[]

Kızın instasına bakmaktan nasıl kurtulurum ?

Eski flörtüm var. Instagramına bakmadan duramıyorum, takipçi sayılarına bakıp kapatıyorum her gün yapıyorum bunu istemsiz bir şekilde kendime engel olamıyorum.

Başka biriyle konuşsam, yine açıp ona bakarım. Bence yarım kalan bir hikaye olduğu için içimde ukte kaldı. Nasıl kurtulurum?


 
Neden bakıyorsunuz sorusuna samimi bir cevabınız var mı? Konuya nasıl yaklaşacağınız da buna göre değişir çünkü.

Mesela birkaç sebebi kıskançlık, geri dönme umudu, sizden sonra sizden daha iyi mi daha kötü mü olduğuna dair bir çıkarım yapma güdüsü ve/veya sadece bunu bir alışkanlık edinmiş olmanız olabilir. Bunların her biri sizi aynı davranışa sevk etse de aynı nedenle sizi o davranışa sevk etmez. Amaçlarınız farklıdır, haliyle bunu yapmamak için odaklanmanız gereken düşünce de farklı olur.

Diğer taraftan ortak bir şey de var. Sebep ne olursa olsun neticede fiili olarak somut bir karar alıp bu eylemi yapmaktan vazgeçmeniz gerek. Nasıl bakmamaya çalışacağınıza daha sonra da odaklanabilirsiniz. Bakmayı arzu edip etmemek sizin elinizde olmayabilir ancak fiili olarak bakıp bakmamak elinizde. Bunu yapmaya başladıktan sonra kendi sebeplerinize göre kendinizi ikna etmeye çalışırsınız yine. Öncelikle bakma olayını bıçakla keser gibi sonlandırmalısınız, bunun bir taktiği yok. Bu fiili bir durum.
  • akhenaten  (08.05.23 08:28:09 ~ 08:31:50) 
ben de platonigime bakip duruyordum, mesgul olunca falan farkettim ki, birakmisim.


  • wishmaythşngs  (08.05.23 08:37:48) 
hangisinin önde olduğu farketmeksizin takipçi sayısı ile takip edilen sayısı arasındaki fark an itibariyle 50 olsun mesela. aradaki fark 70'e çıkınca veya 30'a inince takibi bırakacağına dair kendine söz ver. hangisi önce olursa. 20 takipçi boyunca özgürsün. o gün geldiğinde de kendine olan saygından dolayı verdiğin sözü tutarsın olay biter. hem üstündeki hemen bırakmam lazım baskısını atmış olursun hem de planlı programlı bir yol izlemiş.


  • onemoremile  (08.05.23 08:43:09) 
şaka gibi ama ancak profiline bakmayarak kurtulabilrisin


  • bir soru sorcam  (09.05.23 21:12:37) 
[]

Para olup da harcamamak mı para yokken harcamak mı?

Parası olduğu halde rahat rahat konforlu harcamak yerine hesap yapan görece daha az kaliteli yaşayan veya hiç yaşamayan mı yoksa para içinde yüzmese de bir şeylerden kısıp yine kaliteli yaşayan mı bu hayatı çözmüştür? Çevremde görüyorum parası var ama geceliği daha ucuz diye kötü hostellerde kalıyor. Pahalı diye lüks yerde yemiyor. Bir de kirada oturduğu halde yapmışken en iyisini yapalım mantığıyla imkanları zorlayıp kaliteli yaşayanlarda var. Hangisi mantıklı davranıyor cevapları görelim.




 
Su akar yolunu bulur.
Enflasyondan sonra fiyata çok bakmaz oldum, iflas da etmedim daha ama bakalım.

  • pavlis  (07.05.23 15:31:51) 
Neye harcadığıma göre değişir. Bazı şeyleri/hizmetleri alırken paraya acımam. Mesela sağlık hizmeti, güzel bir yemek, güzel bir tiyatro vs gibi.

Çok önem vermediğim, aşırı kaliteli olmasa da olur dediğim şeyler için buna bu para verilir mi hiç derim bazen
  • yazdonumu  (07.05.23 15:32:16) 
Para varken bunları yapmayan insan cimridir zaten. Bu yüzden ikinci şıkkı seçiyorum. Hayatı asıl o türden insanlar yaşıyor.


  • ruhen hastayim ben  (07.05.23 15:38:34) 
Edit yapmaya geldim ama editte yazacağımı yazmış zaten ruhen. O yüzden ruhen+1 diyeyim


  • yazdonumu  (07.05.23 15:41:43) 
yazdonumu +1
Deneyime para harcamaktan çekinmemek lazım. Kaliteli, rahat, sağlam bir ayakkabı giyme deneyimi de olabilir, konser de.

Neye para harcadığın vizyon meselesidir ayrıca, zengin olup vizyonsuz insan çok.
  • Bruce  (07.05.23 16:42:19) 
Paranin azligi coklugu goreceli bir kavram. Herkesin algisi farkli olabilir sana gore zengindir ama o kisi kendini baskalariyla kiyasliyor yetersiz goruyor belki, yarin batarsam ne olur diye korkuyor belki, bes kardesim mirastan bana bir sey kalmaz diyor, bilmemkim suna biniyor, ben binemiyorum diye kendini kucumsuyor belki. Zenginlerin cogu cimridir ve dunyayi gorme algilari carpik olabiliyor, eski patronum mesela piyasa kotu, batiyoruz, yilbasini atlatalim, bayrami atlatalim palavralarini calisanlara sikmaktan kendi bile inanmis bu yalanlara memur gibi yasiyordu hayati. Oglu Ibiza'larda, Vegaslarda geziyor ama.


  • freedonia  (07.05.23 18:28:37) 
Parası olup da "harcamayan" genelde rutin ve önemsiz gördüğü harcamalarından kısıyor. Elbette kendi için önemli gördüğü şeyler için buna ayırdığı bütçeden kendini mutlu edecek şeylere kazancına göre yüklü harcamalar yapıyor. Parası olduğu halde hiçbir koşulda lükse para ayırmayan kişi tasvirleri bana biraz hayali geliyor. Ha zar zor kazanıyordur hiç lükse para ayıramıyordur o ayrı.

Elinde para tutmayı bilmeyen insan işler yolunda gittikçe mutlu olur ama işlerin hep yolunda gitmesi çok mümkün değil. Bu insanların hayatlarının bir döneminde ne durumda olacaklarını kestirmek zor.

Sonuçta kimse sizin için birikim yapmayacak. Eğer ortada bir birikiminiz yoksa bir noktada işlerin sarpa sarması çok olası.
  • akhenaten  (07.05.23 19:16:12) 
başlığı okuyunca olup da harcamamaktı ama açıklamayı okuyunca "para içinde yüzmese de bir şeylerden kısıp yine kaliteli yaşayan" oldu.
para içinde yüzmemek paranın olmaması demek değil. bir yerde rahat etmek için başka bir yerden kısmak gayet doğal. tercih meselesi. ama gerçekten olmadığı halde harcayan insanlar var, bu kişinin hem kendisi hem de çevresi için baya zor bir durum.

  • mezzosprite  (07.05.23 19:56:07) 
simdi bence de bu asiri goreceli bir dilemma. mesela ben kendimi ilk sinifta goruyorum ama biraz saibeli cunku harcamiyorum ama param olup olmadigi da tartisilir.

Para sinirli bir kaynak ve amacli bir sekilde kullanmak lazim. Kisitli maasi olan birinin sirf "kaliteli yasamak" icin habire luks yerlerde yemek yemesi ve tum hayatini sifir birikim/borc icinde gecirmesi sacma. Veya spora egzersize para harcamakla tutup da tl kazandigi halde avrupada cogu avrupalinin kalmadigi otelde kalmak bir degil. personal finance is personal :P Biri senede 5 gun gidip otelde kalir, digeri 3-4 defa gidip hostelde kalir. Benim tercihim ikincisi.
  • hot potato  (07.05.23 20:18:19 ~ 20:20:14) 
duruma göre değişir
istanbul trafiğinde helikopter en rahat çözüm ama mercedes var diye trafiğe girip rezil olmak var, şöför tutar yorulmayabilir, en pratiği metro olur bir noktada

basit bir şey için devlet hastanesine gider
önemli bir konuda özelde prof.e danışır

vakti vardır sıra beklemesi sorun olmaz
o gün vakit önemlidir paraya kıyması gerekir

bir de çalışması ve tutumlu olması gerekiyor zenginlerin de
hazıra dağ dayanmaz
sabit gelir bile olsa gerçek lux'leri bir yere kadar kaldırır

bir deprem oldu galerim yıkıldı diyenler vardı
fabrika da yanabilir (evet sigorta)

kaliteli bir şeyi ucuza almak insana zevk verir
ama ucuza alcam diye saatlerini harcamak mantıksız olabilir

benim kanaatim sağlık ön planda tutularak para harcamak
az paran bile olsa o an rahatlığa ihtiyaç vardır seansı 1000liralık psiklogdan kurtarır
  • bir soru sorcam  (07.05.23 23:41:25 ~ 23:42:16) 
Ortam olur, arkadas edinirim diye hostelde kaliyordur belki. Otel odası yalnızlığı diye bir sey var sonucta, sozlukte 149 sayfa mesela:) Bazen de bir etkinlik, mac bir sey oluyor yer kalmiyor, sezonunda asiri pahali oluyor falan. Anladim soruyu sikinti yok:) Ilk grup fakirlikle buyumus, sonradan parayi bulanlar genelde. Can cikar huy cikmaz adamin hayati tasarrufla, ordan bundan kismayala gecmis parasi olsa da simmdi har vurup harman savuramiyor. Babadan, aileden oyle gormus de olabilir belki cocukken pahali cikolata aldi diye azarlandi, rencide edildi ailesi tarafindan, belki bir arkadasi tarafindan bir kiyafeti pahaliya almissin, enayisin, kaziklanmissin diye dalga gecildi. Gecmisteki bu tarz olaylar bile kisinin karakterinde derin izler birakabiliyor yillarca.


  • speedy  (08.05.23 00:22:36 ~ 00:32:29) 
İkisinin arası. Paran var (über zenginleri hariç tutuyorum), özel günler haricinde daha mütevazı yaşarsın, gelecek için bir kenara yedek akçe koyarsın. Paran yok ama illa Bodrum'da XYZ mekanında plajda loca ayırtayım konforlu yaşayayım diyorsun, sonuç kabarmış borçlar. Bir dengesi olmalı.


  • SiyamkedisiZorro  (08.05.23 08:22:41) 
[]

Yeni girdiğiniz ortamda nasıl kaynaşıyorsunuz?

Ortamdan kastım bir eğitim veya dans kursu gibi düşünebilirsiniz. Haftada 1-2 saat aynı ortamda bulunduğunuz insanlarla arkadaşlığınızı bu eğitim veya kurs bağlamının dışında nasıl devam ettiriyorsunuz?




 
Sigara çok işe yarıyor ama biz kullanmıyoruz ağa o yüzden bizim için çok bir şey yok maalesef.


  • pavlis  (05.05.23 23:32:59) 
İnsanları gerçekten dinliyorum. Onlar da anlatmaya gönüllü olduğu için birkaç klişe sorudan sonra gerisi geliyor.


  • Amaranta ursula  (05.05.23 23:38:44) 
Sigara +1 maalesef. Mecburen molalar aynı yerde geçirilip sohbet ediliyor. Ortak bir şeyler bulup dışarda plan yapmaya kalıyor iş.
Yeterince girişkenseniz o sohbet ortamını içerde de oluşturabilirsiniz, sorular sorup paylaşımda bulunarak.

  • mezzosprite  (05.05.23 23:43:04) 
haftada 1-2 saat vakit gecirdigim yerden arkadas edinmem imkansiz gibi bi sey. eger sosyallesesim varsa oyle bi takilan grup varsa peslerinden giderim


  • ala09  (06.05.23 13:12:02) 
Bu daha çok karşı tarafla ve onun cinsiyetiyle alakalı. Sosyal becerilerin ne kadar iyi olursa olsun karşındaki kişi mıymıntı, kasıntı, garip huyları olan ve peşin hükümlü biriyse zaten kaynaşamıyorsun da asla.


  • Avoiding The Puddle  (06.05.23 14:41:31) 
memleket nere diye sorarak
30 kişilik eğitimde de bile kafa dengi birisi çıkmayabilir
ya da karşı taraf istemeyebilir

gözüne bi kaç kişi kestirip ortak nokta bulmayı deneyip muhabbeti oradan devam ettirmek
  • bir soru sorcam  (06.05.23 17:48:36) 
[]

Uzun süredir görüşülmeyen arkadaşların Whatsapp’tan tebriğe dönmemesi

Birisinin düğünü sonrası, birisinin çocuğu olmuş. Whatsaptan tebrik eder bir mesaj atıyorsunuz. Geri dönülmüyor. Bunun nedeni sizce ne olabilir?




 
Meşguldür, unutmuştur.
Cevap vermek istemiyordur.
İletişim halinde kalmak istemiyordur.

Daha fazla ne olabilir ki?
  • pavlis  (05.05.23 12:31:17) 
Yani birbirinde kayıtlı olma samimiyetine erişmiş bireylerin dönüş yapmaması tuhaf tabii, yani iletişimde kalmak istemesem bile kendimden yola çıkarak "Teşekkürler :)" şeklinde yüzeysel bir cevapla geçiştirirdim gibime geliyor. Ha ama sana sürekli aynı şey oluyorsa sende bir sıkıntı olabilir.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (05.05.23 12:33:07 ~ 12:34:17) 
Arasaydi keşke olabilir. Bu adamı da hiç sevmem olabilir. Çeyrek takmayan insan kendine saygısı olmayan bir kedidir olabilir. Çok takılmamak lazım.


  • hasmetizm 2046  (05.05.23 12:33:21) 
çok mesaj alınca altlarda kalmış dönmeyi unutmuştur.
yeni çocuk sahipleri pek gecesi gündüzü olmadığından ilgilenemezler bu tarz şeylerle.

  • basond  (05.05.23 12:55:00) 
başıma bir şey gelmeyecekse terbiyesizlikten diyorum. insanlarda hiç görgü namına bi şey kalmadı :) çocuğum da oldu yani ve babasız/anneannesiz/yardımcısız tek ilgilendim ve öyle aşşşşııırı aşırı telefona bakıp bir şey yazamayacak derecede bir yoğunluk yok. yazmak istememiş, görmüş umursamamış, küçük bi ihtimal görmemiş… öyle ya da böyle hoş değil.


  • deartheodosia  (05.05.23 15:03:19 ~ 15:04:26) 
Uzun sure ne kadar? Gorusmemekten kasit ne, sifir iletisim mi?

Uzun suredir sifir iletisimde oldugum biri yazsa neden cevap vereyim? Geri donseler de olur da donmeseler de gayet anlasilir. Yabancidan farki yok. Hos ben tebrik de etmezdim uzun suredir gorusmedigim birini herhangi bir sebepten.
  • unidentified floating object  (05.05.23 19:25:44) 
[]

İnsanlara tavsiye veriyor musunuz?

Kardeşiniz , akrabanıza ya da arkadaşlarınıza tavsiye veriyor musunuz şöyle yapmak yerine böyle davran diye.

ben eskiden çok tavsiye verirdim, şimdi ne hali varsa görsün diyorum. insan hakettiğini yaşar diyerek ileride, şu anki davranışlarından dolayı çekeceği sıkıntıları görmesini istiyorum. bu biraz ağır gelebilir ama kişi kendini geliştirmeli, benden büyük birine ben neden tavsiye vereyim kendini geliştirmemişse bunun cezasını çekmeli diye düşünüyorum.


 
Ömrüm boyunca bu hadsizliği kendime hak görmedim. Kimseden tavsiye de almak, özellikle ben sormadıysam.
Gelişigüzel yorumları da bagımsızlığıma muhalefet olarak görürüm.

  • pavlis  (04.05.23 22:57:00) 
Almak değil, almam olacaktı. Olmadı.


  • pavlis  (04.05.23 23:01:29) 
Vermiyorum zaten hayatta başarısızım (: hem insanlarla konuşmak öğüt vermek hiç bir şeyi değiştirmez zaten. Herkes bildiğini yapsın.


  • anon1m  (04.05.23 23:05:24) 
Ben bunu çok yapıyorum ya. Tam bir tavsiye sebili gibiyim. Genelde dinleyenler kazanıyor ama.


  • msb  (04.05.23 23:10:58) 
bana sorulmadan kimseye tavsiye vermem ve sormadigim bir tavsiyeyi almaktan da kesinlikle hoslanmam. herkesin akli kendine. soruldugu takdirde ise tavsiyeler veririm ama mutlaka.


  • in vino veritas  (04.05.23 23:53:36) 
Tavsiye istemeyene tavsiye verilmez. Ben haddimi bilirim, kimsenin hayatına öneri vermem. Çünkü benim onun içinde bulunduğu durum hakkında düşünebildiğimi kendisi haydi haydi düşünür. Çünkü ben dışarıdan 1 görüyorsam o olayın kendisini yaşadığı için 10 görüyor konu ile alakalı ayrıntıları. Bu durumda bu hadsizliği yapmak iş bilmezlik olur. O yüzden ben tavsiye vermiyorum istemeyenlere. Aksi zaten sosyal açıdan sorun.

İstemeden tavsiye verenlerle de muhabbetimi çok kısıtlı tutarım.
  • zimbirik  (05.05.23 09:00:16) 
Benimle paylaşımda bulunmayı tercih eden bir insana mutlaka "öneri ister misin?" diye soruyorum. Evet derse, önerimi veririm. Hayır derse susarım; bazen sadece anlatmak istiyor insan. Olaya yaşının kaç olduğunu düşünerek yaklaşmıyorum. Hayat, başımıza farklı farklı şekillerde geliyor. Siz o konuda bir tecrübe yaşamışsınızdır ya da hassasiyetiniz vardır, o konuda kendinizi geliştirmişsinizdir. Gönülden vermek, o insanın hayatını değiştirebilir ya da henüz hazır olmadığı için o an hiçbir şey duymamış gibi yaklaşabilir.


  • from where i ride  (05.05.23 10:54:19) 
İstemeyene tavsiye verilmez+1
İnsanları bilgisi olmayan şeylerle suçlamak manasız. Bilgiyi alma kapasitesine göre yaklaşmak en güzeli, buna da empati diyolla. Ben sevdiğim insanlara bilgiyi veririm, bakış açıma güvenen insan dinler ve tavsiye ister. Bu insanlara verdiğim zararsızlık mesajı ile de ilgili biraz. Çoğu insan ne eleştiri ne de tavsiye istiyor zaten, geldikleri gibi gitmekte sıkıntı duymayan insana yardımcı olamayız.

  • hasmetizm 2046  (05.05.23 11:14:38) 
Anayım ben, hayatım tavsiye vermekle geçiyor.
Öte yandan arkadaşlarıma çok tavsiye vermemeye çalışırım, "iyi olur Allah'tan kötü olur kuldan" ötürü. İnadına bana fikir sormaya gelirler. Eğer başımdan sordukları duruma özel bir tecrübe geçtiyse, "bana da böyle böyle olduydu ben şöyle yapmıştım sonuç iyi/kötü oldu" diyorum. Valla başkasının riskini kendi üzerime alamam.

  • SiyamkedisiZorro  (05.05.23 12:12:36) 
Benden işyerinde genelde kadınlar tarafından "nasıl kilo vereceğiz" erkekler tarafından "nasıl spor yapacağız" türü sorular sorup tavsiye istenir ama verdiğim tavsiyelere kimse uymaz, o nedenle tavsiye istenmeden zaten tavsiye vermem ama isteyen olduğunda da istemeye istemeye tavsiye veriyorum, burada da soruyorlar mesela yazıyorum ama kimse uymadığı için bir yaraya derman olduğunu hiç düşünmüyorum tavsiyelerimin. Bunların dışında herhangi bir konuyla ilgili anneme ve kardeşime ne düşünüyorsam fikrimi söylerim akrabalara çok bulaşmam.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (05.05.23 12:22:41 ~ 12:30:11) 
çakma psikologluk yapıp kendi kendilerine tavsiye vermelerini sağlamaya çalışıyorum


  • bir soru sorcam  (05.05.23 12:45:15) 
bana kimse tavsiye vermediginden cok cektim. beni cok uttuler. cok tokat yedim.

o yuzden sevdigim herkese bildigim her konuda tavsiye veririm.
  • alperz  (05.05.23 12:54:59) 
yok pek yapmam fikrimi sorarsa ancak söylerim


  • basond  (05.05.23 12:57:58) 
Emin olduğum konularda tavsiye vermeyi severim. Ama davranıştan çok birşey satınalma, okul, kariyer gibi konularda.


  • okumakserbestbegenmeksart  (05.05.23 14:03:27) 
ben haddim olarak görmüyorum yazıyordum ki ilk cevapta da haddi olmadığını yazmışlar.

hiç tavsiye vermem, dinlememi istedikleri bir şey varsa dinlerim. fikrimi soruyorlarsa söylerim. bana da tavsiye verilmesinden ASLA hoşlanmam. türk kültüründe böyle bir şey var insanlar devamlı başkalarına akıl vererek üstünlük kurmaya çalışıyor ya da bir sohbet oluşturabilme becerileri yol. keşke herkes önce kendi hayatlarına baksa ajsjsks.
  • deartheodosia  (05.05.23 15:11:23) 
Sorulursa söylüyorum
Sorulmadan söylememek lazım

  • photo85  (06.05.23 20:23:17) 
[]

Kız arkadaşımın iş hayatı ve çakal takım yöneticisi

Kız arkadaşım güzel bir işte, şuan rutine bindirmiş şekilde çalışıyor. Bugün takım lideri iş çıkışı sana daha önemli işler vermek istiyorum gibisinden konuşmuş. Kız arkadaşım istiyor fakat ben hiç istemiyorum. İstememe sebeplerimden birisi, kendisi şuan için rutine binmiş iş durumunda bile yetişemediği anlar oluyor. Şimdi başka ve hiç bilmediği alanda iş yapacağı için hiç yetiştiremeyecek. Bu durumun sonucunda (her ne kadar kendisi inkar etse de) ilişkimiz zarar görecek. Çünkü yeni işi öğrenene kadar çok stresli zamanlar yaşayacak, çoğu zaman eve iş getirecek, eve iş getirmese bile aklı fikri hep arka planda işte olacak. Kız arkadaşımın kişilik yapısını çok iyi bildiğimden benim en ufak bir hareketim onun gözüne batacak vs. Tabii ben tüm bunları kendisine anlattım. Hani dedim ki bir haftayı düşünelim 100 birim. Senin şuan rutine bindi dediğin olağan işlerin 90 birim. Hatta yeri geliyor modun düşük olduğu zamanlarda olağan işlerin 110 birime kadar çıkabiliyor dedim. Şimdi sen bu teklifi kabul edeceğin zaman senin iş anlamında 170-180 birime kadar çıkacak iş yoğunluğun. Yetişemeyeceksin, yetişemediği için kendinden ve bizden yemeye başlayacaksın bu sebeple de ben kabul etmeni istemiyorum hayatım dedim. Bunların üzerine takım yöneticinin umurunda olmayacaksın ona hava hoş, onun işi gücü üst yönetimden kendisine laf gelmemesi işlerin bir şekilde yürümesi derken hemen takım yöneticisini savunur gibi oldu ama işte o da bizi çok seviyor bizim hatalarımızı bile yeri geliyor üstleniyor vs dedi. Bende buna istinaden iş hayatında dostluk, arkadaşlık ilişkileri gelip geçicidir umurunda dahi olmazsın üst yönetimden laf geldiğinde dedim.

Şimdi benim anladığım kadarıyla takım yöneticisi kendini kurtarmanın dersinde çünkü kız arkadaşıma vereceği işleri yapan takımdaki çalışan istifa edip başka şirkete geçti. Tabii kız arkadaşımın takım yöneticisi o çalışanın işini birisine yıkmanın derdinde fakat sorun benim kız arkadaşımda, çünkü iş öğreneceğini zannediyor. Oysa takım yöneticisinin öyle bir derdi yok. Ne yapmalı, nasıl konuşmalı ki kız arkadaşı bu işleri devralmaktan vazgeçirmeli.


 
Vazgecirmeyeceksin tabii ki. "ulan is stresi yetiyor bi de erkek arkadasa is begendircez" dedim icimden. valla benim sevgilim de gunde 20 saat falan calisiyo su aralar. elimden geldigince arada destek verneye calisiyorum. yapmamiz gereken seyler oldugu halde erteliyorum. cunku oyle gerekiyor. kimse stresli isinden dolayi mutluluktan havalsra ucmuyor. bir hedefin pesinden çaba gosteriyor siz de kostek oluyorsunuz anladigim kadariyla. mansplaninge giriyo mu bu feminist dostlarim? ne de olsa erkek arkadas burada butun mevzuyu anlamis ve kadini tek olan o dogru yola getirmeye calisiyor


  • ala09  (04.05.23 21:55:18) 
Takım yöneticisini kendini düşünmekle suçluyorsunuz. Ama siz de kendinizi düşünmüşsünüz.

Kız arkadaşınız size "ilişkimiz zarar görür, işyerindeki daha önemli işe geçmeni istemiyorum" deseydi siz bunu kabul edebilecek miydiniz?

Eğer bu değişikliğin kız arkadaşınıza ek bir yük ve strese sebep olacağına ama karşılığında hiçbir getirisi olmayacağını düşünüyorsanız ona böyle söyleyin.

Bu kızı kim düşünecek?
  • michael_knight  (04.05.23 21:57:02) 
@ala09 sanırım yazdığımın tamamını okumadınız hocam. Ben kız arkadaşım kendisini geliştirmesin, yerinde saysın vs demedim. Yazdığım metnin hiçbir yerinde böyle bir anlam çıkaramazsınız. Benim bahsetmek istediğim husus farklı. Kendisi yetişemeyeceğimden bizden hatta daha da önemlisi kendisinden yemeye başlayacak. Neden bizden ya da kendisinden yesin?


  • ulukayin  (04.05.23 22:00:21) 
@michael_knight evet kız arkadaşım bana tam olarak böyle bir şey söylese tereddüt etmeden kabul ederdim. Çünkü bana bir şey katmayacak bir şey için neden kendimden, kız arkadaşımdan ve ilişkimizden götüreyim?

Sizin son paragrafta dediğiniz gibi o minvalde bir şeyler söyledim kendisine. Yani sana ek herhangi bir yararı olmayacak fakat karşılığında senden ve bizden çok şey götürecek bir şeyi kabul etmen bir yana düşünmen bile yanlış bence dedim.

Ben düşünüyorum işte hocam. Yani düşünmesem neden buraya sorayım?
  • ulukayin  (04.05.23 22:04:12) 
@ala09 @yazdonumu +1

Kız arkadaşınızın fiziksel olarak yorulmasından daha kötü bir şey varsa o da zihnen yorulmasıdır. Bence işi ile ilgili kararlara karışmamalısınız.
  • ruhen hastayim ben  (04.05.23 22:17:20) 
kizin bir sey ogrenemeyecegini neden varsaydiginizi anlamadim ben. yeni bir is sonucta, o isi yapan kisinin gitmesiyle is kizin ustune yikilmak isteniyorsa bile kiz bunu yapmaya istekliyse size pek laf dusmedigini dusunuyorum. o is yerinde calismiyorsunuz anladigim kadariyla, yapacagi isin niteligini de ayrintiyla bilmiyorsunuz mutlaka. kiz istiyorsa yapsin, ona bir sey katmayacagini yapinca gorur, gerekirse de kendisi gorusur yoneticisiyle bu is bana fazla diye, sizlik bir sey yok burada bence.


  • in vino veritas  (04.05.23 23:59:14) 
İş hayatının belirli sorunları ve sorumlulukları var. İdeal olan değer bilinmeyen bir işyerinde çalışılıyorsa kendisini geliştirme, kariyer hedefi ve maddi getiri konularında faydası olmayacak işin altına girmemesi tabii ki ama her zaman öyle olmuyor maalesef.

Şu noktada destek olmanız gereken durumda siz sorun olarak eklenmiş olacaksınız hayatına. Şöyle bir baktığımızda "bana ayırdığın zaman azalacak ve ilişkimiz bitecek/zarar görecek" dışında bir argüman sunamamışsınız. Özellikle bununla girdikten sonra üstüne bir de yöneticisine yüklenmek olmamış. Elbette sonucunun ilişkinizi olumsuz etkilemesi ihtimali yüksekti ama bununla giriş biraz bencilce gelmiş ve savunma pozisyonuna geçmiş kız arkadaşınız zaten. İlk paragrafta yazdığım şartlar üzerinden gitseydiniz konu hakkında değerlendirme yapmış olurdunuz. Şimdi ise toparlama zamanı.

İş yetmemiş, ilişki stresi binmiş bir de bu hali ile. @ala09 +1
  • nawar  (05.05.23 01:55:58) 
Hocam kız arkadaşınız kariyeri ile alakalı kendi karar versin. İstediğini yapması konusunda teşvik edin, yerinde sayması konusunda değil.

Zaten hayat arkadaşımızdan beklediğimi şey destektir, zamanımızı sahiplenip üzerinde hak iddia etmesi değil. Siz resmen size daha az vakit ayıracak, belki daha stresli olacak diye işi kabul etmesin istiyorsunuz. Ve bunun ne kadar bencil bir hareket olduğunu görememişsiniz.
İşten biri ayrıldığında, deneyimi daha az olan kişiler için öğrenme, yükselme imkanı doğar. İşten ayrılan kıdemli kişinin işlerini öğrenmek, sorumluluklarını devralmak şirketine göre fırsattır.
Yani bana böyle köstek olan bir erkek arkadaşım olsa, ilişkimi sorgulardım.
  • zimbirik  (05.05.23 09:13:09) 
ikinizde haklısınız ama kız arkadaşın biraz daha fazla haklı


  • basond  (05.05.23 10:38:02) 
Bunca senelik çalışmamdan gördüğüm şey belli bir süre ağır yük altında çalışmadıkça ilerleyemiyorsun ve ilerlememek demek aslında geriye düşmek demek.
Kız arkadaşınız işi hakkında kararları kendi vermeli, size sorduğu zaman da (bence) ona soru sorarak olayı analiz etmesini sağlamanız daha faydalıdır.
Direktör olmadan önceki 2 senemde direktörün ne yapması gerekiyorsa yapıyordum. Şükür ki beni destekleyen eşim vardı, "ama ben ne olacağım, çocuklar ne olacak" demedi hiç, bir tarafından da o tuttu.
  • SiyamkedisiZorro  (05.05.23 12:24:16) 
Isi kabul edip yetisemezse muduruyle gorusup farkli bir planlama talep eder. Hic bilmediği ve is yukunu artiracak is 2 sene sonra kariyerini gelistirecek bir seye donusebilir veya onun yerine fazla is yukunu kabul eden kisinin onunu açabilir. Iliskiye az vakit ayıracak, stresten yipranacak diye is devralmamazlik kiz arkadasini geriye dusurur.


  • instant crush  (05.05.23 14:18:42) 
[]

anneler günü hediyesi tavsiyesi

ne aldınız annenize?




 
almadim da kesin nevresim alirim yine. cunku en cok onu seviyor. alamazsam cicekle gecistiririm


  • ala09  (04.05.23 21:27:32) 
Benim annem kendisi istekte bulunuyor.
Bir şey alacaksan kitap al diyor genellikle. Anı kitapları, dönem kitaplarını seviyor
Daha önceleri bir jean ceket, bir tepsi almışlığım var.
  • pro9it9is9  (04.05.23 23:30:33) 
Bir fizyoterapistten pilates paketi alacağım 10 seanslık, hayat kalitesini arttıracağını düşünüyorum


  • damba  (05.05.23 00:06:40) 
[]

Uzak mesafe ilişkisi

Henüz buluşulmamış ama sürekli iletişim halinde olduğunuz kişi ile yaşadığınız uzak mesafe ilişkinizi, ilişkileriniz sorulunca bunların arasında sayar mısınız? Yoksa reele taşınmadığı için sadece basit bir flört aşaması olarak mı görürsünüz?




 
Online flört olur bu.

Bana biri sorarsa da herhangi bir isimle anmam, en fazla "netten yazistigim kiz" der geçerim.
  • Avoiding The Puddle  (04.05.23 18:07:54) 
Saymam uzaktan herhangi bir ilişki olmaz.


  • mirty  (04.05.23 19:53:09) 
Ben 19-20 yaşlarındayken bir kere, yaklaşık 7-8 ay bir uzak mesafe ilişkisi yaşadım. Ama bunu sizin sorunuzu okuyana kadar hatırlamıyordum. Yani olayı hatırlıyorum, kişiyi hatırlıyorum kaldı ki zaten ilk buluşmamız da uzaktan değildi, sadece farklı şehirlere gideceğimiz gün tanışmıştık.

Ama nedense o geçen zamanı bir ilişki olarak benimsediğimi ancak sizin sorunuza kafa yorunca hatırladım. Bugün dönüp bakınca hiç de bir ilişkiymiş gibi gelmiyor. Hangi aşamada ne zaman bunu bir ilişki olarak görmekten vazgeçtim onu da bilmiyorum açıkçası. :D
  • akhenaten  (04.05.23 21:05:48) 
Flört bence. Hayal dünyasında...


  • cccbehzatccc  (04.05.23 23:34:05) 
[]

1 yıl çabuk geçer mi...

Şu önümüzdeki 1 yılın çabucak geçmesi gerekiyor benim için. Zaman hızlı geçer değil mi?

Saçma soru evet ama cevaplayıverin.


 
Senin için çabuk geçmesi gerekiyorsa geçmez, çünkü zaman izafidir, Einstein bunu İzafiyet Teorisi ile açıklamıştır. Her şey için olduğu gibi bilimin bunun için de bir cevabı var gördüğün gibi.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (04.05.23 14:48:07) 
1 yıl vadeli borç alırsan çabuk geçer.


  • lazpalle  (04.05.23 14:58:47 ~ 14:59:15) 
Hızlı yaşarsan, çabuk geçer :)


  • cccbehzatccc  (04.05.23 23:35:10) 
çabuk geçmesini istiyorsan bir uğraş bul boş durusan zaman geçmez


  • EXXE01  (06.05.23 14:35:21) 
2015 Tarihinde önümdeki deftere bir not yazmışım, geçmiyor günler geçmiyor diye. Yıl 2023 olmuş bile. Yaşarken uzun geliyor ama geriye dönüp bakınca çok kısa.


  • biravekahve  (06.05.23 15:45:44) 
Hemen geçio bi yıl ne ki


  • photo85  (06.05.23 20:27:33) 
[]

Polyglot oldugunu soyleyen 10 dil konusuyorum diyen insanlar hakkinda

Dusuncelerinizi merak ediyorum her acidan konusabilirsiniz




 
Bazilar 20+ dilden bahsediyor mesela


  • Slynmaster  (04.05.23 13:53:46) 
Saygı duyup takdir ediyorum.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (04.05.23 13:58:10) 
Çok ilginç bir hobisi var, beyni çoğumuzdan farklı çalışıyor olsa gerek.
İlginç tabi ama ben çok samimi arkadaşlık kurmayayım. Garip bir insan olsa gerek. Cinstir.

  • michael_knight  (04.05.23 14:02:42) 
baska ne is yapiyolar nerden para kazaniyolar
hepsini de cook iyi bildiklerini düsünmüyorum

  • sonsuz  (04.05.23 14:04:06) 
Çok seksi buluyorum


  • vedatchilipeppers  (04.05.23 14:12:14) 
Fabulos Tiger Chicky Face 7 dil biliyormuş.


  • hasmetizm 2046  (04.05.23 14:12:50) 
romence tarihi latince desek, biraz kasan ispanyolca - italyanca - fransızca - portekizce biliyor. üstüne ingilizce ekle, etti 6 ana dilinle beraber. biraz daha kas almanca öğren, 7'yi buluyorsun. romen bir arkadaşım var böyle :)


  • rain when i die  (04.05.23 14:33:07) 
başka işim olmasa ben de yaparım diyorum :)


  • gabe h coud  (04.05.23 14:45:01) 
Cok da abartmamak lazim sen lisede endoplazmik retikulumun gorevini ezberlerken o kisi baska bir dil ogreniyordu belki. Senin bir daha endoplazmik retikulumla hayatim boyunca isin olmadi, ama o kisi filmde, sarkida, seyahatinde vs bu dili kullandi, isine yaradi, oyle dusun.

Bir de cogu kolpaci. Mesela turist olarak ben de Italya'da isimi gorurum: restoranda yemek soyleme, small talk, yol sorma vs. Ama italyanca biliyorum demem aha iste bunlar ona Italyanca biliyorum diyor.
  • freedonia  (04.05.23 15:06:05 ~ 15:07:06) 
10 dili temel seviyede biliyor olabilir. Aç kalmaz ve adres bulabilir ama çalışacak kadar bilmiyordur. Bunu yapabilen çok az kişi vardır zaten.


  • nawar  (04.05.23 15:20:28) 
insanlar ayni anda en fazla 3 farkli dili efektif olarak kullanabilir zaten.

Mesela kendi üzerinde test et, en iyi bildigin dille gün içinde en çok ne yapabilirdin diye.
  • Avoiding The Puddle  (04.05.23 15:44:32 ~ 15:45:28) 
beynin bu işlerle ilgilenen kısmı baya gelişmiş olur. muhtemelen diğer fonsiyonlar hafif geriler. beynin toplam çalışma kapasitesi var bence.

bir de bu dilleri kullanıyor olması lazım çünkü zamanla geriler.
  • vizivozo  (04.05.23 15:48:20 ~ 16:02:56) 
Hakkını vererek yapanlar var da bazıları kendine polyglot. E bunun katma değeri nedir? Ne iş yapacak bunca dili bilerek? Çok iyi bir satışçı olabilir mesela veya turist rehberi. Demem o ki, bir meslekle birleştirdiğin takdirde süper bir şey. Benim polyglot tanıdığım Levanten bir mühendis. 8 dili ana dili seviyesinde biliyor, yazışma yapabiliyordu.


  • SiyamkedisiZorro  (04.05.23 15:52:37) 
7 dil bilen mimar bir arkadaşım vardı. İki çocuklarını da aynı şekilde yetiştirdiler. Gardner' ın Çoklu Zeka Kuramı' nı inceleyebilirsiniz.


  • from where i ride  (04.05.23 16:36:42) 
Ben kendimde dil ogrenmekte oldugumdan bazilarini takip ediyorum cok nadir sertifika alip seviyem su diyen var. Anladigim kadariyla genel sohbeti ogreniyorlar daha cok. İsin seviye ispati konusunda cogunda sanmiyorum sertifika sinav sonucu falan olsun


  • Slynmaster  (04.05.23 17:02:23) 
tanıdığım max seviyedeki teyzem. 7 dil biliyor. onunki diğerlerinden daha doğal geliyor. anne hırvat, baba türk, isviçrede yaşıyor. 2 aileden 3 devletten 5 dil havadan geliyor yani öğrenmek için sebepleri var, aktif kullanabileceği alanlar yakın. okulda ingiliz bi hoca var o da polyglot olmak için aşırı çaba gösteriyor şu an hem türkiyede yaşayıp aynı zamanda arapça çalışıyor :d ee arapça pratiği de yapsa yapsa istanbulda yaparsın. 4 dil bilen arkim instada biosuna yazıyor POLYGLOT diye :o
o kadar a1-a2 seviyesinde kaldıklarını düşünmüyorum günlük dili anlamak ve konuşmak hayli çaba isteyen bir iş. 1 sene ingilizce konuşmadım diye kem küm ediyorum en basit cümlede. sürekli arapça ing karışık konuşuyorum yani ikisini de konuşamıyorum. kitap okumayınca türkçe bile konuşamıyorum. dili uyanık tutmak büyük iş. bazen böyle eğitimli ve zeki insanları "obortmaya gerek yok" diye geçiştiriyoruz ama toplum ortalaması aşırı düşük. o yüzden 1 yabancı dil bile akıcı konuşan kişiyi takdir ederim ve özenirim. paraya dönüştürmesi şart değil. bireysel okumaları bile kişiye çok şey katar

  • ala09  (04.05.23 17:59:47 ~ 18:01:26) 
Alınmasınlar ama bence boş iş. Almanca gibi sağlam bir dili orta seviyede bilen kişiye daha çok saygı duyarım.


  • dissendium  (04.05.23 18:21:59) 
bence güzel birsey, ama bazi diller ayni. bizim komusumuz italyanca ögretmeniydi ve bes dil biliyorum diye hava atardi bana sacma geliyor, yani o bes dil it, portekizce, ispanyolca, ingilizce, fransizca.
eger yapi ve kelime olarak farkli dillerse o zaman gercekten saygi duyarim.

bir de ben rusca kursuna gitmistim, ruslarla iletisim kurabiliyorum. almanya'da almanca ögrendim, günlük hayatta almanca anlasiyorum. ama sorsan almanca future tense nedir diye? bilmem. simdi ben türkce haric 3 dil mi biliyorum? bence nein.

bazilari temel seviyede ögrenip hava basiyor yani ona bakarsak antalya'da bakkallarda dört dil konusuyor.
  • wishmaythşngs  (04.05.23 18:35:11) 
evet Fransızca + ispanyolca + italyanca + portekizce aynı aileden benzer gramer ve kelime var fakat buda kardeşim acayip kafa karıştıran birşey. çok benzer kelimeler var mesela insan paso karıştırır.


  • Slynmaster  (04.05.23 22:17:00) 
[]

Seçim akşamı planları (anket)

Ne yapacaksınız, sonuçları nasıl izleyeceksiniz? Var mı ilginç organizasyonlar?




 
Tüm akşam boyunca, elimde bira, çerez, hayatımın en heyecanlı filmini izliyor gibi eve kapanıp TV, tablet, telefon, pc kombinasyonuyla takip etmeyi planlıyorum.
Benim hanım "ay ne izlicem sinirim bozulacak" dedi, kayınpeder "ben dahil olurum" dedi, kayınvalde "bakarız" dedi.
Hele bir de kazanırsak var ya, eeeaaaallah diye bağırıcam camdan.

Genel planım bu şekilde.
  • quaker  (04.05.23 13:03:38) 
Sandık görevlisiyim. Eve döndüğümde muhtemelen gece olur, iki bira çakar yatarım. Uyuyamazsam sabaha kadar tv + ekşi + sosyal medya.


  • vedatchilipeppers  (04.05.23 13:06:24) 
Ben açıkçası ankaralı duyuru kullanıcılarını toplayıp, Söğütözü'ne, CHP genel merkezine götürmeyi planlıyorum :)

Şayet öyle toplanıp, küçük bir organizasyon yapılabilir elde biralarla.
  • Avoiding The Puddle  (04.05.23 13:06:38) 
Şu şarkıyla tura çıkacağız: open.spotify.com


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (04.05.23 13:15:18) 
Duruma göre sokağa çıkıp oynayacak şekilde hazırlık yapacağım.


  • ruhen hastayim ben  (04.05.23 13:35:24) 
oyumu verdim, tv başına geçtim yok. oy ve ötesi sistemine girip sabaha kadar tutanak teyidi yapacağım. çekirdek çitleme gibi, bi başladın mı bırakamıyorsun zaten. sizi de bekleriz.
www.youtube.com

  • halanne  (04.05.23 13:47:54) 
@halanne: Üstüme alındım ondan yazıyorum :) Keşke yapabilsem ama 3500 km ötedeyiz, elden ancak bu geliyor. Varsa online yapılabilecek birşeyler, destek olmak isterim tabii.


  • quaker  (04.05.23 13:59:00 ~ 13:59:25) 
Çekirdek stokladım çay demleyip dizi izlerim sonuçları takip etmem


  • photo85  (04.05.23 14:08:04) 
Ben komple "Kör yanlış okur uydurur" durumuna düşmüşüm, "Sandık başında olacağız" diye anladım :) Kesinlikle mantıklı, geçen sefer sisteme yoğunluktan girememiştim bu sefer zorlayacağım. Umarım TR dışına da açıktır sistem, güvenlik sebebiyle kapalı tutuyor olabilirler.


  • quaker  (04.05.23 17:25:05) 
darbelerde ve seçim günlerinde uyguladığımız bir aile geleneği olan mangalda tavuk kanat ve bira aktivitesini gerçekleştireceğim inşeallah.


  • alperz  (04.05.23 17:55:18) 
[]

Kendi vücut kokularımızın çekici gelmesi

Sizde de var mı aynı durum? Başkası için kötü olacak ama kendimize ait kötü kokuların rahatsız etmemesi hatta çekici gelmesi durumu




 
Yok.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (03.05.23 09:47:46) 
Arada oluyo :/ kotu koku degil de vucut kokusu gibi seylerde, yorganin altindaki kokuyu seviyorum


  • ala09  (03.05.23 09:52:28) 
bazıları için evet.
bazıları kötü koksa da kendimize ait olduğundan rahatsız olmuyoruz.
bazıları katlanılır gibi değil. örneğin ağız kokusu.
  • lazpalle  (03.05.23 10:25:52) 
var. ismi de var. sözlükte uzun uzun irdelenmiş ama hangi başlıktı unuttum.


  • sanemz  (03.05.23 10:52:51) 
Bende oluyor evet.

Ama bazen özsaygımı yitirecek gibi de oluyorum kokuya göre değişiyor :D
  • chicha_v2  (04.05.23 11:00:01) 
[]

Kedimi özlüyorum

Temmuzda tatile gideceğim 15 gün. Evde yalnız kalmasını istemediğim için evi büyük olan (benimki küçük) bir arkadasimin evine bıraktım kedimi geçen gün. Onunda kedisi var, ikisi oynar sıkılmaz diye, kedim sosyal sayılır kedilerle genel olarak iyi anlaşıyor. İki gün yanlarında kaldım ben de ilk başta benimki buna tısladi, bağırdı ama sonra oynamaya başladılar bir noktadan sonra alıştılar. Arkadaşın kedisi zaten aşırı uysal, oyuncu, kısır ama daha 1 yaşında. Benimki bunu arada ısırıyor gene tepki vermiyor.

Geçen sene kedimi yalnız biraktigimda çok sıkıldı, bı tanıdık gunlum uğruyordu ama 1 saat, geri kalan zamanda yalnız kaldı aklım da hep onda kaldı. Gerci kediler değişiklik sevmez, özellikle ev degistirmekten hiç hoslanmazlar biliyorum ama kedim ben işe gidip akşam geldiğimde bile ağlıyor ben kapıyı açarken.

Şimdi eve geldim ev bomboş geliyor, oyuncaklarını, mama kabıni görüyorum gözlerim doldu aglauaxsgim neredeyse, sanki bir şey olmuş gibi, deli gibi özledim yani anlatamam. 2.5 ay orada kalacak. Neden bu kadar erken götürdün derseniz, anlasamazlarsa son dakika ortaya çıkmasın diye götürdüm, sevmezse geri getiririm gene birini bulur evde kontrol ettiririm tatilde diye. Yol 2 saat sürüyor, hayvan aşırı kötü oluyor yolda, geriliyor. Şimdi çok özlüyorum açıkçası haftasonu geri alsam Haziran sonunda tekrar götürsem mi diye bile aklımdan geçti. Bencillik mi yapmış olurum? Kedim de orada çok mutlu değil bu arada bana da tisliyor, yer değiştirdiği için mutsuz ama oradaki kediyle anlaştı, oynuyorlar. Şu an beni alıkoyan hem anlaşmaları hem de yolda cok eziyet çekecek olması. Temmuzun 15 ine kadar ayri kalacağım kedimden. Dayanmali mıyım

 
Kedinin sana, sahibine bile tislamasi pek hayra alamet degil.

Sorunun cevabina gelirsek, hayvananin hastalanmadigi sürece ondan ayri kalmayi kafana çok takmamalisin.
  • Avoiding The Puddle  (02.05.23 01:01:34) 
2 ay onceden birakmak bana cok uzun geldi, atla deve degil 2 saat. Alip gelin. Tislama olayini bilemiyorum.


  • kassiopeia  (02.05.23 02:12:22) 
ben de alirdim


  • ala09  (02.05.23 07:51:48) 
15 gun tatil icin 2,5 ay oncesinden birakmak bence olmamis. bunalima girer hayvan bence (en azindan benimki girerdi) gidip alin ya 2 saat yol bisi degil.


  • 65 derece  (02.05.23 12:10:45) 
2.5 3 ay öncesinden bir yere bırakmak ne demek hocam yılın dörtte biri yapıyor. eğer kediden yılın dörtte biri uzak olma durumunuz varsa bence kediyi sahiplendirin zaten. değişikliği o kadar sevmiyor bu hayvanlar.


  • roket adam  (02.05.23 12:27:14) 
Kurban Bayramı'ndan biraz önce birakacaktim yani 1 ay 20 gün kadar sonra. Kediyle hemen anlasamazlar diye duruma bakmak istedim, açıkçası kafamda anlasamazlar ben de alıp getiririm diye dusunuyordum. 3 ay falan değil yani kalacagi süre.

Kediyi getirdiğim ev, eski evim, yaşayan da eski ev arkadaşım, kedimin daha önce benimle yaşadığı yer. O yüzden rahatım. 6 yıldır beraber yaşadığım, her gittiğim yere götürdügum hayvanı neden sahiplendireyim manyak mıyım ben. Çocuğum olsa bu kadar severim zaten. Ayrıca 15 günde bir gidip yanında kalacağım. Buna rağmen özlüyorum. Ayrıca benim oturduğum ev ufak, caddeye bakan, balkonsuz bir daire. Bu ev geniş balkonlu, bahçeli. Kedim eskiden de orayı seviyordu. Erken getirmemin bir sebebi de biraz apartman yaşantısından uzaklaşsin, içi açılsın diye düşündüm.
  • sanguine  (02.05.23 13:39:47) 
Haziran sonunda tekrar götürün. Diğer kediyle de anlaşmışlar. Siz de, kediniz de bu sürede rahat edersiniz.


  • from where i ride  (02.05.23 15:58:56) 
[]

Saçma işler sh1t jobs

Selam, sıkılganlığım ve bunalmisligimin disinda rasyonel mantikli olacagini dusundugum bir sekilde bir seyler kaleme almak istedim. Az once tv gezerken vin dieselin jackie chanin falan filmlerine denk geldim. Eskiydi adamlar gencti daha ama bir mutlu hissettim. Ne guzel filmlerin var senelerdir dunyanin 4 bir yaninda, iyi veya kotu filmler tartismali ama sen varsın. Bir yandan da diger islere bakıyorum mail yaz toplantiya gir cart curt. Allahim seneler boyle gecer mi dusunemiyorum. Yani yok olsan bir anda dunyada kainatta ilde ulkede hicbir sey degismez. Bu plazadaki adam icinde atolyedeki kadin icinde fabrikadaki isci icinde gecerli aslında. Neyse çok da genellemeyelim. Ama bir yanda mesela jk rowling çat diye bir kitap koymuş filmi çekilmis makaleleri yazilmis soylesileri yapilmis kendi resmen bir dunya yaratmis. Bu ornekler uçuk biliyorum sadece adım adım gidiyoruz. Ya da doktor adamin birisi yarali gelmis bunu saatler suren ameliyata alıyor kurtariyor. Ne biliyim modacı tasarlıyor kesiyor biciyor kumaşı mankene bir giydiriyor ki kitap gibi. Sonra binlerce satış uretim elestiri tasarimi gelistirme falan. Müzik yapıyorsun 19xxlerde kasette tofaşlar dinliyor. Plaktasın. Spotifydasin. Cocugun bile dinliyor sarkiyi sarki yasiyor sarkici yasiyor eser var. Ne biliyim kimyagersin ilac kesfediyorsun. Ya da o ugurda bir sekilde calisiyorsun. Illa saydiklarim icinde de boş insanlar vardır. Yazarken düşündüm mesele ünlü olduklari icin mi yazdım yoksa bir seyler urettikleri icin mi tam oturtamadım. Her neyse. Bu kisiler gercekten de faydali adam akilli isler yaptiklarini dusunuyorum. Senin cizdigin kanepe tasarimiyla yuzlerce insan oturacak. Senin diktigin kiyafetle moda degisecek ya da degismese de birileri lan ne guzel etek diyecek belki de. Varligini anacak, andıracaksın. Bir yanda eli kıcında teftis et su kagidi oku su raporu yaz su kodu test et su cekicle vur şunu analiz et sunu gotur sunu getir sunu ye su zaman otur su zaman kalk uyu uyan. Sıkılıyorum sabri, bunalıyorum.
Siz ne diyorsunuz ne dusunuyorsunuz



 
valla david graeber bullshit jobs kitabında bunu tartışıyor ama okursan bu düşünce durumundayken daha da mutsuz olursun

bu düzende insan iyileştiren doktor da beste yapıp konser veren müzisyen de mesleğine bir yerden sonra yabancılaşıyor
  • freebird5406_2  (01.05.23 21:39:01) 
@freeb kitabı duydum arastirdim bazi sozlerine entrylerine vs baktim ama okumadım. Muhtemelen yakin bi zamanda da okuyamam. Yabancilasma nedir bahsettiginiz, marxla mi ilgili. Biraz googleadim da.
Aslinda sorum belki de temelde yaşamlarimizin buyuk vakti neden bu sacmaliklarla geciyor, ya da neden boyle adam akilli isler yapilmiyor yok da salak sacma isler var. Hani o departman gereksiz verimsiz ama sirketlerde mesela neden var,

  • optimistbakunin  (01.05.23 21:47:35) 
Abi senin için de başkaları düşündüklerini düşünüyor. Onlar kalıcı olmak için uğraşmadı. Yapmak istedikleri şeyleri yapıp kalıcı oldular. Sen de yapmak istediklerini yaparsan ve yaptıkların ilgi çekerse kalıcı olabilirsin.


  • dissendium  (01.05.23 21:52:26) 
aslinda topltantilara girip mail yazmalar da daha buyuk islerin parcalari. yani nasil ki sizin cizdiginiz bir kanepeye binlerce insan oturacaksa sizin hazirladiginiz bir rapor sayesinde de binlerce insanin isi kolaylasacak. ya da sizin otomatize ettiginiz bir surec sayesine binlerce insanin gunluk hayatina yarim saat kazandiracaksiniz. ya da sizin baslattiginiz bir pazarlama kampanyasi sonucu hem hedef kitleniz yeni/daha iyi urunlere kavusacak, hem de cirolariniz artacak gibi gibi. sirf mail ve toplanti var diye is yapilmiyor diye dusunmeyin, herseyin bir ciktisi var sonucta. yani simdi fayda ekseninde baktiginizda binlerce insanin hayatina 30dk katabilmek, hali hazirda zaten milyonlarcasi varken yeni sarki yapmaktan daha faydali olabilir.


  • taurina  (01.05.23 21:53:34) 
Eger yasaminiza yaraticilik sergileyebileceginiz bir hobi eklerseniz kisa sureli rahatlayabileceginizi dusunuyorum. Resim olur, muzik aleti ogrenmek olur. Basit cozumler gibi geliyor, sacma geliyor ancak ruhumuzun ozunun 'aserdigi' sey bu, yaraticilik ve kendini, ozunu ortaya koyabilmek. Yaptiginiz ve cogumuzun yaptigi iste bu eksik ve ozumuze, ruhumuza aykiri. Insanlarin ciddi bir kismi bunu cocuk yaparak atlatiyor, sonra cocuklar buyudugunde - eskiden 20lerde evlenip siz 40-45e geldiginizde cocuklarin yetiskin oldugunu ve size ihtiyaclari olmadigi dusunuldugunde , orta yas bunalimi denen sey bundan geliyor.
.

  • kassiopeia  (02.05.23 02:07:04) 
@kassi aslında sorum sadece ben olarak değil. Genel olarak insanların çogu. Bu cok rahatsiz edici gelmiyor mu? Dogdun hicbir sey yapamadin öldün gittin


  • optimistbakunin  (02.05.23 10:24:38) 
aslinda ben de herkes icin oyle oldugunu dusunuyorum, 9-6 calisip bir yerde oturmak tum gun, yaratici olmamak, ruhu besleyecek seyler yapmamak ozumuze aykiri. dolayisiyla size katiliyorum ve herkes icin rahatsiz edici kesinlikle. bunalimlarin, icsel arayislarin bircogunun nedeni de bu. bedenimiz hareket etmek icin var, ruhumuz yasamla beslenmek icin. bunlarin ikisinide yapamaz oldugumuz bir donemde yasiyoruz. eger yasamimiz tarif ettiginiz sekilde yasanirsa bu dediklerinizi hissetmemek kacinilmaz. bunlari sorgulamayalim diye de, cok klise ama gercek, sistem bir uyusturucu gorevi goruyor. bu demek degil ki, mesela postacinin isi gereksiz, isini biraksin gitsin ressam olsun. yapilan her is gerekli, ancak bir denge olmali, bir yavaslamaliyiz, performans kaygisindan uzak, daha farkli bir yasam yasamaliyiz. hem kendimizi gerceklestirebilecegimiz hem de yasamimiz icin gereken duzeni devam ettirebilecegimiz bir sistem insa edilmesi gerekiyor. su anda kendini gerceklestirebilen insan sayisi, bu gerek bir hobi ile olsun gerek hobisini gelire dokmek olsun, dunya nufusu ile kiyaslandiginda fazlasiyla az. ingiltere'de yakin zamanda bir arastirma vardi okumussunuzdur belki, haftada 4 gun calisip 3 gun tatil gibi, cok daha verimli oldugu ortaya cikti. bunun gibi. ruhu beslemek, nefes almak icin alan ve zaman yok.


  • kassiopeia  (02.05.23 13:39:51) 
[]

sabah mutlu uyanmak için önerileriniz var mı?

sb.?




 
Güneşle birlikte uyku alınmış şekilde uyanmak.

Yani akşam vakitlice yatmak.
  • msb  (30.04.23 23:14:07) 
O gün için motivasyon sağlayacak bir plan yapmış olmak.


  • Jux  (01.05.23 01:18:53) 
[]

Calisirken sinirli gozukuyo musunuz?

.




 
Ciddi oluyorum.


  • dissendium  (30.04.23 22:00:07) 
Görünseydim uyaran olurdu. Bence görünmüyorum.


  • Amaranta ursula  (30.04.23 22:45:48) 
Benim eski calistigim yerde biri vardi. Is sirasinda bambaska bir kimlige burunuyordu ciddilikten, sinir stresten. Emre Belozoglu gibi:) Disardan nasil gozuktugunun farkinda degildi. Biz sansliydik, onumuzde ornek vardi, onun gibi olmamak icin kendimizi duzelttik.


  • freedonia  (30.04.23 22:50:02 ~ 22:50:59) 
Bu bir george costanza taktigidir, mesgul gorunmek icin zaman zaman kaslari catarim..


  • unidentified floating object  (30.04.23 23:19:31) 
her an sinirlenecek gibi duruyorum o yüzden çok fazla yanaşmıyorlar saçma sapan şeylerle.


  • arveles gibiyim  (30.04.23 23:36:06) 
normal zamanda sert göründüğüm söylendi ama özellikle çalışırken sinirli/sert göründüğüm yönünde bi bildirim gelmedi :D ama muhtemelen ciddi duruyorumdur


  • chanandler bong  (30.04.23 23:39:22) 
Hahahh twitter'da, duyuru'da boş boş takılırken bile çok ciddi duruyormuşum.

İnsanlar çok odaklanmış, çok işi var herhalde diyip gelmiyordu eski iş yerimde :)

Yakın arkadaşlarım dalga geçerdi bazen gerçekten çalışırken bak bak yine çalışıyormuş gibi gözüküyor diye :D

3 yıldır uzaktan çalışıyorum ama bir şey değişmemiştir eminim.
  • chicha_v2  (01.05.23 00:35:44) 
Sinirli değil de aşırı odaklandığımda dudağım şu şekilde oluyormuş, ben bunu geçen sene öğrendim: galeri13.uludagsozluk.com Yanımdakiler "acaba neyi yanlış yaptı da içlendi" diye düşünüyorlarmış, gerçi ben bazen içimden Fenerbahçe'nin 2007 kadrosunu falan sayarken de böyle oluyorumdur muhtemelen o ana denk gelmiş de olabilirler, emin olamıyorum.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (01.05.23 01:13:22) 
Ben hep sinirliyim, çünkü çalışmak zorundayım.


  • synesthesia  (01.05.23 10:03:35) 
[]

Bana neler oluyor?

Dün bir şeylerin geçiş sürecini yumuşatmak üzere sahile indim. İki de bira aldım, oturdum sakin sakin kitabımı okudum.
Sonra, içtikçe içimde bir şeyler oldu. Bir şeyler. Sanki okudukça hırslandım, hırslandıkça içtim. Açıkçası yine b*kunu çıkaracak derecede kendimden geçtim.
Bazı yerler kesik kesik var hatrımda. Gittiğim, geldiğim, para harcadığım yerlerin yarısını hatırlamıyorum.
Esas konu bu da değil.
Bir ara, akşam üstü gün batımı izlemek niyetiyle kayalıklara oturdum. Sol cebimdeki çok sevdiğim kulaklık bir anda kayalıkların altına, dalgalara kavuştu ve gitti :(
Almam imkansızdı.
Bir anda inanılmaz şekilde öfkelendim. Sanki hayat bana bir tokat daha attı o anda. Hiç haketmediğim bir tokat. Beni ciddi şekilde sarsan bir tokat. Sonra benden bir tane daha olduğunu hissettim. Gördüm gibi bile oldum.
Sonra kendimi Söğütlüçeşme YHT gişesinde buldum. Ciddiyim oradan oraya nasıl gittim bilmiyorum. Normalde bir gün sonra hatırlardım bir şeyler ama bu kez olmadı.
Bilet yoktu ve birisi daha bilet bulamamıştı. Bana otogarı sordu. Gidiyoruz gel dedim.
Sonra otobüsteydim.
Eskişehir'e gidiyordum. Bir anda oldu her şey.
Beraber gittiğim kişiye de bin tane saçma sapan şey anlattım. Onları hatırlıyorum.
Freni patlamış kamyon gibiydim. Öfkeliydim.

Sabaha karşı Eskişehir'e indim. 45 dakika otel aradım çünkü otellerde yer yok. Etkinlik mi ne varmış.
Şimdi yine oteldeyim ve yine içiyorum.

Fakat neden böyle oldu?
Aklıma Nurseli İdiz'in Erzincan'dan taksiyle İstanbul'a gelmesi geliyor.
www.hurriyet.com.tr

Fikir, görüş, yorum ve her neyse. Dinlemek istiyorum.

Eskişehir ne alaka diyecekleri duyar gibiyim. Burada bir arkadaş var. O kadar ama öylesine bir arkadaş. O da müsait değilmiş görüşmedik.

 
Resimli anlatım

i.hizliresim.com
  • pavlis  (30.04.23 18:23:03) 
aşırı su tüketimi varsa, extra tuz al
erken uyu, uykusuz kalma

bunları yapamıyorsan psikiyatri acile git
  • bir soru sorcam  (30.04.23 18:34:32) 
Su içmeye başlarsam duramam. Tıpkı içki gibi. Bu benim normalim.


  • pavlis  (30.04.23 18:37:32) 
Teşekkür ederim @thetruenorthstrongandfree


  • pavlis  (30.04.23 18:38:12) 
Şurda anlatılan gibi olmuş: youtu.be

reis capri-sun iç ya. multi vitaminlisi var çok güzel. hafif.
yanına da www.akakce.com
valla
hayat güzel abi
kitap olarak da: peyami safa - yalnızız, seviyorsun gibi
  • WithWorth  (30.04.23 19:47:48 ~ 19:49:47) 
Abi sen en iyisi bir doktora git. İki birayla Eskişehir'e gidilmez yani. Alkol kullanmayan biriyim ama ben bile gitmem. Geçiş süreci dediğin şey ne ise seni fazla etkilemiş olabilir. İnsan bazen çok dalgın oluyor, aklı başka yerde oluyor.


  • dissendium  (30.04.23 21:13:40) 
Yalnızlık mı çekiyorsun? Yasların mı var? Mutsuz musun?


  • hasmetizm 2046  (30.04.23 21:22:40) 
bira kafasıyla blackout yaşayacak noktaya geldiğine göre profesyonel yardım alma zamanın gelmiş demektir hocam.


  • roket adam  (30.04.23 21:39:58) 
hocam iki bira ile nasıl o kafaya ulaştın :D


  • Erestor  (30.04.23 21:48:31) 
İki bira giriş kısmı.
Sonra devam ettim. Hatta bir tekeli arayıp sipariş vermişim. Herkes oraya takılmış

  • pavlis  (30.04.23 22:15:26) 
Pavlis sana neler oluyor bilmiyorum ama yaşamak istediğim hayatı yaşıyorsun. Sakin ol ve devam et seni destekliyorum.


  • karayel  (30.04.23 22:32:04 ~ 22:32:45) 
hayatin ve evrenin killigina size bir sey yaptigini dusunmuyorum. yazinizda da cok net anlatmissiniz, kendi kendinize sinirlenmis, kendi kendinize icmeye devam etmis, kendi kendinize (muhtemelen cakir keyif oldugunuz icin) kulakliginizi kaybetmissiniz, sonra daha da sinirlenmissiniz. bu zamanin herhangi bir noktasinda, durmayi ve gozlemlemeyi ve ne yapiyorum ben diye sormayi yani farkindalikla davranmayi secmemissiniz. react vs. respond. siz otomatik reaksiyon gostererek, belki de onceki deneyimlerinize benzer bir deneyim yaratmissiniz.

bundan nasil bir ders alabilirsiniz? bu kadar icmeyebilirsiniz mesela. ya da sinirlenmeye ve hirslanmaya basladiginizi hissettiginiz anda durup, bedeninizi tarayabilir, sinirinizin ve hirsinizin farkina varip, hislerinizi yaziya dokebilirsiniz mesela, icmeye devam etmek yerine. meditasyon yapabilirsiniz. nefesinizi izleyebilirsiniz.

icmeye devam etmek de bir secenek, hislerinize kapilip gidip, kendinizi eskisehir'de bulmak da bir secenek,

o anda hislerinizin farkina varip, onlara yer acip, gecip gitmelerini izleyip, onlara kendinizi kaptirip gitmemek de bir secenek. zira daha cok icerek hirsinizi ve sinirinizi gormezden gelmeye calisip, bastirmaktan oteye gitmiyorsunuz belli ki.

bugune kadar ilkini yaptiysaniz simdi ikincisini deneyin bakalim, belki de daha farkli bir sonuc alirsiniz.
  • kassiopeia  (01.05.23 02:01:30 ~ 02:03:31) 
"Su içmeye başlarsam duramam."

illa olacak diye bir şey yok ama delirium ya da manik atak'la sonuçlanabilir
içki hızlandırıcı faktör

psikiyatriye gidip kullanmasabn bile gerketiğinde içmek için yanında ilaçla gezmeni öneiririm
atak yaşarsan toparlması uzun sürer
  • bir soru sorcam  (01.05.23 14:17:25 ~ 14:17:54) 
[]

koşulsuz sevmek ne demek?

bir ebeveynin çocuğunu koşulsuz sevmesi tam olarak ne demek sizce? nasıl büyürseniz, anne/babanız size nasıl davranırsa “koşulsuz sevildim” dersiniz? (şımartılmayla, bencil/saygısız bir çocuk yetiştirmekle karıştırmadan.)




 
Koşulsuz sevgi verebilmek için travmalardan arınmış bir zihin gerekli. Bu da çoğu ebeveynde yok.


  • ruhen hastayim ben  (30.04.23 15:29:51) 
Varlığına değer vermek. Derslerine çalışırsan seni severim demeden seversen koşulsuz sevmiş olursun. Koşulsuz sevmek için bu dünyayı iyi anlamak gerekiyor. Çoğu insan ölümü aklına bile getirmiyor. Çocuğu bir gün ölse keşke dersini bahane etmeden sevseydim diyecek ama artık geçmiş olacak. Ya da çocuğu uzak bir yere gitse değerini anlayacak, koşul sunmayacak, fırsatı olduğu her an sevecek.


  • dissendium  (30.04.23 15:48:22) 
babamla iyi geçinirse.


  • sanemz  (30.04.23 16:34:46) 
Valla acikcasi ben gercek manasiyla kosulsuz sevgi diye birseyin varligina inanmiyorum. Sevgi su ya da bu sekilde kosulludur bence. Ebeveynler ozelinde dusunursek de bir kisinin cocugunu sevmesi ya da diger cocuklardan daha fazla sevmesi de birsekilde kosulludur. Atiyorum cocugun kendi cocugu olmasi yani cocugun dunyaya gelmesinde rol oynamasi ve kendinden ozellikler tasimasi, belki cocugun fiziksel ozellikleri, belki cocugun zekasi/davranislari, belki cocukla ilgili gelecek planlari, belki hormonal vs diye gider bence. Dolayisiyla ben hicbir zaman kosulsuz sevildim diyemem cunku kosulsuz sevgi yok bana gore.

Haa kosulsuz sevilme degil de sevgi/sevilme eksikligini hissetmeme tarzi biseyden bahsedecek olursak da bu da genelde cocukla bir sekilde vakit gecirme ve onunla dogru sekilde ilgilenmekle ilgilidir bence. Genelde dedim cunku kisilerin ebeveynlerini degerlendirmeleri de gorecelidir. Misal cocukluk ya da ergenlik cagindaki degerlendirme farkli oluyor, yetiskinlik cagina gelindigindeki degerlendirme farkli olluyor. Ya da zaman sabit kalsa bile A cevresindeki diger ebeveynlerden gordukleri ile B cevresindeki diger ebeveynlerde gordukleri seyler baska beklentilere sebep oluyor falan filan.
  • j r r tolkien hayrani  (30.04.23 16:39:52 ~ 16:43:09) 
tam olarak koşulsuz değil
1.si yaşamsal/fiziki ihtiyaçlarını karşılamak zorunda
2.si çocukla geçirdiği vakitten keyif alabiliyorsa bu da bir fayda/koşul

içten sarılmak, görev gibi görmeden oyun oynamak, vakit gerçimek, konuşmak, öğretmek, gezmek, parka gitmek vs.
  • bir soru sorcam  (30.04.23 17:41:59) 
benim deneyimime göre; çocuk, ebeveyni koşulsuz sever.


  • from where i ride  (30.04.23 18:14:22) 
Bunu ben de merak ediyordum mesela biliyor musun? Yani ben küçükken biraz yaramaz bi çocuktum, biraz çektirdim yani aileme ama çok enteresan bir şekilde ne yaparsam yapayım bana olan sevgilerinde 1 gram eksilme olmuyordu, yani oturup sakin kafayla düşününce bu bana çok mantıksız gelmişti, yani anne baba olmanın böyle bir modu açması bana imkansız geliyordu ama ben böyle bir şeyin olabileceğini kedimi sahiplendiğimde anladım. Yani açıkçası ben çoluk çocuk işine girmedim, bu yaştan sonra da girmem hem sevmiyorum hem de uğraşamam yani ama kedimi sahiplendiğimde gördüm ki kedi bana ne yaparsa yapsın sevgimde hiçbir azalma olmuyordu, yüzümü parça pinçik ettiğinde bile 5 dakika sonra "lan şunu bi denk getirsem de kafasını ısırsam" diye sevgiyle coşuyordum kendisine karşı. Sonra aklıma "lan bu kadın (annem) neden ne yaparsam yapayım beni hala bu kadar seviyor" diye sorguladığım anlar aklıma geldi, demek ki aramızda böyle bir bağ var, yani ben sahiplendiğim kediye karşı bile böyleysem beni bir miktar sıvıdan kendi içinde oluşturup büyütüp doğuran bir varlığın duyduğu koşulsuz sevgiyi tahayyül bile edemiyorum, bir ebeveynin çocuğunu koşulsuz sevmesi tam olarak böyle bir şey bana göre.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (30.04.23 18:48:30) 
kosulsuz sevgi ebeveyn cocuk arasindaki iliskidir, yetiskin iliskileri icin soz konusu degildir. kosulsuz sevgi ile eylemlerinizin bir sorumlulugu oldugunu/olmadigini, ya da ailenin sinir koyamayacagini, kural koyamayacagini karistirmamak lazim. ders notlarin iyi olursa seni severim, yaramazlik yapmazsan seni severim degil, derslerin kotu de olsa yaramazlik yapsan da seni severim ancak bunlarin bir sonucu olur, bu seni sevmemek degil, haftasonu disari cikmamak, arkadaslarinla bulusmana izin vermemek olur gibi. ya da seninle oyun oynarim ve tum dikkatim uzerinde olur, ancak su anda telefonla konusuyorum ve rahatsiz edilmemem gerekiyor sinir koyma ornegi olabilir mesela. cocuklar isirmayi ogrenmeye basladiklarinda mesela, isirman canimi acitiyor ve bu davranisi yapmaman gerekiyor da yine kurallar ve sinirlar ile ilgili. ya da yorgunum ve 1 saat dinlendikten sonra seninle oynayabilirim de sinir koyma ornegi olabilir. cocuklarin arkadasa degil, ebeveyne, sinirlara, saygiya, ongorulebilirlige ve duzene ihtiyaci vardir. cocugu kosulsuz severek bunlari ogretmek mumkun ve olmasi gerekendir. ancak yaramazlik yaparsa cocugu gormezden gelmek, konusmamak, yok saymak gibi triplere girmek cocugun sevgiyi kosullu olarak ogrenmesine neden olur. ayrica cocuklar, ozellikle kucuk yasta her seyi kendilerinden dogru algilarlar. mesela isten eve sinirli geldiginizde, triplere giriyorsaniz, pasif agresif davraniyorsaniz, konusmamazlik yapiyorsaniz, 3-4 yasindaki cocuk bunun is nedeniyle oldugunu algilayamiyor ve kendisinin, varlik olarak sevilmedigini dusunuyor.

bana benzersen seni severim, benim gozumu/kasimi alirsam seni severim, escinsel olursan seni sevmem, engelli bir birey olmazsan seni severim gibi bir sey bir ebeveyn icin mumkun degildir. oyle biri ebeveyn de olamasa keske. ayrica cocukla kaliteli ve keyifli zaman gecirmek icin ortam yaratmak da ebeveynin gorevidir. bunlarin olabilmesi icin de oncelikle kisinin tam ve yetkin bir birey olmasi, kendi golge yanlarini gorebilmesi ve bunlari kabul etmesi gerekir. zaten bu surec hepi topu 10 sene filan, akli ermeye basladikca cocuga eylemlerinin bir sonucu oldugunu, sorumluluk almayi vs. ogreteceksiniz.

elbette ailesine siddet uygulayan bireylerden bahsetmiyorum, 18-20 yasina gelmis ailesine maddi ya da fiziksel siddet uygulayan bireye dur demek kosulsuz seviden bagimsiz, sinir koymaya giriyor.
benim anladigim cerceve bu sekilde.
  • kassiopeia  (01.05.23 01:51:22) 
[]

Anneannem sürekli ağlıyor, ne yapabiliriz?

Anneannem (85) kendimi bildim bileli ağlıyor. Geçmişte sağlıkçı olarak çalıştı, bir evlilik yaptı ve dört çocuk sahibi oldu. Refah ve zenginlik içinde bir yaşam sürmüş ama karamsar bir kişiliği var ve mutlu olamıyor. Fiziksel sağlığı iyi olmasına rağmen kendini hasta olarak tanımlıyor ve uzun yıllardır antidepresan ve diğer ilgili ilaçları kullanıyor. Şehirdeki hemen hemen tüm psikiyatristlere gitmesine rağmen bir çözüm bulamadı.

Hiçbir fiziksel sorunu olmamasına rağmen son 4 yıldır sağlık sorunlarını bahane ederek evden hiç çıkmıyor. “Biraz daha iyi olayım, öyle” diyor, yıllardır güneş görmedi. Ayrıca son derece alıngan. Eşi hayattayken, nazik ve kibar bir insan olmasına rağmen kendisiyle konuşmadığı için ve çeşitli nedenlerle onu suçlardı. Ne zaman biri ona nasıl olduğunu sorsa, her zaman "nasıl olabilirim, çok kötüyüm" diye cevap verir. Dedem 3 ay önce vefat etti, hepimiz yasını tuttuk fakat anneannem iyice kötüleşti. Her gün bizi arayıp “babanız nerede, yatağında yok” diye soruyor. Biz de kendisini telkin edecek sözler söylüyoruz, fakat dedemin vefat ettiğini gerçekten unuttuğunu sanmıyorum, sadece kabullenme aşamasına geçemiyor.

Bunun haricinde eskiden beri görünürde hiçbir neden yokken bile ağlıyor. Dört kızı aynı şehirde ve neredeyse haftanın her günü onu ziyaret edip gün içinde hep arıyorlar, ama onlardan çok şikayetçi. Hiç yalnız kalmamasına rağmen sürekli yalnızlıktan şikayet ediyor ve ağlıyor. “Dışarı çıkalım” ve “Hadi gel bizde kal” tekliflerine kesinlikle hayır diyor.

Torunlarına iyi davranıyor ama bize sevgi gösterdiğinde bile ağlıyor. Eşi hayattayken ona karşı sebepsiz yere hep kırgındı, dedemin ölümünden sonra ise kızlarına karşı çok kırgın ve alıngan davranıyor. Her zaman mutsuz ve kendisinin çok kötü olduğunu söylüyor.

Bu bilgiler ışığında, anneanneme yardım etmek için ne yapabiliriz?

 
85 yaşında olan birinin kişiliğine artık pek etki edemezsiniz. ancak belki yönlendirebilirsiniz. dini bir yönü varsa oraya yönlendirin.


  • paintov  (30.04.23 13:52:54) 
paintov +1, annemde bu yaşlarda ve o da böyle. hep kendini hasta hisseder. oysa ne şeker, kolestrol, tansiyon, hiçbiri yok. şimdi sana numarasını vereyim istersen ara ve nasılsın teyze diye sor. çok kötüyüm çoook. hiç iyi değilim. beni doktora götürsen ah ne var der sana.
ama doktorlar artık bu yaştan sonra değişmez. kendini iyi hissettirmeniz mümkün değil diyorlar. ben manevi olarak iyi etmeye çalışıyorum. yanında kuran okurum. ada çayı tütsüsü yapıyorum evin içinde, sirkeyle siliyorum bazı yerleri. temizliğine çok dikkat ediyorum. sabah olunca güneşe baktırıyorum. gündüz uyutmamaya dikkat ediyor ve kısa geçmişine dair sorular soruyorum. aklını yitirmesin diye. iyi gidiyoruz bakalım.

  • sanemz  (30.04.23 14:05:29 ~ 14:08:25) 
Aynı benim anneanneyi anlatmışsın, yaşlar bile aynı :) Annemler özellikle dedemin vefatından sonra çok uğraştı mentalitesini değiştirmesi için ama hala aynı. Aynı bu anlattığın şekilde. Biz pes ettik, psikiyatrdan yardım istedik. Anneanneyi ikna edip götürdük geçen hafta. Dedem birkaç ay önce vefat ettiği için bu içinde dönüp durduğu sorgulamalar, suçlamalar, affedememeler iyi arttı ve sürekli ağlıyor, gece uyuyamıyor vs diye psikiyatr bu olayı daha rahat atlatabilmesi için bi tane antidepresan ve bi tane de uyku ilacı yazdı. Şimdilik şikayetleri azaldı. Söylenmeler hala var :D ama en azından yattığında uyuyup uykusunu alabiliyor. Ağlamalar bi tık azaldı.

Belki siz de bi psikiyatra danışmak istersiniz çünkü özellikle belli bir yaştan sonra karakter değiştirmek, düşünceyi yönlendirmek çok çok zorlaşıyor.
  • e mice  (30.04.23 14:12:32) 
"Her gün bizi arayıp “babanız nerede, yatağında yok” diye soruyor. Biz de kendisini telkin edecek sözler söylüyoruz, fakat dedemin vefat ettiğini gerçekten unuttuğunu sanmıyorum, sadece kabullenme aşamasına geçemiyor."

şu kısım bana sıkıntılı geldi. eşinin öldüğünü unutmuyorsa ve böyle yapıyorsa o bile psikolojik bir sorunun belirtisi olabilir ama kadın unutuyor da olabilir. bundan nasıl emin olabiliyorsunuz anlayamadım.
ayrıca eşi hayattayken sebepsiz yere kırgındı demişsiniz, onu nasıl bilebilirsiniz ki? kim bilir neler yaşadılar... genel anlamda duyguları dikkate alınmıyor kadının ben onu anlıyorum. o da görünür olmak için çabalıyordur. yalnız hissetmeyen biri neden yalnızım desin, sizce kazancı ne bundan?
  • anna sun  (30.04.23 15:04:46) 
"yıllardır güneş görmedi."

d vitamini, magnezyum vs.
metabolizmik olarak mutlu olması mümkün değil ki
  • bir soru sorcam  (30.04.23 16:18:14) 
[]

30'dan sonra tek basina yurt disina tasinanlar

Naptiniz? Hayat kurabildiniz mi? Yoksa gec kalmis gibi mi hissediyorsunuz?

Lutfen ailesiyle veya esi sevgilisiyle tasinanlar yanitlamazsa guzel olur, cunku dinamikler cok farkli. Yalniz bambaska bir ulkede nasil olur 30'dan sonra?

Destinasyon bati.

 
29'a girmek uzereyken geldim amerika'ya mba yapmaya. okulu bitirdim simdi calisiyorum.

amerika dunya uzerinde manevi hicbir degerin olmadigi ama maddiyati da sonuna kadar yasatan bir ulke. buradaki amerikalilarla gonul iliskilerim de oldu ama hepsi asiri bencil insanlar. kultur tamamen boyle. bu bencili bizdeki karakteri bencil olan insan anlaminda kullanmiyorum. en gonlu genis olan bile ister istemez bencil cunku icinde yetistigi kultur boyle.

bu yuzden ciddi iliski dusunemiyorum. hem cocugumun amerikali olmasini da istemiyorum. burada turk de bulamiyorum, zaten havuz cok dar. o yuzden simdilik rafa kaldirdim gonul islerini. cok parasi olan ama yalniz ve mutsuz olan adami oynuyorum bir suredir.

hayat kurulur da tatmin eder mi bilmiyorum. 30 yas farkli bir kulture entegre olmak icin cok gec bence. mumkunse universite yillarinda bu is bitirilmeli. benim gordugum cut-off universite. universiteyi burada okuyanlar adapte olabiliyor. ama expat olarak yalniz gelenler cogunlukla dertli. evli gelenler esiyle vakit geciriyor.

bir de mesela 30 yasinda doktoraya gelip burada birileriyle evlenen de var. yani yolunu bulan her yerde buluyor orasi da ayri. ama bu tipler de yine sosyal cevre yapamiyor, esiyle takiliyor hep. bunun sebebi de universitede ister istemez sosyal bir cevrenin icinde sosyalizasyona tabi tutuluyorsun. butun egitim surecleri boyle. ama is hayatina gelirsen boyle bir sey yok.

gibi gibi.
  • antikadimag  (30.04.23 08:48:57 ~ 08:51:19) 
36 gibi geldim. Ucuncu senem bitiyor. Tek basima geldim.
Expat olarak yasiyorum. Hicbir seye gec kalmis oldugumu dusunmuyorum.
Tasinma sebebinize bagli olarak kolayligi zorlugu degisiyor. Benim calistigim yer calisma izni, oturma izni gibi seyleri ayarliyor, o yuzden burokrasiyle kendi basima savasmam gerekmiyor. Buranin dilini konusmuyorum, onlar da benim konustugum dilleri konusmuyor. Ogrenmem de mumkun degil, on onbes sene kalsam belki. Ama ne bileyim, online alisveris, Google Translate, app ile taksi hizmeti (bitaksi gibi) vs gibi seyler oldugu icin gunluk hayatimi ve ihtiyaclarimi sorun olmadan giderebiliyorum.
Buranin kulturune entegre olmak vs gibi bir ihtiyacim yok. Cevreme zarar vermeyecek sekilde hassasiyetlerini ogrendim ve bunlara dikkat ediyorum (misal yasadigim ulkede hukumeti elestiremezsiniz, dolayisiyla lokal kisilerle konusurken bundan kaciniyorum vs). Burdan bikinca baska bir ulkeye tasinirim diyorum, boyle boyle hayat gecer.
  • sopiro  (30.04.23 09:56:26 ~ 09:57:58) 
32 yasinda tasindim. Bu biraz hayata nasil bakmanizla alakali bence.

Kimisi hayat kurmak icin birisine ihtiyac duyar, tek basina mutsuz olur. Benim gibi kimisi ise tek basina hayat kurar, sonra hayatina birisini almayi degerlendirir.

Ben tek basina mutlu olamayan bir insanin baskasiyla da mutlu olamayacagini dusunuyorum. Mutlulugu, hayati baskalarine endekslerseniz gercek hayati kacirirsiniz. Siz tek basiniza hayat kurup mutlu olursaniz, hayatiniza kabul ettiginiz kisi mevcut mutlulugunuzu artirabilir, ama gene her seyi baskasina baglamamis olursunuz.
  • sertac akin  (30.04.23 11:04:54) 
29'da geldim, en kötü ihtimalle yapamazsam dönerim ve kaybedecek hiçbir şeyim yok mantığıyla geldim aslında. Türkiye'deki tüm sosyal çevreyi ve aileyi bırakmak, buradaki kültüre hava durumlarına uyum sağlamak başlangıçta zor ama ilk 6 ay hatta 1 yıl adaptasyon süreci ile geçiyor bence. Tek başıma kimseyi tanımadan geldim, bu zor oldu ama ilk başta iş yerindekilerle arkadaş oluyoruz zaten. Benim bulunduğum ülkede ingilizce ana dil değil ve ben dillerini bilmiyorum ama translate ile halletmeye çalışıyorum.
Bence gidilen yaşın önemi yok ama türkiyeye tekrar dönülecekse asıl o zaman zor, çünkü yeni baştan düzen kurmak lazım. Ben ne kadar süre burada kalmak istediğimi hala bilmiyorum bu belirsizlik gelecek kaygısı yaratıyor :/
Sosyalleşmek dil bilmeyince zor ama artık buna takılmıyorum tek başıma spora, yürüyüşe veya cafelere gidiyorum. Yakında kursa da başlamayı düşünüyorum hatta.
Burada birini bulacağımı veya evleneceğimi sanmıyorum, hem kültür farkından hem de ömrümün sonuna kadar bu ülkede yaşamak istemediğimden, hem de birini zaten bulamadığımdan :D o yüzden yalnız takılmaya devam, bunun da bir avantajı var aslında kimseye bağlı olmadan özgürce yaşayabiliyorum. Başka ülkede güzel iş fırsatı olursa oraya giderim hatta. Her şeye rağmen de iyi ki gelmişim diyorum çünkü çok büyük tecrübe. Yaş ilerledikçe radikal kararlar almak zorlaşıyor bence, aklımızda kalacağına denemeliyiz
  • incelikler yüzünden  (30.04.23 12:15:18) 
bence günümüzde bu konu biraz abartılıyor. internetten dolayı kültürel etkileşim daha az. o yüzden ileri yaşta da göç edilse bizim nesil için eskiye göre kültür şoku daha az olacaktır. ben mesela o kültür şokunu türkiye'de de yaşıyorum. ilgi alanlarımla ilgilenen insanların türkiye'de sayısı çok az mesela.


  • hknty  (30.04.23 12:47:20) 
Cebindeki paraya bağlı olarak değişir. Paran varsa işin olmasa bile 6-8 ay eğitimini alırsın, dil lazımsa dilini öğrenirsin. Parasız ya da kısıtlı parayla sıfırdan başlıyorsan zor. Kültür şokundan ziyade 30'lu yaşlarda off herkesin villası var diye trigger olabilirsin. Avrupanın orta ve biraz orta üstünün işi düzeni kurulu, yaşıyor bu hayatı.


  • abi bi dizi buldum on numara  (04.05.23 16:48:54 ~ 16:50:11) 
nereye gittiğiniz o kadar önemli ki.

mesela abd ye gittiğimde sanki 20 yıldır orada yaşıyormuş gibi hissettim, ten renginiz açıksa dışlanmak zor ancak abd o kadar uzak ki bir noktada yalnızlık sizi delirtmeye başlıyor.

avrupa da mesela almanyaya gitmek ile isveçe gitmek ya da yunanistanda gitmek bambaşka şeyler. almanyada doğma büyüme yunanlar almnayadan yunanistana kaçıyor?! sonradan almanyaya giden türkler her tatil fırsatında uçağa atlayıp türkiyeye geliyorlar. londrada arkadaşım var kız yılın yarısında türkiyede neredeyse. tek derdi sınırsız oturumu alıp 6 ay uk 6 ay türkiyede yaşamak. başka bir arkadaşım var anadili gibi ingilizce konuşuyor londranın baya kallavi bir restorantında çalışıyor vatandaş olmak üzere tek hayali yılın 4 5 ayı uk de çalışıp elindeki parayla kalan aylarda türkiyede kafa dinlemek.

bu örneklerdeki herkes 30 yaş üstü.
  • haskoylu deli hasan  (04.05.23 17:07:44 ~ 17:08:49) 
[]

Yeni bir ilişki

bir iki haftalık yeni bir ilişkide kafede oturmak dışında nasıl etkinlikler yapabiliriz, birbirimizi de yavaş yavaş daha yakından tanimak istiyorsak?




 
Maddi durumları bilemem fakat İstanbul’da yaşıyorsanız şu meşhur kamp sandalyelerinden alıp sahile ya da parka gidip içecek eşliğinde sohbet edebilirsiniz.


  • ulukayin  (29.04.23 13:48:17) 
etkinlige gidin konser, tiyatro, opera


  • ala09  (29.04.23 13:50:02) 
Dışarısı için yürüyüş, tiyatro veya günlük workshoplar olabilir. İlgi alanınıza göre yemek, tatlı, heykel, resim ve aklınıza gelmeyecek bir sürü şey var. Özellikle kadıköy civarı adım başı bu tarz yerlerle dolu. En kötü bisiklet sürüp termosla çay kahve içilebilir. Müze ziyaretleri yapabilirsiniz.

Ev için sabah kahvaltısı hazırlayın ya da film gecesi yapın. Evde pineklemek de en güzel seçenek. Hatta eve lego, yap boz alabilirsiniz. Kil alıp onunla vakit geçirmek aşırı eğlenceli oluyor.
  • ruhen hastayim ben  (29.04.23 14:06:31 ~ 14:07:40) 
Konser, tiyatro vs. gibi birbirinizle konuşamayacağınız, gürültülü ortamlar çok kötü fikirler. İlişkinin başında karşıdakini tanımaya çalışıyorsun. Hem konuşabileceğin, hem de halini tavrını gözlemleyebileceğin bişeyler yapman lazım.

Ben genelde iş ciddiye binecekse eve çağırıp birlikte yemek yapıyorum. Birlikte bişey yapabiliyor muyuz, iletişim nasıl, yaptığı şeye özen gösteriyor mu, el marifeti var mı, temiz mi titiz mi dağınık mı vs. vs. milyon tane şeyi gözlemleyebiliyorsun.
  • plutongezegendegilmi  (29.04.23 14:23:10) 
evde vakit geçirmek en iyisi. en çok eğlenip karşımdakini en iyi gözlemleyebildiğim zamanlar hep evde oluyordu. dışarıda kendin gibi olmuyorsun bence, hele tiyatro sinema tamamen vakit kaybı.


  • kaptan maydanoz  (29.04.23 21:21:20) 
[]

Sevgilinizi gerçekten içten bir şekilde çok sevdiğinizi hissediyor musunuz?

Sb.




 
@hasmetizm 2046 +1

Hissettiğim duygu sabit değil, hayatta her duygu yaşanıyor. Biriyle atıyorum 4 senedir birlikteyseniz 4 senede yaşanabilecek her türlü ruh halinden geçersiniz.

Tabi şu var üzüldüğüm ve kızdığım zamanlarda bile bunu kendi ilişkime dair bir "iç mesele" olarak görüyorum, kişiye ve kişinin bana uygunluğuna ya da ilişkiyi sorgulamaya varmıyor işin ucu. Bu detay dışında da genele yayılmış bir yeterlilik ve tatminkarlık duygum da arkaplanda hep var.
  • akhenaten  (29.04.23 12:00:18) 
evliliğimin 10. yllarındayım, gerçek sevgiyi anlıyorum çok farklı bir şey. merhamette var içinde, şefkat var. önceden sadece heyecan duyuyordum, benim olmazsa ne olursa olsun gibi şeyler ama şimdi benim de olsa başkasının da (ki burda kalbime gerçekten bi şey batıyor gibi oluyor.) hep ama hep huzurlu, mutlu olsun. böyle ağlayasım da geliyor.


  • sanemz  (29.04.23 12:16:15 ~ 12:16:48) 
Aslında bu soruyu sorma sebebim kız arkadaşımla ciddi ve çok anlamlı bir yola girdiğimiz bugünlerde içimde bugüne kadar anneme, babama ya da başka herhangi birisine duyamadığım çok çok yoğun sevgi ve saygı hissi. Evet eskiden de çok seviyordum falan ama bugünlerde göğsümü yarıp göğüs kafesime onu sığdırmayı düşünüyorum. Geçenlerde o uyurken sabaha kadar onu izleyip sessizce ağladım mutluluktan. Ben bu kadınla evleniyorum diyorum kendime. Bu meseleleri konuşacak kadar yakın kadın arkadaşım yok. O yüzden buraya sormak istedim.


  • ulukayin  (29.04.23 13:41:28) 
Sevgin pik yapmış ne güzel. Paylaş, kendine saklama sadece.


  • hasmetizm 2046  (29.04.23 14:17:47) 
Paylaşıyorum elbette, fakat bu yoğun hislerim sanki onu korkutuyormuş gibi geliyor. Onun bu yola girmesi zaten benim bu pik yapmış duygularımdan daha da üst bir yerde. Çünkü evlenmek gibi hiç ama hiç düşüncesi yokken şimdi evimize dair konuşuyor, istemede nişanda nikahta şöyle yaparız şeklinde konuşuyor. Eskiden bu konuları konuşmayı bırakalım konusu açılınca bile nutku tutuluyordu.


  • ulukayin  (29.04.23 14:22:58) 
bence bahsetme. özellikle de kendininki gibi bir karşılık görmüyorsan. bazı insanlar sevgiye ve ilgiye alışıp arsızlaşıyorlar, normalleri bu oluyor ve sen değersizleşiyorsun. sevgin kendinden kaynaklı, karşındaki insandan değil.


  • deartheodosia  (29.04.23 20:04:21 ~ 20:05:24) 
Sevginin beş dili kitabını şiddetle tavsiye ederim. Herkesin sevgi deposu farklı şekilde doluyor. Eşimle olan iletişimimizde inanılmaz faydasını gördük. O bana takdir veriyor ben ona nitelikli zaman ayırıyorum, sevgi dillerimiz böyle çünkü. İşine yarayacaktır eminim


  • hasmetizm 2046  (02.05.23 15:31:33) 
[]

Yurtdışına taşınan arkadaş

Haftanın 3-4 günü aynı ortamı paylaştığımız çok sevdiğim bir arkadaşım bir süreliğine yurtdışına taşındı. Ne kadar kalacağı belirsiz . 6 ay da olabilir. 1 sene de olabilir. Ben göğsüme öküz oturmuş gibi bir hissiytla sabahtan beri ağlıyorum. Onun adına sevinçliyim ama onu çok özleyeceğim. Görüntülü konuşursunu gibi bir durum olabileceğini sanmıyorum. Olsa da maksimum 10 günde 1. Yanhana olmak gibi olamaz tabi bu da :( Beni teselli etsenize, bana bir öneride bulunsanıza




 
hemen konuyu kendime cevireyim. cok yakin arkadaslarimin hepsi bakin hepsi baska sehirlere dagildilar. beni mecburen gezgin yaptilar her sehirde bi dostumuz oldu xd
2 aydir sevgilim yurt disinda bi kere bile aglamadim, aglamak aklima da gelmedi. aksine dateimizi baska bi ulkede yapmak cok hosuma gitti. surekli goruntulu konusup kesfettigi seyleri paylasmaya calisiyorum. deneyim kazanmasi cok hosuma gidiyor etrafimda boyle insanlar olmasi ufkumu cok aciyor
alisma surecinde destek, neler yapabilir konusunda fikirlesme, arastirma vs. her ne yapiyorsa eslik ederek baglarinizi guclendirebilirsiniz. fiziksel olarak yaninda olmasaniz da arayi acmamis olursunjz. yurt disina yerlesmek hele de gecici, hepten havada yasiyor hissi, goruldugunden cok daha zor bi sey. belki arkadas bulmakta zorlanabilir nasil biri bilmiyoruz da, anlatmak isteyecegi seyler olacaktir bol bol dinlersiniz.
  • ala09  (28.04.23 21:37:56) 
ben de öneride bulunamadan buraya ekleneyim, bir adet yakın dostum ve iki eh işte arkadaşım dışında tüm arkadaşlarım ya şehir dışına ya yurtdışına gittiler (gözü yaşlı gülen smiley buraya). elde kalanlarla da sık görüşemiyoruz herkesin işi gücü çoluğu çocuğu var. en azından sizin arkadaşınız dönecekmiş, o da bir teselli :)

yaşlar kaç bilmiyorum ama en kötü biraz iletişiminiz azalır, döndüğünde her şey eskisi gibi devam eder. hem şimdi onun çok anlatacak şeyi olur, eğer sizle arkadaşlığı onun için de bu kadar önemliyse mesajla falan baya sürekli laflarsınız gibi geldi bana. siz üzülüp de kendinizi uzak tutmayın, arayın sorun. tabii arkadaşınızı da darlamayın o da yeni bir deneyim yaşıyor, ona da alan tanıyın. bence akar gider bir şekil.
  • nimberjack  (28.04.23 23:42:26) 
iletisim azaliyor, bazen kopuyor. ozellikle arkadasinizin isi yogunsa, orada bir partneri olursa vs. bunlar gorusmeyi daha da azaltiyor. sonra da kopuyor.


  • Sour  (28.04.23 23:45:47) 
bir süre sonra ayda yılda bir konuşan daha sonra hiç iletişimi kalmayan insanlar olacaksınız


  • nuisance  (29.04.23 11:59:39) 
[]

musiki sizi de dinlendiriyor mu?

www.youtube.com




 
Benim sinirimi bozuyor ya bu tür müzikler, yani dinlendirmek yerine tam tersi etki ediyor bende şu an 10 saniye bile dinleyemedim mesela.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (28.04.23 19:22:33) 
gençliğimde ben de sevmezdim ama yeni yeni seviyorum sanki. ddedim ya dinlendiriyor.


  • sanemz  (28.04.23 19:25:21) 
dinlendirme etkisi yok ama tarihin arka odasindan beri daha cok sevmeye basladim. oturup dinlemek hayatta aklima gelmez. cocukken gittigimiz camlicadaki, sultanahmetteki restorantlar geliyor aklima oralarda caliyordu. safranli uzumlu pilav uyyy cok guzel


  • ala09  (28.04.23 19:33:37) 
Sinirlerimi hoplatti. Umarim bi daha duymam bu tarz muzik.


  • unidentified floating object  (28.04.23 19:39:37) 
genel olarak makam müziği güzeldir keşfedilecek derya bir alan


  • freebird5406_2  (28.04.23 19:45:52) 
Çeşitli makamları var yeri ve zamanına göre belki olabilir. Genel olarak dinlemiyorum ama Selçuklu ve Osmanlı'da bimarhanelerde tedavi için kullanıyor/kullanmayı deniyorlarmış. Sadece ruh ve sinir hastalıkları olmasa da çeşitli makamlar ile çeşitli tedavilerden söz eden çalışmaları olmuş. Külliyat dizmişler.

Şimdi müzik çeşitleri bu kadar artmış ve zevkler de değişmişken o etki için başka müzikleri denemek ya da "bana hitap etmiyor/beni rahatsız ediyor" demekte pek mantıksız değil.
  • nawar  (28.04.23 20:25:35) 
Uzmanlık alanım. Evet dinlendirir, fakat müzik okuduğum için zihnimi ancak "kendi isteğimle" rahat bırakırsam dinlendirir. Ufak tefek hataları ve farklılıkları çok çabuk yakalarım çünkü.

Ayrıca, bu müzik aşırı derecede dinlendirici bir müziktir. Siniri bozulan arkadaşlar zihnen veya bedenen yavaşlayamayan arkadaşlar diye düşünüyorum.
  • muhayyer divan  (28.04.23 21:51:49) 
Zaman zaman


  • cccbehzatccc  (28.04.23 22:14:12) 
Evet.


  • Amaranta ursula  (28.04.23 22:17:16) 
Tam tersi yorucu geliyor bana bu tür müzikler.
Kötü diyemem ama kesinlikle dinlendirici değil benim için.

  • mutekebbir  (30.04.23 14:06:32) 
tsm'ye çok uzak büyüdüm, bizim evde türküler çok dinlenirdi ama tsm çok çalınmazdı o yüzden belli yaşa kadar klasik bir iki şarkı dışında hiç tsm bilmeden geldim. Şimdi birkaç şarkı sevsem de bu tarz düz makamlar sinir bozucu geliyor bana da.

Bi kere kordonda takılırken bi üniversitenin öğrencisinin yaptığı ankete katılmıştım, değişik makamların hissettirdikleri üzerineydi. Benim mutlu dediğim kasvetli, benim üzücü dediğim mutlu falan çıkmıştı. Kız da ben trollüyorum sanmıştı dhsdjds

Böyle "Tedavide kullanılıyormuş" muhabbeti de yani o devirlerde her şeyi tedavide kullanmayı denemiş adamlar. Bunu da çalmışlardır ama bir işe yaradığını sanmıyorum. Beni sinir etti mesela, Guantanamo'da işkence için şarkı kullanılması gibi de etki edebilirmiş bakınca
  • nundu  (30.04.23 14:11:32) 
[]

bu gibi durumlarda nasıl davranmak lazım?

bir cafede otururken bir çifte denk geldim ve görevliye değil de bu çifte burada sigara içiliyor mu diye sordum. sorumu direkt kız cevapladı. biz de yeni geldik içecektik, bilmiyoruz falan dedi. neyse ben görevliye sorup öğrendim içiliyormuş.

sonra bunlara sigara içileceğini söylerken,

burada direkt kızla mı muhatap olmalıyım yoksa erkekle mi?

ben erkekle oldum ama yanlış mı yapıyoruz yani öğrenmeye çalışıyorum. kıza ayıp falan oluyor mu? yok saymak gibi?

edit: bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek isterim. derdim cinsiyetçi yaklaşmak falan değil. ben kızla konuşunca adamın tribe girmesi ki garson kızla konuşunca bile tribe giren adamlar var. yoksa umrumda değil kızmış erkekmiş.

 
Tabi ki kıza ayıp oluyor. İki tane birey var karşında. Bir soru soracaksın, belki bir iş konuşacaksın, belki bir alışveriş yapacaksın, karşındaki insanların cinsiyetinden bağımsız birer birey olarak görmeye çalışmalısın.

Cinsiyeti senin soracağın sorunun yönünü değiştirmesin. Öbür türlüsü gerçekten can sıkıcı.

Açıkcası ben bir kadın olarak yanımdaki erkeğe bakarak konuşan biriyle bir daha görüşmüyorum. Karşında iki kişi varsa ikisine de bakarak konuşmalısın.
  • zimbirik  (28.04.23 00:23:22) 
okurken dusundum de dunya hassas kalpliler icin cehennem cidden :)

sorun olmaz yahu kime soyledigin. yanlisi yok bu isin. ben olsam bu durumda kiza soylerdim daha once onla konustugum icin ama 2 kisiler sonucta.
  • fakyoras  (28.04.23 00:25:32) 
Bro empati yap işte, şimdi sen sevgilinle gitsen biri de gelip senin sevgiline "ya ben öğrendim içiliyormuş" dese bi garipsersin değil mi? Yani bunu kadının adı yok gibi düşünme brocode gibi düşün.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (28.04.23 00:31:13) 
Spor salonunda aynı ikileme düşüyorum bende çift olarak spora geliyorlar, çalışıyorlarsa bir alette kalan seti filan erkeğe sorarım kaleci+1


  • kararsızataletfilozofu  (28.04.23 00:48:54) 
birinci onlara bu haberi paylaşmak zorunda değilsin
yani senden böyle bir beklentileri yok özellikle kendine zorluk çıkarıp öğrenip size de haber vereyim demediysen (demene gerek yok:)

hadi bu görevi üstlendin diyelim
ikisinin de yüzüne bakarak söylebilirsin
  • bir soru sorcam  (28.04.23 01:01:56 ~ 01:29:18) 
Sorunu kim muhatap alıp cevapladıysa onunla iletişimi devam ettirmen normal olanıdır. Bahsettiğin gibi bir çekincen varsa da cümlenin bir yarısını kadına diğer yarısını erkeğe bakarak, göz teması kurarak söyleyebilirsin. Ben 2 kişi ile karşılıklı konuşurken her ikine de ara ara bakmayı tercih ederim.


  • burty  (28.04.23 02:32:10) 
[]

Eski defterleri kapamak

4 senedir görüşmediğimiz eski sevgilimle karşılaştık dilim tutuldu resmen şok oldum, arkadaşça konuşabildik, biraz daha uzun konuşalım isterdim kahve teklifimde olumsuz oldu bahaneyle kaçar gibi gitti 10 dakikada.
İyi olduğuna sevindim ama sanki sıradan bir tanıdık gibi görüldüm. Güleryüzlüydü fakat tatlılığından eser yoktu.Sanırım tüm defteri benimle ilgili kapadı.
Bugünlerde zaten yalnızlıktan dem vuruyordum, bu da üstüne geldi 6yıllık emeğin boşa gitmiş olduğunu gördüm.

Görüşmek isteseydi 4 yıl olmuş görüşmeyeli biraz daha sıcak davranırdı değil mi ?
Jest yapıp ofisine çiçek göndermek geldi aklıma ama abesle iştigal etmiş olurum sanki.

Artık benimde defterini kapayıp unutmam lazım değil mi ?
Nasıl toparlıyoruz kendimizi ?
Bundan sonra birine güvenip nasıl emek vericez ? ya boşa giderse yaşlanıyoruz sevgili duyuru :/

 
Bosa dusmussun gorunce sansini denemissin olmamis. Kapayip unutman lazim.


  • fakyoras  (28.04.23 00:11:47) 
Abi aradan 4 sene geçmiş, onun hayatına senin gibi senin hayatına onun gibi kaç kişi girmiştir, siz o kadar zaman sonra eski sevgili bile sayılmazsınız artık eski bir tanıdık olursunuz ancak, normal yani bu davranışı defter mi kalır 4 seneye.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (28.04.23 00:29:51) 
kibarlık yapmış. yok saymamış. kahve teklifi yapmışsın. reddetmiş. üsteleme.


  • phonex  (28.04.23 02:12:40) 
6 yıl boyunca sen emek verdin de karşı taraf hiç bir şey yapmadı mı?


  • MonteKristoKontu  (28.04.23 10:40:44) 
O da çok emek verdi ama bitmeyeceğine inandırıp bitirip gitti. Sanki 1-2 gün olmuşta barışacak gibi hissediyordum sürekli. Ama öyle olmamış onu farkettim geç kalmışım düzeltmek için.

Tamam duyuru sakinleri adım atmıyorum.
Kabullenmem lazım artık bittiğini olmayacağını.
  • kararsızataletfilozofu  (28.04.23 11:37:28) 
[]

şu an 4 ay ücretsiz izin alsanız nasıl geçirirsiniz vaktiniz

lokasyon istanbul
günlük, haftalık, aylık planlarınız ne olur

şehir dışı yurtdışı ok ama bunlar dışında neler yapılır
günlük rutin ne olur

 
Günde 5 saat antrenman yapıp yemek yiyip kalan zamanda da uyurdum muhtemelen.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (27.04.23 18:04:16) 
Zamanımı spor ve film ikilisine ayırırdım.


  • ruhen hastayim ben  (27.04.23 18:07:33) 
1 2 aylık bir kursa giderdim. Mesleğimle ilgili olabilir, merak ettiğim bir alan olabilir. Mühendisim ama muhasebe kursuna gidebilirdim ya da yazılım.

Yorulduysan iki hafta dinlen. Bir şey yapma. Sonra temizlik yap. Evini temizle. Yeni şeyler al. Minimal yaşa.

Çalışırken zaman olmadığı için yapamadığın ne varsa düşün, yap.
  • dissendium  (27.04.23 18:12:03) 
4 ay yeni bir beceri edinmek için iyi süre, saz çalmayı falan öğrenirdim sanırım.

İstanbul’dan çıkabiliyorsam eğer full seyahat eder ve günlük tutardım.
  • vedatchilipeppers  (27.04.23 18:15:14) 
"neden alıyoruz izin ? keyfi mi ?"
şartlar öyle :)

--
benim tecrübelerim:

günlük evden yemek yapmaya, alışverişine, yemesine 2 saat gidiyor tek öğün
sabah erken kalkmazsan devlet dairesinde işin varsa yetişilmiyor
spora gidip gelsen 2-3 saat


gezme dolaşma müzeler, tarihi mekanlar
turistlere salça olup sosyal zaman geçirilebilinir

hastane işleri halledilir
arkadaş grubu varsa haftada 2-3 sata aktivite

2.üni vs. baya disiplin istiyor takip etmesi

dizi film yazık diyorsun
ev işleri ütü çamaşır temizlik vs. hallederken arada izlenirse iyi

sosyal medyaya düşersen 2-3 saat yandı

benim vizyon bu kadar
belki x konu bulunup onun üzerine yoğunlaşılabilinir kültürel/bilimsel
  • bir soru sorcam  (27.04.23 18:15:59) 
Her gün Belgrad Ormanı’nda 2-3 tur koşu. Havuz, sauna.

Hedef koyardım. 1 turu 25 dk altına düşürmeye çalışırdım.
  • gabe h coud  (27.04.23 18:17:44) 
tren seyahatları olabilir


  • bir soru sorcam  (27.04.23 18:17:45) 
Yazılım öğrenirdim.


  • yalniz kizkulesi  (27.04.23 18:44:42) 
para varsa; spor film dizi aktivite bol bol gezi.


  • jelly bear  (27.04.23 18:59:58) 
mecburen bir kurs, eğitim. at binmeye çalışırdım sık sık çiftliğe gitmeye üşenmezsem. sık sık müzik, tiyatro etkinliklerine katılırdım param varsa eğer. mümkünse yurt dışında *-*


  • ala09  (27.04.23 20:59:05) 
Daha önce yapmıştım aynısını. Gidip bir turizm işletmesinde çalıştım. Amaç sosyalleşmek, vakti akdenizde değerlendirmekti. Sörf okulları, plajlar vs. Böyle şeyler yani.


  • zimbirik  (28.04.23 00:06:38) 
Böyle durumlarda ben erkenden kalkarım.
Güne çok erken başlıyorum.
Sıralama yapamam ama rutin olarak mutlaka yürüyüş yaparım, bir de gündüz çalışırken televizyonda neler var diye kanal kanal gezmeyi çok severim.
Gezi planları başlayana kadar böyle geçerdi günlerim muhtemelen.
  • mutekebbir  (30.04.23 14:10:58) 
[]

tembellik, depresiflik, motivasyonsuzluktan kurtulan var mi?

Bunlar benim hayatımın çoğunda vardı. Bazen az, bazen çok. Bu ara çok olduğu bir dönemdeyim. İşimi yapamıyorum. Dizi, film falan bile izlemek istemiyorum. Bisikletle gezmeyi seviyorum ama havalar kötü, kötü olmasa bile zor geliyor. Bütün gün, Twitter, Eksi Duyuru, Eksi Sözlük, Reddit, emlak sitesi, Instagram takılıyorum. Yaptığım tek iyi şey eşimle pilatese gitmek, ona da kendi isteğimle gitmezdim. Depresyonda olabilirim ama major değil muhtemelen. Havaların iyi gitmemesi de bir etken olabilir ama tembelliğim bundan bağımsız, depresiflik biraz bağımlı olabilir.

Eşimi, işimi, hayatı, gezmeyi seviyorum, ama hiçbiri için hiçbir şey yapmıyorum.

İşimde fena değilim. Kendimi geliştirmeye biraz vakit harcasam, işimi biraz odaklı yapsam çok iyi şirketlere girebilirim. Ama şu anda günde 1 saat bile çalışmıyorum çoğunlukla. Sadece yumurta kapıya dayanınca az bir şey çalışıyorum, ona rağmen terfi aldım. Ha zaten olduğumdan bir alt title ile girmiştim şimdiki işime, biraz da onun etkisi. Motivasyonu yüksek insanlarla çalıştığımda daha iyi çalışabiliyorum, ama şu anki ekibim öyle değil.

Bir de bu ara ev bakıyoruz almak için, ama evler çok pahalı geliyor, süreç de kolay değil, istediğimiz gibi ev bulmak da zor. Kendimi fakir hissediyorum durumumuz fena olmasa da. Bu da depresifliğe katkıda bulunuyor.

İş motivasyonda değil daha çok disiplinde, onun da farkındayım, ama o da yok bende.

Sosyal olmak istiyorum ama olamıyorum. Ne arkadaş edinebiliyorum ne de olanlarla iletişimim yeterli.

Bu tarz sorunları olup da çözebilen oldu mu? Ne yaptınız da kurtuldunuz bu durumdan? Kitap, psikolog vs. önerilerine, farklı taktiklere açığım. Beni bir düzeltin.

(bu arada metni turkce karakter kullanmadan yazdim, sonra chatgpt'den bunlari duzeltmesini istedim, duzeltti :)

 
Var
Ben değilim ama :)

Önce psikiyatri ya da dahiliye. Bunun için test ve vitamin ilaç verebilirler. Buna eş zamanlı olarak psikolog. Bir cok davranış şeklinin değişmesine yardımcı olabiliyor ama elbette 3 seanslık iş değil.
  • kisa  (26.04.23 13:31:34) 
Öncelikle kan değerlerinize baktırın derim. Özellikle vitamin B12. Bende eksiklik olduğu için bayağı düzeltti tedavi. İnsan aslında sıvı gibi. Ortamın şekline uyum sağlıyor. Ortam değişmedikçe siz de değişmezsiniz. Kursa gitmek iyi olabilir. Ben dil öğrenmeyi çok seviyorum. Tavsiye ederim. Kursta insanlarla tanışabilirsiniz. Spor olmazsa olmaz tavsiye zaten. Haftada bir gün yüzmek bile canlandırabilir. En kötü iş değiştirin.


  • dissendium  (26.04.23 13:33:56 ~ 13:34:34) 
Aynı durumdayim ve bunları yazmaya bile halim olmadigi için yazmıyordum. Teşekkürler


  • pavlis  (26.04.23 13:40:59) 
magnezyum ve d vitamini kullaniyorum ama b12 eksik olabilir, evet. ama yurtdisindayim, en fazla aile hekimine giderim, o da derdimi ne kadar sallar bilmiyorum. belki turkiye'ye gidince gidip baktirabilirim.

psikologa gitmek mantikli ama benzer dertlerden kurtulmus birinin psikolog tavsiyesine ihtiyacim var. @kisa, bahsettiginiz kisi psikologa veya psikiyatra gidip cozduyse bu sorunlarini, kim oldugunu (psikiyatrin) paylasabilir misiniz?

haftada 2 pilatese gidiyorum bu arada. biraz iyi geliyor ama yeterli degil.

su anki psikolojimle kursa baslasam da devam etmem. :( yoksa dutch ogrenmem gerekiyor zaten bir ara.

is de 1.5 yil oldu baslayali, cok sayilmaz. burdan bir yere gidersem dedigim gibi cok iyi bir yere gitmek istiyorum. ayni ya da benzer sartlari saglayacak bir yer ise neden degistireyim kafasindayim.
  • lemmiwinks  (26.04.23 13:42:03) 
Ne yazık ki artık sorabilecek durumda değilim :(


  • kisa  (26.04.23 13:50:25) 
@kisa: :(
benim icin boyle biri oldugunu bilmek de guzel tabi.

  • lemmiwinks  (26.04.23 13:51:52) 
Abi geçen sene senin durumundaydım, şu an çok iyi bi haldeyim. Çok iyi anlıyorum seni, hallolur, canını sıkma.

İş konusunu kafana çok takma, insanın bazen dinlenmesi gerekiyor. Bunun farkında olup "bu sene biraz dinleneyim" diye düşünüp, kendini "az çalışıyorum" diye strese sokmazsan rahat edersin. Bu moddayım ben de. Ara sıra "ulan kovarlar mı, bütün gün yattık" diye geliyorlar ama gerçekçi değil muhtemelen, kendini telkin etmek lazım. Hayatımın diğer noktalarını düzelttikten sonra daha iyi bi iş için kasıcam, önceliklendirmek lazım, her şey bi anda olmuyor.

Yeni ev aldım, tadilat + eşya şu bu beni de baya zorluyor. Ki yani senin de öyledir muhtemelen, dünyada ilk %1 gelir grubunda falanızdır, buna rağmen böyle oluyorsa yapacak bişey yok demek. Sıfır ev alamadım mesela, istediğim kadar geniş ve güzel bi ev bulunca mecburen eski oldu bütçem dahilinde. Böyle şeyleri de kabullenip, elindeki üzerinden ilerlemek lazım. Zaten o yatırımı şimdi yapsan, 3-5 sene sonraya istediğin evi alman kolaylaşacak. Bu işler böyle diyip devam etmek lazım. Dünya ekonomisi şu an böyle, bizlik bi durum yok :)

Sosyallik konusunda ben zaman yetiştiremiyordum, onun yerine ayda bir mesela evde mangal / parti işine girip herkesi birlikte topluyorum, baya keyifli oluyor. Bi de arada mesaj at, 10 dakika ara aklına gelince. İlla çok büyük bi zaman dilimi ayırmak zorunda değilsin, günlük rutinine oturt. Yani bi telefon etmek mesela gidip yemek yemeye kıyasla çok daha kolay, ama aldığı zaman %5'i falan.

Pilates güzel ama yapabiliyorsan ağırlık kaldır. Seni salona gelmeye zorlaması için de PT tut. Biraz pahalı bi iş ama muhabbeti saran bi PT bulursan baya keyif verici bi aktivite oluyor, ben sırf adamla muhabbete bile giderim yani, gitmişken de spor yapıp kendimi iyi hissediyorum. Ayrıca vücudum çok düzeldi, sağlığıma etkisi büyük vs. vs. Faydası saymakla bitmiyor. Buna ağırlık vermek lazım cidden.

Erkek olarak arkadaş edinmek çok kolay iş ya. Sadece gidip konuşman lazım. Ben köpek parkında köpek gezdirirken bile kaç tane arkadaş edindim. Kadın / sevgili arıyor olsan dert ama bu kısım kolay.

Yani spor hariç aslında bence bi sorunun / engelin yok, sadece olaylara bakış açını değiştirmen lazım. Çok stoacı bi cevap oldu ama bahsettiğin motivasyon / disiplin işi için sana lazım olan bi tek bu gibi geliyor.

Yapabiliyorsan günlük tut, günde 15 dakikamı alıyor benim, ama "ulan ben hayatımla napıyorum" diye düşünmek için yeterli bir süre. Günlüğü dijital tutma, güzel 1 defter ve dolma kalem al ki yazmak da fiziksel olarak keyifli bi aktivite olsun. Sabah kahveni içerken twitter'a bakacağına bunu yap yani, faydası muazzam.
  • plutongezegendegilmi  (26.04.23 13:55:16) 
@plutongezegendegilmi: ev hayirli olsun :) biz de bahceli bir yer alirsak belki arkadaslari falan cagirip mangal olayina gireriz. ama farkli sehirde (daha ucuz) alirsak biraz zor olabilir.

is konusunda cogu zaman boyleyim, bu biraz sikinti o yuzden. girdigim sirketlerde genelde 1 sene icinde sikiliyorum ve iyice saliyorum. ancak yuksek motivasyonlu bir ekip/ekip lideri toparliyor beni.

sosyallikte de duzen saglayamiyorum. bakis acisi degistirmek hepsi icin gerekli sanirim ama iste kendi kendime yapamiyorum bunu. muhtemelen bir yardima ihtiyacim var.

spor da pilatese gidiyorum ama farkli seyler de yaptiriyor biraz, pt gibi aslinda. ben spor salonu sevmiyorum hic. bir de esimle beraber gittigimiz icin devamlilik daha kolay oluyor.

gunluk olayi mantikli. yapabilir miyim bilmiyorum :D
  • lemmiwinks  (26.04.23 14:14:00 ~ 14:14:29) 
en kucuk seyden en buyuk hayaline kadar to do listler yapip onlari tamamlamaya calis. gunluk, haftalik, aylik hedefler yapilacak seyler listesi de olabilir.


  • baldur2  (26.04.23 15:09:48) 
[]

Şu duruma sinir olur muydunuz?

bugün terminalin önündeki çimleri şu döner çubuk gibi şeyle biçen (kendini korumak için kask takmış) adamın yanından geçerken "1 saniye dayı" dedim ve adamın yanından koşar adım geçerken adam makinayı çalıştırdı. üstüme biraz partikül geldi. birkaç parça otu yüzümden, ceketimden topladım.

eve gelince düşününce sinirim zıpladı. orada olsaydınız kavga eder miydiniz?

minibüse 10 dk vardı. acele ettim. eve geldiğimde "keşke yakasına yapışsaydım." diye pişman oldum. kendini kaskla koruyor, ben tam geçerken aleti çalıştırdı.

 
sinirlenebilirsin ama kavga edilecek bir şey yok. ben etmezdim


  • ala09  (25.04.23 20:58:16) 
Bu ne öfke yiğidim otur bi soluklan hele


  • vedatchilipeppers  (25.04.23 20:59:30) 
Yani hocam Allah başka dert vermesin. Altı üstü birkaç çim parçası. Bunun için yakasına yapışacaksanız Allah diğer insanlara sabır versin.
Soruya cevap, kavga etmezdim.

  • Amaranta ursula  (25.04.23 21:04:56 ~ 21:05:13) 
Bro maganda mıyız ya konuşmaktan aciz bi ayı mıyız da yakasına yapışalım hemen.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (25.04.23 21:27:34) 
Türkiye'de böyle bir şeyi kafaya takarsanız bicaklanirsiniz


  • sanguine  (25.04.23 21:34:01) 
@sanguine +1


  • allah yazdiysa bozsun  (25.04.23 21:46:35) 
Hocam bir fincan papatya çayı için. Kasktan duymamış da olabilir. İlk okuduğumda ceketiniz kesildi sandım.


  • ruhen hastayim ben  (25.04.23 21:48:11) 
derdim çim gelmesi değil. herhangi birine taş da gelebilirdi.


  • ya ben lan neyse  (25.04.23 21:53:26) 
o çimler bile tehlikeli göze filan gelse
zaten insan varsa çalıştırmaamsı lazım

adam çalıştırmaya karar vermiştir sen seslenmeden önce
kasıt varsa sinirlenebilirsin
  • bir soru sorcam  (25.04.23 22:27:14) 
Adam duymamış olabilir. O çalışma sırasında takmaları gereken kulak içi kulaklık var. Taktılarsa duymamış, takmadılarsa (düşük desibel için) geçici işitme kaybı sebepli olabilir. Öte yanda
duyduysa da üzerine alınmamış olabilir. Terminalde baş başa olduğunuzu sanmıyorum. Bir diğer ihtimal de duyması ama geçerken oraya gelmeyeceğini düşünüp çalıştırması olabilir.

Bunlar değil de seni duyup kasıtlı olarak çalıştırdıysa sinirlenmen normal ama yakasına da yapışma. Olaydan sonra eve giderken ve evde öfkelenme temalı birkaç karelik Yiğit Özgür karikatürü vardı. O geldi aklıma. :)
  • nawar  (25.04.23 22:40:06) 
Olmazdım. Yukarıdakilere katılıyorum.


  • yalniz kizkulesi  (25.04.23 23:13:58) 
Son zamanlarda bu tür başlıklar çok görüyorum ya, geçenlerde biri yaşlı bir çift kendisine sorular sordu diye bozulmuş ve kavga çıkarmalı mıydım diye sormuştu, Bim'de paketine dokunan birine kızan vardı.
Sanırım geçtiğimiz bu zor zamanlar artık psikolojik olarak tahammülsüz ve agresif yaptı bizi.
Bazen ben de birden yükseliyorum bazı şeylere ama üzerine düşündükçe sakinleşiyorum ve aslında sorun olmadığını görüyorum.
Sizdeki tam tersi normal yaklaşıp düşündükçe olayı abartıyorsunuz.

Hepimize geçmiş olsun.

Bunda bir şey yok bence.
Böyle her şeyi kafaya takarsak çok yaşamayız.
  • Dağcı  (27.04.23 13:24:16) 
[]

Görücü usulünde...

Dış güzellik önemli midir sizce. Güzellikle yargıya varmamak mı gerekir?




 
güzel veya çekici bulmadığınız birisi ile bir ömür yaşamak nasıl olacak peki? dış güzellik belki en önemli unsur değildir ama önemlidir bence.


  • meiyisi  (25.04.23 10:24:12) 
Hiç tanımadığımız birisi için de güzelliği ile yargılamak doğru olur mu?


  • beraesad  (25.04.23 10:25:35) 
hiç tanımadığın birisini neyle yargılamak doğru olur peki?


  • kisa  (25.04.23 10:26:28) 
Görücüye sebep olan kişinin referansı bi fikir sahibi olmamıza yardımcı olabilir belki


  • beraesad  (25.04.23 10:30:51) 
olabilir, aynı şekilde güzellikte bir fikir verebilir.
burada evlenecek kişinin kendi düşüncesi önemlidir, başkalarınınki değil

  • kisa  (25.04.23 10:31:29 ~ 10:33:11) 
güzellik geçip gidiyor, karakter aynı kalıyor sonuçta


  • beraesad  (25.04.23 10:33:13) 
güzellik gelip geçmek zorunda değil.
burada benim için değil evlenecek kişi için ne kadar önemli olduğunun bir değeri var.

güzellik anlayışımız güzellikle aynı şekilde değiştikçe karşındakini yine güzel bulabilirsin.
burada kağıtta yazan bir formülden bahsetymiyoruz, sana güzel gelmesinden bahsediyoruz.
ilk anda elektriği de genellikle güzellik sağlar.
tutup "hayır abi karakter önemli güzellik değil" dersek ha tamam o zaman mı diyeksin?
işin özü senin için önemli olan şeyi sen bilirsin
  • kisa  (25.04.23 10:36:13) 
seçebileceğin tek parametreyi de önemsemezsen bu senin nefes alabilen her şeyle evlenirim mantığında olduğunu gösterir. o kadar çaresiz olmadığını umuyorum. evlenmek zorunda değilsin bunu unutma.


  • bohr atom modeli  (25.04.23 10:56:42 ~ 10:58:07) 
görünüş vasat ama belki çok güzel sevişiyor. bence aranızdaki çekim önemli.


  • sanemz  (25.04.23 11:05:48 ~ 11:07:30) 
bu konunun görücü usuluyla alakası yok


  • bir soru sorcam  (25.04.23 11:23:40) 
Görücü usulunde güzellik daha da önemli bence.
Beni de yalvar yakar biriyle görüştürmüşlerdi. Önden fotoğrafında beğenmeseydim görüşmeye şans vermezdim.

Ama zamana bırakmak lazım; tanımak lazım yani...En az birkaç buluşma.

Ben tanıdıkça sevenlerden olmuşumdur...
  • gadlemler  (25.04.23 12:21:04) 
duz bir dateden daha onemli cunku bu bulusmanin amaci evlilik oluyor. guzel gelmiyosa sal


  • ala09  (25.04.23 12:35:36) 
önemli tabii ki. yüzüne bakmak istemediğin insanla nasıl bir ömrü kapsayan bir plan yapabilirsin? tanıdıkça sevebilirsin evet ama daha yakından tanıdıkça daha çekici olmaya başlamaz bence o insan.


  • deartheodosia  (25.04.23 13:01:44) 
Güzel gelmesi önemli. Fakat siz de ortalama bir güzelliğe sahipseniz çok elememek akıllıca olur. Önemli olan sohbet uyumu, bir elektrik almak, sıcaklık kurabilmek.


  • psmstc  (25.04.23 14:33:37) 
Bir beğeni olmadan her türlü zor


  • photo85  (25.04.23 15:26:08) 
bir çekim olması gerekiyor. bu çekimi sağlayan şey de büyük ölçüde güzellik. çekim olmadan o evlilik ev arkadaşlığından farksız olur.


  • 1331c112  (02.05.23 13:21:20) 
@bir soru sorcam +1
Görücü usulünün sabit özü; sürecin başlangıcının 3. bir kişinin sizi birbirinize yakıştırması ve tanışmanızı istemesi, yada senin 3. bir kişiyi bu konuda teşvik etmendir (önce o görecek).

Dış güzellik de bir parametre, hadis var.
  • WithWorth  (02.05.23 13:35:34) 
[]

çevreyi genişletme

taşındığım şehirde çevrem çok sınırlı. fakat sınırlı olan bu çevremdeki arkadaşların arkadaşları ve onların arkadaşları yoluyla çevremi genişletebileceğimi düşünüyorum.

teorisi bu şekilde fakat pratikte nasıl yaparım bilmiyorum. çevremdeki arkadaşlarıma benimle uyumlu olduğunu düşündüğün başka bir arkadaşınla tanıştırmasını hangi şekilde veya yollarda izah edebilirim? ve zor olan ise bu ilişkiyi tanıştıran arkadaşımla aynı veya daha derin seviyeye getirmek. sosyal zeka sanırım burada devreye giriyor swh.


 
Bende pek beceremem ama mangala çağırabilirsin ve çağırırken uygun arkadaşın varsa onlarıda çağırabilirsin hem tanışmış oluruz vs gibi bi şey diyebilirsin.

Evde kalabalıkla yapılan bi şey organize edebilirsin. Mesela oyun gecesi vs. Bi kaç kişi eksik senin çağırabileceğin biri diyebilirsin vs.

Ama belki direk ben biraz çevremi genişletmeye çalışıyorum, beni arkadaşlarınla da tanıştırır mısın da diyebilirsin.
  • zimbirik  (24.04.23 00:27:38) 
Kurslara vs gidebilirsin


  • photo85  (25.04.23 15:34:15) 
bence böyle söyleme. sosyalleş. etkinliklere katıl, insanlarla görüş. zaten zamanla insanlar seni bir yerlere çağırmaya başlayacak. farklı ortamlara girince insanlarla tanışacaksın. böyle gelişiyor.


  • hknty  (25.04.23 15:40:53) 
[]

bayram tatilinde dinlenebildiniz mi? ne yapmak dinlendirirdi?

Sb.




 
dinlendim. şehir dışındaki anneanneme gittim, tüm aile orada toplandık ve rutin dışına çıkmak bayağı rahatlatıcıydı.


  • deartheodosia  (23.04.23 21:58:19) 
Tam tersine ypruldum; dağ tatili olsaydı; bol yeşil içinde ve sessizlikte, dinlenebilirdim...


  • gadlemler  (23.04.23 22:14:02) 
Ertelediğim işlerimi hallettim. Buna rağmen dinlendim.

Tatilde neredeyse her gün direksiyon dersi aldım. Meğer korkmama gerek yokmuş. İlk dersten caddelerde sürmeye başladım. Hocamdan çok güzel şeyler duydum. Hızlı ilerlemem kursta da popüler oldu hatta :d

Şimdi de çocuklara deneme hazırlıyorum. Sabah da video çekmiştim. Bunları yapmak iyi geliyor, günlük işlere odaklanmak kafamın içini boşaltıyor.
  • ruhen hastayim ben  (23.04.23 22:19:55) 
paskalyada da çalıştım, bayramda da çalıştım, haftasonu hariç, dinlenemedim, elimde olsa haftasonu da çalışırım ama iş yok haftasonu.


  • rain when i die  (23.04.23 22:52:47) 
Çok yoruldum. İstanbul’dan Ankara’ya araba kullandım. Her gün bir yerde akraba ziyareti, oradan oraya şoförlük. Dedikodu dedikodu. Maraton koşunca bu kadar yorulmuyorum. Dün 2 saat uyudum. Kafayı yemek üzereyim.


  • gabe h coud  (23.04.23 23:14:55) 
Hiç ama hiç dinlenemedim.


  • Amaranta ursula  (23.04.23 23:22:10) 
cocugu dedesine sattik o oynadi biz uzandik bos bos. epey dinlendik bebe memnun dede memnun biz memnun :) iyi geldi valla.


  • in vino veritas  (23.04.23 23:29:09) 
Hayir.


  • Yourcousinmarvinberry  (23.04.23 23:36:10) 
akraba ziyareti yaptık ist içi ve inanılmaz yoruldum. trafik kalabalık felaketti.


  • roket adam  (24.04.23 00:28:55) 
Telefonla arayarak akrabalarla bayramlaştım.
İzmir aşırı kalabalık oldu bu bayram ve sorunlu tipler çok fazla dışarıda bu yüzden evdeki işleri hallettim.
Pazartesiden sonra umarım eski düzenine girer.
Genel olarak dinlendim yorulacak bir şey yapmadım yürüyüşler haricinde.

Ama Kuşadası, bodrum taraflarına gidip denize girseydim daha çok dinlenirdim belki seneye yıllık izinde
  • kararsızataletfilozofu  (24.04.23 00:43:15) 
Yarınlar yokmuşçasına tatlı gömdüm, pişman değilim. Çeviri işi gelmişti onu paketleyip verdim az önce, 3 gündür aralıksız çalışıyorum aslında ama asıl işim tatil olduğu için dinlenmiş gibi hissettim bir yandan. Denize girebilseydim iyi olurdu ama 3 gün için İstanbul’dan çıkıp tekrar girmek zaten tantana. Yaza doğru bakıcaz artık bi şeyler.


  • vedatchilipeppers  (24.04.23 10:32:53) 
Eşim ailesinin yanındaydı hem onu almak hem de ailesinin bayramını kutlamak için Muğla'ya gittim arabayla, bir gün kaldım, ikinci gün öğlen yola çıktım. Son gün trafiği yoktu neyse ki ama İstanbul içi yine uzun yolda yorulduğumdan daha çok yoruldum. Pazar günü çoğunlukla yattım ama yorgunluğum geçmedi bir türlü.


  • chicha_v2  (25.04.23 16:13:30) 
Pazar hariç 7/24 çalıştık çok yoğunduk anca bu hafta sonu dinlenebileceğim.


  • iwasbornonamountainside  (25.04.23 18:19:58) 
[]

Hesap Ödeme Sorusu

Kadın kişisi, erkeğin sevgilisi olduğunu biliyor ancak erkekle 'dostane' br şekilde buluşmak istiyor. Talep kadından geliyor.

Erkek, kendisine yakın bir yerde buluşmayı teklif ediyor.

Kadın 20km uzaktan geliyor. Taksiye biniyor falan filan.

Kadın ve erkek kahve söylüyor, tatlı yiyor, iki saat oturuyor. Ödeme kısmına geçiliyor. Erkek kendi yiyip içtiğini ödüyor sadece.

Sizce burada yanlış bir şey var mı?

 
Bu olaylarda doğru yanlış yok. Erkek ödeyince daha şık oluyor. Sonuçta uzaktan gelmiş ve her zaman olan bir şey değil anladığım kadarıyla.


  • dissendium  (23.04.23 15:39:31) 
Ben söz konusu kadın olsam muhabbeti keserim. Hem kalk 20 km öteden taksiye binip git hem de kendi ödemeni yap.


  • cemallamec  (23.04.23 15:41:26) 
Genel olarak erkeğin ödemesini daha şık ve doğru bulurum ve burada anlatılan konsept dışında da olsa bu hesabı ben öderdim. Burada şöyle yapılması gerekiyor doğrusu yanlışı bu diye bir şey düşünmezdim. Yani doğrusu bu diye hesap Ödemiş olmazdım.


  • kisa  (23.04.23 15:45:32) 
17 yy. paris'inde erkek ödemeliydi. Bu ekonomide normal. Üstelik bir de talep kadından gelmiş.


  • OrangeYellow  (23.04.23 15:46:51) 
Erkek ödemek zorunda değil. Belki parası yok. Bir kahve olmuş en kötü yerde 60 lira, tatlı da bu civarda olsa*2= çok para (bana göre).

Zaten kadın teklif etmiş. Ben arkadaşlarım (erkek) ödediğinde çok utanırım.
  • Kahvedesu  (23.04.23 15:49:01 ~ 15:49:14) 
Buradaki doğru neden erkeğin ödemesi olsun, onu anlamadım. Teklifi kadın yapıyor zaten, erkeğin maddi anlamda uygun olmayan bir dönemi bile olabilir. Bu tarz beklentiler bana yanlış geliyor, erkek bir arkadaşım benim yediklerimi ödese rahatsız olurdum şahsen.


  • bitli su perisi  (23.04.23 15:53:24) 
erkek kadının teklifini kabul ettikten sonra, kadının erkeğin sevgilisi olduğunu bilmesi, 'dostane' şekilde buluşmak istemesi falan gibi detayların önemi yok.
bu soru için bu bilgilere ihtiyacımız yok, kadının 20 km uzaktan gelmesi daha önemli.
hesabı ödememek veya ödememek için kadının flörtöz tavrı bir neden olamaz yani.

elbette erkek ödemeliydi.
öylesi adab-ı muaşeret kurallarına göre her zaman daha doğrudur.
bir kahve için ekonomi düşünülecek durumdaysa, erkek sevgilisi varken başka bir kadınla kahveye çıkmasın.
  • blatta hiberna  (23.04.23 15:54:10 ~ 15:56:33) 
@blatta hiberna
sevgilisi olan bir erkek, karşı cinsle 'dostane' bir şekilde buluşamaz mı? buluşursa da hesabı ödemek zorunda mı? tam anlayamadım...

  • parcaliham  (23.04.23 15:56:43) 
Hesap ödeme bana flörtöz bir davranış gibi geliyor. -belki görgüsüz bir köylüyümdür-


Arkadaşlarıma ve ikinci kez buluşmayı düşünmediğim insanlara hesabımı ödetmem. Bence sık görüşülmeyen dostluklarda herkes kendi yediğini ödemeli. Sık görüşseydiniz o hesap telafi edilirdi zaten.
  • ruhen hastayim ben  (23.04.23 15:58:36) 
Teklifi kadın yapsa da kadın kalkıp 20 km öteden geliyor ve taksiye biniyor. Taksi ücretini de ödüyor. Kadının para sıkıntısı olmadığı kesin. Kendi hesabını da öder ama bizim burada baktığımız nezaket kurallarına göre erkek tarafı en azından bu durumu bilip bir kahvenin ücretini ödeyebilirdi. Ya da gelmeden önce kadına “herkes kendi ödesin” de diyebilirdi. Ama kalkıp sadece kendi hesabını ödüyorsa orada kabalık var. Biz “her zaman erkek ödesin” demiyoruz zaten. Erkek de kadın da ödemeli ama kadın zaten kalkıp o kadar yol gelmiş, taksiyi de ödemiş filan. Dönüşte de taksiye binmiştir diyelim. Erkek de bir zahmet bir kahveyi ödesin, bir şey eksilmez.


  • cemallamec  (23.04.23 16:01:48) 
sevgilisi olan erkek tabii ki bir kadınla dostane şekilde buluşur.

soruda "kadın sevgilisi olan adamla dostane mazeretiyle, aslında flört etme amaçlı buluşmak istedi" iması var.
sizin dediğiniz gibi olsa bu detaylara zaten girmeye gerek yok, ben de onu diyorum.

ayrıca bin lira hesap gelir, yenmiştir içilmiştir anlarım da, arkadaş olarak da 20 km uzaktan gelmiş bir kadına bir erkek kahve hesabını ödetmemeli zaten.
  • blatta hiberna  (23.04.23 16:06:49) 
Bence olayın maddi bir boyutu olduğu kadar da 'gesture' boyutu var.

bir erkek, bu gesture'ı gerçekleştirmek zorunda değil gibi geliyor bana.

kadının nereden geldiği çok da önemli değil. gelmeyi seçen, bunu kabul eden ve de buluşma teklifini yapan kişi kendisi zaten.
  • parcaliham  (23.04.23 16:09:41) 
20km geldi diye hesap ödeten kadın diye başlık açılması gerekir. Böyle çok az saçma şey gördüm.

teklifi yapan hesabı öder. Bu kadar basit. Ben en mantıklısı alman usulü ama neyse
  • karayel  (23.04.23 16:19:59) 
şu sorunun cevabı kişiden kişiye ve duruma göre değişir. ben olsam nezaketen kadına ödetmezdim ama soruda bahsedilen kişinin de ödememesi yanlış değil doğrusu.


  • false pretension  (23.04.23 16:22:45 ~ 16:23:22) 
sosyal hayat kurallarina gore teklifi yapan hesabi oder. bu durumda kadin tum hesabi odese daha dogru olabilirmis ama herkesin kendi masrafini odemesinde de bir yanlislik yok.


  • in vino veritas  (23.04.23 16:24:39) 
davet eden öder gibi bir gelenek var ama "misafir eden öder" gibi bir alışkanlık da var. Yani uzak mesafeden veya başka şehirden buraya gelen olsa genelde en azından ilk yemeği veya kafeyi bişeyi ben öderim, karşılıklı jest gibi. Buluştuğum kişi kadın erkek fark etmez.

Fakat bu durumda arada bir gri bölge (gizli flört gerilimi) varsa, "sana yazmıyorum" mesajı vermek için de alman usülü yapmış olabilir. Hesabı öderse öyle görüneceğini düşünmüştür belki. Kim ne düşünür bilemeyiz çok öznel konular bunlar.
  • nhk ni youkosu  (23.04.23 16:38:30 ~ 16:40:05) 
muhabbet etmek için geldiyse kendi bile ödese olurmuş


  • bir soru sorcam  (23.04.23 16:39:47) 
Taraflardan biri fakr u zaruret içinde harap ve bitap düşmemişse kimin ödediğinin hiçbir önemi yok bence.


  • vedatchilipeppers  (23.04.23 16:44:58) 
Bu İstanbul sorusu ise 20 km hiçbir şey ifade etmiyor. Maltepe-Kadıköy arası zaten neredeyse 20 km. Taksi de burada bir şey ifade etmiyor. Kimse "taksi ile gel" demedi. O, kadının kendi tercihiydi. Burada taksi ve mesafenin dikkate alınabilmesi için tek bir detay önemli. Erkek şehir merkezinden uzakta oturuyorken, kadının merkeze daha yakın oturuyor olması. O halde -buluşulan yerin şehrin sayılı güzel yerlerinden olması istisnası dışında- erkek tarafı misafir eden kişi olduğu ve ulaşım sıkıntısına da soktuğu için hesabı ödemesi daha uygun olurdu. @nhk ni youkosu +1 burada bir yerlerde

diğer tüm senaryolarda (örneğin erkek şehir merkezine yakın olduğu için orada buluşulduysa) ortak ödemek gayet uygun. Şu paylaşılan bilgiler ışığında olay 90'larda ya da Anadolu'nun güzide şehirlerinde yaşanmıyorsa ya da erkek zengin, kız orta gelirli değilse neden bütün hesabı erkek ödesin? ayrıca erkeğin ödemesi neden "nezaket" ve "şıklık" kavramları ile bağdaştırılsın anlamıyorum. Bu arada @blatta hiberna gibi, özellikle "dostane" yazıldığı için ortada bir ima olduğunu düşünüyorum.

O değil de kadınların da çalışıp para kazandığı bir dönemde tüm hesabı ödemek bana biraz "benim pek bir özelliğim yok, param ile seni etkilemeyi deneyeceğim" havası veriyor. Ekonominin durumu ortada. Gereksiz şekil çabası... Yakın arkadaş, aile üyeleri, sevgili, fwb vs. değilse kimsenin hesabını ödemem/ödemek istemem. Bu saydıklarım ile buluşulduğunda hesap öderken de herhangi bir buluşma kriteri üzerinden "kim ödemeli" diye düşünülmez zaten.
  • nawar  (23.04.23 17:55:12) 
kadin niye erkege hesap odettigini anlamadim. kendi cagirdi?


  • ala09  (23.04.23 21:14:08) 
Ben bu konularda gerikafalıyım sevgilimi elin kızıyla buluşmaya göndermezdim başta neden çocuk kızla buluştu onu anlamadım.

İkincisi ekonomik kriz ortada bu krizde hesap ödetmeye çalışmak kızın kabalığı.
  • Hallegadola  (23.04.23 21:22:24) 
"Dostane" buluşmalarda buluşmanın dostane olduğunu vurgulama ihtiyacı ve gereği olmaz. Oraya gidiyorsanız bunu bilerek gidin. Bu bir date çünkü, çok net bu.

Eğer erkek kısmının sevgilisinin bu buluşmanın nasıl geliştiğinin detayından haberi olursa buna haklı olarak verebileceği tepkiyi herkes kendisini o kişinin yerine koyarak anlayabilir sanırım. O yüzden bence hiç kendinizi kandırmayın.
  • akhenaten  (23.04.23 21:49:06) 
Problem yok, herkes yediğini içtiğini öder.

Madem uzun yol gitmek problem olacaktı, o zaman mekanı ayarlarken bu konunun önceğini belirtmeliydi uzaktan gelen.
  • zimbirik  (23.04.23 21:51:10) 
Date mi ki bu erkek ödesin. 20 km den gelmesi olayı değiştirmez.


  • olaylar olaylar  (23.04.23 23:16:40) 
Davet eden ödemez mi?
Erkek kişisi niye elini cebine atmış?

  • Mirket  (24.04.23 11:17:34) 
E adam kendi yediğini ödemiş işte, neden kadınınkini ödesin? Şimdi bunu soran erkek tarafıysa, vicdan azabı çekeceği şey bu olmasın. Ama ön cümle beni düşündürüyor. Ne konuştular iki saat?
Soruyu soran kadınsa adam hem sevgilisi olduğunu söylemiş bunu da kadının hesabını ödemeyerek perçinlemiş.

Şu yaşıma kadar kadından ziyade erkek arkadaşlarım oldu, sevgili değil dost manasında. Evlenmeden önce de evlendikten sonra da sohbet edeceğimiz zaman ya grup halinde sohbet ettik, ya da belli bir konu hakkında oturduk konuştuk. Sevgilim varken ya da evlendikten sonra kimseyle bire birde dostane buluşmalara gitmedim, eşimin de gitmesini istemem. Hele biri "dostane buluşacağız, şu cafeye gidelim mi Zorro'cum" dese alt motifini sorgularım. Ha bu arada iş konusu olur, konu bazında Cafede toplanırsınız, normaldir.
  • SiyamkedisiZorro  (24.04.23 14:42:26) 
20 yaşındaysa bölüşülür 30+ ise erkek öder.


  • nuisance  (24.04.23 15:32:49) 
erkeğin sevgilisi var ve dostane buluşma.
erkek öderse şık olur ama mevcut şartlarda olayın iki erkek buluşması gibi olması lazım.
herkesin kendinin ödemesi doğru olur.Bu bir date değilse (ki değil) erkeğin sorumluluğu yok.
ha dersen ki 20 km mesafe ozaman orası da bana uymuyor sonra görüşürüz fln der geçiştirirsin
  • izmirlimuh  (24.04.23 23:47:49) 
Kadın erkek buluşunca erkek davet etti diye hesap erkeğe kitlenir. Bu sefer kadın davet etmiş ama uzaktan geldi diye hesap yine erkeğe kitlenmiş. Erkek erkeğin kurdu gibi olmuş. Yanlış birşey yok tabi ki. Heralde yarı yarıya olcaktı.


  • yalniz kizkulesi  (25.04.23 00:41:58) 
Hayır yanlış bir şey yok bence.

Taksi tutmak kadının tercihi, 20 km uzaktaki yere tamam demek de öyle. Bunlar hesabın karşı tarafa "yıkılmasını" gerektirmiyor.

Böyle olması abes değil ama adam bir çizgi çekiyor gibi ilk cümledeki detayları göz önüne alınca.
  • chicha_v2  (25.04.23 16:39:21) 
[]

bugun neler yapacaksınız? Planlarınız?

SB.




 
Akşama kadar evde dinlenicem bacaklarım çok ağriyi :/ 8-9 gibi çıkarım, arkadaşım ve ablasıyla buluşcam Taksim’de, bira içeriz bol bol hoplar zıplarız biraz. Beyle


  • vedatchilipeppers  (22.04.23 14:07:23) 
Eve misafir gelecek diye işe gitmeye karar vermiştim ama yollar tıklım tıklım kan ter içinde kalmamak için binmedim metroya geri çıktım.
Eve de gitmek istemediğim için avm'ye geçtim burası da çok kalabalık ama hava iyi diye herkes dışarıda. İçerde sakin bir yere gömüldüm. Bilgisayarın şarjı bitene kadar bir şeyler izleyeceğim.
Sonrasıyla ilgili planım yok maalesef umarım gelenler erken gider de eve geçebilirim.
Bayramlardan hiç hoşlanmıyorum :/
  • mutekebbir  (22.04.23 14:07:59) 
Şimdi denizden geldim. Sezonu açtım, aşırı keyfim yerinde. Duş + hazırlanma, sonra arkadaşlarımla buluşacağım saat 4 gibi. Günün kalanını onlarla geçireceğim. Tek üzüldüğüm nokta, herkes içecek ama ben içemeyeceğim. Onu da yapabilsem 10/10 bir gün olacaktı.


  • irene  (22.04.23 14:18:00) 
Son üç gündür olduğu gibi bugün ve yarın da yüksek lisans tezi için literatür okuyup not alacağım gün boyu.


  • estranged  (22.04.23 15:20:36) 
muzik esliginde resim


  • ala09  (22.04.23 15:22:07) 
ders çalışmaya devam.


  • rakicandir  (22.04.23 16:14:07) 
Dün bütün gün ev baklavası yediğim için bugün adeta karanlık bir odada 7 ay çiğ etle beslenip sonra doğaya salınmış vahşi bir ayı gibi antrenman yaptım, eve gidebilirsem yemek yiyip uyurum gibime geliyor.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (22.04.23 16:27:46) 
mutlu olcam


  • sanemz  (22.04.23 16:45:04) 
çalışıyom ben. iş bitince para durumuna göre "gırmızı tuborh" yüklemesi yapabilirim, karar vermedim. gece de buz hokeyi izlicem paso, playofflar var.


  • mark greg sputnik  (22.04.23 17:02:52) 
Koştum. Sonra da uzun yol araba kullandım.


  • gabe h coud  (22.04.23 21:15:34) 
[]

bayramda ne yapacaksınız?

planlar ne?




 
Ev baklavası yapan eşin dostun sırayla evine gidip yaptıkları baklavalara çökmeyi planlıyorum.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (19.04.23 18:47:31) 
Evden hiç çıkmamak dixi izlemek


  • photo85  (19.04.23 19:03:33) 
anne ve babamla takılmaca. çocuğu parka götürürüm, kitap okurum, tatlı falan yerim. başka bir planım yok.


  • deartheodosia  (19.04.23 19:20:22) 
ben de ilk kez ailenin yanına ya da tatile gitmeyip, istanbul 'da tek başıma kalıyorum bu bayram. muhtemelen bol bol kadıköy ya da cadde yürüyüşü yaparım. cumartesi akşamı da akm ye operaya gideceğim. ablamlar kedisini bıraktı, kalan zamanda evde onunla balkon keyfi yaparım. sakin bir bayram geçecek umarım.


  • hypathia  (19.04.23 19:35:16) 
Bir haftadır tatildeyim bayram da aynı geçecek. Kimseye gitmeyi düşünmüyorum.


  • ruhen hastayim ben  (19.04.23 19:51:52) 
babanneme gider elini operim sonra da evde yatis.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (19.04.23 19:54:54) 
Nikah var, ona gidiyoruz. Gitmişken akraba ziyareti.


  • gabe h coud  (19.04.23 20:33:01) 
İlk gün evdeyim, yatış. Bir iki kişi gelir.

Diğer iki gün Üsküp'deyim.
  • put it in your appropriate place  (20.04.23 21:41:15) 
Şöyle: youtube.com

Bol bol baklava yiyeceğim. Kelimenin tam anlamıyla yiyip içip kanepede uzanıp anlamsızca boş boş oturmak tavanı seyretmek istiyorum.
  • Amaranta ursula  (20.04.23 22:12:59) 
yapmam gereken şeyler var ama bayramda dışarı çıkmaya korkuyorum evde boş geçer bayram. yarın sabah "önemli" aile kahvaltısı var kediden korkan misafirler yüzünden kedimi odaya nasıl kapatacağımı düşünüyorum


  • ala09  (21.04.23 01:13:02) 
Ufak çaplı aile ziyareti. Hastalıktan yeni kalktığım için hiç kimse ile sarılıp öpüşmeyeceğim çok mutluyum.


  • peki madem  (21.04.23 11:44:31) 
[]

gece gece canımı sıkan bir takım gönül olayları

çok değerli duyuru sakinleri. aklımı inanılmaz kurcalayan benim için karışık bir gönül durumu oldu. işin içinden çıkamadım. otuzlu yaşların başında iki kişi. ben erkek kişisi olarak kafaya taktım biraz.

yaklaşık bir ay olmuştu tanışıklığımız. yoğun olarak çalışıyoruz ikimizde. arada arada mesajlaşmalar güzel gidiyordu. biraz kaptırmıştım kendimi ben boşluktan mı desem. yüzüm baya gülümsüyordu. ilk buluşma da güzeldi. sonra ikinci buluşmada bir etkinliğe gittik. etkinlik çıkışı geç oldu dedi, taksiyle geçeyim ben dedi. ben de eve geçince haber ver mutlaka dedim ve geceyi kapattık.

şimdi eve geçince haber ver kısmı önemli. çünkü o gece haber vermedi. etkinlikte de ufak bir mesafe sezdim aramızda. biraz ondan bekledim eve geçtim diye mesaj göndermesini. mesaj gelmedi. sanırım isteksiz hoşuna gitmedi diyerekten yazmadım bu kişiye, bir nevi ghostladık birbirimizi. bu olaydan bir kaç gün sonra, whatsapp üzerinden engellediğini gördüm, neyse dedim olabilir ama bir yandan da can sıkıcı geldi.

bir hafta geçti. fazla büyütmemiştim ama bu gece alkolün etkisiyle aklıma geldi, madem engelledi sms atayım dedim niye engelledin diye.

bana bir paragraf mesaj yazmış, burası türkiye bir kadın gece vakti taksiye binince, eve vardın mı diye aranılır, sorulur ama sen bunu merak edip yazmadın, engelledim diye egon kırıldı ve o yüzden yazdın vesaire. akıl da vermiş bir dahaki buluşmalarında aklında bulunsun şöyle yap böyle yap. hatta aşırı da sinirli bir şekilde yazmış. ben de şöyle dedim, taksiden inince haber vermeni beklemiştim aslında. uzatmayalım iyi geceler diyerek kapattım konuyu.

bugün çok gereksizdi bence yazmam diye düşünüyorum ama dediğim gibi aklıma geldi. yani düşünüyorum, egomun kırılganlığından değil, tekrardan iletişim kurmak için, merak ettiğimden yazmıştım. biraz da özledim onunla olduğum günleri sanırım. ama attığı mesajdaki gerilim, olaylara kendi penceresinden bakması, beni anlamaya bile çalışmaması üzücü geldi.

şimdi böyle evde tavana bakarken canım sıkıldı bu mevzuya. benim yazmamam büyük kabalık mı olmuş, oysa ona söylemiştim eve varınca haberdar et diye. aslında bazı kişiler de eve geçince yazıyor ben geçtim diye. canımı sıkmalı mıyım? bence çok özel bir insan değil benim için. olsa illa ki alttan alır, bir şekilde benimle uzlaşırdı ve sohbetimize devam ederdik. ne düşüneceğimi bilemedim. biraz can sıkıntım gitsin diye hem yazmak, hem de bu olayı yorumlarınızla şekillendirmek istedim. sevgilerimle

 
hiç umurumda olmaz önüme bakardım. bu kadar basit şeyleri kafaya takmayın. gönlü olan belli eder zaten. eve varmadan önce ya da sonra sormak neyi değiştirir?


  • orient blue  (19.04.23 05:37:18) 
Sen sormaliydin kadin haklı. Orda ne kadar deger veriyosun, ilgili misin, merak ediyor musun bunu gösteriyorsun aslinda sorarak. Sormayarak da o kadının senin icin onemsiz oldugunu hissettirmissin. Cok basit aslinda. Turkiyede yasiyoruz ve biz kiz kiza buluşmada bile gece herkes evine vardi mi diye birbirimize mesaj atıyoruz.


  • instant crush  (19.04.23 06:48:52) 
hayır ya kadın haklı falan değil.
@orient +1 bu arada.

"eve geçince haber ver mutlaka"
anahtar nokta "mutlaka"
e siz zaten üzerinize düşeni yapmışsınız.

artı, ne malum siz arayıp sorsaydınız "hayırdır neden darlıyorsun bu kadar, haber ver dememiş miydin, eve ulaşınca yazacağım/arayacağım zaten" gibi bir cevap da alabilirdin.
başıma geldi oradan biliyorum :d

sen üzerine düşeni yapmışsın hocam.
karşı taraf "sebep aramış" bence biraz.
"bir hafta geçti" diye başlamışsınız ortadaki cümlenize.
bir aydır tanıdığı birine, bir hafta boyunca içinde sinirini tutacak ve ilk fırsatta üzerine boşaltacak birisiyle olmaman daha hayırlı hocam.

"engelledim diye egon kırıldı ve o yüzden yazdın vesaire"
şu cümle bile anlatıyor olayı öyle diyeyim.
  • thedepressed  (19.04.23 07:48:11 ~ 07:59:21) 
Kadin hakli filan degil. Kurtulmussun. Eger olur da tekrardan yuz verirsen ve ayni kisi tarafindan uzulursen buraya gelip yazma :d Biz uyarimizi yaptik. Karsi taraf sizi begenmemis ve bu bahanesi olmus(BOYLELERI MAALESEF VAR) O veya bu, iki turlu de olmamis. Oldurmaya calismayin. Yine de siz bilirsiniz.


  • panda yuva yapmis sogut dalina  (19.04.23 08:08:22 ~ 08:13:08) 
kadın fena kezban baş edilmez +1


  • sanemz  (19.04.23 08:09:04 ~ 08:09:43) 
Gönlü olsa yazardı. Gönlü olmayınca yukarıda dendiği gibi, yapışkan biri görünürdün.
Anlamsız tribe maruz kalmışsın. Oluyor öyle, geçmiş olsun.
Not: aklından çıkar, daraltma kendini, ne engelledi mindiye bak ne de mesaj at.
  • kisa  (19.04.23 08:15:26) 
Aaaa ne? Açıklamayı okurken dumur oldum. Kadın herhalde 16 yaşında falan olmalı. Hatta ben başta vardın mi atılan mesaja cevap verilmemesini, "ya iyi hoş bir iki kere dışarı çıktık da hemen ne bu samimiyet, vardın mi falan" diye düşünmüştüm hatta engellemeyi haksız bulacaktım ki...

Ben daha yeni flört ettiğim birisine asla vardın mi diye sormam ya, çocuk değil neticede, tamam burası Türkiye ama Afganistan da değil. Cephe hattından geçmiyor insanlar. Hatta bana aşırı cringe gelir bunun üç gündür tanıdığımız insanlar tarafından söylenmesi. Sevgilimiz farklı bir şehre gider, sorarız. Da bu çok saçma. Ve bunu yapmak da yetmiyor hanımefendiye göre bir de aranacak. Valla kurşun islakamis sizi.
  • sanguine  (19.04.23 08:48:30) 
Bu kişiyle bir ilişkiye başlamanın size zarar vereceğini düşünüyorum. Ona da iyi gelmeyecektir. Aynı fikirdeyseniz ve becerebilirseniz bu kişiyle iletişimi kesin.
Eve varınca haber vermesini söylemenize rağmen (ki söylemeseniz de olurdu, öyle bir ilişkiniz yok henüz) size bundan sinirlenip engelleyen kişi zor bir insandır. Böyle uzaktan tek hareketle tahmin etmek pek sağlıklı değil ama büyük ihtimalle iç huzuru olmayan, kendiyle barışık olmayan, ilişki yaşayacağı kişinin hayatına da bu huzursuzlukları, güvensizlikleri ile gelecek bir insan.

  • michael_knight  (19.04.23 08:55:54) 
mevzu karışık falan değil. tipik kezban vakası.


  • lazpalle  (19.04.23 08:59:02) 
kadın %100 haklı.
madem umurunda değil neden "eve geçince haber ver" dedin? demesen sıkıntı olmazdı ama bunu laf olsun diye söylemişsin. bunu yazmanın sebebi zaten kadının başına bir iş mi gelir diye haberdar olmak değil midir? ee kadın dönmemiş işte belki taksici kaçırdı. niye yazıp da iyi misin diye sormadın ki.

ders olmuş olsun, bir dahakine sorarsın.
  • Gradient_tabanlı_mor  (19.04.23 10:02:48) 
Hocam şimdi eve gidince haber vermenin falan ne kadar gerekli olduğunu tartışmıyorum. Bence baştan gereksiz.

Ama sizin aranızda bir karşılıklı anlaşma konuşma olmuş, amaç ne , karşınızdaki kişinin taksiden indiğine ve evine sağlam vardığına emin olmak.

Karşı tarafın eve sağ sağlim varıp varmadığını merak ediyorsanız ve o kişi size eve vardığını söylemediyse bu durumda eve varamamış olduğunu, başına bit şey gelmiş olabileceğini düşünmeniz gerekirdi ve bunu düşünüp aramanız gerekirdi. Ama siz kendi egonuzun derdine düşüp eve varınca bile aramadı diye triplenmişsiniz. Eğer eve vardım diye aramayınca başına bir şey gelmiş olabileceğini düşünmüyorsanız neden eve varınca aramasını istiyorsunuz.
Sizin haber vermesi gerekirdi ama vermedi düşünceniz eve sağ sağlim vardığı varsayımı üzerine kurulu zaten. Mantıksızlık burada başlıyor.

Eve sağ sağlim varıp varmadığı bilgisi ile ilgilendiğinizi söylemişsiniz, aramasını istemişsiniz.
Kız eve gidince aramamış. Siz de başına bir iş gelmiş olabileceğini düşünmemişsiniz ve arayıp sormamışsınız. Ama en başta eve sağ sağlim varıp varmadığı bilgisiyle ilgileniyordunuz.
Tutarsız yani. Eve varıp varmadığını merak etseniz size haber vermediğinde meraklanıp ararsınız. Sizin amacınız akşam eve gidince konuşmakmış bence.

Yani karşınızdaki kişi de bi tık çok tepki vermiş sizin tutarsız davranışınıza ama tutarsız davranan sizsiniz.
  • zimbirik  (19.04.23 10:03:31) 
Ben de bire bir zimbirik gibi düşünüyorum. Bro mesela şöyle düşün: Sen "eve gidince muhakkak haber ver" dedin. Bu neden söylenir? Merak edersin mesela başına bir iş gelmeden eve gitti mi vs. Hanımefendi de sana bir nedenle haber vermemiş. Sen acaba "lan bunun başına bir şey geldi de ondan mı aramadı" acaba diye bi huysuzlanmadın mı? Yani aramasını istemenin sebebi bu değil miydi, e aramamış, sen niye aramadın mesela, böyle de bir olay var. Yani başka bir mesele olsa sana hak veririm ama bu konu özelinde sen haksızsın, senin isteğin eve sağ salim gidip gidip gitmediğini öğrenmek değil de sonrasında konuşarak "bu iş devam edecek mi etmeyecek mi veri toplaması" gibi geliyor bana. Bu gerçekleşmeyince de bozulmuşsun işte. No offense.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (19.04.23 10:48:12) 
zimbirik+1 bari ertesi gun yazsaydiniz ikiniz de


  • ala09  (19.04.23 11:42:11) 
avrupa'nin en guvenli sehirlerinden birinde yasiyorum. o donem gorustugum bir adam, beni otobus duragina birakip, gec bir saatti ama yine de fazlasiyla guvenli bir yer, gidince haber ver lutfen demisti. ben de eve gidince, gercekten tamamen dalginligimdan unuttum. yaklasik yarim saat 40 dk sonra, cok tatlis bir sekilde, "otobus sofuru kacirdi degil mi, nereye goturdu soyle, kurtarmaya geliyorum" gibisinden geyik bir mesaj atmisti. ozur dileyip, vardigimi vs. soylemistim ve oradan da tatlis tatli devam etti muhabbet. kesinlikle denemek icin unutmus gibi yapmamistim ve eger yazmasaydi da ertesi gun engellemek, vay neden sordun da takibini yapmadin da demezdim. ama belli ki adam soylemis olmak icin degil, gercekten varip varmadigimi ogrenmek icin soylemisti.

ikinizin de gonlu olsa ya da ikiniz de birbiriniz icin daha makul insanlar olsaniz bir yolu bulunurdu ama hem kadinin tepkisi asiri (bir hafta belli ki bilenmis, patlamis, kendini ifade edememe sikintisi buyuk) hem senin tepkisizligin cok sacma olmus. kadin seni engellemese, teorik olarak, kacirilip kacirilmadigini asla bilemeyecektin :) kafaniza fazla takmayin bence.
  • songforsomeone  (19.04.23 17:36:39) 
Tam olarak Zimbirik ve songforsomeone+1

sizin icin cok ozel bir insan olmadigini o da fark etmis ki koyvermis, olculu davranmamis. Iyi olmus ikiniz icin de.
  • unidentified floating object  (19.04.23 17:57:18) 
biri haber ver dese haber vermeyip üstüne bir de niye kendi yazmıyor diye kızılmaz ya. çok ilgi istiyordu demek ki.


  • oyokbuyoknevar  (19.04.23 18:22:37) 
daha ilişkinin enn başında böyleyse asla asla ama asla çekilmez. bu tip insanlar hayattan soğutuyor beni ya.


  • deartheodosia  (19.04.23 19:13:34) 
kız ilgi budalası bence. yanlış birşey yapmamışsın.


  • false pretension  (20.04.23 00:06:35) 
kim haklı kim haksız düşünecek bir olay değil bence. iki taraf ta haklı olabilir kendi penceresinden.

bana öyle geliyor ki senden pek hoşlanmamış ve bunu bahane etmiş.
  • abelardo  (20.04.23 21:21:44) 
[]

onu nasıl unutabilirim?

merhaba,

birisinden çok hoşlandım, belki aşık oldum bilmiyorum; farklı bi ülkedeyken tanıştık, sevgili olmadık, aramızda hiçbir şey yaşanmadı, arkadaştık ama ikimiz de birbirimizden hoşlanmıştık. o kendi ülkesine, ben kendi ülkeme döndüm; 3.5 ay oldu ama hala her gün aklıma geliyor. hiçbir yerden takip etmiyorum -sadece çok nadiren arada baktığım oluyor-, hatta engelledim bile ama her gün aklıma geliyor. daha önce böyle bir şey yaşamadım, çok kalbimi kırdı, burada yaşanan olayları anlatacak değilim ama umut verdi sonra arkadaşız dedi kısaca... ne tavsiye edersiniz? ülkeye döndükten sonra spora başladım düzenli gittim, iyi geldi, şimdi tekrar başlayacağım, okullar online ve sosyalleşemiyorum, o yüzden de belki unutmam zorlaştı. tavsiyelere açığım, ne yapmam lazım? o belki de hayatına devam etti, ediyor, belki sevgilisi bile vardır şu an, hayatına bakıyordur ama ben ilk zamanlara göre ÇOK AMA ÇOK iyi olsam da her gün bir şekilde aklıma onun gelmesinden rahatsız oluyorum. hayatıma bakmak, o hiç olmamış gibi olsun istiyorum. ondan sonra başkalarıyla kahve içtiğim, tanışmaya çalıştığım oldu ama hiçbir şekilde aynı duyguları yakalayamadım. bu arada hiçbir iletişimimiz yok son 2 aydır kendisiyle. hatta birbirimizi her yerden engellemiş vaziyetteyiz. ben kadınım, o erkek bu arada, cinsiyetler önemli mi bilmiyorum ama belirteyim..


 
çivi çiviyi söker. hayatına başka insanlar al. birkaç kişiye birden yeşil ışık yak. biraz zaman geçince içlerinden birine karşı bir şeyler hissetmeye başlayacaksın.

bu işin başka türlü çözümü yok maalesef.
  • sassot  (19.04.23 03:26:59 ~ 03:27:25) 
bu bence asktan ote
nasil beni istemez benim gibi birine hayir der psikolojisi sanirim
degersiz hissetmek , elde etme mucadelesi hayal dahi olsa

ama sizin degerinizi hissettirecek belirleyecek birisi midiir bence hayir

spor , nefes egzersizleri , cinsel tatmin sizi konudan uzakalstirir ve rahatlatir
hobi vs ugrasmak , okumak gezmek bisiklete binmek



baskalri ile tanismak , en azindan oturup muhabbet edip ayrilmak iyi gelebilir
  • bonjourrr  (19.04.23 07:44:52) 
[]

dişleklik sempatik mi itici mi? blue is the warmest colour

adele gibi. www.google.com

izlerken ağzını kapatasım geliyordu şu bayanın. ağzı açık gezmesem de kendi dişlekliğim gözüme batmaya başladı hüü


 
Çoğu zaman itici.
Esas çekici olan diş telleri.

  • pavlis  (18.04.23 23:13:14) 
Ağız, yüz ve diş yapısına ve ön dişlerin ne kadar uzun olduğuna da bağlı olarak bence tatlı.


  • Amaranta ursula  (18.04.23 23:22:03 ~ 23:27:11) 
Dişler düzgünse, çok tatlı/seksi


  • gabe h coud  (18.04.23 23:25:20) 
benim için her zaman itici.


  • deartheodosia  (18.04.23 23:30:57) 
kişiye göre değişir.


  • ya ben lan neyse  (18.04.23 23:41:30) 
Dişleklik bazı kadınlara yakışıyor olmasına rağmen erkeklere asla yakışmıyor


  • mya  (18.04.23 23:52:51) 
kimisine yakisiyor, tipe bagli.


  • cooperr  (19.04.23 00:58:55) 
Çoğu zaman itici ama boyutuna/oranına ve yüzün diğer hatlarına göre normal ya da sempatik gelenleri de var.


  • nawar  (19.04.23 01:38:23) 
abi bu kizin kendisi cekici. bu kiz uzerinden ornekleme dogru olmaz. sempatik gelir gibi, aklima sisman ronaldo geldi cok sempatik adamdi.


  • antikadimag  (19.04.23 05:10:45) 
itici ya da sempatik diyemem ama düzeltilmesi gereken ortodontik bir problem.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (19.04.23 11:40:45 ~ 11:41:31) 
Yüzdeki ufak orantısızlıkları, minik kusurları çok çekici bulduğum için, komposizyona da uyumlu bulmuşsam eğer çok hoşuma gider.


  • lüzumsuz adam  (19.04.23 12:11:50) 
elimizde olmayan bir şey olduğu için ne itici ne de sempatik.


  • nothing in my way  (19.04.23 12:23:46) 
Bayılırım <3


  • Yourcousinmarvinberry  (19.04.23 21:41:34) 
Bence tatlış


  • pembe mezarlık  (20.04.23 01:32:35) 
[]

sevgilinize / eşinize olan ilgiyi kaybetme

Hayatınızda olan kişi zaman içerisinde çeşitli sebeplerden dolayı kendine bak(a)mıyor. Rahatsız olduğunuz durumları söylüyorsunuz fakat bir aksiyon al(a)mıyor. Artık fiziksel olarak beğenmemeye başlıyorsunuz. Bu durumda partnerinize karşı tutumunuz ne olur? İlişkiyi sürdürür müsünüz?




 
Hayat ilginin kalmadığı biriyle ilişki sürdürecek kadar uzun değil, bu bi noktadan sonra ayıp olmasın diye ayrılamamak gibi bir şey oluyor artık.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (18.04.23 14:24:13) 
Benim şimdiye kadar anladığım kimse tek sebepten ilişkiden soğumuyor.

Yani önceden dış görünüşü üstüne hiç kafa yormadığım halde ayrılık sürecinden sonra o kadar da iyi olmadığına kanaat getirdiğim kişiler oldu mesela. Net duygu haliniz negatife döndüyse yapacak bir şey yok.

Dış görünüş de katlanılmaz olur, en ufak başka bir şey de...

Neticede istemediğiniz bir ilişkide neden durasınız? Burda herkes ben ayrılmam dese bile, tüh tamam o zaman kaldık böyle deyip kabullenecek misiniz ki durumu?
  • akhenaten  (18.04.23 14:45:30) 
Bahane her zaman bulur karşı taraf. İsteğini elde etmek için farklı stratejiler denemeye devam etmek gerekli. Eylemsizligin sendeki etkilerinden bahsetmek, suçlamadan açık olmak yardımcı olacaktır. Destek ve tavsiye ister mi sormak lazım. Çabuk pes etmemek lazım.


  • hasmetizm 2046  (18.04.23 14:47:06) 
Uyarılarımdan sonra çeki düzen vermesi için beklerim. Sonuç istediğim gibi değilse elimde olmadan soğurum. Babamızın oğlu/kızı değil sonuçta.


  • ruhen hastayim ben  (18.04.23 16:17:08) 
[]

çirkin insanlar çirkinliğinin farkında olabilir miydi?

tabi ki çevresi onun çirkin olduğunu hissettiriyor ama şöyle olsa mesela çirkin bir insan hiç insanın olmadığı bir yerde yetişse her gün aynaya baktığında ben çirkinim diyebilir mi?

kendini kıyaslayamayacağı için belki doğru olmayabilir.

ya da hiç kimse hissettirmiyor diyelim ya bir kıza teklif ettiğinde kızın gönlü varsa kabul ediyor vs işte. hiç ret edilmiyor diyelim. aklıma başka bir şey gelmedi :)

anladınız diye düşünüyorum.

buyrun

 
Çevresindeki tepkiler doğrultusunda kendisi hakkında olumlu veya olumsuz benlik algısı oluştururdu. Bunu günümüzde de gözlemleyebiliyoruz rahatlıkla. Psikolojide de yeri var. Örneğin “değersizlik” örüntüsü.

İlk soru için biraz atıp tutacağım. Bir makalede “güzellik” anlayışımızın “bebek”lerden geldiğini okumuştum. Yani evrimsel olarak bebekleri bakıp büyütmeye programlıyız çünkü bize “güzel” geliyorlar. Hatta kadınlarda bebekleri andıran küçük burun, büyük göz kombinasyonu bu yüzden bu kadar revaçta. Bu kod ile yola çıkarsak kişi başka kimseyi görmese bile kendi görüntüsüne karşı benzer bir algı oluşturabilir diye düşündüm.

Geçen gün cinsini bilmediğim ama pek de sevimli gözükmeyen, değişik renkli bir köpek geldi kafeye. Annesi bebeğine dönüp köpeğin tatlılığından bahsederken -tatlı değildi- bebek “hayır çirkin” diyebilmişti mesela. Az çok doğuştan gelen bir estetik bakış taşıdığımızı düşünüyorum.
  • ruhen hastayim ben  (18.04.23 00:28:45 ~ 00:31:20) 
Narkissos suda kendini görüp aşık olduğuna göre çirkin birinin de kendisi hakkında olumsuz bir düşüncesi olabilirdi.


  • dissendium  (18.04.23 00:32:40) 
Tam tersi güzelim deyip beğenmesi ihtimali de yok o zaman.


  • olaylar olaylar  (18.04.23 00:46:47) 
@ruhen hastayim ben yazmış zaten. Ben de ekleme yapmak istiyorum. O oluşan estetik algısının kriterlerini zaten içgüdülerimiz belirlemiyor muydu? Güzel bir cilt, güzel saçlar, dolgun göğüs, dolgun kalçalar,ince bel vs bize sağlıklı ve doğurgan yani türün devamını sağlama işlevinin mesajını verdiği için güzel geliyor vs deniliyor mesela hep. Erkeklerde de gücü çağrıştıran özellikler aynı mantıkla çekici bulunuyor içgüdüsel olarak. Yani kimse bir kişiye görüntüsü hakkında yorum yapmasa bile kendine özgü bir güzellik kriteri geliştirebilir diye düşünüyorum.


  • yazdonumu  (18.04.23 01:21:17) 
Bariz bir asimetri olmadığı sürece çirkinlerin çirkin olduklarını fark edeceklerini sanmıyorum. Güzellik algısı karşılaştırma ile gelişen bir şey. İnternet ve TV olmasaydı (ya da olmadığı dönemde) elimizde başka veri olmadığı için peşinden koşulacak olan (ya da zamanında koşulan) okulun/mahallenin/şirketin en güzel kızı/en yakışıklı erkeği kişilerin standartlarını belirliyordu. Güzellik algısı da buna bağlı olarak yıllar içerisinde değişiyordu.

Oysa şimdi "karşılaştırmalı dönem" içerisindeyiz. O, mahallenin 10/10 sandığımız en güzel kızı Tinder'daki profiller ile karşılaşınca yanlarında 6/10 kalıyor. Beklentiler de ona göre şekilleniyor.

Bu arada bu karşılaştırma her alanda geçerli. Tek pozisyonda eline 666 CV geçen İK için artık 20 yıl önce muazzam sayılacak kriterler yeterli değil. Instagram'da o mükemmel yerleri gezenlerin tatil fotoğrafları karşısında 30 yıl öncenin tatil planları artık keyifli değil. Yemekleri düşünün. Bir ara hamburger ya da pizza diye yediğimiz fast food zinciri ürünler, şimdi o alanda (önce gurme burgerciler vs. diye başlayıp) gerçekten kaliteli ürün sunanları gördükten sonra ne kadar da yavan ve garip geliyor, değil mi? Hayattaki mutsuzlukların da önemli bir kısmında bu karşılaştırma sonrasında yetersiz/eksik kalma ya da hissetme var. Özellikle de malum sosyal medyanın vitrininde yaşanan sahte hayatlar sebepli.
  • nawar  (18.04.23 09:37:29 ~ 09:39:47) 
hiç insanın olmadığı bir yerde yaşam da olmazdı zaten. hayvandan hallice olurdun. herkesçe çirkin kabul edilen bir insan yapısı da yok. aynı şekilde güzellikte. önce tanımını yapmak lazım. mesela benim yapımı tanımlayıp çirkin bu denseydi hmm ben çirknmişim deseydim bu beni zerre etkilemezdi. ama kardeşlerim beni aralarına almasaydı çirkin ördek yavrusu olduğum için o zaman çirkin olmak beni çok etkilerdi. zira dışlanmak ve tecrit edilmek insanda güvensizlik duygusu oluşturur. en temel olan hayatta kalma dürtümüzü tehdit ediyor.


  • sanemz  (18.04.23 10:37:18) 
[]

Nintendo 64'te Mario oynadınız mı?

Gameplay: youtu.be

Ben misafir çocuğu olarak 1999da falan oynuyordum. O zaman kimsenin evinde konsol falan yoktu, kuzenlerimde vardı. Başından saatlerce kalkmazdım.

Ama çevremde kimse bu konsolu ve oyunu bilmiyor. Herkes 2 boyutlu kasetli atari oyunu olan Mario'yu biliyor.

Siz oynadınız mı Nintendo 64?

Bugün Mario çizgi filmine gittim. Nintendonun yeri bende bir başkaydı. Ama Nintendo oynamayan maytap geçme peşinde, çocuk filmi zannediyor ama animasyon işte.

Yarın iş yerinde muhtemelen maytap malzemesi ben olacağım. İnstagram'a story de attım çünkü.

Bonus: Marionun çizgi filmine vizyonda salona gidip izleyen 30 yaşında bir erkek için ne düşünürdünüz? Atış serbest, istediğiniz gibi gömebilirsiniz.

 
O kuzenler biz olamadık. Ben de kuzenle tattım gameboyu. Biz boulder dash oynardık. O oyundan aldığım tadı hiçbirşeyde bulamadım. Şimdiki nesil çeşit çeşit oyundan o zevki alabiliyor mu merak eder dururum ama heralde çocuk olmak ve yoklukla alakalı bir durum. Biz şanslıydık bence.

Bonusa cevap: iyi yapmış.
  • jamal_vs_jason  (17.04.23 23:32:38) 
cizgi film veya animasyon izleyen yetiskinlerin bi olayi yokz komik de degil alay konusu da. sadece sohbet malzemesi icin ideal olabilir ama gozunuzde buyutmeyin. cevremde kim cizgi film izlese cocuk gibi dikkat cekmeye calisiyor "bakin ben cizgi film izliyorum kocaman kadinim halbuki ehe ehehe" yapmasindan biktigim icin yukselmis olabilirim. oyun cok iyi gozukuyor ama daha once gormemistim.


  • ala09  (17.04.23 23:38:09) 
N64 ve gamecube gibi konsollar türkiyede hiç popüler olmadı ya. Dünyayı kasıp kavuran wii bile Türkiye'de görece az biliniyor, nintendo'nun türkiyeyi sallamama tutumundan dolayı. Bizim atari dediğimiz çakma NES'ler var işte benim çocukluğumda ama orijinal nes ya da snes olan çok çok azdır herhalde.

Çocukken bilmiyordum bu konsolu ama sonraki senelerde emülatörle çok oynadım n64, gamecube vs oyunlarını. Bak mesela bizde gba, ds falan da aşırı tutmadı. Orijinal GBA el konsolunda pokemon emerald oynayan kaç kişi vardır Türkiye'de. ABD'de oynamayan yok gibi bi şey. DS'leri toyz r us'ta görüp dibim düşüyodu ama başka yerde gördüğümü hatırlamıyorum pek. Biz anca emülatörden pokemon oynamaya devam..

Animasyon izleyem yetişkin insana bi şey demem, ben de öyleyim. Mario'ya sinemada gitmem ama ilerleyen aylarda izlerim muhtemelen. Sinemaya gitmekten çok keyif alan biri değilim zaten
  • nundu  (18.04.23 00:40:56) 
1999'da kimsenin evinde konsol mu yoktu ?

Are u sure bruh ?
  • Yourcousinmarvinberry  (18.04.23 01:20:51) 
90'larin basinda amiga 500/commodore donemlerinde konsol azdi ama 90larin sonlarinda baya yayginlasmisti artik.

Mario'ya dun gittim, benim cocugu goturdum. Salon fulldu, cogunluk yetiskindi.
  • cooperr  (18.04.23 07:14:49) 
hic oynamadim hatta tanidigim kimsede de olmadigi icin eksikligini cekmeyerek buyudum.

hicbir sey dusunmem gayet normal bir olay.
  • antikadimag  (18.04.23 07:19:30) 
99’da tanidigim uc kisinin evinde playstation vardi. mortal kombat oynardik.


  • alperz  (18.04.23 12:54:56) 
99'da ps1'im vardı hey gidi. hatta gölcük depreminden bir gün önce alınmıştı. buruk bir anısı vardır.

30'lu yaşlarımda marvel filmine de gittim, animasyona da. hikaye de attım. çevrenin ne tepki vereceği umrumda değil. maytap olacağını düşünüyorsan ya üzerinde hafif bir mobbing var ya da insanların düşündüklerine çok takıyorsun. salla, ben şahsen birşey düşünmem hatta gideyim diye sorarım.
  • false pretension  (18.04.23 21:16:43) 
[]

Doğum günü çiçeksepeti hediye, adres konusu

Hoşlandığım kızla daha ilk zamanlardayız. Farklı şehirlerdeyiz. O İstanbul'da. Doğum günü için çiçeksepetinden saksıda canlı çiçek yollamak istiyorum ama adresini bilmiyorum. Doğum günü yaklaştı ama adresini de çiçek yollayacağım sana diyerek soramam.
Adresini sormalı mıyım? Yoksa bölgedeki bir ptt şubesi ya da ptt kargomat adresini mi vermeliyim sipariş verirken? Çiçeksepeti ev adresi dışında kargo şubelerine de teslimat yapıyor mu?

Bir de canlı çiçek çikolata mı iyi bir hediye olur ya da doğal taş bir kolye mi sizce?

 
Adres sormak biraz sıkıntılı, aranızda böyle özel bilgilerin paylaşımında problem olmayacak kadar güven oluştu mu oluşmadı mı bilemiyoruz, adresi isteyip istememe konusu duruma göre değişir, isteyemeyeceksen ama bahsettiğin alternatif seçenekler bence biraz zorlamaya giriyor gereksiz yani.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (17.04.23 19:05:44) 
ev degil de is yeri veya okulunu da mi bilmiyorsunuz? o gun bulundugun yerin kapisindan cicrksepeti telefon acar. getir cicek daha iyidir bu arada


  • ala09  (17.04.23 20:06:31) 
Çalışıyor mu? İşyeriyle ilgili hiçbir bilgi bilmiyor musunuz?


  • invictae  (19.04.23 11:05:34) 
[]

Nasıl keyifler?

Bu sefer ben sorayım halinizi hatırınızı.

Benim keyfim on üzerinden 7. Ramazan ayında oruç tutmanın vermiş olduğu hareketsizlik var üzerimde.

Haftaya cumartesi Üsküp'e gideceğim arkadaşım ve ailesiyle. Havalanından otele transfer ve Matka Kanyonuna ulaşım ile tur ayarladım İngilizce. Bunun verdiği tatmin duygusu var.

Bugüne kadar hep tek başıma gittim yurtdışına. İlk defa yanımda birileri olacak.

Matka Kanyon turu İngilizce olacak. Çeviri yapabilirim umut ediyorum. Gezi de güzel geçerse, benim açımdan bir meydan okuma hedefi gerçekleşmiş olacak.

Ramazan öncesi spora gidiyordum düzenli. İyi de kilo vermiştim ama bu süreçte verdiklerimi geri almıştır.

Genel olarak böyle. Keyifler iyi. Şimdilik dert yok tasa yok.

 
Alerjik rinit hayatımın içine etmiş durumda. Van Gogh'un kulağını kestiği gibi burnumu kesip atasım var. Havada bir sürü polen var ve benim işim polenlerin uçuştuğu bir ortamda. Bu yazın nasıl geçeceği stresi var. Ne çalışmaya ne de bir şey yapmaya odaklanabiliyorum. Önümde yapmam gereken bir sürü iş var ve onları yapamamış olmanın stresi var. Geçen cuma yöneticilerime yanlış bir dosyayı göndermişim. Fark ettiğinden mi yoksa bana güvendiğinden mi bilmiyorum ama hiç bozuntuya vermemiş, sana bırakıyorum demiş. Bu salaklığı yaptığım için gün boyu kızdım kendime. Bu arada Drive (2011) filmi ne güzel filmmiş. Buruk bir tat bıraktı. Ağlama duvarım oldu bu duyuru sanırım. Neyse kalkam gidem de Kavinsky eşliğinde bulamadığım burun spreyini bir tur daha arayayım.


  • Amaranta ursula  (16.04.23 22:01:59) 
Uskupten yeni geldim ben de. tatli ve rahat bir yer iyi yolculuklar dilerim :)
yine kronik bi hastaligin prncesine dusmusum. iki gundur misafirim vardi gittiler, memnunum. muzik, bira, dans su an cok iyi. keske sevgilim de yanimda olabilseydi

8/10
  • ala09  (16.04.23 22:15:05) 
Nasıl olsun benim şimdilik stabil devam ediyor. Bayramdan sonra hareketlenecek gibi.

@amaranta mobilden mesaj atamıyorum. Ben de polenden ve cam sporlarından çok etkileniyordum. Birisi tere ye dedi. Bana çok iyi geldi. Öneririm.
  • mekaniker  (16.04.23 22:36:14) 
Mutsuzum.


  • Ladymermaid  (17.04.23 15:46:53) 
[]

stresli bir dönemden geçiyorum o yüzden serdar ortaç açtım

artık düşünmekten kafam durunca serdar ortaç açtım.
bir rahatlama geldi, yalan yok. fake de olsa mutlu gibi oldum.

müzik zevkim oldukça farklıdır ama sanki iyi geliyor bir tavsiye üzerine deneyeyim dedim.

ama bağımlılık yapmasından korktum eşe dosta anlatamam yıllardır duruşum farklı.

siz de yapıyorsunuz değil mi böyle şeyler?

 
serdar ortaç iyi ya
yapıyoruz

  • basond  (16.04.23 21:17:39) 
Türkçe pop bağımlılık yapıyor maalesef.

Aynı odadayken kardeşim beni bu batağa düşürmüştü yıllar önce. Arada açar dinlerim.

Serdar ortaç - ben adam olmam benden size gelsin :(
  • ruhen hastayim ben  (16.04.23 21:19:33) 
niye "fake" mutlu oluyorsun ki? normal mutlu ol. gayet iyi sarkilari var bence. her turlu yalin, kenan dogulu, emre aydin, murat boz vs o gruptan daha iyidir.


benden gelsin:
www.youtube.com
  • hot potato  (16.04.23 21:26:37 ~ 21:29:38) 
önerileri dinledim teşekkür ederim. valla çıkamıyorum.

"sor" çok iyimiş valla www.youtube.com
  • Lubb  (16.04.23 21:44:52) 
Bende yapıyorum aynı şeyi.
Hatta öneri bile istemeyi planlıyordum.
Uzi,cakal,ben fero veya club müzikleri önerisi isteyecektim çünkü insanın modunu toparlamasına yardım ediyor bu tarz müzikler bir hareket katıyor
  • kararsızataletfilozofu  (16.04.23 21:51:42) 
keske serdar ortac dinleseydim dedirtti cunku ben SEMINCEK fankilap


  • ala09  (16.04.23 22:17:18) 
Serdar Ortaç dinlenmez mi ya?

Yar Diye Diye dinledim geçen.

Gram da sevdiğim bir şarkı.
  • dissendium  (16.04.23 22:27:31) 
Murat Başaran vardı bir zamanlar dinlerdik "bir öpücük kesmez "
www.youtube.com

Gökhan Özen - Budala
www.youtube.com

Bonus: www.youtube.com

Yolda dinlerken garip bir şekilde enerjimi artırıyor bu şarkılar:)
  • nerthus_  (17.04.23 00:40:31) 
90'lar Türkçe Pop'u eğlenirken. 60 ve 70'ler Türkçe Pop'u dinlenirken dinlerim arada. İlgili dönemlerdeki şarkları, şarkıcıları ve çalma listelerini açarım doğrudan. Serdar Ortaç, Demet Akalın bir de bir tane daha eller havaya vardı onu hiç özellikle gidip açmadım ama.


  • nawar  (17.04.23 01:18:37) 
Ortamdaki Serdar Ortaç şarkısı ile rte sesini kısma sürem milisaniyelerle yarışır, biri geç kalsa diğerinin hatrı kalır o derece.

Hande Yener var mesela.

Yalan söylemem ben hiç, mutlu olma benden sonra.
Her gece gez dur ya da bir yuva kur; ama gün yüzü görme benden sonra :)

diye bol beddualı şarkısıyla giriş yapılabilir.

Şaka maka Tr'nin en kaliteli sözlü elektronik müzik albümlerinden biri bu kadında şu an.
  • onemoremile  (17.04.23 08:24:20) 
Sabahın bu saatinde Britney Spears, RuPaul vs eşliğinde çalışıyorum. Biri sorsa cevabım çalışırken klasik müzik, diğer zamanlarda rock ve metal... olur ama ara sıra böyle boş boş pop dinlemek çok güzel geliyor, utanmayı saklamayı da bıraktım.

Bir de ara sıra Youtube'da 90'lar Türkçe pop batağına düşüyorum, Hadi Yine İyisin'le kafamı sağa sola oynatırken başım dönmeye başlayınca bırakıyorum. Daha iki gün önce yemek yediğimiz yerde Yonca Evcimik, Burak Kut, Serdar Ortaç (ama 90'lar şarkıları) falan çalıyordu, acayip mutlu oldum çok eğlendim.
Bunu da ben ekleyeyim: www.youtube.com
  • kobuzchu kiz  (17.04.23 10:03:08) 
Ben böyle durumlarda radyoyu özlüyorum.
İnsan gerçekten bazen böyle şeyler dinlemeye ihtiyaç duyuyor.
Şimdi açmak istesem;
1- Ne açacağımı bilmiyorum.
2- Spotify algoritmam mahvolacak :)

Böyle normalde açıp dinlemeyeceğin bir sürü "leş" şarkı türkçe pop radyolarında peş peşe insana çok iyi geliyor.

Bağımlılık yapmaz toparlayınca normal zevklerine de dönüyorsun.
  • Dağcı  (17.04.23 11:44:12) 
faydalıdır, sözlerle kendini ilişkilendiriyorsun, skıntın problemin ne ise bir başkasıda senin gibi hissediyor, düşünüyor diye kendini yalnız hissetmiyorsun, aynı zamanda müzikle de bir rahatlama oluyor, eğer zihnin melodiyi tahmin edebiliyorsa (basit şarkıların sevilmesi bu nedenle) daha da rahatlayorsun, mealen bildiğin şarkıları açarsan daha da rahatlarsın.

önemli olan serdar ortaç değil, istersen arabesk dinle, rap dinle, önemli olan senin duygularını senin anlayabileceğin basit bir dille sana anlatsın.

bende moralim bozulunca oyun havaları açıyorum, ya ankara havası ya balkan havası. olmadı kiss yada eski pop şarkılar falan.
  • selam  (17.04.23 18:31:13) 
tabii ki. başkasına zarar vermedikten sonra nasıl rahat hissediyorsan o. benim bu tür süreçlerdeki favorim ünlü sanatçı FARUK K'nın HONKİ PONKİ adlı şarkısıdır mesela. HONKİ PONKİ TONİNO ÇALONA BİMBO BORİRO


  • mark greg sputnik  (17.04.23 18:34:08) 
Ben iflah olmaz bir Kolpaçino bağımlısıyım, derdim tasam olduğunda açar izler pırıl pırıl olurum.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (17.04.23 18:57:21) 
[]

Tipinize kaç puan verirsiniz?

Selam
Yüz ve fizik olarak ayrı ayrı puanlarsak 10 üzerinden kaç verirsiniz kendinize? Cinsiyet ve yaş belirtilmesi önemle rica olunur. Ara ara sorulurdu bu tarz sorular kimse sormayınca ben sorayım dedim. Duyuruya biraz hareket gelsin :)



 
yuz 8 vucut 7.5. biraz daha insan icine cikilir sekilde giyinirsem 9, spor yaparsam 10 olabilir
edit: 29bayan

  • ala09  (15.04.23 21:03:43 ~ 22:02:54) 
2 (yazıyla iki). 2 puanı da dudağımın hatrına verdim.
32, erkek.

  • m e b  (15.04.23 21:07:13 ~ 21:07:35) 
@yazdonumu, senin 10/10 olduğunu biliyorum ;)

Bir puan veremezdim kendime sanırım. Ama yüzüm ve fiziğim uyumlu diye düşünüyorum.
  • ruhen hastayim ben  (15.04.23 21:22:28) 
Yüz 10 vücut 11 gözler 12 dişler 13. Burnumu yaptırdım. Öncesi 9,5 sonrası 19,5


  • gabe h coud  (15.04.23 21:25:04 ~ 23:44:23) 
@ruhen hastayim ben sağol. o senin 10/10 luğundan ötürüdür


  • yazdonumu  (15.04.23 21:42:30 ~ 21:49:56) 
İkisine de 5 veririm. tam orta yolcuyum. 35-e


  • duyulmasi gerektigi kadar  (15.04.23 21:55:31) 
1
31 -E

  • olaylar olaylar  (15.04.23 22:24:35) 
34 yaşında er kişisi.

Yüz 7 Vücut 5
  • put it in your appropriate place  (15.04.23 22:24:40) 
İkisi de 6.
31k

  • juliette  (15.04.23 22:49:51) 
0
33-E

  • insanlik icin buyuk bir adim  (15.04.23 22:50:51) 
yüz: 7/10

dikkat çekici yakışıklılıkta birisi değilim ama yüzümde beğendiğim şeyler var, fena değilim diye düşünüyorum. 6-6.5 da olabilir, o biraz değerlendirme kriterlerine bağlı. 8 olmam ama 6'nın altına da düşmem bence.

fizik: 2/10. proporsiyon ve genetik olarak vücudum düzgün ama ben öküz gibi yiyerek rezil ettim. iki puanı da hala ayakta durabildiğim, dışarıdan bakınca "yapılı" filan sanıldığım için verdim. koca gtlünün tekiyim. fiziğimin "çekici" bulunması bana imkan dahilinde gelmiyor, en fazla "kabul edilebilir" olur, yani "çok kötü değilmiş bu" diyebilir hanımlar. ötesi olmaz şu an.

28 e
  • mark greg sputnik  (15.04.23 23:10:55 ~ 23:18:29) 
Yuz 7
Vucut 6

Erkek 29
  • floydian  (15.04.23 23:33:17) 
Aynada: 8
Normalde: 7
Fotoğrafta: 6

Erkek olarak vücuda nereden puan veriyoruz? Sanki zayıf, normal, kaslı ve şişman ile uzun veya kısa dışında puanlama yok gibi. Bunların kombinasyonuna mı oy veriyoruz? Kaslı uzun 10, kısa şişman 1 gibi.

34E
  • nawar  (15.04.23 23:34:50 ~ 23:54:13) 
yüz 9, vücut 9 34,erkek


  • mysql34  (15.04.23 23:50:20) 
7 veriyorum. karsi taraf ozgecmisimi ogrenince 9’a cikiyorum :/ Bir de gunes gozlugu takinca isvecli sarisin saniyorlar, o da ulkemizde arti puan oluyor.


  • eileengray  (16.04.23 00:41:15) 
Yüzüme bi 7 veririm ama fiziğe 9,5tan aşağısı olmaz. Bana kalsa 10. Tabi ki Aslan Burcu torpili de eklendi içine.

30/k
  • Gradient_tabanlı_mor  (16.04.23 05:01:45 ~ 05:02:26) 
30E
9 Yüz
8 Fizik
Turuncu saç, yeşil göz
  • Amory Lorch  (16.04.23 06:05:23) 
yazılanlara baktım kendisini bildiğim bir kişi çıkmış oda doğru puanı vermiş tebrik ederim.

yüz - 50 kuruş var mı tırrek
fizik - su içsem yarıyor
39 e
  • basond  (16.04.23 20:43:03) 
29e

vücut 3.8/10
yüz 6.4/10

şu sıralar sivilce sorunuyla boğuşmasam surata 7 veririm iyi günümde :D
  • glamdr1ng  (16.04.23 20:58:14) 
yüz 5
fizik 4
karizma on yüz milyon :)

38 e
  • antihero  (16.04.23 23:57:17) 
9-33E


  • abi bi dizi buldum on numara  (17.04.23 19:29:49) 
[]

sosyal medya arkadas ekleme

instanizi bir donem birilerine kizip kapadiniz.
yillar sonra tekrar actiniz ve bu sefer sadece is arkadaslarinizi, ordan burdan beni eklesene diyen kisileri (geziler, etkinlikler) eklediniz.
son zamanlarda kisitli listenizi arttirmaya karar verdiniz.
ilk akliniza universite arkadaslariniz geldi.
aradan 10 yila yakin gecmis.
ekler miydiniz? veya ekleyen icin ne alaka simdi bu mu dersiniz?

 
Beni hala lise arkadaşlarım ekliyo, pek garipsemiyorum, ama illa garipseyen çıkar.


  • plutongezegendegilmi  (15.04.23 19:55:18) 
garip +1 boşverip önünüze bakın.


  • baldan kaymak  (15.04.23 19:59:27) 
Sevdiğim kişileri ekleyebilirim sadece.


  • dissendium  (15.04.23 20:00:42) 
Cevremdelerse eklerim ama uzaktalarsa eklemem. Sosyal çevremde olanlar dışında pek eklemiyorum


  • olaylar olaylar  (15.04.23 20:03:47) 
Valla benim Instagram, Facebook ya da Twitter'im yok ama kavgalı olmadığım insanlar dışında gelen eklemeleri garipsemezdim.


  • Amaranta ursula  (15.04.23 20:13:45) 
10 yıldır görüşmediğim insanları eklemem. ayrıca takip/takipçi sayısı azsa asosyal ve başkalarını gözetlemek için yaşıyormuş intibası oluyor ve beni rahatsız ediyor, kabul etmem.


  • deartheodosia  (15.04.23 20:29:12) 
10 yıldır görüşmediysem garip tabii. Eklemem. 10 yıl önce çok sıkıyken bir anda uzak düşülsüyse ekle istersen ama değilse ekstra garip.


  • nawar  (15.04.23 21:29:57) 
Ben küs olduğum arkadaşımı ekledim, kabul etti. 12 yıl geçmişti. Baktım öneriyor, ekledim.


  • Kahvedesu  (18.04.23 17:45:20) 
[]

uzun süredir iletişime geçilmeyen kişiyle tekrar konuşmaya başlamak

duygusal bir amaçla tekrar konuşmaya başlamak istediğim birisi değil. sadece varlığından ve konuşmaktan zevk aldığım birisi. aramızdaki yaş ve nesil farkının fazlaca olmasından ötürü aramızdaki diyaloğun arkadaşlık düzleminde kalmasında anlaşmıştık pandemi öncesinde. daha sonra neden konuşmadın derseniz eski sevgilimin rahatsız olması olarak özetleyebilirim. şimdi ben bu arkadaşla tekrar konuşmaya başlamak istediğimi ve neden bu kadar süre hiç iletişime geçmediğimi nasıl aktarabilirim? eski sevgilimle olan zaman zaman toksik bulduğum iletişim desem?




 
Once iletisime gecin, o da hala konusmak istiyor mu ve muhabbet ilerleyecek mi bakin bakalim. Adim adim. :)

Sonra o merak ederse sorar, siz de nedenini soyler o zamanki halimle bunun dogru karar oldugunu dusunmustum dersiniz, utanilacak bir sey yok zaten. Hemen sona atlayip kendinizi kisitlamayin. Belki de zaman zaman insanlarin iletisiminin kopup yeniden baslayabilecegini dusunur ve hic sormaz. Hesap vermek gibi bir yukumlulugunuz de yok.
  • songforsomeone  (15.04.23 14:48:50) 
yeni sevgilin de benzer talepte bulunabilir, ya da onun sevgilisi
bence kendi içindeki çelişkiyi gidermen lazım

  • bir soru sorcam  (15.04.23 15:33:35) 
[]

Boşanmış ebevyn çocukları

Selam!

İki sorum var:

Yaza düğünümüz olacak. Annemle babam ayrı, baba tarafından kimseyle görüşmüyorum. Muhtemelen babam da gelmeyecek düğüne.

1. Soru: babaya evlilik teklifi aldığımı söyledim. Hayırlı olsun içine sindiyse sevindim, tanışalım bir ara dedi. Baba farklı şehirde, damat yurt dışında, tanışabileceklerini sanmıyorum. Ayda 5-10 dk telefonda havadan sudan konuşuruz. Babaya yaza düğünümüz var nasıl diyeceğim?(ondan habersiz olup bitiyor herşey, baba olsam üzülürdüm)

2. Soru: davetiyenin aile kısmına kimin soyadını yazacağız şimdi?

Teşekkürler

 
Yani ben evlilik teklifi aldıktan hemen sonra babamla tanıştırırdım. O kişiyle evlenmeye karar verdiysem öncesinde de tanıştırırdim. Sizinkisi biraz geç olmuş babanız olsam üzülürdüm. Ama telafi edebilmek adına damat kişisi Türkiye'ye gelir gelmez baba ile tanıştırmak için bir organizasyon yapardım.
Soyadı konusunda bir fikrim yok açıkçası. Sizin içiniz hangisiyle rahat edecekse o olsun.

Edit: Benim ebeveynlerim boşanmadı, sizin durumunuzu (hissettiklerini) tam anlayamamış olabilirim. O yüzden yanitim soruya tam cevap gibi olmadı. Sizi kırmak da istemem.
  • Amaranta ursula  (14.04.23 20:52:42 ~ 20:56:11) 
1- Babanızla telefonla görüşüyorsunuz belli ki, telefonda söyleyeceksiniz. Zaten teklif aldığınızı da söylemişsiniz yani konuyu biliyor. "Baba X'i biliyorsun, sana söylemiştim. Bu yaz evlenmeyi planlıyoruz" diyerek başlarsınız belki cümleye.

2- Davetiyede size sıkıntı yaratan Aile kısmını yazmayın. Müstakbel eşinizden de bu konuda destek isteyin. Davetiyelerde kural, kanun yok. Kimse de pek düşünmez burada neden "X ve X Aileleri" yazmıyor diye.

Mutluluklar,
  • michael_knight  (14.04.23 21:13:45 ~ 21:13:58) 
1. Direkt evlenmeye karar verdik diyebilirsiniz. Ayda 5-10dk görüşmeyle her şeyi anlatamayacağınızı tahmin eder diye düşünüyorum.

2. İllaki soyadları yazmaya gerek yok sanki? illa yazılacaksa isimlerle birlikte yazılır o zaman annenizin ismi soyismi babanızın ismi soyismi ayrı yazabilir diye düşünüyorum
  • alaimisema  (14.04.23 21:45:57) 
Benim anne baba da ayrı 1 yaşımdan beri. Benim babam da her şeyime gelmez annem var diye. Görüşmek istemez yani. Ama düğüne geldi şaşırdım. Bi teklif etmek lazım bişey olmaz.

Soyad kısmına gelirsek, mesela eşimin ailesinin soyadı öztürk olsun.
Benim annemin soyadıda çelik, babamınki de arslan olsun.

Şöyle yazdım

Eşimin tarafına "Öztürk Ailesi"
Kendi tarafıma "Çelik ve Arslan Ailesi"
  • ananiyimioguz  (14.04.23 22:27:53) 
Bizimkiler ayrı değil ama 9 aylık oğlum var taze babayım yani, ne olursa olsun bir an önce haber verip muhakkak çağır inan çok sevinecektir, mutluluklar dilerim.


  • mirty  (14.04.23 23:43:46) 
Tebrikler :)
'Muhtemelen gelmeyecek' demişsiniz...ön yargılı olmuş.
Ne hissettiğini ve düşündüğünü bilemeyiz, bırakın buna o karar versin.
Yukarıdaki bir yoruma katılıyorum: bu yaz evlenmeye karar verdikle başlayabilirsin telefonda konuşarak. Bence davet edin. öyle ya da böyle, hayat geçiyor, 3 günlük dünya.
belki içten içe çok görmek isteyecek sizi o gün, ama hiç duymayacaksınız bile. Ben olsam samimiyetle davet ederdim. İçinizdeki masum kız çocuğu da en azından o günlük barışsın babasıyla
  • gadlemler  (15.04.23 02:02:14) 
Ben eski esimle evlenirken annemle babam ayri oldugu icin davetiyeye "Ayse-Ahmet X" "Fatma Y - Mahmut Z" seklinde onlari bir aile olarak, bizimkileri ayri bireyler olarak yazmistik.

Eski esimin ailesi bayagi muhafazakar bir aileydi. "Ay kusura bakmayin bizim konu komsumuz laf soyler, sorun olmasin" dediler ve kendileri ayni davetiyeleri "Ayse-Ahmet X", "Fatma-Mahmut Z" olarak yeniden yaptirdilar kendi cevreleri icin. Biz de zaten insan sevmeyen bir aile oldugumuz, bu kisilerin cogunu bir daha gormeyecegimiz ve fikirleri de umrumuzda olmadigi icin "he ne istiyorsaniz oyle yapin" dedik, kendi fikrimizi kendimize sakladik.

Simdi yeniden evlensem dugun mugun yapmam da, yapacak olsam da davetiye bastirmam da, davetiye bastiracak olsam kendi adimi ve esimin adini yazmayi tercih ederdim.

Eger babanizin gonlunu hos tutmak istiyorsaniz, "ay sana da son dakika soyluyoruz ama" yerine, "X yurtdisinda yasadigi icin hizli hizli kararlar almamiz gerekti, seni de haberdar etmis olayim" gibi farkli bir cercevede sunabilirsiniz durumu.
  • sopiro  (17.04.23 04:40:00) 
[]

Üniversiteli bir genç kizin rutini

Nedir?

Çok genel sordum ama olsundu. Günlük rutinleriniz nedir, ne yaparsınız? Konsere gitmeydi, Instagram'di vs gibi şeyler de dahil.


 
[]

Çok yeni tanışılan flörte doğumgünü hediyesi

Merhaba duyuru,

Biliyorum hediyeler kisisel seylerdir, ilgi alanina gore verilir vs. evet kac kez ayni satirlari burada ben yazdim.

4 gun once birisiyle tanistim 3 kez bulustuk inanilmaz uyumluyuz vs. muhabbetimiz efsane o yuzden biraz hizli ilerliyor flort asamasi. 4 gun sonraki dogumgunu partisine davetliyim.

Ben 27e kendisi 27k olmak uzere. O yuzden tarihte ilk kez bir insanin generic bir hediyeye ihtiyaci var. Ne alabilirim sizce. Butce limitim yok ama tabii ki abartili bi hediye veremem. Kokulu mum diyorum ilk aklima gelen.

 
Kalici bir sey olsun. Kitap en temiz cozum. Muzik muhabbeti gectiyse cd plak falan da olur.


  • alperz  (14.04.23 14:03:57) 
kitap al geç hem elin boş gitme ama çok özel bir şey de arama
www.dr.com.tr

  • freebird5406_2  (14.04.23 14:07:23 ~ 14:08:37) 
kitap +1

ilgi alanına göre, ya da daha önce aranızda muhabbeti geçen bir kitap oluras puan kazandırır bence.

bu arada, rutin görüşmelerde, arkadaşlıklarda da kitap en iyisi geliyor bana.
  • kondansator  (14.04.23 14:17:51 ~ 14:18:06) 
Kitap almayin ya cok alengirsiz.
Yani alacaksaniz da boyle yabanci buyuk resimli mesimliler var ya (modadaki kitapcida sahane seyler oluyor) onlardan olabilir.
Ya da hos bir kolye, guzel bir aksesuar belki yargici veya beymenden daha hos olabilir.
Ilgi alani neyse ona yonelik bisi de olabilir belki.
  • mor oje  (14.04.23 14:23:58) 
mutlaka aranızda muhabetti geçen bişey olmalı bence. Herhangi bir hediyeden çok daha anlamlı olur


  • alaimisema  (14.04.23 14:24:34) 
kokulu mum çok yetersiz bence. böyle bir şey düşündüysen biraz daha büyüt derim, güzel bir hediye kutusu alıp mum, kitap, bir kaç tatlı kozmetik eşyası, küçük bi not vs. bir şeyler koyup verebilirsin genelde kadınlar buna çok mutlu oluyorlar.


  • veritaslibertas  (14.04.23 14:25:28) 
Aramizda cok guzel kitap muhabbetleri gecti hatta bir iki kitabı wishlistine aldi ama audiobook dinliyor kendisi. O yuzden kitap alabilir miyim emin olamadim ama dekorasyon olarak yine alabilirim sanirim mantikli.

Ilgi alani soyle bir sorun, bu insan kaya tirmanisi da yapiyor maraton da kosuyor profesyonel kayak da kullanıyor keman da caliyor bos zamanlarinda da uzman doktorluk yapiyor :D kitap + kokulu mum falan bi paket dusunuyorum en son
  • aguen  (14.04.23 14:32:51) 
Övme bu kadar nazar değecek xd
Konser bileti falan ayarla derim iki kişilik

  • hasmetizm 2046  (14.04.23 15:01:45) 
kokulu mum kötü fikir bence. Kitap da özel gün dışında içten gelip alınabilir ama doğum günü için basit kalabilir. Flört diyorsun ve belli ki belirli yaş ve kariyerde insanlarsınız. güzel ama abartılı olmayan bir markadan bir aksesuar, etkinlik bileti, hobilerine yönelik kaliteli bir şey vs daha uygun olur.


  • dfn4  (14.04.23 15:30:37) 
masaja goturme karari aldim gitmek istiyodu zaten. guzel hediye olur


  • aguen  (14.04.23 16:19:36) 
Kokulu mum sıradan, kitap ise ilk hediyeye flört için uygun değil
Ben olsam masaj da hediye etmezdim
Flörte level atlatacak hediye doğum gününde takı almaktır
Bence gümüş bi kolye alın so chic gibi bi yerden
Bu sizi flörtten sevgiliyizin ilanına taşır
  • photo85  (14.04.23 20:30:31) 
bugun masaja gittik hediye diye goturdum 4. gun 4. date'ten sonra officializ herkese tesekkurler :)

dogumgununde de kitap mum falan bi sepet hazirlayip verecegim
  • aguen  (14.04.23 22:49:23) 
1 ... •131415161718192021• ... 166   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.