara vermek sorunları sadece ertelemek olur.


  • dissendium  (28.09.22 16:25:45) 
Aksine. Ara vermek bir ayrılık provası olur ve kişi ayrılığı benimser. Gözden ırak gönülden de ırak misali.


  • ruhen hastayim ben  (28.09.22 18:26:39 ~ 18:29:55) 
Ara verilen ilişki bitmiş demektir. Eger ara verilecek bir durum var ise ilişkide iletişim ile çözülemeyecek bir durum vardır.


  • mirty  (28.09.22 20:17:33) 
Ara verme talebi kimden geliyorsa ayrılalım diyemeyen odur. Ara vermek ayrılmanın yolunu yapmaktır. Öyle olmasaydı ara vermek kimsenin aklının ucuna dahi gelmezdi.


  • muhayyer divan  (28.09.22 22:51:36) 
Karşılıklı anlaşıldıysa belki olur
Ama ben şahsen böyle ara vrelim olayına asla girmem

  • basond  (29.09.22 17:20:34) 
kurtarmaz. kızı bıraktıgından daha geniş bulman olası.


  • abelardo  (29.09.22 19:50:45) 
Ara verme kararı aldıktan sonra tekrar dönüp ilişkinin düzelmesine %3 falan ihtimal veririm. Taraflardan biri o sırada başkasını bulamazsa geri döner. Yoksa ilişki dediğin şey bir yerden sonra sevgiden çok alışkanlığa dönüyor. Onsuz yapabildiğini anlayan çiftler bir yerden sonra özleme değil ilişki sırasında bilinçli ya da bilinç dışı şekilde göz ardı ettikleri sorunları fark etmeye başlıyorlar.


  • nawar  (29.09.22 20:51:58) 
Bu olay tamamen kolpa. Ara verince komple kopuyor. Mantıklı bir şey değil.


  • westblack  (29.09.22 21:05:56) 
[]

Aldatadan evli kadının fake hesabına girilebilir mi?

Fakülteden bir hocam ulaştı erkek bir kuzeninin eşi bir süredir kendisini aldatıyormuş. Karısının fake hesabını şans eseri telefonu açık iken şüphelenip yakalıyor ama o an görüntü falan alamıyor çaktırmadan bırakıyor.

Gördüğü kadarı ile yakınlarda bir adam ile kendilerine ev açmışlar. Kendisi işteyken bu kadın arkadaşıma gidiyorum deyip o evde diğer adam ile takılıyorlarmış, yoğurt lazım mı ekmem lazım mı diye konuşmalarını falan da görmüş.

Şimdi boşanma yoluna gitmek istiyor ama bana şeyi sordu, elimizde hem eşinin fake hesabı hem de adamın fake hasabının adresleri var.

Bunlara girilip de konuşmaları delil olarak alabilir miyiz? Ücreti mukabilinde yapabilir misin diyor. Ben de öyle bir şey mümkün mü bilmiyorum hocam hiç girişmedim belki fake bir link atılır, oltalama yapılır açılan linke hesap bilgileri isteni o şekilde alınabilir ama başka nasıl olur bilmiyorum bir araştırayım dedim.

Şimdi bunun için kendi çabalarıyla bir şekilde birisi yardımıyla hesaplara girmek mantıklı mı? Yapılabilir mi?

Yoksa savcılığa durumu anlatsak bu fake hesaplara girebilme yetkileri var mı? Eğer varsa hiç gerek yok aksiyona onlar ulaşsın işte.

 
Sakın böyle bir şeye bulaşma. Adam karısının telefonunda baya zaman geçirmiş, öyle bir anlık değil baya kurcalamış, tekrar kurcalayıp ekran görüntüsünü kendi telefonundan bile çeker. Kadın demeyecek mi bana komplo kurdular hesap bana ait değil diye. Bu arada öyle erkekler evliliklerinde aldatılmalarını bu kadar yaymazlar. Alır telefonu avukata gider. Bu işin altından başka şeyde çıkabilir gibi geldi bana. Avukatını yanına alıp o evde bassa daha mantıklı.


  • GoodMorningTeacher  (26.09.22 11:28:46) 
Konunun savcılıkla falan ilgisi yok. Aldatma işlerine savcılar bakmıyor.

Böyle bir durumda madem ev vs var birisini takip ettirip fotoğraf çektirsin.
  • ihanet kac kisilik  (26.09.22 11:31:36) 
Hayır usülsüz aldığınız için delil sayılmaz.

barandogan.av.tr

Ancak mahkeme gerekli gördüğü takdirde operatörlerden veri talep ediyor. Ancak bu veri konuşmanın içeriğini değil ne sıklıkla bağlantı kurulduğu, hangi saatlerde bağlantı kurulduğu, kadar süre konuşulduğu gibi şeyleri içeriyor.

www.pinarileri.com
  • akhenaten  (26.09.22 11:33:06 ~ 11:35:24) 
Özel dedektifler var. Takip edip belgeyle fotoğrafla dosya veriyorlar.
Yapılması gereken bu ve bir avukatla konuşmak.

  • kisa  (26.09.22 11:33:12) 
siber güvenlik alanında çalışan biri olarak yazıyorum, bir üçüncü kişi olarak senlik hiç bir şey yok. ne yaparsan yap bu işten zararlı çıkma ihtimalin yüksek. kesinlikle karı koca arasına girme.

soruna gelirsek, savcılığın fake hesaplara girebileceğini sanmıyorum. daha fazla delil lazım, o da özel dedektifle falan hallolur herhalde.
  • roket adam  (26.09.22 11:58:44) 
Postegro var. Arada acin bakin.


  • Kahvedesu  (26.09.22 12:06:14) 
Girilir de. Siz neden giriyorsunuz? Suç.


  • ruhen hastayim ben  (26.09.22 12:39:26) 
Savcıyla işi yok bu durumun savcılık uğraşmaz zaten adam açısından bakarsak çok haklı fakat şekillendirmek zor bir de delillerin hukuka uygun şekilde toplanması lazım.


  • beemaker  (26.09.22 13:43:26) 
Örnek karar geziyordu internette ama siz aslı astarı için avukata yönlendirin. Şifresini ele geçirip mesajları ede ederseniz bu suç ama yanımda telefonu vardı yabancı bir adamdan mesaj geldi baktım bu suç değil. Düzenek kurulmaması gerekiyor.
Boşanma alanında uzman bir avukattan 1 seans danışmanlıkla çözer bu işi o hack işleri hem size zarar hem kendisine

  • cilekli pasta  (26.09.22 15:52:00) 
Hayır usülsüz delil elde ettiniz sayılmaması gerekli.


Ancak mahkeme veya savcılık gerekli gördüğü durumda telefon operatörlerden veri talep ediyor. Ancak bu veri konuşmanın içeriğini değil ne sıklıkla arama yapıldığı, hangi saatlerde bağlantı kurulduğu, kaç dakika konuşulduğu vb. şeyleri içeriyor.

bence kvk verileri gereğince uzak durmalısınız. suça iştirak olabilir.

muratkiziloz.com.tr
  • hmk50  (10.10.22 17:57:46 ~ 17:58:14) 
[]

bu yalana ortak olmak mi olur

bi arkadasim var. universitede birlikte okuduk ama kendisi bitirmedi. 4 yillik diplomasi yok. calistigim yere basvurdu. bana elbet sorarlar. bi sey demeyi dusunmuyorum bu konuda. sizce yalanda payim olur mu? bana olur gibi geliyor. sonucta bolum arkadasindi e bitirmemis haberin yok muydu denir mantik olarak. napsam?

not: napican evrak tesliminde dedim. kayip diye gecistiricem, sonra aciklicam durumu. benden vazgeceklerini sanmam. diploma olmadan da o isi yaparim sonucta diyor. o kismi dogru. bi muhendislik isi falan degil bu.


 
kayıp demesinin bir anlamı yok, diploma kayıt örneği almasını isterler okuldan.


  • durbakalim  (24.09.22 16:57:19) 
durbakalim: belki zaman aliyor falan diyecektir. ben de gecici belge isterler dedim ama laf kaynadi arada.


  • Kittie  (24.09.22 16:59:22) 
E devlette diploma artık var, bu durum işe yaramayacaktır zaten, siz de yanmayın durduk yere. Bölümden arkadaşım demenizde sakınca yok tabii nereden bileceksiniz tek dersini verdi mi vermedi mi vs ama arkadaşınızın planı işe yaramayacak teknolojik gelişmeler sebebiyle.


  • kullanıcıadımbuolsun  (24.09.22 17:07:53) 
E devlet +1

Kendi isimi ve guvenilirligimi baskasi icin tehlikeye atmam.
  • kuzey li  (24.09.22 18:01:23) 
Evet o işi diploma olmadan da yapabilir ama bu diplomam kayıp, şöyle böyle diye yalan söylemesini gerektirmez kesinlikle. Yalana alet olmayın, siz de yanarsınız.


  • black holes in the sky  (24.09.22 18:06:19) 
@black holes in the sky +1

Yalana ortak değil alet olmuş olursunuz. Yalana ortak olan birinin ondan çıkarı olmalı, sizse karşılıksız olarak kendinizi riske atıyorsunuz. Müdahil olmak istemiyorsanız soran olursa bölümden arkadaşımdı, çok tanımıyorum deyip geçin.
  • akhenaten  (24.09.22 18:12:00) 
Diploma istenmiyor zaten. E-Devlet'ten mezuniyet belgesi isteniyor. 10 saniyelik iş o da. Kısaca yalana ortak olmak olur.


  • dissendium  (24.09.22 18:32:07) 
Bu devirde bu söylediğini yapabileceğini zannetmesi enteresan, o yalan çok kısa sürede ortaya çıkacaktır hiç ortak olmayın.


  • uvcray  (24.09.22 21:47:09) 
Siz işe başlarken edevletten mezun belgesi istemediler mi?
Edevletten alınabildiğini bilmediğinize göre ordan istemediler muhtemelen.
Mezun olup olmadığıyla ilgili hiçbir şey demeyin.
  • sevilen progressive türkücü  (24.09.22 22:33:47) 
Benim eski is yerinde benzer bir şekilde çalışanın evrak eksiği olduğunu öğrendikleri anda cat diye işten çıkardılar, hiç karışmayın.


  • mirty  (25.09.22 09:55:28) 
sana sormadılarsa ölü numarası yapabilirsin ama senin arkadaşın olduğu aktif görüştüğünüz biliniyorsa pek saklamanı önermem.


  • basond  (25.09.22 15:01:15) 
tek seferlik mailler işte bu yüzden var :)


  • rakicandir  (25.09.22 17:12:30) 
şirketten sorarlarsa kendisi hakkında pek bilgim yok dersin, kesinlikle sorumluluk alma.


  • tantunisultansuleyman  (26.09.22 08:52:59) 
[]

Ayarı kaçmış empati

Birkaç hafta önce bir olaya şahit oldum. Arkadaşlar ve arkadaşların arkadaşları falan grup olarak bir yemeğe gidecektik. Ben bizimkileri almaya gittim, öğrendim ki birinin hoşlandığı kız da orada olacakmış. Bu da evde hazırlanıyor, ama ne hazırlanma; soruyor soruşturuyor ne yapayım ne giyeyim falan diye, baya heyecanlı. Neyse, giydirdik süsledik falan gittik. Sonra kız, sen tut resmen dalga geç çocukla. Yani dalga geçmek derken, ortamı bozan garip bir şey değildi ama tamamen "arkadaşlar arası" ortama uygun bir yaklaşım. Sadece bir an çocuğun gözünde bir bakış yakaladım, böyle tam bir hayal kırıklığının resmi, bir an ama.

Nasıl kalbim kırıldı, nasıl kötü hissettim, nasıl etkilendim anlatamam. Kendime yapılan hiçbir şey beni öyle etkilememişti.

Her neyse bu olaydan sonra saçmalamaya başladım. Örneğin birkaç gün önce yerel ürün satan bir yerden tereyağı aldım, yağ bir tuhaftı acı gibi. İade edeyim dedim sonra aklıma geldi acaba belki orda duran kadın dükkanını çok seviyor, yağını falan beğenerek oraya koyuyor da birisi beğenmeyip getirirse kalbi kırılacak, üzülecek falan gibi hissettim iade etmedim. Gözümde böyle elinde tereyağıyla depoya gidip sessizce iki damla ağladığı falan canlandı teyzenin.

Başka bir sefer butik, şirin bir cafede yediğim hamburgerin köftesi baya balık kokuyordu, ama buram buram. Ne alaka işte... Baktım garsonlar baya güleç falan, dedim acaba şimdi söylesem beğenmedi burgerimizi diye içerlerler mi... Demedim bir şey.

Deli saçması tabi, eş zamanlı olarak bunun da farkındayım ama engel olamıyorum. Fena travma yaşadım nedense :D çıkmıyor ağzımdan.

Geçer mi acaba bu kendi kendine.

 
hocam belki o çocuğun o tavırla yüzleşmesi gerekiyordu duygusal olgunluk kazanmak için

dükkandaki teyzenin de belki yağının biraz acılaştığını bilmesi yeni ürünleri için iyi olur

aynı şekildeki restoranın yağ konusu da böyle

doğru şeyleri uygun bir dille iletmek daha iyi olur
  • freebird5406_2  (22.09.22 20:36:47) 
önceden de var mi boyle asiri empati? ben de asiri hisliyim uzuluyorum biri uzulunce hemen. biraz psikoloji kitapları, makaleleri okumak iyi geliyor. bir de daha duyarsiz kisilerle aynı ortamda bulundukca onlar gibi davranmaya calisiyorum. yapacak bir sey yok demeyi ogreniyoruz az biraz.

ustteki yorumun dedigi gibi o tavirla karsilasip duygusal olgunluk edinir ki olgunluk guzel bir seydir :) hangimiz ret yemedik ki?
  • ala09  (22.09.22 20:56:30) 
zamanla düzelir, daha önce gözünüzün önünde yıkıcı bir hayal kırıklığı yaşayan birine denk gelmediyseniz normaldir. beğenilmemek, sevilmemek insanı olgunlaştırır. arkadaşınızın hevesi kırılmıştır ama uzun vaadede işine yarayacak bir hayat tecrübesi kazanmış.

Sizin aşırı empati sıkıntınız geçmesine geçer de bu aralar üç boyutlu figürdür, ne bileyim tasarımdır ihtiyacınız varsa göndereyim hemen. Beğenmediği ürünü iade etmeyen müşteri bulmak zor bu ekonomik ortamda.
  • coldegezenkutupayisi  (22.09.22 21:01:23) 
@ala09 normalde de empati yaparım ama bu kadar absürt şekilde olmazdı hiç, şu sıralar baya yolundan saptı iş.

@coldegezenkutupayisi, ahahahahah :D
  • akhenaten  (22.09.22 21:07:04) 
Asiri empatiden otr kendi hakkinizi savunmak, kendi fikrinizi soylemek ve sesinizi cikarmak konusunda bir sikinti var gibi geldi. Bunu da baskalarinin hissine asiri kendini acarak regule etmeye calisiyormussunuz gibi hissettim


  • mor oje  (22.09.22 22:28:13) 
Ben de boyleyim, baskasi adina ondan daha cok ve daha uzun sure uzuluyorum. Kirilmasinlar diye ses etmiyorum vs.

Terapistime bundan bahsettigim bir seansta, 'neden diger insanlara olan inanciniz bu kadar az?' dedi. Nasil yani dedim. Neden insanlarin elestiriyle basa cikamayacaklarini, zor birseyler yasarlarsa kirilip dokuleceklerini falan dusunuyorsunuz ki? Neden kapleri kirilsa da zor durumlardan gecseler de toparlanip hayatlarina devam edebileceklerini dusunmuyorsunuz?' dedi.
Aaa, dedim icimden.
Karsinizdakiler de yetiskin insanlar. Onlarin da sizin gibi dogru kararlar verip dogru sureclerden gecebileceklerine inanmaya calisin bence, dedi.

Ikna oldum.
  • sopiro  (23.09.22 04:56:58 ~ 04:59:40) 
Hanımefendi kendisinden hoşlanan beyefendi ile biraz flört etmek istemiş ancak beyefendi bunu anlamamış. flört aşamasında kadınlar erkekler ile dalga geçmeye meyillidir, beyefendi eğer bu dalga geçmeleri savuşturabilseydi bir umut bir şeyler olurdu.

sizin bundan etkilenip de başkalarına vermediğiniz tepkiler gereksiz nezaket örneği.

hamburgercideki şef severek yaptığı bir şeyin beğenilmediğini öğrendiğinde yapacağı şey neden beğenilmediğini, düzeltebileceği bir şey ise daha iyi nasıl yapacağını düşünmek.

belki bir önce o tezgahta balık yapıldı ve bu nedenle kokusu sizin hamburgerinize sindi, veya etin bulunduğu dolaba iş güzarın biri balık koydu, siz bunu söylediğinizde bundan sonra buna dikkat edecek belki etrafındaki kişileride uyaracakken hem sizi kaybetti, hemde sizden sonrakileri.

gereksiz nezaket göz çıkarır.
  • selam  (24.09.22 23:16:47) 
[]

takside yasadigim bi olay

gecen bi aksam istanbulun tekinsiz bilinen bi semtine gitmem gerekti. metrobusle bi yere kadar gidip oradan otobus minibus yapilacakmis gitmeden ogrendim. yolda otobus bekle falan derken zaten yol uzun baya gec oldu saat, hava karardi ve bilmedigim bi yerdeyim.
minibusu bosverdim taksi ariyorum. yuruyorum bu arada bi yandan cunku taksiler durmuyor. bir an isiklari yanan bi taksi gordum yani arac kenarda ama belli soforu bi yere kadar gitmis gelecek. bakkaldan bi adam cikti. baktim taksinin soforuymus. bos mu dedim hemen. "kor musun bosum hahaha" dedi taksici. saat ilerledi, acim bi de, eve donucem bi ton yol daha, dedim kittie sus ve bin bu araca.

araca bindik son ses muzik acildi. taksici duymuyor beni. kisar misiniz nereye gidecegimizi duymuyorsunuz dedim. gene guldu. kisti. neyse soyledim. "amma sinirlisin sen oyle hahaha" dedi.

5 dk gecti. bi kiz yolun orda arac bekliyor. belki taksi bile beklemiyordu. yaninda da birileri var cunku. bana minibus bekliyorlar gibi geldiler. bizim taksici "yaa dur su kizi da alayim, bu saatte araba zor buralarda" dedi. yagmur yok, kar yok yani. neyse, ben bi sey diyemeden kiza nereye dedi. ve gel sen de dedi kiza. kiz da sagol abi diyip on koltuga gecti hemen.

benim yolum degisecek mi dedim. yok ayni yol dedi. kiz oraliymis. o semtten. nereye gidiyorsun dedi bana kiz. soyledim. ben de ondan hemen sonra inicem ayni yol merak etme dedi.

kiz bagira cagira sagolasin abi falan diyip duruyor. bi minnet, bi minnet. bedava gidecek sanki diyorum icimden o an. bunlar bu arada semtin sorunlarindan falan bahsediyorlar muhabbeti de kurdular bagir cagir. bi yanda da muzik var ya ondan bu bagirislar. harika bi yolculuk yapiyorum.

bi yerde durdu. geldik dedi. baktim aradigim yer. kac para dedim. taksimetre 50 tl gosteriyor. -simdi bu kiz isten cikmis belli. 50-60 tl verecegi bi taksi beklemiyordu bence.-

neyse 100 verdim. bana 50 lira geri verdi. ben de 50 liranin hepsini mi alicaksin dedim. taksimetreyi gosterdi, "e yani hahaha" dedi. yok hani iki kisi olduk ya biz dedim. e gerisini de ondan alicam dedi.

ne guzel hesap yapiyosunuz siz dedim guldum ben de alayci bi tonda ve indim. neyse bu da bana ders olsun dedim. arkamdan da taksimetreyi gordun ne istiyosun sen anlamadim diye seslendi, cevap vermedim donup. yol boyu susmayan kiz da suspus oldu bu arada.

bir: taksici nasil boyle teklifsizce yolcu alabildi? ilk kez karsilastim.

iki: bu kiz benden sonra hadi 15 tl daha versin cok cok. e diger yolu bedavaya gelmedi mi

uc: kiz da hic bindigi yerden gidecegi yere en az 60 lira verecek hava yoktu. o kiz bi isten cikmis evine gidiyor. e plaza vs calisani da degil yani. kiz neye guvendi de bindi, nasil anladi karli bi yolculuk olacagini. (bu kismi hissettiklerim dogrultusunda sordum)

not. kizin dikkat cekici bi guzelligi, cazibesi falan yok. normal kiz. hani taksici hoslandi aldi da diyemem.

 
Oluyor böyle şeyler. Sizin karşı taraftan para beklemeniz bana tuhaf geldi. Olay ingiltere'de geçse
olay bastan asagi tuhaf derdim de, ikametgah İstanbul. Karşılaşılan bir durum. Siz de tekin olmayan bir yerde o kızın tek başına beklemesini neden normal karsiliyorsunuz ki? Belki de korktuğu için o kadar teşekkür etti.

  • allah yazdiysa bozsun  (19.09.22 22:49:43) 
Kör müsün ne demek ya. Sıkıntılı birine denk gelmişsin.

Sana sormadan başkasını almaması lazım. Taksi özel bir şey. Halk otobüsü değil.

Kızın para vermemesi de mantıksız.
  • dissendium  (19.09.22 23:23:31) 
Garip bi olay olmuş. Baştan aşağı faul. Ben olsam direk 35 tl falan vermeye çalışırdım. Ya da diğer kız binince o zaman bölüşeceğiz dimi vs derdim.

Ankarada bunun daha çakalını yapıyordu taksiciler, iki kişiden de tam alıyordu. O daha da absürt.

Başta o taksiye binmekle hata etmişsiniz. Ama insan ilk kez yaşadığı olaylarda hemen düşünüp karar değiştiremiyor. Kör müsün cevabını duyduğunuz an vazgeçmeniz gerekirdi. Ki zaten boş görünen taksinin uygun çıkma ihtimali yüzde elli. Sizin sorduğunuz soruda en ufak bir mantıksızlık yok.
  • zimbirik  (19.09.22 23:37:24) 
Sıkıntılı tipler işte, takılma. Kız da taksiciyle aynı tarz insan demek ki, taksicinin teklifini geri çevirmemiş. Bedavaya getirmiş bile olabilir.
Karlı yolculuk olacağını taksicinin teklif etmesiyle anlamıştır.

  • sevilen progressive türkücü  (19.09.22 23:43:26) 
taksici ondan da tam istemiştir. böyle teklifleri direkt reddedin. siz varken başkasını taksiye alamaz.


  • baylarbayi  (20.09.22 00:22:12) 
Kızın bindiği yerden itibaren parasını almıştır o, özellikle iş saatlerinde çok yapıyorlar bunu taksiciler. Herkesten de tam yol ücretini alıyorlar bölmüyorlar. Tipik taksici.


  • uvcray  (20.09.22 09:21:52) 
uvcray: yok almadi eminim. kizin yaninda cok normal bi sey gibi soyledi adam. 50 tl yazdi ya, bundan sonrasini da ondan alicam dedi. yani kiz indiginde taksimetre 60 ise atiyorum, kiz 10 lira odeyecek. burasi cok net.


  • Kittie  (20.09.22 09:59:27) 
Baştan aşağı garipliklerle dolu gerçekten. Ben sanırım hem lokasyondan ötürü hem de taksici sıkıntılı bi tip diye bi an önce iniyim de kurtulayım diyip garipliklere ses etmezdim. Ama olaylar merkezi güvenli bi semtte geçse bastaki tavrından itibaren her şeyde olay çıkarılır


  • rebecca  (20.09.22 11:44:54) 
[]

İlişkide bir zamandan sonra beraber yaşamak "olması gereken" midir?

Aynı şehirde yaşayan, 30+ yaşlarda, ilişkileri gayet mutlu mesut gitmekte olan bir çift düşünelim. Bu tip bir süreçte bir zamandan sonra beraber yaşamak, ilişkide olması gereken midir sizce?

Taraflardan birinin "Ben beraber yaşayabilmemizi istiyorum artık. Bu olmayacaksa da devam ettirmek istemiyorum" tavrı nasıl karşılanmalıdır?


 
Taraflardan birinin bir şey talep etmesi için illa ki normlara uygun olması gerekmiyor ki? Aynı şekilde gelen talep sırf normlara uygun diye istemediğiniz bir şeyi de kabul etmeniz gerekmez.

Birlikte yaşamaya başlamak belli bir aşamaya gelen bir ilişkide alınması olası ve alışılmış bir karar. Çok anormal gelmedi bana talep. Burada karşınızdaki kişinin bununla ne hedeflediği önemli bence.

Örneğin hedefi ilişkinin ilerlediğini hissetmekse ancak sizin bakış açınızdan bu ailenize açıklayamayacağınız vs. bir durumsa o zaman bunu sizin de istediğinizi, ancak evlilikten sonra bunun olabileceğini anlatabilirsiniz. Bu kişiyi büyük ihtimal zihnen gevşetecektir.

Eğer kişinin hedefi evlenmeden önce birlikte ya da hiç evlilik planı olmadan birlikte nasıl yaşadığınızı görmekse o zaman seçim sizin.
  • akhenaten  (13.09.22 16:50:35) 
youtu.be

şu yarım saatlik videoda evlilikle ilgili aynı evde yaşamak şart mı ve başka konularla ilgili tatlı bi sohbet var
  • freebird5406_2  (13.09.22 17:10:36) 
dinen yanlış obviously
beraber yaşamak evlenmek zaten sadece hukuki bağ yok
boşanması kolay
  • bir soru sorcam  (13.09.22 17:18:06) 
7/24 birlikte yaşamak fikri bana biraz korkunç geliyor. Eğer zaten birlikte yaşıyor gibiyseniz arada kendi evlerinize dağılıyorsanız bunu talep eden kişiden uzaklaşırdım. Fakat 30+ olmanıza rağmen birlikte yaşayamıyor, aile gibi engellere takılıyorsanız karşı tarafın bu istekle gelmesi hem olağan hem de haklı bence.


  • ruhen hastayim ben  (13.09.22 18:36:59) 
Ruhen'e kismen katiliyorum. bence beraber yasamadimtan sonra o birliktelikte bir bosluk kaliyor. iki ayri ev olsa bile birinin evine odaklaniliyor genelde. zamanla iki ayri ev manasizlasabiliyor yakin iki arkadasimda bu sekilde uzun sure kalip en son birlikte kalmaya basladilar gayet mutlular. ev krizi vb sebeplerden dolayi bana da mantikli gorunuyor ama atiyorum ikisi de home office olabilir, biri muzikle fazla ilgilidir veya ailesi sik sik yanina geliyorsa iki ayri evi de elde tutmaya okeyim.

30+ oldugumda beraber yasamayacagim biriyle neden birlikte oldugumu sorgularim. pek sevmiyorumdur muhtemelen
  • ala09  (13.09.22 21:18:14) 
Eğer 7 24 sevgilinizle yaşama fikri korkunç geliyorsa AMA karşınızdaki de bu fikri paylaşıyorsa burada bir problem yok. İki taraf da memnun demektir. Senin durumda karşındaki insan net bir şekilde bunu istemediğini belirtip resti çekmiş. Resti görmek ya da görmemek senin bileceğin iş.

mesela ben eninde sonunda aynı eve taşınmak isterim, karşımdaki istemezse de beni kalıcı biri olarak görmediği, ancak vakit geçirmek için kullandığı biri olarak görüyor diye düşünürüm. Bir terslik ararım yani.
  • roket adam  (14.09.22 00:22:47) 
Gayet makul bir istek olarak görürüm. Ama herkes aynı şeyi isteyecek diye bir şey de yok. Yine de derim ki keşke ortak amaçlara sahip olmadığınız biriyle ilişki içine girmeseydiniz. Bunlar ilişkinin başlarında, belli bir noktada konuşulmalıydı.


  • inawen  (14.09.22 09:27:12) 
1- ilişkinin başları mı yoksa olgunlaşan bir ilişki mi ona göre değişir. ancak genel anlamda aynı evde yaşamaya tahammülüm olmayan biriyle sevgili kalmaya ne gerek var diye düşünürüm.

2- normal bir beklenti olarak karşılanmalıdır. cevap samimiyetle verilmelidir. sırf ilişki biraz daha devam etsin diye tutulamayacak sözler verilmemelidir.
  • zgrydn  (16.09.22 14:33:03) 
[]

Kız kardeşimin müstakbel eşiyle tanışacağız

Merhaba. Kız kardeşim Hollanda'da yaşayıp çalışıyor, oradaki Hollandalı sevgilisiyle evlilik kararı almışlar. Biz henüz tanımıyoruz kendisini. Önümüzdeki günlerde müstakbel eşini ailemizle tanıştırmak için beraber Türkiye'ye geleceklermiş.

Daha önce kardeşimin hiçbir erkek arkadaşıyla tanışmışlığım olmamıştı, şimdi böylesi bir tanışma ilk olacak. Şu aşamada iki noktayı merak ediyorum;

1. Tanışma günümüzde abi olarak adama karşı nasıl bir çizgide olmam gerektiğini pek kestiremiyorum şu an. Mesafeli mi olayım, sıcakkanlı mı davranayım?

2. Kendisi 33 yaşında bir Hollandalı. Neticede farklı kültürlerden olan insanlarız. Bu türde bir olayın ilk tanışması kapsamında kendisiyle neler konuşsak, neler üzerine muhabbet edilebilir?

 
1. boyle bir deneyimim yok ama bence normal bir arkadasla tanismis gibi davranmak makul bence. ne mesafeli, ne de cok samimi.
2. hollandalilar acik fikirli insanlardir genelde. her konuda konusabilirler. yine de bence din ve siyaset meselelerine baslarda girmemek daha iyi. havadan konusmayi sever hollandalilar, havalardan konusun :) bir de hobiler, kulturel farkliliklar falan olabilir.

  • lemmiwinks  (12.09.22 14:00:35) 
Mesafeli olmanı gerektirecek bir şey olduğunu düşünüyor musun? Bunun üzerine düşünerek ilerleyebilirsin.
Kardeş yaridmci olacaktır sohbet konularında. Neleri sevdiğiniz sorup neleri sevdiğini anlatabilirsin. Sohbet açılır bir şekilde

  • kisa  (12.09.22 14:01:48) 
Bu adam iyi değil, bu adamla evlenme deme ihtimali olan biri değilseniz ve kız kardeşiniz de sizi dinleyip evlenmekten vazgeçecek biri değilse nasıl davrandığınızın bir önemi yok.

İyi ya da kötü bir yaklaşım göstermek zorunda değilsiniz.
  • dissendium  (12.09.22 14:19:34) 
Sıcak kanlı olmak, kapsayıcı olmak en iyisi. Karşı tarafı zorlamanız, soğuk olmanız, karşı tarafta türklere karşı bir ön yargı geliştirebilir. Bu ön yargıdan da kardeşiniz dolaylı yönden etkilenir. Siz de hollanda kültürünü bu çocukla tanıyacaksınız, eğer size soğuk olursa diğer tanıdığınız hollandalıları bu pencereden görmeye başlarsınız.

Konuşacak konu ise muhabbetin akışına göre. Öyle bi ortam oluşur ki inanç meselesi bile konuşulur. ama bu konuyu konuşmamak daha iyi.

Ailesini sorabilirsiniz, kardeşleri, herkesin işi gücü vs.
Türkiyede daha önce bulunmuşmu vs.
Biraz iş dedikodusu ayarında devam edebilir.
Hobiler sorulur kesin, bu hobileri nerede icra ettiği sorulur.

Biraz enerjinizin tutmasına bağlı yani
  • zimbirik  (12.09.22 19:39:43) 
kendini bir davranış yapmaya zorlama. içinden geldiği gibi, içinden adama pataküt yanaşmak gibi tuhaf şeyler gelmeyecekse tabi. doğal olarak kızkardeşinle sevgi dolu, arada didişmeli gibi bir ilişkin vardı bilemiyorum belki. eşi olacak beyle de böyle olacaktır, havadan sudan konuşmalar olacaktır baştan, sonra samimiyet artacaktır zamanla. tanımaya çalış, kendinizi de olduğunuz gibi tanıtın. kardeşinize mutluluklar.


  • sanemz  (12.09.22 21:04:34) 
1 nci soruya cevaben, normal, tanıştığın kişi'nin senin üzerinde henüz bir rütbesi yok, (iyi biri, kötü biri, öyle biri, böyle biri) saygını kazanacak da bir şey yapmadı henüz, saygısızlık/düşüncesizlik/cahillik yaptığı anda tepki ver yeterli

2 nci soruya cevaben, tamamen goygoy, ne olacak bu EU'nun hali gibi konulara girmeden, esprili goygoylu muhabbet.
  • selam  (14.09.22 02:51:35) 
[]

Bir insan ömrünü neye vermeli?

mesela evlenmediyse pişman olur mu? çocuk istemezse sonradan pişman olur mu? bir sürü kişiyle imkanı olduğu halde sevişmezse sevişmediği için sevişirse de seviştiği için pişman olur mu? hayatın sizce ölçüsü nedir?




 
“Evlenirsen, pişman olursun; evlenmezsen pişman olursun; evlenirsen ya da evlenmezsen, her iki şekilde de pişman olursun, evliysen ya da evli değilsen yine pişman olursun. Hayatın çılgınlıklarına gül, pişman olursun; ağla, pişman olursun, hayatın çılgınlıklarına gül ya da ağla, iki şekilde de pişman olursun; birisine inan, pişman olursun; inanma, pişman olursun; inan ya da inanma, iki şekilde de pişman olursun. Kendini asarsan pişman olursun, asmazsan yine pişman olursun; kendini as ya da asma, her iki şekilde de pişman olursun. Kendini astın, yine pişman olursun; kendini asmadın, yine pişmansın; astın ya da asmadın, her şekilde pişmansın. İşte, pratik aklın özeti budur.”

Søren Kierkegaard
  • zihua  (11.09.22 21:38:08) 
o kişinin canı ne istiyorsa hayatın ölçüsü odur. canın isteyip de kendini uzak tuttuğun ne varsa yakanı hiç bırakmıyor.


  • roket adam  (11.09.22 23:40:18) 
Yeterince sevişmediği için ve çocuk yapmadığı için pişman olabilir.
Ömrünü sağlıklı olmaya, üretken olmaya, para kazanmaya ve hayırlı bir evlat yetiştirmeye vermeli.

Yaşlandığında bile deli gibi cinsel çekim duyacağın bir eş de bulabilirsen, ooh tereyağlı ballı ekmek.
  • gabe h coud  (12.09.22 01:18:39 ~ 01:21:35) 
bence insan kendine hedefler koyar ve bu hedefleri başardıkça mutlu olur. bu bağlamda hedefleri makul biçimde belirli bir azimle gerçekleştirilebilir ve kişiye değer katacak bir biçimde seçmek de önemli. cinsellik konusunda bir erkek olarak üzülerek söylüyorum ki, çok güzel bir kadın ile de birlikte olsanız bir süre sonra çekici gelmiyor, seks yapmak istemiyorsunuz, hep yeni ve farklı heyacanlar arıyorsunuz, belki de ben anormalim. bir ara çok güzel fakat psikopat bir kadınla az daha evleniyordum, bir mucize oldu ve son anda kurtuldum, şimdi bir başka kadınla uzun süredir birlikteyiz ama o imzayı atmak gündemde dahi değil, zaten o da farkında ve escort falan takılmama da göz yumuyor. bence çoğu erkek böyle ama çaktırmıyor veya aldatıyor, ben ise hiç aldatmadım, kartlarımı açık oynuyorum. çocuk yapma konusu benim için hala çok uzak geliyor, yeterince gezip tozmadığımı hissediyorum, hem istiyorum hem sorumluluk alacak olgunlukta hissetmiyorum.


  • rca  (12.09.22 02:30:44) 
Insanlarin genel olarak yaptiklari degil yapmadiklari seylerden pismanlik duymalari bildigim kadariyla uzun sureli mutluluk calismalari vs ile de kanitlanmis gercek bir durum. Ama bu daha cok olumlu seyleri yapmamak ustune bir pismanlik, yani insanlar "keske cinayet isleseydim ya" diye uzulmuyor da "keske zam isteseydim, keske asik oldugum o adamin pesinden gitseydim, keske daha cok tatil yapsaydim" gibi serzenisler yasayabiliyorlar.

Bu konuda cok fazla kitap okudum ve cocuk konusunda pismanlik neredeyse hep cocuk yapanin yapmaktan pisman olmasi seklinde gerceklesiyor. (Ozel mesajla falan saldirmadan once butun cocuk yapanlarin pisman olmasi demedigimi bir kez daha okuyun lutfen, pisman olanlarin daha cok cocuk yapanlardan cikmasi dedim.) Bunun kaynagi Seth Stevens-Davidowitz'in Google bazli big datayi kullanarak yazdigi 'Everybody Lies/Bana Yalan Soylediler' kitabi.

Ayrica bir seyi yapmak isterken yapmama, yapmamak isterken yapma konusunda pismanlik duymanin da fikrimizi degistirmemizde rol oynayan faktorun ne oldugu ile ilgili muhtemelen. Hasta annemize omrunun son gunlerinde bakmak icin bir is teklifini geri cevirmek ile 'ya kendimi agirdan satayim, istemiyor gibi goruneyim' diyerek kacirdigimiz bir is teklifi muhtemelen farkli duygularla hatirlanacaktir.

Ha boyle hayat degistiren onemli kriterlerden bagimsiz olarak surekli ay onu mu yapsaydim bunu mu secseydim keske vs diyerek yasiyorsaniz da karar verme mekanizmanizda bir gariplik vardir demek ki. O durumda da bir seyi yapmadan once kararinizi etkileyecek kriteri "bunu yapinca ne kazanacaginiza" degil, "bunu yapmak icin neyi yapmamam gerekecek" dusuncesi belirleyerek ilerleyebilirsiniz.
Ornegin bir suru kisiyle imkaniniz oldugu halde sevismiyorsaniz 'uuu ne cok seks yapmis olurum' dusuncesi yeterince etkilemiyorsa 'surekli baska insanlarla iliski yasamam cok yuksek ihtimalle duzenli bir iliski surdurmemi imkansiz kilar' diye dusunerek karar verebilirsiniz.

Benim soruya direkt cevabim da insanin kendi kendine yalan soylememesi gerektigi sanirim. Disariya ne dersek diyelim, nasil gorunursek gorunelim kendi icimizi biliyoruz yani, bizi neyin mutlu ettigini, kararlarimizdaki gercek motivasyonu vs. Bu detaylarla yasayabiliyorsak pismanlik cok fazla olmaz.
  • sopiro  (12.09.22 05:16:28 ~ 05:17:15) 
Evlendim. 9 yıl çocuk yapmadım. Gezdim tozdum. Hatta millet benim ve eşimin kısır olduğunu düşünüyormuş. Sonra kardeşimin çocuğu oldu ve çocuğa benim ismimi verdi.

Gözlerim doldu. Benimle aynı isim soy ismi taşıyan bir yeğenim vardı artık.

Bu beni çocuk fikrine ısindirdi.birer yıl arayla iki çocuk yaptık. Şimdi diyorum ki kafama tüküreyim şu güzellikler için neden 9 sene beklemişim.

Çocuk var ya çocuk, sadece sahip olanların bileceği bir his. Umarım herkese nasip olur.
  • soper  (12.09.22 09:47:15) 
insan pişman olmak istedikten sonra varlığından bile pişman olabilir. hayatın ölçüsü bir sürü şeyden biraz biraz, bir şeyi çok iyi ayarında görüyorum ben. Bu ayarı iyi gibi geliyo bana. arada bir de silkelendin mi süper işte.

evlenmedim, pişman değilim. çocuğum yok pişman değilim. bazı şeylerden pişmanım, bazı şeylerden değilim. hatta aynı olay için bile bazen pişmanım bazen değilim. okulu biraktım mesela, bazen keşke bırakmasaydım diyorum bazen iyiki bırakmışım diyorum ama o kadar da umursamıyorum.

hayatın bir ölçüsü yok aslında herkesinki kendine durumu biraz. kimine çalışmaktır, kimine ailedir, kimine hayvandır, bitkidir, ilimdir, bilimdir diye gider böyle. bunları toplayınca bir istatistik çıkar ancak ama o kadar. yani bence biraz öyle.
  • selam  (14.09.22 03:22:26) 
[]

"Şimdi bir şey demiyorum ama bunun hesabını soracağım" edası nasıl verilir?

mesela iş yerinde müdürünüz bir yamuk yaptı.

"neden böyle yaptın." dediniz, "ben öyle uygun gördüm." deyip gülümsedi.

dayak, hakaret vs. olmaz. belki haklıyken haksız duruma düşülür.

öyle bir tavır takınmalısınız ki o anda, müdür anlamalı ki "bu adam bunu kenara yazdı, hesabını soracak..."

ne yapardınız?

ben böyle bir şey yaşamadım ama öğrenmek istiyorum.

 
Somut ayrıntılar olmadan net bir cevap bulmak zor geldi bana.

Ama gulunebilir ya da kahkaha atılabilir eğer o müdür onun size ters bir şey olduğunu biliyorsa. Yani soğukkanlı olduğunuz ve o durumu umursamadiginizi göstermek adına bir güç gösterisi minvalinde.

Olumsuz sonuç ya da basarisizliklarin size yıkılma ihtimali varsa "neden böyle karar verdiğinizi xyz açılardan anlamadım ama ben bu konuyu ABC olarak ele aldığım için bu açıdan sorumluluğu üstlenmek istemiyorum, mümkünse sizin karariniz olduğuna dair tutanak vb düzenleyelim"
  • encokbenisevinnolur  (11.09.22 15:07:57) 
Gayet sakin bir sekilde “peki”


  • 65 derece  (11.09.22 15:49:04) 
Hatta “peki, anladim”
*Mobildeyim editleyedim

  • 65 derece  (11.09.22 15:49:51) 
“Umarım pişman olmazsınız” denebilir belki.


  • Mihendiss  (11.09.22 16:54:55) 
Bu söylediğiniz şeyden ziyade nasıl söylediğinizle daha çok ilgili bir şey.

Gerçekten bunu hissederseniz karşıdaki kişi de ister istemez anlayacaktır zaten. Eğer karşınızdaki kişinin idrak kabiliyeti zayıfsa açıkça söyleseniz dahi anlamayabilir. Aptal insanları zor yapan da bu anlama kapasitesi zaten. Zeki biriyle iletişim kurmak kolay, ancak aptal insanlarla uğraşılmıyor.
  • akhenaten  (11.09.22 18:14:28) 
basarsınız istifayı, ben de böyle uygun gördüm dersiniz. hayat kısa, günde 8 saat muhattap olduğunuz kişilerle çekişmeye değmez. şansen böyle rest çekip ya zam ya imtiyaz aldığım çok oldu. not: işinizde iyi olduğunuz ve sektörünüzün kısıtlı olmadığı varsayılmaktadır.


  • rca  (12.09.22 02:43:57) 
"Siz bilirsiniz"
Bunu dediğim her durumda, sonradan o zamanki yöneticim dönüp yaptığını düzeltmek zorunda kaldı. Ego meselesi değildi benimki. Ben işi bilen senior elemandım, o havadan üzerime getirilmiş yönetici. Ben yönetici olduktan sonra insanları dinlemeye önem verdim.

  • SiyamkedisiZorro  (19.09.22 14:24:59) 
[]

hangisi daha buyuk olay?

sevgilinizin size cinsel yolla bulasan ama tehlikeli bir strain olmayan bir hastalik bulastirdigini, korunmasiz olarak beraber olduktan sonra soylemesine mi daha cok bozulursunuz; yoksa bunu sadece birkac saatligine tanidigi ve o kadar da hoslanmadigi biriyle yine de korunmasiz olarak birlikte oldugu icin kaptigini ogrenmenize mi?

gerekcelendirirseniz daha enteresan olur.


 
ilk dediğin cok daha acımasız


  • taha1907  (09.09.22 18:28:34) 
korunmasiz olarak iliskiye girmesi igrenc geliyor banaa ya asiri aptalca bi sey. fakat korunsa bile hastalik kapma ihtimali oluyor malesef


  • ala09  (09.09.22 18:34:51) 
ikincisinde senin de seçme şansın var, başkasıyla birlikte oldum dediğinde senin de bu ilişkide kalmak istemiyorum deme hakkın var

fakat ilk durumda tamamen habersizsin ve kendini koruma, seçim yapma hakkını elinden almış ve sağlığını tehlikeye atmış

bu yüzden birinci durum daha önemli ve ciddi diye düşünüyorum
  • freebird5406_2  (09.09.22 18:52:16 ~ 18:59:00) 
Birinci durum tüyler ürpertici. Bayağı kandırılmak bu. Hem de öyle böyle değil. Hastalık söz konusu. Kendi zevki için sizin sağlığınızı iplememek. Bundan daha kötü çok az şey duydum.


  • ruhen hastayim ben  (09.09.22 23:22:07) 
birinciye daha çok bozulurum çünkü sağlığıma yönelik direkt bir kasıt var. ayrıca dürüstlük dahilinde bir hareket olmadığından sorunlu bir karaktere de işaret ediyor.


  • zgrydn  (10.09.22 03:56:23) 
İkisine de bozulurum, 1. ay ve 3. ay bitişlerinde hiv ve hepatit dahil tüm testlerimi yaptırır, sonuçları alana kadar da acaip bir şekilde psikolojim bozulur.

Gençler, sevgili kardeşlerim, yapmayın Allah aşkına. Uzun bir süre tanımadan, uzun bir birliktelik geçirmeden, tek eşliymiş gibi bir yaşam sürmeden korunmasız ilişkiye girmeyin.

Geri dönüşü olmayan hastalıklar var, bu kadar riske atmayın kendinizi. Bırakın şu "et ete değecek ağa" sokak ağzı jargonu, kondom ile de çok kaliteli bir seks hayatı mümkün. Zaten penetrasyon süresinin en babası kaç dk? Zevkli olan ondan önceki süreç değil mi?

Kondomsuz sevişmek için ısrar ediyorsanız tek eşli olacaksınız, öbür türlüsü büyük risk.

Sadece kendinizi düşünmeyin, sonraki sevgililerinizi de riske atıyorsunuz. Kız erkek farketmez hepimiz dikkat etmeliyiz.
  • John Bloor  (10.09.22 11:28:54) 
Birincisi kasıtlı olarak hastalık bulaştırmak. Yani zehirlemek gibi bir şey. Hukuki olarak da suç teşkil edebilir.

İkincisi ise kendi sağlığını umırsamamak yani aptallık.

İlki kesinlikle daha kötü. Ama aptal insanları da hayatından çıkarmak her zaman iyidir.
  • cek  (10.09.22 15:30:35) 
ben şiddete karşı birisiyim ama bu durumda kesin şiddet gösterirdim bunu lafla sözle tavırla falan geçiştiremem. strain olmayan bir hasarla konuyu kapatırdım.


  • andlee  (18.09.22 01:05:13) 
[]

Sevgili ile din sorunsalı

Çok eskiden beri aşık olduğum kızla konuşmaya baladım. Yalnız ben bi 10 yıl oldu herhangi bi dinim yok. Yalnız bu kişi bazen bana laf vuruyor dinle alakalı. Bugün de Tanrıya inanmıyorsun ya mesela dua ederken kimden nasıl istiyorsun dedi. Ben de kimseden bir şey istemediğimi söyledim ve bu konuyu neden sürekli açtığını sordum. Sonra tamam açmadım konu falan dedi kapattık. Din konusunun kendisi için önemli olduğunun farkında olduğumu, bu konuda elimden gelen bir şey olmadığını, belki yanlış düşündüğümü ve ilerde fikrimin değişeceğini söyledim. Yani bazen de şöyle düşünüyorum doğru olmadığını bilerek bütün dünya salak da bi tek ben mi akıllıyım, tüm dünya neredeyse bir yaratıcıya inanıyor. Siz hepiniz ben tek gibi bi durum var gibi oluyor. Ama sonra bilimsel olarak yaklaştığım zaman bu aklıma gelen şey de uçup gidiyor.
Bu din konusunu onu da kırmadan nasıl çözerim ?



 
Bilimsellikten bahsetmişsiniz de bilimsel düşünce dine karşı değildir sadece din ve tanrının varlığı bilimin konusu değildir bu durum bilimin dini reddettiği anlamına gelmez siz bilimi yanlış anlamışsınız sanırım hatta bilim felsefesinde tek tip düşünce yoktur.

Kırmadan konusuna gelirsek herkesin inancı kendisinedir
  • beemaker  (03.09.22 23:53:23) 
İnanan birisi için karşısındakinin inanıp inanmadığı elbette önemlidir çünkü inançlı birisinin hak kitaplara inanmayan birisiyle evliliği caiz değil.


  • usudum ustumu ortsene hande  (04.09.22 00:02:59) 
Ekşi Sözlük'teki liboşlar hariç herkes bilir ki dini görüş ile ilgili konu açılıyorsa oradan bir halt olmaz. Olursa da toksik olur. Burada ama çıkar birileri babam rakı içerken başörtülü annem ona kavun kesiyor ama sofraya oturmuyordu diye.

İnsanların dini görüşü farklı insanlarla birlikte olması değil, o konuyu açıp çaktırmadan muhafazakar seviyesi laf sokma çabasında olması. Sene olmuş 2022 hatta bitmek üzere ya hu.
  • nawar  (04.09.22 02:30:21) 
Usudum +1
Siz de belki ileride değişir fikrim deyip açık kapı bırakmışsınız, arada sırada yoklamaya devam edecektir muhtemelen.

  • black holes in the sky  (04.09.22 02:52:00) 
“belki yanlış düşündüğümü ve ilerde fikrimin değişeceğini söyledim.“

Çok yanlış yapmışsınız. Kimseyi böyle bir beklentiye sokmayın. Kimseden de fikirleri değişir beklentisinde olmayın.

Şahsi fikrim çok oluru yok böyle bir ilişkinin. Hayata bakış açınız farklı. İlişki dediğin insanı huzurlu hissettirmeli, sürekli din gerilimli, fikir çatışmalı ilişki yürümez.
  • Gradient_tabanlı_mor  (04.09.22 03:53:06) 
Usudum +1
Gradient +1

Doğrudan ben buyum demeliydiniz. İnanç meselesini sürekli gündeme getiren biriyle yürümez.
  • pro9it9is9  (04.09.22 08:33:28) 
Bana öyle geliyor ki (belgeselci gibi konuştum :D) ilerde fikrinizin değişebileceğini söylediğinizde karşınızdaki insan bunu "hımm olur belki değişebilir" olarak algılamıyor. "Evet, zaten kafası karışık, onu inandırmak için elimden geleni yapmalıyım" olarak algılıyor ve kendine bir hedef koyuyor. Bu hedefinde başarısız olduğunu hissettiğinde de sizden vazgeçme eğilimi artıyor, çünkü "görev başarısız oldu" düşüncesine kapılıyor.

Bunun yerine konuşmak ve sorduğu sorulara kendi bakış açınızdan cevap verip sohbet etmek daha doğal bir sonuca ulaştırıyor bence. O zaman ya ortak bir noktada dengeye ulaşıyorsunuz ya da biriniz sağlıklı bir şekilde yeni bir bakış açısı kazanıp fikrini değiştiriyor.
  • akhenaten  (04.09.22 10:11:27) 
Onu kırmadan cozemezsiniz hele böyle konusarak.

Bunun tam tersini siz yapsaniz kendisi ağlar büyük ihtimal (yani inanan kişiye laf sokma). Genelde böyle oluyor çünkü, inancima saldirdin muhabbeti dönüyor, çok gülüyorum.

Siz ya bu konuyu tamamen kapatacaksiniz ya dine inanacaksiniz ya da böyle laf sokusturmalarla dolu hayat olacak. Inanan biriyle bunun ortasi olmaz.
  • logisticsmanager  (04.09.22 12:49:52) 
inanan biri inanmayan birinin kimden ne istedigini anlamak zorunda degil ki.istemiyorum hic kimseden bir sey bu bir hayat tarzidir. senin yerinde olsam "dinsizler azinliktadir bu tarz sorulara cok maruz kaliyoruz bizim icin rahatsiz edici olabiliyor" de ki karsi taraf tamam kapattim konuyu falan demis. sen de bi gun inanabilirim falan sanma oyle bir sey yok. senin dinle veya dinsizlik uzerine ozel bi caban yok (nacizane dusuncem)

hemen bi ornek verecegim eski bi iliskimde sevgilim yavas yavas dinsizligi kabullenmeye baslamisti normalde ailesinden fazla dinle ilgiliydi namaz kiliyordu vs iken hem ortami hem hayat tarzi cogu sey degisti. uni cagindayiz normal tabii bi yerde. ben bu degisimden rahatsiz oldum ve yurumedi. sanirim ordaki nokta dinsizlik degil derin degisimlerdi cunku hemen ardindan Allahsizligin kitabini yazmis biriyle askin dibine vurduk. istemedigim halde evliligin esigine kadar gelmistik(evlenmedik). onun dinsizligi sorun degildi, ben muslumanim bu arada, cunku onu hep dinsiz olarak taniyip sevmistim
  • ala09  (04.09.22 13:00:58 ~ 13:04:07) 
Sizi ciddiye almıyor, ama "belki yanlış düşündüğümü..." demenizden dolayı bence siz de kendi inanç durumunuzu ciddiye alamıyor gibisiniz.


  • encokbenisevinnolur  (04.09.22 14:06:03) 
islam'da, Allah'a inanmayan biriyle evlilik yasak
bu konu hakkında ne düşündüğünü sor

  • bir soru sorcam  (04.09.22 14:22:57) 
hala seninle görüşüyorsa seni "doğru yola" getirebileceğini düşündüğündendir. ancak inanç konusu oldukça önemli ve hayatını bu düşünce ile temellendirmiş birisi ile bugün olmazsa yarın ciddi sıkıntı yaşayacaksınız. o zaman da ya siz ya da karşınızdaki taviz vermek zorunda kalacak.


  • tantunisultansuleyman  (05.09.22 07:57:12) 
muhafazakar aile çıkışlı eşim ile bu konuyu ilişkimizin ilk haftasında 1 saatlik muhabbetle çözdük. anladığım kadarıyla ailesini inançlarından dolayı hor görmeyeceğimden emin olmak istedi. başımdan çok büyük, ultra spiritüel bir olay geçmezse deizme bile dönmemin zor olduğunu, müslüman olmamın ise herhangi bir şekilde mümkün olmadığını, konuya yaklaşımımın bundan ibaret olduğunu söyledim. müslüman olmam durumunda zaten kuran-ı kerim'de yer alan kurallara göre yaşayacağımı, ondan kapanmasını vs. talep edebileceğimi, dışarıya öyle kolay kolay tek başına çıkamayacağını şakayla karışık söyledim. "valla sen uğraşırsın." dedim.

taviz vermeye hazır olduğun izlenimini vererek çok yanlış yapmışsın. bu konuda en yakınının dahi seni suçlama, hor görme hakkı yoktur. konuyu kafanda oturt ve kendini anlat, seni böyle kabul edebiliyorsa ne ala. yoksa güle güle.
  • zgrydn  (05.09.22 09:13:02 ~ 09:15:24) 
[]

gönül işleri

Herkesin daha da bireyselleştiği, Bu hayat pahalılığında nasıl sevgili bulup evleniyorsunuz ? Ayrıca bu kadar enerjik nasıl oluyorsunuz ?Ben kendimi bildim bileli o derece bir enerjim yok. İnsanlara bakıp şaşırıyorum gerçekten. :)




 
Yaş 28, ilişki düşünüyorum ama kimseyle tanışamıyorum. Gerçi zamanımın büyük bölümü çalışarak geçiyor. Normal işim ve freelance işim var. Kalan kısımda da fitness ve boks ile vakit geçiriyorum. Çocukluk arkadaşlarıyla kafede bir şeyler içiyorum. Turist tanıdık gelirse Istanbul'da geziyoruz. Bu işin sonu nereye varacak bilmiyorum.


  • havadakarada  (03.09.22 20:08:29) 
Tam da bu pahalilikta iki maaşın geçimi kolaylastiracagini düşünen insanların evliliğe sıcak baktığını dusunuyorum


  • sonhakan  (03.09.22 21:53:36) 
[]

evlilik ve ilişki hakkındaki düşüncelerim üzerine

son 4 yılıma baktığımda ilişkilerimde başarılı olamadığımı, normalde olgun ve akıllı olmakla beraber ilişkilerimde aptalca haraketlerim olduğunu farkettim. sonra bunun sebebinin 4 yıl önce biten ilişkim, o kişiye değer verdiğim halde beni aynı şekilde görmeyip ayrılıkla noktalanması üzerine olduğunu farkettim. tek etken bu değil elbette.

--
benim için şuan ilişkide olmak, hayatta yapmak istediğim şeylere karşı beni bağlayan, engelleyen bir etmen. ancak bu böyle olmak zorunda değil ve sanki bu düşüncem patojik bir hal alıyor gibi. ilişkide olmak ve evli olmak, düzenli bir yaşam sürüp o kişiden başka kadına bakmadan yaşamak istiyorum ancak öte yandan da, bunun imkansız olduğunu düşünüyorum.

ilişkilere olan inancımı kaybetmiş gibiyim. seveceğim bir insan olmayacak gibi hissediyorum. halbuki, geleceğe dair engellenecek bir hayalim de yok. bir ilişki beni yapmak istediğim herhangi bir şeyden engelleyemez.

kadınlara eskisi kadar heyecanlanmıyor, aşk hissetmiyorum. 30 yaşımı doldurdum bir kaç gün önce. sanırım seçici olmaya başladım.
önceki ilişkilerim hep olumlu katkılar sağladı bana. ancak artık hissettiğim bir ilişkide olmak bana engel olacak, özgürlüğümü kısıtlayacak gibi. halbuki, sevdiğim şeyleri sevdiğim insanla yapabilmek gibi bir ihtimalim de var. sıkıntı şu ki, ben buna dair inancımı kaybettim. üstelik bunlar benim için yabancı duygular değil. hiç bir ilişkim beni kısıtlamamıştı, tam aksine özgürleştirmişti. peki ilişki hakkındaki benim tecrübelerime uyuşmayan önkabullerim nereden geliyor?

---
ilk paragrafta bahsettiğim 4 yıl önce biten ilişkim üç yıl sürmüştü, yarısında beraber yaşamıştık. birbirimize olumlu onlarca katkımız olmuştu. kendisini sevgili gibi değil, ruh eşim gibi görüyordum. bizim bir kaç aylık ilişkimiz bile yıllara bedel olacak kadar dolu doluydu. bir kaç gün önce bu kız benimle görüşmek istedi, görüştük ve saçma sapan nedenlerle ayrıldığımızı farkettik. tekrar beraber olmak istemiyorum ve ilişki düşünmüyorum çünkü tekrar aynı saçma yanlış anlaşılmalar devam edecek bir ilişkide olsak bile. ama hala çok iyi anlaşıyoruz bir kaç konu dışında. saatlerce, günlerce sıkılmadan beraber vakit geçirebilir, beraber her yola çıkabiliriz.

---
net bir soru soramadım. ancak benzer duyguları yaşamış olanların söyleyecekleri vardır elbette.

teşekürler, iyi günler/akşamlar.

 
Bir şeyin zirvesindeyken o şeyden koca bir sıfır ile dönmek heves kaçırır. Sizin de hevesiniz kaçmış. Yaş ilerledikçe de insanın enerjisi azalıyor. Daha fazla sakinlik, olgunluk bekliyor. Bu durum isteksizlik yaratıyor olabilir. Bir de her şeyin, herkesin mükemmel olmasını beklememek gerekiyor. Çocuklar Duymasın dizisinde bir karakter eşi her şeye tamam dediği için, ilişki tamamen sorunsuz olduğu için boşanıyordu. Sorunsuz, kavgasız ilişkiler de bitebiliyor. Bu işin tuzu bu gibi klasik bir şeye bağlamak istemiyorum ama tartışmaların olması normal bir şey. İnsan yeri geldiğinde kendine kızıp kendiyle bile tartışabiliyor.


  • dissendium  (02.09.22 01:16:03 ~ 01:16:33) 
Aynı durumdayım, ruh eşine inanmıyorum. Belli bir zamanda ve yerde yaşanılan bir illüzyon var. O an çok yakın hissediyorsun. Şimdi ona çok uzaksın sadece bir gün gelecek ve yine bu illüzyonu yaşayacaksın. O yüzden buna kafa yorma eninde sonunda bir yerde o an gelecek


  • olaylar olaylar  (02.09.22 01:17:55) 
Seni anladim. Ama bu düşüncelerin çok da önemli olmayabilir. Yine kafana göre biriyle karşılastiginda iliskinin içinde bulursun kendini :) bisolmaz


  • abuzer  (02.09.22 07:31:37) 
[]

bi kadin iyi gozukmek icin illa elbise mi giymeli

lisedeyken taksimde pasajlarin merdivenlerinde oturmayi falan bi sey sanan gencliktendim :)
salas giyinirdim. bolumsu kotlar ustume de dar bi tisort ya da bustiyer falan giyerdim. sinifta sisman ama neseli falan herkesle muhabbeti olan ozguveni yuksek bi kiz vardi. ben onun yaninda cok silik kalirdim. bi gun bana sendeki vucut bende olsa neler giyrrdim sen giyinmeyi hic bilmiyosun falan demisti. haftada bir serbest kiyafetti okul. orada goruyordu. etek, elbise giymeliymisim.

universitede 4 yilimi kot-tisort-konversle gecirdim. ama saclarimi hep yapardim, makyaja da cok merakliydim. gotik falan da degil, seftali pembe tonlari falan kullanirdim. yani demek istedigim maskulen bi havam falan yoktu. diploma torenine beyaz duz bi elbise (hicbir ozellligi yok, dumduz beyaz) altina topuklu bi ayakkabi. sac, makyaj yine kendim yapmistim. bi kiz beni gordu. en sonunda seni bi sik gorduk mu demisti guzel gorduk mu demisti oyle bi sey. onunla birlikte bikac kisi daha beni goruyor vauvv diyip sasiriyorlardi ciddi ciddi. cok pespayeymisim demek ki diyorum 4 yil. halbuki baskalari da kotla falan gelirdi ama onlara ayni tepki verilmiyordu.

gecen bi yere gittik arkadaslarla hafta sonu. koyu lacivert kot, beyaz duz tisort, spor ayakkabi ve pahali bi cantam var buyukce cok arada kullaniyorum. klasik bi canta. onu taktim. bana gore o canta ustumdekileri yukseltti. ama bi arkadas yahu soyle bi yere gelmisiz giydigin seye bak dedi. hic modadan anlamiyormusum. zevkime de guvenirdim ama demek ki disaridan cok kotu gozukuyor bu "sade" halim.
sade sik kavramini yanlis anlamisim galiba jkjdk

diger arkadaslar hep elbise giymis. bunu diyen kiz da.

isin sirri illa elbise mi yani? nerde yanlis yapiyorum? sade giyinenler iyi gozukemiyor mu? sizin detaylariniz neler gunluk olarak?

 
Hayır.önemli olan ne giydiğin değil ne hissettiğin. Kadın hisseden eşofman da giyse şık bulunur, kadın hissetmekten çekinen ne giyerse giysin silik olur.


  • kirmizikalemucu  (01.09.22 22:40:54) 
hayır. hatta bazıları fazla zorluyor.

tarz farklı bir olay.

biri çıkar kot-tişört-spor ayakkabı yapar ama öyle bir uydurur ki kendisiyle havasıyla olmuş dersin.

ama bazı yerlerde bazı şekilde giyinilmesi lazım gelebiliyor tabi yazılı olmayan bir dresscode gibi..
  • AlsterWasser  (01.09.22 22:49:47 ~ 22:49:52) 
Üniversitedeyken sizin durumunuzdaydım aynı. Kot giymeyelim veya tişört çok özensiz duruyor demiyorum kesinlikle ama her gün kot tişört giymek dışarıdan gerçekten de özensiz durabiliyor. Pantolonun altına bir topuklu giymek bile bir anda havayı değiştiriyor. Ki elbise ve etek giymeye başladıktan sonra canınız hiç pantolon giymek istemiyor zaten. Kışın bile etek giyen kadınlara dönüşüverdim bu yüzden.

Bir de işin sırrı illa elbise değil. Binbir çeşit pantolon modeli var. Bence işin sırrı her gün aynı tipte giyinmemekte.
  • ruhen hastayim ben  (01.09.22 23:08:33 ~ 23:09:37) 
tabiki değil, çekememiş arkadaşlar. işin özü özgüven, kimseyi sallamak yani özü. kot, tshirt ve o sade şıklıkla gayet havalı olabilirsiniz. aslında bazen insanlar fazla abarttığını düşünüp "normale" bok atabiliyorlar, bi de bu açıdan düşünmek lazım. tarzdan ödün vermemek gerek. +bence elbiseden daha cool.


  • sinematikcrop  (01.09.22 23:22:35) 
Tarz farklı bir olay +1
Dediğiniz kıyafetlerle de çok iyi gözükülüyor. Tarzına bayıldığım kadınlar genelde spor şık giyinenler. Önemli olan içinde özgüvenli hissettiğin kıyafeti giymek bence.

  • juliette  (01.09.22 23:49:22) 
ben bazen giyinişime özen gösteriyorum, etek elbise vs. normalde giymediğim şeyler giyiyorum. sonra kot tişörtlü bir kadın görünce diyorum ki benden daha şık daha güzel durmuş. bir süre öyle giyinmekten vazgeçiyorum o yüzden hatta, bir anlamı yok diyerek. sonra tekrar aynı şey yaşanıyor.

bence çok alakası yok elbise giymekle. şık olmak, tarz olmak başka bir şeyle alakalı sanırım ama ben de tam bilmiyorum.
  • melodramaticfool  (02.09.22 00:14:58) 
yazanların hepsi kadın sanırım. erkek yorumu katayım :P

tarz farklı bir olay diyen arkadaşlara katılıyorum da düz kot + tshirt ile çekici bir seviyede şıklık biraz... yani genelde vücut hatları belli olacak şekilde ya da aslen bir başka şekilde ünü/şıklığı yakalayıp da giyenlerde sanırım. gri (ya da yeşil ya da siyah) eşofmanlı, tulumlu, kot+tshirtlü hatta taytlı olup da şık bulduğum çekici bulduğum neredeyse kimse olmadı. çok çok nadir. bana da kot+tshirt giyenler genelde pek özenmemiş gibi geliyor. internette denk geldim ama böyle şık olanlara tabii. sade olup da şık olanlar var tabii ama kot+tshirt/bol sweatshirt+spor ayakkabı genelde bana yarım saatliğine kahve içmek için inmiş izlenimi yaratıyor. tabii beğenilmeye engel değil bunlar.

bu arada ona hayır, buna hayır dedim. diğer uçta yer alacak şekilde beğendiklerimi yazayım bari :D yazlık elbise mi deniyor (sundress) veya etek+askılı ikilisini çok güzel buluyorum. Özellikle şu kırmızı veya mavi olup da hafif desenli ya da çiçekli falan olan kızılayın dağıttığı elbiseler çok yakışıyor kadınlara. onun dışında sadece ve şık elbiseler de çok çekici. sırt dekoltesi ya da uygun bir etekte yırtmaç vs. ile.
  • nawar  (02.09.22 01:38:06) 
ya vücudun gerçekten güzelse çuval bile giysen yakışır orası ayrı.

ama spor giyinirken de vücudundaki güzel yerlerini gösterecek vücuduna tam oturacak tişört kot alabilirsin. büyük ihtimalle aldığın tişörtler bluzler üzerinde emanet gibi duruyor. kendine vücuduna uygun parçalar seç. takı tak saçlarını yap vs vs

etek ve elbise gerçekten dünyadaki en rahat giyecekler bu arada. bir süredir pantolon giydiğim an çok azdır. kışın da kışlık kalın çorap etek veya tayt takılırım. koton'da mağazalarda ve internet sitesinde klasik düz parçalar var onlara bakabilirsin istersen.
  • Hallegadola  (02.09.22 10:09:00) 
İşin biraz moda yanı da var. Bazı zamanlar elbise moda olur, bazı zamanlar pantolon. Onu herkes aynı hararetle takip edemiyor.


  • d max  (02.09.22 11:59:58) 
@juliette +1

Elbise giydiğinizde rahat etmeyecekseniz, sürekli bir yerim açıldı mı diye gergin olacaksanız o elbise de güzel durmaz üstünüzde zaten. Sade giyim de bence çok güzel oluyor. Belki kişiliğinizi yansıtan aksesuarlar kullanabilirsiniz, ha işte bu Kittie dedirtecek bir takıdır, çantadır, eşarptır gibi.

Gerçi siz beni dinlemeyin, çünkü annem de hep sizin arkadaşlarınız gibi tepki verirdi bana, artık bir şey demiyor çünkü fayda etmediğini gördü :D

Daha sade giyinen ama yine de kendine özgü tarzı olduğunu düşündüğüm birkaç youtuber var onları aşağıya yazayım, belki size fikir verir:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
  • peki madem  (02.09.22 14:06:40) 
erkeğin takım elbise giyince adama benzemesi, karizmatik gözükmesi gibi düşünebilirsin

ortama göre, elbiseye göre değişir
üni.de aldığın tepki yıllar sonra insanların alıştığından çok daha farklı görünmenle ilgili
her gün öyle gitsen yine aynı sıradanlık olurdu

bunlar umrunda olmalı mı?
sen rahat hissediyorsan olmamalı
  • bir soru sorcam  (02.09.22 14:14:49) 
genelleme yapacak olursak etek elbise giyince daha güzel gözüküyor. uç örneklerle, bir tane geçende kot giyip yakıştıranı görmüştüm demek kuralı doğrulayan istisna oluyor. vücut güzelse kot giyince de güzel gözükür ama elbise etek giyince daha güzel gözükür.


  • gabe h coud  (02.09.22 15:38:09) 
Sabit insan işte aynı ben.
kot-tişört çok güzeldir, hoştur amma altında şu çizgili adidas spor ayakkabılar oldu mu pek güzel olmuyor bence.Şık bir ayakkabı olursa takı ve çantayla mükemmel oluyor. Mesela: www.instagram.com
kot-gömlek ya da kot-bluz değişimlerine gidilebilir:) ben bu şekilde yaşıyorum.
Alt kısımda kot yerine kumaş pantolonları da aynı bluz ve gömleklerle kullanabiliyorum.
  • oyokbuyoknevar  (02.09.22 17:24:39) 
eskiden calistigim isyerinde bir hatun vardi, boy kisa, kilolu. cenesi dusuk, durmadan konusuyor. bunu satisa koymuslar haliyle gidip is bagliyor.

yurtdisinda zaten hatunlar tr'deki gibi pek makyaja, manikure falan onem vermiyor. o yuzden bu hatun da salmis, tirnaklar les, kuafore 6 ayda bir falan gidiyordu. neyse..

sirt sirta oturuyoruz, bunun masasinin altinda bir tane kirmizi yuksek topuklu ayakkabi dikkatimi cekti,hayirdir diye sordum. bu benim ihale kazanma ayakkabim dedi, bunu giyip alamadigim is yok!

topuklu ayakkabi onemli, kimin aklina gelmis bilmiyorum ama bence buyuk icat. kesinlikle bacaklari ve totoyu oldugundan cok daha guzel gosteriyor, hava katiyor. bir de zaten ayaklar falan da guzelse, homerun olur.
  • cooperr  (02.09.22 18:46:44) 
Kot-tisort-spor ayakkabi kombininin karsiligi surekli elbise giymek degil bence. Pantolon giymeyi seviyorsaniz kot disinda baska kumaslara ve vucudunuza uygun kesimlere bakabilirsiniz (cigarette, havuc, palazzo, slim vs). Beyaz duz tisort yerine arada gomlek ve bluz da giyebilirsiniz. Hava serinken atiyorum bomber ceket yerine bir blazer alabilirsiniz uzerinize.

Elbise giymenin rahatligi hicbir seyde yok, kolay bir siklik sagliyor. Elbise sevmiyorsaniz, asiri sade ve casual giyinip sik olmanin sirri ayakkabidan geciyor bence. Duz pantolon+tisort kombinini kaba bir spor ayakkabiyla giymek ile topuklu ayakkabiyla giymek arasinda cok fark var.
  • pike  (02.09.22 19:34:12 ~ 19:36:31) 
[]

Bugün Benim Doğum Günüm

7. Geleneksel Ekşi Duyuru Doğum Günü Kutlama Törenine hepiniz hoşgeldiniz.
Diğer senelerde olduğu gibi, bana hediye vermek isteyen sevgili arkadaşlarım aşağıdaki linklerden bağış yapabilirler veya sadece buradan iyi dileklerini iletebilirler. Teşekkürler. Sevgiler.

LÖSEV: www.losev.org.tr
TEMA: www.tema.org.tr
TEGV: tegv.org

 
doğum günün kutlu olsun


  • isimsiz uye  (01.09.22 03:53:52) 
Dgko


  • 2027  (01.09.22 05:33:04) 
İyi ki varsın!


  • kirmizikalemucu  (01.09.22 22:47:26) 
[]

Bu kıza bir şey yazsam mı?

Merhaba. Dün gündüz vakitleri OkCupid'de bir kızla eşleştik. Dolu dolu ve enerjisi bayağı güzel bir sohbet oldu. Akabinde yine dün iletişimin devamı için WhatsApp'a geçtik, sohbet haline oradan devam ettik. Gece sohbet halindeyken ben ona en son bir şey sormuştum ama sesi çıkmamıştı. Olabilir uykuya dalmıştır dedim, çok olağan. Ama böyle bir durum bana olduğunda sabah "Günaydın, şöyle böyle vs." veya bir şekilde gün içerisinde "Merhaba, şöyle böyle vs." şeklinde mutlaka cevap yazarım şahsen. Düzgün iletişim adabı bunu gerektiriyor bana göre.

Bu saate dek o son mesajımın ardından hala sesi çıkmadığı gibi, OkCupid'de de full online kendisi. (Bugün 14 sularına kadar OkCupid'e girmemiştim, bir merak edip girdiğimde online'dı, online kalmaya da devam)

Bir şeyler yazsam mı kendisine? Yoksa yazmadığı sürece ben de ona yazmayıp mevzuyu öylece bıraksam mı? Karar veremedim.

 
Valla yazmadıysa yazma. Ben soruma cevap vermeyeni bırakırdım.


  • Amaranta ursula  (30.08.22 19:07:14) 
kasmaya gerek yok bence, ben de yazmazdım


  • superb  (30.08.22 19:24:44) 
sen yenisin galiba:) yazıp da bir tarafını kaldırma.


  • nothing in my way  (30.08.22 19:27:42) 
Kanka bırakın hakkaten şu dating applerini insanların bi yerleri kalkıyor. Emin ol senden başka 50 kişiye de aynı samimiyette konuşuyordur.


  • olaylar olaylar  (30.08.22 19:44:32) 
Sohbet etme artik. cagir geliyorsa bulusursunuz. Gelmezse silebilirsin numarayi sarhosluk onlemi olarak.


  • ahmet oturum cerezi  (30.08.22 22:05:42) 
Sosyalleşin.


  • melancholia  (31.08.22 00:26:01) 
Kesinlikle Yazma


  • soper  (31.08.22 00:26:49) 
Sordugunuz sorudan rahatsiz olma ihtimali var mi?


  • pike  (31.08.22 01:05:48) 
@pike Yok, sorunun içeriğinden dolayı olacak bir şey değil. Rahatsız edici türde bir şey değildi, normal bir soruydu.


  • norules  (31.08.22 01:32:21) 
flört'ün kuralları no bilmem kaç;

1 - online dating'de ve hatta online mecralarda insanlarla saatlerce yazışmayın, günde 20 dakikayı geçmeyin.

tanışmadan sevişmeye geçen süre'nin ortalaması 7 saattir, bu süreyi geçirdikten sonra yeni biri ile tanışıp sevişmek, 7 saati geçirdiğiniz kişi ile sevişmekten çok daha kolaydır. Bu 7 saatin içerisinde tanışmanızdan itibaren yaptığınız yazışmalar, telefon görüşmeleri, buluşmalar dahil.

2 - Karşı tarafı merak içerisinde bırakın, mesleğiniz, nerede oturduğunuz, yaşınız, eğitiminiz vb bilgileri vermeyin, esprili şekilde geçiştirin. Bu bilgiler sizin ile ilgili çok fazla bilgi verir. karşılaştırmalara, ön yargılara maruz kalırsınız. Daha tanımadığınız, dolandırıcı mı, katil mi, hırsız mı, yalancı mı olduğunu bilmediğiniz birine bu bilgileri vermenin anlamı yok.

Muhabbetin en koyu yerinde sohbeti sonlandırın, gitmeniz gereken bir yer, yapmanız gereken bir iş vs. bir bahane ile muhabbeti bitirin, böylece muhabbetin tadı hem sizin hemde karşı tarafın damağında kalsın.

3 - Soru sormayın, soru sormak nedir? birini tanımak için soru sorulmaz, muhabbet edilir. yarışma programı hazırlamıyorsun, flört ediyorsun. film izlerken kadın erkek dialoglarına dikkat edin, erkek kaç soru sormuş, kadın kaç soru sormuş, erkek hangilerine nasıl cevap vermiş, kadın nasıl cevap vermiş, gerekiyorsa kağıda yazın tekrar tekrar okuyun.

Senin için düzgün olan iletişim biçimi olan görünce cevap vermek; bir flört için veya bir başkası için yapışkan, canı sıkılan, çaresiz, işi gücü olmayan biri izlemini verir. öylesin demiyorum, seni tanımayan, hakkında bir çok önyargısı olan biri için durum budur.

En fazla bir defa daha yazarsın, baktın karşı taraf muhabbet başlatmıyor, o halde muhabbet başlatmak istediği, muhabbetinden daha fazla keyif aldığı birileri var yada senin muhabbetin yeterince sarmamış ki bir başkasını arıyor.

Bu arada burada yazdıklarına bakarsak sen çoktan kızın hayallini kurmaya başlamışsın, izleme takip etme gibi işler yapıyorsun. hatta kıza full online diyorsun ama onun full online olduğunu bilebilmen için seninde full online olman gerekiyor. o da seni görüyor online olarak ve içinden şunu geçiriyor, bu çocuğun işi gücü yok mu sürekli online? yapabileceği daha iyi bir şey yok mu sürekli okcupid'de zaman geçiriyor? görmüş olduğun gibi bu soruları sorması bile senin hakkında bilgi veriyor ve ön yargıya neden oluyor.
  • selam  (31.08.22 03:02:39 ~ 03:05:35) 
Yazmayin, kiz egleniyor. Ayni andan bicok kisi ile yazisiyordur zaten.


  • balpolen  (31.08.22 14:35:28) 
Darlanmaz, eleye eleye yine sen kalırsan döner zaten.

Maalesef talep çokluğundan kadınlar seçici konumda bu tarz durumlarda.

Sürekli mesaj atınca senin tek seçeneğinin kendisi olduğunu düşünebilir.

Aciz görünmemek lazım.

Rehbere eklediyse sosyallik içeren whatsapp hikayeleri payşalabilirsin belki dikkatini çeker.

Whatsapp hikayesi paylaşmak da aşırı leşlik gibi geliyor ama aklıma başka bir şey gelmedi illa dikkatini çekmek istiyorsan diye dedim..
  • ananiyimioguz  (31.08.22 15:08:55 ~ 15:09:16) 
Size göre düzgün iletişim adabının böyle gerektirdiği, gerçekten de öyle olduğunu göstermez bence.


  • bi winston box lutfen  (31.08.22 16:31:43) 
[]

Kızlık zarı sizin için önemli mi? Olmazsa olmaz bir şart mı gençler?

Bence sevdiği kişi için beklemeli bir kız. İlk olmak ayrıdır




 
Zar anlamında ilktir ama ruh anlamında, sürtünme, ön sevişme, ters ilişki, flört anlamında çoktur. O zaman okey misin?

Her haltı yiyeyim ama sevgilim bakire olsun kafası bana çok ilkel gelmiştir.

Bir erkek bakir ise bakire seçmesinde bir sakınca yok bence.

Ama ben bir şeyler yaşadıysam, karşımdaki insan da yaşamış olabilir sorun yok.

Ne istediğini bilsin, kafa ve beden olarak sadık kalsın da gerisi önemli değil.

Hem bu zar takıntısı olanların korkulu rüyası diktirme ameliyatı var öyle denk gelirse çok gülerim.
  • ananiyimioguz  (30.08.22 03:39:24) 
90'li yillarda eksisozluk = kizlik zari tartisma platformu gibiydi. Sonraki yillarda o basliklarin yerini envai cesit erasmus basliklari aldi. duyuruyu gorunce aklima o geldi.

neyse... dengi dengine diyip cekileyim.
  • WithWorth  (30.08.22 04:48:54) 
Eskiden insanlar 18 ine gelmeden evlenirdi. O zamanlar onemliydi. Simdilerde is bulma egitim para meselesi gibi turlu sebeplerle evlilik yasi cok ilerledi. Evlilik oncesi seks bu yuzden cok artti.


  • halk  (30.08.22 07:54:15) 
Sevdiği kişi için derken? İnsan her sevgilisini seviyor hangisini beklesin mesela?

Erkek de beklemişse “sevdiği” kız için o zaman tamam ama bu kutsal görev sadece kadınlardan bekleniyorsa çok yanlış. Kadınların da el değmemiş erkek bekleme hakkı doğuyor bu durumda.
  • kaptan maydanoz  (30.08.22 07:58:07) 
O devir o muhabbetler geçti artık. Önemli gören çok azaldı, önemsiz demiyorlar ama üzerinde de konuşulmuyor.


  • Mihendiss  (30.08.22 08:03:01) 
kizlik zariyla ilgisi yok , turkiyedeki kizlar kamuflaj anlaminda uzman:) belki oral sex, anal sex yapiyor nereden bileceksin?
burada olay kizin daha onceki kisilerden neden ayrildigi? karsidaki adamlarin mi yoksa kizin mi can sikintisindan ayrildigi. duygusal zekasi, size adanmisligi, empatisi vs.
ayrilmaya karar verdik iliski monotonlasti diyen kizlardan uzak durabilirsin mesela.
cok seks kimi zaman kizlari travmatize edebiliyor. bunu rahatlikla anlayabilirsin.
  • kadirulu  (30.08.22 08:56:37 ~ 08:57:28) 
Küçük yerlerde hala önemli. Büyük şehirlerde de tecrübe arıyorlar. +1 ananiyimioguz. Özellikle öyle birini arayana.


  • Kahvedesu  (30.08.22 09:37:09) 
vay, nostalji başlık.

15 sene önce tartışılıp bitmedi mi olm bu kızlık zarı meselesi? yemin ediyorum sosyal medyada 10 sene olmuştur görmeyeli. geçmişe gittim.

cevap: olmazsa olmazımdır.
  • sir gawain  (30.08.22 11:14:04 ~ 11:14:26) 
Bu beklenti kendine karşı özgüveni düşük insanların beklentisidir, ya başkaları ile birlikteliğinden benimki ile olduğundan daha zevk aldıysa vb. düşünceler içerisindeler.

Halbuki bu dünya öyle bir dünya değil. nedense ilk ve son olmakla ilgili bir ilinti var. yani kişinin ilk beraber olduğu kişi aynı zamanda son birlikte olduğu kişi de olacak.

ilk olmak önemli ise kim kimin hangi konuda ilk'i olacak? ilk tekne gezisini beraber yapınca oluyor mu? ilk yamaçparaşütünü beraber yaptık, oluyor mu? ilk motor gezisini beraber yaptık, oluyor mu?

Sex dediğin bir saat, hadi seni mi kıracağım 2 saat olsun, sen kralsın 4 saat diyelim. eee sonra? koskoca hayatı bu 4 saat ile mi değerlendiriyorsun?

Hadi hepsini geçtim, daha kendisi ile ilgili şeyleri bilmeyen biri ile nasıl hayat geçecek? keyif alınan şeylerin kendisi için keyifli olup olmadığı konusunda bir fikri, düşüncesi olmayan biri ile ne yapcaksın? konu sadece cincellik değil yani. o çok küçük bir parçası.
  • selam  (30.08.22 11:24:05) 
25-30 yaş arası erkek grubumuzun fikrine göre sevgili olmak için önemli değil ama iş ciddiye binecekse ve evleneceksek çok önemli sırf bu yüzden evlenmeyen arkadaşlarım oldu.

şuan ne kadar önemsiz diye pompalansa da önemli.

ama yeni tip erkekler türedi zar önemli değil diyen. sonuçta herkesin terrcihi
  • alp9900  (30.08.22 11:24:22) 
genelde kendine güvensiz erkeklerin hissettiği gereksiz bir takıntı. bir kadının başkalarını deneyip, sende karar kılması daha ego okşayıcı bir durum, çünkü ömrü boyunca tek bir kişiyle yatan birinin içindeki merak duygusunu asla öldüremezsin. evliliğği boyunca başkalarıyla nasıl olurdu acaba diye fantezi kurmasındansa deneyip öyle evlenmesi daha mantıklı geliyor bana. ayrıca evlilik öncesinde orgazm olabiliyor mu, vajinismus gibi bir problemi var mı gibi cinsel sorunların tamamını da bu yolla çözmüş oluyorsun (hiç küçümsemeyin inanılmaz yaygın bu hastalıklar, kolay da tedavi edilemiyor ve boşanmaların - aldatmaların da en büyük sebeplerinden biri bu). son olarak 15 dakikalık bir işlemle sonradan da zar yaptırılabiliyor, yani hiç bir zaman orjinal mi değil mi bilemiyorsun. bu şartlar altında hala bekarete takılan hemcinslerimi komik buluyorum.

hiç ilişkiye girmediğiniz biriyle kolaylıkla yanlış bir evlilik yapabilirsiniz, çünkü dikkatiniz başka bir yerdedir, mantıklı düşünemezsiniz. erkeklerin evlendikten sonraki "ulan ben ne yaptım" pişmanlığı hep buradan geliyor.
  • roket adam  (30.08.22 11:31:37 ~ 12:04:39) 
İlk olmak kız için de ayrıdır erkek için de ayrıdır bence.

Madem ayrıdır, ikisi de o ayrıcalığı "sevdikleri" kişiye sunmalılar.

Ama sorun şu, cinsel anlamda ilk olan kişi güvenilir sayılıyor ama çok daha farklı konularda hiç de güven vermiyor hatta hayatı zindan ediyor mesela. Onu ne yapalım? Gitti elden "ilk"... ne olacak?

Saçma. Kızlık zarıyla güven elde edilmez. Kızlık zarı değil önemli olan...

Sen ruhu masum olan kadını tanıyamıyorsun kızlık zarına yüklüyorsun koskoca bir sorumluluğu. Önemli olan bu.
  • muhayyer divan  (30.08.22 11:32:45) 
20'lerimin başında önemsizdi, ancak artık önemli. 30'larına merdiven dayamış biri bu yaşına kadar cinsel ihtiyaçlarını tümden bastırdıysa tuhaf hissettiren çok fazla problem ortaya çıkıyor. Onun için hiçbir cinsel deneyimi olmamış biri beni geriyor.

Cinsellik biyolojik bir ihtiyaç, eğer hayatınızın büyük bölümünde cinsel arzunuzu bastırdıysanız bu sizde bir şeyleri kötü yönde değiştirir.

Çok değer verdiğiniz, ancak sıradan bir şeyi yıllar boyunca korumak için bir çok şeyden vazgeçtiyseniz o koruduğunuz şey sizin için o kadar önemli hale gelir ki sizden başka kimse ona o değeri vermez. O açıdan bekaret takıntısı olanlara önerim, fazla geç kalmadan evlenmeleri olur heralde. Bir yerden sonra kendilerinden daha çok "evlenecekleri kişiye vaadettikleri o şeyi" öne çıkarmaya başlıyorlar, bir nevi hayatını adadığı tek şeyi size verip vermeme konusuna evriliyor olay. Her olayda, her durumda, sizin yaptığınız fedekarlığı ve ortaya koyduğunuz her emeği onun size vaadettiği ve kendince bir değer biçtiği şeyden değersiz ve yetersiz buluyorlar. Ne yapıyorsanız "e tabi yapacak" olarak görüyorlar.
  • akhenaten  (30.08.22 11:51:22 ~ 12:04:06) 
Bence önemli. 2022'de hala bunu dert edinen ve tartışma konusu haline getiren kafaların kalıp kalmadığını gösteriyor. Çomar turnusolü diyebiliriz.


  • himmet dayi  (30.08.22 12:42:46) 
yanıma almadan dışarı çıkmam, öyle söyleyeyim.


  • sparkle kiddle  (30.08.22 13:33:59) 
Kızlık zarı bisiklete binerken bile yırtılabilen bir şey, hiçbir anlamı yok.


  • peki madem  (30.08.22 13:36:29) 
38 yaşında erkeğim. Önemli değil.

Cinsellik bakımından daha sıkı olma durumu var mı bilmiyorum. varsa, güzel bir şey.

30-35’ini geçmiş hala bekaretini evleneceği adama saklayan ama o zar hariç yapılmadık aktivite bırakmamış kızlardan uzak dururum.

Erkeğin onlarca farklı kişiyle cinsel ilişkisi olsun ama evleneceği kızın bakire olmasını istemesi de üstteki insan tipiyle aynı seviyede benim için. Bu iki cins insan birbirini çok iyi tamamlar. Match made in heaven.

Tam tersinde de, bakir erkeğin bakire kız istemesi hakkıdır sözüne katılmıyorum. Önce bekaretin böyle bir şey olmadığını, alınacak, verilecek hak olmadığını ifade edeceksin sonra da bakirsen bakire beklemen normal diyeceksin. Çelişki bu da.

Bir de onlarca erkekle birlikte olup son sevgilisine ya da evlendiği kişiye “sen ilksin” diyenler oluyor. Kapıya çarptım bekaretimi kaybettim vs. Onlar da ayrı bir kategori.

Son olarak fikir beyan etmek serbest. Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün. Fikirleri baskı altına almak hiç kimseye, kuruma, organizasyona, topluluğa yakışmaz. Düşünmek, ifade etmek serbest olduğu kadar düşüncesini beğenmediğin kişiden uzak durmak da serbest.
  • gabe h coud  (30.08.22 14:19:37) 
tr şartlarında x y kuşağında önemliydi. z kuşağında durum be bilmiyorum. yani çok önemli olmamalı ama tr şartlarında beklenti bu. insanlar cinselliği çok geç yaşıyor ülkemizde bu da salak muabbetleri açıyor. dönemsel değişir bu cevap 2000 sonrası doğumlularda bence çok sıkıntı değil.


  • mikahakkinen  (30.08.22 15:07:55) 
Himmet dayı + 1 milyon


  • Phoebe  (30.08.22 15:14:06) 
küçük bir azınlık ve bu şekilde kızları kafaya alacağını sanan bir erkek grubu hariç hala baya önemli.

i.pinimg.com
  • nuisance  (30.08.22 17:03:34) 
ben aksine hayatında hiç sevişmemiş kızlardan kaçmaya çalışıyorum ama hep beni buluyorlar. tecrübesiz kız istemiyorum ya. evlenmelik de olsa. ben öğretmen olmak istemiyorum. te.rübesiz kızı anca libidosu yüksekse iyi sevişiyosa isterim.

-bence bir erkek hiç sevişmemişse hiç sevişmemiş bir kız isteyebilir. ama kızlık karı bunu kanıtlamaz o ayrı bir konu.

-kızlık zarını kocasına saklayan çok kız tanıdım. erkeğin sevişip sevişmediğini dert etmiyolardı. onlarak göre erkek yapabilir. kadın saklamalı vs. saçmalık resmenç
  • jelly bear  (31.08.22 23:37:28) 
[]

bu şarkıda ağlayanlara iyi geceler diliyorum

youtu.be




 
[]

Lisede sevdigim kiz megerse cirkinmis

öss zamaniydi beraber ders falan da calisiyorduk ama bu beni fazla sallamazdi ben baya takmistim kafaya dershanede cikisa denk getirmek icin beklerdim bunu 2-3 saat

Sonra ayni puani aldik neredeyse o tip yazdi ben muhendislik ayrildik

10 yil oldu gormedim. Bir iki kere baktim da ama bulamadim. Gecen hafta instagram şakkk diye karsima cikardi. Profili de acikmis.

Aman tanrim.

Bu seinfeld'de bir bolum vardi jerry liseden turuncu elbiseli bir kizi hatirliyordu cok guzeldi falan diye sonra bulusmaya gidince mahalle karisi cikiyordu.

Aynisi oldu. Kiz doktor olmus ama bu nasil bir pacozluk. Vay be... inanamadim.

Ki ben bu kizi cok guzeldi diye dusunuyordum hep. Zaten kafalarimizda uyusuyordu.

Neyse bana ondan sonra bir hal geldi ;

Ya dedim benim tum secimlerim de boyleyse? Butun kararlarimi yanlis verdiysem? Yanlis degerlendirdiysem ? Genel degerlendirme algoritmam asli da tirtsa?

Bundan nasil emin olabilir insan?

yoksa öss falan derken psikolojik olarak kendimimi baskiladim acaba hatuna ilgi duyarak?

Vay arkadas profiline ikinci kere bakamadim yeminle.

 
Yalnız değilsin ki bence hepimizde vardır bu olay. Zamanın beğeni anlayışı, giyim tarzı, dinlenilen müzikler vs bile çok fark ediyor. Şimdiki seni sen yapan şeyler de o dönemki anlayışın.


  • olaylar olaylar  (29.08.22 21:32:47 ~ 21:33:38) 
Objektif bir güzellik ölçüsü olmadığı için normal. Bir insan nasıl bu kadar net sınıflandırılır hiç anlamadım zaten, bir kişiye çirkin diyebilmek kolay değil, ben güzel bulmuyorum denebilir mesela.


  • signore  (29.08.22 21:41:16) 
Guzel bulmuyorum bile bir klasmandir yani. Orada olsa onu derim. orayi da gecmis.

Gostersem evet haklisin abi dersiniz sadece.

i.hizliresim.com
Net bir sekilde bu
Soldaki hatirlanan
Sagdaki gercekte olan
  • duyurukullanıcısı  (29.08.22 21:57:23 ~ 22:03:10) 
Lisede, sınav döneminde hoşlandığınız kişiyi kafanızda idealleştirmiş de olabilirsiniz. Belki o dönemde de çok güzel değildi ama siz öyle buluyorsunuz. Siz onu tekrar görene kadar kafanızda nostaljinin etkisiyle de hala o şekliyle kalmış. Şu an o duygulardan arınmış bir şekilde eskisi kadar güzel gelmemiş olması normal.

Bir de doktorluk yorucu zaten, insanı çabuk yıpratır. Sağlığına dikkat edemesiyse, stres altındaysa vs kolay yaşlanır, cildinde problemler oluşur çok anormal bir şey değil yani.

Bir de böyle bir olay üzerinden bütün kararlarınızın yanlış olabilme ihtimalini düşünmeniz çok doğru değil. İyi kötü, doğru yanlış birçok karar veriyoruz gün içinde ve hepsinin doğru olmasına da imkan yok. Mutlaka yanlış kararlarımız olacak çok normal bir şey bu. Zaten böyle böyle daha doğru kararlar vermeye devam ediyoruz. Sizin durumunuzda işin içinde duygular ağırlıkta olduğu için zaten yanlış karar vermek çok da anormal değildi hele o yaşta öyle bir dönemde. Can sıkılacak veya hayatınızdan, seçimlerinizden şüphe ettirecek bir şey yok.
  • black holes in the sky  (29.08.22 23:02:23) 
"Ya dedim benim tum secimlerim de boyleyse? Butun kararlarimi yanlis verdiysem? Yanlis degerlendirdiysem?"
kusura bakma da burada biraz narsisizm var. benim gibi 10 uzerinden 10 erkek sadece 10 uzerinden 12 kizlara layik, nasil oldu da gecmiste cirkin kizla ciktim diyorsun ve seninle ayni fikirde olmamizi bekliyorsun. oncelikle seni tanimiyoruz, tipini falan bilmiyoruz. neye layik oldugunu nerden bilelim. belki bu kiz cok zekiydi sana fazlaydi bile vs vs. dedigim gibi bunu yargilayamayiz. varsayimlarinin temeli cok saglam degil.

diger sacma kisim gecmiste olmus bitmis bir seye hayiflanmak. o donemde taliplilerin arasinda gigi hadidler madidler yoktu ki neticede, lisede mecburen sinifta kim varsa onunla cikacaktin. yani bunun neresi garip de "acaba senelerdir hatali algoritmam yuzunden kendimi hafiften mi satiyordum" diye hayiflaniyorsun.
  • hot potato  (29.08.22 23:18:43 ~ 23:25:20) 
hocam yaş kaç bilmiyorum ama zaman çoğu kişiye pek acımıyor. sevgiyle de ilgili ama o kadar da değil bence. yani ben kendimi de çok seviyorum, ama şimdi bir zamanında silip atmak istediğim 20 yaş resmime bir de şimdiki en janti resmime bakıyorum, parlayan güneşten it.n g.tüne dönüşmüşüm resmen. bir çok ünlü ünsüz insan için de böyledir bu.


  • kaichi  (29.08.22 23:24:58) 
Abi kafadan 10 yıl geçmiş. Benim lisede üniversitede "güzel kız" diye hatırladıklarım teyze olmuş, çökmüş. Erkeklerde henüz belli olmuyor o kadar ama kadınların durum fena benim çevremde.

Çok da seninle ilgisi olmayabilir yani.
  • plutongezegendegilmi  (29.08.22 23:38:31) 
Zevkler zamanla da değişiyor ki. Mesela bir arkadaşımla nostalji olsun diye bir bölüm Çılgın Bediş izleyelim dedik, arkadaşım dedi ki ulan küçükken bu Oktay'ı çok beğeniyordum, bu muymuş? Oluyor yani.


  • peki madem  (30.08.22 13:17:29) 
[]

kaç yaşında adamım hala numara isteyemiyorum

nasıl çat diye numara istiyonuz siz bi deyiverin hele? az önce bir hatun kişisi ile küçük bir muhabbetimiz oldu. hoş biriydi. konuştuk ettik muhtemelen o da benden hoşlandı ama ayrılırken mal gibi görüşürüz dedim ben. o da iyi akşamlar dedi ve noktayı koyduk. hiç tanımadığım birinin numarasını istemek doğru gelmiyor sanki bana. ya da o durumda ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. şey mi demeliyim hoş birisiniz, acaba numaranızı alabilir miyim gibi bir şey mi. ulan niye bu kadar zor geliyor böyle şeyler bana?




 
muhabbet zaten tutmuşsa sonradan iltifat etmene gerek yok, doğrudan numaranı alabilir miyim ? diye sorman yeterli, olumlu cevap verirse telefonunu uzatırsın numaranı kaydeder misin diye


  • freebird5406_2  (29.08.22 21:06:55) 
Numaraya gerek yok +1
Telefonu çıkarmaya çalışırken bir yandan "yaa şöyle mi yapsak" de, o arada telefon çıkmış olucak, instagram'dan arama kısmını açıp telefonu kıza uzat pişmiş kelle gibi sırıt.

  • Bruce  (29.08.22 21:17:03) 
Bu casual flört olayında numara almak daha cool ve sağlam, herkesin instagram hesabı olmayabilir fakat telefonu olan herkesin numarası vardır :)


  • freebird5406_2  (29.08.22 21:26:37) 
Muhabbet esnasında laf yediğiniz güzel bir yemeğe içtiğiniz güzel bir kahveye getirilir, sıradan bir şekilde, tamamen önerir bir tavırda istersen birlikte gidebiliriz diye sorulur; cevap olumluysa hem numarayı alırsınız hem de bir date'i garantilemiş olursunuz.


  • akhenaten  (29.08.22 21:54:20) 
Soyadını biliyorsan hala instagram’dan bulup ekleyebilirsin.


  • duma duma dum  (29.08.22 23:00:51) 
sana görüşürüz dediğinde dumanla mı diyebilirsin, tamam ben sana güvercin gönderirim diyebilirin vs. vs. yok bunlar aklına gelmiyorsa numaranı versene diyebilirsin, en fazla ne diyebilir? bıçak çekecek hali yok ya kibarca red eder sende peki dersin. kafanda kurdukça düşündükçe çıkmaza girersin, düşünme.

Öyle hoş birisin, aman çok güzelsin, ben seni beğendim gibi bişi demene gerek yok ki numarasını istemen zaten karşı tarafı beğendiğin anlamına geliyor.

Instagram konusuna girme, naapcan arkadaş mı olcan? okey'e 4 ncü olarak mı çaarcan?
  • selam  (30.08.22 01:56:35) 
dostum insanların birçoğu dürüst, kendine güvenen, ne istediğini bilen kişilerden hoşlanır. tam zamanı artık dediğin an direkt söyle. lafı evirip çevirme. pozitif bir dönüş alacaksın...


  • shane.rp  (02.09.22 07:30:12) 
Sevgilisi olup/olmadığını bilmediğiniz birinin numarasını nasıl alacaksınız? SOhbette ortak konu varsa, o konuyla ilgili haberleşmek üzere numara isteyebilirsiniz. Atıyorum iş ilanı, etkinlik gibi.


  • Kahvedesu  (02.09.22 09:26:20) 
Numara alınmıştır, görev tamamlandı.


  • lionel andres  (06.09.22 19:53:05) 
dediğimi yaptın değil mi minik kazanova ahahaha


  • shane.rp  (09.09.22 07:17:01) 
[]

rafine zevkleriniz neler?

sb




 
Nitelikli kahve.
Geisha varyete bir çekirdeğe ulaşmak için ne gerekiyorsa yapıyorum. Panama geisha bulursam zevkten dört köşe oluyorum.

  • Bruce  (29.08.22 13:00:02) 
Sarap. Sarabi gastronomiden ayirmak imkansiz ancak gastronomiye olan ilgim de sarap odakli. Onun yaninda 10 tane daha "zevk alani" yaratamam, cünkü zaten kendisi hayatimin cok büyük bir bolumunu kapsiyor.

Iyi sarabin arayisinda olunca; iyi kahvenin de iyi baharatin da ne bileyim iyi kampot biberinin de pesindesiniz. Italyan zeytinyaglarinin bolgesel farkliliklarini da ogreniyorsunuz. Cünkü, gövde-aroma-denge, bunlar sadece sarabin unsurlari degil. Bu ogeleri sarapta anlamaya baslayinca diger alanlara da ilginiz olusuyor.
  • buf-e kür  (29.08.22 14:26:55 ~ 21:23:50) 
Galiba üzerine en çok kafa yorduğum konu kahve. Daha sonra da tazedirektin organik diye sattığı tatları denemek


  • kablelvuku  (29.08.22 17:48:19) 
[]

Aşırı heyecan için ne yapmalıyım?

Hoşlandığım kişi değil sevgilim. Yarın yurtdışına çıkıyor ve ben haftalardır ağlama krizleri, heyecan nöbetleri geçiriyorum. Zaten bir anksiyete problemim vardı ama bu kez anlam veremiyorum. Sabah kalktığımda yüreğim hoplamış gibi oluyor mesela. Sürekli endişe korku içinde oluyorum. Bir süredir daha iyiydim çünkü meşguliyet aradım kendime ve kafamı dağıttım ama zaman yaklaştıkçaya gitmeden hemeb önce yine kötü olurum da herkesin canını sıkarım diye korkuyorum. Bu heyecan durumuna karşı aktivite, bitki çayı, yiyecek vs önerilere açığım.




 
"Hoşlandığım kişi değil sevgilim" cümlesini anlayamadım.

Sevgiliniz hoşlandığınız kişi mi değil, yoksa bu giden kişi yalnızca hoşlandığınız kişi değil de sevgiliniz mi?
  • akhenaten  (29.08.22 06:34:08) 
@akhenaten yani kaybetme ihtimalim yok, şu an bağlıyız, ona rağmen korkuyorum anlamı çıkar.

Bence problem fiziksel değil ne içip yerseniz yeyin durum ya nötr kalır ya da daha şiddetlenir (bkz: alkol kötü yapabilir).

İnsan bilmediği şeyden korkar, içinde kurar, kafasında büyütür. Oturup karşılıklı konuşursanız, size yurtdışında yapacağı işleri, rutinini, ''ayrıntılı'' olarak anlatırsa, her gün sonunda gün değerlendirmesini birlikte yapacağınıza söz verirseniz kaygılarınız çok yüksek yüzdelerle azalmış olur. inanılmaz rahatlarsınız. maksimum normalleşmeye yaklaşırsınız. bu durumun 5 yıl sürdüğünü düşünün, pek heyecan kalmaz sanki hı? işte bu süreci hızlandırmanız lazım o kadar.
  • onemoremile  (29.08.22 08:51:49) 
Ben meditasyon yapmayı öneririm. oturmak da zor gelebilir tabi. Nefes çalışması yapılabilir. Oturup icinizden nefeslerinizi saymaya başlayın. 4e kadar alın 8e kadar sayarak bırakın.


  • faredenkorkankedi  (29.08.22 09:21:37) 
Kaygılı bağlanma durumunuz var.

İlacınız bu kitap: www.dr.com.tr

Okuyup anlamaya çalışın, mümkünse sevgiliniz de okusun. Altından kalkamazsanız destek şart.

Öyle çayla çorbayla geçiştirilecek bir şey değil maalesef.
  • Cesario  (29.08.22 11:58:36) 
[]

Sevgiliniz ve aile fertlerinizle birlikte programlar yapar mısınız?

Merhaba. Kuzenim ciddi ilişki formatında ilişki yaşadığı çoğu kızı annesiyle tanıştırır mesela, beraber kahvaltıya falan giderler, organizasyon yaparlar. O bunu seviyor, buna alışmış. Ben ise şahsen bu tür şeyleri çok gerekli bulup da kendi hayatında tercih eden biri değilimdir, anca evlilik moduna gireceğim biriyle düşünürüm.

Sizin aile fertlerinizle birlikte plan, program yaptığınız sevgilileriniz oldu mu, genel itibariyle seviyor musunuz bu olayları?


 
Cok oldu, babamla mac seyretmekten ablamla kahvalti yapmaya, annemle kahve icmeye vs bir suru sey yaptik.
Ortada sifir baski var, dolayisiyla tanistirmak "Bu benim helalim, gelecekteki esim" falan gibi dramatik bir anlam yuklemiyor. Ama yasim ilerledikce, ben kimsenin ailesiyle tanismak istemedigimden esitlik olsun diye bir araya getirmek icin ozel bir caba sarf etmedim. Herhangi bir sebeple ayni ortamda olurlarsa engellemeye calismiyorum, ama ozellile bir araya gelsinler gibi bir arzum da yok. Dedigim gibi, ben de kimsenin ailesiyle tanismak istemiyorum. Bir de annem sagolsun, merhaba diyene aile travmalarindan 45 sene once olmus olaylara kadar her seyi anlatir. Ayri tutmakta fayda var.

  • sopiro  (28.08.22 11:08:17) 
yapmam. evlenme yoluna girdiğim biriyle yaparım sadece.


  • benibulmanlazim  (28.08.22 11:26:41) 
Ben de yapmam. Evlilik yolunda kafamda her konu netleştiyse, ozaman tanıştırırım.
Bana gereksiz geliyor bu tarz işler ama her ailenin yapısı farklı.
Bu şekilde tanışma gerçekleşti diye hemen evleneceğini sanıp kaç minnoş kalp kaçarak kayıplara karışmıştır; kaç minnoş kalp ise ortada kalmıştır kim bilir…
  • megalomaniac  (28.08.22 13:45:27) 
Ben de senin gibi düşünüyorum. evlenmeden önce ailemi bu işin içine hiç sokmadım.


  • roket adam  (28.08.22 16:17:42) 
denk gelİrse kaçırmam. denk gelmedİyse ortam oluşsun dİye zorlamam. uzak tutmak daha mantıklı


  • abuzer  (28.08.22 16:29:17) 
Yapmam, yapanı da sevmem.


  • ruhen hastayim ben  (28.08.22 17:01:23) 
[]

bir arkadaşım..

netflix izleye izleye mi böyle oldu bilmiyorum ama bir arkadaşım liseden beri tanıdığı en yakın arkadaşından (hemcinsinden) hoşlandığını söyledi.

bunlar da birbirlerinin evine falan sürekli çift olarak giden tipler; biri 6 yıllık biri 3 yıllık evli.

öğüt almak için de yazmıyorum da ne bileyim, silerim duyuruyu yorumları merak ettim.

 
belki senelerdir seviyordu ama gizliyordu.
belki biseksüel olduğunu fark etti.

eşcinsel ya da biseksüel olup da evli çoluklu çocuklu bir sürü insan var.
  • candide  (25.08.22 00:09:32) 
O insan uzun süredir öyledir de yeni yeni söylemeye cesaret ediyordur. Bu hormonal bir şey netflix izleye izleye değişeceğini zannetmiyorum.


  • ilgeru  (25.08.22 00:14:20) 
Netflix belki biraz cesaret vermiştir en fazla. Onun dışında böyle bir eğilim insan doğasına aykırı bir durum değil.


  • olaylar olaylar  (25.08.22 00:21:24) 
yeni farketti+1
evli olduğu için daha iyi keşfetmiş olabilir istediği ilişki olmadığını. biseksuel ise ikisini de seviyordur tek sorun evli olması, hoşlamdığı kişi muhtemelen heterodur. ben boyle bir cikmaza girsem baska bir hemcinsle iliski yasardim gizlice, gercekten deneyimledikten sonra esime acilirdim aldatmamisim gibi:/ duyuruyu silersin umarim...

  • ala09  (25.08.22 00:25:07) 
  • nibba  (25.08.22 02:56:46) 
ahahahaha, 20 yıl önce bu kadar gay içeren filmler/diziler yoktu, e o zamanlar gay'ler, biseksüeller yok muydu? onlar böyle filmler izlemediler nasıl gay oldular o zaman?

en fazla açılmak için biraz cesaretlenmiştir. örnek verdiğin gibi bir sürü insan var gay/biseksüel olan ve bunu herkesten saklamayı başaran. hatta yakın zamanda bir ifşa çıkmıştı sedat peker'den, o adamlarda evli barklı çoluk cocuk sahibi insanlar? onlar da mı netflix izlediler?
  • selam  (26.08.22 00:18:20) 
[]

yalnizlik korkusu, konfor alani

selamlar,
medya sektorunde 3 yildir calisiyorum sektorun "sozde" en iyi yerlerinden birindeyim. burada calismak midemi bulandiriyor ve asil mezun oldugun yabanci dil ogretmenligi alaninda su an ek atamaya basvuruyorum. kontenjandayim tercih yapacagim ama tercihlerim disinda da 41i acmak dedigimiz seyi de isaretleyecegim. bilmeyenler icin "yazdigim yerlerden hicbiri cikmazsa devletin atadigi yere gidip gorev yapacagim" demektir. 40 secenekten hicbiri siralamama yetmezse herhangi bir yere atanabilirim.

28 yasina kadar istanbuldan ayrilmadim. en fazla yurt disinda vakit gecirdim tr icini pek tanimadim. butun cevrem istanbulda oldu bu sayede. ilkokul, lise ve uniden arkadaslarimla gorusen biriyim. su an ailemin evi var hali hazirda ve ekstradan butun masraflarini ailemin karsiladigi ikinci bir evim daha var. canim isterse ailemde, yalniz kalmak istersem kendi evimde kaliyorum. burda kazandigim para bana tamamen harclik olarak kaliyor fakat sektor cok duzensiz gece gunduzumuz yok ve burda ilerlemek icin yapmam gereken seyler bana aykiri oldugu icin iyice isten sogumus durumdayim.

atama seceneginde baska sehire gitmek beni inanilmaz korkutuyor. hem ogretmen maasinin dusuklugu, kira vermem gerekecek ve yapayalniz kalacagim. diger yandan izin konusunda daha belirli olacak ve yazin yurt disindaki akrabalarimda kalabilirim istedigim kadar. ya da istanbulda kalirim yazlari.

muzikle cok ilgiliyim istanbul hayrani biri olmasam da cogu katildigim etkinlik burada gerceklesiyor ve katilim gosteriyordum. sozun ozu bu konforu yasarken sektor degistirdigim anda aradigim "kendine zaman ayirma, kendi meslegini yapma" isine kavusacagim. muzikte gelismeye calisirim bu sayede. ama kendimi bes yasindaki cocuktan farksiz hissediyorum sorumluluktan korkarim:( hayat tecrubesi anlaminda. belki de bir basima gitmek beni olgunlastirir mi?

ilk kez kontenjana girebildim puanimla ve bu yuzden 41i acmak istiyorum. cesaretlendirebilir misiniz? gercekten sehir disina gitmek o kadar korkunc bir sey mi? istifadan once cok sey icin cabaladim ama karsiligini alamadim. sektorel anlamda en iyisi oldugu icin de baska is geriye ogretmenlik kaldi.

 
Doğrudan konuşmak gerekirse aykut kocaman ın dediği gibi bazı çiçekler bazı topraklarda olmuyor, sen de şimdiye kadar kültürünü çevreni batıda kurmuşsun, o yüzden 41i açtırma, doğuya atandığında ilk sene dolmadan istifa eder istanbula dönersin, tek başına uzakta yaşamak insanı olgunlaştırır fakat bu yaştan sonra doğuda bir kaç yılı kaldıramazsın


  • freebird5406_2  (22.08.22 18:46:21) 
Ben bir ara sizin ülkenin doğusu ile ilgili ayrımcı/ otekilestirici bir dille yazdığınız asla orda yaşayamam temalı bir duyurunuzu okumuştum. Onları yazan kişinin 41'i actirmasina şaşırdım. Kendiniz zaten İstanbul dışına çikmadiginizi yazmışsınız. @freebird5406_2 gibi düşünüyorum ben de bu yüzden.


  • Amaranta ursula  (22.08.22 19:12:21) 
25 yasinda Antebe gittim. 2 sene kaldim. Isteyerek gitmedim. Ankara'dan oteye gecmemistim. Istanbul'u cok seviyordum. Ailemi kirmamak adina atandim. Istanbul'da keyfim yerindeydi cunku. Ogretmenligi seviyor musunuz? Cocuklarla olmayi, ogretmeyi? Cevabiniz evetse 41'i acin. Antepteki senelerim cok yogundu, yorucuydu, yasarken cogu zaman cok zordu. Ilk aylar ruh gibiydim, mutsuz ve her seyden bir haber. Suan bakiyorum da iyi ki hayatimda o 2 sene var. Inanilmaz guzel arkadasliklar kurdum, cok keyifli anilarim var hala gulumseyerek hatirladigim, anlattigim. 2 sene kaldim, belki 10 sene olgunlastim. Dogu zordur, idareler genelde sıkıntılıdır, anlayissizdir fakat hayatin size hangi suprizleri hazirladigini bilemezsiniz. Ogretmenligi seviyorsaniz 41'i acin. Benim icin hayatimin en dogru kararlarindan biri atanmakti cunku.


  • balpolen  (22.08.22 19:14:02) 
Seni olgunlaştırmaktan çok gerçek hayatla tanıştırır. Ben anlattığınız kadarıyla mantıklı bulmadım. Yaşanacak yer var, yaşanmayacak yer var. Seçenek öğretmenlikse özel sektör düşünülebilir. Ama şöyle bir şey de var, insanlar gittikleri yerleri sevebiliyor. Eniştem polis. Kars'ta görev yapmıştı. Arkadaşları orayı beğenip orada biraz daha kalmıştı. Düşük de olsa böyle bir ihtimal de var.


  • dissendium  (22.08.22 19:16:19) 
istanbuldan ayrılmamış, başka şehre gitmekten korkan birinin sırf memur olmak için en alakasız şehirlere bile gitmeyi göze alması bana çok garip geldi. muhtemelen atandıktan 3 ay sonra istifa edip hayata baştan başlayacaksınız. ben yerinizde olsam mesela bir Antep, bir Hakkari, bir Rize, bir Sinop, bir mersin, ne bileyim bir konya bileti alıp bir tur atardım oralarda. etkinlik peşinde koşan biri için 3 büyük şehir ve tatil yerleri dışında yaşam alanı yok Türkiye'de.


  • roket adam  (22.08.22 20:58:32) 
bence konfor alanindan cikmak biraz overrated. maddi durum iyiyse ve istanbulda kira odemeden yasaniyorsa ben amacsiz bir sekilde doguya gitmezdim herhalde. istanbul'da sartlari suankinden daha iyi baska is bulursun belki. bir de dogu var dogu var. yukarida antep ornegi verilmis mesela, antebin merkeziyle iyi mahallesiyle tasrasi varosu arasinda dahi cok fark var. herkese gore olmayabilir.


  • hot potato  (22.08.22 20:58:56 ~ 20:59:42) 
Yapma derim, üzülürsün. Konfor alanında kal.


  • gabe h coud  (22.08.22 21:08:02) 
Alakasız yerlere tek başına gitmek seni olgunlaştırmaz, zorluklarla baş etmeyi öğrenirsin ama bundan güçlü çıkmazsın, aksine psikolojin bozulur travmatik olabilir. Balpolen'in dediği gibi öğretmenliğe tutunur, yaptığım iş tüm bunlara değer dersen belki dayanabilirsin ama onu da ciddi düşün cidden bu kadar tutunabilir misin öğretmenliğe diye.

Bi de illa şark görevi gibi bişi mi gelmek zorunda? Belki Muğla gelicek İzmir gelicek, yaşam tarzına uygun yerler olursa ortamını yaparsın orada. En kötü geri dönme ihtimalin olabilecekse o zamana kadar idare edersin. Mevcut işinden kurtulmana değer bu kadarı.
  • Bruce  (22.08.22 21:16:13) 
istanbul'da doğdum büyüdüm, ailem de aynı şekilde.
istanbul'da bile çok izole bir ortamda, izole bir arkadaş grubuyla, belli bir sosyal ve kültürel bir çevrede oldum.
geçen yıl ankara'ya taşındım durup dururken.
bana çok iyi geldi.

mesele kendini kanırtmak ve perişan edip sürünmek değil ama ben her zaman kendine meydan okumaya inanan biri oldum, kendi hayatımda da uyguladım.
deneyim, yaşamadan sahip olunamayacak bir şey.

bu hayatın dayattığı zorunlu bir değişim veya deneyim olsa elbette çok daha yıpratıcı olurdu.
ama burada en azından maddi kaygı yok, yani çok sıkışılsa aile destek çıkar anladığım kadarıyla.
ki bu zaten en önemli faktörlerden biri.
gerçi aile destek çıkmasa da, o da göze alınabilir bir şey bence.

mesele sadece olgunlaşmak değil.
insanın 40'ına, 50'sine geldiğinde anlatacak hikâyeleri olmalı.
sadece kendinle "yapamadım" diyecek kadar barışık olabilmen lazım, yani kompleks ve hırs yapmamalısın, yapamazsan kendini başarısız olarak görmemelisin.
herkesin yapabilecekleri ve yapamayacakları var.
sen de bunu öğrenmiş olursun.
yaşın müsaitken kendini tanımak ve sınırlarını öğrenmek için iyi bir şans bence.
dümdüz yaşamak anlamsız, dene gör derim ben.
  • blatta hiberna  (23.08.22 11:12:09 ~ 11:17:30) 
kendini daha fazla geliştirmek istiyorsan ve bi kaç yıl sonra devlette/özelde batıya gelme imkanın olacaksa biraz da çile çekmeyi göze alabilirim diyorsan go

bence bu değişikliği esas yapma sebebini de göz önünde bulundur, listeyerek hepsini
  • bir soru sorcam  (23.08.22 13:55:58) 
gurbetin bir güzel yanı her tatilde istanbul'a dönebilmek, eğer makul bir uzaklıktaysa yolculuklar
diğer şehirlere ulaşımın daha yakın olması

  • bir soru sorcam  (23.08.22 13:58:40) 
Şu anki ekonomik koşullar nedeniyle İstanbul fazla tercih edilmiyor. Bu nedenle 41’i açıp İstanbul’a atanan da duydum, normalde tayin hakkı dolmadan İstanbul’a tayin hakkı verilip gelen de duydum bu günlerde.

Aynı şey size de olur diyemem ama başka yere atandığınızda da bir kaç yıl dişininizi sıkınca istanbul’a dönmek yine diğer şehirlere göre daha kolay oluyor.

41’i açmak bana göre bir tür survivor cesareti, o cesareti ne kadar kendinizde bulduğunuz önemli. Diğer yandan tercih ederek gittiğiniz yerden memnun olacağınızın da hiç garantisi yok. Şehir iyi olur, okul berbat olur, okul iyidir idare facia olur canınızdan bezdirir, hepsi iyidir arkadaş ortamı uymaz vs bir dolu bilinmezlik var. Ya da hiç ummazsınız ama acaip güzel olur her şey, nasip kısmet bu işler.

Hayırlısı olur inşallah, gönlünüze göre olsun
  • epitaf  (23.08.22 20:07:12) 
[]

Aile ici anlasmazliklarda nasil davranmali?

Cok yakin olmasam da aramin iyi oldugu bir amcam var. Kendisi bazi ailevi konularda duygusuz ve bencilce davraniyor. Bu sebepten dolayi babamla aralari bazen bozuk oluyor. Babam amcamla ilgili olarak bana cok dert yaniyor ve babama temelde hak veriyorum. Sorunlari kendi aralarinda konusarak halletmeleri gerektigini düsünüyorum. Fakat babam bunlarla ilgili amcamla direkt iletisim kurmuyor, onla ilgili sikayetlerini ona acikca söylemiyor, kendi anlamasi lazim, bu yasta adama ne yapacagini da biz mi söyleyecegiz gibi seyler diyor. Fakat ben bu cözümsüzlükten geriliyorum. Tatillerde amcamla vakit gecirmem icap ettiginde babam gitme sunun yanina falan diye laflar söylüyor. Dedigim gibi amcamin süper bir insan olmadigini biliyorum, babamin aralarindaki meselelerde hakli oldugunu da görüyorum ama normal bir amca-yegen iliskisi sürdürebilmek istiyorum. Nasil davranilir böyle durumlarda?




 
babanizi dinlememelisiniz. onlarin sorunu ayri sizin iliskiniz ayri. kendi aile icimde benim gorusmedigim dayimla ailem gorusuyordu. arada cenazeler oldu biz yine konusmadik. yillar sonra bir sekilde biz de bir araya geldik hatta basbasa takilmaya basladik. yoklugunu hissetmedigim halde küslük bahsinin kapanmasi ruhuma iyi geldi.
babaniz ve amcanizin iliskisi zararli olabilir onlar gorusmesin ama sizin amca yegen iliskiniz size gore surdurulebilir. durduk yere kusemezsiniz belli ki cocuk yasta degilsiniz. bana gore ebeveynler herhangi bi seye "laf" edebilir. e hep o lafina gore hareket edecek de degiliz. kendi kardesi biz napalim. belki sizinki de vesileyle kuslugu bitiren bi iliski olabilir. uzun lafin kisasi laf etsin dursun

  • ala09  (22.08.22 22:01:01) 
Babam ve amcam 2 kardeş, 30 küsür yıldır konuşmazlar. Ama ne babam bize görüşmeyin dedi,ne de amcam çocuklarına böyle bir talep te bulundu.evet çok sık bir araya gelemiyoruz ama birliktede keyifli vakit getirebiliyoruz.

Bu onların sorunu sizi ilgilendirmez.
  • brnbrs  (23.08.22 13:09:50) 
[]

kuralcı olmak

geçende otururken aklıma düştü.

ailem memur ailesiydi. her zaman kurallara itaat eden bir aileydik. ondan dolayı ben de kuralcı bir insan oldum.

ilişkilerime bakarken bu kuralcılık karşı taraf için bir sıkıntı yaratmış olabilir mi diye düşünür oldum. mesela dışarı çıkıp güzel vakit geçirmek istiyorsunuz. sevgiliniz ya da flörtünüz alkol alırken siz almıyorsunuz. ısrar ediyor. araç kullanacağınızdan bahsettiğiniz halde bir tanecikten birşey olmaz diyor ama siz yine de almıyorsunuz. eşlik edemiyorsunuz kısacası. böyle bir durumda karşı tarafı sıkıcı mı bulursunuz yoksa saygı mı gösterirsiniz? bu sadece bir örnek, benzer örnekler de üretilebilir.

 
sıkıcı bulurdum. ben de kuralcılıkla çok şey kaybettiğimi düşünüyorum salınca hayat güzelleşti hatta aşırı eglenceli oldu


  • ala09  (21.08.22 18:15:01) 
Araç kullanacağımı söylediğim halde alkol almam için ısrar eden birinin zekasından şüphe ederim. Bir kerecikten bir şey olmayacağını düşünsem ben zaten içerim. Ayrıca bu tarz bir insan için de, başkalarının hayatını umursamayan bir bencil olduğunu düşünürüm.
Eğer karşımdaki insan araç kullanacağı halde alkol alıyorsa da arabaya binmem. Öyle de kuralcıyım yani.
Benim ailem de memurdu. Hatta çevremde ailesi memur olan arkadaşlarımın hepsi benim gibi. Bu güZel bir şey. ama aklı başında davranmak için memur çocuğu olmaya gerek yok bence.
  • irene  (21.08.22 18:33:03) 
Ortadoğululuğun başat alameti kuralsızlıktan haz duymaktır. Ortadoğuluları hayatınızdan çıkartın.


  • mevsimler  (21.08.22 18:33:37) 
bir cok seyde oldugu gibi cevabi "degisir". bahsedilen ornekte de gorsutugum kisiyi begeniyorsam ve cekim varsa kuralci olmasi iyi bile olabilir. mesela fit biriyse "su kadardan fazla icmem, su saatte yatmam lazim" falan diyorsa saygi duyarim irade neticede. sanirim burada onemli olan tercihlerini kendine guvenli ve net bir sekilde ifade etmek.


  • hot potato  (21.08.22 18:39:01 ~ 18:39:51) 
Konuya, duruma göre değişir.


  • Amaranta ursula  (21.08.22 19:39:00) 
Abi partner seçerken bu kişilik özelliklerinin birbirinden çok uzak olmaması lazım diye düşünüyorum. Yani sen çok kuralcısın diyelim, karşındakinin de az ya da çok kuralcı biri olması lazım. "Nolacak yea" diyen elemanı sen gevşek bulursun, o da seni sıkıcı bulur, normal böyle olması. Yani saygı gösterebilir, ama yine de sıkıcı bulur, uzun vadede sıkıntı.


  • plutongezegendegilmi  (21.08.22 21:01:22) 
Senaryoya göre değişir. Mesela benimle içsin ve arabayı orada bırakıp eve taksiyle dönelim atıyorum. Böyle alternatifler bulabilirseniz iki taraf için de daha keyifli olabilir.


  • inawen  (21.08.22 21:43:25) 
plutongezegendegilmi +1
inawen +1

eğer sıradan bir hafta sonu buluşmasıysa çok sorun olmaz ama eğlenmek için organize ettiğimiz güzel bir gece falansa ya da mesela rakı balığa gidilmişse içmesini beklerim karşımdakinin.
zaten öyle bir programa arabayla gelinmemeli.
ya da araba bırakılıp taksiyle dönülmeli.
genelde o işler öyle halledilir.

bir de tabii mesafeler ve içilen içki de önemli.
yani yetişkin ve sürekli içmese de sosyal içici kıvamındaki bir erkek bir bira ya da bünyesine göre bir tek rakı içtikten sonra yakın mesafe için (mesela bostancı-erenköy falan gibi aynı ilçe içinde) rahatlıkla araba sürebilir.
ama köprü geçilecekse araba orada bırakılsa daha iyi olur mesela belki.
yani kuralcılıkla uptight olmak arasında fark var, o sınır aşılmamalı.
  • blatta hiberna  (21.08.22 21:59:40 ~ 22:00:01) 
Ben sebebi ne olursa olsun bana veya cevreme zarar vermedigim bir davranis icin “x istemiyorum” demissem (x’ten emin degilim, sence x mi yapsam, x yapmaktan cekiniyorum falan degil de x yapmam, yapmak istemiyorum) hala bunda israr eden bir insanla neden sevgiliyim diye dusunurum daha cok. (“Banyo yapmak istemiyorum” “ilacimi almak istemiyorum” demissem israr edilebilir tabii belki.)

Ha ama genel hali tavri cok kasinti bir insansa sıkıcı bulurum tabii. Cok gencken bir sevgilim vardi, her ortamda oldugundan daha olgun, agir biri gibi davranirdi. Komik sakaya bile gulmezdi. Insanlara “cocuklar!” falan diye hitap ederdi. Icimi en cok bayan insanlardan biridir bugun bile.
  • sopiro  (22.08.22 02:20:11) 
[]

dating applerde nerde hata yapıyorum

öncelikle yaş 29 cinsiyet erkek konum ankara. malum bu yaşlarda yeni birileriyle tanışmak kolay değil bu sebeple bir süre önce bumble, tinder, okcupid'de hesap açtım toplamda 1 ay civarı aktif kullandım appleri. bu süre zarfında oldukça güzel bulduğum birçok (en azından bana göre makul bir sayıda) kadınla eşleştim ve konuştum. bazen muhabbet hiç ilerlemiyor onlar başta gidiyor zaten de bazılarıyla birkaç gün konuşuyoruz gayet iyi seviyede bir iletişimimiz oluyor. açıkçası ben yazışma işini seven bir insan değilim ama yapıcak bir şey yok bu işler böyle diye kendimi zorluyorum ve bir süre yazışmaya çalışıyorum karşımdaki kişiyle.

3 gün konuştuk görsel olarak beğendim, az çok muhabbet aktı, e o zaman artık bir de canlıda görelim diye buluşma muhabbeti açıyorum ama bir şekilde o buluşma işi olmuyor. ya o ara sınavları yoğunluğu falan oluyor 1 hafta sonrası uygunluktan bahsediyor ama tanımadığım insanla 1 hafta daha yazışma işini sürdüremiyorum ben de. ya da direkt daha erken diyor veya muhabbeti orada kesiyor. direkt evde buluşalım falan da dediğim yok normal bi kafe veya pub buluşması bahsettiğim. ben yüz yüze iletişim insanıyım, tanımadığım birisiyle yazışmak hem çok zor geliyor hem de (bazı insanlar kendini yazışırken de belli etse de) çoğu insanı yüz yüze görmeden size uygun mu, birlikte takılmaktan keyif alır mısınız, bir çekim hisseder misiniz tam anlayamıyorsunuz. o yüzden 2-3 gün yeterince konuşulduysa daha fazlası vakit kaybı bence. bu arada bazılarıyla muhabbet uzun sürse bile biraz zoraki ilerleyebiliyor ama bazıları gayet sıcak ve istekli konuşuyor o da anlaşılıyor. o istekli konuşanlarla bile görüşemedim anlayamıyorum olayı gerçekten.

şunu anlıyorum ben appten gün boyu 1-3 kişiyle konuşuyorsam karşımdaki kadın artık seçicilik seviyesine göre 5-10 belki 20 kişiyle konuşuyor. talep fazla olduğundan kadının adayları bir eleme sürecine sokması da normal gayet. ama 2-3 gün konuşalım orada artık kararını ver benle ilgili, 1 ay senin eleme sürecini mi bekliycem? karar dediğim de evlenip evlenmeme kararı değil neticede bu çocuğu yüz yüze görüşme aşamasına taşıyım veya taşımayım kararı. olmadı görüştükten sonra gene elersin yüzükle gelmiycez ya buluşmaya.

bir de bana aslında 3 gün yazışmak bile zor geliyor bazı günler o enerjiyi kendimde hiç bulamıyorum kısa bir konuşma sonrası direkt konuyu buluşmaya getiriyorum veya bazen konu o tarz konulara geliyor ben de gelmişken söylüyorum veya baktım kızla muhabbet akmıyor unmatch yapmak yerine belki görüşünce bi elektriklenme yaşanır diye görüşelim diyerek son kurşunu atıyorum. bunlar da olmuyor.

ankara'da tip olarak gayet yakışıklı olduğunu düşündüğüm birkaç arkadaşım da applerle ilgili aynı şeyleri anlatıyor, ancak başka illerde daha güzel kullanım tecrübeleri de duydum. ankara kızlarında mı bir sıkıntı var, bende mi bir hata var, yaklaşım şeklim mi yanlış, tipim mi böyle arada kalmış bir tip (eşleşilmiycek kadar kötü değil ama diğer adaylar arasından öne çıkacak kadar iyi değil) ama o da mantıklı gelmiyor sadece süper yakışıklılar mı iş yapıyor burada? anlayamadım mevzuyu gerçekten sizin yorumunuz nedir?

 
Süper yakışıklı veya Zengin pozların yoksa dating applerden medet umma. Ama buluşma mevzusunu da sen açma bırak isterlerse görüş bu konuda tavsiyem Instagramdan takipleşip biraz daha birbirinizi tanıyın zaten olacaksa görüşürsünüz.


  • olaylar olaylar  (21.08.22 15:04:05) 
Erkek olman hata. Gerisini okumadım bile


  • mevsimler  (21.08.22 15:29:15) 
Sorunuzun cevabını aslında kendiniz vermişsiniz: "ben appten gün boyu 1-3 kişiyle konuşuyorsam karşımdaki kadın artık seçicilik seviyesine göre 5-10 belki 20 kişiyle konuşuyor." Aynen öyle; öne çıkmak için de giyim-kuşam, yakışıklılık, sağlıklı vücut, mal varlığı, muhabbetin sarması vb. özelliklerden sizde olanları ön plana çıkarmanız gerekiyordur. Ayrıca muhabbetin akışına göre ilerler ama buluşma teklifini bence de karşı tarafa bırakın. Sizinle veya karşı tarafla alakalı değil de, yaşadığımız coğrafyadan dolayı olası tedirginliklerin önüne geçebilmeniz için söylüyorum.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (21.08.22 16:01:00) 
çok uzun yazmışsın ama ben üçüncü paragrafa takıldım. olaya bakış açın ne kadar yanlış belli ediyor.
eleme süreci diye bir şey yok. zaten senin hakkındaki karar ilk bir kaç dakikada veriliyor. o halde konusma niçin günlerce uzuyor diye düşünüyorsun. bedava ilgi görüyor kız ve bu hosuna gidiyor.
eleme süreci diye adlandırdıgın şey doğru kişiyi bulana kadar devam etmiyor zaten. tüm hayat boyunca devam ediyor.
  • abelardo  (21.08.22 16:55:00) 
karşı taraftan hamle bekle diyosunuz da ben de uzun uzun konuşmaya sabrım olmadığını söylüyorum. max sabrım 3-5 gün o sürede de ben söylemeden buluşalım diyen olmadı henüz. ha diyosanız ki buluşmanın yolu bu ama sabırla günler belki haftalarca yazışıp karşı taraftan adım beklemek o zaman ben sileyim appleri o bana göre değil çünkü.

@abelardo benim hakkımda verilen ilk bir kaç dakikadaki karar ne oluyor bu durumda "haftalarca yazışayım bununla hiç görüşmeyim" mi? ilgi görme muhabbetine zaten katılıyorum biraz da sormamdaki sebep o aslında soruyu. benim de teorim kadınların %99'u falan ilgi için kullanıyor bu appi inanılmaz ötesi bir tip denk gelmezse ileri seviyeye geçeceği yok zaten. ama eğer yanılıyorsam ve burada bu appi kullanıp bol bol date yapan erkekler ve kadınlar varsa onlar başka bi şey der mi acaba diye sordum.
  • semaforo de medianoche  (21.08.22 17:21:56 ~ 17:22:20) 
nasil bu kadar sabit fikirli olunabiliyor anlamiyorum. gercekten 99'un ilgi icin orada oldugunu dusunuyorsan ne isin var app'te. tabii ki ilgi icin, insta takipcisi arttirmak icin orada olan kitle var da cinsiyeti yok o grubun. ciddi ciddi oneri yazacaktim ama boyle bi yuzde varsa aklinda beklentin de olmasin diyebilirim sadece.


  • Kittie  (21.08.22 19:07:22) 
@kittie sabit fikirli olduğumu nereden çıkardın? yaşadığım tecrübelerden ve başka insanların dinlediğim tecrübelerinden elimde kalan en iyi tahmin bu. zaten oraya da yazmışım "eğer yanılıyorsam" bol bol date yapan kadın ve erkeklerden neyi yanlış yaptığımın yorumunu almak için sordum diye. sabit fikirli olsam yanılma ihtimalini düşünmem ve bu düşüncelerim de bir önyargı değil tecrübe sonucu elde edinilen fikirlerdi. ayrıca appleri kullanmayı da bıraktım zaten geçmiş zaman kipiyle yazdım soruda da kullandım diye. benim yaklaşımımdaki bir hatadan ötürü bu sorunun olduğunu fark edip o hata veya hataları nasıl düzelteceğimi tespit edersem geri dönerim. soruyu da buna yardımcı olabilicek var mı diye sordum.


  • semaforo de medianoche  (21.08.22 19:21:22 ~ 19:23:42) 
Türkiye gibi fakir ülkelerde insan ilişkilerinde en geçerli şey paradır. kimse senin tipine falan bakmaz. oradaki kadınlara her yerden yüzlerce mesaj geliyordur zaten. ilişki isteseler bulurlar. Alkol + yemek, 600 lira hesap, sonra da kadın sana düşünmem lazım diyecek.


  • OrangeYellow  (21.08.22 19:55:08) 
kittie +1

ankarada yasiyorum 26e. cok bir tipim yok bence ama karsi cins itiraz ettigi icin ortalamayim diyelim hadi. zengin de degilim su yilda orta sinifta kalan az kisiden biriyim.

bir senedir tinder kullanmiyorum gecmiste de hic bir iki haftayi gecmedi genelde uzun iliskilerle devam ettim hep. ankara'daki kadin profilinin cok iyi oldugunu dusunuyorum. buyuk bir cogunluk modern, ne istediklerini biliyor ve egolarindan arinmis diyebilirim.

karsi tarafta mi bi sorun var dediginiz kisimlar icin eksiyi basiyorum. olay buyuk ihtimalle sey, sizin de dediginiz gibi yazismak zor geliyor demissiniz ama yeni norm bu. karsi taraftan bakinca bir suru insanla yazisiyorlar hepsi bulusmak istiyor oyle de olmaz. maalesef bir cozum yok boyle ilerliyor.
  • aguen  (21.08.22 20:34:04) 
olaylar olaylar haklı. dating app'leri tek bakışta istisnai derecede iyi erkekler için sadece. ortalama veya ort altı tipe sahip veya dikkat çekici özelliği olmayan birinin başarılı olma şansı çok yüksek değil.


  • roket adam  (22.08.22 14:04:04) 
Erkeğin yoksa parası, çöpçatan arkadaşlarıdır kumbarası.

@mevsimler +1

Arz-talep dengesi talep artışı yönünde olduğu için 1 erkeği 50 kadın beğenirken, 1 kadını 5000 erkek beğeniyor. Ben bunu kendi gözlerimle gördüm. İş yerinde birine İngilizce pratiği için bu uygulamalardan birini tavsiye etmişler. Kız hesabı açtı daha 1 fotoğraf yükledi, 2 saniye dönüp konuşana kadar 20+ like geldi. Seçenek bu kadar çokken tabii ki daha seçici davranacaklar. Seninle konuşup kafalarında değerlendiriyorlarken, diğer seçenekleri de masaya yatırıp aynı şekilde devam ediyorlar. Daha sonra çan eğrisine yenik düşenler ya yedekleniyor ya da eleniyor.

Bunların sen de farkındayken neyin değişmesini bekliyorsun? O kısmı anlamadım. Bak bu arada benzeri yakışıklı bir arkadaşımın fotoğrafları ile (onun telefonunda bu uygulamalardan birini yüklediğimizde de oldu. Bir 5 dakika bekledik. Sonra kimi beğensek eşleşti. Eşleştiklerimize de birbirinden salak mesajlar attık çünkü amaç boş muhabbetti zaten. Hiçbiri de gelip "pff bu ne biçim muhabbet?" demedi. Aksine sürdürmeye çalıştı en aptal mesajları bile. Yani çok yakışıklı ya da zengin değilsen beklentilerini düşürmen ya da şansını denemeye devam etmen dışında pek bir seçenek yok. Arı kuşu gibi didinip ilgisini kendinde tutmak için kendini yırtmak istersen o başka tabii.

Sen ilgini çekenle konuş, çekmeyenin peşinden koşma. Sıkma canını. Uygulamanın doğal akışı bunlar.
  • nawar  (22.08.22 16:15:12) 
[]

bluetooth kulaklığıma bir kız bağlanmak istedi

kafede otururken telefona bir baktım x'in cihazı diye bildirim geldi bluetooth'tan. x de kız ismiydi. sizce bu nasıl bir mesaj ? altında ne yatıyor ? etrafıma baktım ama beni kesen bir kız göremedim maalesef.




 
Bence yanlışlıkla olmuştur, tercih edilesi bir yürüme yöntemi değil gibi pek:)


  • rebecca  (19.08.22 23:12:27) 
Yanlışlıkla bağlanmıştır. Çok sık başıma geliyor yeni eşleştirme yaparken.


  • mysticriver  (19.08.22 23:12:41) 
Marka benzerliği ya da parmak kayması olabilir, hatta yanındaki arkadaşının kulaklığına bağlanmayı deneyip bilmediği için sizinkine basmış olabilir. Eğer amacı yürümek olsaydı zaten size kendini belli ederdi, ancak böyle bir yürüme yöntemi de hiç duymadım şahsen.


  • akhenaten  (20.08.22 08:25:25) 
Macbook'a "yalniz da icilmiyor" diye foto gondereni gordum de kulakliga baglanma ekstrem olmus. Kulagina bise mi fisildiycakti acaba ahsbsnsn


  • brkylmz  (20.08.22 11:33:45) 
İyi baksaydın hocam, dumanla haberleşmeye çalışmış da olabilir.


  • himmet dayi  (20.08.22 17:29:38) 
[]

Diyelim ki yillar sonra size geri dondu..

Soyle dusunelim; birkac (siz deyin 3, ben diyeyim 5 yil) yil once kotu ayrildiginiz sevgiliniz sizinle bir ands iletisime gecti. Flortumsu bir tarzi var, normal bir bulusmaya ok dediniz ne degismis nasil olmus gormek icin. Karsi taraf sizi tekrar istiyor belli ki. Sonrasinda ne olsun isterdiniz?

1-kucuk jestler, niyetini belli eden flortoz tavirlar, kucuk tatliliklar
2-size fikrinizin sorulmasi, ciddili bicimde konuyu masaya yatirma
3-sana gidelim bana gidelim diyerek niyetin belli edilmesi. Gecmiste sevgiliyken her seyi yasamissiniz neticede.
4-hicbir sey konusmadan sizi olcup tartmasi, o taraklarda beziniz olmadigini goruyorsa uzaklasmasi

Donse naparsiniz?

 
#2

Diger secenekler zaten daha once gecilen asamalara ait gibi gorunuyor
  • parcxerox  (19.08.22 09:26:32) 
2.

kötü ayrıldığınız için diğer şıklar biraz nahoş olur.
  • blatta hiberna  (19.08.22 09:53:22) 
4. Hani iyi ayrılmış olsam tamam görüşülür de, neden kötü bitmiş bir şeyi 5 sene sonra eşeleyeyim. Buluşulacaksa yıllar sonra ne oluyor diye merak ettiğimden buluşurum derdin ne senin der giderim.


  • denizgonen  (19.08.22 13:44:36) 
Ben de 2 diyorum, dinlemekten zarar gelmez.

Bir eski sevgili geri dönüyorsa hiç drama yapmadan ciddi ciddi şu yüzden geri döndüm, şunu istiyorum, çünkü bu değişti, önceden anlamayıp şimdi anladığım şeyler bunlar şeklinde açık seçik konuşması bu olayı kabul edeceğim varsa etmemin tek yolu olurdu.

Diğer taraftan kalan bütün seçenekler vakit kaybı.
  • akhenaten  (19.08.22 15:44:29) 
hiç hayatımda böyle barışan ve mutlu olan bir çift görmedim. bir kere ayrılan yine ayrılıyor. o yüzden beklentim hayatımdan yok olması olur fakat madem konuşmak istiyor 2, ciddi ciddi konuşsun niyetini belli etsin belki bir şansı olur


  • kurcalamabozarsin  (20.08.22 22:25:45) 
[]

Erkek arkadaşıma hediye almam lazım fikir bulamıyorum

Hep hediye olarak kıyafet aldım. Şimdi farklı bir şey almam gerekiyor. Ama aklıma hiçbir şey gelmiyor. 25 yaşında bir erkeğe ne hediye alabilirim? Kulaklık, mouse gibi şeyleri var bir sürü. Bütçem max 500 lira. Günlerdir aklıma bir şey gelmiyor. Düzgün bir şey bulamazsam en sevdiği yemeklerden tatlılardan bir hediye sepeti hazırlayacağım. Böyle bir bakım kutusu hazırlamayı düşünüyorum. İçine böyle saç fırçası, cilt bakım ürünleri, şampuan vs. koyabilirim. Ama bu da saçma olabilir.




 
www.peevv.com.tr

Buradan cüzdan olabilir mesela...
  • pispinti  (17.08.22 19:50:45) 
Masaj? Hatta çift olarak da olabilir


  • kisa  (17.08.22 19:52:51) 
Masaj +1


  • ruhen hastayim ben  (17.08.22 20:04:00) 
İstanbul Anadolu yakasindaysaniz sansai yi önerebilirim


  • kisa  (17.08.22 20:04:32) 
viski iciyorsa viski tasi bir cift de bardak al.


  • alperz  (17.08.22 20:16:32) 
çakmak,cüzdan,parfüm,kemer vs.


  • drako  (17.08.22 20:22:19) 
Tesbih?


  • etna  (18.08.22 07:23:18) 
Güzelinden bir çakı.


  • Hallegadola  (19.08.22 15:50:30) 
[]

Düğün nikah işleri

Arkadaslar simdi benim yakin tarihte düğünüm var. Nisanlimin memleketinde mevlidli düğün ve ardından kina olacak. Daha sonra ben de erkek tarafi olarak nikah yapacağım. Ancak bulunduğum konum gereği burada oyle bir nikah salonu yok ve ailem illaha uzaktan gelenler için yemek olsun isteyince düğün salonunda yapacagiz. Ancak dugun salonunda giriş, gelişme ( nikah töreni) alkışlar, takı ve foto ile is bitecek gibi.

Aranizda hic böyle bir sey rastgelen var mi. Ne bileyim ya oyun olmasin dedik diye sugun salonunda da nikah sacma mi olacak?


 
Yoo. Gayet de olur. Ben Denizli’de katıldım böyle bir organizasyona. Koskoca salona alındık, güzel süslü masalara oturduk. Nikah oldu. Takı oldu. Foto oldu. Bitti. Tek fark yemek yoktu, küçük ikramlar vardı. Siz o esnada yemeği de verirsiniz olur biter.


  • duma duma dum  (15.08.22 13:12:37) 
yemek icin dugun salonu dediyseniz dugun salonundayken yemek ikram edeceksiniz demek ki. daha nolsun. bizde cok var boyle dugunler bi de arkaya fon muzik yaparsiniz ne tarz istiyorsaniz


  • ala09  (15.08.22 13:28:25) 
Düğün davet organizasyonu yapan bir otel daha iyi olurdu sanki.


  • etna  (15.08.22 13:41:32) 
Ben bulundum. Yemek takı kısmında arkada canlı müzik vardı. Düğünün sonunda çok yakın akrabalar kalınca bir iki çiftetelli oynandı ama olmasa da bir şey olmazdı.


  • black holes in the sky  (15.08.22 13:54:05) 
İlla şarkıcı çıkıp coşturmak zorunda değil ki. Benim arkadaşımın teyzesi vefat etmişti 2 ay sonra düğünleri oldu oynamasız. İnsanlar ilk oturduğunda meyvesuyu felan oluyor zaten masada. Nikah kıyılır takı törenine geçilir. Bu sırada yemek servisi başlar, takıyı takan yemeği yiyen gider zaten. Bizim arkadaşın fonda türk sanat müziği çalmıştı. Klasik müzik de olur ney tasavvuf müzikleri de olur artık tarzınıza göre.
Semazen gösterisi de güzel olur bu arada oynamalı zıplamalı düğün sevmiyorsanız. Ben nişan yaptığımda öyle semazenli yapmıştım ama sıralama nasıldı hatırlamıyorum geçmiş zaman.

  • cilekli pasta  (15.08.22 22:55:53) 
[]

Bağlanma sorunları, sorunlarımız

Muhtmeelen birçoğumuzda olan bu bağlanma sorunlarından haberdarsınızdır.. ben kaçıngan bağlanma sorunundan uzdaribim.. bağlanmama konusunda karşıma en mükemmeli çıksa da bir kusur bulur, yok bununla olmaz diyebilme potansiyelim var. Danışmanlık alıyorum (psikologum başörtülü:) ben değilim) ama psikologumu çok severim, neyse bu başka bir konu.)

Karşımdaki bey bana aşık olduğunu hoşlanfığını ve görüşmelermizin bundan sonraki kısmını ciddi bir gözle yapmamızı istedi. Değilse arkadaşkalmak istemediğini nazik bir dille iletti. Ama gözlwmlediğim kadarıyla bu beyde kaygılı bağlanma durumu var. Görüşmediğimiz zamanlarda çok sık mesajlaşmak istiyor. Bana bir alan tanımayacak gibi..

Buna benzer bir durumda bulundunuz mu. Bem kaçarken o aşırı kovalama eğiliminde.. çok sık bir arada olmak istiyor. Sürekli girift halde..

Bağlanma konusunda da aşağı birkaç tanım bırakıyorum. Benzer bir ilişki yaşamış olanlardan yorumlarını beklerim..

Kaygılı Bağlanma

Kaygılı bağlanan kişiler, partnerlerinden yüksek düzeyde yakınlık, onay ve ilgi bekleme eğilimindedir. Onaylanmama ve reddedilmeye karşı önemli ölçüde duygusallık, endişe ve dürtüsellik sergileyebilirler.

Kaçıngan Bağlanma Stili

Kaçıngan bağlanan kişiler, yakınlık istemek yerine yakınlıktan ve bağ kurmaktan kaçınma eğilimindedirler. Kendilerini kendi kendine yeterli, bağlanma duygularına karşı savunmasız ve yakın ilişkilere ihtiyaç duymayan kişiler olarak görürler.

 
Kaçınganla kaygılının ilişkisi çok yıpratıcı olabiliyor fakat iletişimle çözülebilir

Kaygılı bağlanan kişi haftanın 7 günü yanyana olmak istiyor anlamına gelmez, birlikte olmadığınız zamanlarda da iletişimde olmak güven duymak istiyor olabilir, sen ona bu güveni gösterdikçe onun da kaygısı azalır, ben böyle her gün konuşamam diyorsan karşındakini yıpratma

Kaygılı bağlanma kontrolcülüğü beraberinde getirebilir, dediğim gibi aranızdaki güven ve stabil iletişim bu kontrolcülüğü makul düzeye düşürür, burda senin gözlemlemen gereken bu insan gerçekten kontrolcü mü yoksa kaygısından dolayı mı bu şekilde ortaya çıkıyor

Ezcümle kaygılı bağlananların isteği ve ilacı stabil bir iletişim, paylaşım
  • freebird5406_2  (14.08.22 17:00:52) 
aynisini cok yasadim. dusman basina… her seferinde bunaldim ve ilgisiz biraktim.


  • alperz  (14.08.22 17:50:48) 
İlginç olan şu ki kaçıngan olanlar kaygılı olanları çekiyor. Ya da tam tersi.

Benim deneyimlerimde kaygılı olanla konuşmak, iletişim kurmak, durumu izah etmek hiç işe yaramadı, koşarak kaçtım her seferinde.
  • Phoebe  (14.08.22 18:54:40) 
Bence yok ben de bağlanma sorunu var onda kaygılı bağlanma var ne olacak bizim iş diye düşünmeyin. Bir ilişkinin oluru olmazı bunlar değil bana kalırsa. Başka şeyleri sorgulayın düşünün.

Bu kadar kurcalamaya gerek yok. Başlayın mutlu musunuz devam edersiniz
  • Hallegadola  (15.08.22 10:02:30) 
[]

Şu videoda söylenen hakkında ne düşünüyorsunuz?

twitter.com

Söyledikleri doğru mu, var mı çevrenizde buna tanık olduğunuz?

Büyük sevip de evlendikten sonra hemen boşanan mesela.

 
çevremde yok ama duymuşluğum var. her ilişki bambaşkadır, o yüzden normal yani. senelerce birlikte olanlar evlenince mutlu olacaklar diye bir kural yok. birkaç ayda tanışıp evlenen bazıları da çok güzel ve mutlu evlilik yaşayabiliyorlar. kısaca kader kısmet yani. hayat çok ilginç :)


  • rose parks  (13.08.22 23:56:21) 
Aslinda birisine cok kapildigimizda bir adim uzaklasip dusunmek, yasadigimiz her neyse bunu anlamak icin kendimize zaman vermemiz gerekiyor. Oyle zamanlarda bazrn kendimizi unutup kendi ihtiyaclarimiza kor olacak seviyeye gelebiliyoruz.
Bu kisi bizim cocuklugumuzdan kalan semalarimizi(islevsel olmayan kalip ya da oruntu) harekete gecirdigi icin mi seviyoruz? Carpik olan bazi dusuncelerimizi dogruladigi icin mi? Yoksa gercekten yakinlik ve samimiyet hissettigimiz icin mi?
Iste bazen kor kutuk asigiz diyoruz, evleniyoruz. Ama asik oldugumuz babamiz gibi bizi dinlemeyen duymayan bir adam mi? Annemiz gibi bizi azarlayan bir kadin mi? Ask sandigimiz sey bildigimiz bir oyunun tekrari, tanidik bir ev olabiliyor bizim icin.Sonu da bosanmaya gidiyor maalesef. Cunku evlilik kurumunu surdurmeye ask yetmiyor
  • Kyhn  (14.08.22 06:00:47 ~ 06:05:43) 
"Onu unutturacak daha büyük bir aşk yaşamalısın" konusu tam bir bağımlı kişilik davranışı, sağlıklı değil. Birini unutmak için başka birini bulmak alabileceğiniz en uygunsuz kararlardan biri.

Bir ilişkinin bitebilmesi için ilişkinin son aşamasına gelmek de yine sağlıksız bir durum. Böyle bir şey var mı diye soruyorsanız evet çok var, yani bu illa evlilik olması gerekmiyor. Evlilik hazırlıkları sırasında biten de birçok ilişki var, nişanlılık aşamasında biten, uzun süre sonra nihayet sevgili olunduğu ilan edildiğinde sonlanan ilişkiler de çok var. Evlenip çocuk yapıldığında biten ilişkiler de çok.

Burada temel nokta insanların "evlendiğimizde/ilişkimiz ilerlediğinde mutlu olacağım, şimdi kafam karışık ama nedeni ilişkinin çok kırılgan olması hele bir sevgili olalım/nişanlanalım/evlenelim/çocuğumuz olsun her şey güzel olacak hissi yaşaması.

Eğer ilişkinizde güvensiz, tedirgin, mutsuz, yetersiz hissediyorsanız sorun genelde ilişkinizdir, onun hangi aşamada olduğu değil.

Adam öyle bir anlatmış ki sanki "birini unutmak mı istiyorsun hemen git başka birini bul; ilişkin karmakarışık oldu ve içinden çıkamıyor musun, evlen kurtul" dermiş gibi geliyor kulağa.
  • akhenaten  (14.08.22 11:41:06 ~ 11:42:37) 
[]

Galiba aldatildim, ne yapacagimi bilmiyorum

3 yillik evliyoz ve bir oglumuz var. Bir suredir icimde garip bir his vardi ve bir seylerin yolunda gitmedigini hissediyordum. İliskimiz boyunca hic yaomadigim bir sey yaptim ve esimin telefonunu karistirdim. Maalesef whatsappta eskisevgilislye olan yazismalari buldum.gectigimiz hafta yazismislar ve ilk mesajesim atmis. Biraz hal hatir faslindan sonra, beni ve ailesinine kafar sevdigini soylemis ancak eski sevgilisyle olan zamanlarindan da ozlemle bahsetmis. Yazismalarin detayina cok girmeyecegim ama bulusmuslar. Esimin is aekadaslariyla is cikisi bir seyler dedigi bir aksam bir yerlere gitmisler.

Elimayagima.dolandi, icime okuz oturdu resmen. Daha bitmedi. Aralarinda ne gectibilmiyoeum ama ben esime son zamanlarda bir terslik oldugunu hissettigimisoyledim ve boyle bir seyden suphelendigimi ilettim. Tabii ki asla.boyle bir sey olmadigini, arkamdan kesinlikle is cebirmeyecegini soyledi. İnandim. Sadece eski bir dostla bulusmuslar herhalde dedim. Cok hos bir hareket olmasa da fiziksel ya da duygusal bir sey olduguna dair bir kanitda yoktu neticede ama suphe insani bitiriyor.

Bugun yine dayanamadim ve telefonuna baktim. Rehberden eski sevgilisinin ismini ssii. Whatsappta da bir sey yoktu, biraz rahatladim en azindan mesaj alinmis galiba dedim. Ama sonra icime yine bir kusku dustu. whatsappta tumrehberine go, gezdirdim ve eski sevgilisini baska.bir isimle kaydettigini gordum. Profil fotosundan tanidim haliyle.

Su saat oldu hungur hungur agliyorum ne yapicam bilmiyorum. Hayatimda ilk deda basima geliyor ve icimden bir parca sokulmud gibi.

 
Önce sakin olun. Bir şey belli etmeyin. Boşanma için avukat araştırın. Boşanırsanız elinizde kanıt olması için size tavsiye verebilir. Bu sayede çocuğunuzu da alırsınız.


  • dissendium  (13.08.22 00:56:13) 
Sakin kalmaya çalış. Biz burda ne desek boş. Önemli olan sakin kalmak.

Sen bir süredçr gariplik hissediyorum demişsin. Ne zamandır gariplik hissediyorsun, ve eşinin yazışmalarını gördüğün zaman ile, gariolik farketmeye başldığın dönem arasınd ne kadar süree var.

Misal eşin 5 aydır gariptir ama eski sevgilisine 1 hafta önce maj atmıştır gibi...

Bu 5 aylık sürede kavgakarınız oldu mu, ona soğuk davrandın mı? İlgisiz davrandın mı, lavga edip günlerce küs kaldınız mı vs vs bir sürü şey var bilşnmesi gereken. Eşin bir anda mı gario davranmaya başladı? Çok fazla bilinmeyen var.

Bunları onu haklı çıkaracak bir bilgi sebep bulmak için sormuyorum. Şu yüzden soruyorum. Bazı tipler karakter olarak, yukaroda bahsettiğim durumlar oluşunca ve mutsuzlaşınca, eskiye özlem duyar. Eşin böyle bir durumda olabilir.

Elbetteki ortada bir aldatma yalan söyleme durumu var. Bunun bahanrsi yok, olamaz.

Ancak sürecin neden buraya geldiğini anlamak lazım. Eşindeki gariplikleri farkedşnce sordun mu "hayatom neyin var bir süredir" falan konuştun mu? Yoksa o garip, sen soğuk öyle aylar mı geçti.

Anlattığını neredeyse aynısını yaşadım. Evli değilim ama. O sebeple sordum bunları. Dilersen özelden de cvp verebilirsin.
  • neden beni sevmedin  (13.08.22 01:00:48) 
@neden beni sevmedin

Yazim hatalari icin uzgunum, mobildennyaziyorum elim titriyor.

Yani kronoljik olarak.bilemiyorum. belki 1 aydir boyle hissediyorum, gecen hafta da dayanamadim baktim iste telefonuna.

Her evli ciftin oldugu gibi tabii arada ufak gerilmeleriiz oluyodu ama kus kalmazdik, ilgisiz degildik.vs. is gu cocuk dongusunde tabii ki basbasa vakitlerimiz kisitli ama bundan kaynakli kendi tarafimda neyi yanlis yapmis olabolirim bilmiyorum.

Yazdigimi okudugumda biraz karisik geldi.Esimin yazismalarini gordukten ve eski sevgilisyle bulustugunu ogrendikten sonra onunla yuzlesmedim, yuzlesemedim. Sadece bir seylerin beni rahatsiz ettigini soyledim ve mesaj vermeknistedim.belki de gercekten eski bir arkadasiyla yemeknyedi dedim. Yanlis bir hareket ama belki sadece o kadardir dedim.
  • anahaber  (13.08.22 01:13:29) 
İlk olarak kendi geleceğinizi, huzurunuzu düşünmek zorundasınız çocuğunuz için. Sizden gizli buluşmuş olması bile iğrenç bir şey. Ama zannettiğiniz gibi aldatma durumu olsa telefonunu öyle sizin ulaşabileceğiniz şekilde asla bırakmazdı. Siz gizli gizli bile baksanız, saklayacak bir şeyi olsa uygulamaya ayrı şifre koyabilirdi. Ağlamanın kimseye faydası olmaz. Ben sizin yerinizde olsam önce bulabildiğim kanıtları yedeklerdim. Siz sanırım böyle narin yapılı birisiniz. Sizin yerinizde başkası olsa bu telefonu alır çoktan parçalardı. O başka bir isimle kaydetmeyi kesin yanınızda telefon çalar, mesaj gelirse ekranda ismi görmeyin diye değiştirmiştir. Kafanızda boşanmak olsun, olmasın mutlaka elinizdeki yazışma, bu rehberdeki telefon kaydı gibi şeylerin fotoğrafını çekin yedekleyin. Gerisi size kalmış. Avukata gidip bilgi almak mantıklı. Sakin kalın, yavaş ve temkinli davranın.

Eğer yüzleşmeye, sert tepki vermeye hazır değilseniz. Sakin, sessiz tepki verebilirsiniz. Eşinizin telefonunu alın, eski sevgilisinin numarasını engelleyip, silin. Bu noktada kendisi gelip size açıklama yapmaya kalkmaz ben öyle anladım sizin iletişiminizden. Ama yakalanma telaşı ile bir güzel gerilir.

Bu aldatma ya da size yalan söyleme olayı sizden, sizin davranışlarınızdan, sizin eşinizle daha az daha fazla zaman geçirmenizle alakalı değil. İnsanın karakteri ile ilgili bir şey böyle kötü davranışlar. Kendi yalanı ortaya çıkacağı zaman sizin ne kadar üzüleceğinizi tahmin edip, bunu yapmaması gerekirdi. Siz sonuçta yıllardır değer verdiği, hayat arkadaşınınız. Sakın kendinizi suçlamayın. Eski sevgili ile karşılaştırmayın. Siz hala ona saygı duyup olay çıkarmadan ağlıyorsunuz.
  • GoodMorningTeacher  (13.08.22 01:29:43) 
durumu eşinize dolaysız, direkt, doğrudan anlatın.

n'oluyor?

"ben dayanamadım ve telefonuna baktım."
  • edgenabby  (13.08.22 01:47:12) 
Zor bir durum. Cocugunuz oldugu icin daha da zor bir durum. Ama her sey geciyor inanin. Sizi cok iyi anliyorum. Suan evlere sigamiyorsunuz sizi anliyorum. Bu sekilde yasayamazsiniz ama. Yuzlesmeniz lazim fakat bunu akil ve mantik cercevesinde yapmaniz lazim. Esiniz nasil bir insan bilmiyorum. Karakteri nasildir, en kotu ihtimali dusunun, ayrilik aninda nasil bir tavir takinir bu yorumlamaya calisin. Cirkeflesecek ve mal paylasiminda sikinti yaratacak biri ise kanit toplayin. Bunun icin de sakin kafa lazim.
Bunlari dusunmek, neyin ne oldugunu ogrenmek icin esinizle yuzlesmelisiniz. Aci da olsa her seyi ogrenmelisiniz ki hayatiniza devam edebilin. Belki de yaniliyoruz, sadece sohbet edildi, bir sey olmadi. Belki de esiniz sizi, cocugunuzu ne kadar sevdigini daha iyi anladi. Hepsi birer ihtimal. Esinizle konusmaya hazir hissettiginiz anda konusun. Kafanizda soru isareti kalmasin, tum sorulari sorun.
Bunun icin zamana ihtiyaciniz olabilir. Ben olsam onunla ayni evde durmazdim. Aileniz, arkadasiniz olur kafanizi toplayana kadar onlarla vakit gecirin. Sonra da yuzlesin. Ona bunun bir oyun olmadigini, boyle bir durumun kabul edilebilir olmayacagi mesajini da verin konusma ve tavirlarinizla ki olur da iliskinizi devam ettirme karari alirsaniz bir daha buna yeltenemesin. Anladigim kadariyla buna musait bir yapisi da var.
Tum bunlardan once lutfen uzulmeyin. Her serde bir hayir olduguna kendinizi inandirin. Emin olun ki geciyor ve siz guclenerek cikiyorsunuz. Bu surecte, kafanizi toplayip konusmaya hazir olana dek kafanizi dagitacak, size iyi gelen seyler yapin. Sevdiklerinizle vakit gecirin.

Olurda paylasmak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz. Bu surecte konusmak, paylasmak cok iyi geliyor.
  • balpolen  (13.08.22 01:49:35) 
Hiçbie yanlış, aldatmayı haklı göstermez. Aldatmanın bşr bahaneai vs olamaz. Ben ilişki dinamiğinizi biraz anlayabilmek için sormuştum.

Sizi üzmek istemem ama söylwmek lazım. Bir insan evlenmiş çocupu vs olmuş, buna rağmen hala eaki sevgilisine özlem duyuyorsa, takıntılı ezik ve aciz bir insandır. Kişisel fikrim böyle, kusura bakmayın.

Ve çook büyğk ihtimalle, siz yarın karşoaına geçip durumu anöatsanız ve boşanıykruz deseniz, ataklarınıza kapanacak ağlayıp yalvarak bir tip.

Sizin yazış şeklinize de bakarsak, eşinizi affedecek potansiyelde birisiniz.

Sakin kalıp, bir avukat tutup boşanırdım yerinizde olsam. Ama tabi yukarıda da dedikleri gibi, eşiniz çirkenleşir mi, aileler seni vazgeçirmeye çalışır mı, düzenli işin maaşın var mı vs vs bir sürü şey var. Bir de öocuk faktörü var.

Boşanmazsan, 1-2 yıl içinde sinir hastası olursun. Ömrün eşinin telefonlarını karıştırmakla geçer, her hareketten anlam çıkarır derecede paranoyaklaşırsın çocugun mutsuz bir evde büyür. Çocuk var diye ayrılmamak, çocuğa esas zararı verir.
  • neden beni sevmedin  (13.08.22 02:11:28) 
Yuzlesmek istiyorum ama belki de duyacaklarimdan korkuyorum. Esim dunyabiyisi bir bir insandir, cirkefe baglayacak son kisidir is orays giderse.

Diyorum ya beni asil uzen arkamdan is cevrilmesi. Yasadigim sey tam.olarak aldatilmak mi onu da bilmiyorum. Tekrari olur mubilmiyorum, belki sadece sohbet ettiler bir seyler ictiler bilmiyorum
  • anahaber  (13.08.22 02:21:00) 
Edit: Sanki hep bu soru sorulsun diye beklemisim gibi upuzun yazmisim kusura bakmayin.
Ozet geceyim: aldatma ustune bosanmis biriyim. Once bir iki gun uzaklasin, ama evi terk etmis gibi degil, birini ziyarete gider gibi vs.

Asil cevap:
Benzer bir durumda kaldim ben on sene kadar once, ama sadece suphesi yoktu yani aldatma kesindi.

Ben esime bir sey soylemedim. Canim cicimli de davranmadim, normal, tanidigim herhangi bir insanla konusur gibi iletisim kurdum gun icinde ve o gun haftasonu icin Istanbul'a anneme gitmek istedigimi soyledim. (Bu normaldi, anneme gitmek kavgali olmak gibi degildi yani.) Onu da benimle gelmesi yerine kendi arkadaslariyla takilmasi icin yonlendirdim.

Istanbul'da kendi basima gezdim, kahve ictim, sinemaya gittim vs. Bundaki amac olayi kendi icimde tartmakti once. Cunku bazen oyle ciftler oluyor ki kavga gurultu herkes dahil ediliyor, herkes fikrini soyluyor, curcuna... Sonra cift normale donuyor. Sacmasapan bir durum oluyor. Bazi insanlar aldatmayi affedip iliskilerini iyilestirebiliyorlar mesela. Kinamiyorum, herkes bir kere yasiyor sonucta, canlari ne isterlerse onu yapsinlar. Ben bu kendi icsel sorgulamam sonucunda zaten onceden de benzer huzursuzluklarimiz oldugundan, hayatimi bu rahatsizlikla gecirmek istemedigime karar verdim. Affetmek, hosgormek vs istemiyordum. Ama kavga etmek de istemiyordum. Detay duymak da istemiyordum. Zaten isim gucum vardi, daha genctim, beni bu iliskide tutan hicbir sey olmadigina karar verdim. Annemle ve kardesimle konusup dertlestim, onlar da beni hakli bulup destek oldular.

Sonra Pazar gunu esimle tekrar biraraya geldigimizde beni aldattigini bildigimi soyledim, nasil ogrendigimi anlattim. Bunun kesinlikle bosanmayla sonuclanacagini, ikna edilme sansim olmadigini, kararimin kesin oldugunu soyledim. O gece icin isterse misafir odasinda kalabilecegini, isterse gidip baska bir yer bulabilecegini soyledim. Lojmanda yasadigimiz icin olay cikarmamasini rica ettim, eger alkollu vs geri gelirse guvenlikten kendisini siteye almamasini isteyecegimi soyledim. Boyle tek tek rapor verir gibi her seyi soyleyip evden tamamen gitmesi icin de iki hafta sure tanidim kendisine.

Sonra zaten tanidigimiz bir avukat vardi, onunla islemleri baslattik. Iki uc hafta kadar sonra bosanmistim.

Burada bazi detaylar var tabii: benim cocugum yok, param var, destek olabilen ve boyle 'bosanmis kadin' vs gibi seyleri hic ama hic kafaya takmayan liberal bir ailem var, ve esimin karakteri sebebiyle bunu tekrar tekrar yapacagini bildigimden 'oh vallahi kurtuldum bu stresten' gercegi var.

Sizin de bu detaylari tartmaniz gerekiyor. Bence su bir gercek ki, insanin icine bir seyler doguyorsa bunlar genelde dogru oluyor. Bilimsel aciklamasi da var bunun, beyniniz siz farkinda olmadan bazi detaylari isliyor, onceki bilgilerinizle kiyasliyor, size bir seyleri hatirlatiyor vs ama siz bunu spesifik olarak bilmiyorsunuz. O yuzden 'icime dogdu' 'hissettim' falan diyoruz.

"Su saat oldu hungur hungur agliyorum" diyorsunuz mesela, esiniz nerde su an? Neden size sormuyor sen neden saatlerdir agliyorsun diye?

Eski sevgilisine durup duruken mesaj atmasi cok yanlis. (Hani sevgilinin anasi babasi olur, taniyorsunuzdur, basiniz sagolsun denir de, baska bir sebep olamaz bence.) Onunla bulusmasi cok yanlis. Ismini baska isimle kaydetmesi, onunla iletisiminin surmesine sizin kalbinizin kirilmasindan daha cok onem verdigini gosteriyor. O kisiyle sevisti mi sevismedi mi gibi bir detay cok yaralayici olur suphesiz, ama biraz da onemsiz, zora esiniz zaten luzumsuz bir yakinligi cesaretlendirecek adimlari atmis bile.

Bugun ayni sey basima gelse soyle yapardim: Mumkunse kendi telefonumdan esimin telefonunun ekran resimlerini cekerdim. Bunu illa onun aleyhine kullanmak icin degil kendime hatirlatmak icin yapardim zira ben unutuyorum neye sinirlendigimi bir sure sonra. Ardindan mumkunse cocuga bakabilecek birini bulup (anneanne, babaanne falan) iki gun uzaklasir dusunur icimi soguturdum. Esimden bosansam naparim, birlikte kalsam naparim diye senaryolar dusunurum ana hatlariyla. Sonra esime gidip 'sen hayirdir?' der, olayi anlatmasini isterim. Burda onemli olan gaslight edilmemeye dikkat etmeniz. "Ne kadini ya?" "Ya deli misin, onun da o gun Besiktasta ayakkabisinin topugu kirilmis" falan gibi Cem Yilmaz-vari sacma hikayelerle yanlis anlamissiniz veya abartiyormussunuz gibi bir izlenim olusturulmamasina ozen gostermeniz.

Sonra da iste, ne kadar inandiginiza veya inanmak istediginize gore hareket edersiniz.
  • sopiro  (13.08.22 06:53:43 ~ 06:55:02) 
Esim dun aksam sirket organizasyonundaydi. Yok bu sefer instagram, linkedn falsn teyidli. :) Yalniz kalinca ben de yogun nir gece gecirdim haliyle.

Yuzlesmek istiyorum ama korkuyorum da bir yandan. Bir de telefonuni karistirdim diye uste cikip iyice agresiflesmesinxen, konunin sapmasindam cekiniyorum.
  • anahaber  (13.08.22 08:31:17) 
Şimdi elinizdeki veriler şunlar

1- Bir şekilde eşinizin eski sevgilisiyle bağlantısına şahit olmuşsunuz. Bu durum içinde eşinizin eski sevgilisiyle olan günlerini de özlediğini okumuşsunuz.

2- Eşiniz kendisine yapılan imadan sonra bu kişiyle olan iletişimini size anlatıp yanlış anlaşılmanın önüne geçmek ya da bu kişiyle iletişimini tamamen koparmak yerine onun kayıtlı ismini değişip sizden gizli iletişime devam etmiş.

Bir kişi, eşine açıklayamayacağı bir durumun içerisinde olmamalı. Bunun lamı cimi yok. Eğer siz bunu kabul etmemekte ısrarcıysanız ve kendi kişisel alanınıza çok müdahale ettiğinizi düşünüyorsa sizinle bu konuyu o tartışmalı ya da sizle olan ilişkisini bitirmeyi göze almalı. "Benim hiçbir kötü amacım yok, ama şimdi eşime söylesem olay olur" gibi bir şey benim için kabul edilebilir olmazdı. Aldatan insanların da büyük kısmı "zaten eşimi seviyorum, birlikte olduğum kişiyi sevmiyorum, sadece vakit geçiriyoruz" gibi şeylerle kendini haklı göstermeye çalışıyor.

Şüphe tedavi edilmeden geçmeyen, geçmediği gibi de büyüyen ve nihayet şüpheye sahip olan kişiyi gerçekten haksız duruma düşüren bir şey. Siz şüphelendikçe zaten aranızdaki saygıyı baltalayan davranışlar geliştirmeye başlayacaksınız. Birgün eşiniz eve geç geldiğinde onu hiçbir sıkıntı hissetmeden güleryüzle karşılayabileceğinize karşılayabileceğinize inanıyor musunuz? Peki kavganın ertesi gün ne olacak. Diyelim o gece tepki gösterdiğiniz için özür dilediniz. Peki bu özüre kendiniz inanacak mısınız? İçiniz ferahlayacak mı?

Ben bu durumda şahit olduğum şeyleri söyleyip bir açıklama getirmesini isterdim. Sorumluluğunu bilip ona göre hareket etmesini talep ederdim. Siz bir çift olmak için söz verdiniz. Bundan önce kafanızda "olabilir, hayatına başkaları da girebilir" gibi bir düşünce olduğunu sanmıyorum. Onun da sizin buna onay vereceğinizi düşündüğünü sanmıyorum. Bu bilinçle evlendiniz. Eğer böyle olmayacağını bilseydiniz evlenmezdiniz. Verdiği sözleri tutmasını istemek ve bunlar gerçekleşmediğinde tepki koymak hakkınız.

Endişelenen taraf siz olmamalısınız. Özgüvenli, sakin ve anlamak amacıyla yetişkin insanlar gibi konuşmanız bence en iyisi. Eğer açıklamasından ve vereceği sözlerden tatmin olmazsanız o zaman ayrılmayı da düşünürsünüz.

Ben şahsen eski sevgilisi önünde benimle olan birlikteliğini zedeleyici şeyleri yapan biriyle evli kalmak istemezdim. Eski sevgilisiyle bir araya gelmesi beni rahatsız da etse bana bunu bildirse asla gidemezsin diyecek bir insan değilim. Ama benim bilgim olmadan böyle bir şey yapılması benim için kabul edilemez.
  • akhenaten  (13.08.22 10:20:24) 
Galiba değil, aldatılmışsınız. Oturup sohbet bile etmiş olsalar bu karşı tarafı özlediği ve size yalan söylediği gerçeğini değiştirmiyor. Kaldı ki siz şüphelendikten sonra ismini başka şekilde kaydetmesi gayet yeterli aldatılmak İçin. Yüzleşip açık açık konuşmalısınız ama sakince. Aldatmak için sevişmek gerekmiyor. Siz bundan sonrası için bir karar vermelisiniz. Ya bu aldatmak değil deyip devam edersiniz ya bitirirsiniz. Önemli olan içinize sinmesi.


  • dfn4  (13.08.22 12:18:55) 
[]

birini aklından çıkaramamak

Bir arkadaşım vardı. Çok saçma sapan bir nedenden dolayı küstük. Aşırı narsist ve egoist biri. Konuyu konuşma çabalarıma rağmen hiçbir şekilde mesajlarıma cevap vermiyor. Bu bende artık bir takıntı haline geldi. Sürekli bu konuyu düşünüyorum, bana yaptığı haksızlık duygusundan bir türlü çıkamıyorum. Sürekli aklımda bu konu var. Çok acımasız biri olduğunu düşünüyorum. Benim ondan bir cevap almamın çok önemli olduğunu artık bu ısrarlı çabamdan anladı ve canımı daha çok yakmak için cevap vermiyor. Bu kadar zalim olduğu için ondan nefret ediyorum. O hayatına devam ediyor, ben devam edemiyorum. bu konuyu nasıl unuturum, böyle bir şey yaşayanınız var mı?




 
Anlattıklarınızdan durumu kabullenemediğinizi anladım.

Şunu kabul etmelisiniz, hayatın bu yönü de var. Sizin aranızdaki olay nasıl gelişti bilmiyorum, ama bazen insanların yakın arkadaşları onlara büyük bir haksızlık yapıp ortada bırakıp gidebilir. Buna dost kazığı deniyor. Bunu yaşayan bir sürü insan var, karşılığında o konuşmak istemeden yapabileceğiniz bir şey yok.

Bazen cevap beklediğiniz insanlar size cevap vermezler. Bazen yok yere işinizden olanilirsiniz. Bazen sevgiliniz sanki hiç sizi tanımamış gibi hayatınızdan öylece çıkar gider, bazen çok sevdiğiniz biri hiç beklenmedik bir anda ölüp her şeyin yarım kaldığını hissetmenize sebep olabilir.

Bunların olabileceğini kabul edip hayatınıza devam etmelisiniz.
  • akhenaten  (12.08.22 21:02:41) 
O kişiyi aklında öldüreceksin, sanki öyle biri hayatta yokmuş hiç olmamış gibi


  • freebird5406_2  (12.08.22 21:18:06) 
Ayyy bildim bu hissi. Maalesef narsisistlerle baş etmek çok zor, ve bu çok tipik bir davranış. Yapılabilecek tek şey bıçak gibi her şeyi kesip beklemek, "bu niye bi anda kesti?" Diye çatlayıp gelecektir.

Ama bence o size hamle yaparsa da sallamayın, hayatınıza devam edin. Bu tip insanlardan bi halt olmaz, vazgeçip hayatınıza devam etmek yine en sağlıklısı.
  • galileo figaro magnifico o o o o  (12.08.22 21:54:01) 
yüzleşmeden bitmez yakın arkadaşsa şayet. (minimum 3 yıllık)

arada takılmalık bir arkadaş idiyse birkaç aya unutursun.
  • edgenabby  (13.08.22 01:43:35) 
Narsist demişsin, aşırı narsist demişsin.

Psikologların fikir birliği ettiği bir şey var: narsistler HASTAdırlar ve tedavileri yoktur. Gerilemez bile. Psikolojik hastalık gibi değil ölümcül bir hastalık gibi düşün. Onu hayatında tutan ölür.

Aklından atmak için bir süre zihin mesaisi yapmalısın. Bir süre onun sadece olumsuz yanlarını, olumsuz davranışlarını, olumsuz düşüncelerini inançlarını kötü alışkanlıklarını vs düşüneceksin. Onun kötü biri olduğuna kendini ikna edeceksin. Kesinlikle kötü değil diyorsan onun geri dönüşsüz hasta oldupuna, asla iyileşmeyeceğine ikna et kendini. Kötülüklerinden/olumsuzluklarından başka hiçbir şey düşünme. Tabii eşzamanlı olarak onun karşısında senin ne kadar iyi niyetl olduğunu da düşün. O kötü sen iyi. Bu şekilde kodladığında zihnin onu silmek isteyecek ve ona ait duygu izlerini hafiflettiğin için silmek kolaylaşacak.

Ayrıca bağ kesme meditasyonları var. Her gün yap. Eft tekniğini öğren her gün yap. Çok ama çok işe yarayacak.
  • muhayyer divan  (13.08.22 04:09:32) 
Ben özellikle sebebin ne olduğunu merak ettim. Ona göre daha iyi değerlendirme yapılabilir. Belki bardağı taşırmışsınızdır belki de öyle değildir.


  • sevilen progressive türkücü  (14.08.22 21:11:37) 
[]

İltifat mı bu?

Bir arkadaşım anlattı o iltifat olduğunu savunuyor ben öyle düşünmüyorum. Onun ağzından anlatacağım. "bir gün saçlarımı boyatıp işe gitmiştim. ağlene kadar çalıştık. Müdürümüz öğleden sonra şehir dışına çıktı. çıktıktan yarım saat sonra bir soru sorma bahanesiyle cep telefonumdan aradı. aciliyeti olmayan bir konu. konuşma bitince saçlarınızı fark etmediğimi sanmayın. çok güzel olmuş çok yakışmış dedi." bu kızımızın hoşuna gitmiş iltifat ettiğini düşünmüş. bu arada müdürle aralarında 9-10 yaş gibi ne az ne çok fark varmış ve adamın kendisine ilgisi olduğunu da hissediyormuş. ben taciz olduğunu söyleyince şaşırdı ve hiç öyle düşünmediğini söyledi. hala da öyle düşünüyor ve inatlaşıyor. sizce onu taciz olduğu konusunda nasıl ikna edebilirim?




 
Direkt taciz demek ne kadar doğru bilmiyorum. Evet iltifat bu. İltifat hoşlanmadığımız birinden hoşlanmadığımız şekilde gelirse taciz diyebiliriz sanırım. Belli ki arkadaşınızın hoşuna gitmiş, taciz nasıl olur bu durumda bilmiyorum.
Siz bir müdürün çalışanına bu şekilde yaklaşmasının yanlış olduğunu düşündüğünüz için böyle söylüyorsunuz sanırım ama oluyor böyle şeyler yani hepsine taciz diyemeyiz bence.

  • veritaslibertas  (12.08.22 11:51:33) 
taciz mi değil mi bilmem ama burada 'sanmayın' kilit bir kelime. adamın kafasında bir şey yaşadığını belli ediyor. anlık yapılabilecek bir iltifat masum olabilirken bu durum olaya derinlik katıyor.


  • onemoremile  (12.08.22 11:54:08) 
İltifat anlık bir şey olur, yani sevgilin eşin partnerin vs değilse iltifat anlık çok da düşünmeden yapılır. Misal müdür işyerinde görür ayaküstü böyle bi şey der o iltifattır ama işle ilgili telefon açıp sonuna da bunu iliştiriyorsa bana iyi niyetli bir hareket gibi gelmez. Ha taciz der miyim bilmiyorum o da başka bir boyut ama kesinlikle "düşünerek" yapılmış bir eylem gibi görürüm ben bunu.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (12.08.22 11:57:08) 
şu olaya taciz demek aşırı abartı. adam iltifat etmiş, teşekkür ederim deyip geçilebilir. iyi niyet kötü niyet aramanıza gerek yok, beğenmiş de olabilir bu direkt "kötü niyetli" manasına gelmiyor. kötü bir şey değil yani yaşanan olay insani bir şey.


  • roket adam  (12.08.22 12:08:08 ~ 12:08:52) 
Taciz arkadaşınız rahatsız olsaydı olurdu.


  • amsterdam otlu sigarası  (12.08.22 12:12:48) 
Abartmayın yahu, ne tacizi? Hem "sanmayın ki" kalıbıyla başlaması zaten normalde bu tür değişiklikleri fark edip yorumladığını, karşı tarafın da bu tip bir beklentide olup neden bu değişikliğin fark edilmediğine dair sözsüz bir şaşkınlık jesti, anlık bir bakış vb. verdiğini gösteriyor. Adam da kendinden bekleneni neden yapmadığına dair özür dilercesine bu değişimi fark ettiğini belirtip iltifatını yapmış. Ha ilgisi vardır, karşı tarafa hissettirmiştir, karşı taraf da bunu problem etmiyordur, ilgisi hoşuna gidiyordur vb. bu kısımları bilemem. Bunlar varsa zaten üçüncü kişilerin yorumlaması yakışık almaz.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (12.08.22 12:21:31) 
bu tamamen müdürün karakteriyle-aralarında samimiyetle bağlantılı. ayrıca arkadaşınız rahatsız olmamış aksine hoşuna gitmiş sizinle paylaşmış. bu durumda taciz olmuyor.


  • orpheus  (12.08.22 12:26:20) 
olayın tacizle uzaktan yakından alakası olmaması dışında sıkıntı yok.
koca koca insanları bir şeylere ikna etmek de çok mantıklı değil tabii. konudan bağımsız, herkesin aklı kendisine yeter. kimseyi ikna etmeye çalışmayın.

  • mhmtt  (12.08.22 13:07:11) 
Müdür, mesai saati dışında, bu taraftakilerce aciliyeti olmadığı değerlendirilen ama kafasına takılan bir konu için elemanı aramış.

Konuşma bitiminde de mesai dışı aramış olmanın mahcubiyetini bastırmak için hoşlanılacağı değerlendirilen bir çift laf etme gereği duymuş.

Hoşlanılmış.

Sorun nerde anlamadım ben.
  • Mirket  (12.08.22 13:24:03) 
kesinlikle taciz değil.

eğer aynı müdür erkeklere ve diğer kadın çalışanlara da benzer şekilde övgüler ve iltifatlar ediyorsa sadece iltifat. yok, sadece bu iltifatları o kadına ediyorsa yürüyor demektir. ama yürümekle taciz arasındaki fark ısrarda ve karşı tarafın tavrında. kız bu iltifatlara olumsuz anlamda bir tepki vermiyorsa sorun yok.
  • nickini degistiren yazar  (12.08.22 13:37:46) 
Taciz bir kişiye, o sizinle ilgilenmediğini söylediği ya da rahatsızlığını belli halde gösterilen ilgidir. Her tanışma denemesi ya da iltifat taciz sayılamaz. O halde sadece görücü usulü ya da tinder'dan falan tanışmak durumunda kalır insanlar ya da hiç romantik yönü olmasa bile her türlü iltifat taciz sayılır. Yani buna göre iki insan sevgililik ilişkisi kurarsa bu sadece tacizle başlayabilir, sizin dediğiniz bu anlama geliyor.

Öte yandan müdür tarafından bir çalışana böyle bir iltifat gelmesi taciz olmasa da iş etiğine aykırı, ve kurum içi yaptırım uygulanması gereken bir konu. sanırım sizin demek istediğiniz de bu. Örneğin arkadaşınız bundan rahatsız olsaydı belki de müdürüyle arası bozulup işten atılma ya da gözardı edilme korkusuyla bu rahatsızlığını söyleyemeyecekti. Bu açıdan işyeri etiğine uygun değil. Üst-ast ilişkisi olan durumlarda bunlar hoş olmuyor.
  • akhenaten  (12.08.22 13:39:15 ~ 13:48:34) 
Aslında taciz. Çünkü astına bu şekilde yürüyemezsin.

Bu kişi işini kaybetmemek için seni terslemekten korkuyor olabilir. Doğrusu bu. İş arkadaşı demiyorum. İş yerinde Üstü olduğu için taciz.

Arkadaşın hoşlandığı müdürüne bu lafı edemez (cinsiyetten bağımsız söylüyorum) çünkü işini kaybetme korkusu olur ama müdürde bu korku yok. Tacize konu olan kısım bu.

karşılıklı yürüşüyorlarsa bir şey denemez de. müdürün profesyonellikten uzak olduğu tescillenmiş.
  • proverb haste makes waste  (12.08.22 13:44:12) 
İki kişi arasındaki ilişkiyi bilmeden karar vermek çok zor.

Samimi iseler "kadınlar böyle değişikliklerin fark edilmesini ister" düşüncesiyle, "fark etmedim sanma" demiş olabilir.

Bence iş yerinde, romantik ilişkiler çok sakıncalı. Bu tarz ilişkilerde, olay ciddiye binmeden, kibar bir şekilde reddetmek en güzeli. Kibarca "Teşekkür ederim ama Saçımı fark etmeni istemiyorum, böyle bir beklentim yok" dersen, adam/kadın bir daha yürüyemez...


.
  • kartallar yuksek ucar  (12.08.22 14:40:22 ~ 14:40:40) 
ikna edemezsiniz çünkü taciz değil.
diğer yandan, herkesin aklı kendine yeter +1

"fark etmediğimi sanmayın" demek "fark etmemi beklediğinizi biliyorum" demektir.
kızımızın da zaten hoşuna gitmiş, yani ortada tacizden ziyade karşılıklı bir sinyalleşme var.

adam rahatsızlık verici şekilde davransaydı ve kızın karşısında ısrarcı biri olsaydı taciz derdik.
profesyonelliğe aykırı olmakla taciz aynı şey değil.

"adam konumunu kullanarak taciz ediyor" gibi bir şey diyorsanız, fiilen öyle bir durum da yok.
o durumda da karşılık vermezse işten çıkartılacağını falan hissedip kendini karşılık vermeye mecbur hissediyor olması lazım.
böyle bir ortam yok.
karşılıklı flört ediyorlar.
  • blatta hiberna  (12.08.22 16:15:35 ~ 16:18:06) 
taciz değil ama düz iltifat da değil. ikisinin arası bir şey.


  • rose parks  (12.08.22 17:12:52) 
taciz degil cunku arkadasin sikayetci degil, tersine hosuna gitmis.

tartisilmasi gereken etik olup olmadigi. Isyerinde birine yurumek global olarak pek hos karsilanan birsey degil ve kovulma sebebi olabilir, karsi tarafin gonlu olsa dahi.
  • cooperr  (12.08.22 18:58:37) 
Taciz de değil iltifat da. Dümdüz yürüme


  • Hallegadola  (12.08.22 19:50:06) 
Taciz değil. Hoş bir kompliman yapmış. Arkadaşınızın da hoşuna gitmiş. Büyütülecek birşey değil.. ikisinin de günü güzel geçmiş işte ne güzel:)

Siz neden dert ettiniz ki bu durumu?
  • füt  (12.08.22 20:16:48) 
Ne tacizi ya iyi misiniz ? Düpedüz iltifat


  • beemaker  (14.08.22 02:36:52) 
1- taciz değil, iltifat ta değil. yürüme.
2- müdürü değil de kendi benzeri ya da altı pozisyon olsa taciz olurdu arkadaşınız için.
3- siz onu kıskanıyorsunuz.
  • nuisance  (14.08.22 06:09:51) 
[]

Yabancı sevgiliye uzaktan e-doğum günü

Kafamda birkaç şey var gerçi ama ekşideki yaratıcı zihinlere güveniyorum. Siz Türkiyede ve kız arkadaşınız Latin Amerikadaysa (ve yabancıysa) doğum gününde neler yapılabilir? Teşekkürler.




 
Kutlamayı bilmiyorum ama ülkesindeki online mağzalardan çiçek kıyafet gibi şeyler sipariş edilebilir evine. Ben sanal kartıma limit yükleyip kendisine bırakıyordum alışverişi:)


  • Unde bach canim  (08.08.22 23:46:23) 
[]

Çocuk istediğimden emin degilim

Biz şimdi hanımla 5 yıldır evliyiz, ben iki yaş büyüğüm. Böyle bir 4-5 seneye yapariz diyoruz genel olarak, hem finansal olarak rahat oluruz hem de mental açıdan.
Zaten finansal olarak rahat olmazsak hayatta yapmayiz. Rizkiyla gelir muhabbetine dusmeyiz. Ben çocuk yaparsam ileride istediklerini verememe korkusu olmadan yapmak istiyorum. Hanim da aynı mantikta. Misal o tabi fransiz olduğundan hayat şartları daha farkliydi ama misal yurtdışında moda tasarimi okumak istemis ama ailesinin parasi yokmus. Simdi ona göre bunu yapamayacaksan çocuk yapmış olmak için yapiyorsun, bana da mantıkli geliyor zaten. Tabi kişiden lisiye değişir.

Hanım çok sevmiyor çocuk vs zaten. Ben seviyorum. Ama bu sevgim "çocuk yapmazsam olurum beni kimse tutamaz" değil.

Simdi düşünüyorum; kendimi 4-5 sene sonra bile çocuk sahibi çok net düşünemiyorum. Çok ciddi bir değişiklik gibi. Is yerinde çocuğu olanlarin cogu zor diyor, hatta iki çocuğu olan arkadaş simdiki aklim olsa yapmam diyor. ama diyenlerin eşleri itfaiyeci, polis falan haliyle calisma saatleri biraz ters. Mutlu olanların çoğunun da cocuklari büyümüş Artik lise üniversite.

Ben simdi cocuk diyorum ama yapmasam da mutlu olurmusum gibi düşüncem var.
Ama sonra ya ileride pisman olursam falan diyorum. Çok araliktayim. Daha uzun zaman var, acele yok da açıkçası çocuk istememin sebebi topluluğun kafama işlediği imaj, annemlere torun vermek mi yoksa harbiden çocuk istiyor muyum emin değilim.

Esimin ailesi çok gec cocuk sahibi olmus (anne 42 baba 49). Ülke de fransa olunca zaten çocuk sahibi olmayan çift sayısı cok, toplum baskisi yok ama benim kafamda var gibi.

Ne diyorsunuz? Benim gibi var mı böyle aralikta olan ya da Evli olup çocuk istemeyen/yapmayan var mi aramizda? Benim de arkadaş grubum masallah tavsan gibi üniversiteden mezun oldugumuz gibi ilk iki senede 3 kişi çocuk yapti. Şimdi bir tanesi daha sahip olacak.

 
benzer duurumlarda degiliz bekarim kadinim vs ama bana gire bir seyi istemek istemektir. suphe yoktur


  • ala09  (08.08.22 17:10:59) 
emin değilsen yapma. ben eminim, yapacağım. net. çocuk sahibi olanlar çocuk sevgisinin hayatta duyabileceğin en güzel his olduğunu söylüyor. zorluğu nedeniyle de keşke diyenler var.


  • gabe h coud  (08.08.22 17:29:53) 
Biz de sizinle aynı durumdayız.

Eşim pek çocuk sevmiyor, kendi çocuğunu da sevmeme ihtimalinden korkuyor. Ben oldum olası çocukları çok severim, genelde iyi anlaşırım, çocuklar da beni sever.

Yalnız ülkedeki ekonomik durum ve bu adamların yarın bir gün bizi muhatap edeceği iç veya dış karışıklık ihtimalleri ister istemez beni de düşündürüyor ve çocuk sahibi olma isteğimi törpülüyor.

32 yaşındayım, eşim de ben de mühendisiz, eve giren para Türkiye şartlarında gayet rahat yaşamamıza yetiyor şükür ama çocuk denkleme girince ürperiyorum biz bir şekilde geçinir gideriz vs. ama ona benden daha iyi imkanlar sağlayamazsam diye endişe ediyorum.

Sadece Türkiye'de değil dünyada da dengeler değişiyor, kaynaklar tükeniyor, iklimler, göçler vs. düşününce ne çocuğu diyorum ama sağda solda çocuk görünce de aman hiçbir zaman ideal ortam olmadı her zaman sıkıntılar vardı diyorum.

Bizde kafalar karışık kısaca belki birkaç sene daha düşünmekte fayda vardır hocam.

Benim evlenen arkadaşlarım da en geç birkaç yıl içinde çocuk sahibi oldular. Ama aynı yaşta olmamıza rağmen 40 yaşında gibi gözüküyorlar asdsadfdsd
  • chicha_v2  (08.08.22 17:39:44) 
ben cocuk sevmem, esim eh iste. 8 yillik evliyiz, cocuk yapmayacagiz. bu sekilde birlikte mutluyuz, bir eksiklik hissetmiyoruz. maddi acidan hic bir zaman yeterli olamayacagimiz bir seye de girmek istemiyoruz. su an evet yeterli imkanimiz var desek bile her gun her sey degisiyor.
cocuk zor. psikolojisi zor, cocuk sonrasinda ikili iliski dengesini yeniden kurmak zor, bedenen zorlayici bir deneyim zaten kadin icin. erkek tarafi desen ilk 2 yil bir sey anladiklarini sanmiyorum. cocuk yepyeni bir hayat, inanilmaz buyuk bir sorumluluk. zaten yeterince sorumlulugumuz varken daha da zorlayici bir sey katmak istemiyoruz hayatimiza.

bize bir sekil kodlanmis bence cocuk. yapmazsak gizli bir baski hissediyoruz. esimin ailesi olmadigini dusunuyor mesela cunku ne kadar istemiyoruz desek de buna inandiramadik.
ben sahsen cocugu her sekilde pismanlik olarak goruyorum. yapan da yapmayan da pisman. o zaman olmasin kafasindayim. muhtemelen cok guzel bir histir ama ben, sahsen, benim icin dogru bir karar verdigimi dusunuyorum.


ayrica chicha_v2+1. benden cok daha kucuk cocuklu insanlar yasima inanamayip sirrimi soruyorlar cocuksuzluk diyemiyorum :D (isin sakasi tabi)
  • 65 derece  (08.08.22 18:36:46 ~ 18:37:51) 
Eşin Türk değilse yap geç. Türkiye'de çocuğun işlevi çok farklı. Sen istemesen de yabancı kadınlar çocuğun sorumluluğunu alıyor. Gerçekten anne olmak istiyorlar. 3-4 çocuğu olup halen çocuk isteyen avrupalı kadınlar var. Bıraksan tavuk gibi yumurtlayacaklar


  • OrangeYellow  (08.08.22 18:48:27) 
Ben 30 oldum ve hala bir çocuk doğurup bakmayı düşünemiyor ve hatta istemiyorum. üstelik çocukları çok seviyorum ve çok iyi anlaşıyorum ama sadece sevmek yetmiyor, onunla ilgilenecek olmak bambaşka bir sorumluluk.
Belki önümüzdeki yıllarda isterim bilemiyorum ama şu an evli değiliz zaten. Erkek arkadaşım ise evlenip çocuk yapalım istiyor. Ben dürüstçe şu an istemediğimi söyledim ancak bu kararım belki ileride değişeceği için asla da demiyorum. Evlenirsek de hala istemiyor olursam ne yaparım işte onu düşünüyorum ben de. Bence siz de şimdiden düşünmeyin, zamanı geldiğinde hala istemiyor olursanız ona göre hareket edersiniz.

  • eksi sozlugun tatli insani  (08.08.22 21:51:12) 
30'ların sonu 40'ların başında evli çiftiz, çocuk yapmama konusunda evlenmeden önce anlaşmıştık.

Emin değilseniz yapmayın +1
Bir de reddit'te truechildfree, fencesitter ve regretfulparents subredditleri ilginizi çekebilir. Detay konuşmak isterseniz mesaj da beklerim.
  • kobuzchu kiz  (08.08.22 22:12:04) 
ben kendimi bildim bileli hep cocuk sahibi olmak istedim. hatta uygun sartlarim olsaydi 27-29-31 yaslarinda birer cocuk yaparim hayalini kurardim :) 34te ilk cocuguma hamile kaldim ama bu kadar cocuk seven biri oldugum halde is ciddiye bindikten sonra gercekten istiyor muyum, emin miyim, bakabilir miyim, cok buyuk bir sorumluluk altindan kalkabilir miyim diye cok cok dusundum. emin oldugumu anladiktan sonra esimle konusmaya basladik cocuk konusunu ve ondan sonra kalkistik zaten. cocugum olmasaydi da kesinlikle evlat edinecektim. ilk bir iki senenin cok yorucu ve zor gececegini biliyordum ama tahminimden gercekten daha zor oldu diyebilirim. 20 aylik su anda kendisi, hayatimiz bebeksiz halimizin normaline hala donmedi ama sanirim yeni normalimize de alistik diyebilirim, simdilerde son 1-2 aydir biraz daha kolay her sey ama 18+9 ay gercekten zor ve yorucuydu. bunu bilerek kalkismak onemli cocuk isine, yoksa pismanlik hikayeleri anlatirsiniz her yerde. gercekten uykusuz yasayamayan bir insanken neredeyse 2 yildir 5 saat kesintisiz uyudugum sayilidir mesela :) her bunyenin rahatlikla kaldirabilecegi bir sey degil yani ve bu isin sadece fiziksel yorgunluk kismi. daha bunun psikolojik kismi, maddi kulfeti var, var da var yani :). tabii boyle anlatinca korkunc geliyor ama icinde yasarken akip gidiyor diyebilirim. ben emin oldugum icin yorgunluklar ve diger seyler beni cok hirpalamadi mesela ama ufacik bir soru isareti olsa kafamda eminim cok farkli olurdu psikolojim. son olarak baska cocuk sahibi olmayi dusunmedigimi de eklemeliyim (yani en azindan dogurmayi dusunmuyorum). belki maddi acidan yetecegimize ikna olursak, birkac yil sonra bir cocuk evlat ediniriz diye de dusunuyorum ama. bu tabii cok havada bir fikir, ulkenin durumu ne olur, gidisat ne olur, maddiyat ne olur hepsi bir gaz ve toz bulutu kafamda su anda :) ne yazdim ama yaa :)


  • in vino veritas  (08.08.22 22:56:35) 
merhaba, biz de 5 yildir evliyiz, yaslar 31-35. cocuga karsi ikimiz de 'meeh' gozuyle bakiyoruz, cok asiri istemiyor veya ciddi sekilde nefret etmiyoruz. halimiz vaktimiz yerinde, ancak hayati da su an oldugu haliyle seviyoruz, cocuk karmasasina girmenin alemi yok su an modundayiz. hani olsa bakariz da ne gerek var gibi. esim gecen ya iste bilgisayar oyunu filan oynariz belki dedi, cocuk isteme sebebi o kadar.

ben hayati yasamayi cok mesakkatli buluyorum, hayatta kalma ugruna harcadigimiz caba (is guc okul patron toplum aile vs), hayata degmiyor bence. sirf bu sebeple cocuk yapma fikrine cok mesafeliyim, yarin bana beni ne diye yaptiniz allahsizlar dese verecek cevabim yok gibi.

tek makul argumanim, ilerde yapmazsam belki pisman olurum, olmayayim diye yaparim belki.
  • taurina  (08.08.22 23:42:29) 
ben sana bir dost tavsiyesi cocuk yapma.


  • sizofren06  (09.08.22 15:30:14) 
Benzer pozisyonda iken cocugu yaptim, ya$ 33 idi. Pisman degilim.

Ben kesin cocuk istiyordum cunku cocuklugumda etrafimda cocuk yapmamis birkac hatun vardi, birkac olaya sahit oldum ve o yaslarda hatunlarin bir kere dogurmasi gerektigine karar verdim. Benim hatun da pek cocuk sevmiyordu. Ilkinin maddi manevi ne kadar zor oldugunu gorunce tek cocukta durdum.

"Rizkiyla gelir" mevzusuyla ben de zamaninda dalga gecerdim, sonra basima gelince inandim. Palavra degil kesinlikle, ilk 2-3 sene ozellikle olmayacak isler oluyor, uzerine para yagiyor.

Baskalarinin ne yaptigiyla ilgilenme, siz kendinize bakin. Ben ne kadar zor olsa da "yapma" demem. Cocuk hem enerji isteyen bir olay hem de hatunlarin biyolojik saat olayi var, o yuzden 40li yaslara birakmadan aradan cikartmak lazim.

Bence tak fisi bitir i$i, 5 sene sonra baba diye pesinden kostugunda "iyiki" dersin. Ben diyorum..
  • cooperr  (09.08.22 17:52:19) 
çocuk işi mantıkla yapılmıyor zaten. her şeyi ölçüp bitip gündelik hayata göre tartarsan mantıksız gelir.
çocuk işi duygular ve ilkel dürtülerle yapılır, kötü anlamda söylemiyorum bunu ama durum böyle. yani başkalarından akıl alarak, mantıklı düşünmeye çalışarak, geleceği planlayarak çocuk isteme kararı verilmez.

yapıp geçeceksin ya da yapmayacaksın, çok ortası olan bir konu değil.

ayrıca inanıyorsanız gerçekten rızkı ile geliyor. bu demek değil cocuk olunca zengin olacaksınız. fakat bir şekilde size gelen güç mü desem, kısmet mi desem ama bazı kapılar açılıyor insana.
  • nuisance  (09.08.22 18:57:36 ~ 19:00:19) 
Biz de kararsiziz acikcasi, hatta gecen bir kadin dogum uzmanina muayene oldugumda cocuk dusunup dusunmedigimizi sordu. Hayır yani evet olabilir gibi bir cevap verdim. :D

Acikcasi bizi de ekonomik sartlar dusunduruyor. Eger iyi bir gelecek saglayamayacaksak cocuk yapmaya sicak bakmiyoruz. Cocuk sahibi olmak muthis bir seymis yapalim gitsin diyemiyoruz. Sıkıntı cekecek bir insan dunyaya getirmek istemiyorum.
  • kafasizbiri  (10.08.22 22:08:12) 
İstemiyorsanız mecbur değilsiniz ama gerekçenin "maddi şartlar" olması bana doğru gelmiyor. Bakıyorsunuz çok zengin ailenin çocuğu bunalımlı olabiliyor, ya da çoban çocuk il birincisi oluyor sınavda. Başarı ya da mutluluk maddiyatla bir yere kadar orantılı, ailenin sevgi ve güven sağlaması daha önemli.


  • firez  (15.08.22 00:57:59) 
[]

cok sevdigimiz arkadasimizin katlanamadigimiz cocugu

cok sevdigimiz bir arkadasimiz var. kendisiyle de esiyle de cok iyi anlasiyoruz ailecek. fakat bu arkadaslarin bir cocugu var ki evlerden irak, gercekten cocuk seven bir insan olmama ragmen ben bile tahammul edemiyorum. kendisi 10 yasinda ve asla hicbir sekilde yapma dur gibi seyleri anlamiyor. surekli bir israr ve simariklik halinde, kendi istemedigi hicbir seyi yapmiyor ve yapilmasina da izin vermiyor. yapmaya kalkani da yaptigina pisman ediyor, kendini yerlere atarak agliyor vs. bizim de 20 aylik bir bebegimiz var ve cocuk bizim bebeyle oyuncak bebekmis gibi oynamaya calisiyor, surekli kucagina almalar, minciklamalar, uyudugu zaman sevmek icin uyandirmaya calismalar vs. ve dedigim gibi asla hayirdan anlamiyor cocugu kucagindan dusurecek basina bir is getirecek diye de endise ediyoruz zaman zaman.

bunlari neden anlattigima gelirsek. bu arkadaslarla cocuklari da oldugu zaman zaten bulusmaktan biraz imtina ediyoruz ama arkadaslari cok sevdigimizden cocuga da bir sekilde katlaniyoruz. yine de cocugun da geldigi her bulusmamiz sonrasinda ikimiz de uzerimizden kamyon gecmis gibi oluyoruz :) simdi bu arkadaslar bizimle surekli bir tatil plani yapmak istiyor ama bu zamana kadar hep gecistirdik. artik plan yaparken onlara ayip olacak gibi hissediyoruz, cikamadik isin icinden. ne zaman tatile gitsek neden bize haber vermediniz birlikte giderdik diyorlar ve ust uste birkac kez bunu yasadigimizdan artik tatile gitmeye cekinir olduk :/ nasil bir bahane bulmali bilemiyorum. su an eylul ayina bir planimiz var mesela okullar acildiktan sonraya geliyor tarihlerimiz. simdi soylesek cocugun okulu var diyip gelmezler nasilsa diyoruz ama bir yandan da bir yolunu bulup denk getirip gelirlerse 1 hafta o cocukla gecmez mumkun degil, yilda topu topu 1-2 hafta tatil yapiyoruz onun da koca 1 haftasini bu cocukla gecirmeyi gozumuz yemiyor. ama soylemesek de artik ayip oluyor. bu isin icinden nasil cikmali? siz ne yapardiniz?


 
Bebeginizle bu kadar yakin temas kurmasini engelleyin bence. 10 yasindaki simarik bi ergen her turlu aptalligi yapabilir (kotu niyetli olmasa bile sirf ilgi cekmek icin). E cocuga da kucucuk bir zarar bile gelse bunu simariklikla izah edemez kimse.

Ben olsam cocuga karsi sert bir duvar orerdim (istedigi kadar simarik olsun, 10 yasinda, iki hot dedin mi ucuncuye gotu yemez. Kendi ana babasini dinlemez ama sizi dinlemer bence)

Ha siz ona sert yapinca anne babasi alinacaksa hic tatil matil isine girmeyin derim. O sinir stresle gun gecmez. (Bi ihtimal tatil de havuzdu denizdi sizi gozu gormez ama sans tabi :))
  • brkylmz  (06.08.22 22:44:15) 
Valla ben olsam çocuğun anne babasına açık açık bu sebepten istemiyoruz derdim kibarca.


  • Amaranta ursula  (06.08.22 22:56:27) 
@Amaranta ursula, bunu demenin kibar bi yolu yok :) nasil dersek diyelim kaba oluyor ve arkadasligimizi bitirir sanirim boyle bir seyi istemiyoruz. cocuk muhtemelen birkac seneye zaten ergenlige girip rahat birakacak anne babasini yani birkac sene daha disimizi sıkıp tatil konusunu oldu bittiye getirebilsek sonrasi dert degil de iste :)


  • in vino veritas  (06.08.22 23:01:19) 
Hocam geçiştirmenin bi yolu yoksa bu tatilinizi feda edin birlikte çıkın, muhtemelen ilişkiniz bozulacağı için ya dostluğunuz tamamen biter ya da yolda görsem merhaba merhaba seviyesine iner her şekilde size yarar, bunu da değerlendirebilirsiniz. Bakarsınız 2. günde tatili ayırırsınız, olabilir yani kendiliğinden çözülmüş olur problem.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (06.08.22 23:05:53) 
O vakit aileden başka birileri ile (anne baba, kardeş görümce vs) ile gittiğinizi deseniz? Söz gelimi kardeşiniz başkaları ile rahat edemesin.


  • Amaranta ursula  (06.08.22 23:09:59) 
Bebekle tatil zor oluyor deyin. Tatile annenizin de geldiğini ve bebeğe baktığını söyleyebilirsiniz.


  • dissendium  (06.08.22 23:12:20) 
@dissendium, zaten bu zamana kadarki kacisimiz buna benzer bahaneler oldu hep. annemi de taniyorlar, ogrenir yani birlikte gitmedigimizi :) ama sanirim baska bir arkadas grubuyla gidecegimizi soylemek mantikli bu sefer de. 1 seneyi daha kurtarmis oluruz hic degilse :)


  • in vino veritas  (06.08.22 23:19:31) 
"Sizle tatile gelince biz de cocuklu tatil yapmis oluyoruz, senede iki haftamiz var onda da istedigimiz kadar dinlenemiyoruz uzgunum"

Deseniz anlayis gosterecek insanlarsa boyle deneyebilirsiniz.
  • aguen  (06.08.22 23:35:50) 
bu işler öncesinde çocukla ilgili sohbet açıp iyice şikayet ettikleri bir noktada "berke için terapi düşündünüz mü?" deyin. belki gerçekten düşünürler ve herkes yarar görür veya en kötü ihtimal iyice rahatsız olduğunuzu anlayıp daha proaktif olurlar. bence anlayışlı insanlarsa bu noktada bir çok şeyi kendileri çözüp birlikte tatil yapalım diye de ısrar etmezler.


  • kaichi  (06.08.22 23:46:31) 
Bebek bir iki yaş daha alsın birlikte bir tatil planı yaparız, şimdilik çekirdek aile gitmek bize daha rahat oluyor, tatili idare etmek hala 20 aylıkken zor gibi bir açıklama yapabilirsiniz rahatlıkla. Sizin kalabalık tatil için zamana ihtiyacını olabilir.


  • kullanıcıadımbuolsun  (07.08.22 00:36:04) 
Bi kere sizin bu insanlarla bu çocuk davranışları konusunu açık ve net konuşmanız lazım.

Çocuğa baktığınızda annesinin de babasının da ne kadar düşüncesiz olduklarını görebilirsiniz aslında. Bir çocuğa istediği her şeyi vermek, otorite kurmamak, disiplin oluşturmamak, ona sınırlarını öğretmemek o çocuğa açıkça zulümdür, bunu umarım siz biliyorsunuzdur.

Önce arkadaşlarınızla bu konuyu oturun konuşun. Siz bizden önce anne baba oldunuz, evladınız gibi bir çocğun bebeğinize böyle davranması hoşunuza gider miydi diye sorun. Siz bunu nasıl soramadınız hayretler içindeyim, insanları hoş görmek idare etmek iyi yönlerine odaklanmak tamam ama, bir çocuğun keyfi için bir bebek belki travma yaşıyor ve sizin sabrınız aşırı fazla bence. Siz neden bu kadar çok sabır gösteriyorsunuz onu da anlayamadım.

Çocuk konusunu konuşurken de, çok samimi söylüyorum, onlara "çocuğunuzun bu davranışları sebebiyle sizinle tatil yapamayız" demeniz gerekiyor. Açık ve net konuşmazsanız bu çok sevdiğiniz karı koca sizi kesinlikle anlamayacak. Çünkü şimdiye kadar zaten anlamamış, anne olan arkadaşınızın annelik içgüdüleri devreye girmemiş bebeğiniz için, baba olan kişinin kafası basmamış...

Çok fazla, çok aşırı sabırlısınız, bebeğiniz sizin bu sabrınızdan dolayı saha çooook zarar görebilir haberiniz olsun. Bırakın aile size kırılırsa kırılsın küserse küssün. Sizin çocuğunuz için endişelenmeyen, kendi çocuğunu eğitmeyen insanları çok sevmeniz size fayda sağlamaz...

Çok tuhaf buluyorum bu olanları.
  • muhayyer divan  (07.08.22 05:06:53) 
benim anlamadığım bir şey var.
bu çocuk uyuyan bebeği uyandırmaya çalışırken ve siz engel olmak için debelenirken, anası babası ne yapıyor o sırada?

bence açıkça "çocuklu tatil istemiyoruz, bizim de dinlenmeye ihtiyacımız var" deyin.
sonradan yakalanmayacaksanız kendi bebeğinizi de bırakıp tatile gitmiş gibi davranın ya da sadece kendi çocuğunuza katlanabileceğinizi uygun bir dille söyleyin.

ayrıca yani çekirdek aile olarak tatile gitmek isteyebilirsiniz, illa grup hâlinde tatile çıkmak istemek zorunda değilsiniz ki.
dostluklarda böyle hesap vermek zorunda olmadığım konularda sıkıştırılmalar beni rahatsız eder mesela.
"biz bu sefer çekirdek aile olarak gidelim dedik" deme özgürlüğünüz olmalı.

bunun dışında bence çocuğa verdikleri terbiye veya çocuğun direkt durumuyla ilgili yorum yapmamalısınız ama çocuğun sınırı aştığı bir anda müdahale etmelerini isteyebilirsiniz.
çocuğa karşı bu kadar sabırlı olmanız bence gereksiz.
yani bu konuda açık olabilmelisiniz bence ama eleştirmeden.
eleştirirseniz dostluğunuz bozulur.

gerçi çocuğa müdahale etmelerini istediğinizde de bozulacaklar, o ayrı.
bana kalırsa bozulsunlar zaten ama siz dostluğunuzu korumak istediğiniz için pek bir şey diyemiyorum.
anlattıklarınız çok saçma ve "çocuğunuzun davranışları nedeniyle sizle çocuklu tatile çıkmak istemiyoruz" demeyi hak ediyor.
ama bu tarz bir yorum yaparsanız dostluk biter, görüşmezler sizle muhtemelen.
  • blatta hiberna  (07.08.22 05:14:53 ~ 05:19:50) 
@muhayyer divan, biz bunlari konusmaya gerek duymadik cunku bebekle cocuk toplamda 2 kere kisa sureli ayni ortamda bulundu. ucuncusu olmasin diye bebekle gorusmedik o zamandan beri, soyledigim gibi cocuklari yanlarinda oldugu zaman onlarla gorusmekten zaten oldukca kaciniyoruz. cocugumuzun neyden nasil zarar gorebilecegini hesap edebiliyoruz herhalde. gerekli gordugumuz yerde tabii ki mudahale edip cocuga zarar vermesini engelliyoruz. bizim istemedigimiz sey surekli bu sekilde tetikte olmak zorunda olmak ve bu cocukla yapacagimiz bir tatilde surekli bu olacagi icin istemiyoruz zaten. sozleriniz kaba ve dusuncesizce, cocugumuzu baska bir cocugun eline birakiyor ve hic mudahale etmeden zarar vermesini izliyor oldugumuzu dusunmediniz herhalde?


  • in vino veritas  (07.08.22 08:54:01) 
@blatta hiberna, "bu çocuk uyuyan bebeği uyandırmaya çalışırken ve siz engel olmak için debelenirken, anası babası ne yapıyor o sırada?" surekli yapma kizim uyuyor bebek uyaninca oynarsin simdi uyusun vs. diyorlar ama dedigim gibi cocuk zaten bunlari dinlemedigi icin o an yapmayi biraksa bile 10 dakika sonra tekrar belli girisimlerde bulunuyor. o 10 dakika boyunca da bebek ne zaman uyanacak diye soruyor. yani surekli bir rahatsizlik verme halinde. yorucu oluyor yani surekli tetikte olmak veya aciklama yapmak hali. cocukla bebek ayni anda 2 kere bir arada bulundu, birinde bebegin uyku saatiydi tamamen uyudu ve o uyudugu sure boyunca cocuk surekli ne zaman uyanacak diye sordu mesela, yani surekli bir aciklama yapma zorunlulugu, surekli bir mudahale etmek icin tetikte bekleme hali. annesini babasini zaten dinlemiyor biz mudahale ediyoruz ama onu bile cok ciddiye almiyor. oyle olunca zor yani bir arada birkac saatten fazla bulunmak, gozumuz kesmiyor.

boyle konularda sıkıştırılmak gercekten beni de rahatsiz eder ama bu kisilerle olan arkadasligimiz cok samimi 25 yil onceye dayaniyor, haliyle bu israrlarinda bizi sıkıştırdıklarını bile dusunmuyorlardir eminim. ama iste baskasinin cocugu, cocugu yetistirememissiniz denmiyor arkadasliklari bozmadan. ve birkac sene icinde bitecek bu sacma durum icin de bunca yillik arkadasligimizi bitirmek cok yazik olur, gercekten seviyoruz cunku bu insanlari. bu zamana kadarki tatillerimizde hep cekirdek aile olmak istedik vs. gibi seyler soyledik ya da cocuk cok kucuk biraz buyusun laf anlayacak kafaya ulassin eziyet olmasin size filan dedik ama bizim de cocugumuz var sonucta halden anliyoruz ne olacak diyorlar :)
  • in vino veritas  (07.08.22 09:07:46) 
Valla sizin durumunuzda çoktan kavga etmiştim ama çocuğumuz küçük, onun ve kendimiz için özel bir tatil düşünüyoruz diyin. Ya da başka bir şey uydurun işte.

Aslında doğruyu söyleyip toplum sağlığını düşünmek en iyisi. Şımarık çocuk kadar kötü bir şey yok. Geçen parkta çocuklar çiçekleri yoluyordu en sonunda bağırdık kızdık, çocukların anası babası bir şey demiyor hala. Özgüvenli çocuk yetiştirmek bu mu? Çoğu da okumuş tipler ha.
  • Hallegadola  (07.08.22 10:02:28) 
Arkadaslariniz cocuksuz veya dunyanin en uslu cocuguna sahip olsa bile onlarla tatil yapmak istemeyebilirsiniz. Bir neden sunmaniza gerek yok. Biz ailece bir tatil yapmak istiyoruz bu sene dediginizde anlayisla karsilamiyorlarsa da onlarin problemi, ki cift ya da cekirdek aile olarak tatil planlamak cok makul bir istek. Cocugun davranislarina bile deginmeye gerek yok boyle bir plana onlari dahil etmemek icin.


  • pike  (07.08.22 11:55:19) 
@in vino veritas

Duyurunuzda toplamda 2 kez aynı ortamda bulundukları verisi yok. Fakat bu veri bana sizin çok hassaslaştığınızı, o ailenin de son derece bencil olduklarını düşündürdü. Sizin o aileye olan sevginiz, maalesef kendinizi kısıtlamanıza sebep oluyor, halbuki olması gereken onlara bir sınır çizmeniz, gerekli ayarı uygun şekilde vermeniz, buna karşılık nasıl davranıyorlarsa da önce onlara verdiğiniz değerin altını çizmeniz sonra da ne halleri varsa görmeleri için bırakmanızdı. Siz kendinizi sıkıntıya sokuyorsunuz ben buna şaşırıyorum. Çocuk hakkında sadece 2 defa görmekle koyduğunuz teşhis doğruysa yani, ki neden doğru olmasın, ben hâlâ o ailenin gayet düşüncesiz, bencil insanlar olduklarını düşünüyorum. Çünkü ne olursa olsun bir anne bir bebeğe zarar gelmesini istemez, kendi çocuğuna bile höt zöt eder. Si kendinizden pay biçin, ama o hiç umursamamış demek ki. Sizin bu kadar kendi içinize doğru kasılmanıza, yalana filan başvurmaya kalkışmanıza sebep olacak kadar ben merkezci davranıyorlar siz de bunu görmemiş kabul etmişsiniz. Vurgulamaya çalıştığım şey bu.
  • muhayyer divan  (07.08.22 13:27:11) 
Şunu eklemek istiyorum:

Ben müzisyenim, enstrüman çalıyorum ve isteyenlere öğretiyorum da. Bir öğrencim oldu, 7 yaşlarında bir kızı var ve hayatta sadece birbirleri var. Dolayısıyla çocuk annesini kimseyle kolay kolay paylaşamıyor, annesinin her türlü konuşmasını muhakkak sabote ediyor, sürekli ilgi üzerinde olsun istiyor.

Toplamda 3 veya 4 ders yaptık. Her derste çocuk sürekli annesine bir şeyler sordu, oyuncak fırlattı, ben de çalıcam ben de söyleyecem triplerine girdi. İlkinde tepkimi öğrencime söyledim, dedim ki bak bu şekilde ders yapamam, gerçekten ders yapacaksak benim seni doğru düzgün takip edebilmem lazım, yani senin gözümün önünde çalman lazım ki ne yapıyorsun anlayayım. Bu şekilde olmaz. İkinci derste azaldı sandım, önce azaldı sonra abardı, öğrencimi tekrar ikaz ettim. Üçüncü derste çocuk içeriye gitti anneannesiyle içeriden çıkmadı oldu, en fazla yarım saat sürdü. Benim dersim en az 1 saat sürer, genelde 1 saat 15 dk veya 30 dk arasına uzar çünkü arada dinlendiririm kafayı dağıtmasını isterim. Yarım saatten sonra daha da ilgi açlığıyla daldı derse, benim tepem attı, anne anneanne dinlemedim çocuğa söz söyledim. Dedim ki bak sen sürekli annene bir şeyler sorarsan ben annene ders veremem. Hiçbir şey öğretemem, o da hiçbir şey öğrenemez. Bize müsaade et biz dersimizi yapalım, annen sonra sana öğretir, hatta ben de sana çalarım sen de söylersin.

Bu sözümün ilk kısmını duymayıp ikinci kısmını kullanmaya çok çalıştı ve annesi de hani ortalığı idare etmek adına kızın istediklerini yapmaya çalıştı. Sonunda çocuğa sert çıktım, öğrencime bu şekilde olmaz ya yalnız ders yapıcaz ya da dersi bırakıyorum dedim. Dersi hiç bırakmak istemeyen öğrencim tabii ki derslere devam edemedi, çok çok yetenekli ve enstrümana âşık bir insan olduğu halde.

Çocuğu eğitmediği için çileyi kendisi çekiyor. Ben çekmek zorunda değilim, ömür benim, emek benim, sırf para kazanayım diye bu kadar saçmalığa tahammül etme mecburiyetim de ahlaksızlığım da yok. Bunlar benim ölçülerim.

Sizin mevzu bebek. Bir çocuğun sürekli olarak bir bebeğe yönelmesi, söylenen sözleri dinlememesi ciddiye almaması, bir araya gelince de şimdiye kadar çoktaaan annesi tarafından öğretilmiş olması gereken şeylerin hâlâ öğretilmemesi, çocuk odaklı ebeveyn iletişimleri. Ve buna siz maruz kalıyorsunuz, bunu onlar farkında olmasalar da kendileri oluşturuyorlar. Sizin bu olayı yönetmeniz gerekiyor, çünkü söz konusu olan sizsiniz ve sizin çocuğunuz. O bir bebek. Yani eğitim kabul edecek durumda değil qma öbürü 10 yaşında, insaf. Üstelik kız çocuk, hiç mi şefkat duygusu yüklememişler merak ettim. Resmen ben merkezcilik öğretiliyor dehşet içindeyim yani. Bu insanların tek arkadaşları siz değilsinizdir, o çocuğun mutlaka başka arkadaşları da vardır diye düşünüyorum ve 10 yaşında hâlâ bir bebeğin uyurken oyun oynayamayacağını öğrenememiş olmasını da anne babasına fatura ediyorum. Lütfen tekrar düşünün, sınırlarınızı iyi belirleyin. Bu kadar gerilmek zorunda hiç değilsiniz. Ve bu dostluk sürdükçe çocuklar illa ki bir araya gelecek, hatta gelmeli, ama bunu bugün onlara siz söylemezseniz kim söyleyecek? Dostluk illa iyi olmak demek midir, hatasını problemini söylemeyecekseniz dostluk diye düşünmeyin onu.
  • muhayyer divan  (07.08.22 13:45:44) 
@muhayyer divan, aslinda bencil ve kotu insanlar degiller, bilakis tanidigim en minnos insanlardir ama sadece cocuk yetistirme ve sinirlama konusunda basarili olmadiklarini dusunuyorum ben ve bence baskasinin cocugu hakkinda sen bunu yapamamissin demek dogru degil arada ne kadar buyuk bir samimiyet olursa olsun. cocugu bu hale getiren de anneanne ve babaannesi aslinda cunku cocuk kendi anne babasindan cok onlarla buyudu ve ilk torun olmasi sebebiyle de fazlaca simartildi maalesef. cocugu 2 defa gordugumu soylemedim, bebegimle 2 defa birlikte bulundular dedim. ben cocugu dogdugundan beri belli araliklarla goruyor ve her seferinde de bulusma sonrasinda yorgun ayriliyorum cunku cocuk yorucu bir cocuk, simartilmis ve her istedigi yapilmis cocuklar nasildir bilirsiniz. anne babasi cocuga zarar vermesin diye mudahale etmeye calistiklarinda onlari dinlemiyor dedigim gibi. yani en basitinden hicbir fiziksel girisimde bulunmasa bile konusarak yoruyor :) zor bir cocuk.anne babasi da cocuklarinin baskalari icin yorucu oldugunu dusunmuyor gozlemledigim kadariyla cocuk bu yapar normaldir dusuncesi hakim onlarda da. ama dedigim gibi birkac seneye zaten ergenlige girip vazgececek bu hallerinden, muhtemelen eskisi gibi anne babasina yapismayacak bulusmalara gelmek istemeyecek. 25 yillik arkadasligimizi bitirmek icin dogru bir sebep degil yani cocugun cok simarik o yuzden ona bi cekiduzen ver demek, zaten birkac yila otomatik olarak duzelecek isler. o yuzden gecistirmeye, bahane bulmaya calisiyorum zaten.


  • in vino veritas  (07.08.22 13:52:51) 
eklemenizi simdi gordum, sizin ogretmen olarak siniri belirleyip belli bir noktada da devam etmiyorum demeniz cok daha kolay, bu maalesef benim durumumda biraz zor. arkadasim dunya uzerinde gercekten dostum olan birkac kisiden biri, belki de bu kisim beni alikoyuyor cocugu hakkinda mudahale etmek ve elestirmekten, gercekten sevdigim biri cunku, cocugu hakkinda ne kadar yumusatmaya calisarak soylenmis olursa olsun bu tarz bir elestiri kendi hareketlerini sorgulamasini hicbir sekilde saglamayacagi gibi aramizi da belki geri donulmez sekilde acacak, ben de bunu istemiyorum. bu arada dedigim gibi cocugu belli araliklarla hep gordum dogdugundan beri ve hep yorucu bir cocuktu ama her gordugumde bir oncekine gore daha makul biri olmaya basladiginin da farkindayim. o yuzden ergenlik ve sonrasi icin umutluyum :) o yuzden bos yere arkadasligimizi bitirmeyi istemiyorum. bebegimizi tabii ki her kosulda herkese karsi koruruz ama surekli tetikte olmak zaten bizi asil yoran ve dusunduren kisim, yoksa biz yaninda oldugumuz sure cecocuk zaten bebegimize zarar veremeyecektir o acidan endisem yok.


  • in vino veritas  (07.08.22 14:02:55) 
Eger arkadasiniza "ya sizin cocuk soyle boyle" demeyi bir secenek olarak gormuyorsaniz, ki cok kolay bir sey degil, hic ama hic kimse cocugu hakkinda olumsuz bir sey duymak istemiyor- benim aklima gelen alternatifler sunlar:

- eger arkadaslarinizla gorusmekten vazgecmek istemiyorsaniz, aktivitelerinizi yetiskin aktiviteleriyle sinirlayin. Raki balik yapmaya gidin, konsere gidin, tiyatroya gidin vs, bunu da 'X aksam cocuklari birakip soyle bir y yapalim' seklinde sunarsiniz. Bu durumda sizin de bebegi birakmanin bir yolunu bulmaniz gerek, ama uzlasmak boyle bir sey.

- evinizde bulusmayin, evlerine gitmeyin. Cocuk oyun alani olan, parkli, aktiviteli vs yerlere gidin. Cocuk kossun, oynasin, takip etmek de anne babasina dussun. Arada sirada belki siz de cocukla futbol, ip atlama, top atma vs bir sey yaparsiniz cok istiyorsaniz, boylece cocugu disliyormussunuz gibi de olmaz. Ama sonucta bir cocugun hareketinden ve guvenliginden once beveynleri sorumlu oldugundan cocugu dogaya veya oyun alanina saldiklarinda ilgilenmek arkadaslariniza duser sonucta. Siz de kendi bebeginizi istediginiz kadar uzak tutabilirsiniz.

- Eger bir adim daha ileri goturmek isterseniz, cocugun yaptigi spesifik bir davranis olursa dikkat ceken, onunla ilgili bir habere veya makaleye denk gelirseniz arkadasiniza gonderebilirsiniz. "Cocugunuz tirmanmayi cok mu seviyor? Neler yapmalisiniz?" - "Yetiskinlerin sozunu kesen cocuklar" falan gibi bir haber gorurseniz mesela, "ay gecen gun Berke/Berkesu ile yasadigimiz durumu hatirlatti bu yazi" gibi biraz dikkatlerini cekmeye calisabilirsiniz.

- Mumkun oldugu zamanlarda cocuga siz de insancil davranmayi deneyin, sabriniz yetiyorsa yani, yoksa sizin isiniz degil ama iste dedikleri gibi 'it takes a village' cocuk yetistirme soz konusu oldugunda. Mesela soz kestiginde ve susturuldugunda vs sessizlik olunca, 'canim sen ne demeye calisiyordun az once?' diye sorabilirsiniz. Bebekten uzak olan sekilde ayarlayip gosterip 'annenin yanina mi babanin yanina mi oturacaksin?" diye sinirli secenekler vermeyi deneyebilirsiniz.

- Cocuk simarik vs demek biraz kopruleri yikmak olur ama benzer bir durum yasayinca bir sonraki seferde, 'ya gecen sefer hareketli dostumuzun enerjisi bizi cok yordu, bebege gece kalkmaya zorlandik. Bizi bu sefer pas gecin." falan diyebilirsiniz.

Benim aklima bu secenekler geliyor.
  • sopiro  (07.08.22 14:51:51) 
@in vino veritas

Köklü ve çok sevdiğiniz bir arkadaşlığınız olmasından ötürü hassaslaşmanızı çok iyi anlıyorum, ayrıca çocukla muhatap olurken sert veya ilgisiz veya olumsuz yaklaştığınızı hiç sanmıyorum aksine onunla çok da iyi iletişim kurduğunuzu düşünüyorum. Fakat burada mesele sizin bu kadar değer verdiğiniz ve size değer verdiğini söyleyen dostluğunuzun, bir problemi dile getirmeye müsaade etmemesi... evet onun çocuğu olması da ayrı hassas bir durum ama bu sefer sizin çocuğunuz gümbürtüye gidebilir. Unutmayın ki sizinki de büyüyor ve şu anda beyni theta dalgaları ile çalışıyor, yani her şeyi dünyadaki en çabuk şekilde ve en köklü şekilde kaydediyor. Bu olup bitenler onun bilinçaltına kaydediliyor yani. Eğer o çocuktan bir şekilde acı duyarsa ve kendi anne babasının olaya müdahale etmediğine inanırsa bu tamamen sizin probleminiz olur, arkadaşlarınızın da değil. Arkadaşlarınızın problemi, sizin çocuğunuzun iç dünyasında sizin probleminiz haline gelir "beni korumadılar, ben korunacak kadar değerli değilim" kodu oluşabilir. Bunların hepsi tamemen ihtimaldir ve bilinçsizce olur elbette.

@sopiro'nun dediği gibi çeşitli yumuşak temaslar çok faydalı olabilir. Ama samimiyetinizi bence "gerektiğinde açıkça söylemek" şeklinde de ortaya koymalısınız. Eğer aranızda hiçbir problem oluşmuyorsa veya oluşsa da bunların hiçbiri hakkında konuşarak anlaşmıyorsanız bu iletişim çok problemlidir, dikkatinizi çekmek istiyorum. Buradan görünen, bu arkadaşların sürekli alan, sizin sürekli veren taraf olduğunuz. Yani siz tahammül ettikçe iyisiniz, konuşmaya da hakkınız yok gibi. Halbuki bana göre şu an bununla sınıyor hayat sizi, ileride çocuğunuza bunu öğretmeniz gerekecek. Hayır demeyi, sınır çizmeyi, istemediği şeyi yapmamak zarar vermediği müddetçe yapmamayı öğrenmemişsiniz gibi ağır bir şekilde sınanıyorsunuz. Öyle görünüyor bu bilgiler ışığında.
  • muhayyer divan  (07.08.22 16:24:33) 
siz tatil yapmaya mı gidiyorsunuz yoksa başkasının cocuguyla stres olmaya mı. ben olsam hayatta gitmem.


  • sizofren06  (08.08.22 11:13:55) 
[]

Orta yaşa ilerledikçe daha iyi görünen erkek biliyor musunuz?

20-25 yaşındaki hali 40'ına yaklaştıkça patatese dönmeyen kimse biliyor musunuz?

ben 34 yaşındayım. eski vokalistlere (hatta az önce birine daha baktım adam dayıya dönüşmüş daha çok moralim bozuldu.), benim ünv. yıllarımda tanınmış kişilere, çevremdeki insanlara bakıyorum, tek bir tane daha iyiye giden kimse yok. hepsinin tipi kaymış. onlarca kişiye tek tek baktım. isim vermeyeyim. hepsi aynı durumda.

bana aksi 1 kişi söyleyin de moralim düzelsin. zaman gerçekten çok ama çok acımasız. o yıllar hiç bitmeyecek sanıyordum.

 
Alex turner


  • sydney  (06.08.22 22:11:49) 
brad pitt var :)


  • in vino veritas  (06.08.22 22:16:06) 
Erkekler yasla birlikte daha karizmatik oluyor bence. Ben daha cok begeniyorum


  • balpolen  (06.08.22 22:19:25) 
bence erkeklerin yüzde 85'lik bir kısmı yaş aldıkça daha erkeksi ve daha yakışıklı oluyor.
"tipi kaymış"tan kasıt ne bilmiyorum ama erkeğin tipi asıl 30-35'ten sonra oturuyor zaten.
ama hani kilo almıştır, saçlar gitmiştir falan, onu bilemem.
o kişisel bakımla ilgili.

kırışığa buruşuğa takılıyorsanız bilemem tabii ama erkek için onlar bile çoğu zaman avantaj.
tabii çok çok beyaz tenli ve çok açık sarışın değilseniz.
  • blatta hiberna  (06.08.22 22:20:05) 
Abi yaşlanıyorsun hücrelerin bozuluyor kolajen üretimin azalıyor gençliğin o "taze" görüntüsünden uzaklaşıyorsun ama zenginsen paran varsa küçük müdahalelerle tipini biraz topluyorsun, paran yoksa aileden genetiğin iyiyse bi süre daha idare edebiliyorsun ama hem paran yok hem genetiğin kötüyse ona yapacak bi şey yok ailendeki senden büyük erkeklere bak işte muhtemelen öyle olacaksın. Ha kilo almazsın sigara kullanmazsın saç ektirirsin falan biraz direnirsin yine ama onun altyapısını da yirmili yaşlarda yapmak gerekiyor.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (06.08.22 22:31:34) 
Bence biraz hamurunda varsa oluyor o goruntu ya :) Cogu medya onunde oldugu icin oyle karizmatik gorunuyor ayrica, estetik, botoks cart curt... Ama mesela eskilerden Tarik Akan, Haluk Bilginer falan bi noktaya kadar karizmatik yaslandilar :)


  • superfluid  (06.08.22 22:41:18) 
valla benim cevremde cok insan var, 20li yaslarinda parasizliktan, ogrencilikten, iyi beslenememekten vs at hirsizi gibiyken zamanla meslek, mevki sahibi olup kendini duzelten gorunusune, kilik kiyafetine ceki duzen veren sinif atlayan cok insan var. Ben de ilk basta kendimi ornek verecektim nacizane, sonradan aklima geldi vucut yerinde, fitlikte sorun yok ama maalesef tepeden saclar acilmaya basladi, sactan kaybeden kisi de coktur.


  • neverletyougodown  (06.08.22 22:49:11) 
Mesela ben patatesdim artık daha az patatesin.

Başlangıç noktası da önemli burada.
Zaman sana bira normalizasyon sağlıyor. Yukarıdaysan aşağı, asagidaysan yukarı taşıyor
  • kisa  (06.08.22 22:53:42) 
Erkeğim, yaş 38. son 1-2 senede özellikle yakışıklı sınıfına atladım neredeyse. Dönüp bakanlar oluyor.


  • gabe h coud  (07.08.22 00:13:02) 
@neverletyougodown arti 1

erkegin prime'i 30'lu yaslar hatta en az 35 teorisi yalan yanlis degil, son derece dogru. cunku o zamana kadar parasini, vucudunu, hatta tarzini tipini oturtuyor. mesela zenginlesen erkegin ozguveni artiyor ve bu bile goruntusune ya da verdigi auraya yansiyor.
  • baldur2  (07.08.22 01:11:59 ~ 01:49:17) 
Bence de tam tersi ya. Erkekler gerçekten dura dura Koç oluyor. Erkeklerin prime time’ı bence 35-50 arası. Uzun boylu vs ise 60a kadar yolu var.

www.instagram.com

Hayat biz kadınlara acımasız davranırken erkekler daha havalı ve seksi olmuş. Size çok katılmıyorum
  • Hallegadola  (07.08.22 09:58:59) 
lenny kravitz

bu arada bu dediğine katılmıyorum. 32 yaşındayım 20-25 yaşındaki halimden her anlamda çok daha iyi olduğumu söylüyor tanıyanlar. kendini yıpratmaka da alakalı yani alkol, gece hayatı, düzensiz yaşam vs 30 yaşından sonra aşırı yaşlandırmaya başlıyor
  • roket adam  (07.08.22 12:32:25) 
Erkekler patatese dönüyor ama kadinlar bakim estetik vs ile daha bile iyi görünüyor artik yas aldikca


  • bugunolmadiamayarinkesinolacak  (07.08.22 19:18:05) 
gregory house seri üzgün


  • bir soru sorcam  (08.08.22 12:20:32) 
ben de sizinle aynı endişeye sahibim. özellikle keanu abi ve johnny deppin patates olduğunu görmek beni epey endişelendirdi.
dikkatimi çeken şey çoğu insanın yüzü şişiyor, hani yüzü şişmese bir şekilde fittir vs yaşlı görünmeyecek. bu neden oluyor ve nasıl engellenir, nasıl çözülür tespit edilirse işin büyük kısmı hallolacak.
bir de kremlerle alakalı bir şey var şimdi mesela benim bi sevgilimin anası kendisinden güzeldi ve kadın kızının yaşlarında daha yaşlı görünüyor. estetik falan da yok kesinlikle. laf arasında öyle o kontrastı konuştuğumuzda işte kadın son 5 yılda kremleri varmış vs. E şimdi öte yandan birileri de diyor ki efendim kremler daha da beter ediyor. İnsan neyi kimi dinleyeceğini şaşırıyor. Yüz yogası var mesela kardeşim benim elimde diyelim bir plastik var ben bunu gerdim gerdim bu daha da sarkmaz mı? Net bir bilgi alamıyoruz bu konularda.
  • ckisc  (08.08.22 12:58:06) 
[]

Kendinizi nasıl havalı hissediyorsunuz

Kendinizi nasıl havalı hissediyorsunuz? Benim aklıma hemen güzel bir parfüm geliyor. Siz nasıl kendinizi iyi/havalı/artist/gözler üstünüzdeymiş gibi hissediyorsunuz? Giyim tarzı olarak da anlatabilirsiniz. Cevaplar için teşekkür ederim.




 
Deri ceket.


  • mg3929  (04.08.22 23:37:06) 
Bir ara 200+ squat yapıyordum, en havalı hissettiğim zaman o antrenmanların set aralarıydı.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (04.08.22 23:49:11) 
1-eşarp ve güneş gözlüğü takınca %100 dikkat çekiyorum bunu hem sesli duyuyorum hem kendimi çok iyi hissediyorum tr.pinterest.com

geçen trafikte biri kırmızı ışığa gelene kadar bi şeyler yaptı en son açtım camı "Nova? pardon bir arkadaşım aynı model araç kullanıyor o sandım:)" şekli aşırı tatlı bir gülümseme aldım. aynen nova da benim arabadan kullanıyodur tedavülden kalkmış, eski, hantal arabadan. ulan bari plakasını alsaydım be. yorgundum malesefki. bence burda olay havalılıktı...(evet cok begeniliyosun dewamknk)

2-şapka.
3-yabancı dil konuşurken(arapça)
  • ala09  (04.08.22 23:51:57) 
Fitken ve güzel kombin yapınca.


  • olaylar olaylar  (05.08.22 01:31:26) 
Latin dansları yapıyorum. Çok yakın arkadaş ortamındayız genelde, insanlar birbirini biliyor. Ama yeni biri dansa geldiğinde, benim dansımı beğenerek izlediğini fark edince özgüven tavan.

Genel olarak; iyi yaptığım bir şey fark edilip takdir edildiğinde.
  • long live rock n roll  (05.08.22 12:28:28 ~ 12:28:59) 
Yaptığım işi övduklerinde, ya da X'i yapabilir misin dediklerinde çok kolay deyip teslim ettiğim zaman.


  • Amaranta ursula  (05.08.22 14:28:22) 
direnç antrenmanı yaptıktan ve biraz denizde zaman geçirip yüzdükten sonra hem fiziksel hem de mental olarak iyi/havalı hissediyorum.


  • elma  (05.08.22 14:40:37) 
Satrançta yendiğim zaman. Bu yüzden özgüvenim düştüğünde hemen bir satranç oynarım. :)


  • kaptan maydanoz  (05.08.22 14:51:38) 
Torbada yumruk çalışırken. Genelde videoya çekip paylaşıyorum.


  • havadakarada  (05.08.22 15:27:29) 
öncelikle: twitter.com

:))

lacivert ve mavi tonları giyince, bir de berber koltuğunda. bir bakıyorum karşımda bir james bond var. ışıktan herhalde. bazen saçımı kestirmekten vazgeçiyorum.

şoför kapıyı açtıktan sonra kaldırıma ayağımı atarken.

mekanda hesap öderken. bakın abartmıyorum. american express'i sadece bunun için alanlar var.
  • gabe h coud  (05.08.22 15:42:39) 
giyimime kuşamıma parfümüme vs iltifat edildiğinde. :D


  • naksidil  (05.08.22 16:28:21) 
Krem rengi kisa bir montum var. Onun fermuarini bogazima kadar kapayip, kupelerimi takip sacimi toplayinca :)))


  • kafasizbiri  (10.08.22 22:12:55) 
[]

İnsan zamanı durdurmak istediği yere mi aittir ?

Yaklaşık 1 senedir yurtdışındayım, sanırım hala daha tam olarak alışamadım. Ailemle aşırı sık görüşüyorum oradayken ve sürekli türkiye gündemi takip ediyorum etrafım da türk zaten. Maddiyat hariç motivasyonum yok, belki aşık olsam birine tutulsam sorunu halledicem ama yapamıyorum olmuyor. Bu durumda da aklımda hep türkiye oluyor, şimdi 18 temmuz’dan beri türkiye’deyim ve özlemişim ben ya, vallahi özlemişim. İşin kötü kısmı günler çifter çifter gidiyor. Durumu acıtasyon yapmak kurulu düzene getirmek istemiyorum çok mutsuz da değilim ara ara çok güzel günlerim de geçiyor yurtdışında ama tam şuan zamanı durdurmak isterdim. Burda da her zaman mutlu değilim ama en azından etrafımda sevdiklerim var. Ailen, sevdiklerin, arkadaşların eşin dostun vs. Resmen tatili beklemek tatilin kendisinden daha iyi. Bu arada şöyle bir yanılsama içindeyim onun da farkındayım, bozduğum döviz sayesinde çok rahat yaşıyorum ve o beni yanıltıyor. Arkadaşlarımın hepsi borç içinde. Eskiden aklımıza ne gelirse yapardık şuan ayak uyduramadıklarını farkediyorum.

Ne bileyim niye yazdım da bilmiyorum dönücem ve 2 hafta depresyondan sonra alışıcam oraya da. Ama şuanda da böyle hissediyorum, öyle işte. Olay tamamen tatil bitmesinden kaynaklı da olabilir. Sizce ?


 
özlem ve hasret gerçek duygulardır, bastırmaya ya da utanmaya gerek yok. oradaki düzenin mi buradaki hayatın mı ağır basar bunu ancak sen bilebilirsin. sadece anlık gaza gelip karar verme, iki hayatı karşılaştıracaksan a dan z ye tüm etkilerini karşılaştır derim.


  • roket adam  (03.08.22 23:40:11 ~ 23:40:44) 
Internette sanki herkes yurtdisinda yasamaliymis gibi sacma bir mesaj olustu. Halbuki ne alakasi var. Bazilarinin zevkine, yasam tarzina, kulturune en uygun ulke Turkiye olabilir gayet de. Bu cok dogal. neticede salliyorum Turkiye'de asyada afrikada falan yasamayi tercih eden batili da var, herkesin dogasi farkli. bence senin durumunda biraz daha para biriktirip donmen mantikli olabilir maddi bir sikinti yoksa.


  • hot potato  (04.08.22 00:00:06 ~ 00:00:29) 
Turkiyeye daha duzenli gelip gitme alternatifleri yaratmaya calışabilirsiniz. Cok nadiren gidince biraz sacma oluyor, misal ben haziran 2023te gidicem. Bu beklenebilir bir şey değil.
Her uc dort aya bir gidip gelseniz en azından bir yıl boyunca belki daha iyi olur.

Keza bunu tam tersi de ise yarıyor. Bir sure bulundugunuz ulkede gezi planları yapıp orayı cözmeye odaklanırsanız hayatınız sanki turkiyedeymiş gibi hissetmezsiniz.
Ayrıca ilk yıl her ülkede karga tulumba geciyor. Ikıde biraz rahatlıyorsunuz ancak.
  • sopiro  (04.08.22 05:23:27) 
[]

çocuk meselesi

7 yıllık evlilik, 1 çocuk, ben erkek tarafıyım dün akşam yemeğinde olan oldu. oğlumuz 3,5 yaşında, 2,5 yıl önce bir oğlumuz olup ertesi gün yaşam savaşını kaybetmişti. ben kesin olarak çocuk istemiyorum, maddi/manevi kaygılarım var, gelecek ve şimdiyi içeren hatta kendimle alakalı bile kaygılarım var, seneye meddi olarak her şey değişebilir bu ülkede bence, hanım evlendiğimizden beridir çalışmıyor bu ara işe girip çalışıcam dedi kendi bilir, onun fikren ayrıldığı yer ise ben tek çocuk istemiyorum oğlum yalnız kalsın istemiyorum, yaşlılığımızda bize gelinsin geniş aile olunsun, curcuna olsun biraz filan bunu anlıyorum ama benim de son yaşanan kayıptan da kaynaklı yukarıdaki kaygılarım var, onun düşüncesi 3-3,5 yıl kadar çalışıp tekrar çocuk yapalım üzerine, yani birkaç yıl sonrası uğruna kavga edildi, fena halde de kırıcı oldu, yanlış tercihlerden ötürü bir süre önce birikimlerimizi kaybettik, tamamen benim suçum o konuda bir "diyet" konuşmaları periyodik olarak devam ediliyor, bense telafi edebilmeyi en önemli hedefim yapmış durumundayım, ben çocuk istemediğimden bana bu iş böyle gitmez dendi, senden artık bende çocuk yapmam sen kimsin dendi, senin artık işin bitti dendi. Beni inanılmaz kıran sözler bunlar, ifade etmem çok zor, boşanmayla tehdit edilmek, üstelik bu tona ışık hızında geçmesi fena üzüyor, birde bunu 4 yada beşinci kez yapıyor, benim ağzımdan da çıkmıştı ama kaynama noktasına gelmiş ve 1 kere demiş sonra kendimi frenlemiştim. Sonra sarılmaya çalıştık birbirimize ama ben silemiyorum o kısmı devamlı flashback oluyor hala. Hanımın bu konudaki tavrı -söyledi oradan biliyorum- ben çok kızınca ağzıma ne gelse söylerim, sen gelip sarılcaksın, sinirliliğime vereceksin, sonra geçer. İyi ama akıl ve kalp taşıyan insanım gidip sarılamıyorum pat diye.
Ben ikimizin de fikri bu ikna etmeye çalışmamak zamana bırakmamız lazım diyorum. O yok böyle olmaz çocuk yapılacak diyor. Bu sağlıksız ilişki bile çocuk işini ertelemeye yeter gibi duruyor bana göre.

benim beynim bitti dün itibariyle, fikrinizi yazar mısınız?
merak ettiğiniz sorun, sağlıklı tavsiyeye ihtiyacım var.

edit: kaybedilen miktar geçen sene bu zamanlar 110 bin lira gibi, servetimiz gitmedi evimiz ve arabamız mevcut

Sorulara edt: Eskiden de kırıcıydı ama bu kadar şiddetli ve sık olmazdı
Terapi alınmadı ama alınacak, geçen ay duvara kafa atmışlığım var
Her iki oğlumuz da planlı ve konuşarak yapıldı.

Başsağlığı dileyen ve cevap veren herkese ayrı ayrı müteşekkirim, sağolun her neredeyseniz iyi varsınız

 
öncelikle başınız sağ olsun.

normal şartlarda böyle bir kayıptan sonra zaten çift olarak psikolojik destek almanız gerekirdi.
üstüne bir de birikimler kaybedilmiş, bu da bir ilişki için büyük travmadır.
siz biraz tek taraflı bakıyor olabilirsiniz gibi geldi bana ama çok karışık anlatmışsınız, çok da emin olamadım.

birikimleri yerine koyup hedefinize ulaşınca güveni de sağlamış olmuyorsunuz maalesef.
kendi hislerinizi düşünüyorsunuz ama sanki biraz daha empati yapmaya ihtiyacınız var.

bunun dışında, sizin çocuk istememe nedeninizin dünyanın hali falan değil, yaşadığınız travma olduğunu düşünüyorum.
mesela eşiniz bu travmayı atlatmak için tekrar bir doğum yapmak istiyor, buna ihtiyaç duyuyor da olabilir.
yani aynı travmanın ikiniz üzerinde farklı etkileri var muhtemelen.
belki o da aileyi genişletmek değil, sadece bu sebeple çocuk istiyor.

karşılıklı olarak birbirinizi tetiklemişsiniz.
kadınlar bu süreçleri daha ağır geçirseler de, bunu hem bedensel, hem ruhsal olarak yaşadıklarından işin daha içinde olarak yaşıyorlar.
erkekler uzak ve dışarıda kalıyor, dolayısıyla travma katılaşıp kalıyor ve erkeği hareketsiz bırakabiliyor.

sizin çift olarak almanız gereken terapi dışında önce bu travmanızı çözmek için de profesyonel desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyorum.

özellikle evliliklerde meseleler olay sürecinde çözülüp geride bırakılabilmeli.
ama travmaları çözmediğinizde çuval gibi taşımaya devam edersiniz, temcit pilavı gibi her tartışmada aynı şeyler konuşulur, konular dallanıp budaklanır ve kişiselleşir.

bence burada mesele "onu dedi, böyle dedi" falan değil, sözler yeri geldiğinde ilişkinizin durumuna göre unutulabilir.
sizin önce travmalarınızı aşmanız lazım.

ondan sonra hâlâ çocuk istemiyorsanız, onu o zaman konuşursunuz.
  • blatta hiberna  (01.08.22 17:12:15 ~ 17:14:22) 
Bu iki yetişkin hem kendileriyle hem hayatla ilgili problemlerini çözmeden gelecek çocuk için bir felaket olur


  • freebird5406_2  (01.08.22 17:37:27) 
çok fazla karışık konu var.
öncelikle sadece 1 tarafın çocuk istememesi bile hafife alınacak bir tercih değil, tek taraflı yapılacak şey değil cocuk.

bu arada kendi fikrim; zaten planlara göre anladığım kadarıyla ikinci olduğunda abisi 8-9 yaşına gelecek, artık o saatten sonra yalnız büyümüş olacak o cocuk, hatta bir noktadan sonra kardeşi istemyebilir bile. yani yalnız büyümesin diye o yaştan sonra kardeş yapmak gereksiz olur.

sizin durumunuza gelirsek; birikim ne kadar büyük bilmiyorum ama servetinizi kaybettiyseniz kadının karşısında muhtemelen itibar kaybettiniz. kötü tarafından bakıyorum belki bunu ayrılmak için bahane olarak bile yapıyor olabilir. sizin çocuk istemediğiniz bildiği için o konudan zorlayıp işi bitirmek istiyor olabilir.

söylediği laflar yenilir yutulur değil, maalesef durum bu.
  • nuisance  (01.08.22 17:42:42 ~ 17:43:06) 
Kesinlikle çocuk yapmamalısın. Evlendiğinizden beri çalışmamış. Bir de üstüne ağır şeyler söyleyip çocuk istiyor. Kendini kurtar bence.

Hanımın bu konudaki tavrı -söyledi oradan biliyorum- ben çok kızınca ağzıma ne gelse söylerim, sen gelip sarılcaksın, sinirliliğime vereceksin, sonra geçer.

Yok artık. Kendinizi bu kadar ezdirmeyin.
  • dissendium  (01.08.22 18:09:26) 
silkinip kendine gelmen iyi olur. en iyisi yolları ayırmak. kavga dövüş etmeden. çocuğunuz da var. ayrılmak kesin, onu tartışmaya açmıyorum, sonrasını planlayalım, en az zararla ve çocuğumuz için en doğrusu olacak şekilde, bakış açısını kabul ettir.


  • gabe h coud  (01.08.22 18:24:05) 
Benim merak ettiğim iki nokta var

1- Eşiniz çocuğunuzu kaybetmeden önce de bu denli kırıcı mıydı yoksa bu olaydan sonra dramatik şekilde değişen davranışları var mı?

2- Çocuğunuzu kaybettikten sonra bir terapi sürecinden geçtiniz mi?

Birlikte zor bir durum yaşamışsınız. Bence bunun etkisi sandığınızdan daha büyük bir travmaya neden olmuş olabilir.

Şu dikkatimi çekti, daha önceki çocuğunuz planlı mıydı? Çünkü eğer öyleyse belli ki siz de artık eşinizi kaybetmeyi göze almak pahasına tamamen çocuk fikrini kafanızdan çıkarmışsınız.

Bence terapi almanızda fayda var. Hayatınızda sizi derinden etkilemeyen bir olay olmasaydı hiç uğraşmaya değmez derdim ama son derece travmatik bir olay yaşamışsınız. Kendi adıma kimse bir yabancının psikolojik sorunlarını çekmek zorunda değil, ama bu birlikte yaşadığınız bir süreç olduğu için ben öncelikle terapi yolunu seçip neler olduğunu anlamaya çalışırdım. Eğer bir sonuç alamazsam o zaman ayrılmayı düşünürdüm.
  • akhenaten  (01.08.22 18:36:33) 
basiniz sagolsun. bence 1 gunluk bebegi kaybetmek yeniden cocuk istememek icin basli basina yeterli bir sebep ama ayni blatta'nin dedigi gibi esiniz 9 ay karninda tasidigi cocugu kucagina alalamis olmanin travmasini yasiyor olabilir.

ne evliyim ne cocuk sahibiyim, o yuzden daha fazla empati yapamiyorum.

kesinlikle terapi +1
  • supergirl  (01.08.22 19:17:41) 
Sebebi ne olursa olsun iki taraftan biri çocuk istemezse çocuk yapılmamalı. Kaldı ki sizin maddi manevi haklı gerekçeleriniz var. Zaten konu burada çocuk olmaktan çıkmış. Hatanızı sürekli yüzünüze vurması, bedel olarak çocuk istemesi, ağzına geleni sayıp sineye çek demesi, boşanmayla tehdit etmesi, bir dolu sıkıntılı davranış. Yaşadığı kaybı çocukla telafi etmeye çalışıyor ve kendini haklı görüyor olabilir, öyleyse psikolojik destek almalı. Hep bu karakterdeyse destek de fayda etmez. Bu şekilde davranılmaya tahammül etmek zorunda değilsiniz.


  • asteriks  (01.08.22 19:25:37) 
iki taraftan biri çocuk istemezse çocuk yapılmamalı +1
birbirinize daha fazla kirici olmadan terapiye gidin +1
bu arada hatun mumkunse biran once ise girsin, kafasini dagitmasina yardimci olur.
  • cooperr  (01.08.22 19:39:03) 
üstadım bence de sen haklısın. birikimleri kafaya takma artık, evin araban var, parayı da kendin çalışıp kazanmışsın, bi risk almışsındır kazanmak da vardır kaybetmek de, bunu artık geçmeniz ve unutmanız lazım mutlaka. eşinin parasını yemediysen hiç kimseye bir borcun yok, ha yediysen bile hayat müşterek, kumarda yemedin ya. çok da diyet vs tribine girme derim. bu seni suçlu psikolojisine soktuğu için zaten her türlü muhabbete 5-0 geriden başlıyorsun. onun dışındaki kısımlarda bence haklısın, özellikle eşinin pro destek alması lazım diye düşünüyorum. evet yaşam kolay değil, 1 çocuk yapmak zor 2. çocuğu yapmak çok daha zor eğer gelirin çok iyi değilse. yani evet bir şey yapmayın, çocuk da yapmayın, destek alın, her tartışmada boşanırım kartı oynayan biriyle kesinlikle çocuk yapılmaz. kadın tarafının işe girmesi de kolay değil, hayatı boyunca hiç çalışmamış birisinin çalışan anne olarak özellikle türkiye'de çalışma hayatına girmesi gerçekten zor, psikolojik açıdan daha da yorucu. parayı sen getirdiğin halde, kaybettiğin için diyet muamelesi yiyorsan, o da para getirdiğinde nasıl bir muhabbet olacağını tahmin bile edemiyorum.

bir de hep söylenir, sarhoşken ve sinirliyken söylenen şeyler önceden en azından 1 kere akıldan geçirilmiştir diye. rastgele kelimeler değil bunlar yani.
  • roket adam  (01.08.22 20:05:52 ~ 20:14:10) 
başınız sağolsun.
ben büyütülecek, boşanılacak kadar büyük bir olay görmüyorum. 2,5 yıl geçmiş bir olaydan sonra bence tüm bu konuşmaların altında tramva yatmıyordur. bayan tarafının 20 yıl sonra bile aynı konuyu gündeme getireceğini unutmadan yaşıyorum. 9 yıllık evliyim, hala düğünde yaşanan olaylar karşıma gelebiliyor. 11 yıl kaldı geriye diye kendimi avutuyorum :)
demem o ki o diyet konuşmaları devam edecek. karşılıklı olarak sizin de yenge hanımın yaptığı yanlışları söylemeniz devam edecek.
söyledi, oradan biliyorum dediğini bende yaşıyorum ama işte o öyle olmuyor, gidip sarılacakmışım felan. biraz zaman geçince birlikte sarılıyoruz o ayrı.
7 yıl evlilik ile 9 yıl arasındaki fark çok görünmeyebilir ama biz buna tecrübeli evlilik diyoruz.
bence bilmediğiniz bir gelecek için (senin maddi durum, yengenin çalışma durumu, çocuğun kardeş isteme durumu) birbirinizi kırmanın bir anlamı yok. karşılıklı oturun, geçmişi unutun, yeni bir konuşma metniyle hayatınıza devam edin.
  • pccopath  (01.08.22 20:08:33) 
"onun düşüncesi 3-3,5 yıl kadar çalışıp tekrar çocuk yapalım üzerine, yani birkaç yıl sonrası uğruna kavga edildi"

abi sen bir erkek olarak bu kadar süre varken söylemen gereken şey "bakarız"di, o zamana kadar belki senin, belki eşinin düşüncesi değişecek. yapmayabilirmissiniz yani bu kavgayı.
  • austra  (01.08.22 22:22:47) 
Anlattığıniz kadarıyla sorun maddi/geçim sorumluluğunun tamamen size yüklenmiş olması. Arkaplanı vardır tabi de evlendiginizden beri neden çalışmıyor? Sizin o kaybettiğiniz 110 bini riske atarken evin bütün maddi yükünün sizde olmasının da etkisi var mı?

Bence bunları da düşünün. Evet kadınların çalışması çocukları küçükken hele de öncesinde çalışmıyorsa daha zor çünkü piyasada böyle bakılıyor maalesef. Tamam ama "evlendiginizden beri" kısmını diyorum aslında.

Demek istediğim eşiniz gitsin iş bulsun çalışsın değil. Ama sanki o maddi sorumluluk size "yıkılmış" gibi bir hava sezdim.
  • encokbenisevinnolur  (02.08.22 00:19:14) 
Önceki başlıklarınıza göz attım ve parayı kaybettiğiniz yanlış tercih coin borsası diye tahmin yürüteceğim. Bu mikrardaki birikimimizi ben çalışmasam bile eşim bu şekilde kaybetmiş olsa, üstüne çocuk kaybımız olsa evliliğimiz ciddi bir darbe alırdı. İş yatırımında para kaybetmek farklı bir etki yapıyor, başımıza geldi işle ilgili ciddi aksaklıklar ama aynı şeyi hissettirmedi. Terapi almak şart gibi görünüyor. Karşı taraf haksız değil, fakat ifade ve iletişim şekli bozulmuş belli ki.


  • kullanıcıadımbuolsun  (02.08.22 05:45:25) 
öncelikle başınız sağolsun.

eşinizin bu para meselesini ortaya getirmesindeki üslup yanlış olabilir ama haklı olup olmadığını bilemiyoruz zira yeterince done vermemişsiniz. mesela sizin bu yaptığınız yatırımdan haberi var mıydı? ondan habersiz mi yaptınız? ortak olma içim rahat değil dediği biriyle inat edip ortak mı oldunuz? onun da rızası olmadan birine kefil mi oldunuz? etrafımda gördüğüm evliliklerde maddi kayıpların nerdeyse %75 i kadının rıza göstermediği ve hatta çoğunlukla bilgisinin dahi olmadığı hamlelerle gerçekleştiği için ciddi krizlere neden oldu. sizinki de böyle bir durumsa zaten eşinizi ekarte eden sizsiniz gibi bir durum çıkar ortaya. öyleyse, eşinizin üslubuyla ilgili uzman desteği alırken siz de kendiniz uzman desteği almalısınız. hiç bir anlaşmazlık veya üslup sıkıntısı tek taraflı olmaz zira.

evlendiğinizden bu yana çalışmaması ortak bir karar mıydı? yoksa örnek veriyorum sizin işiniz nedeniyle şehir değiştirildi de kadın o şehirde mesleğini mi yapamıyor, yapamadı? çocuğa bakacak hiç kimse olmadığı için mi çalışmıyor?

editlerinizi de okudum. eşinizin üslup sorunu var kabul ama kimse durup dururken duvara kafa atmaz, şiddet ve üslupla ilgili birbirinizi tetikliyorsunuz gibi bir durum var. sadece eşiniz kırıcı ve sert olsa konuşup anlaşarak 2 çocuk yapmazdınız.
  • Phoebe  (02.08.22 11:32:29) 
ben sadece şunu söyleyeceğim bu dünyaya 1 çocuk bile fazla.


  • sizofren06  (02.08.22 12:22:41) 
çocuğa zaten eşiniz bakıyormuş. erkekler çocuk bakımında çok az sorumluluk alıyorlar. anladığım kadarıyla geleneksel bir görev paylaşımı yapmışsınız. bu durumda para kaybetmeniz sizi geriye atar, evet.

çocuk konusunda da bence eşiniz haklı. tamam, bir taraf istemiyor ama diğer taraf da istiyor? siz de ona haksızlık yapmıyor musunuz bu durumda?
  • deartheodosia  (02.08.22 20:57:31) 
[]

Sanal aldatma durumu - Instagram Hk.

Dört yıl önce falan bir ortamda eşimle ben bir kadınla tanışmıştık. O kişi arkadaşımın arkadaşıydı. Bayağı hoş bir kız, eşimin ondan etkilendiğini de hissetmiştim. Etkinlik sonrası bir baktım, eşim kadını takip etmiş sosyal platformda. Bayağı sohbet etmiştik, ben de takip etmiştim. Neyse sonra postlarını like ettiğini gördüm eşimin. Rahatsız olduğumu söyledim ve takibi bırakmasını istedim. Tamam dedi, sonra bir daha konu aklıma gelmedi.
Yıllar yıllar geçti, neyse iki gün önce Instagram'da bir şey gösterdi, aa dedi bunu ileteyim dedi başka bir arkadaşımıza, o paylaş butonuna basınca kızın ismini gördüm, böyle en başlarda.kizi takip etmiyor, herhangi bir like yok vb, Ma nasıl hala çıktı kız anlamadım. Hala sık mesajlasiyor olarak anlıyorum? İnstagdami bilmediğim için tam bilemedim, ama gördüm ismini o kesin kızın.
Sonrasında kızın tüm paylaşımlarına baktım, tanıştığımız dönemde ve eklestigimiz dönemde bir üçüncü erkek arkadaşimiz (oldukça çapkın) da kızın paylaşımlarıni beğenmiş.burdan da şunu çıkardım, eşim bu kızsan bahsetmiş bir şekilde ortamlarda.
Nasıl ilerlesem bilmiyorum, telefonunu karıştırmak huyum değil ama yapmak istiyorum. Delil toplamak geliyor içimden.
Üç aylık bebeğim var bu arada, içimde ne fırtınalar kopuyor.. ama bu sefer sessiz ve derinden ilerlemek içimden geliyor. Siz ne dersiniz, birincisi Instagram'da paylaşa basınca kızın en yukarıda çıkması bir işaret değil mi ? Ne önerirsiniz benim için.

 
denedim şu an, bir şeyi paylaşmak istediğimde son mesajlaştıklarım görünüyor sırasıyla. mesajlaşmış yani, evet. 4 yıl diyorsunuz, az bir şey değil. ben kesinlikle kurcalardım bu konuyu.


  • deartheodosia  (01.08.22 05:38:20) 
Paylaşa basınca en üstte çıkıyorsa çok sık mesajlaşıyor demek degil ama en son ona mesaj atmış ya da ondan mesaj almış demektir.

Paylaşma butonu degil de arama butonuna basıp birinin adını aradığı sayfada en üstte çıkıyorsa en son onun adını aratıp profiline girmiş demektir.

Kızın adını kesin gördüysen ortada masum bir durum yok bence.
  • himmet dayi  (01.08.22 05:39:49 ~ 05:41:16) 
Dediğinden aldatma durumu çıkıyor olsa benim şirketin İstanbul ofisini erkeklerinin yarısı eşini aldatıyor demek olurdu.

Başı bağlı erkekler böyle flörtüz olabiliyor bacım, idare et.
  • trixi  (01.08.22 06:30:48) 
Ayrıca aldatsa o işi İnstagramda yapmaz sanki?


  • trixi  (01.08.22 06:40:30) 
Telefonu karıştırın ama kesin silmiştir bir şey varsa da. Telefonda faceid varsa gece uyurken tutun yüzüne açın ne varsa görün. Ama asıl önemli olansa şu: Instagram hesabının şifresini değiştirin. Başka bir cihazdan da yeni şifreyle hesaba giriş yapın. Ayrıca yeni şifreyle kendi telefonundan da giriş yapın ki uyanmasın mevzuya. Ayrıca giriş yapınca “hesabınızın şifresi değişti şu cihazdan hesabınıza giriş yapıldı” tarzı bir bildirim gelirse onu da hemen kaldırın.


  • mevsimler  (01.08.22 07:16:14) 
Kendisine bulaşmadan kız üzerinden gitmek de bir yöntem. Fake hesap açıp bi iki yakışıklı erkek fotoğrafı kullanıp yürünebilir. Instagramda bu usul nasıldır bilmiyorum fake hesapla yapılan yürüme hemen anlaşılırsa kızın adını soyadını aratın başka ortamlardan yoklayın. Linkedin mesela. Linkedinde takipçi(bağlantı) bulmak çok kolay. Rastgele birilerini ekleyerek profilinizi gerçekçi kılabilirsiniz kolayca. Çünkü insanlar bağlantı edinme çabası içinde genel olarak. Evet kızın linkedin hesabı varsa yurtdışında yaşayan Türk bir yönetici mühendis yazılımcı vb profil oluşturun bence. Oradan bir süre kazıyın altını belki söyler. En azından diyalogları devam ediyor mu onu anlarsınız. Mesela eşinizin işini eğitim durumunu yaşını falan tarif ederek birebir kendisinin profiliyle uyumlu birine ihtiyacınız olduğunu söyleyin Kıza bakalım ne diyecek.


  • mevsimler  (01.08.22 07:24:06) 
Ben de instagramda surekli esime dediginiz gibi gonderim yapiyorum. Bayadir ne alaka diyorum, esimden sonra surekli cikan kisiyle en son 2 yil once fln mesajlasmisim. Ve bu kisi 2 sirada cikiyor esimden sonra. daha altlarda daha yanin mesajlastigik kisiler oldugu halde. Ayrica bu ikinci sirada cikan kisiyle takiplesmiyoruzda.

Yani orada cikmasi bence pek birsey ifade etmiyor.
  • oscar  (01.08.22 07:37:03) 
Ben sakin olmanızı öneririm. Eğer eşinizin bu kişiye karşı yürüme, hoşlantı durumu olsaydı ortamlarda bahsetmezdi kimseyle. O üçüncü kişiyle kızın instagram hesabını paylaşmış. Birde kadın sizi tanıyormuş, rezil olma uğruna böyle bir şey yapma ihtimali düşük, siz sonuçta yoldan geçen biri değilsiniz. Bu kadınla ortak çevreniz var. Eğer bir şey yaşansa rezil olacağını az çok tahmin eder.

Bebeğiniz üç aylık, sizin için zaten zor bir dönem. Şuan için konuyu ağır ağır ilerletin. Ben olsam eğer bir şey bulsam bile bebek 2 yaşına gelene kadar boşanmayı, ayrılmayı düşünmezdim. Ayrılma durumu olsa otomatikman size daha ağır yük binecek, karşı taraf bi rahatlamış olacak.

Ortada bebek olduğuna göre bir anne-bebek instagram sayfası açmayı düşündüğünüzü, bebekten pek vaktiniz olmadığınız için bildirimlere bakması için bu sayfayı kocanızın hesabında açmayı teklif edin. Bebeğin bakım sürecini paylaşırsınız, sayfayı büyütürüz,hediyeler gelir vs diyin. Arada sırada bu bahane ile telefonu elinize alırsınız, bu durum onu da rahatsız etmez üstelik anlamaz durumu.

Durduk yere kızdan sürekli bahsedip, böyle eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmeyin.
  • GoodMorningTeacher  (01.08.22 08:02:17) 
Simdi denedim en ustte bikac sene once konustugum biri cikti. Bu ara cok konustugum biri 3. sirada cikti.


  • ghilleinthemist  (01.08.22 09:49:33) 
Ben de şimdi denedim en üstte en son mesajlaştığım arkadaş çıktı, altında da en sık ve en son mesajlaştıklarım sıralandı.
Keşke görür görmez sorsaydınız sen bunu silmemiş miydin diye.
Bence bu anı tekrar yakalamaya çalışmak önemli. Mesela onun instagramına girin, “ay şuna bayıldım kendime atıyorum senden” diyin ve tekrar bakın üstte çıkarsa sebebini sorun.
  • megalomaniac  (01.08.22 10:20:56) 
Aldatma bunun neresinde? Kesin bir şey varsa o da kıskançlık. Kız güzel ve donanımlı belli ki. Sırf bu yüzden konuşmasını yasaklamışsın bu da adama çekici gelmiştir belki. Baştan beri guvenmemissin adam üstüne de cocuk yapmışsın adamdan. Tam türk işi aile aşk meşk.


  • hasmetizm 2046  (01.08.22 10:48:14) 
telefon falan kaydedip haklıyken haksız duruma düşmeyin. alacağınız yanıtı göğüsleyebileceğinizi düşünüyorsanız alın karşınıza suçlamadan, anlamaya çalışarak, yapıcı bir şekilde konuşun. belki gerçekten ortada bir durum var belki de lohusalık depresyonu geçiriyorsunuz. açık ve net iletişim kurmanız şart. varsayalım ki bir şey yok ama eşiniz çok sert reaksiyon verdi, o da öküz olmasın, açsın lohusalık dönemi, lohusalık depresyonu ile ilgili bilimsel kitaplar okusun.

siz de lütfen size destek olacak birileri varsa, bebekten ayrı birkaç saat geçirmeye çalışın bir süre, gerekiyorsa da uzman desteği alın bu konularda.
  • Phoebe  (01.08.22 13:26:08) 
Aldatma olmamış da olabilir. Ben de daha önce hiç konuşmadığım sadece en son doğum gününü kutladığım birisi çıktı mesela. Sadece bir mesajlaşma ama en son mesajlaşma olduğu için en üstte çıkıyor.
Lohusalık zaten çok zor bir dönem. O yüzden kendinize bu kadar yüklenmeyin.

  • birini cok ozledim ama haberi yok  (09.08.22 13:59:07) 
şöyle söyleyeyim, instagram'da neredeyse her gün komik fotoğraf gönderdiğim ve yazıştığım bir arkadaşım bende ISRARLA en altlarda çıkıyor... ne zaman bir şey göndermek istesem iki saat aşağı inmek zorunda kalıyorum.

insta'nın bu konuda nasıl çalıştığını kendisinden başka kimse bilmiyordur sanırım. bu tarz şeyleri çok gördüm, kimsenin net ve kesin bilgisi olmadığına şahit oldum.
  • der meister  (09.08.22 14:04:40) 
[]

kahve tüketiminiz ne kadar?

tek kişi olarak 1,5 ayda 1kg kahve tüketmişim. düşününce vay anasını çok mu acaba dedim.

sizde nasıl durumlar?


 
Ayda 600-700 gr. yapıyor. Her gün 15-16 gr çekirdek ile tek porsiyon içiyorum ortalama.


  • Bruce  (31.07.22 23:44:08) 
Haftada 3 gün 200 ml filtre kahve, 2 gün 300 ml amerikano, 2 gün 600 ml amerikano.


  • gabe h coud  (31.07.22 23:45:37 ~ 23:46:05) 
250gr olan paketlerden haftada bir alıyorum 1 kilo yapıyor yani benim de, böyle düşününce bir garip geldi şimdi :D


  • akhenaten  (01.08.22 07:35:27) 
hiç.

kahvenin tadının da kokusunun da abartıldığını düşünüyorum.
  • tantunisultansuleyman  (01.08.22 09:54:46) 
250 gramlık paketi her gün bir 250lik termos dolduracak kadar yapıyorum, 3 hafta kadar gidiyor.


  • amelie poulain  (01.08.22 10:04:26) 
çok mu bilmiyorum ama az değil :)

ben yazın ayda 200 gr civarı ama kışın yarım kg içiyorumdur.
  • nuisance  (01.08.22 10:05:35) 
2,5 kişi ayda 1 kilo tüketiyoruz. sizinki bir tık fazla gibi


  • belkider  (01.08.22 10:23:55) 
Normal bence, ben de günde 1 double espresso bazlı kahve tüketiyorum. 2 haftada yaklaşık 250gr


  • dreamnesiac  (01.08.22 12:25:33) 
gramaj olarak kestiremiyorum hep evde hazırlamadigim için ama ortalama günde 4 büyük kupa filtre kahve


  • yuvarlanantencereninkapagi  (01.08.22 13:28:58) 
Bana normal geldi sizin durum, fiziksel olarak kötü etkilemediği sürece çok da sorun olacağını düşünmüyorum ben, ama fazla olduğunu düşünüyorsanız bi doktora danışmakta test vs yaptırmakta fayda olacaktır.

Benim eski diyetisyenim azalt demişti bir süre önce o zamandan beri daha dikkatli olmaya çalışıyorum ama pek başarılı değilim bu konuda.

Her ay 1 kilo alıyorum aşağı yukarı maaşa bir hafta kala bitiyor o süreci de dışarıdan günlük bir büyük boy kahve alarak geçiriyorum. Bazen iki ya da üçe de çıkabiliyor bu tamamen o dönemki maddi durumuma bağlı olarak değişiyor.
  • mutekebbir  (02.08.22 12:27:44) 
Ben de üç aşağı beş yukarı o kadar tüketiyorum.


  • niyeti bozuk http nesnesi  (02.08.22 21:49:11) 
Günde 2 kupa. Yaklaşık 500 gr yapıyor aylık.


  • kobe824  (02.08.22 22:41:45) 
2 kisi ayda 2 kg kadar.


  • kafasizbiri  (10.08.22 22:19:36) 
[]

Şu durum sizi rahatsız eder miydi?

Sevgilinizin mezuniyette erkek olan bir arkadaşını yanaktan öperken instagrama post atması sizi rahatsız eder mi?




 
Eder.


  • antihero  (31.07.22 21:55:50) 
Etmez :)


  • dreamnesiac  (31.07.22 21:59:05) 
Ayan beyan paylaşılmış bi şey beni rahatsız etmezdi sanırım. Gizli değil saklı değil yanaktan bir öpücük ve sosyal medyada paylaşılmış. Ha öncesinde ne gibi paylaşımları vardı bilemem ama bu kadar bilgiyle tatlı bi dostluk der geçerim.


  • msb  (31.07.22 22:02:12) 
kadin oldugum icin etmezdi sanirim ama erkek olsam rahatsiz olurdum :)


  • in vino veritas  (31.07.22 23:20:17) 
Sevgilimin genel durumuna bağlı. Böyle aşşşırı samimili, fiziksel temaslı karşı cins arkileri zaten varsa sorun etmem ( öyle biriyle olmam aslında xd). Yok normalde öyle aşırı cana çyskın diilse garipserim hoşuma gitmez


  • abuzer  (31.07.22 23:26:31) 
öpmekten kastın yanağa buse kondurmaksa evet ederdi.


  • floydian  (31.07.22 23:34:16) 
Herif gay değilse eder


  • mevsimler  (01.08.22 00:01:26) 
Eder. @amanustumegeliyorlar +1


  • havadakarada  (01.08.22 00:25:26) 
etmez.
genel tavrı öyledir ya da arkadaşlarıyla fazla samimidir etmez ama herkesle mesafeliyken gidip onu öptüğünü atmıştır o zaman garipserim herhalde. böyle deyince de ayrıcalıklı sanmayayım diye önüne geleni öpmesi gerekiyor gibi oldu. öyle de yapmasın tabi(:

  • juliette  (01.08.22 01:09:02) 
Eder tabiki. İgrenç bir görüntü. Sevdigim kadın bunu yapsa külahları değişiriz. Ha ciddi düşünmüyorumdur eglencelik takılıyorumdur o zaman umrumda olmaz


  • limonlu eksi  (01.08.22 18:42:58) 
üzülürdüm.


  • curious mind  (01.08.22 19:21:54) 
yok artık


  • sizofren06  (02.08.22 12:29:02) 
Kesinlikle eder.


  • sorumatik  (02.08.22 13:59:30) 
Eder ya etmemesi de anormal


  • kafasizbiri  (10.08.22 22:19:54) 
[]

aylık sosyalleşme harcamanız?

ortalama ne kadar ve hangi ortamlarda gerçekleşiyor?

birde bu harcamalarınız için belli bir rutininiz var mı? cumartesi şuna, pazar buna şu kadar harcarım gibi.


 
Haftada bir farklı gruplardan arkadaşlarımla değişik bir yerde güzel bir yemek + farklı bir yerde içki içmeye çıkıyoruz çoğunlukla. Bazı haftalar farklı arkadaş gruplarının planları aynı haftaya da denk gelebiliyor tabii, doğum günleri filan varsa özellikle. Mekanlara göre değişiyor ama 300-500 arası harcanıyor son iki aydır filan.


  • inawen  (31.07.22 19:47:47) 
şu sıralar 20-30k civarı.

yaz aylarında yat kiralıyorum. 15-20 kişi, arkadaş, aile çevresinden geliyorlar. yüzme için 15 bin, gece gezmesi için 8 bin tl. herkes kendi içkisini, yemeğini getiriyor, yine de 2-3 onlara gidiyor. yüzmeye garipçe'ye, adaların arkasına gidiyoruz. gece gezmesi boğaz'da genelde. bu yaz 3 kere yaptık, bu ay 2 daha yaparız, yeter.

işyerinden arkadaşlarla balık ekmek yiyoruz haftada bir, 5-8 kişi geliyor. onları bazen ben karşılıyorum.

kalbur üstü bir konser varsa mutlaka gidiyorum. ayda 1-2 bin civarı

brunch, kahvaltı vs. 2 haftada 1 gidiyorum. kişi başı 200-300 oluyor genelde. 2-3-4 kişi en fazla, ben ödüyorum.
  • gabe h coud  (01.08.22 09:23:37) 
sıfır tl. sosyalleşmiyorum.


  • matrix  (09.08.22 03:41:16) 
[]

gunumuz kadın erkek ılıskıleri

Merhabalar herkese, uzun süredir bir şey merak ediyorum. Günümüzde gerçekten nasıl düzenli bir ilişki kuruluyor? Düzenli ilişkiden kastım haftada 1 buluşup oturup sohbet etmek, farklı aktiviteler gerçekleştirmek gibi. Tanışılan insanlar direk konuyu cinselliğe getiriyor ve bu da tek gecelikten fazlası olmuyor. Bu arada bu insanlar sadece internet ortamında değil, lise üniversite iş arkadaşları, hobi kurs arkadaşları veya gün içinde denk geldiğimiz çeşitli ortamlardaki sıradan insanlar. Bu durumda, eğer yapan , bunu başarabılen varsa, bir ilişki kurmanın yöntemi veya püf noktası nedir günümüzde?

edit; kız, erkek herkes düşünce ve önerisini yaazarsa sevinirim, teşekkür ederim.


 
Kendi ilişkimden yola çıkarak cevaplarsam iletişim hâlinde olmaktan, birlikte zaman geçirmekten keyif almak gerekiyor. Tek gecelik demişsiniz. Siz konuyu hemen cinselliğe getiren birine istediğini vermiş oluyorsunuz. O kişi de istediğini aldığı için devamı gelmiyor. Bana göre sağlıklı bir ilişkinin temelinde önce hoşlanma, duygu olmalı, ondan sonra bunlara bağlı olarak cinsellik gelişmeli. Bu şekilde bağ daha da güçlenir. Duygu olmadan yaşanılan şeyler geçici olur.


  • dissendium  (31.07.22 14:58:59) 
dissendium; yanlıs anlasılma olmus sanırım, tek gecelık benım ıstegım olan bır secenek degıl, ınsanların hedeflerı veya beklentıde oldukları bır secenek.


  • deepness  (31.07.22 15:03:17) 
ne istediğine bağlı olarak kolay bir şey değil. benim ilişkilerim genelde uzun süreli olur. fedakarlıklar yaparım, severim, bağlanırım. 5,5 sene ve 3,5 senelik iki ilişkim oldu. 1 senelik ilişkilerim de oldu bir kaç tane. onların arasındaki dönemde sizin dediğiniz gibi bir garip, üzücü, kayıp dönemler yaşadım. o ara dönemlerin birinde sözlükten biriyle tanışmıştım, epey flört ettikten sonra sözlükten bir başkasıyla sevgili olduğunu öğrendim. bunu sorunca, kızların kafası karışık olduğunda başkalarıyla yazışabilir, normaldir demişti. ben istemem dedim, uzaklaştım. fb da ekliydi. bir kaç gün sonra amerikalı bambaşka bir adamla nişanlı olduğunu ilişki durumunu güncellediğinde öğrendim. kısa bir süre sonra da evlenip amerikaya taşındı. yani benimle tanıştığında sözlükten, benim bildiğim, en az bir sevgilisi ve bu amerikalı nişanlısı vardı. sözlükten takip ettiğim kadarıyla bunlar çocuk yaptı, 1-2 sene sonra boşandı ve geri yurda döndü. yani demek istediğim son zamanlarda, günümüzde olan bir şey değil, bu 10 sene öncesinin olayı. 20 sene öncesinde de benzerdi. çünkü, insanlar doğal olarak bencil. sağlıklı ilişkiler kurmak hiç bir zaman kolay değildi.

şimdi nişanlıyım. internetten tanıştık. ben yine o kayıp dönemde savrulup giderken onda gördüğüm ve onun bende gördüğü samimiyeti kaybetmek istemedik ve eski ilişkilerimdeki yanlışları yapmadım. ne dediğime, ne yaptığıma çok dikkat ettim. bir de hayatımın güzel, keyifli bir zamanında olduğum için, mutlu olabildik.

püf noktası, çok insan tanımak ve biraz zekayla, dikkatle, biraz doğru filtrelerle, istediğini, aradığını bulmadan emek, zaman vermemek diye düşünüyorum.

benim için, eğitim, yabancı dil ve aileye değer vermesi, samimiyet çok önemli. nişanlım türkiye ve amerikada top okullarda okumuş, amerikada yıllarca çalışmış, çok güzel yerlere gelmiş, iyi paralar kazanırken, kariyeri çok iyi giderken, hepsini bırakıp ailesiyle birlikte olabilmek için geri dönmüş ve burada sıfırdan kariyerine başlamış birisi. bir date yaptık ve ondaki samimiyeti, sevgiyle yetişmiş biri olduğunu gördüm. kimse kapmadan ben kaptım. onun isteklerini karşılayabilecek biri olmasam yanaşmazdım. ona da bana da zaman kaybı olurdu. bir çok açıdan denk bir çiftiz, dünya görüşlerimiz yakın, deal breakerlarımız yok, sevgi doluyuz, birbirimizi seviyoruz.

sonda özet geçeyim: tekrar tekrar deneyeceksin, gerekirse yüzlerce insan tanıyacaksın. senin istediğin yoksa, deal breaker bir şey varsa, hiç zaman kaybetmeyeceksin. tabii bu bir yarış değil, içinde sitem, ön yargı, kötü hislerle yaparsan, şüpheyle yaklaşırsan doğru insanı da kaçırabilirsin.
  • gabe h coud  (31.07.22 15:27:41 ~ 15:36:58) 
Tanışmaları gerçek hayattan yaparsan istediğine daha kolay ulaşırsın. sanalda erkek=para, kadın=beden çoğunlukla. Gerçek yaşamda imkanlar kısıtlı adım atmak ve karşılık almak en azından bir anlam ifade ediyor.


  • OrangeYellow  (31.07.22 15:33:47) 
Öncelikle kendi hayatınızı oturtmuş olmalısınız ya da en kötü ihtimalle somut uzun vadeli planlarınız olmalı. Örneğin siz öğrenciyseniz ve 2-3 yıl sonra nerede olacağınız belli değilse, işsizseniz ve hayatınızda halletmeniz gereken birçok derdiniz varsa, şehir ya da ülke dışına çıkma olasılığınız bulunuyorsa ya da çalışıyorsanız dahi uzun vadede yurtdışına çıkmak gibi bir planınız varsa istediğiniz gibi bir ilişki kuramazsınız.

İnsanların çoğunun yaşadığı şey de bu. Kimse kola kolay önündeki 2-3 yıl için plan yapamıyor. Haliyle uzun süreli ilişki içine girme eğilimi de azalıyor.

Hayatları oturmuş iki insan eğer birbirlerini beğenirse bunun uzun bir ilişkiye evrilme eğilimi de artıyor.

Çok önemli başka bir şey de, "ilişki arayan" ve "lafı sekse getiriyorlar" şeklinde düşünceleri olan insanlar genellikle beğendiği biriyle tanışınca bir ilişki başlatma konusunda çok aceleci olabiliyor. Bana böyle denk geldi en azından. "Lafın sekse gelmesi" hakkında söyleyecek sözü olan insanlarla olan münasebetimde iş hep alelacele ilişkiye evrildi. Bu diğer taraf için çok itici bir durum, çünkü huyunu suyunu hiç bilmediğiniz, daha yeni yeni tanımaya başladığınız biri gelip hayatınızın geri kalanını birlikte geçirmenin iyi bir şey olacağını düşünüyor kendi kendine. Nerden baksanız olur şey değil. Siz ilişki aramamalısınız, insan aramalısınız. İlişki fikri bu insanı tanıdığınızda kendi kendine ortaya çıkmalı. Buna seks de dahil, karakter de, geri kalan her şey de... Kimse ten uyumu olmayan biriyle bir ömür geçirmek istemez. Seks insanları birine bağlayan en önemli şeylerden biri.

Yukardakilerden hiçbiri zorunlu olmadan hayat kurmak isteyen insanlar için yaygın olarak kullanılan görücü usulü bir sistem var. Kendi dinamikleri içinde gayet efektif çalışıyor. Bunu da deneyebilirsiniz, neden olmasın?
  • akhenaten  (31.07.22 15:36:40 ~ 15:38:41) 
32 yaşında evli bir birey olarak bir sürü date'te bulundum. şu anki ilişkim de dahil olarak genelde bahsettiğin "düzenli" ilişkiler, düzenli ilişki arayan iki bireyin cinsellik konusunda buluştuğu ve anlaştığı anda başlıyor. bu dönemde kimse cinselliği denemediği biriyle direkt %100 commitment verecek bir ilişkiye başlamak istemiyor haklı olarak. ***bu bahsettiğim tespit bölgeden bölgeye, insan grubundan insan grubuna değişebilir***

bu biraz da şans işi ama belli bi yaştan sonra bir çok insan işin içinde cinsellik yoksa hiç başlamıyor bile, kadınlar dahil. ayrıca haftada 1 buluşma gerçek ve tatmin edici bir ilişki için de çok az. siz bir ilişki değil, arada bir görüşeceğiniz bir kanki arıyorsunuz bence.
  • roket adam  (31.07.22 17:12:58 ~ 17:15:30) 
Ben tam tersini deneyimliyorum. Son zamanlarda çok fazla ilk buluşma yaşadım, birçoğu da yabancı uyrukluydu. Ben tek gecelik ilişkiler ararken karşı tarafın neredeyse tamamı düzenli bir ilişkide ısrar etti. Bana da insanların hayatlarına bu kadar çabuk birilerini dahil etmekteki ısrarı garip geliyor.


  • ruhen hastayim ben  (31.07.22 17:36:42) 
roket adam; konu gayet açık, flörtle baslayan karsılıklı ılgı ve ıstekle, cınsellıgın de elbette olacagı duzenlı bır ılıskı kastedılıyor, "kanki" vs nıtelendırmeler konu dısı.


  • deepness  (31.07.22 17:45:38) 
1 ... •192021222324252627• ... 166   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.