[]

almanca’yi b1->b2 yapmak mi fransizca’yi a1->b1 yapmak mi

almancam b1 (goethe institute cikisli)
fransizcam a1 (frankofon hoca cikisli)

simdi onumde biraz zaman var, almanca’yi b2 yapmaya mi calisayim yoksa fransizca’yi b1 yapmaya mi?

kursa gidemem, tutor arti kendi calisma seklinde olacak.

is icin ikisine de ihtiyacim yok, fransizca belki kanada gocmenligi icin iyi olabilir.

 
Almanca'yi B2 yap.


  • chitosan  (17.08.18 17:08:49) 
chitosan +1


  • greenshadow  (17.08.18 17:11:23) 
almanca b1
fransızca a1

fransızcayı b1 yaparsan iki dili yarım bilmiş olursun.
almanca'yı b2 yap gitsin. bir dili daha iyi bilmiş olursun.
  • tabudeviren  (17.08.18 17:37:51) 
tabudeviren +1


  • microfiction  (17.08.18 17:53:11) 
[]

ingilizce cümle

Everyone on 2chan bashed the hell out of it.

ne anlama geliyor bu cümle?


 
2chan deki herkes onu çok kötüledi diyor. artık it derken neyden bahsediyorsa. 2chan dediği de 9gag e benzer ama ondan önce varolan bir site.


  • interview with the vampire  (16.08.18 15:56:18) 
9gag'in orijinali 4chan değil mi? 2chan'i ilk kez duydum.


  • co2s2  (16.08.18 16:38:49) 
[]

ingilizce'yi kendi çabanızla nasıl öğrendiniz?

deneyimlerinizi alırım.




 
msn'de kızlara cam açtırmaya çalışarak.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (16.08.18 12:28:08) 
Oturup binlerce kelime calisarak ki hala calisirim. Yabanci forumlara uye oldum, oradan insanlarla tanistim ama onun etkisi sinirli oldu. En cok etkiyi benim masaya oturup calismam sagladi.

Ikinci sirada da yabanci arkadaslar edinmem etkili oldu. Yurtdisina sadece bir kez Turk arkadaslarimla ciktim.
  • Traveller  (16.08.18 12:32:06) 
webte karı soymaya çalışarak +1


  • japon askeri  (16.08.18 12:35:02) 
klişe ama
sözlerine bakarak müzik dinlemek
altyazı ile yabancı dizi film
sürekli ingilizce sayfalar okumak

ama asıl bombayı yabancı biriyle tanışmak ve neredeyse hergün konuşmak patlattı. ilk başta zar zor anlamaya daha sonra konuşmaya ve muhabbet edebilme yeteneğine sahip oldum.

bunlar 5 sene içinde olan şeyler hemen olmadı tabii ki.
  • klakie  (16.08.18 12:39:01 ~ 12:41:35) 
- oyunlar
- online sohbet
- küçükken mektup arkadaşları
- kitaplar
- şarkılar

sürekli iletişim çok önemli
  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (16.08.18 12:51:07 ~ 12:51:24) 
Xnxx te kategorileri öğrenerek başladım


  • brad pitt  (16.08.18 13:18:38) 
bulunduğunuz çevrede ingilizce bilen, konuşan biri varsa onunla ingilizce konuşun. pratiğe dökmediğiniz sürece biriyle konuşmanız gerektiğinde afallayabilirsiniz.
bol bol kelime ezberleyin, dizilerdeki-filmlerdeki bilmediğiniz kelimeleri öğrenin, kelime defteri tutabilirsiniz. bbc izleyip podcast dinleyebilirsiniz.
toefl gibi sınavların örnek writing sorularına ulaşabiliyorsanız onlar üzerinde tıpkı sınavdaymış gibi yazın.
  • black holes in the sky  (16.08.18 13:22:36) 
Müzik ve bilgisayar oyunları.


  • farabi  (16.08.18 13:25:11) 
"hadi ben kendi çabamla ingilizce öğreneyim eğitimini falan almadan" olarak değil tabii de, ben de kendi çabamla öğrendim yıllar alsa da. ortaokul ve düz lisede gösterilen dışında eğitimini almadım. diziler, filmler, dergiler ve internet aracılığıyla (kurs falan değil, gezinti-okuma sürekli) ile öğrendim. anlamını bilmediğim sözcükleri sözlükten araştırdım hemen, yanımda yoksa not aldım sonra baktım. telefonumda her zaman bir sözlük yüklü olmuştur.
çocukluğumdan beri ilgim vardı zaten, yabancı diller hep merakımı cezbetmiştir ama belki de en yaygını ve pratik yapılabileni ingilizce olduğu için öğrenmesi kolay oldu.
iki yıldır bir amerikan şirketine çalışıyorum tamamen ingilizce olarak, e-mail'ler skype'lar çağrılar havalarda uçuşuyor.
  • gkhncnzdgn  (16.08.18 14:19:46) 
xportant -1
düz lise okumuş, bir kere bile dil kursuna gitmemiş, yurt dışına çıkmamış bir arkadaşımın ielts ortalaması 7.

bu adam da oyun, şarkı, dizi, filmlerle öğrendi ama asıl etkisi hobileriyle ilgili yabancı forum ve çeşitli paylaşım sitelerinde gezinmek oldu. ayrıca amerikan aksanıyla da konuşabiliyor.

yani kendi çabanla öğrenmek diye bir şey var.
  • Bruce  (16.08.18 14:31:43 ~ 14:33:45) 
kelime ezberlemeye kasmak ya da özel olarak kelime çalışmak bence çok efektif değil. Ben kelime haznemin çoğunu bilgisayar oyunlarına borçluyum. Bilmediğim hemen her sözcüğe sözlükten bakıyordum, biraz da yetenek varsa bi iki kere bakınca akılda kalıyor zaten. Bi de o an bi contexte bağladığın için kafanda unutmuyorsun. Yani kelime listesinden kelime ezberleyince altında örnek cümle olsa bile insan unutuyor ama oyunda bi dialogda geçen kelimeyi o anla beraber hatırlıyorsun.

Ayrıca ingilizceme en çok fayda sağlayan bir diğer şey de internetten araştırma yapmayı çok seviyor olmamdı. Araştıracağım her şeyi ingilizce araştırırım ve hobi olarak ingilizce wikipedia okuyan bir insanım. Böyle olunca durmadan okumak insanın kelime dağarcığı, kalıp bilgisi gibi konularını geliştiriyor. Grammer oturup öğrenilebilecek bir şey ve ingilizce grammer olarak çok kolay bir dil bence. Atıyorum almanca gibi değişik çekimler falan yok, o açıdan temel grammer bilgisinin üzerine bol kelime haznesiyle kolay öğrenilebilir ingilizce.

ayrıca bir xportant -1 de benden.
  • nundu  (16.08.18 14:38:13 ~ 14:38:54) 
xportant +1. dizi, oyun vs bunlar yardımcı olur ama tek başına ingilizce öğretmez. ingilizce bir bütün. konuşma, yazma, okuma, dinleme. bunların tepsini sadece oyunla ya da diziyle öğrenemezsiniz. bence bir insan toefl'dan 4 bölümün her birinden min. 20 alamıyorsa ingilizce eğitimi devam etmeli.

bir kelime öğrenmek bile emek istiyor. mesela "enthusiastic" kelimesi. bunu cümle içinde kullanabiliyorum yer gelince. doğru bir şekilde telafuz edebiliyorum, anlamını biliyorum ama yazılışını bilmiyorum. az önce google'dan baktım. sadece bu kelimenin yazılışını öğrenmek için bile zaman ayırmam gerek. hepsine böyle eğilerek öğrenmediyseniz bence de hakkıyla öğrenememişsinizdir.
  • black mamba  (16.08.18 17:32:28) 
@travaller kelime nasıl kelime çalışıyorsun? bahsedebilir misin? benim en çok zorlandığım yerlerden biri. işin temeli olduğu için konuşma, yazmayı, okumayı da etkiliyor. oturup tek tek ezberliyor musun?


  • black mamba  (16.08.18 17:33:20) 
@blackmamba

www.victoria.ac.nz

yukaridaki kitapta anlatildigi gibi kelime defterim var, yukaridaki kitabi da okumanizi tavsiye ederim.
  • Traveller  (16.08.18 18:19:32) 
teşekkürler faydalı oldu. benim de benzer bir yöntemim var ancak biraz uzun bi yol değil mi? kelime defterine her gün 10 yeni kelime ekliyorum bunu ilk 3 gün boyunca tekrar ediyorum. yazma ve konuşma olarak kullanmaya çalışıyorum. faydalı oluyor ama günde 10 kelime az sanki. yılda 3650 kelime yapıyor. liste alıp tek tek ezberleyim diyorum bu sefer de anlamını biliyorum ama cümle içinde rahat kullanamıyorum.


  • black mamba  (19.08.18 15:06:12) 
Aslinda kitaba gore ana dili Ingilizce olan bir kisi universite okursa 20 yasina kadar yilda 1000 kelime ogreniyormus. Yani bir lise mezunu kadar Ingilizce bilmek bizi ucurur. Kaynaklara gore 17 bin kelime bilmiyormusum, ancak sozcugun kokunu bildigimde ondan tureyen kelimelerle birlikte 21 bini geciyormus toplam kelime duzeyim.


  • Traveller  (19.08.18 15:56:46) 
benim amacım kısa vadede toefl'a hazırlanmak aslında. 80 almak isteyen biri için ne kadar kelime gerekir? ilk hedef olarak oxford 3000 listesindeki öğrenmeye çalışıyorum. bunlar sanırım günlük hayatta fazlasıyla ihtiyacımı görür. ama yeterli olmaz değil mi? forumlarda görüyorum 10 bin kelime gerekir falan diyorlar. o yüzden az gibi geldi.

sen günde kaç kelime öğreniyordun?
  • black mamba  (19.08.18 16:03:08 ~ 16:03:19) 
[]

İngilizce de

'Paranın dik gelmesi' nasıl denir?




 
Para dik geldi anlaminda "The coin landed on its side" ya da "The coin landed on the edge" diyorlar.


  • aychovsky  (15.08.18 20:28:47 ~ 20:29:15) 
landed on its side diyorlar


  • cay koy geliyorum  (15.08.18 20:29:52 ~ 20:30:14) 
Kim Milyoner Olmak İster'deki soru ile ilgili araştırma yapıyorsanız, linki buraya atarasnız sevinirim.


  • apdulera  (15.08.18 23:26:52) 
journals.aps.org

Buyur hocam
  • ordinov  (16.08.18 10:52:53) 
[]

İngilizce bir cümle çeviri

"Elbette size elimizden geldiğince destek oluruz" demek istiyorum

"Of course we will support you if we can" demek istemiyorum. Şu "if"ten sonrasını nasıl yazsam? "within our knowlege" gibi bir şey anlatmak istediğim. Nasıl diyeyim?


 
Of course we will support you as much as we can ?


  • tabudeviren  (15.08.18 13:53:43) 
Of course we'll do our best to support you


  • stavro  (15.08.18 14:05:30) 
[]

Practice creates masters

bunu nasıl çevirirdiniz :

Pratik ustalaştırır diye çeviriyorum
sadece emin olmak istiyorum.

 
Sadece fikir olsun diye yazıyorum.

Pratik, ustalar yaratır.
  • dissendium  (14.08.18 15:42:44) 
modamod çevirisi yukarıdaki gibi. ama sizinki çok güzel.


  • retiredcolonel  (14.08.18 16:26:54) 
Bunun Almancasını (Übung macht den Meister) "Yapa yapa usta olursun" diye çevirirdik biz
"Meşk kemale erdirir" diye bir çeviri de gördüm. Yeni nesle yabancı ama bence güzel çeviri.

  • SiyamkedisiZorro  (14.08.18 16:49:18) 
@retired dogru kullanimi motamot. Sahsi algilama :)


  • leben  (14.08.18 17:55:43 ~ 17:58:28) 
"Yapa yapa usta olursun"a katiliyorum. "Pratik, ustalar yaratır" veya "Pratik ustalaştırır" chicken translation. bir metin icinde gorsem iy bu ne ya derim.


  • hot potato  (14.08.18 18:54:46) 
Motamot (bunu çeviri alanına kelimesi kelimesine diye kim soktuysa ona da selam ederim) çevirisi doğru çeviri değil sevgili kahramanikarus. burada bahsedilen şey literal translation ki kendisi translation meme'lerin en ünlüsü olan literal vs semantic translation meme'inin ana aktörlerindendir.

bu literal vs semantic olayını sevgili dilbilimci Nida ortaya dynamic translation kavramını atarak aşalı sanırım bi 15 20 yıl oldu. dilbilimciler kelimelerin karşılıkları mı korunmalı yoksa söylenen ifade anlam olarak mı korunmalı diye birbirlerini yiyedursunlar, Nida çıkıp dedi ki "bu işin aslı yaratılan etkiyi tam anlamıyla korumaktır."

yani çeviriniz ister literal ister semantic olsun, hedef dilin kullanıcısının söylediğiniz karşısında hissedeceği etki kaynak dilin kullanıcısınınkiyle aynı olmalı der. bunun en güzel örnekleri de atasözleri üzerinden döner.

örneğin türkçe (bardaktan boşanırcasına yağıyor) ile ingilizce (it's raining cats & dogs) ya da türkçe (aklımı başımdan aldı) ile ingiilizce (s/he got me head over hills) birbirlerinin tam çevirisiyken, ne literal ne de semantic olarak birbirleriyle alakalı bile değildirler.

dolaysıyıa, @hot potato'nun da dediği gibi, doğru çeviri yapmak adına strictly literal ya da strictly semantic çeviri yapılırsa hedef dil kullanıcısı okur okumaz metnin çeviri olduğunu anlar ki bu çeviribilimde (burası benim tabirim) tam bir fiyasko anlamına gelir.

bu açıdan bakarsak, güzide dilimizdeki (bkz: işleyen demir ışıldar) sözü bile pratik, ustalar yaratır çevirisinden güzel duruyor.
  • jason bourne seksapeli  (15.08.18 10:35:28 ~ 10:40:20) 
[]

Devlete ait resmi araç - makam aracı ne demek? -türkçe-ingilizce-

teşekkürler.




 
official car ya da official state car


  • iddaaci  (13.08.18 22:42:59 ~ 22:43:41) 
[]

Ielts'e hazırlanma tavsiyeleri

Merhaba dostlar,

1.5 Hafta sonra IELTS'e gireceğim. Özel ders şeklinde kurs aldım ve şu an yeterli puanı alırım gibi görünüyor ancak özellikle listening ve speaking'te durum biraz ucu ucuna, dolayısıyla içim pek rahat değil ve bu sorun büyük ölçüde yetersiz vocabulary seviyesinden kaynaklanıyor. Çalışan bir insanım ve hafta içi akşamları en fazla 2 saatim falan oluyor sınava hazırlanmak için, bayram tatiline kadar da bu durum değişmeyecek.

Şimdi size sorum şu, özellikle vocabulary'den ötürü gibi duran speaking ve listening becerilerimi geliştirmek amacıyla şu kısa süreyi etkili kullanmak için neler yapabilirim? Kullandığınız yöntemler, notlar falan ne varsa önerilerinize ihtiyacım var.

 
ielts-simon.com
ielts-simon.com
ielts-simon.com
ielts-simon.com
ielts-simon.com
ielts-simon.com
cambridge ielts serisi/örnek sınavlar.. ses kayıtları da mevcut
özel ders
  • jimjim  (13.08.18 13:53:48) 
speaking zor. ingilizceyi iyi bilenn biriyle konuşman lazım.

listening daha basit. üstteki adresin yanı sıra ingilizce diziler (tercihen ingiliz dizileri) ve 6 minutes english (bbc) işe yarayabilir.
  • tururo  (13.08.18 16:29:35) 
[]

Almanca ögrenme kocu

Sevgili arkadaslar,
Goethe'nin B2 kursunu basariyla tamamlamis ancak sertifika sinavini gecememis bir kardesimiz var 22 yasinda. Sinava tekrar Ekim'de girecek. Ama destek lazim. Takildigi konularda yardimci olabilecek ama bu cocugun zamanini planlama ve calismasini takip etme olacak birini ariyorum. Eylül ayinda haftada 2 gün bulusmaya vakti olan Istanbul'da müsaitlik gerekiyor. Güzel bir ücret karsiligi. Almanca üni okuyan bir arkadas olsa daha iyi olur, bir ögrenci de para kazanmis olur.
Kendiniz ya da böyle bir tanidiginiz / öneriniz varsa bildirirseniz sevinirim.


 
Bu öğrenci kardeşimiz şuradaki Facebook grubuna üye olursa ve bu duyurusunu orada paylaşırsa, kısa sürede doğru kişileri bulabilir:
"Almanca B1 B2 C1 C2 - Fortgeschrittene Lernende der deutschen Sprache"
www.facebook.com
  • aynadakileke  (14.08.18 09:53:48) 
[]

doğu avrupa aksanıyla ingilizce konuşmak?

amerikalı ya da ingiliz biriyle konuşurken doğu avrupalı sanıyorlar aksanım yüzünden. böyle biraz rus aksanına kayan şekilde konuşuyormuşum. bunu nasıl çözebilirim?
yani aksan yapmadan konuşmaya çalışıyorum ama sırp mısın, rumen misin falan diyorlar hep. sıkıldım.



 
Dudak v’si (w), peltek s ve z’ler (th) önemli. Bunlarla beraber dilin melodisini yansıtmak önemli.

All ears english podcastlerini dinleyip melodiyi kaparak taklit etmeye çalışın.
  • le jeune turc  (12.08.18 15:57:02) 
w'yu v gibi söyleme. r yi bastırma


  • glamdr1ng  (12.08.18 16:48:21) 
Aslında onlar fazla ülke bilmiyor bir neden de o. Turkler zaten doğrudan Arap olduğu için onlar için Türk diye bir şey yok.

Salaklar beni de hep Alman sanıyorlardı. Bakıyorlar ne Meksikalı ne Çinli görünüyorum. Geriye dünyada bildikleri tek ülke kalıyor o da Almanya! O nedenle takma kafaya. Esmer olsan örneğin Doğu Avrupalı gibi konuşuyorsun falan demezlerdi. Azıcık bilgileriyle aksan tahlili yapamazlar.
  • Traveller  (12.08.18 17:38:50) 
[]

cümle iyileştirme

Yakşanlar. bu cümleyi nasıl daha güzel, daha karışık ve süslü yapabiliriz acaba? Böyle bir cümle verilmiş ama sanki yanlış gibi.

it also deals with health issues that people have.


 
issues yerine problems desek olur mu, deal with yerine de discuss kullanılabilir belki


  • theconqueror  (11.08.18 22:09:35) 
it also discusses the health problems that people deals with. eğer bir yazıdan vs söz ediyorsak deal yerine discuss daha doğru.


  • neverlose  (11.08.18 22:15:24) 
[]

Minik bir çeviri (İngilizce)

Bu iki cümlede ne demek istenmiş, anlayamadım:

-We can offer you 60% off our web prices all year round with a minimum spend before discount of £100. (That’s only £40 after discount!)


Çok teşekkürler şimdiden.

 
indirim uygulanmadan önce minimum £100 (indirimden sonra sadece £40) harcamanız durumunda size web fiyatlarımız üzerinden, bütün yıl geçerli olacak şekilde %60 indirim sağlayabiliriz.


  • Thredith  (10.08.18 16:42:07) 
[]

Bir cümleden şu kısmın çevirisi nedir acaba?

"the complete stripping away of all the guarantees that the people had once been given against any unwarranted undertakings on the part of those who govern them"

cümlenin tamamı: "The sight of universal discouragement, of – if I can go so far as to say this – absolute muzzling all around; then the sight of disarmament , the complete stripping away of all the guarantees that the people had once been given against any unwarranted undertakings on the part of those who govern them; the recent imprint of irons that almost all energetic men bore on their flesh; and what seemed to me the almost complete conviction of many people who were not able to offer very good reasons for their attitude, that the Republic might really, after all, be something other than a blessing; these various causes had very nearly brought all spirits to a state of total resignation, and everyone seemed ready to bend under the yoke."

İlginize teşekkürler.

Not: Amatör olarak çevirmeye çalıştığım bir metinden kesit.

 
google translate türkçe çevirisini çok geliştirdi, oradan yardım alabilirsin.

"İnsanların bir zamanlar onları yönetenlerin herhangi bir yersiz teşebbüsüne karşı verdikleri bütün güvencelerin tamamen ortadan kalkması"

dedi mesela, gayet düzgün bir çeviri. "yersiz" yerine "haksız" veya "kanuni dayanağı olmayan"; "teşebbüs" yerine "taahhüt", "üstlenme" gibi kelimelerle düzenleyebilirsin.
  • Bruce  (09.08.18 08:19:58) 
denedim google translate'i ancak pek tatmin olamadım bu çeviriden açıkçası. isabetli olmayabileceğini düşünüyorum


  • farabi  (09.08.18 08:22:06) 
ne açıdan tatmin olmadın peki? anlamı mı karşılamıyor yoksa yapısal olarak mı özensiz görünüyor?


  • Bruce  (09.08.18 08:37:33) 
Metnin tamamına baktığımda translate'in sunduğu anlamın metnin içerebileceği bir anlam olmadığını düşündüm. Metnin tamamı şurda arzu ederseniz: www.marxists.org Fransız İhtilali sonrası idam edilen bir devrimcinin mahkemeye karşı savunması.


  • farabi  (09.08.18 08:51:45) 
devletin kanunsuz uygulamalarına karşı halkın kendini savunacak mekanizmaların etkisizleştirilmesinden bahsediyor, tutarlı geldi bana.

"had once been given" kısmını yöneten için çevirmiş ama garanti için olması lazım, bu da yapısal bir hata ama anlamda sorun göremedim ben.
  • Bruce  (09.08.18 09:06:47 ~ 09:12:14) 
Evrensel cesaret cesaretini, eğer bunu söyleyecek kadar ileri gidebiliyorsan, her yerde mutlak susturuyor; sonra silahsızlanma görüşü, insanların bir zamanlar herhangi bir haksız komisyon karşı verilen tüm garanti tamamen striptiz Onları yöneten kişilerin parçası; neredeyse tüm enerjik erkeklerin etini sıkıcı ırons son izi; ve bana, davranışları için çok iyi sebepler pek çok kişinin neredeyse tam olarak hüküm verdiği gibi, Cumhuriyet gerçekten, her şeye rağmen, bir nimet dışında bir şey olsun; bu çeşitli sebepler neredeyse tüm ruhları tam bir istifa durumuna getirdi, ve herkes boyunduruğu altında eğilmek için hazır görünüyordu."


bu da başka bi çeviri ben çevirmedim amaa buradan toparla daha yakın
  • buiret  (09.08.18 09:33:23) 
[]

do you know english?

I don't know english.

böyle bir kullanım var mı? know yerine speak değil mi doğrusu?


 
Do you know English'e I don't know English degil No I don't diye cevap verilir.
Onun disinda speak daha uygun ama informal olarak I don't know English denebilir

  • hot potato  (09.08.18 04:42:55) 
Var.
Do you understand English? de var mesela.

  • baldur2  (09.08.18 05:12:28) 
böyle bir kullanım yok arkadaşlar, doğru değil, çok da kulak tırmalıyor. "do you know english" sorusu "İngilizceye aşina mısın", "İngilizce diye bir dilin varlığından haberdar mısın" gibi bir anlama geliyor. bizim "şu dili biliyor musun" diye sorduğumuz şey İngilizcede "do you speak x" diye soruluyor.


  • mezzosprite  (09.08.18 11:18:50) 
[]

'köpek öldüren' ingilizce karşılığı?

köpek öldüren diye tabir ettiğimiz ucuz şarabı ingilizce ifade etmeye kalksak?




 
plonk


  • amortisman  (09.08.18 01:00:12) 
Rotgut misal filmlerde hani böyle tetrapaktan içerler, onlar işte....


  • mavicorap  (09.08.18 01:02:42) 
shitty de gitsin


  • bahcemaruf  (09.08.18 01:03:41) 
Ben direkt çeviriyorum biz böyle diyoruz diye daha komik oluyor :D Dog killer diyorum yani.


  • dougsampson  (09.08.18 01:50:07) 
[]

Dışışleri bakanlığı yazılı sınavına nasıl hazırlanırım

Bildiğiniz gibi ingilizce essay yazdırıyor buna nasil çalışabilirim online. Yani bana konu versin sınavlarda çıkana benzer ben yazıp yollayim o degerlendirsin feedback versin




 
Şöyle bir site var yazdiklarinizi kontrol ediyorlar para karşılığı sanirim. İşinize yarayabilir belki :
essaykontrol.com

  • Amaranta ursula  (06.08.18 22:19:30) 
[]

Ingilizce dergiler ve Hot English magazine

Ingilizce öğrenme sürecine uygun orta seviyeye yakın dergiler okumak istiyorum, Hot English magazine'i tavsiye eder misiniz? Fiyatı biraz pahalı ancak eski sayılarını taksitle alabilirim eğer faydası dokunacaksa. Bu dergi dışında bu tür başka dergi var mı Türkiyede satılabilen basılı?




 
Newsweek deneyebilirsin.


  • kaset  (07.08.18 17:00:35) 
[]

İngilizcesi düzgün filmler?

Merhaba, Ingilizce altyazılı izlemeye uygun, çok hızlı ve terimsel diyalogları olmadığı filmlerden aklınıza gelenler var mı? Social Network, Hunger Games, King's Speech ve Esaretin Bedeli öneriliyor genelde. Marvel filmlerinin dili nasıldı?




 
Bütün süper kahraman / blockbuster filmlerin İngilizcesi 9 yaşındaki native speaker'a göredir genelde... amaç gişe olduğu için.


  • 507  (06.08.18 12:50:03) 
[]

ispanyolca

favori oyuncularımdan bahsetmek istiyorum diyelim, ''mis actores / actrices favoritos son x, y, z.'' bu kalıp doğru mu?

teşekkürler


 
Mis actores favoritos son ....( içlerinde bir tane kadın bile olsa bunu kullanabilirsin, daha genel)

Sadece kadınlar varsa grupta mis actrices favoritas son ....
  • geçerkenugradım  (04.08.18 16:39:47) 
ilk cevaba +1
listeyi y ile bitirmek daha guzel olabilir:
“Mis actores favoritos son x, y y z.”
  • cedex  (04.08.18 17:38:32) 
[]

bertrand russell hangi dilde okunmali

bati felsefesi tarihi, 900 sayfa

turkce anadilim, ingilizcem c1 (toefl 108/120)

turkce daha hizli okurum ama ceviride bir seyler kaybolabilir, ayrica yazarin uslubu ingilizcede daha iyi anlasilabilir.

ingilzcesini mi okuyayim turkcesini mi? (Fiyatlari ayni: 12 dolar vs 60 lira)

genel olarak boyle durumlarda ne yapiyorsunuz? orjinal mi ceviri mi tercihiniz?

 
Türkçe. Zaten öyle çeviride kaybolacak kadar satır arası bişeylerin olduğu bir kitap değil. kaybolduğunu düşündüğün yerde ingilizce pdfsine bakarsın.


  • idonthaveatvset  (04.08.18 09:14:20) 
İngilizcen tam çok iyi diyecektim de "orjinal" değil dostum origin kelimesinden gelen original olacak.


  • Traveller  (04.08.18 12:15:30) 
Kesinlikle ingilizce. Hatta libgen.io'da bedava bulabilirsin pdflerini


  • bahcemaruf  (04.08.18 12:20:31) 
[]

Yds taktik

Paragraf sorularında aşırı bunalıyorum. Diğer paragrafı okuyasım gelmiyor.
Çok zaman alıyor haliyle.
Sizin paragraf taktiğiniz nedir?


 
Eskidendi ydsde taktik işi. Şimdi çalışmıyor.


  • kablelvuku  (03.08.18 21:44:17) 
taktik yok okuyup anlayıp yorumlayacaksın +1
önce soruyu ve şıkları oku soruda ve şıklarda geçen yeri çiz

sınava paragraf soruları ile başla
  • basond  (03.08.18 23:47:10) 
youtu.be

Ben buradan çalışmıştım, akın dilin taktikli bir test kitabıyla beraber.
  • filmlovepenguin  (03.08.18 23:53:55 ~ 04.08.18 12:59:04) 
[]

Almanca B2 - C1 Türkçe Açıklamalı Online Kurs

Almanca B2 - C1 ileri seviye gramer konularını Türkçe açıklamalı olarak anlattığım online kursum, Udemy eğitim sitesinde yayımlandı:

(Dikkat: Udemy sitesindeki eğitimler ücretli. Ama birkaç dersi ücretsiz önizleme olarak seyretmek mümkün):

www.udemy.com

İnceleyip görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

 
Ellerinize sağlık.


  • babilbaligi  (03.08.18 11:59:17) 
elinize sağlık. ben henüz a1'im. ancak ilerisi için kaybetmemek adına buraya kendime not olarak bırakıyorum. teşekkürler.

ayrıca duyuruyu soru olarak açmamışsınız, editlerseniz modlar silmez. yoksa bizim cevaplarımız uçar.

eğer editte, beklenti soracak olursanız a1 ve a2 kursu yapmayı düşünüyor musunuz? münihte önerebileceğiniz kurslar var mı? goethe çok pahalı :/
  • 111111  (03.08.18 12:15:04) 
Bugün eklediğim yeni derslerle birlikte, kurstaki ders sayısı 38'e ve toplam video süresi de 9,5 saate çıktı (24 ders ve 5,5 saatle başlamıştık). :)


  • aynadakileke  (05.09.18 13:50:57) 
[]

İngilizce keşke

Keşke yerine ne kullanıyorsunuz. Yani böyle çok i would like to ya da prefer gibi değil de “ayy oraya bugun mu giittin keşke yarın gitseydin de beraber gitseydik” cümlesindeli keşke. ?




 
wish i?

damn nigga, couldn't you wait a little bit more? damn.
  • michonne  (02.08.18 03:06:11) 
Wish bana biraz büyük tibi geliyor ya. Böyle olmasını dilerdim...... gibi. Daha böyle türkçedeki gibi çok da şey değil ama böyle olsa daha iyiydi fibi ama laf sokuyor gibi olmadan çünkü it would better falan laf sokuyor gibi ya da bana mı öyle geliyor?


  • fosforlu cevriye  (02.08.18 03:17:56) 
Ya da ben türkçede de keşke yi yanlış mı kullanıyorum acaba ya akflalöga


  • fosforlu cevriye  (02.08.18 03:18:34) 
Gece gece soruyu ve cevapları okuyunca biraz beynim yandı ama I wish tir o.

Soruda keşke yarın gitseydin diyerek biraz kafa karışıklığo olmuş. Keşke sonuçta geçmiş zamanda olmuş ve pişmanlık/üzüntü duyulan şeyler için kullanılır.

İngilizce de, mesela siz bir partiye katılamadınız ve arkadaşlarınız o partiden bahsediyor somraki günlerde, I wish I was there. Keşke orada olsaydım. I wish normalde gelecek içinken, sonrasında gelen past tense li cümleler keşke anlamı veriyor.

I couldn't come to your party
I wish you could.

Keşke gelebilseydin.

Bu kafa yanıklığıyla yanlış şeyler söylemiyorumdur umarım. Sabah bakıcam tekrar :D
  • senolll  (02.08.18 03:45:24) 
Bir de ek, yanlışım varsa biri düzeltsin.

Som örnekte, I wished you could denirse, parti gerçekleşirken senin gelmiş olmanı diledim gibi bir anlamı olabilir.
  • senolll  (02.08.18 03:48:45) 
Genellikle wish kullanılır fakat çok içerlediğin güçlü durumlar için if only kalıbı da kullandıkları olur. Bunca yıldır her gün İngilizce konuşuyorum ama ben hiç kullanmadım şahsen.

If only you joined me.
  • bos gezenin bos ustasi  (02.08.18 07:13:41) 
I wish kullanıyorum. sandığınız gibi büyük dilek anlamına gelmiyor. kalıp gibi düşünebilirsiniz.


  • interview with the vampire  (02.08.18 07:46:52) 
I wish ve if only


  • stavro  (02.08.18 08:35:43) 
Floor plan creator


  • bos gezenin bos ustasi  (02.08.18 16:44:25) 
Yanlış başlık mobildeyim pardon


  • bos gezenin bos ustasi  (02.08.18 16:44:39) 
[]

Ukraynaca bilenler/cumle cevirisi

"лучше вылить, чем не хватит" tam olarak ne anlama gelmekte internet ceviri programlari sacma sapan ceviriyor da asil ne anlama geldigini merak ediyorum




 
"az olmasindansa cok olmasi daha iyi" gibi. tam olarak "dokulmesi yetmemesinden iyidir". alkol muhabbetinde denir genelde, iki sise yeter mi dersen mesela yapistirirlar bunu, uc sise alalim yetmemesindense artmasi daha iyi gibi.

ukraynaca degil bu arada rusca bu, ukraynacada ы yok.
  • der meister  (01.08.18 15:59:35) 
[]

Co-Founder mı Founding Partner mi?

Kurucu Ortak unvanını hangisi karşılıyor? İkisi aynı mı tamamen?




 
Co-founder


  • archery  (31.07.18 22:52:13) 
Founding Partner bence. Co-Founder eşitlik belirtiyor. Eşbaşkanı gibi.


  • redskull  (31.07.18 23:36:53) 
co-founder daha butik ve samimi, founding partner daha resmi, büyük kurumsal. bi de founding partner yıllar önce şirket kurulduğunda varmış ama sonradan yeni ortaklar da girmiş mevzuya gibi oluyor biraz.


  • yuto  (31.07.18 23:49:21) 
[]

İngilizce "salaş bir mekan"

Nasıl denir?




 
valla salaş derken kastırmaması/rahatlık vs. içinse "cozy place" yeterli.


  • lcha  (26.07.18 16:56:20 ~ 16:56:29) 
Shabby place kullanabilirsin, eski bakimsiz anlamini karsilar


  • leben  (26.07.18 17:00:41) 
Bence shabby olumsuz bir hava katar ifadeye.
Causal olmaz mı? Günlük, gayriresmi anlamında

 A casual dining restaurant is a restaurant that serves moderately-priced food in a casual atmosphere (wikipedia)
  • karabasun  (26.07.18 17:31:53 ~ 17:32:26) 
dive denir.


  • hot potato  (26.07.18 17:49:24) 
Cozy place +1


  • mecik balit  (26.07.18 17:52:22) 
Bence de en uygunu cozy


  • unionall  (26.07.18 17:56:01) 
www.urbandictionary.com

Doğru olan dive
  • Traveller  (26.07.18 17:57:37) 
"It's a laid-back place." de denir.


  • robokot  (26.07.18 18:00:35) 
Cozy uygun degil.


  • stavro  (26.07.18 18:05:48) 
dive sadece barlar icin kullanilir bildigim kadariyla.

casual falan denir herhalde.

Dive bar bir de yani salastan cok boktan manasinda. Ne bileyim, bizdeki birahaneler gibi falan.
  • sen de başını alıp gitme ne olur  (26.07.18 18:15:00) 
Cozy, şirin böyle insanın içini ısıtan şeylere denir, salaşa denmez. Salaş denince bizde adamı soymayan, ucuza mal edilmiş, ucuza servis yapan ama yoklukta gideri olan yer anlamı çıkar.


  • bos gezenin bos ustasi  (26.07.18 19:06:58) 
Kelime uyduramadım ama not fancy dersen olur mesela.


  • bos gezenin bos ustasi  (26.07.18 19:07:21) 
Gebelde casual diyorlar. Very casual deyince artık taburelerle oturduğun, elinle haldır haldır yemek yediğin bir yeri bekliyorsun.

Cozy’nin salaşlıkla doğrudan ilişkisi yok. Loş ışıklı, içini ısıtan her yer cozy olabilir.
  • aychovsky  (26.07.18 19:16:47 ~ 19:18:11) 
Simple olmaz mi mesela ya da ordinary


  • imnotsureabout  (26.07.18 19:57:59) 
A hole in the wall


  • renegade  (26.07.18 21:56:19) 
[]

çeviri yardımı

The reading process that students underwent in response to the tests was examined through debriefing between an evaluator and a student, when the latter defended the choices selected for the questions.


testlere yanıt olarak gerçekleştirilen öğrencilerin okuma süreci ve bir öğrenci arasındaki etkileşimle gerçekleştirilmiştir, diğer bir öğrenci sorulara cevap verdiğinde.

gibi kötü bir şekilde çevirebildim. yardım ederseniz sevinirim.

 
öğrencilerin testlere karşılık katıldıkları okuma süreci, bir değerlendirici ve bir öğrenci arasında, öğrencinin sorular için seçilen sonuçları savunduğu sorgulama aracılığıyla değerlendirildi.


  • jason bourne seksapeli  (25.07.18 15:08:39) 
arkadaşım yapamayacağınız çevirileri almayın. sonra sektör çok düşük yea, üç kuruşa çeviri yaptırıyorlar diye ağlıyorsunuz orda burda.


  • katil usak  (25.07.18 17:11:26) 
@katil uşak, arkadaşım hakaret amaçlı değil sadece soruyorum, problemli misin? sıkıntılı mısın?


  • mezarkabul  (25.07.18 18:59:54) 
bir de üste çıkıyor utanmadan. sen soru sorabilirsin, hakaret edip etmeyeceğime ben karar veririm. kaldı ki hakaret ettiğim de yok.

içinize alamayacağınız penislerin altına yatıp, "ya penisin şu kadarını sana versem içine alır mısın", "ya penisin şu kısmını da alamayacağım sanırım, alabilecek olan var mı" diye crowdsourcing peşine düşüyorsunuz. yardım istediğiniz kişilerin bu konuda yetkinliği var mı yok mu, işi size veren kişi böyle bir şeye onay verir miydi falan gibi iş etiği kapsamına giren kaygılarınız yok. iş kalitesini ve dolayısıyla işin parasal değerini düşürüyorsunuz. bir de gelmiş "hakaret etme arkadaşım".

küfür etmediğime dua et sen.
  • katil usak  (04.08.18 01:20:33 ~ 01:22:49) 
"sen soru sorabilirsin, hakaret edip etmeyeceğime ben karar veririm."

vay arkadaş ne çeşit deliler var duyuruda, şaşırmamayı öğrenmeliyim artık. hakaret edip etmeyeceğine o karar verirmiş bi de ba hale rahatsıza bak. sjdkfkf sen kimsin? :) adam hepi topu bir çeviri sormuş, cevap vereceksen ver, vermeyeceksen.... işte devamını biliyorsun.
  • nice tnetennba  (04.08.18 02:13:59) 
[]

Toefl

Eylül’de toefl’a gireceğim, en az 72 almam lazım. Zorluk seviyesi nasıl oluyor yani odtü profla karşılaştırırsak mesela, daha mı zor olur? Ayrıca hangi kaynaklardan çalışmam benim için daha faydalı olur, dolar aldı başını gitti şöyle ekonomik önerileriniz olursa çok makbule geçer. Şimdiden teşekkürler.




 
Oncelikle kelime ezberlemenizi tavsiye ediyorum. TOEFL, dil bilgisini dogrudan olcmeyen bir sinav bu nedenle okudugunu ve dinledigini anlamak daha onemli.

Barrons, Cambridge, Kaplan, ETS'in kaynaklari var. Ayrica YouTube'da Notefull kanali var. Bunlarla baslayabilirsin.
  • myfavouritedays  (24.07.18 21:04:08) 
[]

Şarkı çevirisi

Koskoca internette bu şarkının Türkçe çevirisini bulamadım. Şarkının anlamına erişmek için amatör İngilizce ve Google translate ile karman çorman çevirmeye çalıştım aşağıdaki gibi ama olmadı tabi. Vakti olup da keyfine ve hayrına bu şarkının bir kısmını da olsa çevirebilecek varsa çok mutlu olurdum.


open.spotify.com
youtu.be

One day a friend took me aside
(Bir gün bir arkadaşım beni kenara çekti)

And said I have to leave you
(Ve senden ayrılmam gerektiğini söyledi)

For buying something from a friend
(Bir arkadaştan bir şey satın aldığım için)

They say I've done wrong
(Yanlış yaptığımı söylediler)

For protecting the name of a man
(Bir adamın adını korumak için)

They say I'll have to leave you,
(Seni bırakmam gerektiğini söylediler)

So now I'm bidding you farewell
For much too long.
(Bu yüzden çok uzun bir süre için
sana şimdi veda ediyorum)

And here's a song to sing,
For every man inside,
(Ve burada içerideki her adamın
söylemesi için bir şarkı var)

If he can hear you sing
(Eğer şarkıyı duyabilirsen)

It's an open door.
(???)

There's not a rich man there,
Who couldn't pay his way
And buy the freedom that's a high price
(Kendi kaderini Ve bedeli yüksek olan
özgürlüğü satın alabilecek
Zengin bir adam yok orada) (his way??)

For the poor.
Kids in Texas
Smoking grass
(Texas'daki zavallı çocuklar için
Sigara sarmak)???

Ten year sentence
Comes to pass
(10 yıl ceza)
Gelir geçer)

Misdemeanor
In Ann Arbor,
(Ann Arbor'da suç)

Ask the judges
Why?
(Hakimlere sor, neden?)

One day a friend said to her kids
I'm gonna have to leave you
(Bir gün bir arkadaş çocuklarına
Sizi bırakmak zorundayım, dedi)


For selling something to the man
(Adama bir şey sattığım için)
I guess I did wrong
(Sanırım hata ettim)

And although I did the best I could
(Yine de elimden geleni yaptım)

I'm gonna have to leave you
(Senden ayrılmak zorunda olacağım)

So now I'm kissing you farewell
(Bu yüzden benden sana veda öpücüğü)
For much too long.
(Çok uzun bir süre için)



(One day a friend took me aside
And said I have to leave you
For buying something from a friend
They say I've done wrong
For protecting the name of a man
They say I'll have to leave you,
So now I'm bidding you farewell
For much too long.
And here's a song to sing,
For every man inside,
If he can hear you sing
It's an open door.
There's not a rich man there,
Who couldn't pay his way
And buy the freedom that's a high price
For the poor.
Kids in Texas
Smoking grass,
Ten year sentence
Comes to pass
Misdemeanor
In Ann Arbor,
Ask the judges
Why?
One day a friend said to her kids
I'm gonna have to leave you
For selling something to the man
I guess I did wrong
And although I did the best I could
I'm gonna have to leave you
So now I'm kissing you farewell
For much too long.
And here's a song to sing,
For every man inside
If he can hear you sing
It's an open door.
There's not a rich man there
Who couldn't pay his way
And buy the freedom that's a high price
For the poor

 
duyuruyu silme, şarkıyı ben bilmiyordum. dinledim çok beğendim, çevireceğim bir iki güne umarım.


  • reavelyn  (24.07.18 18:13:56) 
[]

İngilizce mülakat

Çok önemli bir mülakata giricem. İngilizce olacak. Kendimi tanıtan bir yazı yazmayı düşünüyorum,onu okuyarak hazırlanıcam.Bu zamana kadar yaptıklarımı anlatıcam. Bu yazıyı yazarken kullanabilmek için güzel kalıplar arıyorum. İngilizce mülakat ve kendini tanıtma örnekleri nerden bulurum?

Biraz google'a baktım, tam olarak istediklerimi bulamadım.


 
www.inc.com

yukarıdaki yazıda bulunan sorular ve cevaplar hazırlanacağınız mülakat için faydalı olabilir, soru soruyu açmış çünkü.
  • evde liyakat kalmamis  (24.07.18 14:48:01) 
Mesleğin çevirmenlik ya da doğrudan İngilizce ile ilgili değilse, telaffuzuna gramerine o kadar titizlenme. Anlatacağın işin özüne odaklan, kendine güven ve heyecan duyduğunu göster. Her iş görüşmesinde en çok puan alan şey budur: Anlattığın şeye karşı tutkunu, inancını belli et. Bunu basit cümlelerle de yapabilirsin.


  • ebabil curnatasi  (24.07.18 17:02:49) 
bence en öncelikle rahat ve doğal olmaya çalışın ve size gelebilecek tüm soruları daha önceden tahmin edip olası cevaplarınıza çalışın (işe yarıyor tecrübe ile sabit) yoksa :)

ingilizcebankasi.com
  • ahtingir  (03.08.18 01:43:08) 
[]

"refreshing" kelimesinin eğreti durmayan karşılığı

şu anlamdaki refreshing'den bahsediyorum:

You say that something is refreshing when it is pleasantly different from what you are used to.
"It's refreshing to hear somebody speaking common sense"
"He was refreshingly honest"

aklıma gelen her karşılık türkçede eğreti duruyor. var mı yukarıdaki anlamı karşılayan "doğal" bir türkçe kelime. sizin aklınıza gelen bir şey?

 
Ferahlatıcı olabilir mi? Soğuk bir şey içince gelen ferahlama gibi değil de uzun zamandır beklenen güzel haber gelmiş gibi ya da herkesin mantıksız konuştuğu bir yerde birisinin nihayet mantıklı konuşması gibi.


  • orient blue  (23.07.18 07:34:44) 
"It's refreshing to hear somebody speaking common sense" --> Mantikli konusan birini duymak rahatlatici.

"He was refreshingly honest" --> Insani rahatlatan bir durustlugu/aciksozlulugu vardi.
/ya da (metnin gelisine gore)/ Insani umutlandiracak kadar durusttu.

1-1 cevirisi olmaz bence. Metne gore cevirmek lazim.
  • ebabil curnatasi  (23.07.18 09:39:18) 
"iç rahatlatmak" gibi geldi bana.

insanın içini rahatlatıyordu falan...
  • dilemma of subscribtionability  (23.07.18 10:18:39) 
normalde refreshing tazeleyici, serinletici, ferahlatıcı.

ama sizin örneklerinizde daha çok : rahatlatan, huzur veren.
  • o kadar da degil aga  (23.07.18 10:53:39) 
rahatlatmak, iç rahatlatmak olarak kullanılabilir bence de. yerine göre "yüreklere su serpmek" deyimiyle de güzel açıklanabiliyor hatta.


  • Bruce  (23.07.18 11:16:53) 
bu tarz çeviriler için adaptasyon öneriyorum her zaman.

refreshing kelimesini illa ki literal çevirmek zorunda değilsiniz. yukarıda verdiğiniz ilk örnek çok basit bir "sonunda" ifadesi eklenerek çözülebilir. örneğin:

"sonunda birisinin mantıklı konuştuğunu duyduk/duyabildik"

yine ikinci örnek için aslında içini ferahlatmakla birlikte şaşkınlık ifadesi de var. onu da şu şekilde çözebilirsiniz.

"dürüstlüğü içimi rahatlattı"

ama bu verdiğim çözümler bağlamdan tamamen kopuk çözümler. bağlam aksini gerektiriyorsa bilemem.
  • jason bourne seksapeli  (23.07.18 20:51:57 ~ 20:52:52) 
doğru bence de 1-1 çevirisi olmuyor sadece türkçede benzer bir kelime var mı acaba diye merak ettim aklıma bir şey gelmedi bir türlü bir de sorayım dedim.

@jason bourne seksapeli dışında herkes sadece verilen 2 örnek cümleye odaklanmış ancak asıl önemli nokta farklılık vurgusu. yani izlediğin çok farklı alışılmışın dışında bir filme de refreshing diyebilirsin. rahatlatıcı kelimesi bu durumda yine kel alaka duruyor.

benim aklıma gelen en yakın şey "şaşırtıcı" ya da "şaşırtıcı derecede" olmuştu eğreti durmayan ve farklılık vurgusunu içeren @jason da söylemiş zaten ancak yine de bir şeyler eksik kalıyor. farklılık vurgusu tamam ama kelimenin altındaki diğer manalar vurgular olmuyor yine. "pleasantly different" değil "different" oluyor.

"sonunda" örneği iyiymiş hiç aklıma gelmemişti doğrusu hem farklılık, hem çok hafif şaşırma, hem "pleasantly" vurgusu var gibi.
  • disfori  (23.07.18 21:39:48) 
tam olmuyor ama ferahlatıcı bir tık daha iyi gibi


  • ahtingir  (03.08.18 01:44:48) 
[]

ingilizce cümledeki "that" kullanımı ile ilgili soru.

şimdi ingilizce bir ders kitabından ingilizce öğrenmeye çalışıyorum şu cümle şeklindeki that kalıbı aklıma takıldı

"We can use the fact that the base form of be is different from all its present-tense forms to determine when base forms are used."

burada ki cümledeki that reported speech deki that clause mu?

ama fiilden sonra nesne var "the fact" olan.

bu that ile kullanılan cümle yapıları nasıl oluyor ?
that caluse da verb+that clause şeklinde ama bunda verb+object+that clause var gibi

 
Selam, the fact that diye bir kalıp var.
www.macmillandictionary.com

  • archmage mahmut  (21.07.18 13:21:08) 
Dostum buna ne diyorsun

, "The base form is the form of the verb that is entered into the dictionary."

Is forn of the verb that is entered derken bu that den sonraki relative klause mu oluyor?
  • trablon  (21.07.18 13:52:49 ~ 13:54:45) 
yahu iki cümleyi bağlıyor işte. çok karışık formül mormül kasma.

iki ayrı statementı bağlıyor tek cümle haline getiriyor. bağlaç işte.
  • AlsterWasser  (21.07.18 13:56:20) 
you know that you don't know this language.

burada olsa da olur olmasa da olur ama bizim "ki" bağlacı gibi düşün. sen biliyorsun ki -senin de bildiğin üzere- sen bu dili bilmiyorsun diyor.
  • işimdeyim gücümdeyim  (21.07.18 14:14:20) 
-ğını,-ğunu gibi çevirebilir.
Noun clause, relative clause diye aratırsan çıkar. Öyle kafamıza göre de which,that koyamıyoruz yani.

  • filmlovepenguin  (22.07.18 15:56:28) 
[]

Bu tabeladaki ingilizce kelime??

Bu tabelaya kapadokya'da denk geldim. Her turlu hatayi yapmislar valla. Fakat poplemuse juise ne anlayamadim. Nette baktim bise bulamadim. Tesekkurler simdiden.

i.hizliresim.com


 
göremedim ama pamplemousse yazmak istemiş olabilirler mi? Greyfurt suyu baabinda


  • allanpoe  (20.07.18 20:59:55) 
@allanpoe+1 greyfurt suyu demek istemiş gibi.

yalnız tabela müthiş...iyi güldüm :D
  • AlsterWasser  (20.07.18 21:00:59) 
Sanirim greyfurt suyu demek istemis evet yalniz nasil yanlissa Google yazinca nunu mu demek istediniz bile cikmadi.

Ya bi tabelada ne kadar yanlis yapilabilirse yapmislar, cidden muthis bu tabela:)
  • livaist  (20.07.18 21:04:33) 
[]

Gramer kitabı

İngilizce ileri seviye bir gramer kitabı arıyorum. Kıyıda köşede kalmış gramer kuralları var ya hani,onları bile içersin.Cümlelerle örneklendirsin.Advanced seviyenin başucu kitabı niteliğinde bir şey arıyorum aslında.Tavsiyelerinizi alabilir miyim?




 
ELS inside out kitabı bu tanıma uygun olabilir fakat seviye olarak beni aştığı için birkaç sayfa bakıp sonraki zamanlara bırakmak üzere rafa koymuştum o yüzden kesin bilgim yok.


  • siyah giyen adam  (20.07.18 14:54:14) 
Cambridge University Press - Advanced Grammar in use (Martin Hewings)

Konular örneklerle açıklanır ve her konunun ardından alıştırmalar verilir. Alıştırmaların da cevapları var. Kıyıda köşede kalmış konulardan kastınız ne bilmiyorum ama 100 tane konu başlığı var.
  • einsteinin kedisi  (20.07.18 15:06:57) 
Cambridge University Press - Advanced Grammar in use (Martin Hewings) +1. Normal bir öğrenciye çok tavsiye etmeyebilirim (English Grammar in Use daha mantıklı) ama özellikle bu tarz bir kitap arıyorsan çok iyi kitap.


  • kulagina kupe olsun  (20.07.18 17:33:11) 
Aradığın öğrenmelik değil de referans kitabı ise (ki dediğinden öyle anlıyorum) yukarıda belirtilenlerin ikisi de olmaz.


  • idonthaveatvset  (20.07.18 17:36:01) 
ilacin practical english usage - swan. normal gramer kitaplarina benzemez ama adinda da belirttigi gibi boylesi cok daha pratik. oneririm.


  • groove  (20.07.18 23:39:29) 
[]

Almanca öğrenmek isteyen için öneriler

Duyurunun pek muteber sakinleri;

Önümüzdeki yıl Almanya ya yerleşme düşüncem var. Bu nedenle almanca çalışmaya başladım. Şu anda duolingo ve memrise kullanıyorum. Bu işte kararlıyım ve ciddi çalışıyorum. Bulunduğum yerde sağlam bir dil kursu bulma şansım yok. Bunun yanında dil ile aram iyidir. İngilizcem var İngilizce kaynak önerisine açığım.

Benimle aynı yollardan geçmiş kişiler önerilerde bulunabilirse çok güzel olur. Şimdiden teşekkürler.

Not : Bu konu paradan kaçmam.

 
  • microfiction  (20.07.18 02:06:46) 
biz dilbilgisi kısmı için şu kitabı aldık daha başlardayız ama ben beğendim kitabı
www.dr.com.tr

  • kaputt  (20.07.18 08:56:00) 
Ben şunu da başarılı buluyorum: www.dw.com


  • harmonikhakaret  (20.07.18 10:43:33) 
Duolingo ilk başlarda iyi olsa da sonraya doğru saçmalıyor. Ondan sonra bussuu'ya geçebilirsiniz, daha sistematik ve mantıklı ilerliyor. Memrise iyidir. Ayrıca pimsleur gibi dinleme serilerine de bakabilirsiniz. Ben beklenmedik şekilde podcastlarden çok verim aldığımı düşünüyorun. Bir podcast uygulaması indirip bir çok seriye başlayabilirsiniz. Radyo tiyatrosu gibi olanlar da var ama bunları İngilizce bildiğini varsayarak söylüyorum tabi.


  • nickfury  (20.07.18 10:56:26) 
Extra diye bir dizi var, Almanya´da hocam onermisti, icerik cok basit ama gunluk konusmaya yakinlasmak ve dogru telaffuz acisindan iyi de bir kaynak baslangicta: www.youtube.com

Bunun disinda, pretäritumu en iyi cocuk kitaplarindan, masallardan ogreneceksiniz. Bir sahafa gidip ucuz cocuk kitaplari ya da masal kitaplari var mi diye bakabilirsiniz. Varsa sehrinizde kesinlikle Goethe Enstitusu´nun kütüphanesine ugrayin, film izleyin orada, kitap okuyun. Cok iyi kaynaklar var, kesinlikle yararlanin.

dw +1. DW c1 olsaniz da iyi bir kaynak, surekli takip edebileceginiz bir yer.
  • buf-e kür  (20.07.18 11:45:52 ~ 11:46:42) 
[]

ingilizceden türkçeye 5000 kelime tez kaç liraya çevirilir &ne kadar sürer?

merhaba hocam,

eğitim alanından bir tez çevirisi var ingilizce'den türkçe'ye. dili çok çok ağır değil ama çok da kolay değil.

fiyat biçmeye etkisi varsa diye yazıyorum kendi niteliklerim de şöyle:
%100 ingilizce bir üniversitede sözel bir bölümde 5 yıl okudum
ingiltere ve amerika'da toplam 1 yıl kadar yaşadım
toefl skorum 112/120
çeviri olarak ücretli deneyimim yok, ücretsiz 10 sayfa kadar yapmışlığım var

sizce 1000 karakter veya 200 kelime üzerinden kaç tl talep etmeliyim?

toplam kaç saatimi alır bu iş ?

teşekkürler & saygılar

 
kelimesini 0,08 tl'den yapsan 400 tl yapar.

profesyonel bir çevirmen 1,5 günde, zorlasa 1 günde bitirir (1 gün = 8 saat). seninki daha uzun sürer.
  • sir gawain  (19.07.18 15:13:35 ~ 15:14:15) 
1000 karakter 25 lira.
bu halinde bi akşam oturup sabaha doğru bitirirsin bence.

  • kullanıcı adı  (19.07.18 15:20:41) 
5000 kelimelik tez? 5000 kelimeye tezin literatür taraması ancak yazılır. onu kim yazmış öyle yahu? 50.000 kelime olmasın?


  • jason bourne seksapeli  (19.07.18 16:49:53 ~ 16:51:32) 
bi de @kullanıcı adı, 1000 karaktere 25 lirayı neresi veriyorsa söyle de başvuru yapalım :)


  • jason bourne seksapeli  (19.07.18 16:50:31) 
@jason bourne seksapeli
evet 5000 kelime, tez dediler ama belki makale de olabilir; tez diyebiliyor insanlar bazen makale gibi şeyler için.
Ederi 25 tl değilse benim için sorun değil, sadece bilgi topluyorum, 25 tl etmeyeceğini düşündüğünüzü anlıyorum yazdığınızdan. teşekkür ederim bilgi için :)
  • insaniz iste  (19.07.18 18:26:05) 
yok 25 tl etmeyeceğini düşünmüyorum, bence kesinlikle ederi 25 tl ama türkiye'de tercümana 1000 karakter için 25 tl ödeyen bir yer ya da kişi henüz hiç duymadım ondan sordum.


  • jason bourne seksapeli  (19.07.18 18:37:19) 
Jasona katılıyorum. Hoş ben duydum 25 alanları ama baya deneyimli insanlar aliyo genelde. Sizin de deneyiminiz cok yok ve çeviri sadece ingilizce bilmekle olan bise de degil. Yani kendinizden cok emin değilseniz ve yeteri kadar ceviri deneyiminiz yoksa bu fiyatı vermezler bence. Sorunuza cevap olarak da genelde 10dan başlıyo 15 ve max 20dir. Bu skalada siz karar verin ücreti


  • livaist  (19.07.18 18:49:42 ~ 18:50:42) 
5000 ingilizce kelime, 27 bin boşluksuz karakter filan yapar (genel olarak, tr'de piyasa bin kr, ABD/UK piyasası kelime, Almanca piyasası satır hesaplar).

@sir gawain hesabına göre bin karakter 15 lira gibi bir şey oluyor ki Türkiye'de ortalama olarak piyasa budur. O da profesyonel çeviridir-- ama profesyonel fiyata berbat çeviri yapan da çok, illa fiyat kalite korelasyonu var diyemem. Yoksa öğrenciler 10-12 liraya filan çalışıyor. Ki sizin de çeviri deneyiminiz yok; öğrenci fiyatından fazlasını alırsanız, şanslısınız. [bunu belli bir alandaki çeviri olarak düşünerek söylüyorum yoksa düz metinde ortalama fiyatlar 12, öğrenci fiyatlatları 8 filan gibi]. Bu çevirmenin aldığı fiyat, büro buna en az %50 kendi payını ekler. Tabi ki bunun altı üstü vardır, ortalamadan bahsediyorum.

bin kr/25 diyen arkadaş (toplamda 600-700 gibi) ve tez nasıl 5 bin kelime olur diyen arkadaş da kendi çapında haklı. ama neler oluyor neler...

ben alanında uzman tercümanım (daha doğrusu çeviri de yapıyorum), -sözel/sosyal çevirmem- kelimesine 0.06 centen aşağısına çalışmıyorum ama Türk müşterim yok. Benim hesabımla 1500 TL'den aşağı olmaz o da sabah yolla akşam al olmaz. tam kendi alanım ise 8 saatte yaparım, terminoloji araştırmam gerekirse buna okuma ve araştırma için de birkaç saat eklenir. profesyonel olmayan kişinin 8 saatte yaptığı işi düzeltmek için de en az 5 saat harcıyoruz biz. Ama size işi yaptıracak kişinin amacı "iş görülsün yeter" olabilir, genel olarak öyle oluyor.
  • niye ama  (19.07.18 18:50:53) 
Türkiye'de çeviriler kelimeden ziyade "boşluksuz karakter" üzerinden yapılıyor. Haliyle yaklaşık 30.000 karakterlik bir hacimden bahsediyoruz. Türkiye'de 2018 itibariyle en ucuz profesyonel tercüman 1000 karakter karşılığında 7 TL talep ediyor. Bu verilerle bir kıyaslama yapabilirsiniz diye düşünmekteyim.


  • fa sila  (14.08.18 14:08:59) 
[]

Minik bir çeviri

Down to earth tam olarak nedir ?
Ornekle bir kaç Cümle kurabilir misiniz çevirisi ile birlikte



 
oha bir tabak makarna 84 tl mi!!! down to earth olm. bu ne

gibi.
yani uçma, kendine gel, gerçekçi ol gibi
  • kisa  (19.07.18 08:20:58) 
Uçma, kendine gel'den çok mütevaziliği tanımlar diye biliyorum ben.
Küçük dağları ben yarattımın tersi gibi düşün.
ünlü bir x kişisi çok halktan bir insan aslında, bizden biri. Götü kalkmamış. gibi
  • diyanet takvimi  (19.07.18 08:38:56 ~ 08:39:48) 
Humble ile yakin anlamli, unluler icin falan cok kullanildigi da oluyor "Halkin icinden" manasina.


  • salihdt  (19.07.18 09:19:58) 
Hala anlamadım


  • bana her yer cehennem  (19.07.18 09:23:35) 
Ajda pekkan'ın gidip 5 liraya tavuk döner yediğini düşün.
Ya da bi belediye başkanı vardı avrupada bir kentte. Bisiklet kullanıyordu işe gidip gelirken, makam aracı yoktu. halktan biri gibi yaşıyordu.
böyle insanlara down to earth deniliyor işte. normalde makam olarak ya da ün olarak yüksekte birisinin o makamın ya da şöhretin etkisinde kalarak küçük dağları ben yarattım moduna girmemesi demek. mütevaziliği belirtiyor. ama normal mütevazilik değil. senin benim için kullanılmaz mesela, çünkü biz zaten halkız. malesef. :)
  • diyanet takvimi  (19.07.18 09:29:23 ~ 09:42:37) 
ayağı yere basmak.


  • yalnux  (19.07.18 09:33:35) 
mütevazı


  • eindaclub  (19.07.18 11:58:05) 
[]

İngilizce seviyelerine göre haber okuyabileceğimiz siteler?

Bu tarz bildiğiniz kaliteli güncel Haber-makale siteleri var mı seviyelere göre ayrılmış bölümleri olan? Kindle'da okunabilen bir site olsa daha iyi olurdu ama olmasa da olur. Teşekkür ederim.




 
newsinlevels


  • tabudeviren  (18.07.18 19:28:15) 
[]

Kendi başına almanca öğrenmek

Selam. Liseden beri almanca görüyorum ama hala ich bin kısmındayım. Bu yaz ilerletmek istiyorum, okul başladığında da almanca dersleri oluyor zaten orada bari daha iyi öğrenirim. BB ile geçtim bu sene ama hala gram bilmiyorum :( Sıfırdan öğrenmek için neler önerirsiniz? Duolingoya başladım, eğlenceli gözüküyor.




 
a1'den b1 seviyesi de dahil piyasadaki kitapları yiyip bitirin. her gün bir kelime hedefi koyun.

ama vücut geliştirme gibi. bırakırsanız boşa gider.
  • tizi reftar olanin payine dagmen dolasir  (18.07.18 17:20:04 ~ 17:20:30) 
[]

şunu yaptım ve ingilizcem bir seviye daha üst çıktı dediğiniz neler var?

daha önce sorulmuştur illa ki ama geçmişi arayıp bulamadım.
tecrübeli kişilere sormak istediğim bir şey var. “şunları yaptım” ve ingilizem seviye atladı dediniz şeyleri yazabilir misiniz? örneğin şu siteyi kullandım, şu kitabı alıp pratik yaptım, günde düzenli 10 kelime öğrendim veya yurtdışına gittim vs... gibi



 
msn'de yabancı kızlara yavşadım.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (17.07.18 12:38:51) 
oyun oynadım vocab gelişti
online şekilde devamlı birileriyle sohbet ettim
makale okudum
türkçe altyazı olmadan izledim
  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (17.07.18 12:42:12) 
otomobillere küçüklükten beri ilgim var.
Üniversitenin ilk yılında top gear programını keşfetmiştim. Tüm bölümlerini defalarca izledim.

İngilizce anlama, dinleme konusunda çok ciddi faydasını gördüm.
  • burfak  (17.07.18 12:42:18) 
abd'de 6 ay kaldım baya bir üst seviyeye çıktı. okulda öğretilen ile günlük konuşma arasındaki farkı anladım ve duyduğumu anlama konusunda baya bir ilerledim.


  • himmet dayi  (17.07.18 12:58:46) 
İlgilizce altyazılı ingilizce fim / dizi izledim!


  • SiyamkedisiZorro  (17.07.18 14:13:04) 
Aynı filmi 20 kere falan izledim. Bunu bir sürü filmde yaptım. Önce İngilizce altyazıyla, sonra da altyazısız izledim filmleri. Replikler beynime işlemişti bi ara.


  • noluyo yaa  (17.07.18 14:32:07) 
Ücretsiz uygulamaları deneyebilirsin en azından kelime ezberlemek için duolingo olabilir, cümle kurmaya ve yönlendiren versiyonlarını araştırabilirsin.


  • ne zaman emekli olacagim  (19.07.18 12:41:08) 
[]

Reader at Work 1-2

Metin parçalarını tek tek boş bir kağıtta çevirmek zaman kaybı ve gereksiz bir yöntem midir yoksa etkili mi? Ya da sadece zorlanılan, bilinmeyen kelimeler içeren metinleri çevirmek mi daha iyi?

Ayrıca bunun birincisine başlamak için ortalama üstü seviyeye mi gerek var yoksa pre-inter - intermediate arası seviyeye de uygun mudur? Gerçi proficiencye hazırlandığım için söke söke bitirmek zorunda olacağım ama seve seve bitirmek istiyorum bunun için de şayet bitirdiyseniz kitap hakkındaki izlenimlerizi merak ediyorum nasıldı nasıl faydası oldu gibi


 
Bunun 1. si zaten pre intermediate seviyesinde. Yani zorlanacaginizi sanmıyorum. Parcalar zaten basitten zora doğru giden çok zevkli okuma parçalari. Isterseniz reader at work 1 i bitirdikten sonra yine odtünun hazirladiği more to read 1 i okuyun. Sonra reader at work2 ve more to read 2 diye devam edersiniz.


  • Amaranta ursula  (15.07.18 22:56:56) 
Okuduğunu anlıyorsan ve soruları cevaplayabiliyorsan bence gerek yok, o şekilde çok uzun sürecek ve belki hevesini kaybedeceksin. Ben de pre intermediate iken ilkini bitirdim gayet anlamıştım tüm metinleri.


  • sheeper  (15.07.18 23:29:28) 
Teşekkür ederim. Evet şimdilik okuduğumu anlamada sorun yok, ilk 15 parça için en azından. Kitabın orta ve sonlarına göz ucuyla baktığımda biraz göz korkutucu geldi tam sayfadan fazla metinler içerdiği için ama bu düzeyin çok üstüne çıkmadıkları sürece problem olmaz sanırım. Günde minimum 10 parça hedefiyle ağustosun ilk haftasına kadar bitirmeyi hedefliyorum, muafiyet eylülün ilk haftası umarım az da olsa katkısı olur. Bu bittikten sonra, ikinci kitabın seviyesi ağır geleceği için More to read'a başlarım sınava kadar kasmak amacıyla. Bu kitap tavsiyesi için de teşekkür ederim @Amaranta


  • siyah giyen adam  (15.07.18 23:41:46 ~ 23:48:48) 
Çeviri ile uğraşma, oku geç.
Bilmediğin kelimeleri not al....

  • tabudeviren  (16.07.18 08:22:06) 
iki kitabı da yıllar önce oturup çevirmiştim. Oku geç +1


  • tsubasa  (16.07.18 11:11:02) 
[]

motor vehicle accident (MVA) kısaltmasının türkçesi

sb. direkt çevirisi değilde, dilimizde MVA gibi bir kısaltması olup olmadığını merak ediyorum.




 
motorlu araç kazası ifadesi sıklıkla kullanılıyor diye biliyorum.


  • jason bourne seksapeli  (15.07.18 19:34:45) 
Hastane epikrizlerinde araç içi trafik kazası veya motorlu taşıt kazası ifadesini sık gördüm ama belli bir kısaltma dikkatimi çekmedi.


  • curukturpkokusu  (15.07.18 19:38:42) 
Tesekkurler hepinize


  • neverlose  (16.07.18 00:02:31) 
[]

burada ne yazıyor (almanca)?

görsel: yadi.sk
sağ tarafında "how about you?" ve "stolen from ........" yazıyor.
peki almanca olan kısmında ne yazıyor?


 
hicbir sey bilmedigimi biliyorum (tek bildigim hicbir sey bilmedigimdir gibi) diye okudum ben ama emin olamadim.


  • der meister  (14.07.18 22:59:28) 
benim okudugum (mobilim editleyemedim): ich weiß, dass ich nichts weiß.


  • der meister  (14.07.18 23:00:04) 
[]

İngilizce çeviri - acil -

Adminden gelecek test istek mailini bekleyeceğiz demek istendi. Doğru mu ?

So, we will wait the test request mail that is going to sent from admin.


 
adminden gelecek "test talebi" mailini bekliyorsun.


  • Kenboi  (13.07.18 17:11:05) 
aslında evet, onu da bekliyoruz :) olmuş mu ?


  • ondkz  (13.07.18 17:11:30) 
So, we will wait for the request mail about the test which will be sent by an admin.

Belki, çeviri konuya hakim olunmadığında pek kolay olmuyor kusura bakma :)
  • Kenboi  (13.07.18 17:16:25) 
[]

Berbere "dokuza vur" nasıl denir? (İngilizce)

Her türlü makine tıraşına buzz cut diyorlar. Dokuza vur nasıl denir ki acep?




 
Yine numara olarak söyleyebilirsin ama dokuz numara olduğuna emin misin? 9 mm olmadın (3 numara).

Şu link yardımcı olur belki

www.menshairstylestoday.com
  • Haldamir  (12.07.18 21:27:16) 
@Haldamir harikaymış bu link, çok teşekkür ederim. buna göre benim tam olarak istediğim number 5 oluyor


  • youshookmeallnightlong  (13.07.18 02:18:00) 
Hit to the nine eheheheh:)
Buzz cut with number x de gitsin iste. Anlar adam.

  • stavro  (13.07.18 02:36:16) 
[]

What it is?

Merhaba

Knopfler amcanın ayni adlı ilgili şarkısında geçen what it is kalıbı türkçeye ne diye çevrilir? Yıllar önce sözlükten bir arkadaşım "her şey neyse odur" minvalinde bir şey demişti. Doğru mudur, değilse nasıldır doğrusu?

Şarkı :

m.youtube.com

Cevaplar için teşekkür ederim şimdiden.

 
Şarkıdaki şekli "it's what it is" şeklinde olduğu için "neyse o" olarak çevrilir.

Sadece "what it is" kalıbı ise "what's going on?" ya da "what's up?" gibi "casual greeting" olarak kullanılıyor. Yani türkçedeki "nabıyon?" gibi öyle gelişigüzel bir öbek gibi düşünebiliriz.
  • desdenova34  (11.07.18 22:44:15 ~ 22:45:17) 
"what it is ?" kendi başına pek bir anlamı yok. Bu şekilde bir "noun clause". Başka bir cümlenin içinde birlikte anlam kazanan ya da yönlendiren bir şey.

Knopfler Reis nakartta zaten "And it's what it is, It's what it is now" diyor.

Bu şekilde evet, "ne ise o" şeklinde bir anlamı var. Tek başına "what it is" i ben çeviremedim.

yanılıyorsam arkadaşlar düzeltsin.

Bu arada Knopfler Reis coşturmuş. Süper şarkı.
  • AlsterWasser  (11.07.18 22:45:21 ~ 22:47:55) 
That's what it is mesela mesele bundan ibaret diye çevrilebilir bencd


  • taktikmaktikyokbambambam  (12.07.18 00:56:30) 
[]

Dead & Dad okunuş farkı?

sozluk.turkceokunusu.com
sozluk.turkceokunusu.com

İkisinin de okunuşu "Ded" miş fakat aralarında illa ses farkı olmalı? "Gad is ded" diye söylenen bir cümlenin anlamının "Tanrı babadır" mi yoksa "Tanrı öldü" mü olduğu nasıl fark edilir?

 
Neden Turkce kaynaga bakiyorsun ki? Onlarin okunusu farkli.

dictionary.cambridge.org

dictionary.cambridge.org
  • Traveller  (11.07.18 20:34:00) 
Anladığım dad'i biraz uzatarak söylüyorlar deaad gibi. Ana dili Türkçe olanlar için bazı kelimelerin okunuşunda dilin dönmemesi durumları oluyor mu yoksa diksiyonla mı alakalı bozukluk?


  • siyah giyen adam  (11.07.18 20:45:38) 
Ergenlikten sonra bir bireyin yeni dili anadili gibi konusmasi artik imkansiz. Mumkun olan en dogru telaffuz denenmeli.


  • Traveller  (11.07.18 21:15:39) 
Dead olan daha çok "ded" olarak ince ve kısa "e" şeklinde

Dad ise "deed" olarak kalın ve uzun "e" şeklinde, "a"'ya yakın okunmalıdır.

Benim en basit ayrıştırma yöntemim bu.
  • desdenova34  (11.07.18 21:21:15) 
Ayrım için fonetik alfabesini öğrenmek en yararlı şey olacaktır.


  • podrostok  (11.07.18 21:23:40) 
My dad is dead.

İlki uzun ikincisi kısa. İkisini de aynı okusan yine de anlaşılır. Eğer derdin iletişim ise sorun değil bu küçük detaylar. Ha mülakat falansa bunlar öğrenerek bitecek şeyler değil dili kullanıp dinledikçe gelişecek şeyler.
  • bos gezenin bos ustasi  (11.07.18 21:43:16) 
dead'deki "e" bizdeki "dede" derken kullandigin "e". kolay
dad'deki "e" e ile "a" arasi bisey, bizde yok. sikinti ordan cikiyor. dogru telaffuzu dinle, zamanla alisirsin.

  • cooperr  (12.07.18 00:35:55) 
[]

hazır seni bulmuşken

"hazır bulmuşken şunu da sorayım", "hazır seni bulmuşken şunu sorayım" gibi kullanımlara karşılık gelen ne var ingilizce'de?




 
Hazır buradayken gibi since you are here geliyor aklıma

Since you are here let me ask you a question

Olabilir sanki
  • senolll  (09.07.18 05:50:07 ~ 05:51:01) 
“while you are here” da olabilir


  • cedex  (09.07.18 08:06:30) 
Well, now that you're here, I'd like to ask you about... derdim sanırım.

Since you're here da diyebilirdim
  • taktikmaktikyokbambambam  (09.07.18 09:46:56) 
Ben böyle bir kullanımı neredeyse hiç duymadım. Türkçe düşünüp onu İngilizceye çevirip konuşunca karşı taraf nezdinde komik durabiliyor.

Yani sen "hazır sen buradayken sorayım" dediğinde ingiliz adam "ben yokken zaten soramazsın ki" gibi düşünebiliyor. O yüzden Türkçe düşünüp İngilizce konuşmaya çalışmayın. Yaygın konuşma dili neyse ona ayak uydurmaya çalışın.
  • himmet dayi  (09.07.18 10:51:49) 
@himmet dayi

burada amaç benzer bir karşılık bulmaya çalışmak. bir altyazıda geçiyor diyelim çevirmen gerekiyor nasıl çevirirsin gibi. gidip de senaryoyu yazan adama abi niye türkçe düşünüyorsun burada diyemezsin değil mi?
  • disfori  (09.07.18 11:54:10) 
Ben de diyorum ki Türkçe bir cümle kuruluyor diye illa mota mot çeviri yapmak gerekmez.

Yani filmde karakter "hazır seni bulmuşken sorayım" dediğinde "let me ask you something" diye çevirirsen de olur demek istiyorum.
  • himmet dayi  (09.07.18 12:22:05) 
"while we have communication opportunity, i want to ask..."

olabilir. tabi yabanci dil uzmanlari daha iyi bilecektir :)
  • tabudeviren  (09.07.18 13:17:20) 
ecnebi şöyle düşünür herhalde:

-seni gördüğüme sevindim, tam da senin cevaplayabileceğin bir soru vardı aklımda.

-hah, seninle rastlaşmamız iyi oldu. sen anlarsın, deyip soruyu yapıştırmak.

birebir çevirmek yerine o kültürde böyle bir sohbet doğal olarak nasıl cereyan ederdi diye düşünmek lazım bence.
  • kullanıcı adı  (09.07.18 13:53:43) 
tartışmak istemiyorum sayın himmet dayı ama böyle bir kalıbı hiç duymamış olmanız o kalıbın var olmadığı anlamına gelmez.

ingilizcede gayet de sık bir şekilde kullanılan bir kalıptır "since you are here" kalıbı ve de sorduğun sorunun tam cevabıdır sevgili disfori.
  • jason bourne seksapeli  (09.07.18 17:17:04) 
jason bourne seksapeli +1

ne demek ingilizcede böyle bir şey yok, böyle düşünüp çeviri olmaz falan her gün kullandıkları şey.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (09.07.18 17:19:54) 
[]

Her şey bitti derken çıkagelen'in ingilizcesi

Her şey bitti derken çıkagelen kedi olur, her şey bitti derken çıkagelen ekşi yazarı olur fark etmez; tam olarak nedir bu tabirin ingilizcesi?




 
when (as) everything else falls apart, .... arrives (rises)

gibi olabilir mi?
  • nucleon  (08.07.18 00:15:13) 
"the cat arriving when everything else falls apart" şeklinde düşündüğümüzde olur gibi sanki ama, buna yönelik bir idiom veya phrase gibi bir şey bakındıydım ben.
Bu sanki biraz da düz adam Sami işi gibi oldu ^^

  • kusmakla kusamamak arasindaki ince cizgi  (08.07.18 00:28:11 ~ 00:28:34) 
the cat that showed up when i thought everything was over, daha iyisi gelene kadar benim gönlüm bundan yana.


  • kusmakla kusamamak arasindaki ince cizgi  (08.07.18 00:52:41) 
just when you/I thought ... ifadesinden yuruyebilirsin.


  • stavro  (08.07.18 01:03:07) 
''X that came out of nowhere when i thought this is it.''

Olabilir belki
  • dusunemedim  (08.07.18 01:09:30) 
When all ekse failed, he/she came out of nowhere.


  • i ve been mistreated  (08.07.18 01:23:40) 
[]

sana borçluyumun ingilizcesi

"bu işi becerebilmeyi sana borçluyum"

yani "senin sayende yaptım" anlamında..
nasıl olur?

 
"thanks to you..." kullanılır "senin sayende" için...


  • dilemma of subscribtionability  (07.07.18 22:13:11) 
şöyle şöyle şöyle yaptım diye yazılır, cümlenin en sonuna "thanks to you" diye eklenir.

Grateful (müteşekkir) kelimesi de kullanılabilir
sentence.yourdictionary.com

Bu tarz cümlelerde sonunda wouldn't have done that without your help eklenmesi de yaygın.

Özetle elli farklı şekilde yapılabilir, tam cümleye göre daha uygun bi tanesi seçilebilir, ama senin sayende vurgusu yapılıyorsa "I want to thank you. I wouldn't have done that without your help/support" gibisinden bi şeyler olabilir.
  • yuto  (07.07.18 22:13:42) 
sizin aradığınız şey anladığım kadarıyla başka birşey. eminim cümle sonuna thanks to you yazmayı siz de akıl etmişsinizdir :)

sen olmasaydın başaramazdım gibi bir söylem arıyorsunuz diye anladım ben, o da şöyle ifade edilir:

I wouldn't be able to do this if it wasn't for you.
  • jason bourne seksapeli  (08.07.18 14:00:14) 
1 ... •353637383940414243• ... 156   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.