[]

Çeviriye Yardım Edermisiniz

Arakadaşlar aşağıdaki cümleyi çevirmekte zorlanıyorum. Yardım ederseniz sevinirim.

Naturally enough, this long period of peace was beneficial for the country in general, but it was a disaster for the army, as the main incentive for keeping it in a state of efficiency was lost. Moreover, in times of peace the sovereign deemed unnecessary the heavy burden of maintaining out of his own funds the three new corps.


 
Yeterince doğal olarak, barışın bu uzun periyodu genel olarak ülke için faydalıydı ama etkililik (verimlilik) durumunu koruma güdüsünü kaybettiği için ordu adına tam bir felaketti.

gerisini tam anlayamadım.
  • himmet dayi  (25.10.15 11:36:54) 
himmet dayi'nin bıraktığı yerden devam ediyorum:

ek olarak, iktidar, barış zamanlarında kendi sermayesi ile üç adet yeni kolorduyu hazırda tutmanın ağır yükünü gereksiz buldu.
  • sen git ben geliyorum  (25.10.15 11:42:11) 
[]

ispanyolca "lo que" hakkında

bu ifadeyi kafamda oturtamadım, ne kullanabileceğim bi durum bulabiliyorum ne de gördüğüm an ne olduğunu çıkarabiliyorum. bir iki örnekle açıklayabilirseniz sevinirim.




 
İngilizce biliyorsanız oradan daha kolay anlaşılabilir bir kalıp o. Bağlaç gibi kullanılıyor. Oradaki "lo" nun "şey" gibi bir anlamı var. Bunun "la que" ve "el que"si de var.

"Eso es lo que quería saber" cümlesine bakalım. İngilizce "That is what I wanted to know" ile aynı bu. "Bilmek istediğim şey bu" anlamı var.

"Sé lo que hiciste el verano pasado" Bu da "Geçen yaz yaptığın şeyi biliyorum" anlamı taşıyor. Cümlenin object/tümleci bir yerlere bağlanacaksa onu İngilizce'deki gibi sadece "what" ile bağlamıyoruz, onu "lo que" ile bağlıyoruz. Çünkü bir olay/nesne, vb.yi anlatıyor. Tek başına que kullanıldığında ise bizdeki ki bağlacı ile aynı anlama geliyor.

Me dices que no fuiste aquí. --> Bana diyorsun ki burada değilmişsin. Burada "que" iki cümleyi birbirine bağlıyor.
Lo que comí me envenenó. --> Yediğim şey beni zehirledi. Burada "que comí" dersem, İngilizcesi "What I ate" oluyor ve kullanılıyor ama İspanyolca da öyle tek başına kullanamıyoruz. Object varsa, o belirtilecek. Bunun tam İngilizcesi "it that I ate" gibi oluyor, İngilizceye çevirince yanlış oluyor ama İspanyolca kullanımı bu şekilde.
Mi tía, la que me gusta más, me visitará. --> Teyzem, en sevdiğim olan, beni ziyaret edecek. Teyzem, ki en sevdiğim olan, beni ziyaret edecek.
El que madruga, dios le ayuda. --> Erken kalkana Tanrı yardım eder. Kim ki erken kalkar, Tanrı ona yardım eder. (Bu da bir İspanyol atasözü)
  • aychovsky  (24.10.15 21:25:10 ~ 21:28:40) 
[]

şekspir amcayı kendi dilinden anlamak

başım dertte arkadaşlar, çok büyük konuştum galiba.

ingilizcem çok çok kötüledi. yok sayılır.
yaş 56.
Shakespeare amcayı kendi dilinden anlamak istiyorum. hem bu nedenle hem zihinsel aktivite de olur bi yandan diyerek ingilizcemi ilerletmeye karar verdim. çocuklara da söylemiş bulundum. "şekspiri anlayabilinceye dek durmak yok" filan dedim. biraz zor dediler.

kafama ne diyeyim bilmem! söz ağızdan çıktı bi kere, sonuna kadar direnmeden bırakmam ben bu işi.

sizce olur mu kendi başıma yapabilir miyim?

sıfırdan başlayacağımı varsayarsak, günde kaç saat zaman ayırmalıyım. süre kısıtlamam yok 10 yıllar sürse de olur ama ben kafamda bu kış bu işi kolaylayayım seneye cila çekerim (bu kış okuduğumu/dinlediğimi anlama, derdimi tam olarak ifade edebilme, önümüzdeki kış ileri düzeye geçme) şeklinde planlamıştım.

Evde istemediğin kadar kaynak var, dahasını da bulurum. İnternet diye güzel bişe de var, orada da istediğimi bulurum. çocuklar biliyorlar sorarım ederim. neresinden baksan oluru var. bi kafa eskidi haliyle, onda da yapçak bişe yok, balıkyağı malıkyağı takviyeleriz artık.

içimden yaparsın deyin demek geçiyor ama biliyorum siz dürüst olacaksınız. yapabilir miyim?

nasıl bir yol izleyeyim, önerileriniz varsa çok makbule geçer.

 
sekspir amcayi tamamen anlayabilmek kendi basina egitim ile olacak bir sey degil ablacim :(
yani "sadece" ingilizce ogrenmek yetmez zaten.

  • chaotic good  (23.10.15 15:15:52 ~ 15:16:47) 
orjinalinden herşeyi ingilizler bile anlamaz zaten. ne de olsa dili çok eski.
açıklamalı bir simplified version ile olmayacak şey değil.
zaten oyunlar kısa. roman gibi uzun değil.
önce türkçesini okursun, çözersin. olur olur.
  • titiraprap  (23.10.15 15:19:48 ~ 15:26:01) 
ingiliz dili ve edebiyatı bölümündeki öğrenciler dahi orijinal dilinden okurken okutman rehberliğine ihtiyaç duyuyorlar, son sınıfa kadar böyle genelde. basitleştirilmiş, yani günümüz ingilizcesiyle okumak diyorsanız normal ingilizce üzerine çok şey katmanıza gerek kalmaz ancak kendi yazdığı dille(thou vs. gibi eski kullanımları içeren) okumak oldukça zor olucaktır. ha, ben derim ki orijinalden okumanın ahenk dışında çook da bi olayı yok, güzel basitleştirilmiş ingilizce versiyonları da katıyor duyguyu.


  • baba jo  (23.10.15 15:31:29 ~ 15:31:56) 
ingilizceyi yapamassınız diye birşey yok. günlük düzenli olarak çalışırsanız iyi bir seviyeye gelirsiniz ama ne kadar çalıştığınıza bağlı tabi. şekspiri tam anlayabilir misiniz orası için birşey diyemeyeceğim. iş güç çoluk çoçuk derdi yoksa her gün günder 3-4 saat vaktinizi ayırın derim.


  • Bysb  (23.10.15 15:33:39) 
shakespeare'in en çok yaptığı söz sanatlarından biri cinas (pun). sırf bu cinasları anlayabilmek için kişisel eğitimin ileri düzey diye bahsettiğiniz ikinci yılı yetmez.

bence yaparsınız. ama buna bir süre hedefi koymamanız ilk kabul etmeniz gereken şey. siz işe odaklanın ve hep zevk alacak şekilde çalışmaya özen gösterin.

her zaman yanınızda bir sözlük olmalı. sizin öncelikle hedeflediğiniz şey normal bir ingilizce sözlüğü, diyelim ki webster collegiate dictionary'yi sorunsuzca kullanabilecek düzeye erişmek olmalı. ondan sonrasını yönetmek sizin için kolaylaşır zaten(hatta shakepeare'e de başlarsınız). neyi nasıl yapmanız gerektiğini biliyor olacağınız bir seviye çünkü bu.

böyle şeyler istemek çok güzel bence ve sabırlı olursanız zor falan olmaz. ama gömülmeniz lazım bu işe. ilk başta grup grup kelimeler öğrenin. hani ingilizce eğitimde ilk bir iiki sene liste olarak verilen tarzda şeyleri. sonra jack london'ın bir karakteri gibi -ernest everhard mıydı martin eden mı hatırlamıyorum everhard olacak- kağıtlara kelimeler yazıp buzdolabının üzerine kapılara falan asın. usage'larıyla birlikte, yani cümle içlerinde, farklı kullanım şekilleriyle falan. kendi kendinize cüümleler kurun. sesli söyleyin. görsel ve duyusal bütünlük olsun; hafızada daha kolay kalır. kendi kendinize konuşun; çocuklarınızla da fırsat buldukça ingilizce konuşun.

kolay gelsin, hatta iyi eğlenceler :)


edit: thou'lar, thy'lar çok önemsiz çünkü bunların karşılığını textten bile anlıyorsunuz, anlamazsanız da internetten öğrenirsiniz zaten ve bunların sayısı az. mesele tamamen kelime dağarcığı. dil thee, thy ye vs dışında öyle eski falan değl yani günümüz ingilizcesi yetiyor. fazla abartmışlar. ama hep sözlüğe intiyaç duyacaksınız. sadece başvurma sayınız epey azalacak zamanla.
  • godoşu beklerken  (23.10.15 15:43:21 ~ 15:44:37) 
önce şekspire odaklanmayın bence -hayattan soğursunuz belki :)
ingilizcenizi bi canlandırın, başka metinler okuyun buradan okuma listesi isteyebilirsiniz mesela. edebiyat okumuş arkdaşlar var burada çokça onlar da size daha çok yardımcı olabilir yol haritası konusunda. çocuklarınız günlük hayattaki kullanımlar konusunda yardımcı olur da sanmam şekspir anlamak konusunda olsun: yine de başta onların desteği de önemli birlikte dizi filan izleyebilirsiniz.
şekspir içinse -ki soneleri ben de ilk okunca ben de bişey anlamıyorum :P ki ben tercümanım yahu ancak edebi orta çağ inglizcesi ayrı şey dil bilmek apayrı şey (bi de tabi benim alanım bilim, edebiyat çıkışlı değilim) sanırım anlamasan da okuyacaksın başlarda bi süre öyle gidecek, nasıl derler, gözün alışacak :P
bazı sözlükler filan var -okutman bulamazsınız herhalde ama bu sözlükleri bulabilirsiniz gibime geliyor. en olmadı gelecek senelerde gider edebiyat bölümünden bilen birinden rica edersiniz, size derste kullanılan materyallerden verir kimse yok vermem demez sanırım.
aşama aşama hepsi olur neden olmasın, siz yaparsınız
  • niye ama  (23.10.15 15:47:31) 
dil dile değmeden öğrenilmezmiş :)
ancak şekspir biraz ağdalıdır, hedefi küçültseniz?
bir uğultulu tepeler yapsanız bile çok. bence tom amca'nın kulübesi

bol bol ing dizi ama ing altyazı ile seyredin.
ing-ing sözlük karıştırın.
en temeli de, ing kökler ve ekleri öğrenin.

örneğin: manuscript
manu: el (manikürden)
script: yazılı belge

sonuç: elle yazılmış belge

kelime öğrenmenin en kolay yolu bu bana göre.

başarılar.
wish you success from the bottom of my heart.
  • janderzel zartanyan  (23.10.15 17:44:47) 
cevaplarınız için çok çok teşekkür ederim arkadaşlar.

kaynak, zaman ve dirayet konusunda sıkıntım yok. karar verdiğim her şeyi yaptım şimdiye kadar.

bebek öğrenmesi gibi cümlelerden gitmeyi planladım. iyi demi bu yöntem?
kulağım ezelden zayıftır, okumam iyidir. duyma ağırlığını biraz ilerleyince yapayım şimdilik okumalardan mı gideyim, karma mı gideyim, ne dersiniz?
planım şöyle:
günde 5 veya 10 kelime öğrenme, uzun zaman hafızası için tekrarlar en az iki saat bilfiil çalışma olur. uzun zaman hafızam iyi, orta zaman hafızam kötü o noktada zorlanacağımı sanıyorum. tekrarları diğer bilgilerimle bağlayacak şekilde yapmalıyım. o zaman unutmuyorum.

1 saat kitap veya metin okusam, 2 saat de kitapta yeni karşılaştığım kelimeler ve cümle yapılarını anlamaya ve öğrenmeye harcasam. başlarda metin okuma yarım saat gerisi anlama olur sanıyorum, ilerledikçe süreler değişir.

günde 5 saat çalışırsam iyi yol alırım gibi geliyor bana. seneye şekspir olur olmaz bilmiyorum, olmadı öbür seneye kalır o da olmadı bakarız bi çaresine :)
----/----
burası hikaye bölümü, okumasanız da olur :

ben her sene ya yeni bir şey öğreniyorum ya da var olanı ilerletiyorum. bu benim rutinim.
önceki yıl sıfırdan kukla yapmayı öğrendim. muppet, ipli, gölge, parmak kuklaları öğrendim ve öğrettim. önümüzdeki yıl kendimi bu konuda geliştirme planım vardı.
geçen yıl satrancımı -kendi çapımda- oldukça ilerlettim. kuklaya artılar ekledim. çocuklarla oyun sergiledik.

geçen gün birkaç soneyi değişik çevirmenlerden okudum, her biri kendi yorumuyla yazmış, bu sefer soneden hiç bir tad alamadığımı fark ettim. sonelerin büyüsü kaçtı. şimdiye kadar okuduklarım can yücel çevirisiydi, çok da güzellerdi.
bu durum beni "şekspir gerçekte ne diyor" merakına, merak da böyle büyük laflara sürükledi.

büyük laf ettiğimi kızımın yorum yaparken gözünü yana devirmesinden anladım zaten. (o da çeviri yapıyor da @niye ama'nın belirttiği gibi şekspir düzeyinde değil tabii. alanı fen zaten onun)
işte o an nasıl paniklediysem bi geri çekilip düşünme gereği hissettim. hafta içinde 3 gün iyi çalışma yapmıştım, iki gündür ara verdim. şimdi kaldığım yerden devam edeym bari.

tekrar çok teşekkür ederim.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (23.10.15 18:10:06 ~ 19:59:15) 
kolayını söyleyeyim
şekspir ingilizcesi-günlük ingilizce karışımı olan kitaplar var. amcam zaten aynı lafları döndürüp döndürüp kullanmış. 1-2 oyunu o şekilde okunursa, dile hakimiyet oluşursa çok rahat diğerleri de anlaşılır :)

  • la noix  (23.10.15 18:18:26) 
@janderzel zartanyan, güzel dileklerin için çok teşekkür ederim:)

mesela son cümlede bottom kelimesi dışındakileri biliyorum. cümleye bağlamakta zorlanmadım. sözlükten baktım, anlamını doğru tahmin ettiğimi gördüm. bundan sonraki adımım bottom kelimesini içeren başka kelimeler bulmak, iyice pekiştirmek.

ben bu yöntemle çalışıyorum. kelimeleri cümle içinde veren site de öğrendim (tabii onu da sizlerden öğrendim) tatoeba.org:3?query=fellow&from=eng&to=tur
buradan değişik kullanımlarına bakıyorum, anlamadıklarımı da "bu neden böyle" diye soruyorum.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (23.10.15 18:19:44 ~ 18:24:00) 
Bildiğim kadarıyla Sekspirin kullandığı farklı kelime sayısı 30 bin civarı.Normal düz İngilizce bilen biri 2-4 bin kelime arası kullanır günlük işlerde.Bence hedefini düşür yoksa vazgeçeceksin


  • turkuaz  (23.10.15 18:50:38) 
[]

çeviri yardımı

bir kaç cümle var çevirmekte çok zorlanıyorum. çevirirken nasıl yaklaşmam gerektiği konusunda yardımınızı bekliyorum.

1- the theatre company has been given a grant $6000 and is seeking a further $2000 from elsewhere now.

özellikle bu cümlede çok zorlandım. mesela has been given diye bir zaman da yok sanırım.

2- television, which dominated the media world throughout the mid-1990s, now competes in an arena crowded with cell phones, ipods and e-mail.

 
"has been given"ı normal -dili geçmiş zaman olarak çevir. 6000 dolar bağışta bulunuldu ve şirket şu sıralar 2000 dolar daha bulmak için başka kaynaklar arıyor.

1990'ların ortalarında medya dünyasını domine eden televizyon, günümüzde cep telefonları, ipodlar ve e-postaların olduğu kalabalık bir platformda mücadele veriyor. (bu cümlede "an e-mail" yanlış yazılmış olabilir mi? kaynakta bir saçmalık var)
  • sir gawain  (23.10.15 10:15:46 ~ 10:18:25) 
İlkinde, Tiyatro şirketine 6000$ hibe edildi/bağışta bulunuldu ve şirket başka bir yerden 2000$ daha arıyor diyorsun.

İkincisinde doksanların ortasına kadar medya dünyasının hakimi olan televizyon, şimdiyse cep telefonları, ipodlar ve e maillerle dolu bir arenada yarışıyor diyorsun.

Edit: Yani, tam olarak nerede zorlandığını anlarsak çeviriden ziyade mantıkta yardımcı olmaya da çalışırız ama ben anlayamadım.
  • pandispanya  (23.10.15 10:16:55 ~ 10:17:39) 
mesela has been given için hangi tense olduğunu bulamadım. passive dedikleri yapı mı oluyor? elsewhere'i başka yerler olarak mı çevirmek gerekiyor?

ikincisinde ise özne, yüklem vs bunları nasıl ayırıyorsunuz? yani televizyondan sonra virgül koymuş devam etmiş bir daha virgül koymuş.. nasıl yaklaşmam gerekiyor? bir kısmını çeviyorum sonra diğeriyle bağlayamıyorum..

ayrıca @sir gawain orasını ben eksik yazmışım. and olacak.
  • 123456  (23.10.15 10:30:10) 
has been given evet passive dedikleri.
özne tümleç yüklem bunlar zamanla çevire çevire okuya okuya ayırt edilen şeyler, temel ingilizce kitapları bu sıkıntılarınızı gidermenizde yardımcı olur.

sanırım mecburiyetten size yaptırıyorlar çeviriyi çünkü bunlar gerçekten basit cümleler.
  • theconqueror  (23.10.15 10:43:57) 
ikinci cümlede iki virgül arasındaki kısım relative clause. iki cümleyi bağlamak için kullanılır.

television dominated the media world throughout the mid-1990s.
television competes in an arena crowded with cell phones, ipods and e-mail.

relative clause kalıbıyla bu iki ifadeyi tek cümlede veriyorsun. özne değişmiyor.

yalnız bunlar söylendiği gibi çok temel konular. kafan karıştığına göre başlangıç ya da orta altı seviyede olmalısın. bu cümleleri neden çevirmeye çalışıyorsun anlamadım.
  • sir gawain  (23.10.15 10:50:39 ~ 10:52:53) 
yds sınavına hazırlanıyorum. hazırlandığım kitapta çeviri çalışmaları kısmındaki cümleler. bu şekilde bir müddet devam edersem dediğiniz gibi sıkıntılarımı gidermem daha kolay olacak.


  • 123456  (23.10.15 10:51:59) 
lütfen daha fazla basit demeyin :)


  • 123456  (23.10.15 10:53:16) 
basit olsun ne olacak ya :)) halledersin hiç korkma.

has been given filan dendiği zaman aynen edilgen biçimde düşünüyorsun. verildi, alındı, gidildi gibi...

ikinci cümlede, televizyondan sonra virgül tamam = Televizyon,

"which dominated the media world throughout the mid-1990s" bu cümle eklenince 90'ların ortasına kadar medya dünyasını domine eden (televizyon), olarak güncelliyosun.

Sonra tekrar virgül geliyo, "now competes in an arena crowded with cell phones, ipods and e-mail." şimdiyse şunu bunu yapıyor diye devam ediyorsun. Sen bölümleri net olarak çevir, sonra türkçeye uygun biçimde bağlarsın bence.
  • pandispanya  (23.10.15 10:58:38) 
@pandispanya haklı zamanla çalışa çalışa oturacak,
şişeye su dolması gibi düşün dibi yavaş dolar ama sonu hızlı yükselir.

burdaki tepki genelde çeviri işi alıp parça parça burada soranlara veya bu tip sonrasında maddi kazanç sağlayanlara

yoksa öğrenmek isteyenlere desteğimiz sonsuz.
  • theconqueror  (23.10.15 11:05:19) 
arkadaşlar içiniz rahat olsun. www.kitapyurdu.com&filter_name=yds%20s%C4%B1nav%20stratejileri buradaki kitabın 75. sayfasından sordum. arkasında çevirileri de var ancak açıklama olmadığı için anlaması zorlaşıyor. sizler açıklayınca daha kolay anlaşılıyor.


  • 123456  (23.10.15 11:08:53) 
hazır herkes buradayken bir sorum daha olacak;

it was only after she had learnt english that she started to make some foreign friends.


after she had learnt english - ingilizce öğrendikten sonra
she started to make some foreign friends. - bazı yabancı arkadaşlar edinmeye başladı.

cümlenin başındaki it was only'yi nasıl yorumlamam gerekiyor. çevirisinde ancak ingilizce öğrendikten sonra bazı yabancı arkadaşlar edinmeye başladı şeklinde verilmiş. it was only demek ancak mı demek?
  • 123456  (23.10.15 11:18:28) 
1- zaman present perfect tense'in passive hali. "verildi, hibe edildi"

(yanlışsa bilenler düzeltebilir mi lütfen)

- a few rich people have given a grant $6000 to the theatre. (active)
- the theatre has been given a grant $6000 by a few rich people. (passive)

have been given - çünkü a few people "çoğul"
has been given - çünkü tiyatro "tekil"

şurada konuyla ilgili bir örnek irdelenmiş:
www.ingilizcedersin.com

2- television'dan sonra which diyerek televizyon nitelenmiş/tanılanmış zaten. virgül ile nitelenen bölüm ayrılmış. son bölüm de tv'nin şimdiki durumunu belirtiyor..

yani "nınınını olan televizyon, şimdi nınınını"

1990'ların ortalarında medya dünyasına hakim olan televizyon, şimdi cep telefonları, ipod'lar ve e-mail'lerle kaynayan bir arenada yarışıyor..
  • holy diver  (23.10.15 11:22:46) 
orada "öğrendikten hemen sonra/çok kısa süre sonra" anlamı var.


  • theconqueror  (23.10.15 11:22:53) 
it was only after (time) - den hemen sonra.

***

"it was only after she had learnt english that she started to make some foreign friends."

ingilizce öğrendikten hemen sonra yabancı arkadaşlar edinmeye başladı.
  • holy diver  (23.10.15 11:25:24) 
[]

"Item retained at post office" tam olarak ne demek?

Yurt dışına gönderdiğim bir mektup üç gündür postahanede. İnternetten kontrol ettiğimde üç gündür "Item retained at post office" yazıyor. Tam olarak ne demek ki bu acaba?

Teşekkürler.


 
postanede tutuluyormus sizin mektup.


  • safepassage  (22.10.15 21:52:13) 
@safepassage Tutuluyormuş eyvallah da gitmeyecek mi yani gönderdiğim yere acaba?


  • alliswell  (22.10.15 23:11:47) 
orasini bilemiyorum malesef.


  • safepassage  (23.10.15 00:21:40) 
[]

Arapca bilenler bakabilir mi?

Kolyede ne yazıyor acep?

Teşekkürler,
Tikler gelecek

 
orada noktalar var mı varsa kaç tane var onlar önemli, sanırım net çıkmamış, fe veya gaf olabilir 2. 3. harfler 4. harfin sin veya şın olma ihtimali var vs vs. 8 ihtimal var şu anda

daha net çekebilirseniz bişeyler söyleyebiliriz.
  • theconqueror  (22.10.15 21:31:03) 
Arapca degil gibi duruyor sanki yine de mumkunse biraz daha yakindan gormemiz faydali olabilir sol taraftaki kelime de net cikmamis orasi da yardimci olabilir kolyenin hikayesi ile alakali kisiler arasinda uydurulmus bir kelime olabilir pek bilinmedik bir isim olabilir.
Sonuc olarak bakinca hemen anlasilabilen birsey olmadigi kesin

  • kmj  (23.10.15 00:26:55 ~ 00:39:17) 
[]

Lazca atasozu?

Nosi şuka varonći megigdaģa gaybana

Bu ne demek?


 
Akıl hıyar değil ki kırayım da vereyim


  • fanila  (22.10.15 19:42:48) 
[]

school got me like ne demek?

soru başlıkta
9gag.com



 
"okul beni böyle yaptı" gibi


  • atary  (22.10.15 12:04:52) 
okul beni bu hallara getirdi


  • eindaclub  (22.10.15 12:55:19) 
[]

361 kelime almanca çeviri ne kadar tutar

bir a4 e yakın uzunlukta bir metnin çevirisine ihtiyacım var.

kimseye rica da edemem bunun için ama bir tercüman bürosu 80-90 tl arası bi fiyat verdi. bu fiyat normal mi? biraz daha uygun bir şeyler arıyorum.


 
metnin zorluğuna içeriğine göre değişir fiyat sizin metnin alanı ve içeriği nedir acaba?


  • things will never be the same  (22.10.15 14:23:11) 
metin, motivasyon mektubu. bir sanat öğrencisinin kendini tanımladığı bir metin . şunu yaptım bunu yapacağım vs. pek ağır bir dili yok. ama basit de değil.


  • kupigometa  (23.10.15 02:17:35) 
tercüme bürosu tercümana verse verse 25 lira verecek ama belki de hergün iş verecek :)

şöyle sayfalar var en azından bi bakın, önerilmiş isimler filan oluyor bazen belki öyle birisini bulursunuz. süreniz kısıtlı değilse daha uyguna yaptırma şansınız olur.
www.facebook.com
  • niye ama  (23.10.15 02:32:52) 
[]

gelen mail'de ne diyor? (ingilizce)

We are very sorry to hear about the encountered inconveniences with your Suunto Core.

Please note that we offer 1 year warranty for the accessories such as the straps from the date of purchase.

As a unique and goodwill gesture on behalf of Suunto we will send you a replacement strap free of charge.

In order for us to proceed with the delivery, please provide us with the full name, and delivery address.

Looking forward for your reply.



Should you have any other questions, please do not hesitate to reply to this email.

Sincerely,

Liviu

Suunto Customer Support Representative


anladığım kadarı ile şöyle diyor, üzgünüz böyle bir durum için falan filan. normalde saat kordonu gibi aksesuarların 1 yıllık garantisi oluyor ama biz mağdur olmamanız için (ya da iyilik bizde kalsın) size yenisini göndereceğiz ve herhangi bir ücret talep etmeyeceğiz. bize adınızı, adresinizi vs yollamanız yeterlidir...

doğru mu anlamışım? benden garanti belgesi vs istemiyorlar değil mi?

 
doğru anlamışsınız, tam isminizi ve teslimat adresini istemişler sadece.


  • cinsi kisi  (21.10.15 16:34:38) 
[]

whether kullanımı

we asked whether the date was suitable (or not).
we asked if the date was suitable

whether the date is suitable will be asked to all parties.
If the date is suitable will be asked to all parties.

i am going to get married with him whether or not he loves me.
i am certainly going to fail whether i study or not.

whether or not he loves me, i am going to get married with him.
whether i study or not, i am certainly going to fail.

bu cümlelerin çevirileri nasıl oluyor? anlamakta biraz zorlanıyorum.

 
we asked whether the date was suitable (or not).
we asked if the date was suitable

"tarihin uygun olup olmadığını sorduk."

whether the date is suitable will be asked to all parties.
If the date is suitable will be asked to all parties.

"tarihin uygun olup olmadığı tüm partilere (gruplara) sorulacak."

i am going to get married with him whether or not he loves me.
whether or not he loves me, i am going to get married with him.

"beni sevse de sevmese de onunla evleneceğim."

i am certainly going to fail whether i study or not.
whether i study or not, i am certainly going to fail.

"çalışsam da çalışmasam da kesinlikle başarısız olacağım."
  • devilred  (21.10.15 16:15:54) 
[]

volkshochschule (VHS)

bunların eğitim kalitesi nasıldır? (almanya da almanca öğreten halk eğitim kurumları)




 
icerik olarak diger almanca kurslarindan farkli degil. Ama bunlarda en büyük problem diger ögrenciler. Almanyada yasayanlar icin devlet, ya da kurumlar VHS egitim masraflarini karsilar insanlarin. Nispeten de ucuzdur. Bu nedenle genelde bunlara almanyada bir süredir yasayan yabancilar gider. Sinif icinde ögrenci profilinde orta yas üstü ögrenci de olabilir, üniversite ögrencisi de. Almancayi konusup, anlayip gramer olarak kötü olanlarda olabilir, hic bilmeyen de. Böyle bir yelpazede dogal olarak ögrenirken sorun olabiliyor cünkü hocanin anlatimi sinifin baskin profiline göre degisiyor. Sinifa bakiyorsun herkes almanca konusuyor, ama gramerleri kötü. ya da siniftakilerin genel egitim seviyesi düsük oluyor, o nedenle yavas ögreniyorlar.

Bu nedenle eger bir VHS siniflari belirlerken üniversite ögrencilerini bir sinifa, uzun süredir almanyada yasayanlari bir sinifa, egitim seviyesi düsük olanari baska bir sinifa alip egitim veriyorsa digerlerinden hicbir farki olmaz. Mesela bir üniversite ögrencisi ve almanya disindan yeni gelindiyse en iyi sinif profili yine kendi gibi olanlarla beraber ögrenmektir. bu durumun kayit yapilmadan önce sorulmasinda yarar var.
  • emrahday  (21.10.15 14:27:41 ~ 14:30:28) 
Öğrenmek istediğin şey eğer Almanca ise gayet başarılılardır. Ben B2 seviyesine kadar VHS de almanca öğrendim. Sonra üniversitenin C1 almanca kursunu yapıp DSH ve TESTDAF ı geçtim.
Tabi gene de şans işi. Öğretenleri iyidir ancak sınıf karışık olabilir. Benim böyleydi ancak hiçbir sıkıntısı yoktu. Gönül rahatlığı ile git kursuna yazıl derim.
Tabi en büyük artısı ucuz olmasıydı benim zamanımda
  • ibretlik adam  (21.10.15 19:58:00) 
[]

şunu bir çevirin allah rızası için

Mühendislik eğitimi aldım ama Türkiye'de gerçek anlamda mühendislik yapılmadığı için bankacılığa geçmeye karar verdim.




 
I have majored in engineering but due to lack of engineering practises in turkey I have decided to change my occupation from engineering to banking business.


  • floydian  (21.10.15 11:52:13) 
Ucuncuye engineering demeden direkt occupation to banking de diyebilirsin kisacik cumlede 3 defa engibeering demisim


  • floydian  (21.10.15 12:02:15) 
türkçe'de de ingilizce'de de bir ifade sıkıntısı oluyor:
sanki daha önce mühendislik ile ilgili bir işle uğraşıyordunuz da şimdi bankacılık alanına yöneldiniz gibi.

bu nedenle "decided to change ..." kısmı "directed myself to ..." ile değiştirilebilir, daha güzel öneriler de çıkacaktır.
  • theconqueror  (21.10.15 12:03:58) 
I have an engineering degree, however, I decided to work/move on banking, due to the fact that engineering in Turkey is rarely performed in its true sense/meaning.


  • puc  (21.10.15 14:00:02) 
[]

Ol gülün gülzâr-ı hüsnü bâd-ı mihnet bulmasın.

Ol gülün gülzâr-ı hüsnü bâd-ı mihnet bulmasın.

birebir günümüz türkçesi çevirisi nedir?


 
acemi çevirisidir,

o güzel gülün bahçesi üzüntü rüzgarına uğramasın gibi bir şey anladım ben.
  • nickimin hakkini veremedim  (20.10.15 23:19:08) 
o gülün güzel olan gül bahçesinde sıkıntı yeli esmesin.
ya da
o gülün (sevgili) gül bahçesinden farksız güzelliğine hiç bela, sıkıntı uğramasın.
  • lazarus  (20.10.15 23:24:55 ~ 23:27:28) 
[]

Resmi ingilizcesi iyi olan biri yardım edebilir mi -çok kısa?

Cv im için kısacık cümlelere yardım etmesini rica edicem, özelden mesaj atabilir mi uygun biri, lütfen acil! :(




 
yardım etmeye çalışayim


  • okumayi sevmeyen okur  (20.10.15 15:04:01) 
yolla panpa


  • cokponcik  (20.10.15 15:15:37) 
[]

ing. çeviri

My husband happens to be a politician and i happen to do political work.

Burada happen ne demek? Olmak, meydana gelmekten başka ne anlamı var? Bu şekilde anlam veremediğim çok oluyor bu kelime ile ilgili.


 
şöyle bir şey gibi geldi bana

türkçeden ingilizceye çeviren birisi yanlış çevirmiş gibi. hani direk kelime kelime çevirmiş ortaya bu çıkmış gibi. happen başka bi anlamı yada kullanımı varsa bilmiyorum.
  • zugas  (20.10.15 14:21:54) 
vurgulamak için.

forum.wordreference.com
  • tepedeki psychedelic adam  (20.10.15 14:28:21) 
happen to be şans eseri olan şeylerde kullanılıyor. ya da tesadüfen olan şeylerde. yani öyle bi amacı olmadığı halde bi anda politikacı oluvermiş kocası.


  • nathanieltroy  (20.10.15 14:32:06) 
hayir, kocasi oyle tesadufen politikaci olmamis.

burada olmusu var gibi.

yani oncesinde politikacilara yakin olan birisini ariyorlar gibi bir konusma geciyor. o da diyor ki, bak, burada ben varim. ya da sen politikadan ne anlarsin gibisinden bir laf ediyorlar. o da diyor ki, icindeyim ben.

yani sunun gibi

"e benim esim politikaci, ve ben de politik mevzular uzerine calisiyorum"

kalipta da herhangi bir hata yok.
  • whoami  (20.10.15 14:43:48 ~ 14:48:47) 
"Böyle de bir durum mevcut" anlamı katmak için kullanılıyor. Vurgu yani.

-What do you know about buildings anyway?
-Well, I happen to be an architect.

Diyaloğun içeriğine göre değişir tabii ama hafif ironi kullanarak karşı tarafı alçaltma durumu var.
  • sesee  (20.10.15 14:46:21) 
alcaltma olmasi sart degil, bir politikacinin yardimina ihtiyacimiz var denildiginde verilmis bir cevap da olabilir.

ama dedigin de olabilir, yukarida da yazdigim gibi, "sen politikadan ne anlarsin?" diye soruldugunda da verilmis bir cevap olabilir.
  • whoami  (20.10.15 15:00:23 ~ 15:01:24) 
Diyaloğun içeriğine göre değişir demiştim zaten. Önü arkası bilinmeden tam olarak ne anlam verdiğini en fazla tahmin edebiliriz. Gerçi benim tahminim yine de karşı tarafı alçalttığı yönünde olurdu. Cümle öyle bir hava veriyor.


  • sesee  (20.10.15 15:10:20) 
'Görünüşe göre' anlamı katıyor.


  • i ve been mistreated  (20.10.15 15:10:36) 
[]

ispanyolca harf

á


é

ó


bu harflerin a e o dan ne farkı var? okunurken de translate aynı okunuşu veriyor?

 
onusma ben konusuyorum daha bitirmedim+1
Minik ekleme yapacağım, üstünde o işaret olan harfleri sanki yanında ğ varmış gibi ya da aynı harften bir tane daha varmış düşünebilirsiniz. %100 öyle değil ama Türkçe düşününce en yakını bu, vurgu konusunda kafanızda bir fikir oluşturur.

Örneğin, música'yı, muğsika ya da muusika diye okursanız oradaki vurguya yakın bir vurgu oluyor. Tabii harfler bu kadar uzamıyor ama vurgunun nerede olduğu konusunda bir fikir verir.
  • aychovsky  (19.10.15 20:33:02 ~ 20:33:34) 
[]

ingilizce "yine de"

alınan karar gereği bu belgeyi vermemiz yasak. ben yine de sordum ama reddettiler.

buradaki "yine de" anlamını veren kelime ne ola ki?


 
though


  • orijinal nick bulamadim  (19.10.15 16:50:44) 
Nevertheless


  • i ve been mistreated  (19.10.15 16:51:20) 
however


  • piremses  (19.10.15 16:52:22) 
"I insisted, yet they refused" da diyebilirsiniz.


  • bipolar  (19.10.15 16:53:18) 
still olabilir, "I still asked but they refused to answer" gibi


  • aychovsky  (19.10.15 16:53:57) 
just in case sanki daha uygun cümle için.


  • dzingis  (19.10.15 16:54:16) 
hangisini kullanacağımı bilemediğim 5 kelimeyi de yazdınız sevgili duyurucular, teşekkürler :)


  • make a wish  (19.10.15 16:55:52) 
ahahah. @make a wish buraya tam oturacak cümleyi seçmek için native speaker olmak gerek bence. biraz hangi dilde düşünebildiğinle alakalı. sen bunlardan hangisini dersen karşı taraf anlar zaten.


  • piremses  (19.10.15 17:04:38) 
i asked even though it's forbidden and they refused/rejected.


  • cinsi kisi  (19.10.15 17:07:55) 
Anyway veya regardless


  • floydian  (19.10.15 17:34:50) 
still derdim.


  • jimicik  (19.10.15 17:35:49) 
Still


  • mezzosprite  (19.10.15 19:06:20) 
Ben de "still" derdim ama ingilizcem pek iyi degildir.
Though - even though falan pek olmaz bence.

  • stavro  (19.10.15 19:22:26) 
bu cümleye en uygunu yet bence de.


  • tescillimarka  (19.10.15 19:41:44) 
i asked them for it "anyways" but they refused


  • yuto  (19.10.15 22:52:59 ~ 22:53:19) 
[]

almanca teknoloji haberi okuyabilecek?

arkadaşlar bir arkadaşım için almanca teknoloji haberlerinin olduğu site arayışındayım ancak almanca'nın a'sından anlamam. şu siteyi buldum -geçen gün de benzer bi soru sormuş idim-

tech-letzte.com

şu sitedeki haberlere göz atıp kusursuz bir almanca ile mi yazılmış yoksa copy paste yapılıp alakasız bir içerik mi oluşturulmuş alman gözüyle okuyabilecek kimse var mıdır?

şimdiden teşekkürler.

danke efem.

edit: yani gramer olarak problemli mi yoksa normal bir almanın girip okuyabileceği kadar normal bir site mi sizce?

 
Copy and Paste yapilmis bu. Almancam türkcemden iyidir buna eminim. Ama okuduklarimi anladim, ama yinede almanca ögrenmek icin iyi degil.


  • samiabi19  (18.10.15 23:42:09) 
Yuzir in dedi gibi alakasiz degil cünkü hersey anlasiliyor. ama almancayi beceren biri anliyor bunun copy and paste oldunu


  • samiabi19  (18.10.15 23:43:23) 
yani gramer olarak problemli mi yoksa normal bir almanın girip okuyabileceği kadar normal bir site mi sizce?


  • bana da mi lolo  (18.10.15 23:46:29) 
pek değerli @sivrisinek

site bana ait değil. reklam olsa reklam derim ki izah edeyim bir arkadaşım için arayışta olduğumu söylerken arkadaşın dilini dinini yazmadım. türk bir arkadaşım almanca içerikli site açacak ve almanca dilinde teknoloji haberleri yazan sitelerin arayışındayız. yani bulduğum site de bi türke ait çıkmış olması olağan bi durum çünkü google 'da aramalarda üstte çıkan sitelerden birisi. (git: prntscr.com)

çok biliyosun madem ekşi duyurunun nofollow link attığını, burada paylaşılan hiçbir linkin de reklam olarak hiçbir değeri olmadığını da biliyor olmalıydın.

okuyan sanacak fuat avniyi keşfettin
  • bana da mi lolo  (18.10.15 23:51:28 ~ 23:57:14) 
[]

Bir cümlelik çeviri-ACİL

I would kindly ask you to provide an entrance visa for me .For further information please contact me by telephones:+90 (535) 9442589 or e-mail adress : aa@hotmail.com

Yours sincerely


 
Sizden bana giriş vizesi tedarik etmenizi rica ediyorum. Daha fazla bilgi için lütfen benimle iletişime geçin.

telefon falan filan.

saygılarımla,
  • bobinhoo  (18.10.15 19:22:20 ~ 19:23:28) 
[]

şu görselde tam olarak ne demek istemiş

teşekkürler




 
kısaca;

"madem sonsuza kadar yaşamayacağız, neden şimdi mutlu olmuyoruz?"
  • devilred  (18.10.15 01:46:47) 
sonsuza kadar yaşamayacağın düşünülürse/yaşamayacağın ihtimali ortadayken
şu an mutlu olmayı neden denemiyorsun/şu an mutlu olmaya bir fırsat vermiyorsun?

  • sparkle kiddle  (18.10.15 01:47:10) 
sonsuza kadar yaşamayacağına göre hemen şimdi mutlu ol/olmaya çalış. beklemenin bi manası yok, hayat kısa.


  • tepedeki psychedelic adam  (18.10.15 01:48:23) 
"hey senin derdin ne adamım? bence hemen git ve mutlu ol dostum anlaştık mı?"


  • kupigometa  (18.10.15 01:53:54) 
[]

Almanca bilenler yardımcı olabilir mi?

Amcam almanyadan emekli ama şuan hasta. Resimdeki gibi bir mektup gelmiş ne demek isteniyor yardımcı olabilir misiniz?




 
ilk paragrafta Bay Güleç Küçükçekmece mahkemesi tarafından vasi olarak atanmıştır fln diyor. ikinci paragrafta eğer vesayetin iptali, başka bi vasi atanması veya vesayetin ölüm sebebiyle bitmesi durumunda bize ulaşmanızı istiyoruz. vesayet bittikten sonra para yardımı için tekrar başvurabilirsiniz diyor. biraz bozuk bi çeviri yaptım kusura bakmayın bazı kelimelerin türkçe karşılıklarını bilmiyorum


  • masa penisi  (17.10.15 21:09:52 ~ 21:10:07) 
Aküc'ün vasisi oldugunuz konusunda bilgilendirdiniz icin tesekkür ederiz. Bahsi gecen kisinin emeklilik ödemesinden sorumlu olan kurumu bilgilendirdik.

Vesayetin iptali, başka bi vasi atanması veya vesayetin ölüm sebebiyle bitmesi durumunda haber veriniz. Vasilik durumu ortadan kalktiktan sonra para alamazsiniz.
  • pilav  (17.10.15 22:21:19) 
[]

Şunu ingilizce nasıl derim. Kısa cümle

Hani ayaklı askılıklar var ya onun çok hafif yamuk durduğunu söylemek istiyorum. It doesn't stand properly dersem kulağa düzgün durmuyor gibi geliyor. Çok hafif bir eğimi var işte. Onu belirtmek istiyorum. Bir el atın.




 
nasıl bir yamukluk olduğunu tam anlamadım ama slightly tilted olabilir.


  • cinsi kisi  (17.10.15 19:04:19) 
@cinsi kisi hafif eğimli işte sanki bir ayağı çok az kısa olduğu için sağa doğru çok hafif bir eğim var onu demek istiyorum.


  • gokyuzu gibi  (17.10.15 19:15:17) 
sallanıyorsa "wobbly" olabilir


  • peki madem  (17.10.15 19:17:45) 
[]

ingilizce bi soru

Arkadaşlar ingilizce de "para saymak" diye bi terim var mı?

Diyelim ki yabancı bi arkadaşa yüklü bi para verdik. Üzerine de "say da eksik olmasın" demek istesem nasıl derim?

Teşekkürler.

Google "counting money" demiş. Ama anlamsız geldi biraz.

 
Counting money dogru, double check/confirm the amount da diyebilirsiniz.


  • crown  (17.10.15 17:56:04) 
kesinlikle "count it" doğru kullanım.


  • on bir  (17.10.15 17:59:15) 
"Count it" diyip, biraz es verip "just in case" diye ekle.


  • whoami  (17.10.15 21:50:48) 
[]

Ceviri ne kadar surer?

Sevgili Cevirmenler,

300 sayfa ceviri asagidaki tiplemeler tarafindan ciddiyetle yapildiginda ne kadar surer?
1- Ceviri tecrubesi olan biri
2- Ceviri tecrubesi olmayan biri

Tesekkurler

 
1-ceviri ofisindeki cevirmen-10 gün
2-tecrübesiz biri 20-30 gün diyorum

tabi kalite farkı olur.
  • cokponcik  (17.10.15 02:01:43 ~ 02:01:58) 
ingilizceme güvenen bir insanım.
biraz kastım mı çok güzel türkçe de kullanabiliyorum.
hot tub time machine 2 filminin altyazısı çok gecikmişti. ama 1-2 ay falan o civarda bir gecikme. ben de 1. filmi çok sevdiğim için çevireyim ya şunu nolacak dedim.
indirdim altyazı programını satır satır başladım çevirmeye.
sadece eşimle ben izleyecektik halbuki.
ama büyük bir endişe kapladı içimi. yanlış kelime kullanmaya başladım. cümlelerim ya çok uzun ya da devrik olmaya başladı.
hiç memnun kalmadım yaptığımdan.
zaten anca 50 satır falan çevirmişimdir.
o an altyazı çeviren insanlara daha da çok saygı duymaya başladım.

eğer kendine aşırı güvenmiyorsan başlama. çevirmenlik çok zor zanaatmış. öyle her ingilizce biliyorum diyenden çevirmen olmazmış.
  • vadrigar  (17.10.15 02:37:53) 
metin turu nedir? hangi punto ve fontla 300 sayfa?

once bunlarin bilinmesi lazim.

not: cevirmen.
  • hopeless  (17.10.15 02:43:20 ~ 02:44:42) 
1 sayfada bulunan karakter/kelime sayısı oldukça değişken olabilir. Sektörde genellikle 1000 karakter için 1 sayfa tabiri kullanılır. Eğer 300 sayfadan kasıt 300.000 karakter ise, tecrübeli bir çevirmen 10-12 gün içerisinde yapabilir. Tecrübesiz biri için bu süre bir aya kadar uzayabilir. Metnin türü/içeriği, o konuda sahip olunan bilgi seviyesi de önemli bir faktör.


  • normalisoverrated  (17.10.15 03:03:38) 
çevirmenim -ve sürekli çalışıyorum
300 sayfayı 300 bin karakter olarak alırsak ortalama metinde saatte 4bin karakter iş yapılır ama tabi 3 dk çeviri 5dk nette gezerek değil bu tempoda günde 6 saat çalışmak aslında oldukça iyi bile. (mailler, yazışmalar, kontroller, iş incelemeleri, eski işe cevaplar vs ile günde 9-10 saati buluyor mesai zaten). bu işin batıda standardı ise günde 2bin kelime civarında. 2 bin türkçe kelime 13-14 bin karakter filan yapıyor :)

metin kolaysa tekrarlar rakamlar vs varsa ve sürekli çalışılan konularsa biraz kolaylaşır -çevirmenler her konuda uzman olamaz Türkiyedeki genel uygulamanın aksine.

metin zorsa, konu çok teknikse/tıpsa/bilimselse, bilinmeyen çok kelime varsa, kötü yazılmışsa, edebi içerikse, yaratıcılık istiyorsa, mizanpajı da varsa vs Allah bize sabır versin saatte bin karakter çeviremediğim zamanlar olur.

15 senelik tecrübeli, ofis sahibi mütercim arkadaşım var saatte 7-8bin çeviriyor teknik şartnamelerde, sözleşmelerde filan, böyle kişiler de var tabi ancak pek fazla değiller, genellemeyelim.

2- çeviri tecrübesi olmayan kişinin de karakterine bağlı, o kadar feci çeviri iddiaları var ki neremle güleceğimi şaşırıyorum. bu arkadaşlar 300 sayfayı 5 günde de yapar.
öte yandan konu telekomünikasyondur ve ağırdır mesela adam da ingilizce bölüm okumuştur ve çeviriye yeteneklidir -attım tabi bunları hepsinin bir araya gelmesi de zor- o zaman bu alana özel tecrübesi olmayan bir çevirmenden çabuk da çevirebilir.
  • niye ama  (17.10.15 09:23:55) 
[]

lütfen biraz kısık sesle

nasıl çevrilir. nazik bir şekilde.

"please bit be quite" çok mu kaba olur?


 
"Could you keep it down" denebilir.


  • grv  (16.10.15 20:14:00) 
please lower your voice.


  • va  (16.10.15 20:28:57) 
could you keep t down dogru kalip ama biraz buyurgan.

could you please keep it down, hatta could you please keep it down a little bit dersen, tonlamana gore en kibari olacaktir.
  • whoami  (16.10.15 21:26:55) 
Uyari olarak asmak icin falan dusunuyorsan
Please keep quiet
Yazar genelde kutuphanelerde uyari cumlesi olarak
  • kmj  (17.10.15 09:03:40) 
- Shut the fuck up
Ardından sakinlemiş bir ses tonu ile
- Please
  • casa  (19.10.15 15:26:33) 
could you please keep your voice down


  • demoniclewinsky  (19.10.15 15:41:00) 
[]

çok acil Rusça bilen!!

Merhaba arkadaşlar,

Acilen Rusça bilen birilerini bulmam gerekiyor.
Bir şey danismam gerek.

Mesela rus dili ve edebiyati bölümü öğrencisi/ogrencileri olabilir.

Teşekkürler!

 
buyur


  • lesmiserables  (15.10.15 13:18:27) 
Ozelden ayrintili şekilde yazdim. Tesekkurler.


  • blatta hiberna  (15.10.15 13:36:08) 
buyrun benim


  • hofstadter  (15.10.15 13:56:38) 
[]

Almanca Kaynak

her türlü pdf, torrent vs. kaynak önerebilir misiniz?

Seviyem A1-2, hedefim B1


 
Deutsch Warum Nicht?
Pimsleur

  • ertalpius  (15.10.15 14:00:41 ~ 14:00:48) 
şununla başlayıp übungsgrammatik für die grundstufe
şununla devam edebilirisin übungsgrammatik für die mittelstufe

dediklerimi şurdan indirebilirsin vk.com
şurdan da başka kitaplar bakabilrisin vk.com
  • konskenkova  (15.10.15 14:05:18 ~ 14:09:04) 
Dur şunu silme evden favori yapayım.


  • indescribable  (15.10.15 15:22:03) 
[]

uygulama aranıyooor

kişisel dil gelişimi için sözlükte çokça övülen bir android uygulaması vardı, hatta her 2-3 dile saran ve iyi mesafe kaydeden arkadaşların yazılarına da denk gelmiştim fakat neydi uygulamanın adı hatırlayamıyorum, var mı bir bilen? yamulmuyorsam uygulamaya dair sayfalarca entry de mevcut idi..




 
duolingodur


  • cokponcik  (15.10.15 11:54:14) 
ta kendisi.. teşekkürler.


  • kcbilir  (15.10.15 12:04:48) 
[]

Bir cümlelik çeviri

When they specified roofing manufacturers by name, architects invariably included a clause which allowed an equivalent product to be used.

Bunu anlayamadım çevirebilen var mı


 
şöyle bir şey gibi, ama ne anlama geliyor bilemedim.

çatı (kaplama malzemesi?) üreticileri isimleriyle anıldığında, mimarlar eşdeğer/mukabil ürün kullanılmasına izin veren bir şart eklediler.
  • givemesomesubstance  (15.10.15 11:52:09) 
çatı malzemesi üreticilerini isimle belirtmeye başladıklarında mimarlar her durumda eşdeğer ürün kullanılmasına izin veren bir madde eklediler.

herhalde bizdeki adrese teslim akademik personel ilanı gibi bir ihale şartnamesi getirmişler, mimarlar da önlem olarak eşdeğer ürün kullanma iznini eklemişler.
  • qui gon  (15.10.15 12:02:25) 
[]

ingiliz sunucu ne diyor?

tam olarak şu anda:

youtu.be

saniye 50.

 
"give that man a knighthood".


  • common of demons  (13.10.15 23:52:44) 
"Give that man a knighthood" diyor.

Yani "Sir" ünvanı.
  • cokponcik  (13.10.15 23:52:51 ~ 23:54:30) 
[]

Ispanyolca gramer

Basit İspanyolca kendimce öğreniyorum. Ancak fiillerde gramerde koptum. Düzgün bir not da bulamadım. Yalnız ingilizceden İspanyolca şeklinde çalışıyorum yani Türkçe İspanyolca değil( farkeder mi bilmiyorum belirteyim dedim). Not varsa ya da net olarak bana hangi subjecte fiil Nasıl oluyor onu anlayabilecek varsa sevinirim. Teşekkürler




 
anlamadığım yerlerde b1'e kadar bu siteden yararlandım. bir göz at istersen,
www.youtube.com

  • ripolip  (13.10.15 20:41:15) 
  • passive aggressive  (13.10.15 20:45:49) 
Ves spanish diye bi app var ordan bakabilirsin
Bi de ingilizceden direkt cevirmeye calisma, unutma ki her dilin dengesi farklidir. Me gusta, me duele, me encanta flaan turkce daha iyi anlasiliyo bence

  • la noix  (13.10.15 21:12:45) 
Ves Spanish yok aradım tarafım. Ben duolingo dan gidiyodum birde bbc learning Spanish kısmından. Var mı app bildiğiniz iyisinden ?


  • stiletto heel  (13.10.15 22:11:23) 
türkçe olarak şuraya bakabilirsin en basitinden

www.ispanyol.com

kitap olarak ingilizcen yeterliyse step by step basic spanish kitabını öneririm, benim için çok faydalı olmuştu.

uygulama olarak learnbots'a bakabilirsin ama sadece ezber amaçlı işe yarıyor, yine tek tek filler için ben spanishdict'teki conjugasyon kısmını kullanıyorum.
  • sheeper  (14.10.15 22:46:09) 
[]

ispanyolca ¡ harf ya da sembol

¡ bu sembol ters ünlem işareti ne anlama geliyor? ya da herhangi bi anlamı var mı?

ha bi de ters soru işareti ne demek oluyo ..


 
bildiğim kadarıyla bir anlamı yok. bu tip noktalama işaretleri hem cümlenin başına hem de sonuna koyuluyor. tek başına kullanılmıyor.

yanılma payım da var tabi. ispanyollar düzeltsin.
  • lesmiserables  (13.10.15 19:15:52) 
ters soru işareti sorunun soru olduğunu belirtiyor baştan, ispanyolcada soru eki olmadığından: ''geldin mi?'' yerine ''geldin?'' deniyor ve başa da konan(benim şuan klavyede bulup da koyamadığım) soru işareti cümlenin soru olduğunu belirtiyor... ünlem de aynı şekilde vurguyu belirtiyor.


  • o my god they killed kenny  (13.10.15 19:22:53 ~ 19:23:11) 
İspanyolcada soru ve ünlem cümleleri, Türkçe ya da İngilizcedeki gibi soru ekleri ile olmaz. (Do you, Did you etc.)

Cümle aynı cümledir, başına ters soru/ünlem işareti koyduğunda onun soru/ünlem cümlesi olduğunu ifade eder.

Basit bi örnek;
¿İyisin? -> İyi misin?
  • gkn  (13.10.15 19:22:58) 
okumak için sanırım. cümle başına koyuyorlar ki soru veya ünlem cümlesi olduğunu bilsin ona göre ayarlasın kendini diye.

edit: üsttekiler doğru cevap :D salla benimkini
  • glamdr1ng  (13.10.15 19:23:31 ~ 19:24:05) 
ispanyolca'da eğer cümlenin sonuna ünlem koyacaksan, başına da o ters ünlemi koyman gerekiyor. kulağa çok saçma geliyor ama kural böyle.


  • armonik minor  (13.10.15 19:25:08) 
+ 1 armonik miror. Kural bu


  • stiletto heel  (13.10.15 20:40:10) 
cumlenin basinda o cumlenin unlem veya soru oldugunu belirtilince vurgu da ona gore yapilsin diye.


  • parcxerox  (15.10.15 01:34:52) 
[]

Videoda Geçen Bir Kelime Hakkında Yardım

youtu.be

Arkadaşlar videonun 3:39 süresinde geçen cümlenin sonundaki kelimeyi anlayamadım ben. All Liverpool players come to school... bu cümlenin devamında kız ne diyor, sanırım Sturridge de onun dediği kelimeyi tekrarlıyor.


 
"in a dustbin" diyor sanki.


  • baba jo  (13.10.15 14:52:09) 
sankisi fazla, in a dustbin diyor.


  • whoami  (13.10.15 15:05:37) 
[]

Basit bir Ingilizce sorusu - bunu ... uzerine yaziyorum.

Sunu nasil ifade edecegim tam olarak aklima gelmedi:

Size bu mail'i Linked'inden attiginiz ozel mesajin uzerine yaziyorum.



Bir yardim ederseniz cok makbule gecer.

 
owing to
on account of
in connection with.


I'm writing this e-mail owing to/on account of/in connection with the personal message you have sent on Linkedn.
  • lesmiserables  (13.10.15 02:42:58) 
en doğalı upon olur. www.nasildenir.com

I write this e-mail upon the message you have sent... gibi
  • antepaunovic  (13.10.15 02:51:24) 
upon akar.
veya regarding your message on linkedin.

  • baldur2  (13.10.15 05:42:54) 
[]

acil almanya isviçre telefon numarası

sallama bir cep telefonu numarası verir misiniz almanya veya isviçre için?
kayıt olmam gereken bir websitesi için gerekli.



 
+49 163 1891118 almanya


  • allanpoe  (13.10.15 01:29:26) 
[]

fail silently?

Bilgisayar dilinde fail silently ne anlama geliyor?




 
tamamen tahmin yürütürek, uyarı/bildirim vermeyen hata olabilir mi?


  • sir gawain  (12.10.15 15:41:58 ~ 15:42:11) 
sir gawain'in tahmini doğru galiba.

şu linkte birisi silent fail konusunda şikayetçi olmuş
stackoverflow.com
  • orijinal nick bulamadim  (12.10.15 15:44:29) 
Pardon, örnek cümle vermeyi unuttum.

Karşımdaki cümle bizzat şu,

we currently fail silently on this issue.

sessizce başarısız olmak ifadesini gördüm bir yerde ama anlamlı gelmedi.
  • sonsuzluk  (12.10.15 15:44:39) 
nedenini bilmediğimiz bir nedenden dolayı failladık gibi o cumledeki anlam


  • cokponcik  (12.10.15 15:46:02) 
sir gawain +1 ayrica sadece uyari bildirim vermesi degil bir sekilde hissettirmemesi de buna girer. mesela crash edecekken normalde bunun engellenmesi gibi.


  • oshamahue  (12.10.15 15:55:28) 
[]

çeviri.

He knew the nitrogen in air could be reacted with oxygen to form, ultimately, nitrous acid.

He aimed to find out if ALL of the air that was not oxygen or carbon dioxide could be converted to nitrous acid

yani şimdi burda oksijen veya karbondioksit olmasaydı hava nitrik aside dönüşebilirdi. adam bunu mu bulmayı amaçlamış. mi diyor?
yoksa ben mi anlamiyorum??

teşekkür ederim..

 
Havadaki azotun oksijenle reaksiyona sokularak en sonunda niyrik aside dönüştürülebileceğini biliyordu

Amacı havada bulunan ve oksijen ve karbondioksit olmayan her şeyin nitrik aside dönüştürülüp dönüştürülemeyeceğini öğrenmekti.
  • i ve been mistreated  (10.10.15 19:00:10) 
Havadaki nitrojeni oksijenle reaksiyona sokup en sonunda nitröz asit oluşturabileceğini biliyordu. Oksijen ya da karbon dioksit olmayan havanın tamamının nitröz aside dönüştürülüp dönüştürülemeyeceğini bulmayı amaçlıyordu.

Yani diğer zımbırtıları da nitröz aside dönüştürmeye çalışıyormuş.
  • sesee  (10.10.15 19:03:37 ~ 19:05:48) 
[]

Sevgili İngiliz muharrirler, bana yardımcı olunuz...

... elimde basit bir paragraf var İngilizcesi lazım. Please:(

Olur diyene özelden yürüyeceğim.


 
olur ama özelden çevirmiyoruz kardeş.


  • cokponcik  (10.10.15 01:01:49) 
olur


  • kmj  (10.10.15 01:51:29) 
teşekkür ederim arkadaşlar, halledildi.


  • lazarus  (10.10.15 02:04:59) 
[]

critical reading ve critical writing'in türkçedeki karşılığı nedir?

soru başlıkta




 
yamulmuyorsam eleştirel okuma ve yazma


  • new day new life  (09.10.15 23:57:27) 
Eleştirel okuma, eleştirel yazma.


  • i was made for you  (09.10.15 23:57:43) 
o kadar düz mü düşünmem gerekiyomuş :) teşekkürler arkadaşlar


  • like it or not  (10.10.15 00:04:00) 
evet chicken translate diye tassak gecilir cogu zaman ama dillerde karsilikli kavramlar cogu zaman aynidir.


  • baldur2  (10.10.15 05:08:44) 
[]

portekizce sorusu

hooligans da lenda ne demek?

şimdiden teşekkürler.


 
Efsane holiganlar.
Holigans of legend.

  • peggy  (08.10.15 21:26:23) 
[]

almanya'da uygun fiyatlı dil okulları

baktığım firmalar hep goethe ya da carl duisburg'lardan ibaret.

bi arkadaş 8 ayda b2 için aylık 250 euro ödemiş. ama kendisini bulamadığım için hangi kursa gittiğini öğrenemedim.

tercihen; bochum, düsseldorf civarlarından bakıyorum çünkü orada bi yakınım evinde misafir edeceğini söyledi.

 
normal fiyat zaten aylık 250 euro. kur başına para ödüyorsun genelde ve aşağı yukarı kursların fiyatları da dediğin paraya denk geliyor. söylediğin bölgelerde ne var bilmiyorum ama rheinland'ı duymuştum mesela: www.unitutor.de


  • soso  (08.10.15 20:23:13) 
doğrudur ama carl ın fiyatı aylık 380 euro falan.

bakayım linke ;)
  • kupigometa  (08.10.15 20:31:49) 
obaa @sosa ben mi yanlış görüyorum? çok ucuzmuş bu kurs. bi hata var galiba. c1'e kadar 200 saat ders 450 euro diyor.

allahını seven üzerime soğukkanlılık atsın. panik yaptım. unitutor.de
  • kupigometa  (08.10.15 20:37:13) 
hemen atıyorum soğukkanlılık sana, zira tek kur fiyatı o. tek kur 200 saat oluyor. c1'e kadar o kursta devam edeceğini söylersen de 450 euro diyor. misal, b1'den itibaren başka bir kursa gideceğini düşünürsen 100 euro ödüyorsun ekstra olarak.

benim başka şehirde gittiğim kurs da 550 euro mesela, 10 haftalık kur.
  • soso  (08.10.15 20:39:35 ~ 20:41:50) 
e tamam a1-a2- b1-b2- c1-c2 ... 6 kur fiyatı yani. tek kur 450 demiyor ki. ayrıca çoğu yerde tek kur fiyatı 250 euro ama. goethe de bile bu kadar pahalı değil 1 kur.

yine yanlış anladım sanırım :/

edit: anladım şimdi eyvallah
  • kupigometa  (08.10.15 20:42:41 ~ 20:49:43) 
[]

Almanca öğrenmek çok mu zor gerçekten?

İngilizce bilmek avantaj mıdır bu konuda? sözlükte herkes çok zor olduğunu söylemiş. öyle mi gerçekten? gözüm korktu.

Ayrıca Goethe'ye bakıyorum; b2 seviyesi ortalama 1 yıl sürüyor ve ortalama 7-8 bin tl tutuyor.

Gidip almanya da bi kursa kaydolmak daha mı mantıklı sizce?

 
bence ingilizceden zor. ama ingilizce bilmenin baya katkisi oluyor.
ben almanyada b1 seviyesine 6 ayda geldim. b2 de herhalde maksimum 2 ay daha sürerdi.
almanyada kursa kaydolma sansiniz varsa daha kolay ögrenirsiniz tabi
  • kucukharfler  (08.10.15 17:17:49 ~ 17:28:08) 
Ehe, zor valla bana gore ama kendini sartlamamak lazim tabii ay cok zor falan diye, genel olarak dil ogrenmek emek isteyen bir sey.

İngilizce bilmek bazi konularda avantaj bazi konularda dezavantaj olabiliyor. Mesela information'i informeysin diye okursaniz ingilizce, informatsyon diye okursaniz almanca oluyor ehueh. Ama mesela telaffuz konusunda dezavantaj olabiliyor.

Eger sartlar uygunsa almanyada kursa kaydolmak cok daha mantikli bence. Cunku burada ogrenirken sadece kurstan cikana kadar almancasin, gunluk hayatin hep turkce, ama orada markette, toplu tasimada vs hep almanca kullanacaksin ve hic yoktan kelime dagarcigin gelisecek, kulak dolgunlugun olacak.
  • yuzır  (08.10.15 17:19:59 ~ 17:21:56) 
benim fransızcadan dolayı telaffuzum yazıldığı gibi okumaya yatkın. zaten fra. dan tek anımsadığım da o. neyse ki o kısımda almanca ya yakınmış.

teşekkürler.
  • kupigometa  (08.10.15 17:24:46) 
bence İngilizce biliyorsan baya kolay.


  • sta  (08.10.15 17:28:25) 
fransizca en yazildigi gibi okunmayan dillerden biri. en klasik örnek champs elysees > sanzelize ya da qu'est-ce que c'est > kes kö se :))

neyse, ingilizcenin telaffuzu etkiledigi dogru. bana son almanca hocam ilk beni duydugunda "gecen hafta boyunca sürekli ingilizce falan mi konustun" demisti.
  • kucukharfler  (08.10.15 17:31:43 ~ 17:34:42) 
goethede b2 seviyesindeki insanların çoğu gerçekten b2 değil. a1 den başlayanlar b2'ye kadar sürekli kayıt oldularsa aradaki seviye belirleme sınavlarından (einstufungstest) muaf oluyorlar. mesela ben bi dönem gittim b1 için sınıftakilerin çoğu a1 den itibaren devam ediyor, telafuzdan başka hiç bir şey öğrenmemişler. ha istisnalar var kursa bodozlama gidip einstufungstest i verip b1'den başlayan adamlar hakkaten b1 diyebiliceğin adamlar oluyor. o yüzden 1 sene goethe yerine 3 ay almanya daha iyi


  • masa penisi  (08.10.15 17:34:38) 
evet orası öyle ama information, livre, maison gibi kelimeleri baz alarak söylemiştim. nasal ekler ve geldiği kelimeler gibi.

eyvallah penis
  • kupigometa  (08.10.15 17:39:49 ~ 17:40:21) 
ingilizceye göre acikca zor. ingilizce bilmek avantaj saglar cünkü ikisi de "germanic" dil.

En önemli zorulugu; türkcede bir kelimenin almancada bircok karsiligi olmasi. Almanca cok "contextual" bir dil.

Örnek olarak: translate.google.com

mesela bu örnekte "düşünmek" kelimesinin karsiliklarindan birini diledigince kullanamzsin, kullanacagin kelime duruma göre cok degisir. Bircok dilde bu durum olmasina ragmen almancada yakin kelimeler arasi ince nüans farklari vardir. Ve bu bircok kelime icin bu sekilde. Tabi dilin bu yapisi almancaya büyük avantaj sagliyor, söylemek istedigin seyi hicbir yanlis alamaya neden olmadan ifade edebiliyorsun (eger türkce ile karsilastirirsak).

ikinci zor kisim ise elbette artikeller. bunlar icin birkac kücük kural olsa da genel artikel kurali yok, yani kelimeleri der/die/das olarak kategorileyemiyorsun, bir kelime herhangi bir artikeli aliyor olabilir, bunu tahmin etmek zor. (sadece kücük bir ipucu sonu -e ile biten kelimeler büyük ihtimal die artikeli alir). Bu nedenle kelimeler mutlaka artikelleri ile ezberlenmeli. Ayrica bircok gramer kurali kelimenin artikelini baz alir.

Almanya elbette ögrenme sürecini cok kisaltir, cünkü almanca düsünmeye baslarsin (türk ortamindan uzak durmak sartiyla).
  • emrahday  (08.10.15 18:14:54) 
[]

Almanca cümle bize ne demek istiyor?

man sieht sich immer zweimal im leben, ne demektir arkadaşlar? bir de türkçe teleffuzunu yazabilir mi hayırsever bir almancı arkadaş? ha bir de sözün sahibi kimdir, onu da bulamadım :/




 
"insanlar hayatta birbirleriyle iki kez karşılaşır" yani şu demek bu dünyada bir kez gördüğün birini mutlaka bir kez daha görürsün. sahibini bilmiyorum. kabaca okunuşu: "man ziiht ziş imma swaymal im lebın"


  • erlkonig  (08.10.15 14:19:08) 
[]

almanca bir web site için yardım

düşündüğüm bir okul burası ama almanca bilmiyorum ve siteyi ingilizceye çeviren programlar da yanlış çeviriyor sanırım.

resim bölümünde master a dair bir şey bulamadım bu okulda. ama bu okulda mimarlık üzerine master yapan biriyle konuşmuştum. yani master var okulda ama siteden nerede?

benim mi gözümden kaçıyor? bi bakabilir misiniz?

www.kunstakademie-duesseldorf.de

 
www.kunstakademie-duesseldorf.de -> studium ->pdf downloads ->Freie Kunst oder Lehramt an Gymnasien und Gesamtschulen ->Merkblatt für Studienbewerber

dosya icerisinde seni ilgilendirmesi muhtemel yerler 3. sayfada mevcut:

 für Bewerberinnen und Bewerber für den Studiengang Master of Education:
Sie müssen zusätzlich folgende Unterlagen einreichen:
 Bachelorzeugnis/–urkunde und Transcript of Records in Fotokopie.
Wenn Sie den Abschluss erst im lfd. Sommersemester erwerben, reichen Sie einen
 Leistungsnachweis über den aktuellen Studienstand und Modulübersicht ein,
zusätzlich eine
 Bestätigung Ihrer Hochschule, dass Sie voraussichtlich vor Beginn des nächsten
Wintersemesters den Bachelorabschluss erreichen werden.
Amtlich beglaubigte Kopien der Zeugnisse/Urkunden brauchen Sie erst bei der
Einschreibung nachzureichen.


 für internationale Bewerberinnen und Bewerber:
Alle fremdsprachlichen Zeugnisse und Bescheinigungen sind
 einmal als Fotokopie des fremdsprachlichen Originals sowie
 einmal in amtlich beglaubigter deutscher Übersetzung vorzulegen.
Werden diese Zeugnisse nicht in deutscher Übersetzung vorgelegt, erfolgt die Einstufung
nur als Bewerbung nach Feststellung der hervorragenden künstlerischen Begabung so wie
für Bewerber ohne allgemeine Hochschulreife.
Bewerber aus der VR China, Mongolei und Vietnam müssen das
 Zeugnis der Akademischen Prüfstelle (APS) im Original bei der Bewerbung
einreichen.
Im Falle einer Zulassung zum Studium muss bei der Einschreibung an der Kunstakademie
Düsseldorf ein
 Sprachzeugnis B 2 (ehemals Mittelstufe II) vorgelegt werden.
Ohne dieses Sprachzeugnis kann keine Einschreibung erfolgen.


iki alinti yaptim, ilkinde diyor ki master ögrencileri bu dosyalarla basvuracak. 2.sinde diyor ki yabanci ögrenciler en az B2 dil diplomasina sahip olacak.

senin is nasil olacak?

dipnot:sitede pdf downloads kisminda kabul sartlari vs de mevcut.
  • wiillii  (08.10.15 12:48:20) 
willli hepsini yazmış zaten de sende almanca var mı hiç?

 Sprachzeugnis B 2 (ehemals Mittelstufe II) vorgelegt werden.
Ohne dieses Sprachzeugnis kann keine Einschreibung erfolgen.
buradaki B2 yüksek ihtimal almancaya dair. öte yandan sitesinde ingilizcesi olmayan üniden ingilizce destek almayı pek bekleme yani kolay olmaz anlamında söylüyorum.
  • KidLazer  (08.10.15 13:01:25) 
haklısın @kid :)) ama hazırlık da okurum sorun değil. yeter ki hazırlık şartlı olarak kabul etsinler.


  • kupigometa  (08.10.15 13:05:13) 
başvururken Goethe'de almanca kursuna gidiyorum ön şartlı kabul edin hazırlığa gitmeye razıyım diye özellikle belirt. aslında B2 almak çok zor değil. nisan ayına kadar Goethe'de hızlandırılmış kursa gidersen ve biraz çalışırsan alırsın

neden Goethe diyorum çünkü almanyada okuman için senelik 8k euro ibraz etmen gerek ya da birinin sana bu parayı göndereceğini ibraz etmesi gerek. 1 yıl kaybetmek yerine o paranın 4te birine Goethe'de eğitim alabilirsin.
  • KidLazer  (08.10.15 13:11:02 ~ 13:11:46) 
haklısın aslında ama ara dönem sınavları da nisan gibi zaten. çakışma olabilir . tabi bi goethe ile konuşmak lazım önce.

o hazırlık şartını ben onlara söylerim eyvallah ama kabul edilir mi bilmiyorum. neyse bakalım :/
  • kupigometa  (08.10.15 13:17:37) 
en nefret ettigim tipik alman hareketlerinden biri olan e-mailden ölümüne kacalim düsüncesi burda da mevcut.

sekreterlige yabanci dil durumunu özellikle sorabilirsin/sordurabilirsin.

montags bis donnerstags von 9.00 Uhr bis 12.00 Uhr
und von 13.30 Uhr bis 15.30 Uhr
freitags von 9.00 Uhr bis 12.00 Uhr
Tel: 0211/1396-211 und 0211/1396-212 Fax: 0211/1396-225

garanti etmemekle birlikte postmaster(at)kunstakademie-duesseldorf.de adresinden de sansini deneyebilirsin.

bir de son olarak resim oldugunu belirt cünkü asagida saydigim her bölüm ayni kisilerle diyaloga giriyor(mus): malerei (resim), bildhauerei (heykel), grafik, bühnenbild (sahne), Fotogtafie, Film und Video.

Ayni sekilde diplom, bachelor ve master hepsi ayni yere bagli oldugundan master icin basvurdugunu da belirt.

dipnot olarak, portfoliolara bayagi özen göster. mimarlik icin bir arkadasim hazirladi, profesyonel yardim ve danismanlik da aldi bu is icin. muhtemelen benden cok fikrin oldugundan sadece hatirlatma olsun diye diyorum.
  • wiillii  (08.10.15 13:47:00) 
teşekkür ederim @wiillii

oradan bi arkadaş buldum. arasam konuşamayacağım için mailden gitmek zorundayım. olmadı bu arkadaşa aramasını rica ederim.

@kidlazer, goethe yi aradım. b2 için hızlandırılmış kursları 1 yıl sürüyormuş.
  • kupigometa  (08.10.15 13:51:25 ~ 13:53:53) 
yuh ake. ben burda VHS'nin A1 B1 kursuna gittim 4 ay sürdü. belki bi A2'nin sonuna B1'in başına yetişebilirsen yine iyi olur en azından hacılar bakın uğraşıyorum sizden bi şans verin lae diyebilirsin


  • KidLazer  (08.10.15 14:21:17) 
bu arada bi arkadaşım Weimar'da resim master yapıyor. baya memnun istersen bilgi alabilirim


  • KidLazer  (08.10.15 14:21:37) 
[]

komedyenler,

arkadaşlar ingilizce şaka yapan komedyenleri takip etmek istiyorum ancak hiçkimseyi tanımıyorum. Hangi yabancı komedyenleri önerirsiniz ?




 
louis c.k.
george carlin
bill hicks
  • blackmamba  (07.10.15 21:26:08) 
teşekkür ederim hocam not aldım.

Bu arada şu videoya denk geldim, güldüm bayağı.

www.youtube.com
  • wheaston  (07.10.15 21:28:29) 
saturday night live izleyebilirsin.


  • chaotic good  (07.10.15 21:30:08) 
dane cook
sarah silverman
seinfeld
  • rentts  (07.10.15 21:48:30) 
louis ck
ricky gervais

(ikisi de atayiz)
  • zvonimir  (07.10.15 22:03:48) 
eddie izzard
dara o'briain
dylan moran
russell howard
john mulaney
sarah millican

mock the week, qi, would i lie to you?, 8 out of 10 cats gibi panel şovlarını izleyebilirsin, buradan tarzını sevdiğin insanları takip edebilirsin
  • peki madem  (07.10.15 22:09:59) 
stewart lee, bill burr


  • soso  (07.10.15 22:14:31) 
Tatersalad


  • i ve been mistreated  (07.10.15 22:19:13) 
[]

minnak bir çeviri

ne diyor tam olarak?

"the family, particularly the self-contained family, is empowering so that people are tacitly encouraged to marry and even otherwise marginalized groups, such as lesbian and gay couples, often seek the trappings and status of family."


 
aile, özellikle de kendine yeten aile, güçlendirir, bu sebeple insanlar üstü kapalı bir şekilde evlenmeye teşvik edilmekte ve hatta lezbiyen ve gey çiftler gibi farklı marjinal gruplar aile bağı ve statüsü arzulamaktadırlar.


  • lesmiserables  (07.10.15 16:48:52 ~ 16:50:04) 
aileler, özellikle de kendine yeten bağımsız aileler, insanları üstü kapalı bir şekilde güçlendirip evlenmeleri için cesaretlendirir. hatta bu sayede lezbiyen ve gey çiftler gibi marjinal sayılan gruplar bile evlenip aile konumunda olmayı isterler.


  • yalnizlik mavisi  (07.10.15 17:05:40) 
[]

İngilizce kursu, Boğaziçi vs Galatasaray?

Boğaziçi 2 kat daha pahalı. Galatasaray düşünülüyordu ancak aradaki farka değer bir eğitim kalitesi var mıdır diye dusunulmeye başlandı?




 
gs de fransızcaya gitmiştim. iyiydi. tavsiye ederim..


  • qavqaw  (07.10.15 13:52:19) 
[]

Yds kaynak tavsiyesi

Selamlar,

B2-C1 arası bir ingilizcem var. 85+ puan için kaynak tavsiyesi olanlar :)

Teşekürler.

 
En çok satılan test kitabını al çöz derim


  • i ve been mistreated  (06.10.15 22:40:43) 
İnternetten remzi hoca


  • archery  (06.10.15 22:51:58) 
irem yayınlarını önerdiler bana da


  • knut hamsun  (06.10.15 22:54:14) 
[]

İngilizce - Bu Cümlede Kullanılan Kalıp Ne Anlama Geliyor?

In its promotion of ‘the’, or perhaps, rather, ‘an’ Arab revolt, in its
impact on the Arabian Peninsula and Iran, and, above all, in bringing
about the final end of the Ottoman empire, World War I laid the foundations of the modern Middle East.


Bu cümlede Arab Revolt'un "an" Arab Revolt yerine "The" Arab revolt olması ifadesi ile anlatılmak istenen şey nedir?

 
bir kere "the" yerine "an" kullanmayi oneriyor. the deyip vazgeciyor.

benim anladigim, arap kalkismalari vuku bulmaya egilimli oldugundan, bir arap kalkismasini tetikledigini vurguluyor. malum, "the" deseydi, spesifik bir kalkisma olacakti. ama bu, vuku bulma potansiyeli olan pek cok kalkismadan bir tanesini tetikledigini soyluyor.

bence tabi
  • whoami  (05.10.15 23:06:29) 
1 ... •686970717273747576• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.