[]

Ne demek istemiş - (ingilizce)

"Oh ok, so volunteering" burada bir laf sokma mı var sizce? O kadar gönüllüsün ki gibi mi




 
context lazım.


  • AlsterWasser  (28.09.23 23:19:06) 
bilemeyiz.

"he yani gönüllülük.." demiş de olabilir. konuşmanın öncesine ihtiyac var
  • king lizard  (28.09.23 23:21:45) 
iş ilanına başvuran biri işin gönüllü(beleş) olduğunu öğrenince bunu yazabilir.


  • nhk ni youkosu  (29.09.23 00:52:03) 
gönüllüsünüz ya hammınağğ


  • abi bi dizi buldum on numara  (29.09.23 00:55:24) 
context lazim +1


  • cooperr  (29.09.23 01:16:16) 
Geneli görmeden bir şey demek zor +1

Bu kadar kısımdan anlaşılan şey, bu kişi sizin bu anlattığınız şeyin gönüllülük esasına dayandığının farkına bu cümleyi kurduğu an varmış.

Ama bu sizin eski bir çalışmanız mı, yeni başvuru yaptığınız yerde mi gönüllü çalışmak istiyorsunuz, hatta bunun çalışmayla bir ilgisi var mı, bu kişi şaşırmış mı, alay mı etmiş, takdir mi etmiş, küçük mü görmüş tek cümleden anlaşılabilecek bir şey değil takdir edersiniz ki.
  • akhenaten  (29.09.23 07:44:16 ~ 07:48:49) 
laf sokma yok gibi bence. yani konuşma zaten gerilimli değilse laf sokma değil derdim.


  • bohr atom modeli  (29.09.23 12:14:42) 
bana kinayeli gibi geldi


  • ananiyimioguz  (29.09.23 12:24:05) 
[]

İngilizce söylenenleri Türkçe hatırlıyorum

İngilizce konuşulanları veya dinlediklerimi daha sonra hatırladığımda İngilizce cümlelerle hatırlamıyorum, sadece anlatmak istediğini hatırlıyorum.
Hani Türkçe olunca cümleyi de hatırlarsın ya öyle olmuyor.

Bu sizde de var mı? Yoksa hala İngilizceyi içselleştirememişim anlamına mı geliyor?

 
benim de bir yazıyı ikinci kez okurken ya da bir videoyu ikinci kez izlerken "aa bu ingilizce miymiş?" dediğim olmuştu. beyin bir mesajı alınca bu mesajın aktarıldığı medyumu (ingilizce türkçe vs) unutuyor ve gerekli olan içeriği aklında tutuyor galiba.


  • kernelpanic  (25.09.23 23:35:59) 
ingilizce soyleneni turkce hatirliyorumu da gectim direkt turkce dinliyorum. mesela daha dinlerken adam nearly three million people diyor, ben direkt 3 milyon civari kisi seklinde beynimde cevirip oyle devam ediyorum.

bir istisna var, dizi/filmlerde bunu yapmiyorum ve sonrasinda da birebir ingilizce seklinde hatirliyorum soylenenleri.

buyuk ihtimalle dediginiz gibi icsellestirmemek ve buna sebep olan ingilizceyle yasamamaktandir.
  • gule gule  (26.09.23 03:16:48 ~ 03:17:54) 
[]

İngilizcede "boyundan büyük işlere kalkışmak" sözünün karşılığı var mı?

sb.




 
bite off more than you can/could chew


  • gule gule  (21.09.23 19:42:11) 
get in over your head


  • Flybutter  (21.09.23 20:13:38) 
Deyim değil de normal bir fiil istiyorsan overextend de kullanılabilir, "he overextends himself" gibi.


  • diyanet takvimi  (21.09.23 20:23:13) 
[]

şu nasıl ifade edilmeli?

' para istemiyorum ama sen vermek istiyorsan kabul de ederim' bu hiç yanlış anlaşılmaya sebep olmayacak şekilde ve olabildiğince kısa nasıl ifade edilir ingilizce?




 
I don't require any payment but if you'd like to pay me, I will happily agree.


  • king lizard  (17.09.23 22:31:01) 
I am not waiting or looking for any payment but if you do so, I will accept your generosity.


  • sparkle kiddle  (17.09.23 23:06:22) 
I don't want it, put it in my right pocket


  • faberkastelli  (18.09.23 08:40:38) 
I don't want money, but if you'd like to give me, that's alright! :)


  • babemsi  (19.09.23 18:09:58) 
[]

celta ile ilgili

merhabalar. meb'de ingilizce öğretmeniyim. ingiliz dilbilimi mezunu olarak ve formasyon alarak atandım. şu an coursera'daki tesol sertifikasını alıyorum, birkaç kursum kaldı. buna başlarken mesleki gelişimdi amacım, sonra yurtdışı ilanlarına bakmaya başlayınca genelde celta istendiğini gördüm. şimdi aklım biraz oraya kaydı. büyük şehirlerden birinde değilim, yaz tatilinde gidip yüz yüze almam da mümkün değil. online part time programlarla celta alan var mı? deneyimlerinizi paylaşmak ister misiniz?




 
selam hangi ülkelere bakıyorsunuz? güney asya falan ise bence asu online tesol iş görür, celta daha sükseli ama g.asya için kasmaya gerek yok. ayrıca pek para vermiyorlar yani memuriyeti yakmaya değer mi bilmem. Bi de hep native arkadaşların gölgesinde kalacaksınız.


  • bluewhale  (12.09.23 09:50:35) 
[]

5. sınıf ingilizce özel ders

Merhaba,

5. sınıf ingilizcesi çok kötü olan bir çocuk için ingilzice derslerini online almak ne kaar faydalı olur?

3-4 ay yüz yüze dersten sonra online geçmek daha mantıklı gibi geliyor, yanılıyor muyum?

ilkokulda devlet okulundaydı, şimdi özelde haftada 16 saat inilgizce öğrenecek ama ingilizce konusunda epey zayıf.

 
Özelde haftada 16 saat alacağı dersler muhtemelen başlangıç seviyesinden (A1) başlayacaktır. Yani halihazırda zaten o kadar ders alacağı için özel derse gerek kalmayacağını düşünüyorum. Bunun yerine yaşına uygun izleme (çizgi film gibi) ve okuma yapsa daha faydalı olabilir.


  • alessandro del pieroglu  (09.09.23 01:39:28) 
bu birazda çoçuğunuzun dikkat seviyesi, ilgi ve motivasyonu ve seçtiğiniz öğretmen ile ilgili bir durum.

Örneğin çocuğunuzun dikkat seviyesi ve ilgisi zayıf , ancak iyi bir öğretmen buldunuz diyelim bu o zaman online eğitim de mümkün olabilir.

Eğer hem çoçuğunuzun bu konuda yeterli değil, hem de başarılı bir öğretmen bulamadıysanız, online eğitim çoçuğunuz için uygun olmayacaktır.

Ancak genel olarak, öğrenci belirli bir seviyeye gelip , ayn zamanda ders konusundaki, istek ve motivasyonu artığında online geçmek mantıklı olandır.

Belirttiğim gibi online ortamda öğretmenin deneyim ve başarısı bu konuda çok önemli.
  • mrctrk  (09.09.23 01:42:45) 
[]

Çeviri Yardımı: Black Market Peso Exchange Arrangement

Merhabalar,

Kara para aklama yöntemlerinde denk geldiğim "Black Market Peso Exchange Arrangement" ifadesini Türkçe'ye nasıl çevireceğim noktasında yardımınıza ihtiyacım var. Teşekkür ediyorum.


 
Karaborsa Peso Trampası


  • 507  (08.09.23 16:32:13) 
[]

"bunlar gerçek hayatta ne işime yarayacak"ın ingilizcesi

ingilizcede tam olarak buna karşılık gelen bir deyiş var mıdır? eğer yoksa bunu en anlaşılır biçimde ingilizceye nasıl çevirirdiniz?




 
How is this going to be of any use in real life?


  • hold the door  (08.09.23 14:43:44) 
Aradığınız çeviri şu videonun başlığı

www.youtube.com
  • akhenaten  (08.09.23 14:46:07) 
[]

Almanca telaffuz

Merhaba, almanca ogrenme yolculugundayim. o zor grammar’i bile gozumde buyutmuyorum ama kelimelerin okunusu konusunda ciddi fobi olustu bende. Evde kendi kendime ogreniyorum kelimeleri en dogru sekilde telaffuz etmem icin neler onerirsiniz, sizin uyguladiginiz yontemler nedir? Simdiden tesekkur ederim.




 
valla v'yi f şeklinde, z'ti tz şeklinde okuduktan sonra gerisi gelir. çok kasmamak lazım.

iranlılar araplar nasıl konuşuyor bir görsen... zaten nedense ö diyemiyorlar schön'e schon falan diyorlar. değişik.

bizim telaffuzumuz anlaşılır oluyor genelde. o yüzden yapıştır gitsin.
  • bohr atom modeli  (07.09.23 11:33:06 ~ 11:34:18) 
[]

irade kelimesinin ingilizce karşılığı nedir?

will mi willpower mı volition mı?




 
Will ve willpower duruma göre aynı anlama gelen ama duruma göre birbiri yerine kullanılamayan benzer sözcükler.

Örneğin "he has a strong will" yerine willpower da gelebilir. Ancak "You brought me here against my will" derken willpower kullanırsanız tuhaf olur. Willpower daha çok sadece iradeyi değil iradenin gücünü de vurguluyor, burada sadece "güçlü bir irade" olması gerekmiyor, güçsüz bir iradeyi de vurguluyor olabilirsiniz; "Poor dear, you really have no willpower." gibi.

Volition'ı duymamıştım, bakınca gördüm ki will ve willpower yerine geçen daha ağdalı bir sözmüş, nadiren resmi kullanımda tercih edilebiliyor, günlük konuşmalara uygun değil. Will ingilizcenin germen tarafından gelen bir sözcük, volition fransızcadan geçen bir sözcük anlamı aynı ancak nüansı ve hissiyatı farklı.

Bir sözcüğün genelde tek bir anlamı olmuyor, illa tek bir eşleşme bulmak için uğraşmayın bence.
  • akhenaten  (06.09.23 16:23:32 ~ 16:31:23) 
Spesifik bir anlamda kullanmıyorsan will kullan. "İrade" genel olarak "will" demek. Mesela "özgür irade" doğrudan "free will"


  • prole  (06.09.23 16:31:00) 
[]

merhaba, phrasal verb'leri (en azından en yaygınların) nerden çalışayım?

karşısında türkçe değil ingilizce açıklamaları olan, bir cümle de örnek veren böyle toplu bir liste ya da websitesi biliyorsanız yazabilir misiniz? bu yazdıklarım dışında önerisi olanlar da yazabilir. teşekkürler şimdiden




 
Longman sözlüğü fena değil. Oxford da var. Ama tavsiye etmem. Aklında kalmaz.

Ben Breaking Bad'den turn down öğrenmiştim. Müziğin sesini kısmak anlamında kullanılıyordu. Carry out çok kullanılıyor. Bu şekilde öğrenince hiç unutmuyorum.
  • dissendium  (05.09.23 23:20:07) 
phrasal verb leri a eşittir b şeklinde değilde örnek olay-durum içerisinde kullanıldığı cümlelerle birlikte öğrenirsen daha akılda kalıcı olur.


  • puslukitalaratlasi  (06.09.23 01:05:28) 
[]

Neden bu dilde düşünerek konusuyorum çözümü nedir?

Arkadaslar 2. Yabanci dil ispanyolca ogreniyorum 1.5 yidir hocamla yada online konusabiliyorum seviyem intermediate fakat bi kafede falan ispanyolca konusan biri soru sorunca cat diye kitleniyorum zaten cok asiri hizli konusuyorlar

Ingilizcede boyle bi sorunum yok

Acaba fazla yazi yazmiyorum bu sebeple olabilir mi gunluk tarzi ve otomatik cevap verme becerim mi korelmis tavsiye verebilir misiniz

 
Tespit etmişsiniz sanki; fazla yazı yazmamak.
Kendi cümlelerinizi, hikayelerinizi yazmak çözüm olabilir gibime geliyor.
Bu arada ben de İspanyolca öğreniyorum ve ben de intermediate'ım. DM'den erişirseniz WhatsApp üzerinden felan konuşma pratiği fln yapabiliriz ve bence çok iyi olur!
  • pangea  (05.09.23 18:12:43) 
o seviyede normal. yapamadıklarınıza bakıp hevesinizi kırmayın. ne kadar öğrendiğinize bakın bence.

ben 5 yıldır almanca konuşuyorum hala arada bazen "ne diyorum lan ben" oluyor.
  • bohr atom modeli  (06.09.23 10:29:00) 
5 yıldır Fransa'dayim. Geçen biri bir şey dedi, kaldım öyle. Çünkü 5 yılda hiç karsilasmadigim bir olaydi.

Onun dışında böyle random olaylara rahatca cevap vermek biraz zaman alıyor.

Ben de is yeri dışında Fransızca yazmam hiç. Aksine o durumlara dusmediyseniz olmuyor o beceri bence. Bu durumlarla karsilastikca bence gelişir.
  • logisticsmanager  (06.09.23 12:54:12) 
Yaş etkisi de var.

İngilizceyi genç yaşta öğrenmeye başlıyoruz. Beynin öğrenme kapasitesi daha yüksekken. Ve o bilgiler kalıcılaşıyor.

Ama siz şimdi yeni bir dil öğreniyorsunuz ve yaşınız ilerledikçe bu beceri azalıyor.
  • anten  (06.09.23 13:39:14) 
[]

IELTS Speaking skorum değişir mi?

Moralim çok bozuk. Bilkent'te hazırlık okuyorum, geçen sene a2 seviyesindeyim, zorlaya zorlaya bunu yaptım. overall yeterli skoru aldım ama alçaklar speakinge 5 vermiş, itiraz ettim.

salı günü okulun da sınavı var ama o ielts'ten daha zor geçebileceğim muallak.

sizce itirazım olumlu olur mu? yani bu eleman L, R ve Writingten yüksek skor almış 5 yerine 5.5 verelim gibi bir durum olur mu acaba?

i.hizliresim.com

 
"salı günü okulun da sınavı var ama o ielts'ten daha zor geçebileceğim muallak."

senin girecegin sinavda tecrubeli olan bir hoca bulup speaking ozel dersi alabilirsin saliya kadar. su asamada yapacagin en verimli sey bu.
  • hot potato  (01.09.23 18:21:18 ~ 19:30:07) 
a2 gibiysen 5 makul olabilir aslında.

Diğer notlarına bakmazlar, kaydı dinlerler not çizelgesine göre tekrar hesaplarlar. Daha iyiyse 5.5 olabilir.

Ben bir kere writing'de notumu 6.5'tan 7'ye çıkardım böyle ama cidden güvendiğim bir metin yazmıştım, daha önce çok daha kötüsüyle 6.5 almıştım, o sebeple itiraz ettim ve cidden değişti. Ama sende böyle bir durum da yok sanırım. Puan değişirse itiraz için ödediğin miktarı iade ediyorlar.
  • nhk ni youkosu  (01.09.23 18:35:16 ~ 18:36:13) 
hocam geçen sene a2'ydim, a2 olan biri ielts (akademik) reading ve listening'te 7 alabilir mi?

okulun sınavında speaking kısmı önemsiz. diğer kısımlar ielts'ten çok daha zor.
  • hold the door  (01.09.23 22:55:07) 
dostum a2 ma2 bunlar uydurma seyler. herkes kafasina gore bir seviye soyluyor. buna takilma. senin su anki meselen ingilizce bilip bilmemek degil, sinavdan hazirligi gececek kadar bir puan almak. bunu da (eger bu ielts puanin yetersizse) sinava yonelik stratejik pratik yaparak gerceklestirebilirsin. genel seviyen suymus buymus alakasiz.


  • hot potato  (01.09.23 23:22:05 ~ 23:22:39) 
hocam her section min 5.5 olmalı ondan dolayı kaldım yoksa overall yeterli. okulun da reading listening kısmı aşırı zor. 30 dk akademik metin dinleyip boş kağıda not alıyoruz sonra sorular geliyor. abi nasıl yüksek alayım ki bundan, türkçe olsa yapamam. reading desen 3 sayfa yazı var, ielts gibi tam anlamadan yapman imkansız ama ielts kolay, hiç çalışmadan böyle aldım.

neyse son 3-4 gün kala okulun sınavının pratiğini yapacağım. geçemezsem odtü yolu göründü :( tavsiyeleriniz varsa alırım.
  • hold the door  (02.09.23 00:15:32 ~ 00:16:21) 
[]

Vocabulary “öğrenme” üzerine

Merhaba duyuru,
Girdiğim testlerde upper intermediate çıkan bir seviyem var ama intermediate olduğunu daha bir gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. 3 sene kadar da hep yabancı ev arkadaşlarım, normal arkadaşlarım oldu. Ama son 3 senede pandemi vs. evimi kapattım kimseyle görüşmedim açıkçası pek bir şey de okumadım İngilizce. Semih Saygıner’ in her gün 1 kelime yılda 365 kelime yapar. mottosuyla önce bir kelime öğrenirim sonra ikiye çıkartırım gibi bir düşüncem vardı. Hatırlatması olan her gün bir kelime öneren bir app kurdum ancak bana öyle kelimeler öneriyor ki mümkün değil kalmıyor. Önce anlamına bakıyorum, zihnimde bir anıyla eşliyorum, cümleler kuruyorum. Youglish den cümleler dinliyorum. Yeld.io da dizi film sahnelerine bakıyorum. Lyric sitelerinden kullanılan şarkılara bakıyorum ama bana mısın demiyor. Her gün tekrar ediyorum öncekileri de.

Kelimeler de şunlar: taciturn, veracity, abstruse, desultory…etc.

Ben nasıl ezberleyeceğim var mı bir önerisi olan?

 
Bence vocabulary konusunda en iyisi ilgili olduğunuz konularda normal okuma yapmak. Özellikle de iyi kaynaklardan makale vb. okurken anlamadığınız kelimenin anlamına bakıp geçerseniz, aynı kelime birkaç kez denk gelince baya güzel akılda kalıyor. Tabi bu durumda istediğiniz kelimeleri öğrenme şansınız azalıyor ama yine de kelime hazneniz genişliyor.


  • salihdt  (28.08.23 15:24:40) 
örnek verdiğiniz kelimelerin hiçbirini bilmediğimi fark ettim :D

bu kelimeleri kullanarak hayali bir hikaye yazın. saçma vs. önemli değil. zihninizde eşleştirdiğiniz anıyı yazıya dökün mesela. yeni kelime öğrendikçe hikayeyi devam ettirin + yazdıklarınızı ara ara okuyun.
  • axl  (28.08.23 15:30:41) 
İlgili olduğunuz konularda normal okuma +1
Ya da mesela bir roman ya da öykü kitabı seçip günde 2-3 sayfa okuyun, bilmediğiniz kelimeleri işaretleyin ve okumanız bittikten sonra dönüp sözlüğe bakın. (Okurken anlamı kontekstten çıkarabilirsiniz, o yüzden sonradan bakın, kelimeyi sözlüğe bakmadan öğrenirseniz daha kalıcı olur.) Bunlarla kendinize kelime kartları çıkarın, bunun için de uygulamalar var sanırım.

  • kobuzchu kiz  (28.08.23 15:36:20) 
verdigin kelimeleri kanada'da yoldan 10 kisi cevirsem 9'u bilmez.
ise yarar kelimelere yonelin, vakit kaybetmeyin.

taciturn yerine reserved, veracity yerine accuracy gibi kelimeleri kovalamak lazim.
  • cooperr  (28.08.23 15:45:43) 
vocabulary bu bahsettigin kelimeler degil. bunlari tabi ogrenemezsin cunku o app disinda bu kelimelere non-fiction kitap okumuyorsan rastlamazsin ve akilda kalmaz. bu kelimelere gerek yok.

metin oku. metinde kullanilan kelimelerden bilmediklerini not al. bazilari surekli karsina cikacak ve ulan buna gecen bakmistim bak yine karsima cikti demek ki onemli kelime diyeceksin. onlari ogren.

desultory hayatimda duymadim. is yerinde kullansam herkes yuzume bakar. yazdigin butun kelimelerin cok yakin anlami veren yaygin karsiliklari var. hangi app ise o app'i birak derim.
  • antikadimag  (28.08.23 18:01:40) 
normal okuma +1


  • put it in your appropriate place  (28.08.23 18:12:32) 
@mansur ark hocam zaten vocabulary bilgim fena değil yani şu an için 7 kelime biliyor değilim. Bu app bana sınav yaptı ve en son seviyeyi uygun gördü.

Tavsiye ettiğiniz gibi okuma mantıklı yalnız o ayrı bir özveri ve mesai gerektiriyor ve ben çok yoğun çalışıyorum.
  • guitarissimo  (28.08.23 20:35:41) 
@guitarisimo

Günde 10-15 dakikanızı ayırıp ilgili olduğunuz konuda bir iki sayfa okuyup ya da radio talkları dinlerseniz belki günde bir kelime öğrenmezsiniz ama ayda otuzdan daha fazla kelime öğrenmeniz kesin olur sanırım.

Yukarda yazdığınız kelimeler cidden çok gereksiz, uygulama size test yapmış ama testin sonucuna ve uygulamanın kalitesine bu kadar bel bağlamayın bence.

Örneğin çalışırken, bir yere gidip gelirken, uzanırken açın bloomberg radioyu dinleyin. Emin olun bilmediğiniz birçok sözcük, akronim ve phrasal verb öğreneceksinizdir. Ayrıca güncel ekonomiyi takip etmeniz de cabası.

Bir de sözcüklere çok takılmayın bence upper intermediate seviyesinde phrasal verb dağarcığınızı geliştirmek de bir o kadar önemli ve bunları kağıttan sırayla ezberleyip akılda tutmak mümkün değil, ancak duyarak oturuyor.
  • akhenaten  (28.08.23 20:51:57) 
bunlar gibi nicesini gre'ye çalışırken ezberlemiştim. magoosh'un gre verbal kelimeleri için ücretsiz flashcard sitesi var, algoritmasını beğenmiştim, tavsiye ederim. çalışırken ayrıca kelimenin etimolojisine ve mnemonic'lerine bakıyordum. ikisinden biri illa ki akılda kalacak şekilde oluyor. tabi bu tür kelimelerin günlük hayattan çok literatürde ve basında kullanılan kelimeler olduğunun altını çizeyim.


  • inveniam viam  (28.08.23 21:16:47) 
[]

Yokdil'deki hatalı ingilizce sorusu, sizce de hatalı mı?

İngilizce sınavındaki şu sorunun hatalı olduğunu düşünüyorum.

imgur.com


Sebebini de bu entry'de yazdım, sizce hatalı mı, değil mi? Gerekceniz nedir?

eksisozluk1923.com

Teşekkürler

 
Hocam to olunca da doğrudan 8.6 dereceyi işaret ediyor bence. "by" doğrudur yanlıştır bilemem de "to"dan da 8.6 dereceye "kadar" anlamı çıkmayabilir. Bir anda tak diye 8.6 dereceye düşürüyor ve orada sabit kalıyor, 8.7 8.8 olmuyor mesela.


  • signore  (28.08.23 09:35:05) 
sınavdaki soruda belli noktaya kadar düşürmekten değil, olanı düşürebilme yeteneğinden bahsediyor.

yani 42 derece olan vücut ısısını 33.4'e kadar çekebiliyorlar direkt 8.6 noktasına değil. ya da elimizde bir kuş var diyelim default vücut ısısı 8.5 derece, bu kuş 8.6'ya düşüremez yükseltebilir fakat kendi vücut ısısını -0.1'e kadar düşürebilir. bunun için by doğru.
  • gule gule  (28.08.23 10:11:00 ~ 11:42:14) 
türkçesi hatalı bence de. 8,6 dereceye kadar deyince ben direkt by'ları eledim.

"8,6 derece kadar" demesi lazımdı. açık değil.

edit: abbacbabcsdbvjsdhb haklı ayrıca. sıcaklığa ısı demek türkçem yok demekle birebir. bu soruları kim hazırlıyor?
  • bohr atom modeli  (28.08.23 11:22:51 ~ 11:24:33) 
1. bence haklısınız. vücut sıcaklığını 8,6 derece düşürür dememiş, 8,6'ya kadar demiş. by düşüş miktarını, to düştüğü yeni değeri gösterir.
2. daha vahimi, sıcaklık nedir, ısı nedir bilmeyenlerin böyle bir cümle yazıp pişkin pişkin sorması. türkçe cümlede olması gereken sıcaklıktır. Zaten 8,6 santigrat veya 8,6 santigrata düşen sıcaklık. ısı kelimesinin ingilizce karşılığı olarak temperature yazan zihniyeti sorgulamak lazım önce.

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (28.08.23 11:23:08) 
haklısınız, soru yanlış. ben de by'yı görür görmez o şıkkı direkt eledim, cümleyi okumadım bile.


  • sir gawain  (28.08.23 13:40:56) 
By burada "civarına" anlamında alınmış. Öncelikle to'ya göre anlamı daha iyi yanıttığı kesin ama haklısınız bu kadar ince ayrıntılara dikkat ediliyorsa "down to" kullanılmalıydı.

Esas olarak sorun şu, Türkçe metinde 8.6 bir alt limit olarak verilmiş yani 8.5 olamaz. Ancak by kullanıldığı zaman 8.6 civarına indirebilir anlamı çıkıyor 8.5 de olur, 8.4 de olur hatta yoruma göre 8.3 de olur ancak gerçekte belki 8.3 derece kuş için hipotermiyi ifade ediyordur ve sağlıksız bir durumdur bu açıdan anlam tamamen bozuluyor. bence esas buraya odaklanmalısınız.

En doğru kullanım "down to" ile olurdu sanırım. Böylece 8.6 alt limit olmak üzere daha yüksek de olabilir anlamı çıkardı ki o zaman "-e kadar" şeklinde çevirebilirdik.

Vücut ısısının ingilizcesi body temperature orada bir sorun yok. Türkçe metindeki ısı burada fizikteki terim anlamıyla kullanılmıyor, body temperature vücut sıcaklığını ya da bizim ateş dediğimiz şeyin ingilizce doğru olan karşılığını ifade eder. Aslında burada sorunlu olan Türkçe yerleşik kullanımda vücut ısısı diyor olmamız, aslında vücut sıcaklığı denmeli ama bu ayrı bir tartışma konusu, çoğu doktor bile bu şekilde kullanıyor, dilde var olan bir kullanım bu. Yanlış, ama soru iptaline sebep olmaz.
  • akhenaten  (28.08.23 15:09:32 ~ 15:39:30) 
Haklısınız. Bariz hatalı.
(2023 ytd'yi fulledim)

Ancak, umarım soru iptal edilir. Edilmez ise şaşırmayın...
  • yadigar  (28.08.23 15:34:16) 
Soru yanlış değil ama türkçesi net değil. @gule gule'nin kastettiği anlam var. Çünkü herhangi bir canlı kuşun vücut sıcaklığını 8,6 dereceye indirebileceğini sanmıyorum. Muhtemelen 40 derecelerden 32 derecelere indirmekten bahsediyor. Ama bu net anlaşılmıyor türkçe cümlesinde. Kimse de soruyu çözerken bunu düşünmek zorunda değil.

Vücut ısısı maalesef tıpta yerleşik bir yanlış kullanım. Diğer canlı bilimlerinde de benzer olabilir. Türkçe tıp kitaplarının okuduğum hepsinde vücut ısısı diyordu. Mesela bağırsak da barsak diye yazılır çoğu tıp kitabında. Isı olayı da bunun gibi. Bu konuya takıntılı biri olarak tıp eğitimim çok zor geçmişti evet :)

Ha ama bu arada iptal edilmezse de niye edilmedi demem. Çünkü teknik olarak soruda bir yanlışlık yok. 8,6 dereceye kadar düşürebilirler diyince demek istediği anlamı da kast ediyor aslında. Sadece türkçenin bir cilvesi gibi olmuş. Ki to ile yazan iki şık var, ikisi de türkçedeki tam anlamı karşılamıyor diğer özellikler sebebiyle. A şıkkında survive demiş türkçe metinde onunla ilgili bi şey yok. E şıkkında da cümle yapısı tam karşılamıyor gibi. D şıkkında ki to save energy bağlacı tam sorunun istediği şey bence

edit: evet şimdi merak edip internetten araştırdım, stanford'ın bi sitesinde bulduğum bilgiye göre bazı tür kuşlar 50 fahrenheit azaltabiliyormuş hayatta kalmak için. Bu da 9-10 dereceye denk. Yani tam olarak dediğim şekilde 8,6 dereceye indirmiyor, ilk halinden 8,6 derece indiriyor. O zaman da ingilizce tercüme doğru oluyor. Sorun türkçe cümle tam %100 net değil ama yine de cümlenin diğer özelliklerine bakarak doğru şık bulunabilir.
  • nundu  (28.08.23 16:02:34 ~ 16:09:31) 
[]

too cool to do drugs

usa’de uyuşturucu karşıtı propaganda yapmak adına ilkokul öğrencilerine bu cümlenin yazılı olduğu kurşun kalemler dağıtılıyor ve bir öğrenci fark ediyor ki kalemi traşladıkça cümle “cool to do drugs” - “do drugs” gibi uyuşturucuyu özendiren bir forma bürünüyor. sonra kalemler geri toplatılıyor ve tam tersi şekilde basılıp dağıtılıyor falan.

anlamadığım şey “too cool to do drugs” cümlesi nasıl uyuşturucu karşıtı anlam içeriyor?


 
90'ların bu meşhur sloganında "bu kişi uyuşturucu içmek için fazla havalı" demek istemişlerdi. Yani "uyuşturucu sıradan, havalı olmayan, ezik tiplerin işidir" diye bir mesaj vermek istemişlerdi. Tabii İngilizce'nin yapısı gereği kalemi açıp boyu küçüldükçe mesaj da tam tersi haline gelmişti. "Uyuşturucu içmek havalıdır" ve "uyuşturucu iç" gibi...


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (22.08.23 00:27:11) 
Zuhal Olcay'ın "Bana fazla iyisin" demesi gibi... İngilizcede "too x to y" kalıbı yargıyı negatife döndürür.

Yani "too good to be true" cümlesi, "doğru olmak çok iyidir" anlamına değil de, "doğru olamayacak kadar iyi" anlamına gelir. "Too cool to do drugs" da, "uyuşturucu kullanmak çok havalı" anlamına değil de, "uyuşturucu kullanmak (o seviyeye düşmek) için fazla havalı(yım)" anlamına geliyor. Yani bu yazıyı taşıyan için gizli özne olarak bir "i am" var diyebiliriz. Sizin düşündüğünüz anlama gelmesi için "doing drugs is too cool (uyuşturucu kullanmak aşırı havalı)" gibi bir cümle olması gerekiyor...
  • yadigar  (22.08.23 06:32:36 ~ 08:42:19) 
drug kullanan cool'dur ama adam o kadar cool ki ihtiyacı yok demeye getirmişler.

başlı başına saçma bir düşünce.
  • duyurukullanıcısı  (22.08.23 11:11:45) 
Atari salonlarına gitmiş nesil bilir, eskiden "Winners don't use drugs" sloganı vardı.

Sorunuza gelirsek uyuşturu kullanmayacak kadar havalıyım, daha o kadar düşmedim manasını çıkarabiliriz. "too cool to" bir kalıp.

Ayrıca tam bir "epic fail" :))

Son olarak gözünde canlandıramayanlar için görsel

www.snopes.com
  • kimlanbu  (22.08.23 12:12:43) 
Uyuşturucu kullanan havalıdır ama ben o kadar havalıyım ki kullanmıyorum anlamı vermiyor aslında cümle. @zaman ilac degil insanlar unutkan, @yadigar ve @kimlanbu'nun dediği gibi "böyle şeyler yapmayacak kadar havalıyım" ya da anlam olarak tam türkçesi @kimlanbu'nun dediği gibi "o kadar düşmedim."

Burada kilit sözcük "too" too hiçbir zaman olumlu anlamda çokluk, fazlalık belirtmez. Bu açıdan "doing drugs is too cool" desek bile "uyuşturucu kullanmak haddinden fazla (istenmeyen derecede, ederinden fazla havalı, bana gelmez, ben o kadar havalı değilim) anlamı çıkar.

Uyuşturucu kullanmak çok havalı demek için "doing drugs is so cool" şeklinde bir cümle gerekir.
  • akhenaten  (22.08.23 15:36:30 ~ 15:40:06) 
[]

Almanca Kurs

Merhabalar,

İngilizcesi çok iyi düzeyde olan 14 yaşımdaki oğlum için İzmir de Almanca kursu arıyorum.

Goethe Instıtıt u biliyorum.Hiç Almanca bilmeyen bir çocuk temeli orada mı almalı ,yoksa ilk kurs olarak daha basit bir yerden mi başlamalı?

Açıkcası kurslar hakkında hiç bir bilgim yok.Evimiz Hatay taraflarında.

Nasıl bir yol izlemeliyim.
Şimdiden herkese teşekkürler

 
Goethe institut dururken başka yere gerek yok bence.

Bakın çocuklara yönelik hem almanca hem kodlama şeklinde bir kursları da varmış

www.goethe.de
  • akhenaten  (21.08.23 11:19:45) 
Goethe Institute +1 . Bunun dışında Das Akademi ye de bakabilirsiniz.


  • Rh Negatif  (21.08.23 16:11:56) 
[]

when grandpa's lit.

ne diyor?




 
cümleyi çevirince ne diyor?


  • oldz  (20.08.23 21:46:03) 
being lit'in havalı olmak, coşmak, eğlenmek gibi anlamları var. grandpa'ların dans ettiği, uçtuğu kaçtığı falan bir video olsa mesela bu başlığı atabilirsin gibi. biraz sokak ağzı


  • mhmtt  (20.08.23 22:10:54) 
"Ot kullanıp kafası güzel olmuş" anlamı da var argoda, high gibi.


  • kobuzchu kiz  (21.08.23 13:12:45) 
[]

Almanca sorusu

Merhaba. Ohne Strom yani without electricity ifadesindeki ohne edat mı bağlaç mı? Bence bağlaç değil ama tam hâkim olmadığım için edat da diyemiyorum. Bunu ayırt etmenin bir yöntemi var mı? Şu oluyorsa edattır gibi? Sağ olun.




 
[]

temel seviye almanca kitap önerisi

kendi kendime almanca çalışabilmem için almanca a1 seviye kitap önerebilir misiniz? Seneler önce kursa gitmiştim. ne kitabı ne detaylarını hatırlıyorum:/




 
Zamaninda fono yayinlarinin kitaplarindan biraz calismistim Almanca. Faydali olabilecegini dusunuyorum.


  • va  (08.08.23 12:45:20) 
[]

bu durumda hangi n/a uygun olur?

Elimde bir excel dosyası var. Eğitim düzeyi ile ilgili seçeneklerde n/a var. Katılımcılar x ülkesindeki eğitimlerine dair o ülkede eğitim almamışsa kimi zaman n/a seçilmiş. Burda ok not available uygun. Bu formdaki yanıtlar bazen ilgili kişi eğitim alabilecek düzeyde değilse (örneğin bebek) de n/a olarak işaretlenmiş. burda da not applicable daha uygun sanki. benim hangi anlamda kullanıldığı ile ilgili bir dipnot düşmem gerek. Her iki anlamda kullanılmış mı desem yoksa sadece birini seçeceksem ne anlam demeliyim?

Bu arada n/a için 4 anlam var:
not applicable,
not available,
not assessed,
no answer.

 
formlarda n/a en çok not applicable için kullanılır. Bence tek bu anlamı ile kullanabilirsiniz.


  • kaptan memo  (07.08.23 13:41:13) 
Not Applicable +1


  • 2027  (07.08.23 15:55:53) 
[]

ingilizce cümle

"There is got to be something."

bu cümleyi öğelerine ayırıp, zamanını açıklayabilir misiniz ?


 
Doğrusu "there has got to be something" Cümleyi muhtemelen "there's got..." şeklinde gördünüz, oradaki s has için.

Bu da aslında "There must be something" demenin zorlama bir hali, yani aslında "there must be", "there has got to be" gibi bir forma dönüşmeye zorlanıyor, vurguyu artırmak için.

Zaman present simple, çünkü have/has present simple formunda.
  • akhenaten  (06.08.23 10:09:49) 
[]

Sıfırdan ingilizce

Merhaba sıfırdan ingilizce için önerebileceğiniz kurs yöntem varımdır
Bu konuda nasıl bir yol kiminle olabilir ?



 
bir sure ingilizce konusulan bir ulkede yalniz yasamaniz en hizli yoldan cozume ulastirir sizi.


  • in vino veritas  (06.08.23 00:05:47) 
@ in vino

Şuan bunu yapacak gücüm yok maalesef
  • horizon  (06.08.23 00:11:01) 
o zaman maruziyeti mumkun oldugunca artiracaksiniz. ingilizce icerige bogun kendinizi, sarkilar, diziler, kitaplar, uygulamalar... basitten zora dogru ilerleyin. ilginizi ceken konulardan yardirin. sarki ezberleyin (telaffuza birebir ayrica kelime obeklerini de kullanmaya alismis olursunuz), ingilizce dublaj + ingilizce alt yazi seklinde dizi film izleyin bolca (yine ilginizi ceken konularda olsun dememe gerek yok). bilmediginiz kelimeleri surekli sozlukten bakmaya usenmeyin mutlaka sozlukle calisin. kelime bilmek gramerden cok daha onemli. grameri ilk etapta ogrenmeye kasmayin onemli olan kelime bilgisi. gunumuzde ucretsiz pek cok kaynak bulunabiliyor ingilizce ogrenmek icin, ilginizi ceken bir taneyi bulun ve kullanin. kurs yol gostermek acisindan onemli ama bence gercekten ogrenmek istedikten sonra sart degil. biraz kendinizi gelistirdiginizi dusundugunuz noktada baslamak daha bile faydali olabilir.


  • in vino veritas  (06.08.23 00:25:34) 
doulingo ile başlayın öncelikle. çok ağır ve yavaş ilerlese de dil başka türlü öğrenilmiyor maalesef. öğrendiğiniz bilgilerle devamlı pratik yapmak için birebir.
onun dışında cambridge gibi bir kaynaktan gramer kitabı edinmenizi öneririm.
phrasal verbs, prepositions vs için google'dan ek kaynak bulabilirsiniz bir sürü yararlı site mevcut.
kelime bilgisi ve grameri hallettikten sonra listening kısmına yoğunlaşın. yine internette bir sürü pratik yapabileceğiniz kaynak bulabilirsiniz. diziler filmler de çok işlevsel bu konuda.
speaking için birisiyle pratik yapmak şart gibi. ama eğer bu dili öğrenmeye yeterince meraklıysanız bu süreç içerisinde pratik yapabileceğiniz biriyle iletişime geçebilirsiniz.
  • isimsiz uye  (06.08.23 00:42:50) 
Zamanına bağlı. Üniversite kazanıp bir yıl hazırlık okuyabilirsin bedava. Kurslar gereksiz fazla para istiyor. İsmek gibi yerler olabilir. Üniversiteler de kurs açıyor, kendi öğretim üyeleri ders veriyor. Sıfır İngilizce için ilk yol kelime öğrenmek olmalı. Bunu kendiniz de yapabilirsiniz. Çalışmak dışında seçenek yok maalesef.


  • dissendium  (06.08.23 12:45:54) 
[]

Sırpça, Balkan dilleri

Sırpça bilmek işe yarar mı Türkiye için? Ben Sırbistan'ın bir gün AB'ye gireceğine inanıyorum. Yatırımlık dil olarak görüyorum. Boş iş mi denemeye değer mi? Bir de hangi diller kolay sayılabilir? Ne bileyim Arnavutça?




 
o tarafa göçme niyetin yoksa yaramaz. sırpça-hırvatça-boşnakça neredeyse tamamen aynı. bazı kelimeler ve kullanımlar farklı sadece. bi de sırpça kiril alfabesiyle yazılabiliyor (rusçayla tamamen aynı değil, bikaç harf farklı) ama o zaten bir günlük iş. arnavutça bildiğim kadarıyla tamamen farklı bir dil, gramer merakım olduğundan arada hangi dil nasılmış diye bakarım, bana fazla yabancı ve zor gelmişti. hint-avrupa diye geçiyo ama bence amariga'nın oyunu, öyle hint-avrupa dili ne duydum ne gördüm daha önce.

bence çok tatlı bir dil (sırpça için söylüyorum), şahsen iyi bilmeyi ve balkanların altını üstüne getirebilmeyi çok isterdim ama dediğim gibi o coğrafyada yaşamayı planlamıyorsan bence işe yaraması düşük ihtimal. milyonda bir filan yani durduk yere "bize sırpça bilen adam lazım!" diye birisi çıkacak, anca öyle.

sırbistan'ı ab'ye almazlar bu arada. kosova mevzuunun çözülmesi lazım. o da pek mümkün değil. gevşek vucic "yaa tmm hadi sizin istediğiniz olsun :))" deyip avrupa'nın tüm şartlarına eyvallah dese bile bu sefer vatandaş sokağa inebilir, ordu "sen hayırdır lo?" diyebilir vs... haklılığını haksızlığını bi kenara bırakıyorum, 99'da nato'nun bombaladığı bi ülkede yaşasam ve 2025-30'da vatandaşlarım ab'ye girmek istese muhtemelen kahrımdan ölürdüm.
  • mark greg sputnik  (03.08.23 19:40:53 ~ 19:43:02) 
Kendi düşüncem; bomboş iş. Yani bunu yapmayıp boş oturulacaksa değil ama bir sürü dil varken boş iş.

Buna ek olarak Sırbistan gibi geçmişi olan ve bunlari reddeden bir ülke giremez. Onlar da sıkıntılı bir ülke.
  • logisticsmanager  (03.08.23 21:22:17) 
bombos is +1

sirpca da arnavutca da biliyorum. balkanlara satis yapan bir yerde calismiyorsaniz hic bir isinize yaramaz. zaten ufak piyasalar genel olarak, satis yapan bir yerde olsaniz bile cironuz cok yuksek olmaz.

su anda turkiyede yasayacaksaniz arapca ogrenmek daha cok hayriniza olur.
  • taurina  (04.08.23 08:58:36) 
Türkiye, Sırbistan'dan daha önce girer AB'ye o kadar uzak bir ihtimalden söz ediyorsun.


  • Hallegadola  (04.08.23 10:43:16) 
[]

bunu daha guzel nasıl derim? ya da bununla alakalı özlü söz varmı

bugun hak etmediğini düşündüğün birine şefkat göster, belki kalbindeki bir kilit açılır


Today show compassion to someone who you think doesn't deserve it, maybe a lock will open in your heart

 
isveçlilerin 2 atasözü var biraz benziyor sadece;

1- i.pinimg.com
2- Kalbinizdeki kilitleri açacak en güçlü anahtar şefkattir
  • avatar is back  (02.08.23 21:11:31) 
[]

Öğrendiğiniz dilde nasıl pratik yapiyorsunuz?

Problemleri açayım. İnternetten arkadaş edinince konu bi yerde tıkaniyor. Hali hazirda hayat hikayenizi anlatmis oluyorsunuz bir iki saat icinde.bu yöntem beles ama pek basarili gelmedi.bide ileride karsidaki kisiyle kanka moduna girme yolu aciliyor.

İkinci yontem online hoca italki. Bu baya sardi istedigim saati secmek ve kanka olmamak fakat Bunada para dayanmiyor.

Ucuncu yontem meetup programi buradada ispanyolca bitane toplanma buldum ben avrupa yakasindayim etkinlik kadikoy.bana cok uzak Bu isde yatti.

Dorduncu yontem google dan etkinlik bulma mesela taksim ispanyolca pratik falan yazmak. Bunda da bir tane buldum.mesa de istanbul. Oda barda takiliyorsun insanlar geliyor heralde tanimadigin herkese salca olma usulu. Daha cesaretimi toplayip gidemedim gidenlerde 5li gidiyor gordugum kadariyla.

 
cambly kullandım 2 sene memnunum. Arkadaşla olmuyor, olan varsa kısmetine.


  • abi bi dizi buldum on numara  (01.08.23 00:26:31) 
kanka olmanın nesi kötü ki? ancak kanka olursan zaten dili geliştirecek şeylerden bahsetmeye başlarsın. yoksa paso small talk.


  • bohr atom modeli  (01.08.23 10:35:46 ~ 10:35:58) 
[]

günlük ifade

ne yapayım işte...

nasıl çevrilir ingilizceye?

ne yapayım işte... elimden geldiğince bişeyler yaptım. diye devam ediyor.

 
well, nothing.

gibi sanki buradaki kullanımı.

I tried my best'i değil de öncesini çevirmek istedim.

"ne yapayım işte..." diye bir başlangıç yaparsın ya. oradaki geçiştirme ifadesi.
  • yetkili birine benzeyen abi  (26.07.23 22:06:52 ~ 22:17:58) 
not much...
nothing special...
gibi bir ifade gerekiyor sanki?
  • yetkili birine benzeyen abi  (26.07.23 22:41:08) 
son belirttiğin anlamdaysa not much ve nothing special yeterlidir. ilk okuyuşta aklıma gelense şudur:
www.youtube.com

  • hrskrs  (27.07.23 01:29:19 ~ 01:31:25) 
[]

Almanca kursu

Merhaba, avrupa yakasinda tavsiye edeceginiz almanca kursu ariyorum. Tavsiyeleriniz var mi?




 
Beyoğlu'nda Goethe Institut var.


  • kobuzchu kiz  (22.07.23 22:51:18) 
Tesekkur ederim


  • rumpleteazer  (23.07.23 09:53:29) 
[]

Osmanlıca çeviri

eksiup.com
arkadaşlar okuyabilecek var mı?
Ne yazıyor acaba?


 
[]

Ingilicede gecmis olsun

Ingilizcede 100% iyilesmis, senden benden saglam turp gibi arkadasa hastaliktan sonra ne denir? Get well soon turevleri falan cikiyor aramalarda bu daha cok hasta kisiye deniyor sanirim




 
I’m glad you’re feeling better


  • kaset  (16.07.23 19:47:58) 
[]

İngilizceden nefret ediyorum

Herhalde bu dil mevzusu hayatıma sürekli engel koyduğu için bende kompleks gelişti. Genel anlamda dil öğrenmekten nefret ediyorum, ingilizcem bayağı kötü, dil öğrenmemenin ise bana çok ciddi eksileri var farkındayım. Ama gerçekten oturup çalışmak aşırı sıkıcı. Dizi film müzikle çalışmak da benlik değil pek. Benim gibi olup belli bir düzeye erişebilen var mı? Bir noktada sevecek miyim bu işi? Nasıl öğrenmemi tavsiye edersiniz?




 
Haber oku. Basitleştir kafanda. Dilin amacı iletişim. Konu İngilizce, Almanca değil. Konu sana ne söylendiği, senin ne söylediğin. Olaya böyle bakabilirsin.


  • dissendium  (13.07.23 17:27:48) 
Öncelikle bir şekilde kanalize olman gerekiyor, bu bir gerçek ve bunun için de bir şekilde sevmem lazım. Ön yargını, geliştirdiğin bu savunma mekanizmasını kırman lazım.

Belki cambly gibi uygulamalar bir nebze seni bu işe heveslendirebilir. Dissendium’un dediği gibi iletişim çok önemli. Konuşmak çok kolay aslında, anadili İngilizce olan insanlarla konuştukça gerginliğini atıp, yanlış kurduğun cümlelerin o kadar da sıkıntı olmadığını göreceksin. Zamanla açılırsın, açıldıkça gelişmek istersin. O zaman haber metinleri, İngilizce forumlar ilgini çeker böylelikle metinlere kanalize olursun.
  • not sure if serious  (13.07.23 19:43:42) 
insanin onune turlu "duvar"lar cikiyor hayati boyunca.
bunlari asman lazim, asamaz isen o zaman vasat bir hayat yasarsin.
nasil asacagin da sana kalmis, bunun yazili bir kurali yok, mevzu sende bitiyor.
  • cooperr  (13.07.23 20:30:50) 
yıl olmuş 2023 hala ingilizce bilmeyip ortalıkta kör sağır dilsiz gibi dolaşmak istemiyorsan sevsen de sevmesen de öğreneceksin hocam. böyle demek zorundayım ki durumu anla. ne bileyim biraz motivasyon olur işte.

bir de şu hayatta öğrenme denen şey de oturup çalışmadan olmuyor.

formül basit çalışacaksın seve seve. yok o yöntem iyi değil, yok bu yöntem bana göre değil diyorsan da artık kendi yöntemini bulcaksın. ben öyle yapıyorum şahsen.

ingilizceden sonra da dil mil öğrenmezsin sevmiyorsan dil muhabbetini.

ama ingilizce must.
  • AlsterWasser  (13.07.23 22:09:28 ~ 22:09:56) 
[]

Hintlilerin konuştuğu dil?

Bu ara Hint filmleri izliyorum da dikkatimi çekti, yani bunların konuştuğu dili zaman zaman anlayacak gibi oluyorum ama anlamıyorum, neyce konuşuyor bunlar tam olarak? Yani Hintçe böyle bir dil değildir diye düşünüyorum günlük hayatta kullandıkları dil nedir tam olarak İngilizce gibi ama tam da değil gibi.




 
çok fazla lehçe veya her neyse ondan var diye biliyorum. Kendi aralarında bile anlaşamıyorlarmış.

İngilizce'den çok fazla kelime almışlar (mecburen belki de) o kelimeler veya onların değişmiş halleri tanıdık geliyordur bence.
  • nhk ni youkosu  (13.07.23 16:36:14 ~ 16:36:28) 
Resmi dil Hindi ve İngilizce ama çok fazla insan Bengali, Punjabi falan gibi yerel dilleri de konuşuyor. Bir de günlük dillerine epeyce İngilizce karışıyor diye biliyorum.
en.wikipedia.org

localingual.com
bir de şöyle bir site var, Hindistan'ın farklı bölgelerinden yerel konuşma örneklerini dinleyebilirsiniz.
  • kobuzchu kiz  (13.07.23 16:40:12) 
Birkaç dil konuşuyorlar. Hele güneye indikçe koy koy farklı dil konuşuluyor. Hintce Türkçe ile çok ortak kelimeye sahip. Ya doğrudan hintce kaynaklı ya da farsça kaynaklı kelimeler. Onun haricinde de çok fazla kelime kalıp ya da doğrudan ingilizce cümle kullanıyorlar dilin içinde.


  • allah yazdiysa bozsun  (13.07.23 17:13:52) 
Hindistan'dayken cumleleri anlamsam da pek cok kelimeyi anlayabildigimi farkettim, sordugum kelimeler hep Farsca kokenli cikti. Ayni kelimeler hem onlarin diline hem bizimkine girmis. Ilk aklima gelen ortak kelimeler cihan, kabza, dusman, sarap...


  • sertac akin  (13.07.23 17:43:45) 
Punjab ve Tamil de çok yaygın. İngilizce ve kırık İngilizce de var. Hem coğrafya çok büyük hem de insan sayısı çok fazla. Kaçınılmaz şekilde bunlar birbirine girmiş halde. Günlük hayatta daha girift kullanımı vardır. Bizim dilimiz de öyle değil mi şu an? Bir yabancı salı sabahına meeting set ettiğimizi duyunca şaşırıyordur. Kürtler de Kürtçe konuşurken bolca Türkçe kelime kullanıyor. Biz hem nüfus olarak hem yüz ölçümü olarak onların çeyreği bile değiliz.


  • nawar  (13.07.23 17:50:55) 
Hepsi farklı dil konuşuyor. Her bölgenin dili farklı. Kendi aralarında ingilizce konuşuyorlar, o yüzden herkes ingilizce biliyo ve konuşuyo, bu nedenle kendi dillerine de ingilizce çok karışıyor.


  • zimbirik  (14.07.23 09:55:59) 
farsça kelimeler türkçeye girmiş = hindistan iran afganistan türklerin de yaşadığı bir havza, zaten oralıyız. orayla buranın arası da çok yok.


  • mimo  (14.07.23 12:29:40) 
İngilizce dahil bir suru dilleri var turkcede anabaci girmek tarzinda ne varsa konusuyorlar


  • Slynmaster  (15.07.23 19:01:08) 
[]

Online İspanyolca Dil Kursu Önerisi

Merhaba, işini iyi yapan kaliteli kurum öneriniz var mı? English Time furyası gibi 2. kalite dil kurslarından değil de kaliteli hocalara sahip kurumlar önceliğimdir. Biliyorsanız fiyat bilgisi de yazarsanız sevinirim. Teşekkürler şimdiden.




 
[]

"It's about community" nasıl çevrilir?

House dizisinden şu bölüm nasıl çevrilir diye düşünüyordum.

www.youtube.com

-so say you two got married would you convert to Judaism?
-(Dr.House) I'm an atheist
-honey half the Jews I know are atheists it's about community

çev :

-Evlendiniz diyelim. (Dr.House'a hitâben) Mûseviliğe geçmeyi düşünür müsün?
-Ben ateistim.
-Canım, tanıdığım Mûsevilerin yarısı ateist zâten. Mesele topluluk(!) meselesi.

Toplum olmaz. Cemaat, camia, cemiyet pek uymuyor. Gibime geliyor. Ne önerirsiniz?

 
"It's about fitting in" demekle eş anlamlı kullanılmış burada, burdan yola çıkılabilir bence.

"Bu uyum sağlamakla ilgili bir şey" gibi.
  • akhenaten  (12.07.23 15:00:11) 
Musevi cemaati Türkçede olan bi kalıp. Bence cemaat, topluluk, komünite sözcükleri kullanılabilir. Biraz bizdeki alevilerin çoğunun çok da dindar olmaması ama komünite olarak alevi olmaları gibi

Edit: gerçi şimdi çoğunun diyip genelleme yapmayayım ama benim etrafımdaki alevilerin büyük kısmı ateist/deist ama aleviler. Onun gibi bu da
  • nundu  (12.07.23 15:06:42 ~ 15:08:34) 
cemaat ya da cemiyet doğru çeviri aslında. içten bir şekilde inanmasa da amerika'daki bir yahudi/musevi için o cemiyetin içinde kalmak önemli. çünkü amerika'daki museviler/yahudiler birbirini koruyup kollar, ticaret yapar vs.


  • hrskrs  (12.07.23 15:15:41) 
[]

İngilizce sorusu

Almanca öğrenirken yolum yine İngilizceye düştü. Change lanes ifadesinde lane neden çoğul? Türkçede şerit değiştirmek diyoruz. Bunun mantığı ne? Change lane yanlış mı oluyor? Sağ olun.




 
genel olarak lane'den bahsettigi icin cogul. sadece belli bir tane lane'den bahsetmiyor, ondan.


  • baldur2  (12.07.23 10:20:29) 
Türkçe'de gerekmediği durumda çoğul ekinden kaçınılıyor böyle bir eğilim var.

Ancak İngilizcede genel konuşurken tam tersi çoğul kullanma eğilimi var. Tekil kullanım olduğunda emir kipindeki gibi bir anlam ortaya çıkıyor çünkü. Şeritler için böyle değil sadece, birçok durumda böyle.

"I always pay attention while changing lanes" derken genel olarak şerit değiştirme işinden bahsediyoruz. Tek seferlik bir işten bahsediyor gibi görünsek bile genel anlamı oluyor aslında. Örneğin "Sağa döneceğiz, şerit değiştir" derken "sağ şeride geç" demiyoruz, genel konuşuyoruz, şerit değiştirme işini yap diyoruz. İngilizce de böyle "Change lanes and prepare for the turn"

Eğer doğrudan sağ şeride geç demek isterseniz "Switch to the right lane" diyebilirsiniz. "Shift your lane and prepare for the turn" de olur. Burada önemli olan spesifik bir şeyden bahsediyor olmak. Ama "change lanes" genel bir kalıp.
  • akhenaten  (12.07.23 10:38:36 ~ 10:40:01) 
Lane tam olarak şerit demek değil; iki şerit arasında kalan kulvara lane deniyor. şerit değiştirirken aslında bir lane’den diğer lane’e geçiyoruz, toplamda 2 lane diye düşünebilirsin. Çoğul kuralları Türkçeden farklı, o da var tabii (iki kulvarlar demiyoruz Türkçe’de mesela).


  • eileengray  (12.07.23 11:08:28) 
change the lane de olur. the olmadan olmaz zaten.


  • bohr atom modeli  (12.07.23 13:45:23) 
[]

Cambly abonelik

Cambly abonelik ücretleri kaç TL şu anda? Currencyi bir türlü değiştiremedim




 
Web sitesinden:

Bire Bir Dersler
30 dakikalık bire bir dersler
7/24 istediğin anda ya da rezervasyonlu dersler
Ders programları veya ihtiyaca yönelik konular
Ana dili İngilizce eğitmenler

Başlangıç fiyatı 1,189 TL / ay



Grup Dersleri
1-2 diğer öğrenciyle, seviyeye göre 30 veya 60 dakikalık dersler
İstediğin alana yönelik ders konuları
Gündelik hayatta karşılaşacağınız diyaloglar
Ana dili İngilizce eğitmenler rehberliğinde dersler
Başlangıç fiyatı 447 TL / ay
  • wct3 org  (10.07.23 00:10:06) 
@wct3 org bir şekilde TL olarak bakabildim.bir aylık 2,378 TL diyor.Buna da mı gece yarısı zammı geldi acaba


  • jjimyl  (10.07.23 00:34:50) 
[]

Yds için hazırlık

İş dışı zamanlarda akındil kitaplarını aldım onlarla çalışıyorum onda sorunum yok pek.
Bazı günler İşteyken 1-2 saat boşluk olabiliyor fakat kitap götürüp çalışamam ayrıca youtube benzeri sitelere erişim yasağı var ve ses açamam.

Sanırım udemy çalışıyor ama altyazılı filan olması lazım eğitimin.
Bu vaziyette önerebileceğiniz site-uygulama var mıdır ?
Biraz biraz işteyken de çalışayım ki iş sonrası devam edeyim boş kalmayım istiyorum.
Hem ingilizcesi hem türkçesi olan haber, hikaye filanda olur özellikle altyazı varsa videoda olur.

 
telefonda anki ile kelime çalışabilirsin ve yds app'leri indirip paragraf soruları çözebilirsin.


  • carisch  (09.07.23 02:51:07) 
[]

Komşu ülkelerin dilleri

Merhabalar. İşimde lojistikle ilgileniyorum bazen. Bulgar bir tırcıyla konuştum. Türkçe konuşabiliyordu az da olsa. Komşu diyor. Sayıları biliyor. Siz komşu ülkelerin dillerini az da olsa biliyor musunuz? Yunanca falan biliyor musunuz? Arapçayı merak ediyorum ben.




 
tırcılar farklı ülkelere sürekli girip çıktığı, insanlarla bir şekilde diyaloğa girdiği için çok anormal değil bilmesi. sınır şehirlerinde esnaf, halk falan da bilir hem gelip gidenler hem de orada yaşayan farklı uyruklular sayesinde. ben de kişisel meraktan biliyorum mesela temel 3-5 şeyi. yunanca hariç çoğu balkan dili+rusça birbirine çok yakın zaten.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (07.07.23 23:42:03 ~ 23:42:40) 
Suriyeliler sayesinde az da olsa alış veriş yapacak kadar arapça öğrendim diyebilirim. Bir çok Suriyeli de işi gereği idare edecek kadar Türkçe öğrenmiştir.


  • diyecevaplandı  (07.07.23 23:50:14) 
Abi senin yeni iş ne ki tirci ile muhatap oluyorsun :)

Tircinin öyle olması çok normal. Onun sebebi komşu olmamiz değil tirci olmasi. Dedem eskiden tirciymis o da gittiği ülkelerde yarim yamalak bir şeyler dermis.
  • logisticsmanager  (08.07.23 01:56:01) 
logisticsmanager lojistikte çalışan eksiği var. Üretim mühendisiyim. Yükleme yapılırken takip ediyorum.


  • dissendium  (08.07.23 08:31:07) 
bulgaristanda neredeyse herkes türkçe biliyor çünkü orada çok fazla türk var, ya komşusu ya çalışanı ya sınıf arkadaşı, ya gittiği dükkanın sahibi türk ve dolayısıyla türkçeye aşinalar. bulgarların türkçe bilmesi doğru bir komşu ülkenin dilini öğrenmiş olma örneği değil yani, gerçi düşününce komşu olduğumuz için orada çok fazla türk var da diyebiliriz.
doğu karadenizde kimse gürcüce bilmez ama gürcistanda çok kişi türkçe bilir çünkü çok türk gidiyor ya da onlar bavul ticareti için türkiyeye geliyor.
gündeydoğu sınırında neredeyse %78,72625 arapça bilir ama sınırın öbür tarafında kimse türkçe bilmez.
iran sınırındakilerin farsça bildiğini hiç sanmıyorum, arapça biliyorlardır ama.
karsta ermenice bilen çok çok az olduğuna eminim.
yani demem o ki, komşuluktan ziyade komşunun diliyle ne kadar muhattap olduğuna ya da tarihsel ve etnik bağlarına göre değişiyordur.

demem o ki, komşuluktan ziyade
  • halanne  (08.07.23 12:58:50) 
[]

ingilizce mülakatta neler soruluyor genellikle?

ilk defa ingilizce mülakat'a gireceğim. çin'li bir firmaymış ingilizceleri biraz tuhafmış benimde ingilizce başlancıç seviyesinin biraz ilerisi 15 yıldır ingilizce konuşmadım. sorulacak sorulara hazırlanmak istiyorum da genelde neler sorulur ingilizce görüşmede? ona göre cevapları kağıda yazıp okumayı planlıyoum.

görüşme online olacak.


 
Geçmiş olsun. Bu plan tutmaz. Özel ders alın.

Cevap. Her şey konuşulur.
  • dissendium  (06.07.23 19:48:38) 
Sektöre göre değişir ama genel olarak öncelikle kendinizden ve kariyer&eğitim geçmişinizden bahsetmenizi isterler. Sonra neden bu işi yapmak istiyorsunuz, bu işe uygun nitelikleriniz nelerdir gibi sorular gelir. Çin’de yaşamaya hevesli olup olmadığınızı, neden böyle bir tercih yaptığınızı sorgularlar. YouTube’da örnek sorular ve cevaplar var sektöre göre. Mesela satış pozisyonu için başvuruyorsanız “Sales job interview Q&A” gibi aramalar yapabilirsiniz.


  • sekizdokuzon  (06.07.23 19:55:12) 
hocam cevaplari kagida yazip okuma bence..
kirik dokuk de olsa cevap vermeye calismak cok daha iyi olur..

  • cooperr  (06.07.23 20:00:56) 
@dissendium adlı kişinin cevabını tiklememişsin ama dediği doğru. her şey konuşulur biz ya da buradakiler kim ne bilsin? ben 2 defa yabancı mülakata katıldım ikisi de yarım saatten uzun sürdü hepsinin ilk 3 dk'sı aynı kişisel sohbet muhabbet, sonra şirket + şirketin işleri + şirketin işleri ve benim geçmiş çalışmalar, yapabileceklerim vs vs konuştuk geçtik. şirket önemsemiyorsa dili ve kendi dilleri de zayıfsa problem olmaz zaten de karşıdakiler dil biliyorsa, rakibin çoksa sen de pek konuşamazsan direkt eler geçerler muhtemelen. cevapları kağıda yazmak gibi bir şey yok, sana soruları göndermedilerse soruyu nerden bileceksin? ben bir şirketle 15 dk sadece geçmişte yaptığım işi anlatınca bana oradan sordular bizim şirkette nasıl uygulayabiliriz olur mu faydası nedir maaliyeti nedir diye. tamamen teknik-sohbet havasında geçer


  • avatar is back  (06.07.23 20:39:23) 
ik cıyım, kağıttan okuma işi asla olmaz, bu bir sohbet, amaçlardan biri de zaten ne kadar ingilizce anladıgınızı ve konuşabildiğinize bakmak. dolayısıyla burda size 100 tane soru söylense ve siz 100 ü için de hazırlık yapsanız, hiç bahsi geçmeyen bir soru gelecektir mutlaka.


  • benaslinda  (06.07.23 21:09:41) 
kağıttan okumayla mümkün değil. kendin dene anlarsın bir seferden sonra


  • abi bi dizi buldum on numara  (06.07.23 22:26:35) 
ek olarak risk analizi yapabilir çinliler


  • necrondia  (06.07.23 22:29:09) 
[]

Yabancılar Türkçe öğrenirken hangi kaynakları kullanıyor ?

bizim lisede ingilizce öğrenirken kullandığımız kitaplar gibi, yabancılara türkçe öğreten kitaplar neler ?

bu konuda en meşhurlar neler ?


 
tomer.ankara.edu.tr
Üniversite için (Erasmus değil, uzun dönemli) Türkiye'ye gelen öğrenciler ilk yıl tömer'de Türkçe öğreniyordu. Tömer kaynakları yoğun kullanılıyor diye tahmin ediyorum.

  • kobuzchu kiz  (06.07.23 11:34:05) 
[]

Almanca Ön Ekler (Präfix) Hakinda

Ben bunlarla alakali dogru dürüst bir kaynak bulamadim mesela ver basa geldiginde sahiplik anlamina yakin birsey katiyor lieben - verliebt gibi ama su sekilde anlatmiyor hicbir yer, bu konuyu nasil anlarim? cünkü bir fiil 40 tane ön ek alinca 40 farkli anlama sahip oluyor




 
aslında bir mantığı var bunların. @edmond'ın dediği gibi değil tam.

bir kere verliebendeki ver ön eki sahiplikle alakalı bir şey değil. zaten buradaki ver bir ön ek değil. bu fiilin kendisi. bu nedenle burada kurulan bir mantık her zaman çalışmayabilir.

fakat ayrılabilen fiillerde bu mantığı ister istemez kuracaksın almancan geliştikçe. auf ab über unter hinter vor falan gibi kelimeler fiillerle birleştiğinde çoğunlukla spesifik bir anlam katıyor. bunları ezberlemek manasız cümle içindeki durumuna göre sen onu anlıyorsun.

mesela abwarten demiş @edmond. warten genel olarak beklemek iken, abwarten bir zaman noktasından itibaren beklemek anlamını taşıyor. ab zaten bir noktadan sonrası anlamında demek.

mesela sınav sonucunu bekliyorsun. sınava girmen beklemeyi başlama noktası ise abwarten dersin.

abschaffen örneğini vermiş, orada da benzer mantığı görüyoruz. mesela abschreiben denir öğrencilere. tahtada yazanları deftere geçirirsin. bir referans noktasından almak. ya da abfahren trenin bir noktadan ayrılması falan.

aynı şeyi vor için düşünelim. vorlesen bir topluluk önünde (before anlamı var) bir şeyi sesli okumak demek. vorschreiben önceden bir taslak hazırlamak falan gibi anlamları olan bir şey. vordenken önceden düşünmek vs vs...

her fiil için kesin böyledir diyemeyiz ama bir mantık kurmak için yeterli. ingilizcede de bu böyledir zaten. böyle ekler rastlantısal değil.
  • bohr atom modeli  (06.07.23 09:45:58) 
@bohr atom modeli,

cok tesekkurler hocam
  • fernando mustafa  (13.07.23 00:04:23) 
[]

Uzun bir aradan sonra Duolingo'ya dönmek

1-2 yıl sonra tekrar döndüm, ilerlemelerim duruyor. Ama şimdi kaldığım yerden devam etmek mantıklı gelmedi. Daha önce yaptıklarımı tekrar edebileceğim bir seçenek var mı acaba?




 
var, eski başarılarınızın üzerine basınca o bölümleri tekrar imkanı tanıyor.


  • angelofdeath  (05.07.23 11:39:37) 
Kursu sıfırlayabiliyorsunuz


  • akhenaten  (05.07.23 11:50:37) 
[]

Yüz yüze ingilizce kursu

İstanbul avr. tavsiye edeceğiniz yerler var mı?




 
Bu işler artık online döndü, çoğu İngilizce hocası bazı platformlar üzerinden eğitim veriyor artık.

preply de de çok iyi hocalar var, yorumları iyi olanlardan seçebilirsiniz, fiyat açısından filipinler vs. diye filtrelerseniz daha da uygun bulabilirsiniz.
  • mrctrk  (05.07.23 17:34:32) 
[]

İngilizce adres yazmak yardim. kafam baya karisti

Province - İl
District - İlçe

Neighborhood - semt mi Mahalle mi anlamadim lutfen semti ve mahalleyi yazar misiniz
Suburb - cozemedim
Road - Cadde
Street - Sokak
Apartment building - Apartman binası
Floor - Kat
Apartment no - Apartman numarası


Yazdiklarim dogrumu acaba en cok mahalle semt ve ilceyi cozemiyorum cunku sozlukte hepsinde ayni seyler yaziyor. Districtte bircok anlama geliyor tesekkur ederim

 
Suburb şehir merkezinden biraz uzakta konumlanan yaşam alanı kurulan bölge(ler). Banliyö olarak da çevirilebilir gibi ama dahası var.

Şehirden şehire gentrification muhabbettine bağlı olarak gelir seviyesi düşük olanların yaşadığı da olabilir ya da uzakta daha geniş kendi yerleşim yerini kuran zengin mahaller de olabilir. Örnekler mevcut.

Diğer yazdıklarının çevirisinde sıkıntı yok gibi. Province - district muhabbeti ülkenin hukuken idari yapılanmasına göre de değişir tabii.
  • AlsterWasser  (04.07.23 16:53:28 ~ 16:59:21) 
Adres yazarken bunların neredeyse hiçbirine ihtiyacınız olmayacak ki?

Siz Türkiyeye gelecek bir posta için Türkiye'deki adresinizi mi İngilizceye çevirmeye çalışıyorsunuz? Eğer öyleyse adresi Türkçe verin zaten. Sizden özellikle ingilizceye çevrilmiş bir adres mi istediler?

Yok eğer ingilizce konuşulan ülkelerden birinde bulunan bir mekanın adresini yazmaya çalışıyorsanız hangi ülke olduğunu da belirtirseniz faydalı olur çünkü yazım biçimleri değişebiliyor.

Eğer sadece öğrenmek için soruyorsanız province tam olarak il değil. Province ülke sınırlarından sonra gelen en geniş yerel yönetim biriminin adı. Bu federal bir ülke için eyalet adı olur, bizim gibi üniter ülkeler için il adı olur. Bunun bir alt kümesi county. Ancak örneğin county bizdeki ilçeye denk gelmiyor. District de aynı şekilde bizde tam karşılığı yok; bunlar yasal olarak oluşturulmuş belli kurumların sorunluluk bölgeleridir. Örneğin itfayeye kayıtlı districtlerle polislere bağlı districtler değişebilir.

Tabi bu söylediklerim abd özelinde böyle, ingiltere için farklı mesela. Bunlar idari bölümlendirmeler, yasalarla üretilen tanımlar. Evrensel geçerlilikleri yok, karşılık aramaya çalışmamalısınız.
  • akhenaten  (04.07.23 16:58:02) 
Tam zıddı olarak city, town, neighborhood gibi kavramlar da resmiyette olmayan konuşma dilinde geçerli kavramlar. Bunların karşılıkları bulunur.

City - Şehir
Town - Kasaba
Neighborhood - Mahalle (ama halk arasındaki anlamda mahalle, idari mahalle sınırları anlamında değil. muhit demek kısaca.)

Semt yerine de neighborhood geçerli olur.
  • akhenaten  (04.07.23 17:09:31) 
bunların direkt bir karşılığı türkçe'de ve türkiye'de olmadığı için çeviremezsiniz. ayrıca ingiltere-abd arasında bile bahsettiklerin arasında farklar var. sen hangi ülkeyi kast ediyorsun öncelikle onu belirtmen gerekiyor. ingiltere'de kontluk, bölgeler, merkezler tonla spesifik, buralara özgü ve ne tr'de ne de abd'de olmayan şeyler var. bunlar çevrilemez. eyalet kelimesi çok iyi bilindiği için hemen kafamızda ne olduğu canlanıyor ama hiç bilmediğini düşünelim, sana eyaleti nasıl anlatabilirdik ya da türkeesi olmasaydı nasıl çevirebilirdik? yok çünkü öyle bir şey.

sorunu biraz daha netleştirebilirsen ve ülkeyi belirtirsen daha sağlıklı yardımcı olabiliriz
  • avatar is back  (04.07.23 17:15:19) 
Arkadaşlar avusturalyali bir bireye yaşadigim yerleri anlatiyorum sürekli adres tarifi muhabbeti oradan geliyor


  • Slynmaster  (04.07.23 19:22:57) 
yaw adres tarifi ulkeye gore degisir, boyle kasmaya gerek yok.
bizde sokak/bina numarasi/daire numarasi/mahalle/ilce/sehir olarak gider iste..

sokak - street
mahalle - neighbourhood
ilce - district
sehir/il - city

province - bolge, ic anadolu/karadeniz/marmara vs.

bizim adresleri adamlarin formatina uydurmana gerek yok..
  • cooperr  (04.07.23 19:36:26) 
[]

Britannica okuyarak ingilizce ogrenmeye calismak

Efektif olur mu?

Britannica.com'dan gecen sene merak ettigim bir suru maddenin ciktisini almistim. Cok mu akademik ya da ileri seviye kacar? Seviyem b1.

Ek soru: kelime calisirken turkce karsiliklarini mi yazayim, ingilizce karsiliklarini mi?

 
İngilizce-ingilizce sözlük alın. Bu kelimenin Türkçesi neymiş diye bakarak bir asamadan sonra ilerleyemezsiniz.

Brittanicanin kendisi de bu işlevi görür. İngilizce-Turkce sözlüğe de cok tikandiginizda başvurun.
  • encokbenisevinnolur  (04.07.23 00:22:17) 
Para verip ingilizce-ingilizce sözlük almayın. İnternette bu işe yarayan milyar tane site var. Googlea bile bi kelime yazınca ilk olarak anlamını yazıyor ingilizce olarak.

Ama bence bilmediğiniz sözcük için önce türkçe sözlüğe bakıp kafanızda bi anlam oluşturun, sonra ingilizce sözlüğe bakıp tam context oturtun. İkisini beraber yapınca akılda daha iyi kalıyor. Örnek cümle falan da okuyun mutlaka
  • nundu  (04.07.23 00:29:05) 
duz ansiklopedi okumak ilgi duydugun bir sey degilse kisa sure icerisinde birakacaksin. ilgini cekecek bir kaynak bul mesela klasik romanlarin dili basitlestirilmis versiyonlari var. veya yenilerden gencler/cocuklar icin yazilmis kitaplar "young adult" diye gecer (harry potter twilight hunger games falan filan) dilleri basit, onlar faydakli olabilir.

"kelime calismak" karsilik yazmak falan gene buyuk hamallik. uzun vadede ogreniyor hissi yaratmayacagi icin devamlilik olmaz. gereksiz. bir metin okurken bir kelimeyi hatirlayamiyorsan ac bak sozluge her seferinde, otomatik anlayana kadar. liste falan cikarmak 90'larin bir turlu ingilizce ogretemeyen anadolu lisesi ekolu.
  • hot potato  (04.07.23 00:53:08 ~ 01:00:40) 
@hot potato: yok, merak ettigim konularin ciktisini almistim. İlgiyle okurum.


  • ahm1  (04.07.23 01:04:31) 
Okudugum metnin cevirisini yapmaya calismak yararli olur gibi geldi. Sizce nasil olur?


  • ahm1  (04.07.23 17:24:10) 
Hayir ceviri yapmak super gereksiz. Metni oku, anla, o yeter. Gerekiyorsa tek tuk not al ama cumle cumle ceviri yapmak ogrenmene ciddi katkida bulunacak bir sey degil. Cok zaman alir zaten, o sure icinde baska/yeni seyler okuyup dinlesen daha iyi.


  • hot potato  (04.07.23 17:26:26) 
[]

Bazı cümlelerde evet anlamında ‘no’ kullanımı

Anlatması biraz zor, dizi filmlerde görüyorum soru soruluyor karşı taraf yanıt olarak no diyor ama altyazı evet olarak çevriliyor. Bu çeviri hatası değil bir kaç kez gördüm bunun için hangi konuyu incelemem gerek?




 
Olumlu/olumsuz yes/no sorularına bakman lazım.


  • hrskrs  (03.07.23 16:00:33) 
Ben kafamda şöyle kodladım. Yanlış olabilir :

Biz, kişiye olumlama yapıp, "Evet doğru söyledin, doğru tahmin ettin" manasına evet diyoruz. "Evet (doğru bildin), gelmeyeceğim".

İngilizler, gelmek fiilini olumsuzlayıp hayır diyor. "Evet, geleceğim", "Hayır, gelmeyeceğim" gibi.


.
  • kartallar yuksek ucar  (03.07.23 17:19:45 ~ 17:20:57) 
"no shit" var benim bildigim argo olarak ama dedigin gibi bir seye rastlamadim. yani konusmalar direkt ingilizceden birebir cevrilmiyor belki no yerine evet cevabi verecek sekilde soruyu duzenlemislerdir bilemeyecegim.


  • nibba  (03.07.23 18:40:02 ~ 18:40:25) 
[]

metrodaki kişi ne demiş olabilir? (ingilizce-londra)

metro ani hareket edince savrulup arkamdaki kızın ayağına bastım dönüp "ı'm sorry" dedim o da bana tam anlamadım ama "your curby - your courby" gibi bişey dedi. türkçe olarak yazarsam "your körbi - korbi" gibi bişey duydum ama emin değilim. sonra yanındaki herkes güldü mahcup oldum da anlamadım ne demek bu?

not: şehir-dil ve cinsiyeti fikir vermesi için yazdım. sözlüklerde ve chatgpt'de sordum detaylı anlattım bilemediler sokak ağzı sanırım


 
no biggie falan demiş olabilir mi?


  • kirby  (03.07.23 02:22:27) 
No worries


  • zimbirik  (03.07.23 09:20:21) 
küfretmiş gibi. linkteki 3. anlam.

slangdefine.org
  • mutlu yillar sana  (03.07.23 10:02:48) 
Your courtesy demiştir, "thank you for your coutesy" denek yerine kısaltmıştır. Özür dilediğiniz için çok incesiniz manasında bir laf


  • akhenaten  (03.07.23 10:25:28) 
Gülerek söylemediyse curby demiştir kötü anlamda at kafası gibi bir anlam


  • shredd  (03.07.23 10:55:44) 
hurt me-worries değildi. k,r,b kelimelerinden eminim. courby-curby,curbie her ne ise ondan emin değilim ve anlamını bulamamıştım sanırım.

mekandan dönen ve bağıra bağıra gülüp konuşan bir gruplardı, kibar söylediklerini düşünmedim o yüzden takılmıştım. en mantıklısı "mutlu yıllar sana" ve "shredd"in dedikleri gibi duruyor. kibar ve gülerek söylemişti ama gülüşler pek öyle değildi lol. çok teşekkürler bilgilendirmeler için
  • avatar is back  (03.07.23 16:45:07) 
[]

"Savruldum" İngilizce nasıl ifade edilir?

Şu Candan Erçetin'in Parçalandım adlı şarkısındaki gibi...




 
drifted değil mi?


  • synesthesia  (03.07.23 08:54:02) 
I got drifted


  • megacracker  (03.07.23 09:12:24) 
[]

İelts İstanbul Anadolu yakası

Hello napiyosunuz,

Vize için min 4.5 istiyorlarmış.
Sanırım sınavdan istediğiniz puanı alamazsaniz 3 ay beklemek gerekiyormuş.
Okuldan mezun olalı 15 yıl oldu, üç dört sene evvel KPDS 52.5 almıştım.
En yakın sinav bir ay sonrasında.
1*Kocaeli'den gelcem.İstanbul nerede sınava girebilirim (en sessiz vb)
2*Bir ayda üstünkörü bakarak Hazırlanmadan 4.5 alabilir miyim?
3*vize için sunulacak evrak için ekstra ücret ödeyerek sonuç belgesi istemeli miyim yoksa netten online çıktı vb bişey veriyorlarmi?
4* grafik yorumlama gibi puan kaçırma denebilecek kısımları var mi

 
Ben seneler önce 5.0 almıştım work and holiday başvurusu için. Başvuru sebebini soruyorlar, bence yardımcı oluyor olabilirler vize için vs deyince. Ben sonuç belgesini 2 tane istemiştim alırken, 5 dk bekleyerek basit bir şekilde noter masrafından kurtulmuş oldum.


  • havadakarada  (02.07.23 14:25:16) 
[]

Rosetta Stone,Cambly, dizi izlemek vs İngilizce kursuna gitmek ?

Mobil uygulamalarla(Rosetta Stone,Cambly vs), altyazılı diziler izleyerek evde kendimiz ingilizce öğrenebilir miyiz yoksa illa da kursa gitmek gerekiyor mu ?




 
bence bu konuda henüz yapay zekanin gücü kücümseniyor. Chatgbt ile hafiza askilariyla kelime listeleri olusturulabilir. Cümleler yazilip, hata düzeltmeleri ve aciklamalari istenebilir.

Hatta Chatgbt ye bir dil ögretmeni oldugu ve adim adim ögretmesi söylenebilir....
  • VIPCH  (29.06.23 09:48:40) 
Üstteki arkadaş haklı. Ek olarak chatgpt yi senin seviyende, sana dil öğretmek isteyen bir ingilizce öğretmeni olarak tanımlayıp seninle sohbet etmesini isteyebilirsin.


  • Trafalgar  (29.06.23 12:37:32) 
1000 saatin üstünde dile maruz kalman lazım. Nasıl yapacağın senin seçimin


  • socially awkward  (29.06.23 13:08:43) 
socially awkward haklı ve bence bunlar birbirini besleyecek şeyler.

Rosetta Stone'a bir ara bakmıştım mesela 10 tane elma fotoğrafı gösterip apple olduğunu öğretme gibi (bebek gibi öğrenme) teknikleri falan vardı. Görsel ve güzel. Konuşma ve dinleme ayrı konu o kurs(native hocadan) ve dizi vb. ile.

Chatgpt de yazma ve öğrenme teknikleri vs. açısından süper olur.
  • nhk ni youkosu  (29.06.23 14:01:36) 
Kursta ogrenemezsin, evde dizi film ile kursta ogreneceginden cok daha fazlasini ogrenirsin. Rosetta stone ve benzeri uygulamalar da zamam kaybi.

Cambly sanırım canli goruntulu gorusme usuluyle çalışıyor, ona bir şey diyemem ama kursa para vermene gerek yok.
  • stavro  (29.06.23 15:24:31) 
Teknoloji gelişse de insanın öğrenme biçimi aynı. Ne kadar çok yerden çalışırsan o kadar çok öğrenirsin. Elinde ne varsa bitir. Türkçeyi düşün. Şarkı dinlemiyor musun, haber takip etmiyor musun, sadece kitap mı okuyorsun. Kursa git, dizi izle. Burada olay her şeyi yapmak. Dizi ayrı şey katar, kurs ayrı şey katar.


  • dissendium  (29.06.23 15:34:19) 
1. Kursun yeri ayri, o diger yontemlerin yeri ayri.
2. Hic ingilizce bilinmiyorsa kursa gidilmesi faydali bence. Sifir ingilizce'yle ne cambly (ki harika bir arac bence) ne altyazili dizi pek bir fayda getirmez. (Ingilizce altyaziyi anlamazsin, bahsedilen altyazi turkceyse zaten hicbir faydasi yok)
3. Kelime listeleri falan 1980'lerde kalmali artik, amac sirf atanmak icin YDS puani kasmak falan degilse.
4. Rosetta stone kesinlikle zaman kaybi degil ama tek yontem olmamali.
  • hot potato  (29.06.23 16:47:33) 
Rosetta stone kullandim bana mantikli gelmedi

Cambly icin belirli bir seviyede olmaz lazim en kotu a2 olmalisin belirli dinleme calismis olman lazim
Cok dusuk seviyede kelimen yok bisey yok nasil muhabbete dahil olucaksin iyi hica bulcan ancak.dedigim gibi iyi bir a2 ol en az önce.

Kurs icin b n kursa kenfi kendime nasil ogretebilirim diye gitmistim. Kurstan cok beklentim yoktu cunku herkesin ogrenme bicimi farkli. Bir de sinifta bi suru insan var seninle kim ilgilenicek. Ben olsam ozel hoca kovalardim sindiki aklimla.

Chatgpt denmis ama chat cpt kullanmakta ayri bir beceri istiyor not duseyim bunuda.
  • Slynmaster  (29.06.23 22:28:01) 
Dil öğrenmenin en önemli kısmı konuşma. Çünkü pratik yapıp o kasları güçlendirmelisiniz. Evet fiziksel olarak da, mental olarak da.

Enstrüman çalmak gibi düşünün. Sadece youtube'dan enstrüman çalma eğitimleri izleyerek ne kadar öğrenebilirsiniz? Bir fikriniz olur ama pratik gerek.

Bunun için cambly iyi ama yetersiz. Daha doğrusu yeterli olması için her gün yarım saat kullanmanız lazım bu da epey pahalı.

kursların konuşma kulüpleri oluyor. Onlara katılabilirsiniz.

Bir de chatgpt'yi kullanın mutlaka. En azından yazı dilinde ilerlersiniz.
  • anten  (29.06.23 22:40:06) 
Chatgpt cidden faydalı bu konuda. Maruz kalmak da önemli fakat kelime ve gramer hepsinden önemli. Bu yaştan sonra çocuk gibi öğrenmek sıkıcı olur ve sizi soğutur. Grameri öğrenip chatgpt ile alıştırma yapın. Yabancı sevgili yapmaya çalışın bir süre sonra. Hiç kimseyi bulamıyorsanız konuşmak için aynada kendi kendinize konuşun bir konferans verir gibi.


  • Unde bach canim  (01.07.23 04:09:54) 
Evde kendi kendine çalışmanın sıkıntısı şu. Nasıl bir programla ilerlemen gerektiğini bilmiyorsun. Kendi kendine rastgele bir şeyler yapıyorsun ama hangi adımdan sonra ne çalışman gerektiği konusu, eğer ortada takip edeceğin ve seni yönlendirecek bir program yoksa tam bir belirsizlik oluyor. Ortada net bir hedef olmayınca da bir yerden sonra verimsizleşiyor ve çalışmayı bırakıyorsun. Kursa gitmek seni yönlendirmesi açısından faydalı olur.


  • synesthesia  (01.07.23 06:09:02) 
123456789• ... 157   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.