[]

ingilizce cümle çevirisi help me!

god is love
so make love not war


god is dead
so make love in the aisles

 
tanrı sevgidir
o halde savaşmayalım sevişelim

tanrı ölümdür
o zaman sevişelim geçitlerde*.

*emin değilim geçitten.
  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (15.08.14 23:25:35) 
google çevirilerde in the aisles koridorlarda çıkıyor

ayrıca ilk cümle

tanrı sevgidir
o halde sevişmeyelim savaşalım

olma ihtimali nedir? ben öyle anladım çünkü
  • bluebey  (15.08.14 23:30:49) 
tanrı sevgidir
o halde savaşmayalım, sevişelim

tanrı ölüdür
o halde kahkahalarla sevişelim
  • sir gawain  (15.08.14 23:32:50 ~ 23:37:37) 
ordaki make love sevişmek değilde daha çok "god is love." cümlesindeki love'a referans ediyor gibi, tabi emin olarak konuşmuyorum, sadece bi fikir.

Tanrı sevgidir,
o halde savaşma, sev.

Tanrı ölüdür,
o halde koridorlarda sev. de olabilir.

Fakat hala mantıksız.
  • zebragibi  (15.08.14 23:36:14 ~ 23:40:00) 
Tanrı sevgidir
O halde savaşma, seviş.

Tanrı ölüdür (öldü)
O halde (insanların) sevişmesini sağla.
  • air  (15.08.14 23:43:46) 
[]

Türkçe-İngilizce birkaç cümle çeviri

Erkekler elde edilmesi çok zor ve çok kolay kızlarla birlikte olmayı sevmezler.

Buluştuğun kişi seni bir daha aramadı

Kafandakileri rahatça ortaya dökecek kadar güvenli, zor durumda çevrenden yardım isteyecek kadar da alçak gönüllüsün.

ingilizcem iyi değil google translateye biraz komplike geldi çözemedim.yardımcı olan arkadaşa şimdiden teşekkürler

 
-The guys don't like being with women that are so hard or so easy to get.
-The one/person/girl/guy you met hasn't called you, yet.
-You're so reliable that you can divulge what's in your head and so modest that you can want someone to help you out in a bad situation.
  • m e b  (16.08.14 00:36:04 ~ 00:38:30) 
çok saol


  • amusan  (16.08.14 22:43:24) 
[]

-ıp -ip

türkçe bir metni ingilizceye çevirirken; örneğin "... bu karar alınış tarzı itibariyle devrim niteliğinde olup..." cümlesindeki olup kalıbını nasıl çevirebilirim?




 
-ıp, -ip ekleri zarf fiil yapıyor sanırım. zarf fiilin ing. karşılığı neyse o işte.


  • hohoya  (15.08.14 21:26:19) 
Tamam, ben de tam olarak onu soruyorum.


  • jeanjack  (15.08.14 21:28:26) 
o -ıp -ip'ler bizde genelde cümleleri birleştirmek için kullanılıyor this decision is revolutionary/being a revolutionary decision diye girip ..."and" veya başka bir bağlaç koyup devam edebilirsiniz cümle anlamına göre (yani adam aslında "niteliğindedir ve .... "demiş gibi)


  • niye ama  (15.08.14 21:31:47 ~ 21:36:21) 
niye ama +1

"verb+ing ...., ......" şeklinde yapılıyor.

"choosing not to go to school, he commenced to seek a job" gibi.
  • lesmiserables  (15.08.14 21:50:51) 
[]

iki çeviriyi kıyaslar mısınız..

selam,
bir çeviri konusunda yardım istedim pek ilgi görmedi..

eski bir sözlük arkadaşım (ve duyuru sakini) sağ olsun yardım etti..
ben de yaptım.. şimdi ortada iki çeviri var.

sizden ricam, iki çeviriye bir göz atıp hangisinin daha iyi olduğunu belirtmeniz.. varsa yanlışlarını da tabi ki..

teşekkürler...

************
türkçesi:

Chp, ikinci dünya savaşı sonunda hükümetinin ve siyasi iktidarının amerikayla kurduğu ittifakın katkılarıyla Türkiye’de sol denilen bütün fikir cereyanlarının tasfiye edilmesini hedefledi.

Tan gazetesinin, Sabahattin Ali’nin, harp yıllarında babamın, Behice Boran’ın ve Niyazi Berkes’in temsil ettiği anti-faşist, hümanist, sola dönük zihniyet; artık yok edilmesi, susturulması ve tasfiye edilmesi gereken bir akım olarak uygulamaya geçti.

Ve Tan gazetesi CHP’nin örgüt olarak organize ettiği bir saldırı sonunda kapatıldı.

***************
çeviri 1:

Republican People's Party (CHP) aimed to eliminate all of the left-wing ideas by means of the contributions of its goverment's alliance with USA.

Anti-fascist, humanist and left-winged mindset which was represented by the newspaper Tan, Sabahattin Ali, Behice Boran, Niyazi Berkes and my father during war period was a movement which must be hushed, eliminated and eradicated anymore. (son cümlede sorun olmadığı için yok)

***************
çeviri 2:

After the end of World war ll, CHP (Republican People’s Party) as the party in power, with the contributions of the alliance that goverment and political power made with America; aimed at the removal of all movements of thoughts which were called leftist in Turkey.

Anti-faschist, humane, leftist mentality which was represented by Tan Newspaper, Sabahattin Ali, by my father during the war years, Behice Boran and Niyazi Berkes was carried into execution as movement which has to be destroyed, be silenced, be liquidated.

Tan Newspaper was closed after an attack organized by CHP.

 
2 numaralı çeviri en doğru ve akademik olanı.


  • inevitable loser  (15.08.14 11:01:35) 
ceviri 2 diyorum, ancak bazi duzeltmelerim var:

"After World War II, CHP (Republican People's Party) was in office. The party, whose power was consolidated by the their alliance with the U.S., aimed at the removal of all leftist movements in Turkey.

The anti-fascist, humanist and leftist mentality harbored by Tan newspaper and Sabahattin Ali at the time, later continued by Behice Boran, Niyazi Berkes and my father, was considered to be a movement that had to be destroyed, silenced and eliminated.

Tan newspaper was shut down after an organized attack by CHP."
  • lily briscoe  (15.08.14 11:38:20) 
[]

Ufak bi ingilizce çeviri?

şurda ne demek istemiş? çevirisi ne?

'I don’t need femisyn my boyfriend loves me because he says every single one of his ex-girlfriends were crazy isn’t that a weird coincidence'


 
feminizme ihtiyacım yok. erkek arkadaşım beni çok seviyor çünkü dediğine göre eski sevgililerinin hepsi deliymiş. sizce de tuhaf bir tesadüf değil mi?

femisyn'i feminizm olarak anladım. typo yapılmış gibi.
  • sir gawain  (15.08.14 10:06:45 ~ 10:11:04) 
[]

Çocuklar için Yabancı dil Ders Kitapları Lazım.

Romalılar, şu kitaplar lazım bir çocuğa; yenileri pahalıymış;

- Incredible English 5 WB
- Incredible English 5 SB
- Get Ready For Flyers
- Where people live SB (Dolphin 4)
- Where people live WB (Dolphin 4)

Bu üsttekiler Oxfod imiş.

- Logisch A1- Kursbuch
- Logisch A1- Arbeitsbuch mit Audio CD

Bunlar Langenscheidt.

Venedikliler, varsa bulunan elinde, satan eden bi el atın.
Tesekkurler

 
eğer ikinci eli okul sorun etmiyorsa Akmar'a bakın belki orada ucuza bulabilirsiniz.


  • nuvomed  (14.08.14 18:37:47) 
[]

"Çayın biri açık olsun" nasıl denir?

İngiltere'de garsondan iki çay istedik varsayalım. Ama biri açık olsun istiyoruz.. Nasıl söyleriz?
(Başıma geldi ondan soruyorum)

Not; olay ingiltere'de geçmiyor ancak ben ingilizcenin beşiğinde nasıl söylenir diye merak ettim. Kibritsuyu nın dediği gibi sanırım ingilterede çay tek demlik. Ama çift demlik yapılan bir yerde nasıl söylenir? Duyan var mı?

 
cahilliğimi bağışlayın böyle midir bilmiyorum ama sanırım ingiliz çayları zaten bizimki gibi demi ayrı, suyu ayrı demlenmiyor ki. hepsi tek. yani az dem çok su koyup açık çay yapmak gibi bir durum yok.

var mı yoksa?
  • kibritsuyu  (14.08.14 15:46:00) 
ben light derdim. anlamadım derse suyundan çok olsun derdim.

kibritsuyu'nun dediği gibiyse ki öyle herhalde aslında evet lanet olsun çayınıza derdim.
  • tepedeki psychedelic adam  (14.08.14 15:46:10 ~ 15:47:02) 
light denilebilir evet.

tam tersi (demli olsun) için de dark denilebilir sanki.

zargan diyor ki "weak"
  • kibritsuyu  (14.08.14 15:52:20 ~ 15:53:39) 
valla "demli cay" icin "strong" veya "well steeped" diyorlar. acik cay icin bunlarin basina negatifler koyabilirsiniz, "not very strong" "lightly steeped" gibi...


  • no avalon  (14.08.14 15:58:38 ~ 15:59:00) 
@kibritsuyu +1 weak


  • lily briscoe  (14.08.14 16:00:08) 
tu ti
van ti layt

  • jamswety  (14.08.14 16:04:08) 
1) www.csmonitor.com
6. adımda weak/strong kullanılmış.
2) en.wikipedia.org
yine strong/weak.
3) en.wikipedia.org
yine aynı.
  • acccra  (14.08.14 16:06:41 ~ 16:12:50) 
Sicak suyunu ve poset cayini verirler sen istedigin gibi icersin.


  • safsafinaz  (14.08.14 16:06:47) 
içeceklerde genellikle fazla/az için "strong" ve "weak" kullanılır.
yani weak +1

en.wiktionary.org
  • lesmiserables  (14.08.14 16:31:44 ~ 16:34:09) 
duyuryla ilgili ümütlerim o kadar arttı ki şu anda.. ''open tea'' espirisi gelmedi ya, çok mutluyum o yüzden.

olurda light, weak ya da deluted dediğinde anlamazsa, üzerine sıcak su eklemesini söylebilirsin.
  • air  (14.08.14 16:33:05 ~ 16:34:34) 
[]

Bakalım bunu böye sanatsal çevirecek bir var mı? (İngilizce)

Bizim Baş Düşmanımız, Fikirlerinde Taklit üzere olan Mukallidler'dir




 
our archenemy is the impostors marked with the falsity of their ideas.


  • atmaca.ged  (14.08.14 14:48:50) 
falsity daha çok yanlış anlamına geliyor ama


  • fiber  (14.08.14 15:07:49) 
imitation kullanın o zaman. sözlükte counterfeit kelimesi var bi de.


  • spatzle  (14.08.14 15:28:37) 
ya merak ettim, buradaki "üzere" nasıl bi kullanım içinde? ingilizcesinden anladım cümleyi ama oradaki anlamı çözemedim.


  • kül  (14.08.14 16:13:17) 
[]

Birkaç cümle türkçe-ingilizce

Merhaba

Çevirilerimi google translate den falan düzelte düzelte yaptım da bunlara düzgün bir çeviri bulamadım.Yardımcı olanlara şimdiden teşekkürler.

Neden sizden soğuduğunu merak edersiniz.
Bu şekilde davranmanıza rağmen her şeyi kabul eden biri olduğunuz da söylenemez.
Tam tipiniz olmayan biriyle buluşmayı kabul etseniz de
Kendinizi karşınızdaki erkeği memnun etmeye o kadar şartlandırıyorsunuz ki, ilk görüşte iyi bir izlenim bırakmanız oldukça zor.

 
Why would you wonder that he felt strange from you?
Although you act this way we can say you admit the things easily.
Even though you admit to meet someone who is not your type, you be conditioned yourself too much to please the guy who you meet. Therefore you dont have a good impression for first sight.
  • themirus  (14.08.14 14:24:12) 
çok sağolun


  • amusan  (14.08.14 14:26:44) 
[]

ne demek istemiş? (ing)

hello gençler. csi çeviriyom. adam ferrari hırsızlığında kullanılan bir yöntemi gösterdikten sonra şöyle diyor:

"so, say sayonara to the car and hello, ridiculous insurance premium."

insurance premium sigorta primi değil mi yahu? ridiculous burada komik derecede az mı yoksa acayip yüksek anlamında mı? araba gittikten sonra sigorta primi ne alaka? "sigortadan gelecek komik para" olsa mantıklı olacak ama bariz primden bahsediyor. kafam basmadı. "bundan sonra akıllanır da adam gibi prim ödersin" mi demek istemiş acaba? ay şiştim.

 
işte ben sigorta olaylarını pek bilmiyom da ondan kafa karıştı. prim denen şey senin sigortalanmak için ödediğin şey değil mi? :) sigortadan alınan paraya prim denir mi?


  • kül  (14.08.14 12:28:53) 
@rasputinufuk evet, bence de diyalog bağlamında mantıken öyle olması lazım. ferrari gibi pahalı bişeye üç kuruş sigorta ödemesi alacaksın falan diyor olması lazım. premium o anlamda kullanılıyorsa okey o zaman :)


  • kül  (14.08.14 12:38:26) 
insurance premium:

Financial cost of obtaining an insurance cover, paid as a lump sum or in installments during the duration of the policy. A failure to pay premium when due automatically cancels the insurance policy which, upon payment of the outstanding amount within a certain period, may be restored.


bu mantığa göre daha sonraki sigorta primlerinin baya yüksek olacağını söylemeye çalışıyor gibi.
  • orpheus  (14.08.14 12:40:07 ~ 12:42:18) 
yüksek anlamında.
ödeyeceği primler artacak ya, o anlamda.
ben böyle anladım yani.
  • icemint  (14.08.14 12:42:20) 
sigorta primi.
muhtemelen hırsızlık yöntemiyle ilgili bir şey, bundan sonraki arabayı sigortalatmaya çalıştığınızda aptallığınız nedeniyle daha çok prim ödeyeceksiniz gibi bir şeydir.

  • yalnux  (14.08.14 12:44:03) 
hepten karıştı :) hırsızlık yöntemi şu: sinyal yayan bir cihaz var, çok kısa süre içinde bir sürü sinyal üretiyor ve kapıyı uzaktan anahtarla açmışsın gibi açıveriyor. burada araç sahibinin aptallığı felan söz konusu değil. araç çalınmışken gelecekte sahip olabileceği aracın sigorta priminden bahsetmesi de saçma değil mi? üf.


  • kül  (14.08.14 12:50:07) 
ilk okuduğumda, arabayı çaldırdığın için bundan sonraki primlerin artacak şeklinde anlamıştım ama o şekilde çok saçma oluyor. çalınan arabanın primini ödemek söz konusu olmaz herhalde.

bu durumda:

"arabana güle güle, sigortadan alacağın komik paraya merhaba de" anlamına geliyor bence.
  • sir gawain  (14.08.14 12:53:42) 
budgeting.thenest.com
sürücünün aptallığı gerekmiyormuş, araba modellerine ve çalınma sıklıklarına göre de değişiyormuş.
söz konusu cihazla hırsızlık oranları da çok artacağı için primler de gülünç denecek ölçüde yükselecek diyor.
  • yalnux  (14.08.14 13:12:06) 
@yalnux hah, işte şimdi oldu. tek kişiden bahsetmiyor, bundan sonra bütün primlerin fırlayacağından bahsediyor yani.


  • kül  (14.08.14 13:22:59) 
[]

ingilice karşılıgı nedir?

merhabalar...

bıraz zorladı "ama olsun" " ama napalım" herşeye degerdi

gbi cunlelerde kullandıgımız bu "ama olsun" yada "napalım" kalıbı yerıne ıngılızcede ne soyleyebılırız.. ki tam bu anlamı verebılsın

teşekkurler

 
but anyway. ama olsun.
but it worths. ama değerdi

  • acukali ekmek  (13.08.14 19:50:19) 
however difficult it might be, it was worth every second diyebilirsin. burada kural söyle

however+adj+sub. pronoun+may/might be
  • atmaca.ged  (13.08.14 20:15:04) 
hocam senin aradığın kelime: nevertheless


  • archmage mahmut  (13.08.14 22:28:33) 
[]

Cümle çevirisi için program site

yaklaşık 100 cümle türkçe ingilizce cümle çevirmem lazım.google translate yetersiz tabi.Kullanabileceğim hatasız çeviren güzel cümle site program vs. var mı?Öyle karmaşık cümleler çevirmeyeceğim.Belirteyim dedim.




 
Tabii ki de yok.


  • awareim  (13.08.14 13:00:57) 
[]

Burada tam olarak ne anlatmak istemiş

protect our earth today for our children tomorrow

tam çeviremedim. "bizim dünyamız için bugünü yarın için çocukları koruyalım" diye çevirdim ama tam olarak nasıldır ?


 
çocuklarımızın yarını için, bugün dünyayı koruyalım.


  • aradaki uzaklik  (13.08.14 10:24:44) 
Yarınki çocuklarımız için, dünyamızı bugün koruyalım demiş.

Çocuklarımızın yarını/geleceği için de diyebilirsin.
  • pandispanya  (13.08.14 10:26:53 ~ 10:32:06) 
Çocuklarımızın yarını için, dünyamızı bugün koruyalım.


  • otonom  (13.08.14 10:27:15) 
protect our earth today for our children's tomorrow" olması lazım sözün orijinali.

çocuklarımızın yarını için bugün dünyayı koruyun.
  • icemint  (13.08.14 10:31:04) 
çocuklarımızın yarını için bugün dünyayı koruyun.


  • fallthepieces  (13.08.14 11:01:06) 
[]

İngilizce "ikincilik" "üçüncülük" nasıl yazılır?

CV'ye şunu ingilizce olarak yazacağım:


Falanca Yarışması: İkincilik
Filanca Turnuvası: Üçüncülük

nasıl yazılır?

 
2. : Runner-up/Second Place
3. : Third place

Daha agdali olsun diyorsan odul kazandigini belirtip parantez icinde kacinci oldugunu yazabilrsin.
  • kuja  (13.08.14 03:05:03 ~ 03:07:39) 
ranked second/third gibi şeyler de olur cümlenin gelişine göre.


  • yalnux  (13.08.14 03:08:52) 
second place yaz


  • no frost  (13.08.14 03:36:20) 
Runner-up genelde spor müsabakalarında kullanılır. second place daha doğru, spor olmayan durumlarda.


  • himmet dayi  (13.08.14 08:24:58) 
came in third place & came in second eğer cümle içerisinde kullanılacaksa


  • eindaclub  (13.08.14 09:42:22 ~ 09:43:48) 
[]

anonim birinden bahsederken he she it kulanımı.

Online oyun oynarken bi oyuncudan bahsederken cümlede nasıl şahıs zamiri kullanabilirim. Yani sadece arabaların olduğu bir rpg oyunu var diyelim. Oyundaki karakterin de cinsiyeti gözükmüyor. Refer etmek için illa onun nickname'ini mi kullanmak lazım. yani tamam ilk cümlede nick name kullandık. akabinde gelen cümlelerde refer edebileceğim bir yöntem var mıdır? başka kısa bir kullanım var mıdır ingilizce de? Ve ya that player mı dicem illa?

Cinsiyet belirsizliklerinde bizdeki "o" yu demeye çalıştığımda napacağım?


 
he/she yazilir genelde.


  • babamasoliimbananickaldirsin  (12.08.14 23:54:09) 
he or she kullanilir. apaci bi kullanim gibi gorunuyor ama bilimsel makalelerde bile vardir kullanimi. ya da s/he yazabilirsin.


  • she was my baby  (12.08.14 23:54:31) 
the doctor refused to accept their malpractice in the operation.

bu cümlede doktorun erkek mi kadin mi olduguun bilmedigin icin his/her yerine their yaziyorsun, tekil gibi işlem görüyor o their.

he ya da she yerine belirsiz isim gruplari (individuals, doctors, students gibi) ya da passive kullanimi da iş görür.
  • atmaca.ged  (12.08.14 23:56:37 ~ 23:57:53) 
bir ingiliz arkadasim soyle bir soru sormustu

someone broke into the store last night and .... stole the money box. fill in the blank. he/she diye dusunmustum ama "they" demek gerekiyormus.

ama senin bahsettigin baglamda nasil olur emin olamadim.
  • yonge and bloor  (13.08.14 00:00:21) 
They denir.


  • compadrito  (13.08.14 00:16:30) 
they kullanılır


  • sta  (13.08.14 02:11:36) 
that gamer falan diyip işin içinden de çıkabilirsin


  • argent dawn  (13.08.14 10:07:38) 
[]

Çinde Çince dil eğitimi

Çinde Çince öğrenmek istiyorum, 1 senelik hazırlık kursları vs oluyormuş üniversitelerin, araştırmaya başladım. Hiç yapan eden, yapmaya heves eden var mı? Önerilerinize açığım

teşekkür ettim şimdiden


 
önce türkiye'de birkaç kur gidip çin'e öyle git.


  • lily briscoe  (12.08.14 18:12:02) 
donanımhaber forumunda 'ukkaşe' nick li bir eleman geçen yıl üniversite eğitimi için çin e gitmişti.onu bul yardımcı olur.


  • yekzeq  (12.08.14 18:30:10 ~ 18:36:28) 
[]

kadir has üniversitesi rusça kursu

aylardır yeni bir dil öğrenmek istiyorum. yunanca öğrenmek istiyordum ancak henüz uygun bir kurs bulamadım. bugün de kadir has üniversitesi'nin rusça kursunu gördüm, acaba bu kursa mı başlasam diyorum.

www.khas.edu.tr

gidenleriniz var mı daha önceden? veya rusça konusunda deneyim yaşayanınız var mı?

 
Bence gitme. Kurs içeriği ile ilgili hiç bilgi vermemişler, bana pek profesyonel görünmediler.
Şu kitabı al çalış www.kitapyurdu.com
Kursa vereceğin parayla da nativelerden 10 saat özel ders al, İstanbul'da çok var.
İnternette pek çok kaynak zaten var...

(Şu an hangi üni hatırlamıyorum ama avrupa yakasındaki bir üni birkaç yıl önce bu kitabı 1. ve 2. seviye kursu için ders kitabı olarak kullanıyor idi.)
  • en lüzumlusundan feyizli bir abiniz  (12.08.14 18:07:07) 
Ben rusça öğrendim a1, a2 kadar. Rusya'da yaşamayacaksan veya rus edebiyatına ilgin yoksa çok gereksiz bence. Önce ingilizce, almanca.


  • hohoya  (12.08.14 18:44:06) 
kadir has değil de gs üniversitesinin verdiği kurslar iyi diye duydum.

rusça çok emek isteyen bir dildir ayrıca, ingilizce gibi kolay değildir. onu bilip de başla ki sonra çaban heba olmasın.

ayrıca kitap olarak 1)başlangıç seviyesinde ataol behramoğlu'nun 50 derste rusça kitabı, 2)sonraki seviye için ayşe pamir dietrich'in "rusça gramer" kitabı.

edit: yunanca bir kurs bulursan bana da haber ver.
  • lesmiserables  (12.08.14 18:44:31 ~ 18:45:25) 
[]

ielts kurs + çalışma şekli önerisi

ielts konusunda tecrübeli arkadaşlar konusunda nasıl bir strateji izlemem gerektiği konusunda yardım rica ediyorum.
hangi kursa gitmeli?
nasıl çalışılmalı?


 
Bu çok değişken bir şey yalnız. Hedefinizin kaç puan olduğunu ve ingilizcenizin ne durumda olduğunu bilmeden bir şey söylemek güç.


  • dogyman  (12.08.14 15:52:25) 
Hedef 6,5 ve yurt dışı yuksek lisans. Bu puani yapmak cok mu zordur ?


  • efendimiz  (12.08.14 22:59:22) 
[]

İnternet üzerinden birisi ile İngilizce konuşmak

İnternet üzerinden birisi ile İngilizce konuşmak istiyorum. Bana yardımcı olmak isteyen bu gibi kişileri en iyi bulabileceğim platform hangisidir?




 
verbling.com
not: referanslı linktir

  • buzdagi  (12.08.14 13:48:09 ~ 13:48:15) 
ilgi alanına göre yabancı forumlar.


  • sayns  (12.08.14 13:51:10) 
busuu


  • geberix  (12.08.14 13:52:29) 
[]

ing çeviri

selam,

şu aşağıdaki paragrafta bayağı bunaldım. cümle cümle ayırdım, isteyen istediği cümleye el atabilir.

******
1- Chp’nin, ikinci dünya savaşı sonunda hükümetin ve siyasi iktidarın Amerikayla kurduğu itifakın katkılarıyla Türkiye’de sol denilen bütün fikir ceryanlarının tasfiye edilmesini hedefledi.

2- Sabahattin Ali’nin işte harp yıllarında babamın Behice Boran’ın ve Niyazi Berkes’in anti faşist, hümanist. sola dönük zihniyet artık yok edilmesi, susturulması ve tasfiye edilmesi gereken bir akım olarak uygulamaya geçti.

3- Ve Tan gazetesi CHP’nin örgüt olarak organize ettiği bir saldırı sonunda kapatıldı.

******

yardımcı olacaklara şimdiden teşekkürler.

 
türkçe dil bilgisi, cümle bilgisi sıfır. kime yazdırdırsan bu makaleyi, yada yazılan makaleleri yeniden yazıyorsan (re-write) anlaşılır düzeyde olmadığı söyleyim. hiçbir cümle tam değil ki arkadaş nasıl çevrilecek bu?.


  • rootfx  (12.08.14 13:37:23) 
evet, dilbilgisi açısından sorunlu cümleler.

bu cümleler sabahattin ali için hazırlanmış belgeselden. belgesel insanların konuşmalarından oluşuyor, yani oturulup edebi bir konuşma/ yazı yazılmış değil.

babası sabahattin ali'nin en yakın arkadaşlarından biri olan Korkut Boratav'ın konuşmasından bir bölüm.

bizler de normal konuşmalarımızda yarım cümleler kullanıyoruz ya da sonunu getirmiyoruz hani, burada da öyle bir sıkıntı var. aksi gibi belgeseli 4-5 kere izlediğim halde üzerinden zaman geçtiği için konuşmadaki durmaları veya vurguları hatırlamıyorum.

ilk cümledeki düşüklük, gerçek cümleden eksiltme olduğu için olabilir diyeceğim ama tam halini okuduğumda da anlamlı hale getirememiştim.
ilk cümlenin tamamı şöyle;

"Chp’nin ikinci dünya savaşı sonunda hükümetin ve siyasi iktidarın Amerikayla kurduğu itifakın katkılarıyla katı ve aşağı yukarı baskı ögeleriyle bol miktarda beslenmiş bir anti komünist Türkiye’de sol denilen bütün fikir ceryanlarının tasfiye edilmesini hedefledi. Tan gazetesinin temsil ettiği, Sabahattin Ali’nin işte harp yıllarında babamın Behice Boran’ın ve Niyazi Berkes’in anti faşist, hümanist sola dönük zihniyet artık yok edilmesi, susturulması ve tasfiye edilmesi gereken bir akım olarak uygulamaya geçti. Ve Tan gazetesi CHP’nin örgüt olarak organize ettiği bir saldırı sonunda kapatıldı."
  • holy diver  (12.08.14 13:59:57) 
[]

ingilizce ceviri

bunun tam turkcesi nedir?

The LPTACC has a drain port to drain fuel that leaks from the actuator shaft seal.

bu drainden kacak olursa bunun sebebi actuator shaft seal in hasarlandigi midir ? ben mi yanlis anladim

 
vaaay havacı :)

LPTACC'de drain portu olduğunu söylemiş. Actuator shaft seal'ından kaçan yakıtı drain etmek için olan portmuş.

LPTACC low pressure turbine ... devamı neydi :D
  • fuzzy olmak istemistim  (11.08.14 19:59:38) 
actuator shaft seal mütemadiyen yakıt sızdıran bir elemansa bu drain port o sızan yakıtın drain'ini sağlıyor olabilir.
ama adı seal olduğundan muhtemelen amacı sızdırmazlık sağlamak; dolayısıyla orada oluşan sızıntıyı gözlemlemek için drain port kullanılıyor da olabilir.

  • monster of puppets  (11.08.14 19:59:53) 
@fuzzy olmak istemistim low pressure turbine clearance control :) sen de mi havacisin?


  • seljax  (11.08.14 20:30:36) 
[]

Bir kelime vardı - ingilizce

Mesela finansal verileri birkaç yerden toplayıp sonucunu birleştiriyorsun anlamında kullanılan bir fiil. Neydi ya kafayı yiyeceğim. Combination değil. Ama ona benziyordu.




 
consolidate - buldum, teşekkür ederim.


  • SiyamkedisiZorro  (11.08.14 17:38:56) 
[]

Kısacık bir çeviri ricası (Matematiksel biraz)

It is possible to prove that the results produced are the exact eigenvalues of a matrix within roundoff error of the companion matrix A, but this does not mean that they are the exact roots of a polynomial with coefficients within roundoff error of those in c.

c : polinomun adı.
eigenvalues : özdeğerler

Teşekkürler şimdiden

 
Elde edilen sonuçların eş matris A'nın yuvarlama (kesme)hatasını içeren matrisin özdeğerleri olduğunu kanıtlamak mümkündür fakat bu elde edilenler kesme hatası bulunan c'nin dahil olduğu katsayılı polinomun tam köklerinin olduğunu göstermez.


  • kangele  (11.08.14 01:29:00) 
[]

matematikteki mapping demek

söyle bi cümle var
The map, f from Z10 to Z10 given by f(x) = 2x is not a ring homomorphism. But the map g from Z10 to Z10 given by g(x) = 5x is a ring homomorphism.

burdaki map i nasil cevirelim? viki de söyle bi sey yaziyo ama

For instance, a "map" is a continuous function in topology, a linear transformation in linear algebra, etc.

yani lineer dönüşüm mü demeliyiz yoksa fonksiyon mu

 
Burada dönüşüm deseniz güzel olur. Aslında eşleme anlamına gelmektedir.


  • iki ekmek bir sigara  (10.08.14 21:47:03) 
örtüşmek olur mu?


  • marido  (10.08.14 22:05:18) 
eşleştirme daha güzel, yapılan da o zaten, seslisozluk de oyle diyor


  • paltar yuyan masin  (10.08.14 22:19:25) 
[]

as if

Interjection olarak kullanilan as if turkceye tam olarak nasil cevrilir?
Mesela bu konusmada:
"I'm going to clean your whole house." "As if!"

hic de bile gibi mi? En uygun ceviriyi ariyorum as if kalibi icin.

("sanki" anlamini sormuyorum)

 
Clueless filmindeki anlamıyla kullanılmış, yav he he yani. Çok beklersin diyebilirsin.


  • i was made for you  (10.08.14 14:55:33) 
Cok beklersin uyar mi ki?

+Senin evini temizleyecegim
-cok beklersin!

Uymuyo ki.


Konusma su sekil olsa olurdu ama benim dedigime uymaz bence:


+Benim evimi temizlesene?
-Cok beklersin!


Bi de sirf bu konusmadaki manaini sormuyorum. Genel olarak as if interjection olarak kullanildiginda en iyi nasil cevrilr. Cumlenin ortasindaki kullanimini sormuyorum (you are laughing as if you have no problems cumlesinde sanki manasinda kullaniliyo mesela, bunu sormuyorum)
  • yemektehamsivar  (10.08.14 15:03:27 ~ 15:05:02) 
Pardon, ben aynı kişi konuşuyor sandım, cevap olarak söylendiğini anlamadım. Hadi oradan denebilir o zaman.


  • i was made for you  (10.08.14 15:09:49) 
"yok ya" olabilir.


  • sen git ben geliyorum  (10.08.14 15:18:33) 
keşke. yavuşak yorumunu istersen inş cnm yaa.


  • yogapants  (10.08.14 15:27:29 ~ 15:29:32) 
-bütün evini temizleyeeğim.
+güya... (yani inanmıyor)

  • m e b  (10.08.14 17:31:43) 
[]

berlin de alamanca kursları

seneye berlin de almanca kursuna gitmek istiyiorum. yoğunlaştırılmış sıkıştırılmış bir şey olmasına gerek yok ama almancayı öğreneyim, sonra da belki yapabilirsem bir okula gitmek istiyorum almancayı öğrendikten sonra. ama bunun için ilk etapta ne kadar bi bütçe ayırmam lazım? bu sene çalışıp para biriktirmeye başladım. kalacak yere para vermiyeceğim, erkek arkadaşım orda kalıyo onun yanında kalacağım. goethe çok pahalı diye biliyorum. tamam çok iyi bir kurs belki ama daha ucuz ve dandik olmayan başka kurslar hakkında ve ücretleri hakkında bilginiz var mı? bir de ne kadar bir bütçe gerekir aylık mesela tahminen? okul da sanat-tasarım la ilgili bir bölüm düşünüyorum. bir de kurs seviyeleri, kurlar ne kadar sürüyor? bir de oraya gittiğim zaman çalışma imkanım da olur mu sizce bir süre sonra??




 
migrationkurs'lar var bedava oluyor galiba. zencisi somalilisi falan gidior.
vhs var türkiye'nin halk eğitimi gibi. iline göre kalitesi değişir, f/p oranı en iyisi o.

özel kurslar var, fiyatları değişken.
üniversiteler açıyor, pahalı biraz, ders yerine de geçiyor, transkript veriyorlar.

berlitz, goethe falan da en pahalıları, sanırım ayda 1000 eurodan başlıyor.

internette fiyatları görebilirsin.
  • siradisi00  (10.08.14 13:12:35) 
  • inevitable loser  (10.08.14 16:39:14) 
[]

Por ve para arasında ne fark var? (İspanyolca)

İnternette çok salakça gerekçeler buldum ve aklıma yatmadı.

Gracias para la fiesta anoche.

cümlesinde "para" kullanmam neden yanlış?

 
por içinden geçmek falan gibisinden. through gibi düşün
para da için işte. for gibi.

por: den dolayı
no salen por el calor

pasif yapmaya yarıyo.
el libro es leído por los alumnos

bi de kalıplaşmış ifadelerde kullanılıyor

hablar por teléfono
veinte por ciento

por ejemplo
por favor

por tanto ,por lo tanto - sonuç olarak
dos por dos iki kere iki

por persona kişi başına

por día, por semana, por mes, por año günlük olarak yıllık aylık...

por la noche, por la mañana, por la tarde, por el día - gündüzün, geceleyin, yarına, akşama...

PARA:

amaç bildiriyor:

hemos venido para verte- seni görmeye geldik

destination bildiriyor:
Es para usted y para mis hermanos

bi de karşılaştırma anlamı var:

Elena es muy alta para su edad


fransızcadaki par ve pour'a benziyor ama bunlar nedense hiç karışmazken por ve para karışıyor. ben de elementary ispanyolcamla ahkam kesiyorum.

tabii bu en basit anlatım. eminim nüanslar vardır.
  • mistreated  (10.08.14 00:41:31 ~ 00:42:10) 
@mistreated: çok teşekkürler de hala kafam karışık.

daha önce bir cümle tamamen yukarıda yazdığım gibi bir cümle idi. "through"luk bir durum filan da yoktu, bildiğin "için" cuk diye oturuyordu.
  • m e b  (10.08.14 01:15:25 ~ 01:15:45) 
aychovsky'ye mesaj at. ama önünü ilikle. öyle oturduğun yerden donla falan yazma.


  • pescador  (10.08.14 01:17:05) 
dostum o kadar şey yazdım. tabii ki sadece through anlamına gelmiyor. ayrıca anoche derken ne demeye çalıştın tam çözemedim. cümlenin doğru olduğuna emin misin? geçen akşamki yemek için teşekkürler diyeceksen para uygun bence. yanılıyor da olabilirim.


  • mistreated  (10.08.14 01:19:57 ~ 01:22:00) 
Bazı şeylerde anlamları dışında kalıplar var. Gracias da öyle.

Ne için teşekkür ettiğini por ile yazıyorsun. "Gracias por venir" deyince "Geldiğin için teşekkürler" oluyor ya da "Gracias por el regalo" "Hediye için teşekkürler" oluyor.

"Gracias para" daha çok kişiye kullanılıyor.Bir nevi "Gracias a", "Gracias para sus invitados, podemos salvar el día" diyorum. Yani "Davetlilere bin şükür, onlar sayesinde günü kurtarabildik". Bunun yanı sıra, bir amaç olduğunda yine para kullanıyoruz. Bu cümleleri internetten buldum, benim aklıma gelmedi. "¡No digas gracias para quedar bien!" Burada diyor ki "İyi görünmek için herkese teşekkür edip durma". Bir tane de ben uydurayım, "Dar las gracias a Dios para obtener lo que tienes es un acto de hypocrasía", yani "Sahip olduklarına kavuşabilmek için dua edip durmak bir ikiyüzlülük göstergesidir". (Dar las gracias; şükretmek olduğu kadar dua etmek anlamına da gelebiliyor coğrafyasına göre. Burada o coğrafyaları kullandım ama sakın genelleme, genelde şükretmek. O durumda da bu cümle pek bir yanlış oluyor)


Örneğin, şu cümle süper: "Muchas gracias por su capacidad para organizarlo así en el Parlamento." Yani "Parlamentoda böylesine bir organizasyon yapabildiğiniz için yeteneklerinize teşekkürler" gibi bir şey. İngilizcesini yapıştırayım, "Thank you very much for your ability to organise that in Parliament."

Aynı düzensiz fiiller gibi por/para istisnaları var, Gracias da bunlardan biri.

edit: pescador, estağfurullah. Aramızda donun lafı mı olur?

Ekleme: Bu istisnalardan bazıları Notes in Spanish'in iki bölümden oluşan "por y para" podcast'inde var. Çok güzel anlatıyorlar.

Ben en çok şunda kafayı yemiştim.
Lo compró para tí.
Lo compró por tí.

Bunların ikisi de doğru ama anlamları farklı.
Lo compró para tí. --> Onu senin için aldım ama "Onu sana aldım" anlamında.
Lo compró por tí. --> Onu senin için aldım ama "Senin bir bahanen vardı alamamak için (örneğin, vaktin yoktu), senin yerine ben aldım" (Burada senin yapman gereken işi ben yaptım anlamı var)

Aynı şekilde "Lo que he hecho, he hecho para tí"de "Yaptığımı senin için yaptım" derken ""Lo que he hecho, he hecho por tí"de "Yapılacağı sen yapacaktın, senin işindi ama ben yaptım" anlamı var.
  • aychovsky  (10.08.14 01:31:20 ~ 01:57:54) 
@aychovsky: çoook teşekkür ederim.


  • m e b  (10.08.14 16:26:24) 
[]

osmanlıca

şunları türkçede nasıl ifade ederiz, ingilizce de olur:
İlm-i Tedbir-i Menzil
Ahlâk-ı Alâî.
yorum değil, kesin veya kesine yakın yanıtlar istiyorum lütfen.

 
ahlak-ı alai= en güzel ahlak


  • filipis  (09.08.14 22:53:34) 
[]

bu cümle ne anlama geliyor? (ingilizce)

"If someone is too perfect they won't look good. Imperfection is important."




 
haddinden fazla mükemmellik insanın üstünde kötü durur, biraz kusur tadı tuzudur diyo hayatın.


  • niyeti bozuk http nesnesi  (09.08.14 18:37:46) 
hatasız kul olmaz.


  • ykyt  (09.08.14 18:43:32) 
doğrudan çeviri ise:
-eğer bir kimse çok mükemmelse, (onlar) iyi görünmeyecektir. kusurluluk önemlidir.

  • m e b  (09.08.14 18:50:44) 
[]

Bu şarkıyı çevirecek olanın kölesi olurum

POD'nin goodbye for now şarkısını çevirmem gerekiyor. Yardımlarınızı bekliyorum. Sözler aşağıdaki gibidir:

I can still see the light
at the end of the tunnel shine
through the dark times
even when I lose my mind

But it feels like no one
in the world is listening
and I can't ever seem
to make the right decisions

I walk around in the same haze
I'm still caught in my same ways
I'm losing time in these strange days
but somehow I always know
the right things to say

I don't know what time it is
or who’s the one to blame for this
Do I believe what I can't see
And how do you know
which way the wind blows

Cause I can feel it all around
I'm lost between the sound
And just when I think
I know, there she goes

[Chorus]
Goodbye for now
Goodbye for now
So long

Goodbye for now (I'm not the type to say I told you so)
Goodbye for now
So long (I think the hardest part of holding on is letting it go)

When will we sing
A new song
A new song

We’re still smilin' as the day goes by
and how come nobody
ever knows the reasons why
Bury you deep so far
you can't see

If you're like me
who wears a broken
heart on your sleeve

Pains and struggles that
you know so well
Either time don't
It can't or it just won't tell

I'm not the type to say
I told you so
I think the hardest part
of holding on is letting it go

I don't know what time it is
or who’s the one to blame for this
Do I believe what I can't see
And how do you know
which way the wind blows

Cause I can feel it all around
I'm lost between the sound
And just when I think I know
there she goes

Goodbye for now
Goodbye for now
So long

Goodbye for now (I'm not the type to say I told you so)
Goodbye for now
So long (I think the hardest part of holding on is letting it go)

[Repeat]
When will we sing
A new song
A new song

And you can sing until
there's no song left (song left)
And I can scream until
the world goes deaf (goes deaf)

For every other word
left unsaid you should
have took the time to
read the sign and
see what it meant

In some ways everybody
feels alone so if the
burden is mine then
I can carry my own

If joy really comes
in the morning time
then I'm gonna sit back
and wait until the
next sunrise...(fade)

Goodbye for now
Goodbye for now
So long

Goodbye for now (I'm no the type to say I told you so)
Goodbye for now
So long (I think the hardest part of holding on is letting it go)

[Repeat 3x]
When will we sing
A new song
A new song

When will we sing (When will we sing)
A new song
A new song

(Away)
[Repeat 3x]
(I runaway)

 
elimden geldiğince bir şeyler karalayacağım. bazı dizeler tek başlarına anlamlı olmadığı için dörtlüğü birleştirip, düzelterek çeviriyorum

---------------------------

aklımı kaybetsem dahi karanlık zamanlara doğru, tünelin sonundan ışığı hâlâ görebiliyorum

ama bu 'hiçkimse dinlemiyormuş'' gibi bir his ve doğru kararlar alıyormuşum gibi görünmüyor

aynı belirsizlik/kararsızlık etrafında dolaşıyorum
hala aynı yöntemi yakalıyorum
bu garip günlere zaman kaybediyorum
ama her nasılsa her zaman doğru şeyi söylemeyi biliyorum.

saat kaç bilmiyorum
ya da bunun için kim suçlanmalı
göremediğime inanabilir miyim?
ve nasıl biliyorsun,
rüzgar nereden esiyor?

çünkü bunu her yerde hissediyorum
sesin arasında kayboldum
ve ben sadece düşündüğümde
biliyorum, işte o gidiyor

[koro]
şimdilik güle güle
şimdilik güle güle
uzun bir süre

şimdilik güle güle (söyleyecek biri değilim, yinede söylüyorum)
şimdilik güle güle
uzun bir süre (bence en zor kısmı gitmesine göz yummaya dayanmak.)

biz şarkı söylediğimizde
yeni bir şarkı
yeni bir şarkı

gün geçtikçe biz hala gülümsüyoruz
hiç kimse sebebini bilmez neden
seni göremeyeceğin kadar derine gömdüğümü

eğer benim gibiysen
kim kırılmış bir kalbi göğsünde taşır (deyimin tümü "wear (one's) heart on (his/her) sleeve" şeklindedir. anlami birinin duygularini, sevgisini acikca gostermesi demektir. burada ise olumsuz anlamlısı olarak düşünebilirsiz)

senin iyi bildiğin acılar ve mücadeleler
aynı anda sadece zamansız, olmayan ve söylenemeyen (burada biraz salladım, yakın ama)

ben söyleyecek biri(bir tip) değilim
söylemiştim sana
bence en zor kısmı gitmesine göz yummaya dayanmak.

saat kaç bilmiyorum
ya da bunun için kim suçlanmalı
göremediğime inanabilir miyim?
ve nasıl biliyorsun,
rüzgar nereden esiyor?

çünkü bunu her yerde hissediyorum
sesin arasında kayboldum
ve ben sadece düşündüğümde
biliyorum, işte o gidiyor

şimdilik güle güle
şimdilik güle güle
uzun bir süre

şimdilik güle güle (söyleyecek biri değilim, yinede söylüyorum)
şimdilik güle güle
uzun bir süre (bence en zor kısmı gitmesine göz yummaya dayanmak.)

[tekrar]
biz şarkı söylediğimizde
yeni bir şarkı
yeni bir şarkı

ve sen şarkı kalmayana kadar şarkı söylebilirsin
ve ben çığlık atarım kelimeler sağırlaşana kadar

söylenmemiş kalan her kelime için sen işaretleri işaretleri okumak için zaman ayırmalısın ve ne anlama geldiğini görmelisin

bir şekilde herkes yalnız hissediyor bu yüzden eğer bu sorumluluk benimse, kendi başıma üstlenlenmeliyim (sorumluluğu)

eğer sabah neşe gelirse, geri oturacağım ve bir daha ki gün doğumuna kadar bekleyeceğim

şimdilik güle güle
şimdilik güle güle
uzun bir süre

şimdilik güle güle (söyleyecek biri değilim, yinede söylüyorum)
şimdilik güle güle
uzun bir süre (bence en zor kısmı gitmesine göz yummaya dayanmak.)


[tekrar x3]
biz şarkı söylediğimizde
yeni bir şarkı
yeni bir şarkı

biz şarkı söylediğimizde (biz şarkı söylediğimizde)
yeni bir şarkı
yeni bir şarkı

(uzağa)
(tekrar x3)
(kaçacağım)

------------------------------------------

elimden geldiğince uğraştım. anlamı değişen bazı yerler var. her yeri mot a mot olmadı (olmamalı da) ama Türkçeye çevirdim. işine yarar umarım...

bitti.
  • air  (09.08.14 16:57:08 ~ 17:30:07) 
[]

Şu sözcükler hangi dilde?

arkadaşlar bilgisayara not almışım ama hangi dil olduğunu yazmamışım. Aşağıda anlamlarıyla verilen kelimeler hangi dilde bilen var mı?
Cayo- Bastır
üüü- Balık


 
  • thracian  (09.08.14 03:56:28) 
[]

Almanca kaynak önerisi?

Almancası beginner seviyesinde olanlar için önerebileceğiniz kaynaklar var mı? Sağlam bir dilbilgisi kitabı önerisi iyi giderdi akşam akşam. :))




 
smart phone varsa duolingo ile baslayabilirsin.
Illa kitap diyorsan Studio D'yi tavsiye ederim.

  • inevitable loser  (08.08.14 23:25:56) 
yani diyor ki, ingilizce bilmiyorsan duolingo kurma.


  • simbolmina  (09.08.14 00:02:17) 
[]

Vocab pratiği için site?

Var mı şöyle güzel bi vocab sitesi madem nette takılıyoz sürekli bi yandan da vocab bakalım YDS için?




 
ororo.tv buradan alt yazılı dizi izlerken alt yazıdaki sözcüklerin üstüne gelip bilmediğin kelimeyi öğrenebilir hatta sitedeki sözlüğüne kayıt edebilirsin.


  • capitale de la douleur  (08.08.14 22:13:48) 
memrise.com eğlenceli deneyebilirsiniz


  • moody90  (09.08.14 04:57:23 ~ 04:59:15) 
[]

Yüksek Lisans - İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Yabancı dil sınav sonuçları açıklanmış.
Sosyal bilimler ent. için minimum kaç almam gerekiyor?



 
50


  • i am 6 do you wanna be 9  (08.08.14 13:45:25) 
[]

basit ingilizce

yamaç paraşütü yapmak İngilizce nasıl ifade edilir?

do paragliding vs vs?


 
cv'ye mi yazacaksınız ? cümle içinde mi geçecek ? sadece paragliding deseniz olur hobiler kısmına yazcaksanız. do kesinllikle kullanılmaz to go paragliding demeniz lazım.


  • acukali ekmek  (07.08.14 23:38:18 ~ 23:40:22) 
Go paragliding. Genelde go ile kullanılır bu tarz şeyler.


  • ontheroad  (07.08.14 23:39:49) 
[]

Almanca bilenler GORA'dan bir sahne çevirisi

Şuradaki Alman eleman tam olarak ne diyor yahu. Örgütlenelim filan mı diyor acep? Her izlememde kafamı kurcalardı. Şimdi sorayım dedim.

www.youtube.com

olm çok seviyorum şu filmi ya. her şey çok güzel olacak bir bu film iki. almanca yok bende derken ki mimiklerine kopuyorum cem yılmaz'ın.

neyse alman eleman ne diyor? ich will ause filan??

 
çok kısık ve hızlı konuşuyo başını anlayamadım ama sonuna doğru burdan çıkmak istiyorum. çıkarın beni diye bağırıyor.


  • fuzzy olmak istemistim  (07.08.14 22:23:24) 
en baştaki bir kaç kelime anlaşılmıyor. Sonrasında ise "birisinin açıklaması lazım, neler oluyor burada (bu saçmalıkta(ortamdan bahsediyor)) nedir. Neler olup bitiyor burada yahu, bilen birileri var mı. Hey çıkarın beni buradan, buradan çıkmak istiyorum" filan diyor işte


  • beholderrulez  (07.08.14 22:35:23 ~ 22:36:22) 
[]

yine minik, ispanyolca gramer sorusu

ya "dormir" ve "querer" neden farklı çekimleniyor diğer fiillere göre?
mesela "comer" için
-yo como emparedado
-nosotros comemos emparedado.

fiil kökü aynı kalıyor.

ancak özne yo olunca "querer"de araya "i" harfi giriyor. özne "los niños" olunca da "dormir" fiili "duermen"e dönüşüyor.

diğer fiillerde kök aynıyken neden bunlar değişiyor?

 
aradim da bulamadim, aklima su trt spikerinin kolombiya macinda James Rodriguez ile Jackson Martinez'in okunuslarini kolombiyali spikerlere sormasi ve aldiklari cevap olan "oyle iste" geldi. (bilmeyenler icin: james-hames diye, jackson-cakson diye okunuyor)

dillerde duzensizlik var. istisnalar var. sebebi o iste. eminim ingilizce'de olanlara asinasindir.

edit:

surda en temel duzensiz fiiller yer bulmus. www.linguasorb.com

diger fiillerde kok ayni, sadece bunlar farkli degil kisacasi. cok var. cok sakat var.
  • she was my baby  (07.08.14 21:41:03 ~ 21:42:51) 
fransızca'da da var böyle şeyler. cevabı da çok nadiren okunuş yüzünden olsa da genelde gerçekten "çünkü eşşeğin s.. ötürü".

she was my baby +1.
  • i was me but now he s gone  (07.08.14 22:08:28) 
İspanyolca fiil çekimleri kitabında 100 küsur farklı çekim tipi var. Bunların çoğu birbirine benziyor. Bir 8-10 tane ezberlendi mi, gerisi düşünerek çıkarılabilecek şeyler. Bir mantığı yok. Almanca'da silah veya Poseidon'un trident'i gibi olan çatal neden dişi artikel die ile çekiliyorsa ve bir karın boşluğu veya rahim gibi olan kaşık neden erkek artikel der ile çekiliyorsa, aynı nedenle. querer en düzensiz fiillerden biri, dormir ise ikinci harfi o olan fiillerin çoğu ile benzer çekiliyor. ir fiilinin nasıl voy, vas, va, vamos, vaís, van olduğu daha fena bir muamma. Zamanında birileri ona benzer şeyler konuşmuş, o da evrilip bu şekle gelmiş. İspanya'da c ve z; b ve v aynı okunurken; Latin Amerika'da c, s, z aynı okunuyor. Harf israfı var memlekette.


  • aychovsky  (08.08.14 00:14:37) 
[]

Latince ya da Yunanca sorusu -benzer kelimeler-

hep ikisinden biri olur zaten.

protein
niasin
albumin
serotonin
leptin
endorfin

daha gider bu. bu sondaki "in" ne demek onu merak ediyorum. ya da tin mi demek lazım? tam bilmiyorum. aradım ama bulamadım türkçe kaynak.

sağ olunuz.

edit: ingilizcem yok. sadece türkçe kaynaklara bakıyorum ve bir şey bulamadım.

 
en.wikipedia.org

alkaloidlerle kullanılan ve gay lussac'ın uydurduğu bişeymiş sanırım. yani yunanca ve latinceyle alakası yok gibi.

(bkz: alkaloid/#2007884)
  • tepedeki psychedelic adam  (07.08.14 17:49:59) 
Bunlar yunanca. In de yunanca ek.ON kisim da maddenin islevi ya da ozelligiyle alakali kelime. Muhtemelen sifat.,in de sifattan isime donusturen son ek olabilir.,olmayadabilir. Wikipediadan girip etimolojilerini arstirirsaniz daha hizli ilerlersiniz


  • mistreated  (07.08.14 17:55:06) 
Pardon bir ustu okumamistim yazarken. Duz mantik gittim yanilmisim mobilde de edit yok zaten :p


  • mistreated  (07.08.14 17:56:46) 
[]

Acil Küçük Bir İngilizce Çeviri

Merhaba,

Zeytinyağ ağılıklı beslenmek nasıl denir?

Teşekkürler.

 
feeding on olive oil-based food.


  • m e b  (07.08.14 17:37:46) 
[]

almanca bilenler :)

macht an
auch von der seite

ne demek?

Think fast diye çevirmişler ama.

 
Ayrı bir deyimsel anlamı var mı bilmiyorum ama körlemesine bir çeviri yaparsak "bu taraftan da aç" gibi bişey oluyor


  • eleutheiros  (07.08.14 12:27:58) 
[]

kısa sürede ingilizce keime öğrenmek

ydsye kadar yaklaşık 1 ay sürem var. bu sürenin bir kısmını kelime bilgimi geliştirmeye harcamak istiyorum. en çok kullanılan kelimeler/fiiller i öğrenmek için ne tavsiye edersiniz? bildiğiniz site var mı? ya da bir yöntem?
(kelimeleri çok çabuk unutan biriyim)



 
ben sık kullanılan fiil ve isimlerin listesini çıkarıp cep boyuutunda karton kağıtlara yazmıştım. böyle 8-10 kart olmuştu. her gün o kartlardan birini cebime atıp her boş anımda baka baka ezberlemiştim. ama sene 2000'di. analog dönem. düşün, daha 3310 çıkmamıştı bile. artık daha modern yöntemler vardır elbette.


  • sir gawain  (07.08.14 12:21:01) 
[]

ne diyo la bu değişik?

şu videoda çocuk neyi soruyor? espriyi anlamadım da nesi komik? şöyle demiyor mu: why did you have them clicking refresh, because that's the one thing you shouldn't do?

eric kaplan'ın verdiği cevabı da anlamadım, onu da açıklarsanız süper olur:D
www.youtube.com

teşekkür ederim

 
kaçıncı dakikada?


  • ekaterina  (07.08.14 01:49:02) 
@ekaterina 1.45
linke tıklayınca direkt orası açılıyor zaten.

  • anection  (07.08.14 01:57:12) 
açılmadı da o yüzden sordum az daha dayansam çıkacakmış halbuki :) bunlar dizide comic con a bilet almaya çalışıyorlardı ve sürekli sayfayı yeniliyorlardı ondan bahsediyorlar. konuşmalar da, birisi dedi eski tecrübelere dayanarak yazdık, comic con çok değişti, eric caplan da bakalım kim tespit edecek dedik, kim farkederse onu secret order of big bang theory heroes'ta göreve getiricez dedi.


  • ekaterina  (07.08.14 02:09:08 ~ 02:15:47) 
[]

vize başvurusu için ingilizce çeviri yardımı- biraz acil

yarın konsolosluğa vermem gereken bir dilekçe var, yalnız çeviri yapmaya cesaret edemedim. yardımcı olursanız çok sevinirim. şimdiden teşekkürler, geceniz güzel olsun..



31.07.2014 tarihinde vize başvurusunda bulundum. Gidiş amacım, nişanlımın babası ve kız kardeşini ziyaret etmek. Nişanlım (X) ise Türkiye'de yaşıyor. Bu ziyareti nişanlım ile birlikte yapmayı planlıyoruz. Onun yapmış olduğu vize başvurusu olumlu yanıt almıştır. Ben avukatım ve şu an stajımı yapıyorum. Türkiye'de adli tatilde olduğumuz için 40 günlük iznim var. Tatilimin son 20 günü nişanlımın ailesini ziyaret edip geri döneceğiz. Bize Belçika'dan davet gönderen ise nişanlımın babası (Y)'dir. Kendisinin göndermiş olduğu daveti ve kimlik belgesini başvurumu yaparken sunmuştum. Şimdi de isteğiniz üzerine nişanlım (X)'a ait kimlik belgesini ve aile toplum belgesini sunmaktayım. Bilgilerinize sunarım.

 
"Under the date of 31.07.2014, I applied for visa. It is my purpose to visit my fiancée's sister and father. My fiancée, x, lives in Turkey. My fiancée and I are planning to make this visit together. Her appeal was answered positively. I am a lawyer and doing internship. As Turkey is in a judiciary recess nowadays, I have 40 off days. We are going to visit my fiancée's family in the last 20 days of my vacation and come back. Y who also sent us invitation from Belgium is my fiancée's father. I have already indicated the invitation and identity card that he sent while applying here. And now, as you wish, I indicate that my fiancée's identity card and family-society document. kindly submitted for your information."

şeklinde çevirdim ama belki resmi bulmayabilirsiniz okuyunca.
Bu arada cinsiyetinizi erkek olarak kabul ettiğim için nişanlınıza "fiancée" dedim.
  • m e b  (07.08.14 00:37:15) 
[]

ingilizcem hangi seviye şimdi?

şu yazıyı ilk okuyuşta demek istediğini anladım, iki tane de bilmediğim kelime vardı:

Berklee College of Music was founded on the revolutionary principle that the best way to prepare students for careers in music is through the study and practice of contemporary music. For more than half a century, the college has evolved to reflect the state of the art of music and the music business. Berklee serves distance learners worldwide through its award-winning online extension school, Berklee Online.

ama iş çevirmeye gelince düzgün kurallı bir şekilde kendimi ifade edebilmek 7-8 dakikamı aldı ama biraz batırdım sanki, tam oturmadı :/ (tam kelimesi kelimesine çevirmedim):

Berklee Müzik Koleji, günümüz müziği için öğrencileri müzik kariyelerine hazırlamanın en iyi yolunun çalışmak ve pratikten geçeceği üzerine devrimci bir prensiple kurulmuştur.

Yarım yüzyıldan fazla bir süredir kolej, eyaletteki sanatın, müziğin ve müzik işlerinin yansıması olmuştur. Berklee dünyanın her tarafındaki uzaktan eğitim alanlara ödüllü online ek okul hizmeti sunmaktadır.


hiç kursa gitmedim, okulda da derslerden eğitim almadım dizilerden şarkılardan falan gelişti. ne oluyorum ben şimdi, intermediate mi?

 
birazdan uzmanlar gelecektir, sözü onlara bırakmak lazım tabi ama intermediate gibi sanki. kurs vs. almadan iyi geliştirmişsin kendini, tebrik ederim. ben de senin bi alt seviyenim sanki. bana birazcık ağır geldi ilgili yazı.


  • lionel andres  (06.08.14 22:51:24) 
State eyalet değil durum anlamında orada.


  • i was made for you  (06.08.14 22:54:25) 
teşekkür ederim @lionel, dizi film izleyince kendiliğinden gelişiyor ya kendini de vermek lazım biraz. ben de ilk okuduğumda biraz ağır gelmişti


  • a gun and a pack of sandwiches and nothing  (06.08.14 22:54:56) 
@i was, ben de orda çelişkiye düştüm durum anlamında mı eyalet anlamında mı acaba diye, teşekkürler


  • a gun and a pack of sandwiches and nothing  (06.08.14 22:56:00) 
bu arada ingilizce altyazılı mı yoksa türkçe altyazılı mı izliyorsun? belki de altyazısız.


  • lionel andres  (06.08.14 23:03:33) 
@lionel, tr altyazıyla izliyorum ama dikkatle dinliyorum söylenilenleri. bazen ingilizce altyazı gömülü dizi filmlerin üstüne bir de tr altyazı ekliyorum. anlamadığım veya bilmediğim bir kelime olursa altta, anadilindeki altyazıya bakıyorum :) bence en etkili yöntem bu, yeni yapmaya başladım bunu ve 2-3 günde bile etkisinin olduğunu hissediyorum.

@zetahead, speaking ve listening bu düzeyde değil malesef evet, ama sevindim intermediate demene teşekkürler.
  • a gun and a pack of sandwiches and nothing  (06.08.14 23:23:39) 
türkçe alt yazı çok tavsiye etmem, biraz güven arttırıp ingilizce alt yazıya dönebilirsen faydasını göreceksin. çevirilere güven olmuyor her zaman.


  • xian theill  (07.08.14 00:12:08) 
burada past passive, relative clause, infinitive dışında pek bir şey yok. b1 seviyesinde olabilirsin. en fazla b2'sindir. bunun belirlenmesi için speaking, listening exam da gerekli.


  • hohoya  (07.08.14 00:15:02) 
Intermadiate gibi

Mobildeyim mesaj atamadim iki alt yazili nasil yaptigini bana ozelden atsana bi. Ben yaptim ekranin ortasinda kadar geldi yazilar.
  • icim urperiyor  (07.08.14 09:30:56) 
@icim urperiyor, bs player yükle. altyazı arama derdin yok. birinci ve ikinci altyazıyı indiriyorsun. biri altyazı diğeri üstyazı oluyor. aynı anda her ikisini de takip ediyorsun. diğer oynatıcılardaki altyazı arama derdi yok bs'de. çok kullanışlı.


  • lionel andres  (07.08.14 10:14:38) 
[]

cümle kurmaca

cümle bile değil aslında.

"ikinci yutmanın görüldüğü en düşük volüm" ingilizce'de nasıl söylenir.

"the lowest volume in which second swallow was seen"

böyle bir şey dedim ama "in which" kısmı olmadı.

 
in en sona gidecek. which yerine that de olur.


  • himmet dayi  (06.08.14 17:11:18) 
Yo, iki kullanım da doğru.
"in which" de diyebiirsiniz, "in"i en sona da atabilirsiniz.

  • m e b  (06.08.14 20:57:08) 
[]

Ufak bir çeviri - İngilizce

"xxxx 1500 TL+KDV yerine %25 indirimle 1125 TL + KDV... Detaylı bilgi için arayınız."

cümlesini nasıl çevirebilirim acaba?


 
xxxx 1500 TL + KDV zniżka 25% zamiast £ 1125 + KDV ... Zadzwoń po szczegóły.


  • joy stick  (06.08.14 14:49:55) 
ingzilice demeyi unutmuşum haklısın


  • tchuck  (06.08.14 14:50:21) 
1125TL + VAT instead of 1500TL + VAT... Call for details.


  • inheritance  (06.08.14 14:51:17) 
[]

Okunuşu "siv" olan ingilizce kelime

İngiltere'deyim. Deri saatimin kayışı yırtılmıştı. Gittim terziye saatçiye götür falan dedi. Ben de saatçiye gerek yok sen yaparsın "you can sew(siv diye telaffuz ettim)" falan dedim. Adam almadı benim işi. Ama bu "sew"(dikmek fiili) sov diye okunuyormuş ya la:) ben ne dedim adama siv diye okuyarak acaba?




 
inşallah bir küfüre denk gelmemişsindir. aklıma uyan bişi gelmedi


  • fallthepieces  (06.08.14 10:44:29 ~ 10:44:55) 
sieve var siiv diye okunuyor. elek veya elemek anlamına geliyor


  • argent dawn  (06.08.14 10:45:41) 
sewer lağım demek kısmen de olsa sivvrrr diye okunuyor :/


  • dwight  (06.08.14 11:27:43) 
ne dediğinin önemi yok adam yabancı olduğunu anlamıştır zaten. yapmayacağını söylemiş, sen ne desen yapmayacaktı onu.


  • instant crush  (06.08.14 11:36:03 ~ 11:36:21) 
Terzinin elindeki makina deriyi dikmez, deri terzisi ayridir. Ama ne demek istedigini anlamistir muhtemelen.


  • old possum  (06.08.14 13:03:37) 
@old possum gittiğim dükkan multi servis denen bir yer; terzilikten, tut kuru temizlemeye, anahtar kesiminden ayakkabı tamirine kadar her şey yapıyorlar. Saatimi biraz pahalı bir şey zannedip risk almak istemedi bence.


  • speedy  (06.08.14 13:21:19) 
bence yabancı olduğunu anladı ve seninle uğraşmak istemedi, biliyorum öyle tipleri


  • fallthepieces  (06.08.14 15:28:25) 
anlamistir, bulasmak istememis.


  • aleksey fyodorovich karamazov  (06.08.14 15:56:03) 
[]

Fransızca/Türkçe Çeviri İçin En İyi Sözlük

Evet efendim, nedir?




 
lisede bize adam yayınları fransızca-türkçe sözlük aldırmışlardı. yazarı (çevirmeni) tahsin saraç.


  • i was me but now he s gone  (05.08.14 19:51:05) 
tahsin saraç +1
tuğla gibi yalnız sözlük

  • joe dalton  (06.08.14 10:22:46) 
[]

almanca bi bakın hele çabuukkk!!

ne diyo? kabul mu edilmişim nolmuş?

Sehr geehrte/r Bewerber/in,

in der Anlage zu dieser Email finden Sie Ihren Zulassungsbescheid. Um Sie bei der Annahme des Studienplatzes bzw. der Immatrikulation zu unterstützen, bitten wir Sie, die nachfolgenden Informationen zu beachten.

mailin daha devamı var

 
Sayin basvuru Sahibi,
bu mail ekinde kabul belgenizi bulabilirsiniz. Kayit islemleri icin devamindaki bilgileri dikkate almanizi rica ederiz.

Not: Birebir cevirmedim, en basit türkcesini yazdim
  • emrahday  (05.08.14 15:18:56) 
[]

Mutlu Yıllar - Almanca

nasıl versiyonları var almanca'da?

mesela; hippy birthday veya happy birdday gibi sevimli böyle, absürde kaçmayan? ya da "alles gute zum geburtstag" dışında başka ne deniliyor eğlenceli olarak?


 
"Zum geburtstag viel glück" de deniyor. Arkadaşınız anlarsa glück yerine Gölcük diyebilirsiniz :P


  • aguilas negras  (05.08.14 08:26:17) 
Alles liebe diyorum ben kisaca. daha samimi.


  • letheavendangered  (05.08.14 08:33:51) 
alles gute zum geburstag


  • elektr10  (05.08.14 08:41:09) 
1 ... •9293949596979899100• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.