[]
Japonca-İngilizce çeviri
elimde tek sayfa japonca döküman var, çeviri bürosuna vermeden kendi başıma bunu İngilizceye veya Türkçe'ye çevirebileceğim bir yöntem var mı? google translate den döküman çevirme yöntemini denedim ama hiç bir şeye çevirmedi.
özel bir içerik değlse burada paylaşın ya da onlineocr.net sitesinden önce word dosyasına çevirip ondan sonra google çeviriyi deneyin.
- lazpalle (25.08.16 10:21:00)
bir müşteriye ait hastane raporu japonca, içerisinde tanı/teşhiş ne olduğunu anlasak yeter. onlineocr.net sitesinden çevirdim ama wordde yazılar içe içe girmiş şekilde çıktı, bazı yerleri resim olarak yapıştırdı, ayırt edilemiyor.
- Bysb (25.08.16 10:26:17)
Uzun bir şey değilse yollayın bana, bakayım.
- sesee (25.08.16 10:48:38)
Bir kapı kapalı olduğu zaman, bir kaç kez tıklatın. Eğer hala açılmıyorsa, bırakın kapalı kalsın. Kariyerde, aşkta, hayatta da bu geçerli. Eğer bir cümle bittiyse virgül koyup cümleyi devam ettirmeye çalışmayın. Bir şey bittiği zaman bitmiştir ve hayatınıza devam edin.
- okanbenbirseybuldum (24.08.16 20:27:56)
bunlari niye cevirttiriyosunuz? ozel bi sebebi yoksa ogrenebilir miyim?
3-5 cevap yazdim ama sonu gelmeyecek gibi duruyor.
3-5 cevap yazdim ama sonu gelmeyecek gibi duruyor.
- brkylmz (24.08.16 20:58:48)
brkylmz
Ne yazdığını anlayabilmek için ahkhhjgsh :D
Ne yazdığını anlayabilmek için ahkhhjgsh :D
- yue (24.08.16 21:44:39)
Bir kapı kapandığında, bir kaç kez çalın. Fakat hala açılmıyorsa bırakın. Kariyerde, aşkta, hayatta - cümlenin sonunda nokta gördüğünüzde, onu virgüle çevirmeye çalışmayın. bir şey bittiğinde (bunun/bittiğinin) farkında olun ve yolunuza devam edin.
- holy diver (25.08.16 12:43:53)
imam hatipler kapatılsın yazıyor
- istanbulda kazik yiyen yabanci turist (25.08.16 12:58:23)
holy diver oscar goes to youuu
- yue (25.08.16 13:56:57)
@yue,
meğsii!
kıps! ;)
meğsii!
kıps! ;)
- holy diver (25.08.16 14:34:40)
[]
"Your package has been taken off hold" ne demek?
"Your package has been taken off hold" ne demek?
tam emin olmamakla beraber "paketin kapalı olarak teslim alındı." anlamına gelebilir.
- dedimmidemedimmi (24.08.16 14:40:05)
bence senin paket beklemeye alınmış
- tavukbanalop (24.08.16 14:43:04)
iparcel mi? içinde pil falan bir şeyler varsa kontrol ediyorlar önceden uyarıyorlar edeceğiz diye, etmişler bitmiş işlem.
- passion rules the game (24.08.16 14:43:52)
@dedimmi'nin söylediği değil.
"pakediniz beklemeden alındı" demek istenmiş sanırım. yani paket bekletiliyordu, şimdi o şey kalktı anlamında.
bu işlerde hold'un farklı bir manası varsa bilemiyorum tabii.
"pakediniz beklemeden alındı" demek istenmiş sanırım. yani paket bekletiliyordu, şimdi o şey kalktı anlamında.
bu işlerde hold'un farklı bir manası varsa bilemiyorum tabii.
- naberabi (24.08.16 14:44:10 ~ 14:44:27)
onay için falan bekletiliyorlardı da şimdi beklemeden çıktı gibi anladım ben.
- ontheroad (24.08.16 14:58:08)
[]
5 liraya sattım , 10.000 dolara sattım nasıl deriz? İng.
merhabalar,
5 liraya sattım.
100.000 dolara satıldı bu şirket.
15 liraya satmaya razı.
25 liraya almaya hazır.
Bunları İngilizce nasıl diyoruz? İngilizceyeye en iyi şekilde nasıl çevrilir?
Thanks.
5 liraya sattım.
100.000 dolara satıldı bu şirket.
15 liraya satmaya razı.
25 liraya almaya hazır.
Bunları İngilizce nasıl diyoruz? İngilizceyeye en iyi şekilde nasıl çevrilir?
Thanks.
I have sold it for 5 TRY
This company has been sold for (about) 100000 USD
He/she is willing to sell it about 15 TRY
He/she is willing to buy it about 25 TRY
This company has been sold for (about) 100000 USD
He/she is willing to sell it about 15 TRY
He/she is willing to buy it about 25 TRY
- puc (24.08.16 13:14:03)
aslında sormak istediğim tek şey hangi preposition'ı kullanacağız?
puc about demiş mesela?
özel mesaj atan başka bir arkadaş for demiş?
ben internette at gördüm. I bought it at 5 liras.
hangisi en doğrusu?
puc about demiş mesela?
özel mesaj atan başka bir arkadaş for demiş?
ben internette at gördüm. I bought it at 5 liras.
hangisi en doğrusu?
- yassayf (24.08.16 15:06:52)
bought it for
sold it for
kesinlikle for.
ama mesela indirimdedir, i bought it at 5 liras denebilir.
sold it for
kesinlikle for.
ama mesela indirimdedir, i bought it at 5 liras denebilir.
- passion rules the game (24.08.16 15:40:27 ~ 15:40:32)
ve de kesinlikle about değil
- bir garip melek (24.08.16 20:27:08)
[]
ingilizce konuşma dili
günlük dilde hangi zamanlar kullanılmıyor?
future continuous kullanılıyor mu?
future continuous kullanılıyor mu?
I will be swimming tomorrow. : Yarın yüzüyor olacağım. gibi şeyleri kullanıyoruz çoğu zaman. Gerek eşe dosta nispet yapma olsun, gerek muhabbet açma olsun gelecekte şunu yapıyor olacağım diyoruz.
Past perfect continuous, future perfect continuous nadir kullanılıyor diye biliyorum.
Past perfect continuous, future perfect continuous nadir kullanılıyor diye biliyorum.
- dissendium (23.08.16 18:53:41)
Kimileri az olsa da hepsi kullaniliyor. Kullanilmayan tense diye bir sey yok.
- Traveller (23.08.16 19:11:35)
Kullanilmayan tense'ler Fransizca'da var, ingilizce ve almanca'da yok
- bollocks44 (23.08.16 19:21:27)
[]
ingilizce - bir kelimeyi çözemedim
Will you be able swing by if you are interested in the room?
swing'i anlamadım. sözlüklerde sallanmak anlamında. burada ne amaçla kullanmışlar?
(oda bakıyorum ve diğer ev sahiplerinden geldi)
swing'i anlamadım. sözlüklerde sallanmak anlamında. burada ne amaçla kullanmışlar?
(oda bakıyorum ve diğer ev sahiplerinden geldi)
Swing by uğramak demek.
- signore (22.08.16 21:25:43)
short visit anlamında
- allanpoe (22.08.16 21:26:42)
[]
İngilizceye çeviri
Sizi bol keseden övenlere dikkat edin, sesinizin ne kadar güzel olduğunu överken asıl dertleri ağzınızdaki peynirdir.
Alternatiflerden biri şu olabilir:
Watch out for those who shower you with praises, while they flatter you into singing, their real concern is the cheese you hold in your mouth.
ya da
Watch out for those who shower you with praises, while they flatter you into singing, they are after the cheese you might drop when you open your mouth.
(evet, biraz yoruma girdi)
Watch out for those who shower you with praises, while they flatter you into singing, their real concern is the cheese you hold in your mouth.
ya da
Watch out for those who shower you with praises, while they flatter you into singing, they are after the cheese you might drop when you open your mouth.
(evet, biraz yoruma girdi)
- cedilla (22.08.16 19:01:23 ~ 19:03:28)
[]
hesaplardaki tutarsızlık-ingilizcesi
"siz şöyle şöyle hesaplamışsınız ama dolar kurunu bizimkinden farklı almışsınız, bu yüzden hesaplarda tutarsızlık olmuş"
finansal dilde iki farklı hesaplamanın birbiriyle uyuşmamasının ingilizce karşılığı hangi kelimedir, biliyiniz mi? divergence olur mu?
finansal dilde iki farklı hesaplamanın birbiriyle uyuşmamasının ingilizce karşılığı hangi kelimedir, biliyiniz mi? divergence olur mu?
inconsistent
- eindaclub (22.08.16 16:33:09)
discrepancy
- stavro (22.08.16 16:33:52)
neden match kullanmıyorsunuz? çok mu basit kalıyor. Due to change in currency blabla our calculations do not match.
- wallcan (22.08.16 16:34:19)
@wallcan, evet resmi bir yazışma, o yüzden özellikle -varsa- terim kullanmak istiyorum.
- baba jo (22.08.16 16:35:47)
[]
Doğru mu anladım? Küçücük çeviri yardımı
Latest port check-in: 90 minutes prior to departure
ne demek?
Yani gemiden 90 dakika önce check in yapmazsam olmuyor mu? 08:30 daki gemiye en geç 07:00 demi check in yapıcam?
Tşkler tikler gelecek
ne demek?
Yani gemiden 90 dakika önce check in yapmazsam olmuyor mu? 08:30 daki gemiye en geç 07:00 demi check in yapıcam?
Tşkler tikler gelecek
kalkistan 1.5 saat oncesine kadar kapida checkin yapabilirsin. 1.5 saatin altina duserse yapamazsin.
- mayeskuel (21.08.16 11:10:18)
[]
kısacık ing almanca çeviri
dear x (kendisi 30 yaşında hanımefendi)
I hope you still have my number
I hope you still have my number
resmi ise: sehr geehrte Frau Soyisim
samimi ise: Liebe İsim
resmi ise: Ich hoffe, dass Sie noch meine Handynummer haben. (sizli bizli)
samimi ise: Ich hoffe, dass du noch meine Handynummer hast (senli benli).
acemiyim :) yazan olmazsa işini görsün diye yazdım.
samimi ise: Liebe İsim
resmi ise: Ich hoffe, dass Sie noch meine Handynummer haben. (sizli bizli)
samimi ise: Ich hoffe, dass du noch meine Handynummer hast (senli benli).
acemiyim :) yazan olmazsa işini görsün diye yazdım.
- skayas (20.08.16 21:03:27 ~ 21:07:13)
[]
İngilizce- Çeviri Yardımı (Kelime: Sağlanması)
Edit: Çeviri tavsiyeleri almaya devam etmekteyim.
arkadaşlar merhaba,
içinde "sağlanması" geçen bir cümlenin çevirilerini yaparken zorlanıyorum.
Mesela aşağıdaki cümleleri benim için çevirebilir misiniz? Ben kendi yaptığım çevirileri sizleri yönlendirmemek adına kasıtlı olarak buraya koymuyorum. Cümlelerimiz de genelde isim-fiil halinde.
- Öğrencilerin daha bilinçli olmalarının sağlanması
- Maliyetlerin kontrol altında alınmasının sağlanması
- Firmanın önümüzdeki 3 yılda kar edeceği öngörülmektedir
Herkesi beklerim. Teşekkürler.
arkadaşlar merhaba,
içinde "sağlanması" geçen bir cümlenin çevirilerini yaparken zorlanıyorum.
Mesela aşağıdaki cümleleri benim için çevirebilir misiniz? Ben kendi yaptığım çevirileri sizleri yönlendirmemek adına kasıtlı olarak buraya koymuyorum. Cümlelerimiz de genelde isim-fiil halinde.
- Öğrencilerin daha bilinçli olmalarının sağlanması
- Maliyetlerin kontrol altında alınmasının sağlanması
- Firmanın önümüzdeki 3 yılda kar edeceği öngörülmektedir
Herkesi beklerim. Teşekkürler.
Making sure the students become more conscious
It is envisioned that the company will be in profit for the next 3 years
İkinciyi anlayamadım
It is envisioned that the company will be in profit for the next 3 years
İkinciyi anlayamadım
- i ve been mistreated (20.08.16 18:27:04)
Üç benzeri cümlelerde contemplate kullanmışlığım da var.
Zaten öngörülmek ne, muğlak, yuvarlak bir kullanım.
Project de olabilir.
The company is projected to profit within the course of the next three years gibi.
(üç yılda ifadesi de muğlak aslında, üç yıl içinde mi, her yıl mı, üç yılın sonunda mı, etc.)
Zaten öngörülmek ne, muğlak, yuvarlak bir kullanım.
Project de olabilir.
The company is projected to profit within the course of the next three years gibi.
(üç yılda ifadesi de muğlak aslında, üç yıl içinde mi, her yıl mı, üç yılın sonunda mı, etc.)
- cedilla (20.08.16 18:49:29)
İlk cümle hariç diğer cümleler Türkçe'de eksik/hatalı. Çevirileri mümkün değil o şekilde.
- la rana (20.08.16 18:58:11)
Yoo eksik değil yerine göre, ikinci için, mesela atıyorum bir projenin hedeflerini listeliyorsunuzdur, bullet'lardan biri "ensuring cost control" olabilir.
- cedilla (20.08.16 19:03:38 ~ 19:04:04)
arkadaşlar nerede noksanlık, belirsizlik var anlamış değilim.
kendi çevirilerimden biraz bahsedeyim, daha iyi anlaşırız o zaman bence.
kontrol altına alınması için ; make the costs controllable/managable
öngörmek için: foresee uygun
ben "sağlanması" kısmında biraz tıkanıyorum. alınmasının sağlanması, yapılmasının sağlanması bu cümleyi nasıl kurarız?
son cümle içinse, 3 yıl geçtikten sonra kar edeceği anlamında yazdım.
önceki mesajım:
- Öğrencilerin daha bilinçli olmalarının sağlanması
- Maliyetlerin kontrol altına(ilk mesajımda "altında" yazmışım sehven) alınmasının sağlanması
- Firmanın önümüzdeki 3 yılda kar edeceği öngörülmektedir
kendi çevirilerimden biraz bahsedeyim, daha iyi anlaşırız o zaman bence.
kontrol altına alınması için ; make the costs controllable/managable
öngörmek için: foresee uygun
ben "sağlanması" kısmında biraz tıkanıyorum. alınmasının sağlanması, yapılmasının sağlanması bu cümleyi nasıl kurarız?
son cümle içinse, 3 yıl geçtikten sonra kar edeceği anlamında yazdım.
önceki mesajım:
- Öğrencilerin daha bilinçli olmalarının sağlanması
- Maliyetlerin kontrol altına(ilk mesajımda "altında" yazmışım sehven) alınmasının sağlanması
- Firmanın önümüzdeki 3 yılda kar edeceği öngörülmektedir
- yassayf (20.08.16 19:45:42 ~ 19:48:16)
[]
have not vs doesn't have farki?
bi turlu kafama girmiyor. turkce ile cok cakistigi icin mi boyle oluyor acaba?
this city DOESNT HAVE nice weather
this city has not nice weather
mesela bana hep 2. dogru gibi geliyor. kullanim amaci sahiplik oldugu icin bu sehrin iyi havaya sahip olma fikri dogru geliyor bana.
ne dusunuyorsunuz?
this city DOESNT HAVE nice weather
this city has not nice weather
mesela bana hep 2. dogru gibi geliyor. kullanim amaci sahiplik oldugu icin bu sehrin iyi havaya sahip olma fikri dogru geliyor bana.
ne dusunuyorsunuz?
Daha fazla yabancı dizi film izleyip kulak alışkanlığı oluşturmalısınız. İlk cümle irite duruyor. İkinci cümle tamamen yanlış.
- archmage mahmut (20.08.16 17:20:14)
Ve tabii ki bol bol okuyun.
- archmage mahmut (20.08.16 17:21:12)
this city has not nice weather'' böyle bir cümle kurulabilir mi?
genelde dizilerde benim takip ettiğim kadarıyla en azından;
ı dont have any idea
yerine
ı have no idea. kullanılıyor.acaba bunu mu sormak istedin?
genelde dizilerde benim takip ettiğim kadarıyla en azından;
ı dont have any idea
yerine
ı have no idea. kullanılıyor.acaba bunu mu sormak istedin?
- yuz kiloluk bir zenci (20.08.16 17:25:29 ~ 17:27:39)
Öncelikle, Türkçe düşünmekten uzaklaşmak gerek diyeceğim, ama Türkçe'de "bu şehrin iyi havası var" ya da "şu şehrin iyi havası yok" demezsiniz ki. Daha ziyade havanın özne olduğu bir şekilde kurarsınız. "The weather is quite good in ...." vs. gibi.
"to have" iyelik (sahiplik) belirtir.
"I have a car" versus "I do not have a car".
Her ne kadar arkaik (çok eski) kullanımda, "I have not a car" ifadesi gramatik olarak doğru da olsa, dediğinizi muhtemelen kimse anlamayacaktır ve güzel/akıcı bir kullanım da değildir.
Acaba siz oradaki "have not"ı, present perfect tense ile karıştırıyor olabilir misiniz?
"to have" iyelik (sahiplik) belirtir.
"I have a car" versus "I do not have a car".
Her ne kadar arkaik (çok eski) kullanımda, "I have not a car" ifadesi gramatik olarak doğru da olsa, dediğinizi muhtemelen kimse anlamayacaktır ve güzel/akıcı bir kullanım da değildir.
Acaba siz oradaki "have not"ı, present perfect tense ile karıştırıyor olabilir misiniz?
- cedilla (20.08.16 17:35:51)
Benim bildiğim kadarıyla has not kullanımı yanlış değil. Emin olamasam da öyle gibi.
Eğer yanlış değilse bu iki cümlenin farkı tabi ki vurgu.
Doesnt have kullanılınca vurgu olumsuzlukta.
Has not kullanılınca vurgu olmayan şeyde, yani güzel havada.
Eğer yanlış değilse bu iki cümlenin farkı tabi ki vurgu.
Doesnt have kullanılınca vurgu olumsuzlukta.
Has not kullanılınca vurgu olmayan şeyde, yani güzel havada.
- Adramelekhh (20.08.16 17:36:50 ~ 17:37:28)
ikincisi tümüyle yanlış. çünkü o cümlede asıl fiil yok. have/has asıl anlamının yanında perfect tense yardımcı fiili olarakta kullanılır. ikinci cümlede böyle kullanılıyor zaten. o yüzden de soru yanıtlama durumları hariç bir asıl fiil gerekiyor.
- tururo (20.08.16 17:40:12)
gramatik olarak yanlış değil.
böyle bir kullanım, belki 17.-18. yüzyılda ingilterede kabul görür. ya da bir edebiyatçının tarzıdır, "poetic license"tan kurtarır.
ama modern kullanımda kulak tırmalayan bir ifadedir.
böyle bir kullanım, belki 17.-18. yüzyılda ingilterede kabul görür. ya da bir edebiyatçının tarzıdır, "poetic license"tan kurtarır.
ama modern kullanımda kulak tırmalayan bir ifadedir.
- cedilla (20.08.16 17:42:30)
himm acaba yanlis mi anladim.
this city doesnt have nice weather = bu sehir iyi hava yapmiyor anlamina mi geliyor?
yada soyle acayim
my brother does not repair a car cumlesi teoride the city doesnt have nice weather ile ayni altyapiya mi sahip?
this city doesnt have nice weather = bu sehir iyi hava yapmiyor anlamina mi geliyor?
yada soyle acayim
my brother does not repair a car cumlesi teoride the city doesnt have nice weather ile ayni altyapiya mi sahip?
- mayeskuel (20.08.16 17:44:10 ~ 17:45:54)
özünde aynı.
this city/my brother: özne
does not repair/does not have: geniş zaman + fiil + olumsuzluk eki
a car / weather: nesne
ama bir kez daha, Türkçe'ye oturtmamakta, İngilizceyi kendi içinde ele almakta fayda var.
this city/my brother: özne
does not repair/does not have: geniş zaman + fiil + olumsuzluk eki
a car / weather: nesne
ama bir kez daha, Türkçe'ye oturtmamakta, İngilizceyi kendi içinde ele almakta fayda var.
- cedilla (20.08.16 17:49:19)
İkinci cumle amerikan ingilizcesinde mumkun ama tercih edilebilir degil. Boyle sorular icin wordreferenceforum dogru kaynak.
- thewizardofearthsea (20.08.16 17:54:50)
ikinci cümle "has not" değil de "has no" olursa gramatik olarak doğru olur.
"not" kullanacaksanız, "has not got" veya kısaca "hasn't got" demelisiniz.
öbür türlü anlam olarak aynılar. az vurgu farkı var belki.
"not" kullanacaksanız, "has not got" veya kısaca "hasn't got" demelisiniz.
öbür türlü anlam olarak aynılar. az vurgu farkı var belki.
- anonim yazar (20.08.16 19:48:18)
hayat mükemmel değil fakat kıyafetlerin mükemmel olabilir.
- bellbane (20.08.16 15:59:32)
[]
almanca öğrenmek için
almanca öğrenmek için telefondan dinleyebileceğim (ev-iş arası) materyal önerebilir misiniz? sesli kitap vs. de olabilir. A1'i bitirdim. hem android hem ios telefona erişimim var.
duolingo da var ama işitsel daha hızlı öğreniyorum. teşekkürler
duolingo da var ama işitsel daha hızlı öğreniyorum. teşekkürler
linguaphone seti araştırabilirsin.
- kaset (19.08.16 12:24:12)
İos'da Podcast uygulamasında arama bölümüne 'german' yazarsanız çok güzel 5-10 dakikalık basit Almanca- İngilizce podcast'ler çıkıyor. Onlara bakabilirsiniz.
- kojonotsuki (19.08.16 12:37:22)
Deutsche welle podcast'lari var günlük.
- kimse (20.08.16 23:51:22)
slowgerman şeklinde aratın
- turkuaz (23.09.16 03:10:15)
[]
İngilizce Haberde Anlamadığım Cümle İçin Yardım
www.joe.co.uk
But that's better than the reputation he enjoys in Norway, where he couldn't even get a game for SK Brann's second string in the third-tier.
Bu cümledeki "Sk Brann's second string in the third-tier" kısmını anlayamadım. Burada tam olarak ne demeye çalışılıyor? Sanırım second string yedek takım gibi bir manaya geliyor. Peki third-tier ile üçüncü lig mi kast ediliyor? Ben bu cümleden SK Brann'in üçüncü ligdeki kardeş takımında bile forma şansı bulamadığı anlamını çıkardım ama size de sorayım dedim.
But that's better than the reputation he enjoys in Norway, where he couldn't even get a game for SK Brann's second string in the third-tier.
Bu cümledeki "Sk Brann's second string in the third-tier" kısmını anlayamadım. Burada tam olarak ne demeye çalışılıyor? Sanırım second string yedek takım gibi bir manaya geliyor. Peki third-tier ile üçüncü lig mi kast ediliyor? Ben bu cümleden SK Brann'in üçüncü ligdeki kardeş takımında bile forma şansı bulamadığı anlamını çıkardım ama size de sorayım dedim.
benim anladığım,
second string: yedek takım
third-tier: 3. lig
cümle olarak da abinin 3. ligteki SK Brann'da yedek takımda bile oyuna girme şansı bulamadığını söylüyor.
second string: yedek takım
third-tier: 3. lig
cümle olarak da abinin 3. ligteki SK Brann'da yedek takımda bile oyuna girme şansı bulamadığını söylüyor.
- stereoseyfi (20.08.16 02:29:15)
[]
İzmir'de Yunanca Kursu/Yunanca Özel Ders
Selam arkadaşlar, biz 2 kişi Yunanca Dersi almak istiyoruz, Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (EGESEM) dönemlik olarak açıyormuş ama talep az olacağından ne zaman olacağı belli değil. Var mıdır bildiğiniz bir kurs şöyle uygun ücretli falan?
Alternatif olarak, ben biliyorum, size öğreteyim, özel ders vereyim diyecekseniz de oturup konuşabiliriz. Buradan yazabilir ya da özel mesajlayabilirsiniz. Çok basic seviyede bilgili sayılırız, yani 0'dan başlamayacaksınız :)
Alternatif olarak, ben biliyorum, size öğreteyim, özel ders vereyim diyecekseniz de oturup konuşabiliriz. Buradan yazabilir ya da özel mesajlayabilirsiniz. Çok basic seviyede bilgili sayılırız, yani 0'dan başlamayacaksınız :)
aya fotini kilisesinde rum cemaat oluyor. lütfederlerse ders verirler belki.
- cekilmis gayfe (18.08.16 19:01:37)
tömer'e de sorun.
- hayat aklini konusacak bir filozof uret (18.08.16 19:37:49)
[]
Margot robbie& Will smith Atışması
bir yardımsever şu videoyadaki olayları açıklayabilir mi? hatta amme hizmeti altyazılı cevirip yüklesin acayip merak ettim.
www.youtube.com
www.youtube.com
(bir dakika bakındım) programın konsepti bu: iki ünlüyü karşı karşıya oturtup birbirlerine sövdürüyorlar.
- sanat guresi (18.08.16 15:07:43 ~ 15:07:49)
benim istedigim detaylar:)
- myopati multi minicore (18.08.16 15:14:21)
m.r.: kulakların o kadar kepçe ki wi-fi için anten olarak kullanıp avustralya'daki anneme bağlanabilirim. eğer isteseydim.
w.s.: ya da annene su altı telepatik yöntemlerle bağlanmak için gömleğinin üzerindeki "finding dory" rozetlerini kullanabilirsin.
m.r.: "fresh prince of bel air"i google'lamak zorunda kaldım. ne olduğunu bilmiyordum. "i am legend"da en berbat görünen oyuncuydun. (diğer oyuncular da zombiler ve köpek)
w.s.: (buraya kadar habire m.r.'nin annesi hakkında konuşmak istediğini ve kendini zor tuttuğunu belirten w.s. dayanamıyor) bunu söylemenin tek nedeni annenle yattığımı bilmen.
m.r.: zahmete girip sana telefonla geri dönmedi bile. takma adının "big willie" olduğunu düşünüyordu ama... sonradan ortaya çıkmış ki... bu takma adın onu yanlış yönlendirmiş. bugünkü kıyafetini "gettin jiggy wit it" videosunda kıyafetin kadar sevdim.
w.s.: muhtemelen mısırlı kıyafeti olan kısmı.
m.r.: hiçbir neden olmadan firavun gibi giyinmiştin. obama'nın daha az seksi bir versiyonu gibi görünüyorsun. obama'ya benziyorsun ama onun kadar seksi değilsin. yüzün 20 yaşında gibi görünüyor ama kulakların 90 yaşında gibi çalışıyor. bunu daha yüksek sesle bir daha söyliyeyim mi?
w.s.: ya da annene su altı telepatik yöntemlerle bağlanmak için gömleğinin üzerindeki "finding dory" rozetlerini kullanabilirsin.
m.r.: "fresh prince of bel air"i google'lamak zorunda kaldım. ne olduğunu bilmiyordum. "i am legend"da en berbat görünen oyuncuydun. (diğer oyuncular da zombiler ve köpek)
w.s.: (buraya kadar habire m.r.'nin annesi hakkında konuşmak istediğini ve kendini zor tuttuğunu belirten w.s. dayanamıyor) bunu söylemenin tek nedeni annenle yattığımı bilmen.
m.r.: zahmete girip sana telefonla geri dönmedi bile. takma adının "big willie" olduğunu düşünüyordu ama... sonradan ortaya çıkmış ki... bu takma adın onu yanlış yönlendirmiş. bugünkü kıyafetini "gettin jiggy wit it" videosunda kıyafetin kadar sevdim.
w.s.: muhtemelen mısırlı kıyafeti olan kısmı.
m.r.: hiçbir neden olmadan firavun gibi giyinmiştin. obama'nın daha az seksi bir versiyonu gibi görünüyorsun. obama'ya benziyorsun ama onun kadar seksi değilsin. yüzün 20 yaşında gibi görünüyor ama kulakların 90 yaşında gibi çalışıyor. bunu daha yüksek sesle bir daha söyliyeyim mi?
- sanat guresi (18.08.16 16:07:25 ~ 16:07:53)
bunları güldükleri şeyler bunlar demek
:D
:D
- myopati multi minicore (18.08.16 18:05:39)
Türkçede var mı böyle deyim? Ayağımı yerden kessin yeter var da bunu duymadım hiç.
- fuzzy olmak istemistim (18.08.16 09:03:08)
[]
erasmus
merhabalar. ilk defa duyuru giriyorum onun için yanlış başlık kullanmış olabilirim şimdiden özür dilerim.
kadir has üniversitesinde bilgisayar mühendisliği okuyorum, ikinci sınıfa geçtim ve bahar yarıyılında hochschule für technik und wirtschaft berlin de kısa dönem er* olarak erasmusumu yapma gibi bir isteğim var. bu okulda bulunmuş olan yazar dostlarımız var olup da beni bilgilendirirlerse sevinirim. öncelikle not ortalamam 3.3 eğer bir sıkıntı olmazsa muhtemelen gidebileceğimi düşünüyorum.
kafamda birkaç deli soru var;
-öncelikle acaba burada alacağım eğitimle kendi üniversitemdeki entegre mi yoksa herkesin dediği "erasmusa giden zaten en az yarım dönem uzatmış oluyo direk abi yaa" cümlesi geçerli mi? ona göre gitmeme gibi bir durumum söz konusu olabilir.
-okulumda tam devlet bursuyla okuyorum ancak devletten gelen para bursu söz konusu değil, olur da gidersem devlet bana para yollayacak mı yoksa yine her şey bizimkilerin insafına mı kalacak?
-kısa dönem gitmek istiyorum ama güzel olur da içimde kalırsa diye de çekincem var sizce tam bir dönem mi geçirsem?
bir de ben bu okulun adını yazdım ama almanya olduğu için yazdım (diğer ülkelerde maddiyat daha önemli sanki fransa, hollanda, ingiltere, ispanya falan gibi) birkaç seçenek de şunlar var;
coventry university - ingiltere
the hague university of applied sciences - hollanda
ınstitut supérieur d'electronique de paris - fransa
otto friedrich universitat bamberg - almanya
jacobs university - almanya
mondragon unibertsitata - ispanya
san jorge university - ispanya
vilnius gediminias technical university - litvanya
titu maiorescu university - hagi'nin memleketi
university of maribor - slovenya(bunu da istiyorum güzel memleket gibi)
yardımlarınızı bekliyorum.
kadir has üniversitesinde bilgisayar mühendisliği okuyorum, ikinci sınıfa geçtim ve bahar yarıyılında hochschule für technik und wirtschaft berlin de kısa dönem er* olarak erasmusumu yapma gibi bir isteğim var. bu okulda bulunmuş olan yazar dostlarımız var olup da beni bilgilendirirlerse sevinirim. öncelikle not ortalamam 3.3 eğer bir sıkıntı olmazsa muhtemelen gidebileceğimi düşünüyorum.
kafamda birkaç deli soru var;
-öncelikle acaba burada alacağım eğitimle kendi üniversitemdeki entegre mi yoksa herkesin dediği "erasmusa giden zaten en az yarım dönem uzatmış oluyo direk abi yaa" cümlesi geçerli mi? ona göre gitmeme gibi bir durumum söz konusu olabilir.
-okulumda tam devlet bursuyla okuyorum ancak devletten gelen para bursu söz konusu değil, olur da gidersem devlet bana para yollayacak mı yoksa yine her şey bizimkilerin insafına mı kalacak?
-kısa dönem gitmek istiyorum ama güzel olur da içimde kalırsa diye de çekincem var sizce tam bir dönem mi geçirsem?
bir de ben bu okulun adını yazdım ama almanya olduğu için yazdım (diğer ülkelerde maddiyat daha önemli sanki fransa, hollanda, ingiltere, ispanya falan gibi) birkaç seçenek de şunlar var;
coventry university - ingiltere
the hague university of applied sciences - hollanda
ınstitut supérieur d'electronique de paris - fransa
otto friedrich universitat bamberg - almanya
jacobs university - almanya
mondragon unibertsitata - ispanya
san jorge university - ispanya
vilnius gediminias technical university - litvanya
titu maiorescu university - hagi'nin memleketi
university of maribor - slovenya(bunu da istiyorum güzel memleket gibi)
yardımlarınızı bekliyorum.
Devlet ayrıca hibe veriyor. İngiltere saydığın ülkelerin bir tık üstündedir her zaman. Çünkü Erasmus daha çok orta ya da düşük seviyedeki Avrupa ülkelerinde daha yaygın. Listede İngiltere varsa hiç düşünmeden oraya git.
- dissendium (17.08.16 13:56:52)
-okul uzatma durumu buradaki programına ve orada alacağın derslere göre değişir. erasmustayken en fazla 30 ECTS alınabiliyor. derslerin içerik ve kredileri uyuyorsa aldığın 5-6 artık kaç taneyse hepsini burada saydırabilirsin. tamamen programa bağlı.
-bildiğim kadarıyla erasmus hibesi gittiğin ilk dönem için yatıyor. 1 yıl kalmak istersen 2. dönemde hibe verilmiyor. hatta benim gittiğim dönem okul süresi 5 ay olanlara bile 4 ay hibe vermişlerdi.
-bildiğim kadarıyla erasmus hibesi gittiğin ilk dönem için yatıyor. 1 yıl kalmak istersen 2. dönemde hibe verilmiyor. hatta benim gittiğim dönem okul süresi 5 ay olanlara bile 4 ay hibe vermişlerdi.
- ontheroad (17.08.16 14:29:28)
[]
Acil kısacık çeviri
Merhaba. Aşağıdaki mektubu gerekli resmi dil ile ingilizceye çevirebilecek biri varsa çok müteşekkir olurum.
ABD Başkonsolosluğu
İstanbul Vize Bölümü
Şirketim çalışanı X'in ülkenize Y-Z tarihleri arasında yapacağı turistik seyahat için şahsına gerekli olan vizenin verilmesini rica ederiz.
Ülkenize yapacağı seyahatin tüm masraflarının ve seyahat sırasında oluşabilecek hastalık, kaza, acil tıbbi müdahale vb. durumlarda tüm masrafların şirketim ve şahsım tarafından derhal karşılanacağını bildirir, çalışanımın vize bitiminden önce ülkenizi terk edeceğini garanti ederim. SAYGILARIMLA
ABD Başkonsolosluğu
İstanbul Vize Bölümü
Şirketim çalışanı X'in ülkenize Y-Z tarihleri arasında yapacağı turistik seyahat için şahsına gerekli olan vizenin verilmesini rica ederiz.
Ülkenize yapacağı seyahatin tüm masraflarının ve seyahat sırasında oluşabilecek hastalık, kaza, acil tıbbi müdahale vb. durumlarda tüm masrafların şirketim ve şahsım tarafından derhal karşılanacağını bildirir, çalışanımın vize bitiminden önce ülkenizi terk edeceğini garanti ederim. SAYGILARIMLA
consulate of United States of America
istanbul
(ad soyas) is an (görevin) in our company, (şirket adı). He has been working with us since (işe başlama tarihin) and he is going to take his annual leave from (izne gidiş taarihi) to (izinden dönüş tarihi). He will be visiting (ülke adı) for holiday purposes. After his annual leave finishes, he will back to work and continue his business as usual.
During his travel, all of the expenses will be paid by himself.
Sincerely yours,
bunu yaz.
istanbul
(ad soyas) is an (görevin) in our company, (şirket adı). He has been working with us since (işe başlama tarihin) and he is going to take his annual leave from (izne gidiş taarihi) to (izinden dönüş tarihi). He will be visiting (ülke adı) for holiday purposes. After his annual leave finishes, he will back to work and continue his business as usual.
During his travel, all of the expenses will be paid by himself.
Sincerely yours,
bunu yaz.
- skyangel (17.08.16 08:58:04)
turistik vize için gidiyorsanız, dilekçeyi ingilizce vermenize gerek yok abd konsolosluğunda. kaşe-imza ve imza sirküsü olması yeterli.
- artci sarsinti (17.08.16 13:29:17)
[]
TOEFL a hazırlık kitapları önerisi ve elinde bu kitaplardan olan?
Üniversite öğrencisiyim. TOEFL a hazirlik için hangi kitapları önerirsiniz? Elinde ikinci el uygun fiyata kitap satabilecek olan var mı? Simdiden teşekkürler.
Kitap istersen pdf var. Mesaj at yollayayim. Bir de youtube'da notefull diye bir kanal var karıştır biraz.
- babilbaligi (17.08.16 16:12:40)
özür.. contend with olarak okumuşum :(
- kaptan memo (16.08.16 21:50:34 ~ 23:00:13)
Zombilerle birlikte (yasamaktan) memnun kalınmalıdır.
- rendekart (16.08.16 21:53:39)
kardeş iki çeviren de birbirine tamamen zıt çevirmiş ikisine de aradığım cevap bu demişsin :D
bir çeviri de benden...
"zombiler kanaatkar olmalıdır."
bir çeviri de benden...
"zombiler kanaatkar olmalıdır."
- peace.on (16.08.16 22:06:41)
Fiil content.
Contend değil kaptan memo.
Contend değil kaptan memo.
- rendekart (16.08.16 22:56:18)
cümle yarım gibi. with ten sonra bi isim gelmeli
- sttc (16.08.16 23:53:54)
[]
ispanyolca gramer
"Para que no se estropeen le ha puesto forro a los libros"
bu cümlede kaplanan nesne kitaplar olduğu halde neden "les" değil de "le ha puesto" denmiş?
bu cümlede kaplanan nesne kitaplar olduğu halde neden "les" değil de "le ha puesto" denmiş?
nasıl yani? "le" bu şekilde "el" anlamında kullanılabiliyor mu kişi zamiri olarak? daha önce bu şekilde bi kullanım görmedim çünkü ben.
- dali dili havali korna (16.08.16 13:21:37)
[]
denedim ama yürümedi
sb ingilizce nasıl söylenir?
i tried but it didn't work out
i tried but it didn't work
i tried but it didn't walk
i tried but it didn't work out
i tried but it didn't work
i tried but it didn't walk
2. si (tabi gerçekten ayakla yürümekten bahsetmiyorsanız)
- kisa (16.08.16 09:48:56 ~ 09:49:16)
i tried but it didn't work
yürümedi derken olmadı anlamında di mi? mesela ilişki yürümedi filan gibi, o zaman böyle kullanabilirsin.
yürümedi derken olmadı anlamında di mi? mesela ilişki yürümedi filan gibi, o zaman böyle kullanabilirsin.
- kaputt (16.08.16 09:49:58)
aynen beceremedim anlamında aslında. peki work out nerede kullanılıyor. onunla ilgili bir örnek verebilir misiniz?
- sorusuolaninsanmodeli (16.08.16 09:55:07)
1 de doğru 2 de. 1 daha genel.
- Adramelekhh (16.08.16 10:02:43)
work out çözmek
denedim ama çözemedim/işin içinden çıkamadım
denedim ama çözemedim/işin içinden çıkamadım
- la noix (16.08.16 10:04:51 ~ 10:05:21)
Didnt't work out'un türkçesi yürümedi, istenildiği gibi olmadı, hallolmadı, vs. Tam karşılıyor yani.
- Adramelekhh (16.08.16 10:12:23)
[]
italyanca öğrenmek isteyen var mı? yer: Ankara
üniversitede 2 dönem italyanca aldım ve ilerletmek istiyorum, tömer le konuştum çok başvuru olmadığı için ağustos sonunda tekrar ilana çıkacaklarmış, var mı acaba ilgilenen gitmek isteyen..?
tömer artık italyanca sınıfı mı açmıyormuş? yaz için mi açmamış? bildiğim kadarıyla, idea var bi de italyanca & ispanyolca için. (www.ideaturkey.com)
- captainhaddock (18.08.16 17:44:19)
Sicak 220 euro, isitma dahil yani.
- bosver nicki (15.08.16 00:49:18)
Warmmiete = nettomiete + betriebskosten + heizung u. wasser.
Bruttomiete = nettomiete + betriebskosten
Bruttomiete = nettomiete + betriebskosten
- kuehles blondes (15.08.16 00:51:18)
ısıtma değil bence de. evin özellikleri sonraki kısımda yazıyor.
edit: @kuehles evet tam isabet sağ ol.
edit: @kuehles evet tam isabet sağ ol.
- kupigometa (15.08.16 00:53:46 ~ 00:55:35)
O zaman ilani veren kisi bilmiyor warmmiete nedir.
Asli benim yazdigim gibidir.
O zaman betriebskosten dahil demek istemis olabilir.
Benim warmmiete 405 euro mesela, tum aidatlar, cop parasi ot pusur icinde bir de isinma ve sicak su da icinde.
Asli benim yazdigim gibidir.
O zaman betriebskosten dahil demek istemis olabilir.
Benim warmmiete 405 euro mesela, tum aidatlar, cop parasi ot pusur icinde bir de isinma ve sicak su da icinde.
- kuehles blondes (15.08.16 00:55:54)
@kupigometa
Soylemistim ;) yardimci olabildigime sevindim.
Soylemistim ;) yardimci olabildigime sevindim.
- kuehles blondes (15.08.16 00:56:47)
Evet hepsinin ayrı anlamı varmış. Kısacası her şey dahil demek gibi bir şey sanırım.
- kupigometa (15.08.16 01:46:04)
bizden farkı şu biz genelde 800 lira kira + 150 lira aidat + 100 lira ısıtma gideri yazarız (suyu zaten kiraya hiç katmayız, çöp de suyla ödeniyor bizde)
onlarda ise her şeyin bedelini tek tek ve ayrı ayrı söyleyenler ve farklı türde "nebenkosten" kavramları da olmakla birlikte
genel eğilim: nebenkosten : ısıtma+bakım giderleri + apartman aidatı +kapıcı (h.meister parası)+ çöp/temizlik+ su+ TV + yönetim gideri+ allah ne verdiyse birleştirilip söyleniyor (sene sonunda dökümü alıp nereye ne gitmiş tek tek görebiliyorsun tabi)
ilanların çoğunda bu mantıkla, kalt:800 warm:1050 yazar, bu herşey dahil kira bedeli oluyor ısıtmanın kendisinin tek başına ne tuttuğunu pek yazmıyorlar.
onlarda ise her şeyin bedelini tek tek ve ayrı ayrı söyleyenler ve farklı türde "nebenkosten" kavramları da olmakla birlikte
genel eğilim: nebenkosten : ısıtma+bakım giderleri + apartman aidatı +kapıcı (h.meister parası)+ çöp/temizlik+ su+ TV + yönetim gideri+ allah ne verdiyse birleştirilip söyleniyor (sene sonunda dökümü alıp nereye ne gitmiş tek tek görebiliyorsun tabi)
ilanların çoğunda bu mantıkla, kalt:800 warm:1050 yazar, bu herşey dahil kira bedeli oluyor ısıtmanın kendisinin tek başına ne tuttuğunu pek yazmıyorlar.
- niye ama (15.08.16 02:11:10)
@kuehles doģrusunu yazmis.
@niye ama +1
@niye ama +1
- chitosan (15.08.16 07:25:23)
[]
Nasıl almanca öğrenirim?
Selam,
Almanca öğrenmek istiyorum. Baya boş vaktim var ama param yok.
Nereden nasıl başlayayım? Offline/online kaynak önerinizi esirgemeyin.
Almanca öğrenmek istiyorum. Baya boş vaktim var ama param yok.
Nereden nasıl başlayayım? Offline/online kaynak önerinizi esirgemeyin.
duolingo.
Ama anadilini ingilizce yap.
Ama anadilini ingilizce yap.
- anten (14.08.16 02:15:41)
deutsche welle 'nin online kursları var. baya faydalı ve etkili bir yol.
- skayas (20.08.16 21:33:50)
[]
Bu Ne Demek Tam Olarak?
"Applying court injunction to obtain legal execution order"
Ne demek tam olarak?
Ne demek tam olarak?
Resmi icra emri uygulanıyormuş.
- bir ileti paylastim (13.08.16 10:16:25)
[]
Kısa bir cümle çevirisi
The more sophisticated the technology the more vulnerable it is to primitive attacks. People often overlook the obvious.
Teknoloji daha sofistike hale geldikçe (karmaşık hale geldikçe) ilkel saldırılara da o kadar savunmasız hale gelir. İnsanlar genelde göz önünde olanı gözden kaçırırlar.
imho.
imho.
- anonymice (12.08.16 21:04:27 ~ 21:06:14)
Teknoloji ne kadar komplike hale gelirse, o kadar da basit saldırılara karşı savunmasız oluyor. İnsanlar çoğu kez apaçık olanı gözden kaçırır.
- bir yudum (12.08.16 21:11:32)
he that works, wins. he whose apple redden.
cok ustayim :P
cok ustayim :P
- alperz (12.08.16 15:54:57)
[]
almanca pratik yapmalık uygulama
üniversitede almanca 1 almıştım. üç beş soru kalıbı falan kaldı aklımda haliyle. ikincisini de alacağım -açıırsa- ama öncesinde biraz hatırlamak istiyorum. otobüste falan bakmalık android için ücretsiz almanca öğreten tavsiye edebileceğiniz uygulama var mıdır ? bir iki alıştırma sonra full versiyon satın alın demeyen vs. vs.
teşekkürler
teşekkürler
ben kullanmiyorum ama duolingo bu konuda en cok onerilen.
- hopeless (11.08.16 23:34:17)
[]
if you can believe it
bu kalıp "inanır mısın sabahtan beri her yere baktım." benzeri gibi bir cümlede kullanılır mı?
ingilizce de anlamı değişiyor mu yoksa?
ingilizce de anlamı değişiyor mu yoksa?
can you believe it olur öyle cümle için
- naberabi (11.08.16 16:22:29)
You know what?... diye soylerdim ben.
- stavro (11.08.16 16:22:54)
yok öyle denmez, diğer arkadaşların sunduğu opsiyonlar mantıklı.
- evde liyakat kalmamis (11.08.16 16:23:51)
believe it or not ta denebilir.
- anonymice (11.08.16 16:26:54)
believe me de geç
- lazpalle (11.08.16 16:31:57)
[]
Bilenler bir baksa lütfen :) nasıl okunuyor?
İTalyadaki bu Şehir olan Siena.
Türkçe de "Siyena" mı? yoksa "Siyana" mı diye söyleniyor?
Türkçe de "Siyena" mı? yoksa "Siyana" mı diye söyleniyor?
Y'yi çok bastırmadan, yutar gibi "siyena".
- lake of the hell (11.08.16 01:34:40)
[]
çeviri
it was the highest from the preceding set at which no significantly different growth from the next lower concentration was observed.
adam akıllı çeviremedim :( rica etsem...
adam akıllı çeviremedim :( rica etsem...
kendisinden sonra gelen daha düşük çözünürlükle arasında belirgin fark görülmeyen değer önceki setteki en yüksek değer olmaktadır.
- sttc (10.08.16 00:33:07)
[]
siz burda ne anlardınız? (ingilizce)
proje yürütücüsü hoca şöyle bir şey dedi bana:
"You should also take screenshots of each company’s page on executive bios in the 10-K."
"10-K" şirketlerin finansal verilerini yayınladıkları formun adı.
benden 10-K formunun mu screenshots'ını istiyor yoksa firmanın sayfasının mı?
"You should also take screenshots of each company’s page on executive bios in the 10-K."
"10-K" şirketlerin finansal verilerini yayınladıkları formun adı.
benden 10-K formunun mu screenshots'ını istiyor yoksa firmanın sayfasının mı?
executive bio(graphy)
kurumların yönetim kadrolarının fotoğrafını screenshot al diyor. genel bi sayfa olur ya ceo cfo chairman vs.
kurumların yönetim kadrolarının fotoğrafını screenshot al diyor. genel bi sayfa olur ya ceo cfo chairman vs.
- sttc (09.08.16 22:30:56)
yok içki 3 yıllık demek. bunun daha uzun süre yıllanmış olanları da var, yine şişesinde yazar. ermeni konyağı bu arada, rus değil. halk arasında öyle biliniyorsa bilmem ama marka ermeni markası yani, üzerindeki yazı da ermenice zaten.
- der meister (09.08.16 18:27:41 ~ 18:27:48)
der meister + 1
- noeldayın (09.08.16 22:14:23)
ararat güzel bir ermeni brendisidir, hastaları dahi vardır sadece ararat içerler. özellikle tel aviv'e hacı olmaya giden ruslar falan. sektörde de bir saygınlığı vardır. köpek öldüren muamelesi yapmayınız. 3 rakamı ise brendinin fıçıda kaldığı yılı temsil ediyor.
- thevalentino (09.08.16 22:37:23 ~ 22:39:15)
[]
basit ingilizce çeviri / ss ip tv kurulum / bilgisayardan anlayanlar
selamlar 2 gündür bu uygulamayı tv ye yükleyebilmek için yapmadığım kalmadı şurda 5 madde halinde vermiş çeviriden cevırdım ama tam anlayamadım kök oluşturmak falan
iptvlinkss.blogspot.com.tr şurdaki özellikle 2. ve 3. maddeyı acıklayabılırmısınız dosyayı ındırdım şu cıktı i.hizliresim.com
sımdıden sagolun
iptvlinkss.blogspot.com.tr şurdaki özellikle 2. ve 3. maddeyı acıklayabılırmısınız dosyayı ındırdım şu cıktı i.hizliresim.com
sımdıden sagolun
1. Uygulama arşivini aşağıdaki bağlantıdan indir.
2. USB belleğin ana dizininde ssiptv isimli bir klasör oluştur. Yani bu klasörün dizini X:\ssiptv\ olacak.
3. İndirdiğin arşiv dosyasımı bu klasörün içine çıkar (rar ya da zip)
4. TV'yi aç ve USB belleği tak.
5. Smart menüsüne gir. SS IPTV uygulamalar listesinin en sonunda ya da 'More Apps' bölümünde görünmeli.
2. USB belleğin ana dizininde ssiptv isimli bir klasör oluştur. Yani bu klasörün dizini X:\ssiptv\ olacak.
3. İndirdiğin arşiv dosyasımı bu klasörün içine çıkar (rar ya da zip)
4. TV'yi aç ve USB belleği tak.
5. Smart menüsüne gir. SS IPTV uygulamalar listesinin en sonunda ya da 'More Apps' bölümünde görünmeli.
- himmet dayi (09.08.16 13:39:30)
1. Uygulamanın arşivini indirmek için aşağıdaki butonu kullanın.
2. USB sürücüsünde "ssiptv" adlı bir klasör oluşturun.
3. İndirdiğiniz arşivi bu klasöre çıkartın.
2. USB sürücüsünde "ssiptv" adlı bir klasör oluşturun.
3. İndirdiğiniz arşivi bu klasöre çıkartın.
- dissendium (09.08.16 13:39:41)
[]
Türkçe-İngilizce çeviri çok acil
Kısa bir paragraf yardımcı olabilecek biri var mı? Çok acil
Edit: Aciliyetini koruyor....
Edit2: Aciliyetini koruyor..
Özel mesajla atıcam yardımcı olabilecek birisi varsa
Edit: Aciliyetini koruyor....
Edit2: Aciliyetini koruyor..
Özel mesajla atıcam yardımcı olabilecek birisi varsa
Yazsana buraya işte
- naberabi (09.08.16 12:38:17)
[]
İngilizce Yardım Lütfen
Aşağıdaki yazıda çoğunu anladım ama şu kısım anlaşılmadı. Ne demek istiyor? Yardımcı olabilir misiniz?
" but a second glance showed me that he had his “package” flopped up and resting on the counter. "
Yazı bu:
- What is the most disgusting thing you've seen/witnessed while at a gym?
+ One time in the locker room I saw a guy, naked, standing in front of the mirror doing his hair. I didn’t notice anything out of the ordinary at first because guys tend to do that kind of thing all the time, but a second glance showed me that he had his “package” flopped up and resting on the counter.
Apparently the weight of it all was just too much for him to handle, and he had to give himself a break for a few minutes.
I was disgusted yet laughing at the same time.
" but a second glance showed me that he had his “package” flopped up and resting on the counter. "
Yazı bu:
- What is the most disgusting thing you've seen/witnessed while at a gym?
+ One time in the locker room I saw a guy, naked, standing in front of the mirror doing his hair. I didn’t notice anything out of the ordinary at first because guys tend to do that kind of thing all the time, but a second glance showed me that he had his “package” flopped up and resting on the counter.
Apparently the weight of it all was just too much for him to handle, and he had to give himself a break for a few minutes.
I was disgusted yet laughing at the same time.
cuku disari cikmis panpa
- tezek (09.08.16 10:31:32)
eleman çıplakmış saçını yapıyomuş aynada. Sıradan gelmiş başta falan. Sonra ikinci bakışında farketmiş ki keko çükünü tezganın üzerine bırakmış.
- naberabi (09.08.16 10:53:39 ~ 10:53:49)
[]
Küçük bir cümle
"Fırtınanın ortasındaydı" demek için
"He was into a storm" mu iyidir " He was in the middle of the storm" mu?
Veya siz söyler misiniz bir başka versiyon?
"He was into a storm" mu iyidir " He was in the middle of the storm" mu?
Veya siz söyler misiniz bir başka versiyon?
2. si
- dissendium (09.08.16 00:05:36)
in a middle of değil in the middle of a* olacak.
Cümlenin kullanıldığı yere göre in the middle of the storm da olur.
Cümlenin kullanıldığı yere göre in the middle of the storm da olur.
- Adramelekhh (09.08.16 00:25:25 ~ 00:29:21)
Belli bir fırtınadan bahsedeceğim, o yüzden ikisinde de the tercih ettim
- bloodymoon (09.08.16 00:54:09)
"He was into a storm" zaten gramer olarak yanlış. "Bir fırtınaya aşıktı" demek. "To be into someone" diye arat.
- harzem (09.08.16 03:11:43)
Could you please hold the order for a while?
- kaptan memo (08.08.16 12:27:20)
[]
Kürtçe bilenler
Arkadaşlar selam,
Ulusal bir twitim üzerine kürt biri twitter da bana 'midi teniyaye' yazmış, ne demek bu?
Ulusal bir twitim üzerine kürt biri twitter da bana 'midi teniyaye' yazmış, ne demek bu?
işbirlikçi demiş, ama tivitini okumadığımdan başka bir kastı varsa bilemiyom.
- dafaisss (07.08.16 17:13:24 ~ 17:14:00)
ağır hakaret bu. (anlamini biliyorum ama buraya yazamam.
- 1adam (07.08.16 17:15:16)
Küfretmiş arkadaşım.
- safari (07.08.16 18:10:41)
küfür değil
- le fantome de l opera (07.08.16 22:43:39)
[]
almanca kelime anlamı ve mümkünse listesi
sanırım bazı kelimelerin birçok anlamı var.
sözlükten Sie'nin anlamına bakıyorum; you, she, they, them, her vs geliyor.
almanca kelimelerin ingilizce anlamlarıyla beraber olduğu liste var mı elinizde? iyi bir şey bulamadım.
sözlükten Sie'nin anlamına bakıyorum; you, she, they, them, her vs geliyor.
almanca kelimelerin ingilizce anlamlarıyla beraber olduğu liste var mı elinizde? iyi bir şey bulamadım.
sözlük istiyosun anladığım kadarıyla? en güzel almanca ingilizce sözcük bence dict.cc
- KidLazer (07.08.16 12:18:39)
Ne sorduğunu ben de pek anlamadım ama Almanca öğreniyorsan Sie'nin anlamına sözlükten bakmak biraz mantıksız. Gramerle birlikte zamanla öğrenirsin bunları. dict.cc hoş sözlük bence de, telefon akıllıysa indir uygulamasını.
- soso (07.08.16 12:35:15 ~ 12:35:42)
bu kafayla dil ogrenemezsin. baglam icerisinde ogrenmen lazim. yine klasik tavsiyemi yapiyim. muhtemelen yolun basindasin. die neue gelbe yi bulup bastan sona hatmediyosun. cozumlerini de bulursan super olur.
- groove (07.08.16 13:18:54)
bahsettiğim her gün ezberlenen kelime listesiydi.
fiil listesi, bağlaç listesi vs gibi.
kelime dağarcığı genişlerse gramere başlayınca iş daha da kolaylaşır diye düşündüm.
çalıştığım kitap farklı mekanlardaki günlük diyaloglar üzerine. kelime anlamını bilmeden kalıp öğretiyor. mantıklı gelmedi.
bağlam üzerinde gideceğim o zaman.
fiil listesi, bağlaç listesi vs gibi.
kelime dağarcığı genişlerse gramere başlayınca iş daha da kolaylaşır diye düşündüm.
çalıştığım kitap farklı mekanlardaki günlük diyaloglar üzerine. kelime anlamını bilmeden kalıp öğretiyor. mantıklı gelmedi.
bağlam üzerinde gideceğim o zaman.
- kupigometa (07.08.16 14:01:57)
[]
İngilizce
ekim gibi hazırlığa başlayacağım ve çok bocalamamak için en azından şu 2 ay ingilizce adına bir şeyler yapmak istiyorum.
seviyem çok iyi sayılmaz sanırım. yani kitap alıp ders gibi mi çalışıyım, yoksa bbc filan mı okuyayım, film mi izliyim, ne yapıyım?
seviyem çok iyi sayılmaz sanırım. yani kitap alıp ders gibi mi çalışıyım, yoksa bbc filan mı okuyayım, film mi izliyim, ne yapıyım?
Daha once en azindan birkac kez izlemis oldugun film yada dizileri, ingilizce altyazi ile izlemeye calis.
- kareem said (07.08.16 02:11:00)
kitaptan çalış kesinlikle.
seviyen ne düzeyde bilmiyorum ama
reader at work 1 & 2 var, bunlara bak, basit, kısa, sıkmayacak ve her konuda bulabileceğin kısa pasajlarla dolular. hızını ve anlama katsayını arttıracaktır.
seviyen ne düzeyde bilmiyorum ama
reader at work 1 & 2 var, bunlara bak, basit, kısa, sıkmayacak ve her konuda bulabileceğin kısa pasajlarla dolular. hızını ve anlama katsayını arttıracaktır.
- kurnaz (07.08.16 03:01:44)
@kareem said +1 telefonundan uygulamalar yükleyip kurcalayabilirsin bunun baya yararı oluyor.kulak alışkanlığı için film ve müzık öneriyorum.sevdiğin yabancı müziklere musicxmatcla eşlik etmek gibisi yok
- bardakigüneşgözlüğü (07.08.16 03:53:25)
[]
Paper'ımı kontrol edecek, İngilicce bilen bir yardım sever var mıdır?
Arkadaşlar kısa bir paperım var, konusu bence eğlenceli oldu, ama ne yazdığımı anlatamamaktan muzdaribim İngilizce'm yüzünden.Felsefe, Sosyoloji, Psikoloji'yle az biraz aşina olan-çok az aşina da olabilirsiniz-bir yardımsever okuyup, anlamadığı yerleri bana söylese, İngilizce hatalarımı düzeltse?
yolla
- e a p (07.08.16 00:20:09)
yolla gelsin.
- fakyoras (07.08.16 00:44:43)
[]
Proofreading Yardım..
Yüksek lisans tezim için proofreading yardımına ihtiyacım var. Yaklaşık 40 sayfa.. Yardım edebilecek hayırseverler bana ulaşırsa pek bi bahtiyar olacağımdır..
Gönder
- empty man (07.08.16 04:07:49)
[]
Aşağıdaki cümle ne kadar mantıklı?
Türkçeden baya uzun bi cümle çevirdim ama tam emin olamadım ya. Bir göz atıverseniz ha sevgili romalılar ?
Upon the controls carried out by inspectors of our ministry on 18-22/09/2006 in Saylon Inc manufacturing facilities based in United States where the process of bulk production, primary and secondary packaging, relevant quality control analysing, storage of raw material-semi product and packaging material and serial release for the product called “Archostatin 0.5 mL solution for injection containing flacon” which you made a request for import licence, are being handled, and in Walton Distribution Center based in United States where the end products are stored and distributed, It has been declared that deficiencies had been spotted in 12 articles,Therefore action plans with appendix presented by the authorities of your company regarding these deficiencies have been evaluated.
Upon the controls carried out by inspectors of our ministry on 18-22/09/2006 in Saylon Inc manufacturing facilities based in United States where the process of bulk production, primary and secondary packaging, relevant quality control analysing, storage of raw material-semi product and packaging material and serial release for the product called “Archostatin 0.5 mL solution for injection containing flacon” which you made a request for import licence, are being handled, and in Walton Distribution Center based in United States where the end products are stored and distributed, It has been declared that deficiencies had been spotted in 12 articles,Therefore action plans with appendix presented by the authorities of your company regarding these deficiencies have been evaluated.
Neden had been spotted derken past perfect kullandin?
- Traveller (05.08.16 22:08:18)
Canavar gibin olmuş :)
-based in *the* United States olmalı iki yerde de
-analysing değil de anaylsis diyorum
-which you made a request for import licence > for which you have made an import licence request diyorum
had been spotted yanlış değil bence ama were spotted da yeterli
-based in *the* United States olmalı iki yerde de
-analysing değil de anaylsis diyorum
-which you made a request for import licence > for which you have made an import licence request diyorum
had been spotted yanlış değil bence ama were spotted da yeterli
- bir garip melek (06.08.16 19:57:31)
Ya bunları yaparsın ya da kapatılmakla karşı karşıya kalırsın anlamında
- kaptan memo (05.08.16 17:17:21)
kpatilmayla karsi karsiya kalmak anlaminda. "Face" karsilasmak, yuzlesmek anlaminda yani orada.
- stavro (05.08.16 17:19:27)
Ben de araya kaynak bir soru sorayım.
Passive formatta yazılmış bu cümlenin yardımcı fiili neden yok? Formal yazı diye mi?
"Halal supermarket in Paris WAS told to sell pork and alcohol or WILL face closure" olması gerekmiyor mu?
Passive formatta yazılmış bu cümlenin yardımcı fiili neden yok? Formal yazı diye mi?
"Halal supermarket in Paris WAS told to sell pork and alcohol or WILL face closure" olması gerekmiyor mu?
- himmet dayi (05.08.16 17:28:37 ~ 17:29:15)
Doğrusu öyle ama gazeteler pek gramer fln sallamıyorlar.
- kaptan memo (05.08.16 17:36:32)
@himmet dayi
Gazete haberciliği ile ilgili bir kural. Bütün zamanlar, bir derece present şekliyle kullanılıyor. Yardımcı fiiller atılıyor. Gelecek zaman için infinitive kullanılıyor.
Gramer sallamadıklarından değil yani, kural bu şekilde.
Gazete haberciliği ile ilgili bir kural. Bütün zamanlar, bir derece present şekliyle kullanılıyor. Yardımcı fiiller atılıyor. Gelecek zaman için infinitive kullanılıyor.
Gramer sallamadıklarından değil yani, kural bu şekilde.
- gayda (05.08.16 17:37:33 ~ 17:44:15)
Bunun gramer sallamamakla falan ilgisi yok. İngilizce gazetelerde başlıklar bu fotmatta atılıyor.
- i ve been mistreated (05.08.16 17:46:50)
WILL olmayacak. godoş+1
market told to sell pork or face closure = markete "ya domuz sat ya kapatılmakla yüzleş" dendi
WAS olacak ama ilk kısımda, normal bir cümle için. Yalnız habercilik cümlelerinin tarzı bu.
Özetle, gramer olarak tam doğrusu: "Halal supermarket in Paris WAS told to sell pork and alcohol or face closure"
Haber başlığı olarak tam doğrusu: "Halal supermarket in Paris told to sell pork and alcohol or face closure"
iki durumda da will yok.
Ayrıca içimin yağları eridi, ne o helal market saçmalığı avrupanın göbeğinde...
market told to sell pork or face closure = markete "ya domuz sat ya kapatılmakla yüzleş" dendi
WAS olacak ama ilk kısımda, normal bir cümle için. Yalnız habercilik cümlelerinin tarzı bu.
Özetle, gramer olarak tam doğrusu: "Halal supermarket in Paris WAS told to sell pork and alcohol or face closure"
Haber başlığı olarak tam doğrusu: "Halal supermarket in Paris told to sell pork and alcohol or face closure"
iki durumda da will yok.
Ayrıca içimin yağları eridi, ne o helal market saçmalığı avrupanın göbeğinde...
- harzem (05.08.16 20:26:45 ~ 20:29:25)
[]
ingilizce kelime ezberleme
kendime kelime kartları hazırlıyorum ancak aklıma takılan bir konu var. ingilizce kelimeye bakıp türkçe anlamını mı hatırlamaya çalışmalıyım yoksa türkçe anlamına bakıp ingilizce kelimeyi mi? hangisi daha doğru bir yöntem olur?
İngilizce kelimeye bakıp Türkçesini hatırlamaya çalış. Bunun için kartlar hazırlamana gerek yok. Windows uygulaması var bi tane. Kuruyorsun bilgisayara, sana belli zaman aralıklarıyla ingilizce kelime soruyor sen de cevaplıyorsun. İstersen peşpeşe de soruyor. programın adı easywords.
- himmet dayi (05.08.16 17:15:54)
ingilizce kelimeye bakıp gözünün önünde canlandırmaya çalış. computer senin için bilgisayar demek olmasın yani. computer computer demektir, bilgisayar da bilgisayar.
- reavelyn (05.08.16 18:17:23)
Ingilizce ingilizce onersem? Yani amacin gercekten iyi ogrenmekse. YDS icinse 70 alirsin senin yontemle.
- Traveller (05.08.16 18:24:22)
[]
konuşurken will ve going to farkı
biri o an karar verirken, diğeri önceden planmış vs imiş.
bu fark çok önemli mi? will daha kolay olduğu için sürekli onu kullanınca komik ya da anlaşılmaz duruma düşülür mü?
bu fark çok önemli mi? will daha kolay olduğu için sürekli onu kullanınca komik ya da anlaşılmaz duruma düşülür mü?
Hayır. Konuşurken yapılan her hata mübahtır bence. Kimsenin o kadar takacağını sanmıyorum.
- allanpoe (05.08.16 11:58:05)
çok farketmez, contextten anlarlar zaten. göm gitsin.
- fakyoras (05.08.16 12:00:20)
komik ya da anlaşılmaz duruma düşmezsiniz, ama ifade etmek istediğiniz şeyle alakalı bir anlam kargaşasına sebep olabilirsiniz. ayrıca it will rain ve it is going to rain arasında komik bir fark var mesela bence.
- evde liyakat kalmamis (05.08.16 12:05:17)
konuşurken olabiliğince rahat ve hata yapmaktan korkmamak lazım. will ve going to konuşma dili içerisinde anlam kaybettirecek bir fark yaratmaz.
- konar konmaz omer konur (05.08.16 12:06:28)
Önemli bir fark bana göre.
Breaking Bad dizisinde bir kez bile birbirlerinin yerine kullanıldığını görmedim.
Örneğin Skyler, Walter'a "I'm gonna call the police." diyor.
Bu söz söylenirken ortamda bir tartışma havası var ve Skyler bunu yapmaya son derece kararlı ve gerçekten de polisi arıyor bunu dedikten sonra.
"I'll call the police." deseydi aynı ciddiliği vermezdi kesinlikle.
Breaking Bad dizisinde bir kez bile birbirlerinin yerine kullanıldığını görmedim.
Örneğin Skyler, Walter'a "I'm gonna call the police." diyor.
Bu söz söylenirken ortamda bir tartışma havası var ve Skyler bunu yapmaya son derece kararlı ve gerçekten de polisi arıyor bunu dedikten sonra.
"I'll call the police." deseydi aynı ciddiliği vermezdi kesinlikle.
- dissendium (05.08.16 12:07:53)
Bence çok fark ettirmez ama bazen will çok sırıtıyor. Ben genelde duyarak öğrendiğim içinde olabilir hatta going to bile bana garip geliyor gonna çok yaygın kullanımı. Diziden filmden arkadaşlardan ingilizce öğrenince böyle oluyor tabi.
- gozu acik sevisen yahudi (05.08.16 12:26:45)
COk onemli degil, cunku nerede hangisini kullanacagini hissedersin zaten. Bazi durumda will biraz tuhaf kacar, onu da hissedersin kullanmazsin zaten.
- stavro (05.08.16 13:00:58 ~ 13:01:15)