Ekşi Duyuru

www.imdb.com

Ay yabancı demişsin ama ben şunu söyleyeceğim yine de, belki başka zaman bakarsın;
Sevmek Seni-1965

Duyuruyu da takipteyim. Güzel bişi çıkarsa ben de izleyeyim :)

Ekleme: Çıkmamış.

izlemediysen roman holiday ve casablanca tabii

it's a wonderful life (biraz geciktim galiba)

Romantik komedi kıvamında istersen: (bkz: it happened one night)

www.imdb.com

9.

www.imdb.com

(bkz: the man from earth)

Time trap

Platform sayılır mı?

Bir de Hard Candy olabilir mi?

en son oxygen diye bir film var

(bkz: 12 angry man)
eski ve siyah beyaz bir film ama izlemezsen pişman olursun.

panic room
cube(belki?)
hateful eight(cogunlukla)

Allah, allah nasıl önerilmemiş; Room m.imdb.com

Russkiy kovcheg.
(bkz: şampiyon belli ikinci kim)

sürükleyiciden kastınız gerilim, macera türü bişi mi?

değilse ortaya karışık;
climax
zengin mutfağı
rear window
el metodo

ama en sevdiğim önceden de yazılan, 12 angry man.

Çoğunu da izlemişim ama izlemediklerim de var. birkaç gün idare eder onlar beni. Teşekkürler herkese.

Netflix oksijen

eski cia ajanları şimdiye kadar gerçeğine en yakın filmin tinkee tailor soldier spy olduğunu söylemişlerdi internet aramasında bulabilirsin fakat jason bourne gibi aksiyonlara alıştığımız için çok yavaş ve sıkıcı geliyor yine de bir bak istersen

ikinci olarak eski bir film three days of condor var, bu da zamanının filmi

Tinker tailor soldier spy

Söylediğiniz yapımları izlemedim, ne kadar benziyor bilmiyorum ama şu an Homeland'deyim ve tek kelimeyle harika.

Tinker tailor soldier spy bu konuda başyapıt.
Duygusuyla içine çekmesi açısından Bridge of spies da güzel.

no way out

İlk sezonun sonunda ve ikinci sezon 16. bölümden sonra diziye yeni bir karakter geliyor. sonrasında konu çok farklı noktalara gidiyor. İzlemeye değer bence.

Ana konu oluşuyor sonradan. Tam iyi giderken sonra tekrar bozuyor yine toparlayor gibi oluyor falan filan. Değişik bir dizi.

aynen öyle. sonunda ağlamıştım, çok derin bağ kurduruyor insana. bence devam edin. :)

evet ilk sezon çok sıkıcıydı bırakmıştım fakat sonra devam edince çok güzel oldu.

dizi evriliyor. ilk bölümler önce hükümet tarafından gözardı edilen şahsi hayatlara odaklanırken sonrasında daha da karmaşık ilişkilere dokunulmaya başlıyor sonrasında the machine rakip çıkmasıyla ve bir grubun kendi çıkarlarına hizmet etmesini istemesiyle beraber etik, ahlak, insan iradesi derken erdemlerinizi sorgularken buluyorsunuz kendinizi.

bu dizi bi' tık daha iyi olsaydı person of interest dizi olarak tanımlanmazdı. diğerleri dizi olur, person of interest için başka bir kelime icat edilirdi.

open.spotify.com

Şunlara gözatabilirsin;

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

onlara göz attım, tatmin etmedi. açtım baştan izliyorum. kısa kısa bölümler zaten. bugün sabahtan akşama kadar birinci sezon bitti.

ben 9'un başını izleyip bıraktım. diziyi üç-dört tane topluluğun arasında sıkıştırdılar. aynen çizgi roman da öyleydi, sonralara doğru tekrar etmeye başladı ve baktılar ki bir yere gitmiyor, bitirdiler. izlemediysen fear the walking dead'in ilk 3 sezonunu izle. onunda 3'ten sonrası sıkmaya başlıyor.

Bence etme.
Ben de azalan bir heyecan ile 6 veya 7’ye kadar izlemiştim. Spoilerden okuduğum kadarıyla düşman bul, her sezon 1-2 kayıp ver devam et zinciri kırılmış değil. dizi tamamen bitince başlayacağım ben.

yarıda bırakmayı sevmediğim için ben ediyorum. 1 defa ilk sezonlarda bırakmıştım sonra tekrar başladım vs. bence et ya. atmosferini vs. seviyorsan sırf o post apokaliptik atmosfefr için bile izlenir.

Ben 8 sezon izleyip bırakmıştım. Sonra bir arkadaş 8 ya da 9. szon hakkında bir spoiler verdi. Acayip merak ettim. Tekrar başladım. Hiç de beklediğim gibi çıkmadı. Her sezon bir 'villain' bulup uzatıyorlar diziyi. Artık yerli diziye döndü. Arkaplanda şarkı çalıyor, uzun uzun bakışmalar, sarılmalar falan. eeeh eytere bea dedim sonunda ve 10. sezonda bıraktım.

Can sıkıntısından izlemeye devam ediyorum. İzledikçe canım daha çok sıkılıyor.

devamlı bir yerleşke buluyorlar. tam oraya alıştıkları sırada bir villain çıkıyor, ana gruptan bir iki kişi ölüyor. bol kanlı bir sezon finali yapıyorlar. bir iki sezon sonra yine aynı terane. 7'de mi ne bıraktım ben de.

incir reçeli 2

Silver Linings Playbook

site değil de Chrome eklentisi var direkt netflix'e girince puanları görebileceğin.

chrome.google.com

predestination

the gentlemen sayilir mi acaba

memento

Predestination +1
Mr. Nobody

Cube 2: Hypercube (2002)
www.imdb.com

nolan'ın neredeyse tüm filmleri.

Coherence

beğendiğimden değil ama beynimi yaktığı için yazayım;

TENET

Ay benim aklıma da predestination ve memento geldi. Bir de klasik bir film var : identity.

Shutter island dicem ama kesin izlemişsinizdir. Velev ki izlemediniz ilk Shutter island’ı izliyin

mainstream amerika filmlerinden uzaklaşırsan çok daha enteresan şeylerle karşılaşabilirsin. mesela holy mountain. ki bu da aslında türün popüler filmlerinden.

www.imdb.com

Mulholland Çıkmazı :)

tenet ve predestination tam beyin kızartmalık

the lost highway denen bas belasi film

görsel açıdan sahneye kaos hakimse ve silahlar o görsel hareketliliği sesleriyle tam desteklemiyorsa eksiklik hisseder izleyici. sadece gerçek silah sesi olmasının dışında, ses seviyesinin yüksekliği de önemli. silahların gerçek sesleri yansıtması, konuyla özel olarak ilgilenenlerin dışında pek önemli değil. bu şekilde yapılması filmi daha sürükleyici kılıyor, seyirciyi kitliyor.

Aslında biraz mantıklı. Gerçek hayatta patlayan bir silahın 3 metre yanında dursaydınız kulaklarınızın hasar görmesi işten bile olmazdı.
İzleyicinin 3 metre ötesindeki televizyonu silah olarak düşünün örneğin. Bu durumda abartmayı bırakın, sesi çok daha az yansıtıyorlar diyebiliriz. Bize ulaşması gereken duygu oradaki karakterlerinkiyle aynı olmalı.

Sinema bir görsel $ovsa, sesler ve efektler de buna uygun olmali.

Silahlarin ciddi kisminin orjinal sesleri sinema TV ortamlari icin cok tirt kaliyor. Sonuca sinemanin amaci gercegi birebir yansitmak degil, seni eglendirmek. O yuzden kafaya takmiyoruz.

sanıyorum eline tabanca veya tüfek alıp hiç ateş etmedin. hatta edildiği bir ortamda da bulunmadın. bir ara poligona gitmeni öneririm.

Bazı filmlerde abartılı olabilir, ama gerçek silah sesleri youtube videolarında izlediğin kadar az değil. Çünkü youtube için video çekerken kullanılan mikrofonun tabancanın gerçek sesini kaydedebilecek yapıda olacağını sanmıyorum.

Yanlış hatırlamıyorsam 9mm bir fişek 160-170 desibel ses etkisine sahip.

Aynı hikayeyi anlatıyor. Önce anime sonra dizi daha hoş oluyor. İkisi de oldukça iyi.

Seslendirme Dilleri
Deutsch
,
English
,

Español (España)
,
Español (Latinoamérica)
,
Français
,
Italiano
,
Português
,
Русский
,
日本語

Marcella

iki diziyi de izlemedim ama tavsiye edebileceklerim: luther, marcella, sherlock, the missing, safe.

Bodyguard

Kate winsletli mare of easttown popüler şu sıralar

The Fall

www.milliyet.com.tr
şu kadarcık bilgi buldum. gerisi sana kalmış.

Teşekkürler cevabınız için fakat dizi bu değil. Ben de AIDS kelimesini kullanarak diziyi aradım fakat dizi 96 yılında çıkmış ben 3 yaşında oluyorum hatırladığım dizi bu olamaz. Bir de bu dizinin görünteri var youtubeda izledim, aradığım dizi değil maalesef.

Aydan şener o yıllarda popülerdi. Belki onun dizisi olabilir.

rope.

the birds

dial m for murder şahsen benim favorimdir hitchcock evreninde. ama hepsi güzeldir hepsi izlenir ya.

şu linkte tr.wikipedia.orgüm_filmleri mavi olanların (yani en bilinen, kendine ait vikipedi sayfası olanlar) çoğunu izlemişimdir hepsini de öneririm. ama dial m for murder bence başyapıtıdır. the birdsi de bir sonraki olarak izlersin.

north by northwest, dial m for murder şeklinde devam edebilirsiniz.

başka yönetmenlerden de night of the hunter, the big sleep, the third man önerebilirim.

harika öneriler =) teşekkür ederim, dikkate alacağım hepsini

www.beyazperde.com

bu olabilir mi?

The missing, ilk sezon
Fransız bir aileydi, olay 2006 dünya kupası finali zamanında geçiyordu sanırım.

Evet hata veriyor, genel bir problem olmalı.

ben mail atmıştım böyle cevap geldi.

"Sunucularımızda geçici bir sorun yaşanmaktadır ve sinema ekibimiz sorunun çözümü için çalışmalarını sürdürmektedir. Sorun çözüldükten ve programdaki son filmimiz BABA izlenebilir olduktan sonra size geri dönüş sağlanacaktır."

konuyla afişi karıştırmış olma ihtimaliniz var mı?
amazon prime ve sakallı abi deyince the boys geldi aklıma.
ama konusu alakasız.

yine de bir bakın, belki aklınızda yanlış kalmıştır.

images.app.goo.gl

Netflix'te ve hırsızlık konulu ama sakal ve merkez bankası tutuyor.

The boys değil tabi ki. Netflix de ki değildi amazon prime de bulmustum. Emin degilim ama ingilterede geciyordu.

www.imdb.com
Bu film olabilir mi?

m.youtube.com
Filmi bilmiyorum ama bu geldi aklıma.

1- Sayı yeterli. Herkesin bölgesi var. Pauile, o genç mal çocuk vs. herkesin kendine ait bölgesi var. Sayıları az da değil.

2- Yaşlılar ve fiziksel güce niye ihtiyaç duysunlar. Bu türk dizisi değil. O yüzden farklı gelebilir.

3- Mafyadan birine düşmanı bile zarar veremez izin alinmadan. Ve turk dizisindeki gibi kimse aptal ve sonuclardan etkilenmeyen şahıslar değil. Tony'ye zarar vermenin kime yarari var? Adam işleri güzelce yürütüyor ve varsa anlasmazlik veya intikam isteği veya husumet vs oturup konuşuyorlar. Sana şurayı verelim veya para verelim gibi. Birilerini öldürmenin kimseye yararı yok. Düşman yaparsın karşı aileyi ve iş için bir yararı yok.

4- Tehdit yok ki. Herkes daha cok para kazanmanin peşinde.

5- Ihale, mekan koruma, kaçak mal, hirsizlik vs.

Sayıca az değiller. Gördüğün her adamin kendine bagli ekibi var. 1 kisi goruyorsan 10 kisi ona bağlı. O 10 kisinin de is yaptigi kendi arkadaslari var.

dizide gorunur olmayan ciddi bir kas gucu oldugu izlenimi olmustur bende hep, biz hikayenin bir tarafini goruyoruz sadece...

tefecilik, kumar, koruma, sendikal islere mudahale(maas zammi isteyecek bin iscilik bir sendikanin liderinin gozunu korkutuyor, patron bin isciye zam yapmaktansa tony e avanta veriyor, iyi para...) sonucu ciddi paralar kazaniliyor, ama detayina cok girilmiyor evet dogru...

3. tony hep yalnız değil, hatta sabahları furio falan almaya geliyor da adamın karısı furio'ya öyle aşık oluyor.
yerine sonra başkası geçiyor, adını unuttum.
hem şoförlük hem yalnız kalmama açısından biriyle birlikte çıkıyor evden genelde.
"tony'i alalım" falan gibi laflar da geçiyor arada, yani tony'i yalnız bırakmamaya çalışma konusu hep var.
illa biri eşlik ediyor.
yolda da bazen arkaya falan bakıp takip edilip edilmediklerini konuşuyorlar.

4. tony'nin kulüpte gözünü kör ettiği barmen-koruma arası bir adam vardı mesela.
koruma yok değil ama mafyanın olduğu yere elini kolunu sallayarak girecek kadar akılsız insan da yoktur zaten.
caydırıcılıkları var, haberlerde adı geçip duran bir mafya ailesinden bahsediyoruz.

5. nasıl göstermiyorlar?
bir sürü iş konuşuluyor.
çıkan olayların yarısı, "senin payın, benim payım" meselesinden.
sürekli ihalelerle ilgili birbirlerini yiyip duruyorlar.
yukarıda da sayılmış.
tefecilik, kumar, koruma, kaçakçılık, hırsızlık dışında katıldıkları inşaat, belediye ihaleleri falan da var.
belediye başkanıyla giriyorlar hatta bazı işlere.

biz kişisel hayatlarını görüyoruz, sabahları çıplak ayakla gazetesini bahçeden alan adam haline şahit oluyoruz ama soyadlarını duyan herkes tanıyor bu insanları.
milyon dolarların döndüğü işler var ortada, çete değiller yani bu çok belli ediliyor bence.
yaşanan evlerden, sürülen arabalardan bile belli, ki tony'nin milyon dolarlarının olduğu falan defalarca laf arasında geçiyor.

bunun dışında bir de italyan mafyasının geleneksel saygı sınırları falan var.
yani it kopuk serseri ya da kedi köpek gibi birbirlerini yemiyorlar.
her şeyi adabına usulüne göre yapıyorlar, dolayısıyla günlük hayattaki itiş kakış da az oluyor.
kendilerince medeniler.

5) bahis işleri yapıyorlardı onu hatırladım şimdi. illegal bahis o muhtemelen ve orada tefecilik de vardır

1- aslında sayıları göründüğünden çok. dizi çoğunlukla sadece new jersey'in en kıdemlileri (capo, yani önce junior sonra tony) ve onların yardımcılarına (captain) odaklı. bir de her captain'in kirli iş, kas gücü gerektiren iş vesaire gibi her türlü ayak işini gören soldier'ları var. bunlar da dizide arada görünüyor. örneğin chris'le takılıp sonra onu vuran iki denyo, furio, tony'nin dövdüğü body'ci kel vs. bir sürü soldier var.

ikincisi ve daha önemlisi , mafya olmak sayı çoğunluğuna dayanan bir olgu değil. 120 yıla yakındır süren katı bir düzenin uygulayıcıları bu adamlar.

2- bu sorunun cevabı ilk maddede gizli. biz kıdemlileri görüyoruz + fiziksel güce çok ihtiyaçları olmuyor.

3- bunu bilmiyorum ben de. zaten dizide birkaç kere suikaste de uğruyor. "boss" değil "capo" olmasıyla alakalı olabilir. bir de dizi evreninde ortamlar gerilince yalnız gezmiyor.

4- mekân dediğin birlikte takıldıkları domuz kasabının önüyse orada koruma filan yok, doğru ama zaten kalabalık ve silahlılar. silvio'nun mekânı gibi işettikleri yerlerse korumaları var.

5- mafyalık yapıyorlar işte. uyuşturucu, kumar, çek senet, ihale vs. illegalden gelen kara parayı belediye işlerinde filan da aklıyorlar bir şekilde. dizi belki senaristinin o tarafta zayıf kaldığından pek girmemiş olabilir ama dediğim gibi 120 yıllık bir düzeni var örgütün, ona göre de bir hiyerarşisi ve ödeme sistemi var.

ben de geçmişte sormuştum benzer soru
www.eksiduyuru.com
son sezonu hala izlemedim. o kadar güzeldi ki bitirmek istemiyorum diziyi :(

bir bölüm hariç kalabalık dolaştıklarını veya altlardaki o kas gücünü görmedim. bizdeki kabadayılar gibi diyebiliriz. racon belirlenmiş gibi.

italyan dizi gomorra var. orda böyle değil mesela. sonuçta yaşadıkları şehir modern bir yer, kırsal değil. mafyalar arası belirlenmiş bazı anlaşmalar.

ilk başlarda o genç çocuk öldürmüştü mezbahada birini. babası tonynin mesela birinin parmağını kesmiş ilk başta mafya olmadan önce hatırladığım kadarıyla. bana da bunlar küçük geliyor ama iş görüyor işte. o mahallede bir daha kimse karşı gelememiş.

tony tek dolaşırken genç bir çocuk gelip öldürse boss olmayacak. bir kaç güne kalmadan öldürülecek. Bir faydası olmayacak. rakip çete öldürebilir belki ama zaten hepsi ilişkide o şehirdeki.

bizde de bazı filmler var böyle cüneyt arkının filan böyle baba olup tek dolaştığı vs.

bana garip gelense o yaşlı adam, 6000 usd kira alacak diye çocuktan peşine düşüyordu bir dükkanı kiralayınca. 6000 usd nedir garip gelmişti. tony de onbinlerce dolar aklıyordu. godfatherdaki gibi milyonları görmedim bu dizide. "the wire" dizisindeki siyahlarla filan aynı şehirde olsalar zorlanırlardı gibi.

uyuşturucu işindeler mi hatırlayamadım daha çok fuhuş ve haraçtı hatırladığım

spare parts, pek bilim kurgu degil ama sariyor.

illa tam olarak gizem değil belki ama 70'ler civarından aklıma gelenler:

the french connection
serpico
dog day afternoon
in the heat of the night

izlemediyseniz, cevher olarak:
M (fritz lang)

günümüze kıyasla eski ama o kadar da eski olmayan 90'lardan aklıma ilk gelenler:
arlington road
a simple plan
the pelican brief
the negotiator
the firm
la confidential
disclosure

90ları çok uzatabilirim, en sevdiğim dönemlerden biri çünkü.
ama dediğim gibi, mystery olmasa da, ağırlıklı olarak polisiye, gerilim türündeler.

Dragon ball geliyor aklıma farklı seriler içerisinde elemanlar büyüyordu. Dragon Ball, Dragon Ball Z gibi.

Adventure Time'da da zaman olması gerektiği gibi akmış finn 7 yaşında başlayıp 12'de bitirmiş seriyi.

seker kiz candy var

Naruto da var, shippuuden'de çocukluktan ergenliğe geçiyor. Boruto'da çoluk çocuğa karışmış.

Digimon da zaman akıyordu.

yerli bir yapım olan pepee'nin de ilk çıktığı bölümlerden birkaç sene sonra hazırlanan yeni bölümlerde pepee büyümüştü. kanalı da değişmişti. sonra da bitti zaten.

ben hatirliyorum, esini demet akbag oynardi, giris katinda oturuyorlardi.

neyse bakayim belki bulur koyarim buraya

edit bir: foto buldum
www.flickr.com

Bahsettiğiniz karakterin sokaktan geçenlere leblebi, nohut atıp "lak lak nasıl vurdum ama" tarzı bir şey dediğini anımsıyorum fakat fiyonk makarnayı hatırlayamadım.

Youtube'da bir demet tiyatronun neredeyse tüm bölümleri var güzel bir taramayla çıkabilir sanki.

serdar ortaçın zeytin yemeli klibi vardı galiba belki oradan başka videolarla kafanızda birleştirmişsinizdir.

www.dailymotion.com

dakika 20 de basliyor.

ciftimiz cemile ve hakki

ancak makarna olayi tek bolumlukmus, yani her bolum farkli tepkileri var hakkinin

emege saygi:)

B

a ozellikle ilk zamanlar

B buçuktan A.

a-b

a

a. en çok kahkaha attığım dizidir

B diyorum ama zaten benim için A kategorisinde hiçbir dizi yok. Bu yüzden şimdiye kadar en çok güldüğüm dizi diyebilirim. Yalnız son 3 sezonu izlemedim henüz. İlk 11 sezon için yazıyorum.

kesinlikle a + c.

the lobster
get out
the killing of a sacred deer

söylediğiniz filmler bana bu filmleri çağrıştırdı. bahsettiğiniz platformlarda bulunuyorlar mı onu bilmiyorum.

Fargo
Pan's Labyrinth
The Godfather (öeh yani bir zahmet)
Your Name
Mustang
Nymphomaniac Volume 1
Kaybedenler Kulübü
Moon 2009
The Baader Meinhof Complex
Wristcutters
Three Colors Red
Rosemary's Baby

All Quiet on the Western Front
The Night Porter
Rocky 1
Possessor
The Florida Project
Loveless
Love

nocturnal animals

medianeras geldi aklıma direkt.

hep eskilerden geldi aklıma:

what dreams may come
goodfellas
little miss sunshine
julieta
brazil (farklı posterler varmış, benim dediğim şu: posteritati.com )
la cite des enfants perdus
taxi driver
paris je t'aime (şu versiyonu: lh3.googleusercontent.com )
garden state (şu versiyonu: images-na.ssl-images-amazon.com )

Queen Margot

www.filmmusicsite.com

twitter.com

The invitation
Searching

A quiet place.

life

çok fazla gerilim değil ama biraz gizem, biraz suç, biraz dram.

wind river.
bayağı güzeldi.

Prisoners

şantaj da fena değil

the ritual'ı beğenmiştim ben.

Tahminim kadın anal seks istiyordu hep adam istemiyordu. Ben olayı hep böyle yorumladım.

Üstteki arkadasin dediği de olabilir.

Ancak adam zaten kadından tiksiniyor. Ayrılmak istiyor ama ayrılamıyor. Bu kadar tiksindigi biriyle de sevişmek istemiyor adam.

Adam zaten suçluluk duygusundan dolayı kadınla birlikteliğini sürdürüyor, kuyuya saatini düşürdüğünden beri ortak sırlarından dolayı birlikte. Bir de kadının psikolojik sorunları olduğunu düşündüğünden kadından iyice soğuyor.

Orijinal Cosmos'u izlemediysen onu öneririm. Carl Sagan yapımı olan.

ikisini de izledim. net geo'daki the genius'un einstein serisini izledim bir de. başka aklıma gelmedi.

Carl Sagan romanından uyarlama Contact filmini izledin mi :)

www.youtube.com
güzel seri, ikinci bölüm daha güzel, üçüncüsü de çıkacak yakında

contact, gravitiy, intersteller vb. filmleri de izledim. fakat belgesel olunca daha faydalı oluyor. Filmlerde Faraday'dan bahsetmiyor kimse :)

teşekkür ederim, aldım favorilere.

belgesel öneremeyeceğim ama bu konulara ilgin olduğu için şu tweet serisini okumanı şiddetle tavsiye ederim. inanılmaz zihin açıcı bir flood:

onedio.com

Teşekkür ederim, mutlaka okurum. evrim ağacı'nı da okurum fırsat buldukça ama bir sosyal bilimciye görsel ve canlandırmalı fizik çok daha anlaşılır oluyor :)

şimdi aklıma geldi. YouTube'da bebar bilim diye bi kanal var.
Herkesin anlayabileceği bir dilde bu konularda 10-15 dakikalık videolar var. Fizik serisini öneririm. Müthiş bir video serisi.

kanal: www.youtube.com
fizik serisi: www.youtube.com

Özellikle izafiyet, kuantım, young deneyi, zaman, ışı vs. konulardaki videolar muazzam.

İnceleyeceğim hepsini çok teşekkür ederim.

youtube kanallarını da bence göz ardı etme. kurzgesagt in a nutshell kanalının videoları muhteşem örneğin.

Teşekkür ederim, bunu da ekledim.

Ajan g.co

Çok severim.

komedilerle başı dertte biri olarak bridesmaids'e çok gülmüştüm. belki kadınların daha fazla güleceği bir filmdir, emin değilim.

www.imdb.com

Ajan +1 diyebilirim. Biz beklentisiz gidip bayağı eğlenmiştik. Jason Statham'ın rolü bayağı iyi.

The Man Who Knew Too Little

grown ups 1-2 güzel izlenesi

lionhart.

beyoğlu güzeli?

www.izlesene.com

Buraya göre bahsettiği yer vajina
www.scoopwhoop.com

7 ay önce izledim herhangi bir sansür hatırlamıyorum.

Ek, ikisini de üst üste izledim

Masum

Bir başkadır

serpent

50 m2 fena degildi, izlettiriyor kendini.

A few good men

a woman under the influence.

Madeline's madeline.
Türü "enteresan" denebilecek bir film, filmi beğeneceğini iddia edemem ama oyunculuk performansı görmekse amacın izlemen gerekir diye iddialı konuşacağım.

@cosmicstring ve @conanmaverick izlemiştim, teşekkür ederim.

@filteria bu duyuruyu açmama sebep olan filmi önermişsiniz, isabet olmuş :)

@Jux ilk kez gördüm bu filmi, listeme aldım teşekkür ederim

Ocean’s serisini severim
Fight Club
The Departed
Blood Diamond

secrets and lies. (yine muhteşem bir histerik kadın oyunu)

a woman under the influence demeye gelmiştim :)

who’s afraid of virginia woolf izlemediyseniz önerebilirim. glengarry glen ross, network da oyunculuk konusunda aklımda kalan filmlerden. yakın tarihli olarak nebraska filmindeki iki ihtiyar ve çocuklarının oyunculuğu çok güzel ve uyumlu gelmişti. abd filmlerinde iyi oyunculuk daha çok overacting ile özdeşleşmiş gibi, doğal oyunculuk açısından da zvyagintsev filmlerini beğeniyorum.

hamlet (2009). david tennant müthiş oynuyor hamlet'i. onun dışında being there, sound of metal, two days one night da bu yönden iyi denebilecek filmlerdendi.

August: Osage County

The streetcar named desire
Being there
Deer hunter

possessor

manga tamamen bitti, animede de final sezonunun part-1'i yeni bitti, part-2'si gelecek. Part-2 ne zaman belli değil.

film değil ama ata demirer'in müzikali çok keyifliydi, aklıma geldi şimdi.

Bbc'nin 26 bölümlük world at war belgeseli. II. dünya savaşı hakkında çekilmiş en ayrıntılı belgesel. Ben malum ortamlardan yüksek kalite indirmiştim, youtube'da var mıdır bilmiyorum.

vatan ve führer için. harika bir anı kitabı.

çekim sırasına göre git, çok sevebilirsin ya da hiç sevmeyebilirsin öyle filmler, tarantino se di diye illa sevecek değilsin :)

chungking expressssssss bana konserve ananas aldıran film. ayrıca sırf california dream için bile izlenir.

Chungking Express +5

In the mood for love en iyi filmidir bu arada

chungking
happy together
in the mood for love



grandmaster ve 2046'yı çok sevemedim. fallen angels fena değil, izlenir.

kişisel sıralamam:

2046
in the mood for love
chungking express
days of being wild
fallen angels
my blueberry nights


üstteki üçü mutlaka izlenmeli.

kız güzel ve ismi yoksa, video'nun altındaki yorumlarda kesin vardır.

Alttaki yorumlar zeka düşüren cinsten

yemedim icmedim buldum

simge defne imis...

303
La collectioneuse

Sakın bulaşma sakın rezil ötesi

çok övdüler twitter'da falan? o kadar mı kötü?

Ben dün izledim 6 bölüm, mükemmel değil ama gayet gideri var izlenir

Kotu :/

bende bugun bitirdim

kotu diyemem ama izlemesem daha iyiymis. tam kapanmanin ortasinda hic mi hic gerek yokmus

Ben beğendim. Akıcı, oyunculuklar güzel. Neredeyse ara vermeden 6 bölüm izledik. Pişman etmez bence.

Ben beğendim ama evet çok dram içim şişti.

İzlemedik. Teşekkrğler

3 numara ünlü erotik film oyuncusu Zerrin Egeliler.

6 - erhan dilligil

Kötü olur ne demek yav, rastgele aç izle bitane o zaman. Hem niye kötü önerelim aşk olsun.
Devs izle, ufkun açılır.

Unorthodox

Şantaj (netflix)

a young doctor's notebook
unsere mütter unsere väter
horace and pete
the lost room
patrick melrose

ve tabii ki, hala en iyisi, angels in america

hiçbiri çerezlik değil, bildiğin perspektif kazandırabilecek kalibrede iyi ve nitelikli dizilerdir.

ama ha denince bulunabilir mi, emin değilim. torrent olarak hepsi bulunabilir ama paralı platformlarda olacagını düşünmüyorum. netflix kitlesine pek de uygun değil çünkü.

Godless (Netflix)

The Serpent

cennet mahallesi.

normal people
blu tv de bonkis

The Flight Attendant

Inside no.9
Life's too short
Lost room
Love, death & robots

Banshee

Bazıları mini, bazıları hafif mini.

- The Night Manager
- Hunters
- Snowpiercer
- Homecoming
- Freud
- Penny Dreadful
- Penny Dreadful: City of Angels
- The Witcher

çernobil

sadece criticker.
"ufuk açma" konusunda imdb'den bile etkili olduğunu düşünüyorum.
çok faydasını gördüm.

letterbox'a birkaç kez bakındım. arayüzü çok çocuksu, gereksiz atraksiyonlu geldi.
dizici tayfaya hitap ediyor daha çok sanki. sarmadı beni.

Letterboxd kullanıyorum yeni yeni başladım ama sürekli Marvel şeyleri düşüyor anasayfaya. Daha iyisi varsa ben de ona geçeyim. Falcon malcon biktirdi biraz

Letterboxd devamlı kullanıyorum.

Imdb de vardı da senelerdir girmedim.

Letterboxd kullanıyorum ama kullanıcılarından nefret ediyorum. Hepsi özenti, burnu havada tipler. Hiç gelme buraya. Tasarımı iyi sadece.

5 gün geçmiş ama sevdiğim bir konu cevaplayayım o yüzden. hepsinin kullanım amaçları farklı esasında. imdb filmler hakkında en detaylı bilgiyi alabileceğiniz yegane sitedir. film araştırırken mutlaka bakılır yazmakla bitmez çok geniş bir kullanım alanı vardır watchlist sistemini daha pratik bulduğum için imdb watchlistini kullanıyorum.

letterboxd filmlerin sosyal medyasıdır. insanlarla takipleşebilirsin ve takip ettiğin insanların izlediği filmleri verdiği puanları vs. görürsün. diary sistemi vardır ki ben çok seviyorum her yıl ne kadar film izlediğime bakmama yarıyor veya bazen bir olayı o gün izlediğim filmle birlikte hatırlıyorum açıp bakıyorum hangi gün izlemiştim diye böylelikle gerçek manada bir günlük gibi de iş görüyor. arayüz estetiği, keyfince listeler yapabilmen (imdb'de de yaparsın tabi ama burada daha şık ve pratik bence) ve filmi oylamadan izlediklerine ekleyebilmen (diğer sitelerde yok bu maalesef) diğer güzel özellikleri.

criticker ise daha detaylı puan verme keyfini sağlıyor, 0-100 arası istediğin sayıyı verebiliyosun. verdiğin puanları diğer kullanıcıların senle ortak filmlerine verdiği puanlarla kıyaslayıp o kullanıcının zevklerinin sana yakınlığını anlatan TCI adlı bir not veriyor bu güzel olay. bazen iyi sonuç vermiyor detaylı bakınca o kişiye ama arada kafa dengi birileri de bulabiliyosun. yine verdiğin puanlara göre izlemediğin filmler için senin tahmini puanını oluşturması ve buna göre sana önerilerde bulunması güzel özelliği. bir de letterboxd'a göre çok daha iyi izlediğim filmleri filtreleme seçenekleri mevcut bu da benim işime yarıyor. kötü tarafı (ama kullanıma göre iyi de olabilir) burada takip ettiğin birisi senin kendisini takip ettiğinden haberdar olmuyor, tek taraflı yani.

özetle imdb zaten farklı kategoride ama letterboxd ve criticker da birbirini tamamlayan özelliklere sahip ben 3'ünden de vazgeçmem yeni bir şey çıkmadığı sürece.

trakt.tv ve letterboxd kullanıyorum. letterboxd'ı kullanmanızı tavsiye ederim, herkes burda artık. twitter gibi sosyal medya hesaplarınızı bağlayarak tanıdıkları bulup takipleşebilirsiniz.

Gilmore Girls, eski ama seversiniz belki.

bbc one yapımı dönem dizilerini önerebilirim ben şahsen beğenerek izliyorum. klişlerini falan çok seviyorum :)

benim favorilerim:
pride and predujice
emma
downton abbey (yeni başladım günlük hayat ağırlıklı ara sıra bunalım var)
gentleman jack (konusu çok başka ve gerçekten kostümler açısından çok başarılı)

atypical da sıcak ve sevimliydi bence.

windymimas +1

ayrıca kime önerdiysem sevdi, kalbimin biricik sahibi, canım dizim the good place (netflix'te)
izlemedim ama bana anne with an e'ye benzediği için önerilen kalp çağrısı (yine netflix'te orijinal adını bilmiyorum )

amazon prime'da bulunan upload, modern love.

yazdigin dizilere tarz olarak biraz uzak ama diger sartlar sagladigi icin good place demeye gelmistim, denmis. bu durumda +1 diyorum good place'e :)

atypical +23

Dışarı doğru değil de içeri doğru bi kaçış olacak ama la casa de papel tokyo'nun böyle bir sahnesi var

Hızlı ve öfkeli?

motor değilde araba olur dersen baby driver diye uyduruk bir film vardı.

The great escape filminde steve mcqueen’in oldukça uzun bir motosiklet kovalama sahnesi vardı bir bakın isterseniz, filmin sonlarındaydı sahne.

cevabı bilmiyorum ama damarıma basıldı yazmak zorundayım. =)

@scudman
baby driver'a uyduruk diyen abdulhamid'i savunmuştur.

kobra takibi’nde kesin vardir boyle sahneler

sons of anarchy'de vardır. kesinkes hatırlamıyorum ama.

Joseph gordon levittin bisikletli bir filmi var. Orda kovalama vardı ama motosiklet yok.

sons of anarchy son sezon, son bolum, sonlara dogru.