[]

toefl vs ielts

selamlar,

hangisi daha kolay?
ielts'te (general) 8 almak mı;
toefl ibt'de 101 almak mı?

 
ikisine de girdim, bana toefl daha kolay geldi.

toefl 110
ielts 7.5

ielts'e girdiğimde hayvan gibi yorgundum gerçi, listening de kaçırdığım oldu, writing yetişmedi, speaking de hocayı dövecektim. saatlerce beklettiler.

Toefl iyidir, uğraşmazsın insanlarla, kalem kağıtla.
  • soulforge d  (29.03.17 18:08:46) 
Benim özel ders almak için iletişime geçtiğim bir akademisyen, toefl'da daha fazla becerinin ölçüldüğünü, ielts'in toefl'a göre daha kolay olduğunu söylemişti.


  • chihirovekohaku  (31.03.17 00:03:50) 
ielts general mı ?

o zaman net ielts..

toefl ibt ile anca ielts academic kıyaslanır general değil.

bu arada iki skorda rahat alınır kafan rahat olsun. ielts academic olsa 8 zor derdim yalnız.
  • qazaqwsx  (31.03.17 00:05:59 ~ 00:09:18) 
[]

YDS vs YÖKDİL (Akademik yığılma) + ALES

Şimdi arkadaşlar en azından kendi alanım (Tarih) ile ilgili konuşacak olursam bizde akademik kadro taliplileri arasında bu yabancı dil puanıyla ilgili şöyşe bir topluluk vardır:

- 35-40 puan bandında gezinip, umudunu kaybedenler.
- 55-65 bandında gezinip en azından doktoraya gireyim, bitirene kadar puanımı alır doktora bitince yard. doç. kadrolarına başvururum diyenler.
- 75-90 arası alıp mevcut kadrolara gönül rahatlığıyla başvuranlar.

Şimdi YÖKDİL sonrasında çevreme falan bakınca gruplar şöyle oldu:

35-40 bandındakiler 70'lere geldi. 55-65 olanlar 75-85 puanlara çıktı. Diğerleri zaten daha da yükselttiler, şans hala onlarda.

Ama önceden puan kıstası yüzünden başvuru falan yapamayanlar da artık başvuru hakkına sahip oldu. E torpil faktörü, bilmemne derken artık feci şekilde yığılma olmayacak mı sizce? Eğer torpil vs. faktörleri kenara koyarsak yine en yüksek alanlar şanslı ama çok feci yığılma olacak bence.

Bir de ben en fazla KPDS gibi olur, zaten YDS'ye gireceğim diyerek girmedim bu YÖKDİL'e. En son YDS'den 65 almıştım. Şimdi hedefim 75 falan. Alacağımı da düşünüyorum. Ama benle beraber YDS'ye girip 35 falan almış adam zaten 78 aldı mesela. Tek umudum YDS'yi biraz kolaylaştırmaları ki o adamların önüne geçebileyim. Yani aslında 35'lik adam benim o kadar çalışmama rağmen benden daha fazla puan almış oldu; sadece o YÖKDİL'i ben YDS'yi tercih ettim diye.

Şimdi şu adaletsizliği gözardı edip "sen de başvursaydın engelleyen mi vardı?" demeyelim lütfen. Aynı işe yarayacak iki sınavın biri aşırı basit, biri ona göre daha zor olmasının hiçbir açıklaması yok bence.

Edit: Bir de ben müzmin bir matematik özürlüsü, gerizekalı olarak ALES'ten 80-82 aralığını geçemiyorum. Mantık sorularını full yapmaya çalışırsam Türkçe'den kaçırıyorum, Türkçe'yi önemseyince mantık sorularını. Hepsini aynı anda denk getiremedim bir türlü. Çalışarak olacak bir sınav değil bu bence. Şunu 85-90 arasına çekmenin başka bir yolu yok mu yahu?

 
yökdil kolay, peki yds neden zor diye sormanızı anlamıyorum. yabancı dili iyi olmayan arkadaşlar önüne gelen tüm sınavlara giriyor. sizin de böyle yapmanız lazım. yds'nin zor olduğunu biliyorsunuz ama önünüze gelen fırsatı değerlendirmiyorsunuz.
ales konusunda tek söyleyebileceğim: heyecan yapmayın. en çok bu zaman ve puan kaybettiriyor.
şunu ekleme gereği duydum: hak yenecekse yaptıkları sınavla da yiyorlar merak etmeyin. siz 90 alın isterlerse 70'lik adamı sizin önünüze geçirirler (ki öyle de yapıyorlar). yds'den 35 alan kişi akademik düzeyde bir makaleyi zor okur anlar. yds'yi aşılması gereken bir engel değil de kendinizi geliştirmeniz gereken bir alan gibi düşünün. şimdi değil ama 90'lı puanlara geldiğinizde farkı anlarsınız.
  • ganbatte  (29.03.17 17:14:28 ~ 19:58:26) 
Kusura bakma ama senin gibi insanlari anlamiyorum
issizim yukseklisansa girmeye karar verdim 2016 mezunuyum.
sInavin kolay olacagini yuksek yapan arkadaslarimdan duydum sinava kayit yaptirdim.
Sen neden kayit yaptirmadin ? Duymadin mi acaba? Duymadiysan uzgunum .
Fakat ben yaklasik 4 aydir sadece ingilizce calisiyorum . Herhangi bir kursa gitmiyorum. Duolingo agirlikli kullandigim uygulama
YDS 2016 ilkbahardan 21 puan alirken yokdilden 55 puan aldim.
Iki sinavi da gordugum icin evet kabul ediyorum yokdil yds ye nispeten kolay bir sinavdi
Fakat hic bir sey bilmeyen bir insanin da yapabilecegi bir sinav degildi
Sosyal bilimler bazinda bakarsak sinava giren 37000 adaydan 15000 i baraji yokdil daha basit olmasina ragmen gecemedi.

Haberin yoktu da giremedeysen uzgunum fakat haberin var da umursamayip sinav kolay olup insanlarin yuksek puan almasini icerliosan haksizsin arkadasim.
Kendine gel kendini dusun.
  • lithu  (29.03.17 19:13:41) 
Bence sınavlar benzer standartlarda olmalı. Ya da ikisinden biri kabul edilmeli.

Ben de yds'ye gireceğim ama madem öyle yökdil'e de girerim bir dahakine, umarım yine kolay olur.
  • suq  (29.03.17 19:44:36) 
[]

help pls!

şu chicken translate cümleleri bi yola sokabilir misiniz pls.
not: müdürün cv'sini çeviriyorum ve sorun şu ki, yazdığı şeyin kelime kelime karşılığını görmek istiyor. cümlelerle oynamama izin vermiyor.

During her duty at xxx since 19xx, she has been specialized on xxx.

Besides the other xxx duties, she has led curatorial activities of many exhibitions and preparation works of several symposiums and conferences both at xxx and abroad institutions.

 
19xx'den beri xxx'deki görevi boyunca, xxx üzerinde uzmanlaşmıştır.

Diğer xxx görevleri dışında, hem xxx hem de yurt dışı enstitülerinde, birçok sempozyumun ve konferansın hazırlık işlerini ve birçok serginin küratöryel faaliyetlerini sürdürmüştür.

Senin dediğin kriterlere göre çevirmeye çalıştım.
  • cancoskn  (29.03.17 12:33:39 ~ 12:36:09) 
benim anladigim arkadas ingilizeden ingilizceye tercüme istiyor. yazdiklarinin turkcesini degil de daha guzel yazilmisini.


  • fayfim  (29.03.17 12:37:22 ~ 12:37:57) 
@cancoskn, teşekkürler, aslında olay @fayfim'in dediği gibi ama seninki de sağlaması oldu artık :)


  • manuel mandalina  (29.03.17 13:03:42) 
[]

Kısa çeviri-ACİL

"İş durduruldu. Arıza giderildi. Çalışma kaldığı yerden güvenlii bir şekilde devam etti". Bunu ingilizceye en güzel nasıl çeviririz?




 
working(services de diyebilirsin) has been stopped. fault has been fixed. we continued the work safely.

anlarlar sanırım :)
  • the junior jr  (29.03.17 09:06:29) 
the junior jr'ye ek olarak son cümle:

"the working proceeded safely from where it stopped."

ek olarak yukarıda working ve fault'un önlerine 'the' gelir diye düşünüyorum.
  • puc  (29.03.17 09:44:11 ~ 09:47:01) 
Article'lara ek olarak, working yerine work veya workpiece, fault yerine failure gelirse daha iyi olabilir.


  • voyager 1  (29.03.17 10:19:13) 
[]

"Revâk" ya da "revvâk" Arapçada ne anlama gelir?

Osmanlıcada kullanılmış bir kelime ama bu anlamı araştırdığım kadarıyla kaydedilmemiş sözlüklere. Bu bakımdan tespiti önemli. İki farklı tıp metninde aynı cümle içinde geçiyor.

Sözlükte bulunan anlamı yapıların önündeki üstü açık yer ile ilgisi yok bu anlamın.

Geçtiği cümle:
Eger mį'a-ı sā'yile, Türkîce zigale derler, Menteşe ilinden gelür, ķara günlük revāķıdur, bal gibi ķoyu olur, eyü râyihası olur.

Sözlükte "mürevvâk" var: süzülmüş demek. Revakla aynı kökten olmalı bu cümle. Bunu kanıtlayacak bir belge arıyorum. Elinde Osmanlıca veya Arapça sözlük olan varsa bakabilir mi?

Bir de, kelime revâk mı revvâk mı okunmalı? rı-vav-elif-kaf ile yazılmış. harekesi yok.

 
Revvak degıl revak. Uzun a ve kef ile, sizin transkribe ettiginiz gibi.

Mürevvak rvk kökünden onun icin bakınız ''revk''.

Devellioglu Sözlügü'nden alıntılıyorum: 1.üstü örtülü, önü acık yer. 2. kemeraltı, sundurma, sacak altı, cardak.
  • buf-e kür  (28.03.17 23:20:13 ~ 23:20:53) 
lugatname'de (dihhuda) revak şeklindeki okunuş için saf ve halis hale getirilmiş şeklinde de mana verilmiş.


  • tingen  (28.03.17 23:34:58) 
Günlük, mianın bir adı olduguna göre,ya da günlük mianın başka bir adı olduğuna göre, revak cümlede (...) has halidir gibi cevirebilir sanki.


  • buf-e kür  (29.03.17 00:03:02) 
@pheno,

Kalan kısmı yok, son cümle öyle.
  • gijilti  (29.03.17 00:15:16) 
Daha önce de geçtiği gibi, sorduğunuz kelimenin geçtiği kısmın resmini duyuruya eklerseniz insanlar daha çok yardım edebilir. Zira sizin okuyuşunuz doğru olmayabilir. Siyak ve sibaka göre anlam daha iyi belirebilir. Metinde hata olabilir. -bilir de -bilir...


  • hicazkar  (09.02.18 17:33:02) 
zigale: günlük ağacı, sığala ağacı

"kara günlük revakıdur" kara günlük ağacından oluşur, ondan çıkar gibi düşünürüm ben. yani mantıksal çıkarım yaparsak..

edit: osmanlıcada reva meydana gelmek anlamına da geliyormuş.
  • burya  (09.02.18 17:48:25 ~ 17:49:25) 
[]

Fransizca ozel ders

Selamlar fransizca ozel ders ya da grup dersi almak istiyorum ama cebi yakiyo nerde baksam ders ucreti 100 150 gbi fiyatlar goruyorum grup dersleri zaten kur kur 1000 den basliyo dil ogrenmek de metalasmis arkadas gonullu yapan yok mu su isi ya da daha makul ucretler karsiliginda




 
Şehir?


  • geçerkenugradım  (28.03.17 14:31:13) 
Istanbul


  • ditriell  (28.03.17 15:08:27) 
şöyle hafta bir falan iş dışında kalan saatlerde birkaç saat çalıştırabilirim istersen ve tabi uzak bir yerde değilsen.


  • tiny penny  (28.03.17 15:46:56) 
internetten araştırın language exchange siteleri vardır. siz bildiğiniz dili öğretirsiniz, karşılığında da fransızca öğrenirsiniz.

onun dışında 'dil öğrenmek de metalaşmış' diye bir şey yok. dil öğrenmek bedava, öğreten kimsenin harcadığı emek, zaman, materyalin ücreti var. buna karşılık da maddi bir beklentisi olacak herhalde. eğer aksini düşünüyorsanız öğrendiğiniz dili ücretsiz olarak sağda solda öğretin de diğerlerine örnek olun.

bir diğer seçenek yurt dışına yerleşmek.

edit: öyle soruya böyle cevap. işinize gelmiyorsa siz bilirsiniz. 'su isi gönüllü yapan yok mu' çok samimi ve içten bir soru. ayrıca siz öğrendikten sonra gönüllü öğretmeye başlayın mutlaka. hiç değilse kendinize samimiyetinizi ispatlarsınız.
  • idexo  (28.03.17 15:53:20 ~ 20:48:56) 
Anadolu yakasindaysan saati 50 tl isini gorur mu?


  • for the record  (28.03.17 16:08:27) 
Tesekkurler mesaj attim size,

Idexo siz de cok yardimci oldunuz yarin yurtdisina yerleseyim en iyisi ben, ukala cevaplar eksik olmuyor hala surdan
  • ditriell  (28.03.17 17:51:22) 
[]

latter kullanımı sorusu

x or y especially latter one gibi kullanımda gördüğümü hatırlıyorum bu kelimeyi ancak 3'lü durumda latter dersek uygun olur mu? o zaman 2.yi mi kast etmiş oluruz yoksa 3.yü mü yoksa tamamen bir belirsizlik mi çıkartır ortaya?




 
en.oxforddictionaries.com

Burda şöyle denilmiş:

"It is not considered good writing style to use latter to refer to more than two things."
  • voyager 1  (28.03.17 00:58:52) 
"former, latter" sadece 2 tane için kullanılır. Üç tane için "first, second, last" kullanılır.


  • harzem  (28.03.17 01:38:02) 
karisiklik olur. latter iki tane arasinda, ikinci olani, sonrakini kasteder.


  • baldur2  (28.03.17 02:14:33) 
[]

Gerçek advanced ingilizce gramer kitabı

Yok arkadaş bulamıyorum ileri düzey gramer kitabı. ODTÜ lüdür dedik cesur öztürk building skills aldık. Yok ileri düzey yapıları vermiyor. Zor bi kitap olsun. Karmaşık yapıları anlatsın. Piyasadaki ileri düzey kitapların en zor cümlesi bile kolay.

Tavsiyeler lütfen?


 
English in use for advanced users?


  • baldur2  (25.03.17 22:59:12) 
english in use+1


  • nodrama  (25.03.17 23:21:26) 
[]

dil değişim sitesi

şu entrynin sonunda bir sitenin linki verilmiş, hangi site acaba?
eksisozluk.com

ben de fransızca için kullansam.

 
sordum. yanıt bekliyorum.


  • sanat guresi  (26.03.17 02:45:05) 
italki imiş.


  • sanat guresi  (26.03.17 05:32:20) 
[]

duolingo fluency level

almanca ve fransızcada çıkıyor ama rusça da çıkmıyor. neden olabilir?




 
yapmamışlardır


  • ytse jam  (25.03.17 10:50:06) 
[]

ingilizce-türkçe

arkadaşlar benim sorum şu

tam nasıl yazıldıgını bilmiyorum yada yanlış hatırlıyorum literary veya leigther gibi benzer bi sözcüğün anlamı ''ölümcül'' fakat o sözcügü bulamıyorum leigter miydi neydi bi fikriniz var mı


 
lethality


  • dreadplayer  (23.03.17 20:26:59) 
lethal


  • ontheroad  (23.03.17 20:27:28) 
helaliniz var valla kabız etmişti :D


  • caner555  (23.03.17 20:58:01) 
[]

generous chair

böyle bir söylem gördüm. generous cömert demek. geniş ve rahat anlamı mı var koltuktaki kullanımın burda?




 
aynen


  • partizan  (23.03.17 00:21:42) 
[]

cambly veya Engoo kullanan var mıdır?

onlince speaking pratiği için site bakıyordum. Bu ikisini buldum. Bunlardan birini kullanıp herhangi bir yorumu olan var mıdır?




 
Cambly kullanıyorum, tavsiye ederim kesinlikle.
Sormak istediğiniz bir şey varsa da yardımcı olmaya çalışayım.

  • rabbititus  (22.03.17 11:53:59) 
[]

çeviri ricası

arkadaşlar,
şimdi ispanyol bi hocaya atacağım maili. şu kısımları çok önemli benim için, hatam olmamalı. ingilizceye çevirebilir misiniz?

1. Portekiz vizesi için davetiyeye ihtiyacım var.
2. okuluma vermek için de vize davetiyesi gibi bir resmi yazı gerekli fakat bu resmi yazıda burslu olduğumu yazıp, bursun içeriğini de açıklayabilir misiniz? Okuldan destek alabilmem için burslu olduğumu göstermeliyim.

teşekkür ederim.

 
1. I need an invitation letter for Portuguese visa.
2. I need a formal letter like a visa invitation to give to my school. But this letter needs to include the information that I'm a scholarship student. So could you please add this information to the letter with scholarship content? I need to show to my school that I'm a scholarship student to have their support.

Türkçende epey bir anlatım bozukluğu ve noktalama ihlali olduğu için bire bir çeviri değil. Ama bu şekilde yazarsan anlaşılacaktır.
  • himmet dayi  (22.03.17 10:33:06 ~ 10:58:28) 
[]

ingilizcede birini dostça/insan olarak sevmek

birine, x kişinin beni insancıl olarak sevdiğini söylemek istedim. bunun için "like" ı kullandım ama karşıdaki kişi "love" kullanmışım muamelesi yaptı.

ne kullanmak lazım?

"hocam beni sever" derken illa "öğrenci olarak sever" diye belirtmem mi lazım?

ya da başka ne söyleyebilirim?

 
Mr. X appreciates me der geçerdim.


  • moody90  (22.03.17 03:39:11) 
İçeriğe göre belirtmek gerekebilir ya da belirtmesen de olur. Muhabbete bağlı olabilir. "Dr. X likes me as a student" gibi bu sevmenin kaynağı belirtilebilir. Bu bir seçenek. "We are on good terms" denebilir ama "He likes me" çok da yanlış bir şey değil; genelde hoşlanmanın gönül işi olduğunu belirtmek için "He likes me likes me" diye iki kere söylüyorlar ama bazıları da like, together gibi şeylerin ne belirttiği muğlak olduğundan hiç tek başına kullanmıyor. İnsan olarak sevmezse ne olarak sevdiğini belirtiyor, gönül işi ise çiftli kullanıyor. Bunun o kadar olay olmaması gerek


  • aychovsky  (22.03.17 04:00:17) 
Karsindaki anlamamis. Likes me dogru olan. Hatta eger ogretmenin hakkinda konusuyorsan ve he loves me diyorsan bu daha insancil olur.


  • duyurumvar  (22.03.17 05:46:14) 
+1 like. Like gayet de kullanılır hatta en yaygın olanıdır. karşındakinde sorun var sanırım öyle anlamak istemiş olabilir.


  • whysoweird  (22.03.17 09:35:19) 
[]

almanca b1

b1 için kursa kaydolmak istiyorum ama en son a2.1 kursuna gittim. sanırım a2.1 ya da a2.2 diye sınav yapmıyorlar. a2 sınavındaki duruma göre seviyeyi belirliyorlar. bu durumda iyi kötü bildiklerimle ve 1-2 hafta çalışmayla rahat b1e geçerim diyorum. yanılıyor muyum? yaz sonuna kadar b1 olmam gerek. hem zaman hem de para harcamak istemiyorum. bu sürede minimum ücretle nasıl b1 seviyesine geçerim? kurs, site, uygulama, vs. her türlü öneriye açığım.




 
A2.2 ağır bir kurdu açıkçası. seviye tespite gireceksen menschen a2.2 bulup çalış derim.
b1 olman için goethe'ye n.ş.a. 6 ay gitmen lazım. yaz sonuysa hızlandırılmış kurslar olabilir.

uygulama olarak pimsleur ve duolingo.
  • cedex  (21.03.17 23:03:18) 
Çok rahat yaparsın, aynısını geçen yaz ben yaptım. A2.1 kuruma devam ederken A2.2 için kendim hazırlandım,ucu ucuna olsa da geçtim.(sertifika sınavından bahsediyorum)
Ancak senin seviyeni belirlemek için sertifika sınavı yapmayacaklar, genel bir sınav var seviyeni belirlemek için, ona gireceksin. En sonunda da birisiyle 2-3 dakika konusacaksin. Maalesef bu sınava hazırlanmak pek mümkün değil, çünkü en kolaydan başlayıp en advanced'e kadar ilerliyor. Ancak en sondaki konuşmada karşındakini etkilerden ve durumunu anlatırsan,bence rahatça atlarsin.
Yalnız baştan söyleyeyim, yukarıda dendiği gibi A2.2'de çok konu var, atlasan da basic olarak birçok şey eksik kaliyor. Onları daha sonra tamamlamani öneririm.
  • birkibirkibirkibirkiuc  (21.03.17 23:58:33) 
[]

basit bir cümle

merhaba, ingilizce olarak "beni yarın şu saatte arayın" nasıl derim?

bir yabancı firma ile staj için yazışıyorum da bir zaman dilimi belirtmem gerekiyor fakat o ülke ile aramızda 2 saat farkı var. bunu nasıl belirtmeliyim? o ülkeye göre mi bana göre mi?

bir örnek verirseniz sevinirim.

 
call me tomorrow at bla bla bla.

ona göre belirt.
  • blue eyes white dragon  (21.03.17 19:52:36) 
başına bi lütfen ekle bari


  • elorelia  (21.03.17 20:10:40) 
Could you please call me at 2 p.m. your local time?

Yani onların yerel saatinde aramalarını istiyorsun, sana göre 16:00 oluyor. Tabii eğer onların saati 2 saat gerideyse.
  • himmet dayi  (21.03.17 20:15:01) 
local time demek bir türlü aklıma gelmedi şu basit cümleyi bile kuramadım yarın telefonda ne halt yiyeceğimi merak ediyorum. hepinize çok teşekkür ederim.


  • gunesibekleyen  (21.03.17 20:18:28) 
My local time is GMT+3.
I would be happy to talk to you tomorrow at X p.m/a.m in your local time
veya
It would be great if you could call me tomorrow at x pm in your local time.
  • puc  (21.03.17 20:32:18 ~ 20:36:07) 
[]

amerika dil okulu

merhabalar,

en yakın zamanda kız arkadaşımla amerika'da dil okuluna gitmeyi düşünüyoruz. internetten araştırdığım kadarıyla 3 aylık dil kursu ardından 1 ay kurs olmadan ardından, yeni kayıt şeklinde 1 seneye yakın kalabiliyoruz. doğru mudur?

diyelim ki dil okulumuz, sabah-öğlen. geriye kalan zamanda çalışabiliyor muyuz? çalışma kartı alma şansımız var mı, kaçak-göçek mi?

ikimiz de üniversite mezunuyuz. neden böyle yapıyorsunuz direk 1 senelik kayıt yaptırın diyenlere şunu söyleyebilirim, 4-5 ay idare edecek paramız var. sonrasını karşılamak için çalışmamız gerekiyor.

 
aynen bildiğiniz gibi, kurs olmadan oturum olmuyor, 15 gün ya da 1 ay onun olmama süresi. çalışma hakkınız yok. kaçak çalışmak zaten illeagal adı üzerinde.


  • kurnaz  (20.03.17 16:06:35) 
[]

Çeviri Yardımı

Merhabalar, Türkçe'den İngilizce'ye bir cümle çeviride yardımınıza ihtiyacım var.

"Verdiğim kurslarla, çoğunluğu kadın olan katılımcıları bu konuda eğitiyorum."


Teşekkür ettim.

 
with the courses i offer, i educate participants mostly consisted of women on this subject.


  • bellbane  (20.03.17 16:38:49) 
[]

Duolingo ile ilgili sorum olacak

Ben bu uygulamada bütün kontrol noktalarını geçtim. Ağaç tamamlandı. Zaten kısa sürdü. Daha nasıl ilerleyeceğim? Güçlendirici diye bir şey var ama onda da çok basit sorular çıkıyor hala. Bu mudur yani bu programın olayı?




 
evet programın olayı o zaten.

o programın olayı dil öğreniyormuş yapıp kendini tatmin etmek zaten. ağacın oldu ne güzel işte.

bu programlardan dil mil öğrenilmez.
  • kurnaz  (19.03.17 19:37:58) 
E bomboş bir program o zaman bu. Ben de bir şey sandım.


  • drahomaturg  (19.03.17 19:48:34) 
Başlangıç seviyesine yönelik daha çok


  • fasulyek  (19.03.17 19:54:27) 
Hangi dili bitirdin


  • fasulyek  (19.03.17 19:54:36) 
İngilizce'yi bitirdim. Bilmem kaç günlük seri yaptım diyenler var başlıkta. Nasıl oluyor o? Ben de 2 günlük seri gözüküyor ama beceriler bitti. Nasıl ilerliyor millet? Ya da ilerliyor mu?


  • drahomaturg  (19.03.17 20:24:12) 
o kadar da kısa sürmez, mümkün değil. şu an arayüzü tam hatırlamıyorum, baya oldu kullanalı ama ilerliyor o. ben de ilk bir iki gün ''bu kadar mı ya'' demiştim ama kurcalaya kurcalaya ilerledim sonra.


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (19.03.17 20:49:10) 
@droh

program bomboş değil aslında, sistem bomboş. dil öğrenme işlemi app ile olacak şey değil.

sen dil öğmek istiyorsun ama buna oturup gramer çalışıp, kitap okuyup, özel ders alıp yapmak yerine öğrenmiş gibi yapıyorsun. içini rahatlatıyorsun. bu şuna benziyor, sen shrek animasyon filmini hazırlamak istiyorsun, amacın o filmi çizmek, ama bunu doğru olmayan bir program ile yapmaya çalışıyorsun, paintte shrek filmini çekmeye çalışıyorsun, bu olmaz, işe yaramaz, teoride evet olabilir 150 senede biter film. ama pratikte işe yaramaz.

diyelim almanca ingilzice biliyorsun çok çok iyi, hollandaca öğrenmek istiyorsun, belki daha faydalı olabilir, nasıl dil öğrenileceğini biliyorsun bu durumda, ama en az 2-3 dil bilmeden bu programlar anca iç rahatlatma, dil öğreniyormuş gibi yapma programları.
  • kurnaz  (19.03.17 20:58:37) 
@bir fincan kahve

Hocam önce seviye sınavı yaptım. Sonra belli bir yerden başlattı beni. O da bitti. zafer pozu veren bir kuş çıktı en son. Dün yüklemiştim programı. Yani ben bir şeyi mi kaçırıyorum? Sanki bu kadar dar bir uygulama olmamalı diye düşünüyorum ama anlamadım.
  • drahomaturg  (19.03.17 21:07:56) 
@kurnaz yok

Zaten öyle bir beklentiyle yüklemedim. Tabii ki böyle gelişmez ingilizce ama uygulamanın da bu kadar basit olması saçma geldi.
  • drahomaturg  (19.03.17 21:09:32) 
her gün günlük hedefiniz veya üzerinde alıştırma yaparak seri yakalayabilirsiniz. ağacı bitirdiyseniz, tüm konuları altın yapmaya/tutmaya çalışabilirsiniz.
duolingo harika bir motivasyon kaynağı ve tekrar aracı. amacı çok iyi düzeyde ingilizce (ya da diğer bir dil) öğretmek değil. dile aşinalığı sağlamak, tüm kullanıcılara belirli bir seviyede dil eğitimi imkanı sunmak. duolingo sizi b1 seviyesine kadar getirir. sonrası size kalmış.
duolingo'da önce ingilizce-almanca ağacını bitirdim. türkçe-almanca kursu açıldığında seviye belirlemeyi seçtim*, kursu da 24 saat içinde bitirdim. demek ki sizin de seviyeniz duolingo'da çalışmak için yüksek. birkaç ay önce çeviri bölümü de kaldırıldı. bu durumda sizin bu site/uygulamadan çok fazla bir yarar sağlayabileceğinizi düşünmüyorum.
*caps or didn't happen: hizliresim.com
ek: @ruhen hastayim ben +1 lingualeo orta-üst seviyeye de hitap eder. çok daha fazla kaynak ve alıştırma imkanı var.
  • ganbatte  (19.03.17 21:20:11 ~ 21:30:58) 
Duolingo başlangıç seviyesi için işe yarar bir site. Ama zaten orta veya üst seviyeyseniz lingualeo daha işe yarar. Kaynak bakımından en zengin dil sitesi kendisi.


  • ruhen hastayim ben  (19.03.17 21:25:24) 
duolingo bir dili hiç bilmiyorsan temel kalıpları öğrenmek için ideal. Ben mesela sırf merakımdan almanca'ya başladım sıfır noktasından. En azından az buçuk anlar düzeye getirdi beni. Orta seviye ingilizce biliyorsan sana hafif gelir.


  • anten  (19.03.17 21:29:21) 
[]

tek soru

Are there competing interest issues?

Ne demek oluyor tam olarak.


 
Birbiriyle catisan cikarlar var mi? Cikar catismasi var mi?


  • crown  (18.03.17 23:36:50) 
[]

Düşünceli vs. Düşünceli

"Düşünceli" kelimesinin iki anlamı var. Örnekler üzerinden gidelim:

"Kıza hediye alman güzel oldu, çok düşüncelisin."
"Bir sorun mu var? Seni çok düşünceli gördüm."

TDK'ya göre birincinin anlamı "anlayışlı", ikincinin anlamı "kaygılı". Ama bence bu kelimeler tam olarak karşılayamıyor bu kavramı. Cümleler içinde yerine koyarsanız anlam biraz değişiyor. Peki bu iki "düşünceli"yi birbirinden ayıran, daha iyi başka kelime(ler) var mı acaba?

Bu arada durum İnigilizce'de de aynı.

"It was very nice that you bought her a present, you are very thoughtful."
"Is there a problem? You seem very thoughtful."

Aynı soru İngilizce muadil kelimeler için de geçerli.

 
İlk örneğinizde düşünceliden cok ince düşünceli daha uygun gibi.


  • sopiro  (18.03.17 15:45:04) 
1.tactful, considerate
2. Worried

  • partizan  (18.03.17 16:57:27) 
ingilizcedeki thoughtful'un endişe içeren düşünceli gibi bir anlamı yok yalnız.


  • burya  (18.03.17 17:23:36 ~ 17:23:48) 
ilk örnekteki için kibar/nazik/ince, ikinci için dalgın uygun olabilir gibi geldi bana anlam bakımından.


  • Hiddukel  (19.03.17 01:48:17) 
İkincisi için thoughful görmedim ama full of thoughts kullanımını birçok kere gördüm. Ne derece genellenebilir bilmiyorum.
İkincisi için reflective kullanımı kesin ama. Hatta 'to take a reflective walk' derler, düşünceli düşünceli dolanacağım anlamında.

  • aychovsky  (19.03.17 01:54:40 ~ 01:56:52) 
[]

isviçre almancası vs alman almancası

birbirlerini anlıyorlar mı?
evde isviçre tvsi var altyazılı, telaffuz ve dinlemeyi buradan geliştirebilir miyim? yoksa almancam kötü bir hal mi alır?
(Goethe b1 sertifikam var)


 
İsviçreliler Almanları anlıyor. Almanlar İsviçrelilerin yazdıkları şeyleri anlıyor ama konuştuklarını anlamıyor. Bambaşka konuşuyorlar. İsviçreliler Almanların yanında konuşmaya utanıyor hatta. O yüzden dinleme bence.

Almanlar İstanbul Türkçesi, İsviçreliler İç Anadolu gibi düşün.
  • Lim5  (17.03.17 23:44:39 ~ 23:48:17) 
farklılıklar var ama anlaşıyorlar tabii. şöyle ki viyanalı türk arkadaşım baselli ve leipzigli türk arkadaşlarla konuşuyor.
pratik için ben easy german'ı tercih ediyorum youtubeda. tavsiye ederim.

  • foseptik çukuru  (17.03.17 23:45:12) 
Telaffuzu sakin isvicre tvsinden kapiyim deme.

Bir de isvicrelilerin aslinda gramerleri de almanya-avusturya almancasi gramerinden farkli biraz. Konusurken elbet anadili almanca olan biri anliyor ama isvicrelinin de biraz cabalamasi gerekiyor. Almanlarin anlamasini istemezse ortamda baska isvicreliyle oyle bir konusur ki halis muhlis hans bile bir sey anlamayabilir.

Almanca ogrenirken isvicre olaylarina girme, rtl filan ac, en temizi.
  • kuehles blondes  (17.03.17 23:53:54) 
Şöyle söyleyeyim İsviçreli biriyle almanca yazışan bir alman her dediğini gayet normal bir şekilde anlar fakat iş konuşmaya gelince aksan farklılıkları var. İsvicreliler almanlari anlıyor fakat almanlar anlamakta biraz zorlanıyor.

Ben İsviçre'de okulda öğrendiğim çat pat Almancayla kendimi almanlara ifade edemedim mesela. Onlar benimle yavas bir sekilde almanca konuştu, ben ingilizce cevap verdim. O günden sonra da her gittiğimde ingilizce konuşmaya karar verdim. Daha önce almanca maillestigim insanlar olmuştu halbuki.
  • fraise  (17.03.17 23:57:45) 
isviçrelilerin utandıkları filan yok, isviçre vatandaşıyım. baya güldüm bu yoruma.

isviçre'de konuşulan almanca farklı, almancayı isviçre ağzıyla konuşuyorlar diyelim. ancak okullarda "yazı almancası" (schriftdeutsch) dediğimiz almanca konuşuluyor ve almanlarla iletişim kurmak için konuşurken de yazı almancasını kullanıyorlar. konuşurken gidiyom, yapıyom diyip yazarken gidiyorum, yapıyorum yazmak gibi düşün.

isviçre kanallarında da programların bir kısmı yazı almancası kullanılarak sunulur (örneğin haberler), ancak haber esnasında bir isviçrelinin röportajı varsa mesela o kişi sokakta konuştuğu için yine isviçre ağzıyla konuşur. o yüzden almanca öğrenmek için pek doğru bir yaklaşım olmaz.
  • gmzo  (18.03.17 00:00:50) 
Gmzo, valla ben de İsviçre vatandaşıyim, okulda alman kantonundan gelen bir arkadaşım 'bize koylu muamelesi yapıyorlar almanya'da. Bazen sevmiyorum orda konusmayi' demişti. Yani herkes için genelleme yapmak doğru değil. Hepsi utanmıyordur tabii de bir kısmının rahat hissetmediği kesin.


  • fraise  (18.03.17 00:04:27) 
oha lan iki tane isviçre vatandaşı almanca hakkında ne güzel tartışıyor. :))

mesele türkçe-kürtçe olsa hemen küfür ederdik birbirimize. adamlar hakkaten ileri amk.

biri ''hey, bu yoruma güldüm''
diğeri, '' alman kantonundan gelen çocuk anlattı, rahat olmadıkları kesin''

kantonuna kurban olduklarım, beni de alın aranıza :)
  • kan aranıyor  (18.03.17 00:17:46) 
@fraise o farklı bir mesele. köylü muamelesi yapan almanya'nın neresinden acaba? hani almanların da "köylüleri" ve "köylü gibi konuşanları" var, hepsi aynı konuşmuyor. bu doğudan öğrencilerin istanbul'a gelip, konuşmalarını uyduramayıp sıkıntı yaşamaları gibi bir şey.

zaten bu mesele isviçre'de almanca konuşulan kesimde özellikle eğitim alanıyla bağlantılı meselelerde sıkça tartışılan bir şey. biz 8.sınıftayken beden eğitimi dersinde bile öğretmene yazı almancası konuşma zorunluluğu getirilmişti örneğin. çünkü akademik anlamda başarılı olmak adına, yazı dilinde bu şekilde kullanıldığı için dile bu açıdan hakim olmak gerekiyor.

almanların bir kısmı bu yüzden muhakkak ön yargılı yaklaşıyor, bunun sonucunda da zaten isviçre'de almanlar pek sevilmiyor. zürih ve çevresi için bunu söyleyebilirim tabii sadece.

ancak ben genel olarak bunun "utanma" olarak betimlenemeyeceğini ve kültürel zenginlik getirmeleri sebebiyle dillere sahip çıkılması gerektiğini düşündüğüm için bu şekilde ifade ettim.
  • gmzo  (18.03.17 00:19:03 ~ 00:26:12) 
Konunun ne olduğuna hakimim ben de. Benzer şeyler fransız kantonlarinda da var (kantonlar arası aksan farkı vs). Sadece "çok güldüm bu yoruma" deyince aslında içlerinde arkadaşın dediği gibi hissedenler de olduğunu söylemek istedim. Butun İsviçreliler almanlanlarin yanında ezilip buzulmuyor tabii ki.

Sonuçta her insan aynı değil, genellemek de iki taraf için de doğru değil.

Velhasıl almanya almancasi ile İsviçre almancasi gramerde aynı, pratikte farklı. Bu yüzden de çeşitli handikaplar var. Siz en iyisi alman kanallarından pratik yapmaya çalışın :)
  • fraise  (18.03.17 00:26:10 ~ 00:27:42) 
@gmzo Vallahi öyle. Mekan Lörrach, İsviçreliler çeviri yaptırıyor. Hannover'e gitseler hiç konuşmazlar demek ki :)
Olabilir yani böyle şeyler, kuzenim de Fransızca konuşurken kendini hiç rahat hissetmiyor. Bu arada Zürih çok güzel bir yer diyerek tespitlerimi sonlandırıyorum.

  • Lim5  (18.03.17 00:26:44 ~ 00:31:21) 
Hocam haberlerini izledigimde &70-80 anliyorum, cünkü Hochdeutsch`a yakin konusuyorlar.
Anadil kullanicisi benim anladigimdan cok daha iyi anliiyor tabi.
Ben haberlerini izlerdim senin yerinde olsam, kötü bir etkisi olmaz. Ben Almanyada A1 ve A1.2 alirken, hoca üniversitede bazen cdden Isvicre Almancasi aciyordu ve quiz oluyorduk bu kayitlardan, düsün yani.
  • buf-e kür  (18.03.17 17:12:10) 
[]

"date-able"'nin anlamı tam olarak nasıl oluyor?

* sevgili ve çıkmak konulu bir yerde geçiyor date-able.

"all girls date-able.." diye gidiyor...ne anlama geliyorr bu?
------------

edit: urbandictionary ye baktım, bunu diyor, doğru mu?

Dateable
1. Better than fuckable. Used to describe someone who is hot enough that you would date them. Can include someone who is only decently good looking, but has a great personality.

2. Someone who you actually like, as opposed to fuckable, which is purely sexual. A datable guy or girl is someone you enjoy talking to and would ALSO like to fuck.
John: I was talking to Shannon last night. Damn, that girl is hot.
Eric: Woah, woah, woah. Do you mean fuckable hot or dateable hot?

 
Ponpa


  • Bowie  (16.03.17 00:17:09) 
eğlenmelik değil evlenmelik?


  • carabelli  (16.03.17 00:18:01) 
Yürümelik


  • klar  (16.03.17 02:52:15) 
çıkılabilir, sevgili olunabilir kişi.

fuckable, yani sikilebilir'in aksine sadece seksüel amaçlı olarak değil, aynı zamanda hoşsohbet, beraber takılmaktan hoşlanılacak insan anlamında kullanılırmış. ama fuckable'ı da kapsıyormuş. fuckable ise sadece cinsel.
  • pilavmaker  (16.03.17 03:05:43) 
gideri var.


  • feel the blanks  (16.03.17 03:13:45) 
türkçe çevirisini yapayım: "ciddi çıkarım bu kızla"


  • alperz  (16.03.17 08:09:51) 
[]

Şu İngilizce Çeviri Doğru Mu Sizce?

iyi akşamlar.
şimdi cümlemiz şöyle birşey:

" boş, boş konuşuyorlar ve bu beni kızdırıyor; ama bir süre için onları alttan almak durumundayım."
ben, bunu şöyle çevirdim:

" they talk gibrish and this makes me angry but for a while I have to take them lying down."

doğru mudur?

thx.

 
For a while ı sona eklersek heralde doğru olur.


  • xiii  (15.03.17 23:18:18) 
alttan almak olmamış, google translate olmuş diyicem google artık eski google değil...
I have to stay on the good side of them for a while. daha iyi olur.

  • theconqueror  (15.03.17 23:24:32) 
tolerate veya "I have to live with that" kullanılabilir.


  • mikro patlama  (16.03.17 00:11:30) 
They are mouthing off about me but for a while I have to tolerate/suffer.


  • mihajlovic  (16.03.17 20:07:21) 
[]

Fransızca bilenler aşağıdaki fiillerin anlamını bilen var mı ?

Avoir bonne conscience :
Etre un bile en :
Etre quiche en :
Etre nul en qqch :
Etre en friche :
Etre dans le giron de qqn
Faire l’expérience de :
Faire l’objet de :
Faire la move
Prendre conscience de qqch
Prendre de l’essor :
Prendre qqch en bonne part :
Prendre parti :
Prendre possession de qqch :
Prendre place
Prendre soin de
Prendre qqch pour
Prendre qqch en mauvaise part
Mette à effet :
Mettre commun
Mettre le couvert :
Mettre en avance
Mettre en sort
Mettre en clause
Se mettre en colere:
Se mettre au entre au monde:
Se mettre d’accord:
Se mettre en quatre:
Passer le torche à qqn
Passer outre à
Mettre au parfum:
Etre du coin
Avoir du lien

 
Bulduklarımı yazdım

Avoir bonne conscience: Ne rien avoir à se reprocher. (clear conscience) TEMİZ BİR VİCDANA SAHİP OLMAK suçlanacak hiçbir şeyinin olmaması

Etre quiche en : Signifie être mauvais, mais vraiment très mauvais, dans une discipline donnée. BELİRLİ BİR DİSİPLİNDE ÇOK KÖTÜ OLMAK-MATEMATİKTE ÇOK KÖTÜ OLMAK GİBİ

Etre nul en qqch : yukardaki gibi. o konuda hiçbir şey bilmemek, anlamamak

Etre dans le giron de qqn: sous la protection de. BİRİNİN KORUMASI ALTINDA OLMAK

Faire l’expérience de : tenter quelque chose pour la première fois BİR ŞEYİ İLK KEZ DENEMEK

Faire l’objet de : Être le sujet de l'attention. İLGİ ODAĞI OLMAK

Prendre conscience de qqch: Se rendre compte de quelque chose. (To realize something.)BİR ŞEYİ FARK ETMEK

Prendre qqch en bonne part : participer KATILMAK

Prendre parti: Prendre position pour ou contre quelqu'un lors d'une dispute, d'une discussion opposant deux personnes. TARAF TUTMAK

Prendre possession de qqch : Devenir le possesseur de quelque chose, s'emparer de quelque chose. BİR ŞEYİN SAHİBİ OLMAK

Prendre place: (settle in) YERLEŞMEK

Prendre soin de : Être attentif à, bien veiller à. (take care) dikkatli olmak


Mettre le couvert : Préparer les ustensiles pour manger. YEMKE İÇİN MUTFAĞIN HAZIRLANMASI

Mettre en avance: Mettre en vue, exposer, faire connaître quelqu'un ou quelque chose. BİRİLERİNİBİLGİLENDİRMEK YA DA EKRANA VERMEK

Se mettre en colere: (get angry - huff) SİNİRLENMEK-DAYILANMAK

Se mettre d’accord: (agree on) BİR ŞEY ÜZERİNDE UZLAŞMAK

Se mettre en quatre: faire tout son possible (bend over backwards) AŞIRI UĞRAŞMAK-ÇABA SARF ETMEK

Passer outre à: ne pas tenir compte (despise) ALDIRMAMAK-HOR GÖRMEK

Mettre au parfum: Donner toutes les informations nécessaires, mettre dans le secret, affranchir quelqu’un. (put [sb] in the know) BİRİNE GİZLİ BİLGİLERİ VERMEK

Etre du coin: (nearby) CİVARDAN OLMAK-KOMŞU OLMAK
  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine  (14.03.17 16:43:32 ~ 17:15:34) 
[]

çeviri yardım

the location of the element at the mesial is especially reasonable in HBP, in which axis of rotation around the tooth is perpendicular to denture.

cümlesi tam olarak nasıl çevrilebilir? mesial ve distal sözcükleri aynı kalacak.


 
mesial'daki elemanın yeri, diş etrafındaki (dişe göre) dönme ekseninin protez'e (denture) dik olduğu HBP'lerde özellikle mantıklıdır/kabul edilebilirdir/mümkündür.

distal kelimesi yok yalnız.
  • puc  (12.03.17 13:19:41) 
[]

british accent

başlığı nasıl yazacağımı bilemedim. nette özellikle youtube'da british aksanı öğretmeye yönelik başarılı bulduğunuz kanallar var mı?




 
jade joddle. başarılıdır bu konuda.

www.youtube.com
  • ackapaackapaartema  (11.03.17 23:27:43) 
[]

Resimdeki yazıda ne yazıyor?

Bilen varsa yardımcı olursa seviniriz.




 
Üstteki kelimeyi net okuyamadım. Altta Biraderler yazıyor sanırım. Osmanlıca ise okunuşu bu.


  • sylr  (09.03.17 20:07:16) 
Bilir biraderler'miş, marka basmışlar kemere. Teşekkürler


  • fallopian  (09.03.17 20:48:46) 
[]

Dokunaklı İngilizcesiyle Çevirmen Aranıyor

Merhaba Arkadaşalar,

Bir paragraf bir çeviri var, buraya koymak istemedim. Yardımcı olabilecek birileri olursa gerçekten hoş olur benim için. :)


 
ben olabilirim :) nasıl bir şey?


  • mihajlovic  (15.03.17 21:55:31) 
Hocam bir paragraftı hakkıyla çevirilsin istemiştik halloldu, çok teşekkürler.


  • fiber  (23.03.17 17:49:24) 
[]

Hukukçu arkadaşlar, sözleşme maddesi

merhaba galyalılar! şirketimle sözleşmemde bir madde değişikliği yapmam gerekiyor. doğru ve net bir ifade için hukukçuya(İngilizce) ihtiyacım var. yardımlarınızı esirgemeyeceğinizi biliyorum. yeşilleyelim.




 
Selam. Ekşiden mesaj atabilirsin.


  • rucka boji  (09.03.17 15:38:40) 
[]

moderate/ mild- ılımlı/ hafif karşılığı mı?

aslında yabancı dilde değil Türkçe karşılıklarını öğrenmek istiyorum. Bir derece belirtirken ılımlıyı hafife kıyasla daha düşük bir seviye olarak kullanıyorum. Yanlış mı yapıyorum?




 
bence ılımlı hafif'in üstünde olur derecelendirildiğinde.

hafif faşist - ılımlı faşist - faşist - aşırı faşist - hitler
  • sen git ben geliyorum  (09.03.17 12:56:36) 
moderate -> orta
mild -> hafif olarak düşünürsen sorun kalmaz sanırım.

  • nrmnm  (09.03.17 13:04:02) 
[]

ielts sınavı kitap önerileri

2-3 hafta sonra ielts sınavına gireceğim. bana kendi kendime çalışabileceğim, önerebileceğiniz kitaplar nelerdir?




 
ielts-simon.com bu siteyi yazan adam eski ielts sinav gorevlisi. Ekşide de herkes önermiş. Adam blog seklinde site yapmis. Writing ve speking kismi icin herkes bu adamin sitesinden çalış diyor. Ben de buna katiliyorum. Site blog seklinde. Hangi alanda caliscaksan sol taraftan ona tiklayip en geri tarihe gidip gunumuze gelerek calis. Istersen ebook satıyor paran varsa onu alip ona da bak. Reading ve listening icin ben collins buldum korsan ondan gittim. Baska kitaplar oneren de var ekşideki başlıktan bi bak istersen.


  • rucka boji  (08.03.17 01:29:07) 
ielts-simon.com
bir de cambridge'nin ielts sınav kitaplarını bul internetten..
başka hiçbirşeye ihtiyacın yok.
  • jimjim  (08.03.17 01:41:45) 
Barron's Ielts Practice Exams diye bi kitap var deneme çözmek istersen. İnternette eski baskıları bulunabiliyor.


  • hohoho  (08.03.17 11:51:36) 
[]

Stress ,fiil olarak çevirisi?

Word stress diye bir söz var ingilizcede. Türkçe karşılığı ne olabilir? Mesela "Konuşurken R leri çok bastırıyorsun/uzatıyorsun." Uzatmak gibi geldi bana.

Bir de almancada böyle bir fiil var mı?


 
vurgulamak, vurgu yapmak


  • fotrsapka  (06.03.17 21:07:50) 
[]

ingilizce cansiz varliklar icin "diyor gibi" nasil denir?

Birseyin sembolu anlamina gelecek gibi aslinda.
Ornegin, bir agactan bahsederken
"Bu agac bize Hayat devam ediyor diyormus gibi" demek istersek nasil deriz?


 
try to tell someone something
Trees are trying to tell us life goes on.

  • leben  (04.03.17 12:19:47) 
"that tree seems to tell us (that) life goes on."

"seem(gibi görünmek)" daha uygun duruyor.
  • m e b  (04.03.17 12:34:22) 
hint at, bunu kullanmalisin. bir seyler anlatmaya calisiyor, anlaminda.


  • scars dont fade  (04.03.17 13:32:15) 
[]

Yunanca kitap

Merhabalar. Giriş seviyesinde Yunanca hikaye kitapları arıyorum. Elinde olup da satmak isteyen ya da internette veya İstanbul'da nereden bulabileceğim konusunda yardım edebilecek kimse var mıdır?




 
www.click-me.gr

alttaki listeden kitap seçince yine biraz altta çıkıyor kitabın tamamı.
  • cekilmis gayfe  (04.03.17 03:01:15) 
[]

çeviri ing

"toplumda karşılığını bulmak"

nasıl çevirirdiniz?

mesela, "hükümetin bu tip söylemleri, toplumda karşılığını buluyordu" yani topluma yabancı gelmiyordu, toplum zaten bu sözleri destekleyecek birtakım tarihi kültürel olayları içinde barındırıyor. mana olarak böyle bir anlam çıkmalı.

 
doğru ve birebir olarak değil de fikir olsun diye;


That kind of discourse from government was already inherent to society.

Society welcomed discourse of government which was alredy inherent to them.
  • nevrochaotica  (02.03.17 13:09:31 ~ 13:11:04) 
fits with the society's will gibi bişey derdim sanırım ben.


  • tepedeki psychedelic adam  (02.03.17 13:09:54) 
these kinds of government statements correspond with the society

bi de these kinds of government statements reflect on the society olabilir ama birinci daha doğru sanki
  • interview with the vampire  (02.03.17 13:13:23) 
reflection geldi hep benim de aklıma. ama correspond burada en uygunu gibi. tişikkirlir


  • mrsmoon  (02.03.17 13:17:14 ~ 13:23:05) 
Sympathize kullanılabilir. @nevrochaotica da güzel bir alternatif önermiş. Correspond iyi bir kelime değil bence bura için.

Cümlenin özlemi toplum olsa symphatize güzel olurdu ama cümleyi değiştirmek lazım galiba kullanabilmek için burda.
  • Adramelekhh  (02.03.17 13:34:28 ~ 13:35:31) 
[]

Toefl Test Merkezi

Hellolar,

Toefl sınavına giricem Nisan'da ancak tarihi yere göre belirleyeceğim sanırım çünkü test merkezi yüzünden sınavımdan olmak istemiyorum. Bu yüzden fikri olan varsa şu test merkezlerine bir yorum bırakmanızı rica edeceğim.

İstanbul Language Center - Bakırköy
Esenyurt Üniversitesi
Oxford House College
ITTS İstanbul Beşiktaş

Çok sağolun.

 
Ne için girdiğinize göre değişir. Şu anda üniversitelerin çoğu ancak bir üniversitede yapılmışsa kabul ediyorlar, diğer türlü sorun çıkarıyorlar mesela.
Eğer yetişkinseniz ve eğitim için girmiyorsanız, çok da fark etmez aslında.

Soruya cevap: Bahsettiğiniz merkezleri bilmiyorum, ben olsam üni'de girerdim.
  • sopiro  (01.03.17 08:30:41) 
[]

Kısacık bir İngilizce-Türkçe Çeviri Sorusu

Amerikalıların, karşısındaki kötü karşılanan garip bir davranışta bulunduğunda (veya sözlü atışma esnasında) söylediği "Wow..wow..wow" gibi bir negatif hayret ünlemi var.
Yani "bu kadar düştüğüne inanamıyorum" anlamı taşır bir yerde.
Bunun Türkçe karşılığı nedir veya anlamını koruyarak Türkçe'ye nasıl çevrilmelidir?


 
''bi dakka bi dakka bi dakka''

eğer yurtdışında söyleyecekseniz ''one minutes!'' :)
  • otonomo  (28.02.17 20:59:57 ~ 21:01:03) 
oha oha oha


  • bellbane  (28.02.17 21:00:25) 
oha oha oha bence çok kaba olur.

bi dakka güzel

+1
  • himmet dayi  (28.02.17 21:05:46) 
"bir dakika..."
"orada bir dur"
"dur hele"
"yavaş gel"
  • mihajlovic  (15.03.17 22:40:23) 
[]

Ankarada İngilizce Bilen Oyun Ablası Nasıl Bulunur

Ankarada nasıl bulurum oyun ablası? İngilizceye aşinalık için istiyoruz.




 
unisbul ve craigslist'te arayabilir ya da ilan verebilirsiniz. referans isteyin.


  • hopeless  (28.02.17 15:28:45) 
böyle bi site var ama güvenilirliğini bilmiyorum www.bakiciburada.com


  • freya  (28.02.17 16:20:58) 
Tam detay verirseniz benim arkadaşlarım var ingilizce bilen bir söylerim yardımcı olurlar belki


  • gozu acik sevisen yahudi  (28.02.17 17:29:26) 
teşekkürler. craigslist ile şansımı denemeye başladım.


  • maydogdu  (01.03.17 11:28:56) 
[]

doğru yazmış mıyım ya?

I want to attend training school but now I need scholarship for cover the cost of the school. Can I apply for a scholarship? If our project will be accepted, I will not need receive a scholarship.




 
I want to attend the training school, but now I need the scholarship to cover the cost of the school. Can I apply for a scholarship? If our project is accepted, I will not need to receive a scholarship.


  • elcucu  (28.02.17 08:50:07) 
[]

"Hassasiyetinizi rica ederiz"

Bu ifadeyi en doğru nasıl söyleyebiliriz İngilizce?

Adamlardan kibarca hassasiyet rica edeceğiz çünkü pek kale almayan bir tutum içerisindeler.


 
"thank you for your co-operation"


  • for the record  (27.02.17 11:47:59) 
  • sherbert  (27.02.17 11:52:01) 
"We would appreciate it if you would …" kalıbını kullanmalısın. Noktalı yere hassasiyet kelimesini getirmelisin. Ben hassasiyetin ingilizcesini buraya uygun bulmadığım için yazmadım.


  • iddaaci  (27.02.17 12:02:18) 
www.quora.com
•I appreciate your consideration
•your consideration has not gone unnoticed
•Your consideration means a lot, thank you
•The consideration you have shown means so much
•I really appreciate your consideration sir /mam
•Your consideration is very much appreciated
  • jimicik  (27.02.17 12:06:21) 
[]

intermediate seviyesinde roman tavsiyesi

bu seviye seviye olan kısa hikaye kitapları değil de roman okumak istiyorum. paul auster-man in the dark'ı almıştım en son ama fazla edebi ve ağır geldi dili. klasik romanlar ilk tercihim olmamakla birlikte sürükleyici ve akılda yer eden bir kitap olduktan sonra her tavsiyeye açığım?




 
Dediğin imkansız. Eğitim amaçlı olmayan her roman edebi amaçlıdır.


  • kargn  (24.02.17 23:11:27) 
ne okumaktan hoşlanıyorsun?
harry potter mesela kolaydı, ya da aşk romanları çok sade ve kolay dille yazılıyor..
Bence seviyene odaklanma, kelime haznem iyidir diye ben arkadaş gazı ile direk baya ağır dilli fantastik kitaplardan başladım zorlanmadım.. tabi dahili sozlukte çok yardımcı oldu bana..
telefon android için moon reader + colordict öneriyorum kelimenin üstüne tıklayınca anlamını açıyor bir popup ile
  • eja  (25.02.17 00:01:48) 
demek istediğim edebi roman olmasın değil fazla edebi bir dili olmasın, daha anlaşılabilir günlük bir dili olsun. yani uzun uzun betimlemelerden ziyade olay akışı olsun

@eja fantastik kitaplar okumuyorum normalde ama harry potter tarzı bir kitap olabilir?
  • feykalade  (25.02.17 01:02:12 ~ 01:06:06) 
[]

Ne diyor?

Kadın 13,5'u 13.500 olarak düzelttikten hemen sonra ne diyor o arada?

youtu.be

Teşekkürler

 
thirteen and a half thousand even, organizations around the world...

bu arada verdiğin link her cihazda 1dk 8sn'yeye gitmiyor, bazen videonun başına gidiyor. Bunu fark edene kadar iyi bir sarkastik mesaj yazdım sonra sildim.

Merak edenler için, 1:08'e bakınız.
  • harzem  (24.02.17 01:42:17 ~ 01:43:23) 
@harzem, amma yuvarlamış ya even dan emin olamamıştım.

ya başta süresiz linki koymuşum yanlışlıkla, belki o yüzden farklı sonuçlar almış olabilirsiniz, öyleyse pardon :D ama bazı cihazlarda çalışmıyor da olabilir tabii..
süre notu için de ayrıca teşekkürler
  • senolll  (24.02.17 01:50:09) 
olabilir, ilk tıkladığımda süresiz link açıldı sanırım, bilgisayara geçince süreli linki görmüş ve farklı cihazda farklı çalışıyor varsaymış olabilirim. telefon şarjda şimdi kontrol edemeyecem :D


  • harzem  (24.02.17 02:09:10) 
Even +1

@buzperest, düzeltme yapıyor, ilk söylediğinde bin demeyi unuttuğu için.
  • peggy  (24.02.17 15:12:13) 
Farklı örnek ne alaka, aynı örnek üzerinden gidelim?


Over 13,5 organizations around the world

ile

Over 13,5 thousand organizations around the world

aynı şeyler mi?
  • peggy  (24.02.17 15:35:14 ~ 15:35:42) 
"do you think" demiyor "even" diyor. ingiliz aksanı bu @buzperest, avusturalya aksanıyla farklı algılanabilir ama kadın net olarak ingiliz aksanıyla "even" diyor. eksik söylediği "thousand" kelimesini tamamlıyor.

Senin söylediğin "yirmibeş buçuğa araba aldım" tarzı kelime kalıbı bu resmi konuşmaya uygun değil, kadın orada ciddi bir şey anlatıyor ve thousand demeyi unutuyor.
  • harzem  (24.02.17 15:45:49 ~ 15:48:39) 
[]

Ufak bi Fransızca Çeviri

Elimde bi mahkeme kararı var. Boşanma davası. En altında şu yazıyor:

"Concerne: demande en divorce autre que par concentement mutuel. l'instruction de la procedure ayant ete close pr ordonnance du 21 avril 2015, l'affarires applee devant le Juge aux affaires familiales qui en delibere et a rendu le jugement par a disposition au Greffe ce jour."

Google translate'te bir şey anlaşılmıyor. Bu karar kesinleşmiş mi, boşanma sağlanmış mı?

 
Önce Fransızca'dan İngilizceye daha sonra Türkçeye çevirdim. Sonuç gayet iyi:
Konu: Karşılıklı rıza dışında boşanma başvurusu. 21 Nisan 2015 tarihine kadar devam eden davanın soruşturulması sonucunda, o gün mahkeme tarafından görüşülüp görüşülmesine karar verilen Aile Mahkemesi Hakimi ile yapılan temyiz işlemleri

  • duyurunun bug'ı  (23.02.17 21:56:16) 
[]

hangi ikinci dili öğrenmek istersiniz?

boş vaktiniz var diyelim. tamamen keyif için italyanca mı, fransızca mı, ispanyolca mı, almanca mı yoksa portekizce mi öğrenirdiniz? v




 
- teknik bir meslegi olup avrupa veya turkiyede kariyer yapmak isteyen biri icin almanca
- sosyal bilimlerden meslegi olup avrupa veya turkiyede kariyer yapmak isteyen biri icin fransizca
- abd de kariyer yapmak isteyen biri icin ispanyolca
  • emrahday  (23.02.17 17:58:30) 
ispanyolca


  • otonomo  (23.02.17 17:58:49) 
fransızca.
kolaylık açısından da ispanyolca. onun da melodik yapısı var.

  • m e b  (23.02.17 18:00:48 ~ 18:00:55) 
ispanyolca


  • naberabi  (23.02.17 18:02:15 ~ 18:02:25) 
almanca. berlin müzik için mükemmel bir yer. tabii orada yaşayabilmek başlı başına bir dert. ama ütopik konuşuyorum.


  • mewthree  (23.02.17 18:04:09) 
ispanyolca öğreniyorum


  • fakyoras  (23.02.17 18:18:20) 
ingilizceyi mükemmelleştir. diğerleri gereksiz.


  • prince legolas  (23.02.17 18:23:21) 
almanca öğrenirdim sanırım.


  • ghilleinthemist  (23.02.17 18:27:29) 
Ne iş yaptığınıza ve okuduğunuz bölüme göre değişir.

Ben Almanca veya Fransızcayı tercih ederdim.
  • tahin pekmez yoğurt  (23.02.17 18:32:21) 
Yurt dışına çok seyahat eden biri için İspanyolca
Mühendislik ve fen bilimleri alanında eğitim gören ya da çalışan için Almanca
Tarih, Sosyoloji, Edebiyat vb alanlar için Fransızca
Portekizceye bir sebep bulamadım. Zevk için öğrenilir gibi duruyor en fazla
  • evandro roncatto  (23.02.17 18:56:38) 
eski yunanca.


  • superfluid  (23.02.17 18:59:21) 
kesinlikle ispanyolca


  • yuvarlanantencereninkapagi  (23.02.17 19:01:07) 
[]

ispanyolca bilenler

saldremos del cine ....... las nueve.

boşluğa "a" gelmesi gerekmez mi? başka ne gelebilir?


 
sinemadan 9da çıkıcaz demek istiyosan a gelir evet.


  • miss magara kadini  (23.02.17 18:15:07) 
evet "a las nueve"


  • razvan rat  (23.02.17 18:16:36) 
[]

Osmanlıcadaki şu tamlama nasıl yazılmalıdır: hekim + dendani (حكيم دندانى)

Orijinal metinde aynen şöyle geçiyor: حكيم دندانى
Bunu "Hakîm-i Dendânî" mi yoksa "Hakîm Dendânî" mi şeklinde okumak gerek? Dendânî dişçi demek olmalı. ifadenin tümü ise "diş hekimi" anlamına geliyor.



 
Hekim-i dendanî, kef harfinden sonra ye gelirse tıpta hekim diye okunur. Yazılışı Allah'ın Hakîm ismiyle aynı.


  • sylr  (23.02.17 09:43:59) 
tamlamalarda ilk kelimenin son harekesi kaybolmaz okunur o yüzden mutlaka ilkinin sonuna ya i ya ü ya da e gelir.


  • theconqueror  (23.02.17 13:12:36) 
[]

Beyaz yakalılar / Beyaz yakalar

İş dünyasındaki olayda hangisi doğru yazımdır?

(Soru Türkçe sorusudur)


 
Beyaz yakalı

tdk diyor.
  • nigeo  (22.02.17 10:54:38 ~ 10:55:07) 
[]

YDS İngilizce Sorusu

Cevap anahtarı cevap olarak E şıkkı diyor. Sorum ise o halde neden B değil?

i.hizliresim.com


 
Ortak atalarının olup olmadığı sorgulanıyor whether ile. Which olsa ortak atalarının kesin olduğu anlamı çıkardı.


  • iddaaci  (21.02.17 22:56:50) 
Burada aslında bir noun clause var,

the idea that
the belief that
the news that
the fact that
the prediction that
the discovery that
the fear that
the knowledge that
the proposal that
the suggestion that
the rumour that
the promise that
the suspicion that

bu gibi soyut kavramları açıklayan noun clauselarda which olmaz, aynı şekilde reduction olarak that atılamaz.

(That den sonra tam cümle geliyor özne+yüklem+nesne oradan da noun clause olduğunu çıkarabilirsiniz)
  • neferkitty  (21.02.17 22:57:48 ~ 22:59:20) 
anladım :) çok teşekkür ederim.


  • hayal hava yollari  (21.02.17 23:01:47) 
Which kullanılır. Google'a the idea which yazın sonuçları görün. Orada anlam ayrımı var.


  • iddaaci  (21.02.17 23:04:40) 
anlam ayrımı?


  • hayal hava yollari  (21.02.17 23:07:23) 
Yani maymunlarla insanların ortak ataları var mı yok mu tartışılan o. Which getirirseniz cümle insan ve maymunların ortak atasının olduğunu anlatır.

Yani var mı yok mu whether ile. Ortak atanın olduğu which ile verilir.
  • iddaaci  (21.02.17 23:13:40) 
Benim yazdıklarım açıklayıcı noun clauselar, burada da adj. değil noun clause olduğu için ve tam cümle olduğu için which olması mümkün değil.

ancak ajd. clause olarak tanımlama yapılırsa google'da elbette sonuç çıkar.

Anlamla alakası yok; @hayal hava yollari bu konu ''appositive noun clause'' olarak geçiyor; restrictive ya da non-restrictive olarak daha fazla örneklerine ulaşmanız mümkün.
  • neferkitty  (21.02.17 23:18:56 ~ 23:21:41) 
Şunu kopyalıyorum daha fazla yararlanmanız için:

Appositive clauses look a great deal like relative clauses. Analyze the following examples: what kind of word is the clause attached to? what is the original sentence that the clause was created from?

#1: appositive clause: I like the idea that students can become independent learners.

1. The clause is attached to a noun--the idea.
2. The underlying sentence is: Students can become independent learners.


#2: relative clause: Students who become independent learners can continue to learn after they leave our classes.

1. The clause is attached to a noun--students
2. The underlying sentence is: Students become independent learners.

Based on that analysis, how are these two subordinate clause types different?

A relative clause includes in its internal structure the same noun that it attaches to. The relative pronoun means the same thing as the noun that the clause is attached to; the relative pronoun has a grammatical role that combines being a connector with a role in the syntax of its clause.

An appositive clause does not include the noun that it attaches to; the appositive clause is like a linking verb--or an equal sign: the idea = students can become independent learners. The connector that just connects the clause to the noun without playing any internal role in the clause.


Appositive clauses can be related to particulate verbs and their noun clause direct objects:

I believe that students can become independent learners.

The belief that students can become independent learners is common among teachers.

I know that students can become independent learners.

Our knowledge that students can become independent learners drives our work.

I feel that students can become independent learners.

My feeling that students can become independent learners is shared by many other teachers.

Grammarians and linguists refer to this process of changing a verb to a noun as nominalization. Notice how the nominalized version has the same grammatical feature as the verb version--the noun clause of the verb version becomes the appositive clause of the noun version.

When analyzing authentic samples, just be careful not to jump to the conclusion that every noun + that combination is a relative clause. Nouns like idea, belief, thought, knowledge, and a few others are often followed by appositive clauses.

Test your knowledge by deciding which of these sentences has an appositive clause and which has a relative clause.

The idea that I shared with my students comes from many years of teaching experience.

The idea that we must work together as a team guides our department's work.

www.usingenglish.com
  • neferkitty  (21.02.17 23:24:40) 
Çok teşekkürler :)


  • hayal hava yollari  (22.02.17 00:36:26) 
1 ... •505152535455565758• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.