[]

bi kaç soru?

iyi günleeerr herkese, yardımcı olursanız arkadaşlar (açıklamalı lütfen) memnun olurum.

1)society is a social structure or social system ..... of smaller component parts.

burda şıklarda a) makes up b) which makes up c) made up var diğer ikisini yazmadım. merak ettiğim a ve b sıkları arasında fark var mı? bazen denk geliyorum da hangisi olması gerektiğini bilemiyorum. cevap da c. neden?


2) to him, making a big fortune is ....... determines success in life.

a)that b) what ben a dedim cevap b. ikisinin de kullanım olarak farkı yok öyle değil mi? anlam olarak da that de olmaz mı?

3) they ...... offered to help me but ...... of them did so in the end.

both/none dedim ama cevap both/neither neden neither acaba, anlayamadım.


4) the world economy is increasingly powered by countries, such as china and india, ..... growth is far more energy and commodity intensive ..... of rich countries.

ben buna da where/which dedim ama cevap whose/that anlamdan mı yanlış yaptım ki?


5) it was ..... difficult a test that she had problems finishing it on time.

şıklar so, such, too, much, as
neden so burda da? so little/many/much/few +noun+that
so+adj+that vs kalıpları yazıyor kitapta, uymuyor ama bu cevap bu kalıba.


6) a man who claims ...... a free energy technology which could power everthing from phones to cars has received more than 400 applications from siciensts ..... it.


to have developed/to test
to dvelop/ so to test
dveloping/to be tested
having developed/testing
that he has developed/ for testing

cevap a. neden diğerlerinin olmayacağını açıklayarak anlatır mısınz?

teşekkürler.

 
3- neither olmasinin nedeni 2 kisi olmasi. ilk boslukta all olsaydi none olurdu. sanirim boyle.


  • bohr atom modeli  (31.07.15 14:05:03) 
1-society is a social structure or social system ..... of smaller component parts

burada relative clause ya da reuction olmalı çünkü cümlenin ana fiili başta var zaten; o yüzden ya which/that ile başlayan bir yapı ya da aktif ya da pasif bir reduction arayacağız.

şıklara bakıyoruz:

a) makes up b) which makes up c) made up

a zaten olmaz çünkü esas fiil yapısı.

b ile c ayrımı için de anlama bakıyoruz;

sosyal sistemin yapısal olarak küçük unsurlardan oluştuğunu anlatıyor yani passive olmalı cevap c.


diğerlerini de yazıcam birazdan, ufak bir şim var halledip yazıcam..
  • neferkitty  (31.07.15 14:46:07 ~ 15:35:47) 
2. soruda that determines derse noun clause değil adjective clause(relative caluse) olur ancak is'den sonra bir noun clause yapısı gelmeli çünkü cümlenin nesnesi yok.

dolasıyla what determines yapısı yani wh- soru öbekleri yapılan (who/what gibi) clauselardaki cümlecik içerisinde tekrar özneye gerek olmadan noun clause oluyor, ikisi de olmaz sadece what olur bu örnekte.

birisi sıfat cümleciği diğeri isim cümleciği, o yüzden cevap what.
  • neferkitty  (31.07.15 14:51:22) 
3) they ...... offered to help me but ...... of them did so in the end.

both/none dedim ama cevap both/neither neden neither acaba, anlayamadım.

şimdi burada both iki şey için kullanılacağından ve şıklarda sadece both varsa iki kişi olduğunu anlayabiliriz dolasıyla bohr atom modelinin söylediği gibi iki kişi için neither of them kullanılır.

başta all dese none o zaman denebilirdi.
  • neferkitty  (31.07.15 14:54:36 ~ 14:54:55) 
4) the world economy is increasingly powered by countries, such as china and india, ..... growth is far more energy and commodity intensive ..... of rich countries.

ben buna da where/which dedim ama cevap whose/that anlamdan mı yanlış yaptım ki?

Bak şimdi burada üç noktadan(...) sonra öncelikle bir kıyaslama cümlesi var,

China and India's growth is far more energy and commodity intensive than growth of rich countries

aslında bu anlama gelen ve growth'u tekrar etmemek adına kullanılan bir that of yapısı var. Where dersek anlamca olmuyor burada zengin ülkeler ile çin ve hindistan'ı kıyaslıyor.
  • neferkitty  (31.07.15 15:01:33) 
5) it was ..... difficult a test that she had problems finishing it on time.

şıklar so, such, too, much, as
neden so burda da? so little/many/much/few +noun+that
so+adj+that vs kalıpları yazıyor kitapta, uymuyor ama bu cevap bu kalıba.


so + adj+ a +noun+ that yapısı kullanılabilir bunda bir problem yok.

such'tan sonra mutlaka isim gelmeli.

so+adj olsa da olur ancak so+adj den sonra a/an kaydıyla isim gelebilir. aklında olsun, anlamca da oluyor zaten;

test o kadar zormuş ki (so that) zamanında bitirmede sıkıntı yaşamış.
  • neferkitty  (31.07.15 15:04:03) 
6) a man who claims ...... a free energy technology which could power everthing from phones to cars has received more than 400 applications from siciensts ..... it.


to have developed/to test
to dvelop/ so to test
dveloping/to be tested
having developed/testing
that he has developed/ for testing

cevap a. neden diğerlerinin olmayacağını açıklayarak anlatır mısınz?

ana cümleye bi bakalım:

a man has received more than 400 applications from scientists ..... it.

burada bilim adamlarından 400 den fazla denemek için başvuru aldığını anlatıyor.

bilim adamları it ile bahsedilen şeyi denemek istiyor dolasıyla aktif bir yapı ya aktifin reductionı olmalı pasif ya da bütün pasif kısaltmalarını ele., yani to be tested elenir.

testing, for testing, to test bunlar olabilir şimdilik dursun diğer tarafa bakalım.

a man who claims ...... a free energy technology (geri kalan kısmını atabilirsin)

adamın biri bir teknoloji geliştirdiğini iddia ediyormuş yalnız bilim adamlarından da test etmek için başvuru geliyorsa demek ki yeni geliştirmemiş önceden geliştirmiş.

claims yanına infinitive yani to ile başlayan fiil ister, to have developed önceden geliştirdiğine gönderme de yapıyor zaten b şıkkının ikinci tarafı da olmuyor. soru direkt burdan çözülüyormuş.

sana tavsiyem bütün clause yapılarındaki ''reduction'' konusuna bak.

anlamadığın yerler varsa yine sorabilirsin mümkün olduğuna grammar kurallarına göre anlatmaya çalıştığım, ezberleme, mantığını kavra.
  • neferkitty  (31.07.15 15:20:28 ~ 15:52:52) 
virgülden sonra ''which'' olmaz diye bir şey yok nondefining yani gereksiz bilgi veren relative clauselarda gayet de virgülle ayrılır, bu tarz taktiklere bu yüzden bakma @evc.
virgü kullanımı ''defining''/''nondefining'' ayrımına göre değişen bir şey which kullanımına göre değil.

ayrıca ilk seçenekte nesne that ile de yapılırdı ama that den sonra tam cümle gelse noun clause olurdu yani that ile nesne olmaz diye bir şey de yok.

claim that dese idi tam cümle isterdi cevap değişirdi.

senin çalışman gereken konular:

1- noun clause
2-relative clause
3- reduction (noun clause, relative clause, infinitive, aktif, pasif, gerund hepsi için)
  • neferkitty  (31.07.15 15:23:50 ~ 15:33:27) 
[]

İspanyolca vs Portekizce.

Spor takımlarında tercümanlık yapmak isteyen birisi hangi dili öğrense daha çok işe yarar?

ve sizce hangisi daha kolay/zor?

Kişi hali hazırda: İngilizce(advanced) -Almanca (intermediate) Lehçe/Slovakça/Çekçe. (advanced) biliyor.

 
Portekizce.

Takımlarda tonla Brezilyalı ve Portekizli oyuncu var.
  • Sandeman  (31.07.15 12:24:39) 
Portekizce bence de. Bu arada iki dil birbirine çok yakınmış. Belki sonrasında diğer dilide öğreebilir üzerine


  • phoenixboy  (31.07.15 12:42:31) 
her iki dili bilen biri olarak konuşayım, portekizce daha zor. (ayrıca, brezilya portekizcesi, portekiz portekizcesine göre telaffuz bakımından daha kolay.)
iki dilin cümle yapıları, kelime kökenleri birbirine benziyor evet ama portekizce bilen birinin ispanyolca'yı anlaması ve konuşması yine de çok zor, yeni bir dil öğreniyor gibi öğrenmen lazım.
brezilya'dan daha çok futbolcu geldiğini düşünürsek, tercümanlık bakımından portekizce daha avantajlı duruyor.
  • peggy  (31.07.15 12:53:49) 
anadili ispanyolca olan birinin portekizce öğrenmesiyle, ispanyolca bilen bir türk'ün portekizce öğrenmesini aynı şey olarak düşünmeyelim lütfen:)
adam zaten şöyle bitirmiş: "But I think it will be easier if you understand very well the grammar from your mother tongue "

onlara göre benzer/kolay olan şeyler bize göre benzer olmayabiliyor. ben ispanyolca biliyorum, portekizce de konuşurum demek sadece bir hayal.
  • peggy  (31.07.15 16:13:56) 
[]

ingilizce

Some scientists believe that there is about ten times as much matter in the universe as astronomers have observed. Cümlede matter in kullanım amacı nedir?




 
Madde..cisimler,gezegenler vs


  • safsafinaz  (31.07.15 08:49:05) 
Bu cümle tahminimce kara madde olarak tanımlanan çok net bilinmeyen yeni bir madde türünü tanımlıyor. Diğer yandan da gezegenleri, yıldızları ya da diğer cisimleri anlatıyor olabilir.


  • Traveller  (31.07.15 15:11:31) 
[]

bir cümle söz - çeviri

We Cannot Become What We Need To Be By Remaining What We Are ne demek?
inter ingilizcem çöktü



 
Olduğumuz halimizi koruyarak olmayı ihtiyaç duyduğumuz (kişi) olamayız / Olduğumuz halimizi koruyarak olmamız gereken (kişi) olamayız diyor.


  • neferkitty  (30.07.15 23:34:40 ~ 23:35:44) 
yani yazar burda iki günü bir olan zarardadır mı demiş =)


  • vaktiyle iyi biriydi  (30.07.15 23:44:14) 
evet ilerlemek için değişmemiz lazım demiş :)


  • neferkitty  (30.07.15 23:47:03) 
[]

almanca yüksek lisans ders açıklamaları

avusturya da beslenme bilimleri üzerine yüksek lisans düşünüyorum ama altından kalkabilir miyim , bilemiyorum. ders açıklamalarını ingilizceye çevirdim yarım yamalak çevirdi yardımcı olabilir misiniz acaba?
biliyorum uzun bir çevırı o nedenle hepsını olmasa bıle bır kısmını çevırsenız kalanın bır kısmını baskası cevırse ne bıleyım işte anladınız...yardım lazım cidden.
-----------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
FQ1 Integrative Humanernährung und Lebensmittelqualität (ECTS 14)

Vertiefender Einblick in die Humanernährung, aufbauend auf den Grundlagen bearbeiteter Gebiete im Bachelorstudium Ernährungswissenschaften einschließlich praktischen Übungen. Die Ernährungsökologie soll Studierenden ein fundiertes Wissen über die Vielschichtigkeit, Vernetzung, Dynamik im Ernährungssektor vermitteln. Sie sollen nachhaltige/ernährungsökologische Lösungsansätze erarbeiten und Wege der Umsetzung von Lösungsansätzen erlernen. Die angewandte Ernährung, ein multidisziplinäres Zell-Populations-Konzept soll Merkmale evidenzbasierter aktueller Nährstoffempfehlungen beschreiben, um Mangelernährung und ernährungsassoziierte Erkrankungen zu behandeln bzw. zu verhindern. Kennen lernen der verschiedenen Rollen der Ernährungsdisziplinen, um Ernährungsfragen zu verstehen. Innerhalb des Moduls FQ1 ist für die Zulassung zu den „Übungen zur vertiefenden Humanernährung“ der positive Abschluss der Vorlesung „Vertiefende Humanernährung“ Voraussetzung.

FQ2 Biostatistik, Bioinformatik und Lebensmittelqualität (ECTS 8)

Das Ziel der Vorlesung ist - in Verbindung mit den Übungen – aufbauend auf den Grundlagen aus dem Bachelorstudium Ernährungswissenschaften Studierende mit verschiedenen statistischen Modellen, der richtigen Methodenauswahl und Interpretation von Resultaten vertraut zu machen. Die Bioinformatik dient der Einführung in die Anwendungsgebiete der Informationen des menschlichen Erbgutes und der Proteine, Bioinformatik und Pharmakogenetik, Biodiversität und Klassifizierung. Innerhalb des Moduls FQ2 ist für die Zulassung zu den „Übungen zu Multivariaten Methoden“ der positive Abschluss der Vorlesung „Multivariate Analysenmethoden“ Voraussetzung.

FQ3 Spezielle Aspekte der Lebensmittelproduktion (ECTS 9)

Vermittlung der naturwissenschaftlichen und technischen Grundkenntnisse der Lebensmittelproduktion unter Zugrundelegung einer gesamtheitlichen, verfahrensorientierten Betrachtungsweise. Weiterführend werden moderne Methoden der Biotechnologie einschließlich der Gentechnik behandelt. Vermittelt werden Richtlinien und Kriterien des Einsatzes und der Verwendung von chemischen Substanzen und Stoffen zur Konservierung und Verarbeitung von Lebensmitteln und das Problem der Kontaminationen und Rückstände in Lebensmitteln infolge der Herstellung, Zubereitung und Verarbeitung. Ein Schwerpunkt wird die Lebensmittelkennzeichnung in Österreich und auf EU-Ebene sein. Ferner wird die moderne Technologie der Lebensmittelverpackung vermittelt.

FQ4 Lebensmittelqualität (ECTS 14)

Vermittlung von Grundkenntnissen über Inhaltsstoffe, Qualitätsmerkmale und Qualitätsanforderungen von Lebensmitteln pflanzlichen wie tierischen Ursprungs, unter Berücksichtigung chemischer und mikrobiologischer Veränderungen, die bei der Lebensmittelverarbeitung stattfinden. Ein weiteres Lernziel ist die Beurteilung der Lebensmittelqualität anhand der Sensorik. Innerhalb des Moduls FQ4 ist für die Zulassung zu den „Übungen zu sensorischen Analysen“ der positive Abschluss der Vorlesung „Sensorische Analyse von Lebensmitteln“ Voraussetzung und für die Zulassung zu den „Übungen zur Wasser- und Lebensmittelhygiene“ ist der positive Abschluss der Vorlesung „Wasser- und Lebensmittelqualität“ Voraussetzung.

FQ5 Lebensmittelsicherheit (ECTS 6)

In diesem Modul sollen Grundlagen der Sicherheitsbeurteilung neuartiger Lebensmittel unter Einbeziehung der Kenntnisse der Lebensmittel- und Ernährungstoxikologie vorgestellt und mit Beispielen vertieft werden. Nach einer Darstellung der Methoden zur Produktion neuartiger Lebensmittel werden aktuelle Methoden auf sicherheitsrelevante Auswirkungen diskutiert. Es werden auch Konzepte der Sicherheitsbewertung, Risikomanagement, Risikokommunikation und deren Einbindung in internationale Regelungen vermittelt.

FQ6 Moderne Aspekte der Lebensmittelforschung (ECTS 11)

In diesem Modul soll die Fragestellung der Biofunktionalität von Lebensmitteln vertieft werden. Haben Lebensmittel einen Zusatznutzen, wie kann dieser definiert werden, wie ist die wissenschaftliche Beurteilung bisher publizierter Daten. Die Wechselwirkung Lebensmittel-Mensch soll diskutiert werden. Ferner wird die Abgrenzung der Funktionellen Lebensmittel von Nahrungsergänzungsmitteln oder Arzneimitteln behandelt und die Problematik der Health Claims vermittelt. Neue Entwicklungen in der Lebensmittelforschung sowie Dimensionen des Qualitätsmanagements im Betrieb werden vermittelt. Innerhalb es Moduls FQ6 ist für die Zulassung zum Seminar in Modul FQ6 der positive Abschluss der Vorlesung „Biofunktionalität von Lebensmitteln“ Voraussetzung.

FQ7 Umweltqualität (ECTS 6)

Vermittelt werden das Vorkommen von Fremdstoffen (Rückstände und Kontaminanten) in der Umwelt und ihr Transfer in Lebensmittel, menschliches Fettgewebe und Frauenmilch wie z.B. halogenierte Kohlenwasserstoffe oder polycyclische Aromaten; ferner die analytische Erfassung von Rückständen und Kontaminanten in biologischen Matrizes, der Fremdstoff-Stoffwechsel, mögliche toxische Wirkungen von Fremdstoffen im Niedrigdosisbereich und die toxikologische Bewertung. Auf der anderen Seite wird auf die Ursachen und die Zusammenhänge von Umweltproblemen eingegangen, Entwicklung in der Umweltpolitik, deren Prinzipien und Nachhaltigkeit diskutiert sowie umweltpolitische Instrumente im Überblick dargestellt. Ein weiterer Punkt wird das Umweltrecht sein. Im speziellen werden Ziele und Wege des Lobbyismus für eine gesunde Umwelt dargestellt.

FQ8 Lebensmittel für spezielle Ernährungszwecke (ECTS 6)

Die biomedizinischen Aspekte der Welternährung sollen die Problematik von Unter- und Mangelernährung, Fehlernährung, Ernährung im Überfluss, sowie Ätiologie & Pathogenese, Klinische Diagnostik, Klinik und Management vermitteln. Weiters werden unter anderem Determinanten der Nahrungs- und Ernährungssicherung, sowie Situationen, Konzepte und Programme der Nahrungsmittelhilfe und Interventionsmöglichkeiten, Konzepte und Zielsetzungen integrierter Ernährungssicherungsprogramme vorgestellt. Behandelt werden auch Fragestellungen hinsichtlich der Lebensmittelauswahl für einen besonderen Ernährungsbedarf. Müssen Lebensmittel aufgrund bestimmter Erkrankungssituationen vermieden oder vermehrt zugeführt werden, in welcher Form kön nen Lebensmittel aufgenommen werden, wie muss die Lebensmittelqualität sein?

FQ9Praktische Erfahrungen I (ECTS 7)

In diesem Modul erhalten die Studierenden Anleitungen und Unterstützungen bei wissenschaftlichen Fragestellungen, es werden regelmäßig Diskussionen zu fachspezifischen Themen durchgeführt. Als Praxis werden mindestens 2 ECTS (2 SWS) Medienkunde, 2 ECTS (2 SWS) Klinisch chemisches Labor oder 2 ECTS (2 SWS) Lebensmittelanalytisches Labor vorausgesetzt. Im Ausmaß von 1 ECTS müssen Kongresse, Meetings, Workshops oder fachspezifische Kolloquien besucht werden.

FQ10Praktische Erfahrungen II (ECTS 9)

In diesem Modul erhalten die Studierenden weiterführende Anleitungen und Unterstützungen bei wissenschaftlichen Fragestellungen, es werden regelmäßig Diskussionen zu fachspezifischen Themen durchgeführt. Als Praxis werden 2 ECTS (2 SWS) Klinisch chemisches Labor oder 2 ECTS (2 SWS) Lebensmittelanalytisches Labor vorausgesetzt. Im Ausmaß von 5 ECTS müssen Kongresse, Meetings, Workshops oder fachspezifische Kolloquien besucht werden.

FQ11 Wissenschaftliche Vertiefung und Masterarbeit (ECTS 25)
Modul Es ist eine Masterarbeit durch selbständige Bearbeitung eines Themas aus einem dem Masterprogramm Ernährungswissenschaften zugehörigen Fach anzufertigen.

FQ12 Masterprüfung (ECTS 5)

Die Masterprüfung ist in Form einer kommissionellen Gesamtprüfung des Masterprogramms Ernährungswissenschaften vor einem Prüfungssenat abzulegen. Voraussetzung für die Zulassung zur Masterprüfung ist der positive Abschluss der Module MN1-MN8 bzw. FQ1-FQ8 bzw. EP1-EP8 bzw. PH1- PH8 sowie die Module 9-11 (näheres siehe Masterarbeit und –prüfung).

 
(ECTS 6)

Bu modülde, yeni gidalarin guvenlik degerlendirmesinin temelleri, gida bilgisi ve beslenme toksikolojisi dahilinde sunulmus ve orneklerle yayilmis/paylastirilmis olmali. Yöntemlerin sunumundan sonra, yeni gidalarin uretimi icin mevcut yontemler uzerinde guvenlikle ilgili tarisilmalidir. Uluslararasi duzenlemelerde guvenlik degerlendirmesi, risk yonetimi, risk iletisimi ve onlarin entegrasyonu kavramlari ogretilir.


Vaktim oldukca cevirmeye calisacagim.
  • yuzır  (30.07.15 22:08:15 ~ 22:09:05) 
teşekkürler o zaman şöyle oluyor: FQ1 den FQ12 ye kadar modüller var. FQ5 modülü çevrilmiş oluyor. diğer arkadaşlarda yardımcı olursa sevinirim.


  • hayvan gibi yazar  (30.07.15 22:15:33) 
FQ2

Bu dersin amaci -alistirmalari ile baglanti icinde- farklı istatistiksel modellerle Beslenme Bilimleri lisans öğrencilerinin temelleri üzerine insa, dogru yontem secimi ve sonuclarin yorumlanmasini tanitmaktir. Biyoinformatik, insan genomu ve proteinler, biyoinformatik ve farmakogenetik, biyoçeşitlilik ve sınıflandırma bilgilerinin uygulama alanlarına giriş sağlar. Modül FQ2 icerisindeki cok degiskenli yontem alistirmalari bu dersi basariyla tamamlamasinin kabulu icin cok degiskenli analiz yontemleri onsarttir.

Bu arada benim almancam b2 seviyesinde sadece o yuzden hatalar olabilir, yine de baskasi cikarsa kontrol ettirin, hata varsa ya da soylenirse duzeltirim.
  • yuzır  (30.07.15 23:29:02) 
FQ1

İnsan beslenmesinin icine derinlemesine bir kavrayis, (bachelorstudium'da) lisansta, beslenme bilimleri, pratik alistirmalar da dahil olmak uzere islenmis alanlarin temelleri üzerine insa edilir. Beslenme ekolojisi, ogrencilere, cok yonluluk, aglandirma, beslenme sektorunun dinamikligi ile ilgili derinlemesine bilgi vermeyi amaclamistir. Sürdürülebilir besin ekolojisi üzerine calisarak cozumler elde etmelisiniz ve cözümlerin uygulanmasi yoluyla ogrenmelisiniz. Uygulamali beslenme, (multidisipliner bir hücre popülasyonu kavrami) güncel kanita dayali besin önerisi özellikleri tarif edilmeli, yetersiz beslenme ve diyet ile ilgili hastaliklari tedavi etmek veya onlemek icin. Beslenme disiplinin farkli rolleri ile tanisilmali, beslenme sorularini anlayabilmek icin. Modül FQ1 icerisindeki 'derinlemesine insan beslenmesi icin alistirmalar' bu dersi basariyla tamamlamasinin kabulu icin 'derinlesen insan beslenmesi' on sarttir.
  • yuzır  (31.07.15 03:36:52) 
[]

ingilizce

the arms - dealing affair has severely damaged the reputation of the government.

The president's handling of the affair has been criticized.

The party turned out to be a quiet affair.

She wore a long black velvet affair.

burada ki affair ların farklılıklarını, ne anlama geldiklerini anlatır mı bilen arkadaşlar. şimdiden tşkler yardımcı olanlara.

 
1- hadise/mesele (olumsuz anlamda)
2- hadise/mesele
3- toplantı
4- kadının giyiminden bahsediyor ama elbise mi ceket pantolon mu tanımlanmadığı için affair deyip geçebiliyor. genelde tanımlanmayan şeyler için de kullanılabiliyor bu kelime.
  • twelfth  (30.07.15 09:43:00) 
1- konusu - meselesi
2- konuyu
3- toplantı
4- kıyafet
5'i de ben ekleyeyim: He used to have an affair with her. (onunla ilişkisi vardı)
  • eindaclub  (30.07.15 09:48:52) 
cümlelerin anlamlarını da yazarmısınız.


  • dreadplayer  (30.07.15 10:00:07) 
1. cümledeki the arms ile kastedileni doğru çevirmek için texti bilmek lazım.
Daha önce geçtiyse bir takım branşlar vs bölümler anlamında da olabilir ordu anlamında da olabilir.
Muhtemelen ordu.

Ordu ile ilgili meseleler hükümete olan saygınlığı zedeledi.

2. Başkanın olayları ele alma yöntemi eleştirildi. (yöntem demiyor ama burada anlatılmak istenen başkanın kriz durumunu ele almasında gelen eleştiriler olduğu)

3.Parti sessiz bir toplantıya dönüştü.

4. Buradaki affair anlamı ''thing''

Siyah uzun kadifemsi bir şey giyiyordu/giydi. wear contionous ile çekimlenmez texte göre anlamı değişebilir.
  • neferkitty  (30.07.15 10:47:36 ~ 10:51:19) 
1-silah alış verişi meselesi hükümetin itibarına zarar verdi.


  • pokemonk  (30.07.15 11:37:13) 
[]

ingilizce ve ispanyolcamı geliştirmek amacıyla

platform(lar) arıyorum sözlük.böyle native insanları bulup onlarla konuşmak istiyorum.teşekkürler!
not:omegle ve chatroulette dışı tüm önerilerinize açığım.



 
haxball(ciddiyim) cok iyi sohbet ortamı var.


  • steve rogers  (29.07.15 02:32:13) 
aradığın şey interpals.


  • tolga asp  (29.07.15 08:57:20) 
@tolga asp yahu tam aradığım şey.varsa böyle bildiklerin yazsana hepsini,benim gibi herkes faydalanır.
ikinize de teşekkürler.

  • umutlarivarolankisi  (29.07.15 15:53:45) 
böyle geri bildirim almak ne güzel hehe.

busuu var, duolingo ile interpals karışımı bir şey. hem alıştırma yapıyorsun hem de senin gibi dil öğrenmeye çalışanlarla arkadaş olup sohbet edebiliyorsun.

livemocha'da busuu gibi, aynı mantık üzerine.

meetup var, çok çok az kullandım o yüzden yanlış bilgi vermek istemem ama insanlar ilgi alanlarına göre buluşmalar düzenliyorlar. mesela geçenlerde istanbul'da fotoğraf sevenlerle ilgili bir buluşma vardı, farklı milletlerden fotoğraf meraklıları taksim'de buluştu. teknoloji meraklıları oluyor, sanat meraklıları oluyor, onlarla meetup üzerinden anlaşıp bir cafe'de falan oturup sohbet edebiliyorsun. tabi hep ingilizce :)
  • tolga asp  (29.07.15 16:02:36) 
bir de "mesa de espanol" grubu var, facebook'ta bulabilirsin. anadili ispanyolca olan insanlar da oluyor, ispanyolca bilenler de, bu insanlar bir yerde buluşup oturup muhabbet ediyorlar. bence yararlı oluyor. inceleyebilirsin.


  • peggy  (29.07.15 16:08:57) 
[]

2 cümlelik bir çeviri

makale için gerekli de canısılar. akademik olması gerekiyormuş we, us,I, if vsvs" tarzı kullanımlardan kaçının dediler. daha çok pasif kalıpta ya da işte anladınız siz...

"Bastita(2010:33) sustainable marketing mix activty'lerini classify'lamak için "four cs" kavramını kullanmıştır. bu activity'ler .1... ..2. ..3.. ..4.. lardır. ..3.. ve ..4.. yazının önceki bölümlerinde kısmen incelendiği için bu bölümde sadece ...1.. ve..2.. nin üzerinde durulacaktır. böylece konu daha net anlaşılabilir."

yarısı ingilizce oldu zaten ama yazamadım güzel bi kalıpta.

yardım edenlere, etmeye çalışanlara şimdiden teşekkürler

 
Bastita(2010:33) classified sustainable marketing mix activities according to ''four cs'' concept. The sustainable marketing mix activities categorized as follows:
1..
2..
3..
4..

In this section, only 1 and 2 activites are mentioned since 3 and 4 have already mentioned at previous sections.(hatta bahsedildiği bölümlerin direkt numarasını ver bence) For details please refer to section xx. gibi. Ya da sayfa numarası verebilirsin, çünkü sınıflama yapılmış ama daha önce anlatıldığı için 2 maddeyi es geçiyorsun ve adamlar onun nerede olduğunu bilmeli ki açıp bakabilsin diğer maddelere, buna yönelik net açıklama yapmalısın.

Konudan kasıt ne çalışma amacı mı, filancanın açıklaması mı? Sınıflandırma mı daha net anlaşılacak yani anlaşılacak konu tam olarak nedir? Akademik yazılarda biraz daha spesifik olmakta fayda var o cümleyi ona göre yazayım.

Bir de türkçe four cs kavramını kullandı diyoruz ama kavram kullanılabilecek bir şey değil aslında, o yüzden four cs kavramına göre sınıflandırma yaptı dersen daha mantıklı olur. Ya da bir metod/deney/yöntem olur yani birebir yapabileceği bir şey olur o zaman use vs kullanılabilir ama kavrama bakıp/ faydalanarak sınıflama yapıyorsa kavrama göre sınıflandırmış oluyor.

Son olarak; sustainable marketing mix activities kısmından emin miyiz o da biraz tuhaf geldi bana ama konu hakkında bilgim yok tabi.
  • neferkitty  (28.07.15 22:29:42 ~ 22:44:35) 
@neferkitty "fairtrade ile sustainable marketing arasındaki ilişki" daha net anlaşılabilir...

haklısın konu dersem biraz yavan kalıyormuş

"sustainablity marketing mix" aslı ama kafa karıştırmasın diye öyle yazdım, sıkıntı yok onda

çok teşekkür ettim
  • mhmtt  (28.07.15 22:44:12 ~ 22:48:37) 
Thus, the correlation between fairtrade and sustainably marketing can be understood clearly.

Eğer sınıflama sayesinde açıkca anlaşılacaksa,

By this classification, the correlation between fairtrade and sustainably marketing can be understood clearly.

diyebilirsin.
  • neferkitty  (28.07.15 22:49:29 ~ 22:55:11) 
[]

ingilizce - türkçe güzel çeviri yapan site - yazılım

çok mükemmel bir çeviri olmasına gerek yok, google translate malumunuz mundar ediyor.
önerebileceğiniz bedava bir web sitesi var mıdır?



 
google translate, adı üstünde google. yazılım konusunda daha iyisini bulamayacağınıza emin olabilirsiniz. kelime çevirisi isterseniz zargan.com benzerlerinden iyidir.


  • masa penisi  (28.07.15 20:22:08) 
Kelime için turengi de öneririm


  • Bysb  (28.07.15 22:35:01) 
google translateden iyisini bulamazsın. makinanın yapabileceği en iyi çeviriyi şuan onlar yapıyorlar. korkunç boyutlarda bir veri yığını var. ancak doğru çeviriye ulaşmaları için çok ama çok uzun zaman geçmesi gerekiyor. sözlük olarak ise tureng, abby lingvo tavsiye olunur.


  • kallesnikof  (28.07.15 22:42:13) 
[]

İngilizce'den türkçe'ye bir cümle

A candidate is expected to stay in their current role for (6-12 months) if they have just completed a major training activity.




 
Diyor ki aday kişi eğer eğitim faaliyetinin büyük bir kısmını tamamladıysa, 6-12 ay boyunca mevcut görevine devam etmelidir (expect ile kibarca söylemişler )


  • neferkitty  (28.07.15 12:15:40 ~ 12:20:01) 
"Eger aday kisi omenli (major) bir egitim faaliyetini henuz tamamladi ise mevcut gorevine devam etmesi gerekir."


  • parcxerox  (29.07.15 05:02:46) 
[]

bir cümle çevirebilir misiniz?

ingilizce iş görüşmesi için 'Aranan insan olmak istiyorum.' nasıl diyebilirim?




 
I want to be a person who looking for. (benden bu kadar ingiliççe)


  • garaser  (28.07.15 12:03:22) 
aranan insandan kastını tam anlamadım ama melv'in dediği anlam olmasa gerek.

işe girdin, çalışıyorsun, bir sorun oldu mu sana koşulsun istiyorsun, yangında ilk kurtarılacak eleman olmak istiyorsun gibi bir anlamdaysa:

www.google.com
  • kül  (28.07.15 12:12:47) 
"I'd like to be a person who's sought after"

Biraz resmi ama en yakın bunu bulabildim. Lakin iş görüşmesine bence bu cümleyi kullanma, iyi durmuyor.
  • d max  (28.07.15 12:23:28) 
[]

Rosetta Stone mu, Duolingo mu?

Hangisi döver ve gerekçeniz nedir? Dileyen başka seçenekler de ekleyebilir.

(Tikler yarına)


 
dualingo değil. rosentta'yı çok incelemedim ama dualingo hiçbir şey için değil..

donutun dediği gibi dualingo çıtır çerez.
  • air  (28.07.15 02:35:16) 
arkadaşlar gerekeni söylemiş, rosetta daha profesyonel.

sıfırdan başlayacak biri duolingo ile başlayıp rosetta ile devam etmeli.
  • tolga asp  (28.07.15 08:46:27) 
Bana diyecek söz bırakmamışsınız.


  • gelecek de bir gun gelecekk  (28.07.15 09:56:35) 
[]

Bir cümle. Tr - Eng

"Ancak tedavi sonrası kemik iliği biyopsileri ile ilgili kısıtlı veri olduğu dikkat çekmektedir"

Güzel çeviremedim ingilizceye. yardımlarınızı bekliyorum.

Bir de neredeyse 5 yıldır tıbbi makale çevirisi yapıyorum, hala istediğim akıcılıkta, hızda değilim. şu cümlede bile takıldım. ne zaman anadil gibi gelmeye başlayacak bu dil sizce :)

 
but it is apparent that there is limited data concerning the matter of bone marrow biopsies following the treatment


  • obenbenol  (26.07.15 22:01:36) 
[]

Şu cümlede bi yamukluk görüyor musunuz?

"aplazi yapabilecek diğer nedenler ekarte edildi/dışlandı" demek istiyorum.


"Other reasons that may cause to aplasia were excluded"

Olmuş mu? "cause" "to" ile mi kullanılır tam emin değilim ondan sordum.

 
cause dan sonra isim geliyorsa to kullanılmaz bildiğim kadarıyla. ama fiil olsaydı to + verb olabilirdi.

dictionary.cambridge.org
  • sanguine  (26.07.15 20:46:19) 
evet cause to olmaz hocam bir de aplazinin sıfırdan oluşmasına neden olabilecek nedenler ise daha spesifikleştirilebilir ama bu haliyle de temiz to dışında sorun yok bence.

Other reasons which may cause (development/occurence of) aplasia were excluded

aplazi oluşumuna direkt neden olmayıp zemin oluşturabilecek nedenler ise de ''underpin'' çok şık bir fiil olur.
  • neferkitty  (26.07.15 20:53:58 ~ 20:56:00) 
Other reasons which may cause aplasia are excluded


  • goo.gl  (26.07.15 20:57:45 ~ 20:58:47) 
@godoşu beklerken: ingilizce öğretmeni olmalısın :)


  • the kene  (26.07.15 21:34:48) 
[]

cover letter vol.1

yine merhaba,

bu sefer sorun şu:

"REC-Türkiye ofisi ile proje geliştirmek, yönetmek, raporlamak ve yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası kurumlar ile işbirliği çalışmaları yürütmek noktasında yetenek ve deneyimlerimin çakıştığını düşünüyor ve ekibe dahil olmak istiyorum."

bu cümle niyet mektubunun bitiriş cümlesi için yeterli mi? fazlası, eksiği nedir?

bir de sevabına ingilizceye çevirebilecek olan var mı?

 
Cakismak olumsuz gibi durmus. Ortak noktada birlesmek seklinde kullanirsan daha duzgun olur.
... Ve bu yeteneklerim ile ekibinize katkida bulunmak istiyorum.
i would eagerly love to contribute to your team with my relevant knowledge and experiences in blablabla (lutfen burayi baskasi cevirsin usendim rsmen dgfdgsfg), which i believe meet at a mutual point/go hand in hand with rec turkey's mission/goals/mentality etc (burayi biraz daha specificlestirmen daha iyi olur ingilizcesi icin)
  • letheavendangered  (26.07.15 17:08:12) 
çok teşekkürler. tıkandığım yerlerden biriydi. ortak noktada buluşmak daha makul duruyor hakikaten.


  • divanyayi  (26.07.15 17:28:23) 
[]

cover letter

selam ekşiland,

niyet mektubumu türkçeden ingilizceye çevirirken kitlendim. resmi bir dilde ingilizce olarak "okul dışı aktiviteler" i nasıl yazarım?


 
Non-academic Activities:

www.enterprisealive.ie
  • crown  (26.07.15 16:08:29) 
Burada bahsettiğin okul dışındaki eğitim kurumlarının düzenlediği aktiviteler mi?

Yoksa hobi olarak yapılan aktiviteler mi?

Extracurricular activity / Extra Academic Activiy kavramları var amahobiden bahsediyorsan hiç okul dışı filan demeyip, ''spare time activities'' kullan çünkü okul dışı deyince müfredat dışı bir kullanım oluyor.

www.thefreedictionary.com

Bu benim verdiğim örnekler görüldüğü üzere ''eğitim aktivitelerini'' kapsıyor mesela okul dışında dil kursuna / bilgisayar kursuna vs gitmek gibi, eğitim amaçlı ama müfredat dışındaki aktiviteler.

crown'ınki de olabilir tabi.
  • neferkitty  (26.07.15 16:13:33 ~ 16:50:03) 
cansıns beybi.


  • divanyayi  (26.07.15 16:14:22) 
hobi olan cinsleri kastetmiştim. crown'unki de makul geldi aslında ama sanırım spare tim activities'i kullanacağım.


  • divanyayi  (26.07.15 16:18:22) 
Extracurricular activities...


  • whatyougetiswhatyoudid  (26.07.15 16:38:32) 
[]

İngilizce kural sorusu?

-The conference was really well organised.

-Clive never worries. He's really easy-going.

iki cümlede de sıfatlar 'noun'dan sonra gelmemiş mi? Niçin birisinde - oluyor diğerinde olmuyor?

 
easy-going birleşik bir kalıp zaten easygoing olarak da yazılabiliyor. ama well organised öyle değil, kelimelerin birbiriyle bağlantısı yok. mesela olumsuz bir anlam için well yerine başka bir kelime ile birlikte organised'ı kullanabilirsin. easygoing'in karşıtı ise başka kelimeler. www.thesaurus.com


  • sanguine  (25.07.15 14:20:17) 
İki cümlede de sıfat isimden sonra gelmemiş.ilk cümledeki well fiili nitelediği için sıfat değil zarf.

İkinci cümlede easygoing birleşik sıfat yani tek kelime.ve ondan öncede isim yok
  • elebego  (25.07.15 14:41:23) 
[]

sodium fine ne demek?

cevabını alınca sileceğim.




 
'so fine' aslında o ama kimyacıların esprisi işte, do you have 11 protons, cause yo're SOduium fine.'


  • himmet dayi  (24.07.15 19:47:35) 
simge ile alakası yok. Ben simngesi SO diye büyük yazmadım. so fine denmek isteniyor işte.


  • himmet dayi  (24.07.15 19:56:40) 
"so damn" çarpıtması olmasın? bir tuhaflık var bu espride ama çözemedim :) yani neden fine diyor. fine'ın kimyada terimsel bi olayı var mı? birine "so damn fine" demezsin başka bi sıfat seçersin sanki. bilemedim


  • kül  (24.07.15 20:00:59 ~ 20:04:35) 
[]

anatolia kelimesinin antonym'i nedir arkadaşlar

"anatolia" güneşin yükseldiği taraf anlamına geliyor, malum. Greek bilenleriniz yardımcı olursa sevinirim, bunun aynı dildeki karşıtı ne ola?




 
Çağdaş Yunanca'da anatoli (ανατολή)doğu, disi (δύση)batı demektir. "d" peltek okunacak ama.


  • gayrisabit fikir  (24.07.15 10:11:22) 
[]

ingilizce kısa bir yazı

olmuş mu olmamış mı? olmayan yerlerini düzeltsek ya?

i am xyz student and i graduated this may.
i'd like to get my thesis master degree at your university's food studies department. the information of "ects" and list of the courses that i took for 4 years are available below. my grades points average is 3.15/4.00. i wonder if it is possible for me to be accepted to your university with the information that i have stated above? i ask this, because it says it is required to be a graduate of bachelor of science or the department of to get the master degree related to this bachelors level.

 
... "i'd like" kısaltmalar zart zurt böyle laubaliliklerden kaçın. ibarenin kendi de laubali. gerisinde sorun yok, hadi git nere gideceksen.


  • frkrkr  (24.07.15 09:18:24) 
bak fikir soruyoruz akıl danışıyoruz laubalilik diyorsun ama bir el atayım demiyorsun. cık cık cık...


  • hayvan gibi yazar  (24.07.15 09:20:59) 
i am student demişsin sonrada mayıs'ta mezun oldum demişsin. mezun olduysan hala öğrenci olmadığın için i was olmalı derim.

ayrıca frkrkr'ye katılıyorum. master başvurusu için çok laubali bir yazı olmuş. formal yazı nasıl olur diye bi arat google'da, hatta "master degree application letter sample" diye arat. ordakilerden birini yolla direk.
  • himmet dayi  (24.07.15 11:16:05) 
Üstteki arkadaşlara katılıyorum, çok informal bir yazı öncelikle.

Ayrıca profesöre yazıyorsan direkt ''notlarıma bi bak tutar mı'' diye sorulması pek hoş değil daha çok niyet mektubu şeklinde yazıp sonrasında notlarından bahsetmen lazım onun için de himmet dayi +1
Yazını düzeltmek bu anlamda yetersiz olur sen direkt şu niyet mektuplarını örnek alarak daha kapsamlı ve baştan yaz. Ayrıca örnekte olduğu gibi fakülte isimleri de büyük harfle yazılır.


www.yobchosting.com
  • neferkitty  (24.07.15 11:26:07 ~ 11:26:42) 
ben profesöre ya da bir hocaya yazmıyorum bu elektronik postayı. öğrenci işlerine yazıyorum. sizden fikir isteme sebebimde zaten ilk defa bir yüksek lisans başvurusu yapıyorum eksik gedik bir sıkıntı var mı? diye sormak. el atıp düzeltseniz diyeceğim sağ olsunlar yardımcı oluyorlar ama sadece eleştiriyorsunuz. sen şöyle yapmışsın ama böyle olsa daha iyi olurdu deseniz anlayacağım. :) neyse kolay gelsin hepinize.

neferkitty mektup için teşekkürler.
  • hayvan gibi yazar  (24.07.15 11:29:59 ~ 11:35:37) 
kötü bir şey demedik yahu ''bak şunun gibi yaz diyoruz''. yol yordam göstermiş arkadaşlar, ben profesöre yazdığını dşündüm, öğrenci işlerine yazıyorum ''çok resmi bir yazı'' değil diye de belirtebilirsin, resmi niyet mektubu olup da böyle yollasan senin için daha kötü olurdu, senin iyiliğin için söylüyor insanlar.

resmi olmayan bir yazı ise de;

Dear Mr/Mrs;

I am wrting this e-mail so as to seek information about Master Degree Programme in Food Studies Department which is hosted by ...(okulun tam adı).

My gradition information is as follows:

(Buraya tüm mezuniyet bilgilerini yaz. notlarını/fakülteni/tarihini vs.)

I would like to be informed about whether my gradition grade is avalaible for application requirements.

Thank you for considering my request for information.

hayvan gibi yazar.
  • neferkitty  (24.07.15 11:43:37 ~ 11:46:15) 
neferkitty teşekkurler zaten kötü bir şey dediğinizi iddia etmedim yahu :))


  • hayvan gibi yazar  (24.07.15 11:51:39) 
[]

Çeviri

Arkadaşlar şu cümle kafama takıldı. Buraya uygun taktırmak fiilini bulamıyorum. Sizce bu cümlenin ingilizcesi nasıl olmalı;

Geçen hafta cam balkon taktırdım


 
I had my windows glazed last week.

have/get sth done (yaptırmak)
  • neferkitty  (23.07.15 00:05:42 ~ 00:11:30) 
@neferkitty'nin belirttiklerine ek olarak şu yapı da var: ''make sth done''


  • umutlarivarolankisi  (23.07.15 01:04:25) 
[]

grammarly.com

efendim, var midir grammarly.com hakkinda bilgisi, deneyimi olan? Ingilizceyazdigim doktora tezinin proofreading'i icin kullanmayi dusunuyorum. Aylik 17 Euro verip uye olmaya deger mi sizce?




 
lite versionu'nu kullanıyorum aman aman verim almıyorum ama idare ediyo beni. ( ingilizce blog yazısı vs yazıyorum)

benim bildiğim 30$ aylığı ama 1 hafta içinde iade ediyoruz diyo. Yerinde olsam alır tezimi kontrol eder hop refund isterdim. Etik değil ama napalım :)
  • Mcfly  (22.07.15 23:52:18) 
[]

İngilizce-Türkçe kısa çeviri

Vatandaş burada ne demiş. Bizden numune ayakkabı istediler. biraz geç gönderdik. inceden bir serzeniş var ama anlayamadım. :(

A few samples had some minor problems like elastic no cut properly but no big problem, we fixed.

ve

We cannot afford in future to have problem in communication and if we place orders we want to be sure you are following up.


şimdiden teşekkürler ilginize...

 
bazı örneklerin "elastic no cut"(teknik bir terim sanırım) gibi ufak çaplı problemleri var ama problem değil biz düzelttik.

ve

gelecekte iletişimimizde problem olmasını telafi edemeyız/göze alamayız ve eğer sipariş verirsek takipte olduğunuzdan emin olmak isteriz
  • cokponcik  (22.07.15 09:32:05 ~ 09:32:40) 
gönderdiğiniz numunelerde ufak tefek problemler varmış. çok önemli değil, biz hallettik diyor.

diğer cümle;

ilerde iletişimde problem olması durumunda para ödeyemeyiz, sipariş verdiğimizde takip ettiğinizden emin olmamız lazım gibi bir şey demiş.
  • himmet dayi  (22.07.15 09:32:05) 
cokponcik
himmet dayı

alkışlar size.
çok teşekkürler.
  • dokuzonbeş  (22.07.15 09:39:29) 
[]

küçük bir cümle çevirisi (ingilizce)

Merhaba dostlar. basit bir cümleyi çeviremedim bir türlü. tam olarak müşterinin ne anlatmak istediğini anlayamadım. bir el atan olursa minnettar olurum. teşekkürler şimdiden.

i was wondering if a Women's Small will fit a Men's medium lovely and can possibly tie a knot the bottom of the shirt?


 
Sanırım bunu soran kadın.

Diyor ki acaba kadın için small beden erkekler için olan medium bedene denk gelir mi ve de bluzun alt kısmını bağlamak mümkün mü?

Normalde shirt gömlek demek ama eğer bluz için soruyorsa şu anlamda soruyor galiba:

candelacouture.files.wordpress.com

kadınsa bluz/tshirt üstüne tam oturmasın bağlayacak bir bolluk olsun istiyor sanırım.
  • neferkitty  (21.07.15 20:10:30) 
nefer +1


  • alm est  (21.07.15 20:13:02) 
harikasın. teşekkürler.


  • inannas jofn  (21.07.15 20:13:59) 
[]

Herkes mi ceviriden para kazaniyor burada yahu?

galiba buradakilerin cogu evden calisiyor ve meslekleri de genelde ceviri ya da cevirinin de bir parcasi oldugu baska meslekler oluyor. Bildim mi?

mahsuru yoksa kimler bu tanima uyuyor, kimler ana is ya da ek is olarak ceviriden para kazaniyor?


 
ek iş olarak kazandım ben biraz. duyurudan da bir üyeye yapmıştım çeviri.


  • blues guitar forever  (20.07.15 22:07:30) 
burada çeviriden kazanıyorum diyenlerin çoğu ne iş olsa yaparım abi, iki bira parası çıkarsam yeter, turistlerle, erasmus'a gelenlerle İngilizce konuşup anlaşabiliyorum, bu İngilizce de kolay bir şeymiş canım diye üç beş kuruşa saçma sapan işler yapan tipler.

ciddi çeviri yapan sayısı azdır.
  • mea maxima culpa  (20.07.15 22:26:10) 
mea maxima culpa +1


  • nohut kokusu sacan duduklu tencere  (20.07.15 22:32:35) 
öğrenciliğim devam ettiği için freelance çeviri yapıyorum. herkes çeviri yapıyor ama çeviri kolay bir iş değil, çok kafa ağrıtan bir uğraş. "3 ay ingilitere'de kaldım" diyen çeviri yapmaya çalışıyor. çeviri bok gibi çıkınca da eleştiri kabul etmiyorlar. hele bir de bulduğu çeviri işini komisyonunu kesip başkalarına paslayanlar var ki onları ne sen sor ne ben anlatayım.


  • lesmiserables  (20.07.15 22:33:48 ~ 22:34:18) 
Medikal cihazlarin kitapciklarini cevirdim zamaninda. Genel olarak ofisteyim ama cuma gun ortasinda eve gidip oradan devam edersem kimse iplemiyor (ceviri yapmiyorum ama yapsam fena olmaz sanki).


  • fortisvita  (20.07.15 22:34:30 ~ 22:39:31) 
verdiğim cevapların yarıdan fazlasını çeviri soruları oluşturuyordur ama 1 kuruş bile kazanmadım çeviriden şu ana kadar. seviyorum çeviri yapmayı.


  • cinsi kisi  (20.07.15 22:37:06) 
hiçkimse roe +1 dememiş.


  • kosun lan mevzu var  (20.07.15 22:37:29) 
@mea maxima culpa, serbest piyasa, herkesin mukemmel ceviri yapmasina gerek yok. birisi ceviri yaparak para kazaniyorsa, bana gore o isi yapiyordur. nasil sadece bilgisayar muhendisleri yazilim gelistirmiyorsa, bunda da ayni durum gecerli.


  • inaniyorsun bari saygi duy  (21.07.15 14:01:34) 
@inaniyorsun bari saygi duy elbette haklısın. ama senin sorun meslekten mi çevirmen herkes vs vs idi.


  • mea maxima culpa  (21.07.15 14:30:00) 
çoğu kişi ek gelir olarak yapıyor sonra da tek tek cümleleri buraya soruyor, ay şurada çok takıldım yhaa diye.

@inanıyorsun alınma iyi niyetle sorduğunu anlıyorum ama şu serbest piyasa muhabbeti bütün çevirmenleri çok baydı artık. biz senelerce çevirmenlik okuruz adam ben bunu 3 liraya yaparım deyip çöp gibi çeviri yapar, bu işi meslek edinmiş insanların piyasasını kırar. sanki çeviri bürolarının, yayınevlerinin çevirmeni hırpaladığı yetmiyormuş gibi.

neyse ki artık insanlar bilinçleniyor, çevirmen odaları, birlikleri kuruluyor, çeviri büroları ve kurumsal müşteriler de gittikçe profesyonel eğitimli çevirmenleri tercih ediyorlar. yine de daha önümüzde çoook yol var türkiye'de bu konuda.
  • lily briscoe  (21.07.15 14:36:01) 
Ben genelde tıp literatürlerinin çevirilerini yapıyorum. Memnunum, paraya ihtiyacım olduğu zaman yapıyorumç


  • mdmfk  (21.07.15 14:39:24) 
@lily briscoe, iste ne guzel. serbest piyasa dinamikleri eger "bunun okulunu okumamis olanlarin cevirileri bes para etmez, bunlara is vermeyelim" diyorsa ne guzel. ama yok, okulunu okumamis birisi de, sizinki gibi ya da sizden daha kalitesizini daha ucuza yapiyorsa ve karsi taraf da buna raziysa, meslek odalari gelip "hoop olmaz oyle is kardes, en azindan su kadar parayi sadece su okulu okumus olanlara vereceksin" dememeli bence. ben bunu sadece ceviri icin degil, her meslek icin savunuyorum.


  • inaniyorsun bari saygi duy  (21.07.15 15:13:24) 
@inanıyorsun bari saygı duy

anlıyorum, dışardan bakınca 'tamam rekabet olsun işte, senin işin iyiyse sen yükselirsin ne güzel' gibi görünüyor olabilir ama olay o kadar basit değil maalesef.

türkiye'de çevirmenliğin berbat durumu sadece çevirmenleri etkilemiyor, bunun günlük hayata uzanan yönleri var. mühendis adamlar gidip çeviri bürosu açıyor sonra microsoft türkçesi dediğimiz facia ortaya çıkıyor. herhangi bir kitapçıya girip çeviri romanlara bak, kalite yerlerde, kitap okuma zevkini katleden çevirilerle dolu raflar. yanlış çeviriler, sözlü çevirilerde yanlış anlaşılmalar, canlı yayında ııııııııh diye ıkınıp duran simultane çevirmenler, devlet düzeyinde rezil olmalar (bkz. egemen bağış)....bu böyle gider.

bazı standartların yerleştirilmesi de profesyonel / geçici iş ayrımını ortaya çıkarması ve bu bilinci yayması açısından önemli. çeviri alanında bu standart hiç yok neredeyse, sorun orada. bir yabancı dili süper konuşmakla çeviri yapmak bambaşka şeyler. çevirmen olarak bir yayınevine git bakalım iş alabiliyor musun, istersen muhteşem çeviri yap önemli değil. tanıdık var mı? bir de tabii ucuza yapar mısın? tebrikler artık kitap çevirmenisin.
  • lily briscoe  (21.07.15 15:47:44 ~ 15:50:51) 
o değil de eskiden orijinal dvd'lerin altyazıları çok güzel olurdu. kötü çeviri çok nadir çıkardı. şimdi bi tane bile güzel çevrilmiş altyazıya rastlamıyorum orijinal dvd ve bluray'lerde. hepsi rezalet berbat bir durumda. bu da lily'nin bahsettiği durumla ilgili sanırım.


  • cthulhu  (21.07.15 16:01:57) 
İngilizce başlangıç düzeyinde çok kolay. çabuk kapılıyor ve iletişimde çok güzel kullanılıyor. ancak İngilizcede ilerledikçe dil gerçekten zorlaşıyor.

en yaygın dil ve en çok çeviri yapılan dil İngilizce diye bu örneği verdim. ancak zaten çeviri çok zor bir iş. bir meslek. okullarda okutuluyor. hani bir lisan bir insan derler ya işte hem kendi diline ve kültürüne hem de karşı tarafın kültürüne hakim olman gerekiyor.

örneğimiz İngilizceye gelince. bu çok kolay aşılan ilk ve orta derecede güzel konuşmayı, anlaşmayı beceren öğrenci arkadaşlarımıza bir cahil cesareti geliyor. oooo benim İngilizcem süper. uçarım, kaçarım, çeviri yaparım, çok kolay zaten İngilizce diyorlar. sonra cümlenin başını sonunu birbirine katıp ortaya bir saçmalık çıkartıyorlar. adına da çeviri yaptık diyorlar.

ben geçtim edebi çeviriyi, o çevirideki güzelliği verebilmeyi filan adam cümlenin anlamını çıkartamıyor. saçmalıyor. bir de iş ahlakı yoksa çok kötü sonuçlar çıkıyor.

yoksa elbette ki herkes edebi çeviri yapma kabiliyetine bilgisine sahip değildir. orta zorluktaki çevirileri öğrenciler de yapabilir. ekmek kazanır vs.
  • mea maxima culpa  (21.07.15 17:16:42 ~ 17:18:26) 
[]

almanca ve rusça bilen biri ne iş yapabilir

mühendislik diploması var ama mühendislik yapmak istemiyot.
B2 seviyesi almanca-rusça biliyor. biraz fransızcası da var (a2).
ne iş yapabilir?
türkiye'de? peki ya kktc'de?

 
takip.


  • losev bagiscisi  (20.07.15 18:09:50) 
[]

yazmak - yürümek ingilizcesi?

hatunlara olandan bahsediyorum




 
hitting on gibi bişi hatırlıyorum ama emin değilm


  • animalman  (20.07.15 14:37:46) 
hitting çakmak ya da vurulmak olmaz mı?


  • iyidereikizdereispiryolununovitdagimevki  (20.07.15 14:39:37) 
hit on doğrudur. make a move on falan da olur. bi de, tavlama cümlelerine pickup lines diyolar belki lazım olur :)


  • kül  (20.07.15 14:41:13) 
karşı cinsten birine vurulmak crush, making a move yürümek


  • masa penisi  (20.07.15 14:42:13) 
dizilerden fln kaldı aklıma, kadın "are you hitting on me?" diyodu, altyazıda da "sen bana asılıyor musun?" şeklinde çevrilmişti. asılmak, yürümek falan benzer şeyler sanırım.


  • animalman  (20.07.15 14:47:25) 
ya ben de öyle biliyorum ama hitting argo olarak bile kullanılabiliyor. çevirmen belki güzelleştirmiştir.


  • iyidereikizdereispiryolununovitdagimevki  (20.07.15 14:52:57) 
hit'i dikkatli kullanmak lazım .

Hit the head var mesela ben de yeni öğrendim. Tuvalette çövdürmek gibi bir şey
  • turkuaz  (20.07.15 15:05:55) 
hit on somebody. ever doğru cevap to hit on.


  • cagri  (20.07.15 15:17:55) 
coming on to someone.


  • tiny penny  (20.07.15 15:18:06) 
[]

Ingilizce Akademi

Merhabalar,

Sunumlarla, grup icinde tartismalarla vs Ingilizce ogreten (unlu ve uluslararasi) akademinin ismini ariyorum. Sozlukte de bayagi bir muhabbeti donmustu diye hatirliyorum.(Is ilani gibi oldu)


 
sadece isminden dolayı khan academy?


  • devilred  (20.07.15 15:17:56) 
maalesef degil. (sanirim istanbul'da da var bu okuldan)


  • ptb  (21.07.15 10:07:28) 
[]

The further assumption

The further assumption/ by making further assumptions

tam olarak ne anlama geliyor


 
tahmin belirtirken "daha da ileriye gitmek" anlamına geliyor.

yani "x olursa b olabilir, hatta daha da ileriye gidersek c bile olabilir" demek.
  • lesmiserables  (19.07.15 21:09:57) 
[]

doesn't belong to you

başlıkta, dün izlediğim filmde arkadaşının giydiği kıyafet için altyazının 'sana gitmemiş' olarak çevirdiği cümleyi görüyorsunuz. buradan yola çıkarak kıyafetin kişi için uygun olduğunu does belong to you cümlesiyle ifade edebilir miyiz?




 
fits you / suits you denir.


  • Mcfly  (19.07.15 18:46:39) 
doesn't belong to you, sana ait değil demek. it doesnt fit you felan denir


  • masa penisi  (19.07.15 18:48:25) 
tureng'de "uymak" kelimesinin karşılığı olarak tam 76 tane ingilizce kelime verilmiş ama aralarında belong yok. daha önce bu tarz kullanıma ben de şahsen rastlamadım hiç. ama ben doesn't belong to you'yla da karşılaşmamıştım.

doesn't belong to you biraz "emanet gibi durmuş", hani senin değilmiş gibi görünüyor, eğreti durmuş vb. anlamına geliyor olabilir. bu sebepten ötürü sadece olumsuz bir kullanımı vardır belki. "bu sana çok yakışmış" benzeri bir iltifatta sahiplik vurgusuna gerek yoktur, o yüzden belki "does belong to you" kullanmak doğru olmayabilir. öte yandan bu örnekte kişiyle alakasızlığı vurgulamak için sahipliğe dikkat çekilmiş. bence. dolayısıyla ben hiç does belong to you riskine falan girmezdim kullanacak olsam, klasik fit/suit falan deyip geçerdim.

son olarak, çeviri hatası ihtimalini de göz önüne almak lazım. belki cidden "kıyafet senin değil" diyordur?
  • der meister  (19.07.15 18:50:32 ~ 18:50:52) 
doesn't belong to you kullanılır, ama fit veya suits you daha yaygın.


  • cokponcik  (19.07.15 19:02:35) 
[]

ingilizceyi unuttum

merhaba arkadaşlar,

ing eğitim veren bir üniversiteden mezunum. ingilizcem gayet iyiydi.(unilever gibi şirketlerin ing mülakatlarını geçecek ve yds den 86 alacak kadar diyelim)

ama işim gereği 2 yıldır ingilizce kullanmıyorum. bu sorun olmamıştı ta ki iş değiştirmeye karar verene kadar. en son girdiğim mülakatta ingilizcem yetersiz diye elendim. diğer şirketlerde bunun sorun olmasını istemiyorum o yüzden ingilizce sertifkası almaya karar verdim.

tavsiyeniz nedir .( toefl -toefl ise hangisi ibt vs -, ielts- academic / general)

bir de

bu süre içerisinde hangi kaynaklardan çalışmalıyım
ingilizce roman tavsiyeniz var mı -destek amaçlı-
yabancı dizileri ing altyazılı mı yoksa direk altyazısız mı izlemeliyim.

şimdiden teşekkürler

 
ne yaparsınız bilmiyorum ama yds'den 86 almak iyi ingilizceye işaret değil. 91 alıp 2-3 cümleyi bir araya getiremeyen telafuzu sıfır bi komutanım vardı askerde. Mülakatta konuşma varsa oradan elenmişsinizdir.

Sınav olarak toefl yeterli ancak ben toefl'ım var desem de adamlar beni mülakata alıyor dandik sınavlar koyuyor önüme.
  • Mcfly  (19.07.15 15:13:03 ~ 15:14:22) 
Nasıl bitirdin ingilizceyi. Hiç mi 2 yıl içinde ing bakmadın bi şey okumadın. Önümüzdeki yds yede girip bak bence. Problem sende değil karşıdadır belki.


  • kelepir  (19.07.15 15:38:45) 
Yabancı dil pratik olmadan unutulur. Günlük hayatta hep Türkçe konuştuğunuz için diğer her şeyi İngilizce yapmaya çalışın. İngilizce siteleri okuyun, İngilizce kitap okuyun, Twitter kullanıyorsanız İngilizce hesapları takip edin, film-dizi İngilizce izleyin.

Roman tavsiyesi olarak klasikler değilde, günümüzde yazılmış, çok şairane olmayan bir kitap öneririm. Klasik kitaplardaki İngilizce günümüzde kullanılan İngilizce'den biraz farklı olabiliyor malum. İngilizce-Türkçe sözlüğü browser'da favorilere ekleyin, aynı zamanda ingilizce-ingilizce bir sözlüğü, her gün orada gördüğünüz bilmediğiniz kelimelere bakın.
  • iamelf  (19.07.15 16:04:43) 
Bu tarz durumlarda bombardıman yapmak her zaman iyidir :) eğer karşılayabilecek maddi durumunuz varsa bir yabancı ülkeye giderek hem pratik ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz, hem de bahsi geçen sınavlardan birisi için kurs alabilirsiniz.

Gramer olayına hiç girmemenizi tavsiye ederim. Zaten s+o+v3 olaylarını ezberlemek bir işe yarasaydı muhtemelen hepimiz şakır şakır konuşuyor olurduk. Pratiğe yoğunlaşabilirsiniz.

Önce İngilizce altyazılı tavsiye ederim, soğuma olmaması için. Haberleri vs. de zaten zoraki olarak altyazısız izlemek durumunda olacaksınız.
  • sevgikusunkanadinda  (19.07.15 16:10:29) 
İngilizce dizi (ing altyazılı) olarak izleyin. Bende çok işe yaramıştı.


  • SiyamkedisiZorro  (06.08.15 10:57:06) 
[]

elinden balon kaçırmak

Dostlar iyi bayramlar,
elinden balonu kaçırmak ingilizce nasık denir? özel bir verb/phrase var mı?



 
Balloon release


  • mukrime  (18.07.15 13:59:43) 
@husule getiren release anlamı içime sinmedi. dediğin gibi istemeden anlamı taşıması bakımından daha uygunu yoksa slip uygun geliyor. Teşekkürederim.


  • innmania  (18.07.15 17:58:54) 
[]

İngilizce bu cümleyi nasıl söylerim?

Ne neferkitty tatilde miymiş!

Yardımlarınızı rica ediyorum efem. Kurduğum yamuk cümlelerim aşağıdaki gibi, daha güzel, anlamlı, kurallı nasıl kurabilirim bu iki cümleyi.

Essay konusu: "eğitimli bir communitye sahip olmak mı, yoksa stratejik konumu güçlü bir yerde konumlanmak mı ülkenin gelişimini etkiler."

Bir de kabak gibi belli sen şunu yanlış kullanıyorsun diyeceğiniz bir nokta varsa paylaşırsanız sevinirim. Teşekkürler şimdiden

1. Africa has been as a colonial land for European countries for centuries. By that it can be seen having only these features is not bringing the success with it unless the community that living on these kind of lands are educated.

2. From the lessons of history, Having systematic educational systems is a better option rather than having an uneducated community on a land that fulled with underground resources.

 
oh my gosh!(burayi biraz sasirma efektiyle susledim) is neferkitty on vacation?


  • exlibris  (16.07.15 17:43:16 ~ 17:44:09) 
tatilde miymişim harbiden ?


Which one is more influential on development of the country; having a literate community, or being located on a potent geopolitical position?

''Africa has been'' dedikten sonra as olmaz bir şey getireceksin a country diyebilirsin ya da direkt as'i kaldır.

Africa has long been a colonial land for European countries. Cümlenin geri kalanını anlamadım türkçesini yazarsan daha yardımcı olabilirim.

2.In the guidance of history desen daha şık olur.

thattan sonra passive yapman lazım.
  • neferkitty  (16.07.15 18:00:57) 
teşekkürler!


  • maymuncuq  (16.07.15 18:08:35) 
[]

Su ne demek (ing)

Attention is a resource—a person has only so much of it




 
Dikkat (sinirli) bir kaynaktir, insanda sadece bir miktar vardir.


  • f_d  (15.07.15 23:18:51) 
[]

oluşumunu arttırmak.

oluşumunu arttıran anlamında bir kelimeye ihtiyacım var. age, gender, parity facilitate urinary incontinence. facilitate olumlu anlamı olan bir kelime gibi geliyor bana benim ihtiyacım olan negatif anlamlı. buradaki kullanımı uygun mu? başka ne gibi kelimeler kullanabiliriz? cause falan istemiyorum daha spesifik şeyler please.




 
aklıma geldi favor olur mu?


  • irsh92  (14.07.15 15:15:46) 
"cause to" bence olumsuz gibi görünen bi kalıp. bir sorun var ve bişeye sebep oluyor gibi.
cause to increase olabilir bilmiyom terim nasıl kullanılıyor contextte

  • masa penisi  (14.07.15 15:17:24) 
hastalığa zemin oluşturmak gibi bir şey diyeceksen underpin

örn:

Acute inflammation modulates substantia nigra responses to stimulus novelty and may underpin effects on exploratory behaviour

www.sciencedirect.com

gayet kullanılan şık bir fiil

edit: age, gender and parity factors (may) underpin occurence of urinary incontinence.
  • neferkitty  (14.07.15 15:18:44 ~ 15:28:08) 
favor da olumlu. türkçe metni yazarsanız daha isabetli öneriler gelir.


  • cinsi kisi  (14.07.15 15:19:10) 
X leads to an increase in Y


  • fotrsapka  (14.07.15 15:19:12) 
expedite ?


  • Mcfly  (14.07.15 15:21:15) 
Daha spesifik kelimeler istiyorsaniz ne anlatmaya cabaladiginizi daha spesifik ifade etmeniz gerekli.

Yukaridaki kelime onerilerini kullanmaniz duruma gore uygun olabilecegi gibi, duruma gore cok cok yanlis da olabilir.
  • f_d  (14.07.15 16:03:19) 
yaş, cinsiyet ve doğum sayısının üriner inkontinansın üzerinde etkili olduğunu/ sebep olabileceğini/ etiyolojik faktör olabileceğini anlatmak istiyor örnek vermiş arkadaşlar. cause dışında fiil kullanmak istemiş.

increase demek için de belli bir level'dan bahsetmek lazım o olmaz bence.

görülme sıklığını artırır dersek increase olur. (sayısal bir artış lazım)

lead ya da cause deyince de zaten direkt temel sebep oymuş gibi ama arkadaşımızın bahsettiği anlam o değil benim anladığım kadarı ile. gender cause dese tüm kadınlar üriner inkontinans olur gibi bir anlam çıkar.

bu yüzden oluşumuna katkıda bulunmak ya da zemin oluşturmak anlamında bir şey kullanmak daha mantıklı olur bence.

''have a role'', ''play a role'' de kullanabilirsin.

age, gender and parity factors (may) have/play a role on occurence of urinary incontinence (hastalığın oluşmasında etkili)

age, gender and parity factors (may) have/play a role on the onset of urinary incontinence (hastalığın başlamasında etkili)

üriner inkontinans zaten var ve o tablo üzerinde etkili ise de progress /process kullanmalısın. (hastalığın ilerlemesinde/ seyrinde etkili)

age, gender and parity factors (may) have/play a role on progress /process of urinary incontinence.
  • neferkitty  (14.07.15 16:06:15 ~ 16:20:04) 
correlates?


  • harzem  (14.07.15 16:11:41) 
[]

Bir mühendis olarak hangi yabanci dili ogreneyim?

iyi gunler degerli suser abilerim, ablalarim..

su anda makine muhendisligi okuyorum.

ileride;

- otomotiv, havacilik veya aerospace gibi sektörlerde calismak istiyorum.

bu sektorlerde genelde hangi yabanci diller kabul görülüyor? hangi dilleri bilirsem avantajli olurum?

hali hazirda Almanca biliyorum zaten C1 seviyesinde (c1 diplomam var)..
(ingilizceyi saymiyorum bile, derslerim hocalarim kitaplarim sinavlarim okulum hepsi ingilizce zaten)

ayrica orta seviyede (gunluk islerimi halledecek ve yazismalar yapabilecek kadar) hollandaca ve isvecce de biliyorum..

not : kesinlikle satis, savunma sanayi, santiye isleri ve enerji sektoru dusunmuyorum.. sadece ya otomotiv ya da havacilik ve uzay sanayii..


tesekkurler..

 
aslında kuzey ülkelerinden birininin dilini öğren derdim ama kendini çok çok sınırlandırırsın. fransızca öğren derim ben. fransanın dışında isviçre ve belçika'da fırsat sağlar sana.


  • tellioglu  (13.07.15 21:26:21) 
rusça.


  • zgrydn  (13.07.15 21:33:25) 
almancanı ilerlet. dediğin seviyede bi arkadaşım 8 aylığına almanyaya gitti dediği ilk şey: 'ben hiç almanca bilmiyormuşum' oldu. yani mümkünse gidip kal orda bi hafta filan. konuş yani bol bol


  • shotgunwoman  (13.07.15 21:35:07) 
rusya'da otomotiv sektörü pek yok. bizim anadol gibi "lada" marka otomobilleri var, bildiğin hurda. ama havacılık ve uzay sektörü var.

korece derdim ama orada sadece otomotiv sektöründen eminim. havacılık olaylarını bilmiyorum (bir araştır, uzay-havacılık faaliyetleri varsa korece öğren derim).

sanskritçe diyeceğim çünkü hindistan'ın uzay faaliyetleri var bildiğim kadarıyla. ama yine otomotiv sektöründen emin değilim.
  • lesmiserables  (13.07.15 21:37:22 ~ 21:38:18) 
İngilizce dışında başka dile ihtiyacın olmayacak eğer sibiryada kamyonculuk yapmayacaksan. Kariyer basamaklarında yukarıyı hedefliyorsan iletişim halinde olacağın yabancılar ingilizce biliyor olacak bilmiyorlarsa zaten problem var demektir. Kısaca ingilizce dışında bir dile ihtiyacın yok.


  • kelepir  (13.07.15 21:39:07) 
@ tellioglu
hocam belirtmeyi unutmusum. orta seviyede isvecce ve hollandaca da biliyorum..

  • wagner love  (13.07.15 21:43:51) 
@ shotgunwoman

hocam, 1,5 yil almanya da universite okudum. yani almanya da akademik tecrubelerim var ve pratik noksanligim pek yok aslinda :)
  • wagner love  (13.07.15 21:47:03) 
yazdigin alanlarda ingilizce, almanca ve fransizca disinda herhangi bir dili ogrenmen bir ise yaramaz. almanca almanya'da aerospace ve otomotiv alanlarinda ise yarar. fakat almanya'da kalifiye muhendisi disardan kolay kolay almaz. saglam bir akademik altyapi gerekli. fransiza ile fransa'da otomotiv ve aerospace, kanada'da aerospace icin ise yarar.

rusca isine hic girme. santiye, fabrika, hangar isleri disinda istedigin sektorlere giremezsin.
  • morinyo  (13.07.15 21:47:14) 
Fransizca +1 japoncada olabilir cogu sektorde isine yarayabilir ileride karar falan degisirsen


  • theworldismine  (13.07.15 22:06:35) 
dostum bu saatten sonra bi dile kasmana gerek yok. ingilizce, almanca zaten iyi derece demişsin. hollandaca ve isvecce de varmış. sonuçta sen çevirmenlik yapmayacaksın. dil işin tamam yani. bu saatten sonra kendini çalışacağın sektöre yönelik geliştirmeye bak.


  • canercuxy  (13.07.15 22:21:11) 
@canercuxy +1.

daha başka ne dil öğrencen müdür. hobi olarak öğrenceksen ibranice falan öğren.

bir de acaba japonca nasıl durur diye düşündüm ama o tarafa yönelik bir şey düşünmüyorsan hiç kasmaya değmez. teknik bir şeyler öğrebilebilir. programlama dilleri, C++ gibi gibi
  • tellioglu  (13.07.15 23:36:38) 
Çok zorlamaya gerek yok bence alanında uzmanlaşmış olmak en iyisi senin açından ama yinede bir dil daha öğreneceğim diyorsan dünyada patent sahibi ülkelerin listesine göre seçim yap
en.m.wikipedia.org

  • murtiii  (14.07.15 00:39:41) 
arapca ogren.


  • captainmrg  (15.07.15 17:44:48) 
İngilizce(anadil gibi) + almanca veya fransızcadan biri(anadilin bir alt seviyesinde) biliyorsan dil kasmana gerek yok daha fazla. Kendini mesleki konularda geliştirmeye çalış.

Senin aracılığınla dil konusunda kendini geliştirmeyi düşünen arkadaşlara da bir tavsiye vereyim. bir dili yalayıp yutmadan aç kurt gibi başka dil öğrenmeye çalışmayın

iyi bir ingilizce, orta ingilizce + orta almanca + orta fransızca'dan daha iyi görülür genelde iş dünyasında.
  • victum  (15.07.15 17:51:24) 
[]

TOEFL Listening Part

Hem Toefl sınavına hazırlık hem de genel ingilizce seviyesi amacıyla 'listening' yeteneklerinin geliştirilmesi için tavsiye edebileceğiniz IPhone Uygulamaları nelerdir.

Uygulamayı bizzat kullanıp ciddi anlamda faydasını görenler yazsın lütfen.


 
uygulama bilmiyorum ama listening amacıyla yapılan çok faydalı podcastler var. tavsiye ederim. kolaylıkla bulabilirsin.


  • kalpsiz mikrop  (13.07.15 18:39:33) 
uygulama, podcast vs bilmem amma torrentte baron ve cambridge cdlerini indirip listening testlerini çözmen yeter. genel olarak baya kolay zaten listening.


  • inbiziddid  (13.07.15 19:32:56) 
audibook oku


  • baldur2  (14.07.15 13:25:40) 
[]

Cumle cevirisi

"Bu tip yetenekler insandan insana degisir." demek istiyorum, "These kinds of abilities may differ from person to person." yerine daha guzel ne diyebilirim?




 
talent kullanmak daha mantıklı

ability daha çok sıradan ve komplike olmayan işler için kullanılır, insandan insana çok değişmez yani.

"These kind of talents (may) differ, depending on the variety of people."
  • cokponcik  (12.07.15 13:09:30 ~ 13:47:19) 
[]

İngilizce öğrenmek için okunacak blog

var mı böyle keyifli keyifli okuyabileceğim makaleler, yazılar içeren bi blog?




 
iflscience iyidir


  • bcdhms  (12.07.15 12:19:47 ~ 13.07.15 09:31:49) 
teşekkürler.
bu arada, her türlü alternatife açığım.

  • 1zenciolmasamda  (12.07.15 12:31:31) 
iflscience için teşekkürler, ben de öğrenmiş oldum :)
minimalist var, hem içeriği hem dili güzel. okuması zevkli.

  • kulakligin calismayan teki  (12.07.15 12:40:46) 
www.ted.com

hem okumalık, hem izlemelik. her konu hakkında herşey var. iyiki varsın ted...
  • kuzey li  (12.07.15 14:13:57) 
[]

duolingo'da ukrayna'ca çalışan var mı

nasıl? güzel mi? tavsiye eder misiniz? işe yarar mı? (kiril biliyorum)




 
rusça bekle


  • ac milan vs liverpool  (14.07.15 03:22:51) 
[]

toefl çalışmak için site

ingilizce çalışmak için adamakıllı bir site arıyorum. torfl, ielts seviyesinde olan gelişmiş bir şey arıyorum. googledan arayınca saçma sapan kedi=cat, my name is seviyesindeki siteler çıkıyor genelde.




 
  • heratsily  (12.07.15 10:19:58) 
Englishtown.com a bir bak toefl bölümü var. Paralıdır ama hakkını veren bir site. Referans istersen mesaj at.


  • eloharp  (12.07.15 11:39:56) 
[]

arapça çeviri

youtu.be

zeki müren'in söylediği arapça olduğunu tahmin ettiğim kısımda ne diyor?


 
şu şarkıyı söylemeye başlıyor:

youtu.be (1.33'ten sonra Türkçe söylüyorlar)
  • 038576  (12.07.15 08:13:56) 
[]

To Knock in the head / being knock in the head

To Knock in the head / being knock in the head

idiom'ı ne manaya gelmektedir? Teşekkürler


 
  • neferkitty  (11.07.15 12:44:44 ~ 13:07:12) 
kafada bitirmek.


  • calligrapher  (11.07.15 12:46:24) 
[]

Bu kelime nedir?

"marcınliğ" okunuşu böyle.

birazcık şeklinde çevrilmiş.

ingiliççe tabii.

tşk.

 
marginally?


  • little big man  (11.07.15 05:16:56 ~ 05:17:31) 
marginally. marjinal'den aklina gelsin nadir, biraz olan gibi.


  • xenophobe  (11.07.15 05:17:53) 
çok mantıklı :) akıl tutulması yaşamışım...


  • scent of a pastrami  (11.07.15 05:28:11) 
[]

gece gece ingilizce cv ile delirmeler - ing çeviri yardım

şu iki cümleyi çevirebilecek arkadaşımız var mı? gece gece büyük sevap olacak.

şimdiden çok teşekkür ederim.

TUBİTAK destekli bir firma olan X'de doğal dil işleme, veritabanı sistemleri, semantik web ve Microsoft Excel üzerine bilgi ve deneyimler edindim.

Z projesi kapsamında 5 üniversiteden seçilen üçer kişilik takımlardan kendi üniversitemin takımına seçildim. Firmanın yeni çıkardığı ürünlerin sosyal medya üzerinden, düşük bütçelerle, viral kampanyalar ile tanıtılmasıyla görevliydim.

 
I have gained experience on natural language processing, database systems, semantic web and Microsoft Excel in X, which is provided by TUBITAK.

Bukadarını ettim. :)
  • otonom  (11.07.15 02:56:54 ~ 02:57:28) 
I have acquired experience on natural language processing, database systems, semantic web and Microsoft Excel in X, which is sustained by TUBITAK.


Three-person teams from five universities were formed within the scope of Z Project and I was selected for the team of my own university. I was on duty the introduction of products which were newly released by the company, conducting viral campaigns through social media with a low budget.
  • neferkitty  (11.07.15 04:13:36 ~ 04:15:31) 
Çok teşekkürler. Allah razı olsun.


  • retiredcolonel  (11.07.15 17:05:04) 
[]

İngiltere Vize

Kardeş sorusu:

"Merhabalar

2009'da, çok sevdiğim bir müzik grubunun konserine gitmek için Almanya vizesine başvurmuştum. 22 Ekim'de ret aldığımı öğrendim. Ertesi gün eksik belgelerimi tamamlayıp tekrar başvurdum ve 28 Ekim'de vizemi alıp Almanya'ya gittim. Eski pasaportumda o günden kalan böyle siyah, başvuru yaptığımı belirten ve sanırım ret anlamına gelen bir kaşe vardı.

Bu yıl staj için İngiltere yolu göründü diye seviniyordum ama 25 Haziran'da başvuru yaptıktan sonra bir hata yapmış olabileceğimi fark ettim ve epey endişeliyim. Formdaki "10 yıl içinde herhangi bir ülkeye vize talebiniz reddedildi mi?" sorusuna uzun uzun düşünüp "Hayır" dedim, çünkü hemen başvurup vizeyi aldığım için "Evet" demenin sorun yaratabileceğini düşündüm ama onlar vizemde o kaşeyi görecekler ve soruya "Hayır" dediğimi de görünce yalan söylemiş olacağım. Bu kafama dank ettiğinden beri de düşünüp duruyorum.

Sizce bu durumu belirten bir mail atmalı veya aramalı mıyım yoksa hiçbir şey yapmadan beklemeli miyim? Haber edersem işi karıştırmışım gibi olacak sanki ama diğer türlü de kötü niyetli olduğumu düşünmelerini istemiyorum - ki genelde öyle düşünüyorlar ne yazık ki.

Çok teşekkürler."

 
Gorusmeye gitmen gerekiyorsa eger orda belirtebilirsin ya da formu hala editleyebiliyorsan bence evet diye editle. Dilekce yazip durumu aciklayabilirsin. Red yedim ama eksik belge yuzunden, tamamlayinca verdiler zaten, siz de gorebilirsiniz diye. O yaziyi eklemen daha iyi olur.


  • kuehles blondes  (11.07.15 02:28:12) 
İngiltere vizesinde görüşme olmuyor. Belgelerinizi teleperformance konsolosluğa yolladıktan sonra sizinle iletişime geçmeyecek konsolosluk, direkt değerlendirip tekrardan teleperformance a verecekler size iletmeleri için.

ben yerinizde olsam düzgün bir ingilizce dilekçe yazarak derdimi anlatırdım.
  • fapple  (11.07.15 09:36:20) 
@fapple ben ingiltere vizesi icin gorusmeye gitmistim (ama turkiyeden basvurmamistim o sebeple bilemedim turkiyeyi)
Ama evet dedigim gibi duzgun bir ingilizceyle yazilan, durumu aciklayan dilekce cok yardimci olur. Ayrica hala editleyebiliyorsa (ben 4-5 kez editleye editleye doldurmustum o formu, tek seferde dolduracak vaktim yoktu) belki olur oyle.

  • kuehles blondes  (11.07.15 12:11:39) 
@kuehles blondes, başvuru yapmış ama, nasıl editleyecek ki? başvuru formunu gönderdikten sonra editlemesi mümkün değil.


  • fapple  (11.07.15 13:19:14) 
@fapple dun baya gec oldugu icin ben resmen atlamisim. Online formu editlemek olarak dusunmustum ben. Nedense coktan basvurdugunu atlamisim.


  • kuehles blondes  (12.07.15 00:10:57) 
merhaba belgelerini teleperformance a birakmis ise arkadas artik muhattap istanbul decision centre. Ama henuz birakmamissa teleperformance da degistirebilir. online formu kaydetttinten sonra edit yapamiyor cunku.

belgeler istanbula gitmisse secenek sizin.
  • captainmrg  (15.07.15 17:49:36) 
Kesin olduğunu düşündüğüm cevap:

Belgeler bu şekilde giderse red alırsınız. Yakın bir arkadaşımın aynı durum başına geldi, ordan biliyorum.

Ne yapabileceğinize dair bir fikrim yok ne yazık ki. Gerekli değişiklikleri yapıp tekrar başvurunca olumlu sonuçlanabilir. Bir kere olumsuz oldu diye tekrar olumsuz olacak diye bir kaide yok.
  • saygilarefendim  (15.07.15 17:53:14) 
[]

ingilizce eğitim videosu

arkadaşlar netten ingilizce öğrenebileceğim site ya da youtube kanalları var mı bildiğiniz ?




 
türkçe anlatımlı arıyorsan teknofem'in eğitim seti dolaşıyordu bir ara torrent sitelerinde.youtube'da da olabilir videoları, işini görür gibi.


  • zejcy  (11.07.15 06:48:34) 
özkan çelen diye bir ingilizce öğretmeni var çok da iyi anlatıyor youtube var.


  • viarecta  (11.07.15 09:06:47) 
[]

Arapça öğrenmek

Beyhude bir çaba mıdır? (Zorluk açısından) Hangi kaynakları kullanmak gerekir? Kurs tavsiyelerine de (İstanbul ) açığım.




 
  • kardelen53  (11.07.15 09:53:13) 
[]

Tek cümle çeviri yardımı!

Tam yardırdım çeviriyorım, şu cümleye takıldım.

Antibiyotik direncinden bahseden bir parçada geçiyor.

"Although the overall risk of acquisition of colistin-resistant GNB and conversion rates to colistin resistance were low the study identified the circumstances in which this risk is higher."

 
şimdi anladım ya. genel olarak riskler az olsa da, çalışmada bu risklerin daha yüksek olduğu durumlar tespit edilmiş. Allah belanı vermesin ingilizce :)

neyse kendi sorumu da cevapladım, günlük mallığımı yaptım.
  • the kene  (09.07.15 21:27:56) 
"low"dan sonra bir virgül koyaymışlar...

kolay gelsin :)
  • bir garip melek  (09.07.15 21:47:07) 
Evet ya virgül koymayı ayıp mı sanıyorlar nedir :)


  • the kene  (09.07.15 21:52:12) 
[]

İngilizce bir cümle?

Goals are drunk ne demek?

hayallerim suya düştü gibi bir anlamı mı var?


 
Google'a falan bakındım ama mantıklı bir şey bulamadım. Öncelikle o "goals" kelimesinin hatalı yazılmış olup aslında "girls" olma ihtimali var mı?

Eğer yoksa, yabancıların "drunk goals" dedikleri sarhoş olma hedefleri falan çıktı karşıma. onlarla alakalı bir şeyler olabilir mi?

Nerede geçtiğini falan da bileydik aslında :/
  • fanniversary  (09.07.15 16:39:09) 
1 ... •727374757677787980• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.