[]

sevgilinizin aldığı şeyler

İlişki benim için bitmek üzere. Bana aldığı ufak tefek şeyler var. Bunları atmak istemiyorum. Kendisine de buluşup bunları geri veresim yok. Ağzıyla kuş tutsa dönmeme noktasındayım. Ne yapayım? Paketleyip eşya yardım kutusuna falan mı atsam?




 
bir koliye koyup kargoya verin hocam. ev adresini bilmiyorsanız ya da eve bile göndermek istemiyorsanız, kargo şubesinden teslim alınacak şekilde gönderebilirsiniz, ister alııır, ister almaz.


  • onemoremile  (23.08.23 18:37:48) 
Birkaç seneden sonra hiçbir şey ifade etmiyor. O yüzden şimdiden yak gitsin. Ona da gönderme. Hiçbir manası yok.


  • prole  (23.08.23 22:04:44) 
ortak arkadaşa bırak, ondan alsın.


  • hrskrs  (24.08.23 01:02:15) 
bence bir sor mesaj uzerinden (mesaji da sakla) bunlari almistin bana geri ister misin diye. isterse gonderirsin istemezse esya toplama kutularina koyarsin dedigin gibi


  • rallied  (24.08.23 11:16:50) 
[]

Bu enflasyonda insanlar nasıl evlenebiliyorlar?

Çevremde insanlar çatır çatır evleniyor. Aile de artık sormaya başladı bu kadar çok evlenen varken. Yakında gay misin oğlum sen diye soracaklar.

Ben evlilik hesabı yapınca işin içinden çıkamıyorum.

10-15 bin kira, fatura, gıda derken 25 bin tl çok rahat havaya gider gibi bir hesap yapıyorum İstanbul için. 2 asgari ücretten fazla.

Bekar adamım, rahat rahat istediğimi alıyorum ama evli olsam sadece karım tokluğuna yaşamışım gibi geliyor. Hiç birikim yapamam diye düşünüyorum.

Maaşım çok kötü değil ama evliliğe maddi açıdan hiç cesaretim yok kirada yaşayacaksam.

Ne bileyim İstanbul'da kirada yaşayacak bir evli çiftin toplam geliri kaç para olmalıdır ortalama bir hayat sürmesi için, karın tokluğuna sormuyorum.

 
herkese aileleri yardım ediyor, yoksa şu an genç yaştaki insanların kendi kendilerine düğün yapıp ev kurmaları imkansız.


  • candide  (22.08.23 20:50:43) 
Evlenenlerin kim olduğuna da bakmak gerekiyor. Benim tanıdığım işsiz olup evlenen de çok var. Asgari ücretli olup kendine bakamayıp çocuk yapan da var. Bütün bunların nedeni cahillik.

Sanıyorlar ki evlenince çift maaş olmanın bir ekonomik refahı olacak. Çift maaş olacak ama giderler de çift ve aile ortamı için yaşam standartı gerekiyor. Araba lazım mesela çocuk varsa. Fatura tüketimi çift gider.

Ek olarak evli birinin hardcore çalışması imkansız. Önüne fırsat çıksa da aile kurmuş olunca fırsat falan kalmaz. Sürekli toplu hareket etmen lazım.
  • owen  (22.08.23 21:01:05) 
Kendi ayakları üzerinde duran bireyler zaten kendi düzenini kurmuş oluyor. Eşyasını hatta arabasını falan almış oluyor. Evlenmek masraflı olmuyor bir de düğün, nişan işlerine girmiyorlarsa. Anasının babasının evinden çıkıp her şeyi isteyenler nasıl yettiriyor bilmiyorum. Ailelere kambur olmadan imkansız.


  • ruhen hastayim ben  (22.08.23 21:16:03) 
Dugun mugun islerine girilmiyorsa evlilik baya ekonomik bir is bence. Bir eve iki gelir girmis oluyor ve giderler artan gelire oranla daha az artiyor. Asil bu enflasyonda evlenmek lazim gibi geliyor bana. Ayri gayri masraflar azalir, surekli disarda takilmak zorunda kalinmaz vs.


  • nic cage  (22.08.23 21:52:43) 
Şuan evlenmenin önündeki tek engelin enflasyon olduğuna emin misin xd gelin falan hep hazırsa madem nic cage+738 daha iyi bile olur tek kanaldan harcama. Başlat işlemleri bence


  • abuzer  (22.08.23 22:49:49) 
tam tersi daha ekonomik oluyor. geçen sene ailelerden yardım almadan evlendik, sade bir nikahla.
kira, faturalar, alışveriş vs iki eve ayrı ayrı yerine tek eve yapılıyor artık.
bu ekonomide asıl sevgili olunmaz, kafeye gitsen bir tatlı bir kahve 500den aşağı çıkamıyorsun. haftada 4 kez buluşsan 8k gitti bile, yemek yesen zaten 15k. bulan evlensin valla :)
  • Gradient_tabanlı_mor  (22.08.23 23:04:22) 
Benide korkutuyor şu ekonomik koşullarda yapılması gereken ilk masraflar beyaz eşya, düğün filan.
Hem bu zamanda her yönüyle uyum sağlayan hemde maddi konularda gerçekçi istekleri olan, para kazanıp harcamasını bilen biri olmalı ki evlilik yürüsün. Yoksa ayrılması, avukatı uğraşıp durursun.

Aileden zengin arkadaşların çoğu evlendi maddi konuları dert etmedikleri için daha hızlı ilerledi süreçleri.
  • kararsızataletfilozofu  (23.08.23 01:29:24) 
@nic Cage ve @gradient_tabanlı +1
Bence de çift olarak yaşamak bekar bir yaşam tarzına göre ekonomik olarak daha avantajlı.
Ben söylediğinin tam tersine, ben dahil etrafımda kirada yaşayan bekar arkadaşlarımdan rahatça istediğini alabilen görmedim. En basitinden bekar birinin kiraya 14 bin vermesiyle evli çiftin 14 bin vermesi aynı şey değil. Ayrıca evli çiftin araba alabilmesi de daha kolay nispeten. Bekar daha çok zorlanır. Sadece karar verirken daha özgür, kimseyi düşünmek zorunda değil, beni de hala cezbeden yanı bu:) yoksa aylık en az 70-80k gelirin yoksa bekarlık sultanlık da değil zenginlik de.
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (23.08.23 01:32:57 ~ 01:39:20) 
Evlenince cebime daha çok para kalmaya başladı ciddi ciddi. E masraflar ortak gibi oluyor, her şeyi sen sırtlamıyorsun. Dışarıda zaman geçirmek için para harcama olayı da azalıyor. Tek tavsiye İstanbuldan taşınmak olabilir.


  • kondansator  (23.08.23 08:19:01) 
[]

bu abiyi napmak lazim

abim ben dahil 3 kisiden ara ara borc istiyor. o iki kisi de biktigi icin kendisinden artik onlardan yuz bulamiyor.

bir detay: abim tanimadigi insanlardan yani yakin olmadigi kisilerden borc alinca dakikasi dakikasina oduyor. bize gelince yok...

ve yaptigi bir numara var. bunu diger kisiler de fark etti ve kendilerini cektiler. once yalvariyor yakariyor para istiyor ama bin lira, iki bin lira ister. ve dedigi gun verir o borcu. her seferinde yaa iste goruyomusunuz ben degistim falan diyor biz de her seferinde yiyorduk, ben yine yedim... bunun ardindan buyuk miktar istiyor iste ve o gelmiyor.

gecen hafta beni aradi yalvar yakar kendini acindira acindira 20k istedi. (oncesinde 3- 4k verdim geri odedi). olay da suymus: 100k almis birinden, cok ters biriymis, 20k eksikmis mutlaka bugun vermeliymis o 100 bini geri. benden 20 bin istedi yani. ben de artik numaralara karnim tok olmaz dedim once. yok lutfen bilmem ne.. en son tamam dedim. ne zaman odeyeceksin dedim. bir hafta sonra dedi. ben de gununde isterim ona gore dedim. tamam dedi, hatta 25 olarak geri vericem dedi.

bir hafta doldu. yok. watsaptan yaziyorum mavi tick oluyor ve cevap yok. ariyorum acmiyor. 2 gun gecti, yeni mesajlar yazdim yine yok. ben de cok sinirlendim ve 3. gun eger o para bugun de gelmesin x'e (x karisi) yazicam o da bilsin, daha once de kac param girdi evinize sonucta dedim. ondan isticem para gelmezse bugun dedim.
ve ona ara ara 100k falan veren kisiyi de taniyorum, ona da yazicam, dikkatli ol bir gun fena carpar seni de dicem dedim.

aksama yatiricam diye mesaj geldi bu sefer.
ve param yatti.

bana diyor ki sen ne kadar terbiyesiz bir kizsin. para icin beni tehdit ettin dedi. bi sey demedim de ben bunu napayim artik ya? olumlu dunya diyip hayatimdan cikarmiyorum ama bana bir damla faydasi olmayan bir insan ve hadi olmasin da zarari da dokunuyor. simdiye kadar ondan alamadigim borclarin ne kadar oldugunu bile unuttum... evet bu sefer tehdit ettim sayilir ve dediklerimi yapacaktim da ama haksiz miydim ki?

en gicik oldugum konu bu ikisi (kari koca) gayet rahat rahat gecinen tipler. arada da milletin sirtindan geciniyorlar.

 
küçük borcu verip büyük borç kitlemek klasik dolandırıcı taktiğidir.

en baştan parayı vermeyecektiniz, aldığınıza göre dert etmeyin. önceki borçlarını da hesaplayın, isteyin, vermezse bana borç kitledi diye görüşmeyi kestim dersiniz
  • MonteKristoKontu  (21.08.23 20:08:10) 
bu saatten sonra ciddi şekilde dara düşmediği müddetçe bişey vermeyin bence. yerinizde olsaydım eski borçların da muhasebesini yapmazdım ve bunu kendisine de söyleyip yakamı bırakmasını rica ederdim.


  • isveperver  (22.08.23 00:30:41) 
anlattığın olayda tek hatalı sensin. adam yolunu bulmuş işine geleni yapıyor, arkadaşları çözmüş borç vermiyor onlarda halletmiş bu konuyu. bi tek sen tekrar tekrar aynı hataya düşmüşsün anladığım kadarıyla.

tersleşmene reddetmene gerek yok. 5-10k üstü borç isteyene kredim var deyip geçebilirsin. ya da fon aldım bozamam de geç
  • avatar is back  (22.08.23 00:45:28) 
atsan atılmaz satsan satılmaz bir abin var.

En temizi kredi çektim diye dolan ortalarda sonra da para isteyince kredi ödüyorum bende de yok de.
  • kuzey li  (22.08.23 01:16:22) 
Abin tam bir örnek olay çalışması durumuna gelmiş. Yemeyin artık bu numaraları, 25k verip bir ay sonra yine 25k alıyorsanız siz net zarardasınız. Bu durumlar için kredili mevduat hesabı ya da kredi kartından nakit avans denen borçlanma yöntemleri var.

Size söyledikleri de yenilir yutulur şeyler değil.
  • mahsus mahal  (22.08.23 06:27:08) 
Şimdi bir kere en başta "başta küçük miktarlar isteyip alıştırıyor" kısmı çok şey anlatıyor. Bir kişiden insan hayatı boyunca en fazla 2-3 kere borç ister zaten.

Ayrıca abinizin siz ve çevresindeki birkaç kişi dahi çok tanıdık olmayan insanlardan bile sürekli borç aldığı bir tablo çizmişsiniz.

Bu çok anormal bir durum farkında mısınız? Yani abiniz çevresindeki insanları banka niyetine kullanıyor. Bankalar bunun için var, bankadan 2, 3 bin ya da 20 bin gibi kredileri rahatlıkla çekebilir, tabi eğer banka bu krediyi vermiyorsa o ayrı. Bankanın bile kredi vermeye güvenmediği kişiye siz de kredi vermemelisiniz.

Abinizin bu durumu bir alışkanlığa dönüşmüş, ihtiyaç duymuyor. Size güvenerek ihtiyaç "yaratıyor."

Abinize borç vermeyi kesmeniz herkes için en iyisi. Abiniz size güvenip, sizi kendi iş planının finansörü haline getirmemeli. Ödeyemeyeceği borcun altına girmemeli. Bu bir alışkanlık, siz borç vermeye devam ettikçe bu doğal bir model haline geliyor onun için. Abinize yardımcı olabilirsiniz, ancak abinize düzenli olarak kredi sağlıyorsanız bu bir "meslek" olur artık. Sizin mesleğiniz abiniz gibi insanlara kredi sağlamak mı?
  • akhenaten  (22.08.23 07:50:53 ~ 07:55:43) 
Al sana "borç verme kötü ol / borç ver kötü ol" durumu.
Bunu alışkanlık haline getiren kişilere borç vermeyiniz. Arkadaşım kuzenine borç para verdi (vereli 5 sene oluyor) 5 sene kuzenden ses seda çıkmadı. Arkadaşım da emekli, bir evleri var kirada muhtaç değiller ama hesap kitapla geçiniyor. Bakıyor kuzenin kızlarının sosyal medya hesaplarında bu gece şurası, öbür gün burası story'ler atılıyor ama borcu geri ödeme namına bir şey yok. Kendini avutuyor "kırk yılda bir defa istedi, öder diye". Neyse ödedi evet, 5 sene sonra dolar 8-9 kat artmış bu aldığının iki katını veriyor, telefon mesajıyla.
Borç vermeyip kötü olunuz.
  • SiyamkedisiZorro  (22.08.23 08:36:24) 
Abinizle ilgili önceki duyurularınızı da hatırlıyorum. Ölümlü dünya deyip idare ediyorum demişsiniz ama bence tam da bu dünyaya bir kez geldiğiniz için abinizi hayatınızdan çıkarsanız sizin için daha iyi olacak sanki.


  • peki madem  (22.08.23 14:48:21 ~ 14:48:39) 
Bu abiyle iletişimi tamamen kesmek lazım.
Ben olsam bana terbiyesiz dediği an bunu büyük olay haline getirip siler atardım.
Ne hali varsa görsün böyle saçma şey mi olur.

Çok seviyorum küs kalamam derseniz açık açık konuşacaksınız bir daha asla para olaylarına girmeyeceğiz diye anlaşacaksınız diğer türlü ilişkiyi keseceksiniz bu tip insanlar pek değişmez.
  • Dağcı  (22.08.23 16:20:33) 
uzaklaşıp hayattan çıkarmak lazım. tek çare bu. ilerde başınıza bela olur. ya net bir çizgi çekip seni öldürecek olsalar dahi benden para isteme diyeceksiniz ya da çıkaracaksınız.


  • golgi aygıtı  (23.08.23 00:29:41) 
Bu böyle devam ederse basina bela olur, Müge Anli hikayesi cikarki, bir tane hatirliyorum.


  • durgunfoton  (23.08.23 03:37:52) 
borç verme kuralları var, biri senden X lira istiyor ise kim olursa olsun istediği rakamın tamamını vermeyeceksin, bendede yok zor durumdayım, ödemelerim var, taksidim var vs. vs. diyeceksin,

max istenilen rakamın %70' kadar borç vereceksin.
  • selam  (25.08.23 11:19:59) 
Abi vermiyorum o sıkıntılı tip bacağına sıksın da akıllanırsın belki. Bi daha sıkıntılı tiplerden borç morç almazsın diyip köşeye çekilmelikmiş tam. Değerlendirememişsiniz. Borç morç vermeyin bundan sonra. 5 tl istese de vermeyin. Siz ondan 10 20k isteyün vermezse o kötü olsun bu kez bakalım nolcak


  • f02561  (08.09.23 16:04:59) 
Topuğuna mı sıkacak kafana mı diye sorardım. Topuğuma derse 2 el de benim için sıksın merminin parasını veriyim derdim. Kafama derse istediği parayı verirdim


  • f02561  (03.09.24 17:22:21) 
"bunu napayim artik ya?"
ee para verme artik.

küçük borcu verip büyük borç kitlemek klasik dolandırıcı taktiğidir denmis, üstüüne eklemek isterim ki abinde olan borcla borc ödemek de klasik dolandirici taktigidir.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (03.09.24 17:51:08) 
[]

Çıkılamayan WhatsApp arkadaş grubu?

gruptan çıksam ve bu arkadaşları bir yerde görsem bu sefer soracaklar neden gruptan çıktın diye. ee onların yüzüne karşı da sizinle konuşmak istemiyorum denilmiyor bu durumda ne yapmak lazım sohbeti arşive alıyorum ama WhatsApp'ta arşivlenmiş kısmında da mesaj atınca 1 yazıyor yani o grupta bir sohbet olduğunu anlıyorum insan tabi merak ediyor ne olduğunu :)

ne yapmak lazım ya.


 
Çık gruptan. Soran olursa iş, akraba vs çok grup var yetişemiyorum, çok bildirim geliyor, önemli şeyleri kaçırıyorum dersin.


  • Cesario  (20.08.23 05:19:26) 
Grubu sessize alabilirsiniz. O zaman bizzat siz tag'lenmedikçe bildirim gelmiyor olması lazım.


  • fotrsapka  (20.08.23 06:57:08) 
WhatsApp pismanliktir. WA kullanicisi olup mutlu olan insan tanimiyorum. 5-6 sene oldu sanirim sileli. Signal gibi alternatiflere yonelin, onlari kullanan az.

Rahatsiz edici sekilde ulasilabilirlik demek WA benim icin.
  • buf-e kür  (20.08.23 10:04:28 ~ 10:05:16) 
çıksana gruptan, konuşmak istemediğin insanlarla ne işin var aynı ortamda aynı grupta. Bir yerde görsem dediğinize göre sık sık yüz yüze görüştüğünüz insanlar da değil.

Millet sanal dünyada kafayı yedi yeminle. Gerçek hayatta yüzüne bakmayacağı insanlar ile sanal ortamda at koşturuyorlar. face, inst, WA, X vs.
  • janavarorion  (20.08.23 11:16:46) 
Cesario'nun dediği şekilde ayrılıyorum. hatta gece geç saatte çıkıyorum, çoğunlukla fark edilmiyor , bunu da sonra keşfettim :).

niye istemediğiniz durumlarla ilgili bu kadar düşünüp mesai harcıyorsunuz? salın gitsin.
  • Phoebe  (20.08.23 14:05:28) 
[]

Kendinize yüzde yüz güvenliğiniz alanlar, konular

Biraz da güzel seylerden bahsedelim. Allah vergisi, kimseden yardım almadan doğuştan getirdiğiniz yetenekleriniz neler?


Ben matematik konusunda aşırı başarılıyım. Bu hep böyleydi, en son dönüp dolaşıp matematik bitirdim zaten üniversitede. Bir de film okumada, dramatizasyon yakalamada bayağı iyiyimdir.


Sizde neler var, görenlerin vauw (evet vauw), bunu nasıl yapıyorsun dediği?


İyi geceler.

 
Ben yeni bir şeyi kavrayıp hızla gelişme konusunda çok başarılıyımdır. Konunun ne olduğu önemli değil, 3dk'da 3 aylık yol alırım. Herkes konuyu anlamaya çalışırken ben öğrendiğim şeyden yeni bir şeyler türetmeye başlarım. Bacak kadar çocukkenden beri bu konuda çok olumlu laf işitmişimdir.

Ama ne yazık ki bir şeyi öğrendikten sonra asla devam ettiremem, sıkılırım yeni bir şeyler bulmam gerekir. Neyse ki mesleğim de bu özelliğimle çelişmiyor :D Hep yeni bir şey düşünmem gerekiyor.
  • akhenaten  (19.08.23 22:49:34) 
Kurduğum her iş basarili oldu.

Şimdiye kadar hiç yanlış kitap seçimi yapmadım. Hepsi çok güzeldi.

Borsada ilk yatirimim disinda hep başarılı oldum.
  • deer hunter  (20.08.23 01:42:37) 
İşimi temiz yaparım. Sorumluluk aldığımda en iyisini ben yapmış olurum.

Matematik +1 Seneler boyu mat dersinde hep sınıf birincisiydim. Ales dahil girdiğim her sınavda mat kısmı full ya da bir iki boş oluyordu.
  • ruhen hastayim ben  (20.08.23 14:16:51 ~ 15:24:40) 
hmm pek yok sanırım bu biraz çevreyle de ilgili yani bazen bir fotoğraf çekiyorum herkes oha nasıl çektin oluyor ama ortamımı değiştirsem sıradan gelecek belki insanlara.

yine de aklıma gelenler;

-tamir işleri, özellikle elektronikse titiz yaparım güvenirim kendime.
-makam aracı sürer gibi araba kullanırım pek sarsmam. binenler keyif alır.
-sevince güzel severim, karşımdaki insan olmayı isterdim. böyle de egoistimdir sdjghs
  • ananiyimioguz  (20.08.23 14:35:00) 
@banach, @ananiyimioguz, @güle güle

O zaman başkalarına kıyasla daha hızlı öğrenip yaptığınız, diğerlerinden hep bir adım önde olduğunuz şeyler diyelim :) insanda "ben bu sporu yapıyorum" hissi veriyor bazı şeyler. Nolur kendimizi gazlayalim biraz :p
  • sekizdokuzon  (20.08.23 15:02:51) 
[]

Evlenip yurtdisina yerlesmek

Merhaba sizin yardiminiza ihtiyacim var cunku kafam kararsizliktan patlamak üzere :(
30uma yaklasiyorum kamuda öğretmenim. Biraz gitgelli de olsa dört bes yildir bi ilişkim var, erkek arkadasim muhendis is bulmak amaciyla Almanya’ya gitti ve bi süredir orda. Simdi is buldu ve yeni bir eve cikmaya calisiyor. Eğer orada evlenirsek ben de elde ettiği çalisma izni, oturum haklara tabi olabiliyorum sanirim.
Benim burda ülkenin ekonomik sartlarinin zorluğunu cok da hissetmediğim bi yasantim var, dogudayim su an cogu sey erişilebilir formatta benim icin. İş harici yapabildiğim faaliyetler, arkadas çevresi, hobiler hatta zaman zaman ek gelir saglayan bazi islerim oluyor. Kisacasi aslinda keyfim yerinde ama illa bi sonu olacak ve gelecekte ne yapacagima dair karar vermem gerek. Biz uzun süredir uzak mesafeli ilişkimiz artik bi arada olmak istiyoruz ancak o haliyle Almanya’da hayatını devam ettirmek istiyor ve benim de oraya gelmem icap ediyor. Bazen cok hevesleniyorum bazen de asla gitmek istemiyorum. Burada bi süre almanca kursuna da gittim çok çok az Almanca biliyorum, İngilizce zaten var. Dil öğremeyi severim aslında ama Almanca bana bi ıztırap gibi geliyor. Her ne kadar Almanya’yı gezip beğenmiş olsam da.
En büyük derdim oraya gidince her şeye sifirdan başlamak, herhangi bir geçerli mesleğimin olmaması ki branşım da rehberlik. Evlenip sıfırdan birinin peşinden gitme düşüncesini de kendime yediremiyorum bi yandan. En kötü biraz yaşam deneyimi elde edip dönerim desem evlilik kurumunun baglayiciligi olacak kaldi ki kamuya tekrar dönmek de zor biliyorsunuz. Tüm bunların yaninda kardeşim haric ailemin bu iliskiden haberi dahi yok ve yurtdisi mevzusu da destekledikleri bir durum degil. Her sey bi yana ülkeye dair kötü gidişat, cocuk sahibi olmayı istemek gibi durumlar da bi an önce gitme kararını vermek gerektiriyormuş gibi hissettiriyor.
Bilemiyorum benzer bi durum yaşayan varsa ya da fikir belirtmek isteyen varsa konusmayi cok isterim.. sevgiler..

 
Bence ilişkinden emin olsan koşarak giderdin. İlişkine güvenmediğin için sana zor geliyor şu an.


  • elorelia  (19.08.23 10:11:42) 
bakış açınızı birinin peşinden gitmek yerine "ortak bir yaşam için adım atmak" olarak değiştirebilirseniz bir tık daha kolay olabilir.
mevcut konfor alanından çıkmak elbette ki zor ama buna değer olup olmadığına da karar verecek olan sizsiniz. almanya'nın bireysel olarak size katacaklarına da odaklanabilirsiniz. kağıt üstünde artı eksi listesi yapmak durumu somutlaştıracaktır.

  • penceredengorunenmorbina  (19.08.23 10:15:44 ~ 10:18:25) 
“Ortak bir yaşama adım atmak”

Bunu yaparken siz mesleğinizi, kazancınızı yani kendi kendinize yetiyor olma halinizi arkanızda bırakacaksınız. Bu birçok şeyden daha önemlidir. Ortak yaşama adım böyle atılmaz. Bu olsa olsa bir tarafın bencilliği olur.
  • ruhen hastayim ben  (19.08.23 10:28:52) 
Elorelia+1
Yani siz zaten kişiden emin olsaniz ama niger'e gidilecek olsa hadi emin değilim denir de almanya.
Siz kisiden ve evlenmekten emin degilsiniz. Bundan emin olmadan yapmayın.
  • logisticsmanager  (19.08.23 10:38:30) 
Bence konuyu "Gerçekten güvensen, sevsen giderdin" konusuna getirmeye gerek yok. Kaygılarınız erkek arkadaşınızı ne kadar sevdiğinizden bağımsız çok gerçekçi. Yurtdışına gitmek oraya gidip yapabileceğiniz geçerli bir işiniz olsa da bir çok sebeğten kolay değilken bir anda sahip olduğunuz mesleği, dolayısıyla da sosyal statünüzü ve kendinize yetebilme halini kaybetmek bu durumda çok mantıklı kaygılar.

Kaldı ki her insanın çevresiyle, ailesiyle ve içinde büyüdüğü kültürle ilişkisi farklı. Almanya'ya gitmek erkek arkadaşınız için görece kolayken (Ki bu da deneyimlenmeden çok bilinecek bir şey değil), sizin için çok daha sancılı olabilir. Bu ayıplanacak bir şey değil.

En nihayetinde bence bu konuları oturup bütün açıklığıyla konuşarak bir karara varmak en doğrusu.
  • salihdt  (19.08.23 11:00:24) 
Tamamen toplumdan izole kalacaksınız. Kendi milletinden biriyle evli olup da yurtdışında yaşamak bence kötü. Ülkede sadece sen ve eşin olmak gibi düşün. Evde Türk, sokakta yabancı olma ikilemi. Gerçekten kötü.


  • owen  (19.08.23 17:02:30) 
cok zor bir durum. benzer durumdayiz sadece erkek arkadasim henuz gocmedi. hala ikimiz de dusunuyoruz ama karsi taraf biraz daha "bilincli" bir sekilde hevesli olsaydi meylederdim. oyle bir durum olsa isi gucu birakmak yerine yaz tatilinde kesinlikle 3 ay zaman gecirirdim gittigi yerde. sonra donunce isten ayrilmalari vs. yapardim. muhtemelen giderseniz seveceksiniz. tek onun maasiyla ortalama bi hayati idame ettirebilirseniz bir sure parasizlik yasamazsaniz is arama sureciniz de kolay olabilir. dil icin polyglotlarin videolarindan, kullandiklari applerden vs faydalanabilirsiniz. zaten gocmenlere zorunlu dil egitimi veren ulkeler var (ben isvicreyi biliyorum belli kismi devlet karsiliyor) gittikten sonra o sorunu khalledersiniz. dedigim gibi bi sure adapte olana kadar issizlikten yakinmaniza gerek kalmayacak durumdaysaniz gidin.

not: 1 saattir grupta bu duyuru uzerine konusup gitmenin ne kadar zor oldugu dusuncelerimi aktardim. ama enine boyuna dusunurken hayata bir kere gelmemizin, tecrubelerin bazen yaralayacaginin ve guzelliklerin bazen zorluklarla gelmesi uzerine emin olarak biraz motivasyonla bu is olur diyorum :)
  • mess  (19.08.23 17:16:02) 
Memurlukta ücretsiz izin hakkı yok mu? Varsa deneme süresi gibi onu kullanabilirsiniz. Hangi eyalet bilmiyorum ama berlin gibi yerlerde sadece ingilizce sosyalleşmek ve bazı part time işler için yeterli olabilir. Diplomanızın denkliği var mı,onu da kontrol edin. Sosyal hizmetler gibi yerlerde çalışabilirsiniz belki. Araştırmak lazım ama önce istemek lazım:) kolay bir karar değil tabii ama seçeneklerinizi bilmek rahatlatabilir.


  • asteriks  (19.08.23 18:27:01) 
ogretmenlikte ydisina atamalar da oluyordu 5 yilinizi tamamlayinca. insanlar almanyaya artik o kadar gitmek istemiyordu cunku maasi cok yetersiz kaliyor


  • mess  (19.08.23 18:31:01) 
@asteriks var ama 5 yılını doldurmuş olman gerekiyor. eğer olursa biz de zaten Berlin’de yasayacagiz. Evet alternatifleri bilmek bi nebze rahatlatıyor ama en önemli sorunlardan biri de kendi mesleğime uygun bir alternatife rastlayamadım, cocuklar ile calisabilecegim herhangi bir alan sadece lisans diploması ile karsima cikmiyor.. varsa da biz bilmiyoruz bunu :(


  • fightorflight  (19.08.23 18:33:00) 
[]

Doğum yaptım ve boşanma kararı vermek üzereyim.

Merhabalar,

1,5 senedir evliyim ve 20 gün önce doğum yaptım.
Severek evlenmiştim ama şu an o noktadan çok uzağım.

Doğumdan sonra kayınvalidem yanıma kalmaya geldi. 9 ay zaten yanımda yoktu. Sözde bana ve bebeğime bakıma yardımcı olacaktı, tam tersi eşim tarafından sanki kayınvalidem doğum yapmış gibi davranıyordu.
Bana zaten bakmadı, dikişlerim enfeksiyon kaptı, 20 gündür antibiyotik kullanıyorum, henüz iyileşemedim.
Gece ve gündüz sürekli uyudu. Günde bir öğün yemek yapıyordu. Bazen onu da yapmayıp dışardan söylüyorlardı. Gün boyu bana Bir bardak su içer misin diye sormayan kayınvalideme; zaten uyuyorsun içerde uyu dediğim için saygısızlık yapmışım. Beni de şikayet etmiş eşime.
Tüm bu doğruları eşime söylerken bambaşka biriyle karşılaştım.
Önceden de tartısmalarımız olurdu ama bu sefer çok ileri düzeyde. Eşimi tanıyamıyorum.
Günlerdir ağlamaktan üzülmekten sütüm gelmiyor.
Bebeğimden bile soğumaya başladığımı düşünüyorum.
Yaptığım her şeyi sorguluyor, şikayet ediyor.
Üç gün önce 39 ateşle acillik oldum. Ertesi gün tekrar doktor bazı testler istedi, Yürümekte zorlanıyorum, beni hastahaneye götürmedi işini bahane ederek.


Annemlere geldim, bir haftadır oradayız. 2 gündür sadece akşam uyuma saatinde geliyor buraya da. Aileme de çok soğuk davranıyor.
Babası anjiyo olacaktı, buraya da onun için gelmişlerdi aslında doğum bahane, Ankara’da yapmaya karar verdiler. Dün olmuş, bana söylemedi bile eşim.
Eşimin ailesinden kimse aramıyor zaten beni ve bebeğimi.
Dün ben kayınpederimi arayıp da öğrendim, geçmiş olsun dileğinde bulunabildim.

Ciddi ciddi boşanmayı düşünüyorum.
Hamile kalmasaydım zaten boşanacaktım, hamile olduğumu öğrenince düzeltmeye çalıştı kendini,
Hamileliğimde de tartışmalar oldu, kanamalardan sonra iki kere düşük riski atlattım.

Eşim çok kötü ağzı olan biri. Kendi yaptığını ona yapılıyormuş gibi savunan, nankör, aile kıyaslayan biri.

Süreci nasıl yürüteceğimi bilmiyorum.
Yazıp paylaşmak istedim, belki yorumlarınız iyi gelir. Teşekkürler

Bu arada; uluslararası bir firmanın bir departmanında yöneticiyim.
Maddi açıdan zorlanacağımı düşünmüyorum. Ailemin de maddi manevi desteği benimle olur diye düşünüyorum.

 
Öncelikle size kocaman sarılıyorum. Zor günlerden geçiyorsunuz ama inanın bana geçecek. Bebeğinizin sağlıkla büyüdüğünü, birlikte çok kıymetli anılar biriktirdiğinizi göreceksiniz.

Belli ki sorunlarınız çok uzun süredir var (kilit cümle: "Hamile kalmasaydım zaten boşanacaktım). Kısa ve öz konuşacağım: Boşanın. Uzun vadede sizi mutlu edecek karar bu gibi görünüyor.
  • fotrsapka  (18.08.23 10:19:03 ~ 10:19:29) 
eşinizle bu kararın eşiğinde olduğunuzu paylaştınız mı? işin ciddiyetinin farkına varırsa belki kendisine çeki düzen verir. boşanmak gerçekten son son son çare olmalı. maddi açıdan belki zorlanmazsınız ama çocuğunuzun babasız büyümesi onun için çok zor olacak ileride.
tabi ki mutsuz olsanız da katlanın demiyorum ama öncelikle sorunlarınızı çözüp boşanmadan mutlu olmanın yollarını arayın. sonuçta o da baba oldu, bunu hissettirirseniz düzelebilir. inşallah düzelir. Allah çocuğunuzu bağışlasın, analı babalı büyütsün.

  • faberkastelli  (18.08.23 10:23:30) 
Bence şu an böyle bir karar vermek için doğru zaman değil. Yani odağınız bu olmamalı. Boşanacaksanız bile şu an sırası değil. Önce sağlığınıza odaklanın. Iyileşmeniz lazım. Sonra bebeğinize ve onunla iletişime odaklanmalısınız. Bu süreçte ailenizin yanında kalıp kendinizi ve bebeğinizi düşünerek iyileşmeye çalışın. Eşiniz ve ailesiyle mecbur kalmadıkça görüşmeyin derim, eşiniz gelince de bebek dışında iletişim kurmamak en iyisi sanki. Bir toparlanın, sonra bunlarla ilgilenirsiniz.


  • nic cage  (18.08.23 10:44:40) 
ailenizin yanında fiziksel/fizyolojik olarak sağlıklı hale gelmeniz ve bebeğinize iyi bakabilmeniz daha önemli

boşanma süreci çekişmeli olursa yasal olarak 1-2 seneden önce mümkün değil anlaşmalı bile olsa 6-7 ay diyelim mahkemeler yoğun değilse
bunu boşanmayla ilgili değil öncelikli olarak odaklanıp yorulmamanız için dursun köşede
çünkü acele etmenizin yorulmaktan başka faydası olmayacak

diğer konuda davranışlar normal değil
kendisi neden farkına varıp değiştirmiyor
karakteri mi böyle
değişir mi/bu konuda ne yapar/kendi rızasıyla psikolojik destek alır mı bunlar önemli
  • bir soru sorcam  (18.08.23 11:02:07) 
Boşanma kararı size ait tabi ki ama davranışlarının çok yanlış olduğu kesin, hele ki hamilelik süreci ve sonrasındaki fiziksel şartları da düşününce. Yani insan bu dönemlerde normalin de üstünde bir ilgi alaka beklerken tam tersi bir tutumla karşılaşmak hoş değil.

Ancak bence büyük kararlar işler bir raya oturduğunda verilmeli. Yani ben kendi adıma "demek ki bundan sonra böyle olacak" diyebildiğim noktayı beklerdim. Olaylar olurken, olaylara şaşırıyorken böyle bir karar almazdım. Ancak kendiniz için doğrusunu siz bilirsiniz.
  • akhenaten  (18.08.23 11:34:52) 
Öncelikle geçmiş olsun. Size ilk tavsiyem öncelikle aile terapisi almayı düşünün. Bunu yapıp evliligi kurtulan birçok tanıdıgım oldu. Eger bu da fayda etmezse boşanın gitsin. Onun dışında durumunuz profesyonel destek almadan çözülmesi çok güç bir halde.


  • limonlu eksi  (18.08.23 11:49:51) 
Biz karımla hiç bir zaman boşanma gibi bir şey düşünmüş olmamamıza rağmen lohusalık öyle bir süreç ki çok zor durumlar anlatıyorsun. Siz bir de zaten hamile olmasam boşanacaktım diyorsunuz. Bence içinde bulunduğunuz sürecin psikolojik tesirlerini hesaba katın. Muhakkak belli ki ciddi sorunlarınız var ilişkide. Ama en azından bu kararı sağlıklı olduğum bir süreçte verdim dşyebilesiniz. Diğer türlü de çünkü ilerde pişman olabilir insan.


  • cr  (18.08.23 11:55:49) 
Çocuğun karakteri ilk 6 senede oturuyor çoğunlukla. Ne yapın edin ilk 6 sene mutsuz bir evde büyümesin.

Zaten boşanacağınız ilişkide çocuk büyümez. Çocuğun mutlu, huzurlu sağlıklı bir evde büyümesi daha önemli. Çocuğunuz sizden öğrenecek kadınla erkek arasındaki ilişkiyi. Gerçekten eşinizin size davranışlarını mı örnek olarak almalı kendine.

Bir de değişir umuduyla hareket etmeyin. Elinizdeki koca bu maalesef. Buna okeyseniz, çocuğunuz eğer bu davranışları içselleştirerek, örnek alıp doğru kabul ederek büyümesinde bir sorun görmüyorsanız devam edin.

Size geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Para konusuna sıkışmayacaksanız, aileniz de az biraz gerektiğinde manevi açıdan destek oluyorsa merak etmeyin halledersiniz. Bu eril dünyayada kendi ayaklarınızın üstünde duran bir kadın olmuşsunuz. Kariyerinizde buralara gelmişsiniz. Çocuğunuz bu figürü görerek büyüsün. Evde aşağılanan, yalnız bırakılan bir kadın figürünü görerek değil. Hele de çocuğunuz kızsa, eyvallahı olmayan, kendini ezdirmeyen, kendi değerinin farkında olan bir kadın görmeli.

Çok güzel karar vermişsiniz. Size kolaylıklar diliyorum.
  • zimbirik  (18.08.23 11:59:51) 
Evliliğinizin arka planını ya da geçmişlerinizi bilememekle birlikte, okurken sinirlerim bozuldu. Kötü birinin davranış şekli bu basit tabirle. Hayat bu gibi durumlara tahammül etmek için fazla kısa, mevcut kararınızın peşini bırakmayın.


  • lüzumsuz adam  (18.08.23 12:16:20) 
boşanacaksanız süründürmeden boşanın. çocuk saçma sapan mutsuz bir evde büyümesin.

ben benzer bir süreçten geçiyorum, çocuktan sonra her şey saçmalamaya başladı. hep mutsuzluk hep mutsuzluk.... kavga gürültü görmesin çocuk. doğrudan bitirin gitsin.
  • co2s2  (18.08.23 12:21:45) 
mağdur suçlamak istemiyorum fakat doğrudan söylemek istiyorum

insanların potansiyellerine inanarak ilişki yürümez

aslında iyileşir, aslında düzelir, aslında değişir gibi

ikincisi insanların ağızlarından çıkanlara inanın, bunları da yorgundu sinirliydi yapmak istemezdi aslında seviyor gibi şeylerle normalleştirmeyin
  • freebird5406_2  (18.08.23 12:35:48) 
Yavrunuzun bahtı açık olsun.
Kısa yazacağım.
Yukarıda yazdığı gibi, potansiyele inanarak olmaz
Karar vermek için doğru zaman değil, zora hormonların vücudu aklı allak bullak ettiği bir dönem.
Çekişmeli boşanma olursa cidden korkunç bir tablo olur. Boşanacaksaniz da bir şekilde anlaşmalı yapmaya çalışın ve mutlaka guvendiginiz, önceliği sorun çözmek olan bir avukat bulun.
Çift terapisi de deneyin. Bu arayı düzeltmese bile boşanma sürecini rahatlatabilir.
Çok geçmiş olsun
  • kisa  (18.08.23 13:48:23) 
size kocaman sariliyorum, keske sizi tanisam da gercekten sarilabilsem. Isler rayina oturmadan ve hormonlariniz ve bedeniniz kendini toparlamadan bosanmaya girismemek daha akillica olabilir +1 . Bosanmayin diye degil, yine bosanin ama once kendinizi iyilestirin. Sanirim sizin yerinizde olsam once kendimin, sonra annemin ve babamin sefkatli kollarinda acilarimi yatistirir, iyilesir, lohusalik surecini biraz rayina sokar sonra bosanma islerine (eger hala kararliysam) girisirdim.
bosanmali misiniz? bunu burada kimse soyleyemez. ama insanlar siz istediginiz icin degil, ancak ve sadece kendi istedikleri icin degisirler. beklentilerinizi gercekci tutun. ayrica, kimse bir gunden digerine degismiyor, illa ki belirtileri isaretleri vardir diye dusunuyorum ( ki siz de yazmissiniz), kimsenin potansiyeline gore karar vermeyin/kararinizi degistirmeyin, eger bir insan (kadin ya da erkek) boyle bir durumda kendine ceki duzen verip kendi kurdugu ailesine sahip cikmayacak da ne zaman cikacak?
son olarak, siz kendinizden ve kendinizi degistirmekten, kendi secimlerinizden ve ihtiyaclarinizdan mesulsunuz, kimseyi degistirmeye de calismayin, sizin ihtiyaclariniz neler, oncelikleriniz neler, nasil bir iliski, evlilik ve aile istiyorsunuz bunlar onemli. bunlari karsi tarafa ilettiniz mi? nasil karsilandi? vs. vs.
  • kassiopeia  (18.08.23 13:57:29) 
bütçeniz varsa psikolojik destek alın kafanızın sakinleşip doğru karar vermeniz açısından çok faydalı olacaktır.


  • orpheus  (18.08.23 14:15:34) 
ayril coco. hayat boyle gecmez. maddi sikintin da yokmus, ki gereksiz harcamalardan kisip idare edersin zaten.


  • hot potato  (18.08.23 18:01:37) 
simdi ayrilmazsaniz sittin sene boyle devam edersiniz "aman duzenimiz bozulmasin" diye. etrafim boyle evliliklerle dolu. merakli gibi evlenip bi de araniz iyi degilken cocuk yapmaniza diyecek sozum kalmadi. toplumu bozan ahlaksizligin temelini olusturdugunu dusunuyorum cunku olan biten her seye goz yumup icsellestiriyorsunuz. bosanacaksaniz da elinizi cabuk tutup esinize caktirmadan avukatla gorusun


  • mess  (18.08.23 19:43:20) 
Hayat sizin hayatınız. Mutlubgeçer inşallah. Evli yahut bekar. Karar sizin kararınız. Ancak, belirtmiş olayım:

Bir evliliğin en çatırdadığı dönem ilk doğumun akabinde oluyor. Lohusa depresyonu asla yabana atılmaması gereken bir şey. Ben 16 yıllık evliyim. İlk çocuğum üç aylıkken eşimle iki buçuk aylığına ayrıldık. Boşanacaktık hatta. İki tarafın anne babası dahi kabullenmişti durumu. Şimdi oğlan liseye geçti, bir de kızımız oldu ilkokulda okuyor. O süreçte bir tek ben sabredip bir şans daha vermiştim ilişkimize. İyi ki öyle yapmışım. Dün akşam ailecek oturuyorduk çocuklarla. Monopoly oynadık falan...

Bakın, ilk doğum sonrası 6-9 aya kadar her şey allak bullak olacak. Tabiatın kanunu. O yüzden, boşanma gibi ciddi konulara asla bu dönemde karar vermemek lazım. Yani bir şeye sarhoşken yahut anestezi altındayken karar vermek gibi bir şey. Keşke birisi eşinize uyarı yapsa ve lohusa depresyonunun tehlikelerinden bahsetse...

Bence yapmanız gereken, evladınız ilk adımlarını atmaya başlayana kadar sabredip, evladınıza sarılıp, hayata tutunmak. O noktadan sonra, yani yaklaşık 9-10 ay sonra, oturup, sevdiklerinize de danışıp düşünürsünüz. Eğer gerçekten çok toksik ve mutsuz bir evliliğiniz varsa, boşanırsınız. Yahut aile terapisi alırsınız. Ya da ayrılır birkaç ay kendinizi denersiniz. Ama emin olun, şu aşamada bu tarz konulara sağlıklı karar vermek maalesef mümkün değil. Bu aylar kaos ayları. Geçecek. Emin olun, geçecek...

Mutluluklar dilerim.
  • yadigar  (19.08.23 05:34:51) 
Yanlış yola girdiysen ilk çıkıştan çık. Çok ani karar da verilmez bu durumda ama zaten öncesinde de boşanma düşüncesi varmış.

Yapayım mı yapmayım mı derken böyle geçecek yıllar.
  • roe  (19.08.23 05:38:03 ~ 05:38:34) 
Ne uyarisi ya.oyun oynamak icin sabrettiginize degmez emin olunz Lohusa kadinin psikolojisini dusunmeyecek bir adamdan cocugunuz olmus
roe+11 ilk cikistan cik!
Bol sans
  • mess  (19.08.23 17:21:45) 
Çocuklar için boşanmak mutsuz evlilikten iyidir. Lohusalık döneminizde olduğunuz için normalde ani kararlar vermemeniz önerilir ama sizin çocuk öncesi de kafanızda boşanmak varmış. Aileniz size destekse bu dönemi onların yanında şefkatle,sevgiyle geçirin. Eşinizle de elinizden geldiğince sakince konuşmaya çalışın,suçlamayın,ılımlı bir şekilde bitirmeye çalışın. çocuğunuz olduğu için ilişkiniz bir seviyede devam etmek zorunda. İyi bir işiniz olması sevindirici. Elbette kolay olmaz ama tüm bunları atlatınca derin bir nefes alırsınız.


  • asteriks  (19.08.23 18:32:15) 
Vücudunuz ve kafanız biraz oturana kadar ayrılma meselesinim düşünmeyin.
Gerekiyorsa annenizde kalın bir süre.

  • parka  (19.08.23 20:00:28) 
20 gün önce doğum yapan birisine böyle davranan bundan sonra daha iyi davranmaz. bence de ayrılın.


  • ted  (19.08.23 20:40:57) 
Ben de oğlum 23 günlük iken babamın evine döndüm. Sizi öyle iyi anlıyorum ki, kocaman sarılıyorum size evvela...

Ani karar vermemenizi tavsiye ederim ama bu adam sizin ona en ihtiyacınız olduğu anda böyle ise sonrasında daha iyi olmayacak.
Çocuğumun babası, çocuğumun iyiliği için devam ettireyim gibi sebeplerle sakın kendi hayatınızı mahvetmeyin. Eşiniz size kötü muamele ettikçe evliliğinizde problemler çıktıkça coğunun psikolojisi çok daha beter etkilenecek, çok daha mutsuz bir çocuk olacak.
Sindire sindire, psikologdan online seans alarak, iyi bir avukata danışarak ilerletmenizi tavsiye ederim süreci.

Eğer bir boşanma davasına karar verirseniz sakın çekişmeli olmasın. Benim eşim 4 senedir tanıklarla uzatarak süründürüyor benim davamı, çok zor topladım kendimi.
  • cilekli pasta  (19.08.23 20:54:14) 
Valla bu erkek kadın meselesini geçen bir durum. Yeni ailesi sizsiniz, bunu kavrayamayan bir öküzse boşuna çabalamayın. Keşke çocuğunuz da olmasaydı, aranızda bir bir bağ kalmazdı.

En erkeninden götüne tekmeyi koyun...
  • roverandom  (20.08.23 00:01:17) 
[]

İnsanların dertleri sizi yormaya başladığında ne yapıyorsunuz?

Haftada bir ya da iki gibi düşünmeyin. İkisiyle hemen hemen her gün konuştuğunuzu, biriyle haftada 3 gün diğeriyle belki daha az belki daha fazla.
Hayatında işleri yolunda giden var gitmeyen var ama tanıdığınız tanımadığınız bir sürü insanla ilgili binlerce bilgi. Yorulmaya da başladınız ama sizin de kötü zamanlarınızda sizi de aynı şekilde dinlediler. Her şey karşılıklı da gibi. Ama yoruldunuz işte biraz.
Çok fazla köprü yıktım, mutlu da değilim de taşıyamadım işte. Ne yapmam lazımdı?


 
Hiçbir çözümü yok bunun. Bende yıktım. Artık köprü bile yok.

Ne anlatıp ne anlatmakak şeklini al şu an ki şekille eşit gibi. Hiçbir yere varmıyor.
  • baldan kaymak  (18.08.23 01:11:35) 
bu duruma ne yapacaginizi bilemem ama belli ki hem sinirlariniz ihlal edilmis hem de siz baskalarinin sinirlarini ihlal ettiginizi dusunuyorsunuz ("sizin de kötü zamanlarınızda sizi de aynı şekilde dinlediler") ve dolayisiyla kendinizi borclu hissediyorsunuz.

kendinizi degistireceksiniz, zaten yapabileceginiz tek ve gercekci sey de bu. sinirlar kopruleri yikmakla degil aksine kopruleri saglamlastirmakla ilgilidir. sinirlari olan insan kendine ve baskalarina saygili insandir, degerli ve saglikli iliskiler bu tur insanlarla kurulur.

herkesin her derdini her zaman dinleyemeyiz, kaldi ki bazi insanlar dertleri icinde bogularak mutlu oluyorlar, bu tur insanlari bir sureden sonra dinlemek sizi kurban dongusunun bir parcasi yapmak disinda herhangi bir ise yaramaz.
  • kassiopeia  (18.08.23 14:15:02) 
şöyle bir şey okumuştum
karşı tarafın ne kadar derdi olursa olsun eğer sizi önemsiyorsa haddini bilerek iletişimi sürdürmesi gerektği

  • bir soru sorcam  (18.08.23 22:17:42) 
[]

yeni tanışılan kıza $3000+ para harcamak

yurtdışında yaşıyorum. 2.5 ay önce inanılmaz güzel bir kızla tanıştım. kendisi kısa süreli tatile gelmişti ve sadece birkaç gün birlikte olabildik ama kısacık sürede çok bağlandık ve yazın buluşmak üzere sözleştik ki 9000km mesafeden bahsediyoruz aslında. bu sürede düzenli bi şekilde yazışmaya devam ederken benim iş yoğunluğu aile sıkıntısı derken kafam attı kızı ghostladım buluşmamız gereken tarihe yakın bi zamanda.

bi süre yazdı aradı etti ama ümidi kesti sonunda. bu sırada dünyayı dolaşmaya başladım ve kısa süreli ilişkilerden midem bulandı artık. neredeyse 1 ay sonra ben kendimi tutamadım yazdım kızı o an bulunduğu ülkeye getirmek için. ama eğitimi için de başka bi yerde bulunması gerekiyor 10-15 gün sonra. kendisi öğrenci olduğu için tüm masrafları benim karşılayacağımı söyledim. 4 farklı uçak bileti, kalacak yerler yemesi içmesi derken 3-4 bin dolarlık bi masraf çıktı karşıma. tam uçak biletini almak üzereyken sorgulamaya başladım sadece birkaç gün görüştüğüm birisi için buna değer mi diye büyük ikilemde kaldım. aramızda çok iyi bağ var ama aynı zamanda tüm arkadaşlarım fazla fevri davrandığımı düşünüyor. maddi olarak sıkıntım yok ama 3-4 bin dolar tabii ki çok farklı şekilde değerlendirilebilir.

bağınızın çok iyi olduğunu düşünüyorsanız sizce çok tanımadığınız biriyle tatil yapmak için bu para harcanır mı?

 
[]

İnstagram kullanmak gerekli mi gereksiz mi ?

Merhaba,
hayatımda hiç ama hiç kendi fotoğraf ve durumlarımı paylaştığım instagram hesabım olmadı ve bunun eksikliğini hiç hissetmedim. Çevreden gelen insta ne? kullansana? gibi tepkiler olunca sıkılmaya başladım kendimce gereksiz bişey olduğunu bana ulaşmak isteyen yada hayatımı merak eden biri ile görüşmek daha iyi geldiği için hiç girişmedim.

Sizce insta gerekli mi gereksiz mi? kullanan neden kullanıyor ve bırakmayı düşünüyor mu?

 
çok güzel tematik hesaplar var

şu ara sanırım en çok yemek tarifi hesapları ve çizim grafik gibi yeteneklerini paylaşan hesapları takip ediyorum

herkes kendine göre güzel içerikler bulur
  • freebird5406_2  (14.08.23 18:15:20) 
çok güzel tematik hesaplar var +1

herkes kendine göre güzel içerikler bulur +1 ama isteyen bulur.
  • put it in your appropriate place  (14.08.23 18:19:41) 
Kişisel olarak kullanımı sormaktayım, elbette bende fake dediğimiz sadece gündem eğlence amaçlı takipte bulunuyorum ancak kişileri takip etme hikaye bakma atma gibi bi merakım yok


  • madurumdamadurum  (14.08.23 18:22:10) 
asiri zaman harcamaya yonelik dizayn edilmis bir uygulama. hic girme bence. gunde 3 saat harciyorsam bunun 2 saat 50 dakikasi cop. Faydasi 1'se zarari 10.


  • hot potato  (14.08.23 18:28:57 ~ 21:45:52) 
iki Instagram hesabım var şu anda.
birisinde yakın akrabalar ve yakın arkadaşlarım var.

diğerinde ise full ingilizce hesaplar takip ediyorum. önüme sürekli ingilizce metinler düşüyor ve sürekli okuyorum. dünyada olan bitenden anında haberdar oluyorum. o haberlerin daha sonra türkiye'de yapıldığına şahit oluyorum.

mesleki şeyler de takip edilebilir, tematik şeyler de takip edilebilir. mesela ana hesabımda ressamların tablolarını, kuşları kelebekleri paylaşan hesapları da takip ediyorum.
  • tabudeviren  (14.08.23 18:41:54) 
On yıldan uzun süredir insta hesabım var. Kendi fotolarım var ama toplasan 15 tane falandır
Her yaptigini gezdiğini yediğini koymak ne kadar saçma ise hiç foto koymamak ta o kadar garip bence. İkisinin ortası iyidir.
Her yaptigin şeyi koymak zorunda değilsin ama koy üç beş bir şey ayda yılda bir.
  • abelardo  (14.08.23 19:00:14) 
sık görüştüğün konuştuğun arkadaşların vardır ama onların dışındakilerin hayatından haberdar olmak senin hoşuna gidecekse kullan. üniden arkadaşına, liseden hatta ilkokuldan arkadaşına bakıp nerelere geldi bu çocuk vay be demek veya şunun çocuğu olmuş ne tatlı demek kısacası bir dönem hayatında olan insanların hayatlarından genel hatlarıyla haberdar olmak için iyi bence. sevdiğin biriyse yerine göre yazarsın eski günleri yad edersin belki bir buluşursun vs. sevgilin / eşin yoksa ve olsun istiyorsan zaten şart gibi bir şey instagram. insanlar yalnız kaldıkça eski defterleri karıştırıyor yani sen bir hikayeye yazarsın veya sana yazarlar o şekilde belki bir ilişkiye başlamana vesile olabilir. bunlar dışında yakın çevremle ilgili gelişmeleri bile bazen oradan öğreniyorum. ne kadar yakın da olsan sonuçta yetişkin insanlar olarak kimseyle 7/24 birlikte olamazsın her şeyini her an konuşamazsın. arkadaşın başka arkadaşıyla bir yere gitmiştir mesela senin de ilgini çekiyodur orası aa güzel miydi birlikte de gidelim falan dersin.

sana aç denilmesinin sebebi de insanlar kendi yaşamlarını diğer insanlara göstermek istiyor kendilerini daha iyi tanıtabilmek istiyor o yüzden aç diyor olabilirler. açıkçası kendi olduğundan çok farklı bir hayat yaşıyor gibi gösteren insanlar da var onlar ayrı ama genel olarak kendini daha iyi tanıtabilmek için kullanışlı bir uygulama olduğunu düşünüyorum. yani bir insanın yanına gidip ben şunu şunu yapmaktan hoşlanıyorum, şöyle yerlere gitmeyi severim, şöyle bir hobim var demezsin ama bir story atıyosun ve bu yönünü görmüş oluyor çevren. bu sayede bazen aslında uzak olduğunu düşündüğün kişilerle bile iletişim kurabilirsin.

kısacası sosyal çevreyle iletişim açısından da çok işlevi var. ama bunların hiçbiri senin umrunda da olmayabilir tabi. bir de bazı insanlarda bağımlılık boyutunda sanırım öyle bir şeye giderse tehlikeli şahsen ben ofise gittiğim günler çok sıkıldığım için 1 saat falan kullanabiliyorum ama onun dışında günde 15 dk falan ayırıyorumdur max yetiyor gayet.
  • semaforo de medianoche  (14.08.23 19:40:56) 
2 tane ınsta hesabım var. Birisinde arkadaşlar ve akrabalar var diğeri gizli. genelde ben 2. dünya savaşı tarihi, film, dizi gibi hesapları takip ediyorum ve günde sadece 30 dakika giriyorum.


  • slm ben yalnız komando yasin  (14.08.23 21:08:38) 
gereksiz ve yorucu.

bir arkadaş "takip etmek lazım, yoksa geri kalıyorsun" demişti. hiçbir şeyden geri kaldığın yok. adamın bundan kastı "2 senedir görmediğim x kişisi yeni sevgili yapmış", "bilmemkim abd'ye yerleşmiş" gibi saçma sapan şeyler, bana ne bunlardan? bu insanlar çevremdeyse zaten ne yaptıkları illa ki kulağıma gelir. bunların dışında da zaten kafeye gittiklerini, konsere, tatile gittiklerini öğreniyorsun, saçma sapan şeyler.

yine de amacına bağlı tabii. ne bileyim, sürekli bir sürü insanla tanışıyorsundur, sana instagram hesabını soruyorlardır, e olmadığı için de iletişimde kalamıyorsun belki. belki olsa çevrene eklemiş olucan, bir şey olduğunda mesaj atabilicen vs. salladım yani.

bana göre zaten "short"lar, "reels"lerin hepsi leş, saçma sapan içerikler. ama bundan keyif aldığını söyleyen yeni nesilden biri vardı, garip gelmişti.

karşı cinsin (veya ilgi duyduğun cins(ler)) doğal güzelliklerine bakmak için de kullanabilirsin :) belki birisi de bulunabilir.

genel olarak çok boş (tüketilen her şey entelektüel olmak zorunda demiyorum), leş, gereksiz bir ortam. 500 tane arkadaşın var diyelim, bunların kaçı senin için önemli olabilir ki? 400 tanesiyle iki cümle bile konuşmamışsındır muhtemelen. peki bunların hafta sonu bir yere gittiğini neden görmek zorundayım?

insanlar mutsuz ve özgüvensiz. dolayısıyla instagram'dan alacakları like'larla mutlu olmaya, hayata tutunmaya çalışıyorlar. oradaki like'ların değerlerini belirttiğini sanıyorlar.

bir de türkiye, dünyada en çok sosyal medya kullanan 2-3 ülkeden biri (maalesef bütün kötü özelliklerde başlardayız). o yüzden türkiye ortalamasına göre karar verme bence.
  • ahm1  (14.08.23 21:12:40 ~ 21:14:50) 
insanların birbiriyle saçma rekabetlere girdiği, birbirlerine çalım atıp durdukları, vitrinden bir yer.

sevdiğin arkadaşların vardır, iletişimi kesmek istemiyorsundur, ne yaptıklarını merak ediyorsundur, o zaman anlamlı olur.

ben hala takip etmeye değer bir sayfa olduğunu düşünmüyorum, twitter bu konuda daha iyidir.
  • kesmekes laleler  (14.08.23 21:58:37) 
uzerinden para kazanmiyorsan veya sosyallesmeye calismiyorsan bos is. faydali yonlerinden faydalananlari tebrik ediyorum benim iki gordugum seyden biri reklam. arkadaslar icin ise cok instagram jargonlariyla, sakalariyla sohbet ettiklerinden seni de orda gormek istiyordur benim dm saat basi 10 reels dusuyo. bulusmasak da muhabbet suruyor. cay kahve paylasmanin modasi gecti evet


  • mess  (14.08.23 22:40:32) 
Su anda 100 kisi ile takiplesiyorum 80 tanesini kaldirsam hayatimda hicbir sey degismez. 20 tanesi de akraba yakin arkadas vs.


  • baldur2  (15.08.23 01:59:16) 
[]

hostesler neden hep güzel?

bu işin mantığı nedir? hepsi normal standartlara göre aşırı güzel fizikli kadınlardan oluşuyor. servis yapılırken çevreme bakıyorum bütün yolcular da hayvan gibi bakıyorlar. tek ben böyle düşünmüyorum galiba. bir tane ortalama tipli görmedim. hostlar da keza öyle uzun boylu yapılı güzel saçlı yakışıklı herifler.

neden özellikle über güzel kızlarla yakışıklı erkekleri seçiyorlar? modellik mi yapıyor ki bu insanlar, güzel fizikli insanlara gereksinim duyma sebepleri nedir?


 
tip, para gibi. her sey degil belki ama cok cok cok sey.


  • baldur2  (14.08.23 12:45:05) 
Çok da güzel olmaları gerekmiyor aslında, siz daha çok fiziğe odaklanmışsınız gibi.

Bu tip alanlarda genellikle belli bir dress code oluyor, kıyafet kalitesi belli bir standartta tutuluyor ve kişisel bakım konusu önemseniyor. Hatta birçok yerde kıyafet, ayakkabı makyaj malzemesi vs. alınması için ekstra para alınıyor hostesler için durum böyle mi bilmiyorum gerçi.

Güzellik, yakışıklılık kavramları büyük oranda bununla ilgili zaten. Boşuna demiyorlar çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır diye. Kişisel bakım mucizeler yaratır.
  • akhenaten  (14.08.23 12:55:35) 
Türkiye'deki şirketler biraz daha dikkat ediyor bence.(sadece güzel değil erkekler de yakışıklı oluyor genelde) Özenli bir görüntü güven veriyor bence, mantıksız değil. Fakat British Airways'e, Easyjet'e falan binince daha orta yaşlı standart insanların hostes olduğunu görmüştüm.


  • nhk ni youkosu  (14.08.23 13:14:52 ~ 13:15:42) 
Arkadaşım hostes, kendi aralarında bir estetik yarışı var.


  • batsinbudunya  (14.08.23 13:18:01) 
@nhk ni youkosu'nin söylediğini yazacaktım. Onaylamış olayım madem, özellikle Easy-Jet ile uçarken, "ya bu teyze hala çalışmak zorunda mı evinde otursa rahat rahat" diyeceğiniz bir sürü hostes var. Bırakın güzelliği, kadın zar zor hareket ediyor gibi. Sanırım bizim gibi materyalizmin dibine vurmuş ülkelerde daha çok oluyor bu.


  • quaker  (14.08.23 13:39:33) 
İşe alınırken fiziğin önemi bu olsa gerek. Bilerek güzel olanları seçiyor olabilirler.


  • volkandemircan  (14.08.23 14:39:12) 
Ben de bizim dikkat ettiğimizi düşünüyorum belki emirates falan,
Alaska airlinesta kilodan hareket edemiyorlardı, amerikan havayollarında hiç bizimkiler gibi host/hostes görmedim.

  • wishmaythşngs  (14.08.23 15:14:53) 
@akhenaten bence güzellik büyük oranda fizik ile ilişkili zaten. o yüzden onu belirttim özellikle. bakımlıdırlardır belki ama ben o kızların dümdüz gezseler de işteki gibi olmasa da ortalamadan güzel olduklarını düşünüyorum. sokakta gördüğüm diğer kızlar gibi olmuyorlar, daha güzel oluyorlar. özellikle seçip alıyorlar gibi. onu tuhaf bulmuştum.


  • emenius sleepus  (14.08.23 18:08:57) 
yazdığınızın aksine ben günümüzdeki hosteslerin o kadar da güzel olduğunu düşünmüyorum. eskiden daha güzelleri seçiyorlarmış.

havayolu biraz da prestij işi. hostesler sonuçta havayolunu temsilen orada bulunuyor, müşteri ile yani yolcu ile doğrudan temas kuruyor ve ev sahibi konumunda oluyor.

bu insanların en güzel görsellik ve davranışa sahip olmasını bekler yolcular.
  • tabudeviren  (14.08.23 18:44:35) 
hostes olmanın fiziksel nitelikleri var, boy, kilo, görünür yerde yara,ameliyat, dövme olmayacak, saç kesimi şöyle olacak vs. vs. vs. kılık kıyafet, davranış kodları baya bir eğitimden geçiyorlar. meslek sırasında kaza geçirip yaralanırsa, kalızı iz falan olursa mesleğe devam edemiyor.

dünya güzelleri gibi değil ama hoş hanım ve beyler var evet. eskiden baya baya model gibi kişileri alıyorlarmış, uçmak daha pahalı, görece zenginler uçuyor, onlarında hepsi erkek, rekabet'de var, müşteri çekmek için en güzel kızları, en yakışıklı erkekleri arıyorlarmış. her bir alan için. yani sadece hostesler değil resepsiyondan temizlikçisine kadar.

Bu davranış müşteri profilinin değişmesi ile birlikte zamanla değişerek güler yüzlü hoş kişiler olarak devam ediyor.

buradaki amaçlardan biri de sizi iyi hissettirmek, dövmeli, façalı, saçları kazıtılmış biri görseniz stress'e girersiniz, otobüsde bir yere inersin de uçakta inemezsin, zamanla gerilirsin saçmalarsın, hoş insanların yanında biraz daha rahat edersin, stress seviyen azalır.
  • selam  (15.08.23 11:56:04) 
bir sürü para verdiğin bi ulaşım aracında sana görsel olarak hitap etmeyen insanların mı hizmet etmesini istersin, yoksa çıtı pıtı alımlı güzel kadınların mı? bariz yolcu çekmeye çalışıyorlar işte.
bu arada ben de bayağı güzel olduklarını düşünüyorum özellikle türkiyedekilerin. eğer ortalama bir tip görüyorsanız onun mutlaka ingilizceden başka bir dili vardır, ondan olmuştur. aynı zamanda donanımlı da oluyorlar öyle eğitimsiz insanlar değiller.

  • melodramaticfool  (19.08.23 15:31:48 ~ 15:42:14) 
çünkü boy ve kilo kriterleri var işe girişte
bu sınırları aşarsan ücretsiz izinle telafi etmeni bekliyorlar
gerisi yüz güzelliği ve bu işi yapmak isteyen insanların özgüvenli ve dış görünüşü iyi insanlar olması
biraz da ik seçiyor tabi
çirkin olduğunuz için elendiniz şeklinde beyan etmedikleri sürece sorun yok
  • bir soru sorcam  (19.08.23 17:21:37) 
[]

Kendimi kandırmam hakkında siz ne düşünüyorsunuz?

Uzun bir yazı olacak okuduğunuz için teşekkürler :)
Öncelikle 2 yıla yakın süren bir ilişkim var ancak genel anlamda huzursuz olduğum bir şeylerin yanlış olduğu konusunda sürekli çeliştiğim ve düzeltmeye çalıştığım bir ilişki türü bu.
Bunun öncesinde yaşamış olduğum ilişkiyi unutamıyorum halen aklıma geliyor ve gerçekten mutlu olduğumu hissettiğim bir ilişkiydi uyumumuz harikaydı yan yana gelsek eğlenceden geçilmeyen cinsten, niye bitirdim diye sorarsanız yaş olayını geçiyorum aramızda 3 yaş vardı ki bu sorun değil bence , asıl sorun aileler idi yani; açıkçası benim tek ailem abim ve onun ailesi dört dörtlük herkes iyi kötü bir şekilde bir arada huzurlu bi aile tablosu çizebilirim, benim korkum beni bu şekilde kabul etmeyecekleri etseler dahi sorunların baş göstereceği ona uygun bir eş olamayacağım gibi konulardı ki yaşlar da o zaman 21-23 dü. Evet bazı konularda beni anlayamazdı ondan bunu beklemedim çünkü hem hayat tecrübesi yeni edinmeye başlıyor hemde geç atılmıştı hayata yine de çok daha iyisini hak ettiğini düşündüğümden ayrılma kararı aldım belki dedim hayatına daha iyisi girer iyileştirir daha iyi yerlerde olur ancak 2 yıldır takip ediyorum ara sıra birilerini almayı denedi ancak olmadı yapamadı gözlemlediğim kadarıyla ve bu süreçte bazen ( 2 kez sadece 2 yıl içinde ) konuştuk, hala benimle birlikte olmak istediğini ( ki bende böyle düşünsem bile yanlış bir şey olduğunu düşündüğümden bu tarzda görüşmedim kendisiyle ) belirtti, şuanda da aynı durumda devam ediyor, benimde ayda birkaç kez olsa dahi aklıma geliyor zaten şuan olsaydık ne güzel olurdu vs vs. gibi.. Her neyse şuanki ilişkime bu şekilde devam edemem sonuçta buda akılda aldatmak sayılıyor hoş birşey de değil o sebepten şuan yaşadığım ilişki ne kadar toxic olsa dahi devam ettim düzeltmeye çalıştım çok tartıştım çok görmezden gelindim belki değer bilinmedim ki değersiz hissettiğim çoook zaman oldu dile getirdim anlaşılamadım, suçlu oldum geçiştirildim. Tüm bunları nyyanında çevremden ayrıl şundan seni hak etmiyor senin gibi minimal anlayışlısını bulmuş afedersiniz ... arıyor, bu kişinin de ailesi var ama darma duman bişeyler annesi başka adamlar gayri resmi yaşıyor babası aptal insanlarla gününü gün ediyor zaten kendisini babannesi büyütmüş filan falan herşeye rağmen aile önemlidir ama pek düşünmedim sonuçta o isteyerek yaşamadı tüm bunları diye devam ettim ancak son günlerde aşırı yormaya başladı örneğin bir sorun oluyor sorun benden kaynaklı değil tamamen kendi sorumsuzluğu ama yine de sürekli yaptığı gibi bahanesini bulup bana çeviriyor okları filan sonra bende doğal olarak böyle bir insanlar tartışma istemediğimi söyleyip konuyu kapatıyorum oda bunun işine geliyor son zamanlar aşırı sallantıdayız oturup düzgün sohbet bile etmiyoruz zaten sürekli evine çağıran bir tip 1 aydır görmeye gitmiyorum oda sağolsun bir hafta boyunca izinliydi bir kez bile iş yerime gelip beni alıp bişeyler yapmadı bunu bile söylediğimde bahane buldu bana attı topu bende konuyu kapattım kısacası yoruyor tüm bunların yanında kendisi istanbulda yaşıyordu sözde benim için bursaya yerleşti ki sanmıyorum çünkü istanbulda birilerini çarptı filan onlardan korktu bence ki buraya geldi ki herkes aynı şeyi söyledi her neyse diyorum iyi en azından tartışmıyor kavgası bağırması şiddeti şimdilik yok filan falan bunlarla kendimi avutup duruyorum. Yanlışı doğruyu ayırt edemiyorum artık bitirmek istiyorum bitiremiyorum şu düşünceden dolayı; ya elle tutulur sebep değil sanki bunlar çözülür heralde avutmalarıyla kendimi kandırıyorum günden güne. Sıkıştım kaldım kısacası . Ne yapsam bilmiyorum.. Ne yapayım sizce fazla mı saflık yapıyorum böyle birine karşı?


 
Kişisel almayın ama sizin gibi insanlar beni sinirlendiriyor.

Yani düzgün giden bir ilişkiniz varmış ama "onun ailesi çok iyi benim hayatım düzenli değil" gibi sizin karar verici olmadığınız bir konu yüzünden bitirmişsiniz. İnsanlar kendileri ve kendi ailelerinin geleceğiyle ilgili kararları kendileri alabilirler, sizin onların iyiliğini düşünmeniz gerekmiyor. Çok arabesk bir bakış açısı bu.

Bundan sonra zannediyorum ki "size daha uygun" olduğunu dülündüğünüz birini bulmuşsunuz ama şansa bakın ki uygun olmadığını fark etmişsiniz. Çok da şaşırtıcı değil aslında.

Yani iyi anlaştığınız, sizin için uygun olan işlerin tıkırında yürüdüğü tarzda bir karakteri bırakıp bunun tam tersi bir karakterle birlikteliğe başladığınızda işlerin ters gideceği beklenen bir durum.

Yaptığınız şeyin adı "self-sabotage" kendi kendinizi sabote etmişsiniz. Ayrıca sizin için kıymetli birini bulup bu ilişki için görece büyük zorluklarla uğraşmayı seçmek yerine tamamen bırakmayı tercih etmeniz bence ayrıca bir konuşmayı hak ediyor.

İşin trajikomik yanı ne yapmanız gerektiğinin ve nasıl bir birlikteliğin sizi mutlu edeceğini gayet iyi biliyorsunuz. Bile bile yapmışsınız.

Biraz agresif olduysam özür dilerim ancak bence silkelenip kendinize gelmelisiniz.
  • akhenaten  (14.08.23 12:28:07 ~ 12:30:34) 
[]

Görüşme Yapma Sorunu

Kötü bir çalışma ortamından ayrılarak aynı şirketin farklı bir biriminde çalışmaya başladım, burada diğerinden farklı olarak daha fazla insanla muhatap olmak zorunda kalıyorum. Ancak neredeyse çocukluğumdan beri, yabancı birine birşey sormaktan, konuşmaktan özellikle de tanımadığım birini aramaktan çok çekinmişimdir. Şimdi görüşmek bunun yanında da haftada bir eğitimlere ve tanıtımlara gitmem gerekiyor bir şekilde hallediyorum ama kendimi de beğenmiyorum pek. Ne yapayım da yeneyim şu durumu ?




 
[]

2023 yazı

büyük kırılmalar yazı olarak anılacak bir yaz mevsimi yaşanıyor diyebilir miyiz?

2022 21 20 .....

hiçbir yaz ne bu kadar uzun/sıcaktı
ne de halkımız bu kadar koyvermemişti.

(bence)

sizce?

 
Buyuk kirilmalar yazi mi? Ne olmus ki?

Hicbir sey oldugu yok. En durgun yaz.
  • ahm1  (14.08.23 05:15:04) 
Sıcak her zamanki sıcak bana göre. Ankara'ya geç bile geldi yaz.


  • black holes in the sky  (14.08.23 11:05:42) 
Sicaklar az surdu bence istanbulda usuyorum. agustos bu degil


  • mess  (14.08.23 11:44:49) 
Üşüyoruz İstanbul'da Ağustos ortasında. Bugün havada güneş yoktu böyle yaz mı olur. Ne kırılması ne uzunu ne sıcağı


  • abelardo  (14.08.23 19:04:19) 
mevsimler iyice sapıttı. temmuz sıcaktı, ağustos sonbahar gibi oldu. eylül'de de çok sıcak olur kesin.


  • nothing in my way  (14.08.23 19:18:08) 
[]

bir insan niye izler?

Arkadaslar,

isyerinde biri var, birbirimizi ismen biliyoruz. o erkek ben kadinim. gönül islerine actim ama pek öyle gönül isi degil. benim acimdan degil.

Bununla ayda birkac kere, ortak bir olayda denk geliyoruz, kalabalik ortamda. bildiğin her hareketimi izliyor, ama gelip konuşma veya kafa selamı yok. Mesela, ben salona girdim, onun odaklanıp baktigini hissediyorum veya yandan görüyorum. Ya da, bir iki kere kafamı çevirdim tesadüfen, direkt yakaladım. görmemis gibi devam ettim. fakat, artik sinirleniyorum.

Ben neden selam vermedim; bu kisiyle samimi olmaya calisan bir kac kisi var, islerinde iyi degiller (ortak arkadasimiz falan yok, dedikodulardan biliyorum az, yürüdüler galiba buna). ben selam verirsem sanki onlar gibi kendimi konumlandirmis olacakmisim gibi geliyor. ben de isimde iyiyim, beni izleyen o, ilk selami o versin düsüncesindeyim.

ama merak ettigim su, bu beni neden izliyor? is yerinde kendini baskin göstermek icin mi?

 
sizi güzel bulmuştur, bakmak hoşuna gidiyordur..

benim de öyle arada kestiklerim oluyor. güzel kadınlar.. ama gidip konuşayım tanışayım tarzı bir düşüncem yok..
  • tabudeviren  (14.08.23 18:50:45) 
[]

Toksik maskulenitiyi iyiye kullanmak

Şimdi hanim arkadaşının yanına gitti. Normalde benim evde yaptığım işler belli çünkü hanımın kendi işi var günde 3-4 saat çalışıyor o kadar. Yemek zaten en sevdiği şey. Geri kalanları da ben yokken yapıyor.
Bende genelde pis isler ya da güç gerektiren şeyler var; tuvalet, bulasik/camasir filtrelerini temizlemek, örümcek falan öldürmek, odun kesmek, cim bicmek, alışveriş yapmak, ütü vs.

Ama hanim gidince tabi her şey bende. Ve bununla derdim yok çünkü kafamda "kendime yeterim ben lan erkeğim ben" düşüncesi var=d erkek dediğin her isi yapmali vs gibi bir toksik kafayla her şeyi yapiyorum (temizlik, bulaşık, çamaşır.

Misal hanimin arkadaşının eşi öyle biri ki kiz bir yere gidecekse önceden yemeklerini hazirliyor çocuğun (tavuk , brokoli falan). Benim hanımın babası da benzer; yemeklerin hepsini yapar ama onun dışındaki her seyde sıfır. Temizlik bilmez, bulasik/çamasir bilmez, tamir bilmez vs.
Ben ikisine de "böyle erkek mi olur ya" gözüyle bakiyorum =d

Benim gibi toksik maskulenitiyi iyiliğe kullanan var mi :)

 
Mizahi yaklaştığını anladım ama bunun ne maskülen ne de toksiklikle alakası var. Ağzımdan yel alsın, eşinden ayrıldın ya da daha kötüsü oldu; tüm bunları yapman gerekmeyecek mi? Niye birine muhtaç kalasın ki? Erkek olduğun için değil, kendi ayakları üzerinde durabilen bir birey olduğun için bunların hepsini yapıyorsun, yapabiliyor olmasın da.

Ben evli değilim ama beraber yaşadığım kız arkadaşlarım varken de yapıyordum. İş bölümü yapmak ayrı, o işleri yapmamak için çırpınmak ayrı. Kaldı ki çoğu kadından iyi temizlik ve ütü yaparım, ben onun saçlarını lavabodan temizlerken gelen damacanayı mutfağa götürmek için bi zahmet beni beklemesin.
  • Bruce  (13.08.23 02:46:02) 
@bruce; yok zaten dediklerinde haklısın da ben bu işleri yaparken "erkek adam her şeyi yapar" diye yapiyorum ve yapamayan/yapmayan erkeğe de tirt gözüyle bakıyorum.

Örnekte verdiğim gibi eşi gideceği zaman onun için günlük yemek yapmasini isteyen adam bana göre tirt erkek ama bu aslında toksik maskulenitede verilen örnek değil. Is ne kadar kadınlarla eşleştirilmis olsa da kendine yetecek yeleği yapamayan adama sanki arabasının yağını kontrol etmeyi bilmeyen adam muamelesi yapıyorum kafamda :)
  • logisticsmanager  (13.08.23 13:56:41) 
Yani hala 'erkek adam' her seyi yapar dediginiz icin, o toksik erkeklikten cikmis sayilmazsiniz. Erkek ya da kadin degil, gucu yeten herkes gucunun yettigini yapmali. Saglikli erkeklik/kadinlik/insanlik bunu gerektirir. Aslinda elestirdiginiz erkekler gibi kadina ve erkege rol bicmissiniz, ve ben buna ragmen yapiyorum'a gelmis olay. Ben insanim ve bu aliskanliklarim/bilgim hayatimi haysiyetli bir insan olarak devam ettirmemi sagliyor yeterli. Kendinizi kiyaslamaya (ozellikle de yapmayan erkekler uzerinden) basladigizda zaten cinsiyetcilik tuzagina dusmus oluyorsunuz. Ben mesela araba yagi degistirmeyi bilmiyorum, erkek isi olarak gordugum icin degil, hic ihtiyacim olmadi. Araba yagi degistirmeyen bir insana saygi duyarim ama karnini doyuramayan ya da pislik icinde yasayan birine saygi duyamam. Bunun gibi. Yanlis anlamis da olabilirim soruyu, affola.


  • songforsomeone  (13.08.23 20:28:24) 
[]

gidecek hiçbir yeri konuşacak kimsesi olmamak

var mı böyle olanınız?

neler yapıyorsunuz?


 
Sevgilim yok mesela, iyi ki de yok , ankarada yapcak bi sey yok cidden


  • lapaz  (12.08.23 20:46:57) 
Var. Eskiden çok geniş bi çevrem ve çok arkadaşım vardı. Ekonomim de çok iyiydi o zamanlar. Ekonomik olarak çöktükten sonra kimse kalmadı. Bazen başımı alıp tek başıma kampa gidiyorum. Zevkli de oluyor. İşin kötü yanı yalnızlığa alıştıktan sonra hayatına bir sevgil, arkadaş falan girmesine de istemeden müsade edemediğini kimseyi çekemediğini, en iyi arkadaş ve sevgilinin kendin olduğunu anlıyorsun. Gel gelelim insan sosyal bir hayvandır. Bu durum ilerde nasıl verilir zaman gösterecek.


  • dakota  (12.08.23 20:54:37) 
Varken mi yok yokken mi yok?

Yokken yoksa o kolay, yani belki sartlar kotudur istediginiz gibi olmaz, istediginiz zamanda olmaz ama bir sekilde oluru var en azindan.

Varken yoksa o zaman durum tabi farkli. Tavsiye vermek kolay degil, verebilecek olan varsa gelse verse burada hatta.

Gene de insan kendini bazen veya belki genelde de olduğundan daha beter durumda saniyor. Daha pozitif moda sevk edebilecek cevresel kosullar iyi gelebilir.
  • jnlbnnn  (13.08.23 00:19:11 ~ 00:21:41) 
Açıkçası sevgilisi olup yine de konuşmaya uygun biri olmamasından yada seni anlamıyor olmasından daha iyi yalnız olmak en azından boş kalabalık yok hayatında.


  • madurumdamadurum  (14.08.23 11:15:25) 
[]

babanız size sizi sevdiğini nasıl gösterir?

5 Sevgi Dili kitabını okuyordum da, aklıma şu geldi, acaba babalarımızın yaygın sevgi dili ne?

sizi sevdiğini mi söyler? size hediye mi alır? harçlık mı verir? sarılır mı?

babanız size sizi sevdiğini nasıl söyler?

(yaşınızın kaç olduğunu belirtirseniz çok güzel olur cevaplarda)

 
Ozleyince ya da ben müşkül bir durumda olunca telefonda ya da yan yanayken ağlıyor:/
29k

  • Amaranta ursula  (12.08.23 00:21:56 ~ 00:28:15) 
42 yaşındayım 17 yaşından beri evden ayrı yaşıyorum, memlekette kendisi geceleri normalde en üst katta vakit geçiriyor, televizyonu yatağı vs var, akşamları orada durur ama ben gelmeden önce eşyalarını toplar alt katta salona iner, ne yapsam da aksine ikna edemedim.

onun dışında türk kahvesi manyağı olduğum için ben gelmeden bir gün önce gider taze kahve çektirir mutlaka, bir de neden böyle düşünüyor bilmiyorum ama tatlı sevmeyen benim tulumba sevdiğime ikna etmiş kendisini, her gittiğimde 1-2 kilo alır ben de çok bayılıyormuşum gibi yaparak yerim hiç sevmediğim halde.

bir de evde en basit çorbayı bile yapsam her sofraya oturduğunda hayatımda içtiğim en güzel çorba der, ondan ister ki öyle olmadığını ben biliyorum.

mecbur kalmayınca onun yanında sigara içmeyi sevmiyorum , eskiden beni otogara bıraktığında filan muhakkak 15 dk varken giderdi ben rahat edeyim diye, ya da bahçede isem yanıma gelmemeye çalışır rahat rahat sigara kahve keyfimi yapayım diye.

sürekli iletişim halinde değiliz, senede 1-2 kez konuşuruz, onun dışında annem üzerinden haberleşiriz. mıç mıç sarılma sevgi gösterileri vs de yoktur bizim ailede. hep böyle karşındakinin en sevdiği şeyleri almak, yapmak üzerinden sevgimizi gösteriyoruz.
  • hypathia  (12.08.23 00:34:39) 
Evi sevdiğim meyvelerle doldurur... Atıyorum kiraz seviyorsam ama eve en erken kişin gelebileceksem, bütün kirazlari buzluga koyar. Çıkarınca da b.k gibi olur


  • abuzer  (12.08.23 21:21:07) 
Klasik babaların aksine benim babam sevdiğini hem davranışlarıyla hem de sözleriyle gösterir. Sık sık beni çok sevdiğini, ne kadar değerli olduğumu söyler. Bir sürü sevgi sözcüğü kullanır.
İhtiyaç duyduğum her an yanıbaşımda olur. Şanslı bir kız çocuğuyum.

  • Gradient_tabanlı_mor  (12.08.23 22:31:59) 
[]

Adınızın hikayesi var mı?

Hikayesi derken "işte şöyle bir olay olmuş annem/babam da çocuğum olursa adını x koyacağım demiş" tarzı bir şey. Adınızı söylemenize gerek yok pek tabi, sadece hikayeyi merak ettim.

Benimkinin yok, ailem isimler sözlüğünden seçmiş :D


 
annemin çocukken bi komşusu varmış çok severmiş ve bütün çocuklarına hayvan isimleri vermiş kadın bunun üzerine annem de "ben de çocuğuma hayvan ismi vericem" demiş.
hepsi bu :p
Adım hayvanoğluhayvan :p
  • neira  (11.08.23 12:07:17 ~ 12:07:31) 
eski fenerbahçeli bir futbolcunun adını koymuş babam. aslında şu an çok da popüler bir adam değil ama herhalde o zamanlar iyiymiş.


  • bohr atom modeli  (11.08.23 12:07:25) 
benimki politik bir isim olacakmış sonra vazgeçip şimdikini koymuşlar


  • freebird5406_2  (11.08.23 12:14:31) 
İki ismim var. İkisi de ayrı ayrı sık kullanılan isimler ama birlikte duyunca pek çok kişi baya beğeniyor. İkisi de böyle pozitif anlamlı isimler ve birini annem birini babam koymuş. İkisi de sosyal demokrat insanlar, 96 civarı işte faili meçhullerin olduğu, o dönem için baya kaos olan dönemde pozitif bir mesajla isim vermişler :D

Kardeşimin de iki ismi var. O doğmadan bir ay kadar önce anneannem vefat etmişti. Onun ismini vermek yerine ismi Hayat olsun dediler. Yani ölüm yerine hayatı yüceltmek gibi bir amaçla verdiler. Onun da diğer ismiyle kombinasyonunu çok beğeniyorlar. İki isim konusunda bizimkiler iyi iş çıkarmış kısacası dhdhdh
  • nundu  (11.08.23 12:23:50) 
Ablamın en yakın arkadaşı doğduğum gün mahalleden taşınmış. Ablam da en yakın arkadaşının adını koymuş.


  • Amaranta ursula  (11.08.23 12:42:22) 
büyükannem kavuşabilen aşk hikayesinden yola çıkarak koymuş :)


  • takunyali kokos  (11.08.23 13:42:25) 
evet, bir gün babam bir şiir okuyor ve o şiirden esinlenerek ismimi koyuyor. çok nadir görülen bi isim olduğundan şimdi buradan ismimi tahmin eden çıkacaktır.

dedem de babamın ismini kütüphanede bir kitap okurken görmüş ve öyle koymuş.

bizde böyle bir gelenek gibi oldu bu adsfasdfadfasdfasf
  • kablelvuku  (11.08.23 13:47:05) 
Babam askerdeki çok sevdiği komutanının adını vermiş. Mutluyum adımdan, köyündeki âdeti sürdürse adım satılmış falan olabilirdi


  • hasmetizm  (11.08.23 17:12:48) 
gobek adim dedemin babasinin ismi.

dedem bebekken babasi ertugrul firkateyni batinca olmus, dedem babasini hic gorememis.

ben dogunca dedem gobek adi olarak babamin ismini koyabilir miyiz diye sormus, annem de kabul etmis.
  • cooperr  (11.08.23 18:58:22) 
kuzenim kendi çocuğuna kayınbabasının adını koymak zorunda kalmış. ben doğunca da "bu isme çok merakım var" demiş ve benim adımı o koymuş. sonra annemle babam köy imamına ismimi kulağıma okumasını isterken "tek isimli olmasın, bir de xxx adını koyalım başına" demiş ve iki tane adım olmuş. zaten ben de dahil hiçbir kardeşimin adını ailem koymamış.


  • m e b  (11.08.23 22:51:00) 
annem eğitim formasyon dersleri verirken edebiyat fakültesi öğrencilerinden öneriler almış. adım o önerilerin erkek versiyonu. acayip bir şekilde kürt olmasam da kız olsaydım kürtçe bir adım olacaktı.


  • rain when i die  (11.08.23 23:28:35) 
Annem ablamın adına uyumlu olsun diye koymuş. Ama alakası yok :)


  • tiptansoguyantipci  (12.08.23 16:02:30) 
[]

Aile yanında hiçbir şeye odaklanamıyorum

Depremden sonra ailemin yanına taşınmak zorunda kaldım, 29 yaşındayım. Bir süre bu düzende olacağım. Ev o kadar kaotik geliyor ki. Aslında iyi ve sakin insanlar, ama kulaklığımı takıp kendimi işime veremiyorum. Sürekli bir mevzu oluyor ve katılmak durumunda kalıyorum. Ev işleri, tadilatlar, banka işleri, küçük akraba krizleri, hep ama hep bir mevzu var doğal olarak. Fakat çalışmam gereken saatler içinde kendimi izole edemiyorum. Sanırım bir odaya kendimi kapatıp belli saatler içinde çıkmamam ve mesai yaptığımı vurgulamam gerekiyor. Sorunu yazarken kendim çözdüm gibi, ama size de sorayım. Özellikle yaşıtlarım ve büyüklerim, aile yanında kalmak tarifi zor bir huzursuzluk yaratıyor mu?




 
evden çalışılıyorsa belli yaştan sonra aile yanı zor oluyor. dışarda çalışabilirsiniz starbucks veya kahvecilerde kütühanelerde.


  • playing star again  (10.08.23 15:55:19) 
Ev o kadar kaotik geliyor ki +1. Sana katiliyorum kardesim. 1+0 da olsa kendi evine cik maddi olarak baska seylerden kesip.


  • hot potato  (10.08.23 16:14:03) 
Kaotik oluyor. Ama kendimi odaya kapatıp çözüyorum. Sıcak yemek, sınırsız içecek falan olması da cabası.

Kendinizi odaya kapatmıyorsanız çok zor
  • zimbirik  (10.08.23 19:57:24) 
bütçe varsa tabi 1+1 ev, yoksa yakınlarda bir cafe, kütüphane, coworking space de iş görebilir.


  • orpheus  (10.08.23 21:50:43) 
Önemli bir durum yoksa rahatsız etmemelerini söyledim. Odaya girip kapatıyorum kendimi. Hiç çıkmıyor değilim. Mola verip tekrar giriyorum.

Her olaya dahil olmaya çalışmayın. Acil işim var deyin.
  • sevilen progressive türkücü  (10.08.23 22:39:30) 
Valla ben de benzer bir durumdayım. Uzaktan çalıştığım için sorumlu olduğum bir işim olduğunu idrak etmeleri zaman aldı. @zimbirik'in dediği gibi kendimi odaya kapatıyorum, toplantılardan anlayinca odaya yemek içecek servisi başladı:D


  • Amaranta ursula  (10.08.23 23:03:51) 
Kendinize özel alan yaratın çalışmak için. Ve çalışmaya başlarken çalışmaya başladığınzıı, kapıyı vurmadan girmemelerini söyleyin.


  • elitoangelito  (11.08.23 11:40:05) 
[]

Dövmesiz olan var mı

Önemli bir soru olmadığı için gönül işleri olarak açtım.

Dövmesiz sanki sadece ben kalmışım gibi hissediyorum. İnsanların küçük de olsa mutlaka bir dövmesi var gibi geliyor. Lisede kulağımı deldirmiştim ama dövme fikrine hiç ısınamadım. Onun çıkmaması kötü bir durum bence. Sizin dövmeniz var mı? Kaç tane, nerelerde? Çevreniz durum nasıl? Dövmeye bakış açınız nasıl?


 
bende yok, çevremde yok.
senin tam aksine dövmeli arkadaşım hiç yok. kadıköy'de falan görüyorum dövme.

kalıcı dövme sevmiyorum. kısa dönemli dövme yaptırabilirim. koluma falan.
  • tabudeviren  (09.08.23 19:38:16) 
bende yok ama ben de çevremde çok arttığını söyleyebilirim rahatlıkla, yanlış bir gözlem değil.


  • hrskrs  (09.08.23 19:44:11) 
dovmem yok. hicbir yakin arkadasimin (en yakin 6-7 kisi) da yok. bin yil dusunsem aklima gelmez "dovmesiz kaldim' diye. ne alaka.


  • hot potato  (09.08.23 20:00:49) 
hot potato, dövmesiz kaldım derken gidip ben de yaptırmalıyım demiyorum yav. Tam tersi hiç istemediğim bir şey. Yani dövmesi olmayan bir ben kaldım demek istiyorum.


  • dissendium  (09.08.23 20:09:57) 
Dövmelerim var. Hepsi 10 yıldan eski. Daha gençken ne kadar farklı biri olduğumu hatırlattığı için seviyorum, ama şimdiki cenifır dövme yaptırmazdı. Sildirmeyi düşünmüyorum, ama olmasalardı da memnun olurdum. Dövmesine göre kişisine duruşuna göre güzel olanı da var olmayanı da. Yine de, dövmesiz bir ten "daha" duru ve güzel geliyor şimdiki zevklerime göre. Insanın biraz içinde olacak galiba ya vücudunu bir şeyler resmetmek için kullanma isteği. Bende şu an yok, ama gençken varmış bu istek. Aslında makyaja benzetiyorum biraz. O da yok bende, ama insanlar olduklarından farklı görünmek için bir şeyler yapıyor işte tenlerine. Bundan öte bir anlama gelmiyor dövme benim için. Dövmeliye de dövmesize de sırf bu yüzden kişilik, sıfat atamak sığ bir bakış. Herkeste var diye dövme yapılmaz, beğendiğiniz bir şeyler varsa yaptırılabilir. Ben erkeklere bilhassa yakıştırıyorum mesela. Yaşınız 30'a yakın ve üstüyse sonradan pişman olma ihtimaliniz az diye düşünüyorum.


  • cenifır  (09.08.23 20:21:13) 
sıkılırım diye yaptırmıyorum


  • freebird5406_2  (09.08.23 21:31:56) 
18’imde basit bir tane yaptırmıştım. Olmasa da olurmuş. Görenler beğeniyor o yüzden sildirmeyi düşünmedim hiç. Nötr hissediyorum.


  • ruhen hastayim ben  (09.08.23 22:08:23) 
Dövmem yok. En yakın arkadaşlarımın da yok+1


  • Amaranta ursula  (09.08.23 22:15:19) 
hayatımda hiç yaptırmadım. önyargılı değilim ama herkese de yakışmıyor. bazıları çok keko işi.


  • nothing in my way  (09.08.23 22:15:31) 
3 tane var biri diz ile bileğimin arasında sağda, biri sol omzumun biri de sağ omzumun arkasında. ekonomik olarak böyle bir ülkede yaşamıyor olsak ve sağlam bir bütçeyi dövmeye ayırma lüksüm olsa muhtemelen 20-30 tane küçük büyük dövmem olurdu. ben hayatımda olan önemli olayları ya da kendimle ilgili bir durumu dövme ile sembolize etmeyi seviyorum. en yakınımda olan tüm insanlarda birden fazla dövme var ki büyük çoğunluğu beyaz yaka normal insanlar, yaptırmaya da devam ediyorlar. yaşlar +40.


  • hypathia  (09.08.23 22:25:36) 
Bende 5-6 tane var. Seviyorum.
En yakın arkadaşlarımın ise hiçbirinde yok.

  • invictae  (09.08.23 22:54:40) 
Bende de yok.

Bir dönem heveslendim ama karşılığında alabileceğim bir durum olmadığım düşündüm.
  • put it in your appropriate place  (09.08.23 23:16:23) 
1) var
2) biri büyük boyutta bacakta 10 yaşında, biri kolda dirsek üstü.
3) çevremde de bi artış mevcut, gözlemin doğru.
4) aksesuar olarak bakıyorum, yakışana yakışıyor bence. ancak belli bölgeler biraz keko geliyor, el, yüz, boyun, göğüs.
  • makarnavodka  (10.08.23 00:08:52) 
Dövmesiz insanlar her daim daha çok piyasada. senden çok var yani bir sen kalmadın merak etme.

Ha benim dövmem var. Yine yaptıracağım yeni yakında ayrıca.

Ayrıca dövme var, dövme var...insan var, insan var...bakış açım bu. Herkese her şey olmuyor. Bazen de çok güzel oluyor vs vs.

Şahsi işler. Kimisi sevmez, kimisi umursamaz, kimisi ister. Başkası için önemsiz, kişisel alanlar.
  • AlsterWasser  (10.08.23 13:53:06 ~ 14:03:28) 
Aa ben ne zaman seni yalnız bıraktım! :d teessüf ediyorum.

Bende de dövme yok. Düşünüyorum, direkten dönüyorum.
  • baldan kaymak  (10.08.23 23:31:57) 
yok, bana gorunmese bile (sirt gibi) karsiyim..
derinin altina igneyle murekkep enjekte ettirmek bana ters..

  • cooperr  (10.08.23 23:39:34) 
3 dövmem var, 2-3 tane de yaptırmayı düşünüyorum, etrafımda da dövmesi olan-olmayan sayısı nerdeyse aynı, ben dövmelerimi unutmamak için, kötü günlerde bana umut olsun diye yaptırdım, dövmesi olan insanlara haliyle bir tık daha yakın hissediyorum ama dövmesi olmayan insanları da eziklemem hayatta.


  • blue rebel motorcycle club  (11.08.23 00:23:40) 
Hiç yok. Yaptırmayı da şu anda düşünmüyorum. İleride fikrim değişir mi bilmem. Genellikle yaşı 14-20 arasında yaptırma isteği artıyor. Ama belli bir yaşı geçtikten sonra çoğu kişiye anlamsız geliyor olabilir.


  • volkandemircan  (19.08.23 12:56:40) 
[]

35 yaşımda hayata yeniden başlama

4 senelik vasat bir üniversitenin vasat bir bölümü mezunuyum.bunca yıl kendi işimi yaptım fakat çok bir birikim yapamadım.Bundan sonrası için bir yerde çalışmak için kendimi yazılım alanında geliştirmek istiyorum.Kurslara maddi olarak harcama yapabilirim.yazılım konusunda sıfırım.Sizce çok ütopik bir hayal mi yoksa başarılabilir bir hedef mi?




 
sadece para kazanmak için değil keyif alarak yapabilirsen yazılımcılıkta hızlı ilerleyebilirsin ama çok vakit ayırmak gerek. Kurslara yazılmak yerine Udemy üzerinden 4-5 kurs ile sağlam bir temel oluşturup üzerine gereken teknolojileri öğrenebilirsin. Deneseydim olur muydu acaba dememek için denenebilir ama ilk işi bulmak çok zor ortalık junior kaynıyor ve kimse tecrübesiz almak istemiyor.


  • amusan  (08.08.23 23:02:29) 
Neden yazılım? Herkes üniversite okudu diye okundu sonra mutsuz olundu. Yazılım falan popüler diye aynısını yapmak aynı sonucu verir. Hedef olarak başarırsın ama sonuç tatmin eder mi veya ne olur bilinmez.

Yazılım çok keyifli bir iş değil. Çalışan sayısı arttıkça gelir de düşüyor. Bir de yapay zeka olayı var.
  • roe  (08.08.23 23:04:05 ~ 23:07:53) 
Başarılabilir bir hedef ama gerçekten istediğin şeyin yazılım olduğuna emin misin?
Parası için diyorsan mesela daha çok maaş alan meslekler de var.
Rahat çalışma ortamı desen stresli projeye denk gelince canından bezebilirsin, 25 yaşında genç biri tolere eder de sana uygun olur mu bilmiyorum.
Bir diğer sıkıntı en azından 3 sene çok yoğun çalışma yapmalısın gece gündüzlü. 38 yaşında bir grinito’nun buna motivasyonu var mı?

Eğer ki çocukluktan beri hayalimdi veya benim hobim bu alan diyorsan hiç durma öğrenmeye başla, yukarıda söylediklerimi unut. Ama en ufak tereddütün varsa boşver cidden verdiğin emeğe değmeyecek.
  • Gradient_tabanlı_mor  (08.08.23 23:04:25) 
bir 5 sene önce bu dediğiniz yapılabilir bir hedefti ancak şu an pek yapılabilir bir hedef gibi gelmiyor. özellikle yazılım geçmişi yoksa, matematik geçmişi yoksa çok ama çok zor.

artık yazılım alanında fazla açık yok. bu 5 senede oldukça fazla iş gücü ortaya çıkmış durumda. sizin de kendinizi en azından yeni mezun bir bilgisayar mühendisi kıvamına getirebilmek için en az 1-2 senenizi vermeniz gerek. 35 yaşından sonra eğer bu alanda 0 iseniz bu motivasyonu nasıl sağlayacaksınız, nasıl geceli gündüzlü buna çalışacaksınız bilemiyorum. sadece işe girene kadarki çalışma da yetmiyor. junior seviyesinde olacağınız için yine sıkı çalışmaya devam etmelisiniz ki bir şeyler öğrenmeye devam etmeli ve meslekte ilerleyebilmelisiniz. üstelik siz iş bulana kadarki 1-2 senelik süreçte yazılım alanındaki junior olarak iş gücü katlanarak artmaya devam edecek. üstelik yapay zekalar bir junior'un yaptığı işin birçoğunu yapabilir durumdalar.

iki tane arkadaşım kendi mesleklerini bırakıp yazılım alanına yoğunlaşmak istediler 30'larında, kurslara da gittiler ancak yürütemediklerinden bırakıp eski işlerine geri döndüler. hedefinizi "yazılımcı" olarak koyduysanız bu söylediklerimle ile karşılaşacaksanız ne yazık ki. nispeten adapte olması daha kolay alanlara yönelebilirsiniz, testçi, iş analisti gibi alanlar da mevcut. yahut kendi işinize yakın başka meslek kollarına da bakabilirsiniz.
  • ilgeru  (08.08.23 23:35:39) 
yazılım öğrenip kendi işinde kullanacaksan yardır hatta mutlaka öğrenmelisin.

kendi merakın veya ihtiyaçlarını karşılamak için öğren tabii ki, excelde hayvan gibi macro yazanlar var, hayran hayran bakıyorum adamlara, işine yarayacaksa öğren.
ne bileyim oyunları nasıl yapıyorlar diye merak ediyorsan otur öğren, kafanda bir fikir varsa otur öğren.

bir yerde çalışmak için öğreneceksen şunu düşünmen lazım, 1 sene vaktini ayırdın, öğrendin. 35 yaşındasın artık. senin kendinden beklentilerin de bu 1 yıl içinde değişecektir. 35 yaşında bir yerde çalışmaya başlayacaksın. çalıştığın ortamda kişilerin yaş ortalaması 26 gibi bişi olacak. oradaki stajyerin bile baya bir tecrübe eksiğin olacak. 26 yaşındaki adam, 35 yaşında kendisinin yarısı kadar bile tecrübesi olmayan birine ne kadar saygı duyar sence? ne kadar muhabbet eder, ne kadar vakit geçirir? etrafındaki herkes senden daha genç olacak, senden daha farklı hayat dertleri olacak, 4 senelik yeni mezun bir şey bilmiyor gibi gelebilir ancak onların bilgileri seninkinden fazla olacak. nasıl ayak uyduracaksın? konuştukları şeyi anlamıyor olacaksın.

kazanılan parayı hayal ediyorsan, o miktarlar senin için her zaman hayal olacak, 24 yaşında bilgisayarla büyümüş olan seni her zaman maddi olarak geçecek. senden daha küçük kişilerin senden daha fazla kazanmaları seni germeyecek mi? zaten en başta derdin para değilmiydi? gördüğün gibi yazılımcı olmak seni bu problemden kurtarmıyor.

senden daha küçük birinden emir almak nasıl olacak sence? senin performasını değerlendirmesi ve memnun olmadığını söylediğinde ne hissedeceksin?

yani yazılım öğrenebilirsin, öğrendiğin şeyle bir şeyler yapabilir, insanlara gösterebilir hatta kendi yaptığın şeylerden çok fazla para kazanabilirsin. ancak bir şirkette çalışmak bir hedef olmamalı bence.


söylemek istediğim şey seni mutsuz eden şeylerin çözümü yeni bir meslek değil. sen mutsuzluğunu çöz, yazılımı her halukarda öğren, amacın meslek değiştirmek olmasın sadece. ileride çocuğuna öğretirsin, sayıları, rakamları öğretirken bilgisayarı da öğretirsin, anılarınız olur ne güzel.
  • selam  (09.08.23 23:43:14 ~ 23:46:44) 
[]

Eski sevgilimin bana gıcıklaşan tavırları. Neden?

Eski sevgilimle yaklaşık üç ay romantik komedi gibi ilişki yaşadık, sonra bir gün benim kendimi tutamayıp kıskançlığımı belli etmem sonucu bana tavırları değişti daha ilgisiz, özensiz biri oldu ayrılık istediğini ima etti, ben daha çok üstüne düştüm, bu defa saygısızlaştı yaşıma boyuma vs. laf etti ben de bişiler söyledim tabi gül gibi ilişki mahvoldu ve bitti.. bu süreçte çok üzülmüştüm kafa dağıtmak için üç hafta yurtdışı tatiline gittim bende engelliydi.bir süredir kayıp olan yedek telefonum var bu arada, arıyor bulamıyor ve içindeki fotoları kaybettim diye üzülüyordum.istanbul'a döndüm, belki onda kalmıştır iletişim kanalı açık olsun diye ihtiyaten engelini açtım ve bingo! birkaç saat sonra "sevda telefonuna artık ihtiyacın yok mu, arabamda buldum" diye mesaj yazdı. "evet var, almam lazım onu" dedim. "peki, bu hafta vereceğim" yazdı, ama ben onu görmeye hazır değildim ve "istanbul dışındayım gelecek hafta olsun" yazdım. bu da "kendiye iyi bak, gelecek hafta görüşürüz!" diye yazdı.

Bu mesajlaşmanın üstünden 2 hafta geçti, ama ben onunla yeniden irtibat kurmadım çünkü onu tekrar görmek istemiyordum ve nasıl yapsam diye düşünüyordum. Bu süreçte ondan da ses çıkmadı. Ama sonra benim doğum günümde "sevda, mutlu yıllar!! umarım doğum gününde arkadaşlarınla harika bir güç geçirmişsindir :)" diye mesaj attı. ben hala kırgındım ve nasıl hiçbirşey olmamış gibi böyle mesaj atabildiğine şaştım kaldım, bir yandan aklım da karıştı tabi. sessiz kaldım. bir yandan benim doğumgünümden iki gün sonrası da onun doğumgünüydü ama ben birşey yazmadım, böyle birkaç gün geçti. iyice düşündüm ve onun kırıcı laflarını unutamayacağım kararını verdim cesaetimi topladım ve "merhaba, teşekkürler, bu arada telefonumu ofisimin kapısındaki güvenlik görevlisine bırakabilirsin bilgisi var." yazdım. bu da "anladım" cevabını verdi. ben de rahatladım o "anladım" deyince, bir mesaj daha yazdım şu saate kadar getirebilirsin diye. sonra 3-4 saat sonra bu bana "sevda ben iş için İstanbul dışındayım, adres ver postayla göndereceğim" diye yazdı. Postayla gönderilmesini tercih etmediğimi, çünkü telefonun değerli bir eşya olduğunu, istanbul'a dönünce bırakabileceğini söyledim. benim bu mesajımdan sonra işler iyice garip bir hal almaya başladı çünkü bana aynen şunu yazdı:

"ben istanbul'a gelecek sene döneceğim. döndüğüm zaman sana haber veririm."

ben bu mesajı alınca dalga geçtiğini düşündüm ve sinirim çıktı. sonra sakin olmaya çalıştım çünkü telefonu geri almam lazım sonuçta, dedim ki "bu çok uzun bir süre, o kadar bekleyemem. sen hangi şehirdesin? ona göre bir arkadaşımdan rica edeceğim alması için." cevabı geldi, antalya'daymış. bu arada antalya memleketi, ailesinin yaşadığı şehir.

durum bu şekilde, çıkmaza girdim sanki bilerek gıcıklaşıyor ve yalan söylüyor gibi hissediyorum. yani madem istanbul dışındasın niye baştan söylemiyorsun da "anladım" yazıyorsun? antalya'ya gittin madem telefonumu niye yanında götürüyorsun? telefonumu geri almak istiyorum bir yandan da. bu durumda sizce ne yapmalıyım nasıl bir yol izlemeliyim?

 
kargoya versin güzelce paketleyip bir şey olmaz


  • freebird5406_2  (08.08.23 18:38:13) 
Yani normalde nezaketen, ayrılmayı isteyen taraf daha çok sorumluluk üstlenir bu konularda bu onun ayıbı olmuş ama size geri dönüş yapmadı diye oturup beklemek de sizin hatanız olmuş.

Şu an yapacak bir şey yok ya gidip alacaksınız, ya o kargolayacak ya da bir sene bekleyip telefonu belki de hiç geri alamamayı göze alacaksınız.

Kargoyu çok riskli buluyorsanız armuttan falan özel kuryeyle anlaşın
  • akhenaten  (08.08.23 18:40:30) 
@akhenaten, evet bu hata oldu, geri dönüş yapmadığı için değil de onu görmek istemediğim için bekledim ne yapsam diye bir de açıkçası bana ilk telefonumu arabasında bulduğunu söylediği an "oh be bulundu" diye rahatladım, sonrasında bir şekilde alırım diye düşündüm, istanbul'dan ayrılacağı hiç aklıma gelmedi ki, kendisi de söylemedi işin ilginç tarafı.

kaldı ki ben yalan söylediğini düşünüyorum, daha önce de olmuştu bahane tarzında yalanları "o hafta sonu işim var olmaz" vs. şeklinde.
  • sevda_90  (08.08.23 18:46:50 ~ 18:49:55) 
Hocam telefonunu unuttuysan gidip nerdeyse kendin alirsin. Biri bana da telefonumu getir guvenlige birak dese ben de goturmem.


  • brkylmz  (08.08.23 19:00:21) 
@brkylmz, durum böyleyse açıkça söyleyebilir, ben "istanbul dışındayım, dönüş tarihim de 1 sene sonra" diye palavra sıkmasına sinirleniyorum. işi, işinin merkezi esas istanbul'da, 1 sene boyunca istanbul'a hiç yolunun düşmeyecek olması aşırı mantık dışı.


  • sevda_90  (08.08.23 19:02:25 ~ 19:04:11) 
Bence size yine de “ben getiremem gel kendin al” demek istememiş olabilir ama aynı zamanda “güvenliğe bırakırsın lafına da asıl o gıcık olmuş olabilir.


  • Unde bach canim  (08.08.23 20:11:03) 
telefonumu getirip güvenliğe bırakabilirsin demek kaba geldi bana. Sonuçta senin telefonunsa en azından orta bir noktada buluşulabilirdi veya siz gidip alabilirdiniz. Ben de böyle bir durumda ya kargoyla gönderirim yada ne halin varsa gör düşüncesine girebilirdim.


  • balllooon  (08.08.23 20:48:19) 
İlk gıcıklığı sen yapmışsın güvenliğe bırak diyerek. Ben de getirmezdim açıkçası adam haklı.


  • Gradient_tabanlı_mor  (09.08.23 00:15:46) 
ben de sizin hatalı olduğunuza dair cevaplara katılıyorum.

"ofisime gel" zaten gıcık edici, üstüne "(ben seninle muhatap olmayacağım) güvenliğe bırak" ekstra gıcık edici. insanların %90'ı böyle bir görevi yapmaz herhalde. böyle şeylerde orta noktada buluşulur.

ben olsam şu saatten sonra kargoyla bile yollamam. hadi yollarım mecbur ama geç yollarım ve alıcı ödemeli yollarım. üstüne bir de "hızlı kargo" isterim ki fazla para ödesin.

ayrıca, hiç mi internetten telefon siparişi vermediniz? kargoya vermesin diye bu kadar zorlamak neden? "şehir dışındaki arkadaşa söylicem, o alacak gelecek vs. vs." koyar bir tane kutuya yollar. zaten yedek telefonunuzmuş. kaldı ki adamı engellemişsiniz, haftalarca konuşma olmamış, "beni engellemiş, daha yazmaz herhalde" deyip telefonu atabilirdi de.

"antalya'ya gittin madem telefonumu niye yanında götürüyorsun?"

doğru söylüyorsa telefonu arabada bulduğu için arabanın bir köşesine koyup geçmiş olabilir. niye evine götürmesi gerekiyor peki?

edit: zaten bu mesajı "sevda bu mesajı ciddi yazmamış, sırf sinirimi bozmak için yazmış" şeklinde anlaması da olası. "sevda oturmuş, 'dur şunun bir sinirini bozayım' demiş" diye düşünmek de çok normal. "gel, bırak, git" denilen bir mesajı normalde bir insanın ciddi olarak (düz anlamıyla) algılayacağını sanmıyorum, "niye şimdi ters ters konuşuyor" demiştir.
  • ahm1  (09.08.23 01:10:43 ~ 01:17:04) 
bir dünya bencil, keyfi ve kaba davranışta bulunmuşsunuz bir de "neden" diye soruyorsunuz.


  • crinix  (09.08.23 21:39:54) 
Ayrılmışsınız neden engelliyorsunuz?
Adam medeni bir dille telefonunuzu bulduğunu söylüyor, sonra doğum gününüzü kutluyor, siz emredermiş gibi telefonunuzu ofisinize şu şu saatler arası istiyorsunuz. Bence çok ayıp etmişsiniz. Kargolasın telefonunuzu bitsin bu iş.

  • SiyamkedisiZorro  (15.08.23 09:55:52 ~ 09:56:37) 
[]

sosyalleşmek için ne yapıyorsunuz / ne gibi hobileriniz var?

soru başlıkta.

biraz daha ev içinde olmayan hobi ve aktivitelerinizi merak ediyorum. Hafta içi yoğun bir şekilde çalıştığım için hafta sonları dışarıda olmak ve kafa dağıtmak istiyorum.


 
Çoğunlukla yüzmeye giderim. Gerçekten dinlendirici ve faydalı bir spor. Eğer arkadaşların varsa piknik yapmak da güzeldir. Hiç bir şey yapamıyorsan çık sahile dolaş çok iyi gelir.


  • volkandemircan  (19.08.23 13:00:04) 
[]

Akılsızlık

Sürekli akılsızca kararlar aldıgımı, hesap kitabı dogru yapamadıgımı farkediyorum. Yurtdışından daha ucuza diyr getirdigim şeyi daha pahalıya malettiğimi farkettim mesela
Ya da pratik davranmıyorum. Bazen kendime çok kızıyorum
Bazı insanlar zehir gibi, dikkatli ve tetikteler. Ben öyle olamıyorum. Bazen olabiliyorum daha doğrusu. Bilmiyorum bu durum nasıl değişir


 
Çok acele kararlar alıyorsunuz belli ki, hızlı düşünüp hızlı hareket etmek her zaman yarar getirmez. Bu özelliğiniz kriz anlarında yararınıza olur ama harcamalar sözkonusu olduğunda bütçe ve ilgili ihtiyacın önemi şeklinde bir düşünme gerektirir. Sorunuzun özelinde bir alışkanlık geliştirin, mesela bir şey satın almadan önce muadillerini araştırın, fiyat ortalamasını bulun ve size ne kadar acil gerektiğini düşünün. Eminim bir yerden sonra dengeyi yakalayacaksınızdır.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (07.08.23 01:59:27) 
Ayniyim. Evde kozmetik ve supplement ordusu var, dusunerek almam hic bir seyi, genelde insanlardan cok oderim. Ama bazen oyle bi indirim, sans, maas onume cikiyor ki bu kucuk ayrintilarin toplamindan fazla oluyor. Daha dikkatli olunabilir ama aldigimiz seyler icin de uzulmeyelim. Almisiz bitti.


  • gunes123  (07.08.23 12:46:11) 
[]

Hep gezen var mı

Merhaba. Hayatını gezmek için harcayan var mı? Ne bileyim her ay maaşını bir geziye ayıran, birikim yapmayan, yurt dışına gidip gezen günlük yaşayan? Evlenmediğiniz için mutlu musunuz? Sizce iyi mi yapıyorsunuz?




 
merhaba, hayatimin bir donemini benzer sekilde yasadim diyebilirim. sabit bir isim vardi ve kirada oturuyordum. kira ve zorunlu harcamalar harici tum parami seyahate harciyordum, baska da birikim yapmiyordum. gercekten cok mutluydum o hayatimdan da. yaklasik 5 - 6 yil yasadim o sekilde. sonra esimle tanistim onunla da gezmeye basladik, eger sadece gezeyim baska hicbir sey yapmayayim hayati degilse sordugunuz tum geliri seyahate harcamak evlilige ve calismaya engel degil kafalar uyustuktan sonra. simdi cocuk oldugu icin o birikimi mecbur yapiyorsunuz ama o hayatin da tadini cikarma imkanim olduguna cok mutluyum. cocukla da gezilebiliyor bu arada ama daha farkli odaklari oluyor o zaman gezinin.


  • in vino veritas  (06.08.23 13:59:04) 
Eşimle ben memuruz çocuk olana kadar birikim yapmadan yurt dışı gezisi planlayarak yaşadık. Tabi ki maaşın yettiği yere kadar. Çocuk olunca gezmeyi biraz azalttık, masraftan çok yol süreleri. Şu an 2.5 yaşında 3 4 saatten fazla araçla zor. Evlendiğim için mutlumuyum buna net cevap veremem ama evlenene özgürlük çekici geliyor bekara düzenli hayat. Yani hayatımın geri kalanında tek hedefim gezmek eşiminde böyle düşünmesi büyük avantaj.


  • mikahakkinen  (06.08.23 14:12:31) 
Evlenmeden once o sekildeydim diyebilirim. Evlendikten sonra birikim+seyahat olarak devam etti. Iyi kotu biseler yaptik sonra cocuk oldu. Cocukla da gezmeye devam :)

Kiyafete 500 lira verince zoruma gidiyor ama kambocya'yi gormek icin gozum kapali 20-30bin harcayabiliyorum.

Cocuk olduktan sonra tek fark konaklama masraflarinin artmasi oldu. (Hostellere veda :). Onun disinda bir de gittigimiz ulkelerde gece disarda cok takilamiyoruz. Ama boylesi de ayri keyif. "Baba monte carlo, edinburgh'tan daha guzeldi" diyor ya kendimden geciyorum ahshdhahs. Cocuk vizeyle ugrasmasin diye masrafa girip amerika'da yaptik dogumu. Boyle olunca da gezip gormek hayatimizin odaginda diyebilirim.
  • bambaleyo  (06.08.23 14:20:42) 
Iyi mi yapiyorsunuz kismina gelince de; geriye donup baktigimizda bize kalan tek hatiralar gezip gorduklerimiz oluyor. 3 ay 5 ay sonrasina aldigimiz biletler, yaptigimiz arastirmalar diri tutuyor bizi.


  • bambaleyo  (06.08.23 14:23:59) 
Benim bu. Bırak evliliği sevgilim bile yok. Çok çekici bir adam da değilim zaten, eskiden buna çok üzülürken şimdi ise gezmenin tadını almamla beraber "İlişki mi, o da ne? Benden ırak, Allah'a yakın olsun" modundayım senelerdir. 40'ıma geldiğim sene buradan Japonya'ya kadar gittiğim bir sırtçantalı gezi yapmıştım. Başım bağlı olsa bunu yapamazdım.

Bunun dışında hayattaki bazı avantajlarım: kendi evimde yaşıyor olmam, tutumlu; hatta cimri olmam. Birincisi öyle yatırıma-birikime falan tamah etmememi sağlarken, ikincisi tasarruf edebilmemi sağlıyor. Halen yatakhane usulü hostelde kalır, tamamen toplu taşıma kullanırım. Masrafları bi müzelere yapıyorum neredeyse, bir de uçak ve varsa vizeye.
  • d max  (07.08.23 11:54:52) 
[]

hangi dondurma seviyorsunuz?

yaz günlerinin vazgeçilmez yiyeceğidir dondurma.

siz en çok neli dondurma seviyorsunuz?


 
Gökkuşağı nı seviyorum. Yeşil çikolatadan şapkası olan.


  • benoyledemekistemedim  (05.08.23 17:57:21) 
kakao/çikolata parçacıklı ve sade..
muz ve kavun bunun haricinde.
paket dondurma çok çok nadir, magnum.
  • tabudeviren  (05.08.23 18:04:23) 
açık dondurma, bal badem 2 top çikolatalı 1 top


  • freebird5406_2  (05.08.23 18:06:53) 
fıstık, damla sakızı


  • pide  (05.08.23 18:07:54) 
Ceviz ve kavunlu dondurma seviyorum.


  • burka  (05.08.23 18:16:59) 
dondurmaların içeriğini okuduktan sonra, yemekten ve sevmekten vazgeçtim dondurmayı.ama buzlu muz vs smoothie harika, elbette ben yaptıysam :)


  • damba  (05.08.23 18:25:52) 
çilek, kavun ve italyan karamel.
bi de kadıköy'de vero gelato diye bi yer var. lotus ve rafaello yediğim en güzel dondurmaydı, mük.

  • evrem  (05.08.23 18:29:48) 
tahinli dondurma iyidir:)


  • kesmekes laleler  (05.08.23 18:32:12) 
Birçok sevdiğim dondurma var.

Normal ruh halindeyken vanilya

Neşem yerindeyse çilek

O gün mutluysam fıstıklı + vanilya

Akşam vakti sıcak bastıysa kakao

Canım dondurmadan ziyade daha "tatlı" bir şey istiyorsa karamelli
  • akhenaten  (05.08.23 19:03:37) 
vişne limon ama vişnenin mevsimi çok kısa olduğu için çevremdeki dondurmacılarda hiç yakalayamıyorum. mecbur kakao-vanilyadan devam.


  • hrskrs  (05.08.23 19:59:14) 
ben en cok limon severim ama sadece limon olmasin diye yanina cikolatali (mumkunse bitter) ve varsa cevizli veya kestaneli koydururum mutlaka. bir de cikolata sosu ve findik tozu varsa kesinlikle bandirtirim. bedava ve ekstra bir gida sonucta :)

guldum.net

bir de kornet kulah her zaman ilk tercihimdir.
  • in vino veritas  (05.08.23 20:28:39 ~ 20:29:28) 
Ekşili tatlara ceviz ve incir topları karıştırmayı seviyorum.
Limon- karadut- incir
Limon- cilek- ceviz gibi

Ama lavantalı da severim
  • Amaranta ursula  (05.08.23 20:59:32) 
fistik, cilek, cikilata


  • mess  (05.08.23 22:33:38) 
Balkaymak dondurması.
Bu sene Adana'da bir dondurma yedim. (Balkaymak Dondurma Toros Caddesi Şubesi)
Aaaa dedim bu çocukluğumdan beri aradığım lezzet. Bafra dondurması vardı çok aradım bulamadım vs. İşte biz oyuz dedi eleman. Bafra Balkaymak. Şimdi anlıyorum ki Ankara, Konya, İzmir vs nerede olursa olsun o dondurmayı bulmuşum, sevmişim ama adını bilmiyormuşum. İzmir'de hala bulamadım gerçi ama Foça'da ona yakın bir tat var. Balkaymak dışında dondurmayı buzlu sevdiğime karar verdim, o yüzden daha çok kendim yapıyorum son yıllarda, ikeada aparatlar var bunun için. (soruyu iyi okumamışım :) Balkaymak ise sade, başka marka veya çeşit ise çikolaya, kendim yapıyorsa vişneli)
  • sadegazoz  (06.08.23 09:13:20 ~ 09:20:23) 
Antep fıstıklı. Ama eskisi gibi öyle fıstık tadı veren dondurma bulamıyorum pek. Yavan tatlar oluyor son yıllarda.


  • kahver  (07.08.23 02:20:24) 
[]

İstanbul'da yeni bir hayata başlamak.. Nasıl?

Yeni mezun oldum ve İstanbul'da ilk işime başlayacağım. Hiçbir arkadaşım yok, şehri bilmiyorum, nerede ne yapılır bilmiyorum.. Daha kötüsü de Ankara adlı köyden geldiğim için İstanbul ilginç bir deneyim olacak gibi duruyor. Çalışma saatlerim yoğun olduğu için akşam 9 sonrası ve mutlaka da hafta sonları dışarı çıkıp sosyalleşmek, bir şeyler yapmak istiyorum. Evde oturdukça ve tek takıldıkça inanılmaz sıkılan biriyim..

Fakat sıfırdan başlayacak olmak içimde bir korku. Hiç kimseyi tanımıyorum bu şehirde. Bazıları oyun grupları, takılma grupları vs. oluyor diyor ama malesef amcı dolu eğitim seviyesi düşük tiplere denk gelmek canımı sıkıyor gruplarda. İş arkadaşlarımla da işim gereği samimi olmak istemiyorum.

Ne yapabilirim? Ne önerirsiniz? Benzer deneyimler yaşamış olan varsa paylaşabilir mi?

Not: Levent civarlarinda oturuyor olacağım

 
iş arkadaşlarıyla samimi olmak kötü bir şey değil. bu alanı kısıtlarsanız sosyalleşme konusunda ciddi problem yaşarsınız. bütün şirketle samimi olunmaz tabii ama kafa yapınızın uyduğu birkaç kişi ile samimiyet kurarsanız gerisi gelir.
o tarz sosyalleşme grupları konusunda bilgim yok ama dans, oyun vb. gibi popüler konularda o tiplere denk gelirsiniz. resim atölyesi, yemek atölyesi gibi etkinliklerin kitlesi daha iyi olabilir. örneğin zorlu'da eatly adında bir restoran/market var. belirli tarihlerde atölyeler/çalıştaylar oluyor. biraz paraya kıyıp bunlara katılırsanız buradaki kitle bahsettiğiniz gibi olmaz. tabii o kısıtlı sürede insanlarla tanışmak için sohbet başlatmak size düşen bir görev.

www.eataly.com.tr
  • Flybutter  (06.08.23 08:08:46 ~ 08:08:55) 
Yani iş arkadaşları konusunda diğer arkadaşa katılıyorum. Kafa uyan insanlarla bir başlangıç yapılır. Veya işyeri eğer farklı firmaların falan da olduğu bir binadaysa öğle araları, sigara kullanıyorsanız kapı önü molaları, aynı vasıta ile gidenler vesaire, yakın komşu firmaların çalışanları ile arkadaşlık edilebilir. Ha aynı sektörden rakip firma falansa o ayrı, o zaman tam tersine uzak durmak menfaatiniz icabı olacaktır.

Dil kurslarında falan da birileri bulunabilir. Bazı dillerin kursları bir miktar amcı potansiyeli içerir gerçi, o ayrı.
  • d max  (07.08.23 12:01:45) 
gültepe mi? lel

istanbul'a sonradan gelen arkadaşlarımdan gözlediğim kadarıyla bu işin en kısa yolu iş arkadaşları üzerinden bisiklet & kamp ile ilgili gruplara dahil olmak. sosyal çevren ordan başlayıp dallanıp budaklanabilir.

tabi bunun için iş yerindeki herkesle canciğer olmana gerek yok. flybutter+1

hoşgeldin. umarım en büyük sıkıntın sadece sosyalleşmek olur ve onu da çözersin.
  • zgrydn  (07.08.23 12:37:30 ~ 12:41:15) 
[]

hafta sonu planlarınız neler? İstanbul

Sb. Paylaşırsak fikir olur.

Ben başlayayım: yarın çalışacağım, akşam vizyon filmlerinden biri ve gerisi boş.


 
temizlik, yalniz kalmaya calismak, bos radyo programlari ve kotu suc belgeselleri


  • mess  (05.08.23 00:24:23) 
evde biraz kitap okuyup akşam ortamları akacağım (kadıköy).


  • tabudeviren  (05.08.23 14:43:32) 
Bugün ilk berbere, ardından spora gittim. Buhar odası, sauna derken eve geldim. Kafa yormayan dizi izlerim. Öyle takılırım.

Belki akşam kuzenlerimle multi oynarız. Onlara bağlı.

Yarınsa gene spor. Sonrasını bilmiyorum.
  • put it in your appropriate place  (05.08.23 16:43:19 ~ 16:43:34) 
[]

Ot gibi yaşamam skandalı

Cumartesi de çalıştığım için bir şey yapamıyorum. Ev iş hep. Benim durumumda olan var mı? Hayatı sorguluyor musunuz?




 
tam da son haftalarda düşündüğüm şeyi işaret etmişsin. yıllarca cumartesileri çalıştım ama şimdi inanamıyorum kendime, minimum 2 gün es şart kesinlikle. işverenle şartları yeniden görüşmek öncelikli önerim olur, olamıyorsa ctesi çalışma olmayan bir firmaya geçmeye çalış derim. bir pazarın varsa kendini planların içine at diyemem gerçekten. ama mesela, uzun tatilleri önceden planlamak güzel olabilir, geçenlerde bunu konuştuk bir arkadaşla. seneye bir amerika seyahati yapmak istiyorum, o beni şimdiden çok motive ediyor. bunun için birikim yapmak, oralardaki arkadaşlarla kontakları yenilemek, şurada şunu yaparız planları vs gündelik hayattaki modunu da yükseltiyor. etrafımda enerjisi yüksek ve hadi şunu yapalım diyen ponçik arkadaşlar tutmaya çalışıyorum bilinçli olarak. akşamlarını ve kalan 1 gününü kendi kendine doldurmak pratik istiyor epey, sürekli kendime neleri sevdiğimi hatırlatıyorum, acayip ama insan unutuyor çünkü. doğa biraz kurtarıcı oluyor, ufak tefek kaçıyorum bir yerlere. daha büyük ölçekte de kendime 1 sene verdim, düzeltmek istediklerimi düzeltip, bir şeyleri alışkanlık haline getirmek ve belki yeni yerlerde yeni düzenler kurmak için.


  • saveur  (04.08.23 15:13:52) 
milyonlarca insandan sadece birisin. tuhaf bi durum yok. evlenip çocuk yapıyorsun, ölene kadar oyalanıyorsun.


  • mimikikili  (04.08.23 15:14:24) 
Aramıza hoşgeldin.

Ben ctesi çalışmıyorum, hayatım çok mu güzel :D

İyi değerlendirecek etkinlikler bulun kendinize, çözülüyor.
  • baldan kaymak  (04.08.23 21:24:00) 
[]

birşeyler paylaşmak istediğimde gelen o farkındalık hissi

merhabalar,

geçenlerde de bir duyuru açmıştım desteğinize teşekkürler.
sonradan biraz oturdum düşündüm de, ben hep herkesi dinlemişim,kendimi anlatacak bir dost daha edinmemişim ( yada edindiğimi sanmışım )bu farkındalık beni içten içe daha da yalnızlaştırdı ve önceden böyle düşüncelerim olduğunda geçiştirip yoluma devam ediyordum. Yüzleşmeli miyim? Gerçekten beni dinleyen ve anlayan insanın olmadığını kabul etmeli miyim? Yoksa ruh sağlığım için bu zamana kadar yaptığım gibi ötelemeli miyim?

Teşekkürler :)

 
:D
ötelediğin şey mutlaka karşına çıkar ve genellikle sen değil de sorun güçlenmiş olur.
genel cevap öteleme.
  • kisa  (04.08.23 10:02:41) 
hocam işte hayatta bu anlara tekamül anları deniyor, bu anlar insanı değiştiriyor geliştiriyor


  • freebird5406_2  (04.08.23 11:03:16) 
Ben de sizin gibiydim, ancak bu insanlardan ziyade sizle ilgili bir şey. Kendiniz anlatmanız lazım, derdini anlatabilen bir insana dönüşmeniz lazım, lafı kaynattırmamalısınız. O zaman insanlar da sizi dinlemeye başlayacak. Daha doğrusu insanlar her zamanki gibi kalacak, siz kendinizi dinletmeye başlamış olacaksınız.

Zaman içinde kendiniz gibi sessizce susup sizi dinleyen birilerine de denk gelirseniz çok üstüne gitmeyin, halini hatrını sorun. Büyük ihtimal hayır diyemediği için sizi dinliyordur.
  • akhenaten  (04.08.23 12:43:34) 
tutunamayanlar, fleabag vs aklima geldi.

modern insan yasamayi ve paylasmayi bilmiyor, sevmeye yeteneksiz teoman baba'nin dedigi gibi.

benzer durumlar bende de var ama bunun caresi de daha fazla ice cekilmek, kapanmak, kendini soyutlamak degil, tam tersine daha sosyal olmak.
  • baldur2  (04.08.23 13:52:31) 
İçtenlikle ilgili bir adım daha atman gerekiyor.
Senin olduğun yerde iken ben kabullenmeyi seçtim. Sonra yıllarca dertlerini dinlediğim arkadaşım beni dinlemeyip konuyu değiştirdiğinde, Lan, dedim ben yıllardır seni dinliyorum. Dinleyeceksin beni. O anda aramızdaki samimiyet ve dostluk level atladı.

  • sadegazoz  (06.08.23 09:29:21) 
[]

Olan olaylardan rahatsızlık duymama rağmen görmezden gelinmesi

Merhabalar,

Geçen hafta arkadaşımın nişanına gitmiştim ve saat 23 sularında eve döndüm buraya kadar problem yok.
Erkek arkadaşım açısından saat 23 sularında eve dönmem sonrasında arkadaş uğruna böyle geç saatlere kadar(ki bence değil gayet normal) dışarıda olmam sıkıntıymış arkadaşlarımla görüşmeyecekmişim ( avcunu yalar )
bu konudaki rahatsızlığımı daha öncede belirttim bir süre normalmiş gibi daha çok umursamaz tavırla tabi geçiştirmiş ( düzeldiğini düşünmüştüm bu konudaki düşüncelerime saygı duydugunu vs.) geçen bu durum olunca yaklaşık 4 gündür doğru düzgün kendisiyle konuşmuyorum benimle düzgünce yüzleşebileceğin zaman konuşuruz diyorum çünkü sürekli konuyu görmezden gelip kendince alttan aldığını düşünüp bu alttan alma da aşkım canım naber vs. gibi iltifatları ki yemezler, rahatsızlığımı dilegetirip 4 gündür her gün konuşmak istediğimi bu konudan kaçmayacağımı ve kırıldığımı bu konudan rahatsız olduğumu söylüyorum.
yaşlar e 29 k 25 .
kendimden bahsedecek olursam ortamım bar vs gibi takılmam, ev kuşuyumdur genel olarak ama arkadaşlarım ile görüştüğümde de asla kırmam katılırım genelde ya evlerde görüşürüz ya kafeye gidilir yada düğün nişan olur bu ( bazen etkinliklere de giderim) ve bunlara katılımım zaten sık değil.
Kısacası böyle düşünen daha öncede bu şekilde sıkıntı ve kavga yaşamış olduğum biri olduğu için artık tahammülüm kalmadı ve gerçekten adam akıllı konuşup çözmek için sabrediyorum.Ayrıca bana sabah dediği cümle aynen şu " bu halde olmamızın sebebi arkadaşların git arkadaşlarına kız"
Çözülür mü?
Teşekkürler.

ek: gece 11 12 bana gelmez buna dikkat et mesajı aldım.

 
çözülmez gözlemlerin doğru

konuşmak istediğin bir konu var aşkım canım çiçek böcek hediye gibi şeyler tam da bu olayı konuşmadan etrafından dolanmak için yapılan şeyler
  • freebird5406_2  (02.08.23 14:55:45) 
çözülmez.
ha sever ayrılır pişman olur akıllanır vs başka bir ilişkide düzelmiş olabilir ama mevcut ilişki içerisinde düzelmez. ekonomimiz daha çok umut vaadediyor

  • kisa  (02.08.23 15:08:30) 
2.yıl oluyor ağustos 5'te. @sivrisinek


  • madurumdamadurum  (02.08.23 15:16:14) 
Çözülmez. Bu sabah söylediği cümle sorumluluk almak istemediğini ve düşünce yapısını değiştirmeye niyeti olmadığını (çünkü hatalı olduğuna inanmadığını) gösteriyor.


  • fotrsapka  (02.08.23 15:23:33 ~ 15:23:46) 
Çünkü tehliyeliymiş dışarısı, çünkü asla kadın çocuk erkek farketmeksizin sanki gündüz gasp öldürmek rahatsız etmek yaşanmıyormuş gibi bir inancı var.


  • madurumdamadurum  (02.08.23 15:32:03) 
Ekonomimiz daha çok umut vadediyor +1

Lütfen kendinizi “ben bar kadını değilim” “zaten çok az çıkarım” gibi cümlelerle “aklama” ihtiyacı hissetmeyin. Bu psikolojik şiddettir. Şimdiden suçlu hissetmenizi sağlamış bile.
  • ruhen hastayim ben  (02.08.23 15:36:18) 
Çözülmez

Bu ne yaaa böyle, annen baban yakınların bunun derdine düşmüyor, belli ki başının çaresine bakabileceğini biliyorlar. Elin adamının mı derdi oldu. Ayrıca gece 11 nedir yahu. Millet o saatte dışarı çıkmaya başlıyor. Bunun için bar, club , içki vs olmasına gerek yok. Gece arkadaş grubunu alırsın, masanızı kurarsınız çimenlik, sahil, teras vs kahvenizi içer muhabbet edersiniz .

Lütfen böyle düşünce yapısındaki insanlara prim verip , daha da kafanıza çıkartmayın. Bunun bir adım sonrası otur evinde, o kıyafet olmaz, x ile görüşmeni istemiyorum, çay götür , yemek yap, ben çalışıyorum sen evde otur.


7 yıllık evli erkek kişisiyim. Bir gün olsun ne eşim, ne ben ona bu gibi konularda saygısızlık etmedik. Bu gibi sorunların temeli güvensizliktir ve kıskançlıktır. Bu ikisinin olduğu yerde sağlam bir ilişki beklenemez.
  • janavarorion  (02.08.23 15:54:53) 
25 yaşında bir kadın, arkadaşının nişanı gibi 40 yılda bir gerçekleşecek bir etkinlikten saat 11'de döndüğü için bırak erkek arkadaşına, anasına/babasına hatta varsa çocuğuna bile hesap vermemeli. çözülür ama sen dik durursan ve bu konuyu bir daha açılmamak üzere tek seferde kapatırsan çözülür. geçiştirerek, üstünü örterek ilerlerseniz bir sonraki nişanda aynı şeyleri yaşarsınız.


  • hrskrs  (02.08.23 16:17:38) 
Kendini ifade edememek
Toplumsal değerlerin öfkesini sahiplenmek ve aktarmak
Suçluluk hissedince kaçmak ve konuyu geçiştirmek
Kişisel alana saygı duymamak
Sorunu iletişim ile giderme teklifini geçiştirmek
İletişim ve empati becerisi yok. Hikayenin içeriği önemsiz. Bu konuyu çözsen başka konu yine çıkar karşına. Çare şiddetsiz iletişim eğitimine yollamak
  • hasmetizm  (02.08.23 17:16:26) 
[]

Bir takım çıkmazlar

-psikologa gitmek istemiyorsunuz orası kesin. (psikologlar gelip kızmayın lütfen zaten kötüyüm)

-psikaytra gidince de ilaç yazılmasını da istemiyorsunuz. kullanmazsınız.

-toparlamanıza yardımcı olacak sosyal çevreniz yok. bu yüzden ortamınız yok. arkadaşınız az ve olan da uzaklarda.

-bazı şeyleri konuşamıyorsunuz, paylaşamıyorsunuz, buraya bile yazamıyorsunuz her şeyi.

-özetle hayatsız bir çöpsünüz. işte mutsuz mutsuz çalışıp bir umut arıyorsunuz.

-ama artık patlayacak gibi oluyorsunuz, kendinizden, hayattan, toplumdan kopmak üzeresiniz, tutunduğunuz bir iki umut var iken onların da hayal kırıklığı olma olasılıkları olduğunu fark ediyorsunuz. tahammülden yorulmuşsunuz özellikle kendinize. kendinizden nefret ediyor en başta kendinize sonra da herkese külfet olduğunu düşüyorsunuz.

ne yapardınız?

sanırım ilk iki maddeden dolayı tedaviye kapalılık durumu çıkıyor. doğrudur. bu da ayrı bir sorun ama işte o yüzden soruyorum ya ne yapılabilir?

evet spor dışında.

teşekkür ederim.

 
Hayatı bu kadar önemsemememiz lazım. It's just a ride. Anlattığınız kadar kötü bir hayatınız yok muhtemelen. Alt tarafı insanız neden kendimizden nefret edelim? Neden başkasına gösterdiğimiz şefkati, anlayışı kendimize göstermeyelim?

Ama biz ne kadar bir şeyler söylesek de ikna olmayacaksınız muhtemelen. Ben de kendimden biliyorum.
  • playing star again  (02.08.23 00:24:30 ~ 00:35:12) 
Evet bir çıkmaza girmişsiniz duruma bakılırsa o kesin ama çözümlere de kapalısınız. Kendi bildiğiniz yöntemlerle halletmek istiyorsunuz fakat sanırım siz de içten içe biliyorsunuz ki bu tek başınıza çözebileceğiniz bir şey değil belli bir noktadan sonra. Ve anladığım kadarıyla o noktayı geçmişsiniz.

İçinde bulunduğunuz derin mutsuzluktan dolayı uzun süren uykusuzluk hali oluyor mu? Eşlik eden, içinizi ezen ağır bir keder hissiyle? Hafif uykuya daldığınız zamanlarda da hıçkırarak uyanmalar, insan içinde iki kelime ama gerçekten iki kelime konuşacak gücü bulamamak, insanlarla, sevdiğin insanlarla dahi bir araya gelmekte zorlanmak, yolda yürürken bir kaldırıma yığılma isteği ve hüngür hüngür ağlama isteği ve hatta bağırma isteği, inanılmaz bir boşvermişlik, hayata karşı kayıtsızlık, geleceği planlayamama, herhangi bir şeye odaklanamama, önceden sevdiğiniz iyi gelen aktivitelerin, hobilerin bile bir noktadan sonra iyi gelmemesi gibi şeyler, uzar gider...

Ben çok uzun süre direndim, uzun süren bir buhranın ardından o noktayı geçtiğimi şöyle anladım. İş yerinde anksiyete krizi yaşadığımda. İş arkadaşımla konuşurken ve hiçbir şey çaktırmamaya çalışırken kalkıp odama gitmeye çalıştım fakat ayağa kalktığımda ağzımdan çıkan tek cümle "ben iyi değilim galiba" oldu ve koltuğa yığıldım.
Ondan sonra işte terapi almaya başladım. Öncesinde zaten bir ilaç geçmişim vardı ama terapi noktasında direniyordum. Tek başıma baş etmeye çalışınca işte sonuç böyle oldu.

Üzgünüm ama gerçekten çözüm sadece tedavi. Bence direnmeyin daha fazla, soluğu bir psikologta alın. O sizi yönlendirir zaten
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (02.08.23 01:53:22) 
Spor ölçeğine kadar inerek olası çözüm yöntemlerinin hepsini bir bir elemişsiniz her satırda.

Sizi daha iyi bir hale getirecek mümkünse kendiliğinden gerçekleşecek sihirli bir çözüm arıyor gibisiniz. Ancak gerçeklikten kopmamak önemli, böyle bir çözüm yok. Olsa hepimiz bunu uygulardık değil mi?

Bir aşamada yukarda reddettiğiniz yöntemlerden birine hazır hale geleceksiniz, o noktaya ulaşana kadar kendinize biraz "saçmalama alanı" açın.

Örneğin eğlence metotlarını küçük mü görüyorsunuz? Öyle yapmayın, gerekirse salak saçma gördüğünüz dizi film türlerine, müzik akımlarına bakın. Kendinize göre şekillendirebilirsiniz. Farklı bir şeyler bulun yani, bir şey bulmaya çalışmayın ama rastgele dolanın. Beğenmediğiniz şeyi beğenmeyin, beğendiğiniz şeye de "ulan ben bundan mı zevk alıyorum" demeyin.

Bütçenize göre her ay bir şeyler yapın, yine seçiçi olmayın sadece yapın. Başka insanlar ne yapıyorsa bir görün.

Bu tip şeyler sizi meşgul ederken sorunlarınızı tespit edin, neden bu durumdasınız, neden bu durumdan çıkmak istiyorsunuz, nasıl başladı? Nasıl pekişti? Değiştirebileceğiniz ve sizin elinizde olan şeyler mi yoksa daha genel ölçekle alakalı sizin dışınızda gelişen kötü gidişatlara bağlı kısmen kabullenmeniz gereken sorunlar mı bunlara kafa yorun.

Bunlara kafa yorarken kafanıza birçok soru gelecek ve muhtemelen işin içinden çıkamadığınızı hissedeceksiniz. O zaman bir uzman desteği almaya daha hazır olabilirsiniz.
  • akhenaten  (02.08.23 09:36:54) 
Merhaba mesaj attım size


  • hasmetizm  (02.08.23 10:38:46) 
diyorsunuz ki " ben acım, ama yemek yemek istemiyorum, bana enerji verecek sıvı besinler de tüketmek istemiyorum. ama karnımın doymasını istiyorum. açlığımı gidermem için ne yapmam lazım?"

yapmak istemediğiniz şeylerin probleminizin çözümü olduğunun siz de farkındasınız
  • yemrem  (02.08.23 10:40:34) 
eğer kendinizde kitap okuyacak motivasyonu sağlayabilirseniz bir sıfırdan büyüktür diyebiliriz.

şu kitaplar fayda sağlayabilir;
Iyi Hissetmek - David Burns
Hayatı Yeniden Keşfedin - Jeffrey E. Young
Psikonet yayınlarına da göz atabilirsiniz.

ayrıca şunlar veya benzeri kanalları izleyebilirsiniz;
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

ama bunları okusanız da, izleseniz de eninde sonunda iyi bir terapist bulmanızda fayda var. sevgiler.
  • Phoebe  (02.08.23 14:08:43) 
[]

nasıl sohbet ediliyor

ya bir bilgi için
ya dert anlatırken
ya da dert dinlerken buluyorum kendimi
bazen psikolojik sorular sormayı denyerek faydalanırken buluyorum kendimi

kafamda diyalogun akışı ben biraz dinliyim de söz söyleem sırası bana geçsin
ya da bugun onu konuşturayım lazım olunca ben ararım

sorun bende mi (narsist spektrum) uygun kişiyi bulamamamda mı
(duygusal arkadaşlıklar değil bunlar)

 
Bilgi almak, dert anlatmak ve dert dinlemek dışındaki konularda nasıl sohbet edildiğini sorduğunuzu varsayıyorum, ona göre cevap veriyorum.

Öncelikle sorunun ağırlıklı sebebi sizden kaynaklı da olabilir, karşınızdaki kişiyle uyumsuz olmanızdan da çünkü bu konuda bir şey bilmemiz olası değil.

Ancak sorun şu; insanlarla girdiğiniz diyaloglara genel olarak "ben biraz dinleyeyim, söz söyleme sırası bana geçsin" ve aynısının farklı hali olarak "bugün o konuşsun da lazım olunca ben ararım" şeklinde yaklaşıyor olmanız karşınızdaki kişiyle bağınızdan ayrı bir sorun. Böyle bir tutum doğru değil. Bu işin sizden kaynaklı kısmı, çünkü bunu yapıyor olduğunuzu bilerek bu tutumu devam ettiren sizsiniz. Bu kısım sabit. Böyle yaklaştığınız insanlarla zaten bir şey konuşamazsınız çünkü ilginizi çekmiyor ki zaten, ne konuşacaksınız?

Eğer üstüne bir de karşı taraf(larla) uyumsuz insanlarsanız sorun katmerleniyor. Bu durumda konuşacak konu bulamamanız normal, çevrenizi değiştirmeniz gerekir.

Ama her halükarda en başta sizin tutumunuz yanlış. Sorunu çözecek olan da sizsiniz. Başkasını değiştiremezsiniz ama kendinizi yönlendirebilirsiniz.
  • akhenaten  (01.08.23 20:10:38 ~ 20:13:30) 
Can kulağı ile dinleme diyoruz bunla şiddetsiz iletişimde. Pratik yaparak öğreniyor herkes eğitim sırasında. Duyulma görülme ihtiyacın karşılanıyor. Sen karşı tarafı dinlediğin gibi karşı da seni dinliyor. Güzel bir tatmini vardır Empatik alan tutmanın/almanın. Mesaj atıyorum sana fikir versin diye


  • hasmetizm  (02.08.23 10:43:10) 
[]

Kira geliriniz kac olsa emekli olurdunuz

?




 
1500-2000 doların karşılığı TL kira gelirim olsa ve kendi oturduğum yer de benim olsa (bu "hiçbir şey yapmasam da aç kalmam" sınırı bence), kafama esen girişimi yapabilirim. Emeklilik derken, başkasının işinde çalışmam ama kendi kafamdakileri yapıp yine para kazanırım yani.


  • nhk ni youkosu  (31.07.23 21:32:46) 
aylık 500 bin


  • yanlishayvan  (31.07.23 22:04:51) 
$5k


  • abi bi dizi buldum on numara  (01.08.23 00:29:29) 
2-2.5k$ gayet yeterli


  • bobinhoo  (02.08.23 16:25:37) 
Evim kendime aitse 2000-2500 dolara krallar gibi yaşarım.


  • synesthesia  (04.08.23 00:07:18) 
[]

Sırf sorun çıkmasın diye katlandığınız en absurd şey?

Benimki şu an parkta yanımda bangır bangır müzik çalan insanları uyarmamak ve çaldıkları müzikten östaki borumla vedalaşmak.

Sizinki nedir?


 
Şantiyede kontrole gittiğimiz zaman esenyurtta müteahhidin araba bagajındaki silahla tehditi sonucu susup ortamı terk etmek oldu. İnşaat kazısı çok derin bir yerdi devam etsek silaha kalmadan birimizin sonu hapis diğeri mezar olacaktı, gidişat belliydi yani.


  • Unde bach canim  (31.07.23 20:08:44) 
[]

Haftanın özellikle sevmediğiniz bir günü var mı?

Ben pazar günlerini hiç sevmiyorum. Aşırı gergin ve mutsuz hissediyorum, içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Bütün gün yatsam da çok kötü hissediyorum. Haftasonunu genel olarak sevmem ama özellikle Pazar günleri benim için katlanılmaz.

Çocukken pazar günü olduğunu bildiğim bir gün başıma bir şey gelmiş olmasından şüpheleniyorum. Ya annemden dayak yemiş indir ya babam bir şey alicam demiştir almamıştır ya da birine bir şey olmuştur ama kesin var bir şey.

Sizin böyle özellikle taktiğiniz bir gün var mı?

 
Pazar +1 ya kesinlikle.
Çocuklukla bir bağlantısı var sanırım cidden, çocukluğumdan beri sevmem pazarları, travma bırakmış demek ki zihnimde içten içe.

  • bir fincan kahve ile film izlemek  (30.07.23 15:58:16) 
İş rutinim ile alakalı beni zorlayan günleri sevmem. Mesela pazartesi günleri ders verdiğim öğrenci dersle alakası olmayan mızmız bir çocuktu. Her hafta “şu pazartesiyi atlattım mı benden iyisi yok” falan diyordum kendi kendime. Şimdi çocuk gitti benim de pazartesiyle olan derdim bitti.


  • ruhen hastayim ben  (30.07.23 15:59:03) 
çarşamba da bi içten pazarlıklı gibi böyle bir sinsilik mi dersin samimiyetsizlik mi dersin ne bileyim bir kahpelik var gibi de çözemedim.

pazar gerçekten gıcık ama ne olduğu belli en azından.

diğer günler sözünün eri.
  • AlsterWasser  (30.07.23 16:07:04) 
Pazar günü haftaiçinde çalışacak olmamız, bir şeyler yapacak olmamızın KAYGISINI yaşıyoruz bence. Pazardan sonra sorumluluk geliyor ve biz “an”‘da yaşamıyoruz, gelecekte yaşıyoruz dolayısıyla kaygı tetikleniyor. Pazar gününün kıymetini zihinsel sebeplerden dolayı bilmiyoruz bence. Hatta çocukluğumuzda da yapılacak ödevlerin kaygısını çekmiş olabiliriz :))) Not: psikoloğum


  • damba  (30.07.23 16:19:20) 
Çarşambayı sevmem. Hafta sonuna daha var düşüncesi sıkıyor. Bu hayat böyle geçmez deyip zengin olmanın yollarını arıyorum. Kendimi robot gibi hissettiğim bir gün oluyor. Bütün hayat böyle mi geçecek diyorum.


  • dissendium  (30.07.23 18:22:24) 
oldum olasi sali gununu sevmem. ulan dun calistik zaten 3 gun daha mi calisacagim gibi bir dusunce olabilir bilincaltinda bilmiyorum.

pazar aksamlari genelde ayik kafayla gezmem. cunku ayik oldugum zaman ertesi gunku isi dusunuyor oluyorum. cok tatsiz oluyor.
  • antikadimag  (30.07.23 18:45:21) 
Pazar +1


  • basond  (30.07.23 21:45:44) 
Pazar.


  • baldan kaymak  (30.07.23 23:57:17) 
Pazartesi rezil bir gün bence tam bir kaos, tüm haftanın yükünü çekiyor sanki. Sonra pazar derdim


  • jjimyl  (31.07.23 00:07:16) 
Pazar dersek günün tamamını töhmet altında bırakmış oluruz. Cumartesi gece yatıp sabah uyku sersemi bugün neydi diye düşünürken, haa pazar deyip tekrar yastığa gömülme anını kim yok sayabilir, kalbimiz kurur valla. ya da pazar sabahı kahvaltısını aynı şekilde, taş oluruz taş. ben oyumu pazar akşamından yana kullanıyorum. çocukken ertesi gün okula gidecek olmanın, banyo yapmak zorunda olmanın, ödevleri tam tamına yapmamış olmanın getirdiği huzursuzluklardan kaynaklı travmalarımız var. olmaz olsun öyle akşam.


  • onemoremile  (31.07.23 09:24:17) 
Pazar zaten klişe şekilde ben de sevmem. Öf yine mi işe gidicez yarın, güzelim haftasonunu yedin hiçbir şey yapmadan hissi oluyor.

Onun dışında perşembeye bi uyuzum ben. Hep "bugün cuma değil daha" hissi geliyor bana. Tamam haftasonuna az kalmış oluyor ama ne olurdu cuma olsaydı :/

önceki iş yerimde her çarşamba bir sorun yaşardık o yüzden bi ara çarşambaya da uyuzdum hafiften ama normalde severim. Bu haftayı da yarıladık be hissini veriyor.
  • nundu  (31.07.23 09:36:37) 
pazartesi tabi ki.
her gün cuma olsun isterim.

  • sizofren06  (31.07.23 16:43:01) 
biraz daha daraltarak pazar akşamı demek istiyorum ben. sabahını, öğlenini, öğleden sonrasını severim hiç sorun değil ama pazar akşamı kadar bunaltıcı, sıkıcı, insanın enerjisini emen bir zaman dilimi yoktur sanırım.

bu söylediğim iş durumundan bağımsız bu arada. kendi işim, tempom vs. gereği ben zaten şu an pazartesi sendromu yaşayacak birisi değilim, tam aksine pazartesi günlerini genelde seviyorum. sakin, kendime vakit ayırabildiğim günlerin başında geliyor.

buna rağmen pazar akşamları bunalıyorum hep. bir an önce yarın olsa filan diyorum. sabah kahvaltısı, öğleden sonra maçı yarışı şusu busu yine keyifli ama pazar akşamı kadar sıkıcı bi şey yok. bak salı akşamı çay içip bi kitap açıp okusam hiç keyfim kaçmaz. aynı şeyi pazar akşamı yaptığımda sanki böcekmişim gibi hissediyorum. acayip sinir oluyorum. imkanım olsa pazar akşamlarını yaşamamak isterdim. diğerlerini yaşıycam ama.
  • mark greg sputnik  (31.07.23 16:54:52) 
Salı
Çok sinsi bir günmüş gibi geliyor bana. Pazartesi öyle değil mesela ama salıda böyle bir iticilik var.
En sevmediğim gün(
  • hayalhayal  (31.07.23 17:09:01) 
[]

düğünüme gelmeyen arkadaşlarım

Bugün nikah yaptım. Şöyle 3 vaka var.

1- kardeşim dediğim bir arkadaşım 2 kilometre öteden gelmedi, aradım açmadı, mesaj attım neden gelemedin bir sıkıntı mı oldu diye, "kusura bakma gelemedim" diye geri dönüş yaptı. kardeşim dediğim bir kişi olduğu için ölüm döşeğinde bile olsa gelmesini beklerdim, beni biraz üzdü gelmemesi.

2- geçen hafta kapısına kadar gidip davetiye bıraktığım, tabi ki geliriz diyen sevdiğim bir arkadaşım da bugün gelmedi.

3- bir arkadaşım da korona zamanında zor koşullarda nikahına gitmiştim, ona da dsveyiye yollamama rağmen gelmeye tenezzül etmedi.

Sizin başınızı da gelmiştir bu tarz şeyler, bana ne demek istersiniz?

3'ü de mazaret bildirmedi ve 3'ü müsaitti biliyorum.

 
ekonomik durumları, borcu harcı önemli. altın maltın işleri insanları zora sokmaya başladı. ekonomik bir sorunu, çekinesi yoksa kardeşim dediğin adamın gelmemesi dallamalık o başka.


  • mordorlu ziya  (29.07.23 20:08:47) 
Amaaaan. Daha dün bir bugün iki gezin tozun eğlenin. Kim gelmiş kim gelmemiş ne yapacaksin?


  • allah yazdiysa bozsun  (29.07.23 20:13:55) 
Hayırlı olsun hocam. Eleştirmek kolay tabii ki ama başımıza gelmeden anlayamayız bazı şeyleri. Belki bir gün siz de gidemeyeceksiniz. Şimdi bir şey yapmayın üzüntüyle. Belki telafi etmek isterler. Bir şey yaparlar. Sonra mahcup olursunuz. Bir şey yapmazlarsa zaten bir daha konuşmazsınız.


  • dissendium  (29.07.23 20:14:06) 
Düğün yok mu? Belki düğüne gelirler.


  • sevilen progressive türkücü  (29.07.23 20:15:48) 
Evlenince bağlar kopuyor zaten.

Ben olsam aramazdım bile niye gelmedin diye. Tebrik etmek için aramasını beklerdim, karşı tarafın hiç aramaması durumunda da muhtemelen kökten biterdi arkadaşlığım, çünkü ben asla aramazdım geri.
  • Cesario  (29.07.23 20:17:11) 
"kardeşim dediğim bir arkadaşım" - cok arabesk bir tabir bu ve maalesef karsiliksiz sevdaymis. numarasini sil + engelle.

ekonomik durumun herhangi bir alakasi yok. paran yoksa bile dugune gidilir. gelicem diyip ghosting yapilmaz. tam okuzluk.
  • hot potato  (29.07.23 20:17:33) 
@sevilen progressive türkücü

Kına vardı ona zaten gelemezlerdi farklı şehirden, burada da sadece nikah vardı.
  • metal69  (29.07.23 20:23:08) 
@mordorlu ziya

Hocam gelen geliyor, Kocaeli'den, Bursa'dan gelen arkadaşlarım var İstanbul'a, bunlar aynı mahalledeyiz gelemiyor. Ekonomik durum önemli değil, gelmesi bile yeter. Gelip te takı takmayan da vardı yani onlara birşey diyemeyiz, gelmişler insanlar sonuçta başımızın üstünde yerleri var.
  • metal69  (29.07.23 20:25:16) 
Düğün olmadığını biliyorlar demi? Kardeşim dediğiniz adamla en son ne zaman konuştunuz?

Resmen umursamamışlar çok saçma. Belki de saçma sapan insanlardı.
  • sevilen progressive türkücü  (29.07.23 20:30:12) 
Vallaha ben kardeşim dediğim adam için Fransa'dan geldim.

Gelemediğim adamlara mesaj attım, evlerine hediye yolladım çünkü zaman uymadı.

Bence alinmaniz normal.
  • logisticsmanager  (29.07.23 21:33:24) 
Düğün hiç sevmem. Buna rağmen üç yakın arkadaşım için yurt içi,yurt dışı kmlerce yol gittim. Alınmakta haklısın. Ben bu kişilerle iletişime gelmezdim. Belirli bir mazeretleri varsa bir iki hafta içinde size ulaşıp durumu anlatırlar zaten. İnsanın başına her türlü şey gelebiliyor. Bir sebep filan yoksa,sizin de gönlünüzü almayacaklarsa boşverin. Bazen bazı insanlara gereğinden fazla önem veriyoruz. Oluyor böyle şeyler. Hayırlı olsun bu arada.


  • asteriks  (29.07.23 21:55:59) 
Ben direkt küser konuşmazdım.


  • playing star again  (29.07.23 22:03:40) 
ortak arkadasiniz yoksa, yaninda getirecegi bir +1'i de yoksa napicam tek basima demis olabilir.
keyfi yoktur cani istememistir.
cok yakin olan gelmese de hediye getirir nezaketen ama o kadar yakin olmadigin gidip masrafa girmeyelim demis olabilirler.
ben takilmazdim.

ayrica oyle cok yakin falan degilsiniz ya. o derece yakin olan seninle baslardi o gune zaten. misafir gibi nikah saatinde gelmez onlar.
  • Kittie  (29.07.23 22:04:44) 
Olabilir yürütmek zorunda olduğumuz bazı ilişkiler dışardan iyi görünüyor olabilir. Ama içten içe sizin için bir de bunu yapma zorunluluğu hissetmeyip kestirip atmak istemiştir.


  • coca cola  (30.07.23 00:43:24) 
Silerdim. Net.


  • baldan kaymak  (30.07.23 08:13:39) 
Ben gelmeyene gönül koymam ama gelene iki elim kanda olsa giderim ki gittim. Gelmeyenlerde neden gelmedin diye sormadım. Üzülürmüsün üzülürsün hayal kırıklığı olur normal. Demekki kimseye kardeşim demeyeceksin bu kadar güvenmeyeceksin sana güzel bir ders olmuş


  • basond  (30.07.23 21:47:49) 
Düğün yapmadıysanız gelmeyenlere gönül koymaya hakkınız yok bence.

Zamanı olmadığı için, altın alacak parası olmadığı için, eşiyle-çocuğuyla tartıştığı için veya son anda önemli bir durum çıktığı için gelememiş olabilirler. Bütün bunlar olmayıp önemli olmadığını düşünmediği için gelmemiş de olabilir. "Önem verseydi düğün yapardı, belli ki umursamıyor ki nikah yapıp geçiyor sadece" diye düşünen de vardır.

Hayatınızdan insan silmek için bu kadar istekli olmayın.
  • michael_knight  (31.07.23 13:13:07) 
Öncelikle tebrik ederim.

Böyle günlerde insan yakın arkadaşlarını görmeyi bekliyor. Başka bir duyuruda da konusu geçmişti yani böyle günlerde birbirimizin yanında olmayacaksak niye yakın arkadaş/akraba oluyoruz. Düğünle de ilgisi yok nikah/düğün fark etmez.

Benim de başıma buna benzer durum geldi tabi birkaç kişi bazında; silip engellemene gerek yok ama yerinde olsam 3'ü ile de bundan sonra iletişime geçmezdim. Kimisi tembellikten, kimi altın takmak istemediğinden gelmiyor. Kimi de yapı olarak tuhaf bir kafada.

Önemli bir durumu olup gelemeyen nikah öncesi/sonrası bilgi veriyor. Bunlarda belli ki öyle bir durum yok.
  • Lethe  (31.07.23 15:11:32) 
[]

Son 12 ay içinde tanışıp evlenenler hanımızla nasıl tanıştınız?

Sb




 
[]

Monotonluktan uzaklaşmak

Saat 6dan sonra gece 12ye kadar olan vaktimi ve haftasonlarımı değerlendirmek istiyorum.
Fakat ne yapacağıma karar veremediğimden hiç bir şey yapmadan geçiyor.

Ekim gibi yds sınavı var eğer puan alırsam kendi bölümümden atanma ihtimalim artacak
Yada spor yapayım diyorum evde yada kursta eklemlerim ağrıyor diye
Yada dizi-film izleyim motivasyonum artsın kafam dağılsın
Yada arkadaş edinmek için uğraşayım daha çok aktiviteye katılayım sosyalleşeyim

Birden fazla işi nasıl planlıyorsunuz , enerji buluyorsunuz ?

 
Herkes motivasyonsuzluk ile donem donem ya da her zaman bas etmek zorunda, farki onlar bu hisse 'ragmen' yapiyorlar, siz bu his yuzunden yapmiyor/erteliyorsunuz. Kalkip yapacaksiniz aslinda, disiplin baska yolu pek yok. Bununla beraber Atomik Aliskanliklar kitabini tavsiye ederim, yardimci olacaktir. Ancak is her zaman sizde bitiyor.
Bir de evde dizi film izlemek guzel sey elbette ama uzun vadede motivasyon arttirmak yerine daha cok uyusturan bir sey bence.

  • kassiopeia  (28.07.23 06:38:56) 
Almanca öğreniyorum. Gün içinde işten zaman kaldıkça çalışıyorum. Eve gidince çalışamam. Hafta sonu zaten çalışamam. Telefonunda BBC CNN çıkmış sorular hep açık olacak. Bilgisayarda da aç. Fırsat buldukça bak. Diziyi yolda izle. Spora iş çıkışı git.


  • dissendium  (28.07.23 08:09:42) 
Film-dizi izlemek seni daha da sıkar. Öncelikle evde olmamanı tavsiye ederim.

- Düzenli spora başla. Kendini daha zinde hissedersin, spor salonunda çok insanla tanışırsın sosyalleşme imkanın da olur, duruşun kendine güvenin dahi artar. İmkanın varsa spor hocalarıyla birebir çalışmanı özellikle öneririm, çok daha efektif geçer. Haftada 3 gün (2 akşam-1 haftasonu olabilir) böyle geçir.

- Arada şehirdışı turlara katılmanı öneririm. Günü birlik veya 1 gece kalmalı bulunduğun şehir civarında katılabilirsin fiyatlar uygun oluyor. Hava değişimi olur, yine farklı insanlarla tanışma imkanın olur.

Son soruna gelirsek, özellikle düzenli spora devam ettikçe beslenmeni de bir düzen altına alacağından aradığın enerjiyi bulacaksın. (Kendimden biliyorum)
  • Lethe  (28.07.23 09:12:43) 
Bence siz zaten işin en zor kısmını, yapmak istediklerinizi (ve yapılması gerekenleri) belirlemişsiniz. Geriye uygulaması kalıyor. Sizin yerinizde olsam şöyle yapardım:

1. YDS'e 2 ay var, bu sınava hazırlanmak için yeterli bir süre mi bilmiyorum ama en azından bu yola girmek için bir başlangıç yapar ve çalışmalara başlarsınız.

2. Spor yapmak kadar ne yaptığınız da önemli. Size uygun olanı bulmalısınız. Bu yürüyüş de olabilir, yoğun idmanlar da. Önemli olan neyden keyif aldığınız. Kendi adıma spor salonlarından çok sıkılıyorum, para verseniz duramam. Ancak 1 saat spor salonu yerine saatlerce bisiklet turu yapabilirim ya da denizde yüzebilirim. Eğer daha hafif birşeyler istersem gider ellerim cebimde yürüyüşe çıkarım. Oldu bitti işte :)

3. Dizi-film izlemeyi de kendinize ödül olarak koyabilirsiniz. Mesela YDS çalışması sonlarında 2 bölüm dizi ya da güzel bir film gibi. Kaliteli film olarak kesinlikle TRT2'i tavsiye ediyorum. Sinema yanı sıra Türkiye ortalamasının üzerinde programlar da yapıyorlar.

Uzun sözün kısası birden fazla işi artık ne istediğimi bilerek planlayabilirim. Bir nevi enerjimi verimli kullanıyorum. Farklı alanlarda farklı enerji türleri harcıyorum. Mesela fiziksel enerjimi evi derleyip toplamak için harcıyorsam, dikkatimi dinlenirken okuduğum şeylere veriyorum. Bunun gibi şeyler. Daha çok insanın kendini tanıması ile çözümleyebileceğim durumlar bence.
  • burka  (28.07.23 09:42:29) 
Cevaplar için teşekkürler.
Her gün yürüyüş yapıyorum geceleri o da evde bunaldığımdan ve başka bir şey yapasım gelmediğinden.

Onun yerine hedeflediğim şeyleri yapmak istiyorum. Bir yerden başlıcam
  • kararsızataletfilozofu  (28.07.23 20:02:47) 
[]

biriyle tanışma hk

1 Kafede bakıştığınız kişinin numarasını, sosyal medyasını vs istiyor musunuz

2 ne sıklıkla birine, tanışmak kahve içmek adına dm atıyorsunuz?


 
2'sine de cevabım asla. Bu ülkede o iş olmaz. Sebeplerine girmeyelim istersen. Bizim ülkenin sosyokültürel yapısı yalnız ve ancak görücü usulüne yatkındır. Ha bu görücü usulüne aile-arkadaş-iş sosyal ortamında birileriyle tanıştırılma da dahil, o kadar uygarlaştık sonuçta. Ama öyle tanımadığı birine yanaşmaymış, muhabbet açmaymış....yok. Bakışmak diyorsun, o aşamaya gelmeden korumaya şikayet edilerek mekandan attırılmışlığım var. Hiçbir rahatsız edici tavrımı da hatırlamıyorum; kim, neden nem kaptı acaba? Ama bir yandan insanlar da haklı. O kadar tecavüz, cinayet, yaralama olayı oluyor ki, insanlar korkmakta haklı. O yüzden siz bu Avrupai sevdalardan vazgeçin, ülkenizin kültürünü, sosyolojisini bilin.


  • d max  (01.08.23 15:13:09) 
[]

yarın çok sıcakta evde olanlar ne yapacak ?

bi arkadaşım usb vantilatör alayım mı diye sorunca ben de işe yaramaz, banyoda otur küvet varsa küvete gir, duş varsa altına plastik sandalye at dedim, telefon tablet bilgisayar artık elinde ne varsa vakit geçer

başka öneriniz var mı ?


 
Vantilatör de yaramıyor. 7/24 açık 5 derece yukarda olsa çıldırıcağım


  • baldan kaymak  (25.07.23 22:03:07) 
Çok sıcaklarda evde olanlar şanslı asıl. Vıcık vıcık deniz tuzu, kum olmadan evinin konforunda takılmak daha güzel. Ben şu an tatildeyim keşke evimde kalsaydım diyorum.


  • ruhen hastayim ben  (26.07.23 00:02:52) 
@ruhen

hocam muhtemelen senin evinde klima vardır :)

edit: klima yokmuş bu yanlış için geri alıyorum
  • freebird5406_2  (26.07.23 00:14:11 ~ 00:21:27) 
Oldum olası yazdan tiksinen; alabildiğine sıcak, klimasız bir apartman dairesinde doğup büyümüş biri olarak en verimli yöntemim buz takviyesi yaptığım soğuk su dolu kovaya ayaklarımı sokmak. O vaziyette az age of empires, battle for middle earth oynamadım :D


  • lüzumsuz adam  (26.07.23 09:51:47) 
[]

Sevgiliyle sıfırdan ortak arkadaş edinme

Nasıl yapılır? :D
Öğrenci değiliz, çalışan eden ama çok gezen tozan konseriydi partisiydi gayet sosyal insanlarız. Ama ya iki kişi ya da bribirimizin arkadaşları ile yapılıyor bu etkinlikler. Elbette onlar da iyi güzel ama birimizin diğerinin yakın arkadaşlarına kaynaşması zaman alan bişey. Tabii o da olsun ama “ikimizin ortak arkadaşları” da olsun mesela. Ve fakat nasıl olacak?

Teşekkürler.

 
aynı dertten muzdaribiz. millet partilerde falan tanışıyor ya da iş arkadaşlarının ortamlarında. biz bir keresinde bir restoranda otururken, bir çift geldi oturdu salça oldu, muhabbet ilerlerdi güzel muhabbet olmuştu mesela. ya da benim eşim bazen millete laf atıyor, bir bakmışız kalabalık bir gruba dalmışız :)


  • kondansator  (25.07.23 16:17:32) 
turlara katilabilirsiniz turkiye ici/disi, nasil insanlar oluyor oralarda bilemem ama sonrada gorusmeye devam edilebiliyor, bir de ortak hobiniz varsa oradaki kurslarda olabilir.


  • songforsomeone  (25.07.23 18:08:44) 
ortak hobi var ise ordan yürünebilir.

yürünebilir derken çiftlere değil yani yol yordam olarak.
  • AlsterWasser  (25.07.23 18:12:17) 
[]

Nezaket sorusu

Diyelim ki tek başınıza tatile gidiyorsunuz. Orada yaşayan ve uzun zamandır görmediğiniz arkadaşınıza 2 gün önceden mesaj atıyorsunuz x tarihine kadar oradayım müsait olursan görüşelim diye. Tamam diyor. Hiç nerede kalacaksın, kimle geliyorsun vb.de sormuyor.

Gidince ben geldim diye mesaj atar mısınız yoksa arkadaşın geldin mi diye sorması daha uygun olur?
Samimiyet derecesi:orta ama resmiyet yok.

 
atmasan da olur ama ben olsam atardim. belki her seyi karsidan bekleyen tembel, umursamaz biri?


  • baldur2  (23.07.23 03:23:19) 
Atın canim bence adam size bu zamana kadar yazmadiysaniz durduk yere yük almak istemeyebilir


  • olaylar olaylar  (23.07.23 03:39:00) 
Cosmic+1


  • kisa  (23.07.23 08:03:03) 
ben hep insanlara bi fırsat verme derdinde olan biriyim. evet atar görüşürdüm.


  • mimikikili  (23.07.23 08:17:21) 
2 gün önceden gideceğimi söylediysem bir de gittiğimde "geldim" demezdim ben.
Sonraki adımı ondan beklerim.
Ama adım gelmezse de bozulmam.
  • Dağcı  (23.07.23 08:46:48) 
Kesinlikle mesaj atar, geldiğimi söylerdim.


  • kaptan memo  (23.07.23 11:07:41) 
cosmic +1


  • la lykia  (23.07.23 11:34:13) 
Siz onunla görüşmek istiyorsanız mesaj atın. Başkalarının ne düşündüğü, ne yapmaya çalıştığı hakkında akıl yürütmek her zaman doğru sonuç vermiyor. Siz kendisiyle iyi vakit geçireceğinize inanıyorsanız, yalnız kalmak istemiyorsanız ya da başka herhangi bir motivasyonunuz varsa sizi onunla görüşmek istemeye iten, mesaj atın. Gerçekten görüşmek istemezse o zaman reddeder.


  • sekizdokuzon  (23.07.23 11:58:41) 
Mesaj atarım.

Siz söylemediğiniz için biz de sormadık nerede kalacağınızı, kiminle neden gittiğinizi vs. Söylemek istesiniz söylerdiniz.
Ayrıca tatil şehirlerinde yaşayan insanlar özellikle de uzun zamandır görüşmediği arkadaşlarından gelen bu gibi mesajlara temkinli yaklaşıyordur. 2 gün otel ayırtıp sonraki 3-5 gün de onda kalma niyeti olan pek çok insan olmuştur daha önce.
  • michael_knight  (23.07.23 12:12:23) 
@cosmicstring +1 (Noktasına virgülüne dokunmadan)


  • nawar  (23.07.23 13:00:41) 
ben nerede kalacaksın diye sorduğum arkadaşıma "gel bende kal lan otel motel paranı kaptırma içeriz o parayla manyak" demiş oluyorum. o yüzden nerede kalacaksın diye sormadıysa "ben müsait değilim bende kalamazsın" demiş de olur.

hadsizlik bilmemne değil.
  • alperz  (23.07.23 13:35:54) 
Turistik bir yerde yaşayan biri olarak, aramazdım. Arkadaşlar yazdığı zaman, görüşmek istediklerime ben soruyorum, ki iki gün birşey değil, görüşmek isteyen görüşür.


  • wishmaythşngs  (24.07.23 01:28:55) 
[]

Hiç aşık oldunuz mu?

Birden fazla olduysaniz ilki kaç yaşındaydı?

Nasıl bir şeydi? Nasıl tanımlarsınız?

Sizce hayatınızdaki hangi gelişmelerin arkasından geldi?

Şu anda hayatınıza nasıl bir etkisi var?

 
Olunuyor ya, ilkokulda lisede üniversitede, hatta iş hayatında bile.bu zamanda aşık olunmaz diyorsun pat bi bakmışsın olmuşsun değişik. 30dan sonra eskisi gibi olmuyor ama o kesin. Spesifik bi olayın ardından olmadı hiç. Aşık mıyım bilmiyorum ama hayatımda bir şeyleri dolduran bir yani var


  • olaylar olaylar  (23.07.23 03:41:41) 
Olmadım.


  • Amaranta ursula  (23.07.23 08:56:13) 
çok aşık oldum.

ilkinde 12 yaşındaydım. ortaokulda.
çok acayip bir şey. yoğun bir hayat enerjisiyle, sevgiyle doluyorsun. midende kelebekler uçuşuyor. :)

herhangi bir gelişmenin arkasından gelmedi, birdenbire oldu.

en büyük etkisi kendimi müziklere ve kitaplara adamak oldu sanırım..
  • tabudeviren  (23.07.23 15:06:09 ~ 15:06:29) 
Evet olmuştum, iyi anlaştığım arkadaşımdı. Açılamamadan kaynaklı küsecektik, küsmedik açıldık. Fakat benim kendisine olan hislerim başlangıçta çok yoğunken azaldı, onunki ise tam tersi. Dengeyi bulamadık sonra da bitti.


  • izmitcan  (24.07.23 00:36:20) 
[]

Akrabalar

Bir yakınımı gördüğünde: x bana böyle yaptı, o bana şunu, ben ona dargınım, bu niye böyle yaptı" . vs diyor. Sorun yaşadığı diğer akrabayı ben de tanıyorum.

herkes birinden şikayetçi, kimi görsem 3. kişi eleştiriyor. artık dinlemekten sıkıldım. git onunla konuş dediğimde "söyledim zaten" ya da "yok abi ya ne konuşacağım" Vs diyor.

o, onu yapmış, bu bunu yapmış, o buna küsmüş, bu buna kızmış, niye yapmış, darılmış vs vs

sizin de akrabalarınız böyle mi?

 
Akrabalar genel olarak öyledir. Hepimizin belli statü oyunlarına ihtiyacı var. Geniş aile birçoğumuz için bu statü oyunlarının ilk ve bazen tek oynandığı yer. Haliyle aile içinde kim ne almış, kime ne demiş, neden onu giymiş, kime nasıl davranmış hepsi öenmli, hepsi ucundan kıyısından birilerinin öne geçmesi, bizim statümüze halel gelmesi falan demek.


  • salihdt  (22.07.23 16:59:31) 
Çok fenaymış. Benimkiler böyle değil çok şükür, herkes kendi işine bakıyor. Çok ender eski nesillerle ilgili eleştiri dönüyor ama hızlıca kapanıyor konu.


  • fotrsapka  (22.07.23 17:06:52) 
Birebir ayni


  • allah yazdiysa bozsun  (22.07.23 17:42:25) 
Homo sapiens kitabında dedikodu teorisinden bahsediyordu. Taşralilar bu dedikodularla, arkadan atıp tutmalarla kendi varlığına varıyorlar.


  • kullanilamayan ruhumuzlar  (22.07.23 22:07:50) 
Böyle o yüzden çoğu ile görüşmüyorum bu konular açılınca kapatıyorum ve kalkıyorum oradan


  • basond  (22.07.23 22:38:54) 
ufak yeğenlerim var. 5-12 yaş arasındalar. ben yanlarına gittiğimde sürekli birbirlerini şikayet ediyorlar. o şöyle yaptı, şu şunu dedi vs. ben de bana şikayet ile gelmeyin deyince konuşacak bir şeyleri kalmıyor ve susuyorlar.

bence biz insanlar bu alışkanlığı çocukken alıyoruz. doğru değil ama hiç gözlemleyip bunu sorgulamıyoruz, neden yaptığımızı ve niye o kalıpta konuştuğumuzu.
çocuk gibiyiz.
  • Leonardo~Da~Vinci  (22.07.23 22:52:06) 
[]

eski sevgili sonrası ilişkiler

birçok kez burada bu konuda soru yazdım sildim, bu da onlardan olacak, çünkü görünce moralim bozuluyor ama neyse artık. aylar önce 4.5 senelik ilişkim bitti. burada ne zaman unutulur odaklı derbeder bi soru da sormuştum. ilişki süresinin yarısı vs denmişti. hem kendi okumalarım hem gözlemlerim dolayısıyla unutmadan başkasıyla görüşmeyi ben de mantıklı bulmamıştım. karşımdaki insana haksızlık da olur demiştim ki aslında başkasıyla konuşunca bile eski sevgilimi aldatıyor gibi hissediyordum. gel gelelim bu konuya da genelleyerek bakmak doğru değil galiba. sonuçta ben 4.5 yıllık ilişkiden çıktıysam eski sevgilim de çıktı ve o şu an 1 aydır biriyle berabermiş bile. (hem de arkadaşım dediği, benim için sildiği biriyle <3) şimdilerde evlilik planlıyorlar fln, ne güzel. yani unutmakla kalmamış, yuva kuracak yakında. artık başkasının sevgilisi olan birine hisler beslediğim için ayrıca kızgınım kendime ama neyse konu bu değil, çözücem zaten. ben halihazırda başka ilişkiye hazır veya istekli değilim, sevgilisi olduğunu öğrenmeden önce eski sevgilimle iletişime geçmeyi düşünüyordum hatta, sorun yaratan hallerimi düzeltmiştim vs. bomboş hayaller. neyse konu dağılıyor.

soru: acaba ben bu eskiyi unutmadan başkasıyla olmama meselesini fazla mı ciddiye alıyorum? belki de unutmanın yolu bu mudur? biriyle konuşmak için enerji şöyle dursun yaşama hevesim bile yok ama buna mı zorlamak lazım? denedikçe mi değişir kafam, beklentilerim fln? flört mlört berbat olduğum şeyler üstelik. bilmiyorum yani ne yapmalı? deneyimlere dayanan yanıtlar çok daha iyi oluyor eğer varsa. hani şey gibi, çok aşıktım, ayrılınca öldüm bittim ama asıl ondan sonra gerçek aşkı buldum gibi. :)


 
Kabullen ve devam et diye deyimleri var gavurların. Melankoli kafasından çıkman lazım. Yas tutmuşsun yeterince. Sanıyorum ki hala söylemek istediğin şeyler var karşıya. Rol play yapacak birini bul, ex rolünü yapsın sana, söyleyeceklerini söyle ve vedalaş. Konuyu kapatmak için güzel bir yöntemdir ben yaptırıyorum insanlara, işe yarıyor. Sonra da hayatına devam et yalnız veya değil.


  • hasmetizm  (21.07.23 15:12:30) 
boynuzun tillahını yemiş biri olarak çok iyi anlıyorum durumu. 1 seneye yakın kendime gelememiştim.

soruya cevap olarak yok zaman geçsin düzelir, her şeyin ilacı zaman vs. (utanmasa zaman verecek hatta vermişler yok ilişkinin yarı süresiymiş falan filan) laflarına katılmıyorum. zamanın kendisinde bir sihir yok, sihirli kısım değişim. bir şey değişmiyorsa daha da derbeder oluyor çıkıyorsun zaman geçtikçe (kendimde ve bu durumu yaşayanlarda gözlemlediğim). ben de yok hatalarımı düzelttim acaba olur mu falan kafasındaydım en yakın arkadaşımla boynuzlanmışken :D. neyse dönelim soruya beni bu bedbaht, bohem, bedevi artık ne dersen de dönemden kurtaran başka bir ilişkim olmuştu. burada şanslıydım ki o beni buldu, yoksa o vaziyetin nerelere gideceğini düşünemiyorum şu an sadece gülüyorum o halime.

kısaca başkalarıyla olmadıkça kendi kendine o saçma ilişkiye anlam yüklüyorsun daha da gözünde büyüyor daha da uzaklaşıyorsun her şeyden içinden çıkılmaz bir döngü başlıyor, unutamama devam ediyor. bana kalırsa kendine şans ver dene bir yerde tutar talihin değişir denemeden tek diyeceğim şey çok beklersin.
  • gule gule  (21.07.23 15:16:21 ~ 15:19:34) 
Eski sevgiliyi unutamadığınız zaman, belki unuturum diye biriyle sevgili olmanın birden fazla negatif yönü var.

İlk olarak kendiniz diyorsunuz hazır ve daha önemlisi istekli değilim diye. Bu durum karşınızdaki kişi tarafından da hissedilir. Eğer bu kişi duygusal zekası yüksek biriyse sizinle ilişkisine devam etmez ve sizin de umutsuzluğunuz perçinlenir. "Bir daha mutlu olamayacağım galiba" tarzı gerçekçi olmayan hisleriniz kabarır. Duygusal zekası yüksek birisi değilse de bir terslik olduğunu hisseder ama anlam veremez ve bu aralar moda tabirle toksik bir süreç başlar, birbirinizi yer bitirirsiniz. Bu biraz genelleme gibi, ancak tam olarak da değil. Neticede ortada isteksizce eski sevgilisini unutmaya çalışan siz ve sizden hoşlanan biri olacak onun da kendine göre bir geçmişi olabilir henüz bilinebilir bir şey değil bu. Gerisi matematik...

İkincisi, karşınızdaki kişiyi kötü etkileyeceksiniz. İnsanlara olan güvensizliğinden ve kullanılmışlık hissinden bahsedecek yeni birileri doğmuş olacak büyük olasılıkla. Bu zincirleme bir durum...

Ancak şu var, bence bunu anlamalısınız. Dürüstlük önemli bir erdem. Siz karşınızdaki insanla sevgili olma beklentisi olmadan bir şeyler yürütebilirsiniz. İnsanlara umut vermeniz yanlış. Doğru değil. Doğrucu Davut olmak zorunda değilsiniz ama neticede bu böyle.

Sevgililik kurumu birlikteliğin tek yolu değil. Bir gereklilik de değil. Baktınız zaman içinde işler değişti, o zaman duygularınızı açar ilişkinizi ilerletmeyi konuşursunuz.

Demek istediğim kimseyi kandırmak zorunda değilsiniz yalnız kalmamak için. Tek yol sevgili olmak değil.

Ayrıca başkasıyla birlikteyken eski sevgilinizi aldatıyor gibi hissetmeniz hoş bir durum değil, bu düşünceden kurtulmalısınız.
  • akhenaten  (21.07.23 15:17:20) 
Ne kadar zaman geçmeli?" konusuna o kadar takılmayın. Kanun değil bu.

Başkası söyleyince insanın kafasına girmiyor ama hayatınıza devam etmelisiniz.
Bu "unutma" sürecini hiç kimseyle flört etmeyerek, sevişmeyerek geçiremezsiniz. Geçirmeyin. Orada yanlış anlaşılma olmasın. Sadece kimseye bağlanmaz ve bağlanmakla ilgili sözler vermezsiniz. Ama bir gün hayat karşınıza öyle birini çıkarır ki hiçbir şey umurunuzda olmaz.

Kendinizi yükseltecek, yüceltecek, güçlendirecek, keyiflendirecek bütün işlere, hobilere, etkinliklere, alışkanlıklara atlayın.

Bu arada dediğiniz gibi çok aşıktım, bitince mahvoldum. Öldüm bittim. Bu birkaç defa daha başıma geldi. 3-5 aylık takılmalarda değil yıllar süren birlikteliklerden, beraber yaşamalardan vs. bahsediyorum.
Son aşık olduğumda bir süre sonra evlendik. .Eski sevgililerim aklımda sadece hayatıma girmiş, beni şekillendirmiş iyi insanlar olarak duruyor.
  • michael_knight  (21.07.23 15:30:39) 
5 yıllık ilişkim bitti. Bir şey yapmıyorum. Bir şey yapma sen de.


  • dissendium  (21.07.23 15:33:45) 
kendinizi kapamayın, karşınıza çıkan insanlarla görüşün. şu kadar beklemem lazım bu kadar beklemem lazım diye diye takıntı haline getirmeyin.

kimse ilk sevgilisiyle evlenmiyor zaten, karşınıza eninde sonunda içinize sinen birileri çıkar. hayatınıza devam edin, sosyalleşin yeni insanlarla tanışın..
  • playing star again  (21.07.23 16:07:23) 
Eski sevgilinle alakalı hiçbir şey yapma, yani unutmaya da çalışma. Stalk yapıyorsan çok yapmamaya çalış. Bir ağaç gibi düşün eski ilişkini, bir kere büyüdü, koklendi ve orada duruyor. Yok sayamazsin ama eğer toprağını sulamazsan, güneş alıyor mu diye kontrol etmezsen zamanla kuruyup ölecek.

Bu arada yeni birini bulmaya çalışma bence. Farklı bir şeye ayır kalan enerjini.
  • sekizdokuzon  (21.07.23 17:05:27) 
[]

Stalk konusu

Merhaba, nişanlınızın 3-4 yıl önce hoşlandığı ancak
elemanın pek yüz vermeyerek başlatmadığı bir ilişkisinin (veya tanışıklık vs.)
olduğunu bilseniz ve nişanlınızın aradan geçen 3-4 seneye rağmen
hala instagramdan o elemanı stalkladığını (haftada bir, iki haftada bir)
görseniz evlilik düşünmeye devam eder misiniz?

 
lamı cimi olmadan hayır benlik değil, 3-4 sene önce yüz alamadığı elemana da gerek yok. herhangi bir kişiyi stalklayan birisine diyeceğim tek şey güle güle.


  • gule gule  (21.07.23 02:29:00 ~ 02:29:45) 
1 gram duygu hissetmediğim eski sevgililerimi bile zaman zaman stalklıyorum, ne yapıyorlar merak ediyorum. Bunu yapan da bence oldukça fazla insan var. Çok sinir olurdum görsem ama fevri karar da vermezdim. Haftada 1 pek normal gelmedi yalnız


  • personaa  (21.07.23 02:39:18) 
düşünmezdim ben de. hatta genel olarak evlilik düşünmezdim bu devirde ama siz bilirsiniz.


  • orient blue  (21.07.23 08:18:36) 
Ya zamanında elde edemediği birini sırf meraktan stalklıyor da olabilir. Yani belki elemanın battığını vs görse, çok kötü duruma düştüğünü vs görse rahatlayacak ve tekrar stalklamayacak.

Yani bu romantik anlamda bir merak olmayabilir. Bu öyle bir his ki aynı hislerle sevgiliniz bir hemcinsini de stalklıyor olabilirdi.

Bu biraz takıklık evet ama romantik anlamda olmayabilir.

Ben çok büyük kararlar vermezdim. Önemli olan onun nasıl bir duygu ile stalkladığı, sizinle iletişiminin nasıl olduğu ve birbirinize verdiğiniz güven.

Evet haftada 1 baya yüksek bi oran. O çocuk şimdi gelse sevgilinize “hadi sevgili olalım ben aşığım sana bitiyorum dese” bence sevgiliniz yüz vermez. Böyle bir istek ile stalkladığını sanmıyorum. Dediğim gibi önceden olan bir kuyruk acısı zamanla takıntıya dönmüştür.

Ama işte sizin şuan sevgilinizle çok açık iletişiminiz olmalı. Herkes ne olduğunu, neden olduğunu, ne hissettiğini açık yüreklilikle ortaya koymalı, siz de bu konuda beklemtinizi açık açık gerginlik çıkarmadan belirtmelisiniz vs. çözebilirsiniz de sorunu.
  • zimbirik  (21.07.23 08:52:18) 
Sevgilin de benim gibi midir değil midir bilmiyorum ama ben de hiç bir duygu beslemediğim seneler önce kısa süre görüştüğüm insanları bile stalklarım arada. Sadece merak.
Komşu kızını bile stalklarım yani normal diye düşünüyorum.

  • yenibirgüzelnick  (21.07.23 09:32:10) 
Eskiden bir şeyler hissedilmiş biri olmasına gerek yok, herhangi bir karşı cinsi sürekli stalklamanın altında bir şeyler aramak normal. Ayda yılda bir öylesine bakılmış olsa anlaşılabilir ama düzenli ve sık stalklıyorsa bi durup düşünürdüm ben. Açıkça konuşun bence, konuşurken halinden tavrından anlarsınız az çok.


  • dfn4  (21.07.23 09:42:39) 
Biraz soğumuşsunuz sanki, ben olsam bende soğurdum. Ama böyle durumlarda açık iletişim gerekiyor, bende harekete geçmeden önce mutlaka konuşun derim.


  • olimpia  (21.07.23 09:51:37) 
haftada bir/iki haftada bir itici geldi. sorun ederdim. ayda yilda bir olsa herkes stalklanabilir hic takilmam.

kiz arkadasin takintili bir insan olabilir. birkac saatini ayirip herkesi haftada bir stalkluyor da olabilir yani. ona da bakmak lazim.
  • Kittie  (21.07.23 12:26:57) 
Kanka ona bakıp senle kıyas yapıyor doğru tercih yapmış mıyım diye. Bunu kaldırabilirsen devam et keke


  • olaylar olaylar  (21.07.23 14:01:22) 
Haftada bir iki bana da çok fazla geldi. Yani evleneceğim kişi geçmişte sevdiği birini sürekli takip ediyor olsun istemem. Bu durumun tek başına rahatsız edici olmasının yanında, bu kişi bir göz kırpsa beni bırakıp gitmesi kesin falan heralde. Böyle bir risk alamam. Nişanı iptal ederim.

Ayrılır mıyım? Bilmiyorum açıkçası... Aniden ayrılmam ama sanırım eninde sonunda ayrılıkla biter sonu.
  • akhenaten  (21.07.23 14:25:21) 
Öyle birisini nereden biliyorsun, yani sana neden anlattı. Haftada bir bilgisine nasıl ulaştı? Haftada bir bakmak Stalk olmuyor, takip etmek oluyor. Takip etmesindeki amaç ne onu öğrenmek gerekiyor.


  • kullanilamayan ruhumuzlar  (22.07.23 22:25:46) 
[]

Evlilere tatil tercihi hakkında soru

Merhaba evliler

Sizce (eşiniz ve) anne baba ile tatil olur mu?
Olmazsa neden olmaz?

Teşekkürler :)

 
Kayinbabanin yanından yazan damat olarak, evet diyorum. Çok güzel oluyor vallahi. 4 5 gun bizbize gezip, kalan tatili kayinbaba evinde köyde geçiriyoruz. 3 yıldır sasmadik. Mis.


  • allah yazdiysa bozsun  (20.07.23 18:09:41) 
olur niye olmasın. arada yapmak da iyi gelir. uzatmamak kaydı ile tabi


  • avatar is back  (20.07.23 18:18:17) 
ben eşimin ailesi ile birlikte farklı şehirlerde gezmeyi severim, iyi anlaşıyorsanız problem olmaz. kocam da benim ailemle gezmeyi sever. herkes sınırını bilince ekstra sıkıntı çıkmaz.

ayrıca eşimin memleketi deniz kenarı tatil yöresi, dolayısıyla kayınvalidemlere gidince tatile gitmiş gibi hissediyorum çok iyi oluyor.
  • Gradient_tabanlı_mor  (20.07.23 22:39:18) 
Bizde iyi anlaşırız ancak 2 günden fazla istemem, eşimde istemez.


  • mirty  (20.07.23 23:36:55) 
Eşle yalnız yapılan tatil başka bişey.(romantik, seksi, eğlenceli. Bunları aile yanında yapamazsın) Yani tek bir tatil tercihin olacaksa aile ile olmaz.

Fakat yılda belli günler sadece bayramda tatilde aileler görülüyorsa olabilir. Ama o aile görme güzel vakit geçirme tatili olur. Biz bu yıl hem eşimin ailesiyle hem benimkilerle deniz tatili yaptık, çünkü Eylül'de başka ülkeye gidiyoruz ailelerimizi bir süre göremeyeceğiz. Normal şartlarda yapmayabilirdik.
  • nhk ni youkosu  (20.07.23 23:56:59 ~ 23:57:40) 
[]

En toksik özelliğiniz?

Benimki tembellik. Sizinki?




 
çok konuşuyorum :) bir şeyi anlatmanın uzun yolu varsa mutlaka onu seçerim.


  • in vino veritas  (19.07.23 20:31:22) 
kindarlık


  • pide  (19.07.23 20:50:40) 
küçük yaşlarımdan beri dünyanın en iyi grubunun hangisi olduğu konulu tartışmalarla inatla girer ve her zaman çirkinleşirim.
cevap basittir.

  • AlsterWasser  (19.07.23 20:56:34) 
Lafı bazen çok uzatmak :)


  • gadlemler  (19.07.23 21:08:08) 
Kesin yargılı olmam.


  • Amaranta ursula  (19.07.23 21:46:39) 
Bir konu hakkında kendimi çok yeterli görüyorsam ve o konu hakkında kulaktan dolma yalan yanlış bilgilere sahip olan birileriyle bi tartışma içindeysem karşımdaki kişiye aptal olduğunu iliklerine kadar hissettirmeyi çok seviyorum, hatta bazen anlattığım konuyu gerçeklerden saparak kendi içinde çelişerek anlatıyorum ki bakalım fark edip bana "sen ne anlatıyorsun birader" desin ama onu da anlamadıklarında daha çok zevk alıyorum, en toksik özelliğim bu olabilir.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (19.07.23 22:23:37) 
Eleştiriye aşırı duyarlılık,
Yoğun sevgi beklentisi

Toksik ama beni sevenler de bu özelliklerim dolayısıyla seviyor. Yani problem yok.
  • Gradient_tabanlı_mor  (19.07.23 22:56:39) 
kendimi cok elestiren birisiyim, ben buna alistim.
aynisini diger insanlar uzerinde uygulayinca kavga cikiyor.
elestirmeyi birakmam lazim.
  • cooperr  (20.07.23 00:07:28) 
dengesiz ruh hali


  • personaa  (20.07.23 00:21:14) 
Lovebombing, ıssız adam sendromu.


  • Bruce  (20.07.23 00:28:56) 
Çok kuralcıyım, zıt tipte olanları çok yargılarım. Her şey planlı, her şey zamanlı. Dakika hesabıyla yaşıyorum. Bazen zor geliyor örneğin evden 5dk geç çıkıyorum, kendime de kızıyorum :D Dışardan bakınca mesleki anlamda iyi bir şey gibi durabiliyor bu ama mesela iş yerinde savsaklayan üstlerimi de çeşitli şekillerde hizaya getiriyorum :D onlar için hoş olmuyor olsa gerek.


  • akhenaten  (20.07.23 09:38:10 ~ 09:41:51) 
Manipülatif biriyim. Karşımdakini iyi tanıyorsam bazen keyfi bir şekilde düşüncelerini değiştirmeyi seviyorum. Kendi sınırlarımı deniyorum sürekli acaba buna da ikna eder miyim diye kendi kendime meydan okuyorum.


  • jazzabel  (20.07.23 13:37:38) 
Tembellik. Hatta üşengeçlik direkt. Buna bağlı olarak yapmam gereken bir işi manipülasyonla başkalarına yaptırmak. Başkalarına yaptırdıkça işin nasıl yapıldığını teorik olarak bilmek ama pratikte eksik kalmak.

Çocukluktan beri bu şekildeydim ama artık üniversiteden mezun olup iş hayatına girince bunu değiştirmeye çalışıyorum. Yine de bazen kolay geldiği için yapabiliyorum. Bunu yaparken başka ve kendime kolay gelen işleri yaptığım için çok da göze batmıyorum.

Mesela intörnken sonda takmak gibi el becerisi gerektiren işleri sevmediğim için bilgisayardaki dosya işlerini alıp sevmediğim işleri arkadaşlara bırakıyodum. Şansıma genelde grup arkadaşlarım da bilgisayar işlerini sevmiyordu o sayede denge buluyoduk.
  • nundu  (20.07.23 14:03:19) 
tembellik ve bunun getirdigi erteleme aliskanligi.


  • baldur2  (20.07.23 14:09:37) 
arkadaslik yapamiyorum, biri bir yere davet etse gidemiyorum, mesela sinema. misir kokusunun, telefon isiginin rahatsizligi o kuracagim iliskinin degerinden daha büyük oluyor.


  • wishmaythşngs  (20.07.23 16:31:51) 
kıskançlık, önyargı, önyargıyla bağlantılı olarak hararetli anlarda karşıdakini dinlemeyip aşırı yükselmek.


  • naksidil  (20.07.23 16:37:06) 
yedi büyük günahın hepsi


  • Hallegadola  (20.07.23 17:38:21) 
Yakın çevreme elin oğlunun "sugar-coating" dediği şeyi yapmayı, yapmacık olmayı, yalandan ümit satmayı, haksız oldukları konuda yalan ile konuyu geçiştirmeyi vs. sevmiyorum. Samimiyetsiz yalanları amaçları ne olursa olsun sevmiyorum. Hem hayal kırıklığının parçası olmak istemiyorum hem de bir hata varsa iş yerinde, yeni tanıştığı grupta, flörtüyleyken şurada burada bilmeden o kötü huyuyla/olayla devam etmesindense burada biz bizeyken doğruyu öğrenmesi daha önemli bence. Bana da aynısının yapılması hoşuma gider.

Bir de mesela bir arkadaşım saçını kestikten sonra kötüyse, kıyafeti/makyajı kötüyse vs. direkt söylerim. Bir aile üyesinin sağlık durumu karamsar olan muhtemelen de kaybedeceğimiz bir arkadaşım var. Arkadaşıma o aile üyesinin sağlık raporları üzerinden yaptığım çıkarımı ve öğrendiğim durumu doğrudan söylememek için biraz laf geveliyorum. O da az çok farkında ve iyi bir şey duymak istiyor muhtemelen ama ben o yalanı söyleyemiyorum. O hayal kırıklığının sebebi olmak istemiyorum. Ne bileyim yemek kötü olduysa "eline sağlık, çok güzel olmuş" demem. Ha tabii bunları da kırma amaçlı ya da dobrayım ben diyen öküzler/odunlar gibi yapmıyorum. O samimiyetsiz yalanları istemiyorum ama
  • nawar  (20.07.23 17:49:36) 
kendi kafama göre hareket ederim.
grup mrup hiç dinlemem.
kimse umrumda değil.
bunu bana zaman gösterdi.
  • rain when i die  (20.07.23 18:23:26) 
1 ... •101112131415161718• ... 166   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.